Temsa İş Makinaları`nın bu yıllık yayınında, kazandıran

Transkript

Temsa İş Makinaları`nın bu yıllık yayınında, kazandıran
im
Temsa İş Makinaları
Yıllık 2015
K AZANDIRAN MAKİNAL AR
FOTOĞRAF MAKİNASI • ARA GÜLER / DAKTİLO • ELİF ŞAFAK / MUTFAK EKİPMANI • VEDAT BAŞARAN
YARIŞ OTOMOBİLİ • VOLKAN IŞIK / POTA • ÇETİN YILMAZ / VURMALILAR • AYHAN SİCİMOĞLU
im
www.temsaismakinalari.com
2
SUNUŞ
CEVDET ALEMDAR
FOTOĞRAF MAKİNASI
ARA GULER
DAKTİLO
ELİF ŞAFAK
MUTFAK EKİPMANI
VEDAT BAŞARAN
TAŞIN MAKİNA İLE
BULUŞTUĞU YER: KOVA
04
10
14
16
18
ÜSTÜN TEKNOLOJİ, GÜÇLÜ EKSKAVATÖR
KAZANDIRAN: KOMATSU
YARIŞ OTOMOBİLİ
VOLKAN IŞIK
POTA
ÇETİN YILMAZ
VURMALILAR
AYHAN SİCİMOĞLU
SIRA DIŞI PERFORMANS VE
EŞSİZ KONFOR: DIECI
20
22
26
28
30
3
%100
performans, teknoloji, müşteri memnuniyeti
temsa iş makinaları
4
Hayatın her alanında
inşa etmek,
üretmek
insanlığın öyküsü...
İnsanın yaşamına anlam katan, “o olmasaydı,
aynı olamayacak” şeyleri başarmaya, yaratmaya
çalışması. Dünyada, daha iyiye, daha güzele doğru
fark yaratmaya çalışması.
Bu yolda giderken, araçlar geliştirmek, kullanmak,
makinalar yaratıp bu makinalar aracılığıyla yeni
şeyler başarmak, insanlığın öyküsü.
Temsa İş Makinaları’nın bu yıllık yayınında,
kazandıran makinaları, yalnızca iş makinası
üzerinden değil de, diğer yaratma öykülerinden
bakarak size sunmak istedik. Bunun için de,
seçtiğimiz alanlarda Türkiye’nin en iyilerine sorduk.
Ara Güler, Elif Şafak, Vedat Başaran, Volkan
Işık, Çetin Yılmaz, Ayhan Sicimoğlu alanlarında
hem Türkiye’de hem de dünyada önemli
başarılar, farklar yaratmış öncüler. Kendileri
bizlere makinayı, teknolojiyi nasıl aracı olarak
kullandıklarını anlatırken, elbette gerçek farkın
insanın kendinden geldiğini de gösteriyorlar.
Onlar olmasaydı, aynı olmazdı.
Keyifle okumanız dileğiyle.
Sevgi ve Saygılarımızla,
Cevdet ALEMDAR
Genel Müdür
5
temsa iş makinaları; inşaat ve ma
makinalar, bunların kiralanması,
ikinci el alanlarında türkiye’nin
sanayinin ve inşaatın vazgeçilmezi
her alanında yaratıcılığımıza araç
fotoğrafa, müzikten spora ve
6
den makinaları, endüstriyel
yedek parça temini, servisleri ve
kalkınmasına güç katıyor.
olan makinalar, yaşamın
oluyorlar. edebiyattan
gastronomiye...
7
- fotoğraf makinası öyle bir makinadır ki
- Bir orkestrada enstrüman çalmak insa
diğerlerine yol vermeyi öğretir. ayhan
- teknolojik gelişmelerle eski, evrensel hi
biçim değişir ama değişmeyen şey: edebiyata,
- doğru bir ekipmanınız yoksa başarı sağla
- biz olmak bir dünya bakışıdır, değerler bü
değer vermektir. çetin yılmaz
8
hayatımızı yazar.
ara güler
na uyum, saygı, terbiye, hassasiyet ve
sicimoğlu
kaye anlatma sanatı el ele gidebiliyor.
hikayelere olan ihtiyacımız. elif şafak
yamazsınız. vedat
başaran
tünüdür... insanları sevme ve onlara
9
r
e
l
ü
G
a
Ar
Fotoğraf makinası sadece bir makina değildir. Bizim fikrimize göre çalışarak arşiv yapan bir
alettir. Fotoğraf makinası olmasaydı, arşiv yapılması mümkün olmazdı. Ve dünyada arşiv
azalırdı. Arşiv sadece yazıya kalırdı. Arşivin bir de görsel tarafı vardır ki ağır tarafı da odur.
Sen iletişim olarak görsel malzeme üzerinden benimle temas ediyorsun. Görsel malzeme
insanları çabuk etkiler. Dolayısıyla fotoğraf makinası öyle bir makinadır ki hayatımızı yazar.
Biz geçmişimizi ona bakarak anlayacağız. Biz fotoğrafçılar görsel olarak arşivi yazıyoruz.
Geçmiş makinalar ile günümüz makinaları arasında teknolojik olarak çok fark olsa da, işlevsel
olarak hiçbir fark yoktur. İkisi de hakikatin içinden bir parça çekip onu önümüze sunarak
ölümsüzleştiriyor ve gelecek nesillere bırakıyor. Benim çektiğim bir fotoğrafı arşiv olduğu
taktirde 100 sene sonra görebileceksin. Bütün medeni milletlerde arşivcilik çok önemlidir.
Ben çekmeseydim İstanbul’u kimse bilmeyecekti.
Örneğin Yahya Kemal’in sadece günümüze ulaşmış bir fotoğrafı var.
İyi ki doğdum da çektim fotoğrafını...
10
geçmişimizi
ancak arşivden
bilebiliriz
Fotoğraf makinası hakikatin içinden
bir parça çekip onu önümüze sunarak
ölümsüzleştiriyor ve gelecek nesillere
bırakıyor.
13
k
a
f
a
S
f
Eli
DAKTİLO HARİKA BİR İCAT,
BİLGİSAYAR DAHA DA MUHTEŞEM.
Bilgisayar her şeyden evvel yazarken
silebilmeyi kolaylaştırıyor. Bu yanını
çok seviyorum. Çünkü yazmak, sadece
yaratmak değil, aynı zamanda yok etmek
demek. Sadece cümle kurmuyoruz. Aynı
zamanda cümleleri siliyoruz, devamlı,
kendini yok ede ede yazıyorsun. Bilgisayar
buna imkan veriyor. Boş bir kağıt bazen
insana ürkütücü geliyor, biliyorum. Ama
boş kağıt ya da boş ekran aynı zamanda
heyecan verici. Sonsuz olasılıklar dünyası.
