adolesan taekwondocuların fiziksel ve motor
Transkript
adolesan taekwondocuların fiziksel ve motor
T.C ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ Tezi Hazırlayan Nuray SATILMIŞ Tezi Yöneten Yrd.Doç.Dr.Yahya POLAT Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Temmuz- 2009 KAYSERİ T.C ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ Tezi Hazırlayan Nuray SATILMIŞ Tezi Yöneten Yrd.Doç.Dr.Yahya POLAT Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Temmuz- 2009 KAYSERİ III TEŞEKKÜR Bu çalışmamda ve her türlü çalışmalarımda her zaman yanımda olan ve yardımlarını esirgemeyen yol göstericim ve tez danışmanım Yrd. Doç Dr. Yahya Polat’a, her türlü konuda bana destek olan Taekwondo Antrenörüm, ustam Recep Işık’a, bu çalışmamda bana yardımcı olan Çorum İli Taekwondo Antrenörü, Milli Takım Antrenörü ve Taekwondo camiasının güzide insanı İlhan Aşkın’a, tanışmakla kendimi çok şanslı hissettiğim dönem arkadaşlarım Çiğdem Demirtaş Polat, Mustafa Kaya, Sultan Polat Saygı’ya, her zaman desteğini yanımda hissettiğim Kapadokya Meslek Yüksekokulu’na ve her zaman yanımda olan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım. IV ADOLESAN TAEKWONDOCULARIN FİZİKSEL VE MOTOR GELİŞİMLERİNİN İNCELENMESİ ÖZET Araştırmada düzenli olarak taekwondo antrenmanları yapan adolesanların, fiziksel ve motor gelişimlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya, 10 ile14 yaşları arasında bulunan 87 bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152 taekwondocu gönüllü olarak katıldı. Araştırmada katılan gönüllü sporcuların düzey, yaş, boy, kilo, BKİ, müsabaka kilosu, kuşak, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti, Mak.VO2, denge süresi, denge puanı, sağ el ses reaksiyon zamanı, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, vücut yağ yüzdesi, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, kalça ekstansiyonu, kalça internal rotasyon, kalça eksternal rotasyon, diz fleksiyonu, diz ekstansiyon parametreleri ölçüldü. İstatistik analizlerde; grupların ortalamaları ve standart sapmaları hesaplandı. Grupların arası karşılaştırmalar için, independent ‘t’ ve One Way Anova testleri uygulandı. Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, ayak Işık RZ ve anaerobik dayanıklılık parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey sıçrama, bacak kuvveti, sağ el ışık RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; dikey sıçrama, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kuşak, bacak kuvveti, Mak. VO2, sağ el ışık RZ, ayak ışık RZ parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Erkek sporcular arasındaki yaş faktörüne göre yapılan inceleme sonucu; sürat, ayak ışık RZ parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey sıçrama, bacak kuvveti, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, diz fleksiyon, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, sağ el ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, anaerobik dayanıklılık, parametrelerinde p<0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sağ el ışık RZ parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu; dikey sıçrama, sağ el ses RZ, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, Mak.VO2, denge puanı, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti, Mak.VO2, sağ el ses RZ, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, anaerobik dayanıklılık, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Sonuç olarak; müsabık - müsabık olmayan ve Türkiye Şampiyonasında derece yapmış ve derece yapamamış sporcular arasında karşılaştırılan fiziksel ve motorik parametreleri arasındaki müsabık sporcular lehine çıkan anlamlı farkın oluşma nedeninin, müsabık sporcuların düzenli antrenman yapmış olmaları ve yapılan bu düzenli antrenmanların hem fiziksel hem motorik ölçümlerine olumlu yönde etki etmiş olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Adolesan, Taekwondo, Motorik Özellik, Fiziksel Özellik. V EXAMINING PHYSICAL AND MOTOR DEVELOPMENT OF ADOLESCENT TAEKWONDO PLAYERS ABSTRACT In the examination it was generally purposed to examine physical and motor developments of adolescents that make physical taekwondo training regularly. Totally 152 taekwondo players whose 87 were female and 65 were male between 10-14 years old participated in the examination voluntarily. It was measured level, age, height, kilo, body mass index, kilo of competition, BKİ, speed, claw force of right hand, claw force of left hand, leg force, Max.VO2, balance duration, balance point, voice reaction time of right hand light reaction time of right hand, voice reaction time of left hand, light reaction time of left hand, selective light reaction time, foot voice reaction time, foot light reaction time, fat percentage of body, anaerobic endurance, hip flections, hip extension, hip internal rotation, hip external rotation, knee flections, knee extension parameters of the volunteer sportsmen that participated in the examination. In statistical analysis, it was calculated averages of groups and their standard deviations. For comparison made inter groups it was applied independent‘t’ and One Way Enova tests. As a result of comparison made between male sportsmen that were competitors and sportsmen that were not competitors, it could not be determined any meaningful differences in view of it was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in view of speed, claw force of right hand, claw force of left hand, Max.VO2, foot light reaction time, anaerobic endurance parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,001 in view of vertical bouncing, leg force, light reaction time of right hand, light reaction time of left hand, foot voice reaction time parameters. As a result of comparison made between male sportsmen that were placed in the championship in Turkiye and male sportsmen that could not be placed in the championship in Turkiye, it could not be determined any meaningful differences in view it was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in view of vertical bouncing, claw force of right hand, claw force of left hand, light reaction time of left hand, selective light reaction time, foot voice reaction time, fat percentage parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,001 in view of band, leg force, Max.VO2, light reaction time of right hand, foot light reaction time, parameters. As a result of comparison made among male sportsmen in view of age; it was determined meaningful differences at the level of p<0,05 in view of speed, foot light reaction time, parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in view of vertical bouncing, leg force, selective light reaction time, foot voice reaction time and knee flections parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,001 in view of height, claw force of right hand, claw force of left hand, Max.VO2, light reaction time of right hand parameters. As a result of comparison made between female sportsmen that were competitors and female sportsmen that were not competitors, it was determined meaningful differences at the level of p<0,05, in view of light reaction time of left hand, selective light reaction time, foot light reaction time, anaerobic endurance parameters. It was determined meaningful differences at the level of p<0,01 in view of right light reaction time of right hand parameters. As a result of comparison made between female sportsmen that were competitors and female sportsmen that were not competitors it was determined meaningful differences at the level of p<0,001 in view of vertical bouncing, speed, claw force of right hand, claw force of left hand, leg force, Max.VO2, voice reaction time of right hand, voice reaction time of left hand, foot voice reaction time, foot light reaction time, anaerobic endurance parameters. As a result; it can be said that the reason why a meaningful difference occurred that was in favor of sportsmen that were competitors between physical and motor parameters compared between sportsmen that were competitor and not competitor and between sportsmen that were placed and not placed in Championship of Turkiye is resulted from the fact that competitor sportsmen trained regularly and those regular trainings affected both physical and motor measurements positively. Key words: Adolescent, Taekwondo, Motor Feature, Physical Feature. VI İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇ KAPAK ...................................................................................................................................I ONAY...........................................................................................................................................II TEŞEKKÜR.................................................................................................................................III ÖZET ...........................................................................................................................................IV ABSTRACT .................................................................................................................................V İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................VI TABLOLAR LİSTESİ.................................................................................................................VIII KISALTMALAR .........................................................................................................................IX 1. GİRİŞ VE AMAÇ ............................................................................................................1 2. GENEL BİLGİLER..........................................................................................................3 2.1. TAEKWONDO NEDİR ...........................................................................................3 2.2. TAEKWONDONUN DÜNYA TARİHİ ...................................................................5 2.3. TAEKWONDONUN TÜRKİYE’DEKİ TARİHİ GELİŞİMİ.....................................5 2.4. ANTRENMAN ........................................................................................................6 2.4.1. Dayanıklılık Antrenmanı ..............................................................................7 2.4.2. Dayanıklılığın Sınıflandırılması ....................................................................8 2.4.2.1. Spor Türüne Göre Dayanıklılık ..............................................................8 2.4.2.1.1. Genel Dananıklılık ...................................................................8 2.4.2.1.2. Özel Dayanıklılık .....................................................................8 2.4.2.2. Enerji Oluşumuna Göre Dayanıklılık......................................................8 2.4.2.2.1. Aerobik Dayanıklılık................................................................8 2.4.2.2.2. Anaerobik Dayanıklılık ............................................................9 2.4.2.3. Süre Açısından Dayanıklılık...................................................................9 2.4.2.3.1. Kısa Süreli Dayanıklılık ...........................................................9 2.4.2.3.2. Orta Süreli Dayanıklılık............................................................9 2.4.2.3.3. Uzun Süreli Dayanıklılık ..........................................................9 2.4.3. Dayanıklılık Antrenman Metodları ...............................................................9 2.5. AEROBİK GÜÇ VE KAPASİTE..............................................................................10 2.5.1. Çoçuklarda Aerobik Kapasite .......................................................................11 2.5.2. Çocuklarda Aerobik Dayanıklılık..................................................................12 2.5.3. Çocuklarda Anaerobik Dayanıklılık..............................................................13 2.6. KUVVET .................................................................................................................14 2.6.1. Kuvvetin Sınıflandırılması............................................................................16 2.6.1.1. Genel Kuvvet.........................................................................................16 2.6.1.2. Özel Kuvvet ..........................................................................................16 2.6.1.3. Maksimal Kuvvet ..................................................................................17 2.6.1.4. Çabuk Kuvvet........................................................................................17 2.6.1.5. Kuvvette Devamlılık..............................................................................18 2.6.1.6. Salt Kuvvet............................................................................................18 2.6.1.7. Relativ Kuvvet.......................................................................................18 2.6.2. Çalışma Biçimleri ve Kasılma Türlerine Göre Kuvvetin Yapısı.............................................................................................19 2.6.2.1. Statik Kuvvet.........................................................................................19 2.6.2.2. Dinamik Kuvvet ....................................................................................19 2.6.3. Kas Kuvvetini Etkileyen Faktörler ................................................................20 2.6.4. Çocuk ve Gençlerde Kas Kuvveti .................................................................20 2.7. SÜRAT ....................................................................................................................22 2.7.1. Süratin Bileşenleri...........................................................................................22 VII Sayfa No 2.7.1.1. Algılama Sürati......................................................................................22 2.7.1.2. Reaksiyon Sürati....................................................................................23 2.7.1.3. Hareketin Zamanı ..................................................................................25 2.7.2. Süratte Devamlılık........................................................................................25 2.7.3. Süratin Anatomik ve Fizyolojik Temelleri.....................................................26 2.7.4. Kalıtım.........................................................................................................26 2.7.5. Çocuk ve Gençlerde Sürat Gelişimi ve Eğitimi..............................................26 2.7.6. Sürat İçin Yöntemsel Öneriler.......................................................................26 2.8. VÜCUT KOMPOZİSYONU ....................................................................................29 2.9. YAĞLAR.................................................................................................................30 2.10. ESNEKLİK..............................................................................................................31 2.10.1.1. Genel Hareketlilik...................................................................................31 2.10.1.2. Özel Hareketlilik.....................................................................................31 2.10.1.3. Aktif Hareketlilik....................................................................................32 2.10.1.4. Pasif Hareketlilik ....................................................................................32 2.10.2. Esnekliği Etkileyen Faktörler...........................................................................33 2.10.3. Esneklik Antrenmanı İçin Yöntemler ...............................................................35 2.10.3.1. Aktif Esnetme Yöntemi..........................................................................35 2.10.3.2. Pasif Esnetme Yöntemi ..........................................................................35 2.10.3.3. Gevşeme (Relaksiyon) Yöntemi .............................................................35 2.10.4. Esneklik Antrenmanı İçin Yöntemsel Öneriler .................................................36 2.10.5. Okul Çocuğu Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar ....................................................36 2.10.6. Ergenlik Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar .........................................................................................................37 2.11. KOORDİNASYON VE DENGE..............................................................................37 2.11.1 Koordinasyon ve Denge Yeteneklerinin Gelişimi.........................................37 2.11.2. Koordinasyon ve Denge Eğitimi İçin Yöntemsel Öneriler ...........................37 3. 4. 5. GEREÇ VE YÖNTEM..........................................................................................................39 BULGULAR.........................................................................................................................45 TARTIŞMA VE SONUÇ ......................................................................................................66 6. KAYNAKLAR .....................................................................................................................73 ÖZGEÇMİŞ VIII TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No Tablo 4.1. Müsabık Olan ve Müsabık Olmayan Erkek Sporcuların Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Karşılaştırılması ....................................................45 Tablo 4.2. Türkiye Şampiyonasında Dereceye Girmiş ve Dereceye Girememiş Erkek Sporcuların Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Karşılaştırılması..................................47 Tablo 4.3. Erkek Sporcuların Yaş Gruplarına İlişkin Fiziksel ve Motorik Özelliklerinin Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ile F ve P Değerleri ..................................................................................................................49 Tablo 4.4. Müsabık Olan ve Müsabık Olmayan Bayan Sporcuların Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ile T ve P Değerleri .................................................55 Tablo 4.5. Türkiye Şampiyonasında Dereceye Girmiş ve Dereceye Girememiş Bayan Sporcuların Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ile T ve P Değerleri....................................................................................................................57 Tablo 4.6. Bayan Sporcuların Yaş Grupları Arasındaki Karşılaştırma Sonuçlarına Ait F ve P Değerleri ...................................................................................................58 IX KISALTMALAR ATP : Adenosine Tri Phospate. Fosfat bağındaki potansiyel enerji. Bir adenosin üç fosfat molekülünden oluşur. BKI : Beden kitle indeksi CP :Creatine Phospate. Yüksek enerjili fosfat bileşiği. Gıp : Kuşak derecesi KG : Kilogram Mak VO2 : Maksimal oksijen tüketimi M : metre MS : Milisaniye N : Gönüllü kişi sayısı O2 : Oksijen P : p değeri RZ : Reaksiyon zamanı SN : saniye SS : Standart sapma T : t değeri VYY : Vücut yağ yüzdesi X : Aritmetik ortalama 1. GİRİŞ VE AMAÇ Günümüzde “spor kavramı“ tüm ülkeler için tartışılmaz bir noktadadır. İnsanlar sporu boş zamanlarını değerlendirmek, sağlık kazanmak için yaparken diğer tarafta da maddi kazanç elde etmek için yani profesyonel olarak yapmaktadırlar. Profesyonel anlamda yapılan sporda kazanmanın ön plana çıktığı günümüzde başarıya ulaşmak için en önemli yol fiziksel antrenmandır. Fiziksel antrenmanın temelini de motorik özellikler oluşturmaktadır. Bu sebeple sporda başarılı olma hedefi, bir çok ülkedeki bilim adamlarının bu konularda yoğun araştırmalar yapmalarına ve sporda performansın üst sınırlarını yakalayabilmek için nelerin yapılması gerektiğini ortaya koymaya çalışmalarına sebep olmuştur. Sporda başarı, diğer bir deyişle performans, aerobik ve anaerobik enerji tüketimine, kuvvet, hız, teknik gibi nöromüsküler fonksiyonlar ile taktik ve psikolojik faktörlere bağlıdır. Taekwondo sporunun da diğer spor branşlarında da olduğu gibi başarılı olmak için bu motorik özeliklerin geliştirilmesi gerekmektedir. Taekwondonun oyun süresi göz önüne alındığında; kuvvet, aerobik ve anaerobik dayanıklılık, sürat, hareketlilik, beceri, koordinasyon ve denge gibi motorik özelliklerin tümü gereği kadar olmalıdır. Sporcuların antrenmanlardan beklentisi, performanslarını en üst düzeye ulaştırmaktır. Sporcuların fiziksel ve motorik özelliklerini içeren fiziksel uygunluk değerleri, taekwondocu çocukların adolesan dönemlerinde önemli gelişim sağlayabilmektedir. 