Kısa Kısa - ZWP online

Transkript

Kısa Kısa - ZWP online
DENTAL TRIBUNE
The World’s Dental Newspaper · Turkish Edition
İSTANBUL, EYLÜL-EKİM 2009
Kısa Kısa
Haber & Yorum
ISSN: 1304-6098
Pratik
Konular
Röportaj
CİLT: 6 SAYI: 5
Fiyatı: 10,00 YTL
Yenilik & Uygulama
Ajanda
ESE’nin 14. kongresi
İskoçya’da gerçekleştirildi
Avrupa Endodonti Derneği
14. Bienal Kongresi, 24-26 Eylül 2009 tarihlerinde İskoçya’nın Edinburgh şehrinde yapıldı. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden binden fazla endodontistin
bir araya geldiği organizasyonun bilimsel
programında
şu konular işlendi. Apikal
Perdontitlerin
Etyolojisi Biofilmlerin
Kanal İçindeki
Dağılımları ve
Başarısız Tedavilerdeki
Rolü - Diş Abseleri, Rotary Aletlerin Dünü,
Bugünü ve Yarını - Cerrahisiz
Tedavi Çaresizlik midir Yoksa
Kurtuluş mu? - Kimyasal Kök
Kanal Debridmanı - Endodontik Cerrahide Yumuşak Dokunun Önemi - Endodontik Tedavide Başarı ve Başarısızlıklara Felsefi Bakış - Endodonti
Eğitimi - Lokal Anestezide Yaşanan Gelişmeler ve Etkileşimli Endodonti.
Dişi ile yeniden görmeye
başladı
ABD’de yaklaşık 10 yıldır
gözü görmeyen 60 yaşındaki
bir kadın, gözünün içine yerleştirilen diş sayesinde yeniden görmeye başladı. Doktorlar, gözünün içinde küçük
plastik lensin durmasını sağlayan noktaya yapılan ameliyat
sayesinde yaşlı kadının görebildiğini söylediler.
ABD’nin güneyindeki Mississipi eyaletinde yaşayan
Sharron Kay Thornton görme
yeteneğini 2000 yılında geçirdiği ve ender görülen StevensJohnson sendromu isimli hastalığın ardından kaybetti. Doktorlar, sol gözünde dokuyu yok
eden bir hastalık sebebiyle
kornea nakli olamayan kadına
köpek dişi ve üst çenesinden
alınan kemiklerle yapay kornea yarattılar. Yapay korneayı
retinanın merkezine yerleştiren doktorlar, yanaktan alınarak yapılan göz üstündeki zara
delik yaptılar. Yaşlı kadının
doktoru Victor Perez, gözün
içine yerleştirilen dişin protez
lense dayanak sağladığını ve
bu şekilde görme kuvvetinin
onarıldığını ifade etti.
www.dental-tribune.com
Avrupalı gençler İstanbul’da
İmplantolojinin geleceği
Mini vidalar
Nevşehir’de kongre
Avrupa Periodontoloji Federasyonu’nun iki yılda bir düzenlediği Periodontoloji Sempozyumu,
Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı’nın evsahipliğinde 3-6
Eylül 2009 tarihlerinde Yeditepe
Üniversitesi’nin sosyal tesislerinden Şile Doğa Kulüp’te yapıldı.
Kudüs Hebrew University Hadassah Dişhekimliği Okulu Prostodonti Anabilim Dalı Bakanı
Prof. Ervin I Weiss ile modern
implantolojinin geleceği - temel
riskler ve problemlerin yanısıra
sunduğu fırsatlar hakkında Tel
Aviv'deki kliniğinde konuşma
şansına sahip olduk.
Mini vidaların neden günlük kullanıma girmediğinin çok mantıklı sebepleri olduğu görülmektedir. Bu makale serisi ile mini vidaları rutin olarak kulanmakta
tereddüt eden klinisyenleri, yeni
bulgular ve bugüne kadarki deneyimlerin ışığı altında cesaretlendirmeyi amaçlamaktadır.
Türk Oral ve Maksillofasiyal
Cerrahi Derneği 16. Uluslararası
Kongresi, 3-8 Kasım 2009 tarihleri arasında Nevşehir Ürgüp'te
yapılıyor. Kongrede birbirinden
değerli isimler birikimlerini katılımcılarla paylaşacak. Organizasyonun konuşmacıları arasında pekçok ünlü isim bulunuyor.
4
Sayfa 3
4
Sayfa 4
4
Sayfa 6
4
Sayfa 12
İkinci Botoks Eğitimi Mart 2010’da
İlki Ağustos ayında büyük bir başarıyla gerçekleştirilen Botulinum Toksin (Botoks) Eğtimi’nin
ikincisi daha kapsamlı bir şekilde 23-29 Mart 2010’da yine İngiltere’nin başkenti
Londra’da gerçekleştirilecek.
Dental Tribune Türkiye
Özgür Çilek
Vestiyer Akademi tarafından
Türkiye’de ilk defa dişhekimlerine yönelik olarak gerçekleştirilen Botulinum Toksin (Botoks)
Eğitimi, hekimlerden gelen yoğun talep üzerine ikinci defa düzenleniyor. Botulinum Toksin
(Botoks) Eğitim Semineri 23-29
Mart 2010 tarihlerinde İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan The Dr BK Training Institute’de gerçekleştirilecek. Birinci
seminerden farklı olarak başlangıç ve ileri seviye eğitiminin birlikte yapılacağı seminer Dr. Bob
Khanna, BDS tarafından verilecek. Katılımcı dişhekimleri bir
yandan botoks ile ilgili bilinmesi
gereken her şeyi en yetkin isimlerden biri olan Dr. Khanna’dan
öğrenirken bir yandan da Londra’nın ünlü ve tarihi mekanlarında unutamayacakları bir gezintiye çıkacaklar.
Botulinum Toksin
Başlangıç (Beginners)
Eğitimi
Başlangıç kursu bir tam gün
sürüyor. Dr. Khanna’ya göre,
à DT Sayfa 2
Kayseri Dişhekimleri
Odası’ndan diş taraması
Dental Tribune Türkiye
Özgür Çilek
Kayseri Dişhekimleri Odası,
7 Ekim Çarşamba günü yaptığı
çalışmayla halkın ağız ve diş
sağlığı problemlerini tespit etmeye çalıştı. Yapılan taramalarda her 100 kişiden 99’unun diş
tedavisine ihtiyacı olduğu tespit
edildi. Yoğunburç Meydanı’nda
41 gönüllü dişhekimiyle başlatılan ağız ve diş sağlığı taraması
kapsamında yaklaşık 500 kişinin
ağız ve diş sağlığı muayenesi yapıldı. Muayeneye giren kişilerin
à DT Sayfa 2
2
DENTAL TRIBUNE
Haber & Yorum
ß DT Sayfa 1’den:
Kayseri Dişhekimleri Odası’ndan
diş taraması
sadece ikisinde hiçbir problemle
karşılaşılmadı.
Kayseri Dişhekimleri Odası
Başkanı Dişhekimi Umut Kural,
ağız ve diş sağlığı problemi olan
vatandaşların büyük çoğunluğunun maddi yetersizlik nedeniyle
tedavilerini yaptıramadığının belirlendiğini söyledi. Yapılan taramanın istatistiki verilerini çıkardıklarını kaydeden Kural, sonuçları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a kargoyla gönderdi. Diş
muayenesi gerçekleştirilen hastaların 258’inin sağlık güvencesinin Sosyal Güvenlik Kurumu,
15’inin memur, 50’sinin yeşil
kart ve geri kalanların da sosyal
güvencesi olmayan kişiler olduğunu kaydeden Kural, 239 kişinin maddi yetersizlikler nedeniyle diş tedavisini yaptıramadığını açıkladı.
Diğer hastaların ise kamu
hastanelerinde çok fazla sıra
beklemek zorunda kaldıklarını
ve verilen hizmetin kalitesiz olduğu yönünde görüş bildirdiğini
ifade eden Kural, tüm bunlara
rağmen diş tedavisi için özel
sektöre ve özel muayenehanelere sevkin engellenmesine bir anlam veremediklerini söyledi.
Yapılan taramalarda 828 çürük, bin 533 eksik, 18 abseli, 985
protez kaplama ve 151 tane de
protez damak yapılması gereken
diş tespit edildiğini kaydeden
Kural, bunun yanı sıra 234 kişinin diş etinde kanama, koku, ağrı, 28 aşınmış dişler nedeniyle
beslenme ve eklem sorunu yaşayan, 4 adet de beslenmeye engel
olan çapraşıklık rahatsızlığı bulunan hasta belirlendiğini bildirdi. Taramanın şehir merkezinde
yapıldığını ve daha iyi sonuçlar
beklemelerine rağmen yanıldıklarını aktaran Kural, taramaya
katılan her 100 kişiden 99.52’sinin acil diş tedavisine ihtiyacı olduğunu söyledi. Kural, diş tedavisi için özel sektöre ve özel muayenehanelere sevki engelleyen
bazı düzenlemelerin iptal edilerek vatandaşların daha sağlıklı
diş hizmeti almasının önünün
açılması gerektiğini dile getirdi.
Şehir meydanındaki otobüs
duraklarında ve halkın yoğun olduğu bölgelerde tek kullanımlık
diş fırçası dağıtan dişhekimleri,
daha sonra istatistiki verileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a
gönderdi. Ayrıca Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e konuyla
ilgili birer de mektup yollandı.
Dişhekimleri ayrıca seslerini
duyurabilmek için Yoğunburç
Meydanı’nda diş tedavisinde kullanılan iki adet hasta koltuğunu
yaktı. DT
ß DT Sayfa 1’den:
İkinci Botoks Eğitimi Mart 2010’da
prosedürleri tekrar gerçekleştirilebilir kılmak ve ağrısız bir şekilde icra edebilmek için katılımcıların belirli bir seviyede bilgi ve uzmanlık kazanmaları gerekiyor. Bu sebeple bir günlük
kurs zorunlu tutuluyor ve Dr.
Khanna, böyle bir eğitimin aceleye getirilmemesi gerektiğine
inanıyor. Kursun amaç ve hedefleri arasında şunlar bulunuyor:
Botulinum Toksin’in tarihi
konusunda fikir edinmek, Botulinum Toksin genel olarak nerede kullanılır, Botulinum Toksin’in estetik tıpta kullanımı, farmakoloji ve toksikoloji, anatomi
ile ilgili önemli noktalar, doz,
hazırlanma ve enjeksiyon teknikleri, demonstrasyonlar izlenerek hastayı ilk konsültasyon
anından fiili tedavi anına kadar
doğru değerlendirme konusunun öneminin kavranması, Botulinum Toksin konusunda pra-
tik bir workshop ile prosedürlerin nasıl icra edileceğinin öğrenilmesi, Botulinum Toksin kullanarak yüz estetiği konusunun,
diğer tedavilerle birlikte, mevcut
muayenehanelerde nasıl sunulacağının öğrenilmesi.
Botulinum Toksin İleri
Seviye (Advanced) Eğitimi
Bir gün olarak programlanan
eğitime, Botulinum Toksin Başlangıç Kursunu bitirmiş olup yüzün daha kompleks bölgelerinde
tedavi için yeteneklerini geliştirmek isteyen
hekimler katılıyor. Eğitim, katılımcıların gizli tehlikelerden
korunmalarını sağlayacak pek
çok önemli ipucu barındırıyor.
