hatay - 7. Bölge Müdürlüğü
Transkript
hatay - 7. Bölge Müdürlüğü
T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 – 2023 1 ÖNSÖZ Teknolojideki gelişmeler, eğitimli insanların artması, yaşam standardındaki ulaşım ağındaki iyileşmeler, kitle ulaşım araçlarının çeşitlenmesi ve gelişmesi, çalışmadan arta kalan zamanların artması, farklı kültürleri tanıma arzusu, kent yaşamının getirdiği stres ve onunla doğru orantılı olarak oluşan psikolojik ve fizyolojik sıkıntılar gibi etkenler insanları seyahate diğer bir ifade ile kendilerini yenileme ve farklı çevrelerde dinlenme isteğine yöneltmiştir. Bu da bugünkü anlamda turizm olarak adlandırdığımız olgunun doğmasına neden olmuştur. Ortaya çıkan bu olgu uzun yıllar kitle turizmi şeklinde deniz, güneş, kum üçlüsüne bağlı olarak kendini göstermiştir. Ancak özellikle son yıllarda turizm alışkanlıklarında bir farklılık yaşanmış ve alternatif turizm aktiviteleri ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında özellikle eski medeniyetleri tanıma dürtüsü ve geçmişe tanıklık yapmak, farklı doğal güzellikleri görmek, farklı kültürleri tanımak ve bir şekilde onlarla etkileşimde bulunmak gibi yaklaşımlar, özellikle kitle turizm bölgelerinden uzakta kalmış bölgelerin doğal, tarihi ve kültürel çekiciliklerini göstermesi açısından bir fırsat olmuştur. Bu fırsatın doğru kullanılması ve ekonomik-sosyal kazanımlar elde edilmesi, turizm potansiyelinin belirlenmesine ve bu potansiyelin planlı bir yaklaşımla kullanılmasına bağlıdır. Bu gerekçelerle hazırlanan bu çalışma ile, doğal coğrafi özellikleri, derin bir geçmişe sahip tarihi, zengin kültürü, ekonomik kaynakları, sosyal yapısı ve daha birçok özelliği ile kendine özgü bir yapıya sahip olan Hatay’ın, kendi haline terk edilmiş, hatta birçok yerde kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini olabildiğince ortaya çıkarmak ve ilde yeni bir yapılanma ve ekonomik kazanım için turizmin hizmetine sunmak istenmiştir. Bu plan ile öncelikle ilin doğa turizmi potansiyeli belirlenmiş ve bu potansiyelin yukarıdaki açılımlar çerçevesinde nasıl kullanılabilir olduklarına ilişkin politikalar ve planlı gelişmeyi yönlendirici öneriler getirilmiştir. 2 İÇİNDEKİLER 1 Giriş 1.1 Doğal Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm Alternatifi Ve Hatay Vilayetinde Sürdürülebilir Doğa Turizmi 1.2 Doğal Alanlar Ve Sürdürülebilir Kalkınma 1.3 Sürdürülebilir Doğa Turizmi 1.4 Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi 2 Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişimine İlişkin Çalışmalar 2.1 Kaynak Analizi 2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar 2.2 Turizm Potansiyeli 2.3 Taşıma Kapasitesi 3 İlgi Grubu Analizi Ve Yerel Organizasyonun Oluşturulması 3.1 İlgi Grupları/Paydaşlar 3.2 İlgi Grubu Kategorileri 3.3 İlgi Grubu Analizi 3.4 Toplum Temelli Yaklaşım 3.5 Yerel Organizasyonun Oluşturulması 4 Hatay İlinin Tarihi, Türkiye Ve Bölgedeki Yeri, Coğrafi Ve İklim Özellikleri 4.1.İlin Tarihi 4.2.Hatay İlinin Genel Özellikleri 4.3.Hatay İlinin Doğa Turizmi Değerleri (Doğa Turizmi Arzı) 5 Hatay İli Sürdürülebilir Doğa Turizmi Stratejileri 6 Sonuç ve Öneriler 3 1. GİRİŞ 1.1.DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ve HATAY VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düşük ve dağınık nüfus ile beraber yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. gibi faaliyetler için kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür girişimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya dışında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin korunan alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif ilişkiler içinde olmamız gerekmektedir. Proaktif kişi; ilişkilerde ve faaliyetlerde inisiyatifi eline alan kişi demektir. Tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Orman ve Su İşleri Bakanlığı taşra kuruluşlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliştirilmesinde öncü olması doğru bir harekettir. Son yıllarda sivil toplum kuruluşları ve diğer kamu kurum ve kuruluşları; statülü korunan alanlar, doğal alanlar, kırsal kalkınma, kalkınma için işbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakış açısı ile algılamaya başlamışlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin meydana getirdiği olumsuz tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karşı alternatif, çevreye duyarlı turizmi ve tabiatı korumayı öne çıkarmıştır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıştır. Algılamadaki bu değişiklik, doğal alanlar, korunan alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme ilişkin proje ve çalışmaların giderek artmasına yol açmıştır. Bu sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında, yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğin korunmasında anahtar bir rol haline gelmiştir. Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir bakış açısı meydana getirilmesi, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında önemli seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru şekilde bütünleştirildiği takdirde beklentileri karşılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına fayda sağlayacağı unutulmamalıdır. 1.2.DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA 1980’li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), çevre konularına ilişkin çalışmaları arttırmış, Bu çalışma giderek artan bir etkinin meydana gelmesini sağlamıştır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu’nca 1987 yılında tamamlanan çalışmalar 4 sonunda “ortak geleceğimiz” adlı bir rapor hazırlanmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok farklı yaklaşılması gerektiği bu raporda vurgulanmıştır. Kalkınmanın ve insanlığın sahip olduğu kaynakların sürdürülebilir olduğuna vurgu yapılmıştır. Raporda ortaya konulan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve eşsiz olduğu görüşüne varılmıştır. Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin, bir orman, kereste imalatı için kullanılabilirken, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı olarak kullanılabilmekte ayrıca korunan alan olarak da ayrılabilmektedir. Alanın ve alanda yaşayan yöre halkının özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaşım içine girildiğinde doğru görülen seçenek ormanın el değmemiş eski haline bırakılması olsa da, yöre halkı ve diğer iş gruplarının bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı hayat kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya her zaman ulaşılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaşmalıdır. Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmişten günümüze yerel topluluklar ile arazinin beraberliği çok önemlidir. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının anlamı da değişmeye ve gelişme göstermeye başlamıştır. Bu gelişme içinde yöre insanlarının varlığı ve faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır. Bir doğal alan ve korunan alanın içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı, turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji üretimindeki yatırımlarla birlikte düşünüldüğünde daha başarılı olacağı açıktır. Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir. Bu kavramlara baktığımızda; Kırsal Alan; Şehir diye tabir edilen yerleşme sahalarının dışında kalan tarımla ilgili etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla adlandırılan ve anılan insan yerleşimlerinin var olduğu alanları “kırsal alan” olarak tanımlayabiliriz. Kırsal Kalkınma Kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel şartları iyileştirmek amacıyla giriştikleri çabalarının, devletin bu konudaki çabalarıyla birleştirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle kaynaştırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam katkıda bulunmalarının sağlanma süreci şeklinde tanımlanmıştır. Kırsal Alan Kalkınması; Hem eğitim hem de örgütlenme işi olup, kırsal alan; toplumun ihtiyaçlarının göz önünde tutulması, kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili planların 5 alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalışmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalışmalar, beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler, sosyal güvenlik çalışmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke planları ile bir bütünlük içinde olmalıdır. Sürdürülebilir Kalkınma: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik şartlarının tamamının sağlanması önemlidir. Kırsal alanlar turizm ve boş zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır. 2005 yılında yapılan bir araştırmada; Fransız vatandaşları tatillerinin, %52’sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaşının evinde, %26’sı evlerinde geçirdiklerini ve %9’luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Kırsal alanlar doğa için önemli role sahiptir. Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karşı koruma, iyi hayat şartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili hususlardır. 1.3.SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Sürdürülebilir turizmin gelişimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaşımdır. Sürdürülebilir turizmin gelişiminde turistlerin ve ziyaret edilen yerlerin bugün kü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup geliştirerek ve genişleterek karşılanması amaçlanmaktadır. Bu yaklaşım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm gelişimi; Çevresel kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamalı, Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli, Bütün ilgi gruplarına adil bir şekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır. Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin gelişme ölçütleri; a. Biyolojik çeşitliliğin korunması, b. Ekonomik tutarlılık, c. Kültürel zenginlik, 6 d. Yöre halkının refahı, e. İstihdam kalitesi, f. Sosyal eşitlik, g. Ziyaretçi memnuniyeti, h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması, i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu, j. Fiziki bütünlük, k. Kaynakların etkin kullanımı, l. Çevre temizliğidir. Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir. Korunan alanlar turizme, turizm de korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne alınması gereken önemli bileşendir. Turizm; aynı şekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın yaşadığı sahalardaki yöresel kültüre de bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün bozulmaması için tedbirleri gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının “sürdürülebilir kırsal kalkınma” ilkeleri çerçevesinde tespiti de zorunludur. Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur. Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmış ve turizm ürünleri ile destinasyonlar çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri de değişmiş ve çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletişim, bölgenin flora ve faunası, özel ekosistemler, doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi kazanmak da söz konusudur. Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taşımıştır ki, turizm eşsiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların çevresinde yaşayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir. Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araçtır. Dolayısıyla turizm sayesinde koruma çalışmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanması gibi hedeflere de kolayca ulaşılabilmektedir. 7 En önemli hususta; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşü mümkün olmayan olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelebilecektir. İşte bu nedenle; “SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME (MASTER) PLANI” çalışmasına lüzum duyulmuştur. 1.4.SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ Yukarda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır. Alışılmış turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi arasındaki fark şudur; alışılmış yöntemler yukarıdan aşağıya bakış açısı ile uygulanmaktadır. Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taşınmaktadır. Yöre halkı katılımcı olamamaktadır. Sürdürülebilir turizm ise aşağıdan yukarıya bir yaklaşım için gayret göstermektedir. Bu yaklaşımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur, yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için ortak kararlar alınır. Karar almanın yanında uygulama ve izleme aşamalarında da yöre halkının bilgisini, becerilerini, en uygun şekilde kullanmak esastır. Bu yaklaşım yöre halkının, yerel otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır. -Sürdürülebilir turizm gelişim aşamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur. Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dışında olmalıdır. Bu durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin yapılmasıyla yöreye faydayı arttırabilir. -Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm gelişiminde önemli ortaklardır. Söz konusu gruplar turiste konaklama imkanı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da sorumluluk alacaklardır. -Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa, doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır. -Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal, sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda turizmin temel kaynağı olmaktadır. - Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakış açısına dayandırılmasına esas olmalıdır. - Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nda turizm; doğayı koruma, kırsal kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele alınmalıdır. Halihazırda olan turizm etkinlikleri de tartışılmalı, değerlendirilmelidir. İlde sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir 8 yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler ortaya konmalıdır. -Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayışla (alan ve çevresinin sahip olduğu doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi de önemlidir. -Turizm gelişimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi özgün ve özellikli bir destinasyon oluşturması için gerçekçi beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman başarılı olabilir. Özellikle hassas tabiat alanlarında taşıma kapasitesi düşük iken, bu alanlardan beklenen faydalar yüksek olmaktadır. Taşıma kapasitesinin düşüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu sebeple taşıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemlidir. -Entegre Doğal Alan Yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı ile doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi gruplarının etkin desteği önem taşır. Turizm gelişiminin karmaşık yapısı göz önüne alınırsa, ilgi gruplarının etkin iş birliği oldukça önemlidir. Planın herkes tarafından sahiplenilmesi ayrıcalık olacaktır. -Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır. -Pazarlama Stratejisi; Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı’nın bir parçasıdır. Kalkınma ve rekabete açık ürün-Pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaşımlar içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaşımlar bu stratejide yer almalıdır. -Turizm Destinasyonu Yönetimi; Yaygın bir stratejik yaklaşım olup, destinasyonu rekabete açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir şekilde yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir yaklaşımdır. -İyi tanımlanmış amaçlar ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe, mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iş planı hazırlamak gereklidir. -Ziyaretçinin İzlenmesi ve Ziyaretçi Yönetim Planı: Mademki doğa gibi hassas bir sistemde çalışılıyor, bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taşıma kapasitesinin kontrolü için izleme programı da olmalıdır. Geri bildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi (iyileştirilmesi), hizmetteki aksamaların ve doğadaki değişimlerin takibi için çok önemlidir. 