2 Sağlanacak bu gelişim ilerleyen yaşlardaki oluşacak performansın temelini oluşturması açısından önemli gözükmektedir. Araştırmada geleceğin yetişkin şampiyon taekwondocularını oluşturacak çocukların, fiziksel ve mororik özelliklerini belirlenmesi ve artan yaş faktörüne karşı bahsedilen özelliklerin gelişim düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. 3 2. GENEL BİLGİLER 2.1. TAEKWONDO NEDIR? Taekwondo 20 yüzyılı aşkın bir zamandan beri Kore’de bağımsız olarak geliştirilmiş ve uluslararası çağdaş bir nitelik kazanmış bir savunma sanatıdır. Taekwondonun başlıca özelliği, çıplak el ve ayaklarla rakibe karşı yapılan savunma ve hücum tekniklerini içeren müsabaka sporu olmasıdır (1). Taekwondonun tüm hareketleri bu sporun düşmana karşı savunma amacıyla geliştirildiği günlerden bu yana, savunma ruhunun egemen olduğu bir temel üzerine kurulmuştur. Eski çağlarda, insanlar fiziksel güçleri ve yeteneklerine dayalı ilkel bir yaşam sürdürdükleri için, yaşlılıklarında vücutları kısa zamanda çökmekte ve belleri bükülmekteydi. Spor ve özellikle taekwondo aynı zamanda vücut sıhhatini, fiziksel direnci ve yetenekleri geliştirmede yardımcı olmuştur. Vücutlarının tüm organlarıyla, kendilerini savunmak için süper tekniklerle eğitilmiş olan taekwondocuların yalnız fiziksel güçleri bakımından değil, fakat daha da önemlisi kendilerine olan güvenlerinin yanı sıra herkese karşı saygılı ve disiplinli olmaları yönünde kendilerini yetiştirmiş oldukları gözle görülmektedir. Taekwondocu için, onun bütün vücudu bir savunma silahıdır. Saldırganları elleri, yumrukları, dirsekleri, ayakları ve diğer organları vasıtasıyla kolaylıkla önleyebilme ve tesirsiz hale getirebilme yeteneğine sahiptir (2). Taekwondonun savunma sanatı olarak en önemli unsuru yalnız 4 süper seviyede kendini koruyabilme yeteneği değil, ayrıca bu sporu yapanın kendine güven duygusunu oluşturan bir spor olmasıdır. Kendine güven duygusu, insanları zayıf olanlara karşı davranışlarında hoşgörü sahibi ve cömert kılar. Eşit koşullarda bir rakiple karşılaştıklarında, içinde yetişmiş oldukları ruh, onların güçlerini gereksiz yere ve özellikle insafsız bir anlayışla sarf etmelerini önler. Taekwondo eğitimi başlı başına sosyal davranışlarla alçak gönüllülük kazandırır. Mertlik ve alçak gönüllülük fazileti temelde, kendine güven duygusuna dayanır (3). Sıhhatli bir vücudun insanı hareketli ve güçlü kıldığı açıktır. Kendine güven duygusu ile geliştirilmiş fiziksel ve ruhsal eğitim, güncel yaşamda, aile çevresinde, toplum içerisinde ve giderek milletimiz çapında yararlı olmamıza olanak sağlar (4). Taekwondo şu kısımlardan oluşur: 1. Pumse 2. Müsabaka Taekwondo Müsabakası: Taekwondo müsabakasında müsabıklar beyaz elbise(saflık, temizlik ifadesi), kemer(derecelerini belirtir), koruyucu yelek, kask ve kuki giyerek müsabakaya taekwondo selamı(nezaket, sevgi, saygı) ile başlayıp, 30’ar saniyelik arayla 2’er dakikadan 3 raund yapılır. Müsabaka sonu yine selamlaşarak bitirilir. Müsabakada sakatlık olmaması için bazı kurallar konmuştur. Örneğin; yüze el ile vurmak, belden aşağı vurmak, yere düşen rakibe vurmak yasaktır. Bunu yapan müsabık ihtar veya eksi puanlarla cezalandırılır. Ayrıca taekwondo sıklet sporu olduğu için her kategoride 8 erkek, 8’de bayan sıkleti bulunmaktadır. Bu kategoriler minikler, yıldızlar, ümitler, gençler, büyüklerdir. Puan Alma: E l ve ayakla koruyucu yelek üzerine vurulan kuvvetli ve sarsıcı vuruşlar, yüze yapılan ayak vuruşları ile olur (5). 5 2.2. TAEKWONDONUN DÜNYA TARIHI 2000 yıl öncesine kadar taekwondonun değişik isimler altında yapıldığını tarihçiler kanıtlamışlardır. Dışarıdan gelecek saldırılarda vücutlarının hayati kısımlarını korumak için iç güdüsel olarak korunması için küçük el, kol ve ayak hareketleri ile başladığı sanılmaktadır. Uzakdoğu savaşlarında bunlara ait birçok oymaya rastlanmıştır. Bu tarihlerde şimdiki taekwondonun atası sayılan TAEKYON. SOOBAKİ ve SOOPYAKTA’nın detaylı teknikleri, tarihçiler zamanında kavrayamamış ve ilk zamanlar güreşle karıştırma hatalarına düşmüşlerdir. Tarihi gelişimi ise bu güne kadar devam etmiştir (6). Eski Çin’de ve Japonya’da benzeri sporlara rastlanmıştır. İnsanların bunları kendi törelerine ve kültürlerine uygunlukları ile temeli yaklaşık olan sporlar günümüzde değişik birer spor dalı olarak çıkmışlardır(Karete, Kung-fu gibi) (2). Taekwondo’da Kore tarihinde uzun devrelerden geçmiş ve sonunda kendine özgü orijinal sporu olmuştur (3). 1973 yılında federe bir spor dalı haline gelmiştir (7). İlk zamanlar yalnızca Kore’de yapılan bu spor yüzyılımızda ve özellikle Kore savaşından sonra Dünya’ya yayılmaya başlamıştır. İlk Dünya Şampiyonası 1973 yılında yapılmıştır. 1988 sonu kayıtlarına göre, Asya kıtasında 34, Afrika Kıtasında 26, Amerika Kıtasında 24 ülke olmak üzere toplam 22 milyon insan tarafından yaygın olarak taekwondo yapılmaktadır (8). Günümüzde taekwondo iki sistem olarak geliştirilmiştir. Bunlar, World Taekwondo federation ve İnternational Taekwondo Federation adı altında toplanmış bulunmaktadır. Şu anda geçerli olan World taekwondo Federation’dur(WTF). WTF başkanı Mr. Un Yon Kim, 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunlarında Taekwondonun olimpik bir spor dalı olacağını söylemiştir (9). Böylece taekwondo Olimpik spor dalı olarak olimpiyatlarda yerini almıştır. 2.3. TAEKWONDONUN TÜRKIYE’DEKI TARIHI GELIŞIMI Taekwondonun, ülkemizde ilk kez tanınması 1964 yılına dayanmaktadır. Bu yılda iyi niyet gezilerine çıkmış General Choi hong hi başkanlığındaki gösteri ekibi ülkemizde yaptıkları gösteriler ile çok beğeni toplamışlar ve halkımıza taekwondoyu tanıtmışlardır. Türkiye’de judo ve jui jutsi sporunu yaymaya çalışan Nazım Conca ve Şükrü 6 Gencel, taekwondoyu sevmiş, General Choi ile yaptıkları görüşmeler sonucunda Türkiye’de taekwondoyu tanıtma girişimlerine başlamışlardır.1969-1970 yılında yurdumuza gelen Alman Federasyonu taekwondo antrenörü Kwon Jea Hwa ülkemizde taekwondoyu tanıtmak amacı ile gösteriler yapmıştır (10). 16 Haziran 1970’de zamanın spor bakanı Sayın İsmet Sezgin, Güney Kore’den teknik direktör olarak Mr. Cho SooSe’yi davet etmiştir. Mr. Cho’nun gelmesiyle taekwondonun çehresi değişerek gerçek taekwondonun temelleri atılmıştır. Cho önce Ankara, İstanbul ve İzmir’de taekwondo çalışmalarını başlatmış, daha sonra diğer bölgelere yaymaya başlamıştır.10 Ekim 1979’da yapılan İTF sistemi Avrupa Şampiyonasında takımımız 1. olmuştur. Bu şampiyonaya, B. Almanya, İngiltere, Hollanda, Fransa, Belçika, Avustralya ve İtalya takımları katılmıştır.1974’de Mr. Cho’nun ülkemizden ayrılmasıyla taekwondo duraklamıştır. Mr. Chyoung Kwon Kim 1976 yılında gelmesi ile taekwondonun tekrar ilerlediği görülmüştür. Aynı yıl takımımız 1 altın, 2 gümüş ile Avrupa 3. olmuştur (11). Mr. Kim 1978 yılında Türkiye’den ayrılmıştır. Taekwondo 1980 yılına kadar Judo ve Karete Federasyonuna bağlı iken bu yılda yeni bir federasyon olmuştur. İlk federasyon başkanı Prof.Dr.Esen BEDER’dir. Yeni federasyon kuruluşunu ilk sınavını 1982 Roma Avrupa şampiyonasında vermiştir. Takımımız 2 altın, 1 gümüş, 5 bronz madalya kazanmıştır. 1995 yılında yeni federasyon başkanlığına atamayla ve daha sonra seçimle, Cengiz YAĞIZ getirilmiştir. Şimdi ise Taekwondo Federasyonu başkanı 2004 yılında seçimle gelen sayın Metin şahin’dir. 1982 ’den 1988 yılına kadar 26 Avrupa Şampiyonu, 2 Dünya Şampiyonu elde edilmiştir (12). O yıldan günümüze Taekwondo büyük başarılara imza atarak dünya şampiyonlarının, Avrupa Şampiyonlarının sayısını artırmış ve artırmaya da devam etmektedir. 2.4. ANTRENMAN Antrenman kavramı, spor yazarları tarafından farklı biçimde ifade edilmiştir. Geniş anlamda, spor antrenmanı sporcuların en yüksek sporsal verime ulaşmalarını sağlayan tüm sistematik hazırlanma metodudur. Bu verimin arttırılmasını amaçlayan sporcunun kendisini eğitmesini de içeren bütün öğrenme etkilerini ve yöntemlerini kapsar (13). Mathews ve Fox’ a göre antrenman; bir sporcunun uğraş verdiği bir branşı geliştirmek için gerekli olan performans becerisinin ve enerji kapasitelerinin arttırılmasının eşit olarak düşünüldüğü bir alıştırma programıdır (14). 7 Sevim’ in belirttiğine göre Hollman antrenmanı tıp açısından şöyle tanımlamıştır: Antrenman, organizmada fonksiyonel ve morfolojik değişmeler sağlayan ve sporcuda verimin yükseltilmesi amacı ile belirli zaman aralıkları ile uygulanan yüklenmelerin bütünüdür (15). 2.4.1. Dayanıklılık Antrenmanı Dayanıklılık, bütün organizmanın uzun süre devam eden sportif alıştırmalarda yorgunluğa karşı koyabilme ve oldukça yüksek yoğunluktaki yüklenmeleri uzun zaman devam ettirebilme yeteneğidir. Bir başka yaklaşımla dayanıklılık, genel olarak sporcunun fiziki ve fizyolojik yorgunluğa dayanma gücüdür (16). Açıkada ve Ergen ise dayanıklılığın, tamamen organizmanın aerobik enerji üretimine bağlı olarak ortaya çıkan bir kondüsyon özelliği olduğu ve üç dakikalık bir sürenin üzerinde yapılan aralıksız çalışmaların zaman uzadıkça tamamen aerobik enerji sistemine dayalı olarak geliştiği sonucuna varmışlardır. Fizyolojik olarak insanın maximal dayanıklılığı kişinin maximal aerobik kapasitesi olarak isimlendirilebilir (17). Dayanıklılık yeteneği çeşitli şekilleriyle hemen hemen bütün spor türlerinde önemli rol oynar. Dayanıklılık yeteneği, hem müsabaka gücünde hem de antrenmandaki yüklenmeler ve uzun süre devam eden dinamik ya da statik çalışmanın verdiği yorgunluğa karşı koyma yeteneği açısından da önemlidir. Dayanıklılık antrenmanı yüklenmenin düzenlenmesine göre aerobik ve anaerobik kapasiteyi geliştirmeyi amaçlar. Aerobik kapasitenin geliştirilmesi özellikle kalp dolaşım sisteminin uyumu ile anlaşılır. Dayanıklılığın istenen seviyeye ulaşabilmesi uygulanacak değişik antrenman metod ve içeriklerinin iyi uygulanabilmesine bağlıdır. Dayanıklılık kavramı içerisinde yapılan çalışmalar vücutta aşağıda belirtilen değişiklikleri meydana getirir. • Vücut çok kısa sürede toparlanır. • Vital kapasite artar. • Kalp güçlenir. • Aktif kılcal damarların sayısı artar. 8 • Organizmanın enerji kapasitesi artırılır. Bunların birbirleriyle kombine ilişkileri geliştirilir (18). 2.4.2. Dayanıklılığın Sınıflandırılması 2.4.2.1. Spor Türüne Göre Dayanıklılık 2.4.2.1.1. Genel Dayanıklılık Nett’e göre genel dayanıklılık bedensel çalışmada, alınması gereken oksijenle alınan oksijenin birbirine yakın olmasıdır. Aerobik çalışmalar yoluyla genel dayanıklılık geliştirilir (19). Dayanıklılık, koşularda büyük adale gruplarının kullanılması ve bütün vücut hareketleriyle yorgunluğa karşı direnme gücüdür (14). Her sporcunun önemli bir düzeyde genel dayanıklılığa ihtiyacı bulunmaktadır. Genel dayanıklılık sporcuların yarışmalardaki yorgunluğun üstesinden gelebilmek için yüksek bir çalışma kapsamını başarılı bir biçimde sergilemelerine ve gelecek antrenman ve yarışmalar için daha hızlı bir biçimde toparlanmalarına destek vermektedir (15). Genel dayanıklılıkta daha çok solunum ve dolaşım sistemlerinin dayanıklılığı düşünülmektedir (16). 2.4.2.1.2. Özel Dayanıklılık Özel dayanıklılık, organizmanın yüksek oksijen açığına karşı çalışmaya devam edebilme yeteneğidir (19). Özel dayanıklılık, her spor türünün özelliğine göre spor dalının gerektirdiği teknik-taktik uygulaması ile ortaya konan kombine bir dayanıklılıktır. Özel dayanıklılığın arttırılması, spor branşının özelliklerine ve sporcunun ihtiyaçlara cevap düzeyde olmalıdır. Özel dayanıklılık vücudun belirli bir kısmına hitap eder. Sürekli kol çalışmalarında kolun özel dayanıklılığı artarken çok yönlü çalışmalarda ise vücudun genel dayanıklılığı artacaktır (16). Özetle, sağlam bir genel dayanıklılık temelinden geliştirilmiş olursa sporcunun antrenman ve yarışmalara yönelik çeşitli stres etmenlerinin üstesinden gelmesi o kadar kolay olur (20). 2.4.2.2. Enerji Oluşumu Açısından Dayanıklılık 2.4.2.2.1. Aerobik Dayanıklılık Aerobik dayanıklılık, hafif şiddetteki bir egzersizi uzun süre devam ettirebilme yeteneğidir. Eforun uzun süre devam ettirebilmesi, çalışan dokulara ihtiyaç oranında O2 götürülmesi ve çalışan dokularda oluşan artık ürünlerin ve ısının dokulardan uzaklaştırılmasıyla mümkündür. Bu da solunum ve dolaşım sistemleri aracılığıyla 9 yapılır. Kişinin aerobik kapasitesini artırmada esas prensip, solunum ve dolaşım sistemlerine yüklenmeyi giderek artırma ve bu sistemlerin bir ünite zamandaki yaptığı ısıyı artırmaktır. Aerobik kapasiteyi artırmak için yapılan çalışmalarda büyük kas kitlesini içeren yüksek şiddetteki eforlarla bitkin hale gelmeyecek şekilde çalışılır (21). Aerobik dayanıklılıkta yapılan işle enerji, her zaman dengelidir (16). 2.4.2.2.2. Anaerobik Dayanıklılık Çalışma süresince alınan oksijenle alınması gereken oksijen arasında bir denklik yok ise, yani %6’ dan fazla bir eksiklik var ise yapılan çalışma türü anaerobiktir (22). Anaerobik dayanıklılık, organizmanın yüksek O2 açığına rağmen çalışmaya devam edebilme yeteneğidir (19). Anaerobik çalışmaların temelinde iki reaksiyon söz konusudur. a) Kreatin fosfat reaksiyonu (alaktik anaerobik yol) ; Bu reaksiyonda kreatin fosfat ATP’nin yeniden sentezlenebilmesi için enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. b) Glikoz reaksiyonu (laktik anaerobik yol) ; Bu reaksiyon ise, karbonhidratların fermantasyonu ile sağlanmaktadır. Enerji oluşumuna bağlı olarak da laktik asitte bir artış meydana gelir (16). 2.4.2.3. Süre Açısından Dayanıklılık 2.4.2.3.1. Kısa Süreli Dayanıklılık Maximal dayanıklılık yükünü, 45 sn ile 2 dk’ lık (Ör: 200-800 m. %85-95) zaman içinde devam ettirip, kat ettiği mesafede yorgunluğa karşı koyabilme gücüdür. 2.4.2.3.2. Orta Süreli Dayanıklılık Sporcunun 2 ile 8 dk lık (Ör: 1500 m. %40-50) zaman içinde kat ettiği mesafelerde yorgunluğa karşı koyabilme gücüdür. 2.4.2.3.3. Uzun Süreli Dayanıklılık Sporcunun 8 dk dan daha fazla bir zaman (Ör: 1800m.- 5000m. %30-40) içinde kat ettiği mesafelerde yorgunluğa dayanma gücüdür (23). 2.4.3. Dayanıklılık Antrenman Metotları Dayanıklılık antrenman metotlarını 5 ana grupta toplayabiliriz. 10 1. Devamlı Yüklenme Metodu 2. İnterval Yüklenme Metodu 3. Tekrar Yüklenme Metodu 4. Müsabaka Metodu 5. Dayanıklılığı Artırıcı Ağırlık Çalışmaları (24- 25, 16, 20). 2.5. AEROBİK GÜÇ VE KAPASİTE Aerobik güç, kullanılabilen maksimal O2 miktarı olarak tanımlanmaktadır. Egzersiz fizyolojisi literatüründe aerobik güç ile birlikte birçok değişik terim aynı anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan biri max oksijen tüketimidir. Kısaca max VO2 olarak ifade edilir (26). Gökbel maksimum aerobik güç ve maksimum O2 kullanımının birbirlerinin yerine kullanıldığını belirterek tanımını şu şekilde yapmaktadır: Max VO2, deniz seviyesinde normal şartlarda büyük kas gruplarını kullanarak yapılan bir dinamik egzersiz sırasında kişinin elde edebildiği en yüksek O2 kullanımıdır. Bir diğer terim aerobik kapasitedir ki, kişinin vücudunun maksimum oranda O2 kullanabilme yeteneği ya da oksijenli enerji üretimi olarak tanımlanır. Aerobik güç kardiyak çıkış ve kas dokusunun kanda O2 alabilme kabiliyeti ile sınırlıdır (26). Kişinin bir ünite zamanda kullanabildiği O2 miktarı ne kadar fazla ise o kişinin aerobik kapasitesi de o oranda yüksek demektir. Aerobik güç dayanıklılık sporlarında performansa etki eden en önemli fizyolojik faktördür. Max aerobik kapasite ile şiddetli bir eforu sürdürebilme yeteneği arasında yüksek bir bağımlılık vardır. Bir sporcu yüksek bir maksimal VO2 değerine sahip olmaksızın mukavemet sporlarında yüksek bir performans gösteremez. Maksimal O2 kullanımından ilk bahseden A.V.Hill olmuştur. Hill’e göre bir ünite zamanda alınan O2, dolaşım ve solunum sistemlerinin sınırlanması nedeniyle muayyen bir maksimum düzeye erişir ve yapılan iş artsa da o düzeyde kalır. İşte bu noktada kişinin kullandığı O2 maksimaldir, max VO2 veya maksimal aerobik kapasite adını alır ve bireyin kardiyorespiratuvar dayanıklılık kapasitesi veya kondisyonunun en iyi kriteri olarak kabul edilir. Max VO2 fiziksel kapasite ile de sinonim olarak kullanılır. Kalp, dolaşım ve solunum sistemlerinin birlikte çalıştığı bir gerçektir. Organizmanın kullandığı oksijeni organizmaya sokacak olan akciğerlerdir. Organizmaya akciğerlerin soktuğu oksijenin dokulara taşınması, kalp dolaşım 11 sisteminin ödevidir. Bu nedenle her iki sistemin fizyolojik durumu ve fonksiyonel düzeyi, maksimal O2 kullanımı düzeyine etkilidir. Düzenli ve giderek artan kontrollü antrenmanlarla kişinin maksimal O2 alımı belirgin bir şekilde artar. Artan yalnız maksimal VO2 değildir. Kişinin max solunum dk. volümü ve max kalp dk. volümü de artar. Görüldüğü gibi her üç fizyolojik değer birbirleriyle ilişkilidir (28). Maksimal oksijen kullanımı 20 yaşına kadar yaşla artar ve daha sonra düşmeye başlar. Yoğun antrenmanlarla %10 kadar arttırılabilir. Çalışma yoğunluğu artınca buna bağlı olarak oksijen kullanımı da artar. Çalışma ne kadar artarsa artsın, hücrelere daha fazla O2 temini mümkün değildir. Maksimal VO2 aerobik gücün üstüne çıkmıştır. Bu durumda fazla yüklenme sonucu bunu karşılayacak ek enerji anaerobik olarak temin edilir (29). Max VO2 bireyin yaşına, cinsine, vücut yapısına, kondisyon düzeyine göre değiştiği gibi bazı ırki, çevresel ve patolojik faktörlerin de etkisi altında kalabilir (29- 30- 31- 32). 2.5.1. Çocuklarda Aerobik Kapasite Spor alışkanlığının temeli çocukluk çağında atılır. Spor gelişmekte olan çocuklar için yalnız organik sağlık ve gelişme için değil iyi bir şahsiyetin gelişimi, mental sağlığın düzeni içinde gereklidir. Bu gün sporun çocukların her yönden gelişiminde büyük rol oynadığına inanılmaktadır. Büyüme ve gelişme sadece çocukluk çağında görüldüğünden egzersiz çocuklar için bu dönemde daha önemlidir. Dayanıklılık birçok sporun yapısını oluşturan önemli bir faktördür. Bu özelliğin çocuklarda etkili ve düzgün bir şekilde gelişimi; çocuğun kondisyonel ve koordinatif özelliklerinin, teknik-taktik beceri ve yeteneklerinin etkili bir biçimde antrene edilmesini sağlar. Ayrıca kalp ve dolaşım sisteminin gelişimini, metabolik değişim süreçlerinin hızlanmasını ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar (14). Çocukların dayanıklılık gelişimine ilişkin çeşitli zıt görüşler olmasına rağmen genel kanı yaşının getirdiği özelliklere rağmen çocuk ve gençlerin dayanıklılık egzersizlerine gösterdikleri uyum yeteneğinin yetişkinlerden farklı olmadığıdır. Çoğu açıklamada çocuğun sağlıklı bir dolaşım sistemine sahip olması durumunda dayanıklılık yüklemelerinde negatif bir sonuç ortaya çıkmayacağı ifade edilmektedir. Çocukların “interval” dayanıklılık antrenmanına elverişli olmamakla beraber aerob karakterli orta şiddetli antrenmanlara daha elverişli oldukları söylenmektedir. Buna karşılık puberte 12 çağında genelde foksiyonel ve morfolojik uyum göstermeleri sonucunda antrenmana daha elverişli duruma geldiklleri kabul edilmektedir (33). Günümüzde çocukların dayanıklılık özelliklerinin gelişimine yönelik çok önemli örnekler vardır. Beş altı yaşındaki çocukları yüzmeyi öğrendikten sonra efektif bir tekniğe sahip olmamalarına rağmen 15 – 30 dk.lık uzun süreli egzersizleri başarı ile icra ettikleri görülmüştür. Bisiklet sporunda çocukları kendilerine uygun bisikletlerle 2 – 3 saatlik yarışlara katıldıklarını hatta belli metrelerde atak yapmak kaydıyla hızlarını arttırdıklarını görmekteyiz. Uygulama alanındaki deneyimler, aslında bilimsel sonuçları kısmen çürütmekte ve insanı hayrete düşürecek sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak çocuklar, eğer gerekli sistematik hazırlık yapılırsa ergenlik dönemi öncesinde koşu, yüzme, mukavemet kayağı, bisiklet gibi sporlarda 3 saate yakın sürekli yüklenilebilecek durumdadır, yeter ki tempo onlara uygun olsun. Böyle uzun süreli yüklenmeler sonucu çocukları rejenerasyon yeteneği de uygun niteliktedir (13). 