Süt verimi - muratgorgulu.com.tr

Transkript

Süt verimi - muratgorgulu.com.tr
Süt Sığırlarınının Üremesinde
Beslemenin Rolü
Murat Görgülü1*, Serap Göncü1, Uğur Serbester2, Zekeriya Kıyma3
1 Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Balcalı, Adana
2 Niğde Üniversitesi Bor Meslek Yüksekokulu, Bor, Niğde
3 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Eskişehir
*e-posta: [email protected]
BAŞLIKLAR
 Üreme Performansını Etkileyen Çevresel ve Hayvan Kaynaklı Faktörler
• Süt verimi
• Hastalıklar
• Sürü Yönetimi ve Kızgınlık Tesbiti
• Sıcaklık Stresi
 Süt Sığırlarında Beslemenin Üremeye Etkileri
• İmmun Sistem-Besleme
• Erken Dönem Beslenmenin Etkileri
- Prenatal Dönem (Fötal Programlama)
- Cinsi Olgunluk Öncesi ve Sonrası
• Kuru Dönem ve Geçiş Dönemi
 Erken Laktasyon
• Rasyon Enerji Düzeyi ve Kaynağı
- Glükojenik Rasyon Kullanımı
- Lipojenik Rasyon Kullanımı
- Glükojenik ve Lipojenik Rasyonlarla Ardışık (Sıralı) Besleme
• Rasyon Protein Düzeyi ve Kaynağı
 Yem Katkı Maddeleri, Etkicil Maddeler ve Diğer Maddeler
Yıllara Göre Değişim
Son 40 yılda;
• Süt verimi %1.8-2.0/yıl
• İşletme sürü büyüklükleri
• Döl tutma oranı %0.5/yıl
• Kızgınlık tesbit oranı
• Kızgınlık süresi
Bunlara bağlı olarak,
• Servis periyodu ve buzağılama.aralığı
• Gebelik başına tohumlama sayısı (1.62 den 2.92)
• Sürü yenileme oranı
• Sağlık giderleri
• Ömür boyu alınan buzağı
Ekonomik Maliyet
Servis periyodunun 1 gün uzaması
Üreme performansı düşüşü
2-4 $/gün/inek
(Silvia, 1998)
52$/yıl/inek
(Bellows et al., 2002)
Süt verimi
Döllenme oranı
(Rodriguez-Martinez
et al., 2008)
(Rodriguez-Martinez et al., 2008)
Döllenme Oranı
70
Süt verimi
10000
9000
60
50
7000
6000
40
5000
30
4000
3000
20
Süt verimi, kg/yıl
Döllenme oranı, %
8000
2000
10
1000
0
0
1951
1975
1985
Yıllar
1996
(Butler, 1998)
İsveç Kırmızı Sığırı
İsveç Siyah Alaca
(Rodriguez-Martinez et al., 2008)
(Rodriguez-Martinez et al., 2008)
Süt verimi/gün
Buzağılama Aralığı
Karlı Dönem
Süt Verimi, kg(/gün
Doğum
Başabaş
dönem
250
170
Sağılan Gün Sayısı
300
Uzun buzağılama
aralığı 4-5 kg
daha az süt
verimi
artan DIM bağlı
olarak
34.5
30
Doğum
160
Sağılan Gün Sayısı (DIM)
(Rodriguez-Martinez et al., 2008)
Kuru
dönem
Zarar
dönemi
200
Uzun buzağılama aralığı
sürünün DIM’ini artırır
(Ahmedzadeh, 2011)
Hedefler
Sürü performans değerlendirmesi
Sürü döl verim puanları
Buzağılayanlardan tohumlananların
oranı
Buzağılamadan ilk tohumlamaya
kadar geçen süre (gün)
24 günde ilk defa tohumlananların
oranı (%)
Geri dönenlerin oranı-kızgınlık tespit
oranı (%)
İlk tohumlamada gebe kalma oranı
(%)
Bütün tohumlamaların gebelik oranı
(%)
Çiftleştirilenlerin gebe kalanlara
oranı, %
Buzağılayanların gebelere oranı,%
Az
problemli
Orta
düzey
Şiddetli
problem
Mükemmel
(A+)
Yeterli
(A)
B
C
D
>94
90-95
87-89
84-89
<83
55-64
65-69
70-74
75-82
<82
>69
59-68
48-58
33-47
<32
>68
59-68
53-58
40-52
<39
>58
52-57
47-51
42-46
<41
>58
52-57
47-51
42-46
<41
>96
92-95
89-91
85-88
<84
>88
82-87
79-81
74-78
<73
Buzağılama ile döl tutma arası süre
(gün)
Buzağılama aralığı
70-86
87-93
94-101
102-113
>113
350-369
370-376
377-382
383-395
>395
Servis periyodu, (gün)
86-109
110-120
121-133
134-154
>154
Süt Sığırcılığında Üreme
Performansının
Kötüleşmesinin Nedenleri
•
Yüksek süt verimi yönünde yapılan seleksiyonun yan etkileri (Leroy ve ark., 2008)
•
Besin madde kullanımın önceliği süt üretimine yönlendirilmesi,
• Yetersiz Yem Tüketimi-Yüksek Verim-Negatif Enerji Dengesi
Metabolik ve hormonal stresler,
• hipotalamus-hipofiz-yumurtalık eksenindeki dengeleri bozmakta ve sonuçta
üreme ile ilgili olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır (Garnsworthy ve ark., 2008).
