TİMReport - Türkiye İhracatçılar Meclisi

Transkript

TİMReport - Türkiye İhracatçılar Meclisi
"İş dünyası
demokrasiye
sahip çıktı."
Binali Yıldırım
Başbakan
TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ RESMİ YAYIN ORGANI
1 Eylül 2016 / Sayı: 139
iHRACATÇI
TÜRKiYE'NiN
KALDIRACI
TİM
ÖNCÜLÜĞÜN
DE
500 İHRACAT
ÇI
CUMHURBAŞ
KANI
İLE BULUŞTU
TİM imaj kampanyasının
öncüsü olacak
15 Temmuz sonrası
26 ülkeye seferberlik
İhracatın gizli
şampiyonları aranıyor
Rusya ile yeni dönem
ihracatı kalkındıracak
Türkiye’den Dünya Denizlerine...
Tersan,Yeni İnşa Tersanesi
Acı Çeşme Mevkii Boğaziçi Cad.No:28,
Tavşanlı Altınova,Yalova,Turkey
Tel:+90 226 465 62 00
Tersan,Tamir ve Havuz Tersanesi
Tersaneler Caddesi, No:48
Tuzla Istanbul,Turkey
Tel:+90 216 446 25 55
[email protected]
www.tersanshipyard.com
BAŞKANDAN
Türkiye birlikte daha güçlü
1
MEHMET BÜYÜKEKŞİ
TİM Başkanı
Cumhuriyet tarihinde
benzeri görülmemiş bu
bedbaht olayın aynı
zamanda ekonomimizde bir
manivela rolü üstlenmesini
şükranla karşılıyoruz. İlan
edilen OHAL sürecinde
dahi ekonomimiz ve
ihracatçılarımız için ardı
ardına önemli gelişmeler
hayata geçirildi.
5 Temmuz gecesi yalnızca
ülkemizin varlığına bütünlüğüne
değil insanımızın canına kasteden
hain bir darbe girişimini arkamızda
bıraktık. Sayın Cumhurbaşkanımızın
basiretli ve soğukkanlı duruşu tüm
milletimizde büyük bir heyecan yarattı.
Ülkemiz, demokrasimiz milletimizin
ellerinde yeniden hayata döndü. Biz
de 65 bin ihracatçının temsilcisi olarak,
bu onursuz terörist girişimin başladığı
ilk saatlerde ilgili bütün STK ve iş
dünyasının ileri gelenleriyle ortak bir
tutum sergileyerek “Demokrasinin, Milli
İradenin ve Hükümetimizin Yanındayız”
dedik. Daha olaylar yatıştırılmamışken
temaslarda bulunmak üzere ticaret
heyetimizi Panama ve Guatemala’da
uğurladık. Evet, bunu ihracatçı camiası
olarak yüksek bir bilinçle yaptık. Çünkü
dış dünyaya “Türkiye’de her şey yolunda,
sorun yok” mesajını o gün hemen
vermeliydik. Aynı şekilde, Türkiye’deki
tüm yabancı misyonlara, yurtdışında
bağlantı halinde olduğumuz STK’lara,
uluslararası basın kuruluşlarına, yatırım
bankalarına, kredi derecelendirme
kuruluşlarına ve ihracatçılarımız
aracılığıyla Türkiye’den ürün ithal eden
herkese ekonominin tüm kurumlarıyla
daha etkili bir şekilde çalışmaya devam
ettiğini, hiçbir şeyin farklı olmadığını izah
eden farklı mektuplar gönderdik. Pek
çoğundan olumlu geri dönüşler almaya
da devam ediyoruz.
Cumhuriyet tarihinde benzeri
görülmemiş bu bedbaht olayın aynı
zamanda ekonomimizde bir manivela rolü
üstlenmesini ise şükranla karşılıyoruz.
İlan edilen OHAL sürecinde dahi
ekonomimiz ve ihracatçılarımız için
ardı ardına önemli gelişmeler hayata
geçirildi. Mütemadiyen dile getirdiğimiz
“yeşil pasaport” talebimiz yasalaştı. Son
üç yılda yıllık ortalama ihracat tutarı
Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği
değerin üzerinde olan firma yetkililerine
iki yıl süreyle yeşil pasaport verilebilecek.
Böylece, ihracatçılarımızın vize işlemleri
sebebiyle zaman kaybı yaşamalarının
önündeki engellerin ortadan kalkacağını
umuyoruz. Taleplerimiz arasında yer
alan Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerine
destek verilmesi hususunda yönetmelik
Meclisimiz tarafından onaylandı. Ayrıca,
yatırımcılar açısından büyük önem
taşıyan “Türkiye Varlık Fonu”nun
kurulmasıyla ile ilgili gelişmeleri de
yakından takip ediyoruz.
Cumhurbaşkanımızın Rusya ziyareti
ile ilişkilerimizin düzelmesini, dış
ticaretimizin eski seviyelere dönerek
hedefimiz olan 100 milyar dolara
yükselmesini bekliyoruz. Düzenlediğimiz
İhracatçı Eğilim Anketi Araştırması’nın
2016 üçüncü çeyrek sonuçları da
karşılıklı atılan olumlu adımlar sonrası,
Rusya’nın ihracatçılar için hedef ülkeler
sıralamasında tekrar ikinci sırada yer
aldığını gösteriyor. Dış ticaretimizde
çok eski ve köklü bir partnerimiz olan
Rusya’ya yönelik ihracatçılarımızın
motivasyonunu yeniden yüksek görmek,
ihracatımızda büyük sıçrayışların
habercisi olduğunu ortaya koyuyor.
İhracatçımızın inanç ve çalışkanlığıyla her
zorluğun üstesinden geleceğini biliyoruz.
Ülkemiz ihracatına yönelik algı
oluşturulmasını hedefleyen bir başka
büyük projemiz olan Türk Ticaret
Merkezleri (TTM) ile ilgili çalışmalarda
da sona yaklaşıldığını paylaşmak isterim.
Proje kapsamında, dünyada ticaretin
merkezi kabul edilen bölgelerde 365 gün
fuar anlayışıyla çalışacak olan TTM’leri
kurmaya başladık. Çok yakında bu
merkezler İran, ABD, Dubai, İngiltere,
Almanya, Japonya, Kenya, Rusya gibi
çeşitli ülkelerde faaliyetlerine başlayacak.
Sürdürülebilir bir kalkınma ve ülke
refah seviyesini artırmak için ihracatımız
lokomotif görevini bu süreçte de
sürdürmeye büyük bir isteklilikle devam
edecektir.
KÜNYE
30
BULUŞMA
Türkiye’yi
ihracatçılarla
ayağa
kaldıracağız
SAHiBi:
TİM adına Genel Sekreter
Dr. Halil Bader Arslan
YAYIN KURULU:
Mustafa Çıkrıkçıoğlu
Tahsin Öztiryaki
Süleyman Kocasert
Bülent Aymen
Şahin Oktay
Okan İnce
YÖNETİM YERİ:
Sanayi Caddesi Dış Ticaret
Kompleksi Yenibosna-İstanbul
T: (212) 454 04 71 F: (212) 454 04 13
www.tim.org.tr
YAYIN TÜRÜ:
Süreli yerel dergi
YAPIM:
68
İmaj
kampanyasının
önücüsü TİM
olacak
YAYIN DİREKTÖRÜ:
Erkan Ersöz
[email protected]
DOĞU-BATI
DÜNYA
AHENK 50
6
İÇİNDEKİLER
Rusya ile
yeni sayfa
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin, Ankara-Moskova
arasındaki uçak krizinden sonra
ilk kez bir araya geldi.
66
Uzay
madenciliğine
adım adım
İNOVASYON
14
BÜYÜME
Vergi borçları
yeniden
yapılandırılıyor
Milyonlarca vatandaşın
beklediği vergi affı
yasası TBMM’de
onaylandı.
Darbe girişimi
ihracatçının
hedeflerini
saptırmadı
78
EDİTÖRLER:
Bülent Onur Şahin
[email protected]
Elif Ceren Çıngı
[email protected]
Tuğba Uprak
[email protected]
GRAFİK TASARIM:
Elif Gülaydın
[email protected]
FOTOĞRAF:
Fatih Yalçın
[email protected]
REKLAM DİREKTÖRÜ:
Özgür Seyhan
[email protected]
Y
Y
ADRES:
Küçük Mucizeler Yayıncılık
ve İletişim Hizmetleri Ltd. Şti.
Darülaceze Cad. Bilaş İş Merkezi
A Blok No: 31 K: 6 D: 63
Şişli-İstanbul
T: (212) 211 68 53
F: (212) 211 56 54
K
A
s
BASKI VE CİLT:
Promat Basım Yayın San. Tic. A.Ş.
Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak
No:34 Esenyurt-İstanbul
4
Timreport, TİM üyelerine ücretsiz
olarak dağıtılır. Alıntı yapılması yazılı
izne bağlıdır.
Lond
Yürüyelim arkadaşlar
Yanınızda Akbank var
KOBİ’ler ihracat yapıyor, Türkiye kazanıyor.
Akbank, ülkenin dört bir yanında ihracatla büyümek isteyen herkese
sonuna kadar destek oluyor. Haydi, yürüyelim arkadaşlar!
444 23 23
BÜYÜME / MAKALE
İnovasyonla meyveleri
topluyoruz
Ü
DR. HALIL BADER ARSLAN
TİM Genel Sekreteri
15 yılda ihracatımız dolar
bazında beş, miktar bazında
iki katına çıktı. TİM olarak,
katma değeri yükseltmek
için çalışmayı sürdürüyoruz.
Milli gelirde Ar-Ge harcama
payını kesintisiz artıran ilk 5 ülke
Kriz
İyileşme
2008
2010
2012
Mısır
100
177
229
Çin
100
143
189
Arjantin
100
128
165
Polonya
100
127
166
Türkiye
100
121
147
Özel sektörün Ar-Ge harcama
payı artışında ilk 5 ülke
Kriz
İyileşme
2008
2010
2012
Polonya
100
109
199
Çin
100
144
196
Türkiye
100
116
150
Macaristan
100
125
152
Kore
100
118
152
lkemizin yoğun gündemi
içerisinde farklı bir şeyler
söyleyebilmek oldukça
zor. Ancak zor günlerdeki
sevindirici gelişmeler, özellikle TİM
olarak bizlere vizyoner hedeflere
odaklanmada güçlü bir motivasyon
veriyor. 2007'den itibaren Dünya
Fikri Mülkiyet Örgütü ile başlıca
akademik kuruluşlar tarafından her
yıl yayımlanan Küresel İnovasyon
Endeksi’nin geçtiğimiz günlerde
açıklanan 2016 sonuçlarından
bahsediyorum. Dünya nüfusunun
yüzde 92,8’ini ve milli gelirinin yüzde
97,9’unu oluşturan 128 ülkeyi kapsayan
endeksin bu yılki sonuçlarına göre,
Türkiye gurur verici bir şekilde 16
basamak birden ilerleyerek 42’nci
sıraya yükseldi ve önceki yıl ülkemizin
üzerinde yer alan Meksika,
Rusya, Şili gibi ülkeleri geride
bıraktı. İlerlemeden biri de orta
2014
gelirli ülkeler arasında dördüncü
sırada yer almamız. Orta gelirli
300
ülkeler listesinin ilk sırasında,
231
bu yıl en inovatif ilk 25 ülke
arasına katılan Çin geliyor. Onu,
171
Bulgaristan, BAE ve Türkiye
185
takip ediyor. Türkiye ayrıca üç
172
ana göstergede ve inovasyon
verimlilik katsayısında ilerleme
kaydederek bölge ekonomileri
arasında da 4'üncü sıraya
ilerlemiş durumda. İlk üçte,
İsrail, Güney Kıbrıs ve BAE
2014
yer alıyor. İnovasyon verimlilik
katsayısı sıralamasında ise
279
tüm ülkeler arasında 13’üncü
244
sırada, Kuzey Afrika ve Batı
Asya bölgesinde ilk sırada yer
193
alıyoruz. Ar-Ge harcamalarının
188
milli gelirdeki payına bakıldığında
172
Türkiye’nin en iyi performans
sergileyen 5'inci ülke olduğu
görüyoruz. 2008 krizinden 2014'e
kadar Ar-Ge harcamalarının milli gelir
içindeki payını kesintisiz olarak artıran
ilk beş ülkenin gelişimini göstermesi
bakımından oldukça önemli. Tabloya
özel sektörün Ar-Ge'ye ayırdığı pay
olarak baktığımızda ise Türkiye’nin
performansını daha da artırarak 3’üncü
sıraya yükseldiğini görüyoruz.
Şüphesiz ki bu gelişmeden en fazla
TİM ve İhracatçı Birlikleri olarak biz
memnunuz. Özellikle 2008 küresel
krizinden bu yana ihracatımızın miktar
olarak değil, değer olarak artması için,
üretimin marka, tasarım, Ar-Ge ve
inovasyon ile gelişimi için elini taşın
altına koyan, faaliyetlerini bu amaçla
planlayan, bütçesinin önemli bir
bölümünü ayıran bir teşkilatız.
TİM olarak beş yıldır düzenlediğimiz
İnovasyon Haftası etkinliklerine çeyrek
milyona yakın kişi ve şirket katıldı.
Bu vesileyle 27-28 Ekim’de ikincisini
düzenleyeceğimiz Adana İnovasyon
Haftası’na ve 8-10 Aralık’ta İstanbul’da
düzenleyeceğimiz Türkiye İnovasyon
Haftası’na hepinizi bekliyoruz.
Bu yılbaşında yeni kanunun getirdiği
olumlu düzenlemeler ile ihracatçılar
olarak 250 Ar-Ge, 500 tasarım merkezi
kurmayı vaat ettik. Bu konudaki
fiili çalışmalarımız başladı. İhracatçı
firmalara mentörlük vereceğimiz
projemiz iki ay önce uygulamaya
geçti. Sonbaharda Türkiye Tasarım
Haftası’nda 500’e yakın tasarım
projesini kamuoyu ile paylaşacağız.
Son 15 yılda ihracatımız dolar bazında
beş, miktar bazında iki katına çıktı. TİM
olarak, bu makasın daha da açılması
için, yani sattığımız ürünlerde katma
değerin daha da yükselmesi için
çalışmalarımıza devam ediyoruz.
DÜNYA / RAPOR
Analistlerin 2017 petrol tahmini 57 dolar
Analistler, 2017 yılında petrol fiyatlarında yükseliş
öngörüyor. Petrol fiyatları, rafinerilerin arz fazlası oluşturmasıyla, iki aydan daha kısa bir süre içinde yüzde
20'nin üzerinde düşüş kaydetti. Petrolün düşüşü, rafine
etme marjlarının azalmasına neden oldu ve Exon Mobil
Corp., BP Plc ve Royal Dutch Shell Plc.'nin karlarını
olumsuz etkiledi. Buna karşın, Bloomberg anketine
katılan 20'nin üzerinde analistin 2017 ortalama petrol
fiyatlarına ilişkin tahminlerinin medyanı 57 dolar
seviyesinde bulunuyor. Deutsche Bank AG stratejisti
Michael Hsueh'e göre fiyatlardaki iyileşme kademeli
olacak. Arz fazlasının azalması uzun sürecek ve bu
petrol fiyatlarının kademeli olarak artacağı anlamına
geliyor. 2017 yılında petrol fiyatının 53 dolar seviyesine tırmanmasını bekleyen Hsueh, “Çok bir yeniden
dengelenme sürecinde bulunan bir piyasayla karşı
karşıyayız ve 2017'nin ikinci çeyreğine kadar ciddi bir
geri çekilme beklemiyorum. Fakat bu geri çekilmeler,
küresel stokları eritmek için gerekli, yine de bu durum
2018'e kadar sürecek gibi görünüyor” dedi.
8
Fed’den Eylül açıklaması
New York Fed Başkanı William Dudley,
istihdam piyasasının güçlenmesi ve ücretlerde
artışa işaret eden verilerin artmasıyla birlikte
ABD'de faizlerin yakında artırılabileceğini
söyledi. Dudley, Fox Business Network'e yaptığı
açıklamalarında, "Faizleri daha da yükseltmenin uygun olduğu bir noktaya yaklaştığımızı
düşünüyorum" dedi. Dudley, Eylül ayı ortasında
yapılacak olan para politikası toplantısında faiz
artırım kararı alınıp alınamayacağı hakkında,
"Mümkün olduğunu düşünüyorum... Verilerin
nasıl geldiğini görmeliyiz" dedi.
Suudi Arabistan piyasa düzenlemelerini gevşetiyor
Suudi Arabistan, petrol fiyatlarındaki düşüşün
yaşandığı bir dönemde hisse senedi piyasalarına yatırım yapmak isteyen yabancılara yönelik yeni düzenlemeler getirdi. Suudi Arabistan
Sermaye Piyasaları Düzenleyici Kurumu'ndan
yapılan açıklamaya göre, 4 Eylül'de yasallaşması beklenen düzenlemeler kapsamında,
Suudi Arabistan hisse senetleri piyasalarına
yatırım yapmak isteyen yatırımcıların toplam
18,75 milyar riyal yerine 3,75 milyar riyal
yönetim altındaki varlığa sahip olması yeterli
olacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların tek bir
şirkette yüzde 10'a kadar paya sahip olmasının önü açılacak, daha önce bu oran yüzde 5
seviyesindeydi.
Sermaye piyasaları düzenleyici kurumundan
yapılan açıklamaya göre, değişiklikler
2017'nin ilk yarısından önce geçerli olacak.
Suudi Arabistan petrol fiyatlarının geçen iki
yılda yarıdan fazla düşmesiyle, dünyanın belki
de en kapalı borsalarından birini daha açık
hale getiriyor.
Çin'de ekonomik veriler yavaşlamayı gösteriyor
Çin ekonomisinde son dönemde görülen
istikrar, sanayi üretimi, perakende satışlar
ve yatırımların Temmuz ayında yavaşlaması ile teklemeye başladı. Sanayi üretimi
Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 6 yükseldi. Perakende satışlar geçen
ay yüzde 10,2 tırmanırken, sabit sermaye
yatırımları yılın ilk yedi ayında yüzde 8,1
genişledi. Tüm bu veriler ekonomistlerin
tahminlerinin altında kaldı. Yaşanan bu
yavaşlama politika yapıcıların karşı karşıya
olduğu ikilemi artırdı; büyümeyi finansal
istikrarı tehlikeye atan bir yol olan ucuz
kredi ile destekleme ya da borçlanma genişlemesini, ekonomiyi yavaşlatacak olmasına
karşın azaltma. Yavaş seyreden küresel
büyümeden destek gelmemesi ve ülke
içinde işletmelerin yatırım yapmada isteksiz
olması ile birlikte, hükümet bu yıl, gösterge
faizi indirmekten kaçınmasına karşın mali
desteği daha da artırdı. Singapur'da Commerzbank AG kıdemli ekonomisti Zhou Hao,
"Büyük endişe hala yavaş yatırımlar. Merkez bankası reel ekonomiyi desteklemek
için gevşeme eğilimini sürdürecek ve bu yıl
bir faiz indirimi ya da zorunlu karşılıklarda
indirim dikkatlerden uzak tutulmamalı"
şeklinde görüş bildirdi.
9
DÜNYA / RAPOR
IMF'ten ECB'ye uyarı
IMF ekonomistleri, Avrupa Merkez Bankası'na (ECB) Euro
Bölgesi ekonomisi için tekrar teşvike ihtiyaç duyulması halinde hâlihazırda negatif seviyede olan faizleri daha da indirmek
yerine varlık alımlarına odaklanması gerektiği uyarısında
bulundu. Raporlarında, "Eğer kredi faizlerinde ayarlama
olmaz veya mudiyer bankalardan mevduatlarını çekerler
ise ek faiz indirimleri para politikasının etkinliğini zayıflatır"
değerlendirmesine yer verdiler.
Yu
10
Ku
da
öze
tüm
Vf_I
Zuhal Müzik, “iyi ki
Vodafone’a geçmişiz” diyor
Zuhal Müzik, yurtdışında Red Business’la Türkiye’deymiş gibi
rahat rahat konuştu, internete girdi.
Siz de Vodafone’a gelin, işinizi yarına hazırlayın.
IYIKI yazın, 4946’ya gönderin, gelelim.
Vodafone
“Yurtdışında telefonumu rahatça
kullanıyorum, ay sonu sürpriz faturayla
karşılaşmıyorum. İyi ki Vodafone’a geçmişiz.”
Ali Sungurlu
Zuhal Müzik Genel Müdürü
#iyiki
Yurtdışında kullanım, Her Şey Dahil Pasaport ile 51 ülkede, günde ek 12,90 TL’dir.
İşOrtağım
Kurumsal abonelere sunulan Red Business Tarifelerinin aktif aboneleri; internet, SMS ve her yöne dakikalarını, geçerli ülkelerde, Türkiye ve bulundukları ülke yönünde, KDV ve ÖİV
dahil günlük tarifelerine ek 12,90 TL’ye kullanabilirler. Hesaplamalar Türkiye saatine göre 24:00’e kadar olan abone kullanımlarına göre yapılır. Vodafone’un, kampanya ve tarife
özelliklerinde ve ücretlendirmesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından belirlenen usullere uygun olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. 4946’ya gönderilen SMS’ler
tüm operatörler için ücretsizdir. Detaylar ve geçerli ülkeler için: vodafone.com.tr/redbusiness
BÜYÜME / MAKALE
İhracat için
daha çok destek zamanı
Y
DR. CAN FUAT GÜRLESEL
Bankaların ihracat ve
döviz kazandırıcı hizmetler
için verdikleri kredilerin
risk ağırlığının yılbaşına
kadar düşürülmelidir.
Böylece bankalar döviz
cinsi kredi kullanımına
teşvik edilmelidir. Gümrük
işlerinde kırımızı hat vb
uygulamaların bir süreliğine
askıya alınmalı veya
azaltılmalı, böylece hızlı
üretim ve teslimatın önü
açılmalıdır.
12
aşamış olduğumuz darbe
girişimi ve ardından oluşan
mevcut koşullar içinde
ihracat her zamankinden
çok desteğe ihtiyaç duymaktadır.
Verilebilecek desteklere ilişkin
önerilerimiz aşağıdadır;
Eximbank kredilerinde teminatların
azaltılması ile mevcut teminatlar
ile daha yüksek kredi limitleri
sağlanması ve böylece aynı
teminatlar ile daha çok kredi
kullanılması sağlanmalıdır.
Eximbank kredilerinin kapatma
taahhütleri 1-2 ay uzatılmalıdır.
Böylece ihracatçılar mal bedelini
getirip 1-2 ay kullanarak nakit
açısından rahatlatılmalıdır. Buna
paralel olarak aynı dönemde Dahilde
İşleme Rejimi Kapatmaları için de
süreler uzatılmalıdır.
Eximbank’ın tüm kredi türlerinde
yeni kullanımlarda vadeler bir
kereliğine 30-60 gün uzatılmalıdır.
Böylece ihracatçılar için nakit
akışında bir rahatlama sağlanmış
olacaktır. Kredi Garanti Fonu
bankalardan kullanılan ihracat ve
döviz kazandırıcı hizmet kredileri
için özel bir garanti programı
oluşturmalı ve uygulamalıdır.
Burada ilave teminat alınmamalı,
garanti primi çok düşük
uygulanmalıdır.
Bankaların ihracat ve döviz
kazandırıcı hizmetler için verdikleri
kredilerin risk ağırlığının yılbaşına
kadar düşürülmelidir. Böylece
Bankalar döviz cinsi kredi
kullanımına teşvik edilmelidir.
Gümrük işlerinde kırımızı hat
vb uygulamaların bir süreliğine
askıya alınmalı veya azaltılmalı,
böylece hızlı üretim ve teslimatın
önü açılmalıdır. Katma Değer
Vergisi iadelerinin hızlandırılması,
dosyaların kapatılması ve ödemeler
için yarı zamanlı çalışma veya
sözleşmeli memur ile insan kaynağı
desteği sağlanmalıdır. Ekonomi
Bakanlığı tarafından sağlanan ihracat
desteklerinde limitler bir kereliğine
yüzde 15-25 arasında artırılmalıdır.
Böylece destek olanağı artırılmalıdır.
Alıcıların ayağına gitmek zorunda
kalan ihracatçıların yurtdışı seyahat
ve vize harcamalarının tamamı
yeni bir program ile yılsonuna
kadar desteklenmelidir. Benzer
şekilde yurtiçi fuarlara katılacak
yabancı alıcı ve müşterilerin
seyahat ve konaklama harcamaları
da karşılanmalıdır. Yurtdışında
mağazası bulunan Türk markalarının
bayi ve benzeri perakende kanalı
sahiplerinin Türkiye’ye yapacakları
seyahat harcamaları da yılsonuna
kadar desteklenmelidir.
İhracatçılar ile birlikte diğer tüm
kesimlere de uygulanabilecek
destekler olabilecektir;
2016 yılı Ağustos ve Kasım
aylarında yapılacak olan peşin
vergi ödemelerinin yeni yıla
ötelenmesi veya üçer taksit ile
alınması firmaların nakit akışını
rahatlatacaktır. Yurtiçi işlerden
kaynaklanan KDV iadelerinin/
alacaklarının ödemesinin
hızlandırılması da yararlı olacaktır.
Çeklerin vadelerinden önce tahsil
edilmeye başlanmış olması nedeniyle
bu konuda çekin vadesinde tahsilinin
hukuki garanti altına alınması da
piyasadaki kilitlenmeyi açacaktır.
İhracatçılar için sunduğumuz destek
önerilerimiz en azından yılsonuna
kadar uygulanmalı ve böylece
ihracatçılarımızın ilave destek
ihtiyacı karşılanmalıdır.
BÜYÜME / İHRACAT
Darbe girişimi ihracatçının
hedeflerini saptırmadı
Haftalık ihracat rakamlarına göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki hafta
yurtdışı satışlar artış trendine girerek yüzde 16 yükseldi. Ancak bayram tatili
nedeniyle azalan işgünü, ihracat rakamlarına olumsuz yansıdı.
P
etrol ve
diğer emtia
fiyatlarındaki
değer kaybı
küresel ticareti olumsuz
etkilemeye devam ederken,
dünya ticaretindeki
daralma ülkelerin dış
ticaretinde gözle görülür
gerilemeye sebep oluyor.
Dünya Ticaret Örgütü
tarafından açıklanan
verilere göre 2016’nın
Ocak-Mayıs döneminde
Güney Kore’nin ihracatında
yüzde 11, İngiltere’de
yüzde 10, Çin’de yüzde
8, ABD’de yüzde 7,
Almanya’da yüzde 3 düşüş
söz konusu. Türkiye ise bu
ortamda iç ve dış etkenlere
rağmen performansını
14
korumaya çalışıyor. TİM’in
açıkladığı verilere göre
Türkiye’nin temmuz ayı
ihracatı yüzde18,7 azalarak
8,8 milyar dolar olarak
gerçekleşti.
9 günlük bayram
tatili düşürdü
İhracatçılar geçen yılın
temmuz ayında 22 iş
günü dünyaya mal
gönderebilirken, Temmuz
2016’da bu sayı 16 güne
indi. 9 günlük bayram
tatili, ihracatın düşüş
göstermesinde etkili
oldu. 15 Temmuz darbe
girişiminin ihracata
olumsuz etkisi görülmedi.
Darbe girişiminin etkisinin
sınırlı kalması içinse
siparişleri iptal etmek
isteyen müşterilerine
fabrikalarının videosunu
çekip gönderen ihracatçı,
‘İşler yolunda’ mesajı
verdi. Bu sayede darbe
girişiminden sonraki
hafta yapılan ihracat,
darbe girişimi haftasından
daha çok oldu. 11-17
Temmuz haftası 2 milyar
80 milyon dolarlık ihracat
gerçekleşirken, 18-24
Temmuz haftasında yurt
dışına 2 milyar 420 milyon
dolarlık satış yapıldı.
Temmuz ayı ihracat
verilerini MÜSİAD Başkanı
Nail Olpak’ın da katıldığı
toplantıyla Burdur’da
paylaşan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi,
darbe girişimini bir
kez daha kınarken 15
Temmuz olaylarının
ihracata etkisinin sınırlı
olduğunu ifade etti.
Haftalık birikimli ihracat
rakamlarına göre ihracatın
darbe teşebbüsünden
sonraki pazartesi
gününden itibaren artış
trendine girdiğini belirten
Büyükekşi, “Darbe
girişiminden sonraki
hafta yapılan ihracatın 15
Temmuz haftasından yüzde
16 daha fazla olduğunu
görüyoruz” diye konuştu.
İhracatın, temmuz ayında
kilogram bazında yüzde
8,2 oranında azalırken,
yılın ilk 7 aylık döneminde
ise yüzde 4,5 oranında
artış gösterdiğini belirten
TİM Başkanı Büyükekşi,
“Önümüzdeki dönemde
ihracattaki gerilemenin son
bulmasını bekliyoruz. Sayın
Başbakanımızın dediği
gibi ‘Dostlarımızın sayısını
artırıp düşmanlarımızın
sayısını azaltarak’ ve
çevre ülkelerle sorunların
da son bulmasıyla,
ihracatımızın sürekli bir
artış trendi yakalayacağını
öngörüyoruz” dedi.
Otomotiv ve hazır
giyim sırtladı
Yılın ilk 7 ayında da 2015’in
aynı dönemine göre yüzde
4,9 düşüşle 80 milyar
447 milyon dolar ihracat
yapılırken, son 12 ayda da
bir önceki döneme göre
yüzde 6,1 düşüşle 139
milyar 723 milyon dolarlık
ihracat oldu.
Türkiye’nin ihracatını
yine otomotiv sırtladı.
Temmuzda otomotiv
sanayinin ihracatı yüzde
5.2 artışla 1 milyar 727
milyon dolara ulaştı.
Otomotiv en fazla ihracata
imza atan sektör olurken,
onu 1 milyar 252 milyon
dolarla hazır giyim ve
konfeksiyon ile 968 milyon
dolarla kimyevi maddeler
izledi.
İhracat pazarları
Pazarlar incelendiğinde ise
temmuz ayında 62 ülke ve
bölgeye ihracat artarken,
168 ülke ve bölgeye
ihracatta azalış gerçekleşti.
En fazla ihracat yapılan
ilk 5 ülkedeki değişimde
ise Almanya’ya yüzde
12,9, İngiltere’ye yüzde
28,3, İtalya’ya yüzde 10,8,
ABD’ye yüzde 26,5 ve
Fransa’ya da yüzde 9 düşüş
Büyükekşi, “İlk çeyrekte Türkiye yüzde 4,8’lik büyümesiyle dünyada
en hızlı büyüyen beşinci ülke oldu. AB’de büyüme yüzde 1,8’le ılımlı
seyretmeye devam ediyor” diye konuştu.
yaşandı. En fazla ihracat
yapılan 20 ülke arasında da
en yüksek artış yüzde 8,9
ile Hollanda yapıldı. Bunu
0,2 büyümeyle Polonya
izledi. İhracat, temmuz
ayında ülke grubu bazında
AB ülkelerine yüzde 10,6,
BDT ülkelerine yüzde 40,
Ortadoğu’ya da yüzde 24,7
azaldı. Yılın ilk 7 ayında
ise AB ülkelerine yüzde
4,9 ve Kuzey Amerika’ya
ihracatta yüzde 0,2
oranlarında büyüme oldu.
Temmuz ayında 13 ilin
ihracatı artarken, 65 ilde
de gerileme meydana geldi.
En fazla ihracat yapan
ilk 3 il ise şöyle sıralandı:
İstanbul 3,9 milyar dolar,
Bursa 897 milyon dolar ve
Kocaeli 779 milyon dolar.
çevrelerine vergi indirimi
ve başka desteklemeler
sağlaması gerektiğini
vurguladı.
Burdur'un
Temmuz ihracatı
76 milyon dolar
Batı Akdeniz İhracatçılar
Birliği Başkanı Mustafa
Satıcı, Akdeniz Bölgesi'nin
ihracat rakamlarını aktardı.
Satıcı, Türkiye'nin 2016'nın
ilk 6 aylık diliminde en
hızlı büyüyen 5'inci ülke
olduğunu vurgulayıp, Batı
Akdeniz Bölgesinin 80
milyar dolarlık ihracatın
528 milyon dolarını
gerçekleştirdiğini,
Burdur'un ise 76 Milyon
dolarlık bir ihracat yaptığını
belirtti.
Burdur'a vergi
indirimi uygulanmalı
Küresel sermayeye
karşı da direnilmeli
Belediye Başkanı Ali
Orkun Ercengiz, Burdur'un
küçük bir il olmasına
rağmen, kendi markalarını
yaratmayı başaran bir
noktaya ulaştığını dile
getirdi. Ercengiz, bu
yükselişte katma değer ve
istihdamın da artması için
yetkililerin Burdur'daki iş
Vali Şerif Yılmaz yaptığı
konuşmada; “öncelikle
bu programın ilimizde
gerçekleştirilmesinden
dolayı Türkiye
İhracatçılar
Meclisimize
çok teşekkür
ediyorum.
Tabi içinden
geçtiğimiz süreç hepimizi
derinden yaraladı ancak
tüm Türkiye’de olduğu
gibi Burdur adına da
sevindiğimiz bir hususu
belirtmek istiyorum.
Burdur tek yürek halinde,
şehir merkezinden en
ücra köylerine kadar
darbeye karşı dik duruş
göstererek Burdur’da
da bu darbe girişiminin
gerçekleşemeyeceğini tüm
dünyaya göstermiş oldu.
Bu vesileyle Burdurlu
hemşerilerime teşekkür
etmek istiyorum. Tabi
burada önemli olan bu dik
duruş sayesinde darbe
girişimi bertaraf edilmiş
ise de, bizim ülke olarak
daha güçlü olmamız
gerektiğini de birkez
daha hatırlamış olduk.
2023 için 500 milyar dolar
hedef konulurken bunun
ne anlama geldiği bugün
net bir şekilde ortaya
çıktı. Küresel sermaye
karşısında dik durabilecek
söz söyleyebilecek bir ülke
olmamız gerekiyor. İşte
bunu da gerçekleştirecek
olan metropol şehirlerin
yanında, Anadolu’daki
şehirlerimizde
yaygınlaşacak sanayi ile,
artacak olan
ihracat
rakamları
ile hayata
Temmuz
ayında
Hollanda’ya
%8,9
daha fazla ihracat yaptık
15
BÜYÜME / İHRACAT
geçirebiliriz. Bu açıdan
da özellikle taşrada bu
açıklamaların yapılması
en azından ilimizde
yatırım yapan, Anadolu’da
yatırım yapan sanayici
ve iş adamlarımıza hem
moral hem motivasyon
olması açısından da çok
büyük önem taşıdığını
değerlendiriyorum.O
nedenle programın
ilimizde yapılmasından
dolayı Türkiye İhracatçılar
Meclisi Başkanımıza ve
bu organizasyonlarda
katkısı ve desteği olan
tüm kesimlere teşekkür
ediyorum” şeklinde
konuştu.
Çare; inadına birlik,
inadına çalışmak ve
ihracat
TİM’e ev sahipliği yapan
BUTSO Yönetim Kurulu
Başkanı Yusuf Keyik,
yaptığı açış konuşmasında,
FETÖ darbe denemesini
lanetleyerek, şunları
söyledi: “Millet ve devlet
namına her türlü toplumsal
gelişim; huzur, güven ve
istikrar ortamında sağlanır.
Ekonomi ve ekonominin
en can alıcı konusu olan
üretim ve ihracat ise;
çok daha huzur, güven
ve istikrar istemektedir.
Bu gerçeği bilen ülkemiz
düşmanları; işte bu nazik
ALMANYA
%-12,9
TİM Başkanı Büyükekşi, “Önümüzdeki
dönemde ihracattaki gerilemenin son
bulmasını bekliyoruz. Dostlarımızın sayısını
artırıp düşmanlarımızın sayısını azaltarak
ve çevre ülkelerle sorunların da son
bulmasıyla, ihracatımızın sürekli bir artış trendi
yakalayacağını öngörüyoruz” diyor.
ve stratejik konuda,
ellerinde tuttukları ve
koruyup büyüttükleri
FETÖ, PKK, IŞİD-DAEŞ
ve benzeri olan hain
örgütleri, kendi emperyal
hedefleri için kullanmış
ve yatırım, üretim, ihracat
gibi, ekonominin en
temel yapısını sarsmayı
hedeflemişlerdir. Ancak;
her zehrin bir panzehiri
olduğu gibi, bunun da
çaresi elbette vardır: Çare;
inadına birlik, inadına
sevgi, inadına çalışmak ve
ihracattır. Kültürümüzdeki,
‘Her şerde bir hayır vardır’
düsturunu ve Çanakkale’de
destan yazan ecdadımızı da
hatırlayarak; oluşan bu milli
hassasiyet ve heyecanımızı,
meydanlardaki Demokrasi
Nöbetleri yanında, üretim
ve ihracat zeminine de
yansıtmalıyız.”
Türkiye genelinde ihracatı
artırarak cari açığın
düşürülmesi temennisinde
bulunan Keyik, “Burdur’un,
BULGARİSTAN
%21,5
2006 yılında ihracatı 62
milyon dolar, ithalatı
ise 9 milyon dolar idi.
2015’lere gelindiğinde,
Burdur’un ithalatı yine
24 milyon dolar olarak
düşük seyrederken, ihracat
rakamı ise 195 milyon
dolarlar seviyesinde
gerçekleşmiştir. Bu verilere
baktığımızda; Burdur,
ihracat-ithalat dengesi
bakımından cari açığı
olmayan ve çok ideal bir
duruma sahiptir. Türkiye
ekonomisi olarak da büyük
hedefin, cari açığı azaltmak
ve ihracatı daha büyük
rakamlara ulaştırmak
olduğunu biliyoruz”
değerlendirmesini yaptı.
Toplantıda konuşan
MÜSİAD Başkanı Nail
Olpak, kendisinin de
Burdurlu olduğunu, bu
nedenle TİM'in Temmuz
ayı ihracat rakamlarını
Burdur'da açıklamasından
ayrıca memnuniyet
duyduğunu söyledi.
İTALYA
%-10,8
İHRACATTA YAŞANAN DEĞİŞİMLER
16
ANADOLU’DAN ÇIKAN
IHRACATÇILAR
DÜNYA ARENASINDA
Büyükekşi, İsrail ve
Rusya ile ilişkilerini
yeniden olumlu bir
trende girmesi ve
Merkez Bankası’nın
piyasaları rahatlatICI
adımlar atmasının
ihracatçıları memnun
ettiğini dile getirdi.
İhracatın Anadolu’ya
yayılması konusunda
yıllardır çalışmalar
yaptıklarını ifade
eden Büyükekşi,
“2003’te ihracatımızın
yüzde 59’a yakınını
İstanbul firmaları
tarafından yapılırken,
2015’te bu oran
yüzde 53’e indi. İlk
5 ilimizin toplam
ihracatımızdan
aldığı pay yine aynı
dönemde yüzde
83’ten yüzde 75’e
geriledi. Artık
Anadolu’dan çıkan
ihracatçılarımız
dünya arenasında
boy gösterebiliyor”
dedi.
YUNANİSTAN
%6,3
Burdur’un
ihracatçılarına
plaket verildi
T
İM Başkanı
Mehmet
Büyükekşi’nin,
Burdur’da
ihracat rakamlarını
açıklamasının ardından
Burdur Ticaret ve Sanayi
Odası (BUTSO) tarafından
2015 yılında Burdur’dan
en fazla ihracat
gerçekleştiren şirketlere
plaketleri takdim edildi.
Burdur’da 2015 ihracat
rakamlarına göre 1’inci
sırada yer alan Sekamer
Mermer Madencilik, 2’nci
sırada yer alan Aytaş
Akın Mermer Sanayi,
3’üncü sırada yer alan
Yıldız Silah Sanayi, 4’üncü
sırada yer alan Demir
Madencilik Çimento Hazır
Beton şirket yetkililerine
plaketleri takdim edildi.
2015 ihracat rakamlarında
Burdur’da 1. olan Sekamer
Mermer Madencilik şirket
yetkilisi Dilek Keleş’e
plaketi MÜSİAD Genel
Başkanı Nail Olpak,
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi ve Burdur
Valisi Şerif Yılmaz
tarafından verildi.
Burdur ekonomisine katkı
sağlayan yöneticilere
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi tarafından
plaket takdim edildi.
Burdur Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Yusuf
Keyik, Belediye Başkanı
Ali Orkun Ercengiz
ve Vali Şerif Yılmaz’a
plaketlerini TİM Başkanı
Büyükekşi’den aldılar.
Ayrıca BUTSO Başkanı
Yusuf Keyik ve Vali
Yılmaz tarafından
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi ve MÜSİAD
Genel Başkanı Nail
Olpak’a anmalık takdim
edildi. Programın finalinde
ise; yöneticiler ve iş
adamları ile birlikte toplu
hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Burdur’da gerçekleşen
TİM’in programına,
Vali Şerif Yılmaz, il
milletvekilleri Bayram
Özçelik, Reşat Petek,
Burdur Belediye Başkanı
Ali Orkun Ercengiz, MAKÜ
Rektörü Adem Korkmaz,
TİM Başkanı, Mehmet
Büyükekşi, MÜSİAD
Genel Başkanı Nail Olpak,
TİM Başkan Vekilleri
Mustafa Çıkrıkçıoğlu
ve Süleyman Kocasert,
Batı Akdeniz İhracatçılar
Birliği Başkanı Mustafa
Satıcı, Oda Başkanları,
Daire Müdürleri, İş
Adamları, Siyasi Parti ve
Sivil Toplum Kuruluşu
Temsilcileri de katıldı.
17
DÜNYA / MAKALE
FITCH ayıp mı etti?
Etmediyse kim ayıp etti?
K
PROF. DR. EMRE ALKIN
Hiç bir art niyet
aramadan, bir kredi
derecelendirmesi yapmak
için görevlendirildiğiniz bir
ülkede yukarıda bahsettiğim
sorunlar ile karşılaşsanız,
siz ne yapardınız? Eğer
insaflıysanız, "bu kadar
badire atlattılar ama
sağlamlar" der, notu
kırmazsınız. Yükseltmek
zaten mümkün değil.
18
redi derecelendirme
kuruluşlarının siyasi baskı
altında karar verdikleri artık
gizlenmeyen bir gerçek.
Not değerleriyle küresel sermayeyi
bir yerden başka bir yere hareket
ettirdikleri, kaynakların maliyetini
belirledikleri bir başka gerçek.
Asla güven olmaz ama onlarsız da
yaşanmaz. Hele ki S&P'nin Türkiye'ye
karşı hasmane tutumu bu düşüncemizi
perçinliyor. Moody's de kredi notunu
teyit etmeyip pas geçince ister istemez
tüm dikkat Fitch'e çevrildi. Fitch
beklediğimiz gibi davrandı aslında.
Türkiye'nin notunu teyit etmekle
beraber görünümü negatife çevirdi. Bu
ihtimalden hep bahsediyorduk zaten.
Eğer görünüm negatife çevrilmişse,
mutlaka kısa zamanda bir inceleme
daha yapılacak ve kredi notunun
düşüp düşmeyeceğine karar verilecek
demektir. Peki Fitch aslında ne demek
istedi? Kısaca anlatayım. Her şeyden
önce "başınıza gelenlerin farkındayız
ve anlıyoruz" dedi. Ancak görünümü
negatife çevirerek de şunun altını çizdi:
"15 Temmuz'dan önce de büyüme,
enflasyon ve bazı parametrelerde
kırılganlıklar vardı, yeni bir model
ortaya koymazsanız notunuzu
kırarız." Bazı kararlar sizden bağımsız
veriliyorsa kızmak yerine anlamak
gerekiyor. Bir an kendimizi Türkiye'ye
kredi notu verecek uzmanların
yerine koyalım. Çeşitli kesimlerden
toparladığımız notları masaya yatıralım.
Sanayicisinden Ticaret erbabına
kadar büyümeye katkı veren kesimler,
teşviklerin karışıklığından bankaların
yaklaşımına, vergilerden dış ticaret
rejimine kadar her konuda yakınıyor.
Haydi diyelim yakınmaları normal.
Ne de olsa işadamı hep fazlasını ister.
Başka bir sorunun cevabını arayalım.
Peki, uygulanan politikaların
sektörler üzerinde pozitif bir etkisi
var mı? Elimizdeki rakamlar 2014
seviyelerine bile ulaşılmadığını
gösteriyor. Sürekli gayri menkul
üzerine enstrüman icat eden bir
yaklaşım var. "İstihdam Deposu"
olarak tarif edilen emek yoğun
sektörlerde de durum farklı değil.