2.5.2. Çocuklarda Aerobik Dayanıklılık Yaşa bağlı olarak kardiovasküler ve respiratör sistemin gelişimi aerobik dayanıklılık özelliğini direkt olarak etkilemektedir. Gelişim sırasında kalp kası liflerinin sayısı sabit kalır fakat boyuna ve enine büyüme görülür. Kalp kasının boyunun uzaması sonucu kalbin dakikadaki atım sayısı düşer. Büyüme ve antrenmana bağlı olarak ortaya çıkan hipertrofi ise kalbin iç hacmini dolayısıyla atım hacmini arttırır ve kalp daha ekonomik çalışmaya başlar. Çocuklarda kardiovasküler sistem antrenmanlara çoğu kez aynı yetişkinlerdeki gibi cevap verir. Kalbin çalışma gücü uzun süreli aerobik çalışmalarla 5 kat artabilir. Bu sırada kalp frekansı 2.5 katına ve atış volümü de yaklaşık iki katına çıkar. Bu noktada yetişkinlerle çocuklar arasında şu farkın olduğu belirtilmelidir. Çocuk kalbi antrenmanla önce frekansını sonra atış volümünü arttırırken yetişkinlerde durum tam tersidir. Bunun nedeni çocuk kalbinin büyüme evresinde olmasıdır. Erken ve geç okul çağında bulunan çocuklarda egzersiz sırasında kalp atım sayısı rahatlıkla 200’ ün üstüne çıkabilir. Bu sırada bile yüklenmeyi arttırmak mümkün olabilir. Buna göre kalp frekansı çocukların yüklenme egzersizlerinde ölçü olarak kullanılmamalıdır (15). Genellikle düzenli ve uygun düzeyde yapılan aerobik antrenmanlar Max Vo2 yi arttırır. Çocuklarda da bu artış gözlemlenir. Yalnız bu artış kişiden kişiye farklılık gösterir. bazı çocuklar antrenmana başladıklarında zaten yüksek bir Max Vo2 düzeyindedirler. Genellikle çocuklar zaten hareketli olduklarında Max Vo2 de artışı göstermek zor olabilir. Kız 13 çocuklarında ise max VO2 daha düşük olduğundan bunlarda antrenmanlarla max VO2 de artış belirgin olabilir. İki cinsiyet arasında ki max VO2 farkı puberte döneminde artar fakat aerobik sistemin gelişimine en uygun devre adölesan dönemindeki süratli büyüme devresidir. Aerobik sistemin gelişimi erkeklerde kızlara göre daha fazladır buda vücut kitlesindeki yağ miktarı farkına, hemoglobin ve testesteron oranına bağlanmaktadır (34). Bu ilişkilerden şu sonuca varılabilir: Çocuklar ve yetişkinler arasında, aerobik kapasite alanında gerçekleşen metabolik uyum açısından hemen hemen hiç fark yoktur. 2.5.3. Çocuklarda Anaerobik Dayanıklılık Aerobik açıdan erişkin insanlarla aynı özellikleri gösteren çocuklar anaerobik metabolizma söz konusu olduğunda farklılık gösterirler. Yoğun tempoda yapılan aktivitelerde, çalışan iskelet kaslarının enerji gereksinimleri anaerobik ortamdan karşılanmaya çalışılır. Fizyolojik olarak çalışan iskelet kaslarının ATP gereksinimlerinin anaerobik mekanizmayla karşılanmasında, yetişkinlerle karşılaştırıldığında çocukların yetersiz olduğu görülmektedir. Organizmada bazı morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal değişikliklere neden olan anaerobik performans, çocukluk döneminden başlayarak olgunluk dönemine kadar geçen süreçte değişikliklere uğrar. Kas kütlesi yaşa bağlı olarak gelişme gösterirken dokusundaki ATP+CP konsantrasyonu puberte devresinde en yüksek oranına çıkar. Fakat bu dönemde çocuklar yüklenmeler sırasında oluşan laktat’ı yetişkinler kadar kolay inhibe edememektedirler. Kanda biriken laktat’ın kasa bindirdiği yük çocuklarda yetişkinlere oranla iki kat fazladır. Bu sebeple çocuklar büyük ölçüde anaerob yüklenmelere uygun değildirler (25). Diğer bir gerçekte glikolizis olayında temel etken olan fosfofurktokinaz enzim aktivitesinin, hormonal sebeplerden dolayı, özellikle testesteronun düşük seviyede oluşu nedeniyle çocuk ve gençlerde yetişkinlere oranla daha az olmasıdır. Bu sebeple aktivite sırasında çocuklarda enerji metabolizması daha çok aerob kaynaklı çalışmaktadır (13). Yapılan bir araştırmada 9 – 19 yaş arası deneklerde diz ekstansör kaslarının maksimal anaerobik performansı incelenmiştir. Bu araştırma sonucuna göre toplam iş verimi yaşla birlikte artmaktadır. 15 yaşından sonra erkeklerde kızlara oranla daha çok artmaktadır. Aerobik verim, kızlarda 11 yaşında belli bir noktaya ulaşıp duraksama gösterirken erkeklerde verim artışı ortalama 17 yaşına kadar sürer. Kız ve erkek çocuklarda max VO2 değerleri farklıdır. Erkek çocuklarda max VO2 değeri ortalama 48.50 cc/kg/dk civarında 14 iken kızlarda daha düşüktür. Farklılığın sebebi kondisyon ve genetik kalıtımların deney pozisyonunda fark oluşundandır (29). Çocukluk yaşından itibaren her organ ve sistemde yapısal ve işlevsel yönden verimliliği geliştirici belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Gelişim sırasında kalp kası lifleri sayısı sabit kalır fakat boyuna ve enine büyüme görülür. Kalp kasının boyuna uzaması sonucu kalbin dakikadaki atım sayısı azalır. Büyümeye ve antrenmana bağlı ortaya çıkan hipertrofi ise kalbin iç hacmini, dolayısıyla da atım hacmini artırır. Böylece kalp daha etkin ve ekonomik çalışmaya başlar (14). 11-13 yaşları arasında max VO2 her üç grupta ortalama değerler arasında oynamış fakat bu yaştan sonra ikinci ve üçüncü gruplarda yine artma olmakla beraber bu değerler ortalama değerler düzeyinde devam ettiği halde birinci grup arayı açmış ve en büyük artma pübertedeki büyümede meydana gelmiştir. Minimal ve maksimal VO2 değerleri püberte öncesinde ve adolesans devresi sonralarında görülmüştür. Püberte devresi, antrenman etkilerine özellikle en müsait devre görünümündedir (21). 2.6. KUVVET Kuvvet kavramı çok değişik alanlarda ve biçimlerde tanımlanıp, sınıflandırılmıştır (3536). Fizyolojik açıdan kuvvet, bir kas veya kas grubunun, bir dirence karşı koyabilme yeteneği olarak tanımlanmıştır (16, 45). Kuvvetin fiziksel tanımı ise bir cismin şeklini, iş düzenini veya bulunduğu yeri değiştiren etkiye kuvvet denir (37). Temel motorik özelliklerinden birisi olan kuvvet birçok fizyologlar ve antrenman bilimcileri tarafından tanımlanmıştır. Bu tanımlardan birkaç örnek verecek olursak, Hollmann ve Hettinger' e göre bir dirençle karşı karşıya kalan kasların kasılabilme ya da bu direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme yeteneği olarak tanımlanabilir (38). Nett’ e göre kuvvet, bir kasın gerilme ve gevşeme yoluyla bir dirence karşı koyabilme özelliğidir (39). Bompa’ a göre ise kuvvet bir dirence karşı koyabilme yeteneği olarak tanımlanır (20). Vilademir ve Kirejci ise kuvveti, belirli bir direnci yenme veya kas gerilmesi ile direnci karşılama yeteneği olarak tanımlamışlardır (40). Kuvvet kavramının, daha iyi anlaşılabilmesi için spor ve antrenman bilimi açısından tanımlanması gerekir. Spor bilimi açısından kuvvet; bir kaldıraç sistemi gibi düşünülen kemik, eklem ve kas yapısıyla oluşturulur. Kuvvet, kas kitlesi ile bu kas kitlesinin ortaya koyduğu hızın bir 15 bileşkesidir(41). Antrenman bilimi açısından ise, sporcunun temel motorik özelliği olup, bunun yardımıyla bir kitleyi hareket ettirir, bir direnci aşar ya da o dirence kas gücü ile karşı koyar şeklinde tanımlanmıştır (23). İnsanlarda hareket, sinir ve kas sistemlerinin koordineli ve kompleks faaliyetleriyle gerçekleşir (31). Kuvvetin niteliği ve niceliği güce, dirence, eklemin maksimal eforuna, bağ ve eklem ekseninin mesafe ve mekanik açısına, eklem hareketlerine, tendon ve kas dokusunun diğer özelliklerine bağlıdır. Kas dokusu, uyarabilme özelliği ile de farklılaşır (42). Antrenman durumları birbirinin aynı, vücut kitleleri değişik büyüklükte olan sporcuların, geliştirilebilecekleri kuvvette değişik büyüklüktedir (43). Kuvvet çalışması ile kas hacmi artar, bu artış iş yüküne karşı biyolojik bir adaptasyon olarak görülür. Kaslarda enine kesit alanlarının yüksek düzeyde büyümesi, doğrudan doğruya hücresel materyal ve kısmen de kasılma elementlerini teşkil eden protein sentezine bağlıdır (41). Yapılan kas antrenmanları sayesinde hipertrofi oluşarak kasın hareket ettirici kuvveti artırıldığı gibi, bu kuvveti devam ettirmeye yarayan besleyici mekanizma da zenginleşir (44). Kas kuvvetinin artırılabilmesi için kendisini oluşturan fibrillerin çapının genişlemesi gerekmektedir. Sadece kalınlaşmış kas değil o harekete katılabilecek fibril sayısı da önem kazanmaktadır. Ayrıca kasın innervasyonundaki başarı derecesi de oluşturulabilecek kuvveti etkilemektedir (16, 45). Kas kuvvetini etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar temelde kas, sinir, mekanik, antropometrik, motivasyonel ve kondisyonel faktörlerdir (46). Kuvvet kazanabilmek ve kuvvet meydana getirebilmek bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar kasa uygulanan basınç miktarı, basıncın uygulandığı zamanın uzunluğu ve basıncın sıklığıdır. Kasın kaldırabileceği yük ise, kas liflerine, kasılma şiddetine, uyaranın yoğunluğuna bağlıdır (25). Kuvvetin verimi, hareket halinde olan lif sayısına ve çapına bağlıdır (51). Fizyolojik kesit alanları eşit olan iki kastan birinin diğerine göre büyük kuvvet meydana getirmesi, miyofibril yoğunluğu veya kalitesiyle açıklanabileceği gibi, kasın mekanik özelliklerine de bağlıdır (47). Kas kuvvetinin amacı her gün artan oranda motor ünitenin kas kasılmasına katılımı sağlamaktır. (36) Haftada % 5 lik kuvvet kazancı, hızlı bir artış olarak değerlendirilir. Antrenmanlar sayesinde kuvvet arttırılabilir. Olağanın üzerinde bir dirence karşı düzenli kasılmalar ile kas gücü artar. Hızlı artış için kas düzenli aralıklar ile ağır bir dirence karşı kasılmalı, kuvvet arttıkça direnç arttırılmalıdır (49). 16 Günay’ ın 8 hafta süreyle iki ayrı gruba uyguladığı kuvvet antrenmanı sonunda, kuvvet gelişimi artan direnç egzersizleri grubunda %29.82 oranında artmıştır. Genel maksimal kuvvet antrenman gurubunda ise %21. 57 oranında daha düşük kuvvet artışı gerçekleştirmiştir (46). En iyi kuvvet gelişimi, programlı ağırlık antrenmanları ile sağlanır. Programın ise spor dalının gerektirdiği özelliklere uygun olması gerekir. Ağırlık çalışmalarının başlangıç devrelerin de maksimum ağırlıktan uzak durulmalı ve kas kapasitesinin %-60-80'i ile 10 tekrar şeklinde çalışmalıdır (41). Maksimum kasılma kuvveti kasın enine kesitinin 2 cm si başına 2,5 veya 3,5 kg dır (44). Başka bir ifadeye göre ise, normal olarak bir 2 kasın her cm sinin 4-6 kg kaldırılabileceği, hatta üst seviyedeki bazı sporcularda 8-10 2 kg/cm ye kadar yükseldiği tespit edilmiştir (50). Kuvvet antrenmanları arasında, kasların kendini toplayabilmesi için 48 saatlik bir sürenin geçmesi bunun içinde haftada üç gün çalışılması gerektiği tavsiye edilmektedir (51). Sonuç olarak; kuvvet her zaman kas kuvvetine ilişkin birçok özelliğin bir bileşkesi, ya da ürünü olarak ortaya çıkar ve gelişir (52). 2.6.1. Kuvvetin Sınıflandırılması Letzelter’ e göre kuvvet genel ve özel kuvvet diye iki başlıkta incelenmiştir (53). 2.6.1.1. Genel Kuvvet Herhangi bir spor dalına yönelmeden genel anlamda tüm kasların kuvvetidir (35). Bütün kas kuvvetini belirtir. Bu görünüm kuvvet programlarının tümünün temelini oluştururken, hazırlık döneminde veya spora başlayanların ilk yılları esnasında yoğunlaşan bir çabayla büyük oranda geliştirilmelidir (16). Düşük bir genel kuvvet düzeyi, sporcunun tüm gelişimini sınırlayan etmendir (20). 2.6.1.2. Özel Kuvvet Belli bir spor dalına yönelik kuvvettir (35). Bir hareketin oluşmasından temel hareket ettirici (Primer-Mover) olarak çalışan kasların kuvveti olarak düşünülür. Özel kuvvet iki temel faktöre bağlıdır. 1) Bir spor dalına direkt katılan kas gruplarını teknomotorik olarak geliştirilmesine öncelik verilmesi. Bunun temelinde ise söz konusu tekniğe özgü nöro musküler ilişkiler vardır (3). 17 2) Kuvvetin, spor dalına özgü başka bir temel motorik özellikle birlikte geliştirilmesidir. (22) Günay ve Yüce kuvvetin antrenman bilgisi açısından sınıflandırmışlar ve üç bölümde incelemişlerdir (16). a) Maksimal Kuvvet b) Çabuk Kuvvet c) Kuvvette devamlılık 2.6.1.3. Maksimal Kuvvet Sinir kas sisteminin istemli kasılması sonucu, elde edeceğimiz en yüksek kuvvettir. Bu anlamda sporcunun bir denemede kaldırılabileceği en yüksek yük değeri olarak gösterilir (20). Halter, çekiç atma, gülle atma gibi spor dallarında, büyük bir ağırlığa karşı koyma veya kontrol edebilme ve hızlı yön değiştirme gerektiren sporlarda performansı belirler. Sporda karşı konulması gereken kuvvet azaldıkça, maksimal kuvvet gereksinimi de azalmaktadır (17). Maksimal kuvvet antrenmanlarını; kısa süreli maksimal yüklenme yöntemleri, artırmalı yüklenme metodu, izometrik yüklenme metodu, tekrar metodu şeklinde ana başlıklar ile gruplanabilirler (35, 54). 2.6.1.4. Çabuk Kuvvet Bir kas veya kas grubunun mümkün olan en büyük kuvvetle ve mümkün olan en kısa sürede gerekli olan hareketi yapmasıdır (16). Atmalar, atlamalar, vurmalar ve büyük hızda yön değiştirme gerektiren spor dallarında, çabuk kuvvet performansının belirgenidir (17). Bompa’ a göre çabuk kuvvet, kuvvetin ve süratin bir ürünüdür (20). Dick’ e göre kas sinir sistemi bir yüklenmeyi, refleksler ve kasın elastik yapısı yardımıyla kabul eder ve hızla cevap verir (55) Çabuk kuvvet hem temel kuvvetin artırılması, hem de hareket hızının yükseltilmesiyle olumlu yönde etkilenebilir ve gelişebilir. Çabuk kuvvet birçok öğeyi kapsar. Bunlar; irade, maksimal kuvvet, teknik ve sürattir (35). Kuvvet antrenmanı uygularken dış yükler büyüklüğü, maksimal kuvvetti oda kasılma hızını artıracaktır. Dış yüklenmelerin çok az olduğu branşlarda bu şart geçerli değildir (16). Çabuk kuvvet çalışmalarında dinamik uyumun sağlanabilmesi için hareketlerin son derece eksiksiz yapılması gerekir 18 (56). Çabuk kuvvet çalışmalarında uygulanan antrenman yöntemlerinden en elverişlileri dairesel ve seri metotlarıdır (54). 2.6.1.5. Kuvvette Devamlılık Kuvvette devamlılık, antrenmanda kuvvetin ve dayanıklılığın bileşimi sonucu ortaya çıkan üretim düzeyini belirlemektedir (20). Devamlılık; organizmanın uzun süre devam eden kuvvet yüklenmelerinde yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğidir (16). Oldukça yüksek bir seviyede kuvvetin uygulanabilmesiyle birlikte ayrıca kuvvetin her tür engel ve zorluğa rağmen uygulanmasının olanaklı kılındığı bir yetenektir. Kuvvette devamlılık antrenmanlarında ilke, yüklenme süresi kısa, tekrar sayısı az, şiddet ortanormal olmalıdır (17). Çalışmalarda yük yerine tekrar arttırılır (35, 56). Kuvvette devamlılık antrenmanları için en uygun metotlar, piramidal metotlar ve istasyon çalışmalarıdır (17). İstasyon çalışmaları süre ve tekrar metodu ile uygulanır. Yapılacak antrenmanın süresi ve dinlenme aralıkları önceden belirlenir. Alıştırmaların tekrar sayısı her istasyon için belirlenmiştir. Diğer istasyona geçişte dinlenme verilmez. Tüm istasyonların bitiminde her sporcu için süre tespit edilir. Antrenmanlar boyunca sürede %10-20 düzelme olunca her alıştırmanın tekrar sayısı arttırılır ve dolayısıyla yüklenme yoğunluğu artar. Böylece kuvvette devamlılık artmış olur (16, 56). 2.6.1.6. Salt Kuvvet Sporcunun kendi vücut ağırlığını dikkate almaksızın uygulayabileceği en yüksek kuvvettir (16). Kişinin bir denemede kaldırabileceği en yüksek ağırlığın bilinmesi antrenmanda yüklenmeleri belirlemek için gereklidir. Düzenli bir antrenman programıyla salt kuvvet vücut ağırlığına paralel olarak artacaktır (20). 2.6.1.7. Relatif Kuvvet Sporcunun kendi vücut ağırlığına karşı geliştirebildiği mümkün olan en büyük kuvvettir (35). Kas kuvveti ile vücut ağılığı arasındaki karşılaştırmalarda relatif kuvvet kavramından yararlanılmaktadır (16). Relatif kuvvette önemli olan var olan kiloda gerekli maksimal kuvvetin sağlanmasıdır (46). Karşılığı ise 1 kilogramın karşılığı büyüklüğündeki kuvvet anlamına gelir. Özelliği ise sporcunun salt kuvvetiyle vücut ağırlığı arasındaki oranı belirlemektir (20). Formüle edilmiş hali aşağıdadır. Bazı araştırmalarda vücut ağırlığı az kişilerin relatif kuvvetinin fazla olduğu kanıtlanmıştır (16). Yani vücut ağırlığı artarken relatif kuvvet azalmaktadır (20). Yüklenme şiddetinin 19 yüksek, tekrar sayısının az olduğu antrenman yöntemlerinde yüksek gelişme gösterir. Relatif kuvvetin artışı sıklet sporcuları için önemlidir. 2.6.2. Çalışma Biçimleri ve Kasılma Türlerine Göre Kuvvetin Yapısı Kas kuvveti, genel olarak kasılma tiplerine göre isimlendirilmektedir. Kas kasılma tipleri ise genel olarak dinamik ve statik kasılma olarak meydana gelirken, kuvvet ise dinamik ve statik kuvvet olarak belirlenmektedir (57). Bu belirleme; kuvvetin, kasların çalışma biçimleri ve bu çalışmalar arasındaki kasılma çeşitleri göz önünde tutularak aşağıdaki şekilde incelenmiştir (35). Statik ve dinamik kuvvete bağ, lif ve hemodinamik cevap zamanı arasında farklılık görülebilir. Dinamik kuvvet egzersizleri kan basıncında ve özellikle sistolik basınçta değişiklik meydana getirmektedir. Kuvvet çalışmalarında statik egzersize karşı dinamik ve kısa süreli egzersizler yapmak gerekmektedir (57). 2.6.2.1. Statik Kuvvet Bu çalışmada kas uzunluğu kasılma sırasında değişmez. Bir kasın tutunduğu iki nokta arasında yaklaşma olmaz (35). İzometrik kasılma Uzunluğu sabit kalan fakat tonusu artan, statik bir kasılma şeklidir. İzometrik kasılmada yine de kaslar arası (intramüsküler) esnetmeler görülür (35). İzometrik çalışmada fizik kanunlarına göre mekanik bir iş yapılmış olmaz (28). 2.6.2.2. Dinamik Kuvvet Konsantirik kasılma Konsantrik kasılmada kasın tonusu, aynı kalırken boyu kısalır (28). Bu kasılma türünde kontraktil element kısalırken, elastiki element bir düzen içerisinde belli bir gerilimi ve uzunluğu korur (35). Yani kısalırken kasılmadır. Konsantrik kasılmada pozitif mekanik bir iş yapılır (28). Bir dambılı kaldırırken kol kaslarının kasılması örnek olabilir. Eksantrik kasılma, dinamik bir kasılma şeklidir. Kasın tonusu gerilimi artarken boyu uzar. Eksantrik kasılmalarda yapılan iş negatif karakterdedir, merdiven inme veya ağırlığı indirme gibi hareketler örnek olabilir. İzokinetik kasılma kas kasılma süratinin sabit tutulduğu maksimal bir kasılma şeklidir. Kas sabit bir süratle kasılırken kasta oluşan tansiyon bütün hareket boyunca eklemin bütün açılarında maksimal tutulur. Örneğin; serbest sitil yüzmede kol kulaçları (28). 20 Oksotonik kasılma, bu kasılma türü izometrik ve konsantirik kasılmanın karışımıdır (35). Burada ön planda uzunluk değişmesi, daha sonrada gerilim büyümesi söz konusudur. Halterin silkme sitilindeki kaldırışla belden yukarı doğru kaldırışta (konsantrik), yüksekte tutma (izometrik) ve en yüksek seviyeden indirirken (eksantrik) kasılmaya örnek verebiliriz (16). Tetanik kasılma, kasa gelen ve tek bir uyaranın meydana getirdiği kasılma bitmeden arka arkaya sık sık uyaranlar verilirse kas gevşemeye vakit bulamaz ve devamlı bir kasılma gösterir. Tek kasılmaya göre daha şiddetli kasılmalar üretilir. (45) 2.6.3. Kas Kuvvetini Etkileyen Faktörler Kas kuvvetinin etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar temelde kas, sinir, mekanik, antropometrik, motivasyonel ve kondisyonel faktörlerdir (41). Kuvvet üç temel faktörün ışığı altında tanımlanıp karakterize edilmiştir. Bu oluşum kas kuvvetinin niceliği ile niteliğinin belirleyicisi olmaktadır (50). Morfolojik ve fizyolojik faktörler koordinatif, motivasyonel ve sinirsel faktörler olarak başlıca 3 grupta toplanmaktadır Kuvveti etkileyen diğer önemli faktörler ise, yaş, cinsiyet, yağ, ısı, yorgunluk, mekanik, toparlanma, kas potansiyeli ve teknik gibi faktörlerdir (43, 48, 60). 