gosbsad

Transkript

gosbsad
EKİM-KASIM-ARALIK 2010
SAYI: 22
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
İşletme Aşamasında
Organize Sanayi Bölgeleri
Nasıl Yönetilmeli?
Adil Kanıöz
GOSBSAD
Yönetim Kurulu Başkanı
Düzce OSB, Müteşebbis Heyet
yönetimine hayır dedi...
OSB Yönetmeliğinde değişiklik
GOSB TEKNOPARK A.Ş.
Elimizin altındaki imkan
GOSB Kümelenme
Çalışmaları Başladı
Kümelenmeden
Küreselliğe
GOSB'da
Esas Genel Kurul
çalışmaları başladı
Vahit Yıldırım
GOSB
Yönetim Kurulu Başkanı
daha büyük hedeflere...
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
G SB
®
6
GOSBSAD Mesajı
İÇİNDEKİLER
15
GOSB Haberler
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
İşletme Aşamasında OSB'ler
Nasıl Yönetilmeli
GOSB Yönetimi, Esas Genel
Kurul çalışmalarını başlattı
Adil Kanıöz
Vahit Yıldırım
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Genel Sekreter Mesajı
Tunçer Gömeçli
18
Şampiyon “Arçelik LG”
Kazanan “Dostluk”
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
14
GOSBSAD'dan Haberler
20
15
22
GOSBSAD Yönetim Kurulu
Kocaeli Valisi Ercan
Topaca’yı ziyaret etti
17
GOSB'da kümelenme
Kümelenmeden
Küreselliğe
Doç. Dr. Melih Bulu
URAK Genel Koordinatörü
GOSBSAD yönetiminde
iş bölümü
GOSBSAD Başkanı ve
Yönetim Kurulu üyeleri
dernek üyeleri ve GOSB
katılımcılarını ziyaret ediyor
GOSB'da Kümelenme
GOSB, kümelenme temelli
inovasyon altyapısı kuruyor
OSB uygulama
yönetmeliğinde önemli
değişiklik
24
16
GOSB'dan Haberler
GOSB'un 25. yıl kutlaması
Düzce OSB Sanayicilere
TESLİM…
OSB arsaları gerçekten
yatırım yapana
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
28
Yayın Kurulu:
Muzaffer Koşan
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
GOSB'da kümelenme
GOSB'da Kümelenme
Çalışmalarının İlk Adımları
Tunç Çelik
Analiz Sentez Yönetim Geliştirme Merkezi Başkanı
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
12
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
3
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
32
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
GOSB Teknopark
52
Yakın Keşif:
GOSB Teknopark
41
Elimizin Altındaki yeterince
yararlanılmayan imkanlar
42
Yakın Çevremizden
Bronz döküm heykeller
GOSB'da sergilendi
Serap Gümüşoğlu ve Sema Tahincioğlu
56
Küresel Ekonomi
Davos'ta krize çare arandı
BOSB, Boya Vernik
Organize Sanayi Bölgesi
58
Boya Vernik Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Kişisel Gelişim
Mutlu bir iş yaşamı için
öneriler
Metin Bayraktar
46
GOSB'un Renkleri
60
Proje Yönetimi
İş ve Yaşam
Sürdürülebilir müşteri
memnuniyeti yaratmak
Engin Çamcı
Ulusal-Türkçe-İlmi
Titanic Business Hotel
Asia İstanbul Satış Müdürü
48
İş Sağlığı ve Güvenliği
Proje yönetimi
şirketlerin korkulu rüyası
62
Mükemmellik Yolculuğu
GOSB'da
mükemmellik yolculuğu
Üretim Sektörü İş Sağlığı ve
Güvenliği Standartları
GOSBSAD
Bekir Elkatan
4
Kaya Grubu
Eğitim Müdürü
51
63
Yönetici Kitapları
64
Üyelerimizden Haberler
Eğitim
GOSB’da Örnek bir okul
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
MESAJI
İşletme Aşamasında Organize
Sanayi Bölgeleri Nasıl Yönetilmeli?
Adil Kanıöz
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu
Başkanı
6
D
erneğiniz GOSBSAD, GOSB yönetim kurulu ve Müteşebbis Heyette bizleri temsil eden sanayici
arkadaşlarla çeşitli zamanlarda
yaptığımız ikili ve çoklu konuşmalarda,
bu yıl Temmuz ayında yapılması gereken
ve sanayicilerin müteşebbis heyete temsilci
göndermesini sağlayan genel kurulunun,
esas genel kurul olarak yapılması büyük
bir ekseriyetle onaylandı. Dernek yönetim
kurulu olarak bu uzlaşmayı, yönetim kurulu kararı haline getirdik.
Müteşebbis heyet başkanımız Sayın Ercan
Topaca’yı yeni seçilen GOSBSAD Yönetim
Kurulu olarak ziyaret ettik. Sayın valimizin
şahsında GOSB müteşebbis heyet başkanlığı yapan bütün valilerimize teşekkür ettik.
Derneğimizin vizyon ve misyonunu anlattık. Gebze organize bölgesinin kuruluş ve
şantiye aşamasını geçtiğini, OSB kanunu
ve yönetmeliğinin işletme aşamasındaki
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
OSB’ler için öngördüğü esas genel kurul
sistemi yönetimi için, hazırlıklar içinde olduğumuzu ve 10 kadar inşaat halindeki firmamızın yapı kullanma izinlerinin tamamlaması gerektiğini belirttik. Kendileri bizi
anlayışla dinledi, işlerinin yoğun olduğunu
bu yüzden bizim randevumuzun bile birkaç defa ertelemek zorunda kaldığını belirtti. Kendisi de GOSB müteşebbis heyetinde
vali yardımcısı ile temsil edilmeyi düşündüğünü ifade etti. Sayın valimizin selefi Sayın Vali Gökhan Sözer, bir gurup GOSB’lu
sanayici ile ziyaretimizde bize; “Bu işlerden (müteşebbis heyet) valilik makamını
kurtarın, kendi kendinizi yönetin” diyerek
serzenişte bulunmuştu. Bu diyalogu yüzümüz kızararak hatırlıyoruz.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Kuruluş
Protokolu 1985 yılında Müteşebbis Heyet
tarafından imzalandı. İmar planları, alt yapı
projeleri ve ihale süreçleri sonunda 1988 yı-
Yoğun kuruluş ve şantiye yıllarında, müteşebbis heyette başkanlık yapan, kurucu
valimiz İhsan Dede (Allah rahmet eylesin)
ve bugün görev yapan Sayın valimiz Ercan
Topaca dahil; bütün valilerimiz, ellerinden
geldiği kadar ve yoğun programlarının
el verdiği oranda, OSB üst bürokrasisinin
doğru bilgilendirme verileri çerçevesinde,
ellerinden gelen en iyi hizmeti vermişlerdir. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Aynı
şekilde, sanayi ve ticaret odalarından gelen
temsilcilerimize de teşekkürlerimizi sunuyoruz. GOSB’la ne ilgisi olduğunu bilmediğimiz, Bilişim Vakfı adlı kurumdan gelen
temsilcilere de teşekkürlerimizi sunalım.
Diğer taraftan, katılımcı sanayici kimliği
ile müteşebbis heyet sistemi içinde GOSB a
hizmet etmiş olan ve şu anda hizmet eden
sanayici kardeşlerimize de teşekkür ediyoruz. Onlar da kendi bildikleri doğrular yönünde, Müteşebbis Heyet sisteminin elverdiği katılımcılık ve çoğulculuk imkânları
ve anlayışı çerçevesinde, GOSB üst bürokrasisinin desteği oranında, başarılı olmaya
çalıştılar ve çalışmaktadırlar.
26 yıldan beri bölgemizi yöneten müteşebbis heyet sisteminde, içinde görev yapan
insanlar değişiyor. Şantiye yılları ve sonrası, 21 yıl görev yapan müdür değişiyor
onun yerine gelen müdür de değişiyor, 10
yıldır görev yapan sanayici arkadaşlarımız
değişiyor, heyet başkanı valiler değişiyor,
TOBB alt kuruluşlarından da gelen temsilciler değişiyor ama bölge yönetimi ilgili
şikâyetler değişmiyor, bitmiyor.
Bu durumda, değişmeyenin ne olduğunu
sorgulamamız gerekiyor. Değişmeyen tek
şey, müteşebbis heyet sistemi… Bu sistem
GOSB un yönetilmesi için artık bölgemize
dar geliyor. Şantiye dönemi yönetimi için;
katılımcı sanayici olmadığı duruma göre,
sistem kurgulanmış. Katılımcı sanayiciyi
dışlayan, onları önemsemeyen bir sistem...
GOSB’un bir çakıl taşının bile parasını
ödeyen sanayicimize, demokratik yönetim anlayışının en önemli ayağı çoğunluğa
karşı, kendisinin sorumlu olduğunu içselleştirmeyen bir sistem. Bu sistem işletme
aşamasındaki OSB’lerimizin yönetim sistemi olamaz. En önemli noksanlığı da bütçe
noktasında… Yıllardan beri bölgemiz, proforma, fiktif ve torba bütçelerle yönetiliyor
ve hala bu alışkanlıklar devam ediyor. Bu
tip bütçeler ise israf ve keyfi yönetimin en
büyük aracı oluyor.
Bütün bu olumsuzlukları bilen sanayi bakanlığımız, 2010 yılında OSB kanun ve
yönetmenliğinde çok önemli değişiklikler
yaptı. OSB’lerin müteşebbis heyet sisteminden, esas genel kurul sistemine geçişini
hızlandırmak adına, GSM ruhsatı yerine,
işletmelerimizin 2/3 çoğunluğunun yapı
kullanma izni almasının, esas genel kurul
toplamak için yeterli olduğu yönünde düzenlemeler yaptı. Hükümetimiz ve sanayi
bakanlığımıza, demokratik, çoğulcu ve liberal ekonomi yönetiminin olmazsa olmaz
kuralı, serbest girişimin ve sanayimizin,
ülke kalkınmasının motoru olduğu anlayışı ile yaptığı değişikler adına, sanayi bakanımıza ve bakanlık bürokrasine teşekkür
ediyoruz. Modern işletme ve kuruluşların
çağdaş yönetim bilgisine göre yönlendirilmesinin en önemli aracı, hedefleri olan bütçelerdir. GOSB’un 2011 yılı yatırım bütçesine bir bakalım;
l Yeni bir tır parkı yapılacak, 2.000.000 TL
harcanacak. Anadolu yakasının en büyük
tır parkı bizde, bizim ve komşu OSB lerin servis minibüslerinin bedava otoparkı
oldu, yine de boş. Bu otoparka zamanında 3.500.000 TL harcanmıştı. Otoparkımızı
başka yere taşımak veya ikinci bir otopark
yapmanın, bugün için hiç bir anlamı yok.
Bu keyfilik, müteşebbis heyet sisteminin
çoğulculuk ve sanayiciye danışma gibi bir
sorumluluğunun olmaması ile ilgili. Bu
durum şantiye yıllarında anlayışla karşılanabilir. O yıllarda danışacak katılımcı sanayici bile bulamazsınız. Ama 2011 yılında
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
lında inşaat şantiyesi kuruldu ve altyapı
yatırımları başlamış oldu. Bugün 2011 yılındayız. GOSB un müteşebbis heyet tarafından yönetilmesinin başlamasının üzerinden 26 yıl geçmiş.
7
GOSBSAD
GOSBSAD
MESAJI
8
durum farklı. 130 kadar katılımcı sanayici
OSB’mizde üretim yapıyor. Bu işleri en az
bizim kadar biliyorlar. Yatırım bütçemizi
onlara danışmadan nasıl yapabiliriz? Yatırım bütçemizi katılımcı sanayiciler ödüyor.
O zaman onlara sormak lazım.
l
GOSB’da çalışanların günlük ihtiyaçlarına cevap verebilecek, boş zamanlarını
keyifle geçirebilecekleri bir çekim merkezi
yapılacak. Bu keyifli yaşam alanında hangi
fonksiyonların olmasını istediğimiz soruluyor. Bu cümleler bana ait değil GOSB un
yaptığı anketin takdim cümlesidir. Bu cümlelerin neresini düzeltelim, bu anketin neresini düzeltelim?. Keyifli yaşam alanı diye
soru sorunca, konu yanlış anlaşılıyor. Masaj
salonu, bowling salonu, sauna ve hamam
bile (% 7,8) isteyenler var. Biz buraya çalışmaya geliyoruz. Burada bulunduğumuz 10
saat boyunca boş zaman diyebileceğimiz
yarım saatlik bir yemek paydosu yapıyoruz. Akşamları da servislerimize binip, keyifli ve hoşça zaman geçirmek için doğruca
evimize, ailelerimize ve dostlarımıza koşuyoruz. İş burada bitmiyor. Bu anket sonuçlarına göre 6.000.000 TL 2011 yılı yatırım
bütçesine konulmuş. GOSB Meydan AVM
Projesi adı altında bir alış veriş merkezi
yapılmak isteniyor. Yanlış anket soruları
ile doğru proje yapılabilir mi? Evet bankalar bölgesine bir proje lazım ama bu proje
butik AVM vizyonu ile olmaz. Bu projeleri,
bütün katılımcı sanayicilerimizin bilgisine
açmak görüşlerini almak gerekir. Demokratik süreçler biraz ağır işler ama sonuçları
sağlam ve doğru kararlara gider. AVM’ler
her gün 16 saat çalışan canlı organizmalar
gibidir. Buralara 16 saat müşteri bulmak gerekir. Hesapsız kitapsız yapılan AVM’lerle
ilgili şikayetler mahkemelere düşüyor. Bu
konuları önceden bilgilendirilen sanayicilerimizle ve çoğulcu platformlarda tartışmak gerekir. Çok kapsamlı fizibilite hazırlanmalı. Arsamızın değeri, en azından kira
değeri ve bu projeye harcanacak 4.820.000
USD’nin faiz getirisi bile dikkate alınmadan
fizibilite hazırlanması çok yanlış. Duygularımızla projeler üretip, sonradan rasyonel
hale getirmek için fizibilite yapmak gibi bir
anlayış, bölgemize zarar verir.
Fizibilite özetine göre, GOSB Meydan AVM
Projesine ayrılan 26.000 m2 arsa üzerine 6.591 m2 inşaat yapılacak. Bu inşaatın
maliyeti 4.820.000 USD olarak fizibiliteye
konmuş. Karşılığında 3.893 m2 kiralık alan
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
elde edilecek deniyor. Aynı para ile 15 misli
büyük kiralık alan yapılabilir, 10 misli fazla
gelir elde edilebilir. Buradan gelen gelirle,
hem GOSB yönetim masrafları karşılanır
hem de sosyal, kültürel ve eğitimsel sorumluluk projelerimizi daha kapsamlı hale
getirebiliriz. Başka bir çözüm de bu projeyi
özelleştirmek olabilir. AVM yapılmak üzere gerekli görülen 6600 m2 arsayı GOSB
yönetimi bir guruba ihale ile kiralar. GOSB
kirasını alır. Gerekirse GOSB ihaleyi alan o
gurubun kiracısı olur. Belli sosyal imkânları
gerekirse orada konumlandırır. Bu konuları
çoğulcu bir anlayışla yeniden değerlendirmemiz gerekir.
Bu konuları GOSBSAD yönetim kurulunda
görüştük. Konunun çoğulcu bir anlayışla
yeniden değerlendirilmesi için GOSB yönetim kuruluna yazı ile başvurma kararı aldık. Demokratik GOSB yönetimi yolunda,
birlikte yürüyüşümüzün kaldırım taşlarından olan bu konuya özen göstereceklerini
biliyoruz.
Sosyal ve kültürel sorumluluk kapsamında
yapmamız gereken önemli ödevlerimiz var;
spor tesisi, kreş, okulumuzun noksanları
ve bölge ile entegrasyonu, sağlık ve iş güvenliği, dini tesis birimi gibi çalışanlarımıza karşı ödevimiz olan bu imkânları, AVM
vizyonlu pahalı projeleri ile çözmek yerine.
Bu sosyal projelerimizin yatırım ve işletme
masraflarını karşılayacak kapsamlı projeleri, eş zamanlı olarak hayata geçirmemiz
lazım. Bunun için ortak akıl ve çoğulculuk
anlamında birlikteliğimizi sağlamak lazım.
Demokratik toplum olmanın ana ayağı olan
çoğulculuk, katılımcılık ve şeffaflığı sağlamak çok önemli.
Evet, GOSB çalışanlarının ve işletmelerimizin acil ihtiyaçları vardır, bunlar anket
yapılarak sorulabilir ama doğru sorular sorarak bu anketi yapmak lazım. Bu konuları
aslında anket uzmanları iyi bilir. Sosyal sorumluluk ödevimiz olan projeler için anketlerden cevap beklemek, doğru bir yaklaşım
olamaz. Anket sonuçlarına baktığımızda,
sorulan soruya uygun olarak, keyifli yaşam alanları, ön sıralarda yer alırken, sosyal sorumluluklarımız ve ödevlerimiz alt
sıralarda. Bu anket sonuçlarına bakarak bu
sorumluklarımızı ve ödevlerimizi yerine
getirmeyecek miyiz? Bu anketörler, bize
doğru sorular sorsalardı, bizim cevaplarımız aşağıdaki gibi olurdu.
TIR Parkımız
n
Kapalı spor salonu ve halı futbol sahasına acil gereksinim var. Hem okulumuz
için hem de çalışanlarımız için. Arsası on
yıl önce imar planlarımıza işlenmiş. Sosyal sorumluluk ödevimiz.
n
Modern bir Ortak Sağlık ve Güvenlik
Birimi’ne ihtiyacımız var.
n
Meslek okulumuzun bölge ile entegrasyonunun sağlanmasına kafa yormaya
ihtiyacımız var.
n
“En az 50.000 m2 kapalı alanı olan muhtelif büyüklükte modüler ve GOSB’a yakışan kalitede 100 m2 ile 500 m2 arasında
değişen onlarca ticaret birimi alanlarına
ihtiyaç var. Bu yerlere istediğiniz ve talebi olan ticari birimi ve gerekli sosyal
üniteleri koyabilirsiniz. Buradan her yıl
4.000.000 USD bölgemize gelir sağlayıp,
GOSB yönetim giderlerini katılımcı işletmelerimize % 0 yansıtmak mümkün”
derdik. Buna yönelik projeleri konuşmamız gerekir.
n
“Hastane olarak başlayan ve yarım kalan
tesisi 1.200.000 TL ödeyerek geri aldık.
Bir yıldan fazla, kaderine terk edilmiş
ve bitmemiş bir inşaat durumunda (bize
geçişi altı ay). Burası basit bir iç tasarım
tadilatı ile kreş, iş güvenliği ve sağlık birimi ve GOSB’un eğitim ve kültür ve sosyal aktivite tesisleri olarak değerlendirilebilir. Tembelova bölgemiz ile birlikte
GOSB merkez binası artık belli aktiveler
ve yönetim birimler için artık yetersiz kalıyor. Bu konuları konuşmamız gerekir”
derdik.
n
“Şekerpınar kavşağına acil ihtiyacımız
var” derdik. (2011 bütçesinde var)
n
“Okul, yurt ve atölye binası ve onların
tefrişine ihtiyacımız var” derdik. ( 2011
bütçesinde var)
n
“Sosyal ve kültürel bir sorumluluk projesi olarak dini tesis ihtiyacımız var” derdik. “GOSB bütçesi dışında arsa tahsisi
bazında çözüm mümkün” derdik. (Arsası on yıl önce imar planlarımıza işlenmiş)
GOSB Yönetim kurulunu oluşturan arkadaşların, demokratik tavır ve sağduyularına
inanıyoruz. GOSB meydan projesi ve AVM
yatırımı için, en az üç adet avan proje ve
Hastane olarak başlayan ve henüz
değerlendirilemeyen tesis
ön fizibilite, alternatifli olarak katılımcıya
sunulmadan, bunlardan birisi için sanayicimizin onayı alınmadan, projesi ve kuruşlu
ihale dosyası olmadan, otopark ve bankalar bölgesi (AVM) için yatırım bütçesinde
öngörülen 8 000 000 TL harcamayı yapmamalarını rica ediyoruz. Bu projeleri çoğulcu
bir anlayışla, bizim bir tanesini önerdiğimiz
gibi, alternatif projeler bazında, yeniden
değerlendirmelerini istiyor veya bu hazırlıkları temmuz ayında yapmayı umduğumuz esas genel kurula sunmamız gerekir
diyoruz.
GOSBSAD seçimlerinde söz verdik; Demokrasiyi sizler kadar biliyoruz ama tutku
derecesinde yaşamak ve yaşatmak istiyoruz
dedik. Bu sözümüzü unutmuyoruz! Çağdaş
toplum olmak için gerekli olan demokratik
tartışmaların sağlıklı olması için hoşgörü
ve toleranslı olmalıyız. Bu tartışmalarda
bizim dediğimiz olmadığı zaman bunu bir
şeref ve onur düellosu olarak algılamamak
gerekir. Konuyu kişiselleştirmemek daha
da gerekli bir tavırdır. Demokrasiyi içselleştirmek adına yolumuza devam ediyoruz
ve edeceğiz. Çoğulculuktan korkmamak
lazım... Güzel Türkçemizde maalesef demokrasi karşıtı söylemler halen geçerli.
Hepimiz bu söylemlerle büyüdük. “Nerde
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
n
Çalışan kadınlarımız ve babalarımız için
çağdaş ve eğitim standardı yüksek bir
kreş birimine ihtiyacımız var. Sosyal sorumluluk ödevimiz.
9
GOSBSAD
MESAJI
çokluk orda bolluk” veya “Her kafadan bir
ses çıkıyor” gibi. İlk aklıma gelenler. Siz de
birkaç tane hatırlayabilirsiniz.
Bırakalım çokluk olsun, çok ses çıksın, demokrasi içselleşsin. Projeler sorgulansın.
Bunlar önümüzdeki esas genel kurullarımızın güzellikleri olsun.
Başka bir konu ise; “Valilerimiz müteşebbis
heyetimizin başında olursa, devletle, yönetimle işlerimiz daha çabuk ve hızlı bir şekilde halledilir” görüşü. Bu eski zamanlara,
kapalı toplumlara ve kapalı kapılar ardında
iş yapma dönemlerine ait bir dünya görüşü
(paradigma). Şeffaf ve demokratik toplumlarda devlet ve ülke yönetimi, hizmetlerini
ayırım yapmadan herkese eşit olarak götürmek durumunda… Diğer taraftan valilerimizin yönetimde olmamaları durumunda
bölgeye iyi hizmet vermeyeceklerini düşünmek, onlara büyük haksızlık olur. Biz
OSB’lerimizde ne yapıyoruz? Üretim yapıyoruz. İhracat yapıyoruz. İstihdam sağlıyoruz. Vergi üretiyoruz. İş ve aş üretiyoruz.
Ülke refahı kalkınması için çalışıyoruz. Yani
milletimizin hizmetindeyiz. Avrupa ülkeleri, bize boşuna; Avrupa’nın Çinlileri Türklerdir demiyor.
GOSBSAD
Devletimiz ve onun yöneticileri de bu bayrağı en iyi şekilde taşıyabilmemiz için gözümüzün içine bakıyor, bizi gözü gibi kolluyor. Diğer taraftan, Sn. valilerimiz o kadar
yoğun çalışma temposu içindeler ki, bir sivil
toplum kuruluşu faaliyeti olan müteşebbis
heyet toplantılarına katılabilmek için önemli fedakârlıklarda bulunuyorlar. Bazen de bu
toplantıların ertelenmesi zorunda kalınıyor.
Korkmayalım, her OSB toplantılarımıza katılarak zaman harcamak yerine, gerektiği
durumda, bize daha çok zaman ayırabilecek
ve daha çok destek olacaklardır. Başbakanımızın dediği gibi, biz milletimizin bir parçasıyız ve onların hizmetkârıyız. Valilerimizde, milletimizin hizmetkârı…
10
Değerli sanayici arkadaşlarım! Yukarıda
yazdığım problemli ve keyfi bütçelerden
yönetimdeki arkadaşların ihmali ve kusuru
yok Bu mevcut yönetim sistemin kusuru.
Kusur OSB’mize artık dar gelen, şantiye ve
kuruluş dönemi yönetim sistemi olan, müteşebbis heyet sisteminde…
Rasyonel ve çoğulcu yönetilen bir GOSB
için, işletme dönemi yönetimi olan, esas genel kurul yönetimimizi önümüzdeki temEKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
muz ayındaki seçimlerde, gerçekleştirmek
gerekiyor.
Esas genel kurulumuzu yapabilmek adına; GOSB Müteşebbis heyetinde bizi temsil
eden arkadaşlarımızın bu misyona sahip çıkıp, destek olacaklarını biliyoruz. Bu konuda GOSB üst yönetim bürokrasisine önemli
görevler düşüyor. Sanayi odaklı hizmet anlayışı ile yapı kullanma izni aşamasındaki
firmalarımızın sorunlarını çözmeleri gerekir. Masa başında evrak beklemeden, sahaya inmeleri gerekir. Bu misyonu bir zaman
planlaması ile takip etmeleri gerekir.
Yirmi altı yıl sonra bile, GOSB kuruluş yılları düzeninde, şantiye düzeninde, yönetilsin
demek, katılımcı sanayicinin yasal haklarına dayalı, demokratik sivil toplum kuruluşu
olarak örgütlenip kendisini rasyonel yönetmesine engel olmak anlamına gelir. Böyle
bir keyfi yaklaşım, bilerek veya bilmeyerek,
GOSB’a zarar vermek demektir. Bu yükün
altından kimse kalkamaz.
OSB kanun ve yönetmenliğimiz, OSB yönetimi konusunda çok net. Serbest girişime ve
ekonomik kalkınmamızın sivil girişimcilerimiz ve sanayicilerimiz eliyle olacağına inanan bir vizyon ile hazırlanmış.
Peki neden ilgili kanun ve yönetmenliğimiz,
sanayi bölgelerinin esas genel kurul Yönetimine bir an önce geçmesini istiyor. Bunun
çok rasyonel sebepleri var. Bunları aşağıda
maddeler olarak bilginize sunuyorum.
l
Tam demokratik ve çoğulcu yönetim ile
bölgelerimiz yönetilecek. Bunun anlamı, katılımcı sanayicilerin oluşturduğu genel kurul, müteşebbis heyetin yerine geçerek, tek
yetkili onay makamı olacak.
l
OSB’lerimizi oluşturan katılımcı sanayiciler genel kurul olarak toplanacak; Bütün
yatırım kararlarını, belirleyeceğimiz miktar
ve rutin harcamalar dışındaki harcama kararlarını, menkul ve gayrimenkullerimizin
nasıl değerlendirileceğini, genel kurulumuzda belirleyeceğiz, bu kararları bütçeleyeceğiz ve yine biz genel kurul olarak onaylayacağız.
l
Bizim onayladığımız bu bütçelerin hedefleri olacak. Örneğin; Gebze Organize Sanayi
Bölgesi yönetim giderlerinin %22 si elektrik
faturalarımıza yükleniyor. Genel kurul olarak bu yükün üç yıl içinde sıfırlanmasını isteyebileceğiz ve bu mümkün olacak.
l
Örneğin, bir yılda sürse on yılda sürse,
GOSB yönetim masraflarının katılımcı sana-
Bu yazdıklarımız OSB kanun ve yönetmenliğinin emirleri, hayal değil, kurgu değil.
Çok geç olmadan esas genel kurulumuzu
toplayalım. Kendi bölgemizi kendimiz yönetelim.
Esas genel kurulumuzun toplanması konusu bölgemiz için tarihsel ve önemli bir dönüm noktasıdır. Temmuz ayına kadar bu
işin başarılması, tamamen bu yönetim kurulunun başarısı olarak hatırlanacaktır ve
takdir edilecektir.
Bu başarı için, yedi adet sanayi kuruluşumuzun yapı kullanma izinlerini tamamlaması gerekiyor. Yukarıda yazdığımız gibi,
bölge yönetimi üst bürokrasisinin, sanayi
odaklı hizmet anlayışı ile bu işletmelerimize
destek olması lazım.
Bürokratik ve kırtasiye engellerini Temmuz
ayına kadar aşamaz ve esas genel kurul
olarak toplanamazsak, korkmayalım. Dün-
yanın sonu değil. Müteşebbis heyete üye
seçme genel kurulu olarak toplanırız. Bu genel kurulda bütçe ve diğer önemli konuları
konuşmamız OSB yasası gereği mümkün
olmasa bile müteşebbis heyet sistemine
yeni seçilen arkadaşlarımız birkaç ay sonra olsa da esas genel kurul olarak toplanır.
GOSB yoluna devam eder. Değerli Katılımcı
sanayiciler! Her şey yoluna girecek. Her şey
vakti ve zamanı geldiğinde olur. Değişimin,
gelişmenin önünde duramayız. Endişe edecek ve korkacak bir şey yok.
Korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisi. Vizyon, akıl gözüyle geleceği görmektir. Fiziksel olarak var olmasalar da gerçektirler.
Tüm OSB’li okurlarımızı saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.l
Not: Not: Değerli sanayiciler 9 Şubat 2011 tarihinde GOSB yönetiminin bilgilendirme toplantısı yapıldı. Dernek yönetiminden arkadaşlarla
bu toplantıya katıldık. Toplantıdan önce GOSB Yönetim Kurulu Başkanı
arkadaşımızla, bilgilendirme toplantısında esas genel kurul için çalışma
başlattıklarını vurgulaması konusunda mutabakat sağladık. Yukarıda anlattım. Dernek yönetimi bu konuda karar aldı. Müteşebbis heyetteki arkadaşlarla da ilkesel olarak bu iradeyi birlikte, çoğunlukla oluşturduğumuzu
tespit ettik. Yönetim kurulu başkanı Sayın Vahit Yıldırım esas genel kurul
hazırlıkları yapıldığına değindi. Bu olumlu bir gelişme olarak not edildi.
Bilgilendirme toplantısından sonra, sunumda bulunan ve bulunmayan
birkaç katılımcı sanayici arkadaşımız aradı. Dernek yönetimi olarak bütçe bazında yanlışları söylememiz, vurgulamamız gerektiğini, o toplantıda
konuşmamız gerektiğini söyledi. Kendimizi paradoksal bir açmaz içinde
bulduk. Müteşebbis heyet sistemi yapılanmasına göre bakarsak durum iyi
idi. Bu yüzden, vaziyetin kötü olduğunu söyleyemediğimiz anlamında
eleştiriliyorduk. Bilgilendirme toplantısı mevcut sistemin kriterlerine