•
İnsulin, IGF-1, Leptin, Progesteron, FSH, Östrojen, LH
Büyüme Hormonu, NEFA, BHBA
Modern süt sığırcılığında ;
• sürü büyüklüğünün artması
• kızgınlık tesbitinin zorlaşmış olmasıda döl verimi düşüşünde en önemli faktörlerdir.
Üreme Performansını Etkileyen Faktöler
Uygun barındırma
Etkin kızgınlık tesbiti
Doğum sonrası siklusun başlaması
Kızgınlık davranışları
Yetkin çiftlik
elemanları
Döl tutma
Hayvan sağlığı
Gebeliğin korunması
Yeterli ve dengeli
besleme
Doğum ve sağlıklı buzağı
Yapay tohumlama
Üremede Etkili olan Metabolik ve Hormonal Faktörlerdeki
Değişimler ve Sonuçları
Negatif Enerji Dengesi
Faktörler
Metabolik/Hormonal Yumurtalık
/
Hormonal
-Düşük GnRH ve LH -Düşük östrojen
-Düşük glukoz
-LH frekansında
-Düşük insulin
düşme,
-Düşük IGF-1
-pik
üretimin
-Düşük leptin
gecikmesi
-Yüksek GH
VKS kaybı
Metabolik Hastalıklar
-Hipokalsemi
-Ketozis
-Yağlı karaciğer vb.
Fonksiyonel sonuç
Çiftlik
Performansı
-Sessiz kızgınlık,
-Yumurta kalitesinde düşüş,
-Döllenmede düşüş,
-Erken embriyo ölümünde -Tohum sayısında
artma,
artış,
-Kızgınlık
siklusunun
-Yumurtlamanın
kısalması,
-Düşük
gebelik
gecikmesi veya -Siklusun
başlamaması oranı,
olmaması
(anöstrus),
Kanda;
-Karaciğer fonksiyonunda -Buzağılama
aralığının
-Üre
bozulma,
uzaması,
-Endometrium
betahidroksibuti
ratta
-NEFA’
-Trigliseridde
artış
Yüksek Yem -Progesteron-östrojen - Düşük östrojen
Tüketimi
yıkımında artma,
Düşük
-Asidoz
progesteron
Yüksek
fonksiyonunda bozulma,
-Immun
sistemin -Hayvan refahının
kötüleşmesi,
baskılanması
(metrit ve eş düşmeme
- Ekonomik kayıp
sorunlarının artması),
-Sessiz kızgınlık
-Döllenmede düşüş
-Erken embriyo ölümü
-Topallık
Üreme Performansını Etkileyen Çevresel ve Hayvan
Kaynaklı Faktörler
Negatif Enerji Dengesi
İmmun sistem
Yüksek metabolik problem
Süt Verimi
- Ketozis, asidozis, sonun atılaması, karaciğer yağlanması
- Süt humması, metrit, mastitis, laminitis, abomasum kayması
Yüksek Yem Tüketimi
Karaciğere kan akışı (progesteron, östrojen yıkımı)
Yüksek Süt Verimi Her Zaman Düşük Döl
Verimine Neden Olur mu?
• Yüksek süt verimli ineklerde çiftlik koşullarına dikkat edilmez ise genelde yüksek verimle düşük döl
verimi özellikleri görülebildiğini,
• Ancak 53 sürüyü inceledikleri çalışmalarında;
Sürülerin çevre koşullarına göre gruplandırdıklarında yüksek süt verimli ineklerin servis
periyodunun sürü ortalamasından daha düşük olduğunu saptamışlardır (Windig ve ark. 2005)
• Yüksek süt veriminin ineklerde gebeliğin gecikmesinde ana faktör olmadığını,
• Yüksek verimli ineklerin daha erken tohumlandıklarını
• Daha az ayıklandıkları bildirilmektedir (Gröhn ve Rajala-Schultz 2000)
•
2756 gebeliğin incelendiği bir çalışmada ;
• Gebelik oranı yüksek olan hayvanlarda doğum sonrası 50 gün süt veriminin 49.5
kg/gün,
• Düşük gebelik oranına sahip olan hayvanlarda ise 43.2 kg olduğu belirlenmiştir (LopezGatius ve ark. (2006).
Bu bulgular yüksek verimin düşük döl verimine neden olduğunu bildiren araştırıcıların
çalışmalarının sonuçlarının sorgulanmasına neden olmaktadır.
Yüksek Süt Verimi Her Zaman Düşük Döl
Verimine Neden Olur mu?
Şilide 1990 ve 2003 yılları arasında 187 sürüde 150457 laktasyonu
inceleyen bir çalışmada süt verimi ile gebelik oranı arasındaki ilişkiyi
irdelenmiş ve verilerin;
• Sürü boyutu,
• Laktasyon sayısı,
• Sezon
• Yıla göre düzeltildiğinde
HERHANGİ BİR İLİŞKİ OLMADIĞI TESBİT EDİLMİŞTİR (Melendez
ve Pinedo, 2007);.
1) Düvelerde üreme performansının kötüleşmemesi (Lucy ve ark., 2001)
2) Döl veriminin kalıtım derecesinin düşük olması (<0.10; Pryce, 2002)
Son yıllarda üreme performansında gözlenen düşüşte genetik yapıdan ziyade
diğer çevresel faktörlerin daha büyük etkiye sahip olduğuna işaret etmektedir.
