adolesan taekwondocuların fiziksel ve motor

Transkript

adolesan taekwondocuların fiziksel ve motor
T.C
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR
GELİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ
Tezi Hazırlayan
Nuray SATILMIŞ
Tezi Yöneten
Yrd.Doç.Dr.Yahya POLAT
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
Temmuz- 2009
KAYSERİ
T.C
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR
GELİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ
Tezi Hazırlayan
Nuray SATILMIŞ
Tezi Yöneten
Yrd.Doç.Dr.Yahya POLAT
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Anabilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
Temmuz- 2009
KAYSERİ
III
TEŞEKKÜR
Bu çalışmamda ve her türlü çalışmalarımda her zaman yanımda olan ve yardımlarını
esirgemeyen yol göstericim ve tez danışmanım Yrd. Doç Dr. Yahya Polat’a, her türlü
konuda bana destek olan Taekwondo Antrenörüm, ustam Recep Işık’a, bu çalışmamda
bana yardımcı olan Çorum İli Taekwondo Antrenörü, Milli Takım Antrenörü ve
Taekwondo camiasının güzide insanı İlhan Aşkın’a, tanışmakla kendimi çok şanslı
hissettiğim dönem arkadaşlarım Çiğdem Demirtaş Polat, Mustafa Kaya, Sultan Polat
Saygı’ya, her zaman desteğini yanımda hissettiğim Kapadokya Meslek Yüksekokulu’na
ve her zaman yanımda olan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
IV
ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİMLERİNİN
İNCELENMESİ
ÖZET
Araştırmada düzenli olarak taekwondo antrenmanları yapan adolesanların, fiziksel ve motor
gelişimlerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmaya, 10 ile14 yaşları arasında bulunan 87 bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152
taekwondocu gönüllü olarak katıldı.
Araştırmada katılan gönüllü sporcuların düzey, yaş, boy, kilo, BKİ, müsabaka kilosu,
kuşak, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti,
Mak.VO2, denge süresi, denge puanı, sağ el ses reaksiyon zamanı, sağ el ışık RZ, sol el
ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, vücut yağ yüzdesi,
anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, kalça ekstansiyonu, kalça internal rotasyon,
kalça eksternal rotasyon, diz fleksiyonu, diz ekstansiyon parametreleri ölçüldü. İstatistik
analizlerde; grupların ortalamaları ve standart sapmaları hesaplandı. Grupların arası
karşılaştırmalar için, independent ‘t’ ve One Way Anova testleri uygulandı.
Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; sürat,
sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, ayak Işık RZ ve anaerobik dayanıklılık
parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey sıçrama, bacak
kuvveti, sağ el ışık RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunmuştur.
Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcular arasında
yapılan karşılaştırma sonucu; dikey sıçrama, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, sol el
ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunmuştur. Kuşak, bacak kuvveti, Mak. VO2, sağ el ışık RZ, ayak ışık RZ parametrelerinde
p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Erkek sporcular arasındaki yaş faktörüne göre yapılan inceleme sonucu; sürat, ayak ışık RZ
parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey sıçrama, bacak
kuvveti, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, diz fleksiyon, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, sağ el
ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; sol el
ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, anaerobik dayanıklılık, parametrelerinde p<0,05
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sağ el ışık RZ parametrelerinde p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunmuştur
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; dikey
sıçrama, sağ el ses RZ, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sağ el
pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, denge puanı, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el
ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunmuştur.
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, dikey
sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti, Mak.VO2, sağ el ses
RZ, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, anaerobik
dayanıklılık, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Sonuç olarak; müsabık - müsabık olmayan ve Türkiye Şampiyonasında derece yapmış ve derece
yapamamış sporcular arasında karşılaştırılan fiziksel ve motorik parametreleri arasındaki
müsabık sporcular lehine çıkan anlamlı farkın oluşma nedeninin, müsabık sporcuların düzenli
antrenman yapmış olmaları ve yapılan bu düzenli antrenmanların hem fiziksel hem motorik
ölçümlerine olumlu yönde etki etmiş olmasından kaynaklandığı söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Adolesan, Taekwondo, Motorik Özellik, Fiziksel Özellik.
V
EXAMINING PHYSICAL AND MOTOR DEVELOPMENT OF ADOLESCENT TAEKWONDO
PLAYERS
ABSTRACT
In the examination it was generally purposed to examine physical and motor developments of adolescents
that make physical taekwondo training regularly.
Totally 152 taekwondo players whose 87 were female and 65 were male between 10-14 years old
participated in the examination voluntarily.
It was measured level, age, height, kilo, body mass index, kilo of competition, BKİ, speed, claw force of
right hand, claw force of left hand, leg force, Max.VO2, balance duration, balance point, voice reaction
time of right hand light reaction time of right hand, voice reaction time of left hand, light reaction time
of left hand, selective light reaction time, foot voice reaction time, foot light reaction time, fat percentage
of body, anaerobic endurance, hip flections, hip extension, hip internal rotation, hip external rotation,
knee flections, knee extension parameters of the volunteer sportsmen that participated in the examination.
In statistical analysis, it was calculated averages of groups and their standard deviations. For comparison
made inter groups it was applied independent‘t’ and One Way Enova tests.
As a result of comparison made between male sportsmen that were competitors and sportsmen that were
not competitors, it could not be determined any meaningful differences in view of it was determined
meaningful differences at the level of p<0,01 in view of speed, claw force of right hand, claw force of left
hand, Max.VO2, foot light reaction time, anaerobic endurance parameters. It was determined meaningful
differences at the level of p<0,001 in view of vertical bouncing, leg force, light reaction time of right
hand, light reaction time of left hand, foot voice reaction time parameters.
As a result of comparison made between male sportsmen that were placed in the championship in Turkiye
and male sportsmen that could not be placed in the championship in Turkiye, it could not be determined
any meaningful differences in view it was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in
view of vertical bouncing, claw force of right hand, claw force of left hand, light reaction time of left
hand, selective light reaction time, foot voice reaction time, fat percentage parameters. It was determined
meaningful differences at the level of p<0,001 in view of band, leg force, Max.VO2, light reaction time of
right hand, foot light reaction time, parameters.
As a result of comparison made among male sportsmen in view of age; it was determined meaningful
differences at the level of p<0,05 in view of speed, foot light reaction time, parameters. It was determined
meaningful differences at the level of p<0,01 in view of vertical bouncing, leg force, selective light
reaction time, foot voice reaction time and knee flections parameters. It was determined meaningful
differences at the level of p<0,001 in view of height, claw force of right hand, claw force of left hand,
Max.VO2, light reaction time of right hand parameters.
As a result of comparison made between female sportsmen that were competitors and female sportsmen
that were not competitors, it was determined meaningful differences at the level of p<0,05, in view of
light reaction time of left hand, selective light reaction time, foot light reaction time, anaerobic endurance
parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in view of right light reaction
time of right hand parameters.
As a result of comparison made between female sportsmen that were competitors and female sportsmen
that were not competitors it was determined meaningful differences at the level of p<0,001 in view of
vertical bouncing, speed, claw force of right hand, claw force of left hand, leg force, Max.VO2, voice
reaction time of right hand, voice reaction time of left hand, foot voice reaction time, foot light reaction
time, anaerobic endurance parameters.
As a result; it can be said that the reason why a meaningful difference occurred that was in favor of
sportsmen that were competitors between physical and motor parameters compared between sportsmen
that were competitor and not competitor and between sportsmen that were placed and not placed in
Championship of Turkiye is resulted from the fact that competitor sportsmen trained regularly and those
regular trainings affected both physical and motor measurements positively.
Key words: Adolescent, Taekwondo, Motor Feature, Physical Feature.
VI
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
İÇ KAPAK ...................................................................................................................................I
ONAY...........................................................................................................................................II
TEŞEKKÜR.................................................................................................................................III
ÖZET ...........................................................................................................................................IV
ABSTRACT .................................................................................................................................V
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................VI
TABLOLAR LİSTESİ.................................................................................................................VIII
KISALTMALAR .........................................................................................................................IX
1. GİRİŞ VE AMAÇ ............................................................................................................1
2. GENEL BİLGİLER..........................................................................................................3
2.1. TAEKWONDO NEDİR ...........................................................................................3
2.2. TAEKWONDONUN DÜNYA TARİHİ ...................................................................5
2.3. TAEKWONDONUN TÜRKİYE’DEKİ TARİHİ GELİŞİMİ.....................................5
2.4. ANTRENMAN ........................................................................................................6
2.4.1. Dayanıklılık Antrenmanı ..............................................................................7
2.4.2. Dayanıklılığın Sınıflandırılması ....................................................................8
2.4.2.1. Spor Türüne Göre Dayanıklılık ..............................................................8
2.4.2.1.1.
Genel Dananıklılık ...................................................................8
2.4.2.1.2.
Özel Dayanıklılık .....................................................................8
2.4.2.2. Enerji Oluşumuna Göre Dayanıklılık......................................................8
2.4.2.2.1.
Aerobik Dayanıklılık................................................................8
2.4.2.2.2.
Anaerobik Dayanıklılık ............................................................9
2.4.2.3. Süre Açısından Dayanıklılık...................................................................9
2.4.2.3.1.
Kısa Süreli Dayanıklılık ...........................................................9
2.4.2.3.2.
Orta Süreli Dayanıklılık............................................................9
2.4.2.3.3.
Uzun Süreli Dayanıklılık ..........................................................9
2.4.3. Dayanıklılık Antrenman Metodları ...............................................................9
2.5. AEROBİK GÜÇ VE KAPASİTE..............................................................................10
2.5.1. Çoçuklarda Aerobik Kapasite .......................................................................11
2.5.2. Çocuklarda Aerobik Dayanıklılık..................................................................12
2.5.3. Çocuklarda Anaerobik Dayanıklılık..............................................................13
2.6. KUVVET .................................................................................................................14
2.6.1. Kuvvetin Sınıflandırılması............................................................................16
2.6.1.1. Genel Kuvvet.........................................................................................16
2.6.1.2. Özel Kuvvet ..........................................................................................16
2.6.1.3. Maksimal Kuvvet ..................................................................................17
2.6.1.4. Çabuk Kuvvet........................................................................................17
2.6.1.5. Kuvvette Devamlılık..............................................................................18
2.6.1.6. Salt Kuvvet............................................................................................18
2.6.1.7. Relativ Kuvvet.......................................................................................18
2.6.2. Çalışma Biçimleri ve Kasılma Türlerine Göre
Kuvvetin Yapısı.............................................................................................19
2.6.2.1. Statik Kuvvet.........................................................................................19
2.6.2.2. Dinamik Kuvvet ....................................................................................19
2.6.3. Kas Kuvvetini Etkileyen Faktörler ................................................................20
2.6.4. Çocuk ve Gençlerde Kas Kuvveti .................................................................20
2.7. SÜRAT ....................................................................................................................22
2.7.1. Süratin Bileşenleri...........................................................................................22
VII
Sayfa No
2.7.1.1. Algılama Sürati......................................................................................22
2.7.1.2. Reaksiyon Sürati....................................................................................23
2.7.1.3. Hareketin Zamanı ..................................................................................25
2.7.2. Süratte Devamlılık........................................................................................25
2.7.3. Süratin Anatomik ve Fizyolojik Temelleri.....................................................26
2.7.4. Kalıtım.........................................................................................................26
2.7.5. Çocuk ve Gençlerde Sürat Gelişimi ve Eğitimi..............................................26
2.7.6. Sürat İçin Yöntemsel Öneriler.......................................................................26
2.8. VÜCUT KOMPOZİSYONU ....................................................................................29
2.9. YAĞLAR.................................................................................................................30
2.10. ESNEKLİK..............................................................................................................31
2.10.1.1. Genel Hareketlilik...................................................................................31
2.10.1.2. Özel Hareketlilik.....................................................................................31
2.10.1.3. Aktif Hareketlilik....................................................................................32
2.10.1.4. Pasif Hareketlilik ....................................................................................32
2.10.2. Esnekliği Etkileyen Faktörler...........................................................................33
2.10.3. Esneklik Antrenmanı İçin Yöntemler ...............................................................35
2.10.3.1. Aktif Esnetme Yöntemi..........................................................................35
2.10.3.2. Pasif Esnetme Yöntemi ..........................................................................35
2.10.3.3. Gevşeme (Relaksiyon) Yöntemi .............................................................35
2.10.4. Esneklik Antrenmanı İçin Yöntemsel Öneriler .................................................36
2.10.5. Okul Çocuğu Çağında Esneklik
Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar ....................................................36
2.10.6. Ergenlik Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek
Noktalar .........................................................................................................37
2.11. KOORDİNASYON VE DENGE..............................................................................37
2.11.1 Koordinasyon ve Denge Yeteneklerinin Gelişimi.........................................37
2.11.2. Koordinasyon ve Denge Eğitimi İçin Yöntemsel Öneriler ...........................37
3.
4.
5.
GEREÇ VE YÖNTEM..........................................................................................................39
BULGULAR.........................................................................................................................45
TARTIŞMA VE SONUÇ ......................................................................................................66
6.
KAYNAKLAR .....................................................................................................................73
ÖZGEÇMİŞ
VIII
TABLOLAR LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 4.1.
Müsabık Olan ve Müsabık Olmayan Erkek Sporcuların
Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Karşılaştırılması ....................................................45
Tablo 4.2. Türkiye Şampiyonasında Dereceye Girmiş ve Dereceye Girememiş Erkek
Sporcuların Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Karşılaştırılması..................................47
Tablo 4.3. Erkek Sporcuların Yaş Gruplarına İlişkin Fiziksel ve Motorik
Özelliklerinin Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ile F ve P
Değerleri ..................................................................................................................49
Tablo 4.4.
Müsabık Olan ve Müsabık Olmayan Bayan Sporcuların Aritmetik
Ortalamaları, Standart Sapmaları ile T ve P Değerleri .................................................55
Tablo 4.5. Türkiye Şampiyonasında Dereceye Girmiş ve Dereceye Girememiş
Bayan Sporcuların Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ile T ve P
Değerleri....................................................................................................................57
Tablo 4.6.
Bayan Sporcuların Yaş Grupları Arasındaki Karşılaştırma Sonuçlarına
Ait F ve P Değerleri ...................................................................................................58
IX
KISALTMALAR
ATP
: Adenosine Tri Phospate. Fosfat bağındaki potansiyel enerji. Bir
adenosin üç fosfat molekülünden oluşur.
BKI
: Beden kitle indeksi
CP
:Creatine Phospate. Yüksek enerjili fosfat bileşiği.
Gıp
: Kuşak derecesi
KG
: Kilogram
Mak VO2
: Maksimal oksijen tüketimi
M
: metre
MS
: Milisaniye
N
: Gönüllü kişi sayısı
O2
: Oksijen
P
: p değeri
RZ
: Reaksiyon zamanı
SN
: saniye
SS
: Standart sapma
T
: t değeri
VYY
: Vücut yağ yüzdesi
X
: Aritmetik ortalama
1. GİRİŞ VE AMAÇ
Günümüzde “spor kavramı“ tüm ülkeler için tartışılmaz bir noktadadır. İnsanlar sporu
boş zamanlarını değerlendirmek, sağlık kazanmak için yaparken diğer tarafta da maddi
kazanç elde etmek için yani profesyonel olarak yapmaktadırlar.
Profesyonel anlamda yapılan sporda kazanmanın ön plana çıktığı günümüzde başarıya
ulaşmak için en önemli yol fiziksel antrenmandır. Fiziksel antrenmanın temelini de
motorik özellikler oluşturmaktadır.
Bu sebeple sporda başarılı olma hedefi, bir çok ülkedeki bilim adamlarının bu konularda
yoğun araştırmalar yapmalarına ve sporda performansın üst sınırlarını yakalayabilmek
için nelerin yapılması gerektiğini ortaya koymaya çalışmalarına sebep olmuştur. Sporda
başarı, diğer bir deyişle performans, aerobik ve anaerobik enerji tüketimine, kuvvet, hız,
teknik gibi nöromüsküler fonksiyonlar ile taktik ve psikolojik faktörlere bağlıdır.
Taekwondo sporunun da diğer spor branşlarında da olduğu gibi başarılı olmak için bu
motorik özeliklerin geliştirilmesi gerekmektedir. Taekwondonun oyun süresi göz önüne
alındığında; kuvvet, aerobik ve anaerobik dayanıklılık, sürat, hareketlilik, beceri,
koordinasyon ve denge gibi motorik özelliklerin tümü gereği kadar olmalıdır.
Sporcuların antrenmanlardan beklentisi, performanslarını en üst düzeye ulaştırmaktır.
Sporcuların fiziksel ve motorik özelliklerini içeren fiziksel uygunluk değerleri,
taekwondocu çocukların adolesan dönemlerinde önemli gelişim sağlayabilmektedir.
2
Sağlanacak bu gelişim ilerleyen yaşlardaki oluşacak performansın temelini oluşturması
açısından önemli gözükmektedir.
Araştırmada geleceğin yetişkin şampiyon taekwondocularını oluşturacak çocukların,
fiziksel ve mororik özelliklerini belirlenmesi ve artan yaş faktörüne karşı bahsedilen
özelliklerin gelişim düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
3
2. GENEL BİLGİLER
2.1. TAEKWONDO NEDIR?
Taekwondo 20 yüzyılı aşkın bir zamandan beri Kore’de bağımsız olarak geliştirilmiş ve
uluslararası çağdaş bir nitelik kazanmış bir savunma sanatıdır. Taekwondonun başlıca
özelliği, çıplak el ve ayaklarla rakibe karşı yapılan savunma ve hücum tekniklerini
içeren müsabaka sporu olmasıdır (1).
Taekwondonun tüm hareketleri bu sporun düşmana karşı savunma amacıyla
geliştirildiği günlerden bu yana, savunma ruhunun egemen olduğu bir temel üzerine
kurulmuştur. Eski çağlarda, insanlar fiziksel güçleri ve yeteneklerine dayalı ilkel bir
yaşam sürdürdükleri için, yaşlılıklarında vücutları kısa zamanda çökmekte ve belleri
bükülmekteydi. Spor ve özellikle taekwondo aynı zamanda vücut sıhhatini, fiziksel
direnci ve yetenekleri geliştirmede yardımcı olmuştur.
Vücutlarının tüm organlarıyla, kendilerini savunmak için süper tekniklerle eğitilmiş
olan taekwondocuların yalnız fiziksel güçleri bakımından değil, fakat daha da önemlisi
kendilerine olan güvenlerinin yanı sıra herkese karşı saygılı ve disiplinli olmaları
yönünde kendilerini yetiştirmiş oldukları gözle görülmektedir. Taekwondocu için, onun
bütün vücudu bir savunma silahıdır. Saldırganları elleri, yumrukları, dirsekleri, ayakları
ve diğer organları vasıtasıyla kolaylıkla önleyebilme ve tesirsiz hale getirebilme
yeteneğine sahiptir (2). Taekwondonun savunma sanatı olarak en önemli unsuru yalnız
4
süper seviyede kendini koruyabilme yeteneği değil, ayrıca bu sporu yapanın kendine
güven duygusunu oluşturan bir spor olmasıdır. Kendine güven duygusu, insanları zayıf
olanlara karşı davranışlarında hoşgörü sahibi ve cömert kılar. Eşit koşullarda bir rakiple
karşılaştıklarında, içinde yetişmiş oldukları ruh, onların güçlerini gereksiz yere ve
özellikle insafsız bir anlayışla sarf etmelerini önler. Taekwondo eğitimi başlı başına
sosyal davranışlarla alçak gönüllülük kazandırır. Mertlik ve alçak gönüllülük fazileti
temelde, kendine güven duygusuna dayanır (3).
Sıhhatli bir vücudun insanı hareketli ve güçlü kıldığı açıktır. Kendine güven duygusu ile
geliştirilmiş fiziksel ve ruhsal eğitim, güncel yaşamda, aile çevresinde, toplum
içerisinde ve giderek milletimiz çapında yararlı olmamıza olanak sağlar (4).
Taekwondo şu kısımlardan oluşur:
1. Pumse
2. Müsabaka
Taekwondo Müsabakası:
Taekwondo
müsabakasında
müsabıklar
beyaz
elbise(saflık,
temizlik
ifadesi),
kemer(derecelerini belirtir), koruyucu yelek, kask ve kuki giyerek müsabakaya
taekwondo selamı(nezaket, sevgi, saygı) ile başlayıp, 30’ar saniyelik arayla 2’er
dakikadan 3 raund yapılır. Müsabaka sonu yine selamlaşarak bitirilir. Müsabakada
sakatlık olmaması için bazı kurallar konmuştur. Örneğin; yüze el ile vurmak, belden
aşağı vurmak, yere düşen rakibe vurmak yasaktır. Bunu yapan müsabık ihtar veya eksi
puanlarla cezalandırılır. Ayrıca taekwondo sıklet sporu olduğu için her kategoride 8
erkek, 8’de bayan sıkleti bulunmaktadır. Bu kategoriler minikler, yıldızlar, ümitler,
gençler, büyüklerdir.
Puan Alma:
E l ve ayakla koruyucu yelek üzerine vurulan kuvvetli ve sarsıcı vuruşlar, yüze yapılan
ayak vuruşları ile olur (5).
5
2.2. TAEKWONDONUN DÜNYA TARIHI
2000 yıl öncesine kadar taekwondonun değişik isimler altında yapıldığını tarihçiler
kanıtlamışlardır. Dışarıdan gelecek saldırılarda vücutlarının hayati kısımlarını korumak
için iç güdüsel olarak korunması için küçük el, kol ve ayak hareketleri ile başladığı
sanılmaktadır. Uzakdoğu savaşlarında bunlara ait birçok oymaya rastlanmıştır.
Bu tarihlerde şimdiki taekwondonun atası sayılan TAEKYON. SOOBAKİ ve
SOOPYAKTA’nın detaylı teknikleri, tarihçiler zamanında kavrayamamış ve ilk
zamanlar güreşle karıştırma hatalarına düşmüşlerdir. Tarihi gelişimi ise bu güne kadar
devam etmiştir (6).
Eski Çin’de ve Japonya’da benzeri sporlara rastlanmıştır. İnsanların bunları kendi
törelerine ve kültürlerine uygunlukları ile temeli yaklaşık olan sporlar günümüzde
değişik birer spor dalı olarak çıkmışlardır(Karete, Kung-fu gibi) (2). Taekwondo’da
Kore tarihinde uzun devrelerden geçmiş ve sonunda kendine özgü orijinal sporu
olmuştur (3). 1973 yılında federe bir spor dalı haline gelmiştir (7).
İlk zamanlar yalnızca Kore’de yapılan bu spor yüzyılımızda ve özellikle Kore
savaşından sonra Dünya’ya yayılmaya başlamıştır. İlk Dünya Şampiyonası 1973 yılında
yapılmıştır. 1988 sonu kayıtlarına göre, Asya kıtasında 34, Afrika Kıtasında 26,
Amerika Kıtasında 24 ülke olmak üzere toplam 22 milyon insan tarafından yaygın
olarak taekwondo yapılmaktadır (8).
Günümüzde taekwondo iki sistem olarak geliştirilmiştir. Bunlar, World Taekwondo
federation ve İnternational Taekwondo Federation adı altında toplanmış bulunmaktadır.
Şu anda geçerli olan World taekwondo Federation’dur(WTF). WTF başkanı Mr. Un
Yon Kim, 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunlarında Taekwondonun olimpik bir spor dalı
olacağını söylemiştir (9). Böylece taekwondo Olimpik spor dalı olarak olimpiyatlarda
yerini almıştır.
2.3. TAEKWONDONUN TÜRKIYE’DEKI TARIHI GELIŞIMI
Taekwondonun, ülkemizde ilk kez tanınması 1964 yılına dayanmaktadır. Bu yılda iyi
niyet gezilerine çıkmış General Choi hong hi başkanlığındaki gösteri ekibi ülkemizde
yaptıkları gösteriler ile çok beğeni toplamışlar ve halkımıza taekwondoyu tanıtmışlardır.