göre yapılıyordu. Biz ise gelecekteki yönetim sisteminin kriterlerine göre,
demokratik yönetim politikaları ve çoğulculuk adına, bütçe noktasında,
vaziyetin kötü olduğu söylüyorduk. Bu sistem sorunu idi, biz bunun
değiştirilmesi zamanının geldiğini arkadaşlarımızla birlikte söylüyorduk.
Bu anlamda konunun tartışılacağı yer sunum toplantısı değildi. Mevcut
yönetim sistemi gereği GOSB’un 2011 bütçesini kimse görmemişti. Zaten
yapıldıktan sonra bütçeyi görmenin de bir anlamı yok. Önemli olan yapılırken katılımcı sanayiciye sorulması... Her şey 26 yıldır sanayicimize
sorulmadan yapılmış. Müteşebbis heyet sistemi sanayicilerimizi senelerce
sistemin dışında, apolitize etmiş, böyle bir bilgi sunumu bile bir lütuf olarak algılanıyor. Kimse bütçeyi sormamış, görmemiş ve incelememiş. Sistemin nasıl işlediğinden, menkul ve gayrimenkullerin nasıl oluştuğundan
nasıl kullanıldığından, haberi bile yok. Arkadaşlarımıza cevabımız; dernek
ve GOSB yönetim kurulu olarak, davayı kazanmaya çalışıyoruz. Dava;
Bölgemizi birlikte esas genel kurula götürmek. Bunun için birlikte çalışmak gerekiyor. Yönetimdeki arkadaşların bu sistemde yapacakları fazla bir
şey yok. Bu durumu futbol dili ile açıklarsak; Takımımızın bu gün için
oynamak zorunda olduğu futbol sistemi kötü. Futbolcuların yapacakları
fazla bir şey yok. Bu sistem değişmeli. Buna gerçekten inanıyoruz. Birlikte
çalışmalıyız ve GOSB u esas genel kurul sistemi ile yönetmeninin yolunu
açmalıyız. Bu sunum bile bunun ne karar acil olduğunu bize gösterdi.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
yilere sıfır yansıtılmasını bütçelerimize hedef olarak koyacağız ve bu mümkün olacak.
l
Gerçek verilere dayanan, hedefleri olan,
çağdaş yönetim anlayışının en önemli enstrümanı olan ve genel kurul onaylı bütçelerle yönetim anlayışı bölgelerimize gelecek.
l
Proforma, fiktif, torba ve keyfi bütçeler
yerine, gerçek ve hedefleri olan bütçelerle
yönetileceğiz.
l
En önemlisi gider ve gelirlerini sanayicimizin ödediği bu bütçeleri, katılımcı sanayiciler onaylayacak ve denetleyecek.
l
Bizi yönetenlerin eline bu gerçek bütçeleri bir yol haritası olarak vereceğiz. Genel
kurulumuzda her yıl bu bütçelere göre, bizi
yönetenlere hesap soracağız. Bu durumda,
GOSB yönetimine kimi seçersek seçelim, bu
bütçe verilerle ile seçilenleri denetlememiz
mümkün olacak. Onayladığımız bütçe hedeflerinin neresindeler, genel kurulun talimatları tam olarak yerine getirilmiş mi? Her
bütçe yılında, yönetimin başarılı olup olmadığını, bütçe sonuçlarına göre yani somut
verilere göre denetleyeceğiz.
l
İçimiz rahat olacak… GOSB’un menkul
vegayrimenkulleri bizim onayladığımız
bütçeye göre yönetiliyor, keyfi yönetim kaygımız yok. Varlıklarımızı biz yönetiyoruz.
Tam demokratik ve gerçek çoğulcu sistem
olan, esas genel kurul ve onun onayladığı
yönetim kurulu yönetiyor.
Gebze Organize Sanayi Bölgesine ve zamanı geldiğinde, bütün OSB’lerimize hayırlı
olsun.
11
GOSBSAD
MESAJI
konu, yapılmakta olan üye ve katılımcı ziyaretlerinde özellikle vurgulanıyor. Yönetim
Kurulunun Kocaeli Valisi Ercan Topaca’ya
yaptığı ziyarette de konu ele alındı ve yapılmakta olan çalışmalarla ilgili bilgi verildi. Dernek Başkanı Adil Kanıöz bu sayıdaki
mesajında bu konuyu detaylandırılmakta.
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
12
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
K
işisel olarak sevinçler, üzüntüler,
mutluluklar, hüzünler yumağı
içinde tamamladığımız 2010 yılı,
ülkemiz sanayi ve sanayicilerimiz
için toparlanma ve yarınlara umut ve güvenle bakma yılı oldu. 2010 yılı ile tamamladığımız 2000’li yıllar, dönem başında ve sonunda yaşanan ekonomik krizlere rağmen,
önümüzdeki 10 yıllık değişimin altyapısının hazırlandığı yıllar olarak hatırlanacak.
GOSB’un istihdam rakamlarındaki yükseliş
de 2011 yılında pozitif bir trend yaşanacağının göstergesi. Sonuçta, her yılbaşında olduğu gibi yeni yıla yine iyi dilekler ve yeni
umutlarla giriyoruz.
GOSB’da çok önemli bir çalışma yürütülüyor. GOSB – URAK (Uluslararası Rekabet
Araştırmaları Kurumu) işbirliği olarak yürütülen bu çalışma “kümelenme temelli bir
altyapının oluşturulması” amacını taşıyor.
Kümelenme; bir ürün ya da hizmetle ilgili
oyuncuların coğrafik olarak dar bir alanda
toplanmaları olarak tanımlanıyor. GOSB’da
yapılmakta olan bu çalışma ve olası çıktıları ile katılımcılarımıza sağlayacağı fırsat ve
yararlar URAK Genel Koordinatörü Doç.
Dr. Melih Bulu ile yapılan röportajda tüm
boyutları ile görüşüldü. Okumanızı özellikle tavsiye ederim.
GOSBSAD yönetiminin en önemli ve güncel
hedeflerinden biri, GOSB’nin “Esas Genel
Kurul”a geçmesine katkıda bulunmak. Bu
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve
Yönetim Kurulu üyeleri, dernek üyesi ve
GOSB katılımcısı kuruluşları ziyarete başladı. Ziyaretlerde derneğin amacı ve faaliyetleri anlatılıyor, kuruluşların dernekte ilgili
görüşleri, beklentileri ve derneğin çözümüne katkı sağlayabileceği sorunları ile ilgili
bilgiler alınıyor. GOSBSAD Yönetimi bir yenilik başlatarak, eğitim, spor, kültür ve sanat
alanlarında yapılacak faaliyetleri yönetmek
üzere komiteler oluşturdu.Kültür ve Sanat
Komitesi de ilk faaliyetini açtığı “Heykel
Sergisi” ile gerçekleştirdi. Sergide sanatçılar
Sema Tahincioğlu ve Serap Gümüşoğlu’nun
eserleri yer alıyor.
Futbol turnuvamız ikinci yaşını tamamladı ve gelenekselleşme yolunda önemli bir
adım attı. Turnuvanın bir şampiyonu bir
de kazananı oldu. Şampiyon Arçelik LG…
kazanan ise “Dostluk”. Turnuva nefes kesen
bir final maçı ile tamamlandı. Kupayı kazanan takımın, maçın uzatmaları sonrası yapılan penaltı atışlarının onuncusunda belli
olduğu karşılaşmanın finalisti Bilim İlaç
şampiyonluğu hak eden bir diğer takımdı.
Spor Komitesi, futbol turnuvası sonrası
“Masa Tenisi Turnuvası”nı başlatıyor. Şubat
ayında başlayacak turnuva ile ilgili haberler
önümüzdeki sayıda yer alacak.
GOSB’mizin önemli bir yatırımla gerçekleştirilmiş çok özel bir Teknopark’ı var. Bu teknopark tüm yatırımcılarımızın katkıları ile
oluşturuldu ama elimizin hemen altındaki
bu değer ne yazık ki katılımcılarımız tarafından yeterince değerlendirilmiyor. GOSB
katılımcıları ile Teknopark arasındaki ilişki,
ulaşabileceği düzeyin çok altında. Bu sayımızda Teknoparkımızı bir kez daha ele alıyoruz. Amacımız, her iki tarafın da faydalanabileceği büyük potansiyeli gözler önüne
sermek ve sadece üretilen ürünleri değil,
üretilen know-how’ların da ihraç edileceği
günleri yakınlaştırmaya katkıda bulunmak.
Yeni yılda da sizlere GOSB’la ilgili güzel haberler duyurmayı diliyoruz.l
GOSBSAD’DAN
Düzce OSB Sanayicilere TESLİM…
HABERLER
Genel Kurul'da bir konuşma yapan Düzce Valisi
Vasip Şahin, "Bugün OSB'nin yoluna, kendi
üyelerinin bulunduğu bir yönetim modeliyle
devam etmesi için toplandık. Genel Kurul'un,
sanayicilerimize, Düzce'mize, OSB ve ülkemiz
için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bizler her daim sanayici arkadaşlarımızın
yanındayız" dedi.
Düzce Valisi
Şahin: "OSB
yönetiminin her
zaman yanındayız.
İleride 2. OSB'yi
de sanayicilere
devredeceğiz."
K
uruluşundan on beş yıl sonra
Müteşebbis Heyet Yönetiminden sanayicilerin kendilerini
yönettiği model olan “Genel
Kurul” sistemine geçen ve bünyesinde
56 sanayi kuruluşunu barındıran Düzce
Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan seçimde 34 sanayici oy kullandı. Aday listenin oybirliği ile onaylandığı seçimle beş
kişilik yeni yönetim kurulu oluştu. Genel
Kurul’da bir konuşma yapan Düzce Valisi Vasip Şahin, genel kurulun önemine
vurgu yaparak “Bu gün sizlerin iradesi
doğrultusunda, Organize Sanayi Bölgesinin yoluna, kendi üyelerinin bulunduğu
bir yönetim modeliyle devam etmesi için
toplandık. Genel Kurulun, sanayicilerimiz, Düzce’mize, Organize Sanayi Bölgesi
ve Ülkemiz için hayırlı olmasını temenni
ediyorum. Bizler her daim sanayici arkadaşlarımızın yanındayız” dedi.
Selim Yirmibeşoğlu (Yirmibeşoğlu Müh.
A.Ş.) başkanlığında, Caner Aypan (DESA
Deri), Mustafa Doğan (A.S.D.), Uğur Bitirgeç (Esti) ve Ali Aloğlu’dan (Artek) oluşan
Yönetim Kurulu daha sonra Vali Şahin’i
makamında ziyaret etti. Düzce’ye katkı
sağlama noktasında hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Düzce
Valisi Şahin, “OSB yönetiminin her zaman
yanındayız. Çünkü bizim için önemli.
Bundan sonra da 2. OSB’nin yönetimi olarak 1. OSB’nin yönetimi ile sırt sırta, omuz
omuza Düzce’nin daha iyiye, daha güzele,
daha kalkınmışlığa ulaşması için elimizden geleni yapacak ve ilerde 2. OSB’yi de
sanayicilere devredeceğiz” diyerek yeni
yönetime başarılar diledi.l
OSB arsaları gerçekten
yatırım yapana
GOSBSAD
Sanayi ve
Ticaret
Bakanı
Nihat Ergün
14
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
2. Organize Sanayi Bölgesi Çevre Zirvesinin açılışında konuşan Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat Ergün OSB’lerde kullanılmayan arsalara dikkat çekti ve uzun yıllar
“yatırım yapacağım” diyerek bir arsanın
kapatılmasına razı olmadıklarını söyledi.
Gerçek yatırımcılar arsa ararken, kimilerinin arsaların üzerine yattığını dile getiren
Sanayi ve Ticaret Bakanı, bu tür arsaların
gerektiğinde parası geri verilerek geri alınacağını ve gerçekten yatırım yapanlara
verileceğini, bu konuda OSB yönetimlerine büyük iş düştüğünü vurguladı.l
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB Yönetimi, Esas Genel Kurul
çalışmalarını başlattı
G
OSB Yönetimi tarafından rutin
olarak düzenlenen bilgilendirme toplantılarından bir yenisi
geçtiğimiz günlerde yapıldı.
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım tarafından yapılan sunumda, katılımcılara 5 Mayıs 2010 tarihinden sonra
yapılan çalışmalar ve gelişmelerle ilgili
bilgi aktardı.
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit
Yıldırım’ın katılımcıların yaşadıkları sıkıntılar ve çözüme kavuşmayan problem-
leri ile ilgili sorularını yanıtlaması ile son
bulan toplantı sonrası verilen kokteyli
katılımcılar birbirleriyle sohbet ederek değerlendirdiler.
Sunumda özellikle dikkatimizi çeken nokta, GOSB Yönetiminin “Esas Genel Kurul”
çalışmalarını başlattığı yönündeki açıklamaydı. GOSBSAD Yönetimi olarak öncelikli hedeflerimiz arasında olan bu çalışmayı sonuna kadar destekliyoruz. l
OSB uygulama yönetmeliğinde
önemli değişiklik
Değiştirilen maddeler içinde 35 ve 111. Maddeler özellikle dikkat çekici.
Değiştirilen: 35 inci maddenin üçüncü fıkrasının (k) bendi
Eski Metin: ”Yönetim aidatları ve hizmet
karşılıklarını parsel büyüklüğüne göre
belirlemek,”
Yeni Metin: ”Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarını
arsaların boş, inşaat halinde ve üretime geçme durumları dikkate alınarak parsel büyüklüğüne göre belirlemek,”
Değiştirilen: 111 inci maddenin üçüncü fıkrası
Eski Metin: “(3) Katılımcı, inşaatını
süresinde ya da verilen ek süre içinde
bitirmediği takdirde; temel atmış veya
temel inşaatını bitirmiş olsa bile, OSB, arsa
tahsisi bedelini iade etmek suretiyle tahsisi
iptale yetkilidir.” Yeni Metin: “(3) Katılımcı, inşaatını süresinde ya da verilen
ek süre içinde bitirmediği takdirde; temel atmış veya temel
inşaatını bitirmiş olsa bile, OSB, arsa bedelini iade etmek
suretiyle tahsisi iptale yetkilidir. Arsa tahsislerinin iptalinde
iade edilecek arsa bedeli; ilk satış bedelinden az, yılı kanuni
faiz oranları ile belirlenen arsa bedelinden fazla olmamak üzere
OSB’ce belirlenerek katılımcıya ödenir.” GOSBSAD Yönetimi olarak, 111. Maddede
yapılmış olan değişikliği, arsanın sanayiye
kazandırılması açısından katılımcılar adına
önemli ve doğru bir uygulama olarak görüyoruz. OSB yönetimlerine verilmiş olan
bu yetkinin, maddenin ruhuna uygun bir
şekilde, etik ve hakkaniyet kurallarına göre
kullanılmasını son derece önemli buluyor
ve arsanın el değiştirmesi sırasında, ilgili
sanayicilerin her ikisinin de gözetilmesi ve
hiçbirinin mağdur edilmemesi gerektiğine
inanıyoruz. Beklentimiz; Tüm OSB yönetimlerinin, tahsisi sonlandırılan ve yeni tahsis yapılan sanayicileri bir araya getiren, onları buluşturan ya da buluşmalarına olanak
sağlayan bir yaklaşım içinde olmaları. l
GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı
Vahit Yıldırım,
"GOSB yönetimi
olarak Esas Genel
Kurul çalışmalarını
başlattık" dedi.
Resmi Gazete’nin
09.02.2011
Tarih ve 27841
Sayılı nüshasında
yayımlanan
“OSB Uygulama
Yönetmeliğinde
Değişiklik
Yapılmasına Dair
Yönetmelik” ile
OSB Uygulama
Yönetmeliği' nin
35, 38, 44, 73,
108 ve 111 nci
maddelerinde
değişiklikler yapıldı.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
GOSB Atıksu Arıtma Tesisi yapım işi,
GOSB Tembelova alanı’nın yol ve altyapı
projeleri, GOSB Meydan Projesi, TEM otobanından GOSB’a bağlantı yapılması ve
GOSB alanı içindeki yolların rehabilitasyonu, ekonomik ömrünü dolduran kesicilerin yenilenmesi, atıl yatırımların hayata
döndürülmesi vb 16 başlık altında bilgi
aktarılan sunum ilgi ile izlendi.
15
GOSBSAD’DAN
HABERLER
GOSBSAD Yönetim Kurulu Kocaeli
Valisi Ercan Topaca’yı ziyaret etti
Y
önetim Kurulu Başkanı Adil
Kanıöz, Başkan Yardımcısı Muzaffer Koşan, Yönetim Kurulu
Üyeleri Ercüment Sarıtaş, Ahmet Yavuz Anlaş ve Hasan Tugay’dan
oluşan heyetin ziyaretinde derneğin fonksiyonu ve çalışmaları hakkında bilgi verildi. Başkan Adil Kanıöz, derneğin çoğulcu
ve demokratik bir anlayışla yönetildiğini
ve bölge sanayicileri ile çalışanlarının sorunlarına çözüm ve öneriler getirme gayreti içinde olduğunu ifade etti. Derneğin
önemli hedeflerinden birinin GOSB’nin
“Esas Genel Kurul”a geçmesine katkıda
bulunmak olduğu ve bu yönde çalışmalara başlandığı vurgulandı.l
GOSBSAD yönetiminde iş bölümü
GOSBSAD
GOSBSAD
Masa Tenisi Turnuvası
16
GOSBSAD Yönetimi, derneğin kısa ve
uzun dönem çalışma planlarının görüşerek, eğitim, spor, kültür ve sanat alanlarında yapacağı faaliyetleri yönetmek
üzere komiteler oluşturdu.
Eğitim komitesinde Muzaffer Koşan ve
Metin Avcı, Spor Komitesinde Metin
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Avcı ve Mahmut Topaloğlu, Kültür ve
Sanat komitesinde de Semih Tahincioğlu
ve Ercüment Sarıtaş yer alıyor.
Kültür ve Sanat Komitesi ilk faaliyetini
açılan “Heykel Sergisi” ile gerçekleştirdi.
Spor Komitesi de Şubat ayı içinde “Masa
Tenisi Turnuvası”nı başlatıyor.l
HABERLER
lerde derneğin amacı ve faaliyetleri anlatılıyor, kuruluşların dernekle ilgili görüşleri,
beklentileri ve derneğin çözümüne katkı
sağlayabileceği sorunları ile ilgili bilgiler
alınıyor. Kuruluş yöneticilerine GOSBSAD
tarafından hazırlanan, “Dernek Tüzüğü”
ve “OSB Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği” kitapçıklarının hediye edildiği ziyaretlere yıl boyunca devam edilecek.l
GOSBSAD
G
OSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz ve Yönetim
Kurulu üyeleri, Dernek üyesi
ve GOSB katılımcısı kuruluşları ziyarete başladı. İlk etapta Akay Plastik,
Aygaz, E Kart, Kamasan, Ülker İdeal Gıda,
firmaları ile GOSB Teknopark ziyaret edildi. Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz
tarafından “Esas Genel Kurul” yapılması
konusunun özellikle vurgulandığı ziyaret-
GOSB’DAN
GOSBSAD Başkanı ve Yönetim Kurulu
üyeleri dernek üyeleri ve GOSB
katılımcılarını ziyaret ediyor
17
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD’DAN
HABERLER
“Önce Dostluk
ve Centilmenlik”
sloganıyla, 20 Eylül
tarihinde başlayan
ve üç aya yakın bir
süre devam eden
“GOSBSAD 2010
Futbol Turnuvası”
Arçelik LG’nin
şampiyonluğu ile
sona erdi.
Şampiyon “Arçelik LG”
Kazanan “Dostluk”
2
7 takımın katılımıyla gerçekleşen
ve “Türkiye Futbol Federasyonu
Herkes İçin Futbol Bölümü”nün
verdiği destekle daha da profesyonelleşen turnuva, ikinci yaşını tamamlarken “gelenekselleşme” yolunda önemli
bir adım atmış oldu.
Düzenlenen turnuva, “Çalışanlara spor
yaptırarak GOSB bünyesinde yer alan kuruluşlar arasında tanışıklığı, kaynaşmayı,
yakınlaşmayı arttırmak, dayanışma ile
birlikteliğe katkıda bulunmak” amacını,
oynanan 78 maçta yer alarak fiilen spor ya-
pan 300 kişi ve organizasyonla yakından
ilgilenen kişilerle birlikte yaklaşık 1000
kişilik bir kitleyi kucaklayarak gerçekleştirdi. Turnuvaya katkıda bulunan herkesin
büyük bir iyi niyet ve işbirliği ile tamamlanan turnuva, GOSBSAD’ın yeni hedefler
belirlemesine ve daha büyük kitleleri kucaklayacak “OSB’lerarası Futbol Turnuvası” organizasyonu çalışmalarını başlatmasına yol açtı.
Turnuvaya katılanlar daha önce edindikleri dostlara yenilerini eklerken, gelecek
yıllarda bunun daha da artacağına ve
GOSBSAD Futbol turnuvasının gelmesi
iple çekilen, herkes tarafından takdirle izlenen bir turnuva olacağına inandıklarını
belirttiler.
GOSBSAD
Turnuva final maçını, Gebze Kaymakamı
Salih Karabulut, Çayırova Kaymakamı
Abdullah Selim Parlar, GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım başta olmak üzere kalabalık bir protokol ve finalist takımların coşkulu taraftarları izledi.
Kupa töreninden önce GOSBSAD Genel
Sekreteri Tunçer Gömeçli, GOSBSAD Yö-
18
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’DAN
HABERLER
Turnuva ikincisi Bilim İlaç’ın kupasını Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim Parlar
ve GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit
Yıldırım, şampiyon Arçelik LG’nin kupasını da Gebze Kaymakamı Salih Karabulut
ve GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Adil Kanıöz birlikte verdiler.
Aromsa ve Tekno Kauçuk turnuva yarı
finalistleri olarak, oynadıkları maçlarda
oyuncuları sarı kart dahi görmeyen Enka
Cıvata ve Sew Eurodrive turnuvanın en
centilmen takımları olarak kupalarını alırken, Gol Krallığı kupası da Aromsa’dan
Oktay Kır’ın oldu.
Finale Nasıl Geldiler…
Finalist takımların her ikisi de grup maçlarını dört maçta dört galibiyetle tamamladı. Birinci eleme turu maçında Arçelik LG,
Procter & Gamble’ı, Bilim İlaç Sandoz’u,
Çeyrek Finalde de Arçelik LG rakibi Güngör Otomobil’i, Bilim İlaç da rakibi Gea
Klima’yı yarış dışı bıraktı. Yarı finalde her
iki takım da en rahat maçlarını oynadı ve
rakiplerini zorlanmadan elediler.
Final maçı büyük bir mücadele içinde geçti. İlk golü Bilim İlaç attı. Arçelik LG’nin
sağladığı beraberlik çok uzun sürmedi ve
Bilim İlaç tekrar öne geçti. Bilim İlaç da
bu üstünlüğünü sürdüremeyince, maçın
normal süresi 2 – 2 sonuçlandı. Oynanan
onar dakikalık iki uzatma da aynı skorla
sonuçlanınca penaltı atışlarına geçildi. Her
iki takım da atılan beşer penaltıyı gole çevirdi. Beraberlik, kalan ikişer oyuncunun
da başarılı vuruşları ile bozulmadı. Penaltı
atışlarında yeniden başa dönüldü. Atılan
üçüncü penaltıyı Arçelik LG gole çevirip,
Bilim İlaç kaçırınca kupanın sahibi ARÇELİK LG oldu.l
GOSBSAD
netim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz, GOSB
Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım,
Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim
Parlar ve Gebze Kaymakamı Salih Karabulut birer konuşma yaptı.
19
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSB’DAN
HABERLER
G
OSB’da uzun seneler boyunca görev almış personelin de
ödüllendirildiği geceye, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Turhan Önalan’ın konuşmasıyla başlandı.
Önalan, Yönetim Kurulu Başkanı Vahit
Yıldırım’a geçmiş olsun dilekleri ile başladığı konuşmasında GOSB personeliyle
geçmişe ve ileriye dönük samimi düşüncelerini paylaştı. Önalan mesajında şunları
kaydetti; “Geçmişten bugüne birlikte çıktığımız yolculuğumuzda acı, tatlı günler
geçirdik, bazen konuştuk, bazen sustuk,
bazen de sinirlendik… Ancak sonuçta birbirimizi anlamaya gayret ederek bu güzel
ve samimi ortamı oluşturduk. 2010 yılının
hüzünlerini, burukluklarını, yorgunluğunu geride bırakmak ve yeni bir yıla daha
güzel, daha büyük hedeflerle girmek için
bugün burada hep beraberiz. 2011 yılında
da bölgemizin 25. Yılını kutlayacağız. Neredeyse çeyrek bir yüzyıl… Bu 25 Yıl içerisinde sizlerin verdiği hizmetler ve sunduğunuz başarılı çalışmalarla GOSB, marka
haline gelmiş ve bugün ulusal ve uluslar
arası platformlarda adından söz ettirerek
bugünkü konumuna ulaşmıştır. Ünlü İngiliz filozof William Jones der ki; “İnsan
doğasının en derin ilkesi takdir edilmeye
duyulan iştahtır.” Sizlerin bu başarılı çalışmaları da takdire layıktır. Bu anlamda
hem yeni yıla daha güzel bir giriş yapmak
hem de Yönetim Kurulu olarak biraz geç
kaldığımız bu ödül gecesinde burada beraberiz. Bu vesileyle, bölgeyi bir toprak
parçasından sanayi devlerinin yer aldığı
konuma taşıyan geçmiş dönem Müteşebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Üyelerine,
GOSBSAD
28 Aralık Salı günü
GOSB Yönetim
Kurulu ve GOSB
personeli yılbaşı
kutlaması ve
ödül töreninde
buluştu. Yönetim
Kurulu Başkanı
Vahit Yıldırım’ın
rahatsızlığı
nedeniyle
katılamadığı geceye,
Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Turhan
Önalan, Yönetim
Kurulu Üyeleri Ümit
Şişmanoğlu, Tuğrul
Derman ve Ali
Toprak, Müteşebbis
Heyet Üyesi Feyyaz
Yumurtacı, Bölge
Müdürü A. Haydar
Bulut ve tüm GOSB
personeli katıldı.
GOSB'un 25. yıl kutlaması
20
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bölge Müdürlerine, emekli olan ve ayrılan
çalışanlara da teşekkürü borç biliyorum.”
Önalan’ın konuşmasından sonra, 25 yıl
önce çıktığı yolda cesaretli adımlarla ilerleyerek marka haline gelen GOSB’u bugüne taşıyan, GOSB’a emeği geçen personele
plaketleri ve hediyeleri verildi. 20. Yılını
dolduran Bölge Müdür Yardımcısı Sertaç
Ürkmez’e Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Turhan Önalan, Bölge Müdür Yardımcısı Gülser Kaya’ya Yönetim Kurulu Üyesi
Ümit Şişmanoğlu, Bölge Müdürü Asistanı Aytaç Şenyıl’a Yönetim Kurulu Üyesi
Tuğrul Derman, İnsan Kaynakları Uzmanı
Gaye Tokol’a Yönetim Kurulu Üyesi Ali
Toprak, Bilgi İşlem Uzmanı Saffet Arslan’a
ise Müteşebbis Heyet Üyesi Feyyaz Yumurtacı tarafından plaket ve hediyeleri
takdim edilirken, 15. Yılını dolduran Celil Gücüyener, Avni Karagöz, İlker Şahin,
Hilmiye Kaya, Seyfettin Erdem, Mustafa
Közkaya, Erol Yılmaz, Ercan Kara, Hüseyin Ayrancı, Mehmet Taşkın, Kemal Ada,
Hasan Çelik, Ufuk Bayındır’a plaket ve
hediyeleri Bölge Müdürü A. Haydar Bulut
tarafından verildi.”l
GOSB’DA
KÜMENLENME
GOSBSAD
Kurulduğu 1986
yılından bu yana
birçok ilke imza atan
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
(GOSB) Türkiye’de
ilk, dünyada ise
sayılı örnekler
arasında sayılacak
bir projeyi daha
hayata geçiriyor.
Uluslararası Rekabet
Araştırmaları
Kurumu (URAK)
ile birlikte
gerçekleştirilecek
projede “Gebze
Organize Sanayi
Bölgesi’nde
Kümelenme
Temelli İnovasyon
Altyapısının
Oluşturulması”
amacı ile yola
çıkılıyor.
GOSB, kümelenme temelli
inovasyon altyapısı kuruyor
B
ünyesinde teknopark kuran ilk
OSB ve bu bağlamda Organize
Sanayi Bölgeleri arasında inovasyon konusunda lider konumda olan GOSB’da faaliyet gösteren firmaların, inovasyon merkezli bir yaklaşım ile
sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde edebilmesi amacıyla kümelenme temelli bir
altyapının oluşturulması için çalışmalara
başlandı. 26 Ekim 2010 Salı günü URAK
Genel Koordinatörü Doç. Dr. Melih Bulu,
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, GOSB Müteşebbis Heyet Üyesi
Tuğrul Tekbulut, GOSB Yönetim Kurulu
Üyesi Ali Toprak, GOSB Katılımcı İlişkileri
Uzmanı Meral Ünver, URAK Projeler Koordinatörü Ayça Cangel ve Analiz Sentez
Yönetim Geliştirme Merkezi Başkanı Tunç
Çelik’in bir araya geldiği toplantıda proje
kapsamında yapılacak çalışmalar üzerinde duruldu.
Kümelenme
kavramının
Organize Sanayi
Bölgesi’nde ilk
planlı uygulaması
olacak olan
bu proje, diğer
OSB'lere için örnek
teşkil edecek.
22
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kümelenme kavramının Organize Sanayi
Bölgesi’nde ilk planlı uygulaması olacak
olan bu proje, Türkiye’deki diğer OSB’ler
için de örnek teşkil edecek. İlk olması sebebiyle büyük yankı uyandıracak olan
çalışma, URAK’tan uzman bir ekip liderliğinde 12 ayı kapsayan bir program kapsamında gerçekleştirilecek. Çalışma süresince bölgede bulunan firmalar ile tek tek
görüşülerek, firmaların kendi aralarında
