15.05.2009 - manşet gazetesi ankara

Transkript

15.05.2009 - manşet gazetesi ankara
CMYK
Etimesgut’un marifetli
hanımları
Sincan Belediyesi Lale
Sempozyumu düzenliyor
Eczacılık Bayramı çeşitli
etkinliklerle kutlandı
Etimesgut Belediyesi Hanım Faaliyetleri Binası
yeni kurslarıyla çalışmalarına devam ediyor.
Ebru, tezhip, bilgisayar, İngilizce, takı tasarım,
kırk yama, kurdele nakış kursları hanımlara el
becerilerini geliştirme imkânı sunuyor. Kurslara
katılan hanımlar, usta öğreticeler eşliğinde
hem işin inceliklerini öğreniyor hem de boş
zamanlarını en verimli şekilde değerlendiriyor.
Sincan Belediyesi, ilçenin simgesi
olan lalenin, kültürel açıdan
daha iyi tanınması ve ilçede lale
yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması için bir
sempozyum düzenleyecek. 16 Mayıs
Cumartesi günü saat 13:30’da Lale
Meydanı’nda bulunan Belediye Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
14 Mayıs Eczacılık Bayramı dolayısıyla
Türk Eczacılar Birliği ve Ankara
Eczacı Odası düzenlediği çeşitli
etkinliklerle Eczacılık Bayramı’nı kutladı.
Düzenlenen etkinliklere AKEDER(Aktif
Eczacılar Derneği) Başkanı ve yönetim
kurulu üyeleri de katıldı.
3
5
3
15 Mayıs 2009 Cuma
Etimesgut'ta güvenli
pazar alışverişi
PAZARLARDA YENİ ANLAYIŞ
Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, yeni dönemde semt pazarlarında
yeni bir anlayış getirdiklerinin altını çizerken özellikle esnafın gürültü kirliliğinin önüne geçtiklerini söyledi. Pazar yerlerinde yapılan anonslar ile Etimesgutlu
vatandaşların kapkaç olaylarına karşı sık
sık uyarıldığının altını çizen Başkan Demirel, vatandaşların daha huzurlu alışveriş yaptığını belirtti.
>> Haberi 3. sayfada
0312 226 88 32
Gökçek, Başkanlarla
Bir Araya Geldi
etropol İlçe Belediye başkanlarından
bazıları, Gökçek başkanlığında bir
araya gelerek durum değerlendirmesi yaptılar.
Toplantıda ilçe belediye başkanları projelerini
anlattılar.
M
Yerel seçimler sonrası, önümüzdeki 5 yıl
içinde yapılacak çalışmalara ilişkin durum
değerlendirilmesinin yapıldığı toplantıya Başkan
Gökçek’in yanı sıra, Büyükşehir Belediye Meclisi
Başkanvekili Ali İhsan Ölmez, Büyükşehir Belediyesi
Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Ayhan Yılmaz
ile birlikte 29 Mart yerel seçimleri sonrası Başkent
Ankara’da belediye başkanı seçilen AK Partili 10 ilçe
belediye başkanı katıldı.
Özel Samanyolu Ülkü Ulusoy
öğrencisi 5.E-dream web tasarımı
yarışmasından madalyayla döndü
Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, , Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin,
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa AK, Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Akyurt
Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Bala Belediye Başkanı İbrahim Gürbüz ve Çubuk
Belediye Başkanı Lokman Özden’in katıldığı ve yaklaşık 5 saat süren toplantıda, Belediye Başkanları işbirliği içerisinde Ankara’ya
çok daha iyi hizmet vereceklerinin altını çizdiler.
Başkan Tuna’dan
şehit annelerine
anlamlı ziyaret
H
er yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü
tüm dünyada çeşitli etkinliklerle
kutlanan Anneler Günü’nde, Sincan Belediye Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tuna şehit annelerini yalnız bırakmadı.
Oğullarını vatani görevi sırasında, ülkenin bölünmezliği için çarpışırken şehit veren anneleri ziyaret eden Başkan
Mustafa Tuna, onları unutmadıklarını
gösterdi. Annelik vazifesinin çok kutsal
bir anlam taşıdığını vurgulayan Başkan
Tuna “Bizleri dünyaya getiren, yetiştiren,
üzerimizde büyük emeği ve hakkı olan
annelerimiz için ne yapsak azdır.
>> Haberi 3. sayfada
Engelli çalıştırmayan
işyerlerine 3 yılda 57
milyon TL ceza kesildi
>> Haberi 3. sayfada
Gençlere bilişim dünyasının büyüleyici atmosferinde araştırma yapma fırsatı
veren ve hayal güçlerinin gelişmesine
katkıda bulunan 5.E-dream animasyon,
tasarım, afiş tasarım ve programlama yarışması kazananları belli oldu.
Bilgisayarın bir oyun aracı olmaktan
çıkarılmasını ve bir “bilgi paylaşım kaynağı” olmasının hedeflendiği yarışmada
Samanyolu Özel Ülkü Ulusoy İlköğretim
Okulu 6. Sınıf öğrencisi Ebubekir Dalaslan, yaptığı “Mevlana ve Konya” konulu
web tasarımı ile bronz madalya almaya
hak kazandı.
Ulusal düzeyde gerçekleşen yarışma;
ilköğretim öğrencileri için web sayfası,
animasyon, afiş tasarımı, liseler için programlama, web sayfası tasarımı, animasyon tasarımı ve afiş tasarımı olmak üzere
yedi kategoride gerçekleşti.
E-dream, animasyon, web tasarım, afiş
ve programlama yarışması, gençlere hayallerindeki geleceği bugünden şekillendirme imkânı sundu.
>> Haberi 7. sayfada
GAMA, Engellileri Hayata Hazırlıyor Ahmet Ölmez: Başarının
Ö
zel Gama Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi idarecilerinden Bekir Kılıç; kurum yapısı, kurum fiziksel olanakları, eğitim ve rehabilitasyon merkezi seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar
ve ailelere düşen görevler hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.
Esra Der: Sayın Bekir Kılıç öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Bekir Kılıç: 1971 Kırşehir doğumluyum. 13 yıldır
Sincan’da ikamet etmekteyim. Yıllardır sağlık
sektörünün çeşitli kademelerinde görev aldım.
Engelli bireyler söz konusu olduğunda eğitimin
uygun fiziksel mekânlarda özel araç ve materyallerle, bu alanda uzmanlaşmış profesyoneller
tarafından özel eğitim programları kullanılarak
yürütülmesi gerektiği inancından hareketle bu
sektörde yer almaya karar verdim.
sırrı birikim ve istitkrar
Ö
lmez Kardeşler Orman Ürünleri İnşaat-TurizmTicaret ve Sanayi Limited Şirketi sahiplerinden
Ahmet Ölmez firma olarak yaptıkları çalışmalar, ihraç
ve ithal potansiyelleri ile
ileriye dönük
olarak yapacakları çalışmalar hakkında
gazetemize
açıklamalarda
bulundu.
Bekir Kılıç
>> Haberi 3. sayfada
>> Haberi 5. sayfada
Devlet, engelli istihdam etme sorumluluğu olan ancak bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen kamu ve özel sektördeki
işyerlerine, son 3 yılda 57 milyon TL ceza
kesti.
50 kişinin üzerinde işçi çalıştıran özel sektördeki işveren, İş Kanunu'na göre çalıştırdığı işçi sayısının yüzde 3'ü kadar engelli
istihdam etmek zorunda. Kamuda ise bu
oran yüzde 4. Ancak birçok işveren bu kanuna riayet etmezken, devlet de çözümü
caydırıcı para cezalarında buluyor. Cezaların yüzde 90'ı özel sektöre kesilirken,
artan denetimlerle birlikte 2 yılda 8 kat
arttı. Engelli istihdamı ile ilgili denetimleri
ve para cezası uygulamasını devlet adına
Türkiye İş Kurumu (İşkur) gerçekleştiriyor.
>> Haberi 7. sayfada
AYDINLAR MARKET
ÇOK YAKINDA EMİRLER ŞUBEMİZLE HİZMETİNİZDEYİZ
ADRES: PİYADE MAH. AHİ ELVAN CAD. NO:5 EMİRLER-ETİMESGUT/ANKARA
manset 1.indd 1
•Tek Fiyat Ucuz Fiyat
•Her Mahalleye
Ücretsiz Servisimiz
Vardır
Adres: İstasyon
İst
Ulubatlı Hasan
Mah. Ulub
Sk. No: 45/A-B-C
45
Etimesgut-ANKARA
Tel: 0 312 245 10 60
14.05.2009 20:46:40
CMYK
2
manset 2.indd 1
www.mansetgazete.com
[email protected]
15 Mayıs 2009 Cuma
14.05.2009 17:21:53
CMYK
www.mansetgazete.com
15 Mayıs 2009 Cuma
TARİH PENCERESİ
En Güzel Şiirler
Mehmet Kuzu
Ediplerimiz en güzel şiirlerini sevgili Peygamber
efendimiz hakkına yazmışlar, şairlerimiz en güzel
şiirlerini sevgili Peygamberimiz hakkında söylemişlerdir. En güzel kasidelerimiz, en güzel na’tlarımız
Peygamber efendimiz hakkındadır. Edebiyatımızda
Peygamber Efendimiz hakkında yazılan şiirlerin
özel bir adı vardır. Buna ‘Na’t’ diyoruz. Na’t, Peygamber efendimizi övmek için yazılan kasidelere
denir. Hemen her büyük şairimizin, Peygamber
efendimizin özelliklerini ve güzelliklerini ifade
eden mutlaka bir na’tı vardır. Büyük Divan şairi
Fuzuli’nin “Su Kasidesi” bu dalın en güzel örneklerinden biridir.
Peygamber sevgisi milletimizin kanına, iliklerine işlemiştir.Sevgi denince akla ilk gelen, sevgi
Peygamberi Hz. Muhammed’dir.Onun için büyük
Türk Hükümdarı Yavuz Sultan Selim Hz. Peygamber hakkında: “Senin sevginden başka olan sevgi
putperestliktir”derken, Muhibbi mahlası ile şiirler
yazan oğlu Cihan Hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman da:
“Hamdülillah Muhammed Ümmetiyiz
Can ile Mustafa’yı kim sevmez.” Der.
Bir başka şairimiz de Peygamber sevgisini şu
güzel beytiyle ifade eder:
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl.
Peygamber sevgisi en güzel dile getiren şairlerimizden birisi Şeyyad Hamza’dır.Kainatın Efendisi
hakkında şöyleder:
Senin aşkın kamu devadır ya Resulallah!
Senin katında hacetler revadır ya Resuleallah!
Teninde açılır güller sözünden şehd ü şekerler
Seninle hasta gönüller şifadır ya Resuleallah !
Ay u güneş, yedi yıldız seni över kamu düpdüz
Senin sözünden ayrık söz hatadır ya Resuleallah!
Şairlerimizi böylesine bir edeb ve inceliğe sevkeden herhalde Hucurat suresinin ikinci
ayet-i kerimesidir. Bu ayette şöyle buyrulur:’’Ey
iman edenler!Seslerinizi Peygamber’in sesinin
üstüne yükseltmeyin!Birbirinize bağırdığınız gibi
Peygamber’e bağırmayın;yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.”
Evet merhum Mehmet Akif Ersoy’un dediği
gibi:
“Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz
Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.”
Yazımızı Şairin aşağıdaki beytiyle noktalayalım:
“Ne iyi gözler ki güzele bakmaktadır
Ne tali’li o kalp ki, onun için yanmaktadır.”
Sonuç olarak, Osmanlı kültüründe farkılı bir
şekilde yoğrulan Hz. Peygamber sevgisi, elbette
sadece bizim aktardıklarımızdan ibaret değildir.
Bugün vatadaşlarımız, yüzyıllardır olduğu gibi,
doğan erkek çocuklarına Peygamberimizin, kız
çocuklarına ise eş veya kızlarının adını vermekte,
peygamberine duydukları hürmet ve edep sebebiyle daha ziyade Mehmet adını kullanmaya özen
göstermekte, askere gidenlerin ortak ismi olarak
Mehmetçik adı şeref ve gururla kullanılmaktadır.