Türkiye’de judo ve jui jutsi sporunu yaymaya çalışan Nazım Conca ve Şükrü
6
Gencel, taekwondoyu sevmiş, General Choi ile yaptıkları görüşmeler sonucunda
Türkiye’de taekwondoyu tanıtma girişimlerine başlamışlardır.1969-1970 yılında
yurdumuza gelen Alman Federasyonu taekwondo antrenörü Kwon Jea Hwa ülkemizde
taekwondoyu tanıtmak amacı ile gösteriler yapmıştır (10). 16 Haziran 1970’de zamanın
spor bakanı Sayın İsmet Sezgin, Güney Kore’den teknik direktör olarak Mr. Cho SooSe’yi davet etmiştir. Mr. Cho’nun gelmesiyle taekwondonun çehresi değişerek gerçek
taekwondonun temelleri atılmıştır.
Cho önce Ankara, İstanbul ve İzmir’de taekwondo çalışmalarını başlatmış, daha sonra
diğer bölgelere yaymaya başlamıştır.10 Ekim 1979’da yapılan İTF sistemi Avrupa
Şampiyonasında takımımız 1. olmuştur. Bu şampiyonaya, B. Almanya, İngiltere,
Hollanda, Fransa, Belçika, Avustralya ve İtalya takımları katılmıştır.1974’de Mr.
Cho’nun ülkemizden ayrılmasıyla taekwondo duraklamıştır. Mr. Chyoung Kwon Kim
1976 yılında gelmesi ile taekwondonun tekrar ilerlediği görülmüştür. Aynı yıl
takımımız 1 altın, 2 gümüş ile Avrupa 3. olmuştur (11).
Mr. Kim 1978 yılında Türkiye’den ayrılmıştır. Taekwondo 1980 yılına kadar Judo ve
Karete Federasyonuna bağlı iken bu yılda yeni bir federasyon olmuştur. İlk federasyon
başkanı Prof.Dr.Esen BEDER’dir. Yeni federasyon kuruluşunu ilk sınavını 1982 Roma
Avrupa şampiyonasında vermiştir. Takımımız 2 altın, 1 gümüş, 5 bronz madalya
kazanmıştır. 1995 yılında yeni federasyon başkanlığına atamayla ve daha sonra seçimle,
Cengiz YAĞIZ getirilmiştir. Şimdi ise Taekwondo Federasyonu başkanı 2004 yılında
seçimle gelen sayın Metin şahin’dir. 1982 ’den 1988 yılına kadar 26 Avrupa
Şampiyonu, 2 Dünya Şampiyonu elde edilmiştir (12). O yıldan günümüze Taekwondo
büyük başarılara imza atarak dünya şampiyonlarının, Avrupa Şampiyonlarının sayısını
artırmış ve artırmaya da devam etmektedir.
2.4. ANTRENMAN
Antrenman kavramı, spor yazarları tarafından farklı biçimde ifade edilmiştir. Geniş
anlamda, spor antrenmanı sporcuların en yüksek sporsal verime ulaşmalarını sağlayan
tüm sistematik hazırlanma metodudur. Bu verimin arttırılmasını amaçlayan sporcunun
kendisini eğitmesini de içeren bütün öğrenme etkilerini ve yöntemlerini kapsar (13).
Mathews ve Fox’ a göre antrenman; bir sporcunun uğraş verdiği bir branşı geliştirmek
için gerekli olan performans becerisinin ve enerji kapasitelerinin arttırılmasının eşit
olarak düşünüldüğü bir alıştırma programıdır (14).
7
Sevim’ in belirttiğine göre Hollman antrenmanı tıp açısından şöyle tanımlamıştır:
Antrenman, organizmada fonksiyonel ve morfolojik değişmeler sağlayan ve sporcuda
verimin yükseltilmesi amacı ile belirli zaman aralıkları ile uygulanan yüklenmelerin
bütünüdür (15).
2.4.1. Dayanıklılık Antrenmanı
Dayanıklılık, bütün organizmanın uzun süre devam eden sportif alıştırmalarda
yorgunluğa karşı koyabilme ve oldukça yüksek yoğunluktaki yüklenmeleri uzun zaman
devam ettirebilme yeteneğidir.
Bir başka yaklaşımla dayanıklılık, genel olarak sporcunun fiziki ve fizyolojik
yorgunluğa dayanma gücüdür (16).
Açıkada ve Ergen ise dayanıklılığın, tamamen organizmanın aerobik enerji üretimine
bağlı olarak ortaya çıkan bir kondüsyon özelliği olduğu ve üç dakikalık bir sürenin
üzerinde yapılan aralıksız çalışmaların zaman uzadıkça tamamen aerobik enerji
sistemine dayalı olarak geliştiği sonucuna varmışlardır. Fizyolojik olarak insanın
maximal dayanıklılığı kişinin maximal aerobik kapasitesi olarak isimlendirilebilir (17).
Dayanıklılık yeteneği çeşitli şekilleriyle hemen hemen bütün spor türlerinde önemli rol
oynar. Dayanıklılık yeteneği, hem müsabaka gücünde hem de antrenmandaki
yüklenmeler ve uzun süre devam eden dinamik ya da statik çalışmanın verdiği
yorgunluğa karşı koyma yeteneği açısından da önemlidir.
Dayanıklılık antrenmanı yüklenmenin düzenlenmesine göre aerobik ve anaerobik
kapasiteyi geliştirmeyi amaçlar. Aerobik kapasitenin geliştirilmesi özellikle kalp
dolaşım sisteminin uyumu ile anlaşılır.
Dayanıklılığın istenen seviyeye ulaşabilmesi uygulanacak değişik antrenman metod ve
içeriklerinin iyi uygulanabilmesine bağlıdır. Dayanıklılık kavramı içerisinde yapılan
çalışmalar vücutta aşağıda belirtilen değişiklikleri meydana getirir.
• Vücut çok kısa sürede toparlanır.
• Vital kapasite artar.
• Kalp güçlenir.
• Aktif kılcal damarların sayısı artar.
8
• Organizmanın enerji kapasitesi artırılır.
Bunların birbirleriyle kombine ilişkileri geliştirilir (18).
2.4.2. Dayanıklılığın Sınıflandırılması
2.4.2.1. Spor Türüne Göre Dayanıklılık
2.4.2.1.1. Genel Dayanıklılık
Nett’e göre genel dayanıklılık bedensel çalışmada, alınması gereken oksijenle alınan
oksijenin birbirine yakın olmasıdır. Aerobik çalışmalar yoluyla genel dayanıklılık
geliştirilir (19). Dayanıklılık, koşularda büyük adale gruplarının kullanılması ve bütün
vücut hareketleriyle yorgunluğa karşı direnme gücüdür (14). Her sporcunun önemli bir
düzeyde genel dayanıklılığa ihtiyacı bulunmaktadır. Genel dayanıklılık sporcuların
yarışmalardaki yorgunluğun üstesinden gelebilmek için yüksek bir çalışma kapsamını
başarılı bir biçimde sergilemelerine ve gelecek antrenman ve yarışmalar için daha hızlı
bir biçimde toparlanmalarına destek vermektedir (15). Genel dayanıklılıkta daha çok
solunum ve dolaşım sistemlerinin dayanıklılığı düşünülmektedir (16).
2.4.2.1.2. Özel Dayanıklılık
Özel dayanıklılık, organizmanın yüksek oksijen açığına karşı çalışmaya devam
edebilme yeteneğidir (19). Özel dayanıklılık, her spor türünün özelliğine göre spor
dalının gerektirdiği teknik-taktik uygulaması ile ortaya konan kombine bir
dayanıklılıktır. Özel dayanıklılığın arttırılması, spor branşının özelliklerine ve
sporcunun ihtiyaçlara cevap düzeyde olmalıdır. Özel dayanıklılık vücudun belirli bir
kısmına hitap eder. Sürekli kol çalışmalarında kolun özel dayanıklılığı artarken çok
yönlü çalışmalarda ise vücudun genel dayanıklılığı artacaktır (16). Özetle, sağlam bir
genel dayanıklılık temelinden geliştirilmiş olursa sporcunun antrenman ve yarışmalara
yönelik çeşitli stres etmenlerinin üstesinden gelmesi o kadar kolay olur (20).
2.4.2.2. Enerji Oluşumu Açısından Dayanıklılık
2.4.2.2.1. Aerobik Dayanıklılık
Aerobik dayanıklılık, hafif şiddetteki bir egzersizi uzun süre devam ettirebilme
yeteneğidir. Eforun uzun süre devam ettirebilmesi, çalışan dokulara ihtiyaç oranında O2
götürülmesi ve çalışan dokularda oluşan artık ürünlerin ve ısının dokulardan
uzaklaştırılmasıyla mümkündür. Bu da solunum ve dolaşım sistemleri aracılığıyla
9
yapılır. Kişinin aerobik kapasitesini artırmada esas prensip, solunum ve dolaşım
sistemlerine yüklenmeyi giderek artırma ve bu sistemlerin bir ünite zamandaki yaptığı
ısıyı artırmaktır. Aerobik kapasiteyi artırmak için yapılan çalışmalarda büyük kas
kitlesini içeren yüksek şiddetteki eforlarla bitkin hale gelmeyecek şekilde çalışılır (21).
Aerobik dayanıklılıkta yapılan işle enerji, her zaman dengelidir (16).
2.4.2.2.2. Anaerobik Dayanıklılık
Çalışma süresince alınan oksijenle alınması gereken oksijen arasında bir denklik yok
ise, yani %6’ dan fazla bir eksiklik var ise yapılan çalışma türü anaerobiktir (22).
Anaerobik dayanıklılık, organizmanın yüksek O2 açığına rağmen çalışmaya devam
edebilme yeteneğidir (19). Anaerobik çalışmaların temelinde iki reaksiyon söz
konusudur.
a) Kreatin fosfat reaksiyonu (alaktik anaerobik yol) ; Bu reaksiyonda kreatin fosfat
ATP’nin yeniden sentezlenebilmesi için enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.
b) Glikoz reaksiyonu (laktik anaerobik yol) ; Bu reaksiyon ise, karbonhidratların
fermantasyonu ile sağlanmaktadır. Enerji oluşumuna bağlı olarak da laktik asitte
bir artış meydana gelir (16).
2.4.2.3. Süre Açısından Dayanıklılık
2.4.2.3.1. Kısa Süreli Dayanıklılık
Maximal dayanıklılık yükünü, 45 sn ile 2 dk’ lık (Ör: 200-800 m. %85-95) zaman
içinde devam ettirip, kat ettiği mesafede yorgunluğa karşı koyabilme gücüdür.
2.4.2.3.2. Orta Süreli Dayanıklılık
Sporcunun 2 ile 8 dk lık (Ör: 1500 m. %40-50) zaman içinde kat ettiği mesafelerde
yorgunluğa karşı koyabilme gücüdür.
2.4.2.3.3. Uzun Süreli Dayanıklılık
Sporcunun 8 dk dan daha fazla bir zaman (Ör: 1800m.- 5000m. %30-40) içinde kat
ettiği mesafelerde yorgunluğa dayanma gücüdür (23).
2.4.3. Dayanıklılık Antrenman Metotları
Dayanıklılık antrenman metotlarını 5 ana grupta toplayabiliriz.
10
1. Devamlı Yüklenme Metodu
2. İnterval Yüklenme Metodu
3. Tekrar Yüklenme Metodu
4. Müsabaka Metodu
5. Dayanıklılığı Artırıcı Ağırlık Çalışmaları (24- 25, 16, 20).
2.5. AEROBİK GÜÇ VE KAPASİTE
Aerobik güç, kullanılabilen maksimal O2 miktarı olarak tanımlanmaktadır. Egzersiz
fizyolojisi literatüründe aerobik güç ile birlikte birçok değişik terim aynı anlamda
kullanılmaktadır. Bunlardan biri max oksijen tüketimidir. Kısaca max VO2 olarak ifade
edilir (26).
Gökbel maksimum aerobik güç ve maksimum O2 kullanımının birbirlerinin yerine
kullanıldığını belirterek tanımını şu şekilde yapmaktadır: Max VO2, deniz seviyesinde
normal şartlarda büyük kas gruplarını kullanarak yapılan bir dinamik egzersiz sırasında
kişinin elde edebildiği en yüksek O2 kullanımıdır. Bir diğer terim aerobik kapasitedir ki,
kişinin vücudunun maksimum oranda O2 kullanabilme yeteneği ya da oksijenli enerji
üretimi olarak tanımlanır. Aerobik güç kardiyak çıkış ve kas dokusunun kanda O2
alabilme kabiliyeti ile sınırlıdır (26).
Kişinin bir ünite zamanda kullanabildiği O2 miktarı ne kadar fazla ise o kişinin aerobik
kapasitesi de o oranda yüksek demektir. Aerobik güç dayanıklılık sporlarında
performansa etki eden en önemli fizyolojik faktördür. Max aerobik kapasite ile şiddetli
bir eforu sürdürebilme yeteneği arasında yüksek bir bağımlılık vardır. Bir sporcu
yüksek bir maksimal VO2 değerine sahip olmaksızın mukavemet sporlarında yüksek bir
performans gösteremez. Maksimal O2 kullanımından ilk bahseden A.V.Hill olmuştur.
Hill’e göre bir ünite zamanda alınan O2, dolaşım ve solunum sistemlerinin sınırlanması
nedeniyle muayyen bir maksimum düzeye erişir ve yapılan iş artsa da o düzeyde kalır.
İşte bu noktada kişinin kullandığı O2 maksimaldir, max VO2 veya maksimal aerobik
kapasite adını alır ve bireyin kardiyorespiratuvar dayanıklılık kapasitesi veya
kondisyonunun en iyi kriteri olarak kabul edilir. Max VO2 fiziksel kapasite ile de
sinonim olarak kullanılır. Kalp, dolaşım ve solunum sistemlerinin birlikte çalıştığı bir
gerçektir. Organizmanın kullandığı oksijeni organizmaya sokacak olan akciğerlerdir.
Organizmaya akciğerlerin soktuğu oksijenin dokulara taşınması, kalp dolaşım
11
sisteminin ödevidir. Bu nedenle her iki sistemin fizyolojik durumu ve fonksiyonel
düzeyi, maksimal O2 kullanımı düzeyine etkilidir. Düzenli ve giderek artan kontrollü
antrenmanlarla kişinin maksimal O2 alımı belirgin bir şekilde artar. Artan yalnız
maksimal VO2 değildir. Kişinin max solunum dk. volümü ve max kalp dk. volümü de
artar. Görüldüğü gibi her üç fizyolojik değer birbirleriyle ilişkilidir (28). Maksimal
oksijen kullanımı 20 yaşına kadar yaşla artar ve daha sonra düşmeye başlar. Yoğun
antrenmanlarla %10 kadar arttırılabilir.
Çalışma yoğunluğu artınca buna bağlı olarak oksijen kullanımı da artar. Çalışma ne
kadar artarsa artsın, hücrelere daha fazla O2 temini mümkün değildir. Maksimal VO2
aerobik gücün üstüne çıkmıştır. Bu durumda fazla yüklenme sonucu bunu karşılayacak
ek enerji anaerobik olarak temin edilir (29). Max VO2 bireyin yaşına, cinsine, vücut
yapısına, kondisyon düzeyine göre değiştiği gibi bazı ırki, çevresel ve patolojik
faktörlerin de etkisi altında kalabilir (29- 30- 31- 32).
2.5.1. Çocuklarda Aerobik Kapasite
Spor alışkanlığının temeli çocukluk çağında atılır. Spor gelişmekte olan çocuklar için
yalnız organik sağlık ve gelişme için değil iyi bir şahsiyetin gelişimi, mental sağlığın
düzeni içinde gereklidir. Bu gün sporun çocukların her yönden gelişiminde büyük rol
oynadığına
inanılmaktadır.
Büyüme
ve
gelişme
sadece
çocukluk
çağında
görüldüğünden egzersiz çocuklar için bu dönemde daha önemlidir. Dayanıklılık birçok
sporun yapısını oluşturan önemli bir faktördür. Bu özelliğin çocuklarda etkili ve düzgün
bir şekilde gelişimi; çocuğun kondisyonel ve koordinatif özelliklerinin, teknik-taktik
beceri ve yeteneklerinin etkili bir biçimde antrene edilmesini sağlar. Ayrıca kalp ve
dolaşım sisteminin gelişimini, metabolik değişim süreçlerinin hızlanmasını ve bağışıklık
sisteminin güçlenmesini sağlar (14).
Çocukların dayanıklılık gelişimine ilişkin çeşitli zıt görüşler olmasına rağmen genel
kanı yaşının getirdiği özelliklere rağmen çocuk ve gençlerin dayanıklılık egzersizlerine
gösterdikleri uyum yeteneğinin yetişkinlerden farklı olmadığıdır. Çoğu açıklamada
çocuğun sağlıklı bir dolaşım sistemine sahip olması durumunda dayanıklılık
yüklemelerinde negatif bir sonuç ortaya çıkmayacağı ifade edilmektedir. Çocukların
“interval” dayanıklılık antrenmanına elverişli olmamakla beraber aerob karakterli orta
şiddetli antrenmanlara daha elverişli oldukları söylenmektedir. Buna karşılık puberte
12
çağında genelde foksiyonel ve morfolojik uyum göstermeleri sonucunda antrenmana
daha elverişli duruma geldiklleri kabul edilmektedir (33).
Günümüzde çocukların dayanıklılık özelliklerinin gelişimine yönelik çok önemli
örnekler vardır. Beş altı yaşındaki çocukları yüzmeyi öğrendikten sonra efektif bir
tekniğe sahip olmamalarına rağmen 15 – 30 dk.lık uzun süreli egzersizleri başarı ile icra
ettikleri görülmüştür. Bisiklet sporunda çocukları kendilerine uygun bisikletlerle 2 – 3
saatlik yarışlara katıldıklarını hatta belli metrelerde atak yapmak kaydıyla hızlarını
arttırdıklarını görmekteyiz. Uygulama alanındaki deneyimler, aslında bilimsel sonuçları
kısmen çürütmekte ve insanı hayrete düşürecek sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Sonuç
olarak çocuklar, eğer gerekli sistematik hazırlık yapılırsa ergenlik dönemi öncesinde
koşu, yüzme, mukavemet kayağı, bisiklet gibi sporlarda 3 saate yakın sürekli
yüklenilebilecek durumdadır, yeter ki tempo onlara uygun olsun. Böyle uzun süreli
yüklenmeler sonucu çocukları rejenerasyon yeteneği de uygun niteliktedir (13).
2.5.2. Çocuklarda Aerobik Dayanıklılık
Yaşa bağlı olarak kardiovasküler ve respiratör sistemin gelişimi aerobik dayanıklılık
özelliğini direkt olarak etkilemektedir. Gelişim sırasında kalp kası liflerinin sayısı sabit kalır
fakat boyuna ve enine büyüme görülür. Kalp kasının boyunun uzaması sonucu kalbin
dakikadaki atım sayısı düşer. Büyüme ve antrenmana bağlı olarak ortaya çıkan hipertrofi ise
kalbin iç hacmini dolayısıyla atım hacmini arttırır ve kalp daha ekonomik çalışmaya başlar.
Çocuklarda kardiovasküler sistem antrenmanlara çoğu kez aynı yetişkinlerdeki gibi cevap
verir. Kalbin çalışma gücü uzun süreli aerobik çalışmalarla 5 kat artabilir. Bu sırada kalp
frekansı 2.5 katına ve atış volümü de yaklaşık iki katına çıkar. Bu noktada yetişkinlerle
çocuklar arasında şu farkın olduğu belirtilmelidir. Çocuk kalbi antrenmanla önce frekansını
sonra atış volümünü arttırırken yetişkinlerde durum tam tersidir. Bunun nedeni çocuk
kalbinin büyüme evresinde olmasıdır. Erken ve geç okul çağında bulunan çocuklarda
egzersiz sırasında kalp atım sayısı rahatlıkla 200’ ün üstüne çıkabilir. Bu sırada bile
yüklenmeyi arttırmak mümkün olabilir. Buna göre kalp frekansı çocukların yüklenme
egzersizlerinde ölçü olarak kullanılmamalıdır (15).
Genellikle düzenli ve uygun düzeyde yapılan aerobik antrenmanlar Max Vo2 yi arttırır.
Çocuklarda da bu artış gözlemlenir. Yalnız bu artış kişiden kişiye farklılık gösterir. bazı
çocuklar antrenmana başladıklarında zaten yüksek bir Max Vo2 düzeyindedirler. Genellikle
çocuklar zaten hareketli olduklarında Max Vo2 de artışı göstermek zor olabilir. Kız
13
çocuklarında ise max VO2 daha düşük olduğundan bunlarda antrenmanlarla max VO2 de
artış belirgin olabilir. İki cinsiyet arasında ki max VO2 farkı puberte döneminde artar fakat
aerobik sistemin gelişimine en uygun devre adölesan dönemindeki süratli büyüme
devresidir. Aerobik sistemin gelişimi erkeklerde kızlara göre daha fazladır buda vücut
kitlesindeki yağ miktarı farkına, hemoglobin ve testesteron oranına bağlanmaktadır (34). Bu
ilişkilerden şu sonuca varılabilir: Çocuklar ve yetişkinler arasında, aerobik kapasite alanında
gerçekleşen metabolik uyum açısından hemen hemen hiç fark yoktur.
2.5.3. Çocuklarda Anaerobik Dayanıklılık
Aerobik açıdan erişkin insanlarla aynı özellikleri gösteren çocuklar anaerobik metabolizma
söz konusu olduğunda farklılık gösterirler. Yoğun tempoda yapılan aktivitelerde, çalışan
iskelet kaslarının enerji gereksinimleri anaerobik ortamdan karşılanmaya çalışılır. Fizyolojik
olarak çalışan iskelet kaslarının ATP gereksinimlerinin anaerobik mekanizmayla
karşılanmasında, yetişkinlerle karşılaştırıldığında çocukların yetersiz olduğu görülmektedir.
Organizmada bazı morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal değişikliklere neden olan
anaerobik performans, çocukluk döneminden başlayarak olgunluk dönemine kadar geçen
süreçte değişikliklere uğrar. Kas kütlesi yaşa bağlı olarak gelişme gösterirken dokusundaki
ATP+CP konsantrasyonu puberte devresinde en yüksek oranına çıkar.
Fakat bu dönemde çocuklar yüklenmeler sırasında oluşan laktat’ı yetişkinler kadar kolay
inhibe edememektedirler. Kanda biriken laktat’ın kasa bindirdiği yük çocuklarda
yetişkinlere oranla iki kat fazladır. Bu sebeple çocuklar büyük ölçüde anaerob yüklenmelere
uygun değildirler (25).
Diğer bir gerçekte glikolizis olayında temel etken olan fosfofurktokinaz enzim aktivitesinin,
hormonal sebeplerden dolayı, özellikle testesteronun düşük seviyede oluşu nedeniyle çocuk
ve gençlerde yetişkinlere oranla daha az olmasıdır. Bu sebeple aktivite sırasında çocuklarda
enerji metabolizması daha çok aerob kaynaklı çalışmaktadır (13).
Yapılan bir araştırmada 9 – 19 yaş arası deneklerde diz ekstansör kaslarının maksimal
anaerobik performansı incelenmiştir. Bu araştırma sonucuna göre toplam iş verimi yaşla
birlikte artmaktadır. 15 yaşından sonra erkeklerde kızlara oranla daha çok artmaktadır.