Yine de yılmadınız diyelim. "Yakın
zamanda bu durumu değiştirmek için
radikal bir öneri geliştirilmiş mi" diye
araştırmaya devam ediyorsunuz. Tüm
bu toz dumanın arasında ortaya atılan
önerilere bakıyorsunuz. Yeterince
hayat tecrübeniz varsa gülümser,
"günü kurtarmaya çalışıyorlar"
dersiniz. Vergi Teşviklerinin de sürekli
olarak vatandaşın vergi kaçırdığını
ima eder şekilde ele alındığını
gördüğünüzde bu intiba iyice pekişir.
Tekrar soruyorum: Hiç bir art niyet
aramadan, bir kredi derecelendirmesi
yapmak için görevlendirildiğiniz bir
ülkede yukarıda bahsettiğim sorunlar
ile karşılaşsanız, siz ne yapardınız?
Eğer insaflıysanız, "bu kadar badire
atlattılar ama sağlamlar" der, notu
kırmazsınız. Yükseltmek zaten
mümkün değil.
Hatta bir iyilik daha yaparsınız.
Ülkenin bu yaklaşımları değiştirmesi
için bir uyarı yaparsınız ve görünümü
bir kademe aşağıya çevirirsiniz. "Ama
İspanya'nın ve İtalya'nın durumu
bizden kötü" diyenleri duyar gibiyim.
Doğru ama onlar bizim kadar dikkat
çekmiyorlar.
Bu arada, hem Moody's hem de
Fitch'in üzerindeki siyasi baskıların
varlığından şüphe duymadığımı
eklemek istiyorum. Dolayısıyla,
bu ortamda ellerinden gelenin
en doğrusunu yapmış ve insaflı
davranmışlar desem yanlış olmaz.
S&P için aynı kelimeleri sarf etmem
mümkün değil.
İNOVASYON / MAKALE
TİM’in ne işi var bu alanlarda?
T
ALİ SAYDAM
Bersay İletişim Grubu
Yönetim Kurulu
Onursal Başkanı
TİM, ülkemiz ihracatçılarının
sesi olarak, hem firmalara
hem de gelecek nesillere
inovasyon tutkusunun
yerleştirilmesinden ve
‘tasarım meşalesini
ülkemizde yakmak’tan
kendisini sorumlu tutuyor.
20
İM’in markaya, ülke
tanıtımına, inovasyona ve
tasarıma gösterdiği ilgiyi
gören bazı iş insanlarımızın
bu soruyu kendi kendilerine
sormalarında hiçbir beis yoktur. Öyle
ya, TİM ihracatla ilgili mevzuatla,
teşviklerle, ihracatçının bürokrasi ve
diğer ülke pazarlarındaki sorunlarıyla
ilgilenmelidir. Ne işi vardır inovasyon
ile ya da tasarımla?
Bu sorunun yanıtının TİM yöneticileri
tarafından defalarca ifade edilmiş
olduğuna tanıklık etmiş biri olmama
rağmen konuya bir kez daha
değinmekte yarar görüyorum. Bir ay
sonra, Ekim’in 18’i ile 23’ü arasında,
TİM’in yıllardır ortaya koyduğu bir
dünya görüşü ve stratejinin gereği bir
aksiyon olarak ortaya çıkan Türkiye
Tasarım Haftası’nın hak ettiği ilgi,
anlayış ve desteği görmesine karınca
kararınca bir katkıda bulunmak
adına konuya bir kez daha değinmek
bizce elzem… Ekonomi Bakanlığı
ile TİM’in işbirliğinde bu yıl ilk
kez düzenlenecek olan Tasarım
Haftası’nın verimli sonuçlarına dair
somut örnekleriyle belki kısa vade
içinde karşılaşmayacağız; ancak,
ihracatçımızın dünyayla temas
halinde oluşan ufuk çizgisinde,
geleceğe dair hedeflerinde, tasarımın
markalaşmadaki yeri ve önemi
giderek daha da belirginleşecektir.
Kızılderililere ait olduğu sanılan bir
atasözü vardır. Bilgeliği ve yalınlığıyla
dikkatimizi çeken çok sevimli bu
deyişin önce olayın naifliğini iyice dile
getiren İngilizcesini yazalım: “You can’t
move the mountains. But you move
the Money. And Money moves the
mountains”. Türkçesi şöyle: “Dağları
yerinden oynatamazsın. Ancak parayı
oynatabilirsin. O zaman da para gider
dağları yerinden oynatır.”
İnovasyon ve tasarımın ihracatçılarca
ele alınması; markaya, Ar-Ge’ye
yatırım yapılması gerektiğinin
kavranıp desteklenmesi, Türkiye’nin
hedeflerine daha hızlı ulaşmasını
sağlayacaktır.
Bakan Mehmet Büyükeki,
Türkiye Tasarım Haftası’nın tanıtım
toplantısında 2023 hedeflerinde 10
uluslararası marka yaratılmasının
yer aldığını söylüyordu. Son 6
yıl içinde de 250’ye yakın Ar-Ge
merkezi açmışız. TİM, ihracatçılarının
sesi olarak, hem firmalara hem
de gelecek nesillere inovasyon
tutkusunun yerleştirilmesinden ve
‘tasarım mealesini ülkemizde
yakmak’tan kendisini sorumlu
tutuyor. İhracatçımızın ‘katma
de¤erli yüksek ürün gelitirilmesi’
meselesinden başlayarak, uluslararası
arenada Türk markalarının yer
almasına uzanan hedefleri ile dünyada
rekabetçi üstünlük kazanmaya dair
çok yakın bir alâka vardır.
Dağları yerinden oynatmak, para ve
zaman meselesiyse bu iki kavramın
yanı sıra, ihracatçımızın bireysel ve
kurumsal entelektüel sermayesinin
taşıdığı hayati önemi hatırlama ve
hatırlatmak da TİM’in boynunun
borcudur.
Güneydoğu’daki terör, Güney
sınırlarımızdaki DAEŞ ve PYD’ye karşı
verilen mücadele ve ülkemize gözü
dönmüş bir şekilde saldıran FETÖ’nün
15 Temmuz sonrasında etkisiz
kılınması yolunda atılan ciddi adımlar
arasında 2023 hedeflerimizi de aynen
koruduğumuzu bilmeyenimiz yok.
Bunca zorlu gündemlerle baş etmeye
çalışılırken uzun yıllar boyunca güçlü
vizyoner, sağlam stratejilerle yönetilen
ekonomimizin sağlam payandalara
oturtulmuş olması yolumuzu
kolaylaştıracaktır.
Özel Sektör
Tahvil İhraçları
Kira Sertifikası
İhraçları
Birleşme & Satın Alma
Her firma
bir yıldızdır ve
beş yıldızlı hizmeti
hak eder
Halka Arz
Kurumsal finansman ürün ve hizmetleri için doğru adres,
Halk Yatırım. Yatırım bankacılığına doğru...
Halk Yatırım, Global Banking & Finance Review tarafından
“Kira Sertifikası (SUKUK) İhracı Alanında Türkiye’nin En İyi Aracı Kurumu” seçilmiştir. /HalkYatirimMenkulDegerlerA.S
/halkyatirim
444 42 55
halkyatirim.com.tr
©İllüstrasyonun tüm kullanım hakları Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ’ye aittir
Finansal Danışmanlık
BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK
Türkiye
meydanlara
akın etti
22
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
çağrısıyla 15 Temmuz darbe
teşebbüsü sonrası tutulan
demokrasi nöbetlerinin
finali Yenikapı mitingi ve
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki
son nöbetle yapıldı. Milyonlarca
kişi alanlarda antidemokratik
her türlü kalkışma karşısında
duracağını gösterdi.
D
emokrasiye
sahip çıkan
milyonlar bir kez
daha tek vücut
oldu. Milyonlarca insan
Yenikapı’ya akın etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
ev sahipliğindeki
Demokrasi ve Şehitler
Mitingi’nde 7 Ağustos’ta
İstanbul’da yapıldı. Mitinge,
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Başbakan Binali Yıldırım,
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli,
eski Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Genelkurmay Başkanı
Hulusi Akar da katıldı.
Kutuplaşmayı bıçak
gibi kesmeliyiz
Kürsüde ilk konuşmayı
yapan MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, “Alim
ve hoca görünümlü
bir terörist, sığındığı
Pensilvanya’dan getirdiği
beddua seanslarıyla,
nefret söylemleriyle,
öfke nöbetleriyle cinayet
örgütüne Türkiye’ye
‘vur’ emri verdi” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasının
bir kısmı şöyle:
“İblis’e ruhunu satan
bu vaiz, Müslüman
görünümlü bu Voyvoda,
ihanetle, Türk ve Türkiye
düşmanlığıyla doruğa çıktı,
fitne ve münafıklıkta rekor
kırdı. Haçlı emellerinin
taşıyıcılığını yapan FETÖ,
Türkiye’nin kalbine nişan
aldı. Türkiye tek yürek
olduğunu göstermiştir.
Ayrımız, gayrımız
yoktur. Müştereklerimiz,
farklılıklarımızdan
daha çoktur. Birliğimizi
kıskançlıkla kararlılıkla
korumalıyız. Kutuplaşma
23
BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK
Mitinge, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da katıldı.
ve cepheleşmeleri bıçak
gibi kesmeliyiz.”
Artık yeni bir
Türkiye var
CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu da
miting için “Bugün,
demokrasi tarihimizin
önemli bir günüdür”
dedi. Kılıçdaroğlu’nun
konuşması şöyle:
“Parlamentoda grubu
bulunan dört siyasi partinin
liderleri ve milletvekilleri
darbeye karşı açık net
bir tavır koymuşlardır.
Darbeye karşı demokrasi
bildirgesini hep birlikte
imzalamışlardır. Gönlüm
ister ki bu güzel mitinge,
beraberliğe eşlik etmek için
sadece parlamentoda değil,
dışındaki genel başkanlar
da burada olsaydı. Çünkü,
Gazi Mustafa Kemal
24
şunu söylüyor, “Söz
konusu vatansa gerisi
teferruattır.” 15 Temmuz
bir uzlaşma kapısı araladı
bize. 15 Temmuz’da artık
yeni bir Türkiye vardır.
Eğer biz bu gücü, bu
uzlaşma kültürünü daha
da ileriye taşıyabilirsek,
çocuklarımıza güzel bir
ülkeyi bırakmış olacağız.”
TSK’ya sızmış illegal
çete milletimize
rezaleti yaşattı
Kürsüde söz alan
Genelkurmay Başkanı
Hulusi Akar da
konuşmasında Türk Silahlı
Kuvvetleri’ne (TSK) ilişkin
şunları söyledi:
“15 Temmuz günü
ülkemizin tüm kurum
ve kuruluşlarıyla birlikte
TSK’ya sızmış bir kısım
illegal çete üyesi, terörist
hain FETÖ tarihimizde
görülmemiş bir şekilde,
vatanımıza, milletimize,
cumhuriyetimize bu zilleti
ve rezaleti yaşatmış ve
TSK’nin şan ve şerefle dolu
geçmişine kara bir leke
sürmüşlerdir. Her yönüyle
milli ve yerli olan yüksek
siyasi liderlikçe verilen
direktifler doğrultusunda
aziz milletimiz ve TSK’nin
gerçek evlatlarıyla emniyet
mensupları kahramanca
bu hain girişime karşı
koymuşlardır. Bu rezaleti
yaşatan hainler en ağır
şekilde cezalandırılacaktır.”
Bu tabloyu
yaşattığınız için
teşekkür ederim
Başbakan Binali Yıldırım
da kalabalığa “16 Mayıs
1919’da Mustafa Kemal
Bandırma Vapuru ile
İstanbul’dan ayrılırken ne
kadar umutluysa milletimiz
bugün o kadar umutludur.
6 Ekim 1923’te geldikleri
gibi giden düşmanın
arkasından ne kadar
coşkuluysa bugün de o
kadar coşkuludur” diye
seslendi.
Yıldlırım, “15 Temmuz
demokrasi şehitlerimizi
kalpten selamlıyorum.
Bugün aramızda olan
kahraman şehitlerimizin
ailelerini yürekten
selamlıyorum. İstanbul’u
düşmana teslim etmeyen
kimi hastanede kimi
evinde kimi aramıza olan
kahraman gazilerimizi
selamlıyorum” dedi ve
MHP ile CHP’nin mitinge
katılımından duyduğu
memnuniyeti şu sözlerle
ifade etti:
“AK Partili kardeşlerim
CHP’li kardeşlerim, MHP’li
kardeşlerim her kesimden
değerli vatandaşlarım,
bu muhteşem tabloyu
bize yaşattığınız için bizi
buraya getirdiğiniz için
hepinize çok çok teşekkür
ediyorum.”
Dünyayı kendine
hayran bırakan
vatandaşlarımızın
gazası mübarek olsun
Mitingde parti liderlerinden
sonra Cumhurbaşkanı
Erdoğan kürsüde halka
seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şunları söyledi:
“O gece adeta ölümü
öldürerek sokakları
dolduranlar arasında
şehitlik ve gazilik şerefine
nail olanlar isimlerini
tarihe yazdırdılar. Tüm
farklılıklarını bir kenara
bırakarak her kökenden
insanıyla dünyayı kendine
hayran bırakan tüm
vatandaşlarımızın gazası
mübarek olsun. Verdiğimiz
şu görüntü var ya, işte
bu görüntü inanın bana,
ülkemizin düşmanlarını en
az 16 Temmuz sabahı kadar
üzmüştür, kahretmiştir.
15 Temmuz’da sokaklara
inerek, namluların,
tankların, helikopterlerin,
uçakların karşısına dikilme
cesareti gösteren tüm
kardeşlerime bir kez daha
şükranlarımı sunuyorum.
Bu kardeşlerimizden
172’si sivil, 63’ü polis,
5’i asker olmak üzere,
240’ı şehadet makamına
ulaştılar. Kendilerine bir
kez daha Allah’tan rahmet
diliyorum. Çanakkale’de
hangi iradeyle kanını
akıttıysa, 15 Temmuz’da
da aynı iradeyle FETÖ’yü,
Yenikapı alanında yapılan “Demokrasi ve
Şehitler Mitingi” dünyanın en kalabalık
mitinglerinden birine sahne oldu. Türkiye’den
her kesimin katıldığı miting alanında 5 milyon
kişi olduğu duyuruldu.
darbecileri geri püskürttük.
15 Temmuz dostlarımıza
bu ülkenin sadece
diplomatik saldırılara
değil, askeri sabotajlara
karşı da güçlü olduğunu,
rayından çıkmayacağını
göstermiştir.”
Demokrasi Nöbeti’ne
muhteşem final
Darbe girişiminin ardından
tüm Türkiye’de 26 gün
boyunca devam eden
demokrasi nöbetleri 10
Ağustos tarihinde final
yaptı. Ankara’da son
demokrasi nöbetinin adresi
ise Cumhurbaşkanlığı
Külliye oldu.
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan,
Başbakan Binali Yıldırım,
Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek,
bakanlar, milletvekilleri
dev mitingde yüz binlerce
başkentliyi birlikte
selamladı. Külliye’den
yollara taşan kalabalığın
alkışları ve “Dik dur
eğilme, bu millet seninle”
sloganları eşliğinde kürsüye
gelen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, sözlerine,
“Sadece devletimizin
değil, gönüllerimizin de
başkenti olan Ankara… 15
Temmuz’da tarihinde ilk
defa işgal girişimine maruz
kalan Ankara… Hainlerin
emellerini tek yürek olarak
engelleyen Ankara… Seni
gönülden selamlıyorum
Ankara” diyerek başladı.
Kurtuluş günü
Yüz binlerin alkış sesleri
arasında konuşmasını
sürdüren Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan,
Ankara’nın kurtuluş günü
olmayan ender şehirlerden
biri olduğunu kaydederek,
“15 Temmuz Türkiye’nin
tamamıyla birlikte
Ankara’nın da kurtuluş
günü” dedi. “Ankara’nın
taşına bak, gözlerimin
yaşına bak, biz düşmanı
esir ettik, şu feleğin işine
bak” dizelerini okuyan
Erdoğan, “148 evladı şehit,
bin 223 evladı da gazi olan
Ankara, o gece çok farklı
bir destan yazdı. Gerçekten
de o gece Kızılay’da,
Meclis’te, Genelkurmay’da,
Gölbaşı’nda, Kazan’da,
Mamak’ta, Etimesgut’ta,
Yenimahalle’de, Ankara
Emniyet Müdürlüğü
önünde, velhasıl
Ankara’nın her köşesinde
adeta bir destan yazıldı.
Ben tüm şehitlerimize
Allah’tan rahmet,
yakınlarına milletimize
başsağlığı diliyorum.
Gazilerimize rabbimden
şifalar diliyorum” diye
konuştu.
‘Demokrasimize yılın
365 günü sahip
çıkacağız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Atatürk’ün “Hattı müdafaa
yoktur, sathı müdafaa
25
BİRLİK / MİLLİ BERABERLİK
Darbe girişiminin ardından 27 gün boyunca devam eden demokrasi nöbetlerinin sonuncusu
vatandaşların yoğun katılımıyla Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapıldı.
vardır. Bu satıh, bütün
vatandır” sözlerini
hatırlatarak, “Biz de
diyoruz ki; demokrasi
nöbeti sadece belirli
saatlerde belirli yerlerde
yapılmaz. Demokrasimize,
özgürlüğümüze,
devletimize, geleceğimize
günün 24 saati, yılın
365 günü evlerimizde,
işyerlerimizde, her yerde
sahip çıkacağız. Vatanın
her köşesinde günün
her saatinde demokrasi
nöbetinde olacağız”
diyerek konuşmasını
noktaladı.
Tüm renklerle
“Memleketim”
İş, sanat ve siyaset
dünyasından önemli
isimler ile 203 sivil toplum
kuruluşunun katılımıyla
oluşan “Ortak Akıl
Platformu”, FETÖ'nün
darbe girişimine tepki
amacıyla Taksim
Meydanı’ndaki “Demokrasi
Nöbeti”ne katıldı. Taksim
Meydanı’nda bir araya
gelen çok sayıda vatandaş,
darbe girişimini protesto
etti. Beyoğlu Belediyesi ev
sahipliğinde düzenlenen
etkinlikte, konuşmaların
ardından AK Parti İstanbul
milletvekilleri Ravza
Kavakçı ve Ali Sarıkaya,
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, Türk Hava
Yolları (THY) Yönetim
Kurulu Başkanı İlker
Aycı, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, işadamları Ferit
Şahenk ve Ethem Sancak,
avukat Kezban Hatemi,
yazar İskender Pala, eski
milli basketbolcu İbrahim
Kutluay, sanatçılar Zerrin
Özer, Muazzez Ersoy,
Hande Yener, Doğuş, Linet
ve İzzet Yıldızhan’ın da
aralarında olduğu iş, sanat
ve siyaset dünyasından
isimler, “Memleketim”
şarkısını söyledi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, işadamları
Ferit Şahenk ve Ethem Sancak, avukat Kezban Hatemi Taksim Meydanı'ndaki demokrasi nöbetine katıldı.
26
27
BİRLİK / DÜNYADAN TEPKİLER
Dünya sessiz kalmadı
T
ürkiye'de 15
Temmuz gecesi
yaşanan darbe
girişimine
dünyanın dört bir yanından
kınama mesajları geldi.
Türkiye'yi ayağa kaldıran
geceye uluslararası toplum
28
ve dünya liderlerinden tepki
yağdı.Avrupa Birliği (AB)
liderleri ortak açıklamayla,
Türkiye’de anayasal düzene
hızlı bir şekilde dönülmesi
çağrısı yaptı. AB Konseyi
Başkanı Donald Tusk,
AB Komisyonu Başkanı
Jean-Claude Juncker ve
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik
Politikası Yüksek Temsilcisi
Federica Mogherini’nin,
AB ülkeleri adına yaptığı
ortak açıklamada, “Türkiye,
AB için önemli bir ortak.
AB, demokratik yollarla
seçilmiş hükümeti, ülkenin
kurumlarını ve hukuk
kaidesini tam olarak
destekliyor. Türkiye’de
anayasal düzene hızlı bir
şekilde dönülmesi çağrısı
yapıyoruz” ifadelerine yer
verildi.
JOE BIDEN
ABD Başkan Yardımcısı
ANGELA MERKEL
Almanya Başbakanı
"Darbe girişimine
gerektiği gibi tepki
veremediğimiz için
şahsen Türkiye'ye
geldim. Özür dilerim,
keşke daha erken burada
olabilseydim. Sizin
halkınıza hayranız."
“Alman hükümeti adına,
Türk askeri birliklerin,
ülkesinin seçilmiş
Hükümetini ve seçilmiş
Cumhurbaşkan'ını zor
kullanarak devirme
girişimini en sert bir
şekilde kınıyorum.”
JENS STOLTENBERG
NATO Genel Sekreteri
İLHAM ALIYEV
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
“Türk halkı ve siyasi
partilerinin demokrasi
ve demokratik yollarla
seçilmiş hükümete
gösterdiği destekten
memnuniyet duydum.
Türkiye değerli bir NATO
müttefikidir.”
“Silahlı kalkışmayı sert
şekilde kınıyorum, bunu
Türk milletinin ulusal
çıkarlarına, ülkenin
demokratik yapısına ve
hukukun egemenliğine
darbe olarak
değerlendiriyorum.”
JUSTIN TRUDEAU
Kanada Başbakanı
HASAN RUHANI
İran Cumhurbaşkanı
“Tüm Kanadalılar
adına, Türkiye’de
yaşanan olaylarla ilgili
kaygılarımızı ifade
etmek istiyorum. Tüm
taraflara itidal çağrısında
bulunuyoruz. Kanada,
Türk demokrasisinin
muhafazasını destekler.”
“Onlar darbeler
döneminin geçtiğini hala
anlamamışlar. Bugün
İran, Türkiye, Suriye,
Irak, Lübnan, Bahreyn
ve Yemen’de sorunların
çözümü için tek yol
sandıktır.”
ALEKSIS ÇIPRAS
Yunanistan Başbakanı
PEDRO AGRAMUNT
AKPM Başkanı
“Türkiye’deki gelişmeleri
yakından izleyen Yunan
hükümeti ve halkı, güçlü
bir şekilde demokrasi
ve anayasal düzeni
destekliyor.”
“Türkiye üye ülkemiz
ve Türkiye’nin
demokratik kurumlarını
ve yöneticilerini
destekliyoruz. AKPM
ve tüm Avrupa Konseyi
kurumları, destek için
Türkiye’nin yanındadır.”
CHARLES MICHEL
Belçika Başbakanı
FUAD MASUM
Irak Cumhurbaşkanı
“Darbe girişiminin sona
ermesinden memnuniyet
duyuyoruz.”
“Irak’ın, komşu ülke
Türkiye’nin bu krizi
aşması için ümitleri çok
yüksektir. Türkiye’nin
içerisinde olduğu
olağanüstü durumu
atlatabileceğine
inanıyorum.”
BUJAR NISHANI
Arnavutluk Cumhurbaşkanı
HAŞIM THAÇI
Kosova Cumhurbaşkanı
“İktidarı şiddet kullanarak
ele geçirmek isteyen bu
tarz eylemleri kınıyorum.
Türkiye’deki huzurun
hemen geri gelmesini
temenni ediyorum.”
“Türkiye’nin istikrarı
bölge istikrarının
anahtarıdır. Türkiye’nin
seçilmiş hükümetini,
hukukunu ve düzenini
destekliyoruz.”
MALCOLM TURNBULL
Avustralya Başbakanı
NAVAZ ŞERIF
Pakistan Başbakanı
“Avustralya, demokratik
olarak seçilen sivil Türk
hükümetini destekliyor
ve herkesi Türkiye’nin
demokratik kurumlarına
saygı göstermeye davet
ediyor.”
“Pakistan, Türkiye halkı ve
hükümeti ile dayanışma
içerisindedir. Türkiye’deki
halkın iradesi ile oluşan
demokratik sistemi ve
demokratik yollardan
seçilmiş liderliği
destekliyoruz."
29
BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ
Türkiye’yi
ihracatçılarla
ayağa kaldıracağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, TİM üyeleriyle
istişare toplantısında bir araya geldi. Cumhurbaşkanı
Erdoğan iş dünyasından iki talepte bulundu. Erdoğan
bu konuda; "Yurtdışındaki tüm muhataplarınıza
bu darbe girişiminin gerçek yüzünü, FETÖ'nün
tüm dünya için tehdit olduğunu anlatmalısınız, o
camiadan dostlarınız arkadaşlarınız olabilir, ben
diyorum ki bunları ifşa edin" dedi.
30
31
BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ
noktada anlaşıldı. O ana
kadar maalesef birçok eş
dost ahbap bile bizleri
anlamıyordu, anlamamıştı.
Ama ne zaman ki bu olay
gerçekleşti, 15 Temmuz’da
bu olay ortaya çıktı, şimdi
birçok kesim anladığını
ortaya koymaya başladı”
diye konuştu.
İhracatçıları ‘yol
arkadaşı’ olarak
görüyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11-17 Temmuz arasında 2,1 milyar dolar olan ihracatın, sonraki hafta 2,7 milyar
dolara yükseldiğini ve ilk 7 aylık ihracat 80.5 milyar dolara ulaştığını aktararak, “Çalışacağız, koşturacağız.
Biz de süreç içinde atacağımız bazı adımları paylaşacağız” diye konuştu.
C
umhurbaşkanı
Recep Tayyip
Erdoğan,
Beştepe'de
bulunan Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi'nde, 10 Ağustos
Salı günü TİM üyeleriyle
istişare toplantısında bir
araya geldi. İş dünyasıyla
sık sık bir araya gelmeye
özen gösterdiğini
belirten Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "TİM'in
geçmişine baktığımızda
gelen Cumhurbaşkanı
ve Başbakanlar ne kadar
sık bir araya geliyordu
bilemem. Ben TİM'le de,
TOBB'la da bir arada
olmaya özen gösterdim.
Bu ülkeyi biz beraber
ayağa kaldıracaktık. İş
dünyası diri ve güçlü
olmazsa, ülkemizin de diri
olması mümkün değildir"
dedi. 10 Ağustos'un
2014 tarihinde yapılan
ve Türkiye tarihinde ilk
defa doğrudan milletin
oyuyla gerçekleştirilen
Cumhurbaşkanlığı
seçiminin 2’nci yıl dönümü
32
olduğuna işaret eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Bu vesileyle, bir kez daha
tüm milletime, Cumhur
ile Başkanı’nı aracısız
olarak sandıkta buluşturan
bu seçime gösterdikleri
teveccüh için teşekkür
ediyorum. 10 Ağustos
2014 tarihinde yüzde
52’lik bir oy oranıyla,
şahsımı Cumhurbaşkanlığı
görevine layık gören tüm
kardeşlerime şükranlarımı
sunuyorum” dedi.
Türkiye’yi en iyi
şekilde yönetmenin
mücadelesini veriyoruz
Bütün milletin
Cumhurbaşkanı olarak,
Türkiye’yi en iyi şekilde
yönetmenin ve temsil
etmenin mücadelesini
verdiğini ve anayasanın
verdiği yetkileri, ülkenin
ve milletin çıkarları
doğrultusunda sonuna
kadar kullanmaktan
çekinmediğini belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
gerektiğinde Bakanlar
Kurulu’nu topladığını,
gerektiğinde ise 7
Haziran sonrasında
olduğu gibi seçimlerin
yenilenmesi kararını
alarak seçim hükümeti
kurduğunu söyledi.
Hiçbir zaman ‘Kim, ne
der’ diye düşünmeyip
sadece ülkenin ve
milletin çıkarlarını
gözettiğini, doğru
olduğunu düşündüğü her
konuda sonuna kadar
mücadele ettiğini ifade
eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Başbakanlığım
döneminde, 17-25 Aralık
darbe girişimi karşısında
gösterdiğim net duruşun
önemi, ancak 15 Temmuz
silahlı darbeye teşebbüs
edenlerle geldiğimiz
Yaşanan her ciddi sorunu,
her önemli hadiseyi,
işadamları, özellikle de
‘yol arkadaşı’ olarak
gördüğü ihracatçılarla
paylaştığını kaydeden
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
onlardan gelen hiçbir
talebi geri çevirmeden
kendileriyle bir arada
olmaya özen gösterdiğini
hatırlattı ve “Çünkü bu
ülkeyi biz beraber ayağa
kaldıracaktık, buna
inanıyordum. İş dünyası
bir olmazsa, güçlü olmazsa
ülkemizin de diri olması
mümkün değildi. Bugün
de son gelişmeleri yine
sizlerle değerlendirelim,
dertleşelim, hasbihal
edelim istiyorum”
ifadelerini kullandı. 9
Ağustos’ta 9 aylık aradan
ve birçok girişimden
sonra Rusya Federasyonu
ziyaretinin gerçekleştiğine
ve orada Rus ve Türk
işadamlarından oluşan
dar kapsamlı bir toplantı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte
ihracatçıların da çok sağlam bir duruş
sergilediğini belirtti. Millî iradenin ve
hükümetin yanında olduklarını ifade eden
işadamlarının, asli görevleri olan üretimi,
ihracatı aksatmadan sürdürmelerini istedi.
yaptıklarına değinen
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Rusya ile olan ekonomik
ilişkilerdeki sorunların
süratle giderilip en kısa
zamanda bunu aşma
fırsatını bulacaklarını
söyledi.
Bu millet ürkek,
korkak ve kaçak bir
millet değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Türkiye tarihinin en
alçak, en hain, en sinsi
darbe girişimine, asker
elbisesi giymiş teröristlerin
saldırısına ve bir işgal
teşebbüsüne maruz
kalınan 15 Temmuz
hadisesi dolayısıyla
birlikte olduklarına işaret
ederek, “15 Temmuz nasıl
karanlık bir gece olarak
başladıysa, 16 Temmuz
sabahı da, istiklalimize
ve istikbalimize dair
ümitlerimizi tazelediğimiz
aydınlık bir gün olarak
doğdu” dedi ve şunları
ekledi: “Milletimiz,
kadınıyla, erkeğiyle,
çocuğuyla, yaşlısıyla,
her siyasi görüşten, her
meşrepten insanıyla 15
Temmuz gecesi silahların,
tankların, helikopterlerin,
uçakların karşısına büyük
bir inançla ve kararlılıkla
dikilmiştir. Bu millet
büyük bir millet, bu millet
güçlü bir millet… Bu millet
ürkek, korkak, kaçak bir
millet değil. Kaçaklar belli.
Onlar şu anda kaçtılar,
biz de kovalıyoruz.
Bunu da bir intikam
hırsı ile yapmadığımızı
da söyleyeyim. Bunu da
bir hukuk içinde, adalet
çerçevesinde yapıyoruz,
yapacağız. Çünkü biz
240 şehidimizin 2 bin
TİM üyelerine, "yol arkadaşlarımız, dava arkadaşlarımız" diye seslenen Zeybekci, Türkiye'nin 2023,
2053 ve 2071 hedeflerine ulaşması için ihracatçılarla yola devam edeceklerini belirtti. İhracatçılarımızla
gitmediğimiz ülke, elini sıkmadığımız müşteri kalmayacak" dedi.
195 gazimizin kanını
yerde bırakamayız.
Bırakırsak bunun hesabını
veremeyiz. Bir millet eğer
yöneticisine, idarecisine
güvenemezse o milletin
hali ne olur. O güvenceyi
bizim kendilerine
vermemiz için bunu
kovalamamız lazım.” 15
Temmuz’da şehit olanların
ailelerini ve gazileri ziyaret
ettiğinde sorumluluğunun
ne kadar büyük olduğunu
daha iyi anladığını dile
getiren Cumhurbaşkanı
Erdoğan, 15 Temmuz’un
hesabının hukuk ve
adalet çerçevesinde
kendilerine yakışmayacak
bir vurdumduymazlık
olacağını ifade etti ve
“15 Temmuz gecesi
ülkemizde Malazgirt’ten
Söğüt’e, İstanbul’un
fethinden Çanakkale’ye
kadar şanlı tarihimiz adeta
yeniden canlanmış, asırlar
öncesinin kahramanları
milletimizin sinesinde can
bulmuştur” sözlerine yer
verdi.
TİM’in Panama ve
Guetemala heyetlerini
iptal etmemesi çok
önemli
Fetullahçı Terör Örgütü
(FETÖ) eliyle Türkiye’yi
esir etmek; Suriye, Libya,
Irak ve Afganistan’da
yaşanan acı görüntüleri
burada tekrarlamak
isteyenlere milletin
tarihi bir ders verdiğini
vurgulayan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, bu süreçte, her
kesim gibi, iş dünyasının,
ihracatçıların da sağlam bir
duruş sergilediğini, millî
iradenin ve hükümetin
yanında olduklarını ifade
eden işadamlarının asli
görevleri olan üretimi,
ihracatı aksatmadan
sürdürdüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Darbe girişiminin ertesi
günü TİM'in Panama ve
Guetemala'ya gönderilecek
heyetleri iptal etmemesini
ben çok önemli görüyorum.
Çünkü bu hain oyunun
en önemli ayaklarından
biri de ekonomimizin
çökertilmesiydi; ancak
işadamlarının kendi
gündemlerini takip ederek,
milletin 11 milyar dolar
döviz bozdurup piyasaların
dengesinin zedelenmesine
izin vermeyerek,
oynanan oyunu bozdu”
dedi. Cumhurbaşkanı
Erdoğan, ihracatçılardan
iki talebinin olduğunu
belirtti ve bu talebini
şu sözlerle dillendirdi:
“Birincisi, yurtdışındaki
tüm muhataplarınıza bu
darbe girişiminin gerçek
yüzünü, Fetullahçı Terör
Örgütü’nün sadece ülkemiz
için değil, tüm dünya
için bir tehdit olduğunu
anlatmanızdır. Hatta o
camiadan dostlarınız,
arkadaşlarınız olabilir. Ben
diyorum ki, bunları da ifşa
etmeniz lazım. Bunları
savcılıklarımıza Emniyet
Teşkilatımıza bildirmeniz
lazım. Niye? Bu bizim
üzerimize bir vatanseverlik
borcudur. Onlar bu
ülkeyi değil, biz onları
çökerteceğiz.”
33
BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Ülkemizde normalleşme süreci başlıyor. Bundan sonra bize düşen,
dünyayı karış karış dolaşıp ülkemizin potansiyelini dünyaya anlatmak ve ticari bağlar kurmak. Artık
eskisinden çok daha büyük işler yapmak zorundayız” şeklinde konuştu.
itibaren tüm bankalarımızın
birlik ve beraberlik
ruhuna uygun adımlar
atmasını bekliyorum.
Ülkemizin üzerinde
oynanan oyunları beraber
bozduk. Cumhurbaşkanı
olarak hepsinin takipçisi
olacağım. Resmi Gazete'de
yayımlanan yatırım
ortamının iyileştirmesiyle
ilgili ihracatçıların yeşil
pasaportu olmak üzere
birçok konu çözüldü.
İhracat destek konusundaki
paketin de en kısa sürede
özellikle yasalaşması
için hükümetimize
gerekli telkinleri yapmış
oluyorum.”
Zalime merhamet,
mazluma eziyettir
Taleplerinizin
takipçisi olacağım
Destekleriniz için
teşekkür ediyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
11-17 Temmuz arasında
2,1 milyar dolar olan
ihracatın, 2,7 milyar
dolara ulaştığını ve İlk
7 aylık ihracat 80,5
milyar dolara ulaştığını
aktararak, “Çalışacağız,
koşturacağız. Biz de süreç
içinde atacağımız bazı
adımları paylaşacağız” diye
konuştu.
Cumhurbaşkanı, şöyle
devam etti: “Şu andan
TİM üyelerine, "yol
arkadaşlarımız, dava
arkadaşlarımız" diye
seslenen Zeybekci,
Türkiye'nin 2023, 2053
ve 2071 hedeflerine
ulaşması için ihracatçılarla
yola devam edeceklerini
belirtti. Zeybekci,
"İhracatçılarımızla
gitmediğimiz ülke, elini
sıkmadığımız müşteri
kalmayacak" diye
konuştu. Fetullahçı Terör
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“17-25 Aralık yargı ve
polis darbe girişimini
benim şahsi meselem
olarak görüp, 15
Temmuz silahlı darbe
girişimiyle hala gerçekleri
kavrayamayanlar, bu
örgütün iflah olmaz
parçalarıdır. Ülkesine
ve milletine acımayana
bizim acıma hakkımız
yoktur. Her zaman
söylediğim gibi, zalime
merhamet, mazluma
eziyettir, mazluma
haksızlıktır. FETÖ
mensuplarının başını,
tıpkı PKK mensupları gibi,
tıpkı DAEŞ mensupları
gibi, demokrasiden ve
hukuk devleti ilkesinden
taviz vermeden ezmekte
kararlıyız. Sizlerden bu
mücadeleye, özellikle
kendi alanınızda, kendi
içinizde destek vermenizi
bekliyorum. Finans
altyapısı olmayan hiçbir
34
örgütün gücünü muhafaza
edebilmesi mümkün
değildir.” Cumhurbaşkanı
Erdoğan, silahlı
kuvvetleri, yargısı, polisi
ve diğer kurumlarıyla
bürokrasiden nasıl
kazınıyorsa, FETÖ’nün
iş dünyasından da aynı
şekilde temizlenmesinin
şart olduğuna vurgu
yaparak, ancak örgütün
finans kaynaklarının
kurutulmasıyla yürütülen
mücadelenin başarıya
ulaşabileceğini kaydetti.
DEMOKRASIMIZIN
YENI KAPISI AÇILDI
Örgütü'nün (FETÖ)
15 Temmuz'daki darbe
girişimini anımsatan
Zeybekci, şunları ifade etti:
"O gece buradaki ekonomi
ve koordinasyondan
sorumlu Başbakan
Yardımcılarımız ve
Bakanlarımızla beraber
İstanbul'a gidecektik.
Ertesi gün Ekonomi
Koordinasyon Kurulu
toplantısı yapılacaktı.
O toplantıda bugüne
kadar çok az görülen
ve ülkemizin bilinen
tüm teşvik anlayışlarını
baştan aşağı değiştiren ve
ayrıca ihracatçılar birliği
başkanlarımızın ve TİM'in
bize sunduğu, ihracatımızın
desteklenmesiyle ilgili
tüm talepleri hemen
hemen yerine getirdiğimiz,
yatırım teşvik ve ihracat
desteklerimizle ilgili
yaklaşık 45 günden
beri Başbakanımızın
başkanlığında
yürüttüğümüz çalışmaları
sonlandıracaktık. Pazartesi
günü de Bakanlar
Kurulundan sonra
Sayın Başbakanımızın
başkanlığında bizzat kendisi
tarafından tüm Türkiye'ye
açıklanacaktı. O hafta,
yani o melun saldırının,
bu millete ihanetin
yaşandığı 15 Temmuz'dan
sonra gelen hafta tüm
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbe girişiminin
ertesi günü TİM'in Panama ve Guetemala'ya
gönderilecek heyetleri iptal etmemesini
çok önemli. Çünkü bu hain oyunun en
önemli ayaklarından biri de ekonomimizin
çökertilmesiydi, ama buna fırsat verilmedi“dedi.
dünya Türkiye'nin yeni
yatırım teşvik ve ihracat
desteklerini konuşuyor
olacaktı."
Üretimde ve ihracatta
aksama yaşanmadı
15 Temmuz'da yaşanan
darbe girişiminin ardından
birliktelik mesajı vermek
istediklerini dile getiren
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, “Ülkemizde
normalleşme süreci başlıyor.
Bundan sonra bize düşen,
dünyayı karış karış dolaşıp
ülkemizin potansiyelini
dünyaya anlatmak ve
ticari bağlar kurmak. Artık
eskisinden çok daha büyük
işler yapmak zorundayız.
Daha fazla üretim, daha
fazla yatırım, daha fazla
ihracat gerçekleştirmeliyiz”
diye konuştu. Büyükekşi,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
15 Temmuz sonrasında
Panama ve Guatemala'ya
planlanan ticaret
heyetinin bu ülkelere
gittiğini hatırlatarak
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörist girişimin
ardından ihracatçılarımız
yurtdışındaki alıcılarına
üretimin ve ekonomik
faaliyetlerin aynı seyirde
sürdüğünü ifade eden
mektuplar gönderdi.
Ayrıca Türkiye'deki tüm
yabancı misyon şeflerine
ve yurtdışındaki muhatap
STK'lara Türkiye'deki
demokrasi hareketini
anlatan mektuplar
gönderdik. Şunu gururla
söyleyebiliriz ki; yaşadığımız
bu hain girişim sonrasında,
gerek üretimimizde,
gerekse de ihracatımızda
herhangi bir aksama
meydana gelmedi.”
Ekonomi Bakanlığı ile
yürütülen çalışmalar
sonrasında bundan sonraki
süreçte tek vücut olarak
neler yapılabileceğini ele
aldıklarını da kaydeden
Büyükekşi, “Bizler de
ihracatçılar olarak,
2023 hedeflerimizi
gerçekleştirebilmek adına
çok daha fazla azim ve
gayret gösteriyoruz" dedi.
Yenikapı'daki
demokrasi mitingine
değinen Erdoğan,
"Demokrasimizin
yeni kapısı açılmış
dünyaya mesaj
verilmiştir. Dünyaya
bizi iyi okuyun
anlayın denmiştir.
Dedikodular ile
Türk milletini
değerlendiremezsiniz
denmiştir. He olanda
bir hayır vardır.
'Bir musibet bin
nasihatten evladır.'
Der büyüklerimiz.
Tedbirlerimizi
alacağız. Bu kadarını
beklemiyorlardı.
Mermiyi görünce
kaçılacak sanılıyordu.
Meydan onlara
kalacak sanıyorlardı.
İhracatçılarımızla
birlikte ekonomimizin
tüm aktörlerine
diyorum ki, 'Ülkemizin
üzerinde oynanan
oyunu beraber
bozduk, hedeflerimizi
de beraber hayata
geçireceğiz' dedi.
35
BULUŞMA / KÜLLİYE ZİYARETİ
60
500
ihracatçı
birliğinden
ihracatçı
Külliye'yi ziyaret etti.
36
BULUŞMA / ÇANKAYA ZİYARETİ
İhracatçılar özel sektörün
dünyaya açılan yüzüdür
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde TİM üyeleriyle bir araya geldi. TİM üyesi
ihracatçılara seslenen Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında patronun
millet olduğu vurgusunda bulundu.
T
İM heyeti,
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın
ardından Çankaya
Köşkü'nde Başbakan
Binali Yıldırım'ı ziyaret
etti. TİM üyelerine,
"Sizleri Başbakanlıkta
ağırlamaktan büyük bir
mutluluk duyuyorum.
Şu an Türkiye'nin her
köşesinden 400'ün
üzerinden ihracatçı, birlik
temsilcimiz var. Sizler,
ekonomimizin bel kemiği,
özel sektörün dünyaya
açılan yüzüsünüz. Sizler,
yatırım yapan, üreten,
ihracat yapıp istihdam
38
oluşturan sanayicilerimizi,
ihracatçılarımızı temsil
ediyorsunuz. Ekonominin
çarkını döndüren
sizlersiniz" diye seslenen
Yıldırım, ihracatçıların,
Türkiye'nin adını ve
logosunu, dünyanın dört
bir yanına taşıdığını,
ihraç edilen her ürünün
Türkiye'nin gücünün
bir göstergesi olduğunu
belirtti.
Ruhlarını 1 dolara
sattılar
15 Temmuz gecesi
FETÖ örgütünün darbe
girişimine bir millet olarak
şahit olduklarını, bütün
dünyanın şahit olduğunu
belirten Yıldırım, şunları
kaydetti: "O gece ruhlarını
1 dolara satmış olanlar,
Cumhurbaşkanlığını,
Meclisi, Başbakanlıkı,
MİT'i, TÜRKSAT'ı,
Boğaz Köprüsü'nü
bombaladılar, insanların
üzerine ateş açtılar,
taradılar. Acımasızca
milletin verdiği paralarla
alınan o uçakları, tankları,
tüfekleri milletin üzerine
çevirdiler. Milletimize,
devletimize, huzurumuza,
kardeşliğimize,
demokrasimize kurşun
attılar. O gece Türkiye'yi
karanlığa gömmek, üretimi
durdurmak, Türkiye'yi
kaosa sürüklemek istediler
ama başaramadılar.
Niçin başaramadılar?
Çünkü ülkesine inanan,
ülkesini deli gibi seven bir
Cumhurbaşkanı var, bir
başkomutan var. Darbeciler
karşısında dimdik,
'Biz buradayız, bizim
üzerimizden geçemeden bu
işi yapamazsınız' diyen bir
hükümet var. Seçilmiş bir
parlamento var, bombaların
altında toplanıp bu darbeye
karşı net bir duruş gösteren
milli irade var. 'Bağımsızlık
kayıtsız şartsız milletindir.'
diyen bir Meclis var.
Onun için başaramadılar.
Her şeyi inceden hesap
ettiler, bütün birlikleri elde
ettiler, bütün silahları ele
geçirdiler, askerin, polisin,
yargının kılcal damarlarına
kadar nüfuz ettiler ama
bir şeyi unuttular, milleti
unuttular. Milleti hesap
etmediler. Hakk'ın ve
halkın hesabı, tankların
hesabını yerle bir etti."
