TARİHİ MEKÂNLAR İLE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ: SOSYAL

Transkript

TARİHİ MEKÂNLAR İLE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ: SOSYAL
Avcı, C., Öner, G. (2015). Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler
Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,
Cilt:15 (USBES Özel Sayısı I), 108-133.
Geliş Tarihi: 23 /06/ 2015
Kabul Tarihi: 22 /12/ 2015
TARİHİ MEKÂNLAR İLE SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ:
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞ VE
ÖNERİLERİ
Cemal AVCI
Galip ÖNER
ÖZET
Sosyal bilgiler içerisinde önemli disiplinlerden biri olan Tarih, ortaokul kademesinde yer alan
öğrenciler için çoğunlukla soyut kalmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında tarih konularının
öğretiminde yeni öğretim yöntem ve tekniklerine başvurmak gerekir. Görerek ve yaşayarak
öğrenme yöntemini temel alan “Tarihi Mekânlarla Öğretim”, öğrencilerin tarih konularını
öğrenmesini daha zevkli hale getirerek öğrenilen bilgilerinin daha da kalıcı olmasını
sağlamaktadır. Bu yöntemin uygulanmasının bireye kazandıracağı yararlar birçok araştırma
tarafından kanıtlanmıştır (Ata 2002, Safran ve Ata 2006, Yeşilbursa ve Gökkaya 2009,
Yeşilbursa 2008, Yılmaz ve Şeker 2011, Filiz 2010). Peki, bu yöntemi uygulayacak olan sosyal
bilgiler öğretmenlerimizin konuyla ilgili görüşleri nelerdir? Bu sorudan yola çıkarak
araştırmamızın amacı, sosyal bilgiler öğretmenlerinin “Tarihi Mekânlarla Sosyal Bilgiler
Öğretimi”ne ilişkin görüş ve önerilerini ortaya koymaktır.
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Çalışma Antalya,
Bolu, Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bitlis, Düzce, İstanbul, Kahramanmaraş, Kocaeli, Ordu,
Mardin, Samsun, Şırnak ve Trabzon illerinde görev yapmakta olan 25 sosyal bilgiler
öğretmeniyle gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular 5 sorudan oluşan bir “Görüş Formu”
aracılığıyla elde edilmiştir.
Çalışma sonucunda, öğretmenlerin tamamının tarihi mekânlarla öğretim yöntemini önemli
gördükleri ve bu mekânların sosyal bilgilerde kullanılabileceği ünite ve konuları genel itibariyle
bildikleri, tarihi mekânlarla öğretim yönteminin öğrenciye sağlayacağı faydalar hakkında yeterli
bilgiye sahip oldukları fakat bu yöntemin uygulanması yönünde yasal engellerle karşılaştıkları
ve öğrencilerin mutlaka görmelerini istedikleri tarihi mekânın “Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu
Yarım Adası” olduğu gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Tarihi Mekânlar, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Öğretmen Görüşleri, Tarihi Mekânlarla
Öğretim.
 Bu çalışma 23-25 Nisan 2015 tarihleri arasında Abant İzzet Baysal Üniversitesinde
düzenlenen "IV. Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu"nda sözlü bildiri olarak
sunulmuştur.
 Prof. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Sosyal
Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı, Gölköy-Merkez/Bolu, [email protected]
 Arş. Gör., Erciyes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Sosyal Bilgiler
Eğitimi
Anabilim
Dalı,
Melikgazi/Kayseri,
[email protected],
[email protected]
108
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
TEACHING WITH HISTORIC PLACES SOCIAL STUDIES:
SOCIAL STUDIES TEACHERS ' VIEWS AND
RECOMMENDATIONS
ABSTRACT
History is one of the most important disciplines in social studies, often remain the abstract for
students in secondary education. In this case you need to refer to new teaching methods
and techniques to the teaching of history subjects. Based on the visual and learning by
experience “Teaching with historic places” will make the learning of history issues more
enjoyable for students. Thus, the learned subjects will be more permanent. Benefits to be
granted to the individual implementation of this method has been proven by many studies
(Ata 2002, Safran and Ata 2006, Yeşilbursa and Gökkaya 2009, Yeşilbursa 2008, Yilmaz
and Şeker 2011, Filiz 2010). So, what are the views on the subject of our social studies
teachers who will apply this method? Purpose of our research, starting from this question, to
put forward their views and suggestions of teachers of social studies on “social studies
teaching with historic places”.
Ddescriptive analysis was used as the qualitative research methods. This work was conducted with
25 social studies teachers who worked in Antalya, Bolu, Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bitlis,
Düzce, İstanbul, İzmir, Ankara, Ordu, Mardin, Samsun, Şırnak and Trabzon. The findings
were obtained through a “Feedback Form” which consisted of 5 questions.
As a result, according to all of the teachers, teaching with historic places was seen as an important
method. Units and topics in social studies can broadly have known that use of these spaces. They
have enough knowledge to students about the benefits of teaching methods with historic places.
But the teachers encounter legal obstacles for the implementation of the method, and students must
see historical space "Martyrdom of Canakkale and Gallipoli peninsula" were reached as the result.
Keywords: Historic Places, Teaching Social Studies, Teacher Opinions, Teaching with Historic
Places.
1. GİRİŞ
Sosyal Bilimler, genel olarak, insanların, diğer insanlarla ve toplumla olan ilişkilerini
inceleyen bir disiplinler topluluğudur. Sosyal bilimlerin öğretimi denildiğinde ise,
eğitimin, çağdaş uygarlığın zorunlu kıldığı, sosyal olgunluğu ve uyumu sağlayan ve
geliştiren bir dalı anlaşılmaktadır (Sözer, 1998; 3). Sosyal Bilgiler ise, bireyin toplumsal
varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi,
sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve
vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında
birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün
ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş
bir ilköğretim dersidir (MEB, 2005).
Ortaokullarda, sosyal bilgiler, yaygın olarak sosyal bilimleri benimseyen müfredat
alanına verilen genel addır. Bu alan oldukça büyüktür. Sosyal davranışlar ile ilgili insanoğlunun çevresi, mirası ve kurumları - bilinen her şey sosyal bilgilere potansiyel bir
içerik sağlar (Preston ve Herman, 1974: 2). Sosyal bilgiler yurttaşlık becerisini
destekleyen araştırmalar ve antropoloji, arkeoloji, ekonomi, coğrafya, tarih, hukuk,
109
Cemal AVCI, Galip ÖNER
felsefe, siyaset bilimi, psikoloji, din ve sosyoloji gibi disiplinlerin yanı sıra beşeri
bilimler, matematik ve doğa bilimlerinin içeriğinden de faydalanmaktadır (NCSS’den
Akt. Mindes, 2006: 3). En genel tanımıyla sosyal bilgiler, yurttaşlık becerilerini
geliştirmek amacıyla sosyal ve beşeri bilimlerin birleştirilmesidir (NCSS’den akt.
Levstik ve Tyson, 2008: 19).
Sosyal Bilimler” ile “Sosyal Bilgiler” kavramlarının çoğu kez eş anlamlı olarak
kullanıldıkları görülmektedir. Ancak eğitim-öğretim süreci içinde, bu iki kavramın farklı
olarak ele alındıklarını belirtmek gerekir (Sözer, 1998; 3). Sosyal bilimler ile sosyal
bilgiler arasında kesin bir çizgi çizmek mümkün değilse de eğitim ve öğretim açısından
her iki kavram farklı olarak ele alınmakta olup, amaç, metot, ve muhteva bakımından
farklı özelliklere sahiptirler (Köstüklü, 2006; 10). Sosyal bilimler, insan davranışının
önemli boyutlarını inceleyen ve analiz eden disiplinlerin oluşturduğu bir çerçevedir. Bir
çalışma alanının bir disiplin olabilmesi için kendi bilgisini üretmesi gerekir. Sosyal
bilimler çerçevesindeki tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi disiplinler
kendi bilgisini üreten bilim dallarıdır. Oysa sosyal bilgiler sosyal davranışı incelemenin
önemli olduğunu vurgulayan ve temel eğitim kurumlarında öğretilen bir müfredat
çalışma alanıdır. Sosyal bilgiler kendi bilgisini üretmez; etkili vatandaş yetiştirme amacı
doğrultusunda kullanacağı bilgileri sosyal bilimlerden alır (Tanrıöğen 2006; Akt.
Kılıçoğlu, 2014; 10). Öte yandan, sosyal bilgiler ile sosyal bilimler arasında sıkı bir bağ
vardır. Sosyal bilgiler, öğrencilere verilecek bilgilerin içeriğini belirlemede sosyal
bilimlerden yararlanırken; sosyal bilimler de ilköğretim öğrencilerine sosyal bilgiler
aracılığı ile kazandırılmaktadır (Safran, 2008; 10).
Tarihin çeşitli otoritelerce farklı tanımları yapılmıştır. Bu tanımlardan birkaçını
inceleyeceğiz. Barnes (1962) tarihi “geçmişteki insan faaliyetlerinin toplamı” olarak
tanımlamıştır. Benzer şekilde Marwick de (1981) tarihi “geçmişteki insan faaliyetlerinin
bir yorumu” olarak tanımlamıştır (Akt. Agnes; Mezieobi ve Salawu, tarihsiz: 5).
Köstüklü (2006: 12) ise tarihi, geçmişteki olayları; yer, zaman ve failleri göstererek
kaynaklara dayalı olarak sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir bilim dalı olarak
tanımlamıştır.
Tarih, sosyal bilimler şemsiyesi altında en baskın olarak öne çıkan ve okul düzeyindeki
sosyal bilgiler öğretimine de temel anlamını veren disiplinlerden biridir. İnsanın,
insanlığın ve kültürlerin belleği olarak da tanımlanan tarih disiplini, insanın ve insanlığın
olumlu ya da olumsuz anlamda ortaya koyduklarının anlamlandırıldığı ve eleştirel bir
perspektiften değerlendirmelerinin yapıldığı bir disiplin alanıdır (Kabapınar, 2012: 12).
Özçelik’e (2011: 6) göre tarih, insan topluluklarının bütün faaliyetlerini, geçirdikleri
gelişmeleri ve aralarında geçen olayları yer ve zaman göstererek sebep-sonuç ilişkisi
içinde, belgelere dayanmak suretiyle araştıran ve günümüze nakleden sosyal bir bilimdir.
Tarih, insanlara bir kimlik duygusu vererek, bireylerin kendilerinin, üyesi oldukları
toplumların ve insanoğlunun, kültürel köklerini ve devraldığı mirası anlamasına yardımcı
olur. İnsan soyunun üyeleri olarak nereden gelip nereye gittiklerini ve şu anda üzerinde
yaşadıkları dünyanın, bir bireyi olarak içinde yaşadıkları toplumun, ulusun ve insanların
bugününün hazırlanabilmesi için hangi zorlu ve sıkıntılı süreçlerden geçerek geldiklerini,
neyin ve kimlerin nasıl bir bedel ödediklerini kolayca anlamalarını sağlar (Turan ve
Ulusoy, 2013: 141). Tarih öğretimi kültürel mirasımızın önemli bir parçası olması,
karşılaştırma, çözümleme, sentez ve öteleme gibi eğitimsel becerileri geliştirmesi, her
öğrencinin bilmesi gereken fikir ve kavramları vermesi, geniş bir literatürü içermesi,
110
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
dünya vatandaşlığı için eğitimde önemli bir unsur olması, okul hayatına katkıda
bulunması, yerel konumumuzun gelişimini anlamamıza yardım etmesi, yaşama uyum
sağlamda öğrencilere yardımcı olması, empatiyi beslemesi, öğrencileri iyi birer vatandaş
ve milletin sadık taraftarları yapması, toplumu kaynaştırması bakımından önemli ve
gereklidir (Nichol 1996; Akt Ulusoy, 2014: 303).
Sosyal bilimler, tarih ve sosyal bilgiler kavramları incelendiği zaman, bu kavramların
birbirleriyle yakın ilişki içinde oldukları görülür (Demir ve Acar, 1997; Akt.
Demircioğlu, 2010; 9). Sosyal bilimler içinde tarihin önemi tartışmasız çok önemlidir.
Ancak, eğitim boyutuna bakıldığı zaman, sosyal bilgiler içinde tarih konularının öğretimi
oldukça zor bir hale gelebilmektedir. Oysa disiplinler arası yaklaşımların uygulanması
ile tarih konuları daha etkili hale getirebilir. Tarihin sadece tanımı ve öneminin
anlatılmasının yanında işlevselliğinin de fark ettirilmesinde fayda vardır. Tarihin önemi
ve gerekliliği anlatılmalıdır. Çünkü yeni nesiller geçmişini bildikleri ve öğrendikleri
zaman geleceğe daha güvenle bakabilirler. Tarih çocukların kendilerini tanımaları için
öğretilir, çünkü tarih, yerel, ulusal ve uluslararası topluluklar hakkındaki temel bilgileri
genişleten ve eğiten ilginç bir inceleme türüdür (Turan ve Ulusoy, 2013; 153).
Tarih konuları ortaokul düzeyindeki öğrencilerin yaş seviyeleri düşünüldüğünde
öğrencilere soyut ve sıkıcı gelebilir. Hâlbuki sosyal bilgiler dersinde tarih konularının
öğretiminde kullanılacak farklı yöntemlerle bu konular daha eğlenceli ve daha öğretici