2.6.4. Çocuk ve Gençlerde Kas Kuvveti Çocuk ve gençlerde kas kuvveti, yaşla birlikte belirgin şekilde artar. En büyük gelişme ergenlik çağında gözlenir. 5 yaşından 30 yaşına kadar kas kütlesi artar. 8 yaşlarında kas, kütle-vücut ağırlığının %27’sini oluştururken, kas kasılma kuvveti hala düşüktür. Bu konuda en hızlı gelişme 12 yaşlarında başlar ve 15 yaşında kas, kütle-vücut ağırlığının % 32’sini oluşturur. Kas kütlesinde %9’luk bir artış oluşturmuştur. Bunu izleyen 2-3 yıl içinde artış %11 civarında olur. Çocuk ve gençlerin kaldırabildikleri ağırlık açısından yapılan gözlemlerde; 8-9 yaşlarında çocuklar, ortalama olarak kendi vücut ağırlıklarının 1/3’ünü tek kolla kaldırıp birkaç adım atabilirken, bu değer 12-13 yaşlarında iki katına, 16 yaşında gencin vücut ağırlığına yükselmiştir. Bu nedenle kas kütle, kuvvet, güç ve sürate dayalı sporlarda gelişim yaşa bağlı olarak yavaş olmaktadır. Bu sporlarda çocukları gereğinden fazla zorlayarak erken başarı sağlama eğilimi, çocuğun normal büyüme ve gelişmesini etkileyebilecek ve sağlığını tehlikeye atacaktır (14) Çocukluk ve gençlik yaşında genel ve çok yönlü vücut gelişiminde kuvvet antrenmanı önemli bir rol oynar. Çocukluk döneminde her türlü kuvvet çeşidine uygun olarak 21 dayanma, asılma, çekme (parmaklık tırmanma, halat tırmanma) ile amaçlanan kuvvet gelişimi sağlanabilir. Bunun dışında ayrı bir çalışmaya gerek duyulmaz. 13-14 yaşından sonra ek ağırlıklara geçilebilir. Özellikle bu dönemde hareketlerin doğru yapılmasına dikkat edilmelidir. İlkokulun ilk sınıflarında çocuğun kendi vücut ağırlığı ile yapacağı çalışmalar yeterlidir. Burada halat çekme, yüksekçe bir yara dayanarak push-up (şınav), direği veya halata tırmanma, alçak barda ayaklar önde/yerde kendini çekme, barfikse asılma, tek ve çift ayak sıçramalar, çakı hareketi en uygun düşen kuvvet çalışmalarıdır. Bunların ardından 9 yaş sonrası kendi vücut ağırlığının dışına taşılarak sağlık topu gibi çalışmalar ilave edilebilir. Ayrıca antrenman içeriği olarak barfikste dikey olarak kendini çekme, düz zeminde push-up, karın ve sırt kasları için mekik ve ters mekik egzersizleri de eklenebilir. Uzmanlar 14 yaşından önce serbest ağırlıkla çalışma yapılmaması gerektiğine dikkati çekmektedirler. Artan yaşla beraber dinamik çalışmaların yanında izometrik çalışmalara da yer verilebilir (14). Çocuk ve gençlerde kuvvet antrenmanı içerikleri ve dikkat edilecek öneriler; • Çocuklar için hazırlanmış bir kuvvet antrenmanı 20-30 dakikayı geçmemelidir. Haftada 2-3 kez yapılmalıdır. • Çocuklarda kuvvet çalışmaları gelişim aşamalarına göre önceleri genel ve çok yönlü, giderek artan bir şekilde branşa özgü kuvvet çalışmaları şeklinde düzenlenmelidir. • Çalışma öncesi iyi bir ısınma yapılmalıdır. • Dinamik çalışmalar yaptırılmalı, esneklik çalışmalarıyla takviye edilmelidir. İzometrik çalışmalar yaptırılmamalıdır. • Çocuklar sağlık kontrolünden geçirilmelidir. • Çocukların tüm açıklamaları ve yönlendirmeleri takip edecek olgunlukta olması gerekir. • Hareketlerin doğru teknikleri öğretilmeli. Hareketler çocuğun anlayacağı şekilde anlatılmalıdır. Sürekli gözetim altında tutulmalıdır ( 35). 2.7. SÜRAT Sporda verimi belirleyen motorsal özelliklerden biridir, fakat diğer özelliklere nazaran geliştirilmesi dahas sınırlı olan genellikle birleştirilip iyileştirilebilen bir özellik olarak 22 görülen sürat çok hızlı bir biçimde yol alma ya da hareket etme niteliğidir (20, 35). Sporcunun en önemli motorik özelliklerinde biri olan sürat değişik biçimlerde tanımlanabilir. (22) Fiziki anlamda sürat, belirli bir zaman içerisinde kat edilen yoldur (47). Antrenman bilimi açısından ise sürat; vücudu ya da vücudun bir bölümünü yüksek hızda hareket ettirebilme yeteneği şeklinde tanımlanabilir (35). Sürat antrenmanı neredeyse her spor için vazgeçilemeyen temel bir özellik olmaktadır. Sprint yarışları, boks, eskrim, hokey, takım sporları ve benzeri birçok sporda sürat belirleyici bir özelliktir. Belirleyici bir etmen olmadığı sporlarda ise antrenmana sürat etkinliklerinin dahil edilmesi yüksek yoğunluktaki antrenmanın elde edilmesini destekler. Sürat antrenmanlarında kullanılan temel yöntemler tekrar ve interval yöntemlerdir. Tekrar yöntemi maksimal süratin uzun süreli korunamaması gerçeğini ortadan kaldırmak amacı ile kullanılmaktadır (20). Ozolin’ e göre sürat; genel sürat ve özel sürat olarak ikiye ayrılır (60). Genel sürat herhangi bir hareketi (motor tepki) hızlı bir biçimde sergileyebilme yetisi olarak tanımlanır (20). Genel ve özel fiziksel hazırlığın her ikisi de genel sürati arttırmaktadır (54). Özel sürat ise; belirli bir süratte (genellikle çok yüksek) bir egzersizi veya beceriyi uygulama kapasitesi olarak tanımlanmaktadır (54). Özel sürat yapılan branşa özgüdür ve birçok durumda başka spor dallarına aktarılması ya da dönüştürülmesi beklenmemelidir (35). 2.7.1. Süratin Bileşenleri Süratin kendi bünyesinde birden fazla ayırımı olmasına karşın yukarıdaki tanımlamaya istinaden süratin dört bileşeni vardır. Bunlar; a-) Algılama sürati. b-) Hareketin başlangıcı (Reaksiyon zamanı). c-) Her bir zaman ünitesinde hareketin sıklığı (Hareketin uygulanışı). d-) Belirli bir mesafeye kendini aktarma (taşıma) süratidir (20, 35). 2.7.1.1. Algılama Sürati Algılama sürati ile vücudun pozisyonu ve uygun rotasyonel hareketler düzenlenir (35). Bir uyarı algılandıktan sonra hareket başlar Algılama hızlı olursa, hareketler daha çabuk yerine getirilir. Algılama sürati reaksiyon zamanını kısıtlar (41). Algılama sürati 23 11 ile 12 yaş arasında cinsler arasında önemli bir farklılık yoktur. Erkekler kendi maksimum hızlarına 12 yaşında kızlar ise 14 yaşında çıkabilirler. Ancak ergenlik döneminden sonra %5-10 oranında bir farklılık ortaya çıkmaktadır (40). 2.7.1.2. Reaksiyon Sürati Bir uyaranın verilmesinden, hareketin ilk belirtisinin görüldüğü kas kasılmasına kadar geçen zamanı içerir (54). Aniden ortaya çıkan ve tahmin edilmeyen bir sinyalin ulaşmasından, bu sinyale cevaba kadar geçen sürenin miktarı olarak açıklanmaktadır (59). Zaciorsky’ e göre fizyolojik açıdan tepki süresi birbiri ardından gelen 5 öğeden oluşur (61). 1-) Alıcılar tarafından ilk uyaranın alınması 2-) Bu uyaranın merkezi sinir sistemine (MLSS) iletilmesi 3-) Sinirler aracılığıyla ile uyaranın tanınması ve cevap uyaranın oluşturulması. 4-) MLSS den yanıt uyarının kasa aktarılması 5-) Mekaniksel olarak işin gerçekleştirilmesi için kasın uyarılmasıdır (20, 45, 54). Bu işlemler sırasında en çok süre üçüncü aşamada tüketilmektedir. (35). Reaksiyon süresi çoğu spor dallarında belirleyici etmendir (20). Uzun yıllardan beri yapıla gelen çalışmalar, fiziksel antrenman ile reaksiyon zamanının kısaltılabileceğini ortaya koymuştur (59). Dündar’ a göre bu süre, reaksiyon sürati antrenmanlarla 0.12 sn. kadar geliştirilebilir (54). Reaksiyon süratinin gelişimi Gündüz’ e göre doğuştan getirilen bir üstünlük yoksa geliştirilme durumu %1’ dir (56). Reaksiyon süresi algılama organlarının fizyolojik farklılıkları sebebiyle farklılık gösterebilir ve bölümlere ayrılabilir. Bu ayrım; a-) Görerek reaksiyon: Optik reaksiyondur 0.15 – 0.20 sn arasındadır. b-) İşiterek reaksiyon: Akustik reaksiyondur 0.12–0.27 sn arasındadır. Sportif açıdan en hızlı reaksiyondur. c-) Dokunarak reaksiyon: 0.09–0.18 sn (16). Reaksiyon süresinin kısalığı antrenman seviyesiyle de ilgilidir (61). Antrenmanlı sporcularda ise 0.15–0.20 sn daha kısa olduğunu belirtmektedir. İşitsel uyarılara karşı antrenmansız sporcular 0.17–0.27 sn tepki verirken antrenmanı üst düzeydeki 24 sporcularda bu değer 0.05–0.07 sn arasındadır (20). Reaksiyon zamanı küçük yaşlarda 0.5–0.6 sn iken, 30 yaşlarına kadar giderek kısalır ve yetişkinlerde 0.1–0.2 sn civarına ulaşır (59). Gündüz’ e göre en iyi reaksiyon sürati 20 ile 30 yaşları arasında görülmektedir (56). Reaksiyon zamanı sprinterlerde 0.13 sn orta mesafelerde 0.15 sn, uzun mesafecilerde 0.17 sn olarak bulunmuştur. Burada çıkış esnasında bacakların extansor kaslarının patlama kuvveti çok önemlidir (28). Birçok spor dalları için reaksiyon hızı çok önemlidir. Uyaranların mümkün olduğu kadar çabuk cevaplanması uyarının iletim hızına bağlıdır (31). Reaksiyon zamanı, atletizmin sprint branşlarında (Basit Reaksiyon Zaman), kayak, alp disiplini, boks, eskrim, judo, sürat pateni ve takım sporlarında (kompleks seçimli veya ayırt edici reaksiyon zamanı) performans üzerinde önemlidir (59). Reaksiyon zamanının, basit ve karmaşık türleri vardır. Basit reaksiyon önceden bilinen bir uyarana gösterilen bilinçli bir reaksiyondur. Karmaşık ve çoktan seçmeli reaksiyon ise sporcunun birden fazla uyaranın etkisi altında kalması ve bunların arasında seçimi yapması ile belirlenmektedir (45). Karmaşık reaksiyon tepkileri basit tepkilere göre daha yavaştır (20). Reaksiyon zamanından bahsederken refleks ile reaksiyon zamanını birbirine karıştırmamak gerekir. Refleks fizyolojik yapı olarak reaksiyon süratinin bir parçasıdır. Fakat motorik harekete dâhil değildir (54). Reaksiyonda uyaran MSS ne gelir, değerlenir, kasa emir verilir, sonunda kas reaksiyon gösterilir. Refleksle ise direkt olarak uyarana kas cevap verir (35). Refleksin hızı 0,004 ile 0,01 sn arasındadır (54). Refleks reaksiyondan yirmi kat daha hızlıdır (16). Erkeklerin reaksiyon zamanı bayanlara göre daha iyidir. Reaksiyon süratinin artırılması antrenmanın önemli amaçlarından biridir. Sinir sisteminin iyi antrene edilmesi yanında motorsal tepki süratinin artırılması ancak dolaylı olarak kuvvetin, esnekliğin geliştirilmesi ve dar aksiyon içinde kasların karşılıklı kombine hareketleri ile mümkündür (56). Reaksiyon sürati çalışmalarında tekrar yöntemi kullanılabilir. Ancak ileri düzeydeki sporcular için sabitlik sağlar. Reaksiyon süratini geliştirmede parça yöntemi de kullanılır. Bu yöntemde ise önce hedef eksersizler çalışılır, daha sonra bir uyaranla birleştirilir. Örneğin; reaksiyon çalışmalarının start çalışmasıyla birleştirilmesi gibi (56, 20). Reaksiyon alıştırmaları yapılırken her defasında alıştırmaların anaerobik enerji sistemi ile gerçekleşebilecek sürede ve mesafede uygulanması gerekir (56, 35). Reaksiyon sürati antrenmanlarında aşağıdaki alıştırmalardan yararlanılabilir. 25 a) Görsel ve akustik uyarılara karşı çıkış çalışmaları b) Değişik pozisyonlarda çıkış çalışmaları c) Grupla yapılan kombine reaksiyon çalışmaları (35). d) Çabuk kuvvet antrenmanları e) Her türlü top oyunu f) Stafet yön değiştirme çalışmaları ve dikkat oyunları (56). 2.7.1.3. Hareket Zamanı Sporcunun ilk hareketi ile bitiş hareketi arasındaki geçen zamanıdır. Hareket zamanı, ivmelenme hızı, ortalama hız ve maksimum hız gibi elementleri içerir. a) İvmelenme hızı: Süratte meydana gelen değişmedir İvmeleme hızı: m/sn dir. b) Siprint hız: Hareket hızının hesaplanarak metreye bölümü ile elde edilir. Ortalama hız = m/sn dir. c)Maksimum hız: Her hangi bir mesafe koşulurken ulaşılabilinen en yüksek hızdır (16). 2.7.2. Süratte Devamlılık Özel süratin kısa bir süre sonrası düşürülmemesi başka bir deyişle, uzun süren bir müsabaka süresince devamlı olarak hareketleri süratli bir şekilde yapabilme yeteneğidir. Yüklenmelerde oluşan yorgunluğa karşı koymak için gereklidir ve anaerobik enerji yapısının üstün olmasını sağlar (54). Süratte devamlılığın daha iyi anlaşılabilmesi için en iyi örmek 100 metre koşu analizidir. Reaksiyon süratinden sonra süratin gelişim evresi başlar (pozitif ivmelenme) kişinin maksimum süratine ortalama olarak 35–45. metrelerde ulaşılır. Kişi bu süratini 100 metrenin sonuna kadar devam ettiremez. Sürat 65–75 metreden sonra düşmeye başlar. Ancak antrenmanlarla bu mesafe 80–85 inci metreye kadar götürülebilmektedir (56). Süratte devamlılık kompleks yapısı sebebiyle süratin önemli olduğu sporlarda performansı olumlu yönde etkiler (16, 35). Süratte devamlılığı geliştirmek için, intensiv interval ve tekrar yöntemi uygulanır (54). 26 2.7.3. Süratin Anatomik ve Fizyolojik Temelleri 1) Bir kasın kasılma hızı liflerin tipine bağlıdır. Tip II(beyaz) liflere fazla oranda sahip olanlar daha süratlidir. 2) Sürat, kasların maksimal kuvvetine ve koordinasyon yeteneğine bağlıdır. Yüksek maksimal kuvvet adım sayısını arttırarak hareket süresini azaltır. 3) İyi bir maksimal kuvvete sahip olanlarda ATP-CP rezervi daha fazladır. Aynı zamanda enzim aktivitesinin yükseltilmesi kasların kasılma süratini artırır. 4) Sinir-kas koordinasyonunun gelişlimi sürati arttırır. 5) İntra-İntermuskular (kas içi ve kaslar arası) koordinasyon yeteneği sürati arttırır. 6) İyi bir hareketlilik (esneklik) kaslara geniş hareket açışı sağlar, daha iyi sürat temin eder. 7)Birkaç sürat antrenmanında bile ATP ve CP oranlarında artış görülür. 8) Kasların iyi ısınması %20 oranında kasılma hızını etkiler. 9) Yüksek yorgunlukta maksimal hıza erişilemez. Merkezi sinir sisteminin işlevini istenildiği biçimde yapamayacağından sürat için gerekli olan yüksek koordinasyon yeteneği düşer. 10) Sürat çalışmasında tam dinlenme ilkesi uygulanmalıdır (16, 35). 2.7.4. Kalıtım Bir insanın genetik yapısı tarafından belirlenen doğal yetenek düzeyi, gelecekteki verimin temel bir belirleyicisidir. Sinirsel süreçlerinin hareket ettiği, uyarılma ve engelleme arasındaki çabuk değişim, sinir- kas eşuyumu ve bu eşuyumu düzenleme niteliği yüksek düzeyde motorsal hareket sıklığının görülmesinin koşullarını oluşturur. Çabuk kuvvet ya da hızın önemli olduğu sporlardaki yüksek verim; genellikle kalıtımla ve baskın kas lifi ile ilgilidir (20). Lif türüne uyum sağlama sporcunun ön antrenman durumuna bağlı olduğu kadar antrenman programının biçimine ve süresine de bağlı olabilmektedir (35). İskelet kaslarının özellikleri de bir sporcunun sürat niteliğini belirleyen etmenlerdendir. Dintiman’ e göre bu kaslar arasındaki orana ve uyuma bağlı olarak yapılabilir (62). De 27 Vries’ e göre ise maksimal sürat kapasitesinin kas dokusunun var olan süratine bağlı olarak sınırlandığını belirtmektedir (63). Bu anlamda kalıtım çabuk hareketlerin yapılmasında önemli bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. 2.7.5. Çocuk ve Gençlerde Sürat Gelişimi ve Eğitimi Sürat özelliği, kişinin anaerobik kapasitesine, kas kuvvetine, reaksiyon zamanına ve koordinasyonuna bağlıdır. Bu nedenle, sayılan bu noktaların olgunlaşma ile doğrudan ilgileri olması, süratin de ilerleyen yaşla gelişmesine neden olmaktadır. En hızlı gelişimi 10-13 yaşları arasındadır. En yüksek değerler ise, normal olarak 20-30 yaşları arasında elde edilir. Sürat gelişiminde genel uygulamalar (20); • %85-95 tempo ile 20-30 veya 40 metre koşular • spor dalına göre sürat geliştirici driller • farklı pozisyonlardan çıkışlar 8-10 tekrar x 20 metre • eğitsel spor oyunları • sıklığı artırmak için lider oyunlar 2.7.6. Sürat İçin Yöntemsel Öneriler • Güç gelişimine yönelik yüksek bir istek ve buna konsantre oluş sağlanmalı, • Sakatlıklardan korunmak için önce yeterince ısınma ve ön yüklenmeler yapılmalı, • Isınmış durumu koruyarak yüklenmeler arası dinlenmeler yeterince uzun tutulmalı(2–5 dk. arası) bu dinlenme aralıklarında harekat genişliğini arttıracak esnaklik ve yumuşatıcı alıştırmalara önem verilmelidir. • Sürat antrenmanında yüklenme yoğunluğu submaksimalden, maksimale doğru arttırılmalı ve bundan sonra elde edilen süratin kalitesinin korunmasını amaçlayan alıştırmalar göz önünde bulundurulmalıdır. Süratin düşmesi halinde çalışmaya son verilmelidir. • Sürat çalışmaları birim antrenmanın ilk yarısında uygulanmalı, 28 • Spor türüne yönelik sürat alıştırmalarında, önce teknik çok iyi bir şekilde uygulanacak hale getirilmelidir. Yapılan tekniğe hakim olma durumuna göre yüklenme yoğunluğu artırılmalı. • Sürat antrenmanının ardından artık yine yüksek konsantrasyonu gerektirecek çalışmalar yaptırılmamalı. • Sürat antrenmanlarında çok yönlülük sürat bariyerinin aşılmasında önemli rol oynar. Uygulamalarda zorlaştırılmış şartlarda bu (bayır amaçla koşuları, kolaylaştırılmış dirençli koşular, şartlarda, değişik pozisyonlarda çıkış çalışmaları gibi) alıştırmalar yaptırılmalıdır. Görüldüğü gibi sürat antrenmanı; kondisyonel, koordinatif ve spor türünün tekniğine yönelik komple bir eğitim sürecidir ve her biri kendine özgü yöntemlerle geliştirilir. • Sürat antrenmanlarında farklılaşma organizmanın biyolojik gelişimine bağlı nedenlerle yapılmalıdır. Yalnız başlı başına cinsiyete bağlı bir değişiklik gereksizdir. Burada geliştirici antrenman araçlarının uygulanmasında seçim gelişim aşamalarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Okul çocuğu çağında süratin eğitimi; bu yaşa özgü eğitim anlayışı, öncelikle reaksiyon ve lokomotor sürati geliştirmekle birlikte, ivmelenme yeteneğinin geliştirilmesini de kapsar. Süratte devamlılık henüz özel olarak ele alınmaz. Yeni başlayanlarda sürat yeteneği özellikle küçük oyunlarla geliştirilir. Ayrıca aşağıdaki alıştırmalarda bu amaca uygun düşer. • Değişik pozisyonlarda reaksiyon çalışmaları, • Yer değiştirme oyunları (köşe kapmaca gibi) • Stafet yarışları, • Ebelleme oyunları, • Sprint karakterinde slalom koşuları, • Giderek arttırmalı koşular (ivmelenme alıştırmaları), • 15–30 metrelik sprintler. Okul çocuğu çağında, yukarda belirtilen çalışmalara ek olarak, reaksiyon sürati için; 29 • Akustik ve optik sinyallerle ani uygulamalar, • Yavaş tempo ile koşarken komutla diz çekerek koşuya geçiş, • Değişik temel duruşlardan çıkış çalışmaları, • Salon da değişik sportif oyunlar, İvmelenme çalışmaları; • 30–60 metre deparlanse koşular, • Arttırmalı koşular, • Tempo koşuları, Ergenlik çağında ise; yukarıda verilen örneklere ek olarak, yüklenmenin şiddeti, mesafesi uzatılabilirnir. Plyometrik kuvvet çalışmaları ile sürat-güç çalışmaları yaptırılır. Yine ritim adımları ve ardından sprint çıkışları, bayır yukarı ve aşağı koşular da eklenir. 2.8. VÜCUT KOMPOZİSYONU Hipokrates M.Ö.400'lerdeki iki ana vücut biçimine kısa şişman ve uzun-zayıf olarak tarif etti. Yüzyıllar boyunca özellikle orta çağda vücut biçimleri ve çeşitleri ile hastalılar arasında büyük bir ilişki olduğuna inanıldı. 18.yüzyılın sonlarında Abernathy vücudun yüzeysel alanının hesaplanması için matematiksel bir formülün üzerinde çalıştı. Bu çalışma bugünkü modern tekniklerle hesaplanan teoriksel yaklaşımların başlangıcı olarak kabul edilmektedir (65). Vücut kompozisyonu çalışmaları insanın büyüyen organizmasının bir parçası olarak biyolojik yapısından doğmuştur. Vücudu meydana getiren dokularla ilgilenen bilim adamlarının biyolojinin içerisinde çok küçük bir bölümünü oluşturması sebebiyle bu alanda beklenen gelişme olamadı. İnsan biyolojisi diğer dokularla ilgilenmesine karşın yağ dokularının önemli karakteristikleri ile ilgilenmediler. O zamanlar önemli olan büyüme ve vücut şekilleri hususunda çok kaba olarak yapılan çalışmalardı. 