hatay - 7. Bölge Müdürlüğü

Transkript

hatay - 7. Bölge Müdürlüğü
T.C.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
HATAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI
2013 – 2023
1
ÖNSÖZ
Teknolojideki gelişmeler, eğitimli insanların artması, yaşam standardındaki ulaşım
ağındaki iyileşmeler, kitle ulaşım araçlarının çeşitlenmesi ve gelişmesi, çalışmadan arta kalan
zamanların artması, farklı kültürleri tanıma arzusu, kent yaşamının getirdiği stres ve onunla
doğru orantılı olarak oluşan psikolojik ve fizyolojik sıkıntılar gibi etkenler insanları seyahate
diğer bir ifade ile kendilerini yenileme ve farklı çevrelerde dinlenme isteğine yöneltmiştir. Bu
da bugünkü anlamda turizm olarak adlandırdığımız olgunun doğmasına neden olmuştur.
Ortaya çıkan bu olgu uzun yıllar kitle turizmi şeklinde deniz, güneş, kum üçlüsüne
bağlı olarak kendini göstermiştir. Ancak özellikle son yıllarda turizm alışkanlıklarında bir
farklılık yaşanmış ve alternatif turizm aktiviteleri ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında özellikle
eski medeniyetleri tanıma dürtüsü ve geçmişe tanıklık yapmak, farklı doğal güzellikleri
görmek, farklı kültürleri tanımak ve bir şekilde onlarla etkileşimde bulunmak gibi
yaklaşımlar, özellikle kitle turizm bölgelerinden uzakta kalmış bölgelerin doğal, tarihi ve
kültürel çekiciliklerini göstermesi açısından bir fırsat olmuştur. Bu fırsatın doğru kullanılması
ve ekonomik-sosyal kazanımlar elde edilmesi, turizm potansiyelinin belirlenmesine ve bu
potansiyelin planlı bir yaklaşımla kullanılmasına bağlıdır. Bu gerekçelerle hazırlanan bu
çalışma ile, doğal coğrafi özellikleri, derin bir geçmişe sahip tarihi, zengin kültürü, ekonomik
kaynakları, sosyal yapısı ve daha birçok özelliği ile kendine özgü bir yapıya sahip olan
Hatay’ın, kendi haline terk edilmiş, hatta birçok yerde kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini
olabildiğince ortaya çıkarmak ve ilde yeni bir yapılanma ve ekonomik kazanım için turizmin
hizmetine sunmak istenmiştir.
Bu plan ile öncelikle ilin doğa turizmi potansiyeli belirlenmiş ve bu potansiyelin
yukarıdaki açılımlar çerçevesinde nasıl kullanılabilir olduklarına ilişkin politikalar ve planlı
gelişmeyi yönlendirici öneriler getirilmiştir.
2
İÇİNDEKİLER
1
Giriş
1.1 Doğal Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm
Alternatifi Ve Hatay Vilayetinde Sürdürülebilir Doğa Turizmi
1.2 Doğal Alanlar Ve Sürdürülebilir Kalkınma
1.3 Sürdürülebilir Doğa Turizmi
1.4 Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi
2
Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişimine İlişkin Çalışmalar
2.1 Kaynak Analizi
2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar
2.2 Turizm Potansiyeli
2.3 Taşıma Kapasitesi
3 İlgi Grubu Analizi Ve Yerel Organizasyonun Oluşturulması
3.1 İlgi Grupları/Paydaşlar
3.2 İlgi Grubu Kategorileri
3.3 İlgi Grubu Analizi
3.4 Toplum Temelli Yaklaşım
3.5 Yerel Organizasyonun Oluşturulması
4 Hatay İlinin Tarihi, Türkiye Ve Bölgedeki Yeri, Coğrafi Ve İklim Özellikleri
4.1.İlin Tarihi
4.2.Hatay İlinin Genel Özellikleri
4.3.Hatay İlinin Doğa Turizmi Değerleri (Doğa Turizmi Arzı)
5 Hatay İli Sürdürülebilir Doğa Turizmi Stratejileri
6 Sonuç ve Öneriler
3
1. GİRİŞ
1.1.DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL
KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ve HATAY
VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ
Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı
yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düşük ve dağınık nüfus ile beraber
yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. gibi faaliyetler için
kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür girişimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya
dışında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin korunan alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de
görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif
ilişkiler içinde olmamız gerekmektedir. Proaktif kişi; ilişkilerde ve faaliyetlerde inisiyatifi
eline alan kişi demektir. Tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Orman ve Su İşleri Bakanlığı
taşra kuruluşlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliştirilmesinde öncü olması doğru bir
harekettir.
Son yıllarda sivil toplum kuruluşları ve diğer kamu kurum ve kuruluşları; statülü korunan
alanlar, doğal alanlar, kırsal kalkınma, kalkınma için işbirliği gibi konuları tamamıyla farklı
bir bakış açısı ile algılamaya başlamışlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin
meydana getirdiği olumsuz tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine
karşı alternatif, çevreye duyarlı turizmi ve tabiatı korumayı öne çıkarmıştır. Sürdürülebilir
doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıştır.
Algılamadaki bu değişiklik, doğal alanlar, korunan alanlar ve çevresinin bölgesel
planlamasında turizme ilişkin proje ve çalışmaların giderek artmasına yol açmıştır. Bu sayede
turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında, yoksulluğun azaltılması ve yöresel
kültürel zenginliğin korunmasında anahtar bir rol haline gelmiştir.
Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir
bakış açısı meydana getirilmesi, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında önemli
seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru
şekilde bütünleştirildiği takdirde beklentileri karşılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi
gruplarına fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.
1.2.DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
1980’li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), çevre konularına
ilişkin çalışmaları arttırmış, Bu çalışma giderek artan bir etkinin meydana gelmesini
sağlamıştır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu’nca 1987 yılında tamamlanan çalışmalar
4
sonunda “ortak geleceğimiz” adlı bir rapor hazırlanmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok farklı yaklaşılması gerektiği bu raporda
vurgulanmıştır. Kalkınmanın ve insanlığın sahip olduğu kaynakların sürdürülebilir olduğuna
vurgu yapılmıştır. Raporda ortaya konulan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların
elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik
kaynakların nadir ve eşsiz olduğu görüşüne varılmıştır.
Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin,
bir orman, kereste imalatı için kullanılabilirken, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı
olarak kullanılabilmekte ayrıca korunan alan olarak da ayrılabilmektedir. Alanın ve alanda
yaşayan yöre halkının özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken,
bazıları ise kesinlikle uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaşım içine girildiğinde doğru
görülen seçenek ormanın el değmemiş eski haline bırakılması olsa da, yöre halkı ve diğer iş
gruplarının bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı hayat kalitelerini yükseltmek için
ormandan hak iddia etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya
her zaman ulaşılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaşmalıdır.
Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmişten günümüze yerel topluluklar ile arazinin
beraberliği çok önemlidir. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının anlamı da
değişmeye ve gelişme göstermeye başlamıştır. Bu gelişme içinde yöre insanlarının varlığı ve
faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır.
Bir doğal alan ve korunan alanın içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı, turizm,
ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji
üretimindeki yatırımlarla birlikte düşünüldüğünde daha başarılı olacağı açıktır.
Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve Sürdürülebilir
Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir. Bu kavramlara baktığımızda;
Kırsal Alan; Şehir diye tabir edilen yerleşme sahalarının dışında kalan tarımla ilgili
etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla adlandırılan ve anılan
insan yerleşimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz.
Kırsal Kalkınma Kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları
ekonomik, toplumsal ve kültürel şartları iyileştirmek amacıyla giriştikleri çabalarının, devletin
bu konudaki çabalarıyla birleştirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle
kaynaştırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam katkıda bulunmalarının sağlanma süreci
şeklinde tanımlanmıştır.
Kırsal Alan Kalkınması; Hem eğitim hem de örgütlenme işi olup, kırsal alan; toplumun
ihtiyaçlarının göz önünde tutulması,
kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili planların
5
alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum
istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalışmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalışmalar,
beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler,
sosyal güvenlik çalışmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke
planları ile bir bütünlük içinde olmalıdır.
Sürdürülebilir Kalkınma: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir
kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik
şartlarının tamamının sağlanması önemlidir.
Kırsal alanlar turizm ve boş zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır. 2005 yılında yapılan bir
araştırmada; Fransız vatandaşları tatillerinin, %52’sini ya bir ailenin yanında ya da bir
arkadaşının evinde, %26’sı evlerinde geçirdiklerini ve %9’luk bir kısmı ise kırsal alanda
ikinci bir eve sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Kırsal alanlar doğa için önemli role sahiptir.
Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karşı
koruma, iyi hayat şartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili
hususlardır.
1.3.SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ
Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir
kullanımına dayanmaktadır.
Sürdürülebilir turizmin gelişimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaşımdır.
Sürdürülebilir turizmin gelişiminde turistlerin ve ziyaret edilen yerlerin bugün kü
ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup geliştirerek ve genişleterek karşılanması
amaçlanmaktadır. Bu yaklaşım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün,
gerekli ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin
devamını içermektedir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün tanımına göre
sürdürülebilir bir turizm gelişimi;
Çevresel kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamalı,
Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli,
Bütün ilgi gruplarına adil bir şekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun
vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır.
Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin gelişme ölçütleri;
a. Biyolojik çeşitliliğin korunması,
b. Ekonomik tutarlılık,
c. Kültürel zenginlik,
6
d. Yöre halkının refahı,
e. İstihdam kalitesi,
f. Sosyal eşitlik,
g. Ziyaretçi memnuniyeti,
h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması,
i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu,
j. Fiziki bütünlük,
k. Kaynakların etkin kullanımı,
l. Çevre temizliğidir.
Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki
bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir.
Korunan alanlar turizme, turizm de korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan
alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne alınması gereken önemli bileşendir.
Turizm; aynı şekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve
insanın yaşadığı sahalardaki yöresel kültüre de bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün
bozulmaması için tedbirleri gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal
kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de zorunludur.
Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme
eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur.
Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme
olan talep artmış ve turizm ürünleri ile destinasyonlar çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri de
değişmiş ve çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında,
yöreye özgü kültürel değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletişim, bölgenin flora ve
faunası, özel ekosistemler, doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha
sorumlu bir seyahat deneyimi kazanmak da söz konusudur.
Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taşımıştır ki, turizm
eşsiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların
çevresinde yaşayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir.
Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin
arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araçtır. Dolayısıyla turizm sayesinde koruma
çalışmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına
yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanması gibi hedeflere
de kolayca ulaşılabilmektedir.
7
En önemli hususta; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş
kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve
izlenmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşü mümkün olmayan
olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline
gelebilecektir. İşte bu nedenle; “SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME (MASTER)
PLANI” çalışmasına lüzum duyulmuştur.
1.4.SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ
Yukarda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz
konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır.
Alışılmış turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi arasındaki fark
şudur; alışılmış yöntemler yukarıdan aşağıya bakış açısı ile uygulanmaktadır.
Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taşınmaktadır. Yöre halkı
katılımcı olamamaktadır.
Sürdürülebilir turizm ise aşağıdan yukarıya bir yaklaşım için gayret göstermektedir. Bu
yaklaşımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur,
yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için ortak
kararlar alınır. Karar almanın yanında uygulama ve izleme aşamalarında da yöre halkının
bilgisini, becerilerini, en uygun şekilde kullanmak esastır. Bu yaklaşım yöre halkının, yerel
otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır.
-Sürdürülebilir turizm gelişim aşamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur.
Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dışında olmalıdır. Bu
durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin
yapılmasıyla yöreye faydayı arttırabilir.
-Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm gelişiminde önemli ortaklardır. Söz konusu
gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da
sorumluluk alacaklardır.
-Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa,
doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır.
-Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı
olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal, sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda
turizmin temel kaynağı olmaktadır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde
doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakış açısına
dayandırılmasına esas olmalıdır.
- Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nda turizm; doğayı koruma, kırsal
kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele
alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartışılmalı, değerlendirilmelidir. İlde
sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir
8
yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler
ortaya konmalıdır.
-Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayışla (alan ve çevresinin sahip olduğu
doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi de
önemlidir.
-Turizm gelişimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm
potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi özgün ve özellikli bir destinasyon oluşturması için
gerçekçi beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek
turizm değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman başarılı
olabilir. Özellikle hassas tabiat alanlarında taşıma kapasitesi düşük iken, bu alanlardan
beklenen faydalar yüksek olmaktadır. Taşıma kapasitesinin düşüklüğü sınırlı sayıda turist
demektir. Bu sebeple taşıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemlidir.
-Entegre Doğal Alan Yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı ile
doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi
gruplarının etkin desteği önem taşır. Turizm gelişiminin karmaşık yapısı göz önüne alınırsa,
ilgi gruplarının etkin iş birliği oldukça önemlidir. Planın herkes tarafından sahiplenilmesi
ayrıcalık olacaktır.
-Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır.
-Pazarlama Stratejisi; Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın bir
parçasıdır. Kalkınma ve rekabete açık ürün-Pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaşımlar
içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaşımlar bu
stratejide yer almalıdır.
-Turizm Destinasyonu Yönetimi; Yaygın bir stratejik yaklaşım olup, destinasyonu rekabete
açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir şekilde yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu
rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir yaklaşımdır.
-İyi tanımlanmış amaçlar ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe, mali
portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iş planı hazırlamak
gereklidir.
-Ziyaretçinin İzlenmesi ve Ziyaretçi Yönetim Planı: Mademki doğa gibi hassas bir
sistemde çalışılıyor, bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim
planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taşıma
kapasitesinin kontrolü için izleme programı da olmalıdır.
Geri bildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi
(iyileştirilmesi), hizmetteki aksamaların ve doğadaki değişimlerin takibi için çok önemlidir.
9
Şu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaşmak
garanti edildiği takdirde teşvik edilmelidir.
2. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR
2.1 KAYNAK ANALİZİ
Gelişme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması mecburidir. Bir alanın sahip
olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir sermaye veya potansiyel oluşturmaktadır. Bu
kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluşturulmasını temin etmektedir.
Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm gelişimi için
önemli bir temel oluşturmaktadır. Örneğin kırsal turizmin, tarımsal faaliyetleri desteklemediği
durumlarda kırsal turizmin gerçekleştirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma
özelliğini kaybedecektir. Gerek turizm potansiyeli gerekse taşıma kapasitesi turizm
kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olduğundan kaynak envanterinin mutlaka yapılması
gerekir.
2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar
a. Doğal Kaynaklar: turizmin gelişimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu
kaynakların hali hazırdaki ekonomik kullanımları, korunma durumları, statüleri, iklim gibi
turizm gelişimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir.
Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. Eşsiz
manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan türler de turizm için ilgi çekici
olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları, konakladığımız evin
penceresinden gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk
amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici hale getirebilmektedir.
Seçkin Doğal Kaynakların Hâlihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması
Doğal kaynakların çok çeşitli kullanımları söz konusudur, ormanların odunculuk, nehirler ve
göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları gibi. Bu
kullanımlardan bazıları gelenekseldir ve düşük etkilere sahiptir. Bazıları ise sürdürülebilir
değildir. Bu sebeple bunlar turizm gelişimi için de uygun değildir.
Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur.
Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara uygun olmalıdır.
İklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneş ışığı
saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır. Burada önemli olan iklimin farklı
mevsimlerde turizm için elverişli olup olmadığıdır.
10
Turizm Gelişimi İçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm
planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter
çalışmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin gelişmesi ve altyapı ile
tesislerin fiziksel planlaması için önemli olmaktadır.
b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara ilişkin çalışmalara
benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve kültürel kaynaklardan oluşan kombinasyonlar,
turistler tarafından yüksek ilgi ile karşılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi
konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm gelişimine ve doğa
korumaya verilen destek artacaktır.
c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin
bileşimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter çalışması, birbiri ile bağlantılı birçok
farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm gelişimi için ilk bakışta kavranamaması
mümkündür. Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik
unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaşımı, turizm sektöründe çalışma
isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır.
Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı
kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi, yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya
koymanın yanı sıra turizm gelişimi için de zorunlu bir şarttır. Alan, güvenli içme suyu,
donanımlı sağlık tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm gelişimi asla başarılı
olamayacaktır. Altyapının farklı unsurları için şartlar, kalite ve gelecekteki durum
değerlendirilmelidir. Kaynak halihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? Sorusu hem
kaynağın turizm gelişimi için önemi konusunda hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri
ortaya koyabilmektedir.
-
Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının
sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini de içerir.
