gosbsad

Transkript

gosbsad
O
S
B
TÜRKİYE
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ni ziyaret etti
Nihat Ergün, GOSB ve çevre
OSB’lerin yöneticileriyle bir araya
geldi ve sorunlarını dinledi
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 SAYI: 29
GOSB Genel Kurul yönetimine geçti
İlk Hedef: “2013-2018 Stratejik Yönetim ve
Kurumsallaşma”
GOSB Sanayicileri Derneği
GOSBSAD’ın Olağan Genel
Kurul Toplantısı 5 Temmuz’da
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül'den 'Organize Sanayi
Bölgeleri'ne Övgü
Yüksek Katma Değerli İhracata
Doğru Yeni Teşvik Sistemi
OSB teşvikleri cezbediyor
Erkan Ayan
Marka Genel Sekreteri
İlaç sanayinde çağ açan lider
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
GOSB Türkiye'nin en temiz OSB'si
Gebze Organize Sanayi Bölgesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği
“Temiz Türkiyem Yarışması”nda en temiz OSB seçildi.
GOSB Sanayicileri Derneği GOSBSAD’ın
Olağan Genel Kurul Toplantısı 5 Temmuz’da
30 Mayıs tarihinde yapılan ve Müteşebbis Heyet Yönetiminden, katılımcı sanayicilerin kendi
kendilerini yöneteceği Genel Kurul Yönetimine geçişi sağlayan GOSB’un 1. Olağan Genel Kurul
toplantısı sonrası sıra GOSB sanayicilerinin Sivil Toplum Kuruluşu olan GOSB Sanayicileri
Derneği’nin genel kuruluna geldi.
GOSBSAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı 5 Temmuz Perşembe günü saat 13.30’da GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri
Konferans Salonunda yapılacak. İlk toplantıda yasal çoğunluğun sağlanamaması halinde, ikinci toplantı 12 Temmuz 2012 Perşembe
günü yine aynı saat ve yerde olacak. Toplantının gündemi şöyle:
GÜNDEM:
1- Açılış ve Saygı Duruşu
2- Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi
3- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunması
4- Denetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunması
5- Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporları hakkında görüşme
6- Üyelerin görüşlerinin cevaplanması
7- Yönetim Kurulu’nun ibra edilmesi
8- Denetim Kurulu’nun ibra edilmesi
9- Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi
10- Dilekler ve kapanış.
Genel Kurul toplantısının Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ne hayırlı ve başarılı olmasını diliyoruz.
GOSBSAD Web Sitesi Yeni Tasarımıyla Yayında
Yeni tasarımı “Sektörsoft” firması tarafından gerçekleştirilen GOSBSAD web sitesine www.
gosbsad.com.tr veya www.gosbsad.org.tr adreslerinden ulaşılıyor. Dergimizin tüm sayılarını web
sitemizde bulabilirsiniz.
İÇİNDEKİLER
22
26
42
29
48
GOSBSAD Mesajı
Ekonomi
6
26Yüksek Katma Değerli İhracata
Adil Kanıöz
29Marka Genel Sekreteri Erkan
Doğru Yeni Teşvik Sistemi
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Ayan: OSB teşvikleri cezbediyor
GOSB Haberler
İş Sağlığı ve Güvenliği
10GOSB’da Yeni Bir Dönem
32Telekom sektöründe ölümlü iş
ve Yeni Bir Yönetim
14Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ni ziyaret etti
16Türkiye’nin En Temiz OSB’leri;
GOSB ve Ankara 1. OSB
kazalarını önleyen yaklaşımlar
Yatırım
34Redüktörün dünya devinden
Türkiye'ye yeni yatırım
İş ve Yaşam
36Yüksek standart ve kaliteli hizmet
anlayışı; GOSB Restoran
OSB Haberler
23Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den
Sanayi Tarihi
'Organize Sanayi Bölgeleri'ne Övgü
42İlaç sanayinde çağ açan lider
24OSBÜK Başkanı Özdebir:
Ülke Araştırması
"OSB’lerin arıtma tesisi yatırımlarına
karşılıksız mali destek verilsin"
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
48Afrika'nın zengini: GABON
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
3
GOSB DERGİDEN
4
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yayın Organı
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
İdare Merkezi:
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri Derneği
GOSB Kemal Nehrozoğlu
Cad. Teknopark, High Tech
Bina 1. Kat A8
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
[email protected]
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Baskı:
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Tunçer Gömeçli
Yeşilce Mah. Aytekin Sok.
No: 21 4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
GOSBSAD Genel Sekreteri
Yayın Kurulu:
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
Teknik Yönetmen:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden alıntı
yapılamaz.
[email protected]
Reklam Koordinatörü:
Bike Ayça Ekim
Tel: 0262 677 11 79
[email protected]
GOSBSAD
Yapım:
GOSB Dergi,
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri Derneği
tarafından aylık yayınlanır.
Mavi Tanıtım ve İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy-İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Yerel-Türkçe-İlmi
GOSB DERGİ 2012 YILI REKLAM FİYATLARI
Frekans
1-3 Sayı
4 Sayı
6 Sayı
12 Sayı
BU SAYIDA
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD Genel Sekreteri
G
OSB’da yirmi altı yıl sonra yeni bir dönem başladı. Müteşebbis
Heyet yönetimi katılımcıların oylarıyla sonlandırıldı ve Genel
Kurul yönetimine geçildi. Bu değişim süresinde GOSB Dergi olarak
bu konuya doğal olarak oldukça ilgi gösterdik. 30 Mayıs tarihinde
gerçekleştirilen 1. Olağan Genel Kurul’da yapılan seçimde, derneğimizin de Başkanı olan Adil Kanıöz’ün liderliğindeki adaylar, katılımcılar tarafından yönetime getirildi.
Bu seçim sonuçlarının çok önemli bir yönü var. Dergimizi takip eden
dikkatli okuyucuların gözünden kaçmamıştır. GOSB Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevine getirilen Adil Kanıöz, dergimizdeki yazılarında
sürekli olarak iki hususu vurguladı; “Kurumsal bir yapı ve Stratejik
Yönetim”. Yeni yönetimin en büyük başarısı bunun hayata geçirilmesi olacak. Bölgenin (GOSB), çoğulcu ve katılımcı bir yaklaşım ve
kurumsal bir anlayışla, çağdaş yönetim ilkelerine uygun ve şeffaf bir
şekilde kurumsal bir yapıda stratejik yönetim modeli uygulanarak
yönetilmesi son derece kritik ve önemli. Elde edilecek olumlu sonuçlar Türkiye çapında tüm OSB’ler ve hatta OSB’ler içinde yer alan
ve hızlı büyümeden kaynaklanan bir takım yönetim sıkıntıları çeken aile şirketleri için de örnek alınacak bir uygulama olmaya aday.
GOSB Dergi olarak GOSB’un yeni döneminin bölgeye ve tüm Türk
sanayiine hayırlı olmasını ve kurumsal bir yapıda stratejik yönetim
sisteminin oluşturulması yönünde yapılacak çalışmalarda başarılar
diliyoruz.
Önce derneğimizi ve doğal olarak da GOSB’u yakından ilgilendiren
bir diğer konu da 5 Temmuz (ilk toplantıda çoğunluk sağlanamaması durumunda 12 Temmuz) tarihinde yapılacak. GOSBSAD Genel
Kurulu. GOSB Genel Kurulu sonrası Dernek yönetiminin nasıl oluşacağı merak konusu.
Yukarıda ele aldığımız iki gelişme nedeniyle, GOSB gündemi bölgemizde öne çıktı. Türkiye’de ise OSB ve Kobi gündemleri her zaman olduğu gibi yine hareketli. Değişik OSB yöneticileri ve yetkililerinin güncel konulardaki görüşleri yanında Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan’ın, ‘’Yüksek Katma Değerli İhracata Doğru Yeni Teşvik Sistemi’’ konulu basın toplantısında öne çıkardığı teşvik sistemindeki
yenilikler, tüm sanayicilerimiz için dikkat çekici.
Arka
Kapak
3.500.- TL
2.950.- TL
2.600.- TL
1.750.- TL
Ön
Kapak İçi
3.000.- TL
2.550.- TL
2.250.- TL
1.500.- TL
Ön Kapak
Karşısı
3.000.- TL
2.500.- TL
2.250.- TL
1.500.- TL
Arka
Kapak İçi
2.500.-TL
2.100.- TL
1.850.- TL
1.250.- TL
Arka
Kapak
Karşısı
1.500.- TL
1.250.- TL
1.100.- TL
750.- TL
İç Sayfa
1.000.- TL
850.- TL
750.- TL
500.- TL
Türk sanayiinin duayenlerinden rahmetli Dr. Nejat Eczacıbaşı, Sanayi Tarihimizin en önemli isimlerinden biri. Onun hayatı, görüşleri ve
başarıları herkes için önemli örnek ve dersler içeriyor.
İç İki Sayfa
1.750.- TL
1.500.- TL
1.300.- TL
850.- TL
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…
650.- TL
550.- TL
450.- TL
350.- TL
Saygılarımızla
İç 1/2
Sayfa
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Yeni iş sağlığı ve güvenliği tasarısı yasalaştı. Bu konu tüm sanayicilerimiz için son derece önemli. GOSB Dergi olarak biz de İş Sağlığı
ve Güvenliği konularına bu sayımızdan itibaren özel bir sayfa ayırıyoruz. İlk konumuz “yüksekte çalışma”.
GOSBSAD MESAJI
6
30 Mayıs 2012 GOSB Genel Kurulu
OSB’ler için Stratejik Yönetim Miladı
Adil Kanıöz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Bakın neden. 26 yıldan beri müteşebbis Heyet Yönetiminde olan bölgemiz, sistemden kaynaklanan, bir yıllık öngörülerle ve genel kurul
onayı olmadan bir veya iki kişiden oluşan çok dar bir kadronun hazırladığı, torba, fiktif ve işlevsiz bütçelerle yönetilmeye o kadar alışmış
ki sonuçta olay; Yönetim kurulu emreder GOSB yönetim kadroları
yapar gibi, keyfi yönetim anlayışını içselleştiren bir sistem oluşmuş.
Genel Kurula geçişimiz ile artık her şey değişiyor. Genel Kurulumuzun onayını almış 2012 yılı ve GOSB tarihinin ilk gerçek bir bütçesi elimizde.
Hedefleri olan bu gerçek bütçe, bizim rehberimiz ve aynı zamanda yol haritamız.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu ve Çalışanlarımız olarak bu ilk ve gerçek bütçemizin hedeflerine ulaşmak için çalışmalarımıza başladık.
2012 yılı bütçemizin bize verdiği en önemli hedef ise 2013- 2018
ilk beş yılımızı kapsayan Kurumsallaşma, Stratejik Yönetim
anlayışının bölgemize getirilmesi ve bu disiplinin, bir yönetim aracı
olarak yerleştirilmesidir.
Bu süreç başlamıştır. İş planımıza göre gerekli kadrolaşma ve diğer
hazırlıklarımız devam etmekte olup, yakın zamanda katılımcı paydaşlarımızın da işin metodolojisine uygun olarak sürece katılmaları, çalışmalara destek vermeleri talep ve rica edilecektir.
Değerli GOSB katılımcı sanayicilerimiz.
Geçmiş 26 yıllık şantiye, inşaat ve alt ve üst yapı yıllarımızda GOSB
ülkemiz OSB’lerine örnek ve öncü olmuştur.
3
Daha da önemlisi, sürdürülebilir kalkınma, kaynak israfının önlenmesi ve global rekabet gücümüzün devamının sağlanması adına,
Çağdaş Yönetim anlayışımızla da güzel ülkemizin diğer OSB’lerine
önemli katkılar sunmaya devam edeceğiz.
Genel Kurulumuzun bu iradesinin anlamı; Dünyada ve Ülkemizde,
bütün çağdaş kurumsal yapılar ve şirketler nasıl yönetiliyorsa, Gebze Organize Sanayi Bölgesi de o şekilde yönetilecektir.
Genel Kurul ile yönetilme aşamasının bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
0 Mayıs 2012 tarihinde, GOSB katılımcı sanayicileri olarak, çok
önemli bir başarıya imza attık. OSB Kanun ve Yönetmenliğine
uygun bir şekilde GOSB’un Müteşebbis Heyet yerine, Genel Kurul
tarafından yönetmesinin kararını aldık.
Bu karar ve görevlendirme doğrultusunda Genel Kurul yönetiminin
ilk Yönetim Kurulu olarak tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle,
GOSB’da Stratejik Yönetim, Kurumsallaşma ve yeniden yapılanma
çalışmalarımız başlamıştır.
Ancak benim bu yazımda vurgulamak istediğim, Müteşebbis Heyet
Yönetiminden Genel Kurul Yönetimine geçişin bile, başlı başına bir
kurumsallaşma adımı olduğudur.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Gebze Organize Sanayi Bölgesindeki en küçük çakıl taşının bile bedelini ödeyen, bu bölgede yaşayan ve sorunlarını bilen katılımcı sanayicilerimizin kendi bölgesini en iyi şekilde yönetmesinden daha doğal ne olabilir. Bazen kısa bir mesafeyi doğru şekilde kat edebilmek
için uzun yolu tercih etmemiz gerekebilir. Kamu yararı ve hizmet noktasında her gayretin içinde olmak görevimizdir.
Bu anlamda İlk Genel Kurul yönetimimizin başarılı olması bizim
için tarihi bir misyondur.
GOSBSAD MESAJI
7
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
GOSB HABERLER
GOSB’da Yeni Bir Dönem ve Yeni Bir Yönetim
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 26 yılı aşkın süredir devam etmekte olan Müteşebbis Heyet Yönetimi
30 Mayıs 2012 tarihinde yapılan 1. Olağan Genel Kurul toplantısı ile sona erdi. Yeni yönetimi Adil Kanıöz
başkanlığındaki Çağdaş Yönetim Grubu oluşturuyor.
10
G
enel Kurulda yapılan seçimlerde katılımcılar iki listeyi oyladılar. Kapalı oy, açık tasnif olarak yapılan seçimleri 64 oya karşılık 66 oyla Çağdaş
Yönetim Grubu kazandı. Seçimler sonrası yapılan Yönetim Kurulu toplantısında Adil Kanıöz oy birliği ile başkan seçilirken GOSB Yönetimi
de aşağıdaki şekilde oluştu:
Yönetim Kurulu Asıl Üyeleri
Adil Kanıöz
Vahit Yıldırım
Bahri Büyükakçalı Dr. Osman Canberi
Ümit Şişmanoğlu
Başkan
Başkan Yard.
Üye
Üye
Üye
(Aksistem Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti.)
(Enka Cıvata İmalat ve San. Mam. Paz. Ltd. Şti.)
(Saint Gobain Weber Yapı Kim. San. ve Tic. A.Ş.)
(Robotek Otomasyon Tekn. San. Tic. Ltd. Şti.)
(Pürplast Poliüretan Plastik Kim. San. ve Tic. A.Ş.)
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri
Sinan Üstünel
Mehmet Sözer
Metin Avcı
Ayşe Serra Sayman
Ali Toprak
(Betek Boya ve Kimya San. A.Ş.)
(Sit Kimya San. Ltd. Şti.)
(Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Tüketim Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.)
(Sew Eurodrive Hareket Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti.)
(Sarmaşık Mak. San. ve Tic. A.Ş.)
Denetim Kurulu Asıl Üyeleri
Feyyaz Yumurtacı
Metin Koç
(Anfa Makine San. ve Tic. Ltd. Şti.)
(Koçel Çelik Eşya San. ve Tic. Ltd. Şti.)
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri
Lütfü Örgücü
Abdurrahman Öz
(Kireç ve Tuğla Kimya San. A.Ş.)
(Özmetal Paslanmaz Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti.)
OSBÜK Asıl Temsilcileri
Necmi Sadıkoğlu
Yücel Güngör
Nejat H. Karaağaçlı
(Hacıoğulları Boya Kimya San. ve Tic. A.Ş.)
(Güngör Otomobil Yan San. A.Ş.)
(Biyoner Yağ ve Kimya Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.)
OSBÜK Yedek Temsilcileri
Şahin Elmas İsmail Sait Turfanda
(Hazer Baba Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.)
(Greif Mimaysan Ambalaj San. A.Ş.)
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
TEKNE 6600A (1000*1200*760h mm)
KAMASAN KALIP MAKİNE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
0 212 548 34 18 (3 Hat)
[email protected] - www.kamasan.com
GOSB HABERLER
14
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti
GOSB ve çevre OSB’lerin
yöneticileriyle bir araya gelen
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün OSB’lerin
sorunlarını dinledi.
T
oplantıya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığından Müsteşar Yardımcısı
Ramazan Yıldırım, Bilim ve Teknoloji Genel
Müdürü Doç. Dr. Cevahir Uzkurt, Sanayi
Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu, Sanayi
Bölgeleri Genel Müdür Vekili Yaşar Öztürk
yanında Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaosmanoğlu, Gebze Kaymakamı Salih
Karabulut, Gebze Belediye Başkanı Adnan
Köşker, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan
Zeytinoğlu, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı
İbrahim Keleş, Körfez Ticaret Odası Başkanı
Mustafa Efe, Gebze Ticaret Odası Başkan
Yardımcısı Sedat Mican, GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Adil Kanıöz, Bölge Müdürü
A. Haydar Bulut ve Çevre OSB’lerin Yönetim
Kurulu Başkanları ile Bölge Müdürleri
katıldı.
Toplantı yaklaşık iki saat sürdü ve
Kocaeli’nde yer alan tüm OSB yöneticileri
tek tek söz aldı
Toplantıda Organize Sanayi Bölgelerinde
nitelikli eleman sıkıntısı yaşandığını
ve mesleki eğitimlerin güçlendirilmesi
gereğine vurgu yapan Ergün, Türkiye'nin
her yerindeki Organize Sanayi Bölgelerinde
meslek liseleri, meslek yüksekokulları ve
üniversiteler kuracaklarını belirtti. Eğitim
kurumları ve Organize Sanayi Bölgelerinin
iç içe olmasının getirilerinden bahseden
Ergün, hocaların bilgi ve deneyimlerinden
yararlanılmasının önemine işaret etti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Nihat Ergün, kadınların istihdama
katılmasının artarak devam etmesinin
sağlanması ve sosyoekonomik
konumlarının güçlendirilmesi yanında
kadın girişimciliğinin artırılmasını da
hedeflediklerini ve bu doğrultuda OSB’lerde
kreş açılması için çalışmalar başlatıldığının
altını çizdi.
GOSB Yönetimi adına bir konuşma yapan
Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz, 30
Mayıs 2012 tarihinde yapılan toplantı ile
Müteşebbis Heyet Yönetiminden Genel
Kurul Yönetimine geçtiklerini belirtti ve
Ergün’e bu süreçteki desteklerinden dolayı
teşekkür etti. n
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB HABERLER
16
Türkiye’nin En Temiz OSB’leri; GOSB ve Ankara 1. OSB
Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nca düzenlenen
“Temiz Türkiye’m” yarışmasının
organize sanayi bölgeleri
kategorisinde verilen birincilik
ödüllerini GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Kanıöz ve Ankara
1. OSB Yönetim Kurulu Başkanı
Nurettin Özdebir aldı.
Kanıöz aldı. Kanıöz, ödülü tüm GOSB
çalışanları adına aldığını ifade ederek;
“KalDer Mükemmellikte Yetkinlik 3 Yıldız
belgesini alan ilk OSB olan ve ISO 9001,
14001, OHSAS 18001 yönetim sistemlerini
çalışmalarına başarıyla entegre eden
bölgemiz, 2012-2017 Stratejik yönetim
planı çerçevesinde çevreye, dolayısıyla
gelecek nesillere yaptığı yatırımlara devam
edecektir.” dedi.
Ç
Ödül töreninde GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Adil Kanıöz'ün yanı sıra Yönetim
Kurulu üyesi Dr. Osman Canberi, Denetim
Kurulu Üyesi Feyyaz Yumurtacı, Bölge
Müdürü A. Haydar Bulut ve GOSB Çevre
Müdürlüğü çalışanları Funda Yılmaz ile
Zeynep Karamanlı da hazır bulundular.
GOSB Bölge Müdürü A. Haydar Bulut alınan
bu ödülde tüm GOSB çalışanlarının emeği
olduğunu ifade etti.
evre ve Şehircilik Bakanlığının en
temiz kent, köy, organize sanayi
bölgesi ve sanayi tesisi kategorilerinde
düzenlediği “Temiz Türkiyem Yarışması”
sonuçlandı. Gebze Organize Sanayi Bölgesi
en temiz Organize Sanayi Bölgesi seçilerek
başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Four Seasons Otelde yapılan “Dünya
Çevre Günü” kutlamalarında büyük ödülü
GOSB adına Yönetim Kurulu Başkanı Adil
Yunus Çiftçi, TOSB Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Alper Kanca ve TOSB Yönetim Kurulu
Üyesi Şamil Özoğul katılım gösterdiler.
Ödül gerçekleştirilen törende, TOSB adına
Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi’ ye
takdim edildi.
GOSB’UN BAŞARISI
26 yılı aşkın süredir Türkiye’ye katma değer
sağlamak için gayret gösteren Gebze
Organize Sanayi Bölgesi, sürdürülebilir
kalkınma prensibi çerçevesinde, çevreye
duyarlı politikaları ve yatırımlarıyla daha
temiz ve sağlıklı bir OSB yaratmak için
çalışıyor.
TOSB İKİNCİ OLDU
6400 m3/gün kapasitesi ile bünyesindeki
firmaların faaliyetlerinden kaynaklanan
atıksuların tamamını arıtarak limit değerlere
uygun olarak deşarj eden GOSB arıtması, bu
tür tesislerin en büyük sorunu olan çamur
ve kokuya karşı kurulan çamur kurutma ve
koku giderim üniteleri ile öne çıkıyor.