Aerobik verim, kızlarda 11 yaşında belli bir noktaya ulaşıp duraksama gösterirken
erkeklerde verim artışı ortalama 17 yaşına kadar sürer. Kız ve erkek çocuklarda max VO2
değerleri farklıdır. Erkek çocuklarda max VO2 değeri ortalama 48.50 cc/kg/dk civarında
14
iken kızlarda daha düşüktür. Farklılığın sebebi kondisyon ve genetik kalıtımların deney
pozisyonunda fark oluşundandır (29).
Çocukluk yaşından itibaren her organ ve sistemde yapısal ve işlevsel yönden verimliliği
geliştirici belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Gelişim sırasında kalp kası lifleri sayısı sabit
kalır fakat boyuna ve enine büyüme görülür. Kalp kasının boyuna uzaması sonucu
kalbin dakikadaki atım sayısı azalır. Büyümeye ve antrenmana bağlı ortaya çıkan
hipertrofi ise kalbin iç hacmini, dolayısıyla da atım hacmini artırır. Böylece kalp daha
etkin ve ekonomik çalışmaya başlar (14).
11-13 yaşları arasında max VO2 her üç grupta ortalama değerler arasında oynamış fakat
bu yaştan sonra ikinci ve üçüncü gruplarda yine artma olmakla beraber bu değerler
ortalama değerler düzeyinde devam ettiği halde birinci grup arayı açmış ve en büyük
artma pübertedeki büyümede meydana gelmiştir. Minimal ve maksimal VO2 değerleri
püberte öncesinde ve adolesans devresi sonralarında görülmüştür. Püberte devresi,
antrenman etkilerine özellikle en müsait devre görünümündedir (21).
2.6. KUVVET
Kuvvet kavramı çok değişik alanlarda ve biçimlerde tanımlanıp, sınıflandırılmıştır (3536). Fizyolojik açıdan kuvvet, bir kas veya kas grubunun, bir dirence karşı koyabilme
yeteneği olarak tanımlanmıştır (16, 45). Kuvvetin fiziksel tanımı ise bir cismin şeklini,
iş düzenini veya bulunduğu yeri değiştiren etkiye kuvvet denir (37).
Temel motorik özelliklerinden birisi olan kuvvet birçok fizyologlar ve antrenman
bilimcileri tarafından tanımlanmıştır. Bu tanımlardan birkaç örnek verecek olursak,
Hollmann ve Hettinger' e göre bir dirençle karşı karşıya kalan kasların kasılabilme ya da
bu direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme yeteneği olarak tanımlanabilir (38).
Nett’ e göre kuvvet, bir kasın gerilme ve gevşeme yoluyla bir dirence karşı koyabilme
özelliğidir (39). Bompa’ a göre ise kuvvet bir dirence karşı koyabilme yeteneği olarak
tanımlanır (20). Vilademir ve Kirejci ise kuvveti, belirli bir direnci yenme veya kas
gerilmesi ile direnci karşılama yeteneği olarak tanımlamışlardır (40). Kuvvet
kavramının, daha iyi anlaşılabilmesi için spor ve antrenman bilimi açısından
tanımlanması gerekir.
Spor bilimi açısından kuvvet; bir kaldıraç sistemi gibi düşünülen kemik, eklem ve kas
yapısıyla oluşturulur. Kuvvet, kas kitlesi ile bu kas kitlesinin ortaya koyduğu hızın bir
15
bileşkesidir(41). Antrenman bilimi açısından ise, sporcunun temel motorik özelliği olup,
bunun yardımıyla bir kitleyi hareket ettirir, bir direnci aşar ya da o dirence kas gücü ile
karşı koyar şeklinde tanımlanmıştır (23). İnsanlarda hareket, sinir ve kas sistemlerinin
koordineli ve kompleks faaliyetleriyle gerçekleşir (31). Kuvvetin niteliği ve niceliği
güce, dirence, eklemin maksimal eforuna, bağ ve eklem ekseninin mesafe ve mekanik
açısına, eklem hareketlerine, tendon ve kas dokusunun diğer özelliklerine bağlıdır. Kas
dokusu, uyarabilme özelliği ile de farklılaşır (42). Antrenman durumları birbirinin aynı,
vücut kitleleri değişik büyüklükte olan sporcuların, geliştirilebilecekleri kuvvette
değişik büyüklüktedir (43).
Kuvvet çalışması ile kas hacmi artar, bu artış iş yüküne karşı biyolojik bir adaptasyon
olarak görülür. Kaslarda enine kesit alanlarının yüksek düzeyde büyümesi, doğrudan
doğruya hücresel materyal ve kısmen de kasılma elementlerini teşkil eden protein
sentezine bağlıdır (41). Yapılan kas antrenmanları sayesinde hipertrofi oluşarak kasın
hareket ettirici kuvveti artırıldığı gibi, bu kuvveti devam ettirmeye yarayan besleyici
mekanizma da zenginleşir (44).
Kas kuvvetinin artırılabilmesi için kendisini oluşturan fibrillerin çapının genişlemesi
gerekmektedir. Sadece kalınlaşmış kas değil o harekete katılabilecek fibril sayısı da
önem
kazanmaktadır.
Ayrıca
kasın
innervasyonundaki
başarı
derecesi
de
oluşturulabilecek kuvveti etkilemektedir (16, 45). Kas kuvvetini etkileyen birçok faktör
vardır. Bunlar temelde kas, sinir, mekanik, antropometrik, motivasyonel ve kondisyonel
faktörlerdir (46). Kuvvet kazanabilmek ve kuvvet meydana getirebilmek bazı faktörlere
bağlıdır. Bunlar kasa uygulanan basınç miktarı, basıncın uygulandığı zamanın uzunluğu
ve basıncın sıklığıdır. Kasın kaldırabileceği yük ise, kas liflerine, kasılma şiddetine,
uyaranın yoğunluğuna bağlıdır (25).
Kuvvetin verimi, hareket halinde olan lif sayısına ve çapına bağlıdır (51). Fizyolojik
kesit alanları eşit olan iki kastan birinin diğerine göre büyük kuvvet meydana getirmesi,
miyofibril yoğunluğu veya kalitesiyle açıklanabileceği gibi, kasın mekanik özelliklerine
de bağlıdır (47). Kas kuvvetinin amacı her gün artan oranda motor ünitenin kas
kasılmasına katılımı sağlamaktır. (36) Haftada % 5 lik kuvvet kazancı, hızlı bir artış
olarak değerlendirilir. Antrenmanlar sayesinde kuvvet arttırılabilir. Olağanın üzerinde
bir dirence karşı düzenli kasılmalar ile kas gücü artar. Hızlı artış için kas düzenli
aralıklar ile ağır bir dirence karşı kasılmalı, kuvvet arttıkça direnç arttırılmalıdır (49).
16
Günay’ ın 8 hafta süreyle iki ayrı gruba uyguladığı kuvvet antrenmanı sonunda, kuvvet
gelişimi artan direnç egzersizleri grubunda %29.82 oranında artmıştır. Genel maksimal
kuvvet antrenman gurubunda ise %21. 57 oranında daha düşük kuvvet artışı
gerçekleştirmiştir (46).
En iyi kuvvet gelişimi, programlı ağırlık antrenmanları ile sağlanır. Programın ise spor
dalının gerektirdiği özelliklere uygun olması gerekir. Ağırlık çalışmalarının başlangıç
devrelerin de maksimum ağırlıktan uzak durulmalı ve kas kapasitesinin %-60-80'i ile
10 tekrar şeklinde çalışmalıdır (41). Maksimum kasılma kuvveti kasın enine kesitinin
2
cm si başına 2,5 veya 3,5 kg dır (44). Başka bir ifadeye göre ise, normal olarak bir
2
kasın her cm sinin 4-6 kg kaldırılabileceği, hatta üst seviyedeki bazı sporcularda 8-10
2
kg/cm ye kadar yükseldiği tespit edilmiştir (50). Kuvvet antrenmanları arasında,
kasların kendini toplayabilmesi için 48 saatlik bir sürenin geçmesi bunun içinde haftada
üç gün çalışılması gerektiği tavsiye edilmektedir (51). Sonuç olarak; kuvvet her zaman
kas kuvvetine ilişkin birçok özelliğin bir bileşkesi, ya da ürünü olarak ortaya çıkar ve
gelişir (52).
2.6.1. Kuvvetin Sınıflandırılması
Letzelter’ e göre kuvvet genel ve özel kuvvet diye iki başlıkta incelenmiştir (53).
2.6.1.1. Genel Kuvvet
Herhangi bir spor dalına yönelmeden genel anlamda tüm kasların kuvvetidir (35).
Bütün kas kuvvetini belirtir. Bu görünüm kuvvet programlarının tümünün temelini
oluştururken, hazırlık döneminde veya spora başlayanların ilk yılları esnasında
yoğunlaşan bir çabayla büyük oranda geliştirilmelidir (16). Düşük bir genel kuvvet
düzeyi, sporcunun tüm gelişimini sınırlayan etmendir (20).
2.6.1.2. Özel Kuvvet
Belli bir spor dalına yönelik kuvvettir (35). Bir hareketin oluşmasından temel hareket
ettirici (Primer-Mover) olarak çalışan kasların kuvveti olarak düşünülür. Özel kuvvet
iki temel faktöre bağlıdır.
1) Bir spor dalına direkt katılan kas gruplarını teknomotorik olarak
geliştirilmesine öncelik verilmesi. Bunun temelinde ise söz konusu tekniğe özgü nöro musküler ilişkiler vardır (3).
17
2) Kuvvetin,
spor dalına özgü başka bir temel motorik özellikle birlikte
geliştirilmesidir. (22)
Günay ve Yüce kuvvetin antrenman bilgisi açısından sınıflandırmışlar ve üç
bölümde incelemişlerdir (16).
a) Maksimal Kuvvet
b) Çabuk Kuvvet
c) Kuvvette devamlılık
2.6.1.3. Maksimal Kuvvet
Sinir kas sisteminin istemli kasılması sonucu, elde edeceğimiz en yüksek kuvvettir. Bu
anlamda sporcunun bir denemede kaldırılabileceği en yüksek yük değeri olarak
gösterilir (20). Halter, çekiç atma, gülle atma gibi spor dallarında, büyük bir ağırlığa
karşı koyma veya kontrol edebilme ve hızlı yön değiştirme gerektiren sporlarda
performansı belirler. Sporda karşı konulması gereken kuvvet azaldıkça, maksimal
kuvvet gereksinimi de azalmaktadır (17). Maksimal kuvvet antrenmanlarını; kısa süreli
maksimal yüklenme yöntemleri, artırmalı yüklenme metodu, izometrik yüklenme
metodu, tekrar metodu şeklinde ana başlıklar ile gruplanabilirler (35, 54).
2.6.1.4. Çabuk Kuvvet
Bir kas veya kas grubunun mümkün olan en büyük kuvvetle ve mümkün olan en kısa
sürede gerekli olan hareketi yapmasıdır (16). Atmalar, atlamalar, vurmalar ve büyük
hızda yön değiştirme gerektiren spor dallarında, çabuk kuvvet performansının
belirgenidir (17). Bompa’ a göre çabuk kuvvet, kuvvetin ve süratin bir ürünüdür (20).
Dick’ e göre kas sinir sistemi bir yüklenmeyi, refleksler ve kasın elastik yapısı
yardımıyla kabul eder ve hızla cevap verir (55)
Çabuk kuvvet hem temel kuvvetin artırılması, hem de hareket hızının yükseltilmesiyle
olumlu yönde etkilenebilir ve gelişebilir. Çabuk kuvvet birçok öğeyi kapsar. Bunlar;
irade, maksimal kuvvet, teknik ve sürattir (35). Kuvvet antrenmanı uygularken dış
yükler büyüklüğü, maksimal kuvvetti oda kasılma hızını artıracaktır. Dış yüklenmelerin
çok az olduğu branşlarda bu şart geçerli değildir (16). Çabuk kuvvet çalışmalarında
dinamik uyumun sağlanabilmesi için hareketlerin son derece eksiksiz yapılması gerekir
18
(56). Çabuk kuvvet çalışmalarında uygulanan antrenman yöntemlerinden en
elverişlileri dairesel ve seri metotlarıdır (54).
2.6.1.5. Kuvvette Devamlılık
Kuvvette devamlılık, antrenmanda kuvvetin ve dayanıklılığın bileşimi sonucu ortaya
çıkan üretim düzeyini belirlemektedir (20). Devamlılık; organizmanın uzun süre devam
eden kuvvet yüklenmelerinde yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğidir (16). Oldukça
yüksek bir seviyede kuvvetin uygulanabilmesiyle birlikte ayrıca kuvvetin her tür engel
ve zorluğa rağmen uygulanmasının olanaklı kılındığı bir yetenektir. Kuvvette
devamlılık antrenmanlarında ilke, yüklenme süresi kısa, tekrar sayısı az, şiddet ortanormal olmalıdır (17). Çalışmalarda yük yerine tekrar arttırılır (35, 56). Kuvvette
devamlılık antrenmanları için en uygun metotlar, piramidal metotlar ve istasyon
çalışmalarıdır (17). İstasyon çalışmaları süre ve tekrar metodu ile uygulanır. Yapılacak
antrenmanın süresi ve dinlenme aralıkları önceden belirlenir. Alıştırmaların tekrar
sayısı her istasyon için belirlenmiştir. Diğer istasyona geçişte dinlenme verilmez. Tüm
istasyonların bitiminde her sporcu için süre tespit edilir. Antrenmanlar boyunca sürede
%10-20 düzelme olunca her alıştırmanın tekrar sayısı arttırılır ve dolayısıyla yüklenme
yoğunluğu artar. Böylece kuvvette devamlılık artmış olur (16, 56).
2.6.1.6. Salt Kuvvet
Sporcunun kendi vücut ağırlığını dikkate almaksızın uygulayabileceği en yüksek
kuvvettir (16). Kişinin bir denemede kaldırabileceği en yüksek ağırlığın bilinmesi
antrenmanda yüklenmeleri belirlemek için gereklidir. Düzenli bir antrenman
programıyla salt kuvvet vücut ağırlığına paralel olarak artacaktır (20).
2.6.1.7. Relatif Kuvvet
Sporcunun kendi vücut ağırlığına karşı geliştirebildiği mümkün olan en büyük kuvvettir
(35). Kas kuvveti ile vücut ağılığı arasındaki karşılaştırmalarda relatif kuvvet
kavramından yararlanılmaktadır (16). Relatif kuvvette önemli olan var olan kiloda
gerekli maksimal kuvvetin sağlanmasıdır (46). Karşılığı ise 1 kilogramın karşılığı
büyüklüğündeki kuvvet anlamına gelir. Özelliği ise sporcunun salt kuvvetiyle vücut
ağırlığı arasındaki oranı belirlemektir (20). Formüle edilmiş hali aşağıdadır. Bazı
araştırmalarda vücut ağırlığı az kişilerin relatif kuvvetinin fazla olduğu kanıtlanmıştır
(16). Yani vücut ağırlığı artarken relatif kuvvet azalmaktadır (20). Yüklenme şiddetinin
19
yüksek, tekrar sayısının az olduğu antrenman yöntemlerinde yüksek gelişme gösterir.
Relatif kuvvetin artışı sıklet sporcuları için önemlidir.
2.6.2. Çalışma Biçimleri ve Kasılma Türlerine Göre Kuvvetin Yapısı
Kas kuvveti, genel olarak kasılma tiplerine göre isimlendirilmektedir. Kas kasılma
tipleri ise genel olarak dinamik ve statik kasılma olarak meydana gelirken, kuvvet ise
dinamik ve statik kuvvet olarak belirlenmektedir (57). Bu belirleme; kuvvetin, kasların
çalışma biçimleri ve bu çalışmalar arasındaki kasılma çeşitleri göz önünde tutularak
aşağıdaki şekilde incelenmiştir (35). Statik ve dinamik kuvvete bağ, lif ve
hemodinamik cevap zamanı arasında farklılık görülebilir. Dinamik kuvvet egzersizleri
kan basıncında ve özellikle sistolik basınçta değişiklik meydana getirmektedir. Kuvvet
çalışmalarında statik egzersize karşı dinamik ve kısa süreli egzersizler yapmak
gerekmektedir (57).
2.6.2.1. Statik Kuvvet
Bu çalışmada kas uzunluğu kasılma sırasında değişmez. Bir kasın tutunduğu iki nokta
arasında yaklaşma olmaz (35).
İzometrik kasılma Uzunluğu sabit kalan fakat tonusu artan, statik bir kasılma şeklidir.
İzometrik kasılmada yine de kaslar arası (intramüsküler) esnetmeler görülür (35).
İzometrik çalışmada fizik kanunlarına göre mekanik bir iş yapılmış olmaz (28).
2.6.2.2. Dinamik Kuvvet
Konsantirik kasılma Konsantrik kasılmada kasın tonusu, aynı kalırken boyu kısalır
(28). Bu kasılma türünde kontraktil element kısalırken, elastiki element bir düzen
içerisinde belli bir gerilimi ve uzunluğu korur (35). Yani kısalırken kasılmadır.
Konsantrik kasılmada pozitif mekanik bir iş yapılır (28). Bir dambılı kaldırırken kol
kaslarının kasılması örnek olabilir.
Eksantrik kasılma, dinamik bir kasılma şeklidir. Kasın tonusu gerilimi artarken boyu
uzar. Eksantrik kasılmalarda yapılan iş negatif karakterdedir, merdiven inme veya
ağırlığı indirme gibi hareketler örnek olabilir.
İzokinetik kasılma kas kasılma süratinin sabit tutulduğu maksimal bir kasılma şeklidir.
Kas sabit bir süratle kasılırken kasta oluşan tansiyon bütün hareket boyunca eklemin
bütün açılarında maksimal tutulur. Örneğin; serbest sitil yüzmede kol kulaçları (28).
20
Oksotonik kasılma, bu kasılma türü izometrik ve konsantirik kasılmanın karışımıdır
(35). Burada ön planda uzunluk değişmesi, daha sonrada gerilim büyümesi söz
konusudur. Halterin silkme sitilindeki kaldırışla belden yukarı doğru kaldırışta
(konsantrik), yüksekte tutma (izometrik) ve en yüksek seviyeden indirirken (eksantrik)
kasılmaya örnek verebiliriz (16).
Tetanik kasılma, kasa gelen ve tek bir uyaranın meydana getirdiği kasılma bitmeden
arka arkaya sık sık uyaranlar verilirse kas gevşemeye vakit bulamaz ve devamlı bir
kasılma gösterir. Tek kasılmaya göre daha şiddetli kasılmalar üretilir. (45)
2.6.3. Kas Kuvvetini Etkileyen Faktörler
Kas kuvvetinin etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar temelde kas, sinir, mekanik,
antropometrik, motivasyonel ve kondisyonel faktörlerdir (41). Kuvvet üç temel
faktörün ışığı altında tanımlanıp karakterize edilmiştir. Bu oluşum kas kuvvetinin
niceliği ile niteliğinin belirleyicisi olmaktadır (50). Morfolojik ve fizyolojik faktörler
koordinatif, motivasyonel ve sinirsel faktörler olarak başlıca 3 grupta toplanmaktadır
Kuvveti etkileyen diğer önemli faktörler ise, yaş, cinsiyet, yağ, ısı, yorgunluk, mekanik,
toparlanma, kas potansiyeli ve teknik gibi faktörlerdir (43, 48, 60).
2.6.4. Çocuk ve Gençlerde Kas Kuvveti
Çocuk ve gençlerde kas kuvveti, yaşla birlikte belirgin şekilde artar. En büyük gelişme
ergenlik çağında gözlenir. 5 yaşından 30 yaşına kadar kas kütlesi artar. 8 yaşlarında kas,
kütle-vücut ağırlığının %27’sini oluştururken, kas kasılma kuvveti hala düşüktür. Bu
konuda en hızlı gelişme 12 yaşlarında başlar ve 15 yaşında kas, kütle-vücut ağırlığının
% 32’sini oluşturur. Kas kütlesinde %9’luk bir artış oluşturmuştur. Bunu izleyen 2-3 yıl
içinde artış %11 civarında olur. Çocuk ve gençlerin kaldırabildikleri ağırlık açısından
yapılan gözlemlerde; 8-9 yaşlarında çocuklar, ortalama olarak kendi vücut ağırlıklarının
1/3’ünü tek kolla kaldırıp birkaç adım atabilirken, bu değer 12-13 yaşlarında iki katına,
16 yaşında gencin vücut ağırlığına yükselmiştir. Bu nedenle kas kütle, kuvvet, güç ve
sürate dayalı sporlarda gelişim yaşa bağlı olarak yavaş olmaktadır. Bu sporlarda
çocukları gereğinden fazla zorlayarak erken başarı sağlama eğilimi, çocuğun normal
büyüme ve gelişmesini etkileyebilecek ve sağlığını tehlikeye atacaktır (14)
Çocukluk ve gençlik yaşında genel ve çok yönlü vücut gelişiminde kuvvet antrenmanı
önemli bir rol oynar. Çocukluk döneminde her türlü kuvvet çeşidine uygun olarak
21
dayanma, asılma, çekme (parmaklık tırmanma, halat tırmanma) ile amaçlanan kuvvet
gelişimi sağlanabilir. Bunun dışında ayrı bir çalışmaya gerek duyulmaz. 13-14 yaşından
sonra ek ağırlıklara geçilebilir. Özellikle bu dönemde hareketlerin doğru yapılmasına
dikkat edilmelidir. İlkokulun ilk sınıflarında çocuğun kendi vücut ağırlığı ile yapacağı
çalışmalar yeterlidir. Burada halat çekme, yüksekçe bir yara dayanarak push-up (şınav),
direği veya halata tırmanma, alçak barda ayaklar önde/yerde kendini çekme, barfikse
asılma, tek ve çift ayak sıçramalar, çakı hareketi en uygun düşen kuvvet çalışmalarıdır.
Bunların ardından 9 yaş sonrası kendi vücut ağırlığının dışına taşılarak sağlık topu gibi
çalışmalar ilave edilebilir. Ayrıca antrenman içeriği olarak barfikste dikey olarak
kendini çekme, düz zeminde push-up, karın ve sırt kasları için mekik ve ters mekik
egzersizleri de eklenebilir. Uzmanlar 14 yaşından önce serbest ağırlıkla çalışma
yapılmaması gerektiğine dikkati çekmektedirler. Artan yaşla beraber dinamik
çalışmaların yanında izometrik çalışmalara da yer verilebilir (14).
Çocuk ve gençlerde kuvvet antrenmanı içerikleri ve dikkat edilecek öneriler;
•
Çocuklar için hazırlanmış bir kuvvet antrenmanı 20-30 dakikayı geçmemelidir.
Haftada 2-3 kez yapılmalıdır.
•
Çocuklarda kuvvet çalışmaları gelişim aşamalarına göre önceleri genel ve çok
yönlü, giderek artan bir şekilde branşa özgü kuvvet çalışmaları şeklinde
düzenlenmelidir.
•
Çalışma öncesi iyi bir ısınma yapılmalıdır.
•
Dinamik çalışmalar yaptırılmalı, esneklik çalışmalarıyla takviye edilmelidir.
İzometrik çalışmalar yaptırılmamalıdır.
•
Çocuklar sağlık kontrolünden geçirilmelidir.
•
Çocukların tüm açıklamaları ve yönlendirmeleri takip edecek olgunlukta olması
gerekir.
•
Hareketlerin doğru teknikleri öğretilmeli. Hareketler çocuğun anlayacağı şekilde
anlatılmalıdır. Sürekli gözetim altında tutulmalıdır ( 35).
2.7. SÜRAT
Sporda verimi belirleyen motorsal özelliklerden biridir, fakat diğer özelliklere nazaran
geliştirilmesi dahas sınırlı olan genellikle birleştirilip iyileştirilebilen bir özellik olarak
22
görülen sürat çok hızlı bir biçimde yol alma ya da hareket etme niteliğidir (20, 35).