Metritis
Süt humması
Ketosis
Güç doğum
Mastitis
İkizlik
Laminits
Abomasum kayması
Hastalık
OR
Doğum felci
Sonun atılamaması
Süt humması
Ketosis
Abomasum kayması
1.4-1.6
3-86.5
1.6
1.7
3.6-43.7
Yumurtalık kisti
Sonun atılamaması
Abomasum kayması
Ketosis
Güç doğum
Sonun atılamaması
Süt humması
Abomasum kayması
1.4
2.0-4.0
2.3
1.6-2.4
2.6
2.3-16.4
23.6 -41.5
2.5-53.5
Sonun atılamaması
Abomasum kayması
Metrit
Sonun atılamaması
Doğum felci
Süt humması
Sonun atılamaması
Güç doğum
Ketosis
Doğum felci
2.2
2.3
2.1 -5.6
1.4-8.7
1.7
31.3
3.4
10.5
2.4
2.8
•
Hastalıklar
Hastalık
Kuru dönem ve erken
laktasyonda beslemedeki
yetersizlik ve dengesizlikler;
↑ Metabolik problemler;
•
↑
•
↑ sonun atılaması, karaciğer yağlanması
•
•
↑ süt humması, metrit, mastitis,
↑ laminitis, şırdan kayması
•
Metabolik problemler erken laktasyonda
NED şiddetini artırmaktadır.
ketozis, asidozis,
Sürü Yönetimi ve Kızgınlık
Tesbiti
•
•
Kayıtlar,
•
kızgınlık tespiti,
•
tohumlama işleri,
Barınak tipi,
•
Toprak - beton
•
Sağlık koruma ve koruyucu hekimlik
•
Gruplama;
•
•
•
•
Yemlik yönetimi,
•
•
•
•
•
Rasyon hazırlama ve dengeli besleme
Aynı fizyolojik evre ve uygun kızgınlık takibi,
Aynı grupta kızgın inek sayısının fazla olması
Dengeli TMR,
Kaba yemin partikül boyutu- Kaba kesif yemin iyi
karışımı-seçiciliğin önlenmesi
Yeterli yemlik alanı
Serbest yemleme
Kızgınlık tesbiti-yöntemleri ve gözlem sıklığı
•
•
•
Kızgınlık yüksek verimlilerde
(>45 kg) 5-7 saat
düşük verimlilerde 10-12 saat
Beyaz –siyah derili siyah alaca
Sıcaklık Stresi
•
•
Schwartz ve ark. (2009);
•
yem tüketiminde %29
•
süt veriminde %33’
Rhoads ve ark., (2009)
•
•
Yem tüketimi
↓ verim düşüşündeki payı %34
Berman ve ark., (1985);
•
•
↓ NED ↑
↓
Süt sığırlarında 25-26°C ortam sıcaklığı ve
Thatcher ve ark., (2010)
•
35°C nin üzerindeki deri sıcaklığı
• serinletme ve önlem almayı gerektirecek bir sıcaklık eşiğidir.
Sıcaklık stresi altındaki ineklerde;
ACTH ve kortisol üretimi ↑, GnRH, LH ve östrojen Progesteron ↓ (Khodaei-Motlagh ve
ark., 2011),
•
Folikül gelişimi (Wilson ve ark., 1998) ve Oosit kalitesi düşmekte (Hansen, 2009),
•
Fiziksel hareket azalmakta ve kızgınlık belirtileri zayıflamakta (Lucy, 2002),
•
Embriyo (<8-16 hücre döneminde heat shock protein üretimi yok; Hansen ve Arechiga,
1999) ve fötus gelişimi yavaşlamakta (Hansen, 2009),
•
Erken embriyo ve fötal kayıplar artmakta (Hansen, 2009),
•
Kan akışı hayati organlardan çevre dokulara kaydırılmakta ve dolayısıyla
•
uterus ve yumurtalığa ulaşan besin maddesi ve hormon düzeyleri düşmek suretiyle
(Hansen ve Arechiga, 1999)
•
uterus ve yumurtalık fonksiyonları bozulmaktadır.
SICAKLIK STRESİ
•
Gebelik oranı normal %40-60 sıcak koşullarda %10-20 (Wolfenson ve ark., 2000).
•
Uterus sıcaklığının 38.3°C’ın üzerinde 0.5°C artması gebelik oranını %6.9 oranında
düşürmektedir (Thatcher ve ark., 2010).
•
Son bahar gebelik oranları!!!! --- Etki aktarımı !!!
Sıcaklık Stresi-Üreme Önlemler
•
•
•
•
•
•
•
•
Öncelikle gölgelik, duş ve fan uygulamasıyla hayvanların
serinletilmesi,
Rasyonlarda etkin lif düzeyini düzenlemek,
ve kaba yem oranını azlatmak,
Yüksek enerji içeriği ve düşük ısı üretimi nedeniyle
rasyonda yağ kullanılması,
Rasyon protein düzeyini düşürmek,
Rasyonda RYP düzeyini düşürmek,
Terlemeyle kaybedilen K gibi minerallere dikkat edilmeli,
Metabolik ve oksidatif stresi azaltmak için ;
• Antioksidan karakterli vitaminler ve yem katkı
maddeleri
•
•
•
•
•
karoten,
vitamin E,
bitki uçucu yağları gibi
ve bazı minerallerin
(Fe, Cu, Zn, Cr gibi)
Beslemenin Üremeye Etkileri
Yetersiz ve dengesiz besleme-Şiddetli NED
ve/veya
karaciğerde yüksek steroid yıkımı;










•
Vücut yağları mobilize edilmekte
Serbest yağ asitlerinin(NEFA)
Keton maddelerin
Büyüme hormonunun
Glukoz
İnsulin
IGF-1
Leptin
GnRH, LH ve FSH
Progesteron
Bu metabolik ve hormonal koşullar ;
• Yumurtalıkların FSH ve LH’a
•
duyarlılıklarını
↓,
•
Düşük progesteron;

Doğum sonrası uterus yenilenmesinde,

Embriyonun implantasyonunda

Gebeliğin korunmasında sorun
yaratabilir.
