vıtalog - eylül 2015

Transkript

vıtalog - eylül 2015
eylül bülteni
Vita-season
eylül bülteni
Kışa Hazırlıksız
Yakalanmayın!
Soğuk kış aylarında zayıflayan
bağışıklık sistemimiz desteğe
ihtiyaç duyuyor. Soğuk Pres çörek
otu yağı ile bağışıklık sistemini
güçlendirmeye ve vücut direncini
artırmaya destek olmak mümkün.
Bağışıklık sistemi, vücudu
hastalıklara karşı koruyan, bakteri,
virüs ve yabancı hücreleri tanıyıp
onları yok eden işleyişlerin tümüdür.
Bağışıklık sisteminin desteklenmesi
ve güçlendirilmesi, hastalıklara
karşı direnç kazanmak ve soğuk
algınlığı ve gripten etkilenme
olasılığını azaltmak için çok önemli
rol oynuyor. Tekrarlayan ya da kronik
enfeksiyonlar sadece bağışıklık
sisteminin zayıfladığı durumlarda
ortaya çıkıyor. Zayıf bir bağışıklık
sistemi enfeksiyona yol açarken,
enfeksiyon bağışıklık sisteminde
hasara neden oluyor ve bu da vücut
direncini daha da zayıflatıyor.
Bu soğuk havalarda kapalı ve
kalabalık ortamlarda daha fazla
vakit geçirdiğimiz için hastalığa
yakalanma ve enfeksiyon kapma
risklerimiz daha da artıyor.
Salgın hastalıklar konusunda
özellikle dikkat etmemiz gereken
bu dönemlerde vücudumuzun
bağışıklığı güçlü değil ise tehlike
çanları bizim için çalıyor.
Bazı besin destekleri, bağışıklık
sistemi üzerinde olumlu katkılar
sağlıyor. Bu desteklerin başında da
Soğuk Pres Çörek Otu Yağı geliyor.
eylül bülteni
Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme
ve Farmakokinetik Araştırma
Uygulama Merkezi ARGEFAR
Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ulvi
Zeybek, Soğuk Pres yöntemiyle
elde edilen çörek otu yağının kış
aylarında en büyük destekçimiz
olduğunu belirtiyor:
“Günümüzde çörek otu tohumları
ve yağı üzerinde yapılmış çok sayıda
klinik çalışma bulunuyor. Tarihte de
en çok kullanılan ve değer verilen
tohumlar arasında çörek otu yer
almaktadır. Vücudumuz tarafından
üretilmeyen ve dışarıdan alınması
gereken esansiyel yağ asitleri içeriği
açısından zengin olan çörek otu yağı,
bağışıklık sistemini güçlendirmeye
destek sağlıyor.
Yapılan klinik çalışmalar
sonucu, çörek otu yağının
alerjik hastalıkların tedavisinde
kullanımının olumlu etkileri
olabileceği belirtilirken, sindirimin
rahatlatılmasına da destek olarak
kullanılabileceği ortaya çıkıyor. Elde edilen araştırmaların
sonuçları çörek otu yağı
kullanımının;
• burun tıkanıklığı,
• burun kaşıntısı,
• burun akıntısı ve hapşırma
ataklarını da azaltabileceğini
gösteriyor.
Ayrıca bazı çalışmalar çörek otu
yağının açlık kan şekeri, total
kolesterol ve LDL düzeylerinin
düşmesine de yardımcı olduğunu
gösteriyor.”
Vita-pharmacy
eylül bülteni
Eczaneyi Benleştirmek
Her eczane özeldir. Her
eczane sahibini yansıtır. Sizi
yansıtan bir eczane ortaya
çıkarmak çok kolay değil
elbette. Eczanenin sahibini
yansıtan bir eczanede
renkler, ışık ve hatta fiyat
etiketleri bile danışanların
eczaneyi hatırlamaları için
önemlidir. Bunun olabilmesi
için de danışanların
duygularını harekete
geçirecek düzenlemeler
yapılabilir.
İlk izlenim önemlidir: Bu
anlamda dikkat edilmesi
gereken noktalar aydınlatma
ve raf yerleşimleridir.
Danışanlar rahat ortamlarda
daha fazla zaman harcarlar.