Yazmak cok eziyetli bir süreç ve işin tuhaf
yanı yazdıkça da kolaylaşmıyor. İlk kitap ne
kadar zorsa 10. kitap da o kadar... Saatlerce
masa başında oturmak, daktiloya ya da
bilgisayara bakmak, dış dünyayı unutmak
çok ciddi bir iç disiplin gerektiriyor.
14
Yazar ve daktilo/ bilgisayar ayrılmaz ikili. Yazmaya ilk nasıl
başladınız?
Yazmaya 8 yaşımda başladım. Romancı olmak gibi bir rüyam yoktu. Böyle
bir ihtimal oldğunu bile bilmiyordum. Ben çok yalnız ve içine kapanık bir
çocukluk geçirdim. Hep insanları gözlemledim. Kitaplar en iyi dostlarımdı.
Her şey böyle başladı.
Yazarken araç kullanmanın yazara yüklediği anlam veya zorluklar
sizce nelerdir?
Ben el yazımı hiç sevmem, elle bir paragraftan uzun bir sey yazmakta
zorlanıyorum. Doğuştan solağım. Ama önce anneannemin yanında, sonra
ilkokula başlayınca zorla sağ ele döndürüldüm. Okumayı çok çabuk, ama
yazmayı çok geç öğrendim. Benim gibi biri için daktilo harika bir icat,
bilgisayar daha da muhteşem tabii. Elimle yazmayı sevmediğim için hala,
her şeyi bilgisayarda yapıyorum.
Bilgisayarı nasıl tanımlar ona ne gibi anlamlar yüklersiniz?
Laptop benim üçüncü kolum. Her yere taşıyorum. Laptopun yanında
yemek yiyorum. Üzeri kahve çay lekeleriyle ekmek kırıntılarıyla dolu. Benim
bilgisayarım öyle temiz, steril değil, o kadar hırpalanmış ki. Genelde bir
laptopu parçalayana kadar kullanıyorum, dökülüyor. Sonra tamire gidiyor,
benimle beraber yaşıyor, yaşlanıyor…
Daktilodan bilgisayara geçişin yarattığı zorluklar / avantajlar neler
oldu?
Daktilodan bilgisayara geçiş zor olmadı. Tam tersine bir an evvel geçmek
istedim. O zamanlar koca kare şeklinde apple’lar vardı, ağır mı ağır. Bir
keresindede Bit Palas’ı yazarken romanın ortasında bilgisayar çöktü.
Sokaklarda kucağımda bilgisayar ağlaya ağlaya tamire götürdüm, eyvah
roman gitti diye. Bu da bilgisayarın cilvesi tabii.
Çağımızda teknoloji yaşamın olmazsa olmazlarından… Edebiyat
teknoloji ilişkisini nasıl görüyorsunuz?
Teknoloji değiştikçe format da çok hızlı değişiyor. E-kitap ilk başlarda çok büyük
bir kaygıyla karşılandı yazarlar ve yayıncılar tarafından. Ama şimdi gördük ki
teknolojik gelişmelerle eski, evrensel hikaye anlatma sanatı elele gidebiliyor.
Biçim değişir ama değişmeyen şey: Edebiyata, hikayelere olan ihtiyacımız,
arayışımız…
Sakız Sardunya bir çocuk kitabı… Çocuk kitabı yazma fikri nasıl
oluştu…
Aslında uzun zamandır ilgilendiğim bir alan çocuk edebiyatı. Evde kendi
çocuklarıma hemen her gün hikayeler uyduruyorum. Cok hızlı gelişen bir tür,
çocuk edebiyatı. Çocukları aptal yerine koymadan, felsefeyi de barındıran, sorular
soran kitapları seviyorum. Böye böyle seneler içinde birikti. Sakız Sardunya
biraz benim çocukluğum gibi, biraz bugünkü çocuklardan esinlenerek yazıldı.
Hikayenin gücü yerel olanla fantastik olanı harmanlaması. Hem buralı ve bizden
bir hikaye, hem de evrensel.
Teknolojik gelişmelerle eski,
evrensel hikaye anlatma sanatı
elele gidebiliyor. Biçim değişir
ama değişmeyen şey: Edebiyata,
hikayelere olan ihtiyacımız,
arayışımız…
15
Yaptığınız işte
doğru ekipman
kullanmazsanız
başarı
sağlayamazsınız.
Vedat Başaran mutfağı hakkında neler
söylersiniz?
Coğrafyamızda ne varsa o coğrafyayı bir
şekilde insanlara yaşatmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla Türk mutfağını alanlarına
çok daha geniş bir perspektifle bakarak
ortaya koyuyoruz. Çünkü yemek insana
dair bir şeydir. Her insan mutlaka yemeğe
katkıda bulunmuştur, yemekler de insana.
Maddesel ve manevi açıdan karşılıklı iletişim
söz konusu. Bu anlamda değişen zaman
içinde coğrafyanın derinliklerine hakim
olmaya çalışan merakın ortaya çıkardığı
ne yiyecek varsa onları mutfağımızda
değerlendiriyoruz. Bu doğal ve yıllara
dayanan bir süreçtir. Yolculuğumuzda hep
insanların bildiği yerlerden gideriz ama
bilmediği yerleri de mutlaka işlemeye
çalışırız ki yabancı kalmasınlar. Derdimiz
bizim bölge mutfağımızın evrensel
Başarılı bir aşçı ve işletmeci olan
Vedat Başaran; 25 yılı aşkın bir
süredir Osmanlı Türk mutfağı
üzerine araştırmalar yapıyor.
Araştırmaların sentezi ile hazırladığı
yemekler damaklarda müthiş bir
haz yaratıyor. Vedat Başaran’ın en
büyük hayali İstanbul’un nitelikli bir
gastronomi merkezi olması.
16
50 sene
öncesinin
teknolojisi ve
aletleri ile
iş yapmaya
kalktığımızda
çok sıkıntılı
sonuçlarla
karşılaşırız.
boyutlara gelmesi. Bunun için dünya
mutfak kültürünün ana kaynağı olma
noktasındaki eksikliklerimizi tamamlamak
için coğrafyamızın içindeki dinamiklere
tekrar tekrar sarılmaya devam ediyoruz.
Günümüzde daha farklı, daha sorgulayan,
yeni tatlara daha açık, üstelik de damakta
gıdaların bir statüsü olmadığını anlayan bir
jenerasyon var. Dolayısıyla bu anlayış bizi
daha fazla maceraya sürüklüyor.