↑,
↑,
↑,
↑
↓,
↓,
↓,
↓,
↓,
↓,
Düşük İnsulin/yüksek
Büyüme Hormonu
ve /veya
Yüksek Büyüme
hormonu/ düşük IGF- I;
Besin maddelerinin
kullanım yönünü süt
verimine yönlendirir.
İmmun Sistem-Besleme
Doğumdan 3 hafta öncesi ve 3 hafta sonrası;
•
•
•
Bağışıklık sistemi 2 temel bölümden
oluşmaktadır.
•
•
•
Thatcher, (2010);
Doğal bağışıklık (innate immune
system); İlk Savunma Hattı;
Bakteri, protozoa, virus ve fungus
enfeksiyonlarına karşı;
•Meme bezi ve uterusta yer alan
epitel bariyerler,
•hidroklorik asit
•sindirim enzimleri
•nötrofil, monositler ve makrofajlar
gibi fagositik hücreler bu
kapsamdadır.
Spesifik bir patojen için sitotoksik etki ya
da antibody geliştirilmesine ise ikinci
bölüm olan kazanılan bağışıklık sistemi
(Acquired immune system) rol oynar.
•Bu bölümde ise immunoglobulinler
yer alır.
Süt inekleri ciddi fizyolojik değişimler geçirmekte
hem fizyolojik, hem de metabolik olarak baskılara maruz kalmaktadırlar.
Bu durum hayvanların bağışıklık sistemini de etkilemektedir.
Özellikle mastitis,
Metritis,
Yavru zarlarının atılamaması gibi bağışıklık sistemi ile ilişkili hastalıkların
(van Knegsel ve ark., 2007) insidansındaki artış olabilmektedir.
Süt sığırlarında geçiş döneminde gerçekleşen metabolik ve hormonal
değişimler;
•
•
•
Periferal dolaşımdaki nötrofil düzeyini düşürmektedir (Hammon ve ark.,
2006),
Negatif enerji dengesi, uterus enfeksiyonlarından sonra bakteriyel temizlik
görevi yapan nötrofillerin fagositoz aktivitesini azaltmaktadır (Gilbert ve
ark., 2007).
Fagositik aktivitede azalma nötrofillerin hücre içi glikojen düzeylerindeki
düşme ile ilişkilendirilmiştir (Galvão ve ark., 2010). (BESLEME)
Buzağılama sonrası uterusun kendini yenileme ihtiyacı söz konusudur.
•
Doğumdan sonra uterus iltihapları;
• süt sığırlarının yaklaşık %90’ında iki hafta süreyle ciddi bir problem
teşkil etmektedir (Földi ve ark., 2006),
Doğumdan 2 hafta sonraki süt sığırlarının %40’ında metritis görülebildiği,
bunların %15’inin de süreklilik arzettiği ve 3-6 hafta sürebildiği ifade
edilmektedir (Sheldon ve ark., 2006).
Uterus iltihabı olan ineklerde PGF2α düzeyi düşük olmaktadır.
• PGF2α doğum sonrası uterusun temizlenmesi ve yenilenmesini
sağlar.
•
Utesus yenilenmesinin gecikmesi,
•
•
siklusun gecikmesine,
Servis periyodunun uzamasına
•
Buzağılama aralığının uzamasına neden olur.
İmmun Sistem Besleme
Omega-3 (Thatcher, 2010 ve Calder,
1998);
• EPA ve DHA anti-enflamator etkiye
sahip Prostoglandinlerin üretimini
• immun cevabın uyarılmasını
sağlayabilmektedir.
Prenatal Dönem (Fötal Programlama)
•
Fötal dönemde anneden farklı nedenlerle gelen uyarıların (hastalık, besleme yetersizliği,
sıcaklık stresi gibi nedenlerle) yeni doğan bireylerin gelecek yaşamlarını etkilemesi
SONUÇ:
konsepti fötal veya gelişimsel programlama olarak tanımlanmaktadır.
Fötal dönemde yetersiz
• neroendokrin sistemler
besleme;
• davranışsal cevaplar
• gen ekspresyonları
1) Besin maddelerinin
• fötal beslemeden etkilenebilmektedir.
kullanımındaki yarış
•
Rae ve ark. (2001) koyunlarda yaptıkları çalışmada;
2) Değişen endokrin
• fötal dönemde %50-70 kısıtlama;
sistem,
• fötal ovaryum dokusunda,
• üreme hücrelerinde azalma olduğunu saptamışlardır.
3) Üreme sisteminin
•
Rees, (2002) Koyunlarda;
gelişiminin gerilemesi,
•
Fötal dönemde kısıtlamaya maruz kalmış genç dişilerde ovulasyonda %20 azalma
meydana geldiği saptanmıştır.
4) Bunlara bağlı olarak
•
Martin ve ark. (2007);
uygun üreme
•
davranışlarının
gösterilememesi
•
•
Geç gebelikte %42 ham protein içeren ek yemi 0.45 kg/gün düzeyinde verdikleri ve
vermedikleri analardan doğan dişi buzağıların büyüme ve üreme performanslarını
incelemişlerdir.
Her iki grubun buzağıları da benzer canlı ağırlıkta ve yaşta cinsi olgunluğa ulaşmalarına ve
benzer kızgınlık aktiviteleri göstermelerine rağmen;
Ek yem alan analardan doğan düvelerin gebelik oranlarının almayanlardan daha yüksek
olduğu görülmüştür.