1963 de İlinois'te düzenlenen uluslararası Antropometrik ölçümler konferansında vücut kompozisyonu ile ilgili çalışmaların tamamı iki ciltlik bir yayında toplanmıştır. Bu ilerleme kültürel, egzersiz biliminde, insan biyolojisi, tıp fizyolojisi, beslenme sahaları, büyüme, yaş ile ilişkileri teorik ve uygulamalı çalışmalara başlamada vücut 30 kompozisyonu alanında dönem noktası olmuştur. En önemli araştırmalardan bazıları da spor etkinliğine hitap etmiştir. Vücut kompozisyonu hakkında laboratuar ve klinik metotların kullanılmasına önem verilmiştir. Böylece yeni ve daha kullanılır metotlar sporcu ve sporcu olmayanlarda toplumun yapısı ve özel yaklaşımlarla geliştirilmiştir. Son 20 yıldaki araştırmalara bakılacak olursa bu çalışa hızı ile daha doğru vücut formüllerinin geliştirileceği ve kas kemik ve yağ dokusu ölçümlerinin dağılımları ile bireysel değişkenlikler üzerine ileriki yıllarda daha geniş çalışmalar yapılacağı kanaati oluşmuştur. Böylece gelecekte büyüme, egzersiz, spor konusunda daha çok bilgi kazandırılacaktır (66). Fazla yağ sebebiyle oluşan şişmanlığın incelenmesi isteği şişmanlıkla ölüm arasında bağ kuran araştırmalarla başladı. Kasların incelenmesi dürtüsü, beslenme miktarındaki proteinleri ayarlamak ve kasların oranına duyulan ilgiden, kemik minerallerinin incelenmesi de halen mevcut olan kemik hastalıklarının sebebinin teşhisi ve tedavisi konusunda gittikçe artan dürtülerden ileri gelmiştir. Vücut kompozisyonu genel olarak, yağ, kemik, kas hücreleri, diğer organik maddeler ve vücut dışı sıvıların orantılı bir şekilde bir araya gelmesinde oluşur. Vücuttaki organ ve üyelerde benzerlik olmakla birlikte her insanın birbirinden farklı fiziksel kompozisyonu vardır. İnsan yaşantısını yakından ilgilendiren vücut kompozisyonunu etkileyen büyük faktörler; cinsiyet, kas, fiziksel aktivite, hastalıklar ve beslenme olarak sayabiliriz. Vücut kompozisyonu birçok araştırmacı tarafından iki bölümde incelenmiştir; vücudun yağsız kütlesi (kas, kemik, hayati organlar) ve yağ kütlesi. Temel varsayım olarak toplam vücut ağırlığı; vücudun yağsız ve yağlı bölgelerinin ağırlığının toplamına eşittir (67). 2.9. YAĞLAR Yediğimiz besinlerden ihtiyaç fazlası olan bütün karbonhidratlar, yağ ve proteinler yağ dokusuna dönüşerek depo edilirler. Yağ her sağlıklı kişide belli oranda olması gereken temel parçalardan biridir. Anatomik ve fizyolojik fonksiyonlar için mutlaka bulunması gerekir. İnsan vücudunda yaklaşık %3 oranında öz yağ vardır. Kadınlarda bu oran % 5 ila % 9 arsında cinsel özelliklerine bağlı olarak artar. Olması gereken minimum yağ oranlarının üzerindeki yağ miktarı depo yağ miktarı olarak dönüşür. Doğumdan hemen 31 sonra insan vücudunun %12'si yağdır. 6 Ay içerisinde bu oran hızla % 30'a yükselir ve yürümeye başladığında %18 dolaylarına düşer (68). Ergenlik çağında kaslar geliştikçe ana özellik olarak, yağ birikimi artar. Kızlarda; göğüsler, kalçalar büyümeye başlar. Büyüme tamamlandıktan sonra kadınla erkek arasında %5 ile % 12 arasında fark gözlenebilir (69). 35 yaşından sonra erkek ve kadınlar 50-60 yaşına kadar her yıl 0.2-0.8 kg yağ kazanırlarken kaslar zayıflar. Böylece kilo aynı kalmasına rağmen yağ kütlesinin artması vücut yoğunluğunun azalmasına ve vücut hacminin genişlemesine neden olur. Vücutta bulunması gereken minimal yağ miktarı konusunda biyolojik bir eşik olduğu kabul edilmektedir. Bu eşiğin altına inildiğinde kişinin sağlığının tehlikeye gireceği bildirilmektedir. Bu eşiğin en genel tespiti toplam vücut ağırlığında depo edilen yağ çıkarıldığında elde edilir (68,70). Vücuttaki yağ hücreleri genel anlamda; deri altı ve depo yağlar ve öz yağlar (esensial yağlar) olarak ikiye ayrılır (71). Ayrıca depo yağlar olarak bilinen yumuşak dokuda özel kimyasal yapılara sahip iki tip yağ dokusu vardır. Bunlar; kahverengi yağ dokusu ve beyaz yağ dokusudur (72). 2.10. ESNEKLİK Esneklik kavramı; eklem hareket genişliği veya hareketlilik olarakta tanımlanır. Hareketlilik veya eklem hareket genişliği eklemlerin kendi normal açıklıkları içerisinde yaptıkları bükülebilme, dönebilme katlanabilme hareket açısı olarak tanımlanır (73). 2.10.1.1. Genel Hareketlilik Omuz, kalça ve bel gibi önemli eklemler sisteminde yeterli gelişmeyi sağlamışsa böyle bir durumda genel hareketlilikten bahsedilir (Büyük eklemlerin hareketliliği). Bu özellik aktivasyonun türüne göre çeşitli biçimlerde kendini göstermektedir (74). 2.10.1.2. Özel Hareketlilik Şayet hareketlilik tek belirli bir eklemde olursa buna özel hareketlilik denir. Böylece mesela engel koşucusunda kalça ekleminde gelişmiş bir eklem hareketliliği beklenir. Sırt yüzücüsünde omuz eklemi hareketliliği gibidir. 32 2.10.1.3. Aktif Hareketlilik Bir eklemin mümkün olan en büyük hareket genişliğidir. Bu, sporcularda azanistlerin kasılmasıyla ve buna paralel olarak antagonistlerin gevşemesi ile olur. Aktif hareketlilik içinde; aktif statik, aktif dinamik hareketlilikten bahsedilir. Aktif dinamik hareketliliğin özel bir şekli dinamik fleksibilitedir. Bu dinamik fleksibilite de koordinasyon oldukça önemli bir rol oynar. Şayet adale gerilmesinin doğru yönlendirilmesi bu gevşeyen adaleye yeterli gevşemeyi sağlıyorsa motorik olarak başlatılabilir. 2.10.1.4. Pasif Hareketlilik Bir eklemin dış kuvvetlerin etkisi altında mümkün olan en büyük hareketlilik amplitütüdür (açısıdır). Sporcular dış kuvvetlerin etkisi ile (eş), sadece gevşeme yoluyla yani antagonistlerin gevşeme kabiliyeti ile hareketi meydana getirirler. Pasif hareketlilik aktif hareketlilikten her zaman için daha büyüktür. Aktif ve pasif hareketlilik arasındaki fark, hareketlilik rezervi olarak tanımlanır (75). Esneklik çeşitli yaş gruplarında ve cinse göre farklılıklar göstermektedir. Her iki cinste de genellikle biyolojik gelişim paralelinde yaş ilerledikçe gerek esnekli gerekse esnekliğin arttırılabilmesi özellikleri azalmaktadır. Esnekliğin geliştirilebileceği en uygun yaş döneminin 8 yaşa kadar olduğu bildirilmektedir. Çocuklardan ergenliğe geçiş devresinde de hareketlilik oranı yüksektir (76). Ergenlik dönemi boyunca çekici adalelerin itici adalelere nazaran daha yavaş gelişmektedir. Yetişkinlerde esnekliğin azalmasının sebebi bu iki grup adalenin aynı düzeyde gelişmiş olmasıdır (74). Yuri Şahmuradov, bir güreşçinin performansının en üst sınırına ulaşıp başarılı olabilmesi için 10-12 yıllık bir çalışma sürecinin gerekliliğini, başlangıçtan itibaren 6-8 yıl arasında iyi dereceler elde etmeye başlayabileceklerini, 910 yıl sonra ise başarılarının üst sınırına ulaşabileceklerini belirtmektedir (77). Diz eklemi, kalça eklemi ve omuz eklemi gibi üzerine çok yük binen eklem kıkırdaklarında ve hareket yeteneğinde azalmalar olur. Yaş ilerledikçe hareketle ilgili bütün yapılarda esnetme yeteneğinde azalma görülür. Düzenli antrenman bu kuralı bozmamaktadır. Ancak süreci yavaşlatmakta ve hafifletebilmektedir. Esneklik genel olarak kadınlarda daha yüksektir. Bunun sebebi hormonal farklılıklara bağlanmaktadır. Yüksek ostrojen düzeyi su retansiyonunu arttırır (78). 33 Eklem ve bağ yapıları kadınlarda daha incedir; eklemlerde sürtünme daha azdır. Kasların dinlenme durumundaki gerginlikleri (tonus), erkekten düşüktür. Bu nedenlerle, kadınlarda esneklik özelliği erkeklerden daha fazla geliştirilebilir (74). Kadın pelvisi daha geniş ve arkaya doğru kalkıktır. Çocuk taşıma ve doğurmak için gerekli, fakat atlama ve yön değiştirmeli sporlarda bir dezavantajdır, aynı şekilde ağırlık merkezi daha aşağıda olduğu için atlamalı sporlarda bu handikaptır (79). 2.10.2. Esnekliği Etkileyen Faktörler Grosser ve arkadaşlarına göre esnekliği etkileyen faktörleri şöyle sıralayabiliriz (80). • Eklem yapıları (anatomik ve biyomekanik özellikleri), • Kasların yapısal özellikleri, nörofizyolojik koşullar (kas kütlesi, kapsül ve kirişlerin esnekliği, kas içi ve kaslararası koordinasyon gibi), • Esnekliğin yaşa bağlı gelişmişlik düzeyi, • Psikolojik durum (ör; duygusal uyarılmışlık), • Antrenman düzeyi, • Yorgunluk, • Isınma Kuvvet çalışmaları esneklik üzerinde olumsuz etkide bulunabilir. Kuvvet ve esnekliğe birlikte ihtiyaç duyan sporlarda iki motorik özellik çalışmaları koordineli bir şekilde yapılmalıdır. Aşırı esneklik (hiperfleksibilite) ortalama değerlerin üzerinde ise sporda başarıya engel olan bir etken olarak karşımıza çıkabilir. Genel olarak aşırı esnekllik, bağ dokularının zayıflığı ve aşırı oynak bir eklemden kaynaklanır. Bu durumda üst düzeyde bir sporsal performans beklenemez. Sakatlık olasılığı artar. Bazı sporlarda bir bölgenin esnekliği performansta önemli bir etkendir. Belirli bir vücut bölgesine yönelik esneklik, spor sürü için gerekliyse özel eğitim programıyla gerçekleştirilebilir (engel koşucularında kalça esnekliği). Sportif eğitimin başladığı günden itibaren esnekliğin de geliştirilmeye başlanması gerekir. Çünkü hareket aygıtı giderek hareket genişliğini kaybeder (eklemlerin 34 kemikleşme oranının artışı, kas, kiriş ve bantların esnekliğinin azalması). Dolayısıyla esneklik ile ilgili antrenmanlar puberte döneminin sonundan itibaren etkinliğini kaybeder. Düzenli bir esneklik eğitimi, yaşa bağlı fizyolojik yasaları ortadan kaldırmamakla birlikte bu olumsuz gelişmelerin etkisini azaltabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca erken yaşlarda eğitilmesi gereken özelliklerden birisi, belki de ilki esnekliktir. Okul çocuğu çağında esnekliğin gelişimi; omurgaların esnekliği 8-9 yaşlarında en yüksek düzeydedir. Bu yaşlardan sonra azalmaya başlar. Meinel’ göre yine bu yaşlardan bacakların açılma yeteneği ve omuz çemberinin esnekliği en yüksek değerlerdedir. Daha bu yaştan itibaren esneklik gelişiminde karşıt eğilimler de ortaya çıkar. Belirli yönlere doğru yapılan hareketlerde esneklikte bir azalma görülür. Azalma örneğin; omuz eklemlerinin sırt yönündeki (dorsal) hareketliliğinde ortaya çıkar. Bundan dolayı bu yaştan itibaren, omuz eklemlerinin arkaya (dorsal) doğru esnekliğini içeren düzenli bir eğitime başlanmalıdır. Omurga, kalça ve omuz eklemlerinin esnekliği, yalnızca çalışmanın yapıldığı yönde gelişir. Böylelikle hareket genişliğinin kanıtlanabilir şekilde antrene olabildiği en son gelişim aşaması, ikinci okul çocukluğu çağıdır. Bundan sonra ancak erişilen düzeyin korunması mümkündür. Öyleyse bu gelişim aşamasında, gerekli düzeyde genel ve özel hareket genişliğine erişilmelidir. Çünkü bundan sonra bu yeteneklerin arttırılması mümkün olmayacaktır. Bazı araştırmalar omurganın, omuz çemberinin, kalça eklemlerinin esnekliğini geliştirmek için en uygun yaşın 11-14 yaları arası olduğunu ortaya koymuştur. Ergenlik çağında esneklik gelişimi; pasif hareket sistemine ait mekanik direnç yeteneğinde, artan boy uzaması nedeniyle, azalma meydana gelmektedir. Esneklik de bu değişimlerden etkilenmektedir. Bunun nedeni, büyük bir olasılıkla, kas ve tendonlara ait esneklik yeteneğinin hızlı boy uzama sürecine ayak uyduramamasıdır. Bu durum esnekliğin eğitimini gerekli kılar. Fakat bu dönemde hareketlerin seçiminde dikkatli olmak gerekir. Bu dönemde omurlarda öne, arkaya ve yana doğru aşırı bükme gibi abartılı yüklenmelerden kaçınılmalıdır. yaralanmalara duyarlıdır. Ayrıca bu yaşta özellikle kalça eklemi de 35 2.10.3. Esneklik Antrenmanları İçin Yöntemler Esneklik için kullanılan yöntemleri üçe ayırabiliriz. 2.10.3.1. Aktif Esnetme Yöntemleri: bu alıştırmalar, yaylanma ve savurma hareketlerinin eklem hareket sınırlarını sonuna kadar genişletilerek yapılmasını içerir. Kendi içerisinde iki alt gruba ayrılır. • Aktif-dinamik esnetme: birçok kez tekrar edilen yaylanma hareketlerini içeren esnetme çalışmalarıdır. Aktif-dinamik alıştırmalar ortaya çıkan savurma kuvveti nedeniyle daha kuvvetli germe uyaranı ve dolayısıyla daha yoğun bir etkinlik oluştur. • Aktif-statik esnetme: birkaç yaylanma sonunda son olarak erişilen noktada pozisyonu korumak (balistik ve tutma) şeklinde gerçekleştirilir. Dordel’e göre aktif-statik germe alıştırmaları daha az etkili bir yöntemdir. 2.10.3.2. Pasif Germe Yöntemleri Pasif esnetme yöntemlerinde dış kuvvetlerin rol aldığı germe alıştırmaları uygulanır. Bu alıştırmalarda antagonistlerin yaptığı görevi eş ya da başka etkiler bir grup kas üzerinde yaratarak onların gerilmesini sağlar. Pasif germe alıştırmaları da dinamik ve statik olarak kendi içerisinde ikiye ayrılır. • Pasif-dinamik germe: bu alıştırmalarda hareket genişliği ritmik bir şekilde artırılır ve azaltılır. • Pasif-statik germe: bu alıştırmalarda maksimal gerili durum 5-6 saniye kadar korunur. Uygulamada stretching adı altında statik germe yöntemi yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu uygulamada, bir germe pozisyonu yavaşça alınır ve kazanılan duruş 10-60 saniye süre ile korunur. 2.10.3.3. Gevşeme (relaksiyon) Yöntemleri Eş yardımı ile yavaş en son duruma kadar bir kas (ya da grubu) gerilir. Bu durum 1 dakika süre ile korunur. Uygulamayı yapan psikolojik olarak bilinçli gevşemeyi dener. Özel uygulama protokolü ile grup çalışması olarak da uygulanabilir. Etkili bir yöntemdir. Amerikan literatürlerinde yöntem konusunda farklı terminoloji ve sınıflamaların kullanıldığını görüyoruz. 36 Bunlar; Balistik çalışmalar, pasif germe (eşli) çalışmalar, uzatılmış stretch, aktif pnf, pasif pnf. 2.10.4. Esneklik Antrenmanları İçin Yöntemsel Öneriler 1. Germe uyaranında kas iğciğinin duyarlılığı değişik faktörlere bağlı olarak artar ya da azalır. Bu gerçek esneklik antrenmanında çok önemlidir. Örneğin, uzun süre devam eden fiziki yüklenmelerdeki kas yorgunluğunda (kramp öncesi durumlarda görüldüğü gibi) kas iğciğinin duyarlılık eşiği yükselir. Hafif germelerde bile acı-sızlama şeklindeki refleksler ile engelleme ortaya çıkar. Burada belirtmek gerekir ki; germeler giderek artırılmalı, birden kontrolsüz kuvvet uygulamasıyla germe yaptırılmamalı ve acı duygusu dikkate alınarak gerekirse germe alıştırmalarından vazgeçilmelidir. 2. Sabahları, erken saatlerde kas iğciğinin duyarlılığı yine yüksektir. Bu durumlarda esnetme hareketleri yapılacak ise önce çok iyi ısınılması gerekir. Kas iğciği giderek artan germe alıştırmalar basamaklamalarına uyum gösterir. Bu sebeple zamanla yeni sınır değerler (açı genişliği) belirlenmelidir. 3. Esnekliğin artması için sürekli çalışma yapılmalıdır. Daha hazırlık periyodu ile birlikte bu çalışmalara başlanmalı ve her gün uygulanmalıdır. 4. Tekrarlar seriler halinde çalışılmalı ve seri sonuna doğru esnekliğin eski sınırları aşılacak şekilde alıştırmalar yapılmalıdır. Ya da bu sınır değere korunacak şekilde germeler yapılmalıdır. 5. Eklemin stabilitesini kaybedeceği ve dolayısıyla çabuk kuvvet üzerinde olumsuz etkide bulunacağı için aşırı germelerden kaçınılmalıdır. 6. Esneklik antrenmanları hafif kuvvet çalışmaları ve gevşetici yumuşatıcı alıştırmalarla kombine edilmeli. 7. Germeler sırasında düzenli ve sakin soluk alıp verilmelidir. 2.10.5. Okul Çocuğu Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar • Genel esneklik çalışmalarıyla başlanmalı • Bütün çocukları cepheden görecek şekilde karşımıza alarak çalışmakta yarar vardır. (yarım ay veya blok). 37 • Bu dönemde pasif ve eşli çalışmalar tavsiye edilmez. Ancak eğer böyle bir çalış1ma yapılacaksa eşlere gerekli bilginin verilmesi gerekir. (doğacak yaralanmalar hakkında) • Çocukların belirli bir süre genel ve özel geliştirici standart antrenman programlarını birim antrenmanın grup halinde yapılan ısınma devresinden sonra kendi kendine uygulayabilecek duruma gelmesi sağlanmalı. • Daha sonraları bu alıştırmaları ev ödevi, tatil ödevi olarak yapması istenmelidir. Bunun için yapılışının doğruluğu kontrol edilmiş 8–10 alıştırma yeterli olabilir. 2.10.6. Ergenlik Çağında Esneklik Antrenmanlarında Dikkat Edilecek Noktalar • Yaşa özgü sebeplerle giderek sınırlanmakta ya da azalan esneklik ile mücadele için esneklik çalışmalarına ara vermemek gerekir. • Esnekliğin antrene edilmesine en büyük gereksinim büyümenin sonlanması dönemine rastlar. 2.11. KOORDİNASYON VE DENGE Koordinasyon, amaca yönelik bir harekette iskelet kasları ile merkezi sinir sisteminin uyum içerisinde çalışması, etkileşimi anlamında bir terimdir. Beceri, hareket aygıtı bölümlerinin hassas motor davranışlarındaki koordinasyon kalitesini anlatır. Çeviklik, bütün motorik davranışların kondinyonel ve koordinatif kalitesini anlatır. 2.11.1. Koordinasyon ve Denge Yeteneklerin Gelişimi Koordinatif yeteneklerin gelişimi de daha önce motorik özelliklerin gelişiminde açıklandığı gibi biyolojik-genetik faktörlere bağlı olarak gelişir. Kişiler arası farklılıklar her zaman söz konusu olmakla birlikte 7-9 yaşları arasında çok belirgin koordinasyon performansındaki artış, 11 yaşın sonuna kadar devam eder. 2.11.2. Koordinasyon ve Denge Eğitimi İçin Yöntemsel Öneriler • Her bir koordinatif yetenek değişik yaş dönemlerinde yoğun gelişmeler gösterir. Bu durum eğitimde göz önünde bulundurulmalıdır. • Özellikle hızlı büyüme dönemlerinde koordinatif özelliklerde geçici bozulmalar ortaya çıkabilir. 38 • Çok yönlü hareket deneyimleri koordinatif yeteneklerin kazanılma süresini kısaltır ve dolayısıyla daha etkili bir sportif teknik öğrenimi ya da antrenmanı gerçekleştirilir. Gelişim üzerinde geniş hareket dağarcığı etkili olur. • Koordinatif yetenekler karmaşık, süreklilik, değişkenlik ilkelerine uyularak geliştirilir. Yaşa uygun gelişmede küçük oyunlar (eğitsel oyunlar) çok önemlidir. • Eğer ergenlik döneminde hızlı büyümeye bağlı sebeplerden dolayı koordinatif yeteneklerde ve motor öğrenmede olumsuzluklar söz konusu oluyorsa aşağıdaki önlemler alınmalıdır. • Koordinatif yeteneklerin eğitimi özellikle çocuk antrenmanlarında, her ısınma devresinde ve sonrasında bütün teknik antrenmanlarına, kondisyonel özelliklerin geliştirilmesinde oyun ve beceri alıştırmaları şeklinde ek alıştırmalarla verilir. Böylece kapsamlı antrenman biçimleri ortaya konulabilir. Genç antrenmanında özellikle antrenmanın ısınma ve bitiş kısmında oynanan top oyunları, koordinatif eğitimi konusunda çok iyi olanaklar sağlamaktadır. • Çocuk ve genç antrenmanında koordinatif yeteneklerin eğitimi her zaman için teknik ve kondisyon antrenmanlarıyla iç içe olmalıdır. • Yapılabilecek tekniklere ve eğitilmiş koordinatif yeteneklere yer verilmeli (80). 39 3. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmaya düzenli olarak Taekwondo antrenmanları yapan ve yaşları 10 ile14 arasında değişen 87 bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152 Taekwondocu gönüllü olarak katıldı. Yaş; Gönüllülerin Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdan yaşları kaydedildi. Boy uzunluğu; Holtain marka kayan kaliper ile gönüllüler ayakta dik pozisyonda dururken skalanın üzerinde kayan kaliper başlarının üzerine dokunacak şekilde ayarlandı ve uzunluk 1mm hassasiyetle okundu. Vücut ağırlığı; Gönüllüler 20 grama kadar hassas bir kantarda (Angel marka) çıplak ayak ve sadece şort giydirilerek tartıldı. Beden kitle indeksi; Gönüllülere ait vücut ağırlığı parametresinin, boy parametresinin karesine bölünmesi sonucu elde edildi. Kuşak; Türkiye Taekwondo Federasyonunun resmi sitesinde sporcuların sicil numaralarından sporcu bilgilerine girilip kuşak durumu öğrenildi. 10.gıp beyaz kuşak, 9.gıp beyaz – sarı, 8.gıp sarı, 7.gıp sarı yeşil, 6.gıp yeşil, 5.gıp yeşil – mavi, 4.gıp mavi, 3.gıp mavi – kırmızı, 2.gıp kırmızı, 1.gıp kırmızı- siyah olarak kaydedild. Dikey sıçrama testi; Dikey sıçrama testi için Takei Physical Fitness Test Jumping isimli cihaz kullanıldı. Gönüllülerin dikey sıçrama mesafeleri kaydedildi (81). 