İleri seviye eğitimin hedefleri
arasında şunlar bulunuyor:
Botulinum kullanımını tekrar
gözden geçirmek ve hatırlamak,
estetik tıpta toksin, farmakoloji
ve toksikoloji, anatomi ile ilgili
DENTAL TRIBUNE
The World’s Dental Newspaper · Turkish Edition
Dental Tribune International
Yayıncı: Torsten Oemus
Grup Editörü
Daniel Zimmermann
Muhasebe
Manuela Hunger
[email protected]
[email protected]
Yönetici Editör
Jeannette Enders
Pazarlama & Satış Servisi
Daniela Zierke
[email protected]
[email protected]
Dental Tribune Türkiye
Cilt: 6 Sayı: 5 Genel Sayı: 34
Yayıncı: Vestiyer Reklamcılık ve Halkla İlişkiler Tic. Ltd. Şti.
Sahibi ve
Sorumlu Müdür
Bülent Manav
Editör
Prof. Dr. A. Bülent Katiboğlu
Yayın Kurulu
Prof. Dr. Ateş Parlar
Prof. Dr. Ender Kazazoğlu
Prof. Dr. Haldun İplikçioğlu
Prof. Dr. Faruk Haznedaroğlu
Doç. Dr. Enis Güray
Yayın Hazırlık
Mehmet Yıldızhan, Özgür Çilek
Tercüme
Ali Murat Kökat
Pazarlama ve Satış Yönetici Başkanı Ürün Müdürü
Peter Witteczek
Bernhard Moldenhauer
[email protected]
[email protected]
Finans Yönetici Bşk. Yrd.
Dan Wunderlich
Üretim Müdürü
Gernot Meyer
[email protected]
[email protected]
Reklam
Mehmet Yıldızhan
Lisans Danışma
Jörg Warschat
İlan Ürün Müdürü
Marius Mezger
Grafik
Hakan Zengin
[email protected]
[email protected]
Abone
Gülşah Kara, Deniz Bilen, Harika Genç
Tasarımcı
Franzi Dachsel
Dağıtım
Saime Özekici, Mehmet Özbilen, İlhan Köse
[email protected]
İdare Yeri
Kervangeçmez Cad. No: 5/1 34387 Mecidiyeköy
İstanbul-Türkiye
Telefon
+90 212 274 96 60 / +90 212 274 99 62
Faks
+90 212 274 99 63
web
www.vestiyer.com.tr
e-posta
[email protected]
Basım Yeri
Şan Ofset, Cendere Yolu, Ayazağa/İstanbul
Tel: 0212 289 24 24
Uluslararası Yayın Kurulu
Dr. Nasser Barghi, Ceramics, U.S.A.
Dr. Karl Behr, Endodontics, Germany
Dr. George Freedman, Esthetics, Canada
Dr. Howard Glazer, Cariology, U.S.A.
Prof. Dr. I. Krejci, Conservative Dentistry, Switzerland
Dr. Edward Lynch, Restorative, Ireland
Dr. Ziv Mazor, Implantology, Israel
Prof. Dr. Georg Meyer, Restorative, Germany
Prof. Dr. Rudolph Slavicek, Function, Austria
Dr. Marius Steigmann, Implantology, Germany
© 2009, Dental Tribune International GmbH • Bütün hakları saklıdır.
Avrupa Daniela Zierke
Dental Tribune klinik bilgileri ve yapımcıların haberlerini doğru olarak yayınlar, fakat
ürün talebinin geçerliliğinden ve dizgi hatalarından sorumlu değildir. Ayrıca, yayıncı
ürün isimlerinden, isteklerinden ya da reklamverenler tarafından verilen beyanlardan
sorumlu değildir. Yazarların görüşleri onlara aittir ve bunlar Dental Tribune International’ı yansıtmaz.
Asya Pasifik
Yonto Risio Communications Ltd Room A, 26/F, 389 King’s Road,
North Point, Hong Kong Tel.: +852-3113-6177 Fax: +852-3113-6199
Dergi Adı Dental Tribune Türkiye, Yayın Türü Gayrisiyasi - Yaygın, Basım Tarihi: 19.10.2009
Abone ücreti: 1 Yıllık (6 Sayı) 60,00 YTL
Amerika Anna Wlodarczyk
213 West 35th Street, Suite 801 New York, NY 10001
Tel: +1-212-244-7181 Faks: +1-212-244-7185
önemli noktalar, doz kriterlerini
anlamak, hazırlanma ve enjeksiyon teknikleri, olumlu ve olumsuz yanları ile güncel teknikleri
anlamak ve tartışmak, periorbital - perioral - boyun - koltukaltı
bölgelerine enjeksiyon yapmayla
ilgili göz önüne alınacakların değerlendirmesi ve anlaşılması,
canlı demonstrasyonlar izlenerek hastayı ilk konsültasyon
anından fiili tedavi anına kadar
doğru değerlendirme konusunun öneminin kavranması, pratik bir workshop ile Botulinum
Toksin ileri
düzey prosedürlerinin
nasıl icra edileceğinin öğrenilmesi.
Oral Fasiyal Kurs
Özelikle dişhekimleri için düzenlenen bu kurs, aşırı diş eti görünümü (gummy smile), bruksizm, TME ile ilişkili sorunlar gibi yaygın oral-fasiyal problemlerin tedavisi konusundaki bilgi ve
yeteneklerini geliştirmek isteyen
katılımcılar için düzenlenecek.
Kurs esnasında Dr. Bob Khanna,
13 yıl zarfında kendi geliştirdiği
teknikleri ve tecrübelerini katılımcılarla paylaşıyor. Oral fasiyal
kursun hedefleri arasında; Botulinum kullanımını tekrar gözden
geçirmek ve hatırlamak, estetik
tıpta toksin, farmakoloji ve toksikoloji, anatomi ile ilgili önemli
noktalar, doz kriterlerini anlamak, hazırlanma ve enjeksiyon
teknikleri, olumlu ve olumsuz
yanları ile güncel teknikleri anlamak ve tartışmak, dişeti gülüşü
(Gummy Smile), bruksizm ve
TME ile ilişkili semptomların tedavisi ile ilgili göz önünde bulundurulması gerekenlerin değerlendirmesi ve anlaşılması, pratik
bir workshop ile oral-fasiyal prosedürlerinin nasıl icra edileceğinin öğrenilmesi.
İhtişamlı şehir Londra
Bölge Ofisleri
Holbeinstr. 29, 04229, Leipzig, Germany
Tel: +49-341-48474-302 Faks: +49-341-48474-173
Internet: www.dti-publishing.com E-mail: [email protected]
Türkiye Baskısı
Dental Tribune Türkiye, Dişhekimliği Dergisi abonelerine
ücretsiz olarak gönderilir.
Botulinum Toksin (Botoks)
Eğitim Semineri katılımcıları sadece bilgi değil, aynı zamanda
yedi günlük harika bir Londra
tatilinin de sahibi olacak. Eğitimlerden arta kalan sürede şehrin önemli tarihi ve turistik yerlerini dolaşacak hekimler İngiliz
kültürü çok yakından tanıma fırsatı yakalayacak. Londra’da gezilebilecek önemli yerler ve yapılar arasında şunlar bulunuyor:
Big Ben, Parliament House,
Westminister Abbey, 10 Downing Str. (Başbakanlık Konutu),
Buckingham Sarayı, National
Gallery, St. James Sarayı, Hyde
Park, Green Park, Oxford Street,
Trafalgar Square, London Eye,
Tower Bridge, Westminister
Bridge... DT
DENTAL TRIBUNE
Haber & Yorum
Türkiye Baskısı
3
Avrupalı genç dişhekimi bilim insanları
araştırmalarını İstanbul’da sundu
Resim 1. Sempozyum katılımcıları toplu halde.
Avrupa Periodontoloji Federasyonu’nun iki yılda bir düzenlediği Periodontoloji Sempozyumu, Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji
Anabilim Dalı’nın evsahipliğinde
3-6 Eylül 2009 tarihlerinde Yeditepe Üniversitesi’nin sosyal tesislerinden Şile Doğa Kulüp’te
yapıldı. Avrupa Periodontoloji
Federasyonu Eğitim Komisyonu
tarafından akredite edilen 11 periodontoloji anabilim dalından
biri olan Yeditepe Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilm Dalı, Belçika, İngiltere, İrlanda, Hollanda, İsveç,
İspanya, İsrail, İsviçre’den alanlarında ileri gelen 100 yabancı
ve 14 yerli bilim insanını bir araya getirdi.
Sempozyum dolayısıyla 3 Eylül Perşembe günü Yeditepe
Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde bir tören yapıldı. Açılış
konuşmalarında ilk sözü alan
Dişhekimliği Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Türker Sandallı, böyle
önemli bir toplantının Türkiye’de yapılıyor olmasının haklı
gururunu yaşadıklarını belirte-
rek katılımcılara “Hoş Geldiniz”
dedi. Sempozyum Organizasyon
Komitesi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Yılmaz da organizasyonla ilgili kısa bilgiler verdi. Törene
konuk konuşmacı olarak katılan
ünlü besteci, yazar ve yönetmen
Zülfü Livaneli kültürlerin birleşmesi konusunda bir konuşma
gerçekleştirdi. P&G Oral Care’den Guy Coffin ise konuşmasında sektörel çalışmalar hakkında bilgi verdi. Tören akşam
yemeğini takiben Şile’ye hareketle sona erdi.
Türkiye’de ilk olarak gerçekleştirilen bilimsel toplantının finansal desteği Avrupa Periodontoloji Federasyonu tarafından
karşılandı. Periodontoloji alanında doktora eğitimi alan ve doktora eğitimini tamamlamış olan bilim insanlarının, yapmış oldukları araştırma ve vakalarını sundukları ve tartıştıkları sempozyum hem bilimsel hem de üniversiteler arasında sıcak ilişkilerin ve dostlukların pekişmesi anlamında başarıyla sonuçlandı.
Sempozyumda 10 adet araştırma
ile 10 adet vaka sunumu yapıldı
Resim 2. Prof. Dr. Lars Heijl sempozyum sırasındaki oturumlardan birini
yönetirken.
Resim 3. Prof. Dr. Lior Shapira, Prof. Dr. Selçuk Yılmaz, Prof. Dr. Ubele van
der Velden, Prof. Dr. Marc Quirynen ve Prof. Dr. Bruno Loos.
ve bu vaka ve araştırmalar katılanlar tarafından detaylı olarak
tartışılarak katılan üniversitelerin eğitim, araştırma ve tedavi
yöntemleri irdelendi.
Sempozyum Organizasyon
Komitesi Başkanı Prof. Dr. Sel-
çuk Yılmaz, böyle bir toplantının
Avrupa Birliği’ndeki eğitime entegrasyonda büyük katkı sağladığını ve Avrupa’nın seçkin üniversitelerindeki eğitim-öğretim
faaliyetlerine Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilm Dalı’nın da
dahil edildiğini ifade etti. Yılmaz
sözlerine şöyle devam etti:
“Bu sistemin bir başka
önemli tarafı da kendinizi doğru
şekilde tanıtabilmenizdir. Örneğin önceleri bize karşı olumsuz
düşüncelere sahip bazı üniversitelerin temsilcileri bu süreçle
birlikte fikirlerini değiştirdiler.
Bu toplantıyı tamamiyle amatör
bir ruhla hiçbir maddi beklenti
içinde olmadan organize ettik.
Ayrıca Zülfi Livaneli gibi hem
ülkemizde hem de uluslararası
alanda çok sevilen ve saygı gösterilen bir sanatçıyı sempozyumun açılış töreninde ağırladık.
Kendisi de büyük bir incelik
göstererek Bodrum’daki tatilini
yarım bırakarak toplantımıza
teşrif etti ve kültürlerin birleşmesi konusunda güzel bir konuşma yaptı.
Bu sempozyuma Prof. Dr.
Mariano Sanz, Prof. Dr. Marc
Quirynen, Prof. Dr. Moshe Goldstein, Prof. Dr. Ubele van der
Velden, Prof. Dr. Lars Heijl, Prof.
Dr. Christer Slotte, Prof. Dr. Lior
Shapira, Prof. Dr. Bruno Loos,
Prof. Dr. David Herrera ve Prof.