9 Şu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaşmak garanti edildiği takdirde teşvik edilmelidir. 2. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR 2.1 KAYNAK ANALİZİ Gelişme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması mecburidir. Bir alanın sahip olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir sermaye veya potansiyel oluşturmaktadır. Bu kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluşturulmasını temin etmektedir. Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm gelişimi için önemli bir temel oluşturmaktadır. Örneğin kırsal turizmin, tarımsal faaliyetleri desteklemediği durumlarda kırsal turizmin gerçekleştirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma özelliğini kaybedecektir. Gerek turizm potansiyeli gerekse taşıma kapasitesi turizm kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olduğundan kaynak envanterinin mutlaka yapılması gerekir. 2.1.1 Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar a. Doğal Kaynaklar: turizmin gelişimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu kaynakların hali hazırdaki ekonomik kullanımları, korunma durumları, statüleri, iklim gibi turizm gelişimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir. Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. Eşsiz manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan türler de turizm için ilgi çekici olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları, konakladığımız evin penceresinden gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici hale getirebilmektedir. Seçkin Doğal Kaynakların Hâlihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması Doğal kaynakların çok çeşitli kullanımları söz konusudur, ormanların odunculuk, nehirler ve göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları gibi. Bu kullanımlardan bazıları gelenekseldir ve düşük etkilere sahiptir. Bazıları ise sürdürülebilir değildir. Bu sebeple bunlar turizm gelişimi için de uygun değildir. Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur. Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara uygun olmalıdır. İklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneş ışığı saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır. Burada önemli olan iklimin farklı mevsimlerde turizm için elverişli olup olmadığıdır. 10 Turizm Gelişimi İçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter çalışmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin gelişmesi ve altyapı ile tesislerin fiziksel planlaması için önemli olmaktadır. b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara ilişkin çalışmalara benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve kültürel kaynaklardan oluşan kombinasyonlar, turistler tarafından yüksek ilgi ile karşılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm gelişimine ve doğa korumaya verilen destek artacaktır. c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin bileşimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter çalışması, birbiri ile bağlantılı birçok farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm gelişimi için ilk bakışta kavranamaması mümkündür. Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaşımı, turizm sektöründe çalışma isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi, yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya koymanın yanı sıra turizm gelişimi için de zorunlu bir şarttır. Alan, güvenli içme suyu, donanımlı sağlık tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm gelişimi asla başarılı olamayacaktır. Altyapının farklı unsurları için şartlar, kalite ve gelecekteki durum değerlendirilmelidir. Kaynak halihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? Sorusu hem kaynağın turizm gelişimi için önemi konusunda hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri ortaya koyabilmektedir. - Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini de içerir. - İletişim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm gelişimi için önemli olan cep telefonları da olmak üzere telefon ve internet ağlarının kalitesine yönelik etütleri içermektedir. - Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir. - Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik şebekesi, ısınma ve yemek pişirme için enerji kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi standartlara göre planlansa ve tehlike içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır. - Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate alınmalıdır. 11 - Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir menfi etkisidir. - Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir. - Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayişi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli olmaktadır. Aşırı kar yağışı, kanyon veya dağ kurtarma timlerinin olup olmaması da çok önemlidir. - Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır. İnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm gelişiminde anahtar etmenlerden biridir. İnsan kaynakları hem hizmeti hem de manevi nitelikteki kültür ve kimliği oluşturmaktadır. İnsan kaynaklarına ilişkin etütler aşağıdaki unsurları içermelidir; - Yöre halkının nüfusu, - Göç vb. eğilimler, - Demografik yapı, - Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik, geleceğe odaklanma, çalışma ahlakı, - Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme, - Turizm gelişimine ilişkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim, - Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal ilişkilerin kalitesi ve aralarındaki işbirliğini içeren sosyal yapı, - Yerel kurumlar, idareler, yönetişim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal kaynaklar ve yönetimleri, - Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kişilerin ortak değerleri, ilgileri, yaklaşımları, algılama şekilleri, özel ilgi ve becerileri, özgün gelenekler, o topluma ait olma ve o toplumda yaşamaktan onur duyma gibi durumları içerir, - Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaşma durumları, firma sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik bakış açısı, pazarları ve dış ilişkileri, sektörler arası işbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile ilişkili olabilmektedir. Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluşturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakışı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Analiz aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir 12 vizyon oluşturulmasını ve turizm gelişiminin diğer sektörlerle bütünleştirilmesini sağlayacaktır. 2.2 TURİZM POTANSİYELİ Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli içermezler; - Bazı doğa parçaları araştırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir. Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm potansiyeli içerirler, - Bazı doğal sahalar, erişim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elverişli olmayan yerlerde bulunurlar, - Ekolojik kaynakların kullanımlar karşısındaki duyarlılığı (taşıma kapasitesi), ziyaretçi girişinde kısıtlamalara sebep olmaktadır, Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için arz ve talebin ortaya konması gerekir. Bu potansiyel sınırlıysa başarılı bir turizm girişimini başlatmak imkanı olmayacaktır. Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir talebi karşılaması lüzumludur. Turizme ilişkin motivasyon ve istekler değişkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değişen tüketici davranışları turizm potansiyelini etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli tüketicinin bakış açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir. Turizm potansiyeline ilişkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüşmeler, katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde çalışmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araştırma metotları kullanılmaktadır. Turizm potansiyeli için “turizm talebi” incelemesi aşağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir; - Halen yapılan turizm, - Hâlihazırdaki turist miktarı, - Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar, - Ortalama kalma zamanları, - Turist profili, - Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık, güneş, vb.) - Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği, 13 - Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni, “Turizm arzı” incelemesinde ise aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır; - İlimizde bir uluslar arası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkanı makul müdür? - Alan ulaşım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taşıt, genel taşımacılık, vd.), bunlara yaklaşım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi), - Alana ulaşma durumu (kolay-rahat, çaba ile, zor ve tehlikeli) - İle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu? - Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?, - Güvenlik ve ulaşım açısından ne gibi problemler yaşanabilir? - Alt yapı incelemesi; taşımacılık ağı, yerel yolun durumu (toprak, asfalt), anayolla bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taşımacılığın yaygınlığı, program, ücretler, hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, işaret levhaları, genel enformasyon levhaları, araç-otobüs park kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları, - Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması (iyi-sayısı, orta iyi-sayısı vb.) - Hangi standartta yiyecek sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü) - İl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı, diğerleri), - Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü), - İlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?), - Alan turist gezi rotasına girecek şekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara yakın mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede potansiyel, düşük veya yakında böyle bir potansiyel bulunmamakta), - İlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı, farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek, botla, gözlem noktası ile vb.), - Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, şans veya mevsime bağlı), - Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı, - Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu:kötü-yeterli-iyi), Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi; 14 - Doğal değerler: (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuş izole olmuş alanlar, şelaleler, göller, nehirler, mağaralar, yaban hayatı, hayvan-kuş, deniz canlıları, iklim, diğerleri), - Kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar, folklor ve gelenekler, el işleri, müzeler, sahne sanatları, sanayi mirası vb.) - Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler, orijinal-karakteristik ve geleneksel özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan bilgi ve beceriler, turizm gelişimine yaklaşımlar, misafir severlik anlayışı, hizmet eğilimleri, yerel kuruluş ve idareler ile yönetişim, alanın kültürü ve kimliği, - Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer), - Altyapı; (su sistemleri, ulaşım ağları, sağlık imkanları, ulaşım terminalleri, enerji kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme sistemi, caddeler/yollar, güvenlik sistemleri vb.) - İş ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satış yapan çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler, otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, dişçiler, eczaneler, kafe ve restoranlar, atm’ler, bankalar, diğer iş ve hizmetler.) Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi; Ziyaretçi; boş zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kişi olarak tanımlanabilir, turist ise alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her turist bir ziyaretçidir, ancak her ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir. Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin ortalama harcaması alanda daha fazla zaman geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha yüksek olmaktadır. Turizme ilişkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için; - Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük), - Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değişimi, - Ortalama kalış süreleri, konaklama ve ulaşım şekilleri önemlidir. 15 (Sürdürülebilir doğa turizm gelişme planımızda ana unsur turizm olduğundan; turizme ilişkin veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi seçenek olarak ziyaretçilere ait veriler üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır). - Turist başına ortalama harcama, - Grup hacmi ve düzeni, - Turistlerin ağırlıklı yaş grubu, - Yaptıkları faaliyetler, - Ziyaret edecekleri-ettikleri yere ilişkin seçimleri, - Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama şekilleri, - İkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı, - Kullanılabilir ilave veriler. Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il veya illerle karşılaştırmak faydalı ve yerinde olacaktır. Turizm Arzı: Konum Faktörü; Bir ilin başka turizm pazarları ile ilişkili olarak nasıl konumlandığını, bir turistin alana ulaşmak için harcadığı zamanı, parayı/enerjiyi belirtir. Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaşılabilir değilse asla başarılı bir turizm gelişimi sağlanamayacaktır. Yerel nüfusun değil turistin algılama durumu dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla ulaşılan yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düşünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı sayıda turist potansiyeli olacaktır. - Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir, - Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaşımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir, - Tren, otobüs veya özel araçlarla erişim de konum faktörleri içinde önemlidir, - Alana ziyaret iklim şartları açısından da kısıtlı imkanlara neden olabilir, - İle özgü yapılan bürokratik işlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi, - Turizm arzında; işaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaşma kolaylığı da önem arz etmektedir. Haritalar, broşürler, internet imkanı, kılavuz ve rehberler önemli bir arz faktörüdür. 16 - Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve ürünlerin çeşitliliği, ortam ve konukseverlik önemlidir. - Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır. - Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle hijyeniklik konaklamada çok önemlidir. Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir görüştür. Doğal alanların alternatif kaynak kullanımına dönüştürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu yerlerde devamlılığını sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karşısında koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin gösterilebilmesine bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve korunması gereken öncelikli türler, doğa ile ilgili çalışan ve doğanın kıymetini bilen ekoturistler için son derece önemlidir. 2.3 TAŞIMA KAPASİTESİ - Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya planlanmamış etkilere sahip olmayan ve sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek ziyaretçi sayısı, - Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düşünülen değerleri, ekolojik süreç ve koşulları tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını azaltmadan belirli bir süre boyunca destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin (örn: iklim değişikliği, kirlenme.vb.) baskısı, - Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere neden olmadan belirli bir süre (yıl, ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı şeklinde tanımlanmaktadır. Taşıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planında önemli bir planlama aracıdır. Turizmin gelişimi ve korunmasında önemli bir kavramdır. Taşıma kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. Taşıma kapasitesi sayesinde kullanımı sınırlamak, en elverişli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilecektir. Kısaca Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planındaki “sürdürülebilirlik” taşıma kapasitesinin aşılmaması ile temin edilir. 17 Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan ilişki vardır. Ancak alan içinde tek tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli olan tehditlerin tümünün birleşik etkisidir. 2.3.1. Taşıma Kapasitesinin Elemanları; Sosyal Taşıma Kapasitesi, Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki çatışmalardan kaçınılmasını içerir.Bu unsurun turizm gelişimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse kalkınma asla olmaz. Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun değişimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin algılanışı, yöre halkı ile ziyaretçilerin ilişkileri, kullanıcı grupların davranışları, birbiri ile uyumu ve paydaş olmanın ekonomik ve toplumsal faydalarıdır. Ekonomik Taşıma Kapasitesi; Sürdürülebilir bir turizm gelişiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleşmiştir ve diğer sektörleri de desteklemektedir. Ekonomik taşıma kapasitesi; turizm gelişimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm gelişimi anlamına gelmektedir. Yani temel kıstas; turizm gelişimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir. Ekonomik taşıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami turist sayısıdır. Ekolojik Taşıma Kapasitesi; Ekolojik taşıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler, ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik değerlerin, ziyaretçi akışlarının ve davranışlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi ve veri toplanması önemli olmaktadır. İdari/fiziki Taşıma Kapasitesi; Fiziki taşıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müşteri olarak alınabilecek ziyaretçi sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına, yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki şartlar (doğal, coğrafi koşullar ve hava şartları) ile turizm altyapısının kapasitesine dayanmaktadır. Burada temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkışıklığıdır. Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği şu unsurlara bağlıdır; 18 - Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi), - Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi, Fiziksel kapasiteyi değerlendirmek için aşağıdaki bilgiler gerekmektedir; Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm gelişimine karşı hassas olan kaynakları: Kırmızı liste ve endemik türlerin habitatları, alanın savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas türler, Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme sistemi, izleme sistemi, Ziyaretçiler/turistler, turizm gelişimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler, konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı, özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere ilişkin bilgiler vb., ziyaretçiler tarafından özel olarak gerçekleştirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine ilişkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yöntemler, ölçütler ve göstergeler. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür. Psikolojik Taşıma Kapasitesi; Psikolojik taşıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın kaldırabileceği maksimum ziyaretçi sayısıdır. 3.İLGİ GRUBU ANALİZİ VE YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI 3.1 İLGİ GRUPLARI/PAYDAŞLAR İlgi grupları, “belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen bireyler, gruplar veya organizasyonlar” olarak tanımlanabilirler. Paydaşlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ve amaçlarımıza ulaşmak için güvenebileceğimiz kişilerdir. İlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ortak değildir veya olmaları gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakışı, tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaşmak için işbirliği yapmalıdır. 19 Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi gruplarını işbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaş değeri verilmesi ile mümkün olur. 3.2 İLGİ GRUBU KATEGORİLERİ Turizmde ilgi grupları; - Yöre halkı, kişiler ve kurumlar, - Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri, - Bölgesel yetkililer, - Ulusal yetkililer, - Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar, taşımacılar, - Turizmle ilgili sektörler, - Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler, - İşçi sendikaları, dernekler, STK’lar, - Eğitim ile ilgili birimler, 3.3 İLGİ GRUBU ANALİZİ İlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve uygulamasında yer alan farklı taraflara ilişkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır, sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın kimler olduğunu ve hangi tarafla çelişkiler yaşayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı seviyelerinde destek temini için de son derece elverişli bir analizdir. İlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluşturulmalıdır. Sürdürülebilir doğa turizmi gelişimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının; - Genel hedeflerini, - Turizmden beklediği faydaları - Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır. Bu süreç; şu adımlardan oluşur; 1. İlgi gruplarının tanımlanması, 2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi, 3. Her ilgi grubunun davranışlarının belirlenmesi, 20 4. İlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün tahmin edilmesi, 5. İlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karşılandığının değerlendirilmesi, 6. İlgi grupları ile birebir iletişimlerin başlatılması ve ilgi gruplarının güveninin kazanılması, 7. Ortak menfaatler, sinerji ve başarı unsurlarının tanımlanması, 8. Paydaşların bir araya getirilmesi, 9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaşmak için gerekli olan stratejinin ortaya konması, 10. Organizasyon çerçevesinin oluşturulması, 11. Uygulama (zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletişim organizasyonunun oluşturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi.) 12. İzleme ve geri bildirimin yapılması 3.4 TOPLUM TEMELLİ YAKLAŞIM Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planı’nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaşım uygulanması neticesinde; - Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak, - Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teşvik etmek ve - Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluşturmak mümkündür, Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel mirasının bozulmamış ve turizmle güçlendirilmiş olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi yerel kültürlerini yaşatma ve değerlendirmeye teşvik etmelidir. 3.5 YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI İlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi gruplarının resmi işbirliğine dayalı bir organizasyon oluşturulmalıdır. Bu işbirliği imzalanmış resmi bir dokümana dönüşebilir, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planını uygulamak, desteklemek ve sorumluluklarını, karar verme gibi hususları düzenleyebilir. 21 4 HATAY İLİNİN TARİHİ, TÜRKİYE VE BÖLGEDEKİ YERİ, COĞRAFİ VE İKLİM ÖZELLİKLERİ 4.1.İlin Tarihi Hatay İlinin Tarihi Gelişimi Hatay yöresi Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Bölgede yapılan yüzey araştırmalarına ve kazı çalışmalarına göre yöredeki yerleşmelerin tarihi M.Ö. 100.000 yıllarına yani orta Paleolitik döneme kadar uzanır. Anadolu’yu Suriye ve Ortadoğu’ya bağlayan yolların kavşak noktasında olduğundan ve Mezopotamya’dan Akdeniz’e çıkmak için en elverişli limanların burada olmasından dolayı bu yöre tarihin her döneminde cazip bir yerleşim yeri olarak göçlere hedef olmuştur. Roma Dönemi’nde Hatay M.Ö. 64 yılında Antakya, serbest şehir statüsü ile Roma İmparatorluğuna katıldı ve imparatorluğun Suriye Eyaletinin başkenti oldu. Bundan sonra şehri M.Ö. 47 yılında ziyaret eden Sezar’ın büyük yapılar kurulmasını sağladığını, Roma Valisi Cassius’un Partların kuşatmasına burada direndiğini, Antuvan ile Kleopatra’nın bu güzel beldede bir süre misafir kaldıklarını tarih kitaplarından öğreniyoruz. Kaynaklara göre, Hıristiyanlık Kudüs dışında ilk defa Antakya’da yayılmış, M.S. 3436 yıllarında St. Paul, St. Barnabas ve St. Pierre Antakya sokaklarında vaaz vermişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de Yasin Suresi’nde sözü edilen Habib Neccar olayının da Hıristiyanlığın Antakya’ya gelişiyle ilgili olup bu yıllarda Antakya’da meydana geldiğine inanılmaktadır. Hz. İsa’ya inananlara “Hıristiyan” adı ilk defa burada verilmiştir. M. S. 1. yüzyılda Antakya, yüzölçümü ve nüfusu bakımından Roma İmparatorluğu’nun üçüncü Roma, İskenderiye ve Ktepsiphon’dan sonra dünyanın 4. büyük şehriydi. Dünyada ilk defa sokak aydınlatmasının Antakya’nın ortasından geçen iki tarafı mermer sütunlu muhteşem caddede (Herod caddesi olarak bilinen bu cadde bugünkü Kurtuluş caddesinin bulunduğu yerde ve aynı yöndeydi) uygulandığı kaynaklarda belirtilmektedir. Antakya, o dönemde bölge yolları yönünden de önemliydi. Mezopotamya’da Halep üzerinden gelen yol Akdeniz; Anadolu’dan güneye giden yollar Suriye, Arabistan ve Mısır’a buradan geçiyordu. Antakya her gün binlerce kişinin uğradığı ve konakladığı bir ticaret, sanayi, ikmal ve transit yeri, bir kültür merkeziydi. Bu dönemde Antakya, büyük saraylara, köşklere, heykellere, suyollarına, hipodroma, hamamlara ve hatta kanalizasyon sistemine sahiptir. Depremler, İşgaller ve Antakya’nın Yeni Sahipleri 22 Antakya’da özellikle Seleucos ve Roma dönemlerinin pek huzur ve sükunet içinde geçtiği söylenemez. Depremler, yangınlar, kıtlık, salgın hastalıklar, ayaklanmalar, şehrin tarihinde belli başlı dönüm noktalarını teşkil eden olaylardır. Özellikle beş büyük deprem Antakya, Defne ve Seleukeia Pieria’yı yerlebir etti. Bunlardan 29 Mayıs 526 akşamı meydana gelen deprem, tarihin en büyük depremlerinden biriydi. Şehirde festival için toplanmış çok sayıda ziyaretçibulunuyordu. Hemen hemen tüm halk akşam yemeğindeydi. Bu yüzden can kaybı fazla oldu. 250.000 kişinin öldüğü bu depremde Defne ile Seleukeia Pieria da yerle bir olmuştur. Hatay’da İslam Dönemi, Bizans Dönemi, Haçlılar ve Selçuklular Dönemi Antakya belki de tarihi boyunca depremlerle en çok yıkılmış şehirlerden birisidir. 526 ve 528 depremlerinden sonra yeniden kurulan Antakya 540 yılında İranlıların işgaline uğradı. 611-628 yılları arasında yine İran işgali altında kalan Antakya İranlılar tarafından boşaltıldıktan sonra yeniden Bizans hâkimiyetine girdi. Bizans kuvvetlerinin 636’da İslâm orduları karşısında yenilgiye uğradığı Yermük Savaşı’nın ardından Ebû Ubeyde b. Cerrah idaresindeki İslâm kuvvetleri tarafından kuşatıldı. Kuşatma uzun sürdü, Hz. Ömer’in tavsiyesi üzerine şehre zarar verilmemek maksadıyla çatışmaya girilmedi, nihayet halkın bir dinar ve bir cerîb(hububat ölçeği) cizye ödemesi şartıyla şehir teslim oldu. Abbasîler döneminde Kilikya’nın merkezi oldu. Me’mûn ve Mu’tasım zamanlarında bölgeye Türk idareciler gönderildi. Bizans İmparatoru II. Nikephoros Phokas Suriye’ye açtığı bir sefer sırasında 968’de şehri almayı başardı. Antakya daha sonra bölgede faaliyet gösteren Selçukluların akınlarına hedef oldu. 1084’te Kutalmışoğlu Süleyman Şah şehri ele geçirdi, Süleyman Şah şehir halkına iyi davrandı, Mar Cassianus Kilisesi’ni camiye çevirdi; buna karşılık iki yeni kilise yapılmak üzere bir araziyi Hıristiyan halka tahsis etti. Haçlı orduları 3 Haziran 1098’de Antakya’yı zaptetti. Şehir halkı kılıçtan geçirildi. Kuşatmaya yardımcı olan Cenovalılar’a burada bir çarşı, otuz kadar ev, bir kilise, bir çeşme verildi. 1268’e kadar buraya birçok Haçlı sülâlesi hükmetti. Osmanlılar Döneminde Hatay Uzun bir süre Haçlı hâkimiyetinde kalan Antakya 1268’de Mısır Memluk Sultanı Baybars tarafından ele geçirildi. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar, dört asır Osmanlı hakimiyetinde kalan Antakya, bu süre içinde Haleb vilayetinin, Haleb Merkez Sancağına bağlı bir kaza merkezi olarak yönetildi. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) Mısır seferinde Memluk Sultanı Kansu Gavri ile yaptığı 24 Ağustos 1516 tarihli Merc-i Dabık savaşından sonra, Halep’in 23 işgalini takiben güney doğu Anadolu’da, içlerinde Antakya’nın da bulunduğu ve o zamana kadar Memlukler elinde olan kentler birer birer Osmanlı hakimiyetine girdiler. Evliya Çelebi’ye göre, Antakya’nın fethini müteakip, kentin anahtarları Sadrazam Yunus Paşa’ya teslim edilirken, Diyarbekir Beylerbeyi Bıyıklı Mehmed Paşa vali tayin edildi. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar, dört asır Osmanlı hakimiyetinde kalan Antakya, bu süre içinde Halep vilayetinin, Halep merkez Sancağı’na bağlı bir “kaza merkezi” olarak yönetildi. XIX. yüzyılın ikinci yarısı ile XX. Yüz yıla ait umumi salnamelerle Halep Vilayeti salnamelerindeki kayıtlara göre, imparatorluğun çöküşüne kadar, herhangi bir değişiklik olmadan bu statüyü muhafaza ettiği anlaşılmaktadır. İstanbul’a uzak oluşu yanında Mısır’ın fethinden sonra bölgedeki askeri önemini yitirmiş olmasına ilaveten, Ortadoğu’daki büyük geçiş yolları dışında kalmış olması gibi, zaman içinde değişen koşullar nedeniyle, Osmanlı Devleti için önemsiz ve bu sebeple ihmal edilmiş küçük bir kasaba olarak asırlarca kendi halinde yaşamıştır. Seleucus krallarına başkentlik yapmış, Roma çağındaki ihtişamı dillere destan olmuş, imparatorluğun üç büyük metropolünden biri olarak imparatorların gözdesi olan ve bir zamanlar “Doğunun Kraliçesi” lakabıyla anılmış olan Antakya’ya, Kanuni Sultan Süleyman, İran’a yapmış olduğu birinci sefer (Sefer-i Irakeyn) dönüşünde uğramıştır. 24 Kasım 1536’da vardığı Halep’de sekiz gün kalarak kentteki cami, kale ve türbe gibi yerleri ziyaret eden Kanuni Aralık ayının beşinci günü Antakya’ya gelmiş ve burada bir gece kaldıktan sonra ertesi gün İstanbul’a dönerken, İskenderun üzerinden Adana istikametinde yoluna devam etmiştir. İslam Ansiklopedisi’nin Antakya maddesinde kentin özellikle XVI. Yüzyıl olmak üzere, Osmanlı dönemindeki nüfusu, mahalleleri, umumi yapıları, ekonomik hayatı ve esnafı hakkında ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Sokullu Mehmet Döneminde de, Antakya’da imar faaliyetleri artmış ve bu dönemdeki yapıların çoğu günümüze kadar varlığını sürdürülebilmiştir. Payas’ta bulunan Sokullu Külliyesi bu döneme ait bir yapı olarak, günümüzde de büyük öneme sahiptir. Payas Kalesi 1567 de hendeği ile birlikte restore edilmiş bir Osmanlı kalesidir. Son yüzyılda hapishane olarak kullanılmıştır. Fransız İşgali ve Milli Mücadele Döneminde Hatay İskenderun Sancağı I. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’nın Ortadoğu’daki nüfuz bölgesine dahil edilmiş Milli Mücadele sırasında Türkiye ile Fransa arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara İtilafnamesi ile Türkiye’nin güney sınırları tespit edilirken, bu bölge Türk toprakları dışında bırakılmıştır. Sancak bölgesi Misakı Milli sınırları içinde olmasına rağmen Milli Mücadele’nin henüz kesin bir sonuca ulaşmadığı bir sırada, Fransa ile 24 savaşı sona erdiren bir anlaşma yapılırken bölgenin Anavatandan ayrı kalmasını kabul etmek mecburiyeti hasıl olmuştu. Yerli halkın ileri gelenlerinden bir grubun Fransız yönetimine karşı mücadele kararı alması ile sancakta ilk direniş hareketinin çekirdeği kurulmuş oldu. Bu grubun liderliğinde hareket eden mücahitler, zaman zaman Fransız işgalcileri ile silahlı çatışmaya da girdiler. Resim 1.Fransızlarla çarpışan Türk yerel kuvvetleri 1920 - Nuri Aydın Konuralp ve arkadaşları Hatay Devleti Dönemi Atatürk, 1936 yılı TBMM’nin açış konuşmasında, “...Fransızlar ile aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir.” Diyerek sancağın bulunduğu bölgeye Hatay ismini verdi. Bu davranışı ile Hatay meselesine ciddi olarak el konduğunu ifade etmiş olan Atatürk, o sırada faaliyette olan Antakya-İskenderun Yurdu Cemiyeti’nin adını da Hatay Egemenlik Cemiyeti olarak değiştirdi. Bu cemiyetin merkezi İstanbul’da idi. Atatürk’ün emri ile İçişleri Bakanı Şükrü Kaya Cemiyetin genel başkanı, Emniyet Genel Müdürü Şükrü Sökmen Süer genel sekreter olmuştur. Ayrıca Hatay bölgesi ile ilişkilerin rahatlıkla kurulabilmesi için Dörtyol şubesi faaliyet merkezi olarak tespit edilmiş, cemiyetin fahri genel başkanı olarak Tayfur Sökmen de Türkiye ile Hatay arasındaki ilişkileri düzenlemekle görevlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde 1939 yılında yapılan milletvekili seçiminde, Hatay Devlet Başkanı Tayfur Sökmen Antalya’dan, Başbakan Abdurrahman Melek ise Antep’ten milletvekili seçilerek TBMM’ne girdiler. Bu olay Hatay’ın anavatana katılması hedefinin bir diğer adımını oluşturmakta idi. Zaten Fransa da bu konuya son zamanlarda ılımlı bakmakta kamuoyunda ise bu çözümün bölgedeki istikrar ve her iki devletin geleceği için en uygun yol olacağı görüşü ağırlık kazanmakta idi. 25 Hatay’ın Anavatan’a Katılması Almanya’nın 1938 de Avusturya’yı ilhak etmesi üzerine, değişen dengeler Fransa’nın, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek ihtiyacını doğurdu. Antakya’da Türk ve Fransız askeri heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonunda 3 Temmuz 1938’de imzalanan bir anlaşma ile Hatay’ın toprak bütünlüğü ve siyasi statüsünün iki devlet tarafından korunması ve bu amaçla her iki devletin de Hatay’a 2500’er kişilik askeri kuvvet göndermesi kabul edilmiş ve bunun üzerine 5 Temmuz 1938 günü saat 05:00’te Türk ordusu iki koldan Hatay’a girmişti. Türkiye ile Fransa arasındaki bu yakınlaşmadan sonra, 24 Ağustos 1938’de Türk ve Fransız ordularının garantisi altında Hatay’da millet meclis seçimi yapılmıştır. Bu seçimlerde Türkler 40 milletvekilliğinden 31’ini kazanmıştır. İlk toplantısında “Hatay Cumhuriyeti” adını benimseyen Meclis Cumhurbaşkanlığı’na, Atatürk’ün adayı olan Tayfur Sökmen’i seçmiştir. Hatay Devleti bir yıl kadar bağımsız kalmıştır. 29 Haziran1939’da son toplantısını yapan Hatay Millet Meclisi oybirliği ile anavatana katılmaya karar vermiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Hatay Egemenlik Cemiyeti Genel Sekreteri Şükrü Sökmen Süer, Hatay’ın ilk valisi olmuştur. 4.2 HATAY İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ İlin Jeomorfolojik Özellikleri Hatay ve çevresi yoğun teknotizmaya maruz kaldığından yeryüzü şekilleri açısından çeşitlilik gösterir. Bu nedenle ilde başlıca ana yeryüzü şekillerini dağ, plato, graben alanı ve ovalar oluşturmaktadır. Bunların dışında, birikinti koni ve yelpazeleri ile geçişi sağlayan yamaçlar gibi yeryüzü şekelleri de mevcuttur. İl sınırları içerisinde en önemli dağlık kütleyi Amanos Dağları meydana getirir. Bu dağlar doğudan Antakya-Kahramanmaraş Grabeni, batıdan da Akdeniz ile sınırlanmış olup, kıyıdan itibaren bir duvar şeklinde yükselir. Amanos dağları kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanış göstermekte olup, güneye doğru gidildikçe alçalan bir topografik görünüm arz ederek Samandağ’ın batısında bir dik yamaçla denize ulaşarak son bulur. Doğu ve batı kesiminde yer alan faylarla sınırlanan bu dağlık kütle aynı zamanda Toros kuşağına dik uzanan yapısıyla da dikkat çekmektedir. Amanos Dağlarının Erzin-Üçkoz Yaylası-Akbez hattının güneyinde kalan kısmı Hatay sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu dağların il içindeki en yüksek noktasını Hassa’nın batısındaki Mığır Tepe(2.240 M ) oluşturur. Diğer önemli yükseltiler ise kuzeyden güneye; Üçkaya Tepe (1.976 m), Akkaya Tepe(1.939 m), Susuz Tepe(1.702 m) ve Kabayar Tepe (1.698 m) olarak sıralanabilir. 26 İldeki diğer önemli bir dağ ise Keldağ (Kılıç Dağı-Cebeli Akra)’dır. AntakyaSamandağ Grabeninin güneyinde yer almakta olup, Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki en son noktasındadır. Tektonik kökenli olduğu halde antik inal özelliği de gösteren münferit bir dağdır. En yüksek yeri 1.730 m’dir. Doğusunda Yayladağı depresyonu batısında ise Akdeniz bulunan dağın, Akdeniz’den itibaren birdenbire yükselerek 1,730 m’ye ulaşan yapısı batı kesimindeki fayların ve bölgedeki epirojenik hareketlerin eseridir. İldeki en önemli plato alanı Kuseyr Platosu’dur. Bu plato doğu, batı ve kuzeyden Asi Nehri ve kolları, güneyden de Kureyşi Deresi ve kolları tarafından parçalanmış, jeomorfolojik bir üniteyi meydana getirmektedir. Yaklaşık 1.000 km² alan kaplayan platonun doğu-batı genişliği 30 km, kuzeygüney uzunluğu ise 50 km dolayındadır. Özellikle tektono-karstik oluşumlu uvala ve polye gibi jeomorfolojik birimleri sıkça rastlanmaktadır. Ayrıca, faylanma ve tektonik çarpılmanın da etkili olduğu plato alanında çok önemli yükselti farklılıkları görülür. Platodaki en yüksek nokta Ziyaret Dağı (1.235 m)’dır. Hassa-Kırıkhan arasında Karasu vadisinde Kuvaterner yaşlı alüvyonlar üzerine gelen bazik lav akıntıları ise topografyanın büyük kısmına hakim olan lav platosunun oluşumuna neden olmuşlardır. Bu lav akıntıları Kırıkhan’dan kuzeye doğru bir zon boyunca değişik yerlerden yüzeye çıkmış olup, viskozitelerinin düşük olması nedeniyle 27 geniş bir alana yayılmışlardır. Eğime bağlı olarak güney yönlü bir akış gösteren bazaltlar, Erzin’in batısındakilere oranla daha basık ve yayvan bir görünüm arz ederler. Yaşları ise 0,051,57 milyon yıl aralığında değişmektedir. İlin en önemli ovası olan Amik Ovası tektonik kökenli bir ovadır. Bu ova, Asi Nehrinin alt akaçlama havzasında ve Antakya –Kahramanmaraş Grabeni içerisinde yer almaktadır. Bu alan batıdan Amanos Dağları, doğudan Kurt Dağları, Afrin Çayı Vadisi ve Suriye Platosu, kuzeyden Karasu vadisi, güneyden de Antakya-Samandağ Grabeni ve Kuseyr Platosu ile çevrelenmiş bir konumda bulunur. Asi Nehri ve kolları tarafından drene edilen Amik Ovası ilin en büyük ovasıdır. Bu ova 101.000 hektar alana sahip olup, en dar yeri 2 km kadardır. Deniz seviyesinden yükseltisi 80-250 m arasında değişmektedir. Asi Nehri (Arantu-Orontes-Aksios), Afrin Çayı (Oenoparas - Aprie) ve Karasu Çayı (Labatos)’ nın taşıyıp getirdiği sedimentlerin bu çöküntü alanında biriktirmesi ile şekillenmiş olan Amik Ovası hidrografik açıdan da zengindir.1975 yılına kadar Amik Gölünün de yer oldığı ovada şimdi sadece bu gölün bir uzantısı olan Gölbaşı Gölü bulunur. Hatay’daki önemli jeomorfolojik ünitelerden bir diğerini de Antakya-Kahramanmaraş Grabeni meydana getir. B graben alanı, Ölüdeniz ve Doğu Anadolu Fayları ile Kıbrıs Yayı’ nın etkisi altında gelişmiş olup, Karasu fayının denetiminde şekillenmiştir. Yaklaşık 150 km uzunluğunda olan ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu graben, batıdan Amanos Dağları, doğudan Kurt Dağları, kuzeyden Güneydoğu Toros Dağları güneyden de Akdeniz ile sınırlanmaktadır. Genişliği 3-30 km arasında değişen morfolojisi ile ilim merkezi kısmını kapsar. Doğu ve batısında açılma rejiminin ürünü olan normal fayların etkisi ile sürekli bir çökme ve çanaklaşma ve söz konusu graben tabanın da yaygın jeolojik birimler genellikle Pliyosen ve sonrası dönemlere aittir. Kuvaterner yaşlı alüvyonlar ve bazik lav akıntıları topografyanın büyük kısmına hakim konumdadır. Bununla birlikte alüvyon örtülerle kaplı 101.000 ha (DSİ,1958) alana sahip Amik Ovası yine boyu graben alanı içerisinde bulunur . Hatay’da yukarıda bahsedilen yeryüzü şekilleri yanında birikinti koni ve yelpazeleri ile geçişi sağlayan yamaçlar gibi yeryüzü şekilleri bulunur. Birikinti koni ve yelpazeleri Amanos dağlarından kaynağını alan akarsuların ova tabanı ile birleştikleri alanda eğim değerlerinin azalmasına paralel olarak getirdikleri yükleri biriktirmeleri neticesinde meydana gelmişlerdir. Bu şekiller il sınırları içerisinde Amanos Dağlarının yamaçlarında kimi zaman kuşak oluşturacak halde kimi zaman da münferit şekilde bulunurlar. Yamaçlar ise jeomorfolojik birimler arasında geçişi sağlamakta olup il genelinde yaygındırlar. 28 Jeolojik Özellikler Hatay tektonik açıdan Avrasya, Arabistan ve Afrika levhalarının göreceli hareketlerin yansı tan bir konumda yer almaktadır. Bu levha hareketlerinde bağlı olarak bölgede önemli fay hatları gelişim göstermiştir. Bu nedenle Hatay tektonik açıdan Doğu Anadolu Fayı, Ölü Deniz Fayı ve Helen-Kıbrıs yayı içinde yer almaktadır. İlin konumu gereği sahip olduğu bu özellik, 1.derece deprem bölgesinde yer almasına neden olmuştur. Özellikle bu fay hatlarına bağlı olarak, tarihsel dönemde önemli can ve mal kayıplarına neden olan depremler yaşanmıştır. Aletsel dönemde Antakya ve çevresinde (M.S. 4 yy ) yüzlerce deprem yaşanmıştır. Bu nedenle meydana gelen depremlerin büyüklüğü ile bölgedeki aktif faylar arasında çok uyumlu bir paralellik bulunmaktadır. Aletsel dönemde oluşan depremler içerisinde en çok dikkati çekeni, 22 Ocak 1997 tarihindeki (M=5,5) depremdir. İklim Özellikleri İl, Akdeniz havzasında ve genel anlamda deniz etkisinde açık bir konumda olduğu için Akdeniz ikliminin hakimiyet sahası yer almaktadır. Yıllık sıcaklık ortalamalarının 15,1-20 C arasında değiştiği Hatay’da aylık sıcaklık ortalamaları bütün istasyonlarda ocak ayında en düşük değerleri gösterirken ağustos ayında en yüksek seviyeler ulaşır. Sadece Hassa, Kırıkhan ve Yayladağı istasyonlarında yıl içerisinde en yüksek sıcaklık değerleri temmuz ayında ölçülmüştür. Hidrografya İlin yüzey sularını; akarsular, göller, kaynaklar, şifalı sular ve Akdeniz oluşturmaktadır. Başta asi Nehri ile Afrin ve Karasu Çayları olmaz üzere ilde irili ufaklı çok sayıda akarsu vardır. Bir kısmı yaz mevsiminde kurumakla beraber, yağışlı kış döneminde tekrar akışa geçerek su varlığına katkı sağlarlar. İlin en önemli akarsuyu, kaynağını Lübnan’daki Bekaa Vadisi’nden alan Asi Nehri’dir. Nehrin toplam uzunluğu 556 km olup, üç ülkeye yayılmış olup (Türkiye, Suriye, Lübnan) su toplama alanı ise 20.847 km²’dir. Diğer önemli akarsular ise; Asi Nehri’nin kolları olan Küçük Karaçay, Büyük Karaçay, Afrin ve Karasu çaylarıdır. Diğer önemli yüzeysel su kaynağı ise az sayıda ve küçük boyuttaki doğal göllerle birlikte, son yıllarda sayıları artan baraj ve göletlerdir. Bu su kütlelerinin de bazıları yoğun kullanıma ve yaz kuraklığına dayanamayarak kururlar. Amik Gölü kurutulduktan sonra ilde büyük doğal göl kalmamıştır. Yıl boyunca varlığını sürdüren doğal göller; Balık(Gölbaşı),Yenişehir, Kanlı 29 ören, Aygır, Karagöl ve Burnaz göllerinden ibarettir. Ayrıca, Yerseli ve Yayladağı barajlarının başı çektiği yapay göller de bu kapsamda incelenmesi gereken ünitelerdir. İlde özellikle Amanos Dağları kaynaklar açısından zengindir. Karstlaşmanın yanında, kıvrımlı ve kırıklı yapı bu durumu ortaya çıkarmıştır. Öte yandan, ovalardaki yoğun pompaj neticesinde su tablasının alçalmasına bağlı olarak, bu kaynakların birçoğunda debi azalması ve yazı döneminde tamamen ortadan kalkma gibi durumlar söz konusu olmaktadır. Hatay’ın su potansiyeli açısından önem arz eden bir başka grup da, kaplıca ve içmelerin oluşturduğu mineralli sulardır. İldeki kırık hatları boyunca rastlanan bu sular, çok değişik sıcaklık ve içeriğe sahiptirler. İçlerinden en çok Erzin içme kaplıcası dikkat çeker. Kimilerinin bulunduğu kesimlerde farklı mahiyet ve özelliklerde tesisleşme mevcut isen, kimileri kapta dahi alınmamıştır. Yüzey suları başlığı altında ele alınacak son bölümü ise ilin batısını boydan boya kuşatmış olun Akdeniz oluşturmaktadır. Hatay’ın bu denize olan kıyısı, 172 km boyunca devam etmektedir. Turistik ve ekonomik öneminin yanında, ulaşım faaliyetlerinde yararlanılan limanlarıyla da önemli bir yere sahip olan Akdeniz, sahil şeridi başta olmak üzere ilin tamamı için birçok özelliği ile zenginlik ve refah kaynağıdır. Toprak Özellikleri Hatay, toprak türleri bakımından da çeşitlilik arz eder. İl sınırları içerisinde en yaygın olanlar; kırmızı-kahverengi Akdeniz toprakları, kırmızı Akdeniz toprakları, kahverengi orman toprakları, kolüvyal topraklar ile alüvyon topraklardır. Kırmızı-kahverengi Akdeniz toprakları ile kırmızı Akdeniz toprakları ortalama 400-1000 mm’ler arasında yağış alan zemininde kalkerli kayaçların yoğun olduğu maki ve orman alanlarında görülür. Kahverengi orman topraklar bitki örtüsünün gür, yağış değerlerinin de yüksek olduğu kesimlerde yoğundur. Kolüvyal topraklar ise ova ve vadi tabanlarında yaygındır. Orman Varlığı İklim özelliklerine paralel olarak ilin doğal bitki örtüsü ormanlardan oluşsa da günümüzde birçok bölgede ormanlar tahrip edilmiş, yerlerini maki türleri almıştır. Bunlar mersin, defne, keçiboynuzu, zakkum, delice ve katırtırnağı gibi bodur bitki türlerinden oluşur. Makilerin de tahribata uğradığı alanlarda ise odunsu bitkilerden oluşan garig toplulukları ortaya çıkarmıştır. Bugün insan tahribatından uzak ve korunan alanlarda kızılçam karaçam, göknar, meşe ve ardıç gibi türlerden oluşan karışık ormanlar yer alır. Ayrıca Amanos Dağları’nın Dörtyol’un doğusuna denk gelen kısmında kayın, fındık ve ıhlamur gibi bitki örtüsüne ait türler görülür. 