ve GOSB Teknopark ile kazan-kazan modeline uygun işbirliklerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Kümelenme; birbirine katma değer ekleyen üretim zinciri ile bağlı, bir ürün ya
da hizmetin üretilmesi konusunda doğrudan veya dolaylı olarak etkin olan ya da
olma potansiyeli olan birbiriyle ilişkili ve
karşılıklı bağımlı oyuncuların (üreticiler,
tedarikçiler, müşteriler, bilgi üreten kurumlar, araştırma merkezleri, sivil toplum
kuruluşları, danışmanlık şirketleri, kamu
kurum ve/veya kuruluşları, yerel yönetim
kurum ve/veya kuruluşları, medya, finansal kurumlar) ortak bir coğrafyada yoğunlaşmaları şeklinde tanımlanıyor. Son
yıllarda başta gelişmiş ekonomilerin kalkınma programlarında sıkça rastlanılan,
ülkemizde ise URAK’ın 1999 yılında başlayan çalışmaları ile ülkemiz gündemine
giren kümelenme kavramı, günümüzde
başta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Devlet
Planlama Teşkilatı olmak üzere kamu kurumlarının politika ve destek paketlerinde
yerini almaya başladı.l
GOSB’DA
KÜMENLENME
Kümelenmeden
Küreselliğe
Doç. Dr.
Melih Bulu
URAK Genel
Koordinatörü
GOSBSAD
Uluslararası Rekabet
Araştırmaları
Kurumu (URAK)
ile birlikte
gerçekleştirilen,
GOSB'da
kümelenme temelli
bir altyapının
oluşturulması
amacını taşıyan
proje çalışmaları
devam ediyor. Süreç
ile ilgili programın
nasıl yürütüldüğüne
ilişkin Doç. Dr.
Melih Bulu ve Analiz
Sentez Yönetim
Geliştirme Merkezi
Başkanı Tunç
Çelik sorularımızı
yanıtladılar.
24
Kümelenme oluşumu nasıl başladı?
B
undan yaklaşık on sene kadar
önce Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak için ne yapabiliriz
diye düşünen bir grup iş adamı, bir grup kamu bürokratı, bir grup
gazeteci ile başladı bu hikaye... Harvard
Üniversitesi’nde bu konuda çalışmalar
yapan Pr. Michael Porter’ın dünyadaki
birçok ülkeye göre geliştirdiği rekabetçilik
üzerine bir metodoloji vardı. Know-how’ı
oradan aldık. Bunu tabi Türkiye’nin şartlarına göre uyarladık sonra. Ardından
Sultanahmet’te turizm sektörünü geliştirebilir miyiz düşüncesiyle, bu yöntemle
bir pilot çalışma yaptık. Sultanahmet’teki
projenin geliştirilmesiyle ilgili alandaki
kişi de bendim ve o metodolojiyle biz, o işi
pilot olarak denedik ve umduğumuzdan
çok daha başarılı oldu. Sultanahmet’te o
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
zamanlar otel odaları 10-15 Dolar’a satılabiliyordu, doluluk oranı çok düşüktü ve
uluslararası arenada bir imajı olan yer değildi. Şimdi Sultanahmet nereden nereye
geldi. Mesela, artık araç trafiği tamamen
kapandı. Bu turizmcilerin o zaman bile istediği bir şeydi ama on sene sonra ancak
olabildi.
Bu değişim nasıl yaşandı?
Yaptığımız şey bu kümelenme geliştirme dediğimiz çalışma. “Kümelenme”, bir
ürün ya da hizmetle ilgili oyuncuların coğrafik olarak dar bir alanda toplanmaları.Bu
anlamda Sultanahmet bir turizm kümelenmesi. Otel var, müze var, turistik eşya
satıcısı var, restoran var, seyahat acentası
var. Yani turizmle ilgili oyuncuların hepsi
orada var. Biz kümelenmeyi bir sektörde
yakaladığımız zaman, onu nasıl gelişti-
Sultanahmet’e en büyük açık olarak şunu
gördük: Sultanahmet özellikle yurtdışından gelen turiste hizmet vermeye çalışıyor. Çünkü bütün dünyanın ilgisini çekecek bir ürünü var. Dünyanın iki büyük
imparatorluğuna başkentlik yapmış bir
merkez orası. Ama müşteriye ulaşamıyordu. Avrupa’daki, Amerika’daki, özellikle
yüksek gelir seviyesindeki müşteriye ulaşamıyordu. Biz bir açığı gördük. Önemli
bir oyuncu eksikti orada. Müşteriye ulaşacak ve müşteriyi, turisti Sultanahmet’e
getirecek oyuncu yoktu. Biz oradaki girişimcilere “burada bir oyuncu eksikliği var,
o zaman bunun kurulması lazım” dedik.
Halı satan bir girişimci bir şirket kurdu ve
bu işe girdi. Çok büyük bir oyuncu oldu
Sultanahmet’te ve çok da gelir elde etti.
Bunun gibi oyuncular sonra kademe kademe devreye girdi. Mesela internete ‘İstanbul’ girdiğinizde ilk gelen sayfada terör,
işkence, patlama haberleri oluyordu. Yani
düşünün siz bir turistsiniz ve İstanbul’a
gitmek istiyorsunuz. Arama motoruna giriyorsunuz ve hiç olumlu bir şey yok. Ama
bugün girin hep turizmle ilgili şeyler çıkar.
Bu da bizim o proje kapsamında yaptığımız şeylerden birisiydi. İşte biz bu bilinci
en azından verdik.
Otomotivin başkenti Bursa’da sektör
aslında kümelenmiş durumdalar. Sizin
yol göstericiliğiniz ne şekilde oluyor?
Biz ilk önce bir analiz yapıyoruz. Yani o
kümelenmenin gelişmişlik seviyesini anlamaya çalışıyoruz. Zaten bizim yakaladığı-
mız kümelenmeler doğal olarak bir şekilde
o noktaya gelmiş kümelenmeler. Baktığımız iki şey var aslında; birincisi, tedarik
zincirine bakıyoruz. Otomotivi düşünelim
mesela: Bursa. Otomotiv sektöründe tedarik zincirinin idealde nasıl olması lazım?
Hangi oyuncuların olması lazım? Mesela
eminim ki dökümcüler, metal işlemeciler,
plastik enjeksiyoncular olacak. Yani arabanın parçalarını üretenler olacak. Ama
bunun daha ileri aşamasına baktığımızda
mesela tasarımcıların olması lazım. Biraz
daha ileriye gittiğinizde bu üretim tesislerine eleman yetiştirecek okulların olması
lazım. Biraz daha ileri gittiğinizde bu işlere özel finans sağlayan kurumların olması
lazım. Yani iş gittikçe daha sofistike hale
geliyor. Mesela Bursa’da bugün gitseniz
tasarımla ilgili componenti bulamazsınız.
Demek ki orada bir şeye başlanacaksa en
kritik şeylerden birisi bu.
“GOSB’da
yapacağımız modeli;
GOSB’un özellikle
innovasyon yönünü
güçlendirecek, daha
ileriye gitmesini
sağlayacak,
oradaki oyuncular
arasındaki
işbirliğini artıracak
bir model olarak
düşünebilirsiniz”
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’yle nasıl
bir proje yürütmeyi düşünüyorsunuz?
Şimdi GOSB Türkiye’nin en gelişmiş organize sanayi bölgesi. Büyük oyuncular var.
Hepsi kendi alanlarında neredeyse hem
Türkiye’nin hem de dünyanın bel kemiği,
önemli oyuncular. Şimdi Gebze’de şöyle
bir şey düşünüyoruz; rekabetin geldiği
en son nokta özellikle innovasyon bazlı
rekabet. Yani bir şeylere yenilik yapmamız lazım. Şimdi Gebze’nin çok özel bir
Teknopark’ı var, güzel bir yatırım yapılmış. Ama biz şunu görüyoruz: Gebze’deki
o büyük firmalarla Teknopark arasında
hemen hemen hiçbir ilişki yok. Ortak proGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
receğimizi biliyoruz. Yani onun knowhow’ı var bizde. Porter Hoca diyor ki;
“kümelenmeler sektörün rekabetçiliği için
önemlidir, eğer bir kümelenme oluşmuşsa
onları bulun ve geliştirmeye çalışın”. Bir
kitabı var 90’da yazdığı: “Milletlerin Rekabet Avantajı”. Dünyadaki rekabetçi ülkelere baktığında hep en fazla ihracat yapan
sektörlerin arkasında bu kümelenmeleri
görüyor.
25
GOSB’DA
GOSBSAD
KÜMENLENME
26
“Bu projenin müşterisi
sadece GOSB ya da
Gebze’deki sanayiciler
değil, bütün Türkiye’deki
organize sanayi
bölgeleridir. Hepsinin
bu projeden haberdar
olmaları benzeri çalışmalara
girebilmeleri açısından
önemli. Sanayi Bakanlığı
da bu projeyi yakından
izliyor. Onlar için de ilginç
bir örnek. Bu projenin
sonucunda neler çıkacak,
en azından nasıl bir model
çıkacak bunu gözlemek
istiyorlar”
jeler yok. Aslında iki tarafın da faydalanabileceği büyük bir potansiyel var ama bu
çalışmıyor. Ek olarak mesela GOSB’daki
her oyuncu belki kendi başına, kendi alanında çok büyük ama ortak yapabilecekleri birçok geliştirme alanı var. Ortak satın
alma, ortak pazarlama, ortak Ar-Ge, ortak
insan kaynağı yetiştirilmesi gibi yapabilecekleri birçok ortak şey var ve hepsine
kazandıracak projeler bunlar. Yani kazankazan modeli uygulayacağımız birçok
proje görüyoruz yaptığımız analizlerde.
Bu projenin amacı işte bunları olabildiğince ortaya çıkaracak bir model kurgulamak.
Yani sürdürülebilir bir model kurgulamak.
Yoksa bunu biz yapmayacağız. Biz sadece
elimizdeki know-how’ı GOSB’a aktaracağız. Yani GOSB’un çok ciddi bir yönetim
binası var, profesyonel bir ekibi var. Zaten
bu işlerle uğraşıyorlar. Bizim yapacağımız
şey sadece dünyadaki ve Türkiye’deki tecrübelerimizle GOSB için yeni bir model
önerisinde bulunmaktır. Bu Türkiye’de ilk
defa yapılıyor, dünyada da sayılı örnekleri
var bunun. Bizim GOSB’da yapacağımız
modeli, GOSB’un özellikle innovasyon
yönünü güçlendirecek, daha ileriye gitmesini sağlayacak, oradaki oyuncular arasındaki işbirliğini artıracak bir model olarak
düşünebilirsiniz. Bunu yaparken de tabi
oradaki oyuncuların, yani firmaların yöneticilerinin, liderlerinin, kanaat liderlerinin
katkısı bizim için çok önemli. Çünkü biz o
desteği alamadığımız sürece böyle bir projenin hayata geçmesinin imkanı yok.
Siz o şirketleri nasıl ikna ediyorsunuz?
Burada sizin öncelikleriniz ne oluyor,
zorluklarınız ne oluyor? Şirketler bunu
nasıl aşmalı, nasıl bakmalı?
Türkiye’de girdiğimiz projelerin çoğunda
tarafların birbirlerine güvenmediklerini
gördük. Bu da tabi bizim için çok zararlı
bir şey aslında. Tarafların ilerdeki kazançlarını güven içine almak bir maliyet ve zaman kaybı. Oysa güven varsa direkt işe girebiliyorsunuz. Sultanahmet’te yaptığımız
örnekte ben yüzlerce mülakat yapmıştım
işe başlarken. “Bakın biz böyle bir şeye
niyetlendik, amacımız bu, sizin hepsiniz
bundan kazanacaksınız” diye anlattık.
Sonra bir toplantı yapmak istedik. Herkese davetiye gönderdik ve o yüzlerce kişi
arasından dört kişi geldi. Demek ki dört
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
kişi projeye inanmış. Ama o dört kişi bile
yetti. Çünkü bir projeyi hayata geçirdiğiniz anda, herkes bakıyor size “aa somut
bir şeyler oluyor” diyorlar. İnsanlar belki
de daha önce defalarca bir araya gelmiş,
somut bir şey çıkmamış. İkinci toplantıya
on beş kişi geldi. Üçüncü toplantıya otuz
geldi ve giderek arttı. Sonra büyük çoğunluğu işin içerisine dahil oldu. Tabi burada
yapılabilir projeler üzerinden gerçekçi olmak gerekiyor. Sultanahmet’te herkesin
üzerinde hemfikir olduğu kolay bir proje
vardı, o da yön gösterme levhaları. O zaman yoktu ya da görünüş olarak çok kötüydü. Levhalar değişmeye başlayınca
insanlar değişikliği görmeye başladılar
Sultanahmet meydanında ve güven gelmeye başladı. Mesela hazır giyim sektörünün geliştirilmesiyle ilgili bir projemiz
vardı Adıyaman’da. Orada da yine böyle
sorunlar vardı ama çok basit bir problemleri vardı: Adıyaman’a uçak gelmiyordu.
“GOSB’daki her oyuncu belki
kendi başına, kendi alanında
büyük ama ortak yapabilecekleri
birçok geliştirme alanı var. Ortak
satın alma, ortak pazarlama,
ortak Ar-Ge, ortak insan kaynağı
yetiştirilmesi gibi yapabilecekleri
birçok ortak şey var ve hepsine
kazandıracak projeler bunlar.
Yaptığımız analizlerde kazankazan modeli uygulayacağımız
birçok proje görüyoruz.”
GOSB bir branşlaşması olan organize
sanayi bölgesi değil. Bunun bu çalışmada size yarattığı zorluklar neler olacak?
Bir de Gebze’nin gelişmişlik düzeyi ve
oldukça düzenli bir organize sanayi bölgesi olmasının avantajları ne olacak?
Şimdi ikincisinden başlayayım isterseniz.
Bir kere tabi GOSB’un bu kadar gelişmiş
ve oturmuş bir sanayi bölgesi olması bizim için çok avantajlı. Mesela bizim ilk
toplantımıza otuz dört tane temsilci geldi
ve “Aslında biz 120 küsur firmayız ama 30
küsurumuz şu anda burada” dediler. Ben
de o Sultanahmet örneğini verdim ve bunun iyi bir başlangıç olduğunu anlattım.
Bunu tabi GOSB yönetimi yaptı. Çünkü
Bölge Başkanı bizzat aradı birçok firmayı
ya da Yönetim Kurulundaki üyeler bizzat
aradılar. GOSB’un profesyonel bir yönetimi var. Tüm arkadaşlar direkt olarak bu
projenin içinde bizle beraber yer alıyor ve
destek oluyorlar. GOSB’un oturmuş bir
yapısının olmasının bu avantajı oldu. Bir
de tabi biz mesela Sultanahmet’le ilgili
projeyi yaparken medyada yer alma sürecimiz çok daha sonra geldi. Yani biz belki
kendi içimizde bir sene kadar çalıştık, ondan sonra yavaş yavaş projeye medya kulak kabartmaya başladı. Ama bu proje çok
daha önce, istediğimiz kadar, istediğimiz
oranda yer almaya başladı. Tabi burada
GOSB’un kurumsal yapısının gücü önemli. Yapılan işlerin çok daha geniş kesimlere
aktarılması açısından medya desteği de
önemli bizim için... Bu projenin müşterisi
sadece GOSB ya da Gebze’deki sanayiciler
değil, aslında bütün Türkiye’deki organize sanayi bölgeleridir. Hepsinin bu proje-
Oyuncuların Birliğinden Dünya Sahnesine
Uzanan Yaklaşım: Kümelenme
Bizim sanayiciye, üreticiye dediğimiz şey şu: bu proje
aslında sizin kar marjınızı ve cironuzu artırma projesidir.
Sonuçta sizi daha da zenginleştirecektir. Bu projenin
yapılma hedefi bu. Bu nasıl olacak? Bu projeyle olacak.
Nasıl olacak? Şimdi o kümelenmeyi geliştirdiğimiz oranda
oyuncunun da bu işten, o büyüyen pastadan aldığı pay daha
da artacak. Yani bu projenin amacı aslında pasta büyütme
projesi. Ekonomik pastayı büyütüyoruz biz.
den haberdar olmaları benzeri çalışmalara girebilmeleri açısından önemli. Sanayi
Bakanlığı da bu projeyi yakından izliyor.
Onlar için de ilginç bir örnek. Bu projenin
sonucunda neler çıkacak, en azından nasıl
bir model çıkacak bunu gözlemek istiyorlar. Şimdi birinci sorunuza gelirsek, tek bir
sektör yok dediğiniz gibi. Ama bu bizim
için bir zorluk değil, sadece farklı bir model kurmamızı gerektiriyor. Şimdiye kadar
yaptığımız çalışmalarda genelde tek bir
sektör üzerine yoğunlaştığımız için, ona
ilişkin bir model oluşturmuştuk. Şu anda
yaptığımız çalışmalarda hangi sektörler
var ve o sektörlerin tedarik zincirinde hangi oyuncuları var onları analiz ediyoruz.
Tunç Bey zaten bu analizi yapıyor. Mesela
Sultanahmet turizmi sektörüne yaparken
biz tekstille de çok yakın çalıştık. Çünkü
Fransa’nın yaptığı tekstil ihracatının büyük bir kısmı Fransa’ya gelen turistlerin
aldığı ürünlermiş. O mağazalarda Fransız
ürünleri; parfümüdür, tekstilidir vs. yüksek fiyatlara satın alınır. Biz ihracat yaparken ürünlerimizi çok düşük kar marjlarıyla satıyoruz ama bir turist gelip de aynı
ürünü mağazamızdan aldığı zaman çok
daha yüksek kar marjıyla satmış oluyoruz.
Biz bunu fark ettik ve hazır giyim firmalarına “gelin Sultanahmet’te mağaza açın”
dedik. Taksim mesela bunu çok daha iyi
yaptı sonra. Turizm aslında hazır giyimle
ne kadar yakın olabiliyor birbirine. Şimdi
biz bu tip ortak paydaları yakalamaya çalışacağız GOSB’da. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
Havaalanı vardı ama uçuş yoktu. Bölgenin milletvekilleri vs.’ye bunlar iletildi,
konuştular Türk Hava Yolları ile. THY’de
zaten yeni hat açacak yer arıyormuş, denemek için Adıyaman’ı başlattı. Ama sonra bir baktılar ki uçaklar dolu gidip geliyor, bir anda mesela Adıyaman-İstanbul,
Ankara-Adıyaman uçak seferleri başladı.
Zaman içerisinde biz o liderliğimizi yerel
oyunculara devrediyoruz. Adıyaman’da
bir dernek kuruldu ve biz o birlikte iş
yapma kabiliyetimizi o derneğe devrettik
ve şu anda gayet güzel devam ediyorlar.
Sultanahmet’te de yine benzeri bir dernek
kuruldu.
27
GOSB’DA
KÜMENLENME
GOSB'da Kümelenme
Çalışmalarının İlk Adımları
birikimleri var. İnsan niteliği olarak, teknoloji olarak, hardware, software olarak
ciddi birikimleri ve paylaşılacakları var.
Yani herkesin her kapasitesini mutlaka
yüzde 100 kullanmadığı ya da yeni yatırım yapma ihtiyacı olan yerler var.
Mülakatçıları neye göre seçtiniz? Bu
toplantıya katılan 34 firma mı?
Tunç Çelik
Analiz Sentez
Yönetim Geliştirme
Merkezi Başkanı
GOSBSAD
Shiego Shingo, Toyota
üretim sisteminin önemli
kilit taşıdır. Üste sistemi
kuran ise Taiichi Ohno’dur.
Onun da altındaki adam
Shiego Shingo’dur, o
kalıp değişimini hızlı
yapan mühendis. Onun
bir sözü var diyor ki:
“kötü şeyler kendiliğinden
olur, iyi şeyler çok iyi
planlandığında...”
28
GOSB’da şu anda neler yapıyorsunuz?
Çalışmalarınız nasıl gidiyor?
M
ülakatların üçüncü gününü
bitirdik. 19 mülakat yapmış
durumdayız şu anda. İki günümüz daha var. Bir kere
GOSB’da 1953’de, 1956’da işe sokaktan
başlamış, firmasını bir yere getirmiş, sonra GOSB kurulduğu zaman içine girmiş
çok köklü kuruluşlar var. Bu benim çok
dikkatimi çekti, firmaların profesyonellik
düzeyi gerçekten çok yüksek. Yani gelen
insanların mülakata hazırlıklı gelmesi,
konuya yaklaşımları. Onların da kafasında soru işaretleri var ama soru işaretlerine
rağmen projeye çok ciddi yaklaştıklarını
söyleyebilirim. Onlar da merak ediyorlar
ne çıkacağını. Sorular soruldukça onların da paylaşabilecekleri, kendilerinin bir
şeyler verebilecekleri ya da alabilecekleri
çevreler olduğu fark etmeye başladıklarını
gözlemledim.
Paylaşmanın sistematiğini kuruyor olmamız lazım ve orada çok fırsat var. Dolayısıyla aslında oradaki firmaların büyük bir
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Biz bütün firmalara davet gönderdik, cevap verenlerin hepsiyle görüşüyoruz. Bir
de unutmamak lazım ki; bu firmaların
çoğu çok büyük. Bu tür kuruluşlarda ilişkileri bir kişiyle kurmak başka, çok kişiyle kurmak başka. Çünkü yönetim kurulu
başkanları bir araya geldiklerinde başka
konular konuşuluyor, genel müdürler ya
da Ar-Ge müdürleri ile bir araya geldiklerinde farklı şeyler konuşuluyor. O yüzden
bizim buradaki modelimiz biraz da bu
büyük firmalar arasında karşılıklı iletişimi
sağlamaya yönelik. Belki firma sayısı az
gibi görünüyor ama büyük oldukları için
kendi aralarında birden fazla noktada iletişim kurmaları gerekiyor.
GOSB’daki Teknopark’ın potansiyelinin
çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum. İşbirliğini ilerletmek için belki biraz
daha agresif olmaları lazım. Üniversitesanayi işbirliği de pek yürümüyor deniyor. Evet doğru. Çünkü üniversiteler özel
sektör bize gelsin diye bekliyorlar. Özel
sektör günlük koşuşturmacasında ve bir
türlü bir araya gelmiyorlar. Onları bir araya getirecek mekanizmalar lazım. Bu proje o mekanizmayı da kurmayı hedefliyor.
Teknopark’takiler zamanlarını kendi günlük yoğunluklarında kullanıyorlar. GOSB
ve çevresindekilerde de bir üretim telaşı
var. İkisini bir araya getirecek bir mekanizma lazım. Bu proje kapsamında sırf bu
yapılsa bile, iki tarafın da kazanacağı bir
model olacaktır diye düşünüyorum.l
GOSB
Yakın Keşif:
TEKNOPARK
GOSB Teknopark
GOSBSAD
GOSB Teknopark
A.Ş. Yönetim Kurulu
üyesi Dr. Emre
Aksan ve benzersiz
işlere imza atan
Artesis Teknoloji
Sistemleri A.Ş. Genel
Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Duyar ile
Innov’coat Genel
Müdürü Dr. Hüseyin
Çeliker bir araya
geldiler. Masadaki
ana konu GOSB
Teknopark’tı. Ancak
okuduklarınız
boyunca bir yandan
GOSB Teknopark’ın
“küçük” dev
adamlarının
yaptıkları işlerden
gurur payı çıkaracak,
diğer yandan ilgi
alanınıza giren
gelişme, fırsat
ve sorunlardan
haberdar
olacaksınız.
32
Innov’coat Genel Müdürü Dr. Hüseyin Çeliker, GOSB Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi
Dr. Emre Aksan, Artesis Teknoloji Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Duyar
Teknopark’ta Durum
Dr. Emre Aksan: Türkiye çapında 40 teknoparkımız oldu. Bunların yarısı faal
durumda ama maddi sorunları var. Biz
GOSB Teknopark olarak, Türkiye’deki en
büyük beş teknoparkın arasına giriyoruz.
Nasıl ki GOSB Türkiye’de en büyük üç organize sanayi bölgesinden biri diyorsak,
biz de ilk beşin arasına giriyoruz. Genel
olarak bakıldığında bizde 110 civarında
şirket var. Bu sayısal olarak değişiyor. 111
olur, 112 olur, 108 olur. Bunların takriben
98-100 arasında olanları yazılımla ilgili şirketler. Onun haricinde 10-15 tanesi kısmen
yazılım ama hardware ile de ilgili çalışmaları var. Bir kısmı üretime yönelik yani ÜrGe dediğimiz üretim geliştirme, dediğimiz
Ar-Ge’nin bir parçası olan şey. Bence ülke
için en önemli konulardan bir tanesi o. Ben
Hüseyin Bey’in şirketi INNOV’COAT’ı
Ür-Ge kategorisine koyuyorum. Ahmet
Bey’lerin Ar-Ge’si de yarım Ür-Ge sayılır.
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Yani hem yazılım kullanıyorlar hem de bir
miktar hardwareleri var.
Üniversite-sanayi işbirliğindeki
kopukluğun nedenleri
Teknoparkların kurulmasının asıl amacı
üniversiteyle sanayi işbirliğini sağlayabilmek. Bizde biliyorsunuz her iki taraf da
kopuk. Sanayi kendi yolunda gider. Teknik bir konuda, kendisinin beceremediği,
erişemediği bir konu oldu mu, üniversiteyle çalışmak yerine dışarıdan knowhow almayı tercih eder. Çünkü zaman
mevhumu sanayici için çok önemli. Yani
bir projeyi verirse size, o projenin neticelendirilmesini ister. Üniversitede böyle bir
süre disiplini yoktur. Kendi akışına bırakır
araştırmayı. Dolayısıyla bir kere böyle bir
kopukluk var. İkincisi, araştırma ve geliştirme aynı zamanda bir kültür meselesi.
Türkiye’de bu kültür üniversitelerde bile
tam gelişmiş durumda değil. Sanayicimiz
Neden GOSB Teknopark?
Hüseyin Çeliker: Biz başlangıçta birkaç
teknopark gezdik. Gerek yönetimin yaklaşımı, gerek altyapısı, gerek bulunduğu
GOSB içerisindeki konumu ve GOSB’un
coğrafik konumu anlamında en uygun
burayı bulduk. Burada altyapı da çok
önemli. En azından pilot üretim yapabilecek altyapının olması, Ür-Ge anlamında
çalışabilecek olmamız bize çok cazip geldi.
Tabi diğer avantajları da, teknoparkların
bildiğimiz diğer vergi avantajları da yeni
kurulan bir şirket olarak cazip geldi.
Genç INNOV’COAT neler yapıyor?
Yabancı ortaklı bir şirketiz. Yüzde 50 Fransız Materis Paints, yüzde 50 de bizim aile
şirketimiz, benim ve eşimin. Ayrıca Bilkent
Üniversitesi’nden bir profesör de bizim
ortağımız. Fransız ortağımız inşaat konusunda faaliyet gösteren bir firma. Daha
önce bizim şu anda yaptığımız işle hiçbir
benzerlik gösteren işleri yoktu. Biz onlarla
proje yapabilir miyiz diye görüştüğümüz
zaman “proje yapmayalım, ortak olalım”
teklifinde bulundular. Çünkü bu konudaki
fırsatları gördüler. 2009’un Aralık ayında
kurulduk, işte bir yılımızı yeni doldurduk.
Genel olarak yapmak istediğimiz, yapmaya başladığımız her türlü nanoteknolojik
Dr. Emre Aksan: Dr.
Emre Aksan:
Teknoparkların çok
büyük bir kısmı
üniversite
teknoparkları. Biz
ise sanayici teknoparkıyız. GOSB'daki
sanayiciler gelip araştırma yapmıyorlar.
Bu bizim çok büyük
eksikliğimiz.
GOSB Teknopark tek ama eksik...
Dr. Emre Aysan: Bizim teknoparkımız sanayiyle ortak olduğu
için Ür-Ge’si olan yegane teknopark diyebilirim. Üretim binaları
var ve üretimimize ayrılan alan yazılım için ayrılan ofis alanından
daha fazla. Böyle bir ayrıcalığımız da var.
Teknoparkların çok büyük bir kısmı üniversite teknoparklar. Bizse
sanayici teknoparkı olmamamıza rağmen buradaki sanayiciler gelip araştırma yapmıyorlar. Müracaatlar dışarıdan geliyor. Şimdi
bu bizim çok büyük eksikliğimiz. Bunu kullanmak isterdik, teknopark yönetimi olarak derdik ki: “sanayicilerimiz geliyor, biz organize sanayi bölgesinin içindeyiz. Onlar bizim ortağımız, sahibimiz”. Çünkü burada yapıldığı için yüzde 100’ü GOSB’un sayılır
bu yatırımın. Kimseyi göremiyoruz. Kümelenmeyle ilgili Sanayi
Bakanlığı’nın bir toplantısı vardı. Kümelenmeleri idare eden Asuman Hanım’ın söylediği söz enteresandı. “KOBİ’ler hep şikayet
ederler kalifiye adam bulamadıklarından, halbuki kalifiye adam
var, çok pahalı ama KOBİ’lerin ödeyecek imkanı yok” dedi. Bir
GOSB iştirakçisi ise; “KOBİ’lerin o kadar çok finansal sorunları
var ki araştırmayı düşünecek ve o moda girecek, o rejime girecek
psikolojik hazırlıkları yok” dedi. Her iki taraf da haklı. Dolayısıyla
böyle bir açmazımız da var. Ama buradaki KOBİ’lerimizin önemli
bir kısmı çok büyük ve KOBİ kapsamı dışına da çıkıyor. Dolayısıyla ben buradaki sanayicilerimizden bir iştirak beklerdim. Ben
son beş senedir buradayım; o beklediğim iştirakı bir türlü elde edemedik.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
de kısmen haklı olarak know-how’ını dışarıdan alır. Şimdi dışarıdaki şirketler tabi
en son know-how’ını vermezler. Bir evvelkini verirler. Dolayısıyla teknolojimiz her
zaman ikinci sınıf bir teknoloji oluyor. Biz
daha çok onların üretimini yapıyoruz. Onlar da Ar-Ge’sini yapar duruma geliyorlar.
Ama bizde en önemli konulardan bir tanesi mesela ihracatımız 120 milyar dolar
mertebesinde ama katma değerinin ne olduğunu iyice bir düşünmek lazım. Bence
katma değeri yüksek olmayan bir şey ve
de bu 120 milyar dolarlık ihracatımızı yürütebilmek için bir de ithalat yapıyoruz.