Rahatsız edici olmayan
yumuşak ışık kullanılması ve
özellikle de dikkat çekilmek
istenen alanlara vurgu
yapılması önerilmektedir.
Renkler de önemlidir. Pastel
renkler ve koyu renkler göze
ışık yansımasını engelleyerek
rahat görmeyi sağlayacaktır.
Eczaneyi akılda bırakacak bir
konsept ya da detay olması
da önemlidir. Başkalarına
bahsederken akıllarına
gelecek detaylar eczane
imajı için önemlidir. Tüm bu
noktalar eczanenin danışanın
aklında ve hatta bilinç altında
nasıl kaldığını belirler.
alternatfiler denenebilir.
Alternatfilerden bir tanesi
mevsim köşeleri yaratmaktır.
Değişen mevsimin ihtiyaçlarına
göre içeriği değişen bu köşeler
sayesinde danışanların her
mevsim ilgisi çekilebilir.
Yazın ayak bakım ürünleri ya
da güneş ürünleri bulunan
köşe, kışın immün sistem
güçlendiriciler ya da antigribal
ürünlerle zenginleşecektir.
Ayrıca bu alanlarda
danışanlara sürprizler
yapmak da o bölgeyi daha
cazip kılacaktır. İlkbaharda
zayıflama ürünleriyle beraber
Eczanede ilgi alanları
kilo kontrolü ya da özel
yaratmak: Danışanların
kampanyalar danışanların bu
eczaneye girdiklerinde
alanlara uğramadan eczaneden
özellikle bakmak isteyecekleri çıkmamasını sağlayacaktır.
ilgi alanları yaratmak
önemlidir. Bu noktada farklı
eylül bülteni
Danışanı rahat ettirmek:
Danışanlar eczanede daha
uzun zaman kalabilmek için
rahat etmek isterler. Rahat
etmek hem duygusal hem
de fiziksel bir durumdur.
Eczanenin iç düzeni,
rafların kalabalık olmaması,
hareket alanlarının olması
ve aranılanların kolay
bulunması fiziksel rahatlık
sağlarken; güleryüzlü
çalışanlar, eczacının
kolaylıkla iletişim kurulabilir
olması ve ilgi görüyor
olmaları duygusal rahatlık
sağlar. İnsanlar özellikle
rahat ettikleri yerleri seçme
eğiliminde oldukları için hem
fiziksel hem de duygusal
rahatlık hisseden danışanlar
hem sadık danışan olurlar
hem de geldiklerinde daha
uzun süreyi eczanede
harcarlar.
Sürprizler yapmak:
Eczaneye sürekli gelen
danışanlar için şaşırtmacalar
yapmak da ilgiyi arttıran
bir uygulamadır. Eczane
içinde yer değiştirebilecek
ünitelerin olması ya da
kategorilerin zaman zaman
yer değiştirmesi danışanların
farklı zamanlarda farklı
ürünleri farketmelerini
sağlayacaktır. Bunun yanısıra
eczane içinde aktiviteler
de hareketliliği artıracaktır.
Cilt bakımı ya da makyaj
uygulamaları, bitkisel çay
tadım günleri ya da uzamnına
danışın gibi aktiviteler
eczaneyi farklılaştıracak ve
sağlık yaşam ürünlerine ilgiyi
artıracaktır.
Tüm bu noktalar eczanenin
büyülüğüne, konumuna,
danışan profiline göre
değerlendirilerek
uygulanabileceklere karar
verilecektir. Bu nedenle
eczacının kendi eczanesi
ile ilgili zaman zaman
değerlendirme yapması, bahsi
geçen konuları göz önünde
tutarak değişim kararları
vermesi eczaneyi hem dinamik
tutacak hem de danışan
iletişimini artıracaktır.
Beril Koparal Ayanoğlu
Kaynaklar: 1. Your pharmacy space in synchronization with your image. http://www.pharmamanage.gr/en/your_space.asp
2. Amanda Baltazar. Pharmacy Merchandising Strategy. How to best display items in your drugstore to boost sales. http://pharmacy.
about.com/od/Operations/a/Drug-Store-Merchandising-Strategy.htm
Vita-news
eylül bülteni
İdeal Omega-3 Balık Yağı Şurubu
Kriterlerinizi Değiştiriyoruz!