-
İletişim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm gelişimi için önemli olan cep
telefonları da olmak üzere telefon ve internet ağlarının kalitesine yönelik etütleri
içermektedir.
-
Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir.
-
Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik şebekesi, ısınma ve yemek pişirme için enerji
kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi standartlara göre planlansa ve tehlike
içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır.
-
Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin
sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate alınmalıdır.
11
-
Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı
atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir menfi etkisidir.
-
Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir.
-
Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayişi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli
olmaktadır. Aşırı kar yağışı, kanyon veya dağ kurtarma timlerinin olup olmaması da çok
önemlidir.
-
Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır.
İnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm
gelişiminde anahtar etmenlerden biridir. İnsan kaynakları hem hizmeti hem de manevi
nitelikteki kültür ve kimliği oluşturmaktadır.
İnsan kaynaklarına ilişkin etütler aşağıdaki unsurları içermelidir;
-
Yöre halkının nüfusu,
-
Göç vb. eğilimler,
-
Demografik yapı,
-
Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik,
geleceğe odaklanma, çalışma ahlakı,
-
Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme,
-
Turizm gelişimine ilişkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim,
-
Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal ilişkilerin kalitesi ve aralarındaki işbirliğini
içeren sosyal yapı,
-
Yerel kurumlar, idareler, yönetişim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal
kaynaklar ve yönetimleri,
-
Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kişilerin ortak değerleri, ilgileri,
yaklaşımları, algılama şekilleri, özel ilgi ve becerileri, özgün gelenekler, o topluma ait
olma ve o toplumda yaşamaktan onur duyma gibi durumları içerir,
-
Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaşma durumları, firma
sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik bakış açısı, pazarları ve dış ilişkileri,
sektörler arası işbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile ilişkili
olabilmektedir.
Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi
oluşturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakışı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut
kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim
sunmaktadır. Analiz aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir
12
vizyon oluşturulmasını ve turizm gelişiminin diğer sektörlerle bütünleştirilmesini
sağlayacaktır.
2.2 TURİZM POTANSİYELİ
Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli
içermezler;
- Bazı doğa parçaları araştırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir.
Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm potansiyeli içerirler,
- Bazı doğal sahalar, erişim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elverişli olmayan yerlerde
bulunurlar,
- Ekolojik kaynakların kullanımlar karşısındaki duyarlılığı (taşıma kapasitesi), ziyaretçi
girişinde kısıtlamalara sebep olmaktadır,
Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli
önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için arz ve talebin ortaya konması gerekir.
Bu potansiyel sınırlıysa başarılı bir turizm girişimini başlatmak imkanı olmayacaktır.
Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir
talebi karşılaması lüzumludur.
Turizme ilişkin motivasyon ve istekler değişkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değişen
tüketici davranışları turizm potansiyelini etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli
tüketicinin bakış açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir.
Turizm potansiyeline ilişkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri
elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüşmeler, katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde
çalışmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araştırma metotları kullanılmaktadır.
Turizm potansiyeli için “turizm talebi” incelemesi aşağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir;
-
Halen yapılan turizm,
-
Hâlihazırdaki turist miktarı,
-
Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar,
-
Ortalama kalma zamanları,
-
Turist profili,
-
Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık,
güneş, vb.)
-
Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile
kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği,
13
-
Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni,
“Turizm arzı” incelemesinde ise aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır;
-
İlimizde bir uluslar arası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkanı
makul müdür?
-
Alan ulaşım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taşıt, genel taşımacılık, vd.), bunlara
yaklaşım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi),
-
Alana ulaşma durumu (kolay-rahat, çaba ile, zor ve tehlikeli)
-
İle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu?
-
Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?,
-
Güvenlik ve ulaşım açısından ne gibi problemler yaşanabilir?
-
Alt yapı incelemesi; taşımacılık ağı, yerel yolun durumu (toprak, asfalt), anayolla
bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taşımacılığın yaygınlığı, program, ücretler,
hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, işaret levhaları, genel enformasyon
levhaları, araç-otobüs park kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları,
-
Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması (iyi-sayısı, orta
iyi-sayısı vb.)
-
Hangi standartta yiyecek sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü)
-
İl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü
barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı, diğerleri),
-
Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü),
-
İlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı
mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?),
-
Alan turist gezi rotasına girecek şekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara yakın
mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede potansiyel, düşük veya yakında böyle bir
potansiyel bulunmamakta),
-
İlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı,
farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek, botla, gözlem noktası ile vb.),
-
Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, şans veya
mevsime bağlı),
-
Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı,
-
Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu:kötü-yeterli-iyi),
Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi;
14
-
Doğal değerler: (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuş izole
olmuş alanlar, şelaleler, göller, nehirler, mağaralar, yaban hayatı, hayvan-kuş, deniz
canlıları, iklim, diğerleri),
-
Kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar,
folklor ve gelenekler, el işleri, müzeler, sahne sanatları, sanayi mirası vb.)
-
Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim
düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler, orijinal-karakteristik ve geleneksel
özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan
bilgi ve beceriler, turizm gelişimine yaklaşımlar, misafir severlik anlayışı, hizmet
eğilimleri, yerel kuruluş ve idareler ile yönetişim, alanın kültürü ve kimliği,
-
Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer),
-
Altyapı; (su sistemleri, ulaşım ağları, sağlık imkanları, ulaşım terminalleri, enerji
kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme sistemi, caddeler/yollar,
güvenlik sistemleri vb.)
-
İş ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satış yapan
çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler, otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor
malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, dişçiler, eczaneler,
kafe ve restoranlar, atm’ler, bankalar, diğer iş ve hizmetler.)
Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi;
Ziyaretçi; boş zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kişi olarak tanımlanabilir, turist ise
alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her turist bir ziyaretçidir, ancak her
ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir.
Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin
de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin ortalama harcaması alanda daha fazla zaman
geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha
yüksek olmaktadır.
Turizme ilişkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için;
-
Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük),
-
Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değişimi,
-
Ortalama kalış süreleri, konaklama ve ulaşım şekilleri önemlidir.
15
(Sürdürülebilir doğa turizm gelişme planımızda ana unsur turizm olduğundan; turizme ilişkin
veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi seçenek olarak ziyaretçilere ait veriler
üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır).
-
Turist başına ortalama harcama,
-
Grup hacmi ve düzeni,
-
Turistlerin ağırlıklı yaş grubu,
-
Yaptıkları faaliyetler,
-
Ziyaret edecekleri-ettikleri yere ilişkin seçimleri,
-
Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama şekilleri,
-
İkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı,
-
Kullanılabilir ilave veriler.
Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il
veya illerle karşılaştırmak faydalı ve yerinde olacaktır.
Turizm Arzı:
Konum Faktörü; Bir ilin başka turizm pazarları ile ilişkili olarak nasıl konumlandığını,
bir turistin alana ulaşmak için harcadığı zamanı, parayı/enerjiyi belirtir.
Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaşılabilir değilse asla
başarılı bir turizm gelişimi sağlanamayacaktır. Yerel nüfusun değil turistin algılama durumu
dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla
ulaşılan yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düşünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı
sayıda turist potansiyeli olacaktır.
-
Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir,
-
Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaşımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız
turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir,
-
Tren, otobüs veya özel araçlarla erişim de konum faktörleri içinde önemlidir,
-
Alana ziyaret iklim şartları açısından da kısıtlı imkanlara neden olabilir,
-
İle özgü yapılan bürokratik işlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri
tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi,
-
Turizm arzında; işaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaşma kolaylığı da önem
arz etmektedir. Haritalar, broşürler, internet imkanı, kılavuz ve rehberler önemli bir arz
faktörüdür.
16
-
Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik
standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve ürünlerin çeşitliliği, ortam ve
konukseverlik önemlidir.
-
Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır.
-
Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle
hijyeniklik konaklamada çok önemlidir.
Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada
rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir görüştür. Doğal alanların alternatif
kaynak kullanımına dönüştürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu
yerlerde devamlılığını sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karşısında
koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin gösterilebilmesine
bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve
korunması gereken öncelikli türler, doğa ile ilgili çalışan ve doğanın kıymetini bilen ekoturistler için son derece önemlidir.
2.3 TAŞIMA KAPASİTESİ
- Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya
bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya planlanmamış etkilere sahip olmayan ve
sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek
ziyaretçi sayısı,
- Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düşünülen değerleri, ekolojik süreç ve koşulları
tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını azaltmadan belirli bir süre boyunca
destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin
(örn: iklim değişikliği, kirlenme.vb.) baskısı,
- Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını
tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere neden olmadan belirli bir süre (yıl,
ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı şeklinde tanımlanmaktadır.
Taşıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planında önemli bir
planlama aracıdır. Turizmin gelişimi ve korunmasında önemli bir kavramdır.
Taşıma
kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. Taşıma
kapasitesi sayesinde kullanımı sınırlamak, en elverişli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet
etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilecektir. Kısaca
Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planındaki “sürdürülebilirlik” taşıma kapasitesinin
aşılmaması ile temin edilir.
17
Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan ilişki vardır. Ancak alan içinde tek
tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli olan tehditlerin tümünün birleşik
etkisidir.
2.3.1. Taşıma Kapasitesinin Elemanları;
Sosyal Taşıma Kapasitesi,
Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz
etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki çatışmalardan kaçınılmasını içerir.Bu
unsurun turizm gelişimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse
kalkınma asla olmaz.
Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun
değişimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin algılanışı, yöre halkı ile ziyaretçilerin
ilişkileri, kullanıcı grupların davranışları, birbiri ile uyumu ve paydaş olmanın ekonomik ve
toplumsal faydalarıdır.
Ekonomik Taşıma Kapasitesi;
Sürdürülebilir bir turizm gelişiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleşmiştir ve diğer
sektörleri de desteklemektedir.
Ekonomik taşıma kapasitesi; turizm gelişimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel
ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm gelişimi anlamına gelmektedir. Yani
temel kıstas; turizm gelişimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir.
Ekonomik taşıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist
sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami turist sayısıdır.
Ekolojik Taşıma Kapasitesi;
Ekolojik taşıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler,
ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik
değerlerin, ziyaretçi akışlarının ve davranışlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi
ve veri toplanması önemli olmaktadır.
İdari/fiziki Taşıma Kapasitesi;
Fiziki taşıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müşteri olarak alınabilecek ziyaretçi
sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına, yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki
şartlar (doğal, coğrafi koşullar ve hava şartları) ile turizm altyapısının kapasitesine
dayanmaktadır. Burada temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkışıklığıdır.
Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği şu unsurlara bağlıdır;
18
-
Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi),
-
Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi,
Fiziksel kapasiteyi değerlendirmek için aşağıdaki bilgiler gerekmektedir;
Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm gelişimine karşı hassas olan kaynakları: Kırmızı
liste ve endemik türlerin habitatları, alanın savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas
türler,
Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa
koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme
sistemi, izleme sistemi,
Ziyaretçiler/turistler, turizm gelişimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler,
konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı,
özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere ilişkin
bilgiler vb., ziyaretçiler tarafından özel olarak gerçekleştirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine
ilişkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yöntemler, ölçütler ve
göstergeler.
Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür.
Psikolojik Taşıma Kapasitesi;
Psikolojik taşıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri
üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın kaldırabileceği maksimum ziyaretçi
sayısıdır.
3.İLGİ GRUBU ANALİZİ VE YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI
3.1 İLGİ GRUPLARI/PAYDAŞLAR
İlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda
sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen
bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler.
Paydaşlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ve amaçlarımıza
ulaşmak için güvenebileceğimiz kişilerdir.
İlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ortak değildir veya olmaları
gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakışı, tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaşmak
için işbirliği yapmalıdır.
19
Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi
gruplarını işbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaş değeri verilmesi ile mümkün olur.
3.2 İLGİ GRUBU KATEGORİLERİ
Turizmde ilgi grupları;
-
Yöre halkı, kişiler ve kurumlar,
-
Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri,
-
Bölgesel yetkililer,
-
Ulusal yetkililer,
-
Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar,
taşımacılar,
-
Turizmle ilgili sektörler,
-
Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret
ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler,
-
İşçi sendikaları, dernekler, STK’lar,
-
Eğitim ile ilgili birimler,
3.3 İLGİ GRUBU ANALİZİ
İlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve
uygulamasında yer alan farklı taraflara ilişkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet
okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır,
sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler
olduğunu ve hangi tarafla çelişkiler yaşayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı
seviyelerinde destek temini için de son derece elverişli bir analizdir.
İlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının
yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluşturulmalıdır.
Sürdürülebilir doğa turizmi gelişimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının;
-
Genel hedeflerini,
-
Turizmden beklediği faydaları
-
Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır.
Bu süreç; şu adımlardan oluşur;
1. İlgi gruplarının tanımlanması,
2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi,
3. Her ilgi grubunun davranışlarının belirlenmesi,
20
4. İlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün
tahmin edilmesi,
5. İlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karşılandığının değerlendirilmesi,
6. İlgi grupları ile birebir iletişimlerin başlatılması ve ilgi gruplarının güveninin
kazanılması,
7. Ortak menfaatler, sinerji ve başarı unsurlarının tanımlanması,
8. Paydaşların bir araya getirilmesi,
9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaşmak için gerekli olan stratejinin ortaya
konması,
10. Organizasyon çerçevesinin oluşturulması,
11. Uygulama
(zaman
çizelgesinin
ve
hedeflerin
ortaya
konması,
iletişim
organizasyonunun oluşturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi.)
12. İzleme ve geri bildirimin yapılması
3.4 TOPLUM TEMELLİ YAKLAŞIM
Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planı’nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaşım
uygulanması neticesinde;
-
Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak,
-
Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teşvik etmek ve
-
Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluşturmak mümkündür,
Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel
mirasının bozulmamış ve turizmle güçlendirilmiş olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki
olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi
yerel kültürlerini yaşatma ve değerlendirmeye teşvik etmelidir.
3.5 YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI
İlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Sürdürülebilir Doğa Turizmi
Gelişme Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi
gruplarının resmi işbirliğine dayalı bir organizasyon oluşturulmalıdır.
Bu işbirliği imzalanmış resmi bir dokümana dönüşebilir, Sürdürülebilir Doğa Turizmi
Gelişme Planını uygulamak, desteklemek ve sorumluluklarını, karar verme gibi hususları
düzenleyebilir.
21
4 HATAY İLİNİN TARİHİ, TÜRKİYE VE BÖLGEDEKİ YERİ, COĞRAFİ VE
İKLİM ÖZELLİKLERİ
4.1.İlin Tarihi
Hatay İlinin Tarihi Gelişimi
Hatay yöresi Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Bölgede yapılan
yüzey araştırmalarına ve kazı çalışmalarına göre yöredeki yerleşmelerin tarihi M.Ö. 100.000
yıllarına yani orta Paleolitik döneme kadar uzanır.
Anadolu’yu Suriye ve Ortadoğu’ya bağlayan yolların kavşak noktasında olduğundan ve
Mezopotamya’dan Akdeniz’e çıkmak için en elverişli limanların burada olmasından dolayı bu
yöre tarihin her döneminde cazip bir yerleşim yeri olarak göçlere hedef olmuştur.
Roma Dönemi’nde Hatay
M.Ö. 64 yılında Antakya, serbest şehir statüsü ile Roma İmparatorluğuna katıldı ve
imparatorluğun Suriye Eyaletinin başkenti oldu. Bundan sonra şehri M.Ö. 47 yılında ziyaret
eden Sezar’ın büyük yapılar kurulmasını sağladığını, Roma Valisi Cassius’un Partların
kuşatmasına burada direndiğini, Antuvan ile Kleopatra’nın bu güzel beldede bir süre misafir
kaldıklarını tarih kitaplarından öğreniyoruz.
Kaynaklara göre, Hıristiyanlık Kudüs dışında ilk defa Antakya’da yayılmış, M.S. 3436 yıllarında St. Paul, St. Barnabas ve St. Pierre Antakya sokaklarında vaaz vermişlerdir.
Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresi’nde sözü edilen Habib Neccar olayının da Hıristiyanlığın
Antakya’ya gelişiyle ilgili olup bu yıllarda Antakya’da meydana geldiğine inanılmaktadır. Hz.
İsa’ya inananlara “Hıristiyan” adı ilk defa burada verilmiştir. M. S. 1. yüzyılda Antakya,
yüzölçümü ve nüfusu bakımından Roma İmparatorluğu’nun üçüncü Roma, İskenderiye ve
Ktepsiphon’dan sonra dünyanın 4. büyük şehriydi. Dünyada ilk defa sokak aydınlatmasının
Antakya’nın ortasından geçen iki tarafı mermer sütunlu muhteşem caddede (Herod caddesi
olarak bilinen bu cadde bugünkü Kurtuluş caddesinin bulunduğu yerde ve aynı yöndeydi)
uygulandığı kaynaklarda belirtilmektedir.