Yarışmada en temiz OSB’lerde ikinci olan
yine Kocaeli’den “Dünya Çevre Günü”
kutlamalarına TOSB Yönetim Kurulu Başkanı
GOSB, katılımcılarının faaliyetlerinden
kaynaklanan atıkların mevzuata ve
tekniğine uygun şekilde toplanarak
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB HABERLER
18
geri kazanım/bertarafı için 2006 yılında
başlatılan atık denetim hizmetleri projesini
de, değişen mevzuat ve ihtiyaçları
gözeterek, sürekli genişlettiği kapsamı ile
yürütüyor. Doğal kaynakların ve enerjinin
etkin kullanımı için, sürekli gelişme
hedefiyle verimlilik projelerinin devam ettiği
GOSB’da, kuruluş döneminde başlayan
ağaçlandırma çalışmaları ile de yeşil alan
büyüklüğü toplam alanın yüzde 2,2’sine
(88.012 m2) ulaşmış, son 10 yıl içinde
bölgeye 40.000 fidan dikilmiştir. Ayrıca
bölge dışında 11 hektar ormana sahip
olan Gebze Organize Bölgesi, bu alanların
bakımını ve ağaçlandırmasını da yapıyor.
EN TEMİZ SANAYİ KURULUŞU
Yarışmada, sanayi kuruluşları da ödüllerini
aldı. Türkiye’nin en temiz sanayi tesisi
ödüllerinde birincilik ödülünü Çimsa
Çimento alırken, ikiciliği Tüpraş Kırıkkale
Rafinerisi, üçüncülüğü ise Kocaeli'de yer
alan Ford otomotiv sanayi kazandı. Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen
yarışmanın sonucunda seçilen en temiz OSB
ve en temiz sanayi tesisi yarışmalarında
dereceye girenlere "Çevre Beratı" hediye
edildi.
“HEPİMİZİN ORTAK AMACI ÇEVREYİ
KORUMAK”
Ödül töreninde konuşan Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Sedat Kadıoğlu, bir süre öncesine kadar
sanayiciler bir tesis yaptıklarında karlarını
nasıl artıracaklarını düşünürken, artık
çevreye nasıl katkıda bulunacakları üzerine
kafa yorduklarını aktardı. Aynı şekilde devlet
memurlarında da bir zihniyet değişimi
yaşandığını ifade eden Kadıoğlu, “Su,
hava, atık ve kimyasallar alanlarında çevre
koruması için bakanlığımız olarak son
derece titiz çalışıyoruz. Bugün dünyanın
neresine giderseniz gidin. Avrupa’ya
gidin, Amerika’ya gidin, nereye giderseniz
gidin artık geri dönüşüm her ülkenin
üstünde özenle durduğu konudur” dedi.
Kadıoğlu, ülke olarak hemen hemen
her sektördeki emisyonların indirilmesi
ile alakalı olarak hem de iklime uyumla
alakalı olarak çalışmaları olduğunu söyledi.
Kadıoğlu şöyle konuştu: “Ulaştırma ile
ilgili çalışmalarımız var, enerji ile alakalı
çalışmalarımız var, binalardaki ısı yalıtımları
ile ilgili çalışmalarımız var. Bu manada
bu çalışmaları üretirken yine özel sektör,
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
sivil toplum örgütleri ve üniversiteler ile
çalışarak hep birlikte grup olarak çözüm
yollarına gitmekteyiz. Çevre önemli bir
sektördür çünkü farklı alanları ele alan
bir sektördür. Hiç şüphesiz ki hepimizin
ortak amacı çevreyi korumaktır. Ama farklı
sorumluluklarımız vardır. Valilerimizin,
sanayicilerimizin sorumlulukları farklı
olmalıdır. Bu manada bu ortak fakat
farklı sorumluluklar çerçevesinde bunları
mutlaka ele alacağız. Son yıllarda hemen
hemen toplumun her kesiminde çevre ile
ilgili duyarlılıkların arttığını görüyoruz bu
bakanlık olarak bize çok büyük bir kuvvet
ve ivme kazandırmıştır. Son olarak şunu
söylemeliyim ki dünya kirlenmeyecek kadar
küçük fakat temizlenemeyecek kadar da
büyüktür.” dedi. n
OSB HABERLER
22
Karaman'da 5 Bin İşçiye İhtiyaç Var
Karaman OSB Müteşebbis Heyeti
Başkanı Kemal Boynukalın, kentte
çalıştıracak işçi bulamayan onlarca
sanayi tesisinin tam kapasite ile
çalışamadığını söyledi.
çevre ilçelerden Karaman'a işçi taşıdığını
vurgulayan Boynukalın, şöyle devam etti:
K
araman OSB Müteşebbis Heyeti
Başkanı Kemal Boynukalın, yaptığı
açıklamada, "Bisküvinin Başkenti" olarak
bilinen Karaman OSB'de 99 sanayi
tesisi olduğunu ve bu tesislerden her yıl
milyonlarca dolar ihracat yapıldığını belirtti.
Karaman OSB'de gıda ağırlıklı tesislerden
bir çoğunun dünya çapında marka
olduklarını ifade eden Boynukalın,
"Karaman'da bisküvi ve şekerleme üretimi
oldukça fazla. Türkiye'de üretilen her 3
bisküviden 1'i Karaman'da üretiliyor. Bu
tesisler kurumsal kimlik kazanmış tesisler.
Dünyanın her yerine ihracat yapıyorlar.
Türkiye'nin her yerinde bölge müdürlükleri
ve bayileri var" dedi.
"Daha 5 bin işçiye ihtiyaç var"
Karaman OSB'de en büyük sorunun işçi
sıkıntısı olduğunu, sanayi tesislerinin
çalıştıracak işçi bulmakta zorlandıklarını
dile getiren Boynukalın, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Şu anda 9 bin işçi çalışıyor.
Daha 5 bin işçiye ihtiyaç var. Çalıştıracak
işçi bulamıyoruz. İş için başvuran,
niyeti gerçekten çalışmak olan bir kişi
başvurduğunda mutlaka iş buluyor.
'İş bulamadım' diyen mutlaka masa
Karaman OSB Müteşebbis Heyeti Başkanı
Kemal Boynukalın
başı iş istiyor. Tesisler şimdi yaklaşık
yüzde 70 kapasite ile çalışıyor. Her
fabrika kapasitesini artırmak için yeni
milyon dolarlık yatırımlar yaptı. Fakat
işçi bulamadığı için tam kapasiteye
çıkamıyor. Yatırım yapmak istediği halde
cesaret edemeyen iş adamlarımız var.
İş için başvuranları neredeyse çiçekle
karşılayacağız."
Çevre ilçelerden işçi getiriliyor
İşçi bulabilmek için en uzak köylere bile
gittiklerini, her gün onlarca işçi servisinin
Kocaeli’de 54 milyon metrekare
2B arazisi var
K
ocaeli Valisi Ercan Topaca düzenlediği basın toplantısında
il genelinde 2B kapsamında 54 milyon metrekare
arazi bulunduğunu açıkladı. Vali Topaca, 2B kanununun
devlet- vatandaş arasındaki mülkiyet anlaşmazlığını ortadan
kaldıracağını belirten Vali Topaca, “Kocaeli'de 2B kapsamında
54 milyon metrekare arazi var. Bunun 15 milyon metrekarelik
bölümünün işlemleri tamamlanarak satışa hazır hale getirildi.
Başvurular başladı. 2B kapsamındaki her taşınmaz için başvuru
sahiplerinin 2 bin TL yatırması gerekiyor. Birkaç taşınmazı
olanlar da, her taşınmaz için ayrı ayrı başvuru parası yatırması
gerekiyor” dedi. n
Kocaeli Valisi Ercan Topaca
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
"Mersin'in Mut ilçesinden gelen işçiler var.
Mut Karaman'a 70 kilometre. 100 kilometre
uzaktaki Konya'nın Ereğli ilçesinden gelen
işçilerimiz var. Konya'nın Çumra ilçesinden
gelen işçiler var. Karaman'ın en uzak
köylerinden servislerimiz işçi taşıyor. Köylere,
kasabalara gidip evlerden, kahvelerden
çalışacak işçi arıyoruz. 100 kilometre
uzaktan gelen bir işçi tam anlamıyla verimli
olamıyor. İşe başlamadan yolda yoruluyor.
Trafik kazaları oluyor. Dalgınlıktan dolayı
iş kazaları oluyor. Maliyeti yükseltiyor.
Makineler boş çalışıyor. Tüm dünyada
işsizliğin en büyük sorun olarak gösterildiği
bir zamanda bu çektiğimiz sıkıntı herhalde
ancak fıkralarda olur."
"Düzenli göçün teşvik edilmesi lazım"
Karaman'a dışarıdan gelecek 5 bin kişinin
15-20 bin kişi demek olduğunu, kentin bu
kadar bir artışı birden kaldırmasının zor
olacağını vurgulayan Boynukalın, "Şu anda
işçi Karaman'a göçüp gelse, en büyük sıkıntı
konut... Bu kadar insanı barındıracak konut
var mı, bunun sorgulanması lazım. TOKİ
yeni konutlar yapabilir. İşçi evleri yapılabilir.
Dışardan gelen işçi, iş günlerinde bu işçi
evlerinde kalıp hafta sonları memleketine
gidebilir. İyi bir organize ile düzenli
göçün teşvik edilmesi lazım. Bu konuda
yetkililerden yardım bekliyoruz" diye
konuştu. n
OSB HABERLER
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'den
'Organize Sanayi
Bölgeleri'ne Övgü
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
"Türkiye'nin belki de en başarılı
olduğu alanlardan biri Organize
Sanayi Bölgeleridir." dedi.
23
C
umhurbaşkanı Gül, Kayseri'deki
ziyaretleri çerçevesinde Mimarsinan
Organize Sanayi Bölgesi'nde tanıtım
toplantısına katıldı. Toplantıya Vali Mevlüt
Bilici, sanayiciler ve çok sayıda davetli iştirak
etti. Bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı
Gül, "Güzel şeyler görünce yorgunluğum
gider. Mimarsinan Organize Sanayi
Bölgesi'ne girerken bu yorgunluğum gitti.
Bunların hepsi gurur verici. Kayseri'de
bir dayanışmayı da gördüm. Artık sanayi
şehirden çıkıyor. Herşey ne yaparsanız
yapın; onu en modern, en iyi şekilde
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül, “Türkiye’nin belki de en
başarılı olduğu alanlardan
biri Organize Sanayi
Bölgeleridir. Benden ziyaret
ettiğim devlet başkanları
Türkiye’de Organize Sanayi
Bölgelerinin benzerlerinin
kurulmasını istiyor” dedi.
değerlendirerek yapmak önemli. O zaman
verimlilik ve etkinlik artıyor. Türkiye'nin
belki de en başarılı olduğu alanlardan
biri Organize Sanayi Bölgeleridir. Benden
ziyaret ettiğim devlet başkanları Türkiye'de
Organize Sanayi Bölgelerinin benzerlerinin
kurulmasını istiyor. Çok etkileyici yerler
gerçekten. Özellikle KOBİ şeklinde olan
Organize Sanayi Bölgeleri daha çok
etkileyici oluyor. Gelen devlet başkanlarına
'Hepsinin bir sahibi var, teknisyen, işçiler
T.C. Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül
var. Maaşlarını onlar ödüyor, vergisini onlar
ödüyor, biz sadece alt yapısını yapıyoruz'
diyorum. Çok etkileniyorlar. Kısa sürede
buranın çok gelişeceğine inanıyorum.
Kayseri öyle bir hız aldı ki, bu hız kendi
hızını oluşturuyor. Buraları tanıtın ve yabancı
sermayeli şirketleri avlayın. Buraya yatırım
yapmasını sağlayın. 4 tane üniversite var"
diye konuştu.
Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Büyüksimitçi ise, "80 adet firma şu anda
üretim yapıyor. Toplam yatırım tutarı 280
milyon TL'dir. Aralık 2012'ye kadar 150
milyon TL'lik bir yatırım daha yapılacak.
Sektörel olarak gıda sektörü ağırlıkta ve
2 bin kişi civarında istihdam sağlıyor. 5 yıl
içinde 10 bin kişiye istihdam sağlamayı
planlıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı'nın hediye almadığını ifade
eden Büyüksimitçi, "Ziyaretin anısına 500
adet Toros sediri Organize Sanayi Bölgesi
girişine dikildi" diye konuştu.
Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Boydak da,"Kayseri'de
alternatif bir alan ortaya çıkarıldı. Zenginliği
biraz yaymak lazım. Kayseri'de de bu
şekilde yaptık. Buraya dışarıdan da yatırımcı
getirmemiz lazım. Kayseri'de hayırseverlik
meşhur. Asıl görev müteşebbislere yardımcı
olmaktır. Türkiye sıçrama yapacaksa küçük
ve orta boy işletmelerin önünün açılması
gerekmektedir" ifadelerini kullandı. n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
OSBÜK Başkanı Özdebir:
OSB HABERLER
24
"OSB’lerin arıtma tesisi yatırımlarına
karşılıksız mali destek verilsin"
O
rganize Sanayi Bölgeleri Üst
Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Nurettin
Özdebir, belediyeler gibi Organize Sanayi
Bölgeleri’ne de merkezi arıtma tesisi
yatırımlarında karşılıksız mali destek
verilmesini istedi. 264 organize sanayi
bölgesinden 54'ünün merkezî arıtma tesisi
kurduğunu, 29'unun da belediyelerle
anlaşma yaptığını belirten OSBÜK Başkanı
Özdebir, “Yeni kurulacak organize sanayi
bölgeleri hariç olmak üzere 181 OSB'nin
merkezî arıtma tesisi yapması gerekiyor.
Her bir tesisi ortalama 3 milyon liradan
değerlendirirsek işletme giderleri hariç
toplam sabit yatırım tutarı 543 milyon lirayı
geçecektir. Bu tutar OSB'de yatırım yapmayı
tercih edecek Türk sanayicisinden çıkacaktır.
Buna arsa ve diğer altyapı giderlerini de
eklediğimizde ortaya telaffuzu zor ve
ürkütücü rakamlar çıkacaktır. Bu tutarın
tamamını yatırımcılar karşılayacaktır" dedi.
Trabzon'da düzenlenen 3. Organize Sanayi
Bölgeleri Zirvesi'nin açılışında konuşan
tesislerinin yetersiz olduğuna dikkat
çekerek cezai işlem yapılmaması gerektiğini
kaydetti.
Özdebir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından belediyelere merkezî arıtma tesisi
yatırımları için karşılıksız destek yapıldığına
vurgu yaptı. Özdebir, bakanlıktan
belediyelere olduğu gibi OSB'lerin merkezi
arıtma tesisi yatırımlarına karşılıksız mali
destek vermesini beklediklerini ifade
etti. Özdebir, OSB’lerde katı atık bertaraf
OSB’LERDE ZORUNLU YATIRIM Kentsel
dönüşüm projelerinin önemli olduğunu, bazı
yatırımların OSB'lerde olması gerektiğini
kaydeden Özdebir, "Kentsel dönüşüm
projelerinin amacı olan sağlıklı ve çevreyle
barışık kentleşme hedefine ulaşmak için
biz, OSB'lerin savunma sanayii, ağır sanayi
ve özellik arz eden entegre tesisler gibi
özellikleri taşıması nedeniyle Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı'ndan izin almış
olanlar hariç 2.000 metrekareden büyük
kapalı alan gerektiren her türlü sanayi
yatırımının OSB'lerde yapılmasının zorunlu
veya cazip hale getirilmesi gerektiğini
düşünüyoruz" diye konuştu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi
Bölgeleri Genel Müdürü Yaşar Öztürk de
arıtma tesisi yatırımları için OSB'lere geçen
yıl 152 milyon TL kredi verildiğini açıkladı.n
Bursa’da 11 OSB SİAD federasyon kuruyor
B
ursa OSB SİAD’ları Platformu’nun
beşinci toplantısı Nilüfer Organize
Sanayi Bölgesi’nin (NİLSİAD) ev
sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının
açılışında konuşan Bursa OSB SİAD’ları
Platformu Başkanı ve Demirtaş Organize
Sanayi Bölgesi (DOSAB) SİAD Başkanı
Selim Yedikardeş, “Bursa’da kurulu 19
OSB’den 11’inin sanayici ve işadamları
derneği OSB SİAD Platformu çatısı
altında bir araya geldi. 1 Eylül itibariyle
yeni bir federasyon yapısı haline gelmek
istiyoruz. Bu konuda tüzük çalışmamız
devam ediyor” dedi. Yedikardeş şöyle
konuştu: “Bursa ulaşım açısından sıkıntı
içerisinde İstanbul-Ankara-İzmir üçgeni
içerisinde kaldı. Hızla yatırım almakla
birlikte en önemli sıkıntımız göç. Bursa her
yıl Çanakkale nüfusu kadar göç alıyor. Bursa
üzerinde ciddi planlama yapılması gerekiyor.
Havaalanı konusunda birçok açıklama
duyuyoruz. Eski havaalanı konusunda
yapılmak istenenler ortada. Bursa’ya
gelinememesinden şikayetçi olduğumuz
kadar biz de Bursa’dan çıkma konusunda
sıkıntı yaşıyoruz. İleri arıtmalar yapmalıyız.
Bursa’da OSB’ler dışındaki sanayileşmenin
arıtma tesisi kurmaları neden gözardı
ediliyor. OSB’ler dışındaki sanayi tesisleri
hala daha atık suyunu çevre dereler
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
aracılığıyla yapmaktadır.” Toplantıya ev
sahipliği yapan NİLSİAD Başkanı Yalçın
Aras ise Bursa’nın Türkiye’nin en önemli
kentlerinden birisi olmasına rağmen
otoyolu, tren bağlantısı ve havayolu
ulaşımının olmamasının büyük eksiklik
olduğunu belirtti.n
K
ocaeli Gebze V (Kimya) İhtisas
Organize Sanayi Bölgesi'nde
(GEBKİM OSB) altyapı işlerinin bu yıl
içinde bitirilmesi planlanıyor. Türkiye'nin
ilk ve tek kimya ihtisas organize sanayi
bölgesi olan GEBKİM OSB boya, kozmetik,
temizlik, plastik, organik ve inorganik
kimyasallar, gıda, beşeri ve zirai ilaçlardan
oluşan 7 sektöre ev sahipliği yapıyor.
GEBKİM OSB Bölge Müdürü Deniz
Delioğlu yaptığı açıklamada şunları
söyledi: “GEBKİM olarak yıl içinde
OSB Elektrik Dağıtım Lisansı Mevzuatı
kapsamında katılımcıların elektrik enerjisi
ihtiyaçlarının temininin yürütülmesini,
34,5 kv Elektrifikasyon Donanım İşleri ve
SCADA ve AMR Sistemi yapım işinin, atık
su arıtma tesisi ile 3 adet terfi merkezi
inşaatının tamamlanmasını planlıyoruz.
Ayrıca Bölge Müdürlüğü'nce atık yönetim
planı ve çevresel kazalara karşı acil eylem
planları hazırlanacak ve gerekli teçhizat
ve ekipmanların tespitini yapılacak. İMES
OSB ile ortak yapımı devam eden RMS
A doğalgaz istasyonu ve hat imalatı
çalışmalarını tamamlayarak OSB hatlarına
gaz vereceğiz. Bu yıl içinde bölgenin
altyapı sorunlarını bitirmeyi hedefliyoruz.”
Bölgede yapımına devam edilen itfaiye
ve sağlık birimi binasının tamamlanması
için çaba gösterdiklerini belirten Delioğlu,
"Bölgedeki tüm sanayi kollarına hizmet
sunabilecek bir teknik okul ve kısa dönem
eğitim kurslarının verilebileceği bir eğitim
merkezini Kimya Araştırma, Teknoloji ve
Eğitim Vakfı çatısı altında gerçekleştirmek
istiyoruz" dedi.
12 YILLIK İHTİSAS OSB Kimya İşverenleri
Organize Sanayi Bölgeleri Derneği'nin
(KOSDER)1998 yılında tüzel kişilik
kazanarak Kocaeli - Gebze bölgesinde bir
OSB kurabilmek için faaliyete geçtiğini ifade
eden Delioğlu, "GEBKİM OSB 2000 yılında
onaylanınca Türkiye'nin ilk ve tek kimya
OSB'si olduk" dedi.
GEBKİM OSB'de 2 bin 500 dönüm
alan içinde 68 adet sanayi parselinin
bulunduğunu ve toplam bin 620 dönümlük
sanayi alanına sahip olduklarını dile getiren
Delioğlu, "Bölgenin ihtisas alanının kimya
olması sebebiyle 7 sektöre ev sahipliği
yapıyoruz. Bölgenin otoyol, denizyolu,
demiryolu ve havayoluna yakın olması
birçok avantaj yaratıyor. Günümüzde
bin 620 dönümlük sanayi parseli içinde
İzocam, Alemdar Kimya ve Natu Kimya'dan
oluşan 3 firma faaliyete geçti. Ayrıca
Aktaş Dış Ticaret, Önen Ticaret, Aydos Yapı
Kimyasalları, Parkim, Jokey Plastik, Veskim,
İzel Kimya, Köster Yapı Kimyasalları ile
25
Chryso firmalarının inşaat çalışmaları da
bütün hızıyla sürüyor" diye konuştu.
KESİNTİSİZ VE KALİTELİ ELEKTRİK
Bölgenin içme su ihtiyacının İSU Yuvacık
baraj hattından karşılandığını ve sanayi
parsellerine eylül 2011'den itibaren su
verildiğine dikkat çeken Delioğlu, Kasım
2011 tarihinden itibaren de onaylı sınırları
içinde faaliyet göstermek üzere 49 yıl
süreyle "OSB Elektrik Dağıtım Lisansı''
aldıklarını söyledi. Bölgenin elektrik
ihtiyacının OSB'ye ait 154 kv indirici
trafo merkezinden karşılandığını dile
getiren Delioğlu, "Elektrik dağıtımını ise
34,5 kv yeraltı kablo şebekesi ile yaptık.
Elektrik işletmesi ile arızaların minimumda
tutularak kesintisiz ve kaliteli elektrik
enerjisi sunmak için çalışmalarımıza
devam ediyoruz" dedi.n
Sakarya 1. OSB katılımcılarına ucuz doğalgaz ve su müjdesi
S
akarya 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde
katılımcılar ucuz doğalgaz kullanmaya
başlandı. Doğalgazdan sonra ucuz su
kullanımı konusunda da çalışmalarından
olumlu sonuç aldıklarını belirten Sakarya
1. OSB Bölge Müdürü Ahmet Çubuk,
“OSB'de faaliyet gösteren her şirket
Adapazarı Gaz Dağıtım A.Ş.’den (AGDAŞ)
doğalgaz alıyordu. Biz OSB olarak AGDAŞ
ile bir protokol imzaladık ve firmalar
şu anda yaklaşık yüzde 15 daha ucuza
doğalgaz kullanıyor. Bunun yanında su ile
ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Doğalgaz
ve su sayaçlarının okunması ve tüketimin
her an kontrol edilerek görülebileceği bir
sistem geliştirdik. Bununla ilgili bir yazılım
hazırladık. Her saniye veya dakika OSB'de
ne kadar gaz kullanıyor veya su kullandığını
bu sistem sayesinde görebileceğiz.
