2015`te Üniversite Tercih Fuarı hem İstanbul
Transkript
2015`te Üniversite Tercih Fuarı hem İstanbul
Dünyanın her yerinde geçerli bir meslek: Uluslararası Otelcilik Ali Doğan Çamak Vatel Uluslararası Otel ve Turizm İşletmeciliği Okulu Genel Müdürü Devamı Sayfa 2’de... Ölçme değerlendirme de özel okulların farkı YENİ BİR BİLİM KENTİ Son günlerde yükseköğretimde yenileşme adına birçok adımın atıldığını görmekteyiz. Örneğin bu sene ÖSYS başvuru sürecinde uygulanan yenilikler… İşletme fakülteleri 90’lı yıllardan bu yana üniversiteye giriş yapacak gençlerin hayallerini süslüyor. Geçmişte oldukça popüler olan “işletmecilik”, bugün hala aynı ilgiyi çekiyor. Devamı Sayfa 3’de... ÖSYS MARATONU YENİLİKLERLE BAŞLADI Gerek fiziksel konumları gerekse personeli ve uyguladıkları eğitim – öğretim sistemleri ile özel okullarımız, Türk milli eğitiminde bir dönüm noktası ve olumlu bir seçenek olarak kabul edilmiştir. Tarihi İpek Yolu üzerinde şehir, bölge ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamayı hedefleyerek 2010-2011 Akademik Yılında kapılarını öğrencilere açan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), bünyesindeki Fakülte ve Yüksekokullarla bölgenin önemli bir bilim merkezi haline geldi. Murat ACET İKBU Rehberlik Koordinatörü Devamı Sayfa 7’de... Devamı Sayfa 4’de... www. türkegitimgazetesi .com Türk Eğitim Rehberi AY L I K E Ğ İ T İ M T E K N O LO J İ L E R İ G A Z E T E S İ MART / NİSAN 2015 Yusuf TAVUKÇUOĞLU Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı 28 GÜNCEL HABER KAYNAGINIZ 2015’te Üniversite Tercih Fuarı hem İstanbul ‘da hem de Ankara’da yapılacak Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz’da İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, 8-9 Temmuz’da Ankara Congresium’da yapılacak. Üniversiteye hazırlanan öğrenciler tercihlerini de yaptırabilecek. Üniversite Tercih Fuarı Devamı Sayfa 6’da... YGS ve LYS’ye oyunla hazırlan Örtülü dershaneciliğe izin yok Üniversiteye hazırlanan öğrenciler için hem eğlenceli hem de rekabeti sağlayan bir oyun geliştirildi. YGS Mania ismindeki oyun sosyal Medya’da yankı uyandıracak. Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane düzenlemesinde amaçlarının okulu, öğretmeni ve müfredatı merkeze almak olduğunu vurgulayarak “Örtülü dershaneciliğe izin vermeyeceklerini“ söyledi. 03-04-05 Temmuz 2015 08-09 Temmuz 2015 Ankara Congresium İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Devamı Sayfa 6’da... Devamı Sayfa 2’de... Bakan Avcı Matematik Köyü’nde ”Pamuk Bakan” sloganıyla karşılandı Bosna Hersek’in tarihi şehrinde bir Üniversite Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İzmir programının ikinci gününde Şirince’de bulunan Nesin Matematik Köyü’nü ziyaret etti Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) tarafından kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Mühendislikten; Ekonomiye, sosyal bilimlerden; görsel sanatlara kadar çeşitli bölümlerden öğrencilere seçenek sunuyor. Devamı Sayfa 10’da... Devamı Sayfa 9’da... EVEBEYNLER İNTERNETTE EN ÇOK ÇOCUK KONUSUNU ARIYOR İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği kurumlarında… İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Avrupa Birliği Kulübü tarafından organize edilen Brüksel çalışma gezisi başarıyla tamamlandı. İPKB 13 okulu daha depreme karşı yeniden inşa edecek İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul’daki okulların sismik risk karşısındaki durumlarını incelemeye devam ediyor. 13 okul daha yıkılarak yerlerine depreme karşı dayanıklı, güvenli ve modern okullar inşa edilecek. Devamı Sayfa 5’de... Devamı Sayfa 10’da... DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, kendi internet kaynaklarını baz alarak siber dünyada en çok arama yapılan sosyal medya başlıklarını listeledi. Buna göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme, Çocuklarda Korku, Çocuklarda Dil Becerisi ve Dikkat Eksikliği” en çok arama yapılan başlıklar oldu. Devamı Sayfa 6’da... MITSUBISHI ELECTRIC ROBOTUNDAN TEKNOART DANS ŞOVU Esnek dans figürlerine insan gibi tepki verebilen 6 eksenli endüstriyel robot izleyenleri şaşırttı Devamı Sayfa 10’da... Beslenme alışkanlığı Kanser riskini 35-40 oranında artırıyor 4 şubat “Dünya Kanser Günü”… World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yapılan araştırmalara göre beslenme alışkanlıklarındaki bozukluk, kanser riskini yüzde 35 – 45 oranında artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümü başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, hastalık riskini düşürme konularında önemli açıklamalarda bulundu Devamı Sayfa 8’de... MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi ÖSYS MARATONU YENİLİKLERLE BAŞLADI mak zorlaştı mı?, Kolaylaştı mı?” gibi sorulara hapsolup kalıyor. Elbette sistemdeki bazı değişikler bir kısım öğrencilere avantaj sağlarken bir kısmının işini güçleştiriyor. Ancak sistem ne olursa olsun, sınav sistemini iyi tanıyan, onun inceliklerini bilen ve kendi yararına kullanan öğrenciler başarılı olacaklar “Bu sınav sistemiyle kazanmam imkansız” diyen öğrenciler ne yazık ki başarısız olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sınava hazırlık her an dikkatli, planlı olunması gereken ve hem psikolojik hem de bilgi bakımından hazırlanılması gereken bir süreçtir. Çalışmalarınız umutsuzluğa kapılmadığınız ve ne istediğinizi