Antakya, o dönemde bölge yolları yönünden de önemliydi. Mezopotamya’da Halep
üzerinden gelen yol Akdeniz; Anadolu’dan güneye giden yollar Suriye, Arabistan ve Mısır’a
buradan geçiyordu. Antakya her gün binlerce kişinin uğradığı ve konakladığı bir ticaret,
sanayi, ikmal ve transit yeri, bir kültür merkeziydi. Bu dönemde Antakya, büyük saraylara,
köşklere, heykellere, suyollarına, hipodroma, hamamlara ve hatta kanalizasyon sistemine
sahiptir.
Depremler, İşgaller ve Antakya’nın Yeni Sahipleri
22
Antakya’da özellikle Seleucos ve Roma dönemlerinin pek huzur ve sükunet içinde
geçtiği söylenemez. Depremler, yangınlar, kıtlık, salgın hastalıklar, ayaklanmalar, şehrin
tarihinde belli başlı dönüm noktalarını teşkil eden olaylardır. Özellikle beş büyük deprem
Antakya, Defne ve Seleukeia Pieria’yı yerlebir etti. Bunlardan 29 Mayıs 526 akşamı meydana
gelen deprem, tarihin en büyük depremlerinden biriydi. Şehirde festival için toplanmış çok
sayıda ziyaretçibulunuyordu. Hemen hemen tüm halk akşam yemeğindeydi. Bu yüzden can
kaybı fazla oldu. 250.000 kişinin öldüğü bu depremde Defne ile Seleukeia Pieria da yerle bir
olmuştur.
Hatay’da İslam Dönemi, Bizans Dönemi, Haçlılar ve Selçuklular Dönemi
Antakya belki de tarihi boyunca depremlerle en çok yıkılmış şehirlerden birisidir. 526
ve 528 depremlerinden sonra yeniden kurulan Antakya 540 yılında İranlıların işgaline uğradı.
611-628 yılları arasında yine İran işgali altında kalan Antakya İranlılar tarafından
boşaltıldıktan sonra yeniden Bizans hâkimiyetine girdi. Bizans kuvvetlerinin 636’da İslâm
orduları karşısında yenilgiye uğradığı Yermük Savaşı’nın ardından Ebû Ubeyde b. Cerrah
idaresindeki İslâm kuvvetleri tarafından kuşatıldı.
Kuşatma uzun sürdü, Hz. Ömer’in tavsiyesi üzerine şehre zarar verilmemek
maksadıyla çatışmaya girilmedi, nihayet halkın bir dinar ve bir cerîb(hububat ölçeği) cizye
ödemesi şartıyla şehir teslim oldu.
Abbasîler döneminde Kilikya’nın merkezi oldu. Me’mûn ve Mu’tasım zamanlarında
bölgeye Türk idareciler gönderildi. Bizans İmparatoru II. Nikephoros Phokas Suriye’ye açtığı
bir sefer sırasında 968’de şehri almayı başardı. Antakya daha sonra bölgede faaliyet gösteren
Selçukluların akınlarına hedef oldu. 1084’te Kutalmışoğlu Süleyman Şah şehri ele geçirdi,
Süleyman Şah şehir halkına iyi davrandı, Mar Cassianus Kilisesi’ni camiye çevirdi; buna
karşılık iki yeni kilise yapılmak üzere bir araziyi Hıristiyan halka tahsis etti. Haçlı orduları 3
Haziran 1098’de Antakya’yı zaptetti. Şehir halkı kılıçtan geçirildi. Kuşatmaya yardımcı olan
Cenovalılar’a burada bir çarşı, otuz kadar ev, bir kilise, bir çeşme verildi. 1268’e kadar buraya
birçok Haçlı sülâlesi hükmetti.
Osmanlılar Döneminde Hatay
Uzun bir süre Haçlı hâkimiyetinde kalan Antakya 1268’de Mısır Memluk Sultanı
Baybars tarafından ele geçirildi. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar, dört asır Osmanlı
hakimiyetinde kalan Antakya, bu süre içinde Haleb vilayetinin, Haleb Merkez Sancağına
bağlı bir kaza merkezi olarak yönetildi.
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) Mısır seferinde Memluk Sultanı
Kansu Gavri ile yaptığı 24 Ağustos 1516 tarihli Merc-i Dabık savaşından sonra, Halep’in
23
işgalini takiben güney doğu Anadolu’da, içlerinde Antakya’nın da bulunduğu ve o zamana
kadar Memlukler elinde olan kentler birer birer Osmanlı hakimiyetine girdiler. Evliya
Çelebi’ye göre, Antakya’nın fethini müteakip, kentin anahtarları Sadrazam Yunus Paşa’ya
teslim edilirken, Diyarbekir Beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa vali tayin edildi. Birinci Dünya
Savaşı sonuna kadar, dört asır Osmanlı hakimiyetinde kalan Antakya, bu süre içinde Halep
vilayetinin, Halep merkez Sancağı’na bağlı bir “kaza merkezi” olarak yönetildi.
XIX.
yüzyılın ikinci yarısı ile XX. Yüz yıla ait umumi salnamelerle Halep Vilayeti
salnamelerindeki kayıtlara göre, imparatorluğun çöküşüne kadar, herhangi bir değişiklik
olmadan bu statüyü muhafaza ettiği anlaşılmaktadır. İstanbul’a uzak oluşu yanında Mısır’ın
fethinden sonra bölgedeki askeri önemini yitirmiş olmasına ilaveten, Ortadoğu’daki büyük
geçiş yolları dışında kalmış olması gibi, zaman içinde değişen koşullar nedeniyle, Osmanlı
Devleti için önemsiz ve bu sebeple ihmal edilmiş küçük bir kasaba olarak asırlarca kendi
halinde yaşamıştır.
Seleucus krallarına başkentlik yapmış, Roma çağındaki ihtişamı dillere destan olmuş,
imparatorluğun üç büyük metropolünden biri olarak imparatorların gözdesi olan ve bir
zamanlar “Doğunun Kraliçesi” lakabıyla anılmış olan Antakya’ya, Kanuni Sultan Süleyman,
İran’a yapmış olduğu birinci sefer (Sefer-i Irakeyn) dönüşünde uğramıştır. 24 Kasım 1536’da
vardığı Halep’de sekiz gün kalarak kentteki cami, kale ve türbe gibi yerleri ziyaret eden
Kanuni Aralık ayının beşinci günü Antakya’ya gelmiş ve burada bir gece kaldıktan sonra
ertesi gün İstanbul’a dönerken, İskenderun üzerinden Adana istikametinde yoluna devam
etmiştir.
İslam Ansiklopedisi’nin Antakya maddesinde kentin özellikle XVI. Yüzyıl olmak
üzere, Osmanlı dönemindeki nüfusu, mahalleleri, umumi yapıları, ekonomik hayatı ve esnafı
hakkında ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Sokullu Mehmet Döneminde de, Antakya’da imar
faaliyetleri
artmış
ve
bu
dönemdeki
yapıların
çoğu
günümüze
kadar
varlığını
sürdürülebilmiştir. Payas’ta bulunan Sokullu Külliyesi bu döneme ait bir yapı olarak,
günümüzde de büyük öneme sahiptir. Payas Kalesi 1567 de hendeği ile birlikte restore
edilmiş bir Osmanlı kalesidir. Son yüzyılda hapishane olarak kullanılmıştır.
Fransız İşgali ve Milli Mücadele Döneminde Hatay
İskenderun Sancağı I. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’nın Ortadoğu’daki nüfuz
bölgesine dahil edilmiş Milli Mücadele sırasında Türkiye ile Fransa arasında 20 Ekim 1921
tarihinde imzalanan Ankara İtilafnamesi ile Türkiye’nin güney sınırları tespit edilirken, bu
bölge Türk toprakları dışında bırakılmıştır. Sancak bölgesi Misakı Milli sınırları içinde
olmasına rağmen Milli Mücadele’nin henüz kesin bir sonuca ulaşmadığı bir sırada, Fransa ile
24
savaşı sona erdiren bir anlaşma yapılırken bölgenin Anavatandan ayrı kalmasını kabul etmek
mecburiyeti hasıl olmuştu.
Yerli halkın ileri gelenlerinden bir grubun Fransız yönetimine karşı mücadele kararı
alması ile sancakta ilk direniş hareketinin çekirdeği kurulmuş oldu. Bu grubun liderliğinde
hareket eden mücahitler, zaman zaman Fransız işgalcileri ile silahlı çatışmaya da girdiler.
Resim 1.Fransızlarla çarpışan Türk yerel kuvvetleri 1920 - Nuri Aydın Konuralp ve arkadaşları
Hatay Devleti Dönemi
Atatürk, 1936 yılı TBMM’nin açış konuşmasında, “...Fransızlar ile aramızda
senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir.” Diyerek sancağın
bulunduğu bölgeye Hatay ismini verdi. Bu davranışı ile Hatay meselesine ciddi olarak el
konduğunu ifade etmiş olan Atatürk, o sırada faaliyette olan Antakya-İskenderun Yurdu
Cemiyeti’nin adını da Hatay Egemenlik Cemiyeti olarak değiştirdi. Bu cemiyetin merkezi
İstanbul’da idi. Atatürk’ün emri ile İçişleri Bakanı Şükrü Kaya Cemiyetin genel başkanı,
Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmen Süer genel sekreter olmuştur. Ayrıca Hatay bölgesi ile
ilişkilerin rahatlıkla kurulabilmesi için Dörtyol şubesi faaliyet merkezi olarak tespit edilmiş,
cemiyetin fahri genel başkanı olarak Tayfur Sökmen de Türkiye ile Hatay arasındaki ilişkileri
düzenlemekle görevlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde 1939 yılında yapılan milletvekili
seçiminde, Hatay Devlet Başkanı Tayfur Sökmen Antalya’dan, Başbakan Abdurrahman
Melek ise Antep’ten milletvekili seçilerek TBMM’ne girdiler. Bu olay Hatay’ın anavatana
katılması hedefinin bir diğer adımını oluşturmakta idi. Zaten Fransa da bu konuya son
zamanlarda ılımlı bakmakta kamuoyunda ise bu çözümün bölgedeki istikrar ve her iki
devletin geleceği için en uygun yol olacağı görüşü ağırlık kazanmakta idi.
25
Hatay’ın Anavatan’a Katılması
Almanya’nın 1938 de Avusturya’yı ilhak etmesi üzerine, değişen dengeler Fransa’nın,
Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek ihtiyacını doğurdu. Antakya’da Türk ve Fransız askeri
heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonunda 3 Temmuz 1938’de imzalanan bir anlaşma ile
Hatay’ın toprak bütünlüğü ve siyasi statüsünün iki devlet tarafından korunması ve bu amaçla
her iki devletin de Hatay’a 2500’er kişilik askeri kuvvet göndermesi kabul edilmiş ve bunun
üzerine 5 Temmuz 1938 günü saat 05:00’te Türk ordusu iki koldan Hatay’a girmişti. Türkiye
ile Fransa arasındaki bu yakınlaşmadan sonra, 24 Ağustos 1938’de Türk ve Fransız
ordularının garantisi altında Hatay’da millet meclis seçimi yapılmıştır. Bu seçimlerde Türkler
40 milletvekilliğinden 31’ini kazanmıştır. İlk toplantısında “Hatay Cumhuriyeti” adını
benimseyen Meclis Cumhurbaşkanlığı’na, Atatürk’ün adayı olan Tayfur Sökmen’i seçmiştir.
Hatay Devleti bir yıl kadar bağımsız kalmıştır. 29 Haziran1939’da son toplantısını yapan
Hatay Millet Meclisi oybirliği ile anavatana katılmaya karar vermiştir. Emniyet Genel
Müdürlüğü ve Hatay Egemenlik Cemiyeti Genel Sekreteri Şükrü Sökmen Süer, Hatay’ın ilk
valisi olmuştur.
4.2 HATAY İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
İlin Jeomorfolojik Özellikleri
Hatay ve çevresi yoğun teknotizmaya maruz kaldığından yeryüzü şekilleri açısından
çeşitlilik gösterir. Bu nedenle ilde başlıca ana yeryüzü şekillerini dağ, plato, graben alanı ve
ovalar oluşturmaktadır. Bunların dışında, birikinti koni ve yelpazeleri ile geçişi sağlayan
yamaçlar gibi yeryüzü şekelleri de mevcuttur. İl sınırları içerisinde en önemli dağlık kütleyi
Amanos Dağları meydana getirir. Bu dağlar doğudan Antakya-Kahramanmaraş Grabeni,
batıdan da Akdeniz ile sınırlanmış olup, kıyıdan itibaren bir duvar şeklinde yükselir. Amanos
dağları kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanış göstermekte olup, güneye doğru gidildikçe
alçalan bir topografik görünüm arz ederek Samandağ’ın batısında bir dik yamaçla denize
ulaşarak son bulur. Doğu ve batı kesiminde yer alan faylarla sınırlanan bu dağlık kütle aynı
zamanda Toros kuşağına dik uzanan yapısıyla da dikkat çekmektedir. Amanos Dağlarının
Erzin-Üçkoz Yaylası-Akbez hattının güneyinde kalan kısmı Hatay sınırları içerisinde yer
almaktadır. Bu dağların il içindeki en yüksek noktasını Hassa’nın batısındaki Mığır
Tepe(2.240 M ) oluşturur. Diğer önemli yükseltiler ise kuzeyden güneye; Üçkaya Tepe (1.976
m), Akkaya Tepe(1.939 m), Susuz Tepe(1.702 m) ve Kabayar Tepe (1.698 m) olarak
sıralanabilir.
26
İldeki diğer önemli bir dağ ise Keldağ (Kılıç Dağı-Cebeli Akra)’dır. AntakyaSamandağ Grabeninin güneyinde yer almakta olup, Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki en son
noktasındadır. Tektonik kökenli olduğu halde antik inal özelliği de gösteren münferit bir
dağdır. En yüksek yeri 1.730 m’dir. Doğusunda Yayladağı depresyonu batısında ise Akdeniz
bulunan dağın, Akdeniz’den itibaren birdenbire yükselerek 1,730 m’ye ulaşan yapısı batı
kesimindeki fayların ve bölgedeki epirojenik hareketlerin eseridir. İldeki en önemli plato alanı
Kuseyr Platosu’dur. Bu plato doğu, batı ve kuzeyden Asi Nehri ve kolları, güneyden de
Kureyşi Deresi ve kolları tarafından parçalanmış, jeomorfolojik bir üniteyi meydana
getirmektedir. Yaklaşık 1.000 km² alan kaplayan platonun doğu-batı genişliği 30 km, kuzeygüney uzunluğu ise 50 km dolayındadır. Özellikle tektono-karstik oluşumlu uvala ve polye
gibi jeomorfolojik birimleri sıkça rastlanmaktadır. Ayrıca, faylanma ve tektonik çarpılmanın
da etkili olduğu plato alanında çok önemli yükselti farklılıkları görülür. Platodaki en yüksek
nokta Ziyaret Dağı (1.235 m)’dır. Hassa-Kırıkhan arasında Karasu vadisinde Kuvaterner yaşlı
alüvyonlar üzerine gelen bazik lav akıntıları ise topografyanın büyük kısmına hakim olan lav
platosunun oluşumuna neden olmuşlardır. Bu lav akıntıları Kırıkhan’dan kuzeye doğru bir
zon boyunca değişik yerlerden yüzeye çıkmış olup, viskozitelerinin düşük olması nedeniyle
27
geniş bir alana yayılmışlardır. Eğime bağlı olarak güney yönlü bir akış gösteren bazaltlar,
Erzin’in batısındakilere oranla daha basık ve yayvan bir görünüm arz ederler. Yaşları ise 0,051,57 milyon yıl aralığında değişmektedir.
İlin en önemli ovası olan Amik Ovası tektonik kökenli bir ovadır. Bu ova, Asi
Nehrinin alt akaçlama havzasında ve Antakya –Kahramanmaraş Grabeni içerisinde yer
almaktadır. Bu alan batıdan Amanos Dağları, doğudan Kurt Dağları, Afrin Çayı Vadisi ve
Suriye Platosu, kuzeyden Karasu vadisi, güneyden de Antakya-Samandağ Grabeni ve Kuseyr
Platosu ile çevrelenmiş bir konumda bulunur.
Asi Nehri ve kolları tarafından drene edilen Amik Ovası ilin en büyük ovasıdır. Bu
ova 101.000 hektar alana sahip olup, en dar yeri 2 km kadardır. Deniz seviyesinden yükseltisi
80-250 m arasında değişmektedir.