Her firmanın kullandığı doğalgaz ve
su miktarlarını sistemden istediğimiz
dönemlerde faturalandıracağız. Sakarya
Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) ile de
protokol yaptık. Sanayicilerimiz yüzde 20'ye
yakın daha ucuz su kullanabilecek" diye
konuştu. Sakarya 1. OSB'nin sahip olduğu
avantajlar ve altyapısı ile Türkiye'nin en
gözde OSB'lerinden biri olduğunu ifade
OSB HABERLER
Gebze Kimya İhtisas OSB bu yıl altyapı yatırımlarını tamamlayacak
eden Çubuk şunları söyledi: "Bin 200
metrekare alana sahip 2 katlı ortak güvenlik
ve sağlık birimi inşaatını tamamladık.
Burada hem OSB'deki firmalara hem de
çevredeki kuruluşlara hizmet verilecek"
dedi. Toplam 162 hektarda kurulu
Sakarya 1. OSB'nin genişleme çalışmaları
tamamlandığında 83 hektarlık yeni bir OSB
alanı daha kazanılacağını belirten Çubuk,
"Genişleme projemizin de gerçekleşmesi ile
OSB alanını toplam 245 hektara, 6 bin 800
olan çalışan sayısını da 12 bine çıkarmayı
planlıyoruz" dedi.n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
EKONOMİ
26
Yüksek Katma Değerli İhracata
Doğru Yeni Teşvik Sistemi
Bakan Çağlayan, ''Yüksek
Katma Değerli İhracata Doğru
Yeni Teşvik Sistemi'' konulu
basın toplantısında teşvik
sisteminde öne çıkan yenilikleri
anlattı.
B
aşbakan Erdoğan tarafından 5
Nisan'da açıklanan yeni teşvik
sisteminin aradan geçen süre içinde yasal
her türlü mevzuatı hazırladıklarını ifade
eden Çağlayan, ellerinde 2023 hedeflerine
ve ustalık dönemine yakışan, örtüşen yeni
bir teşvik sisteminin bulunduğunu kaydetti.
Cari açık konusunda Türkiye'nin kaydettiği
mesafeye dikkati çeken Çağlayan, ilk
çeyrekte cari açığın yüzde 27,5 azaldığını,
ihracatın daha fazla artması, dış ticaret
açığının azalması, dolayısıyla ithalatın
düşmesi, petrol fiyatlarında yaşanan
gelişmelerle bunun sağlandığını söyledi.
Bakan Çağlayan, ''Cari açık artık Türkiye'nin
gündeminden düşmüştür ama bizim
gündemimizden düşmeyecektir. Hükümet
olarak, Ekonomi Bakanlığı olarak cari açıkla
mücadeleyi etkin bir şekilde, belini kırıncaya
kadar devam ettireceğiz'' dedi. Cari açığın
bu noktaya düşmesinden ihracatın en
önemli faktör olarak yer aldığını, mal ve
hizmet ihracatını artırmak için çok yeni
çalışmaları olduğunu, önlerinde bu hafta
veya önümüzdeki hafta üzerinde yoğun
şekilde çalıştıkları, sağlık, eğitim, dizi film,
sinema, yazılım gibi sektörlerde çok yeni
bir anlayışa geçtiklerini, bununla ilgili
düzenlemelerin bittiğini, Resmi Gazete'de
yayınlandıktan sonra paylaşacaklarını
söyledi.
''Stratejik yatırımlar konsepti cari açığı
nakavt edecektir''
Cari açığı orta ve uzun vadede kalıcı şekilde
azaltma noktasında önemli çalışmalar
yaptıklarını ifade eden Çağlayan, ''Yeni
teşvik sistemi ve bilhassa stratejik yatırımlar
konsepti cari açığı hakikaten nakavt
edecektir. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var.
İnşallah bir daha minderden kalkamaz hale
getiririz diye ümit ediyorum'' diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Yeni
teşvik sistemini 18 Haziran 2012 günü
Bakanlar Kurulu imzaladı. Cumhurbaşkanı
gece itibariyle Bakanlar Kurulu kararını
onayladı ve 19 Haziran 2012 itibariyle
yeni teşvik sistemi yürürlüğe girdi. Bugün
Başbakanlığa gönderdiğimiz tebliğin yarın
itibariyle yürürlüğe girmesiyle bu iş fiilen
başlamıştır. Bizim bir yıla yakın süredir
yaptığımız çalışmaların sonucu nihayet
ortaya çıkmıştır'' dedi.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Yeni teşvik sistemindeki yenilikleri anlatan
Çağlayan, bölgesel teşvik sisteminin yeni
baştan yeni bir anlayışla ilk defa uygulanan
bir sistemle devreye girdiğini ifade eden
Çağlayan, 4 bölgeli sistem yerini il bazında
yenilenen ve SEGE-2011'i esas alan 6
bölgeli sisteme bıraktığını kaydetti. Bakan
Çağlayan, illerde desteklenecek sektörlerin
yeniden belirlendiğini ve bölgesel teşvik
sistemi kapsamında sağlanan destek oran
ve sürelerini artırdıklarını söyledi.
5. ve 6. bölge destekleri
Bölgesel destekler bazında giyim eşyası
imalatını 1. ve 2. bölgede desteklemezken,
5. ve 6. bölgede 500 bin TL üzeri hazır
giyim yatırımlarını destekleyeceklerini
belirten Çağlayan, şu bilgileri verdi: ''Artık
Bunun yanında bazı yatırım konularında
ise belirli kapasite ve yatırım tutarı şartı
arıyoruz. Örneğin, soğuk hava deposu,
entegre hayvancılık, hazır beton gibi
yatırım konularında asgari kapasite şartı
arıyoruz. Artık Türkiye'nin ihtiyaçlarını ön
planda tutan bir teşvik sistemimiz var.
Bölgesel teşviklerden yararlanmak için
sağlanması gereken asgari sabit yatırım
tutarlarını düşürdük. İstisnalar olmakla
birlikte daha önce 5 ila 1 milyon lira
arasında kademelendirilen asgari sabit
yatırım tutarlarını 4 milyon ila 500 bin TL
arasında kademelendirdik. Gıda, hayvancılık
, seracılık, su ürünleri, deri işleme, eğitim,
sağlık, turizm gibi yatırımlarda bu limitlere
uyulmaksızın 500 bin ve 1 milyon TL
asgari yatırım tutarına erişen yatırımları
destekleyeceğiz. Diğer taraftan, atık geri
kazanım ve bertaraf tesisleri, sondaj
yatırımları, yer altı doğalgaz depolama
yatırımları ile büyük ölçekli yatırımlar
için belirlediğimiz limitlerin altında kalan
demiryolu ve tramvay lokomotifleri,
hava taşıtları, liman ve liman hizmetleri
yatırımlarını bölgesel teşvik uygulamaları
kapsamına aldık.''
Yatırım indirimi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sadece
işletme değil, yatırım döneminde de vergi
indirimi (Yatırım İndirimi) konusunda
en fazla talep aldıklarını, vergi indirimi
yeni teşvik sistemine kadar sadece
teşvik belgesine konu yatırımdan elde
edilen kazanca uygulanabilen bir destek
iken, yeni teşvik sistemiyle birlikte vergi
indirimi destek unsurunun 1. Bölge hariç
olmak üzere belirli bir bölümünün yatırım
döneminde ve tüm faaliyetlerden doğan
kazanca uygulanabilmesini sağladıklarını
Yeni Teşvik Sisteminin yıldızları Altıncı Bölgedeki 15 İl
Ç
ağlayan, Yeni Teşvik Sisteminin yıldızlarının 6. Bölgedeki 15 İl olduğunu
vurgulayarak, ülkenin batısından doğusuna hareket eden bir yatırımcının, her ilerlemesinde yeni bir avantaj, yeni bir fırsatla karşılaşacağını söyledi. Bakan Çağlayan,
6. Bölgede desteklenecek yatırımları belirlerken diğer 5 bölgede olduğu gibi selektif
davranmadıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’6. Bölgedeki yatırımlar için,
başta istihdam destekleri olmak üzere sağlanan tüm destekleri en yüksek oranlarda
uyguluyoruz. Ayrıca, enerji ve kamu yatırımları hariç olmak üzere bu bölgede yapılacak tüm yatırımlar doğrudan Bölgesel
Teşvik Sistemi kapsamında değerlendirilecek. Yeni teşvik sistemi, 6. Bölgedeki istihdamı artırmak için asgari ücretin işveren
üzerindeki yükünü neredeyse sıfırlıyor. 6.
Bölgedeki yatırımlara, 12 yıla kadar sigorta
primi işveren hissesi desteği ve 10 yıl süresince de Gelir Vergisi Stopajı Desteği ile Sigorta Primi İşçi Hissesi Desteği sağlıyoruz.
Bugün bir asgari ücretli için 1.077 TL ödeyen bir işveren, bu desteklerden faydalandığı zaman 677 TL ödeyecek. Yani bugünün
kuruyla 370 dolar. Artık 6. bölgemiz işçilik
maliyetleri açısından Çin’le rekabet edecek
bir durumda.
Geçtiğimiz günlerde bir özel uçakla 150 işadamı ile Muş’a gittik. 6. Bölgedeki 15 ilimizin valileri, sanayi ve ticaret odaları başkanları ile bir araya geldik. 6. Bölge için yatırım
ve istihdam seferberliğinin startını Muş’tan
verdik. Bu tür toplantılara önümüzdeki günlerde Şanlıurfa, Mardin, Van, Adıyaman ve
Diyarbakır ile devam edeceğim. Bu bölgede
vergi indirimini yatırımın yüzde 55’ine kadar
uyguluyoruz. Ayrıca bunun yüzde 80’ini yatırım döneminde tüm faaliyetlerden elde edilecek kazanca uygulanması imkanını da getirdik. Bu şu anlama geliyor: 1. Bölgede faaliyet gösteren bir firma, 6. Bölgeye yatırım
yaptığı takdirde yatırımın harcamasının yüzde 44’üne kadarını yatırımı devam ederken
ödediği kurumlar vergisinden indirebilecek.
Bu muazzam bir destek.’’
Çağlayan, diğer hiçbir bölgede bölgesel bazda desteklemedikleri komple yeni hazır giyim yatırımlarıyla çağrı merkezi ve plastik
gibi istihdam yoğun yatırımları sadece 6.
Bölgede bölgesel sistemden destekleyeceklerini söyledi. Ayrıca 6. Bölgede yatırımcıların yatırımlarında kullanacakları krediler için
900 bin TL’ye kadar faiz desteğinden de faydalanabileceklerini vurgulayan Çağlayan,
şunları kaydetti: ‘’6. Bölgemizde yatırımları kredilendirmede ve sigortalamada yaşa-
nan zorlukların da farkındayım. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda Bankalar Birliği ve
Sigorta-Reasürans Şirketleri Birliği ile bir
araya gelip bu sorunları görüştük. 6. Bölgemiz için ellerinden gelen her türlü kolaylığı
sağlamalarını talep ettim. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılacak yatırımlar sigorta
primi işveren hissesi desteği ve vergi indirimi açısından bir alt bölgeye sağlanan destek oran ve sürelerden faydalanabilecektir.
Aynı şekilde asgari 5 firmanın bir araya gelmesiyle yapılacak yatırımlar da bu kapsamda destekleniyor.’’ n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
EKONOMİ
her yatırım her yerde desteklenmeyecek.
Selektif bir yatırım teşvik modeli getirdik.
Bu çerçevede ülkemizde kurulu kapasitesi
yüksek, buna karşın kapasite kullanım oranı
düşük olan un, yem, kütlü pamuk işleme
gibi yatırımları ise hiçbir sistem kapsamında
desteklemiyoruz.
27
EKONOMİ
28
bildirdi. Yatırımcı Türkiye'nin neresinde
olursa olsun yatırıma karar verdiği anda
şirketin tüm faaliyetlerinden elde ettiği
kazanca uygulanacak birinci bölge hariç
olmak üzere diğer bölgelerde yüzde 10'dan
yüzde 80'e kadar olan kısımların yatırım
döneminde değerlendirileceğini ve yatırımcı
kazma kürek vurup yatırıma başladığında
yatırım indirimini kullanmaya başlayacağını,
geri kalan kısmını da işletme döneminde
değerlendirebileceğini anlatan Çağlayan,
bunun yatırımcılar açısından son derece
önemli olacağını söyledi.
Stratejik yatırımlar
Yeni teşvik sistemi ile getirdikleri ''stratejik
yatırımlar'' için oldukça cazip teşvikler
sağladıklarını üstelik, bu yatırımları nerede
yapılırsa yapılsın, aynı oranlar ve sürelerde
desteklediklerini anlatan Çağlayan, şu
bilgileri verdi: ''Bu yatırımlarda bölgesel
ayrıma gitmiyoruz. Hangi bölgede yapılırsa
yapılsın aynı oranlarda desteklenecek
sadece 6. bölgede biraz daha yüksek
olacak. Peki, hangi yatırımlar stratejik
yatırım? Bunun bir listesi yok ve olmayacak.
Çok basit bir mantık üzerine kurulu bu
tanıma göre yatırım tutarı 50 milyon lira
üzerinde olan ve yüzde 40'tan fazla katma
değer yaratan imalat sektörü yatırımlarını
'stratejik yatırım' olarak kabul ediyoruz.
Katma Değeri de şöyle hesaplıyoruz; yatırım
kapsamında ürettiğimiz ürünün toplam satış
tutarından bu ürün için kullandığımız girdi
maliyetlerini çıkarıyoruz ve sonucu toplam
ürün girdi maliyetine bölüyoruz, sonucun
yüzde 40'ın üzerinde olması durumunda söz
konusu kriterin sağlanmış olduğunu kabul
ediyoruz.''
(sabit yatırımın yüzde 5'ine kadar), yatırım
yeri tahsisi, inşaat harcamaları için KDV
iadesi (500 milyon lira üzerindeki stratejik
yatırımlar için), 6. Bölgedeki yatırımlar
için sigorta primi işçi hissesi desteği ve
gelir vergisi stopajı desteği. Böylece Teşvik
tarihinde ilk kez KDV iadesi desteğini
uygulayacağız.''
Çağlayan, neden bu yatırımları
desteklediklerine ilişkin de ''Büyüme
potansiyeli olan sektörlerimizin ara malı
ithalat bağımlılığını azaltmak ve yüksek
katma değerli yatırımları yükseltmek
için bunu yapıyoruz. 2011'de 1,46 dolar
olan ortalama ihracat kilogram fiyatımızı
3-4-5 dolara çıkarabilmek için, ithalatımızı
azaltıp cari açığı aşağı çekmek için bunu
yapıyoruz'' dedi. Ayrıca, ''stratejik yatırım''
ile üretilecek ürüne yönelik yurt içi talebin
yarısından fazlasının ithalat yoluyla
karşılanması ve bu ürün ile ilgili toplam
ithalat değerinin son bir yıl itibarıyla en
az 50 milyon dolar olması gerektiğini dile
getiren Çağlayan, bu şartları sağlayan
yatırımlara sağlayacakları desteklere ilişkin
şu bilgileri verdi: "KDV İstisnası, Gümrük
Vergisi Muafiyeti, yatırımın yüzde 50'sine
kadar vergi indirimi, 7 yıl sigorta primi
işveren hissesi desteği (6. Bölgede 10
Yıl), 50 milyon liraya kadar faiz desteği
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Yeni
Teşvik Sistemiyle, yılda en az 100 bin adet
kapasiteli otomobil yatırımlarında ya da
mevcut kapasitesini yıllık en az 100 bin adet
artıran otomobil yatırımlarında, yatırımcılara
kapasitelerinin yüzde 15'i kadar A,B ve C
segmentlerinden gümrük vergisinden muaf
olarak araç ithal etme hakkı vereceklerini
belirterek, ''Ayrıca bu yatırımlarda motor
üretimi de yapılması halinde ilave olarak
yüzde 15 daha gümrükten muaf araç ithal
etme hakkı tanıyacağız'' dedi.
Demir çelik sektöründe AB’nin
KOBİ tanımı esas alınacak
Ç
ağlayan, demir çelik sektöründe yatırımlar için AB’nin KOBİ tanımını esas
alacaklarını dile getirerek, ‘’Yani 250 kişiden az çalışan sayısının yanı sıra yıllık net
satış hasılatı 50 milyon avro veya mali bilanço değeri 43 milyon avroyu aşmayan işletmeleri baz alacağız. Böylece daha fazla demir çelik yatırımcımızı ve ihracatçımızı genel teşvik uygulaması kapsamında
destekleyeceğiz’’ dedi. Yeni sistemde enerji maliyetlerinin doğrudan desteklenmesine
yönelik bir unsura yer vermediklerini kaydeden Çağlayan, onun yerine düşük kalorili kömür istihracı ve diğer madencilik faali-
yetlerini 5. Bölge destekleriyle destekleyeceklerini söyledi. Çağlayan, enerji yatırımlarını genel teşvik sisteminden desteklediklerini vurguladı.
Bakan Çağlayan, son 9 yılda 115 milyar
dolara yaklaşan uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin artmasını beklediklerine
dikkati çekerek, ''Bu konuya ilişkin olarak
geçtiğimiz haftalarda ülkemizdeki en büyük danışmanlık ve denetim firmaları ile bir
araya geldim. Bu firmalardan yabancı yatırımları ülkemize kanalize etmek için global
ağlarını ve tüm imkanlarını kullanmalarını
istedim'' dedi. n
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bakan Çağlayan, yeni teşviklere öncelikli
yatırım kavramını entegre ettiklerini
belirtti. Çağlayan, Bölgesel Teşvik Sistemi
kapsamında desteklenen belirli yatırım
konuları, hangi bölgede yapılırsa yapılsın
5. Bölgeye sağlanan destek oran ve
sürelerinden faydalanacağını söyledi.Bunları
öncelikli yatırım olarak ifade ettiklerini
belirten Çağlayan, şöyle konuştu: "Öncelikli
yatırımların başında Kültür ve Turizm
Koruma ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak
turizm yatırımları geliyor. Bunu madencilik,
demiryolu ve denizyolu ile yük veya yolcu
taşımacılığına yönelik yatırımlar izliyor.
Belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları,
test merkezleri, rüzgar tüneli ve bu
mahiyetteki yatırımlar ki özellikle otomotiv,
uzay veya savunma sanayine yönelik olanlar
yeni teşvik sisteminden faydalanacak. Özel
sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta
ve lise eğitim yatırımları destek kapsamına
girdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri
neticesinde geliştirilen ürünün üretimine
yönelik yatırımlar da destelenecek. Asgari
kapalı alanı 50 bin metrekare olan
uluslararası fuar yatırımlarını Türkiye'nin
hangi ilinde yapılırsa yapılsın, 5. bölge
desteklerinden yararlandıracağız." n
EKONOMİ
OSB teşvikleri
cezbediyor
Marka Genel Sekreter
Erkan Ayan, Doğu Marmara
Bölgesindeki 33 OSB’de yeni
teşvik uygulamalarının önemli
bir finansal destek sağladığını
belirterek, “Bölgesel teşvikle
yatırıma önemli katkı
sağlanıyor” dedi.
29
M
ARKA Genel Sekreteri Erkan Ayan,
OSB bünyesinde bulunan firmaların
alacakları teşviklerin yatırım miktarlarını
aşacağını belirtti. Yeni teşvik sisteminin
uygulama usul ve esasları ile ilgili olarak
sistemin dört ana bileşeni bulunduğuna
işaret eden Ayan, ‘Genel Teşvik
Uygulamaları, Bölgesel Teşvik Uygulamaları,
Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki ve Stratejik
Yatırımların Teşviki'nden oluştuğunu söyledi.
Ayan, “Bölgesel Teşvik Uygulamaları
kapsamında yatırıma katkı oranı yüzde 15
ila 50 arasında, Büyük Ölçekli Yatırımların
Teşviki Uygulamaları kapsamında yüzde
25 ila 60 arasında kademelendirildi.
Yatırımların OSB'lerde yapılması halinde
yatırımın bulunduğu bölgenin bir alt
bölgesinde uygulanan oranlardan
yararlanılacak” dedi. Doğu Marmara
OSB’lerinin Türkiye ekonomisi için çok
önemli olduğunu vurgulayan Erkan Ayan,
amaçlarının Doğu Marmara OSB’lerinde
ihtisaslaşan ve kümelenen, birbirleriyle
işbirliği yapan OSB’ler yaklaşımıyla oluşan
birbirine lojistik ve ulaşım yollarıyla entegre
“Marmara yatırım havzası” içindeki
yatırımların hızla devam ettiğini belirtti.
SİGORTA PRİMİ TEŞVİKLERİ 2 İLA 12
SENE ARALIĞINDA UYGULANACAK
Ayan, “31 Aralık 2013 tarihine dek
başlayacak yatırımlara uygulanacak
yatırım katkı oranları sonraki dönemler
ele alındığında fazla. Yatırım döneminde
Marka Genel Sekreteri Erkan Ayan
firmaların yatırım katkı tutarının 2. bölgede
yüzde 10'unu, 3. bölgede yüzde 20'sini, 4.
bölgede yüzde 30'unu, 5. bölgede yüzde
50'sini, 6. bölgede yüzde 80'ini diğer
faaliyetlerinden elde edilen gelirlerine
uygulayabilecekler” diye konuştu. Ayrıca
sigorta primi teşviklerinin bölgelere göre
kademeli olarak 2 ila 12 sene aralığında
uygulanacağını anlatan Genel Sekreter
Ayan, şunları kaydetti: “Yeni sistemde bu
desteğin süresi tüm bölgelerde artıyor.
