Hayme Anamızı 734. Kez Andık

Transkript

Hayme Anamızı 734. Kez Andık
TÜRK TELEKOM
TAHSĠLATI YAPILIR
EV TELEFONU –TT NET FATURALARI ÖDENĠR
DÜNDAR ĠLETĠġĠM
DOMANĠÇ VODAFONE ANA BAYĠ
DOMANİÇ VODAFONE ANA BAYİİ
Hisar Mahallesi Müftülük Yanı Domaniç / KÜTAHYA
Hisar Mahallesi Atatürk Caddesi No.20 Domaniç / KÜTAHYA
09 Eylül 2015 -
Yıl: 20 Hafta: 36 -
Sayı: 965 -
HAFTALIK YEREL SİYASİ GAZETE
- KURULUŞ: 10 NİSAN 1995 - www.domanicgazetesi.com
-
Fiyatı:1.00 TL.
!!! ġEHĠTLERĠMĠZ VAR !!!
Hayme Anamızı 734. Kez Andık
Bu yılki törenlerde en dikkat çekici başka bir
olay ise, Valimiz Şerif Yılmaz‟ın yanına Ak Parti
Kütahya Milletvekilleri Vural Kavuncu, Şükrü
Nazlı, MHP Milletvekili Alim Işık. Domaniç Belediye Başkanı ve İlçe Kaymakamız ile siyasi
parti temsilcileri ile alana birlikte girmesi oldu.
Mehter Takımı, Kılıç Kalkan ekibinin gösterisi
ve ardından okçuların muhteşem gösterisi anma törenine damgasını vurdu.
734. Anma ve göç Şenlikleri temsili Söğüt‟e
göç yürüyüşü ile sona erdi.
Osmanlı Devletinin Kurucusu, Osman Gazinin
Babaannesi, Hayme Anayı, Çarşamba Köyünde ki kabri başında 734. kez andık.
Bu yıl ilk defa şehitlerimiz nedeniyle konser
olmadı. Kaymakamız Bünyamin Karaloğlu tarafından İl Valimizi Şerif Yılmazın koordinesinde gerçekleştirilen organizasyon neticesinde
bu yıl bir sürü ilkin yaşandığı tören alanı yıllar
sonra ilk defa bu kadar doluydu.
Törenin alanında halkın oturduğu yerin üstü
tamamen kapatıldı. Pazar alanı, lunaparka alanı ve tören alanına yakın yeni araç parkları
takdiri şayandı. Özellikle yöresel sergilerin düzenlendiği çadırlar halktan büyük beğeni topladı. Bu yılın bir başka ilke de basın çadırıydı.
Domaniç Ortaokulu önündeki Hayme Anamızı
Kuranla anma programı ise törene ayrı bir tat
kattı.
Tören alanında ilk defa basına önem verilerek
çadır kuruldu. Ancak sahaya nen halkın basını
engellemesine bazı işgüzar güvenlik güçleri de
destek verince küçük çaplı gerginlik oldu.
Tören Fotoğrafları: 6. Sayfa da
Hayme Ana’nın Torunları Teröre Karşı Omuz Omuza
tır. En zor günlerinde el ele vermesini
bilen Türk milleti yine birbirine kenetlenecektir. Bizler kuruluĢun bu kutlu topraklarında, tek vücut olduk ve bu kanlı
terörü lanetlemek için buraya toplandık.
Buradan bütün Ģehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, göğsünü siper eden yaralı
Sultan Alaaddin camisinde gerçekleĢen
gazilerimize de acil Ģifalar ve yakınlarına
Ģehitler için kılınan gıyabi cenazesinin
ve bütün Türk milletine baĢsağlığı diliyoardından Cumhuriyet meydanında saat
ruz.
17.30’da gerçekleĢen yürüyüĢe binin üzerin vatandaĢ
olsun. Yüreklerine ateĢ düĢen ailelerimizin ve Türk
Ne Mutlu Türküm Diyene, Ne Mutlu Domaniçliyim
katıldı. YürüyüĢün ardından bir dakikalık saygı duruĢu Milletinin baĢı sağ olsun. Ülkemizde son dönemlerde
Diyene” dedi YürüyüĢ, Domaniç Belediye BaĢkanı
ve Ġstiklal MarĢının okunduktan sonra, Kuran tilaveti ve Ģiddetini artıran terör olayları, tüm yurttaĢlarımızın
Sahvet Ertürk, Çukurca Belediye BaĢkanı Ġlyas Tosun,
dua edildi.
olduğu gibi bizlerin de içini yakmaktadır. Dili, dini, ırkı
Ak Parti Ġlçe BaĢkanı Yurdagül Bakkal, CHP Ġlçe BaĢġetlerimize dua edildikten sonra Domaniç Belediye
ve ülkesi olmayan terör, kanlı yüzünü bir kez daha gösBaĢkanı basın açıklaması gerçekleĢtirdi. Ertürk, “Aziz termektedir. Ancak Ģu bilinmektedir ki, bu millet tarih kanı Halil Ünlü, MHP Ġlçe BaĢkanı Halil Ġbrahim
Türk Milletine, Dağlıca ’da ve Iğdır’da kahpe bir pusu- boyunca sayısız badireler atlatmıĢ, sayısız zorluğu yen- Türkmen, Saadet Partisi Ġlçe BaĢkanı Numan YaĢar, DP
da verilen canlar Ģehadet Ģerbeti içen yiğit yavrulara
miĢtir. Bu alçak saldırılarda, bölücü eylemler de, birlik Ġlçe BaĢkanı Rafet Yiğit, Daire Amir ve memurları ve
Cenabı Allahtan rahmet, ruhunuz Ģad, mekânınız cennet ve beraberliğimizi bozamayacak, tam tersine artıracak- çok sayıda vatandaĢın katılımı ile gerçekleĢti.
İlçedeki beş siyasi partinin başkanları
ve Belediye Başkanlarının katıldığı yürüyüşe binin üzerinde vatandaş katıldı.