Düşük değerde ithalat yapıyoruz. Teknoparkların amacı da kendi know-how’ımızı
kendimizin üretmesi ve bu sayede de patentlerimizi elde edebilmek. Yapabilirsek,
“markalaşmak”. Ürünü, Ar-Ge’sini yaparak katma değeri çok yüksek hale getirmek. Yani asıl ana amaç bu. Şimdi bu alanda da bir sürü muafiyetler veriyor kanun.
Bunun kimlere verileceği yazılımcılar için
gayet açık ve seçik belirtilmiş. Herhangi
yazılım yapacak bir şirket Ar-Ge yapıyor
sayılıyor. Halbuki Avrupa’da bu böyle
değil. Yazılımın bir kısmı Ar-Ge sayılıyor,
bir kısmı Ar-Ge sayılmıyor. Siz genel bir
muhasebe programına küçük bir patch
yapsanız, ilave yapmaya kalksanız bizde
Ar-Ge sayılır, yurtdışında Ar-Ge sayılmaz.
Ama bu önemli değil. Çünkü yazılım da
Türkiye’de geriden geliyordu, şimdi epey
ilerledi. Dolayısıyla hiç değilse bu görevi
gördü yani teknoparklar. Onun için teknoparklarda yazılım şirketleri çoğunluktadır.
33
GOSB
TEKNOPARK
kaplama ve malzeme geliştirme, bunların
uygulanması. Kaplamalar alanında genel
anlamda; ahşap yüzeyler, metal yüzeyler,
seramik, cam yüzeyler, beton yüzeyler, mineral yüzeyler. Bütün yüzeyler için fonksiyonel kaplamalar geliştiriyoruz. Yurtdışından son bir yılda çok sayıda proje aldık.
Bunların hepsi fonlanan projeler. Çok değişik firmalar. Yapmaya çalıştığımız, daha
önce yapılmamış olan, daha önce çözüm
bulunmamış olan, gerek verimlilik, gerek
uygulama kolaylığı, gerek teknolojik fonksiyonlar anlamında yeni çözümler getirmek. Bu bir tek alanda kısıtlı değil; hem
malzeme, hem de kaplama anlamında
çözüm getirmek. Bütün bu söylediğim değişik yüzeyler için. Yani her türlü yüzeye
çözüm bulabilecek bir altyapımız var. Tabi
uygulama konusunda, temel araştırma,
yeni ürün geliştirme anlamında bu firmalar için ürün yetiştiriyoruz. Bunların
birlikte uygulanmasına da, uygulama başarısına da yönelik çalışmalar da yapıyoruz. Çünkü malzemede yalnız geliştirmek
önemli değil, bunun sanayileştirilip ticarileştirilmesi, sanayide başarılı bir şekilde
uygulandığını görmek de önemli.
Heyecan verici bir iş
Ortak projeler yaptığımız firmalara Knowhow’ı yani formülasyon bilgisinin patentini hiçbir zaman vermiyoruz ama uygulama patentleri anlamında haklar veriyoruz.
Yani diyoruz ki sizin alanınızda bu uygulandığı zaman uygulama patenti olarak
birlikte bunu alabiliriz. Bir de münhasır
kullanma. “Bu ürünü işte 6 ay, 1 sene sonra geliştirdiğimiz zaman bunu size biz üretebiliriz. Şu şartlarda üretiriz ve dünyanın
şu coğrafyalarında da, şu on ülkesinde de
sadece sizinle çalışırız. başka kimseye bu
şeyi vermeyiz” gibi anlaşmalar imzaladığımız zaman çok etkili oluyor ve tümünü
de öyle yaptık.
Bir taraftan da ortağımız için projeler yaptık. Her ne kadar konsept ürünler, düşünce
tecrübemiz varsa da yeni alanlara girdikçe oradaki dünyaları da keşfedip oradaki
sorunlara çözüm getirmek bizim için çok
heyecan verici oluyor. Yani bu bir yıl o anlamda çok dolu dolu geçti diyebilirim.
GOSB içinde çalıştığımız sanayici yok
bunu patentlerle desteklemek çok önemli.
Son bir yılda yaptığımız birkaç patent başvurumuz var. Bu ay içinde yapacağımız iki
üç tane daha patent başvurumuz olacak.
Dolayısıyla bu şekilde de yaptığımız çalışmaları koruma altına almaya çalışıyoruz.
GOSBSAD
Gebze’den Dünyaya Ar-Ge Hizmeti
34
Şu anda imzaladığımız yurtdışından beş
Ar-Ge anlaşması var. Hepsi “funded.”
Yani bunun karşılığında bize bir fon sağladıkları projeler. Bunların hepsi değişik
sektörlerden, değişik alanlardan. Bu firmaların hepsi kendi alanında dünyada lider firmalar. Belli ürünleri, sorunları için;
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB içinde beraber çalıştığımız bir sanayici yok. Ama Türkiye’de değişik illerde proje imzalayarak çalıştığımız üç dört
sanayi firması var. Çok güzel işbirlikleri
yaptık. Yurtiçinde de bunları çalışıyoruz.
Değişik sektörlerden, konularında lider
firmalar. Yani büyük ilgi gördük. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde bunların
ürüne dönüştüğünü göreceğiz. O zaman
da tekrar sizlerle onları paylaşmak isteriz.
Çünkü hepsi bir başarı öyküsü olacaktır
bize göre. Ama özel sözleşmelerimiz gereği, şu anda onların hangi firmalar olduğundan bahsetmek doğru olmaz.
Emre Aksan: Ama bizden bahsedebilirsiniz. Biliyorsun boya sorunumuz var, pislik
tutmaması için boyaya katkıda bulunacaksın.
Emre Aksan: Çok sorunumuz yok. Rüzgar
ve yağmurun etkisi, pislik binaların üzerine yapışıyor ve iki üç sene içerisinde hiç
boyanmamış bir hal alıyor.
Hüseyin Çeliker: O konuda daha önce
hiç düşünülmemiş, geliştirilmemiş farklı çözümlerimiz de olacak. Türkiye’nin
beklediği en önemli iki konu var girmeyi
düşündüğümüz, yavaş yavaş başladık. Bir
tanesi izolasyon. Dış cephelerin, işte şu andaki mantolamanın yerini alacak çözümler. Mantolama şu anda baktığınız zaman
aslında işlevsel malzeme olarak yapılması
çok zor işler. Çok daha ince filmlerle bunu
çözebileceğimiz çalışmalar yapacağız. Bir
tanesi de bu fotovoltaik sistemler olacak.
Yine dış cephelerdeki çözümler.
Bilkent üniversitesiyle çok yakın çalışıyoruz. Ulusal nanoteknoloji araştırma merkezi var biliyorsunuz Bilkent
Üniversitesi’nde. Bilkent’le sanayiciler için
yaptığımız çok başarılı giden ortak projelerimiz var.
General Electric’in Seçimi
Ahmet Duyar: Biz de buraya gelmeden
önce diğer teknoparkları dikkate aldık.
Gelmemizin sebebi de Hüseyin Bey’in dediği gibi altyapısı. Yönetimin yaklaşımı
çok önemli bizim için. Belki haberiniz yok
ama General Electric bizim firmaya ortak
oldu ve şu anda bizim ürünleri, kendi
markası altında, tüm dünyaya pazarlıyor.
General Electric ile yaptığımız sözleşmenin bir parçası–bunu özellikle vurgulamak
istiyorum- bu Teknopark’ta kalmamızı
da içeriyor. Teknopark’ın altyapısı dediğim zaman sadece ulaşım, yemekhane vb.
olaylar değil. Çevreye saygılı ve duyarlı
olabilme imkanı onlar için de son derece
önemli bir husus.
X Şirketinin Kahini
Benim Türkiye’ye gelmemin ve böyle bir
firma kurmamızdaki önemli faktörlerden
bir tanesi Türkiye’de Ar-Ge alanında son
derece yetenekli ve fazla kullanılmayan
pırıl pırıl insanların olması. Son sıralarda,
zannediyorum, teknopark, KOSGEB, ArGe teşviklerinin yavaş yavaş etkisini görmeye başlıyoruz. Örneğin GOSB’daki fir-
maların hem yapısının hem niteliklerinin
ve hem de innovasyon güçlerinin giderek
fazlalaştığını gözlüyorum. Hüseyin Bey’in
yaptıklarına bakın örneğin. Emre Bey’in
de bahsettiği gibi katma değeri yüksek
olan ürünlerin ve hizmetlerin yurtdışına
verilmesi son derece önemli ve amaç da o.
Bizim firmaya gelince, biz makinelerin
bozulacağını aylar önceden haber vererek beklenmedik duruşları engelleyen bir
teknolojiye ve cihaza sahibiz. Çözümlerimiz beklenmedik duruşları engelleyerek
üretim verimliliğini artırmakta, aynı zamanda da arızalı makinenin çalışmasından kaynaklanan enerji kayıplarını engellemektedir. Dünyada tek firmayız bu
konuda. Bunu da tamamen Türkiye’de
ve Türk mühendisleriyle geliştirdik. Yine
beyin kavramıyla ilgili olarak tekrar vurgulamak istiyorum. Ben aynı firmayı
Amerika’da kurmuş olsaydım bu insanları
bulamazdım. Çünkü bu yetenekteki insanlar çok daha büyük firmalarda, çok daha
önemli pozisyonlarda olurlardı. Buradaki
insan gücünü kullanabilmek, o potansiyeli kullanabilmek bizim zannediyorum en
önemli sermayemiz oldu. Bizle çalışan arkadaşların yeteneklerine baktığım zaman
dünya çapında arkadaşlar, üniversiteden
mezun olmuş pırıl pırıl genç arkadaşlar.
Hüseyin Çeliker:
Her şeyin başı Ar-Ge,
Ar-Ge’yi sevmek ve
Ar-Ge’ye inanmak
çok önemlidir.
Küçük bir firma ile
bir dünya devinin ortaklığı
General Electric’in hazırladığı basın bildirisindeki ilginç temalardan bir tanesi
“dünyaya en iyiyi sunmayı daima bir
görev hisseden GE bunu hem Türkiye’de
hem diğer yerlerde başarmayı hedefliyor
ve başaracaktır” diyor. Bu aslında önemli
INNOV’COAT Neler Yapıyor?
Hüseyin Çeliker: Bütün malzemeler için, özellikle de bütün yüzeyler için çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bunu nano ölçekte önceden tasarlanmış pre-designed formülasyon parametreleriyle yapıyoruz. O yüzeyde ya da o malzemede neye ihtiyacımız varsa, ne
talep ediliyorsa önceden tasarlıyoruz, laboratuvarlarda sentezini
yapıyoruz ve o fonksiyonları yapıp yapmadığını test ediyoruz.
Bu çalışmaların sonunda da talep edilen malzeme özelliklerine,
fonksiyonlara uygun, nano ölçekte tasarlanmış nano malzemeler
kullanarak, malzemeler ve kaplamalar üretiyoruz. İstiyoruz ki bu
çalışmalarımızı Türkiye’deki diğer firmalarla geliştirerek -innovative ortaklıklar olabilir, işbirlikleri olabilir- onların da sorunlarına,
verimliliklerine çözüm olacak ürünler geliştirelim.
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
Hüseyin Çeliker: Teknopark birinci müşterimiz olacak.
35
GOSB
TEKNOPARK
Nano malzemenin geleceği
Hüseyin Çeliker: Malzemeler değiştikçe yüzey kaplamaları da
değişiyor. On yıl öncesinin malzemeleri yok artık. Bundan on yıl
sonra da çok değişik yüzeyler, çok değişik malzemeler olacak. Hibrit malzemeler, nanoteknolojik polimerler, nanoteknolojik inorganik polimerler, çok değişik yapılar var. Bunların hepsi fonksiyonel,
daha ekonomik, daha uzun süre dayanımı olan malzemeler olacak.
Bu değişikliği görmek önemli.
Çok heyecan verici bir dönemden geçiyoruz. Nano malzemelerin
kullanımı çok arttı, artacak da. Bunların hepsi son 5-10 yıl içinde
oldu. Önümüzdeki 5-10 içinde de trilyonlarca dolarlara varan seviyelere gelecek. Yalnız kaplamalar ve malzemeler alanında değil,
elektronikte de böyle, tıpta da böyle, diğer malzeme teknolojilerinin kullanıldığı alanlarda da öyle. Makine teknolojilerinde de öyle.
Kimya sektöründe zaten bu alana giriyor. Önemli olan, ihtiyaçlara
da bakarak, mevcut teknolojilerin bunlarla nasıl yer değiştireceğini
görmek. Ekonomik olması ve o alanlardaki boşlukları iyi anlayıp,
onlara alternatif malzemeler geliştirmek çok önemli.
diye bakıyoruz. Projelerin aynı standartta olmasına bakıyoruz. Yani bir elemeden
geçiyorlar. Uygun görürsek, enteresan bulursak kabul ediyoruz. Tabi bu bir takdir
meselesi, kararımızda haklı olabiliriz de,
olmayabiliriz de, bizim evet dediğimize
başka teknoparklar hayır diyebilir, hayır
dediğimize başka teknoparklar evet diyebilir. Bu değerlendirme firmayı almadan
evvel ilk başta oluyor.
Teknopark firmalarının ihtiyaçlarına
özel çözümler
bir beyanat, önemli bir cümle. Dünyaya
en iyiyi sunmak istiyorsunuz. Ve GOSB
Teknoparkı’ndaki küçük bir firmayla bir
dünya devi bir araya gelebiliyor. Bu, buradaki potansiyelin ne kadar yüksek olduğunun belki de örneklerinden bir tanesi.
Ondan sonra ne şekilde yardımcı olabileceğimize bakıyoruz. Bazı firmaları elektrik
arızları çok etkiliyor. Jeneratörümüz devreye giriyor ama bir istisnai bir durumda
jeneratörün devreye girememesi durumu
da var. Bu gibi firmalara bir ekstra jeneratör daha koymak yoluna gidiyoruz. Yani
iki emniyet arka arkaya oluyor. Bazı firmalarımızın bilgilerini, datalarını burada
tutuyoruz. Bir ara UPS’imiz arıza yaptı,
elektrik kesintisi olunca sorun oldu. Şimdi
bizde de iki tane UPS arka arkaya ve paralel çalışıyor. Yani imkan dahilinde şirketlerin özel ihtiyaçlarını da karşılayacak
şekilde tedbir almaya çalışıyoruz.
GOSB Teknopark’a açılan kapı
Yaratıcılığın kültürü
Emre Aksan: Aynı konuda üç, dört şirket bize müracaat ettiğinde müracaatları
KOBİ Komisyonunda değerlendiriyoruz.
Komisyonda Sabancı Üniversitesi’nden
bir öğretim üyemiz var, ben varım ve ihtiyaç olduğunda sanayicilerden de üye
alıyoruz. Başvuruda bulunanlara burada
ne yapmak istediklerini soruyoruz. Proje kapsamında mı araştırma yapacaklar
Ahmet Bey’e ben de katılıyorum. Mesela
üniversitede beş tane aynı tip cihaz vardır,
sene boyunca beş gün kullanılmaz. Yani
malzeme oradadır ama kullanılmaz. Bizde de beyin gücü var ama gerektiği kadar
kullanamıyoruz. Ya pazarlayamıyoruz ya
da kendi iç pazarımızda kullanamıyoruz.
Dolayısıyla potansiyel var. İnnovasyon
dışında potansiyel var. Ama 25-30 yaşına
gelmiş adama innovasyondan bahsetmek
doğrudur, yanlıştır demiyorum ama innovasyon kültürünü çocukken vermek
lazım. Bizim eğitimimizde bu kültür verilmiyor.
Sosyal innovasyon
GOSBSAD
İnnovasyonun tarifinde maalesef yanlış
anlaşılan bir şey var. Ben üniversitelerde
ve sanayicilere verdiğim bazı konuşmalarımda da bahsediyorum. Bir para nosyonu
var. Yani bir ürünün innovative olabilmesi için fikren innovative olması yetmiyor,
aynı zamanda da bir ticari başarısının
olması gerekiyor. Şimdi tabi ki para çok
önemli ama biz ülke olarak sosyal tarafı
36
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
yor. Çevre çok önemli. Hüseyin Bey üzerinde durdu. Biz Avrupa ülkeleri arasında
çevreye o kadar değer veren bir ülke değiliz. Ben uzunca sene Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin ve Vakfı’nın hem yönetim
kurulu başkanlığını hem de genel müdürlüğünü yaptım. Dünyada insanların ayak
izi diye bir nosyon var. “Carbon footprint”
farklı, o sırf karbonla ilgili. Ama bir “total
footprint” var. Mesela Amerika’ya bakacak olursanız Amerika’nın footprint’i 8,5-9
mertebesinde. Yani bütün ülkeler Amerika gibi olsaydı 8,5-9 tane dünyaya ihtiyaç
vardı. Bazı Afrika ülkeleri var, 1’in altında.
Şimdi dolayısıyla her innovasyona baktığınızda onun footprintine de ne oldu diye
bakmanız lazım.
Herşeyin başı Ar-Ge
Hüseyin Çeliker: Biz baştan itibaren, profesyonel hayatımıza da başlarken belki biraz Ar-Ge kökenli olmamızın nedeniyle de
bulunduğumuz ortamlarda da, şirketlerde
de bizim için her zaman Ar-Ge çok önemliydi. Ar-Ge şirketlerde gözetilmesi gereken, korunması gereken, ayrı bir değer
verilmesi gereken, devamlı özendirilmesi
gereken bir konu. Belki söylemesi kolay
gibi olabilir ama şirketler bunu çok kolay
özendirebilir, yeter ki buna inansınlar. İlk
başta üst yönetim buna inanacak. Hakikaten diyecek ki “tamam, burada bir yatırım
var, bir harcama var ama doğru şeyleri yaparsam bir, iki, üç, beş senede ben, başkalarında olmayan ürünleri çıkarabilirim, satışlarımın da yüzde 10’unu, 15’ini, 20’sini,
yüzde 5’ini, bazen yüzde 50’sini –çok innovative bir şirketse- bu son geliştirdiğim
ürünlerden yapabilirim. Dolayısıyla beni
taklit etmek de kolay olmaz.” Eninde sonunda taklit edileceksiniz, rakipler çıkacak ama Emre Bey’in dediği gibi, yüksek
katkılı ürünler çıkarırım, hem şirketin ticari başarısı anlamında iyi sonuçlar elde
ederim hem de yeni, innovative ürünler
kazandırmış olurum. Sürdürülebilirlik
anlamında da başarılı olur. Üniversite işbirliği de çok zor bir şey değil. Yeter ki orada niyet olsun. Üniversiteden her zaman
sizin gibi düşünmesini, yani ille de ticari
düşünmesini beklememek lazım. Ama siz
yönlendirebilirsiniz, siz o doğru ekipleri
kurup, doğru beklentileri koyarsanız ve
ticari yönlendirme konusunda da doğru
koordinasyonu sağlarsanız üniversite işbirliğinden de çok güzel sonuçlar çıkar.
Üniversitelerimize bakıldığı zaman Ah-
Prof. Dr.
Ahmet Duyar:
General Electric ile
yaptığımız sözleşme
GOSB Teknopark’ta
kalmamızı da
içeriyor.
Artesis Neler Yapıyor?
Prof. Dr. Ahmet Duyar: Üretim verimliliğini yükseltecek, enerji
verimliliğini yükseltecek, beklenmedik duruşları engelleyen cihazlar çıkartıyoruz. Bunu firmalara anahtar teslimi kavramı içerisinde uyguluyoruz. Yani verdiğimiz bir paketin içerisinde sadece
cihaz değil. Onun var olan bilgi altyapısına, bilgi toplama altyapısına entegrasyonu ve bir senelik hizmet ve uzaktan izleyebilme
imkanını veriyoruz. Aynı zamanda yapılan yatırımın geri dönüşümünün altı aydan daha düşük olduğunu iddia ve garanti eden
bir yapımız var. Tabi böyle bir sistemin burada var olan sanayide
yaygınlaştırılması –fazla müşterimiz yok burada - onların üretim
verimliliğinin yükselmesi ve rekabet güçlerinin daha yüksek olması için önemli bir olay diyebilirim.
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
hep geride bırakıyoruz. Müzik notaları
mesela. Muazzam bir innovasyon. Ama
kim bunu bulmuşsa bir para getirmemiş.
Bunun değişik notasyonları var. Bale notasyonları var, o da bir şey getirmemiş.
Ama notayı bulmasaydınız, işte Bach’ın,
Beethoven’ın, Vivaldi’nin eserlerini bugüne getirmek mümkün değildi. Bale notasyonlarında da öyle. Belli koreografiler var
mesela, 150-200 sene öncesinin koreografilerini bu devre yansıtabiliyoruz. Yani bir
insanın aklında tutması şart değil koreografiyi. Bununla ilgili bir sürü şeyler söyleyebilirim ben. Tabi zararlı olan innovasyonlar da olmuş. Mesela nükleer enerji çok
innovative bir buluş, çok pozitif tarafları
da var nükleer reaktörler falan gibi ama
nükleer toplu yok etme silahları da yapabiliyoruz. Yani innovasyon deyince geniş
kapsamlı bakmak gerekiyor ve sosyal tarafını da hiçbir zaman unutmamak gereki-
37
GOSB
TEKNOPARK
met Bey’in de dediği gibi çok parlak bir
genç nesil var. Hakikaten Türkiye’nin son
dönemde yetiştirdiği, Amerika’ya gönderdiği, orada yurtdışında doktora yapıp gelen çok başarılı insanlar var. Geçmişte de
vardı ama şimdi bu sayı da arttı. Çok güzel
çalışmalar yapıyorlar. Onlar da sanayiyle
işbirliği yapmak istiyor, çok da heyecanlanıyorlar. Onlar için de çok heyecan verici
bir konu. Tabi devletin de koordinasyonu
olabilir ya da teknoparklar bunun için bir
zemindir, TÜBİTAK bunun için bir zemindir, doğrudur. Ama şirketler hiç bunları da
beklemeden direkt gidip üniversitelerle
bu doğru ekipleri kurabilirler, oradaki o
müthiş altyapıdan faydalanabilirler. Ama
gene anahtar kelime şudur: Her şeyin başı
Ar-Ge, Ar-Ge’yi sevmek ve Ar-Ge’ye inanmak çok önemlidir.
Katma değeri yüksek ürünlere gitmek
Ahmet Duyar: Ben önce bir tespit yapayım
Türkiye’nin üretimle ilgilenen firmalarıyla
ilgili olarak. Dünyada rekabet gittikçe artıyor. Dolayısıyla başkalarının yaptığı şeyin aynısını yapan firmaların kar marjları
giderek azalıyor. Çok verimli bir hale gelmedikleri takdirde batmakla karşı karşıya
kalıyorlar. Bunun örnekleri bir sürü alanda var. Elektronik alanında örneğin bir za-
GOSBSAD
Türkiye istila edilecek!
38
Prof. Dr. Ahmet Duyar: Önümüzdeki engel artık teknolojik
gelişmeden çok -ki ben teknoparklarda onu yapabildiğimizi zannediyorum- pazarlama kanallarının oluşturulmasına dönüşüyor.
Fakat bundan sonraki 5-10 sene içerisinde ben Türkiye’deki bu çok
ucuz, innovative küçük firmaların, pazarlama kanallarına sahip
ya da kendi yaptıklarına tamamlayıcı arayışı içinde olan firmalar
tarafından bir saldırıya ya da istilaya uğrayacağını düşünüyorum.
Yine Emre Bey’in bahsettiği kavramlar içerisinde belki GOSB bu
konuda da etkin olabilir. Buradaki firmalar yine o tamamlayıcı
diğer küçük firmalarla bir araya gelerek onlara pazarlama kanalları açabilme imkanı sağlayabilir. Çok fazla bilmiyorum buradaki
endüstrinin yapısını ama bizim de öyle yaptığımız oldu. Ortaklığımızın neticesinde, hiçbir zaman ulaşamayacağımız, dünyanın
her tarafına ulaşabilme imkanını buluyoruz. Demek ki bizde var
olan teknolojiyi öbür tarafta var olan pazarlama kanalları ve ihtiyaçlarıyla birleştirdiğimiz zaman çok büyük olabilme potansiyeli
ortaya çıkıyor. Hem dünyada, hem Türkiye’de büyük firmalardan
innovasyon çıkmıyor genel olarak. O daha çok küçük firmalardan,
o yırtıcı, yaratıcı çalışmaların neticesinde ortaya çıkan bir olay.
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
manlar sadece Avrupa’da olan elektronik
cihaz üretimi şimdi Çin’e gitmekte, Hong
Kong’a, Hindistan’a gitmekte. Tekstilde
geçmişte bunu yaşadık. Şu andaki durumu tam bilmiyorum ama aynı şey yarın
çamaşır makinesi, buzdolabı ya da herkesin ürettiği makineleri üreten firmalar için
de olacak. O zaman yine Emre Bey’in de,
Hüseyin Bey’in de söylediği şeye geliyoruz. Katma değeri yüksek olan ürünlere
gitmek durumundayız. Katma değeri yüksek olan ürünlere gitmenin yollarından
bir tanesi Ar-Ge’den geçiyor. Üniversiteendüstri işbirliğinde pek başarılı olmadı.
Orada ne varsa da tam bilemiyorum ama
teknopark bunun için ideal bir zemin değil
mi? Buraya gelmişler zaten, bütün vakitlerini vermişler, beş kuruş almadan çalışmışlar, belli bir noktaya gelmişler. Bunları
var olan endüstrilerin bünyelerine almak
ya da bir model içinde ortaklaşa birtakım
çalışmalara gitmek gerekir. Sıfırdan başlamak yerine var olanla beraber yola çıkma
ve maliyeti son derece düşük, son derece
etkin çalışmalar yapma imkanı var. Yani
teknopark endüstriye böyle bir potansiyel
verebilir. Çıkarttığımız cihazlara baktığımız zaman da biz aynı kavramlar içerisinde gittik. Dünya fabrika otomasyonuna
gidiyor. Üretim verimliliğini artırmak te-
Kümelenme: Maliyeti düşük,
faydası büyük
Emre Aksan: GOSB’un dahil olduğu,
Amerika’da dahi yeni gelişmekte olan
kümelenme çalışmamız var. Şimdi bu çok
önemli. “Teknopark olarak Kümelenmeye
ne şekilde katkıda bulunursunuz” diye
dün Sanayi Bakanlığı’nın yetkilileri de
sordular. Bizim hemen katkıda bulunacağımız şey, bünyemizde bulunan yazılımcılar. Bugünün teknolojisinde yazılım
kullanmayan hiçbir üretim yok. Biz de
maalesef yazılımlar da hazır olarak bir
yerlerden alınıyor. Tam konuyla ilgili yazılım olmayabiliyor ve dolayısıyla randıman
da o kadar yüksek olmuyor. Konuyla ilgili
yazılım yapma potansiyelimiz burada çok
yüksek. Nitekim 750 çalışanımızın en aşağı 600 tanesi yazılımcı. Ben buraya geldiğimde baktım yazılımcıların bazı sorunları var: Her zaman yeni bir proje üzerinde
çalışamıyorlar. Microsoft’a gittim. Seattle
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
mel bir olay. Bu beklenmedik duruşlardan
kaynaklanan üretim kaybı Amerika’da
yılda bir trilyon dolar. Dünyada iki trilyon
dolar, kontrol edip bir tahmin yapabilmek
mümkün. Dolayısıyla o beklenmedik duruşları engelleyecek bir cihaz, üretim verimliliğini artırdığı gibi enerji verimliliğini
de arttırıyor ve dolaylı olarak çevreye de
faydalı oluyor. Hem footprint, hem diğer
açılardan faydalı olan bir cihaz çıkartıyoruz. Endüstriye benim kendi bilgilerimin
içinde söyleyebileceğim iki şey var: Bir
tanesi üretim verimliliğini yükseltecek
fabrika otomasyonu kavramıyla başlayan
bu olayın içinde değillerse hemen onun
içerisinde girip üretim verimliliğinin arttırılmasını sağlamalılar. İkincisi de, bu
ayakta kalmayı sağlayan “kalite”. Ondan
sonra da katma değeri yüksek, tamamlayıcı ürünlere geçebilmeleri gerekir. Teknoparkların da bunun için güzel bir imkan
olduğunu söylemek isterim.
39
GOSB
TEKNOPARK
Bugünün teknolojisinde yazılım
kullanmayan hiçbir üretim yok.
Biz de maalesef yazılımlar da hazır
olarak bir yerlerden alınıyor. Tam
konuyla ilgili yazılım olmayabiliyor ve
dolayısıyla randıman da o kadar yüksek
olmuyor. Konuyla ilgili yazılım yapma
potansiyelimiz GOSB Teknopark'ta çok
yüksek.
GOSBSAD
Microsoft’ta 20 bin adam çalışıyorsa dışarıdan 120 bin adamdan destek alıyorlar.
Epey yüksek seviyede teknik bir adam
geldi buraya. Baktı teknoparkımızı çok
entresan bulduğunu söyledi. “Yalnız eksik
bir tarafı var. Sizde venture capital denilen
nesne yok. Bizim de sizin bu şirketlerinizi
değerlendirme imkanımız yok, böyle bir
kadromuz yok. Bunu Amerika’da yaparken şirketin venture capitalına, o günkü
değerinin ne olduğuna bakıyoruz, yüksek
olanları kabul ediyoruz. Çünkü bunlar
teknik olarak da potansiyeli daha yüksek
şirketler ve bize faydalı olabiliyorlar. Şu
anda böyle bir şeyi seçme imkanımız yok”
dedi ve o yürümedi. Ama bugün bütün sanayicilerimize yazılım yönünden yardımcı
olabiliriz. Gömülü yazılım olabilir, gömülü olmayan yazılımlar olabilir. Çünkü burada kendileri bu işle uğraşıyorlar. Nitekim Alman Siemens şirketi burada Ar-Ge
olarak yaptığı şeyde gömülü yazılım üzerine bakıyor, bu yazılımları yüklüyor ve
test ediyor cihazları. Tabi kümelenmenin
de maliyet yönünden çok büyük bir avantajı var. Bir yazılımcı personeli bünyenize
almıyorsunuz, çünkü onu her zaman kul-
40
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lanabiliyorsunuz. Kümelenme sayesinde
de maliyeti daha düşük ama faydası daha
yüksek olan bir yardımı sağlamış oluyorsunuz. Başka konularda da biz yardımcı
olabiliriz. Mesela otomasyon konusunda