Yatırımcılarımızın ödemeleri gereken sigorta
primi işveren hissesinin asgari ücrete denk
gelen tutarı, yatırımların OSB’lere yapılması
halinde bölgelere göre belirli sürelerde
devlet tarafından karşılanacak.” Teşvikler
kapsamında faiz desteği tutarlarının
artırıldığını belirten Ayan, “Bu desteğin 1.
ve 2. bölge dışında tüm bölgelerde yatırım
yapacaklar kullandıkları TL türünden
kredilerin senelik faiz oranlarının 3 ila 7
puanı, döviz türü kredilerin ise 1 veya 2
puanı 500-900 bin lira aralığında Ekonomi
Bakanlığı tarafından karşılanacak” şeklinde
konuştu.
YATIRIM DESTEK OFİSLERİMİZE
BEKLİYORUZ
OSB'lerde yatırım yapmanın faydalarına
değinen Genel Sekreter Ayan, bir örnek
verdi: “Bölgesel teşvik verilecek bir projede
5 milyon lira yatırım yapılıyor, 40 eleman
istihdam edildiğini faz edelim. 1. bölgede
yapılırsa 1,3 milyon lira, 2. bölgede yapılırsa
1,7 milyon lira, 3. bölgede yapılırsa 2,6
milyon lira, 4. bölgede 3 milyon lira, 5.
bölgede 3,7 milyon lira destek sunulacak.
Yatırım 6. bölgede hayata geçirildiği
takdirde bu rakam nominal yatırım
büyüklüğünü aşarak 5,2 milyon liraya
varıyor. Yani yatırımlara yatırım tutarının
yüzde 100'üne kadar değişen oranlarda
katkı sunuluyor. OSB’de yapılırsa bir alt
bölge teşviklerinden yararlanılıyor. 1., 2.
ve 4. bölge teşviklerinden istifade edecek
yatırımlarımız için OSB de yatırım olursa
2.,3. Ve 5. bölge teşviklerinden istifade
edilecek ve bu çok önemli. Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu ve Yalova’da yatırım destek
ofislerimize bekliyoruz.” n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş:
EKONOMİ
30
"Türk sanayisi ile Türk ekonomisinin
geleceğini kurmak gerekiyor"
H
ükümet “cari açığı azaltmak” hedefi
ile oluşturduğu yeni teşvik sistemini
açıkladı. Öncelikle doğru hedefe yönelik
bir sistem sunumunu olumlu bulduğumuzu
belirtmeliyim. Ancak, bu sistem içinde
de İzmir’li sanayici açısından çok fazla
heyecan yaratmayan bir yapılanmanın
olduğunu samimiyetle itiraf etmeliyiz.
Komşu illerimizin bizden bir veya iki bölge
geride sınıflandırılmasının yaratacağı yatırım
kaçaklarının İzmir’i üzeceği ortadadır.
Ayrıca, stratejik sektörlere bakıldığında
da yine İzmir’deki KOBİ’lerin sektörel
dağılımı ile çok da uyuşmayan bir planlama
görmekteyiz. Ayrıca stratejik yatırımlar
için belirlenen yatırım-sermaye rakamları
bölgesel KOBİ’lerin boyunu aşacak gibi
görünmektedir.
Ayrıca; teşvik mekanizmalarının bu denli sık
değişmesinin yatırımı-sanayici düzleminde
orta ve uzun vadeli programların yapılmasını
engellemeye devam etmektedir. Şu da bir
gerçektir ki, doğru bir sanayi envanteri
çıkarmadan, bu envantere uygun bir sanayi
stratejisi oluşturmadan, hazırlanacak her
paket bazı eksikleri taşıyacaktır. Dönemsel
sıkıntılara yönelik teşvik paketleri Türkiye
için günü kurtarmaya yönelik paketler
olarak işe yarayabilir; oysa Türk sanayisi
ile Türk ekonomisinin geleceğini kurmak
gereklidir. Bugün güncel sorun cari açıktır,
ona göre paket oluşturulmuştur.
Pakette az gelişmiş bölgelerdeki istihdama
yönelik destekler olumludur. Ancak, bu
önlemler bugüne kadar olan ve bundan
sonra da devamı muhtemel olan göç
olgusunun büyük şehirlerde yaratacağı
işsizliğe bir destek içermemektedir. İşsizlik
ulusal bir yaradır. Bölgesel farklılıkların
ötesinde değerlendirilmelidir.
Bölgesel gelişmişliğin tespiti hususunda
berraklık yoktur. Bu noktada dikkate alınan
kriterlerin bilinmesi, şehirlerin orta ve uzun
vadeli stratejik planlarına da olumlu katkı
sağlayacaktır. Ayrıca, her ilin farklı ilçeleri ve
bölgeleri, farklı gelişmişlik düzeyine sahiptir.
İzmir 1. Bölgede derken, tüm ilçelerini aynı
düzeyde kabul etmek tartışmalı bir konudur.
Ülkemizdeki tarımın önemi, yeni
dünya düzeninde çok daha fazla önem
kazanmıştır. Kendine yetebilen ülke olmak
çok stratejik bir değer halini almıştır. Oysa
son 20 yılda kan kaybeden Türk tarımını
hareketlendirecek Tarımsal Sanayi stratejik
alanlar dışında tutulmuştur. Ege Bölgesinde
tarımsal ekonomi döngüsünün ve tarıma
dayalı sanayinin varlığı da düşünüldüğünde
bu nokta önem taşımaktadır.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İzmir olarak canımızın çok yandığı komşu
illerle sınıflandırma konusunda iki derece
farklılıkların rahatsızlığı sürmektedir.
Birbirine komşu olan, ulaşım ve iletişimin
bu denli arttığı bir dönemde tek kademe
farklılıklar belki kabul edilebilir ancak, 2
kademe farklılığın haksız rekabet yaratması
engellenemez. Kendi küçük Çin’lerimizi
yaratmaya devam edeceğimiz görülmektedir.
Ancak tüm umudumuz ile bu yeni sistemin
KOBİ’lerin birlikteliği ve yabancı sermayenin
ülkemize çekilmesi ile üretim ve istihdam
yaratan yatırımlara dönüşmesini ve
ülkemizin tepesindeki “Cari Açık” belasını
savmamıza yardımcı olmasını diliyoruz.n
OSB’lerdeki yatırımların teşvik edilmesi önemli
OSB’ler içine yapılması gerektiğini
savunuyoruz"ifadesini kullandı.
OSB’lerimizin dolması, üretim, ihracat,
istihdam ve gelişme demektir
BOSİAD Yönetim Kurulu Başkarı
Mustafa Barutçuoğlu
Sanayici kendi ihtiyaçları
doğrultusunda yönetimini kendi
yapmaktadır
B
OSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Barutçuoğlu,“Bildiğiniz
gibi organize sanayi bölgeleri, ülkemizin
üretim, ihracat ve istihdam merkezleridir.
Bu bölgeler aynı zamanda sanayinin
disipline edilmesi, kentleşme ve çevre
sorunlarının çözümü, enerji temini, her
türlü alt yapı gibi konularda sanayimiz
için rekabet edebilir şartlar oluşturmakta,
sanayici kendi ihtiyaçları doğrultusunda
yönetimini kendi yapmaktadır. 2023
hedeflerine ulaşmamızda, kalkınma ve
refahın artmasında öncü rol oynayan reel
sektörün kümelendiği bölgeler OSB’lerdir.
Bizler öteden beri sanayi yatırımlarının
Açıklanan teşvik paketinde, OSB’lere yatırım
yapan sanayicilerimizin 10-12 yıl gibi
süreler zarfında bir alt bölge teşviklerinden
yararlanacak olmalarının da memnuniyet
verici olduğunu dile getiren Barutçuoğlu
"Böylece OSB’ler içine yatırım özendirilmiş
olacaktır. Bildiğiniz gibi Bursa’da halen
13 OSB bulunmakta ve Islah OSB
düzenlemesi ile bu sayının 20’ye ulaşması
beklenmektedir. İnanıyorum ki, yeni teşvik
paketi ile bu bölgelerdeki boş sanayi
parselleri de daha kısa sürede dolacak,
üretim başlayacaktır. OSB’lerimizin dolması,
üretim, ihracat, istihdam ve gelişme
demektir. Aynı zamanda oradaki sanayiciye
OSB müdürlükleri; daha ucuz enerji, daha
uygun bir alt yapı ve çevreye duyarlı üretim
imkanı sağlayacaktır. Sanayinin birliğinden
daha güç doğacaktır”dedi. n
Teşvikler OSB'leri canlandırır
Denizli Organize Sanayi
Bölgesi (DOSB) Başkanı
Abdülkadir Uslu, hükümetin
yeni teşvik politikasının, sanayi
bölgelerinin canlılığını daha da
arttıracağını söyledi.
O
SB'de yapılan yatırımların, bir alt
bölgede yapılacak yatırım gibi
değerlendirileceğini ifade eden Uslu,
“Hükümet bu pakette parasal destekten
ziyade, KDV kolaylığı ve ar-ge yatırımlarına
önem veriyor. İthal edilen mallara
yapılacak destek, hem Türkiye’nin cari
açığını azaltacak hem de yeni yatırımların
yapılmasına sebep olacaktır.” dedi.
Hükümetin zaten makro ekonomik
programlarda başarılı olduğunu belirten
Uslu, “Yeni teşvik sistemini, eskilerinden
daha başarılı buluyorum. Bundan öncekiler,
bölgesel rekabette sıkıntılar meydana
getiriyordu. Yeni teşvik sisteminin belli
bölgelere değil, tüm Türkiye'ye hitap edecek
bir şekilde adaletli yapıldığı görülüyor.” diye
konuştu.
Yeni teşvik sistemine oldukça olumlu
baktıklarını vurgulayan Uslu, “Ancak
bu tür çalışmalarda görev alacak
bürokrasi çok önemlidir. Kanun veya
yönetmelik çıkarmakla iş bitmiyor. Önemli
olan uygulayıcılardır. Bence belli yaşa
gelmiş birçok bürokrat, hükümete ayak
uyduramıyor. Genç, yetenekli bürokrasiye
ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.
'HÜKÜMET GENÇ BÜROKRATLARIN
ÖNÜNÜ AÇMALI'
Hükümetin bürokratlarının eski iktidarlara
göre hızlı olduğunu ancak mevcut yönetime
göre ağır kaldığını öne süren Uslu, şunları
kaydetti: “Benim gördüğüm kadarıyla
bürokrasinin hâlâ hükümete karşı bir
direnci var. Hükümet genç, çalışkan, dünyayı
tanıyan bürokratlara öncelik vermeli. Eski
düzeni savunan, tedirgin, korkak kişilere
görev verilmemeli. Eski memur anlayışıyla
vatandaşa güvenmeyen idare şeklinden
derhal uzaklaşılmalıdır. Yeni nesilde kültürlü,
genç ve yetenekli kişiler var, bunlardan
istifade edilmelidir. Bunlar yapıldığı takdirde
Türkiye’nin büyüme hızının bu yıl da yüzde
5’ten aşağı olacağını zannetmiyorum.”n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
EKONOMİ
BOSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Barutçuoğlu;
genel ve bölgesel teşvikler,
büyük ölçekli ve stratejik
yatırımların teşviki gibi dört
ana bileşenden oluşan, yeni
unsurlar barındıran teşvik
paketini de olumlu bulduklarını
söyledi, ülkemize ve Bursa'ya
hayırlı olmasını diledi.
31
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
32
Telekom sektöründe
ölümlü iş kazalarını önleyen yaklaşımlar
E
vlerimizde, işyerlerimizde ve ceplerimizde taşıdığımız telefonlar ile iletilişim
sağlayabilmemiz için operatörlerin öncelikle
teknolojik altyapıyı hazırlamaları gerekmektedir. Bu altyapının en önemli bileşenlerinden
biri iletişim (baz istasyonları) kuleleridir. İletişim kulelerinin sayısı ve uzunlukları o bölgede yaşayan insan sayısına, coğrafi konuma
göre farklılık göstermektedir. Kuleler,(baz istasyonları) iş merkezleri ve konutlar vb. yapıların üzerinde bulunduğu gibi şehir içlerinde
ve şehir dışlarında bulunan arazilere de kurulmaktadır.
İletişim kulelerinin bir yapının üzerine kurulumu iki aşamada gerçekleştirilir. Birinci aşamada, çeşitli hesaplama metotları ile seçilen
bina üzerine, genellikle çelik malzemeden
üretilen iletişim kulesinin montajı gerçekleştirilir. Kulenin montajının tamamlanmasının
ardından, kule üzerine iletişimi sağlayacak
anten ve diğer donanımların montajı yapılır.
Benzer süreç, araziler üzerine kurulan monopol ve latif tipi çelik malzemeden üretilen iletişim kulelerinin kurulumunun ardından iletişimi sağlayacak anten ve diğer donanımların
montajı gerçekleştirilir.
Özellikle arazilerde kurulumu gerçekleştirilen bazı iletişim kulelerinin boyları yüz metreyi geçmektedir. Kulelerin montaj işlemleri
ister bina üzerlerine isterse arazilerde gerçekleşsin, yapılan çalışmaların büyük kısmı
yükseklerde, son derece zor koşullarda, ha-
iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun çalışma metotlarının oluşturulmasını sağlayacaktır.
Uzmanlar tarafından yapılan risk değerlendirmesi sonucu çatılar üzerine iletişim kulesi
monte edecek personellerin çalışmaya başlamadan önce yapılması gerekenler aşağıdaki gibidir,
yati tehlike taşıyan çalışma alanlarında yapılmaktadır.
Yapılan istatistiklere göre; ortama 3 buçuk
metreden düşen her 10 kişiden 9 u hayatını kaybediyor. Düşme oldukça kritik bir konu,
çünkü söz konusu olan bir yerden atlamak
değildir. Düşme esnasında kişinin nasıl, hangi açıyla, nereye düşeceği, neyle karşı karşıya kalacağı belli değildir. Maalesef Türkiye’de
de dünyada da trafik kazalarından sonra en
çok ölümle sonuçlanan kaza, yüksekten düşme sonucu yaşanıyor.
2010 yılın SGK verilerine baktığımızda kayıtlı iş kazası 62.903 adet, bu kazalarda hayatını kaybeden işçi sayısı 1.454 kişi, yani günde ortalama 4 işçi iş kazaları nedeni ile hayatını kaydediyor. Ayrıca ölümle sonuçlanan iş
kazalarının büyük bölümünün yüksekte yapılan çalışmalar esnasında düşerek hayatının
kaybeden işçilerin oluşturduğunu da unutmamak gerekir.
Telekomünikasyon sektöründe yapılan çalışmaların büyük kısmının yüksekte çalışma olduğu dikkate alındığında, alınması gereken
iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin de çok
doğru planlanması gerekmektedir. Bu planlamanın birinci aşaması çalışma alanlarında
uzmanlar tarafından yapılması gereken risk
değerlendirme çalışmasıdır. Risk değerlendirme çalışması işçilerimizin yapacakları işlerde
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lİlgili yönetmeliklerde belirtilen kriterlere
uygun sağlık raporunun alınmalıdır. Bu
rapor personelin fizyolojik ve psikolojik
olarak yüksekte yapılacak çalışmalara uygun yapıya sahip olduğunu gösterecek nitelikte olmalıdır.
l
Yüksekte çalışacak personele uluslararası standartlarda, uygulamalı, sektöre özel
yüksekte çalışma eğitimi verilmelidir.
l
Personele, yapılacak işe uygun, uluslararası standartlarda, sertifikalı yüksekte çalışma ekipmanları ve kişisel koruyucu donanım temin edilmelidir.
Yukarıda sıralanan çalışmaları tamamlayacak en önemli unsurlardan biri de personelin çatı üzerinde güvenli çalışmasını sağlayacak Yatay Yaşam Hattının bu konuda sertifikalı, uzman personeller tarafından kurulumunun yapılmasıdır.
Kaya Safety ürünlerinden olan K-2010 Yatay
Yaşam Hattı, telekomünikasyon sektöründe
çatı üzerlerine monte edilecek iletişim kulelerinin montajı esnasında personelin düşme tehlikesi yaşamadan güvenli bir şekilde
çalışmasını sağlamaktadır. Bu sistem, kurulum personelinin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak yanında yapılan işin kalitesinin
artmasına da katkı sağlamaktadır. K-2010
Yatay Yaşam Hattı yüksekte çalışma esnasında kullanılması gereken ve çalışanların hayatlarını emanet edecekleri bir sistem olması
sebebiyle, uluslararası, bağımsız akredite bir
kuruluşa EN 795 C standardına göre test ettirtilmiş ve sertifikalandırılmış bir üründür. n
TBMM Genel Kurulu'nda,
İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu Tasarısı kabul
edilerek yasalaştı. Kanun,
işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliğinin sağlanması,
mevcut sağlık ve güvenlik
şartlarının iyileştirilmesi için
işveren ve çalışanların görev,
yetki, sorumluluk, hak ve
yükümlülüklerini düzenliyor.
Y
eni iş sağlığı ve güvenliği tasarısına
göre İşveren; çalışanların işle ilgili sağlık
ve güvenliğini sağlayacak, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale
getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapacak. İşyerinde alınan iş
sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleyecek ve denetleyecek.
İşveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli
görevlendirecek.
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının
hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamayacak. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütecek.
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri yazılı olarak bildirecek.
Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit
edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınacak.
İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer
alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güven-
liği uzmanlığı belgesine sahip olmaları şartı aranacak.
İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk
değerlendirmesi yapacak veya yaptıracak.
Risk değerlendirmesinde; belirli risklerden
etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi, işyerinin tertip ve düzeni
gibi konular dikkate alınacak.
İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği
eğitimi almasını sağlayacak. Verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamayacak.
Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden
sayılacak. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması halinde bu süreler fazla sürelerle çalışma ya da fazla çalışma olarak değerlendirilecek.
Acil durumları önceden
değerlendirecek
İşveren; meydana gelebilecek acil durumları
önceden değerlendirecek; çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirleyerek, bunların
olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı
tedbirleri alacak, acil durum planlarını hazırlayacak.
İşveren, ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda, çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden
ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapacak.
Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan
çalışanlar, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’na
veya işverene başvurarak durumun tespit
edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına
karar verilmesini talep edebilecek. Kurul veya
işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan
kaçınabilecek.
Çalışanlar, ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda, işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek güvenli yere gidecek.
İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini feshedebilecek.
Uygulanacak cezalar
Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene,
her bir yükümlülük için ayrı ayrı 2 bin TL ceza
uygulanacak.
İş yerinde iş yeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmeyen işverene, görevlendirmediği her kişi için 5 bin TL, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, diğer sağlık
personeli görevlendirmeyen işverene 2 bin
500 TL; risk değerlendirmesi yapmayan veya
yaptırmayan işverene 3 bin TL ceza verilecek.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda ölçüm, inceleme ve araştırma yapılmasına, numune alınmasına veya eğitim kurumlarına ile
ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kontrol
ve denetiminin yapılmasına engel olan işverene 5 bin TL, büyük kaza önleme politika
belgesi hazırlamayan işverene 50 bin TL, güvenlik raporunu hazırlayıp bakanlığın değerlendirmesine sunmadan işyerini faaliyete geçiren, işletilmesine bakanlıkça izin verilmeyen işyerini açan veya durdurulan işyerinde
faaliyete devam eden işyerine 80 bin TL idari
para cezası verilecek. n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Yeni iş sağlığı ve güvenliği tasarısı yasalaştı
33
YATIRIM
34
Redüktörün dünya devinden
Türkiye'ye yeni yatırım
Hareket teknolojileri alanında
lider firma olan SEWEURODRIVE, Türkiye’ye yaptığı
7 milyon Euro’luk yatırımla
Gebze’de ilk fabrikasını açtı.
1
931 yılında kurulan Almanya Bruchsal
merkezli, hareket teknolojileri alanında
faaliyet gösteren SEW-EURODRIVE, Avrupa,
ABD, Kanada Çin-gibi endüstrileşmiş birçok
ülkeden sonra 7 milyon Euro’nun üzerinde
bir yatırımla yeni fabrikasının kapılarını 15
Haziran 2012’de gerçekleştirdiği bir törenle
Gebze’de açtı.
SEW-EURODRIVE, redüktörlü motorları, fre-
kans inverterleri, servo hareket sistemleri,
dağıtık otomasyon sistemleri ve endüstriyel
redüktörleri ile hareketin olduğu her yerde
güvenle kullanılmaktadır. Gebze fabrikasında standart ve endüstriyel redüktör montajı,
elektrik motorları montajı ve SEW’in portföyündeki tüm ürünlerin satışı ve servis üzerine
hizmet verilecek. Toplam 11.000 m2 kapalı
alanda kurulan ve 4000 m2 ofis alanına sahip fabrikada, 50 çalışan ile ayda 1000 adet
redüktörlü motor montajı yapılacak.
2011 yılını dünya genelinde 2 milyar
Euro’nun üzerinde ciroyla kapatan SEWEURODRIVE, 81 yıllık tecrübesiyle dünya genelinde 45 farklı ülkede 15 üretim tesisi, 75
montaj fabrikası ve 14 bin çalışanıyla hizmet
veriyor.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Başta redüktörler olmak üzere tüm SEWEURODRIVE ürünleri aslında hayatımızın her
alanında bizlerle!
Hareketli sistemlerin olmazsa olmaz bileşenleri redüktörlü motorlar, günlük hayatımızda dile getirmesek de yaşantımızın akışında
görev alan gizli kahramanlar aslında. Günlük yaşantıda hareketin olduğu her yerde örneğin havaalanlarında, limanlarda, , depolama sistemlerinde, konveyörler, liftler, taşıma
ve nakil makinalarında redüktörlü motorlar
görev alıyor.
SEW-EURODRIVE ürünleri; otomotiv, lojistik, gıda ve içecek, çimento ve maden, petro kimya, kimya ve ilaç, tekstil, ağaç, inşaat
ve inşaat materyalleri sektörlerinde aktif olarak kullanılıyor.
Teknik bilgi, yeterlilik ve müşterilere çözüm
ortaklığı konusundaki liderliğimizi pazar payımıza da yansıtmayı hedefliyoruz!
Önümüzdeki 5 yılda pazar payını arttırarak
ciro ve teknik personel sayısını 2 katına çıkarmayı planladıklarının altını çizen Sayman,
“Teknik bilgi, yeterlilik ve müşterilere çözüm ortaklığı konusundaki liderliğimizi pazar payımıza da yansıtmak en büyük hedefimiz” dedi.