Sporcunun en önemli motorik özelliklerinde biri olan sürat değişik biçimlerde
tanımlanabilir. (22) Fiziki anlamda sürat, belirli bir zaman içerisinde kat edilen yoldur
(47). Antrenman bilimi açısından ise sürat; vücudu ya da vücudun bir bölümünü yüksek
hızda hareket ettirebilme yeteneği şeklinde tanımlanabilir (35).
Sürat antrenmanı neredeyse her spor için vazgeçilemeyen temel bir özellik olmaktadır.
Sprint yarışları, boks, eskrim, hokey, takım sporları ve benzeri birçok sporda sürat
belirleyici bir özelliktir. Belirleyici bir etmen olmadığı sporlarda ise antrenmana sürat
etkinliklerinin dahil edilmesi yüksek yoğunluktaki antrenmanın elde edilmesini
destekler. Sürat antrenmanlarında kullanılan temel yöntemler tekrar ve interval
yöntemlerdir. Tekrar yöntemi maksimal süratin uzun süreli korunamaması gerçeğini
ortadan kaldırmak amacı ile kullanılmaktadır (20).
Ozolin’ e göre sürat; genel sürat ve özel sürat olarak ikiye ayrılır (60). Genel sürat
herhangi bir hareketi (motor tepki) hızlı bir biçimde sergileyebilme yetisi olarak
tanımlanır (20). Genel ve özel fiziksel hazırlığın her ikisi de genel sürati arttırmaktadır
(54). Özel sürat ise; belirli bir süratte (genellikle çok yüksek) bir egzersizi veya beceriyi
uygulama kapasitesi olarak tanımlanmaktadır (54). Özel sürat yapılan branşa özgüdür
ve birçok durumda başka spor dallarına aktarılması ya da dönüştürülmesi
beklenmemelidir (35).
2.7.1. Süratin Bileşenleri
Süratin kendi bünyesinde birden fazla ayırımı olmasına karşın yukarıdaki tanımlamaya
istinaden süratin dört bileşeni vardır. Bunlar;
a-) Algılama sürati.
b-) Hareketin başlangıcı (Reaksiyon zamanı).
c-) Her bir zaman ünitesinde hareketin sıklığı (Hareketin uygulanışı).
d-) Belirli bir mesafeye kendini aktarma (taşıma) süratidir (20, 35).
2.7.1.1. Algılama Sürati
Algılama sürati ile vücudun pozisyonu ve uygun rotasyonel hareketler düzenlenir (35).
Bir uyarı algılandıktan sonra hareket başlar Algılama hızlı olursa, hareketler daha
çabuk yerine getirilir. Algılama sürati reaksiyon zamanını kısıtlar (41). Algılama sürati
23
11 ile 12 yaş arasında cinsler arasında önemli bir farklılık yoktur. Erkekler kendi
maksimum hızlarına 12 yaşında kızlar ise 14 yaşında çıkabilirler. Ancak ergenlik
döneminden sonra %5-10 oranında bir farklılık ortaya çıkmaktadır (40).
2.7.1.2. Reaksiyon Sürati
Bir uyaranın verilmesinden, hareketin ilk belirtisinin görüldüğü kas kasılmasına kadar
geçen zamanı içerir (54). Aniden ortaya çıkan ve tahmin edilmeyen bir sinyalin
ulaşmasından, bu sinyale cevaba kadar geçen sürenin miktarı olarak açıklanmaktadır
(59). Zaciorsky’ e göre fizyolojik açıdan tepki süresi birbiri ardından gelen 5 öğeden
oluşur (61).
1-) Alıcılar tarafından ilk uyaranın alınması
2-) Bu uyaranın merkezi sinir sistemine (MLSS) iletilmesi
3-) Sinirler aracılığıyla ile uyaranın tanınması ve cevap uyaranın oluşturulması.
4-) MLSS den yanıt uyarının kasa aktarılması
5-) Mekaniksel olarak işin gerçekleştirilmesi için kasın uyarılmasıdır (20, 45, 54).
Bu işlemler sırasında en çok süre üçüncü aşamada tüketilmektedir. (35). Reaksiyon
süresi çoğu spor dallarında belirleyici etmendir (20). Uzun yıllardan beri yapıla gelen
çalışmalar, fiziksel antrenman ile reaksiyon zamanının kısaltılabileceğini ortaya
koymuştur (59). Dündar’ a göre bu süre, reaksiyon sürati antrenmanlarla 0.12 sn. kadar
geliştirilebilir (54). Reaksiyon süratinin gelişimi Gündüz’ e göre doğuştan getirilen bir
üstünlük yoksa geliştirilme durumu %1’ dir (56).
Reaksiyon süresi algılama organlarının fizyolojik farklılıkları sebebiyle farklılık
gösterebilir ve bölümlere ayrılabilir. Bu ayrım;
a-) Görerek reaksiyon: Optik reaksiyondur 0.15 – 0.20 sn arasındadır.
b-) İşiterek reaksiyon: Akustik reaksiyondur 0.12–0.27 sn arasındadır. Sportif
açıdan en hızlı reaksiyondur.
c-) Dokunarak reaksiyon: 0.09–0.18 sn (16).
Reaksiyon süresinin kısalığı antrenman seviyesiyle de ilgilidir (61). Antrenmanlı
sporcularda ise 0.15–0.20 sn daha kısa olduğunu belirtmektedir. İşitsel uyarılara karşı
antrenmansız sporcular 0.17–0.27 sn tepki verirken antrenmanı üst düzeydeki
24
sporcularda bu değer 0.05–0.07 sn arasındadır (20). Reaksiyon zamanı küçük yaşlarda
0.5–0.6 sn iken, 30 yaşlarına kadar giderek kısalır ve yetişkinlerde 0.1–0.2 sn civarına
ulaşır (59). Gündüz’ e göre en iyi reaksiyon sürati 20 ile 30 yaşları arasında
görülmektedir (56). Reaksiyon zamanı sprinterlerde 0.13 sn orta mesafelerde 0.15 sn,
uzun mesafecilerde 0.17 sn olarak bulunmuştur. Burada çıkış esnasında bacakların
extansor kaslarının patlama kuvveti çok önemlidir (28).
Birçok spor dalları için reaksiyon hızı çok önemlidir. Uyaranların mümkün olduğu
kadar çabuk cevaplanması uyarının iletim hızına bağlıdır (31). Reaksiyon zamanı,
atletizmin sprint branşlarında (Basit Reaksiyon Zaman), kayak, alp disiplini, boks,
eskrim, judo, sürat pateni ve takım sporlarında (kompleks seçimli veya ayırt edici
reaksiyon zamanı) performans üzerinde önemlidir (59). Reaksiyon zamanının, basit ve
karmaşık türleri vardır. Basit reaksiyon önceden bilinen bir uyarana gösterilen bilinçli
bir reaksiyondur. Karmaşık ve çoktan seçmeli reaksiyon ise sporcunun birden fazla
uyaranın etkisi altında kalması ve bunların arasında seçimi yapması ile belirlenmektedir
(45). Karmaşık reaksiyon tepkileri basit tepkilere göre daha yavaştır (20).
Reaksiyon zamanından bahsederken refleks ile reaksiyon zamanını birbirine
karıştırmamak gerekir. Refleks fizyolojik yapı olarak reaksiyon süratinin bir parçasıdır.
Fakat motorik harekete dâhil değildir (54). Reaksiyonda uyaran MSS ne gelir,
değerlenir, kasa emir verilir, sonunda kas reaksiyon gösterilir. Refleksle ise direkt
olarak uyarana kas cevap verir (35). Refleksin hızı 0,004 ile 0,01 sn arasındadır (54).
Refleks reaksiyondan yirmi kat daha hızlıdır (16). Erkeklerin reaksiyon zamanı
bayanlara göre daha iyidir. Reaksiyon süratinin artırılması antrenmanın önemli
amaçlarından biridir. Sinir sisteminin iyi antrene edilmesi yanında motorsal tepki
süratinin artırılması ancak dolaylı olarak kuvvetin, esnekliğin geliştirilmesi ve dar
aksiyon içinde kasların karşılıklı kombine hareketleri ile mümkündür (56).
Reaksiyon sürati çalışmalarında tekrar yöntemi kullanılabilir. Ancak ileri düzeydeki
sporcular için sabitlik sağlar. Reaksiyon süratini geliştirmede parça yöntemi de
kullanılır. Bu yöntemde ise önce hedef eksersizler çalışılır, daha sonra bir uyaranla
birleştirilir. Örneğin; reaksiyon çalışmalarının start çalışmasıyla birleştirilmesi gibi (56,
20). Reaksiyon alıştırmaları yapılırken her defasında alıştırmaların anaerobik enerji
sistemi ile gerçekleşebilecek sürede ve mesafede uygulanması gerekir (56, 35).
Reaksiyon sürati antrenmanlarında aşağıdaki alıştırmalardan yararlanılabilir.
25
a) Görsel ve akustik uyarılara karşı çıkış çalışmaları
b) Değişik pozisyonlarda çıkış çalışmaları
c) Grupla yapılan kombine reaksiyon çalışmaları (35).
d) Çabuk kuvvet antrenmanları
e) Her türlü top oyunu
f) Stafet yön değiştirme çalışmaları ve dikkat oyunları (56).
2.7.1.3. Hareket Zamanı
Sporcunun ilk hareketi ile bitiş hareketi arasındaki geçen zamanıdır. Hareket zamanı,
ivmelenme hızı, ortalama hız ve maksimum hız gibi elementleri içerir.
a) İvmelenme hızı: Süratte meydana gelen değişmedir
İvmeleme hızı: m/sn dir.
b) Siprint hız: Hareket hızının hesaplanarak metreye bölümü ile elde edilir.
Ortalama hız = m/sn dir.
c)Maksimum hız: Her hangi bir mesafe koşulurken ulaşılabilinen en yüksek
hızdır (16).
2.7.2. Süratte Devamlılık
Özel süratin kısa bir süre sonrası düşürülmemesi başka bir deyişle, uzun süren bir
müsabaka süresince devamlı olarak hareketleri süratli bir şekilde yapabilme
yeteneğidir. Yüklenmelerde oluşan yorgunluğa karşı koymak için gereklidir ve
anaerobik enerji yapısının üstün olmasını sağlar (54).
Süratte devamlılığın daha iyi anlaşılabilmesi için en iyi örmek 100 metre koşu
analizidir. Reaksiyon süratinden sonra süratin gelişim evresi başlar (pozitif ivmelenme)
kişinin maksimum süratine ortalama olarak 35–45. metrelerde ulaşılır. Kişi bu süratini
100 metrenin sonuna kadar devam ettiremez. Sürat 65–75 metreden sonra düşmeye
başlar. Ancak antrenmanlarla bu mesafe 80–85 inci metreye kadar götürülebilmektedir
(56). Süratte devamlılık kompleks yapısı sebebiyle süratin önemli olduğu sporlarda
performansı olumlu yönde etkiler (16, 35). Süratte devamlılığı geliştirmek için, intensiv
interval ve tekrar yöntemi uygulanır (54).
26
2.7.3. Süratin Anatomik ve Fizyolojik Temelleri
1) Bir kasın kasılma hızı liflerin tipine bağlıdır. Tip II(beyaz) liflere fazla oranda
sahip olanlar daha süratlidir.
2) Sürat, kasların maksimal kuvvetine ve koordinasyon yeteneğine bağlıdır.
Yüksek maksimal kuvvet adım sayısını arttırarak hareket süresini azaltır.
3) İyi bir maksimal kuvvete sahip olanlarda ATP-CP rezervi daha fazladır. Aynı
zamanda enzim aktivitesinin yükseltilmesi kasların kasılma süratini artırır.
4) Sinir-kas koordinasyonunun gelişlimi sürati arttırır.
5) İntra-İntermuskular (kas içi ve kaslar arası)
koordinasyon yeteneği sürati
arttırır.
6) İyi bir hareketlilik (esneklik) kaslara geniş hareket açışı sağlar, daha iyi sürat
temin eder.
7)Birkaç sürat antrenmanında bile ATP ve CP oranlarında artış görülür.
8) Kasların iyi ısınması %20 oranında kasılma hızını etkiler.
9) Yüksek yorgunlukta maksimal hıza erişilemez. Merkezi sinir sisteminin
işlevini istenildiği biçimde yapamayacağından sürat için gerekli olan yüksek
koordinasyon yeteneği düşer.
10) Sürat çalışmasında tam dinlenme ilkesi uygulanmalıdır (16, 35).
2.7.4. Kalıtım
Bir insanın genetik yapısı tarafından belirlenen doğal yetenek düzeyi, gelecekteki
verimin temel bir belirleyicisidir. Sinirsel süreçlerinin hareket ettiği, uyarılma ve
engelleme arasındaki çabuk değişim, sinir- kas eşuyumu ve bu eşuyumu düzenleme
niteliği yüksek düzeyde motorsal hareket sıklığının görülmesinin koşullarını oluşturur.
Çabuk kuvvet ya da hızın önemli olduğu sporlardaki yüksek verim; genellikle kalıtımla
ve baskın kas lifi ile ilgilidir (20). Lif türüne uyum sağlama sporcunun ön antrenman
durumuna bağlı olduğu kadar antrenman programının biçimine ve süresine de bağlı
olabilmektedir (35).
İskelet kaslarının özellikleri de bir sporcunun sürat niteliğini belirleyen etmenlerdendir.
Dintiman’ e göre bu kaslar arasındaki orana ve uyuma bağlı olarak yapılabilir (62). De
27
Vries’ e göre ise maksimal sürat kapasitesinin kas dokusunun var olan süratine bağlı
olarak sınırlandığını belirtmektedir (63). Bu anlamda kalıtım çabuk hareketlerin
yapılmasında önemli bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır.
2.7.5. Çocuk ve Gençlerde Sürat Gelişimi ve Eğitimi
Sürat özelliği, kişinin anaerobik kapasitesine, kas kuvvetine, reaksiyon zamanına ve
koordinasyonuna bağlıdır. Bu nedenle, sayılan bu noktaların olgunlaşma ile doğrudan
ilgileri olması, süratin de ilerleyen yaşla gelişmesine neden olmaktadır. En hızlı gelişimi
10-13 yaşları arasındadır. En yüksek değerler ise, normal olarak 20-30 yaşları arasında
elde edilir. Sürat gelişiminde genel uygulamalar (20);
•
%85-95 tempo ile 20-30 veya 40 metre koşular
•
spor dalına göre sürat geliştirici driller
•
farklı pozisyonlardan çıkışlar 8-10 tekrar x 20 metre
•
eğitsel spor oyunları
•
sıklığı artırmak için lider oyunlar
2.7.6. Sürat İçin Yöntemsel Öneriler
•
Güç gelişimine yönelik yüksek bir istek ve buna konsantre oluş sağlanmalı,
•
Sakatlıklardan korunmak için önce yeterince ısınma ve ön yüklenmeler
yapılmalı,
•
Isınmış durumu koruyarak yüklenmeler arası dinlenmeler yeterince uzun
tutulmalı(2–5 dk. arası) bu dinlenme aralıklarında harekat genişliğini
arttıracak esnaklik ve yumuşatıcı alıştırmalara önem verilmelidir.
•
Sürat antrenmanında yüklenme yoğunluğu submaksimalden, maksimale
doğru arttırılmalı ve bundan sonra elde edilen süratin kalitesinin
korunmasını amaçlayan alıştırmalar göz önünde bulundurulmalıdır. Süratin
düşmesi halinde çalışmaya son verilmelidir.
•
Sürat çalışmaları birim antrenmanın ilk yarısında uygulanmalı,
28
•
Spor türüne yönelik sürat alıştırmalarında, önce teknik çok iyi bir şekilde
uygulanacak hale getirilmelidir. Yapılan tekniğe hakim olma durumuna
göre yüklenme yoğunluğu artırılmalı.
•
Sürat
antrenmanının
ardından
artık
yine
yüksek
konsantrasyonu
gerektirecek çalışmalar yaptırılmamalı.
•
Sürat antrenmanlarında çok yönlülük sürat bariyerinin aşılmasında önemli
rol
oynar.
Uygulamalarda
zorlaştırılmış
şartlarda
bu
(bayır
amaçla
koşuları,
kolaylaştırılmış
dirençli
koşular,
şartlarda,
değişik
pozisyonlarda çıkış çalışmaları gibi) alıştırmalar yaptırılmalıdır. Görüldüğü
gibi sürat antrenmanı; kondisyonel, koordinatif ve spor türünün tekniğine
yönelik komple bir eğitim sürecidir ve her biri kendine özgü yöntemlerle
geliştirilir.
•
Sürat antrenmanlarında farklılaşma organizmanın biyolojik gelişimine bağlı
nedenlerle yapılmalıdır. Yalnız başlı başına cinsiyete bağlı bir değişiklik
gereksizdir. Burada geliştirici antrenman araçlarının uygulanmasında seçim
gelişim aşamalarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir.
Okul çocuğu çağında süratin eğitimi;
bu yaşa özgü eğitim anlayışı, öncelikle
reaksiyon ve lokomotor sürati geliştirmekle birlikte, ivmelenme yeteneğinin
geliştirilmesini de kapsar. Süratte devamlılık henüz özel olarak ele alınmaz.
Yeni başlayanlarda sürat yeteneği özellikle küçük oyunlarla geliştirilir. Ayrıca
aşağıdaki alıştırmalarda bu amaca uygun düşer.
•
Değişik pozisyonlarda reaksiyon çalışmaları,
•
Yer değiştirme oyunları (köşe kapmaca gibi)
•
Stafet yarışları,
•
Ebelleme oyunları,
•
Sprint karakterinde slalom koşuları,
•
Giderek arttırmalı koşular (ivmelenme alıştırmaları),
•
15–30 metrelik sprintler.
Okul çocuğu çağında, yukarda belirtilen çalışmalara ek olarak, reaksiyon sürati için;
29
•
Akustik ve optik sinyallerle ani uygulamalar,
•
Yavaş tempo ile koşarken komutla diz çekerek koşuya geçiş,
•
Değişik temel duruşlardan çıkış çalışmaları,
•
Salon da değişik sportif oyunlar,
İvmelenme çalışmaları;
•
30–60 metre deparlanse koşular,
•
Arttırmalı koşular,
•
Tempo koşuları,
Ergenlik çağında ise; yukarıda verilen örneklere ek olarak, yüklenmenin şiddeti,
mesafesi uzatılabilirnir. Plyometrik kuvvet çalışmaları ile sürat-güç çalışmaları
yaptırılır. Yine ritim adımları ve ardından sprint çıkışları, bayır yukarı ve aşağı koşular
da eklenir.
2.8. VÜCUT KOMPOZİSYONU
Hipokrates M.Ö.400'lerdeki iki ana vücut biçimine kısa şişman ve uzun-zayıf olarak
tarif etti. Yüzyıllar boyunca özellikle orta çağda vücut biçimleri ve çeşitleri ile hastalılar
arasında büyük bir ilişki olduğuna inanıldı. 18.yüzyılın sonlarında Abernathy vücudun
yüzeysel alanının hesaplanması için matematiksel bir formülün üzerinde çalıştı. Bu
çalışma bugünkü modern tekniklerle hesaplanan teoriksel yaklaşımların başlangıcı
olarak kabul edilmektedir (65).
Vücut kompozisyonu çalışmaları insanın büyüyen organizmasının bir parçası olarak
biyolojik yapısından doğmuştur. Vücudu meydana getiren dokularla ilgilenen bilim
adamlarının biyolojinin içerisinde çok küçük bir bölümünü oluşturması sebebiyle bu
alanda beklenen gelişme olamadı. İnsan biyolojisi diğer dokularla ilgilenmesine karşın
yağ dokularının önemli karakteristikleri ile ilgilenmediler. O zamanlar önemli olan
büyüme ve vücut şekilleri hususunda çok kaba olarak yapılan çalışmalardı.
1963 de İlinois'te düzenlenen uluslararası Antropometrik ölçümler konferansında vücut
kompozisyonu ile ilgili çalışmaların tamamı iki ciltlik bir yayında toplanmıştır. Bu
ilerleme kültürel, egzersiz biliminde, insan biyolojisi, tıp fizyolojisi, beslenme sahaları,
büyüme, yaş ile ilişkileri teorik ve uygulamalı çalışmalara başlamada vücut
30
kompozisyonu alanında dönem noktası olmuştur. En önemli araştırmalardan bazıları da
spor etkinliğine hitap etmiştir. Vücut kompozisyonu hakkında laboratuar ve klinik
metotların kullanılmasına önem verilmiştir. Böylece yeni ve daha kullanılır metotlar
sporcu ve sporcu olmayanlarda toplumun yapısı ve özel yaklaşımlarla geliştirilmiştir.
Son 20 yıldaki araştırmalara bakılacak olursa bu çalışa hızı ile daha doğru vücut
formüllerinin geliştirileceği ve kas kemik ve yağ dokusu ölçümlerinin dağılımları ile
bireysel değişkenlikler üzerine ileriki yıllarda daha geniş çalışmalar yapılacağı kanaati
oluşmuştur. Böylece gelecekte büyüme, egzersiz, spor konusunda daha çok bilgi
kazandırılacaktır (66).
Fazla yağ sebebiyle oluşan şişmanlığın incelenmesi isteği şişmanlıkla ölüm arasında
bağ kuran araştırmalarla başladı. Kasların incelenmesi dürtüsü, beslenme miktarındaki
proteinleri ayarlamak ve kasların oranına duyulan ilgiden, kemik minerallerinin
incelenmesi de halen mevcut olan kemik hastalıklarının sebebinin teşhisi ve tedavisi
konusunda gittikçe artan dürtülerden ileri gelmiştir.
Vücut kompozisyonu genel olarak, yağ, kemik, kas hücreleri, diğer organik maddeler
ve vücut dışı sıvıların orantılı bir şekilde bir araya gelmesinde oluşur.
Vücuttaki organ ve üyelerde benzerlik olmakla birlikte her insanın birbirinden farklı
fiziksel kompozisyonu vardır.
İnsan yaşantısını yakından ilgilendiren vücut kompozisyonunu etkileyen büyük
faktörler; cinsiyet, kas, fiziksel aktivite, hastalıklar ve beslenme olarak sayabiliriz.
Vücut kompozisyonu birçok araştırmacı tarafından iki bölümde incelenmiştir; vücudun
yağsız kütlesi (kas, kemik, hayati organlar) ve yağ kütlesi. Temel varsayım olarak
toplam vücut ağırlığı; vücudun yağsız ve yağlı bölgelerinin ağırlığının toplamına eşittir
(67).
2.9. YAĞLAR
Yediğimiz besinlerden ihtiyaç fazlası olan bütün karbonhidratlar, yağ ve proteinler yağ
dokusuna dönüşerek depo edilirler. Yağ her sağlıklı kişide belli oranda olması gereken
temel parçalardan biridir. Anatomik ve fizyolojik fonksiyonlar için mutlaka bulunması
gerekir. İnsan vücudunda yaklaşık %3 oranında öz yağ vardır. Kadınlarda bu oran % 5
ila % 9 arsında cinsel özelliklerine bağlı olarak artar. Olması gereken minimum yağ
oranlarının üzerindeki yağ miktarı depo yağ miktarı olarak dönüşür. Doğumdan hemen
31
sonra insan vücudunun %12'si yağdır. 6 Ay içerisinde bu oran hızla % 30'a yükselir ve
yürümeye başladığında %18 dolaylarına düşer (68).
Ergenlik çağında kaslar geliştikçe ana özellik olarak, yağ birikimi artar. Kızlarda;
göğüsler, kalçalar büyümeye başlar. Büyüme tamamlandıktan sonra kadınla erkek
arasında %5 ile % 12 arasında fark gözlenebilir (69).