30 Flora-Fauna ve Hassas Yöreler Flora Bitki ve Orman Topluluklarının Özellikleri ve Çeşitleri Hatay ili oldukça zengin bir flora ve vejetasyona sahiptir. Amanos dağlarında yapılan floristik çalışmalarda 91 familya 419 cins 880 tür ve türaltı takson tanımlanmıştır. Türkiye florasında 850 cins tanımlanmıştır. Amanosların Türkiye’de bulunan bitki cinslerinin yarısını içerdiği görülmektedir. Hatay’da doğal olarak yetişen çiçekli bitki sayısı yaklaşık olarak 1500 civarındadır. Bu türlerden 185 tanesi endemiktir. Bu endemik türlerden bir kısmı da Türkiye’de sadece Hatay’da doğal olarak yetişirler. Bilindiği gibi biyoçeşitlilik; bir bölgedeki genlerin türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Hatay ormanlarında bu özelliklerin birini veya birkaçını bir arada taşıyan bölmecikler mevcuttur. Biyoçeşitliliği korumanın en iyi yolu hedef türleri kendi doğal yaşama alanları içerisinde korumaktır. Plan ünitesinde bu alanlar doğayı koruma alanları olarak ayrılmıştır. Plan ünitesi ormanlık alanlarının büyük kısmının çalı ve otsu bitkilerle kaplı olması ve doğu Akdeniz bölgesi içerisinde farklı bir konumda bulunması nedeniyle yöre yapraklı türler açısından çok sayıda endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Plan ünitesinde tespit edilen yaygın olarak bulunan bazı ağaç, ağaççıklar şunlardır; Pinus brutia(kızılçam), Platanus oriantelis (çınar), Alnus glutinosa (kızılağaç), Ulmus grandiflora (Karaağaç), Quercus coccifere (kermes meşesi), Quercus ilex (Pırnal meşesi), Phileria metia (Akçekesme), Pictacia terebentus (Sakız), Arbutus andrachne (Sandal), Laurus nobilis (defne), Staphyllea pinnota (Tespih), Myrtus comminus (mersin). Amanos dağlarının 800 ile 1200 matreleri arasında Ardıç (Juniperus) , meşe (Quercus cerris), Kayın (Fagus), Gürgen (Carpinus), Karadal (Ostrya), Kızılcık (Cornus) ağaçlarının hâkim olduğu doğal ormanlar görülmektedir.1200 metrenin üzerinde ise Karaçam (Pinus nigra) gibi ibreli ağaçlardan oluşan ormanlar yer almaktadır. Amanos Dağlarının ormanlık alanları dışında ve Keldağ’da tipik Akdeniz bitki topluluğu olan makiler bulunmaktadır. Bu alanlar bitki çeşitliliği açısından zengin olup bünyesinde çok sayıda faydalı ve ekonomik bitki türünü barındırmaktadır. Konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalarda tespit edilen bazı bitki türlerini şöyle sıralayabiliriz: Halk arasında zahter olarak bilinen ve birçok çeşidi bulunan kekik (Thymus) Çanakkale kekiği, İstanbul kekiği, Kara ot, Güveyi otu veya Merzengüş diye bilinen baharat olarak kullanılan kekik türleri (Origanum yulgare, Origanum laevigatum) yine zater olarak bilinen ve 31 bazı bölgelerde Girit zateri olarak anılan kekik türü (Satureja thymbra) Kara kekik denilen Karabaş kekiği ya da Kaya kekiği (Thymbra spicita), Defne(Laurus), Keçiboynuzu (Ceratonia), Mersin (Myrtus), zindiğen (Quercus), Yabani zeytin (Olea),Sıklamen (Cyclamen), Orkide (Orchis), Gladiol (Gladiolus). Nemnem otu (Ballota saxatilis), yalancı ısırgan otu (Ballota nigra), oğul otu (Melissa), Farekulağı, sıçankulağı ya da sıçanotu (Anagallis arventis), Buhara Meryem, Altınözü (Pallenis spinosa) papatyagillerden (Phagnalon) kum zambağı (Pancratium maritimum), Erguvan (Cercis), Karağan ya da laden (Cistus), Çalba (Phlomis amanica) Dağçayı, Adaçayı (Sideritis mantana), yer meşesi (Teucrium polium), Rubia. Samandağ’ın güneyinde yer alan Keldağ bitki örtüsü açısından zayıf olmasına karşın çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Bu dağda dünyanın başka bir yerinde bulunmayan ve bu dağın adıyla anılan endemik bitki türleri bulunmaktadır. Bu dağın 900-1400 metreleri arasında Çakşır oto (Ferula) yaygın olarak bulunmaktadır. Zirveye yakın kesimler ise daha çok Geven (Astrogalus) olarak bilinen otsu bitkilerle kaplıdır. Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesince Musadağı bölgesinde 15 adet endemik bitki tespit edilmiştir. Hatay ilinde 114 tür kelebek türü bulunmaktadır. Dağlar Amanos Dağları, Doğa Derneği tarafından ilan edilmiş Türkiye’nin 305 Önemli Doğa alanlarından birisidir. Amanos Dağları Kahramanmaraş Sır baraj gölünden başlayıp Hatay ilinin Samandağ kıyılarına doğru yaklaşık 175 kilometre boyunca uzanan dağ silsilesidir. Bu dağ silsilesi üç bölüme ayrılır; en kuzeyde yer alan Çimen dağı, orta kısımda yer alan Bozdağ ve Samandağ kıyılarına yakın Musa Dağı. WWF (Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 1999 yılında, Avrupa'nın biyolojik çeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 ormanını belirleyerek bunları "Avrupa Ormanları'nın Sıcak Noktaları" olarak tanımlamıştır. Bu "sıcak noktalar" arasında Türkiye'den de 9 alan yer almaktadır. Bunlardan bir tanesi de Amanos Dağları’dır. Amanos Dağları bütünlüğü bozulmamış ormanları, çeşitli yaşam alanları, farklı jeolojik yapıları, sarp kayalıkları ve mağaraları korunaklı vadileriyle yaban hayatı açısından da önemlidir. ÖDA; Karadeniz’e özgü ormanlar ile Akdenize özgü maki toplulukları ve ormanları yüksek dağ çayırları, derin ve nemli vadilerdeki nehir kıyısı bitki toplulukları ve az miktarda tarım alanlarından oluşmaktadır. Türkiye’deki bitki endemizm merkezlerinden biri olarak 32 ÖDA kriterlerini sağlayan 174 bitki taksonuna ev sahipliği yapar. Bunlardan 20’si dünya üzerinde sadece burada yaşamaktadır. 251’i sadece Türkiye’de bulunan 1.580 taksonu barınmaktadır. Bunlardan 163’ü tehlike altında olan taksonlardır. Özellikle dağların batı kısmındaki nemli ormanlar, günümüzde esas yayılış alanı Doğu Karadeniz ve Orta Avrupa olan Doğu Kayını, Doğu Gürgeni, Porsuk, Işılgan, Ihlamur, Şimşir gibi Avrupa-Sibirya floristik elemanlarının en güney yayılışını temsil eden kalıntı popülasyonlarını içerir. Amanos Dağları tür çeşitliliği açısından Türkiye’nin en zengin ÖDA’sıdır. Mağaralar Sincan Mağarası Amanos Dağlarında yer alan Sincan (Damlataş) Mağarası Dörtyol’a 21 km, Payas’a 11 km mesafededir. Yol stabilizedir. Yapılan incelemelerde Sincan Damlataş Mağarası’nın 120 milyon yıllık olduğu anlaşılmıştır. Mağara 150 metre derinliğinde ve 400 metre uzunluğunda olup içinde sarkıt ve dikitler mevcuttur. Tarihi mağara ziyaretçilere açıktır. Fauna Hatay Dağ Ceylanı İlimiz Kırıkhan ilçesi İncirli, Sucu ve Kaletepe köylerinin yer aldığı Suriye sınır bölgesinde doğal olarak yayılış göstermektedir. 2012 yılında 235 adet sayılmıştır. Akdeniz foku Hatay Samandağ ile Suriye sınırı arasında, kalan sahillerde var olma mücadelesi vermektedir. Yeni bir yılan türü olan Amanos Yılanı (Rhynchocalamus Barani) Hatay’da yaşamaktadır. Dünyaca ünlü "Geyik Böceği", sadece altı antenli olarak Hatay'daki Amanos Dağları'nda bulunmaktadır. Hassa İlçesi Akbez beldesinden adını almıştır. Hatay kuş göç yolu üzerindedir. Bölge süzülerek uçan kuşların toplu olarak geçiş yaptıkları yeryüzündeki önemli yerlerden biridir. Samandağ kumulları özellikle göç döneminde su kuşları için önemli konaklama alanı olduğu düşünülmektedir. ÖDA kriterlerini sağlamamakla beraber, kızıl kumkuşu (Calidris ferruginea), deniz düdükçünü (Phalaropus lobatus), sümsükkuşu (Sula bassana), bölgede gözlenen türlerdendir. Yerleşim Alanları ve Nüfus Hatay ve çevresi, Anadolu’da yerleşmeye ilk açılan alanlardan biridir. Burada ilk insan faaliyetlerine ait izler M.Ö III. bine kadar uzanır. Tarihin belirli dönemlerindeki yoğun yerleşme ve nüfus özellikleriyle oldukça dikkat çekmiştir. Ancak Hatay nüfusuna ait sağlıklı verilere 1940 ve sonrası ulaşmak mümkündür. Buna göre Hatay’ın 1940 yılındaki nüfusu 33 246.138’dir. Günümüzde ise (2011) il nüfusu 1.474.223’tür. Bu durum 70 yıllık süreçte nüfusun yaklaşık 6 kat büyüdüğünü göstermektedir. Çizelge 1.Hatay ili nüfusu İllere göre il/ilçe merkezi, belde/köy nüfusu ve yıllık nüfus artış hızı, (31 Aralık) İl ve ilçe merkezleri Toplam İl 2010 2011 Toplam 73 722 988 74 724 269 31 Hatay 1 480 571 1 474 223 2010 2011 Belde ve köyler 2010 2011 Yıllık nüfus artış hızı (‰) 2010 2011 56 222 356 57 385 706 17 500 632 17 338 563 15.88 13.49 743 439 21.96 -4.30 732 802 737 132 741 421 Not: Yıllık nüfus artış hızları hesaplanırken 2011 yılı idari bölünüş yapısı dikkate alınmıştır. Aynı süre zarfında Türkiye nüfusunun yaklaşık 4 kat büyüdüğü göz önüne alınırsa, Hatay’da Türkiye ortalamasının üzerinde bir nüfus artışının varlığından söz edilebilir. Günümüz nüfusunun % 49.7’si (732.802 kişi) il ve ilçe merkezlerinde yaşarken geri kalan % 50.3’lük bölümü ise (741.421 kişi) belde ve köylerde yaşamaktadır. Hatay, günümüzde km2 ye düşen 242 kişiyle ülkemizde iller arasında nüfus yoğunluğu yönüyle 4. Sırada yer alır. Hatay’da 2000 verilerine göre ham doğum oranı binde 24.88 iken, doğurganlık oranı binde 409 olarak gerçekleşmiştir. Geçmiş yıllara göre her iki değer düşmüş olmasına karşın, hala Türkiye ortalamasının üzerindedir. Yine aynı yıl itibariyle ilde okuma yazma bilenlerin nüfusa oranı, erkeklerde % 93,6, kadınlarda %78,7 olarak belirlenmiştir. Buna karşın okumayazma bilmeyenlerin oranı ise %13,9 civarındadır. Bu anlamda erkeklerin oranı Türkiye ortalamasını yakalarken, kadınlarda okuma-yazma oranı Türkiye ortalamasını yakalayamamıştır. İlde genç nüfusun fazla olması, nüfusun bağımlılık oranını artırmasına yol açmıştır. Bu bağlamda 2000 yılı verilerine göre Hatay’da bağımlılık oranı 62,2 olarak tespit edilmiştir. Türkiye genelinde olduğu gibi Hatay’da da çalışma çağında ki nüfusun artış oranını yüksek olması, işsizlik sorununu doğurmuştur. Hiç şüphe yok ki bu da ekonomik kaynaklı göçlerin en temel sebebini oluşturmuştur. Bu anlamda ilde özellikle Suudi Arabistan olmak üzere, Arap ülkelerine yönelik bir işçi göçünün varlığı dikkat çekicidir. Ortadoğu ülkelerini kuzey Afrika ülkeleri takip ederken, özellikle son yıllarda BDT, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ön plana çıkmaya başlamıştır. Türkiye genelinde olduğu gibi, Hatay’da da nüfusun, dolayısıyla yerleşmelerin büyük oranda ovalarda toplandığı söylenebilir. 34 Yerleşmeler özellikle Dörtyol’dan Belen ve Arsuz’a kadar uzanan kuzey- güney yönündeki kıyı ovası ile Samandağ’ından Antakya – Serinyol’a uzanan güneybatı kuzeydoğu yönündeki hatta neredeyse kesintisiz devam ederken, diğer kesimlerde daha çok münferit bir yapı gösterirler. Bu iki hat yerleşmelerin ve nüfusun en yoğun olduğu yerlerdir. Nitekim Hatay’da şehir özelliği gösteren merkezlerinde (Antakya, İskenderun, Dörtyol, Kırıkhan ve Samandağ) bu iki hatta toplandığı rahatlıkla söylenebilir. Bunlardan özellikle Antakya, İskenderun, Dörtyol ve Kırıkhan iş imkanlarının fazla olması ve diğer şehirsel olanaklardan dolayı çevrelerinden göç almış ilin belli, başlı şehirleridir. Buna karşın yükseltinin ve eğimin arttığı (özellikle Amanos Dağları ) kesimlerde yerleşme yoğunluğu düşmektedir. Bu alanlar sürekli yerleşmelerden çok Zorkun, Çökek, Kocadüz, Üçkoz, Bağrıaçık, Karıncalı, Alan, Çardak, Atik, Soğukoluk, Fırnız gibi geleneksel ya da rekreasyonel kullanıma yönelik yayla yerleşmelerinin yoğunluk kazandığı alanlar olarak insan yaşamına girmiştir. Bu genel çerçevenin dışında kalan tek yerleşime Belen olup, bu durum şehrin Amanos’ların karayolu ulaşımına uygun şekilde kurulmasıyla açıklanabilir. Tarım Hatay’ın 5.559 km2 olan yüzölçümünün %50’si (270.776 ha) gibi yarısına yakın bölümünü tarım alanları oluşturmaktadır. Özellikle Asi deltası, Dörtyol ve İskenderun çevresindeki kıyı ovası ile iç kesimdeki Amik Ovası ilin belli başlı tarım alanlarıdır. Gerek bu alanların verimliliği ve gerekse yörede egemen olan Akdeniz ikliminin etkisiyle Hatay’da tarımsal ürün yelpazesi geniştir. Amik Ovası başta olmak üzere Hatay’ın neredeyse genelinde yılda iki ya da üç ürün alınabilmektedir. Bu bağlamda ilin her kesiminde tahıldan meyve-sebzeye kadar birçok ürün yetiştirmek mümkündür. Özellikle Pamuk gibi endüstriyel bitkiler Amik Ovası ve çevresinde Kırıkhan, Antakya ve Reyhanlı’da, meyve ve sebze üretimi ise Dörtyol, İskenderun ve Samandağ’ında yapılmaktadır. Buna göre 2003 yılı Türkiye narenciye üretiminin %16’sını, Sakızkabağı üretiminin %12’sini ve Pamuk üretiminin % 11’ini Hatay karşılamıştır. Son yıllarda Zeytin üretimi de hatırı sayılır derecede artmıştır. Hayvancılık Bitkisel üretimin öne çıktığı Hatay’da hayvancılık ikinci planda kalmaktadır. 2004 yılı itibariyle 84.627 büyükbaş, 136.154 küçükbaş, 1.719.615 kanatlı hayvan ve 39.031 arı kovanı vardır. Hatay’da en fazla avlanan deniz hayvanı istavrit, Barbun ve Gümüş Balığı’dır. Özellikle Arsuz ve Samandağ avcılığın yanında kültür balıkçılığının da yoğun yapıldığı yerlerdir. 