B
osch Türkiye Genel Müdürü Steven Young, Bosch Türkiye olarak 2012-2013 döneminde
300 milyon avronun üzerindeki yatırımla istihdamı bin 700 kişi artıracaklarını
söyledi. Young, 100 yılı aşkın süredir Türkiye'de faaliyet gösteren Bosch'un, 2011 yılında
ihracatındaki yüzde 20'lik artışın da etkisiyle cirosunu 2 milyar avroya yükselttiği, geçen yıl
yüzde 17 oranında büyüdüğünü kaydetti.
Steven Young, Adana Hilton Otel'de gerçekleştirilen 'Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda,
Türkiye'nin, 2023 yılı hedeflerine ulaşmasında öncü rol oynamak konusunda kararlı
olduklarını ifade etti. 'Yaşam için teknoloji' sloganı doğrultusunda Ar-Ge yatırımlarına
önem verdiklerini dile getiren Young, Türkiye'de 2011-2013 döneminde 66 milyon avroluk
yatırımla, çalışan sayısını 300'ün üzerine çıkaracaklarını belirtti. n
Benteler’in yeni tesisi Gebze’de hizmete girdi
Drive Technology Center (DTC) yani Hareket
Teknolojileri Merkezi ünvanı ile kurulan Gebze fabrikasının, SEW’in bölgede etkinliğinin
artmasında büyük önem taşıdığını vurgulayan Serra Sayman, sadece Türkiye pazarına
değil komşu ülkelere de endüstriyel redüktör
ve motorlu redüktör montajı, yedek parça temini, servis ve teknik eğitim hizmetlerinin bu
fabrikadan sağlanacağını ekledi. n
O
tomotiv, dağıtım ve çelik boru sektörlerinde faaliyet gösteren Benteler International
AG, Kocaeli TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde kurduğu
yeni tesisini hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Benteler International AG Yönetim Kurulu
Başkanı Hubertus Benteler, Türkiye'deki yatırımlarının bir başarı hikâyesi haline geleceğine
inandıklarını aktardı.
Benteler'in Türkiye'ye yatırım yapmasının büyük önem taşıdığını dile getiren T.C. Başbakanlık
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı İlker Aycı da dünyanın en önemli 20
otomobil yan sanayi üreticisinden 17'sinin Türkiye'de üretim yaptığını söyledi. n
SEW-EURODRIVE, uluslararası alanda
faaliyet gösteren, hareket teknolojileri
konusunda lider bir aile firmasıdır. SEWEURODRIVE gelişimin öncüsü olup,
kurulduğu 1931 yılından beri kararlı bir
şekilde gelişerek çok etkili ve verimli bir
uluslararası grup haline gelmiştir. Merkez
firma ALMANYA-Bruchsal'da olup,
Kanada'dan Yeni Zelanda'ya kadar tüm
dünyada sanayileşmiş her ülkede etkili
şubeleri, montaj fabrikaları ve üretim
fabrikaları mevcuttur.
Baxter, 180 milyon dolarlık yatırım yapacak
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'yi ilaç sektöründe bir üretim ve
Ar-Ge merkezi olarak düşünen firmaların olduğunu belirterek, Eczacıbaşı'nın da ortağı
Baxter'ın Türkiye'ye yönelik ciddi ilave yatırım ve yeni tür ilaçların Türkiye'de üretmesiyle
ilgili çalışma içerisinde olduğunu, Türkiye'ye yönelik ilk etapta 170-180 milyon ABD doları
değerinde yatırım projeleri bulunduğunu bildirdi.
2012 Uluslararası Biyoteknoloji Konferansı’na (BIO International Convention) katılmak
üzere ABD'nin Boston kentinde bulunan Ergün, burada BIO üyesi firmalar ile ilaç sektörünün
önde gelen bazı firmalarının üst düzey yöneticileri (CEO) ile görüştü. Ergün, görüşmeye
ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulunarak, ilaç sektörünün CEO'larına Türkiye'deki Ar-Ge
ve üretim teşviklerini anlattıklarını ve Türkiye'deki potansiyeli kendileriyle paylaştıklarını
kaydetti. n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
YATIRIM
Açılış töreninde yatırım ve hedefler üzerine bir konuşma gerçekleştiren SEWEURODRIVE Türkiye Genel Müdürü Serra Sayman, Gebze’de faaliyete geçecek yeni
fabrikayla müşterilerine daha kısa teslim süresi, daha iyi servis ve daha geniş montaj
portföyü sunacaklarını belirtti.
Bosch'tan büyük yatırım
35
İŞ VE YAŞAM
36
Yüksek standart ve
kaliteli hizmet anlayışı;
GOSB Restoran
GOSB uzun yıllardır kendisinin
işletmekte olduğu Restoranının
işletmesini aldığı bir kararla size
devretti. Asrı Gıda’yı ve kendinizi
bize biraz tanıtır mısınız? ISO
Standartlarına uygun ne gibi
belgeleriniz var?
S
ektörde Asrı Gıda ve Güze Gıda isimleri
altında 2 firma olarak 12 senedir
faaliyet gösteriyoruz. Faaliyet alanımız,
şirket toplu personel yemekleri, kokteyl,
organizasyon ve özel yemekler. Sektörde
müşterilerimiz bizi butik üretim yapan bir
firma olarak tanır. Bu da üretim adedini az
tutarak ve 1. Sınıf hammadde kullanarak
kaliteli ve butik tarz üretim yaparak
kazandığımız bir özellik aslında.
Şirket olarak müşterilerimizle uzun süreli
ve istikrarlı çalışan ve referansla iş almayı
hedefliyoruz. dolayısıyla pazarlamayı da
bu mantık üzerine kurmuş bir firmayız.
Tırsan Treyler A.Ş., Koray İnşaat A.Ş., Haliç
Kongre Merkezi gibi sektörün önde gelen
firmalarıyla uzun senelerdir çalışıyoruz.
Ayrıca Türkiye Odalar Borsalar Birliğinin
8 senedir bütün Kokteyl, Organizasyon,
Coffee Break ve Özel Yemek hizmetlerini,
yurtdışından gelen yabancı ülke
devlet adamları ve Bakan, Başbakan,
Cumhurbaşkanı düzeyinde başarılı bir
şekilde biz yürütüyoruz. Bunun dışında
GOSB Restaurant’ın mantığında yani,
katılımcı ya da kulüp mantığı doğrultusunda
çalışan, Kasaba Sitesi Sosyal Tesislerini
5 yıl, Kemerburgaz’da bulunan İstanbul
Sitesi Sosyal Tesislerini de 2 yıl işlettik.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Şirketimiz kuruluşundan itibaren ISO
9001, HACCP ve TSE belgelerine sahip.
Sahip olduğumuz kalite belgelerinin
gerektirdiği standartlarda üretim yapan
bir şirketiz ve bu bağlamda gıda güvenliği
politikamız tamamen insan sağlığını ön
planda tutarak üretim yapmak. Bolu’da
bulunan besihanemizde Büyükbaş ve
Küçükbaş organik besicilik çalışmalarımız
da var. Müşterilerimiz için sağlıklı beslenme
konusunda elimizden geleni yaptığımızı
düşünüyoruz. Yemek yemenin doymak
için değil sağlıklı beslenmek amacı ile
gerçekleştirilmesi gerektiğine inanan bir
şirketiz.
İŞ VE YAŞAM
Bu deneyimlerimizden yola çıkarak GOSB
Restaurant’ın müşteri potansiyeline,
yani üst düzey yöneticiler ve protokole,
onların beklentilerine en iyi şekilde cevap
verebilecek hizmet kalitesini sağlamak
konusunda kendimize güveniyoruz.
37
GOSB Restoranı, özel ambiyansı ve
yüksek standartları olan bir mekân
olarak algılanırdı, bu algılamanın
sürdürülmesi konusunda ne
düşünüyorsunuz?
Tabi ki öncelikli amacımız, yüksek standart
ve kaliteli hizmet anlayışının sürdürülmesini
sağlamak. Ancak bununla yetinmek
istemiyoruz. Uzun vadede hedefimiz çıtayı
daha yukarı taşımak... Bu amaca yönelik
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
GOSB Restaurantta, her şeyden önce
müşterilerimizin kimler olduğunun ve
beklentilerinin ne olduğunun farkındayız,
bu beklentiler doğrultusunda ve yaptığımız
müşteri memnuniyet anketleriyle, daha
iyi hizmet, daha kaliteli ve lezzetli yemek
sloganıyla hareket ediyoruz. Asıl hedefimiz
ise, GOSB katılımcılarına, GOSB Yönetiminin
bize burayı devretmekle ne kadar doğru bir
karar verdiklerini göstermek.
GOSB Restoran Ekibi
Aslında geçmişimizin nerden geldiğini anlatmak için şirketin sahiplerinden kısaca
bahsetmek daha doğru olur. Öncelikle şirket ortaklarından ve Yönetim Kurulu Başkanı Sezayi ERDOĞAN, Mengen’li olup, uzun
seneler çok lüks restaurantlarda ve büyük
otellerde Yönetici Aşçıbaşılık ve Gurme’lik
yapmış biri. Aşçılar Diyarı olan Mengen’li
olmasının ona genlerinden gelen üstün bir
yetenek ve damak tadı kazandırdığını düşünüyoruz. Daha da geriye gidersek, Sezayi beyin babası Mustafa Kemal ATATÜRK’ün
özel aşçılığını yapmış biri.
Aynı şekilde şirketimizin diğer ortağı ve Genel Müdürümüz Arkın TİKİÇ, KOÇ Toplu Tüketim Grubu’ndan kazandığı tecrübe ve 20
senedir bu sektörde olmasının getirdiği deneyimi, müşterilerimize sunduğumuz hizmette en üst seviyede kullanıyor.
Ekibin bir üyesi olarak ben işin organizasyonu, yönetimi, gelişmiş müşteri iletişimi,
mönü geliştirilmesi gibi kısımlarla ilgileniyorum. Şirketteki asıl görevim Genel Müdür
Yardımcılığı, akademik olarak da Gıda Mühendisliği mezunuyum.
Benden başka, buradaki kalite ve hijyenin
sağlanması ve devam ettirilmesi, müşterilerimizin taleplerinin dinlenmesi gibi kısımlarla ilgilenmek üzere bir Gıda Mühendisi arka-
daşımız daha görev yapıyor. Onun dışında
mutfak ekibimiz, İstanbul’da çok lüks restaurantlarda çalışmış, tecrübeli, genç, ve dinamik bir kadrodan oluşmakta. Aynı şekilde salon ekibimiz de, kaliteli restaurantlarda uzun süre çalışmış, tecrübeli ve başarılı
bir ekipten oluşuyor. n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
İŞ VE YAŞAM
38
GOSB’ a gösterilen ilgide bir artış var
mı? Varsa bunu neye bağlıyorsunuz?
GOSB Restaurant müşteri potansiyeli
olarak normal bir restauranttan farklı
bir yer. Genellikle katılımcı firmaların
sahipleri, üst düzey yöneticileri ve yabancı
misafirleri geliyor. Gelen katılımcılar ise
aslında hep aynı. İlgideki artışı veya azalışı
müşteri memnuniyet anketlerinden ve
GOSB’un kendi işlettiği geçen senenin aynı
dönemindeki satış rakamlarından takip
ediyoruz. Her geçen gün bir artış olması
ile ilgili tanıtım faaliyetlerimiz devam
ediyor. GOSB’un içinde böyle bir mekân
olduğundan haberdar olmayan çok fazla
müşteri var aslında. Eğer ki bu tanıtım
faaliyetleri ile onlara da ulaşırsak, bu tesisin
daha fazla katılımcıya hizmet vermesi için
hiçbir engel olmadığını düşünüyorum.
GOSB Restoranına ne gibi
yenilikler getirdiniz veya getirmeyi
düşünüyorsunuz?
Tesisin işletmesini devraldığımız Kasım
ayında, ilk olarak işe yeni bir menü ve yeni
tabak dizaynları ile başladık. Ayrıca eski
menüye nazaran daha geniş ve seçenekli
bir menü oluşturduk. Zaman içinde ise
müşterilerimizle, yakın ilişki içinde olarak,
istek, arzu ve taleplerini dinledik. Dolayısıyla,
bu talepler doğrultusunda verdiğimiz hizmeti
ve kaliteyi, her gün biraz daha yükseltmek
için çalışıyoruz. Müşteri portföyümüz aynı
olduğu için devamlı menüde ve hizmette
yenilikler yapıyoruz.
Genel olarak menümüz, İtalyan ve Fransız
mutfağı ağırlıklı, dünya mutfağından
oluşuyor. Gelen talepler doğrultusunda,
haziran ayı içerisinde yeni bir menüye
geçeceğiz. Yeni menüde, eski menümüzün
üzerine, katılımcılarımızın özellikle yabancı
misafirleri için talep ettiği Türk Mutfağı’ndan
özel tatlar olacak.
Bunların dışında, iş programı yoğun olan ve
misafirlerini buraya getirecek vakti olmayan
müşterilerimize de kendi fabrikalarında veya
iş yerlerinde “out side catering” hizmeti
vermek gibi bir isteğimiz var. Müşterilerimiz
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Son olarak, GOSB’daki üretim alanının
olanaklarını kullanarak, GOSB sınırlarında
faaliyet gösteren firmalara taşıma yemek
ve yerinde üretim olacak şekilde personel
yemeği konusunda da hizmet vermek ve bu
konudaki varsa, problemlerini uzun vadeli
şekilde çözmek istiyoruz.
Mönünüzde özellikle öne çıkan neler
var?
Şu anki mönümüz bahsettiğim gibi ağırlıklı
Dünya mutfağı. Mönümüzde en fazla
tercih edilenler arasında başlangıç olarak
tabir ettiğimiz Izgara Kuşkonmaz ve Mini
Enginar Salata bulunuyor. Ana yemek
olarak ise ağırlıklı olarak Izgara çeşitleri
ve Balık çeşitlerimiz ön plana çıkıyor. Balık
mönümüzde ise Kılıç Şiş Izgara ve Kalkan
en fazla tercih edilen çeşitler olarak göze
çarpıyor. Tatlı kısmına gelecek olursak,
Tiramisu, Kestaneli Sufle ve Çikolatalı Sufle
ile ilgili çok olumlu tepkiler alıyoruz.
Haziran ayında çıkacak yeni mönümüzde ise,
İçli Köfte, Paçanga Böreği, Ali Nazik Kebap,
Halep Kebap, Künefe gibi Türk Mutfağından
seçmeleri müşterilerimize sunacağız.
GOSB Restoranın müşteri kitlesi
ağırlıkla GOSB katılımcıları ve
misafirlerinden oluşuyordu, bu konuda
Şefin Tavsiyesi: BEĞENDİLİ LEVREK
Beğendili Levrek şefimizin özel bir yemeği.
Ayrıca müşterilerimiz tarafından da beğenilen ve talep edilen bir yemek. 4 Kişi için
aşağıdaki tarifi ben de tavsiye ederim.
Malzemeler:
• Levrek Fileto Derisiz-4 Adet
• Patlıcan – 8 Adet
• Süt- 0,5 Lt.
• Un- 70 Gr
• Margarin- 50 Gr
• Tereyağı- 25 Gr
• Tuz – Yeteri kadar
• Gravyer Peynir – 200 Gr
• Al biber – 8 Adet
bir değişim beklentiniz var mı?
Açıkçası bu konuda büyük bir beklentimiz
yok. Çünkü burası belli oturma kapasitesi
olan ve müşterisi belli olan bir mekân.
Dolayısıyla buranın hizmet anlamında belli
bir kapasitesi var. Bu kapasitenin dışına
çıkarak, verdiğimiz butik hizmeti ve kaliteyi
bozmak istemiyoruz. Öncelikli hedefimiz,
GOSB katılımcıları ve misafirlerini memnun
etmek ve buradaki hizmeti daha çok
katılımcıya ulaşarak tanıtmak.
Ayrıca, nadir olarak çevre OSB’lerden gelen
Hazırlanışı: Patlıcan ve Al biberler közlenerek kabukları soyulur. Daha sonra bıçak yardımıyla ince ine doğranır. Ayrı bir tencerede
Süt, Un, Margarin ve Tuz kullanılarak Beşamel Sos hazırlanır. Hazırlanan Beşamel Sos,
közlenmiş patlıcan ve gravyer peynir ile karıştırılır. Levrek filetolar hafif zeytinyağı ve
baharatla tatlandırıldıktan sonra ızgarada
pişirilir. Beşamel sostan hazırlanan karışım
tabağı altına yayılır. Üzerine ızgarada pişirilen Levrek Fileto dilimleri konur, aralarına da közlenmiş al biberler serpiştirilir. Ayrı
bir tencerede benmari usulü eritilen tereyağı tabağın üzerine gezdirilerek sıcak servis
yapılır.
ve burada böyle bir mekânın olmasına
şaşıran müşterilerimiz de olmuyor değil.
Kalite ve fiyat politikalarınız nedir?
Bu tesisi devraldığımızda, mevcut fiyat
politikasını koruyarak, GOSB katılımcılarına
daha kaliteli hizmeti aynı fiyat politikasında
sunma amacındaydık. Bu amacımıza da
zamanla ulaştık. Bundan sonraki hedefimiz
de, kalite ve hizmet çıtasını daha yukarı
çıkartarak, müşterilerimizin memnun ve
güler yüzlü şekilde buradan ayrılmasını
sağlamak olacak. n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
İŞ VE YAŞAM
burada aldıkları kaliteli hizmeti ve aynı
lezzeti kendi bünyelerinde almak gibi bir
şansa sahip olacaklar. Müşterilerimizle
birebir konuşarak, menülerini oluşturacağız
ve restauranttaki aynı masa düzenini kendi
işyerlerinde kurarak, hizmet vereceğiz.
39
YÖNETİCİ KİTAPLIĞI
40
2030'un
Ekonomik Dünyası
Almanya’nın en önemli
ekonomistlerinden Bert Rürup
ve Dirk Heilmann’ın birlikte
kaleme aldığı "Bereketli Yıllar“
adlı kitapta 2030 yılında dünya
ekonomisine yönelik öngörüler
yer alıyor.
dolara ulaşacak. Japonya üç, Hindistan ise
dört numaralı büyük olacak. 2012’de dünya
dördüncüsü olan Almanya Brezilya’nın ardından altıncılığa düşecek.
Kalkınma halindeki ülkeler farkı azalttı. Son
20 yılda kalkınma halindeki 75 ülkenin büyüme hızı sanayi ülkelerinden bir kat fazla
oldu” diyor.
Sanayileşmişler yerinde sayıyor
Bunun, küreselleşmenin OECD ülkeleriyle
eski Üçüncü Dünya’yı birbirine yaklaştırması
anlamına geldiğini belirten Messner’e göre,
Çin 2030 yılında dünya ekonomisinin bir numarası olacak, milli gelirinin hacmi ise siyasi liberalleşmeyi sürdürmesine bağlı olacak.
D
Alman Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk
Messner, 21. yüzyılda Batı’nın üstünlüğünü kaybedeceğini, ancak asırlık boyutlarda
düşünmek için tarihi hatırlamak gerektiğini
söylüyor: Messner, “Sanayi devriminin başladığı 1840 ile 1960 yılları arasında sadece
iki ülke Batılı sanayi ülkelerinden hızlı büyüdü. Sanayi devrimi, Batı’nın yükselip dünyadan koptuğu bir süreç oldu. 1960-1990 yılları arasında sanayileşmiş ekonomilerden
daha hızlı büyüyen ülkelerin sayısı 25’e çıktı.
ünyamız, nasıl sonuçlanacağı kestirilemeyen gelişmelere sahne oluyor. Uzmanlar da yakın geleceğin mümkün olduğunca kesin bir tablosunu çıkarmaya çalışıyorlar.
Alman ekonomistler Bert Rürup ve Dirk Heilmann, “Bereketli Yıllar – Almanya’yı neden
parlak bir gelecek bekliyor?” adlı kitaplarında 2030’un dünya ekonomisiyle ilgili tahminlerini yayınladılar. Buna göre ABD yaklaşık yirmi yıl sonra da 21,2 trilyon dolarla
dünyanın en büyük gayrisafi yurtiçi hasılasını yaratacak. Çin arayı kapatarak 19,1 trilyon
2030 yılının zenginler kulübünde Avrupa’yı
Almanya tek başına temsil edecek. Yediler
Grubu yeniden kurulursa dört Batılı ülke yerini BRIC ülkelerine terk edecek.
Öncelikle geleceği
ilgilendiren konularda
tahmin yapmak bir hayli
zordur. Büyük ülkelerin,
hatta kıtaların yol ayrımına
geldiği günümüzde
dünyamızı nasıl bir
geleceğin beklediğini kim
bilebilir?
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Enstitü direktörü, Çin’in refah toplumu olmaya başlamasıyla halkın söz hakkı taleplerinin arttığını belirtiyor ve petrol zengini
olanlar hariç, kişi başına geliri 7 bin doların
üzerine çıkarıp da otokrasi ile yönetilen tek
bir ülke kalmadığını vurguluyor.
İklim tahminleri altüst edebilir
Avrupa’nın ekonomik geleceği ise bilinmeyenlerle dolu. Ekonomist Dirk Heilmann,
“Borç kriziyle başa çıkılamaz ve Euro Bölge-
Heilmann yılda ortalama yüzde 5 ila yüzde
7 oranında büyüyen Afrika’nın nüfus patlamasının önüne geçmesi gerektiğini söylüyor. Gerçekten de Afrika, nüfusun yılda
yüzde dört ila beş oranında arttığı bir kıta.
Afrika’nın ekonomik düzeyini koruyabilmesi,
ortalamanın üzerindeki büyüme hızını muhafaza etmesine bağlı.
Afrika ülkeleri aynı zamanda kalkınmasını hammadde zenginliğine de borçlu. Hammadde zenginliği yolsuzluğu körükleyip, çatışmalara yol açabiliyor. Ekonomistler buna,
“kaynakların laneti” diyor.
Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner
ileriye dönük tahminlerin, frenlenmesi mümkün olmayan iklim değişikliği yüzünden boşa
çıkabileceğine işaret ediyor. Messner’e göre,
böyle giderse 2030 yılında içme suyu ve gıda
maddesi darboğazları ortaya çıkacak ve eskiden görülmediği kadar ani ve aşırı meteorolojik olaylarla karşılaşacağız.