Belayı hep birlikte
def ettik
Başbakan Yıldırım
sözlerine, "Nasıl İsrail ile
sorunlarımızı bir noktaya
getirdiysek, çözdüysek,
nasıl Rusya ile işleri
tekrar rayına soktuysak,
Suriye'de de bölgedeki
diğer ülkelerde de çok
daha güzel gelişmeleri
inşallah yaşayacağız.
Bunun süreci başlamıştır,
adımları atılmıştır. Bunun
sonuçlarını da hep beraber
göreceğiz." şeklinde devam
etti. Başbakan Yıldırım,
"Millet olarak hep birlikte
ayağa kalktık ve büyük
bir belayı defettik, büyük
bir vesayet odağını yok
ettik. Vatandaşlarımız
arasına ayrılık tohumları
atan bir örgütü çökerttik.
'Himmet' diye haraç
toplayan, soruları çalan,
şantaj yapan, tehdit eden,
insanların haremine
giren, onları fişleyen bu
alçak örgütü çökerttik"
dedi. FETÖ'cülerin
darbe girişimleriyle
Türkiye'nin büyümesinin,
kalkınmasının önüne
geçmeyi istediklerini,
ancak başaramadıklarını
vurgulayan Yıldırım,
"Demokrasiye bomba
attılar, milli iradeye silah
çektiler, milli egemenliğin
tecelligahı olan Meclis’i
başımıza yıkmak istediler.
FETÖ ve arkasındaki güç,
her kimse Türkiye'yi alt
edeceğini zannetti, içine
kapanacağını zannetti,
dünyadan koparacaklarını
zannettiler ama
başaramadılar. Birliğimizi,
beraberliğimizi bozmak için
şeytanın aklına gelmeyecek
hesaplar yaptılar, alçakça
tuzaklar kurdular ama
Mevlam tuzaklarını
başlarına yıktı" diye
konuştu.
Türkiye, bu
teşebbüsten en alt
düzeyde etkilenmiştir
Başbakan Yıldırım, "En
güçlü ekonomilerin
sarsıldığı küresel
kriz döneminde dahi
büyümesini sürdüren
Türkiye, bu hain
teşebbüsten en alt
düzeyde etkilenmiştir"
ifadesini kullanan Yıldırım,
"Etkilenme düzeyi nedir
diye sorarsanız, Rusya
ile uçak krizi yaşadığımız
dönemde ekonomimiz,
ekonomik göstergemiz
ne kadar değiştiyse, bu
hain darbe teşebbüsünde
de aynı şekilde olmuştur"
değerlendirmesinde
bulundu. Başbakan Binali
Yıldırım, "Dostlarımıza
son çağrımız şu, bırakın,
Türkiye'nin enerjisini
azaltacak adamların
oyunlarıyla boş vakit
geçirmeyin. Türkiye'nin
dostluğuna güvenin,
Türkiye'nin dostluğu sizin
de bölgenin de dünyanın
da barışı ve esenliği için
vazgeçilmezdir" dedi.
Yıldırım, bir daha darbe
girişimine yeltenenler
olunca, başlarına ne
geleceğinin de bilinmesi
gerektiğinin altını çizerek,
"(Bu olmadı bir daha
deneriz) diye aklından
geçirenler varsa bu
işin tekrarı yok. Bu işin
tekrarında ne olacağını iyi
hesap etsinler. Rusya'nın
talihsiz bir olay yaşadığına
dikkati çeken Başbakan
Yıldırım, "Ne Rusya ne
biz, sürdüremedik. Bir
araya geldik, yanlış sona
erdi. Artık yönümüzü
daha ileriye, daha güzel
işbirliklerine çevirdik" dedi.
39
BULUŞMA / ÇANKAYA ZİYARETİ
Yıldırım, bu durumun her
iki ülke halkı için olması
gereken bir şey olduğunu
söyledi.
Yeni pazar alanlarını
keşfedin
Gelinen bu noktada
yapılması gerekenlere
işaret eden Başbakan
Yıldırım, "Asya başta
olmak üzere yeni pazar
alanlarına gitmemiz lazım.
Bu darbede dostumuzu,
düşmanımızı gördük.
Turnusol kâğıdı gibi
her şey ortaya çıktı.
Onun için gelecek
pazarlarımızı, gelecek
ufkumuzu yeni baştan
gözden geçirip gelecekte
sorun yaşamamamız için
mutlaka pazar çeşitliliğine
önem vermemiz lazım"
değerlendirmesini yaptı.
"Artık her türlü teşviği,
her türlü imkânı sağladık
daha da artırmaya devam
edeceğiz" diyen Yıldırım,
"Size düşen kilo başına
ihracat birim değerini
artırmanızdır. Bu nedenle
katma değeri daha yüksek,
yani Anadolu tabiriyle
yükte hafif pahada ağır
işlere, ihracata yönelmeniz
lazım. Bunları şöyle
parantez içinde söyledikten
sonra, resmi konuşmamıza
devam edelim" ifadelerini
kullandı.
İhraç miktarını
artırmanız çok önemli
Başbakan Yıldırım, ihraç
edilecek her ürünün
Türkiye için açılan
bir iş kapısı olduğunu
vurgulayarak, konuşmasını
şöyle sürdürdü: "İhraç
edeceğiniz her ürün,
her bir gencimizin iş
bulması, bir babanın
40
Başbakan Yıldırım, "Millet olarak hep birlikte ayağa kalktık ve büyük bir belayı defettik, büyük bir vesayet
odağını yok ettik. Vatandaşlarımız arasına ayrılık tohumları atan bir örgütü çökerttik” dedi.
daha sevinmesi, evine
ekmek girmesi… Bunu
aklınızdan çıkarmayın.
İhraç edeceğiniz her
ürün, cari açığımızın
biraz daha azalması,
döviz miktarımızın biraz
daha artması demektir.
Türkiye'nin kalkınmasında,
milli gelirin yükselmesinde,
refahın adil dağılmasında,
temsil ettiğiniz sektörün
çok büyük emeği, gayreti
ve fedakârlığı var. Bunun
farkındayız. Sizlerin
vergileriyle, getirdiğiniz
dövizlerle dev yatırımları
çok kısa sürelerde
tamamlayacağımızı
biliyoruz. Bugüne kadar
yaptığımızdan, bu
tecrübeye sahibiz. Bu
emeğe, bu fedakârlığınız
için, bugüne kadar
yaptıklarınız için
milletimiz adına sizlere
şükranlarımızı sunuyorum,
teşekkür ediyorum."
İhracatçıların bir yandan
Türkiye ekonomisine katkı
sağlarken, diğer yandan da
Türkiye'nin demokrasisine
sahip çıktıklarına işaret
eden Yıldırım, "Bütün
iş dünyası, 15 Temmuz
gecesi darbe karşısında,
demokrasinin yanında
olduğunu açık şekilde
bütün dünyaya ilan etti.
Milletten, demokrasiden,
hukuk devletinden,
adaletten yana olduğunuz
için sizleri tebrik
ediyorum, teşekkür
ediyorum" dedi.
Güneydoğu'ya
yatırım yapın' çağrısı
Paket kapsamında,
yüksek teknolojide hangi
İhracatçıların bir yandan Türkiye ekonomisine
katkı sağlarken, diğer yandan da Türkiye'nin
demokrasisine sahip çıktıklarına işaret eden
Yıldırım, "Bütün iş dünyası, 15 Temmuz gecesi
darbe karşısında, demokrasinin yanında
olduğunu bütün dünyaya ilan etti” dedi.
bölgede yatırım yapılırsa
yapılsın en yüksek
teşviğin alınacağına işaret
eden Yıldırım, "Benim
size tavsiyem birinci,
ikinci bölgeye yapmayın.
Bizim Güneydoğu'da da
sorunumuz var. Oralara
yapın bu yatırımı.
Orada yaparsanız
ortağınız biziz. Hem
alım garantisi veriyoruz
hem de yatırımınızın
sabit maliyetlerini
karşılıyoruz. Gidin Van'a,
Mardin'e, Muş'a, Iğdır'a,
Hakkari'ye yatırımı
yapın. O kararı verin,
fabrikayı biz yapacağız,
elinize vereceğiz" diye
konuştu. Yıldırım, bu
tip yatırımlarda ürünün
pazarlamasına da destek
olunacağını aktararak,
"Ürünün cinsine göre
yani her ürün olmayabilir.
Orada ülkenin ihtiyacı olan
veya rekabet şansımızın
yüksek olduğu alanlar,
bunları da oturup beraber
kararlaştıracağız. Yani
iki ortak gibi masaya
oturacağız. Karşılıklı
görüşerek teşvikleri
80 MADDELIK TORBA YASA MECLIS’TEN GEÇTI
Torba kanun tasarısı TBMM Genel
Kurulu’nda kabul edildi. Tasarı, proje bazlı
teşvik uygulaması, şehit yakınına ÖTV’siz
araç, ticari araçların yenilenmesinde vergi
teşviki ile vakıf üniversitelerine ilişkin
düzenlemeleri içeriyor. Düzenlemelerden
bazıları şöyle:
• Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve
çocuğunun bulunmaması halinde ise
anne veya babası ÖTV ödemeksizin araç
alabilecek.
• Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı
olan iş yerlerinin iş güvenliği uzmanı, iş
yeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünün
süresi 1 Temmuz 2017’ye uzatılacak.
• Kamudaki teftiş veya denetim
elemanlarının işlemlerindeki kişisel kusur,
haksız fiil veya sorumluluklarına dair idare
aleyhine tazminat davası açılabilecek. Ancak
bu görevlilerin eylemlerini kin, garez, hatır,
baskı veya telkinle yaptığı kanaati oluşursa
idarenin ödediği tazminat görevliye rücu
edilebilecek.
• Turizm tesisleri yapmak üzere kamu
arazisi tahsis edilen işletmecilerden
2016’da alınması gereken kira, kullanma izni
bedelleri, hasılat payları, izinsiz kullandıkları
Hazine taşınmazlarının ecrimisillerin ödeme
süreleri 1 yıl ertelenecek.
• Müsadereye konu olmaları nedeniyle
kamu hizmetine sunulamayacak olan orman
niteliğini kazanan taşınmaz üzerinde bulunan
fabrika ya da ticarethaneler, 49 yıllığına
kiraya verilebilecek.
ayarlayacağız. Yani
konfeksiyon usulü
teşvikten, ısmarlama
usule geçiyoruz. En uygun
teşvik hangisiyse o teşviğe
yöneleceğiz" ifadelerini
kullandı.
Teşvik sistemi
ihracatı artıracak
15 Temmuz sonrasında
milletin sağladığı birlik ve
beraberlik ile ekonominin
çok daha güçlü bir
şekilde büyümeye devam
edeceğine değinen
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, “Hain
girişimden sonraki hafta
ihracatımız, bir önceki
haftaya göre yüzde 16 artış
gösterdi. İhracatımızda
olduğu gibi ekonomimizin
diğer alanlarında da
herhangi bir bozulma
yaşamadık. Bunda,
Hükümetimizin ve Merkez
Bankamızın almış olduğu
önlemlerin ve açıklanan
reform paketlerinin
büyük etkisi var” şeklinde
konuştu. Son Yatırım
Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu
toplantısında TİM'in de
önerdiği birçok kararın
alınmasını değerlendiren
Büyükekşi, sözlerine
şöyle devam etti: “TİM'in
önerileri arasında yer
alan damga vergisinde
maliyetlerin düşürülmesi,
uluslararası şirketlerin
bölge merkezlerini
Türkiye'ye getirmeleri için
vergi istisnaları getirilmesi,
nitelikli yabancı
personelin çalıştırılması
gibi düzenlemelerin
getirilmesini çok
önemsiyoruz. Ayrıca,
müjdesi verilen yeni
teşvik sisteminin de
MEHMET BÜYÜKEKŞİ
TİM Başkanı
“Hain girişimden sonraki hafta
ihracatımız, bir önceki haftaya
göre yüzde 16 artış gösterdi.
Ekonomimizin diğer alanlarında
da herhangi bir bozulma
yaşamadık.”
ülkemizde yatırımları
ve ihracatı artıracağını,
büyümeyi yukarılara
taşıyacağını öngörüyoruz.
İhracatçılarımıza yeşil
pasaport verilmesi
yönündeki talebimizin
de dün itibariyle
yerine gelmiş olması,
ihracatçılarımızın önünü
daha da açacaktır.
İlerleyen dönemde,
planlanan eylem
planlarının ve reform
paketlerinin de hızla
hayata geçirilmesini
talep ediyoruz. Bu
sayede, ülkemizde
hem yatırımların,
hem de ihracatımızın
hedeflediğimiz noktalara
ulaşabileceğini
öngörüyoruz. 2023
hedeflerine ulaşacağız.”
41
DOĞU - BATI / RUSYA
Rusya ile yeni sayfa
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir
Putin, Ankara-Moskova arasındaki
uçak krizinden sonra ilk kez bir araya
geldi. Yapılan görüşmeler sonunda iki
ülke arasında dış politikada olduğu
gibi ekonomik ilişkilerde de kademeli
normalleşme beklentisi hakim olacak.
42
C
umhurbaşkanı
Recep Tayyip
Erdoğan, Rusya
Federasyonu
Devlet Başkanı Vladimir
Putin’in daveti üzerine
Rusya’nın St. Petersburg
şehrine gitti. Türk hava
sahasını ihlal ettiği için
düşürülen Rus uçağı
krizinden sonra gerçekleşen
ziyarette iki ülke liderleri
yeni döneme ilişkin
olumlu mesajlar verdi.
Ziyaretten sonra Türkiye
ile Rusya arasındaki ilişkiler
önümüzdeki günlerde
daha da toparlanma
eğilimine girecek bu da
ülke ekonomisine katkı
sağlayacak. 9 Ağustos’ta
gerçekleşen ziyarette,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a;
Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşek, Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
Kültür ve Turizm Bakanı
Nabi Avcı, Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci, Gıda,
Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Faruk Çelik,
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak,
AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Mehdi Eker
ve MİT Müsteşarı Hakan
Fidan, TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi eşlik
etti. Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ı, St. Petersburg
Pulkovo Havalimanı'nda,
Rusya Dışişleri Bakanlığı
St. Petersburg Temsilcisi
Vladimir Zapivalov, St.
Petersburg Valiliği Dış
İlişkiler Başkanı Yevgeni
Grigoryev, Türkiye'nin
Moskova Büyükelçisi Ümit
Yardım, St. Petersburg
Başkonsolosu Kazım
Çavuşoğlu ile büyükelçilik
ve başkonsolosluk personeli
karşıladı.
İki taraf da son
derece kararlı
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Rusya
Federasyonu Devlet
Başkanı Vladimir Putin
ile gerçekleştirdikleri
baş başa görüşmenin
ve heyetler arası
çalışma yemeğinin
ardından, ortak basın
toplantısı düzenleyerek
açıklamalarda bulundu;
basın mensuplarının
sorularını cevaplandırdı.
Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Putin’e daveti ve
samimi misafirperverliği
için teşekkür ederek
konuşmasına başlayan
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, kapsamlı ve
yararlı bir görüşme
gerçekleştirdiklerini
belirterek, “Bildiğiniz
gibi bu görüşme, uzun
bir aradan ve malum
hadiseden sonra ilk yüz
yüze görüşmemizdi. Aynı
zamanda, 15 Temmuz
darbe girişimi sonrasında
ilk yurtdışı ziyaretimi de
Rusya Federasyonu’na
gerçekleştirmiş oldum”
dedi. Cumhurbaşkanı
Erdoğan, iki ülke
arasındaki ilişkilerin
yeniden eski seviyelere
ve hatta ötesine
taşınması hususunda iki
tarafın da son derece
kararlı ve gerekli
iradeye sahip olduğunu
söyleyerek, kanaatinin,
iki ülke kamuoylarının
kendilerinden
beklentisinin de bu yönde
olduğunu ifade etti.
İlişkiler olması
gereken seviyeye
taşınacak
Görüşmeler neticesinde;
siyasi, iktisadi, kültürel
ve beşeri alanlarda,
Türkiye-Rusya ilişkilerini
olması gereken seviyelere
tekrar taşıyacak kararlar
aldıklarını açıklayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
devamında şunları söyledi:
“Bu kapsamda; Üst Düzey
İşbirliği Konseyi'nin
yeniden canlandırılması,
charter uçuşların tekrar
hayata geçirilmesi, tarım
ürünleri dâhil ikili ticareti
kısıtlayan tedbirlerin
ortadan kaldırılması,
Türk müteşebbislerinin
Rusya’daki faaliyetlerinin
önünün açılması ve vizesiz
rejimin tam teşekküllü
şekilde tekrar yürürlüğe
konması gibi başlıklarda
gerekli adımları inşallah
peyderpey ve müştereken
atacağız.”
Putin'in 15 Temmuz
darbe girişimi gecesi
araması çok önemli
15 Temmuz gecesi
Türkiye’nin, ülke tarihinin
en alçak, en kanlı
girişimlerinden birini
yaşadığını; Fetullahçı
Terör Örgütü’ne (FETÖ)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlişkilerimizin yeniden
eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması
hususunda, iki taraf son derece kararlıdır ve
gerekli iradeye sahiptir.Türkiye-Rusya ilişkilerini
olması gereken seviyelere tekrar taşıyacak
kararları almış bulunuyoruz” dedi.
RUSYA ZIYARETINDE
AÇIKLANAN
12 BAŞLIK:
1. Üst düzey işbirliği
konseyi yeniden
canlandırılacak.
2. Charter uçuşları
başlayacak.
3. Tarım ürünleri
dâhil ikili ticareti
kısıtlayan yasaklar
kaldırılacak.
4. Türk
müteşebbislere
yönelik yasaklar
kaldırılacak.
5. Vizesiz rejimi
tam teşekküllü
olarak tekrar
yürürlüğe koymak
için peyderpey ve
müştereken adımlar
atılacak.
6. Akkuyu’ya
stratejik yatırım
statüsü verilecek.
7. Akkuyu projesi
hızlandırılacak.
8. Türk Rus ortak
yatırım fonu
kurulacak.
9. Savunma
sanayinde işbirliği
artırılacak.
10. Türkiye-RusyaAzerbaycan üçlü
zirvesi mekanizması
kurulacak.
11. Ankara-Moskova
hattı bir güven ve
dostluk hattı haline
getirilecek.
12. Türk Akımı
projesi hızlı biçimde
hayata geçirilecek.
43
DOĞU - BATI / RUSYA
TÜRK AKIMI INŞAATI 2019'DA BAŞLAYABILIR
Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak,
Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinde
ilk hat inşaatının 2019’un ikinci yarısında
başlayabileceğini söyledi. Novak,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
dün Rusya’nın St. Petersburg kentinde Devlet
Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği
görüşme sonrasında açıklamalarda bulundu.
Türk Akımı projesinde ilk hattın 2019’un
ikinci yarısında inşa edilebileceğini belirten
Novak, “Türkiye Enerji Bakanlığı ile projenin
geliştirilmesi noktasında yakın temas
içerisinde olacağız” dedi. Türkiye’ye yönelik
doğalgaz indiriminin ise henüz gündemde
olmadığına işaret eden Novak, “Şu anda
projede iki hat inşa edilmesi düşünülüyor.
Ancak sonrası için teorik olarak her şey
mümkün” ifadelerini kullandı.
mensup bir grubun,
meşru hükümeti, seçilmiş
Cumhurbaşkanını ve
demokrasiyi hedef alan
bir darbe teşebbüsünde
bulunduğunu hatırlatan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
bütün bunlara rağmen
çalışmalarına el birliğiyle
Türkiye’nin dostlarıyla
dayanışma hâlinde devam
edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
15 Temmuz darbe
girişiminin ertesi gününde
Rusya Federasyonu
Başkanı Putin’in kendisini
aramış olmasının,
dayanışma açısından
büyük bir önem ifade
ettiğini sözlerine ekledi.
Türk akımı projesi
hızla hayata
geçirilecek
Türk Akımı projesinin
hızlı bir şekilde hayata
geçirileceğini duyuran
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
bu girişimin daha etraflı
bir şekilde ele alınacağını
ve böylece Türk Akımı
projesinin Avrupa’ya
geçmesi noktasındaki
adımların ilgili bakanlıklar
tarafından atılacağını
ve dayanışma içinde
sürdürüleceğini kaydetti.
Türk-Rus ilişkilerinin
sadece ikili planda önem
taşımadığını, iki ülke
arasındaki iş birliğinin,
aynı zamanda bölgesel ve
küresel barışın, istikrarın,
huzur ve refahın tesisi
bakımından da çok önemli
olduğunun altını çizen
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
basın toplantısının
ardından dar kapsamlı
ikili bir görüşmelerinin
olacağını ve ikili
görüşmede bu konuları ele
alıp değerlendireceklerini
bildirdi.
Akkuyu’ya stratejik
yatırım statüsü
vereceğiz
Akkuyu Nükleer
Santrali’ne stratejik
yatırım statüsü
verileceğini ve bu yönde
adım atılacağını belirten
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Türk-Rus ortak
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet St. Petersburg Pulkovo Havalimanı'nda Rusya'da yaşayan Türkler tarafından yoğun bir coşkuyla
karşılandı. Karşılamaya gelenleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile yeni bir aşamada olduklarını kaydetti.
44
yatırım fonu kurulması
konusunda mutabık
kaldık. Savunma sanayi
alanında işbirliğimizi
artıracağız. Bölgesel
konuların ele alınması
noktasında TürkiyeRusya- Azerbaycan üçlü
zirvesi mekanizması
kurulmasına da olumlu
bakıyoruz. Bunun yanında,
Akkuyu Santrali gibi dev
iş birliği projelerimizi
süratlendirmek suretiyle
burada alacağımız mesafe
önem ihdas ediyor. Bu
adımlar sayesinde, AnkaraMoskova hattını yeniden
bir güven ve dostluk hattı
hâline getireceğiz” dedi.
Türkiye-Rusya
ilişkileri krizlere karşı
çok daha dirençli
hâle geldi
Türkiye-Rusya ilişkilerinin,
son yıllarda hem devlet
yetkililerinin sergilediği
ortak irade, hem de
iki ülke kamuoylarının
desteğiyle örnek bir
seviyeye ulaştığını
kaydeden Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin'in katıldığı heyetler
arası çalışma yemeğinde masadaki tabaklarda iki liderin tokalaşma
fotoğrafları yer aldı.
Erdoğan, “Bizler bu
noktaya tesadüfen
değil, ortak bir vizyon
ve muazzam işbirliği
potansiyelimiz sayesinde
geldik. Kıymetli dostum
Putin’le birlikte, ikili ve
çok taraflı işbirliğimizi
güçlendirmek hususunda
bugün ortak bir tavrı
koyduk. Temaslarımızı her
seviyede yoğun şekilde
sürdüreceğiz. Sahip
olduğumuz potansiyeli
bölgemizin huzuru ve
istikrarı için daha etkin
şekilde kullanacağız. Biz,
Türkiye Rusya ilişkilerinin
geçmişe göre çok daha
güçlendiğini, krizlere karşı
çok daha dirençli hâle
geldiğini düşünüyoruz”
değerlendirmesinde
bulundu.
İlişkilerimizi eski
seviyesine çekmeyi
planlıyoruz
Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Putin de Türk-Rus
ilişkilerinin tarihte oldukça
zor dönemlerden geçtiğini;
ancak her zaman karşılıklı
saygının korunduğunu
belirterek, Türkiye’deki
zor politik duruma
rağmen Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın ziyaretinin
Türk tarafının iki ülke
arasındaki ilişkilerin
düzelmesinde istekli
olduğunu gösterdiğini
söyledi. Gerçekleştirdikleri
görüşmelerde, ilişkilerin;
Rus uçağının düşürülmesi
ile iki ülke arasında
ortaya çıkan kriz öncesi
dönemdeki seviyeye
dönmesi ve iki ülke
arasındaki ticari ilişkilerin
eski hacmine ulaşması
için neler yapılabileceğini
konuştuklarını ifade eden
Devlet Başkanı Putin,
“Öncelikle yatırımların
artırılması, projelerin
değerlendirilmesi, iki
ülkenin iş dünyasının
desteği ve iki ülkenin
büyük şirketlerinin
yöneticileri ile görüşerek
ilişkilerimizi eski
seviyesine çekmeyi
planlıyoruz” açıklamasını
yaptı. Türk şirketleri
EN FAZLA YAŞ MEYVE SEBZE IHRACATI YAPILIYOR
Tarımsal dış ticarette Türkiye’nin en önemli
partnerlerinden birisi Rusya Federasyonu.
Türkiye, yaptığı tarım ürünleri ihracatının
ortalama yüzde 7’sini Rusya’ya gerçekleştiriyor.
En fazla ihraç edilen ürün grubu ise yaş meyve
ve sebze. Yaş meyve ve sebze ihracatında
Rusya’nın payı yüzde 40 seviyelerinde
seyrederken bazı ürünlerde yüzde 60 düzeyinde.
Türkiye, Rusya Federasyonu’ndan tarım ürünü
olarak en çok buğday ve ayçiçeği ithal ediyor.
Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının
düşürülmesi sonrası, Rusya'nın Türkiye'ye
yönelik açıkladığı ekonomik yaptırımlarla 1 Ocak
itibarıyla domates, portakal, elma, kayısı, lahana,
tuz, brokoli, mandalina, ithalatı yasaklanmıştı.
45
DOĞU - BATI / RUSYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı,
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı Mehdi Eker ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi eşlik etti.
ile ilgili kısıtlamaları
kaldırarak, orta vadeli
ticari projeleri hayata
geçirerek, bilimsel ve
kültürel ilişkilerimizi
geliştirerek 20162019 arasındaki orta
vadeli programı hayata
geçirmeyi planladıklarını
kaydeden Devlet Başkanı
Putin, bu konuları
Cumhurbaşkanı Erdoğan
ile görüştüklerini ve bunun
için iki ülkenin karma
komisyonlarının stratejik
planlama toplantıları
gerçekleştireceğini ifade
etti. İki ülke arasındaki
ticari ilişkilerde kilit
noktanın enerji alanındaki
projeler olduğuna dikkat
çeken Devlet Başkanı
Putin, bu projelerin
hayata geçirilmesi için
somut politik adımların
atılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan
ve Rusya Federasyonu
Devlet Başkanı Putin,
basın mensuplarının
sorularını da cevaplandırdı.
46
Rusya'dan aldığımız
doğal gaz miktarı 28
milyar metreküp
Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Putin’e yöneltilen,
“Güney Akımı mı Rusya
için daha öncelikli, yoksa
Türk Akımı mı? Bu konu
bugün görüşüldü mü?
Bu iki projede nasıl bir
ortak noktada buluşabilir
Türkiye ve Rusya?”
sorusuna eklemelerde
bulunan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizim Rusya’dan aldığımız
doğal gaz miktarı 28 milyar
metreküptür, bunun 18
milyar metreküpünü kamu
olarak alıyoruz, 10 milyar
metreküpünü de özel
sektör alıyor. Dolayısıyla
bu Türk Akımının gelişinde
iki hat olacak ve bu hattan
tabi Türkiye istifade
edeceği gibi aynı şekilde
Avrupa’ya da gönderme
imkânımız olacaktır.
Süratle bu hatların tabi
inşa edilmesi öncelikli
görevlerimiz arasındadır.
Ben bundan sonraki
süreçte bunların da
hızlanacağı inancındayım.”
İki lider
işadamlarıyla buluştu
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Rusya
Federasyonu Devlet
Başkanı Vladimir Putin
ile birlikte Türk ve
Rus işadamları ile bir
araya geldi. Konstantin
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin,
Türkiye'deki zor politik duruma rağmen
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinin
Türk tarafının iki ülke arasındaki ilişkilerin
düzelmesinde istekli olduğunu gösterdiğini
söyledi.
Sarayı’nda gerçekleşen
toplantıda Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Türk ve Rus
işadamlarına hitaben
bir konuşma yaptı. Türk
ve Rus iş çevrelerini bir
araya getiren toplantının
her iki ülke için hayırlara
vesile olmasını dileyerek
konuşmasına başlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
2015 Kasım ayında
yaşanan elim hadisenin,
Türkiye’nin Rusya’yla
iyi ve verimli bir şekilde
süren ilişkilerinin üzerine
kara bir gölge gibi
çöktüğünü belirterek,
“Ülkemiz, 2015 yılında
üst üste iki seçim yaşadı.
Aynı dönemde terörle
ciddi mücadelelerimiz
oldu. Son olarak, 15
Temmuz’da tarihimizin
en sinsi, en alçak darbe
girişimiyle bu süreç
adeta zirveye tırmandı”
dedi. Demokrasinin
ve Cumhuriyetin karşı
karşıya kaldığı bu hain
saldırının, milletin cesareti
RUSYA ZIYARETI
PIYASALARA DOPING
ETKISI YAPTI
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip
Erdoğan ile Rusya
Devlet Başkanı
Vladimir Putin'in
tarihi görüşmesinin
olduğu gün Borsa
İstanbul'da BIST-100
endeksi, yüzde 0,82
değer kazanarak
78.587,80 puandan
girdi, dolar 2,98'in
altında işlem gördü.
Bankalararası
piyasada dolar 2,98'in
altında işlem görüyor.
Dolar gün içinde
en düşük 2,9865'i
gördü. Dolar/TL darbe
girişimi sonrası 20
Temmuz'da 3.0970
ile tarihi zirveyi
görmüş, o seviyeden
gerilemişti. BIST
100 endeksi, günün
ilk yarısında önceki
kapanışa göre 641,65
puan artarken, toplam
işlem hacmi 2,7
milyar lira düzeyinde
gerçekleşti. İlk yarıda
bankacılık endeksi
yüzde 1,00 yükseldi,
holding endeksi
yüzde 1,11 değer
kazandı. Sektör
endeksleri arasında
en fazla kazandıran
yüzde 6,07 ile
"ulaştırma", en fazla
değer kaybettiren
ise yüzde 0,93 ile
"iletişim" oldu.
ve fedakârlığı sayesinde
akamete uğratıldığını ifade
eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “Fetullahçı Terör
Örgütü’nün ve arkasındaki
güçlerin, ülkelerimiz
arasındaki ilişkilere de
kastettikleri, bugün çok
daha iyi anlaşılıyor”
ifadelerini kullandı.
Darbe girişimine
rağmen, piyasalarda
güven iklimi
kendisini gösterdi
Türkiye’nin sağlam
temellere dayanan
güçlü ekonomisinin
dayanıklılığına, bu darbe
girişimi vesilesiyle bir kez
daha tüm dünyanın şahit
olduğuna dikkat çeken
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şunları söyledi: “15
Temmuz darbe girişiminin
ardından, piyasaların
açıldığı andan itibaren
güven ve istikrar iklimi
kendisini göstermiştir.
16 Temmuz’da
vatandaşlarımızın
piyasaya sürdüğü dolara
baktığımız zaman 2,5
milyar dolardır. Çok küçük
dalgalanmalar dışında
herhangi bir kırılmanın
yaşanmadığı ekonomimiz,
işleyişine normal şekilde
devam ediyor. Büyük
projeler ve yatırımlar hız
kesmeden devam ediyor.
30 Haziran’da açılışını
yaptığımız Osmangazi
Köprüsü’nün ardından,
26 Ağustos'ta Yavuz
Sultan Selim Köprüsü, 20
Aralık'ta Avrasya Tüneli
hizmete girecektir. 2018'de
İstanbul'da dünyanın en
büyük havalimanının ilk
etabı faaliyete geçecektir.
Yine bu yıl içerisinde
dünyanın en uzun köprüsü
olacak 1915 Çanakkale
Köprüsünün temelini
atmayı hedefliyoruz.”
Rusya ile 100 milyar
dolar ticaret hacmi
hedefi
Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı ile yaptıkları baş
başa ve heyetler arası
görüşmelerinde iki ülke
arasındaki ilişkileri ayrıntılı
şekilde değerlendirdiklerini
aktaran ve “Bakınız
biz, 2008’de 38 milyar
dolara kadar çıkan ikili
ticaret hacmimizi dahi
yeterli bulmazken,
geçtiğimiz yıl 24 milyar
dolar düzeyine geriledik”
diyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, daha önce,
iki ülke arasında
hedeflenen 100 milyar
dolarlık ticaret hacminin,
yeniden gündeme
alınması gerektiğini
düşündüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Ticari ilişkilerimizin
önündeki engellerin
kaldırılması ve yeni
işbirliği alanlarının devreye
alınması hâlinde, bu
rakama süratle ulaşabiliriz.
Devlet yöneticileri olarak,
işadamlarının önündeki
engelleri kaldırmak
için gerekli adımları
atacağımızdan hiçbirinizin
şüphesi olmasın. Dostum
Putin’le bu konuda
hemfikiriz” şeklinde
konuştu.
devam edeceğini açıklayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Burada misafir olduğumuz
St. Petersburg başta
olmak üzere, Rusya’nın
diğer bütün bölgeleri de
yine Türk yatırımcılarının
büyük ilgisini çekiyor. Aynı
şekilde, ülkemizde de Rus
müteşebbislerin ilgisini
çekecek çok sayıda alan
ve yer var” dedi ve Rus
işadamlarına hitaben, “Siz
kıymetli işadamlarımızdan,
ekonomik ilişkilerimizin
hedeflenen düzeye
çıkarılmasına katkıda
bulunacak projeler
konusunda süratli ve
somut adımlar atmanızı
bekliyoruz” diye ekledi.
Heyetinde bulunan Türk
iş adamları arasında
Rusya’da yatırımları
olanların bulunduğuna
işaret eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, “İnanıyorum ki
muhataplarıyla bundan
sonraki sürece çok
daha farklı bir şekilde
yükleneceklerdir”
diye konuştu. Rusya
Federasyonu Devlet
Başkanı Putin’le
birlikte Türk ve Rus iş
adamlarıyla yaptıkları
toplantı ile Rusya’daki
temaslarını tamamlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
St. Petersburg Pulkovo
Havalimanı’na geçerek
Ankara'ya dönmek üzere
Rusya'dan ayrıldı.
Rusya’nın bütün
bölgeleri Türk
yatırımcılarının
ilgisini çekiyor
Hükûmetler arası Karma
Ekonomik Komisyon, İş
Konseyi gibi yapıların
aktif şekilde çalışmalarına
47
DÜNYA BOR LİDERİ
“World Boron Leader”
ü Müşteri odaklı hizmet
ü İnovasyon temelli Ar-Ge çalışmaları
ü Bor tüketen endüstrinin gelişimine destek
www.etimaden.gov.tr
AHENK / RAPOR
Vergi borçları yeniden
yapılandırılıyor
Vergi borcu olan yurttaşların merakla
bekledikleri haber geldi. Cumhurbaşkanı
vergi cezası yapılandırma kanununu
onayladı. Vergi yapılandırılma kanununun
yürürlüğe girmesi ile yaklaşık olarak
6,3 milyon vatandaşın yararlanması
bekleniyor. Vergi Borcu yapılandırma
işlemi ile devlet kurumlarına olan birçok
borcu içine alan kanun özellikle, gecikme
faizleri, vergi ve vergi cezaları, taşınmaz
kültür varlıklarının korunmasına katkı
payı, gecikme zamları, gümrük vergileri,
emlak vergisi çevre temizlik vergisi, trafik,
askerlik, nüfus, seçim, karayolu geçiş
ücreti bu kapsamın içerisinde yer alıyor.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, düzenlemeyle
ilgili "Hangi vergi türü olursa olsun
yeniden yapılandırılacak" dedi.
50
İhracatçılar yeşil pasaport alabilecek
İhracatçıların, yurtdışına açılmasının
önündeki en önemli engellerden olan
yeşil pasaport sorunu çözüldü. 9 Ağustos
tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6728
sayılı kanunun 14.maddesine göre, yıllık
ortalama ihracat değerlerine göre yapılan
sınıflandırmada; son üç yılda yıllık ortalama
ihracat tutarı Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği değerin üzerinde olan ihracatçılara 2 yıl
süreyle yeşil pasaport verilecek.
Değiştirilen kanun maddesi şöyle;
MADDE 7 – 15/7/1950 tarihli ve 5682
sayılı Pasaport Kanununun 14. maddesinin
(A) bendine aşağıdaki paragraf eklendi.
“Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre
yapılan sınıflandırmada; son üç yılda yıllık
ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun
belirleyeceği değerin üzerinde olan firma
yetkililerine, Türk Ceza Kanununun 53 üncü
maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa
bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl
veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da
affa uğramış olsa bile; Devletin güvenliğine
karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin
işleyişine karşı suçlar, zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye
kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan
kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
veya kaçakçılık suçlarından mahkûm
olmamaları kaydıyla, Bakanlar Kurulunca
belirlenen esaslara göre iki yıl süreyle hususi
damgalı pasaport verilebilir.”
Ar-Ge harcamasına vergi indirimi
Bakanlar Kurulu'nun, Ar-Ge, Yenilik ve
Tasarım Harcamalarının Kazancın Tespitinde
İndirim Konusu Yapılması Hakkında Kararı,
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Karara göre, Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde, o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik veya
tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre
artış tutarının yüzde 50'si, 31 Aralık 2023'e
kadar, Kurumlar Vergisi Kanununa göre
kurum kazancının ve Gelir Vergisi Kanunu
uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim
konusu yapılacak. Söz konusu merkezlerin bu
uygulamadan yararlanabilmesi için Ar-Ge veya
tasarım harcamasının toplam ciro içindeki
payının, tescil edilen ulusal veya uluslararası
patent sayısının, uluslararası destekli proje
sayısının, lisansüstü dereceli araştırmacı
sayısının toplam Ar-Ge personel sayısına
oranının, toplam araştırmacı sayısının toplam
Ar-Ge personeli sayısına oranının ve Ar-Ge
sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerden elde
edilen cironun toplam ciroya oranının herhangi
birinde bir önceki yıla göre en az yüzde 20 artış
sağlaması gerekiyor.
51
AHENK / RAPOR
Belgesiz ihracat
kredilerine vergi, resim
ve harç istisnası
Rusya ve Irak'a yönelik ihracatın finansmanı
amacıyla Türk Eximbank kaynaklı sevk öncesi
belgesiz ihracat kredileri ile diğer nakdi ihracat
kredilerinden kredi riski açık olanlar, Türk
Eximbank nezdinde açılacak yeni bir belgesiz
ihracat kredisiyle yeniden yapılandırılarak
devralınabilecek. Söz konusu kredilerin devri
ve belgesiz ihracat kredisiyle ilgili yapılan iş
ve işlemler vergi, resim ve harç istisnasından
yararlandırılacak. Bakanlar Kurulunun "Belgesiz İhracat Kredileri ile Vergi, Resim ve Harç
İstisnası Hakkında Kararı" Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre,
Rusya ve Irak'a yönelik ihracatın finansmanı
amacıyla bankalarca kullandırılan Türk Eximbank kaynaklı sevk öncesi belgesiz ihracat
kredileri ile bankaların kendi kaynaklarından
kullandırdıkları, birinci ve ikinci grupta izledikleri diğer nakdi ihracat kredilerinden kredi riski
açık olanlar, Türk Eximbank nezdinde açılacak
yeni bir belgesiz ihracat kredisiyle yeniden
yapılandırılarak devralınabilecek.
Lojistik sektörünün sorunları tartışıldı
Güncel lojistik konuların ve lojistik sektöründeki
gelişmelerin değerlendirildiği TİM Lojistik Konseyi
Toplantısı 28 Temmuz 2016 Perşembe günü Dış
Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. TİM Lojistik Konseyi Toplantısı’na Ekonomi Bakanlığı ve
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile Gümrük
Müşavirleri Dernekleri, Demiryolu Taşımacılığı
Derneği, UND, UTİKAD, Deniz Ticaret Odası temsilcileri katıldı. Türkiye’nin de taraf olduğu IMO
Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi
(SOLAS)’ın dördüncü bölümünün A Kısmının ikin-
ci kuralı gereğince, 1 Temmuz 2016 tarihinden
itibaren gemilere yüklenecek dolu konteynerlerin
brüt ağırlıklarının yükleten tarafından tespit edilerek doğrulanması zorunlu hale geldi. Söz konusu
SOLAS kuralının ülkemizde etkin bir şekilde
uygulanmasını teminen Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine
Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanmış olan “Denizyoluyla taşınacak
dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının tespiti ve
bildirimi hakkında yönerge”değerlendirildi.
İhracatçıya e-ticaret desteği geliyor
PTT Genel Müdürlüğü tarafından 81 il başmüdürünün katılımıyla düzenlenen Yönetim
Koordinasyon Toplantısı, Denizli'deki Karahayıt
Colossae Otel'de başladı. Üç gün sürecek
toplantının açılışına Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, Ulaştırma, Denizlicilik ve Haberleşme
Bakanı Ahmet Arslan'ın yanı sıra Denizli Valisi
Ahmet Altıparmak, Denizli Büyükşehir Belediye
52
Başkanı AK Partili Osman Zolan da katıldı.
Toplantıdan önce PTT'nin yeni uygulaması olan
PTT mobil hizmet aracı hizmete sokuldu. 81 ilde
hizmet verecek olan mobil hizmet aracının açılış
kurdelesini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve
Ulaştırma, Denizlicilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslan, beraberindeki protokol üyeleriyle
birlikte kesti.
İhracatçıya e-ticaret sitelerine üye olmaları halinde üyelik desteği vermek için çalışmaların sürdüğünü belirten Zeybekci, 'Asıl önemli olan 65 bin
ihracatçımızın yakın bir gelecekte dünyadaki en
önemli elektronik ticaret portallarına, Amazon
Alibaba gibi, üyelikleri halinde hükümet olarak
üyelik bedellerini karşılamak gibi önemli bir
destek ve teşviğin arkasındayız" diye konuştu.
DOĞU - BATI / DANİMARKA
26 ülkeye ʻseferberlikʼ başlatıldı
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, beraberindeki iş dünyası temsilcileriyle birlikte
Türkiye'nin ikili ticari ve ekonomik ilişkilerini gözden geçirmek ve özellikle 15 Temmuz'daki
darbe kalkışmasının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin olarak muhatap ülkelerin
bilgilendirilmesi amacıyla ilk ziyaretini Danimarka'yagerçekleştirdi.
E
konomi Bakanı
Nihat Zeybekçi
TİM ile birlikte
TOBB, MÜSİAD,
Borsa İstanbul, TürkiyeDanimarka İş Konseyi
temsilcileri, Türk
işadamlarından oluşan özel
sektör heyeti ile TBMM'de
grubu bulunan partilerden
milletvekilleri ile 11
Ağustos 2016 Perşembe
günü Danimarka’nın
başkenti Kopenhag’a gitti.
15 Temmuz sonrasında,
iş dünyasıyla birlikte
'seferberlik' başlatarak,
dünyaya Türkiye'deki
durumu anlatacaklarını ve
Türkiye hakkındaki yanlış
algıyı düzelteceklerini
açıklayan Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci’ye
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi de eşlik etti.
54
İkili iş görüşmeleri
gerçekleştirildi
Bakanlıktan yapılan
açıklamada, Bakan
Zeybekci'nin, iş dünyası
temsilcileriyle Türkiye'nin
ikili ticari ve ekonomik
ilişkilerinin mevcut
durumunu gözden
geçirmek, yeni işbirliği
olanaklarını tespit etmek,
Türkiye'de ve bölgede
yaşanan son ticari ve
ekonomik gelişmelere
ilişkin görüş alışverişinde
bulunmak ve özellikle
15 Temmuz'da yaşanan
gelişmeler, mevcut
ticari ve ekonomik
duruma ilişkin muhatap
ülkelerin hükümetleri,
iş çevreleri ve basın
kuruluşlarına gerekli
mesajları vermek üzere
Ağustos-Eylül döneminde
çeşitli ülkelere ziyaretler
gerçekleştireceği
kaydedildi. Ziyaretlerin
ilki kapsamında Zeybekci,
Danimarka Dışişleri
Bakanı Jensen ile ikili
görüşme yaparak, ülkenin
önde gelen firmalarının
temsilcileriyle bir
araya geldi. Bakanlığın
açıklamasında, DanimarkaTürkiye arasındaki
ticaret hacminin geçen
yıl yaklaşık 1,5 milyar
Euro’ya ulaştığı, bu yılın
ilk 6 ayında ihracatın
yaklaşık 410 milyon
Euro, ithalatın ise 425
milyon Euro olduğu,
ayrıca Danimarka'nın
Türkiye'de 2002 yılından
2016 yılı Mayıs ayına
kadar olan dönemde 349
milyon Euro’luk doğrudan
yatırım gerçekleştirdiği de
aktarıldı.
DOĞU - BATI / POLONYA
Planlarımızda herhangi
bir kesinti olmadı
15 Temmuz darbe girişiminin izlerini silmekte kararla olan
Türkiye, birçok koldan değişik faaliyetler yürütüyor. Hükümet ile iş
dünyasının el ele vererek 26 ülkeye yapmayı planladığı ziyaretlerin
ikinci ayağı Polonya oldu.