Belediye ve vatandaşlar tarafından organize edilen yürüyüşte Domaniç Belediyesi 300 adet Türk Bayrağı dağıttı.
!!! ġEHĠTLERĠMĠZ VAR !!!
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
www.domanicgazetesi.com
ĠletiĢim: 0274 661 45 05
Tamer: 0541 531 42 09
Serdar: 0545 716 32 21
E posta: [email protected]
SATANA KADAR 10 LĠRA
Satmak istediğiniz ikinci el eĢya, ev, araba,
tarla ne varsa, binlerce kiĢiye ilanınızı duyuruyoruz.
SATILIK KAPILAR
Ġkinci el oda kapısı satılıktır
ĠletiĢim: 0546 568 35 67
SATILIK ARABA
1997 Model Fiat Tipo 1.4 ie Enjeksiyonlu
Hidrolik Direksiyon
ĠletiĢim: 0546 640 41 13
SATILIK BALYA SAMAN
KüçükbaĢ -büyükbaĢ hayvan yetiĢtirenlere
duyurulur. Balya yapılmıĢ yonca balyası
ÇuvallanmıĢ yonca toz samanı
Selamettin YILMAZ 0542 733 62 41
ÖNEMLİ TELEFON NUMARALARI
Jandarma
156
0274 661 30 10
Polis
155
0274 661 36 79
Hastane
112
0274 661 31 11
Ġtfaiye
110
0274 661 30 01
Orman ĠĢletme
177
0274 661 34 02
Kaymakamlık
0274 661 30 22
Belediye
0274 661 30 03
Hisar Eczanesi
0274 661 30 74
Domaniç Eczanesi
0274 661 45 25
Domaniç Terminal
DÜRÜMLAND
Sahibi
Mefaret YĠĞĠT
Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa YĠĞĠT
Yazı İşleri Müdürü
Tamer YĠĞĠT
Sayfa Editörü
Serdar Yiğit
Baskı Sorumlusu
Selma YĠĞĠT
İnegöl Temsilcisi
Mehmet GÜN
Muhabir
Kemal SERT
Domaniç Santral
Domaniç GSM
Ġnegöl GSM
0274 661 45 00
0530 766 19 29
0530 766 19 30
Ġġ:
Gsm1:
Gsm2:
Gsm3:
0274 661 26 45
0554 437 47 40
0535 774 60 63
0545 268 68 72
HABERĠNĠZ
VARSA ?
MUHABĠRĠMĠZ
OLUN !
İrtibat
Bursa Cd. No:61/A
0274 661 45 05
0533 200 49 13
www.domanicgazetesi.com
[email protected]
SATILIK ARABA
GARAJ TAKSĠ
NAZMĠ ĠNÖNÜLÜ
0274 661 44 77
0536 644 30 60
1990 model temiz Lada Niva 1600 cc
İletişim No:
0532 443 85 52
TURAN TAKSĠ
KADĠR ERKAN
0532 799 82 00
Basım Yeri
Domaniç Gazetesi Baskı Tesisleri
ĠSMAĠL USTA
ĠĢ :
GSM:
0274 661 31 98
0542 511 61 39
Gazetemizde yer alan köşe
yazarlarının sorumluluğu
yazarına aittir.
YAġAR TEKNĠK
ĠĢ:
Gsm:
0274 661 22 40
0541 867 22 17
AV. AHMET KUMUZ
Gsm:
0538 267 63 51
ĠSMAĠL
KARAMAN
0274 66137 56
0542 842 86 82
SATILIK DAİRE
Hisar Mah. Atatürk cad. Bulunan Müstakil 2
katlı 4+1 daireler 140 m2 arka taraf bahçeli
ev satılıktır.
ĠletiĢim: 0534 344 47 69
CENGĠZ TÜRKMEN
DOY DOY
DÖNER
HABERİ PAYLAŞIN
Cep: 0533 2004 913
e posta:
[email protected]
www.domanicgazetesi.com
DOMANİÇ GAZETESİ
BASIN AHLAK
YASASINA UYAR
Yerel Süreli Yayındır.
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
0542 773 55 20
0542 466 52 39
Bize Ne Oluyor ?
İçinde bulunduğumuz coğrafyada isyanlar hep olagelmiş.
Domaniç’e Küçük Sanayi Sitesi Ġçin Kurban Kesildi
Domaniç Küçük Sanayi Sitesi Yapı
Kooperatifi tarafından Domaniç TavĢanlı yolu üzerine 75 dönümlük araziye ilk etapta 58 iĢyeri yapılacak.
Temel atma töreni, İlçe Kaymakamı
Bünyamin Karaloğlu, Belediye Başkanı
Sahvet Ertürk, Kütahya Esnaf Odası
Başkanı İbrahim Yiğit, Domaniç‟teki Siyasi Parti Başkanları ve Kooperatif üyeleri katılımı temel atma töreni gerçekleşti. Tekbirlerle kesilen kurbanın ardından
Domaniç Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Domaniç Belediye Başkanı Sah-
vet Ertürk, Kütahya Esnaf Odası Başkanı İbrahim Yiğit, Ak Parti Ve CHP İlçe
Başkanları, Kooperatif Başkanları ve
Kooperatif Üyeleri tarafından ilk harç
atıldı.
Domaniç Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Mehmet Sağlam, Küçük
Sanayi Sitesi toplam 75 dönümlük arazide 250 ila 300 dükkân yapılacağını, İlk
etapta 3 blok halinde 58 dükkan tamamlanıp eylül sonuna kadar bitirmeyi planladıklarını belirtti.
Program sonunda katılımcılara köfte,
pilav ve ayran ikram edildi.
Osmanlı döneminde de Cumhuriyet
döneminde de Kürt isyanları çıkmış.
İçinde bulunduğumuz yüzyılın son Kürt
isyanı bildiğimiz kadarıyla 1984 yılında
çıktı. İlk 4 şehitten biri Domaniç‟in Muratlı Köyünden İbrahim Bozbey…
Seksen öncesi Türkiye‟de insanlar birbirini, Ecevitçi , Demirelci diye suçluyor, dövüyor öldürüyordu. Sonra sınıf
atladık, sağcı, solcu, ülkücü, devrimci
diye bir birimizi katletmeye başladık.
Kurtarılmış bölgeler ilan ettik.
“Amerikan köpekleri , faşistler Amerika‟ya” ; “ Rus uşağı, Komünistler Moskova‟ya” diye önce ötekileştik sonra bir
birimizi öldürmeye başladık.
O dönemlerde belki haksız yere çok
canlar yakıldı, çok haksızlıklar yapıldı.
Bu gün faşist cuntacılar diye kızıyoruz
ama…. Bizi kendimize getiren de 80
darbesi oldu. Kendimize geldik. Kardeş
kardeşi nasıl vurduk biz demeye başladık…
5 Eylül 1922 Domaniç’in Yunan ĠĢgalinden KurtuluĢu
dırgı, Susurluk, Pazaryeri, AlaĢehir, Gördes
ve Salihli'nin Yunan iĢgalinden kurtardı. Bir
gün öncesi de 4 Eylül 1922 TavĢanlı yunan
iĢgalinden kurtarılmıĢtı.
rı boĢ kovanı görünce çok korktular. Annemi sıkıĢtırmaya baĢladılar nereden geldi bu
diye. Annem. Çocuk bulmuĢ dese de inanmadılar. Bir asker annemin kolunu kapıya
kıstırıp kırdı.. Bunun üzerine komutanları da
Domaniç’in Yunan ĠĢgalini yaĢayan son
o askeri cezalandırdı. Çünkü artık yemek
Ģahidi Hatice Akkoç ile 5 ocak 2010’da
yapacak güvenli birileri yoktu. Aylarca iĢröportaj yapmıĢtık. Gerçek yaĢı daha fazla
kence çektik. Sonra Mustafa Kemalin askerolmasına rağmen resmi kayıtlarda 14 Tem- leri geliyormuĢ dediler. SavaĢ oldu mu yokmuz 1914 doğumlu görünün ve geçtiğimiz sa Yunanlılar kendimi kaçtı bilmiyorum
aylarda rahmetli olan Hatice nine röportaj
ama artık kurtulmuĢtuk. Dedi.
yaptığımız tarihte 96 yaĢındaydı. Hisar
Hatice Nine, o röportajda 1926 Domaniç
Muhtarı Cahit Demiröz aracılığıyla ulaĢtığı- yangınını da anlatmıĢtı.
azı beyinsizler son zamanlarda Osmanlı dönemindeki topraklarımızın mız Hatice nine, tek baĢına kalıyordu. ÇoCumhuriyet döneminde satıldığını iddia luk çocuğu vardı. Ancak Hatice nine yalnız 5 Eylül 1922 Domaniç’in Yunan ĠĢgalinden
kalmayı kendisi tercih etmiĢti. Bizi evinde
kurtuluĢu dur. Eskiden bu gün Domaniç te
ederek bazı uyduruk haritalar yayınlıkutlanırmıĢ zamanla unutulmuĢ ve kutlanyorlar. Bu haritaları Domaniçli olduğunu dimdik ayakta karĢıladı ve bize kendi elleriyle çay yapıp ikram etti.
maz olmuĢ. Ġlgili ve yetkililerin dikkatini
düşündüğümüz Domaniçliler de sosyal
çekmek istedik...
paylaşım sitelerinde paylaşmaktalar. Bu
arkadaşlar, sanki hiç savaş olmamış, hiç Hatice Akkoç; “ Ben o zamanlar 10 yaĢlarımda falandım. Babam
savaş kaybetmemişiz ama Atatürk ve
arkadaşları Osmanlı topraklarını Lozan ölmüĢtü. Yunanlılar
güvenli diye bizim evi
antlaşması ile düşmana satmış gibi gösiĢgal ettiler. Anneme
terme çabasındalar..
erzak getiriyorlardı.
Yunan orduları tüm egeyi iĢgal ettikleri gibi Tehditle yemek yaptırıDomaniç’e kadar girmiĢlerdi. 15 Temyorlardı. Adamlarımızı
muz’da Domaniç’i iĢgal eden Yunan asker- ya dövüyor ya da öldüleri onlarca insanımızı katlederken kadınla- rüyorlardı. Bir gün sorımıza da kötü muamelede bulundular. 5
kakta oynarken patlaEylül 1922’de Atatürk’ün askerleri gelerek mıĢ fiĢek bulup eve
Ġlçemizi ve Nazilli, Sultanhisar, Kınık, Sın- getirdim. Yunan ordula-
B
1984‟de darbe dönemi sona erdi. Yerine sivil iktidar seçimle iş başına geçti.
Bu seferde başımıza PKK belası çıktı.
Artarak devam eden şehit haberleri,
sağcısıyla, solcusuyla hepimizi kenetlemişti. Çok sayıda gelen şehit haberlerinde bile bu gün ile kıyaslanmayacak
kadar az da olsa partiler ve partililer
arasında sürtüşme olurdu ama genel
manada tek yumruk olmaya çalışırdık.
Muhalefet, Turgut Özal‟ı Amerikancı,
Amerika‟nın adamı diye suçluyordu,
Amerikalılara açılan incirlik üssünden
PKK ya destek verildiği ortaya çıktı.
Özal‟ın; “3-5 Çapulcu dedikleri, meğer
on binlerce sözde gerillaymış. Komşu
ülkelerde Amerikan silahları ile gerilla
eğitimi alıyorlarmış.
Özal gitti, Çiller geldi. Terör adeta sıfırlandı. Çiller gitti. Yerine, yılarca Amerikan düşmanı bildiğimiz, Amerika‟nın
tüm ambargolarına karşı direnen isim
Ecevit iktidara geldi. Zaten sıfırlanmış
terör örgütünün başı ABD‟nin desteğiyle Ecevit‟e teslim edilmişti. Ancak teslim edenlerin bir şartı vardı. “ Kesinlikle
asılmayacak.