35 Sanayi ve Teknoloji İlde özellikle 1970 yılında faaliyete geçen demir-çelik fabrikasıyla birlikte İskenderun, Dörtyol-Payas çevresine demir-çeliğe dayalı sanayi faaliyetleri yoğunluk kazanmıştır. Bu faaliyetlerin Hatay’daki imalat sanayinin temelini oluşturduğu söylenebilir. Diğer taraftan pamuk ve zeytin gibi tarım ürünlerine bağlı sanayi kolları da gelişme göstermiştir. İldeki bütün sanayi faaliyetleri, Antakya, İskenderun ve Payas olmak üzere 3 organize sanayi bölgesi ile Antakya, İskenderun, Dörtyol, Payas, İskenderun 5 Temmuz, Antakya Deri Kösele olmak üzere 6 küçük sanayi sitesi çatısı altında toplanmıştır. Ulaşım Günümüzde Hatay’da en gelişmiş ulaşım sistemi karayolu ulaşımıdır. İlde 365 km si devlet yolu, 308 km si il yolu, 89 km si otoyol, 2749 km si köy yolu olmak üzere toplam 3511 km karayolu bulunmaktadır. İl genelinde herhangi bir ulaşım güçlüğü söz konusu değildir. Ulaşım ağındaki bu durum araç sayısında da kendisini göstermektedir. Nitekim 2005 yılı verilerine göre Hatay’daki karayolu taşıt sayısı 223.533 adettir. Bu değer Türkiye’deki araç sayısının %3,6’lık bölümünü oluşturduğu gibi bu yönüyle Hatay iller arasında 11 sırada yer almaktadır. Özellikle Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarının varlığıyla kendini gösteren sınır ticaretine bağlı olarak, il genelinde taşımacılık faaliyetlerinin geliştiği ve dolayısıyla çekici ve kamyon türü araçların fazlalığı göze çarpar. Yine Hatay’da sanayi ve ticarete bağlı olarak gelişme gösteren diğer bir ulaşım sistemi deniz yolu olup, bu noktada İskenderun Limanı Ortadoğu ülkelerine yönelik ticari sevkiyatlarda aktarım fonksiyonuyla ön plana çıkmıştır. Bütün bu özellikler göz önüne alındığında limanın hinterlandının sadece Hatay ve Türkiye ile sınırlı kalmadığı, aynı zamanda Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’nun en önemli limanlarından biri konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu limanın dışında İsdemir Limanı, Advansa Sasa Polyester Tesisleri, Asfalt İskelesi, Çekisan Şamandırası, Gübretaş Sarıseki İskelesi, Orhan Ekinci İskelesi ve Yazıcı İskelesi de bulunmaktadır. İlde havayolu ulaşımı son yıllarda gelişme göstermiştir. Bu anlamda Hatay’da 2007 yılında hizmete açılan bir havaalanı olup, buradan İstanbul, Ankara ve Kıbrıs/Lefkoşa’ya düzenli seferler yapılmaktadır. İlk yılında 1200 uçuşta 140.000 yolcu taşınmıştır. İlde demiryolu ulaşımının gelişme gösterdiği söylenemez. Bu anlamda sadece Adana- Gaziantep demiryolu hattından ayrılan bir tali hat İskenderun ilçesine kadar uzanır. Fakat bu hat daha çok yük taşımacılığına dönük olarak kullanılmaktadır. Hatay’ın coğrafi konumu ve mevcut ekonomik yapısı ulaşım sektörünün gelişmesinde etkili olmuştur. Türkiye’nin önemli sınır kapılarından biri olan ve Türkiye’yi Ortadoğu’ya 36 bağlayan Cilvegözü gümrük kapısı, Reyhanlı ilçesinden Suriye’ye ve böylece Orta Doğuya açılmaktadır. Hatay’dan Suriye’ye giriş çıkışlarda kullanılan Yayladağı sınır kapısı Hatay’ı Lazkiye’ye bağlamakta, trafik yoğunluğunun olmaması nedeniyle turizm ve ulaşım amaçlı kullanılmaktadır. Çizelge 2. İl Merkezinin Önemli Merkezlere ve Diğer İlçelere Uzaklığı İl ve İlçe Adı İstanbul Ankara İzmir Adana Gaziantep Altınözü Belen Dörtyol İlçe Adı Erzin Hassa İskenderun Kırıkhan Kumlu Reyhanlı Samandağ Yayladağı Karayolu (Km) 1.131 682 1.088 192 197 25 47 93 Karayolu (Km) 108 79 60 42 42 54 25 51 BAKIM BAŞMÜHENDİSLİĞİ 2010 YILI 53. ŞUBE ŞEFLİĞİ SATIH CİNSLERİ HARİTASI ŞUBE SINIRI İL SINIRI 80-52 8 6 ERZİN 31-12 31-01 17 6 3 31-76 16 817-03 9 DÖRTYOL 2 Dörtyol B.E. 817-02 BÖLGE SINIRI DEVLET SINIRI 7 825-06 7 OTOYOL BSK SATHİ KAPLAMA STABİLİZE TOPRAK YOL 2 7 410-01 GEÇİT VERMEZ YAKACIK 2 8 (Payas) 31-04 2 Demir Çelik Fab. 31-01= 25 31-02= 4 31-04= 2 AKTEPE 31-07= 13 825-07 817-04 31-08= 29 6 31-12= 6 31-13= 5 31-25= 1 İSKENDERUN YALANKOZ 9 31-07 1 6 KIRIKHAN 1 4 BELEN 9 31-26= 45 31-27= 7 1 31-52= 5 ARSUZ (ULUÇINAR) 31-54= 11 31-55= 25 31-77 31-28= 22 31-51= 24 15 31-09= 12 31-10= HASSA 13 7 31-57= 21 17 31-77= 25 4 53 HATAY 420-01= 23 420-02= 51 KARAÇAY 817-03= 26 817-04= 51 420-01 817-06= 18 4 10 HARBİYE 13 Çevlik 31-55 7 3 1 SAMANDAĞ 825-07= 49 825-08= 32 8 1 827-01= 45 5 DEVLET YOLU : 346 BETON ASFALT= 166 SATHİ KAPLAMA= 176 GEÇİT VERMEYEN= DEVLET YOLU = 4 346 10 7 22 3 Cilvegözü Hacıpaşa 2 ALTINÖZÜ 7 31-27 825-09 BABATORUN ŞENKÖY 31-26 31-51 1 31-57 21 825-09= 51 3 3 1 3 13 31-25 Senpiyer 22 4 31-28 18 2 6 31-10 Şark Hamamı REYHANLI 13 3 10 İL YOLU : 266 Abalaklı 827-01 Bakras Kalesi 4 19 16 4 31-02 6 31-13 31-08 Hamam 5 2 KUMLU 31-09 2 SERİNYOL Havaalanı 4 11 8 825-08 420-02 817-06 31-76= 19 4 2 9 YEDİTEPE 11 19 5 4 31-54 7 13 Yayladağ 4 1 31-52 KIŞLAK KARBEYAZ (Yiğityolu) 5 Kolcular YAYLADAĞI İL YOLU = 266 DEVLET YOLU = 346 TOPLAM = 612 Şekil 1. Yol satıh cinsleri haritası Madencilik Hatay’ın madencilik açısından potansiyel olduğunu söylemek mümkün olmasa da mevcut madenlerin dağılımı şöyledir. Dörtyol’da demir ve Alüminyum, İskenderun’da krom ve demir, Hassa’da bakır, çinko, kurşun ve alüminyum, Kırıkhan’da demir, Altınözü’nde kükürt, Yayladağı’nda fosfat, Antakya merkezde asbest ve altın yatakları bulunmaktadır. 37 4.3 HATAY İLİNİN DOĞA TURİZMİ DEĞERLERİ (DOĞA TURİZMİ ARZI) Hatay ili Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) ; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer almıştır. Hatay ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi Değerin bilinirliği; Bölgesel seviyede B, Ülke seviyesinde T, Milletlerarası seviyede: M 1- Milli Park ve benzeri sahalar Adı Habibineccardağı Tabiatı Koruma Alanı İlçesi Antakya (Merkez) Bilinirlik M 38 Kengerlidüz Tabiatı Koruma Alanı Erzin B Tekkoz Tabiatı Koruma Alanı Erzin B Hatay ili Tabiatı Koruma Alanlarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler -Habibi neccar dağı tabiatı koruma alanında bulunan kilisenin Dünyanın ilk mağara kilisesi olması, - Habibi neccar dağı tabiatı koruma alanında bulunan St Pierre klisesi1983 yılında Papa 2.Jean Paul tarafından hac yeri olarak ilan edilmesi, - Habibi neccar dağı tabiatı koruma alanında bulunan Klisenin zemininde mozaik kalıntılarının, duvarlarda ise freskler bulunması, -kilise çevresinde günahkârlar hamamı ve Karon anıtı gibi kültürel değerlerin bulunması, -Hatay ilinin dört mevsim ekoturizm imkanı - Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 16.12.2004 gün ve 282 sayılı kararı ile Alanın tamamı aynı zamanda 1. Derece Arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi, -Tekkoz Tabiatı koruma alanının bitki tür çeşitliliğinin korunması amacıyla ilan edilmesi, - Doğukayını, dişbudak, meşe, karaçam, gürgen, kayacık, göknar, çınar, akçaağaç, eğrelti, sütleğen, orman asması, erguvan, üvez, tesbih, sakız, vs.türleri bir arada barındırması, -Kengerlidüz tabiatı koruma alanının Kayın ağacının dünyanın en güney noktasındaki saf ve karışık meşcereleri relikt ve izole bir yayılış eşsiz ve nadir ekosistem farklı bir orman tipine sahip olması, -Habibineccardağı tabiatı koruma alanının % 58.5’i Antakya belediyesine, %12.4’ü özel mülkiyet, %0.27’si Özel İdare adına kayıtlı olup, Toplam alanın %71.17’sinin hazine harici tapu kaydının olması, -Söz konusu parsellerin bugüne kadar Kanunun 5 ve 6. Maddelerinde belirtilen kamulaştırma ve tahsis işlemlerinin yapılmaması, -Habibineccar dağı Tabiatı koruma alanının etrafında çarpık yapılaşma ve gecekonduların bulunması, -Alanın yönetim ve gelişme planının olmaması. -Tekkoz tabiatı koruma alanının ilçe merkezine 10 km uzaklıkta olması, -Yol durumunun stabilize olması, -Konaklama ve yeme içme tesisinin olmaması, -Kengerlidüz tabiatı koruma alanının ilçe merkezine 20 km mesafede olması, yolun stabilize olması, -Konaklama yeme içme tesisinin olmaması, -Yerel halkta turizm bilincinin yetersiz oluşu, -Kengerlidüz ve tekkoz tabiatı koruma alanının Turizm açısından ulusal ve uluslararası düzeyde yeterince tanınıyor olmaması, -Karayolu ulaşımının zorluğu, Fırsatlar Tehditler 39 -Hatay ilinin dünyanın en eski yerleşim -Doğal kaynakların ve çevrenin tahrip yerlerinden biri olması olma riski, -Ilıman iklime sahip olması -Kültürel değerlerin tahribi ve bozulması, -Hatay ilinin kültürel zenginlik ve kimlik unsurlarının çeşitliliği bakımından en sinkretik (bütünleşmiş) bölgeler arasında olması, -Doğa Turizmi için artan ilgi, -Habibineccar dağında her sene 29 Haziran günü dini tören düzenlenmesi, -Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay ilinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı, -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun), -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer alması, -Havaalanı bulunması, Milli Park ve benzeri sahalara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar; 1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre edilerek bu destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı, 2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi, 3-Kırsal kalkınma maksadıyla, yöre insanının faaliyetlerden daha fazla pay almasına dayalı uygulamaların geliştirilmesi, 4-Korunan alanların kaynak değerlerinin zarar görmemesi için gerekli altyapı eksikliklerinin, ekoturizm uygulamasına başlanmadan önce belirlenmesi ve tamamlanması 5-Ekoturistlerin alana girmeden önce ziyaretçi alanlarında toplanıp, bilgilendirilmeleri 6- Alanda yapılan bilimsel çalışmaların arttırılması için teşvikte bulunmak 7- Alanlarda rehber olmaksızın ziyaretçi kabul edilmemesi 8-Ekolojik koruma alanları ve kültür alanları farklı olarak belirlenmelidir. Hepsinin değeri ve getirisi ayrı olacaktır. 9-Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması 10-Alana ait yönetim ve gelişme planlarının yapılması, 2-Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları Adı İskenderun-Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası İlçesi Samandağ, İskenderun Bilinirlik B 40 Altınözü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Antakya, Altınözü B Hatay ili Yaban hayatı geliştirme sahalarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler - İskenderun-Arsuz YHGS Alan içerisinde dik kayalık yamaçlar mevcut olup görsel açıdan bir zenginlik Oluşturması, - Yaban Hayatı Gözlemciliği (Yaban Keçisi , Karaca gibi fauna türleri) -Alburnus orontis adlı endemik balığı barındırması - deniz seviyesinde aniden yükselen sarp ve yer yer %100’ e varan dik yamaçların ve derin kanyonların bulunması, -Av turizmi - Dört mevsim ekoturizm imkanı -Jeopolitik ortamı sayesinde ekoturizm, doğa fotoğrafçılığı ve doğa araştırmacıları içinde önemli bir yere sahip olması, Altınözü YHGS avsuyu,Bohşin, Gökçegöz, Akcurun, Üzümdalı, köylerinde arkeolojik alanların bulunması, -Altınözü YHGS 300 den fazla vasküler bitki türü tespit edilmiş ve bunlardan 40 tanesinin endemik, 3 tanesinin de nadir tür olduğu, -Tespit edilen endemik türlerden 6 tanesi IUCN nin yapmış olduğu tehlike kategorilerine göre nesli tehlike altında (EN) olarak sınıflandırılması, -Endemik bitkiler içerisinde nesli tehlike altında olan türlere ilave olarak alanda bir adet nesli kritik olarak tehlike altında (CR) olan ballıbabagiller ailesinden Lamium purpureum var. aznavourii barındırması, Altınözü YHGS barındırdığı çok sayıda memeli, kuş, sürüngen, amfibi ve balık türüyle biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin bir alan olması, -Altınözü YHGS Sahada bulunan balık türlerinden Anguillidae familyasından Anguilla anguilla (Tatlı su yılan balığı) -Alanın yerleşim merkezlerine uzak olması, -Ulaşımın güç olması, -Alanın sarp kayalıklardan oluşması, -Altınözü YHGSbölgenin tarım arazisi olarak kullanılması ve çok sayıda yerleşim biriminin içerisinde barındırması, -halkın bilinç düzeyinin yeterli olmaması -tanıtım eksikliği -Alana turistik amaçlı gelen ziyaretçiler bulunmaması -arkeolojik sit alanları henüz turistik açıdan değerlendirilecek düzeyde gün ışığına çıkmamıştır -Orman işletmesinin gençleştirme ve odun üretme odaklı amenajman planı uygulamaları 41 nesli kritik olarak tehlike altındaki (CR) türlerden olması, Altınözü YHGS Memeli türlerinden IUCN tehlikeye girebilecek türler (NT) kategorisinde bulunan Rhinolophus blasii (Akdeniz Nalburunlu Yarasası) ve Miniopterus schreibersii (İran Saçaklı Yarasası), hassas kategorisinde bulunan Rhinolophus mehelyi (Mehely Nalburunlu Yarasası) ve Myotis capaccinii (Uzunayaklı Yarasa) alanda barınması, Altınözü YHGS de 60 kuş türü,65 memeli türü, 23 sürüngen ve 5 amfibi türü,17 balık türü, 44 kelebek türü yaşaması, Fırsatlar -Turizm bölgesi ilan edilen alanda kalması -İskenderun arsuz YHGSnın yönetim ve gelişme planının bulunması, Altınözü YHGS alan içinde arkeolojik turizm etkinlikleri gerçekleştirilebilir. -Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay İlinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer alması, -Havaalanı bulunması, Tehditler -Biyolojik Çeşitliliğin Zarar Görmesi -Yaban Keçilerinin üreme amaçlı kullanmış oldukları alanların zarar görmesi -Ekoturizm konusunda bilinçsiz ziyaretçi potansiyeli -Bölgenin taşıma kapasitesinin aşılması sonucu, yaban hayatında davranış bozukluğu, stres, yer değiştirme. -Doğallığın bozulması, estetik değerlerin azalması ve görsel kirlilik -Doğal hayatın zarar görmesi, bitki örtüsünün bozulması -Altınözü, orta şiddetli erozyon alanıdır. Altınözü’nün doğusu şiddetli erozyon alanlarıdır. -açık taşocağı ve maden işletmeciliğinin bulunması görsel açıdan kirlilik oluşturmaktadır Su kaynaklarından insan ihtiyacı odaklı kontrolsüz su alınması -Enerji üretimine yönelik yatırımlar Yaban hayatı geliştirme sahalarına dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar; 1- Alan kullanıcıları turizm konusunda eğitmek ve ev pansiyonculuğunu geliştirmek. 