Dr. Nikos Donos gibi dünya ve
Avrupa periodontolojisine yön
veren isimlerin katılması ve katkıları bilimsel olarak üst düzey
bir toplantı yapılmasını sağladı.
Katılımcılar, toplantının bu yıl
Haziran ayında Stockholm’de yapılan Avrupa Periodontoloji Federasyonu Kongresi’nden daha
öğretici bir sempozyum olduğu
fikrinde birleştiler. Son olarak
şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye’nin de tanıtımına katkıda bulunmuş olmaktan büyük gurur
duyuyorum”. DT
DENTAL TRIBUNE
4 Röportaj
Türkiye Baskısı
İmplantolojinin geleceği - temel riskler
ve fırsatlar
Kudüs Hebrew University Hadassah Dişhekimliği Okulu Prostodonti Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ervin I. Weiss ile bir söyleşi
kak olacak. BMP’nin şimdiki haline çok benzer nitelikte. Ayrıca
belirttiğim gibi zirkonya dayanaklar ve zirkonya implantlar da
gelişim açısından aynı noktada
çünkü henüz olgunluğa ulaşamadı ve sonunda çok büyük bir
devrim olmasa da üzerinde çalışılması gereken konular var.
DT: Dişhekimlerinin seçebileceği çok geniş bir implant ürün
yelpazesi var. Sizce bir dişhekiminin implant sistemi tercihi yaparken hangi parametreleri gözönünde bulundurması gerekir?
Prof. Weiss ile modern implantolojinin sunduğu fırsatlar
hakkında Tel Aviv’deki kliniğinde
konuşma şansına sahip olduk.
Magdalena Wojtkiewicz,
DT Polonya: Ideal implant formu ve yüzeyi hakkında pek çok
spekülasyon var. implantoloji
alanındaki bunca yıllık tecrübenizden sonra implantolojinin
hangi yönde gelişeceğini düşünüyorsunuz?
Prof. Ervin I. Weiss: Bugün
piyasadaki farklı implant sistemlerine baktığım zaman yüzey tipleri ve mekanik tasarımın artık
belli bir olgunluğa eriştiğini ve
gelecekte bu alanlarda pek fazla
değişiklik yaşanmayacağını düşünüyorum. Ve bu sadece kişisel
bir his değil endüstrinin de aynı
şekilde hissettiği kanısındayım.
Aklıma gelen en yakın örnek
havacılığın ilk zamanları. Ilk
başlarde uçak yolcuları bildiğimiz iskemlelerde otururmuş,
sonraları çok rahat bir koltuğa
ve hatta daha rahatlarına, akabinde de ışığa ve havalandırmaya kavuşmuş ama neredeyse son
20 yıldır pek değişiklik olmamış.
Koltuk aynı, ışık aynı, havalandırma aynı, kulaklıklar aynı, her
şey aynı. Demek ki bir ürün
müşteriye sundukları ölçüde artık olgunluğa erişiyor. Kısaca,
gelecekte yüzeyde, tasarımda ve
estetik olarak yönlendirilmiş
implantlarda küçük varyasyon-
lar izleyeceğiz keza herşey yerli
yerinde. Zirkonya dayanaklar
hatta zirkonya implantlarımız
var. günümüzde implantlar o
denli gelişmiş ki ekleyebileceğiniz pek bir şey yok.
Büyük firmalar dayanak tasarımı ve geçici kuronların yapımı
veya diğer konularda ilerlemek
adına CAD/CAM teknolojisi kullanımıyla geleceğe damga vurmak peşindeler. Temel olarak
bu alanda hala tamamen olgunlaşılmadığını söyleyebilirim.
Gelişimin yönlendiği bir diğer alan da BMP (bone morphogenic protein) ve diğer molekül
tiplerini kullanarak implant çevresindeki kemiğin iyileşmesini
hızlandırmak ve iyileştirmek
için moleküler biyoloji kullanımı. Günümüzde BMP daha henüz başlangıç seviyesinde ve ancak çok az bilgi sahibi olduğumuz ama ümit verici dönemlerdeyiz. Tabii ki sadece BMP olmayacak başka bir takım moleküller de olacak. Doku mühendisliği ve nanoteknoloji gibi diğer gelişme alanları da kulağa çok güzel geliyor ama hala bu konularda pek az bilgimiz var.
Geliştirilebilecek bir konu da
implantın çevre sert ve yumuşak
dokulara tutunabilmesini sağlamaya yardımcı olabilecek moleküler biyolojiyle birlikte yeni bir
yiv tasarımı. Henüz böyle bir gelişme yok ama gelecekte muhak-
Prof. Ervin I. Weiss: Bu öyle
bir soru ki 5 hekime sorsanız 7
farklı cevap alırsınız. Tamamen
tercihlere bağlı. Bunu belli bir
dans ayakkabısıyla, belli bir noktada, belli bir hocayla çalışan bir
dansçıyla karşılaştırabilirim,
eğer her şey yolundaysa hiçbirini değiştirmeyecektir. Dişhekimi
ve implantoloji için de aynı şey
geçerlidir. Dişhekimleri çok korumacıdır hatta oldukça muhafazakar olduklarını söyleyebilirim. Eğer birşeyler işe yarıyorsa
onu değiştirmeyi düşünmezler.
Bu nedenle verebileceğim herhangi bir özel tavsiye yok. Ancak
daha önce de söylediğim gibi endüstri en azından yüzey anlamında belli bir olgunluğa erişmiş durumda. Yüzeyi, pürüzlülüğü, mikro ve makro yapıyı, dayanıklılığı ve kullanım kolaylığını
inceleyen pek çok çalışma var.
Zaten bir miktar tecrübesi olan
dişhekimlerine yapacağım tek
tavsiye primer stabiliteye odaklanmaları olabilir. Çünkü artık
dental implantlar ile ilgili her
şey immediat yerleşim ve immediat yükleme üzerine. Ve bu anlamda en önemli şey primer stabilite. Immediat yükleme için en
önemli ön şart primer stabilite.
Implant tasarımından başlayarak kullanılan donanım ve kemik kalitesi ve anatomisine dek
pek çok faktör primer stabiliteyi
etkiler. Dişhekimine en yüksek
stabiliteyi sunan implant sistemi
tercih edilmelidir. Gelecek tüm
minör hataları örten ve dişhekimine çalışma konforu sunan
implant sisteminindir.
DT: Deneyimlerinize dayanarak Alpha-Bio Tec implantlarının yüzey ve form açısından
avantajları nelerdir?
Prof. Ervin I. Weiss: Pek çok
implant sistemiyle çalışıyorum
ve uzmanlığım prostodonti olmakla birlikte klinikte en çok
yaptığım işlerden biri implant tedavisi. Sık sık adını vurgulamak
istemiyorum ama kliniğimde en
çok Alpha-Bio Tec implantlarını
kullandığım da bir gerçek. Bu
sistemi çok rahat buluyorum ve
hataları affettiği için de yeni başlayanlara tavsiye ediyorum.
Yüzeye gelince; farklı firmaların yüzeyleri arasında büyük
farklılıklar olduğunu düşünmüyorum. Bu 90’larda bir meseleydi, artık değil. Günümüzde %9597 başarı elde edebiliyoruz ama
bu farklılıkların yüzeye bağlı olduğunu söylemek güç. Daha çok
implantın mekanik tasarımı ve
yerleştiren hekimin becerisiyle
ilgili. Bu denli yüksek bir başarı
oranının tek sebebi implantın
şekli ya da yüzeyi olamaz. Pek
çok implant sistemi bugün yüksek bir başarı oranına sahip. Sadece Nobel Biocare, 3i veya
Straumann gibi tanınmış firmalar %95-97’lik başarı yakalamıyor. Diğer implant sistemleriyle
de aynı rakamları elde ediyoruz
ve bu anlamda Alpha-Bio implantları ile son derece iyi deneyimlerim var.
DT: Günümüze implantoloji
10 yıl öncesine göre çok daha
fazla restoratif seçenek sunabiliyor. 65 yaş üstü diyabetli veya
kanser hastalarını tedavi etmek
dahi mümkün. Okurlarımıza
kendi çalışmalarınızdan örnekler verebilir misiniz?
Prof. Ervin I. Weiss: Sizinle
bazı vakalarımı özellikle de tedavisi nerede ise imkansız olanları
paylaşmaktan büyük mutluluk
duyacağım. Bugün artık yaş herhangi bir risk faktörü değildir.
Bir süre önce 90 yaşında bir hastama implant yaptım. Bu benim
en sevdiğim vakalaımdan biri.
Bu bayan kliniğime işlevini çok
uzun süre önce yitirmiş bir hareketli protez ile geldi. Implantları
yerleştirip sabit protez fonksiyonunu ona yeniden sunduk ve
hastamızın yaşam kalitesi dramatik şekilde gelişti. Bugün artık
sistemik hastalıklar da risk faktörü olmaktan çıkmış durumda.
ğer dişhekimlerinin gönderdikleri vakalar da dahil. Kliniğimde
tedavi protokolünü çok ciddiye
alıyoruz. Her hasta implant tedavisinden önce mutlaka tüm diş
çürüklerinden ve periodontal
hastalıklarından kurtarılmalı ve
sistemik hastalıkları kontrol altına alınmalıdır. Bu şartlarda periimplantitis olasılığı çok az olacaktır. Geçmişe bakınca en son
ne zaman hastalarımda periimplantitis gördüğümü gerçekten
hatırlamıyorum. Deneyimlerime
göre periimplantitisi önlemenin
en iyi yolu iyi bir dişhekimliği
hizmeti ve hastalara oral hijyen
idamesinin öğretilmesi. Hastalarıma sıklıkla 2 ayda bir dental
hijyen bakımı yaptırıp kendilerini korumanın 3-4 yılda bir dişhekimine gidip tüm tedavileri yeniletmekten çok daha ucuz olduğunu anlatıyorum. Bundan sonrası onların tercihlerine kalmış
tabii ki.
DT: İmplantolojideki riskler
konusuna gelirsek? 3 ana risk
faktöründen bahsettiniz ama
hastaların ve hekimlerin dikkatli
olması gereken daha fazla faktör
yok mu?
DT: Periimplantitis implantologların ve hastaların yüzleşmek zorunda kaldıkları en ciddi
problemlerden biri. Periimplantitis’i nasıl önleyebiliriz?
Prof. Ervin I. Weiss: Aslında
başarı oranını etkileyebilen bir
risk faktörü daha var. .u ana kadar literatürde hiç bahsi geçmemiş bir konu. Yüksek sıcaklıklardan bahsediyorum. Yüksek sıcaklıkları kastediyorum. Eğer
ağzınızda bir implant varsa sıcaklık implanttan kemiğe çok
hızlı bir şekilde transfer oluyor.
Doğal dişlere nazaran daha büyük bir ısı iletimi sözkonusu
çünkü diş yapısı ısıyı izole ederek iletirken metaller özellikle
de titanyum ısıyı çok iyi iletiyor.
Insan vücudundaki doğal proteinlere hasar vermek için 65°C’yi
geçmek yeterli. Özellikle de Kuzey Avrupa’da 75-80°C lik sıcak
içecekler çok yüksek oranda tüketiliyor. Implanttan kemiğe ısı
iletimi ve akabinde implant çevresi dokularda yıkım için birkaç
dakika yeterli. 65°C’den yüksek
ısı herhangi bir enflamasyon
varlığında iyileşme süreci moleküler yıkım nedneiyle yavaşladığından dişetlerine de zarar veriyor. Yüksek sıcaklığın yıkıcı etkisinden kaçınmak için hastalarıma aşırı derecede sıcak yiyecek ve içeceklerden uzak durmalarını salık veriyorum. Bu
özellikle iyileşme sürecinin ilk
birkaç haftası için çok önemli.
Emniyetli olmak için herhangi
bir şey yiyip içmeden önce 7 dakika bekleyerek 60°C ‘nin altında bir ısı elde etmek yeterli. Bu
konudaki çalışmalarımız tamamladık internet ortamında da
halihazırda nu konu hakkında
bazı yayınlar mevcut.
Prof. Ervin I. Weiss: Bu, çok
güzel bir soru çünkü pek çok Periimplantitis vakası izliyorum.
Sadece kendi vakalarım değil di-
DT: Bize ayırdığınız zaman
ve implantolojinin geleceği hakkında paylaştığınız fikirleriniz
için çok teşekkür ederiz. DT
Başarı oranını etkileyen sadece üç faktörün var olduğunu
söyleyebilirim: sigara, kontrol
altında olmayan kronik hastalıklar ve bisfosfonat kullanımı. Yetersiz oral hijyeni anmadım çünkü uygun bir oral hijyen benim
tedavi protokolümün bir parçası.
Implant tedavisine hastanın
problemlerini kontrol altına almadan ve hijyenin devamlılığını
sağlamadan asla başlamam. Çürük, periodontal hastalıklar, oklüzal ve parafonksiyonel hastalıklar gibi tüm sorunlar implant
tedavisine başlanmadan önce
çözülmelidir. Aynı şekilde sistemik hastalıklar da önce kontrol
altına alınmalıdır ki implant restorasyonu olasılıklarını tartışabilelim.
DENTAL TRIBUNE
Haber & Yorum
Türkiye Baskısı
5
Incognito Sertifikasyon Kursu İstanbul’da yapıldı
3M Unitek ve Medifarm işbirliğiyle organize edilen Incognito
Sertifikasyon Kursu, 25-26 Eylül
2009 tarihlerinde İstanbul Hilton
Oteli’nde gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk defa yapılan ve Alman
Ortodontist Dr. Dirk Wiechmann
ve asistanı Dr. Julius Vu tarafından verilen eğitime çeşitli ülkelerden 10’u yabancı olmak üzere
toplam 56 ortodontist katıldı.
İki tam gün olarak planlanan
Incognito Sertifikasyon Kursu’nda, Incognito sisteminin gelişimi, üretimi ve üretim aşamaları, farklı maloklüzyonlar için uygun apareylerin seçimi, direkt ve
indirekt bonding için klinik prosedürler anlatılarak farklı mekaniklerin detaylı sunumu ve vaka
sunumları yapıldı, typodont modellerde hands-on uygulamalar
yapıldı. Kursun bitiminde katılımcılara sertifikaları verildi. Ayrıca kurs katılımcılarını çeşitli
avantajlar bekliyor. Kursun bitiminden sonra katılımcılara yaptıkları tedavilerin her aşamasında destek sağlanacak. Bunun yanı sıra Medifarm ve 3M Unitek
tarafından internet üzerinde gerçekleştirilen eğitimlere özel giriş
yapabilecekler. Bu eğitimlerde
Incognito ve lingual ortodonti ile
ilgili ayrıntılı bilgiler bulunuyor.
Bunlara ek olarak kursiyerler,
Incognito ile ilgili son gelişmeleri yakından izleyebilecekleri ve
diğer meslektaşlarıyla fikir alışverişinde bulanabilecekleri yıllık
Incognito Kullanıcıları Toplantısı’na katılabilecekler.
İki günlük Incognito Sertifikasyon Kursu nedeniyle İstanbul’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Dr.
Dirk Wiechmann, klinik eğitimleri ve bilgi donanımları bakımından Türk ortodontistlerin seviyelerinin üst düzeyde olduğunu söyledi. Eğitim boyunca zor
egzersizler yaptıklarını söyleyen
Wiechmann, “İlk aşamada lingual teknikle ilgili genel kavramlardan bahsettik. Sonrasında ise
Incognito sistemin tanıtımı üzerinde durduk. İki gün boyunca
çeşitli konularda sunumlarımız
oldu. İstanbul etkileyici bir şehir.
Ancak çok kalabalık olduğunu
öğrendim. Nüfus olarak Berlin’in
10 katı büyüklüğünde” diye konuştu.
Medifarm firma ortağı Alin
Kuyumcu ise Incognito Sertifikasyon kurslarının belirli zaman
aralıklarında dünyanın çeşitli ül-
kelerinde yapıldığını söyledi.
Eğitime muayenehane sahibi ortodontistlerin yanı sıra akademisyenlerin de büyük ilgi gösterdiğini belirten Kuyumcu sözlerine şöyle devam etti:
“Kurs, 3M Unitek ve Medifarm işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 1,5 yıl önce 3M Unitek, Dr. Wiechmann’ın kurucusu
olduğu TOP Service’yi satın aldı.
Yıllardan beri yapılmakta olan
kurslar böylelikle yeni bir boyut
kazanmış oldu. Türkiye’den daha
önce 5 ortodontist bu kursa katılmıştı. Bu eğitimle birlikte 46 hekimimiz sertifikalı Incognito lingual kullanıcısı olacak. Buraya
katılan her hekime bir sertifika
verilecek. Böylece elde ettikleri
kullanıcı koduyla işlemlerine devam edecekler”. DT
DENTAL TRIBUNE
6 Yenilik & Uygulama
Türkiye Baskısı
Mini vidalar - pratikte temel bir nokta
Dr. Björn Ludwig, Dr. Bettina Glasl, Dr. Thomas Lietz, Prof. Jörg A. Lisson - 1. Bölüm
Bu konuda çeşitli yayınlar, kurslar ve reklamların gölgesi altında mini vidaların çok geniş ölçekte kullanıldığı anlaşılabilir.
Bazı kritik sorular sorulup cevaplar alındığında ise gerçeğin oldukça farklı olduğu ortaya çıkar. Pek çok alanda mini vidaların neden günlük kullanıma
girmediğinin çok mantıklı sebepleri olduğu görülmektedir. Bu makale serisi ile yazarlar mini vidaları rutin olarak kulanmakta tereddüt eden
klinisyenleri, bu alandaki yeni bulgular ve bugüne kadarki deneyimlerin ışığı altında cesaretlendirmeyi amaçlamaktadır.
Ankrajın temeli ve tarihçesi:
vidaların seçimi
Genel olarak ankraj
Bir kitlenin hareket ettirilmesi karşıt destek niteliğinde bir
ankraj gerektirir. Hareket için
gerekli olan kuvvet hem gövde
hem de dayanak üzerinde etkili
olur. Newton, üçüncü kanununda (1867), her etkiye eşit ve ona
ters yönde bir tepki oluştuğundan bahseder. Dentofasiyal ortopedide bunun anlamı, bir diş hereketinin dental desteği söz konusu olduğunda kuvvet ilgili
tüm dişler üzerinde etkili olur
demektir. Bu nedenle, her iki
kitle de devamlı hareket eder.
Hareket ve karşı-hareketin sınırları yine de tek tek dişlerin ankraj dayanıklılığına bağlıdır
(köklerin sayısı ve uzunluğu,
kök yüzeyi, çevre kemik yapısı).
Ankrajın niteliği üç sınıfta değerlendirilebilir:
1. Minimum ankraj;
2. Orta ankraj; ve
3. Maksimum ankraj
Bu üç kategori de birinci premolar çekimi sonrası konvansiyonel kanin retraksiyonu örneği
kullanılarak tanımlanabilir (Şekil 1.1).
Minimum ankraj olgusunda
destek dişlerce sağlanır. Şekil
1.1a’da kanini distalize etmek
için tek başına birinci premoların
yeterli olmadığı görülmektedir.
Kuvvet uygulamasına bir reaksiyon olarak birinci premolar açıkça meziale hareket etmektedir.
Şekil 1.1b iki eşit derecede kuvvetli ankraj segmentinin nasıl
oluştuğunu göstermektedir. Bu
vakada etki ve tepki birbirlerine
denktir; sonuç resiprokal diş hareketidir. Maksimum ankraj olgusunda ise (Şekil 1.1c) posterior
diş grubu sabitlenerek mini vida
kullanımıyla hareketsiz tutulur.
Kanin, tepkisel kuvvet tamamen ankraj bloğu tarafından absorbe edileceği için tüm kuvvet
vektörüyle retrakte edilebilir.
Ankraj niteliğinden başka
ankraj lokasyonunun tipi de rol
oynar:
1. Dental veya desmodontal
destek:
• İlave ağız içi gereçlerin kullanımı (nance apareyi, palatinal ark, lingual ark, lip bumper)
• Sabit apareylerin modifikasyonu (bukkal kök torku,
bloklama); ve
• Diğer çenedeki dişlerin katılımı (Sınıf II veya III elastikler).
Bu makale yalnızca kemik
yapıları içerisindeki ankraj ile ilgilenmektedir. Bu vakada iskeletsel ve kortikal ankraj terimleri dönüşümlü olarak kullanılmaktadır.
İskeletsel ankrajın tarihçesi
ve genel görünümü
Kemik ankrajı kökenlerini
Gainsforth’un 1945 yılında çene
kemiğine başarısız vida yerleştirme girişiminden alır. Bundan
sonraki pek çok deneme de başarısız olmuş ve metod 1970’lere
kadar sessiz kalmıştır. 1980’lerin
başında çeşitli araştırma grupları (Creekmore, Roberts ve Turley) mevzuyu bir kez daha ele
almıştır. Creekmore klinik olarak başarılı ilk vaka olgusunu
yayınlamıştır.
Günümüzde kortikal ankraj
için çeşitli seçenekler vardır (Şekil 1.2); normalde kranyo-maksillo-fasiyal cerrahide kullanılan
mini plakların kaidesinde ankiloze dişler ve protetik implantların
kullanımı gibi. Wehrbein ve
Glatzmaier çene ortopedisi için
özel olarak tasarlanmış ilk implant sistemini (Orthosystem,
Straumann) bildiren kişiler olmuştur. Aynı zamand Midplant
(HDC) de içeren bu ortopedik çene implantları temel olarak palatinaya yerleştirilir. Bu metod emniyetli ve başarılı bir metoddur.
Geçtiğimiz yıllar içerisinde
kortikal ankraj teknikleri için
olan gereksinimler literatürde
tanımlanmıştır. Ancak, iyi bakıldığı takdirde sadece ortopedik
mini implantların bu gereksinimleri istenildiği gibi karşıladıkları görülmüştür:
•
•
•
Biyouyumluluk
Küçük boyutlar
Yerleştirme ve kullanım kolaylığı
Primer stabilite
İmmediat yükleme kapasitesi
Ortodontik kuvvetlere karşı
•
•
•
a
b
c
Şekil 1.1. Birinci premoların çekiminden sonra kanin retrakte edilmelidir; a) minimum, b) orta ve c) maksimum
ankraj için sonuçlar.
yeterlil direnç
Standart ortopedik apareyler
ile kullanılabilirlik
Hasta kooperasyonu gerektirmemesi
Standart alternatifler ile karşılaştırıldığında üstün klinik
sonuçlar
Kolayca çıkarılabilme
Mali performans
•
•
•
•
•
Mini implantlar
Mini vidalar da dahil herhangi tipte bir iskeletsel ankraj formu tanım olarak bir implanttır:
‘bir implant, daimi ya da uzun
bir süre için vücuda yerleştirilen
suni materyaldir’.
Uluslararası literatürde ortodontik vidalar için otuzdan fazla
tanım kullanılmıştır. Bunlardan
en yaygın olanları mini-implant
ve mini vida iken, hastalarla konuşurken minipin ya da pin tercih edilmektedir. Günümüzde
otuz mini vida sistemi üreticisi
mevcuttur (Şekil 1.5). Her bir
sistem için vida sayısı 2-154 tip
arasında değişmektedir. Klinisyenlere ihtiyaçları doğrultusunda seçim yapmakta yardımcı olmak için en önemli karar kriterleri aşağıda tartışılmaktadır.
Materyal
Tüm mini vidalar saf titanyum veya titanyum-aluminyum
ya da vanadium alaşımından yapılmaktadır. Bu materyallerin biyouyumluluğu, özellikle de kemikle temas edecek olan metal
yüzeyin olmak üzere, sıkı bir şekilde belirlenmiştir.
Osseointegrasyon
Branemark osseointegrasyon
kavramını ilk tanımlayan insan
olup bunu ‘yaşayan bir kemik
dokusu ile kuvvet absorbe eden
implant arasındaki direkt fonksiyonel ve yapısal bağ’olarak adlandırmaktadır. Costa ve Maino
gibi çeşitli yazarlar, mini vidanın
ankrajını osseointegrasyon olarak değil de iskeletsel bir direnç
bloğu olarak görmektedirler.
Cope ve Bumann’ın düşüncesine
göre mini vidalar osseointegrasà DT Sayfa 7
Kortikal Ankraj
Ligatürler
Kaynafl›k Difller
Özeller
Prostetik ‹mplantlar
Strumann Orto Sistemin
Midplant
Takma ‹mplantlar
Plat ‹mplantlar
Kemik Ankor
Mini Platler
Mini Screw’ler ve Mini
‹mplantlar
Mondeal Orto Correct
Kraniyo Maksillofasiyal
Cerrahi Platler
Şekil 1.2. Kortikal ankraj seçeneklerinin genel bir görünümü.
a
b
Şekil 1.3. İki tipik mini vida tedavi uygulamasının klinik örneği: a) boşluk
kapama, b) 7 no’lu dişin düzeltilmes.
Şekil 1.4. Sol alt çenede tek taraflı boşluk kapama. Mini vidalar orta hattın
kayması gibi bir yan etkiyi önler.
2. Ağız dışı destek:
• Headgear; ve
• Yüz maskesi
3. Kemik desteği:
• İmplantlar, mini vidalar, vs..
Şekil 1.5. 700’den farklı tipi olan mini vidalarınsekiz örneği (soldan sağa): Ortho easy (FORESTADENT), Aarhus Mini Implant (Medicon), AbsoAnchor
(Dentos), Dual-Top(Jeil Medical), LOMAS (Mondeal), Osas (Dewimed), Spider Screw (HDC), ve tomas-pin SD (DENTAURUM).
DENTAL TRIBUNE
Türkiye Baskısı
Yenilik & Uygulama
ß DT Sayfa 6
yon ile değil mekanik stabilizasyon ile tutunmaktadır.
Mini vidaların çapı
Piyasadaki mini vidaların çapı 1.2 ile 2.3 mm arasında değişmektedir. Bir vidanın çap özellikleri normalde dış çapını betimler, mesela yivler dahil olmak
üzere post boyutu gibi. Sağlam
ve primer mekanik ankraj için
vida çevresinde belirli bir miktarda kemik olmalıdır. Bugüne
dek bu miktarın tam olarak ne
olması gerektiğine dair bir çalışma yapılmamıştır; mevcut bilgiler 0.5 - 2mm arasında olması
gerektiğini öne sürmektedir.
Kökler arası seviyede mevcut
mesafe vidanın maksimum çapını belirler.
Poggio ve ark, Schnelle ve
ark, ve Costa ve ark. gereken dikey mesafe ile ilişkili bazı önerilerde bulunmuşlardır (mine-sement arayüzü ve mukogingival
çizgi arası mesafe gibi). Bu araştırmalar mini vidanın çapının
1.6 mm’yi geçmemesi gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Mini vidanın kemik içerisindeki
stabilitesinin uzunluğuna değil
çapına bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Mini vidanın uzunluğu
Piyasadaki mini vidaların
uzunluğu 5-14 mm arasında değişir. Bir mini vidanın uzunluk
ölçütleri genellikle yivli kısmını
tanımlar.
Çap gibi seçilen vidanın
uzunluğu da mevcut kemiğe
bağlıdır. Bölgeye bağlı olarak
kemiğin toplam kalınlığı 4-16
mm arasında değişir. Vidanın
uzunluğu ankraj sağlamlığı sözkonusu olduğunda, yukarıda da
bahsedildiği gibi, çapına göre
ikinci derecede önemlidir. Çeşitli araştırmalar kortikal kısmın
kalınlığının daha önemli bir rol
oynadığını göstermektedir. Vidanın gövdesi üzerindeki kuvvet
dağılımı söz konusu olduğunda
sonlu eleman stres analizleri
kuvvetin yalnızca kortikal kemik
bölgesinde uygulandığını göstermektedir.
Vidanın uzunluğu belirlenirken gingivanın derinliği- ki ortalama 1.25 mm.dir - de dikkate
alınmalıdır. Bu yüzden vidanın
başının uzunluğu (kemik dışında
kalan kısmı) ve yivli kısmın
uzunluğu (kemik içinde kalan
vida bölgesi) arasındaki oran en
azından 1:1 olmalıdır. Poggio ve
ark. 6-8 mm arasında uzunlukta
vidaları tavsiye etmektedir. Costa ise 6-10 mm uzunlukta mini
vidaların kullanılmasını önermektedir. Bu çalışmalar temel
alındığında daha uzun vidaların
kullanılmasının gerekmediği anlaşılmaktadır. Bu, çeşitli klinik
çalışmalar ile de teyit edilmektedir. Çap ve uzunluklar vidaların
anodizasyon ile renk kodlanması
sayesinde kolayca ayırtedilebilir
(örn. Ortho easy, Forestadent).
Bunun pozitif bir yan etkisi de
oluşan oksit tabakasının implantın kemiğe daha sıkı tutunmasını
sağlamasıdır.
Vida başı
Bazı üreticiler potansiyel uygulama alanlarına göre özel taà DT Sayfa 8
Şekil 1.7.
Uzamsal
oranları
gösteren
kökler
arası X-ray
görüntüleri
Şekil 1.6. Stres direnci (Ncm cinsinden kırılma seviyesi) mini vidanın çapına
bağlıdır (Kyung’a göre, yazarların modifikasyonu)
7
8 Yenilik & Uygulama
Şekil 1.8. Pratik gerekçelerle evrensel olarak uygulanabilir tek bir başlık sunan sistemlerin kullanılması tavsiye edilir. Bu tek başlık her tür unsurla bağlantıya (vidalar, elastikler, teller) izin vermelidir.
DENTAL TRIBUNE
Türkiye Baskısı
Şekil 1.9. İki klinik durumda vida başının yükseklik farkı
ß DT Sayfa 7
sarımlar geliştirmiştir;
•
•
•
•
•
•
Kancalar
Topuz formlar
Delikli formlar
Basit sürgüler
Çapraz sürgüler
Evrensel başlıklar (Şekil 1.8)
Vida başı çok küçük ve kompakt olmalıdır ki hasta minimum
rahatsızlık hissetsin. Bununla
birlikte üzerine oturacak unsurların sıkı bir şekilde sabitlenebilmesi için yeterince geniş olmalıdır (Şekil 1.9).
Transgingival kısım
Gingival boyun kısmı olarak
da bilinir ve implant ya da mini
vidanın en narin kısmıdır. Gingivanın perforasyonu mikro-organizmalar için potansiyel bir
erişim bölgesi olup peri-mukositis ve peri-implantitis riskini
de beraberinde taşır. Bu, mini
vidaların erken kayıplarının
başlıca sebeplerinden biridir.
İmmediat post-operatif safhada
bölgeyi kapatmak adına mukoza
mümkün olduğunca vidaya yakın olmalıdır.
En avantajlı transgingival
form konik formdur çünkü bu
form doğal olarak bir basınç alanı yaratmadan emniyetli bir tıkaç yaratır. Bu da mikroorganizmaların penetrasyonunu zorlaştırarak enfeksiyonları önler. Konik form aynı zamanda perforasyon yarasını da kapatır ve bir
mantarın şişeyi tıkaması gibi
davranarak kanamayı azaltır.
Sonuçlar
Başarılı bir tedavi için form
ve nitelik açısından doğru ankraj
metodu elzemdir. Maksimum
ankraj her vakada şart değildir
ve bu nedenle mini vida kullanımı da her zaman gerekmeyebilir. Tarihsel bir bakış açısıyla
kortikal ankraj sistemi diğer ortodontik teknikler gibi çok yeni
sayılmaz. Bu fikir 75 sene önce
ortaya çıkmıştır. Tüm iskeletsel
ankraj sistemleri arasında mini
implantlar en yaygın olarak kullanılanlardır ve rutin uygulamalara en yatkın olanlardır. Bununla birlikte klinisyenler sunulan
geniş yelpazeden kendileri için
en uygun mini vidayı seçmeden
önce literatürü dikkatlice taramaya ihtiyaç duyacaklardır. DT
Yazar Hakkında
Dr Björn Ludwig’e [email protected] e-posta adresinden ulaşılabilir.
DENTAL TRIBUNE
Zimmer Deltal’den zengin fonksiyonlu
yumuşak doku ürünleri
Zimmer Dental’in yumuşak
doku ürünleri ailesinde, Zimmer
Socket Repair Membrane (Çekim boşluğu tamir membranı),
Biomend Absorbable Collagen
Membranes (Biomend Absorbe
olabilen kollagen membranlar),
Colla Wound Dressings (Colla
yara sargıları) ve CopiOs Pericardium membranlar bulunuyor.
Bu ürünler Puros Allogreft ailesi ile birlikte uyum içinde ça-
Ürün Tanıtımı
Türkiye Baskısı
lışmaları için dizayn ediliyor ve
iyileşme, yumuşak doku agumentasyonu, yönlendirilmiş kemik (Guided Bone) ve yönlendirilmiş doku rejenerasyon (Guided Tissue Regeneration) prosedürleri için kullanılabiliyor. Kollajen, yeni kemiğin ve periodotal
dokunun şekillenmesinde çok
önemli bir maddedir. Kan pıhtılaşması için gereklidir ve mineral depolanmasını sağlıyor.
Colla Wound Dressings (Colla Yara Sargıları), Biomend
Membranlar ve Zimmer Socket
Repair Membranlar (Çekim Boşluğu Tamir Membranı) sığırın
aşil tendonu kaynaklı Tip 1 kollajenden elde ediliyor. Fizyokimyasal özelliklere sahip bu ürünler yara iyileşmesinde hemostazi
sağlıyor. Yabancı doku reaksiyonu göstermeyerek vüctta emilebiliyorlar. Mutlu Dental
Rezorbe edilebilen kolajen membran
Rezorbe edilebilen kolajen
membran, oral ameliyatlarda yaranın iyileşmesinde yardımcı uygun materyal olarak dental implantlar, kemik defektleri ve kret
ogmentasyonda kullanılıyor. Kemik ve çevresindeki dokuların
iyileşmesi için ideal olan üründe, ağız içi membran stabilitesi
için yüksek dayanıklılık sağlayan
benzersiz lif oryantasyonu bulunuyor. Önceden tahmin edilen
rezorbe olma süresi (26-38 hafta) iken hücrenin yüzeye doğru
yönelen epitelyumyal gücünü
geciktirici/durdurucu avantajlar
ma materyalinin moleküler yapısının daha çabuk parçalanması ve aktif
hale geçerek kısa sürede etkin
oksidasyon sağlıyor. Paketle beraber gelen 2 hastalık ağartma
materyali sayesinde kendini en
kısa sürede amorti eden en
ekonomik cihaz, kolay ve
anlaşılır kolay kullanım
ve odalar arası gezdirilebilme özellikleriyle
dikkat mekiyor. Benlioğlu
Dental
Güçlendirilmiş titanyum alaşımlı
ReActive implant
ReActive dental implant sisteminde bulunan Nobel Replace
implantlarındaki gibi TriLob bağlantı, kret resorbsiyonlarını engelleyecek boyun bölgesindeki
daralan mini yiv sistemi, apeksten başlayan pirimer fixsasyonu
artıran açılı çift sarmal yiv dizanıyla konik gövde, kendi yivini
doğru şekilde açmasına yardımcı
olan apeksteki vertikal oluk bu
implantı kusursuz yapan özelliklerden sadece birkaçıdır. Apeks
ucundaki yuvarlatılmış dizayn,
soket sinüs lifting vakalarında
implant yerleşimi esnasında vidalamadan kaynaklanacak sinüs tabanı yırtılma riskini tamamen ortadan kaldırıyor. Gerçekte ReAc-
tive implant, Nobel Active implantta olan ve olması gereken
özellikleri içeren bir implanttır.
Bunların yanı sıra ReActive implant güçlendirilmiş titanyum alaşımı, daha hızlı yerleşim sağlayan
çift sarmal yiv dizaynı, kret tepesindeki stresi azaltarak resorbsiyonunu engelleyen boyun bölgesindeki sık üçlü sarmal yiv dizaynı, primer tutunumu ve yüzey
alanını artıran derin yiv olukları
ile gelecek nesil implant dizyanları arasında yerini alıyor. Son
olarak ReActive implant; Gövde,
transfer, cover screw, final abutment tek pakette sunularak rakiplerine göre ciddi ekonomik
avantaj sağlıyor. Denta Solaris
Rekabetçi yeni Swiss Plant implant sistemi
Swiss Plant, Strauman tek
aşamalı implant sistemi ile
cerrahi ve protetik olarak bire
bir uyumlu ve rekabetçi bir
implant sistemidir. En mükemmel yönü ise buyun bölgesindeki micro pürüzite ise yumu-
şak ve sert doku entegrasyonu sağlayarak hem tek hem
de çift aşamalı olarak kullanılmasına olanak veriyor. Sistem her türlü protetik ve cerrahi çeşitliliğe sahiptir. Denta
Solaris
mevcuttur. Mmbran stabilitesi
için yüksek mekanik güç sağlarken hiçbir parça ameliyat sırasında daha iyi bir
uyum için kesilerek şekillendirilebiliyor. Membran
stabilizasyonunda daha
yüksek direnç sağlarken
doku ve kemikte her iki
yönlü kullanılabiliyor. Ayrıca
her bir parça, daha iyi bir sonuç
için ameliyat sırasında ihtiyaca
göre kesilebiliyor.
Rezorbe edilebilen
kolajen
m e m bran;
acil
implant uygulaması, kret ogmentasyonu, implant etrafında kemik rejenerasyonu, sinüs lift, apikal rezeksiyon ve diş çekim bölgelerinde
kullanılabiliyor. Dentatürk
Her dişhekiminin ihtiyacı NuOss kemik tozu
Bleachomat diş ağartma cihazı
Son derece pratik ve az yer
kaplayan Bleachomat, etkin
bir diş ağartma
cihazıdır.
Oral kaviteyi maksimum aydınlatan özel tasarımıyla tam illüminasyon olan cihaz piyasada
bulunan her marka ağartma materyali ile kullanılabilme özelliğine sahiptir. 1-20 dakika
arası ayarlanabilen zaman ayarına sahip cihaz, ışığının içerdiği IR ışınlar sayesinde ağart-
9
NuOss kemik tozunun inorganik kemik yapısı insan kemiğine benzer makro ve mikroskopik yapıya sahiptir. Birbiriyle
bağlantılı makro ve mikro gözenekleri ve trabaküler yapısı sayesinde vasküleritif kemik geli-
şimi optimal düzeyle gerçekleşiyor. NuOss, ameliyat için doğal
kemik yapısının ileri derecede
yetersiz kaldığı yerlerde gerekli
ortamı hazırlamak amacıyla otojen kemikler ile kullanılabiliyor.
Benzer kemik greft materyalleri
hakkında klinik deneyleri göstermiştir ki bariyer membran ile
birlikte kullanıldığında (Rezorbe
edilebilen kolajrm membran) iyi
sonuç veriyor.
Önerilen kullanım alanları
Alveolar kretlerin yükselmesinin sağlanması, kemik alt peri-
odontal defektlerin dolgusu, çekim boşluğunun doldurulması,
sinüs lift uygulamaları, yönlendirilmiş doku rejenerasyonu için
uygun olan ürünlerle beraber
peri-implant defektlerinin dolgusunda kullanılıyor. Dentatürk
Tasarımıyla dikkatleri çeken
Beyond™ Polus
Eşsiz tasarımıyla beyazlatmada en son teknolojilerden biri
olarak gösterilen Beyond™ Polus’u diğer beyazlatma cihazlarından ayıran en önemli özelliği
filtreleme sistemine sahip olmasıdır. Ultraviyole ışınlarını filtrelediği için beyazlatmadan önce
yapılmış ağızda bulunan eski
kompozit dolgulara zarar vermeyen cihaz, kullanımı sırasında
hastaya maske takılma ihtiyacı
gerektirmiyor. Çok fonksiyonlu
bir sistem olan Beyond™ Polus,
halojen güçlü beyazlatma, LED
cihazı ve düşük seviye lazer terapisi mevcuttur. En güçlü halojen ışın çıkışının bulunduğu
ürün. LED cihazlarına mükemmel sonuçlar sağlıyor. Bütün iş-
lemler dokunmatik ekran panelinden hızlı ve kolayca yapılabiliyor. Ayrıca diğer beyazlatma cihazlarına göre hassasiyet oranı
daha düşüktür. 360 derece dönebilen kola sahip cihazdaki lamba
başlığı hem dokunmatik kontrol
panelinden hem de manuel olarak ayarlanabiliyor. Düşük seviye lazer terapisinin yanı sıra Wireless kumanda kontrolünde
pause, call ve resume tuşları
mevcuttur. Sadece tek dişlerin
beyazlatılması ve diş eti bariyerlerini sertleştirmek için LED curing light ve dual dalga boyu tedavi yöntemi beyazlatma cihazının üstüne monte edilmiştir.
Kent Dental
SkyView volumetrik tomografi cihazı
SkyView volumetrik tomografi cihazı, CBCT (Cone-Beam
Computed Tomograhy) konik
ışınlı, bilgisayarlı tomografi cihazıdır. Üç eksende kesitsel, volumetrik ve 3D görüntüler sağlayan cihaz, hasta yatar pozisyonda konumlandırılıyor. Bu ise
hasta hareketleri ile değil, otomatik ve motorize koltuk hareketleriyle kolayca yapılıyor.
Yatar konumlandırma, oturan veya ayakta konumlanmış
hastadan daha stabil (hareketsiz
ve dengeli) ve gevşemiş bir hasta konumlandırması sağlıyor. Cihazda tüp ve dedektör açık olarak döndüğünden hastayı sıkıntıya sokmuyor.
Ergonomik ve kompakt tasarımı ise cihazın önemli özellikleri olarak göze çarpıyor. SkyView
volumetrik tomografi cihazında
hastanın yatar halde konumlanması, hastaya çekim ve konfor
için optimal bir pozisyonlandırma sağlıyor. Tek rotasyonlu tarama tekniğini ve çok düşük
dozda x-ışını kullanan cihaz DICOM 3.0 ile uyumludur.
Genel özellikler
SkyView volumetrik tomografi cihazının bazı teknik özellikleri ise şöyle oluşuyor
Cone-Beam x-ışını tekniği, xışını kaynağı 90 kVp/10mA,
0.5mm fokal spot, algılayıcı dedektör, üç lazer ışığı ve pozisyonlandırma , grey level, 15sn
standart tarama süresi, danal görüntü oluşturma. Dentanet
DENTAL TRIBUNE
10 Röportaj
Türkiye Baskısı
DMG ürünlerini Unimed anlayışıyla
pazarlayacağız
Dental ve medikal sektöre sunduğu lazer cihazlarıyla bilinen Unimed Tıbbi ve Analitik Cihazlar San. Tic. Ltd. Şti., bu yıl içinde kurmuş olduğu yeni
ortaklıklarla dental sektöre sarf malzemesi sunmaya başladı. Almanya merkezli ünlü DMG ve Hollandalı Clan Dental firmalarının
Türkiye distribütörlüğünü alan firma, son derece kaliteli ve kullanışlı ürünleri Türk dişhekimlerinin kullanımına sunuyor.
Unimed’in kurucusu ve şirket müdürü Enver Atalı ile yeni süreci ve bundan sonraki hedeflerini konuştuk.
Enver Bey kısaca sizi
tanıyabilir miyiz?
1959 Trabzon Sürmene doğumluyum. Ancak dört yaşımdan beri İstanbul’da yaşıyorum.
Boğaziçi Üniversitesi Elektrik
Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Sonrasında belirli bir
dönem işletme alanında ihtisas
yaptım. Yaklaşık 30 yıldır medikal sektörde çalışıyorum. Mühendis olduğum için ilk başta
teknik servis mühendisliğiyle
çalışma hayatıma başladım. Ardından Medtek firmasında satış
bölümünde çalışmaya devam ettim. Satış bana daha yakın geldi
ve medikal sektörde lazer cihazlarıyla ilgili satış odaklı çalışmalarda bulundum. O zamanlar göz
lazerleri gündemdeydi. 1983’lerde cerrahi lazerler kullanılmaya
başladı. 1990’ların başlarında
dişhekimliğinde yumuşak doku
lazerleri piyasaya çıktı. 1999 yılından itibaren ise yine dişhekimliğinde sert doku lazerleri
çıktı. Bütün bu süreçleri en yakından takip etme şansı yakaladım. 2000 yılında Unimed Tıbbi
ve Analitik Cihazlar San. Tic.
Ltd. Şti.’yi kurdum. O tarihten
bugüne Unimed olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Kuruluşundan itibaren
Unimed’in çalışmalarından
söz eder misiniz?
Unimed 2000 yılında kuruldu. Bu yıllarda diş lazerleri fazla
popüler değildi. Ağırlıklı olarak
göz lazerleri ve teşhis cihazlarının satışını yapıyorduk. Bu ürünler halen portföyümüzde önemli
bir yere sahiptir. Faaliyete başladığımızda dişhekimliğinde sert
doku lazerlerinin önemi artmaya
başlıyordu. Waterlase’nin çıkışı
1998’dir ama Türkiye’de ilk olarak 2000 yılında Unimed tarafından satılmaya başlanmıştır. Hatta ilk sattığımız isimler arasında
Dr. Tankut Gürsoy ile Dr. Galip
Gürel bulunuyordu. 2000 yılından beri Türkiye’de Biolase’nin
tüm lazerlerini biz satıyoruz. İlk
yıllarda sert doku lazerlerinin
nerede kullanılacağı ve ne derecede işlev göreceğiyle ilgili olarak bazı tereddütler gündeme
geldi. Bunun yanı sıra fiyatları
da yüksekti. Ancak 2005’ten sonra diğer firmalar da lazer işine
girmeye başladı ve rekabetin
oluşmasıyla pazar canlılık kazandı. 2000-2005 döneminde sadece bir kişiye (Dr. Tankut Gürsoy) sert doku lazeri cihazı satmıştık. Fakat rekabetin artmasıyla sadece bir yılda 5-10 adet
lazerin satışını gerçekleştirdik.
Şu an itibariyle Türkiye genelinde 300 civarında dişhekimi lazer
kullanmaktadır. Sadece bizim lazerimizi yaklaşık 100 hekim kullanıyor. Ancak bu rakam hızla
yükseliyor. Çünkü bugün açılacak bütün kliniklerde mutlaka
alınması gereken cihazlar arasında lazerler başta gelmektedir.
Bununla birlikte lazerler üniversitelere de etkin biçimde girmeye başladı. Örneğin bu yıl içinde
İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene
Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan 12 öğretim görevlisi ya da yakınına lazer sattık.
Özellikle daha çok konservatif
yöntemleri benimsemiş akademisyenlerin cihazlarımıza ilgi
duyması aynı zamanda bizler
için son derece önemli referans
olmaktadır.
Lazerlerin yanı sıra 2-3 yıldan beri lazerle ilintili olduğunu
düşündüğümüz için dental mikroskop satıyoruz.
Bu yıl içinde DMG’nin
Türkiye distribütörlüğünü
aldınız? Bu süreç nasıl
gelişti?
Son yıllarda dünya genelinde ve dolayısıyla ülkemizde ekonomik kriz yaşanıyor. Sağlık sektöründe yatırımlar durma noktasına geldi.
Aslında bunun sebebi
sadece
ekonomik
daralma
değil.
2008’in
başında
hükümetin SGK ve
özel sağlık kurumlarıyla ilgili kararların da etkisi var.
Yapılan ödemeler azaltılırken
doktor hareketlerine sınırlamalar getirildi. Böyle olunca sağlık
sektöründe özel yatırımlar birden bire durdu. Buna ek olarak
bir de ekonomik krizin patlak
vermesiyle satışlarımızda ciddi
durgunluk yaşamaya başladık.
Cihaz satan bir firma olmamızın
bu değişikliklerden daha ciddi
etkilenmemize neden oldu. Çünkü bizim gibi cihaz satan firma-
larda teknik servis bölümü çok
önemlidir. Dolayısıyla şartların
olumsuzlaşması üzerimizdeki
yükü biraz daha arttırmış oldu.
Maalesef kadromuzu azaltmak
zorunda kaldık.
Yatırım ya da demirbaş malzemelerin satışlarında yaşadığımız durgunluğu, tüketim ya da
sarf malzemesi olarak adlandırabileceğimiz ürünlere yönelerek kırma kararı aldık. Orada da
karşımıza DMG firması çıktı. Aslında DMG herhangi bir firma
değil. Özellikle hassas ölçü maddesi, geçici maddesi, kor materyali gibi ürünleriyle Türkiye’de
gayet iyi biliniyor. Almanya merkezli bir kimya firması. DMG ile
görüşmelere 2008’in sonunda
başladık ve nihayetinde distribütörlük anlaşmasını geçtiğimiz
Ağustos’un sonunda imzaladık.
Bizim için zor bir süreç oldu.
Çünkü böylesine önemli bir firma nezdinde kendimizi kanıtlamamız gerekiyordu. Bunu başardığımız için çok mutluyuz.
DMG’nin ürettiği sarf malzemeleri dişhekimlerince yaygın
bir biçimde kullanılıyor. Dolayısıyla bu ürünleri satıyor olmamız hekimlerle daha yakın ilişki
kumamızı sağlayacak. Lazer için
bir hekimi yılda birkaç sefer ziyaret ederken DMG ürünlerinin
sunumu için aynı hekime haftada en az iki sefer gidebilirsiniz.
Diğer taraftan bu ürünler kaliteli
olduğundan biraz daha yüksek
seviyelerde çalışan dişhekimleri
tarafından tercih edilecektir. Lazerlerimiz de bu kategorideki
hekimlere hitap ettiğinden her
iki ürün grubu birbiriyle örtüşüyor. Bu da satışlarımızda itici bir
güç olacaktır.
Ürünler hakkında
bilgi verebilir
misiniz?
DMG tarafından üretilen hassas ölçü maddeleri ile dünyadaki en
hassas ölçülerin alınabildiği bilimsel çalışmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Bu kapsamda Honigum ve Silagum serisinden bahsedebiliriz.
Geçici tedavi maddeleri grubunda Luxatemp
ile TempoCem bulunuyor. Kalıcı tedavi ürünlerimiz Vitique, PermaCem,
LuxaCore, LuxaPost, EcuSphere,
Ionosit-Baseliner’dir. Bonding
ajanları kategorisinde ise LuxaBond, Contax, TECO ve laboratuvar malzemeleri mevcuttur. Bunlar DMG’nin klasikleşmiş ürünleridir.
Distribütörlük anlaşmasından sonra DMG ile birlikte katıldığımız ilk organizasyon 2-4
à DT Sayfa X
DENTAL TRIBUNE
ß DT Sayfa X
Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 13. EDAD Kongresi oldu.
DMG’nin geçtiğimiz Mart ayındaki IDS Fuarı’nda ilk kez tanıttığı Icon isimli yeni ürünü
EDAD’da Türk dişhekimlerinin
huzuruna çıktı. Ürünü geliştiren
doktor da kongrede yaptığı sunumunda Icon’u anlattı. Icon,
çürükler konusunda devrim niteliğinde bir malzemedir. Çürük
infiltrasyonu deniyor. Bu ürün
bir rezindir. Herhangi bir frez işlemi yapmadan çürüğün üzerine
uyguluyorsunuz. Çürüğün içine
nüfuz eden İcon çürüğü bloke
ediyor ve ilerlemesini durduruyor. Renk değişimleri de normale dönüyor. Böylece hekimin
başka bir şey yapmasına gerek
kalmıyor. Bunu uygulamadan
önce hidroklorik asitle etching
yaparak alkolle kurulama yapıyorsunuz ve ürünü uyguluyorsunuz. Icon, koruyucu tedavi ile invazif tedavi arasındaki geçiş vakaları için yepyeni bir tedavi imkânı sağlıyor. Ürün, radyografik
derinlik olarak dentinin dıştaki
1/3’lük bölgesine kadardan yeni
çürük vakalarında uygulanabiliyor. İlk olarak tanıtıldığı IDS
Fuarı’nda nerdeyse yok satmıştı.
EDAD Kongresi’nde de büyük ilgi gördü. Şu anda ürün için yoğun talepler alıyoruz.
DMG ile çalışırken onların
vesilesiyle özel anatomik ölçü
kaşıkları üreten Hollandalı Clan
firmasıyla tanıştık ve geçtiğimiz
Nisan’da mümessilliğini aldık.
Bunlar tasarım açısından anatomik Border-Lock isimli ölçü kaşıklarını geliştiriyorlar. Bu kaşıklar kesinlikle ölçü maddesini kaçırmıyor ve değişik çene yapılarına uyabiliyor. Geniş ölçü aralığına sahip olduğundan ötürü her
hastanın ağzında kullanılabiliyor. Zaten DMG kendi kurslarında bu kaşıkları kullanıyor. Bu
kaşıkların üç çeşidi bulunuyor.
Bir tanesi siyah olanıdır ki otoklava giriyor ve tekrar kullanılabiliyor. Plastiktir ve 200 dereceye dayanıklıdır. İkinci kaşık yeşil
renkli olup sıcak suya soktuğunuzda esneyebiliyor. İstediğiniz
şekli verebilirsiniz. Bir de transparan kaşık var. Bunlar implant
için tasarlanmıştır. Bu kaşıklar
portföyümüzde yer alıyor ve yine
ilgi görüyor. İlk olarak Haziran
2009’daki TDB 16. Uluslararası
Dişhekimliği Kongresi’nde tanıtmıştık.
Satış ve pazarlama çalışmalarınızda neler yapmayı
planlıyorsunuz?
Sonuçta bir diş deposu değiliz. DMG gibi önemli bir markayı
satıyor da olsak bunu Unimed
olarak yapacağız. Bizler DMG’yi
Unimed anlayışıyla satmak niyetindeyiz. Firmanın ürünlerini
bayiler kanalıyla satmayı planlıyoruz. Söz konusu bu bayiler
kendi bölgesinde aktif olacak ve
DMG’ nin bütün ürünlerini satabilecek kapasitede olacaklar.
Daha önce Türkiye’de DMGürünlerini satan firmalar firmayı
doğru şekilde temsil etmemişler.
Sadece belirli ürünleri pazara
sunmuşlar. Oysa biz bugün Almanya’da ne varsa onu Türkiye’de pazarlayacağız. Şu anda
portföyümüzde DMG’nin kataloğunda bulunan ürünler mevcuttur. Tabii ki DMG ürünlerini
Röportaj 11
Türkiye Baskısı
herkese ulaştırmak istiyoruz
ama bunu yaparken de kontrolü
elimizde bulundurmamız gerekiyor. Şu anda DMG için bir tanıtım kadrosu oluşturuyoruz. İstanbul’da aktif bir şekilde tanıtım odaklı faaliyetlerimiz olacak.
Kısa ve uzun vadeli
hedefleriniz neler
olacak?
Yaptığımız işleri doğru yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla
DMG ile ilgili yapmamız ve öğrenmemiz gereken çok şey var.
Henüz yolun başında olduğumu-
zu düşünüyorum. Daha önce sözünü ettiğim düzeni oturtmam
büyük önem taşıyor. Bunları tamamladıktan sonra ürün portföyümüzü genişletebiliriz. Spesifik
sarf malzemesi konusunda çalış-
malarımız devam edecek. Ancak, lazerin geleceği son derece
parlak. Hatta işin başında olduğumuza inanıyorum. Dolayısıyla
lazerle ilgili faaliyetlerimiz eski
temposuyla devam edecek. Çün-
kü lazer inandığım ve 30 yıldır
emek verdiğim bir alan. Kısaca
bizim uzmanlık alanımız. DT
Röportaj
Özgür Çilek
DENTAL TRIBUNE
12 Ajanda
Türkiye Baskısı
Ajanda
11. Türk Ortodonti Derneği Sempozyumu, Yer: Antakya, Türkiye
Tarih: 18.10.2009-20.10.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.tod.org.tr
SOLA Kongresi, Yer: Viyana, Avusturya Tarih: 22.10.200925.10.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.sola-int.org/vienna2009
1. İmplant Direct Avrupa Kongresi, Yer: Barcelona, İspanya Tarih: 23.10.2009-25.10.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.dentasolaris.com
24.11.2009-28.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.adf.asso.fr
85. Geleneksel New York Dişhekimliği Kongresi, Yer: New York,
ABD Tarih: 27.11.2009-02.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.gnydm.com
2. Astra Tech - Türkiye Sempozyumu, Yer: Ankara, Türkiye Tarih: 04.12.2009-05.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0212 361 49 01
İleri Düzey Mis İmplant Sistemi Semineri, Yer: Adana, Türkiye
Tarih: 24.10.2009-25.10.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.misdent.com.tr
İleri Düzey MIS İmplant Sistemi Semineri, Yer: Ankara, Türkiye
Tarih: 05.12.2009-06.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: http://www.misdent.com.tr
Türk Periodontoloji Derneği 39. Bilimsel Kongresi ve 19. Bilimsel Sempozyumu, Yer: Ankara, Türkiye Tarih: 29.10.200931.10.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0312 296 56 81
Panoramik Radyografi (Yorumlamalar ve İpuçları) Semineri,
Yer: Bursa Dişhekimleri Odası Toplantı Salonu, Bursa, Türkiye Tarih: 11.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0224 222 69 69
A.I.I.O 1. Uluslararası Türkiye Kongresi, Yer: Antalya, Türkiye Tarih: 28.10.2009-01.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.implantkongresi.com
I. Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, 7. Uluslararası
Quintessence Kongresi, 3. Dişhekimliği Lazer Akademisi Kongresi, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 11.12.2009-12.12.2009 Ayrıntılı
Bilgi: 0212 343 05 99
Türk Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği 16. Uluslararası
Kongresi, Yer: Ürgüp-Nevşehir, Türkiye Tarih: 03.11.200908.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: http://taoms2009.org
12. Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi, Yer: İzmir, Türkiye Tarih: 06.11.2009-08.11.2009
Ayrıntılı Bilgi: www.dishek.org
Birinci Uluslararası Dubai İmplantoloji Toplantısı, Yer: Dubai,
Birleşik Arap Emirlikleri Tarih: 10.11.2009-12.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.diis.ae
Botulinum Toksin İleri Düzey (Advanced) Eğitim Semineri, Yer:
İstanbul, Türkiye Tarih: 15.11.2009-16.11.2009 Ayrıntılı Bilgi:
www.dentiss.com
Vestiyer Akademi Dişhekimliği Yardımcı Personel Eğitim Semineri, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 14.11.2009-.15.11.2009 Ayrıntılı
Bilgi: 0212 274 96 60
İleri Dişhekimliği Uygulamaları Derneği 2. Uluslararası Sempozyumu, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 18.11.2009 Ayrıntılı Bilgi:
0212 586 04 44
AEEDC Dubai 2010, Yer: Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri Tarih:
09.03.2010-11.03.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.aeedc.com
Uygulamalı Botulinum Toksin (Botoks) Eğitim Semineri, Yer:
Londra, İngiltere Tarih: 23.03.2010-29.03.2010 Ayrıntılı Bilgi: 0212
274 96 60 - www.dentiss.com
22. Ürdün Dişhekimliği Kongresi, Yer: Amman, Ürdün Tarih:
30.03.2010-02.04.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.jda.org.jo
10. İstanbul Ağız-Diş Sağlığı Cihaz ve Ekipmanları Fuarı - IDEX
2010, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 07.04.2010-10.04.2010 Ayrıntılı
Bilgi: www.cnr-idex.com
ITI Dünya Sempozyumu, Yer: Cenevre, İsviçre Tarih: 15.04.201017.04.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.iti.org/worldsymposium2010
Batı Dental 10. Yıl Etkinliği, Yer: Antalya, Türkiye Tarih:
11.12.2009-13.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0312 434 20 00
ICOI Avrupa Sempozyumu, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih:
15.04.2009-17.04.2009 Ayrıntılı Bilgi: www.icoieurope2010.org
SOLA Akademisi Modül Programı, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih:
11.12.2009-13.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0212 231 91 20 (110/104)
Teksas Dişhekimleri Birliği 140. Yıllık Toplantısı, Yer: San Antonio-Teksas, ABD Tarih: 06.05.2010-09.05.2010 Ayrıntılı Bilgi:
www.tda.org
ICOI-Meffert İmplant Enstitüsü İleri Perio İmplant Uygulamaları Programı, Yer: Ankara, Türkiye Tarih: 16.12.2009-17.12.2009
Ayrıntılı Bilgi: 0312 427 36 31
I. Implant Direct Avrasya Sempozyumu, Yer: İstanbul, Türkiye
Tarih: 08.05.2010-09.05.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.dentasolaris.com
ICOI-Meffert İmplant Enstitüsü İleri Cerrahi Uygulamaları
Programı, Yer: Ankara, Türkiye Tarih: 18.12.2009-19.12.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0312 427 36 31
Türk Oral İmplantoloji Derneği (TOİD) 21. Uluslararası İmplantoloji Kongresi, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 15.01.201016.01.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.toid.info
Bursa Dişhekimleri Odası 19. Uludağ Sempozyumu, Yer: UludağBursa, Türkiye Tarih: 15.01.2010-17.01.2010 Ayrıntılı Bilgi:
www.bursadishekimleriodasi.org
Antalya Ağız-Diş Sağlığı Sempozyumu, Yer: Antalya, Türkiye Tarih: 19.11.2009-22.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: [email protected]
Yankee Dişhekimliği Kongresi, Yer: Boston, ABD Tarih:
27.01.2010-31.01.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.yankeedental.com
Muayenehane Pratiğinde Basit Ortodontik Yaklaşımlar Semineri
- Prof. Dr. Sevil Akkaya, Yer: Bursa Dişhekimleri Odası Toplantı Salonu, Bursa, Türkiye Tarih: 20.11.2009 Ayrıntılı Bilgi: 0224 222 69 69
American Institute of Implant Dentistry 3 Part İmplantoloji
Kursu - Modül II, Yer: İstanbul, Türkiye Tarih: 30.01.201031.01.2010 Ayrıntılı Bilgi: [email protected]
21. Expodental Ağız ve Diş Sağlığı Sergi ve Sempozyumu, Yer:
Ankara, Türkiye Tarih: 20.11.2009-22.11.2009 Ayrıntılı Bilgi:
http://www.expodental.org
Dünya Ortodontist Federasyonu 7. Uluslararası Ortodonti Kongresi, Yer: Sidney, Avustralya Tarih: 06.02.2010-09.02.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.wfosydney.com
Vestiyer Akademi Dişhekimliği Yardımcı Personel Eğitim Semineri, Yer: Hatay, Türkiye Tarih: 21.11.2009-22.11.2009 Ayrıntılı
Bilgi: 0212 274 96 60
Miami Kış Toplantısı, Yer: Miami, ABD Tarih: 11.02.201012.02.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.miamiwintermeeting.org
Fransız Dişhekimleri Birliği Kongresi, Yer: Paris, Fransa Tarih:
Osseointegrasyon Akademisi’nin 25. Yıldönümü Toplantısı, Yer:
Orlando, ABD Tarih: 04.03.2010-06.03.2010 Ayrıntılı Bilgi:
http://www.osseo.org
WFLD Dünya Kongresi, Yer: Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri Tarih: 02.03.2010-04.03.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.wfld-org.info
4. Uluslararası AÇBİD Kongresi, Yer: Antalya, Türkiye Tarih:
26.05.2010-30.05.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.acbid.org
Avrupa Ortodonti Derneği (EOS) 86. Kongresi, Yer: Ljublijana,
Slovenya Tarih: 10.06.2010-14.06.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.eoseurope.org
Dünya Estetik Kongresi, Yer: Londra, İngiltere Tarih: 11.06.201012.06.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.independentseminars.com
American Institute of Implant Dentistry 3 Part İmplantoloji
Kursu - Modül III, Yer: Washington DC, ABD Tarih: 12.06.201013.06.2010 Ayrıntılı Bilgi: [email protected]
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) 17. Uluslararası Dişhekimliği
Kongresi, Yer: Bursa, Türkiye Tarih: 21.06.2010-26.06.2010 Ayrıntılı Bilgi: www.tdb.org.tr
Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) Geleneksel Dişhekimliği Kongresi, Yer: Salvador da Bahia, Brezilya Tarih: 02.09.2010-05.09.2010
Ayrıntılı Bilgi: http://www.fdiworldental.org
10. Uluslararası Türk Endodonti Derneği Kongresi, Yer: İstanbul,
Türkiye Tarih: 23.09.2010-25.09.2010 Ayrıntılı Bilgi: http://turkendodontidernegi.com
FTI 2. İmplantolojide Geleceğin Trendleri Uluslararası Konferansı, Yer: Floransa, İtalya Tarih: 11.11.2010-13.11.2010 Ayrıntılı
Bilgi: www.ftidental.com
Nevşehir’de dişhekimliği kongresi
Türk Oral ve Maksillofasiyal
Cerrahi Derneği 16. Uluslararası
Kongresi, 3-8 Kasım 2009 tarihleri arasında Nevşehir Ürgüp’te yapılıyor.
Oral ve maksillofasiyal cerrahide navigasyon, maksillofasiyal
travmalar, greftler, oral ve maksillofasiyal cerrahide güncel ve
ileri greft uygulamaları, maksillofasiyal enfeksiyonlar ve anti-
bakteriyel tedavi, bifosfonat osteonekrozları, dental implantolojide ileri uygulamalar, oral kanserler, TME cerrahisinde güncel görüşler ve yaklaşımlar, distraksiyon osteogenezi ve uygulamaları,
dudak-damak yarıkları, oral ve
maksillofasiyal cerrahide lazerin
ana konular olarak tartışılacağı
kongrede birbirinden değerli
isimler birikimlerini katılımcılar-
la paylaşacak. Organizasyonun
davetli konuşmacıları arasında
şu isimler bulunuyor: Prof. Dr.
John F. Helfrick, Prof. Dr. Nabil
Saman, Prof. Dr. Friedrich Neukam, Prof.Dr. İskender Sayek,
Prof. Dr. Serhat Ünal, Prof. Dr.
Jacques Mercier, Prof. Dr. Siegfried Janicke, Doç. Dr. Bahadır
Giray ve Prof. Dr. Tamer Lütfü
Erdem. DT
EOA 18. Bilimsel
Kongresi
Monaco’da
gerçekleştirildi
Avrupa Osseointegrasyon
Birliği (EAO) 18. Geleneksel Bilimsel Kongresi, 30 Eylül-3 Ekim
2009 tarihlerinde Monaco’da
gerçekleştirildi. Dünyanın çeşitli
ülkelerinden yoğun katılımın
olduğu organizasyonda kongre
öncesi kurslar, çeşitli konularda
oturumlar, klinik çalışmalar, klinik ve temel araştırma yarışmaları ile ödül töreni yapıldı. Bilimsel programda şu konularda su-
numlar yapıldı: Sinüs tepesinde
ve immediyat yüklemede son 10
yılda görülen deneyimler, komplikasyon yönetimi, yumuşak doku yönetimi ve geçici restorasyonlar için zamanlama ve yöntemler, son teknolojilerin kliniksel uygulamaları, peridontoloji
ve implantolojide sınır, kliniksel
tavsiyeler, implantoloji ve tıp.
Bilim ve klinik arasında kurduğu köprü ile uygulama kalitesinin geliştirilmesine öncü ses
olan EAO, Avrupa’nın implant
dişhekimliği alanında kaynak
merkezi oldu. DT
Yeditepe Üniversitesi’nde
ortak kongre heyecanı
I. Yeditepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi, VII. Uluslar
arası Quintessence, III. Dişhekimliği Lazer Akademisi Derneği Ortak Kongresi 11-12 Aralık 2009 tarihlerinde Y. Ü. Dişhekimliği Fakültesi’nde yapılacak. Kongreye, dişhekimleri,
dental teknisyenler, öğrenciler
ve dental firmalar katılabilecekler. Bilimsel programında
yer alacak konuşmacılar ve sunumları şu şekilde oluşuyor:
11 Aralık Cuma günü Dr.
Gary L. Unterbrink “Direkt
kompozit ve indirekt full seramik anterior restorasyonlar”,
Dr. Barry Zalsman “Kor yapımı
ve çevre dokularnın düzenlenmesi: Tedavi planlaması, kuron
preparasyonu ve ölçü alımı,
Prof. Dr. Serhat Ünal “Dünyada
ve Türkiye’de influenza ve tedavi”, Prof. Dr. Selçuk Yılmaz
“Destekleyici periodontal tedavi”, Prof. Dr. Murat Türkün
“Posterior kompozit restorasyonlarda kontak ilişkilerinin
başarıya etkisi”, Doç. Dr. Bülent Bayraktar “Günümüzde
sağlıklı yaşam”; 12 Aralık Cu-
martesi günü Prof. Dr. Moshe
Goldstein “Periodontolojide
implantoloji”, Dr. Boris Gaspirc
“Periodontolojide lazer uygulamaları”, Prof. Dr. Sevil Gürgan
“Lazerle beyazlatma”, Dr. Tankut Gürsoy “Dişhekimliğinde
lazerler: Dünü, bugüne, yarını”,
Lazer panel tartışma: Moderatör: Prof. Dr. Mübin Soyman,
Prof. Dr. Vicente Jimenez Lopez “İmplantlarda oklüzyon”,
Prof. Dr. Tülin Arun “Gülümseme estetiğinde ortodontinin yeri”, Dr. Enrique M. Merino “Endodontide mikro cerrahi: Dişi
kurtarmak için son şans”. DT

Benzer belgeler

Kısa Kısa - ZWP online

Kısa Kısa - ZWP online © 2010, Dental Tribune International GmbH • Bütün hakları saklıdır.

Detaylı