Ekim

Transkript

Ekim
moda
dekorasyon
01 bakım
08 seyahat
Ekim 2012
04
11 teknoloji
17
Moda
9-5
MODASI
Artık yaz tatili havasından çıkıp işe konsantre
olmanın vakti geldi. İş yerinde ne giymeli, nasıl
trendy ve şık olmalı? Bütün ipuçları moda
sayfalarımızda.
Sonbahara girmemizle birlikte birçok değişiklik ufukta
belirmeye başladı. Bu değişikliklerin modaya olan
yansıması ise yazlık kıyafetleri terk edeceğimiz anlamına
geldiğinden moraller bir nebze olsun bozuluyor. Hem tatili
hem de rahat kıyafetleri geride bırakırken ofise şık bir
dönüş yapmak ise şart. İhtiyacınız olan tek şey trendlere
hakim olmak.
Havalar kötüleşti diye siz sakın kendinizi gidişata
bırakmayın. Eğer bir, iki mağaza gezerseniz keyfiniz
yerine gelecektir. Yeni sezonun açılmasıyla beraber ünlü
markalar sonbahar/kış kreasyonlarını sergilemeye çoktan
başladı. Bu sezon, özellikle ofis ortamında giyilebilecek
birbirinden şık tasarımlar var. Bunlar arasında kadınlar
için öne çıkan unsur renkten kaçınmamak. Unutmayın
ofis şıklığı denilince akla sadece lacivert ve siyah
gelmemeli. Bu renkler tabii ki vazgeçilmeziniz ama
çantanızda, kemerinizde, takılarınızda ya da ayakkabınızda
kullanabileceğiniz renkler kıyafetinize farklı bir hava
katacaktır. Stilde ise kalem etekler yine revaçta. Etek
konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar ise eteğin
boyu ve yırtmacı.
Özgüveniniz ne kadar yüksek olursa olsun, işe geldiğinizi
unutmamanız gerekir.
Kalem eteklerle beraber öne çıkan bir diğer tarz dar paça pantolonlar.
Bu pantolonları ister bol gömleklerle ister dantel detaylı bluzlarla
kombinleyebilirsiniz. Başka bir aksesuar kullanmayacaksanız yakası taşlı gömlekleri
de tercih edebilirsiniz. Ayakkabı ve çanta içinse size önerebileceğimiz tek şey
kaliteden ödün vermemeniz. Bu aksesuarlar kaliteleriyle hayat kurtarabileceği gibi,
yanlış seçimler sonucu imajınızı da kolaylıkla zedeleyebilir.
Erkekler içinse ofis hayatında maalesef seçenekler biraz daha kısıtlı. Sezonun
trendlerine göz attığımız zaman yeleklerin bu sezon ön planda olduğunu
görüyoruz. Gündelik olmasa bile şık toplantılarda yelek alternatifler arasında
durmalı. Her ne kadar desen ve renk erkekler için de sezonun modası olsa da iş
yerinde abartıya kaçmamanızı öneriyoruz. Kanvas tarzı pantolonları iş yerine uygun
renklerdeki gömleklerle tamamlayabilirsiniz. Daha klasik bir iş ortamınız varsa dar
kesim pantolon ve gömlekler hala ağırlığını hissettiriyor. Kullanabileceğiniz detaylar
arasında şık kol düğmeleri ve kalitesiyle ön plana çıkan kravatlar var. Kadınların
çanta ve ayakkabı için göstermesi gereken hassasiyet erkeklerde saat, kravat, kol
düğmesi ve ayakkabıda kendini belli ediyor. Bir de hala edinmediyseniz kendinizi bir
trençkotla şımartmanın tam zamanı.
Bakım
BİR YAŞAM BİÇİMİ
Teknolojinin son nimetlerinden yararlanabileceğiniz spor salonları sizi formda
ve zinde tutmak için her gün yenileniyor. İster kişisel eğitmen eşliğinde çalışın
ister kendi başınıza, yeter ki vücudunuza iyi bakın.