Asi Nehri (Arantu-Orontes-Aksios), Afrin Çayı (Oenoparas - Aprie) ve Karasu Çayı
(Labatos)’ nın taşıyıp getirdiği sedimentlerin bu çöküntü alanında biriktirmesi ile şekillenmiş
olan Amik Ovası hidrografik açıdan da zengindir.1975 yılına kadar Amik Gölünün de yer
oldığı ovada şimdi sadece bu gölün bir uzantısı olan Gölbaşı Gölü bulunur.
Hatay’daki önemli jeomorfolojik ünitelerden bir diğerini de Antakya-Kahramanmaraş
Grabeni meydana getir. B graben alanı, Ölüdeniz ve Doğu Anadolu Fayları ile Kıbrıs Yayı’
nın etkisi altında gelişmiş olup, Karasu fayının denetiminde şekillenmiştir.
Yaklaşık 150 km uzunluğunda olan ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu
graben, batıdan Amanos Dağları, doğudan Kurt Dağları, kuzeyden Güneydoğu Toros Dağları
güneyden de Akdeniz ile sınırlanmaktadır. Genişliği 3-30 km arasında değişen morfolojisi ile
ilim merkezi kısmını kapsar.
Doğu ve batısında açılma rejiminin ürünü olan normal fayların etkisi ile sürekli bir
çökme ve çanaklaşma ve söz konusu graben tabanın da yaygın jeolojik birimler genellikle
Pliyosen ve sonrası dönemlere aittir. Kuvaterner yaşlı alüvyonlar ve bazik lav akıntıları
topografyanın büyük kısmına hakim konumdadır. Bununla birlikte alüvyon örtülerle kaplı
101.000 ha (DSİ,1958) alana sahip Amik Ovası yine boyu graben alanı içerisinde bulunur .
Hatay’da yukarıda bahsedilen yeryüzü şekilleri yanında birikinti koni ve yelpazeleri
ile geçişi sağlayan yamaçlar gibi yeryüzü şekilleri bulunur. Birikinti koni ve yelpazeleri
Amanos dağlarından kaynağını alan akarsuların ova tabanı ile birleştikleri alanda eğim
değerlerinin azalmasına paralel olarak getirdikleri yükleri biriktirmeleri neticesinde meydana
gelmişlerdir. Bu şekiller il sınırları içerisinde Amanos Dağlarının yamaçlarında kimi zaman
kuşak oluşturacak halde kimi zaman da münferit şekilde bulunurlar. Yamaçlar ise
jeomorfolojik birimler arasında geçişi sağlamakta olup il genelinde yaygındırlar.
28
Jeolojik Özellikler
Hatay tektonik açıdan Avrasya, Arabistan ve Afrika levhalarının göreceli hareketlerin
yansı tan bir konumda yer almaktadır. Bu levha hareketlerinde bağlı olarak bölgede önemli
fay hatları gelişim göstermiştir. Bu nedenle Hatay tektonik açıdan Doğu Anadolu Fayı, Ölü
Deniz Fayı ve Helen-Kıbrıs yayı içinde yer almaktadır. İlin konumu gereği sahip olduğu bu
özellik, 1.derece deprem bölgesinde yer almasına neden olmuştur. Özellikle bu fay hatlarına
bağlı olarak, tarihsel dönemde önemli can ve mal kayıplarına neden olan depremler
yaşanmıştır.
Aletsel dönemde Antakya ve çevresinde (M.S. 4 yy ) yüzlerce deprem yaşanmıştır. Bu
nedenle meydana gelen depremlerin büyüklüğü ile bölgedeki aktif faylar arasında çok uyumlu
bir paralellik bulunmaktadır. Aletsel dönemde oluşan depremler içerisinde en çok dikkati
çekeni, 22 Ocak 1997 tarihindeki (M=5,5) depremdir.
İklim Özellikleri
İl, Akdeniz havzasında ve genel anlamda deniz etkisinde açık bir konumda olduğu için
Akdeniz ikliminin hakimiyet sahası yer almaktadır. Yıllık sıcaklık ortalamalarının 15,1-20 C
arasında değiştiği Hatay’da aylık sıcaklık ortalamaları bütün istasyonlarda ocak ayında en
düşük değerleri gösterirken ağustos ayında en yüksek seviyeler ulaşır. Sadece Hassa, Kırıkhan
ve Yayladağı istasyonlarında yıl içerisinde en yüksek sıcaklık değerleri temmuz ayında
ölçülmüştür.
Hidrografya
İlin yüzey sularını; akarsular, göller, kaynaklar, şifalı sular ve Akdeniz
oluşturmaktadır. Başta asi Nehri ile Afrin ve Karasu Çayları olmaz üzere ilde irili ufaklı çok
sayıda akarsu vardır. Bir kısmı yaz mevsiminde kurumakla beraber, yağışlı kış döneminde
tekrar akışa geçerek su varlığına katkı sağlarlar.
İlin en önemli akarsuyu, kaynağını Lübnan’daki Bekaa Vadisi’nden alan Asi
Nehri’dir. Nehrin toplam uzunluğu 556 km olup, üç ülkeye yayılmış olup (Türkiye, Suriye,
Lübnan) su toplama alanı ise 20.847 km²’dir. Diğer önemli akarsular ise; Asi Nehri’nin
kolları olan Küçük Karaçay, Büyük Karaçay, Afrin ve Karasu çaylarıdır.
Diğer önemli yüzeysel su kaynağı ise az sayıda ve küçük boyuttaki doğal göllerle birlikte, son
yıllarda sayıları artan baraj ve göletlerdir. Bu su kütlelerinin de bazıları yoğun kullanıma ve
yaz kuraklığına dayanamayarak kururlar. Amik Gölü kurutulduktan sonra ilde büyük doğal
göl kalmamıştır. Yıl boyunca varlığını sürdüren doğal göller; Balık(Gölbaşı),Yenişehir, Kanlı
29
ören, Aygır, Karagöl ve Burnaz göllerinden ibarettir. Ayrıca, Yerseli ve Yayladağı
barajlarının başı çektiği yapay göller de bu kapsamda incelenmesi gereken ünitelerdir.
İlde özellikle Amanos Dağları kaynaklar açısından zengindir. Karstlaşmanın yanında,
kıvrımlı ve kırıklı yapı bu durumu ortaya çıkarmıştır. Öte yandan, ovalardaki yoğun pompaj
neticesinde su tablasının alçalmasına bağlı olarak, bu kaynakların birçoğunda debi azalması
ve yazı döneminde tamamen ortadan kalkma gibi durumlar söz konusu olmaktadır.
Hatay’ın su potansiyeli açısından önem arz eden bir başka grup da, kaplıca ve
içmelerin oluşturduğu mineralli sulardır. İldeki kırık hatları boyunca rastlanan bu sular, çok
değişik sıcaklık ve içeriğe sahiptirler. İçlerinden en çok Erzin içme kaplıcası dikkat çeker.
Kimilerinin bulunduğu kesimlerde farklı mahiyet ve özelliklerde tesisleşme mevcut isen,
kimileri kapta dahi alınmamıştır.
Yüzey suları başlığı altında ele alınacak son bölümü ise ilin batısını boydan boya
kuşatmış olun Akdeniz oluşturmaktadır. Hatay’ın bu denize olan kıyısı, 172 km boyunca
devam etmektedir. Turistik ve ekonomik öneminin yanında, ulaşım faaliyetlerinde
yararlanılan limanlarıyla da önemli bir yere sahip olan Akdeniz, sahil şeridi başta olmak üzere
ilin tamamı için birçok özelliği ile zenginlik ve refah kaynağıdır.
Toprak Özellikleri
Hatay, toprak türleri bakımından da çeşitlilik arz eder. İl sınırları içerisinde en yaygın
olanlar; kırmızı-kahverengi Akdeniz toprakları, kırmızı Akdeniz toprakları, kahverengi orman
toprakları, kolüvyal topraklar ile alüvyon topraklardır. Kırmızı-kahverengi Akdeniz toprakları
ile kırmızı Akdeniz toprakları ortalama 400-1000 mm’ler arasında yağış alan zemininde
kalkerli kayaçların yoğun olduğu maki ve orman alanlarında görülür. Kahverengi orman
topraklar bitki örtüsünün gür, yağış değerlerinin de yüksek olduğu kesimlerde yoğundur.
Kolüvyal topraklar ise ova ve vadi tabanlarında yaygındır.
Orman Varlığı
İklim özelliklerine paralel olarak ilin doğal bitki örtüsü ormanlardan oluşsa da
günümüzde birçok bölgede ormanlar tahrip edilmiş, yerlerini maki türleri almıştır. Bunlar
mersin, defne, keçiboynuzu, zakkum, delice ve katırtırnağı gibi bodur bitki türlerinden oluşur.
Makilerin de tahribata uğradığı alanlarda ise odunsu bitkilerden oluşan garig toplulukları
ortaya çıkarmıştır. Bugün insan tahribatından uzak ve korunan alanlarda kızılçam karaçam,
göknar, meşe ve ardıç gibi türlerden oluşan karışık ormanlar yer alır. Ayrıca Amanos
Dağları’nın Dörtyol’un doğusuna denk gelen kısmında kayın, fındık ve ıhlamur gibi bitki
örtüsüne ait türler görülür.
30
Flora-Fauna ve Hassas Yöreler
Flora
Bitki ve Orman Topluluklarının Özellikleri ve Çeşitleri Hatay ili oldukça zengin bir
flora ve vejetasyona sahiptir. Amanos dağlarında yapılan floristik çalışmalarda 91 familya
419 cins 880 tür ve türaltı takson tanımlanmıştır. Türkiye florasında 850 cins tanımlanmıştır.
Amanosların Türkiye’de bulunan bitki cinslerinin yarısını içerdiği görülmektedir.
Hatay’da doğal olarak yetişen çiçekli bitki sayısı yaklaşık olarak 1500 civarındadır. Bu
türlerden 185 tanesi endemiktir. Bu endemik türlerden bir kısmı da Türkiye’de sadece
Hatay’da doğal olarak yetişirler.
Bilindiği gibi biyoçeşitlilik; bir bölgedeki genlerin türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik
olayların oluşturduğu bir bütündür. Hatay ormanlarında bu özelliklerin birini veya birkaçını
bir arada taşıyan bölmecikler mevcuttur. Biyoçeşitliliği korumanın en iyi yolu hedef türleri
kendi doğal yaşama alanları içerisinde korumaktır. Plan ünitesinde bu alanlar doğayı koruma
alanları olarak ayrılmıştır. Plan ünitesi ormanlık alanlarının büyük kısmının çalı ve otsu
bitkilerle kaplı olması ve doğu Akdeniz bölgesi içerisinde farklı bir konumda bulunması
nedeniyle yöre yapraklı türler açısından çok sayıda endemik türe ev sahipliği yapmaktadır.
Plan ünitesinde tespit edilen yaygın olarak bulunan bazı ağaç, ağaççıklar şunlardır;
Pinus brutia(kızılçam), Platanus oriantelis (çınar), Alnus glutinosa (kızılağaç), Ulmus
grandiflora (Karaağaç), Quercus coccifere (kermes meşesi), Quercus ilex (Pırnal meşesi),
Phileria metia (Akçekesme), Pictacia terebentus (Sakız), Arbutus andrachne (Sandal), Laurus
nobilis (defne), Staphyllea pinnota (Tespih), Myrtus comminus (mersin).
Amanos dağlarının 800 ile 1200 matreleri arasında Ardıç (Juniperus) , meşe (Quercus cerris),
Kayın (Fagus), Gürgen (Carpinus), Karadal (Ostrya), Kızılcık (Cornus) ağaçlarının hâkim
olduğu doğal ormanlar görülmektedir.1200 metrenin üzerinde ise Karaçam (Pinus nigra) gibi
ibreli ağaçlardan oluşan ormanlar yer almaktadır.
Amanos Dağlarının ormanlık alanları dışında ve Keldağ’da tipik Akdeniz bitki
topluluğu olan makiler bulunmaktadır. Bu alanlar bitki çeşitliliği açısından zengin olup
bünyesinde çok sayıda faydalı ve ekonomik bitki türünü barındırmaktadır. Konuyla ilgili
olarak yapılan çalışmalarda tespit edilen bazı bitki türlerini şöyle sıralayabiliriz:
Halk arasında zahter olarak bilinen ve birçok çeşidi bulunan kekik (Thymus) Çanakkale
kekiği, İstanbul kekiği, Kara ot, Güveyi otu veya Merzengüş diye bilinen baharat olarak
kullanılan kekik türleri (Origanum yulgare, Origanum laevigatum) yine zater olarak bilinen ve
31
bazı bölgelerde Girit zateri olarak anılan kekik türü (Satureja thymbra) Kara kekik denilen
Karabaş kekiği ya da Kaya kekiği (Thymbra spicita), Defne(Laurus), Keçiboynuzu
(Ceratonia), Mersin (Myrtus), zindiğen (Quercus), Yabani zeytin (Olea),Sıklamen
(Cyclamen), Orkide (Orchis), Gladiol (Gladiolus). Nemnem otu (Ballota saxatilis), yalancı
ısırgan otu (Ballota nigra), oğul otu (Melissa), Farekulağı, sıçankulağı ya da sıçanotu
(Anagallis arventis), Buhara Meryem, Altınözü (Pallenis spinosa) papatyagillerden
(Phagnalon) kum zambağı (Pancratium maritimum), Erguvan (Cercis), Karağan ya da laden
(Cistus), Çalba (Phlomis amanica) Dağçayı, Adaçayı (Sideritis mantana), yer meşesi
(Teucrium polium), Rubia.
Samandağ’ın güneyinde yer alan Keldağ bitki örtüsü açısından zayıf olmasına karşın
çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Bu dağda dünyanın başka bir yerinde bulunmayan ve
bu dağın adıyla anılan endemik bitki türleri bulunmaktadır. Bu dağın 900-1400 metreleri
arasında Çakşır oto (Ferula) yaygın olarak bulunmaktadır. Zirveye yakın kesimler ise daha
çok Geven (Astrogalus) olarak bilinen otsu bitkilerle kaplıdır. Mustafa Kemal Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesince Musadağı bölgesinde 15 adet endemik bitki tespit edilmiştir.
Hatay ilinde 114 tür kelebek türü bulunmaktadır.
Dağlar
Amanos Dağları, Doğa Derneği tarafından ilan edilmiş Türkiye’nin 305 Önemli Doğa
alanlarından birisidir.
Amanos Dağları Kahramanmaraş Sır baraj gölünden başlayıp Hatay ilinin Samandağ
kıyılarına doğru yaklaşık 175 kilometre boyunca uzanan dağ silsilesidir. Bu dağ silsilesi üç
bölüme ayrılır; en kuzeyde yer alan Çimen dağı, orta kısımda yer alan Bozdağ ve Samandağ
kıyılarına yakın Musa Dağı.
WWF (Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 1999 yılında, Avrupa'nın biyolojik
çeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 ormanını belirleyerek
bunları "Avrupa Ormanları'nın Sıcak Noktaları" olarak tanımlamıştır. Bu "sıcak noktalar"
arasında Türkiye'den de 9 alan yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi de Amanos Dağları’dır.
Amanos Dağları bütünlüğü bozulmamış ormanları, çeşitli yaşam alanları, farklı jeolojik
yapıları, sarp kayalıkları ve mağaraları korunaklı vadileriyle yaban hayatı açısından da
önemlidir.
ÖDA; Karadeniz’e özgü ormanlar ile Akdenize özgü maki toplulukları ve ormanları
yüksek dağ çayırları, derin ve nemli vadilerdeki nehir kıyısı bitki toplulukları ve az miktarda
tarım alanlarından oluşmaktadır. Türkiye’deki bitki endemizm merkezlerinden biri olarak
32
ÖDA kriterlerini sağlayan 174 bitki taksonuna ev sahipliği yapar. Bunlardan 20’si dünya
üzerinde sadece burada yaşamaktadır. 251’i sadece Türkiye’de bulunan 1.580 taksonu
barınmaktadır. Bunlardan 163’ü tehlike altında olan taksonlardır. Özellikle dağların batı
kısmındaki nemli ormanlar, günümüzde esas yayılış alanı Doğu Karadeniz ve Orta Avrupa
olan Doğu Kayını, Doğu Gürgeni, Porsuk, Işılgan, Ihlamur, Şimşir gibi Avrupa-Sibirya
floristik elemanlarının en güney yayılışını temsil eden kalıntı popülasyonlarını içerir. Amanos
Dağları tür çeşitliliği açısından Türkiye’nin en zengin ÖDA’sıdır.