Hz. Peygamber’e duyulan bu sevgi ve hürmet
atmosferinin kıyamete kadar bütün müslümanları
çepeçevre kuşatacağı açıkça ortadadır.
Başkan Tuna’dan şehit
annelerine anlamlı ziyaret
Her yıl Mayıs ayının ikinci
Pazar günü tüm dünyada çeşitli etkinliklerle
kutlanan Anneler Günü’nde, Sincan Belediye
Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tuna şehit annelerini yalnız bırakmadı.
GÖKÇEK, METROPOL İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARIYLA
BİR ARAYA GELDİ
Metropol İlçe Belediye başkanlarından bazıları, Gökçek başkanlığında bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptılar. Toplantıda ilçe belediye başkanları projelerini anlattılar.
Yerel seçimler sonrası, önümüzdeki 5 yıl içinde yapılacak çalışmalara ilişkin durum değerlendirilmesinin yapıldığı toplantıya Başkan
Gökçek’in yanı sıra, Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Ali İhsan Ölmez, Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili
Ayhan Yılmaz ile birlikte 29 Mart yerel seçimleri sonrası Başkent Ankara’da belediye başkanı seçilen AK Partili 10 ilçe belediye başkanı
katıldı.
verimli geçtiğini, bundan
Sincan Belediye Başkanı
sonra her ay bu tür toplantıMustafa Tuna,Pursaklar Belediye
ları yaparak çalışmaları deBaşkanı Selçuk Çetin, , Elmadağ
ğerlendirmeleri gerektiğini
Belediye Başkanı Gazi Şahin, Mabelirtti.
mak Belediye Başkanı Mesut Akgül,
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa
AK, Kazan Belediye Başkanı LokKAPATILAN 20
man Ertürk, Akyurt Belediye Başkanı
BELDE’YE BÜYÜKŞEGültekin Ayantaş, Altındağ Belediye
HİR TEMSİLCİLİKLERİ
Başkanı Veysel Tiryaki, Bala BelediÖte yandan Ankara Büye Başkanı İbrahim Gürbüz ve Çubuk
Belediye Başkanı Lokman Özden’in
yükşehir Belediye Meclisi
katıldığı ve yaklaşık 5 saat süren toptoplantısında da yasayla belantıda, Belediye Başkanları işbirliği
lediyeleri kapatılan Ankara
içerisinde Ankara’ya çok daha iyi hizBüyükşehir Belediyesi Mümet vereceklerinin altını çizdiler.
cavir alanı sınırları içindeki
Melih Gökçek metropol ilçelerin belediye başkanlarıyla
20 beldede Ankara Büyükbir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı
YENİ İTFAİYE GRUP AMİRLİKşehir Belediyesi’nin temsilLERİ OLUŞTURULACAK
cilikleri oluşturulması kararlaştırıldı. Oluşturulacak temsilciliklere
atanacak kişinin kanun gereği Belediye Meclisi üyesi veya belediye
Yeni kurulacak itfaiye grup amirliklerinin yerinin belirlenmesine
çalışanı olması gerektiğinin altını çizen Başkan Gökçek, “15 günilişkin konunun da ele alındığı toplantıda, Akyurt, Altınova, Sirkeli,
de buralara atamaları yapacağız. Bu temsilciliklerimizin isimleri
Esenboğa, Çubuk, Saray ve Pursaklar’a tek noktadan hizmet verecek İtfaiye Grup Amirliğinin Esenboğa-Çankırı yol kavşağında, El- de mesela; ‘Büyükşehir Saray Belediye Başkanlığı’ olacak. Bunun
gibi Esenboğa, Yukarı Çavundur, Sirkeli, Yenikent, Karaali, Temelli,
madağ, Hasanoğlan, Yeşildere ve Lalahan’a hizmet verecek İtfaiye
Grup Amirliğinin de Elmadağ’da Samsun Yolu, Yeşildere giriş Kutludüğün, Yeşildere, Lalahan, Hasanoğlan, Kesikköprü, Altınova,
Bağlum, Sinanlı, Çanıllı, Karagedik, Selametli, Oyaca ve Bezirhane
noktasındaki Lalabel Mevkii’nde oluşturulması benimsendi.
Başkan Gökçek, toplantının Ankara’ya hizmet açısından çok beldelerimizde de temsilcilikler oluşturacağız” dedi.
GAMA, Engellileri Hayata Hazırlıyor
Özel Gama Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi idarecilerinden Bekir Kılıç; kurum yapısı, kurum fiziksel olanakları,
eğitim ve rehabilitasyon merkezi seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar ve ailelere düşen görevler hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.
Esra Der: Sayın Bekir Kılıç öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Bekir Kılıç: 1971 Kırşehir doğumluyum. 13 yıldır Sincan’da ikamet
etmekteyim. Yıllardır sağlık sektörünün çeşitli kademelerinde görev aldım.
Engelli bireyler söz konusu olduğunda eğitimin uygun fiziksel mekânlarda
özel araç ve materyallerle, bu alanda uzmanlaşmış profesyoneller tarafından özel eğitim programları kullanılarak yürütülmesi gerektiği inancından
hareketle bu sektörde yer almaya karar verdim. 2008 yılı Temmuz ayından
itibaren özel eğitim sektöründe görev yapmaktayım. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Esra Der: Özel Gama Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak öğrencilerinize sağladığınız hizmetler nelerdir?
Bekir Kılıç: Merkezimiz 2003 yılında Sincan’da hizmet vermeye başladı. Merkezimizde zihinsel, fiziksel, down sendromu, otizm, mental
retardasyon, cerebral palsy, rett sendromu, asperger sendromu,
spina bifida, kas hastalıkları fenilketonuri, psiko-sosyal sorunlar alanında uzman eğitmenlerimiz tarafından eğitilmeye çalışılmakta ya da hastalığın ilerleme süreci durdurulmaktadır. Bu çerçevede bireysel eğitim, grup eğitimi, fizik
tedavi, aile danışmanlığı, iş uğraşı terapisi, müzik terapisi,
psiko-sosyal destek, okul destek eğitimi programlarını uygulamaktayız. Ücretsiz servis imkânlarımızla kurumumuza gelen engelli bireylere en uygun eğitim yöntemleri uygulanarak en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Ayrıca eğitim
programlarımızı aile eğitim seminerleri, resmi bayram ve özel
gün kutlamaları, yılsonu gösterileri, halk dansları, geziler, piknik, sinema, tiyatro gösterileri gibi etkinliklerle de çeşitlendirerek öğrencilerimizin
eğitim sürecinde daha aktif bireyler olmaları adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“Kendinize ve bize yaşamı başarmak için bir fırsat verin”
Esra Der: Kurum olarak amaçlarınız nelerdir?
Bekir Kılıç: “Kendinize ve bize yaşamı başarmak için bir fırsat verin”
sloganıyla yola çıkan kurumumuzda öncelikli amacımız, eğitimde kalite
anlayışından ödün vermeden; başarı, mutluluk ve kendini gerçekleştirme
arayışı içinde olan çocuklarımıza temel güven duygusunu kazandırmak ve
uygun fiziksel koşullarda, alanında deneyimli ve uzman bir ekiple, profesyonel nitelikli çalışmalar yapmaktır.
Esra Der: Aileler kurum seçiminde nelere dikkat etmeli?
Bekir Kılıç: Ailelerin öncelikle eğitim ve eğitimcinin kalitesine, eğitim
kurumunun fiziki şartlarına dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıca kurumun mesafe
olarak yakınlığı da eğitim kalitesini etkileyen çok önemli bir etken. Ulaşım
olarak ikamet edilen yere yakın eğitim kurumları tercih edilmeli.
Esra Der: Eğitim kadronuzda hangi branşlarda eğiticiler yer alıyor?
Bekir Kılıç: Rehberlik ve psikolojik danışmanımız, çocuk gelişimci-
manset 3.indd 1
miz, özel eğitim öğretmenlerimiz, zihinsel engelliler sınıf öğretmeni, fizyoterapistimiz ile engel durumuna ve alınacak önlemlere göre gereksinim
duyulan, her biri alanında profesyonel bir kadroyla hizmet vermeye devam
ediyoruz.
Esra Der: Eğitim sürecinde ailelere düşen sorumluluklar nelerdir?
Bekir Kılıç: Anne babalar çocukları ile etkili iletişim kurmada ve çocuklarının davranışlarını kontrol etme sürecinde çok önemli bir etkendir.
Anne-baba çocuğun okul ortamında öğrendiklerini ev ortamına ve gündelik
yaşama genelleştirebilmesi, eğitim süreci içinde ev ile okul arasında davranış hedefleri yönünden paralelliğin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla biz de Gama Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
olarak bu paralelliğin sağlanması doğrultusunda düzenlediğimiz aile eğitim
seminerleri aracılığıyla eğitim başarısını artırma amaçlı çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede 10-16 Mayıs tarihlerini kapsayan Engelliler Haftası dolaysıyla Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve
Sincan’da ki özel eğitim okulları ve kurumlarının da katılımıyla 14 Mayıs 2009’da Yılmaz Balaban İşitme Engelliler
İlköğretim Okulu bahçesinde Engeliler Haftası etkinliklerini gerçekleştirdik. Bu program vasıtasıyla engelli bireylerin eğitimle neler yapabileceğini herkese göstermiş olduk.
Atatürk’ün “Eğitimde kaybedilecek tek fert yoktur” sözü her
zaman bizim çalışmalarımıza ışık tuttu, tutmaya da devam edecek” diyerek sözlerini tamamladı.
Gama Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
idarecilerinden Bekir Kılıç
Etimesgut Belediyesi Hanım Faaliyetleri Binası yeni kurslarıyla çalışmalarına devam ediyor
BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Özellikle yeni açılan “kurdela nakışı” ve “kırkyama” kursları hanımlardan büyük ilgi görüyor. Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri 10.00-16.00
saatleri arasında gerçekleştirilen kurdela nakışı kursuna 42, Perşembe günü
düzenlenen kırk yama kursuna 14 hanım katılıyor. Ayrıca Turistik El Sanatları
kursuda açılıyor.
HABER TURU
Başkent'te trafik kazası: 1 ölü, 4 yaralı
Başkent'te meydana gelen kazada araç içersinde sıkışan bir kişi hayatını kaybederken
2'si ağır 4 kişi ise yaralandı. Yaralılar ambulanslarla değişik hastanelere kaldırıldı.
Kaza, İstanbul yolu TEM otoyolu dönüşünde meydana geldi. Dursun Mumcu (50) idaresindeki 06
MJN 95 plakalı otomobil, çevre yolundan havayolu
istikametine doğru seyrederken, aynı yönde seyreden Murat K. idaresindeki 06 BG 5433 plakalı
kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobilin ön tarafı kamyonun altına girdi. Otomobil
içerisinde sıkışan sürücü Mumcu, olay yerinde hayatını kaybetti. Araçta bulunan Mehmet İnan, Halil
İbrahim Erdoğan, Mesut Yalçın ve Emre Mumcu ise
yaralandı. Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Dışkapı SSK ve Numune hastanelerine kaldırıldı.
Başkent'te polis aracına silahlı saldırı
Ankara'nın Altındağ ilçesinde, uygulama yapan polis otosuna plakası belirlenemeyen bir
otomobilden pompalı tüfekle ateş edilerek,
molotofkokteyli atıldı.
Olayda, polis otosunda maddi hasar meydana geldi. Altındağ Caddesi'ndeki olayda, uygulama yapan
polis otosuna, plakası belirlenemeyen bir otomobilden pompalı tüfekle ateş edildi. Molotofkokteyli
de atan saldırganlar kaçtı. Molotof kokteylinin alev
almadığı saldırı sonrasında olay yerine çok sayıda
polis ekibi sevk edildi. Saldırganların yakalanması
için çalışma başlatan polis ekipleri, bölgede araçları
durdurarak, arama yapıyor.