bir hâl alabilir. Bu bağlamda gezi-gözlem metodu çerçevesinde, yaparak ve yaşayarak
öğrenme modelini temel alan, öğretmenin rehber, öğrencinin ise merkezde olduğu ve
aktif öğrenmelerin gerçekleştiği bir yöntem olan ‘Tarihi Mekânlarla Öğretim’ tarih
konularının öğrenilmesinde ve öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasında oldukça faydalı bir
metottur.
Eğer tarih öğretiminin amacı; çocuğa sosyal hayatın değerlerini takdir ettirebilmek,
insanların birbirleriyle etkili iş birliğini kolaylaştıran ve teşvik eden kuvvetleri tahayyül
ettirebilmek, yardım eden ve gerileten karakter türlerini anlayabilmelerini sağlamak ise,
tarihin sunulmasındaki temel nokta, tarihin hareketlendirilmesi ve dinamikleştirilmesidir.
Tarih, ne sonuç veya sebeplerin bir yığını ve ne de olmuş olanın sade bir ifadesi olarak
değil, fakat kuvvetli, hareket halinde bir şey olarak sunulmalıdır. Harekete geçirici
dürtüler, yani motorlar meydana çıkarılmalıdır (Dewey, 1943). Bu bağlamda tarih
öğretimini harekete geçirecek yöntemlerden birisi de “Tarihi Mekânlarla Öğretim”dir.
1.1. Tarihi Mekânlarla Öğretim Yöntemi
Sosyal bilgiler dersi, çeşitli bilimlere ait içeriğin, ilköğretim düzeyindeki öğrencilerin yaş
seviyelerine göre irca edilerek aktarılmasını sağlayan disiplinler arası bir ders özelliği
göstermektedir. Bu özelliğinden dolayı barındırdığı çeşitli disiplinlerin ortaokul
düzeyindeki öğrencilere aktarılmasında tek ve genel geçer bir öğretim yöntemi olmadığı
için her disiplin dalı ve hatta her konu için zaman zaman farklı yöntemler uygulanması
gerekebilmektedir. Bu bağlamda sosyal bilgiler, öğretiminde farklı yöntem ve tekniklerin
kullanılmasını gerektirir. Ülkemiz zengin bir tarihi ve kültürel geçmişe sahiptir. Bu
zenginlik eğitim ve öğretim sürecinde kullanılmadığı sürece yeterince bir anlam ifade
etmeyecektir. Bu amaçla sahip olunan zenginliği anlamlı kılabilmek için tarihi
alanlarımızın eğitim ve öğretim faaliyetlerinde aktif kullanılması gerekir. Tarih
öğretiminde aktif öğrenmelerin gerçekleştiği yöntemlerden biri de “tarihi yerlerle
öğretim” yöntemidir. Tarihi yerlerle öğretim metoduna geçmeden önce sosyal bilgiler
111
Cemal AVCI, Galip ÖNER
kapsamında yapılan etkinliklerin kapsamına ve amacına göre nasıl sınıflandırıldığını ve
bunlar hakkında bilgi verilmesinde fayda vardır.
Etkinlikler; sınıf-okul içi etkinlikler, okul dışı etkinlikler ve inceleme gezisi olarak
gruplandırılmıştır. Sınıf-Okul içi etkinlikler; Yaratıcı drama, altı şapka tekniği, film,
internet, sanal alan gezisi, grup çalışması, zaman şeridi oluşturma, çalışma kâğıdı
doldurma, görsel materyal (minyatür, resim, fotoğraf, tablo ve grafikler) mektup yazma
vb. etkinlikler bu gruba girer. Okul dışı etkinlikler ile evde ve kütüphanelerde
yapılabilecek sözlü tarih, grup çalışması, aile soyağacı oluşturma, günlük tutma, proje
çalışmaları ifade edilmektedir. Bu tür etkinlikler sosyal bilgileri 1926 ilkokul
programının öngördüğü gibi eğitimi, okul duvarlarının dışına taşımak ve ”okul ile hayat
arasındaki.“Çin Seddi”ni kaldırmak üzere planlanmıştır (Ata, 2012: 42). 2005 Sosyal
bilgiler programında da inceleme gezilerine önem verilmiştir. Programda, dersin eğitim
ve öğretiminde; “Öğretmen, inceleme gezilerine önem vermelidir. Bu geziler pazar
yerine, resmi dairelere, fabrikalara, sergilere, arkeolojik kazılara, atölyelere, müzelere ve
tarihi mekânlara (tarihi yapılar, müze-kentler, savaş alanları) yönelik olabilir.” (SBÖP,
2005: 8) şeklinde inceleme gezilerine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Araştırmamızın
dâhil olduğu bölüm “İnceleme Gezileri”’ne dâhil olmaktadır ya da kapsamını daha da
sınırlarsak “Okul Dışı Tarih Öğretimi” içerisinde ele alınacaktır.
Okul dışındaki tarihsel yapılar, antik kentler, müzeler gibi eğitim araçlarıyla desteklenen
öğretime, okul dışı tarih öğretimi denilmektedir. Tarihsel çevrenin ve kaynak kişilerin
sağladığı ilk elden, yazılı olmayan kanıtlarla öğrenciyi karşı karşıya getirmek okul dışı
tarih öğretimini gerektirir (Safran ve Ata, 2006: 53). Tarihi yerlerin ve müzelerin halka
verdikleri hizmetlerin yanında, eğitime verdikleri hizmetler de yadsınamaz derecede
önemlidir. Özellikle tarih, coğrafya ve sosyal bilgiler derslerinde, okul dışı eğitim,
bakanlık tarafından teşvik edilmektedir. Okul dışındaki tarihsel çevrelerde verilecek
eğitim, öğrenci merkezli ve yaparak yaşayarak öğrenme ilkesi doğrultusunda olduğu için
önem arz etmektedir. Tarihsel çevreyi genel olarak etrafımızda bulunan ve geçmişe ait
olan bütün öğeler oluşturmaktadır. Bununla birlikte tarihsel çevre yaşadığımız çevredeki
ailemizin, mahallemizin, köyümüzün ve şehrimizin de tarihidir. Sadece günümüzde yok
olmuş insanların ve mekânların değil; aynı zamanda halen var olanların da tarihini içerir
(Özbalkan ve İrik 2003; Akt. Ilgaz ve Örten, 2015: 287). Tarih öğretiminin faydalanacağı
kaynakların başında, yaşadığımız çevrede bulunan yakın ve uzak geçmişe ait eserler ve
geçmiş dönemlerden günümüze ulaşmış olan kıyafetler, aletler, yapılar, gelenekler,
efsaneler vb. gelir. Bu vasıtalar doğrudan doğruya inceleme imkânı vermelerinden dolayı
büyük bir öneme sahiptir. Şüphesiz okulun bulunduğu yörede incelenebilecek birçok
tarihi eser ve kalıntılar bulunmaktadır. Bunlar; camiler, medreseler, mezarlar, eski
okullar, kütüphaneler, imaretler, şifahaneler, kervansaraylar, hanlar, hamamlar, su
kemerleri, çeşmeler, kapalı çarşılar, kuleler, köprüler, surlar, kaleler, saraylar, kitabeler,
müzede bulunan eşya, her nevi buluntular gibi tarihi değeri bulunan ve tarih öğretimi için
değerli kaynaklardır (Işık, 2008: 293-294).
Okul, tarih öğretiminin önemli unsurlarından müzeler ve tarihi mekânlar tarih eğitimi
açısından sınıfta tarih öğretimi uygulamalarında kazandırılması zor olan bilgi, beceri,
tutum ve değerleri kazandırmada etkili olmaktadır. Tarih eğitiminde kanıt denildiğinde
ilk olarak yazılı belge akla getirilirken müzeler ve tarihi mekânlar gibi görsel kanıt sunan
alanlar göz ardı edilmektedir. Özellikle müzeler, tarihi çevreye ait pek çok önemli
materyali bünyesinde barındırmak, korumak ve sergilemenin yanında, toplumların,
112
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel gelişmelerine de ışık tutmaktadır. Bu nedenle tarih
eğitim sürecinde müzelerin ve tarihi mekânların öğrenme alanları olarak görülmesi ve
buralardan yararlanması önem kazanmaktadır (Kale, 2011: 195).
Okul dışı tarih öğretimi iki unsurun öğretimde kullanılmasını içerir. Bunlardan ilki
tarihsel çevre, ikincisi sözlü tarihtir. Öncelikle tarihsel çevrenin ne olduğunu açıklamak
gerekir. En geniş ifadesiyle tarihsel çevre "etrafımızı kuşatan geçmişe ait bütün
unsurlardır" (Anderson ve Moore’dan akt, Safran ve Ata, 2006: 53). Tarihsel yapılar ve
müzelerde sergilenen taşınabilir eserler tarihsel çevreyi oluşturur. İnsanlığın, geçmiştin
günümüze değişen ihtiyaçlara cevap vermek için geliştirdiği araç ve gereçler, binalar
yollar da tarihsel çevrenin unsurlarıdır (Safran ve Ata, 2006: 53). Konumuzun dâhil
olduğu ilgili bölüm “Tarihi Mekân/Tarihsel Çevre”’dir. Hunter and Shull’a (1992) göre
Tarihi yerlerle öğretim, öğrencinin geçmiş ve gelecek arasında empatik bağlantı
kurmasına yardım eden, aynı zamanda öğrenmeyi konu alanlarıyla bütünleştirmenin
etkili bir yoludur (akt. Yeşilbursa, 2008: 213).
Tarihi bir anıyı yaşatmak amacıyla yapılan heykel, zafer tacı, abideler ya da lahit ve
mezar taşları, tarih için bir malzeme grubu oluştururlar (Özçelik, 2011: 86). Tarihi çevre,
tarih öğretiminde kullanılabilecek önemli unsurlardan birsidir. Geçmişten gelen ve bizi
saran her şey olarak tanımlanan tarihi çevre; binalar, açık alanda bulunan tarihi mekânlar
ve taşınabilir tarihi materyallerden oluşmaktadır (Copeland, 1991: Akt. Demircioğlu,
2010: 131). Tarihi mekân dendiğinde ilk olarak geçmişte yaşamış insanların bıraktıkları
yapılar ya da yaşadıkları yerler akla gelmektedir. Bu tür mekânlar kale, mezar, medrese,
türbe, ev, cami ve çeşme gibi insanların geçmişte etkileşimde bulunduğu yapılar ya da
yerler olarak tanımlanabilir (Ilgaz ve Örten, 2015: 287). Tarihi çevre; 2863 sayılı Kültür
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu dikkate alınarak şu şekilde tanımlanabilir:
Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,
yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini
yansıtan kent ve kent kalıntılarının; önemli tarihi olayların yaşandığı
yerlerin ve yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan korunması
gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının oluşturduğu
çevredir (Alkış ve Oğuzoğlu, 2005: 348).
Ülkemizde ilk ve ortaöğretim düzeyinde öğretimi yapılan tarih derslerine, bazı öğrenciler
istenilen ilgiyi göstermemektedir. Bunun sebeplerinin başında, tarihin güncel yaşamdan
kopuk ve öğretmen merkezli bir anlayışla öğretilmesi gelmektedir. Tarih dersleri
aracılığıyla geçmişine bağlı, çevre bilinci gelişmiş, etkin, üretken ve yaratıcı bireylerin
yetiştirilebilmesi için, ilk ve orta öğretim düzeyinde tarih derslerinde, tarihi çevre
kullanılmalıdır. Tarihi çevre, öğrenci merkezli tarih öğretimi açısından önemli bir
çalışma alanıdır. Bu mekânlar, öğrencilerin, yaparak, yaşayarak ve sorgulayarak
öğrenmeyi gerçekleştirebileceği alanlardır. Tarih dersleri aracılığıyla tarihsel çevrenin,
öğrencilere pek çok faydaları vardır (Demircioğlu, 2010: 138).
Tarihi yerlerin anlatmak için güçlü ve etkileyici hikâyeleri vardır. Geçmişin görgü
tanıkları olarak, tarihi şekillendiren olayları ve bu durumlarla ve sorunlarla karşı karşıya
kalan insanları hatırlar. Tarihi yerler zaman üzerinde bağlantı kurarak öğrencilere
geçmişteki olayların neden ve nasıl meydana geldiğini anlama ve özel bir empatik anlayış
oluşturma yeteneği verir. Tarihi yerlerle öğretim, çeşitli materyaller ve aktiviteler
sayesinde sınıfa gerek kalmadan yerinde öğrenme için öğrencilere ve öğretmenlere
113
Cemal AVCI, Galip ÖNER
olanak sağlar. Tarihi yerler öğrencilerin bilgilerinin yanı sıra becerilerini de geliştirmeye
yardımcı olur. Bu bağlamda öğrenciler, gözlem yapmayı, gerçekleri bulmayı,
karşılaştırmayı, sentez ve analiz yapmayı, kanıtları değerlendirmeyi, hipotez geliştirmeyi
ve sonuç çıkarmayı öğrenir. Bu nedenle yerler, sosyal bilgiler, tarih, coğrafya ve diğer
derslerde hem devlet hem de ulusal program standartlarını karşılamak ve öğretmenlere
yardımcı olmak için oldukça uygundur. Örneğin, Sosyal Bilgiler Öğretim Programındaki
on temadan biri “İnsanlar, Yerler ve Çevreler”dir. Sonuç olarak, tarihi yerlerle öğretim
herkesin yararınadır. Eğitimciler öğrencilerin ilgisini ve heyecanını çekme imkânına
sahip olurlar, öğrenciler kültürel kaynakların değerini bilir ve onlardan bilgi edinirler ve
toplum ise iyi eğitilmiş vatandaşlar kazanır (Web1, National Park Service-NPS, 2015).
Tarih öğretiminde gezi ve gözlem yoluyla öğrenmenin anlam kazandığı açılım, tarihî
mekân ve müzelerde yapılacak amaçlı öğretim yaşantıları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bugün, yakın çevrede bulunan ve tarihî bir değeri olan meydan, yapı ya da nesnelerin
sergilendiği müzelerin tarih dersleri için kullanımının önemi bütün açıklığı ile ortadadır
(Şimşek, 2003: 4). Tebliğler Dergisinde yayınlanan İlköğretim ve Ortaöğretim
programlarının uygulanışı ile ilgili açıklamalarda da tarih öğretiminde alan gezilerinin
önemi özellikle vurgulanarak şöyle denilmektedir (Akt. Köstüklü, 2006: 48):
“Çevredeki tarihi yer, anıt ve eserler gidilip görülecek, müzelerdeki tarihi
eser ve belgeler gösterilecek öğrencilerin geçmişi kolaylıkla göz önüne
getirmelerine ve böylece yapıcı ve yaratıcı çalışmaları için malzeme
edinmelerine imkân ve fırsat verilecektir. Eski eserlerle anıtların birer
tarihi belge olduğuna öğrencilerin dikkati çekilecek, bunların yıkılmaktan,
bozulmaktan ve yabancı ellere geçmekten korunmanın milli bir görev
olduğu fikri aşılanacaktır.”
Haydn, Arthur, ve Hunt, alan gezilerinin faydalarını şu şekilde sıralamışlardır:

Öğrencilerin gözlem, sınıflama, analiz ve değerlendirme yeteneklerinin geliştirir.

Öğrencilere tarihin yapısını sunar.

Öğrencilerin tarihsel zaman, süreklilik, değişim, farklılık ve kronoloji anlayışını
geliştirir.

Öğrencilere ölçme, tahmin etme, plan yapma yeteneklerini geliştirir.

Tarihsel materyallerin, zaman içinde nasıl değiştiğinin görülmesine yardım eder.

Öğrencilerin duyuşsal yönünün gelişimine yardım eder.

Öğrencilerin çevre bilinci gelişir.

Öğrencilerde, tarihi çevrenin önemi ve neden korunması gerektiği bilinci gelişir.

Öğrencilere farklı yorumlamalar ve ön yargıları görme olanağı sağlar.

Öğrencilerin gerçek ile kurgu arasındaki farkı anlamalarına yardımcı olur.

Öğrencilere sebep- sonuç ilişkisini gösterir.

Öğrencilerin geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmalarına yardım eder.
114
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri

Öğrencilerin tarihi kanıtları kullanmasına yardım eder.

Öğrencilerin kavram gelişimine ve öğrenilmesi zor kavramların öğrenilmesine
yardımcı olur (Anderson ve Moore, 1996; Akt. Demircioğlu, 2010: 240).
Tarihî yerleri kullanarak yapılan öğretim; tarihî yerleri, ders kitaplarında belirtilen
gerçekleri ve kavramları betimlemek için kullanılmaz. Bunun yerine öğretmen ve
öğrenciler tarihî yerleri ve bu yerler hakkındaki bilgiyi gözlem, araştırma ve yorumlama
yoluyla bilgi toplamak ve kavram oluşturmak için kullanacaklardır. Bu yolla öğrenciler
birçok disiplin hakkında bilmenin (bilginin) yollarını pratik ederler. Tarihî yerlerde
öğretimin birçok yararı vardır. Doğal çevre ve inşaatlar, binalardaki kalıntılar, genellikle
çoğu insanın hayat şeklinin, aktivitelerinin, başarılarının ve ev mimarisinin, tarımının,
endüstriyel iş gücünün, bina, yol, kanal, tünel ve daha birçok faaliyetin en iyi kaydı ve
tek belgesidir. Tarihi yerlerle öğretim, öğrencinin geçmiş ve gelecek arasında empatik
bağlantı kurmasına yardım eder. Tarihî yerlerle öğretim aynı zamanda öğrenmeyi konu
alanlarıyla bütünleştirmenin etkili bir yoludur. Tarihî mekânlar yazılı metni
tamamlayarak öğretimi zenginleştirir (Hunter and Shull, 1992; Akt. Yeşilbursa ve
Gökkaya, 2009: 486-487). Tarihi yerlerin kullanımı, geleneksel eğitim tekniklerini daha
tamamlayıcı yapar. Hem öğretmen hem de öğrenciler için kazanımlar sağlar.
Öğretmenler öğrencilerin ilgisini çekebilmek için bir araca daha sahip olurlar. Öğrenciler,
bunlardan bilgi edinmiş olurlar. Ayrıca tarihi kaynakların değerini anlarlar (Boland 1994;
Akt. Yeşilbursa, 2008: 564).
Tarihî mekân ve yapılar ile gerçekleştirilecek amaçlı çalışmalar; öğrencilerin gözlem,
araştırma, analiz ve yorumlar doğrultusunda kavramları algılamaları ve tarihsel
gerçekleri kavrayabilmeleri mümkündür. Bu yolla, özellikle sosyal bilim alanında birçok
bilgiye ulaşma yollarını pratik edebilirler. Sonuçta, tarihî yapı ve mekânların tarih
öğretimine dâhil edilmesiyle, öğrenciye somut öğrenme yaşantılarının sunulmasının
yanında, öğrencilerin eleştirel düşünebilmelerine imkân tanınacaktır. Bütün bunların yanı
sıra öğrenciler; tarihî eserlerin insan hayatı ve kültürü için neleri ifade ettiğini öğrenerek,
tarihî eser kaçakçılığı ile mücadelenin ve tarihî çevreyi korumanın önemini daha iyi
kavramış olacaktır (Şimşek, 2003: 14). Okul dışı tarih öğretimi kapsamında tarihi
yerlerin/mekânların önemi büyüktür. İlköğretimden yükseköğretime kadar eğitim
sisteminin her kademesinde uygulanabilir bir yöntemdir. Bilhassa somut öğrenmelere
ihtiyaç duyan ilköğretim aşamasında yer alan öğrencilere bu yöntemin uygulanması
oldukça mühimdir. Sosyal bilgilerin amacına ve doğasına yaraşır bir öğretim yöntemi
olarak tarih konularının işlenişinde ekseriyetle uygulanması gerekmektedir (Öner, 2015:
96).
Yukarıda da belirtildiği gibi ‘tarihi yerlerle öğretim yöntemi’ öğrenci merkezli bir
yöntem olup öğrencileri düşünmeye ve araştırmaya sevk ederek öğrencilerin bilgi, beceri,
analiz ve değerlendirme yeteneklerini geliştirir. Tarihi yerlerle öğretim yöntemi
öğrencilerin konuyu görerek ve yaşayarak öğrenmelerine olanak sağlamakta ve böylece
öğrendiklerinin daha kalıcı olmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca öğrencilerin geçmişle
bağ kurmalarına yardımcı olur ve bu sayede ülkemizin tarihi ve kültürel değerlerine de
bir farkındalık oluşturmaktadır. Kısaca tarihi yerlerle öğretim yöntemi tarih konularının
daha zevkli ve öğretici hale gelmesine yardımcı olmaktadır.
115
Cemal AVCI, Galip ÖNER
1.2. Araştırmanın Amacı ve Problem Durumu
Bu çalışmanın amacı, çeşitli illerde (Adıyaman, Antalya, Ardahan, Artvin, Bitlis, Bolu,
Düzce, İstanbul, Kahramanmaraş, Kocaeli, Ordu, Mardin, Samsun, Şırnak ve Trabzon)
görev yapan sosyal bilgiler öğretmenlerinin “tarihi mekânlarla öğretim modeline” ilişkin
görüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaç ile birlikte araştırmanın cevaplamaya çalıştığı
problemler şu şekildedir:
1. Sosyal bilgiler öğretmenleri müze ve tarihi yerlerin eğitimdeki önemi hakkında ne
düşünmektedirler?
2. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin derste tarihi mekânların kullanılabileceği ünite ve
konuları bilme düzeyleri nedir?
3. Tarihi mekânların sosyal bilgiler dersi kapsamında kullanılmasının öğrenciye
sağlayacağı katkılar hakkında öğretmenlerin görüşleri nelerdir?
4. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin Türkiye'de öğrencilerin özellikle görmesini ve
incelemesini düşündüğü üç tarihi mekân nedir? Bunların önem sırası nasıldır?
5. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin, sosyal bilgiler dersi kapsamında müze ve tarihi
yerlerin kullanımının artırılması için önerileri nelerdir?
2. YÖNTEM
2.1. Araştırmanın Modeli
Araştırmada nitel veri analiz yaklaşımlarından betimsel analiz kullanılmıştır. Bogdan ve
Biklen’e (1992) göre nitel veri analizi, araştırmacının verileri düzenlediği, analiz
birimlerine ayırdığı, sentezlediği, biçimleri ortaya çıkardığı, önemli değişkenleri
keşfettiği ve hangi bilgileri rapora yansıtacağına karar verdiği bir süreçtir (Akt. Özdemir,
2010: 328). Betimsel analiz yaklaşımına göre, elde edilen veriler, daha önceden
belirlenen temalara göre özetlenir ve yorumlanır. Betimsel analizde, görüşülen ya da
gözlenen bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtmak amacıyla doğrudan
alıntılara sık sık yer verilir. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve
yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla elde edilen veriler, önce
sistematik ve açık bir biçimde betimlenir. Daha sonra yapılan betimlemeler açıklanır ve
yorumlanır, neden-sonuç ilişkileri irdelenir ve birtakım sonuçlara ulaşılır. Ortaya çıkan
temaların ilişkilendirilmesi, anlamlandırılması ve ileriye yönelik tahminlerde
bulunulması da, araştırmacının yapacağı yorumların boyutları arasında yer alabilir
(Yıldırım ve Şimşek, 2011: 224).
2.2. Çalışma Grubu
Araştırmanın uygulama boyutunu oluşturan çalışma grubunun seçiminde “amaçlı
örnekleme” yöntemlerinden biri olan “maksimum çeşitlilik örneklemesi” tekniği esas
alınmıştır. Buradaki amaç göreli olarak küçük bir örneklem oluşturmak ve bu örneklemde
çalışılan probleme taraf olabilecek bireylerin çeşitliliğini maksimum derecede
yansıtmaktır. Maksimum çeşitliliğe dayalı bir örneklem oluşturmada amaç, genelleme
yapmak için bu çeşitliliği sağlamak değildir, tam tersine çeşitlilik gösteren durumlar
arasında herhangi ortak ya da paylaşılan olguların olup olmadığını bulmaya çalışmak ve
116
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
bu çeşitliliğe göre problemin farklı boyutlarını ortaya koymaktır (Yıldırım ve Şimşek,
2011: 108-109).
Araştırmaya dâhil olan sosyal bilgiler öğretmenlerinin görev yaptığı illere ve
cinsiyetlerine yönelik sayısal dağılımı Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1.
Çalışma Grubuna İlişkin Bilgiler
Görev Yaptığı İl
f
Görev Yaptığı İl
f
1. Adıyaman
7
9. Kahramanmaraş
1
2. Antalya
1
10. Kocaeli
1
3. Ardahan
1
11. Ordu
1
4. Artvin
1
12. Mardin
1
5. Bitlis
1
13. Samsun
1
6. Bolu
4
14. Şırnak
2
7. Düzce
1
15. Trabzon
1
8. İstanbul
1
Toplam
25
Cinsiyet
Kadın
5
Erkek
20
2.3. Veri Toplama Aracı
Araştırma probleminin belirlenmesinde ve kuramsal çerçevenin oluşturulmasında bu
alanda yapılmış yayınlar gözetilmiştir. Araştırmaya katılan sosyal bilgiler
öğretmenlerinin ‘tarihi mekânlarla sosyal bilgiler öğretimi’ne ilişkin görüş ve
düşüncelerini almak amacıyla tarafımızca hazırlanan 5 açık uçlu sorudan oluşan bir
“Görüş Formu” geliştirilmiştir. Görüş formunun geliştirilmesinden sonra uzman görüşü
alınmış, gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra iki sosyal bilgiler öğretmeniyle görüş
alışverişi yapılmış ve son eklemelerle araştırma süreci başlatılmıştır. Araştırma için
yeterli sayıya ulaşılmasıyla birlikte bulguların değerlendirilmesine geçilmiştir. Araştırma
verilerinin toplanması, analiz edilmesi ve çalışmanın sonuçlandırılması yaklaşık 4 ay
sürmüştür. Bu çalışmada kullanılan görüş formunda yer alan 5 adet açık uçlu soru
şöyledir:
1- Müze ve tarihi yerlerin sosyal bilgiler eğitimi açısından sizce önemi nedir?
Açıklayınız?
2. Sosyal bilgiler dersinde tarihi mekânların kullanılabileceği ünite ve konular nelerdir?
3. Tarihi mekânların sosyal bilgiler ders kapsamında kullanılmasının öğrenciye
