Öğretmene tatil yok

Transkript

Öğretmene tatil yok
Öðretmene tatil yok
Eðitim öðretim yýlý sona
erdi ama öðretmenler için
ailecek tatile çýkmak tam bir
hayal. Ortalama öðretmen
maaþýnýn 820 YTL olduðu
ülkemizde dört kiþilik bir
ailenin zorunlu giderleri bu
rakamýn iki buçuk
katý.Türkiye’de dört kiþilik
Selaattin Özel’ le
röportaj
"Bir Alevinin gündelik
yaþamdaki sorunu, okula
adýmýný attýðý anda baþlar.
Alevi anne-babadan doðan
çocuk, Tanrý'yý yeryüzüne
indiren ebeveynlerinden
aldýðý kültürü, zorunlu din
derslerinde terk etmeye
zorlanýr. Din derslerinde ona,
Sünnilikte mutlaklaþtýrýlan
bir Tanrý anlatýlýr. Bilmediði
ve anlamadýðý bir dilde dua
etmeye itilir.
Yahoo ve MSN
messenger birleþiyor
Microsoft ve Yahoo, anýnda
mesaj servislerini karþýlýklý
uyumlu hale getirmek için
denemeler yapýyor. Ýnternetin en
çok kullanýlan anýnda mesaj
servislerinden MSN Messenger
ve Yahoo IM kullanýcýlarý artýk
birbirlerine mesaj
gönderebilecek.
Tüm hastaneler
iflasýn eþiðinde
Halk baþýna gelecekleri endiþe
ile beklerken, hastaneler de
itirazlarýný yükseltti. Hükümetin
döner sermaye gelirlerini yüzde 60
azalttýðý üniversite hastaneleri, yeni
tebliðle hizmet üretemeyecek
noktaya geldi. Hastaneler temel
tedavi gereçlerini dahi hastalardan
talep edecek kadar zor bir
durumda.
bir ailenin temel gýda
harcamalarýnýn yaný sýra kira,
ulaþým, yakacak, elektrik, su,
haberleþme, giyim, eðitim,
saðlýk, iletiþim, kültür gibi
temel ihtiyaçlar için yapmasý
gereken toplam harcama
tutarý 1.920 YTL.
Nazým Alpman
Baþrolde Yeþilvadi
Kýrýkkale'de, çevre bilincinin
geliþtirilmesini amaçlayan, AB
Gençlik ve Eðitim Programý
tarafýndan desteklenen "Baþrolde
Yeþilvadi" projesi, çevreci mahalli
sanatçýlar tarafýndan da destekleniyor.
Keman, baðlama, darbuka, davul,
zurna ve diðer enstrümanlarý kullanan
"Grup 66" projeyi desteklemek için
Kýzýlýrmak kenarýnda mini bir konser
verdi.
Kaman cevizle anýlacak
Kaman’da ceviz yetiþtiriciliðini
yaygýnlaþtýrmak ve bu üründen
ekonomik anlamda gelir saðlamak için
Kaman Kaymakamlýðý, belediye, Ýlçe
Tarým Müdürlüðü, Kaman Ziraat Odasý
ve Ceviz-Der tarafýndan ceviz bahçeleri
kurma çalýþmalarý için kollar sývandý.
Ödemeler Aðustos ayýnda baþlýyor
Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü
yapmýþ olduðu açýklamayla
çiftçilere 14 Aðustos 200 6
tarihinde 2005 yýlýnýn Doðrudan
Gelir Desteði’nin ödeneceðini
belirtti.
Konuyla ilgili olarak Tarým Ýl
Müdürlüðü þu açýklamalarda
bulundu;
‘‘Doðrudan Gelir Desteði
(DGD) ödemeleri 14 Aðustos 2006
tarihi itibariyle, Ziraat Bankasý
þubeleri kanalýyla çiftçilerimize
ödenmeye baþlanacak.
BABAÝLER ÝSYANI (1)
ÝSYANIN NEDENLERÝ
Enver Cemal Þahin
Henüz dinlerinden ve
atalarýna ait gelenek ve
göreneklerinden çok þeyler
taþýyan Oðuzlar, Karluklar,
Halaçlar, Kanklýlar, Kýpçaklar
ve Uygurlar, bütün geleneksel
örf ve adetleriyle bilhassa
Anadolu’nun orta kýsýmlarýna
Sahte savaþçýlar ile
gerçek barýþçýlar
yayýldýlar. Buralarda
Türkmenler, Artuklu,
Dâniþmendli, Ýnallý (Enelli)
gibi, kendilerini yöneten
ailenin veya þeflerin adýný
taþýyan yeni yeni oymaklar
meydana getirdiler.
Anadolu bölgemiz yeniden
kanlý bir dönemin eþiðine geldi.
ABD'nin Irak'ý iþgal planlarý
yaptýðý günlerde yazýlan
"senaryolar" yürürlüðe girmiþ
gibi görünüyor. Kýsa hatýrlatma
yapalým: Ýþgal Irak'la sýnýrlý
kalmayacak. Ateþ çevre ülkelere
de sýçratýlacak. Ýsrail'in devreye
girmesiyle Ortadoðu'daki ateþin
çapý büyütülecek!
Yüksek ateþ gücü ile hiçbir
devlet kalýcý huzura eriþemiyor.
Sela IMF’den kefen
hükümetten
IMF’nin “saðlýkta
tasarruf” talebine
1,4 milyar dolarlýk
kesinti sözüyle
yanýt veren
hükümet, “vaka
baþý” tek fiyat
sistemini baþlatarak kaosa yol açtý.
Üniversite ve devlet hastaneleri
batmanýn eþiðinde.
Maliye Bakanlýðý’nýn 1 Temmuz’da
yürürlüðe giren ve tedavi edilen her
hastalýk için tek ve sýnýrlý bir fiyat
ödenmesini öngören tebliði kaosa yol
açtý.
Abonelerimize!
Sulucakarahöyük’ ün gelir
kaynaklarýnýn baþýnda abone
bedelleri gelmektedir.
Gazetemiz sizin katkýlarýnýzla
çýkýyor. Lütfen abone tutarýný
geciktirmeden göndermeye çalýþýn.
Posta çeki: Hacýbektaþlýlar A.Þ.
515 67 63
BEKTAÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 31 39
Ev Tel: 441 30 39
2
22 Temmuz 2006 Cumartesi
Alevi Bektaþi Federasyonu Genel
Baþkaný Selahattin Özel :
Nazým Alpman
Sahte savaþçýlar ile
gerçek barýþçýlar
Anadolu bölgemiz yeniden kanlý bir dönemin
eþiðine geldi. ABD'nin Irak'ý iþgal planlarý yaptýðý
günlerde yazýlan "senaryolar" yürürlüðe girmiþ
gibi görünüyor. Kýsa hatýrlatma yapalým: Ýþgal
Irak'la sýnýrlý kalmayacak. Ateþ çevre ülkelere
de sýçratýlacak. Ýsrail'in devreye girmesiyle
Ortadoðu'daki ateþin çapý büyütülecek!
Yüksek ateþ gücü ile hiçbir devlet kalýcý
huzura eriþemiyor.
Ýþte ABD, iþte Ýsrail, iþte Irak, iþte Türkiye!
Bütün savaþlarýn sonu "barýþ" duraðýna ulaþmak
zorunda
Mutlaka bu duraða ulaþýlacaksa, o zaman "bu
þiddet niye" diye sorulmaz mý?
Savaþýn yýkýcýlýðýný yaþamadan barýþ içinde bir
arada yaþamanýn yollarýný denemek varken,
silahlara sarýlarak "hak aramak" veya "adaleti
saðlamak" insanlýk tarihine sadece kara sayfalar
ekliyor.
Herkesin farklý fikri var. Kimi savaþalým,
ezelim, geçelim kanlý bulvarlarýný tavsiye ediyor.
Kimi oturup konuþalým, zaman uzasa bile
ucunda ölüm yok. Yöntemler farklý.
Mehmet Tarhan askere gitmeyi reddettiði için
ýý ay hapis yattý. Tarhan, "savaþmak istemiyorum"
diyor. Onun pozisyonunda olanlara "vicdani
redci" deniliyor. Geçen yýl Ýsrail'de bir grup F16 ve helikopter pilotu "Filistinli sivilleri
bombalamak istemiyoruz" dedikleri için askeri
mahkemede yargýlandýlar.
Doðal olarak Ýsrail'de savaþ yandaþlarý
tarafýndan "vatan haini" olarak suçlandýlar.
Türkiye'de de "savaþýn yararlarýna" inanan çok
geniþ bir siyasi yelpaze var. Bayraklý tabutlarý
gördükçe bu cenahýn þevki artýyor:
» Daha sert vuralým! Ezelim! Geçelim!
Savaþ yanlýlarýn en alt noktasýnda yer alan, "asker
uðurlama-þehit karþýlama" ekipleri en fazla
"vatansever" özelliklerine vurgu yaparlar. Ne
yapýyorlarsa vatanseverliklerinden yapýyorlar!
Öyle diyorlar. Gençleri savaþ çýðlýk-larýyla askere
yollayan bu ekibin simge isimleri, nedense askere
gitmemek için yapmadýklarý sahtekârlýk kalmýyor.
Geride kalan dönemlere iliþkin pek çok örnek
var.