•
Banos ve ark. (2007); ana yaşının düvelerin döl verimini etkileyebileceğini bildirmiştir.
•
İlkine ve ikinci doğumunu yapan inekler ↔ ergin inekler
•
Genç inekler- büyümeye
(fötal gelişim aksayabilir)
•
NRC (1989) yaşama payını ilk laktasyonda %20, ikinci laktasyonda %10
↑
Cinsi Olgunluk Öncesi ve Sonrası
•
Hayat boyu üreme performansı;
•
•
Cinsi olgunluk;
İlkine çiftleşme ve buzağılama yaşından etkilenmektedir.
•
Besleme düzeyinin ↑
•
cinsi olgunluk yaşını, ilkine çiftleşme ve buzağılama
•
Martson ve ark. (1995) erken dönemede iyi beslenen düvelerin;
•
•
erken cinsi olgunluğa ulaştıkları,
daha aktif siklusa sahip oldukları
•
gebelik oranının iyileştiğini saptamışlardır.
↓ (Schillo ve ark., 1992).
Drackley, (2011); hızlandırılmış buzağı büyütme (Fazla süt);
•
•
• ilkine doğurma yaşının 15-30 gün ↓
Ettema ve Santos (2004);
3 ticari süt sığırı işletmesindeki düveleri ilk buzağılama yaşına göre ;
•
1.)
<700 gün,
2.)
701-750 gün
3.) >751 gün
•
•
•
buzağılama yaşı düşük olan grubun süt veriminin en düşük,
en yüksek ölü doğum oranının yine düşük yaşta buzağılayanlarda olduğunu,
hem düşük (<700 gün) hem de yüksek (>751 gün) yaşta doğuranların ilk tohumlamada gebelik
oranlarınında orta yaşlılardan (701-750 gün) daha düşük olduğunu saptanmıştır.
•
Siyah Alacalarda 23-25.5 aylık yaşta buzağılamanın ekonomik olabileceği bildirilmektedir.
Kuru Dönem ve Geçiş Dönemi (doğum
öncesi ve sonrası 3 hafta)
•
•
•
•
•
•
•
1) Sağlıklı fötal gelişim ve sağlıklı buzağı,
2) yeterli kolostrum üretimi sağlıklı buzağı,
3) sağlıklı inek ve doğum sonrası daha az metabolik problem
4) İşkembe epitellerinin ve rumen florasının yüksek kesif yeme adaptasyonu
Kuru dönemde aşırı kondisyona neden olacak besleme;
•
•
•
Kuru dönemde düşük besleme ,
Geçiş döneminde yüksek besleme düzeyi önerilmektedir (Guo ve ark. (2007)) .
Bu dönemlerde uygun besleme,
•
•
•
•
•
•
•
Kuru dönem ilk 5 haftalık dönemidir.
Geçiş dönemi doğum öncesi ve sonrası 3 haftalık dönemdir.
Kuru dönem (CA%1,7-2.0) ve geçiş dönminde (CA%1.3);
Doğum sonrası ilk 3 hafta NED en şidetli olduğu dönem,
•
•
Erken laktasyonda yem tüketiminin düşmesine,
•
Metabolik problemlere yakalanma rizki artmaktadır.
Süt ineklerinde ilk foliküler dalga buzağılamadan 5-7 gün sonra
negatif enerji dengesinden bağımsız olarak başlar;
Plazma FSH düzeyi yükselir.
Foliküler gelişim ineğin metabolik ve hormonal durumunun etkisi
altında şekillenir.
1) İlk dominant folikül 16-20 gün sonra ovule olur,
2) ilk dominant folikül ovüle olamaz, yıkılır, yeni bir foliküler dalga
başlar,
3) dominant follikül ovule olamaz ve kistik follikül oluşur.
•
•
•
Erken laktasyonda ineklerin %40-50’sinde ilk foliküler dalgada ovulasyon olur.
Geri kalan %30-40’ında ilk foliküler dalgadaki follikül ovule olmadan yıkılır ve
sonraki dalgalarda ovulasyon gerçekleşir.
Geriye kalan %10-30 inekte ise 50 güne kadar ovulasyon
gerçekleşmeyebilir
Kuru Dönem ve Geçiş Dönemi (doğum öncesi ve sonrası 3 hafta)
•
•
Erken laktasyonda 0.67 den daha fazla VKS
kaybı
• İneklerde döl verimini düşürebilmektedir
(Ferguson, 2005)
Erken laktasyonda;
•
•
•
•
•
•
2
1.8
DMI, % of BW
•
1.6
1.4
Thin
Moderate
Obese
1.2
•
1
-21
-18
-15
-12
-9
Days relative to calving
-5
-3
•
Hızlı yağ mobilizasyonunun önlenmesi,
Mobilize edilen yağın karaciğerde ve ilgili dokularda
etkin kullanılması,
Karaciğerde yağ birikiminin engellenmesi en önemli
hedeftir.
Propilen glikol (glükojenik madde, Grummer ve ark.,
1994),
Niasin (glukoz metabolizmasını değiştiren ve yağ
mobillizasyonunu azaltan, Drackley, 1993),
Korunmuş amino asitler (metionin, metil vericisi,
fosfolipidlerin ve lipoproteinlerin yapı taşı, NRC, 2001)
Korunmuş kolin (fosfolipid ve lipoprotein sentezine
katılım, NRC, 2001) gibi bazı katkılar dikkat çekici
sonuçlar sunabilmektedir.
Bu katkıların belli koşullarda etkin olabilecekleri
değerlendirilebilir.
Ancak araştırma sonuçları her zaman uyumlu değildir.