bildiğiniz sürece anlamlı ve başarıya açık olacaktır. Murat ACET İKBU Rehberlik Koordinatörü [email protected] Son günlerde yükseköğretimde yenileşme adına birçok adımın atıldığını görmekteyiz. Örneğin bu sene ÖSYS başvuru sürecinde uygulanan yenilikler, Yatay Geçiş uygulaması esaslarındaki değişiklikler, hukuk fakültesinin puan türünün TM-2’den TM-3’e geçmesi, TM puan türlerinin katsayılarının hesaplanmasındaki değişikler ve bu sene Tıp ve Hukuk Fakültelerinde uygulanacak olan “Taban puan” sistemi. Yeni uygulamaların öğrencilerin geleceği açısından velileri kaygılandırdığı, öğrencilerin zihinlerini başarılı olma yolunda iyice karıştırdığı bir gerçek. Çünkü sınav sisteminde yapılan her değişiklik “Sınavı kazan- Gelelim 2015 ÖSYS sınav sürecinde ve tercihlerde uygulamaya konulan değişikliklere ve etkilerine; Hukuk’un TM-2’den TM-3’e geçişi; ÖSYM’nin 2015’te yaptığı en esaslı değişiklik uzun zamandır tartışma konusu olan hukuk fakültesinin puan türünün TM-2’den TM-3’e çevirmiş olmasıdır. Yani psikoloji, sosyoloji gibi bölümlere girmek için kullanılan puan türü, artık hukuk fakültelerine girmek için de kullanılacak. Aslına bakılırsa bu uygulamaya kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi gibi bölümler de dahil edilebilirdi. Matematik-geometri test sorularının ağırlıklı olduğu sınavlarda, her yıl fen öğrencileri bu testlerde gösterdikleri başarıyla TM öğrencilerinin önüne geçiyor ve avantaj sağlıyorlardı. Yeni uygulama bu haliyle öğrenciler arasında bi- raz olsun denge ve adalet sağlayacakmış gibi duruyor. Her şeye rağmen bu değişikliğin sonuçlarını doğru değerlendirmek gerekiyor. Hukuk fakültesi, puan türü olarak TM puan türünün dışında bir puan türüne çekilmiş olsaydı, tercih sürecinde puan dağılımı ve başarı sıralarında önemli farklılıklar ve sapmalar oluşabilirdi. Ancak geçen yıl hukuk bölümüne TM-2 puanıyla yerleşen öğrencilerin TM-3 puanlarının hesaplanmış olması ve genel puan dağılımda yer alması çok büyük farklar yaratmayacakmış gibi duruyor. Geometrinin ağırlık katsayısının düşürülmesi buna karşılık Türk Dili ve Edebiyatı testinin katsayısının arttırılması hukuk fakültesine girmek isteyen öğrencilerin daha fazla edebiyat sorusu çözmesi anlamına geliyor. Buna rağmen matematik testinin hala ağırlığını koruyor olması unutulmaması gereken önemli bir konu. Bu bağlamda değişiklik TM-2 puan türünde kalan bazı bölümlere, (yüksek puanlı ) siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler gibi, yerleşmeyi zorlaştırabilir ve TM-3’te yer alan Psikoloji, PDR gibi bölümlerin puanlarının kısmi düşüş ve esnemeler yaşaması sonucunu ortaya çıkarabilir. Bu öngörülerin sağlamasında ve sözü edilen bölümlerin puanlarının oluşumunda 2015 aday sayısı, bölümlerdeki kontenjan değişimleri, adayların tercih eğilimlerinin ve bu yıl itibariyle uygulaması düşünülen “taban puan” sisteminin de etkili ve belirleyici olacağını akılda tutmak faydalı olacaktır. TM Puan Türlerinde Testlerin Ağırlık Katsayıları Değişti: Hukuk, işletme, sosyoloji ve TM puan türüyle öğrenci alan bölümler için girilecek sınavlar değişmedi. Bu bölümlere girmek isteyen öğrenciler eskiden olduğu gibi LYS-1 ve LYS-3 sınavlarına girecek. Ancak bu sınavların puanların oluşmasındaki etkileri bundan sonra daha farklı olacak. TM-1 puan türüyle öğrenci alan bölümler için yapılan hesaplama matematik sorularının etkisi değişmeyerek %25 olarak kaldı. Ancak geometri sorularının ağırlığı %10’iken %8, Edebiyat sorularının ağırlığı %18’iken %20 olarak değiştirildi. Ayrıca bu puan türünde hesaplamada kullanılan Coğrafya sorularının ağırlığı da değişmeyerek %7’de kaldı. TM-2 puan türüyle öğrenci alan bölümler için yapılan hesaplamada da aynı şekilde değişiklikler oldu. Matematik sorularının etkisi değiştirilmeyerek %22’de bırakıldı. Geometri sorularının etkisi %8’den %6’ya düşürülerek azaltıldı. Edebiyat sorularının bu puan türündeki etkisi yükseltilerek %22’den %24’e çıkarıldı. Coğrafya sorularının etkisi ise değişmedi ve %8 olarak kaldı. YÖK, üniversiteye girişte tıp ve hukuk fakültelerine taban puan getiriyor: 2015 ÖSYS başvuruları devam ederken tıp ve hukuk fakültelerine yönelik bir düzenleme gündeme geldi. YÖK, üniversiteye girişte tıp ve hukuk fakültelerine gelecek yıldan itibaren diğer fakülteler için de taban puan uygulamasına geçileceğini açıkladı. Buna göre YÖK, bu fakülteler için baraj belirleyecek. Kon- tenjanlar boş kalsa bile sıralaması bu barajın altında kalan öğrenci o bölüme giremeyecek. Gelecek yıl isteyen vakıf üniversitesi bu bölümler için kendi taban puanını koyacak ancak YÖK’ün koyduğu barajın altına düşemeyecek. YÖK bu uygulamanın devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki dengeyi sağlamak ve kalite çıtasını yükseltme amacı taşıdığını belirtmiştir ki, oldukça önemli ve gerekçeli bir karar gibi görünüyor. Ancak uygulamanın kendi içinde bazı riskler taşıdığı da bir gerçek. tıp ve hukuk fakülteleri açısından bakıldığında bu bölümlerde zaten bir taban puandan söz edilebilir. Devlet ve vakıf üniversitelerinin burslu kısımlarında bu bölümlere yerleşen öğrencilerin büyük çoğunluğunun 50 binin altında başarı sırası olduğu görülmektedir. Eğer taban puan bu aralıklarda belirlenirse özellikle ücretli programlarda doluluk oranlarının önemli ölçüde etkileneceğini ve boş kontenjanların artacağını öngörebiliriz. Bu noktada aralığı geniş olmayan bir taban puan uygulaması birçok öğrenciye mağduriyet yaşatabilir. Ayrıca taban puan uygulaması özellikle LYS 180 puan barajının anlamını yitirmesi gibi bir sonuç doğurmaktadır. 