35 yaşından sonra erkek ve kadınlar 50-60 yaşına kadar her yıl 0.2-0.8 kg yağ
kazanırlarken kaslar zayıflar. Böylece kilo aynı kalmasına rağmen yağ kütlesinin
artması vücut yoğunluğunun azalmasına ve vücut hacminin genişlemesine neden olur.
Vücutta bulunması gereken minimal yağ miktarı konusunda biyolojik bir eşik olduğu
kabul edilmektedir. Bu eşiğin altına inildiğinde kişinin sağlığının tehlikeye gireceği
bildirilmektedir. Bu eşiğin en genel tespiti toplam vücut ağırlığında depo edilen yağ
çıkarıldığında elde edilir (68,70).
Vücuttaki yağ hücreleri genel anlamda; deri altı ve depo yağlar ve öz yağlar (esensial
yağlar) olarak ikiye ayrılır (71). Ayrıca depo yağlar olarak bilinen yumuşak dokuda özel
kimyasal yapılara sahip iki tip yağ dokusu vardır. Bunlar; kahverengi yağ dokusu ve
beyaz yağ dokusudur (72).
2.10. ESNEKLİK
Esneklik kavramı; eklem hareket genişliği veya hareketlilik olarakta tanımlanır.
Hareketlilik veya eklem hareket genişliği eklemlerin kendi normal açıklıkları içerisinde
yaptıkları bükülebilme, dönebilme katlanabilme hareket açısı olarak tanımlanır (73).
2.10.1.1. Genel Hareketlilik
Omuz, kalça ve bel gibi önemli eklemler sisteminde yeterli gelişmeyi sağlamışsa böyle
bir durumda genel hareketlilikten bahsedilir (Büyük eklemlerin hareketliliği). Bu özellik
aktivasyonun türüne göre çeşitli biçimlerde kendini göstermektedir (74).
2.10.1.2. Özel Hareketlilik
Şayet hareketlilik tek belirli bir eklemde olursa buna özel hareketlilik denir. Böylece
mesela engel koşucusunda kalça ekleminde gelişmiş bir eklem hareketliliği beklenir.
Sırt yüzücüsünde omuz eklemi hareketliliği gibidir.
32
2.10.1.3. Aktif Hareketlilik
Bir eklemin mümkün olan en büyük hareket genişliğidir. Bu, sporcularda azanistlerin
kasılmasıyla ve buna paralel olarak antagonistlerin gevşemesi ile olur. Aktif hareketlilik
içinde; aktif statik, aktif dinamik hareketlilikten bahsedilir. Aktif dinamik hareketliliğin
özel bir şekli dinamik fleksibilitedir. Bu dinamik fleksibilite de koordinasyon oldukça
önemli bir rol oynar. Şayet adale gerilmesinin doğru yönlendirilmesi bu gevşeyen
adaleye yeterli gevşemeyi sağlıyorsa motorik olarak başlatılabilir.
2.10.1.4. Pasif Hareketlilik
Bir eklemin dış kuvvetlerin etkisi altında mümkün olan en büyük hareketlilik
amplitütüdür (açısıdır). Sporcular dış kuvvetlerin etkisi ile (eş), sadece gevşeme yoluyla
yani antagonistlerin gevşeme kabiliyeti ile hareketi meydana getirirler. Pasif hareketlilik
aktif hareketlilikten her zaman için daha büyüktür. Aktif ve pasif hareketlilik arasındaki
fark, hareketlilik rezervi olarak tanımlanır (75).
Esneklik çeşitli yaş gruplarında ve cinse göre farklılıklar göstermektedir. Her iki cinste
de genellikle biyolojik gelişim paralelinde yaş ilerledikçe gerek esnekli gerekse
esnekliğin arttırılabilmesi özellikleri azalmaktadır. Esnekliğin geliştirilebileceği en
uygun yaş döneminin 8 yaşa kadar olduğu bildirilmektedir. Çocuklardan ergenliğe geçiş
devresinde de hareketlilik oranı yüksektir (76).
Ergenlik dönemi boyunca çekici adalelerin itici adalelere nazaran daha yavaş
gelişmektedir. Yetişkinlerde esnekliğin azalmasının sebebi bu iki grup adalenin aynı
düzeyde gelişmiş olmasıdır (74). Yuri Şahmuradov, bir güreşçinin performansının en
üst sınırına ulaşıp başarılı olabilmesi için 10-12 yıllık bir çalışma sürecinin gerekliliğini,
başlangıçtan itibaren 6-8 yıl arasında iyi dereceler elde etmeye başlayabileceklerini, 910 yıl sonra ise başarılarının üst sınırına ulaşabileceklerini belirtmektedir (77).
Diz eklemi, kalça eklemi ve omuz eklemi gibi üzerine çok yük binen eklem
kıkırdaklarında ve hareket yeteneğinde azalmalar olur. Yaş ilerledikçe hareketle ilgili
bütün yapılarda esnetme yeteneğinde azalma görülür. Düzenli antrenman bu kuralı
bozmamaktadır. Ancak süreci yavaşlatmakta ve hafifletebilmektedir. Esneklik genel
olarak kadınlarda daha yüksektir. Bunun sebebi hormonal farklılıklara bağlanmaktadır.
Yüksek ostrojen düzeyi su retansiyonunu arttırır (78).
33
Eklem ve bağ yapıları kadınlarda daha incedir; eklemlerde sürtünme daha azdır.
Kasların dinlenme durumundaki gerginlikleri (tonus), erkekten düşüktür. Bu nedenlerle,
kadınlarda esneklik özelliği erkeklerden daha fazla geliştirilebilir (74).
Kadın pelvisi daha geniş ve arkaya doğru kalkıktır. Çocuk taşıma ve doğurmak için
gerekli, fakat atlama ve yön değiştirmeli sporlarda bir dezavantajdır, aynı şekilde ağırlık
merkezi daha aşağıda olduğu için atlamalı sporlarda bu handikaptır (79).
2.10.2. Esnekliği Etkileyen Faktörler
Grosser ve arkadaşlarına göre esnekliği etkileyen faktörleri şöyle sıralayabiliriz (80).
•
Eklem yapıları (anatomik ve biyomekanik özellikleri),
•
Kasların yapısal özellikleri, nörofizyolojik koşullar (kas kütlesi, kapsül ve
kirişlerin esnekliği, kas içi ve kaslararası koordinasyon gibi),
•
Esnekliğin yaşa bağlı gelişmişlik düzeyi,
•
Psikolojik durum (ör; duygusal uyarılmışlık),
•
Antrenman düzeyi,
•
Yorgunluk,
•
Isınma
Kuvvet çalışmaları esneklik üzerinde olumsuz etkide bulunabilir. Kuvvet ve esnekliğe
birlikte ihtiyaç duyan sporlarda iki motorik özellik çalışmaları koordineli bir şekilde
yapılmalıdır.
Aşırı esneklik (hiperfleksibilite) ortalama değerlerin üzerinde ise sporda başarıya engel
olan bir etken olarak karşımıza çıkabilir. Genel olarak aşırı esnekllik, bağ dokularının
zayıflığı ve aşırı oynak bir eklemden kaynaklanır. Bu durumda üst düzeyde bir sporsal
performans beklenemez. Sakatlık olasılığı artar.
Bazı sporlarda bir bölgenin esnekliği performansta önemli bir etkendir. Belirli bir vücut
bölgesine yönelik esneklik, spor sürü için gerekliyse özel eğitim programıyla
gerçekleştirilebilir (engel koşucularında kalça esnekliği).
Sportif eğitimin başladığı günden itibaren esnekliğin de geliştirilmeye başlanması
gerekir. Çünkü hareket aygıtı giderek hareket genişliğini kaybeder (eklemlerin
34
kemikleşme oranının artışı, kas, kiriş ve bantların esnekliğinin azalması). Dolayısıyla
esneklik ile ilgili antrenmanlar puberte döneminin sonundan itibaren etkinliğini
kaybeder.
Düzenli bir esneklik eğitimi, yaşa bağlı fizyolojik yasaları ortadan kaldırmamakla
birlikte bu olumsuz gelişmelerin etkisini azaltabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca
erken yaşlarda eğitilmesi gereken özelliklerden birisi, belki de ilki esnekliktir.
Okul çocuğu çağında esnekliğin gelişimi;
omurgaların esnekliği 8-9 yaşlarında en
yüksek düzeydedir. Bu yaşlardan sonra azalmaya başlar. Meinel’ göre yine bu yaşlardan
bacakların açılma yeteneği ve omuz çemberinin esnekliği en yüksek değerlerdedir.
Daha bu yaştan itibaren esneklik gelişiminde karşıt eğilimler de ortaya çıkar. Belirli
yönlere doğru yapılan hareketlerde esneklikte bir azalma görülür. Azalma örneğin;
omuz eklemlerinin sırt yönündeki (dorsal) hareketliliğinde ortaya çıkar. Bundan dolayı
bu yaştan itibaren, omuz eklemlerinin arkaya (dorsal) doğru esnekliğini içeren düzenli
bir eğitime başlanmalıdır.
Omurga, kalça ve omuz eklemlerinin esnekliği, yalnızca çalışmanın yapıldığı yönde
gelişir. Böylelikle hareket genişliğinin kanıtlanabilir şekilde antrene olabildiği en son
gelişim aşaması, ikinci okul çocukluğu çağıdır. Bundan sonra ancak erişilen düzeyin
korunması mümkündür. Öyleyse bu gelişim aşamasında, gerekli düzeyde genel ve özel
hareket genişliğine erişilmelidir. Çünkü bundan sonra bu yeteneklerin arttırılması
mümkün olmayacaktır. Bazı araştırmalar omurganın, omuz çemberinin, kalça
eklemlerinin esnekliğini geliştirmek için en uygun yaşın 11-14 yaları arası olduğunu
ortaya koymuştur.
Ergenlik çağında esneklik gelişimi; pasif hareket sistemine ait mekanik direnç
yeteneğinde, artan boy uzaması nedeniyle, azalma meydana gelmektedir. Esneklik de bu
değişimlerden etkilenmektedir. Bunun nedeni, büyük bir olasılıkla, kas ve tendonlara ait
esneklik yeteneğinin hızlı boy uzama sürecine ayak uyduramamasıdır. Bu durum
esnekliğin eğitimini gerekli kılar. Fakat bu dönemde hareketlerin seçiminde dikkatli
olmak gerekir. Bu dönemde omurlarda öne, arkaya ve yana doğru aşırı bükme gibi
abartılı yüklenmelerden kaçınılmalıdır.
yaralanmalara duyarlıdır.
Ayrıca bu yaşta özellikle kalça eklemi de
35
2.10.3. Esneklik Antrenmanları İçin Yöntemler
Esneklik için kullanılan yöntemleri üçe ayırabiliriz.
2.10.3.1. Aktif Esnetme Yöntemleri: bu alıştırmalar, yaylanma ve savurma
hareketlerinin eklem hareket sınırlarını sonuna kadar genişletilerek yapılmasını içerir.
Kendi içerisinde iki alt gruba ayrılır.
•
Aktif-dinamik esnetme: birçok kez tekrar edilen yaylanma hareketlerini içeren
esnetme çalışmalarıdır. Aktif-dinamik alıştırmalar ortaya çıkan savurma kuvveti
nedeniyle daha kuvvetli germe uyaranı ve dolayısıyla daha yoğun bir etkinlik
oluştur.
•
Aktif-statik esnetme: birkaç yaylanma sonunda son olarak erişilen noktada
pozisyonu korumak (balistik ve tutma) şeklinde gerçekleştirilir. Dordel’e göre
aktif-statik germe alıştırmaları daha az etkili bir yöntemdir.
2.10.3.2. Pasif Germe Yöntemleri
Pasif esnetme yöntemlerinde dış kuvvetlerin rol aldığı germe alıştırmaları uygulanır.
Bu alıştırmalarda antagonistlerin yaptığı görevi eş ya da başka etkiler bir grup kas
üzerinde yaratarak onların gerilmesini sağlar. Pasif germe alıştırmaları da dinamik ve
statik olarak kendi içerisinde ikiye ayrılır.
•
Pasif-dinamik germe: bu alıştırmalarda hareket genişliği ritmik bir şekilde
artırılır ve azaltılır.
•
Pasif-statik germe: bu alıştırmalarda maksimal gerili durum 5-6 saniye kadar
korunur. Uygulamada stretching adı altında statik germe yöntemi yaygın olarak
uygulanmaktadır. Bu uygulamada, bir germe pozisyonu yavaşça alınır ve
kazanılan duruş 10-60 saniye süre ile korunur.
2.10.3.3. Gevşeme (relaksiyon) Yöntemleri
Eş yardımı ile yavaş en son duruma kadar bir kas (ya da grubu) gerilir. Bu durum 1
dakika süre ile korunur. Uygulamayı yapan psikolojik olarak bilinçli gevşemeyi dener.
Özel uygulama protokolü ile grup çalışması olarak da uygulanabilir. Etkili bir
yöntemdir.
Amerikan literatürlerinde yöntem konusunda farklı terminoloji ve sınıflamaların
kullanıldığını görüyoruz.
36
Bunlar;
Balistik çalışmalar, pasif germe (eşli) çalışmalar, uzatılmış stretch, aktif pnf, pasif pnf.
2.10.4. Esneklik Antrenmanları İçin Yöntemsel Öneriler
1. Germe uyaranında kas iğciğinin duyarlılığı değişik faktörlere bağlı olarak artar ya
da azalır. Bu gerçek esneklik antrenmanında çok önemlidir. Örneğin, uzun süre devam
eden fiziki yüklenmelerdeki kas yorgunluğunda (kramp öncesi durumlarda görüldüğü
gibi) kas iğciğinin duyarlılık eşiği yükselir. Hafif germelerde bile acı-sızlama şeklindeki
refleksler ile engelleme ortaya çıkar. Burada belirtmek gerekir ki; germeler giderek
artırılmalı, birden kontrolsüz kuvvet uygulamasıyla germe yaptırılmamalı ve acı
duygusu dikkate alınarak gerekirse germe alıştırmalarından vazgeçilmelidir.
2. Sabahları, erken saatlerde kas iğciğinin duyarlılığı yine yüksektir. Bu durumlarda
esnetme hareketleri yapılacak ise önce çok iyi ısınılması gerekir. Kas iğciği giderek
artan germe alıştırmalar basamaklamalarına uyum gösterir. Bu sebeple zamanla yeni
sınır değerler (açı genişliği) belirlenmelidir.
3. Esnekliğin artması için sürekli çalışma yapılmalıdır. Daha hazırlık periyodu ile
birlikte bu çalışmalara başlanmalı ve her gün uygulanmalıdır.
4. Tekrarlar seriler halinde çalışılmalı ve seri sonuna doğru esnekliğin eski sınırları
aşılacak şekilde alıştırmalar yapılmalıdır. Ya da bu sınır değere korunacak şekilde
germeler yapılmalıdır.
5. Eklemin stabilitesini kaybedeceği ve dolayısıyla çabuk kuvvet üzerinde olumsuz
etkide bulunacağı için aşırı germelerden kaçınılmalıdır.
6. Esneklik
antrenmanları hafif kuvvet
çalışmaları
ve gevşetici
yumuşatıcı
alıştırmalarla kombine edilmeli.
7. Germeler sırasında düzenli ve sakin soluk alıp verilmelidir.
2.10.5. Okul Çocuğu Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek
Noktalar
•
Genel esneklik çalışmalarıyla başlanmalı
•
Bütün çocukları cepheden görecek şekilde karşımıza alarak çalışmakta yarar
vardır. (yarım ay veya blok).
37
•
Bu dönemde pasif ve eşli çalışmalar tavsiye edilmez. Ancak eğer böyle bir
çalış1ma yapılacaksa eşlere gerekli bilginin verilmesi gerekir. (doğacak
yaralanmalar hakkında)
•
Çocukların belirli bir süre genel ve özel geliştirici standart antrenman
programlarını birim antrenmanın grup halinde yapılan ısınma devresinden sonra
kendi kendine uygulayabilecek duruma gelmesi sağlanmalı.
•
Daha sonraları bu alıştırmaları ev ödevi, tatil ödevi olarak yapması istenmelidir.
Bunun için yapılışının doğruluğu kontrol edilmiş 8–10 alıştırma yeterli olabilir.
2.10.6. Ergenlik Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar
•
Yaşa özgü sebeplerle giderek sınırlanmakta ya da azalan esneklik ile mücadele
için esneklik çalışmalarına ara vermemek gerekir.
•
Esnekliğin antrene edilmesine en büyük gereksinim büyümenin sonlanması
dönemine rastlar.
2.11. KOORDİNASYON VE DENGE
Koordinasyon, amaca yönelik bir harekette iskelet kasları ile merkezi sinir sisteminin
uyum içerisinde çalışması, etkileşimi anlamında bir terimdir. Beceri, hareket aygıtı
bölümlerinin hassas motor davranışlarındaki koordinasyon kalitesini anlatır. Çeviklik,
bütün motorik davranışların kondinyonel ve koordinatif kalitesini anlatır.
2.11.1. Koordinasyon ve Denge Yeteneklerin Gelişimi
Koordinatif yeteneklerin gelişimi de daha önce motorik özelliklerin gelişiminde
açıklandığı gibi biyolojik-genetik faktörlere bağlı olarak gelişir. Kişiler arası farklılıklar
her zaman söz konusu olmakla birlikte 7-9 yaşları arasında çok belirgin koordinasyon
performansındaki artış, 11 yaşın sonuna kadar devam eder.
2.11.2. Koordinasyon ve Denge Eğitimi İçin Yöntemsel Öneriler
•
Her bir koordinatif yetenek değişik yaş dönemlerinde yoğun gelişmeler gösterir. Bu
durum eğitimde göz önünde bulundurulmalıdır.
•
Özellikle hızlı büyüme dönemlerinde koordinatif özelliklerde geçici bozulmalar
ortaya çıkabilir.
38
•
Çok yönlü hareket deneyimleri koordinatif yeteneklerin kazanılma süresini kısaltır
ve dolayısıyla daha etkili bir sportif teknik öğrenimi ya da antrenmanı
gerçekleştirilir. Gelişim üzerinde geniş hareket dağarcığı etkili olur.
•
Koordinatif yetenekler karmaşık, süreklilik, değişkenlik ilkelerine uyularak
geliştirilir. Yaşa uygun gelişmede küçük oyunlar (eğitsel oyunlar) çok önemlidir.
•
Eğer ergenlik döneminde hızlı büyümeye bağlı sebeplerden dolayı koordinatif
yeteneklerde ve motor öğrenmede olumsuzluklar söz konusu oluyorsa aşağıdaki
önlemler alınmalıdır.
•
Koordinatif yeteneklerin eğitimi özellikle çocuk antrenmanlarında, her ısınma
devresinde ve sonrasında bütün teknik antrenmanlarına, kondisyonel özelliklerin
geliştirilmesinde oyun ve beceri alıştırmaları şeklinde ek alıştırmalarla verilir.
Böylece kapsamlı antrenman biçimleri ortaya konulabilir. Genç antrenmanında
özellikle antrenmanın ısınma ve bitiş kısmında oynanan top oyunları, koordinatif
eğitimi konusunda çok iyi olanaklar sağlamaktadır.
•
Çocuk ve genç antrenmanında koordinatif yeteneklerin eğitimi her zaman için
teknik ve kondisyon antrenmanlarıyla iç içe olmalıdır.
•
Yapılabilecek tekniklere ve eğitilmiş koordinatif yeteneklere yer verilmeli (80).
39
3. GEREÇ VE YÖNTEM
Araştırmaya düzenli olarak Taekwondo antrenmanları yapan ve yaşları 10 ile14
arasında değişen 87 bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152 Taekwondocu gönüllü
olarak katıldı.
Yaş; Gönüllülerin Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdan yaşları kaydedildi.
Boy uzunluğu; Holtain marka kayan kaliper ile gönüllüler ayakta dik pozisyonda
dururken skalanın üzerinde kayan kaliper başlarının üzerine dokunacak şekilde
ayarlandı ve uzunluk 1mm hassasiyetle okundu.
Vücut ağırlığı; Gönüllüler 20 grama kadar hassas bir kantarda (Angel marka) çıplak
ayak ve sadece şort giydirilerek tartıldı.
Beden kitle indeksi; Gönüllülere ait vücut ağırlığı parametresinin, boy parametresinin
karesine bölünmesi sonucu elde edildi.
Kuşak; Türkiye Taekwondo Federasyonunun resmi sitesinde sporcuların sicil
numaralarından sporcu bilgilerine girilip kuşak durumu öğrenildi. 10.gıp beyaz kuşak,
9.gıp beyaz – sarı, 8.gıp sarı, 7.gıp sarı yeşil, 6.gıp yeşil, 5.gıp yeşil – mavi, 4.gıp mavi,
3.gıp mavi – kırmızı, 2.gıp kırmızı, 1.gıp kırmızı- siyah olarak kaydedild.
Dikey sıçrama testi; Dikey sıçrama testi için Takei Physical Fitness Test Jumping
isimli cihaz kullanıldı. Gönüllülerin dikey sıçrama mesafeleri kaydedildi (81).
40
30 m Sürat; Standart 50 m kapalı koşu pistinde 5-35 m arasına kurulan fotoselli
kronometre ile deneğin bu mesafeyi koşma süresi ölçüldü, dinlenme aralıkları 5 dk
uygulanarak üç denemeden en iyisi kaydedildi.
El pençe kuvveti; Takkei marka el dinamometresi (Hand Grip) ile ölçüm
gerçekleştirildi. Beş dakika ısınmadan sonra, gönüllüler ayakta iken ölçüm yapılan kolu
bükmeden ve vücuda temas etmeden kol vücuda 45o’lik açı yaparken ölçüm alındı. Bu
durum sağ ve sol el için üçer defa tekrar edildi ve en yüksek değer pençe kuvveti değeri
olarak kullanıldı. (82).
Bacak kuvveti; Ölçüm, Takkei marka sırt ve bacak (back and lift) dinamometresi
kullanılarak yapıldı. Beş dakika ısınmadan sonra, gönüllüler dizleri bükük durumda
dinamometre sehpasının üzerine ayaklarını yerleştirdikten sonra, kollar gergin, sırt düz
ve gövde hafifçe öne eğikken, elleri ile kavradığı dinamometre barını dikey olarak
maksimum oranda bacaklarını kullanarak yukarı çekti. Bu çekiş üç kez tekrar edilip her
gönüllü için en iyi değer kaydedildi (82).
Max. VO2; max VO2 ölçümü için 20 m mekik koşu testi kullanıldı. Koşu hızını
belirlemek için protokole uygun 20 m mekik koşu testi kaseti kullanıldı. Gönüllüler 20
metrelik pistte tahtitli çizgiye ayakları ile dokunarak koştular ve iki hata yapıncaya
kadar teste devam ettiler. Tur sayısı alınarak, sonuç ml/kg/dak cinsinden kaydedildi
(81).
Filamingo denge testi; gönüllülerin dengelerini ölçmek için 50 cm. uzunluğunda, 4 cm.
yüksekliğinde ve 3 cm. genişliğinde ahşap kiriş kullanıldı. (15 cm. uzunluğunda 2 cm.
genişliğinde sabitliği sağlamak için iki destek kullanıldı.) Gönüllüler denge üzerinde,
denge boyunca tercih ettiği ayak üzerinde mümkün olduğu kadar uzun süre dengesini
tutmaya çalıştı. Gönüllülerin serbest kalan bacağını geriye bükerek, aynı tarafta bulunan
eli ile tutup Flamingo gibi durdu. Gönüllü serbest kalan kolunu dengeyi sağlamak için
kullandı. Doğru denge pozisyonuna getirmek için yardımcının ön kolunu kullananıldı.