K
alkınma Bakanı
Lütfi Elvan iş
dünyası temsilcisi
sivil toplum
kuruluşların başkanlarıyla
Polonya'da FETÖ terörünü
anlattı. Önce Polonya
Başbakan Yardımcısı ve
Bilim ve Yüksek Öğrenim
Bakanı Jaroslaw Gowin
ile bir araya gelen Bakan
Elvan ve beraberindeki
Türkiye heyeti, ardından
da Üst Düzey İşadamları
Toplantısı'na katıldı. Heyette
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, MÜSİAD Başkanı
Nail Olpak, DEİK Başkanı
Ömer Cihad Vardan yer aldı.
Türk ekonomisi
büyüyecek
Kalkınma Bakanı Lütfi
Elvan, Fetullahçı Terör
Örgütü'nün (FETÖ)
dünyanın dört bir yanına
yayıldığını belirterek,
"FETÖ'nün, faaliyet
gösterdiği tüm ülkelerin
benzer sıkıntılarla (darbe
girişimi) karşı karşıya
kalması muhtemeldir. Bu
nedenle her ülkenin bu
terör örgütüne yönelik
gerekli önlemi alması son
derece önem arz ediyor"
dedi. Elvan, Marriott Otel'de
düzenlenen Üst Düzey
İşadamları Toplantısı'nda
yaptığı konuşmada, Türkiye
ve Polonya arasındaki
ilişkilerin önemine değindi.
Türkiye ekonomisinin
temellerinin sağlam
olduğunu vurgulayan Elvan,
FETÖ'nün darbe girişiminin
ülke ekonomisine etkisinin
sınırlı olduğunu söyledi.
Elvan, Türkiye'nin mega
projelerinde herhangi bir
kesinti olmadığını belirterek,
projelerin planlanan
sürelerde tamamlanmasını
beklediklerini söyledi.
Bakan Elvan, Türkiye'nin
yatırım ve üretim açısından
önemli fırsatlar sunmaya
devam edeceğini belirterek,
Polonyalı iş adamlarını
yatırım ortamını yerinde
görmeleri için Türkiye'ye
davet etti. Darbe girişiminin
yabancı yatırımcı açısından
olumsuz bir etkisi olmadığını
vurgulayan Elvan, Türk
ekonomisinin büyümesini
sürdüreceğine işaret etti.
FETÖ ile bağlantılı
okullar kapatılmalı
Polonya'nın Avrupa'nın en
yüksek büyüme potansiyeli
taşıyan ülkelerden birisi
olduğunu belirten Elvan,
iki ülke arasındaki ticaret
hacminin artmasına yönelik
çalışmaların hızla yapılması
gerektiğini ifade etti. Bakan
Elvan, Türk vatandaşlarının
15 Temmuz darbe girişimi
karşısında durarak,
demokrasiye olan bağlılığını
tüm dünyaya gösterdiğini
ifade etti. FETÖ'nün
diğer terör örgütlerden
farklı bir yapısı olduğunu
vurgulayan Elvan, şunları
kaydetti: "FETÖ, dünyanın
dört bir yanında yayılmış.
Polonya'da da birkaç
eğitim kurumu var. Bunlar
ne zaman, ne yapacağını
bilemeyeceğiniz bir terör
örgütü. Biz böyle bir darbe
girişimiyle karşı karşıya
kaldık. FETÖ'nün faaliyet
gösterdiği tüm ülkelerde
benzer sıkıntılarla
karşı karşıya kalınması
muhtemeldir. Bu nedenle
her ülkenin bu terör
örgütüne yönelik gerekli
önlemi alması son derece
önem arz ediyor.
55
DOĞU - BATI / ROMANYA
Romen işadamlarına yatırım çağrısı
Kalkınma Bakanı
Lütfi Elvan, Romanya
Başbakan Yardımcısı
ve Ekonomi, Ticaret
ve İş Çevresi
İlişkileri Bakanı
Costin Grigore
Borc ile bir araya
geldi. Bakan Elvan,
Türk işadamlarının
Balkanlarda en
fazla yatırım yaptığı
ülkenin Romanya
olduğunu söyledi.
K
alkınma Bakanı
Lütfi Elvan
başkanlığındaki
Türkiye heyeti,
Polonya'daki temaslarının
ardından 12 Ağustos’ta
Romanya'da bir dizi
görüşmede bulundu.
Görüşmede darbe
girişimine rağmen Türkiye
ekonomisinin sağlamlığını
koruduğunun Romanya
hükümetine iletildiği
öğrenildi. Türkiye heyeti
ardından Türk ve Romen
işadamlarıyla bir araya
geldi. Elvan, Romenleri
yatırıma çağırarak
gereken her türlü desteği
vermeye hazır olduklarını
söyledi.
56
THY Cluj'a da uçacak
Türk Hava Yollarının
(THY) Eylül ayında
Romanya'nın Cluj kentine
sefer başlatacağına da
vurgu yapıldı. FETÖ'nün
darbe girişimine karşı
toplumun bütün
kesimlerinin bir araya
gelerek ortak tepki
koyduğunu söyleyen
Bakan Elvan, birçok
Avrupa devletinden ise
tepkinin geç geldiğini
ifade etti. Bazı karanlık
güçlerin Türkiye aleyhine
propaganda yürüttüklerine
dikkati çeken Elvan,
şunları kaydetti: “FETÖ
sapık bir dini anlayışa
sahip. Darbe girişiminin
başı Pensilvanya'daki
terörist başı Fetullah
Gülen'dir. Bunu, girişimi
yapanların birçoğu itiraf
etti. Biz darbecilere
gereken cezayı veriyoruz
ama bizde bir deyiş vardır
'biz yandık, siz yanmayın'
diye. Bu kapsamda gereken
hassasiyeti Romanya'nın
göstereceğine inanıyorum.”
Romanya'da Türk
öğrenciler FETÖ'nün
okullarından ayrılıyor
Mark Twain International
School yönetimi, söz
konusu okullardan ayrılan
65 Türk öğrencinin
okullarına kayıt
yaptırması sonrasında,
Türk velileri ile tanışmak
için resepsiyon verdi.
Çocuğunu FETÖ'nün
okulundan alan IMM TÜRK
Başkanı Doğan, "Kızımızı,
Romanya'nın ünlü
insanlarının çocuklarının
da okuduğu yapay bir
başarıyla göz boyayan
hainlerin okulundan
çağdaş bir okula aldık.
Çocuklarımız artık içimiz
rahat bir şekilde okuluna
gidecek." Dedi Mark Twain
International School,15
Temmuz darbe girişimi
ardından çocuklarını
FETÖ okullarından alan
Türk velilerin en çok
ilgi gösterdiği okulların
başında geliyor.
DOĞU - BATI / HOLLANDA-İTALYA
Avrupa'da yeni sinerji arayışı
İş dünyası 15 Temmuz darbe girişiminin
ardından ekonomik ilişkilerinin durumunu
gözden geçirmek, yeni işbirliği olanaklarını
tespit etmek için Hollanda ve İtalya’ya ziyaret
gerçekleştirdi.
T
İM Başkanı
Mehmet
Büyükekşi
Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci ve
beraberindeki iş dünyası
temsilcileri ile birlikte 23
-24 Ağustos tarihlerinde
Hollanda ve İtalya'ya
ziyaretlerde bulundu.
Özellikle 15 Temmuz
2016 tarihinde yaşanan
gelişmelerden sonra,
ülkemizin ikili ticari ve
ekonomik ilişkilerinin
mevcut durumunu gözden
geçirmek, yeni işbirliği
olanaklarını tespit etmek,
ülkemizde ve bölgede
yaşanan son ticari ve
ekonomik gelişmelere
ilişkin görüş alışverişinde
bulunmak ve muhatap
ülkelerin hükümetleri,
iş çevreleri ve basın
kuruluşlarına gerekli
mesajları vermek üzere,
2016 yılı Ağustos-Eylül
döneminde çeşitli ülkelere
planlanan ziyaretler
kapsamında bu hafta
Hollanda ve İtalya ziyaret
edildi.
Önde gelen
yatırımcılarla
bir araya gelindi
Nihat Zeybekci
başkanlığındaki heyet 23
Ağustos'ta Hollanda'nın
başkenti Lahey ve 24
Ağustos'ta İtalya'nın
başkenti Roma'yı
ziyaret etti. Ziyaretlere
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi ile birlikte,
milletvekilleri, TOBB,
DEİK, TÜSİAD, MÜSİAD,
Borsa İstanbul Başkanları
ve önde gelen Türk
işadamlarından oluşan bir
özel sektör heyeti katıldı.
Heyet, 23 Ağustos'ta ilk
durağı olan Lahey'de,
Hollanda Dış Ticaret
ve Kalkınma İşbirliği
Bakanı Lilianne Ploumen
gerçekleştirdiği ikili
görüşmesi sonrasında,
Hollanda'nın önde gelen
yatırımcıları, firmaları ve
özel sektör temsilcileri ile
ikili temaslarda bulundu.
Ardından Hollanda basını
ile ilişkilerin ele alındığı
bir toplantı düzenledi.
Hollanda'nın ardından
24 Ağustos'ta Roma'da,
İtalya Ekonomik Kalkınma
Bakanı Carlo Calenda
gerçekleştirilen ikili
görüşmenin ardından,
İtalya'nın önde gelen
yatırımcıları ve iş dünyası
yetkilileri ile bir araya
gelindi. Darbe girişiminin
ülke ekonomisine etkisinin
çok sınırlı olduğunu
anlatan Bakan Zeybekci,
"Darbe girişimi cuma günü
yapıldı. Ancak pazartesi
sabah tüm bankalar
açıktı ve tüm transferler
yapılabiliyordu. Aynı
zamanda borsamız da
açılmıştı. Olayın etkisi
geçti ve her şey normale
döndü" dedi.
57
DOĞU - BATI / RAPOR
TİM 200 işadamıyla Güney Afrika'da
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatta
2016 -2017 döneminde öncelikli pazarlar
arasında yer alan Güney Afrika ile ekonomik
ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için bu
ülkede iş forumu düzenleyerek birçok
sektöre yeni fırsatlar sağladı. Afrika'nın
en büyük ekonomileri arasında yer alan
Güney Afrika'nın Durban Bölgesi'nde 'İş
Forumu'na katılan TİM heyeti, bu ülkeye
ihracatı artırabilmek için 200 işadamıyla
ikili görüşmeler gerçekleştirdi. TİM heyetine
başkanlık eden Akdeniz Kimyevi Maddeler
ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu Üyesi Kazım Güven, “2015'te 489
milyon dolara ihracat gerçekleştirdiğimiz
Güney Afrika'ya bu yıl 500, 2017'de de
550 milyon dolar ihracat hedefliyoruz”
dedi. 'Türkiye-Güney Afrika İş Forumu'na
aralarında kimyasal ürünler, gıda, su
ürünleri, demir ve demir dışı metaller, tarım,
58
doğal taş, otomotiv yan sanayi, inşaat ve
yapı malzemeleri sektörlerinin de bulunduğu
12 sektörden firma temsilcisi katıldı. İki ülke
arasında gerçekleşen ikili görüşmelerde
özellikle gıda, kimyasal ürünler ve otomotiv
yan sanayi sektörlerinde işbirliği fırsatları
gözlendi.
İşbirliği fırsatları değerlendirildi
Afrika'nın en büyük ekonomilerinden Güney
Afrika'da Çinli ve Hintli firmalar ön plana
çıkarken, Türkiye de bu pazarda etkinliğini
artırma çalışmalarını yürütüyor. Ekonomi
Bakanlığı'nın öncelikli pazarlar arasında
gösterdiği Güney Afrika'yı mercek altına alan
TİM, bu ülkeye 23 kişilik heyetle katılarak
işbirliği fırsatlarını değerlendirdi. Heyet,
Durban'da Güney Afrikalı 200 işadamı ile ikili
görüşmeler gerçekleştirirken, ayrıca Müslüman İşadamları Güçlendirme ve İşadamları
Derneği (MINARA) ile de bir araya geldi.
TİM heyeti daha sonra Kwazulu Natal Ticaret
ve Yatırım Ajansı (Trade & Investment Kwazulu-Natal) ve Durban Ticaret Odası işbirliği
ile düzenlenen iş paneline katılarak Güney
Afrika'da ticari yaşam ile ilgili bilgi aldı.
2017'de hedef 550 milyon dolar ihracat
Türk Hava Yolları'nın Durban'a direk uçuş
seferleri başlatmasının ardından Güney
Afrika'nın bu bölgesinde iş fırsatları
aradıklarını dile getiren TİM Heyeti Başkanı
AKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Güven,
iki ülke arasındaki ticaretin çeşitlendirilerek
daha ileri seviyelere taşınmasının önemine
değindi. Güney Afrika'ya ihracatın 2003
yılından bu yana 4 kat artırıldığını kaydeden
Güven, “Güney Afrika'ya yıllık ortalama
ihracatımız yüzde 12 oranında artarak
2015'te 489 milyon dolara yükseldi. Bu
ülkeden ithalatımız ise 918 milyon dolar. Hedefimiz dış ticaret dengemizi kendi lehimize
çevirmek. Bunun için 2017'de bu ülkeye 550
milyon dolarlık ihracatı hedefliyoruz. Hedefe
ulaşmak için de TİM olarak Güney Afrika'ya
ticaret heyetleriyle adeta çıkarma yapıyoruz.
Önümüzdeki dönemde bu ülkeye 7 ticaret
heyeti daha düzenleyeceğiz” dedi. Güney
Afrika'ya ihracatta ön plana çıkan ürün
gruplarının otomotiv yan sanayii, mineral
yakıt ve yağlar, binek otomobiller, plastikler
ve mamulleri ile kağıt ve karton ürünlerinin
bulunduğunu hatırlatan Güven, amaçlarının
ürün çeşitliliğini artırmak olduğunu söyledi.
Güven, hedeflerinin iki ülkenin sahip olduğu
potansiyelden maksimum fayda sağlayarak
ticareti geliştirmek olduğuna vurgu yaptı.
TİM, yabancı paydaşlara
mektup gönderdi
ABD – Türkiye İnovasyon Zirvesi düzenlendi
Boston Harvard Üniversitesi Knafel Center’da
21 Temmuz 2016 tarihinde ATC tarafından
düzenlenen ABD-Türkiye İnovasyon
Zirvesi’ne TİM’i temsilen Yönetim Kurulu
Üyesi Murat Akyüz ve Dış Ticaret Koordinatörü Bahadır Öztanyel’e ek olarak Sanayi
ve Strateji şubelerinden katılım sağlandı.
Zirve’de Ar-Ge ve inovasyon konusunda
işbirliklerinin geliştirilmesi kapsamında
çeşitli paneller düzenlenip inovasyon
ekosistemi, risk ve yasal alanlarda görüşler
aktarıldı. Açılış konuşmalarını Amerikan
Türk Konseyi Başkan ve CEO’su Howard G.
Beasey ile Türkiye’nin Boston Başkonsolosu
Ömür Budak’ın yaptığı, konuşmacıları
arasında Daron Acemoğlu, Nicholas
Negroponte gibi çok sayıda uzmanın yer
aldığı zirvede farklı sektörlerden katılımcılar
arasında bağlantılar kurulması ve gelecekteki işbirliklerinin yapılması teşvik edildi.
İKMİB'e AB Komisyonu'ndan inovasyon
desteği
kapsamında geliştirilecek olan web plat-
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği'nin (İKMİB) yer aldığı
uluslararası konsorsiyum NIR-VANA
Projesi'yle (Networking Innovation Room
for Added Value Networking Alliances)
AB Komisyonu Horizon 2020 Programı
kapsamında hibe almaya hak kazandı. Mayıs
2016 ayında başlayan proje 24 ay süreli olup
projenin toplam bütçesi 792 bin eurodur.
İKMİB'in ortak olduğu NIR-VANA Projesi'nde
KOBİ'lerin açık inovasyon uygulamalarına
destek olmak hedefleniyor. Proje
TİM, Türkiye’deki tüm yabancı misyonlara,
dünyanın en büyük yatırım bankalarına,
değerlendirme kuruluşlarına, yabancı basına,
yabancı sivil toplum kuruluşlarına Türkiye’deki
mevcut durumu anlatan mektuplar gönderildi. Bu mektuplarla bilgi kirliliğinin önüne
geçilerek Türkiye’de yaşananların en doğru
şekilde anlatılması hedefleniyor.
formu aracılığıyla KOBİ'ler hem Avrupa'da
faaliyet gösteren diğer KOBİ'lerle hem de inovasyon danışmanları ile işbirliği yapabilecek.
Ayrıca projede geliştirilecek olan eğitim
programı ile inovasyon danışmanlarının
verdiği hizmetin kalitesi artırılacak. İKMİB
Başkanı Murat Akyüz , “İKMİB, diğer hibe
programlarında kazanmış olduğu başarıyı
Horizon 2020 Programı kapsamında da
sürdürmeyi amaçlamaktadır. Horizon 2020
kapsamında yapılan çalışmalardan ilki olan
Mayıs ayında uygulamaya başladığımız
NIR-VANA Projesi ile firmalarımızın
inovasyon kapasitesini artırmayı
hedefliyoruz. İhracatçı firmalarımızın
yüksek katma değerli üretimle küresel
rekabetçiliklerinin arttırılması için ARGE
ve inovasyon kapasitelerini geliştirecek
mekanizmalardan faydalandırılması
oldukça önemlidir. NIR-VANA Projesi ile
inovasyon konusunda AB çapında bir
platform aracılığı ile yaratılmaya çalışılan
işbirliği mekanizmasına firmalarımız da dahil
olacak” dedi.
Ruanda Büyükelçisi,
TİM’i ziyaret etti
Ruanda Ankara Büyükelçisi Williams
Nkurunzıza, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’yi
makamında ziyaret etti. Yapılan görüşmede,
karşılıklı ticaretimizdeki artışta 2015 Kasım
ve 2016 Mart aylarında yapılan alım heyetleri
ile 2016 Şubat ayında gerçekleştirilen ticaret
heyetinin etkileri olduğuna dikkat çekilerek,
Ruanda’ya bir sonraki heyetin Kasım 2016’da
yapılmasının ihtimal dahilinde olduğu
Büyükelçiye ayrıca bildirildi. Türkiye Ticaret
Merkezleri hakkında da bilgilendirilen Büyükelçi,
Ruanda’nın 5 saatlik mesafe ile kuzey, güney,
doğu ve batıda yer alan ülkelere rahatlıkla
ulaşılabilecek bir pozisyonda olduğunu söyledi.
59
DOĞU - BATI / MAKALE
Güçlü Türkiye imajı
1
DOÇ. DR.
HATICE KARAHAN
TİM, hazırlıklarına start
verdiği bir kampanyayla,
“Türkiye’nin Güçlü İmajı”
çerçevesindeki seferberliğe
ciddi bir hizmet sunmayı
amaçlıyor. Darbe girişimi
sonrası ülkemizdeki
siyasi kenetlenmenin
gücüne ve reformlarla
ivme kazanacak ulusal
ekonominin potansiyeline
duyulan inançla yola çıkan
bu çalışma, yerli yabancı
paydaşların katkılarıyla,
Türkiye’nin hak ettiği imajı
dünyaya benimsetmeyi
hedefliyor.
60
5 Temmuz sonrasında
hükümet ve ilgili kurumlar
tarafından sergilenen çevik
aksiyonların katkısıyla, Türkiye
ekonomisi sağlamlığını bir kez
daha gösterdi ve son derece sarsıcı
olabilecek bir tehdit sonrasında
piyasalar kısa sürede stabilize
oldu. Fırtına sonrası ilk göstergeler
sakinleşen bu görünümü öne
çıkarırken, arka planda ise sürecin
burada bitmediğini ve yeni bir zorlu
döneme girdiğimizi biliyoruz. Nitekim
ülkemizi sırtından bıçaklayan terörist
cunta teşebbüsünün, uluslararası
camiada Türkiye’nin imajının oldukça
zedelenmesine sebep olduğuna şüphe
yok.
Geldiğimiz noktada; son yıllarda zaten
bir şekilde çarpıtılmış ve bozulmakta
olan imajımızın, girişim sonrası
adeta küresel bir kampanya şeklinde
yayılan bilgi kirliliği sayesinde
hakikatten ve adaletten oldukça uzak
bir seviyeye vardığını söyleyebiliriz.
Özellikle darbe teşebbüsü ve sonrası
hususunda, bizlerin yaşadığı milli
mücadele ve birliktelik gerçeklikleri
ile Batı dünyasına yansıtılanlar
arasında ciddi bir uçurum var. Bu
durum ise dış dünyada, zihinlerde
oluşan soru işaretlerinin menfi
istikamette yanıtlara yönelmesine
sebep olarak algımızı giderek
yaralıyor.
Dolayısıyla da, orta ve uzun vadedeki
makro görünümümüze ve gidişata
zarar verecek söz konusu riskleri
bertaraf etmek amacıyla, ülkemizin
algısını tamir etmek için acil
manevralara duyduğumuz ihtiyaç
üst düzeyde diyebiliriz. Zira sağlam
temeller üzerine kurulu olan ve ciddi
bir potansiyel barındıran Türkiye
ekonomisinin bugün en temel
gereksinimi, objektif bir bakış açısıyla
ve doğru bilgilerle değerlendirilmek
olarak tanımlanabilir.
İşte bu gereksinim doğrultusunda,
son haftalarda Ekonomi Bakanlığı
bünyesinde çeşitli çalışmalara
imza atıldığına şahit oluyoruz. Bu
kapsamda TİM de, hazırlıklarına
start verdiği bir kampanyayla,
“Türkiye’nin Güçlü İmajı”
çerçevesindeki seferberliğe ciddi
bir hizmet sunmayı amaçlıyor.
Darbe girişimi sonrası ülkemizdeki
siyasi kenetlenmenin gücüne ve
reformlarla ivme kazanacak ulusal
ekonominin potansiyeline duyulan
inançla yola çıkan bu çalışma, yerli
yabancı paydaşların katkılarıyla,
Türkiye’nin hak ettiği imajı dünyaya
benimsetmeyi hedefliyor.
İmaj güçlendirme çalışmaları bu
çerçevede kampanyalarla sürerken,
son günlerde dikkat çeken kritik
bir hususun da, özenle ele alınması
gerektiği görüşünde olduğumu
ekleyerek bitirmek isterim: Gerek
darbe girişiminden kaynaklı gerekse
Rusya ile varılan normalleşmeye dair
çarpık yorumlamaların Türkiye’nin
uluslararası konumunu zedelemesine
mani olmak, bu süreçteki bir diğer
gereksinimimiz olacak. İşte bu
nedenle de, AB vizyonumuzun
sürdüğüne dair izlenimler
başta olmak üzere, uluslararası
işbirliklerine dair akılcı yaklaşımlar
sergilememiz anlamlı ve değerli
olacak.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
BÜYÜME / RAPOR
Yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi artıyor
ABD’li New York Times gazetesinde kaleme alınan bir makalede,
terör saldırıları, darbe girişimi ve enflasyona rağmen yatırımcıların
Türkiye’ye akın ettikleri belirtiliyor. Yazıda, Merrill Lynch’in Türk
bono ve tahvillerinin dolar bazında yüzde 6,6 ile 3,8 arasında değer
kazandığına işaret eden açıklamasına yer veriliyor. Türkiye’deki
bu durumun, birçok ülkede faizlerin negatife döndüğü ortamda,
yatırımcıların 11 trilyon dolarlık devlet tahvili almaya hazır olduğunu
gösterdiği kaydediliyor. Yüzde 9’luk getiri vadeden 10 yıllık Türk
tahvilinin yatırımcılar için cazip olduğu ifade ediliyor.
62
Türkiye Varlık Fonu kuruluyor
Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu
fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye
piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine
katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait
olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış
kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli
yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık
Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve
yönetmek üzere Türkiye Varlık Fonu Yönetimi
Anonim Şirketi kurulacak. Türkiye Varlık Fonu
Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda
kabul edildi. Yerli ve yabancı şirketlerin hisse
senetleri, özelleştirme kapsam ve programına
alınanlar dahil Türkiye'de kurulan ihraççılara
ait paylar, alım satımı yapılabilen yabancı
kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları,
ihraççı payları, vadeli mevduat, katılma hesabı,
Hazine taşınmazları ve mevduat sertifikaları,
altın ve diğer kıymetli
madenler ile bu madenlere
dayalı olarak ihraç
edilen sermaye piyasası
araçları şirket
tarafından Türkiye
Varlık Fonu adına
gerçekleştirilecek. Fon
katılma payları, repo ve ters
repo işlemleri, kira sertifikaları,
gayrimenkul sertifikaları, varantlar
ve sertifikalar, takasbank para
piyasası işlemleri, türev araç işlemlerinin
nakit teminatları ve primleri, özel tasarlanmış
yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak
senetleri, ulusal yatırımlar ile uluslararası
alanlarda diğer devletler veya yabancı şirketler
tarafından yapılacak yatırımlara iştirak ve
diğer yatırım araçları işlemleri de şirket
tarafından fon adına yapılacak. Türkiye Varlık
Fonu'nun kaynakları, Özelleştirme
Yüksek Kurulunca özelleştirme
kapsam ve programında bulunan ve fona
devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile
Özelleştirme Fonu'ndan fona aktarılmasına
karar verilen nakit fazlasından oluşacak.
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi
ile bağlı şirket veya iştirakleri ile fon ve
bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan
3 yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu
tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulunun
onayı ile yürürlüğe girecek.
Hane başına harcaması
yüzde 6,8 arttı
Cari açık beklentileri aştı
Haziran ayında cari işlemler açığı geçen yılın
aynı ayına göre 1 milyar 726 milyon dolar
artarak 4 milyar 942 milyon dolar olarak
gerçekleşti. Beklenti açığın 4,15 milyar dolar
olacağı yönündeydi. Bunun sonucunda, 2016
yılının ilk 6 ayında açık 19,06 milyar dolara
çıktı. On iki aylık cari işlemler açığı ise 29
milyar 416 milyon dolara yükseldi. Merkez
Bankası'ndan yapılan açıklamada şu bilgiler
verildi: "Söz konusu gelişmede, hizmetler
dengesi fazlasının bir önceki yılın aynı ayına
göre 1,233 milyon dolar azalarak 1,194
milyon dolara düşmesi ve ödemeler dengesi
tablosundaki dış ticaret açığının 326 milyon
dolar artarak 5,228 milyon dolara yükselmesi
etkili olmuştur."
Hanehalkı bütçe araştırması 2015 yılı
sonuçlarına göre; hanehalkı başına aylık
ortalama tüketim harcaması bir önceki yıla
göre yüzde 6,8 artarak 3 043 TL oldu. 2015
yılında Türkiye genelinde hanehalkları konut
ve kira için ayda ortalama 792 TL harcarken,
aylık ortalama gıda harcaması tutarı 615
TL oldu. Hanehalkı harcamaları içinde 516
TL ile ulaştırma harcamaları üçüncü sırada
yer alırken, bunu 193 TL ile otel ve lokanta
harcamaları izledi. Aylık 3 043 TL olan
ortalama tüketim harcamasının 66 TL'si
eğitim, 61 TL'si ise sağlık için harcandı. Aylık
alkollü içecek-sigara harcamasının tutarı
127 TL ile, eğitim ve sağlığın toplamına
eşit oldu. 2015 yılında; gıda ve alkolsüz
içecekler, giyim ve ayakkabı, konut ve kira,
otel-lokanta-pastane harcamaları payının bir
önceki yıla göre arttığı; ev eşyası, ulaştırma,
eğitim, sağlık, kültür-eğlence ve eğitim
harcamaları payının ise düştüğü görüldü.
Alkollü içecek-sigara-tütün, haberleşme ile
çeşitli mal ve hizmet harcamalarının payı ise
2015 yılında değişmedi.
Bütçe Temmuz'da fazla verdi
Temmuzda faiz dışı fazlada güçlü bir
performans gerçekleşti. Merkezi yönetim
bütçesinin temmuz ayında 129 milyon lira
fazla verdi. Faiz dışı fazla ise 4,3 milyar
lira oldu. Maliye Bakanı Naci Ağbal,
bütçedeki güçlü performansın Temmuz'da
da sürdüğünü belirterek, "Temmuz ayında
bütçe hem aylık hem de kümülatif olarak
fazla verdi" dedi. Ağbal'ın açıklamasına
göre, geçen yıl Temmuz’da 5,4 milyar TL
açık veren bütçe bu yıl 129 milyon TL fazla
vererek, 5,5 milyar TL'lik iyileşme gösterdi.
Benzer şekilde Ocak-Temmuz döneminde
de bütçe dengesi geçen yılın aynı dönemine
göre 5,9 milyar TL iyileşerek 1,3 milyar TL
fazla verdi. "
63
BÜYÜME / RAPOR
İşsizlikte yüzde 0,1 puanlık artış
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016
yılı Mayıs dönemi İşgücü İstatistikleri'ni
açıkladı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı
yaştakilerde işsiz sayısı 2016 yılı Mayıs
döneminde geçen yılın aynı dönemine göre
106 bin kişi artarak 2 milyon 895 bin kişi oldu.
İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 9,4
seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım
dışı işsizlik oranı 0,1 puanlık azalış ile yüzde
İstanbul Finans Zirvesi
6-7 Eylül'de
11,3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24
yaş) işsizlik oranı 0,4 puanlık artış ile yüzde
17,4 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,1
puanlık artış ile yüzde 9,6 olarak gerçekleşti.
İstihdam edilenlerin sayısı 2016 yılı Mayıs
döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre
795 bin kişi artarak 27 milyon 867 bin kişi,
istihdam oranı ise 0,6 puanlık artış ile yüzde
47,5 oldu.
İstanbul Finans Zirvesi (IFS), bu yıl
"Jeopolitik Riskler ve Finans" teması ile 6-7
Eylül tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek.
IFS'den yapılan açıklamaya göre her
sene Başbakanlık, Ekonomi Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası (TCMB) ve Sermaye
Piyasası Kurulunun (SPK) destekleriyle
bu yıl yedincisi düzenlenen zirve, 6-7 Eylül
tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilecek.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde
yaşanan farklı endişeler, bölgesel gerilimler
altında küresel sermaye ve ticaret akışı,
emtia ve finans piyasalarında ortak
kırılganlıklar, kentleşme ve yeni şehirlerin
finansmanı, teşvikler ve bölgesel yatırımlar
gibi konular, bu yılki zirvenin başlıkları
arasında yer alacak.
TCMB koridorunun üst
bandını yüzde 8,50'ye çekti
Enflasyon temmuzda 1,16 arttı
Enflasyon Temmuz'da yüzde 1,16 beklentilerin
üzerinde artış gösterdi. Yıllık bazda TÜFE yüzde
8,79'la 6 ayın zirvesine çıktı. Yİ-ÜFE temmuzda
yüzde 0,21 artış gösterdi. Yıllık bazda artış
yüzde 3,96 oldu. Aylık bazda en yüksek
artış yüzde 7,05 ile alkollü içecekler ve tütün
grubunda oldu. TÜFE'de ana harcama grupları
itibariyle temmuz ayında endekste yer alan
gruplardan gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde
3,15, haberleşmede yüzde 1,38, çeşitli mal ve
64
hizmetlerde yüzde 1,31 ve lokanta ve otellerde
yüzde 1,22 artış gerçekleşti. Temmuzda düşüş
gösteren tek grup yüzde 4,14 ile giyim ve
ayakkabı oldu. Yıllık bazda bakıldığında en
fazla artış yüzde 19,36 ile alkollü içecekler ve
tütün grubunda gerçekleşti. Tüketici fiyatları
bazında temmuzda en yüksek fiyat artışı yüzde
54,09 ile yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli
turlarda, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 28,64
ile erikte görüldü.
Merkez Bankası, faiz koridorunun üst
bandını 25 baz puan düşürerek yüzde
8,50'ye çekerken, alt bandı yüzde 7,25,
politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihalesi
faiz oranını ise yüzde 7,50 olarak bıraktı.
Merkez Bankası açıklaması şöyle:
"Para Politikası Kurulu, uygulanmakta olan
faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz
oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar
vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama
oranı yüzde 8,75'ten yüzde 8,5'e indirilmiş,
Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde
7,25 düzeyinde sabit tutulmuş,
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde
7,5 düzeyinde sabit tutulmuş,
c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç
Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde,
Bankalararası Para Piyasası'nda saat
1600–1700 arası gecelik vadede uygulanan
MB borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde
sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde
10,25'ten yüzde 10'a indirilmiştir.
BÜYÜME / EĞİLİM ANKETİ
İhracatçının yatırım
planları, katma değeri
yüksek ürüne odaklı
İhracatçı için Rusya
tekrar mercek altında
TİM, Eğilim Anketi'ne göre ABD, Rusya, İran, Çin ve Almanya
ihracatçılar için hedef ülkeler sıralamasında öne çıktı. Rusya
ile yaşanan olumlu gelişmeler, bu ülkeyi ihracatçılar için
yeniden hedef pazar sıralamasında ikinciliğe yükseltti.
T
İM, 2016’nın
ikinci çeyrek
gerçekleşme ve
üçüncü çeyrek
beklentilerini içeren
ihracatçı eğilim anketi
sonuçlarını açıkladı. 487
firmanın katıldığı anket,
ihracatçıların yatırım
planlarından üretimlerine,
yeni pazar hedeflerinden
genel karlılık düzeylerine,
piyasa tahminlerinden
istihdama kadar birçok
alanda beklentileri
ortaya koydu. Ankete
göre ihracatçıların ilk
kez girmeyi hedeflediği
pazarlar arasında ABD
yüzde 16 oranıyla ilk
66
sıradaki yerini korurken,
Rusya yüzde 12,1, İran
yüzde 10,3, Çin yüzde
9,7 ve Almanya yüzde 9,4
oranlarıyla diğer hedef
pazarlar olarak öne çıktı.
Türkiye ile Rusya arasında
karşılıklı olarak atılan
olumlu adımlar, birinci
çeyrekte hedef pazarlar
arasında ilk 5’e giremeyen
Rusya’yı yeniden ilk
sıralara taşıdı. Bu olumlu
gelişmeleri değerlendiren
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, “2014 yılının
ilk 7 ayında Rusya’ya
ihracat gerçekleştiren
firmalarımızın sayısı 5
bin 665 iken, 2015 yılının
aynı döneminde bu rakam
yüzde 10 azalışla 5 bin
81’e, 2016’da ise 2 bin
674’e düşmüştü. 2015
yılında Rusya’ya ihracat
gerçekleştiren firmaların
sayısındaki azalışta bu ülke
ekonomisindeki daralma
etkili oldu. 2016 yılındaki
gerilemede de hem
yaşanan uçak krizi hem
de Rusya ekonomisinde
görülen daralma dikkat
çekti. Hükümetimizin
attığı olumlu adımlarla
ihracatçılarımızın
önümüzdeki dönemde
Rusya’daki kayıplarını telafi
edeceklerine inanıyoruz”
dedi.
Eğilim anketinde
ihracatçıların yılın üçüncü
çeyreğinde yatırıma
yönelik beklentilerini
değerlendiren Büyükekşi,
“2016’nın üçüncü
çeyreğinde ihracatçı
firmaların yüzde 28,1’inin
modernizasyon, yüzde
19,9’unun ise Ar-Ge
ve inovasyon yatırımı
planlayarak yüksek katma
değerli ürünlere yöneldiği
görülüyor. Ayrıca firmaların
yurtdışı yatırım planlarında
yüzde 15,4’ünün satış ve
dağıtım ağını genişletme
hedefini ilk sıraya alması
yeni pazarlara verilen
önemi gösteriyor.
İhracatçılarımızın bir
yandan katma değerli
ürünlere yönelmeleri ve
diğer yandan yurtdışında
satış ağlarını genişletme
hedefleri ihracatımıza
büyük katkılar sağlayacak.
Firmalarımızın bu
yöndeki yatırım planlarına
yönelmeleri bizlere umut
veriyor” diye konuştu.
“Davul tokmakla
buluştu”
Büyükekşi, Eximbank’ın
Ekonomi Bakanlığı’na
bağlanmasıyla ilgili
ihracatçıların olumlu
görüşler bildirdiğini de
dile getirerek, “Ankete
katılan firmalarımızın
yüzde 88,6’sı, ihracatın
geliştirilmesi için kurulan
Eximbank’ın Ekonomi
Bakanlığı’na bağlanmasının
koordinasyonu artıracağını
düşünüyor. Bu gelişmeyi
‘Davul tokmakla buluştu’
diye değerlendiriyoruz”
dedi.
“Şimdiye kadar hiç
verilmemiş teşvikleri
bekliyoruz”
Anketin 21 Haziran - 2
Ağustos tarihleri arasında
yapıldığını ve elde
edilen verilere göre 15
Temmuz terörist paralel
girişimin beklentilerde
bir bozulmaya yol
açmadığının görüldüğünü
kaydeden Büyükekşi,
sözlerini şöyle sürdürdü.
“Yatırım Ortamını
İyileştirme Koordinasyon
Kurulundan çıkan kararlar
bizler için kritik öneme
sahip oldu. İhracatçılara
yeşil pasaport verilmesini
talep etmiştik, kanunlaştı.
Ar-Ge ve Tasarım
Faaliyetlerine ayrı
destekler verilmesini
talep etmiştik, birkaç
gün önce yönetmeliği
Gazi Meclisimizden çıktı.
İhracatçılar olarak bizler,
taleplerimizin karşılığını
hiçbir dönemde bu kadar
hızlı almamıştık. Bu
çerçevede, Hükümetimize
şükranlarımızı sunuyoruz.
Diğer taraftan, Sayın
Cumhurbaşkanımız,
müşteri kazanan firmaların
oranı yüzde 51,5 oldu.
Üretime ve ihracata
yönelik beklentiler
olumlu
Üçüncü çeyrekte ihracatçıların yüzde 76,5’i
üretimin, yüzde 67’si de ihracatın azalmayacağı
beklentisinde olduğunu belirtirken, genel kârlılık
düzeyinin azalmayacağı beklentisinde olan
ihracatçıların oranı 58,5’e oldu.
Başbakanımız ve
ilgili Bakanlarımız
tarafından dile getirilen
ve önümüzdeki
günlerde açıklanmasını
beklediğimiz ihracatı
ve yatırımları artıracak,
şimdiye kadar hiç
verilmemiş teşvikleri de
dört gözle bekliyoruz.”
TİM Eğilim Anketine göre
öne çıkan veriler şöyle:
Üç ihracatçıdan biri
yeni pazarlara
giriş yaptı
2016 yılının ilk çeyreğinde
olduğu gibi ikinci çeyrekte
de ihracatçıların üçte
birinden fazlası yeni
pazarlara giriş yaptı. Yeni
pazarlara girdiğini bildiren
firmaların oranı yüzde
34,9 seviyesinde iken,
mevcut pazarlarda yeni
TL ILE TICARET SAYESINDE FIRMALAR KUR RISKINDEN KAÇINIYOR
Mehmet Büyükekşi, TİM olarak, yerel para birimleri ile ticaret
yapılmasını önemsediklerini, son dönemlerde TL’nin dış ticarette
kullanımında önemli oranlarda artış görüldüğünü ifade etti. Büyükekşi,
2001 yılında TL’nin ihracattaki payının yüzde 1 olduğunu, bu oranın
2015’te yüzde 4,2’ye yükseldiği belirterek, şunları kaydetti: “TL’nin
ihracattaki payı 2016’nın ilk yarısında yükselişini sürdürdü ve yüzde 5,1
seviyesini yakaladı. Benzer şekilde, ithalatımızda da TL’nin payında
ciddi bir artış görüyoruz. 2001 yılında sadece binde 3 düzeyinde
olan TL’nin ithalatımızdaki payı, 2016’nın ilk yarısı itibarıyla yüzde
7’ye yükselmiş durumda. Bu durum, TL’nin artık dünyada itibarının
yükseldiğini ve dış piyasalarda kullanımının da arttığının bir işaretidir.
TL’nin dış ticaretimizdeki payının artışı bizi en çok cari açığın finansmanı
noktasında etkiliyor."
2016’nın üçüncü
çeyreğinde ihracatçıların
yüzde 76,5’i üretimin,
yüzde 67’si de
ihracatın azalmayacağı
beklentisinde olduğunu
belirtti. Bu veriler,
önceki dönemle paralellik
göstermesi dikkat
çekti. Genel karlılık
düzeyinin azalmayacağı
beklentisinde olan
ihracatçıların oranı geçen
dönem yüzde 59,2 iken, bu
dönem 58,5’e düştü.
Yerli hammadde
kullanım oranı arttı
Ankete katılan ihracatçı
firmalar, Nisan-Haziran
2016 döneminde, bir
önceki döneme kıyasla
üretimlerinde kullandıkları
yurtiçi menşeli
hammaddeleri yüzde
67,1’den yüzde 67,5’e
artırdı. Hammaddede dışa
bağımlılığın en yüksek
olduğu sektör kimyevi
maddeler sektörü olurken,
en düşük olduğu sektör
ise maden ve mücevher
sektörü oldu. Bir önceki
çeyrekte firmaların
ortalama çalışan sayısı 148
iken, ikinci çeyrekte bu
153 oldu.
67
DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ
İmaj kampanyasının
öncüsü TİM olacak
Darbe girişimi sonrası Hükümetin vakit kaybetmeden
aldığı tedbirler, piyasalarda olumsuz bir hava oluşmasını
engellerken, ekonomide herhangi bir olumsuz tablo
oluşmadığını dünyaya anlatmak için imaj kampanyası
yapılması kararlaştırıldı. TİM bu kampanyanın öncüsü olarak
en büyük rolü üstlenecek.
D
arbe girişiminin
ardından
ekonomi
kurmayları
Türkiye’de işlerin yolunda
olduğu mesajını vermek
için canhıraş şekilde
çalışmaya devam ediyor.
Türkiye’de yaşanan sürecin
ekonomi ve yatırımı
etkilemediği üretimin
devam ettiğini bütün
dünyaya duyurmak için
imaj kampanyası başlatıldı.
Çalışmalar kapsamında,
68
Türkiye İhracatçılar
Meclisi'nin (TİM)
Genişletilmiş Başkanlar
Kurulu Toplantısı Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci’nin
katılımıyla gerçekleşti.
'Hain darbe girişimi sonrası
Türkiye ekonomisi',
'Türkiye'nin yurtdışı imaj
çalışması', 'İhracat Kredi
Garanti Fonu' ve 'Türk
Ticaret Merkezleri' konu
başlıklarının ele alındığı
toplantıda ihracatın
artırılabilmesi için
ihracatçıların talepleri
ve çözüm önerileri
görüşüldü. TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi,
“15 Temmuzdan sonra
ekonomimizi nasıl daha iyi
noktalara taşıyabiliriz. Bu
yapılanlara karşılık Türkiye
için bir imaj kampanyası
yürütüyoruz” dedi.
Bunu dışarıya
anlatmak zorundayız
TİM Başkanı Büyükekşi,
açılışta yaptığı konuşmada,
bu toplantılarda
ihracatçılar olarak
taleplerini ve çözüm
önerilerini doğrudan
devlet büyüklerine
aktarma fırsatı bulduklarını
belirterek, "Ortaya çıkan
istişare atmosferinin
hem ihracatımıza hem
de ekonomimize önemli
katkılar sağlayacağından
şüphemiz yok" ifadelerini
kullandı. Birlik ve
beraberlik ortamının devam
etmesi durumunda, hiçbir
gücün Türkiye üzerindeki
planlarının başarıya
ulaşamayacağını aktaran
Büyükekşi, toplantılarının
ana sebeplerinden birisinin
15 Temmuz'dan sonra
ekonomiyi nasıl daha iyi
noktalara taşıyabileceklerini
konuşmak olduğunu dile
getirdi. Büyükekşi, 15
Temmuz terörist girişiminin
ardından Türkiye'ye
yönelik yurt dışında medya
kuruluşları aracılığı ile
karalama kampanyası
yürütüldüğünü kaydetti.
Bu yapılanlara karşılık imaj
TTM'lerimizin
ihracatımıza büyük
katkıları olacak
kampanyası yürüttüklerini
anımsatan Büyükekşi,
"Ülkemizde siyasi
anlamda birliktelik üst
düzeye çıkmış durumda.
Ekonomimizin çarkları ise
böyle bir olay yaşanmamış
gibi dönmeye devam
ediyor. Hükümetimiz,
planlanan reformları bir bir
hayata geçirmeye devam
ediyor. Bunu yurt dışına
anlatmak zorundayız" diye
konuştu.
Dünya genelinde ticaretin
merkezi olan bölgelerde
Türkiye'nin imajını tam
olarak yansıtabilecek,
7/24 fuar mantığıyla
çalışan Türk Ticaret
Merkezleri (TTM)
kurmaya başladıklarını
vurgulayan Büyükekşi, ilk
olarak İran'da bir şirket
kurduklarını, şu anda
ABD'de de çalışmalarını
yürüttüklerini dile getirdi.