40 30 m Sürat; Standart 50 m kapalı koşu pistinde 5-35 m arasına kurulan fotoselli kronometre ile deneğin bu mesafeyi koşma süresi ölçüldü, dinlenme aralıkları 5 dk uygulanarak üç denemeden en iyisi kaydedildi. El pençe kuvveti; Takkei marka el dinamometresi (Hand Grip) ile ölçüm gerçekleştirildi. Beş dakika ısınmadan sonra, gönüllüler ayakta iken ölçüm yapılan kolu bükmeden ve vücuda temas etmeden kol vücuda 45o’lik açı yaparken ölçüm alındı. Bu durum sağ ve sol el için üçer defa tekrar edildi ve en yüksek değer pençe kuvveti değeri olarak kullanıldı. (82). Bacak kuvveti; Ölçüm, Takkei marka sırt ve bacak (back and lift) dinamometresi kullanılarak yapıldı. Beş dakika ısınmadan sonra, gönüllüler dizleri bükük durumda dinamometre sehpasının üzerine ayaklarını yerleştirdikten sonra, kollar gergin, sırt düz ve gövde hafifçe öne eğikken, elleri ile kavradığı dinamometre barını dikey olarak maksimum oranda bacaklarını kullanarak yukarı çekti. Bu çekiş üç kez tekrar edilip her gönüllü için en iyi değer kaydedildi (82). Max. VO2; max VO2 ölçümü için 20 m mekik koşu testi kullanıldı. Koşu hızını belirlemek için protokole uygun 20 m mekik koşu testi kaseti kullanıldı. Gönüllüler 20 metrelik pistte tahtitli çizgiye ayakları ile dokunarak koştular ve iki hata yapıncaya kadar teste devam ettiler. Tur sayısı alınarak, sonuç ml/kg/dak cinsinden kaydedildi (81). Filamingo denge testi; gönüllülerin dengelerini ölçmek için 50 cm. uzunluğunda, 4 cm. yüksekliğinde ve 3 cm. genişliğinde ahşap kiriş kullanıldı. (15 cm. uzunluğunda 2 cm. genişliğinde sabitliği sağlamak için iki destek kullanıldı.) Gönüllüler denge üzerinde, denge boyunca tercih ettiği ayak üzerinde mümkün olduğu kadar uzun süre dengesini tutmaya çalıştı. Gönüllülerin serbest kalan bacağını geriye bükerek, aynı tarafta bulunan eli ile tutup Flamingo gibi durdu. Gönüllü serbest kalan kolunu dengeyi sağlamak için kullandı. Doğru denge pozisyonuna getirmek için yardımcının ön kolunu kullananıldı. Kol bırakıldı anda test başladı. Gönüllü, testi bir defa deneyerek testi tanıdı ve açıklamaları doğru anladığını gösterdi. Bu denemeden sonra test başladı. Bir dakika süre kronometre ile tutuldu. Gönüllü eliyle tutmakta olduğu bacağını bıraktığı anda veya vücutlarının herhangi bir parçası ile yere değmeleri halinde denge bozulmuş sayıldı ve kronometre durduruldu. Her duraklamadan sonra, aynı uygulama yeniden başlayarak 1 dakikanın tamamlanmasına kadar devam edildi. 41 Denge kirişi üzerinde bir dakika durabilmek için gereken deneme sayısı test sonucu olarak kaydedildi. Örneğin, bir dakika içerisinde dengesi 5 defa bozularak yeniden dengesini sağlayan 5 puan aldı. İlk 30 saniye içerisinde gönüllünün 15 defa denge denemesi yapması halinde, test durduruldu ve denek 0 puan aldı. Reaksiyon zamanı; gönüllülerin reaksiyon sürelerini ölçmek amacıyla, Bosco’nun Newtest 2000 bataryasının reaksiyon süresi ölçme bölümü kullanıldı. Ölçümler, ışık ve ısının yeterli olduğu sessiz ve deneğin dikkatini dağıtabilecek çevresel faktörlerden arındırılmış bir odada yapıldı ve test öncesi gönüllü testle ilgili bilgilendirildi. Gönüllü grubunun görsel basit (sağ ve sol el ile sağ ayak) RZ, işitsel basit (sağ ve sol el ile sağ ayak) RZ ve görsel seçmeli (eller) RZ ölçüldü. Gönüllülerin el RZ leri için her iki elin işaret parmakları, ayak RZ leri için sağ ayak baş parmaklarını kullanmaları istendi. Test hazır komutundan 2-3 saniye sonra başlatıldı ve test öncesi test bataryasını tanımak amacı ile 3 deneme yaptırıldı. Ölçüm amaçlı farklı aralıklarla 10 uyarı verildi. En yüksek ve en düşük birer veriler dışındaki 8 verinin ortalaması Rz olarak kaydedildi. Görsel ve işitsel basit reaksiyon süresi ölçümü; gönüllü elleri masada yada ayaklar yerde rahat bir şekilde testi yapan kişinin karşısında sandalyede oturdu. Gönüllü ölçülen el işaret parmağını veya ayak baş parmağını, aparattaki daha önce belirlenen düğmeye yerleştirerek bekletildi ve hazır komutundan 2-3 saniye sonra test başlatıldı. Görsel basit reaksiyon süresi ölçümünde, gönüllü yanan kırmızı ışığı gördüğünde en kısa sürede, el işaret parmağı veya ayak baş parmağıyla düğmeye basarak ışığı söndürmesi istendi. İşitsel basit reaksiyon süresi ölçümü, yine aynı biçimde yapıldı, fakat gönüllüden sesi duyduğu anda aparatta ortadaki düğmeye basması istendi. Görsel seçmeli reaksiyon süresi ölçümü; gönüllü elleri masada ve rahat bir şekilde testi yapan kişinin karşısında sandalyede oturdu. Gönüllüden sağ el işaret parmağını aparatta sağdaki düğmeye, sol işaret parmağını soldaki düğmeye yerleştirmesi istendi ve sağdaki ışık yandığında sağdaki düğmeye basarak soldaki ışık yandığında soldaki düğmeye basarak ışığı en kısa sürede kapatması istendi (82). Vücut yağ oranının yüzde (%) olarak hesaplanması; Derialtı yağ kalınlığının ölçümü, baş parmak ile işaret parmağını kullanarak deri ve deri altı yağı tutularak, doğal 42 deri kıvrımı yönünde, kas dokusundan uzağa çekilmek suretiyle Skinfold ile yapıldı. Skinfold un kıskaç kolları deri üzerine sabit basınç yaparken, derinin çift katının kalınlığı ve derialtı yağ dokusu kalibrenin göstergesinden milimetre cinsinden okundu ve Durning ve womersley formül ile hesaplandı (82) Logx=(biceps + triceps + subskapular + subrailiac) %yağ=(4,95/D –4,5)*100 Erkekler için, D= 1,1620–0,0630 * X bayanlar için, D=1,1599–0,0717 * X Anaerobik dayanıklılık; ölçüm bataryası olarak, ‘Hexagonal Obstacle Test ‘ kullanıldı. Zemine, her bir kenarı 60 cm olan düzgün bir altıgen şekil çizildi. Alfabe harflerini kullanarak şeklin her bir kenarı A’dan F’ye kadar yazarak işaretlendi. Not: 60 cm’lik ölçüler altıgen şeklin dışından hesaplandı. Testin uygulanması ise; Test uygulanacak gönüllü altıgen şeklin tam ortasına ve yüzü A harfine gelecek şekilde yerleştirildi. 1- Test bitinceye kadar gönüllünün yüzü sürekli A harfi yönüne bakacaktır. 2- Gönüllüye test hakkındaki bilgileri verdikten sonra kronometre saatinizi teste başlamak için sıfırlayın. 3- Gönüllüye başlangıç yerini anlatın. 4- 3’e kadar sayılarak “pozisyon al”, “hazır”, “başla” şeklinde söylenerek test başlatıldı. 5- Başla komutuyla beraber saat çalıştırılacak ve kişi altıgen şeklin ortasından A kenarının dışına her iki ayağıyla birlikte zıplayarak çıkıp aynı şekilde geri dönecek, ardından aynı şekilde B kenarından devam edip F kenarı bitene kadar devam edecek. 6- Gönüllü saat yönünde: A, B, C, D, E, F, A, saat yönünün tersinde: F, E, D, C, B, A ve saat yönünde: B, C, D, E, F sıralarını takip ederek hareket ettirildi. 7- Gönüllü son saat yönündeki hareketi de bitirip altıgen şeklin ortasına zıpladığında test sona ermiş oldu. 8- Başarılı testin sonucunu koronometre ile ölçülerek kayıt altına alındı (83). 43 Kalça fleksiyon; ganyometre’nin pivot noktası, trokanter majöre yerleştirildi. Aletin sabit kolu aksillaya doğru, gövde uzun eksenine paralel tutuldu. Hareketli kolu ise femurun lateral orta cizgisini takip etti. Hareket mesafesi açı cinsinden ölçüldü. Kalça ekstansiyon; ganyometre’nin pivot noktası, trokanter majöre yerleştirildi. Ganyometrenin sabit kolu aksillaya doğru, gövde uzun eksenine paralel tutuldu. Ölçüm yapılırken lumbal lordozun artmamasına ve pelviste elevasyon olmamasına dikkat edildi. Kalça internal rotasyon; sporcu, bacakları dizden itibaren masadan sarkacak şekilde oturtuldu. Ganyometrenin pivot noktası tuberositas tibia’ya yerleştirildi. Sabit kol karşı dize doğru ve yere paralel şekilde tutuldu. Hareketli kol tibia’nın kristasını takip etti. Ayrıca ölçüm yapılırken, kalçada fleksiyon, ekstansiyon, abduksiyon ve adduksiyon hareketlerinin olmamasına dikkat edildi. Kalça eksternal rotasyon; Ganyometrenin pivot noktası patella üzerinde diz ekleminin orta noktasına yerleştirildi. Sabit kol yere dik tutuldu. Hareketli kol tibia’nın kristasını takip etti. İç rotasyon için bacak ve ayak dışa doğru itildi. Uylukta adduksiyon olmamasına dikkat edildi. Dış rotasyon içinde bacak ve ayak içe doğru hareket ettirildi. Uylukta abduksiyon olmamasına dikkat edildi. Diz fleksiyon; Ölçüm yüzü koyun pozisyonda yapıldı. Ganyometre femurun lateral kondiline yerleştirildi. Ganyometrenin sabit kolu lateral orta çizgisine paralel tutuldu. Hareketli kolu fibulayı takip etti. Kas kitleri yanıltabileceği için fibula dikkatli bir şekilde palpe edildi. Diz ekstansiyon; Ganyometre, diz fleksiyonunda olduğu gibi yüzükoyun yatış pozisyonunda yerleştirilir. Diz ekleminde, hiperekstansiyon hareketi de değerlendirildi. Sırtüstü, diz ve kalça ekstansiyonda iken M.Quadriceps femorise kuvvetli izometrik kontraksiyon yaptırıldı (18). Düzey; Gönüllülerin müsabakaya katılıp katılmadıklarını belirlemek amacı ile ölçüldü. Derece; 2009 yılı Türkiye taekwondo şampiyonasına katılan sporcuların, dereceye giren veya dereceye giremeyen sporcuların belirlenmesi amacı ile kullanıldı. 44 Verilerin analizi; grupların ortalamaları ve standart sapmaları hesaplandı. İki bağımsız grubun karşılaştırmalar için, independent ‘t’ testi ve ikiden fazla bağımsız grupları karşılaştırmak için ise One Way Anova testleri uygulandı. 45 4. BULGULAR Tablo 4.1. Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcuların fiziksel ve motorik özelliklerinin karşılaştırılması Değişkenler Yaş (yıl) Boy (m) Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi (kg/m2) Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (sn) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Bacak Kuvveti (kg) Maksimal Oksijen Kullanımı (ml/kg/dk) Düzey Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan N 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 X ± Ss 11,78 ± 1,10 10,75 ± ,86 1,48 ± ,11 1,46 ± ,03 38,83 ± 10,01 36,00 ± 6,22 17,38 ± 2,67 16,85 ± 2,19 38,77 ± 10,45 36,25 ± 6,55 3,77 ± 1,66 2,25 ± 1,34 35,04 ± 7,19 26,50 ± 4,98 5,59 ± ,51 6,03 ± ,57 15,59 ± 6,35 10,92 ± 1,69 14,84 ± 6,43 9,00 ± 1,61 41,43 ± 13,27 23,00 ± 4,49 43,68 ± 3,42 39,87 ± 3,96 t p 3,390 ,001** ,911 ,366 1,061 ,293 ,716 ,477 ,908 ,368 3,329 ,001** 4,407 ,000*** 2,846 ,006** 2,893 ,005** 3,578 ,001** 5,430 ,000*** 3,451 ,002** 46 Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Ayak Ses RZ (ms) Ayak Işık RZ (ms) Vücut Yağ Yüzdesi Anaerobik Dayanıklılık Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon Esneklik Diz Ekstansiyon Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan Müsabık Müsabık olmayan 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 49 16 48,08 ± 18,30 60,00 ± ,00 2,22 ± 3,69 ,00 ± ,00 243,11 ± 52,86 255,53 ± 13,72 284,18 ± 39,07 370,28 ± 28,11 493,49 ± 328,04 284,00 ± 14,13 313,23 ± 70,25 385,69 ± 51,67 329,00 ± 79,25 381,97 ± 60,39 320,88 ± 44,38 364,35 ± 26,96 375,59 ± 64,21 426,50 ± 61,20 9,3954 ± 4,64 12,24 ± 5,16 13,98 ± 3,18 16,33 ± 1,08 122,24 ± 16,30 126,25 ± 4,28 25,41 ± 12,32 20,00 ± 10,95 31,33 ± 7,20 32,50 ± 11,83 30,41 ± 6,52 32,50 ± 2,59 133,77 ± 7,47 140,00 ± 10,95 182,45 ± 7,78 182,50 ± 8,56 2,592 2,397 ,925 8,136 ,564 3,796 2,447 3,691 2,854 1,960 2,884 ,967 1,563 ,478 1,246 2,565 ,022 ,012* ,020* ,359 ,000*** ,575 ,000*** ,017* ,000*** ,008** ,062 ,005** ,337 ,123 ,635 ,217 ,013* ,982 Müsabık olan ve müsabık olmayan erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, boy, kilo, beden kitle indeksi (BKİ), müsabaka kilosu, sağ el ses reaksiyon zamanı (RZ), sol el ses RZ, vücut yağ yüzdesi (% VYY), kalça fleksiyonu, kalça ekstansiyonu, kalça internal rotasyonu, kalça eksternal rotasyonu, diz ekstansiyonu parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Denge süresi, denge puanı, seçmeli ışık RZ ve diz fleksiyonu parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Yaş, kuşak, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, maksimal oksijen kullanımı (max. VO2), ayak Işık RZ ve anaerobik 47 dayanıklılık parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Dikey sıçrama, bacak kuvveti, sağ el ışık RZ, sol el ışık RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Tablo 4.2. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcuların fiziksel ve motorik özelliklerinin karşılaştırılması Değişkenler Yaş (yıl) Boy (m) Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi (kg/m2) Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (sn) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Bacak Kuvveti (kg) MAXVO2 (ml/kg/dk) Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Derece Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli N 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 X ± Ss 11,24 ± 1,19 12,15 ± ,67 1,45 ± ,079 1,54 ± ,12 36,83 ± 7,64 41,05 ± 11,86 17,35 ± 2,64 17,01 ± 2,38 36,64 ± 7,80 41,55 ± 12,45 2,71 ± 1,63 4,95 ± ,22 31,22 ± 7,46 36,80 ± 6,70 5,69 ± ,58 5,73 ± ,50 12,48 ± 3,92 18,85 ± 7,27 11,27 ± 4,06 18,20 ± 7,42 32,11 ± 10,54 47,65 ± 15,58 41,60 ± 4,15 45,33 ± ,99 55,57 ± 12,77 40,77 ± 19,96 ,67 ± 2,26 3,95 ± 4,24 253,49 ± 50,51 229,71 ± 31,40 322,16 ± 51,23 267,61 ± 30,65 5365,82 ± 34228,50 244,51 ± 49,46 347,37 ± 76,44 294,37 ± 48,25 362,27 ± 72,45 296,51 ± 72,25 t P 3,177 ,002** 2,784 ,010* 1,461 ,156 ,505 ,615 1,625 ,116 6,082 ,000*** 2,866 ,006** ,248 ,805 3,689 ,001** 3,923 ,001** 4,065 ,000*** 3,963 ,000*** 3,049 ,005** 3,266 ,003** 1,940 ,057 4,413 ,000*** ,666 ,508 2,851 ,006** 3,384 ,002** 48 Ayak Ses RZ (ms) Ayak Işık RZ (ms) Vücut Yağ Yüzdesi Anaerobik Dayanıklılık Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon Esneklik Diz Ekstansiyon Düzey Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 45 20 343,43 ± 44,10 304,93 ± 34,13 410,87± 64,05 336,93 ± 39,17 11,18 ± 5,28 7,65 ± 2,62 14,79 ± 3,08 14,05 ± 2,78 122,67 ± 13,08 124,50 ± 17,24 20,22 ± 9,17 32,75 ± 13,71 32,00 ± 8,28 30,75 ± 9,07 31,11 ± 5,42 30,50 ± 6,86 135,78 ± 8,92 134,25 ± 8,63 183,22 ± 8,47 180,75 ± 6,34 1,36 ± ,48 1,00 ± ,00 3,465 ,001** 4,769 ,000*** 2,826 ,006** ,953 ,346 ,424 ,674 3,731 ,001** ,526 ,602 ,352 ,727 ,652 ,518 1,302 ,199 3,270 ,002** Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş erkek sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, kalça internal rotasyonu, kalça eksternal rotasyonu, diz fleksiyonu, diz ekstansiyonu kilo, BKİ, müsabaka kilosu, sürat, sağ el ses RZ, sol el ses RZ, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Boy, parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Yaş, dikey sıçrama, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, denge süresi, denge puanı, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, VYY %, kalça ekstansiyonu ve düzey parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kuşak, bacak kuvveti, max. VO2, sağ el ışık RZ, ayak ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. 49 Tablo 4.3. Erkek sporcuların yaş gruplarına ilişkin fiziksel ve motorik özelliklerinin aritmetik ortalamaları, standart sapmaları ile ‘F’ ve ‘p’ Değişkenler Boy (m) Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi (kg/m2) Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (ms) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Yaş Grupları 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 F N 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 X ± Ss 1,43 ± ,073 1,42 ± ,051 1,52 ± ,12 1,53 ± ,09 1,48 ± ,10 35,45 ± 7,11 31,38 ± 3,62 42,13 ± 11,88 41,72 ± 7,10 38,13 ± 9,26 17,31 ± 2,77 15,64 ± 1,51 17,89 ± 3,21 17,72 ± 1,55 17,25 ± 2,55 36,00 ± 7,10 30,85 ± 4,43 42,32 ± 12,43 41,44 ± 7,58 38,15 ± 9,65 2,76 ± 1,03 3,08 ± 1,89 3,68 ± 1,89 4,00 ± 1,79 3,40 ± 1,71 27,29 ± 5,64 32,54 ± 5,84 35,95 ± 7,81 35,69 ± 7,67 32,94 ± 7,64 6,02 ± ,65 5,66 ± ,42 5,63 ± ,29 5,48 ± ,67 5,70 ± ,56 11,06 ± 2,91 11,40 ± 4,14 17,05 ± 7,24 17,42 ± 4,98 14,44 ± 5,92 9,88 ± 2,94 10,09 ± 3,56 15,83 ± 8,13 p 7,094 ,000*** 5,844 ,001** 2,467 ,071 5,532 ,002** 1,833 ,151 5,872 ,001** 3,180 ,030* 7,199 ,000*** 7,661 ,000*** 50 Bacak Kuvveti (kg) MAXVO2 (ml/kg/dk) Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Ayak Ses RZ (ms) 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 16,96 ± 4,41 13,40 ± 6,17 29,23 ± 7,02 31,61 ± 12,48 45,32 ± 18,37 39,31 ± 9,36 36,89 ± 14,17 36,85 ± 1,96 43,23 ± 1,51 45,34 ± 1,06 45,53 ± 1,02 42,75 ± 3,89 57,49 ± 10,36 47,57 ± 19,44 49,69 ± 17,86 48,50 ± 17,87 51,01 ± 16,67 ,23 ± ,97 1,23 ± 3,00 3,32 ± 4,53 1,62 ± 2,96 1,68 ± 3,34 257,11 ± 20,55 246,37 ± 26,20 231,65 ± 26,26 251,62 ± 83,62 246,17 ± 46,57 348,71 ± 51,39 315,34 ± 31,66 277,92 ± 40,02 283,83 ± 49,29 305,37 ± 52,22 270,90 ± 24,39 179,28± 63,68 250,06 ± 44,13 245,67 ± 38,78 379,00 ± 28,48 356,76 ± 81,66 352,55 ± 80,51 316,65 ± 52,85 303,42 ± 69,32 331,06 ± 72,91 366,87 ± 55,72 381,98 ± 70,11 298,50 ± 74,01 334,90 ± 87,45 342,04 ± 78,07 361,89 ± 43,70 5,668 ,002** 137,850 ,000*** 1,213 ,313 2,894 ,042* 1,001 ,398 9,348 ,000*** 1,357 ,264 2,213 ,096 4,298 ,008** 5,333 ,002** 51 Ayak Işık RZ (ms) Vücut Yağ Yüzdesi Anaerobik Dayanıklılık Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon Esneklik Diz Ekstansiyon 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 331,67 ± 40,94 325,88 ± 32,92 306,08 ± 45,76 331,58 ± 44,76 424,12 ± 49,76 402,10 ± 78,40 354,23 ± 31,75 378,77 ± 84,08 388,12 ± 66,77 11,07 ± 5,89 8,61 ± 2,48 10,25 ± 5,95 10,08 ± 3,80 10,09 ± 4,89 14,87 ± 2,63 15,31 ± 3,52 14,22 ± 3,11 14,05 ± 2,86 14,56 ± 2,99 126,47 ± 10,42 129,23 ± 12,56 124,47 ± 13,63 113,44 ± 16,40 123,23 ± 14,37 20,29 ± 10,53 23,08 ± 13,77 28,95 ± 13,29 23,12 ± 9,98 24,08 ± 12,15 36,76 ± 7,06 28,08 ± 11,28 30,26 ± 6,97 30,62 ± 7,04 31,61 ± 8,48 32,35 ± 4,72 29,61 ± 7,21 29,74 ± 5,89 31,87 ± 5,74 30,92 ± 5,86 133,82 ± 7,40 142,69 ± 10,92 133,42 ± 8,17 133,12 ± 6,02 135,31 ± 8,79 182,65 ± 9,37 179,23 ± 5,34 183,16 ± 6,71 184,06 ± 9,17 4,091 ,010* ,619 ,605 ,560 ,644 4,082 ,010* 1,682 ,180 3,425 ,023* ,953 ,421 4,465 ,007** ,993 ,402 52 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam Düzey Derece *p<0,05 **p<0,01 65 17 13 19 16 65 17 13 19 16 65 182,46 ± 7,91 1,47 ± ,51 1,31 ± ,48 1,21 ± ,42 1,00 ± ,00 1,25 ± ,43 ,00 ± ,00 ,23 ± ,44 ,58 ± ,51 ,37 ± ,50 ,31 ±,46 3,800 ,015* 6,005 ,001** ***p<0,001 Erkek sporcular arasındaki yaş faktörüne göre yapılan karşılaştırma sonucu, BKİ, kuşak, denge süresi, sağ el ses RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, VYY %, anaerobik dayanıklılık, kalça ekstansiyonu, kalça eksternal rotasyonu ve diz ekstansiyonu parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Sürat, denge puanı, ayak ışık RZ, kalça fleksiyonu, kalça internal rotasyonu ve düzey parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kilo, müsabaka kilosu, dikey sıçrama, bacak kuvveti, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, diz fleksiyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, max. VO2, sağ el ışık RZ, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş daha yüksek 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kilo parametresinde 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Müsabaka kilosu parametresinde 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Dikey sıçrama parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 53 Sürat parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sol el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 12 ile 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Bacak kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Max. VO2, parametresinde 10 yaş ile 11, 12 ile 13 yaşları arasında, 11,12 ve 13 yaşları daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ile 13 yaşları arasında, 12 ve 13 yaşları daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş gruplar arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmıştır. Denge puanı parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaşları daha yüksek p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sağ el ışık RZ sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Seçmeli ışık RZ parametresinde 12 yaş ile 10 ve 11 yaşları arasında, 10 ve 11 yaşları daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Ayak ses RZ parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 54 Ayak ışık RZ 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kalça fleksiyonu parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kalça internal rotasyonu parametresinde 10 yaş ile 11 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Diz fleksiyonu parametresinde 10 yaş ile 11 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında, 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır Düzey parametresinde 10 yaş ile 13 yaşları arasında, 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Derece parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında, 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 55 Tablo 4.4: Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcuların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları ile ‘t’ ve ‘p’ değerleri Değişkenler Yaş (yıl) Boy (m) Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (sn) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Bacak Kuvveti (kg) MAXVO2 (ml/kg/dk) Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Ayak Ses RZ (ms) Ayak Işık RZ (ms) Vücut Yağ Yüzdesi Düzey Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık N 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 X ± Ss 11,42 ± 1,03 11,80 ± 1,51 1,48 ± ,12 1,57 ± ,05 40,25 ± 14,56 51,16 ± 1,46 17,83 ± 4,09 20,98 ± 2,12 39,49 ± 11,83 50,00 ± 2,51 4,28 ± 1,39 1,80 ± 1,00 32,78 ± 5,98 30,80 ± 11,56 6,01 ± ,62 6,20 ± 1,35 14,58 ± 6,04 15,06 ± 3,32 13,80 ± 6,21 12,52 ± 3,12 36,16 ± 12,46 36,90 ± 5,78 37,08 ± 3,88 34,77 ± 4,99 48,65 ± 18,37 60,00 ± ,00 2,58 ± 3,63 ,00 ± ,00 245,55 ± 48,90 257,07 ± 28,52 304,68 ± 58,25 375,05 ± 88,96 267,07 ± 47,77 257,95 ± 37,32 328,72 ± 69,77 372,05 ± 94,93 348,30 ± 73,03 375,75 ± 32,04 325,72 ± 54,40 309,25 ± 28,90 361,30 ± 66,36 410,42 ± 77,97 10,37 ± 5,06 t p 1,061 ,299 2,980 ,004** 3,332 ,001** 3,302 ,001** 3,929 ,000** 7,417 ,000** ,736 ,470 ,877 ,383 ,342 ,733 ,885 ,379 ,255 ,799 1,905 ,068 2,751 ,007** 3,171 ,002** 1,002 ,319 3,331 ,003** ,784 ,435 2,234 ,028* 2,399 ,019* 1,296 ,198 2,555 ,016* 7,083 ,000*** 56 Anaerobik Dayanıklılık Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon Esneklik Diz Ekstansiyon *p<0,05 **p<0,01 Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan Müsabık Müsabık Olmayan 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 67 20 18,72 ± 2,64 14,15 ± 3,29 16,06 ± 1,29 122,30± 14,88 134,00 ± 20,11 27,19 ± 11,97 20,00 ± ,00 33,54 ± 6,92 16,00 ± 7,54 30,70 ± 7,28 28,00 ± 2,51 137,73 ± 24,71 123,00 ± 15,08 183,14 ± 5,22 190,00 ± ,00 2,527 ,013* 2,413 ,023* 2,676 ,009** 9,298 ,000*** 2,567 ,012* 2,523 ,013* 5,855 ,000*** ***p<0,001 Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, yaş, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti, max. VO2, sağ el ses RZ, sol el ses RZ, ayak ses RZ, parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, kalça eksternal rotasyonu, diz fleksiyonu, parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Boy, kilo, BKİ, denge süresi, denge puanı, sağ el ışık RZ, kalça ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Müsabaka kilosu, kuşak, VYY %, kalça internal rotasyonu, diz ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. 