• Kaliteli hammadde
• Uluslar arası literatür ve klavuz desteği
• Saflık
• Tat
• Koku
• EPA ve DHA oranları
• Ağır metal içermemesi
• Yüksek üretim teknolojisi
• CMP standartları
• Trigliserit formu
Zade Vital® Premium Omega 3 Balık Yağı Şurupları
yetişkinlere ve çocuklara özel formülleri ile Türkiye’de
ilk ve tek! Dikkat çekecek sunumlar ile Eylül’den
itibaren sizlerle..
Vita-fito
eylül bülteni
Nigella sativa
(Çörek Otu)
Nigella sativa (çörek otu, çöre otu,
karaca, siyah kimyon; blackcummin,
schwarzküemmel), Ranunculaceae
familyasından olup günümüzde başta
Doğu Akdeniz ülkeleri olmak üzere
birçok ülkede yaygın olarak yetişen
bir bitki türüdür. Türkiye’de 12 Nigella
türü yetişmektedir. Bunlardan Nigella
sativa L, Nigella damascena ve Nigella
arvensis’in tohumları halk ilacı ve
baharat olarak yaygın bir biçimde
kullanılmaktadır. Tarımı yapılan ve
ticareti olan tek tür Nigella sativa L.’dır.
İlaç olarak kullanılan kısım tohumlar
ve tohumlardan elde edilen yağdır
(Resim 1).
Nigella sativa tohumları eski Mısır ve
Yunanlı hekimler tarafından başağrısı,
nasalkonjesyon, diş ağrısı, barsak
kurtlarına karşı, adet söktürücü ve
laktasyonu artırmak için kullanılmıştır.
Nigella sativa tohumları Orta ve
Uzak Doğu’da bronşiyal astım,
baş ağrısı, dizanteri, enfeksiyon,
obesite, sırt ağrısı, hipertansiyon
ve gastrointestinal problemler gibi
pek çok hastalıkta geleneksel bir
ilaç olarak kullanılmaktadır. Egzema
gibi cilt hastalıklarında kullanımı ise
bütün dünyaca kabul edilmiştir (Ali ve
Blunden, 2003).
Resim 1.
eylül bülteni
Nigella sativa’nın bileşimindeki
maddelerin çok çeşitli olması ve
her birinin terapötik etkinliklerinin
farklı olması nedeniyle Nigella
sativa pek çok farklı farmakolojik
etki göstermektedir. Antioksidan,
antiinflamatuvar, antimikrobiyal
ve immünomodülatör etkinlikler
bunlardan bazılarıdır (Ali ve Blunden,
2003).
Nigella sativa (çörek otu) başta
Doğu Akdeniz ülkeleri olmak üzere
birçok ülkede yaygın olarak yetişen
ve hem baharat hem de halk ilacı
olarak Dioscorides zamanından
beri kullanılan bir bitkidir. Mısır,
Sudan, Etiopya, Hindistan, Türkiye
ve Suriye’de yetişen Nigella sativa
tohumlarından elde edilen sabit
yağın kimyasal bileşimi arasında fark
olmadığı bildirilmiştir (El-Tahir, 2006).
Tüm bu bilgiler bir arada
değerlendirildiğinde çörek otu yağı
birçok durumda yardımcı tedavide
kullanılabilecek, güvenli ve bitkisel
kaynaklı bir ajandır.
• Bağışıklık sistemini güçlendir.
• Alerjik rinit ve astım tedavisine yardımcıdır.
• Tip-2 diyabet tedavisini destekler
• Kan lipit seviyelerinin düzenlenmesine yardımcıdır.
• Gastrointestinal sistemi korur.
• Antiinflamatuvar, Analjezik, Antipiretik etki gösterir.
• Antiparaziter, Antiviral, Antibakteriyel
ve Antifungal etkileri vardır.
• Hepatoprotektif, Nefroprotektif, Nöroprotektif etkileri de bulunmaktadır.
Vita-socio
eylül bülteni
Etkinlikler
Yeniden “MAMMA MIA!”
ile eğlenmeye hazır
mısınız?
29 Eylül-4 Ekim
Zorlu Performans Sanatları Merkezi
20 yıldır 54 milyon kişi tarafından
izlenen ve şarkıları her gün binlerce kez
farklı yerlerde yayınlanan dünyanın
en ünlü müzikali MAMMA MIA!, BKM
organizasyonuyla bir kez daha İstanbul’da!
ABBA grubunun ölümsüz şarkılarıyla,
Sophie’nin düğününden önce babasını
bulmaya çalıştığı eğlenceli macerası bir
kez daha geliyor!
Komik hikayesi ve herkesin bildiği, her
seferinde dansa davet eden şarkıları
ile dünyanın en ünlü müzikallerinden,
MAMMA MIA! yakında yeniden,
İstanbul’da!
eylül bülteni
Kitap
Esrarengiz Bahçe
Johanna Basford
Bir boyama kitabı satış rekorları
kırabilir mi?
Evet evet, yanlış duymadınız, bir boyama
kitabı satış rekorları kırıyor. Ama bu,
bildiğiniz boyama kitaplarına benzemiyor.
Bu kitap, âdeta mürekkeple kurulmuş bir
Esrarengiz Bahçe! Bu kitap, her yaştan
sanatkâr için kendini keşfetme imkânı
sunan bir hazine sanki. İster çocuk olun,
ister yetişkin... Bu kitapta olağanüstü
çiçekler ve ilginç bitkilerle dolu, siyah
beyaz, büyüleyici bir harikalar diyarı
keşfedeceksiniz. Boyanacak resimler,
keşfedilecek labirentler, tamamlanacak
desenler ve kendi çizimlerinizi
yapabileceğiniz pek çok alan bulacaksınız.
Kitabın çizeri Johanna Basford kendisini
“mürekkebe aşık bir çizer” olarak tanımlıyor.
Çizimlerini İskoçya kırsalındaki evini
çevreleyen bitki örtüsünden ve canlı
yaşamdan ilham alarak yapıyor. İnce
ince işlenmiş çalışmaları, yoğun bir el
emeğinin ürünü...
İlk kitabı Esrarengiz Bahçe 22
farklı ülkede, 1.400.000’den fazla
satış yaptı. Kitap, Türkiye’de de
çok satanlar raflarında. Üstelik
Esrarengiz Bahçe rüzgârı sadece
kitap raflarında esmiyor. Kitabı
alıp boyayanlar eserlerini sosyal
medyada paylaşıyorlar. Birbirlerine
boya önerenlerden tutun teknik
öğretenlere kadar paylaşımda sınır
yok. Kim demiş boyama kitapları
yalnız çocuklar için diye! Gelin
kendinize bir iyilik yapın: Bir boyama
kitabı alın ve renklerin büyülü
dünyasına dalın!
eylül bülteni
Sinema
Minyonlar
4 Eylül 2015
Tarih öncesi çağlardan beri kendilerine kötü bir efendi
arayışında olan Minyonlar, Dracula’dan, Firavun’a,
Napolyon’dan, Dinozorlara kadar birçok kişiye hizmet
etmeye çalışsalar da, hepsi birgün yok olmuştur. Hizmet
edecek bir efendi bulamayınca Antartika’da kendi
hallerinde yaşamaya başlayan minyonların kaderi 1960’lı
yıllarda değişir. Çünkü 3 kişilik maceracı bir minyon ekibi,
Amerika’ya doğru yola çıkar.
Filmin yönetmenliğini Pierre Coffin ve Kyle Balda,
senaristliğini Brian Lynch yaptı. Seslendirme kadrosunda
ise Sandra Bullock, Jon Hamm, Michael Keaton, Allison
Janney, Geoffrey Rush, Steve Carell gibi yıldız oyuncular
var. Minyonlar’ın Türkçe seslendirmesini ise Beren Saat
ve Kenan Doğulu yaptı.
Vita-us
eylül bülteni
Türkiye’nin 200’üncü, OTC Alanında
İlk Ar-Ge Merkezi: Zade® & Zade Vital®
& İbn-i Sina Ar-GE Merkezi
Helvacızade tarafından 2 yıldır altyapı
çalışmaları sürdürülen Zade® & Zade Vital® İbn-i
Sina AR&GE Merkezi, Eylül ayında Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Eylül ayında
Türkiye’nin 200’üncü Ar-Ge Merkezi olarak
belgelendirildi.
arasında yer alıyor. Ar-Ge’ye yatırım yapmak,
teknoloji geliştirmek ve bu teknolojileri ürüne
dönüştürmek ülkeleri rekabetçilik sıralamasında
üstlere taşıyor. Yenilikçi ilaçlara dünya çapında
yılda 120 milyar dolar yatırım yapılıyor ve ülkemiz
bu yatırımlardan çok düşük bir pay alabiliyor.
1991 yılından itibaren gıda, 2000’li yıllardan
itibaren sağlık alanında Ar-Ge yatırımı
gerçekleştiren Helvacızade, Merkez’de yapacağı
çalışmalar ile halkımızın sağlık düzeyini
yükseltmek, tedavi maliyetlerini düşürmeye
destek olmak amacıyla yenilikçi, katma değeri
yüksek ve rekabetçi ürünler geliştirmeyi
hedefliyor.
Türkiye’nin en büyük 500 kurumu arasında
yer alan, 127 yıllık köklü bir geçmişe sahip
Helvacızade Grubu, üniversite - sanayi işbirlikleri
ile üniversite ve sanayinin bilgi ve olanaklarını
bir araya getirerek Ar-Ge alanında pek çok
İLK’I gerçekleştirmiş bulunuyor. Helvacızade,
Türkiye’nin “ilaç ithal eden ülke konumundan
ihraç eden ülke konumuna gelmesine destek
olmak üzere” 2000’li yıllardan itibaren sağlık
alanında da yatırım yapıyor ve ürün Ar-Ge
çalışmaları yürütüyor.
İlaç endüstrisi, yenilikçi ilaçlar ve katma değeri
yüksek ürünler geliştirmek dünya çapında
ülkelerin gündemlerindeki en önemli başlıklar
eylül bülteni
Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve
Farmakokinetik Araştırma Uygulama
Merkezi ARGEFAR ile işbirliği içinde
Türkiye’nin ilk besin destekleri markası
Zade Vital®’i geliştiren ve üreten
Helvacızade, Türkiye’de ilk defa geleneksel
bitkisel bir tıbbi ürünün, Sağlık Bakanlığı
beşeri tıbbi ürün ruhsatı alması başarısını
da yine ülkemiz adına gerçekleştirmiş
bulunuyor.
Helvacızade dünyada ve Türkiye’de
örnek olacak bir Ar-Ge ve Ür-Ge ortamı
oluşturmak üzere Zade & Zade Vital İbn-i
Sina Ar-Ge Merkezi çalışmalarını iki yıldır
sürdürüyor.
Dünyada ve Türkiye’de örnek alınacak bir
AR&GE ortamı hedeflenen, doğal ürünler
başta olmak üzere, besin takviyesi, ilaç
ve gıda alanlarında yeni ürün çalışmaları
gerçekleştiriliyor.
Yüksek teknolojiye sahip cihazlar ile
donatılmış merkez laboratuvarlarıyla
hizmet veren Ar-Ge Merkezi, 200.000m²
alan üzerinde kurulu Zade® ve Zade Vital®
Tesisleri içinde bulunuyor.
Galenik Laboratuvarı, yaş ve kuru
analizlerin yapılacağı fiziksel, kimyasal ve
mikrobiyolojik analiz laboratuvarlarının yer
aldığı Merkez’deki yüksek teknolojik altyapı
Japonya, Hollanda, İsviçre, Almanya ve
Kore’den gelen cihazlarla sağlanıyor.
Zade® & Zade Vital® İbn-i Sina AR&GE
Merkezi’nde çalışmalar 5 ayrı birimde
yürütülüyor.
• Yeni ürün geliştirme birimi
• Sistem ve proses geliştirme birimi
• AR&GE laboratuvarları birimi
• Teknik ve mühendislik birimi
• Proje destek birimi
Gıda, ilaç, geleneksel bitkisel tıbbi ürünler,
aromatik ve sabit yağlar, homeopatik
ürünler ve biyoteknolojik ürünler konusunda
yeni ürün Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarının
yapıldığı Merkez’de; laboratuvar ortamında
geliştirilen ürünlerin prototip ve pilot
uygulamalarının sağlanabileceği hava
ve su kontrollerinin düzenli olarak
gerçekleştirildiği, GMP (Good Manufacturing
Practices – İyi Üretim Uygulamaları)
normlarında ürün denemeleri de
yapılabiliyor.
Zade® & Zade Vital® İbn-i Sina Ar-Ge
Merkezi’nde ilaç, kimya, gıda, yem, tarım,
ziraat, veterinerlik, eczacılık, tıp, besin
destekleri, biyoteknoloji, tıbbi aromatik
bitkiler ve çevre sektörlerine hizmet
veriliyor.
Sabancı Üniversitesi, Boğaziçi
Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve
Ege Üniversitesi ile ortak projelerin
yürütüldüğü Zade® & Zade Vital®
İbn-i Sina Ar-Ge Merkezi ile küresel
ölçekte ürün geliştiren ve üreten bir
ülke olmamıza büyük katkı sağlanması
hedefleniyor.
Vita-expert
eylül bülteni
Alzheimer Günü
21 Eylül
21 Eylül, tüm dünyada
Alzheimer Günü olarak
anılmaktadır. Alzheimer
hastalığı günlük yaşamsal
aktivitelerde azalma ve bilişsel
yeteneklerde bozulma ile
karakterize nöropsikiyatrik,
semptomların ve davranış
değişikliklerinin eşlik ettiği bir
hastalıktır. Demansın en sık
görülen tipidir.
Alman doktor Alzheimer
tarafından ilk kez bir kadın
hastasında teşhis edilmiştir.
Dr. Alzheimer ilk muayene
sırasında bu hastada, ilerleyici
zihinsel bozukluklar (hafıza,
kavrama, konuşma ve yön
bulma bozukluğu), işitsel
halüsinasyonlar, hezeyanlar ve
belirgin davranış bozuklukları
saptamıştır. Daha sonra bu
hastayı 1906 yılında ölene
kadar yaklaşık 5 yıl boyunca
izlemiştir. Hastanın ölümünden
sonra yapılan otopside beyinde
anormal kümeleşmeler plaklar
olarak adlandırılmaktadır ve lif
yumakları saptamıştır. Bugün
beyindeki bu yumaklar ve plaklar
Alzheimer Hastalığının beyinde
oluşturduğu ana değişiklikler
olarak kabul edilmektedir.
Devamı için lütfen tıklayınız.
eylül bülteni
Dünya sağlık Örgütü’nün öngörüsüne göre Türkiye’de 400 bin Alzheimer hastası
olduğunun ve nüfusun yaşlanması ile birlikte bu rakamın 2030’da iki, 2050’de
ise üç katına çıkmasının bekleniyor.
Hindistan Cevizi Yağı’ndan Alzheimer hastalığına doğal destek olarak
yararlanılabilineceğini ileten Prof. Dr. Ulvi Zeybek, hindistan cevizi yağının
içerisinde bulunan MCT (Medium Chain Triglyceride/Orta Zincirli Trigliserid)’nin,
karaciğerde keton cisimciklerine dönüştüğünü ve bunların da beyinde enerji
kaynağı olarak kullanılabildiğini söyledi.
Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi ARGEFAR Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Ulvi Zeybek, hindistan cevizi yağının Alzheimer hastalığında potansiyel kullanımı ile ilgili teorinin arkasında,
Alzheimer hastalığının patalojisine bakıldığında beyin hücrelerinin glikozu kullanma ve enerji elde edebilme
yeteneklerinin zayıflaması ve bu keton cisimciklerinin bu tür hastalarda iyi bir enerji kaynağı olarak kullanılabilinmesinin
yattığını vurguladı. Prof. Dr. Ulvi Zeybek hindistan cevizi yağının beslenme bozukluğunda da destekleyici olduğunun
altını çizdi.
Zade Vital® Soğuk Pres Hindistan Cevizi Yağı, şimdi kapsül formu ile en yaygın demans türü olan Alzheimer
hastalığına destek olma amacı ile toplumla buluşuyor.
Türkiye’nin ilk besin destekleri markası Zade Vital® tarafından, hindistan cevizi Soğuk Pres yöntemiyle yağa
dönüştürülüyor. Bu sayede meyvedeki tüm faydalı vitamin, mineral ve besin öğeleri doğrudan yağa geçiyor.
Zade Vital® Soğuk Pres Hindistan Cevizi Yağı Yumuşak Kapsül’ün kullanımı da son derece kolay. Çocuklarda besin
desteği olarak 1-2 kapsül, yetişkinlerde ise 2-4 kapsül, sıvı formu ise 1-2 yemek kaşığı kullanılabiliyor.

Benzer belgeler