2015 ÖSYS süreciyle ilgili ayrıntılara ve yeni uygulamalara ÖSYM’nin sayfasında yayınlanan 2015 ÖSYS Kılavuzu’ndan ulaşabilirsiniz. Geleceğinizi Şansa Bırakmayın Yeni Ufuklarda Yolunuz Açık Olsun. Pazarlama e-postaları ve mesajlarınız için tüketici onayı aldınız mı? E-Ticaret Kanunu 1 Mayıs’ta yürürlüğe giriyor. Şirketler 1 Mayıs’tan itibaren tüketicilerin önceden onayını almadan, e-posta, SMS ya da robotik aramalarla pazarlama mesajları yollayamayacak. Av. Can Sözer Esin Avukatlık Ortaklığı Danışmanı İstanbul, 26.03.2015 - Şirketler Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe gireceği 1 Mayıs 2015 tarihinden itibaren tüketicilerden önceden izin almadan, e-posta, SMS ya da robotik aramalarla pazarlama mesajları yollayamayacak. Yeni e-ticaret yasasının uygulanmasıyla birlikte değişecek süreci değerlendiren Esin Avukatlık Ortaklığı danışmanlarından Av. Can Sözer “1 Mayıs’tan itibaren aksi şekilde davranan şirketlere cezai yaptırımlar uygulanmaya başlanacak. Halihazırda rutin bir şekilde pa- zarlama mesajları yollayan ve daha önce bu tür bir yapılanması olmayan şirketlerin tüketicilerin onayını derhal almaya başlamaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Şirketlerin, önceden onay yükümlülüğüne ek olarak yeni yasayla uyması gereken düzenlemeler şöyle: Ticari mesajların içeriği, tüketici tarafından verilen onayla orantılı olacak. Ayrıca gönderilen mesaj, gönderenin kimliğini, mesajın konusu ile amacını, kullanılan mecraya göre gönderen telefon/ faks/sms numarasını ya da email adresini ve son olarak da üçüncü bir kişi ya da kurum tarafından yollanıyorsa, asıl kurumun bilgilerini içerecek. Eğer gönderilen mesaj bir promosyon (yarışma, çekiliş, indirim vs.) ile ilgiliyse, gönderici kullanıcıya promosyonun katılım şartlarına ulaştıran kolay bir yol önerecek. Aylık Ticari Gazete TÜRK EĞİTİM REHBERİ GAZETESİ İmtiyaz Sahibi: Ünal ÇELİKTAŞ Genel Müdür: M. Uğur TOK S. Yazı İşleri Müdürü: Cengiz ORCAN Genel Koordinatör: Nilgün TOK Yönetim Adresi: i. İnönü Cad. Bulut İş Hanı, No: 10 / 406 Çeliktepe / İstanbul Tel: 0 212 280 60 25 Fax: 0 212 280 60 45 [email protected] Basım Yeri: Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Huzur Mah. Tomurcuk Sk. No: 5/1 4 Levent - Seyrantepe / İstanbul Tel: 0 212 332 28 01 www.portakalbasim.com.tr Gazetemiz Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahüt eder. www.turkegitimrehberi.com TİRAJ: 10.000 Adet Dağıtım: Türk Eğitim Rehberi Gazetesi istanbul, Ankara izmir bölgelerindeki tüm resmi ve özel okullara, üniversitelere ayrıca Özel Okullar birliğine bağlı Türkiye genelindeki tüm Özel Okullara PTT vasıtasıyla ücretsiz dağıtılmaktadır MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Tüketiciye, mesajları almak istediğine dair verdiği onaydan hiçbir bedel ödemeksizin vazgeçme hakkının olduğu önceden bildirilecek. Mesaj içeriğinde sürecin nasıl iptal edebileceğinin detayları paylaşılacak. Önceden onay yükümlülüğü iki tarafın da tacir olduğu ilişkiler için geçerli olmayacak. Bu tarz ticari mesajlar mevcut durumda olduğu gibi önceden onay olmadan işletmelere gönderilebilecek. E-Ticaret Kanunu’ndaki belirsiz noktaları açıklığa kavuşturacak ve kanunun uygulama usul ve esaslarını açıklayacak bir yönetmeliğin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılması bekleniyor. YGS ve LYS’ye oyunla hazırlan Üniversiteye hazırlanan öğrenciler için hem eğlenceli hem de rekabeti sağlayan bir oyun geliştirildi. YGS Mania ismindeki oyun sosyal Medya’da yankı uyandıracak. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Nişantaşı Üniversitesi arasında imzalanan, İstanbul Valiliği’nce onaylanan Eğitimde İşbirliği Protokolü başlığında bir proje 13 Şubat’ta Beyoğlu Öğretmenevi’nde yapılan basın toplantısı ile duyuruldu. YGS ve LYS’ye hazırlanan öğrencilere rekabet ortamını eğlenceli hale getirmek amacı ile hayata geçirilen bir proje olan oyun uygulamasının ismi YGS Mania. Türkiye’nin her yerinden akıllı telefon ve tabletler aracılığı ile uygulamaya erişilebilecek oyun Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal ve kaos olarak 5 farklı bölümden yani galaksiden oluşuyor. Önlerine gelen YGS sorularına kesintisiz doğru cevap verebilen öğrenciler göktaşından göktaşına ilerliyor. Yanlış cevapta bir önceki göktaşına geri dönüyor. 3 göktaşı ardından yeni bir gezegene iniş yapan öğrenci burada YGS-LYS ve Yükseköğretim ile ilgili faydalı kısa bilgilere ulaşıyor. Uzayda yolculuk konsepti ile hazırlanan oyunda esas amaç sorulara arka arkaya kesintisiz yanıt vermek ve bunu en kısa sürede gerçekleştirmek. 