Siz de hep spora başlayan ama devamını
getiremeyenlerden misiniz? Yoksa hep niyet edip
başlayamayanlardan mısınız? “Şimdiye kadar çok
üyelik yaktım; benden artık geçti” diyorsanız hemen
vazgeçmemenizi öneririz. Sonuçta sağlıklı ve fit bir vücut
size her yaşta lazım. Yaşam kalitenizi artırmak için sporu
öncelikleriniz arasına almalısınız. Ben açık havada spor
seviyorum, koşu bantları bana göre değil diyenler için
bile alternatifler mevcut. Artık özel eğitmenler eşliğinde
doğada koşu olanakları ya da Uludağ’da açık havada
yoga ve pilates dersleri bile sunulan hizmetler arasında.
Sporu bir yaşam tarzı haline getirmek için sunulan
hizmetler bununla da sınırlı kalmıyor. Spor salonuna ek
olarak sosyal bir kulüp olma yolunda ilerleyen merkezler
düzenledikleri etkinliklerle üyelerinin devamlılığını
sağlıyor. Play Station turnuvaları, Zumba geceleri,
seminerler, geziler, temalı partiler ve hobi kursları ile
sıkıntıya mahal vermeyen spor üyelikleri sayesinde artık
bahaneniz kalmıyor.
Bahsedilmesi gereken bir diğer konu da
kişisel eğitmenler. Spordan kaytarmak
için bahane arayanlara kişisel bir koçla
çalışmak hem disiplin anlamında hem
de verimlilik konusunda oldukça fayda
sağlayacaktır. Sadece sizin ihtiyaçlarınıza
göre tasarlanmış çalışmalar sayesinde
dilediğiniz vücuda kavuşabilirsiniz. Tabii,
tüm mucizeleri spordan beklememek
lazım. Sizin de yeme-içme düzeninizle,
yaşam tarzınızla sporun avantajlarını
daimi kılmanız gerekiyor. Beraber
çalışacağınız Personal Trainer’lar size bu
konuda da destek olacaktır. Ayrıca çoğu
spor salonunun sahip olduğu spa’larda
da keyifli vakit geçirebilirsiniz. Vücudunuz
toksinlerden arınırken, siz de sağlıklı
yaşama bir adım daha yaklaşmanın
keyfini sürebilirsiniz.
MAC
Bilimsellik ve ileri teknoloji üzerine kurgulanmış,
spor ve eğlenceyi birleştiren, dünya çapında
kullanılan en yeni uygulamaları, stüdyo
derslerini sporseverlerle buluşturan MAC;
MAC Kanyon, MAC G-Mall, MAC Bebeköy
ve MAC Panora/Ankara olmak üzere dört
kulübüyle spor tutkunlarına hizmet veriyor.
MAC spor kulüpleri, her seviyedeki kullanıcıya
uygun fitness ekipmanları, MAC eğitmenleri
tarafından hazırlanan ve güncellenen kişiye
özel programları ile üyelerine etkili, dinamik,
güvenli ve eğlenceli egzersizler sunuyor.
Nuspa
Şehirde, şehirli, siyah ve sessiz. Bir
adımda Uzakdoğu’da, bir adımda
İstanbul’da, şehir enerjisinin
ortasında dingin ortamıyla Nuspa.
Terapiden öncesi ve sonrası da
terapi kadar etkili. 2007’den bu
yana Mars Athletic Club’larda. Mac
Kanyon, Mac G-Mall, MAC Bebeköy,
Mac Panora’da ve MAC Fit
Ataköy A Plus’ta.
Dekorasyon
Camın
Büyüsü
Herhalde hiçbirimiz ev
dekorasyonunda camdan
vazgeçemeyiz. İster
fonksiyonel ister dekoratif
amaçlı olsun, cam hayatımızın
vazgeçilmez bir parçası.
Cam eşyaların evin dekorasyonuna ayrı bir
şıklık kattığı gerçeği yadsınamaz. İster vazo
olarak kullanın ister yemek sofranızda; cam
tercih edildiği her yerde kendini belli eder.