Mağaralar
Sincan Mağarası
Amanos Dağlarında yer alan Sincan (Damlataş) Mağarası Dörtyol’a 21 km, Payas’a
11 km mesafededir. Yol stabilizedir. Yapılan incelemelerde Sincan Damlataş Mağarası’nın
120 milyon yıllık olduğu anlaşılmıştır. Mağara 150 metre derinliğinde ve 400 metre
uzunluğunda olup içinde sarkıt ve dikitler mevcuttur. Tarihi mağara ziyaretçilere açıktır.
Fauna
Hatay Dağ Ceylanı İlimiz Kırıkhan ilçesi İncirli, Sucu ve Kaletepe köylerinin yer aldığı
Suriye sınır bölgesinde doğal olarak yayılış göstermektedir. 2012 yılında 235 adet sayılmıştır.
Akdeniz foku Hatay Samandağ ile Suriye sınırı arasında, kalan sahillerde var olma
mücadelesi vermektedir. Yeni bir yılan türü olan Amanos Yılanı (Rhynchocalamus Barani)
Hatay’da yaşamaktadır.
Dünyaca ünlü "Geyik Böceği", sadece altı antenli olarak Hatay'daki Amanos
Dağları'nda bulunmaktadır. Hassa İlçesi Akbez beldesinden adını almıştır.
Hatay kuş göç yolu üzerindedir. Bölge süzülerek uçan kuşların toplu olarak geçiş
yaptıkları yeryüzündeki önemli yerlerden biridir.
Samandağ kumulları özellikle göç döneminde su kuşları için önemli konaklama alanı
olduğu düşünülmektedir. ÖDA kriterlerini sağlamamakla beraber, kızıl kumkuşu (Calidris
ferruginea), deniz düdükçünü (Phalaropus lobatus), sümsükkuşu (Sula bassana), bölgede
gözlenen türlerdendir.
Yerleşim Alanları ve Nüfus
Hatay ve çevresi, Anadolu’da yerleşmeye ilk açılan alanlardan biridir. Burada ilk insan
faaliyetlerine ait izler M.Ö III. bine kadar uzanır. Tarihin belirli dönemlerindeki yoğun
yerleşme ve nüfus özellikleriyle oldukça dikkat çekmiştir. Ancak Hatay nüfusuna ait sağlıklı
verilere 1940 ve sonrası ulaşmak mümkündür. Buna göre Hatay’ın 1940 yılındaki nüfusu
33
246.138’dir. Günümüzde ise (2011) il nüfusu 1.474.223’tür. Bu durum 70 yıllık süreçte
nüfusun yaklaşık 6 kat büyüdüğünü göstermektedir.
Çizelge 1.Hatay ili nüfusu
İllere göre il/ilçe merkezi, belde/köy nüfusu ve yıllık nüfus artış hızı, (31 Aralık)
İl ve ilçe merkezleri
Toplam
İl
2010
2011
Toplam 73 722 988 74 724 269
31 Hatay
1 480 571
1 474 223
2010
2011
Belde ve köyler
2010
2011
Yıllık nüfus artış
hızı (‰)
2010
2011
56 222 356 57 385 706 17 500 632 17 338 563
15.88
13.49
743 439
21.96
-4.30
732 802
737 132
741 421
Not: Yıllık nüfus artış hızları hesaplanırken 2011 yılı idari bölünüş yapısı dikkate alınmıştır.
Aynı süre zarfında Türkiye nüfusunun yaklaşık 4 kat büyüdüğü göz önüne alınırsa,
Hatay’da Türkiye ortalamasının üzerinde bir nüfus artışının varlığından söz edilebilir.
Günümüz nüfusunun % 49.7’si (732.802 kişi) il ve ilçe merkezlerinde yaşarken geri kalan %
50.3’lük bölümü ise (741.421 kişi) belde ve köylerde yaşamaktadır. Hatay, günümüzde km2
ye düşen 242 kişiyle ülkemizde iller arasında nüfus yoğunluğu yönüyle 4. Sırada yer alır.
Hatay’da 2000 verilerine göre ham doğum oranı binde 24.88 iken, doğurganlık oranı binde
409 olarak gerçekleşmiştir. Geçmiş yıllara göre her iki değer düşmüş olmasına karşın, hala
Türkiye ortalamasının üzerindedir. Yine aynı yıl itibariyle ilde okuma yazma bilenlerin
nüfusa oranı, erkeklerde % 93,6, kadınlarda %78,7 olarak belirlenmiştir. Buna karşın okumayazma bilmeyenlerin oranı ise %13,9 civarındadır. Bu anlamda erkeklerin oranı Türkiye
ortalamasını
yakalarken,
kadınlarda
okuma-yazma
oranı
Türkiye
ortalamasını
yakalayamamıştır. İlde genç nüfusun fazla olması, nüfusun bağımlılık oranını artırmasına yol
açmıştır. Bu bağlamda 2000 yılı verilerine göre Hatay’da bağımlılık oranı 62,2 olarak tespit
edilmiştir. Türkiye genelinde olduğu gibi Hatay’da da çalışma çağında ki nüfusun artış oranını
yüksek olması, işsizlik sorununu doğurmuştur. Hiç şüphe yok ki bu da ekonomik kaynaklı
göçlerin en temel sebebini oluşturmuştur. Bu anlamda ilde özellikle Suudi Arabistan olmak
üzere, Arap ülkelerine yönelik bir işçi göçünün varlığı dikkat çekicidir. Ortadoğu ülkelerini
kuzey Afrika ülkeleri takip ederken, özellikle son yıllarda BDT, Orta Asya Türk
Cumhuriyetleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ön plana çıkmaya başlamıştır. Türkiye
genelinde olduğu gibi, Hatay’da da nüfusun, dolayısıyla yerleşmelerin büyük oranda ovalarda
toplandığı söylenebilir.
34
Yerleşmeler özellikle Dörtyol’dan Belen ve Arsuz’a kadar uzanan kuzey- güney
yönündeki kıyı ovası ile Samandağ’ından Antakya – Serinyol’a uzanan güneybatı kuzeydoğu
yönündeki hatta neredeyse kesintisiz devam ederken, diğer kesimlerde daha çok münferit bir
yapı gösterirler. Bu iki hat yerleşmelerin ve nüfusun en yoğun olduğu yerlerdir. Nitekim
Hatay’da şehir özelliği gösteren merkezlerinde (Antakya, İskenderun, Dörtyol, Kırıkhan ve
Samandağ) bu iki hatta toplandığı rahatlıkla söylenebilir. Bunlardan özellikle Antakya,
İskenderun, Dörtyol ve Kırıkhan iş imkanlarının fazla olması ve diğer şehirsel olanaklardan
dolayı çevrelerinden göç almış ilin belli, başlı şehirleridir. Buna karşın yükseltinin ve eğimin
arttığı (özellikle Amanos Dağları ) kesimlerde yerleşme yoğunluğu düşmektedir. Bu alanlar
sürekli yerleşmelerden çok Zorkun, Çökek, Kocadüz, Üçkoz, Bağrıaçık, Karıncalı, Alan,
Çardak, Atik, Soğukoluk, Fırnız gibi geleneksel ya da rekreasyonel kullanıma yönelik yayla
yerleşmelerinin yoğunluk kazandığı alanlar olarak insan yaşamına girmiştir. Bu genel
çerçevenin dışında kalan tek yerleşime Belen olup, bu durum şehrin Amanos’ların karayolu
ulaşımına uygun şekilde kurulmasıyla açıklanabilir.
Tarım
Hatay’ın 5.559 km2 olan yüzölçümünün %50’si (270.776 ha) gibi yarısına yakın
bölümünü tarım alanları oluşturmaktadır. Özellikle Asi deltası, Dörtyol ve İskenderun
çevresindeki kıyı ovası ile iç kesimdeki Amik Ovası ilin belli başlı tarım alanlarıdır. Gerek bu
alanların verimliliği ve gerekse yörede egemen olan Akdeniz ikliminin etkisiyle Hatay’da
tarımsal ürün yelpazesi geniştir.
Amik Ovası başta olmak üzere Hatay’ın neredeyse genelinde yılda iki ya da üç ürün
alınabilmektedir. Bu bağlamda ilin her kesiminde tahıldan meyve-sebzeye kadar birçok ürün
yetiştirmek mümkündür. Özellikle Pamuk gibi endüstriyel bitkiler Amik Ovası ve çevresinde
Kırıkhan, Antakya ve Reyhanlı’da, meyve ve sebze üretimi ise Dörtyol, İskenderun ve
Samandağ’ında yapılmaktadır. Buna göre 2003 yılı Türkiye narenciye üretiminin %16’sını,
Sakızkabağı üretiminin %12’sini ve Pamuk üretiminin % 11’ini Hatay karşılamıştır. Son
yıllarda Zeytin üretimi de hatırı sayılır derecede artmıştır.
Hayvancılık
Bitkisel üretimin öne çıktığı Hatay’da hayvancılık ikinci planda kalmaktadır. 2004 yılı
itibariyle 84.627 büyükbaş, 136.154 küçükbaş, 1.719.615 kanatlı hayvan ve 39.031 arı kovanı
vardır. Hatay’da en fazla avlanan deniz hayvanı istavrit, Barbun ve Gümüş Balığı’dır.
Özellikle Arsuz ve Samandağ avcılığın yanında kültür balıkçılığının da yoğun yapıldığı
yerlerdir.
35
Sanayi ve Teknoloji
İlde özellikle 1970 yılında faaliyete geçen demir-çelik fabrikasıyla birlikte İskenderun,
Dörtyol-Payas çevresine demir-çeliğe dayalı sanayi faaliyetleri yoğunluk kazanmıştır. Bu
faaliyetlerin Hatay’daki imalat sanayinin temelini oluşturduğu söylenebilir. Diğer taraftan
pamuk ve zeytin gibi tarım ürünlerine bağlı sanayi kolları da gelişme göstermiştir. İldeki
bütün sanayi faaliyetleri, Antakya, İskenderun ve Payas olmak üzere 3 organize sanayi
bölgesi ile Antakya, İskenderun, Dörtyol, Payas, İskenderun 5 Temmuz, Antakya Deri Kösele
olmak üzere 6 küçük sanayi sitesi çatısı altında toplanmıştır.
Ulaşım
Günümüzde Hatay’da en gelişmiş ulaşım sistemi karayolu ulaşımıdır. İlde 365 km si
devlet yolu, 308 km si il yolu, 89 km si otoyol, 2749 km si köy yolu olmak üzere toplam 3511
km karayolu bulunmaktadır. İl genelinde herhangi bir ulaşım güçlüğü söz konusu değildir.
Ulaşım ağındaki bu durum araç sayısında da kendisini göstermektedir. Nitekim 2005 yılı
verilerine göre Hatay’daki karayolu taşıt sayısı 223.533 adettir. Bu değer Türkiye’deki araç
sayısının %3,6’lık bölümünü oluşturduğu gibi bu yönüyle Hatay iller arasında 11 sırada yer
almaktadır. Özellikle Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarının varlığıyla kendini gösteren
sınır ticaretine bağlı olarak, il genelinde taşımacılık faaliyetlerinin geliştiği ve dolayısıyla
çekici ve kamyon türü araçların fazlalığı göze çarpar. Yine Hatay’da sanayi ve ticarete bağlı
olarak gelişme gösteren diğer bir ulaşım sistemi deniz yolu olup, bu noktada İskenderun
Limanı Ortadoğu ülkelerine yönelik ticari sevkiyatlarda aktarım fonksiyonuyla ön plana
çıkmıştır. Bütün bu özellikler göz önüne alındığında limanın hinterlandının sadece Hatay ve
Türkiye ile sınırlı kalmadığı, aynı zamanda Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’nun en önemli
limanlarından biri konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu limanın dışında İsdemir Limanı,
Advansa Sasa Polyester Tesisleri, Asfalt İskelesi, Çekisan Şamandırası, Gübretaş Sarıseki
İskelesi, Orhan Ekinci İskelesi ve Yazıcı İskelesi de bulunmaktadır. İlde havayolu ulaşımı son
yıllarda gelişme göstermiştir. Bu anlamda Hatay’da 2007 yılında hizmete açılan bir havaalanı
olup, buradan İstanbul, Ankara ve Kıbrıs/Lefkoşa’ya düzenli seferler yapılmaktadır. İlk
yılında 1200 uçuşta 140.000 yolcu taşınmıştır. İlde demiryolu ulaşımının gelişme gösterdiği
söylenemez. Bu anlamda sadece Adana- Gaziantep demiryolu hattından ayrılan bir tali hat
İskenderun ilçesine kadar uzanır. Fakat bu hat daha çok yük taşımacılığına dönük olarak
kullanılmaktadır.
Hatay’ın coğrafi konumu ve mevcut ekonomik yapısı ulaşım sektörünün gelişmesinde
etkili olmuştur. Türkiye’nin önemli sınır kapılarından biri olan ve Türkiye’yi Ortadoğu’ya
36
bağlayan Cilvegözü gümrük kapısı, Reyhanlı ilçesinden Suriye’ye ve böylece Orta Doğuya
açılmaktadır. Hatay’dan Suriye’ye giriş çıkışlarda kullanılan Yayladağı sınır kapısı Hatay’ı
Lazkiye’ye bağlamakta, trafik yoğunluğunun olmaması nedeniyle turizm ve ulaşım amaçlı
kullanılmaktadır.
Çizelge 2. İl Merkezinin Önemli Merkezlere ve Diğer İlçelere Uzaklığı
İl ve İlçe Adı
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Gaziantep
Altınözü
Belen
Dörtyol
İlçe Adı
Erzin
Hassa
İskenderun
Kırıkhan
Kumlu
Reyhanlı
Samandağ
Yayladağı
Karayolu (Km)
1.131
682
1.088
192
197
25
47
93
Karayolu (Km)
108
79
60
42
42
54
25
51
BAKIM
BAŞMÜHENDİSLİĞİ
2010 YILI 53. ŞUBE
ŞEFLİĞİ SATIH CİNSLERİ
HARİTASI
ŞUBE SINIRI
İL SINIRI
80-52
8
6
ERZİN
31-12 31-01
17
6
3
31-76
16
817-03
9
DÖRTYOL
2
Dörtyol B.E.
817-02
BÖLGE SINIRI
DEVLET SINIRI
7
825-06
7
OTOYOL
BSK
SATHİ KAPLAMA
STABİLİZE
TOPRAK YOL
2
7
410-01
GEÇİT VERMEZ
YAKACIK 2 8
(Payas)
31-04 2
Demir Çelik Fab.
31-01= 25
31-02=
4
31-04=
2
AKTEPE
31-07= 13
825-07
817-04
31-08= 29
6
31-12=
6
31-13=
5
31-25=
1
İSKENDERUN
YALANKOZ
9
31-07
1
6
KIRIKHAN 1 4
BELEN
9
31-26= 45
31-27=
7
1
31-52=
5
ARSUZ
(ULUÇINAR)
31-54= 11
31-55=
25
31-77
31-28= 22
31-51=
24
15
31-09= 12
31-10=
HASSA
13
7
31-57= 21
17
31-77= 25
4
53 HATAY
420-01= 23
420-02= 51
KARAÇAY
817-03= 26
817-04= 51
420-01
817-06= 18
4
10
HARBİYE
13
Çevlik
31-55
7 3
1
SAMANDAĞ
825-07= 49
825-08= 32
8
1
827-01= 45
5
DEVLET YOLU : 346
BETON ASFALT=
166
SATHİ KAPLAMA=
176
GEÇİT VERMEYEN=
DEVLET YOLU =
4
346
10
7
22
3
Cilvegözü
Hacıpaşa
2 ALTINÖZÜ
7 31-27
825-09
BABATORUN
ŞENKÖY 31-26
31-51
1
31-57
21
825-09= 51
3
3
1 3 13
31-25
Senpiyer
22
4
31-28
18
2
6 31-10
Şark Hamamı
REYHANLI
13
3
10
İL YOLU : 266
Abalaklı
827-01
Bakras Kalesi 4
19
16
4
31-02
6 31-13 31-08
Hamam
5
2
KUMLU
31-09 2
SERİNYOL
Havaalanı
4
11
8
825-08
420-02
817-06
31-76= 19
4
2
9
YEDİTEPE
11
19
5
4
31-54 7 13
Yayladağ
4 1
31-52
KIŞLAK
KARBEYAZ
(Yiğityolu)
5
Kolcular
YAYLADAĞI
İL YOLU =
266
DEVLET YOLU = 346
TOPLAM =
612
Şekil 1. Yol satıh cinsleri haritası
Madencilik
Hatay’ın madencilik açısından potansiyel olduğunu söylemek mümkün olmasa da
mevcut madenlerin dağılımı şöyledir. Dörtyol’da demir ve Alüminyum, İskenderun’da krom
ve demir, Hassa’da bakır, çinko, kurşun ve alüminyum, Kırıkhan’da demir, Altınözü’nde
kükürt, Yayladağı’nda fosfat, Antakya merkezde asbest ve altın yatakları bulunmaktadır.