2030’da Almanya’nın altın çağını yaşayacağı iddia edilen kitapta, Türkiye’ye de özel
bir bölüm ayrılmış. Almanya’nın komşusu Polonya ve Türkiye’nin 2030’da Asya ile
Avrupa’nın en önemli köprüleri olacağını
yazan Rürup ve Heilmann, Güney Afrika ile
Endonezya’yı ise dünyanın yeni üretim merkezleri olmaya aday gösteriyor. Kitapta Türkiye özel bölümünde şu saptamalar ve öngörüler yer alıyor.
TÜRKİYE: Boğaziçini çevreleyen bu ülke
Avrupa ve Asya’nın kesişme noktası. Türkiye ekonomik modernleşmeyle birlikte güçlü
bir kalkınma eğilimi gösterirken, diğer yandan laik sistemle ulaşılanların islam devleti kurularak yok edilme tehlikesi de sürekli
gündemde. Türkiye ekonomisi genç ve büyüyen nüfusuyla yüksek bir kalkınma dinamiğine sahip. Bu dinamik 2002 ile 2009 yıllarındaki mali ve ekonomik krizlere rağmen devam etti. Türkiye bu gelişme nedeniyle dünyanın önde gelen 20 ekonomisi arasına girebildi. Ancak ülkedeki gayrisafi milli hasıla
hala 10.000 Dolar civarında. Bu oran Avrupa
Birliği içinde son sıralarda yer alan Bulgaristan ve Romanya’dan çok farklı değil. Ekonomik alanda yapılan reformlar kapsamında ülkede bulunan bir çok kamu kuruluşu son yıllarda özelleştirildi. Bu sayede özel sektördeki
yatırım ruhu ortaya çıkartıldı. Bununla birlikte ülkenin doğusunun da sanayileşmesi için
reformlar yapıldı. Turizm branşında da önemli adımlar atıldı. Türkiye hem jeopolitik konumu nedeniyle, hem de dışa açılma politikasının bir sonucu olarak son yıllarda dış ticarette önemli bir ivme yakaladı.
Dış ticarette Arap baharı
Bu ticaretin dünya coğrafyasındaki dağılımında ise ciddi bir değişim oldu.Türkiye’nin
1996 yılında gümrük birliğine dahil olmasının ardından ihracatının yarısı birlik içine gi-
Özellikle İslam Konferansına üye ülkelere
Türkiye’nin dış ticaretinde gözle görülür bir
artış var. 10 yıl önce bu ülkeler Türkiye’nin
dış ticaretinde yüzde 10’luk bir kısmı teşkil ederken şimdilerde yüzde 30’lara ulaştı.
Böylece İslam Konferansına üye ülkeler Avrupa Birliği’nin ardından Türkiye için ikinci büyük pazar konumuna geldi. Bu bölgede Türkiye için özellikle ayrı önem taşıyan iki ülke
ise Arap Emirlikleri ve Irak. Türkiye’nin dış ticaretindeki bu değişimin nedeni, sözkonusu bu ülkelerdeki pazarın genişlemesi olarak
görülebilir ama Türkiye’nin yüzünü bu ülkelere dönmesinin de bunda önemli bir etkisi
var. Sonuçta Avrupa Birliği Türkiye’yi üyelik
konusunda yıllardır kapıda bekletiyor. Üstelik Türkiye’de halk arasında Avrupa Birliğine
ihtiyaç kalmadığı öngörüsü de giderek güçleniyor.
Bu durum Türkiye’nin Ortadoğu politikasına
da yansıyor. 2011 yılı ortasında Türkiye’nin
önemli ortaklarından İsrail’le yaşadığı sorun
Afrika’nın kuzeyinde yeni demokrasi arayan
ülkelerle yakınlaşmasına neden oldu. Türkiye büyüyecek Türkiye’nin ticaret alanında bir
numaralı ortağı geleneksel olarak Almanya. Bunda son yıllarda da bir değişim yok.
Ama Rusya’da arkadan aradaki farkı kapatıyor. Türkiye genelinde eğitim kalitesindeki
büyük farklılıklar ve kızların eğitimi konusundaki sorunlar ülkenin kalkınmasında sürekliliğin önündeki en büyük engel. Ancak herşeye rağmen Türkiye’nin büyümeye devam etmesini bekliyoruz. Tahminlerimiz Türkiye’nin
büyüme rakamlarının 2021 -2030 yılları arasında 4,2 civarında olacağı yönünde.n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
YÖNETİCİ KİTAPLIĞI
derken, son yıllarda yeni pazar arayışına girdiği de dikkatlerden kaçmıyor.
si dağılırsa ne olur?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Avrupa’nın ekonomik gücü ağır darbe
alır. Toparlanması da on yılı bulur. Aynı zamanda dünya ekonomisini de olumsuz etkiler.”
41
İlaç sanayinde çağ açan lider
SANAYİ TARİHİ
42
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
E
czacıbaşı Topluluğu'nun kurucusu Dr.
Nejat F. Eczacıbaşı (1913-1993), "Özel
girişimde gerçek ölçü, toplumun varlığını
artırmadaki başarı düzeyidir" diyordu.
Dr. Eczacıbaşı, kalıcı başarıların nasıl elde
edilebileceğini de şöyle açıklamıştı: "Başarı,
kolay yolları değil, yeni ve daha ileri
yöntemleri göze alabilenlerindir."
İzmir'de dünyaya gelen Dr. Nejat F.
Eczacıbaşı, ömrü boyunca, dile getirdiği
görüşlerin canlı bir örneğini verdi. 1930'lu
yıllarda Heidelberg Üniversitesi'ndeki kimya
yüksek öğreniminin ardından, Chicago
Üniversitesi'nde yaptığı master ve Berlin
Üniversitesi'ndeki doktora çalışmaları,
ona, yaşama daima bilimsel, sistematik bir
evrensel bakış açısıyla eğilme yeteneğini de
sağlamıştı.
Dr. Eczacıbaşı hiçbir zaman sıradan
ayrıntıların insanı olmayacaktı. Yöneldiği,
gerçekleştirdiği her işte, yaratıcı bireyin
girişim özgürlüğü ile toplumun ve dünyanın
uzun süreli gereksinimleri arasında, sosyal
sorumlulukları bütünleştiren en uygun
çözümleri arayacaktı. Uğraşlarında, "daha
sağlıklı bir yaşam" için katkıda bulunmak,
Dr. Eczacıbaşı'nın vazgeçilmez ilkesiydi.
Çağın en ileri teknolojileriyle, uluslararası
düzeyde kaliteli ürünler sunmak, ilk
adımların atıldığı 1940'ların başlarından
itibaren Eczacıbaşı Topluluğu'nun kurum
kimlik ve kültürünün ayrılmaz bir kesitini
oluşturuyordu.
İzmir'in diplomalı ilk Türk eczacılarından
olan babası Süleyman Ferit Eczacıbaşı,
"Yurdunuzdan aldığınızı, yine yurdunuza
veriniz" demişti hep... Türkiye
Cumhuriyeti'ni, bir imparatorluğun yıkıntıları
arasından yeniden vareden "kurucular
kuşağı"nın özlemlerini, Dr. Nejat F.
Dr. Nejat F. Eczacıbaşı
(1913-1993)
Eczacıbaşı tüm yaşantısında uygulamaya
çalıştı. Dr. Eczacıbaşı'nın öncü girişimleriyle,
Eczacıbaşı Topluluğu'nun 1950'lerden
1990'lara kadar ilaç, yapı gereçleri, temizlik
kağıtları ve sağlık bakım ürünlerinden
sermaye piyasası, dışsatımlar ya da bilgi
iletimine kadar uzanan geniş bir dizi
alandaki atılımları yarım yüzyıl boyunca
böylece birbirini izledi.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Dr. Eczacıbaşı, anılarını Kuşaktan Kuşağa
(1982), görüşlerini ise, dünyadan
ayrılışından kısa süre önce bitirdiği
İzlenimler, Umutlar (1994) adlı yapıtlarında
dile getirdi.
Seksen yıllık ömrünü daha uygar yarınlara
adamış bir öncü olarak, Dr. Nejat F.
Eczacıbaşı, en çok değer verdiği özlemleri
ile yaşam süresi içinde başardıklarının
Sanayide, iş yaşamında, sanat ve
kültürde Türkiye'ye sürekli katkılarda
bulunan bir öncü
Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucusu Dr.
Nejat F. Eczacıbaşı, 80 yıllık yaşamı boyunca
Türkiye'de sayısız ilkleri başlattı. Sanayide, iş
yaşamında, sanat ve kültürde hep öncü bir
kişi oldu...
Kuşaktan Kuşağa adıyla yayınladığı anıları
ve İzlenimler, Umutlar adını verdiği son
yapıtında, Dr. Eczacıbaşı, dopdolu geçen
yaşamından ilginç kesitleri dile getirmişti.
Yaşamlarını ebedileştirmeleri gereken
başarılı insanlar elbette vardır. Tarih içinde
alacakları yeri, kendi anlatımlarıyla topluma
mal etmeleri bunların görevidir de... Benim
geçirdiğim serüvenin, ilginç yanları varsa, bu
ancak yaşadığım tarih kesitinin olağanüstü
özelliğinden gelir.
İzmirli Süleyman Ferit Bey...
Babam Süleyman Ferit Bey'in ailesinde beş
kuşak kadar geriye gidebiliyor ve hepsinin
İzmirli olduklarını görebiliyoruz. Annemin
ailesi ise, Şam'dan gelmiş.
Ne var ki, Ferit Bey’in görüşleri açısından,
zamanın çok ilerisinde bir kişiliği vardı.
Örneğin, ‘gavur’ eli değdiği zaman
Müslüman’ın abdest tazelediği bir çevrede
dünyaya geldiğim halde, ben bir Alman
mürebbiyenin eline doğmuşum. Bugünkü
ortamda olanağı yetenin evladı için her
türlü çözüme başvurması mümkünse de,
1913 Türkiye'sinin Müslüman evinde bir
Alman hemşiresine yer vermek pek kolay
değildi.
İşgal yıllarında İzmir ve İstanbul...
Çocukluk çağım, eski dönemle yeni
dönemin buluştuğu, geleneksel toplum
alışkanlıklarıyla Batı uygarlığına saygı
göstermeye başladığımız kesite rastlar. Bu
iki dünya İzmir'de adeta yan yana ve iç içe
yaşardı.
İlkokul çağına geldiğim zaman, Yunan
işgali nedeniyle bir süre İzmir’den kaçmış,
İstanbul’a yerleşmiştk. İstanbul’daki evimiz
Beylerbeyi’ndeydi. Milli Mücadele’nin bütün
ateşiyle sürdüğü o yıllarda, Beylerbeyi’ne
gitmek üzere vapurla bir gün Anadolu
yakasına geçerken, anneannemin kendi
yaşında nurani çehreli bir hanımla yan yana
oturup merakla konuştuğunu görmüştüm.
Anneannemin sonradan bize anlattığına
göre, acılı kadın Anadolu’ya geçen oğlunu
merak eder, kendisinden çoktandır haber
almadığını anlatırmış, hanımın oğlunun adı,
Mustafa Kemal'miş. İlkokul eğitimim önce
eve gelen özel öğretmenlerle başlamış,
1921 yılında tekrar İzmir'e döndüğümüz
zaman beni bir süre İtalyan Okulunun ilk
bölümüne vermişlerdi. 1922 yılında dokuz
yaşındaydım. Evde Mustafa Kemal Paşa'nın
düşmana karşı açtığı savaş anlatılıyor; hatta
belki de yakında gelip bizi kurtaracağından
söz ediliyordu.
Kadifekale'de dalgalanan Albayrak...
9 Eylül 1922 sabahı uyandırıldığım
zaman İzmir'in sokaklarında tekbir
sesleri yükseliyor ve Kadifekale’de Yunan
bayrağının mavisi yerine ay-yıldızlı
albayrağımıza bırakıyordu. Bayrağımızın
direğe çekildiğini her görüşümde,
Kadifekale’nin o 9 Eylül sabahındaki
görüntüsünü düşünürüm.
İzmir Amerikan Koleji…
İtalyan İlkokulu’ndan sonra, 1924 yılında
İzmir’in Kızılçullu’sunda kurulan Amerikan
International College’a yazılmıştım. Birinci
Dünya Savaşı’nı izleyen yıllar, teknolojide
Babamın babası Hacı Şakir, İzmir
Belediyesi'nde çalışır, Kantarcıbaşılık
görevini yapardı. Mizacı sert, sosyal adalet
anlayışı çok ilginçti. Yemek sofrasında, evde
hizmet görenleri de oturmadan yemeğe
başlamazdı. Anne tarafında, baba Kemal
Caferi'nin üç kızı olmuş. Üç kızkardeşin
en büyükleri olan Saffet Hanım, benim
annemdir.
Süleyman Ferit Bey, hep çok çocuk babası
olmayı amaçlarmış. İlk evlat olarak 1913
yılında ben dünyaya gelmişim. Bu olayı,
doğum hatası yüzünden dünyaya gelirken
yaşatamadıkları Sedat; ondan sonra 1961
yılında kabettiğimiz kardeşimiz Vedat, onu
da Kemal, Haluk, Melih ve Şakir izlemişti.
Babamız ‘pederşahi’, otoriter mizaçlı ve
disipline çok önem veren bir insandı.
Çoçuklarıyla diyalog kurmak, onlarla
arkadaşlık etmek yöntemlerine itibar
etmezdi.
Robert Koleji yıllarında...
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
SANAYİ TARİHİ
birbirleriyle özdeşleştiğini görmenin de
mutluluğunu duydu.
43
SANAYİ TARİHİ
44
aşamalar dönemi olmuştu. İzmir Amerikan
Koleji’nde eğitim gördüğüm yıllarda radyo
denen araç insanın yarattığı mucizelerden
biri olarak tanımlanıyordu. Bir akşam
gruplar halinde Kolej Müdürü McLahen'in
evine davet edilişimizi hiç unutmam.
Evin yemek masası başına fizik hocamız
Kirkvvood oturmuş, önündeki büyük
bir saatli kutunun düğmelerini dikkatle
ayarlamaya çalışıyordu. Bizim sıra olmamız
ve tam bir sessizlik içinde beklememiz
istenmişti. Sıra bana gelip koca kutunun
kulaklıklarını başıma geçirdiğim zaman, pek
uzaktan gelen gürültüyle karışmış müzik
sesi önce beni hiç etkilememişti. Hatta o
kadar sıra bekledikten sonra, bu sonucu
düş kırıklığıyla karşılamıştım. Ne var ki,
gösteri son bulup köşeli kutunun hiçbir tel
bağlantısı olmadan, uzak ülkelerde oluşan
sesleri alabildiğini öğrenince, hayretten
adeta başım dönmüştü.
Robert Kolej yılları...
Arkadaşım Necdet Zübeyir'le birlikte
İzmir'den Robert Koleje gittiğimiz tarihte,
Kolej eğitime başlamış, kayıt işlemleri
durdurulmuştu. Bizim için özel bir izin
gerekiyordu. Kayıt olabileceğimiz iznini
alınca pek sevinmiştik. Necdet'le beni
altıncı akademiye almaya karar vermişlerdi.
Böylece Kolej'in hazırlık sınıfına alınmış
oluyorduk.
Kayıt işlemine başlarken, Koleje bizden önce
girmiş arkadaşlarımızdan birisi, 'Sizi Orhan
Bey'in sınıfına verirlerse yandınız, dehşetli
sert mizaçlıdır; ne yapıp edip Keramet Bey'e
sığınmaya bakın' demişti... Rastlantı bu
ya, Necdet'le beni Orhan Bey'in sınıfına
uygun buldular. Orhan Bey'in kükrercesine
birine çıkıştığı bir sırada sınıfın kapısı önüne
gelmiştik. Bir cesaretle kapıyı vurduk. Orhan
Bey keskin bakışlarıyla önce bizi tepeden
tırnağa sınamadan geçirdi. Orhan Bey önce
Necdet'e, 'Senin adın ne?' dedi. 'Necdet
Zübeyir efendim.' 'Söyle bakayım, kimdir
tarihte Zübeyir?'
Necdet bereket soruyu doğru cevaplandırıp
yakasını kurtardı. Soru sırası bana gelmişti:
'Nejat Ferit, efendim' dedim. O tarihte daha
soyadı yasası çıkmamıştı. Orhan Bey adımı
duyunca, 'Demek senin adın Nijat dedi. Ben
cahil, Orhan Bey'in adımı tam duymadığını
sanarak, 'Hayır efendim, Nejat' dedim. İşte
o anda kıyamet koptu. 'Kalk ayağa' dedi
bana ve öğrencilere dönerek şunları ekledi:
‘İşte, karşınızda daha adını doğru dürüst
bilmeyen bir adam...’
Berlin Üniversitesi’nde Hocalarıyla...
Chicago Üniversitesi’nden kimya yüksek lisansı diplomasını aldıktan sonra Nejat F.
Eczacıbaşı yine Almanya’ya dönmüş, doktorasını Berlin Üniversitesi’nde yapmıştı. Kimya
Enstitüsü önünde 1936 Şubat’ında çekilen bu fotoğrafta, genç Eczacıbaşı (sağ başta,
hocaları Prof. Binz, Dr. Von Schickh, Dr. Gieseler, Dr. Schulz, Walke ve Treuge’yle birlikte...
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Adımın doğru söyleniş biçimini bu koşullar
altında öğreneceğimi düşünemezdim bile...
Bizim sınıfın öğrencileri ülkeye değerli
hizmet verdiler. Vecdi Diker, özellikle Devlet
Karayolu örgütünün kurulmasında önemli
rol oynadı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi
de kuruluşunu büyük ölçüde Vecdi Diker’e
borçludur. Orhan Cemal Mersinli, Cemal
Gürsel’in kabinesinde bakan olmuştu.
Turgut Erem uzmanlığını hukuk alanında
yaptı ve Ticaret Hukuku’nda profesör oldu.
Bülent Yazıcı ise, Türkiye Sınai Kalkınma
Bankası’nın kuruluş yıllarında önemli
görevlerde bulundu.
Hitler Almanya'sında kimya öğrenimi...
Kimya öğrenimine karar verdiğim zaman
Almanya'yı seçmem doğaldı. Özellikle kimya
eğitiminin Almanya'da ulaştığı aşama,
bütün dünyanın ilgisini topluyordu. Hem
de, Almanya bana yeni bir dil öğrenme
fırsatı verecekti. Almanya'ya, o ülkenin çok
ilginç ve ilginç olduğu kadar da trajik bir
döneminde geliyordum. Bir bakıma 1932
yılı Alman tarihinin bir bölümü için 'sonun
başlangıcıydı. 1932 Almanya'sını politik
ve ekonomik bir kaos içinde bulmuştum.
Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmiş olmanın
ezikliği ve Versay Anlaşması'nın bu ülkenin
onurunda yarattığı yıkım, Almanların
moralini çok bozmuştu.
Almanya'yı saran işsizlik afeti, 1930
yıllarında büyük dünya bunalımının
getirdiği olumsuz sonuçlarla ekonomik
çöküntü, Almanya'da yaşamın her yönünü
etkiliyordu. Biz o sırada öğrenci olarak
tereyağını bile vesikayla alırdık. Hitler
Almanya'sında en büyük rağbeti görenler,
Almanya'da yaşayan Türkler ve biz Türk
öğrencilerdik. Almanya'da bulunduğumuz
dönemde, Türkler'e karşı genellikle büyük
saygı ve hayranlık vardı. Bu duygular
yalnız Birinci Dünya Savaşı'nda iki ülkenin
omuz omuza mücadele etmiş olmasından
gelmiyor, Hitler'in Atatürk'e duyduğu
hayranlığın da buna katkısı oluyordu. Hitler
konuşmalarında Atatürk'ten söz açar;
Türkiye gibi sanayiden yoksun ve ekonomik
açıdan güçsüz bir ülkenin bile Müttefikler'in
'dikta'sına ‘hayır’ demesini bildiğini söylerdi.
SANAYİ TARİHİ
Hitler bu anlatımlarından kendine politik
pay çıkarır ve Almanya için savunduğu
düşüncelerin ne kadar doğru olduğunu
halka iletmeye çalışırdı.
Roosevelt Amerika’sı ve Chicago
Üniversitesi...
Heidelberg Üniversite’nden kimya
diplomamı aldıktan sonra, bir burs
yardımıyla Birleşlik Amerika’daki
Chicago Üniversitesi’ne gittim. Chicago
Üniversitesi’ne o dönemlerde çeşitli
nedenlerle çok önem veriliyordu. Öncelikle
üniversite doğal bilimlere yön elmiş ve
özellikle kimya bölümü ünlü profesörleri
yapısında toplamıştı. Sonra da, çok tanınmış
bir yüksek öğretim yöneticisi olan Hutchins
o sıralarda üniversiteye rektör olarak
atanmıştı.
Hutchins, Amerikan eğitimine o zamanın
yüksek öğrenim düzenini altüst eden
yenilikler getirmişti. 1935'te Chicago'ya
gittiğim zaman, Cumhurbaşkanı Roosevelt
iktidarının daha ilk dönemindeydi. Birleşik
Amerika 1930'lar başında tarihinin en
büyük ekonomik bunalımı içinde yaşamıştı.
Ülke, 1935 yılında iktidara gelen yeni
başkandan sorunları ortadan kaldıracak
çözümler bekliyordu. Ekonomik bunalım,
Amerikalılar'ın önemli bir bölümünü aşırı
sola doğru itmişti. Chicago Universitesi'nde,
bugün çok yadırganabilecek sloganların
ardından gitmek öğrencilerin adeti haline
gelmişti. Ben de o dönemde bu akımdan
çok etkilenmiştim.
Berlin'de Doktora ve Prof. Butenandt...
Yeniden 1936 yılında Hitler'in Berlin'ine
dönmüştüm. Berlin Üniversitesi'nde
önce kimya doktoramı yapacak; sonra da
Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nde görev alıp
teorik bilgilerimi pratikle zenginleştirmeye
çalışacaktım.
Özellikle 'Atom Çağı'nın dünyaya gelişinde,
Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nde bunu
yaratanların çok yakınında çalışıyordum.