Büyükekşi, "Önümüzdeki
dönemde de Dubai,
İngiltere, Almanya,
Japonya, Kenya ve Rusya
gibi dünyanın çeşitli
ülkelerinde TTM'lerimizi
açmaya devam edeceğiz.
İlerleyen yıllarda,
TTM'lerimizin ihracatımıza
büyük katkıları olacak"
şeklinde konuştu.
Leonardo da Vinci'nin
"Rotanı bir yıldıza
sabitlersen bütün
fırtınalarda yolunu
bulursun." sözünü
hatırlatan Büyükekşi,
konuşmasına şöyle
devam etti: "İhracatçılar
olarak bizler, piyasanın
içindeki en dinamik
aktörleriz. Hedeflerimiz
büyük. Ama ulaşılmaz
değil. Hedeflerimizi
gerçekleştirmek için
ihracatımızı kalıcı ve
sürekli bir şekilde
artırmamız gerekiyor.
Bunun için gerekli olan
dört temel prensip var.
Bunlar Ar-Ge, inovasyon,
tasarım ve markalaşma. Bu
prensipler çerçevesinde,
İhracatçılar olarak,
hep birlikte, yolumuza
kararlılıkla devam
ediyoruz.”
Türkiye’deki sivil
demokrasi devrimi
anlatılacak
Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, Türkiye’nin
15 Temmuz’da dünya
demokrasi tarihine altın
harflerle yazılacak bir
kahramanlık destanı
gerçekleştirdiğini söyledi.
Zeybekci, demokrasinin
artık bu ülkede devletin,
hakim güçlerin, güçlü
odakların garantisi altında
olmadığını vurgulayarak,
“Benim ülkemde
demokrasi de özgürlükler
de devlet de artık halkın
garantisi altındadır”
dedi. Türkiye’nin imajı
için 15 STK ile bir araya
geldiklerini vurgulayan
Zeybekci “Tüm dünyaya
Türkiye’nin gerçeklerini
anlatacağız. Biz kendi
kendimizi anlatmakla
yetinmedik, dostlarımızın
da bizi anlatmasını istedik.
Çok olumlu dönüşler
aldık. Dünya bundan
böyle negatif olarak
anılmayacak, sadece
Türkiye’nin yatırımları
konuşulacak” şeklinde
konuştu. Zeybekci, bir
iş adamının “Ben 3 yıldır
Türkiye’deyim ve Türkiye
dönemimin sonuna
geliyorum. Ama eşimle
sorun yaşıyorum. Eşim
diyor ki, ‘Ben Türkiye’yi
çok sevdim, burası benim
ikinci evim gibi oldu, ben
gitmek istemiyorum”
dediğini aktardı.
Bakanlar başkanlığında
ülke ziyaretlerinin
başlayacağı bilgisini
veren Zeybekci, gittikleri
yerlerde Türkiye’deki
sivil demokrasi devrimi
'Hain darbe girişimi sonrası Türkiye ekonomisi', 'Türkiye'nin yurtdışı imaj çalışması', 'İhracat Kredi Garanti Fonu' ve 'Türk Ticaret Merkezleri' konu
başlıklarının ele alındığı toplantıda ihracatın artırılabilmesi için ihracatçıların talepleri ve çözüm önerileri görüşüldü.
69
DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ
ile Türkiye’deki ekonomi
fırsatlarını görüşeceklerinin
altını çizdi. Zeybekci,
dünyaya darbeyi değil,
Türkiye’nin gerçeklerini
ve güzelliklerini
anlatacaklarını kaydetti.
İHRACAT KREDI
GARANTI FONU
HAYATA GEÇMELI
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, Yatırım
Ortamını İyileştirme
Koordinasyon
Kurulu toplantısı
çerçevesinde
alınan kararlardan
bahsetti. Buna
göre ihracatçılara
yeşil pasaport
verilebileceğini,
uluslararası
şirketlerin bölge
merkezlerini
Türkiye'ye getirmeleri
için vergi istisnaları
geleceğini, SGK
beyannameleri
ile vergi
beyannamelerinin
birleştirilerek
verilebileceğini
aktaran Büyükekşi,
düzenlemelerin
yapılmasından
ötürü hükümete
şükranlarını
sunduklarını,
İhracat Kredi
Garanti Fonu'nun
hayata geçmesini
beklediklerini belirtti.
70
“Türkiye’ye
Güvenenler, Türkiye’de
Üretenler”
İstanbul Sanayi Odası
(İSO), üyesi olan 600’ü
aşkın uluslararası sermayeli
firma “Türkiye’ye
Güvenenler, Türkiye’de
Üretenler” konulu
toplantıyla Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşek,
Gümrük ve Ticaret Bakanı
Bülent Tüfenkci, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci ve
Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Faruk Özlü ile
bir araya geldi. Uzun
yıllardır Türkiye’de faaliyet
gösteren, üretim yaparak
ve istihdam yaratarak
ekonominin kalkınmasına
katkıda bulunan gıda,
otomotiv, kimya, makine
gibi sektörlerden
uluslararası sermayeli İSO
üyesi şirket yöneticileri
hazır bulundu.
Türkiye’ye duyulan
güvenin en güzel örneği
Toplantının açılış
konuşmasını yapan İSO
Yönetim Kurulu Başkanı
Erdal Bahçıvan, paralel
yapı olarak bilinen FETÖ
terör örgütü tarafından
gerçekleştirilen 15
Temmuz darbe girişiminin
ilk saatlerinden itibaren
İSO olarak tereddütsüz
bir şekilde demokrasinin,
milli iradenin ve seçilmiş
Hükümetin yanında
olduklarını hatırlattı.
Bahçıvan, iş dünyasının
lider kuruluşlarından biri
olarak, darbe girişimini ilk
andan itibaren gerek ortak
bildiriler gerek Yenikapı’da
düzenlenen Şehitler ve
Demokrasi mitingine aktif
katılım gerekse üyelerin
yurtdışındaki 18 bini
aşkın paydaşına mektup
gönderme gibi yöntemlerle
güçlü bir şekilde
kınadıklarını ifade etti. Bu
çabaların bir devamı olarak
uzun yıllardır Türkiye
ekonomisinin kalkınmasına
katkı sağlayan uluslararası
sermayeli, köklü ve
alanında isim yapan
İSO Üyesi firmaları
Başbakan Binali Yıldırım
ve bakanlar ile bir araya
getirdiklerini söyleyen
Bahçıvan, “Yıllardır
Türkiye’ye güvenen
ve Türkiye’de üretim
yapan yatırımcıların bu
toplantıda bulunması,
ülkemizin geleceğine
duyulan güvenin en güzel
örneğini ortaya koyuyor.
Bugün burada birlikte
yaşadığımız, aslında
Türkiye’ye güvenenlerin,
Türkiye’de Üretenlerin
hikayesidir. Bu, üretim
TİM'in Genişletilmiş Başkanlar Kurulu
Toplantısı'nda Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi
ve 60 ihracatçı birliği başkanı ile bir araya
geldi. Türkiye'nin imajı için kampanya
düzenlenmesine karar verildi.
çarkını dostça, kardeşçe,
elbirliğiyle çeviren
hepimizin hikayesidir.
İSO bünyesindeki yerli
ve yabancı sermayeli 18
bin üyemiz, bilgilerini,
tecrübelerini ve
vizyonlarını bir sinerji
yaratacak şekilde bugüne
kadar gerek müşterek
olarak ve gerekse
ferdi olarak ülkemizin
kalkınması için seferber
etmişlerdir” dedi.
Türkiye ekonomisine
inancınızı dünya
kamuoyu ile paylaşın
Toplantıya katılan yabancı
sermayeli firmalara
seslenen Bahçıvan,
“Türkiye için çok önemli
ve değerli olan içinde
bulunduğumuz bu
süreç, yurt dışındaki
dostlarımız tarafından
yeterli ve sağlıklı bir
şekilde tahlil edilemiyor.
Böyle bir zamanda doğru
bilgi, büyük bir role ve
öneme sahip. Sağlıklı
ve kalıcı ilişkilerimize
zarar verebilecek bu bilgi
kirliliği karşısında sizlerin
bizlerle el ele vermesi
son derece önemli.
Türkiye’de yaşanan
gerçekleri ve ekonomimize
olan inancınızı, ülkenizle
ve dünya kamuoyuyla
paylaşmanız, kuşkusuz
bizler için en anlamlı ve
güçlü destek olacaktır.
Nitekim sizler ve temsil
ettiğiniz firmalarınız,
Türkiye’nin çok kıymetli
elçileri, ortakları,
dostlarısınız. Ülkemiz
koşullarını tanıyan,
gelişmeleri yıllardan
beri yakından izleyen
ve değerlendirebilen
konumlarda
Dünya kazan
biz kepçe
bulunuyorsunuz.
Uluslararası temas
ve işbirliklerine her
zamankinden çok nitelik
ve nicelik kazandırmamız
gerekiyor” dedi.
Başbakan Binali
Yıldırım: Sanayi 4.0'ı
ıskalamamamız lazım
Başbakan Binali Yıldırım,
telekonferans yoluyla
katıldığı programda,
"Türkiye'nin mukayeseli
üstünlüğünü sağlayacak
sektör sanayi sektörüdür.
Sanayi sektöründe de
'Sanayi 4.0'a geçiş sürecini
de ıskalamamamız lazım.
Katma değeri yüksek,
ülkemizin lokomotifi
olup 2023 hedeflerini
yakalamayı önemsiyorsak,
sanayi devrimini, bilişim
ve teknoloji devrimiyle
birlikte düşünüp, bunu
da başarmamız lazım"
dedi. 15 Temmuz'daki
darbe girişiminin Türkiye
ekonomisini sarsmadığını
belirten Yıldırım, kaos
ve kriz bekleyenlerin
bir kez daha yanıldığını
söyledi. Başbakan Yıldırım
sözlerine şöyle devam etti:
Başbakan Binali Yıldırım, telekonferans yoluyla katıldığı programda
darbe girişiminin Türkiye ekonomisini sarsmadığını belirterek, kaos ve
kriz bekleyenlerin bir kez daha yanıldığını söyledi.
"Bugün demokrasimiz de
ekonomimiz de sapasağlam
ayaktadır. Bankacılık
sektörümüz, finans
sektörümüz sağlıklı bir
şekilde çalışmaya devam
ediyor."
Başbakan Yıldırım,
ekonominin gelişmesi,
üretimin artması ve yeni
istihdam alanlarının
oluşması için her türlü
kolaylığı sağlayacaklarını
belirtti.
"Hükümet olarak gerçek
ekonominin hep yanında
olacağız" diyen Yıldırım,
şöyle konuştu:
"Ayrıca geçmişe yönelik
yüklerinizden kurtarmanız
için de kapsamlı
düzenlemeler yapıyoruz.
Stok affından tutun kasa
fazlasına ve ödenmemiş
vergi borçlarının yeniden
bir kolaylık getirilerek
taksitlendirilmesine
varıncaya kadar birçok
düzenlemeyi hayata
geçirdik, geçirmeye
devam ediyoruz. Siz
ülke için üretmeye
devam edin, ülkenize
güvenmeye devam edin,
sizin hükümetiniz de sizin
önünüzdeki engelleri teker
teker kaldırmaya devam
edecek."
Dünyada temas etmedik
ülke bırakmayacaklarını
belirten Nihat Zeybekci,
"Önümüzdeki dönemde
dünya kazan bir kepçe
olacağız” dedi. Belirlenen
sektörlerde optimum
yatırım oranını da tespit
ettikten sonra firmalarla
oturup ne istediklerini
dinleyeceklerini bildiren
Zeybekci, firmalara
gerekli bütün desteklerini
vereceklerini kaydetti.
Zeybekçi, ihracat
destekleriyle ilgili
yurtdışında dünyanın
belirli bölgelerindeki
önemli ticari merkezlerde
bulunan firmalara da destek
vereceklerine dikkati
çekerek, şöyle devam etti:
"Türk ticaret merkezi için
oradaki ihracatçılarımızın
kira ve personel giderlerini
yıllık 3 milyon dolara
kadar destekleyeceğiz.
Türkiye’de gerçekleştirilen
fuarları da aynı yurtdışı
fuarı gibi destekleyeceğiz.
Yurtdışındaki pazarlama
faaliyetlerini de
destekleyeceğiz."
Siyaset ve işdünyasını buluşturan İSO tarafından düzenlenen “Türkiye’ye Güvenenler, Türkiye’de Üretenler” konulu toplantıda 15 Temmuz darbe
girişiminde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.
71
DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ
MEHMET ŞİMŞEK
Başbakan Yardımcısı
“Türkiye zaman zaman batılı
müttefiklerimizle, dostlarımızla
fikir ayrılıklarında olabilir; ama
Türkiye Batı'dan kopmuyor."
İhracatçılara yeşil pasaport
verilmesine yönelik son
gelişmeleri de aktaran
Zeybekci, şunları kaydetti:
"En son kararlardan bir
tanesi, kanunu da çıktı,
şu anda yönetmeliğini de
Ekonomi Bakanlığı'nda
bitirdik. Yaklaşık olarak
17-20 bin civarındaki
ihracatçımızın emrine
bu ülkeyi temsil eden o
imtiyazlı yeşil pasaportu
vereceğiz. Bizim başka
ülkemiz yok. Bizim başka
Türkiye’miz yok. Bunu
bütün samimiyetimle
söylüyorum. Danimarka 30
bin dolar olan kişi başına
düşen milli geliri 100 bin
dolara çıkaramaz ama biz
10 bin doları önümüzdeki
10-15 yıl içinde 30-40
bin dolara çıkarabilecek
potansiyeldeyiz. Bu ülkede
ne yaparsanız her şey 3-4
katı olacak. Son 15 yılda
böyle oldu. Önümüzdeki
15 yılda da böyle olacak.
Türkiye’ye yatırım yapan
kazanmaya devam edecek.”
Şimşek: Türkiye
Batı'dan kopmuyor
15 Temmuz darbe
girişimine ve sonrasında
ilan edilen OHAL'e değinen
Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşek, darbe
girişimi için 'kabus'
nitelemesinde bulunarak
"Fakat geride kaldı, artık
önümüze bakmamız lazım"
diye konuştu. İki basit
sebepten dolayı OHAL ilan
edildiğini söyleyen Şimşek,
"Tabi ki bu kalkışma
içerisinde olanların
bu darbe girişiminde
bulunanların devletten
temizlenmesi gerekiyor
ve bu süreç işliyor; ama
daha önemlisi bir daha bu
türden darbe girişimleriyle
karşı karşıya kalmamak
için ciddi idari reformlar
gerekiyordu. İşte bu idari
reformlar için de gereken
bir iklim olarak, Olağanüstü
Hal ilan edildi ve şimdiye
kadar da çok ciddi yapısal
reformlar yapıldı. Biz
bütün bunları yaparken
tabi ki demokratik ilkeler
ve hukuk devleti içerisinde
hareket ettik, etmeye
devam edeceğiz" şeklinde
konuştu.
Hayatın birçok alanda
normale döndüğünü ifade
eden Şimşek, terörün
finansmanına bulaşmamış
şirketlerin ve bireylerin
kaygılanmalarına en ufak
bir neden olmadığını
vurguladı. Ekonominin
temellerin genel olarak
sağlam olduğunu ve hiç
zaman kaybetmeden
tekrar normal yapısal
reform gündemlerine geri
döndüklerini ifade eden
Mehmet Şimşek, "Türkiye
asli gündemine dönmüştür,
yapısal reformlarda
ilerleme vardır" yorumunu
yaptı. Şimşek, son
olarak Türkiye'nin
Batı'dan kopmayacağını
vurgulayarak, "Türkiye
zaman zaman batılı
müttefiklerimizle,
dostlarımızla fikir
ayrılıklarında olabilir;
ama Türkiye Batı'dan
kopmuyor, Avrupa
Birliği'nden vazgeçmiyor"
şeklinde konuştu.
TÜSİAD'dan üç dilde
dış basına 'darbe
girişimi' ilanı
Financial Times, Le
Monde, Washington Post
ve Frankfurter Allgemeine
Zeitung gazetelerinde
yayınlanan ilanlarda, darbe
girişimine karşı Türk
halkının, siyasi partilerin
ve tüm kurumların
demokrasiye sahip
çıkma iradesinin önemi
vurgulandı. Türkiye'nin
küresel düzeydeki konumu
ile AB üyelik sürecinin
öneminin altı çizildi ve
Türkiye ekonomisinin
küresel krize rağmen
gösterdiği dayanıklılığa
dikkat çekildi. TÜSİAD
ayrıca bu bilgilendirmenin
tüm dünyaya yayılması
için bir çalışma başlattı.
Yayımlanan ilanda şunlar
yazıldı:
TÜSİAD: TÜRKIYE DEMOKRASIYE OLAN BAĞLILIĞINI AÇIKÇA ISPATLAMIŞTIR
Küresel ekonomik krizin yarattığı belirsizliklere ve artan
jeopolitik risklere rağmen, Türk ekonomisi büyük bir dayanıklılık
sergilemiştir. 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye,
genç, dinamik bir nüfus yapısıyla nispeten yüksek ve istikrarlı bir
büyümeyi sürdürmüştür. Mali disiplinin ve bankacılık sektörünün
güçlü olması, Türkiye'nin ekonomik istikrarının temel unsurları
olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Piyasa ekonomisi kural
ve kurumları, rekabetçi Türk ekonomisinin temel yapı taşları olmayı sürdürecektir. Türkiye,
demokrasiye olan bağlılığını ülke çapında açıkça ispatlamıştır. Bizler, Türkiye'nin demokrasisinin
dayanıklılığını ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığını göstermeye devam edeceğinden eminiz.
TÜSİAD bu evrensel ilkelerin ve hedeflerin samimi bir destekçisidir ve olmaya devam edecektir."
72
İstihdama ve ihracata devam
Toplantıda konuşan yabancı sermayeli firmaların yöneticileri Türkiye’ye
güvendiklerini, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata devam edeceklerini belirten
mesajlar verdiler.
HÜSEYIN GELIS
Siemens
“Türkiye’ye uzun vadeli
bir bakışla geldik. Birlik ve
beraberlik içinde olduğumuz
takdirde sorunlarımız mutlaka
çözülür. Türkiye’de bulunmaya
devam edeceğiz. Elbette
fabrikalar kuracağız ama bu
alanda ufkumuz açık olmalı.”
AHMET ERDEM
Shell Türkiye
“Türkiye’nin potansiyeline
ve geleceğine yürekten
inanıyoruz. Başta enerji olmak
üzere birçok alanda yatırım
yaptık ve yapmaya da devam
etmekteyiz. Yatırımcıları
destekleyici çalışmalarından
dolayı teşekkür ederiz."
ALI KOÇ
Ford Otomotiv
“Ortaklarımızla beraber
ülkemize olan inancımız ve
güvenimizi sadece sözde dile
getirmiyor, yatırımlarımız ile
altını dolduruyoruz. Son beş
yılda yaptığımız 30 milyar TL’lik
yatırım, geleceğe duyduğumuz
güvenin göstergesi."
MAHMUT SARIOĞLU
Good Year
“Türkiye’de 1962’den bu yana
faaliyetteyiz. Türkiye
çapında yayılmış geniş
bayilerimizle istihdam
yaratıyoruz ve geçmişten
bugüne dek yaptığımız
yatırımlarla büyümeye devam
ediyoruz.”
SAMI SEVINÇ
ABB Elektrik
“Türkiye’de sanayici
olmanın daha ziyade
roller coster’a binmeye
benzediğini söylüyorum. Bu
çerçevede çözüm için devlet
büyüklerimizin katkısı çok
önemli. Alışık olduğumuz çıkış
süreci başlayacaktır.”
BUĞRA KAVUNCU
BASF Türk
“Önümüzdeki yıllarda kimya
sektöründe üretim hacmini
artırabileceğiz. Uluslararası
yatırımcıların Türkiye’ye her
zaman ilgisi oluyor. İnsan
kaynağı açısından da şanslı bir
ülkeyiz. Siyasi istikrar ve huzur
çok önemli."
DR. ALTAN DEMIRDERE
Sandoz / Novartis
“Global CEO’muz Türkiye’ye
gelince her şeyin normal
olduğunu gördü ve
mutlu bir şekilde ülkesine
döndü. Sandoz/Novartis,
Türkiye’yi sevmekten ve
güvenmekten hiçbir zaman
vazgeçmeyecektir.”
ZEYNEP SUNGU
Nestle
“Nestle Türkiye’den hiçbir
zaman vazgeçmedi, Türkiye
ekonomisinin gücüne ve
büyüme potansiyeline
inancımız tam. Dünyanın en
büyük büyüme potansiyeline
sahip ülkesi. İstikrarını
geliştireceğine inanıyoruz"
73
DÜNYA / TÜRKİYE MARKA İMAJ
TİM DARBE GİRİŞIMI SONRASI NELER YAPTI
HIDAYET KADIROĞLU
ŞTG Başkanı
Kadiroğlu: Onlar
gelmezse biz gideceğiz
“Ağustos, eylül ve ekim
aylarında 7 ülkeden alım
heyeti getirmek için
çalışmalar yapılıyor. Alım
heyeti organizasyonuna
Şili, Arjantin, Kolombiya,
Hindistan, Belçika, İspanya
ve Güney Kore’den
ziyaretçiler bekleniyor.
Türkiye’de yaşanan son
gelişmelerden sonra
gelmek istemeyen
heyetler olursa söz konusu
ülkelere bizler giderek
ilişkilerimizi geliştirmek
için çalışmalarımızı
sürdürebiliriz.”
Dalgakıran:
Türkiye’de işler
yolunda, kurumlar
çalışıyor
“Almanya’da hızla bir
danışmanlık mekanizması
oluşturduk. Oradaki
arkadaşlarımız (Ahmet
Yılmaz) harekete geçti.
Toplam tirajları 150
bini bulan Produktion,
RIDVAN MERTÖZ
İDDMİB Başkanı
74
ADNAN DALGAKIRAN
MAİB Başkanı
MDA Technologies, MM
Maschinemarkt ve VeMAS
Innovativ dergilerinde
yayınlarımız çıktı. 4 daha
çıkacak. Önümüzdeki
günlerde Almanya’ya
gidip yüzyüze de temas
edeceğiz.”
Mertöz: Fuara
katılımı iptal eden yok
“İstanbul’da 20-23
Eylül tarihleri arasında
gerçekleştirilecek Zuchex
2016 Fuarı’na ABD,
Almanya, Portekiz, Fas
gibi 10 ülkeden katılım
bekliyoruz ve şu ana kadar
iptal eden bir ülke olmadı.”
Şenocak: 3 alım
heyeti gelecek
“Eylül ve kasım aylarında
3 alım heyeti Türkiye’ye
gelmesini planlıyoruz. Eylül
ayında gerçekleştirilecek
AYMOD alım heyeti
bünyesinde Rusya, İran,
Romanya, Tacikistan ve
İngiltere’den 22 iş insanı
gelecek”
MUSTAFA ŞENOCAK
İDMİB Başkanı
• 15 TEMMUZ: Basın açıklaması yayınlayarak “Demokrasi, Milli
İrade, Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetimizin Yanındayız” dedik.
• 16 TEMMUZ: “İradesine Sahip Çıkan Millet İhanete Teslim
Olmadı” açıklamasıyla eylemleri bir daha kınadık. Dış Ticaret
Kompleksimize “Asil Milletimizle Gurur Duyuyoruz” sloganıyla
bir 160 metrekare pankart astık.
• 17 TEMMUZ: Panama ve Guatemala’ya Ticaret Heyetimizi
göndererek çalışmalarımıza devam edeceğimizi bildirdik.
• 18 TEMMUZ: İstanbul’da 12 STK ile birlikte “Karanlıktan
Aydınlığa” sloganıyla basın bildirisi açıkladık. “Kaldığımız Yerden
Daha Fazla Gayretle Devam Ediyoruz” başlığıyla bir basın
açıklaması yayınladık.
• 19 TEMMUZ: İBB, Valilik, Ankara Valiliği, TBMM Başkan ve
Genel Sekreteri, TRT, Hürriyet , Yenişafak , Cnntürk vb. 20'ye
yakın yere geçmiş olsun ve başsağlığı mesajı gönderdik .
• 20 TEMMUZ: Toplam 520 STK, Meslek Örgütü, Sendika
ve Konfederasyon Temsilcisi ile birlikte Meclisimizde milli
iradeye karşı darbe girişimine karşı ortak bildiriyi açıkladık.
65 bin ihracatçımıza yurtdışındaki alıcılarına iletmeleri için
örnek bir mektup göndermeye başladık. Bu mektupta, Türkiye
ekonomisinin tüm kurumlarıyla her zamanki gibi hatta daha
etkili bir şekilde çalışmaya devam ettiği vurgulandı. Standard
and Poor’s tarafından açıklanan not indirimine ilişkin kararın da
zamanın da doğru olmadığını vurgulayan “Kazanan Demokrasi
ve İstikrar iken Not İndirimi Karşı Tarafı Ödüllendirmek Anlamına
Geliyor” başlığıyla basın açıklaması yayınladık.
• 21 TEMMUZ: TİM ve 60 İhracatçı Birliği Başkanları ve Yönetim
Kurulu Üyeleri ile birlikte toplam 400 kişinin katılımıyla “Türkiye
Gelecek İçin Daha da Umutlu” sloganıyla bir bildiri açıkladık.
• 22 TEMMUZ: TİM Web sayfasında "hain saldırı kaynaklı sorun
destek masasi" açtık bunu birliklere duyurduk.Tüm dünyaya
ulaşan yabancı yazılı ve görsel medya kuruluşlarına mektup
gönderildi. İhracatçılara "sorun yok yola devam" temalı iki
dakikalık bir video mesajı gönderdi. Bu video 110 bin kişiye email
atıldı. Türkiye’deki tüm yabancı misyon şeflerine de durumu
anlatan bir mektup gönderdik. Fitch ve Moody’s’in de aralarında
yer aldığı dünyanın en büyük on beş finansal kuruluşuna da
pazartesi günü Türkiye ekonomisinin dinamiklerinde hiçbir
değişiklik olmadığını anlatan bir mektup gönderildi.
• 26 TEMMUZ: Almanya, Türkiye, İngiltere ve Fransa'da ilk
partide 100 bin Twitter kullanıcısına özel mesaj gönderiliyor.
Duruşumuzu dünyadaki iş çevrelerine duyurabilmek için
yurtdışındaki muhatap STK’lara da aynı şekilde bir mektup
gönderiliyor.
• 1 AĞUSTOS: TİM’in yabancı yayını olarak 6 yıldır her
ay yayınlanarak yüzbinlerce kişiye ulaşan “The Turkish
Perspective” dergisi, özel bir sayı olarak çıkacak.
• AĞUSTOS: Yurtdışı medya kampanyası yürütülecek.
• EYLÜL: Yakın zamanda ülkemizdeki bütün Büyükelçileri davet
edeceğimiz bir organizasyonun hazırlıklarına da başlandı.
BÜYÜME / İHRACATIN GİZLİ ŞAMPİYONLARI
İhracatın
gizli şampiyonları
belirleniyor
TİM ve Dünya Gazetesi, ihracatın gelişimi ve ülke ekonomisinde payının artırılması amacıyla
İhracatın Gizli Şampiyonları yarışması düzenliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Dünya Gazetesi
işbirliğinde ihracatın geliştirilmesi ve ülke
ekonomisindeki payının artırılması amacıyla
Türkiye’nin Gizli İhracat Şampiyonları
belirleniyor. Yeni ürün, ürün ve pazar
çeşitliliği, katma değeri yüksek ürün ve ihracat
performansının artırılması gibi ölçütlerle
ihracatçıların değerlendirileceği yarışmada
toplamda 10 kategori bulunuyor. Başvurular 23
Eylül 2016 tarihine kadar tim.org.tr ve dunya.
com adreslerinden yapılabilecek.
hizmetleri, ticari ve ticaret bağlantılı diğer
hizmetler gibi çeşitli alanlarda hizmet ihracı
yapan firmalar.
Yarışmanın kategorileri:
7. Üniversite-Sanayi İşbirliği Şampiyonu:
Üniversite, TÜBITAK vb akademik kurumlar ile
ortaklasa yaptığı projeleri ticarileştirerek ihraç
eden firmalar.
1. Özgün Ürün Şampiyonları: Türkiye'den
ilk kez ihraç edilen ya da katma değeri
oldukça yüksek veya geleneksel ürünpazar konseptinin dışında ürün ihracatı
gerçekleştiren firmalar.
2. Sınır Tanımayan Şampiyonlar: En fazla
sayıda ülkeye ihracat gerçekleştiren veya
herhangi bir ürünün ilk kez ihracatını
gerçekleştiren firmalar.
3. e-İhracat Şampiyonları: Tanıtım, pazarlama
ve sipariş işlemini internet/e-ticaret
platformları üzerinden yapmış olan firmalar.
4. Hizmet Şampiyonları: Ulaştırma, turizm,
haberleşme, inşaat, sigorta, bilgisayar ve bilgi
76
5. Turquality Şampiyonu: Turquality
desteğinden faydalanan ve bu destek
kapsamında yurtdışında Türk Malı imajını
güçlendiren firmalar.
6. Girişimcilik Şampiyonu: Sosyal sorumluluk
çerçevesinde veya bulunduğu coğrafya ve
imkânlar paralelinde gösterilen girişimcilik
başarısı için aday gösterilen firmalar.
8. En Çevreci Şampiyon: İhraç ettiği ürünlerin
üretim süreçleri ya da ürünlerin kullanım
alanları dolayısıyla çevreci firmalar.
9. Ar-Ge Merkezi İnovasyon Şampiyonu:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
onaylı Ar-Ge Merkezlerinde geliştirilen ve
ticarileştirilen bir ürünün, sistemin ya da
sürecin ihracatını yapan firmalar.
10. Genç İhracatçı Ödülü: Türkiye ihracatının
geleceği niteliğinde ihracatlara imza atmış 30
yaşını aşmamış adaylar.
Son
başvuru tarihi
2016
lWEEK
ONLY THIS
ü
l
23 Ey
Başvuru koşulları
• Başvuran firmalar 2015 yılı içinde ihracat
yapmış olmak zorundadır.
• Firmaların başvurulan kategoriyle ilgili
gerekli evrakları ve bilgileri paylaşması
gerekmektedir.
• Bir firma birden fazla kategoride
başvuru gerçekleştirebilecektir.
• Firmalar sadece belirlenen 10 kategori
için başvuru yapabileceklerdir.
• Ödüller “İhracatın Gizli Şampiyonları
Büyük Jürisi”nin değerlendirmesi
sonucunda belirlenecektir.
• Dereceye giren firmalar plaket ile
ödüllendirilecektir.
• Plaket töreni İhracat Haftası etkinlikleri
kapsamında gerçekleştirilecektir.
77
İNOVASYON / DÜNYADAN
Uzay madenciliğine adım adım
ABD merkezli birçok şirket uzay madenciliği işine el atmaya başladı. Uzay
madenciliğinin önde gelen şirketlerinden biri olan Deep Space Industries, ilk
maden arama tarihi olarak 2020 yılı için hazırlanıyor. Şirket yöneticilerinin
açıklamalarına göre Deep Space Industries her türlü yatırımı yaparak gerek
personel gerekse ekipman olarak artık tamamen bu göreve hazır durumda.
Yaklaşık 50 kilogramlık ağırlığıyla oldukça hafif bir şekilde üretilen Prospector-1 isimli uzay aracı bu görev için hazırlanıyor. Asteroid inişinin ardından
gök taşlarının kaynağı araştırılıp bir harita hazırlanacak. Cihaz ilk önce madencilik için en uygun bölgeyi araştıracak ve kaynak toplanmaya başlanacak.
78
Dünyanın ilk kuantum telekomünikasyon uydusu fırlatıldı
Çin, Micius adı verilen dünyanın ilk kuantum
telekomünikasyon uydusunu başarıyla fırlattı.
Ülkenin kuzeyinde bulunan Ciuçüen Uydu
Fırlatma Merkezi'nden Uzun Yürüyüş 2D (Long
March) taşıyıcı roketiyle fırlatılan Micius adlı
kuantum telekomünikasyon uydusu, yörüngeye
oturdu. Çok kapsamlı kuantum iletişim testleri
yapacak olan uydu, Çin'in 2030'da kurmayı
hedeflediği küresel kuantum telekomünikasyon
Türkiye İnovasyon Endeksi'nde
16 basamak yükseldi
Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında 2015 yılında 58. sıradayken, bu yıl 16 basamak birden yükselerek, 39,03 puan ile 42'nci
sırada yer aldı. Her yıl gerçekleştirilen Küresel
İnovasyon Endeksi raporunun bu yıl 9.su Cornell
Üniversitesi, INSEAD (The Business School for
the World) ve Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO)
işbirliği ile geçen hafta yayınlandı. Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında orta gelirli
ülkeler arasında dördüncü sırada yer alıyor. İlk
sırada, bu yıl en inovatif ilk 25 ülke arasına katılan Çin var. İkinci, AB üyesi Bulgaristan. Üçüncü
ülke, Birleşik Arap Emirlikleri ve sonra Türkiye
geliyor. Türkiye, bu sıralamada bir Kuzey Afrika
ve Batı Asya ülkesi olarak yer alıyor. Bu bölge
açısından bakıldığında da Türkiye en inovatif
dördüncü ülke durumunda. İlk üçte, İsrail, Güney
Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor. Küresel İnovasyon Endeksi 2016 Sıralaması
2015 yılında 58'inci sırada kendine yer bulan
Türkiye bu yıl 16 basamak birden yükseltti ve
39,03 puan ile 42'nci sırada yer aldı. Bu yıl da
ilk sırayı 66,28 puanla İsviçre alırken, İsviçre'yi
İsveç, İngiltere ve ABD takip etti.
ağı çalışmalarının bir parçası olacak. Dünya
yüzeyinden 500 kilometre yukarıda en az iki
yıl görevde olacak 631 kilogram ağırlığındaki
uydu, mantık felsefesi alanında en eski üç sistemin kurucularından biri olan ve Micius olarak
bilinen Çinli filozofun adını taşıyor. Çin dışında
Avusturya, Singapur, Almanya, İngiltere, Kanada ve İtalya'nın da kuantum telekomünikasyon
teknolojisi çalışmaları bulunuyor.
Karbondioksitten yakıt
ürettiler
ABD’li bilim insanları karbondioksit gazını
hidrokarbon yakıta dönüştüren güneş pilleri
icat etti. ABD'nin Chicago kentindeki Illinois
Üniversitesi'nden bilim insanları Amin SalehiKhojin ve Muhammed Asadi, 'Yapay Yaprak'
adını verdikleri projeyle karbondioksit gazını
hidrojen ve karbonmonoksitten oluşan
sentetik bir gaz karışımına dönüştürüp yakıt
olarak kullanılabilir hale getirmeyi başardı.
Elektrik enerjisini düşük verimlilikle pillerde
depolayan güneş panellerinin aksine bu
teknoloji, dizel araçlarda kullanılabilen bir
yakıt türü üretiyor.
Solar Impulse 2 dünya turunu tamamladı
Sadece güneş enerjisiyle havada kalan Solar
Impulse 2 dünya turunu tamamlayarak
9 Mart 2015'te havalandığı Birleşik Arap
Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'ye geri
indi. Uçak, dünya turunun son etabı için 23
Temmuz'da Mısır'ın başkenti Kahire'den havalanmıştı. Uçağın Abu Dabi'ye ulaşması iki
gün 37 dakika sürdü. Dünya turunu iki pilotla
tamamlayan Solar Impulse 2, toplamda 505
saat (23 günden fazla) havada kaldı. Uçak,
kötü hava şartları yüzünden Avrupa, Kuzey
Amerika ve Asya'daki bazı havaalanlarında
planlanmayan molalar verdi. 16 etapta
tamamlanan dünya turu boyunca uçak, en
uzun uçuş rekorunu dört gün, 21 saat, 51
dakika boyunca havada kalarak Nagoya'dan
Hawaii'ye giderken kırdı. 40 bin km'lik turu
tamamlayan uçağın kanat genişliği 72 metre.
79
İNOVASYON / TÜRKİYE'DEN
Savunma sanayisinde ‘3 boyutlu yazıcı’ dönemi
İnsansız tarım aracı
"Eco Barrow"a ödül
ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürsu ve
ekibinin, tarım arazilerinde mahsul toplama,
yük taşıma, sulama, ilaçlama gibi görevler
için tasarladığı "Eco Barrow" isimli insansız
araç, ABD'deki uluslararası tasarım yarışmasında ödül aldı. Yrd. Doç. Dr. Gürsu, yaptığı
açıklamada, 2007'den itibaren düzenlenen
"International Design Awards" isimli uluslararası tasarım yarışmasının mimari, iç mekan,
ürün tasarımı ve moda alanlarında en yenilikçi uygulamaları ödüllendirmeyi amaçladığını
ifade etti. Yarışmanın dereceye giren tasarımlar için bir akreditasyon niteliği taşıdığına
işaret eden Gürsu, ödüllü tasarımların da New
York ve Los Angeles'ta gerçekleştirilecek
ödül töreninde sergileneceğini söyledi. Bu
yılki "International Design Awards 2015"
yarışmasında ekip olarak 5 ödül aldıklarını
bildiren Gürsu, ayrıca ekibinin gösterdiği
performans sonucunda yarışmanın "ödüllü
şirketler" sıralamasında Amerika merkezli iki
şirketin ardından 3’üncü sırada yer aldığını
aktardı. Ödüle layık görülen tasarımlar arasında "Eco Barrow" isimli insansız tarım aracı
platformunun bulunduğuna dikkati çeken
Gürsu, tasarımın "alternatif enerjili ulaşım
araçları" kategorisinde gümüş ödüle layık
görüldüğünü belirtti. Gürsu, tasarıma ilişkin
şu bilgileri verdi: "Elektrik enerjisiyle çalışan
tasarım, tarım, yapı ve savunma gibi çeşitli
sektörler için özelleşebilecek bir araç çözümü
öneriyor. Tarım arazilerinde kullanılmak üzere
geliştirilen insansız araç, yük taşıma, sulama,
ilaçlama, kazı ve vinç gibi çeşitli görevler için
modüler yapıda bir platform sunuyor."
80
Savunma Teknolojileri Mühendislik ve
Ticaret A.Ş, kamuoyunda ‘3 boyutlu yazıcı’
olarak bilinen katmanlı imalat teknolojilerinin havacılıktaki uygulamalarına yönelik
bir rapor hazırladı. Rapora göre katmanlı
imalat teknolojileriyle birlikte mühendisler,
imalat kaynaklı kısıtların ortadan kalkması
sonucu, zihinlerindeki tüm tasarımları kısa
sürede hayata geçirebilerek, daha hafif ve
belki de imal edilemez şekilleri gündemlerine
alabilecek. Havacılık sanayisine yön vermesi beklenen katmanlı imalat yönteminin,
Savunma Sanayii Müsteşarlığı projeleri ve
TÜBİTAK araştırmaları sayesinde yakın
zaman içerisinde Türkiye’de de artması bekleniyor. Türkiye’nin uçak, helikopter, füze,
insansız hava aracı, uydu, jet motoru yurtiçi
geliştirme projelerinde özellikle kritik ve
maliyetli metal parçalarda katmanlı imalat
teknolojilerinin kullanılmasıyla performans,
maliyet ve rekabet avantajı sağlanabilecek.
Dünyada önde gelen motor ve platform
üreticileri bu konuda ciddi araştırmalar ve
yatırımlar yapıyor, patentler alıyor.
Darbeye karşı dayanıklılığı
artıracak buluş
‘Design Turkey’ başvuruları
sona erdi
Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri,
bu yıl Ekonomi Bakanlığı, TİM ve Endüstriyel
Tasarımcılar Meslek Kuruluşu işbirliği ile 5’inci
kez düzenlenen yarışmanın başvuruları sona
erdi. Design Turkey inovasyon ve markalaşma
alanında Türkiye’nin en büyük ödül organizasyonlarından. Düzenlendiği ilk yıldan bu yana bin
500 başvuru alan ve 300’e yakın ürünü farklı
kategorilerde ödüllendiren Design Turkey Ödülleri, Türkiye'nin endüstriyel tasarım alanındaki tek
sistematik değerlendirme sistemi olma özelliğini
taşıyor. Türk sanayisinin gelişmesine yön veren
yaratıcı tasarımları ön plana çıkaran, ödüllü
projelerin sadece Türkiye’de değil, uluslararası
alanda da markalaşmasına olanak sağlayan Design Turkey ödülleri Ekimde sahiplerini bulacak.
İbrahim Babacan isimli mucit tarafından
geliştirilen buluş ile darbeli çalışan makinelerde veya darbeye karşı korunması gereken
ve istenen sistemlerin tümünde kullanılmak
üzere geliştirilen makine ile sistemlerdeki
darbe etkisi tarihe karışıyor. Bir nevi amortisörlü sistemlerin geliştirilmiş hali olarak
adlandırılan yeni buluş ile birlikte makine
ve sistemlerinin darbelerden korunmasını
sağlandığına işaret eden mucit İbrahim
Babacan, darbelerin makinenin bozulmasına,
kullanım ömrünün ve veriminin düşmesine
neden olabildiğini belirterek buluşuyla
birlikte makinelerin oluşturduğu darbelerden
veya dış darbelerden korunmaları gerekliliği
için koruyucular geliştirdiğini dile getirdi.
Bu buluşla birlikte mevcut sistemlere oranla
daha az parçadan oluştuğundan bakımı ve
montajı çok daha kolay olduğu belirtiliyor.
SİNERJİ / SEKTÖR / EV TEKSTİLİ
2
023 ihracat
hedefleri
doğrultusunda
çalışmalarını
sürdürerek, ülke ve
ürün tanıtımına katkı
sağlamayı hedefleyen TİM
ve Denizli İhracatçılar
Birliği, Ekonomi
Bakanlığı’nın desteğiyle
Türk havlusu’nu dünya
çapında bilinen yerleşik
bir marka haline getirmeyi
hedefliyor. Bu kapsamda;
atletizmden basketbola,
rüzgâr sörfünden
okçuluğa kadar birçok
alanda milli takımların
yarıştığı olimpiyatlarda
sporcuların kullandığı
havlular Denizli’de üretildi.
Turkuaz renginde olan
havlulara Turkish Towels
(Türk havlusu) ile Made
by Denizli (Denizli ürünü)
markaları çift etiket
olarak eklendi. 2016
Rio Olimpiyatları’nda
Türkiye'yi temsil eden
milli sporcular ile teknik
heyete verilen havlularda
ayrıca Discover the
Potential (Potansiyel
keşfedin) yazılı slogan da
yer alıyor.
Rio'nun gizli kahramanı:
Denizli havlusu
Kalitesiyle dünya pazarında kendine yer bulan Denizli
havlusu, 2016 Rio Olimpiyatları'nda bilinirliğini ve kalitesini
bir kez daha tescilledi. TİM ve DENİB'in katkılarıyla 200 milli
sporcu ve teknik adamlara verilmek üzere hazırlanan havlular
'Turkish Towels' ile 'Made by Denizli' yazılı markalar etiket
olarak dikildi.
82
Denizli havlusu
dünyanın dört bir
yerine ulaşsın istedik
TİM Meclisi Başkan
Vekili ve DENİB Başkanı
Süleyman Kocasert,
Türk havlusunu da,
Türk hamamı ve Türk
lokumundan sonra
dünyada bilinen bir
markaya dönüştürmek
istediklerini belirterek,
"Özellikle olimpiyatlar
gibi organizasyonlarda
sporcular, özel eşyalarını
aralarında paylaşarak
hatıra olarak kalmasını
HAVLU ÜRETIMININ
YÜZDE 70’INI
DENIZLI YAPIYOR
Denizli’nin özellikle
ev tekstili sektöründe
dünya çapında
bilinen ve ün sahibi
bir şehir. Havlu ve
bornoz denildiğinde
Denizli’nin marka
bilinirliğinin çok daha
üst seviyelere çıktı.
Bugün dünyanın dört
bir yanında ‘Turkish
Towels’ olarak
bilinen konseptin
temsilcisinin Denizli
olduğunu söylemek
yanlış olmaz. Şehir,
geçtiğimiz yıl yaklaşık
600 milyon dolar
değerinde bir havlu
ve bornoz ihracatı
gerçekleştirdi.
Türkiye’den ihraç
edilen havlu ve
bornozların yaklaşık
yüzde 70’inin
üretiminin Denizli’de
gerçekleşiyor.
Halen Denizli’den
gerçekleşen havlu
ve bornoz ihracatının
yarıdan fazlası
AB ülkelerine
gerçekleşse de
son birkaç yıldır
Avrupa’nın yaşadığı
zorlu ekonomik
süreç, Denizlili
üreticilerin alternatif
pazar arayışlarını da
güçlendiriyor.