Çayın tadı cam bardakta daha bir güzeldir,
çiçek cam bir vazoda daha taze durur. Cam
aksesuarlar, ferahlığı, kaliteyi ve tarzı bir
arada sunmanın yanı sıra rengarenk çeşitleri
ve değişik formlarıyla da göz kamaştırıyor.
Tasarımın sınırları zorlanarak elde edilen
birbirinden değişik formlar arasından kendi
zevkinize uygun olanı bulabilirsiniz. Değişik
formlardaki bu aksesuarlarda özellikle el işçiliği
dikkat çekiyor. Ustalık gerektiren bu iş camın
doğası gereği çok kırılgan. En ufak bir hatayı
bile affetmeyen cam sanatının evlerimize
yansıması biraz da bu yüzden kıymetli.
Türkiye’nin en köklü markalarından ve dünyanın en büyük üç cam
ev eşyası üreticisinden biri olan Paşabahçe ise 77 yıllık tarihinde
her zaman kaliteyi ve tasarımı birleştiren, böylece hepimizin evinde
bulunan bir marka. Bu köklü firmanın Denizli’deki fabrikasında cam
ustalarının el emeği, göz nuru ile çok özel kristalin ürünler yaratılıyor.
Söz konusu el üretimi ürün ve koleksiyonların tasarımları Paşabahçe’nin
kendi bünyesindeki tasarım ekibi tarafından oluşturuluyor veya farklı
kültürlerden tasarımcılarla da çalışılabiliyor.
Bardak, karaf, vazo, mumluk, tabak, kase, şekerlik gibi birçok farklı
kategorideki ürünlerde fonksiyona olduğu kadar, yaratıcı tasarımların el
imalatı becerisini yansıtıyor olmasına da özen gösteriliyor.
Seyahat
DAMAKLAR ŞENLENSİN!
Şehirde herkesin favori bir restoranı vardır. Ama klasiklerle yenileri
birleştirmek de farz olmalı. Bu sayımızda şehrin en yeni noktalarına ve
popülerliğinden hiçbir şey kaybetmeyen klasiklerine bakıyoruz.
Auf
Nupera bünyesinde hizmet veren mekanlardan biri olan Auf’un siyah ve beyazı minimal ölçüde
buluşturan ‘casual&chic’ olarak tanımlayabileceğimiz modern-rustik bir dekorasyonu var.
Mutfakta halde o gün taze hangi balık varsa o pişiriliyor, pazarlardan toplanan taze, mevsim
sebzeleri neyse fırından o sebzeler çıkıyor. Bunlara ek olarak da en iyi kalitede, muhteşem
et çeşitleri var. Auf’un rustik ortamının ve menüsünün yaratıcıları Moreish ve Backyard’dan
tanıdığınız mutfak aşığı ikili Esra Muslu ile Zeynep Moroğlu. Auf tüm günü ev tadında
geçirebileceğiniz, akşamüstü ve iş çıkışı enfes kokteylleriyle hayattan zevk alabileceğiniz, hafta
sonu ise yemek sonunda aynı mekânda dans ve eğlenceye doyabileceğiniz tüm ihtiyaçlarınıza
cevap veren bir yer.
Nuteras
Nuteras kuşkusuz şehrin en havalı, en karizmatik bir o kadar da eğlenceli
mekânlarından. Yemek rezervasyonu için günlerce beklemeniz gereken,
gece eğlencesi için kapıda kuyruklar oluşturan mekan İstanbul’un klasikleri
arasında. Menü şef Esra Muslu’ya emanet. Özellikle zengin alternatifleri ile
başlangıçlar isteğinize göre paylaşımlık olarak da servis ediliyor. Nuteras’ta
tadı çıkarılması gereken bir keyif de manzarayı, özellikle de günbatımını
karşınıza alıp nefis kokteyllerden birini içmek. Müthiş bir manzara, enfes
yemekler, özel kokteyller ve iyi müzik isteyenlere...