sağlayacağı yararlar neler olabilir?
4. Bir sosyal bilgiler öğretmeni olarak, Türkiye'de öğrencilerin özellikle görmesi
gerektiğini düşündüğünüz üç tarihi mekânı önem sırasına göre yazabilir misiniz?
117
Cemal AVCI, Galip ÖNER
5. Sosyal bilgiler dersi kapsamında müze ve tarihi yerlerin kullanımını artırmak için
önerileriniz nelerdir?
BULGULAR VE YORUM
Araştırmanın bu bölümünde 15 ildeki 25 sosyal bilgiler öğretmenine uygulanan “Görüş
Formu” ile elde edilen bulgular, betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiş ve yer alan
soruların her biri ayrı bir tema başlığı olarak kabul edilmiş ve bu doğrultuda tablolar
oluşturularak bu başlık altında verilmiştir. Tablolarda verilen görüşlerin sıklığı ‘frekans’
(f) ve ‘yüzde’ (%) değerleri ile birlikte verilmiştir. Betimsel analiz yaklaşımının doğasına
uygun olarak bulgular, öğretmen görüşlerinden doğrudan alıntılar yaparak desteklenmiş
ve verilen görüşlere sahip öğretmenler ‘il’ ve ‘rakam’ kullanarak kodlanmıştır (Örn:
Antalya-7). Temalar formda yer alan soruların sırasına göre ele alınmıştır.
3.1. Görüş Formunda Yer Alan Birinci Sorunun Analizi
Görüş formunda yer alan ilk soru şu şekildedir: “Müze ve tarihi yerlerin sosyal bilgiler
eğitimi açısından sizce önemi nedir? Açıklayınız?”. Bu soruyla öğretmenlerin müze ve
tarihi mekânların sosyal bilgiler eğitimi açısından önemli olup olmadığını belirtmesi
istenmiş eğer önemli veya önemsiz ise bu yargının dayanaklarını açıklaması istenmiştir.
Tablo 2.
Müze ve Tarihi Mekânların Önemine İlişkin Öğretmen Görüşleri
1.Tema: Öğretmenlere göre müze ve tarihi yerlerin sosyal bilgiler eğitimi açısından
önemi.
Görüşler
f
%
1.Önemlidir.
14
24
2.Bilgileri somutlaştırır.
10
17
3.Kalıcı öğrenmeler sağlar.
9
15
4.Öğretimi kolaylaştırır.
4
6
5.Tarihsel empati sağlar.
4
6
6.Yaşayarak öğrenme fırsatı sağlar
4
6
7.Derse ve konulara ilgiyi artırır.
4
6
8.Tarihi mirası koruma bilincini geliştirir.
3
5
9.Milli tarih bilinci oluşturur.
2
3
10.Değişim ve sürekliliği algılamasını sağlar.
2
3
11.Geçmişle bugünü kıyaslama fırsatı sağlar.
2
3
12.Farklı öğrenme ortamları sağlar.
1
2
13.Eğitimin kalitesini artırır.
1
2
14.Öğrencileri aktif hale getirir.
1
2
Toplam
61
100
Tablo 2’de belirtildiği üzere öğretmenlerin 14’ü müze ve tarihi mekânların sosyal bilgiler
için önemli olduğu görüşünü belirtmiştir. Araştırmaya katılan diğer öğretmenler ise
dolaylı yoldan konunun sağlayacağı yararları söyleyerek önemli olduğunu ifade
etmişlerdir. Hiçbir katılımcı müze ve tarihi mekânların sosyal bilgiler eğitimi için önemli
olmadığı hakkında bir görüş bildirmemiştir. Bu tarihi mekânların sosyal bilgiler için
önemini belirten bazı öğretmen görüşleri şu şekildedir:
118
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
“Müze ve tarihi yerler öncelikle sosyal bilgiler öğretmenlerine etkili ve değişik öğretim
imkânları sunabilecek mekânlardır. Öğrenmenin yalnızca okulla sınırlı olmadığını ve
daha kalıcı öğrenmeler sağlaması açısından müze ve tarihi yerler sosyal bilgilerde
önemlidir”(Bolu-1). Kocaeli-1 ise “Kesinlikle çok önemlidir. Çünkü öğrencilerin okulda
aldıkları soyut eğitim müzelerde somutlaşmaktadır. Öğrenciler dokundukları,
hissettikleri şeyleri kolay kolay unutmazlar. Bu da eğitimin kalitesini artırır. Ayrıca
öğrenciler bu müze ve tarihi yerlere yaptıkları ziyaretler ile tarihsel empati kurarlar.
Tarih bilinçlerini güçlendirirler” demiştir.
Artvin-1 “Müze ve tarihi yerleri bilmek oraları gezmek öğrencilerin geçmişi daha iyi
tanımalarını sağlar. Tarihsel mirası tanıyan, bu mirası sahiplenen, korumak isteyen
öğrenciler yetiştirmek açısından önemlidir”. Antalya-1 ise “Müzeler tarihi konuların
somutlaştırılması tarihi materyalleri yerinde görmek açısından önemlidir. Tarihi
süreçleri yerinde görmek öğrencilere farklı bakış açıları kazandırır. Mekânda diğer
disiplinlerle yapılan bir planlama öğrenciyi derste aktif hale getirir”. Son olarak
Samsun-1 de “Müze ve tarihi yerler öğrencilerde milli bir tarih bilinci oluşturmak için
oldukça önemlidir. Günümüz Türk eğitim sistemi içerisinde öğrencilere konular sadece
sözel olarak veya birtakım etkinliklere dayalı olarak verildiği için konular öğrencilerce
yeterli anlaşılamamakta ve milli bir bilinç oluşmamaktadır. Öğrencileri müze veya tarihi
yerlere götürmekle onların sınıfta sadece bir duyu organıyla konuları öğrenmesinin
önüne geçecek ve öğrencilerin birçok duyu organına hitap edeceği için öğrenme daha
somut ve kalıcı olacaktır” diye belirtmiştir.
3.2. Görüş Formunda Yer Alan İkinci Sorunun Analizi
Görüş formunda bulunan ikinci soru “Sosyal bilgiler dersinde tarihi mekânların
kullanılabileceği ünite ve konular nelerdir?” şeklindedir.
Bu soruyla hedeflenen
öğretmenlere sosyal bilgiler dersinde tarihi mekânların kullanılabileceği ünite ve konuları
bilme durumları belirlenmeye çalışılmıştır.
Tablo 3.
Müze ve Tarihi Mekânların Kullanılabileceği Ünite ve Mekânlara İlişkin Öğretmen
Görüşleri
2.Tema: : Sosyal bilgiler dersinde tarihi mekânların kullanılabileceği ünite ve
konular.
Üniteler
f
%
Türk Tarihinde Yolculuk
12
31
Adım Adım Türkiye
9
24
İpek Yolunda Türkler
6
15
Zaman İçinde Bilim
4
11
Yeryüzünde Yaşam
3
8
Bölgemizi Tanıyalım
2
5
İletişim ve İnsan İlişkileri
1
2
Ülkemiz ve Dünya
1
2
Elektronik Yüzyıl
1
2
Toplam
39
100
Konular
Anadolu’da İlk Uygarlıklar
9
28
119
Cemal AVCI, Galip ÖNER
Anadolu’nun Türk Yurdu Olması
Osmanlı Devleti Konuları
Zengin Kültürümüz
Güzel Ülkem
Atatürk İnkılapları
Yazının İcadı
Toplam
6
6
5
4
1
1
32
19
19
16
12
3
3
100
Tablo 3’te verildiği gibi tarihi mekânların sosyal bilgiler müfredatı içerisinde
kullanılabileceği ünitelerin başında sırasıyla Türk Tarihinde Yolculuk (7. Sınıf), Adım
Adım Türkiye (5.Sınıf), İpek Yolunda Türkler (6. Sınıf) ve Zaman İçinde Bilim (7. Sınıf)
gelmektedir. Tarihi mekânların kullanılabileceği konuların başında ise Anadolu’da İlk
Uygarlıklar (6.Sınıf), Anadolu’nun Türk Yurdu Olması (7. Sınıf), Osmanlı Devleti
Konuları (7.Sınıf), Zengin Kültürümüz (5. Sınıf) ve Güzel Ülkem (5.Sınıf) gelmektedir.
Öğretmenlerin tarihi mekânların kullanılabileceği sosyal bilgiler müfredatındaki ünite ve
konuları genel anlamda bilmektedirler. Ancak daha özelde ise tarihi mekânlarla
öğretimin kullanılabileceği farklı ünitelerde farklı konuların olduğunu bilmemektedirler,
bu ünite ve konulardan bazıları şu şekildedir: 9
 Bir Ülke Bir Bayrak (5. sınıf) adlı ünitede ise Ülkemizin Yönetim Yapısı adlı konuda
öğrenciler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürülerek meclisin işleyişi hakkında
orada bilgi edinebilirler. Meclise girmede yasal prosedürlerin fazla olacağı göz
önünde bulundurulursa bu durumda öğrenciler I. ve II. TBMM binalarına
götürülebilir. Yine aynı ünitede yer alan bir diğer konu olan Ortak Değerlerimiz’de
ise öğrenciler Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ile Ankara’da yer alan Cumhuriyet
Dönemi eserlerini (Ankara/Ulus’ta ki Meclis Binaları, İş ve Ziraat Bankaları binaları,
Resim ve Heykel Müzesi ve Etnografya Müzesi gibi) yakından görerek cumhuriyet
dönemi Ankara’sının nasıl hızla geliştiğini, cumhuriyet dönemi mimarisinin
özelliklerine ve yapıların ne amaçla kurulduklarına ilişkin konuları daha iyi
öğrenebilirler.
 Hepimizin Dünyası (5. Sınıf) ünitesinde yer alan Dünyanın Hazineleri adlı konuda
öğrenciler Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir), Divriği Ulu Cami ve
Darüşşifası (Sivas), İstanbul Tarihi Yarımada, Hattuşaş (Çorum), Nemrut Dağı ve
Uygarlığı (Adıyaman), Xanthos-Letoon Antik Kentleri (Antalya-Muğla), Safranbolu
(Karabük) ve Truva Antik Kenti (Çanakkale) gibi ülkemizde Unesco Dünya Miras
Listesi’ne giren tarihi mekânlara düzenlenecek bir geziyle öğrenciler ortak miras
kavramını daha iyi anlayıp bu mirası sahiplenme ve koruma davranışı sergilemeleri
sağlanabilir.
 Yeryüzünde Yaşam (6. sınıf) ünitesinde yer alan Uygarlıkların Beşiği adlı konuda
öğrenciler Anadolu Medeniyetler Müzesi’ne veya Alacahöyük gibi ilk uygarlıklara ait
yerleşim yerlerinin olduğu tarihi mekânlara götürülerek Anadolu’nun büyük bir tarihi
geçmişinin olduğunu ve o günün insanlarının yaşayışlarını öğrenerek bugünle
9 Sosyal Bilgiler müfredatı içerisinde tarihi mekânların kullanılabileceği diğer ünite ve
konuları belirlerken Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlarının 2014 tarihli Sosyal Bilgiler 5, 6 ve
7. sınıf ders kitaplarından yararlanılmıştır. Bu nedenle faklı yayınlarda konu isimlerinin
farklı olabileceği göz önünde tutulmalıdır.
120
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
geçmişi kıyaslar ve böylece zaman, süreklilik ve değişim öğrenme alanını tam olarak
kavrar.
 Demokrasinin Serüveni (6. sınıf) adlı ünitede Demokrasi Tarihine Yolculuk
konusunda öğrenciler Türkiye Büyük Millet Meclisi (I. TBMM, II. TBMM ve Yeni
TBMM ) binalarını gezerek Türkiye’nin demokrasi aşamalarını daha iyi
öğrenebilirler.
 Yaşayan Demokrasi (7. sınıf) adlı ünitede ise Kurultaydan Meclise adlı konuda
öğrenciler Ankara’da ki Türkiye Büyük Millet Meclisi binalarına bir inceleme
gezisiyle demokrasinin serüvenini daha etkin öğrenebilir.
 Ülkelerarası Köprüler (7. sınıf) adlı ünitede yer alan Bir Dünya Savaşı adlı konuda
öğrenciler Çanakkale Savaşının yaşandığı Gelibolu Yarım Adası ve Çanakkale