Þimdi bunlara yenisi eklendi. Öztürkler. com
internet sitesinin sahibi, samimi milliyetçi, büyük
ülkücü, deðerli vatansever Sedat Pe-ker'in yakýn
çalýþma arkadaþlarýndan Boðaç Kaan Murathan
ile Olgun Aydýn askere gitmemek için Üsküdar
Anadolu Kulübü'nden lisans çýkartarak
futbolculara tanýnan tecil haklarýndan
yararlanmýþlar. Yaþlarý 30'a dayandýðý halde
eðitim alayýnýn nizamiye kapýsýnýn önünden bile
geçmemiþler.
Þimdi bunlara sorulsa:
» Niye askere gitmekten kaçýyorsunuz?
» Efendim biz çok fazla vatanseveriz de
ondan!..
Vicdani redci Mehmet Tarhan ise "delikanlý gibi"
çýkýyor, dobra dobra açýklýyor:
» Ben askerliðe karþýyým, o yüzden
gitmiyorum!
Devlet her iki uçtakilere de inanýyor. Biri doðru
söylediði için hapse giriyor, diðerleri yalan
söyledikleri için hayatlarýný yaþýyorlar.
Selaattin Özel
"Bir Alevinin gündelik yaþamdaki
sorunu, okula adýmýný attýðý anda baþlar.
Alevi anne-babadan doðan çocuk, Tanrý'yý
yeryüzüne indiren ebeveynlerinden aldýðý
kültürü, zorunlu din derslerinde terk
etmeye zorlanýr. Din derslerinde ona,
Sünnilikte mutlaklaþtýrýlan bir Tanrý
anlatýlýr. Bilmediði ve anlamadýðý bir
dilde dua etmeye itilir. Camide, namaz
kýlmak, ibadet yapmak zorunda olduðu
inancý verilir. Anne-babasý, o caminin
kapýsýndan girmemiþtir bile. Sadece iman
etmesi istenir ve Alevilikte var olan
sorgulayýcý, tartýþmacý aklý bitirilmeye
çalýþýlýr. Bir Sünni gibi düþünmeye
zorlanan çocukla, ailesi arasýna düþmanlýk
tohumlarý ekilir. Çocuk eðer, asimile
politikasýna direnirse ya da ailesi karþý
çýkarsa bu kez öðretmenleri ve
arkadaþlarýyla çatýþýr."
Söyleþi
Söyleþi : DEMET BÝLGE ERGÜNÝSMAÝL SAYMAZ
Radikal Gazetesinde kýsa yayýnlanan
söyleþinin tamamýdýr.
Toplumsal dayanýþmayý öneren ve
bunu 'kýrda' yaþama geçiren Alevilik,
kentsel yaþamda nasýl bir dönüþüm ve
geliþim kaydetti?
Alevilerin, þehirleþmeyle birlikte
yaþadýklarý dönüþüm, bu dönüþümün nasýl
bir nitelik gösterdiði bugün üzerinde en
fazla tartýþýlan konularýn baþýnda geliyor.
Bazý araþtýrmacý ve düþünürler, Aleviliðin
göçebe topluluklarýn inancý ve kültürü
olduðunu belirtiyor ve gelinen noktada
“Alevilik þehirde geçerliliðini
kaybetmiþtir” sonucunu çýkarýyor.
Geçmiþte bu inancý yaþatan ve
yaþayanlarýn büyük çoðunluðunun kýrsal
kesimde yaþadýðý doðrudur. Ama Aleviliði
ve onun önerdiði toplumsal dayanýþmaya
“tamamýyla kýrda yaþamanýn getirdiði
zorunlu durum” diye bakmak ve yorum
getirmek Aleviliðe haksýzlýktýr. Bu
önermeyi kabul edersek “Alevilik þehirde
dayanýþmacý deðildir” dememiz lazým ki,
Tanrý’yla insanýn varlýðý üzerinden iliþki
kuran, tanrýyý insanda arayan bir inancýn
mensuplarý olarak bunu reddederiz.
Alevilik þehirde veya kýrda olsun, her
durumda dayanýþmayý emreder. Sorun
Alevilik’teki özün þekli ifadesindedir.
Tarihsel ve sosyolojik açýdan geçmiþte
Aleviler arasýnda dayanýþmayý saðlayan
musahiplik kurumunun kentte zafiyete
uðradýðý bir gerçekliktir.
Aleviler þu an kentsel yaþam içinde
kimliklerini, geleneklerini
koruyabiliyorlar mý?
Aleviler, kentlerde geleneklerini
korumak ve yaþatmak anlamýnda elbette
ki güçlük içerisindeler. Alevilerin
karþýlaþtýðý zorluklarýn iki nedeni var.
Birincisi ve bizce belirleyici olaný devletin
Alevi kimliðine yönelik sürekli ve aðýr
baskýsý, Alevilere uyguladýðý asimile
amaçlý politikalarýdýr. Örneðin, Alevilerin
ibadet yeri olan cemevleri halen yasal
statüye kavuþmamýþtýr ve ýsrarla
reddedilmektedir. Dolayýsýyla kýrsal
kesimde herhangi bir mekanda rahatlýkla
yapýlabilen cem törenleri, büyük þehirlerin
karmaþýk yapýsý içerisinde uygulanamaz
hale gelmektedir. Dolayýsýyla þehirde
cemevlerine ihtiyaç duyulmaktadýr ki, bu
konuda ciddi bir toplumsal tazyik söz
konusudur. Aleviliðin sürdürülmesinde
cemevleri kilit bir iþleve sahip
olduðundan, cemevlerinin ibadet yeri
olarak tanýnmasý için Alevi örgütleri
vazgeçmeyecekleri bir ýsrarcýlýk
içindedirler ve bu ýsrarcýlýðý sürecektir.
Zorunlu din dersleri, Alevi köyleri ve
mahallerine zorla cami inþa ettirilmesi
de asimilasyonu hýzlandýrmakta
dolayýsýyla Alevi geleneklerini
eritmektedir. Aleviliðin yaþatýlmasýnda
karþýlaþtýðýmýz ikinci sorun ise büyük
kentlere göçle birlikte ortaya çýkan
kopukluktur. Özellikle 1960’lý yýllarda
yaþadýðýmýz çözülme nedeniyle toplumsal
yapýda deðiþmeler görülmüþ, dedeler
dýþlanmýþ, genç inanç önderleri
yetiþmemiþtir. Asýrlardan beri saðlam bir
þekilde korunan zincirin kimi halkalarý
kopunca da bir kaos çýkmýþtýr. Ancak
kýrsal kesimde gelenekler büyük ölçüde
devam etmektedir.
Bu süreçte törpülenen, unutulan,
artýk uygulanmayan, toplumsal
geçerliliði kalmayan ritüeller ve inançlar
var mý? Geçmiþte var olup, þu an
uygulanmayan tören ve gelenekler
nelerdir?
Günümüzde soydan gelen Alevilik
anlayýþý büyük ölçüde yýkýldý ve zaten
Aleviliðin özü de bu kýrýlmayý çok
yadsýmamaktadýr. Artýk Alevi olmak için
Alevi anne babadan doðmak gerekmiyor.
Bizce de bu çaðdaþ bir yaklaþýmdýr ve
olmasý gerekendir. Dedelik kurumu da
deðiþime uðramýþtýr. Dedeler, geçmiþte
inancýn gereklerinin yerine getirilmesinde
aktifti, ayný zamanda adaleti ve toplumsal
barýþý saðlýyordu. Ancak günümüzde
dedeler topluluk adaleti ve barýþýnýn önder
uygulayýcýlarý olma rolünü yitirdiler. Artýk
adaleti daðýtmaya, barýþý saðlamaya aday
baþka kurum ve kiþiler var. Yol kardeþliði
anlamýna gelen ayný zamanda Aleviler
arasýndaki dayanýþmayý saðlayan
musahiplik kurumunda çözülme var.
Bugün musahiplik sadece sembolik olarak
uygulanmakta, gençler arasýnda raðbet
görmemektedir. Yine geçmiþte bir yargý
kurumu gibi çalýþan görgü cemleri de
yapýlamamaktadýr. Çaðdaþ yargý
organlarýnýn bulunduðu ve kaçýnýlmaz
olarak devletle iliþkinin kurulduðu bir
ortamda, yargýlama mahkemelerde
yapýlmakta dolayýsýyla kentte dedenin
adaletinin geçerliliði kalmamaktadýr.
Görgü cemi geleneksel Aleviliði yaþayan
bazý ailelerde devam etmektedir.
Babalýk/dedelik diye adlandýrýlan
dinsel ve toplumsal müessese, toplumsal
iliþkileri ve hukuku düzenleyici iþlevini
sürdürüyor mu?
Dedelik/ babalýk kurumunun
toplumsal iliþkileri ve hukuku düzenleme,
yönlendirme, uygulama misyonu
tamamen yok olmuþtur. Dedeler- babalar,
artýk sadece cenaze kaldýran, çok istisnai
olarak dini nikah kýyan, sembolik olarak
yürütülen cemleri uygulayan kiþi
konumundadýr. Bu anlamda
dede/babalarýn yaþam alaný çok
daralmýþtýr.
Yine 'bir aradalýðý' saðlayan
'musahip/bacý' müessesesi de eski
önemini ve iþlevini sürdürüyor mu?