2- ulusal ve uluslararası tur operatörleri ve seyahat şirketleri ile birlikte çalışarak alana 42 3456789- yakın diğer turizm ve kültürel değerlerinin de entegre edildiği yeni tur paketleri oluşturmak ve bu paketlerin tanıtımını gerçekleştirmek Alanla ilgili broşür, dergi, kitap vb. ile yerel ve ulusal, görsel, medya ve internet aracılığı ile alanı tanıtmak. Alanı tanıtacak ve ziyaretçileri yönlendirecek alan kılavuzlarının belirlenerek eğitilmelerinin sağlanması Alanı tanıtıcı bilgi panoları ile yön levhalarının yapılarak sahaya aplike edilmesi Tüm ilgi gruplarının ekosistem, ekoloji, çevre bilinci ve biyolojik çeşitlilik konularında eğitilmeleri sağlanarak alanın daha iyi korunması sağlanmak Hedef türün yaşadığı ekosistemin durumu ile hedef türün popülâsyonunun izlenmesi Alanda ekolojik köy projesinin gerçekleşmesini sağlamak Yaban Hayatı Tanıtım Birimi oluşturulmasını sağlamak 3-Sulak alanlar (Gölbaşı) Adı İlçesi Gölbaşı sulak alanı Bilinirlik Kırıkhan B Gölbaşı Gölü Sulak alanıa ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler -78 adet kuş türünü barındırması, -Kırmızı listede nesli tehlike alında ki türler listesinde yer alan Alaca yalıçapkını(Ceryle rudis) barındırması, -Alanın aynı zamanda doğal sit alanı olması -Kuş göç yolu üzerinde bulunması -Doğal sit alanı olması -Göl içerisinde iki adet adanın bulunması -Kuş gözlem imkanı, -Sportif amaçlı amatör olta balıkçılığı yapılabilmesi, -Alanın zenginliklerinin tanınmıyor olması -Alanın tanıtımına yönelik mekanizmalarda eksiklik -Sulak Alanlarda ziyaretçi merkezi ve kuş rehabilitasyon merkezinin yoksunluğu - Doğal ve kültürel bütünleşik değerlerde farkındalığın zayıflığı -Alanlarda alan eğitimine hizmet edecek düzenlemelerin yapılmamış olması Fırsatlar Tehditler -Havaalanına yakın olması, -Bölgedeki bir çok ekoturizm değeri -Hatay Dağ ceylanı yaşam alanına yakınlığı, -Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde(2023) Hatay ilinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler -Ekosistemde bozulma -Yılan balığı türünde azalma -Yaz aylarında tarımsal amaçlı su kullanımı, -Aşırı kontrolsüz ve kaçak avcılık(kuş ve balık), -Hayvan otlatma, saz kesimi, geçici sulak alanların tarıma açılması, -Evsel katı ve sıvı atıklar, 43 (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer alması, Sulak alanlara dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar; 1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre edilerek bu destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı, 2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi, 3-Tanınırlık ve bilinirlik yönünden çalışmaların yapılması, 4- Kırsal kalkınma maksadıyla, yöre insanının faaliyetlerden daha fazla pay almasına dayalı uygulamaların geliştirilmesi, 5-Korunan alanların kaynak değerlerinin zarar görmemesi için gerekli altyapı eksikliklerinin, ekoturizm uygulamasına başlanmadan önce belirlenmesi ve tamamlanması 6-Ekoturistlerin alana girmeden önce ziyaretçi alanlarında toplanıp, bilgilendirilmeleri 7- Alanda yapılan bilimsel çalışmaların arttırılması için teşvikte bulunmak 8- Alanlarda rehber olmaksızın ziyaretçi kabul edilmemesi 9-Ekolojik koruma alanları ve kültür alanları farklı olarak belirlenmelidir. Hepsinin değeri ve getirisi ayrı olacaktır. 10-Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması 11- Alanların taşıma kapasiteleri belirlenmeli ve bu kapasiteye uygun olarak turist sayısı belirlenmeli ve fazlası kabul edilmemeli 12- Çevresel, ekonomik, sosyal ve kültürel tüm etkilerin incelenmesi 4-Dağlar ve mağaralar Adı İlçesi Bilinirlik Amanos Dağları Erzin, Dörtyol T Sincan Mağarası Dörtyol M Hatay ili Amanos Dağlarına ait SWOT Analizi Güçlü Yönler -Doğa Derneği tarafından ilan edilmiş Türkiye’nin 305 Önemli Doğa alanlarından (ÖDA) biri olması, -Avrupa'nın biyolojik çeşitlilik Zayıf Yönler -Tanıtıma yönelik mekanizmalarda eksiklik -Milli park olarak ilan edilemeyişi, -Sivil toplum kuruluşlarının etkin ve 44 bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 ormanından biri olması, -Tür çeşitliliği açısından Türkiye’nin en zengin ÖDA’sı olması. -251’i sadece Türkiye’de bulunan 1.580 taksonu barındırması, -163’ü tehlike altında olan taksonlardan olması, -Özellikle dağların batı kısmındaki nemli ormanlar, günümüzde esas yayılış alanı Doğu Karadeniz ve Orta Avrupa olan Doğu Kayını, Doğu Gürgeni, Porsuk, Işılgan, Ihlamur, Şimşir gibi AvrupaSibirya floristik elemanlarının en güney yayılışını temsil eden kalıntı popülasyonlarını içermesi, -Karadeniz’e özgü ormanlar ile Akdenize özgü maki toplulukları ve ormanları yüksek dağ çayırları, derin ve nemli vadilerdeki nehir kıyısı bitki topluluklarını barındırması, -Dünyanın en güneyindeki saf kayın ormanlarını barındırması, -Dört mevsim ekoturizm imkanı sunması, -Sincan Damlataş Mağarası’nın 120 milyon yıllık olması, -Mağaranın 150 metre derinliğinde ve 400 metre uzunluğunda olup içinde sarkıt ve dikitlerin bulunması, Fırsatlar -Bölgedeki bir çok ekoturizm değeri -Sincan mağarasının bulunduğu alanın tabiat parkı olarak teklifinin yapılmış olması, -Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay ilinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer alması, -Havaalanı bulunması, güçlü olmayışı, -Sincan mağarasının korunması için yasal statüsünün olmaması, Tehditler Biyolojik Çeşitliliğin Zarar Görmesi -Ekoturizm konusunda bilinçsiz ziyaretçi potansiyeli -Doğallığın bozulması, estetik değerlerin azalması ve görsel kirlilik -Doğal hayatın zarar görmesi, bitki örtüsünün bozulması -Yaylacılık faaliyetleri nedeniyle ormanlık alanlarda açma yapılması, -Sarkıt dikitlerin ziyaretçiler tarafından tahrip edilmesi, 45 Amanos Dağlarına dayalı doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar; 1- Bu kaynakların ilimizde yapılmakta olan diğer turizm destinasyonlarına entegre edilerek bu destinasyonlara zenginlik katılmasının uygun olacağı, 2- Kaynakların kullanımında ekolojik sürdürülebilirlik ilkelerine dikkat edilmesi, 3-Tanınırlık ve bilinirlik yönünden çalışmaların yapılması, 5-Seçkin Özellikli Diğer Sahalar (Samandağ ilçesi) Adı İlçesi Bilinirlik Samandağ kumsalı (Deniz Kaplumbağası yuvalama alanı) Samandağ T Akdeniz foku yaşam alanı Samandağ B Titus Tüneli- Beşikli Mağara Samandağ M Vakıflı köyü Samandağ M Samandağ ilçesine ait SWOT Analizi Güçlü Yönler Zayıf Yönler -Samandağ deniz kaplumbağası yuvalama alanı, -Akdeniz foku yaşam alanı, -İskenderun-Arsuz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, -Farklı çağlarda yapılmış tarihi eserler, -Yöreye özgü endemik flora, -Geleneksel el sanatları, -Kuş göç yolu üzerinde olması, -Türkiye’de tek ermeni köyü; Vakıflı, -Sit ve anıt alanlarının bulunması, -Günübirlikçi ve hafta sonu turistik talebinin yoğunluğu, -Eriklikuyu, Vakıflı festivali, -Çok çeşitli kültürlere sahip olması, -Şimşir ağaçlarının oluşturduğu Gen Koruma Ormanı, -Coğrafi güzelliği (deniz, ormanlık -Tanıtıma yönelik mekanizmalarda eksiklik -Konaklama tesislerinin sayı ve hizmet çeşitliliğinin yetersizliği, -Turizm potansiyeli olan alanların bir kısmının henüz farkına varılmaması ve temel altyapı hizmetlerinin götürülmemiş olması, -Yerel halkta turizm bilincinin yetersiz oluşu, -Tarihi ve doğal güzelliklerin yeterince tanıtılıyor olmaması, -Yatırımcı ve girişimcilerin yeterince teşvik edilmemesi, -Turizm açısından ulusal ve uluslararası düzeyde yeterince tanınıyor olmaması, -Karayolu ulaşımının zorluğu, -Liman kapasitesinin yetersizliği, 46 alanlar, nehirler) -Organik tarım yapılması, -Doğaya ve çevreye duyarlı Sivil toplum kuruluşlarının sayısı, -Samandağ İpekçiliği, -Cilvegözü ve Yayladağı Sınır kapılarına yakınlığı, -Av turizmi potansiyeli, -Sualtı mağaraları ve batıklar, -Alanın sezon boyunca turizme elverişli olması, -Yöre halkının olumlu tutumu, -Tur operatörlerinin ve acentelerin doğal kaynaklar konusundaki bilgi ve deneyim eksikliği, -Özellikle yabancı turistlerle ilgili yöre halkının yabancı dil bilgisinin yetersizliği Fırsatlar Tehditler -İlan edilmiş Turizm bölgesi, -Doğa Turizmi için artan ilgi, -Turizm’e Türkiye’de verilen önemin artması, -Koruma altına alınan doğal ve tarihi değerler yöre turizmi için bir fırsattır, -Kırsal yoksullukla uğraşan yerel halka odun hammaddesi üretimi dışında yeni iş ve gelir olanaklarının ekoturizm ile oluşturulabilmesi, -Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay ilinin; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer alması, -Havaalanı olması, -Suriye Devletinden ve Asi nehrinden kaynaklanan deniz kirliliği, -Terörist faaliyetler, - Doğal kaynakların ve çevrenin tahrip olma riski, - Ekoturizm etkinliklerinin tekdüzeleşmesi ve her yerde benzer ve sıradan etkinliklerin uygulanmasının getirebileceği sıkıntılar. -Plansız artan ve büyüyen ekoturların bir sonucu olarak endemik türlere yönelik yasadışı ticaretin ve kaçakçılığın artması, Samandağ İlçesinde doğa turizmi uygulamalarında güçlü yönlerin daha geliştirilmesi, güçlü yönler ve fırsatlardan yararlanarak zayıflık ve tehditlerin önlenmesine ve doğa turizminin geliştirilmesine yönelik stratejik kararlar; 1-Samandağ ilçesinde belediye, köy muhtarları, ekoturizm girişimcileri, sivil toplum 47 kuruluşlarının katılımıyla ekoturizm birliğinin kurulması, bu birlik aracılığıyla; Ekoturizm ürünleri/paketlerinin pazarlanması, 2-Vakıflı köyünde gelen misafirlerin alandaki yaşam ile ilgili bilgi alabilecekleri, ürünleri görebilecekleri (bal, reçel, defne sabunu, defne yağı, el sanatları gibi) isterlerse satın alabilecekleri Kültür Sokağı oluşturulmalıdır. 3-Yürüyüş ve doğa gruplarına eşlik edecek alan kılavuzları eğitilmeli ve yetkilendirilmelidir. 4-Özellikle doğal ve kültürel çekiciliklerin bulunduğu köylerde yaşayan yöre insanı için alternatif gelir getirici olanaklar ortaya konmalıdır. 5-Müze müdürlüğünce tüm kayıtlı arkeolojik anıtlar ve alanlar için temel işaret levhaları hazırlanarak yerleştirilmelidir. 6-Konaklama birimlerinde hizmet ve altyapı kalitesi geliştirilerek belli bir standarda getirilmesi gerekmektedir 7-Fauna ve flora çalışmalarından yararlanılarak çıkarılacak olan fotoğraflı tanı kitaplarının broşür, poster hazırlanması 8-Geleneksel el sanatlarının yaşatılması, 9-Yöresel mimari korunmalı ve devamlılığı sağlanmalıdır. 10-Turizmi çeşitlendirecek, yerel ekonomiyi destekleyecek ve yerel geleneklerle adetleri devamlı kılacak kültürel ve doğal rekreasyon fırsatları geliştirilmelidir. 11-Ziyaretçilere sunulan mal ve özellikle konaklama gibi hizmetler mümkün olduğunca yerel ve organik ürünler kullanılarak yöre halkı tarafından sağlanmalıdır. 12-Samandağ belediyesince kanalizasyon altyapı sistemi tamamlanmalı arıtma tesisi öncelikli olarak yapılmalıdır. 13-Samandağ kumsallarının Asi Nehrinden kaynaklanan kirliliği ortadan kaldırmak için tedbirlerin alınması, HATAY İLİ ve İLÇELERİNİN ÖNE ÇIKAN DOĞA TURİZMİ DEĞERLERİ MATRİSİ 48 Yayladağı İlçesi Altınözü İlçesi Reyhanlı İlçesi Kumlu İlçesi Kırıkhan İlçesi Hassa İlçesi Belen İlçesi İskenderun İlçesi Dörtyol İlçesi Erzin İlçesi Merkez İlçesi Değerler toplamı Samandağ İlçesi Aktivite/değer 28 2 3 1 0 7 5 8 26 25 19 8 Rafting (R) X Canyoning/kanyon yürüyüşü (C) X Mağaracılık (M) X X Dağ bisikletçiliği (DB) X Denizel değerler (DS) X Dağ-yayla gezisi imkanı ( DG) X X X Peyzaj güzelliği/fotosafari (PF) X X Yaylada konaklama/kamping X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X Düzenlenmiş doğa gezisi rotası(DGR) X X X X X Tabiata uyumlu kırsal miras gezisi(KMG) X Pansiyonculuk(P) X X Aktif yaylacılık(AY) X X X Kelebek gözlemciliği imkanı(KeG) X X X Kuş gözlemciliği imkanı(KuG) X X X Sportif olta balıkçılığı imkanı(SOB) X X X X X (YK) Milli park sahalar(MP) X X X X X X vb Estetik şelale bulunan yerler(EŞ) X X X X X X 49 Estetik göl/baraj yerler(EGB) olan Botanik gezilerine uygun saha(BOG) Tescilli (AvS) avlak X X X sahası X X X X X X X X X X X X Yaban hayatı geliştirme sahası(YHGS) X Garantili yaban hayatı gözlemi(GYHG) X İzole ekosistemler(İE) X X X X ilginç Sualtı Yaşamı Gözleme İmkanı (SAG) X X X Bakir Küçük (BKK) X X X Koylar Orman altı florası tanıma gezi imkanı(Mantar ve benzeri dahil) (FGİ) Endemik Bitkilerin Gözlemi (EBG) Köy Pazarları(Orman meyvelerinden reçel marmelat, kurutulmuş meyve satılması kaydıyla) (KP) X X X Bakir doğa parçaları keşif gezisi(Bakir vadi ve bakir orman gibi gizli kalan değerleri keşfetme gezileri) (BDPKG) Gastronomi gezisi (Gezi günü belirlenir. Gezi günü ziyaretçilerle yöresel yemekler yapılarak yedirilir) (GG) Dokusu bozulmamış kırsal miras gezisi (köyler) (KMG) X X X X X X 50 Yayla gezisi imkanı (Ya) X X Yaya gezi imkanı (Y) X X Tarihi eserler, sit alanı (Ts) X Şelale görme imkanı (Ş) Peyzaj değeri yüksek yerler, fotoğrafik yerler (P) X X X X X X Mağara gezisi (Mğ) X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X Motorlu gezi imkanı (M) X Kanyon görme imkanı (Cn) Botanik gezisi imkanı (Bt) X Bakir orman gezisi (Bo) Atla geziye uygun (At) X Hatay’ın doğa turizmi değerleri öne çıkan ilçeleri 1- Samandağ .................................................................................................. :28X 2- İskenderun ................................................................................................. :26X 3- Dörtyol ...................................................................................................... :25X Habibineccar Tabiatı Koruma alanının Turizm Talebi Değerleri tablosu Halihazırda ki ziyaretçi Sahayı gezmek maksatlı gelen ve konaklayan: 3000 kişi (tahmini) sayısı Ziyaretçi (konaklamayanlar) : 30.000 kişi Para harcama Ziyaretçi Profili Gelişlerinin İlk 5 Sebebi Konaklama, yeme-içme, yanında yöresel el sanatı ve yöresel kurutulmuş veya konserve ürünler alınarak para ödeme şekilleriyle Kişi başına ortalama en az 10 TL harcama yapılmaktadır Bireysel gezginler : % 30 Eşler: %5 Aileler : %5 Tur grupları (tanıdık ve benzer talepteki kişilerin bir araya gelmesi şeklinde) : %50 Diğerleri : %10 1- İnanç turizmi, 51 2345- Tarihsel/Arkeolojik alan turizmi Festival Turizmi, Doğa Gezileri, Fotosafari, Kıyaslanabileceği saha Ulaşılabilirlik Analizi Sahanın Uluslararası havaalanına yakınlığı Alana Ulaşım Hatay havaalanı yakın; 0,5 saat Özel taşıt (X ) Toplu taşıma (X ) Diğerleri ( ) (Bisiklet, motosiklet, yürüyüş, atlı vb.) Ziyaretçinin Genel ulaşım kanaati: Ulaşım için problemler: Altyapı Analizi Taşımacılık ağı Yerel ağ(toprak, asfalt) Anayollara bağlantı Yerel genel taşımacılık Programlar Ücretler Ring patikaları İşaret levhaları Genel yer işaret levhaları Bilgi panoları Araçlar için park kapasitesi Bilgi alma ve tercüme kolaylıkları Restoran sayısı Yetersiz Yeterli X İyi Açıklama X X X X X X X X X Yeme içme konaklama analizi Restoranların durumu Yemek Standartları Barınma imkanları Kategori Sayısı Açıklama Turistik Yerel Yüksek standartlı yemek sunanlar : Yeterli ve yöresel standartta yemek sunanlar: X Kötü standartta yemek sunanlar : Kategori Kuruluş Sayısı Yatak Sayısı (iyi-kötü-orta) Oteller iyi Hosteller (Misafirhaneler) Yatak&kahvaltı oteli iyi 52 Rota üstü kulübeler Bungalov tarzı Kamp alanı Diğerleri: Pansiyon Sahanın kendine has seçkin ve diğer önemli özellikleri Sunduğu değerlerden Alan turist ziyaret döngüsüne girecek şekilde turistlerin ilgisini çekecek diğer alanlara yakın mı? Alandaki yabanıl varlıklar Var-Yok VAR Tek-eşsiz olanlar var mı? Biraz farklı ama değerli olanlar Diğer ilgi çeken yerlere benzer olanlar Evet Hangi Sahalar Antakya kalesi Arkeoloji Müzesi, Habibineccar camii Bayrak türler Diğer ilginç yaban hayatı (fauna) 1.Çizgili Anadolu sırtlanı 1. Neler? KİLİSE Sunduğu özellikleri 2. 