Modern biyolojinin ilk düşünürlerinden
olan Adolf Butenandt bu alanda pek
genç sayılacak bir çağda -daha 30
yaşlarında- profesör olmuş ve Kaiser
Wilhelm Enstitüsü'nün Biyokimya Direktörü
45
Eczacıbaşı İlaç Fabrikası’na Üstündağ İlk Harcı Atıyor
İlk modern Türk ilaç fabrikasının temelinin atıldığı sırada, Levent ve çevresi daha henüz
yerleşilmeye başlanan ıssız bir alandı. 1951 Kasım’ında bir bayram havası içinde yapılan
Eczacıbaşı İlaç tesisinin temel atma töreninde, ilk harcı, dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ atmıştı..
seçilmişti. Butenandt’a 1939'da hormonlar
üstündeki çalışmaları için Nobel Ödülü
verilmişti. Birçok fakülte arkadaşım gibi ben
de, doktoramı verdikten sonra, Butenandt’ın
asistanı olarak çalışmak istiyordum.
Kendisiyle görüşmek için randevu aldığım
zaman bu ünlü kişinin yüzünü daha hiç
görmemiş; meslekteki gelişimi ancak
yayınlardan izlemiştim. Randevu gün ve
saatinde Berlin Dahlem’deki Enstitü’ye
girince, ilk rastladığım kişiden Prof.
Butenandt’ın bürosunu sormuştum.
Koridorda rastladığım çok genç ve
alabildiğine yakışıklı beyaz gömlekli kişi,
“Buyurun, beni takip edin” dedi, yanıt
olarak,... Genç adam önce, ben onun
peşinde bir süre koridorda yürüdük. Binanın
ikinci bölümündeki merdivenlerden üst
kata çıkıp üstünde Prof. Butenandt’ın kartı
bulunan odaya geldik. Genç adam vurmaya
gerek görmeden kapıyı pervasızca açtı,
masanın başına oturdu ve 'Buyurun, anlatın
bakalım; ben Butenandt dedi... 1952 yılında
İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’nde bir
konuşma yapmak için Türkiye'ye çağrıldığı
zaman kendisiyle buluşmuş ve bu olayı
anmıştık. Hoca, kendisinin Butenandt
olduğunu öğrendiğim an çehremdeki
şoka yakın hayreti anlatırken gülmekten
alamıyordu kendini...
İstanbul'da başlayan iş yaşamı...
Almanya'da yüksek öğrenimimi
bitirdikten sonra, İzmir'e dönüp babamın
Şifa Eczanesi'nde çalışmam ve Beyler
Sokağı'ndaki laboratuvarının sorumluluğunu
üstlenmem çok doğaldı. Ne var ki, okul
sıralarından beri beni düşündüren olumsuz
bir gözlem aklımdan hiç çıkmıyordu.
Türkiye'nin ekonomisi kurumlaşma
aşamasına daha gelmemişti. Aile varlıkları
kuşaktan kuşağa geçmiyor; girişimci bir
kişinin başlatmış bulunduğu iş, arkadan
gelen kuşağın eline geçince ya kalabalık
bir aile içinde dağılıyor, ya da -daha da
olumsuzu- yakınlar arasında geçimsizlikler
yaratıyordu. İş yaşamıma kurumlaşmanın
ülkede yerleşmediği bir ortamda
başlıyordum. Düşüncelerimde tasarılar
oluşup duruyor; sanayi alanında girişimler
planlıyordum. İstanbul'da 1940'lar
başlangıcında kurduğum iş yaşamım, üç
girişimle başlar. Kronolojik sıraya koymak
gerekirse, hepsi aynı dönem içindedir:
Kişisel tasarılarımı gerçekleştirmeyi
denemek amacıyla İstanbul'a geldiğimde,
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
SANAYİ TARİHİ
46
önce Laleli'deki Günseli Apartmanı'na
yerleşmiştim. İkinci Dünya Savaşı'ndan
önceki 1930'lu yıllarda balık yağı içmek
sağlıklı yaşamın simgesi sayılırdı. Gerçekten,
balık yağının sağlık üstünde çok yararları
vardı. Ne var ki, balık yağı denen maddenin
başlıca kaynağı Norveç'ti. Balık yağı
Türkiye'ye fıçılar içinde Norveç'ten getirilirdi.
Savaş yılları, her dış üründe olduğu gibi,
balık yağının da Türkiye'ye getirilmesini
olanaksız duruma sokmuştu. Aslında, balık
yağı diye kullanılan kötü kokulu ve itici
lezzetli yağ, morina balığından alınma bir
karışımdan başka şey değildi. Bunun içinde
etkili madde olarak, A ve D vitaminlerinin
bulunduğunu biliyorduk.
Müstahzarın adı D-Vital'di, fiyatı, 105
kuruştu...
Türkiye'de rafine yağ fazlasıyla
bulunduğuna göre, küçük paketçikler içinde
İngiltere'den getirttiğim kristalize Vitamin
D ve Vitamin A'yı, rafine yağ bulunan
şişelere koyuyordum. Akşamları apartmanın
mutfağında hazırlanan sıvıyı, onar gramlık
şişelere dolduruyordum. Böylece elde edilen
'Konsantre Balık Yağları', beşer onar adetlik
paketler halinde eczanelere dağıtılırdı.
Yunus Kartal'da, Cumhuriyet Türkiye'sinin
ilk seramik fabrikasına dönüşen üçüncü
girişimin daha karmaşık bir öyküsü vardı.
Askeri Gülhane Hastanesi'nde o sıralarda
yurt görevimi yapıyordum. Biyokimya
öğreniminden gelen bilgilerle, Burhanettin
Paşa'nın laboratuvarında, o zaman kıtlığı
çekilen ensülin'i yapmıştım. Bu haber
oldukça yaygın biçimde basına yansımıştı.
İkinci iş de yine öyle başlamıştı. Almanya'da
birlikte olduğumuz Dr. Kemal Baran'la çocuk
maması yapmak içini ortaklığa giriştik.
Çocuk mamasının özünü oluşturan nişastayı
krediyle Çubukludaki nişasta fabrikasından
alır; oradaki kazanlarda vitaminleri içine
karıştırdıktan sonra çuvallara doldurur
ve vapurla köprüye taşıtıp Tepebaşı'na
naklederdik. Dr. Baran'ın annesinin bodrum
katı bedava olunca, fabrika sahibi de
nişastayı krediyle verince, bu iş de sıfır
sermayeyle başlamış oldu.
Gülhane'de Askerlik, Kartal'da tesis...
Dönemin esliha müfettişi Rasim Aktoğu
Paşa da bunu duymuş. Onun da o sırada
elektrolitik bakıra gereksinimi varmış. Teknik
alanda çalışmamış bir askerin düşüncesiyle
beni çağırdı ve ‘Ensülün olur da, elektrolitik
bakır neden olmaz? diyerek, bastırdı emri...
Anadolu yakasında bir fabrika yeri aramama
yardımcı olması amacıyla, babam, dostu
İstanbul Valisi Lütfü Kırdar’a da bir yazı
yazmıştı. Kartal’da ilk fabrikayı kuracağım
bamya tarlasını 2 bin 500 liraya almıştım.
Rasim Paşa, kendi yetkisi içinde olan
konularda sözünü tuttu. Ama, fabrika
kurmak için gereken ödeneklere gelince,
konu o zamanın Milli Müdafaa Vekili
Artunkal Paşa tarafından durduruldu, iznim
iptal edilerek, Gülhane'ye geri çağrıldım.
Elektrolitik bakır üretimi yüzüstü kalınca,
karşıma başka bir düşünce çıktı.
Seramik üretimi nasıl başladı?
Beyoğlu'nda iki züccaciye mağazası sahibi
olan Pastellas adındaki bir kişinin, kahve
fincanı yapma girişiminde bulunduğunu
öğrenmiştim. Savaş yıllarında dışalımlar
kesilince, kahve fincanı da bulunmaz
olmuştu. Hemen gidip Pastellas'la tanıştım.
O bu konuda bilgisini ortaya koyacak, ben
de elektrolitik bakır için düşünülen yeri bu
işe ayıracaktım. Bu samimi anlaşmadan
doğan işbirliği hemen gelişti. Pastellas'la
ortaklığı 1951'e kadar sürdürdük.
İlk modern Türk ilaç fabrikası...
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, 1950
Haziran'ında özel sanayi girişimlerine
kaynak sağlamak üzere kurulunca, ben de
bir ilaç fabrikası kurmak üzere kredi için
ilk başvuranlardan olmuştum. O sırada
Galata, Mumhane Caddesi'ndeki Aya
Andrea Hanı'nda bulunan beş odalı ilaç
imalathanemde, on işçi çalışmaktaydı.
İlk Seramik Sağlık Gereçleri Fabrikasında...
Kartal Yunus’taki Eczacıbaşı Seramik Fabrikası, bir inşaat şantiyesine dönen Türkiye’de
giderek yepyeni işlevleri gerçekleştirecekti. Tesis, hızla gelişen yapı ve konut kesimlerinin
sermaik sağlık gereçlerini üretecek ve Cumhuriyet döneminin bu alandaki ilk modern
fabrikasını oluşturacaktı. Nejat ve Beyhan Eczacıbaşı, ilk oğulları Bülent Eczacıbaşı’yla
birlikte 1958 Ekim’înde tesisleri gezerken sevinç içindeydi.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İlk işim, bir arsa aramak olmuştu. Uzun
araştırma ve görüşmelerden sonra,
Zincirlikuyu'dan 500 metre kadar ilerde
kurulan Eczacıbaşı İlaç tesislerinin şimdiki
yerini metrekaresi 265 kuruştan almıştık.
Düzenli ve yoğun çalışmalar sonucu,
fabrikayı 11 ayda hazır duruma getirdik.
Fabrikanın açılış törenini 23 Kasım 1952’de
yaptık. Törene Cumhurbaşkanı Celal Bayar,
Seramik sağlık gereçlerine yöneliş...
Kartal'daki seramik tesisinin genişletilmesi
de 1957'de gündeme gelmişti. Giderek
artan nüfusun ve kentleşmenin, ülkenin
konut gereksinimini yoğunlaştırması
doğaldı.
Seramik sanayisinin yapı sektörüyle
en yakın bağlantısı, karo seramik ve
sağlık gereçleri alanındaydı. Bu nedenle
Eczacıbaşı'nın kuracağı yeni tesisin seramik
sağlık gereçlerinde uzmanlaşmasını daha
doğru bulmuştum. Sonuçta da öyle oldu.
Eczacıbaşı Seramik tesisleri seramik sağlık
gereçleri alanında uzmanlaştı. Kartal'da
1966'da yapılan ikinci genişletmeyle
kapasite yılda 15 bin tona yükseltildi.
Kartal Seramik Fabrikaları'nı, 1977 yılında
Bozüyük'te kurulan 20 bin tonluk dört fırınlı
seramik tesisi izleyecekti.
Eczacıbaşı Holding ve İpek Kağıt...
İlaç ve seramik alanlarında çalışan
Eczacıbaşı tesisleri, 1960'lı yılların sonuna
doğru, o günün ölçüleri içinde gelişmelerini
tamamlamış ve yeni kuruluşlar için fon
yaratır duruma gelmiş bulunmaktaydılar. O
sıralarda kağıt, konserve besin ve ambalaj
Sermaye piyasasında öncü: EYH...
üretimiyle ilgili bazı planlarımız vardı.
Yeni girişimler başlamadan önce, bütün
kuruluşları bir 'Holding' altında toplamayı
düşündük. Hazirlıklarımız 1969 yılı sonuna
kadar sürdü ve Eczacıbaşı Holding,
1970 başında kuruldu. Yeni tasarlanan
girişimler içinde ilk devreye giren İpek Kağıt
kuruluşu oldu. Kağıt üretimi, uzun yıllar
kamu kesiminin elinde kalmıştı. 1960’lı
yılların sonuna doğru özel girişimin de
kağıt üretimine yatırım yapması uygun
bulunmuştu. Kağıdın çeşitli alanlarından
biri olan krepli kağıt üretimine girmeyi
benimsemiştik. Bu alanın seçimi için çeşitli
nedenlerimiz bulunmaktaydı. Öncelikle,
krepli kağıdın temizlik ve sağlıkla ilişkisi
vardı. Eczacıbaşı, ilaç, seramik sağlık
gereçleri gibi yöneldiği belli başlı alanlarda
adeta bir “sağlık simgesi” olmuştu. Sonra,
krepli kağıt gereksinimi ülkenin kentleşme
hızı ölçüsünde artıyor ve özlenen turizm
patlamasında da bu sanayi koluna önemli
görevler düşüyordu. Eczacıbaşı Holding'in
o dönemde Türkiye'ye yeterli bir sağlık
kağıtları tesisini meydana getirecek fonları
vardı. Teknoloji bulmak da güç olmadı.
İpek Kağıt, 1970 yılında Karamürsel
tesislerini kendi olanaklarıyla gerçekleştirdi.
1973'te Yakacık'ta kurulan Kaynak Tekniği
fabrikasında da yatırım yine Eczacıbaşı
Topluluğu'nun kaynaklarıyla gerçekleştirildi.
Bilgiyi İsveç'in ünlü Esab kuruluşundan aldık
ama tesisi kendi öz varlığımızla kurduk.
1977'de ise Bozüyük'te ikinci 'VitrA'
seramik fabrikası kurularak çalışmaya
başladı.
İlk kuruluşundan itibaren Eczacıbaşı
Topluluğu'nun bir gün gelip sermaye
piyasasına açılacağını düşünürdüm.
1970'leri bulduğumuz dönemde özel
girişimin artık sermaye piyasasına açılması
zorunluluğu doğmuştu. O tarihlerde
piyasada iki türlü taşınır değer belgesi
vardı: Tahvil ve hisse senedi... Bu iki taşınır
değerin de kendine göre yatırımcıyı çeken
yönleri bulunuyordu ama ayrıca ikisinin de
sakıncalı yanları yok değildi. 1974 yılında
Eczacıbaşı Topluluğu, tahvilin ve hisse
senedinin olumlu yönlerini toplayan ama
ikisinin de sakıncalarını ortadan kaldıran
bir sistem getirdi. Halka açılma'yı böylece
yatırım ortaklığı biçiminde gerçekleştiren ilk
kurum Eczacıbaşı Yatırım Holding olmuştu.
Topluma dönük uğraşlar...
Okul sıralarında ve meslek yaşamımda
normal görevler dışında birçok konuyla da
ilgilendim. Politika, uğraştığım konular içine
girmedi. Hiçbir zaman bir siyasi partiye bağlı
olmadım. Hangi parti programını ülkemin
yararına gördümse, onun yanlısı oldum.
Dışa dönük çalışmalarımda beni neyin
yönlendirdiğini tam değerlendiremiyorum.
Bu kişisel bir eğilim de olabilir, aile görgüsü
de... Babam da ömrü boyunca kendi işi
dışındaki konularla ilgilenmişti. Hangi
nedenle olursa olsun, kendi dar çevremiz
dışına taşıp toplumumuzun sorunlarıyla
ilgilenmenin zorunluluğuna inandım. Bir
kurumu hiçbir maddi yarar beklemeden
meydana getirmek, beni yeni bir tesis
kurmuş olmak kadar mutlu kıldı. Bu kişisel
bir eğilim de olabilir, aile görgüsü de...
Bu eğilimim daha okul sıralarında başlar.
Robert Kolejden mezun olacağım 1932
yılında, Dr. Gates de emekliye ayrılıyordu.
Dr. Gates, 1903-1932 yılları arasında, çok
güç bir dönemde 30 yıl koleje müdürlük
yapmıştı. Beş yıl eğitim gördüğüm ve çok
yararlandığım bu kurumu bu kadar yıl
yöneten Dr. Gates'in özgeçmişini kapsayan
bir kitabı hazırlamanın uygun olacağını
düşünmüştüm. Sanırım, Dr. Gates'in hayatı
epey beğenilmişti. Yine Kolej yıllarımda
'Herald' adında bir dergi çıkarmaya
başlamıştım.n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
SANAYİ TARİHİ
İstanbul Valisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim
Gökay, birçok bakanlar, milletvekilleri,
meslekdaşlar ve dostlar katıldılar. Bu
kutlama özellikle Celal Bayar ve babam
Süleyman Ferit Eczacıbaşı için ayrı bir önem
taşıyordu. İzmir’in ilk Türk eczacılarından
olan Süleyman Ferit ve yakın arkadaşı
Mahmut Celal Bey, daha 1910’ların
İzmir’inde geleceğin Türkiye'sini düşünür;
sanayisiyle, ticaretiyle, bankacılığıyla uğraş
alanlarının bir gün kendi insanımızın elinde
olacağına iman ederlerdi. İlk modern Türk
ilaç fabrikasının açılış törenine katılan iki
arkadaş böylece özlemlerinden birinin daha
gerçekleşmiş olduğunu görmenin mutluluğu
içindeydiler, o gün... Levent'te 1952 yılında
çalışmaya başlayan ilaç fabrikası, dokuma
sektörünün ünlü büyük tesisleri dışında,
özel girişimin de ilk önemli ve büyük
atılımlarından biri olmuştu. Basın ve toplum
gereken ilgiyi gösterdi. İlk yıllarda her
gruptan insanlar haftada iki kez Türkiye'de
ilacın nasıl yapıldığını görmeye geldiler.
47
ÜLKE ARAŞTIRMASI
48
Afrika'nın zengini:
GABON
Gabon, son yıllarda iktisadi yönden son derece güçlenmiştir.
Afrika’da Libya’dan sonra kişi başına düşen milli geliri en
yüksek ülke haline gelmiştir. Bu gelişmenin asıl sebebi,
Lopez Burnu yakınlarında denizde bulunan petrolle, muhtelif
bölgelerde bulunan madenlerin çıkarılıp satılması neticesinde
elde edilen dövizin iktisadi kalkınma için harcanmasıdır.
Nüfus
1.6 milyon (2012 tahmini)
Yüzölçümü
267.667 km2
Başkent
Libreville 754.000 (2010)
Kişi Başına Düşen
Milli Gelir
16.622 Dolar (2012 tahmini)
Büyüme Oranı
%4,3 (2012 tahmini)
Döviz Kuru
1 Euro = 655,96 CFAfr
Başlıca Şehirleri
Port-Gentil (142.000), Franceville (56.000)
Ekonomik Yapı
G
abon ekonomisi büyük ölçüde
petrol, manganez ve orman
ürünlerine dayanmaktadır. Zengin doğal
kaynaklara sahiptir ve az nüfusu ile
Sahra-Altı Afrika ülkelerine kıyasla yüksek
kişibaşına düşen gelire sahip ülkeler
arasındadır.
Gabon’un GSYİH’sı cari fiyatlarla 2010
yılı itibariyle 13 milyar dolar civarındadır.
Gabon ekonomisi 2009 yılında petrol
fiyatlarının düşüşe geçmesi ve kereste ile
manganez fiyatlarının düşük seyretmesi
nedeniyle yüzde 1 küçülürken 2010
yılında toparlanma sürecine girmiştir ve
yüzde 5 civarında büyümüştür. 2011 ve
2012 yıllarında sırasıyla yüzde 5,5 ve
yüzde 3,3 büyüme beklenmektedir. Satın
alma gücü paritesine göre kişibaşına gelir
yaklaşık 15.000 dolardır.
Gabon ekonomisinin dünya
ekonomisinden aldığı pay ise yüzde
0,03’dür. Gabon, eski bir Fransız
sömürgesi olması nedeniyle Fransa ile
ekonomik, politik ve siyasi bağları güçlü
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
bir şekilde devam etmektedir. Gabon’da
tarım sektörü, ülkenin GSYİH’sının yüzde
5’den daha fazlasını oluşturmamaktadır.
Ekonomide öne çıkan ürün petroldür.
Petrol ihracatı, ülke gelirlerinin yaklaşık
yüzde 63’ünü, GSYİH’nın ise yüzde
50’den fazlasını oluşturmaktadır.
Ekonomi Politikaları
Gabon, 2011-2012 döneminde
ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacı
ile bazı planlamalar yapmaktadır. Petrole
olan bağımlılığı azaltma ve doğrudan
2011a
2012b
2013b
2014b
2015b
2016b
5.7
4.3
3.4
3.2
3.9
4.0
247.7
245.8
244.2
243.0
245.0
247.0
Brüt endüstriyel büyüme
6.0
4.3
3.0
3.0
3.9
3.7
Tüketici fiyat enflasyonu
1.2
3.3
3.0
3.1
3.0
2.9
Tüketici fiyat enflasyonu
(yıl sonu)
1.9
2.6
2.9
3.2
3.0
2.7
Kısa vadeli bankalararası
oran
4.3d
4.3
4.3
4.5
4.8
4.8
Hükümet dengesi
(GSYİH yüzde)
6.7
7.0
7.3
7.3
5.7
5.7
Mal ihracatı
(milyar ABD Doları)
10.9
10.8
10.3
10.7
10.4
11.0
Mal ithalatı
(milyar ABD Doları)
3.2
3.5
4.0
4.6
5.3
6.1
Cari işlemler dengesi
(milyar ABD Doları)
3.5
3.7
2.9
2.6
1.6
1.3
Cari işlemler dengesi
(GSYİH yüzde)
21.6
24.0
19.3
17.1
10.1
7.4
Dış borç (yıl sonu; milyar
ABD Doları)
2.7
2.8
2.8
2.8
2.8
2.8
Reel GSYİH büyümesi
Petrol üretimi
a) Economist İstihbarat Birimi tahminleri b) Economist Intelligence Unit tahminleri. c )Yıllık ve
üç aylık veriler d) Gerçekleşen
yatırımları ülkeye getirme alanında
çalışmalar yapılmaktadır. İşlenmemiş
ağaç ürünleri ihracatını yasaklayarak,
katma değer eklenmiş ürünlerin
ihracatına izin verme alanında çalışmalar
yapılmaktadır.
Ekonomide Geleceğe Yönelik
Beklentiler
2011 ve 2012’de yaklaşık ortalama
%5,4 büyüme beklenmekte olup kamu
harcamalarının ve kereste ile manganez
sekötörlerinin desteği ile 2010 yılında
yüzde 6’ya ulaşacaktır. Ayrıca orta vadede
büyüme oranı nüfus artış oranın altında
kalacaktır.