Geleneksel yapýnýn korunduðu
yörelerde sembolik düzeyde sürüyor.
Musahiplik kurumunun, toplumsal
düzeyde çok anlamlý ve iþlevli bir karþýlýðý
ne yazýk ki kalmamýþtýr.
Köyden kente geçiþ, Alevilerde
'inançtan kültüre' geçiþ diye okunabilir
mi?
Bu soruya kesin olarak bir cevap
vermek zor. Ýnanç olarak filizlendiðine
ya da sadece kültürel bir kimlik olarak
geliþtiðine dair ipuçlarý da var. Örneðin
bazý cemevlerimizde Alevilik salt bir
inanç olarak algýlanýyor ve inanç vurgusu
öne çýkarýlýyor. Yani kýrsal kesimde daha
çok sosyal ve hukuksal düzenleyiciliðini
gördüðümüz Alevilik, þimdi inanç yanýyla
geliþiyor.
(SÜRECEK)
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkanlýðý
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 37 44
441 30 17
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu
441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 30 18
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye
453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 30 11
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80
HABER
22 Temmuz 2006 Cumartesi
3
Nema ödemeleri bitti
Öðretmene tatil yok
maðduriyetse devam ediyor
Eðitim-Sen Hacýbektaþ Temsilçiliði
Temsilciler Kurulu Baþkaný Ali Kaim
Tasarruf Teþvik Fonu nema
uyðulamasýna baðlý olarak bir çok
çalýþanýn maðdur olduðunu belirtti.
Kaim gazetemize yapmýþ olduðu
yazýlý açýklamada þu görüþlere yer
HACIBEKTAÞ- Eðitim-Sen Hacýbektaþ
Temsilciliði Temsilçiler Kurulu Baþkaný Ali
Kaim Tasarruf Teþvik Fonu nema uyðulamasýna
baðlý olarak bir çok çalýþanýn maðdur olduðunu
belirtti.
Kaim gazetemize yapmýþ olduðu yazýlý
açýklamada þu görüþlere yer verdi: “milyonlarca
çalýþanýn hayatýna 1988 yýlý Nisan ayýnda
"zorla" giren Tasarruf Teþvik Fonu nema
uygulamasý 10. taksitlerin ödenmesi ile son
bulurken, bir çok çalýþanýn maðduriyeti hala
devam ediyor. Zorunlu Tasarruf Teþvik
Fonu'nun tasfiye iþlemi hak sahiplerine 8- 20
Haziran 2006 tarihleri arasýnda yapýlan 10.taksit
ödemesiyle son bulurken, ücretinden yýllarca
kesilen "zorunlu" tasarrufundan tek kuruþ
alamamýþ hak sahipleri, henüz hesap
numaralarýna dahi ulaþamamýþ çalýþanlar var.
AKP Hükümeti ise seçim meydanlarýnda
nemalarý ödeyen hükümet olarak kendini lanse
etmeye devam ediyor.
Ulaþýlamayan hesaplardaki ana para ve
nemalarýn, hak sahiplerine ödenmeyen tutarlarýn
ne olacaðý ise merak konusu.
Devlet vatandaþýndan yýllarca (onlarýn adýna
tasarruf yapmak adýna) zorla kestiði bu paralarý
sahiplerine ödemediðinde ortaya çýkan durumu
verdi: “milyonlarca çalýþanýn hayatýna
1988 yýlý Nisan ayýnda "zorla" giren
Tasarruf Teþvik Fonu nema
uygulamasý 10. taksitlerin ödenmesi
ile son bulurken, bir çok çalýþanýn
maðduriyeti hala devam ediyor.
iletiþim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için
yapmasý gereken toplam harcama tutarý
1.920 YTL. “Yoksulluk Sýnýrý” olarak
tanýmlanan bu tutar, insan onurunun
gerektirdiði yaþama düzeyini
karþýlayacak asgari tutar olarak kabul
ediliyor.
Aylýk maaþlarý yoksulluk sýnýrýnýn
üstünde yaþamayý saðlayamayan
öðretmenler için tatile çýkmak lüks
oluyor.
Temiz toplum mitingi!
þimdi nasýl isimlendireceðiz?” diye soran Kaim,
bu fonda kalan paralarýn hak sahiplerinin daha
kaç yýl süreyle hak arayabileceklerinin de en
sýk sorulan sorular arasýnda yer aldýðýný belirtti.
"Yoksa hak arayamayacaklar da Ziraat
Bankasý'ndaki paralarý devlete mi intikal
edecek!?" diyen Kaim , þöyle devam etti: "Bu
sorularýmýza dileriz önümüzdeki günlerde yanýt
bulabiliriz. Ümidimiz bu fondan kimsenin tek
kuruþ alacaðýnýn kalmamasýdýr. Zaten devlet
ciddiyetine yakýþanda vatandaþýn bir kamu
bankasýnda duran tasarrufunu kendisine iade
etmesidir."
Yahoo ve MSN messenger birleþiyor
(Sesonline)- Microsoft ve Yahoo, anýnda
mesaj servislerini karþýlýklý uyumlu hale
getirmek için denemeler yapýyor. Ýnternetin en
çok kullanýlan anýnda mesaj servislerinden
MSN Messenger ve Yahoo IM kullanýcýlarý
artýk birbirlerine mesaj gönderebilecek.
Ýki firmanýn ortak kullanýcý kitlesi dünya
çapýnda 350 milyonu aþacak. Deneme yazýlýmý
ilk etapta kýsa mesajlarýn, uzun vadede ise diðer
tüm dosyalarýn deðiþ tokuþuna olanak
saðlayacak. Denemeler halen Türkiye’nin de
aralarýnda bulunduðu 20’den fazla ülkede
yapýlýyor.
Microsoft, Yahoo ve ABD’de hizmet veren
AOL internetin en büyük anýnda mesaj
HACIBEKTAÞ- Eðitim öðretim yýlý
sona erdi ama öðretmenler için ailecek
tatile çýkmak tam bir hayal. Ortalama
öðretmen maaþýnýn 820 YTL olduðu
ülkemizde dört kiþilik bir ailenin
zorunlu giderleri bu rakamýn iki buçuk
katý.
Türkiye’de dört kiþilik bir ailenin
temel gýda harcamalarýnýn yaný sýra
kira, ulaþým, yakacak, elektrik, su,
haberleþme, giyim, eðitim, saðlýk,
servisleri. Bu servislerin hiçbiri birbirleriyle
uyumlu deðil; dolayýsýyla kullanýcýlar
birbirleriyle mesajlaþmakta güçlük çekiyordu.
Diðer servislerle mesajlaþma olanaðý sadece
Microsoft MSN’in þirketlere yönelik ücretli
programýnda bulunuyor. Microsoft ve
Yahoo’nun servislerini uyumlu hale
getirmesinin altýnda, pazar lideri AOL’in tahtýný
sarsmak kadar bu alanda yükselen Google’ýn
da önünü kesme niyeti yatýyor.
(Haber 7.com)
HACIBEKTAÞ- Hacýbektaþ
Belediye Baþkanlýðý’nýn 16
Temmuz 2006 günü
gerçekleþtirdiði temiz
toplum mitingine iliþkin
belediye resmi web
sitesinde þu açýklamalara
yer verildi: “ Temiz
Toplum ve Geliþen
Hacýbektaþ Ýçin El Ele”,
“Söyle Dostunu
Söyleyeyim Senin
Güzelliðini” mitingi, 16
Temmuz 2006 günü
yaklaþýk 1500 kiþinin katýlýmý
ile Belediye Cumhuriyet
Meydaný’nda yapýldý. Düzenleme
Kurulu, Hayokder (Hacýbektaþ ve
Yüksek Öðretim Kurumlarýna Yardým
Derneði), Haksoyder (Hacýbektaþ
Kültür Turizm Sosyal Yardým ve
Dayanýþma Derneði), Hacýbektaþ
Belediye Baþkanlýðý” olarak
belirtiliyor.
Belediye sitesinden
yapýlan açýklamada
mitinge 1500 kiþinin
katýldýðýnýn açýklandý.
Ayný sitede daha önce
Sivas Katliamýný anma
proðramýna katýlým sayýsý
olarak 3000 kiþi
belirtilmiþti.
Mitinge katýlanlarýn
sayýsýnýn yaklaþýk olarak on
kat olarak belirtilmesi dikkat
çekti.
Katýlamcý sayýsýnýn abartýlmasýný
merak eden vatandaþlarýn “kimlere ve
nerelere ne mesaj verilmek
isteniyor?”þeklinde tepkilerini dile
getirdikleri görüldü.
Ele verir talkýmý kendi yutar salkýmý
HACIBEKTAÞ- Edindiðimiz
bilgilere göre; halký saðlýk
harcamalarýnda tasarrufa
zorlayarak 80 YTL’lik
MR için 80 kuruþ veren
hükümet
milletvekillerinin saðlýk
harcamasý olanaklarýný
daha da
geniþletti.Meclis’in son
gününde yapýlan düzenlemelere göre;
öðrenim þartý aranmaksýzýn, 25 yaþýný
dolduruncaya kadar sosyal güvenlik
kurumlarýyla iliþiði bulunmayan, evli
olmayan kýz ve erkek çocuklarý saðlýk
hizmetlerinden yararlanacak.