48 göktaşı ve 16 gezegenin bulunduğu galaksilerde soruların zorluğu yolda ilerledikçe artıyor. Öğrenciler galaksilerdeki maceraları boyunca geldikleri seviyeyi sosyal medyada arkadaşları ile paylaşabiliyorlar. Projeyle ilgili bilgi veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız “Üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. Kurumlara destek vermemiz, onların önünü aça- cak bir vizyon oluşturmamız gerekiyor. Okullarda çocukların üniversiteye hazırlanmaları, eğitimde daha iyi yerlere gelmeleri için böyle bir çalışma yaptık. Veliler, öğretmenler ve öğrenciler bu yarışın içinde. Onların desteği ile bu çalışma başlatıldı. Günümüz dünyası, dijital dünya. Çocuklardan artık bilgileri alıyoruz. Proje öğrencilere daha iyiyi sunmak için geliştirildi. Bu bize dijital öğrenme ortamı sunuyor. Öğretmenlerin çocuklardan öğrenecekleri var. Hepimiz sosyal medyada yaşıyoruz.. Bu uygulama, zamandan ve mekandan bağımsız bir eğitim ortamı sunuyor. ‘YGS Mania’ bunun üzerine kuruluyor. Çocuklar stratejik oyunlar oynuyorlar. Nerede olursanız olun, sınava hazırlanırken hem eğlenebilir, hem oynayabilir, hem de öğrenebilirsiniz.” dedi. Proje ekibinden Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Burak Kılanç ise “Teknoloji obezliği günümüzde çok yaygın. Çocukların bundan korunması gerekiyor. Çocukların oyunlara düşkünlüğü ve sınavlara hazırlık nedeniyle böyle bir proje geliştirildi. ‘Oyunun adı, konsepti gençler tarafından belirlendi. Oyunda uzay konsepti var. Türkçe, matematik, fen, sosyal bilimler ve bunların karışımlarından oluşan sorular var. Şimdi sadece YGS uygulaması var sonra LYS dahil olacak” dedi. ‘YGS Mania’da en hızlı ve başarılı olanları cazip hediyeler bekliyor. YGS’den bir gün önce, 14 Mart 2015 günü saat 21.00’de yapılacak tespitte her galaksi ilk 3 sırada olanlara tablet hediye edilecek. 2 3 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi Dünyanın her yerinde geçerli bir meslek: Uluslararası Otelcilik Ali Doğan Çamak Vatel Uluslararası Otel ve Turizm İşletmeciliği Okulu / Genel Müdürü İşletme fakülteleri 90’lı yıllardan bu yana üniversiteye giriş yapacak gençlerin hayallerini süslüyor. Geçmişte oldukça popüler olan “işletmecilik”, bugün hala aynı ilgiyi çekiyor. Ancak genç öğrenciler “işletme”, “uluslararası ilişkiler”, “hukuk” gibi genel bölümlere girerken, bugünkü iş dünyasının gereksinimlerini dikkate almıyor veya hesaba katmıyor. İşverenler günümüzde, nelere dikkat ediyor? İşe alımlarda, öğrencilerin çok önem verdiği üniversite diploması 2. hatta 3. sırada yer alabiliyor. Hangi bölümü hangi üniversitede okuduğunuz son derece önemli, orası kesin. Ancak işverenler, hangi alanda uzmanlaştığınızla daha çok ilgileniyor. İşletme okumuş ve başarıyla bölümünüzü bitirmiş olabilirsiniz. Ancak ne tür bir işletmecilik yapabileceksiniz? “Elimden her iş gelir” yanıtı artık yerini “Uzmanlaştığım alanlar” cevabına bıraktı. Uzmanlaşmak için, en azından bir konuya eğitiminizi odaklamak anlamına geliyor. İşletme okuyorsunuz; ama mezun olunca “neyi işleteceksiniz?” bir oteli, bir hastaneyi, bir süpermarketi veya bir oto galerisini? Hangisini en iyi yapabilirsiniz? “Ben şu işte çok iyiyim” diyebileceğiniz bir uzmanlık alanınız olmalı. • İşe alınacak adayın yurtdışı eği- İşte burada “Uluslararası Otel İşletmeciliği” bölümleri ön plana çıkıyor. İşletme eğitimini alırken, otelcilik ve turizm üzerine uzmanlaşmak son derece keyifli ve gelecekte sizler için büyük getirisi olacak bir bölüm. Otelcilik ve turizm mezunu olmak, bugün sadece otellerde, restoranlarda, turizm acentelerinde çalışacağınız anlamına gelmiyor. Günümüzde Coca Cola, Mercedes, Apple, L’Oreal vb gibi dev şirketlerin artık turizm ve organizasyon bölümleri yer alıyor. Büyük kongre organizasyonlarını organize edebilir, yurtdışından gelecek misafirlerin konaklamalarını yönetebilirsiniz. Veya dünyanın en büyük party ve düğün organizasyonlarını düzenleyebilirsiniz. Hatta UEFA’da çalışıp Şampiyonlar Ligi finalini yönetecek hakem ve gözlemci heyetinin seyahatlerinin organizasyonunda görev alabilirsiniz. Tüm bunlara ek olarak, otelcilik ve turizm bölümlerinin bütün dünyada çalışabileceğiniz iş olanakları sağladığını da bir kez daha hatırlayalım. Bu görevlerin hepsini yapan birileri var. Neden siz de onlardan biri olmayasınız? İşe alımlarda, bakılan en büyük özellikler: • İşe alınacak aday kaç dil biliyor? (İngilizce artık yabancı dilden sayılmıyor!) tim ve şirket deneyimi var mı? • İşe alınacak adayın bu işteki deneyimi kaç yıl? • İşe alınacak aday hangi bölüm mezunu? Gördüğünüz gibi okuduğunuz bölüm ve üniversiteden önce sizi siz yapan “uzmanlık” alanlarınız burada ön planda. Özellikle ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar yaşayan ülkelerde, turizm ve otelcilik sektöründe çalışan profesyoneller oldukça çabuk farklı ülkelere gidip işlerine devam edebiliyorlar. Örneğin Suriye’deki Four Seasons’da çalışan bir kişi, savaşın etkisiyle ülkesini terk etmeye karar verirse, başka bir ülkede aynı otel zincirinde iş sahibi olabilir. Hatta bu şekilde dünyayı bile dolaşabilir! Oysa doktorluk, avukatlık, öğretmenlik vb çok sevilen mesleklerde maalesef bu durum çok zor. Uluslararası otelcilik sizler için bir altın anahtar..! Unutmayın ki, o anahtar ile açabileceğiniz kapıların sayısı da eğitiminizi nasıl ve nerede aldığınız ile doğru orantılı. Tercihinizi her zaman dünya standartlarında eğitim veren, turizm ve otel işletmeciliğinde “uzmanlaşmış” okullardan yana yapmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatalım… Veri Gizliliği Hayal mi? Dijital çağın insanları olarak büyük çoğunluğumuz internet kullanıyor ve bir şekilde bilgilerimizi paylaşıyoruz. Kritik soru, bilgilerin isteyerek mi? istemsiz mi paylaşıldığıdır. İstemsiz bilgi paylaşımı da ne demek oluyor? Sorusu aklımıza geliyor. Yaşanılan birçok örnek, insanların kolay erişim için internete koyduğu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçebildiğini ve istenmeyen sonuçların ortaya çıktığını ispat ediyor. Konunun uzmanları birçok uyarılarda bulunuyor ve alınabilecek önlemleri sıralıyorlar. Bunlar arasında en kolayı tercih ettiğimiz şifreleri biraz karmaşık hale getirmek. Her türlü bilginin çok değerli olduğu bu çağda kişisel gizliliğimiz için en azından basit önlemleri ihmal etmemeli. Çok yaygın olarak yaşanılan sosyal medya hesaplarının, banka hesaplarının, bulut da tutulan kişisel verilerin ele geçirilmesi ve bu kayıpların başlangıç noktası kolay şifre seçiminden kaynaklıdır. Ülkemizde Siber Güvenlik Derneği gibi bazı kurumlar çeşitli etkinliklerle bilgi güvenliği konusuna dikkat çekmekte ve alınacak önlemlerle ilgili bilgi vermektedir. Bilgilerinizin önemli olma- dığını düşenseniz dahi karmaşık şifre seçimi, güncel antivirüs kullanımı gibi temel güvenlik önlemleri, saldırganlar için caydırıcı etki yapmaktadır. Şirket seviyesinde ise daha akıllı güvenlik çözümlerine yönelmekte fayda var. Dünyada artık fiziksel saldırıların önüne geçen birtakım siber saldırılar gerçekleşmekte. Ülke stratejilerine yön verecek seviyede hayati bilgiler elden ele dolaşmakta. Popüler servislere saldırılar düzenlenerek kullanıcılar maddi manevi zarara uğratılmaktadır. Ülkemizde yerli sermaye ile güvenlik çözümleri üreten Vizyon ARGE Destek Müdürü Salih Yılmaz’da konunun önemine dikkat çekerek, artan saldırılara karşı kurum ve birey, herkese sorumluluk düştüğünü söyledi. Saldırıların çeşitlenerek her geçen gün daha tehlikeli hale geldiğini, bilgi güvenliği ile ilgili çalışmalarının ihtiyaçlara göre değişerek devam ettiğini belirtti. Son olarak Veri gizliliğinin bireyden başlayan önlemlerle sağlanabileceğini, her türlü önlemin caydırıcı olacağını belirtti. MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Geleneksel Eğitim Sempozyumu’nu 14. Kez gerçekleştirdi Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, 29-31 Ocak’ta Bakan, Bürokrat, Akademisyen, Bilim İnsanı ve Eğitim Uzmanı ayrıca kalabalık bir özel okul kurucusu, yöneticisi ve öğretmeni Antalya’da bir araya getirdi. Türkiye Özel Okullar Birliği “Geleceğin Öğretmeni” başlıklı Sempozyumu; Antalya Kaya Riu Palazzo Otel’de 29-31 Ocak 2015 tarihlerinde gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Nabi AVCI’nın da katılımı ile gerçekleşen sempozyumda M.E.B. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Sayın Ömer Faruk YELKENCİ, Bakanlık bürokratları, Antalya Valisi, Antalya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, Özel Öğretim Kurumlarını temsil eden 10 Dernek Başkanı, İTO Meclis Üyeleri, ECNAIS Başkanı, yurtdışından 6 yabancı akademisyen, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden 46 bilim insanı ve eğitim uzmanı, yazılı ve görsel basın mensupları ile 1200 civarında özel okul kurucusu, yöneticisi ve öğretmen bir araya geldi. Sempozyumda Dernek Yönetim Kurulu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada dengelerin değiştiği, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel olarak eğitimöğretim alanında da yaşanan değişimde her zaman eğitim-öğretimin çekirdeğinde öğrencinin yanında öğretmenin olacağı inancıyla gelecekte öğretmenleri neler bekliyor, nelere hazırlanmalı, bunu belirlemek, geleceğe hazır olmak arzusuyla bu yılın sempozyum temasının “Geleceğin Öğretmeni” olarak seçildiği belirtilmiştir. Üç gün süren sempozyumda öğretmenlere, topluma ve gelecek kuşaklara yön veren insanlara çok önemli görevler düştüğü, öğrencileri 21.yüzyılın zorluklarının üstesinden gelebilecek şekilde Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi AVCI Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf TAVUKÇUOĞLU geleceğe hazırlayabilmek için geleceğin öğretmeninin sürekli mesleki gelişimle güçlenmesi ve yeni becerilerle donanmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Sempozyum boyunca ‘Geleceğin Öğretmeni’ konusu Türk ve uluslararası eğitim uzmanları ve akademisyenler tarafından değişik yönleriyle ele alınmış ve öğretmenlerin çağın hızlı değişimine nasıl ayak uydurabileceği ve öğrencilerin geleceğe hazırlanma sürecinde onlara nasıl yardımcı olabilecekleri, bugünden yarına nelerin korunması, nelerin değiştirmesi/geliştirilmesi gerektiği gibi konular felsefi, sosyolojik, insani ve teknik boyutlarıyla 8 konferans, 4 panel ve 18 çalıştayda irdelenerek geleceğin öğretmeninin portresi çizilmeye çalışılmış. Açılışta konuşan Avrupa Özel Okullar Birlikleri (ECNAIS) Başkanı Simon Steen, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin ECNAIS’da oynadıkları aktif rolden memnuniyetlerini dile getirerek Avrupa’da özel okulların sunduğu eğitim alternatifinin bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirtmiştir. Sunumlarda bugünün öğretmen adayları, öğretmenleri, öğrenci ve velilerinin de görüşlerine yer verilmiş, uluslararası katılımcıların örneklerinde başarının rekabet ve test sonuçları için yarışmayla gelmediği, eğitim sisteminde reform için liderlik becerilerinin geliştirilmesi, eğitimci, veli ve politika yapıcıların iş birliği ve tüm sosyal sistemin eşitlikçi bir zihniyetle geliştirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Özel Okullar Birliği Derneği’nde yapılan açıklamada; çevrenin değişmesi eğitim ihtiyaçlarına da yansımakta. İçinde bulunulan teknoloji, hız ve tüketim çağında öğretmenleri zorlayan unsurlar ve ortaya çıkan sorunlarla baş etme