57 Tablo 4.5. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve dereceye girememiş bayan sporcuların aritmetik ortalamaları, standart sapmaları ile ‘t’ ve ‘p’ değerleri Değişkenler Yaş (yıl) Boy (m) Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi ( kg/m2) Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (ms) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Bacak Kuvveti (kg) MAXVO2 (ml/kg/dk) Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Ayak Ses RZ (ms) Ayak Işık RZ (ms) Vücut Yağ Yüzdesi Derece Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz N 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 X ± Ss 11,39 ± 1,27 11,66 ± ,99 1,47 ± ,12 1,54 ± ,09 42,46 ± 12,35 43,14 ± 15,18 19,09 ± 3,19 17,87 ± 4,71 41,92 ± 10,89 41,89 ± 2,05 2,71 ± 1,65 5,00 ± ,00 30,22 ± 8,71 35,03 ± 4,73 5,98 ± ,95 6,15 ± ,68 12,73 ± 5,77 17,21 ± 4,00 11,35 ± 5,15 16,28 ± 5,09 34,76 ± 10,61 38,35 ± 11,86 34,93 ± 3,99 38,65 ± 3,63 56,18 ± 11,47 44,91 ± 20,28 ,12 ± ,60 4,39 ± 3,90 261,24 ± 46,91 231,37 ± 36,99 353,51 ± 75,08 278,76 ± 40,42 279,67 ± 47 246,02 ± 36,08 366,35 ± 84,08 303,01 ± 51,01 377,04 ± 65,40 325,69 ± 57,28 330,48 ± 54,51 310,91 ± 41,76 401,95 ± 76,26 334,74 ±42,73 14,29 ± 6,23 t P 1,078 ,284 2,728 ,008** ,223 ,824 1,367 ,176 ,010 ,992 8,550 ,000*** 3,065 ,003** ,916 ,362 4,078 ,000*** 4,465 ,000*** 1,466 ,147 4,488 ,000*** 3,066 ,003** 6,690 ,000*** 3,223 ,002** 5,541 ,000*** 3,655 ,000*** 4,094 ,000*** 3,831 ,000*** 1,834 ,070 4,869 ,000*** 3,934 ,000*** 58 Anaerobik Dayanıklılık Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon Esneklik Diz Ekstansiyon Düzey *p<0,05 **p<0,01 Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli Derecesiz Dereceli 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 49 38 9,72 ± 3,98 14,88 ± 2,57 14,22 ± 3,59 125,82 ± 17,57 123,92 ± 16,03 21,43 ± 7,07 30,84 ± 12,69 24,59 ± 9,83 35,84 ± 6,64 27,96 ± 4,32 32,82 ± 7,94 130,92 ± 13,18 138,76 ± 32,18 185,41 ± 5,38 183,83 ± 5,39 1,41 ± ,50 1,00 ± ,00 ,959 ,341 ,518 ,606 4,391 ,000*** 6,355 ,000*** 3,401 ,001*** 1,414 ,164 1,356 ,179 5,060 ,000*** ***p<0,001 Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, yaş, kilo, BKİ, müsabaka kilosu, sürat, bacak kuvveti, ayak ses RZ, anaerobik dayanıklılık, kalça fleksiyonu, diz fleksiyonu, diz ekstansiyonu, parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Boy, dikey sıçrama, denge süresi, sağ el ses RZ, kalça eksternal rotasyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kuşak, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, max. VO2, denge puanı, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ışık RZ, VYY %, kalça ekstansiyonu, kalça internal rotasyonu, düzey parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Tablo 4.6. Bayan sporcuların yaş grupları arasındaki karşılaştırma sonuçlarına ait ‘F’ ve ‘p’ değerleri Değişkenler Düzey Derece Boy (m) Yaş Grupları 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 N 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 X ± Ss 1,33 ± ,48 1,00 ± ,00 1,00 ± ,00 1,52 ± ,51 1,23 ± ,42 ,25 ± ,44 ,50 ± ,51 ,68 ± ,48 ,35 ± ,49 ,44 ± ,50 1,40 ± ,09 1,47 ± ,05 F p 10,819 ,000*** 3,514 ,019* 25,693 ,000*** 59 Kilo (kg) Beden Kitle İndeksi (kg / m2) Müsabaka Kilosu (kg) Kuşak (gıp) Dikey Sıçrama 30 m Sürat (sn) Sağ Pençe (kg) Sol Pençe (kg) Bacak Kuvveti (kg) 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 1,53 ± ,11 1,61 ± ,05 1,50 ± ,11 36,23 ± 12,24 35,84 ± 1,48 43,55 ± 10,33 54,24 ± 15,38 42,76 ± 13,58 17,94 ± 4,13 16,67 ± 1,45 18,44 ± 2,62 20,77 ± 5,15 18,55 ± 3,95 36,92 ± 11,68 34,94 ± 2,18 44,54 ± 11,71 50,04 ± 9,09 41,91 ± 11,34 3,00 ± 1,50 4,83 ± ,71 4,41 ± 1,18 2,91 ± 2,04 3,71 ± 1,68 23,42 ± 6,41 34,33 ± 3,25 33,27 ± 4,62 39,13 ± 3,84 32,32 ± 7,59 6,73 ± ,83 5,67 ± ,69 6,10 ± 45 5,61 ± ,80 6,06 ± ,84 9,83 ± 3,40 12,96 ± 2,65 15,84 ± 4,82 20,00 ± 4,51 14,69 ± 5,52 8,38 ± 2,51 11,20 ± 1,20 15,80 ± 5,28 18,45 ± 5,19 13,50 ± 5,66 25,42 ± 3,97 32,94 ± 6,91 42,14 ± 10,72 44,83 ± 9,13 36,33 ± 11,25 12,484 ,000*** 4,444 ,006** 10,991 ,000*** 9,165 ,000*** 44,665 ,000*** 11,946 ,000*** 27,222 ,000*** 28,787 ,000*** 27,907 ,000*** 60 MAXVO2 (ml/kg/dk) Denge Süre (sn) Denge Puan Sağ El Ses RZ (ms) Sağ El Işık RZ (ms) Sol El Ses RZ (ms) Sol El Işık RZ (ms) Seçmeli RZ (ms) Ayak Ses RZ (ms) Ayak Işık RZ (ms) 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 31,85 ± 2,28 35,86 ± 1,64 38,80 ± 2,29 39,85 ± 4,13 36,55 ± 4,25 58,22 ± 8,72 49,50 ± 17,53 43,93 ± 19,92 52,40 ± 17,21 51,26 ± 16,79 1,87 ± 3,33 3,78 ± 4,67 1,82 ± 2,75 ,87 ± 2,12 1,99 ± 3,36 299,83 ± 41,04 247,56 ± 16,22 224,77 ± 34,46 217,23 ± 20,34 248,20 ± 45,15 397,50 ± 85,13 305,75 ± 33,33 279,94 ± 48,03 291,85 ± 26,39 320,86 ± 72,39 315,21 ± 35,45 276,92 ± 31,60 234,45 ± 29,57 232,39 ± 16,62 264,97 ± 45,54 432,90 ± 68,38 317,82 ± 55,84 300,91 ± 49,54 292,84 ± 19,97 338,68 ± 77,87 428,93 ± 71,78 321,12 ± 23,32 310,22 ± 33,41 345,72 ± 39,34 354,61 ± 66,75 374,62 ± 42,46 342,05 ± 28,05 285,10 ± 34,12 286,43 ± 12,36 321,93 ± 50,05 444,19 ± 80,40 391,92 ± 25,42 323,76 ± 43,51 38,302 ,000*** 3,081 ,032* 2,736 ,049* 35,141 ,000*** 22,332 ,000*** 42,518 ,000*** 37,652 ,000*** 29,562 ,000*** 44,439 ,000*** 28,500 ,000*** 61 Vücut Yağ Yüzdesi Anaerobik Dayanıklılık Çabukluk Hata Çabukluk Sıçrama Sayısı Esneklik Kalça Fleksiyon Esneklik Kalça Ekstansiyon Esneklik Kalça İnternal Rotasyon Esneklik Eksternal Rotasyon Esneklik Diz Fleksiyon 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 87 24 18 22 23 329,47 ± 29,37 372,59 ± 71,80 12,22 ± 7,15 8,14 ± 1,55 12,26 ± 4,40 15,66 ± 5,65 12,29 ± 5,80 16,65 ± 3,20 11,74 ± 2,34 14,21 ± 2,56 15,05 ± 1,92 14,60 ± 3,06 4,29 ± 3,44 ,89 ± ,90 1,50 ± 1,06 1,13 ± 2,09 2,05 ± 2,59 27,87 ± 8,01 23,94 ± 1,89 28,36 ± 6,67 32,43 ± 6,24 28,39 ± 6,88 122,04 ± 13,75 117,22 ± 18,88 125,00 ± 9,51 134,13 ± 20,09 124,99 ± 16,85 25,92 ± 11,86 28,89 ± 10,37 25,00 ± 11,95 23,04 ± 9,14 25,54 ± 10,92 29,04 ± 6,01 33,61 ± 4,13 34,77 ± 9,19 21,74 ± 13,11 29,51 ± 10,22 25,92 ± 3,66 28,89 ± 5,30 34,54 ± 7,22 31,09 ± 6,56 30,08 ± 6,59 137,21 ± 40,80 135,56 ± 4,50 127,73 ± 16,01 136,74 ± 10,93 87 134,34 ± 23,62 6,803 ,000*** 12,963 ,000*** 11,627 ,000*** 6,134 ,001*** 4,199 ,008** ,992 ,401 9,558 ,000*** 8,837 ,000*** ,782 ,507 62 Esneklik Diz Ekstansiyon *p<0,05 **p<0,01 10,00 11,00 12,00 13,00 Toplam 24 18 22 23 87 184,54 ± 5,03 185,00 ± 6,18 181,87 ± 5,13 187,39 ± 4,23 184,72 ± 5,41 4,357 ,007** ***p<0,001 Müsabık olan ve müsabık olmayan bayan sporcular arasında yapılan karşılaştırma sonucu, kalça ekstansiyonu, diz fleksiyonu, parametrelerinde p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılık bulunamamıştır. Denge süresi, denge puanı, parametrelerinde p<0,05, düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Derece, BKİ, kalça fleksiyonu, diz ekstansiyonu, parametrelerinde p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Düzey, boy, kilo, müsabaka kilosu, kuşak, dikey sıçrama, sürat, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti, bacak kuvveti, max. VO2, sağ el ses RZ, sağ el ışık RZ, sol el ses RZ, sol el ışık RZ, seçmeli ışık RZ, ayak ses RZ, ayak ışık RZ, VYY %, anaerobik dayanıklılık, kalça internal rotasyonu, kalça eksternal rotasyonu, parametrelerinde p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Düzey parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş lehine p<0,01 düzeyinde, 11 ve 12 yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Derece parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Boy parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 12 ve 13 yaşları lehine p<0,01 düzeyinde, 11yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde, 12 yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanırken, 10 yaş ile 11 yaşları arasında p>0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Kilo parametresinde 13 yaş ile tüm yaş grupları arasında 13 yaş lehine p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. BKİ parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 13 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılıklar bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 63 Müsabaka kilosu parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kuşak parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı, 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Dikey sıçrama parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 , 11 yaş ile 12 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01, 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeylerinde anlamlı farklılık bulunurken, 11 ile 12 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sürat parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde yaş lehine anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sağ el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 yaş daha düşlük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sol el pençe kuvveti parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Bacak kuvveti parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 ile 13 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Max. VO2 parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 64 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 ile 13 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Denge süresi parametresinde 10 yaş ile 12 yaşları arasında 12 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Denge puanı parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sağ el ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sağ el ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sol el ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Sol el ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Seçmeli ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Ayak ses RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 65 Ayak ışık RZ parametresinde 10 yaş ile 11,12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, 12 yaş ile 13 yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. VYY % 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Anaerobik dayanıklılık parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Çabukluk hata parametresinde 10 yaş ile 11 ve 12 yaşları arasında 10 yaş daha yüksek p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Çabukluk sıçrama sayısı parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kalça fleksiyonu parametresinde 11 yaş ile 13 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kalça internal rotasyonu parametresinde 13 yaş ile 10, 11 ve 12 yaşları arasında 13 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Kalça eksternal rotasyonu parametresinde 10 yaş ile 12 ve 13 yaşları arasında 10 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, 11 yaş ile 12 yaşları arasında 11 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde, anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. Diz ekstansiyonu parametresinde 12 yaş ile 13 yaşları arasında 12 yaş daha düşük p<0,01 düzeyinde anlamlı farklılık bulunurken, diğer yaş grupları arasında p>0,05 düzeyinde anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. 66 5. TARTIŞMA VE SONUÇ Savunma ve mücadele sporu özelli taşıyan Taekwondo’nun, uzun süreli çalışmayla, sporcuların fiziksel ve fizyolojik karakteristiklerine olan etkileri yapılan test ve ölçümlerle değerlendirilebilmektedir. Bu çalışmada 10 ile14 yaşları arasında bulunan 87 bayan, 65 erkek olmak üzere toplam 152 taekwondocu gönüllü olarak yer aldı. Dikey sıçrama: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu farkın oluşmasının nedeninin düzenli antrenman yapan müsabık sporcuların dikey sıçramalarında olumlu yönde gelişme olduğu söylenebilir. Bu olumlu gelişmenin taekwondo sporunda antrenman esnasında ve müsabaka sırasında yapılan stepslerle(dans) ilgili olduğu söylenebilir. Aynı yaş grubuna ait farklı spor dallarında erkek sporcularda yapılan ölçümlerde dikey sıçrama değerlerini Aydos ve arkadaşları spor yapanlarda 39±6,51 cm, spor yapmayanlarda 27,93 ±5,43 cm olarak bulmuştur (84). Zorba ve arkadaşları farkılı spor dallarında spor yapanlarla sedanterler arasında yaptıkları çalışmada futbolcularda 30,58 ±5,64 cm, basketbolcularda 34,6±7,67 cm, sedanterlerde 23,4±2,75 cm olarak bulmuşlardır (85). 67 Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,4±1,07) 52,1±9,61 cm,(86) Şenel ve arkadaşları genç milli badminton takımında (yaş 17±1,85) 46,62±7,72 cm,(87) Müniroğlu ve arkadaşları Ankara’daki 12-14 yaş grubundaki yüzücülerde yaptıkları çalışmada kısa mesafe yüzücülerde 43,7±9,84 cm, uzun mesafe yüzücülerde 33,23±3,67 cm. olarak bulmuşlardır (88). Aynı yaş grubuna ait farklı spor dallarında bayan sporcularda yapılan ölçümlerde dikey sıçrama değerlerini Sevim ve arkadaşlarının 14-16 yaş grubu kız basketbolcularda yaptığı çalışmada gönüllü grubunda 31,7±5,20 cm, kontrol grubunda 30,0±2,51 cm olarak bulmuşlardır (89). Müniroğlu ve arkadaşları Ankara’daki 12-14 yaş grubundaki yüzücülerde yaptıkları çalışmada kısa mesafe yüzücülerde 34,37 ±3,50 cm, uzun mesafe yüzücülerde 28,47±0,92 cm olarak bulmuşlardır (88). Şenel ve arkadaşları genç milli badminton takımında (yaş 16±1,89) 36,83±3,86 cm olarak bulmuşlardır (87). Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,9±1,67) 37,5±6,27 cm olarak bulmuşlardır (86). Araştırma sonucunda elde edilen değerler ile literatür bilgiler paralellik göstermektedir. Sürat: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu gelişmenin nedeni taekwondo sporunda sürat çalışmalarına yer verildiği ve süratin önemli bir motorik özellik olduğu söylenebilir. 2002 yılında, Uğraş ve Ark. tarafından 18 amatör futbolcu üzerinde yapılan 30 m koşu ortalamaları ilk testi (X) = 2,75 ± 0.08 bulunurken, 10 haftalık antrenman periyodundan sonra alınan son testi (X) = 2,69 ± 0,08 olarak tespit edilmiştir. Teste tabi tutulan futbolcuların ilk ve 10 haftalık antrenman sonrası son test ortalamaları arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur (90). Eler tarafından, 1996 yılında 15 üst düzey hentbolcu üzerinde yapılan antrenman öncesi ve sonrası 30 m sürat testleri ortalamaları ölçülmüştür. Antrenman öncesi 30 m sürat testleri (X) = 4,36 ± 0,12 iken, iki ayrı hazırlık döneminde yapılan 12 haftalık 68 antrenman sonrası 30 m sürat testleri (X) = 4,30 ± 0,11 olarak tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında tutulan hentbolcuların antrenman öncesi ve 12 haftalık antrenman sonrası son test ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (91). Güzel ve Ark. tarafından 11 futbol ve 9 voleybol sporcusu üzerinde yapılan 30 m koşu testi ortalamaları voleybolcularda (X) = 5.87 ± 0.34 iken futbolcularda ise (X) = 5.06 ± 0.20 olarak tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında tutulan farklı branşlardaki sporcuların 30 m sürat testi ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (92). Sürati geliştirmek için farklı spor dallarının şok çalışmalarından yararlandığı bilinmektedir. Patlama yeteneğinin özelliği en kısa zaman biriminde en yüksek enerjiyi oluşturarak en fazla kuvveti meydana getirebilme olarak açıklanabilir. Sıçrama çalışmaları elastik kuvvet ile ilişkilidir elastik kuvvet ise sıçrama anında konsantrik faz öncesinde oluşan ekzantrik fazda kasın elastik üyelerinde meydana gelen potansiyel enerjinin yerden yükseliş anında konsantrik fazdaki kuvvete aktarılan kısmı ile açıklanabilir (93). Araştırma sonucunda elde edilen değerler ile literatür bilgiler paralellik göstermektedir. Bacak kuvveti: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu gelişmenin nedenini yaşa bağlı olarak ve taekwondo sporunun daha çok ayak teknikleri ile yapıldığı düşünülürse bacak kuvvetinin önemli olduğu vurgulanarak söylenebilir. Sağ pençe ve sol pençe kuvveti: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek sporcular ile Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş- girememiş ve gruplar arası bayan sporcuların sağ Pençe ve Sol Pençe Kuvvetinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Taekwondo Milli takım aday sporcularının pençe kuvveti ortalama değerleri sağ el 47±305,84 kg, sol el pençe kuvveti 46,57±5,16 kg, bacak kuvveti ortalama değeri 151,46±25,31 kg olarak bulunmuştur (94). Zorba ve arkadaşları farklı spor dalları ve sedanterler arasında yaptığı çalışmada futbolcularda sağ el pençe kuvveti 34,95 ± 7,56 kg., sol el pençe kuvveti 32,02 ± 7,52 kg., bacak kuvveti 75,5 ± 18,3 kg., voleybolcularda sağ el pençe kuvveti 32,75 ± 5,59 69 kg., sol el pençe kuvveti 30,01 ± 5,03 kg., bacak kuvveti 70,3 ± 13,1 kg., basketbolcularda sağ el pençe kuvveti 33 ± 6,82 kg., sol el pençe kuvveti, 30,4± 6,01 kg., bacak kuvveti 73,7 ± 17,8 kg., sedanterlerde sağ el pençe kuvveti 32,45 ± 6,08 kg., sol el pençe kuvveti 31,2± 6,29 kg., bacak kuvveti 57 ± 15,2 kg. olarak bulmuşlardır (85). Seliger ve arkadaşları adölesan çocuklarda sağ el pençe kuvveti 35,8 ± 8,6 kg., sol el kuvveti 33,6 ± 7,9 kg. olarak bulmuşlardır (95). Çimen ve arkadaşları genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,4 ± 1,07) sağ el pençe kuvveti 41,7 ± 5,38 kg., sol el pençe kuvveti 37,4 ± 1,93 kg., bacak kuvveti 112,0 ± 2,11 kg. olarak bulmuşlardır (86). Şenel ve arkadaşları (1998) genç milli badmintoncularda (yaş 17 ± 1,85) sağ el pençe kuvveti 39,15 ± 7,75 kg., sol el pençe kuvveti 34, 53 ± 7,16 kg. olarak tespit etmişlerdir (87). Bu çalışmadaki değerler sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti ve bacak kuvveti için Aydosun, Zorba, Seliger, Çimen ve Şenel’in değerlerinden düşük olduğu görülmüştür. Aynı yaş gurubuna ait farklı spor dallarında bayan sporcularda yapılan ölçümlerde sağ ve sol pençe kuvveti ve bacak kuvveti değerlerini Sevim ve arkadaşları bayan basketbolcularda sağ el pençe kuvveti 21,0 ± 1,65 kg., sol el pençe kuvveti 17,9 ± 2,14 kg., bacak kuvveti 88,7 ± 8,85 kg., kontrol gurubunda sağ el pençe kuvveti 20,4 ± 1,43 kg., sol pençe kuvveti 17,3 ± 1,12 kg., bacak kuvveti 86,1 ± 18,8 kg. olarak bulmuşlardır (89). Şenel ve arkadaşları (1998) genç milli badminton takımında (yaş 16 ± 1,89) sağ el pençe kuvveti 29,58 ± 1,96 kg., sol el pençe kuvveti 24,61 ± 2,43 kg. olarak bulmuşlardır (87). Çimen ve arkadaşları (1997) genç milli masa tenisçilerde (yaş 16,9 ± 1,67) sağ el pençe kuvveti 26,3 ± 3,91 kg., sol el pençe kuvveti 24,2 ± 3,57 kg., olarak tespit etmişlerdir (86). Bu çalışmadaki değerler sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti ve bacak kuvveti için Sevim, Çimen ve Şenel’in değerlerinden düşük diğer araştırmalardan da yüksek olduğu görülmüştür. 