Profesör ve doçentlerin öðretim
üyesi fark bedelini Meclis
ödeyecek. Saðlýk Bakanlýðý’ nca
ithaline izin verilen ilaç olarak
kullanýlabileceði belirtilenler
yurtdýþýndan saðlanabilecek.
Ýþitme cihazý almak için uzman
doktor reçetesi yeterli olacak. Cihazýn
kalýbý ve pilini Meclis ödeyecek. Tanesi
1500 dolar olan iki implant diþ yaptýrma
hakký altýya çýkarýldý.
22 Temmuz 2006 Cumartesi
Henüz dinlerinden ve atalarýna ait
gelenek ve göreneklerinden çok þeyler
taþýyan Oðuzlar, Karluklar, Halaçlar,
Kanklýlar, Kýpçaklar ve Uygurlar, bütün
geleneksel örf ve adetleriyle bilhassa
Anadolu’nun orta kýsýmlarýna yayýldýlar.
Buralarda Türkmenler, Artuklu,
Dâniþmendli, Ýnallý (Enelli) gibi, kendilerini
yöneten ailenin veya þeflerin adýný taþýyan
yeni yeni oymaklar meydana getirdiler.
Anadolu’dan baþka, Irak, el-Cezîre ve
Suriye’ye de geniþ ölçüde Türkmenler
yerleþti. Buradaki Türkmenler özellikle
Musul ve Halep havalisinde yaþýyorlardý.
Bu Türkmenler yazýn Anadolu yaylalarýna
sürülerini otlatmak için gelirlerdi. Bu geliþ
gidiþ sýrasýnda devamlý olarak Anadolu’da
yaþayan Türkmenler’le iletiþim
halindeydiler.
Türkmenlerin ana geçim kaynaðýný
hayvancýlýk oluþturuyordu. Bunlarýn
yaþamlarý gereði çok güçlü bir geleneksel
sosyal yapýlarý vardý. Bu yapý içinde
kendilerini yöneten ve bir anlamda
geleceklerinin garantisi olarak gördükleri
boy ve dini reislerine sarsýlmaz bir baðla
baðlý idiler. Bu nedenle sýký bir gelenek, örf
ve âdet aðý içinde yaþýyorlardý.
Bu konar-göçer Türkmen zümreleri
geldikleri ilk yurtlarýndan bu yana, bu sert
geleneksel yapý yüzünden, onlarý gerek
yerleþik hayata geçirmeye, gerekse bir
disiplin altýna almaya çalýþan bütün merkezi
yönetimlere, kendilerine hor bakan yerleþik
kesimlere karþý kolay kolay uzlaþmaz bir
psikoloji içinde yaþamlarýný sürdürüyorlardý.
Merkezi yönetimin kendilerini düzene
sokmak için uyguladýðý baský karþýsýnda
hemen ayaklaný-yorlar, þehir, kasaba ve
köyleri yaðmalýyorlardý. Bu nedenle
Selçuklu hükümdarý 1. Alâeddin Keykûbat,
bunlarý belirli bir disiplin altýna almak için,
kendisiyle iþ birliði yapan bazý Türkmen
beylerine ya da bazý Türkmenler’in ileri
gelenlerine seyit’lik belgeleri vermek
suretiyle, bunlar aracýlýðý ile disiplin altýna
almak istedi.
Baba Resûl isyanýna katýlan Türkmen
BABAÝLER ÝSYANI (1)
ÝSYANIN NEDENLERÝ
Enver Cemal Þahin
4
zümrelerinin hangi boylara mensup
olduklarý, tarihi kaynaklarda tam olarak
açýklanmamýþtýr. Ancak bunlardan bir
kýsmýnýn Karamanoðullarý’na baðlý Avþar
oymaðý ile, önemli ve büyük oymaklardan
Çepni oymaðýndan olduklarý tesbit
edilebilmiþtir. Hacý Bektaþ Veli’nin de Çepni
boyuna baðlý Baktaþlu oymaðýnýn reisi
olduðunu söylemekteler.
Baba Resûl isyanýna katýlanlar yalnýz bu
konar-göçer Türkmenler ve diðer Türk
zümrelerinden ibaret deðildi. Kaynaklardaki
bazý ifadelerin altýnda, yerleþik kesime,
özellikle köylü kesimine mensup bir kýsým
insanlarýn, gerek isyana yürekten inandýklarý
için, gerekse yaðmalardan faydalanabilmek
amacýyla katýlmýþ olduklarý söylenebilir.
Orta Anadolu’da Amasya, Çorum, Yozgat
bölgelerinden de bazý köylerin ve Güney
Doðu Anadolu’nun da bir kýsým köylerinin
katýlmýþ olmalarý ihtimal dahilindedir. Hatta
bir kýsým Hýristiyan köylüleri için de ayný
durum söz konusudur.
Ayrýca bunlara bir de, isyan
bölgelerindeki Selçuklu hükümetinden
memnun olmayanlarý da eklemek
mümkündür. Nitekim o sýralarda muhtelif
þehirlerde iþsiz kalmýþ birçok kimseler
mevcuttu. Baba Ýlyas’ýn isyan hazýrlýklarý
onlar için de iyi bir fýrsat teþkil etmiþ
olmalýdýr.
b) Maceraperestler ve Yaðmacýlar
Hemen dünyanýn her yerinde ve benzeri
hadiselerde olduðu gibi, Babailer isyanýna
da, asýl kitlelerin yanýnda, bir takým
maceraperestlerin, fýrsat düþkünlerinin ve
yaðmacýlarýn katýldýðýný varsaymak
kesinlikle gerçek dýþý deðildir.
B-ÝSYANI YÖNETENLER; ÞEYHLER
VE DERVÝÞLER
1-Anadolu’ya Gelen DerviþlerBabaîler
isyanýnýn üzerinde geliþtiði sosyal tabakanýn
ikinci önemli ögesi, isyanýn
hazýrlanmasýndan propaganda safhasýnýn
yürütülmesine, teþkilatlanmasýndan
yönetilmesine kadar bütün aþamalarda
birinci derecede rol alan devletin resmi
dinsel ideolojisi dýþýnda yer alan derviþ
zümreleridir. Bu derviþ zümreleri, yukarýda
kýsaca sözü edilen iki büyük göç dalgasýndan
sonradýr ki, Anadolu’da tasavvufun temelleri
atýlmýþtýr.
Gelen derviþler esasýnda, görünürde
deðiþik tarikatlara mensup olmalarýna
raðmen, temelde ayný tasavvuf anlayýþýndan
kaynaklanan benzer ve ortak birçok görüþleri
paylaþýyorlardý. Bu þahýslar için Anadolu,
Moðol istilasýndan kaçtýktan sonra hem
sükûnet ve emniyet bulmayý ümit ettikleri
bir memleket ve hem de kendi dini fikirlerini
rahatça yayabilecek elveriþli bir ortamdý.
Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen bu þeyh
ve derviþler, týpký geldikleri yerlerdeki gibi,
ayný zamanda hem kabile þefleri ve hem de
dini reisler idiler.13.yüzyýl ortalarýnda, Baba
Resul isyanýna rastlayan yýllarda, sözü edilen
bu devletin resmi dinsel ideoloji inancý
dýþýnda düþünen þeyh ve derviþleri dört ana
tarikata baðlý olarak görüyoruz.
a) Kalenderîler
Ýlk defa 10.yüzyýlda Orta Asya ve
Ýran’da, Horasan Melâmetiliðinden (gelenek
ve töre tanýmayan, kurumsallaþmaya karþý
olan bir tasavvuf anlayýþý) kaynaklanan,
henüz teþkilatlanmamýþ büyük bir Sûfîlik
akýmý olarak ortaya çýkan Kalenderilik,
12.yüzyýlýn sonunda Cemaleddîn-i Sâvî (öl.
1232-1233) adlý Ýranlý bir sûfînin
önderliðinde teþkilatlandý. “Kalenderiye”
veya “Cavlakiyye” adýyla Orta Doðu’da ve
Orta Asya’da geniþ taraftar buldu.Kalenderi
derviþleri, týpký öteki tarikat mensuplarý gibi
Moðol istilasýnýn önünden kaçarak kalabalýk
gruplar halinde Anadolu’ya geldiler.
Dönemin kaynaklarýnýn rivayetlerine
bakýlýrsa, bunlarýn bir kýsmý, aslýnda gerçek
anlamda bir tasavvuf düþüncesinden yoksun
maceraperest olarak algýlamak gerekiyor;
hatta daha ziyade Hint menþeili bir takým
fikir ve inançlarý taþýyan gezgin derviþler
olduklarý görülüyor. Bu maceracý, serseri,
tek baþlarýna veya gruplar halinde Anadolu
köy ve kasabalarýnda, yiyeceklerini dilenerek
toplayan Kalenderiler’in içlerinden,
Ebûbekr-i Niksarî ve Þems-i Tebrizî
(Mevlana’nýn hocasý) gibi yüksek tasavvuf
düþüncesine mensup Kalenderî Þeyhleri de
bulunuyordu.
Kaynaklardaki rivayetler, birinci grubu
temsil edenlerin çoðunluðunun bekar
yaþadýðý, zamanýn ve mekanýn ahlaki
kurallarýna ve þer’î kaidelere uymadýklarýný,
acaip kýyafetlerle gezdiklerini ve bilhassa
saçlarýný, sakallarýný, býyýk ve kaþlarýný
tamamýyla kazýdýklarýný kaydediyorlar. Bu
kaynaklara inanmak gerekirse,
Kalenderiler’in çoðunluðunun, genellikle
aþaðý tabaka mensuplarý olduðunu kabul
etmek gerekiyor. Bu yüzden ve ayrýca Ýslamî
kurallarý pek dikkate almayan tavýrlarý
yüzünden þehirlerde hiç de iyi
karþýlanmýyorlar, hatta kovuluyorlardý.
(SÜRECEK)
22 Temmuz 2006 Cumartesi
Mustafa Ýlhan Gecer
1917 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. 20
Ocak 2004 tarihinde yine ayný kentte
öldü. Ýstanbul Kabataþ Erkek Lisesi'ni
bitirdi. Ýki yýl kadar Ýstanbul Üniversitesi
Ýktisat Fakültesi'nde öðrenim gördü.
1945-50 yýllarý arasýnda Basýn Yayýn
ve Enformasyon Genel Müdürlüðü'nde
ve Ankara Radyosu'nda çalýþtý. 19501961 yýllarý arasýnda Sosyal Sigortalar
Kurumu'nda Ýþçi Sigortalarý ile
Ýhtiyarlýk Sigortasý bölümlerinde görev
yaptý. Mustafa Ýlhan Geçer'in ilk þiiri
"Kahverengi Gözlerin" 1934'te Vakit
gazetesinde çýktý; þiir ve yazýlarý
Anadolu, Çaðrý, Çýnaraltý, Dergâh, Hisar,
Ýstanbul, Millet, Milli Kültür, Sanat ve
Kültür, Size, Son Havadis, Tercüman,
Türk Dili, Türk Edebiyatý, Vakit, Varlýk,
Yarýmay, Yedigün, Yücel gibi dergi ve
gazetelerde yayýmlandý. Mustafa Ýlhan
Geçer 1950 yýlýnda Munis Faik
Ozansoy, Mehmet Çýnarlý, Gültekin
Sâmanoðlu, Mustafa Necati Karaer ile
birlikte "Hisarcýlar" grubunu oluþturdu.
Mart 1950'de yayýnlanmaya baþlayan
Hisar dergisinin kurucularýndan olan
Mustafa Ýlhan Geçer çeþitli aralýklarla
(1950-1957; 1964-1980) 30 yýl süreyle
derginin yazý iþleri müdürlüðünü yaptý.
KÜÇÜK ÝSTASYONLAR
Nedense küçük istasyonlarýn hali
Ýnsana hep hüzün verir
Tek baþýna unutulmuþ gibi
Aðaç toprak ve demir
Cam arkasýnda solgun yüzlü bir kadýn
Mahzun gözlerle bakar çekilir
MELÂNKOLÝ
O þehirde gene þarkýlar söyleniyordur
Karþýlýk görmemiþ sevgiler üstüne
Iþýklarý sönmüþ odamda
Yarým kalmýþ þarkýmý duyuyor
musun
Beni sorarsan gene yapayalnýzým
Sen sýcak döþeðinde rahat uyuyor
musun
Boþ kalan yastýðýmý baþkasý mý
doldurmuþ
Ellerini okþayan o yabancý kim
Öyle uzak bakma yüzüme
Seni artýk yolundan döndürecek
deðilim
Ne o gözlerin dolmuþ yoksa aðlýyor
musun
Kýrk yýlda bir olsun beni anýyor
musun
Özlediðin hayatý buldun mu bilmem
Gözlerinde hâlâ hüzün var gibi
Gene yüzün gülmüyor anlat nedendir
Gene aþksýz gene bomboþ mu için
Niye ellerin soðuk yoksa üþüyor
musun
Mutluluðun peþinde hâlâ koþuyor
musun
Nedense küçük istasyonlar bana
Buruk yalnýzlýklarý tattýrýr
Gurbeti acý acý çalar kampana
Kavruk aðaç kara vagon gökte
yýldýz yalnýzdýr
Hüznüyle kederiyle baþbaþa yorgun
Yanýnda yöresinde renkler sapsarý
Terkedilmiþ hâtýralar gibidir
Ara istasyonlarýn kül rengi binalarý
Kar mý yaðdý güvendiðin daðlara
Seni de bir türlü umdurmadý mý kader
Üzme kendini her þeye raðmen
Dünya yaþanmaya deðer
Bu yerler bu âlem her þeyden yoksun
Sana sesleniyorum duyuyor musun
Ara istasyonlarý kederli küskün
Çevresinin kaderini yansýtýr
Gecelerin ayazýnda gelip geçen trenler
Ýnsanýn yüreðini biraz olsun ýsýtýr
BELKÝ
Gurbet gurbet öten tren sesi
Ve son kampanayla baþlayan özlemin
Unutacaksýn bu þehrin garip gecelerini
Yýldýzlara uzanmayacak ellerin
Düþün bu þehrin garip gecelerini
Düþün yalnýzlýklar içinde beni
Hani bir resmim kalmýþtý sende
Onu olsun yalnýz býrakma emi
Yollar bana sevinç bana hüzün verecek
Boynu bükük döneceðim odama
Unut beni diyordun ayrýlýrken
Unutmak kolay deðil ama
Bilinmez dünya hâli bu
Zamanla deðiþebilir insan
Belki dönersin bir akþam vakti
Bulutlara o uzak diyarlardan
3
6
9
5
4
6
5
7
7
6
9
4
1
9
2
7
1
2
6
9
2
8
6
5
Sizin yaþýnýzda olmak ne iyi çocuklar
Ne iyi
Asýp düþünceyi bulutlara
Özgür kelebekler gibi
7
1
2
YEÞÝL ÇAÐ
1’den 9’a kadar sayýlarýn dokuz tane 3x3’lük
bloklardan oluþan toplamda 81 karelik
tabloya yerleþtirilmesi gerekiyor. Kural ise
her satýrda, her sütunda ve her blokta dokuz
farklý rakam kullanýlmasý.
5
5
Çok zaman ölümü düþündürür
Ýnsana küçük istasyonlarýn hali
Garip yolcularý titrer öksürür
Telgraf tellerinde kuþlar misali
5
9
3
2
1
5
4
7
8
6
7
4
6
9
8
3
2
5
1
1
8
5
7
2
6
3
9
4
6
1
4
2
3
8
9
7
5
5
2
9
6
4
7
8
1
3
3
7
8
5
9
1
4
6
2
8
6
1
3
7
2
5
4
9
2
5
7
4
6
9
1
3
8
4
9
3
8
1
5
6
2
7
Sizin eliniz ne ince çocuklar
Ne ince
Solmasýn umutlarýnýz
Deli gibi bir rüzgâr deðince
Sizin umutlarýnýz ne büyük çocuklar
Ne büyük
Deðdikçe zamanýn eli
Sizin de yaþantýlarýnýz bölük
Sizin gözleriniz ýþýn ýþýn çocuklar
Iþýn ýþýn
Duymayýn körpe yüreklerinizde
Endiþesi kýþýn
Yalnýz sizin sevginiz gerçek çocuklar
Yalnýz sizin
Sizde mavisi sizde rüzgârý
Gök ve denizin
1913. Sýrbistan 2. Balkan savaþýndan topraklarýný
geniþleterek çýktý. Bükreþ Anlaþmasý ile Osmanlý
1. Balkan savaþýnda yitirdiði Edirne ve Kýrklareli'ni
geri aldý.
1917. Rus çarýnýn tahttan indirilmesiyle kurulan
geçici hükümette Aleksandr Kerenskiy baþbakan
oldu.
1948. 16 yaþýndan küçük çocuklarýn aðýr ve tehlikeli
iþlerde çalýþtýrýlmasý yasaklandý.
1949. Türkiye'nin ilk ampul fabrikasýnýn temeli
Ýstanbul atýldý.
1953. 10 gemili Amerika Birleþik Devletleri filosu
Ýstanbul'a geldi.
1955. Ýsmail Hami Daniþmend "1703-1924
Açýklamalý Osmanlý Tarihi Kronolojisi" adlý
eserinde Atatürk'e hiç yer vermemiþti. Milli Türk
Talebe Birliði protesto amacýyla kitabýn kapaðýný
yaktý.
1956. Akis dergisinin son sayýsý toplatýldý.
1961. Kuzey Irak'tan 1500 Türkmen Türkiye'ye
sýðýndý.
1965. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi genel idare
kurulu Alpaslan Türkeþ'i sorguya çekti. Türkeþ'in
partiyi kendi amaçlarýna alet ettiði gerekçesiyle
ihracý isteniyordu.
1967. Adapazarý'nda Richter ölçeðine göre 7,5
þiddetinde deprem oldu. Deprem tüm Marmara,
Ege ve Ýç Anadolu'da da hissedildi. 89 kiþi öldü,
400'ü aþkýn kiþi yaralandý, 795 ev tamamen, 2220
ev kýsmen yýkýldý.
1971. Edebiyatçý Azra Erhat ve Vedat Günyol
tutuklandý.
1974. Türkiye Birleþmiþ Milletler'in Kýbrýs için
yaptýðý ateþkes çaðrýsýný kabul etti.