Gabon hükümeti, çeşitliliği arttırmak
amacıyla teşvik programı kapsamında
belirgin bir şekilde altyapı yatırımlarına
yönelmiştir ve petrole bağımlılığı
azaltmaya çalışmaktadır. Bunların
yanı sıra petrol fiyatlarındaki oynaklık,
yaygınlaşan fakirlikle mücadele
sürmeye devam edecektir. Ülkenin uzun
dönemli sorunu ise; petrol rezervlerinin
azalmasından kaynaklanan problemleri
hafifletecek finansal kaynakları
kullanmasıdır. Bu doğrultuda petrolün
bittiği zamana ülkeyi hazırlamak
amacıyla, hükümet yıllık büyüme hedefini
petrol dışı sektörler için yüzde 5 şeklinde
belirlemiştir.
Enflasyon
2010 yılındaki ortalama yüzde 1,5’lik
fiyat artışından sonra 2011 yılında
da fiyat artışlarının devam etmesi
beklenmektedir. IMF tahminlerine göre
2011 ve 2012 yıllarında enflasyon
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
ÜLKE ARAŞTIRMASI
Temel Ekonomik Göstergeler
49
ÜLKE ARAŞTIRMASI
50
oranının sırasıyla yüzde 2,3 ve yüzde 3,4
şeklinde olucaktır. Bu artışın sebebi daha
çok petrol fiyatlarının artması ile birlikte
ithalat maliyetlerinin artması ve yüksek
elektrik su fiyatlarıdır.
başlandı ve Ocak ayında zorunlu tüketim
mallarında vergi kesintilerine ve tavan fiyat
uygulamasına geçildi. Başkan ayrıca özel
sektöre olan uzun dönem borçlanmaları
temizlemek istediğini ve bazı ödemeler için
yerel bankalara borçlanma yoluna giderek
911 Milyar CFAfr para kaynağı sağlamayı
düşündüğünü bildirdi.
Para Politikaları
Para politikası bölgesel bir Merkez
Bankası olan Orta Afrika Ülkeleri Bankası
(Banque des Etats de l’Afrique Centrale
– BEAC) tarafından belirlenmekte ve
yürütülmektedir. Para politikasında öncelik
enflasyonun kontrolü ve CFA Frangı’nın
Euro’ya endeksli durumunun devam
ettirilmesidir. Bankanın bağımsızlığı para
politikasının siyasi etkilerden uzak olarak
belirlenmesi ve sürüdürülmesinin garantisini
oluşturmaktadır.
CFA Frangı, 655,96 CFA Frangı = 1 Euro
olacak şekilde endekslendiğinden, CFA
Frangı’nın dolar karşısındaki değeri,
dolar ve Euro arasındaki değişime göre
belirlenmektedir.
Orta Afrika Ülkeleri Bankası (BAEC),
2009 yılı sonu itibariyle bankaların
sermaye yapılarını yeniden düzenlemeyi
ayrıca borçlanma oranlarını düşürmeyi
amaçlamakta olup bunların yanı sıra istikrarlı
ve esnek olan minimum zorunlu rezerv
politikasını sürdürmeyi devam edecektir.
Döviz Politikaları
BAEC’nin müdahele oranları ve şartları 2010
yılında değişmemiş olup ihale faiz oranı
yüzde 4,25, repo oranı yüzde 6 ve minimum
kredi faiz oranı yüzde 3,25 şeklindedir.
Maliye Politikaları
Gabon’un cari açığı yüksek petrol gelirleri ile
2012 yılındaki daralmadan önce 2011 yılına
kadar artacağı öngörülmektedir. 2011 bütçe
taslağına göre 2010 yılında 2,2 trilyon CFAfr
(4.4 milyar dolar) olan harcama artarak 2,37
trilyon CFAfr olması beklenmektedir.
Buğday fiyatlarının yüksekliği nedeniyle,
Ekim ayında ekmek yardımı yapılmaya
Bölgesel merkez bankası olan Orta Afrika
Ülkeleri Bankası tarafından çıkarılan
ve CEMAC üyesi ülkelerin ortak para
birimi olan CFA Frangı, Fransa ile ile
yapılan özel anlaşmalar sonucu Euro’ya
sabitlenerek konvörtıble hale getirilmiştir.
CFA’nın konvertibilitesi ve istikrarı Fransız
Hazinesi garantisinde bulunmaktadır. Buna
karşılık Orta Afrika Ülkeleri Bankası döviz
rezervlerinin minimum yüzde 50’sini Euro
olarak tutmaktadır. Ayrıca, CFA Frangı’nın
istikrarı sıkı para ve kredi disiplini ile
sağlanmaktadır. FCA Frangı en son 1994
yılında yüzde 50 oranında devalue edilmiştir.
CEMAC dışına yapılacak tüm para
transferleri, yerleşik firmaların yurtdışından
aldıkları krediler de dahil olmak üzere, beyan
edilmek zorunda olup, istatistiki amaçlı özel
kontrol önlemlerine tabi bulunmaktadır.
5 milyon CFA Frangı’nı aşan transferler
Orta Afrika Ülkeleri Bankası tafarından
yetkilendirilmiş bir banka aracılığı ile
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca
ithalat sırasında, karşılığı 100 milyon
CFA Frangı’nı aşan döviz ödemelerinde
gerekli dökümanların otoritelere sunulması
gerekmektedir.
100 milyon CFA Frangı’nı aşan tüm
doğrudan yabancı yatırımların önceden
Finans Bakanlığı’na bildirilmesi
gerekmektedir.
Yabancı işçiler, kazançlarının bir bölümünü
düzenli olarak CEMAC dışına aktarmak
için otoritelere başvuru yapabilirler. Bu
durumdaki bir çalışan net maaşının en fazla
yüzde 20’sini CEMAC dışına aktarabilir.
Ailesi veya bakmakla yükümlü oldukları
CEMAC dışında ise, çalışan, net kazancının
yüzde 50’sine kadarını dışarı çıkarma izni
alabilmektedir.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ÜLKE ARAŞTIRMASI
Hayat Standardı ve İşsizlik
Her ne kadar gelir dağılımı büyük ölçüde
eşit dağılmamış olsa da ülke, kişibaşına
düşen gelir sıralamasında yukarılarda yer
almaktadır. Bu nedenle, değerlendirmelerde
sadece kişibaşına düşen geliri dikkate almak
gerçek durumu görmede yanıltıcı olacaktır.
Zengin kesimi oluşturan yüzde 20’lik nüfus
ülke gelirinin yüzde 90’ını almaktadır.
Yapılan istatistiklere göre yaklaşık olarak
ülke nüfusunun üçte birini oluşturan fakir
kesimin yüzde 27’si ise işsizdir.
51
Sağlık hizmetleri eğitimden sonra
gelen ikinci büyük sorun olup mahalli
polikinliklerin ve tıbbi tedavi kapasitesinin
ivedilikle arttırılması gerekmektedir.
Güvenli içme suyu ve elektrik temini başlıca
problemlerinden biridir. Devlet kurumu her
iki ihtiyacı karşılamaya yönelik yeniden
yapılandırma faaliyetleri sürdürmektedir.
Ayrıca devlet sektörde düzenleyici bir rol
üstlenmeketdir.
2010 yılı insani gelişmişlik indeksi
sıralamasına göre Sahra Altı Afrika
ülkelerinde 0,648 oranla 2. sırada yer
alırken, 169 ülke içinde 93. sırada yer
almaktadır. İnsani gelişmişlik indeksi
sıralaması kişibaşına dayalı sıralamayla
uyuşmamaktadır.
Ortalama yaşam süresi 1980 yılında 54,5
yıl iken bu rakam 2010 yılında 61,3’e ve
ortalama öğrenim süresi ise 2,3 yıldan 7,5
yıla yükselmiştir.
Bölgesel Eğilimler
Orta Afrika Ekonomik ve Para Birliği
(CEMAC): Mart 1994’te Kamerun, Orta
ülkeler arasındaki entegrasyonun tam
sağlanamaması, gümrüklerdeki keyfi
uygulamalar, yerel otoritelerin ortak
ekonomik oluşuma direnç göstermeleri de
mal, hizmet ve kişilerin dolaşımında büyük
engeller oluşturmaktadır.
Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator
Ginesi ve Gabon tarafından kurulmuştur.
Merkezi, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin
başkenti Bangui’dedir. CEMAC’ın temel
amacı üye ülkeler arasında mal, hizmet,
sermaye ve kişilerin serbest dolaşımına
dayalı bir tek pazarın yaratılmasıdır. Bu
amaçla tek para birimine geçilmiş ve CFA
Frangı para birimi olarak kabul edilmiştir.
1 Ocak 1999 itibarıyla CFA Frangı, 655,96
CFA Frangı = 1 Euro olacak şekilde Euro’ya
sabitlenmiştir.
Birlik içerisindeki ticari ilişkiler hali hazırda
beklenen seviyeden çok uzaktır. Birliğin
toplam ithalatının sadece yüzde 2 kadarı,
toplam ihracatının ise yüzde 1’i kadarı
bölge içerisinde gerçekleştirilmektedir. Birlik
içerisinde ticaretin gelişememesinde, ülke
ekonomilerinin birbirlerini tamamlayacak
yapıdan yoksun olmaları yanında,
CEMAC birlik dışından gerçekleştirilen
ithalata ortak gümrük tarifesi
uygulamaktadır. Ortak gümrük tarifesi 4
farklı kategoride uygulanmaktadır. İlaç ve
gübre gibi temel ihtiyaç maddelerine yüzde
5; makine, traktör, buğday vb. ürünlerin yer
aldığı ikinci kategorideki ürünlere yüzde10;
malt, işlenmiş kauçuk gibi aramallara yüzde
20; gıda maddeleri, kozmetik ürünleri, içkiler,
elektrikli ev aletleri gibi tüketim mallarına ise
yüzde 30 gümrük vergisi uygulanmaktadır.
Afrika Birliği (AU): Afrika Birliği 2002’de
kurulmuş olup, 52 ülke üyedir. Avrupa
Birliği’ne benzer yapısı ve hedefleri
vardır. Gine’nin ülkedeki darbe nedeniyle,
Madagaskar’ın ise ülkedeki politik kriz
nedeniyle üyelikleri durdurulmuştur. Eritre
de Somali’deki Radikal İslamcılara destek
verdikleri söylentileri üzerine AU’nun
Birleşmiş Milletler’e tedbir alma çağrısı
üzerine kendi üyeliğini askıya almıştır.
Birliğe ilişkin önemli kararlar yılda iki defa
yapılan genel toplantılarda alınmaktadur.
Sekreteryası Etiyopya’nın başkenti Addis
Ababa’dadır.n
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
GOSB’UN RENKLERİ
52
GOSB Havuz,
GOSB katılımcıları için bir buluşma noktası...
GOSB Havuz alanında; 315m2 büyüklüğünde yüzme havuzu, 16
m2 büyüklüğünde çocuk havuzu, 950 m2 güneşlenme terası, 550
m2 teras cafe ile soyunma odaları, wc/duşların yer aldığı 275 m2
büyüklüğünde bir hizmet binası da yer alıyor.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’UN RENKLERİ
53
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
Sim kartların boyutu değişiyor
TEKNOLOJİ
54
Yeni SIM kart standardı nano-SIM'de son karar verildi. Avrupa
Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü (ETSI) Apple'ın tasarımını
seçti. Kaybedenler ise Nokia, Motorola ve RIM oldu. Apple geçtiğimiz
yılın Mayıs ayında ETSI'ye daha küçük bir SIM kartının standart
olarak kabul edilmesi yönünde bir plan sunmuştu. Darphane
hizmetleri ve güvenli kart üretimi alanlarında çalışan Münih
kökenli Giesecke & Devrient tarafından
üretilmesi planlanan kart, Alman şirketin
web sitesine göre 12,3 x 8,8 x 0,67
mm. ölçülerinde olacak. Bu da yeni
standardın micro-SIM'lerden yüzde 40
daha küçük olması anlamına geliyor.
Akıllı telefon kullanımı arttı
Mobil internet kullanımındaki hızlı büyüme, reklam piyasasında da
‘mobil reklam’ adı altında yeni ve hızla büyüyen bir alan yarattı.
Akıllı telefonu ve tablet bilgisayar kullanıcılarının, kullandıkları
uygulamalarda karşılaştıkları reklamlar, 25 milyon liralık mobil
reklam pazarı yarattı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
raporuna göre 2009 yılında 7.1 milyon olan mobil internet kullanıcı
sayısı, 2012 yılında ortalama 5 katına çıkarak 34.9 milyona yükseldi.
Windows 8 sıradışı özellikleriyle şaşırtıyor
Microsoft'un işletim sistemlerinin son üyesi Windows 8'in detayları
ortaya çıktı. Özellikle bir önceki sürüm olan Win 7 ile -Vista'daki
şikayetleri dikkate alan Microsoft, kullanıcıların beğenisini
kazanacak özelliklerle piyasaya çıkıyor. Microsoft, Windows'u sadece
bilgisayarlara göre değil, tablet bilgisayarlarla mükemmel bir uyum
kuracak şekilde tasarladı. Windows 8, alışılageldik Windows işletim
sistemlerinden çok
farklı özellikleri
ile dikkat çekiyor.
Windows Phone‘da
olduğu gibi Windows
8'de de START
menüsünü artık yok.
HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Quattro’nun mucidinden Audi e-bike!
Audi’nin Almanya’daki üretim merkezi Ingolstadt mühendisleri
tarafından geliştirilen konsept Audi e-bike, ultra hafiflik, e-tron
elektrik motoru teknolojisi ve connect bilişim teknolojisi gibi
markanın üç büyük tasarım felsefesini buluşturuyor.
Telefonlarda ful HD oluyor
5 inç boyunda Full HD 1920 x 1080p
çözünürlüğe sahip yeni ekran paneli
yolda. 440 ppi değerindeki ekran, AHIPS teknolojisi ile üretiliyor. Bu da geniş
görüntü açısı ve hızlı tepkime anlamına
geliyor. Yani ekran çözünürlüğünün yanında
daha başarılı görüş açısı ve hız sunuyor.
2012'nin ikinci yarıyılında piyasaya
çıkabilecek olan ekran panelini kullanan
cihazlar ne zaman çıkar merak konusu.
USB’den çalışan monitör
Philips 221S3UCB/00 USB
monitör, 21,5 inç büyüklüğünde
LCD ekrana sahip. Güç ve dijital
görüntü alımını tek bir USB 2.0
kablosuyla gerçekleştirebiliyor.
Philips USB monitör böylece
ekstra bir prize gerek duymadan
ve kablo kalabalığına neden
olmadan rahatlıkla kullanılabiliyor.
Türk bilim adamlarından büyük buluş
Türk Bilim Adamlarının buluşu sayesinde vücudunda implant, stent,
kalp ve beyin pili taşıyanlar artık emara (MR) girebilecek. Ulusal
Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (UMRAM) yöneticisi Prof.
Dr. Ergin Atalar, ''Kalp ve beyin pilleri nasıl değiştirilirse emar (MR)
cihazına girebilir'' sorusundan hareketle kalp ve beyin pillerinin MR
uyumluluğunu araştırdıklarını söyledi.
TEMMUZ 2012
TARİH
FUARIN ADI
KONUSU
BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI
4 Tem 12
8 Tem 12
20. Malatya Fuarı
Sanayi ve Ticaret Ürünleri
Elektrikli Ev Eşyaları, Dayanıklı Tüketim Malları, İnşaat
Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Seramik, Nalburiye, Hırdavat,
Sanayi Ürünleri, Ticaret Malları
Malatya Belediyesi
Fuarcılık Hizmet. Kültür
ve Sanat Etkinlik. Tic.
A.Ş.-Malatya
YER
4 Tem 12
8 Tem 12
9. Çorum Sanayi, Ticaret ve
İstihdam Fuarı
Sanayi ve Ticaret Ürünleri
Tekstil, Hazır Giyim, Gıda, Kozmetik, Züccaciye, Kitap,
Kırtasiye, Dayanıklı Tüketim, Takı, Reklam, Mobilya, İnşaat
Tureks Uluslar arası
Fuarcılık Ltd. Şti.-Çorum
4 Tem 12
8 Tem 12
YAPITECH 2012 11.Uluslararası
Yapı Ürünleri ve Teknolojileri
Fuarı
Yapı Ürünleri ve Teknolojileri
İnşaat Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Seramik, Nalburiye,
Hırdavat, Tesisat
ADG Fuarcılık Ltd. Şti.
Trabzon
AĞUSTOS 2012
TARİH
FUARIN ADI
KONUSU
BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI
YER
25 Ağu 12
30 Ağu 12
17. Afyonkarahisar Zafer Fuarı
Ticaret ve Sanayi
Gıda, İnşaat, Tarım, Mobilya, Tekstil, Otomotiv
ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti.
Afyonkarahisar
25 Ağu 12
30 Ağu 12
5. Tarımtech 2012
Traktör ve Ekipmanları
Traktör ve Ekipmanları
Renkli Fuarcılık Ltd. Şti.
Tekirdağ
25 Ağu 12
1 Eylül 12
Konya Tohum 2012
2.Tohumculuk Fidancılık, Bahçe
Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama,
Gübreleme ve Ekipmanları Fuarı
Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe
Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama,
Gübreleme, ve Ekipmanları
Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele,
Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları
Tüyap Konya Fuarcılık
A.Ş.-Konya
29 Ağu 12
2 Eylül 12
32. International Bodrum Yacht
Show 2012
Yatçılık ve Yat Ekipmanları
Yelkenli ve Motor Yatlar, Katamaranlar, Kabin Cruıser’lar, Yat
Aksesuarları, Dıştan ve İçten Takma Deniz Motorları, Sürat
Tekneleri, Şişme Botlar
İnterteks Uluslararası
Fuarcılık A.Ş.
Muğla
31 Ağu 12
9 Eylül 12
81. İzmir Enternasyonal Fuarı
Genel Ticaret
Sağlık, Gıda, Otomotiv, Ticari Araç, İş Makineleri,
Genel Makine, Mobilya, Finans İletişim Teknolojileri ve
Telekomünikasyon
İZFAŞ İzmir Fuarcılık
Hizmet. Kültür ve Sanat
İşleri. Tic.A.Ş - İzmir
TARİH
FUARIN ADI
KONUSU
BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI
5 Eylül 12
9 Eylül 12
Afyonkarahisar Otomobil, Ticari
Araçlar ve Yan Sanayi Fuarı
Ticaret ve Sanayi
Gıda, İnşaat, Tarım, Mobilya, Tekstil, Otomotiv
ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti.
Afyonkarahisar
25 Ağu 12
30 Ağu 12
5. Tarımtech 2012
Traktör ve Ekipmanları
Traktör ve Ekipmanları
Renkli Fuarcılık Ltd. Şti.
Tekirdağ
25 Ağu 12
1 Eylül 12
Konya Tohum 2012
2.Tohumculuk Fidancılık, Bahçe
Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama,
Gübreleme ve Ekipmanları Fuarı
Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe
Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama,
Gübreleme, ve Ekipmanları
Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele,
Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları
Tüyap Konya Fuarcılık
A.Ş.-Konya
29 Ağu 12
2 Eylül 12
32. International Bodrum Yacht
Show 2012
Yatçılık ve Yat Ekipmanları
Yelkenli ve Motor Yatlar, Katamaranlar, Kabin Cruıser’lar, Yat
Aksesuarları, Dıştan ve İçten Takma Deniz Motorları, Sürat
Tekneleri, Şişme Botlar
İnterteks Uluslararası
Fuarcılık A.Ş.
Muğla
31 Ağu 12
9 Eylül 12
81. İzmir Enternasyonal Fuarı
Genel Ticaret
Sağlık, Gıda, Otomotiv, Ticari Araç, İş Makineleri,
Genel Makine, Mobilya, Finans İletişim Teknolojileri ve
Telekomünikasyon
İZFAŞ İzmir Fuarcılık
Hizmet. Kültür ve Sanat
İşleri. Tic.A.Ş - İzmir
5 Eylül 12
9 Eylül 12
Afyonkarahisar Otomobil, Ticari
Araçlar ve Yan Sanayi Fuarı
Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet, LPG Sisteemnleri,
Yan Sanayi
Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları,
Yedek Parça, Oto Müzik Sistemleri, Modifiye, Garaj ve Servis
Ekipmanları
ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti.
Afyonkarahisar
6 Eylül 12
9 Eylül 12
Agrotec’2012 16.Uluslararası
Tarım ve Tarım Teknolojileri
Fuarı
Tarım Makine ve Ekipmanları
Tarım Makinaları, Zirai İlaçlar, Hayvancılık ve Sera
Ekipmanları
İnfo Uluslararası Fuar
Tan. Org. A.Ş.
Ankara
6 Eylül 12
9 Eylül 12
All Green Expo 2012 Yeşil
Ekonomi ve Enerji Verimliliği
Fuarı
Çevreye Duyarlı Ürünler ve Enerji
Verimliliği
Enerji ve Çevreye Duyarlı Ürünler Yeşil Ekonomi
İstanbul Fuarcılık A.Ş.
İstanbul
6 Eylül 12
9 Eylül 12
Gıda 2012 Worldfood İstanbul
20.Uluslararası Gıda Ürünleri ve
Teknolojileri Fuarı
Gıda Ürünleri ve Teknolojileri
Süt, Et, Şekerleme, Konserve, Çay Ve Kahve, Organik, Deniz
Ürünleri, Dondurulmuş ve Hazır Gıda, Gıda Katkı Maddeleri,
İçecekler, Yağlar, Bakliyat, Baharat
E Uluslararası Fuar ve
Tanıtım Hizmetleri A.Ş.
İstanbul
6 Eylül 12
9 Eylül 12
IPACK 2012 27.Uluslararası Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme
Sistemleri Fuarı
Ambalaj, Paketleme ve Gıda
İşleme Sistemleri
Ambalaj ve Makineleri, Paketleme, Etiketleme, Kolileme,
Dolum, Streç Ambalaj, Paketleme Makineleri, Cam
Ambalajlar, Plastik Çemberler Ve Makineleri
E Uluslararası Fuar ve
Tanıtım Hizmetleri A.Ş.
İstanbul
EYLÜL 2012
YER
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012
FUARLAR TAKVİMİ
Yurt İçi Fuar Takvimi
55

Benzer belgeler