Erken Laktasyon - Rasyon Enerji Düzeyi ve Kaynağı
•
Amaç: NED şiddetinin azaltılmak;
• Rasyonda kesif yem oranı ↑
• Kesif yem oranını
↑
• Rasyonda yağ düzeyini
↑
• Kaba yem kalitesi
• Kaba-kesif yem ayrı
•
•
•
•
•
Kesif yem verilme sıklığını
↑
↑
TMR kullanmak
Kaba kesif yem dengesini düzenlemek,
Etkin lif düzeyini ayarlamak,
Rumen koşullarını optimize etmek,
•
•
Tampon maddeler,
Etkinliği saptanmış diğer yem katkıları,
• Geciş dönemi metabolik problemlerini
minimize etmek
•
RASYON DÜZENLEMELERİNDE EN ÖNEMLİ
KONULAR
• Glikojenik ve Lipojenik Rasyonlar
GLİKOJENİK RASYONLAR
• Rasyonda kesif yem oranının artırılması
• Kesif yemde nişasta düzeyinin yükseltilmesi
• Doğum sonrası yetersiz yem tüketimiyle ortaya çıkan
• Plazma insulin ve glukoz düşüşünü hafifletmekte
• Plazma NEFA düzeyi azaltmaktadır.
•Erken laktasyonda yüksek nişastalı yem alan inelerde;
• İlk 50 günde plazmada insulin düzeyinin arttığını,
• Ovulasyon yapan ineklerin %55 ten %90’a çıktığı,
(Gong ve ark. 2002)
•Canlı ağırlığının %3.6’sı ve %3.2 si yem alan ineklerden;
• Yüksek yem alanlarda oosit kalitesinin daha yüksek
(Kendrick ve ark. 1999).
•Propilen glikol verilen ineklerde;
• İlk ovulasyona kadar geçen sürenin kısaldığı,
• İlk tohumlamadaki gebelik oranının arttığı
• Gebelik başına tohum sayısının düştüğü saptanmıştır
(Miyoshi ve ark., 2001)
Yüksek kesif yem düşük süt yağı;
•Trans yağ asitleri
•Düşük asetat
•Düşük süt enerjisi - enerji atılımının azalması
NED şiddetinde düşme
!!!!???
!!!!!????
Rasyonda Yağ Düzeyinin Artırılması veya Farklı
Yağ Kaynaklarının Kullanılması
Rasyon Yağı;
(korunmuş yağlar ve yağlı tohumlar)
•
(Staples ve ark. 1998)
↓,
NED şiddetinin
•
•
Yüksek enerjili
Süt yağını düşürücü
•
Plazma kolesterolü
•
Steroid hormon-özellikle progesteron sentezini
•
•
Progesteron yıkımının (Yem Tüketimi)
↑,
↑,
↓,
↑,
PGF2α sentezini inhibe eder
Plazma progesteron düzeyini artırandurumlar;
• Korpus luteumun yıkılmasını önleme
Rasyonda yağ kullanımının negatif etkileri;
• Yüksek süt verimi
↑ NED
• Rasyon yağı ile ilgili çalışmaları;
• Spesifik yağ asitlerine yönlendirmiştir.
•PUFA (uzun zincirli doymamış yağ asitleri)
•Omega-3
•Omega-6
•CLA ( süt yağını düşürme !!!!!)
•
•
•
•
•
Uterusun gebelik için hazırlanması,
İmplantasyon,
Gebeliğin korunması
•
Plazma glukoz ve insulin seviyesini artırarak
•
Büyüme Hormonu/Insulin oranı
•
↑,
↑,
Besin madde kullanım yönü süt üretimine yönlendirilir.
Rasyonda yağ kullanımı genelde üreme performansını olumlu etkiler.
Ancak negatif etkilerin olduğu çalışmalarda vardır (Sklan ve ark., 1994)
Spesifik yağ asitleri
•
•
•
Linolenik (omega-3),
Eikosapentanoik asit (EPA, omega-3),
Dekasohekzanoik asit (DHA, omega-3)
• PGF2α yapı taşı olan araşidonik asit (omega-6) mevcudiyetini düşümek
suretiyle PGF2α üretimini inhibe etmektedirler (Mattos ve ark., 2000)
•
Sığır endometriumunun PGF2α üretim kapasitesini omega-6’nın omega-3’e
göre daha fazla düşürdüğü saptanmıştır (Cheng ve ark. 2001).
•
Linoleik asit (C18:2n-6) ve trans oktadekonoik asit karışımı (%2) -hurma
yağı alan ineklere göre ;
• fertilizasyonun ve embriyo kalitesinin daha iyi (Cerri ve ark., 2009),
•
tohumlamadan 27 ve 41 gün sonraki gebelik oranlarınındaha yüksek
olduğu (Juchem ve ark., 2010)
Balık (EPA ve DHA zengin) ve zeytin yağı alan ineklerde ;
• balık yağının süt yağını ve
• Uterusun PGF2α sekresyonunu düşürdüğü (Mattos ve ark.,
2004).
•
PGF2α konsantrasyonunun azalması ;
• gebeliğin tanınacağı günlerde (17-19. gün) korpus luteumun
Erken embriyo ölümleri %25-55;
yıkılmasını önleyerek;
• temel nedeni,
• embriyonun yaşama gücünü artırır,
•korpus luteum fonksiyonunun
yetersizliği
• erken embriyo kayıplarını azaltabilir.
Glikojenik-Lipojenik Rasyonlar
(Ardışık-Sequential- Yemleme)
•
Glikojenik rasyonlar;
•
kızgınlık siklusunun erken başlamasını sağlamakta,
•
yumurta ve embriyo kalitesini artırmaktadır.