Şehitliği’ne bir gezi düzenlenerek konular burada işlenerek öğrencilerde milli tarih
bilinci oluşturulabilir.
 Ekonomi ve Sosyal Hayat (7. Sınıf) ünitesinde yer alan Nasıl Eğitim Gördüler?
konusunda öğrenciler Gevher Nesibe Tıp Medresesi Müzesine (Kayseri), Hunat Hatun
Medresesi (Kayseri), Çifte Minareli Medrese (Erzurum), Karatay Medresesi ve İnce
Minareli Medrese (Konya), Gök Medrese (Sivas), Cacabey Medresesi (Kırşehir), Ulu
Cami (Yivli Minare) Medresesi (Antalya) ve Sinaneddin Medresesi (Antalya) gibi
medrese yapıları ile Ahi Evran Esnaf ve Sanatkârlar Müzesi (Kayseri), Fatih Cami ve
Külliyesi (İstanbul) ve Topkapı Sarayı avlusundaki Enderun Mektebi yapısına
inceleme gezileri düzenleyerek eski Türk bilginleri ve yöneticilerinin nerede nasıl
eğitim aldıklarıyla ilgili bilgileri daha kalıcı ve anlamlı bir biçimde öğrenebilirler.
3.3. Görüş Formunda Yer Alan Üçüncü Sorunun Analizi
Görüş formunda üçüncü olarak yer alan soru şu şekildedir: “Tarihi mekânların sosyal
bilgiler ders kapsamında kullanılmasının öğrenciye sağlayacağı yararlar neler olabilir?”.
Bu soruyla ulaşılmak istenen maksat öğretmenlerin bu yöntemin sağlayacağı yararlar ile
ilgili ön bilgilerini tespit etmektir.
Tablo 4.
Tarihi Mekânların Kullanılmasının Öğrenciye Sağlayacağı Yararlara İlişkin Öğretmen
Görüşleri
3.Tema: Tarihi mekânların sosyal bilgiler ders kapsamında kullanılmasının öğrenciye
sağlayacağı yararlar.
Görüşler
f
%
1.Öğrencilerin bilgilerini somutlaştırır.
8
12
2. Öğrencilerin bilgilerini kalıcı hale getirir.
8
12
3.Yaparak ve yaşayarak öğrenirler.
6
8
4.Tarihe karşı merak ve ilgi duyarlar.
5
7
5.Kültürel mirasa sahip çıkma ve koruma duyguları gelişir. 5
5
6.Günümüz ve geçmişi kıyaslama yetenekleri gelişir.
7
121
7
Cemal AVCI, Galip ÖNER
7.Öğrenciyi derste aktif ve etkili hale getirir.
5
7
8.Geçmişi daha iyi öğrenirler.
4
6
göre 3
5
10.Çoklu bakış açısı kazanırlar.
3
5
11.Tarihsel empati becerisi kazanırlar.
3
5
12.Milli kimlik duyguları gelişir.
2
3
13.Yaratıcı düşünme becerileri gelişir.
2
3
14.İşbirlikli öğrenme gerçekleştirmelerine katkı sağlar.
2
3
15.Birinci elden somut kaynaklara ulaşmalarını sağlar.
1
2
16.Hayal güçlerini geliştirir.
1
2
17.Gözlem yapma becerilerini geliştirir.
1
2
18. Problem çözme becerilerini geliştirir.
1
2
19. Uzamsal (Görsel) zekâları gelişir.
1
2
Toplam
66
100
9.Geçmişteki
olayları
dönemin
şartlarına
değerlendirme yeteneği kazanmalarını sağlar.
Tablo 4’te gösterildiği üzere tarihi mekânların sosyal bilgiler dersinde kullanılmasıyla
birlikte öğrenciye sağlayacağı yararlara yönelik öğretmen görüşleri neticesinde 8 kişi
öğrencilerin bilgilerini somutlaştıracağını, 8 kişi öğrencilerin bilgilerini kalıcı hale
getireceğini, 6 kişi bu yöntemle öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme imkânı
bulacaklarını, 5 kişi öğrencilerin tarihe merak ve ilgi duymasına yardımcı olacağını, 5
kişi de öğrencilerin kültürel mirasa sahip çıkma ve koruma duygularının gelişeceğini
ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin tarihi mekânların kullanılmasıyla öğrenciye sağlayacağı
yararlar hakkında yeterli bilgiye sahip oldukları görülmektedir. Tarihi mekânlarla
öğretimin öğrenciye sağlayacağı yararlara ilişkin bazı öğretmenler görüşlerini şu şekilde
ifade etmişlerdir:
Bitlis-1 “Tarihi mekânların sosyal bilgiler dersinde kullanılması öğrencide kendi
tarihine ve ülkesine karşı aidiyet duygusun gelişmesini sağlar. Öğrencide vatan ve millet
kavramının gelişmesine katkı sağlar. Öğrencide kültürel mirası tanıma anlama ve
koruma duygusunun gelişmesini sağlar. Dünya uygarlığını yakından tanıma insanlığın
ortak mirasının farkına varma ve bunlara sahip çıkma duygusunun gelişmesini sağlar.
Öğrenilen teorik bilgilerin yaşamda yer bulmasını uygulama alanında kullanılmasını
sağlar. Somut ve kalıcı öğrenme sağlar. Örneğin Bitlis'in Ahlat ilçesindeki tarihi Selçuklu
Mezarlığı köylerdeki ilkokullar tarafından ziyaret edilmiş ve çevrede ki burayı ziyaret
eden öğrenciler derslerde bu mezarlıkla ilgili detaylı bilgi verebilmekteler. Mezar
taşlarının büyüklüğü ve küçüklüğü şekli ve bunların toplumun hangi katmanlarına ait
olduğuna dair sosyolojik bilgiler verebilmekteler işte tarihi mekânların derse faydası”
demiştir. Samsun-1 ise “Bilinmektedir ki Türk eğitim sisteminde son on yılda yapılan
değişiklikle klasik eğitim anlayışından öğrenciye yönelik eğitim sistemine geçilmiştir.
Yani öğrenci artık pasif alıcı konumundan çıkarak aktif hale gelmiş öğrenci artık bilgiyi
122
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
yaparak yaşayarak öğrenecek ve bilgiler yapılandırırken ya da konular öğrenciye
verilirken çoklu duyu organına hitap etmesine dikkat edilecektir. Öğrencileri tarihi
mekân ya da müzelere götürülürse öğrenci hem öğrenmeye istekli olacak hem görüp hem
işitip hem de not alarak daha etkili bir öğrenme ortamı oluşturulacaktır” şeklinde ifade
etmiştir. Şırnak-1 ise “Öncelikle çocukların sınıf dışında öğretim görmesini sağlar.
Farklı bir öğrenme ortamı sunar. Ayrıca konuların somutlaşmasını sağlar. Bu yollarla
da öğrenilenlerin daha kalıcı olmasını sağlar. Çocukların ufuklarını aydınlatabilir ve
zenginleştirme olanağı da vardır” şeklinde ifade etmiştir. Adıyaman-2 ise “Görerek
öğrenecek, tarihi eserlere sahip çıkacak ve koruyacak, atalarına daha çok değer verecek,
müzelerin para kazanmak amacıyla kurulmadığını öğrenecek” diye görüş vermiştir. Son
olarak Ardahan-1 ise “Öğrencilerin yaşayarak öğrenmesi sağlanır. Olayları dönem
şartlarına göre değerlendirme fırsatı bulur. Değişen şartları teknik gelişmeleri daha
rahat kavrar” demiştir.
Bu yararların somut bir örneği olarak Dönmez ve Yazıcıoğlu’nun (2009) yaptıkları
çalışmanın sonuçları gösterilebilir. 7. Sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilen çalışmada
öğrenciler tarihi mekân ve müzeleri gezip görmelerinin kendi öğrenmelerini olumlu
yönde etkilediğini, öğrenmelerine oldukça yardımcı olduğunu ve ders kitabına bağlı
kalarak öğrenmenin etkisizliğini anladıklarını sıklıkla ifade etmişlerdir. Ayrıca bu şekilde
işlenen sosyal bilgiler derslerinin çok zevkli ve eğlenceli olduğunu, sosyal bilgiler
derslerini sürekli bu şekilde işlemek istediklerini vurgulamışlardır. Buna göre yapılan
görüşmelerin sonucunda sosyal bilgiler derslerinde tarihi mekânları kullanmanın
öğrencilerin ilgi, istek ve meraklarını artırdığı; öğrenmelerini canlı tuttuğu sonucuna
varılmıştır.
3.4. Görüş Formunda Yer Alan Dördüncü Sorunun Analizi
Görüş formunun dördüncü sorusu “Bir sosyal bilgiler öğretmeni olarak, Türkiye'de
öğrencilerin özellikle görmesi gerektiğini düşündüğünüz üç tarihi mekânı önem sırasına
göre yazabilir misiniz?” şeklindedir. Bu soruyla amaç öğretmenlerin önemli gördükleri
ve öğrencilerin de görmesini istedikleri tarihi mekânları ortaya çıkarmak ve hangi tarihi
mekânın görülmesinin diğerlerine kıyasla öncelik bakımından daha önde olduğunu
belirlemektir.
Tablo 5.
Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Öğrencilerin Türkiye’de Mutlaka Görmesi Gerektiğine
İnandığı Tarihi Mekânlara İlişkin Önerileri
4.Tema: Öğretmenlerin Türkiye’de yer alan ve özellikle öğrencilerin görmesini istediği
tarihi mekânlar ve önem dereceleri.
Öneriler
f
%
1.Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu Yarım Adası
18
25
2.Topkapı Sarayı Müzesi
10
14
3.Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
8
11
4.Efes Antik Kenti
6
9
5.İstanbul Tarihi Yarımadası
5
7
123
Cemal AVCI, Galip ÖNER
6.Ayasofya
3
4
7.Çatalhöyük Ören Yeri
3
4
8.Alacahöyük Ören Yeri
3
4
9.Anadolu Medeniyetler Müzesi
2
3
10.Selimiye Cami
2
3
11.Nemrut Dağı Kommagene Krallığı Kalıntıları
2
3
12.Ahlat Selçuklu Mezarlığı
2
3
13.Kapadokya
2
3
14.Dolmabahçe Sarayı Müzesi
1
1
15.TBMM Binaları
1
1
16.Hattuşaş Antik Kenti
1
1
17.Afyon Kocatepe Savaş Alanları
1
1
18.Malazgirt Ovası
1
1
19.Bursa Ulu Cami
1
1
20.Artemis Tapınağı
1
1
Toplam
73
100
Seçilme Dereceleri
1
Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu Yarım Adası
Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
Topkapı Sarayı Müzesi
2
Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu Yarım Adası
Alacahöyük
Ayasofya
3
Anıtkabir
Topkapı
Efes
10
3
3
7
3
3
5
5
3
Araştırmaya dâhil olan katılımcıların birer sosyal bilgiler öğretmeni olarak öğrencilerin
Türkiye’de mutlaka görmesi gerektiğini düşündüğü tarihi mekânların başında 18 öneriyle
Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu Yarımadası, 10 öneriyle Topkapı Sarayı Müzesi, 8
öneriyle Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, 6 öneriyle Efes Antik Kenti ve 5 öneriyle
İstanbul Tarihi Yarımadası gelmektedir.
Seçilme derecelerine göre sıralama ise öğretmenlerin 1. sırada mutlaka görmesini istediği
mekânlar Tablo 5’in alt bölümünde de belirtildiği gibi sırasıyla Çanakkale Şehitliği ve
Gelibolu Yarım Adası (10 kişi), Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi (3 kişi) ve Topkapı
Sarayı Müzesi (3 kişi)’dir.
124
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
Öğretmenlerin Çanakkale Şehitliği ve Gelibolu Yarım Adası ile Anıtkabir ve Kurtuluş
Savaşı Müzesi mekânlarını ilk sıralarda önermesi Türk tarihinin yakın dönemdeki dönüm
noktalarından olan ve bağımsızlık arzusuyla gerçekleşen Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı
mücadelelerinin bıraktığı etkinin/ruhun nesiller boyu sürdürülmesi ve bu savaşların
kazanılmasında büyük bir paya sahip olan Mustafa Kemal Atatürk’ün nesiller boyu
hatırlanması isteğinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Topkapı Sarayı’nın ilk sıralarda
önerilmesini ise Fatih Sultan Mehmed’den Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dörtyüz
yıl süreyle Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetildiği ve önemli kararlarının alındığı bir
tarihi mekân olmasından dolayı öğrencilerin görmesi gerektiğini düşündükleri
söylenebilir.
3.5. Görüş Formunda Yer Alan Beşinci Sorunun Analizi
Görüş formunun son sorusu şöyledir: “Sosyal bilgiler dersi kapsamında müze ve tarihi
yerlerin kullanımını artırmak için önerileriniz nelerdir?”. Görüş formunun son sorusuyla
el edilmek istenen hedef tarihi mekânlarla öğretim yönteminin sosyal bilgiler dersi
kapsamında kullanımının artırılması için araştırmanın son bölümünde yer verilen
Öneriler bölümüne dayanak oluşturmaktır.
Tablo 6.
Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Sosyal Bilgiler Dersinde Müze ve Tarihi Mekânların
Kullanımının Artırılmasıyla İlgili Önerileri
5.Tema: Sosyal bilgiler öğretmenlerinin müze ve tarihi yerlerin kullanımını artırılması için
önerileri.
Öneriler
f
%
1.Müze ve tarihi mekân gezilerini maddi ve manevi olarak MEB
12
29
üstlenmeli veya desteklemeli.
2.İnceleme gezilerinin yapılmasındaki bürokratik engeller
9
22
kaldırılmalı, süreç kolaylaştırılmalı.
3.Ders müfredatı bu tür gezilere uygun ve zorunlu hale getirilmeli. 5
12
4.Geziler düzenlenmeli.
5.Gezici müzeler artırılmalı ve her okula ulaşması sağlanmalı.
3
8
6.Öğretmenlere yönelik bu konuda projeler ve hizmet içi eğitimler
3
8
artırılmalı.
7.Müzeler eğitim için uygun hale getirilmeli.
2
5
8.Türkiye’de ki müze ve tarihi mekânları kapsamlı bir şekilde
1
2
tanıtan bir yayın hazırlanarak öğretmenlere sunulmalı.
9.Müze ve tarihi mekânlar dersi üniversitelerde zorunlu hale
1
2
getirilmeli.
10.Her müzede bir tarih eğitimcisi bulunmalı.
1
2
11.Öğrenci ve ailelerine müze ve tarihi mekânlarla ilgili bilgi
1
2
verilmesi sağlanmalı.
12.Bu konuyla ilgili etkinlik örnekleri hazırlanmalı.
1
2
13.İnceleme gezisi yapan okulların idarecileri ve öğretmenleri
1
2
ödüllendirilmeli.
14.Müze eğitimiyle ilgili bilgisayar programları hazırlanmalı.
1
2
15.Müzeler herkesin faydalanabilmesi için ücretsiz hale getirilmeli. 1
2
Toplam
42
100
125
Cemal AVCI, Galip ÖNER
Tablo 6’da belirtildiği üzere öğretmenlerin sosyal bilgiler kapsamında tarihi mekânlarla
öğretim yöntemini artırmak için başlıca önerileri şu şekildedir: 12 kişi müze ve tarihi
mekân gezilerini maddi ve manevi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından üstlenilmesi
veya desteklenilmesi gerektiğini, 9 kişi ise inceleme gezilerinin yapılmasındaki
bürokratik engeller kaldırılmasını ve sürecin kolaylaştırılması gerektiğini ve 5 kişi de
ders müfredatının bu tür gezilere uygun hale getirilmesini ve idarecilerin ve
öğretmenlerin isteğine bırakılmaksızın bu gezileri zorunlu hale getirilmesi gerektiğini
belirtmiş ve önermişlerdir.
Bazı öğretmenler ise tarihi mekânların eğitimde kullanılmasına yönelik hizmet içi eğitim
ve projelerin yaygın hale getirilmesini, müzelerin eğitim ve öğretim verilebilecek hale
getirilmesini, müze ve tarihi mekânlar dersinin hizmet öncesi eğitimde zorunlu hale
getirilmesini, her müzede bir müze eğitimcisinin bulunmasını ve bu tür faaliyetleri yapan
öğretmen ve idarecilerin ödüllendirilmesi gibi çeşitli önerilerde bulunmuşlardır.
Bu konuda bazı öğretmen görüşleri belirtmek gerekirse Adıyaman-3 “Bu konuda milli
eğitim müdürlüklerinin fırsat eşitliği sağlaması açısından ekonomik olarak okullara
destek olması gerektiğini düşünüyorum. Benzeri çalışmalar yapan okulları
ödüllendirmeli daha yakın hedef olarak sosyal bilgiler öğretmen adaylarına interaktif
olarak müze dersinin nasıl işleneceği konusunda eğitim verilmelidir ve sadece müzelerle
ilgili olarak her okula müze eğitimi adı altında bilgisayar programları hazırlanmalı”
şeklinde öneri bildirmiştir. Trabzon-1 ise “Yapılacak gezilerde bürokratik engellerin
kalkması, maddi manevi, müze ve tarihi yerlerin ziyaretinin öneminin öncelikle
idarecilerce anlaşılması gerektiği, tarihi mekânlara girişte öğrencilerden ücret
alınmaması, ders müfredatının gözden geçirilerek bu tür çalışmaları destekler hale
getirilmesi yararlı olur görüşündeyim” diye öneride bulunmuştur. Şırnak-2’nin önerisi
ise “Buralara ziyaretler daha kolay bir şekilde sağlanmalıdır maddi destek verilmelidir,
uzak okullara gezici müzeler gönderilmelidir, müzelerin ve tarihi yerler çocuklara
tanıtılıp bunların önemi öğretilmelidir, sanal müzeler yaygınlaştırılmalıdır” şeklindedir.
Yasal engellerin bu yöntemin uygulanmasındaki en büyük engel olduğunu belirten başka
bir açıklama ise Ordu-1’den gelmiştir: “Yapılacak olan gezilerde öğretmenin karşısında
bir dağ gibi duran yasal prosedürler ve izin işlemleri kaldırılmalı. Bu gezilerin maddi
boyutu için Milli Eğitim Müdürlüklerinin imkân sağlaması gereklidir”.
4. SONUÇ VE TARTIŞMA
Sosyal bilgiler öğretmenlerinin tarihi mekânlarla ilgili görüş ve önerilerini almak
amacıyla yapılan çalışmadan elde edilen bulgular sonucunda ortaya çıkan sonuçlar şu
şekildedir:
Araştırmaya katılan sosyal bilgiler öğretmenlerinin hepsi tarihi mekânlarla öğretim
yöntemini önemli bulmaktadırlar. Öğretmenlerin 10’u bilgiyi somutlaştırdığı için, 9’u
bilginin kalıcılığını artırdığı için, 4’ü öğretimi kolaylaştırdığı için, 4’ü tarihsel empati
kazandırdığı için, 4’ü yaparak ve yaşayarak öğrenme sağladığı için, 4’ü derse ve konulara
ilgiyi artırdığı için gibi nedenlerle sosyal bilgiler dersinde bu yöntemin önemli olduğunu
düşünmektedirler. Malkoç’un 2014 yılında yapmış olduğu yüksek lisans tezinde de sınıf
dışı okul ortamlarından yararlanmanın sosyal bilgiler öğretimine yapacağı katkıya ilişkin
olarak öğretmenler bu yöntemin bilgiyi somutlaştırdığı, bilginin kalıcılığını arttırdığı,
öğrenci motivasyonunu arttırdığı, dersi eğlenceli kıldığı gibi görüşler araştırmamız
sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Farklı bir uygulama alanı da olsa 1991'de Yücel
126
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
Kabapınar'ın İzmir il merkezinde 7 lise ve dengi okulda 199 lise son sınıf öğrencisiyle
yürüttüğü anket çalışmasında öğrencilerin % 79'u "müze ve tarihsel çevre gezileriyle
desteklenen tarih öğretimi düşüncesine tümüyle katıldıklarını" belirtmektedir
(Kabapınar, 1991’den akt. Safran ve Ata, 2006). Dikyol, İnce ve Usta’nın (2011) fen
bilgisi ve sosyal bilgiler öğretmen adaylarına yaptıkları araştırmada sosyal bilgiler
öğretmen adaylarının fen bilgisi öğretmen adaylarına göre tarihi mekân ve tarihi eserlere
ilişkin görüşlerinin daha olumlu olduğu görülmüştür. Bu farklı uygulama alanlarında ve
farklı kademelerde gerçekleştirilen araştırmalar gösteriyor ki genel anlamda tarihi
mekânlarla öğretim modeli önemli görülmektedir.
Öğretmenler tarihi mekânlarla öğretimin sosyal bilgiler müfredatı içerisinde
uygulanabileceği ünite ve konuları genel itibariyle bilmektedirler ancak müfredat
içerisinde daha birçok ünite ve konuda bu yöntemin uygulanabileceği konusundaki
farkındalıkları yetersizdir.
Öğretmenlerin sosyal bilgiler derslerinde tarihi mekânlarla öğretim yönteminim
uygulanmasıyla öğrencilerin sağlayacağı yararlara ilişkin bilgileri yeterli olup üst
düzeyde değildir. Öğretmenler tarihi mekânlarla öğretimin, öğrencilerin bilgilerini
somutlaştıracağını, bilgilerini kalıcı hale getireceğini, yaparak ve yaşayarak öğrenme
imkânı bulacaklarını, tarihe merak ve ilgi duymasına yardımcı olacağını ve kültürel
mirasa sahip çıkma ve koruma duygularının gelişeceğini ifade etmişlerdir. Öner’in
(2015) yapmış olduğu araştırmada da okul dışı tarih öğretiminin öğrenciye
kazandırabileceği yararlara ilişkin öğretmenlerin ‘bilginin kalıcılığını sağlayacağı, derse
ilgiyi artıracağı ve öğrencilerin tarihsel empati kurabileceği’ yönünde benzer düşüncelere
sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Yine Çepni ve Aydın (2015) araştırmalarında sosyal
bilgiler öğretmenleri sınıf dışı okul ortamından yararlanmanın sosyal bilgiler öğretiminde
bilgilerin kalıcılığını arttırdığını, yaparak ve yaşayarak öğrenmeye katkı sağladığını,
öğrenmeyi zevkli hale getirdiğini ve konuları somutlaştırdığını belirtmişlerdir.
Sosyal bilgiler öğretmenleri olarak öğrencilerin ülkemizde mutlaka görmesini istediği ilk
üç mekân sırasıyla, Çanakkale Şehitliği-Gelibolu Yarım Adası, Topkapı Sarayı Müzesi
ve Anıtkabir-Kurtuluş Savaşı Müzesi’dir.
Sosyal bilgiler öğretmenlerinin görüşlerine göre tarihi mekânlarla öğretim yönteminin
gerçekleştirilmesinde prosedürlerin olması, öğretmenlere maddi ve manevi destek
olunmaması ve bu faaliyetlerin sosyal bilgiler ders müfredatına uygun ve zorunlu hale
getirilmemesi nedeniyle bu tür etkinliklerin yeterince gerçekleşemediği ortaya çıkmıştır.
Bu konuda araştırmamız sonuçlarıyla benzerlik gösteren çalışmalar mevcuttur. Örneğin;
Ata’nın 2002 yılında yaptığı doktora tezinde de bu tür faaliyetlerin ekonomik sıkıntılar
nedeniyle gerçekleştirilemediği sonucuna ulaşmıştır. Meydan ve Akkuş’un (2014) sınıf
öğretmenliği bölümü öğrencilerine yaptıkları çalışma sonucunda tarihi mekan gezileri,