Kol bırakıldı anda test başladı. Gönüllü, testi bir defa deneyerek testi tanıdı ve
açıklamaları doğru anladığını gösterdi. Bu denemeden sonra test başladı. Bir dakika
süre kronometre ile tutuldu. Gönüllü eliyle tutmakta olduğu bacağını bıraktığı anda
veya vücutlarının herhangi bir parçası ile yere değmeleri halinde denge bozulmuş
sayıldı ve kronometre durduruldu. Her duraklamadan sonra, aynı uygulama yeniden
başlayarak 1 dakikanın tamamlanmasına kadar devam edildi.
41
Denge kirişi üzerinde bir dakika durabilmek için gereken deneme sayısı test sonucu
olarak kaydedildi. Örneğin, bir dakika içerisinde dengesi 5 defa bozularak yeniden
dengesini sağlayan 5 puan aldı.
İlk 30 saniye içerisinde gönüllünün 15 defa denge denemesi yapması halinde, test
durduruldu ve denek 0 puan aldı.
Reaksiyon zamanı; gönüllülerin reaksiyon sürelerini ölçmek amacıyla, Bosco’nun
Newtest 2000 bataryasının reaksiyon süresi ölçme bölümü kullanıldı. Ölçümler, ışık ve
ısının yeterli olduğu sessiz ve deneğin dikkatini dağıtabilecek çevresel faktörlerden
arındırılmış bir odada yapıldı ve test öncesi gönüllü testle ilgili bilgilendirildi.
Gönüllü grubunun görsel basit (sağ ve sol el ile sağ ayak) RZ, işitsel basit (sağ ve sol el
ile sağ ayak) RZ ve görsel seçmeli (eller) RZ ölçüldü. Gönüllülerin el RZ leri için her
iki elin işaret parmakları, ayak RZ leri için sağ ayak baş parmaklarını kullanmaları
istendi.
Test hazır komutundan 2-3 saniye sonra başlatıldı ve test öncesi test bataryasını tanımak
amacı ile 3 deneme yaptırıldı. Ölçüm amaçlı farklı aralıklarla 10 uyarı verildi. En
yüksek ve en düşük birer veriler dışındaki 8 verinin ortalaması Rz olarak kaydedildi.
Görsel ve işitsel basit reaksiyon süresi ölçümü; gönüllü elleri masada yada ayaklar
yerde rahat bir şekilde testi yapan kişinin karşısında sandalyede oturdu. Gönüllü ölçülen
el işaret parmağını veya ayak baş parmağını, aparattaki daha önce belirlenen düğmeye
yerleştirerek bekletildi ve hazır komutundan 2-3 saniye sonra test başlatıldı. Görsel basit
reaksiyon süresi ölçümünde, gönüllü yanan kırmızı ışığı gördüğünde en kısa sürede, el
işaret parmağı veya ayak baş parmağıyla düğmeye basarak ışığı söndürmesi istendi.
İşitsel basit reaksiyon süresi ölçümü, yine aynı biçimde yapıldı, fakat gönüllüden sesi
duyduğu anda aparatta ortadaki düğmeye basması istendi.
Görsel seçmeli reaksiyon süresi ölçümü; gönüllü elleri masada ve rahat bir şekilde testi
yapan kişinin karşısında sandalyede oturdu. Gönüllüden sağ el işaret parmağını aparatta
sağdaki düğmeye, sol işaret parmağını soldaki düğmeye yerleştirmesi istendi ve sağdaki
ışık yandığında sağdaki düğmeye basarak soldaki ışık yandığında soldaki düğmeye
basarak ışığı en kısa sürede kapatması istendi (82).
Vücut yağ oranının yüzde (%) olarak hesaplanması; Derialtı yağ kalınlığının
ölçümü, baş parmak ile işaret parmağını kullanarak deri ve deri altı yağı tutularak, doğal
42
deri kıvrımı yönünde, kas dokusundan uzağa çekilmek suretiyle Skinfold ile yapıldı.
Skinfold un kıskaç kolları deri üzerine sabit basınç yaparken, derinin çift katının
kalınlığı ve derialtı yağ dokusu kalibrenin göstergesinden milimetre cinsinden okundu
ve Durning ve womersley formül ile hesaplandı (82)
Logx=(biceps + triceps + subskapular + subrailiac) %yağ=(4,95/D –4,5)*100
Erkekler için, D= 1,1620–0,0630 * X bayanlar için, D=1,1599–0,0717 * X
Anaerobik dayanıklılık; ölçüm bataryası olarak, ‘Hexagonal Obstacle Test ‘ kullanıldı.
Zemine, her bir kenarı 60 cm olan düzgün bir altıgen şekil çizildi. Alfabe harflerini
kullanarak şeklin her bir kenarı A’dan F’ye kadar yazarak işaretlendi. Not: 60 cm’lik
ölçüler altıgen şeklin dışından hesaplandı. Testin uygulanması ise;
Test uygulanacak gönüllü altıgen şeklin tam ortasına ve yüzü A harfine gelecek şekilde
yerleştirildi.
1- Test bitinceye kadar gönüllünün yüzü sürekli A harfi yönüne bakacaktır.
2- Gönüllüye test hakkındaki bilgileri verdikten sonra kronometre saatinizi teste
başlamak için sıfırlayın.
3- Gönüllüye başlangıç yerini anlatın.
4- 3’e kadar sayılarak “pozisyon al”, “hazır”, “başla” şeklinde söylenerek test
başlatıldı.
5- Başla komutuyla beraber saat çalıştırılacak ve kişi altıgen şeklin ortasından A
kenarının dışına her iki ayağıyla birlikte zıplayarak çıkıp aynı şekilde geri
dönecek, ardından aynı şekilde B kenarından devam edip F kenarı bitene kadar
devam edecek.
6- Gönüllü saat yönünde: A, B, C, D, E, F, A, saat yönünün tersinde: F, E, D, C, B,
A ve saat yönünde: B, C, D, E, F sıralarını takip ederek hareket ettirildi.
7- Gönüllü son saat yönündeki hareketi de bitirip altıgen şeklin ortasına
zıpladığında test sona ermiş oldu.
8- Başarılı testin sonucunu koronometre ile ölçülerek kayıt altına alındı (83).
43
Kalça fleksiyon; ganyometre’nin pivot noktası, trokanter majöre yerleştirildi. Aletin
sabit kolu aksillaya doğru, gövde uzun eksenine paralel tutuldu. Hareketli kolu ise
femurun lateral orta cizgisini takip etti. Hareket mesafesi açı cinsinden ölçüldü.
Kalça ekstansiyon; ganyometre’nin pivot noktası, trokanter majöre yerleştirildi.
Ganyometrenin sabit kolu aksillaya doğru, gövde uzun eksenine paralel tutuldu. Ölçüm
yapılırken lumbal lordozun artmamasına ve pelviste elevasyon olmamasına dikkat
edildi.
Kalça internal rotasyon; sporcu, bacakları dizden itibaren masadan sarkacak şekilde
oturtuldu. Ganyometrenin pivot noktası tuberositas tibia’ya yerleştirildi. Sabit kol karşı
dize doğru ve yere paralel şekilde tutuldu. Hareketli kol tibia’nın kristasını takip etti.
Ayrıca ölçüm yapılırken, kalçada fleksiyon, ekstansiyon, abduksiyon ve adduksiyon
hareketlerinin olmamasına dikkat edildi.
Kalça eksternal rotasyon; Ganyometrenin pivot noktası patella üzerinde diz ekleminin
orta noktasına yerleştirildi. Sabit kol yere dik tutuldu. Hareketli kol tibia’nın kristasını
takip etti. İç rotasyon için bacak ve ayak dışa doğru itildi. Uylukta adduksiyon
olmamasına dikkat edildi. Dış rotasyon içinde bacak ve ayak içe doğru hareket ettirildi.
Uylukta abduksiyon olmamasına dikkat edildi.
Diz fleksiyon; Ölçüm yüzü koyun pozisyonda yapıldı. Ganyometre femurun lateral
kondiline yerleştirildi. Ganyometrenin sabit kolu lateral orta çizgisine paralel tutuldu.
Hareketli kolu fibulayı takip etti. Kas kitleri yanıltabileceği için fibula dikkatli bir
şekilde palpe edildi.
Diz ekstansiyon; Ganyometre, diz fleksiyonunda olduğu gibi yüzükoyun yatış
pozisyonunda yerleştirilir. Diz ekleminde, hiperekstansiyon hareketi de değerlendirildi.
Sırtüstü, diz ve kalça ekstansiyonda iken M.Quadriceps femorise kuvvetli izometrik
kontraksiyon yaptırıldı (18).
Düzey; Gönüllülerin müsabakaya katılıp katılmadıklarını belirlemek amacı ile ölçüldü.
Derece; 2009 yılı Türkiye taekwondo şampiyonasına katılan sporcuların, dereceye
giren veya dereceye giremeyen sporcuların belirlenmesi amacı ile kullanıldı.
44
Verilerin analizi; grupların ortalamaları ve standart sapmaları hesaplandı. İki bağımsız
grubun karşılaştırmalar için, independent ‘t’ testi ve ikiden fazla bağımsız grupları
karşılaştırmak için ise One Way Anova testleri uygulandı.
45
4. BULGULAR
Tablo 4.1. Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcuların fiziksel ve motorik özelliklerinin
karşılaştırılması
Değişkenler
Yaş (yıl)
Boy (m)
Kilo (kg)
Beden Kitle İndeksi
(kg/m2)
Müsabaka Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (sn)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Bacak Kuvveti (kg)
Maksimal Oksijen
Kullanımı (ml/kg/dk)
Düzey
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
N
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
X ± Ss
11,78 ± 1,10
10,75 ± ,86
1,48 ± ,11
1,46 ± ,03
38,83 ± 10,01
36,00 ± 6,22
17,38 ± 2,67
16,85 ± 2,19
38,77 ± 10,45
36,25 ± 6,55
3,77 ± 1,66
2,25 ± 1,34
35,04 ± 7,19
26,50 ± 4,98
5,59 ± ,51
6,03 ± ,57
15,59 ± 6,35
10,92 ± 1,69
14,84 ± 6,43
9,00 ± 1,61
41,43 ± 13,27
23,00 ± 4,49
43,68 ± 3,42
39,87 ± 3,96
t
p
3,390
,001**
,911
,366
1,061
,293
,716
,477
,908
,368
3,329
,001**
4,407
,000***
2,846
,006**
2,893
,005**
3,578
,001**
5,430
,000***
3,451
,002**
46
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses RZ (ms)
Sağ El Işık RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli RZ (ms)
Ayak Ses RZ (ms)
Ayak Işık RZ (ms)
Vücut Yağ Yüzdesi
Anaerobik Dayanıklılık
Esneklik Kalça
Fleksiyon
Esneklik Kalça
Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal
Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
Esneklik Diz
Ekstansiyon
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
Müsabık
Müsabık olmayan
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
49
16
48,08 ± 18,30
60,00 ± ,00
2,22 ± 3,69
,00 ± ,00
243,11 ± 52,86
255,53 ± 13,72
284,18 ± 39,07
370,28 ± 28,11
493,49 ± 328,04
284,00 ± 14,13
313,23 ± 70,25
385,69 ± 51,67
329,00 ± 79,25
381,97 ± 60,39
320,88 ± 44,38
364,35 ± 26,96
375,59 ± 64,21
426,50 ± 61,20
9,3954 ± 4,64
12,24 ± 5,16
13,98 ± 3,18
16,33 ± 1,08
122,24 ± 16,30
126,25 ± 4,28
25,41 ± 12,32
20,00 ± 10,95
31,33 ± 7,20
32,50 ± 11,83
30,41 ± 6,52
32,50 ± 2,59
133,77 ± 7,47
140,00 ± 10,95
182,45 ± 7,78
182,50 ± 8,56
2,592
2,397
,925
8,136
,564
3,796
2,447
3,691
2,854
1,960
2,884
,967
1,563
,478
1,246
2,565
,022
,012*
,020*
,359
,000***
,575
,000***
,017*
,000***
,008**
,062
,005**
,337
,123
,635
,217
,013*
,982
Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma
sonucu, boy, kilo, beden kitle indeksi (BKİ), müsabaka kilosu, sağ el ses reaksiyon
zamanı (RZ), sol el ses RZ, vücut yağ yüzdesi (% VYY), kalça fleksiyonu, kalça
ekstansiyonu, kalça internal rotasyonu, kalça eksternal rotasyonu, diz ekstansiyonu
parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Denge süresi,
denge puanı, seçmeli ışık RZ ve diz fleksiyonu parametrelerinde p<0,05, düzeyinde
anlamlı farklılık bulunmuştur. Yaş, kuşak, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe
kuvveti, maksimal oksijen kullanımı (max. VO2), ayak Işık RZ ve anaerobik
47
dayanıklılık parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey
sıçrama, bacak kuvveti, sağ el ışık RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde
p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Tablo 4.2. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcuların fiziksel ve
motorik özelliklerinin karşılaştırılması
Değişkenler
Yaş (yıl)
Boy (m)
Kilo (kg)
Beden Kitle İndeksi (kg/m2)
Müsabaka Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (sn)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Bacak Kuvveti (kg)
MAXVO2 (ml/kg/dk)
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses RZ (ms)
Sağ El Işık RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli RZ (ms)
Derece
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
N
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
X ± Ss
11,24 ± 1,19
12,15 ± ,67
1,45 ± ,079
1,54 ± ,12
36,83 ± 7,64
41,05 ± 11,86
17,35 ± 2,64
17,01 ± 2,38
36,64 ± 7,80
41,55 ± 12,45
2,71 ± 1,63
4,95 ± ,22
31,22 ± 7,46
36,80 ± 6,70
5,69 ± ,58
5,73 ± ,50
12,48 ± 3,92
18,85 ± 7,27
11,27 ± 4,06
18,20 ± 7,42
32,11 ± 10,54
47,65 ± 15,58
41,60 ± 4,15
45,33 ± ,99
55,57 ± 12,77
40,77 ± 19,96
,67 ± 2,26
3,95 ± 4,24
253,49 ± 50,51
229,71 ± 31,40
322,16 ± 51,23
267,61 ± 30,65
5365,82 ± 34228,50
244,51 ± 49,46
347,37 ± 76,44
294,37 ± 48,25
362,27 ± 72,45
296,51 ± 72,25
t
P
3,177
,002**
2,784
,010*
1,461
,156
,505
,615
1,625
,116
6,082
,000***
2,866
,006**
,248
,805
3,689
,001**
3,923
,001**
4,065
,000***
3,963
,000***
3,049
,005**
3,266
,003**
1,940
,057
4,413
,000***
,666
,508
2,851
,006**
3,384
,002**
48
Ayak Ses RZ (ms)
Ayak Işık RZ (ms)
Vücut Yağ Yüzdesi
Anaerobik Dayanıklılık
Esneklik Kalça Fleksiyon
Esneklik Kalça Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
Esneklik Diz Ekstansiyon
Düzey
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
45
20
343,43 ± 44,10
304,93 ± 34,13
410,87± 64,05
336,93 ± 39,17
11,18 ± 5,28
7,65 ± 2,62
14,79 ± 3,08
14,05 ± 2,78
122,67 ± 13,08
124,50 ± 17,24
20,22 ± 9,17
32,75 ± 13,71
32,00 ± 8,28
30,75 ± 9,07
31,11 ± 5,42
30,50 ± 6,86
135,78 ± 8,92
134,25 ± 8,63
183,22 ± 8,47
180,75 ± 6,34
1,36 ± ,48
1,00 ± ,00
3,465
,001**
4,769
,000***
2,826
,006**
,953
,346
,424
,674
3,731
,001**
,526
,602
,352
,727
,652
,518
1,302
,199
3,270
,002**
Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcular
arasında yapılan karşılaştırma sonucu, kalça internal rotasyonu, kalça eksternal
rotasyonu, diz fleksiyonu, diz ekstansiyonu kilo, BKİ, müsabaka kilosu, sürat, sağ el ses
RZ, sol el ses RZ, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, parametrelerinde p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Boy, parametrelerinde p<0,05, düzeyinde
anlamlı farklılık bulunmuştur. Yaş, dikey sıçrama, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe
kuvveti, denge süresi, denge puanı, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, VYY
%, kalça ekstansiyonu ve düzey parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunmuştur. Kuşak, bacak kuvveti, max. VO2, sağ el ışık RZ, ayak ışık RZ,
parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
49
Tablo 4.3. Erkek sporcuların yaş gruplarına ilişkin fiziksel ve motorik özelliklerinin aritmetik
ortalamaları, standart sapmaları ile ‘F’ ve ‘p’
Değişkenler
Boy (m)
Kilo (kg)
Beden Kitle İndeksi (kg/m2)
Müsabaka Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (ms)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Yaş
Grupları
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
F
N
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
X ± Ss
1,43 ± ,073
1,42 ± ,051
1,52 ± ,12
1,53 ± ,09
1,48 ± ,10
35,45 ± 7,11
31,38 ± 3,62
42,13 ± 11,88
41,72 ± 7,10
38,13 ± 9,26
17,31 ± 2,77
15,64 ± 1,51
17,89 ± 3,21
17,72 ± 1,55
17,25 ± 2,55
36,00 ± 7,10
30,85 ± 4,43
42,32 ± 12,43
41,44 ± 7,58
38,15 ± 9,65
2,76 ± 1,03
3,08 ± 1,89
3,68 ± 1,89
4,00 ± 1,79
3,40 ± 1,71
27,29 ± 5,64
32,54 ± 5,84
35,95 ± 7,81
35,69 ± 7,67
32,94 ± 7,64
6,02 ± ,65
5,66 ± ,42
5,63 ± ,29
5,48 ± ,67
5,70 ± ,56
11,06 ± 2,91
11,40 ± 4,14
17,05 ± 7,24
17,42 ± 4,98
14,44 ± 5,92
9,88 ± 2,94
10,09 ± 3,56
15,83 ± 8,13
p
7,094
,000***
5,844
,001**
2,467
,071
5,532
,002**
1,833
,151
5,872
,001**
3,180
,030*
7,199
,000***
7,661
,000***
50
Bacak Kuvveti (kg)
MAXVO2 (ml/kg/dk)
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses RZ (ms)
Sağ El Işık RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli RZ (ms)
Ayak Ses RZ (ms)
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
16,96 ± 4,41
13,40 ± 6,17
29,23 ± 7,02
31,61 ± 12,48
45,32 ± 18,37
39,31 ± 9,36
36,89 ± 14,17
36,85 ± 1,96
43,23 ± 1,51
45,34 ± 1,06
45,53 ± 1,02
42,75 ± 3,89
57,49 ± 10,36
47,57 ± 19,44
49,69 ± 17,86
48,50 ± 17,87
51,01 ± 16,67
,23 ± ,97
1,23 ± 3,00
3,32 ± 4,53
1,62 ± 2,96
1,68 ± 3,34
257,11 ± 20,55
246,37 ± 26,20
231,65 ± 26,26
251,62 ± 83,62
246,17 ± 46,57
348,71 ± 51,39
315,34 ± 31,66
277,92 ± 40,02
283,83 ± 49,29
305,37 ± 52,22
270,90 ± 24,39
179,28± 63,68
250,06 ± 44,13
245,67 ± 38,78
379,00 ± 28,48
356,76 ± 81,66
352,55 ± 80,51
316,65 ± 52,85
303,42 ± 69,32
331,06 ± 72,91
366,87 ± 55,72
381,98 ± 70,11
298,50 ± 74,01
334,90 ± 87,45
342,04 ± 78,07
361,89 ± 43,70
5,668
,002**
137,850
,000***
1,213
,313
2,894
,042*
1,001
,398
9,348
,000***
1,357
,264
2,213
,096
4,298
,008**
5,333
,002**
51
Ayak Işık RZ (ms)
Vücut Yağ Yüzdesi
Anaerobik Dayanıklılık
Esneklik Kalça Fleksiyon
Esneklik Kalça Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
Esneklik Diz Ekstansiyon
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
331,67 ± 40,94
325,88 ± 32,92
306,08 ± 45,76
331,58 ± 44,76
424,12 ± 49,76
402,10 ± 78,40
354,23 ± 31,75
378,77 ± 84,08
388,12 ± 66,77
11,07 ± 5,89
8,61 ± 2,48
10,25 ± 5,95
10,08 ± 3,80
10,09 ± 4,89
14,87 ± 2,63
15,31 ± 3,52
14,22 ± 3,11
14,05 ± 2,86
14,56 ± 2,99
126,47 ± 10,42
129,23 ± 12,56
124,47 ± 13,63
113,44 ± 16,40
123,23 ± 14,37
20,29 ± 10,53
23,08 ± 13,77
28,95 ± 13,29
23,12 ± 9,98
24,08 ± 12,15
36,76 ± 7,06
28,08 ± 11,28
30,26 ± 6,97
30,62 ± 7,04
31,61 ± 8,48
32,35 ± 4,72
29,61 ± 7,21
29,74 ± 5,89
31,87 ± 5,74
30,92 ± 5,86
133,82 ± 7,40
142,69 ± 10,92
133,42 ± 8,17
133,12 ± 6,02
135,31 ± 8,79
182,65 ± 9,37
179,23 ± 5,34
183,16 ± 6,71
184,06 ± 9,17
4,091
,010*
,619
,605
,560
,644
4,082
,010*
1,682
,180
3,425
,023*
,953
,421
4,465
,007**
,993
,402
52
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
Düzey
Derece
*p<0,05
**p<0,01
65
17
13
19
16
65
17
13
19
16
65
182,46 ± 7,91
1,47 ± ,51
1,31 ± ,48
1,21 ± ,42
1,00 ± ,00
1,25 ± ,43
,00 ± ,00
,23 ± ,44
,58 ± ,51
,37 ± ,50
,31 ±,46
3,800
,015*
6,005
,001**
***p<0,001
Erkek sporcular arasındaki yaş faktörüne göre yapılan karşılaştırma sonucu, BKİ, kuşak,
denge süresi, sağ el ses RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, VYY %, anaerobik
dayanıklılık, kalça ekstansiyonu, kalça eksternal rotasyonu ve diz ekstansiyonu
parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Sürat, denge
puanı, ayak ışık RZ, kalça fleksiyonu, kalça internal rotasyonu ve düzey
parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kilo, müsabaka
kilosu, dikey sıçrama, bacak kuvveti, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, diz fleksiyonu,
parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, sağ el pençe
kuvveti, sol el pençe kuvveti, max. VO2, sağ el ışık RZ, parametrelerinde p<0,001
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Boy parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş daha yüksek 12 ile 13 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Kilo parametresinde 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Müsabaka kilosu parametresinde 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Dikey sıçrama parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
53
Sürat parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş
daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sol el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş
daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Bacak kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Max. VO2, parametresinde 10 yaş ile 11, 12 ile 13 yaşları arasında, 11,12 ve 13 yaşları
daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ile 13 yaşları arasında, 12 ve 13 yaşları
daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş gruplar
arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmıştır.
Denge puanı parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaşları daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sağ el ışık RZ sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında,
10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları
arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Seçmeli ışık RZ parametresinde 12 yaş ile 10 ve 11 yaşları arasında, 10 ve 11 yaşları
daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Ayak ses RZ parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
54
Ayak ışık RZ 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılığa rastlanmamıştır.
Kalça fleksiyonu parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılığa rastlanmamıştır.