37
4.3 HATAY İLİNİN DOĞA TURİZMİ DEĞERLERİ (DOĞA TURİZMİ ARZI)
Hatay ili Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) ;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer almıştır.
Hatay ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi
Değerin bilinirliği; Bölgesel seviyede B, Ülke seviyesinde T,
Milletlerarası seviyede: M
1- Milli Park ve benzeri sahalar
Adı
Habibineccardağı Tabiatı
Koruma Alanı
İlçesi
Antakya (Merkez)
Bilinirlik
M
38
Kengerlidüz Tabiatı Koruma
Alanı
Erzin
B
Tekkoz Tabiatı Koruma Alanı
Erzin
B
Hatay ili Tabiatı Koruma Alanlarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-Habibi neccar dağı tabiatı koruma
alanında bulunan kilisenin Dünyanın ilk
mağara kilisesi olması,
- Habibi neccar dağı tabiatı koruma
alanında bulunan St Pierre klisesi1983
yılında Papa 2.Jean Paul tarafından hac
yeri olarak ilan edilmesi,
- Habibi neccar dağı tabiatı koruma
alanında bulunan Klisenin zemininde
mozaik kalıntılarının, duvarlarda ise
freskler bulunması,
-kilise çevresinde günahkârlar hamamı
ve Karon anıtı gibi kültürel değerlerin
bulunması,
-Hatay ilinin dört mevsim ekoturizm
imkanı
- Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Bölge Kurulunun 16.12.2004
gün ve 282 sayılı kararı ile Alanın
tamamı aynı zamanda 1. Derece
Arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi,
-Tekkoz Tabiatı koruma alanının bitki tür
çeşitliliğinin korunması amacıyla ilan
edilmesi,
- Doğukayını, dişbudak, meşe, karaçam,
gürgen, kayacık, göknar, çınar, akçaağaç,
eğrelti, sütleğen, orman asması, erguvan,
üvez, tesbih, sakız, vs.türleri bir arada
barındırması,
-Kengerlidüz tabiatı koruma alanının
Kayın ağacının dünyanın en güney
noktasındaki saf ve karışık meşcereleri
relikt ve izole bir yayılış eşsiz ve nadir
ekosistem farklı bir orman tipine sahip
olması,
-Habibineccardağı tabiatı koruma alanının
% 58.5’i Antakya belediyesine, %12.4’ü
özel mülkiyet, %0.27’si Özel İdare adına
kayıtlı olup, Toplam alanın %71.17’sinin
hazine harici tapu kaydının olması,
-Söz konusu parsellerin bugüne kadar
Kanunun 5 ve 6. Maddelerinde belirtilen
kamulaştırma ve tahsis işlemlerinin
yapılmaması,
-Habibineccar dağı Tabiatı koruma
alanının etrafında çarpık yapılaşma ve
gecekonduların bulunması,
-Alanın yönetim ve gelişme planının
olmaması.
-Tekkoz tabiatı koruma alanının ilçe
merkezine 10 km uzaklıkta olması,
-Yol durumunun stabilize olması,
-Konaklama ve yeme içme tesisinin
olmaması,
-Kengerlidüz tabiatı koruma alanının ilçe
merkezine 20 km mesafede olması, yolun
stabilize olması,
-Konaklama yeme içme tesisinin
olmaması,
-Yerel halkta turizm bilincinin yetersiz
oluşu,
-Kengerlidüz ve tekkoz tabiatı koruma
alanının Turizm açısından ulusal ve
uluslararası düzeyde yeterince tanınıyor
olmaması,
-Karayolu ulaşımının zorluğu,
Fırsatlar
Tehditler
39
-Hatay ilinin dünyanın en eski yerleşim
-Doğal kaynakların ve çevrenin tahrip
yerlerinden biri olması
olma riski,
-Ilıman iklime sahip olması
-Kültürel değerlerin tahribi ve bozulması,
-Hatay ilinin kültürel zenginlik ve kimlik
unsurlarının çeşitliliği bakımından en
sinkretik (bütünleşmiş) bölgeler arasında
olması,
-Doğa Turizmi için artan ilgi,
-Habibineccar dağında her sene 29
Haziran günü dini tören düzenlenmesi,
-Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye
Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay
ilinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu
İnanç ve Gurme Turizm Aksı, -Öneri
Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler
(İskenderun), -Kültür ve İnanç Turizmi
Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde
yer alması,
-Havaalanı bulunması,
Milli Park ve benzeri sahalara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha
geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin
önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre
edilerek bu destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı,
2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi,
3-Kırsal kalkınma maksadıyla, yöre insanının faaliyetlerden daha fazla pay almasına
dayalı uygulamaların geliştirilmesi,
4-Korunan alanların kaynak değerlerinin zarar görmemesi için gerekli altyapı
eksikliklerinin, ekoturizm uygulamasına başlanmadan önce belirlenmesi ve
tamamlanması
5-Ekoturistlerin alana girmeden önce ziyaretçi alanlarında toplanıp, bilgilendirilmeleri
6- Alanda yapılan bilimsel çalışmaların arttırılması için teşvikte bulunmak
7- Alanlarda rehber olmaksızın ziyaretçi kabul edilmemesi
8-Ekolojik koruma alanları ve kültür alanları farklı olarak belirlenmelidir. Hepsinin
değeri ve getirisi ayrı olacaktır.
9-Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden
yararlanılması
10-Alana ait yönetim ve gelişme planlarının yapılması,
2-Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları
Adı
İskenderun-Arsuz Yaban Hayatı
Geliştirme Sahası
İlçesi
Samandağ, İskenderun
Bilinirlik
B
40
Altınözü Yaban Hayatı
Geliştirme Sahası
Antakya, Altınözü
B
Hatay ili Yaban hayatı geliştirme sahalarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
- İskenderun-Arsuz YHGS Alan
içerisinde dik kayalık yamaçlar mevcut
olup görsel açıdan bir zenginlik
Oluşturması,
- Yaban Hayatı Gözlemciliği (Yaban
Keçisi , Karaca gibi fauna türleri)
-Alburnus orontis adlı endemik balığı
barındırması
- deniz seviyesinde aniden yükselen
sarp ve yer yer %100’ e varan dik
yamaçların ve derin kanyonların
bulunması,
-Av turizmi
- Dört mevsim ekoturizm imkanı
-Jeopolitik ortamı sayesinde
ekoturizm, doğa fotoğrafçılığı ve doğa
araştırmacıları içinde önemli bir yere
sahip olması,
Altınözü YHGS avsuyu,Bohşin,
Gökçegöz, Akcurun, Üzümdalı,
köylerinde arkeolojik alanların
bulunması,
-Altınözü YHGS 300 den fazla
vasküler bitki türü tespit edilmiş ve
bunlardan 40 tanesinin endemik, 3
tanesinin de nadir tür olduğu,
-Tespit edilen endemik türlerden 6
tanesi IUCN nin yapmış olduğu tehlike
kategorilerine göre nesli tehlike altında
(EN) olarak sınıflandırılması,
-Endemik bitkiler içerisinde nesli
tehlike altında olan türlere ilave olarak
alanda bir adet nesli kritik olarak
tehlike altında (CR) olan
ballıbabagiller ailesinden Lamium
purpureum var. aznavourii
barındırması,
Altınözü YHGS barındırdığı çok sayıda
memeli, kuş, sürüngen, amfibi ve balık
türüyle biyolojik çeşitlilik açısından
son derece zengin bir alan olması,
-Altınözü YHGS Sahada bulunan balık
türlerinden Anguillidae familyasından
Anguilla anguilla (Tatlı su yılan balığı)
-Alanın yerleşim merkezlerine uzak
olması,
-Ulaşımın güç olması,
-Alanın sarp kayalıklardan oluşması,
-Altınözü YHGSbölgenin tarım arazisi
olarak kullanılması ve çok sayıda yerleşim
biriminin içerisinde barındırması,
-halkın bilinç düzeyinin yeterli olmaması
-tanıtım eksikliği
-Alana turistik amaçlı gelen ziyaretçiler
bulunmaması
-arkeolojik sit alanları henüz turistik
açıdan değerlendirilecek düzeyde gün
ışığına çıkmamıştır
-Orman işletmesinin gençleştirme ve odun
üretme odaklı amenajman planı
uygulamaları
41
nesli kritik olarak tehlike altındaki
(CR) türlerden olması,
Altınözü YHGS Memeli türlerinden
IUCN tehlikeye girebilecek türler (NT)
kategorisinde bulunan Rhinolophus
blasii (Akdeniz Nalburunlu Yarasası)
ve Miniopterus schreibersii (İran
Saçaklı Yarasası), hassas kategorisinde
bulunan Rhinolophus mehelyi (Mehely
Nalburunlu Yarasası) ve Myotis
capaccinii (Uzunayaklı Yarasa) alanda
barınması,
Altınözü YHGS de 60 kuş türü,65
memeli türü, 23 sürüngen ve 5 amfibi
türü,17 balık türü, 44 kelebek türü
yaşaması,
Fırsatlar
-Turizm bölgesi ilan edilen alanda
kalması
-İskenderun arsuz YHGSnın yönetim ve
gelişme planının bulunması,
Altınözü YHGS alan içinde arkeolojik
turizm etkinlikleri gerçekleştirilebilir.
-Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye
Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay
İlinin;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve
Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler
(İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı
Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer
alması,
-Havaalanı bulunması,
Tehditler
-Biyolojik Çeşitliliğin Zarar Görmesi
-Yaban Keçilerinin üreme amaçlı
kullanmış oldukları alanların zarar
görmesi
-Ekoturizm konusunda bilinçsiz
ziyaretçi potansiyeli
-Bölgenin taşıma kapasitesinin aşılması
sonucu, yaban hayatında davranış
bozukluğu, stres, yer değiştirme.
-Doğallığın bozulması, estetik
değerlerin azalması ve görsel kirlilik
-Doğal hayatın zarar görmesi, bitki
örtüsünün bozulması
-Altınözü, orta şiddetli erozyon alanıdır.
Altınözü’nün doğusu şiddetli erozyon
alanlarıdır.
-açık taşocağı ve maden işletmeciliğinin
bulunması görsel açıdan kirlilik
oluşturmaktadır
Su kaynaklarından insan ihtiyacı odaklı
kontrolsüz su alınması
-Enerji üretimine yönelik yatırımlar
Yaban hayatı geliştirme sahalarına dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha
geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin
önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1- Alan kullanıcıları turizm konusunda eğitmek ve ev pansiyonculuğunu geliştirmek.
2- ulusal ve uluslararası tur operatörleri ve seyahat şirketleri ile birlikte çalışarak alana
42
3456789-
yakın diğer turizm ve kültürel değerlerinin de entegre edildiği yeni tur paketleri
oluşturmak ve bu paketlerin tanıtımını gerçekleştirmek
Alanla ilgili broşür, dergi, kitap vb. ile yerel ve ulusal, görsel, medya ve internet
aracılığı ile alanı tanıtmak.
Alanı tanıtacak ve ziyaretçileri yönlendirecek alan kılavuzlarının belirlenerek
eğitilmelerinin sağlanması
Alanı tanıtıcı bilgi panoları ile yön levhalarının yapılarak sahaya aplike edilmesi
Tüm ilgi gruplarının ekosistem, ekoloji, çevre bilinci ve biyolojik çeşitlilik
konularında eğitilmeleri sağlanarak alanın daha iyi korunması sağlanmak
Hedef türün yaşadığı ekosistemin durumu ile hedef türün popülâsyonunun
izlenmesi
Alanda ekolojik köy projesinin gerçekleşmesini sağlamak
Yaban Hayatı Tanıtım Birimi oluşturulmasını sağlamak
3-Sulak alanlar (Gölbaşı)
Adı
İlçesi
Gölbaşı sulak alanı
Bilinirlik
Kırıkhan
B
Gölbaşı Gölü Sulak alanıa ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-78 adet kuş türünü barındırması,
-Kırmızı listede nesli tehlike alında ki
türler listesinde yer alan Alaca
yalıçapkını(Ceryle rudis) barındırması,
-Alanın aynı zamanda doğal sit alanı
olması
-Kuş göç yolu üzerinde bulunması
-Doğal sit alanı olması
-Göl içerisinde iki adet adanın bulunması
-Kuş gözlem imkanı,
-Sportif amaçlı amatör olta balıkçılığı
yapılabilmesi,
-Alanın zenginliklerinin tanınmıyor
olması
-Alanın tanıtımına yönelik
mekanizmalarda eksiklik
-Sulak Alanlarda ziyaretçi merkezi ve kuş
rehabilitasyon merkezinin yoksunluğu
- Doğal ve kültürel bütünleşik değerlerde
farkındalığın zayıflığı
-Alanlarda alan eğitimine hizmet edecek
düzenlemelerin yapılmamış olması
Fırsatlar
Tehditler
-Havaalanına yakın olması,
-Bölgedeki bir çok ekoturizm değeri
-Hatay Dağ ceylanı yaşam alanına
yakınlığı,
-Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye
Turizm Stratejisi’nde(2023) Hatay ilinin;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve
Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler
-Ekosistemde bozulma
-Yılan balığı türünde azalma
-Yaz aylarında tarımsal amaçlı su
kullanımı,
-Aşırı kontrolsüz ve kaçak avcılık(kuş ve
balık),
-Hayvan otlatma, saz kesimi, geçici sulak
alanların tarıma açılması,
-Evsel katı ve sıvı atıklar,
43
(İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı
Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer
alması,
Sulak alanlara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü
yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa
turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre edilerek bu
destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı,
2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi,
3-Tanınırlık ve bilinirlik yönünden çalışmaların yapılması,
4- Kırsal kalkınma maksadıyla, yöre insanının faaliyetlerden daha fazla pay almasına dayalı
uygulamaların geliştirilmesi,
5-Korunan alanların kaynak değerlerinin zarar görmemesi için gerekli altyapı eksikliklerinin,
ekoturizm uygulamasına başlanmadan önce belirlenmesi ve tamamlanması
6-Ekoturistlerin alana girmeden önce ziyaretçi alanlarında toplanıp, bilgilendirilmeleri
7- Alanda yapılan bilimsel çalışmaların arttırılması için teşvikte bulunmak
8- Alanlarda rehber olmaksızın ziyaretçi kabul edilmemesi
9-Ekolojik koruma alanları ve kültür alanları farklı olarak belirlenmelidir. Hepsinin
değeri ve getirisi ayrı olacaktır.
10-Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması
11- Alanların taşıma kapasiteleri belirlenmeli ve bu kapasiteye uygun olarak turist sayısı
belirlenmeli ve fazlası kabul edilmemeli
12- Çevresel, ekonomik, sosyal ve kültürel tüm etkilerin incelenmesi
4-Dağlar ve mağaralar
Adı
İlçesi
Bilinirlik
Amanos Dağları
Erzin, Dörtyol
T
Sincan Mağarası
Dörtyol
M
Hatay ili Amanos Dağlarına ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
-Doğa Derneği tarafından ilan edilmiş
Türkiye’nin
305
Önemli
Doğa
alanlarından (ÖDA) biri olması,
-Avrupa'nın
biyolojik
çeşitlilik
Zayıf Yönler
-Tanıtıma yönelik mekanizmalarda
eksiklik
-Milli park olarak ilan edilemeyişi,
-Sivil toplum kuruluşlarının etkin ve
44
bakımından en değerli ve acil olarak
korunması gereken 100 ormanından biri
olması,
-Tür çeşitliliği açısından Türkiye’nin en
zengin ÖDA’sı olması.