Carluccio’s
Carluccio’s’u Londra’dan ya da Dubai’den bilenler olabilir. Her şeyiyle bir
İtalyan olan restoran İstanbul’da Kanyon’un giriş katına konuşlanmış. Hafta
içi her sabah 7.30’da açılan mekandan kahve ve sandviçinizi kapıp güne
güzel bir başlangıç yapabilirsiniz. Öğle ve akşam yemekleri içinse çeşit
bol. Tümü İtalya’dan gelen malzemeleri pişiren de İtalyan bir şef olunca
kendinizi Roma’da, Milano’da ya da Floransa’da hissetmemeniz için bir
neden yok. Pizzalar Napoli usulü, makarnalar ise elde yapılıyor. Masaya
geldiğinde hâlâ alabildiğiniz yumurta kokusu ve mis gibi zeytinyağıyla
Ravioli bunun en büyük kanıtı. Ayrıca porsiyonların da gayet doyurucu
olduğunu söylemek gerek. Carluccio’s’un en büyük sürprizi ise kullanılan
malzemeleri satın alabiliyor oluşunuz. Peynir çeşitleri, makarna sosları ve
şarküteri ürünleri gurme markette sizi bekliyor.
La Boom
Emirgan’dan Sarıyer istikametine doğru devam ederken,
gözden kaçırmanızın imkansız olduğu bir mekan La Boom. Dış
cepheyi saran sarmaşıklar, kapının önüne atılmış birkaç masa
ve terasta renkli şemsiyeleriyle La Boom dikkatleri üzerine
çekmekte zorlanmıyor. New York’un mahalle aralarındaki
bistro’larını andıran ama kesinlikle kendine ait bir dokunuş
katan mekanın menüsü de her an uğrayabilmeniz için
birbirinden farklı tatlarla donatılmış.
Füme
Bebek’te zarif çizgilere sahip bir mekanda eşsiz lezzetler sunan Füme Restaurant, huzurlu
ortamı, dünya mutfaklarından seçkin menüsüyle dikkat çekiyor. Provence stilinin romantik
dokusunu yansıtan ambiyans hem Bebek’e hem de mutfak konseptine cuk oturmuş. Artık belli
bir çizginin üzerindeki mekânlarda olmamasını neredeyse yadırgadığımız galeri duvarları her
ay başka bir sanatçıyı ağırlayacak. Menüde aperatiflerin ağırlığı hemen göze çarpıyor. Mekânın
ihtisas alanı sayılabilecek peynirlerin tümü Hollanda, Belçika ve Fransa’dan geliyor. Yemekten
ve şaraptan anlayan (Barbare’nin şato tipi şarapları var menüde), iyi müzik dinlerken güzel
yemek yemek isteyen bir kitle çoktan keşfetmiş Füme’yi, siz de geç kalmayın.
Butcha
Son dönemlerin gözde restoran formatlarından olan steak house’ların en
popülerlerinden biri de Ankara’daki Butcha. Alanındaki diğer işletmelerden
farklı olarak en fazla oturma kapasitesine sahip Butcha’da buna rağmen
akşam saatlerinde yer bulmak zor. Butik ürünleri, kuru dinlendirilmiş etleri
ve zengin şarap menüsü de mekanın artılarından. Menüde bonfile, t-bone
steak, New York steak gibi klasiklerin yanında salatalar, burger çeşitleri ve
makarnaların da mevcut olduğunu belirtmemiz lazım. 2010 yılında Panora
Alışveriş Merkezi’nde açılan Butcha şu anda Çayyolu, Tepe Prime ve Kızılay
AVM’de de hizmet veriyor.
Potiri Meyhane
İzmir Körfezi’nin eşsiz manzarasına karşı, bembeyaz
dekorunda birbirinden lezzetli mezeleri ve yemekleri
tadabileceğiniz Potiri, İzmirliler’e keyifli akşamlar
vadediyor. Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi
akşamları canlı fasılın da olduğu mekanda rezervasyon
şart. Özellikle öne çıkan lezzetler ise komşudan gelen
mini minnacık zeytinler, fava, tahin soslu Arnavut ciğeri ve
mantar fondü. Bunların dışında servis edilen diğer mezeler
de yine sizi mutlu edecek nitelikte. Akşamları taze balık
keyfi yapmak için mekan hem dekorasyonu hem servisi
hem de lezzetleriyle sizi bekliyor...