stratejileri ve mesleğin geleceğinin tartışıldığı bu sempozyumda öğretmenlerin tutum ve davranışlarıyla gelecek jenerasyonların rol modelleri oldukları göz önünde bulundurularak, bu günün öğrencilerinin yarının kendi kendine öğ- Prof. Dr. Nabi AVCI Milli Eğitim Bakanı renen kişilerine dönüşmesi ve öğrenme ihtiyaçlarının karşılanması, örneğin üst düzey düşünme, öğrenme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla öğretmenlerin kullanabilecekleri işbirlikçi öğrenme, bütünsel eğitim yöntemleri ve süreç odaklı ölçme ve değerlendirme gibi yöntemleri etkin kullanmalarına yardımcı olmak için öğretmenlere etkin profesyonel gelişim desteği sağlanmalı ve öğretmen eğitiminde yüksek kalite, süreklilik ve profesyonelliğin geliştirilmesi ile eğitimde nicelikten niteliğe geçilerek okulun bir öğrenen topluluğu haline dönüşmesi amaçlanmalıdır denildi. Ayrıca “Eğitim, okul, öğretme-öğrenme kavramlarının hızla değişip dönüştüğü günümüzde öğrencilerimizin öğrenme tutkusuyla kendi öğrenmelerine sahip çıkmaları için öğretmenlerin bilgiyi transfer eden rollerinden, öğrencileri bilgiyi keşfetmeye yönlendiren rollere geçmeleri hızlanabilir. Geleceğin okullarında mesleki gelişim programlarını etkili kılmak için ‘ne yapalım?’ sorusundan ziyade, ‘neden ve nasıl yapalım?’ sorularına odaklanmalı ve öğretmenler araştırmacılığa teşvik edilmelidir. Bu amaçla okullarda AR-GE birimleri oluşturulmalı, çağımızın karmaşık yaşamına ayak uydurmak için yeni geliştirilmeye başlanan disiplinler arası çalışmaların arttırılması, alan bilgisi kadar akademik ve yaşam becerilerinin geliştirilebileceği örtük program üzerinde de durulmasının yararı ve eğitim dışındaki alanlarla da işbirliği yapılarak başka alanlardaki sorunlara bulunan çözümlerden yararlanılması önerilmiştir” denildi. Özel Okullar Birliği Derneği’nden yapılan açıklamada; “Sonuç olarak Sayın Bakan’ın açılış konuşmasında söylediği gibi özellikle bu kadar hızlı gelişme- lerin yaşandığı bir çağda geleceği tahmin etmeye çalışmak gülünç bir çaba gibi gelebilir. Ancak biz yine de öğretmenlerimizi koruyacak, onlara öğrencilerini daha iyi yetiştirme ve kendilerini geliştirme konusunda yardımcı olacak her türlü girişimi yapmaya ve desteklemeye devam etmede kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bu konuda sizlerin de bu sempozyumdaki gibi yanımızda olduğunuzu bilmek bize güç vermeye devam edecektir” denildi. Cem Gülan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Ölçme değerlendirme de özel okulların farkı Yusuf TAVUKÇUOĞLU Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Gerek fiziksel konumları gerekse personeli ve uyguladıkları eğitim – öğretim sistemleri ile özel okullarımız, Türk milli eğitiminde bir dönüm noktası ve olumlu bir seçenek olarak kabul edilmiştir. Niteliğinden ödün vermeden ilerleyen özel okullarımız, kaliteli programlar ve yöntemlerle gençlerimizi hayata hazırlama noktasında önemli bir konuma ulaşmışlardır. Özel okullarımız; gençlerimizin 21. yüzyıl bilgi ve iletişim çağında başı ve sonu belli olmayan bir bilgi denizinde kaybolmamaları için, dünyadaki eğitim öğretim alanındaki tüm yenilikleri takip ederek onları hayata hazırlamak, ülkenin geleceğini şekillendirmek görevlerini üstlenmişlerdir. Gençlerimiz için rahat, huzurlu ve onların performansını her noktada maksimum düzeyde tutacak sistemler geliştiren özel okullarımız, haklı bir mutluluğu toplumumuzla paylaşmaktadır. Sınav bir ölçme – değerlendirme ve yerleştirme modelidir. Bazı sınav sistemleri öğrencinin bilgisini, bazıları da öğren- MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 cinin bu bilgiyi kullanacak yeteneklerini ölçmektedir. va hazırlanmış hale getirilir. Bu iki bölüm her sınavda aynıdır, değişmez. Milli Eğitim Bakanlığımızın düzenlediği TEOG sınavı bana göre iki temel ilke üzerine kurulmuştur: Bu temel ilkelerden biri, gençlerimizin derslerde öğrendikleri kavram ve genellemeleri kullanarak bunları yorumlama, ilişkilendirme, analiz etme gibi zihin becerilerini yoklamak ve gençlerimizin yaşamda karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelebilmede aldıkları bilgi ve kazandıkları becerilerini nasıl kullandıklarını gösterebilmektir. Bana göre bir sınavın farklılığını (kalitesini) ortaya koyan “sonuç” bölümüdür. Çünkü bundan önceki sınavlarda öğrencinin yıllarını vererek hazırlandığı sınav, birkaç saatle sınırlı süre içinde sınırlı soruya verdiği doğru yanıtlarla değerlendiriliyordu. Peki öğrencilerin başarısının, öğrencilere vermek istediğimiz temel kazanımların “tek” sınavla ölçülmesi doğru bir yaklaşım mıydı? Tabii ki “hayır”. Diğer temel ilke ise öğrencinin uzun bir süre içinde elde ettiği kazanımlarını, bilgi birikimini anlık bir performansa dayalı olarak değil de geniş bir zaman dilimi içinde birbirinden bağımsız olarak görebilmek ve değerlendirmektir. Her sınava hazırlık, bir süreçtir. Bu süreç bir kompozisyon gibi giriş, gelişme, sonuç bölümlerinden oluşur ve her süreç bir sonrakinin hazırlayıcısıdır. Giriş bölümünde öğrencilerimize, anne – baba ve öğretmenleri tarafından genel bilgiler verilir. Gelişme bölümünde bu bilgiler derinlemesine öğrenciye yüklenerek, gelişme bölümü de desteklenerek öğrenci sına- Öğrencinin sınavdaki başarısını etkileyen birçok faktör olduğunu düşünüyorum. Sınava gireceği gün, ona gösterilen olumlu davranışlardan tutun da öğrencinin o günkü