burada bütün sanayicilerimize yardımcı
olabiliriz. Otomasyon hem kalite hem de
maliyeti düşürme yönünden çok önemli.
Fakat otomasyona yönelindiğinde işsizlik
daha da artar. Türkiye’de de zaten bir işsizlik sorunu var. Dolayısıyla bunu genel
çerçevede bakıp değerlendirmek lazım.
Tabi teknoparkların alanının çok üzerinde
bir konu. Daha çok da devletin bir konusu
olarak bakmak gerekiyor.
GOSB Teknopark tek ama eksik...
Emre Aksan: Bizim teknoparkımız sanayiyle ortak olduğu için Ür-Ge’si olan yegane teknopark diyebilirim. Üretim binaları
var ve üretimimize ayrılan alan yazılım
için ayrılan ofis alanından daha fazla. Böyle bir ayrıcalığımız da var.
Teknoparkların çok büyük bir kısmı üniversite teknoparkları. Bizse sanayici teknoparkı olmamamıza rağmen buradaki
sanayiciler gelip araştırma yapmıyorlar.
Müracaatlar dışarıdan geliyor. Şimdi
bu bizim çok büyük eksikliğimiz. Bunu
kullanmak isterdik, teknopark yönetimi olarak derdik ki: “bak sanayicilerimiz
geliyor, biz organize sanayi bölgesinin
içindeyiz. Onlar bizim ortağımız, sahibimiz”. Çünkü burada yapıldığı için yüzde
100’ü GOSB’un sayılır bu yatırımın. Kimseyi göremiyoruz. Dün kümelenmeyle
ilgili Sanayi Bakanlığı’nın bir toplantısı
vardı. Kümelenmeleri idare eden Asuman Hanım’ın söylediği söz enteresandı. “KOBİ’ler hep şikayet ederler kalifiye
adam bulamadıklarından, halbuki kalifiye
adam var, çok pahalı ama KOBİ’lerin ödeyecek imkanı yok” dedi. Bir GOSB iştirakçisi ise; “KOBİ’lerin o kadar çok finansal
sorunları var ki araştırmayı düşünecek ve
o moda girecek, o rejime girecek psikolojik
hazırlıkları yok” dedi. Her iki taraf da haklı. Dolayısıyla böyle bir açmazımız da var.
Ama buradaki KOBİ’lerimizin önemli bir
kısmı çok büyük ve KOBİ kapsamı dışına
da çıkıyor. Dolayısıyla ben buradaki sanayicilerimizden bir iştirak beklerdim. Ben
son beş senedir buradayım; o beklediğim
iştirakı bir türlü elde edemedik.l
GOSB TEKNOPARK A.Ş.
Elimizin Altındaki yeterince
yararlanılmayan imkanlar
Teknolojinin üretilmesi ve
ticarileştirilmesi için üniversiteler
ile sanayi arasında, işbirliğinin
sağlanması amacıyla kurulan
Teknoparklara özel imkanlar
sunuluyor.
GOSB Teknopark’ta geliştireceğiniz ve
üreteceğiniz yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı
üretim faaliyetlerinden elde edeceğiniz
kazançlar, 31.12.2013 tarihine kadar (Hazırlanmakta olan yeni yasa tasarısı ile bu
sürenin 2023 yılı sonuna kadar uzatılması gündemde) Gelirler ve Kurumlar
Vergisi’nden muaf.
Ücretlerden kesilen Gelir Vergisi (Stopaj) Muafiyeti:
GOSB Teknopark’ta çalışacak olan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinizin bu
görevleri ile ilgili ücretleri, 31.12.2013 tarihine kadar her türlü vergiden muaf.
Katma Değer Vergisi (KDV) Muafiyeti:
GOSB Teknopark’ta faaliyet göstermeniz
halinde, kazançlarınızın gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içerisinde, münhasıran GOSB Teknopark’ta
üreteceğiniz sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet,
mobil ve askeri komuta kontrol uygulama
yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetler
Katma Değer Vergisi’nden (KDV) muaf.
den muaf olan personelin; bu çalışmaları
karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren
hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl
süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanıyor.
Mekânı Birkaç Kuruluşun Birlikte Kiralama İmkânı:
Teknoparkta kiralık alan sizin ihtiyaçlarınız için fazla büyük olabilir. Siz bu alanı
bir diğer kuruluşla paylaşabilir böylece
ihtiyacınızı en uygun şartlarda kira ödeyerek karşılayabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki linklerden yararlanabilirsiniz
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanun ve
Yönetmelik
http://www.teknopark.com/_materials_
upload/4691.pdf
5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve Yönetmelik
http://www.teknopark.com/_materials_
upload/5746.doc
Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği:
Teknoparklarda Vergi Uygulamaları
Teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve
destek personeli ile ücreti gelir vergisin-
http://www.teknopark.com/_materials_
upload/teknoparklarda_vergi_uygulamaları.doc
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
Gelir ve Kurumlar Vergisi Muafiyeti:
41
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
BOSB, BOYA VERNİK
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
Metin Bayraktar
Boya Vernik Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
GOSBSAD
İstanbul Tuzla ilçesi
Aydınlı tapusuna
kayıtlı 8-9 pafta,
3977 nolu parsel
üzerinde Boya
Vernik Organize
Sanayi Bölgesi
yer almaktadır.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'nın
16.10.2000 tarih ve
13 sicil numarası
ile tüzel kişilik
kazanmıştır.
42
BOSB Boya Vernik Organize Sanayi
Bölgesi’nin kuruluşunu bize kısaca aktarabilir misiniz?
5-10 arkadaş 5 Mayıs 1989 tarihinde bir
araya gelerek S.S. Boya Vernik ve Hammaddeleri Üretici ve Satıcıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’ni kurdular. Amaçları;
çağdaş, güvenli, temiz ve insanca çalışabilecekleri işyerlerine sahip olmaktı. Kısa
zamanda bu fikre katılan başka girişimciler de kooperatife üye oldular. O yıllarda
üyelerin çoğu boya vernik ve kimya işleri
ile uğraşıyorlardı, onun için adını “Boya
Vernik Kooperatifi” koydular. İstanbul ili,
Tuzla ilçesi, Aydınlı köyü, Durhasan mevkiinde bulunan 8-9 pafta, 629 parsel numaralı (2.338.100 m²) lik taşınmazın daha
sonra yapılan ifraz sonucunda oluşan 3977
parsel (517.887,81 m²) numarada kayıtlı taşınmazı, küçük birikimleri ile ihaleyle arsa
ofisi genel müdürlüğü’nden 15.09.1995
tarihinde S.S. Boya Vernik ve Hammaddeleri Üretici ve Satıcıları Toplu İşyeri Yapı
Kooperatifi olarak satın aldılar.
Satın alınan arsa son derece engebeli ve
birçok inşaat riskleri taşıyordu. Tamamen
amatörce ve bu işe gönül vererek, gösterişten uzak, kıt olan mali kaynakları en iyi
şekilde planlayıp kullanarak arazi düzenleme ve altyapı çalışmalarına başladılar.
Yıllar geçti parseller ve yollar ortaya çık-
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
tı, toplam 102 üyeye kura çekerek her bir
üyeye parselleri dağıtıldı. Çeşitli nedenlerle aramızdan ayrılan ve bunların yerine
yeni gelen üyeler oldu. Bu süreç içinde 2
belediye değişti (daha önce Pendik, sonra Tuzla), arsa ofisi kapandı. TOKİ (Toplu
Konut İdaresi) oldu. Bürokrasi önümüzde
çok ciddi bir engeldi, sırf bundan kurtulmak için Organize Sanayi Bölgesi statüsüne geçmeye karar verdik. Uzun çalışmalar sonra ünvanımız S.S. Boya Vernik ve
Hammaddeleri Üretici ve Satıcıları Toplu
İşyeri Yapı Kooperatifi iken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 27.10.2000 tarih
ve 13 sicil numarası ile Boya Vernik Organize Sanayi Bölgesi olarak tescil olduk.
Birçok işyerinin farklı iş konularında faaliyet göstermesi üzerine Bakanlık tarafından karma OSB’ye dönüştürülmüştür.
Sadece boya vernik değil, başka birçok iş
konusunda faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar mevcuttur. Bugün 102 sanayi parseli üzerinde 82 fabrikası ile faaliyet
gösteren bir organize sanayi bölgesi.
Türkiye ekonomisine yıllık katkısı 1.500
milyon TL, yıllık ihracatı 500 Milyon dolar
istihdam ise 4 bin kişidir.
BOSB Boya Vernik Organize Sanayi
Bölgesi olarak sıkıntılarınız neler? Sanayiciler ve devletten neler bekliyorsunuz?
Aslında bir çok organize sanayi bölgesinde olduğu gibi bir çok sıkıntıyı çekerek
ve aynı zamanda da bu sıkıntıları gidererek bugünlere geldik. Şu an önümüzdeki
en büyük sıkıntılardan biri yıl sorunudur.
Bölge olarak İstanbul’a bağlıyız. Yolun bir
kısmı İstanbul Belediyesi’ne öteki kısmı
ise Kocaeli Belediyesine bağlı. İstanbul
Belediyesi’ne bağlı olan kısımlarda gerekli
düzenlemeleri bitirdik. Fakat Kocaeli Belediyesi sınırları içinde yer alan kısımda ise
henüz daha bir şey yapılmadı. Çok az bir
kısım burada yer alıyor. Zaman içerisinde
bu yol giderek önem kazanmaya başladı.
Güzergah, Sabancı Üniversitesi’nde başlayarak Mermerciler, Kimyacılar ve BOSB
Organize Sanayi Bölgesi olarak trafiği yoğunlaşmaya başladı. Özellikle akşam saat-
Ayrıca yol yapılmadığı için hava şartlarından dolayı başka bir sıkıntı yaşanırken,
aynı zamanda yol güvenliği olarak da bir
takım sakıncalar yaşanıyor. Bölgemizde
zamanında kaynak suları varmış, bundan
kaynaklı olarak özellikle kış şartlarında
sular gelişi güzel akıyor, bunun bir kısmı
çözülmüş durumda olmasına rağmen, yol
için önemli bir altyapı çalışması yapılması
gerekli.
Biz BOSB olarak bir önceki İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler’in desteğini her
zaman arkamızda hissettik, bürokratik
olarak bize çok yardımcı oldu. BOSB olarak bölgemizin bütün altyapı çalışmalarını
devletten bir para yardımı almadan, buraki sanayicilerimiz ve Bölge yönetimi olarak gerçekleştirdik. Doğal gaztan tutun,
su, elektrik gibi bütün altyapı çalışmaları
üyelerimizin gayretleriyle gerçekleştirildi.
Bölgemizde olduğu gibi aslında bütün organize sanayi bölgelerinde yaşanan sorunları yaşıyoruz. Örneğin, su sorunu. Bizler
organize sanayi bölgeleri olarak suyu en
yüksek fiyatla satın alıyoruz. Bu sanayicilerimiz için girdiler açısından baktığımızda önemli sorunlarından biridir. Ayrıca su
altyapı çalışmaları için yüksek rakamlarda
bedeller ödedik. Bu yüzden devletin sanayicilerime özellikle altyapı konularında
destek olması, bürokratik engelleri yumşatması gerekiyor. Hem altyapıyı kendimiz çözüyoruz, hem de yüksek fiyatlarla
satın alıyoruz. Bu sanayicilerimize, bölgelerimize ciddi bir yük getiriyor.
Merkezi bir konuma
sahip olan BOSB'un
etrafı sanayi
bölgeleri ve tesisleri
ile çevrilidir. Batı
yönünde kimya
sanayicileri OSB
ve mermerciler
OSB, kuzey ve
kuzeydoğu yönünde
Tuzla OSB, doğu
yönünde Honda,
Isuzu, Migros
merkez deposu,
güneydoğu yönünde
Bilmo küçük sanayi
sitesi, güneyde ise
İstanbul serbest
bölgesi ve deri OSB
bulunuyorb Organize
sanayi bölgesi alanı
511.750 m2 ve 102
sanayi parselinden
oluşmaktadır.
Birde çok eskiden kalan işyeri yönetmelikleri sanayicilerimiz için yine sıkıntı yaratan başka bir konu. Eskiden işyerleri şehir
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
lerinde trafik çok ciddi yoğunlaşıyor. Yolun genişletilmesi ve trafik yoğunluğunun
azaltılmasıyla ilgili girişimlerimiz var. Bu
tür süreçlerde bürokrasi devreye giriyor,
zaman içerisinde bu sorun çözülecek ama
yine trafik yoğunluğunu ciddi şekilde hissetmekteyiz.
43
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
GOSBSAD
içerisine dağılmış durumdaydı. Özellikle
son 10 yıldır organize sanayi bölgelerinin gelişimiyle birlikte, ülkemizin güzide
kuruluşları bu bölgelerde faaliyet göstermeye başladı. Sanayi kuruluşları, artık
şehirden uzak bölgelerde üretim yapmaya
başladılar, fakat yönetmelikler ve bürokrasi bu hızlı gelişime ayak uyduramadı,
geride kaldı. Örneğin bir yangın yönetmeliğini ele alalım. Eskiden şehir içindeki
üretimler göz önüne alınarak hazırlanan
bu yönetmelikte, boya ve vernik işletmelerine tek kat şartı getiriyor. Bu şart o zamanın koşularına göre önemliydi. Fakat şimdi boya ve vernik sanayicileri şehir dışına
taşındılar, bir çoğu organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteriyor. Şimdi yangın
yönetmeliğine göre tek kat olmayan boya
vernik işletmelerine ruhsat verilmiyor, bu
da sanayicimizin önündeki bir başka engel. Bu yüzden artık güncel gelişmelerin
ve teknolojinin gerisinde kalmış uygulama
44
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ve yönetmeliklerin bir an önce günümüz
şartlarına göre uyarlanmasını gerektiriyor.
Sanayicilerimiz artık günümüzde yanıcı
maddelere veya tehlike yaratacak unsunları da dikkate alarak günümüz teknolojisini kullanarak binalar, fabrikalar inşa
ediyorlar. Ciddi bir yatırım yapılıyor, ama
eskide kalmış bir yönetmelik sanayicinin
önüne bir engel olarak çıkıyor. Bu da bizlerin önemli sorunlarından biridir.
Bölgenin avantajları neler? Bölge sanayicilere neler kazandırıyor?
“Kervan yolda düzülür” diye güzel bir deyiş var. Bölgemizde aynı bu deyişteki gibi
ifadesini buluyor. Bölge, planlı bir şekilde
sanayi bölgesi olarak belki en başlarda
tahsis edilmemişti. Ama bugün bakıyoruz,
bölgemizde ülkemiz ekonomisinin can
damarı kuruluşların yer aldığı gelişmiş ve
kökleşmiş organize sanayi bölgeleri kuruldular, herkes kendi altyapı sorunlarını
çözmeye, sanayiciye iyi bir hizmet götürmeye çalışıyor. Başta planlı olmamısa rağmen burada koca bir bölge sanayi üretim
merkezi olmaya başladı. Bu da önemli
avantajları da beraberinde getirdi. “Sanayi” öyle bir şey ki, tek başınıza sanayi
olamıyorsunuz. Mutkala yan kuruluşlara,
alt tedarikçilere ihtiyaç var. Bölge hakikaten bu anlamda ciddi bir gelişme gösterdi. Ana ve yan sanayiler birbirlerine çok
yakın mesafelerde üretim yapıyorlar, bu
da sanayiciler için, ülkenin rekabet şansı
için güzel bir fırsat. Bölgede sanayicilerin
yan yana bulunması büyük bir avantaj
sağlıyor.l
İŞ VE
YAŞAM
Sürdürülebilir müşteri
memnuniyeti yaratmak
kapasitesi varken, şimdi bu sayı 1.500’lerin üzerine çıktı. Rekabetin giderek artmasına rağmen otelimiz doluluğunu 17 puan
artırmış oldu. Burada daha önceden kazanılan misafir portföyünün, yeni misafir
olarak bize yönlenmesinin de çok payı var.
Sektörde daha fazla oyuncunun yer alması şehir otelciliğine bakışı değiştirdi. Hem
yabancı hem de Türk misafirler için Anadolu yakasında da kaliteli, düzeyli, hoş
hizmet alınabileceği algısı çok gelişti.
Titanic Hotel, 2008 Haziran ayından beri
Kartal’daki otelinde hizmetini ve kalitesini
oturtmuş ve kendini kanıtlamış olduğunu
için rekabet bize çok olumlu yansıdı.
Titanic Business
Hotel, Asia İstanbul
Satış Müdürü
Engin Çamcı
İş adamları için tasarlanmış bir otel
T
itanic Business Hotel, Asia İstanbul tamamen bir business
oteli. 192 odası, 23 adet toplantı
saloluna sahip. 10 kişiden, 1000
kişiye kadar misafir ağırlama kapasitesine
sahip toplantı salonlarımız yüksek teknolojiyle donatılmıştır. Bunun yanı sıra her
türlü teknik ekipman konusunda da misafirlerimize destek veriyoruz.
Odalarımızdan, otelin genel tasarımına
kadar iş adamları için tasarlanan otelimizin müşteri profilini de iş dünyası oluşturuyor. Her ülkeden, her ulustan misafir
ağırlıyoruz.
GOSBSAD
Şehir otelciliğinde rekabet
46
2010 yılında özellikle şehir otelciliğinde
yeni oyuncuların sektöre katılmasıyla ciddi bir rekabet ortamı oluştu. Sektördeki rekabet bize göre çok iyi bir gelişme. Bizim
otelimizin konumu açısından baktığımızda 2009 yılına göre yüzde 17 oranında doluluğumuzu artırdık. Anadolu yakasında,
otelimizin bulunduğu hat üzerinde toplamda yaklaşık 430 beş yıldızlı otel odası
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tabi ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda çok önemli, piyasaların
2010 yılında tekrar aktif hale gelmesi, şirketlerin ertelediği faaliyetlerin bu yıla aktarılması da şehir otelciliğinin gelişimine
katkıda bulundu.
Sadık bir müşteri profiline sahibiz
Otelimizde her sektörden misafir ağırlıyoruz. İlaç şirketleri başta olmak üzere,
GOSB’daki özellikle sanayi sektöründeki
kuruluşlardan misafir ettiğimiz müşterilerimiz var. Sadık bir müşteri profiline sahibiz, GOSB’da çok iyi çalıştığımız bir çok
firma var. Misafirlerimiz bizim için çok değerli. 2010’da yaşadığımız gelişmeler bize
settirebilecek bir atmosfer sağlamak için
tasarlandı. İnternet bağlantısını tüm otelimizde yüksek hızla sağlıyoruz ve müşterilerimizden herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Squash’tan tutun jakuzilerine, Türk
hamamlarına, masaj salonlarına kadar her
türlü hizmeti alabilecekleri çok şık, hoş bir
Spa merkezimiz var. İşten dönen misafirlerimiz gelip orada sporlarını yapıp rahatlayabiliyorlar veya masajlarını yaptırıyorlar.
Servisimiz, kalitemiz her geçen gün gelişiyor. Hep iyi şeyler duymak, hep teşekkür
almak bazen kuruluşları olumsuz bir noktaya itebilir. “Biz çok iyiyiz” diye bakarak,
hiçbir yatırım ve gelişim sağlanmazsa bir
süre sonra rekabet sizi oyunun dışına atabilir. Bunun bilince olarak her geçen gün
kalitemizi, müşteri beklentileri doğrultusunda geliştirmeye özen gösteriyoruz. Bu
yüzden dünyayı araştırıyoruz, yeni neler
yapabiliriz diye bakıyoruz. Misafirlerimizle empati kurmaya çalışıyoruz.
Müşteri ile empati kurabilmek
Toplantı yapan misafir nelere ihtiyaç duyar, neleri ister? Biz olsak ne isterdik veya
bir şirket misafiri ne ister, ne arzular? Bunu
düşünerek hareket ediyoruz.
Otelimizde kalan misafir profili de farklı
farklı olabiliyor. Bir patronu ya da yurt dışından gelen bir mühendisi de otelimizde
ağırlıyoruz. Ortak paydamız mükemmelliyetçi yaklaşım oluyor. Her misarifimizi,
en iyisini almak isteyen olarak görüyoruz.
Bir business otelde en çok tüketilen şey
kahvaltıdır. Bazı misafirler öğle yemeklerini şirketlerinde alabilirler. Akşam yemeklerini iş arkadaşlarıyla beraber veya çevredeki yakın yerlere gidebilirler. Ama en çok
tükettikleri şeylerden biri kahvaltıdır. Biz
kahvaltıya çok önem veriyoruz.. Mükellef
bir kahvaltı almaları için elimizden geleni
yapıyoruz.
En çok tükettikleri bir başka alan da odalarıdır. Odaların temizliğine, hijyenine,
düzenine, dekorasyonuna, sıcaklığına çok
dikkat ediyoruz. Otelimizin genel tasarımı çok sıcak, insanlara kendini rahat his-
Bize göre bir otelin kalitesi sadece odasının temizliğinden, verdiği yemekten
gelmez. Bir otelin kalitesi aynı zamanda
içerisindeki misafirlerin kalitesiyle de artar. Biz bu yönde çok başarılı bir noktada
olduğumuza inanıyoruz. Tamamen şirket
misafirlerini ağırlıyoruz ve çok üst düzey
şirketlerle çalışıyoruz. Çok uluslu, marka
olmuş, dünyada çok önemli markalar olmuş isimlerle çalışıyoruz.
Altın üçgenin ortasında bir otel
Altın değerinde bir lokasyona sahibiz. Bir
üçgenin ortasındayız. Sabiha Gökçen Havalimanı, iş merkezlerinin yoğunlaştığı
Gebze, Kartal, Kozyatağı gibi bir nokta ve
merkez. Yani insanların alışveriş yapabileceği, restoranlara gidebileceği merkezler,
bu üç önemli lokasyonun tam ortasında
yer alıyoruz. Hepsine aslında eşit mesafedeyiz. Yani Bağdat Caddesi’ne gitmek de
bizim otelden aynı süre ve mesafe, Sabiha
Gökçen Havaalanı’na gitmek de aynı süre
ve mesafe.
Anadolu yakasının geleceği çok parlak. Bu
parlak gelecekte de Titanic her zaman verdiği kaliteli hizmetle, misafirlerini memnun ediş şekliyle ve kendini ileriye götürme arzusuyla en önemli konumlardan
birine sahip olacaktır. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
2011’e güvenle bakmamızı ve kendimizi
bu konuda geliştirmemizi sağladı.
Roof katında çok şık bir restoranımız var.
Adalar ve deniz manzarası eşliğinde müşterilerimiz kendi misafirlerini de ağırlayabiliyorlar. Uluslararası ve Türk mutfağını
bir arada bulabileceğiniz bir cuisinemizde var. Ayrıca English Bar diye adlandırdığımız bir barımız mevcut. Bir bilardo
masası, playstation gibi çeşitli oyunların
olduğu, grup halinde ya da tek başlarına
eğlenebilecekleri bir atmosfer var. Burada
misafirlerimiz birbirleriyle etkişeleşim içine girebiliyorlar.
47
İŞ SAĞLIĞI
VE GÜVENLİĞİ
Üretim Sektörü İş Sağlığı ve
Güvenliği Standartları
İş Sağlığı ve Güvenliği
konusunda alınacak eğitimler
sayesinde, iş kazaları,
işgücü ve iş günü kayıpları
önlenecek, çalışanlarının
refahı ve ülke ekonomisi
açısından önemli geri
kazanımlar sağlanacaktır.
“Elektrik akımından ileri gelen kazalar”
445 adet, “Vücudun zorlanmasından ileri
gelen incinmeler” 1.480 adet, “Kaynak yaparken meydana gelen kazalar” 283 adet,
“Zararlı maddelere temas etmek ve maruz
kalmaya yönelik kazalar” 66 adetlik sayıları ile karşımıza çıkmaktadır ki bu kaza
türlerinin en sık yaşandığı sektör üretim
sektörüdür.
Bekir Elkatan
GOSBSAD
Kaya Grubu
Eğitim Müdürü
48
Y
oğun makineleşme ve üretim
sürecini yaşamakta olduğumuz
üretim sektöründe son yıllarda
İş Sağlığı ve Güvenliği işverenlerin önemli kaygılarından birisi haline
gelmiştir. Süreçlere dahil edilen her yeni
metodoloji, makine, kimyasal madde ve
ortam çalışanlarda adaptasyon gerekliliklerini beraberinde getirdiğinden iş kazalarına ve meslek hastalıklarına yol açabilmektedir.
İş kazalarının önlenmesinin yanı sıra bir
çok işveren işyerinde üretim verimini artırma amacıyla güvenli bir çalışma ortamı
yaratmanın gerekliliğini benimsemiş ve bu
prensiple işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği
standartlarını her geçen gün yükseltmeye
çalışmaktadır.
2008 yılı SGK istatistiklerine göz attığımızda en sık yaşanan kaza türleri arasında
“Bir veya birden fazla cismin sıkıştırması, ezmesi, batması, kesmesi” 24.329 adet,
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Tüm sektörlere bir bütün olarak bakıldığında İş Sağlığı ve Güvenliği standartlarının yükseltilmesinin ülke ekonomisine
katkısının da yadsınamayacak boyutta olduğu ortaya çıkmaktadır. Sosyal Güvenlik
Kurumu istatistiklerine göre, 2008 yılında
72.963 iş kazası, 539 meslek hastalığı vakası meydana gelmiş, bunların 866’sı ölümle
sonuçlanmıştır. 2008 yılında iş kazaları ve
meslek hastalıkları sonucu kaybedilen iş
günü sayısı ise, 1.795.046’dır. Bu rakamların yanı sıra SGK istatistiklerine yansımayan iş kazaları ve meslek hastalıkları
sonucu kayıplar da ayrıca dikkate alınmalıdır. İyimser yaklaşımlar iş kazalarının bir
yılda ülke ekonomisine vereceği zararın 4
Milyar TL dolayında olacağı yönündedir.
Bu zararın en aza indirgenmesi adına devlet önemli yasal düzenlemelere imza atmaktadır. 27 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri
Yönetmeliği” devamlı olarak en az elli çalışanın bulunduğu işyerlerinin kurması geren İş Sağlığı ve Güvenliği organizasyonunu tanımlamak ile birlikte bir “İşyeri Sağlık
Güvenlik Birimi (İSGB)” kurulması veya
iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB)”nden
alınmasına ilişkin usül ve esasları açıklamaktadır. İSGB’ler ve OSGB’lerde işyerinin çalışan sayısı ve faaliyet alanına göre
yeterli miktarda ve sınıfta İş Güvenliği
Uzmanı, İşyeri Hekimi ve yardımcı perso-
nel istihdamı gerekmektedir. Yönetmelikte
bu personel ile işyerlerinde çalışma ortamı
gözetimi, sağlık gözetimi, eğitim ve bilgilendirme, acil durum planı hazırlığı, kayıt
yönetimi, yıllık çalışma raporlaması, yıllık
değerlendirme raporlaması gibi İş Sağlığı
ve Güvenliği yönetim sistemine dair faaliyetlerin sürdürülmesi öngörülmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu
istatistiklerine göre, 2008
yılında 72.963 iş kazası, 539
meslek hastalığı vakası meydana
gelmiş, bunların 866’sı ölümle
sonuçlanmıştır. 2008 yılında iş
kazaları ve meslek hastalıkları
sonucu kaybedilen iş günü sayısı
ise, 1.795.046’dır.
27 Kasım 2010 tarihinde yayınlanan yönetmelik gereği artık işverenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği’ne dair sorumlulukları
resmi olarak adreslenmiştir. Özellikle 2010
başından bu yana farklı sektörlere gerçekleştirilen iş teftişlerinde fark edilir bir artış
gözlenmiş, bununla birlikte güvensiz uygulamaların tespit edildiği işyerlerinde cezai yaptırımların boyutları artmıştır. 2010
yılının ilk altı ayı itibariyle işyerlerine İş
Sağlığı ve Güvenliği önlemleri yetersizliği
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
Bekir Elkatan, Kuleli
Askeri Lisesi ve Kara
Harp Okulu İşletme
Bölümü mezunudur.
Mesleki yaşamında
ağırlıklı olarak
Eğitim Sistemleri
ve Eğitim Planlama
Yönetiminde görev
almıştır. 2009
yılında kendi isteği
ile TSK’dan emekli
olan Elkatan,
Yeditepe Üniversitesi
İş Sağlığı ve
Güvenliği Yüksek
Lisans diplomasına
sahiptir.
49
İŞ SAĞLIĞI
VE GÜVENLİĞİ
doğru bir şekilde kurgulanmış İş Sağlığı
ve Güvenliği yönetim sistemi yer almaktadır. Bu kültür, yerleştiği işyerlerine üretim
verimliliği, kaza sıklık oranının düşük olması, düzenli ve tertipli bir iş ortamı, çalışanlarının bilinçlenmesi, şirketlerine duyduğu güven gibi bir çok değer katmakta
ayrıca sağladığı sinerji ve motivasyon işletmelerin büyüme hızına katkıda bulunmaktadır.