Sonra İktidara Erdoğan geldi. Her şey
yolunda gidiyor, hızla büyüyorduk.
Ama Terör yeniden hortlamaya başladı. Artarak devam eden terör olayları,
İmralı da yatan adamla anlaşma yapılarak durduruldu.
7 Genel seçimlerinin ardından ise hiç
olmadığı kadar yeniden hortladı.
Burada bizim anlamakta güçlük çektiğimiz, Eskiden şehit haberleri Türk halkını kenetlerken, şimdi her şehit haberinde bir birimizden kopar olduk. AK Partililer, CHP ve MHP‟lileri HDP‟ yi desteklemek le suçluyor. Cemaati, Doğan
Medyayı, Koza grubunu suçluyor. Muhalefet ise Ak partiyi, Cumhurbaşkanını
suçluyor. Gerçek manada kardeşler bile, öteki partili diye, bir birlerine acımasızca ithamlarda bulunuyor, küfrediyor.
Ey Müslüman Türk Halkı sorun kendi
kendinize Bize Ne Oluyor ???
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
ġÜKRETMEYĠ BĠLMELĠ ĠNSAN
Padişah, daha önce hiç deniz yolculuğu
yapmamış bir köle ile aynı gemide yolculuk
yapıyordu. Köle korkudan titriyor, inliyor ve
bir türlü sakinleşmiyordu. Bu durum herkesi
rahatsız ettiği gibi padişahı da çileden çıkarmıştı. O sırada bir adam öne atıldı.
- İzin verirseniz onu sakinleştireyim, dedi.
Padişah:
- Ne yaparsan yap, yeter ki şu adamı sustur, dedi adama…
Adamla birlikte birkaç arkadaşı, köleyi tutup
bir anda denize attılar. Birkaç defa denize
batıp çıkan köle:
- Boğuluyorum. İmdat! diye bağırmaya başladı. Köleyi yakalayıp gemiye çıkardılar. Bir
köşeye bırakılan köle artık inleyip milleti rahatsız etmiyor sessizce köşesinde oturuyordu. Padişah, adama niçin böyle yaptın diye
sorunca adam:
- Gemideki huzur ve güvenin farkında değildi, dedi. Suya düşünce değerini anladı.
Evet, maddeciliğin hüküm-ferma sürdüğü
maneviyatın ayaklar altına alındığı devirlerdeyiz. Elindekiyle yetinilmeyen, yetinilmediği gibi hırs ve kıskançlığın hücrelerimize kadar nüfuz ettiği korkunç bir asrı yaşıyoruz.
Fertten başlayıp topluma kadar herkes,
bende olan başkasında hiç olmasın ya da
bende olmayan başkasında neden var ki
hasetliğini yaşıyor. Elimizdeki nimetlerin
kıymetini bilmiyoruz. Küçük bir hastalığı
dert edinip kendimizi hep bizden daha sağlam olanlarla kıyaslıyor, kıyaslarken de kaderimize isyan ediyoruz. Gemideki köle misali inliyor, bağırıp çağırıyoruz. Öte yandan
sahip olduklarımıza şükretmek dururken onları kendimize aitmişçesine bir övünme vesilesi sayıyoruz. Olur olmaz yerde zenginlikten, varlıklı olmaktan dem vuruyor, böbürleniyor, havalara giriyor ve kibirleniyoruz.
Değerli dostlar, ucu bucağı görünmeyen bu
nimetlerin bize ait olmadığını bildiğimiz halde bizimmiş gibi kibirlenip büyüklenme şeytanca bir tavırdır. Diğer yandan nimetin kadrini bilmemek, elimizdekiyle yetinmemek de
bir o kadar büyük talihsizliktir. Nimeti artıran, lezzeti lezzet yapan şükürdür. Şükretmek yerine bağırıp çağıranlar, halinden şikayet edenler sahip olduklarından mahrum
kalırlar. Nitekim şikayetler başka şikayetleri
beraberinde getirecek, sahip olduklarımız
bir bir elimizden alınırken her şeyden mahrum olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıvereceğiz.
Gelin inanan insanlar olarak, bu dünyada
bize verilen uçsuz bucaksız nimetleri çocukça bahaneler üreterek kaybetmeyelim. Bize
verilen her derdin ya da her nimetin sonunda bir imtihanın olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmayalım. Maddi durumları ile
bizden aşağıda olanlara ve manevi yönü ile
bizden üstün olanlara bakalım. Bakalım ki
birincilere baktıkça halimize şükrederken,
ikincilere baktıkça da maneviyatta daha güzele ulaşma gayretimizi artıralım.
Yoksa ahiret yolculuğunu yaptığımız şu
dünya gemisinde huysuz köle misali, olur
olmaz inlemelerimizle Padişah‟ın keyfini kaçırıp gazabına uğrayabiliriz. Öte yandan denizin dibini boylarken, gemiye geri alınan
köle kadar da şanslı olmayabiliriz.
Allah bizi hakkıyla şükreden, şükredip nimetlerin kadrini bilen kullarından eylesin.
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
SĠNEKLE MÜCADELE BAġLADI
Domaniç Belediyesi havaların ısınmasıyla artan sinek ve kötü kokulardan
dolayı temizliğe baĢladı.
Domaniç Belediyesi tarafından çöp konteynırları yıkanıp temizlenirken sineklere
karşı mahalle, cadde ve sokakları ilaçlıyor.
CENNETĠ GARANTĠLEDĠK!
Bir seminerinde Nouman
Ali Khan‟a soruyorlar:
“Neden tüm iyi insanlar
cennete gidemez?”.