motivasyonuna kadar birçok faktör… Bu gün TEOG sınavıyla sonuç bölümü de öğrencinin lehine dönüşmüştür. Öğrencilerin farklı zaman dilimlerindeki performanslarıyla onlar hakkında daha sağlıklı ve doğru verilere ulaşabilmekteyiz. Daha adil ve doğru bir şekilde… İşte özel okullarımızı farklı kılan anlayış böyle bir anlayıştır. Özel okullarımız başarının bir bütün olduğuna inanmış ve bu inançla üstüne düşen her görevi yerine getirmeye gayret etmiştir. Öğrencinin başarısını süreç içinde ölçmek ve değerlendirmek özel okullarımızın vazgeçilmez kriterlerindendir. Her öğrenci başarılıdır, her insan değerlidir. Bizler çocuklarımızı seviyoruz, geleceğimizi de düşünüyoruz. Gençlerimizin gelecekteki başarıları için her fedakârlığa katlandık, katlanacağız da. Tek arzumuz çocuklarımızın gelecekte ülkelerine ve insanlığa yararlı bireyler olarak yarınlarımıza sahip çıkmaları ve mutlu – başarılı olmalarıdır. Gelişen dünyamızda gençlerimizin dünyada iş sahibi, söz sahibi olabilmeleri için sadece sınavlarla bilgilerinin ölçülmesi yeterli değildir. Kültür, teknoloji ve sanat alanlarında da iyi yetişmiş, kavga etmeden haklarını soran ve sorgulayan bir gençlik olmaları yolunda özel okullarımız eğitim sektörü içerisinde bir dönüm noktası, önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. Tüm gençlerimize hayat boyu sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. 4 5 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi İşe alımda turizm-otelcilik birinci oldu, eğitim ve sağlık hızlandı Turizm-otelcilik, eğitim, perakende ve sağlık sektörleri 2015’e hızlı girdi. Yenibiris.com ocak ayı istihdam raporuna göre turizm-otelcilik aralık ayına göre eleman arayışını daha da artırarak yine birinci oldu. Eğitim, en fazla eleman aranan sektörler listesinde 4. sıradan ikinciliğe yükseldi. İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği kurumlarında… İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Avrupa Birliği Kulübü tarafından organize edilen Brüksel çalışma gezisi başarıyla tamamlandı. Gedik Üniversitesi öğrencilerince, Avrupa Birliği kurumlarının yerinde ziyaret edilerek daha iyi tanınması ve görüş alışverişinde bulunulması amacıyla 26-31 Ocak tarihleri arasında bir gezi düzenlendi. Düzenlenen gezide, Avrupa Birliğinin işleyişini sağlayan temel kurumlar ziyaret edildi. Çalışma ziyaretleri Avrupa Birliği Komisyonu ile başladı. AB’nin yürütme organı olan Komisyonun işleyişi, üyelerinin görev alanları ve diğer organlarla ilişkileri hakkında bilgilendirmelerden sonra soru cevaplı olarak yararlı değerlendirmeler yapıldı. Yasama ve Parlamenter denetim kuruluşu olan Avrupa Parlamentosu ziyaretinde, Genel Kurul Toplantılarının yapıldığı salonun görülmesinden sonra Almanya’dan seçilen Türk milletvekili İsmail Ertuğ ile de bir söyleşi yapılmıştır. Daha sonra AB’nin en önemli karar ve parlamento ile birlikte yasama organı olan Avrupa Birliği Konseyi ziyaret edildi. Ayrıca Avrupa Birliği’nin danışma organları olan Bölgeler Komitesi, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve Denize Kıyısı Olan Bölgeler Merkezinde çalışmalar yapıldı. Çalışma gezisinin son kısmını Ülkemizin Avrupa Birliği Nezdinde Daimi Temsilciliği ve Avrupa Birliği Bakanlığımızın Avrupa Birliği Nezdinde Temsilci Yardımcılığı ziyaretleri teşkil etmiştir. Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Sayın Selim Yenel ve Daimi Temsilci Yardımcısı Sayın Fatih Hasdemir ile İstanbul Gedik Üniversitesi öğrencileri arasında çok yararlı bilgilendirmeler ve değerlendirmeler yapıldı. İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris. com, iş ilanları ve iş başvuruları doğrultusunda, ocak ayı istihdam raporunu hazırladı. Rapora göre yeni yılın ilk ayında en çok eleman aranan sektörler turizm, perakende ve eğitim oldu. İş arayanlar yine en çok bankacılık-finans sektörüne iş başvurusu yaptı. Eğitim 2 basamak yükseldi Eğitim ve sağlık sektörleri geçtiğimiz yılın son 3 ayına göre eleman arayışını artırdı. Aralık 2014’te en çok iş ilanı verilen sektörler sıralamasında 4. olan eğitim, ilanlarını iki katına çıkartarak 2. sıraya yükseldi. EN ÇOK İŞ İLANI YAYINLANAN SEKTÖR-OCAK 2015 ORAN 1-TURİZM-OTELCİLİK % 10 2-EĞİTİM %8 3-PERAKENDE %8 4-SAĞLIK-TIP %7 5-ÜRETİM-İMALAT %7 6-YAPI-İNŞAAT %6 7-GIDA %5 8-BİLİŞİM %4 9-TEKSTİL %4 10-HİZMET %4 Ocak ayında bütün sektörler genelinde satış temsilcileri en çok aranan kişiler olurken, aralık ayına göre muhasebe elemanı, sekreter ve mağaza müdürü ilanlarında artış görüldü. İlk 10 sektörde en çok aranan pozisyonlar şöyle: Turizm-Otelcilik: Garson Eğitim: İngilizce Öğretmeni Perakende: Mağaza Satış Danışmanı Sağlık-Tıp: Hemşire Üretim: Üretim Sorumlusu Yapı-İnşaat: İnşaat Mühendisi Gıda: Gıda Mühendisi Bilişim: Satış Temsilcisi Tekstil: Satış Temsilcisi Hizmet: Müşteri Hizmetleri Görevlisi, Kat Hizmetleri Elemanı EN ÇOK İŞ İLANI YAYINLANAN POZİSYON-OCAK 2015 ORAN SATIŞ TEMSİLCİSİ % 12 İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ % 12 GENEL BAŞVURU % 11 KASİYER % 10 SATIŞ DANIŞMANI %9 MUHASEBE ELEMANI %8 MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ %8 ÇAĞRI MERKEZİ MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ % 7 MAĞAZA SATIŞ DANIŞMANI %7 YÖNETİCİ ASİSTANI %7 En popüler ilan gişe elemanı 2014 yılı genelinde en çok çalışılmak istenen sektör olan bankacılık-finans, bu yılın ilk ayında da