70 Değerlerin düşük olması literatür araştırmalarındaki sporcu gruplarının yaş ortalamalarının ve spor düzeylerinin yüksek olması sonucunda ortaya çıktığı söylenebilir. Taekwondocuların diğer sporların değerlerine benzer çıkması Taekwondocuların kuvvete olan ihtiyaçlarının daha fazla olmadığını benzer sınırlar içersinde olduğunu açıklamaktadır. Sağ el ses reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunamamıştır. Bu farklılığın bulunamamasının nedeni yapılan antrenman metodları ile ilişkilendirilebilir. Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası erkek ve müsabık ve müsabık olmayan, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek sporcuların ve gruplar arası bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu gelişmenin nedeninin Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş sporcuların reaksiyon zamanlarına yönelik çalışmalara daha çok yer verildiği söylenebilir. Sağ el ışık reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu farklılığın oluşmasının nedeni taekwondo sporunda hem antrenman hem de müsabaka sırasında rakibe görsel olarak teknik atmasıyla ilişkilendirilebilir. Ayak ışık reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan erkek ve bayan sporcuların, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş erkek ve bayan sporcuların ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Ayak ses reaksiyon zamanı: Müsabık ve müsabık olmayan, Türkiye şampiyonasında dereceye girmiş ve girememiş ve gruplar arası erkek ve bayan sporcuların karşılaştırılması sonucunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Reaksiyon zamanlarında meydana gelen gelişim taekwondo branşının antrenman yapısından ve müsabaka sürecinin süratli geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, uygulanan çabuk kuvvet antrenmanlarının patlayıcı özellikte olması ve bu 71 antrenmanların daha çok sinir-kas koordinasyonunu geliştirmesi sebebiyle de reaksiyon zamanı olumlu yönde etkilenmektedir. Farklı spor dallarında yapılan reaksiyon zamanı ile ilgili değerleri Şenel ve arkadaşları genç milli badmintoncularda yaptıkları çalışmada erkek sporcularda (yaş 17,1±1,85) sağ el ışık reaksiyon zamanını 135±15,1 sn., sağ el işitsel reaksiyon zamanını 118,7±13,5 sn. olarak bulmuşlardır (87). Şenel ve arkadaşları (1997) erkek bisikletçilerde (yaş 24±2,24) yaptıkları çalışmada reaksiyon görsel zamanını sağ el için 0,17±0,03, işitsel reaksiyon zamanını sağ el için 0,18±0,01 olarak bulmuşlardır (96). Araştırma sonucunda elde edilen değerler literatür bilgilerinden daha yüksek çıkmıştır. Değerlerin düşük olması literatür araştırmalarındaki sporcu gruplarının yaş ortalamalarının ve spor düzeylerinin yüksek olması sonucunda ortaya çıktığı söylenebilir. Anaerobik dayanıklılık: Yapılan birçok araştırmada, spor yapan gruplar ile yapmayan gruplar arasında anaerobik güç değerlerinde anlamlı bir farkın olduğu vurgulanmıştır (92). Yapılan araştırmalarda antrenmansız grup ile Taekwondo antrenmanı yapan grup arasında da anlamlı bir farkın olduğu belirtilmiştir (97). Milli takım aday sporcularının anaerobik güç ortalama değeri 133,81±9,72 olarak bulunmuştur. Bu değerler spor yapmayan grupların ortalama değerlerinden çok yüksektir. Fakat siklet ve mücadele gerektiren diğer bazı sporcular üzerinde yapılan çalışmalarla yakınlık göstermektedir (94). Borlu tarafından, 2005 yılında farklı yaş grupları üzerinde yapılan anaerobik güç testi ortalamaları miniklerde (X) = 49,26 ± 7,02 olarak tespit edilmiştir (97). Yardımcı tarafından, 1997 yılında basketbol, voleybol ve futbolcular üzerinde yapılan anaerobik güç testi ortalamaları basketbolcularda (X) = 133,04 ± 10,55, voleybolcularda (X) = 135,15 ± 14,15 ve futbolcularda ise (X) = 102.75 ± 10,55 olarak farklı branşlar arasında anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (98). Bu farkın oluşmasının nedeninin, farklı branş ve yaş gruplarındaki sporcuların düzenli antrenman yapmalarının, sporcuların anaerobik güçleri üzerinde yarattığı olumlu etki olduğu söylenebilir. 72 Bu grup, adolesan döneminde hızlı büyüme ve olgunlaşma çağındadır. Bu dönem bedensel büyüme ve hormonların hızlı aktivitelerinin olduğu dönemdir. Kız ve erkeklerin motor beceri yeteneği 7 yaştan 17 yaşa kadar yaşla birlikte artar. (17) Bu dönemde cinsiyet farkı daha belirgin bir şeklide ortaya çıkar. Kızlarda gelişim 14 yaşında zirveye çıkar. Fakat bu gelişim 3 yaşından itibaren 16-17 yaşına kadar devam eder. Erkeklerde 13-14 yaşlarında motorsal gelişim hızı artar (99). Dikey sıçrama, sürat, bacak- sağ el ve sol el pençe kuvveti, sağ el ses ve ışık RZ, ayak Işık ve Ayak Ses Parametrelerinde yaş, cinsiyet, antrenman düzeyine ve yapılan çalışmalarla olumlu yönde etkilendiği sonucuna varılmıştır. 73 6. KAYNAKLAR 1. Ramazanoğlu N, Yüksek Lisans Tez, İstanbul 1989; ss 3. 2. Gen C.H.H, Taekwondo, Frankfurt 1976; ss 13- 17. 3. Gil K, Taekwondo, Nedernhausen 1978; ss 19- 20. 4. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 38. 5. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 20. 6. Gak S.J, World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1975; ss 9 7. World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1978; ss 4 8. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 33. 9. World Taekwondo Federation, Taekwondo, Seul 1978; ss 30 10. Ramazanoğlu N, Yüksek Lisans Tez, İstanbul 1989; ss 8 11. Kim C.K, Taekwondo, Ankara 1967; ss 11 12. Yalçınkaya G, Taekwondo, İstanbul 1987; ss 32. 13. Dündar U, Antrenman Teorisi, Onlar Ajans , İzmir 1994. 14. Muratlı S, Antrenman Bilimi Işığı Altında Çocuk ve Spor, Kültür Matbaacılık, 1. Baskı.Ankara 1997. 15. Sevim Y, Antrenman Bilgisi Ders Notları, Gazi Büro Kitabevi, Ankara 1992. 74 16. Günay M, Yüce İA, Futbol Antrenmanının Bilimsel Temelleri, Seren Ofset, Ankara 1996. 17. Açıkada C, Ergen E, Bilim ve Spor, Büro – Tek Ofset Matbaacılık, Ankara 1990. 18. Sevim Y, Antrenman Bilgisi, Gazi Büro Kitabevi, Özkan Matbaacılık, Ankara 1995. 19. Muratlı S, Antrenman ve İstasyon Çalışmaları, Pars Matbaası, Ankara 1976. 20. Bompa TO, Antrenman Kuramı ve Yöntemi, (Çev. İlknur Keskin, A. Burcu Tuner) Bağırgan Yayınevi, Kültür Ofset, Ankara 1998 21. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Yayını, Bornova İzmir 1982. 22. Renklikurt T, Antrenman ve Fizyolojik Temelleri, İstanbul 1977. 23. Weineck J, Optimals Training, Beitraege Zur Sportmedizin , Band:10 6.Baskı Erlangen 1988. 24. Kale R, Sporda Dayanıklılık, Sağlık Antrenman ve Biyofizyolojik Temeller, Alaş Ofset Ltd, İstanbul 1993. 25. Dündar U, Antrenman Teorisi, Bağırgan Yayınevi, Geliştirilmiş 4.Baskı, Ankara 1997. 26. Şenel Ö, Aerobik ve Anaerobik Antrenman Programlarının 13-16 Yaş Grubu Erkek Öğrencilerin Bazı Fizyolojik Parametreleri Üzerindeki Etkileri, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1995. 27. Gökbel H, Maksimum Aerobik Güç ve Kalıtım, Spor Hekimliği Dergisi, Sayı:3, 1989. 28. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, 2. Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova İzmir 1994. 29. Demir M, Dayanıklılık Antrenmanlarının Aerobik Kapasiteye Etkisi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1989; ss 34. 30. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, 2. Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova İzmir 1993. 31. Kalyon TA, Spor Hekimliği, Sporcu Sağlığı ve Spor Sakatlıkları, 3. Baskı, GATA Basımevi, Ankara 1995. 32. Ziyagil MA, Tamer K ve Zorba E, Beden Eğitimi ve Sporda Temel Motorik Özelliklerin ve Esnekliğin Geliştirilmesi, Emel Matbaacılık, Ankara 1993. 33. Kızılet A, Özbar N, Genel Antrenman Bilgisi Ders Notu, İstanbul 2001. 34. Akgün N, Egzersiz ve Spor Fizyolojisi, 6. Baskı, 1.Cilt, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir 1996. 75 35. Selim Y, Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd, Ankara 1997; ss 29–109. 36. Morris AF, Clarke AH, Time To Maximal Voluntary İsometric Contraction (Mvc) For Five Different Muscle Groups İn Collese Adults, Reseorch Quarterly For Exercises And Sport, Volume: 54 No: 2, 1983; ss 163. 37. Onay M, Kuvvet Ve Kuvvet Kavramı, Doktora Semineri Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı, Ankara 1990 . 38. Hollmann, W Hettinger T, Arbeits Und Training Sgrundlagen, Stuttgart 1980. 39. Nett T, Leicht Atletischen, Muskel Training Verheg Bortles Und Vernitz K. E. S. 1350 Berlin 1970. 40. Vilademir K Kırejci Pk (Çev. Doç. Dr. Kutsarpyener), Sporcularda Kas Yararlanmaları ve Tendon Hastalıkları. Arkadaş Tıp Kitapları Yayını, İstanbul 1984; ss 75- 76. 41. Günay M, Farklı Kuvvet Antrenman Metotlarının Vücut Kompozisyonuna Etkisi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1993; ss 3- 12. 42. Hatiboğlu MT, Anatomi Ve Fizyoloji, 5 Baskı, Ankara 1987; ss 107- 240. 43. Erol E, Çabuk Kuvvet Çalışmalarının 16–18 Yaş Grubu Genç Basketbolcuların Performansı Üzerine Etkisini Deneysel Olarak İncelenmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı Ankara 1992; ss 4. 44. Guyton AC, Fizyoloji (Çev. Prof. Dr. A. Kazancıgil. Et Al.), Güven Kitabevi Yayını, , Ankara 1977; Cilt 1, ss 228- 230- 240. 45. Konter E, Futbolda Süratin Teori ve Pratiği, Bağırgan Yayınevi, Ankara 1997; ss71- 81. 46. Günay M, Artan Direnç Egzersizleri İle Genel Maksimal Kuvvet Antrenmanlarının Vücut Kompozisyonuna Etkileri, Spor Bilimleri Dergisi, Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Cilt 5, Ankara 1994; Sayı 1, ss 26. 47. Açıkada C, Kuvvetin Mekanik Temelleri, Antrenman Bilgisi Sempozyumu, Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Bölümü, Yayın No: 4,5,90, Ankara 1991. 48. Gür A, Fizyolojik Temelleriyle Kondisyon, Gençlik Spor Bakanlığı Yayınları, Ankara 1973; ss 34- 369 49. Çimen O, Çabuk Kuvvet Çalışmalarının 16–17 Yaş Gurubu Erkek Masa Tenisçilerin Bazı Motorik Özelliklerine Etkisi. Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden 76 Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1994; ss 5- 13. 50. Sevim Y, Kuvvet Antrenmanlarının Kaslar Üzerine Etkisi, G.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 7, Sayı 1 , Ankara 1991-a; ss 33. 51. Schwaenegger A, Bir Vücutcunun Eğitimi, (Çev. Can Üstel), İstanbul 1988; ss 195. 52. Muratlı S, Çocuk ve Gençlerde Kuvvet Gelişimi Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Ve Teknolojisi Yüksekokulu Antrenman Bilimleri Sempozyumu, Yayın No: 4, Ankara 1991; ss. 108. 53. Letzelter M, Training Grundlagen, Hamburg 1980; ss 7. 54. Dündar U, Antrenman Teorisi, Kültür Ofset, Ankara 1998; ss 123- 178. 55. Dick, Sport Training Principles, Lepus Buks, London 1980; ss 14. 56. Gündüz N, Antrenman Bilgisi, Saray Medikal Yayıncılık San ve Tic. Ltd. Şti, İzmir 1995; ss 100- 207. 57. Morris AF, Clarke AH, Time To Maximal Voluntary İsometric Contraction (Mvc) For Five Different Muscle Groups İn Collese Adults, Reseorch Quarterly For Exercises And Sport, Volume: 54 No: 2, 1983; ss 163. 58. Akgün N, Egzersiz Fizyolojisi, Ege Üniversitesi Beden Eğttimi ve Spor Yüksekokulu Yayını, İzmir 1982; ss 26- 27- 259. 59. Çolakoğlu M, Selamoğlu S, Gündüz N, Acarbay Ş, Çolakoğlu S, Sprint ve Atlayıcıların Hamlstring-Quadrıceps Kuvvet Oranlarının Düzeltilmesinde İzometrik Egzersizlerin Etkileri, Spor Bilimleri Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, Ankara 1993; ss 24- 31. 60. Ozolin N G, Sovremennaia Systema Sportivnoi Trenirovky (Athlet’s Training System For Competition), Phyzkultura İ Sport, Moskov 1971. 61. Zacirosky V, Das Problem des Talents und der Talentsuche im Sport, Leistunsport 1974 ;ss 4. 62. Dintiman G, Sprintinğ speed. Springfield 3. C.C. 1, homas Publisher 1971. 63. Devries H A, Housh T J, Physiology of Exercise, For Physical Education, Athletics and Exercise Science. Madison, Wisconsin. Dubuquelowa A Division of Wm. C. Brown Communications, California 1980; ss 121. 64. Zorba E, Ziyagil MA, Vücut Kompozisyonu ve Ölçüm Metotları. GEN Matbaacılık, Ankara 1995; ss 25- 85. 77 65. Cox R, H. Syposium Papers, Aehperd Publication, Washington 1980. 66. Lohman T.G, Advences İn Body Compasition Assessment, Human Kinetics,1992. 67. Rudolp L, Biochemisry and Devalopment of Adipose Tissue in Men, Healt and Obesity, Newyork 1983; ss 21- 49. 68. Astrant P.O, Rodalh K., Text Book of Work Physiology, McGraw, Hiil Book Co. Newyork 1986. 69. Stomford C, Estimetes of Body Fat in Young Men, Journal of Applied Physiology, Cilt 23, 1983. 70. McArdal M, William D, Exercise Physiology Energy, Nutrition and Human Performance, Philadelphia 1981. 71. Graves J.E. Et Al, Comparasion Of Different Bioelectric İmpedance Analyzer İn The Prediction Of Body Composition, American Journal Of Human Biology, 1989; ss 603611. 72. Garn SM, Et Al, Three Limitations Of The Body Mass İndex, American Journal Of Clinical Nutrition, 1986; 996- 997 73. Kasap H, Sporda Elektronik Fleksiometre Geliştirilmesi ve Bu Yolla esnekli Ölçümü (Doktora Tezi), İstanbul 1989. 74. Açıkada C, Ergen E, Bilim ve Spor, Büro-Tek. Ofset Matbaacılık, Ankara 1990; ss 100. 75. Frey G, Zur Terminologie Und Structur Hysischer Leistungsfaktoren Und Motorischen Fahigkeiten, Leistungssport 1977. 76. Sarpyener K, Anatomi ve Fonksiyonel Anatomi, Ders Notları, İstanbul 1990. 77. Marrin DA, Sharratt M.T, Taylor AW, A Fitness Profile for Elite Wrestlers, National Printers, Ottowa 1980. 78. Gökdemir K, Güreş Antrenmanın Bilimsel Temelleri, Poyraz Ofset, Sayı 32, Ankara 2000; ss 176-177. 79. Odabaş İ, Spor Fizyolojisi Ders Notları, 2. Sınıf, 1. Konu, 2. Dönem, Kadın ve Spor, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Sayı 2, İstanbul 1996. 80. Engütay S, Okul Öncesi ve İlkokullarda Hareket Gelişimi ve Spor, Türkiye Cimnastik Federasyonu Eğitim Komitesi Yayınları, Yayın No: 1, İstanbul 1997. 81. Tamer K, Sporda Fiziksel-Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi. Gelistirilmiş 2. Baskı, Bağırgan Yayınevi Kültür Matbaası, Ankara 2000; ss 138. 78 82. Tamer K, Sporda Fiziksel-Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Degerlendirilmesi. Gelistirilmis 2. Baskı, Bagırgan Yayınevi Kültür Matbaası, Ankara 2000; ss 36- 38. 83. Kiber Ben W, The Sport Prepartıcpatıon Fıtness Examınatıon, Human Kinetics Boks ss 44- 45 84. Aydos L, Kürkçü R, 13-18 Yaş Grubu Spor Yapan ve Yapmayan Orta Öğrenim Gençliğinin Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:2, Sayı: 2, Ankara 1997; ss 31- 38. 85. Zorba E, Kalkavan A, Ağaoğlu S, Karakuş S, Çolak H, Farlı spor branşlarında bazı Fiziksel Uygunluk Değerlerinin Sedanter Grupla Karşılaştırılması, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı: 3, Ankara 1996; ss 25- 35. 86. Çimen O, Cicioğlu İ, Günay M, Erkek ve Bayan Türk Genç Milli Masa Tenisçilerin Fiziksel ve Fizyolojik Profilleri, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:2, Sayı: 4, Ankara 1997; ss 7- 12 87. Şenel Ö, Atalay N, Çolakoğlu FF, Türk Milli Badminton Takımının Antropometrik, Vücut Kompozisyonu ve Bazı Performans Özellikleri, G.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:3, Sayı: 2, Ankara 1998; ss 15- 20. 88. Müniroğlu S, Şen P, Tanılkan K, Ankara’daki 12-14 yaş grubu kız erkek Uzun ve Kısa Mesafe Yüzücülerin Dikey Sıçrama Derecelerinin İncelenmesi, M.Ü. Spor Araştırmaları Dergisi, Cilt:4, Sayı: 1, İstanbul 2000; ss 21-32. 89. Sevim Y, Savaş S, 14-16 Yaş Grubu Kız Basketbolcularda Dairesel çabuk Kuvvet Metodunun Genel Kuvvet Gelişimine Etkileri, H.Ü. Spor Bilimleri Dergisi, Cilt:3, Sayı: 4, Ankara 1992; ss 40- 47. 90. Uğraş A, Özkan H, Savas S, Bilkent Üniversitesi Futbol Takımının 10 Haftalık Ön Hazırlık Sonrasındaki Fiziksel ve Fizyolojik Karakteristikleri, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 22, Sayı;1, Ankara 2002. 91. Eler S, Bir Sezonluk Antrenman Periyotlaması Boyunca Üst Düzey Erkek Hentbolcülerin Bazı Motorik ve Fizyolojik Parametrelerinin İncelenmesi, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1996 92. Güzel NA, Çolakoğlu F, Karacan S, Öz E, Akyüz M, Aslanoğlu E, 13-16 Yaş Grubu Kız Voleybol ve Futbolcuların Bazı Fiziksel Fizyolojik ve Antropometrik Özelliklerinin Karşılaştırılması, Ankara 2007. 93. Bompa T. O. Power Training for Sport. Revised nd ed. Newyork: Mosaic Pres; 1997. 79 94. Mikail Tel, Türk Taekwondo Milli Takım Sporcularının Seçilen Bazı Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin Analizi, Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ 1996; ss 51- 52. 95. Seliger ve Arkadaşları, Çekoslavakya’da Somatik Fonksiyonel Motor Özelliklerin Ortalama Değerleri, Uluslararası Biyoloji Programı. Çev: Turnagöl, H. Antrenman Bilgisi Sempozyumu, H.Ü. Spor Bilimleri Ve Teknolojisi Yüksekokulu Yayını Sayfa: 157 Ankara 1991. 96. Şenel Ö, Atalay N, Çolakoğlu F.F, Türk Milli Bisikletçilerin Fiziksel ve Fizyolojik Prpfilleri, H.Ü. Spor Bilimleri Dergisi Cilt:8 Sayı:1 Ankara 1997; ss 43, 49. 97. Borlu A, Değişik Kategorilerdeki Bayan Basketbolcuların Fiziksel ve FizyolojikParametrelerinin İncelenmesi, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2005. 98. Yardımcı M, Değişik Sportif Oyun Branşlarıyla Aktif Olarak Uğrasan Sporcuların Fiziksel ve Fizyolojik Performans Parametrelerinin Karşılaştırılması, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Ankara 1997. 99. Özer K, Fiziksel Uygunluk, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara 2001; ss 153- 154 80 ÖZGEÇMİŞ 1982 yılında Nevşehir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Nevşehir’de tamamladı. 1999 - 2000 eğitim - öğretim yılında Niğde Üniversite’si Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na başladı. 2004 – 2005 eğitim - öğretim yılında mezun oldu. 1992 yılında Nevşehir’de Taekwondo sporuna başladı. Halen akt,f spor yapmakta. Bu süre zarfında 13 defa Türkiye Şampiyonu oldu. Sayısız Uluslararası müsabakaların yanı sıra Üniversiad, Üniversiteler Dünya, Gençler Dünya, Büyükler Avrupa Kupası ve Balkan Şampiyonası’na katıldı. Balkan Şampiyonu oldu. Taekwondo branşında 2. kademe antrenörlük belgesine sahip. 2005 yılında Kapadokya Meslek Yüksekokulu’da öğretim görevlisi olarak göreve başladı. Halen Kapadokya Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır.