Aftermarket

Transkript

Aftermarket

Josef FRANK
CLEPA Geçmiş Dönem Aftermarket Birimi Danışmanı
Former Senior Adviser Aftermarket Department, CLEPA
Hayri KAYA
5 SAYIISSUE: 71 M
R: 1
A
YI
SM
A
HA
Y-
UNE 2013
AN J
R
İ
Z
TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi
TAYSAD Board Member
Dr. Ralph HECK
McKinsey&Company – Almanya Direktörü
L
YI
A
YE
Director of McKinsey & Company
Helmut WOLK
Wolk After Sales CEO'su
CEO of Wolk After Sales, Germany
Eyal TARABLUS
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Ziya ÖZALP
Grupoto Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Vice Chairman of Grupoto Türkiye
MURAT KURTLAR
Martaş Otomotiv Genel Müdürü
Bosch Türkiye Otomotiv Yedek Parça Ülke Direktörü
General Manager of Martaş Otomotiv
Automotive Aftermarket Regional Director of Robert Bosch
SERDAR ASLAN
Kadir KAYMAKÇI
Bilstein Group Türkiye Genel Müdürü
General Manager, Bilstein Group Turkey
Mehmet ŞAHİNTÜRK
Ekol Lojistik Stratejik Müşteri İlişkileri Yöneticisi
Key Account Manager of Ekol Lojistik
Türkay OKTAY
İnci Akü Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Deputy General Manager Sales&Marketing of Inci Aku
Muzaffer ARPAÇIOĞLU
Karland Otomotiv Genel Müdürü
General Manager of Karland Otomotiv
Cüneyt İRENER
LeasePlan Türkiye Genel Müdürü
General Manager of LeasePlan Turkey
Mahle Motor Parçaları A.Ş.
Türkiye, Batı ve Orta Asya Aftermarket Genel Müdürü
IVth
AFTERMARKET
General Manager of the Aftermarket division at MAHLE Izmir A.Ş.
Keşfedilmeyi Bekleyen Pazar:
CONFERENCE
Aftermarket
Aftermarket: Market that is waiting to be discovered
üyelerimize üye katıyoruz!
3 2 5
growth is going on
TAYSAD DERGİ’DEN FROM TAYSAD MAGAZINE
Konferans Öncesi: Aftermarket
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ASSOCIATION OF AUTOMOTIVE PARTS & COMPONENTS MANUFACTURERS
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal
İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
n TAYSAD IV. Aftermarket
Konferansı'nın hemen öncesinde
yayınlanan bu sayımızın ağırlıklı
konusu "Keşfedilmeyi Bekleyen
Pazar: Aftermarket" oldu. Böylece
Konferansımız öncesi konuya bir ön giriş,
bir ön hazırlık yapmayı hedefledik.
Bu yıl da, içerdiği konularla otomotiv
sektörünün gündeminde yer işgal edecek
olan Aftermarket Konferansımızın yetkin
konuşmacı ve panelistlerinden bazı
isimlerle yaptığımız röportajlar dergimiz
sayfalarındaki yerini aldı. CLEPA Geçmiş
Dönem Aftermarket Birimi Danışmanı
Josef Frank, TAYSAD Yönetim Kurulu
üyesi Hayri Kaya, Wolk After Sales
CEO'su Helmut Wolk, McKinsey &
Company Direktörü Dr. Ralph Heck,
Grupoto Türkiye Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Eyal Tarablus, Bosch
Türkiye Otomotiv Yedek Parça Ülke
Direktörü Murat Kurtlar, İnci Akü Satış
ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Kadir Kaymakçı, Karland
Otomotiv Genel Müdürü Muzaffer
Arpacıoğlu, Martaş Otomotiv Genel
Müdürü Ziya Özalp, Bilstein Group
Türkiye Genel Müdürü Serdar Aslan,
Türkay Oktay'a Konferans öncesi farklı
yönlerden yaptıkları zenginleştirici katkı
için teşekkür ediyoruz. Mahle Motor
Parçaları A.Ş. Türkiye, Batı ve Orta Asya
Aftermarket Genel Müdürü Cüneyt
İrener'in deneyimsel aktarımları ise
Konferans için ekstra bir katkı niteliğinde.
Diğer yandan Almanya Temsilcimiz
Ahmet Yılmaz ise, her zamanki gibi
Avrupa'daki gözümüz oluyor ve konuya
ilişkin bilgileri, bakış açısını sunuyor.
IV. Aftermarket Konferansı'nın tüm
katılımcılara fayda sağlamasını diliyoruz.
Yeni sayımızda, yeni bir gündemde
buluşmak üzere...
DÜZELTME VE ÖZÜR
Dergimizin 70.'nci sayısında T.C.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Sanayi Genel Müdürü Sayın Süfyan
Emiroğlu'nun ünvanı yanlış yazılmıştır.
Sayın Emiroğlu ve okurlarımızdan bu
hatamız için özür dileriz.
4
Mayıs May - Haziran June 2013
Before the Conference:
Aftermarket
n Before the TAYSAD’s IV. Aftermarket
Conference, this issue of our magazine
focuses on “Aftermarket: The Market to
be Discovered”. What we aimed with
this issue to provide a brief on the subject
before the conference.
You may read the interviews with the
speakers and panelists of the conference,
which is expected to create an agenda in
automotive sector in the following pages.
In this context we would like to thank
CLEPA’s former Aftermarket Consultant
Josef Frank, TAYSAD Member of the Board
Hayri Kaya, Wolk After Sales CEO Helmut
Wolk, McKinsey & Company Director
Dr. Ralph Heck, Grupoto Turkey Deputy
Board Director Eyal Tarablus, Bosch Turkey
Automotive Spare Part Director Murat
Kutlar, Inci Aku’s Vice President of Sales
and Marketing Kadir Kaymakçı, Karland
Automotive General Manager Muzaffer
Arpacıoğlu, Martaş Automotive General
Manager Ziya Özalp, Bilstein Group Turkey
General Manager Serdar Aslan, LeasePlan
Turkey General Manager Türkay Oktay for
their invaluable contribution before the
conference.
Mahle Motor Parçaları A.Ş. Aftermarket
General Manager Cüneyt İrener’s
experiences are additional contribution to
the conference. On the other hand Ahmet
Yılmaz once again became our eye in the
Europe and shared his point of view with
us from Germany.
We hope the Conference will be useful for
all participants and wish you to meet you
again in the next issue.
Sahibi Publisher:
TAYSAD adına Yönetim Kurulu Başkanı
For TAYSAD, Chairman of the Board of
Directors Dr. Mehmet Dudaroğlu
Yazı İşleri Müdürü Editor in Chief:
Sevgi Özçelik
Yayın Kurulu Editorial Board:
Dr. Mehmet Dudaroğlu
Alper Kanca
Sevgi Özçelik
Editörler Editorial:
Ayşe Uyguner
Burçin Yeşiltepe
[email protected]
Yayın Yönetmeni Publishing:
Sevgi Özçelik
[email protected]
Görsel Yönetmen Art Director:
İlter Çıtak
[email protected]
Reklam Advertising:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Murat Dilicioğlu
[email protected]
Yönetim Yeri Management Centre:
TOSB - TAYSAD
Organize Sanayi Bölgesi 1. Cad.
No: 10/1 Şekerpınar - Çayırova 41480
Kocaeli - Türkiye
Tel: +90 262 658 98 18
Faks: +90 262 658 98 39
www.taysad.org.tr [email protected]
Yapım Production:
Mavi Tanıtım ve İletişim
Ayrılık Çeşme Sok. No: 122
Yeldeğirmeni 34500 Kadıköy - İstanbul
Tel: +90 216 418 59 31
Faks: +90 216 348 95 22
www.mavitanitim.com.tr
Baskı Printed by:
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21
Otosanayi 4. Levent-İstanbul
Tel: +90 212 280 00 09
Yerel - Türkçe - İngilizce - İlmi
İki Ayda Bir Yayımlanır
Tüm yayın hakkı TAYSAD’a ait olup kaynak
gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Tüm
reklamların sorumluluğu reklam veren
firmalara, yazılardaki görüşler yazarlarına
aittir. TAYSAD Dergi parayla satılmaz.
All publishing rights reserved by TAYSAD
and the content may be quoted by indicating
source. Advertisements are the liability of
advertising firms. Opinions are the liability of
writer. TAYSAD Magazine is distributed free
of charge.
CLEPA
Avrupa Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD CLEPA üyesidir
TAYSAD is a Member of CLEPA
www.taysad.org.tr
İÇİNDEKİLER CONTEST
İÇİNDEKİLER
CONTEST
AFTERMARKET SEKTÖRÜ
AUTOMOTIVE AFTERMARKET
INDUSTRY
30 Markasız ve Sadece Fiyat
TAYSAD DERGİ’DEN
Odaklı Olmak Kaybedenlerin
Stratejisidir
FROM TAYSAD MAGAZINE
Lack of Brand and Being Price
Focused is a Strategy of Losers
4 Konferans Öncesi:
Aftermarket
Josef FRANK
Before the Conference: Aftermarket
Sevgi ÖZÇELİK
TAYSAD Kurumsal İletişim Uzmanı
Corporate Communication Specialist
TAYSAD'DAN MESAJ
36 Aftermarket, Tedarik
TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi
TAYSAD Board Member
42 Türkiye'de Yüksek
Potansiyel Var
Turkey has a big potential
Helmut WOLK
CEO of Wolk After Sales
TAYSAD ALMANYA
TEMSİLCİLİĞİ
TAYSAD GERMANY
LIAISON OFFICE
24 Yedek Parça Pazarı
Spare Parts Market
Ahmet YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim
GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative,
Chairman of the Board of exTim GmbH
6
Kadir KAYMAKÇI
İnci Akü A.Ş. Satış ve Pazarlamadan
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Deputy General Manager
Sales&Marketing
58 Araçlardaki Teknolojik
Gelişmeler Pazardaki Ürün
Kalitesini Etkileyecek
Technological Developments in
Vehicles Will Effect the Product
Quality in the Market
Muzaffer ARPACIOĞLU
Ekol Lojistik Stratejik Müşteri
İlişkileri Yöneticisi
72 Aftermarket, Filo
Kiralama Şirketlerinin Her
Zaman Gündeminde
Aftermarket is Always on
the Agenda of Fleet Leasing
Companies
Türkay OKTAY
GÜÇLÜ MARKA
GÜÇLÜ AR-GE STRONG
BRAND STRONG R&D
14 Otomotiv Sanayinin
Automotive Market Grows while
import increases
68 Üretim ve Pazarlamanın
Mehmet ŞAHİNTÜRK
Hayri KAYA
Otomotiv Pazarı Büyürken
İthalat Artıyor
Competition and Increasing
Production Costs Coerce the
Market
We should manage our brand
properly in aftermarket sector
Production Of Automotive
Manufacturers
Serdar ASLAN
Bosch Türkiye Otomotiv Yedek Parça
Ülke Direktörü
Automotive Aftermarket Regional
Director of Robert Bosch
The Necessity of Production and
Marketing; Logistics
Markamızı Doğru
Yönetmeliyiz
2012-2013 Yılları Üretim
Karşılaştırması
Murat KURTLAR
Maliyetlerinin Artması Pazarı
Zorluyor
Aftermarket is an Important
Market for the Supply Industry
SECTOR ANALYSIS
An Independent Aftermarket
Cannot Exist Without Maintenance
and Mechanics
Olmazsa Olmazı: Lojistik
8 Aftermarket Sektöründe
SEKTÖR ANALİZİ
The Dynamics of the Turkish
Market Develops Differently in
Comparison with Europe
Olmadan Bağımsız Yenileme
Pazarı Var Olamaz
56 Rekabetin ve Üretim
Sanayi Açısından Önemli Bir
Pazar
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of TAYSAD
64 Tamir ve Tamirci
CLEPA Geçmiş Dönem Aftermarket
Birimi Danışmanı
Former Senior Adviser Aftermarket
Department, CLEPA
MESSAGE FROM TAYSAD
Dr. Mehmet DUDAROĞLU
52 Türkiye Pazarının
Dinamikleri Avrupa’dan
Farklı Gelişiyor
44 Sektör, Dağıtım
Sistemindeki Yapısal
Değişiklikler ile
Karşı Karşıya
Sector is Face to Face With a
Structural Change in Distribution
System
Dr. Ralph HECK
McKinsey & Company Direktörü
Director, McKinsey & Company
48 Bağımsız Yenileme Pazarı
60 Yüksek Kaliteli Ürünlerin
Taklitlerini Üretmek
Zorlaşıyor
Cüneyt İRENER
Türkiye, Batı ve Orta Asya
Aftermarket Genel Müdürü
General Manager of the Aftermarket
division at MAHLE Izmir A.Ş.
62 Dağıtım ve Satış Sonrası
96 Deneyimlerimizi ve İyi
Uygulamalarımızı Tedarik
Sanayi İle Paylaşıyoruz
Dr. Şadi Kopuz
FİGES A.Ş. Genel Müdürü
General Manager of FİGES A.Ş.
SOSYAL SORUMLULUK
SOCIAL RESPONSIBILITY
100 KANCA'dan 10 ilde 10
Meslek Lisesine 100 Mengene
Zincirinin Her Safhası Önem
Taşıyor
Hizmet Kalitesi Satın Alma
Kararlarını Belirliyor
Each Phase of the Independent
Aftermarket Chain is Crucia
Distribution and Aftermarket
Quality Services Wait for Purchase
Decisions
ÜYELERDEN HABERLER
Ziya ÖZALP
NEWS FROM MEMBERS
Eyal TARABLUS
Başkan Yardımcısı
100 mills to 10 Vocational High
Schools in 10 provinces from
KANCA
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Dr. MEHMET DUDAROĞLU
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Chairman of the Board of TAYSAD
Aftermarket
Sektöründe Markamızı
Doğru Yönetmeliyiz
Değerli Üyelerimiz,
T
AYSAD olarak bu yıl Aftermarket Konferansımızın dördüncüsüne
ev sahipliği yapıyoruz. Yurt içinden ve yurt dışından misafir konuşmacılarımızın, uzmanlık alanlarında bilgiler paylaşacağı Konferansımızda, yenileme pazarındaki mevcut durum ve gelecek beklentilerinden, satış-dağıtım-servis ve lojistik ağlarındaki duruma kadar konuyu tüm boyutları ile ele alıyor olacağız.
Otomotiv sektöründeki rekabetin gelişmesine paralel olarak karlılığını arttırmak isteyen firmalar, işlerini çeşitlendirerek yenileme pazarına da yöneliyorlar. Özellikle kriz dönemlerinde, karlılığı daha yüksek
olan Yenileme pazarı sektöründe yer alan firmaların, bu dönemin üstesinden çok daha kolay geldiklerini biliyoruz. Ancak satış sonrası hizmetler genel yapısı göz önünde bulundurulduğunda karmaşıklığı nedeniyle yönetilmesi oldukça zor bir alan olarak algılanıyor.
Otomotiv sektörü satış sonrası hizmetleri; genel yapısı, farklı seviyedeki üretim ve dağıtım şirketleri, farklı özellikteki perakende ve servis anlayışı ile oldukça kompleks bir yapıya sahiptir. Türkiye yenileme
pazarı sektöründe, parça üretiminin yaklaşık yüzde 20’si araç üreticileri tarafından, yüzde 80’lik bölüm ise parça üreticileri tarafından sağlanmaktadır. Parça dağıtım kanalında ise yetkili satıcılar pazarın yüzde 60’ına, bağımsız toptancı yani dağıtıcılar ise yüzde 40’ına sahiptir. Araç servis sektöründe ise yetkili servisler pazarın yaklaşık yüzde
68’ine, bağımsız servis ve tamirciler ise yaklaşık yüzde 32’sine sahiptir. Türkiye’nin toplam yedek parça pazarının büyüklüğünün yaklaşık
5,9 milyar TL’ye ulaştığı söylenebilir.
TÜİK verilerine göre Mart ayı sonu itibarıyla ülkemizdeki toplam araç
parkı, motosiklet hariç 14,6 milyon adede ulaşmıştır. ODD’nin yaptığı bir araştırmaya göre ise 2012 yılı sonu verilerine göre, araç parkımızın yüzde 32’si 16 yaşın, yüzde 21’i ise 20 yaşın üstündeki araçlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla gerek ilerleyen araç yaşı, gerek araçlardaki yüksek konfor ve güvenlik beklentisi ve gerekse artan araç parkı ile ülkemiz, büyük bir bakım onarım ve yedek parça potansiyelini
de barındırmaktadır.
Yaşamakta olduğu durgunluğa rağmen, otomotiv sektörümüz için en
önemli pazar olarak varlığını sürdüren AB piyasası 270 milyona yaklaşan araç parkı ile 100 milyar Euro’nun üzerinde bir yenileme pazarına
sahiptir. AB’deki ortalama araç yaşı ülkemize kıyasla çok genç olup
8 yıl seviyesindedir.
Ülkemizde şu anda Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Grup
Muafiyeti Tebliği kapsamında orijinal ve eşdeğer parça tanımları yapılmıştır. Ancak tebliğdeki boşluklar nedeniyle uluslararası kurumlardan akredite olmamış ancak herhangi bir kuruluştan sertifika almış
8
firmaların malları da eşdeğer yedek parça olarak kabul görmektedir. Eşdeğer parça konusunda uluslararası arenada yapılan düzenlemeleri de inceleyerek bu alanda ülke genelinde
bir çalışma yapılması gerekmektedir. TAYSAD olarak biz de
bu çalışmaların içinde yer alarak, hem tüketicinin bilinçlenmesine hem de konunun standartlaşmasını sağlamaya destek olacağız.
Otomotiv satışları rekabetin çok arttığı pazar koşullarında
gerçekleşmektedir ve dolayısıyla zorlaşmaktadır. Böyle bir
ortamda önemi giderek artan yenileme pazarında kalite, garanti seçenekleri ve rekabetçi parça fiyatları ön plana çıkmaktadır.
AB’deki tüketici eğilimi, tüketicinin parçayı dışarıdan daha
düşük ücretle alarak, bakım yaptırdığı servise sadece servis hizmet bedelini ödemeye yönelmektedir. Özellikle büyük
hacimlerde iş yapan filo firmaları, sektörde farklı bir strateji izleyerek, parça tedariğini kendi bünyelerinde toplamakta
ve bakım hizmetlerinde servisler ile işbirliği yapmaktadırlar.
A.T. Kearney firmasının yaptığı bir araştırmaya göre 0-4 yaş
arası araçlarda yedek parça ihtiyacının az olması ve araçların
garanti kapsamında yer alması nedeniyle bağımsız servislerin payı yüzde 25 civarındadır. Bu pay 4-8 yaş arası araçlarda yüzde 50 seviyelerindedir. Ancak araç üreticileri tarafından bu yaş grubundaki araçların garanti sürelerinin uzatılmaya başlanmasından dolayı, söz konusu yüzde 50’lik orandan
da pay alma baskısı ortaya çıkmaktadır. 8 yaş üzeri araçlarda ise bağımsız servislerin ağırlığının yüzde 85 düzeyinde olduğu görülmektedir.
Bu durumda, önümüzdeki yıllarda yenileme pazarında rekabetin çok daha yoğun yaşanacağını söyleyebiliriz.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN MESAJ
MESSAGE FROM TAYSAD
Üretimin batıdan doğuya kayması, yenileme pazarında da aynı değişimin yaşanacağını göstermektedir. AB pazarındaki durgunluk ile
birlikte Çin pazarındaki lojistik, teslimat ve kalite sorunlarının artması, Türk tedarikçilerinin çok daha avantajlı hale gelmesine imkan sağlamaktadır. Firmalarımız bu gibi fırsatları önceden görerek,
uzun vadeli planlarını bu doğrultuda yapmalı ve konjoktürel koşulları hızla lehlerine çevirme konusunda daha duyarlı olmalıdırlar.
Değişen koşullar, firmalarımızın farklı pazarlarda da varlık göstermesini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada öne çıkan en önemli konu
ise “Marka”dır. Yenileme pazarında kabul gören bir marka olabilmek için de doğru marka yönetimi yapılması gerekmektedir. TAYSAD olarak Güçlü Sanayi, Güçlü Marka sloganımız ile vermek istediğimiz ana mesaj, tedarik sanayicilerimizin marka algısının yükseltilmesidir.
Bu yöndeki çalışmalarımızı sürdüreceğimizi ifade ederek, bu yıl
dördüncüsünü gerçekleştireceğimiz Aftermarket Konferansımızın
başarılı geçmesini diliyorum.
Sevgi ve Saygılarımla
We should manage our brand properly in
aftermarket sector
Distinguished Members,
W
e, as TAYSAD are hosting 4th Aftermarket Conference this
year. We shall be thoroughly discussing entire issue from
current circumstances and future expectations in Aftermarket
to the status of sales-distribution-service and logistic networks
during the conference where our national and international guest
speakers shall share knowledge regarding with their expertise areas.
Companies which would like to increase profitability in parallel
with the improved competition are also heading for aftermarket
which would diversify their businesses. We know that especially
during the crisis period, companies within the aftermarket where
profitability is higher, overcome such periods more easily. However, when the general structure of after sale services taken into
consideration, it is being perceived as a difficult to manage field
due to its complexity.
Automotive sector after sale services have considerable complex
structure with its general formation, manufacturing and distributing companies on different levels, retail and service conception in
different characteristics. 20 % of parts manufacturing in Turkish
aftermarket is being supplied by vehicle manufacturers and 80 %
of it by parts manufacturers. As in the parts distribution channel
authorised dealers have the 60% and independent wholesalers
i.e. distributors have 40% of the market. In vehicle service sector,
authorised services have nearly 68 % of the market whereas independent services have 32% of the market. It can be stated that
the size of spare parts market has reached to 5.9 billion TL in total.
According to the TÜİK data, as of end of March the total number
of Vehicle Park has reached to 14.6 million – excluding motorcycles. According to a research ODD (Automotive Distributors Associations), in reference to 2012 end-year data, 32 % of our vehicle
park is composed of over 16-years old vehicles as 21% of it composed of over 20-years old vehicles. Therefore, our country holds
a major maintenance repair and spare parts potential thanks to
10
both increased aged vehicles and high comfort and safety expectations for vehicles as well as increased number of vehicle parks.
Despite the recession EU market – maintaining its presence as
the most important market for our automotive sector has an aftermarket valued at over 100 billion Euros with its vehicle park nearly
reaching to 270 million. Average vehicle age in EU is 8 – which is
younger what we have in our country.
In our country, at present - within the frame of European Union
adjustment laws within the scope of Block Exemption Communiqué the description of original and equivalent parts was made.
However, due to the gaps within the Communiqué, goods of
companies which are not accredited by international bodies but
obtained certificate from any organisation are being accepted
as equivalent spare part. Regarding the equivalent part matter,
a study must be carried out throughout the country by also revising international regulations. We – as TAYSAD shall be providing
support for both consumer awareness as well as standardisation
of this matter.
Automotive sales are being realised in a market where competition is increasing everyday and thus it gets more difficult. In such
circle, Aftermarket is become prominent with its quality, warranty
choices and competitive part prices.
Consumer tendency in EU is heading for purchasing spare part
from external sources in low prices and paying their regular service station just for the service charge. Especially high capacity
fleet companies – by following a difficult strategy – incorporate
part supply within their own body and cooperate with services for
maintenance works.
According to the research carried out by A.T. Kearney independent service share is around 25 % due to the reason of spare part
requirement for 0-4 age-old vehicles is less. This share is around
50 % for 4-8 aged-old vehicles. However due to warranty extensions given by vehicles manufacturers, pressure of obtaining
share from 50% rises. As in vehicles over 8years-old, the power
of independent services is around 85 %.
Accordingly we can easily state that competition within the Aftermarket shall be denser.
Production moving from west to east showing us that same
change shall be experienced in Aftermarket. Recession in EU
along with increasing logistic, delivery and quality problems in China provides Turkish suppliers with more advantage. By foreseeing
such opportunities our companies must make long term in this
direction and also must be more sensitive towards the ability of
shipping the scale of cyclical circumstances to their own favour.
Changing circumstances require our companies make their presences to be felt within the different markets. At this point most
important outstanding matter is “Brand”. To be able to become
a well accepted brand within the Aftermarket accurate brand
management must be conducted. The main message we would
like give as TAYSAD through our motto - Strong Industry Strong
Brands is to increase our supply industrialists’ brand conception.
While I am stating that we shall be continuing our studies intended for this direction I am wishing for a successful Aftermarket
Conference which we will be holding for the 4th time.
Yours faithfully,
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
Otomotiv Sanayinin 2012-2013 Yılları Üretim Karşılaştırması Production Of Automotive Manufacturers
NİSAN AYI ÜRETİMİ
April Production
DÖRT AYLIK ÜRETİM
4 Month Production
Değişim
Percent Change %
2012
2013
2012
2013
Nisan
4 Ay
Otomobil / Pass. Car
48.800
51.211
203.279
193.637
5
-5
Ticari Araçlar / Com. Vehicle
39.460
42.097
166.211
176.817
7
6
B. Kamyon / M. Truck
2.344
2.168
8.902
8.162
-8
-8
K. Kamyon / L. Truck
260
304
1.093
1.350
17
24
Kamyonet / Pick Up
33.819
35.671
144.240
150.033
5
4
641
688
2.172
3.024
7
39
2.126
2.851
8.726
12.544
34
44
Otobüs / Bus
Minibüs / Minibus
Midibus / Midibus
270
415
1.088
1.704
54
57
Taşıt Araçları Toplamı / MV Total
88.260
93.308
369.500
370.454
6
0
Traktör / F. Tractor
4.434
3.526
17.406
12.882
-20
-26
Genel Toplam / Total
92.694
96.834
386.906
383.336
4
-1
Kaynak: Otomotiv Sanayii Derneği
Otomotiv Pazarı Büyürken İthalat Artıyor
Otomotiv Sanayi 2013 Yılı Ocak-Nisan Dönemi Sonuçları
Nisan / April
KONULAR
Üretim
İhracat
Pazar
2012
2013
2013
2012
2013
2013
Toplam
88.260
93.308
5,7
369.500
370.454
0,3
Otomobil
48.800
51.211
4,9
203.279
193.637
-4,7
Toplam
61.605
69.996
13,6
261.988
275.369
5,1
Otomobil
35.761
40.090
12,1
148.270
150.834
1,7
Toplam
66.014
77.038
16,7
210.017
237.789
13,2
Otomobil
45.645
56.999
24,9
143.181
171.433
19,7
OSD'nin Raporu'na göre, 2013
yılı Nisan ayında bir önceki yıla
göre otomobil pazarı yüzde 25
oranında artış gösterdi.
O
SD tarafından hazırlanan "Üretim
- İhracat - Pazar Raporu' verilerine
göre; otomotiv sanayii, ihracat, iç pazar
ve bunlara bağlı olarak üretim açısından
Nisan ayında hafif bir artış gösterdi. 2013
yılı Nisan ayında; bir önceki yıla göre
toplam Pazar yüzde 17 oranında artarak
77.038 bin adet, toplam ihracat yüzde 14
oranında artarak 69.996 bin adet, toplam
üretim ise yüzde 6 oranında artarak
93.308 adet olarak gerçekleşti.
Raporda öne çıkan en önemli veri ise;
otomobil pazarında ithalatın pazar payının
2012 yılının ikinci yarısından sonra
artarak devam etmesi oldu. Otomotiv
Sanayii Derneği Başkanı Kudret Önen
sonuçlara ilişkin yaptığı değerlendirmede,
"Sektörümüzün Nisan ayında Pazar,
14
4 Ay / 4 Months
Üretim ve İhracat açısından bir artış
gösterdiğini görüyoruz. Özellikle de Pazar
büyümeye devam ediyor. Ancak burada
asıl önemli olan ithalatın hızlı bir artış
göstermesidir. İç pazarda varolan artış
otomobil talebi ile destekleniyor. Ancak
otomobilde son 10 yılda yüzde 68
dolayında olan ithalat payı 2012 yılının
son çeyreğinden itibaren sürekli artarak
yüzde 79 gibi yüksek bir noktaya ulaştı.
Benzer şekilde hafif ticari araç talep
yapısında da ithalatın payı önemli oranda
arttı ve ortalama yüzde 43'den yüzde
46'ya yükseldi. Özellikle temel ihracat
pazarımız olan Avrupa Birliği ülkelerindeki
ekonomik daralmanın devam etmesi ve
buna paralel talep artışının sınırlı kalması
üretimimiz ve ihracatımız üzerinde
olumsuz sonuçlar yaratıyor. Bu küresel
gelişmelere paralel, ihracatın lokomotifi
konumundaki sektörümüz AB'ndeki krizin
olumsuz etkilerini bertaraf etmek ve
ihracatı artırmak için daha fazla alternatif
pazarlara yönelmelidir' dedi.
Hafif ticari araç satışlarındaki durgunluğa
da değinen Önen"Otomobil satışları
artarken, hafif ticari araç satışlarında
durgunluk ve hatta gerileme devam
ediyor. Bu durum tüm ticari araçlarda
da izleniyor, burada yalnız otobüslerde
yerel yönetimlerin alımları ile artış devam
ediyor' dedi.n
Automotive Market Grows while
import increases
According to the data from automotive
manufacturers association’s “productionexport-market report” automotive industry
showed a lighter increase in April in terms of export, domestic market and the production. Total market increased by 17 percent and realized as 77.038 units. Total export
increased by 14 percent and realized as 69.996 units. Total production is increased by
6 percent and realized as 93.308 units. n
www.taysad.org.tr
SEKTÖR ANALİZİ SECTOR ANALYSIS
Otomotiv İhracatında Yüz Güldüren Rakamlar
mahsus motorlu taşıtlar yarım puanlık
TÜRKİYE OTOMOTİV SEKTÖRÜ NİSAN 2013 AYLIK MAL GRUBU İHRACATI
13/12
gerilemeyle bir milyar 238 milyon,
otobüs- minibüs- midibüs ürün grubunda
2012
2013
2013
FOB USD
FOB USD
DEĞ.%
PAY%
Otomotiv Yan Sanayi
695.977.968
741.755.283
7
42
altındaki ürünlerde yüzde 19 büyümeyle
Binek Otomobiller
541.077.451
597.629.436
10
34
134 milyon dolarlık ihracat yapıldı
Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar
264.405.922
297.612.904
13
17
Otobüs Minibüs Midibüs
101.172.095
95.930.772
-5
5
27.567.442
36.891.626
34
2
1.630.200.879
1.769.820.021
9
100
ise, yüzde 13 gerilemeyle 310 milyon
ÜRÜN GRUBU
Diğer
TOPLAM
dolarlık ihracat yapıldı. Diğer başlığı
ABD'ye ihracatta yüzde 34 artış
Ülke bazlı ihracat ele alındığında ise, en
yüksek paya sahip olan Almanya'ya yüzde
4 gerilemeyle 252 milyon dolarlık dış satış
gerçekleşti. Almanya'daki gerilemeye
Otomotiv endüstrisi, Nisan
ayında ihracat artış hızını geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde
9 artırarak 1 milyar 770 milyon
dolara çıkarttı.
O
tomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği
(OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, elde
ettikleri artış hızıyla Türkiye'nin genel
ihracatındaki artışın yaklaşık 2 katına
ulaştıklarını belirtirken, "Bu yıl 20 milyar
dolar ihracata ulaşmayı hedefliyoruz"
şeklinde konuştu.
Türkiye ihracatta Nisan ayında yüzde
4.9 artışla 11 milyar 870 milyon
dolara ulaşırken, otomotiv endüstrisi
ihracatçıları, genel ihracat artış hızının iki
katına ulaşan başarı elde etti. Otomotiv
Endüstrisi, Nisan ayında yüzde 9 artışla
bir milyar 770 milyon dolarlık dış satışa
ulaşarak sektörler arasında birinciliğini
korudu. OİB'in Nisan ayı ihracat raporuna
göre otomotiv endüstrisinin en önemli
pazarı olan AB ülkelerine bu dönemde
yüzde 10 düzeyinde artış gerçekleşmesi
sektörün dış satışlarına olumlu yansıdı.
Otobüs- minibüs- midibüs ürün grubu
dışındaki tüm araçların ihracatında artış
gözlenirken, yılın 4 aylık döneminde
toplamda 6.9 milyar dolarlık ihracat
rakamına ulaşıldı.
midibüs ürün grubu ise, yüzde 5 azalarak,
rağmen AB üyesi ülkelerden Fransa'ya
96 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti.
yüzde 14 yükselişle 199 milyon, İtalya'ya
Diğer başlığındaki ürünlerde yüzde 34
yüzde 13 artışla 158 milyon, Birleşik
yükselişle 37 milyon dolar dış satış
Krallığa ise yüzde 46 büyümeyle 146
yapıldı. Yılın 4 aylık döneminde de yan
milyon dolarlık ihracat yapıldı. ABD'ye ise,
sanayi yüzde 4 yükseliş ve 2 milyar 960
yüzde 34 artışla 102 milyon dolar dış satış
milyon, binek otomobiller yüzde 4 artışla
dikkat çekti.
2 milyar 263 milyon, eşya taşımaya
Nisan 2013’te otomotiv
endüstrisi ihracatı yüzde 9
artarak sektörler bazında
Türkiye ihracatında ilk sırada
yer aldı. Nisan 2013’te otomotiv
endüstrisi 1 milyar 770 milyon
dolarlık ihracata imza attı.
Endüstrinin Türkiye ihracatından
aldığı pay yüzde 15 oldu.
Sektör hedefe kilitlendi
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, ihracatta 1
ay artışla 1 ay azalışla gittiğini belirterek,
"Bunun en büyük etkeni AB ülkelerindeki
istikrarsızlığın hala devam etmesi. Ancak
geçen yıla göre artış hızında daha iyiyiz.
Örneğin uzun dönemden sonra bizim için
önemli olan Fransa'ya yüzde 14, İtalya'ya
yüzde 13, Birleşik Krallığa yüzde 46 ve
Birleşik Devletler'e yüzde 34 ihracat artışı
yakalamamız, bu yıl 20 milyar dolarlık
ihracat hedefimiz için umutlarımızı
artırıyor" dedi.n
Binek otomobiller artışını sürdürüyor
Otomotiv yan sanayi Nisan ayında, geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artışla
742 milyon dolarlık ihracat yaptı. Aynı
dönemde binek otomobiller yüzde 10
yükselişle 598 milyon, eşya taşımada
kullanılan motorlu taşıtlar yüzde 13
büyüyerek, 298 milyon, otobüs- minibüs-
16
www.taysad.org.tr
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Renault'nun Operasyonlardan Sorumlu
Genel Müdürü Carlos Tavares, 2013 yılında
Oyak Renault olarak yeni bir üretim rekoru
kıracaklarını, üretimin 340 bin seviyelerine
çıkacağını söyledi.
Oyak Renault 2013'te
üretim rekoru kıracak
C
arlos Tavares, Avrupa otomotiv
pazarının 2013 yılının ilk çeyreğinde
kötü bir performans gösterdiğini ve
2012 yılının aynı dönemine kıyasla
yüzde 10 küçüldüğünü belirterek, 2013
yılının tamamında ise geçen yıla kıyasla
yüzde 5'lik bir küçülme olacağını tahmin
ettiklerini, bu tahmini değiştirecek bir
büyüme göstergesi görmediklerini belirtti.
Renault'nun performansının ise lanse
ettikleri yeni ürünlerle desteklendiğini
ve yeni ürünler sayesinde pazar paylarını
artıracaklarını ifade eden Tavares, ıskonto
ile değil modellerinin güçlü yönlerini
kullanarak büyüme gerçekleştireceklerini,
çünkü ıskontonun sürdürülebilir olmayan
geçici bir iyileşme sağladığını dile getirdi.
Global ölçekte 4 markalı bir otomotiv
grubu olmayı amaçladıklarını belirten
Tavares, "Renault, temel çekirdek
markamız. Makul fiyatlı bir marka olarak
Dacia var. Bir de spor araç markası Alpine
var, 2016 yılında bunu lanse etmeyi ümit
ediyoruz. Bu, çok uzmanlaşmış özel
bir araç olacak. Fransa'da yani Alpine
markasının doğum yerinde özel tasarımla
üretilecek. Daha sonra dördüncü olarak
Renault otomotiv grubunda premium bir
marka olması gerektiğine de inanıyoruz.
Bu markanın adı büyük olasılıkla Initial
olacak ve lanse edeceğimiz araçların özel
versiyonlarını içerecek. Ancak bu, 10-15
yılda gerçekleşebilecek bir şey" diye
konuştu.
fırsat olduğu kesin. Rakiplerimizin bazıları
Türkiye'de hafif ticari araç üretiyor. Her
türlü seçeneği düşünmemiz gerekiyor.
Türkiye'de bir potansiyel var ve burada
yapılacak işler olduğuna inanıyoruz"
ifadelerini kullandı.
faydası vardır" değerlendirmesinde
Tavares, Türkiye'deki yatırım ortamı ve
teşviklere ilişkin de "Türkiye'de güçlü
bir grubumuz var. Yerel tedarikçilerle
otoritelerle çok iyi bir ilişkimiz var.
Bu ilişkileri daha da güçlendirmek
isteriz. Teşviklerin olması karar verme
aşamasında işimizi kolaylaştırmaktadır.
Farklı senaryoları karşılaştırdığınızda
senaryoların birinde teşvik var diğerinde
yoksa tabi ki teşvikli olanı tercih etmek
daha olasıdır. Söz konusu yatırım ne
olursa olsun bu tür teşviklerin her zaman
enerjiye bağımlılık düzeylerini azaltmaya
bulundu.
Tavares, elektrikli araçlara ilişkin de:
"Kullanıcı açısından sessiz motor, ivme
ve tasarruf çok önemli. Bir başka boyutta
da ülkeler ticaret dengeleri açısından
çalışıyor. Ülkeler açısından yenilenebilir
enerji kaynakları sayesinde daha ucuz
elektriğe ulaşmak, petrol almaktan daha
çekici bir teklif haline geliyor.
Bir de küresel ısınma meselesi var. Birçok
bölgede daha sıkı mevzuat sayesinde
geleneksel araçların omuzlarında daha
fazla baskı olacak. Elektrikli araçlar her
açıdan büyük avantaj sağlayacak. Bu
araçların yaygınlaşmasında eğitim bir
numaralı faktör olacak." Renault'nun
dünya genelinde 2012 yılında yaklaşık 18
bin elektrikli araç sattığını, 2013 yılında
ise bu rakamı 2 katına çıkaracaklarını
anlatan Tavares, 2,7 milyar araç üreten bir
şirket için bu rakamların düşük bir oranda
bulunduğunu, her yıl bir önceki yıla
göre daha çok elektrikli araç satılmasını
beklediğini de sözlerine ekledi.n
Oyak Renault is up to
break a record in 2013
Oyak Renault is goind to break
a record in 2013 and increase its
Türkiye'de bir potansiyel var ve
burada yapılacak işler olduğuna
inanıyoruz
production up to 340.000 units.
Renault'nun Avrupa'da hafif ticari
araç sektöründe lider olduğunu
dile getiren Tavares, "Türkiye'de
hafif ticari araç sektöründeki
başarımızın Batı Avrupa'daki
kadar yüksek olmaması için
hiçbir neden yok. Burada bir
in 2013 and will reach to highest
18
Tavares said: We are going to
break a new production record
production capacity of this factory
ever. Tavares, who pointed out that
Renault has no investment plan for
Turkey in the near future, also said
that they are focusing on efficient
usage of the current capacity. n
www.taysad.org.tr
Temsa Global Genel Müdürü Dinçer Çelik
Dinçer Çelik, Temsa Global'in
yeni Genel Müdürü oldu
arasında Mısır NileKordsa
şirketinin yönetimini üstlendi.
S
abancı Holding
iştiraklerinden Temsa
Global'in Genel Müdürü
Dinçer Çelik oldu.
Sabancı Holding'ten yapılan
açıklamaya göre, yaklaşık
üç yıldır CEO'luk görevini
üstlenen Tamer Ünlü'nün
emekliye ayrılması nedeniyle
göreve Dinçer Çelik atandı.
Çelik, otobüs iş biriminden
sorumlu olacak.
Hacettepe Üniversitesi Kimya
Mühendisliği Bölümünden
1980 yılında mezun olan Çelik,
1981-1984 yılları arasında
tekstil sektöründe görev
yaptı. Sabancı Topluluğu'na
1984 yılında katılan Çelik,
Kordsa Global AŞ'de 19841997 yılları arasında İzmit
tesisinde çeşitli teknik
pozisyonlarda çalıştıktan
sonra 1997-2001 yılları
www.taysad.org.tr
Çelik, 2001 Ocak ayında
Kordsa Türkiye Operasyon
Direktörü, 2005 yılında
ise Kuzey Amerika
Operasyonlarından Sorumlu
Başkan Yardımcısı - Genel
Müdür olarak atandı. 20072008 yılları arasında Asya
Pasifik bölgesi Başkan
Yardımcılığı görevini sürdüren
Çelik, Ocak 2009-Ekim 2010
arası Kordsa Global Başkan
Yardımcısı, Global İşletmeler
görevini yürüttü. Dinçer Çelik,
2010'dan bu yana Temsa
Global İşletmeler Genel
Müdürlüğü pozisyonunu
yürütmekteydi. n
Dinçer Çelik is the new
general manager of
Temsa Global
Dinçer Çelik is announced as
the new general manager of
Temsa Global, a subsidiary
of Sabancı Group. According
to the announcement made
by Sabancı Group Dinçer
Çelik is assigned as the new
general manager after Tamer
Ünlü, who has been CEO of
the company for three years.
Çelik will be responsible from
bus segment. n
19
SEKTÖRDEN HABERLER NEWS FROM AUTOMOTIVE SECTOR
Ulaşımda Kentsel Dönüşüme
Karsan’dan “Jest”!
Şehirlerdeki ve toplu taşımacılık
sistemlerindeki değişimleri takip
ederek ihtiyaçlara uygun ürünler ve
hizmetler geliştirmeyi hedefleyen
Karsan, kendi markasıyla pazara
sunacağı yepyeni bir ürün ailesinin
en küçük üyesi olan “JEST”in
tanıtımını gerçekleştirdi.
G
eliştirdiği ürünlerle engelsiz toplu
taşımacılık yaklaşımıyla herkesin
eşit imkanlarla sosyal hayata erişimini
sağlamayı amaçlayan Karsan, yeni ürünü
Jest ile toplu taşımacılık sistemlerinin
vazgeçilmez parçası olan minibüs
segmentinde iddiasını sürdürüyor. Toplu
taşımacılık sistemlerinde geliştirilen
modern ve çağdaş yaklaşımlarla dönüşüm
yaşayan kentlere, geliştirdiği ürünler ile
değer katmayı hedefleyen Karsan, bu
kapsamda geliştirdiği “JEST”in basın
tanıtım toplantısını 8 Mayıs Çarşamba
günü Bursa Akçalar fabrikasında Karsan
CEO’su Murat Selek ve Karsan Pazarlama
Genel Müdürü Vançın Kitapçı’nın
katılımıyla gerçekleştirdi.
Toplantıda konuşan Karsan CEO’su
Murat Selek; “Kentsel dönüşüm geçiren
şehirlerimizin toplu taşımacılık ihtiyaçları
da değişiyor. Bu dönüşüm farkındalığıyla
Karsan, toplu taşımacılığa modern,
çağdaş ürün ve hizmet çözümleri
üretmeye talip. 5m’den 18m’ye uzanan
geniş ürün gamımız, sektörde sahip
olduğumuz tecrübe, dünya devleri
tarafından onaylanmış yüksek kalitedeki
üretim becerimiz, iş gücümüz ve
bağımsız yapımızla bu rolü üstelenmek
için yetkin ve hazır konumda. 47 yılı
aşkın otomotiv tecrübesiyle yüzde 100
bağımsız sermaye yapısı sayesinde
bugün altı farklı marka için üretim
20
Büyük şehirlerde yaşayan
insanların beklentilerini
karşılamak üzere Karsan’ın
kardeş kuruluşu Hexagon Studio
tarafından tasarlanan JEST,
düşük yakıt ve bakım giderlerine
sahip olan yeni teknoloji motoru
ile avantaj sağlarken, tüm
gününü trafikte geçiren sürücüler
için de konfor sunuyor.
yapmakta olan Karsan kentlerde yaşanan
bu dönüşüme çözüm ortağı olmaya hazır”
dedi.
Nüfusun ve şehirleşmenin artması
ile günümüz toplumunda mobilite
ihtiyacının arttığına vurgu yapan Karsan
Pazarlama Genel Müdürü Vançın Kitapçı,
şehirlerimizin değişen dünyaya Kentsel
Dönüşüm projeleri ile ayak uydurmakta
olduğuna dikkat çekti. Kitapçı sözlerine
şöyle devam etti; “Şehirlerimiz Kentsel
Dönüşüm projeleri ile yenilenerek
insanlara modern ve çağdaş yaşam
alanları oluşturuluyor. Bu dönüşüm
sürecinde şehirlerimizin tarihi dokusunun
ve değerlerinin korunması esas alınıyor.
Kentsel Dönüşüm’ün en önemli
parçalarından biri olan toplu ulaşım da
kentlerdeki değişime ayak uydurmak
üzere yenileniyor, modernleşiyor. Bu
dönüşümün farkındalığı ile geliştirme
sürecine devam ettiğimiz Karsan markalı
yeni ürün ailemizde “Ulaşımda Kentsel
Dönüşüm” yaklaşımını benimsedik.
‘Sınırsız Ulaştırma Çözümleri’ vizyonumuz
doğrultusunda İETT ile geçtiğimiz yıl
yapmış olduğumuz anlaşma önemli bir
adımdı. Anlaşma kapsamında 240 adet
12m CNG’li otobüsü İstanbulluların
hizmetine sunmuş bulunuyoruz, geri
kalan 250 adet 18m otobüsün de
teslimatına başladık. Bugün ise toplu
taşımacılık alanında hizmet verecek olan
yepyeni ürün ailemizin ilk üyesi olan
JEST’i pazara sunmaktan dolayı büyük
gurur ve mutluluk yaşıyoruz. Şehrin
değişen çehresine uyumlu, zamanı
yakalayan, çevreci bir araç olan JEST,
taşımacılık sisteminin etkili bir üyesi
olacak”. Kitapçı, engelsiz erişim sunan
tasarımı ve donanım artılarıyla JEST’in
kentsel ulaşımda kendini göstereceğini
sözlerine ekledi.n
Karsan’s JEST for
Urban Regeneration for
Transportation
Karsan, which aims to provide products
and services to meet the needs of the
contemporary urban transportation
systems, launched JEST, the smallest
member of its brand new product family,
which will be presented under its own
brand.n
www.taysad.org.tr
TOFAŞ CEO’su Kamil Başaran
Tofaş iki yeni model
üzerinde çalışıyor
T
ofaş, ‘fikri mülkiyet’
hakları kendisine ait
olacak iki yeni otomobil için
gaza bastı. B Sedan ve C
Hatchback sınıfında yer alacak
bu iki modelin tüm hakları
Tofaş’a ait olacak ve yüzde
100 Türkiye’de geliştirilecek.
Tofaş CEO’su Kamil Başaran,
“Ağırlıklı olarak iç pazara
hitap eden B sedan ve C
sınıfta özellikle Avrupa’daki
müşterilerin ihtiyaçları
doğrultusunda geliştirdiğimiz
yepyeni iki aracın prototiplerini
Temmuz'a yetiştirmeye
çalışıyoruz. Bu yüzden her
hafta İtalya’ya gidiyorum”
dedi.
Arjantin ihracatta ikinci
ülke
TOFAŞ CEO’su Kamil
Başaran, 2013 yılının ilk 4
ayında söylenenlerin aksine
ihracatta yüzde 10’un
üzerinde bir artış olduğunu
belirterek, “Önemli olan kârlı
üretim yapmak. Biz o noktada
hedeflerimizi tutturduk.
İhracatta ise büyümemizi
sürdürüyoruz. Özellikle ilk
4 ayda en büyük ihracat
yaptığımız ülkelerden biri
Arjantin oldu. Şu anda ikinci
sıradalar” dedi.
www.taysad.org.tr
Amerika’ya ihracatın da
başlayacağını belirten
Başaran, “İç pazardaki
daralmanın etkisi yıl sonunda
üretimde büyük bir sorun
yaratmayacak. Geçtiğimiz yılı
yakalayacağız” dedi.
Yerli oto için iç pazar
büyümeli
TOFAŞ CEO’su Kamil Başar,
yerli oto için son noktayı
Koç Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Koç’un
koyduğunu hatırlatarak,
“Bana başka bir söz
söylemek düşmez. Ama
bugünkü şartlarda iç pazar
büyümeden yerli otomobilin
çok fizibl olduğunu ben de
düşünmüyorum. İç pazar
büyürse o zaman gündeme
gelebilir. Biz o zaman
gerekirse üretmek için talip
olabiliriz” dedi. n
Tofaş works on two
new models
TOFAŞ CEO Kamil Başaran
said that they have been
finalizing their studies on
two new models under B and
C classes. The new models
have been developed in
Turkey. Başaran said: We try
to finalize the prototypes as
of July.n
21
TAYSAD ALMANYA TEMSİLCİLİĞİ TAYSAD GERMANY LIAISON OFFICE
TAYSAD Almanya Temsilcisi Ahmet Yılmaz Almanya'nın,
Avrupa yedek parça pazarının yaklaşık yüzde 20’sine
sahip olduğunu belirtiyor. Pazar oranını yükselten ve
takip edilmesi gereken ikinci önemli ülkenin ise Rusya
olduğunu söylüyor.
Yedek Parça Pazarı
AHMET YILMAZ
TAYSAD Almanya Temsilcisi, exTim GmbH Yönetim Kurulu Başkanı
TAYSAD Germany Representative, Chairman of the Board of exTim GmbH
Y
edek parça piyasası bileşenleri,
aktörleri, sistematiği açısından
OEM tedarikçi pazarından çok
farklılık arz etmektedir. Tabii ki genel
ekonominin tüm kuralları bu sektörde
geçerlidir. Bunun yanısıra son zamanlarda
bu faktörün ve çerçevenin daha belirgen
hale geldiği,üretici, hizmet sunucu,
ara müşteri ve son müşteri ilişkiler
kompleksi de daha farklı işlemektedir.
Hemen ifade etmek gerekirse, bu ilişkiler
kompleksinde parça üreticileri her ne
kadar sürecin başında yeralsalarda,
ana işleyişte belirleyici bir pozisyonda
değillerdir. Sürecin belirleyicileri; parça
sistematiğini-sistemini, satış ve sunum
lojistiğini sağlayan kurum ve kuruluşlardır.
Detaya girmeden önce sektörün genel
yapılanmasına kısaca bir göz atalım:
•Sektör, tüm diğer sektörler gibi yoğun
bir rekabet içerisindedir. Bu rekabet
ortamı maliyet yapılarını (üreticiden
ara toptancı, hizmet sunucu ve nihai
müşteriye kadar olan tüm süreçlerde)
zorlamaktadır,
•Sektörde yoğunlaşma sözkonusudur.
Küçük, bağımsız servis ve tamirhane
noktaları yok olmaktadır,
•Avrupa’daki ekonomik ve finans
krizi bu alanda da kendini gösterse
de sektör büyümeye devam ediyor.
Büyüme, otomobil envanteri yükselen
yeni havza ve coğrafyalarda daha net
görülmektedir,
24
Avrupa’da yedek parça
pazarı dediğimizde
sadece binek otomobil
parça/hizmet satışlarının
toplam 115 milyar
Euro'ya eriştiği müthiş bir
pazardan bahsediyoruz.
•Yeni araç modellerine uygun kompleks
parçalar az da olsa bu piyasada yerini
almaya başladı, ayrıca ‘remanufactured’
parçalarda önemli yer kazanıyor.
Avrupa Yedek Parça Piyasası
Avrupa’da yedek parça piyasası
dediğimizde sadece binek otomobil
parça/hizmet satışlarının toplam 115
milyar Euro'ya eriştiği müthiş bir
pazardan bahsediyoruz. Bu pazar;
yüzde 79 oranında ‘bağımsız tamirhane,
servis merkezleri’ (IAM: Independent
Aftermarket) ve yüzde 12 anasanayilerin
yedek parça servis ağ ve merkezleri
(OE: Original Equipment) sağlayacıları
tarafından belirlenmektedir. Yedek parça
piyasasında 385 değişik merkezi-sistem
yapısının varlığı hem yoğunlaşmanın
artacağına dair bir gösterge hem de bu
sektörde müşterilere geniş bir hizmet
yelpazesi sunulduğunun kanıtıdır.
Yukarıda piyasanın en büyük bölümünü
‘bağımsızlar’ın oluşturduğunu belirttik.
Buradaki bağımsızlık kavramından
kendi başına hareket eden firmalar
bütünlüğü anIaşılmamalıdır. Kastedilen
bu IAM pazarında bazı büyüklükler
varki onlar pazarın gidişatını neredeyse
tamamen belirliyorlar. Buradaki
yapılanma ‘kooperasyon’ lar şeklinde
gerçekleşmektedir. Örneğin Avrupa’da
yedek parça ticareti 5 büyük kooperasyon
oluşumu (adi, ATRI, SAS GROUP
AUTO UNION international, TECAR
www.taysad.org.tr
Almanya Yedek Parça Pazarında (IAM Pazarında) Aktörler
Actors in German Spare Part Market (IAM Market)
Yedek Parça Kooperasyonlar
Spare Part Co-Operations
Piyasada Olanaklar
a)Parça Ticaret Kooperasyonları / Parts Trade Co-operations
ANAG. ATEV, ATR International, CAR, CARAT, Carprofi, CENTRO, COPARTS, IGF,
SELECT, TECHNO, Temot, VmA
b)Servis/Tamirhane Kooperasyonlar / Service/Garage Co-operations
Eurogarant, The Innovation Group (Motorcare)
Franchise Firmalar / Franchise Companies
(A.T.U, Pit-Stop )
Direkt Pazarlayıcılar / Direct Marketers
(Autoteile Post, JapCar, Berner, Würth, Förch, Normfest, Tunap)
Önemli Bağımsız Parça Toptancıları / Important Independent Wholesalers for Parts
(Hengstenberg, Herth + Buss. KG, Schäferbarthold)
Önemli Kooperatif Toptancılar / Important Cooperative Wholesalers
(Coler, Eugen Trost, Europart, Göhrum, Hess, Heil & Sohn, Hennig, Hofmeister & Meincke,
Knoll, KSM, Küblbeck, Leise, Lorch, Matthies, PV, Schwenker, Stahlgruber, Werthenbach,
Wessels + Müller, Winkler, Wittich)
Otocam Toptancılar / Windshield Wholesalers
(AGC, CARGLASS, Pilkington AGR, Saint-Gobain Autover)
Kaynak: Wolk After Sales Experts, 2012
International, TEMOT International)
ve 20-25 büyük distribütör tarafından
yönlendirilmektedir. Bu distribütörlerin
büyük bir bölümü de zaten 5 büyük
kooperasyon üyesi durumundadır.
Bağımsız diye adlandırabileceğimiz yedek
parça servis ve tamirhanelere doğu ve
güney Avrupa havzasında rastlamak
mümkün. Yedek parça piyasasındaki
yoğunlaşma ve bunun beraberinde
getireceği organize yapılar aracılığı
ile bu ‘bağımsız’ servis noktalarının
da önümüzdeki dönem azalacağını
söyleyebiliriz. Yoğunlaşmanın hızı pazarın
büyüme oranı ile başat işlemektedir.
Genel olarak IAM pazarının bölgesel
değişiklikler içermesine rağmen ortalama
yüzde 2,5-3,5 bandında artacağını
söyleyebiliriz.
farklılaşması ve araç teknolojilerindeki
değişiklik ve bunun beraberinde getirdiği
kompleks parçalar ana sanayilere hala bu
sektörde belli bir avantaj sunmaktadır.
Ana sanayilerin kendi servis, tamir ağları
her ne kadar bu piyasanın belirleyicisi
durumunda olmasa da manevi olarak
parçalarına verilen ad, vasıf nedeni ile
(OE) önemli bir yer tutmaktadır. Avrupa
yasalarında sürekli gündemde olan
bir yasa değişikliği ile anasanayiler bu
imtiyazlı pozisyonlarını kaybedeceklerdir.
Ama buna karşın bazı anasanayilerin
atraktif bu yedek parça piyasasına ‘farklı’
bir şekilde girmek istediklerini biliyoruz.
Servis istasyonlarının ve hizmetlerin
Almanya, Avrupa yedek parça piyasasının
yaklaşık yüzde 20’sine sahiptir.
Almanya’nın bu önemi önümüzdeki
yıllarda da devam edecek gibi görünüyor.
Pazar oranını yükselten ve takip
edeilmesi gereken ikinci önemli ülke
ise Rusya’dır. 35 Avrupa ülkesi baz
alınarak yapılan bir araştırmaya göre;
montaj-işçilik maliyetleri hariç (ki bunlar
ülkelere göre değişmektedir) binek araç
başına harcanan para; batı ve güney
Avrupa ülkelerinde 400 Euro, İskandinav
ülkelerinde 591 Euro, Doğu Avrupa
ülkelerinde (Rusya ve Ukrayna dahil) 293
Euro, Güneydoğu Avrupa ülkelerinde ise
267 Euro civarındadır.
Yazının başında da belirttiğim üzere,
parça üreticileri piyasanın belirleyicisi
konumunda değildir. Ama buradan
sektörde iş olanakları olmadığı
anlaşılmamalıdır. OEM pazarına göre ‘belli
kolaylıklar’ içeren ve sürekli büyüyen
bu pazar bilhassa kaliteli, maliyetli parça
üreten Türk tedarikçiler için cazip olmaya
devam ediyor. Önümüzdeki dönem IAM
ve OE aktörlerinin birbirine daha yakın
olacakları işbirlikleri göreceğiz. Dolayısı ile
halihazırda OEM’ler parça tedariği yapan
firmalarımızın bu alanda iş büyüteceklerini
belirtmek gerekir.n
Bu yazıda ‘Wolk After Sales Experts’
yöneticileri ile yapılan röportaj (2013) ve A.T
Kearney (2010) ‘Aftermarket businesscrisis
stronghold in the automotive industry’ adlı
makalesinden faydalanılmıştır.
OEM pazarından farklı olarak son
dönemlerde bu piyasaya Private Equitiy
firmaIarının pazarın içerdiği potensiyal
nedeni ile yedek parça piyasına
girdiklerine tanık oluyoruz (Europart/
Triton, Rhiag/Gruppo Alpha vs). Private
Equitiy firmaları geleneksel distribütor
ve tamirhane zincilerinde proses
optimizasyonu yaparak daha yüksek
karlar elde etmeyi hedefliyorlar.
26
www.taysad.org.tr
Spare Parts Market
S
pare parts market differs
in great deal from OEM
supplier market in terms of
its components, actors, systematic.
Surely, as all the rules of economy
apply to this sector – in fact lately
such factor/framework became even
more apparent – manufacturer/service
supplier/middle customer and end
customer relation complex also works
out more differently. Instantly briefed
within this relation complexes as well
as parts manufacturers positioned at
the beginning of the process, they are
not in the decisive position for the main
functioning. Process setters are the
establishments & corporations which
provide parts systematic-system, sales
and presentation logistics. Before
getting into details let’s have a sneak
preview to the general construction of
the sector:
• Sector, as in other sectors, is
in a crashing competition. Such
completion pressures cost structures
(within all the sectors from
manufacturer to middle wholesaler,
service provider and end customer),
• Condensation within the sector is on
the carpet. Small scale, independent
service and garages are disappearing,
• Even European economical and
financial crisis reveals itself n this
area, sector keeps growing. Such
growth is being seen more clearly
within the new areas and geographic
s with rising automobile inventory,
• Complex parts suitable for new
vehicle models have leastwise
started to take place in this market, in
addition ‘remanufactured’ parts also
gaining significant place.
European Spare Part Market
When we mention European spare
parts market we are talking about an
enormous market with a value reaching
to 115 billion Euros just for the parts/
service sales of personal cars. This
market is being determined in the
proportion of 79 % by ‘independent
28
garages, service centres’ (IAM:
Independent Aftermarket) and in the
proportion of 12 % by main industries’
spare parts service networks and centres
(OE: Original Equipment). Presence of
285 different central-system structure
is both the sign for condensation shall
increase and also wide range of service
is being offered to the customer within
this sector.
We stated above that majority of
the market is being composed of
‘independents’. Concept of independent
herein must be considered as the
integrity of companies which act on
their own. Some of the majors which
are present within aforementioned
IAM market totally determine the
conduct of the market. Structuring
therein is being come to life in the
form of ‘co-operations’. For example,
spare parts trade in Europe is being
directed by 5 grand co-operations (adi,
ATRI, SAS GROUP AUTO UNION
international, TECAR International,
TEMOT International) together with
20-25 large scale distributors. Majority of
those distributors are members of those
5 grand co-operations. It is possible to
come across with spare part services
and garages which we can name as
independent - within the Eastern and
Southern part of the Europe. We can
say that in near future, through the
concentration in spare part market and
the organised structures which would
come along with it, those ‘independent’
service points shall be reducing in
numbers. Speed of the condensation is
going ahead with the growth rate of the
market. In general we can estimate that
IAM market shall increase on the basis
of 2.5 – 3.5 % despite the fact that it
compromises local differences.
As distinct from OEM market, lately
we are witnessing that Private Equity
firms are also entering the spare parts
market due to its potential (Europart/
Triton, Rhiag/Gruppo Alpha vs). Private
Equity companies are targeting to gain
higher profits by optimising process in
traditional distributors and garage chains.
Even though services, repair networks
of the main industries are not the
identifiers of this market, they (OE)
adoptively take an important place due
to the names and qualifications given
to their parts. Main industries shall be
losing their privileged positions as a
result of a change in law which remains
on the agenda of Europe. However,
by contrast with that we know that
some main industries would like to
enter this attractive spare part market
in a ‘different’ way. Differentiations in
service stations and their services as
well as changes in car technologies and
the complex parts come along within
still provide certain advantage to main
industries.
Market Opportunities
Germany has nearly 20% of the
European spare parts market. It seems
like the importance of Germany shall
remain in the coming years. The second
important country which increases its
market share and must be monitor
closely is Russia. According to the
research carried out basing on 35
European countries; excluding the
assembly – labour costs (which vary
from country to country)the amount of
money spend per personal cars is 400
Euros in European countries, 591 Euros
in Scandinavian countries, 293 Euros in
Eastern countries (including Russia and
Ukraine) , 267 Euros in Southern East
countries.
As I have mentioned at the beginning of
the article, parts manufacturers are not
the decisive parts of the markets. But
this should not be considered as there
are no business opportunities available
within the market. This continuously
growing market which also bears
‘certain facilities’ with respect to
OEM market, remains to be attractive
especially for Turkish suppliers who
manufacture quality and costly parts.
We shall witness in the coming
period that IAM and OE actors will be
more close to each other. Therefore,
our companies currently conducting
OEM parts supply will grow their
businesses.n
Interviews with after sales experts’
executives (2013) and the article A.T
Kearney (2010) ‘Aftermarket businesscrisis stronghold in the automotive
industry’ by A. T. Kearney (2010) is being
referred for this article.
www.taysad.org.tr
AFTERMARKET SEKTÖRÜ AUTOMOTIVE AFTERMARKET INDUSTRY
Birimi Danışmanı Josef Frank:
Markasız ve Sadece Fiyat Odaklı
Olmak Kaybedenlerin Stratejisidir
CLEPA Geçmiş Dönem Aftermarket Birimi Danışmanı Josef
Frank, tedarikçiler için giderek artan fırsatın internet
üzerinden yapılan faaliyetler olduğuna işaret ediyor.
İnternet medyasının tedarikçiler için markalarını, ürün
gamlarını ve servis kampanyalarını tanıtmak için yeni
fırsatlar sağladığını söylüyor.
Avrupa Aftermarket pazarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
İ
baktığımızda; araçların ilk 4 yıllık bakım
ve servis hizmetlerinde iyi bir kârlılığın
olmadığını görüyoruz. Bu nedenle,
orjinal malzeme üreticileri ikinci elde yer
alan araçların kendi ağlarında kalması
için çaba sarfediyorlar. Tamir ve servis
hizmetlerinde kârlılığı artırmanın iki yolu
bulunuyor. Bunlardan biri araç sahibini
yetkili satıcı ağında tutmak, ikincisi ise
bağımsız tamirhanelere yedek parça
tedarikçisi olarak ürün vermek ve gerekli
teknik bilgiyi sağlamak.
mkânlarımızın, olanaklarımızın çok
daha gerisinde bir yaşam sürüyor
olmamızdan dolayı, Avrupa’da
herkes ülkelerin aşırı borçlanmalarının
sonucu olan "Avrupa Krizi"nden söz
ediyor. Bu durum aynı zamanda Avrupa
otomotiv aftermarket pazarının durumunu
da gözler önüne seriyor. Bu gelişmeler
ışığında, Avrupa aftermarket pazarının
temeli, iyi ve kötü günde bakımlarının
yapılması ve tamir edilmesi gereken
yaklaşık 270 milyonluk bir araç parkına
dayanıyor. Aftermarket pazarının,
hâlihazırda zor durumda olan yeni araç
satışlarıyla karşılaştırıldığında güvenli bir
liman olduğunu görebiliriz.
Sonuçta bir aracın 8 yıllık ömrü boyunca
orjinal malzeme üreticileri ve bağımsız
operatörler arasında bir rekabet vardır.
Bu dönemden sonra araç sahibi,
bağımsız operatörlerin sahasında daha
ucuz çözümler aramaktadır. Buna
bağlı olarak benim tavsiyem, orjinal
malzeme üreticilerinin faaliyetlerinin takip
edilmesini içeriyor. Bağımsız operatörlerin
yeterlilikleri için teknik bilgi açısından
uzmanlıklarını geliştirmeli ve süreçlerle
ilgili sürekli iyileştirmenin takipçileri
olmalıdırlar.
Aftermarket pazarı bünyesinde ne
gibi fırsatları barındırmaktadır?
Aftermarket pazarının aktörlerine ne
gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Avrupa'daki mevzuatın, rekabeti devam
ettirmek, dengelemek ve güçlendirmek
adına net bir hedefi bulunuyor. Rekabet
sahaya indiğinizde eşit şartlara sahip
olmak anlamına geliyor.
Avrupa aftermarket pazarı yüzde 40’lık
brüt kâr oranı ile 100 milyar euro
civarındadır. Mantığımız, otomotiv
işini yapan oyuncuların hemen
hemen hepsinin bu pazarda yer almak
istediklerini söylemektedir. Günümüz modern araçlarının artık 25 ilâ
30 bin kilometrede bir gerçekleşen servis
aralıkları var. Kaliteli parçalar sayesinde
bir otomobilin 3-4 yıldan önce bakımı ve
tamiri gerçekleşmiyor. Eğer ortaya bir
problem çıkıyorsa bunlar genel olarak
garanti kapsamındaki aksaklıklar ya da
30
Aftermarket pazarı AB yasal
mevzuatını nasıl etkilemektedir?
Josef Frank
Birimi Danışmanı
Former Senior Adviser Aftermarket
Department, CLEPA
olası bir kaza sonrası gerçekleşiyor.
Sonuçta, bir aracın tamir hizmetleri 4-8
yıllık bir zaman dilimine yayılıyor.
Bir tarafta aftermarket pazarının temelini
oluşturan araçların üreticileri olan
OEM'ler bulunmaktadır. Araç Tanımlama
Numarası (VIN)'ın parça tanımlamasıyla
birlikte, tamir ve bakım bilgisinin (RMI)
dağarcığı OEM'lerin elindedir.
Yeni araçların bakımları ve servis
hizmetleri yetkili satıcılar tarafından
karşılanıyor. Aracın yaşı giderek
büyüdüğünde ise, servis ve bakım
hizmetlerini bağımsız tamirhaneler
gerçekleştiriyor. İşin gerçek yüzüne
Avrupa Komisyonu, bağımsız
operatörlerin de bu gibi bilgilere
erişimlerinin sağlanması için bir mevzuat
düzenlemiştir. Günümüzde OEM'ler,
internet siteleri üzerinden hemen hemen
bütün bilgileri yayınlamaktadırlar. Ancak,
www.taysad.org.tr
bu bilgiler son kullanıcılar ya da aracı
tamir edecek tamirhaneler için geçerlidir.
Parça tedarikçileri, toptancılar ve katalog
yayımlayıcıları da bu gibi bilgilere ham
veri olarak ihtiyaç duymaktadırlar.
Komisyonun düşüncesi ise bu durumun
gerçekleşmesi yönündedir. Ancak, yasal
metin bu konuyu açık ve net olarak
vurgulamamaktadır. Bundan dolayı farklı
yorumlar söz konusu olmaktadır. Bu hem
çözüme muhtaç, hem de sürüncemede
olan bir konudur. Euro 5 araçlar ile
pazarda büyük bir paya sahipken, dikkat
edilmesi gereken gerçek ehemmiyet
sadece 5 ilâ 10 yıllık araçlardır. Buna
bağlı olarak, örneğin CLEPA ve FIGIEFA
gibi diğer kurumlar tüm bu bilgileri
işleme tabi tutulacak şekilde almak için
uğraşmaktadırlar.
Aftermarket pazarı nasıl şekillenecek?
OEM'ler, pazar paylarını korumak ve
yeni araç satışlarındaki kayıplarını telafi
etmek için daha fazla pazar payı elde
etmeye çalışıyorlar. Bu durum, bağımsız
operatörler ve OEM'ler için daha büyük
bir pazar olacağı ve iyi olanın kazanacağı
anlamına geliyor. Bu rekabet ortamında
bilgi sahibi olarak, müşteriyi anlayarak
hizmet sunmak giderek önem kazanıyor.
İmtiyazlı bayilerin teknik bilgi avantajları
varken, bağımsız tamirhanelerin
de aidiyetten kaynaklanan müşteri
ilişkilerinde avantajlarını bulunuyor.
Bilginin güç olduğu bir çağda yaşıyoruz.
Bilgi olmaksızın iyi ilişkilerin hiç biri
bir işe yaramıyor. Rekabet ile birlikte
taşıyor. Kalite her zaman bir ön koşul
olmalıdır, fakat her zaman 10 yıl işlevsel
kalan bir ürüne ihtiyaç duymazsınız.
Böyle durumlarda önemli olan emisyon
ve gürültü yönetmeliği için garantiniz
olmalıdır.
araçlar için iyi ürünleri satabilmenin en
iyi yolu, yenileştirilmiş ürünleri pazara
sunabilmektir. Bir ürün için çevrenin
korunmasına yaptığı katkı artık çok
önemlidir. CO2'nin azaltılması, elektronik
malzemelerin geri dönüşümü önemlidir.
Güçlü markalar oluşturmanın koşulları
size göre nelerdir?
Yenileştirilmiş ürünler için markalı ya da
markasız olmak yeni ürünlerle aynıdır.
Buna göre Avrupa’da paydaşlarla
“yenileştirilmiş ürün” için kalite faktörleri,
kontrolleri ve yenileştirilmiş ürün şirketleri
de dâhil olmak üzere ortak bir tanım
üzerinde çalışıyoruz. Nihai hedef; kabul
görmüş ve temel faaliyetleri de kapsayan
-an itibariyle Türkiye için söz konusu
olmayan- ülkelerarası serbest ticareti
mümkün kılan standartlara sahip olmaktır.
Markanız ile ilgili verdiğiniz mesaj,
markanızın güvenilir olduğu yönündedir.
Mesajınız ve ürününüz birbiriyle her
zaman uyumlu olmalıdır. Yaşı ilerlemiş
Aftermarket sektöründe markalaşma
sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Markalaşmayı iki açıdan değerlendirmenin
sağlıklı olacağını düşünüyorum. Birinci
bakış açım; markasız ve sadece fiyat
odaklı olmak, ikincisi ise markalı ve
rekabetçi olmaktır. Fakat bana göre birinci
yöntem kaybedenlerin stratejisidir. "Her
daim sizden daha ucuz olan vardır" işte
bu yüzden, marka sahibi olmak ve bu
markayı geliştirmek gerekiyor. Bunun
yanı sıra farklı araçların, farklı segmentleri
için doğru ürünlere sahip olmak da önem
www.taysad.org.tr
bağımsız tamirhaneler eş zamanlı
olarak git gide büyüyorlar. Tedarikçiler
için giderek artan bir başka fırsat ise
internet üzerinden yapılan faaliyetlerdir.
Aftermarket pazarında internet
üzerinden yapılan birçok faaliyeti
görebiliyoruz. Bana göre, internet
üzerinden yapılan aktiviteler, satış ve
servis hizmetinde, şeffaf fiyat anlayışını
geliştirir. İnternet üzerinden faaliyette
bulunan online şirketler, otomotiv
aftermarket pazarında perakende
faaliyetlere başlıyorlar. Bu hem bir tehdit
hem de fırsattır. İnternet medyası;
tedarikçilere markalarını, ürün gamlarını,
servis kampanyalarını tanıtmak için yeni
fırsatlar sağlamaktadır ve aktif olarak da
kullanılmalıdır.
Josef Frank, otomotiv aftermarket
endüstrisinde eğilimler, stratejiler,
rehberlik ve koçluk gibi sektördeki,
endüstrideki ve Avrupa ilişkilerindeki
40 yıllık tecrübesine dayanarak
mevzuat ile ilgili konularda tavsiyelerde
bulunarak faaliyet gösteren bağımsız
danışmanlık yapıyor. 2007-2012 yılları
arasında CLEPA Avrupa Otomotiv
Tedarikçileri Derneği’nde Direktör/
Aftermarket Kıdemli Danışmanı olarak
görev yaptı. 1973-2006 yılları arasında
Robert Bosch firmasında Genel
Müdür olarak çalıştı. Satış, Pazarlama
ve Genel Yönetimden sorumlu olan
Josef Frank Almanya, Fransa ve
Singapur’da yerleşik olarak çalıştı. Son
görevi ise Bağımsız Aftermarket için
Batı Avrupa Genel Müdürlüğüydü. Şu
anda Josef Frank Danışmanlık şirketi
ile faaliyetlerini sürdürüyor.
[email protected]
Sonuç olarak; aftermarket tedarikçileri
gelir ve kârlarını korumak için, ufuktaki
bu üç konuyla ilgili zorlayıcı şartlara
cevap veriyor olmalıdırlar. Bunlardan
birincisini temel faaliyetleri korumak,
teknik yeniliklerle buluşlara, eğitime
devam etmek ve tamir işlemlerinin
desteklenmesi oluşturuyor. İkinci
konu ise OEM'lerin kanalındaki baskıyı
sürdürmek gerekliliğidir. Bağımsız
tamirhane zincirlerinin desteklenmesi
ve geliştirilmesi, ortaklıkların kurulması
önemli hale geliyor. Son olarak,
interneti gözlemlemek ve kullanmak
geliyor. Aftermarket sektörü oyuncuları
yeni kanallarda ve online alanlarda
mevcudiyetini geliştirmelidir. Yani tüketici
bilinçlenmesini sağlayarak pazarlama
faaliyetlerini çeşitlendirmek gerekiyor.n
31
Josef Frank:
Lack of brand and being price
focused is a strategy of losers
Clepa’s former aftermarket
consultant Josef Frank
points out that the current
opportunity for suppliers lies in
online activities. He says that
online media provides suppliers
new opportunities for their
brands, products and service
campaigns.
How would you evaluate European
automotive aftermarket?
I
n Europe everybody talks about the
“Eurocrisis”, whuich is the result
of overindebted states,due to the fact
that we are living more or less beyond
our means.This also is reflecting the
results of the European automotive
aftermarket. However the basis for the
aftermarket is the carpark with round 270
mio cars, which have to be maintained
and repaired in good or in bad times.
Therefore the aftermarket is a safe
harbour in comparison to the new car
sales which is suffering.
between 4 to 8 years.In the past and
respectively still today new cars in the
first segment are maintained by franchise
dealers and older cars within the
independent workshops.But there is not
real good money to make in the first 4
years.. Therefore the OEMs make efforts
to retain the cars in their own network
in the 2nd segment. There are 2 ways
to do it, one is to retain the carowner in
the franchise network and the 2nd way
is to serve indpendent workshops as
supplier of the spare parts and technical
information. In conclusion there is an
open competition between OEMs and
Independent Operators (IOs) over 8 years
of a car life. After this period the car
owner is generally are looking for cheap
solutions, which is more the field of IOs.
My recommendation is therefore, watch
the activities of the OEMs, and as IOs
feel fit, be master of technical knowlegde
and follow continous improvment
processes.
According to your opinion how would
aftermarket sector take form in the
future?
As I just mentionned, the OEMs try
to keep their market share or even to
get a higher market share in order to
compensate their losses in new car
sales. This means it will be more and
more one market for IOs and OEMs
and the better will win. To win this
battle it needs service, knowlegde,
comprehension for the customer. The
franchise dealers have an advantage
in technical knowledge,however the
independ workshops usually have
an advantage in relationship with the
customer due to the proximity and the
ownership ( singls contact).One point
must be mentioned “ Knowlegde is
power” and without knowlegde the
best relationship is useless.Competition
is growing and the workshops will be
bigger. The “one man show” is past.
What kind of opportunities does
aftermarket contain? What would
you recommend to the aftermarket
players?
The European aftermarket is worth
round 100bn Euros with a gross margin
of 40%. It is logic that all players in the
automotive business want participate
in this market.We have the fact that
modern cars from today have service
intervalls from 25 to 30 thousand
kilometres, repairs are due to the good
quality of the parts during the first 3 to
4 years unlike and if there are problems
they are mainly warranty cases or crash
repairs. The consequence is that repairs
with real value are in the 2nd segment
32
www.taysad.org.tr
For suppliers an incraesing oportunity
are”online activities”. We already
can see many online activities in the
aftermarket. In my oppinion online will
not replace drasically the traditional trade
buisiness from suppliers via wholesalers
to workshops, but will increase price
transprancy for sales and service. Online
companies like Amazon are starting retail
activities for the automotive aftermarket.
This is a threat and opportunity.
Online media provide absolutely new
opportunities for suppliers to promote
their brand, productfeatures and service
offers and this should be used actively.
How does aftermarket effect EU’s
legal legislations?
The European legislastion has a clear
objective which is to keep and even to
enforce competion. Competion means
to get a level playing field. Unfortunatelly
it is not as simple as it should be. There
are the OEMs on the one hand who
produce the cars which is the basis for
the aftermarket. The total knowlegde
concerning parts identification via the
vehicle identification number (VIN) and
the repair and maintenance information
(RMI) are with the OEMs. The European
Commission issued legislation in order
to make sure that also the IOs get these
information. Today the OEMs publish
more or less all information via their
web-site. However this information are
valid for endusers or workshops having
a specific car to be repaired. Parts
suppliers, wholesalers and publishers
of catalogues need these kind of
information as raw data in order to be
34
processed. The Commission is of the
opinion , yes this should be done, but
the legal text doesn´t emphasyse this
clearely, therefore it is a question of
different interpretation. This is an open
issue which has to be solved.The real
consequences are only to be seen in 5
to 10 years, when the Euro 5 cars have
a bigger share on the market. Therefore
e.g. CLEPA and other associations like
FIGIEFA will and have to fight to get
all these information in a processable
maner.
How would you evaluate the branding
process within aftermarket sector?
I see 2 ways. One is no brand but only
price and the other is brand but beiing
competitive. The first way is in my
oppinion a looser strategy, because
“there is always someone cheaper than
you”. The alternitive is to have a brand
and to care for this brand. Having said
this, it is also important to have the right
products for the different car segments.
Quality is condition, but for a ten year
old car you don´t need e.g. a muffler
which keeps another 10 years. But the
emission and noise regulation must be
guaranted.
In your opinion what are the
conditions for shaping strong brands?
The message which you give for your
brand must be trustworth. Message
and product must be compatible. A
good way to sell good products for older
cars are remanufactured products. The
positive aspects are protection of the
environment (CO2 reduction), urban
mining, employment within your region
and more economic products ( up to
50% cheaper).For reman products brand
or no brand is the same as for new
products, therefore we are working
in Europe between all stakeholdres
on a commun definition for “reman”
including quality factors and controls and
auditing for reman companies. The final
objective is to have standards which are
recognised and whic insure a free trade
incl the cores. ( 2 way street) between
the countries, which is for the time being
not the case for Turkey.
In conclusion aftermarket suppliers
should be responding to these coming
challenges in three areas to maintain
revenue and profit:
1.Protect the core business. – Continue
technical innovation and education and
support to repaires
2.Maintain pressure on the OEM
channels. Support and develop
independent workshops chains, build
partnerships and direct relationsships
3.Watch and use internet. Grow
presence in new channels and online
fields. Develop actively consumer and
repairer marketing.n
I´m an Independent Consultant in the
Automotive Aftermarket industry,
providing advise on trends, strategy,
coaching, advice on legislation matters
based on 40 years of experience
with trade, industry and European
Associations. Prior, from 2007-2012,
I was a Director/Senior Adviser
Aftermarket at CLEPA – The European
Association of Automotive Suppliers.
Before, from 1973-2006, I was a
General Manager at Robert Bosch. I
was responsible for Sales, Marketing
and General Management and based
in Germany, France and Singapore.
My last assignment was that of a
General Manager IAM for Western
Europe. My company is “ Josef Frank
Consulting” and my contact is frank@
joseffrankconsulting.de.
www.taysad.org.tr
Aftermarket, Tedarik
Sanayi Açısından Önemli Bir Pazar
Aftermarket pazarının özelliklerini,
sunduğu potansiyelleri ve Türk otomotiv
tedarikçilerinin pazardaki konumunu,
TAYSAD Yönetim Kurulu üyesi Hayri
Kaya'dan dinledik. Hayri Kaya ayrıca,
TAYSAD tarafından bu yıl dördüncüsü
düzenlenen “Aftermarket Konferansı''nın
önemini ve sektörde yarattığı etkileri
anlattı.
logoları altında pazarlıyorlar. dolayısıyla
onların OES dediğimiz böyle bir
pazarlama kanalları var ,diğeri de IAM
dediğimiz bağımsız dağıtıcıların olduğu
kanal. Bu kanalda daha ziyade bağımsız
organize olmuş muhtelif tedarikçilerden
ürün temin ederek stoklarında bulunduran
ve dağıtım yapan firmalar yer alıyor. Bir
de parça üreticilerinin direkt olarak pazara
girişi var.
Aftermarket pazarında rekabet nasıl
şekilleniyor?
Aftermarket sektörü, Türk Otomotiv
Tedarik Sanayi için nasıl bir önem arz
ediyor? Karşımızda nasıl bir pazar var?
A
ftermarket, tedarik sanayi
açısından önemli bir pazar.
Çünkü; Avrupa'ya orijinal
ekipman üreten firmalar bunun yanı
sıra aftermarkete de ürün yapıp
o kanala sunabiliyor. Mevcut işin
yanında en az yüzde 15 ile yüzde 20,
36
bazen daha yüksek oranlarda ek bir
iş potansiyeli oluşuyor. Aftermarket
pazarına baktığımızda bu pazar ikiye
ayrılıyor. OES (Original Equipment
Sales) dediğimiz kanal var, ikincisi de
IAM (Independent Aftermarket). Pazara
bu iki kanal vasıtasıyla giriliyor. Burada
da temel olarak üç ana oyuncu var.
OEM'ler kendi markalı ürünlerini bu
kanaldan pazarlıyorlar, hatta tedarikçilere
yaptırdıkları ürünleri de kendi marka ve
Bu pazarda OES ile IAM operatörlerinin
ciddi rekabetleri söz konusu ve rekabeti
düzenlemek üzere ülkemizde 1400/2002
sayılı Motorlu Taşıtlar Grup Muafiyeti
Tebliği var, bahse konu tebliğ AB
ülkelerinde 2002 yılından başlayıp 2010
yılı Haziran ayına kadar devam etti, ancak
01 Haziran 2010‘dan itibaren BER 461
/ 2010 sektör spesifik olarak yenilendi
ve 31 Mayıs 2023 yılına kadar yürülükte
kalacak. Ülkemizde hala 1400/2002 Tebliğ
geçerli, bu tebliğ kapsamında aftermarket
pazarının düzenlenmesi ve rekabete
uygun hale getirilmesi hedefleniyor.
Burada görev; hem bu yönetmelikleri
AB mevzuatından adapte eden hem
de pazar gözetimini yapan Türkiye
Rekabet Kurumu’dur. Tebliğin devreye
alınmasından itibaren, pazara olan
etkilerinin araştırılması ve raporlaması
www.taysad.org.tr
Rekabet Kurumu tarafından yapılıyor ve
yakın bir zamanda raporun yayınlanması
bekleniyor. Bu rapor kapsamında,
1400/2002 sayılı Motorlu Taşıtlar Grup
Muafiyeti Tebliğinin pazardaki yansımaları
ne oldu? Pazar rekabet açısından nasıl
serbest hale geldi? Bununla ilgili bir rapor
yayınlandıktan sonra muhtemelen yeni
mevzuat Türkiye‘de de yürürlüğe girecek.
TAYSAD üyelerinin aftermarket
pazarındaki konumu nedir?
TAYSAD üyelerinin aftermarket pazarında
ki konumuna baktığımızda; üyelerimiz
genelde OEM firmalarla çalıştıkları için
aftermarket pazarına fazla eğilemiyorlar.
Hepsi için diyemeyeceğim ama herhalde
üyelerimizin yüzde 60-70'i aftermarkete
direkt ürün tedarik etmiyor. Satışlar
OEM'ler üzerinden gerçekleşiyor ve
aftermarket organizasyonları sınırlı
seviyede.
Özellikle kriz dönemlerinde bir açılım
oluşuyor mu? Mesela son yaşadığımız
kriz nasıl bir açılım oluşturdu?
Evet, sadece tedarikçiler boyutunda
değil OEM'ler boyutunda da oluşuyor.
Çünkü onlar da bu pazarı keşfetmeye
başladılar ve aftermarket pazarına daha
fazla eğilerek nasıl ürün pazarlarız, o
pazara nasıl gireriz sorularıyla bir çalışma
içerisine girdiler. Şu anda da gördüğümüz
üzere; hem IAM firmaları, hem de OES
arasında ciddi bir rekabet var. Herkes
bu pazardan pay almaya çalışıyor. Pazar
ise, yapısı gereği çok değişken. Her yıl
farklı rekabet ve ekonomik şartlar pazarın
dinamiklerini belirliyor. Özellikle ekonomik
kriz dönemlerinde bu pazarın önemi
biraz daha ön plana çıkıyor. Ama benim
tavsiyem, TAYSAD üyelerimizin mümkün
olduğunca bu pazarla ilgilenmesi ve
pazara dönük ürün yapmasıdır. Bu
pazarın ihtiyaç duyduğu ürünler var ve bu
ihtiyacın karşılanması lazım. Biliyorsunuz
Türkiye'de pazar büyüklüğü, binek araçlar
için konuşacak olursak, yaklaşık 700
bin araç seviyesinde. Bunun yaklaşık
500-550 bini ithal araç. Türkiye'ye her
yıl bu kadar araç giriyor ve bu araçların
yedek parçaları genelde Türkiye'de
yok. Hep ithal edilmek zorunda. Burada
döviz açığı, sektörel açık verdiğimiz bir
nokta oluşuyor. Tedarikçilerimizin bu
yönde organize olup, yeni ürün grupları
için girişimde bulunmaları lazım. Tabii
ki kolay değil. Ancak araç parkı arttıkça
bunların yapılması lazım. Direkt ithalat
www.taysad.org.tr
"Aftermarket pazarı, araç parkına
bağlı olarak her yıl büyüyor ve
gelişiyor. Şu anda Türkiye'de TUİK
verilerine göre 8,1 adeti binek
olmak üzere toplam 16 milyon
araç var. Bu parkın yedek parça
pazar değeri yaklaşık 2,5 milyar
euro seviyesinde (servis, bakım,
onarım hariç). Tabii Avrupa'daki
boyut bize göre çok daha büyük.
Orada yaklaşık 265 milyon adetlik
araç parkı var. Bu 100 milyar
euro'ya yakın oldukça büyük,
küçümsenmeyecek bir pazarı
ifade ediyor. Herkes bu pazardan
pay almak için rekabet ediyor ve
gayret gösteriyor."
vasıtasıyla gelen ürünlerin fiyat seviyesi
(uzak doğu hariç), diğer yerli ürünlere
göre çok rekabetçi olmuyor. Bu noktada
yerli tedarikçilerimiz açısından bir rekabet
avantajı oluşuyor.
Bu pazarın daha gelişmesi için neler
yapılabilir?
Biraz önce bahsettiğimiz 1400/2002
sayılı Motorlu Taşıtlar Grup Muafiyeti
Tebliği kapsamında bir eşdeğer parça
kavramı var. Eğer bu eşdeğer parça
kavramı gereği gibi uygulanırsa, diğer
bir ifade ile endüstriyel proseslerden
geçirilip sonrasında da onaylanırsa ,
örneğin TSE tarafından olabilir veya onaylı
bir laboratuvar tarafından olabilir ki, bu
noktada Türkiye'de ve bizim TAYSAD
tedarikçileri arasında onaylı laboratuvarları
olan firmalarımız var. Bunlar parça
onay işlemlerini yapabilirler ve böylece
eşdeğer parça pazarı gelişebilir. Burada
ciddi bir potansiyel var. Bu potansiyelin
gelişmesi, ürünün pazara doğru ve
güvenilir bir şekilde ulaştırılmasına bağlı.
Peki burada hedeflenen nedir? Tüketiciye
daha uygun maliyette ürün ve hizmet
sunmak. Tabii bir eşdeğer parça tanımı
var, bunu farklı yorumlamamak lazım.
Bir takım grupların yaptığı gibi, her şeye
eşdeğer parça diyemeyiz. Eşdeğer parça
derken, üretim prosesleri açısından orjinal
ekipmana benzer veya aynı proseslere
sahip, kalitesi onaylanabilen, arkasında
üretici firmanın garantisi ve desteği
olan ürünleri kastediyoruz. Bu konu
tedarikçilerimiz için, özellikle TAYSAD
üyelerimiz için önemli bir potansiyeldir
ve doğru kullanılması lazımdır diye
düşünüyorum. Yine bu konu ile bağlantılı
olarak bir sigorta mevzuu da var. Yakın
zamanda devreye girmesi planlanıyordu
ancak ,bildiğim kadarıyla ötelendi. Sigorta
Birliği, orjinal ekipman, eşdeğer parça
gibi sınıflandırmalara gidip yeni poliçeler
düzenleme yolunda adımlar atıyordu.
Ama sonradan anladığımız kadarıyla tek
taraflı düzenlenmiş. Şimdi o konuyu daha
geniş sektörel katılımla ele alıp, orada
olması gereken hususlarla yönetmeliğin
tam olarak düzenlenmesi lazım.
Burada TAYSAD ve YPG (Yenileme Pazarı
Geliştirme Derneği) gibi kuruluşların da
görüşlerinin alınması lazım. Sadece belli
bir kesimin hazırlamış olduğu sigorta
tebliği şeklinde değil, piyasa şartlarına,
tüketicinin beklentilerine uygun hale
getirmemiz gerekiyor. Zannediyorum
ki sigorta firmaları bu tebliğle beraber,
yedek parça sektörünü yönlendiren
yeni bir oyuncu olarak piyasaya girmeye
hazırlanıyorlardı. Parça tedariğini de
kendileri yapacaktı. Araçların servis
bakımları onların tanımladığı, onların
37
anlaşma yaptığı servislerde yapılacaktı.
Dolayısıyla yepyeni bir pazar kanalı. Yani
böylece hem rekabeti artıracak, hem de
bir taraftan, bana göre sigorta sektörünün
yapmaması gereken bir işe de girmiş
olacaklardı. Sektör adına doğru işler
yapmak için sektörün diğer oyuncularıyla
beraber bu tebliğin ilgili kurumlarca
gözden geçirmesi gerekiyor. Bizim de
TAYSAD olarak buna destek vermemiz
lazım.
da Rekabet Kurumu'na iş düşüyor.
TAYSAD'ın düzenlediği Aftermarket
Konferans'larının önemi ve etkileri
hakkında neler söylersiniz?
bir referans noktası alıp gelişmelerin
Bu sene Aftermarket Konferansı'nın
dördüncüsünü yapacağız. Daha önceki
dönemleri hatırlıyorum; sektörde
hemen hemen herkesin ilgisini çeken
bir konferanslar serisiydi ve öyle de
olmaya devam edecek. Peki neden
ilgi çekiyor? Biraz önce bahsettiğim
otomotiv sektörünü ilgilendiren
tebliğ ve yönetmeliklerin tartışıldığı,
değerlendirildiği piyasalardaki etkilerinin
ne olacağı, ne olduğu bu Konferans
ile paylaşılıyor. Esasen Konferans,
otomotiv aftermarket sektöründe bir
bilgilendirme ve paylaşım platformu
oluşturuyor. Sektördeki dinamikler
nedir, nasıl yönetilmelidir? Burada,
AB nezdinde, ciddi lobi faaliyetleri var.
Ve bizim ülke olarak, tabii ki orada
yapılan bu faaliyetleri takip etmemiz
gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin AB'ye giriş
süreciyle ilgili müzakere süreçleri var. O
süreçler içerisinde uyum mevzuu var.
Dolayısıyla Türkiye'nin de AB direktifleri
doğrultusunda kendi pazarını düzenlemesi
ve yönetmesi bekleniyor. Bu noktada,
az önce bahsettiğim gibi, bir taraftan
38
Onların konuyu rekabet boyutuyla ele
alıp; Tebliğin sektöre getirdiği dinamikler
nelerdir? Sektör ne kadar libere olabiliyor?
Tüketici bu tebliğ ile beraber ne kadar
daha avantajlı konuma geçebiliyor?
vb. soruları inceleyip, denetleyip, bir
de rapor sunması gerekiyor. Onu
bekliyoruz. Dolayısıyla bu Konferans'ta,
başta sektörel tebliğler ve düzenlemeler
olmak üzere, bir mihenk taşı gibi herkes
piyasaya yansımasını değerlendiriyor.
"Benim tavsiyem, TAYSAD
üyelerimizin mümkün olduğunca
bu pazarla ilgilenmesi ve bu pazara
dönük ürün geliştirerek, pazara
arz etmesidir. Yenileme pazarının
ihtiyaç duyduğu yeni ürünler var
ve bu ihtiyacın karşılanması lazım.
Biliyorsunuz Türkiye'de otomotiv
pazarının büyüklüğü, binek araçlar
için konuşacak olursak, yaklaşık
700 bin araç seviyesinde. Bunun
yaklaşık 500-550 bini ithal araç.
Türkiye'ye her yıl bu kadar araç
giriyor ve bu araçların yedek
parçaları genelde Türkiye'de
üretilmiyor. Hep ithal edilmek
zorunda. Burada döviz açığı,
sektörel açık verdiğimiz bir nokta
oluşuyor. Tedarikçilerimizin bu
yönde organize olup, yeni ürün
grupları için pazar araştırması
yapıp, ürün geliştirmeleri
Türkiye‘deki yerel pazarın
büyümesine yardımcı olacaktır”
Bu seneki Konferans'ın içeriğine
bakacak olursak yine herkesin oldukça
ilgisini çekecek olan konular hazırladık ;
Otomotiv Aftermarket pazarında “Yeni
eğilimler, global ve yerel otomotiv
endüstrisindeki gelişmeler, aftermarket
pazarındaki fırsatlar ve fırsatlara
karşılık yapılması gereken faaliyetler ,
gelişmekte olan pazarlardaki, Türkiye
pazarındaki eğilimler, gelişmeler. Diğer
bir konu da; aftermarket sektöründeki
satış, dağıtım, servis, lojistik ağlarındaki
çözüm önerileri ve ortaya çıkan konuların
çözümlenmesi. Bu konularda paneller ve
bireysel konuşmacılar olacak. Dolayısıyla
bu konferans aftermarket pazarının
ülkemizde doğru bir şekilde anlaşılması
gelişmesi ve ilerlemesi için önemli bir
fırsat sağlayacaktır.
Aftermarket sektörüne girmek isteyen
firmalara tavsiyeleriniz var mı?
Aftermarket sektörünü keşfetmek için
öncelikle Türkiye dışında uluslararası
fuarlara katılmak lazım. Oradaki
dinamikleri görmek gerekiyor. Özellikle
Automechanika Frankfurt bu işin
mihenk noktasıdır. Oraya gidilip hiçbir
şey yapılmasa bile firma tanıtımı,
ürün tanıtımı yapılıp pazar potansiyeli
ölçülebilir. Bunu, oraya gitmeden yapmak
çok kolay olmayabilir. Ama tavsiyem,
eğer aftermarket pazarına girmek
istiyorlarsa bu fırsatları değerlendirmeleri
şeklindedir. Diğeri ise , Türkiye'de
yapılan Automechanika İstanbul Fuarı.
Fuar yerel olmakla beraber, Nisan
2013‘te yapılan fuara 35 ülkeden
200‘den fazla katılımcı firma iştirak
etti . Dolayısıyla artık Automechanika
İstanbul Fuarı'nı da uluslararası bir fuar
olarak görebiliriz. Bu kadar katılımcının
olduğu ve partner ülkelerin davet edildiği
bir platform oluşuyor. Bence öncelikle
ulusal ve uluslararası fuarlardaki fırsatları
değerlendirmek lazım. Tabii fuarlara
gitmeden önce ev ödevini iyi yapmak
gerekir. Ürünlerin tanıtımı için gerekli
olan kataloglar, teknik bilgiler, müşteriye
ulaşması gereken bilgilerin uygun
formatta hazırlanması gibi çalışmaların
yapılması gerekiyor. Bu iş için ayrı bir
kadro kurmak gerekir. OEM kadrolarıyla
aftermarket faaliyetleri yapmak zordur,
dolayısıyla , ek satış ve pazarlama
kadrolarına ihtiyaç vardır.n
www.taysad.org.tr
Hayri Kaya, TAYSAD Member of
Board of Directors:
Aftermarket is an Important Market
for the Supply Industry
How much importance does
aftermarket have in Turkish
automotive supply industry? What
kind of a market do we face?
A
ftermarket is an important
market for the supply industry,
because the companies that
operate as OEM for Europe, can also
manufacture and offer products to
aftermarket. Along with the current
works, it develops as 15-20 % additional
work. Thus, it's a field with significant
business potential. This market is divided
into two parts. There's a channel that
we call OES (Original Equipment Sales)
and the second one is IAM (Independent
Aftermarket). The market is entered
through these two channels. Here, there
are three major players. The OEMs are
marketing their own branded products
through these channels, and they
even have the suppliers produce some
products and market them under with
their own brand and logos. Therefore,
they have their own marketing channel
which we call OES. And the second one
is IAM where there are the independent
distributors. In this channel, there are the
companies that distribute the products
which they supply and stock up rather
from independently organised various
points and suppliers. There are also some
spare part manufacturers which have
direct access to the market. So, there's
a chain that links to OES, independent
spare part distributors and the retailers
when it's necessary. It's somewhat
a complicated structure. A look at the
visual charts can benefit to understand
it. But, the market grows and develops
every year, depending on the car park. At
the moment, there are approximately 14
– 15 million vehicles. The market value
of the car park is around 2,5 billion euros.
The size in Europe is surely much larger.
Speaking of Europe, there are nearly 265
million vehicles there in the car park.
It's a market of nearly 100 billion euros
which cannot be underestimated.
40
What is the position of TAYSAD
members in aftermarket?
When we have a look at the aftermarket
assessment of TAYSAD, we see that
generally our members don't pay
much attention to aftermarket since
they operate for OEMs. I cannot say
for all the members, but 60 – 70 % of
our members don't supply products
directly to aftermarket. The sales are
through OEMs. Therefore, aftermarket
organisation structures are very few.
What can you tell us about the
importance and the effects of
Aftermarket Conferences held by
TAYSAD?
This is the fourth year that we organise
the Aftermarket Conference. I remember
the previous times, it was a series of
conferences that managed to attract
attention almost from everyone, and
so will do in the future. So, why does it
attract attention? What comes out from
the conference is that the notifications
that I've mentioned before are discussed
and what sort of effects they will have
in the markets. In fact, the conference
creates a scientific discussion basis
in the automotive industry. What are
the dynamics in the industry and how
to manage them? Here, at EU levels,
there are significant lobby activities.
And, as Turkey, we need to follow these
activities, because of the processes of
negotiations on Turkey's membership to
the EU. Among these processes there's
the integration issue. Therefore, Turkey
is expected to manage its own market
in line with the EU directives. On the
other hand, at this point, as I mentioned
before, the Competition Authority has
great responsibility. They should handle
the subject in terms of competition and
ask questions such as; "What are the
dynamics brought to the industry by
the notifications?", "How much liberal is
the industry?", "How can the customers
gain advantageous position with these
notifications?", etc and inspect these
and present a report. That's what we're
waiting for. So, at this conference,
everyone talks especially about the
notification issue and the effects of it on
the market. This year's content is quite
interesting and it includes attractive
topics for the participants such as;
future trends, developments in the
local and global automotive industries,
opportunities challenges in aftermarket,
trends and events in Turkey and in other
emerging markets. Another subject is
the solutions for the issues that occur in
sales, distribution, service and logistics
networks in the aftermarket industry.
There will be panels and individual
speakers about these subjects. Hence,
we need to make good use of this
conference. We need to present it
well, not only with the aspects of the
participants, but also with the interest of
the press.
Do you have any advice to the
companies that wish to enter the
aftermarket industry?
In order to explore the aftermarket
industry, we need to participate in
international fairs. We need to see
the dynamics there. Especially,
Automechanika Frankfurt is the test
spot on this matter. We can perform
product and company promotion just
by attending there and measure the
market potential. It may not be very easy
to do it without this experience. But,
my advice is if they wish to enter the
aftermarket industry, they can also visit
Automechanika Istanbul which is a good
spot in terms of the overall condition of
the market. Even though it was local,
there were participants from 35 countries
in this fair. So, now we can count it as
an international fair. However, of course,
first we need to do our homework before
attending these fairs. It's necessary to
prepare catalogues, technical information
and other information to reach the
customers in appropriate format. And you
need to build a team for this job, since
it's very difficult to perform aftermarket
operations with OEM personnel. n
www.taysad.org.tr
Wolk After Sales CEO'su Helmut Wolk
35 Ülkede aftermarketin bugünü ve eğilimler:
"Türkiye'de Yüksek Potansiyel Var"
Wolk After Sales CEO'su Helmut Wolk, 2012 Otomotiv
Aftermarket Avrupa Raporu ışığında sektörün durumunu
değerlendiriyor.
Sizce, gelecekte aftermarket pazarı
nasıl şekillenecektir?
Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve
Benelüks ülkelerinde araç aftermarket
pazarı ilk kez düşüş eğilimleriyle
duraksama göstermektedir. Polonya,
Rusya ve Türkiye’de yüksek potansiyelli
bir aftermarket geleceği öngörmekteyiz.
Helmut Wolk
CEO of Wolk After Sales
Avrupa otomotiv aftermarket pazarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
T
ürkiye de dâhil olmak üzere 35
ülkede, her türlü araç parçasını
kapsayan aftermarket pazarı,
işçilik ve KDV hariç 115 milyar euro’dur.
Rakamlar “Aftermarket 2012 Avrupa
Raporu"muza dayanmaktadır.
Araç aftermarket pazarı bazı ülkelerde
ilk kez durgunluk göstermektedir.Bu
durum, grupsal olarak ülke bazında
farklılıklar göstermektedir. Yunanistan’da,
İspanya’da, Portekiz’de, İtalya’da ve
eski Yugoslavya ülkeleriyle birlikte,
Bulgaristan, Beyaz Rusya, Ukrayna'da
eksidedir. Romanya, Çekoslovakya,
Slovakya ve Baltık ülkelerinde durgunluk
göstermektedir. 2012 yılında Almanya,
İsviçre, Avusturya, Hollanda, Birleşik
Krallık ve İskandinav ülkelerinde ufak bir
artı yaşadık. Bunların dışında Polonya,
Rusya ve Türkiye’de büyüme görüldü.
42
Afermarket pazarı ne gibi fırsatları ve
tehditleri içermektedir?
satış sonrası hizmetlerinin daha şeffaf
hale gelecek olması,
•İnternet üzerinden yapılan ticaretin,
araç sürücülerinin direksiyonlarını
tamirhanelere kırmaya zorlayacak
olması,
•Sigorta şirketleri ve filo hizmetleri gibi
aracı kurumların artan önemi,
•Uzun vadede yeni araba teknolojilerinin
etkisi.n
Aftermarket piyasasını etkileyen önemli
faktörlerden bazıları;
•Toptan parça satışlarına yoğunlaşma ve
devam eden uluslararası eğilim süreci,
•Tamirhaneleri desteklemek için
görülen kâr oranlarında azalma, servis
maliyetlerinde artma,
•Distribütörlerden/toptancılardan
tamirhanelere direkt teslimat eğilimi,
•Batı Avrupa’da çok fazla sayıda, ancak
çok düşük satın alma sadakati olan
Bağımsız Aftermarket oluşumlarının
bulunması,
•Orijinal yedek parçaların, bağımsız
aftermarket tamirhanelerine yapılan
orijinal yedek parça satışlarını arttırması,
•Firmadan müşteriye elektronik ticaret
yoluyla satılan parçalar ve aksesuarların
internet dükkânlarının izinden gitmekte
olması (2020’ye kadar yüzde 5 pazar
payına ulaşması bekleniyor),
•AutoScout uygulaması ile Fairgarage
gibi internet hizmeti veren portalların
1949 doğumlu Helmut Wolk, otomotiv
endüstrisinde çeşitli üst yönetici pozisyonlarında çalışmıştır. Otomotiv dalında,
25 yılın üzerinde danışmanlık deneyimine
sahip olan Wolk, 1994 yılından beri Wolk
After Sales Experts GmbH bünyesinde
sorumlu müdür olarak çalışmaktadır. Geleceğe yönelik strateji gelişimi, süreç akışının iyileştirilmesi ve garaj pazarlama sistemlerinin tasarlanması konularına odaklı
şekilde otomotiv satış sonrası hizmetleri
hususunda uzmanlaşmıştır. Birçok bilimsel makaleye imza atmış ve otomotiv etkinliklerinde moderatörlük yapmıştır. Avrupa otomotiv satış sonrası hizmetleri (yedek parça, lastik, boya, aksesuar, cam ve
çok daha fazlası) ile ilgili raporlar hazırlamaktadır. Otomotiv piyasasında pazarlama kavramları ile ilgili karşılaştırma anketler ile dağıtım senaryoları hazırlamaktadır.
Otomotiv departmanındaki çalışanları denetlemektedir. Eğitimler, uzaktan eğitim
programları ve danışmanlık araçları geliştirmektedir. Departman tartışma forumları oluşturmaktadır. Wolk after sales experts, Avrupa çapında çalışmaları, stratejik kavramları, gerçekleştirme destekleri,
araştırmalar ile iş anlaşmaları başlangıçlarını temsil etmektedir.
www.taysad.org.tr
Aftermarket’s today and future
trends in 35 countries
"Turkey has a big potential”
How would you evaluate European automotive
aftermarket?
T
he car aftermarket for car parts (all kind of
car components) excl. labor and excl. VAT is
about 115 bil. Euro (35 countries in Europe incl.
Turkey). Figures are based on our „Car Aftermarket
Europe Report 2012“
It´s the first time, that the car aftermarket is stagnating
in some countries. It differs by country clusters.A minus
in GR, E, PT, I, former Yugoslavian countries, BG,
Belarus, UKR Stagnation in ROM, CZ, SLK, the Baltic
countries, We had a small plus in 2012 in D, CH, A, NL,
UK and in the Scandinavian Countries. Growing in PL,
RUS and Turkey.
According to your opinion how would aftermarket
sector take form in the future?
In D, F, UK, Benelux the car aftermarket shows a
stagnation up to small decreasing tendencies for the
first time. We estimate a high future aftermarket
potential in PL, RUS and Turkey.
Which opportunities and treats does aftermarket
sector contain?
A selection of the most important factors affecting the
aftermarket:
•The process of concentration and internationalisation
in parts wholesale is progressing
•Decreasing margins, increasing service costs to
support garages
•Tendency to deliver directly from distributors/
wholesalers to garages.
•Too many IAM garage marketing systems in West
Europe with too low purchase loyalty.
•OES is increasing sales of OE-parts to IAM-garages.
•Online B2C parts- and accessory-web shops follow
the tire B2C web shops and gain five percent market
share until 2020.
•Online Service portals like AutoScout workshop and
Fairgarage will make the aftersales more transparent.
•Online business will force car drivers routing into
garages
•Increasing importance of intermediates like insurance
companies and fleets.
•In Long term influence of new car technologies.n
www.taysad.org.tr
43
Dr. Ralph Heck:
Sektör, Dağıtım Sistemindeki Yapısal
Değişiklikler ile Karşı Karşıya
McKinsey & Company Direktörü Ralph Heck, dijital
ve mobil yöntemlerin sadece müşteri ilişkilerinin
geliştirilmesinde katkı yapmadığını, aynı zamanda
şirketlerin asıl işlerini gerçekleştirmesi için de önemli bir
öğe haline geldiğini söylüyor.
Avrupa otomotiv satış sonrası
ürün ve hizmetlerini nasıl
S
ektörleri ve coğrafyaları etkileyen
farklı dinamikler göz önünde
bulundurulduğunda, Avrupa
otomotiv satış sonrası ürün ve hizmetleri
hakkında konuşmak oldukça zordur.
Ancak 2008-2009 küresel ekonomik
krizine rağmen, şirketlerin hem gelir
hem de EBIT (faiz ve vergi öncesi kar)
marjları açısından oldukça kuvvetli bir
şekilde toparlandığı söylenebilir. Asyalı
tedarikçiler özellikle kriz öncesinde
sağlam konumlanırken, Avrupalı ve
Kuzey Amerikalı firmalar başarılı yeniden
yapılandırma faaliyetleri sayesinde
kriz sonrasında güçlü bir şekilde
toparlanabilmiştir. 2001 ile 2011 yılı
arasında Avrupalılar gelir artışına sahipken
Asyalılar kısmen daha yüksek kar artışına
sahipti. Genellikle, pazar gelişmeye
devam edecektir, ancak rekabet ve
fiyatlardaki dalgalanma artacaktır ve
dağıtımdaki çoklu kanallar önümüzdeki
beş ile on yıl arasında önemli bir rol
oynayacaktır. Daha sıkı yönetmeliklerin
etkisi de hem yeni fırsatlar hem de bazen
yeni tehlikeler açısından artacaktır.
Satış sonrası ürün ve hizmetler için
gelecekte ne gibi zorluklar bekleniyor?
Endüstrinin 2001 yılında çoğu istikrarlı ya
da en azından kontrol edilebilir olan değer
önerisi, günümüzde oldukça oynak hale
gelmiştir. Bu zorluklar küçük veya büyük
bir şirket olmanıza, daha geleneksel
44
Dr. Ralph Heck
Director, McKinsey & Company
veya hızlı büyüyen bir şirket olmanıza
göre oldukça farklılık göstermektedir.
Bulunabilirlik alanındaki ve fiyatlardaki
şeffaflık kesinlikle marjlardaki baskıyı
artıracaktır ve dağıtım kanalları arasında
değişime neden olacaktır. Tüm bu
gelişmeler şirketleri stratejilerini bilinçli bir
şekilde gözden geçirmeye zorlayacaktır.
Kaynak kullanımı için yeni kaynaklar
keşfetmek, harcanan reklamcılığın nasıl
tahsis edileceği ve markalaşmanın
önemine ne kadar yatırım yapılacağı
konusundaki yeni fikirler kadar önemli
olacaktır!
Satış sonrası ürün ve hizmetler ile
otomotiv sektörü arasındaki ilişkiyi
nasıl değerlendirirsiniz?
Geçmişte olduğu gibi, bağımsız satış
sonrası ürün ve hizmet firmaları ve
otomotiv sektörü arasında 'sağlıklı
bir rekabet' olacaktır. Pazar gün
geçtikçe daha da özgürleşmeye
devam edecektir. Aynı zamanda,
otomotiv OEM'ler (Orijinal Malzeme
Üreticileri) kendi patentli parçalarını
olabildiğince korumaya çalışacaktır.
Otomotiv endüstrisi için, parça işleri
en önemli kar kaynaklarından biridir
ve toplamın %20'sini oluşturmaktadır
ve esas işlerin sürdürülebilmesi için
bu alana ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer
açıdan, artık 1900'lerin başından beri
hiç olmadığı kadar, farklı türde güç
aktarım mekanizmalarına sahibiz. Bu
durum tanımlayıcı yazılım ve teknik bilgi
paylaşımı taleplerini artıracaktır. Aynı
zamanda yollarda eski arabaları daha fazla
göreceğimizden dolayı, OEM'ler eski
parçalara olan ulaşımlarını genişletmek
isteyebilecektir. Ancak aynı zamanda
olan Dr. Ralph Heck, müşterilire
performanslarını nasıl geliştirecekleri
konusunda danışmanlık yapıyor.
Otomotiv ve makina endüstrilerinde
faaliyet gösteren uluslararası şirketler
ve kurumlar ile çalışan Dr. Ralph Heck,
aynı zamanda lojistik, tüketim ürünleri,
perakende ve medya sektörlerinin yanı
sıra kamu sektöründeki müşterilere
de hizmet veriyor. McKinsey
kuruluşunun uygulama ve liderlikgelişim programlarının oluşturulmasına
yardımcı olan Heck, son yıllarda,
çoğunlukla küresel güçlerin
sürdürülebilirliği ve etkisi üzerine
yoğunlaşmış durumdadır.
www.taysad.org.tr
düşük ücretli satış sonrası ürün ve hizmet
şirketlerinden fiyat baskısı ile karşı karşıya
kalacaktır. Hem otomotiv sektörü ve
hem de satış sonrası ürün ve hizmet
sektörü sigorta şirketleri ve ticaret filoları
gibi mesleki son müşterilerin marjinleri
üzerindeki artan etkisini hissedecektir.
Otomotiv sektöründe gelecekte
gerçekleşecek olan değişikliklere nasıl
yaklaşıyorsunuz?
Otomotiv sektörü birçok makro
ekonomik zorluklar ile karşılaşmaktadır.
Bildiğiniz gibi, Asya'ya yönelmek en
etkin öğelerden biridir. Fiyat baskıları da
artmaya devam edecektir ve bazı bölgeler
rekabetçi fiyat avantajını yitirmektedir.
Ürün yeniliği gittikçe daha fazla sermaye
gerektirecektir ve yenilikçi yeniden
finanslama çözümleri talep edecektir.
Tüm sektör dağıtım sistemindeki yapısal
değişiklikler ile karşı karşıyadır: çevrimiçi
ve dijital/mobil yöntemler - sadece
müşteri etkileşimi ve koruması için değil
fakat aynı zamanda asıl işlemleri de
gerçekleştirmek için - gittikçe önemli
öğeler halinde gelmektedir.
Yerel üreticilerin markalama süreci
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Belirli bir şirket için yorum yapamam
ancak bu dengesiz ve belirsiz zamanlarda,
açık bir kimliği olan kuvvetli bir marka ve
değer önerisi imdada yetişebilir. Başarılı
markalaşma belirli ürün aralığı, hizmet
teklifi veya perakende satış biçimi ile
Sector is Face to Face With a Structural
Change in Distribution System
How would you evaluate the European
automotive aftermarket?
G
iven the different dynamics driving
the segments and geographies, it
is very difficult to talk about one
European automotive aftermarket. Still, in
spite of the 2008-2009 global economic
crisis, companies have recovered pretty
strongly in term of both revenues and EBIT
margins. Asian suppliers were particularly
well-positioned prior to the crisis, while
European and North American players
were able to rebound vigorously from it,
due in part to successful restructuring
activities. From 2001 to 2011, the
Europeans had the best revenue growth
while Asians had slightly higher profit
growth.In general, the market will continue
to grow, but competition and volatility will
increase, and multi-channels in distribution
will play a key role for the next five to
ten years. Tighter regulations will also
have some impact – both in terms of new
opportunities and, in some cases, some
threats.
What kinds of difficulties are expected
for the aftermarket in the future?
Many of the elements of the industry’s
value proposition that were stable (or at
least manageable) in 2001 have become
dangerously volatile today. The challenges
will be very different depending on
whether you are a smaller or a larger
player, whether you are in a more
traditional or in a fast-growing market.
46
Transparency on availability and prices
will definitely increase the pressure on
margins and lead to shifts in distribution
channels. All these developments will
force companies to consciously re-think
their strategies. And coming up with
new approaches for sourcing will be as
important as new ideas for how to allocate
advertising spend and capitalize on the
importance of branding!
How would you evaluate the relation
between the aftermarket and the
automotive sector?
As in the past, it will be a 'healthy battle'
between independent aftermarket players
and the automotive sector. The market
will continue to be liberalized step by step.
At the same time, the automotive OEMs
will attempt to safeguard as much of
their proprietary parts as possible. For the
automotive industry, the parts business is
a major source of profit, about 20% of the
total, and they need it to sustain their core
business. On the new side, we now have
more different types of powertrains than
at any other time since the early 1900s,
and that will boost demand for diagnostic
software and know-how sharing. Since
there will also be more older cars on the
road, OEMs are likely to try to extend their
reach into older segments. But they will
also face price pressure from low-cost
aftermarket companies. The automotive
sector and the aftermarket will both feel
the increasing influence of professional
ilişkilendirilebilir. Çoğu pazarda görüldüğü
gibi farklı profiller de başarılı olabilir.
Ve bunlar çoğunlukla pazarın gelişim
aşamasına bağımlıdır. Pazar ne kadar
gelişmiş olursa, markalaşma süreciniz o
kadar önemli olacaktır. Ancak, neredeyse
tüm durumlarda, satış sonrası ürün ve
hizmet şirketlerinin "oyuna dâhil olmak"
için gerçek işletim mükemmelliğine
ulaşmaları gerekmektedir. Olağanüstü
satış ve kar gelişimi için, aynı zamanda
çok daha büyük bir kıvraklık ve ayırt edici
hizmet seviyesi ile marka profiline sahip
olmaları gerekecektir.n
end-customers like insurance companies
and corporate fleets on their margins.
How do you approach the future
changes that await the automotive
sector?
This is a very broad question. The
automotive sector is facing a number of
macroeconomic challenges. As you know,
the shift to Asia is one of the dominant
elements. Cost pressure will continue
to increase, and some regions are losing
their competitive cost advantage. Product
innovation will require even more capital
and will demand innovative refinancing
solutions. The entire sector is facing
structural changes in the distribution
system: online and digital/mobile are
becoming important elements - not only
for customer interactions and retention but
also for executing the actual transactions
as well.
What do you think of local
manufacturers' branding process?
I can't comment on specific companies,
but in volatile and uncertain times, a
strong brand with a clear identity and value
proposition can be a lifesaver. Successful
branding can be related to a specific
product range, a service offering, or a retail
format. Different profiles can succeed as
can be observed in most markets. And
it depends heavily on the development
stage of a market. The more sophisticated
the market is, the more important your
branding will be. In nearly all cases,
however, aftermarket companies will need
to achieve true operational excellence as a
"ticket to play." For superior sales and profit
growth, though, they also need to develop
much greater agility, and a distinctive
service level and brand profile. n
www.taysad.org.tr
Başkan Yardımcısı Eyal Tarablus:
Bağımsız Yenileme Pazarı Zincirinin
Her Safhası Önem Taşıyor
Aftermarket sektörünü nasıl
(Satış Sonrası) sektörümüz dünyada
iki basamaklı yüzdelerle büyüyen nadir
pazarlar arasındadır.
A
ftermarket kelimesi Türkçe
tercümesi ile otomotiv
endüstrisinde “Satış Sonrası”
ile ilgili tüm parçaların üretim, yeniden
üretim, dağıtım, perakende ve bu
parçaların araçlara montajına ait işçilikler,
ayrıca kullanılan motor yağı, kimyasallar,
servis ekipmanları, el aletleri ve hafif
ticari ve ağır vasıtalarla ilgili gerekli
tüm aksesuarları kapsayan; perakende
satış fiyatları bazında 12,85 milyar TL
boyutunda bir pazardır.
Tüketicilerin satış sonrası hizmetlere
ilişkin serbest seçim hakkı bulunmaktadır.
Tüketici bu seçim hakkını araç
üreticilerine bağlı yetkili servislerden
veya parça üreticilerine bağlı bağımsız
yenileme pazarı kanalları aracılığıyla
kullanabilir.
Buna rağmen sektörümüzün bazı
kesimlerinde aftermarket, otomotiv
satış sonrası pazarının yalnız yenileme
pazarını ilgilendiren kısmı olarak yanlış
algılanmaktadır. Türkiye aftermarket
sektörü 12,85 milyar TL’lik bir pazardır.
aftermarketin (Satış Sonrası) yalnız
yedek parça kısmı ise, 50 civarında araç
markasına bağlı OES organizasyonu,
Ayrıca son yıllarda ülkemizde satılan
araç marka ve model sayısı artmıştır.
Son senelerdeki büyüme oranı ve artan
marka ve model alışkanlıkları, ilerleyen
iletim teknolojileri, endüstrimizdeki
alışkanlıkların sorgulanmasına neden
olmaktadır.
Tüketicilerin, araçlarının garanti
sürelerinde yalnız yetkili servislere
gitmeyip bağımsız servislere gitme hakkı
olmasına rağmen, bu konunun farkındalığı
her geçen gün artmaktadır.
Eyal Tarablus
Başkan Yardımcısı
bin 500 yetkili servis, 500’e yakın orta
ve büyük ölçekli yedek parça üreticisi,
300 bağımsız yedek parça toptancısı,
6 bin civarında yedek parça perakende
firması, 80 bine yakın usta-özel servis ve
toptan parça fiyatları yaklaşık 4,8 milyar
TL’lik yedek parça boyutundadır. Tüm bu
rakamlar kadar önemlisi de Aftermarket
1974 yılında doğan, Delta Grup şirketlerinin ve Grupoto Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını yürütmekte olan Eyal Tarablus, merkezi Brüksel’de bulunan
FIGIEFA’nın ilk Türk Yönetim Kurulu üyesidir. 1995 yılında katıldığı, beş farklı şirketiyle
Türk otomotiv yedek parça sektöründe önemli bir konumda olan Delta Grubu’nun, otomotiv endüstrisinde Türkiye ve komşu ülkelerde faaliyet gösteren grup şirketler pozisyonuna ulaşmasına katkı sağlayan Eyal Tarablus, Delta şirketler grubunun büyümesinde, yabancı ortaklıklar kurmasında, franchise ve dağıtım anlaşmalarını geliştirilmesinde ana rol almıştır. Türkiye pazarında konusunda ilk olan Speedy Otomotiv A.Ş. ve Optimum Otomotiv Satış Sonrası Çözümleri A.Ş’nin kurulmasını sağlayan Eyal Tarablus,
Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği (YPG) yönetim kurulu üyesi, TÜGİAD ve 1907 dernekleri üyesidir.
48
Sigorta ve Operasyonel Kiralama
Şirketleri tek orijinal parçaların “araç
üreticileri” kutularındaki parçalar
olmadığını ve bu parçaların araç
üreticileri tarafından üretilmediğinin
ve bağımsız yedek parça üreticileri
tarafından üretildiğini, mevcut satın
alma süreçlerinde hesaba katmaya
başlamışlardır. Sektördeki büyük alıcı
olan bu kesim, tek farkı kutu olan, birebir
aynı olan yedek parçaları daha ekonomik
olarak sağlayarak tasarruf sağlamaları
hızla büyütmektedir.
Ayrıca özel servislerinden beklenen
standart yükselmekte, hizmet kalitesi ve
garantili tamir ihtiyaçları artmaktadır.
Aftermarket sektöründe gündemdeki
konular nelerdir, size göre nasıl
gelişecek?
Sektörün gündeminde öne çıkan konular;
Orijinal Parça ve Eşdeğer Yedek Parça
Tanımı’nın sektör oyuncuları ve tüketiciler
tarafından doğru anlaşılması, serbest
rekabetin oluşması için gerekli kanunsal
şartların oluşması, sigorta şirketlerinin
bağımsız yenileme kanalından orijinal ve
eşdeğer yedek parça teminini sorunsuz
bir şekilde tedarik etmesinin sağlanması,
özel servis ve tamirhanelerin araç
www.taysad.org.tr
üreticilerinin tamir verilerine ulaşmasının
sağlanması şeklinde özetleyebiliriz.
Bu gündemin gelişiminin sektörün
gelişiminin şeklini de belirleyeceği
düşüncesindeyim.
gerçekleştiğinde oluşan tutar hemen
hemen eşittir. Yenileme parçalarının,
tamir ve bakım masraflarının bütçeye
uygunluğu araç sahibi için oldukça önem
taşır.
Otomobil, emlak harcamalarından sonra
aile bütçesinde en çok yer tutan kalemdir.
Aracın satın alındığı tarihteki tamir ve
bakım tutarı ile aracın tamir ve bakımı
Bağımsız Yenileme Pazarı zincirinin
her safhası önemli olup, her işlemci
yenileme parçalarının, tamir ve bakımının
rekabetçi ve etkin olması için özel bir rol
üstlenir. Rekabetçi otomotiv yenileme
pazarının, aracın tüm ömrü boyunca
bütçeye uygun olabilecek bir hareketliliği
sağladığını ve ‘’Aftermarket‘’te yenileme
pazarı kanalının giderek gelişeceğini
düşünüyorum.n
Vice Chairman of Grupoto Türkiye Eyal Tarablus:
Each Phase of the Independent
Aftermarket Chain is Crucial
How do you assess the aftermarket
industry?
A
ftermarket, meaning "after
sales" in Turkish, includes the
manufacturing, remanufacturing
and distribution of all the parts about
after sales and craftsmanship on the
installations of these parts on vehicles,
as well as the motor oil, chemicals,
service equipments, hand tools that are
used and all the accessories that are
needed for light and heavy commercial
vehicles, with a total size of 12,85 billion
TL.
The customers have the right to the free
choice to satisfy their need for parts
and service related to after sales via
an independent aftermarket channel,
depending on authorised service
organisations and supplier producers.
However, in some parts of the industry,
the word "Aftermarket" is misperceived
as it's just the renovation industry of
the industry. Yet, it's a 12,85 billion TL
market.
Also, recently, there's an increase in
the number of brands and models that
are sold in our country. The growth
rate and the increasing trend on brands
and models in the past years, causes
to question the habits in the growing
transmission technologies in our industry.
Although the customers have the right
to go to independent services during
the warranty period and not only to the
authorised services, the awareness of
this issue increases day by day.
50
During the current purchasing processes,
insurance and operational leasing
companies have started to take into
account that, the genuine parts are not
found only in "vehicle manufacturers"
boxes and they are not produced by
them, but produced by independent
supplier manufacturers.This large buyer
fraction in the industry, quickly grows
the savings, providing these economical
parts which are exactly the same as the
genuines with a slight difference, the
box.
In addition, there's an increase in
the standards expected from the
special services, quality of service and
guaranteed maintanance needs.
Only the spare part portion of
aftermarket has a size of OES
organisations depending on around
50 brands, 1500 authorised service,
nearly 500 medium and large – scale
spare part manufacturers, 300
independent spare part wholesalers,
around 6000 spare part retail
companies, nearly 80 thousand
mechanics – special service and spare
parts with a wholesale price of 4,8
billion TL. Our aftermarket industry
is among rare markets in the world
that have double – digit percentage
growth.
What are the issues on the agenda in
the aftermarket industry, how do you
think it will develop?
The outshining issues on the agenda
of the industry are as follows; the
right understanding of the definition
of genuine and equivalent spare parts
by industry players and customers,
the formation of legitimate conditions
necessary for free competition, making
sure that insurance companies supply
smoothly genuine and equivalent parts
via independent renovation channel
and ensuring the special services and
garages to reach the maintanance data
of the vehicle manufacturers. I believe
that, the development of this agenda
will determine the development of the
industry.
Automobile is the second most important
part in a family budget, following
real estate expences. The repair and
maintenance cost of the vehicle at the
time of purchase is almost equal to the
cost when the repair and maintenance of
the vehicle is done. These costs of the
aftermarket parts should be suitable for
the vehicle owner's budget.
Each link of the independent
aftermarket chain is significant and
each processor has an important role
for the maintenance of the aftermarket
parts to be competitive and essential. I
believe that, a competitive automobile
aftermarket provides a mobility which is
affordable for the lifetime of the vehicle
and aftermarket industry will gradually
develop.n
www.taysad.org.tr
Ülke Direktörü Murat Kurtlar:
Türkiye Pazarının Dinamikleri
Avrupa’dan Farklı Gelişiyor
Murat Kurtlar, Türkiye’de
yerli araçlardan Uzakdoğu
markalarına kadar çok
farklı markaların tercih
edildiğini söyleyerek
yatırımların bu durumun
dikkate alınarak
gerçekleştirilmesinin
önemli olduğunu
vurguluyor.
Aftermarket sektörünü ülkemizde ve
dünyada nasıl değerlendiriyorsunuz?
D
ünya genelinde 1 milyar motorlu
araç kullanılıyor. Her yıl ortalama
70-80 milyon adet araç satılıyor.
2,5 milyonu motosiklet 17,5 milyon
motorlu aracın bulunduğu ülkemizde ise
geçen yıl 880 bin adedin üzerinde yeni
araç trafiğe çıkmış bulunuyor. Sadece
İstanbul trafiğine günde ortalama 500
yeni araç katılıyor. Bir başka açıdan
baktığımızda; Türkiye’de 10, Almanya’da
ise 2 kişiye bir binek araç düşüyor. Bu
tablo da Türkiye’yi cazip bir ülke haline
getiriyor.
Bosch olarak; Almanya merkezimizde 400
bin kalem malzeme yer alıyor. Türkiye
pazarına 11 ürün grubuyla ve 97 bin
kalemden fazla ürünle hizmet sunuyoruz.
Ürün gruplarımız; Dizel sistemleri, fren
sistemleri, filtreleme sistemleri, benzin
püskürtme sistemleri, alternatör ve marş
motorları, aydınlatma sistemleri, küçük
elektrikli motorlar, ateşleme ve kızdırma
bujileri, silecek sistemleri, akü ve
servislerde kullanılan test cihazları geliyor.
Türkiye pazarının dinamikleri Avrupa’dan
oldukça farklı. Örneğin Almanya araç
parkında belli markalarının ağırlığı vardır.
52
Murat Kurtlar
Ülke Direktörü
Automotive Aftermarket Regional Director
of Robert Bosch
servislerimizin işini kolaylaştırırken, satışı
da arttırıyor.
Türkiye’de toptancılarımız üzerinden
satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Onlar da
ürünlerimizi perakendeci ya da servislere
ulaştırıyorlar. Avrupa’dan farklı olarak
Türkiye’ye baktığınızda ise yerli araç
Türkiye de ürün grubuna bağlı satış
markalarından Uzakdoğu markalarına
kanalları farklılık gösterebiliyor. Sadece
kadar çok farklı markaların tercih
dizel, akü ve servis ekipmanlarının satışını
edilebildiğini görüyoruz. Sonuçta bütün bu
gerçekleştiren bayilerimiz mevcut.
araçlara hizmet vermek durumundasınız.
Yatırımlarınızı bu durumu dikkate alarak
gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Avrupa pazarının doymuş olduğunu
dikkate aldığımızda; büyük üreticilerin ve
uluslararası ticari firmaların gelişmekte
Örneğin; Bosch Car Service’lerimiz için
olan ülke sıfatıyla Türkiye’yi yakından
Türkiye’deki toplam araç parkının yüzde
takip ettiğini, yeni yatırım olanaklarını
80’ini kapsayan; 130 farklı araçlık bir
değerlendirdiğini, dolayısıyla çok doğru bir
filtre paketi oluşturduk. Yeni ürünümüz
yerde olduğumuzu görüyoruz.
www.taysad.org.tr
Murat Kurtlar 1997 yılında Bosch
Otomotiv Yedek Parça iş birimi
teknik destek grubunda çalışmaya
başlamıştır. Aynı iş biriminde 2001 ve
2006 yılları arasında sırasıyla teknik
destek ve pazarlama gruplarının
yöneticiliğini yürütmüştür. 2006-2009
yılları arasında Bosch araç içi ses
ve görüntü sistemleri (BlaupunktCar Multimedia) iş birimi ülke satış
direktörlüğü görevinde bulunmuştur.
Nisan 2009 tarihinden itibaren Bosch
Otomotiv yedek parça iş birimi
Türkiye Bölgesi (Türkiye ve Iran)
direktörlüğünü yürütmektedir.
Aftermarket sektörü size göre nasıl
gelişecek?
Geleceğe ilişkin vizyon; aslında finansal
verilerle, kişilerin geliri ile doğrudan
bağlantılı. Türkiye‘de 10 yıl boyunca
nüfusumuz artmadan her yıl 1 milyon araç
satılması halinde bile, belki Doğu Avrupa
ülkeleri seviyesine ulaşabileceğimizi
düşünüyorum. Araç satışlarının yılda 1
milyon adedin altına düşmemesi önem
taşıyor.
Benim hayalim ise eski model araç
sayısının çok az olduğu, çevreci ve güncel
teknoloji araçların yollarda dolaştığı,
kaliteli hizmet ve kaliteli ürün bilincinin
daha da öncelikli olduğu otomotiv yedek
The Dynamics of the Turkish Market
Develops Differently in Comparison
with Europe
How do you assess the aftermarket
industry in our country and around
the world?
T
here are 1 billion motor vehicles
used all over the world. Every
year, 70-80 million vehicles are
sold in average. Last year, 880.000 new
vehicles were sold in country where
there are 17,5 million motor vehicles in
total, including 2,5 million motorcycles.
Only in Istanbul, 500 new vehicles in
average are out on the roads everyday.
At another point of view, in Turkey there
are 10 people and in Germany 2 people
for every car. So, this fact makes Turkey
an attractive country.
As Bosch, in our center in Germany,
there are 400.000 items. In Turkish
market we supply more than 97.000
units and 11 product lines. Our product
lines are diesel systems, brake systems,
filtration systems, fuel injection systems,
alternators and starter engines, lighting
systems, small electric motors, ignition
and glow plugs, wiper systems, testing
equipment in battery and service.
The dynamics of the Turkish market
are quite different from Europe. For
instance, in Germany car park, there's a
dominance of certain brands. When we
54
have a look at Turkey, we see that there
are so many brands from domestic to
far eastern ones. As a result, we have to
provide service to all these vehicles. We
have to make investments, taking into
account this situation.
For example, we've formed a filter pack
for 130 different vehicles, covering 80 %
of the Turkish car park for our Bosch car
services. Our new product makes our
services work easily while increasing the
sales.
We perform our sales in Turkey through
our wholesellers and they convey
our products to retailers and service
stations. Different from Europe, the sale
channels that depend on product line in
Turkey can vary. We have dealers that
sell battery and service equipment only
for diesel vehicles. Taking into account
that European markets are satisfied,
we see that the major manufacturers
and the international trading companies
closely follow Turkey as a developing
country and they assess new investment
opportunities, so I think we're in the right
place.
parça pazarının oluşması. Günümüzde
hepimizin zamanı çok değerli. Bu nedenle
önümüzdeki dönemde servis noktalarının
araç sahiplerine lokasyon olarak yakınlığı
daha da öne plana çıkacak.
Ayrıca sosyal medya; sadece araç
sahipleri için değil, servisler için de
önemli bir araç olmaya başlayacak. Bu
konuda alt yapı çalışmalarımız son hızıyla
devam ediyor.
Ayrıca Türkiye’de parça değişimlerinin
araç kullanıcılarının kendisi tarafından
yapılması çok yaygın değil. Bu algının
yavaş yavaş oturacağını düşünüyoruz.n
financial data and the person's income.
With an annual sale of 1 million units
even while our population doesn't grow
in the next 10 years, I believe maybe we
can reach the level of Eastern European
countries. It's very essential that we
shouldn't drop the sales under 1 million
units.
And my dream is, a world that are
very few old models but many
environmentally friendly vehicles withe
the latest technology and an automotive
spare parts market where quality service
and product conciousness are the
priorities.
Nowadays, time is valuable for all of us.
For this reason, in the coming period, the
distance between the service points and
the vehicles owners will be more of a
priority. n
How do you think the aftermarket
industry will develop?
Vision for the future is directly linked to
www.taysad.org.tr
İnci Akü Satış ve Pazarlamadan
Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Kadir Kaymakçı:
Rekabetin ve Üretim Maliyetlerinin
Artması Pazarı Zorluyor
Türkiye'de Aftermarket pazırının
durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sensör, elektronik parçalar gibi yedek
parçaların da ithalatı artmaktadır.
tomotiv yenileme pazarı olarak
da anılan satış sonrası piyasası
dünyada ve Türkiye’de önemli
bir değişim sürecinden geçiyor. Artık
araç ve komponent üreticilerinin önemli
öncelikleri arasında yakıt ekonomisini
sağlayabilmek, emisyon oranlarını
dengelemek geliyor.
Çevre konusunda yakalanması
gereken standartlar da yenileniyor.
Egzost emisyon oranlarının sıfıra
çekilebilmesi için çalışmalara her geçen
gün yenisi ekleniyor. Artan petrol
fiyatları, hesaplamalara bakıldığında
50 yıllık petrol rezervlerinin kalması,
rezervlerin tükeniyor olması sektörü
büyük değişikliklerin beklediğinin
önemli göstergesi… Hybrid ve elektrikli
araçlara talebin artacağı, alternatif
enerji kaynaklarının önem kazanacağı
otomotiv üreticilerinin araç ve
komponent gelişiminin de bu yöne doğru
değişeceğini öngörüyoruz.
O
Türkiye’deki ortalama araç yaşı 10
yıl seviyesindedir. Pazara giren yeni
araç adedi ise her yıl 700 bin adettir.
Satılan araçların yüzde 65’ini ithal
araçlar oluşturuyor. Bu durumun orta
vadede de bu şekilde devam edeceği
öngörülmektedir. Dolayısı ile yenileme
pazarındaki oyuncular kendilerini hem
araç yaşına hem de araç modellerine göre
konumlandırmaktadırlar.
Batı Avrupa yenileme pazarında hızlı
büyüme ile birlikte kar marjlarının
düşmesi, rekabetin ve üretim
maliyetlerinin artması pazarı zorlayan
noktalar olarak önümüze çıkmaya başladı.
Buna karşılık büyüyen talep nedeniyle
Doğu Avrupa, Rusya, Çin ve Hindistan
da önemli pazarlar olarak yerini koruyor.
Örnek olarak Rusya’yı ele alırsak, coğrafi
yapının geniş ve dağınık olması sebebiyle
başarılı bir lojistik operasyon bu pazarda
üreticilere avantaj sağlıyor. Yaklaşık
700 milyar dolar büyüklüğünde olduğu
tahmin edilen dünya otomotiv yenileme
pazarında büyümeye devam ederken
pazarda Doğu Avrupa, Rusya, Çin ve
Hindistan’ın toplam payının yüzde 20’nin
üzerinde seyrettiğini belirtmek isterim.
Aftermarket sektörü nasıl gelişecek?
Yedek parça pazarı aküden farklılık
göstermektedir. Türkiye’de bin kişiye
düşen araç sayısı hızla büyümektedir.
56
Kadir Kaymakçı
İnci Akü Genel Satış ve Pazarlamadan
Sorumlu Müdür Yardımcısı
Deputy General Manager Sales&Marketing
Dünya araç parkı ise daha hızlı bir
büyüme göstermektedir. Ürünlerin
kalitesi artarken bakım frekansları
azalmaktadır. Araçların donanımları
gelişiyor, bakım ve parçalar mekanik ve
elektrikten mekatroniğe kaymaktadır.
İlk kalsiyum antimuan hibrid akü üretimini
İnci Akü gerçekleştirdi. Elektrikli araçların
gelişimi İnci Akü için özel bir anlam ve
potansiyel barındırıyor. Elektrikli araçlar
konusunda uzun ömürlü teknolojilerimizi
hayata geçirebilecek alt yapımız hazır.
İnci Akü olarak bu sektöre büyük önem
veriyoruz ve dünya devi şirketlerle
Lityum-İyon bataryalarda beraberlikler
oluşturmak için görüşmeler yapıyoruz.
Üretilen hücreleri paketleyip gerekli sonlu
1973'de Merzifon’da doğan Kadir Kaymakçı, 1991 yılında Kütahya Ali Güral Anadolu
Lisesini bitirdikten sonra, 1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Bölümü’nden mezun oldu. İş yaşamına 1996 yılında Teba Günkol A.Ş.’de, Üretim
Kontrol Birim Sorumlusu olarak başladı. 2000 yılına kadar aynı firmada sırasıyla Stok
Kontrol Birim Sorumlusu, Malzeme Planlama Şefi ve Üretim Planlama Şefi olarak
çalıştı. 2000 yılından 2005 yılına kadar İnci Akü’de Sistem Geliştirme Şefi ve Sistem
Geliştirme Müdür Yardımcısı. olarak çalıştı. Nisan 2005’ten Mart 2009’a kadar
Üretim Planlama ve Satınalma Müdürü olarak görev yaptı ardından Mart 2009‘dan
Şubat 2011’e kadar İç Satışlar Müdürlüğü görevini tüm OE ve yurt içi bağımsız AFM
pazarlarına satıştan sorumlu olarak yürüttü. Şubat 2011’den itibaren yurt dışı bağımsız
AFM pazarlarının sorumluluğunu da alarak tüm satış faaliyetlerinin yönetiminden
sorumlu oldu. Mayıs 2013'den itibaren Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.
www.taysad.org.tr
elemanlar analizini yaparak, bir paket olarak otomobil
tüketicisine sunabilecek konumdayız. Bugün
elektrikli araçlar için akü üretmememizin nedeni
elektrikli araçların yeterli sayılarda üretilmemesidir.
Elektrikli araç aküsü üretecek tesisin kurulumu
ancak yüksek adetli satışların yapılması durumunda
mümkün olacak. İnci Akü, talep edilmesi durumunda
yaptığı Ar-Ge yatırımları sayesinde elde ettiği
bilgi birikimiyle elektrikli araç aküsü üretimine
başlayabilecek durumdadır. Bugün konsept
elektrikli araçlar için gerektiğinde beklentilere cevap
verebiliyor olmaktır. Elektrikli araçlar şu an menzil,
şarj istasyonu, maliyetler vb. sebepler nedeniyle
henüz çok yaygın değiller. Bu sorunlar çözüldükçe
kullanım oranlarının artacağını düşünüyoruz. Ancak
bizim tahminlerimiz elektrikli araçların bir alt modeli
olan hibrid araçların yani elektrikli motorlar ile içten
yanmalı motorların beraber kullanıldığı modellerin
yakın zamanda hızla yaygınlaşacağı yönünde.
Aftermarket sektörü de pazarın bu gerçeğini
öngörerek yol haritasını bu doğrultuda çıkarmalı.n
Competition and
Increasing Production
Costs Coerce the Market
A
ftermarket, also known as replacement
market, is going through an important
period of change both in Turkey and in
the world. Now, one of the key priorities of vehicle
and component manufacturers is to provide fuel
economy and balance the emission rates. In Turkey,
the vehicles stand at 10 years of age in average.
Each year, 700.000 new vehicles enter the market.
65 % of the sold vehicles are imported. This
situation is expected to continue in the medium –
term. Therefore, the players in aftermarket position
themselves according to the age of vehicles and
models.
With the rapid growth in Western European
aftermarket, there are some facts that coerce the
market such as declined profit margin and increased
competition and production costs. However, due
to the growing demand, in Eastern Europe, Russia,
China and India, the major markets maintain their
positions. If we take Russia as an example, due
to the large geographical structure, a successful
logistics operation provides the customers an
advantage in this market. The global aftermarket
continues to grow at an estimated size of $ 700
billion, and I'd like to mention that the total share of
Eastern Europe,Russia, China and India is over 20
%.n
www.taysad.org.tr
57
Muzaffer Arpacıoğlu:
Araçlardaki Teknolojik Gelişmeler
Pazardaki Ürün Kalitesini Etkileyecek
Muzaffer Arpacıoğlu,
yeni araçlarda kullanılan
teknoloji ve artan ürün
kalitelerinin özellikle
pazarda satılan ürün
yelpazesinde değişikliklere
neden olacağını
vurguluyor.
pazarda satılan ürün yelpazesinde
değişiklikler olacaktır. Eski araçlar için
satılan motor, şanzuman ve diferansiyel
parçalarının yerini fren, filtre, ön takım
ve hasar parçaları gibi hızlı sirkülasyonu
olan parçalar alacaktır. Yeni araçlarda
kullanılan elektronik aksam, nihai
müşterilerin tercihini oto sanayideki özel
servis / ustalardan, daha teknoloji yoğun
çalışan ve müşterinin kalite beklentilerini
karşılayabilecek seviyede hizmet veren
multi brand /zincir servislere kaydıracaktır.
Ü
lkemizde son 10 yılın araç
satışlarını incelediğimizde
yıllık 650 bin adedin üzerinde
yeni otomobil ve hafif ticari vasıtanın
trafiğe çıktığını görüyoruz. Artan araç
parkı doğal olarak satış sonrasını da
olumlu etkilemektedir. Avrupa’da 2008
yılından itibaren başlayan pazar daralması
neticesinde de, Türkiye'nin önemi ve
aftermarket sektörüne tedarik yapan
firmaların beklentileri her geçen gün
artmaktadır. Dünyadaki benzerlerinden
farklı olarak ülkemizde; üreticiden son
Muzaffer Arpacıoğlu, Sankt George
Avusturya Lisesi mezunu olup,1987
yılında University of Birmingham’da
MBA yapmıştır. İş hayatına Kofisa Dış
Ticaret A.Ş.'de başlayan Arpacıoğlu
daha sonra 7 yıl boyunca Tofaş
Oto Ticaret A.Ş de çeşitli yönetim
pozisyonlarında yer almıştır. 1998
yılında Genel Müdür Yardımcısı olarak
atandığı Karsan Pazarlama A.Ş.,
2000 yılında Automobiles Peugeot
ile birleştikten sonra Satış Direktörü
görevini üstlenmiştir. 2009 yılında bir
Kıraça Holding şirketi olan Karland
A.Ş.'ye Genel Müdür olarak atanmıştır.
58
Muzaffer Arpacıoğlu
kullanıcıya kadar çok kademeli bir dağıtım
zinciri faaliyet göstermektedir. Pazar
oyuncularının sayısal çokluğunun yanı
sıra, know-how ve sermaye yapıları
arasındaki uçurum, sektördeki kayıt dışı
uygulamalar ile birleştiğinde, özellikle
aftermarkete yatırım yapmak isteyen
firmaların karlılığını, dolayısı ile yatırım
iştahını kritik seviyelere düşürmektedir.
Benzer şekilde OES'lerin de bağımsız
yenileme pazarından pay alma gayretleri,
pazardaki karmaşık yapıyı daha da
içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Son
kullanıcıların beklentileri ve algılamaları
sonucunda; toplam araç parkının yüzde
40'ının 16 yaş ve üzeri olmasından dolayı,
Dünyadaki uygulamalardan farklı olarak
ülkemizde bağımsız servis zincirleri etkin
bir şekilde yapılanamamıştır.
gelişecek?
Yeni araçlarda kullanılan teknoloji ve
artan ürün kaliteleri nedeni ile özellikle
Özellikle yeni araç satışları konusunda
yaklaşık 10 yıl önce başlatılan 'kayıt
dışını bitirme savaşı' radikal bir kararla
after markete de indirgendiğinde
pazardaki katma değeri olmayan, gelip
geçici firmaların sayısı azalacak; gerçek
anlamda kaliteye, güvenliğe ve müşteri
memnuniyetine yatırım yapan firmaların
rekabet gücü ve yatırım iştahı artacaktır.
Müşteri beklentileri doğrultusunda
hızlı lojistik hizmeti gün geçtikçe önem
kazanacak, çok yakın bir süreçte olmasa
bile gelişen internet teknolojisi ve
bilinçlenen müşteriler ticareti B2B'den
B2C'ye doğru yönlendirecektir.n
Due to the technology used in new
vehicles and increasing product quality,
there will be changes especially in
the product range which is sold in the
market. Engines, transmissions and
differential gears that were sold for old
models, will be replaced with brakes,
filters, front gear and damaged parts
which have fast circulation. With the
electronic components used in the new
vehicles, customers will prefer to visit
multi brand/chain services which meet
their quality expectations working with
high technology, instead of special
service/repairmen in the automotive
industry sites.n
www.taysad.org.tr
Mahle Motor Parçaları A.Ş. Türkiye, Batı ve Orta Asya
Aftermarket Genel Müdürü Cüneyt İrener:
Yüksek Kaliteli Ürünlerin Taklitlerini
Üretmek Zorlaşıyor
close to our customers and thus secure
our business in this region.
What do you think the trend of the
Aftermarket sector would be?
Türkiye ve dünyadaki Aftermarket
pazarı hakkındaki görüşleriniz
nelerdir?
The new legal requirements driving
forward technologies to reduce
emissions will have an increasing
impact on growth in the automotive
maintenance and repair market. To
reduce emissions and increase the
performance of cars, manufacturers
are intensifying their use of high quality
products such as turbochargers, which,
in turn, fuels demand for spare parts. We
are exploiting this opportunity and have
expanded the product range to include
both of these product groups.
T
ürkiye’de özellikle ekonomik
açıdan olumlu gelişmeler
görüyoruz. Türkiye Doğu ve Batı
arasında bir köprü görevi görüyor. Batı
ve Orta Asya Aftermarket piyasasında
güçlü bir rol oynamaya başladı. Bu
nedenle MAHLE’nin İzmir’deki bölgesel
deposu, Konya ve İzmir’de bulunan
motor bileşenleri üretim merkezleri Batı
ve Orta Asya operasyonlarımızda bize
ciddi bir avantaj sunuyor. Türkiye’deki
yerleşimlerimiz bu bölgedeki
müşterilerimize yakın olmamızı ve bu
sayede ticareti güçlendirmemizi sağlıyor.
Sizce Aftermarket sektöründe hangi
gelişmeler olacak?
Emisyon azalımını öngören yeni yasal
uygulamalar, bu alandaki teknolojik
gelişimin ilerlemesine yol açarken,
otomobil bakım ve tamir piyasasının
büyümesini de sağlıyor. Emisyonu azaltıp
aynı zamanda araçların performansını
artırmak için, üreticilerin özellikle
turboşarj gibi ürünlerde daha yüksek
kaliteye yönelmeleri, yedek parça talebini
de körüklüyor. Burada oluşan fırsatı
değerlendirmek için ürün yelpazemizi
bu ürün gruplarını içerecek şekilde
genişlettik.
MAHLE Aftermarket olarak özellikle
Türkiye’de ve komşu ülkelerde, güvenli
ve güvenilir yüksek kaliteli yedek
parça konusundaki bilincin arttığını
gözlemliyoruz. Yüksek kaliteli ürünlerin
taklitlerini üretmek gitgide zorlaşıyor.
Örneğin, modern bir aracın pistonunun
tasarımı ve üretim teknolojisi gitgide daha
karmaşıklaşıyor.n
60
Cüneyt İrener
Türkiye, Batı ve Orta Asya Aftermarket
Genel Müdürü
General Manager of the Aftermarket division
at MAHLE Izmir A.Ş.
It is Getting Hard to
Imitate High Quality
Products
What do you think of Aftermarket
sector in Turkey and in the world?
We see a positive development in Turkey
– especially in economic aspects. Turkey
represents a cross point between the
occident and the orient. It is becoming
a strong role in aspects of Aftermarket
businesses in the region of western
and central Asia. Therefore the regional
warehouse of MAHLE in Izmir and
the engine components production
sites in Konya and Izmir give us a key
competitive advantage in our activities in
western and central Asia. Our locations
in Turkey make it possible for us to be
MAHLE Aftermarket notices the
development of a growing awareness
regarding safety and therefore reliable
and high quality spare parts – especially
in the region of Turkey and the
surrounding countries. High quality
products will be more and more difficult
to be copied by imitators. A piston for a
modern car or example is getting more
and more complex in its construction and
production technology.n
Cüneyt İrener, 1970 yılında Bursa’da
doğmuştur. 1991 yılında Deniz
Harp Okulu Elektronik Mühendisliği
bölümünden, 1997 yılında ise
Marmara Üniversitesi İşletme
Fakültesi’nden mezun olmuştur.
1992 yılından bu yana, iş hayatında
ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe
çalışmıştır. İstanbul ve İzmir’de,
aralarında Doğuş Motor, Karland, GM
Türkiye, Delphi Dizel Aftermarket,
DJ Auto Otomotiv de olmak üzere
önemli firmalarda çeşitli yöneticilik
görevlerini üstlenmiştir. Cüneyt İrener,
1 yıldır Mahle Motor Parçaları A.Ş.’de
Aftermarket Genel Müdürü olarak
çalışmakta olup; Türkiye, Batı ve Orta
Asya bölgelerinden sorumludur.
www.taysad.org.tr
Ziya Özalp:
Dağıtım ve Satış Sonrası Hizmet Kalitesi
Satın Alma Kararlarını Belirliyor
fonksiyonel kalite boyutu, tüketiciler
için çok daha fazla önem kazanmıştır.
Bu pazarın Avrupa’daki yapılanması
incelendiğinde, azalan kar marjları ve
buna bağlı olarak dağıtım kanallarında
kısalma eğiliminin gittikçe yaygınlaştığı
görülmektedir. Bu durum, tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de geleneksel
pazarlama anlayışından daha kurumsal
ve daha standart hizmet sunuculuğuna
doğru pazarlama kültüründe çağdaş
bir değişimi ve gelişimi zorunlu hale
getireceği öngörülmektedir.n
D
ünyada ABD ve Avrupa’daki
araç parkındaki artış ivmesinin
rutin olarak devam edeceği
düşünülmektedir. Özellikle Çin’deki
artan tüketim toplumu eğilimi, dünyadaki
toplam araç parkına yakın bir oranda
artışın gerçekleşeceğinin sinyallerini
vermektedir. Pazar fırsatlarının Çin
ve benzeri ülkelerde olacağı tahmin
edilmektedir. Türkiye'de ise kişi başına
düşen araç sayısı son 10 yılda iki katına
çıktı. TÜİK verilerine göre motorlu kara
taşıtı sayısı 16 milyon 666 bin 792'dir.
Son 3 yıldaki araç sayısındaki artış
yüzde 25 oranında gerçekleşmiştir.
2012 verilerine göre, yenileme pazarının
büyüklüğü 12.85 milyar TL olarak
belirlenmiştir. Oldukça hızla büyüyen bir
pazar yapısı ve Türkiye’nin Avrupa ve
dünya ekonomisindeki stratejik konumu
da göz önünde bulundurulduğunda hem
yurtiçi pazarda hem de ihracatta ciddi
artış gerçekleşebilecektir.
gelişecek?
Yenileme pazarında fiziki ürün üretim/
dağıtımı ve hizmet olmak üzere iki
aşamalı faaliyet yürütülmektedir.
Birinci aşamada, pazarın OEM ve
Bağımsız pazarlar açısından verileri
incelendiğinde; hasar parçalarında
Avrupa’da bağımsız pazar yüzde 30,
Amerika’da ise yüzde 34’tür. Türkiye’de
bağımsız pazar yüzde 10’luk dilime
sahiptir. Diğer tüm parçalarda bağımsız
pazar, Avrupa’da yüzde 65, Amerika’da
yüzde 80, Türkiye’de ise yüzde
55’lerde gerçekleşmektedir. Dünyada
ve Türkiye’deki araç parkındaki artışa
paralel olarak aftermarket pazarındaki
artışın OEM pazarından daha çok
bağımsız pazarlara doğru olacağı
düşünülmektedir. İkinci aşama ise
dağıtım kanalı yapılanması ve hizmet ile
ilgili gelişmelerdir. Günümüzde bir ürünün
dağıtım ve satış sonrası hizmet kalitesi
tüketicilerin satın alma kararlarında
ana belirleyici olarak rol oynamaktadır.
62
Distribution and Aftermarket Quality
Services Wait for Purchase Decisions
Ziya Özalp
Öte yandan, Satış Sonrası Hizmetin
işletmelere getirdiği kazanç çoğunlukla
ürün satışlarından elde edilenin 3 katına
ulaşabilmektedir. İyi planlandığında ve
uygulandığında satış sonrası hizmetler,
satışların arttırılmasını sağlamada fiyat
kadar etkin bir faktör olabilmektedir.
2012 yılında yapılan bir araştırmada,
hem hizmet kalitesinde hem de müşteri
memnuniyetinde fonksiyonel kalitenin
teknik kaliteden daha önemli olduğu
belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle satış
sonrası hizmet sunucusunda görsel
unsurlar, çalışan davranışı, iletişim,
özel ilgi, hizmet standardı, pazarlama
yatırımları gibi unsurları içeren
We think, the increase momentum in the
USA and the EU car parks will continue
to grow. Especially the rising consumer
society trend in China, will possibly
increase nearly as much as the total
car park growth in the world. Market
opportunities are expected to be in
China and similar countries. As in Turkey,
the number of vehicles per capita has
doubled in the past 10 years. According
to TSI (Turkey Statistics Institute) data,
there are 16.666.792 motor vehicles in
Turkey. There is 25 % increase in the
number of vehicles in the past 3 years.
According to 2012 data, aftermarket size
was 12,85 billion TL. With this rapidly
growing market structure, there will be
significant increase in both domestic
market and exports, considering the
strategical position of Turkey in European
and world economy.n
1980 doğumlu olan Ziya Özalp, 2005 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce İşletme ve
Uluslararası Finans Bölümü’nden mezun oldu. Aile mesleği olan Otomotiv Aftermarket /
Yenileme Pazarı ile 2000 yılında İsviçre’de TECNOMAG AG firmasında 3 aylık stajı ile profesyonel olarak tanıştı. 2005 yılında aktif iş yaşamına Martaş Otomotiv’de başladı. 2012 yılında, şirket Özalp’in liderliğinde TÜRKAK tarafından denetçilerin de denetlendiği bir şirket
olarak seçilerek, olağan dışı bir organizasyon ile TÜV’den ISO-9001 Kalite Yönetim Belgesi
aldı. Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği Üyesi Özalp’in en önemli hedefi, otomotiv yenileme pazarındaki sıcak ve samimi insan ilişkilerine dayalı geleneği koruyarak, çağdaş kurumsal pazarlama anlayışının sektörde yaygınlaşmasına yönelik projelere öncülük etmektir.
www.taysad.org.tr
Serdar Aslan:
Tamir ve Tamirci Olmadan Bağımsız
Yenileme Pazarı Var Olamaz
Serdar Aslan, tamirciyi
eğitimlerle son teknolojiyi
bilen ve kullanabilen, bunu
müşterilerine sunabilen
hale getirmenin önemine
değiniyor.
Dünya ve Türkiye otomotiv
aftermarket pazarını nasıl
D
ünya Otomotiv Bağımsız
Yenileme Pazarı, araç
üreticilerinin çoğunun orada
bulunması ve pazarın doygun ve olgun
hale gelmiş olmasından dolayı, Avrupa
bölgesinde liderliğinde ilerlemeye devam
etmektedir. Diğer ülkeler bu bölgeye göre
kendini konumlandırmaktadır. Buradaki
gelişmeler diğer ülkelerin gelecekte
yaşayabileceği pek çok deneyimi kendi
içinde içermektedir. Diğer ülkelere
pazarın oyuncuları daralan marjlar, rekabet
ve denetimin ileri seviyede olması
sebebiyle daha yerli yerine oturmuş
durumdadır. Örneğin Üretici-ToptancıPerakendeci sayılarında ciddi farklar
bulunmaktadır. Yaklaşık 36 milyon aracın
olduğu Fransa’da toplam parça perakende
sayısı 1.500’ü aşmayabiliyorken, 12
milyon aracı olan Türkiye’de bu sayı
10.000’leri geçebiliyor. Oyuncuların az
ama marjların çok dar olması sebebiyle
katma değer ağırlıklı, hizmet ağırlıklı bir
pazarı mümkün kılabiliyor. Oysa Türkiye
henüz o seviyelerde değil.
Türkiye'nin son 10 yılda yaşamış olduğu
düşük enflasyon ortamı iş yapış şekline
de yansımıştır. Eskiden rafa mal almak
para kazandırıyorken şimdi irili ufaklı pek
çok firma maliyet ve kar unsurlarına daha
çok önem vermeye başladı. Bir yandan
64
Serdar Aslan
anlamında çok sıkı olmadığı için bu iş
yürüyor gibiydi. Ama son zamanlarda
markanın bir standart, bir değerler zinciri,
bir deneyim ve üretimden kullanım
süresine kadar bir bütün olduğunu
anlaşılmaya başlandı.
maliyetleri kontrol altına almaya çalışırken
diğer yandan daha iyi satış için daha çok
pazarlama yapma ihtiyacı hissettiler. Stok
ve lojistik çok büyük önem taşımaya
başladı. Tabi pazarlama yapacağım, satış
yapacağım derken çok büyük yanlışlar
beraberinde geldi. Ama bu, pazarın
değişiminde çok normal. Avrupa ülkeleri
bu süreçleri bizden 20-30 yıl önce
yaşadı. Yanlışların en yoğun olduğu konu
markalaşma konusunda oldu. Pek çok
firma marka yönetiminin önemini biliyor
ama nasıl yapacağını bilmiyor durumda
Daha çok para kazanmak amacıyla nerede
üretildiği, nasıl üretildiği, ve hangi kalite
sisteminden geçtiği belli olmayan ürünleri
çeşitli yabancı kelimelerle marka yaratıp
kendi kutularında satmaya çalışıyorlar,
regülasyonlar da satıcı sorumluluğu
Türkiye’nin konumu Bağımsız Yenileme
Pazarı için diğer Avrupa ülkelerine göre
biraz daha farklı; pek çok araç üreticinin
yanı sıra yaklaşık 700’ü OEM onaylı
2.000 i aşkın parça üreticisine sahip
olması, Türkiye’yi Avrupa'nın en önemli
parça üreticilerinden birisi yapmaktadır.
Bu elbette parça rekabetinde pazarı
farklı bir konuma getirmektedir.
Bağımsız Yenileme Pazarının toptancı
seviyesindeki oyuncuları tüm güçlerini
satış ve pazarlamadan çok satın almaya
harcamaktadırlar. Ve maalesef bu durum
satış konusundaki gelişmeleri kısır hale
getirmektedir. Oysa gelişmiş ülkelerde bu
durum farklıdır. Satınalma kadar satış da
önemlidir, müşteri için ne yaptığınız neler
yapabileceğinizi göstermeniz elzemdir.
www.taysad.org.tr
Aftermarket sektörünü gelecekte
neler bekliyor?
Hizmetin daha ön planda olduğu,
müşteri için çözüm seçeneklerinin
sunulduğu, oyuncuların birbirine daha
yakın olacağı, rekabetin çok daha
çetin olacağı, Internet in ve tüketici
çözümlerinin ön planda tutulduğu bir
pazar bekliyor bizi. Marjlar daralacak,
büyük toptancılar büyük perakendeciler
haline gelecek, Marka bazlı uzmanlık
yerini çok markalı A'dan Z’ye tüm
ihtiyacı karşılamaya bırakacak. Kayıt
dışı ekonominin ve mali yapıların daha
çok denetlenmesi ile beraber firma
sayısında azalma görülecek. Büyük satın
alma grupları önem kazanacak, teknoloji
ile beraber lojistik dağıtım ağı çözümleri
önem kazanacak.
Aftermarket pazarı hangi fırsat ve
tehditleri içeriyor?
Nüfusumuzun 75 milyon olması (%54'ü
35 yaş altı); Her 1.000 kişiye düşen araç
sayımızın hala 200'ün altında olması ve
GSMH'nın 10.500 dolar civarında olması
pazarın çok büyük potansiyel içerdiğinin
en büyük göstergesidir. Kaldı ki parça
üretiminde çok değerli üreticilere
sahip olmamız, OSD, TAYSAD ve YPG
gibi derneklerin varlığıyla sektörün
ülke ekonomisinde güç kazanması
ve yabancı yatırımların giderek hız
kazanması potansiyeli daha da anlamlı
kılmaktadır. Büyük şehirlerde eskiyen
araçların diğer şehirlere kademeli göç
etmesi o araçların parça ihtiyacı için
diğer şehirlerin önemini artırmaktadır.
Bu da büyük şehirler dışında müşteriye
yakın olmak, orada parça tedariki ve
servis bulundurmak anlamında bir
potansiyel taşımaktadır.
Bence en büyük tehdit servislerde
çalışacak kalifiye eleman
yetiştirilmesinin zorluğudur. Araçlarda
elektronik parça yüzdesinin artması
tamiri daha karmaşık ve zor hale
getirmekte, tamirci için bilgili, çağa
uygun teknolojiyi bilen ve kullanabilen
olunmasını zorunlu kılmaktadır.
Bağımsız Yenileme sektörünün şunu iyi
anlaması lazım tamir ve tamirci yok ise
Bağımsız Yenileme Pazarı/ Aftermarket
olamaz. Bu nedenle tamiri ve tamirciyi
korumamız ve geliştirmemiz lazım.
Onları eğitimlerle son teknolijiyi bilen
ve kullanabilen , bunu müşterilerine
sunabilen hale getirmemiz lazım.n
66
An Independent Aftermarket Cannot
Exist Without Maintenance and
Mechanics
E
urope, hosting most of the car
manufacturers and having a satisfied
and developed market, is the leader
in the world's automotive independent
aftermarket. So, the other countries should
position themselves according to this region.
The events in Europe already contain the
possible future experiences of the other
countries. In other countries, the players
in the market are more stable because of
the shrinking margins and high level of
competition and inspection. For instance,
there are significant differences between the
numbers of manufacturers, wholesalers and
retailers. While in France there are nearly 36
million vehicles and 1500 retailers, in Turkey
there are 12 million vehicles and over 10.000
retailers. Having few players but narrow
margins makes it possible to have a market
largely about added value and service.
However, Turkey is not yet at such levels.
The low inflation rate in the last 10 years
in Turkey also reflects on the way of doing
business. In the past, buying goods was
profitable, but now many small and large
scale companies pay more attention on cost
and profit. On one hand, they try to control
1971 doğumlu Serdar Aslan, sırasıyla
Galatasaray Lisesi (1990); Bilkent
Üniversitesi Ekonomi (1993) daha
sonra yatay geçiş yaparak İstanbul
Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası
İlişkiler (1996) ve son olarak Sabancı
Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans
Programından (MBA for Executives,
2008) mezun oldu. 1999 yılında otomotiv
sektörüne adım atan Serdar Aslan,
Uzel Makine Otomotiv Sistemlerinde
en alt kademede başladıktan sonra
çeşitli yöneticilik kademelerinde görev
yaptıktan sonra bu grupta son olarak
Almanya’da yerleşik Uzel Automotive
GmbH Genel Müdürlüğü yaptı. Nisan
2005 tarihinde Doğan Grubu'na geçti ve
Holding’e bağlı Ditaş firmasında önce
Yedek Parça Pazarlama Satış Müdürü
olarak çalışmaya başladı. Bu grupta
son olarak 4 yıl süreyle Teknik, Mali ve
Ticari olmak üzere tüm birimlerinden
sorumlu Yedek Parça İş biriminden
sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı
görevini yaptı. 01.Ocak 2010 tarihinden
bu yana Bilstein Group firmasının Febi,
Swag ve Blue Print markalarına yönelik
Türkiye’deki şubesini Genel Müdür
olarak yönetmektedir.
the costs and on the other hand they feel
like they needed to perform more marketing
for better sales. Inventory and logistics
have become very important. Of course,
while trying to perform marketing and sales,
they have made some mistakes as well,
but it's very normal for this process which
European countries experienced 20-30 years
ago. The most common mistake was about
branding. Many companies are aware of the
importance of brand management, but they
don't know how to do it properly. In order to
make more money, they create some brands
with foreign names and sell some products
on which there's no certain information that
where and how they were produced, which
quality tests they've qualified and since the
regulations were not very strict in terms
of seller responsibility, this idea sounded
like a good one, but recently, people began
to understand that a brand is whole with
its standards, value chain, experience,
production and expiring date. The position of
Turkey is a bit different than the European
countries for the independent aftermarket;
having several vehicle manufacturers along
with over 2000 spare part manufacturers
certified by OEM, Turkey is one of the
most important parts manufacturers of
Europe. This fact, of course, brings the
market to a different situation in the parts
competition. The wholesalers of the
independent aftermarket spend most of their
sources on purchasing more than sales and
marketing. And unfortunately, this situation
causes vicious events in sales. However, in
developed countries it's quite different. Sales
are as important as purchasing, it's very
essential to show what you do and can do
for the customers.
What's coming in the future for the
aftermarket industry?
In the future, is waiting for us a market
where service is more important, options
of solutions are offered to the customers,
players are closer to each other, there's
a tougher competition and internet and
customer solutions are kept at the forefront.
The margins will shrink, major wholesalers
will become major retailers and brand
based expertise will be replaced with multi
branding that will supply all the needs from
A to Z. There will be a reduction in the
number of companies with a more strict
inspection on informal economy and financial
structures. Large purchase groups along
with technology and logistics distribution
networks, will become significant.n
www.taysad.org.tr
57
Ekol Lojistik Stratejik Müşteri İlişkileri
Yöneticisi Mehmet Şahintürk:
Üretim ve Pazarlamanın Olmazsa
Olmazı: Lojistik
Pazarlama veya üretim
organizasyonunun
lojistik destek olmadan
başarılmasının imkansız
olduğu günümüzde lojistik
sektörünün otomotiv
sanayi için sunduğu
hizmetleri ve sanayi
açısından taşıdığı önemi,
Ekol Lojistik Yöneticisi
Mehmet Şahintürk anlattı.
Şirketinizin otomotiv sektörüne
sunduğu hizmet ve çözümlerden
sözedebilir misiniz?
E
kol’ün otomotiv sektörüne
sunduğu başlıca çözümleri
şu şekilde sıralayabiliriz: Ana
sanayi, yan sanayi ve satış sonrası yedek
parça sağlayıcı firmaların uluslararası
taşımalarını yapmak, uzmanlaşmış ekipler
ile antrepo ve gümrükleme hizmetlerini
sağlamak, depo yönetimi, envanter
yönetimini yürütmek, sevkiyat öncesi
gerekebilecek katma değerli hizmetleri
ve özel elleçlemeleri yapmak, üretim
hattına beslenecek ürünleri tedarikçi
firmalardan “milk-run” yöntemiyle ürün
toplamak ve gerek üretim hattına “just
in time”, gerekse Türkiye içi istenilen
teslim adreslerine ürün tedariğini
gerçekleştirerek bir “Sipariş Yönetimi
Şirketi” olma gerekliliklerini yerine
getirmektedir.
Satış sonrası hizmetlerin lojistikten
temel beklentileri neler?
En kısa zamanda, en kaliteli şekilde,
uygun parça ve hizmet seviyesinde, en
68
Mehmet Şahintürk
Ekol Lojistik Stratejik Müşteri
İlişkileri Yöneticisi
uygun maliyetle yapılmasıdır. Bu servis,
periyodik parça değişimleri için olabildiği
gibi periyot dışı olabilecek arıza, hasar ve
kaza gibi durumlarda da gerekli duruma
gelmektedir.
Ancak her durumda beklenen en önemli
kriter hızdır. Günümüzde -karayolu
vasıtalarının hayatımızın olmazsa olmaz
parçalarından biri haline gelmiş olduğunu
düşünürsek- en önemli beklentilerden
biri, parça değişimine ihtiyaç duyan
vasıtanın ilgili teknik serviste en hızlı
şekilde bakım, onarımının ve parça
değişiminin yapılarak kullanıcıya teslim
edilmesidir. Periyodik bakımlarda
servisler çok büyük oranda değişim
görecek parçaları ellerinde tutabilmekte
ve hızlıca servis verebilmekteler. Fakat
beklenmedik arıza ve hasar durumlarında
gerekecek tüm parçaları servislerin
ellerinde tutabilmeleri pek mümkün
olamamaktadır. Tüketici kanunlarına göre
piyasaya sürülmüş olan bir vasıtaya 10 yıl
yedek parça desteğini verme zorunluluğu
gözönünde bulundurulduğunda, ana
firmaların ürün çeşitliliklerine göre 30-40
bin farklı kalem ürünü stokta tutmaları
gerekliliği doğmaktadır. Buna rağmen ana
firmalarda bile anlık ihtiyaç duyulan ürün
stokta bulunamayabiliyor. Bu durumda
yerli üretim ise üretim tesisine, ithal
üretim ise yurtdışı depolarına acil talep
açılarak, ürün belirlenen zamanda tedarik
edilerek servis noktasına ulaştırılmaya
çalışılıyor.
Bu noktada süreçleriniz nasıl işliyor?
Burada işin her aşamasında ciddi bir
lojistik süreç söz konusudur. Süreç
genel olarak; ürünlerin üretimden veya
bölge depolarından temini, envanter
yönetimi doğrultusunda yeterli miktarda
saklanması ile ilgili stok yönetimi, ihtiyaç
hasıl olduğunda depoda hazırlanıp
www.taysad.org.tr
Araçların, arızalanan, aşınan veya periyodik olarak
değişmesi gereken parçalarla ilgili servis noktalarıyla
iletişime geçerek, önceden bilgi veriyor olması çok uzak
değil. Ayrıca yeni tip ürün kopyalayan yazıcıların, ilk
etapta basit birtakım ürün gruplarını lojistiğe ihtiyaç
duymadan teknik servis noktalarında hızlıca üretebilmesi,
olabilecek yenilikler arasında sayılabilir.
paketlenerek sevk edilmesi ve en kısa
süre içerisinde teknik servis noktasına
ulaştırılmasıdır.
Yaptığınız çalışmaların sağlıklı bir
şekilde yürütülmesinin otomotiv
sanayi açısından arz ettiği önemini
anlatabilir misiniz?
Bu süreç ne kadar etkin bir şekilde
yönetilir ve müşteriye memnun edecek
bir servis seviyesi yakalanırsa firmanın
ismine ve sonraki satışlarına bir o kadar
katkısı olacaktır. Hiç kimse günlük
yaşantısında eli ayağı olan ya da direkt
olarak kazancını temin ettiği vasıtasının
günlerce serviste parça bekliyor
olmasını istemez. Bu durum müşterinin
memnuniyetsizliğine, özellikle garantisi
bitmiş araçlarda üçüncü parti yedek
parça sağlayıcılarına yönleniyor olmasını
kaçınılmaz kılar. Sonraki araç satışlarında
tercih kriterlerini olumsuz etkileyen bir
faktör haline gelir. Bunlar ana üretici
firmaların göze alamayacağı kayıplardır.
Araç sayısının günden güne arttığı ve
birçok gelişmiş ülkeye göre satın alınan
araçların çok uzun süre kullanımda
kaldığı ülkemizde; gerek ana sanayi
firmaları için satış sonrası yedek parça
tedariği, gerekse üçüncü parti firmaların
yedek parça tedariğinin oluşturduğu
pazar her geçen gün artıyor. Hatta
rahatlıkla söyleyebiliriz ki; zaman zaman
araç satışlarını olumsuz etkileyen
ekonomik krizler sonucu aracını
yenilemeyip kullanmaya devam edenler
düşünüldüğünde, yedek parça pazarı
sürekli hareketli kalmaktadır.
Satış sonrası hizmetlerdeki gelişimin
yönü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Satış sonrası hizmetlerde
gelişimin nereye gideceğini
düşündüğümüzde, gelişen elektronik
ve iletişim teknolojilerini de gözönünde
bulundurarak, ufkumuzu geniş tutmakta
fayda var. Araçlar da artık bu teknolojik
donanımlardan fazlasıyla faydalanmaya
The Necessity of Production and
Marketing; Logistics
What are the basic expectations
aftermarket services from logistics?
T
he logistiscs is expected to be
performed as soon as possible,
at highest quality and service
with affordable parts and a reasonable
cost. This service can be necessary for
periodic change of spare parts as well
as for some non – periodic cases such
as, malfunction, damage and accident.
However, the most important criteria
expected in all cases, is the speed.
Nowadays, considering the vehicles as
one of the most essential parts in our
lives, one of the biggest expectations is
the fast delivery of the vehicles to the
70
customers, after fulfilling maintenance,
repair and spare part replacement. In
periodic maintenance, the services are
able to keep the parts which are very
likely to be changed and serve fast.
However, in cases of an unexpected
failure or damage, it's not very possible
for the services keep all the spare parts
which are needed. Considering the fact
that, according to customer laws, it's
obligatory to provide spare parts support
to a new vehicle for 10 years, the main
companies need to keep a product
diversity of 30 – 40 thousand different
items in stock. Nevertheless, some
items which are instantly needed cannot
be found in the stock even in main
1989 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, Matematik
Mühendisliği bölümünden mezun
oldu. Çalışma hayatına yazılım
mühendisliği yaparak başladı. Ardından
9 yıl bir sistem entegratörü firmanın
ortaklığını yürüttü. Toplam 17 yıllık IT
sektörü geçmişi bulunmaktadır.
Son 10 yıldır Ekol Lojistik’te, başta
otomotiv olmak üzere, teknoloji ve
otomasyon sistemleri, kimyasal
ürünler, HVAC ve endüstriyel
ürünlerin olduğu, Genel Endüstriler
Sektöründen Sorumlu Müşteri İlişkileri
Yöneticisi olarak çalışmaktadır.
başladılar. Elektrikli otomobillerin sayısının
artması klasik ürün gamını ister istemez
değiştiriyor olacak. Araçların arızalanan,
aşınan veya periyodik olarak değişmesi
gereken parçalarla ilgili servis noktaları ile
iletişime geçerek, önceden bilgi veriyor
olması çok uzak değil. Ayrıca yeni tip ürün
kopyalayan yazıcıların, ilk etapta basit
birtakım ürün gruplarını lojistiğe ihtiyaç
duymadan teknik servis noktalarında
hızlıca üretebilmesi, olabilecek yenilikler
arasında sayılabilir.n
companies. In this case, the product is
tried to be supplied at designated time
and delivered to the service station
by calling immediate demand from
production facilities if it's a domestic
production, and from wrehouses abroad
if it's an imported product.
At this point, how do your processes
work?
Here, there's a significant logistical
process at every stage of the operation.
In general, the process is the provision
of the products either from production
facilities or regional warehouses, stock
management with sufficient amounts in
accordance with inventory management,
and when it's needed, and the shipping
of well prepared and packed products
and their distribution to the warehouses
in the shortest period of time.n
www.taysad.org.tr
Türkay Oktay:
Aftermarket, Filo Kiralama Şirketlerinin
Her Zaman Gündeminde
Türkay Oktay
efficiency and savings provided this
way, will positively effect the customer
satisfaction, the spare parts will always
be in our agenda. The growing fleet
leasing market, as corporate buyers, will
continue to bring significant volume to
the spare part industry.
Aftermarket sektöründeki büyümeyi
ve yedek parçanın filo operasyonlarına
etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
How do you think the aftermarket
industry will develop?
T
ürkiye'de filo kiralama pazarı
henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip,
yani oldukça genç. Bu genç
pazarda henüz hizmet standartlarının
oturmadığını gözlemliyoruz.
Filo kiralama hizmetini kullanan şirketler
daha çok ilk fiyata odaklanmakta. Filo
kiralamanın toplam maliyetine bakarak
karar almada şirketler tarafından az da
olsa kullanılmaktadır.
Toplam sahip olma maliyetinde
araçların bakım-onarım harcamaları
yüzde 10'luk oldukça yüksek bir paya
sahiptir. Bu kalemde sağlanacak hızın,
verimliliğin ve tasarrufların müşteri ve
kullanıcı memnuniyetine son derece
olumlu yansıyacağı için yedek parça
biz filo kiralama şirketlerinin her zaman
gündemimizde olacaktır. Büyüyen filo
kiralama pazarı yedek parça sektörüne de
kurumsal alıcılar olarak önemli hacimler
getirmeye devam edecektir.
gelişecek?
Filo kiralama sektörü penceresinden
baktığımızda en büyük gelişim ve
değişim bir elektronik mühendisi olarak
beni de heyecandıran, araç elektroniğinde
olacak.
Yaşadığımız dünya hızla değişiyor.
Köyden kente göç, büyüyen dünya
nüfusu, artan araç ihtiyacı, gelişen araç
elektroniği, mega şehirlerin oluşması,
72
mobil olma durumu beraberinde birçok
sıkıntı ve fırsat getiriyor.
Ancak bir tane değişmeyen gerçek var o
da insanların ulaşım ihtiyacı. Dolayısıyla
taşıt üreticileri, yan sanayi üreticileri ve
biz hizmet sağlayıcılar hepimiz bu değişim
ve gelişimden etkilenecek.n
Aftermarket is Always
on the Agenda of Fleet
Leasing Companies
F
leet leasing market in Turkey
has a history of only 10 years.
In this young market we
observe insufficient service standards.
The companies that use fleet leasing
service mainly focus on the first price,
but decision – making by looking at the
total cost of the leasing is still used
by the companies, though rarely. At
total ownership costs, there's a 10
% maintenance costs of the vehicles
which is quite high. Since the speed,
If we look through the point of
fleet leasing industry, the greatest
development and change will be in
vehicle electronics and it excites me as
an electronics engineer. The world we're
living in changes rapidly. Rural – urban
migration, growing world population,
increasing vehicle needs, emerging
vehicle electronics, the formation of
mega cities and mobilisation bring both
difficulties and opportunities. However,
there's one unchanging fact which is the
transportation needs of the people. Thus,
vehicle manufacturers, supply industry
manufacturers and we, service providers,
will be all effected by this change and
development.n
Türkay Oktay, 1964 yılında doğmuştur.
ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Telekominikasyon & Bilgisayar bölümü ve Bilkent Universitesi İşletme
Yüksek Lisans (MBA) programından
mezun olmuştur. Aralarında Türk Telekom, Interbank, Bayındırbank, Körfezbank, EGS Bank, Ak Yatırım, Derindere
Otomotiv Grubu da olmak üzere önemli firmalarda çeşitli yöneticilik görevlerini üstlenmiştir. Türkay Oktay, 2008 yılından bu yana LeasePlan Türkiye’de
Genel Müdür olarak çalışmaktadır.
www.taysad.org.tr
TAYSAD’DAN HABERLER NEWS FROM TAYSAD
Küresel Rekabetin
Yıldızları Belli Oldu
T.C. Ekonomi Bakanlığı
desteğiyle, TAYSAD ile
Inotec Teknoloji ve Yönetim
Danışmanlığı işbirliğiyle
yürütülen Küresel Rekabet
Yolunda Kurumsal Dönüşüm
Projesi Ödülleri sahiplerini
buldu.
E
konomi Bakanlığı desteğiyle
TAYSAD ve Inotec işbirliğiyle
yürütülen Küresel Rekabet
Yolunda Kurumsal Dönüşüm Projesi
Ödül’leri 25 Nisan 2013 tarihinde
sahiplerini buldu. TAYSAD Konferans
Salonu’nda gerçekleştirilen tören;
Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel
Müdür Yardımcısı Yavuz Özutku
ve TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet
Dudaroğlu’nun da aralarında
bulunduğu otomotiv sektöründen
74
pek çok değerli iş adamını da bir araya
getirdi.
Her kurum özelinde şirketlerin stratejik
planlarının oluşturulmasından, ürün
geliştirme altyapılarına, insan kaynakları
yönetim süreçlerinden üretim
verimliliklerinin yalın üretim teknikleriyle
iyileştirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi
kapsayan 12K Model’i tamamlayan
şirketler, model kriterlerine göre 1.000
puan üzerinden değerlendirildi. 12K
Model, Küresel Rekabet Yolunda
Kurumsal Dönüşüm Projesi kapsamında
her birimindeki işleyişi özenle takip edilen
kurumların geliştirmesi gereken yönleri
danışmanlık ve eğitim faaliyetleri ile
desteklendi.
Kurumların doğru stratejileri belirleyip
uygulamasının markalaşma yolundaki
önemini anlatan TAYSAD Başkanı
Dr. Mehmet Dudaroğlu “Türkiye’nin
Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür
Yardımcısı Yavuz Özutku
www.taysad.org.tr
güçlü sanayisinin yanı sıra başarılı
markalarımızın varlığını vurgulamak
için çalışıyoruz. Hedefimiz, tedarik
sanayi firmalarından uluslararası
marka yaratmak olduğu için Turquality
sürecinde de üyemiz olan şirketleri
destekliyoruz. İhracat şampiyonluğunu
son 7 yıldır elinde bulunduran
otomotiv sektörümüzün ihracattaki
gelişimini desteklemek üzere Ekonomi
Bakanlığımızca sunulan desteklerden
daha çok üyemizin faydalanması için
TAYSAD olarak üzerimize düşen görevleri
yerine getireceğiz.” dedi.
12K Model projesinin özellikle tedarik
sanayi firmalarının yapısal dönüşümleri
için gerekli olduğunu ifade eden TAYSAD
Başkanı “Ülkemizin 2023 vizyonuna
baktığımızda otomotiv sektörü 75 milyar
dolarlık ihracat yapma hedefinde. 2012
yılındaki 20 milyar dolarlık otomotiv
ihracatının yüzde 43’ünü yani 8,3
milyon Dolarını tedarik sanayi firmaları
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu
ve ülkemize daha fazla ihracat
yapılmasını sağlayacağını görmüş
olduk. Küresel rekabet şartlarında
büyümek için insan kaynakları ve
inovasyon stratejisinin bütünselliğini
yakalamak gerekir. Biz bu modelle
şirketlere bütünsel rekabet stratejisi
sağlamış olduk” dedi.
gerçekleştirdi. Bugün bu oranı yakalayan
entegre etmenin önemini anlatan InoTec
otomotiv tedarik sanayi, 2023 yılında
Teknoloji ve Yönetim Danışmanlığı
yüzde 50 oranına ulaşacaktır. Yatırım
Genel Müdürü Hayati Çağlar, “12K
ve teşvik ile doğru stratejileri kullanarak
üretim sistemi mükemmellik modelini
kurumlarımızı daha iyi noktalara
oluştururken Ar-Ge ve inovasyon
taşıyacağız” dedi.
yeteneğinin geliştirilmesinin şirketler için
Çalışmadan daha iyi olunmaz…
çok önemli olduğunu fark ettik. Gerekli
alt yapıların kurulup yalın mükemmellikle
Bir şirketin rekabet stratejilerini
birleştirilmesinin yeni pazarlarda küresel
belirlerken insan kaynakları süreçlerini de
rekabet edebilme şansının kazanılması
www.taysad.org.tr
Yıllar boyunca yabancı ülkelerde
üretilmiş bilgiler ışığında oluşmuş
modellerin kıyafetlerini üzerine
giymeye çalışan kurumların belki
de ilk defa ülkemiz doğasına uygun
bir modelle tanıştığını anlatan
Çağlar, “Ekonomi Bakanlığı’nın
başlattığı yerel dinamiklerin harekete
geçirilmesi ve ihracat seferberliği
vizyonu çerçevesinde 2010/8 sayılı
Tebliğ ile Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi Desteği (URGE)
kapsamında; TAYSAD’ın yürütücü
kuruluş olarak yer aldığı ve InoTec’in
eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini
yürüttüğü “Küresel Rekabet Yolunda
Kurumsal Dönüşüm” projesi 12K
Model’in yol haritasını takip etti.
Projeye katılan TAYSAD üyesi 10
kuruluş Nisan 2011’de başlayan
projelerini 2013 yılının Mart ayına
kadar devam ettirdi. Proje sırasında
75
12K Modeli, her kurum özelinde
şirketlerin stratejik planlarının
oluşturulmasından, ürün geliştirme
altyapılarına, insan kaynakları
yönetim süreçlerinden üretim
verimliliklerinin yalın üretim
teknikleriyle iyileştirilmesine kadar
geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
hummalı bir çalışma sürecinden
geçen kuruluşlar küresel rekabet
şartlarında bir adım önde olmak
için kendileri ile yarıştı. Nisan
ayına gelinmesi ile birlikte tüm
kuruluşlarımız için başka bir heyecan
başladı. Yaptıkları proje faaliyetlerini
bu güne kadar müşterilerinin
beğenisine sunan kuruluşlar,
12K Model kriterleri ile yapılan
analize katılarak kendi başarılarını
ölçtürdüler. Proje başlangıcında 1000
puan üzerinden ortalama 12K Model
başarı puanı 591 olan kurumların
puanının 819’a yükseldiği tespit
edildi” dedi.
Uluslararası Rekabetçiliğin
Geliştirilmesi Desteği (URGE)
kapsamında projenin iki yıl öncesine
göre çok önemli bir ivme kazandığını
anlatan Ekonomi Bakanlığı İhracat
Genel Müdür Yardımcısı Yavuz
Özutku ise “Ülkemizde ihracat,
istikrar ve sürdürülebilirlik artık yerini
küresel rekabete bıraktı. Üretim
ve ticaret için rekabet olmazsa olmaz
konumunda. TAYSAD 2012 yılını 324
firmayla ihracatta 8,3 milyar dolar ile
kapattı. Türkiye ekonomisi 2012 yılında
hız kesse de yüzde 2,2 büyüdü. Bu
oranın 4,1’i ihracattan geldi. Bu rakamlara
bakarak Türkiye Ekonomisi’nin bulunduğu
yeri görebiliriz. Böylece doğru stratejileri
kullanarak ekonomimizi de daha ileri
noktaya taşıyabiliriz” dedi.
İşte sektörünün yıldızı altı kurum…
Düzenlenen törende Küçük Ölçekli Firma
Kategorisinde, KORMAS Elektrikli Motor
Büyük Ödüle layık görüldü. ECS Elektrik
Enjeksiyon ve Kablo Sistemleri ise
Fark Yaratan Firma ödülünü aldı. Büyük
Ölçekli Firma Kategorisinde ise TEKNO
Kauçuk Büyük Ödüle, KROS Otomotiv
Fark Yaratan Firma Ödülü’ne ve ESTAŞ
Eksantrik Özel Ödüle layık görüldü.
Proje Dışı Firma Kategorisinde ise En
iyi Üretim Yönetim Sistemi Ödülü İNCİ
Akü’ye gitti.n
Determined Stars of Global
Competition
Inotec carried out in collaboration with
the support of the Ministry of Economy
and Global Competitiveness TAYSAD
Towards Business Transformation
Project medal winners on April 25,
2013. TAYSAD ceremony held at the
Conference Hall, Ministry of Economy
and TAYSAD Export Executive Vice
President Dr. Yavuz Özutku. Mehmet
Dudaroğlu 's, including the automotive
sector has brought together many
valuable business man. n
12K Model’i tamamlayan şirketler,
model kriterlerine göre 1.000 puan
üzerinden değerlendirildi. 12K Model,
Küresel Rekabet Yolunda Kurumsal
Dönüşüm Projesi kapsamında her
birimindeki işleyişi özenle takip edilen
kurumların geliştirmesi gereken yönleri
danışmanlık ve eğitim faaliyetleri ile
desteklendi.
76
www.taysad.org.tr
Otomotiv tedarik sanayi
Uzakdoğu’ya uzanıyor
E
tkinliklerde 40’a yakın TAYSAD
üyesine fuarla ve Çin otomotiv
sanayi ile ilgili bilgiler verildi. Çin’in
İstanbul Ticaret Konsolosu Li Jiang’ın
da katıldığı bu etkinliklerde Türk firmalar
Çin’e davet edildi. Jiang, “Türkiye ile
Çin arasındaki ticari, siyasi ilişkiler hızla
ilerliyor. Biz iki ülke arasında dengeli bir
ticaret istiyoruz. Bu nedenle otomotiv
endüstrisinde kendini kanıtlamış olan
Türk firmalarını ülkemizde görmek
istiyoruz” dedi.
Hedef Uzakdoğu
Üç ilde gerçekleşen road show’lara
katılan Shiyan Boshuo Auto Parts Co.,
Hubei Nuolike Science & Technology
Co., Hubei Lishen Vehicles Co., Hubei
Huaxia Hongjing Axle Shareholding,
Shiyan Vorno Heavy Automobile Co. ve
Shiyan Wenyu Industry & Trade Co. üst
düzey yöneticileri de TAYSAD üyeleriyle
işbirliğine yönelik ikili görüşmeler
gerçekleştirdi. Çinli firma temsilcileri
ülkelerindeki teknolojik yapının tecrübeli
Türk firmaları tarafından desteklenmesini
istedi.
Çin’in Detroit’ine ziyaret
TAYSAD, Ekonomi Bakanlığı’nın
desteği ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği’nin organizasyonuyla
otomotiv ana ve tedarik sanayinin
dünyadaki en büyük etkinliklerinden
Çin’deki CIAPE Fuarı’nda milli katılımla
yer alacak. Türk otomotiv tedarik
sanayi, CIAPE Fuarı’na ‘Focus Country’
statüsüyle katılarak en üst düzeyde
ikili etkinlikler gerçekleştirecek, firma
ziyaretleri yapacak.
Özellikle Çin’de 2013 yılının ‘Türk yılı’
olmasının avantajını da kullanarak CIAPE
Fuarı’na katılacak firmalar, TAYSAD ile
OİB’in organizasyonuyla fuar sonrasında
da Doğu’nun ‘Detroit’i olarak anılan Hubei
Bölgesi, Shiyan şehrinde 5 önemli ana
ve tedarik sanayi firmasına ziyaretlerde
bulunacak, tesisleri gezecek. Çin’in en
önemli otomotiv sanayi merkezlerinden
biri olan bu bölge ‘Otomotiv Sanayi
Geliştirme Zonu’ olarak bünyesinde ağır,
orta ve hafif ticari, otomobil, tarım ve özel
13-15 Eylül tarihlerinde
Pekin’de düzenlenecek
olan ve ülkenin tek
uluslararası otomotiv ana
sanayi, tedarik sanayi,
aftermarket, ekipman, servis
ve aksesuar fuarı CIAPE’ye
yönelik olarak 13 Mayıs’ta
İstanbul’da, 14 Mayıs’ta
Bursa’da ve 15 Mayıs’ta
İzmir’de fuarın tanıtımı
gerçekleştirildi.
araçları uzmanlığında 20 araç üreticisi
firmayı barındırıyor.
Fuara katılacak firmaların Çin ve
Uzakdoğu’ya ihracatını artırma fırsatı
yakalayacağına dikkat çeken TAYSAD
Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu,
“Dünyada yükselen pazar Çin’in Türkiye
ile ticari ilişkilerinin başlamasının 40.
yılında otomotiv tedarik sanayi olarak biz
de bu ülkede yerimizi almak istiyoruz.
Ayrıca bu fuardaki temaslarımızda, Çin’de
faaliyete geçirmeyi planladığımız TAYSAD
Ofisimiz için de önemli adımlar atacağız.
Uzakdoğu’ya Çin’den yürüyeceğiz,
işbirliğimizi geliştireceğiz” diye konuştu.n
‘Elektrik – Elektronik’, ‘Sac – Metal’,
‘Plastik, Kauçuk – İç Trim, Giydirme’,
‘Aluminyum Enjeksiyon’ ve ‘Dövme’
ürün gruplarında 5 kategoride
otomotiv tedarik sanayi firmalarının
katılmasının öngörüldüğü fuarda Çinli
şirketlerle ikili görüşmeler yapılacak ve
Türk firmalarının Uzakdoğu pazarında
etkin olmaları sağlanacak.
78
www.taysad.org.tr
Otomotiv Yan Sanayi ve Enerji Sektörünün
Büyük Buluşmasına Rekor Ziyaretçi
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız tarafından
açılışı yapılan Automechanika
İstanbul ve Petroleum İstanbul
fuarları, 4 gün boyunca
yurtdışı ve yurtiçinden çok
sayıda ziyaretçiyi ağırladı. Eş
zamanlı olarak düzenlenen
iki fuarı, toplam 43.812 kişi
ziyaret etti.
B
u yılki partner ülkesi Meksika
olan Automechanika İstanbul, 36
ülkeden toplam 1.245 katılımcısı
ile, bölgedeki tüm otomotiv üretim ve
onarım profesyonellerini bir araya getirdi.
Fuarda birçok yeni ürünün lansmanı
yapıldı. 4 günde yurtiçinden 31.453 kişi
fuara ziyaretçi olarak gelirken, yabancı
ziyaretçi sayısı 12.359 kişiye ulaştı.
80
Geçen yılla göre ziyaretçi sayısında yüzde
21,2 artış ile Automechanika büyük başarı
gösterdi.
Fuara en büyük katılım, Almanya ve
Çin’den oldu. 2001 senesinden itibaren
fuara katılıp ve çok büyük ilgi gösteren
bir diğer ülke ise, İtalya. Üretimlerinde
öncelik olarak inovasyona önem veren
İtalya’nın katılımcı sayısı bu yıl iki
katına çıktı. Fransa, İngiltere, Singapur,
Avusturya, Hırvatistan, Hindistan,
Pakistan ve Tunus’un İlk defa milli katılım
gösterdiği fuara, Renault Mais de yeni
aracı Renault CLIO Sport Tourer’ın
lansmanı ile katıldı.
Katılımcılar memnun ayrıldı
Lubral, Lubricantes de America, S.A. de
C.V. Meksika Pavyon’u Üyesi Günter
Gasparri (İhracat Müdürü) fuarla ilgili
izlenimlerini; “Automechanika Istanbul
bizim için oldukça başarılı bir fuar oldu.
Şu anda iki Türk iş ortağı ile sözleşmeleri
bitirmek üzereyiz. Özellikle yakın
doğudan birçok yeni bağlantılar kurduk ve
gelecekteki projelerimiz için önem taşıyan
bir Alman şirketi ile tanıştık. Uzun yıllardır
Automechanika Frankfurt’un katılımcısıyız
ve Automechanika İstanbul’a tekrar
katılımcı olarak mutlaka geleceğiz.”
şeklinde açıkladı.
İsveç JOSAM AB Pazarlama Müdürü
Morgan Tisbo ise; “JOSAM ağır araçlar
için rot ayarı, indüksiyon ısıtma sistemleri
ve doğrultma ekipmanları üreticisidir.
Automechanika Istanbul Fuarı’nın bir
parçası olmaktan mutluluk duyduk ve
bizim için büyük bir başarıydı. Stant
İsveç’te düzenlendi, fuarda standımızı
temsilcimiz olan TATKO OTOMOTİV ile
paylaştık. En yeni rot ayar sistemlerini,
JOSAM i-track’i, indüksiyon ısıtma
sistemlerini canlı performans ile
ziyaretçilerimize sunduk. “ diyerek,
memnuniyetini dile getirdi.
Fuarı ziyaret eden Sırbistan Başbakan
www.taysad.org.tr
birlikte fuara katıldık. Automechanika
İstanbul Fuarı, yeni ürün ve teknolojilerin
sunulmasında, yerel ve bölgesel iş
geliştirme fırsatlarının yakalanmasında,
OEM ve aftermarket faaliyetlerinin
geliştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.
Bu yıl Meksika'nın Partner Ülke olarak
fuarda yer alması da fuara yeni bir boyut
kazandırdı. Fuar boyunca Meksika, ABD,
İspanya, İtalya, Fransa, Sırbistan, İran gibi
ülkelerin temsilcileriyle bir araya gelerek
olası işbirlikleri üzerinde duruldu.“
Finansal büyüklüğü 125 milyar TL’ye
ulaşan Türkiye akaryakıt, LPG ve
madeni yağ sektörlerini temsil eden
Petroleum İstanbul Fuarı’nda da
sektörün dev firmalarının katılımıyla
büyük bir buluşma yaşandı. Firmaların
en üst düzey yönetimle yer aldığı fuarda,
özellikle bayiler için bilgilendirici panel
ve konferansların yanı sıra, eğlendirici
etkinlikler de düzenlendi.
TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayri Kaya
Yardımcısı Rasim Ljajic‘in de katıldığı bir
törenle, AC Serbia (Sırbistan Otomotiv
Birliği adına) Igor Vijatov ile Messe
Frankfurt İstanbul Genel Müdürü
Aleksandar Medjedovic’in imzalarıyla,
Sırbistan ve Türkiye arasında bir bildiri
imzalandı. Bildirinin içeriği Türk-Sırp
Otomotiv Endüstrisinin geliştirilmesi,
kendi içindeki gelişmelerle sektörün
desteklenmesi ve eski Yugoslavya
Ülkelerinin (Slovenya, Makedonya,
Hırvatistan, Sırbistan, Bosna-Hersek,
Karadağ ) Automechanika İstanbul 2014’e
katılımını teşvik etmek için gerekli tanıtım
ve işbirliğinin yapılması karara bağlandı.
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği
TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Fuar
Komitesi Başkanı Hayri Kaya fuarın
olumlu sonuçlarına ilişkin düşüncelerini
şöyle dile getirdi. “Automechanika
İstanbul Fuarı’nın düzenlendiği ilk yıl
olan 2001’de 11 TAYSAD üyesi toplam
395 m2 yer alırken, bu yıl yaklaşık 3
bin 500 m2’lik bir alanda 57 üyemiz ile
11. Uluslararası Petroleum İstanbul
Fuarı’na, petrol, LPG, madeni yağ ve
ekipman sektörlerinde faaliyet gösteren
yerli ve yabancı 200’ü aşkın firma katıldı.
Petrol Ofisi, Opet, Shell, Lukoil gibi birçok
firma fuarda ürünlerini tanıttı.
Otomotiv Yan Sanayinin önemli
buluşması haline gelen Automechanika
İstanbul Fuarı bundan sonra her yıl
periyodik olarak ziyaretçi ve katılımcılarını
aynı çatı altında buluşturmaya devam
edecek olup önümüzdeki yıl 10 - 13 Nisan
2014 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre
Merkezi’nde düzenlenecektir.n
Fuara katılan markalar arasında, BOSCH,
Türk Henkel, Mirka (Finlandiya) yer aldı.
Çin, Kore ve Taiwan’dan çok bilinen
önemli markalar ve firmalarla üst düzey
bir katılım gerçekleştirdi. WESTLAKE,
CHEZHOU, BAOFENG, RUILI, RUIZHOU,
bunlardan en önemlileri arasında yer
aldı. Fuara ülke olarak katılan İran’ın, en
önemli firmalarından biri olan Subco da
fuarda büyük ilgi gördü. Ayrıca, İspanya,
Polonya, Hollanda, Avusturya, İsviçre,
Hırvatistan önemli ve Sırbistan da önemli
firmalarla fuara katılan ülkeler arasında
yer aldı.
82
www.taysad.org.tr
GELİŞİM İÇİN DEĞİŞİM CHANGES FOR DEVELOPMENT
Bakan Çağlayan: ‘Babayiğit’e altın hisse
ile ortak olmaya hazırız
Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, 5. Otomotiv
Kongresi’nde yerli otomobil
için 'altın hisse' ile devlet
olarak yatırım yapacaklarını
açıkladı. Kongrenin bir diğer
önemli ismi ise Meksika Eski
Devlet Başkanı Felipe Calderon
oldu
O
YDER tarafından düzenlenen
5.Otomotiv Kongresi Türkiye
Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan himayesinde İstanbul’da
gerçekleşti. Bakan Çağlayan kongrede
yerli otomobil konusuna ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu. Çağlayan, ilk
kez kongre ile duyurduğu altın hisse
konusuna ilişkin şöyle konuştu; “İlk defa
buradan açıklıyorum, içinizde ben yerli
bir araba üretmek istiyorum diyen bir
babayiğit varsa gelin sizlerle özel teşvikler
hakkında görüşelim. Hazırız. Gelin sizler
için ne yapılır tartışalım. Böyle bir yatırım
için, devlet olarak böyle bir yatırım için
de adeta 'sessiz hisse' denilen, bir diğer
anlamla 'altın hisse' ile devlet olarak
yatırım yapacağız. Özel sektörümüzün
yanında olmayı aklımıza koyduğumuzu
bilmenizi istiyorum” dedi.
Yerli otomobil konusunu, Türkiye'nin
dışarıya bağımlığını azaltmak için ‘göbek
bağını kesme’ye benzeten Bakan
Çağlayan, şunları kaydetti: "Türkiye bunu
yapabilecek güce, akla ve sermayeye
sahiptir. Yan sanayimizle iftihar ediyorum.
Yan sanayimiz bir otomobilin yüzde 85'ini
yapabilecek yetkinliğe, güce ve imkana
sahiptir. Türkiye, otomobilini, uçağını,
helikopterini ve jetini de üretecek. Yerli
otomobilden kastımız adının Ahmet,
Mehmet olması değildir. İstiyorum
ki nasıl Hyundai denildiğinde Güney
Kore, Toyota denildiğinde Japonya akla
geliyorsa, Türkiye'nin otomobil markası
olduğunda Türkiye akla gelsin."
Kongrenin bu yılki konsepti olan ‘Gelişim
ve Değişim’ konusuna da değinen
84
Mayıs Mayıs - Haziran June 2013
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Gelişim
ve değişimin anlamını bilmek isteyenler
Türkiye’nin son 10 yılına bakabilirler”
dedi. Çağlayan, Türkiye'nin son 10
yılda ekonomi, siyaset ve demokratik
hayatında değişim gösteren bir ülke
olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin son
yıllarda dünyadaki tüm rakiplerinden
pozitif ayrışarak, küresel krizden başarıyla
çıkan, krizi fırsata çeviren, krizden dersler
çıkaran ve yeni bir yol haritası belirleyen
bir ülke olduğunu kaydetti.
1 milyon hayaldi gerçek oldu
Otomotiv sektörünün önde gelen
isimlerini bir araya getiren 5. Otomotiv
Kongresi’nin ev sahipliğini yapan OYDER
Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal,
kongrenin ana temasını anlatırken
“söz konusu değişim olunca aslında
şu anda ülke olarak bir milada tanıklık
ediyoruz diye düşünüyorum. Hem yakın
zamanda hayata geçirilen Türk Ticaret
Kanunu, hem Sermaye Piyasası Kanunu
hem de bunlara bağlı tebliğler ile ticari
hayatımız yeni kurallara bağlı hale geliyor.
Kayıt dışı ekonominin artık tamamen
ortadan kalkacağı, adil ve hakkaniyetli
rekabetin yer alacağı, uluslararası ticaret
standartlarının yerleştiği bir ticaret hayatı
artık özlem duyulan değil bizzat yaşanan
bir ortam haline geliyor. Bunu hem
şahsım hem yönetim kurulum hem de
temsil ettiğim yetkili satıcılar adına çok
önemsiyorum” dedi.
Bir sektörü geliştirmek istiyorsanız
eğitim kurumları açın
Meksika Eski Devlet Başkanı Felipe
Calderon, kongre kapsamında yaptığı
konuşmada Türkiye’nin ve Meksika’nın
21’inci yüzyılda yükselen ekonomik
güçler olduğunu belirtirken "Her iki ülkede
de yüksek rekabet barındıran otomotiv
endüstrisi, uzun vadede ekonomik
ilerleme sağlamak için katma değer
yaratan şirketlere yapılan yatırımların bir
örneğidir” dedi.n
www.taysad.org.tr
GÜÇLÜ SANAYİ GÜÇLÜ MARKA STRONG INDUSTRY STRONG BRAND
Sektörler Dünya Markası Yaratmak İçin Bir Araya Geldi
“Güçlü Marka için Güçlü Ar-Ge”!
Ülkemizin mühendislik
camiasında artık
gelenekselleşen ve 17.si
düzenlenen FİGES Bilgisayar
Destekli Mühendislik ve Ar-Ge
Konferansı, kendisine bu yıl
slogan olarak "Güçlü Marka
için Güçlü Ar-Ge" yi belirledi.
1
9 Nisan 2013 tarihinde savunma
sanayi, otomotiv, beyaz eşya ve
makine sanayi başta olmak üzere,
ülkemizin reel sektörlerinden bir çok üst
düzey yönetici ve Ar-Ge yöneticilerinin
katılımı ile ayrıca çeşitli üniversitelerden
bir çok değerli akademisyen konuşmacı
ve katılımcının yer aldığı yoğun bir
programla gerçekleşen konferansta,
Türkiye'nin, ilk 500 dünya markası arasına
girecek bir marka çıkartabilmesi amacıyla,
yapılabilecek Ar-Ge ve mühendislik
çalışmaları masaya yatırıldı.
Yaklaşık 300 kişilik bir uzman
topluluğunun katılımıyla gerçekleşen
konferansta; Savunma Sanayii
Müsteşarlığı (SSM), Savunma Sanayii
İmalatçılar Derneği (SASAD), Taşıt
Araçları Yan Sanayicileri Derneği
(TAYSAD) ve SİNERJİTÜRK Etkin İş
ve Güç Birliği Vakfı kurumlarından;
ASELSAN, ROKETSAN, Türk Telekom,
VESTEL, FORD Otosan başka olmak
üzere ülkemizin lider firmalarından
konuşmacılar yer aldı.
Konferansta, ürünlerimizi dünya
piyasalarında daha güçlü bir şekilde
pazarlayabilmemiz için güçlü markalar
yaratma zorunluluğumuza değinilerek,
güçlü markalar yaratmanın yolunun da
daha fazla yenilikçilikten, yani Ar-Ge’den
geçtiği vurgulandı.
Konferans kapsamında, konusunda
uzman 50'ye yakın konuşmacı yer
alarak; etkinliğin öğleden önce yapılan
ana oturumunda, ülkemizin güçlü marka
çıkartabilmesi için ihtiyaçlar ve öncelikler
ortaya konuldu. Öğleden sonra ise 5
ayrı panelde teknik tartışmalar ve fikir
alışverişleri gerçekleştirildi. Konferansta,
etkin bir bilgi paylaşımı ve tanışma
ortamı oluşturulması hedeflenmiştir.
Panellerden bir tanesi, en son güncel
Ar-Ge teknolojilerinin anlatılacağı bir
oturum şeklinde planlanmıştır. Diğer
bir panelde ise 'Markalaşma Süreci ve
Ar-Ge Merkezleri' işlenmiştir. Diğer
paneller ise Tasarım, Mekatronik,
Elektronik ve Elektromanyetik konularına
odaklanmıştır.n
Sectors meet to create
a world brand
TAYSAD Başkanı Dr. Mehmet Dudaroğlu ve FİGES A.Ş. Genel Müdürü Dr. Şadi Kopuz
86
On 19 April 2013, with the participation
of many top level executives and R&D
directors in Turkey's real sectors such
as defence, automotive, machinery
and white goods industries, along
with several important academics
from various universities and other
participants, a conference took place
with an intense program where R&D and
engineering operations were discussed
in order to obtain a brand for Turkey that
will take place in top 500 global brands..n
www.taysad.org.tr
TASARIM VE YENİLİKÇİLİK DESIGN AND INNOVATION
Uludağ Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği sektörde bir
ilke imza atarak, 2012 yılında
Türkiye'nin inovasyondaki
gücünü artırmak amacıyla
başlattığı "Türkiye Otomotiv
Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı
ve Otomotiv Komponent
Tasarım Yarışması"nın bu
yıl ikincisini düzenleyerek,
tasarım ve inovasyon gücünü
yeniden bir araya getirdi.
Tasarım ve inovasyonun gücü, Türkiye otomotiv sektöründe 2. Ar-Ge Proje
Pazarı ve 2. Otomotiv Komponent Tasarım Yarışması'nda buluştu
Otomotiv endüstrisi yeni icat peşinde
1
7 - 18 Nisan 2013 tarihinde, Bursa
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür
Merkezi'nde, Ekonomi Bakanlığı’nın
himayelerinde, Türkiye İhracatçılar
Meclisi’nin (TİM) koordinatörlüğünde
bu yıl ikinci kez düzenlenen ve
gelenekselleştirilmesi planlanan yarışma,
sektörün tüm paydaşlarını Bursa’da
biraraya getirdi. Dünyaca ünlü F1 Pilotu
David Coulthard, inovasyonun güçlü
ismi Tom Kelly, Zihni Sinir Projeleri'nin
Yaratıcısı İrfan Sayar ve şair Sunay Akın’ın
da katıldığı etkinliğe, akademisyenlerle
öğrenciler de büyük ilgi gösterdi ve
üniversite sanayi işbirliği sağlandı.
‘Farklı düşün fark yarat’ sloganıyla
gerçekleşen yarışmaya yaklaşık 750 proje
katılırken, başarılı olanlara toplamda 300
bin TL değerinde ödül verildi.
Yarışmalarla Tasarımda Avantaj
Sağlanacak
Etkinlikte konuşan OİB Başkanı Orhan
Sabuncu, otomotiv endüstrisinin son 7
yılda ihracat şampiyonu olduğunu ve bu
süreçte 12.5 milyar dolarlık dış ticaret
fazlası yarattığının altını çizdi. Sabuncu,
“Ülkemiz dünya inovasyon sıralamasında
74., rekabetçilik sıralamasında ise 38.
sırada yer alıyor. Bu sıralamalarda mutlaka
daha yukarılara çıkmalıyız. Bu nedenle
88
düzenlediğimiz yarışmalarımızla bunu
başarıp rekabette avantaj yakalayacağız”
diye konuştu.
Küreselleşme Sağlanmalı
OİB Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda
projenin yürütme kurulu başkanı Ömer
Burhanoğlu da 2023 yılında Türkiye’nin
dünyada ilk 10 büyük ekonomi arasına
girmek istiyorsa otomotivde de ilk
10’da olunması gerektiğinin altını
çizdi. Burhanoğlu, “Biz artık buraya
sığmıyoruz. Küresel olarak da rekabet
etmek istiyoruz. İnovasyon, tasarım,
markalaşmanın yanında küreselleşmeyi
de gerçekleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Otomotiv Gurur Veriyor
TİM Başkanı Büyükekşi de tüm
sektörlerin Ar-Ge tasarım ve inovasyonun
farkına vararak yarışmalar düzenlediğini
hatırlatarak, otomotiv endüstrisinin de bu
yönde önemli adımlar attığını vurguladı.
Büyükekşi, “Otomotiv endüstrimiz bize
gurur veriyor. 2023’de 75 milyar dolar
ihracat hedefine ulaşacağına inanıyoruz”
diyerek sektöre her zaman destek
vereceklerini söyledi.
Yarışmaya katılan Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan da sektöre ve gençlere
seslenerek “Bol bol icat çıkarın”
tavsiyesinde bulundu. Bakan Çağlayan,
OİB Başkanı
Orhan Sabuncu,
“Ar-Ge alanında
endüstri olarak
öncü konumdayız.
Ancak bu başarılarla
yetinmemeli, hep daha
iyisine ulaşmak için
gayret göstermeliyiz”
diye konuştu.
www.taysad.org.tr
otomotiv endüstrisinin motor ve aktarma
organları için yılda 5 milyar dolar
seviyesinde ithalat yapıldığını hatırlattı.
Gaza Basmamız Gerek
Bakan Çağlayan, Türkiye’de faaliyette
bulunan firmaların motor ve aktarma
organlarını üretebileceğini ama bu
konuda yavaş davrandıklarını dile
getirerek, “Yan sanayimiz bunları
üretebilir. Arkadaşlarımız yeter ki cesur
adımla yol alsınlar. Motor ve aktarma
organını yaptığımız zaman ürettiğimiz
araçlarda yerlilik oranı yüzde 80’e çıkacak.
Biliyorsunuz eskiden büyük balık küçük
balığı yutardı. Artık hızlı balık yavaş
balığı yutuyor. Bizim de bu nedenle hızlı
olmamız, gaza basmamız gerek” diye
konuştu.
OİB Başkan Yardımcısı
Ömer Burhanoğlu
da icat çıkarma
konusunda gençlere
seslenerek, “Gençler,
tasarım kabiliyetine
sahip olmak özgür
olmaktır. Sadece
emeğiniz değil,
bilginiz de değere
dönüşecek. Bundan
sürdürülebilir değerler
yaratacağız” dedi.
motorla kazanmanın mümkün olmadığının
altını çizen Coulthard, “Eğer Formula 1’de
başarılı olmak istiyorsanız mutlaka en iyi
tasarım ve inovasyonu etkin bir şekilde
kullanan bir ekibe ihtiyacınız vardır” diye
konuştu.
David Coulthard Deneyimlerini
Paylaştı
Sektörde çalışan profesyonelleri,
araştırmacıları, akademisyenleri ilgili
dallarda eğitim alan öğrencileri ve
otomotiv sektörüne ilgi duyanları da
içine alan geniş bir kitlenin, yaratıcı
fikirlerini ortaya koyabileceği "Ar-Ge
Proje Pazarı" ve "Otomotiv Komponent
Tasarım Yarışması" olmak üzere iki farklı
projeyi kapsayan etkinlikte ünlü F1 Pilotu
David Coulthard, Formula 1’de tasarım
ve inovasyonun önemi hakkında bilgiler
verdi.
Bir Formula 1 aracının yaklaşık 5 bin
parçadan oluştuğunu söyleyen Coulthard,
“Aracı oluşturan parçaların uygun bir
tasarımda olması başarıya giden yolda
çok önemli olmakla birlikte, pilotun
güvenliği için de büyük önem taşıyor”
dedi. Yarışları sadece en iyi şase ya da
Tom Kelly ile İnovasyonun Gücü
İçeriği her yıl geliştirilerek düzenlenen ve
bu yılki teması "Farklı Düşünün Fark Atın"
ve "Tasarım Yoluna Çık, Yolun Açık" olarak
belirlenen etkinliğin bir diğer konuşmacısı
olan "10 İnovasyon Emri" kitabının yazarı,
dünya devi marka ve şirketlerle çalışmalar
yürüten ünlü yönetim gurusu Tom
Kelly, yaratmanın inovasyon gücü ile bir
araya gelişini ve deneyimlerini gençlerle
paylaştı.
F1 Pilotu David Coulthard
İnovasyon konusunda her zaman gelişim
kaydedilmesi gerektiğini, dünyada ilk
sırada yer almanın inovasyondan ödün
verilmesi anlamına gelmediğini söyleyen
Tom Kelly, tasarım sürecinde tekniğin,
insanın ve ürünün başarılı olma ihtimalinin
hesaba katılmasını gerektiğini söyledi.
İnovasyon sürecinde dikkate alınması
gereken noktaları katılımcılarla paylaşan
Kelly, “Müşterilerle empati kurulması
ve ne istediklerinin iyi saptanması çok
önemli. Diğer yandan da denemeler
yapmaktan ve istediğiniz sonuca
ulaşamamaktan dolayı umudunuzu
yitirmeyin. Örneğin İngiliz James
Dyson’s en uygun elektrik süpürgesini
üretmek için 5128 başarısız deneme
yaptı; ama şimdi İngiltere’nin en önemli
zenginlerinden biridir. Son olarak da
işletmenizde öğrenme yapısı oluşturun.
Çalışanlarınız hem öğrenci hem öğretmen
olsun” şeklinde konuştu.
90
www.taysad.org.tr
Zihni Sinir Projelerinin Yaratıcısı İrfan
Sayar, Projeleriyle Keyifli Anlar Yaşattı
Akın da bu yıl yaptığı söyleşiyle OİB
Türkiye Otomotiv Sektöründe 2. Ar-Ge
Proje Pazarı ve Otomotiv Komponent
Tasarım Yarışması’na konuk olarak,
etkinliğe farklı bir renk kattı.
Yarışma kapsamında yer alan konuklardan
biri olan Zihni Sinir Projeleri'nin
yaratıcısı İrfan Sayar da gençlere kendi
deneyimlerinden yola çıkarak hayallerin
gerçeğe dönüşebileceğini ve yaratmanın
keyfini anlattı. Çocukken, çiftçi olan anne
ve babasıyla köye gittiğinde, şehirden
götüremediği oyuncaklarının yerine köyde
çamur, ahşap gibi malzemeler kullanarak
kendi oyuncaklarını üretmeye ve bu
oyuncaklarla oynamaktan keyif almaya
başlamasıyla yaratıcılık öyküsü başlayan
Sayar, hayallerinin kendisine çizdiği yolu
ve bu yolda karşılaştığı deneyimlerini
konuklarla paylaştı.
Etkinliğin son gününde Zihni Sinir’in
gözünden trafiği ele alan İrfan Sayar,
katılımcılara keyifli ve bir o kadar da
düşündürücü yaklaşımıyla bilgiler verdi.
Trafik kavramının Türkiye’de tam olarak
Orhan Sabuncu ve Tom Kelly
anlaşılmadığını ifade eden İrfan Sayar,
“Trafik sadece araçlar ile ilgili bir kavram
değildir. Trafik, hayatın her alanında olan
bir kavramdır” dedi.
Trafik keşmekeşini, köylerin içinden
otoyol geçmesini ve minibüsler hakkında
‘zihni sinir’ yaklaşımları olduğunu
söyleyen Sayar, sunumundaki çizimlerle
aktardığı fikirleri ile katılımcılara oldukça
keyifli dakikalar yaşattı.
Şair Sunay Akın da Söyleşisi ile OİB
2. Otomotiv Proje Pazarı ve Tasarım
Yarışması’nda…
Ünlü şair, düşünür, yazar, gazeteci,
araştırmacı, tiyatrocu ve koleksiyoner
kimlikleri ile bir sanat adamı olan Sunay
İstanbul’da kurduğu oyuncak müzesi
ile herkesin geçmişteki anılarını bir çatı
altında toplayan Sunay Akın, “Oyuncak
Müzesi demek sadece oyuncakların
olduğu yer demek değildir. Her oyuncağın
farklı hikâyeleri var” dedi. 100 km
hıza ulaşan ilk aracın oyuncağının açık
artırmasına katıldığını söyleyen Akın,
“Üzerinde Paris, Roma gibi şehirlerle
birlikte İstanbul’un da adının yazdığı bu
oyuncak araba, gerçek bir araba parasına
satıldı. Ben de uzun uğraşlar sonucu
yine oyuncağı bir araba parasına müzeye
kazandırdım. Üzerinde İstanbul yazan o
arabanın yerinin İstanbul Oyuncak Müzesi
olacağını düşündüm” ifadelerini kullandı.
Geçmişten günümüze Türkiye’den
ve Dünya’dan otomotiv sektörü
özelinde tasarım ve tasarımcı hikayeleri
anlatan Sunay Akın, canlı ve farklı
üslubuyla birleştirdiği teatral ve tarihi
zenginliğe sahip anlatımıyla, izleyicileri
hem düşündürdü hem eğlendirdi.
Söyleşisinde, tarihten verdiği örneklerle
tasarım yapma, tasarımcı yetiştirme
konusunda anekdotlara yer veren Sunay
Akın, tasarımcı yetiştirmek için kültür ve
bilginin önemine vurgu yaptı. Katılımcıları,
geçmişten günümüze, tasarım ürünleri
ve tasarımcıların tarihin raflarında
gizli kalmış hikayelerini görsel zengin
sunumuyla birleştirerek keyifli bir söyleşi
ile bilgilendirerek etkinliğe farklı bir tat
kattı.n
The Automotive Industry
Looks for an Invention
As the leader and the only representative
in automotive industry of Turkish
exports, Uludag Automotive Exporters'
Association, has brought the power of
design and inovation together again by
launching for the second time "R&D
Project Market in Turkish Automotive
Industry and Automotive Component
Design Competition" which had been
organised for the very first time last year
in 2012 in order to increase the strength
of Turkey in inovation. The project
participation was 2,5 times higher in
comparison to the previous year and the
common idea of the industry was; "make
inventions".n
92
www.taysad.org.tr
Ar-Ge Proje Pazarı En İnovatif Firma
Ödülü'nü Standart Profil aldı
OİB'in organize ettiği 2.
Ar-Ge Proje Pazarı ve 2.
Otomotiv Komponent Tasarım
Yarışması'nda, "En İnovatif
Firma" ödülü almaya hak
kazanan Standart Profil
A.Ş.'nin Üretim Geliştirme
Direktörü Müfit Çağlayan
sorularımızı yanıtladı.
OİB Proje Pazarı ve Tasarım
Yarışması'ndaki projeniz hakkında kısa
bir bilgi verebilir misiniz?
T
ürkiye'nin en büyük otomotiv yan
sanayi firmalarından olan Standard
Profil, 6977 çalışanı bünyesinde
bulunduran bir otomotiv yan sanayi
kuruluşudur. Bugün 5 kıtada 45
otomobil fabrikasına EPDM, TPV ve PVC
esaslı sızdırmazlık profili üretmekte ve
dünyada bu alanda faaliyet gösteren ilk
6 firma arasında, Avrupada 2. sırada yer
almaktadır.
Standard Profil 2000 yılından günümüze
kadar 50 nin üzerinde Teydeb Projesi
hazırlamış, bunlardan 43 tanesi
tamamlanarak desteklenmiş ve bazı
projelerimiz sürmektedir, “En Inovatif
Firma” ödülü en çok Ar-Ge Projesi yapan
firma olarak kuruluşumuza verilmiştir.
Standard Profil, yüksek teknoloji
gerektiren üretim tekniklerini kullanan ana
sanayi firmalarının büyük çoğunluğunun
tedarikçisi durumuna gelmiştir. Yurt
içinde Tofaş, Renault, Ford Otosan,
Toyota, Temsa, Otoyol, Otokar, Isuzu,
Mercedes-Benz, Türk Traktör ve Anadolu
Otomotiv firmalarının, yurtdışında ise
Daimler, General Motors, Fiat, Ford,
Volkswagen, Audi, BMW, Toyota, Nissan
gibi Dünya’nın ve Avrupa’nın en büyük
firmalarının sızdırmazlık profili tedarikçisi
konumundadır.
Yenilikçilik çalışmalarınızı kısaca
aktarabilir misiniz?
Otomobil sızdırmazlık elemanları için
dizayn kriterleri kapı kapama kuvvetinin
94
limitler dahilinde olması, fitilin kolay takılıp
tel takviyeli, TPV co-extrüzyonlu veya
zor çıkartılabiliyor olması, su, ses, toz gibi
floklu olarak üretmekte, ana sanayiler
sızdırmazlık kriterlerini taşıyor olması, kapı
için sızdırmazlık fitili tasarımlarını ve FEA
camı hareketlerinin düzgün olmasıdır.
analizlerini yapmaktadır.
Standard Profil İleri teknolojisi sayesinde
kauçuk PVC - TPV - TPE'den mamul
sızdırmazlık fitillerini, alüminyum, çelik,
Sızdırmazlık Fitili tasarım ve üretimi zor
ve deneyim gerektiren bir süreç, inovatif
çözümler üretmek; rekabetçi olmamızı
ve otomotiv üreticileri tarafından tercih
Standart Profil A.Ş.'nin
Güncel Proje Örnekleri
edilen tedarikçi olarak belirlenmemize
1.TPV+PP Kompleks çeliksiz otomobil
üst kapı cam kanal profili geliştirme.
Yaptığınız bu çalışmalar şirketinize
2. Otomobil sızdırmazlık profili
taşıyıcılarında iyileştirme ve inovasyon
çalışmaları.
Standard Profil yaptığı çalışmalarla
3. Ticari araçlarda kapı fitil sistem
performanslarının robust tasadım
metodolojisi ile optimize edilmesi.
(TOFAŞ ve Standart Profil ortak
çalışması)
gelmiştir. Bunu gerçekleştirirken, GM
4. Nümerik analiz yöntemleri
kullanılarak kıvırma ünitelerinin (Roll
Forming) tasarımı.
5. TPE/TPV malzemelerden üretilen
sızdırmazlık elemanlarında tespit
edilen enjeksiyor proses hatalarının
nümerik analiz yöntemleriyle
incelenmesi.
olanak sağlamaktadır.
neler kazandırdı?
Avrupa’nın en büyük firmalarının
sızdırmazlık profili tedarikçisi konumuna
den 1996, 1999, 2000, 2001, 2002, 2004,
2005, 2006, 2009 yılında toplam 9 adet
en iyi tedarikçi ödülü almış. 1998 yılında
Fiat Kalite ödülü, 2004 yılında Ford Q1,
2006 yılında VW yılın tedarikçisi, 2007
yılında Tofaş tedarikçi kalite ödülü ve
yine 2007 yılında Renault tedarikçi başarı
ödülünü almış. 2010 yılında da VW Group
ödülüne layık görülmüştür. Son olarak
da OİB Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım
Yarışması’nda “En İnovatif Firma”olarak
ödüllendirilmiştir.n
www.taysad.org.tr
GÜÇLÜ MARKA GÜÇLÜ AR-GE STRONG BRAND STRONG R&D
FİGES A.Ş. Genel Müdürü Dr. Şadi Kopuz:
Deneyimlerimizi ve İyi Uygulamalarımızı
Tedarik Sanayi İle Paylaşıyoruz
Dr. Şadi Kopuz, firma olarak
deneyimlerini aktarmak
istediklerini dile getirerek,
tedarik sanayi firmalarının
Ar-Ge çalışmalarına destek
olmayı ve onların dünya
çapında yer edinebilmesine
bir miktar da olsa katkıda
bulunabilmeyi hedeflediklerini
söyledi.
FİGES’teki son gelişmeleri
özetleyebilir misiniz?
S
on zamanlarda mühendislik
kadromuzu hem sayıca hem de
niteliksel açıdan iyice kuvvetlendirdik.
Sayı olarak 95 kişiye ulaştık, bu rakamın
75 kadarı mühendistir. Toplamda 10’a
yakın doktoralı mühendis arkadaşımız da
bu ekibe dâhildir.
Ankara’da OSTİM’de prototip imalatı
montaj atölyemizi açtık. Kendi
bünyemizde mekatronik grubu ve sistem
modelleme grupları belirgin şekilde oluştu
ve güçlendiler. Ürüne, ürün geliştirmeye
yönelik projeler düşünmeye, planlamaya
gayret ediyoruz. İstanbul’da ise Sabiha
Gökçen Havaalanı civarında yapılacak
olan Teknopark’a bu yıl sonuna doğru
geçeceğiz.
Son zamanlarda hangi projeleri
aldınız?
Otomotiv sektöründe yer alan OEM’lerin
çoğu ANSYS veya MATLAB olarak yazılım
müşterilerimiz. Kendilerine teknik destek,
eğitim vb konularda destek veriyoruz.
MAN, Mercedes-Benz Türk, Otokar,
Anadolu Isuzu, Tofaş, Renault ve Ford
Otosan ile çalışmalarımız yürümekte. Yan
sanayilerimiz ile ilişkilerimiz her geçen
gün artmakta. Farba, Mako, Olgun Çelik,
Ege Endüstri, Kale Oto Radyatör, Cevher
Jant, Hayes Lemmerz İnci ile işbirliğimiz
96
www.taysad.org.tr
GÜÇLÜ MARKA GÜÇLÜ AR-GE STRONG BRAND STRONG R&D
gelişerek devam etmekte. TÜBİTAK’ın
KAMAG projesi olarak destekleyeceği
Elektrikli Araç Teknolojileri konusunda da
çalışmalarımız ilgili firmalarımızla beraber
sürdürülmekte.
Deneyimlerimizi paylaşmak
için, mühendislik ekibimizdeki
arkadaşlarım yaptıkları proje
FİGES Konferansı’nda bu yıl öne çıkan
satır başlarından bahsedebilir misiniz?
hizmetleri yanında eğitimler
Konferansımızı, bu yıl “Güçlü Marka için
Güçlü Ar-Ge” sloganıyla düzenledik.
100’ü geçkin farklı firmadan toplamda
300’e yakın kişinin katılımı oldu.
Ayrıca birçok üniversiteden değerli
akademisyenlerimizi de misafir ettik.
bünyemizde bir yaz okulu
TAYSAD’ın‘Güçlü Sanayi Güçlü Marka’
sloganından yola çıkarak ‘Güçlü Marka
için Güçlü Ar-Ge’ sözünü slogan olarak
belirledik. Güçlü marka olabilmek için
artık kaliteli üretim yetmiyor, yenilikçi
ürünler çıkartan, bunun için de mutlaka
Ar-Ge yapan firma olmak gerekiyor. Zaten
konferansın ana fikrini oluştururken,
ülkemizin 2023 hedeflerinden olan,
dünyanın ilk 500 markası arasına en az
bir Türk markası sokmak hedefini de en
başta dikkate aldık.
Konferansımızda, belli bir sektöre
yoğunlaşmayıp, bünyesinde mühendislik
ve Ar-Ge çalışmaları yapan tüm sektörleri
kapsamaya çalıştık. Elbette katılım yoğun
olarak otomotiv, savunma sanayi, makine
sanayi gibi lider sektörlerden oldu.
TAYSAD da etkinliğimize Sayın Mehmet
Dudaroğlu’nun yaptığı açılış konuşması
ve açılan stand ile büyük manevi destekte
bulundu.
Tam gün süren etkinliğimizde, 45’i
aşkın değerli konuşmacı yer aldı.
Beş ayrı paralel oturumda yapılan
sunumlarda, teknik konular olduğu kadar,
markalaşma ve Ar-Ge çalışmalarının idari
de veriyorlar. Geçen yıl kendi
açmıştık. Bu yıl ise TAYSAD ile
başlatacağımız ‘Yapısal Analiz
Mühendisi Yetiştirme Programı’
başka bir örnek olacak. Toplamda
12 gün ve 6 hafta sürmesini
planladığımız bu eğitimi EylülEkim aylarında gerçekleştireceğiz.
ve stratejik yönlerinden de bahsedildi.
Konferansımızın tüm oturumları video
formatında kaydedildi. Bu videolar
katılımcılarla paylaşılacak.
Konferansımıza katılarak bu yolda bizleri
destekleyen tüm konuşmacı, katılımcı ve
sponsorlarımıza tekrar teşekkür ederim.
Derginizin ilk sayısı yayınlandı. Bu
anlamda, dergiciliğe hoş geldiniz
diyoruz. FİGES Dergisi konusunda
bilgi verebilir misiniz?
Firmamızın kurucusu ve Yönetim
Kurulu Başkanımız Sayın Dr. Tarık
Öğüt ile birlikte yönetim olarak bir
süredir dergi çıkarma konusunda bir
arzu içerisindeydik. Bu yılbaşında
çalışmaları ivmelendirdik. Sonuç
olarak, 19 Nisan’daki konferansımızda
katılımcılarımıza dağıtacak şekilde ilk
sayımızı çıkarttık.
Dergimizin amacı, Ar-Ge çalışmaları
içinde önemli bir rol oynayan ileri
mühendislik analizleri ve simülasyon
dünyasından haberler vermek ve
teknik makaleler yayımlayarak bir
bilgi paylaşım platformu oluşturmak.
Makalelerde, FİGES’in kendi çalışmaları
olduğu kadar, müşterilerimizden ve
akademisyenlerimizden de yazılar
çıkartmayı hedefliyoruz. FİGES olarak
tasarım ve ürüne yönelik yaptığımız
çalışmaları da anlatıyoruz. Ayrıca
mekatronik, sistem modelleme, gömülü
yazılımlar alanlarında oluşturduğumuz
uzmanlıklarımızı da okuyucularımızla
paylaşacağız.
Dergimiz şu an için yılda 4 sayı olarak
yayımlanacak. Dergimizi ücretsiz olarak
dağıtıyoruz. Dergiye internet sitemiz
üzerinden de her an ücretsiz erişim
mümkün. Dergiyi ülkemizdeki tüm Ar-Ge
merkezlerine, teknoparklara, ilgili kamu
kurumlarına ve akademisyenlerimize
basılı ve internet haliyle dağıtmaktayız.
FİGES, TAYSAD bünyesinde de eğitim
programları açıyor. Bu konudan
bahseder misiniz?
Firma olarak eğer bizde bir deneyim varsa
bunu aktarmalıyız şeklinde bir anlayışımız
var. Böylece ülkemizdeki firmaların Ar-Ge
çalışmalarına destek olabilmeyi ve onların
dünya çapında yer edinebilmesine bir
miktar da olsa katkıda bulunabilmeyi
hedefliyoruz.
Bu doğrultuda, mühendislik ekibimizdeki
arkadaşlarım yaptıkları proje hizmetleri
yanında eğitimler de veriyorlar. Geçen yıl
kendi bünyemizde bir yaz okulu açmıştık.
Bu yıl ise TAYSAD ile başlatacağımız
‘Yapısal Analiz Mühendisi Yetiştirme
Programı’ başka bir örnek. Toplamda 12
gün ve 6 hafta sürmesini planladığımız
bu eğitimi Eylül-Ekim aylarında
gerçekleştireceğiz.
Eğitim programlarını teorik ve pratik
bir arada olacak şekilde, hem tahta
hem de bilgisayar önünde uygulamalı
olarak gerçekleştiriyoruz. Kendi
personelimiz yanında, sektörde ortak
çalıştığımız deneyimli kişiler ve değerli
akademisyenlerimiz de eğitmen olarak
programlarımıza katkıda bulunuyorlar.
Eğitim konusuna çok önem veriyor ve
önümüzdeki zamanlarda profesyonel
eğitim programlarımızı daha kapsamlı
organizasyonlarla düzenlemeyi
planlıyoruz.n
98
www.taysad.org.tr
SOSYAL SORUMLULUK SOCIAL RESPONSIBILITY
KANCA'dan 10 ilde 10 Meslek Lisesine
100 Mengene Yardımı
Kanca, ülkemizi üretimde
ileriye götürecek kalifiye
eleman ihtiyacını sağlayan
Meslek Liseleri'nin atölye
derslerinde kullanılmak üzere
ülkemizin dört bir yanındaki
10 meslek lisesine 100 adet
mengene yardımı yaptı.
T
ürkiye sanayisi her ay yeni bir ihracat
rekoru kırıyor. Daha önce adını
duymadığımız ülkelere Türk malı ürünler
ihraç ediliyor, yurtdışı satım içinde sanayi
ürünlerinin payı tarihimizde hiç olmadığı
kadar yüksek bir oran tutuyor.
Bu kadar kaliteli ürünü kimler imal
ediyor? Avrupa ülkelerinde kendilerine
yer bulabilecek nitelikteki Türk
mallarının imalatında kimler çalışıyor,
acaba yeterince yetişmiş insan var mı?
İşte kritik soru burada. Türk sanayisi
geçmişten gelen birikimi ile oldukça
rekabetçi, yaratıcı bir seviyeye geldi ama
en çok şikayet ettiği konulardan biri de
iyi yetişmiş, mesleğini öğrenmiş eleman
bulamıyor olmak.
Yetişmiş teknik eleman ihtiyacının
hemen hemen tamamı meslek
liselerinden mezun olan öğrenciler
ile karşılanmaktadır. Bu öğrencilerin
yetkinlik seviyeleri teorik eğitimden
ziyade atölye eğitimlerinin kalitesine
bağımlıdır. Meslek Okullarının makina ve
Meslek Okulu yetkilileri; Kumpas,
mengene, kaynak makinesi gibi demirbaş sınıfına giren ürünlerin
Bakanlık tarafından okulun ilk kuruluş
aşamasında verildiğini ve sonrasında
bir daha yardım alamadıklarını
vurguluyorlar. Zaman içinde yıpranan,
kırılan malzemelerin maddi imkanı
kısıtlı olan bölgelerde temini mümkün
olmadığını belirtiyorlar.
teçhizat açısından sanayinin çok gerisinde
olduğu acı bir gerçektir. Yani Meslek
Lisesi öğrencilerinin en fazla zaman
geçirmeleri gereken yer olan atölyeler ne
yazık ki, yeterli şekilde donatılmadıkları
için, öğrencilere hizmet verememekte,
dersler ya boş geçmekte ya da vakit
öldürülmektedir. Maalesef yıllarca ihmal
edilen Meslek Liselerinin uygun alet ve
araçlar ile donatılması, son zamanlarda
gerek sanayicilerin bağışları gerekse
devletin konuya gereken önemi vermeye
başlaması ile birlikte iyileşme sürecine
100
girmiştir. Ama yılların ihmalinin bu
adımlarla giderilmesi zor görünmektedir
ve daha çok yapılacak iş söz konusudur.
Meslek Okulu yetkilileri, kumpas,
mengene, kaynak makinesi gibi
demirbaş sınıfına giren ürünlerin Bakanlık
tarafından okulun ilk kuruluş aşamasında
verildiğini ve sonrasında bir daha yardım
alamadıklarını vurguluyorlar. Zaman içinde
yıpranan, kırılan malzemelerin maddi
imkanı kısıtlı olan bölgelerde
temini mümkün olmadığını belirterek,
şunu ifade etmekteler: "Ekipmanların
eksik olduğu atölyelerde öğrencilerin
yeterli pratik eğitimi alma imkanı
olmadığından, eğitim süreci eksik
kalmaktadır. Bir tane kumpası on tane
öğrenciye verip "çocuklar buna kumpas
derler, ölçüm yapar. Aman kırmayın,
bozmayın" diyerek geri almak aslında
eğitimci olarak bizlerin hiç istemediği
bir şey ama ne yapalım ki, elimizdeki
imkanlar kısıtlı. Öğrencilerimizin saatlerce
tesviye yapması gerekiyor ama atölye
ders saatlerinde ancak 5 öğrenciye bir
tane mengene düşüyor. Çocuklar sadece
www.taysad.org.tr
göstermelik şekilde ellerine eğer alıyor,
gerçekten mesleklerini öğrenemiyorlar.
Bu sıkıntılardan yola çıkan Kanca, ülkemizi
üretimde ileriye götürecek kalifiye
eleman ihtiyacını sağlayan Meslek
Liseleri'nin atölye derslerinde kullanılmak
üzere ülkemizin dört bir yanındaki 10
meslek lisesine 100 adet mengene
yardımı yaptı .
Konu hakkında bilgi veren proje yöneticisi
Aydın Gönül şunları söyledi: "Daha
önce Türkiye'deki yaklaşık 500 Meslek
Lisesi'ne Euroforge tarafından hazırlanmış
olan "Dövme teknolojisi" görsel
öğretici VCD'sini Türkçe'ye tercüme
ederek dağıtmıştık. Gönderdiğimiz
tanıtım yazısında; hazırladığımız bu
film hakkındaki görüşlerini yazmalarını,
bizimle paylaşmalarını istemiştik. Gelen
geri bildirimler bizi çok mutlu etti.
Meslek Lisesi müdürleri ve öğretmenleri
yıllardan beri böyle bir ilgiye hasret
kaldıklarını ifade ederek, sorunlarını ve
dertlerini aktarmışlardı. Kanca olarak
aslında kanayan bir yaraya parmak
bastığımızı gördük. O günden itibaren,
arkadaşlarımızla bu konuda projeler
üretmek için kararlar aldık. Bu projeye
gönüllü bir çok arkadaşımızdan biri olan
Şenol Göktürk; teknik bilgilendirme için
yaptığımız yurt içi gezilerinde bir çok
Meslek Lisesi'ni birebir ziyaret ederek,
eğitimcilerle görüş alış verişinde bulundu.
Bu görüşmeler sonucunda Meslek
Liseleri'nde birçok alet ve araç eksiği
olduğu tespit edildi. Yöneticilerimizin
de destek verdiği bu çalışmamızda,
yardım yaptığımız okullar ekonomik
olarak kalkınmamış bölgelerden seçtik.
İhtiyaç duydukları ürünleri kapılarına kadar
teslim ettik. 2012-2013 öğretim yılı ikinci
döneminde öğrencilerimiz ürünlerimizi
kullanmaya başladı. Gelen mektuplarda
"Bu kampanyanız ile sadece bize destek
vermiyor, aynı zamanda nitelikli eleman
konusundaki kendi ihtiyaçlarınız için
de doğru bir sosyal sorumluluk örneği
gösteriyorsunuz" diyorlar.n
100 mills to 10 Vocational High
Schools in 10 provinces from
KANCA
Kanca donated 100 mills to 10
highschools in 10 provinces in order to
contribute to the vocational highschools,
which meet qualified staff need of the
country.n
www.taysad.org.tr
CLEPA’nın Türkiye’den ilk üyesi
İnci Akü oldu
İnci Akü Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Göksel Paker
İnci Akü, 3 binden fazla üyesi
ile otomotiv endüstrisinde
önemli bir rol oynayan Avrupa
Otomotiv Yan Sanayicileri
Derneği’ne (CLEPA) üye
olan ilk Türk şirketi olarak,
Avrupa otomotiv yan sanayi
arenasında Türkiye’yi temsil
edecek.
A
vrupa pazarında otomotiv yan
sanayisinin çıkarlarını temsil eden
çatı kuruluş CLEPA’ya Türkiye’den
üye olan ilk firma İnci Akü oldu.
Otomotiv tedarik zincirindeki tüm
ürünleri ve hizmetleri dünya çapındaki
otomotiv üreticilerine tedarik edebilen
firmaların ve bu firmaları temsil eden
sivil toplum örgütlerinin üye olabildiği
CLEPA, 1959’dan bugüne faaliyetlerini
sürdürüyor. AB ülkelerindeki
otomotiv yan sanayi derneklerini ve
bu derneklere bağlı 3 binden fazla
şirket ile 3 milyondan fazla çalışanı
bünyesinde barındıran CLEPA üyeleri
arasında yerini alan ilk Türk şirketi İnci
Akü, Avrupa pazarındaki temsil gücünü
artırdı.
İnci Akü’nün CLEPA üyeliği ile ilgili
değerlendirmede bulunan İnci Akü
Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su
Göksel Paker, ”Avrupa pazarında
faaliyet gösteren kurumlar ve Birleşmiş
Milletler tarafından da otomotiv yan
sanayisi alanındaki konularda bilir kişi
olarak kabul edilen CLEPA, ilgili tüm
taraflarla yapıcı diyalog geliştirebilen
sivil toplum örgütü olarak konumlanıyor.
Sektörün ihracat lideri olarak bu üyeliğin
Avrupa pazarında bizim için yeni fırsatlar
yaratacağına ve deneyimlerimizi Avrupa
pazarı ile paylaşarak markamızı daha
da güçlendireceğimize inanıyoruz.
50 yılı aşkın faaliyet gösteren bu
kurumda Türkiye’yi temsil etmek hem
sektörümüz hem Türkiye adına gurur
vericidir.” dedi.
CLEPA’s first Turkish Member
became İnci Akü
İnci Akü became a member of
CLEPA, which has an important role
in automotive industry with its more
than 3000 members. Being as the first
Turkish member İnci Akü will represent
Turkey in Europe’s supply industry
arena..n
101
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Bosch 2.4 milyar Euro ciro,
1.5 milyar Euro ihracat hedefliyor
Bosch Türkiye Temsilcisi
Steven Young; 150 ülkede
temsil edilen Bosch Grubu’nun
2012 rakamlarına göre; 306
binden fazla çalışanıyla 52,5
milyar avro ciro elde ettiğini
söyledi. Young, “Bu küresel
gücün en önemli ülkelerinden
biri de Türkiye. Bosch
dünyasında 15’inci sıradayız.
Avrupa’da büyüme bütçesi
yapan iki ülkeden biriyiz” dedi.
2
012’de 2,1 milyar Euro olan cirosunu
2 milyar 400 milyon Euro'ya 1 milyar
250 milyon Euro olan ihracatını ise 1
milyar 510 milyon Euro'ya yükseltmeyi
hedefleyen Bosch Türkiye, istihdamını
ise yılsonunda 11 bin 858’e ulaştırmayı
planlıyor. Böylelikle; bugüne kadar
Türkiye’de gerçekleştirdiği 2 milyar Euro
yatırımıyla Türkiye’nin 2023 hedeflerine
ulaşmasında önemli görevler üstlenirken,
5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat
gerçekleştiriyor.
Türkiye’de 1910 yılından bu yana hizmet
veren Bosch, ilk fabrikasını 41 yıl önce
kurduğundan bu yana 2 milyar Euro
tutarında yatırım gerçekleştirdi. 2011
yılında 203, 2012’de 227 milyon Euro
yatırım yapan Bosch, bu yılı da aynı
seviyelerde yatırımla tamamlamayı
hedefliyor. Bosch; 2013 yılı sonunda ise
102
Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young
son üç yıldaki istihdam rakamını 1821 kişi
arttırmış olacak.
Türk mühendis ve iş gücünün Ar-Ge
Bu istihdam rakamlarıyla Türkiye,
Bosch’un en önemli üretim üslerinden
biri konumunda yer alıyor. Bosch Türkiye,
Avrupa’da Almanya’dan sonra çalışan
sayısı bakımından ilk ve dünya genelinde
ise yine Almanya hariç 4. sırada yer alıyor.
Avrupa Patent Ofisi’nin açıklamasına göre
Türkiye’nin 2023 hedeflerini aşmasını
istiyoruz
“Bugüne kadar olduğu gibi, Türkiye’nin
geleceğine büyük güven duyuyoruz. 2023
hedeflerine ulaşmasını değil, aşmasını
istiyoruz” diye konuşan Young, şirketin
çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“Otomotiv, yapı ve genel sanayilerimiz
için özel çözümler üretiyoruz, yeni üretim
modellerinden teknoloji transferine
kadar bir dizi çalışma yürütüyoruz.
Üç Ar-Ge Merkezimizin yanı sıra codesigner konumunda yerel yetkinlik
merkezleri kuruyoruz. Müşterilerimize
en güncel teknolojileri kazandırıp küresel
rekabetçiliklerini güçlendiriyoruz. Türk
markalarının küresel boyutta markalar
olması sürecinde el ele yürüyoruz.
Yerlileştirme çalışmalarımızla ülkenin ithal
edeceği ürünleri hem üretip hem de ihraç
ediyoruz. Böylece cari açığın azaltılmasına
katkıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
başarısı
Bosch, 838 patent ile Avrupa’nın geçen
yıl en çok patent alan şirketi oldu. 2012
yılında global olarak Ar-Ge çalışmaları
bütçesi 4.8 milyar Euro olan Bosch, 4 bin
800 patent başvurusunda bulundu.
Dünyada 5 dizel araçtan birinin
enjeksiyonu Bursa’dan
Bosch’un Bursa’daki Dizel ve Benzinli
Sistemleri fabrikasında 30’dan fazla
araç markası için üretim yapılıyor.
Dünyadaki her beş dizel motorlu araçtan
birinin enjektörü Bosch’un Bursa’daki
fabrikasından sağlanıyor.n
Bosch Turnover of 2.4 Billion Euros,
Aims to Export 1.5 Billion Euros
Bosch Turkey Managing Director Steven
Young said that its Turkey operation had
a revenue of 52,5 billion euros with its
more than 306.000 workers in 2012.
Young said: Turkey is an important player
in global power. We are the 15th in
Bosch family and one of the two which
has a growth budget. Bosch Group’s
total sales in Turkey came to 852 million
euros in 2012.n
www.taysad.org.tr
ÜYELERDEN HABERLER NEWS FROM MEMBERS
Rapro, 41 ülkede otomotiv sektörüne hizmet veriyor
Otomotiv sektörü için kauçuk
parçalar üreten Rapro’nun
deneyim ve hizmet kalitesiyle
sektörde öne çıktığını anlatan
Patrizio Ragusin, bugün
itibarıyla 41 ülkeye ürün
gönderdiklerini bildirdi.
İzmir Kalkınma Ajansı’nın, teknolojik
üretim ve yenilik mali destek programına
sunduğumuz proje kabul edildi. Bu tür
kuruluşlar tarafından gelen destekler,
firmaların büyümesi ve gelişiminde büyük
önem taşıyor”dedi.
R
apro, 2013’ün ilk aylarında taşındığı
Kemalpaşa’daki yeni tesisinde,
kapasitesiyle birlikte ürün çeşitliliğini de
artırarak, hedef büyüttü. 8 bin metrekare
kapalı, 14 bin metrekare açık alana sahip
bir alanda, 150 kişilik personeliyle hizmet
vermeye devam eden Rapro, kauçuk
hortum üretimiyle başladığı üretim ağına,
zamanla artan araç çeşitliliği ve kaliteli
kauçuk gereksinimi sonucunda kauçuk
parçalar, kauçuk-metal parçalar, körükler,
fitiller ve kasnakları da ekledi.
Üretimlerinin yüzde 95’ini otomotiv
sektörüne yönelik yaptıklarını söyleyen
Rapro Kimya Sanayi Genel Koordinatörü
Patrizio Ragusin, “Üretimimizin tamamına
yakınını otomotiv sektörüne yapıyoruz.
Bu üretimin de yüzde 35’i OEM, yüzde
65’i de aftermarket olarak dağılıyor.
Aftermarket kısmında Rapro, büyük
dünya markalarına yaptığı fason üretimin
yanı sıra, üretiminin yarıdan fazlasını da
kendi markasıyla satıyor. Dünya markaları
Rapro Kimya Sanayi Genel Koordinatörü
Patrizio Ragusin
derken, aklınıza gelebilecek tüm dev
markalara hizmet veriyoruz. Rapro olarak
üretimimizin yüzde 75’ini 41 ülkeye ihraç
ediyoruz. 24 ülkeye de kendi markamızla
ürün satıyoruz” dedi.
Her yıl minimum yüzde 25 büyüme
Otomotiv yan sanayiine hizmet veren
kauçuk parça üreticileri arasında en
büyüklerden biri olduklarını ifade eden
Ragusin, “Pazar son yıllarda oldukça
hareketli. 2012 de sektördeki herkes
için oldukça iyi bir yıl oldu. Çeşitli kamu
kuruluşlarının otomotive yönelik büyük
destekleri var. Bu kuruluşlardan biri de
İzmir Kalkınma Ajansı. Biz de 2011 yılında,
Hortum, kauçuk, kauçuk metal parçalar
ve körükler ürettiklerini belirten
Ragusin, 2013’ün gelişiyle birlikte
yatırımlarını hızlandırdıklarını anlattı.
2013’ün ilk aylarında Kemalpaşa’daki
yeni fabrikalarına taşındıklarını belirten
Ragusin, “Ocak ayında bugüne kadar
yaptığımız en büyük yatırımımız, haftanın
yedi günü 24 saat çalışan, yakıt hortumu
imalatı yapan hattı kurmak oldu. Bunun
yanı sıra plastik enjeksiyon parçaları
üretimi işine de girdik. 2012’de ise bir
kauçuk fabrikasında A’dan Z’ye tüm
testlerin yapılabileceği kapsamlı bir
laboratuvar kurduk. Yaklaşık 5 bin çeşitle,
Türkiye’nin en kapsamlı kauçuk parça
üretimini yapıyoruz” şeklinde konuştu. n
Rapro serves automotive sector in
41 countries
Patrizio Ragusin, who indicated
that Rapro produces rubber parts
for automotive sector and leave its
competitors behind with its experience
and service quality, said that they export
to 41 countries in the world.n
İlk yerli arazi aracı sismik araştırmalarda kullanılacak
Eskişehir'de üretilen
Türkiye'nin ilk yerli arazi
aracı TURKAR 4x4 şimdi
de sismik araştırmalarında
kullanılacak.
Enstitü’nün araştırmalarında önemli bir rol
T
yaklaşık 20 farklı üst yapıya sahip
ürk mühendisler tarafından
geliştirilen ve Hisarlar Grup
tarafından üretilen, Türkiye'nin ilk yerli
4x4 arazi aracı TURKAR’ın yeni üst
yapılı modeli olan Sismik Araştırma
Aracı, Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay
Bilimleri Enstitüsü’ne teslim edildi.
Yeraltındaki yapıların belirlenmesinde
ve sismik yeraltı haritalamada titreşim
kaynağı olarak kullanılacak araç,
104
oynayacak.
Teslim töreninde bir konuşma yapan
Hisarlar Grup CEO’su Zafer Türker,
TURKAR 4x4’ün tuz serpme aracından
demiryolu hat bakım aracına kadar
olduğunu ve gelen talepler doğrultusunda
yeni modellerin eklenmesi ile bu sayının
arttığını söyledi. n
First local land vehicle now serves
to science
TURKAR 4X4, the first local land vehicle
produced in Eskişehir, is going to be
used in seismic researches.n
Hisarlar Grup CEO’su Zafer Türker
www.taysad.org.tr

Aftermarket

Transkript

Benzer belgeler

Yenileme pazarında başarının anahtarı: yetkinlik

“Mükemmellikte Kararlılık Belgesi”ni alan ilk OSB TOSB

Hurda indirimi

Elektrikli araçların geleceği

31 Mart 2016 Tarihli Faaliyet Raporu indir

10.05.2016 - ICBC Yatırım

Samsung`un hedefi: “3 yıl içinde be

diyalog