tarihsel süreç içinde şehirlerden medeniyete
Transkript
tarihsel süreç içinde şehirlerden medeniyete
tarihsel süreç içinde þehirlerden medeniyete: (23-11-2008) - Editör Necmettin EVCÝ - Son Güncelleme (23-11-2008) tarihsel süreç içinde þehirlerden medeniyete: Necmettin EVCÝÞehirleri kuran ve geliþtiren tipleri ve yaþamlarýnýn çeþitliliði gibi þehirlerin kuruluþ ve geliþme sebepleri, süreçleri de çeþitlidir. Bu çeþitlilik onlarýn planlarýnd havasýna, kokusuna, diline, tavrýna kadar etki eder. Kimi þehirler güvenliði öne çýkararak kurulmuþtur. Kimi sanatý, kimi inancý, ticareti veya sanayiyi merkeze alarak kurulmuþ geliþmiþlerdir. Þehirler kimi baskýn karakterlerini bu oluþum süreçlerinden alýrlar daha baskýn bir süreç yaþamaksýzýn da kolay kolay sýyrýlamazlar. Böyle olmakla birlikte þehirleri diðer yerleþim yerlerinden ayrýcalýklý kýlan oralarýn gerçek anlamda birer ticaret ve kültür merkez oluþlarýdýr. Þehirler kültürel ve emtia olarak deðerlerin toplanýp daðýldýðý cazibe merkezleridir. Þehirler baðlý yerleþim birimlerin etkileyen, çekip çeviren durumda olurlar, olmalýdýrlar. Etki alanlarýný da düþünürseniz þehir daha geniþ bir mekân ve doðal olara geniþ bir zamana sahiptir. Þehrin ufku diðer yerlere meselâ köylere göre kýyaslanmayacak kadar açýk ve geniþtir. Þehirli pratikte bakýþý geniþ ve açýk olandýr. Çevredekiler için düþ olaný o her zaman ve her yerde somut gerçek olarak yaþar. Tüm farklýlýklar doðunun ve batýnýn hatta deðiþik medeniyetlerin þehirleri kuruluþ ve geliþmeleri açýsýndan belli ana baþlýklar altýnda tasnif edil incelenebilir. Örneðin Mezopotamya ve Hitit þehirleri nasýldý? Veya Grek, Roma ve Feodalite sonrasý Avrupa þehirleri ve sonra Ýslâm þehirleri nasýldýlar? Medeniyete katkýlarý ve katýlýmlarý bakýmýndan burada geliþen anlayýþ ve yaþamlar takdir edilir ki yorucu bir çalýþma konusudur. Bu alanda birçok çalýþma da yok deðildir. Ancak ben burada deðerlendirmemizi daha açýk ve an kýlmak için, bir pencere açarak gerek görüldüðü kadar yaklaþýmýmýzý geniþletmek istiyorum. Þehir Farsça bir kelime. Dilimize oradan yerleþmiþ. Daha da önemlisi þehir kültürümüzde Farisî özellikler yok deðildir. Selçuklukla kültürü etkisinde olmadýðýný kim söyleyebilir? Selçuklu þehirleri bu kültürel etkinin bariz çizgilerini taþýr. Þehir bir versiyonda orij ‘Þahr, Þhýr’ dýr. Yani Þah’a ait olan, Þah’ýn oturduðu yer (merkez) anlamýndadýr. Þehir Þah&rsquo oturduðu yer etrafýnda teþekkül eder. Þah’ýn oturduðu ve devlet iþlerini icra ettiði saray þehrin merkezidir.(33) Þehrin þem þehrin yaþamý, kültürü, ticareti bu merkeze göre, bu merkezden belirlenir. Ýster Aryan ister Sami Kökenli olsun medeniyetler þehir merkezlerinde, baþta göç olmak üzere büyük kütlesel hareketler ve aray sonucu kuruldular. Doðal olarak her þehir ortak insanlýk birikiminin kurumsal anlamda tertip edildiði ve belli bir düzen içinde sentezlenerek hayat bulduðu yerler oldu. Farklý algý, anlayýþ ve yaþam tecrübelerinin tarihin ve toplumun zorunlu akýþ sürecind birleþip ayrýþarak üretilen ortak deðerin baþta þehir yaþamýnda çoðaltýlmasý ve yaygýnlaþtýrýlmasý, kurumsal bir sürekliliðe ve medeniyeti ifade eder. Bazý tarihçilere göre ‘Mezopotamya’nýn ilk destan ve mitleri iyi analiz edilirse, kralsýz ilkel bir demokrasinin varlýðý anýnda gözlemlenebilir. Krallýk kurumu daha sonra ortaya çýkmýþtýr. Mezopotamya’daki kentlerde yaþayan halk topluluklarý, kendi kendilerini yönetiyorlardý. Politik yürütme halkýn elindeydi. Bu