Mizah anlayışı gelişmiş
olan Khan cevaplıyor: “ Bu
yeni bir bildiri mi yoksa? İlginç bir soru çünkü sen zaten gidemeyeceklerini düşünüyorsun. Bu
fikri nereden edindin bilmiyorum. Bu tarz
sorulardaki problem, iyinin geniş tanımı…
Bu ilk problem. İkincisi ise her Müslüman
cennetle garantilendi varsayımı… Sorunun arkasındaki düşünce tabi ki, Müslüman olmayan insanlar var, onlara ne olacak? Bu, sorunun temeli.” Soruyu tanımlayarak cevap kısmına şöyle geçiyor
Khan: “ Dinimizde, bize öğretildiği ölçüde
doğru ve yanlışa hüküm vermek için izin
verilir fakat kurtuluşa hüküm vermek için
hüküm vermez. Bu O‟nun etki alanında.
O(c.c.) insanlarla nasıl isterse öyle konuşur. Nasıl hüküm vermek isterse öyle hüküm verir. Ben kıyamet günü ne olacağıyla ilgili hüküm veremem. “ Kuran‟dan
ve hadisten örneklerle durumu açıklıyor:
“Şu an bu soruda bir şeylere bakış açımı
oluşturan, Peygamberimiz‟e şöyle söylendi: „Muhakkak ki sen sevdiklerini hidayete erdiremezsin (KASAS, 56)‟ . Her
sevdiğine yol gösteremezsin, sevdiklerini
hidayete erdiremezsin. Başka bir olayda
Resulullah kızı Fatıma‟ya döndü ve
„Kızım, sakın baban olduğum için bana
güvenme, yarın için kendine bir şeyler
hazırla. Muhammed‟in kızı Fatıma, Allah‟a karşı tedbirli ol çünkü kıyamet gününde senin üzerinde bir yetkim olmayacak.‟. O, kıyamet gününde kızının güvenliğini bile garanti edemiyor. Allah (c.c.)
buyurur ki, „Hepsi kıyamet günü O‟na tek
olarak gelecektir. (MERYEM,95)‟. Her
olay tek tek yargılanacak, bunun anlamı
ne biliyor musunuz? Müslümanları kapsayan bir açıklama dahi yapamazken,
herkes için nasıl açıklama yapabilirim?”
Bu açıklamalar her Müslüman için tatmin
edici olmayabilir, lakin benim için aklıma
ve gönlüme inşirah veren bir açıklamadır.
Gerçekten de kimin sonucunun ne olduğunu belirlemek bizim işimiz değil çünkü
henüz kendimizin sonunu garantileyemezken nasıl başkaları hakkında yani,
Müslüman olan ya da olmayan insanlar
hakkında bir tahminde bulunmak nasıl
mümkün olabilir? Ve gerçekten Allah‟ın
adil olduğunu düşünüyorsak, bu konuda
da bir haksızlık yapmayacaktır, değil mi?
Seminerin tamamını izlemek isterseniz,
linki buradadır:
https://www.youtube.com/watch?v=xbMOB5mbzo
BAġSAĞLIĞI
BAġSAĞLIĞI
Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız
FAHRĠ DÖNMEZ
geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin
üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet
kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz
Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız
FAHRĠ DÖNMEZ
geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin
üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet
kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz
DOMANĠÇ BELEDĠYE BAġKANI
SAHVET ERTÜRK
ÇUKURCA BELDESĠ BELEDĠYE BAġKANI
ĠLYAS TOSUN
BAġSAĞLIĞI
BAġSAĞLIĞI
Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız
FAHRĠ DÖNMEZ
geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin
üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet
kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz
Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız
FAHRĠ DÖNMEZ
geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin
üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet
kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz
DOMANĠÇ MHP ĠLÇE BAġKANI
HALĠL ĠBRAHĠM TÜRKMEN
DOMANĠÇ BELEDĠYE ESKĠ BAġKANI
ĠBRAHĠM ÖNDER
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
734. Hayme Anayı Anma ve Göç Şenliklerinden Kareler
AYMAZLIĞIN BÖYLESĠ
Aymazlığın böyleside görülmemiş.
Utanmadan ateşkes isteyenler, sanki
kendi müstakil toprak bütünlüğüne müdahale edilmiş, buna karşı olarakta kendi bağımsızlıkları için savaş ilan etmişler. Bundan dolayıda ateşkes istiyorlar.
Doğru, toprağa ve bağımsızlığa müdahale var. Ama bu müdahale, huzurunu,
barışını bozup iç savaşa sürükleyerek,
bir bölgeyi topraklarından ayırmak istedikleri Türkiye Cumhuriyeti‟dir. Gasp
edilen, bütünlüğüne müdahale edilen
Türkiye‟dir.
Bu topraklarda hiç kürdistan diye bir
ülke olmadı. Bin yıl öncede, dünde beraberinde bir çok halkı barındıran Türk
Milleti ve kurulan Türk Devletleri vardı.
Yani kimsenin elinden toprağı alınmamış, kimse esir edilmemiş, sürülmemiş.
Bin yıldır beraber yaşanmış. Aynı topraklarda acılar, tatlılar, töreler, adetler,
inançlar beraber yaşanmış.
Bir bütün olan, aynı ad altında hüküm
süren, üzerinde yaşayan tüm insanları
aynı medeniyetin bir parcası olarak kabul eden, ırk ayrımı yapmadan, aynı
şefkati herkese gösteren, kendi tebaası
ile övünen tek devlet olarak asırlarca
yaşamış, halkının haklarını korumuş,
Türk devletinin içerisinde, başka isimle
ırka, mezhebe dayalı başka bir devlet
kurulmamıştır.
Ayrı bir toprağa sahip olmayan bir halkın, kendi devletine karşı ayaklandırılmaya çalışılması, terör yaratarak bu
ülkenin büyümesini, gelişmesini engellemek isteyen emperyalist güçlerin oyunundan başka bir şey değildir.
1976’dan Bugünlere Siz Değerli Müşterilerimize Hizmet Etmekten Onur
Duyarız.