Türkiye’nin marka ve algı düzeyinin yükselmesi için çalışmalarını sürdüren TİM ve Denizli İhracatçılar Birliği,
Türk havlusunu dünyada bilinen yerleşik bir markaya dönüştürmeyi istiyor.
istiyor. Bu nedenle biz de
milli sporcularımıza Türk
havlusu gönderiyoruz.
İstedikleri sporculara
hediye etsinler ve
kullansınlar. Böylece
Denizli havlusu dünyanın
dört bir yerine ulaşsın
istedik" dedi.
Kalite bir kere daha
tescilleniyor
Türkiye’nin marka ve algı
düzeyinin yükselmesi
için çaba gösteren TİM
ve Denizli İhracatçılar
Birliği (DENİB) katkıları
ile hazırlanan havlular,
aynı zamanda Turkish
Towels ile Made by
Denizli markalarının
uluslararası arenada
tanıtımını sağladı. Tarihsel
bir geçmişe sahip olan
Türk havlusu bu vesile
ile bir kez daha birçok
ülkenin temsilcilerinin
bir arada olduğu bir
organizasyondan lanse
edilmiş oldu. 2023 ihracat
hedefleri doğrultusunda
çalışmalarını sürdürerek,
ülke ve ürün tanıtımına
katkı sağlamayı
hedeflediklerini belirten
DENİB Başkanı Süleyman
Kocasert, bunu ileriye
götürecek çalışmaları
sürdürdüklerini söyledi.
Süleyman, "Daha önce de
Dünya Kupası, Avrupa
Şampiyonaları gibi birçok
uluslararası etkinlikte
kullanılması için havlu
üretim yaptık. Denizli
havlusunun dünya
çapındaki bilinirliği ve
kalitesini bir kere daha
tescilleniyor. DENİB,
Denizli ürünlerini
dünya pazarına
tanıtma faaliyetlerinin
artırmaya devam edecek.
Olimpiyatlar 100’ün
üzerinde ülkeden, on
binlerce sporcuyu,
basın mensubunu ve
milyonlarca seyirciyi bir
araya getiriyor. Bu tür
organizasyonlar, ülke
tanıtımı için çok önemli
fırsatlar oluşturuyor.
Biz de bu fırsatlardan
yararlandık" diye konuştu.
30'dan fazla ülkenin
sporcusu Türk
havlularını kullandı
Rio'da sporculara en fazla
dokunan Türk ürünü havlu
oldu. Yarışmalara katılan
30'dan fazla ülkenin
sporcusu Türkiye'den
ithal edilen havluları
kullandı. Özel üretilen
bazı havlularda, 'Turkish
Towels' ile 'Discover the
Potential' logosu etiket
olarak dikildi. Havluların
üretim yeri ise Denizli
oldu. DENİB Başkanı
Süleyman Kocasert, Türk
havlusunu da, hamam ve
lokumdan sonra dünyada
bilinen bir markaya
dönüştürmek istediklerini
belirtti.
83
SİNERJİ / LALELİ FASHION FESTİVALİ
Laleli, 7 ülkeden
170 alıcı ile buluştu
LASİAD, darbe girişimi nedeniyle alıcıların Türkiye programlarını
iptal ettiği bir dönemde Ekonomi Bakanlığı ve İHKİB’in desteği ile
bu yıl beşincisi düzenlenen “Laleli Fashion Shopping Festivali”ne 7
ülkeden 170 alıcıyı getirdi.
L
aleli Sanayici
ve İşadamları
Derneği (LASİAD)
tarafından bu yıl
5’incisi düzenlenen ve 7
ülkeden 170 alıcının davet
edildiği Laleli Fashion
Shopping Festival başladı
8 -14 Ağustos tarihlerinde
gerçekleştirildi. 15
Temmuz’daki darbe
girişiminin ardından
Türkiye’nin morale ihtiyacı
olduğunu vurgulayan
LASİAD Başkanı
Gıyasettin Eyyüpkoca,
bu yılki festivali “ Darbe
girişimine inat üretim ve
ihracata devam” sloganı ile
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Darbe girişimine inat
ihracata devam
Önceki yıllarda açık hava
84
defileleri ile festivale
farklı bir renk ve coşku
kattıklarını ancak 15
Temmuz darbe girişimi
nedeniyle bu yıl eğlence
ve defileleri iptal
ettiklerini vurgulayan
Eyyüpkoca, şunları söyledi:
“Şehitlerimizin acısını
içimizde yaşarken “hayat
devam ediyor” ilkesinden
hareketle Laleli Fashion
Shopping Festivali’ni
düzenliyoruz. Darbe
girişimine inat üretime ve
ihracata devam edecek,
ülkemizi büyüteceğiz. Bir
hafta sürecek festival
boyunca İran, Cezayir,
Nijerya, Türkmenistan,
İHKİB tarafından desteklenene etkinliğe
katılan İHKİB başkanı Hikmet Tanrıverdi,
yabancı alıcıların standlarını ziyaret etti.
Lübnan, Kamerun ve
Gana’dan toplam 170 kişilik
alım heyetini ağırladık.”
Hiçbir ülkeden iptal yok
Avrupa gibi geleneksel
pazarlardaki alıcıların
darbe girişimini öne sürüp,
İstanbul’a gelmekten
kaçındıklarını dile getiren
Eyyüpkoca, “Davet
ettiğimiz ülkelerden
hiçbir iptal olmadı, hepsi
bugün buradalar. Bu
onların Türkiye’ye ve
Türkiye ekonomisine olan
güvenlerini ortaya koyuyor.
Katılanların yüzde 80’i ilk
kez Türkiye’ye geliyor. Bu
yanıyla sektörümüz için taze
nefes oldular. Festivalimizin
ana etkinliğini Laleli
firmalarının yabancı
alıcılarla yapacakları B2B
görüşmeleri oluşturuyor.
Firmalarımız alternatif
pazarlar için yeni ihracat
köprüleri kuracaklar” dedi.
51 Laleli firmasının iştirak
ettiği B2B görüşmelere
katılan ülkeler ve gelen
davetli sayısı şöyle; Gana
20, İran 50, Lübnan 20,
Nijerya 20, Türkmenistan
20, Cezayir 20, Kamerun
20 kişi şeklinde.
Ekonomi Bakanlığı ve
İstanbul Hazırgiyim ve
Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği’nin (İHKİB) destek
verdiği festivalin ana
sponsorluğunu önceki
yıllarda olduğu gibi yine
Garanti Bankası üstlendi.
İNOVASYON / MAKALE
Orduyu yeniden
markalamak
1
TURGAY ADIYAMAN
Saffron Brand Consultants
Türkiye Direktörü
Marka Danışmanı
15 Temmuz'dan sonra Türk
Ordusu’nun da önünde
böyle bir fırsat ve çok büyük
bir potansiyel var. Yeniden
yapılanmayı modernizasyon,
profesyonelleşme, askerlik
süresinin kısalması,
okulların kapatılması gibi
aksiyonlarla gerçekleştirmek
mümkün.
86
5 Temmuz darbe girişiminin
üzerinden bir ay geçti. Türk
milleti, Türk devleti ve Türk
ordusu ağır bir darbe aldı.
Devletin tüm kurumlarıyla birlikte
köklü bir yeniden yapılanmaya
şiddetle ihtiyacı var. Ordudaki
değişim ise belki de en zoru olacak.
Mesele askeri okulların kapatılması,
kimin kime bağlı olacağından daha
karmaşık. Moraller bozuk, özgüven
kırılmış, kafalar karışık. Neyse ki,
liderlerin gösterdiği hassasiyet,
yargının yaşla kuruyu ayırma
çabası ve milletin Mehmetçiğe
duyduğu derin şefkat var. Peki ne
yapmak gerek? 2020’de yüzüncü
yılına girecek Türk ordusunun,
dünya ölçeğinde büyük bir
yeniden yapılanma ve markalaşma
programına ihtiyacı var.
Ordu ve markalaşma hiç yanyana
gelmeyen sözcükler. Oysa dünyadaki
tüm ordular, simge, ikon ve ritüelleri
ile markalaşırlar. Şirketlerde
uzun çalışmalar gerektiren marka
mimarisi sistemi, ordularda çok net
ve açıktır. Piyade, zırhlı birlikleri
topçular, lojistik bölümlerinin kendi
kimliği ve markaları vardır. Kendi
kültürleri vardır. Her milletten
askeri ait olduğu birliğe gönülden
bağlıdır. Gerektiğinde ölüme gitmeyi
göze alan askerin, cesaret ve iç
motivasyonu işte bu bağlılık ve birlik
duygusundan kaynaklanır.
Buraya kadarki tesbitler, her
milletin ordusu için üç aşağı, beş
yukarı aynı. Biz de ise işin rengi
daha farklı, daha derin. Başka
uluslarda millet merkezde, ordu
da etrafındadır. Korur, savunur,
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu her şart altında el üstünde tutulmuş ve milli birliğin
sembolü olmuştur. Genelkurmay Başkanı'nın protokolde Başbakan'ın hemen ardında yer
alması tesadüfî değildir. Cami, bayrak ve ordu... Batı’da dahi, Türkiye denince akla hep bu üç
simge geldi. Ta ki 15 Temmuz’a kadar.
Geçen yüzyılda Batı toplumları, ordunun politika ile bağını keserek sivil bir düzen getirmiştir.
Bunun sonucu marka kültürünün belki de en saf halini taşıyan ordular pek çok yenilik ve
inovasyona öncülük etmiştir.
fetheder. Bizde ise adeta ordu
merkezde, millet ordunun etrafında
konuşlanmış gibidir. Düşünün
sadece üçyüzyılda koca bir kavmin
Orta Asya’dan Batı’ya göç etmesi,
dünyada başka örneği olmayan bir
olay. Bunu ancak ordu disiplininde
hareket eden bir millet başarabilir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde
ordu her şart altında el üstünde
tutulmuş ve milli birliğin sembolü
olmuştur. Genelkurmay Başkanı'nın
protokolde Başbakan'ın hemen
ardında yer alması tesadüfi değildir.
Cami, bayrak ve ordu... Batı’da
dahi, Türkiye denince akla hep bu
üç simge geldi. Ta ki 15 Temmuz’a
kadar.
1960’dan bu yana tam beş askeri
darbe gördü bu ülke. Neredeyse
her on yılda bir anarşi, terör, irtica,
Atatürk ilkelerinden uzaklaşma
gibi sebeplerle yönetime el kondu.
Ordu, politika, ekonomi ve devlet
idaresinde bazen az, bazen çok, ama
daima bir etki sahibi oldu. Burada
özet geçiyoruz ama elbette konular
çok derin. 30 yıldır süren PKK
mücadelesi; 50 yıllık dindar, laik,
Kemalist kutuplaşması değil makale,
kitap doldurur.
Biz ordunun sivil hayata etkisi
ile devam edelim. Türkiye’de
demokrasiye ayar çekmek ve bir
güç dengesi olmanın ötesinde
ordunun sosyal hayata çok da fazla
bir etkisi yansımamıştır. Oysa yine
tarihsel kökenine baktığımızda
farklı bir resim görüyoruz. Örneğin,
İstanbul’un fethinde kullanılan
topların döküldüğü Tophane, 15’inci
yüzyılın en büyük ve yenilikçi
endüstri tesisi olarak kabul edilir.
Geçen yüzyılda Batı toplumları,
ordunun politika ile bağını
keserek sivil bir düzen
getirmiştir. Bunun sonucu
marka kültürünün belki de
en saf halini taşıyan ordular
pek çok yenilik ve
inovasyona öncülük
etmiştir. Ford’un
yürüyen bant ile
üretim sistemini ordudan
esinlenerek geliştirdiğini
herkes bilir. Sadece bu değil,
bugün hayatımızın ayrılmaz
parçası olan pek ürün askeri
amaçlarla geliştirilmiştir. Önce
orduda kullanılıp, sonra sivil
hayatta yerini alan buluşlardan
bazıları şunlar: GPS, Jeep,
mikrodalga fırın, ilk bilgisayar-Eniac
ve hatta internet.
Şimdi Türk Ordusu’nun da
önünde böyle bir fırsat ve çok
büyük bir potansiyel var. Yeniden
yapılanmayı modernizasyon,
profesyonelleşme, askerlik süresinin
kısalması, okulların kapatılması
gibi aksiyonlarla gerçekleştirmek
mümkün. Ama bundan çok ama çok
daha fazlasını hakeden ve ihtiyaç
duyan bir ordumuz var. Özünü
bin yıl öncesinin ruhundan alan
ve aynı zamanda gelecek yüzyıla
damgasını vurmayı hedefleyen yeni
bir askeri kültür inşa etmekten söz
ediyoruz. İkonik ve iddialı değişimler
hedeflenmeli, en ince ayrıntısına
kadar tasarlanıp, hayata geçirilmeli.
Manifesto’dan, üniformalara
kadar her detaya yansıtılmalı bu
ruh ve heyecan. İnanıyorum ki,
layıkıyla yapılacak bir kapsamlı bir
markalama çalışması, ordunun kendi
içindeki disiplin yapısı sayesinde
hızla sonuç verecektir. Üstelik bu
değişimin etki ve motivasyonu
ordunun dışına taşarak, devletin
diğer yapılarına da rol model
olacaktır.
Dünyadaki tüm ordular simge, ikon ve
ritüelleri ile markalaşırlar. Marka mimarisi
sistemi, ordularda çok net ve açıktır. Kendi
kültürleri vardır.
87
BÜYÜME / İHRACAT
Otomotivde tarihi rekor
TOPLAM
İHRACATTAKİ
PAY %19,7'YE
YÜKSELDİ
Türkiye otomotiv
endüstrisi,
Temmuz ayı
ihracatında artış
gerçekleştiren
tek sektör
olurken, toplam
ihracattan aldığı
payını da 2008
yılından bu yana
kaydedilen en
yüksek seviye
olan yüzde
19,7’ye çıkardı.
T
ürkiye ihracatının
lider sektörü
otomotiv
endüstrisinin
yılbaşından bu yana
süregelen yükseliş grafiği
temmuz ayında da devam
etti. Temmuzda ihracatını
artıran tek sektör olan
otomotiv, aynı zamanda
Türkiye’nin toplam
ihracatından aldığı payı
2008 yılından bu yana en
yüksek seviyesine çıktı.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği (OİB)
verilerine göre, otomotiv
sektörünün temmuz ayı
ihracatı geçen yılın aynı
88
dönemine göre yüzde 5
artarak 1,7 milyar dolar
oldu. Sektörün Türkiye
ihracatından aldığı pay
da son sekiz yılın en
yüksek oranı olan yüzde
19,7 seviyesine yükseldi.
Otomotivin Ocak-Temmuz
dönemi ihracatı da yüzde
11 artışla 13,4 milyar dolar
olarak gerçekleşti. OİB
Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Sabuncu, 15
Temmuz’da yaşanan darbe
girişimi sonrası Türkiye
otomotiv sanayinin üretim
ve ihracatında herhangi
bir sorun yaşanmadığına
ve işlerin normal seyrinde
devam ettiğine dikkat
çekti. OİB Yönetim
Kurulu Başkanı Orhan
Sabuncu “Temmuz ayı
ihracatında kaydedilen
yüzde 5 oranında artış,
otomotiv endüstrisinin
yaşanan gelişmelerden
olumsuz etkilenmediğini
ortaya koyuyor.
Üretimden gümrüklere
kadar hiçbir aşamada
aksaklık yaşanmıyor.
Sektör olarak gerek
sanayimizi gerekse Türkiye
ekonomisini güçlendirmek
için çalışmalarımıza hız
kesmeden devam ediyoruz”
dedi. Orhan Sabuncu,
bayram tatili nedeniyle
geçen yılın temmuz ayına
kıyasla daha az çalışılmasına
rağmen otomotiv
endüstrisinin yükselişini
sürdürdüğünün de altını
çizdi. Temmuz ayında ürün
grupları bazında yüzde
25’e varan oranlarda artış
kaydedildiğini belirten
OİB Yönetim Kurulu
Başkanı Orhan Sabuncu,
“Endüstrinin en büyük
iki pazarı Almanya’ya
ihracatımız yüzde 14,
İtalya’ya yüzde 33 arttı.
Almanya’ya yönelik
artışta, binek otomobiller
ihracatının yüzde 157 gibi
AVRUPA OTOMOTIV PAZARI YÜZDE 9,5 BÜYÜDÜ
OİB Başkanı Sabuncu, "Temmuz ihracatındaki artış, Türkiye otomotiv
sanayinin lider, güçlü ve dinamik yapısıyla yaşanan gelişmelerden
olumsuz etkilenmediğini ortaya koyuyor" dedi.
rekor seviyede yükselmesi
etkili oldu. AB ülkelerine
ihracatımız da yüzde 10
artarak 1,3 milyar dolara
yükseldi” diye konuştu.
Ürün grubunda yüzde
25’e varan oranlarda
artış oldu
Ürün grubu bazında ihracat
artışı önceki aylarda olduğu
gibi Temmuz ayında da
sürdü. Geçen ay binek
otomobil ihracatı yüzde 25
artarak 608 milyon dolar,
eşya taşımaya mahsus
motorlu taşıtlar ihracatı da
yüzde 4 artışla 381 milyon
dolar oldu. Otomotiv yan
sanayi ihracatı ise yüzde
12 azalarak 597 milyon
dolar, otobüs-minibüsmidibüs ihracatı da yüzde
4 azalarak 86 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
Binek otomobiller ürün
grubunda en büyük pazar
olan İtalya’ya ihracat yüzde
113 gibi yüksek bir oranda
artış gösterdi. Yine önemli
pazarlardan Almanya’ya
yüzde 157, Slovenya’ya
yüzde 24, Polonya’ya yüzde
94 ihracat artışı oldu. Diğer
önemli pazarlardan İsrail’e
ise yüzde 21, Birleşik
Krallık’a da yüzde 54 düşüş
yaşandı.
Otomotiv yan sanayi
ürün grubunda en fazla
ihracat yapılan ülke olan
Almanya’ya yüzde 8 düşüş
yaşanırken, İran’a yüzde
75 gibi yüksek bir oranda,
Romanya’ya da yüzde 12
oranında artış kaydedildi.
Yan sanayinin diğer önemli
pazarlarından İtalya’ya
ihracatta ise yüzde 16,
Fransa’ya yüzde 6, Birleşik
Krallık’a yüzde 22, Amerika
Birleşik Devletleri’ne
yüzde 36 ve Belçika’ya
yüzde 24 düşüş yaşandı.
Eşya Taşımaya Mahsus
Motorlu Taşıtlar grubunun
en büyük ihracat pazarı
olan Birleşik Krallık’a
yüzde 35 düşüş olmasına
rağmen, diğer önemli
pazarlardan Hollanda’ya
yüzde 160, Slovenya’ya
yüzde 52, Amerika Birleşik
Devletleri’ne yüzde 100
ve Almanya’ya yüzde 46
ihracat artışı kaydedildi.
Otobüs-Minibüs-Midibüs
ürün grubunda ise en
Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Serbest Ticaret
Birliği (EFTA) ülkeleri toplamında otomotiv
pazarı, bu yılın Ocak-Haziran döneminde yüzde
9,5'lik büyüme kaydetti. Otomotiv Distribütörleri
Derneği (ODD) tarafından Avrupa Otomobil
Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan
"2016 yılı Haziran ayı Avrupa Otomotiv Pazar
Değerlendirmesi" yayımlandı. Buna göre, AB
(28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre otomotiv
pazarı bu yılın Ocak-Haziran döneminde
yüzde 9,5 yükselerek 9 milyon 92 bin 163
seviyesine ulaştı. 2015 yılının aynı döneminde
toplam 8 milyon 304 bin 237 satış yapılmıştı.
Söz konusu dönemde İsviçre'de yüzde 2,3
düşüş yaşanırken, satışlarını en çok artıran
ilk üç pazar sıralamasında İzlanda yüzde 38,5,
Litvanya yüzde 25,9 ve Macaristan yüzde 24,1
oranlarıyla yer aldı.
En çok daralma Romanya'da
AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre
otomotiv pazarı bu yılın haziran ayında yüzde
7,3 büyüyerek, 1 milyon 700 bin 401 seviyesine
erişti. 2015 yılı aynı ayında ise toplam 1
milyon 584 bin 535 satış gerçekleşmişti. Aynı
dönemde daralma yaşayan ülkeler yüzde 32,2
ile Romanya, yüzde 5,7 ile İsviçre, yüzde 5,2
ile Bulgaristan, yüzde 1,3 ile Norveç ve yüzde
0,4 ile İngiltere oldu. Satışlarını en çok artıran
ilk üç pazar sıralamasında Letonya yüzde
53,2, Hırvatistan yüzde 32,7 ve Macaristan
yüzde 31,1 oranlarıyla yer aldı.Bu yılın ocakhaziran döneminde Türkiye, yüzde 1,45 artış ile
Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke
konumunda yer aldı. AB (28) ve EFTA ülkeleri
toplamına göre hafif ticari araç pazarı bu yılın
ocak-haziran döneminde yüzde 12,7 artarak,
1 milyon 1 bin 293'e yükseldi. 2015 yılı aynı
döneminde ise 888 bin 083 satış gerçekleşmişti.
Aynı dönemde en fazla düşüş yüzde 15,1 ile
Letonya'da, yüzde 12,4 ile Yunanistan'da ve
yüzde 1,9 ile İsviçre'de yaşandı.
89
BÜYÜME / İHRACAT
önemli pazarlardan
Fransa’ya yüzde 21,
Almanya’ya da yüzde
24 düşüş oldu. Suudi
Arabistan ise bu ürün
grubunda çok yüksek
oranlı artış ile en fazla
ihracat yapılan ikinci ülke
konumuna yerleşti.
123 milyon TL yatırımla,
10'uncu nesil yeni Civic'in
test üretimine başladı. Yılın
son çeyreğinde seri üretime
geçilecek fabrikada, vardiya
sayısı ikiye çıkacak. Yeni
Civic Sedan'ın üretimine
başlanmasıyla 400 ilave işçi
alınacak. Şu anda 800 olan
istihdam kademeli olarak
bin 200 çalışana ulaşacak.
Almanya’ya ihracat
yüzde 14, İtalya’ya yüzde
33 arttı
Türkiye otomotiv
endüstrisinin en büyük
pazarı olan Almanya’ya
ihracat Temmuz ayında
yüzde 14 artarak 272
milyon dolar olarak
gerçekleşti. Almanya’ya
yönelik artışta binek
otomobiller ihracatının
yüzde 157 gibi rekor
seviyede artması etkili
oldu. İkinci büyük pazar
olan İtalya’ya ihracat
da yüzde 33 artışla 189
milyon dolara yükseldi.
İtalya’daki yükselişte binek
otomobiller ihracatının
yüzde 113 artması etkili
oldu. Endüstrinin üçüncü
büyük pazarı olan Fransa’ya
ihracat da yüzde 8 artışla
179 milyon dolar olarak
kaydedildi. Temmuz
ayında sektörün diğer
önemli pazarlarından
Slovenya’ya yüzde 38,
Hollanda’ya yüzde 47,
Polonya’ya yüzde 71,
İsveç’e yüzde 106, İran’a
yüzde 75 ihracat artışı
görülürken, Birleşik
Krallık’a yüzde 37, Amerika
Birleşik Devletleri’ne yüzde
18 ve Belçika’ya yüzde 25
düşüş yaşandı. Birleşik
Krallık’a olan düşüşte
bu ülkeye yönelik eşya
taşımaya mahsus motorlu
taşıtlar ihracatının yüzde
35, yan sanayi ihracatının
90
İ10’a makyaj
yapılacak
OİB verilerine göre sektör ihracatı Temmuz
ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde
5 artışla 1,7 milyar dolar oldu. Sektör, Temmuz
ayında AB ülkelerine yüzde 10 artışla 1,3 milyar
dolar ihracat kaydetti.
da yüzde 22 azalması
etkili oldu. Amerika
Birleşik Devletleri’ne
yönelik ihracata ise binek
otomobiller ihracatının
yüzde 100, yan sanayi
ihracatının yüzde 36
düşüşü olumsuz etki yaptı.
En büyük pazar AB’ye
ihracat yüzde 10 arttı
Türkiye otomotiv
endüstrisinin ülke grubu
pazarında en büyük
pazarı olan AB’ye yönelik
ihracatı temmuz ayında
da yükselişini sürdürdü.
Temmuz ayında AB
ülkelerine gerçekleştirilen
otomotiv ihracatı yüzde
10 artışla 1,3 milyar
dolar olurken, AB’nin
sektör ihracatından aldığı
pay da yüzde 78 olarak
gerçekleşti. Temmuz
ayında alternatif pazarlar
arasındaki Eski Doğu
Bloku ülkelerine yüzde
12 ihracat artışı olurken,
Afrika Ülkeleri’ne ihracat
ise yüzde 21 geriledi.
Otomotiv son viraja
dört modelle giriyor
Toyota'nın kompakt
crossover segmentindeki
yeni temsilcisi, CH-R
Toyota Sakarya
fabrikasında üretilecek.
Türkiye'de üretilen
Corolla ve Verso'dan
sonra üçüncü bir model
olan yeni C-HR için 350
milyon Euro yatırım
gerçekleştiren Toyota,
Türkiye'de yaptığı toplam
yatırım tutarını 1.7 milyar
Euro’ya yükseltecek. Bin
kişinin üzerinde ilave
istihdam getirecek yeni
model ile birlikte fabrika
kapasitesi 150 binden
280 bine çıkacak. İlk
olarak Türkiye'de satışa
sunulacak CH-R, 1.2 turbo
benzinli, 1.8 hibrid ve 2.0
benzinli olmak üzere üç
farklı motor seçeneğine
sahip olacak.
İki vardiya üretim
Japon Honda da Gebze
Şekerpınar'daki tesislerinde
Hyundai Assan'ın 2013'den
bu yana ürettiği i10 modeli,
yılsonunda kapsamlı
bir makyajdan geçecek.
Hyundai Assan tesislerinde
üretilen i10 modelinin
yüzde 90'ı Avrupa'ya ihraç
ediliyor. İngilizce okunuşu
Ayten olan aracın en iyi
müşterileri ise İngiltere,
Almanya ve İtalya.
7 yıl sonra yeniden
Oyak Renault, Megane
Sedan modelini 7 yıl
aradan sonra 250 milyon
Euro yatırımla yeniden
üretmeye hazırlanıyor.
Fluence'nin yerini alacak
yeni Megane Sedan,
yılın üçüncü çeyreğinde
Bursa'da bantlardan inmeye
başlayacak. Yeni dönemde,
Bursa'da Clio hatchback,
Clio Sport Tourer ve
Megane Sedan üretilecek.
Bursa'da üretilecek olan
Megane Sedan Ekim 2016'da
Türkiye'de satışa sunulacak.
DOĞU - BATI / İSRAİL
İsrail ile ikinci bahar
Türkiye ve İsrail arasında düzelen ilişkilerin dış ticareti olumlu etkilemesi ve
ihracatın artmasına katkı sağlayacağı öngörülüyor. İsrail ile varılan mutabakatla
önümüzdeki yıllarda ticaret hacminin 8 milyar doları bulması bekleniyor.
S
on yıllarda
yaşanan
gerilimlerle
düşüş yaşayan
Türkiye-İsrail ticaret
hacmi, ilişkilerdeki
normalleşmeyle
yeniden yükselişe
geçti. Türkiye’nin son
üç yılda, komşusu olan
ülkelerden en çok İsrail
ile ticaret hacmi arttı.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin
normalleşmesine yönelik
mutabakata varılmasının,
iki ülke arasındaki dış
ticarete olumlu etki
etmesi bekleniyor.
Normalleşmenin enerji
ve inşaat alanında
milyarlarca dolarlık
anlaşmaların önünü
92
açabileceği öngörülüyor.
Uzlaşmayla İsrail yeni bir
pazar kazanacak, Türkiye
ise doğalgazda Rusya’ya
bağlılığını azaltacak. İnşaat
alanında ise Gazze’de
hayata geçirilecek hastane,
elektrik santralı, deniz
suyunu içme suyuna
dönüştüren tesisler ve
toplu konut projeleri
öne çıkıyor. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK)
verilerine göre krizin
hemen ardından 2011
yılında 4,4 milyar dolarla
rekor seviyeye ulaşan iki
ülke arasındaki dış ticaret,
diplomatik ilişkilerden
bağımsız bir şekilde
Türkiye lehine bir seyir
izledi. Son 5 yılda İsrail’e
karşı sürekli dış ticaret
fazlası verilirken, bu
dönemde ihracat yüzde
13 artarak 2,4 milyar
dolardan 2,7 milyar dolara
yükseldi. İthalat ise yüzde
19 azalarak 2,1 milyar
dolar seviyelerinden 1,7
milyar dolara geriledi.
Turizmde ise diplomatik
ilişkilere bağlı bir seyir
görüldü. Yarım milyonlara
varan turist sayısı 80 binin
altına indi.
İsrail – Türkiye dış
ticaret raporu
Doğal kaynakları kısıtlı
olan İsrail’in dış ticaretinde
çoğunluğu hammadde
ithalatı oluşturmakta olup
özellikle AB ve ABD’nin
yaşadığı ekonomik
durgunluk İsrail ticaretini
olumsuz etkilemiştir.
Türkiye, İsrail’in en çok
ithalat yaptığı ülkeler
arasında 5'inci sırada yer
almaktadır. 2015 yılında
İsrail’in ülkemiz ile ticaret
hacmi, özellikle İsrail'in
Türkiye'ye ihracatının
parasal değerindeki
düşüşün etkisiyle yüzde
14,2 azalarak 4,6 milyar
dolar seviyesine indi.
2015 yılında, İsrail’in
Türkiye’den yaptığı
ithalatta en fazla yer tutan
kalemlerden adi metaller
ve adi metallerden
eşyalar (özellikle inşaat
demiri) ithalatı diğer
küresel oyuncuların
Türkiye-İsrail
ticaret hacmi,
ilişkilerdeki
normalleşmeyle
yeniden
yükselişe geçti.
Türkiye’nin
son üç yılda,
komşusu
olan
ülkelerden
en çok
İsrail ile
ticaret
hacmi
arttı.
İsrail’in demir-çelik
piyasasındaki paylarını
göreceli şekilde artırmaları
sebebiyle yüzde 36 düşüş
göstererek tüm ithalat
değerini aşağıya çekti.
İsrail pazarında çok fazla
talep gören nakil vasıtaları
ihracatı da yıllık ve
tercihli olarak değişikliğe
uğramakla beraber
Türkiye’den ithal edilen
makine ve beyaz eşya
kalemlerindeki rakamlarda
büyük değişiklikler
gözlemlenmedi.
Demir-çelik ürünleri,
nakil vasıtaları ve beyaz
eşya, genelde, İsrail’in
Türkiye’den yaptığı
toplam ithalatın yaklaşık
yarısını oluşturduğu
için, bu kalemlerden iki
tanesindeki ithalat düşüşü,
İsrail’in Türkiye’den
yapmış olduğu tüm
ithalatı da aşağıya çekti.
Bunlar dışında, Ekonomi
Bakanlığı’nın İsrail raporu
verilerine göre, mineral
maddeler ve kimya sanayi
ürünleri ithalatında yüzde
30 artış gerçekleşti.
Gıda ürünlerinde geçen
yıl başlamış olan ithalat
artışı devam etmiş, bu
ürünlerin ithalatı 2015
yılında yüzde 44 artış
göstererek 2014 yılındaki
159 milyon dolardan 230
milyon dolara yükseldi.
Gıda ürünleri, Türkiye'den
yapılan ithalatta yükselme
potansiyeli en fazla olan
ürünlerden birisi olarak
düşünülmektedir. 2015
yılının Ocak-Mayıs dönemi
ihracat verilerine göre
2016 yılının ilk beş ayında
ihracatımız yüzde 10,7
oranında artış gösterdi.
Yaş meyve sebze
dikkat çekiyor
Özellikle, yaş meyve
sebze sektörü 2015 yılı
ihracatına kıyasla yüzde
709’luk artış ile ihracatı en
fazla artan kalem olarak
dikkat çekmekte ve söz
konusu ihracat artışına
en fazla katkı sağlayan
sektörlerden biri oldu.
Bunun yanı sıra, savunma
ve havacılık sanayi ve
kuru meyve ve mamulleri
sektörleri ihracatında 2015
ve 2016 yılının ilk 5 ayı
kıyaslandığında önemli
oranda artış görülmekte.
2015 yılında ihracatında
düşüş görülen çelik, demir
ve demir dışı, çimento,
cam ve seramik ve
mobilya, kâğıt ve orman
ürünleri ihracatı 2016’nın
ilk beş ayında yukarı
yönlü ivme kazanmış
olup bu sektörler genel
ihracat artışına katkı
sağlamakta. Ayrıca ihracat
rakamları genel anlamda
istikrarlı devam eden
sektörler olarak otomotiv
endüstrisi, kimyevi
maddeler ve mamulleri,
2017 yılının ilk çeyreğinde
İsrail’e sektörel bazlı (Yaş
Meyve Sebze, Mobilya)
heyetler düzenlemeyi
planlıyor.
Türkiye’nin İsrail ile
yeni sayfa açması, enerji
işbirliklerinin de önünü
açacak. Türkiye ve İsrail
arasında normalleşme
sürecinin başlaması için
varılan anlaşmayla İsrail
doğalgazının Akdeniz
üzerinden 500-550
kilometrelik yeni boru
hattıyla Türkiye’ye, hatta
ileride Türkiye üzerinden
Avrupa’ya taşınmasının
yolu açılabilir. İlişkilerin
düzelmesiyle, bugüne
dek özel sektör üzerinden
yürütülen görüşmelerin
resmi makamlar arasında
da başlaması bekleniyor.
2,5-3 milyar dolarlık
yatırımla gerçekleştirilecek
boru hattından 2020’ye
kadar yıllık 15 milyar
metreküplük ihracat
yapılması öngörülüyor.
İsrail açıklarındaki
Leviathan sahasında 1
trilyon metreküp doğalgaz
hazır giyim ve konfeksiyon
ve elektrik elektronik ve
hizmet sektörü dikkati
çekiyor. İsrail pazarında
Türkiye için potansiyel
arz eden başlıca sanayi
sektörlerinden bazıları
ise şöyle: Ambalaj
malzemeleri, beyaz eşya,
cam ve seramik inşaat
malzemeleri, demir çelik,
doğal taşlar, elektrikli
makineler ve kablolar,
elektronik, elyaf ve iplik,
ev tekstili, halı, hazır
giyim, ısıtma soğutma ve
havalandırma cihazları,
inşaat malzemeleri,
kağıt karton ürünleri,
kimya sanayi, kumaş,
mobilyalar, otomotiv ana
ve yan sanayi, sofra ve
mutfak eşyaları, temizlik
maddeleri. İsrail pazarında
Türkiye için potansiyeli
olan başlıca tarım
sektörleri ise bakliyat,
bisküvi, bitkisel yağlar,
hububat, kuru meyveler,
makarnalar, sert kabuklu
meyveler, şekerli ve
çikolatalı mamuller ile
yumurta sektörü. TİM,
İSRAİL'İN EN ÇOK İTHALAT YAPTIĞI 10 ÜLKE
YILLIK VERİLER
(milyon dolar)
ÜLKE
2013
2014
% Değ.
YILLIK VERİLER
(milyon dolar)
2014
2015
% Değ.
1
ABD
8.159
8.564
5,0
8.564
8.027
-6,3
2
Çin
5.660
5.994
5,9
5.994
8.003
33,5
3
Almanya
4.666
4.651
-0,3
4.651
4.018
-13,6
4
İtalya
2.693
2.784
3,4
2.784
3.083
10,7
5
Türkiye
2.354
2.684
14,0
2.684
2.967
10,6
6
Belçika
3.823
3.818
-0,1
3.818
2.794
-26,8
7
Rusya
995
974
-2,0
974
2.664
173,4
8
Hindistan
2.122
2.241
5,6
2.241
1.981
-11,6
9
İsviçre
4.397
5.190
18,0
5.190
1.759
-66,1
10
İngiltere
2.422
2.335
-3,6
2.335
1.519
-34,9
93
DOĞU - BATI / İSRAİL
rezervi bulunduğu tahmin
ediliyor. Bunun yarısının
ihraç edilmesi planlanıyor.
"İsrail'le ticaret
hız kazanır"
TİM Başkanı Mehmet
Büyükekşi, İsrail ile varılan
mutabakata dair; “İsrail
ile yapılan mutabakat
çerçevesinde siyasi
ilişkilerin tekrar rayına
girecek olmasını ihracat
camiası olarak olumlu
buluyoruz” dedi.
İsrail ile ticari ilişkilerin
2010 yılından bugüne
kadar geçirilen sıkıntılı
dönemlere rağmen kararlı
bir şekilde artmaya devam
ettiğini dikkat çeken
Büyükekşi, “İki ülke de
ticaret açısından birbiri
için önemli birer partner.
2015'te 2,7 milyar dolar ile
en çok ihracat yaptığımız
16’ncı ülke İsrail idi.
Aynı dönemde İsrail'in
ithalatında Türkiye, yüzde
4,8 pazar payı ile ABD,
TÜRKIYE-İSRAIL ILIŞKILERININ IYILEŞMESININ
YARATACAĞI FIRSATLAR
Türkiye’nin İsrail ile yeni sayfa açması,
enerji işbirliklerinin de önünü açacak.
Türkiye ve İsrail arasında normalleşme
sürecinin başlaması için varılan anlaşmayla
İsrail doğalgazının Akdeniz üzerinden
500-550 kilometrelik yeni boru hattıyla
Türkiye’ye, hatta ileride Türkiye üzerinden
Avrupa’ya taşınmasının yolu açılabilir.
İlişkilerin düzelmesiyle, bugüne dek özel
sektör üzerinden yürütülen görüşmelerin
resmi makamlar arasında da başlaması
bekleniyor. 2.5-3 milyar dolarlık yatırımla
gerçekleştirilecek boru hattından 2020’ye
kadar yıllık 15 milyar metreküplük ihracat
yapılması öngörülüyor. İsrail açıklarındaki
Leviathan sahasında 1 trilyon metreküp
doğalgaz rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.
Bunun yarısının ihraç edilmesi planlanıyor.
94
Uzlaşmayla İsrail yeni bir pazar kazanacak,
Türkiye ise doğalgazda Rusya’ya bağlılığını
azaltacak. İnşaat alanında ise Gazze’de hayata
geçirilecek hastane, elektrik santralı, deniz
suyunu içme suyuna dönüştüren tesisler ve
toplu konut projeleri öne çıkıyor.
Çin, Almanya ve İtalya'nın
ardından 5’nci ülke oldu.
Varılan mutabakat ile
birlikte iki ülke arasındaki
ticaret hacminin daha
da yukarı çıkacağını ve
İsrail'in ihracatımızdaki
payının daha da artacağını
öngörüyoruz" ifadelerini
kullandı. İlişkilerin
düzelmesinin sadece İsrail
değil Filistin açısından
da önemli olduğunu
vurgulayan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi şunları
söyledi:
“İsrail ile Filistin
arasındaki çatışma
sürecinin sona ermesini
bölgenin huzuru ve refahı
açısından çok önemli
görüyoruz. Bu çatışmalı
süreçte en büyük sıkıntıyı
da Gazze halkı çekmiş
oldu. Mutabakat metninde
yer alan ablukanın
hafifletilmesi ile birlikte,
Gazze halkının temel
ve insani ihtiyaçlara
ulaşımını sağlanmış olacak.
Böylelikle, Gazze'deki
ekonomik faaliyetlerin
tekrar canlanacağını ümit
ediyoruz. Türkiye olarak
Filistin ile ticareti sadece
bir döviz kazandırıcı
faaliyet olarak değil, insani
bir sorumluluk olarak
görüyoruz. Bu kapsamda
mutabakatın tüm ülkeler
için hayırlı olmasını diliyor,
Ortadoğu'da barışın
sağlanmasına da katkı
vermesini ümit ediyoruz.”
2-3 yıl içinde 7,5
milyar doları aşabilir
DEİK Türkiye-İsrail
İş Konseyi Başkanı
Hasan Akçakayalıoğlu,
AA muhabirine yaptığı
açıklamada, iki ülke dış
ticaret hacminin 2-3 yıl
içinde 7,5 milyar dolar
seviyesini aşabileceğine
dikkati çekiyor. En
stratejik ve güncel
konunun doğalgaz
olduğunu belirten
Akçakayalıoğlu, ilişkilerin
normalleşmesinin İsrail
gazının, Türkiye üzerinden
Avrupa piyasalarına
ulaşma imkanını
yaratabileceğini, böylece
kazan-kazan durumunun
oluşabileceğini vurguluyor.
İsrail'den gelen turist
sayısının 700 bine
yaklaştığı yıllar olduğunu
belirten Akçakayalıoğlu,
her yıl en az 1 milyon
turist potansiyeli
bulunduğunu ifade etti.
İsrail Başkonsolosu:
Türkiye ile ticaret
potansiyeli
8 milyar dolar
İsrail İstanbul
Başkonsolosu Shai
Cohen, bir televizyon
programında Türkiye
ve İsrail arasındaki
gelişen ilişkiler hakkında
değerlendirmelerde
bulundu. Cohen, Türkiye
ile İsrail arasında ortalama
5 milyar dolar olan ticaret
MEHMET BÜYÜKEKŞİ
TİM Başkanı
“2015'te 2,7 milyar dolar ile en
çok ihracat yaptığımız 16’ncı
ülke İsrail idi. Varılan mutabakat
ile birlikte iki ülke arasındaki
ticaret hacminin daha da
yukarı çıkacağını ve İsrail'in
ihracatımızdaki payının daha da
artacağını öngörüyoruz."
hacminin potansiyelinin
8 milyar dolar olduğunu
söyledi. Cohen,
"Türkiye'de akademik,
kültürel ve ekonomik
bağlar oluşturmaya
çalışıyoruz. Böylece
gelecek nesillerimiz,
işbirliği yapabilecek ve
farklılıkların üstesinden
gelebilecektir" dedi. İki
ülke arasındaki 5 milyar
dolar olan ticaret hacminin
daha da artabileceğine
dikkat çeken Shai Cohen,
potansiyel hedefin 8
milyar dolar olduğunu
ifade etti. Sadece ticarette
değil, diğer sektörlerde de
yüz milyonlarca dolarlık
yatırımların yapıldığını
belirten Cohen, özellikle
değerli taş sektöründeki
yatırımların oldukça
fazla olduğunu ifade
etti. Hizmet sektöründe
ise uçuşlarda ve giden
yolcu sayılarında artış
göründüğünü söyleyerek,
tüm bunların iki ülkenin
aralarındaki ilişkiler
hakkında işaretler
verdiğini söyledi. Cohen,
çalkantılı bir zamanda
iki ülkenin işbirliklerini
geliştirmeleri gerektiğini
vurguladı. Cohen,
"Kesinlikle uzun süreli
normalleşme olacaktır.
Normalleşme her iki
ülkenin ve bölgenin
de yararına olacaktır.
Güven tesis edilmesinin
çok önemli olduğunu
düşünüyoruz. Ekonomik,
ticari ve akademik
konularda adım atılması
gerekiyor. Son 2-3 yıl
içerisinde çok çaba
gösterdik. Her iki ülke
arasında işbirliği için
büyük çalışma vardı”
yorumunu yaptı. Türkiye
ve İsrail arasındaki
ekonomik gelişmelere
dikkat çeken Cohen, genç
Türk girişimcilerin yakın
zamanda İsrail'i ziyaret
ettiklerini ve böylece ArGe çalışmalarını inceleme
fırsatı bulduklarını söyledi.
Başkonsolos, iki toplum
arasında yakınlaşmanın
yaşanmasını arzu
ettiklerini ve inovasyon,
Ar-Ge, ve tıp alanlarında
gelişmelerin sağlanacağını
belirtti. Cohen, özellikle
tıbbi ekipman konusunda
temasların bulunduğunu
söyledi.
İsrail’in sunacağı
çok büyük
kaynakları var
İsrail'de yenilenebilir
enerji konusunda
büyük ilgi söz konusu
olduğuna dikkat çeken
Cohen, iki ülkede de
büyük potansiyelin
olduğunu belirtti. İsrail'in
yenilenebilir enerji
konusunda sunabileceği
çok büyük kaynakların
olduğuna dikkat çekti.
Cohen turizme dair
şunları söyledi: “2015
yılı yaz sonunda ekim
ayı sonuna göre 270 bin
İsrailli turistin Türkiye'ye
geldiğini görüyoruz.
Yüzde 170'lik bir artış
var 2014'e göre. Şu anda
turizmin bir krizi yaşadığı
gizli bir bilgi değil. Genel
durum İsrailli turistleri
de etkiliyor. Normalleşme
anlaşması İsrailli turistin
Türkiye'ye gelmesini
olumlu etkileyecektir.
Dini turizmde de bir artış
olduğunu düşünüyoruz.”