Bu macera içinde ne yakalıyorsak onları
ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu soya
sosunun karşısına nar pekmezi veya nar
ekşisini çıkarmak; parmesan peynirinin
karşısına obruk peynirini çıkarmak gibi
düşünebiliriz. İnsan yaşadığı ortamın
içindeki değişimlerden etkileniyor.
Dolayısıyla biz de mutfağımızda bunları
değerlendiriyoruz.
Mutfak kültürünün
gelişmesinde
ekipmanın rolü
çok önemli.
Alet ve makina kullanmanın temel prensibi
fonksiyonlarını çok iyi bilmek ve amacını
değerlendirmekten geçer. Bu fonksiyonlar her
anlamda faydaya yöneliktir. İnsan güvenliği
ve sağlığı için, ürün güvenliği için, maliyetin
korunması için... Bunları sağlayamazsanız,
verimli bir iş hacmi yaratamazsınız.
Kriterleriniz neler?
Her şeyi mevsiminde tüketmek, yaşadığınız coğrafyanın gıdalarıyla
beslenmek çok önemlidir. Çünkü insan tabiattan uzak değil, tabiatın
içindeki bir değerdir. Mutfaklarda buna göre şekil değiştirecek, bu
coğrafya yine kendi içindeki o müthiş alt yapıyla beraber dinamik yeni
bir mutfağı sunacaktır. Bu süreç şeflerle müşteriler arasında gelişen
bir olgudur. Şimdi şeflere yeni roller düşüyor. Mevsimsel, coğrafik,
sağlıklı, sürdürülebilir, geleneksel kültürleri içinde barındıran bir
sistemi oluşturmalılar. Örneğin biz yapacağız, müşteri beğenecek,
müşteri yorum getirecek o yorumu alacağız ve bir daha yapacağız.
Yani orkinostan lakerda yapılmış, palamuttan da lakerda yapılıyor. Diğer
balıklarla da lakerda yapılabilir, hatta etten de lakerda yapılabilir. Her ne
kadar ithal de olsa somon balığından da lakerda yapabilir hale geldik.
Demek ki 2 görevimiz var. Geçmişte bilinen teknikleri bilge çekicilik
tekniği ile günümüze almak ve teknoloji ile çağımızın şartlarına uygun
hale getirmek.
Bu süreçte ekipmanın rolü ne oluyor?
Mutfak kültürünün gelişmesinde ekipmanın rolü çok önemli.
Şöyle ki insanların tüketim kalitesi yükseldi. Satın alınan şey kaliteli ve
satın alınabilir fiyatta olacak. Satın alınabilir bir fiyatta olması, zaten
ekonominin olmazsa olmazlarından biridir. Ana değer ise insan ve
toplumdur. Yani hem ekonomik anlamda, hem çevre korumacılığı
açısından, hem de insana güven verme açısından teknoloji önemlidir.
Araç ve gereçleri doğru kullanamazsan inanılmaz bir sıkıntı söz
konusu. Bugün, 50 sene öncesinin teknoloji ve aletleri ile iş yapmaya
kalktığımızda çok sıkıntılı sonuçlar doğuyor. Örneğin 40 sene önce
üretilmiş bir buzdolabını bugün kullandığımızı düşünemiyorum.
Teknoloji maliyetleri düşürmek ve kolaylıklar sağlamak içindir. Doğru
bir ekipmanınız yoksa başarı sağlayamazsınız. Isıya dayanıklı kapları
düşünün. Teknolojisi sayesinde ısınmıyor ama içindekini pişiriyor.
Böylece siz mutfakta hem sağlıklı pişiriyorsunuz, hem ekonomik
pişiriyorsunuz, hem ekonomik ömrü uzun bir araç kullanıyorsunuz.
Aynı şey bıçak için de geçerli... Sebzeyi soyarken kullandığımız bıçağın
boyu, şekli başkadır. Eti ayırdığımız bıçak boyu ile balık için kullandığımız
bıçak boyu şekli başkadır, peyniri keserken kullandığımız bıçak ise
bambaşkadır. Çünkü hem insan ergonomisi için hem de yaptığı
işle ilgili doğru fonksiyonun sağlanması önemlidir. Meyva soymak
için kullandığınız bıçak ile eti ayırmaya kalktığınız zaman sürekli bir
şekilde eliniz etin içerisindedir veya kemiğin kenarındadır. Sonuçta ya
kendinizi ya da eti sakatlarsınız. Alet ve makina kullanmanın temel
prensibi fonksiyonlarını çok iyi bilmek ve amacını değerlendirmekten
geçer. Bu fonksiyonlar her anlamda faydaya yöneliktir. İnsan güvenliği
ve sağlığı için, ürün güvenliği için, maliyetin korunması için... Bunları
sağlayamazsanız verimli bir iş hacmi yaratamazsınız.
Bizim işimizde insanoğlu damakta lezzeti arıyor. Damakta lezzeti
üretirken, aynı zamanda teknolojinin sunduğu nimetlerin de peşinde
koşmak durumundayız. Eski usulde 4 - 5 saatte pişirdiğiniz bir yemeği
yeni teknolojileri kullanarak ve lezzetten taviz vermeden geleneksel
pişirme yöntemindeki sonucu 1 saatte alıyorsanız çok önemli iki
şeyden bahsediyoruz demektir. Enerji tasarrufu ve işçilik. Demek ki
teknoloji böyle bir şey. Üreticiler “sen kullandığın aletten makinadan ne
istiyorsun? ne bekliyorsun?” diye soruyorlar. Uğraşıyorlar, üretiyorlar
sonunda bu başarıyı getiriyorlar.
Bunun için de Ar-Ge’ ye müthiş yatırımlar yapılıyor. İnsanlık için faydası
olan bir şeyi görmemezlikten gelmek ona ihanettir. Kalitede standardı da
sağlayan teknolojidir.
17
makina ile taşın
buluştuğu yer
TİM markalı kovalar
10 farklı ülkeye ihraç
ediliyor.
Temsa İş Makinaları, 2007 yılından bu yana Temsa markası
ile iş makinası kovaları üretmektedir. Temsa İş Makinaları,
kova üretimindeki tecrübesi ve yetişmiş insan gücüyle yüzden
fazla farklı tip kovayı üretebilmektedir. Temsa markalı
kovalar ülkemiz haricinde 10 farklı ülkeye ihraç edilmekte
olup, farklı dizaynlar ile ürün çeşitliliğinin daha da artırılması
hedeflenmektedir.
21
20
19
18
17
16
15
14
13
12
11
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
Sıra
No
32
31
30
29
28
27
26
25
24
23
22
21
20
19
18
17
16
15
14
13
12
11
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
Sıra
No
18
424-70-19910T
H80P85-T006T
KP70C
K70RC-B
K1080M70
S50P60-T003T
H80P85-Y101T
H50P85-Y104T
H50P85-Y103T
S50P85-Y102T
S50P85-Y101T
S20P60-T002T
S20P60-T005T
H15P85-T001T
H15P85-A104T
H15P85-A103T
H15P85-A102T
H15P85-A101T
H15P85-G104T
S16P85-K101T
TP85-2300T
DÖKÜM LOGO
YAN KAPAK KORUMA
PIM
TIRNAK
ADAPTÖR
ASKI DESTEK
ÖN BIÇAK
YAN BIÇAK EK
YAN BIÇAK EK
YAN BIÇAK
YAN BIÇAK
ASKI TAKVİYA SACI
GÖVDE KAPK DESTEK
YAN KAPAK TAKVİYE
GÖVDE ALT AŞINMA
GÖVDE ALT AŞINMA
GÖVDE ALT AŞINMA
GÖVDE ALT AŞINMA
GÖVDE
KAPAK
PC850 ASKI
T=80MM
K-MAK
K-MAX
K-MAX
T:50mm
T=80MM
T=50MM
T=50MM
T=50MM
T=50MM
T=20MM
T=16MM
T=15MM
T=15MM
T=15MM
T=15MM
T=15MM
T=15MM
T=16MM
MONTAJ
2
24
6
6
6
2
1
1
1
1
1
1
2
2
1
1
5
1
1
2
1
PARÇA NUMARASI
Başlık
Açıklama
Adet
419-20-22C80T
419-20-22C70T
419-20-12C55T
419-20-12C66T
419-20-22C40T
419-20-22C30T
423-70-22148T
423-70-22147T
CWP12306
CWP12129
CWP12001
424-70-19910T
419-70-22140YT
421-70-12H75T
419-70-22J90T
419-70-22H20T
419-70-22G70T
419-70-22B55T
419-70-22B50T
419-70-22B40T
419-70-22B15T
419-70-22B70T
419-70-22B20T
419-70-22J80T
419-70-22J20T
419-70-22E30T
419-70-2435T
419-70-2430T
419-70-22J50T
419-70-22J40T
419-70-22J10T
419-70-12221T
YAN ASKI MONTAJ
YAN ASKI MONTAJ
ORTA ASKI MONTAJ
ORTA ASKI MONTAJ
YAN ASKI MONTAJ
ASKI MONTAJ
SOMUN
CIVATA
KİLİT
TIRNAK
ADAPTÖR
DÖKÜM LOGO
ALT AŞINMA, ARKA
TERAZİ
KULAK
GÖVDE ŞERİT
GÖVDE ALT TAKVİYE
ASKI ARA TAKOZ
ASKI ARA TAKOZ
ASKI ARA DESTEK
STOPPER
ORTA ASKI DESTEK SACI
YAN ASKI DESTEK SAC
ÇAPRAZ BAYRAK
BAYRAK
SIPERLIK
YAN BIÇAK
YAN BIÇAK
YAN KAPAK TAKVİYE
KAPAK
GÖVDE
ÖN BIÇAK
MONTAJ
MONTAJ
MONTAJ
MONTAJ
MONTAJ
MONTAJ
7/8x19mm
7/8”x19mm
COMBI
COMBI
COMBI
T=25MM
T=6MM
T=12MM
T=10MM
T=16MM
T=45MM
T=45MM
T=12MM
T=12MM
T=10MM
T=12MM
T=10MM
T=10MM
T=10MM
T=25MM
T=25MM
T=10MM
T=10MM
T=10MM
T=30MM
1
1
1
1
1
1
4
4
9
9
9
2
2
2
2
2
2
2
2
2
2
1
2
2
2
1
1
1
2
2
1
1
PARÇA NUMARASI
Başlık
Açıklama
Adet
Bir iş makinası düşündüğümüzde, bir yeri kazan ekskavatör veya
herhangi bir malzemeyi kamyona yükleyen lastikli yükleyici gözümüzün
önüne gelir. Bu resmi daha detaylı düşündüğümüzde ise, makinanın
gücünün işe dönüşebilmesi için gerekli olan ünitenin kova olduğunu
rahatlıkla anlayabiliriz. İş makinası kovaları bir yandan makina ile taşın
buluşma noktası olurken, diğer yandan gücün faydalı enerjiye yani
kazanca dönüştüğü yer olmaktadır.
Kovanın gerek kalitesi, gerekse özellikleri ile bir iş makinası için çok
önemli olduğunun bilinciyle hareket eden Temsa İş Makinaları,
2007 yılından beri Temsa markası ile iş makinası kovaları üretmektedir.
Temsa markalı kovalar sahip oldukları akıcı dizayn ve yüksek malzeme
dayanımları ile kısa zamanda kalitesiyle rakiplerinin önüne geçti.
Bugün Temsa İş Makinaları, kova üretimindeki tecrübesi ve yetişmiş insan
gücüyle yüzden fazla farklı tip kovayı üretebilmektedir. Temsa markalı
kovalar ülkemiz haricinde 10 farklı ülkeye ihraç edilmekte olup, farklı
dizaynlar ile ürün çeşitliliğinin daha da artırılması hedeflenmektedir.
Temsa ekskavatör kovaları standart veya kaya kovası olarak 0,15 m3’ten
7,5 m3’e, yükleyici kovaları ise standart, ağız aşınmalı, kömür veya kaya
kovası olarak 0,8 m3’ten 7,6 m3’e kadar üretilmektedir. Üretim prosesinde
sağlanan standardizasyon ve her adımda gerçekleştirilen kalite kontrolü ile
yıllık 800 adetlerde olan üretim kapasitesine rahatlıkla ulaşılabilmektedir.
Üretimde uygulanan toplam kalite sistemi ile üretim sürecinin sürekli
olarak kontrol altında olmasını sağlamaktadır.
Standart, ağız aşınmalı ve kömür kovası olarak adlandırdığımız kovaların
ana bileşen malzemesi S355 kalite çelik olup, aşınmaya maruz kalan
kısımlarda ise 400-450 brinell sertliğinde ısıl işlem ile serleştirilmiş çelik
aşınma plakası kullanılmaktadır.
Kaya kovalarında ise ana bileşen malzemesi olarak 400-450 brinell
sertliğindeki sertleştirilmiş çelik malzeme kullanılmaktadır. Kaya tipi
kovalarda taşıyıcı-bağlantı konstrüksiyon gruplarında S355 kalitede çelik
malzeme kullanılarak rijit kova ile makina arasında relatif olarak sünek bir
bölge oluşturulur. Hammadde olarak üretimde kullanılan çelik plakalar,
alanında uzman uluslararası alanda kabul görmüş üreticilerden sertifikalı
bir şekilde tedarik edilmektedir.
Standart ve kaya tipi kovaların en önemli kısımlarından biri de
şüphesiz ki adaptör-tırnak sistemleridir. Kullanılan kovanın performansını
büyük ölçüde kullanılan tırnaklar belirlemektedir. Aşınmış tırnakları olan
bir kovanın malzemeye dalması için gerekli güç daha fazla olacaktır.
Daha fazla güç ihtiyacı da beraberinde yüksek yakıt tüketimini ve düşük
verimliliği getirecektir. Temsa ekskavatör kovalarında Komatsu’nun
tüm dünyada dayanıklılığı ile kendini kanıtlamış KMAX serisi adaptör ve
tırnakları kullanılmaktadır. Temsa yükleyici kovalarında ise dünyada en
kaliteli demir cevherine sahip İsveç’te üretilen COMBİ marka
tırnak-adaptör sistemleri tercih edilmektedir.
İş makinası kovaları
bir yandan makina
ile taşın buluşma
noktası olurken, diğer
yandan da gücün
faydalı enerjiye, yani
kazanca dönüştüğü
yerdir.
Ayrıca Temsa kova imalat prosesinde adaptörlerin, yüksek sertliğe sahip
ağız bıçağına kaynaklanması sonrasında yüksek ısı girdisi neticesinde
oluşan iç gerilme ve distorsiyonlar, işlem sonrası tatbik edilen ışıl işlem ile
giderilmektedir. Temsa markalı kovalarımızın tümü için boyama öncesinde
kumlama işlemi uygulanarak, yüzey temizliği yapılır. Bu işlem ile boyanın
metal üzerine nüfus ettiği alan genişletilerek, boyanın koruyucu etkisinden
maksimum şekilde yararlanılmaktadır.
Temsa İş Makinaları olarak kova üretiminde her adım sonrası uzman yetkili
personel tarafından kalite kontrol işlemleri yapılarak, toplam kalite anlayışına
göre kova üretim yapılmaktadır. Üretimin ilk adımında başlayan kalite
kontrol adımları, ürünün müşteriye sorunsuz bir şekilde teslim edildiği ana
kadar sürmektedir. Toplam kalite anlayışı ile ıskarta üretim ihtimali ortadan
kalkmakta ve verimli bir üretim prosesi elde edilmektedir.
Seri üretim dışında müşterilerimizin özel tip kova talepleri doğrultusunda kova
tasarımı (trapez, kanal, high dump, side dump, shovel vs.) yapılmakta olup,
müşteriye özel çözümler sağlayarak artı değer yarattığımız inanmaktayız.
19
Üstün teknoloji
güçlü ekskavatör
kazandıran Komatsu
Komatsu; ekskavatörlerinde kullandığı
motor, elektronik ve hidrolik komponentler
gibi tüm ana parçaları kendi bünyesinde
geliştirir ve üretir.
Komatsu orta ve kompakt sınıf
ekskavatörlerinde CLSS (‘’Closed center load
sensing system’’Kapalı merkez yüke duyarlı
sistem) valf grubu kullanılmaktadır. Bu
sistem işe göre pompa açısını ayarlayarak
motordan çekilen gücü azaltır veya artırır.
Bunu yaparken herhangi bir elektronik
sistem kullanmaz. Hidrolik sistem LS (‘’Load
sensing’’ Yüke duyarlı) hattından gelen
hidrolik basınçla yük durumunu algılar
ve pompa açısını buna göre değiştirerek
motordan çekeceği güce etki eder.
Komatsu ekskavatörlerde pilot basıncı
oluşturmak için pilot valfı vardır.
Böylelikle sistemin ekstradan bir pompaya
ihtiyacı ortadan kalkmıştır.
Çalışma Modları
P Modu: Güç modu (Power mod) Bu modda
makina maksimum üretim ve güç sağlar ve
aynı zamanda makina hızı da yüksektir.
E Modu: Ekonomi modu.
Power moddan ekonomi modlarına
geçildikçe yakıt tüketimi azalır fakat bununla
birlikte verim de düşer. Hafif işlerde power
moduyla arasında fark gözükmemektedir.
L: Kaldırma modu
Makinaler her zaman yükleme yapma veya
kazı işlerinde kullanılmanın dışında yük
kaldırma işlemlerinde de kullanılır. L modu
seçildiğinde makina hem güçlüdür hem de
yükleme güvenliği açısından levye kontrolleri
hassastır.
B: Kırıcı modu
ATT: Ataşman modu
Ekonomi Modları
Ekonomi modu içerisinde E0, E1, E2 ve E3
modları da bulunmaktadır. E0 Ekonomi
modunun en güçlü olduğu, E3 en uygun
yakıt tasarrufu olduğu moddur.
Operatör iş yüküne göre bu modları seçerek
yakıt tüketimini daha düşürebilir.
Otomatik Rölanti
Otomatik Rölanti düğmesi açık olduğunda,
operatör makina levyelerini kullanmadığında
5 saniye sonra motor devri otomatik
olarak rölantiye düşer. Makina bu durumda
iken operatör levyelerden herhangi
birine dokunduğunda motor devri daha
20
önce ayarlanmış olan motor devrine
geri döner. Bu düğme kullanılmazsa
operatör her durduğunda makinanın gaz
ayar düğmesinden devri düşürmelidir.
Operatörün inisiyatifine bırakıldığında bunun
gerçekleşmesi zor olabilir. Otamatik rölanti
düğmesi kullanıldığında makina kendisi
rölantiye geçecek ve ciddi oranda yakıt
tasarrufu sağlıyacaktır.
Rölanti İkazı
Makinaların uzun süre rölantide kalması
hem gereksiz yakıt tüketimini hem de
turbonun ömrünü etkiler.
Komatsu ekskavatörlerde makinanin
levyelerine 5 dakika süre ile dokunulmadığı
taktirde rölanti ikazı ekranda çıkarak
operatörü uyarır.
Eco Monitörü
Monitörün sağ tarafında kolayca
görülebilecek bir eko gösterge
bulunmaktadır.
Bu göstergede yeşil bölge yakıt verimliliği
ve düşük CO2 emisyonu anlamına gelir.
Böylelikle operatörü bu bölgede çalışmasına
yönlendirir.
Bom Basma Düğmesi
Bom basma düğmesi, makinanın bom
basma gücünü azaltıp arttıran bir düğmedir.
Örnek olarak operatör yüzey tesviyeleme,
hafif malzeme vb işlemlerde yüksek bom
basıncı yerine düşük bom basıncı seçeneğini
seçtiğinde yakıt tüketimi de azalacaktır.