Bu tür oyunların içerisinde görev alan
terör örgütleri, verilen vazifeyi yerine
getirmektedirler. Hiçbir halkın hakkını
korumak, huzurunu temin etmek için
terör örgütleri oluşturulmaz. Kaldı ki
Türkiye hudutları içerisinde ne ezilen ne
hakları, özgürlükleri elineden alınan bir
zümre var.
Güneydoğu halkının ürettikleri, ellerinden alınıp başka bölgelere mi dağıtılıyor? Özgür yaşamalarına, bir başka
yerde iş kurmalarına, mal mülk sahibi
olmalarına, günlük yaşamlarına kısıtlama mı var? Yani bu bölgede mağdur
edilmiş, hakları savunulacak bir zümre
yoktur. Amerikada siyahlara yapılan,
Sovyetlerde Orta Asya Türklerine yapılan bir zulüm mü var? Cezayir halkı gibi
sömürülen mi var? Bulgarların, Sırpların
Türklere yaptıkları mı var?
Bunların hiçbiri olmadığına göre neyin
savaşından bahsedip, kendilerini meşru
göstermek için ateşkesten söz ediyorlar. Hiç kimse Mandela olmaya, Gandi
olmaya soyunmasın. Onlar yok edilen
halklarının özgürlüğü için mücadele vermişlerdir.
Şunu iyi bilmeleri gerekir bu gün onları
kullananlar, işleri bittiğinde onları bir
daha çıkmamak üzere dehlize gömerler.
SANDALYE GİYDİRME DE BULUNUR
Adres: Hisar Mah. Atatürk
Cad. No:2 DOMANİÇ
İletişim:
0274 661 38 53
0541 925 15 80
DOMANİÇ GAZETESİ
09 Eylül 2015
LANET OLSUN…
Hakkari Dağlıca’da PKK’lı teröristlerce
düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere
göre 1’i kurmay yarbay, 16 asker şehit
oldu maalesef. Şehitlerimize Cenab-ı
Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum. Yine yüreğimize ateş düştü.
Her gün aynı acı. Gariban Anadolu insanının kanından gözyaşından beslenenlere lanet olsun… Bu acıyı ülkemize yaşatanlara lanet olsun…
Oslo’da başlayıp İmralı’da devam ettirilen müzakere süreçleriyle iyice palazlandırılan PKK’lı teröristler asker, polis, sivil demeden herkese kahpece saldırıyor.
Terör örgütü PKK, kurduğu tuzaklarla
Doğu ve Güneydoğu’yu kan gölüne çevirdi. Bu arada Bülent Arınç, geçtiğimiz
ay yaptığı açıklamada PKK’lıların karakolların önünden geçerken askere el salladıklarını ancak terörün bir daha hortlamaması için buna sabrettiklerini söyleyerek adeta terör örgütü PKK’ya göz
yumduklarını itiraf etmişti. Son 60 günde teröristlerin gerçekleştirdiği saldırılarda 80 güvenlik görevlimiz şehit düşerken 23 vatandaşımız hayatını kaybetti. Terör nedeniyle 291 kişi de yaralandı.
Aslında kanlı istikrarsızlığın sebebi belli.
Akmakta olan kanın baş sorumlusu belli. Ben varsam istikrar, ben yoksam istikrarsızlık sloganıyla ülkeyi savaş atmosferine sürükleyeni siz iyi biliyorsunuz. Kendi siyasi kariyerleri için ülkenin
gariban evlatlarını hiçe sayan zihniyetini
siz biliyorsunuz. PKK’da katırlar dolusu
silahı askeri birliklerin etrafına konuşlandıranlara ses çıkarmayanları biliyorsunuz. Çözüm sürecinde PKK bölgeye
silah yığdı diye itiraf edenleri biliyorsunuz . İstihbarat birimlerinin niye iş yapmadığını, niye engellendiğini siz iyi biliyorsunuz. PKK’nın bölgeye çökmesine
göz yuman zihniyeti, PKK’nin gözetimi
ve denetimi altında gelişen süreci iyi biliyorsunuz. Şehitlerin olduğu akşam bile “400 vekil verseler yeni anayasa yazacaktık böyle olmayacaktı” diyeni iyi biliyorsunuz.
Hayme Ana Törenleri Artı ve Eksiler
Böyle bir ortamda başka bir şeyler yazmak canım istemedi ama yine de bir
şeyler karalayacağım. Hayme Ana törenlerinin organizesi güzeldi. Domaniç
kaymakamımız Bünyamin Karaloğlu’nu kutlarım. Tören alanı hayli kalabalıktı. İlgi güzeldi. Programın üç güne yayılması iyi olmuş. En dikkat çekeni atlı
spor gösterileriydi. Bence törenin tanıtımı da iyi yapıldı. Eleştirilerime gelince;
tören, halkın sivil toplumun içinde yer
almadığı resmi bir görüntüsü vardı. Tören alanında Çeki Yörükleri vardı sadece. Daha önceki yıllarda çeşitli il, ilçe ve
köylerden gelen gönüllü Yörükleri göremedik. Fındıcak-Erikli-Çarşamba Yörükleri kamu elamanı olarak görülüyor
zaten. Konuşmayı Kaymakam veya Belediye başkanı yapabilirdi. Vali beyin
konuşmasında fazla Domaniç vurgusu
yoktu. Daha çok Kütahya il merkezinde
yapılan bir tören havası sezdim. Törende Domaniç’liler önplanda değildi. Eleştirilerim haftaya devam edecek….
6.8. Bal mevsimi
Bal, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında alınır. Bu üç ay boyunca çok
fazla nektar alımı olacağından arıcının
çok dikkatli ve hazırlıklı olması lazımdır. Yani, bir kovanda yer kalmazsa
veya yeterli petek bulunmazsa arıların
getirdiği nektarın büyük bölümü ziyan
olur ya da arılar oğul vermek isterler.