PTT Balgat Şubesi'nin kapısı ikinci defa
açık unutuldu
Barış Manço Caddesi üzerinde bulunan PTT
Şubesi'ne gelen bir vatandaş, işyerinin açık olduğunu düşünerek kapısını zorladı. İçeride kimsenin
olmadığını fark eden vatandaş polise haber verdi.
İhbar üzerine olay yerine gelen polisler hırsızlık ihtimaline karşı çevre güvenliğini alıp yetkililere bilgi
verdi.Şubeye gelen bir yetkili, esneterek kapının
açılmasını sağladı. Kapıyı kontrol eden polisler, kapının zorlanmadığını fark etti. Yetkili, sabit olması
gereken kapının emniyet kilitlerinin açık olduğunu
söyledi. Polislerin kontrolünde içeri giren yetkili, işyerinin içini ve kasasını kontrol etti. Herhangi bir
şeyin çalınmadığı görülünce, kapının çalışanların
ihmali sonucunda açık kaldığı kanaatine varıldı.
Aynı PTT şubesinin kapısının, yaklaşık 1,5 ay önce
yine aynı şekilde açık unutulduğu ve yine aynı durumun yaşandığı öğrenildi.
Bu numarayı sakın aramayın !
Uluslararası dolandırıcılık şebekelerinin tüketiciyi tuzağa düşürdüğü son numara telefonlarda çıktı.
Cep ya da sabit telefonlara (90) 393 ile başlayan numaralardan bırakılan cevapsız çağrılar, geri
arandığında dakikası 50 dolara telesekreter mesajı
dinletiliyor. Sadece Türkiye değil, İtalya, İrlanda,
İngiltere, Danimarka ve İsveç gibi ülkelerde de birçok tüketicinin mağdur olmasına neden olan dolandırıcılık olayına karşı tüketicilerin dikkat etmesi
gerektiği belirtiliyor. Son günlerde hızla artan bu
tür cevapsız çağrılar konusu TBMM’ye taşındı.
Facianın eşiğinden dönüldü
Etimesgut’un marifetli hanımları
Ebru, tezhip, bilgisayar, İngilizce, takı tasarım, kırk yama,
kurdele nakış kursları hanımlara el becerilerini geliştirme
imkânı sunuyor. Kurslara katılan hanımlar, usta öğreticeler
eşliğinde hem işin inceliklerini
öğreniyor hem de boş zamanlarını en verimli şekilde değerlendiriyor.
Oğullarını vatani görevi sırasında, ülkenin
bölünmezliği için çarpışırken şehit veren anneleri ziyaret eden Başkan Mustafa Tuna, onları unutmadıklarını gösterdi. Annelik vazifesinin çok
kutsal bir anlam taşıdığını vurgulayan Başkan
Tuna “Bizleri dünyaya getiren, yetiştiren, üzerimizde büyük emeği ve hakkı olan annelerimiz
için ne yapsak azdır. Bu anlamlı günde, oğullarını
kaybetmiş şehit annelerimizi unutmadık. Sizler
şehitlerimizin bize emaneti, bizlerde sizin birer
manevi evlatlarınızız ”dedi.
Ziyaretlerde, şehit oğullarını hatırlayan annelerle duygu dolu anlar yaşanırken, Başkan Tuna,
kapılarının her zaman açık olduğunu, her türlü
problemlerinde imkanlar ölçüsünde kendilerine
yardımcı olacaklarını söyledi. Program yoğunluğu nedeniyle bazı şehit ailelerini ziyaret edebilen
Başkan Tuna, gidemediği şehit annelerine ise çiçek gönderdi.
3
[email protected]
BAŞKAN DEMİREL’DEN AÇIKLAMA
Toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, halkın sorunlarına çözüm bulan
bir hizmet anlayışı içinde olduklarını belirten Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, “Bu anlayıştan hareketle Türk toplumunda önemli bir yer sahip
olan kadınlarımızın her alanda kendilerini geliştirmeleri ve üretime katılabilmeleri için Hanım Faaliyetleri Binamızdaki kurs çalışmaları devam ediyor.
Kurslara katılan hanımlarımız, kendilerini geliştirirken boş zamanlarını da
en iyi şekilde değerlendiriyorlar” diye
konuştu. Başkan Demirel, kamuoyunda
Hanım Faaliyetleri Binası’ndaki kursların kapandığı yönündeki söylentilerin
gerçek dışı olduğunu da hatırlatarak,
“Böyle bir durum söz konusu değil. Hanım Faaliyetleri Binası yeni kurslarla
çalışmalarına devam ediyor” dedi.
Polis kıyafeti giyen lösemili çocuklar, trafiği denetledi
Trafik Haftası kapsamında Ankara'da lösemili çocuklar bir günlüğüne trafik polisi oldu. Lösemili çocuklar, üzerlerine giydikleri
polis kıyafetleriyle Kızılay Meydanı'nda trafik denetimi yaptı. Yayaları yönlendiren çocuklar, daha sonra araçları kontrol ederek trafiğin doğru akmasını sağladı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği
çocuklar, polis amcalarından da yardım almayı ihmal etmedi.
Başkent'in en işlek yerlerinden biri olan Kızılay'da görev yapan
lösemili çocuklar, görev bitiminde trafik polisleriyle birlikte hatıra
fotoğrafı çektirdi.
Kırıkkale Ekspresi, Kayaş hemzemin geçitte
TIR ile çarpıştı. TIR kasasının, trenin altında
kaldığı olayda, büyük bir facianın eşiğinden
dönüldü.
Kırıkkale Ekspresi, Kayaş hemzemin geçitte 14 AG
014 plakalı TIR ile çarpıştı. TIR'ın, hemzemin geçitteki uyarı sinyali çalmasına rağmen, geçmeye çalıştığı iddia edildi. Olayda, TIR'ın kassı, trenin altında
kalarak bir kaç yüz metre sürüklendi. Bu esnada
tren yolunun kenarındaki elektrik direklerinden 4
tanesi devrildi.
Büyük bir facianın eşiğinden dönülen olayda, ölen
ya da yaralanan olmadı. Jandarmanın bölgede güvenlik önlemleri aldığı olayda yolcular otobüslerle
nakledildi
Hızlı Trende 0-12 Yaş Arası Yarı Fiyat
TCDD Genel Müdürlüğü, Yüksek Hızlı Tren
dahil tüm ana hat tren biletlerinde 0-12 yaş
grubu çocuklara yüzde 50 indirim yapılacağını bildirdi.
Türkiye nüfusunun yüzde 24’ünü oluşturan yaklaşık 17 milyon kişinin çocuk olduğu belirtilerek,
0-12 yaş grubu çocuklar için yeni bir kampanya
başlatıldığı bildirildi. Buna göre, YHT dahil tüm ana
hat trenlerinde 0–12 yaş grubu çocuklara yüzde
50 indirimli bilet satışı yapılacağı duyurulan açıklamada, yeni uygulamaya giren tarifeyle ayrı yer
alma zorunluluğu olmayan 0-6 yaş grubu çocukların ücretsiz, ayrı yer istenmesi halinde yüzde 50
indirimli; ayrı yer alınması zorunlu olan 7-12 yaş
grubu çocukların da yüzde 50 indirimli olarak YHT
dahil tüm ana hat yolcu trenlerinde yolculuk yapabileceği ifade edildi.
Hastalar katılım payı ödemeye devam edecek
Danıştay'ın hastalardan alınan ve 3 ile 10 lira arasında değişen katılım payının yürürlüğünü durdurması üzerine başlayan karmaşaya Sosyal Güvenlik
Kurumu müdahale ediyor. SGK Başkanı Fatih Acar
katılım payının gelişmiş ülkelerde de alındığını belirterek, "Danıştay'ın iptal gerekçesini göz önüne
alarak ya tek bir katılım payı uygulaması getirilebilir. Ya da (özel ve kamu hastanelerinde) farklı
şekillerde uygulanmasını sağlamak için yasal düzenleme yapılabilir." dedi.
14.05.2009 16:03:13
CMYK
4
manşet 4.indd 1
www.mansetgazete.com
[email protected]
15 Mayıs 2009 Cuma
14.05.2009 17:40:28
CMYK
15 Mayıs 2009 Cuma
www.mansetgazete.com
[email protected]
Sincan Belediyesi’nden ücretsiz sağlık taraması Etimesgut'ta güvenli pazar
Halk sağlına önem veren Sincan Belediyesi yeni bir etkinliği daha hayata geçirecek.
Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından
organize edilen faaliyetle birlikte ücretsiz sağlık taraması yapılacak. Sadece 60 yaş ve üzerindeki vatandaşlara
yönelik yapılacak olan tarama, Belediye Andiçen Polikliniği’nde gerçekleştirilecek. Muayene olmak isteyenler, 15
Mayıs Cuma günü saat 10:00’da başlayacak olan bu hizmetten yararlanabilecek.
Kalp, şeker, tansiyon gibi rahatsızlıkların erken teşhisi
açısından bu tür muayenelerin önemli olduğuna dikkat çeken
Sağlık İşleri Müdürlüğü yetkilileri, 60 yaş ve
üzerindeki vatandaşların ilerleyen yaşlarına
rağmen, kendi ayakları
üzerinde
durabilen
bireyler olabilmesi ve
muhtemel sağlık sorunlarına erken
müdahale edilmesi açısından bu tür
genel sağlık taramasının büyük önem
taşıdığını söyledi.
Kalıcı sağlık sorunlarının, insanın
günlük hayatını da etkilediğini söyleyen Sincan Belediye Başkanı Doç.Dr.
Mustafa Tuna, ömür boyu çekilecek
olan rahatsızlıklara yakalanmamak
için erken teşhis ve tedavinin dikkate
alınması gerektiğini ifade etti. Belediye olarak bu tür halk sağlığı günleri
düzenleyeceklerini ve ilçe halkına bu
konuda bir yön vermeye çalışacaklarını da sözlerine ekleyen Başkan Tuna,
sağlıklı nesiller için bu tür etkinliklere
vatandaşların da ilgi göstereceğini
umduklarını söyledi.
alışverişi
Etimesgut Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, mahallerde kurulan pazarlarda rutin denetimlerini
sürdürüyor.
Eczacılık Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı
14 Mayıs Eczacılık Bayramı dolayısıyla Türk Eczacılar Birliği ve Ankara Eczacı Odası düzenlediği çeşitli etkinliklerle Eczacılık Bayramı’nı kutladı. Düzenlenen etkinliklere AKEDER(Aktif Eczacılar Derneği) Başkanı ve
yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Eczacılık Bayramı etkinlikleri kapsamında ilk olarak 14 Mayıs Perşembe
günü saat 09.30’da Anıtkabir ziyaret
edildi, saygı duruşunda bulunuldu.
Saat 10:30 ve 14:00 saatleri arasında Ankara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nde müzik dinletisi, onur
ve başarı belgelerinin sunumu programı gerçekleştirildi. Program çeşitli
söyleşi, tiyatro ve öğrenci etkinlikleriyle devam etti.
Görüşlerini aldığımız AKEDER Başkanı İsmail Buğdaycı; “Eczacılık onurunu ayaklar altına almayan, eczacılık
mesleğini en iyi şekilde icra etmeye
çalışan, tüm maddi ve manevi zorluklara yılmadan göğüs gerebilen
meslektaşlarımızın 14 Mayıs Eczacılık Bayramını kutluyorum” dedi.
İsmail Buğdaycı; “İlaç fiyat düşüşlerindeki eczacıların zararı, geri ödemelerdeki sıkıntı, provizyon sisteminde yaşanan aksamalar ve bir çok
bürokratik sorunla mücadele eden
meslektaşlarımızın sorunlarına yetkili mercilerin acil öneriler sunmalarını temenni ediyorum” dedi.
Sincan Belediyesi'nden Lale Sempozyumu
Sincan Belediyesi, ilçenin simgesi olan lalenin, kültürel açıdan daha iyi tanınması ve ilçede lale yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması için bir sempozyum düzenleyecek.
Oturum Başkanlığı’nı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.