Dipten ağır kazı yapıldığı durumlarda yüksek
bom basıncı, şevden malzeme koparma,
hafif işler ve tesviyeleme işlerinde düşük
bom basıncı kullanılmalıdır. Bu sayede
makinadan efektif verim alınabilir.
Yakıt Ayar Düğmesi
Aynı işlerde çalışıldığında motor devri
düşürüldüğünde makinanın daha az yakıt
tüketmesine neden olur.
Düşük motor devri, verimliliği de düşürür,
fakat daha iyi yakıt verimiyle bunu telafi eder.
Komatsu makinaları
kullanıcı ve
iş güvenliğini ön planda
tutan teknoloji ile
üretilmektedir.
Ekskavatörün
kumanda panelini
okumayı bilmek yakıt,
güç, zaman ve para
kazandırır.
21
“Otomobil
sporu
bir çağdaşlık
ölçüsüdür.”
22
Volkan Işık bir ralli
pilotu. Türkiye’de
sayısız başarısının
yanı sıra, Portekiz’de
düzenlenen
Dünya Otomobil
Şampiyonası’nda
3. olarak Türkiye’nin
adını evrensel boyuta
taşıyan ilk rallici.
Yıllara dayanan
tecrübesini
Volkan Işık Akademi’de
bu sporu sevenlerle
paylaşıyor.
KONSEPT OTOMOBİL
VOLKİCAR
Volkicar’ın amacı otomobil sevgisini artırmak,
yarışçıların sporda edindikleri bilgiyle daha
bilinçli otomobil kullanılmasını sağlamak.
23
Şampiy
Yar
Kazandıran makina sizde ne
verdiğimiz bu şampiyonayı
düşünülse de aslında çok stresli, gergin
çağrıştırıyor?
Türk Malı Otomobil Türk Malı Şampiyona
ve sıkıntılıyız. Çünkü tek hedefimiz yarışı
Türkiye’de otomobil sporunun değeri bir
adıyla kitlelerle buluşturduk. Kurallarını
kazanmak ve birinci olmak. Öyle olduğu
türlü anlaşılmamıştır. Biz de adımlarımızı bu
bizim yazdığımız, aynı zamanda Avrupa’dan
zaman esasında tadı tuzu kalmıyor. Yarış
değeri gösterebilmek arzusuyla attık. Yarış
esinlendiğimiz ve üstüne farklı bir anlayış
anında stres var, konsantrasyon var, hiçbir
lastikleri ve oradan cadde lastiklerine kadar
koyarak geliştirdiğimiz bir şampiyona
şeyi düşünmeden başarmak var, sponsora
uzanan bilgi birikimimizi üretici firmaların
yarattık. 4. senemizde ürettiğimiz
karşı sorumluluk var, eksik olduğunuz
Ar-Ge departmanlarıyla birlikte çalışarak
105 otomobil ile 6 ülkede yarışıyoruz.
tarafı kapatmak var. Mutluluk başarının
heyecanla sürdürdük. Bu motivasyonla
Bu ülkeler Türkmenistan, Azerbaycan,
sonrasında geliyor.
Türk Malı şampiyona tasarlayarak onun
Bulgaristan, Moldova, Lübnan, Türkiye...
içinde aktör olan bir otomobil yapmaya
karar verdik. Ve bir konsept otomobil
Yarışmak nasıl bir duygu?
tasarladık. 2011 yılında V1 şampiyona
Otomobil içerisinde ayrı bir dünya, otomobil
konsepti içerisinde geliştirmeye başladık.
dışında ayrı bir dünya var. Otomobil dışında
Volkicar eğlenceli, ekonomik, otomobil
otomobile baktığınız zaman başka bir
ve spora meraklı herkesin minimize
şey görüyorsunuz. Otomobili kullanmaya
imkanlarla bu sporu yapabilecekleri bir
başladığınız zaman bambaşka bir dünyanın
konsept otomobildir. Sevimli olması
içerisine giriyorsunuz. Öyle bir andır ki o
özellikledir. Sevimli olduğu kadar da kuvvetli
yarış anı... Hem çok heyecanlı, hem çok
ve güçlü olması üzerine çalışılmıştır.
stresli, hem hatırlandığı zaman çok keyifli,
Rengarenk şeker gibi otomobillerle kadın,
hem de çok meşakkatli bir süreçtir.
erkek, çocuk, genç, yaşlı herkesi kucaklayan
Dışardan bakıldığında sadece keyif
bir görüntü oluşturulmuştur. V1 adını
aldığımız, zevkle otomobil kullandığımız
on
ışçı
25
BASKETBOL
KOÇU
Pota, bir basketbol ekipmanı.
‘‘Sayı’’ ondan geçiyor.
Milli Takım, Fenerbahçe,
Efes Pilsen basketbol
takımlarında koçluk yapmış olan
Çetin Yılmaz ‘‘sayı’’yı yaratanın
ekip olduğunu, ben değil bizler
olduğunu anlatıyor.
gerekli şartları vardır. Takım olmak için takım fikrini içselleştirmek
gerekir. Özellikle bizim coğrafyamızda bu çok zordur. Bu coğrafya
egosentirik, ben merkezli bir yerdir. Bu topraklarda lider vardır, ekip
yoktur. Her zaman için biz diye söz edilir. Ama küçük bir sorun vardır.
Bu takım, tek kişilik bir takımdır. Biz denen kendi gözleri, kulakları,
elleri ve beynidir.
Takım olmak, bir dünyaya bakıştır, değerler bütünüdür. Narsizim
değil, insanları sevme ve onlara değer vermektir. Bütünün en
önemli parçasının, en küçük parça olabileceğini bilmek, ben değil, biz
diyebilmek… Başarı da bir adım geri durabilmek; başarısızlık da, bir
adım öne çıkabilmektir.
Herkesin kabile şefi olduğunda, savaşı kazanamayacaklarını anlamak
ve bu nedenle kızılderililerin kıymetini bilmektir.
Yıllar önce TV kanallarının birinde bir müzik programını izlerken
dikkatimi çekimlere yoğunlaştırdım. Bilirim ki, bir program birçok
kameradan çekilir. Resim seçici önündeki monitörlerden uygun
bulduğunu seçer, yayına aktarır ve bizde yayını izleriz.
Bu programda farkına vardım ki, yönetmen sürekli şarkıcıyı yayında
gösteriyor. O yönetmen için; gitarları, klavye, yaylı, nefesli veya
vurgulu aletleri çalan müzisyenler hiçbir şey ifade etmiyordu. Varsa
yoksa vitrinde görünen, yani şarkıcı… Diğerleri onun gözünde sadece
figürandı.