Bol miktarda ballık bulunması arıların
daha hızlı çalışmasına sebep olur. Üç
dört gün içinde bir ballığı doldurabilirler. Ballıklar belli bir düzende ve gerektiği kadar verilmeli, dolan ballıklar
hemen çıkarılmadan üzerine yeni bir
kat ballık takılmalıdır. Eğer dolan ballık hemen çıkarılırsa bal olgunlaşmadan çıkarılmış olur. Arılar olgunlaşmış
balın üzerini ince bir balmumu ile sırlarlar. Bu sırlama oluşmadan bal çıkarılmamalıdır.
Bal hasadı, bal mevsimi içerisinde ve
kuraklık başlamadan yapılmalıdır.
Yoksa yağmacılık kuraklıkla birlikte
hat safhaya çıkar ve arılar arası mücadele artar. Bal olgunlaşmış ise hasadı yapılmalıdır. Eğer nektar alımı
çok fazla ise 3/4 oranında sırlanmış
olan petekler de olgunlaşmış kabul
edilebilir. Çok zorunlu olunursa 1/3
düzeyinde bile hasat yapılmalıdır. Hasat sırasında çevreye bal bulaştırmamaya, hasat edilen ballı petekleri veya
kırıntılarını ortada bırakmamaya ve
kovanda yeterli miktarda kışlık bal
kalmasına dikkat etmek gerekir.
Hasat yöntemleri:
1. Silkeleme ve fırçalama: Çerçeveler
ele alınarak silkelenip fırçalanarak
petek bal hasat odasına taşınır.
2. Arı kaçıran yöntemi: Arı kaçıranlar
kovan örtü tahtasının ortasına ve hasat edilecek peteklerin üzerine yerleştirilir. Daha sonra kovan kapağı hafifçe aralanarak tütsülenir.
3. Asit tahtası yöntemi: Benzaldehit bütirik anhidrat gibi
asitli maddeler beze emdirilerek kovan kapağının alt yüzüne yerleştirilir.
Arılar asit kokusundan dolayı aşağıya
inerler.
4. Arı üfleyici kullanma : Benzinle çalışan ve hızlı hava akımı sağlayabilen
bir alet olduğundan ve arılara hiç zarar vermediğinden oldukça kullanışlıdır.
Bal süzme ve dinlendirme:
Süzülecek petek ve ballıklar önce
süzme odasına alınırlar. Tüm çerçeveler çıkarılarak, petekler üzerindeki
sırlar sır tarağı yada bıçağıyla kazınırlar. Sırları açılan petekler süzme makinesine yerleştirilirler. Bu makinelerin
santrifüj esasına dayanan bir mekanizması vardır. Bu süzme aletinin
elektrikle ve insan gücüyle çalışan
farklı modelleri vardır.
Süzülmüş peteklerde yine de bal bulaşığı kalmaktadır. Bu petekleri kuvvetli
kovanlara vererek temizliğini ve tamiratını sağlamak, bir gün sonra da diğer kovanlara dağıtmak gerekir. Süzme makinesinden çıkan bal temiz değildir. İçinde petek parçaları, larvalar,
arı ölüleri ve polen taneleri bulunabilir.
Balın içindeki yabancı maddeleri
uzaklaştırmak amacıyla sıfır numara
tel elek kullanılır. Bal süzüldükten
sonra bal dinlendirme kaplarına doldurulur ve pazarlanır.
6.9. Gezici arıcılık
Gezici arıcılık, kovanlardan alınan
verimi arttırmak amacıyla yapılmaktadır. Bu yetiştiricilik şeklinde ilkbaharın
erken başladığı bölgelerden başlanarak, zaman zaman çiçeğin yeni çıktığı
bölgelere doğru bir hareket yolu izlenir, bu işleme genel olarak çiçek kovalamak adı verilir. Daha sonra kış yaklaşınca, kışları sert geçen bölgelerden
güneye veya Ege bölgesine taşınarak
arılar kışlatılır. Gezici arıcılık çok fazla
itina ister. Özellikle coğrafi bölgelerimizin flora ve iklim özelliklerini takip
etmek, uygun olan sıraya göre konaklamak gerekir. Çok gezen kovanların paraziter invazyonlar açısından
devamlı olarak kontrolü gerekir.
Gezici ya da sabit arıcılık yapan
kiĢilerin kovan taĢırken dikkat etmesi gereken hususlar:
1. Kovandaki çatlak ve delikler onarılmalıdır.
2. Kovanlar yüklemeden önce tütsülenmelidir.
3. Kamyon, yükleme sırasında rölantide çalıştırılmalıdır.
4. Kovanlar dizilirken rüzgar boşluklar
bırakılmalıdır.
5. Mola verilmemeye dikkat edilmeli,
eğer verilirse araba yine rölantide çalıştırılmalıdır. Kovanlar üzerine su serpilmelidir.
6. Kovan uçuş delikleri hava alacak
şekilde açık tutulmalıdır.
7. Kovan yükleme işlemi gece ya da
şafakta yapılmalıdır.
6.10. Sonbahar çalışmaları
Arıcılığın işinin bir sonraki sezon devam edebilmesi için dikkat edilmesi
gereken mevsimler sonbahar ve kış
mevsimleridir. Sonbaharda bütün kovanlar tek tek incelenerek ananın durumu, stok bal düzeyi ve koloninin
yetişkin arı miktarı gözden geçirilir.
Kovanlar teknik açıdan incelenir. Delik, çatlak ve su geçirgenliği araştırılır.
Ana arısız kovanlara ana arı temin
edilir. Zayıf kovanlar birleştirilir. Sonbahar beslemesi yapılırsa arılar, yeni
nesil genç arılar yetiştirir ve güçlü bir
şekilde kışa girerler. Böylece bahara
güçlü bir kadro hazırlanmış ve kış
ölümleri de önemli ölçüde azaltılmış
olur. Eğer kovan zayıf ise kış salkımı
oluşturamaz ve soğuktan ölürler. Bu
durumda kovan içinde bölme oluşturularak alan daraltılması yoluna gidilmelidir. Sonbaharda bal hasadı bittikten
sonra hastalık ve parazitlere karşı
mücadele yapılmalıdır. Nosema ve
yavru çürüklüğüne karşı sonbahar
şurubuna ilaç katılır. Varroa mücadelesi için tüm yavru
gözlerinin açılması beklenir.
Sonbahar Ģurubunun hazırlanması:
1 lt su + 4 kg bal ya da
1/2 lt su + 1 kg şeker.
6.11. Kışlatma
Sonbahar muayenesinde bal bırakılması en önemli konudur. Her kovanda
20-25 kg bal ve 12,000-20,000 adet
arıdan oluşan kovan kışı emniyetle
geçirebilir. Arıcının yapacağı en
önemli iş olan soğuk mücadelesi ise
kovanın iç alanının daraltılmasıyla
mümkün olabilmektedir. Kovan içi
ısıyı; dış çevre ısısı, salkım çevre ısısı, kovanın yapısı ve kovan içi hava
dolaşımı etkiler. Dış hava ısısı iyice
düşünce arılar birbirlerine sokularak
“kış salkımı” denilen topluluğu gerçekleştirirler. Kış salkımında ısı 14 °
C‟yeayarlanır. Salkımın içindeki arılar
ısı üretirken, çevresindekiler ısı izolasyonunda görev alırlar. Isı 7 °
C‟nin altına düşerse salkım iyice sıklaşır.
Kışları sert geçen yerlerde, kapalı
kışlatma sistemi uygulanabilir. Bu
amaçla kullanılacak yerin; rutubetsiz
aydınlık ve havalandırılabilir olması
gerekir. Isı derecesinin değişmemesi
gerekir. Bu yere kovanlar taşınmadan
önce uçuş delikleri tel kafesle kapatılmalıdır. Kışları karlı geçmeyen bölgelerde içeri almaya
gerek yoktur. Ancak sonbahar bakımı
ve beslenmesi çok iyi yapılmalıdır.
Dışarıda kışlatma sırasında bazen
kovanların üzeri örtülerek soğuktan
korunmaları gerekebilir. Böyle uygulamalarda uçuş deliklerini kapatmamaya özen gösterilmelidir. Kovanlar bol
güneş gören, rutubetten korunan ve
şiddetli rüzgar almayan bir yere dizilmelidir. Kovanlar muhtemel bir su
baskınından korunmak amacıyla 3040 cm‟lik yükseklikte bir sehpa üzerine konulmalıdır. Ayrıca öne doğru
meyil verilerek içinde oluşacak su ve
nemin uçuş deliğinden çıkması sağlanmalıdır.
Bu Sayfa Domaniç İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından hazırlanmaktadır. İlçe Müdürlüğü irtibat telefonları Tel:0 274 661 30 13 Fax:0 274 661 35 70
HALI SAHA BĠTĠYOR
ve gençlerinin kendi imkânları ile oluşturduğu yardım kampanyasının ardından Köyde bulunan okuluna halı
Domaniç’in tek göç vermeyen köyü
saha yapımına başladılar. Okula
Muratlı köyü kendi imkânları ile Mubağışlanacak olan halı saha her
ratlı Ġlk ve Orta okuluna bağıĢlamak
yıl kendi aralarında bayramlarda
kaydıyla halı saha tamamlanıyor.
geleneksel olarak gerçekleştirdiği
futbol turnuvasını Kurban BayraÜzüm Festivali ve BulamuRalli tahtalı
mına yetiştirmeyi planlıyorlar.
araba yarışları ile birlik ve beraberliğini
Üzüm Festivali ve BulamuRalli
kuvvetlendiren Muratlı Köyü halkı Doma- tahtalı araba yarışlarının ardından
niç‟in tek göç vermeyen ve nüfus bakışirketlerde çalışan işçiler İznit‟te
mından en büyük köy. Domaniç İlçe Nüsökülen halı sahanın eski halıları
fus Müdürlüğüne göre 2014 yılı nüfusu
928 kişi olan Muratlı Köyü vatandaşları satın alması ile başlayan kampan-
ya köy halkı tarafından da desteklenip
tamamlanma aşamasına geldi.
AKAY UN-YEM
Balıkesir Yolu 3. Km
TavĢanlı / KÜTAHYA
09 Eylül 2015 - Yıl 20 Hafta: 36 Sayı: 965
DĠRĠLĠġ
ERTUĞRUL
DĠZĠSĠN
EKĠBĠ
RESMĠ SOSYAL
PAYLAġIM SĠTESĠNDEN
DUYURDU
Ertuğrul Gazi’nin annesi
Hayme Ana bugün 734. defa
Kütahya’nın Domaniç İlçesi’ndeki türbesi başında
anılmaktadır.
Abonelerimizin Dikkatine !
Değerli Abonelerimiz,
Gazetemiz gücünü siz abonelerinden alıyor. Yıllardır sahip
çıkıp büyüttüğünüz ve gücüne
güç kattığınız gazetemiz, her
ne başardıysa sizin gibi abonelerimizin sayısı sayesinde kazandı. Bildiğiniz üzere Gazetemiz abonelik ücreti olarak sadece posta ve etiket ücreti almakta. Yılbaşından beri Abone ücretini ödemeyen abonelerimiz var
ve bu da bizi sıkıntıya sokuyor.
Lütfen Abonelik ücretlini en kısa
zaman da ödeyiniz !
Dursun Toker (Aksu Köyü)
05 Eylül 2015 tarihinden itibaren
Nüfus Cüzdanımı Kaybettim.
HÜKÜMSÜZDÜR.
Arif Bilge (Erikli Köyü)
05 Eylül 2015 tarihinden itibaren
Nüfus Cüzdanımı Kaybettim.
HÜKÜMSÜZDÜR.

Benzer belgeler

4 Mayıs 2016 (O).cdr

4 Mayıs 2016 (O).cdr 0 - 16 Yaş Çocuk & Bebe G y m

Detaylı