Emin Barış’ın yapacağı “Sincan’da
Lale Yetiştiriciliği” konulu sempozyum, 16 Mayıs Cumartesi günü
saat 13:30’da Lale Meydanı’nda bulunan Belediye Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirilecek. Sincan Belediye
Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tuna’nın
da katılacağı etkinlikte, Ankara İl
Tarım Müdürü Mustafa İslamoğlu,
Ankara Çiçekçiler Odası Başkanı
Emin Çimen ve Sincan Ziraat Odası Başkanı Zekeriya Gülmez de,
sempozyumda konuşmacı olarak
yer alacak.
Saat 13:00’da “Lale” konulu
Ebru Sergisi’nin açılışıyla başlayacak olan etkinlik, sempozyumla devam edecek. Konuşmaların ardından, ilçede
kendi bahçesinde lale yetiştiren vatandaşlar arasında dereceye girenlere “Lale Yetiştiricileri Ödülü” verilecek.
Sincan’da lalenin kültürel anlamda daha iyi anlaşı-
labilmesi ve ilçemizde lale yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi açısından böyle bir sempozyumu düzenlediklerini
kaydeden Başkan Mustafa
Tuna “Lale denilince sadece
Ankara’da değil, ülke çapında da ilk akla gelen yer olarak Sincan’ın olmasını planlıyoruz. Bu nedenle, lalenin
daha geniş alanlarda yetiştirilebilmesi için Ankara İl
Tarım Müdürlüğü ve Sincan
Ziraat Odamızla belediyemiz
arasında güzel bir çalışma
sürüyor. Teşvik noktasında
önümüzdeki yıllarda önemli
gelişmeler olacak”dedi. Bu
sempozyumun bu çalışmalarla ilgili ilk adım olduğunu kaydeden Başkan Tuna, konuyla ilgili olarak gerekli incelemelerin yapılarak bir projenin hayata geçirileceğini de sözlerine ekledi.
Ahmet Ölmez: “ Müşteri memnuniyeti her
şeyden daha önemli”
Ölmez Kardeşler Orman Ürünleri İnşaat-TurizmTicaret ve Sanayi Limited Şirketi sahiplerinden Ahmet Ölmez firma olarak yaptıkları çalışmalar, ihraç ve
ithal potansiyelleri ile ileriye dönük olarak yapacakları çalışmalar hakkında gazetemize açıklamalarda
bulundu.
Rasim Ölmez, Hüseyin Ölmez, Ahmet Ölmez ortaklığında 1989 yılında küçük bir doğrama atölyesi olarak
kurulan firma, 1997 yılında malzeme satışı ve Finish folyo
yüzey imalatına geçerek Ölmez Kardeşler Orman Ürünleri
Şirketi’ne dönüştü.
Ölmez Kardeşler Orman Ürünleri olarak plywood,
osb,h-20 izolasyon malzemeleri inşaatlık kereste ve varyo
laminant bayiliği yaptıklarını belirten Ahmet Ölmez; “Hem
bayilik hem de uygulama olarak seri üretim yapıyoruz.
Kapı, pencere, mutfak dolabı gibi ürünleri seri olarak üretiyoruz. İmalatı kendimize ait olan bu ürünleri uygun fiyatlarla müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz” diye belirtti.
Yaşanan ekonomik krizin etkilerinin yavaş yavaş atlatılmakta olduğunu belirten Ahmet Ölmez; “İstikrarlı firmalar krizden en az etkilenen kesim oldu. Bu dönemde birikimlerini en iyi şekilde değerlendiren firmalar bu süreci
daha rahat atlattı. Bizde Ölmez Kardeşler olarak krize karşı
aldığımız çeşitli önlemlerle bu süreci en az zararla atlattığımıza inanıyoruz. Bize güvenen ve yaptığımız işin kalitesini
bilen önemli bir müşteri potansiyelimiz var. Bizde müşterilerimizin bu güvenini boşa çıkarmamak adına en iyi, en
kaliteli hizmeti vermek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz” diye belirtti.
İzolasyon malzemesine yönelerek bu yönde artan
taleplere bağlı olarak PLY ve OSB malzemelerinde ihracat
manşet 5.indd 1
PAZARLARDA YENİ ANLAYIŞ
Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, yeni dönemde
semt pazarlarında yeni bir anlayış getirdiklerinin altını çizerken
özellikle esnafın gürültü kirliliğinin önüne geçtiklerini söyledi.
Pazar yerlerinde yapılan anonslar ile Etimesgutlu vatandaşların
kapkaç olaylarına karşı sık sık uyarıldığının altını çizen Başkan Demirel, vatandaşların daha huzurlu alışveriş yaptığını belirtti.
HAYVANSAL GIDALAR
Etimesgut Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerinin
pazaryerlerinde ve dükkânlarda satılan deniz ürünlerini kontrollerini düzenli olarak yaptığını kaydeden Belediye Başkanı Enver
Demirel, Etimesgutlu vatandaşların sağlıklı gıdalar tüketmeleri
için her türlü önlemi aldıklarını kaydetti.
ETİMESGUT’A ÜSTÜ KAPALI PAZARYERLERİ
Önümüzdeki yıllarda Etimesgut’un yeni ve üstü kapalı Pazaryerlerine kavuşacağını söyleyen Belediye Başkanı Enver Demirel,
bunun en güzel örnekleri olarak önceki belediye başkanlığı döneminde yaptığı Elvankent ve Eryaman kapalı pazaryerleri olduğunu söyledi. Halkın sağlığı ve güvenliğinin her şeyden önce
geldiğini ifade eden Başkan Demirel, belediyeye bağlı zabıta müdürlüğü ekiplerinin bu anlayış içinde hareket edeceklerini vurguladı.
Otobüs firmalarının, çocuklar için yüzde 50
indirim yapması gerekiyor
Otobüs firmaları, yolcular çocuklarının kimliklerini gösterdikleri takdirde bilet fiyatlarında indirim yaptıklarını söylüyor. Eğer böyle bir ikazda bulunulmaz ise biletinizi normal
fiyattan almak durumunda kalıyorsunuz.
Vatandaşların bir çoğu otobüs firmalarının 12 yaşa kadar
olan çocuklar için yüzde 50 indirim sağlaması gerektiğini bilmiyor. Firmalar da yolcuları bu yönde bilgilendirmiyor. Ulaştırma Bakanlığı, vatandaşları yaz sezonuyla birlikte yüzde
50 indirimlerden yararlanması için uyardı. Bakanlık, indirim
yapmayan firmaların da şikâyet edilmesini istedi.
Yaz sezonunun başlamasıyla, otobüs firmalarına yönelik
vatandaşların şikâyetleri de artmaya başladı. Şikâyetlerin başında, 0-6 ve 7-12 yaş çocuklar için bilet fiyatlarında zorunlu
olan yüzde 50 indirimin, otobüs firmalarınca dikkate alınmaması geliyor. Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel
Müdürü Talat Aydın, vatandaşlara seslenerek, "0-6 veya 7-12
yaş çocuklarınız için yüzde 50 bilet indiriminden mutlaka
yararlanın" uyarısını yaptı. Bunun, çıkardıkları yönetmelik
potansiyelini artırmak istediklerini belirten Ahmet Ölmez;
Malezya ve Brezilya’ya Shingle, Azerbaycan ve Libya’ya ise
Plywood ve izolasyon malzemesi ihraç ettiklerini söyledi
ve gelecekte de özellikle izolasyon malzemeleri alanında
ihraç potansiyellerini artırmak istediklerini belirtti.
Ölmez; “Yine şirketimiz bünyesinde kurulmuş olan GÜNEY GRUP aracılığıyla da filmli inşaat kalıplık plywood, marin plywood, Endonezya plywood, golden form plywood,
Malezya plywood, Brezilya plywood, Bırch plywood, h-20
ahşap kiriş, OSB levha, taşyünü levha, taşyünü şilte, su ya-
lıtım membranı, shıngle, inşaat kalıp malzemeleri, iskele
sistemleri, tünel kalıp, dış cephe iskele, döşeme altı iskele,
inşaat yapı ve yalıtım malzemeleri satışı yapmaktayız diye
belirtti.
Yenikent ve Temelli’de vatandaşlar Ek Hizmet Binası’nda işlem yaptırabilecek
Sincan Belediyesi, Yenikent ve
Temelli Mahallesi’nde oturan vatandaşların Sincan Belediyesi Merkez Bina’ya gelme zorunluluğunu
ortadan kaldırıyor. Emlak, Çevre
Temizlik ve İlan Reklâm vergilerini
ödeyecek olan vatandaşlar, mahallelerinde bulunan Belediye Ek
Hizmet Binası’na giderek işlemlerini yaptırabilecek.
Özellikle esnafın sattığı ürünün üzerinde fiyat etiketinin olmasına dikkat eden zabıta ekipleri, pazarlara koydukları tartı aletleri
ile vatandaşların daha güvenli alışveriş yapmasını sağlıyor.
Konuyla ilgili bilgi veren Hesap İşleri Müdürlüğü yetkilileri, her
iki mahallede bulunan mükelleflere ilişkin verilerin merkeze aktarıldığını ve kurulan sistemle birlikte
vatandaşların eskiden olduğu gibi
ödemeleri Yenikent ve Temelli’den
de yapabileceklerini söyledi.
Yenikent
ve
Temelli’nin
Sincan’ın Mahallesi statüsüne dö-
nüşmesinin, resmi işlemler için
vatandaşların ilçe merkezindeki
belediye binasına gelme zorunluluğuna neden olmayacağını
vurgulayan Sincan Belediye Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tuna, bu tür
işlemler için halkın yine önceden
olduğu gibi bulundukları yerden
resmi işlemlerini sürdüreceğini
söyledi.
gereği olduğunu dile getiren Aydın, uygulamayı yerine getirmeyen firmaların, bakanlık ve bölge müdürlüklerine şikâyet
edilmesini istedi.
"0-6 yaş isterse bilet almayabilir"
Talat Aydın, yönetmelik gereği, 7-12 yaş çocuklar için
ikinci bir koltuk verilmesinin zorunlu olduğunu ve çocukların
kucakta gitmesinin doğru olmadığını, 0-6 yaş arası çocuklara
istenirse bilet alınmayabileceğini belirtti. Aydın, "Bilet fiyatı
da, yüzde 50 indirimli olacaktır. Vatandaşın aleyhine uygulamada bulunan firmaların gözünün yaşına bakmayacağız. Bunun bilinmesini istiyorum." dedi.
İşte ilgili yönetmelik
Karayoları Taşıma Yönetmeliği'nin 48'inci maddesi 19
Kasım 2006'da değişti ve aşağıdaki iki bent maddeye eklendi:
MADDE 12 – "Yönetmeliğin 48'inci maddesine (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (h) ve (ı) bentleri eklenmiştir: h) 6 yaşın altında olan çocuklar yolcu bileti düzenlenmeksizin kucakta seyahat edebilirler. Bunlar için ayrı koltuk talep
edilmesi halinde, bilet ücreti yüzde 50 indirimli düzenlenir. ı)
6 yaş ve üzeri tüm yolcuların ayrı koltukta seyahat etmesi zorunlu olup, 6-12 yaş arası çocuklar ile yaş şartı aranmaksızın
özürlüler için bilet ücreti yüzde 50 indirimli düzenlenir." Yukarıdaki düzenlemeye göre gerek özürlüler için gerekse 6-12
yaş arası çocuklar için yüzde 50 indirim uygulanması zorunludur. Konuya ilişkin denetim Ulaştırma Bakanlığı tarafından
yürütülmektedir.
5
MARDİN KATLİAMININ
DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Ensar Oruç
[email protected]
İnsanca yaşamak varken, insanların birbirlerinin canlarına kastetmeleri nedendir?
Belki de incir çekirdeğini doldurmayacak
bahaneler yüzünden, hâlâ insanlar birbirlerini öldürüyorlar. Ailelerinin geçimlerinin
zor olduğu bir zamanda, kim bilir havadan
sudan bahanelerle, insanların mutlu olduğu
ve mutlu olmaları da gerektiği bir zamanda,
bir düğünde kan dökmek, cana kıymak, aile
ocaklarını söndürmek, sevenleri birbirinden
ayırmak nasıl bir anlayıştır, nasıl bir zihniyettir, kabullenemiyor insan.