Glikojenik rasyonlar-lipojenik rasyonlarla karşılaştırıldığında;
•
•
Plazma glükoz
↑,
•
İnsulin
•
IGF-1
↑
↑,
•
NEFA ve betahidroksi butirat
↓,
•
•
Lipojenik rasyonları alan ineklerde;
•
plazma NEFA ve betahidroksibutirat
•
Glukoz ve insulin
↑,
↓,
Lipojenik diyetlerin avantajı;
•
Kolesterol
•
Progesteron
•
Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri
•
↑
↑,
↓ PGF2α
Gebeliğin oluşması ve devamının sağlanmasına
katkı da bulunmaktır
Tercihli Yemleme
•
hipotalamus-hipofiz-yumurtalık eksenindeki sistemleri
pozitif olarak etkilemektedir (Van Knegsel ve ark. 2007).
(Van Knegsel ve ark., 2007).
ARDIŞIK YEMLEME:
- Doğumdan - Tohumlamaya
- Tohumlama sonrası
GLİKOJENİK
LİPOJENİK
Rasyon Protein Düzeyi ve Kaynağı
RYDP ve mikrobiyel protein (MBP);
MBP → FOM ve amonyak azotundaki dengesizlik;
• yemin azotunun
Türkiye’de Karma Yemler;
RYP
↑
HP
↑
• yemin enerjisinin kullanım etkinliğini
↓
Plazma Üre-Azotu ve Süt Üre-Azotu
• Protein tüketimi
↑;
• Proteinin rumende yıkılabilirliğinin
• Rasyon enerji ve protein dengesizliği;
↑
↑
•Nişasta-Yağ-Protein
•Nişasta-Protein Yıkılabilliği
•Yüksek Protein alımı ve enerji Protein dengesizliği;
• Erken laktasyonda enerji VKS kaybı ile karşılanabilir.
• Labil protein depoları sınırlı vücuttan protein sağlanması da sınırlı,
• Yüksek protein süt verimini artırarak NED şidetini artırabilir.
•Yüksek proteinve/veya Yüksek Protein Yıkılabilirliği
• Yüksek plazma amonyak ve üre düzeyi;
• Süt üre düzeyi >19 mg/dL uterus pH’sını ve döl verimini
↓ (Butler, 1989),
• Gametler ve embriyo üzerine toksik etkili (Ferguson ve Chalupa,1989),
• Canlı ağırlık kaybı
↑,
• PGF2α
↑,
• Foliküler aktivite
↓,
• Plazma progesteron düzeyi
↓,
• Plazma insülin düzeyi
↓, (Garcia-Bojalil ve ark. 1998),
• İlk tohumlamadaki gebelik oranı
↓, (McCormick ve ark. 1999)
Yem Katkıları ve Diğer Maddeler
(Vitamin ve Mineraller)
•
Yaşamın her aşamasında,
•
•
Erken laktasyon
Doku bütünlüklerinin korunması,
Oksidatif stresin engellenmesi,
Immun sistemin desteklenmesi,
Metabolizmada düzenleyici,.
cinsi olgunluğun gecikmesi,
düşük gebelik oranı,
yüksek embriyonik ölüm,
yetersiz fötal gelişim nedeniyle zayıf ve kör yavrular doğmasına
sonun atılamaması riskinin yükselmesine (Smith ve Akinbamjio, 2000) neden olabilmektedir.
Se ve E vitamini alan ineklerde;
•
•
•
•
Kuru dönem,
Vitamin A (beta karoten) eksikliğinde;
•
•
•
•
•
•
Post natal (erken dönem)
Vitamin ve minerallerin hayati fonksiyonları ;
•
•
•
•
•
Prenatal,
Sonun atılmaması
Mastitis rizkinin düşebileceği (Bearden ve Fuquay, 1997)
Embriyonun yaşama gücünün arttırdığı (Robinson, 1990).
Fe, Cu, Zn, Co gibi diğer iz mineral yetersizlikleri
•
üreme performansını
Vitamin ve mineral besleme konusunda sigorta yaklaşımını benimsenmelidir.
↓
Yem Katkıları ve Diğer Maddeler
(Vitaminler ve Diğer Katkılar)
•
•
•
•
•
Propilen glikol (glükojenik madde, Grummer ve ark., 1994),
Niasin (glukoz metabolizmasını değiştiren ve yağ mobillizasyonunu azaltan, Drackley,
1993),
Korunmuş amino asitler (metionin, metil vericisi, fosfolipidlerin ve lipoproteinlerin yapı taşı,
NRC, 2001)
Korunmuş kolin (fosfolipid ve lipoprotein sentezine katılım, NRC, 2001)
Biotin (Ayak sağlığı için),
Erken Laktasyon NED ve metabolik ve fizyolojik zorlanımlar;
•
•
•
Rumen koşullarının optimizasyonunu,
Yem tüketiminin artırılması,
Besin madde kullanım etkinliğinin artırılması,
• Tampon maddeler,
• Probiyotikler,
• Bitki uçucu yağları,
• Uzun zincirli doymamış yağ asitleri,
• CLA,
• Dikarboksilik asitler (Malik asit gibi) gibi katkıların kullanılması
Yem Katkıları ve Diğer Maddeler
(Mikotoksinler ve Diğer Antinutrisyonel Faktörler)
Mikotoksinler;
•
•
•
•
Hammade üretim,
Hammade ve karma yem depolama koşulları,
Kuru ot ve silaj üretimindeki problemler,
İklim koşulları
Mikroorganizmalar (Mikotoksin);
•
•
•
•
•
•
•
•
Yemin görünüşünü,
Kokusu ve tadını bozarak,
Rumen florasını değiştirerek,
Besin madde mevcudiyetini azaltarak ,
Yem tüketimini düşürerek,
Süt ineklerinin hayati dokularına,
Metabolizmalarına doğrudan zarar vererek (Pirestani ve Toghyani, 2010).