1980. Devrimci Ýþçi Sendikalarý
Konfederasyonu (DÝSK) eski
baþkaný, Maden-Ýþ Genel Baþkaný
Kemal Türkler öldürüldü.
1981. Mehmet Ali Aðca Roma'da
ömür boyu hapse mahkum edildi.
1991. Anayasa Mahkemesi, sol
görüþlü mahkumlarý da þartlý tahliye
kapsamýna aldý, Türkiye Birleþik Komünist
Partisi'ni kapattý.
2000. Belçika'da mahkumlarýn her ay eþleri ya da
sevgilileriyle en az 2 saat süreyle cinsel iliþkiye
girmelerine izin verildi.
Bugün Doðanlar:
1822 . Avusturyalý genetik bilimci Johann Mendel.
Bugün Ölenler:
1987. Eski saðlýk bakaný, Ýstanbul valisi ve belediye
baþkaný Ordinaryüs Profesör Doktor Fahrettin
Kerim Gökay.
Ayný gün Gazeteci yazar Örsan Öymen.
1992. Operet, tiyatro ve sinema sanatçýsý Toto Karaca.
Sanatçý bir dönemin çarliston kraliçesi olarak ün
yapmýþtý.
Ayrýntý için:
http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm
22 Temmuz 2006 Cumartesi
Baþrolde Yeþilvadi
Ýsrailli daðcý kurtarýldý
KIRIKKALE- Kýrýkkale'de, çevre
bilincinin geliþtirilmesini amaçlayan, AB
Gençlik ve Eðitim Programý tarafýndan
desteklenen "Baþrolde Yeþilvadi" projesi,
çevreci mahalli sanatçýlar tarafýndan da
destekleniyor.
Keman, baðlama, darbuka, davul, zurna
ve diðer enstrümanlarý kullanan "Grup 66"
projeyi desteklemek için Kýzýlýrmak kenarýnda
mini bir konser verdi. Grup Lideri Ramazan
Bakýr, gelecek nesillere temiz bir çevre
býrakmak için yapýlan projeyi sanatçýlar olarak
desteklediklerini belirterek, "Grubumuz
bozkýrýn tezenesi Neþet Ertaþ yolundadýr.
Þimdilik düðün ve niþanlarda kendimizi
NÝÐDE- Niðde'nin Çamardý
Ýlçesi'ndeki Aladaðlar Emler zirvesine
týrmanýrken ayaðýndaki aðrýlar nedeniyle
daðda mahsur kalan Ýsrailli daðcý,
jandarma ekiplerince kurtarýlmasýnýn ve
yapýlan tedavisinin ardýndan ifade verdi.
Edinilen bilgiye göre, Ýsrailli
üniversite öðrencisi Geleli Peretz (23),
sabah erken saatlerde Aladaðlar'ýn 3 bin
723 metre yüksekliðindeki Emler
zirvesine týrmandýðý sýrada, Bozkaya
mevkiinde düþme sonucu ayak bileðini
burktu. Daðda mahsur kalan Peretz,
Ýsrail'deki yakýnlarýný ve kaldýðý otelin
ispatladýk. Elimizden tutan olursa
Kýrýkkale'nin adýný Türkiye'ye duyuracaðýz"
dedi.
"Baþrolde Yeþilvadi" Proje Koordinatörü
Barýþ Gümüþbaþ, mahalli sanatçýlarýn çevreye
duyarlý olmasýnýn memnuniyet verici
olduðunu belirterek, "Kýzýlýrmak kenarýnda
zamanýn valisi, bugünkü Ýçiþleri Bakanlýðý
Müsteþarýmýz Sayýn Þahabettin Harput'un
baþlattýðý projeyi biz çevreye uyarladýk. AB
desteðini alarak projeye baþladýk. Eylül
sonuna kadar çeþitli etkinliklerle projeyi
gündemde tutacaðýz" þeklinde konuþtu.
Kaman cevizle anýlacak
KAMAN- Kaman’da ceviz yetiþtiriciliðini
yaygýnlaþtýrmak ve bu üründen ekonomik
anlamda gelir saðlamak için Kaman
Kaymakamlýðý, Belediye, Ýlçe Tarým
Müdürlüðü, Kaman Ziraat Odasý ve CevizDer tarafýndan ceviz bahçeleri kurma
çalýþmalarý için kollar sývandý.
Ýlçenin ‘ceviz’le anýlmasý için ‘Sevgi
bahçesi’ uygulamasý adý altýnda kampanya
baþlatýldý. Kampanya ile kurum ve
kuruluþlarda çalýþan memurlardan, yeni
evlenen çiftlerle yeni doðan çocuklarýn nüfus
kayýtlarýndan, esnaflardan ve halktan bir ceviz
fidaný için 5 milyon lira baðýþ kabul edilecek.
Kurulacak fon ile ceviz bahçeleri tesis
edilecek.
Konu hakkýnda açýklamada bulunan
Kaman Kaymakamý Süleyman Erdoðan,
bahçelerden elde edilecek gelirin yoksullara
Kene kurbaný tabutla topraða verildi
pay edilmek üzere Sosyal Yardýmlaþma ve
Dayanýþma Vakfý’na tahsis edileceðini
belirterek, kurulacak olan ceviz bahçelerinin
bakýmlarýnýn Ýlçe Tarým Müdürlüðü tarafýndan
yürütüleceðini söyledi. Kaman Kaymakamý
Erdoðan, bahçe çalýþmalarýna ilkbaharda
baþlanacaðýný sözlerine ekledi.
Köylülerin 'cep' sýkýntýsý
KIRIKKALE- Kýrýkkale'ye 30 km
uzaklýkta bulunan ve bin 300 kiþinin yaþadýðý
en büyük köylerden Kazmaca Köyü, iletiþim
iþletmecisi Ýsa Akpýnar'ý arayarak yardým
istedi. Bölgeye hareket eden jandarma
ekipleri, kýsa sürede olay yerine intikal
ederek Ýsrailli öðrenciyi kurtardý.
Jandarma ekipleri tarafýndan önce
Çamardý Devlet Hastanesi'ne götürülen
Peretz, yapýlan tedavinin ardýndan
Çamardý Jandarma Komutanlýðý'na
götürülerek ifadesi alýndý. Kaldýðý otele
gitmek üzere jandarma komutanlýðýndan
ayrýlan Geretz, otel sahibi aracýlýðý ile
olayýn þokunu hala atlatamadýðýný ve bu
konuda konuþmak istemediðini belirtti.
sýkýntýsý çekiyor.
Köyün mevcut arazisinde GSM
operatörlerinin görüþme imkaný
saðlayamamasýndan dolayý köy sakinleri cep
telefonlarýyla görüþme yapabilmek için en
yakýn dað ve tepelerin üzerine çýkmak zorunda
kalýyor. 400 hanelik köyün muhtarý Muhittin
Benli Metin, Telekom sayesinde ev
telefonlarýnýn düzenli hizmet verdiðini, ancak
cep telefonlarýnýn çekmemesinden dolayý
ciddi iletiþim sýkýntýsý içerisinde olduklarýný
vurguladý. Muhtar Metin, elektrik kesilmesi
durumunda ise ev telefonlarýnýn hizmet
vermediðini söyledi.
YOZGAT- Yozgat'ta, otlattýðý
sýðýrlarýnýn üzerindeki keneleri çýplak
elle temizlerken Kýrým-Kongo Kanamalý
Ateþli hastalýðýna yakalanan ve
kaldýrýldýðý Sivas Cumhuriyet
Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi'nde
yaþamýný yitiren 26 yaþýndaki Sedat Avcý,
topraða verildi
Yozgat'ta, son 4 ayda keneden
ölenlerin sayýsý 6'ya çýkmýþ oldu.
Sedat Avcý'ýn cenazesi dün, oturduðu
Kadýþehri Ýlçesi'nin Çamsaray Köyü'ne
getirilerek, tabutla birlikte defnedildi.
Avcý'nýn yakýnlarý gözyaþlarýna boðuldu.
Hastalýk belirtisinin görülmesinden sonra,
Sedat Avcý'yý hastaneye götüren akrabasý
Sebahattin Güneþ, "Gerekli önlemlerin
alnmasýný istiyoruz" dedi.
Avcý ile birlikte, Yozgat'ta son 4 ayda
keneden ölenlerin sayýsý 6'ya çýkmýþ oldu.
Ödemeler Aðustos ayýnda baþlýyor
NEVÞEHÝR- Nevþehir Tarým Ýl
Müdürlüðü yapmýþ olduðu açýklamayla
çiftçilere 14 Aðustos 200 6 tarihinde
2005 yýlýnýn Doðrudan Gelir Desteði’nin
ödeneceðini belirtti.
Konuyla ilgili olarak Tarým Ýl
Müdürlüðü þu açýklamalarda bulundu;
‘‘Doðrudan Gelir Desteði (DGD)
ödemeleri 14 Aðustos 2006 tarihi
itibariyle, Ziraat Bankasý þubeleri
kanalýyla çiftçilerimize ödenmeye
baþlanacak.
Bu kapsamda, dekar baþýna 10 YTL
(DGD) ödenmesi kararlaþtýrýlýrken,
Organik tarým yapanlara 3 YTL/dekar ve
toprak analizi yaptýran çiftçilere de 1
YTL/dekar ilave ödeme yapýlacak.