Bu gözlemi spor başta olmak üzere iş ve özel hayata dair her şey için
yapabiliriz. Sonra da takım olmaktan bahsederiz. Hem şarkıcı, hem
golcü, hem de şemsiyeli olacaksın ve sonrada ekip diyeceksin.
Sık sık söylerim, HAYDİ TAKIM OLALIM demekle ekip olunmaz, bunun
26
Takım
olmak için
takım
fikrini
içselleştirmek
gerekir.
Kişinin hayat
felsefesini
değiştirmeden,
onu takım
oyuncusu
yapamazsınız.
Takım oyuncusu olalım demekle bunu
yapamayız… Öncelikle kişiyi takım oyuncusu
olmaya uygun karakter yapısına sokmak
gerekir.
Karakteri, hayat görüşü ve egoları, takım
oyuncusu olmaya uygun olmayan kişi ekibin
bir parçası olamaz.
Elleri olmayan insandan basketbolcu
yapamayacağınız gibi, karakteri uygun
olmayanla da ekip oluşturulamaz.
Bu nedenle ekip olarak kazanmanın yolu
takım felsefesi ve psikolojisi oluşturmaktan
geçer. Ancak bilinç aktarımı tek başına
yeterli olmaz, bunu uygulayıp pozitif
sonuçlarını ekip olarak elde etmek gerekir.
Takım olarak uygulanan ve pozitif sonuçları
görülen değerlerin istikrarlı hale getirilmesi
şarttır. Ekip olarak tekrar tekrar kazanmanın
yolu, ekip çalışmasında ve dayanışma
felsefesindeki istikrarı yakalamaktan geçer.
Sosyolojik engeller
Yetiştirilme tarzındaki yanlışlıklar sonucu
oluşan ve mutlak törpülenmesi gereken
benlik duygusudur. Benim ailem, benim
milletim, dinim, kültürüm…
Ekonomik engeller
Öne çıkma ve kıymetli olma olgusu, çok
kazandırır.
Psikolojik nedenler
Hiç hata yapmayan ben olgusu. Bendeki ben
hiç hata yapmaz, hep başkası yapar, hep
bana haksızlık yapılır ve ben iyiyimdir.
Antropolojik nedenler
İnsanoğlunun en temel dürtüleri hayatta
kalma (survive), barınma (shelter), sağlıklı
üreme ve beslenmedir. Direkt veya indirekt
olarak kişinin bireysel başarısına ve bireysel
çabasına bağlıdır.
Sonuç olarak bu engelleri çoğaltmak
kolaydır. Ancak bu engelleri yok etmek veya
minimize etmek çok zordur.
“Basketbol Koçluğu
her ne kadar
farklı görünse de,
iş hayatının tüm
alanlarıyla benzerlikler
taşır. Bir banka,
hastane, şirket veya
holding yönetmekle
ortak yönleri vardır.
Profesyonel iş
yaşamı ile örtüşen
parametreleri; insan
yönetimi, uzmanlaşma,
liderlik, takım olgusu
ve iş disiplini olarak
sayılabilir.”
Ekip olarak tekrar
tekrar kazanmanın
yolu, ekip çalışmasında
ve dayanışma
felsefesindeki istikrarı
yakalamaktan geçer.
27
27
g
o
m
i
c
i
S
n
a
h
y
A
onu tanımlamak istediğimizde
aklımıza ilk gelenler: Yaşam gurusu,
latin müzik sevdalısı, gezgin, gurme...
sizce kazandıran makina sorumuzu
vurmalılar diye cevaplıyor.
28
`
glu
Ayhan Sicimoğlu çok zengin bir kişilik. Ama müziğe odaklanırsak
sizin için müzik ne ifade ediyor?
Geçen gün Kerem Görsev, Amerikalı saksafon virtüözü Ernie Watts ve Kübalı
şarkıcım Suami Ramiez ile beraber verdiğimiz Italya Bologna Kenti ana
meydanındaki konserde yaptığım İtalyanca açılış konuşmasında dediğim gibi
“Orkestramız dünyanın dört bir yanından, USA‘den Küba’dan, İstanbul’dan geldi, ama
kalbimiz sizlerle beraber efsane kentiniz İtalya’nın Bologna’sında atacak. Size sevgi
vermeye geldik. Ortak lisanımız müzik. İşte bu müzik anahtarlı sevgi belki dünyayı ve
insanlarını birleştirecek.” Çok alkış aldık bu açılış konuşmasına..
Vurmalı çalgıların başına geçtiğinizde ne hissediyorsunuz?
Sevgi anahtarı elimde ne kudret ve güç anlatılması zor.
Latin All Stars ile bir ekipsiniz. Ekip olmanın olmazsa olmazları nelerdir?
Ekibimiz bir aile gibi. Ben başta olmak üzere herkes diğerinin yardımına koşar.
Hepimiz birimiz için birimiz hepimiz için. 10 silahşörler.
Evrende, ilişkilerde, kullandığımız aletlerde aramızdaki uyum çok
önemli. Bu konuda ne söylersiniz.
Bir orkestrada enstrüman çalmak insana uyum, saygı, terbiye, hassasiyet,
diğerlerine yol vermeyi öğretir.
Teknoloji müziğe nasıl yansıyor. Bu konuda düşüncelerinizi
öğrenebilir miyiz.?
Maalesef bu yeni elektronik müzik denilen “şey”e tahammülüm yok. Müzik dahi
diyemiyorum ve yeni teknoloji ile gitgide daha tahammül sınırlarının ötesine yol
almakta.
Müzik yolculuğunuzda neler var?
Yeni bir CD’ye başlamam lazım. 2015 in hedefleri listesinde ön sırada.
sıra dışı performans ve
eşsiz konfor
Temsa İş Makinaları,
temsilciliğini yaptığı
markaların satış ve
satış sonrası servis
hizmetlerinin yanı sıra;
kiralama hizmeti ve
ikinci el satışı
ile de müşterilerinin
farklılaşan ihtiyaçlarına
cevap vermektedir.
Teleskopik yükleyiciler diğer adları ile
telehandler lar birçok sektörde ihtiyaç duyulan
ve farklı ataşman seçenekleriyle birçok
işi tek makina ile yapabilme şansı sunan
makinalardır. Türkiye de tarım ve inşaat başta
olmak üzere birçok sektörde karşımıza çıkan
bu makinalar, her türlü arazi şartında paletli
ya da yığın halinde bulunan malzemelerin
yüklenmesi, taşınması ve depolanması gibi
çeşitli işlerde kullanılır.