Canileşmiş insanların işlediği vahşet ve
cinayetler âdeta insanın kanını donduruyor.
Terörden hatta savaştan bile beter olan bu
kan davası vahşetindeki kadar insan öldürülmüyor. Ailelerin kan davalısı olmaları böylesi bir vahşeti yapmalarını gerektirmiyor.
Olanları söyleyebilmek bile boğazımda
kelimelerin düğümlenmesine yetiyor. Düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. İçimde
bir şeyler yavaş yavaş eriyor. Yürek yanıyor,
ciğer parçalanıyor.
Neler oluyor ki, böyle bir faciayla o kadar
insanı gözünü kırpmadan, ister bomba, ister
silahla olsun, rahatça öldürebiliyor.
Globalleşen, teknoloji sayesinde gün
geçtikçe küçülen, değişen, gelişen dünyada bu tür olaylar hep bizde mi meydana
gelecek?
Dünyanın en ilkel toplumlarında bile böylesi
bir vahşet görülmez, işlenmez eminim.
Bu kadar mı vicdansız, bu kadar mı merhametsiz, bu kadar mı ruhsuz ve inançsız
olduk anlayamıyorum.
Esas mesele, böyle bir vahşete sebep
olanların silahları nereden buldukları...
Eğer devletin verdikleri silahlar ise; nasıl oluyor da böyle serbestçe insanların
öldürülmesinde kullanabiliyorlar. Onlar böyle
katliamlar yapmak hakkını, kim, kimler,
nereden ve nasıl alıyorlar?
Ülkemizin, özellikle Doğu ve Güneydoğunun zaman içerisinde belki yok olabilecek o
kadar problemleri var ki, çözümlenmediği
sürece, yıllara sirayet etmiş ve edecek olan
bu tür vahşet ve katliam gibi aileler arasındaki bu ve benzeri düğün basmalar kaçınılmaz olacaktır.
Bu vahşet ve savaş gibi katliamdan sonra
bir kez daha ülkemizde feodal yapının bitmediğini göstermektedir.
Yazık yurdumun insanına, gerçekten yazık!...Ne hallere düştük, düşüyoruz, düşürülüyoruz.
Kana susamış canilerin sebep olduğu o
ortamı düşündükçe, üzüntümü anlatacak
kelime bulamıyorum. Sebep ne olursa olsun, çoluk çocuk demeden bu kadar insanı
öldürebilecek kadar gözünü kan bürümüş
olmak, olsa olsa ancak hayvanlaşmaktır,
hatta hayvanlaşmaktan da aşağılara düşmektir.
Son zamanlarda ülkemizde bu türden
olayları çok görür olduk. Bu tür olaylar da
toplumun derin katmanlarında giderek kök
salmaya başlayan bir şiddet kültürü söz
konusu.
Büyük şehirlerde bu şiddet başka şekillerde
kendini açığa vuruyor: Annesini öldüren üniversiteli kız, yeğenlerini doğrayan dayılaramcalar, kız arkadaşının kafasını kesip çöpe
atan zengin-eğitimli gençler, kalabalıkları
tarayan hasımlar, çok ucuz sebepler yüzünden insanları anında bıçaklayan kabadayılar.
Cinnet geçirenler, çoluk çocuğunu, karısını dövenler, intihar edenler, boşananlar,
delirenler… Türkiye toplumu iyi yolda değil.
Kız, arazi veya kan davası... Husumetin
sebepleri ne olursa olsun ceza veya intikamı
bu değil. Bu başka bir şeydir. Bence olay
tamamen dini boşluklar yüzündendir.
Din, insan için fıtrî bir ihtiyaçtır. Dinin
kaynağı ilâhidir, insan hayatının da ayrılmaz
bir parçasıdır. Bunun içindir ki tarihin hiçbir
döneminde dinsiz bir topluma rastlanmamıştır. Bizim dinimiz de İslâmiyettir. Bu
sebeple kültürümüzün temelinde, ferdi ve
sosyal hayatımızın şekillenmesinde, millî örf
ve adetlerimizin oluşmasında, millî birlik ve
beraberliğimizin sağlanmasında İslâmiyet’in
rolü ve fonksiyonu çok büyüktür.
Bu bakımdan din eğitim ve öğretimine
gereken önem verilmelidir. Din eğitimine
gereken önem verilmez, din doğru olarak
insanlara öğretilmezse, insanlar bu tabi ihtiyaçlarını, çoğu zaman ehil olmayan kişilerden ve illegal yollardan öğrenmeye çalışırlar.
Bu durumda da din, toplumda huzursuzlukların, istismarların, bölünmelerin sebebi
olur. İnsan öldürebiliyorsa, kendilerinden
başkasına yaşama hakkı tanımıyorsa, fitnefesat çıkarıyorsa, bu işte bir yanlışlık var
demektir.
Eğer din ihmal edilir, dinde boşluk bırakılırsa, birileri kendi arzu ve isteğine göre
bırakılan boşluğu doldurmaya kalkar, sonuç
malum..
Onun için tüm şiddet olaylarında dini bir
boşluğun olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Çünkü dinimiz İslamiyet şiddeti içerisinde
kesinlikle barındırmaz, şiddet olaylarını çıkaranlar, bu vahşeti yaşatanlar dini bir boşluğa
düşmüşlerdir.
Günümüz insanının içindeki manevi
boşluğu dolduracak tek çare, manevi açlığını
doyuracak tek gıda, ona dünya ve ahirette
huzur ve saadet kapısını açacak tek yol, manevi dert ve hastalıklarına şifa olacak tek reçete, Allah’a yönelmek, Kuran’ın çağlar üstü
ulvi hayat ölçülerine sarılmak ve Peygamber
Efendimizin (s.a.v) sünnetini hayatımıza
tatbik etmekten geçmektedir. Yoksa daha
çok şiddet olaylarıyla karşılaşırız
14.05.2009 19:31:12
CMYK
6
www.mansetgazete.com
15 Mayıs 2009 Cuma
[email protected]
İLİM VE KÜLTÜR
İNANIN SİZE AYIRACAK
HİÇ VAKTİMİZ YOK
HAFTANIN EZBER HADİSİ
Abdullah ibn-i Ömer (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz
(sallalahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
Adem Kaya
[email protected]
İnanın hiç vaktimiz yok size ayıracak
O kadar çok meşgulüz ki
Bizi oyalayacak o kadar çok meşgalemiz var ki
Kime zaman ayıracağımızı
Hangi işi yapacağımızı
Hangisini öne alıp hangisini sonraya bırakacağımızı karıştırır
olduk.
Hayatın asıl gayesini unutuyoruz bu keşmekeşlikte
Gerçekten iyi bir muhasebe yapabilsek
Hakkıyla anlayabilsek sevdiklerimizin dilinden
İnanın her şey daha farklı olacak
Gerçekten yeterince zaman ayırabiliyor muyuz onlara
Hak ettikleri değeri verebiliyor muyuz?
Bizi keşke demekten kurtaracak güzel işler yapabiliyor
muyuz?
Kimleri feda ediyoruz şu yalan dünyanın meşgaleleri için
Bakın etrafınıza sizde göreceksiniz.
Canım diyip bağrınıza basacağınız yavrunuz, evladınız, anneniz ve babanız
Bizim için hayatta olmazsa olmaz insanları, kendimizin uydurduğu bir yalana feda ediyoruz, Meşgulüm,
Vaktım vak yok,
İşim çok
Kafam karışık,
Sonra konuşalım….
Evet..Hiç bitmiyor meşgalemiz çok işimiz var
Size ayıracak hiç vaktimiz yok
Öyle ki… .Televizyon ekranlarında arıyoruz Aşk’ı Memnu’ları
Yapraklarını Döküyoruz bizimle bir ömrü paylaşanların,
kollarını kanatlarını kırıyoruz Bin bir gecelerde, Yol Arkadaşım
senaryolarında arıyoruz gerçek dostlukları. Anne şefkatini
baba sevgisini atarken en Arka Sıralara, ömrümüzü yiyoruz
Kurtlar Vadisi’nde..
Ne hayatmış be….
Modern dünya ne zormuş..
Cep telefonu bile yetmedi de telefonlar taşıyoruz yanımızda
çift simli beş simli,
Gerçekten evimize huzur gelir mi LCD ekranımız olursa
Aypodumuz olmazsa çağın gerisinde miyiz yani
Evimizde internet olmazsa nasıl yaşarız sahi..
Facebook’a video yüklemezsem
Msn adresim olmazsa
Takip etmezsem en moda dizileri
İzlemezsem Avrupa Yakasını gelmez mi iki yakam bir araya,
Uymazsa giydiğim ayakkabı üstümdeki elbiseye
Aman yarabbi düşünemiyorum makyajsız çıkmayı
Her şeyden geçerimde geçemem marka takıntımdan…
Heder ediyoruz zamanımızı
Eller ne derlere feda ediyoruz en masum yanımızı
Başıboş bıraktığımız çocuklarımıza üzülmüyoruz, kaçırdığımız
dizilere üzüldüğümüz kadar,
Besleyip büyütenleri emek harcayanları düşünmedik kız arkadaşımızı düşündüğümüz kadar Hep başka yerlerde aradık
mutluluğu sevgiyi, elalem ne derlere hapsedilen bir hayat
Huyumuzdur hep kaybedince anlarız…
Ne yani odasına internet,bir cebine harçlık diğerine en afillisinden cep telefonu koymak mıdır çocuk sevgisinin adı.
Bakın hayatınıza lütfen, tekrar bakın
Bakın annenize, hayatınıza nasılda hizmetçi etmişsiniz onu
iyi bakın
İlgi alanlarınızı tekrar gözden geçirin
Bakın bakalım hobileriniz arasında aileyle alakalı ne bulacaksınız
Zaman geçmeden iş işten geçmeden
Gelin yeni bir başlangıçla sarılalım hayatımıza değer katanlara..
Gerçekten hala anlamıyor musunuz bu meşgale bitmeyecek
Bitmeyecek bu keşmekeş
Bugünleri yarınlar
Yarınları sonralar
Sonraları daha sonralar kovalayacak
İyisimi gelin yakınlarımıza değer verelim
Zaman ayıralım onlara
Hayatımızın gayesi onlar olsun
Teferruat olsun onlardan sonrası…
SATILIK ARAÇ
FİAT ALBEA 1.4
2006 Model
LPG İşli
Klimalı
15.600 TL
Tel: 0535 719 64 43
ZAYİ İLANI
Şafak ER Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim
Fakültesi Döküm öğretmenliği bölümü geçici
mezuniyet belgemi kaybettim hükümsüzdür.
Cemaatle beraber olun ve tefrikadan mutlaka kaçının. Unutmayın ki ş
eytan, tek başına hareket edenleri boş bırakmaz.
(Tirmizî; Fiten, 9)
HAFTANIN DUÂSI
Bizleri varlığa erdiren ve var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran Rabbimize, O’nun ilmi
adedince hamd ü senâ; varlığın özü ve nüvesi, yaradılış ağacının meyvesi ve tevhid hakikatinin en
gür sesi Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm ediyor ve bir kere daha Yüce Yaratıcı’nın huzurunda ellerimizi
açıyoruz:
Allahım, beşeriyete ait uzaklıkları aşarak kurbet ufkuna ulaşan (Mukarrebîn) kullarının gönülleri
Senin izzet, azamet ve ululuğunun tecellileriyle dolunca, onlar iman esaslarını ve bilhassa, ima¬nın
kutb-u a’zamını, aksine ihtimal vermeyecek şekilde bil¬diler, kabullendiler, duyup hissettiler ve varıp
irfan ufkuna taht kurdular.. sonra da, artık sadece Senin münezzeh sevgine mazhar işlere yönelip hoşnut olacağın amellere koştular. Rabbim, benim kalbimi ve kadını erkeğiyle bütün kardeşlerimin gönüllerini de izzet ve celâl nurlarınla doldur. Hem öyle doldur ki; dünyanın bütün meseleleri gözümüzde
küçülüversin; dünyevî süs ve zinetler nezdimizde hiçbir kıymet ifade etmesin.