2. Kelebekler ….. tür Endemik bitkiler, ……. tür Tatmin edici yaban hayatı izleme imkanı (Varsa) Tatmin edici yaban hayatı izleme imkanı Garanti edilen türler var mı? Genellikle rastlanma ihtimali Şans veya mevsime bağlı olanlar Alanda bulunan tesisler Sahadaki tesisler Rekreasyonel tesisler Spor tesisleri Diğerleri Kuşlar Memeliler Açıklama hayır Çizgili Anadolu sırtlanı Göç dönemi Yırtıcı kuşlar Yetersiz X X Yeterli İyi Durum Açıklaması Taşıma Kapasitesi Analizi 53 Sosyal ve ekonomik taşıma kapasitesi Değerlendirme Şekli: 1- Tamamen Sağlanabiliyor, 2- Genel Olarak Sağlanıyor, 3- Veri Yok, 4- Çoğunlukla Sağlanamıyor 5- Hiç Sağlanamıyor Göstergeler Tüm ilgi grupları turizmden elde edilen gelirden eşit pay alırlar Tüm ilgi grupları turizm gelişimine oranlı bir miktar para yatırımı yapabilir Yerel ekonomi için turizm faydaları açıktır Turizm gelişimiyle ilgili paydaşların ihtiyaç, istek ve önerileri ele alınıyor Tüm ilgi gruplarına önem veriliyor İlgi gruplarının birbiriyle olan ilişkileri iyi Beraber çalışmanın önemi biliniyor İyi bir işbirliği içindeler Belirli kararların alınma amacı saklanmıyor Yerel ilgi grupları karar almada söz sahibi Bölgesel ilgi grupları karar almada söz sahibi Diğer sektörler de turizm gelişimine fayda sağlıyor Turizm kırsal ekonomiye destek veriyor Geleneksel faaliyetler ve üretim türleri turizm gelişiminden sonra gelişme gösterdi Turizm gelişimi istihdamı artırma beklentilerini karşılıyor Yerel halk, özellikle gençler için yeni iş imkanı ortaya çıktı Kendi turizm işini kurmak isteyenlere yeterli destek veriliyor Turizm işi kurmak için eğitim ve öğretim veriliyor Planlı turizm uygulaması yapılıyor Yerel köyler ve kamusal alanın özelliği turizmden sonra zarar görmemiştir. Turizm temel olarak yerel mal ve hizmetlerden faydalanır Bölgemizi ziyaret eden turist sayısı yeterlidir Turizm kültürel mirasın devamına yardımcı oluyor Turizm endüstriyel mirasın sürdürülmesi için yardımcı oluyor Turizm gelişimi peyzaj dokusuna zarar vermiyor Turizm doğanın korunmasına yardımcı oluyor Turizm kültürel manzaranın korunmasına yardımcı oluyor Turizm hayat kalitesini artırıyor 1 2 3 x 4 5 x x x x x x x x x x x Ekolojik taşıma kapasitesi analizi Etki Faaliyet Kamping&piknik Ahşap Hediyelik eşyaların satılması, Dağcılık,trekking Su sporları Rafting Olta balıkçılığı Normal spor Genel etkiler Müspet /menfi Korunan alan üzerindeki etki Kabul edilebilir Kabul edilemez Kabul edilebilir ancak; x x 54 etkinlikleri Yeme içme Doğa yürüyüşü Mağaracılık Kanyoning Yaban hayatı gözlemi Bilimsel geziler x x x 1- Tamamen doğru, 2- Genel olarak doğru, 3- Veri yok, 4- Çoğunlukla yanlış, 5- Hiç yok, Ekolojik taşıma kapasitesinin etkileri; Ekolojik göstergeler Bitkiler turizm artışından etkilenmemektedir Yürüyüş yolarından yürümeyen turistler bitkilere çok zarar veriyor Turizmden dolayı daha fazla toprak erozyonu meydana gelmektedir Korunan alanın suları gözle görünür şekilde kirlenmektedir Turizm gelişimi sebebi ile balık miktarı azalmıştır Korunan alanın yer altı suları içme suyu olarak kullanılabilir Turistler yaban hayatı için rahatsız edici bir faktördür Turizmden dolayı flora ve faunada ölümler artmıştır 1 2 3 4 5 x x x x x x Fiziki/idari Taşıma Kapasitesi İncelemesi ve Değerlendirmesi; (1-Akıcı, Yeterli 2- İyi, 3- Fena Değil, 4- Kötü, 5- Çok Kötü) Fiziki/idari taşıma kapasitesi Altyapı Park girişi Park yeri imkanları Bilgi imkanları Yiyecek içecek temini Ticaret Kolaylık tesisleri Patika ağı Yaban hayatı izleme noktaları Yer Kapasite 1 Korunan alana giriş yolları Korunan alandaki yol ağı Korunan alan içindeki toplu taşıma araçları Park etme akış Yer sayısı Biletleme yönlendirme İşaret levhaları Yetkililer Ziyaretçi merkezi Ofisler Basılı ve görsel materyal Tedarik Seçenekler Tuvaletler Atıkların toplanması Yeterlilik durumu Sayısı ve uygunluğu 2 3 x x x 4 5 x x x x x x 55 seçenekler Paket doğa turları Bisiklet kiralama Araç kiralama At-katır kiralama Yeterli sayıda Donanımlı Aktiviteler Çalışanlar Psikolojik Taşıma Kapasitesi: ( Göstergeler; turistlerle kavga olayları var mı? Sürekli mi? Turistler hakkında genel kanı-Olumlu/olumsuz vb. göstergeler) 5.HATAY İLİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ STRATEJİLERİ 5.1.Gelişme Stratejileri Strateji 1. “Doğa turizmi yatırım projelerine uygulanmak için teşviklerin sağlanması ile Hatay’da turizm sektöründe yatırımların arttırılması” Strateji 2. “Sürdürülebilir doğa turizmi ürünlerinin, turistik kalkınma sürecinde zarar görmek yerine, faydalı olan yerel çevre, toplum ve yöre kültürüyle uyum içinde işlenmesi” Strateji 3. “Yüksek potansiyele sahip ilçelerde yerel kalkınmada turizmin güçlü bir araç olarak öne çıkarılması” Strateji 4. “Ürün çeşitliliğini artırma yoluyla, gelirlerin artırılmasının sağlanması” 5.2. Pazarlama Stratejisi Strateji 1. “Milletler arası, ülke geneli, bölgesel ve yerel ölçekte markalaşmanın hedeflenmesi, ülke çapında tanıtım ve pazarlamaya ek olarak varış noktaları bazında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine başlanması” Strateji 2. “Toplumun farklı kesimlerine uygun fiyatta, kaliteli turistik ürün alternatiflerinin sunulması, faydalandırmada yüksek ekonomik güç sahibi olmanın gerekmemesi ” 5.3. Ziyaretçi Yönetimi Stratejisi Strateji 1. “Koruma ilkelerinin yaygınlaştırılması, bunun yanında, müşteri beklentilerine de dayalı sürdürülebilir ziyaretçi yönetiminin sağlanması” 5.4. İzleme ve Değerlendirme Stratejisi (Turizmin etkilerinin ve sürdürülebilirliğin izlenmesi) Strateji 1. “Turizmin etkilerinin izlenmesi için, izleme birimlerince göstergelerden yararlanılması” 56 57 5.1 .KAPASİTE GELİŞTİRME Amaç: ilgili paydaşların doğa turizmi (ekoturizm) açısından kapasitelerini geliştirmek Eylem no Öncelik Eylem 1 1 Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar 1 Süresi Başlangıç tarihi Ekoturizm eğitimi Yerel halkının eko-turizm hakkında eğitimi, Ekoturizme sunulabilecek ürünlerin geliştirilmesi ürünleri geliştirilmesi konusunda eğitilmesi. İl Kültür ve Turizm Müd (İKTM)., Orman ve Su İşleri Müd (OSİ)., Bu konuda plan süresince 20 kurs açılarak 300 kişinin eğitilmesi sağlanacak. 2 İşbirliği ortakları Hizmet ve ürün kalitesinin geliştirilmesi Belediyeler (B), Muhtarlıklar (M) 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 Göstergeler 2 0 2 3 2013 Ekoturizm Dernekleri Eko-turizm hizmetlerinin kademeli olarak geliştirilmesi için bir yerel nitelikler standardı oluşturulması, Geleneksel köy evlerinin pansiyona dönüştürülmesi projelerinin yapılması, Geleneksel düğün kompozisyonunun canlandırılması /yaygınlaştırılması, Kaymakamlıklar (Ky),İKTM, OSİ, Belediyeler (B) B, M 2013 2013 Özel girişimciler (ÖG), 3 1 Doğa koruma eğiticileri yetiştirmek Doğa eğitimi için görev alacak eğitimcilerin eğitilmesi, OSİ,. Üniversiteler (Ün) , İl Milli Eğitim Müd (MEM).,Sivil Toplum Kuruluşları(STK) Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMPGM) 4 1 Yöre halkının doğa eğitimi Doğayı anlatmak için yöre halkın eğitilmesi, ayrıca çocukların eğitimi, Ky, OSi, Ün.,MEM, STK M, B, 5 2 Gönüllülük sisteminin Doğa gönüllülerinin seçimi Ky, B, OSİ, 2013 58 oluşturulması Ün.,MEM, STK 6 2 Deneyim paylaşımı Deneyim paylaşım programları oluşturulacaktır, kıyaslama bölgeleri ile ve ülke düzeyinde deneyim paylaşımı için karşılıklı gezi düzenlenecektir. Yöre halkı, Ky, İKTM, ÖG, 2014 7 2 Rehber eğitimi Hatay genelindeki alanlara yönelik tamamı yöre halkından olmak üzere plan döneminde rehber yetiştirilmesi OSİ, ÜN, B, Ky, MEM, İKTM 2014 8 2 Haritaların oluşturulması Ekoturistler için rotaların yer aldığı haritaların oluşturulması ve basımı İKTM, OSİ, Ky,Ün 2013 9 2 Üniversitelerle işbirliği Her türlü faaliyetin planlanma, geliştirme ve uygulama safhalarında Hatay’daki üniversitelerden bilimsel destek alınması için işbirliği yapılacaktır, OSİ, İKTM,Ün 10 Yerel profesyonel av klavuzu eğitimi Av turizmine profesyonel yaklaşım sağlanacaktır. OSİ,Ün , 2013 11 Yabancı dil eğitimi Yabancı ziyaretçilerle iletişim sağlanacaktır. OSİ,Ün. 2013 Dernekler 2013 5.2. FİZİKSEL ALTYAPININ OLUŞTURULMASI Amaç; altyapıyı güçlendirmek veya geliştirmek, Eylem no Öncelik Eylem 12 1 Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları Süresi Başlangıç tarihi Atık yönetimi Katı atıkların yönetimi konusunda, vahşi depolama yapılması Muhtarlıklar(M) belediyeler,(B) İl Dernekler( D) Çevre ve 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 Göstergeler 2 0 2 3 2014 59 engellenecektir. özel idaresi (İÖİ) Şehircilik md (ÇŞM) 13 1 Hizmet üniteleri geliştirme Favori seçilen ilçelerde alan içinde kalan, atıl binaların onarımı ve turizmde kullanımı, sağlanacaktır. Ky, OSİ, ÖG,İKTM,B, D; 2014 14 1 Turizm Bilgilendirme Merkezleri kurulması Favori ilçelerde bilgilendirme merkezleri kurulacaktır, Bu merkezlerin atıl okul binaları veya köy evlerinin kiralanması veya restorasyonu ile oluşturulması. Ky, OSİ, İKTM,B, Dernekler 2014 15 1 Patika düzenlemeleri (trekking yol ağı oluşturma ve düzenleme) Trekking güzergahı olarak tespiti edilen tüm sahalarda patika düzenlemeleri ve her türlü tanıtıcı, bilgilendirici elemanların yapımı ve yerine konması Ky, OSİ, İKTM,B, Dernekler 2014 16 2 Dağ bisikleti parkurları Favori ilçelerde Dağ bisikleti patikası ağı için altyapı, araştırma ve organizasyonun tamamlanması, OSİ; İKTM, Ky, B, Dernekler 2014 17 Kırsal kesimlerdeki yol kalitesinin arttırılması Köy ulaşım yollarının ve orman yangın yollarının iyileştirilmesiyle ziyaretçilere kaliteli ulaşım imkanı sağlanacaktır. B, OSİ, Ky, 2014 18 Yeni Tabiat parkı tesis edilmesi Gölbaşı sulak alanının tabiat parkı olarak teklifinin yapılması. OSİ, ÇŞM, 2013 19 Atıksu Yönetimi Özellikle belediyeler ve atıksu oluşturan tüm evsel ve endüstriyel atıksular oluşturan işletmelerden kaynaklı atıksular arıtılacak ve turizm alanları B, Turizm ve Sanayi İşletmeleri, OSİ ÇŞM, 2013 60 korunmuş olacaktır. 20 Sportif olta balıkçılğına uygun iskelelerin yapılması Sportif olta balıkçılığı meraklılarına ve sportif olta balıkçılığı turizmine altyapı oluşturulmuş olacaktır. OSİ, İl Gıda Tarım Hayvancılık Müd (GTHM) 2013 21 Kuş gözlem kulelerinin yapılması Uygun sulak alanlara kuş gözlem kuleleri yapılarak kuş gözlemciliği ve kuş gözlemciliğine dayalı turizm altyapısı oluşturulmuş olacaktır. OSİ 2013 22 Turizm alanlarına manzara seyir noktası ve seyir terasları yapılması Turizm alanlarında seyir noktası ve seyir terasları yapılarak cazibe arttırılacaktır. B,Ky, OSİ 2013 5.3. ENVANTER, ÜRÜN OLUŞTURMA, ÜRÜN ÇEŞİTLENDİRME VE GELİŞTİRME, SERTİFİKALANDIRMA, TANITIM VE PAZARLAMANIN YAPILMASI Amaç: mevcut ekoturizm ürünlerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi, tanıtımı ve pazarlamasını yapmak. 23 Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları Süresi Başlangıç tarihi Öncelik Eylem no Eylem Kültürel ürün envanteri ürünleri sunuma hazır hale getirme Geleneksel hayat tarzı, kültüre ilişkin olarak doğadan toplanan, üretilen gıda maddeleri veya doğal materyalden üretilen el sanatları vb. Değerlerin tespiti, satılabilir hale getirilmesi, sözlü iTM, OSİ, Ky, HEM, Dernekler, üniversiteler 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 Göstergeler 2 0 2 3 2014 61 değerlerin envanteri, bunların turizme sunulabilir hale getirilmesi. 24 1 Milli ve Milletlerarası seviyede tanıtım Sunuma ve tanıtıma ait senaryonun katılımcılıkla oluşturulması ve çerçevede Milli ve Milletlerarası düzeyde tanıtım materyallerinin basımı(1 WEB sitesi, yeterli miktarda broşür, rota haritası, CD, 2 tanıtım filmi vb.) OSİ; Ky, B, İKTM 2014 25 1 Ev pansiyonculuğu Favori ilçelerde aynı kalite standardındaki Pansiyonların pazarlama ağı içine alınması sağlanacak, İKTM; B, Ky, ÖG 2014 26 Tur opreratörlerine saha tanıtımı ve Ekotur destinasyonları Tur opartörlerine sahanın gezdirilerek tanıtımı, görüşlerinin alınması, isteklerinin değerlendirilmesi, destinasyon şekillendirmelerinin yapılması,bu destinasyonlar üzerinde hizmet kalitesi ağı kurulması, destinasyonları destekleyici, olumlu etkileyici eklerin tespiti. İKTM, OSİ; B, D, İKTM 2014 27 Eko köyler Saha içinde doğal ve kültürel değerleri bozulmamış veya küçük bir çaba ile bu değerlerinin sunumu ve korunması kolayca başarılabilecek ve ekolojik uygulamaların sürdürülebilirliği sözkonusu olan köyün ve benzer her ilçede 1 olmak üzere köylerin Ekoköy İKTM, OSİ; Ky, M, 2014 62 olarak dizaynı ve sunulması, 28 Avlaklarda av sayısının arttırılması Avlaklarda av potansiyelini artıracak ve av turizminin cazibesini arttıracaktır. OSİ, 2014 29 Kuş envanterlerinin çıkarılması Kuş gözlemciliği gruplarından faydalanarak alanların kuş envanterinin çıkarılması sağlanacaktır. Kuş Gözlemciliği STKları, OSİ, Ün, 2014 5.4 . iZLEME VE DEĞERLENDİRMEYE YÖNELİK EYLEMLER Amaç: ekoturizm faaliyetlerinin izlenmesine ilişkin kriterlerin belirlenmesi, izlemenin yapılması, raporlama, değerlendirme ve geri bildirimlerin yapılması. Açıklama Yapacak kişi ve kuruluşlar İşbirliği ortakları 30 Süresi Başlangıç tarihi Öncelik Eylem no Eylem Değişimin sınırlarının belirlenmesi Doğal ve kültürel değerleri etkileyen tüm turizm faaliyetlerinin kabul edilebilir değişimin sınırlarının belirlenmesi, bu çalışmanın hedefi yöresel düzeyde kabul edilebilir sınırların tespitidir. OSİ, İTM, Üniversiteler WWF, Dernekler 2014 31 1 Çevresel etkilerin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir. ÇŞM OSİ B D 2014 32 1 Ekonomik etkilerin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir. GTHM, İKTM, Ky, B, Tic Od. San Od. D, Ün, 2014 33 1 Sosyal ve kültürel etkilerin indikatörlere göre izlenecektir. OSİ, İKTM, Ün, D 2014 2 0 1 3 2 0 1 4 2 0 1 5 2 0 1 7 Bütçesi ve Finans kaynağı 2 0 1 9 2 0 2 1 Göstergeler 2 0 2 3 63 izlenmesi 34 1 Sürdürülebilirliğin izlenmesi indikatörlere göre izlenecektir. OSİ, ÇŞM, D 2014 35 1 Uyumun izlenmesi Kurallar sistemine uyumun izlenmesi, uyumsuzluğun sözkonusu olduğu hususları inceleme, uzlaşma arayışı, çözüm geliştirme, raporlama ve değerlendirme, yaptırım uygulama, OSİ, İKTM, ÖG, D 2014 36 1 İzlemenin raporlama, değerlendirme ve geri bildirimlere dönüştürülmesi Doğal ve kültürel değerlere etki yapan Faaliyetlerin sınırlara göre durumunun izlenmesi ve raporlama, değerleme ve geri bildirimlerinin yapılması, OSİ, İKTM, Ün, D 2014 64 6.SONUÇ VE ÖNERİLER Hatay yöresini çekici kılan ve tarihin her döneminde iktisadi ve sosyal etkileşimlere açık olmasını sağlayan bir özellik Anadolu’yu Çukurova yoluyla Suriye-Filistin’e bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmasıdır. Turizm varlıklarının en büyük yoğunlaşması kültür ve inanç turizmi alanında ortaya çıkmaktadır. Tarihi ve kültürel varlıklar açısından en büyük problem, genel olarak bunların ekonomiye kazandırılma derecelerinin çok sınırlı düzeyde olmasıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi’nde (2023) Hatay ili; -Doğuakdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizm Aksı -Öneri Turizm Kenti (Samandağ) -Yat Limanı İle Gelişecek Yerleşimler (İskenderun) -Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler Bölgesi içerisinde yer almıştır. Hatay ilinde ikinci önemli yoğunlaşma doğal turizm varlıklarındadır. Ancak bu varlıkların yeterince geliştirilmedikleri görülmektedir. Tabiat Parkı yapılmak üzere ön etüt raporu yapılarak onaya sunulan Dörtyol ilçesi Sincan Mağarası tabiat parkı, İskenderun ilçesi Konacık tabiat parkı ve ön etüt çalışmaları devam eden Gölbaşı Gölü Tabiat parkının Hatay ilinde doğa turizminin gelişmesine büyük katkı sunacaktır. 65