Rusya'ya bağlılık
azalacak
Uzlaşmayla İsrail yeni
bir pazar kazanacak,
Türkiye ise doğalgazda
Rusya’ya bağlılığını
SHAI COHEN
İsrail Başkonsolosu
Türkiye'de akademik, kültürel ve
ekonomik bağlar oluşturmaya
çalışıyoruz. Böylece gelecek
nesillerimiz, işbirliği yapabilecek
ve farklılıkların üstesinden
gelebilecektir. İki ülke
arasındaki 5 milyar dolar olan
ticaret hacmi daha da artacak."
azaltacak. Garanti Yatırım
analistleri yayınladıkları
notta, "Ülkeler arasındaki
diplomatik ilişkilerin
düzelmesi ile beraber
Türkiye-İsrail arasında
bir doğalgaz anlaşmasının
geleceğini tahmin
ediyoruz. Anlaşmanın
İsrail’den Türkiye’ye
10 milyar metreküplük
doğalgaz ihracını
içermesini bekliyoruz"
dedi. Türkiye’nin İsrail
ile yeni sayfa açması,
enerji işbirliklerinin de
önünü açacak. 2,5-3
milyar dolarlık yatırımla
gerçekleştirilecek hattan
2020’ye kadar yıllık 15
milyar metreküplük
ihracat öngörülüyor.
TÜRKİYE-İSRAİL DIŞ TİCARETİ
2013
2014
% Değişim
2014
2015
% Değişim
İsrail’in Türkiye'ye İhracatı
2.515.384
2.755.601
9,5%
2.755.601
1.701.206
-38,3%
İsrail’in Türkiye'den İthalatı
2.354.144
2.683.570
14,0%
2.683.570
2.967.323
10,6%
Türkiye ile Ticaret Hacmi
4.869.528
5.439.171
11,7%
5.439.171
4.668.529
-14,2%
95
DOĞU - BATI / İSRAİL
İSRAİL İLE TİCARETTE "KAZAN-KAZAN" BEKLENTİSİ
Türkiye ile İsrail arasındaki dış ticaretin son 5 yıldaki gelişimi:
Son 5 yılda
İsrail’e ihracat
yüzde 13
artarak 2,7
milyar dolara
yükseldi.
İhracat
2,7
5.832
5
5.068
4.448
4
2
2,1
4.371
4.040
2.650
2.330
2.057
2.951 2.881
2.418
1.710
2.698
1.673
1
0
(milyon dolar)
2011
2012
2013
EN FAZLA
İTHALAT YAPILAN
ÜRÜNLER
Motorlu kara taşıtları
(464,8 milyon dolar)
Enerji
(898,3 milyon dolar)
Demir-çelik
(324,7 milyon dolar)
Plastik ve mamulleri
(150,4 milyon dolar)
Elektrikli makine ve cihazlar
(181,7 milyon dolar)
Kazan ve makine
(80,7 milyon dolar)
Türkiye'ye gelen
İsrailli turist sayısında
son zamanlarda bir
toparlanma trendi zaten
dikkat çekiyordu. 2015
ortasından itibaren 12
aylık veriye bakıldığında
Türkiye’yi ziyaret eden
İsrail vatandaşlarının
sayısının 165 binden 250
bin civarına yükseldiğini
söyleyen Garanti Yatırım'a
göre, "Özellikle Türkiye’nin
ziyaret eden İsrailli turist
sayısının artması halinde,
Rusya ve Batı Avrupa
kaynaklı kayıpların bir
miktar telafi edilmesinin
yolu açılabilir."
96
2.391
EN FAZLA
İHRACAT YAPILAN
ÜRÜNLER
İsrailli turist sayısı
artacak
Dış Ticaret Hacmi
6
3
İthalat ise
yüzde 19
gerilemeyle
2,1 milyar
dolara düştü.
İthalat
Tesisler öne çıkıyor
İnşaat alanında ise
Gazze’de hayata geçirilecek
hastane, elektrik santralı,
deniz suyunu içme suyuna
dönüştüren tesisler ve
toplu konut projeleri öne
çıkıyor.
Yüksek teknolojili
ürünler
Garanti Yatırım analistleri,
işbirliğinin Türkiye'nin
çok önem verdiği bir
konu olan “düşük ve orta
teknoloji ürün imalatı ve
ihracatından daha yüksek
teknolojili üretime geçiş”
konusunda da olumlu etki
yaratacağı görüşünde.
Türkiye’deki ileri teknoloji
2014
2015
Türkiye’yi ziyaret
eden İsrailli turist sayısı
2011-2015 döneminde 2,8
katına çıkarak 79 bin
140’tan 224 bin 568’e
yükseldi.
ürün ihracatının toplam
ihracata oranı sadece
yüzde 2 seviyesinde olup
bununla alakalı ARGE
yatırımlarının GSYH’e
oranı ise sadece yüzde
1 seviyesinde olduğunu
hatırlatan analistler,
İsrail'in ileri teknoloji
ürün ihracatının toplam
ihracatına oranı yüzde 40
iken, toplam istihdamın
yüzde 8’inin yüksek
teknoloji sektöründe yer
aldığını vurguladı. Notta,
"Türkiye’nin hedefleri,
İsrail ve Türkiye’yi yüksek
teknoloji geliştirme
konusunda ideal ortaklar
kılıyor" ifadelerine yer
verildi.
Savunma sanayi
Garanti Yatırım'a
göre, İsrail’in savunma
sanayinde geldiği yüksek
seviye ve her iki ülke
arasında geçmişte bu
alanda yapılan işbirlikleri
düşünüldüğünde savunma
sanayi konusunda iki ülke
arasında çalışmalar söz
konusu olabilir.
BİRLİK / BURDUR
Burdur Beji:
Son yıllarda dünya markası haline gelen
Burdur’un bej mermeri, Amerika’dan
Uzakdoğu’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar pek
çok ülkeye ihraç ediliyor. Marka olmasındaki
en önemli özellikler arasında taşın çok sert bir
dokusu olması ve suyu emmesi sayılıyor. Böylece
taş deforme olmuyor.
98
Dünya markası bir taş
B
urdur, Batı Akdeniz
Bölgesi'nde en
iyi dış ticaret
performansı
sergileyen, ihracatı
ithalatına göre en fazla
olan il… Burdur’un ihracat
başarısındaki ürünlerin
başında Burdur’a has
bir mermer olan Burdur
beji geliyor. Bej mermer
son yıllarda dünyanın en
popüler mermerlerinden
biri oldu. Amerika’dan
Uzakdoğu’ya, Avrupa’dan
Ortadoğu’ya kadar pek
çok ülke tarafından kabul
görmekte. Bej mermerlerin
arasında Burdur Beji
kendine has rengi ve
kalitesiyle ön plana çıkıyor.
Son zamanlarda çok
sayıdaki ülkeye ihraç edilen
ürün ilin tanıtımı açısından
da oldukça önem arz ediyor.
Dünyada marka bir taş olan
Burdur Beji’nin kendine
has özellikleri bulunuyor.
Marka olmasındaki en
önemli özellikler arasında
taşın çok sert bir dokusu
olması ve suyu emmesi
sayılıyor. Böylece taş
deforme olmuyor. Ayrıca
üzerine basıldığında aşınma
meydana gelmiyor.
Burdur'da işletme ruhsatlı
246 doğal taş ve maden
ocağı bulunuyor. Bu
ocaklarda yaklaşık 4 bin
kişi çalışırken, il genelinde
madenlerden çıkartılan
ürünlerin işlendiği 156
atölye ve fabrika bulunuyor
ve bu iş yerlerinde de
yaklaşık 3 bin 200 kişi
istihdam ediliyor. Burdur’da
mermer blok halinde başta
Çin, Hindistan, Suudi
Arabistan, mamul olarak
ise başta ABD olmak üzere
dünyanın birçok ülkesine
ihraç ediliyor. Burdur
beji, özellikle otellerde,
lüks binalarda ve kamu
binalarında kullanılıyor.
Burdur’un da ihracatta
başarılı Anadolu kentleri
arasında olduğuna vurgu
yapan TİM Başkanı
Büyükekşi, “Son 10 yılda
ihracatını 21 milyon
dolardan 210 milyon
dolara yükselten bu ilimiz,
dış ticarette sürekli fazla
veriyor. Burdur’un ihracatı
ithalatının neredeyse 7 katı"
dedi.
99
BİRLİK / BURDUR
Faaliyetini tamamlayan
ocağa 122 bin ağaç dikildi
TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi,
Burdur'da merkeze
bağlı İğdeli Köyü'nde
ekonomik ömrünü
tamamlayan
185 dönümlük
eski mermer
ocağı alanının
ağaçlandırılması
kapsamında fidan
dikim törenine
katıldı.
T
İM Başkanı
Mehmet
Büyükekşi,
ekonomik
ömrünü tamamlayan
185 dönümlük eski
mermer ocağı alanının
ağaçlandırılması
kapsamında fidan dikim
törenine katıldı. TİM
Başkanı Büyükekşi,
Temmuz 2016 ihracat
rakamları basın toplantısı
için geldiği Burdur'da
merkeze bağlı İğdeli
Köyü'nde mermer
ocağındaki fidan dikim
törenine katılarak, ardıç
fidanı dikti. Aytaş Akın
Mermer Ocağı sahibi
Ercan Akın, alanda
gazetecilere yaptığı
açıklamada, Türkiye'ye
100
örnek olacak bir
rehabilitasyon çalışması
yaparak mermer ocağı
alanına akasya, ardıç,
çam ve sedir ağacı
diktiklerini söyledi.
Örnek olacak çalışma
Yaklaşık 185 dönüm
alanda rehabilitasyon
gerçekleştirdiklerini
belirten Akın, "Mermer
ocağını 4 yıl çalıştırdık.
Daha sonra 5-6 ay
süren bir ağaçlandırma
çalışmamız oldu. Önce
22 bin civarında ağaç
diktik. Daha sonra 100
bin civarında tohum
atıldı. Umarım 8-10 yıl
sonra taş ve makilik
olan bölge orman
görünümünü kazanacak.
Alanın etrafını tel örgüyle
çevirerek de koruma
altına aldık" dedi. Akın,
yaptıkları rehabilitasyon
çalışmasının Türkiye'deki
mermer sektörüne örnek
olacağını ifade ederek,
diğer mermercilerin
de ekonomik ömrünü
tamamlayan ocaklarda
böyle bir çalışma
yapacaklarına inandığını
kaydetti. Fidan dikim
törenine, Burdur Valisi
Şerif Yılmaz, MÜSİAD
Genel Başkanı Nail
Olpak, AK Parti Burdur
milletvekilleri Bayram
Özçelik ve Reşat Petek,
Belediye Başkanı Ali
Orkun Ercengiz, BUTSO
Başkanı Yusuf Keyik,
Orman Bölge Müdürü
İsmail Tüfekçi ile diğer
yetkililer katıldı.
Çevreye saygılı
madencilik ilkesiyle
hareket maden
ihracatçıları, kamuoyunda
sağlıklı madencilik
bilincinin oluşturulması
ve toplumsal desteğin
kazanılması amacıyla
maden sahalarının
çevrelerinde
ağaçlandırma çalışmaları
yapıyor.
BİRLİK / SEKTÖRLER
Türk Traktör 400
bininci motorunu üretti
Üretiminin yüzde 90'ınını ihraç eden Türk Traktör, yeni
bir aşamaya ulaştı. Türk mühendislerinin geliştirdiği yerli
motor yılbaşından bu yana 22 bin adet, toplamda ise 400 bin
adetlik üretim rakamına erişti.
OTOMOTİV
T
ürk Traktör 2016
yılının ilk yarısını
1,8 milyar liralık
toplam ciroyla
tamamladı.
Şirket bu sonuçla, cirosunu
geçtiğimiz yılın aynı
dönemine göre yüzde 22
artırdı. Şirketin brüt kârı
geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 38 oranında arttı
ve 370 milyon liraya çıktı.
Faaliyet kârı 236 milyon
lira olarak gerçekleşen
şirketin, FAVÖK tutarı bir
önceki yılın aynı dönemine
göre yüzde 39 arttı ve 263
milyon liraya ulaştı. Türk
Traktör’ ün 2016’nın ilk 6
ayının sonundaki net kârı
ise 214 milyon lira olarak
kaydedildi. Türk Traktör,
bu dönemde üretimini
yüzde 20 oranında artırarak
102
27 bin 170 adede çıkarırken;
elde edilen bu üretim
rakamları şirketin bugüne
kadar 6 aylık dönemler
bazındaki ‘en yüksek üretim
adedi’ oldu.
Traktör ihracatının
yüzde 90’ını yapıyor
Şirket ilk yarıda yurtiçi
pazarda 17 bin 917 adet;
yurtdışı pazarda ise 6
bin 902 adetlik satış
yaparak; toplam satışta
24 bin 819 adetlik satışa
ulaşmayı başardı. Yılın
ilk 6 ayında elde edilen
finansal ve operasyonel
sonuçlara ilişkin olarak
değerlendirmelerde
bulunan Türk Traktör
Genel Müdürü Marco Votta,
şirket olarak hedeflerinin
bir önceki dönemden
daha başarılı sonuçlar
elde etmek olduğunu
kaydetti. Çalışmalarıyla
Türk tarım sektörünün
gelişimi için üstlerine düşen
sorumluluğu eksiksiz olarak
yerine getirdiklerini ve ülke
ekonomisinin gelişimine
sundukları katkıyı devam
ettirdiklerini söyleyen
Votta, şöyle devam etti:
“Şirketimiz, fabrikalarında
gerçekleştirdiği üretimle
Türkiye’nin toplam traktör
üretimin yüzde 71’ini
karşılarken; 130’dan fazla
ülkeye yaptığı satışlarla da
traktör ihracatının yüzde
90’ını gerçekleştiriyor.
Sadece bu rakamlar
bile başarılarımızı en iyi
şekilde özetliyor. Türkiye
İstatistik Kurumu’nun
(TÜİK) açıkladığı rakamlara
MARCO VOTTA
Türk Traktör Genel Müdürü
baktığımızda; 2016 yılının
ilk 5 ayında yurtiçi traktör
pazarının bir önceki yıla
göre yüzde 15 büyüyerek 28
bin 685 adede yükseldiğini
görüyoruz. Türkiye tüm
dünyada satılan traktör
adedi bakımından 4’üncü
büyük pazar konumunda.
Biz ise Türk Traktör
olarak kesintisiz son 9
yıldır Türkiye traktör
pazarında liderliğimizi
sürdürmeye devam
ediyoruz. Hem şirketimizi
daha yukarılara taşımak
hem de ekonomiye olan
katkımızı sürdürmek adına
yatırımlarımıza da aralıksız
şekilde devam ediyoruz.
Son 5 yıllık dönemde
gerçekleştirdiğimiz 700
milyon liralık yatırım ise
bunun en iyi kanıtı.”
Hazır giyim Eylül ayında toparlanır
Hikmet Tanrıverdi, güvenlik nedeniyle oluşan kaygıların sektörün
gelecek ayı da zayıf geçirmesine yol açacağını ama Eylül ayından
itibaren tekrar toparlanma yaşanacağını tahmin ettiğini söyledi.
İ
stanbul Hazırgiyim
ve Konfeksiyon
İhracatçıları Birliği
(İHKİB) Başkanı
Hikmet Tanrıverdi, yaptığı
açıklamada, 2016 yılının
ilk yarısında Türkiye'nin
hazır giyim ve konfeksiyon
ihracatının geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde
7'lik artışla 8,7 milyar
dolar olduğunu bildirdi.
Tanrıverdi, ihracatta bu
ŞIMDI TATİL DEĞİL,
DAHA FAZLA ÇALIŞMA
ZAMANI
İSMAİL GÜLLE
İTHİB Başkanı
yıl daha yüksek hedefleri
olduğunu, ancak son
dönemde gelişen olayların
bu rakamı düşürdüğünü
ifade ederek, yıl sonunu
18 milyar doların üzerinde
ihracat ile kapatmayı
planladıklarını kaydetti.
Tanrıverdi, "Güvenlik ile
ilgili problemlerden dolayı
gelişlerde biraz aksama
oldu. Gelecek ay da zayıf
geçecek gibi görünüyor.
Ama ondan sonra, Eylül
ayından itibaren tekrar
toparlamaya başlarız" dedi.
Türkiye'nin 2016'nın
tamamında hayır giyim
ihracatında 18 milyar
dolara yaklaşabileceğini
ifade eden Tanrıverdi,
Türkiye'nin genel
ihracatının bu yılın ilk
yarısında 2015'in aynı
dönemine kıyasla yüzde
3,8 azalarak 70,7 milyar
Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı
hain darbe girişimini, millet olarak bir
araya gelerek bastırdığını belirten
İTHİB Başkanı Gülle, “Türkiye’de artık
yeni bir dönem başladı. Silahlı darbe
girişimine karşı milletçe bir savaş
verdik. Şimdi sıra ekonomik savaşta.
Türkiye’nin beklemeye, uzun tatil
yapmaya lüksü yok. 9 günlük Ramazan
Bayramı tatili belki turizm sektörü için
nefes aldırmış olabilir ancak Türkiye’nin
genel ihracatında bir önceki yılın
Temmuz ayına oranla yüzde 18,7’lik
düşüş yaşattı. Bu yaklaşık 1,5 milyar
dolara gerilediğini, son
4 yılın Ocak-Haziran
aylarında ihracatın seyrine
bakıldığında, 2013'ün
Ocak-Haziran döneminde
74,7 milyar dolar olan
genel ihracatın 2014'ün
eş döneminde 79,7 milyar
dolara yükseldiğini, 2015'in
aynı döneminde 73,4
milyar dolara, bu yılın ilk
yarısında ise 70,7 milyar
dolara düştüğünü bildirdi.
Tanrıverdi, hazır giyim ve
konfeksiyon ihracatının
bu yılın Ocak-Haziran
döneminde Türkiye'nin
genel ihracatındaki payının
yüzde 12,4 olduğunu
belirtti.
dolar demektir. Şimdi Kurban Bayramı
tatilinin de 9 gün olması düşünülüyor.
İş dünyası olarak biz bunu istemiyoruz.
Daha doğrusu kimsenin istememesi
lazım. Çünkü, şimdi daha çok çalışmak,
daha çok üretmek ve ihraç etmek
zorundayız” dedi.
Gülle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı
Putin ile bir araya gelmesinin iki ülke
arasındaki ekonomik ilişkileri yeniden
canlandıracağını da belirterek "100
milyar dolarlık bir ticaretten söz
ediyoruz" diye konuştu
103
TEKSTİL & HAZIR GİYİM
HİKMET TANRIVERDİ
İHKİB Başkanı
BİRLİK / SEKTÖRLER
4,6 milyon tonluk
plastik mamul üretimi
içinde plastik ambalaj
malzemeleri ilk sırada
yer aldı. Bu dönemde
1,85 milyon ton plastik
ambalaj malzemesi
üretildi. Plastik mamulleri
üretiminde ikinci sırayı
1,02 milyon tonla plastik
inşaat malzemeleri
izledi. Sektördeki üretim
artışıyla yılın ilk yarısında
443 milyon dolarlık
makine teçhizat yatırımı
gerçekleştirildi. Aynı
şekilde devam etmesi
halinde yatırım tutarının
yıl sonunda 886 milyon
dolara çıkacağı tahmin
ediliyor.
KİMYEVİ MADDELER
Plastik sektörü
yüzde 8 büyüdü
Plastik sektörünün üretimi, bu yılın ilk altı
ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla,
yüzde 8 arttı ve değer bazında 17,8 milyar
dolara yükseldi.
T
ürkiye'de plastik
üretimi, bu yılın
ilk yarısında
geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 8
artarak, 4,6 milyon tona
ulaştı. Üretim değer
bazında ise 17,8 milyar
dolar oldu. Türk Plastik
Sanayicileri Araştırma,
Geliştirme ve Eğitim
Vakfı (PAGEV), 2016
Ocak-Haziran dönemine
ilişkin "Plastik Sektörü
İzleme Raporu"nu
yayımladı. Rapora göre,
çoğu küçük ve orta ölçekli
11 bin firmanın faaliyet
gösterdiği, yaklaşık 250 bin
104
kişinin istihdam edildiği
plastik sektöründe, yılın
ilk yarısında yüzde 8
büyüme kaydedildi. İlk
altı aydaki üretimin değer
bazında büyüklüğü ise
17,8 milyar dolara ulaştı.
Bu rakam geçen yılın aynı
döneminde 16,4 milyar
dolar düzeyindeydi. Plastik
üretiminin yıl sonunda
değer bazında 35,6
milyar dolara yükselmesi
hedefleniyor.
Ambalaj
malzemeleri ilk sırada
Bu yılın ilk altı aylık
döneminde toplam
En çok plastik
Irak'a gitti
Sektörün plastik mamul
ihracatı, ilk yarıda, geçen
yılın aynı dönemine göre
değişim göstermedi. Bu
dönemde plastik ihracatı
miktar bazında 784 bin
ton, değer bazında ise 2,1
milyar dolar oldu. OcakHaziran döneminde en
çok plastik mamul ihracatı
Irak'a yapıldı. Söz konusu
dönemde Irak'a 89 bin
ton plastik mamul ihracatı
gerçekleştirildi. İhracatta
Irak'ı, 49 bin tonla Almanya
ve 40 bin tonla İngiltere
izledi. Türkiye, bu yılın ilk
yarısında plastik sektörü
üretiminde dünyada altıncı,
Avrupa’da ise ikinci sırada
yer aldı. Rapora ilişkin
açıklama yapan PAGEV
Yönetim Kurulu Başkanı
Yavuz Eroğlu, sektörün ilk
altı ayda güzel bir büyüme
sergilediğini, bu büyümede
hane halkı ve kamu
harcamalarının itici güç
olduğunu ifade etti.
KIMYA IHRACATI
7 AYDA 8 MILYAR
DOLAR OLDU
İstanbul Kimyevi
Maddeler ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği
(İKMİB) verilerine göre
Temmuz ayında kimya
ihracatı geçtiğimiz
yılın aynı ayına göre
miktarda yüzde 4,21 artış
ile 1 milyon 342 bin ton,
değerde ise yüzde 26,14
düşüş ile 970 milyon
487 bin dolar oldu.
Değer bazındaki düşüş,
Euro-dolar paritesi ve
emtia fiyatlarındaki
gerilemeden
kaynaklandı. İKMİB
Başkanı Murat Akyüz,
“Euro-dolar paritesinde
yaşanan kayıplar ve
emtiadaki aşağı yönlü
hareket ihracatımızı
değer bazında düşürse
de miktar bazında yüzde
4,21’lik artış yaşadık. 15
Temmuz’da yaşanan
darbe girişiminin etkisi
daha çok yurtiçinde
hissedildi. Bu girişimin
hızlı bir şekilde
atlatılması tüm sektörler
için oldukça rahatlatıcı
oldu ve Türkiye’ye
duyulan güveni artırdı"
diye konuştu.
MURAT AKYÜZ
İKMİB Başkanı
Rusya ile normalleşme
700 milyon dolar getirecek
SERDAR URFALILAR
İMMİB Yapı Malz. Başkanı
Rusya ile Türkiye arasında düzelen ikili ilişkilerle, ertelenen
siparişlerin tekrar gönderilmeye başlandığını aktaran İMMİB Yapı
Komitesi Başkanı Serdar Urfalılar, “Olumlu süreç devam ederse kısa
sürede eski rakamları tekrar yakalayacağımızı düşünüyoruz” dedi.
Urfalılar, “Rusya 2015 yılında
7,2 milyar dolar ve 2014
yılında ise 12,5 milyar dolar
yapı malzemeleri ithalatı
yaptı. Rusya’nın ithalatında
en yüksek kalemler de yine
Türkiye’nin birinci olduğu
çelik, alüminyum ve inşaat
aksesuarları oluşturuyor.
Düzelen ilişkilerimizle
Rusya’nın yapı malzemeleri
ithalatında daha büyük paya
sahip olmaya talibiz” diye
konuştu.
Pozitif bir etki
yapacak
Konuyla ilgili
değerlendirmelerde
bulunan İstanbul Demir
YILIN ILK 7 AYINDA ÇELIK IHRACATI 9,4 MILYON TON OLDU
Türk çelik sektörü yılın yedi aylık
dönemini ise miktarda 9,4 milyon
ton, değerde ise 5,1 milyar dolarlık
ihracat ile kapattı. 2016 yılının
yedi aylık döneminde artış trendi
devam eden Mısır'a gerçekleştirilen
ihracat yüzde 77 artışla 884 milyon
tona ulaştı. Bu dönemde Mısır'a
en çok ihraç edilen ürünler inşaat
çeliği, sıcak yassı ve filmaşin oldu.
Çelik İhracatçıları Birliği tarafından
açıklanan 2016 yılı Ocak-Temmuz
dönemi verilerine göre; Türkiye'nin
miktar bazındaki çelik ihracatı
geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 0,2 azalışla 9,4 milyon ton
oldu. Sektörün aynı dönemde değer
bazındaki ihracatı ise geçen yılın
aynı dönemine kıyasla yüzde 17,6
düşüşle 5,1 milyar dolar olarak
gerçekleşti.
DEMİR & ÇELİK
İ
stanbul Maden ve
Metaller İhracatçı
Birlikleri Yapı
Malzemeleri Komitesi
Başkanı Serdar Urfalılar,
Rusya ile Türkiye arasındaki
ikili ilişkilerin düzelmesinin
ülke ticaretine ve özellikle
yapı sektörüne olumlu
katkı sağlayacağını belirtti.
Düzelen ilişkilerle ertelenen
siparişlerin tekrar gelmeye
başladığını aktaran Serdar
Urfalılar, “İki ülke arasında
yaşanan sorunlar nedeniyle
sektör ihracatının yılın ilk
6 ayında 73 milyon dolara
kadar geriledi. Sektör
olarak Rusya’ya ihracatımız
2013 yılında 800 milyon,
2014 yılında ise 710
milyon dolardı. Olumlu
süreç devam ederse kısa
sürede 2014 rakamlarının
tekrar yakalayacağımızı
düşünüyoruz” dedi.
Rusya’nın sektörün en
büyük pazarlarından biri
olduğunu dile getiren
ve Demir Dışı Metallar
İhracatçıları Birliği Başkanı
Rıdvan Mertöz, Türk-Rus
ilişkilerinin hızla düzelmesi
ile Türk ekonomisine yıllık
4,5-5 milyar dolarlık bir
pozitif etki yapacağını
söyledi. Rıdvan Mertöz
şöyle devam etti: “Demir
ve demir dışı metaller
sektörü olarak temel
hedefimiz düzelen ikili
ilişkilerimiz doğrultusunda
birlik alanımıza giren
sektör ihracatlarının
artışını sağlamak olacaktır.
Bu kapsamda 2015 ve
2016 yılı ilk altı aylık
süreçte miktar ve değer
bazında oluşan yüzde 4550 kaybımızı telafi etmek
gerekiyor."
105
BİRLİK / SEKTÖRLER
Yazılım sektörüne yüzde 75'lik teşvik
Yazılım sektörü şirketlerinin bazı giderlerinin yüzde 75’i Ekonomi Bakanlığı tarafından
karşılanacak. Destekten yararlanabilecek yazılım firmaları TOBB tarafından oluşturulacak
bir komisyonla belirlenecek.
ELEKTRONİK
Y
azılım sektörü
şirketlerinin
eğitim,
danışmanlık
ve yurt dışı pazarlama
faaliyet giderlerinin
yüzde 75’i Ekonomi
Bakanlığı tarafından
karşılanacak. Destekten
yararlanabilecek yazılım
firmaları Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB)
Türkiye Yazılım Meclisi
üyelerinden oluşturulacak
bir komisyon tarafından
belirlenecek. TOBB ve
Ekonomi Bakanlığı’nın
desteğiyle gerçekleştirilen
TOBB-Bilişim
Soft_Away Projesi'ne
başvurular başladı.
Proje ile Türkiye’deki
yazılım sektörünün
küreselleşmesine ve
ihracatçı yapısının
güçlendirilmesine katkı
verilecek. Konuyla ilgili
Komisyon’un olurunu
alan yazılım firmalarının
eğitim, danışmanlık ve
yurtdışı pazarlama faaliyet
giderlerinin yüzde 75’i
Bakanlık tarafından
karşılanacak. TOBB
bünyesindeki TOBB106
Bilişim, Soft_Away adı
verilen proje ile ülkenin
stratejik iş kollarından
yazılım sektörünün üretim
ve ihracatında katma
değeri artırmayı hedefliyor.
TOBB-Bilişim Soft_Away
Projesi, Ekonomi
Bakanlığı’nın desteğiyle
yazılım şirketlerinin
uluslararasılaşmasına katkı
sunacak. Projede amaç,
üretimde katma değer
artışına katkı yapacak en
önemli sektörlerden olan
yazılımın, Türkiye’nin
ihracat sepetindeki payını
artırarak, Türkiye’nin kişi
başı 25 bin dolar milli gelir
ve 500 milyar dolar ihracat
hedefine ulaşmasına
katkıda bulunmak.
Satış hacmini
arttırma potansiyeline
sahip firmalar
başvurabilecek
Projeye katılma hakkı
elde edecek firmalar
TOBB Türkiye Yazılım
Meclisi üyelerinden
oluşturulacak bir komisyon
tarafından belirlenecek.
Komisyon, başvuran
firmaların ürettikleri
yazılımın niteliğine
bakarak, proje kapsamında
gerçekleştirilecek
faaliyetlere bir arada,
uyumlu bir şekilde
katılabilecek firmaları
tespit edecek. Komisyon,
yurtiçinde belli bir noktaya
gelmiş, yurtdışına açılma
aşamasına yaklaşmış
firmaları öncelikli olarak
belirleyecek.
ELEKTRIK TÜKETIMINDE YENI REKOR
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerinden
derlenen bilgilere göre, Türkiye genelinde 9 Ağustos
Çarşamba günü 902 milyon 692 bin kilovatsaat
elektrik tüketildi. Aynı gün, ülkede 887 milyon 33 bin
kilovatsaatle şimdiye kadarki en yüksek elektrik
üretimi gerçekleşti. Söz konusu üretimin yüzde 37,7'si
doğalgazdan, 24,4'ü hidrolik kaynaklardan, yüzde
28,9'u ithal ve yerli kömürden karşılandı. Elektriğin
yüzde 6,4'ü de rüzgârdan üretilirken, yüzde 2,6'sı da
güneş ve biyogazdan elde edildi. 7 Ağustos Pazar
günü de Yenikapı'da düzenlenen Demokrasi ve
Şehitler Mitingi sırasında meydanlara kurulan dev
ekranlar ve 81 ilde halkın kent meydanlarına inmesi
tüketimi artırdı. Yaklaşık beş milyon kişinin katıldığı
miting günü, 764 milyon 856 bin kilovatsaatle tarihin
en yüksek "pazar günü tüketimi" gerçekleşti.
Makine ihracatçıları
yurtdışında güven tazeleyecek
M
akine
İhracatçıları
Birliği (MAİB)
Başkanı
Adnan Dalgakıran,
Fetullahçı Terör
Örgütü'nün (FETÖ)
darbe girişiminin ardından
alınan tedbirlerle
hızlı bir normalleşme
sürecinin başladığına
inandıklarını ifade
ederek, yurt dışındaki iş
ortaklarıyla bir kez daha
güven tazeleyecekleri
bu dönemde, atacakları
her adımın yılsonu
rakamlarına olumlu
yansımaları olacağını
bildirdi. Dalgakıran, yaptığı
yazılı açıklamada, Türkiye
sanayisinin lokomotif
sektörleri arasında yer
alan makinenin ihracat
odaklı büyümesini
sürdürdüğünü ve yılın
ilk yarısında dış ticaret
açığının azalmasına büyük
katkı sağladığını kaydetti.
Sektörün ilk yarıda yüzde
4'lük artışla 6,8 milyar
dolar ihracata imza attığını
ve makine ihracatının
Türkiye ortalamasının
üzerindeki yükselişinin
sürdüğünü ifade eden
Dalgakıran, şunları
kaydetti: "Türkiye'nin
istikrarına ve ekonomik
potansiyeline zarar vermek
isteyenlere verebileceğimiz
en güzel cevap daha fazla
üretmek ve uluslararası
rekabette söz sahibi
olmaktır. 15 Temmuz
girişimi sonrasında
alınan tedbirlerle hızlı bir
normalleşme sürecinin
başladığına inanıyoruz."
Adnan Dalgakıran,
sektörün ihracat artışında,
Makine Tanıtım Grubu'nun
hedef pazarlara dönük
olarak sürdürdüğü
çalışmaların önemli payı
bulunduğunu ifade etti.
DÜNYANIN MAKINE DEVLERI 11-16 EKIM'DE
MAKTEK AVRASYA FUARINDA BULUŞACAK
Dünya makine devlerinin katılacağı ve yeni sanayi
devriminin öncü olma iddiasını taşıyan makinelerinin
sergileneceği MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı, 11-16
Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar
ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. MAKTEK
Avrasya'dan yapılan açıklamaya göre, Takım
Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD)
ile Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliğiyle
düzenlenen ve sektörün Avrasya'daki en büyük
buluşması olan organizasyonda, son yılların
önemli konuları arasında yer alan Endüstri 4.0'ın
öncü makineleri dünya makine devleri tarafından
tanıtılacak.
107
MAKİNE
ADNAN DALGAKIRAN
MAİB Başkanı
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran,
yurtdışındaki iş ortaklarıyla bir kez daha güven tazeleyecekleri
bu dönemde, atacakları her adımın yıl sonu rakamlarına olumlu
yansımaları olacağını bildirdi.
BİRLİK / SEKTÖRLER
Kuru kayısı ihracatında
Rusya bereketi
Kuru kayısı ihracatı bir önceki sezona göre
miktar bazında yüzde 52, değer bazında yüzde
9 artış gösterdi.
ton, değer bazında ise
297 milyon 379 bin dolar
olmuştu. Kuru kayısı
ihracatı bir önceki sezona
göre miktar bazında yüzde
52, değer bazında yüzde
9 artış gösterdi. 2014/125
sezonunda Türkiye’nin
kuru kayısı rekoltesinin
8 bin 210 ton ile tarihinin
en düşük seviyesinde
kaldığını belirten Türkiye
Kuru Meyve İhracatçı
Birlikleri Sektör Kurulu
ve Kuru Meyve Tanıtım
Grubu Başkanı Osman
Öz, 2014/15 sezonunda
bir önceki sezondan kalan
stoktaki ürünler sayesinde
50 bin 619 ton ihracat
gerçekleştirdiklerini,
2015/16 sezonunda
ise 84 bin 500 ton olan
rekoltenin yüzde 90’dan
fazlasını ihraç etme
başarısı gösterdiklerini
kaydetti. Türkiye’nin
2016/17 sezonunda kuru
kayısı rekoltesinin 103 bin
250 ton öngörüldüğünü
anlatan Öz, “2016/17
sezonunda miktar olarak
90-100 bin ton arası,
ihracat tutarı olarak ise
400 milyon dolar rakamına
ulaşmayı hedefliyoruz”
diye konuştu.
Güney Kore ve
Hindistan hedef pazar
TARIM
T
ürkiye, üretim
ve ihracatında
dünya lideri
olduğu kuru
kayısı da, 1 Ağustos
2015 – 31 Temmuz 2016
tarihleri arasını kapsayan
2015/16 ihracat sezonunu
76 bin 570 ton karşılığı,
322 milyon 198 bin
dolarlık ihracat ile geride
bıraktı. Amerika Birleşik
108
Devletleri 59 milyon 369
bin dolarlık kuru kayısı
ihracatı ile lider olurken,
siyasi kriz yaşadığımız
Rusya’ya yapılan kuru
kayısı ihracatı ise yüzde
52’lik artışla 8 milyon 686
bin dolardan, 13 milyon
382 bin dolara yükseldi.
Kuru kayısı ihracatı
2014/15 sezonunda
miktar olarak 50 bin 619
Kuru Meyve Tanıtım
Grubu (KMTG)’nun Kuru
kayısı ihracatında Güney
Kore ve Hindistan’ı hedef
pazar olarak belirlediğini
ifade eden KMTG Başkanı
Osman Öz, bu amaçla ilk
olarak pazar araştırması
yaptırdıklarını, sonraki
aşamada ise bu ülkelerin
dilinde web siteleri,
sosyal medya hesaplarının
hayata geçtiğini, bundan
sonraki süreçte AVM’lerde
tadım etkinlikleri
gerçekleştireceklerini dile
getirdi.
Kuru kayısı
ihracatında ABD lider
Türkiye, 2015/16
sezonunda en fazla kuru
kayısı ihracatını Amerika
Birleşik Devletleri’ne
gerçekleştirdi. ABD’ye
2014/15 sezonunda 29
milyon 972 bin dolarlık
kuru kayısı ihraç
edilmişken bu rakam
2015/16 sezonunda yüzde
98’lik artışla 59 milyon
369 bin dolara yükseldi.
Fransa, 31 milyon 644 bin
dolarlık ihracatla ikinci
sırada yer alırken, Almanya
27 milyon 729 bin dolarlık
ihracatla üçüncü ülke oldu.
Almanya’yı 24 milyon 309
bin dolarlık kuru kayısı
ihracatı ile İngiltere, 14
milyon 457 bin dolarlık
ihracatla Avusturalya, 13
milyon 328 bin dolar ile
Rusya, 11 milyon 752 bin
dolarlık ihracatla Hollanda,
11 milyon 375 bin dolarlık
ihracatla Brezilya, 10
milyon 814 bin dolar ile
İspanya ve 8 milyon 54
bin dolarlık ihracatla
İtalya takip etti. Türkiye,
2015/16 sezonunda 102
ülkeye kuru kayısı ihraç
etti.
OSMAN ÖZ
KMTG Başkanı
Yumurta ihracatı şaha kalktı
Başbakan Yıldırım’ın
beyanatı öncesinde
Türkiye’den Irak’a
haftada 14 dolardan
ortalama 120 TIR
yumurta ihracatı
yapılırken, barış
mesajı sonrasında
ise 17 dolardan
310 TIR ihracat
gerçekleştirildi.
C
umhurbaşkanı
Sayın Recep
Tayyip Erdoğan
tarafından
atılan adımla, İsrail ve
Rusya ile sorunlarını
giderme yolunda
başlatılan barış sürecinin
ardından, Başbakan
Sayın Binali Yıldırım’ın
“Irak’la, Suriye ile, Mısır
ile bizim kavga etmemiz,
ilişkilerimizin bozulması
için çok nedenimiz
yok ama ilişkilerimizin
düzelmesi için çok
neden var” açıklaması
yumurta ihracatını şaha
kaldırdı. Irak’a yapılan
yumurta ihracatı haftalık
120 TIR’dan 310 TIR’a
çıktı. Ege Su Ürünleri
ve Hayvansal Mamuller
İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve Kanatlı
Tanıtım Grubu Başkanı
Bedri Girit, Başbakan
Yıldırım’ın beyanatı
öncesinde Türkiye’nin
Irak’a haftada 14 dolardan
ortalama 120 TIR ihracat
yaptığını, Başbakan’ın barış
mesajı sonraki hafta ise 17
dolardan 310 TIR ihracat
gerçekleştirdiklerini
anlattı. Türkiye’nin
Irak’a yaptığı yumurta
ihracatının siyasi ilişkilerin
bozulduğu süreçte yüzde
40 düştüğüne işaret eden
Girit, “Başbakanımızın Irak
ile siyasi ilişkileri sıcak
hale getireceğiz açıklaması
sonrasında Iraklı alıcılar
yönlerini Türkiye’ye
çevirdi. Irak pazarındaki
ihracat kaybımızı telafi
edeceğiz” diye konuştu.
Irak’a haftalık
ortalama 200-220 TIR
yumurta ihracatı
hedefliyoruz
Irak pazarından çok
umutlu olduklarını dile
getiren Ege Su Ürünleri
ve Hayvansal Mamuller
İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu Üyesi Keskin
Keskinoğlu ise, Türkiye’nin
dış politikasındaki olumlu
gelişmenin yumurta
ihracatını zirveye
taşıyacağını ifade etti.
Keskinoğlu şöyle devam
etti: “Türkiye, kriz
öncesinde Irak’a ortalama
haftalık 180-200 TIR
yumurta ihraç ediyordu.
Barış ikliminde bu ihracat
rakamlarına tekrar
ulaşacağız, hatta geçeceğiz.
Irak’a haftalık ortalama
200-220 TIR yumurta
ihracatı hedefliyoruz.”
SARITAŞ ÇELIK GEBZE’DEKI DÖRDÜNCÜ ETAP TESISININ TEMELINI ATTI
SEKTÖRLER
Sarıtaş Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ, Gebze’deki
fabrikasında dördüncü etap ek tesis yatırımının
temel atma törenini gerçekleştirdi. Temel atma
törenine Sarıtaş Çelik Yönetim Kurulu Başkanı
Ercüment Sarıtaş, Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Selçuk Sarıtaş, Yönetim Kurulu Üyesi
Pınar Sarıtaş ile misafirler ve çalışanlar katıldı.
Türkiye’de üretimi olmayan paslanmaz çelikten
katma değeri yüksek ürünler üretmek amacıyla bu
yatırımı gerçekleştirme kararı aldıklarını söyleyen
Sarıtaş Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment
Sarıtaş, yatırımının maliyetinin minimum 20 milyon
dolar civarında olduğu ifadesini kullandı.
109
BİRLİK / BÖLGELER
UİB'in Temmuz ayı ihracatı yüzde 3 arttı
Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin (UİB) Temmuz
ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre
yaklaşık yüzde 3 artarak, 1,8 milyar dolar
olarak gerçekleşti. 13 ihracatçı birliği arasında
temmuz ayında ihracatını artıran tek birlik
UİB oldu. UİB'den yapılan açıklamaya göre,
birliğin 2016'nın ilk 7ayındaki toplam ihracatı
yüzde 9,32 artarak 13,9 milyar dolara ulaştı,
geriye dönük 12 aylık ihracat ise yüzde 6,92
yükselişle 23,3 milyar dolar seviyelerine geldi.
Türkiye'deki 13 ihracatçı birliği arasından
temmuz ayında ihracatı artan tek birlik olan
UİB, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,95
yükselişle 1,8 milyar dolar ihracat yaptı.
Finansal piyasalar, beklenenin dışında iyi bir
duruş sergiledi."
Kurlardaki dalgalanma büyük ölçüde sona erdi
UİB Koordinatör Başkanı Orhan Sabuncu,
15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin
ardından uluslararası kredi derecelendirme
kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P)
Türkiye kararına ilişkin, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi,
vatandaşların demokrasi ve istikrar
bağlılığıyla bastırılırken, Türkiye hem
demokratik hem de ekonomik açıdan
önemli bir savaş verdi. Bu gelişmeler
ışığında, S&P, Türkiye'nin notunu indirme
yönünde çok aceleyle bir karar aldı. Bu
kararı, doğru bulmuyoruz. Ülkemiz, bu kredi
derecelendirme kuruluşu ile zaten çalışmıyor.
Diğer derecelendirme şirketlerinin daha
objektif ve daha destekleyici bir tutum
içinde olmasını umuyoruz. Türk ihracatçısı
olarak, hedeflerimize ulaşmak için mesai
harcamaya devam ederek, ülkemiz üzerinde
estirilmeye çalışılan olumsuz rüzgârları
tersine çevireceğiz. Türkiye ekonomisinin
krizlere karşı dayanıklılığının bir kez daha
ispatlandığını söyleyebiliriz."
MARMARA
Avustralya’daki ilk organizasyonu KUMİB gerçekleştiriyor
Fine Food Australia 2016 Fuarı’nın milli
katılım organizasyonu Ekonomi Bakanlığı’nın
koordinasyonunda İstanbul Kuru Meyve
ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB)
tarafından gerçekleştiriliyor. Melburn şehrinde
12-15 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan
Fuar aynı zamanda Türkiye’nin Avustralya’daki
ilk milli katılım organizasyonu olması hasebiyle
ayrı bir önem taşıyor. KUMİB Yönetim Kurulu
Başkanı Muhsin Çakıcı, “ülkemize en uzak
konumda bulunan Avustralya’da bu türden
bir organizasyonun ilkinin gerçekleştirmenin
110
haklı gururunu yaşıyoruz. “Türkiye Markası”
konsepti çerçevesinde ülkemiz gıda ürünlerini
muhataplarımızla buluşturuyoruz” dedi.
Avustralya bölgesine odaklanacağız
Çakıcı, küreselleşen dünyamızda ekonomide
ağırlık merkezinin doğuya kaydığına dikkat
çekerek “Okyanusya ve Güneydoğu Asya
yükselen bir pazar olarak öne çıkıyor,
Avustralya ve çevresini alternatif pazar arayan
gıda ihracatçıları için ihmal edilmeyecek
kadar önemli bir seçenek olarak görüyoruz.
Yalnızca Avustralya pazarını değil civarda
bulunan Yeni Zelanda, Endonezya, Malezya,
Singapur, Filipinler başta olmak üzere
bölgedeki tüm ülkeleri hedefliyoruz” diye
konuştu.