Ey şefkati gazabının önünde bulunan ve merhameti her şeyi kuşatan Allahım, ey Raûf, ey Rahîm..
benim niyazıma ve benimle beraber Sana teveccüh eden kardeşlerimin yakarışlarına Zâtına has lütf
u kereminin enginliğiyle mukabelede bulun; bize merhamet buyur, lütuflarını üzerimize bol bol yağdır
ve bizi maddî-manevî nimetlerinden mahrum etme. Allahım, lütf u kereminden dileniyorum; beni her
işimde en çabuk ve kolay başarıya, sarsılmaz bir irfan ufkuna, maddî-manevî sağlık ve afiyete, hakiki
muhabbete ve Sana kavuşma iştiyakına nâil eyle.
Allahım!.. Kullarına karşı cömertliğin gönlümde reca hissini yeşertiyor, Sana teveccüh arzumu tetikliyor ve dergahına koşmam için bana şevk veriyor; hata ve günahlarım ise, hemencecik merhametine sığınmama mani oluyor ve bağışlanma ümidimi kırıyor. Karamsarlığımı gider ve Beni dergahına
cezbet; ta ki, beşerî sıfâtlardan sıyrılayım, kendimi ötelerden kabarıp gelen dalgaların gel-gitlerine
salayım; endişesiz, korku¬suz, telâşsız ve derin bir teslimiyetle, bazen de şevk u tarâb içinde marifet
deryasında Sana müteveccihen yüzüp-durayım; gayri mâsivâya dönüp de bakmayayım.
Ey rahmetin en latif cilvelerini gösteren, kullarına sayısız nimetler veren, gönülden tevbe eden
herkesi bağışlayan ve hadd ü hesaba gelmez ihsanlarla sevindiren Allahım; ey Hannân, ey Mennân,
ey Gaffâr ve ey Mun’im.. Aslında, günahlarım bile beni Senin lütufları bol kapına yönlendiriyor; hatalarım dahi beni Senin ululuğuna sığınmaya sevkediyor. Çünkü; günahlarla kirlenmiş kimseleri hemen
cezalandırmayan ve onlara manevî kirlerinden arınma fırsatları veren sadece Sensin. Ey kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı, merhametliler merhametlisi Rabbim; gönlümü Esmâ-i İlahiye ve
Sıfât-ı Sübhaniye’nin nurlarıyla öyle aydınlat ki, bu sayede uluhiyetin ve rububiyetin hakkında “yakîn”e
mazhar olayım.
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile fertlerine ve bütün ashabına salât u selam ederek bunları
Senden dileniyorum, Rabbim...
Kaynak: www.herkul.org
Beslenmemizde neye dikkat edelim?
azı besinler beynin çalışmasını direkt
olarak etkiliyor. İşte beynimizle besinler
B
arasındaki ilginç ilişki...
Bir sınava girmeden önce ya da yoğun düşünmeniz gereken zamanlarda şekerli yiyecekler mi
yersiniz? Geç saatlere kadar çalıştığınız zamanlar konsantrasyonunuzu toplamak için kahve mi
içersiniz? Kimimiz bu tür önlemlerin psikolojik olduğunu düşünsek de yapılan araştırmalar birçok
gıdanın beynin çalışmasını doğrudan etkilediğini
göstermiştir.
Beyin mükemmel bir yönetici. Tıpkı bir orkestra şefi gibi
vücudumuzdaki sinir iletilerinin bir hücreden diğerine
taşınmasını yönetiyor. Bunu
yaparken sinirsel iletici denilen kimyasal maddeler
salgılıyor.
Vücudumuzda
milyarlarca sinir hücresi var.
Beynimiz, bedensel, duygusal ve davranışsal konularda tüm mesajları bu kimyasal maddeler aracılığıyla
ilgili hücrelere gönderiyor.
Ne var ki bu önemli görevi
yapması için beynin besinlere gereksinimi var.
Yediğimiz her şeyin besin
değeri kan yoluyla tüm vücuda yayılmadan önce ilk
olarak beyine ulaşıyor. Beyin, hangi besinin ne kadar yararlı olacağını bildiği için bu konuda çok seçici davranıyor.
Beynin performansı söz konusu olunca en önemli öğün kahvaltı olmalı. Nitekim her gün düzenli
olarak kahvaltı yapan kişilerin diğerlerine oranla
daha başarılı ve verimli oldukları biliniyor. Kahvaltı alışkanlığı olmayan kişilerde konsantrasyon
kaybı çok oluyor. Yalnızca kahve içmek uykuyu
açsa bile vücuda enerji ve besin öğesi sağlanmıyor. Üstelik kahve, daha sonra alınan bazı besinlerin vücutta kullanımına engel oluyor. Böylece
kişi bir süre sonra kendini yorgun hissetmeye baş-
lıyor. Ayrıca kahve, matematiksel ve mantıksal
becerileri de olumsuz yönde etkiliyor. Yoğun bir
güne başlarken; peynir, süt, yumurta gibi protein
içeren besinlerden oluşan bir kahvaltı, şekerli çay
ve simitten oluşan bir kahvaltıya kıyasla daha iyi
sonuç alınmasını sağlıyor.
Unutkanlığı önleyen besinler
Beynin sürekli aktif olması, dikkat ve konsantrasyon açısından zengin olması yediğimiz yiyeceklere bağlı. Kısaca özetlemek gerekirse protein,
karbonhidrat, vitamin ve
minerallerden
oluşan
bir beslenme programı
ile beynin performansını
artırmak mümkün.
Balık, yeşil yapraklı sebzeler, lahanagiller ve
tahıl içerikli bir diyetle
günümüzde hayli yaygınlaşan unutkanlık sorununu
çözebilirsiniz.
Genç yaşlarda başlayan, pek önemsemediğimiz hafif unutkanlıklar
ileride karşımıza hafıza
kaybı hastalığı olarak
bilinen Alzheimer'i çıkartabilir.
Bu hastalara kolin açısından zengin olan yeşil
yapraklı sebzeler, soya
fasulyesi, yumurta sarısı, lahanagiller özellikle
de karnabahar ve sakatatlarda bulunan lesitin
maddesi verildi ve hafıza kaybında düzelme
kaydedildi.
Sağlıklı beslenmenin yanı sıra sabah ve akşam
30'ar dakikalık yürüyüş yapmak çok faydalı. Ayrıca beynimizin de yeterli oranda oksijen alması
için egzersize ihtiyacı var.
Bu nedenle bol bol bulmaca çözün. Beyin jimnastiği dikkatinizi geliştirip hafızanızı güçlendirecektir.
Çörek Otu Saç Dökülmesi ve Kepeğe Karşı Etkili
01 Müyos 2009 Cuma
0 312 226 88 32
Yıl: 3 Sayı: 127 Fiyatı: 10 Kr
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri
Müdürü: Seyhan TAŞ
Genel Müdür: Şafak ER
Haber Müdürü: Esra DER
Genel Yayın Yönetmeni: Seda ÖZDOĞAN
Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü: Adem KAYA
Grafik Tasarım: Şafak Er
Hukuk Danışmanı: Av. Mine Gülçin AKSEL
GAZETE İDARE MERKEZİ:
Piyade Mahallesi İstasyon Caddesi No:
253/1 Etimesgut ANKARA
Tel: 226 88 32
www.mansetgazete.com
[email protected]
Not: Yazılardan yazarlar sorumludur.
Haftalık Siyasi Gazete
Baskı Tarihi: 15 Mayıs 2009
Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş.
Turgut Özal Bulvarı Demirciler Sitesi1.
Cadde No: 68 Siteler ANKARA
Tel: (0312) 351 83 10
manset 6.indd 1
VAZÎFE ŞUURU
Çörekotu, bağışıklık sistemini güçlendirerek, hastalıklara karşı vücudun
korunmasına yardımcı oluyor. Uzmanlar,
çörekotunun bağışıklığı güçlendirmek
için vazgeçilmez bir bitki olduğunu vurguluyor.
İşte bu mucizevî bitkinin faydaları;
•
Mikrop, virüs ve mantarlara karşı
öldürücü tesire sahiptir.
•
Solunum borusunu genişleticidir.
•
Kan şekerini düşürür.
•
Damar hastalıklarını önler.
•
Hazmı kolaylaştırır.
•
Vücuttaki zehirleri süzerek atar.
•
İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi
gelir.
•
Yaraların çabuk iyileşmesini ve
hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
•
Alerjiyi önler.
•
Hormon sistemini ve ruh hâlini
sağlamlaştırır.
•
Çocuklarda özellikle sinir ve deri
hastalıklarına, astım ile alerjiye iyi gelir.
•
Çörek otu ürünleri hamilelik devresindeki şikayetleri azaltır. Yan tesiri olmayıp,
bu devredeki hanımlara ve bebeklerini
ana sütüyle besleyenler için süt kalitesinin
bebeğe daha yarayışlı olmasını sağlar.
•
Egzamalı deriye sık sık çörek otu yağı
sürüldüğünde deri çabuk iyileşir. Yine deri
hastalıklarında mikrop öldürücü tesirinden
dolayı çok fayda verir.
•
Hazım zorluğu ve mide şişkinliklerinde
çörek otu eskiden beri bilinmektedir.
•
Hemoroide iyi gelir, çünkü damarları
güçlendirir ve kan dolaşımını hızlandırır.
•
Romatizma, şeker hastalığı ve kolesterolün yükselmesi gibi metabolizma
hastalıklarına faydalıdır.
•
Çörek otunun tohumlarından elde edilen
çörek otu yağı saç dökülmesi ve kepeğe karşı
etkilidir.
Yunus Demircan
Sorularınız için: [email protected]
Var olmanın en önemli derinliği hareket ve hamledir. Hareketsizlik bir çözülme ve ölümün bir başka adıdır. Hareketin
sorumlulukla irtibatlandırılması
ise onun en birinci insanî buudunu teşkil eder. Sorumlulukla
disipline edilememiş bir hamle
ve hareketin tamam olduğu
söylenemez.
İnsanların pek çoğu değişik
maksat ve gayeler arkasında
koşar dururlar ama, bu koşup
durmalar sorumlulukla derinleştirilmediği takdirde bunlardan
bir şey beklemek beyhûdedir.
Gözleri, çıkar hırsıyla dönmüş
menfaatçiler harıl harıl çalışır,
politikacılar gezer büyülü nutuklar atar, medya haber-yorum
ve daha değişik programlarıyla şov üstüne şov yapar, bazı
çevreler bütün bir sene boyu
müstehcenlik soluklar durur, bir
kısım din adamı kıyafetindeki
insanlar sürekli hakk-ı temettû
peşinde koşar, borsalar ve para
piyasaları spekülasyonlarla sabahlar, spekülasyonlarla akşamlar, bazı devlet daireleri değişik ideolojilere primler yağdırır,
bir kısım aklı erenler de olupbiten bunca şeyi olabildiğine
bir umursamazlıkla seyreder;
yani ezen ezer, ezilip-giden de
"ıstıfâ-i tabi" deyip bütün bunları olağan kabul ederse, yapılması gerekli olan şeyler çok
zorlaşmış demektir. Öyle ki, bu
uğursuz hareket ve oluşumların
kahramanlarına ve bu korkunç
dolaplar arasında ezilip perişan
olanlara: "Böyle nereye gidiyorsunuz?"
"Bu hissizlikle cemiyet yaşar
derlerse pek yanlış;
Bir ümmet göster, ölmüş
maneviyatıyla sağ kalmış."