Üretim sektörünün toplu olarak yer aldığı
üretim üsleri konumunda olan Organize
Sanayi Bölgeleri’nde ise kanunların uygulanması sorumluluğu, OSB’nin en üst
karar organı olan Müteşebbis Heyete ve
icraatı üstlenen Yönetim Kurullarına bırakılmıştır.
OSB Yasası’nın 20. maddesinde “OSB`lerin
ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor
tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme
hakkı sadece OSB’nin yetki ve sorumluluğundadır. ….” hükmü yer almaktadır.
GOSBSAD
nedeni ile toplam 1 Milyon 419 bin 612 TL
ceza kesilirken 125 işyerinin faaliyeti durdurularak kapatma kararı verilmiştir.
50
Üretim sektörü, karakteristikleri gereği
etkin bir İş Sağlığı ve Güvenliği yönetim
sistemi kurgulanması için avantajlıdır. Süreçlerde değişim nadiren gerçekleşir, çalışanın aynı işyerinde çalıştığı süre ortalaması yüksektir, çalışanların eğitim düzeyi
en çok ölümlü kazanın yaşandığı sektörlerden birisi olan inşaat sektörüne kıyasla
daha yüksektir. Bu avantajları olumlu kullanarak işyerinde bir İş Sağlığı ve Güvenliği kültürü oluşturulması profesyonel bir
destek ile kolaylıkla sağlanabilmektedir.
Bu kültürün temelinde; işverenin bakış
açısı, güvenli bir çalışma ortamının sağlanması için gerekli iş güvenliği ekipmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanlarınca
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kanun maddesi çerçevesinde düzenlenen
OSB Uygulama Yönetmeliği’nin Müteşebbis Heyet’in görev ve yetkilerini düzenleyen 35. Maddesinin “o” maddesi ile Yönetim Kurulu görev ve yetkilerini belirleyen
41. maddesinin f fıkrasının 2. alt maddesinde; “OSB’nin ihtiyacı olan elektrik, su,
kanalizasyon, doğal gaz, arıtma tesisi, yol,
haberleşme, spor tesisleri gibi altyapı ve
genel hizmet tesislerini kurma ve işletme,
kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak
dağıtım ve satışını yapma; bu çerçevede
üretim tesislerinin ortak sağlık ve güvenlik birimlerini kurma ve işletme konularında gerekli kararları alma” kararı OSB
yönetimlerine bırakılmıştır.
Bu çerçevede ülkemiz üretim sektörü işverenlerinin ve üretim üsleri OSB’lere ait
yönetimlerin, İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yapacakları her türlü yatırımın; işletmelerinin çıkarları, çalışanlarının refahı,
sağlığı ve güvenliği ile ülke ekonomisi açısından önemli geri kazanımları olacaktır.l
GOSB
Katılımcı İlişkileri Uzmanı Meral Ünver,
öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
GOSB – TADIM Jale
Yücel Teknik ve
Endüstri Meslek
Lisesi, okulların
temizlik ve hijyen
konusunda teşvik
edilmesi amacıyla
yürütülen proje
çerçevesinde, Sağlık
Bakanlığı ve Milli
Eğitim Bakanlığı
tarafından temizlik
açısından 100
üzerinden 90 alan
okullara verilen
beyaz bayrağı
almaya hak kazandı.
Saygı duruşu ve istiklal Marşı ile başlayan
programa; okul öğrencilerinin folklor gösterisi, Okul Müdürü Ümit Aşkın, GOSB
Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım,
İl Sağlık Müdür Yardımcısı Sadık Bozok,
İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş,
Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim
Parlar’ın konuşmaları ile devam edildi.
Tören, sertifika, plaket, bayrak teslimi ve
bayrağın göndere çekilmesinin akabinde
kokteyl ile sonlandırıldı.
GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi, Kocaeli genelinde 44. Beyaz
Bayrak’lı okulu, Çayırova’nın ise 3. okulu
oldu.
Başarılı çalışmalarından dolayı Okul Müdürü Ümit Aşkın nezdinde tüm emeği geçen okul personelini ve öğrencileri tebrik
ediyor, örnek teşkil eden faaliyetlerinin
sürekliliğini diliyoruz.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
G
OSB – TADIM Jale Yücel Teknik
ve Endüstri Meslek Lisesi’nde
düzenlenen sertifika, plaket ve
beyaz bayrağı alma törenine;
Çayırova Kaymakamı Abdullah Selim
Parlar, Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş, İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat
İspirli, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Sadık
Bozok, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, GOSBSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Kanıöz, GOSB Müteşebbis
Heyet Üyesi Ercüment Sarıtaş, GOSB Bölge Müdür Yardımcısı Gülser Kaya, GOSB
EĞİTİM
GOSB’da Örnek bir okul
51
GOSB’UN
RENKLERİ
Bronz döküm heykeller
GOSB'da sergilendi
Sektörlerinde öncü
kuruluşların yer
aldığı GOSB, sanata
verdiği destekle
gündeme gelmeye
devam ediyor.
GOSB Sanat
Galerisi bu kez bronz
döküm heykellere ev
sahipliği yaptı. Sema
Tahincioğlu ve Serap
Gümüşoğlu’nun
eserlerinden oluşan
sergi 14 Ocak Cuma
günü açıldı.
Serap Gümüşoğlu ve Sema Tahincioğlu
Sema Tahincioğlu:
Sanat ruhları ve gönülleri tazeler
GOSBSAD
Sanat hayatına nasıl başladınız? Eserlerizde
neleri ifade ediyorsunuz?
52
Sema Tahincioğlu, “Uyanış”
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
1989 yılında Language Culture Center Güzel Sanatlar Okulu İçmimarlık Bölümü`nden mezun
oldum. Resime olan merakım ve ilgim her geçen
gün beni irdeliyordu. Resim sevgiyle plastik sanatlara yöneldim. Mahir Güven atölyesinde resim çalışmalarına başladım, ondan aldığım cesaret ve özgüvenle beni desteklemesi beni resime
yöneltti. 1992 yılında eşimle birlikte Amerika’ya
gittik, yanımda resimlerimde vardı. Çalışmalarıma ve bana Amerika’da çok değer verdiler. New
York, Soho ve Boston’da çalışmalarım ilgi ile
karşılandı. 1993 yılında Boston Museum of Fine
Art School’da eğitim görmeye başladım. Boston
Brenda Taylor Gallery`de ilk kişisel sergimi açtım. Ardından New York Soho Agora Gallery`de
karma sergilere katıldım.
Sema Tahincioğlu, “Su Dalgası”
Ardından Türkiye’de devam eden karma
ve kişisel sergilerden sonra resimde daha
fazla materyaller kullandığım için heykele
doğru bir yönlenme oldu. Bronzla, çamurla tanışmam sanata olan cesaretimi daha
artırdı. Daha severek ve isteyerek iyiden
iyiye sanatın içinde yer almaya başladım.
Heykel sanatına başlamak için önce mutlak resim ile uğraşmak gerekli diye düşünüyorum. Resim aslında bütün sanat dallarında yapılan sanatın bir eskizi gibidir.
Renklerle bir arada olmak her zaman beni
heyecanlandırıyor. Heykel sanatıda bana
ayrı bir neşe ve heyecan kattı. Serap Gümüş arkadaşım ile birlikte aynı atölyeyi
paylaşıyoruz.
İlk açtığım sergilerde “5. Mevsim” temasını canlandırmıştım. 5. mevsim benim
duygularımın mevsimini anlatıyor. Her
dönem yaşadığım dalgalanmaları, güçlenmeyi, romantik bir hale bürünmeyi
ve duygularımı materyaller ile birleştirip
ifade ediyorum. Daha sonra doğadan aldığım enerji ile havayı, suyu ve toprağı 5.
element olarak temalandırıp bir sergi daha
açmıştım. Bu doğadan aldığım enerjiyi ve
çoşkuyu bir araya getirdi. GOSB’da açtığım sergideki heykellerimden birinde de
bunu ifade etmeye çalıştım. Havadaki çekim gücünü yansıtmayı ve fadelendirmeyi
hedefledim. 5. element bana göre insanların birbirine duyduğu tutkuyu ve aşkı
simgeliyor.
Sema Tahincioğlu
l 2006 yılında Hobi Sanat Galerisi`nde ilk kişisel heykel sergisini açtı. Aynı yıl heykellerini 2006 Artİstanbul Çağdaş
Sanat Fuarı’nda Galeri Baraz ile sergiledi.
l
2007 AnkArt Ankara Sanat Fuarı’na Galeri Baraz ile katıldı. 2007 Art Bosphorus Çağdaş Sanat Fuarı’na Art Home
Sanat Galerisiyle katıldı (heykel). 2007 yılı son sergisini
Seven Sanat Galerisi’nde Karma Heykel sergisi ile tamamladı.
l
2008 yılı içersinde İstinye Antik Park Sanat Galerisinde
Karma Heykel sergisine katıldı.
l
2008 Contemporary İstanbul Sanat Fuarına Galeri Baraz
ile heykel sergisi gerçekleştirdi.
l
Ichelique Sanat Atölyesinde 2008’de karma heykel sergisine
katıldı.
l
2009 Galeri BinYıl’da 10.Yıl Etkinlkleri karma heykel sergisine iştirak etti.
l
2009 Begonville Art Galeri Bodrum’da karma heykel sergisi
gerçekleştirdi.
l
2009 Moda Deniz Kulübü Nilay Meral Sanat Merkezinde
ikinci kişisel resim sergisini açtı.
l
2010 Konya Beyşehir’de Anadolu’ya Şükran Buluşmaları
karma sergisine katılmıştır.
Çalışmalarını halen resim ve heykel üzerine sürdürmektedir.
Sema Tahincioğlu
GOSB’da sergi açma nedeniniz neydi?
İş dünyası sanata nasıl ilgi gösteriyor?
GOSBSAD
Sanatçı olarak insanların bizim yapıtlarımızı izlemelerini beklemek yerine onların
bulundukları yerlere giderek eserlerin sergilenmesinden yanayım.
Ülkemiz giderek sanayileşiyor, ekonomik
hayat, rekabet iş dünyasını bir cendere içine çekmiş durumda. Ruhumuz bir türlü
sanatla buluşamıyor. Bu yüzden sanatçının insanların ayağına giderek, yapıtlarını,
53
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSB’UN
Sema Tahincioğlu,
“Doğuş”
RENKLERİ
İnsanlara biz ulaşmalıyız, mantığından
yola çıkarak, ülkemizin önemli sanayi
kuruluşlarını barındıran GOSB içerisinde
bir sergi açmaya karar verdik. Sanatı, iş
dünyasının gündemine taşıyarak, ruhları
ve gönülleri tazeleyebilirsek, benim için
sanatta bir açıdan ifadesini buluyor.
Sanat insanların günlük monoton hayatlarına bir heyecan katmalı. Sanatsız bir
toplumun ayakta duramayacağını düşünüyorum.
sanatın güzelliğini paylaşmalı. Sergiler, sanat fuarları düzenleniyor, sanatçılar olarak
bizler olabildiğince buralarda yer almaya
sanatımızı yansıtmaya çalışıyoruz. Fakat
yine de sanatın izleyicisi ülkemizde yeterli
sayıda değil. Bizler insanlara ne kadar gidebilirsek, sanatı sevdirebileceğimizi düşünüyorum.
Benim kişisel olarak da çıkış noktası bulduğum yer de sanatın kendisidir. Bu yüzden resimle, heykelle uğraşıyor, kendimi
ifade etmeye çalışıyorum.
Sanat yapıtı size göre nasıl izlenmeli?
İzleyici, sanat yapıtına öncelikle iyi niyetle bakmalı. Takdir etmeli, sonra bu yapıtı
özümsemeye çalışmalı. Sanatçıda izleyiciye ulaşmışsa, sanat amacına ulaşmış
demektir.l
Serap Gümüşoğlu:
Bir heykelin oluşması yaşam süresidir
Sanat hayatına nasıl başladınız? Eserlerizde neleri ifade ediyorsunuz?
Sema Tahincioğlu,
“Dayanışma”
Mimar Sinan Üniversitesi Grafik Sanatlar
bölümünden mezun oldum. 1988 yılında
aynı üniversitede Özgün Baskı Resim dalında yüksek lisansımı tamamladım.
Heykel sanatında, dokunmak, boyut kazandırmak ilgimi çekti, bu yüzden bu sanata gönül verdim. Marmara Üniversitesi
öğretim üyelerinden Dr. Nilay Büyükişleyen atölyesinde beş yıl eğitim aldım. Sonra
Londra’da The Heatherley School of Fine
Arts’da eğitimime devam ettim. Kişisel ve
karma sergilere katıldım.
GOSBSAD
Heykellerim, özgün, ne hissetiyorsam onları ifade ettiğim çalışmalar.
54
Yapıtlarınızı nasıl tasarlıyorsunuz?
Önce hissetiyorum, kafamda eskizlerini
oluşturuyorum. Hatta eserin, bazen bitmiş
halini de görebiliyorum. Bu tabi en kolayı, bu eseri sonuçlandırmak için de ciddi
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
bir çaba gerekiyor. Hayalin gerçeğe dönüşmesi zorlu bir süreç oluyor. Bu süreler
içinde eskizler ve araştırmalar yapıyorum.
Derinlemesine düşünmek gerekiyor. Öte
yandan çok keyifli de bir süreç yaşanıyor.
Bazen bir saat içerisinde de heykel boyut
kazanabiliyor, bazen de aylar hatta yıllar
sürüyor. Yaşamın birikintileri, tortularının
söze ve göze gelmesiyle de birleşince yapıt
ortaya çıkmış oluyor. Bu bazen bir yaşam
süresi de olabiliyor.
Bir sanatçı olarak iş dünyasına neler
öneriyorsunuz?
İş dünyasının sanatla ilişkisi karşılıklı bir
alışveriştir. İş dünyası sanattan isterse
birşeyler öğrenebilir. Bu sanatçı içinde geçerlidir. Karşılıklı bir hissedişi gerektirir,
derin düşünmeyi, toplumun birer parçası olarak birbirini anlamayı gerektirir. İş
dünyası belki günlük değil kavramsal düşünmeyi hayata geçirebilir.
Serap Gümüşoğlu, “Yaslantı”
Serap Gümüşoğlu, “Mart Gezginleri”
Aslında sanat, sadece iş dünyası için değil
herkes için huzur veren, motive eden bir
etken olmalıdır.
Ayrıca sanatı desteklemek açısından da
düşünürsek, sanatın kalkınması, ülkenin
kendisi küresel ortamda sadece iş dünyası
ile değil sanatla da sesini duyurmasına yol
açabilir. Sanatın ayakta kalabilmesi için de
her ikisi açısından maddi ve manevi olarak desteklenmesi gerekli.
Sanatçı iş dünyasının hayallerini beslerken, iş dünyası da sanatı da doyum noktasına ulaştırmak ve sürdürülebilir olmasına
katkı sağlayabilir diye düşünüyorum.
Serap Gümüşoğlu
l 2010 yılında; Lüksemburg Uluslararası “ İstanbul yorum”
sergisi, Lüksemburg, Cemal Reşit Rey Uluslararası Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi sergisi, İstanbul, 47. Uluslararası
Troya Festivali, Çanakkale, Türkiye, Keşan Uluslararası
Heykel Sempozyumu, Edirne, Türkiye, Sapanca Uluslararası Sanat Kolonisi, Bronz Heykel, Sapanca, Türkiye, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul-u-yorum
Sergisi, Osman Hamdi Bey Salonu, İstanbul, Türkiye, Ankara Çağdaş Sanatlar Galerisi, Ankara, Türkiye, Akdeniz
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Antalya, Türkiye
l
2009 yılında Contemporary ‘09, Galeri Binyıl, İstanbul,
Türkiye, TÜYAP Sanat Fuarı, İstanbul, Türkiye, Derinlikler Sanat Merkezi, İstanbul, Türkiye, Galeri Binyıl, İstanbul, Türkiye, Galeri Baraz, İstanbul, Türkiye, Dolmabahçe
Sarayı Depo Müze, İstanbul, Türkiye, Pera Sanat Galerisi,
İstanbul, Türkiye, İşlik Atölyesi, İstanbul, Türkiye
l
2008 yılı içersinde; Centro Ave Arte, International Art
Centre, Loppiano, Floransa, İtalya, “Federation International Culturelle Feminime” Mettingen, Almanya, 52 Künstlerinnen Aus 11 Ländern Zeigen, Malerei, Almanya, Art
İstanbul TÜYAP Sanat Fuarı, İstanbul
l
2007 yılı içerisinde; TÜYAP Sanat Fuarı, İstanbul, Art
Bosphorus Çagdaş Sanat Fuarı, Ares Sanat Galerisi, Feshane, İstanbul, Türkiye, Ares Sanat Evi, İstanbul
l
2005 yılı içerisinde; Kouros Art Gallery, New York, Amerika, SoHyun Gallery, New York, Amerika
l
2003 Camden Art Center, Londra, İngiltere, American
Culture Center, İstanbul, Türkiye
l
2002 Bilkent Üniversitesi, Ankara, Türkiye
l
2001 MA Galeri, İstanbul, Türkiye, EKAV Sanat Galerisi,
İstanbul, Türkiye
l
2000 Cemal Reşit Rey Kültür ve Sanat Merkezi, İstanbul,
Türkiye
Serap Gümüşoğlu
GOSBSAD
Bir sanatçı olarak iş dünyasına neler
öneriyorsunuz?
İş dünyasının sanatla ilişkisi karşılıklı bir
alışveriştir. İş dünyası sanattan isterse
birşeyler öğrenebilir. Bu sanatçı içinde geçerlidir. Karşılıklı bir hissedişi gerektirir,
derin düşünmeyi, toplumun birer parçası olarak birbirini anlamayı gerektirir. İş
dünyası belki günlük değil kavramsal düşünmeyi hayata geçirebilir.
Sanatı destekleyen, sanata gönül veren bir
iş adamı ayrıca ciddi bir saygınlıkta kazanır. l
55
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
KÜRESEL
EKONOMİ
Davos'ta
krize çare arandı
Türkiye’den Devlet
Bakanı Ali Babacan
ile Merkez Bankası
Başkanı Durmuş
Yılmaz’ın katıldığı
bu yılki Davos
Dünya Ekonomi
Forumu’nda
ülkeler, ekonomik
toparlanma ve
krizden çıkış
yollarını aramaya
çalıştılar. 26-30 ocak
tarihleri arasında
yapılan Davos
toplantılarına bu
yıl dini ve kültürel
liderler de katıldı.
Toplantının stratejik
ortakları arasında
dünyanın dev
şirketleriyle birlikte
Türkiye’den Doğuş
Grubu yer aldı.
4
1’inci
Dünya
Ekonomik
Forumu’nun açılışını Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev
yaptı. Konuşmasının başında,
Moskova’da havalimanına yönelik terör
saldırısının kurbanları için saygı duruşunda bulunuldu. Medvedev’in açtığı bu
yılki buluşmayı zorlu bir gündem bekliyordu. Bembeyaz bir kar örtüsü altında
kalan Davos’ta, yeni bir küresel finans
krizinin önüne geçilebilmesi için ekonomi
dünyasının ve siyasetin gelecekte hangi
kurallara göre işlemesi gerektiği sorusuna yanıt arandı. Riskler bol, zira bugüne kadar krizin açtığı yaralar sarılmaya
çalışıldı, ancak krize neden olan sistem
risklerine eğilinmedi. Bu nedenle uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers’ın (PWC),
Davos’taki buluşmanın açılışında sunduğu bir anketin sonuçları şaşırtıcı, zira bu
ankete göre, dünyanın en önde gelen bin
200 yöneticisinin yarıya yakını 2011 için
gayet umutlu bir tablo çiziyor. Bu oran
Alman yöneticilerde neredeyse yüzde 80’e
varıyor.
Ekolojik büyüme önemli
GOSBSAD
PricewaterhouseCoopers’ın Almanya Yönetim Kurulu Başkanı Norbert Winkeljohann Alman işadamlarının ‘ne pahasına
olursa olsun büyüme’ hedefiyle hareket
etmediklerini vurguluyor:
56
Alman şirketlerinin yöneticileri, her ne
pahasına olursa olsun büyümenin doğru
strateji olmadığının farkına vardılar. Tabii
ki büyüme her zaman için kârlılıkla bağlantılı olmak zorunda. Dolayısıyla kalıcı
büyüme ekonomik açıdan büyüme, sosyal açıdan büyümeyi doğru bir şekilde
yönlendirme ve özellikle de çevre dostu
büyüme düşüncesiyle bağlantılandırılıyor.
Bu açıdan bakıldığında Alman işletmelerinin doğru yolda olduğunu düşünüyorum.
Zira ekolojik büyümenin öneminin farkındalar. Bu alanda ürünler geliştirilebilir ve
böylece dünyada iyi işlere imza atılabilir.”
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Asya centilmence oynamıyor
Ancak birçok yönetim kurulu başkanı,
özellikle Hindistan ve Çin’deki son derece hızlı kalkınmayı endişeyle izliyor.
Önde gelen Alman ekonomi gazetesi
Handelsblatt’ın yaptığı bir ankete göre,
Asya’da hâkim olan değerlerin ve kriterlerin Avrupa’ya da sıçramasından endişe
ediliyor. Eleştiriler, Asya’da oyunun centilmence oynanmadığı ve devletin ekonomiye müdahalesinin giderek arttığı yönünde. PricewaterhouseCoopers’tan Norbert
Küresel bazda eşitsizliğe dikkat çekildi
İşadamlarının en büyük endişesi yeni bir
finans krizinin patlak vermesi. Davos’un
ilk günündeki görüşmelerde de, krizin
yaralarının sarılması ön plandaydı. Diğer
bir konu ise sosyal ve siyasi dengesizliklerin içerdiği tehlikelerdi. Çin Merkez
Bankası’nın eski Genel Başkan Yardımcısı Zhu Min, özellikle Tunus, Cezayir ve
Mısır’daki protestoların ışığında, küresel
bazda eşitsizlik sorununa dikkat çekti.
Zhu Min bunun tüm dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli sorun olduğunu belirtti. Kriz tellalı olarak da tanınan ABD’li
ekonomi profesörü Nouriel Roubini ise
dört akut sorun olduğunu söylüyor:
“Öncelikle demografik faktör bir sorun. Yaşlanan bir nüfus ekonomik büyüme potansiyelini frenliyor. Bu sorunu
Japonya’da ama aynı zamanda Avrupa’da
da gözlemlemek mümkün. İkincisi, sanayi
ülkelerindeki yapısal reform ihtiyacı. Ama
ne yazık ki bu konuda atılan adımlar olması gerekenden daha yavaş. Üçüncü olarak, üretim ve rekabet gücünü arttırmak
için, eğitim ve altyapıya yatırım gerekiyor.
Son olarak ise, devletlerin borçlanması
sorunu var. Bütçe açıkları ve giderek büyüyen borç dağları, ekonomik büyümeyi
engelliyor.”
Hammadde sıkıntısı ekonomik büyümeye en büyük fren
Hammadde kaynaklarındaki sıkıntının,
ekonomik büyümenin önündeki en büyük
engel olabileceği belirtiliyor. İster metal,
ister su ya da enerji, kaynaklardaki darboğazın yeni kriz bölgelerinin oluşmasına yol açabileceği vurgulanıyor. Roubini,
artan fiyatların etkisinin görüldüğüne
dikkat çekiyor: “Bu özellikle önde gelen
gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun artmasına neden olabilir. Bu sorun, özellikle
sanayi toplumlarında, hammadde ithal
edenlerin elinde bulunan sermayede darlığa yol açabilir. Bu da tüketime, dolayısıyla da ekonomik büyümeye olumsuz yansıyabilir. Arkasından da sosyal karmaşa
ve siyasi istikrarsızlık gelir. Tunus, Mısır,
Fas ve Cezayir’de olanları görüyorsunuz.
Artan gıda fiyatları ciddi sosyal ve siyasi
sorunlara yol açıyor.” dedi.
Dünya Ekonomik Forumunun kurucusu
ve başkanı Klaus Schwab, Türkiye’nin, iki
yıl aradan sonra Davos’a dönmesinin kendilerini çok sevindirdiğini söyledi.
Türkiye’nin, küresel ekonomik krizde başarılı bir sınav verdiğini belirten Schwab,
ülkenin küresel bir güç konumuna geldiğini de ifade etti.
Türkiye’nin, G-20 gibi güçlenen bir grubun en etkin üyelerinden biri olduğunun
altını çizen Schwab, bu pozisyonuyla, yeni
küresel ekonominin şekillenmesinde katkı
sağladığını vurguladı.
Klaus Schwab, Türkiye’nin sadece ekonomik olarak değil, siyasi anlamda da, barış
ve istikrar açısından önemli gayret sergilediğini belirtti.
Dünya Ekonomik Forumu Başkanı, küresel bir güç olan Türkiye’nin, her küresel
toplantıda yer alması gerektiğini de ifade
etti.
Klaus Schwab, bu yılki zirvede, küresel
ekonominin önündeki yeni gerçeklere
vurguda bulunarak, küresel sorunların çözümüne yönelik ortak normların belirlenmesinin önemine dikkat çekiyor. l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
Winkeljohann, yine de kimsenin patlama
kaydedilen bu pazarlardan vazgeçemediğini söylüyor: “Bunun tabii bir uyuşukluğa yol açmasına izin verilmemeli. Geleceğin dev pazarları olan Hindistan ve Çin’e
ayak uydurabilmek, büyük hedefler. İki
ülkenin de, talep hacmi yüksek dev nüfusları var. Ama bizim de Alman ekonomisi
olarak, teknik seviyemizi korumamız ve
yüksek teknolojinin adresi ünvanını elimizden kaptırmamamız gerek ki, bu ülkelerde rekabet gücümüzü koruyalım.”
57
KİŞİSEL
GELİŞİM
Mutlu bir iş yaşamı
için öneriler
E
GOSBSAD
ğer daha mutlu olacağınız bir işe
özlem duyuyorsanız, seçtiğiniz
kariyer yolundaki ilk çıkıştan
kaçmaya çalışmayın. Çalıştığınız
işte mutlu olmayı deneyebilirsiniz…
58
1. Kişisel problemlerinizi kişisel tutmaya özen gösterin: Kişisel meselelerinizle
fazlaca uğraştığınız zaman işinize konsantre olmakta ve mutlu olmakta güçlük
çekersiniz. Hiç kimsenin kişisel yaşamı
tamamıyla problemsiz olamaz, öncelikle
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
bunun farkına varın. Nasıl eve gittiğinizde
işi unutup, kendinize ait zamanın değerini bilmeniz gerekiyorsa, aynı şekilde işte
de işinize odaklanabilmeniz ve verimli
olabilmeniz için kişisel sıkıntılarınızı evde
bırakmalısınız.
2. Ofisinizi yuvaya dönüştürün: Günün
en az 8 saatini işinizde geçiriyorsunuz -ki
bu süre muhtemelen yatağınızda geçirdiğiniz süreden daha uzun.- Bu yüzden ofisinizi size ait kılın, çalışma alanınızı şirket
politikası izin verdiği ölçüde kendinize
göre dekore edin ve ofisinizde olabildiğince konforlu ve rahat olmaya çalışın.
3. Kendinize bir ofis destek sistemi
kurun: Sizinkine benzer geçmiş ve hayat
tarzlarında olan iş arkadaşlarına sahip olmak, ofiste üzerinizden çokça baskıyı alacaktır. Duygularınızı sizi anlayan kişilere
dillendirebilmeniz, stresinizi büyük ölçüde azaltmanıza yardımcı olacaktır.
4. Sağlıklı beslenin ve bol bol su için: İyi
beslenmek ve bol bol su içmek işyerinizdeki enerji ve genel tutumunuzda büyük
fark yaratacaktır.
5. Organize olun: Elinizdeki iş yükünü
tamamlamak için kendinize bir program
çizelgesi hazırlayın. İş yükünden boğulduğunuzu ve nasıl başa çıkacağınızı düşündüğünüz, işteki memnuniyetsizliğinizi arttıracaktır. Bu yüzden proaktif olup
kontrolü elinize aldığınızda, kendinizi
daha memnun, güvenli ve motive hissedeceksiniz.
8. Kendinizi ödüllendirin: İşinizin dışında
kendinize bir ödül belirleyin. İster arkadaşlarla akşam yemeği, ister sinema, ister
spor, ister manikür olsun arada sırada kendinizi şımartın. Evdeki stres nasıl işinizi
olumsuz etkilerse, aynı şekilde hayatınızın olumlu yönleri de ofisteki modunuzu
olumlu etkileyecektir, bunu unutmayın.
9. Arada bir soluk alın: Ayaklarınız kapalı durun, kollarınızı yanlarda sabit bırakın
ve derin nefes alın. Gün içerisinde bunu
sık sık tekrarlayın.
10. Pozitife odaklanın: İşte sevdiğiniz
şeyleri belirleyin. Bunlar sadece sevdiğiniz
iş arkadaşlarınız veya ofisinizde pencereden gördüğünüz güzel manzara gibi basit
şeyler de olabilir. Kişi kendi kafa yapısını
kendisi yaratır. Eğer aklınızda işinizle ilgili
sevdiğiniz pozitif noktalara vurgu yaparsanız, işiniz daha keyifli hale gelecektir.
Negatif şeyler hakkında üzülmek sizi zaman içerisinde boğacaktır. l
6. Hareket edin: Ofiste masa başı çalışmak, bazen çok hareketsiz ve sabit bir iş
hayatına sebep olabiliyor. Bu yüzden hem
sağlığınız hem de mutluluğunuz için mesai süreniz içerisinde zaman zaman yerinizden kalkıp, biraz hareket etmeye gayret
edin.
GOSBSAD
7. İş arkadaşlarınızı değiştirmeye çalışmayın: Kimseyi değiştiremezsiniz. Yalnızca sizin onlara verdiğiniz reaksiyonu
değiştirebilirsiniz. Başka kişilerin hareketlerinin sizi etkilemesine izin vermeyin.
Sadece anlaşmazlıkları çözmenin yollarını
arayın ve rahatsız edici durumların oluşmasını önlemeye çalışın.