Östrojenik etkileri (zeralon) üreme performansını olumsuz etkileyebilmektedir (Kabar ve ark., 2006).
Fenolik Maddeler (kumarin, isoflavenler, steroidler);
•
Hayvan vücudundaki steroidler gibi davranabilmektedir.
•
Çok sayıda bitkinin fitoöstrojen ve fitoprogestin içerdiği bilinmektedir (Kistonava, 2003).
Bunlar;
•
•
•
Dişi hayvanların üreme sistemlerini,
Gebelik oranını,
Embriyonu yaşama gücünü olumsuz etkilemektedir (Adams, 1995).
Goosipol:
•
•
•
•
•
Hücre zar metabolizmasını bozmakta,
Glikolizi etkilemekte,
hücrelerin mitokondrial ve enerji metabolizmasında olumsuzluklara yol açmakta (Santos ve ark., 2003).
Embriyo kalitesi ve gelişimini olumsuz etkilemekte (Villasenor ve ark., 2008),
Erken embriyo ölümü ve yavru atmalara sebep olabilir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
•
Besleme üreme performasını etkileyen, en önemli çevresel faktörlerden biridir.
•
Yüksek süt verimi yönünde yapılan seleksiyon;
•
•
•
Yüksek süt verimli ineklerde doğum öncesi ve doğum sonrası dengeli besleme önem arzetmeketdir.
•
•
•
Doğrudan (negatif enerji dengesi),
Dolaylı olarak (immune ve metabolik ve hormonal değişiklikler) üreme performansını etkilemektedir.
Karma yem ve kaba yem ile TMR kalitesi ve yem tüketimi artırılarak NED şiddeti düşürülmelidir.
Kuru dönemdeki yüksek, erken laktasyondaki düşük vücüt kondisyon skorları üremeyi negatif olarak
etkilemektedir.
Üremenin farklı periyotlarında farklı rasyon uygulamaları;
•
•
Doğumdan tohumlamaya glikojenik,
Tohumlama sonrası lipojenik
PGF2α üretimi rasyonda yapılacak uygulamalarla (Omega-3 ve 6 yağ asitleri) değiştirilebilmektedir.
•
Rasyonda enerji düzeyi-kaynağı ve protein-düzeyi kaynağı,
•
Besin maddelerinin hem rumende hemde vücutta etkin kullanımı,
•
Dengesizliklerin ortaya çıkaracağı yüksek kan amonyak ve üre düzeyinin olumsuz etkileri
•
Süt sığırlarında hayatın her aşamasında vitamin ve minerller uygun dozda temin edilmelidir.
•
Yemlerde bulunan anti nutrisyonel faktörler (küf, östrojenik maddeler, gossipol gibi) kontrol edilmelidir.
•
Sürü yönetiminde yetkin personel kullanılmalı, kızgınlık takibinde bütün imkanlar değerlendirilmeli,
•
Üremeyle ilgili hastalıklar ve metabolik hastalıklar koruyucu hekimlik uygulamaları ile kontrol edilmeli,
•
Gerekirse üremenin kontrolünde kullanılan tekniklerden uygun olanlar tercih edilmeli
•
Bu süreçte sürdürülebilir karlı bir süt sığırcılığı için farklı disiplinlerin uyum içinde birlikte çalışması
önemlidir.
TEŞEKKÜRLER
Üreme ve Metabolik Hormonlar
Laktasyonda VKS Değişimi
3,48
3,50
3,15
3,25
3,00
2,82
BCS
2,89
2,65
2,75
2,69
2,68
2,68
2,50
2,25
-12
3
Calving time
18
44
76
104
Average days of lactation
133
218
BCS
Association between FFA (NEFA) values and BCS
Association between Glucose values and BCS
G
l
u
c
o
s
e
3,60
3,75
3,40
3,50
3,20
0,30
3,50
0,25
3,25
3,00
F
F
A
/
N
E
F
A
3,00
2,80
B
2,75 C
2,60
S
2,50
2,40
2,25
2,20
2,00
2,00
-12
3
18
44
76
104
133
3,75
3,25
0,20
3,00
0,15
2,75 C
B
S
2,50
0,10
2,25
0,05
218
2,00
-12
3
BCS
7,0
6,5
3,50
B
l 6,0
o
o 5,5
d
3,25
3,00
B
2,75 C
S
5,0
u
r 4,5
e
a 4,0
2,50
3,5
2,25
3,0
2,00
18
44
76
104
The average days of lactation.
Blood urea, mmol/l
BCS
104
133
218
133
218
BCS
Association between Aceto-acetic-acid values and BCS
3,75
3
76
FFA (NEFA), mmol/l
Association between Blood urea concentration and BCS
-12
44
The average days of lactation.
The average days of lactation.
Glucose, mmol/l
18
A
c
e
t
o
a
c
e
t
i
c
a
c
i
d
0,12
3,75
0,11
3,50
0,10
3,25
0,09
3,00
0,08
B
2,75 C
0,07
2,50
0,06
0,05
2,25
0,04
2,00
-12
3
18
44
76
104
133
The average days of lactation.
Aceto-acetic-acid, mmol/l
BCS
218
S

Benzer belgeler