Kalça internal rotasyonu parametresinde 10 yaş ile 11 yaşları arasında, 10 yaş daha
yüksek lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları
arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Diz fleksiyonu parametresinde 10 yaş ile 11 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır
Düzey parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Derece parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
55
Tablo 4.4: Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcuların aritmetik ortalamaları, standart
sapmaları ile ‘t’ ve ‘p’ değerleri
Değişkenler
Yaş (yıl)
Boy (m)
Kilo (kg)
Beden Kitle İndeksi
Müsabaka Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (sn)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Bacak Kuvveti (kg)
MAXVO2 (ml/kg/dk)
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses RZ (ms)
Sağ El Işık RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli RZ (ms)
Ayak Ses RZ (ms)
Ayak Işık RZ (ms)
Vücut Yağ Yüzdesi
Düzey
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
N
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
X ± Ss
11,42 ± 1,03
11,80 ± 1,51
1,48 ± ,12
1,57 ± ,05
40,25 ± 14,56
51,16 ± 1,46
17,83 ± 4,09
20,98 ± 2,12
39,49 ± 11,83
50,00 ± 2,51
4,28 ± 1,39
1,80 ± 1,00
32,78 ± 5,98
30,80 ± 11,56
6,01 ± ,62
6,20 ± 1,35
14,58 ± 6,04
15,06 ± 3,32
13,80 ± 6,21
12,52 ± 3,12
36,16 ± 12,46
36,90 ± 5,78
37,08 ± 3,88
34,77 ± 4,99
48,65 ± 18,37
60,00 ± ,00
2,58 ± 3,63
,00 ± ,00
245,55 ± 48,90
257,07 ± 28,52
304,68 ± 58,25
375,05 ± 88,96
267,07 ± 47,77
257,95 ± 37,32
328,72 ± 69,77
372,05 ± 94,93
348,30 ± 73,03
375,75 ± 32,04
325,72 ± 54,40
309,25 ± 28,90
361,30 ± 66,36
410,42 ± 77,97
10,37 ± 5,06
t
p
1,061
,299
2,980
,004**
3,332
,001**
3,302
,001**
3,929
,000**
7,417
,000**
,736
,470
,877
,383
,342
,733
,885
,379
,255
,799
1,905
,068
2,751
,007**
3,171
,002**
1,002
,319
3,331
,003**
,784
,435
2,234
,028*
2,399
,019*
1,296
,198
2,555
,016*
7,083
,000***
56
Anaerobik Dayanıklılık
Esneklik Kalça Fleksiyon
Esneklik Kalça
Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal
Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
Esneklik Diz Ekstansiyon
*p<0,05
**p<0,01
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
Müsabık
Müsabık Olmayan
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
67
20
18,72 ± 2,64
14,15 ± 3,29
16,06 ± 1,29
122,30± 14,88
134,00 ± 20,11
27,19 ± 11,97
20,00 ± ,00
33,54 ± 6,92
16,00 ± 7,54
30,70 ± 7,28
28,00 ± 2,51
137,73 ± 24,71
123,00 ± 15,08
183,14 ± 5,22
190,00 ± ,00
2,527
,013*
2,413
,023*
2,676
,009**
9,298
,000***
2,567
,012*
2,523
,013*
5,855
,000***
***p<0,001
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma
sonucu, yaş, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak
kuvveti, max. VO2, sağ el ses RZ, sol el ses RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık
RZ, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, kalça eksternal rotasyonu, diz fleksiyonu,
parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, kilo, BKİ,
denge süresi, denge puanı, sağ el ışık RZ, kalça ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Müsabaka kilosu, kuşak, VYY %, kalça
internal rotasyonu, diz ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunmuştur.
57
Tablo 4.5. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş bayan sporcuların aritmetik
ortalamaları, standart sapmaları ile ‘t’ ve ‘p’ değerleri
Değişkenler
Yaş (yıl)
Boy (m)
Kilo (kg)
Beden Kitle İndeksi ( kg/m2)
Müsabaka Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (ms)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Bacak Kuvveti (kg)
MAXVO2 (ml/kg/dk)
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses RZ (ms)
Sağ El Işık RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli RZ (ms)
Ayak Ses RZ (ms)
Ayak Işık RZ (ms)
Vücut Yağ Yüzdesi
Derece
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
N
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
X ± Ss
11,39 ± 1,27
11,66 ± ,99
1,47 ± ,12
1,54 ± ,09
42,46 ± 12,35
43,14 ± 15,18
19,09 ± 3,19
17,87 ± 4,71
41,92 ± 10,89
41,89 ± 2,05
2,71 ± 1,65
5,00 ± ,00
30,22 ± 8,71
35,03 ± 4,73
5,98 ± ,95
6,15 ± ,68
12,73 ± 5,77
17,21 ± 4,00
11,35 ± 5,15
16,28 ± 5,09
34,76 ± 10,61
38,35 ± 11,86
34,93 ± 3,99
38,65 ± 3,63
56,18 ± 11,47
44,91 ± 20,28
,12 ± ,60
4,39 ± 3,90
261,24 ± 46,91
231,37 ± 36,99
353,51 ± 75,08
278,76 ± 40,42
279,67 ± 47
246,02 ± 36,08
366,35 ± 84,08
303,01 ± 51,01
377,04 ± 65,40
325,69 ± 57,28
330,48 ± 54,51
310,91 ± 41,76
401,95 ± 76,26
334,74 ±42,73
14,29 ± 6,23
t
P
1,078
,284
2,728
,008**
,223
,824
1,367
,176
,010
,992
8,550
,000***
3,065
,003**
,916
,362
4,078
,000***
4,465
,000***
1,466
,147
4,488
,000***
3,066
,003**
6,690
,000***
3,223
,002**
5,541
,000***
3,655
,000***
4,094
,000***
3,831
,000***
1,834
,070
4,869
,000***
3,934
,000***
58
Anaerobik Dayanıklılık
Esneklik Kalça Fleksiyon
Esneklik Kalça Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
Esneklik Diz Ekstansiyon
Düzey
*p<0,05
**p<0,01
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
Derecesiz
Dereceli
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
49
38
9,72 ± 3,98
14,88 ± 2,57
14,22 ± 3,59
125,82 ± 17,57
123,92 ± 16,03
21,43 ± 7,07
30,84 ± 12,69
24,59 ± 9,83
35,84 ± 6,64
27,96 ± 4,32
32,82 ± 7,94
130,92 ± 13,18
138,76 ± 32,18
185,41 ± 5,38
183,83 ± 5,39
1,41 ± ,50
1,00 ± ,00
,959
,341
,518
,606
4,391
,000***
6,355
,000***
3,401
,001***
1,414
,164
1,356
,179
5,060
,000***
***p<0,001
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma
sonucu, yaş, kilo, BKİ, müsabaka kilosu, sürat, bacak kuvveti, ayak ses RZ, anaerobik
dayanıklılık, kalça fleksiyonu, diz fleksiyonu, diz ekstansiyonu, parametrelerinde
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Boy, dikey sıçrama, denge süresi,
sağ el ses RZ, kalça eksternal rotasyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunmuştur. Kuşak, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, max. VO2,
denge puanı, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ,
VYY %, kalça ekstansiyonu, kalça internal rotasyonu, düzey parametrelerinde p<0,001
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Tablo 4.6. Bayan sporcuların yaş grupları arasındaki karşılaştırma sonuçlarına ait ‘F’ ve ‘p’ değerleri
Değişkenler
Düzey
Derece
Boy (m)
Yaş Grupları
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
N
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
X ± Ss
1,33 ± ,48
1,00 ± ,00
1,00 ± ,00
1,52 ± ,51
1,23 ± ,42
,25 ± ,44
,50 ± ,51
,68 ± ,48
,35 ± ,49
,44 ± ,50
1,40 ± ,09
1,47 ± ,05
F
p
10,819
,000***
3,514
,019*
25,693
,000***
59
Kilo (kg)
Beden Kitle
İndeksi (kg / m2)
Müsabaka
Kilosu (kg)
Kuşak (gıp)
Dikey Sıçrama
30 m Sürat (sn)
Sağ Pençe (kg)
Sol Pençe (kg)
Bacak Kuvveti
(kg)
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
1,53 ± ,11
1,61 ± ,05
1,50 ± ,11
36,23 ± 12,24
35,84 ± 1,48
43,55 ± 10,33
54,24 ± 15,38
42,76 ± 13,58
17,94 ± 4,13
16,67 ± 1,45
18,44 ± 2,62
20,77 ± 5,15
18,55 ± 3,95
36,92 ± 11,68
34,94 ± 2,18
44,54 ± 11,71
50,04 ± 9,09
41,91 ± 11,34
3,00 ± 1,50
4,83 ± ,71
4,41 ± 1,18
2,91 ± 2,04
3,71 ± 1,68
23,42 ± 6,41
34,33 ± 3,25
33,27 ± 4,62
39,13 ± 3,84
32,32 ± 7,59
6,73 ± ,83
5,67 ± ,69
6,10 ± 45
5,61 ± ,80
6,06 ± ,84
9,83 ± 3,40
12,96 ± 2,65
15,84 ± 4,82
20,00 ± 4,51
14,69 ± 5,52
8,38 ± 2,51
11,20 ± 1,20
15,80 ± 5,28
18,45 ± 5,19
13,50 ± 5,66
25,42 ± 3,97
32,94 ± 6,91
42,14 ± 10,72
44,83 ± 9,13
36,33 ± 11,25
12,484
,000***
4,444
,006**
10,991
,000***
9,165
,000***
44,665
,000***
11,946
,000***
27,222
,000***
28,787
,000***
27,907
,000***
60
MAXVO2
(ml/kg/dk)
Denge Süre (sn)
Denge Puan
Sağ El Ses
RZ (ms)
Sağ El Işık
RZ (ms)
Sol El Ses RZ (ms)
Sol El Işık RZ (ms)
Seçmeli
RZ (ms)
Ayak Ses
RZ (ms)
Ayak Işık RZ (ms)
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
31,85 ± 2,28
35,86 ± 1,64
38,80 ± 2,29
39,85 ± 4,13
36,55 ± 4,25
58,22 ± 8,72
49,50 ± 17,53
43,93 ± 19,92
52,40 ± 17,21
51,26 ± 16,79
1,87 ± 3,33
3,78 ± 4,67
1,82 ± 2,75
,87 ± 2,12
1,99 ± 3,36
299,83 ± 41,04
247,56 ± 16,22
224,77 ± 34,46
217,23 ± 20,34
248,20 ± 45,15
397,50 ± 85,13
305,75 ± 33,33
279,94 ± 48,03
291,85 ± 26,39
320,86 ± 72,39
315,21 ± 35,45
276,92 ± 31,60
234,45 ± 29,57
232,39 ± 16,62
264,97 ± 45,54
432,90 ± 68,38
317,82 ± 55,84
300,91 ± 49,54
292,84 ± 19,97
338,68 ± 77,87
428,93 ± 71,78
321,12 ± 23,32
310,22 ± 33,41
345,72 ± 39,34
354,61 ± 66,75
374,62 ± 42,46
342,05 ± 28,05
285,10 ± 34,12
286,43 ± 12,36
321,93 ± 50,05
444,19 ± 80,40
391,92 ± 25,42
323,76 ± 43,51
38,302
,000***
3,081
,032*
2,736
,049*
35,141
,000***
22,332
,000***
42,518
,000***
37,652
,000***
29,562
,000***
44,439
,000***
28,500
,000***
61
Vücut Yağ Yüzdesi
Anaerobik Dayanıklılık
Çabukluk Hata
Çabukluk Sıçrama Sayısı
Esneklik Kalça Fleksiyon
Esneklik Kalça Ekstansiyon
Esneklik Kalça İnternal
Rotasyon
Esneklik Eksternal Rotasyon
Esneklik Diz Fleksiyon
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
87
24
18
22
23
329,47 ± 29,37
372,59 ± 71,80
12,22 ± 7,15
8,14 ± 1,55
12,26 ± 4,40
15,66 ± 5,65
12,29 ± 5,80
16,65 ± 3,20
11,74 ± 2,34
14,21 ± 2,56
15,05 ± 1,92
14,60 ± 3,06
4,29 ± 3,44
,89 ± ,90
1,50 ± 1,06
1,13 ± 2,09
2,05 ± 2,59
27,87 ± 8,01
23,94 ± 1,89
28,36 ± 6,67
32,43 ± 6,24
28,39 ± 6,88
122,04 ± 13,75
117,22 ± 18,88
125,00 ± 9,51
134,13 ± 20,09
124,99 ± 16,85
25,92 ± 11,86
28,89 ± 10,37
25,00 ± 11,95
23,04 ± 9,14
25,54 ± 10,92
29,04 ± 6,01
33,61 ± 4,13
34,77 ± 9,19
21,74 ± 13,11
29,51 ± 10,22
25,92 ± 3,66
28,89 ± 5,30
34,54 ± 7,22
31,09 ± 6,56
30,08 ± 6,59
137,21 ± 40,80
135,56 ± 4,50
127,73 ± 16,01
136,74 ± 10,93
87
134,34 ± 23,62
6,803
,000***
12,963
,000***
11,627
,000***
6,134
,001***
4,199
,008**
,992
,401
9,558
,000***
8,837
,000***
,782
,507
62
Esneklik Diz Ekstansiyon
*p<0,05
**p<0,01
10,00
11,00
12,00
13,00
Toplam
24
18
22
23
87
184,54 ± 5,03
185,00 ± 6,18
181,87 ± 5,13
187,39 ± 4,23
184,72 ± 5,41
4,357
,007**
***p<0,001
Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma
sonucu, kalça ekstansiyonu, diz fleksiyonu, parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunamamıştır. Denge süresi, denge puanı, parametrelerinde p<0,05,
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Derece, BKİ, kalça fleksiyonu, diz
ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Düzey,
boy, kilo, müsabaka kilosu, kuşak, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el
pençe kuvveti, bacak kuvveti, max. VO2, sağ el ses RZ, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol
el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, VYY %, anaerobik dayanıklılık,
kalça internal rotasyonu, kalça eksternal rotasyonu, parametrelerinde p<0,001
düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Düzey parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş lehine p<0,01
düzeyinde, 11 ve 12 yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde, anlamlı
farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Derece parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş lehine p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılığa rastlanmamıştır.
Boy parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ve 13 yaşları lehine p<0,01
düzeyinde, 11yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde, 12 yaş ile 13
yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanırken, 10 yaş
ile 11 yaşları arasında p>0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Kilo parametresinde 13 yaş ile tüm yaş grupları arasında 13 yaş lehine p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
BKİ parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılığa rastlanmamıştır.
63
Müsabaka kilosu parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde,
11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken,
diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Kuşak parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01
düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı, 12
yaş ile 13 yaşları arasında 12 daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Dikey sıçrama parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha
yüksek p<0,01 , 11 yaş ile 12 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01, 12 yaş ile 13
yaşları arasında 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken,
11 ile 12 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sürat parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01
düzeyinde yaş lehine anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha
düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01
düzeyinde, 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 yaş daha düşlük p<0,01 düzeyinde anlamlı
farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Sol el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01
düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık
bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Bacak kuvveti parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 ile 13 yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Max. VO2 parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01
64
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 ile 13 yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Denge süresi parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Denge puanı parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sağ el ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde
anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı
farklılığa rastlanmamıştır.
Sağ el ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sol el ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Sol el ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Seçmeli ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Ayak ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
65
Ayak ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01
düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
VYY % 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, anlamlı
farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa
rastlanmamıştır.
Anaerobik dayanıklılık parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha
yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük
p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Çabukluk hata parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek
p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Çabukluk sıçrama sayısı parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha
düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Kalça fleksiyonu parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük
p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Kalça internal rotasyonu parametresinde 13 yaş ile 10, 11 ve 12 yaşları arasında 13 yaş
daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında
p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Kalça eksternal rotasyonu parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş
daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01
düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde
anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Diz ekstansiyonu parametresinde 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 yaş daha düşük
p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05
düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
66
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Savunma ve mücadele sporu özelli taşıyan Taekwondo’nun, uzun süreli çalışmayla,
sporcuların fiziksel ve fizyolojik karakteristiklerine olan etkileri yapılan test ve
ölçümlerle değerlendirilebilmektedir. Bu çalışmada 10 ile14 yaşları arasında bulunan 87
bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152 taekwondocu gönüllü olarak yer aldı.
Dikey sıçrama: Müsabık
ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye
şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan sporcuların ve gruplar
arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık
bulunmuştur. Bu farkın oluşmasının nedeninin düzenli antrenman yapan müsabık
sporcuların dikey sıçramalarında olumlu yönde gelişme olduğu söylenebilir. Bu olumlu
gelişmenin taekwondo sporunda antrenman esnasında ve müsabaka sırasında yapılan
stepslerle(dans) ilgili olduğu söylenebilir.
Aynı yaş grubuna ait farklı spor dallarında erkek sporcularda yapılan ölçümlerde dikey
sıçrama değerlerini Aydos ve arkadaşları spor yapanlarda 39±6,51 cm, spor
yapmayanlarda 27,93 ±5,43 cm olarak bulmuştur (84).
Zorba ve arkadaşları farkılı spor dallarında spor yapanlarla sedanterler arasında
yaptıkları çalışmada futbolcularda 30,58 ±5,64 cm, basketbolcularda 34,6±7,67 cm,
sedanterlerde 23,4±2,75 cm olarak bulmuşlardır (85).
67
Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,4±1,07) 52,1±9,61 cm,(86)
Şenel ve arkadaşları genç milli badminton takımında (yaş 17±1,85) 46,62±7,72 cm,(87)
Müniroğlu ve arkadaşları Ankara’daki 12-14 yaş grubundaki yüzücülerde yaptıkları
çalışmada kısa mesafe yüzücülerde 43,7±9,84 cm, uzun mesafe yüzücülerde 33,23±3,67
cm. olarak bulmuşlardır (88).
Aynı yaş grubuna ait farklı spor dallarında bayan sporcularda yapılan ölçümlerde dikey
sıçrama değerlerini Sevim ve arkadaşlarının 14-16 yaş grubu kız basketbolcularda
yaptığı çalışmada gönüllü grubunda 31,7±5,20 cm, kontrol grubunda 30,0±2,51 cm
olarak bulmuşlardır (89).
Müniroğlu ve arkadaşları Ankara’daki 12-14 yaş grubundaki yüzücülerde yaptıkları
çalışmada kısa mesafe yüzücülerde 34,37 ±3,50 cm, uzun mesafe yüzücülerde
28,47±0,92 cm olarak bulmuşlardır (88).
Şenel ve arkadaşları genç milli badminton takımında (yaş 16±1,89) 36,83±3,86 cm
olarak bulmuşlardır (87).
Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,9±1,67) 37,5±6,27 cm olarak
bulmuşlardır (86).
Araştırma sonucunda elde edilen değerler ile literatür bilgiler paralellik göstermektedir.
Sürat: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında
dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan
sporcuların karşılaştırması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu gelişmenin
nedeni taekwondo sporunda sürat çalışmalarına yer verildiği ve süratin önemli bir
motorik özellik olduğu söylenebilir.
2002 yılında, Uğraş ve Ark. tarafından 18 amatör futbolcu üzerinde yapılan 30 m koşu
ortalamaları ilk testi (X) = 2,75 ± 0.08 bulunurken, 10 haftalık antrenman periyodundan
sonra alınan son testi (X) = 2,69 ± 0,08 olarak tespit edilmiştir. Teste tabi tutulan
futbolcuların ilk ve 10 haftalık antrenman sonrası son test ortalamaları arasında anlamlı
fark olduğu bulunmuştur (90).
Eler tarafından, 1996 yılında 15 üst düzey hentbolcu üzerinde yapılan antrenman öncesi
ve sonrası 30 m sürat testleri ortalamaları ölçülmüştür. Antrenman öncesi 30 m sürat
testleri (X) = 4,36 ± 0,12 iken, iki ayrı hazırlık döneminde yapılan 12 haftalık
68
antrenman sonrası 30 m sürat testleri (X) = 4,30 ± 0,11 olarak tespit edilmiştir.
Araştırma kapsamında tutulan hentbolcuların antrenman öncesi ve 12 haftalık
antrenman sonrası son test ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (91).
Güzel ve Ark. tarafından 11 futbol ve 9 voleybol sporcusu üzerinde yapılan 30 m koşu
testi ortalamaları voleybolcularda (X) = 5.87 ± 0.34 iken futbolcularda ise (X) = 5.06 ±
0.20 olarak tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında tutulan farklı branşlardaki
sporcuların 30 m sürat testi ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (92).
Sürati geliştirmek için farklı spor dallarının şok çalışmalarından yararlandığı
bilinmektedir. Patlama yeteneğinin özelliği en kısa zaman biriminde en yüksek enerjiyi
oluşturarak en fazla kuvveti meydana getirebilme olarak açıklanabilir. Sıçrama
çalışmaları elastik kuvvet ile ilişkilidir elastik kuvvet ise sıçrama anında konsantrik faz
öncesinde oluşan ekzantrik fazda kasın elastik üyelerinde meydana gelen potansiyel
enerjinin yerden yükseliş anında konsantrik fazdaki kuvvete aktarılan kısmı ile
açıklanabilir (93).
Araştırma sonucunda elde edilen değerler ile literatür bilgiler paralellik göstermektedir.
Bacak kuvveti: Müsabık
ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye
şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek
ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu
gelişmenin nedenini yaşa bağlı olarak ve taekwondo sporunun daha çok ayak teknikleri
ile yapıldığı düşünülürse bacak kuvvetinin önemli olduğu vurgulanarak söylenebilir.
Sağ pençe ve sol pençe kuvveti: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların,
Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar
arası erkek sporcular ile Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş- girememiş ve
gruplar arası bayan sporcuların sağ Pençe ve Sol Pençe Kuvvetinde anlamlı farklılık
bulunmuştur.
Taekwondo Milli takım aday sporcularının pençe kuvveti ortalama değerleri sağ el
47±305,84 kg, sol el pençe kuvveti 46,57±5,16 kg, bacak kuvveti ortalama değeri
151,46±25,31 kg olarak bulunmuştur (94).
Zorba ve arkadaşları farklı spor dalları ve sedanterler arasında yaptığı çalışmada
futbolcularda sağ el pençe kuvveti 34,95 ± 7,56 kg., sol el pençe kuvveti 32,02 ± 7,52
kg., bacak kuvveti 75,5 ± 18,3 kg., voleybolcularda sağ el pençe kuvveti 32,75 ± 5,59
69
kg., sol el pençe kuvveti 30,01 ± 5,03 kg., bacak kuvveti 70,3 ± 13,1 kg.,
basketbolcularda sağ el pençe kuvveti 33 ± 6,82 kg., sol el pençe kuvveti, 30,4± 6,01
kg., bacak kuvveti 73,7 ± 17,8 kg., sedanterlerde sağ el pençe kuvveti 32,45 ± 6,08 kg.,
sol el pençe kuvveti 31,2± 6,29 kg., bacak kuvveti 57 ± 15,2 kg. olarak bulmuşlardır
(85).
Seliger ve arkadaşları adölesan çocuklarda sağ el pençe kuvveti 35,8 ± 8,6 kg., sol el
kuvveti 33,6 ± 7,9 kg. olarak bulmuşlardır (95).
Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,4 ± 1,07) sağ el pençe kuvveti
41,7 ± 5,38 kg., sol el pençe kuvveti 37,4 ± 1,93 kg., bacak kuvveti 112,0 ± 2,11 kg.
olarak bulmuşlardır (86).
Şenel ve arkadaşları (1998) genç milli badmintoncularda (yaş 17 ± 1,85) sağ el pençe
kuvveti 39,15 ± 7,75 kg., sol el pençe kuvveti 34, 53 ± 7,16 kg. olarak tespit etmişlerdir
(87).
Bu çalışmadaki değerler sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti ve bacak kuvveti için
Aydosun, Zorba, Seliger, Çimen ve Şenel’in değerlerinden düşük olduğu görülmüştür.
Aynı yaş gurubuna ait farklı spor dallarında bayan sporcularda yapılan ölçümlerde sağ
ve sol pençe kuvveti ve bacak kuvveti değerlerini Sevim ve arkadaşları bayan
basketbolcularda sağ el pençe kuvveti 21,0 ± 1,65 kg., sol el pençe kuvveti 17,9 ± 2,14
kg., bacak kuvveti 88,7 ± 8,85 kg., kontrol gurubunda sağ el pençe kuvveti 20,4 ± 1,43
kg., sol pençe kuvveti 17,3 ± 1,12 kg., bacak kuvveti 86,1 ± 18,8 kg. olarak
bulmuşlardır (89).