M.Âkif
demeye kalksanız, yüzünüze
bir tokat veya tükürük atmasalar bile, mutlaka bir laf çarpar ve
gülümser geçerler. İhtimal size:
"Koyunu koyun ayağından, keçiyi de keçi ayağından asarlar"
ya da daha bir umursamazlık
içinde: "Gemisini kurtaran kaptandır" der, mes'uliyet şuurunuzla alay ederler. Hatta daha bir
sere serpe insan imajını hatırlatan lâubalilikle: "Bana ilişmeyen
yılan bin yıl yaşasın" hezeyanını
savurur, hüşyâr vicdanlarınızda
hafakanlar hasıl ederler. Kim
bilir bu vadide, saf düşüncelerinize ve masum duygularınıza
gelip çarpacak daha neler ve
nelerle karşılaşırsınız?
Ne var ki, bunların hiçbiri
inanmış ve duyarlı gönüllerin
düşünceleri değildir; değildir
ama, densizlik ve hezeyan deyip geçmeniz de sizin sorumluluk
şuurunuzla telif edilemez. Telif
edilemez; zira milletçe çepeçevre düşmanlar ve düşmanlıklarla sarılı bulunuyoruz. Böyle bir
abluka içinde bulunduğumuz
sürece, duyguda, düşüncede,
inançta, sanatta, hür teşebbüste kendimiz olduğumuzu söyleyemez, İslâmî haysiyetimizi, millî
iffetimizi koruyamaz, gemimizi
kurtaramaz, sahile ulaşamaz,
kendi dünyamızı kuramaz, gönlümüzce yaşayamaz, yeryüzü
mirasçısı olamaz ve Allah'a varamayız.. evet, artık gözümüzü
açıp gerçeği görmemiz, basiretimizi kullanıp dünden bugüne
bize ait olan şeylere sahip çıkmamız, içten içe varlığımızı ve
benliğimizi kemiren şeyleri de
kovmamız şarttır. Yoksa bir gün
mevcut durumu muhafaza etmemiz bile imkânsızlaşacaktır.
Bizler dünyamıza, îman,
insan ve hürriyet sevgisinden
örülmüş yepyeni bir ruh kazandırma ve bu esaslar üzerinde
neşv ü nemâ bulmuş, gelişmiş
mübarek bir ağacın mânâ
köklerinin safveti ölçüsünde ve
o köklerle irtibatlı olarak yeni
sürgünlere zemin hazırlama
mes'uliyeti altındayız. Şüphesiz
böyle bir sorumluluğun yerine
getirilmesi de ancak ülkenin
mukadderâtına,
insanımızın,
tarih, din, örf, âdet ve bütün
mukaddesâtına sahip çıkacak
kahramanların mevcudiyetine
vâbestedir.. ilim aşkıyla dopdolu, imar ve inşâ düşüncesiyle gerilim içinde, samimilerden
daha samimi dindar, milliyetperver ve sorumluluk duygusuyla her zaman vazife başında
kahramanların mevcudiyetine.
Onlar ve onların gayretleri sayesinde milletçe hayatımıza,
bizim anlayışımız, bizim düşüncelerimiz ve bu anlayış ve düşüncelerin muhassalası hâkim
olacak.. herkeste, nefsini toplumun hizmetine adama duygusu öne çıkacak.. vazife taksimi
ve karşılıklı yardımlaşma düşüncesi yeniden canlanacak..
işveren-işçi, ağa-köylü, memursokaktaki insan, ev sahibikiracı,
sanatkâr-sanatsever,
müvekkil-vekil, muallim-talebe
bir vâhidin değişik yüzleri olma
hususiyetiyle bir kere daha ortaya çıkacak ve birkaç asırlık
beklentilerimiz bir bir gerçekleşecektir. Düşlerimizin idealize
edildiği bir dönemde yaşıyor
ve çağın sorumlularının iyi bir
zamanlama ile vakti geldiğinde bunların hepsini realize edeceklerine inanıyoruz.
Evet, bizim birkaç asırlık rüya
ve hülyalarımızın esası budur;
bu rüya ve hülyaları gerçekleştirmenin en birinci yolu da
mes'uliyet şuuru ve mes'uliyet
ahlâkıdır. Tamamen hareketsizlik bir ölüm ve çözülme, hareketteki sorumsuzluk ise bir
kargaşa olduğuna göre bize,
davranışlarımızı
mes'uliyetle
disipline etmekten başka seçenek kalmıyor.. evet, bizim
her teşebbüsümüz mes'uliyet
endeksli olmalıdır. Yolumuz
hak yolu, davamız "hakkı tutup
kaldırmak", hedefimiz de gözlerimizi açıp-kapayıp Allah'ın
rızasını araştırmaktır. Aslında
bunun böyle olması bizim insan
olmamızın sadakası ve iradelerimizin de hikmet-i vücûdudur.
Hayatımızda, hayatın gayesini aramaya, ruhumuzda aşka
ulaşmaya,
vicdanlarımızda
mes'uliyet şuurunu kavramaya ve esası, temeli, ışığı, güç
kaynağı îman ve aşk olan bir
sistemin kaynağına uyananlara, ilim, sanat, ahlâk ve hikmet
yollarını göstermeye kendimizi
mecbur biliyor ve bu misyonun
azad kabul etmez köleleri sayıyoruz. Tarihimizin bidâyetinden
günümüze kadar gelen evliyâ,
asfiyâ, ebrâr ve mukarrabîn
çizgisi ve ruhâniyetleri üzerinde
serpilip gelişeceğini ümit ettiğimiz gayretlerimiz, ikinci bir Rönesans hareketinin başlangıcı
olacaktır.
Şimdiye kadar her asrın bir
kerâmeti olmuştur: Evet, milâdî
altıncı asırda insanlığın yeniden
var olması, onuncu asırda pek
çok Türk boyunun İslâm'la bir
kere daha dirilmesi, ondördüncü asrın başında da, Söğüt'ün
bağrında yusufçuğun kelebeğe dönüşmesi gibi bir metamorfoz kerâmeti yaşanmıştır.
Zannediyorum yirmibirinci asrın kerâmeti de milletimiz ve
ona bağlı milletlerin devletler
muvâzenesindeki yerlerini almaları şeklinde zuhur edecektir. Dünya tarihinin istikâmet ve
akışını da değiştirecek olan bu
yeni tekevvün, ruh, ahlâk, aşk
ve fazilet yörüngeli olacaktır.
Evet, ilim, ahlâk, hak ve adalet mücadelesi de diyebileceğimiz bu mânevî cihadımızla,
yıllardan beri dünyanın değişik
yerlerinde perişan ve derbeder
olmuş mübarek milletimizin bütün parçalarını bir araya getirerek, bugüne kadar sahipsiz
ve idealsiz kalmış nesillerin, bir
mefkûre etrafında ve "Livâu'lHamd"e erme neşvesiyle yeni
bir "ba'sü ba'de'l-mevt" yaşayacaklarına inanıyoruz.
Geniş bilgi için bakınız: Yeni
Ümit Dergisi Temmuz-AğustosEylül 1995 Sayısı
14.05.2009 17:50:31
CMYK
15 Mayıs 2009
www.mansetgazete.com
Engelli çalıştırmayan işyerlerine 3 yılda 57 milyon TL ceza kesildi
Devlet, engelli istihdam etme sorumluluğu olan ancak bu
yükümlülüğünü yerine getirmeyen kamu ve özel sektördeki işyerlerine, son
3 yılda 57 milyon TL ceza kesti.
50 kişinin üzerinde işçi çalıştıran özel sektördeki işveren, İş Kanunu'na göre
çalıştırdığı işçi sayısının yüzde 3'ü kadar engelli istihdam etmek zorunda.
Kamuda ise bu oran yüzde 4. Ancak birçok işveren bu kanuna riayet etmezken, devlet de çözümü caydırıcı para cezalarında buluyor. Cezaların yüzde
90'ı özel sektöre kesilirken, artan denetimlerle birlikte 2 yılda 8 kat arttı. Engelli istihdamı ile ilgili denetimleri ve para cezası uygulamasını devlet adına
Türkiye İş Kurumu (İşkur) gerçekleştiriyor. Son yıllarda işyerlerindeki engelli
istihdamı konusundaki denetimlerini sıklaştırdıklarını belirten İşkur Genel
Müdürü Namık Ata, denetlenen ve yeni açılan işyeri sayısının artmasıyla
para cezalarının faturasının da kabardığını söyledi. Devletin amacının işverenin canını yakmak olmadığına dikkat
çeken Ata, "Ancak ortada bir kanun varsa bunun da uygulanması gerekiyor." dedi.
50'nin üzerinde işçi çalıştıran işverenlere, çalıştırmadığı engelli başına her ay bin 519 TL ceza kesilecek. Cezalar
ödenmedikçe faiz uygulamaları da beraberinde gelecek. Namık Ata, tahsil ettikleri paraların, engellilerin eğitimine
ve sosyal hayata adaptasyonu konusundaki
Süre bitiyor: Son güne kalmayın!
Tapuda yer alan 7 harfli 'irtifak' kelimesinin yerine 8 harfli 'mülkiyet' geliyor.
Pek çok ev sahibinin haberdar olmadığı bir kelimelik değişim pahalıya mal olacak. İskânı olan
dairelere 300 lira masraf çıkarken diğer binalarda bu rakam daire başına 15 bin TL'ye ulaşıyor. Kaçak binalar ise kapsam dışında. Tapusunu değiştirmeyenleri 29 Kasım'da bin TL ceza bekliyor.
'Kat irtifaklı' tapuların 28 Kasım'a kadar 'kat mülkiyeti' şeklinde değiştirilme mecburiyeti
ev sahipleri arasında sıkıntıya yol açtı. Yapı kullanım belgesi (iskân) olan gayrimenkul sahipleri
kat mülkiyeti tapusunu ortalama 300 liralık masrafla kısa sürede alabiliyor. Asıl sıkıntıyı iskânı
bulunmayan bina sahipleri yaşayacak. İskân müracaatında, binayı yapan müteahhidin vergi ve
SSK borcunun olmadığına dair belgeden demir-çimento vizesi ile yapı denetim uygunluk belgesine kadar 20'ye yakın evrak isteniyor. Yıllar önce binayı yapan müteahhitle ilgili belgelerin ev
sahiplerinden istenmesine anlam veremeyen uzmanlar, "Daha önce harç vererek aldığı tapuya
vatandaş yeniden para ödemek zorunda bırakılıyor. Masraflar tapu başına 15 bin liraya kadar
çıkabilir." uyarısında bulunuyor.
Masrafları göze alanlar için de teknik şartname iskân alınmasını imkânsız kılıyor. Türkiye'de
binaların yüzde 70'inin iskânsız olduğu dikkate alındığında, milyonlarca kişinin tapusunu değiştiremeyeceği ve cezalı duruma düşeceği görülüyor. Ancak kaçak binalar için yasada herhangi bir
müeyyide yok. Dolayısıyla, tapusu olanlar, ya bütün engelleri aşıp önemli bir masraf yapacak ya
da bin TL para cezası ödeyecek. Fakat kaçak binada oturanlar hiçbir sıkıntıyla karşılaşmayacak.
Adalet Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın hazırladığı kanunun amacı, 'Yapılaşmadaki bazı boşlukları gidermek ve uygulamada ortaya çıkan problemleri çözmek' şeklinde açıklanıyor. Düzenlemeyle yeni yapıların
çağın gereklerine uygun ve depreme karşı dayanıklı olması hedefleniyor.
Tapuların büyük çoğunluğunun değişecek olması, tapu daireleri ve kadastro müdürlüklerinde yığılmalara yol açtı. Kadastro müdürlükleri, son günlerde artan başvurulara 20 gün ile bir ay sonraya kadar gün veriyor. Tapu değişimi için, binadakilerin hepsinin
ortak başvurusu gerekiyor. Sahiplerden birinin katılmaması veya evrakların eksik olması durumunda değişiklik talebi kabul edilmiyor.
Kat irtifakı sahiplerinden birinin veya bina yöneticisinin talebine rağmen tapu değişimi için gerekli evraklarını götürmeyenlere yazılı
bildirimde bulunuluyor. Buna rağmen evrakları verilmeyen gayrimenkul belediye sınırları içindeyse belediye, dışındaysa mülkî amire
şikâyet ediliyor. Şikâyet sonrasında bin lira idari para cezası veriliyor.