Teleskopik yükleyici denildiğinde akla ilk
gelen markalardan olan İtalyan Dieci, 1962
yılında üretime başlamış olup ilk teleskopik
yükleyicisini 1983 yılında kullanıma sunmuştur.
Kalite, güvenlik ve sürdürebilir yenilik ilkelerini
üretim felsefesi olarak kabul eden Dieci, 2011
yılında açılan 120.000 m2 kapalı alana sahip
yeni üretim tesislerinde yılda yaklaşık 4.000
adete kadar makina üretimi yapabilmekte ve
ürünlerini 80 farklı ülkeye ihraç etmektedir.
2010 yılından bu yana Sabancı Holding
iştiraklerinden Temsa İş Makinaları firması ile
Türkiye de kullanıcısı ile buluşan Dieci markası,
Temsa’ nın yaklaşık 30 yıldır birçok sektörde
olan deneyimini ve bu sayede yaygın şekilde
bulunan yedek parça ve servis ağını aktif
olarak kullanmaktadır. Temsa İş Makinaları,
temsilciliğini yaptığı markaların satış ve satış
sonrası servis hizmetlerinin yanı sıra; kiralama
hizmeti ve ikinci el satışı ile de müşterilerinin
farklılaşan ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Tüm bu hizmetler genel inşaat, madencilik,
endüstriyel, tarım, sanayi ve enerji gibi farklı
segmentlerdeki müşterilere sunmaktadır.
Dieci teleskopik yükleyiciler, 6 ile 25 m arası
değişebilen kaldırma yüksekliği ve 2,5 tondan
21 tona kadar değişebilen kaldırma kapasitesi
ile toplamda 110 farklı modelde üretilmekte
30
olup, bu ürün gamı sayesinde rakiplerinden
ayrılarak kullanıcının tüm ihtiyaçlarına tek bir
marka ile cevap verebilme gücüne sahiptir.
Dieci teleskopik yükleyiciler yaygın olarak
kullanılan çatal ve kovalı modellerinin yanı
sıra makinaların üzerinde standartta bulunan
Quickcoupler (hızlı değişim ataşmanı)
sayesinde de ataşmanların kolayca
değişimine imkân sunarak malzeme ve
personel sepetleri, vinç, kanca, açılabilir kova,
kar küreme ataşmanı, tomruk ataşmanı,
balya ataşmanı ve iğne uçlu çatal gibi birçok
ataşmanın da kullanımını sağlamaktadır.
Güvenliği her zaman en ön planda tutan Dieci,
tüm modellerinde standart olarak bulunan Yük
Sınırlama Sistemi ile; gerek standart gerekse
özel amaçlı üretilmiş tüm ataşmanların
esnek ve hassas kullanımını sağlar. Böylece
yük artışından kaynaklı riskli durumlarda
kullanıcıyı uyararak makinanın kendini
kontrol altında tutmasını ve kullanıcı hatasını
minimuma indirmeyi hedefler. Makinaların
üzerinde bulunan arka denge ağırlıkları,
devrilmeye karşı koruyucu sistemler ve bazı
modellerdeki denge ayakları ile de kullanıcılar
her zaman Dieci nin güvencesi altındadır.
Dieci, patenti kendisine ait olan bom denge
Bom denge
sistemi ile hem
güvenlik ön
planda tutulmuş
olup hem de
taşınması
istenilen yük
her zaman
kontrol
altındadır.
sistemi ile de bozuk zeminlerde bile yükün
çatal üstünde kalmasını sağlayarak, yük
kaldırma anında kontrolün bom üzerinde tek
bir noktada bırakılmamasını ve çalışmanın
güvenli bir şekilde tamamlanmasını hedefler.
Bu sistem sayesinde hem güvenlik ön planda
tutulmuş olup hem de taşınması istenilen
yük her zaman kontrol altındadır. Bom ile
makinanın uzun saatler sorunsuz kullanımı
amaçlanmıştır.
Agri Serisi
Dieci firmasının tarıma yönelik üretimi
olan AGRI serisi ise ileri teknolojisi, sıra dışı
performansı ve eşsiz konforu ile kullanıcının
hizmetine sunulmuştur. Makinaların üzerinde
standartta bulunan tarım tipi lastikler ve geri
üfleme fanı zorlu koşullarda bile makinaların
tam verimle hizmet vermesini amaçlamıştır.
Agri serisi yeni modelleriyle de makina
üzerinde bulunan arka kuyruk mili sayesinde
kullanıcıya birçok işi tek makinayla yapabilme
avantajı sunar. Böylece aynı güçteki traktörlere
kıyasla üstün performans ve geniş ürün
yelpazesinin kullanımı mümkünleşir.
Dieci, tüm modellerinde
standart olarak bulunan Yük
Sınırlama Sistemi ile; gerek
standart gerekse özel amaçlı
üretilmiş tüm ataşmanların
esnek ve hassas kullanımını
sağlar.
Ayrıca ürün yelpazesi konusunda rakiplerinin arasında dikkatleri
üzerine çeken Dieci markası, 2000 yılında üretimine başladığı Pegasus
isimli döner teleskopik yükleyicileri ile de kullanıcılarına farklı
çözümler ve avantajlar sağlamaktadır. 16 ile 25 m arası değişebilen
kaldırma yüksekliği ve 3,8 tondan 6 tona kadar değişebilen kaldırma
kapasitesi ile 360o kule dönüşü ve
4 adet denge ayağıyla üretilmekte olan ve birçok rakip üreticinin
hala üretim konusunda zorlandığı bu makinalar, kullanıcılar için özel
projelerinin vazgeçilmez ihtiyaçlarından olmaya devam etmektedir.
Dieci firması makina üzerindeki tüm aksamları için dünya devi
markalarla ortak çalışmalarını sürdürmektedir. Motorlarda Iveco,
Perkins ve Yanmar; hidrolik aksamlarında ise Bosch, Rexroth
ve Sauer gibi markalarla işbirliği içinde olan Dieci firması, hem
kalite ve performans, hem de satış sonrasındaki talep edilebilecek
tüm ihtiyaçların kolayca çözümü için kullanıcısına sayısız avantaj
sunmaktadır.
31
“EL ÜSTÜNDE TUTUYORUZ”
Temsa İş Makinaları
komatsu ve dıecı markaları
ile dünya devlerini sektörle
buluşturuyor. istanbul’da
2
20 bin m ve ankara’da
6 bin m2 yeni teknik
merkezleri, türkiye
genelindeki 41 yetkili servisi
ve 1000 kişiye ulaşan satış ve
servis ağı ile yalnızca makina
satmıyor, makinalarınızı
el üstünde tutuyor...

Benzer belgeler