Şenel ve arkadaşları (1998) genç milli badminton takımında (yaş 16 ± 1,89) sağ el
pençe kuvveti 29,58 ± 1,96 kg., sol el pençe kuvveti 24,61 ± 2,43 kg. olarak
bulmuşlardır (87).
Çimen ve arkadaşları (1997) genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,9 ± 1,67) sağ el pençe
kuvveti 26,3 ± 3,91 kg., sol el pençe kuvveti 24,2 ± 3,57 kg., olarak tespit etmişlerdir
(86).
Bu çalışmadaki değerler sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti ve bacak kuvveti için
Sevim, Çimen ve Şenel’in değerlerinden düşük diğer araştırmalardan da yüksek olduğu
görülmüştür.
70
Değerlerin
düşük
olması
literatür
araştırmalarındaki
sporcu
gruplarının
yaş
ortalamalarının ve spor düzeylerinin yüksek olması sonucunda ortaya çıktığı
söylenebilir.
Taekwondocuların diğer sporların değerlerine benzer çıkması Taekwondocuların
kuvvete olan ihtiyaçlarının daha fazla olmadığını benzer sınırlar içersinde olduğunu
açıklamaktadır.
Sağ el ses reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların
karşılaştırılması
sonucunda
anlamlı
farklılık
bulunamamıştır.
Bu
farklılığın
bulunamamasının nedeni yapılan antrenman metodları ile ilişkilendirilebilir. Türkiye
şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek
ve müsabık ve müsabık olmayan, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve
girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası bayan sporcuların karşılaştırılması
sonucunda anlamlı
farklılık
bulunmuştur.
Bu
gelişmenin
nedeninin
Türkiye
şampiyonasında dereceye girmiş sporcuların reaksiyon zamanlarına yönelik çalışmalara
daha çok yer verildiği söylenebilir.
Sağ el ışık reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların,
Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan sporcuların ve
gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık
bulunmuştur. Bu farklılığın oluşmasının nedeni taekwondo sporunda hem antrenman
hem de müsabaka sırasında rakibe görsel olarak teknik atmasıyla ilişkilendirilebilir.
Ayak ışık reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek ve bayan
sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan
sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda
anlamlı farklılık bulunmuştur.
Ayak ses reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan, Türkiye şampiyonasında
dereceye girmiş ve girememiş ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların
karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur.
Reaksiyon zamanlarında meydana gelen gelişim taekwondo branşının antrenman
yapısından ve müsabaka sürecinin süratli geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı
sıra, uygulanan çabuk kuvvet antrenmanlarının patlayıcı özellikte olması ve bu
71
antrenmanların daha çok sinir-kas koordinasyonunu geliştirmesi sebebiyle de reaksiyon
zamanı olumlu yönde etkilenmektedir.
Farklı spor dallarında yapılan reaksiyon zamanı ile ilgili değerleri Şenel ve arkadaşları
genç milli badmintoncularda yaptıkları çalışmada erkek sporcularda (yaş 17,1±1,85) sağ
el ışık reaksiyon zamanını 135±15,1 sn., sağ el işitsel reaksiyon zamanını 118,7±13,5
sn. olarak bulmuşlardır (87).
Şenel ve arkadaşları (1997) erkek bisikletçilerde (yaş 24±2,24) yaptıkları çalışmada
reaksiyon görsel zamanını sağ el için 0,17±0,03, işitsel reaksiyon zamanını sağ el için
0,18±0,01 olarak bulmuşlardır (96).
Araştırma sonucunda elde edilen değerler literatür bilgilerinden daha yüksek çıkmıştır.
Değerlerin
düşük
olması
literatür
araştırmalarındaki
sporcu
gruplarının
yaş
ortalamalarının ve spor düzeylerinin yüksek olması sonucunda ortaya çıktığı
söylenebilir.
Anaerobik dayanıklılık: Yapılan birçok araştırmada, spor yapan gruplar ile yapmayan
gruplar arasında anaerobik güç değerlerinde anlamlı bir farkın olduğu vurgulanmıştır
(92). Yapılan araştırmalarda antrenmansız grup ile Taekwondo antrenmanı yapan grup
arasında da anlamlı bir farkın olduğu belirtilmiştir (97). Milli takım aday sporcularının
anaerobik güç ortalama değeri 133,81±9,72 olarak bulunmuştur. Bu değerler spor
yapmayan grupların ortalama değerlerinden çok yüksektir. Fakat siklet ve mücadele
gerektiren diğer bazı sporcular üzerinde yapılan çalışmalarla yakınlık göstermektedir
(94).
Borlu tarafından, 2005 yılında farklı yaş grupları üzerinde yapılan anaerobik güç testi
ortalamaları miniklerde (X) = 49,26 ± 7,02 olarak tespit edilmiştir (97).
Yardımcı tarafından, 1997 yılında basketbol, voleybol ve futbolcular üzerinde yapılan
anaerobik güç testi ortalamaları basketbolcularda (X) = 133,04 ± 10,55, voleybolcularda
(X) = 135,15 ± 14,15 ve futbolcularda ise (X) = 102.75 ± 10,55 olarak farklı branşlar
arasında anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (98).
Bu farkın oluşmasının nedeninin, farklı branş ve yaş gruplarındaki sporcuların düzenli
antrenman yapmalarının, sporcuların anaerobik güçleri üzerinde yarattığı olumlu etki
olduğu söylenebilir.
72
Bu grup, adolesan döneminde hızlı büyüme ve olgunlaşma çağındadır. Bu dönem
bedensel büyüme ve hormonların hızlı aktivitelerinin olduğu dönemdir. Kız ve
erkeklerin motor beceri yeteneği 7 yaştan 17 yaşa kadar yaşla birlikte artar. (17)
Bu dönemde cinsiyet farkı daha belirgin bir şeklide ortaya çıkar. Kızlarda gelişim 14
yaşında zirveye çıkar. Fakat bu gelişim 3 yaşından itibaren 16-17 yaşına kadar devam
eder. Erkeklerde 13-14 yaşlarında motorsal gelişim hızı artar (99).
Dikey sıçrama, sürat, bacak- sağ el ve sol el pençe kuvveti, sağ el ses ve ışık RZ, ayak
Işık ve Ayak Ses Parametrelerinde yaş, cinsiyet, antrenman düzeyine ve yapılan
çalışmalarla olumlu yönde etkilendiği sonucuna varılmıştır.
73
6. KAYNAKLAR
1. Ramazanoğlu N, Yüksek Lisans Tez, İstanbul 1989; ss 3.
2. Gen C.H.H, Taekwondo, Frankfurt 1976; ss 13- 17.
3. Gil K, Taekwondo, Nedernhausen 1978; ss 19- 20.
4. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 38.
5. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 20.
6. Gak S.J, World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1975; ss 9
7. World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1978; ss 4
8. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 33.
9. World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1978; ss 30
10. Ramazanoğlu N, Yüksek Lisans Tez, İstanbul 1989; ss 8
11. Kim C.K, Taekwondo, Ankara 1967; ss 11
12. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 32.
13. Dündar U, Antrenman Teorisi, Onlar Ajans , İzmir 1994.
14. Muratlı S, Antrenman Bilimi Işığı Altında Çocuk ve Spor, Kültür Matbaacılık, 1.
Baskı.Ankara 1997.
15. Sevim Y, Antrenman Bilgisi Ders Notları, Gazi Büro Kitabevi, Ankara 1992.
74
16. Günay M, Yüce İA, Futbol Antrenmanının Bilimsel Temelleri, Seren Ofset, Ankara
1996.
17. Açıkada C, Ergen E, Bilim ve Spor, Büro – Tek Ofset Matbaacılık, Ankara 1990.
18. Sevim Y, Antrenman Bilgisi, Gazi Büro Kitabevi, Özkan Matbaacılık, Ankara 1995.
19. Muratlı S, Antrenman ve İstasyon Çalışmaları, Pars Matbaası, Ankara 1976.
20. Bompa TO, Antrenman Kuramı ve Yöntemi, (Çev. İlknur Keskin, A. Burcu Tuner)
Bağırgan Yayınevi, Kültür Ofset, Ankara 1998
21. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Yayını, Bornova İzmir 1982.
22. Renklikurt T, Antrenman ve Fizyolojik Temelleri, İstanbul 1977.
23. Weineck J, Optimals Training, Beitraege Zur Sportmedizin , Band:10 6.Baskı Erlangen
1988.
24. Kale R, Sporda Dayanıklılık, Sağlık Antrenman ve Biyofizyolojik Temeller, Alaş Ofset
Ltd, İstanbul 1993.
25. Dündar U, Antrenman Teorisi, Bağırgan Yayınevi, Geliştirilmiş 4.Baskı, Ankara 1997.
26. Şenel Ö, Aerobik ve Anaerobik Antrenman Programlarının 13-16 Yaş Grubu Erkek
Öğrencilerin Bazı Fizyolojik Parametreleri Üzerindeki Etkileri, Gazi Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1995.
27. Gökbel H, Maksimum Aerobik Güç ve Kalıtım, Spor Hekimliği Dergisi, Sayı:3, 1989.
28. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, 2. Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova İzmir 1994.
29. Demir M, Dayanıklılık Antrenmanlarının Aerobik Kapasiteye Etkisi, Gazi Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1989; ss 34.
30. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, 2. Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova İzmir 1993.
31. Kalyon TA, Spor Hekimliği, Sporcu Sağlığı ve Spor Sakatlıkları, 3. Baskı, GATA
Basımevi, Ankara 1995.
32. Ziyagil MA, Tamer K ve Zorba E, Beden Eğitimi ve Sporda Temel Motorik
Özelliklerin ve Esnekliğin Geliştirilmesi, Emel Matbaacılık, Ankara 1993.
33. Kızılet A, Özbar N, Genel Antrenman Bilgisi Ders Notu, İstanbul 2001.
34. Akgün N, Egzersiz ve Spor Fizyolojisi, 6. Baskı, 1.Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi,
İzmir 1996.
75
35. Selim Y, Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd, Ankara 1997; ss 29–109.
36. Morris AF, Clarke AH, Time To Maximal Voluntary İsometric Contraction (Mvc) For
Five Different Muscle Groups İn Collese Adults, Reseorch Quarterly For Exercises And
Sport, Volume: 54 No: 2, 1983; ss 163.
37. Onay M, Kuvvet Ve Kuvvet Kavramı, Doktora Semineri Gazi Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı, Ankara 1990 .
38. Hollmann, W Hettinger T, Arbeits Und Training Sgrundlagen, Stuttgart 1980.
39. Nett T, Leicht Atletischen, Muskel Training Verheg Bortles Und Vernitz K. E. S. 1350 Berlin 1970.
40. Vilademir K Kırejci Pk (Çev. Doç. Dr. Kutsarpyener), Sporcularda Kas Yararlanmaları
ve Tendon Hastalıkları. Arkadaş Tıp Kitapları Yayını, İstanbul 1984; ss 75- 76.
41. Günay M, Farklı Kuvvet Antrenman Metotlarının Vücut Kompozisyonuna Etkisi, Gazi
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1993; ss
3- 12.
42. Hatiboğlu MT, Anatomi Ve Fizyoloji, 5 Baskı, Ankara 1987; ss 107- 240.
43. Erol E, Çabuk Kuvvet Çalışmalarının 16–18 Yaş Grubu Genç Basketbolcuların
Performansı Üzerine Etkisini Deneysel Olarak İncelenmesi, Yayınlanmamış Doktora
Tezi Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim
Dalı Ankara 1992; ss 4.
44. Guyton AC, Fizyoloji (Çev. Prof. Dr. A. Kazancıgil. Et Al.), Güven Kitabevi Yayını, ,
Ankara 1977; Cilt 1, ss 228- 230- 240.
45. Konter E, Futbolda Süratin Teori ve Pratiği, Bağırgan Yayınevi, Ankara 1997; ss71- 81.
46. Günay M, Artan Direnç Egzersizleri İle Genel Maksimal Kuvvet Antrenmanlarının
Vücut Kompozisyonuna Etkileri, Spor Bilimleri Dergisi, Gazi Üniversitesi Beden
Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Cilt 5, Ankara 1994; Sayı 1, ss 26.
47. Açıkada C, Kuvvetin Mekanik Temelleri, Antrenman Bilgisi Sempozyumu, Hacettepe
Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü, Yayın No: 4,5,90, Ankara 1991.
48. Gür A, Fizyolojik Temelleriyle Kondisyon, Gençlik Spor Bakanlığı Yayınları, Ankara
1973; ss 34- 369
49. Çimen O, Çabuk Kuvvet Çalışmalarının 16–17 Yaş Gurubu Erkek Masa Tenisçilerin
Bazı Motorik Özelliklerine Etkisi. Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden
76
Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1994; ss
5- 13.
50. Sevim Y, Kuvvet Antrenmanlarının Kaslar Üzerine Etkisi, G.Ü. Eğitim Fakültesi
Dergisi, Cilt 7, Sayı 1 , Ankara 1991-a; ss 33.
51. Schwaenegger A, Bir Vücutcunun Eğitimi, (Çev. Can Üstel), İstanbul 1988; ss 195.
52. Muratlı S, Çocuk ve Gençlerde Kuvvet Gelişimi Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri
Ve Teknolojisi Yüksekokulu Antrenman Bilimleri Sempozyumu, Yayın No: 4, Ankara
1991; ss. 108.
53. Letzelter M, Training Grundlagen, Hamburg 1980; ss 7.
54. Dündar U, Antrenman Teorisi, Kültür Ofset, Ankara 1998; ss 123- 178.
55. Dick, Sport Training Principles, Lepus Buks, London 1980; ss 14.
56. Gündüz N, Antrenman Bilgisi, Saray Medikal Yayıncılık San ve Tic. Ltd. Şti, İzmir
1995; ss 100- 207.
57. Morris AF, Clarke AH, Time To Maximal Voluntary İsometric Contraction (Mvc) For
Five Different Muscle Groups İn Collese Adults, Reseorch Quarterly For Exercises And
Sport, Volume: 54 No: 2, 1983; ss 163.
58. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, Ege Üniversitesi Beden Eğttimi ve Spor Yüksekokulu
Yayını, İzmir 1982; ss 26- 27- 259.
59. Çolakoğlu M, Selamoğlu S, Gündüz N, Acarbay Ş, Çolakoğlu S, Sprint ve Atlayıcıların
Hamlstring-Quadrıceps Kuvvet Oranlarının Düzeltilmesinde İzometrik Egzersizlerin
Etkileri, Spor Bilimleri Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, Ankara 1993; ss 24- 31.
60. Ozolin N G, Sovremennaia Systema Sportivnoi Trenirovky (Athlet’s Training System
For Competition), Phyzkultura İ Sport, Moskov 1971.
61. Zacirosky V, Das Problem des Talents und der Talentsuche im Sport, Leistunsport 1974
;ss 4.
62. Dintiman G, Sprintinğ speed. Springfield 3. C.C. 1, homas Publisher 1971.
63. Devries H A, Housh T J, Physiology of Exercise, For Physical Education, Athletics and
Exercise Science. Madison, Wisconsin. Dubuquelowa A Division of Wm. C. Brown
Communications, California 1980; ss 121.
64. Zorba E, Ziyagil MA, Vücut Kompozisyonu ve Ölçüm Metotları. GEN Matbaacılık,
Ankara 1995; ss 25- 85.
77
65. Cox R, H. Syposium Papers, Aehperd Publication, Washington 1980.
66. Lohman T.G, Advences İn Body Compasition Assessment, Human Kinetics,1992.
67. Rudolp L, Biochemisry and Devalopment of Adipose Tissue in Men, Healt and Obesity,
Newyork 1983; ss 21- 49.
68. Astrant P.O, Rodalh K., Text Book of Work Physiology, McGraw, Hiil Book Co.
Newyork 1986.
69. Stomford C, Estimetes of Body Fat in Young Men, Journal of Applied Physiology, Cilt
23, 1983.
70. McArdal M, William D, Exercise Physiology Energy, Nutrition and Human
Performance, Philadelphia 1981.
71. Graves J.E. Et Al, Comparasion Of Different Bioelectric İmpedance Analyzer İn The
Prediction Of Body Composition, American Journal Of Human Biology, 1989; ss 603611.
72. Garn SM, Et Al, Three Limitations Of The Body Mass İndex, American Journal Of
Clinical Nutrition, 1986; 996- 997
73. Kasap H, Sporda Elektronik Fleksiometre Geliştirilmesi ve Bu Yolla esnekli Ölçümü
(Doktora Tezi), İstanbul 1989.
74. Açıkada C, Ergen E, Bilim ve Spor, Büro-Tek. Ofset Matbaacılık, Ankara 1990; ss 100.
75. Frey G, Zur Terminologie Und Structur Hysischer Leistungsfaktoren Und Motorischen
Fahigkeiten, Leistungssport 1977.
76. Sarpyener K, Anatomi ve Fonksiyonel Anatomi, Ders Notları, İstanbul 1990.
77. Marrin DA, Sharratt M.T, Taylor AW, A Fitness Profile for Elite Wrestlers, National
Printers, Ottowa 1980.
78. Gökdemir K, Güreş Antrenmanın Bilimsel Temelleri, Poyraz Ofset, Sayı 32, Ankara
2000; ss 176-177.
79. Odabaş İ, Spor Fizyolojisi Ders Notları, 2. Sınıf, 1. Konu, 2. Dönem, Kadın ve Spor,
Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Sayı 2, İstanbul 1996.
80. Engütay S, Okul Öncesi ve İlkokullarda Hareket Gelişimi ve Spor, Türkiye Cimnastik
Federasyonu Eğitim Komitesi Yayınları, Yayın No: 1, İstanbul 1997.
81. Tamer K, Sporda Fiziksel-Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi.
Gelistirilmiş 2. Baskı, Bağırgan Yayınevi Kültür Matbaası, Ankara 2000; ss 138.
78
82. Tamer K, Sporda Fiziksel-Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Degerlendirilmesi.
Gelistirilmis 2. Baskı, Bagırgan Yayınevi Kültür Matbaası, Ankara 2000; ss 36- 38.
83. Kiber Ben W, The Sport Prepartıcpatıon Fıtness Examınatıon, Human Kinetics Boks ss
44- 45
84. Aydos L, Kürkçü R, 13-18 Yaş Grubu Spor Yapan ve Yapmayan Orta Öğrenim
Gençliğinin Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması, G.Ü. Beden Eğitimi
ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:2, Sayı: 2, Ankara 1997; ss 31- 38.
85. Zorba E, Kalkavan A, Ağaoğlu S, Karakuş S, Çolak H, Farlı spor branşlarında bazı
Fiziksel Uygunluk Değerlerinin Sedanter Grupla Karşılaştırılması, G.Ü. Beden Eğitimi
ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı: 3, Ankara 1996; ss 25- 35.
86. Çimen O, Cicioğlu İ, Günay M, Erkek ve Bayan Türk Genç Milli Masa Tenisçilerin
Fiziksel ve Fizyolojik Profilleri, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:2,
Sayı: 4, Ankara 1997; ss 7- 12
87. Şenel Ö, Atalay N, Çolakoğlu FF, Türk Milli Badminton Takımının Antropometrik,
Vücut Kompozisyonu ve Bazı Performans Özellikleri, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor
Bilimleri Dergisi, Cilt:3, Sayı: 2, Ankara 1998; ss 15- 20.
88. Müniroğlu S, Şen P, Tanılkan K, Ankara’daki 12-14 yaş grubu kız erkek Uzun ve Kısa
Mesafe
Yüzücülerin
Dikey
Sıçrama
Derecelerinin
İncelenmesi,
M.Ü.
Spor
Araştırmaları Dergisi, Cilt:4, Sayı: 1, İstanbul 2000; ss 21-32.
89. Sevim Y, Savaş S, 14-16 Yaş Grubu Kız Basketbolcularda Dairesel çabuk Kuvvet
Metodunun Genel Kuvvet Gelişimine Etkileri, H.Ü. Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:3, Sayı:
4, Ankara 1992; ss 40- 47.
90. Uğraş A, Özkan H, Savas S, Bilkent Üniversitesi Futbol Takımının 10 Haftalık Ön
Hazırlık Sonrasındaki Fiziksel ve Fizyolojik Karakteristikleri, Gazi Eğitim Fakültesi
Dergisi, Cilt 22, Sayı;1, Ankara 2002.
91. Eler S, Bir Sezonluk Antrenman Periyotlaması Boyunca Üst Düzey Erkek
Hentbolcülerin Bazı Motorik ve Fizyolojik Parametrelerinin İncelenmesi, Gazi
Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek
Lisans Tezi, Ankara 1996
92. Güzel NA, Çolakoğlu F, Karacan S, Öz E, Akyüz M, Aslanoğlu E, 13-16 Yaş Grubu
Kız Voleybol ve Futbolcuların Bazı Fiziksel Fizyolojik ve Antropometrik Özelliklerinin
Karşılaştırılması, Ankara 2007.
93. Bompa T. O. Power Training for Sport. Revised nd ed. Newyork: Mosaic Pres; 1997.
79
94. Mikail Tel, Türk Taekwondo Milli Takım Sporcularının Seçilen Bazı Fiziksel ve
Fizyolojik Özelliklerinin Analizi, Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, Elazığ 1996; ss 51- 52.
95. Seliger ve Arkadaşları, Çekoslavakya’da Somatik Fonksiyonel Motor Özelliklerin
Ortalama Değerleri, Uluslararası Biyoloji Programı. Çev: Turnagöl, H. Antrenman
Bilgisi Sempozyumu, H.Ü. Spor Bilimleri Ve Teknolojisi Yüksekokulu Yayını Sayfa:
157 Ankara 1991.
96. Şenel Ö, Atalay N, Çolakoğlu F.F, Türk Milli Bisikletçilerin Fiziksel ve Fizyolojik
Prpfilleri, H.Ü. Spor Bilimleri Dergisi Cilt:8 Sayı:1 Ankara 1997; ss 43, 49.
97. Borlu
A,
Değişik
Kategorilerdeki
Bayan
Basketbolcuların
Fiziksel
ve
FizyolojikParametrelerinin İncelenmesi, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2005.
98. Yardımcı M, Değişik Sportif Oyun Branşlarıyla Aktif Olarak Uğrasan Sporcuların
Fiziksel ve Fizyolojik Performans Parametrelerinin Karşılaştırılması, Gazi Üniversitesi,
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Ankara 1997.
99. Özer K, Fiziksel Uygunluk, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara 2001; ss 153- 154
80
ÖZGEÇMİŞ
1982 yılında Nevşehir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Nevşehir’de tamamladı.
1999 - 2000 eğitim - öğretim yılında Niğde Üniversite’si Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu’na başladı. 2004 – 2005 eğitim - öğretim yılında mezun oldu. 1992
yılında Nevşehir’de Taekwondo sporuna başladı. Halen akt,f spor yapmakta. Bu süre
zarfında 13 defa Türkiye Şampiyonu oldu. Sayısız Uluslararası müsabakaların yanı sıra
Üniversiad, Üniversiteler Dünya, Gençler Dünya, Büyükler Avrupa Kupası ve Balkan
Şampiyonası’na katıldı. Balkan Şampiyonu oldu. Taekwondo branşında 2. kademe
antrenörlük belgesine sahip. 2005 yılında Kapadokya Meslek Yüksekokulu’da öğretim
görevlisi olarak göreve başladı. Halen Kapadokya Meslek Yüksekokulu’nda öğretim
görevlisi olarak görev yapmaktadır.

Benzer belgeler