2005 yýlý uygulamalarý kapsamýnda
2.7 milyon çiftçimize, yaklaþýk 1.7 Milyar
YTL tutarýnda DGD ödenecekken,
gerekli olan ilave kaynak ise bütçenin
diðer kalemlerinden karþýlanacak.”
22 Temmuz 2006 Cumartesi
Sela IMF’den kefen hükümetten FT: Türkiye ekonomik
IMF’nin “saðlýkta tasarruf”
talebine 1,4 milyar dolarlýk kesinti
sözüyle yanýt veren hükümet, “vaka
baþý” tek fiyat sistemini baþlatarak
kaosa yol açtý. Üniversite ve devlet
hastaneleri batmanýn eþiðinde.
Maliye Bakanlýðý’nýn 1
Temmuz’da yürürlüðe giren ve
tedavi edilen her hastalýk için tek
ve sýnýrlý bir fiyat ödenmesini
öngören tebliði kaosa yol açtý.
Kamusal saðlýk harcamalarýný
kýsma hedefiyle hazýrlanan teblið
tedavi için gerçek giderlerin çok
altýnda ücretler ödenmesini
öngörüyor. Örneðin, 80 YTL'ye
çekilebilen MR için hasta baþýna
80 kuruþ, 60 YTL'lik tomografi
için de 70 kuruþ ödenmesi taahhüt
ediliyor. Böylece 100 hastadan
ancak birine MR çektirme hakký
tanýnýyor.
Tebliðe göre, tedavi giderleri
vaka baþý ödeme miktarýný geçerse
masraflar karþýlanmayacak.
“Paket”in karþýlamadýðý tedavi ve
tetkikler yapýlmayacak ya da
hastadan ek ücret yani katký payý
alýnacak.
Türk Tabipler Birliði’nden yapýlan
açýklamada, hükümetin bu
uygulamayla, saðlýk hizmetini
sýnýrlayan ve sürekli cepten
ödemeleri zorunlu kýlan Genel
Saðlýk Sigortasý’ný fiilen yürürlüðe
koyduðu belirtildi. Uygulamanýn
etik ve bilimsel açýdan sorunlu
olduðu ve IMF talimatýna uymak
için hazýrlandýðý belirtilen
açýklamada, “Vaka baþý ödeme
miktarýný aþan tetkikleri
yapýlmayan kalp hastasý bir
emeklinin ölümü ile
sonuçlanabilecek bir sürecin
sonunda “vaka baþý” ödeme
nedeniyle ortaya çýkacak olan “adli
vaka”nýn sorumluluðu bu tebliði
yayýnlayanlarýn olacaktýr” denildi.
Dev Saðlýk-Ýþ de bir açýklama
yayýnlayarak, saðlýk emekçilerinin
bu enkazýn altýnda kalmamak için
örgütlenme haklarýný
kullanacaklarýný ve saðlýkta
piyasalaþtýrma dayatmalarýna
direneceklerini belirtti.
Eleþtirilere kulak týkayan Saðlýk
Bakaný Recep Akdað ise,
uygulamayla saðlýk harcamalarýnda
artýþa yol açan suistimalleri
önlemeyi hedeflediklerini söylüyor.
Oysa son üç yýlda kamu saðlýk
harcamalarýnýn 11 milyar dolardan
19 milyar dolara yükselmesi, bizzat
hükümetin “Saðlýkta Dönüþüm
Programý” sonucu olarak ortaya
çýktý. SSK, Emekli Sandýðý ve BaðKur mensuplarýnýn özel hastanelere
sevki ve kamu hastaneleri yerine
özel hastanelerin teþviki kamudan
özele kaynak aktarýmýný devasa
boyutlara taþýdý. Bakanlýðýn güya
þikayet ettiði gereksiz tetkik ve
tedavilerdeki artýþ da, bakanlýðýn
“performansa dayalý ücret”
uygulamasýný baþlatmasýyla açýða
çýktý.
Ticarileþtirilen saðlýk
kurumlarýnýn kaynak için döner
sermaye gelirlerine muhtaç
býrakýlmasý ve SSK ilaç
fabrikalarýnýn kapatýlarak ilaç
piyasasýnýn uluslararasý tekellere
terk edilmesi de harcamalardaki
artýþýn temel nedenleri arasýnda yer
alýyor. Ne var ki hükümet faturayý
halka kesti ve artýk tedavi
masraflarýnýn çok küçük bir
bölümünü karþýlayacaðýný açýkladý.
(Halkýnsesigazetesi.net)
Tüm hastaneler iflasýn eþiðinde
Halk baþýna gelecekleri endiþe
ile beklerken, hastaneler de
itirazlarýný yükseltti. Hükümetin
döner sermaye gelirlerini yüzde 60
azalttýðý üniversite hastaneleri, yeni
tebliðle hizmet üretemeyecek
noktaya geldi.
Hastaneler temel tedavi
gereçlerini dahi hastalardan talep
edecek kadar zor bir durumda.
Üniversiteler arasý Kurul’dan 5
Temmuz’da yapýlan açýklamada,
"uygulamalar düzeltilemezse var
olan sýkýntýlar çok daha ciddi
boyutlara ulaþacaktýr" denildi.
Özel hastanelerse, kar
edemedikleri noktada kapýlarý
ücretli/paralý hastalar dýþýndakilere
kapatacaklarýný açýkladýlar.
7 Temmuz’da uygulamanýn geri
alýnmasý için hükümete 20 gün süre
verdiklerini açýklayan Özel
Hastaneler ve Saðlýk Kuruluþlarý
Derneði, aksi takdirde aradaki farký
hastalardan alacaklarýný ya da
hastalara bakmayacaklarýný
açýkladýlar. En büyük maðduriyetin
ise devlet hastanelerinde
yaþanacaðý tahmin ediliyor.
Özel hastanelerin paralý hastalar
dýþýndakileri geri çevirmesi halinde
devlet hastanelerinde büyük bir
yýðýlma yaþanacak.
Mevcut ödeme sistemiyle
hastalara gerekli tedavi ve tetkik
uygulayamayacak olan devlet
hastanelerinde saðlýk skandal ve
rezaletleri rutinleþecek. Pek çok
hastane kapýsýna kilit vurmak
zorunda
kalacak.(Halkýnsesigazetesi.net)
Kýzamýk aþýsýnýn yanlýþ uygulanmasý yüzlerce kiþinin SSPE’ye
yakalanmasýna yol açtý.
Hükümetin görmezden
geldiði maðdurlar seslerini
yükseltiyor.
SSPE Hasta Yakýný
Dernekleri, “Çiçekler
Solmasýn Çocuklar
Ölmesin” sloganýyla 9
Temmuz’da Ankara’da bir
miting düzenlediler.
Çocuklarý, ikinci aþýnýn
yapýlmamasý nedeniyle
yavaþ ve sancýlý bir ölümle
sonlanan SSPE hastalýðýna
yakalanan aileler, olaylarýn
sorumlusu Saðlýk
Bakanlýðý’nýn kendilerini
görmezden gelmesini
protesto ettiler. Hasta
yakýnlarý, tedavi
masraflarýnýn sosyal
güvenlik kurumlarý
tarafýndan karþýlanmasýný
ve GSS’ye geçildiðinde
kapsam dýþýnda
býrakýlmamasýný istediler.
Eyleme Türkiye’nin farklý
bölgelerinden 200 maðdur
geldi.
Hasta yakýnlarý hiçbir
sorumluluðu üstüne
almayan hükümetlerin
tedavi koþullarýný dahi
yerine getirmediðini
belirttiler.
Saðlýk Bakanlýðý’na
siyah çelenk býrakmak
isteyen hasta yakýnlarý
polisin önlerine barikat
kurmasýna tepki gösterdiler.
Uzun süren tartýþma
sýrasýnda polislerin biraz
anlayýþlý olun demesi
karþýsýnda 3 çocuðu da
SSPE’li bir hasta yakýný;
“yýllarca biz anlayýþ
gösterdik kimse bize anlayýþ
göstermedi, þimdi sesimizi
duysunlar istiyoruz, bizim
çocuklarýmýz yatakta,
bakanlar tatilde bu nasýl
adalet” diye tepki gösterdi.
Türkiye’de bilinen 1131
SSPE hastasý çocuk var.
(Halkýngazetesi.net)
gerileme tehdidinde
Alman "Financial Times
Deutschland" gazetesi, liranýn
deðer kaybetmesiyle birlikte
Türkiye'nin ekonomik gerileme
tehdidi altýna girdiðini öne
sürdü. Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasý'nýn faizleri
yükseltmesiyle ekonomik
gerileme tehlikesinin doðduðu
görüþüne yer verilen haberde,
"JP Morgan" adlý yatýrým
bankasý uzmaný Yarkýn
Cebeci'nin, böyle bir tehlikenin
ortaya çýktýðýný savunarak,
"Yýlýn gelecek 3 aylýk
döneminde gayri safi milli hasýla
düþer" þeklinde görüþ belirttiði
ifade edildi. Türkiye'nin, dünya
finans pazarlarýndaki deðiþikliði
yoðun þekilde hissedeceðine
dair ciddi iþareder olduðu
belirtilen haberde, yabancý
yatýrýmcýlarýn Haziran ayý
baþýnda bir çok kalkýnmakta
olan ülkeden yoðun þekilde
sermaye çeldikleri, bunun
üzerine Liranýn avro karþýsýnda
yüzde 17 oranýnda deðer
kaybettiði kaydedildi.