-251’i sadece Türkiye’de bulunan 1.580
taksonu barındırması,
-163’ü tehlike altında olan taksonlardan
olması,
-Özellikle dağların batı kısmındaki nemli
ormanlar, günümüzde esas yayılış alanı
Doğu Karadeniz ve Orta Avrupa olan
Doğu Kayını, Doğu Gürgeni, Porsuk,
Işılgan, Ihlamur, Şimşir gibi AvrupaSibirya floristik elemanlarının en güney
yayılışını
temsil
eden
kalıntı
popülasyonlarını içermesi,
-Karadeniz’e özgü ormanlar ile Akdenize
özgü maki toplulukları ve ormanları
yüksek dağ çayırları, derin ve nemli
vadilerdeki
nehir
kıyısı
bitki
topluluklarını barındırması,
-Dünyanın en güneyindeki saf kayın
ormanlarını barındırması,
-Dört mevsim ekoturizm imkanı
sunması,
-Sincan Damlataş Mağarası’nın 120
milyon yıllık olması,
-Mağaranın 150 metre derinliğinde ve
400 metre uzunluğunda olup içinde
sarkıt ve dikitlerin bulunması,
Fırsatlar
-Bölgedeki bir çok ekoturizm değeri
-Sincan mağarasının bulunduğu alanın
tabiat parkı olarak teklifinin yapılmış
olması,
-Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye
Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay
ilinin;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve
Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler
(İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı
Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer
alması,
-Havaalanı bulunması,
güçlü olmayışı,
-Sincan mağarasının korunması için
yasal statüsünün olmaması,
Tehditler
Biyolojik Çeşitliliğin Zarar Görmesi
-Ekoturizm konusunda bilinçsiz ziyaretçi
potansiyeli
-Doğallığın bozulması, estetik değerlerin
azalması ve görsel kirlilik
-Doğal hayatın zarar görmesi, bitki
örtüsünün bozulması
-Yaylacılık faaliyetleri nedeniyle ormanlık
alanlarda açma yapılması,
-Sarkıt dikitlerin ziyaretçiler tarafından
tahrip edilmesi,
45
Amanos Dağlarına dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi,
güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa
turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre edilerek bu
destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı,
2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi,
3-Tanınırlık ve bilinirlik yönünden çalışmaların yapılması,
5-Seçkin Özellikli Diğer Sahalar (Samandağ ilçesi)
Adı
İlçesi
Bilinirlik
Samandağ kumsalı (Deniz
Kaplumbağası yuvalama alanı)
Samandağ
T
Akdeniz foku yaşam alanı
Samandağ
B
Titus Tüneli- Beşikli Mağara
Samandağ
M
Vakıflı köyü
Samandağ
M
Samandağ ilçesine ait SWOT Analizi
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
-Samandağ
deniz
kaplumbağası
yuvalama alanı,
-Akdeniz foku yaşam alanı,
-İskenderun-Arsuz
Yaban
Hayatı
Geliştirme Sahası,
-Farklı çağlarda yapılmış tarihi eserler,
-Yöreye özgü endemik flora,
-Geleneksel el sanatları,
-Kuş göç yolu üzerinde olması,
-Türkiye’de tek ermeni köyü; Vakıflı,
-Sit ve anıt alanlarının bulunması,
-Günübirlikçi ve hafta sonu turistik
talebinin yoğunluğu,
-Eriklikuyu, Vakıflı festivali,
-Çok çeşitli kültürlere sahip olması,
-Şimşir ağaçlarının oluşturduğu Gen
Koruma Ormanı,
-Coğrafi güzelliği (deniz, ormanlık
-Tanıtıma yönelik mekanizmalarda
eksiklik
-Konaklama tesislerinin sayı ve hizmet
çeşitliliğinin yetersizliği,
-Turizm potansiyeli olan alanların bir
kısmının henüz farkına varılmaması ve
temel
altyapı
hizmetlerinin
götürülmemiş olması,
-Yerel halkta turizm bilincinin yetersiz
oluşu,
-Tarihi ve doğal güzelliklerin yeterince
tanıtılıyor olmaması,
-Yatırımcı ve girişimcilerin yeterince
teşvik edilmemesi,
-Turizm açısından ulusal ve uluslararası
düzeyde yeterince tanınıyor olmaması,
-Karayolu ulaşımının zorluğu,
-Liman kapasitesinin yetersizliği,
46
alanlar, nehirler)
-Organik tarım yapılması,
-Doğaya ve çevreye duyarlı Sivil toplum
kuruluşlarının sayısı,
-Samandağ İpekçiliği,
-Cilvegözü ve Yayladağı Sınır kapılarına
yakınlığı,
-Av turizmi potansiyeli,
-Sualtı mağaraları ve batıklar,
-Alanın sezon boyunca turizme elverişli
olması,
-Yöre halkının olumlu tutumu,
-Tur operatörlerinin ve acentelerin
doğal kaynaklar konusundaki bilgi ve
deneyim eksikliği,
-Özellikle yabancı turistlerle ilgili yöre
halkının
yabancı
dil
bilgisinin
yetersizliği
Fırsatlar
Tehditler
-İlan edilmiş Turizm bölgesi,
-Doğa Turizmi için artan ilgi,
-Turizm’e Türkiye’de verilen önemin
artması,
-Koruma altına alınan doğal ve tarihi
değerler yöre turizmi için bir fırsattır,
-Kırsal yoksullukla uğraşan yerel halka
odun hammaddesi üretimi dışında yeni iş
ve gelir olanaklarının ekoturizm ile
oluşturulabilmesi,
-Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye
Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay
ilinin;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve
Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler
(İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı
Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer
alması,
-Havaalanı olması,
-Suriye Devletinden ve Asi nehrinden
kaynaklanan deniz kirliliği,
-Terörist faaliyetler,
- Doğal kaynakların ve çevrenin tahrip
olma riski,
- Ekoturizm etkinliklerinin tekdüzeleşmesi
ve her yerde benzer ve sıradan
etkinliklerin
uygulanmasının
getirebileceği sıkıntılar.
-Plansız artan ve büyüyen ekoturların bir
sonucu olarak endemik türlere yönelik
yasadışı ticaretin ve kaçakçılığın artması,
Samandağ İlçesinde doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü
yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa
turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar;
1-Samandağ ilçesinde belediye, köy muhtarları, ekoturizm girişimcileri, sivil toplum
47
kuruluşlarının katılımıyla ekoturizm birliğinin kurulması, bu birlik aracılığıyla;
Ekoturizm ürünleri/paketlerinin pazarlanması,
2-Vakıflı köyünde gelen misafirlerin alandaki yaşam ile ilgili bilgi alabilecekleri,
ürünleri görebilecekleri (bal, reçel, defne sabunu, defne yağı, el sanatları gibi) isterlerse
satın alabilecekleri Kültür Sokağı oluşturulmalıdır.
3-Yürüyüş ve doğa gruplarına eşlik edecek alan kılavuzları eğitilmeli ve
yetkilendirilmelidir.
4-Özellikle doğal ve kültürel çekiciliklerin bulunduğu köylerde yaşayan yöre insanı
için alternatif gelir getirici olanaklar ortaya konmalıdır.
5-Müze müdürlüğünce tüm kayıtlı arkeolojik anıtlar ve alanlar için temel işaret
levhaları hazırlanarak yerleştirilmelidir.
6-Konaklama birimlerinde hizmet ve altyapı kalitesi geliştirilerek belli bir standarda
getirilmesi gerekmektedir
7-Fauna ve flora çalışmalarından yararlanılarak çıkarılacak olan fotoğraflı tanı
kitaplarının broşür, poster hazırlanması
8-Geleneksel el sanatlarının yaşatılması,
9-Yöresel mimari korunmalı ve devamlılığı sağlanmalıdır.
10-Turizmi çeşitlendirecek, yerel ekonomiyi destekleyecek ve yerel geleneklerle
adetleri devamlı kılacak kültürel ve doğal rekreasyon fırsatları geliştirilmelidir.
11-Ziyaretçilere sunulan mal ve özellikle konaklama gibi hizmetler mümkün
olduğunca yerel ve organik ürünler kullanılarak yöre halkı tarafından sağlanmalıdır.
12-Samandağ belediyesince kanalizasyon altyapı sistemi tamamlanmalı arıtma tesisi
öncelikli olarak yapılmalıdır.
13-Samandağ kumsallarının Asi Nehrinden kaynaklanan kirliliği ortadan kaldırmak
için tedbirlerin alınması,
HATAY İLİ ve İLÇELERİNİN ÖNE ÇIKAN DOĞA TURİZMİ DEĞERLERİ MATRİSİ
48
Yayladağı İlçesi
Altınözü İlçesi
Reyhanlı İlçesi
Kumlu İlçesi
Kırıkhan İlçesi
Hassa İlçesi
Belen İlçesi
İskenderun İlçesi
Dörtyol İlçesi
Erzin İlçesi
Merkez İlçesi
Değerler toplamı
Samandağ İlçesi
Aktivite/değer
28
2
3
1
0
7
5
8
26
25
19
8
Rafting (R)
X
Canyoning/kanyon
yürüyüşü (C)
X
Mağaracılık (M)
X
X
Dağ bisikletçiliği (DB)
X
Denizel değerler (DS)
X
Dağ-yayla gezisi imkanı
( DG)
X
X
X
Peyzaj
güzelliği/fotosafari (PF)
X
X
Yaylada
konaklama/kamping
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Düzenlenmiş doğa gezisi
rotası(DGR)
X
X
X
X
X
Tabiata uyumlu kırsal
miras gezisi(KMG)
X
Pansiyonculuk(P)
X
X
Aktif yaylacılık(AY)
X
X
X
Kelebek
gözlemciliği
imkanı(KeG)
X
X
X
Kuş
gözlemciliği
imkanı(KuG)
X
X
X
Sportif olta balıkçılığı
imkanı(SOB)
X
X
X
X
X
(YK)
Milli
park
sahalar(MP)
X
X
X
X
X
X
vb
Estetik şelale bulunan
yerler(EŞ)
X
X
X
X
X
X
49
Estetik göl/baraj
yerler(EGB)
olan
Botanik gezilerine uygun
saha(BOG)
Tescilli
(AvS)
avlak
X
X
X
sahası
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Yaban hayatı geliştirme
sahası(YHGS)
X
Garantili yaban hayatı
gözlemi(GYHG)
X
İzole
ekosistemler(İE)
X
X
X
X
ilginç
Sualtı Yaşamı Gözleme
İmkanı (SAG)
X
X
X
Bakir Küçük
(BKK)
X
X
X
Koylar
Orman altı florası tanıma
gezi imkanı(Mantar ve
benzeri dahil) (FGİ)
Endemik
Bitkilerin
Gözlemi (EBG)
Köy
Pazarları(Orman
meyvelerinden
reçel
marmelat,
kurutulmuş
meyve
satılması
kaydıyla) (KP)
X
X
X
Bakir doğa parçaları
keşif gezisi(Bakir vadi
ve bakir orman gibi gizli
kalan değerleri keşfetme
gezileri) (BDPKG)
Gastronomi gezisi (Gezi
günü belirlenir. Gezi
günü
ziyaretçilerle
yöresel
yemekler
yapılarak yedirilir) (GG)
Dokusu
bozulmamış
kırsal
miras
gezisi
(köyler) (KMG)
X
X
X
X
X
X
50
Yayla gezisi imkanı (Ya)
X
X
Yaya gezi imkanı (Y)
X
X
Tarihi eserler, sit alanı
(Ts)
X
Şelale görme imkanı (Ş)
Peyzaj değeri yüksek
yerler, fotoğrafik yerler
(P)
X
X
X
X
X
X
Mağara gezisi (Mğ)
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Motorlu gezi imkanı (M)
X
Kanyon görme imkanı
(Cn)
Botanik gezisi imkanı
(Bt)
X
Bakir orman gezisi (Bo)
Atla geziye uygun (At)
X
Hatay’ın doğa turizmi değerleri öne çıkan ilçeleri
1- Samandağ .................................................................................................. :28X
2- İskenderun ................................................................................................. :26X
3- Dörtyol ...................................................................................................... :25X
Habibineccar Tabiatı Koruma alanının Turizm Talebi Değerleri tablosu
Halihazırda ki ziyaretçi Sahayı gezmek maksatlı gelen ve konaklayan: 3000 kişi (tahmini)
sayısı
Ziyaretçi (konaklamayanlar) : 30.000 kişi
Para harcama
Ziyaretçi Profili
Gelişlerinin İlk 5 Sebebi
Konaklama, yeme-içme, yanında yöresel el sanatı ve yöresel
kurutulmuş veya konserve ürünler alınarak para ödeme şekilleriyle
Kişi başına ortalama en az 10 TL harcama yapılmaktadır
Bireysel gezginler : % 30
Eşler: %5 Aileler : %5
Tur grupları (tanıdık ve benzer talepteki kişilerin bir araya gelmesi
şeklinde) : %50
Diğerleri : %10
1- İnanç turizmi,
51
2345-
Tarihsel/Arkeolojik alan turizmi
Festival Turizmi,
Doğa Gezileri,
Fotosafari,
Kıyaslanabileceği saha
Ulaşılabilirlik Analizi
Sahanın Uluslararası
havaalanına yakınlığı
Alana Ulaşım
Hatay havaalanı yakın; 0,5 saat
Özel taşıt
(X )
Toplu taşıma
(X )
Diğerleri
( )
(Bisiklet, motosiklet, yürüyüş,
atlı vb.)
Ziyaretçinin Genel ulaşım
kanaati:
Ulaşım için problemler:
Altyapı Analizi
Taşımacılık ağı
Yerel ağ(toprak, asfalt)
Anayollara bağlantı
Yerel genel taşımacılık
Programlar
Ücretler
Ring patikaları
İşaret levhaları
Genel yer işaret
levhaları
Bilgi panoları
Araçlar için park
kapasitesi
Bilgi alma ve tercüme
kolaylıkları
Restoran sayısı
Yetersiz
Yeterli
X
İyi
Açıklama
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Yeme içme konaklama analizi
Restoranların durumu
Yemek Standartları
Barınma imkanları
Kategori
Sayısı
Açıklama
Turistik
Yerel
Yüksek standartlı yemek sunanlar :
Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: X
Kötü standartta yemek sunanlar :
Kategori
Kuruluş Sayısı
Yatak Sayısı
(iyi-kötü-orta)
Oteller
iyi
Hosteller (Misafirhaneler)
Yatak&kahvaltı oteli
iyi
52
Rota üstü kulübeler
Bungalov tarzı
Kamp alanı
Diğerleri: Pansiyon
Sahanın kendine has seçkin ve diğer önemli özellikleri
Sunduğu değerlerden
Alan turist ziyaret
döngüsüne girecek
şekilde turistlerin
ilgisini çekecek diğer
alanlara yakın mı?
Alandaki yabanıl
varlıklar
Var-Yok
VAR
Tek-eşsiz olanlar
var mı?
Biraz farklı ama
değerli olanlar
Diğer ilgi çeken
yerlere benzer
olanlar
Evet
Hangi Sahalar
Antakya kalesi
Arkeoloji Müzesi,
Habibineccar camii
Bayrak türler
Diğer ilginç yaban
hayatı (fauna)
1.Çizgili Anadolu
sırtlanı
1.
Neler?
KİLİSE
Sunduğu özellikleri
2.
2.
Kelebekler
….. tür
Endemik bitkiler,
……. tür
Tatmin edici yaban hayatı izleme imkanı (Varsa)
Tatmin edici yaban
hayatı izleme imkanı
Garanti edilen türler var
mı?
Genellikle rastlanma
ihtimali
Şans veya mevsime
bağlı olanlar
Alanda bulunan tesisler
Sahadaki tesisler
Rekreasyonel tesisler
Spor tesisleri
Diğerleri
Kuşlar
Memeliler
Açıklama
hayır
Çizgili Anadolu
sırtlanı
Göç dönemi Yırtıcı
kuşlar
Yetersiz
X
X
Yeterli
İyi
Durum Açıklaması
Taşıma Kapasitesi Analizi
53
Sosyal ve ekonomik taşıma kapasitesi Değerlendirme Şekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel
Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor 5- Hiç Sağlanamıyor
Göstergeler
Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eşit pay alırlar
Tüm ilgi grupları turizm gelişimine oranlı bir miktar para
yatırımı yapabilir
Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır
Turizm gelişimiyle ilgili paydaşların ihtiyaç, istek ve önerileri
ele alınıyor
Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor
İlgi gruplarının birbiriyle olan ilişkileri iyi
Beraber çalışmanın önemi biliniyor
İyi bir işbirliği içindeler
Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor
Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi
Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi
Diğer sektörler de turizm gelişimine fayda sağlıyor
Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor
Geleneksel faaliyetler ve üretim türleri turizm gelişiminden
sonra gelişme gösterdi
Turizm gelişimi istihdamı artırma beklentilerini karşılıyor
Yerel halk, özellikle gençler için yeni iş imkanı ortaya çıktı
Kendi turizm işini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor
Turizm işi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor
Planlı turizm uygulaması yapılıyor
Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar
görmemiştir.
Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır
Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir
Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor
Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor
Turizm gelişimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor
Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor
Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı oluyor
Turizm hayat kalitesini artırıyor
1
2
3
x
4
5
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
Ekolojik taşıma kapasitesi analizi
Etki
Faaliyet
Kamping&piknik
Ahşap Hediyelik
eşyaların satılması,
Dağcılık,trekking
Su sporları
Rafting
Olta balıkçılığı
Normal spor
Genel
etkiler
Müspet
/menfi
Korunan alan
üzerindeki etki
Kabul
edilebilir
Kabul
edilemez
Kabul edilebilir
ancak;
x
x
54
etkinlikleri
Yeme içme
Doğa yürüyüşü
Mağaracılık
Kanyoning
Yaban hayatı
gözlemi
Bilimsel geziler
x
x
x
1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlış, 5- Hiç yok,
Ekolojik taşıma kapasitesinin etkileri;
Ekolojik göstergeler
Bitkiler turizm artışından etkilenmemektedir
Yürüyüş yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar
veriyor
Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana
gelmektedir
Korunan alanın suları gözle görünür şekilde kirlenmektedir
Turizm gelişimi sebebi ile balık miktarı azalmıştır
Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak kullanılabilir
Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür
Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıştır
1
2
3
4
5
x
x
x
x
x
x
Fiziki/idari Taşıma Kapasitesi İncelemesi ve Değerlendirmesi;
(1-Akıcı, Yeterli 2- İyi, 3- Fena Değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü)
Fiziki/idari taşıma kapasitesi
Altyapı
Park girişi
Park yeri imkanları
Bilgi imkanları
Yiyecek içecek temini
Ticaret
Kolaylık tesisleri
Patika ağı
Yaban hayatı izleme noktaları
Yer
Kapasite 1
Korunan alana giriş yolları
Korunan alandaki yol ağı
Korunan alan içindeki toplu
taşıma araçları
Park etme
akış
Yer sayısı
Biletleme
yönlendirme
İşaret levhaları
Yetkililer
Ziyaretçi merkezi
Ofisler
Basılı ve görsel materyal
Tedarik
Seçenekler
Tuvaletler
Atıkların toplanması
Yeterlilik durumu
Sayısı ve uygunluğu
2
3
x
x
x
4
5
x
x
x
x
x
x
55
seçenekler
Paket doğa turları
Bisiklet kiralama
Araç kiralama
At-katır kiralama
Yeterli sayıda
Donanımlı
Aktiviteler
Çalışanlar
Psikolojik Taşıma Kapasitesi: ( Göstergeler; turistlerle kavga olayları var mı? Sürekli mi?
Turistler hakkında genel kanı-Olumlu/olumsuz vb. göstergeler)
5.HATAY İLİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ STRATEJİLERİ
5.1.Gelişme Stratejileri
Strateji 1. “Doğa turizmi yatırım projelerine uygulanmak için teşviklerin
sağlanması ile Hatay’da turizm sektöründe yatırımların arttırılması”
Strateji 2. “Sürdürülebilir doğa turizmi ürünlerinin, turistik kalkınma sürecinde
zarar görmek yerine, faydalı olan yerel çevre, toplum ve yöre kültürüyle uyum
içinde işlenmesi”
Strateji 3. “Yüksek potansiyele sahip ilçelerde yerel kalkınmada turizmin güçlü
bir araç olarak öne çıkarılması”
Strateji 4.
“Ürün çeşitliliğini artırma yoluyla, gelirlerin artırılmasının sağlanması”
5.2. Pazarlama Stratejisi
Strateji 1. “Milletler arası, ülke geneli, bölgesel ve yerel ölçekte markalaşmanın
hedeflenmesi, ülke çapında tanıtım ve pazarlamaya ek olarak varış noktaları
bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine başlanması”
Strateji 2. “Toplumun farklı kesimlerine uygun fiyatta, kaliteli turistik ürün
alternatiflerinin sunulması, faydalandırmada yüksek ekonomik güç sahibi olmanın
gerekmemesi ”
5.3. Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi
Strateji 1. “Koruma ilkelerinin yaygınlaştırılması, bunun yanında, müşteri
beklentilerine de dayalı sürdürülebilir ziyaretçi yönetiminin sağlanması”
5.4. İzleme ve Değerlendirme Stratejisi (Turizmin etkilerinin ve
sürdürülebilirliğin izlenmesi)
Strateji 1. “Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden
yararlanılması”
56
57
5.1 .KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların doğa turizmi (ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek
Eylem no
Öncelik
Eylem
1
1
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
1
Süresi
Başlangıç
tarihi
Ekoturizm eğitimi
Yerel halkının eko-turizm hakkında eğitimi,
Ekoturizme sunulabilecek ürünlerin
geliştirilmesi ürünleri geliştirilmesi
konusunda eğitilmesi.
İl Kültür ve
Turizm Müd
(İKTM)., Orman ve
Su İşleri Müd
(OSİ).,
Bu konuda plan süresince 20 kurs açılarak
300 kişinin eğitilmesi sağlanacak.
2
İşbirliği
ortakları
Hizmet ve ürün kalitesinin
geliştirilmesi
Belediyeler
(B),
Muhtarlıklar
(M)
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
Göstergeler
2
0
2
3
2013
Ekoturizm
Dernekleri
Eko-turizm hizmetlerinin kademeli olarak
geliştirilmesi için bir yerel nitelikler
standardı oluşturulması, Geleneksel köy
evlerinin pansiyona dönüştürülmesi
projelerinin yapılması, Geleneksel düğün
kompozisyonunun canlandırılması
/yaygınlaştırılması,
Kaymakamlıklar
(Ky),İKTM, OSİ,
Belediyeler (B)
B, M
2013
2013
Özel girişimciler
(ÖG),
3
1
Doğa koruma eğiticileri
yetiştirmek
Doğa eğitimi için görev alacak eğitimcilerin
eğitilmesi,
OSİ,. Üniversiteler
(Ün) , İl Milli
Eğitim Müd
(MEM).,Sivil
Toplum
Kuruluşları(STK)
Doğa Koruma
Milli Parklar
Genel
Müdürlüğü
(DKMPGM)
4
1
Yöre halkının doğa eğitimi
Doğayı anlatmak için yöre halkın eğitilmesi,
ayrıca çocukların eğitimi,
Ky, OSi, Ün.,MEM,
STK
M, B,
5
2
Gönüllülük sisteminin
Doğa gönüllülerinin seçimi
Ky, B, OSİ,
2013
58
oluşturulması
Ün.,MEM, STK
6
2
Deneyim paylaşımı
Deneyim paylaşım programları
oluşturulacaktır, kıyaslama bölgeleri ile ve
ülke düzeyinde deneyim paylaşımı için
karşılıklı gezi düzenlenecektir.
Yöre halkı, Ky,
İKTM, ÖG,
2014
7
2
Rehber eğitimi
Hatay genelindeki alanlara yönelik tamamı
yöre halkından olmak üzere plan
döneminde rehber yetiştirilmesi
OSİ, ÜN, B, Ky,
MEM, İKTM
2014
8
2
Haritaların oluşturulması
Ekoturistler için rotaların yer aldığı
haritaların oluşturulması ve basımı
İKTM, OSİ, Ky,Ün
2013
9
2
Üniversitelerle işbirliği
Her türlü faaliyetin planlanma, geliştirme
ve uygulama safhalarında Hatay’daki
üniversitelerden bilimsel destek alınması
için işbirliği yapılacaktır,
OSİ, İKTM,Ün
10
Yerel profesyonel av klavuzu
eğitimi
Av turizmine profesyonel yaklaşım
sağlanacaktır.
OSİ,Ün ,
2013
11
Yabancı dil eğitimi
Yabancı ziyaretçilerle iletişim sağlanacaktır.
OSİ,Ün.
2013
Dernekler
2013
5.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek,
Eylem no
Öncelik
Eylem
12
1
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Atık yönetimi
Katı atıkların yönetimi konusunda,
vahşi depolama yapılması
Muhtarlıklar(M)
belediyeler,(B) İl
Dernekler( D)
Çevre ve
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
Göstergeler
2
0
2
3
2014
59
engellenecektir.
özel idaresi (İÖİ)
Şehircilik md
(ÇŞM)
13
1
Hizmet üniteleri
geliştirme
Favori seçilen ilçelerde alan içinde
kalan, atıl binaların onarımı ve
turizmde kullanımı, sağlanacaktır.
Ky, OSİ,
ÖG,İKTM,B,
D;
2014
14
1
Turizm Bilgilendirme
Merkezleri kurulması
Favori ilçelerde bilgilendirme
merkezleri kurulacaktır, Bu merkezlerin
atıl okul binaları veya köy evlerinin
kiralanması veya restorasyonu ile
oluşturulması.
Ky, OSİ, İKTM,B,
Dernekler
2014
15
1
Patika düzenlemeleri
(trekking yol ağı
oluşturma ve düzenleme)
Trekking güzergahı olarak tespiti
edilen tüm sahalarda patika
düzenlemeleri ve her türlü tanıtıcı,
bilgilendirici elemanların yapımı ve
yerine konması
Ky, OSİ, İKTM,B,
Dernekler
2014
16
2
Dağ bisikleti parkurları
Favori ilçelerde Dağ bisikleti patikası
ağı için altyapı, araştırma ve
organizasyonun tamamlanması,
OSİ; İKTM, Ky, B,
Dernekler
2014
17
Kırsal kesimlerdeki yol
kalitesinin arttırılması
Köy ulaşım yollarının ve orman yangın
yollarının iyileştirilmesiyle ziyaretçilere
kaliteli ulaşım imkanı sağlanacaktır.
B, OSİ, Ky,
2014
18
Yeni Tabiat parkı tesis
edilmesi
Gölbaşı sulak alanının tabiat parkı
olarak teklifinin yapılması.
OSİ, ÇŞM,
2013
19
Atıksu Yönetimi
Özellikle belediyeler ve atıksu oluşturan
tüm evsel ve endüstriyel atıksular
oluşturan işletmelerden kaynaklı
atıksular arıtılacak ve turizm alanları
B, Turizm ve
Sanayi
İşletmeleri, OSİ
ÇŞM,
2013
60
korunmuş olacaktır.
20
Sportif olta balıkçılğına
uygun iskelelerin
yapılması
Sportif olta balıkçılığı meraklılarına ve
sportif olta balıkçılığı turizmine altyapı
oluşturulmuş olacaktır.
OSİ, İl Gıda Tarım
Hayvancılık Müd
(GTHM)
2013
21
Kuş gözlem kulelerinin
yapılması
Uygun sulak alanlara kuş gözlem
kuleleri yapılarak kuş gözlemciliği ve
kuş gözlemciliğine dayalı turizm
altyapısı oluşturulmuş olacaktır.
OSİ
2013
22
Turizm alanlarına
manzara seyir noktası ve
seyir terasları yapılması
Turizm alanlarında seyir noktası ve
seyir terasları yapılarak cazibe
arttırılacaktır.
B,Ky, OSİ
2013
5.3. ENVANTER, ÜRÜN OLUŞTURMA, ÜRÜN ÇEŞİTLENDİRME VE GELİŞTİRME, SERTİFİKALANDIRMA, TANITIM VE PAZARLAMANIN YAPILMASI Amaç: mevcut ekoturizm
ürünlerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi, tanıtımı ve pazarlamasını yapmak.
23
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
Süresi
Başlangıç
tarihi
Öncelik
Eylem no
Eylem
Kültürel ürün envanteri
ürünleri sunuma hazır
hale getirme
Geleneksel hayat tarzı, kültüre ilişkin
olarak doğadan toplanan, üretilen gıda
maddeleri veya doğal materyalden
üretilen el sanatları vb. Değerlerin
tespiti, satılabilir hale getirilmesi, sözlü
iTM, OSİ, Ky,
HEM,
Dernekler,
üniversiteler
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
Göstergeler
2
0
2
3
2014
61
değerlerin envanteri, bunların turizme
sunulabilir hale getirilmesi.
24
1
Milli ve Milletlerarası
seviyede tanıtım
Sunuma ve tanıtıma ait senaryonun
katılımcılıkla oluşturulması ve
çerçevede Milli ve Milletlerarası
düzeyde tanıtım materyallerinin
basımı(1 WEB sitesi, yeterli miktarda
broşür, rota haritası, CD, 2 tanıtım filmi
vb.)
OSİ; Ky, B, İKTM
2014
25
1
Ev pansiyonculuğu
Favori ilçelerde aynı kalite
standardındaki Pansiyonların
pazarlama ağı içine alınması
sağlanacak,
İKTM; B, Ky, ÖG
2014
26
Tur opreratörlerine saha
tanıtımı ve Ekotur
destinasyonları
Tur opartörlerine sahanın gezdirilerek
tanıtımı, görüşlerinin alınması,
isteklerinin değerlendirilmesi,
destinasyon şekillendirmelerinin
yapılması,bu destinasyonlar üzerinde
hizmet kalitesi ağı kurulması,
destinasyonları destekleyici, olumlu
etkileyici eklerin tespiti.
İKTM, OSİ; B,
D, İKTM
2014
27
Eko köyler
Saha içinde doğal ve kültürel değerleri
bozulmamış veya küçük bir çaba ile bu
değerlerinin sunumu ve korunması
kolayca başarılabilecek ve ekolojik
uygulamaların sürdürülebilirliği
sözkonusu olan köyün ve benzer her
ilçede 1 olmak üzere köylerin Ekoköy
İKTM, OSİ; Ky,
M,
2014
62
olarak dizaynı ve sunulması,
28
Avlaklarda av sayısının
arttırılması
Avlaklarda av potansiyelini artıracak ve
av turizminin cazibesini arttıracaktır.
OSİ,
2014
29
Kuş envanterlerinin
çıkarılması
Kuş gözlemciliği gruplarından
faydalanarak alanların kuş
envanterinin çıkarılması sağlanacaktır.
Kuş Gözlemciliği
STKları, OSİ, Ün,
2014
5.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve
geri bildirimlerin yapılması.
Açıklama
Yapacak kişi ve
kuruluşlar
İşbirliği
ortakları
30
Süresi
Başlangıç
tarihi
Öncelik
Eylem no
Eylem
Değişimin sınırlarının
belirlenmesi
Doğal ve kültürel değerleri etkileyen tüm
turizm faaliyetlerinin kabul edilebilir
değişimin sınırlarının belirlenmesi, bu
çalışmanın hedefi yöresel düzeyde kabul
edilebilir sınırların tespitidir.
OSİ, İTM,
Üniversiteler
WWF,
Dernekler
2014
31
1
Çevresel etkilerin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir.
ÇŞM OSİ B
D
2014
32
1
Ekonomik etkilerin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir.
GTHM, İKTM, Ky,
B, Tic Od. San Od.
D, Ün,
2014
33
1
Sosyal ve kültürel etkilerin
indikatörlere göre izlenecektir.
OSİ, İKTM, Ün,
D
2014
2
0
1
3
2
0
1
4
2
0
1
5
2
0
1
7
Bütçesi ve
Finans kaynağı
2
0
1
9
2
0
2
1
Göstergeler
2
0
2
3
63
izlenmesi
34
1
Sürdürülebilirliğin izlenmesi
indikatörlere göre izlenecektir.
OSİ, ÇŞM,
D
2014
35
1
Uyumun izlenmesi
Kurallar sistemine uyumun izlenmesi,
uyumsuzluğun sözkonusu olduğu hususları
inceleme, uzlaşma arayışı, çözüm
geliştirme, raporlama ve değerlendirme,
yaptırım uygulama,
OSİ, İKTM, ÖG,
D
2014
36
1
İzlemenin raporlama,
değerlendirme ve geri
bildirimlere dönüştürülmesi
Doğal ve kültürel değerlere etki yapan
Faaliyetlerin sınırlara göre durumunun
izlenmesi ve raporlama, değerleme ve geri
bildirimlerinin yapılması,
OSİ, İKTM, Ün,
D
2014
64
6.SONUÇ VE ÖNERİLER
Hatay yöresini çekici kılan ve tarihin her döneminde iktisadi ve sosyal etkileşimlere açık
olmasını sağlayan bir özellik Anadolu’yu Çukurova yoluyla Suriye-Filistin’e bağlayan
yolların kavşak noktasında bulunmasıdır.
Turizm varlıklarının en büyük yoğunlaşması kültür ve inanç turizmi alanında ortaya
çıkmaktadır. Tarihi ve kültürel varlıklar açısından en büyük problem, genel olarak bunların
ekonomiye kazandırılma derecelerinin çok sınırlı düzeyde olmasıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay ili;
-Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı
-Öneri Turizm Kenti (Samandağ)
-Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun)
-Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer almıştır.
Hatay ilinde ikinci önemli yoğunlaşma doğal turizm varlıklarındadır. Ancak bu varlıkların
yeterince geliştirilmedikleri görülmektedir. Tabiat Parkı yapılmak üzere ön etüt raporu
yapılarak onaya sunulan Dörtyol ilçesi Sincan Mağarası tabiat parkı, İskenderun ilçesi
Konacık tabiat parkı ve ön etüt çalışmaları devam eden Gölbaşı Gölü Tabiat parkının Hatay
ilinde doğa turizminin gelişmesine büyük katkı sunacaktır.
65

Benzer belgeler