Özel Samanyolu Ülkü Ulusoy öğrencisi
5.E-dream web tasarımı yarışmasından madalyayla döndü
Gençlere bilişim dünyasının büyüleyici atmosferinde araştırma yapma fırsatı veren ve hayal güçlerinin gelişmesine
katkıda bulunan 5.E-dream animasyon, tasarım, afiş tasarım ve programlama yarışması kazananları belli oldu.
Bilgisayarın bir oyun aracı olmaktan çıkarılmasını ve bir “bilgi paylaşım kaynağı” olmasının hedeflendiği yarışmada Samanyolu
Özel Ülkü Ulusoy İlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencisi Ebubekir Dalaslan, yaptığı “Mevlana ve Konya” konulu web tasarımı ile bronz madalya almaya hak kazandı.
Ulusal düzeyde gerçekleşen yarışma; ilköğretim öğrencileri için web sayfası, animasyon, afiş tasarımı, liseler için programlama, web
sayfası tasarımı, animasyon tasarımı ve afiş tasarımı olmak üzere yedi kategoride gerçekleşti.
E-dream, animasyon, web tasarım, afiş ve programlama yarışması, gençlere hayallerindeki geleceği bugünden şekillendirme
imkânı sundu.
9 Martta başvuruları tamamlanan yarışmaya bu yıl 1853 proje başvurdu. 125 proje 4 Nisan’da İstanbul Fatih Koleji Kampüsünde
yapılan yarışmada kıyasıya rekabet etti.
Özel Samanyolu Özel Ülkü Ulusoy İlköğretim Okulu Müdürü Ömer Faruk Orhan; “Okulumuz 6. sınıf öğrencisi Ebubekir
Dalaslan’ın yaptığı “Mevlana ve Konya” konulu Web tasarımı “bronz madalya” almaya hak kazandı.
Okulumuz öğrencilerinin ulusal düzeyde yapılan bir yarışmadan bronz madalyayla dönmesi bizleri
oldukça mutlu etti. Bilgi çağında öğrencilerimizin bu tür etkinliklerle başarı elde etmeleri gurur verici.
Öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
manset 7.indd 1
7
[email protected]
Hangi kurum, kaç eleman alacak?
MSB ANT Doğu ve Batı Bölge Müdürlüklerine İşçi Alım İlanı
Milli Savunma Bakanlığı ANT Doğu ve
Batı Bölge Müdürlüğü işçi olarak çalıştırmak üzere şoför ve teknisyen alacaktır.
KPSSP94 puanı 60 ve üzerinde olan adayların 15 gün içinde başvuruda bulunması
gerekmektedir. Ayrıntılı bilgi memurlar.net
adresinde.
Denizcilik Uzman Yardımcısı Alım
İlanı
Denizcilik Müsteşarlığı boş bulunan 10
(on) adet Denizcilik Uzman Yardımcısı
unvanı için; ÖSYM Başkanlığı tarafından
30 Haziran - 01 Temmuz 2007 ve 28-29
Haziran 2008 tarihlerinde yapılan KPSS sınavı sonuçlarına göre sözlü giriş sınavı ile
personel alımı yapacaktır. Ayrıntılar www.
denizcilik.gov.tr internet adresinde.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı müfettiş yardımcısı sınav ilanı
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı için 20 Ziraat
Yüksek Mühendisi veya Ziraat Mühendisi,
10 Veteriner Hekim olmak üzere toplam 30
Müfettiş Yardımcısı alınacaktır. 2007 KPSS
(A Grubu ve Öğretmenlik) ile KPSS 2008/
1 Lisans sınavlarından, KPSS-P/3 puan türünden, en az 70 taban puan alanlar 5 Haziran tarihine kadar başvurmalı. Ayrıntılar
memurlar.net adresinde.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettiş
yardımcısı alım ilanı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teftiş Kurulu
Başkanlığınca 13-14 Haziran 2009 tarihlerinde Ankara’da Müfettiş Yardımcılığı
Giriş Sınavı yapılacaktır. ÖSYM tarafından
yapılan (A grubu ve öğretmenlik) kamu
personeli seçme sınavında (KPSSP51) 80
ve üzeri puan almış alan ilk 220 kişi sınava
girebilecektir.
tarihine kadar başvurulmalı.
Çorum Arifegazili Belediyesi İtfaiye
Eri Alım İlanı
Jandarma Genel Komutanlığı sivil memur alım ilanı
657 sayılı D.M.K.’nun 48. maddesi (A)
fıkrasındaki şartları ve Belediye İtfaiye
Yönetmeliği’nin 15. maddesindeki İtfaiye
Eri memurluğuna atanma şartlarına göre
boş bulunan İtfaiye Eri kadrolarına sözlü
sınav ile memur alımı yapılacaktır. Ayrıntılar memurlar.net adresinde.
Jandarma Genel Komutanlığı mühendis, istatikçi, uzman, psikolog, psikolog danışman,
öğretmen, muhasebeci, aşçı, garson, çocuk
bakıcısı, Teknisyen(Elektrikçi/ Genel), teknik
ressam, Zabıt Katibi, Tahmil Tahliye Memuru
ve şoför alacak. İlana başvuru süresi unvana
göre değişmektedir. Ayrıntılar www.jandarma.tsk.tr adresinde.
Ankara Üniversitesi Sözleşmeli Personel Alım İlanı
MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri personel alım ilanı
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın kuruluşunu düzenleyen 3238 sayılı Kanunun
8. Maddesinin 3. bendi kapsamında özel
bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sınavla “Kalite Uzmanı” olarak çalıştırılmak
üzere 15, “Bilgi Yönetimi Uzmanı” olarak
çalıştırılmak üzere 5 adet (toplam 20 adet)
sözleşmeli personel alınacaktır. www.ssm.
gov.tr ayrıntıları öğrenebilirsiniz.
MSB Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri mühendis, teknikeri, bilgisayar işletmeni,
VHKİ, veznedar ve hemşire alacak. İlana başvurular unvana göre farklılık göstermektedir.
1 ila 12 Haziran tarihleri arasında başvuru yapılacak. Ayrıntılar memurlar.net adresinde.
2009 yılı Nisan dönemi özürlü memur
alım ilanı
Dokuz kamu kurumu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 53 üncü maddesine göre, sınavla özürlü personel alacak.
İlana çıkan kamu kurumları ve kadrolar için
memurlar.net adresine bakınız.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı sivil
memur alım ilanı (90 kişi)
Kara Kuvvetleri Komutanlığı; uzman, mütercim, VHKİ, zabıt katibi, Mal ve Hesap
Sorumlusu, şoför, Telefon Santral Operatörü, mühendis, tekniker, teknisyen, aşçı,
bekçi ve hademe alacak. 8 Mayıs 2009
Ankara Üniversitesi sözleşmeli personel
alımı yapılacaktır. Ayrıntılar www.ankara.
edu.tr adresinde.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı Sözleşmeli Personel Alım İlanı
Halkbank müfettiş yardımcılığı sınav ilanı
Halkbank müfettiş yardımcılığı sınavı
yapılacaktır. Başvurular 11 Mayıs - 01 Haziran tarihleri arasında yapılacaktır. Ayrıntılar memurlar.net adresinde.
Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı Erkek İstihbarat Uzman Yardımcısı
Alım İlanı
Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’na
erkek istihbarat uzman yardımcısı alımı
yapılacaktır. Ayrıntılı bilgi memurlar.net
adresinde.
Vergi levhalarının tasdik zamanı geldi
Kamuoyunun baskı ve desteğinden
faydalanmak için mükellefe ait bazı bilgilerin açıklanmasını
sağlamak adına işyerlerine vergi levhası asma mecburiyeti
bulunuyor. Buna uymayanlara 160 lira ceza veriliyor.
Ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbapları, zirai
kazanç sahipleri ve şirketler vergi levhasını tasdik ettirmek
ve asmak zorunda. Takvim yılı esasına tâbi olanların Gelir
veya Kurumlar Vergisi beyannamelerini verdikleri gün veya
en geç mayısın sonuna kadar, kapanan yılla ilgili bilgileri levhalarına kaydedip tasdik ettirmeleri gerekiyor. İşe yeni başlayanlar da bir ay içinde levhalarını tasdik ettirmek zorunda.
Ayrıca mükellefin işyeri adresi veya vergi dairesi değişirse bir
ay içinde yeni vergi dairesine levhasını tasdik ettirmesi gerekiyor. Her mükellefin bir vergi levhası olur. Mükellefin birden
fazla işyeri mevcutsa bu levhanın fotokopi veya matbaada
baskı yoluyla çoğaltılan nüshaları asılabilir. Vergi levhalarının merkezin yanı sıra, şubelere, satış mağazalarına, çiftçi yazıhanelerine ve faaliyet olarak taşımacılık yapanların her bir
taşıtının içine iş sahipleri ile müşteriler tarafından kolayca
okunup görülebilecek şekilde asılmaları gerekiyor. İşyerinde
birden fazla kat veya reyon olması halinde her kat ve reyon
için birer levha asılmalı.
İNDİRİM TALEP EDENİN CEZASI AZALIYOR
Vergi levhası asmak mecburiyetinde bulunanlar, süresinde levha tasdik ettirmedikleri veya gerekli yerlere levha
asmadıkları tespit edilirse, her bir tespit için 160 TL özel
usulsüzlük cezası ile karşı karşıya kalabilirler. Mayıs ayından
sonra tasdik için başvurulması halinde bu ceza kesildikten
sonra tasdik yapılır. Burada unutulmaması gereken husus,
ceza, asılmayan levha başına değil tespit başına kesilir. Diyelim ki çok katlı bir işletmede vergi levhasının olmadığı görüldü. Her kat için ayrı ceza kesilmeyecek, yapılan bu tespit
sebebiyle sadece bir ceza kesilecek. Diğer yandan; kesilen
cezalar için vergi mahkemesine gitmek veya cezayı ödemek
arasındaki tercihi cezaya muhatap olan otuz gün içinde yapmak zorunda. Olayı mahkemeye taşımak istemeyen mükel-
leflere bizim önerimiz; ödemeyi yapmadan önce bir dilekçe
ile indirim talebinde bulunulması. Bu durumda vergi dairesince cezanın üçte biri silinir, üçte ikisinin ödenmesi cezaya
muhatap olandan istenir.
Kimler levha asmak ve tasdik ettirmekle yükümlü?
BASİT usulde vergilendirilenler de dâhil olmak üzere
ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbapları, zirai kazanç
sahipleri ve şirketler vergi levhasını tasdik ettirmek ve asmak
zorunda.
Vergi levhalarının merkezin yanı sıra, şubelere, satış mağazalarına, çiftçi yazıhanelerine ve faaliyet olarak taşımacılık
yapanların her bir taşıtının içine iş sahipleri ile müşteriler
tarafından kolayca okunup görülebilecek şekilde asılmaları
gerekiyor. İşyerinde birden fazla kat veya reyon olması halinde her kat ve reyon için birer levha asılmalı.
İşe yeni başlayanlar da bir ay içinde vergi levhalarını
tasdik ettirmek ve asmakla yükümlü.
Mükellefin işyeri adresi veya vergi dairesi değişirse bir
ay içinde yeni vergi dairesine levhasını tasdik ettirmesi gerekiyor.
Takvim yılı esasına tâbi olan mükelleflerin, Gelir veya
Kurumlar Vergisi beyannamelerini verdikleri gün veya en
geç mayıs ayının sonuna kadar, kapanan yılla ilgili bilgileri
levhalarına kaydedip tasdik ettirmeleri gerekiyor.
14.05.2009 17:13:24
CMYK
manset 8.indd 1
14.05.2009 17:00:39

Benzer belgeler

19.06.2008 - manşet gazetesi ankara

19.06.2008 - manşet gazetesi ankara ADÖKSAD olarak üyelerimizin tanıtımını uluslar arası fuarlara katılarak yapmaya devam ediyoruz. >> Haberi 4. sayfada

Detaylı