Habere göre Cebeci, yaþanan
ekonomik gerilemeden özellikle
inþaat sektörünün olumsuz
yönde etkileneceðini, 2005
yýlýnda yüzde 10,3 oranýnda
artan yatýrýmlarýn 2007 yýlýnda
durma noktasýna geleceðini ileri
sürdü. (Birgün)
Visa kartý sayýsý 40 milyonu aþtý
Ödeme kartý sayýsýndaki artýþ
açýsýndan Avrupa'nýn en hýzlý
büyüyen pazarlarýndan biri olan
Türkiye'de, Visa markalý kart
sayýsýnýn 40 milyonun üzerine
çýktýðý bildirildi. Visa'dan
yapýlan açýklamada, 31 Mart
2006 itibariyle pazardaki yýllýk
büyümenin yüzde 92'sinin Visa
tarafýndan gerçekleþtirildiði
belirtilerek, Visa markalý
kartlarýn 24 milyonunun banka
kartlarý, 16 milyon 650 bininin
ise kredi kartlarýndan oluþtuðu
aktarýldý.
Visa Türkiye Genel Müdürü
Berna Ülman, Visa kartý
sayýsýnda 40 milyon sýnýrýnýn
aþýlmasýnýn önemini vurguladý
ve Visa'nýn dinamizmiyle
sektöre öncülük ettiðini belirtti.
2005'de her 10 liralýk tüketimin
1,1 lirasýnýn Visa kredi
kartlarýyla yapýldýðýný aktaran
Ülman, bu oranýn 2006'nýn ilk
çeyreðinde 10 lirada 1,3 liraya
yükseldiðini dile getirdi. Ülman,
þunlar kaydetti: "Visa Avrupa
olarak Türkiye pazarýna daima
inandýk. Üye bankalarla
kurduðumuz yaratýcý
iþbirliklerimizi uzun vadeli
yatýrýmlarýmýzla destekleyerek
ödeme kartlarý pazarýndaki
büyümeye öncülük ediyoruz.
Türkiye'de visa kartý
sayýsýndaki artýþ ve kartla
yapýlan harcamalarýn toplam
tüketim harcamalarý içindeki
payýnýn hýzla artmasý,
inancýmýzýn ve hedeflerimizin
ne kadar gerçekçi olduðunu
gösteriyor. 2002'de tüketici
harcamalarý içinde yüzde 6 olan
payýmýzý beþ yýlda iki katýna
çýkarma hedefimize çok
önceden ulaþmýþ olmaktan
büyük mutluluk duyuyoruz.
(Birgün)
Az Bulutlu
En Yüksek 0C 28
En Düþük 0C 13
Cevizaltý Yüzme Havuzu Kompleksi
HACIBEKTAÞCevizaltý yüzme havuzu
kompleksi Hacýbektaþ'a
yeni bir soluk getirmekte
kararlý. Cevizaltý Tesisi
Yabanlý Çiftliði’nde
bulunuyor. Tesis
Doðan Yýlmaz Hacýbektaþ merkeze araba
ile 3-5 dakika uzaklýkta.
Hacýbektaþ Sanayi Sitesi'ni
geçer geçmez çevrenin doðal güzelliði, hemen
gözümüze çarpýyor. Bozkýrýn içinde ayrý bir
dünyanýn varlýðý, cevizlerin, söðütlerin,
kavaklarýn, meyve aðaçlarýnýn yansýyan yeþilliði
bozkýrýn sarýsýnda kendini belli ediyor.
Tesise yaklaþtýðýmýzda bizi heyecanlandýran
bir görüntü senfonisi tüm varlýðý ve gücü ile
insanoðlunun doðasýna uygun olarak derin bir
iz býrakýyor. Çölün ortasýnda bir vahayý andýran
bir tablo ile karþýlaþmak insaný hayrete düþürüyor.
Görmeme raðmen bozkýrýn ortasýnda mavi yeþil
renkli su dolu yüzme havuzu bana bir hayalmiþ
gibi geliyor. Bu hayali suya susamýþ topraklarýn
ortasýnda gerçekleþtirip, mavi ile yeþilin dansýný
seyretmek sizin elinizde. Üstelik ulaþýmý da çok
kolay.
Havuz Hacýbektaþ'ýn gözde mekanlarýndan
biri olmayý þimdiden ispatladý. Tarihi ceviz aðacý
ile bu çekiciliðini ve estetiðini daha güçlü
kýlýyor. Cevizaltý yüzme havuzu yenilikçi
çizgisini sürdüreceðini bizlere hissettiriyor.
Dört mevsim hizmet verecek olan tesis, soðuk
Hacýbektaþ günlerinde
müþterilerine samimi ve sýcak
tatil keyfini yaþatacak.
Komplekste dikkatleri üzerine
çeken bir durumda fiyatlarýn
çok uygun olmasý.
Müþterilerine uygun ve temiz
bir eðlence ve tatil imkaný
saðlamasýda, iþletmecilik
anlayýþýnýn doðru ve kararlý
bir tercihin misafirlerine sunumu olmasý
yönünden çok önemli bir boyutu da yansýtýyor.
Tarihi ceviz aðacýnýn altýnda sýcak yaz
günlerinde soluk alabileceðimiz bir tesis yaratan
Taki Çelik Havuz hakkýnda projelerini anlattý:
'' Geçen yaz Yabanlý'ya geldiðimde, sýcak bir
günde cevizin altýnda otururken 'keþke burada
bir havuz olsa!' diye düþündüm. Birkaç dakika
içinde hemen ceviz aðacýnýn yanýna bir havuz
yapmaya kara verdim. Proje A'dan Z'ye bana
ait. Kýsa süre sonra çalýþmalara baþladým.
Ýnsanlarýn bozkýrýn ortasýn nefes alabilecekleri,
serinleyebilecekleri, eðlenebilecekleri ve
gerektiðinde dinlenebilecekleri bir mekaný hayata
geçirmeye çalýþtým. Burada ilk amacým tesisin
kendi yaðýyla kavrulmasýný saðlamak. Bu tesisin
hizmete devam etmesi beni yeterince mutlu
kýlar. Bu niyetimin gerçek olduðunu zaten havuza
giriþ fiyatýnýn uygunluðu; yemeklerin, içecek
fiyatlarýnýn ucuzluðu gösteriyor.''
Restaurant:
Tesiste ilk bakýþta gözüme çarpan þýk bir
restoran (Restaurant)dý. Restoranda
havuzbaþýnda misafirlerin yemek keyfini
çýkartabilmeleri için bütün incelikler
düþünülmüþ. Masalarýn örtüsünden serviste
kullanýlan çatal býçaða kadar her þey tesisle
uyumlu. Zengin bir mönüsü var. Yemeklerin
hazýrlanýþý ve servisi ile ilgili bilgi veren Taki
Çelik; ''ilkönce hijyene dikkat ediyoruz.
Aldýðýmýz malzemelerin günlük ve taze olmasýna
dikkat ediyoruz. Çünkü insan saðlýðý bizim için
önemli bir husus. Baþka yere gittiðimde ben de
ilkönce temizliðe dikkat ederim. Ýkinci olarak
misafirlerimize lezzetli ve nefis yemek
seçenekleri sunuyoruz.''
Bar:
Misafirlerin havuzdan çýktýktan sonra ya da
istedikleri her an soðuk, sýcak içecek servisinin
yapýldýðý bir yer. Ayrýca havuzun kenarýndaki
þezlonglarda müþterilerin istedikleri içecekleri
yudumlayabilme olanaklarý bulunuyor.
Ýsteyenler içkilerini yudumlarken
mavinin, yeþilin yansýmalarý altýnda
hoþ vakit geçirebilirler.
Dinlenme Odalarý:
Tesiste kasaba dýþýndan gelen
müþterilere dinlenebilecekleri,
þekerleme yapabilecekleri odalar
bulunuyor. Odalarda insanlarýn ihtiyaç
duyduðu yataðýn yanýnda masa,
sandalye gibi ayrýntýlar da düþülmüþ.
Yüzme Havuzu:
Havuz 13x23 m. boyutunda. Derinlik giriþten
itibaren artýyor. Ýlk giriþ 1,50 m. Tatlý bir kavisle
havuzun tabaný 1,90 m.ye kadar derinleþiyor.
Ayrýca havuzun her iki tarafýnda giriþ için
merdivenler konulmuþ. Su temiz ve bakýmlý.
Günlük olarak havuz temizlenip ilaçlanýyor.
Ayrýca havuza 4 çeþit koruyucu günlük olarak
katýlýyor. Havuza girenlerin mantar hastalýðýna
yakalanmamalarý için ilaç kullanýlýyor. Suyu
12 pompa durmadan devir ettirerek arýtýyor.
Bu güzel tesisi kuran Taki Çelik'e son
olarak tesise gelecek misafirlere bir mesajýnýz
var mý, dediðimde, '' buraya gönül rahatlýðýyla
insanlarýmýz gelebilirler. Bu tesis ve sizin
için her þeyi düþündük. Bölgemiz ve
kasabamýz için dilerim hayýrlý olur.''