müze gezileri gibi etkinlikler yoğun prosedür, fazla iş yükü, fazla sorumluluk
gerektirmesi gibi hususlardan dolayı yeterince yerine getirilemediği sonucuna
ulaşmışlardır. Safran ve Ata’nın (2006) yapmış oldukları araştırmada da bu tür
faaliyetlerin öğretmenlerin iyi niyetine bakılmaksızın zorunlu hale getirilmesi sonucuna
ulaşmışlardır. Yine Malkoç’un (2014) çalışmasında da öğretim programının bu tür
faaliyetleri destekleyecek şekilde olması ve öğretmenleri bu ortamlarda gerçekleştireceği
çalışmaların ödüllendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Öner (2015) de
çalışmasında okul dışı etkinliklerin yeterince gerçekleştirilmemesinde yasal prosedürler,
müfredat konularının yoğunluğundan dolayı ders saatlerinin yetersiz olması, idarecilerin
127
Cemal AVCI, Galip ÖNER
ve öğretmenlerin isteksizliği ile öğretmenlerin uygulama boyutundaki eksiklikleri başlıca
nedenleri oluşturduğu sonucuna ulaşmıştır.
5. ÖNERİLER
Araştırmanın bu bölümünde görüş formunda yer alan “Sosyal bilgiler dersi kapsamında
müze ve tarihi yerlerin kullanımını artırmak için önerileriniz nelerdir?” sorusuna sosyal
bilgiler öğretmenlerinin verdikleri görüşler doğrultusunda şu önerilerde bulunulmuştur:
1.
Sosyal bilgiler dersi kapsamında gerçekleştirilecek müze ve tarihi mekân gezilerinin
maddi ve manevi olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenmelidir.
2.
İnceleme gezilerinin yapılmasındaki en büyük sorunlardan biri olan bürokratik
engeller ve öğretmenlere yüklenen aşırı sorumluluklar hafifletilmelidir.
3.
Sosyal bilgiler ders müfredatı bu tür inceleme gezilerine uygun hale getirilmeli ve
bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi isteğe bırakılmaksızın zorunlu hale getirilmelidir.
4.
Gezici müzelerin artırılması ve her okula ulaşması sağlanmalı ve tarihi mekânların
etkili kullanımını artırmak için hizmet içi eğitimler ve projeler organize edilmelidir.
5.
Müzeler eğitim için uygun hale getirilmeli, her müzede bir müze eğitimcisi
bulundurulmalı ve Türkiye’de ki müze ve tarihi mekânları kapsamlı bir şekilde
tanıtan ve içinde müzelerde yapılabilecek eğitim etkinliklerinin yer alacağı bir yayın
hazırlanarak tüm öğretmenlere sunulmalıdır.
6.
Hizmet öncesi eğitimde müze ve tarihi mekânlar dersi üniversitelerde zorunlu hale
getirilmeli.
7.
Okul dışı faaliyet
ödüllendirilmelidir.
8.
Müze eğitimiyle ilgili bilgisayar programları hazırlanmalı ve son olarak müzeler
eğitim amaçlı gezilere ücretsiz hale getirilmelidir.
gerçekleştiren
okulların
idarecileri
ve
öğretmenleri
KAYNAKLAR
Agnes, U. O., Mezieobi, K. A., Salawu, I. O. (Tarihsiz). History Methods, National
Open
University
Of
Nigeria,
School
Of
Education.
(http://www.nou.edu.ng/NOUN_OCL/pdf/EDU/EDU%20760%20History%2
0Methods.pdf, adresinden 12.03.2015 tarihinde indirilmiştir.)
Alkış, S., Oğuzoğlu, Y. (2005). Ülkemiz Koşullarında Tarihi Çevre Eğitiminin Önemini
ve Gerekliliğini Arttıran Etkenler, Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
Dergisi, XVIII (2).
Ata, B. (2002). Müzelerle ve Tarihi Mekânlarla Tarih Öğretimi: Tarih Öğretmenlerinin
“Müze Eğitimine” İlişkin Görüşleri, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Ata, B. (2012). “Sosyal Bilgiler Öğretim Programı”, Sosyal Bilgiler Öğretimi,
ÖZTÜRK, Cemil. (Ed.), Ankara: Pegem Akademi.
Bilici, L. (1998). “İlkokul Ders Kitaplarında Tarih Bilgileri ve İlkokul Çocuğu”, Tarih
Öğretimi ve Ders Kitapları, Özbaran, Salih. (Ed.). İzmir: Dokuz Eylül
Yayınları.
128
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
Çepni, O., Aydın, Fatih. (2015). Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Sınıf Dışı Okul
Ortamlarına İlişkin Görüşleri. International Journal of Social Science, Sayı:
39, s.317-335.
Demircioğlu, İ. H. (2010). Tarih Öğretiminde Öğrenci Merkezli Yaklaşımlar. Ankara:
Anı Yayıncılık.
Dewey, J. (2000). “Temel Eğitimde Tarihin Amacı”. (Çev. Bahri Ata). Milli Eğitim
Bakanlığı, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Dergisi. Sayı:
147.
Dikyol, D. Ç., İnce, E., Usta, S. (2011). Öğretmen Adaylarının Tarihi Mekânlara ve
Eserlere İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
Dergisi. Sayı: 16.
Dönmez, C., Yazıcıoğlu, M. (2009). “Sosyal Bilgiler Derslerinde Tarihi Mekânların
Kullanımının Öğrenci Görüşleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi”. IV. Sosyal
Bilimler
Eğitimi
Kongresi,
İstanbul:
Marmara
Üniversitesi,
(http://www.pegem.net/Akademi/kongrebildiri_detay.aspx?id=106276
adresinden 14.04.2015 tarihinde alınmıştır.).
Erden, M. (Tarihsiz). Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara: Alkım Yayınevi.
Filiz, N. (2010). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Müze Kullanımı. (Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Gökkaya, A. K., Yeşilbursa, C. C. (2009). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Tarihi Yerlerin
Kullanımının Akademik Başarıya Etkisi. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, Bahar
2009, 7(2), s.483-506
Ilgaz, S., Örten, H. (2015). Sosyal Bilgiler Eğitiminde Tarihi ve Sanatsal Mekânlara
Dayalı Öğrenme Ortamları, Sosyal Bilgiler
Eğitiminde
Mekânsal
Öğrenme Ortamları, (Ed. Ramazan Sever ve Erol Koçoğlu). Ankara: Pegem
Akademi.
Işık, H. (2008). İlköğretimde Tarih Konularının Yerel Tarih ile İlişkilendirilmesinin
Öğrenci Başarısına Etkisi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 1/4.
Kabapınar, Y. (2012). Kuramdan Uygulamaya Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi.
Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Kale, Y. (2011). Tarih Öğretiminde Müzeler ve Tarihi Mekanlar, Tarih Nasıl Öğretilir?,
Ed. Safran, M., İstanbul: Yeni İnsan Yayınevi.
Köstüklü, N. (2006). Sosyal Bilimler ve Tarih Öğretimi. Konya: Sebat Ofset Matbaacılık.
Levstik, L. S., Tyson, C. A. (2008). Handbook of Research in Social Studies Education.
Tyson and Levstik (Ed.), First Edition. New York: Routkedge.
Malkoç, S. (2014). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Sınıf Dışı Okul Ortamlarının Kullanılma
Durumları. Anadolu Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2005). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi. 6-7. Sınıflar
Öğretim Programı Kılavuzu (Taslak Basım). Ankara: Devlet Kitapları
Müdürlüğü.
Meydan, A., Akkuş, A. (2014). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Müze Gezilerinin Tarihi ve
Kültürel Değerlerin Kazandırılmasındaki Önemi. Marmara Coğrafya Dergisi,
Sayı: 29.
Mindes, G. (2006). Teaching Young Children Social Studies. First Edition, Westport:
Praeger Publishers.
129
Cemal AVCI, Galip ÖNER
Öner, G. (2015). Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin ‘Okul Dışı Tarih Öğretimi’ne İlişkin
Görüşlerinin İncelenmesi. Türk Tarih Eğitimi Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 1, s.89121.
Özçelik, İ. (2011). Tarih Araştırmalarında Yöntem ve Teknikler. Ankara: Nobel
Yayınları.
Özdemir, M. (2010). Nitel Veri Analizi: Sosyal Bilimlerde Yöntembilim Sorunsalı
Üzerine Bir Çalışma. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 1, s.323-343.
Preston, R. C., Herman, W. L. (1974). Teaching Social Studies İn The Elemantary
School. USA: Holt, Rinehart and Winston Inc. Fourth Edition.
Safran, M., Ata, B. (2006). “Okul Dışı Tarih Öğretimi”, Tarih Eğitimi Makale ve
Bildiriler, Ankara: Gazi Kitabevi.
Safran, M. (2008). Sosyal bilgiler öğretimine bakış. Özel Öğretim Yöntemleriyle Sosyal
Bilgiler Öğretimi (1–19). (Ed. Tay, B. & Öcal, A.). Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
SBÖP. (2005). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi (4 – 5. Sınıflar) Öğretim Programı,
Taslak Basım. Ankara: DevleT Kitapları Müdürlüğü Basımevi.
Sözer, E. (1998). Sosyal Bilimler Kapsamında Sosyal Bilgilerin Yeri ve Önemi. Can,
G.(Ed.) Sosyal Bilgiler Öğretimi. Eskişehir: AÖF Yayınları.
Şimşek, A. (2003). Tarih Öğretiminde Çevre İncelemeleri Kapsamında Tarihi Yapılardan
Faydalanmaya Bir Model: Cacabey Medresesi, I. Kırşehir Kültür
Araştırmaları
Bilgi
Şöleni,
Yayımlanmamış
Bildiri.
(http://acikarsiv.gazi.edu.tr/index.php?menu=2&secim=4&txtDocType=3#,
adresinden 12.03.2015 tarihinde indirilmiştir.)
Turan, R., Ulusoy, K. (2013). Sosyal Bilgilerde Tarihin Yeri Önemi, Sosyal Bilgilerin
Temelleri. Ankara: Pegem Akademi.
Ulusoy, K. (2014). Yenilenen Sosyal Bilgiler Programında Tarih Öğretimi, Sosyal
Bilgiler Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar-1. Turan, Refik; Sünbül, Ali, Murat;
Akdağ, Hakan. (Ed.). Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Yeşilbursa, C. C. (2008). Tarihi Yerlerle Tarih Eğitimi: Bir Kılavuz Örneği, Çanakkale
18 Mart Üniversitesi, Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu Bildiri
Kitabı.
Yeşilbursa, C. C. (2008). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Tarihi Yerlerin Kullanımı, Türklük
Bilimi Araştırmaları TÜBAR-XXIII-/2008-Bahar. s.209-222.
Yıldırım, A., Şimşek H. (2011). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yılmaz, K., Şeker, M. (2011). İlköğretim Öğrencilerinin Müze Gezilerine ve Müzeleri
Sosyal Bilgiler Öğretiminde Kullanılmasına İlişkin Görüşlerin İncelenmesi,
İstanbul Aydın Üniversitesi Dergisi, Yıl 3, Sayı 9. İstanbul.
http://fbd.aydin.edu.tr/makaleler/ciltxsayix/kaya_yilmaz.pdf (Erişim Tarihi:
18.12.2014).
WEB KAYNAKLARI
Web1.
National Park Service-NPS, Using Historic Places
(http://www.nps.gov/nr/twhp/whyplaces.htm,
adresinden
tarihinde alınmıştır.)
130
to Teach,
11.03.2015
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
EXTENDED ABSTRACT
1.Introduction and Purpose of the Research
Social studies course is an interdisciplinary course which conveys the content related to
the various sciences according to the age levels of primary school students. Since there
is not only one and generally accepted teaching method while transferring information to
the secondary level students, different methods and techniques need to be implemented
for each discipline and even for each topic. Within this context, social studies course
needs different teaching methods and techniques. Our country has a rich historical and
cultural heritage. Unless this wealth is not used in educational process, it will be
meaningless. For this purpose, our historical areas should be used actively in teaching
process in order to make this wealth meaningful. One of the methods in teaching history
is “teaching in historical areas” method. The purpose of this study is to determine the
views of social studies teachers working in various cities (Adıyaman, Antalya, Ardahan,
Artvin, Bitlis, Bolu, Düzce, İstanbul, Kahramanmaraş, Kocaeli, Ordu, Mardin, Samsun,
Şırnak and Trabzon) on “teaching in historical places model”. Beyond the scope of this
study, the research questions of the study is as follows:
1- What do social studies teachers think about the importance of museums and historical
places in education?
2- What is the level of social studies teachers’ knowledge about the units and topics in
which they could use historical places?
3- What are the views of social studies teachers on the benefits of using historical places
within the context of social studies course for the students?
4- What are the three historical places that social studies teachers think that students
should visit and explore in Turkey? What is the order of their importance?
5- What are the suggestions of social studies teachers on increasing the use of museums
and historical places in social studies course?
2.Method
In the study, descriptive analysis, one of the qualitative data analysis methods, was used.
According to Bogdan and Biklen (1992), qualitative data analysis is the process in which
the researcher organizes the data, divides into the units, synthesizes, reveals the patterns,
explores the important variables and decides what to report (cited in Özdemir, 2010: 328).
According to the descriptive analysis, the obtained data are summarized and interpreted
predetermined themes. In descriptive analysis, direct excerpts are frequently used in order
to reflect the observed or interviewed individuals dramatically. The purpose of this kind
of analysis is to present the findings in an organized and interpreted way. The collected
data are firstly described systematically and clearly. After that the descriptions are
explained and interpreted, cause-and-effect relationships are explored and some findings
are obtained. The association and explanation of the themes and predictions for the future
might also be among the dimensions of researcher’s interpretations (Yıldırım & Şimşek,
2011: 224).
In determining the study group of the research, “maximum variation sampling”, which is
one of the “purposeful sampling” methods was taken into account. The purpose here is
131
Cemal AVCI, Galip ÖNER
to design a small scale sampling and to reflect the variation of the individuals in this
sampling at a maximum level. The purpose of designing a sampling based on maximum
variation is not to use this variation for generalization, but, on the contrary, to find out
common or shared phenomena among these variations and to present the different
dimensions of the problem (Yıldırım & Şimşek, 2011: 108-109).
3.Conclusion and Discussion
The findings of this study which was carried out to find out the views and opinions of
social studies teachers on historical places are as follows:
All of the teachers participated in the study considered teaching with historical places
method important. As for the reasons, 10 of the teachers stated that they concretize the
knowledge, 9 stated that they increased the retention, 4 stated that they made the teaching
easier, 4 believed that they helped to gain empathy, 4 stated that they provided learning
by doing and experiencing and 4 stated that they increased the interest for the course and
the topics. The findings of our study is similar to the findings of Malkoç’s master’s thesis
in 2014, in which it was found out that teachers believed that out-of-school environments
would contribute to the social studies education and this method concretized the
knowledge, improved the retention of the knowledge, increased the motivation of the
students and made the course more enjoyable. Although it had a different context, in
Yücel Kabapınar’s (1991) study, 79% of 199 senior high school students at 7 high schools
in İzmir completely agreed on “the idea of history teaching supported with museum and
historical visits” (Kabapınar, 1991, cited in Safran & Ata, 2006). In Dikyol, İnce and
Usta’s (2011) study, in which they compared science teachers and social studies teachers,
it was found out that the views of social studies teachers on historical places and works
were more positive those of science teachers. These studies in different context and at
different levels indicated that teaching with historical places method was considered as
important in general.
Teachers generally know the units and topics for which they could implement teaching
with historical places in the curriculum; however, their awareness of the fact that they
could implement this method in other units and topics is inadequate.
Teachers’ knowledge about the benefits of implementing teaching with historical places
method in social studies course for the students is adequate but not at a high level.
The first three historical places that teachers suggested that students should visit in our
country are Çanakkale Martyrs’ Memorial - Gallipoli Peninsula, Topkapı Palace Museum
and Anıtkabir (Mausoleum of Atatürk)-Turkish War of Independence Museum in order.
Based on the views of the social studies teachers’ views, it was found out that this kind
of activities could not be accomplished adequately because there were some procedures
in teaching with historical places method, teachers were not supported financially and
morally and these activities were not designed for the social studies course curriculum
and they were not compulsory. There are some studies in parallel with the findings of our
study. For example, Ata (2012) also found out in his PhD dissertation that this kind of
activities could not be carried out because of some economic problems. According to
Meydan and Akkuş (2014), visits to historical places and museums could not be managed
because of the procedures, heavy work load, taking responsibility of the students. Safran
and Ata (2006) concluded their study mentioning that this kind of activities had to be
132
Tarihi Mekânlar İle Sosyal Bilgiler Öğretimi: Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Görüş ve Önerileri
compulsory regardless of the intention of the teachers. Finally, in Malkoç’s (2014) study,
it was stated that curriculum should be supportive for this kind of activities and the
teachers should be awarded for their studies in these places.
Suggestions
In this section of the study, the following suggestions were made based on the responses
of social studies teachers to the question “What are your suggestions in order to increase
the use of museums and historical places within the context of social studies course?”
1. Visits to museums and historical places within the context of social studies course
should be supported financially and morally by the Ministry of National Education.
2. Bureaucratic obstacles and excessive responsibilities which are considered among the
major problems in these visits should be eased.
3. The curriculum of social studies course should redesigned for this kind of visits and
these activities should be compulsory regardless of the intention of the teacher.
4. The number of mobile museums should be increased and their access to all schools
should be provided; in-service trainings and projects should be organized in order to
increase the effective implementation of historical places.
5. Museums should be designed for education and museum trainers should be available
in all museums; a publication which includes all museums and historical places in Turkey
and educational activities in these places should be prepared and presented to all teachers.
6. Museum and Historical Places course should be a compulsory course in preservice
teacher education.
7. The administrators and teachers who organize extracurricular activities should be
awarded.
8. Computer software about museum training should be prepared and the entrance to the
museums for educational activities should be free of charge.
133

Benzer belgeler