59
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
PROJE
YÖNETİMİ
Proje yönetimi
şirketlerin korkulu rüyası
kritik iş projelerini en etkin şekilde yürütmelerini sağlayacak yeteneklere sahip olduklarına inanıyorlar.
l
Araştırmaya katılan şirketlerden %25’i
proje yönetimi için tam entegre IT (BT)
sistemlerine sahip iken, sadece %12’si,
IT entegrasyonunu ve gerçek-zamanlı
verileri, proje kontrol fonksiyonunun
temel taşları olarak saptadıkları halde,
proje performanslarını artıracak bilgilere tam olarak erişemediklerine inanıyorlar.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer
gerçek, ekonomik krizin proje-ağırlıklı
sektörlerde yeni iş ihtiyaçlarının doğmasına neden olmasıdır; nitekim katılanların
%66’sına göre resesyon sonrasında projelerin yürütülmesi hususunda kurumsal
yazılım araçlarına duyulan ihtiyaç hiç bugünkü kadar ön plana çıkmamıştı.
U
luslararası
Proje
Yönetim
Derneği’nin (IPMA) IFS adına
beş coğrafi bölgede (İngiltere,
ABD, Avustralya, İskandinavya
ve Benelüks) faaliyetlerini IT projelerine
dayalı olarak sürdüren çeşitli şirketlerin
CEO, COO ve Proje Yöneticileri arasında
yürüttüğü bir araştırmanın sonuçlarına
göre, kurumsal yöneticiler, BT uygulamalarında proje süresince sağlanması beklenen sezgi ve kontrol yeteneklerinden
yoksun olduklarını ve çözümlerin kendi iş
yazılımlarıyla çok daha iyi entegre olması
gerektiğini düşünüyorlar.
GOSBSAD
Araştırmada öne çıkan bulgular
60
lCEO/COO ve Proje Yöneticilerinin
yaklaşık dörtte üçü için; proje yönetimi işletmelerin büyümeleri açısından
kritik ya da mutlak kritik bir önem arz
ediyor.
l
Buna karşın ankete katılan CEO / COO
ve Proje Yöneticilerinden sadece %11’i
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
IFS CEO’su Alastair Sorbie’ye göre “ Değişim projelerin doğasında mevcuttur ve
uzun yıllar proje-odaklı firmalarla birlikte
yürüttüğümüz çalışmalardan çok iyi bil-
mekteyiz ki projenin başarısı sunulan çözümün çevik ve ölçeklenebilir olmasında
yatmaktadır. Bu iki temel unsur bütüncül
bir yaklaşım içinde, ileri sezgi ve kontrol
özelliklerinin sergilendiği gerçek-zamanlı
veri takipleriyle birleştiğinde, yeni nesil
projelerin ve gelecekteki organizasyonel
büyüme ihtiyaçlarının yönetilmesi daha
da kolay hale gelecektir.”
Proje Yönetiminde rol oynayan anahtar
faktörler belli oldu
Alastair Sorbie değerlendirmesini şöyle
sürdürmektedir: “Diğer proje üyelerinin
ve fonksiyonel birimlerin ne planladığı
ve sipariş ettiği hususunda resmin tümünü göremeyen bir proje yöneticisi her ay
hazırlamakla yükümlü olduğu tahmin
raporlarını doğru verilere dayandıramayacak, kritik projelerin kontrolünde aksama olduğunda işletmenin tümü risk altına
girecektir. Bu nedenle birçok firmanın veri
toplamak ve projelerini birçok farklı sistemle yönetebilmek için önemli kaynaklar
ayırdıklarına tanıklık etmekteyiz. Oysa
verimlilik açısından bu sürdürülebilir bir
durum değildir ve sorun aslında tek bir
sistemle rahatlıkla çözülebilecektir.”
Bu yeni araştırma göstermiştir ki, proje yönetimi her ne kadar kritik bir alan olarak
kabul edilse de, kuruluşlar projeleri verimli bir şekilde teslim edecekleri hususunda
kendilerine güvenmemektedirler. IPMA
Araştırma Yönetim Komitesi Başkanı Prof.
Brane Semoliç’e göre “Bunun altında yatan en önemli neden proje yönetiminde
kritik yer tutan bilgilere etkin biçimde ve
zamanında erişememe endişesidir.” “Bu
araştırma sonuçları dünya genelindeki
elli Proje Yönetim Derneği’nden aldığımız bire bir raporlarla da örtüşmektedir
ve etkin proje yönetiminin müşteri teslimatlarına, maliyetlerin düşürülmesine ve
şirketin büyümesine yaşamsal katkılarda
bulunacağı yönündeki görüşümüzü teyit
etmektedir.”
IFS’in araştırmasına ABD, İngiltere, Avustralya, İskandinavya ve Benelüks ülkelerinden toplam 273 kişi katılmış, bunlardan
%49’unu CEO/COO’lar %51’ini proje yöneticileri oluşturmuştur. Katılanlar çoğunlukla Altyapı/Enerji, Telekomünikasyon,
Petrol & Gaz, İnşaat ve İmalat gibi ana
sektörleri temsil etmiştir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
Kendilerine tutarlı ve etkin proje yönetiminde rol oynayan en önemli üç faktör
diye soru sorulan C-Suite, endüstri liderleri ve proje yöneticilerinden hemen tümü
bu faktörleri kaynak planlaması (%55),
bütünleşik iş sistemleri (%52) ve gerçekzamanlı veri işlemleri olarak sıralamışlardır. Bu sonuçlar organizasyonel IT ve
proje-bazlı çözüm yatırımlarının ne denli
önemli olduğunun altını çizerken, bu noktada %49’luk bir oranla IT entegrasyonu
en yüksek öncelik puanını almıştır. Bunu
gerçek-zamanlı veri (%40) ve kaynak planlaması (%37) izlemiştir. Ancak, tam entegre IT sistemleri her ne kadar en öncelikli
bir gereksinim olarak belirtilse de, proje
yönetiminde bu tür sistemlerden gerçekten faydalanabilen firma sayısının toplamda dörtte biri geçmediği gözlemlenmiştir.
61
MÜKEMMELLİK
GOSB'da
mükemmellik yolculuğu
YOLCULUĞU
GOSBSAD
KalDer ve Gebze
Organize Sanayi
Bölgesi işbirliği
ile planlanan
Mükemmellik
Platformu-Yerel
Kalkınma ve
Mükemmellik
Yolculuğu Toplantı
dizisinin üçüncüsü
yerel işbirlikleri ile
hayata geçirmeyi
arzu ettiği yayılımı
sağlayabilmek
amacıyla Gebze
Organize Sanayi
Bölgesi Konferans
Salonu’nda
gerçekleştirildi.
62
T
ürkiye’nin sürdürülebilir mükemmellik ve kalite yönetiminde marka olmuş kuruluşları Eczacıbaşı Askaynak A.Ş, Siemens
San. ve Tic. A.Ş ve Brisa Bridgestone Sabancı Lastik San. ve Tic. A.Ş’ninde KalDer
liderliğinde bir araya gelerek oluşturduğu
“Ulusal ve Bölgesel İyi Uygulama Örnekleri ve Deneyim Paylaşımı”, 17 Şubat
Perşembe günü saat 14.00-17.00 arasında
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Konferans
Salonu’nda gerçekleştirildi.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ve KalDer
Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan
açılış konuşmalarını yaptılar.
Oturum başkanlığını Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın
yaptığı panelde ise, Eczacıbaşı Askaynak
A.Ş Teknik Müdür Asuman Özer, Siemens
San. ve Tic. A.Ş Kalite Yönetimi Direktörü
Nuray Şen ve Brisa Bridgestone Sabancı
Lastik San. ve Tic. A.Ş Müşteri Hizmetleri Müdürü Timur Akarsu deneyimlerini
paylaştılar.
Açılış konuşmasını yapan KalDer Yönetim
Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan, “Bugün
düzenlenecek etkinlikte “Yerel Kalkınma
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ve Mükemmellik Yolculuğu” ana başlığı
altında Ulusal ve Bölgesel İyi Uygulama
Örnekleri ve Deneyim Paylaşımı ele alınacak. Ülkemizde özellikle son yıllarda üstü
üste yaşadığımız yerel ve küresel ekonomik krizler bize göstermiştir ki, rekabette
kalite vaz geçilemez hatta, göz ardı edilemez bir olgudur.
Gelişmekte olan toplumlara baktığımızda
kalitenin her alanda kabul edildiğini görmekteyiz. Bu konuda asla taviz verilemez.
Sadece iş ve ekonomi dünyasında değil,
eğitim kültür, sanat, sağlık, yerel yönetimler ve yaşam kalitesinde dahi kalitenin
farkındalığı bilincinde oldukları gözlenmektedir.
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı olarak,
buradan tüm kuruluşlarımıza Ulusal Kalite Hareketi’ne katılım konusunda çağrıda
bulunmak istiyorum. Çünkü her bir kuruluşumuzun katılımı bizi ulaşmak istediğimiz Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma
hedefimize daha da çok yaklaştırmaktadır.
Bugün burada Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi’ne imza atacak
olan değerli bir kuruluşumuz var. Kaya
Grubu’nun bu girişimlerini takdirle karşılıyor, Mükemmellik Yolculuğu’nda sonsuz
başarılar diliyorum.” dedi.l
YÖNETİCİ
KİTAPLARI
Bir Strateji Ustası
Peter Drucker
Yönetim Ve
Organizasyon
Büyük Açık
Robert Swaim
Fatma Atıgan
Michael Lewis
ISBN: 9786053600770
ISBN: 9786053954309
ISBN: 9789758535866
İ
ş dünyasında yöneticiliğin babası
olarak görülen Peter Druckerın eski
bir öğrencisi, iş arkadaşı ve dostu tarafından kaleme alınmış bu kitap, bize
Druckerın eserlerine dair farklı bir
perspektif sunarken, onun stratejiye,
yani bir işin büyümesine yönelik görüşlerini de özetliyor.
Robert Swaim, Druckerın strateji ve
stratejik düşünme üzerine olduğu kadar, satış, pazarlama, inovasyon, şirket
birleşmeleri ve satın almalar, stratejik
ittifaklar, değişim ve stratejik planlama
gibi bir işin büyümesiyle ilgili diğer
konulardaki görüşlerini pekiştirirken,
onunla aynı fikirde olan başka yazarların görüşleriyle mevcut perspektifi
zenginleştiriyor.
Bir Strateji Ustası: Peter Drucker,
Druckerın stratejiye ve stratejik düşünmeye dair katkılarını bir araya toplayan eşsiz bir kaynak.
Okur bu kitapta aynı zamanda, Druckerın stratejiyle ilgili kavramlarını
kendi işletmesine nasıl uygulayabileceğine dair faydalı ve kullanışlı talimatlar ile uygulama araçları da bulacak.
Bu kitabı CEOlardan ve diğer üst düzey yöneticilerden öğrencilere kadar
geniş bir okur kitlesine tavsiye ediyorum. Elinizdeki kitap, Druckerın idarecilikle ilgili kavramlarını strateji konusu çerçevesinde eşsiz bir derinlikte ele
alıp gözden geçiriyor. Tahmin edilemez
değişimlere artık alışmamız gereken bir
178 Sayfa, Nobel Yayın Dağıtım,
B
u kitap, işletme eğitimi veren fakülte ve yüksekokul öğrencilerine
yararlı olması amacıyla hazırlanmıştır.
Altı bölümden meydana gelen kitapta,
yönetim biliminin doğuşu ve tarihi gelişimi anlatıldıktan sonra temel fonksiyonlar olarak nitelenen, planlama,
örgütleme, yöneltme, eşgüdüm, denetleme ve karar verme üzerine ayrıntılı
bilgi sunulmaktadır. Ayrıca yönetim
bilimindeki yeni yaklaşımlardan sistem
yaklaşımı, durumsallık yaklaşımı, z teorisi, toplam kalite yönetimi, çatışma
yönetimi, kriz yönetimi, zaman yönetimi ve stratejik yönetim konularına da
yer verilmektedir.
Kitabın son bölümünde yönetim biliminin güncel konuları olan istisnalarla
yönetim, benchmarketing (kıyaslama),
öğrenen organizasyon, reengineering
(değişim mühendisliği-süreç yenileme), outsourcing (dış kaynaklardan
yararlanma), kısıt (darboğaz) teorisi,
altı sigma yönetim sistemi söz konusu
edilmiştir. Kitaptaki konular, tablo ve
şekiller yanında, yaşanmış örnek olaylarla desteklenmiş; çalışma boyunca
akıcı bir yazım tarzının oluşmasına ve
test sorularıyla öğrenmenin pekiştirilmesine dikkat edilmiştir. İnsanlık tarihi
kadar eskilere uzandığını gördüğümüz
yönetim kavramının, modern çağımızdaki ilkeler doğrultusunda okuyucu ile
buluşturulması amaçlanmıştır.l
346 Sayfa, Scala Yayıncılık,
K
amuoyu 2008 sonbaharında ABD
borsasının çöktüğünü öğrendi-
ğinde haber çoktan eskimişti. SEC ‘
in ayak basmaya cesaret veya zahmet
etmediği tuhaf piyasalarda gerçekleşmişti. Çaylak trader’ ların, borçlarını
ödeyemeyen alt-orta sınıf Amerikalıla-
rın sıkıntıları üzerinden kâr sağlamak
için anlaşılmaz menkul kıymetler icat
ettikleri tahvil ve gayrimenkul türev
piyasaları yerle bir olmuştu.
Neler olduğunu veya olabileceğini
anlayan bir avuç akıllı insan umut ve
korkuyla donup kalmıştı; konuşamı-
yorlardı, Micheal Lewis gürleyen 80’
lerin unutulmaz romanı Yalancının
Pokeri’ nin devamı niteliğinde yazdı-
ğı Büyük Açık lta haksızlıklara karşı
çıkan bir öfke ve kara mizahla soruyu
bütünüyle değiştiriyor, “2008’ i kim
gördü ve doğru değerlendirdi” diye
soruyor. Kim gayrimenkul piyasasının
bir kara delik haline geleceğini öngördü
ve bu sayede milyarlarca doKlar kazan-
dı? Herkes onları felâket tellalları gibi
görüp umursamazken, hangi kişilik
özellikleri bu az sayıda insanın görüşlerinde ısrarcı olmasını sağladı?l
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSBSAD
349 Sayfa, İş Bankası Yayınları,
63
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
GOSBSAD
İstanbul'a renk
katan yeni projeyle
birlikte:
Beyazıt Kulesi bir
önceki aydınlatma
çözümüne göre yüzde
60 enerji tasarrufu
sağlayacak.
Atmosfere salınan
sera gazında yıllık
19 ton azalma
sağlanacak. Bu da
yıllık 1000 adet
ağacın kurtarılması
anlamına geliyor.
Kullanılan yeni
armatürlerin
ömürlerinin 3 kat
daha uzun olması
sayesinde bakım
maliyetleri yüzde 70
oranında azalacak.
64
İstanbul Üniversitesi Beyazıt
Yangın Kulesi İstanbul'un yıldızı
İstanbul'un değişmez
simgelerinden biri olan
İstanbul Üniversitesi Beyazıt
Yangın Kulesi, İstanbul
Üniversitesi, Siemens ve
OSRAM'ın işbirliği sonucunda
gerçekleştirilen aydınlatma
projesiyle eski günlerine geri
döndü.
T
arihî Yarımada’nın kalbinde
yer alan 261 yaşındaki İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi ışıkları ile eskiden
olduğu gibi İstanbullulara bir
sonraki günün hava durumu hakkında
bilgi verecek.
İstanbul’a renk katan İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi’nin yeni yüzünün tanıtıldığı özel geceye, YÖK Üyesi
ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Siemens A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Gelis, OSRAM LAMEA Bölge CEO’su Erol
Kırılmaz’ın yanı sıra iş, sanat, siyaset ve
akademik camiadan birçok temsilci katıldı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın
Kulesi’nin 261 yıllık öyküsü, davetlilere
görsel etkinliklerle anlatıldı.
YÖK Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Siemens ve
OSRAM işbirliği ile gerçekleştirdikleri bu proje ile İstanbul’un ve İstanbul
Üniversitesi’nin sembol eserlerinden birini daha eski günlerine kavuşturduklarını
söyledi. YÖK Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, sözlerine
şöyle devam etti: “Medeniyetlerin beşiği,
Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan güzel
şehir İstanbul’un değişmez simgelerinden
biri olan İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi, hem mimari hem tarihî hem de
sanatsal özellikleriyle nadir eserlerimizden biridir. İstanbul Üniversitesi’nin tarihe
sahip çıkışının en önemli göstergelerinden
biri olan bu proje, Beyazıt Yerleşkemizin
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
turizme açılması projesinin de en önemli
ayaklarından biridir. Atalarımızdan bize
miras kalan bu eşsiz eseri yarına en güzel
şekilde bırakmak bizim asli görevlerimizdendir. Tabii bunu yaparken işlevlerini
kaybetmeden, yaşayan, ziyaret edilen
mekânlar olmalarına özen göstermek çok
önemli bir noktadır. İstanbul Üniversitesi
olarak kültürel değerlerimizin korunması ve yaşatılması için elimizden gelen her
türlü çabayı sarf edeceğimizi belirtmek
ister, İstanbul’a renk kattığımız bu özel
projede emeği geçen herkese çok teşekkür
ederim.”
Siemens A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin
Gelis ise İstanbul Üniversitesi Beyazıt
Yangın Kulesi gibi İstanbul’un tarihî bir
sembolüne, eski günlerinin görkemini kazandırmayı, sosyal sorumlulukları olarak
gördüklerini belirterek, şunları kaydetti:
“İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi, gerek tarihsel kimliği, gerekse İstanbul silüetindeki yeri nedeniyle gündüz
sahip olduğu ihtişamı geceye de taşıması
gereken, bu nedenle de çok dikkatli, titiz
ve estetik bir şekilde aydınlatılması gereken bir eserdi. En önemli önceliği sürdürülebilirlik olan bir şirket olarak İstanbul
Üniversitesi ve OSRAM ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmayla eski bir geleneği
tekrar canlandırmanın ve İstanbul tarih
ve kültür hayatına, bir eserin ihtişamını
daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İstanbul’a renk katan bu çalışmayla
aynı zamanda geçmişten geleceğe bir bağ
kuruldu. Siemens olarak bu projeyi “Sürdürülebilir Şehirler” stratejimizin ayrılmaz parçası gibi görüyoruz. Bu tür çalışmaların, bizim, gelecek kuşaklara yönelik
sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz ve
“sorumlu büyümenin” tek geçerli anahtar
olduğunu düşünüyoruz.”dedi.
Tarihi eserlere zarar vermeyen LED teknolojisi ile aydınlatılan Beyazıt Kulesi,
İstanbullulara ertesi gün havanın nasıl
olacağını da bildirecek. Gerçekleştirilen
ışıklandırma sistemine göre mavi açık ve
güneşli; yeşil yağmurlu; sarı sisli havayı;
kırmızı ise kar yağışını simgeliyor.l
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Balnak 2010'da
yüzde 25 büyüdü
1
986 yılından bu yana uluslararası kara, hava, deniz, demiryolu, gümrüklü ve gümrüksüz depo işletmeciliği,
gümrükleme, katma değerli
paketleme hizmetleri ve yurtiçi nakliye ve
dağıtım hizmetlerinin tamamını tek çatı
altında sunan Balnak, 2010 hedeflerini aştı
ve yılı yüzde 25 oranında büyüme ile kapatıyor.
Balnak Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Lütfi Aygüler, elde edilen bu başarı ile ilgili şunları dile getirdi: “2009’da 110 milyon
Euro olan ciromuzu 2010 yılında 137 milyon Euro’ya çıkardık. Böylece bu yıl yüzde
25 oranında büyüme gerçekleştirdik.”
Avrupa’dan Orta Doğu ve
Kuzey Afrika’ya
Büyüme hedeflerine bağlı olarak hareket
eden Balnak, 2010 yılı içerisinde yine bir
öncülük yaparak Libya Trablus’ta bir yurt
dışı ofisi açtı. Balnak, Libya’da iş yapan
Türk müteahhitlerine taşıma, liman, gümrükleme ve şantiye teslim hizmetleri sunu-
yor. Ayrıca Erbil’de de bir ofis açan şirket,
Irak pazarındaki konumunu genişletmek
için önemli bir adım atmış oldu.
Filo Genişledi, İstihdam Arttı
Daha çevreci bir filo sahibi olmayı hedefleyen Balnak, filosunda bulunan 20 adet motorlu aracını, EURO 5 motorlu yeni araç ile
değiştirdi. Ayrıca bu yıl filoya 40 adet yeni
araç eklendi. 2010 için Türkiye’nin, neredeyse üç katı büyüklüğünde bir büyüme
hedefi koyan Balnak, 2009’da 1500 olan çalışan sayısını ise 1800’e çıkardı.l
Balnak, 2010
yılını, hedeflerinin
üstünde
rakamlarla
kapattı. Elde
ettiği yaklaşık
137 milyon
Euro’luk ciro ile
2010 hedeflerini
aştı. Balnak,
25. Kuruluş yılı
olan 2011’de de
hedeflerini yüksek
tutuyor.
K
üresel iklim değişikliğine karşı kamuoyundaki farkındalığı
artırmayı amaçlayan Aygaz’ın
“Gökyüzü Tırı” ve “Gökyüzü
Çadırı”nda, Türkiye’nin dört
bir yanında, 4 binden fazla lise 1 ve 2’nci
sınıf öğrencisine, yüksek teknoloji kullanılarak eğitim verildi. Çevre ve Orman
Bakanlığı’yla işbirliği ile, Türkiye’nin lider enerji şirketlerinden Aygaz’ın, “Yarın
Hava Nasıl Olacak?” isimli yeni çevre projesi kapsamında oluşturduğu, içinde “planetaryum” (gökevi) ile “sihirli küre”nin
bulunduğu “Gökyüzü Çadırı”; Sivas,
Şanlıurfa, Van, Kars, Trabzon, Samsun,
Kastamonu, Eskişehir, Antalya, İzmir ve
Tekirdağ’a konuk oldu. Eğitimlere katılanlardan alınan geri bildirimler, Gökyüzü
Çadırı’nı ziyaret edenlerin eğitime başlamadan önceki durumuyla sonrası arasında önemli bir fark olduğunu gösteriyor.
Katılımcılar, genelde ilham almış, bilgilenmiş, iklim değişikliği konusunda ufak da
olsa bir adım atma konusunda istekli olarak çadırdan çıkıyorlar.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
Aygaz'dan iklim değişikliğine
eğitimle çözüm arayışı
65
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
GOSBSAD
Mükemmellik
kültürünü
yaşam biçimine
dönüştürerek,
ülkemizin rekabet
gücünün ve
refah düzeyinin
yükseltilmesine
katkıda bulunma
misyonunu
benimseyen KalDer
ve TÜSİAD'ın
düzenlediği 19.
Ulusal Kalite
Kongresi İstanbul
Lütfi Kırdar Kongre
ve Sergi Sarayı'nda
gerçekleşti.
Kongrenin son
gününde gerçekleşen
ödül töreninde Bilim
İlaç, Mükemmellik
Modeli
çalışmalarının en
prestijli ödülü olan
"Mükemmellikte
Süreklilik Ödülü" nü
aldı.
66
En Rekabetçi Şirketten Sonra
En Mükemmel Şirket
TÜSİAD ve KalDer tarafından
düzenlenen 19. Ulusal
Kalite Kongresi'nde Bilim
İlaç, Mükemmellik Modeli
çalışmalarının en prestijli
ödülü olan "Mükemmellikte
Süreklilik Ödülü"nü aldı.
S
ektörel Dernekler Federasyonu
(SEDEFED) ve TÜSİAD-Sabancı
Üniversitesi Rekabet Forumu
(REF) tarafından düzenlenen
6. Rekabet Kongresi’nde “Yılın
En Rekabetçi Şirketi Ödülü”nü alan Bilim
İlaç; 19. Ulusal Kalite Kongresi’nde “Mükemmellikte Süreklilik Ödülü”nü alarak
sektöründe bir ilki daha gerçekleştirdi.
Bilim İlaç Genel Müdürü Dr. Erhan Baş
yaptığı konuşmada: “İnsan sağlığını direkt olarak ilgilendiren hassas bir sektörün
içinde bulunuyoruz. Ürün kalitesi her şeyin önünde... Bilim İlaç olarak bütün bunların bilincinde olarak, kuruluşumuzdan
bu yana kaliteyi hep ön planda tuttuk ve
bir yaşam felsefesi olarak benimsedik. Bizler Mükemmellik Modeli’ni benimsemekle, tüm paydaşlarımıza sonu olmayacak bir
yolculukta azimle ilerleyeceğimizi taahhüt
ettik. Bu ödül uzun süredir sürdürdüğümüz uygulamalardaki kararlılığımızın bir
göstergesidir. Önümüzde daha uzun bir
yolun bulunduğunu şirket olarak çok iyi
biliyoruz. Ancak çıktığımız yolculukta bir
varış noktası koymadık kendimize. Hep
daha iyi ve mükemmel olmayı hedefledik.
Bu yüzden sorumluluğumuzun her gün
daha da arttığının bilincindeyiz. Kendi içimizde yarattığımız bu olumlu havayı geliştirerek yaygınlaştırmak, sektörümüzde
örnek olmak, yol gösterici rolü üstlenmek
ve böylece misyonumuzu gerçekleştirmek
istiyoruz.” diye konuştu.
Bilindiği üzere Bilim İlaç 2006 yılında
Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü alarak ilaç
sektöründe bir ilki gerçekleştirmişti. Bilim
İlaç’ın 19. Ulusal Kalite Kongresi’nde layık görüldüğü “Mükemmellikte Süreklilik
EKİM-KASIM-ARALIK 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bilim İlaç Genel Müdürü
Dr. Erhan Baş
Ödülü”, Türkiye’de Ulusal Kalite Büyük
Ödülü alan kuruluşların en az 3 yıl sonra
başvurabildikleri ve toplam kalite yönetiminde ödül sonrasında da çalışmalarının
sürekliliğini sağladıklarını gösterdikleri en
prestijli ödül kategorisidir. Bu ödül ayrıca
Mükemmellik Modeli çalışmalarının ödül
sürecindeki en son aşamasını teşkil etmektedir.
Özellikle 1998 yılından itibaren uygulanan yeniden yapılanma projeleriyle Toplam Kalite felsefesinin temellerini atan
Bilim İlaç, 1998 yılında uygulamaya aldığı
EFQM (European Foundation for Quality Management-Avrupa Kalite Yönetimi
Vakfı) Mükemmellik Modeli çerçevesinde
başladığı değişim yönetimi çalışmaları sonunda uygulamaya aldığı birçok sistem ile
çağdaş yönetim anlayışını kurum kültürüyle entegre etmiştir. Mükemmellik Modeli Bilim İlaç’ın tüm çalışanlarının yaşam
tarzı ve şirket kültürü haline gelmiştir.l
Kaya Grubu, yeni yıla Gebze
Organize Sanayi Bölgesi’nde
yer alan fabrika alanında, tüm
kademelerdeki çalışanlardan
oluşan Kaya Oda Orkestrası
ile girdi.
HABERLER
M
avi ve beyaz yakalı, mevcut ve eski çalışanların
katılımıyla mesai saatinin
bitimiyle başlayan kutlama, Kaya Yönetim Kurulu
üyesi Ali Kaya’nın bateride, Danışmanlık
Birimi Müdürü Özgür Cengiz’in gitarda, Bilgehan Elkatan’ın bas gitarda, Satış
Uzmanı Erhan Arslan’ın bağlamada, Kayıhan Akipek’in perküsyonda yer aldığı
Kaya Oda Orkestrası eşliğinde gerçekleşti. Karadeniz ve İç Anadolu türkülerini rock tarzında yorumlayan Kaya Oda
Orkestrası’‘nın solistliğini Danışmanlık
Birimi’nin Müdürü Özgür Cengiz ve Grafiker Sibel Deliismail yaptı. Fabrika makine ve üretim bantlarının arasında Balo
Salonu tarzında dizayn edilen Yeni Yıl
Partisi’nin sunuculuğunu ise Genel Müdür Yardımcısı Özgür Kaya üstlendi.l
ÜYELERİMİZDEN
Kaya Grubu, yeni yılı kurduğu
orkestrasıyla kutladı
Mutfaklara Enerji Katan Bir
Tasarım: Tema
Lineadecor, birbirinden şık
mutfak tasarımlarını, 2011’de
yepyeni renk ve malzeme
alternatifleriyle mutfağını
değiştireceklerin beğenisine
sunuyor.
Tema’nın parlak renklerinden canlı tonlar
seçilerek modern ve iddialı bir mutfak yaratılabileceğiniz gibi tercihinizi daha kla-
sik renklerden yana kullanarak, zarif ve
çarpıcı bir mutfağa da sahip olabilirsiniz.
Ayrıca Tema’nın uyumlu tasarımı, ahşap
veya metal yüzeylerle birleşerek birbirinden şık kombinasyonlar yaratmaya da çok
elverişli.
Üstelik Tema, tasarımı ile olduğu kadar
cazip fiyatıyla da kullanıcısını memnun
ediyor. Linedecor, sunduğu kampanya ve
özel ödeme avantajlarıyla yeni yılda mutfağını yenilemek isteyenler için avantajlı
seçenekler sunuyor.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I EKİM-KASIM-ARALIK 2010
GOSBSAD
L
ineadecor’un Tema modeli,
parlak yüzeyi ve modern tasarımı sayesinde mutfağına
dinamizm katmak isteyenlerin
tercihi. Ergonomik formuyla
dikkat çeken kulplar, tasarımın gözalıcı
etkisini tamamlarken; dinamik çizgileri,
ışıltılı görünümü ve enerjisiyle, Tema mutfağınızın tüm havasını değiştiriyor.
67