İhracatçılarımızın ağırlığını artıracağız
Hâlihazırda mili katılım organizasyonumuzda
10 katılımcı yer alıyor. İhracatın önemli
organizasyonlarından olan Tanıtım Gruplarının
yanı sıra gıda sektöründe önemli firmalar
aramızda bulunuyor.
Çekirdeksiz kuru üzümde ihracat rekoru hedefleniyor
BIROL CELEP
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği Başkanı
Türkiye’ye her yıl 450-500 milyon dolar
arasında döviz kazandıran çekirdeksiz kuru
üzümde 313 bin ton rekolteyle 2016/17
sezonuna giriliyor. Türkiye’nin dünya lideri
olduğu çekirdeksiz kuru üzüm ihracatındaki
hedef ise; 2008/09 sezonundaki 282 bin tonluk
tarihi rekoru kırmak. Çekirdeksiz kuru üzüm
ihracatında hedeflere ulaşmak için tüketici
ülkelerin beklentilerine göre hareket etmek
şart. 2016/17 çekirdeksiz kuru üzüm sezonuna
büyük ümitlerle girdiklerini belirten Ege
Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, sezona
çok az stokla ve kaliteli bir rekolteyle girildiğini,
milli servetimiz çekirdeksiz kuru üzümün
katma değere dönüşmesi, üreticinin emeğinin
karşılığını alması, orta ve uzun vadede
devamlılığı sağlamak için çiftçilerin büyük
özenle yetiştirdiği ve kuruttuğu üzümlerin
fabrikalara ulaşması aşamasında kullanılacak
çuvalların hayati öneme sahip olduğunu
vurguladı. Çekirdeksiz kuru üzümlerin
tedarikçi tüccarlara ve oradan da işletmelere
ulaşımında geçmiş yıllarda ucuz, yıpranmış
ve yem çuvallarının kullanıldığına işaret eden
Celep, “Bu çuvalların kullanılması, imalat
aşamasında işletmelere çok büyük sorunlar
yaratmaktadır. Tüm işletmelerdeki üretim
hatlarındaki makineler çok büyük teknolojiye
sahiptir. Ancak, söz konusu bu eski, yıpranmış
çuval iplerinin yol açtığı küçük kopmuş çuval
parçacıkları olunca makinelerimiz yetersiz
kalmaktadır. Kaçan bir küçük çuval parçacığı
yurtdışındaki müşteriler tarafından tüm
sektördeki işletmelere şikâyet olarak geri
dönmekte ve Türk üzümünün kalite algısını
olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
Eski yıpranmış ve yem çuvallardaki üzümleri
almayacağız
İhracatçı firmaların, 2016/17 sezonunda
işletmelere; eski yıpranmış ve yem çuvallarında
getirilecek üzümleri kabul etmeme konusunda
karar aldıklarını anlatan Celep şöyle
devam etti; “Bu sorun çiftçisiyle, tüccarıyla,
işletmecisiyle hepimizin sorunu. Gelin birlik
olalım birlikte bu sorunu çözelim. Birlikte
bol kazançlı ve karlı bir sezon yaşayalım.
Bu konuda başarıya ulaşmak için tarım ilçe
müdürlükleri, ticaret
borsaları ve ziraat
odalarının desteğini
bekliyoruz. Tek
hedefimiz,
Türk üzümün
kalitesini
en yüksek
noktalara çıkarmak.”
Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden doğal
taş sektörünün en güçlü temsilcisi Ege Maden
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda görev
değişikliği yaşandı. Ege Maden İhracatçıları
Birliği’nin geçtiğimiz dönemde yönetim kurulu
üyeliğinden ayrılan temsilcileri yerine Su Doğal
Taş Genel Müdürü Banu Bekişoğlu Celkan,
Espet’in Yöneticisi Samet Tunay Gündüz,
Tümaş Mermer’in Yönetim Kurulu Başkanı
Serdar Sungur, Asmer Mermer’in Yönetim
Kurulu Başkanı Abdurrahman Şener ve Medmar
Mermer’in Yönetim Kurulu Başkanı Rudi
Erol Berberoğlu EMİB’in yeni yönetim kurulu
üyeleri oldular. Söz konusu değişikliklerle Ege
Maden İhracatçıları Birliği’nde bir ilk yaşanıyor.
Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren Su Doğal
Taş Mermer firması sahibi Banu Bekişoğlu
Celkan, Bu yıl 25. kuruluş yıldönümünü
kutlayan Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin
tarihindeki ilk kadın yönetim kurulu üyesi oldu.
Banu Bekişoğlu Celkan’ın katılımıyla, Ege
İhracatçı Birlikleri bünyesinde faaliyet gösteren
12 ihracatçı birliğinin yönetim kurullarındaki
kadın temsilci sayısı 6’ya yükseldi. Son
yıllarda doğal taş sektöründe firma sahibi ve
yönetici olarak çok sayıda kadının çalışmaya
başladığını belirten Ege Maden İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya,
EMİB Yönetim Kurulu’nda ilk kez bir kadın
üyenin yer alması Ege Maden İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulunda da mutluluk yarattı,
hatta önümüzdeki dönemlerde bu sayının daha
artmasını beklediklerini kaydetti.
111
EGE
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda görev değişikliği
BİRLİK / BÖLGELER
Mersinli bakliyatçılar kesintisiz mesaide
Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve
Mamulleri Birliği'nin 2016 yılında başlatılan
ikinci URGE (Uluslararası Rekabet Gücünün
Arttırılması ve İhracatının Desteklenmesi)
projesi kapsamında ilk eğitim organizasyonu
düzenlendi. Harcamaların yüzde 75'inin
Ekonomi Bakanlığı tarafından, yüzde
25'inin ise projeye katılım sağlayan firmalar
tarafından karşılanacak projede, sektör analiz
süreci gerçekleştirilmiş olup, analiz sürecinde
belirlenen sektör ihtiyaçlarının giderilmesi
doğrultusunda çalışmalar başlatıldı. Başlatılan
bu çalışmalar kapsamında, 23-24 Temmuz
Cumartesi ve Pazar günü AKİB Merkez
AKDENİZ
İhracat rakamlarına
bayram tatili etkisi
MUSTAFA SATICI
BAİB Başkanı
112
binasında projeye katılım sağlayan 30
firmaya yönelik olarak "Uluslararası Ticarette
İstihbarat Eğitimi” düzenlenmiştir. Düzenlenen
eğitimde pazar araştırması, hedef pazar
seçimi, B2B ticaretin püf noktaları, uluslararası
bilgiye erişim kaynakları, vb. konuları teorik
ve uygulamalı olarak işlendi. Eğitimin ilk günü
ticari bilgi, ticari bilgiye erişim ve erişilen
bilgilerin nasıl istihbarata dönüştürüleceği
konularının üzerinde duruldu. Pazar
araştırmalarının yapıldığı birçok siteden örnek
ürün seçilerek hedef pazarlarda müşterilerin
ve rakiplerin bulunması sağlandı.İkinci gün
ise ticari istihbarat ve elektronik ticaret
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB)
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı,
yaptığı açıklama ile bölgenin ihracat
rakamlarını kamuoyu ile paylaştı. Batı
Akdeniz’den 1 Ocak - 31 Temmuz 2016
tarihleri arasında yüzde 7 düşüşle 791 milyon
325 bin 261 dolar ihracat gerçekleştiğini
bildiren BAİB Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Satıcı, "Temmuz ayında gerçekleşen
ihracat 90 milyon 188 bin 226 dolar.
Ramazan Bayramı sürecindeki 9 günlük tatil
ihracat rakamlarının gerilemesinde etkili oldu.
Son dönemde özellikle Rusya Federasyonu ile
ilişkilerin normale dönmesi açısından yaşanan
gelişmeler gelecek adına ümit verdi. İhracat
ailesi olarak ilişkilerin biran önce düzelmesini
iki ülke arasındaki ticaretin normale
dönmesini heyecanla bekliyoruz. Öte yandan
Rus Gıda Güvenliği Kurumu Rosselkhoznadzo
heyeti Türkiye'ye geldi" dedi.
üzerine çalışmalar yapılarak diğer ülkelerdeki
rakiplerin konşimento bilgilerine, gümrük
kayıtlarına ve bilançolarına ulaşma sistemleri
uygulamalı olarak anlatıldı. Uluslararası
ticarette başarılı sonuçlara ulaşabilmek için
izlenmesi gereken stratejiler ve taktikler
hakkında bilgiler veren ve ‘pazar, firma,
insan üçgeninde başarının sağlayabileceğine
vurgu yapan eğitim danışmanı Yaman Koç,
"Yapmakta olduğumuz işin uluslararası
pazarlarda yer bulabilmesi için rekabeti
geliştirmemiz gerekmektedir. Bu da ancak
ticari istihbarat, strateji, iletişim ve müzakere
ile sağlanabilir” dedi.
BAİB, eğitim çalışmalarına
start verdi
Bu yıl 25 firmanın katılımıyla başlayan Batı
Akdeniz Doğal taş Kümesi Projesi’nde ihtiyaç
analizleri çalışması sona erdi ve eğitim
çalışmaları için geri sayım başladı. Batı
Akdeniz ihracatında önemli bir yere sahip
olan doğal taş sektörünün ihracatını daha da
geliştirmeyi amaçlayan proje çerçevesinde
eğitim programı için Ekonomi Bakanlığı’nın
onayı bekleniyor. Onayın gelmesi
halinde ihtiyaç analizleri çalışmasında
ve değerlendirme toplantılarında çıkan
sonuçlara ve proje katılımcılarının taleplerine
göre “Dış Ticarette Kullanılan Ödeme
Şekilleri ve Akreditifi Uygulamaları” ile
“İhracata Yönelik Devlet Yardımları”
konularında eğitim verilecek.
OAİB Genel Sekreterliği
CRM projesini tamamladı
Un ve Unlu Mamuller Tanıtım Grubu’nun hedef
pazarlarından biri olan Brezilya’da yürütmekte
olduğu tanıtım faaliyetleri kapsamında işbirliği
içinde olunan Escola Senai Horácio Augusto
da Silveira Endüstri Eğitim Okulu’nun Gıda ve
Gıda Teknolojileri akademisyenleri Prof. Sílvia
Helena Carabolante ve Janaina Aparecida
Mainardi ve Instituto Do Desenvolvimento
De Panificaçao E Confeitaria Ekmekçilik
ve Şekerleme Endüstrisi Gelişim Enstitüsü
akademisyeni Prof. Humberto Marzinotto
Filho Türkiye’deki un ve unlu mamuller
sektörünün tanıtımı amacıyla UTG’nin davetlisi
olarak 10-17 Temmuz 2016 tarihlerinde
Türkiye’ye davet edildi. Bu kapsamda, anılan
akademisyenler İstanbul, Ankara, Konya ve
Nevşehir’i kapsayan bir program çerçevesinde
Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bu
ziyarete UTG danışmanları Prof. Dr. Hamit
Köksel ve Doç. Dr. Mehmet Sertaç Özer ve
OAİB personelleri Burçay Engüzel ve Orhun
Kerem Salman eşlik etti.
Akademik işbirliği olanakları değerlendirildi
Anılan program çerçevesinde yapılması
planlanan endüstriyel unlu mamul üretimine
ilişkin üretim tesisleri ziyaretleri kapsamında,
11 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul Halk
Ekmek A.Ş. Cebeci Fabrikası ve 12 Temmuz
2016 tarihinde Ankara Halk Ekmek
Fabrikası’na teknik ziyaretler gerçekleştirildi.
Unlu mamuller üretimine ilişkin olarak
üretim teknolojisi, endüstri yapısı ve tüketim
özelliklerine ilişkin bilgilendirme yapılarak ve
görüş alışverişinde bulunuldu. 12 Temmuz
2016 tarihinde, heyete katılan Brezilyalı
akademisyenler ile Orta Anadolu İhracatçılar
Birliği hizmet binasında Un ve Unlu Mamuller
Tanıtım Grubu Başkanı Turgay Ünlü’nün
katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Anılan
toplantı sırasında hâlihazırda bu okullar ile
yürütülmekte olunan işbirliği faaliyetlerine
ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Aynı gün
Merkez Kalite Laboratuarı ziyaret edilerek
kalite analizleri konusunda teorik bilgiler verildi.
Başarılı tasarımcılar İtalya’da
Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğü, TİM
işbirliği, Akdeniz, Ege, İstanbul İhracatçı
Birlikleri katkısı ve OAİB Genel Sekreterliği
organizasyonunda düzenlenen “9.Ulusal
Mobilya Tasarım Yarışması”nda ödül alan
tasarımcılardan Oya Olgun ve Eymen Tatlıhalat
İtalya’nın Milano şehrinde bulunan NABA
okullarında 6 haftalık yurtdışı eğitime gönderildi.
113
ORTA ANADOLU
Brezilya’nın gıda endüstrisi eğitim okulları
temsilcileri UTG davetiyle Türkiye’de
OAİB Genel Sekreterliği Microsoft Dynamics
CRM işbirliği ile tüm potansiyel ithalatçı
bilgisini dijital ortama taşıdı. Bu sistem
potansiyel alıcı kitlesi ile sürekli iletişim
imkânı sağlıyor. Küreselleşme özellikle iş
dünyasında köklü değişikliklere neden oldu.
Ürün odaklı çalışan kurumların neredeyse
tamamı, mevcut organizasyonlarını alıcı
odaklı yapıya dönüştürmek zorunda kaldı.
Günümüz dünyasında herhangi bir ürünün
alıcısı web, sosyal ağlar, mobil ve telefon
ortamları genelinde kendi koşullarına göre
kişiselleştirilmiş hizmet bekliyor. Bu durum
ihracat dünyası için de geçerli. Orta Anadolu
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği CRM
projesi ile tüm yurtdışı etkinliklerinde
temas ettiği ithalatçı firma bilgilerini dijital
ortama aktardı. Bu sistem ile ithalatçı
firmanın iletişim bilgilerine erişilebildiği
gibi, ilgi alanındaki ürünler de kayıt altına
alınabiliyor. İthalatçı firmalar ile bu sistem
üzerinden iletişim kurularak, ülkesinde
düzenlenecek olan fuar, ticaret heyeti, basın
toplantısı, firma ziyaretleri gibi etkinliklerden
haberdar edilebiliyor. Ayrıca sistem aracılığı
ile Türkiye’den ihracat yapılabilmesini
kolaylaştıran yeni hizmet ve fırsatlar
hakkında da bilgi veriliyor.
BİRLİK / BÖLGELER
Doğu Karadeniz ihracatı ilk 7 ayda yüzde 13,2 oranında düştü
Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Trabzon, Rize,
Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılının
Ocak-Temmuz döneminde 810 milyon 62 bin
714 dolar tutarında ihracat gerçekleşirken,
ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 13,2 oranında bir düşüş yaşandı.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB)
2016 yılının Ocak-Temmuz döneminde
gerçekleşen ihracat rakamlarını açıkladı.
Doğu Karadeniz Bölgesi Trabzon, Rize,
Artvin ve Gümüşhane illerinden 2016 yılının
Ocak-Temmuz döneminde 810 milyon 62
bin 714 dolar tutarında gerçekleşen ihracat
karşılık bir önceki yılın aynı döneminde 933
milyon 448 bin dolar ihracat gerçekleşmişti.
Buna göre ihracatta yüzde 13,2 oranında
bir düşüş yaşandı. Trabzon, Rize, Artvin
ve Gümüşhane illerinden 2016 yılı
Ocak-Temmuz dönemi ihracatının ürün
sıralamasında bir önceki yıla oranla yüzde
0,4 düşüşle 553 milyon 362 bin 612 dolar
tutarında ihracatla fındık ve mamulleri
birinci sırayı, yüzde 47 düşüşle 91 milyon
737 bin 203 dolar tutarındaki ihracatla yaş
meyve sebze ürünleri ikinci sırayı ve yüzde
40 düşüşle 56 milyon 15 bin 681 dolar
tutarındaki ihracatla da madencilik ürünleri
üçüncü sırayı aldı.
ihracatta yaşanan düşüşle ilgili bilgiler
veren DKİB Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Yaşanan bu
düşüşteki en önemli etken dünya emtia
fiyatlarındaki düşüşler yanında özellikle
yaş meyve ve sebze ihracatında Rusya
Federasyonu'na yönelik yaş meyve sebze
yasağının devam etmesinden kaynaklanıyor.
Bundan dolayı, ihracatımızda yaşanan bu
düşüş bizleri hiçbir şekilde ümitsizliğe sevk
etmemektedir. Çünkü yakaladığımız bu
doping havasının bundan sonra ülkemizi çok
daha ileriye taşıyacağını açıkça görmekteyiz.
Ayrıca, önümüzdeki haftalarda Rusya ile yine
hainlerin bir oyunu olduğu açıkça görülen
ilişkilerimizi olumsuz etkileyen havanın da
iki ülke liderinin yapacağı görüşme ile son
bulacak olması, bölgemiz ihracatına çok
büyük oranda olumlu olarak yansıyacaktır”
şeklinde konuştu.
Fındık ihracatı 234,9 bin tona ulaştı
KARADENİZ
Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük
kısmını elinde bulunduran Türkiye, 20152016 fındık ihraç sezonunun 11 ayında
2,1 milyar dolar gelir elde etti. Karadeniz
Fındık Mamulleri ve İhracatçıları Birliği’nin
açıklamasında, 1 Eylül tarihinde başlayan
2015-2016 fındık ihraç sezonunun ilk 11
aylık döneminde standart naturel iç fındığın
kentalinin (100 kilogramı) ortalama 786
dolardan işlem gördüğü belirtildi. Açıklamada,
1 Eylül-30 Haziran 2016 tarihleri arasında
Türkiye’nin 234 bin 984 ton fındık ihraç
ederek karşılığında 2 milyar 160 milyon 890
114
bin dolar gelir sağladığı vurgulandı. İhracatın
178 bin 422 tonunun AB ülkelerine yapıldığı
aktarılan açıklamada, AB dışındaki Avrupa
ülkelerine 16 bin 451 ton, denizaşırı ülkelere
28 bin 115 ton, diğer ülkelere ise 11 bin 994
ton fındık ihracatı gerçekleştirildiği ifade edildi.
Türkiye, 2014-2015 sezonu aynı dönemde
208 bin 52 ton fındık ihracatı yapılmış,
2 milyar 675 milyon dolar döviz girdisi
elde etmişti. Ancak o dönemde zirai don
şartlarından dolayı standart naturel iç fındığın
kentalinin (100 kilogramı) ortalama bin 383
dolardan işlem görmüştü.
GAİB Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz
Ocak-Temmuz 2016 döneminde GAİB’in 182
ülkeye toplam 4 milyar 399 milyon 587 bin
dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi.
Gaziantep’in ihracatının da 3 milyar 511 milyon
596 bin dolar olduğunu açıklayarak “2023
hedeflerinden taviz vermek yok. Daha çok
üretecek, daha çok çalışacak ve dünyanın
bütün pazarlarında ürünlerimizi en iyi koşullarda
pazarlamaya devam edeceğiz” dedi.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri
Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz Ocak
Temmuz 2016 dönemiyle ilgili gerçekleştirilen
ihracat rakamlarını açıkladı. Başkan Çıkmaz
yaptığı yazılı açıklamada “ Birliklerimizce
2016 yılı Ocak-Temmuz döneminde, 2015
yılına oranla yüzde 7,4 lük düşüşle toplam
4 milyar 399 milyon 587 bin dolarlık ihracat
kayda alınmıştır. Aynı dönemde, diğer İhracatçı
Birlikleri adına ise toplam 288 milyon 814
bin dolarlık ihracat kayda alınmıştır. Böylece
Birliğimiz ihracat kayıt işlem hacmi, yüzde
8,9’luk düşüşle 4 milyar 688 milyon 400 bin
dolar oldu” dedi.
İhracatta Ortadoğu ülkeleri birinci sırada
Ocak Temmuz 2016 dönemiyle ilgili
gerçekleştirilen ihracatta Ortadoğu ülkelerinin
birinci sırada olduğunu ifade eden GAİB
Koordinatör Başkanı Abdulkadir Çıkmaz
ifade ederek “Ürün bazında baktığımızda
halı, kumaşlar, iplikler, değirmencilik ürünleri,
pastacılık ürünleri, bitkisel yağlar, plastikler
ve mamulleri, dış giyim, demir çelik mamulleri
ile diğer gıda müstahzarları Bölgemizden en
çok ihracatı gerçekleştirilen ürünler oldu” diye
konuştu.
ABDULKADİR ÇIKMAZ
GAİB Koordinatör Başkanı
açıklamasına “Bölgemiz ihracatında Ortadoğu
ülkeleri yüzde 54,8 pay ile ilk sırada yer
almakta, AB Ülkeleri yüzde 18,5 pay ile ikinci ve
Afrika Ülkeleri yüzde 11,2 pay ile üçüncü sırada
bulunmaktadır. Toplam 182 ülkeye ihracat
gerçekleştirilmiş olup bu ülkelerden Irak, Suriye,
Suudi Arabistan, ABD, İran, İtalya, Almanya,
İngiltere, Sudan ve Belçika Bölgemiz ihracatında
ilk sıralarda yer alan ülkelerdir” dedi. Ürün
bazında gerçekleştirilen ihracat hakkında
da bilgiler veren Başkan Çıkmaz GAİB’den
gerçekleştirilen ihracat kalemleri arasında halı,
kumaş ve ipliklerin birinci sırada yer aldığını
Gaziantep ihracatta her zamanki gibi iddialı
Gaziantep’in Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
lokomotif il olduğunun altını çizen Başkan
Çıkmaz, Ocak-Temmuz 2016 döneminde
Gaziantep’ten döneminde 3 milyar 511 milyon
596 bin dolarlık ihracat yapıldığını belirterek
“Bölgemizin lokomotif ili olan Gaziantep, 2016
yılı Ocak-Temmuz döneminde 3 milyar 511
milyon 596 bin dolar ihracat ile Türkiye’nin
en çok ihracat yapan altıncı ili konumundaki
yerini koruyor. Hububat-bakliyat, yağlı tohumlar
ve mamulleri, tekstil ve hammaddeleri,
halı, kimyevi maddeler ile ağaç ve orman
ürünleri ilimizin ihracatında önde gelen
sektörlerdir” değerlendirmesinde bulundu.
2023 hedeflerinden taviz vermeden daha çok
üreteceklerini ve üretimin dünya genelinde en
iyi koşularda ihraç edilebilmesi için daha çok
çalışacaklarını da açıklayan GAİB Koordinatör
Başkanı Abdulkadir Çıkmaz Türkiye’nin
gelişmesi ve kalkınması için çalışmaktan başka
bir çare olmadığını da vurguladı.
115
DOĞU & G. DOĞU ANADOLU
Güneydoğu Anadolu'dan 182 ülkeye 4 milyar dolarlık ihracat
TEMMUZ 2016 İTİBARIYLA
GÜNDEM
KAPAK
GÜNDEM
İHRACAT
RAKAMLARI
TÜRKİYE
İHRACATI
Temmuz ayında bir önceki
yılın aynı ayına göre;
AB ülkelerine ihracatımız
yüzde 10,6azalırken,
BDT ülkelerineyüzde 40,
Ortadoğu’ya ihracatımız
yüzde24,7 geriledi.
İlk 7 ayda ise,
İhracatımız AB ülkelerine
yüzde 4,9 ve Kuzey
Amerika’ya binde 2 artış
kaydetti.
Diğer taraftan aynı
dönemde,
İhracatımız BDT ülkelerine
yüzde 29,9,
Ortadoğu’ya yüzde 11,7 ve
Afrika ülkelerine yüzde 7,2
geriledi.
568
MİLYON DOLAR
DOLAR OLARAK GERÇEKLEŞTİ
284
MİLYON DOLAR
HOLLANDA
224
350
MİLYON DOLAR
İSPANYA
510
MİLYON DOLAR
İRAN
MİLYON DOLAR
İTALYA
408
207
MİLYON DOLAR
IRAK
MİLYON DOLAR
MISIR
Tarım
%13,8
Sanayi
%83,1
İLLERE GÖRE
TEMMUZ
AYI İHRACAT
DAĞILIMI
3,86
MİLYAR DOLAR
İSTANBUL
778
MİLYON DOLAR
KOCAELİ
897
MİLYON DOLAR
BURSA
İZMİR
419
MİLYON DOLAR
ABD
Madencilik
%3,1
MİLYON DOLAR
ALMANYA
MİLYON DOLAR
FRANSA
422
8.778.560.000
943
MİLYON DOLAR
İNGİLTERE
ANA ÜRETİM GRUPLARININ
İHRACATTAN ALDIĞI PAY
532
TEMMUZ AYINDA İHRACAT
YÜZDE 18,7 DÜŞÜŞLE
● Ocak/Temmuz döneminde ihracat yüzde 4,9 oranında
düşüşle 80 milyar 447 milyon dolar olarak gerçekleşti.
● Son 12 aylık ihracat ise yüzde 6,1 gerilemeyle 139
milyar 723 milyon dolar oldu.
● Temmuz’da otomotiv endüstrisi 1 milyar 727 milyon
dolarla en fazla ihracatı gerçekleştiren sektör oldu.
● Yılın ilk 7 ayında ise ihracatımızı sırtlayan sektörler
otomotiv ve hazır giyim sektörleri oldu.
ANA ÜRETİM
GRUPLARININ
HAZİRAN AYI
İHRACATINDAN
ALDIĞI PAY
Temmuz ayında
otomotiv endüstrisi
1 milyar 727 milyon
dolarla en fazla
ihracat gerçekleştiren
sektör oldu. Geçen
yılın aynı dönemine
göre ihracatını
yüzde 5,2 artıran
otomotiv endüstrisi
1 milyar 252 milyon
dolarla hazır giyim
ve konfeksiyon ile
968 milyon dolarla
kimyevi maddeler
sektörleri takip etti.
273
Hayvansal ürünler
%3,1
Ağaç ve orman
ürünleri
MİLYON DOLAR
İHRACATI EN FAZLA ARTAN İL
131
MİLYON DOLAR
%1,5
Tarıma dayalı
işlenmiş ürünler
722
MİLYON DOLAR
%8,2
Bitkisel ürünler
Kimyevi
maddeler ve
mamulleri
967
MİLYON DOLAR
%11
Sanayi
mamulleri
805
MİLYON DOLAR
%9,2
SİİRT
%11529
5,60
MİLYAR DOLAR
%63,8
168
MİLYON DOLAR
SAKARYA
402
MİLYON DOLAR
ANKARA
238
MİLYON DOLAR
MANİSA
201
MİLYON DOLAR
DENİZLİ
100
MİLYON DOLAR
HATAY
84
116
Temmuz ayında ihracatını en çok artıran ilk
10 il arasında Siirt %11529 ile birinci oldu.
371
MİLYON DOLAR
GAZİANTEP
TEMMUZ 2016 İHRACAT RAKAMLARI
SEKTÖREL BAZDA RAKAMLAR -1000 $
TEMMUZ
SEKTÖRLER
SON 12 AY
2015
2016
Değişim (%)
Pay (%)
2014-2015
2015-2016
Değişim (%)
Pay (%)
I. TARIM
1.530.251
1.211.462
-20,8
13,8
21.673.028
20.183.758
-6,9
15,5
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
1.028.888
805.808
-21,7
9,2
15.407.367
14.368.356
-6,7
11,0
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
430.668
387.298
-10,1
4,4
6.343.676
6.196.318
-2,3
4,8
Yaş Meyve ve Sebze
93.844
87.229
-7,0
1,0
2.242.096
1.976.006
-11,9
1,5
Meyve Sebze Mamulleri
110.761
86.708
-21,7
1,0
1.345.702
1.309.377
-2,7
1,0
Kuru Meyve ve Mamulleri
76.413
55.404
-27,5
0,6
1.370.913
1.337.407
-2,4
1,0
Fındık ve Mamulleri
227.182
113.937
-49,8
1,3
2.812.332
2.290.732
-18,5
1,8
Zeytin ve Zeytinyağı
12.890
7.887
-38,8
0,1
204.635
166.870
-18,5
0,1
Tütün
73.121
64.000
-12,5
0,7
1.011.030
1.008.097
-0,3
0,8
Süs Bitkileri ve Mamulleri
4.009
3.344
-16,6
0,0
76.982
83.550
8,5
0,1
152.578
131.828
-13,6
1,5
2.031.647
1.756.020
-13,6
1,3
152.578
131.828
-13,6
1,5
2.031.647
1.756.020
-13,6
1,3
348.784
273.826
-21,5
3,1
4.234.015
4.059.382
-4,1
3,1
348.784
273.826
-21,5
3,1
4.234.015
4.059.382
-4,1
3,1
II. SANAYİ
8.898.003
7.295.276
-18,0
83,1
114.180.950
106.590.645
-6,6
81,8
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
895.535
722.419
-19,3
8,2
12.127.534
11.203.005
-7,6
8,6
Tekstil ve Hammaddeleri
630.938
518.348
-17,8
5,9
8.282.824
7.851.491
-5,2
6,0
Deri ve Deri Mamulleri
118.421
100.741
-14,9
1,1
1.671.616
1.405.951
-15,9
1,1
Halı
146.177
103.329
-29,3
1,2
2.173.094
1.945.564
-10,5
1,5
1.310.336
967.918
-26,1
11,0
16.572.719
14.110.500
-14,9
10,8
1.310.336
967.918
-26,1
11,0
16.572.719
14.110.500
-14,9
10,8
6.692.132
5.604.939
-16,2
63,8
85.480.697
81.277.140
-4,9
62,4
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
1.490.078
1.251.551
-16,0
14,3
17.231.637
17.284.091
0,3
13,3
Otomotiv Endüstrisi
1.641.980
1.727.574
5,2
19,7
20.708.723
22.485.394
8,6
17,2
Gemi ve Yat
148.861
22.693
-84,8
0,3
1.178.707
826.418
-29,9
0,6
Elektrik Elektronik ve Hizmet
815.923
633.252
-22,4
7,2
11.014.137
10.166.017
-7,7
7,8
Makine ve Aksamları
482.674
351.701
-27,1
4,0
5.709.521
5.379.144
-5,8
4,1
Demir ve Demir Dışı Metaller
527.504
409.218
-22,4
4,7
6.520.307
6.006.266
-7,9
4,6
Çelik
799.547
607.283
-24,0
6,9
11.293.344
8.803.691
-22,0
6,8
Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri
230.346
180.714
-21,5
2,1
2.900.838
2.697.811
-7,0
2,1
Mücevher
148.979
92.849
-37,7
1,1
3.399.291
2.273.445
-33,1
1,7
Savunma ve Havacılık Sanayi
97.948
97.525
-0,4
1,1
1.524.402
1.738.455
14,0
1,3
İklimlendirme Sanayi
301.101
225.852
-25,0
2,6
3.898.334
3.517.990
-9,8
2,7
Diğer Sanayi Ürünleri
7.191
4.726
-34,3
0,1
101.455
98.418
-3,0
0,1
III. MADENCİLİK
372.408
271.821
-27,0
3,1
4.214.996
3.577.885
-15,1
2,7
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat
328.698
8.672.357
9.371.462
7,8
148.760.475
139.723.751
-6,1
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
C. SANAYİ MAMULLERİ
T O P L A M (TİM+TÜİK)
11.129.359
8.778.560
117
GÖSTERGELER
Temmuz ayı en fazla ihracat yapılan
ilk 10 ülke (1000$)
ÜLKE (Bin$)
ALMANYA
BİRLEŞİK KRALLIK
İTALYA
BİRLEŞİK DEVLETLER
FRANSA
IRAK
İSPANYA
HOLLANDA
İRAN (İSLAM CUM.)
MISIR
2015
1.084.197
793.199
572.017
574.861
460.884
597.123
402.790
261.070
274.571
263.548
2016
943.872
568.729
510.221
422.341
419.510
408.379
350.759
284.263
224.021
207.548
Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan
ilk 10 ülke (1000$)
Değ. %
-12,9
-28,3
-10,8
-26,5
-9,0
-31,6
-12,9
8,9
-18,4
-21,2
ÜLKE (Bin$)
MARSHALL ADALARI
CEBELİ TARIK
KENYA
YEMEN
FİNLANDİYA
ŞİLİ
ESTONYA
SLOVENYA
VIETNAM
TACİKİSTAN
2015
4.881.246
927.056
931.267
654.833
514.333
453.551
315.567
232.307
136.234
117.339
2016
3.863.111
897.348
778.771
532.156
402.336
371.832
238.644
201.054
168.487
100.836
Değ. %
-20,9%
-3,2%
-16,4%
-18,7%
-21,8%
-18,0%
-24,4%
-13,5%
23,7%
-14,1%
En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında
Almanya lider oldu. Ocak-Temmuz döneminde
Almanya’ya gerçekleştirilen ihracat
7,81 milyar dolara ulaştı.
2015
1.641.980
1.490.078
1.310.336
815.923
799.547
630.938
527.504
430.668
482.674
348.784
2016
1.727.574
1.251.551
967.918
633.252
607.283
518.348
409.218
387.298
351.701
273.826
En fazla ihracat yapan ilk 10 sektörden
ihracatını artıran otomotiv sektörü
oldu. Temmuz ayında diğer sektörlerin
tamamında düşüş yaşandı.
118
Değ. %
4022,4
879,5
76,6
61,7
58,4
47,6
37,9
35,4
26,7
23,4
ÜLKE (Bin$)
SIIRT
YOZGAT
ADIYAMAN
BAYBURT
KASTAMONU
ÇANKIRI
GIRESUN
KILIS
SAKARYA
ZONGULDAK
2015
67
426
14.417
628
2.522
6.214
9.429
7.832
136.234
14.203
2016
7.753
2.356
22.283
963
3.836
8.126
12.149
9.917
168.487
16.834
Değ. %
11529,3
452,4
54,6
53,2
52,1
30,8
28,8
26,6
23,7
18,5
En çok ihracat artışı yaşanan ülke ise
Marshall Adaları oldu. Temmuz ayında
Marshall Adaları’na gerçekleşen ihracat
yüzde 4022,4 oranında yükseldi.
Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan
ilk 10 sektör (1000$)
Temmuz ayı en fazla ihracat yapan
ilk 10 sektör (1000$)
ÜLKE (Bin$)
OTOMOTİV
HAZIR GİYİM VE KONF.
KİMYEVİ MAD. VE MAM.
ELK. ELEKTRONİK VE HİZ.
ÇELİK
TEKSTİL VE HAM.
DEMİR VE DEMİR DIŞI MET.
HUBUBAT, BAKLİYAT
MAKİNE VE AKSAMLARI
MOB. KAĞIT VE OR. ÜR.
2016
12.037
17.708
16.540
27.934
35.732
18.899
16.054
85.818
14.577
13.872
Temmuz ayı en yüksek ihracat artışı yaşanan
ilk 10 il (1000$)
Temmuz ayı en fazla ihracat yapan
ilk 10 il (1000$)
ÜLKE (Bin$)
İSTANBUL
BURSA
KOCAELI
İZMIR
ANKARA
GAZIANTEP
MANISA
DENIZLI
SAKARYA
HATAY
2015
292
1.808
9.366
17.270
22.560
12.801
11.640
63.372
11.507
11.238
Değ. %
5,2
-16,0
-26,1
-22,4
-24,0
-17,8
-22,4
-10,1
-27,1
-21,5
ÜLKE (Bin$)
OTOMOTIV ENDÜSTRISI
SAVUNMA VE HAVACILIK SANAYII
YAŞ MEYVE VE SEBZE
HUBUBAT, BAKLIYAT
TÜTÜN
HAYVANSAL MAMULLER
DERI VE DERI MAMULLERI
HAZIRGIYIM VE KONFEKSIYON
SÜS BITKILERI VE MAM.
TEKSTIL VE HAMMADDELERI
2015
1.641.980
97.948
93.844
430.668
73.121
152.578
118.421
1.490.078
4.009
630.938
2016
1.727.574
97.525
87.229
387.298
64.000
131.828
100.741
1.251.551
3.344
518.348
Değ. %
5,2
-0,4
-7,0
-10,1
-12,5
-13,6
-14,9
-16,0
-16,6
-17,8
Temmuz ayında ihracatını en çok
artıran il Siirt oldu. Siirt'in geçen ay
ihracatı %11529 artış
gösterdi.
İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ BAZINDA İHRACAT RAKAMLARI (1000 $)
TEMMUZ
SON 12 AY
2015
2016
Değişim (%)
Pay (%)
2014-2015
2015-2016
Değişim (%)
Pay (%)
İMMİB
3.023.848
2.214.156
-26,8
25,2
40.309.703
34.985.186
-13,2
26,8
UİB
1.738.243
1.789.584
3,0
20,4
21.845.427
23.357.841
6,9
17,9
İTKİB
1.613.520
1.338.646
-17,0
15,2
19.007.316
18.530.636
-2,5
14,2
OAİB
869.803
718.907
-17,3
8,2
11.650.367
10.989.937
- 5,7
8,4
EİB
891.438
766.726
- 14,0
8,7
10.985.903
10.614.961
- 3,4
8,1
AKİB
815.872
669.331
-18,0
7,6
12.103.263
10.097.725
-16,6
7,7
GAİB
596.711
469.443
-21,3
5,3
8.634.641
8.061.620
- 6,6
6,2
İİB
564.870
352.424
-37,6
4,0
6.630.941
5.901.325
-11,0
4,5
DENİB
182.747
143.070
- 21,7
1,6
2.150.051
2.112.942
-1,7
1,6
DAİB
198.751
112.735
- 43,3
1,3
2.540.658
1.874.655
- 26,2
1,4
KİB
142.784
67.205
-52,9
0,8
1.794.144
1.684.476
-6,1
1,3
BAİB
134.287
111.138
-17,2
1,0
1.583.356
1.405.457
-11,2
1,1
DKİB
70.744
77.998
10,3
0,7
963.457
814.387
-15,5
0,6
TOPLAM
11.768.747
11.443.283
-2,8
100,0
145.162.142
132.217.661
-8,9
100,0
AYLIK EURO/DOLAR PARİTE ORTALAMALARI
2013
2014
2015
2016
Değişim (%)
OCAK
1,327
1,363
1,167
1,087
-6,9
ŞUBAT
1,339
1,365
1,136
1,110
-2,4
MART
1,298
1,382
1,086
1,109
2,1
NİSAN
1,300
1,381
1,078
1,133
5,1
MAYIS
1,298
1,375
1,117
1,129
1,0
HAZİRAN
1,319
1,359
1,121
1,123
0,1
TEMMUZ
1,307
1,358
1,103
1,106
0,3
OCAK-TEMMUZ
1,312
1,369
1,115
1,114
-0,07
AĞUSTOS
1,331
1,333
1,113
EYLÜL
1,334
1,294
1,124
EKİM
1,363
1,268
1,126
KASIM
1,350
1,248
1,076
ARALIK
1,369
1,234
1,087
YILLIK
1,327
1,329
1,111
İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin
sergilediği performansta Temmuz'da
Uludağ İhracatçı Birlikleri yüzde 3,0 ihracat
performansı ile dikkat çekiyor.
Türkiye ihracatında ciddi negatif
etkileri olan parite, Temmuz
ayında yüzde 0,2'lik
pozitif katkı sundu.
119
ADRES
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD. B-BLOK K:9
YENİBOSNA / İSTANBUL
TEL: 0 212 454 04 90 - 91 FAKS: 0 212 454 04 13 / 454 04 83
E-POSTA: [email protected] WEB ADRESİ: www.tim.org.tr
GENEL SEKRETER: DR. HALİL BADER ARSLAN
GENEL SEKRETER YRD.: DR. İSMET YALÇIN
GENEL SEKRETER YRD.: TAMER GÜNDOĞAN
GENEL SEKRETER YRD.: MEDINE ATAY ERGİN
GENEL SEKRETER YRD.: METİN TABALU
AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
LİMONLUK MAH. VALİ HÜSEYİN
AKSOY CAD. NO: 4 YENİŞEHİR/MERSİN
TEL: 0 324 325 37 37 FAKS: 0 324 325 41 42
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.akib.org.tr
GENEL SEKRETER VEKİLİ: ÜMİT SARI
GEN. SEK. YRD: CANAN AKTAN ERDOĞMUŞ
BATI AKDENİZ İHRACATÇILAR
BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ
ASPENDOS BULVARI NO:221 07200/ANTALYA
TEL: 0 242 311 80 00 FAKS: 0 242 311 79 00
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.baib.gov.tr
GENEL SEKRETER: FİSUN PEKTAŞ
DENİZLİ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
ANKARA YOLU 10. KM. 246. SOKAK
NO: 8 AKKALE/DENİZLİ
TEL: 0 258 274 66 88 (PBX) FAKS: 0 258 274 72 22 - 62
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.denib.org.tr
GENEL SEKRETER T.: UĞUR DAYIOĞLU
DOĞU ANADOLU İHRACATÇILAR
BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ
CUMHURİYET CAD. EREN İŞ
MERKEZİ NO: 86 K: 4-5 / ERZURUM
TEL: 0 442 214 11 85 (4 HAT) FAKS: 0 442 214 11 89 - 91
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.daib.org.tr
GENEL SEKRETER: MURAT KARAPINAR
GENEL SEKRETER YRD: MELIH LEYLİOĞLU
DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR
BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ
PAZARKAPI MAH. SAHİL CAD. NO: 95, TRABZON
TEL: 0 462 326 16 01
FAKS: 0 462 326 94 01 - 02
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.dkib.org.tr
GENEL SEKRETER: İDRİS ÇEVİK
120
EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
ATATÜRK CAD. NO:382 ALSANCAK İZMİR
TEL: 0 232 488 60 00 FAKS: 0 232 488 61 00
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.egebirlik.org.tr
GENEL SEKRETER: CUMHUR İŞBIRAKMAZ
GENEL SEKRETER YRD: KEMAL COŞKUN
GENEL SEKRETER YRD: ÇİĞDEM ÖNSAL
GENEL SEKRETER YRD: NERGİS BÜYÜKKINACI
GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATÇI
BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
GAZİMUHTARPAŞA BULVARI MÜCAHİTLER MAH.
52012 NO'LU SK. NO: 6 27090 ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP
TEL: 0 342 211 05 00 (PBX) FAKS: 0 342 221 05 09-10
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.gaib.org.tr
GENEL SEKRETER: FATİH YUMUŞ
GENEL SEKRETER YRD: MİKAİL İRTEGÜN
GENEL SEKRETER YRD: AYDIN KUTLU
İSTANBUL İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ C-BLOK ÇOBAN
ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD.
YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL
TEL: 0 212 454 05 00 FAKS: 0 212 454 05 01 - 02
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.iib.org.tr
GENEL SEKRETER: İZZET SELÇUK ŞAĞBAN
GENEL SEKRETER YRD: DOĞUŞ TOZANLI
İSTANBUL MADEN VE METAL
İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ A-BLOK ÇOBAN
ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD.
YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL
TEL: 0 212 454 00 00 FAKS: 0 212 454 00 01
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.immib.org.tr
GENEL SEKRETER: ARMAĞAN VURDU
GENEL SEKRETER YRD: COŞKUN KIRLIOĞLU
GENEL SEKRETER YRD: FATİH ÖZER
GENEL SEKRETER YRD: ÜMİT KOŞKAN
İSTANBUL TEKSTİL VE
KONFEKSİYON İHRACATÇI
BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
DIŞ TİCARET KOMPLEKSİ B-BLOK
ÇOBAN ÇEŞME MEVKİİ SANAYİ CAD.
YENİBOSNA-BAHÇELİEVLER/ İSTANBUL
TEL: 0 212 454 02 00
FAKS: 0 212 454 02 01
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.itkib.org.tr
GENEL SEKRETER: BEKİR ASLANER
KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
ATATÜRK BULVARI NO:19/E
28200 GİRESUN
TEL: 0 454 216 24 26
FAKS: 0 454 216 48 42
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.kib.org
GENEL SEKRETER T.: BÜLENT CEBECİ
ORTA ANADOLU İHRACATÇI
BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ
CEYHUN ATUF KANSU CAD.
NO: 120 BALGAT/ANKARA
TEL: 0 312 447 27 40 (5 HAT)
FAKS: 0 312 446 96 05
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.oaib.org.tr
GENEL SEKRETER: ÖZKAN AYDIN
ULUDAĞ İHRACATÇI BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETERLİĞİ
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
2. GELİŞİM SAHASI
KAHVERENGİ CAD. NO: 11
16140 NİLÜFER/BURSA
TEL: 0 224 219 10 00
FAKS: 0 224 219 10 90
E-POSTA: [email protected]
WEB ADRESİ: www.uib.org.tr
GENEL SEKRETER: MÜMİN KARACAKAYALILAR
GENEL SEKRETER YRD: ÖZCAN KOLBAŞI
GENEL SEKRETER YRD: TANSU SİNAĞ
www.ftg.org.tr
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K

Benzer belgeler