Teknoloji
HANGİSİNİ
ALSAM?
Son günlerin teknolojideki en büyük konusu kuşkusuz
iPhone 5 lansmanı. Steve Jobs’tan sonra Apple’ın atacağı
adımlar merak konusuyken, şirketin Samsung’la olan
rekabeti de artarak devam ediyor.
Samsung’un Galaxy III’ü piyasaya sürmesinden beri (Mayıs 2012)
Apple’la ve iPhone’la olan mücadelesi iyice kızıştı. Zaten hali hazırda
rekabet içerisinde olan tarafların telif konusundaki anlaşmazlıkları
mahkemelere 2011 yılında taşınmıştı. Tartışmanın nedeni ise akıllı
telefonlarda ve tabletlerde Apple’ın Samsung tarafından taklit edildiğini
iddia etmesi. Samsung ve Apple Temmuz ayı itibariyle 10 ülkede 50’yi
aşkın davada çoktan milyonlarca dolar kaybetmişti bile. Akıllı telefon
piyasasının yarısından fazlasını ellerinde tutan taraflardan Apple Amerika
Birleşik Devletleri’nde davayı kazanırken, Güney Kore ve Japonya’da
gülen taraf Samsung oldu.
Apple’ın iPhone 5’i 12 Eylül’de tanıtmasının ardından rekabet de
yeni bir boyuta taşınmış oldu. Peki iki cihaz arasında ne gibi farklar ve
benzerlikler var? Öncelikle iki cihazı birbirinden ayıran en önemli özellik
kullandıkları işletim sistemi. iPhone iOS işletim sistemine sahipken,
Samsung Galaxy III Android tabanlı bir işletim sistemi kullanıyor.
Malum, Android Google’ın geliştirdiği bi işletim sistemi. Sırf bu yüzden
iPhone artık iOS 6’da Google Maps’i değil TomTom verilerini kullanarak
geliştirdikleri Apple Maps’i kullanacak. Uygulamanın aldığı olumsuz
eleştirilerin sonraki güncellemelerde düzeleceği tahmin ediliyor.
Performans açısından Samsung Galaxy III rakamsal olarak bir adım
önde gözükse de günlük kullanımda bir fark yaratmıyor. Hatta iPhone
uygulamalar arasında daha kolay ve hızlı hareket etmenize izin veriyor.
Uygulamalar demişken, hali hazırda iPhone için 500.000 uygulama
mevcutken Android için uygulama sayısı 400.000’de kalıyor. Bu da
kullanıcıların iPhone’u seçme nedenlerinden bir tanesi olarak öne çıkıyor.
Hem iPhone 4S ve 5’te hem de Samsung Galaxy
III’de 8 megapiksel kamera bulunuyor. Galaxy
III’de bulunan video çekerken fotoğraf çekebilme
özelliğine iPhone’da yeni modeliyle kavuştu. Şarj
konusunda ise Apple bekleneni yeni modeliyle de
veremedi. Samsung Galaxy III hem iPhone 4’ten
hem de iPhone 5’ten daha uzun konuşma süresi
vadediyor. Tasarım olarak bakıldığında ise her ne
kadar Samsung Galaxy daha ince ve uzun olsa
da kullanılan materyal açısından daha basit bir
görüntü veriyor. iPhone 5 eskisine oranla daha
hafif ve daha uzun, bu da video izleme ve rahat
taşıma anlamında bir avantaj sağlıyor. Ayrıca
tasarımda kullanılan materyal Samsung Galaxy’e
göre yine daha şık bir görüntü veriyor. Aslında
konu sizin bir akıllı telefondan ne beklediğinizle
alakalı. İhtiyaçlarınıza göre karşılaştıracağınız
özellikler size aradığınız cevabı çok rahat
verecektir. Bu karşılaştırmayı yaparken kullanıcı
yorumlarını es geçmemenizde fayda var.