kentlerde ‘Ensi’ olarak adlandýrýlan (Bakan veya müdür gibi algýlanabilir. N.E) bir iþ lideri, iþçi baþkaný veya ekip baþkaný vardý’(34) Bu anlamda baþta Sümer, Babil, Asur gibi Mezopotamya yoðunluklu uygarlýklarda þehir medeniyet iliþkisinin bildiðimiz ilk evrelerine tanýk oluruz. Ýnsanýn medeniyet serüveni içinde ýrmak boylarý çok önemli bir aþamadýr. Kuruluþlarý en 6000 yýl öteye giden Mýsýr, Mezopotamya ve Hitit uygarlýklarý hep bu sýnýflandýrma içinde incelenebilecek uygarlýklardýr. O dönemlerde insanlarýn dil, kültür, ekonomik iliþkiler anlamýnda birbirleriyle kurduklarý iletiþim ve etkileþim sadece þehirlerinin kýyýsýndan veya içinden deðil ayný zamanda yaþamlarýnýn tam ortasýndan akýp giden ýrmaklarýn akýþýný izliyordu. Irmaklar t manasýyla bir medeniyet, kültür olup akmaktaydý. Sümerler bilinen en eski uygarlýklardan biridir. MÖ. 3500- 3000 yýllarýnýn Uru Lagaþ gibi önemli Sümer þehirleri her bakýmdan canlý hayatlarýyla medeniyetin önemli cazibe merkezleri oldular. Sümerlerde þe sahibi olan tanrý ayný zamanda devletin de koruyucusuydu. Bilebildiðimiz kadarýyla site devletler (þehirler) ve yazý Sümerler’in Mezopotamya ve antik uygarlýklara býraktýklarý en önemli mirastýr. Birinci planda Uruk’un rol oynadýð Sümer þehir devletlerinde tanrýnýn koruyuculuðu altýnda insanlar ve þehirler ayrýlmaz bir varlýktýr. Uruk’ta oturanlarýn bü tanrýlarýnýn babasý ve sahibi, göklerin kralý Anu’ya dualar ettikleri zigurat þehrin tam ortasýndaydý.(35) Bu mimari þema ana fikriyle Mýsýr ve Babil tapýnaklarýna örnek olmuþtur. Anlaþýlan o ki din ve inanç etrafýnda oluþan maneviyat ilk zamanlardan yana kentlerin ve kent yaþamýn kurucu unsuru olmuþtur. Bu çok önemlidir. Çünkü þehirler karakterlerini bu çok önemli olan kuruc geliþtirici unsurlara borçludurlar. Esasen bir þehrin yükselmesi veya ruhunu yitirmesi biraz da bu unsurlarýn yükselen veya zayýflayan deðerler olmasýna baðlýdýr. Sümerler gök tanrýsý Anu ile beraber, tanrýça Ana Ýnanna’ya (ya da Ýmun) tapý sýkýya baðlýydýlar. Daha sonra Ýnanna’ya tapýnma Uruk’lular arasýnda Anu’ya tapýnmadan da üstün say Zaman geçtikçe Ýnanna Samiler’in iþtar’ý oldu. Sümer dininde diþi tanrýlar üstün bir rol oynamýþlardýr. (36) Mezopotamya deðiþik kavimlerin çok yönlü iliþkiler geliþtirdikleri canlý uygarlýk merkezi olma özelliðini Babil, Akat ve Asur dönemlerinde de sürdürdü. MÖ. 3000 yýl önce Agadya (Akat) þehrini kuran Sargon, Suriye’yi himayesine almýþ görünüyo O’nu ‘Lübnan’ýn ve Toroslar’ýn Hâkimi’ diye selamlayan bir yazý bulunmuþtur. O zamanlar Akat’lý birçok tacir ticaret için kervanlarla geldikleri Suriye’de yaþýyordu. Merkezinde ticaret olan iliþkiler Hitit bölgesini Sümer ve Mýsýr’a kadar etkileþim içine almýþtý. Arkeolojik kazýlarda çok sayýda bulunan kil tablet ve damgalar belgeler olarak ayrýntýlý sayýlacak bilgi edinmemizi saðlar.(37) Bu cinsiyet yakýþtýrmasý antikitede mitolojik tanrý anlayýþýný so da bu anlayýþlarýn etkisinden kurtulamadýðýný sandýðým Hýristiyanlýðý etkileyecektir. O zamanlarda müthiþ ve heyecan verici göçüne tanýk olmaktayýz. (34)-Þerefxan Cizîrî, Anadolu’dan Mezopotamya’ya Tarih ve Uygarlýk, s.27, Doruk yay. Ank. 1997. (35)-Ivar Lissner, Uygarlýk Tarihi, s.14, Milliyet Yay. Ýst. 1973. (36)-bkz.Ivan Lissner, age. s.14. (37)-bkz. H. G. Wells, Dünya Tarihi, Çev. Ziya Ýhsan, s.48-55, ayrýca J. Gabriel-Leraux, age. S.21, Varlýk Yay. Ýst.1959 http://www.kriter.org - www.kriter.org Powered by Mambo Generated: 13 October, 2016, 10:02