Benzer belgeler

gosbsad

gosbsad otomotiv, beyaz eşya gibi montaj yapılan tesislerde günde iki üç defa programlı sevkiyatlar beklenirken, dönem dönem bölgemizdeki trafik sıkışıklığından dolayı üretim aksamalarının olduğunu bile du...

Detaylı

Y - GOSB

Y - GOSB PK: 0072 Gebze 41480 Kocaeli Tel: 0 262 677 11 77 Faks: 0 262 677 11 78

Detaylı

gosbsad - bilgikurumsal.org

gosbsad - bilgikurumsal.org Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği tarafından üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

gosbsad

gosbsad Küresel krizin olumsuz etkilerinin azalmakta olduğu genel kabul gören bir saptama,

Detaylı

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı

Daha Güçlü Bir GOSBSAD için Üyelik Geliştirme Sanayi Bakanı Yazı İşleri Müdürü: Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri Editör: Burçin Yeşiltepe Yayın Kurulu: Muzaffer Koşan Necmi Sadıkoğlu Ayşe Serra Sayman Ünal Öz İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölge...

Detaylı

GOSBSAD - bilgikurumsal.org

GOSBSAD - bilgikurumsal.org Faks: 0 216 348 95 22 Baskı: Özgün Ofset Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent - İstanbul Tel: 0 212 280 00 09 Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilme...

Detaylı