en popüler sektör oldu. İş arayanlar en çok bankaların gişe elemanı/gişe yetkilisi pozisyonuna başvuru yaptı. Satış temsilcisi ve çağrı merkezi müşteri temsilcisi ilanları, en çok ilgi gören diğer ilanlar oldu. EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN SEKTÖR-OCAK 2015 ORAN BANKACILIK-FİNANS % 14 PERAKENDE %9 EĞİTİM %7 TURİZM-OTELCİLİK %6 YAPI-İNŞAAT %5 HİZMET %5 SAĞLIK-TIP %5 GIDA %4 ÜRETİM-İMALAT %4 LOJİSTİK-TAŞIMACILIK %3 En çok iş ilanı verilen iller İstanbul’un ardından Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa olarak sıralandı. Aralık 2014’te İzmir, Antalya’dan sonra geliyordu. Ocak ayında Aydın’da iş ilanları iki katına çıktı. Ocak ayı istihdam verileriyle ilgili olarak Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek, “En çok iş ilanı verilen sektör sıralamalarında son dönemde fazla değişiklik görülmezken, turizmotelcilik sektörünün, geçen yılın ocak ayı birincisi perakendeyi geçtiğini görüyoruz. Özellikle büyük otel zincirlerinde işe alımlar yılın her dönemine yayılmış durumda. Eğitim ve perakende de, gerek çalışan sirkülasyonu, gerek yeni açılan şubeler ve mağazalar nedeniyle alımlarını sürdürüyor. Benzer eğilimin ilk 3 ayda devam edeceğini tahmin ediyoruz” dedi. MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi 2015’te Üniversite Tercih Fuarı hem MEB ilk ve ortaöğretim İstanbul ‘da hem de Ankara’da yapılacak burslarını 10 katına çıkardı Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz’da İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, 8-9 Temmuz’da Ankara Congresium’da yapılacak. Üniversiteye hazırlanan öğrenciler tercihlerini de yaptırabilecek. Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz 2015 İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi 4. kez kapılarını İstanbul’da açacak olan Üniversite Tercih Fuarı, 2015’te Ankara’da da yapılacak. İstanbul’da gelenekselleşen Fuar, her yıl Ankaralı öğrencilerle de buluşacak. İstanbul Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde; Ankara Üniversite Tercih Fuarı ise 8-9 Temmuz’da Congresium’da kapılarını açacak. Eket Fuarcılık tarafından organize edilen fuarlar, Türkiye genelin- 08-09 Temmuz 2015 Ankara Congresium deki birçok Vakıf ve Devlet üniversiteleri ile Yurt dışı üniversite ve acentelerini bir araya getiriyor. Üniversite Öğrenci adaylarına büyük kolaylık sağlayan Üniversite Tercih fuarları, öğrencilerin kısa bir süre içinde hemen tüm Üniversiteler hakkında hızlı bilgi alabilmelerini sağlıyor. Fuar’da Üniversitelerin eğitim ve öğretim modellerini ayrı ayrı tanıma fırsatı bula- Artsan Eğitim Kurumları kompleks bir Anadolu Lisesi açıyor Artsam Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Uzman Psikolog Gamze Eser, Artsam Anadolu Lisesini kazandırarak eğitim sektöründen takdir toplamayı bir kez daha başardı. Eser, yepyeni ve harika bir yatırımla eğitim sektörüne bir destek daha vererek, son derece kompleks bir Anadolu lisesi açıyor. Artsam Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Uzman Psikolog Gamze Eser, Türkiye’de eğitime en çok yatırım yapan isimlerin en genci. 33 yaşındaki genç psikolog, ülkesine şu ana kadar 4 okul kazandırdı. Anaokulları, ilkokul ve ortaokuldan oluşan Artsam Eğitim Kurumlarına bir yenisini daha ekleyen genç psikolog, şimdilerde yepyeni bir lise açıyor. Artsam Anadolu Lisesini ülkesine kazandıran Eser, eğitim sektöründen takdir toplamayı bir kez daha başardı. Gamze Eser henüz 33 yaşında genç bir anne, uzman bir psikolog ve şüphesiz ki; Türkiye’nin en büyük eğitim yatırımcısı. Artsam Eğitim Kurumları olarak şu ana kadar Türkiye’ye 4 okul kazandıran Kastamonu’nun yenilikçi ve modern çehresine en büyük katkısı olan genç psikolog ‘’Kastamonu’nun bu liseye çok ihtiyacı vardı. Bir sonraki hedefim ise; üniversite açmaktır’’ dedi. Örtülü dershaneciliğe izin yok Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane düzenlemesinde amaçlarının okulu, öğretmeni ve müfredatı merkeze almak olduğunu vurgulayarak “Örtülü dershaneciliğe izin vermeyeceklerini“ söyledi. Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı İstanbul’da “Kelâm’dan Kalem’e Büyük Buluşma” adlı sergiyi gezdikten sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Avcı, “Okullar dershanelere mi dönüşüyor” sorusuna, “Dershane sektörü uzun yıllardır kamuoyunda sanki olmazsa olmaz gibi şartlandırıldığı için bu tür algılar ve niyetler de var. Ama bizim bu yaptığımız düzenlemeMART / NİSAN 2015 / SAYI 28 deki amacımız okulu, öğretmeni, müfredatı merkeze almaktı. Öğrencilerimiz sınava hazırlanırken müfredatın temel alınacağını bilmesi gerekiyor, dershane sorularının değil. Çünkü geçmişte sorular dershane odaklı hâle gelmişti. Şimdi bu düzenlemelerden sonra sınavlar da müfredat, okul, öğretmen odaklı olacak. Zihinlerde bu tür gelgitler olabilir. Ama bunların hepsi düzene giriyor. Velilerimiz, öğrencilerimiz telaş etmesinler. Farklı uygulamalara da çok fazla itibar etmesinler. Biz de Bakanlık olarak örtülü dershaneciliğe, okulun merkezden çıkartılmasına, öğretmenlerimizin emeğinin göz ardı edilmesine izin vermeyeceğimizi bir kere daha vurguluyorum” şeklinde cevap verdi. cak olan Üniversite adayları, üniversite tercihi konusunda daha doğru ve isabetli karar verme imkanı bulacaklar. Katılımcı üniversitelerin rektörleri üniversite adaylarıyla buluşacaklar. Doğru tercih, Doğru sıralama, Meslek tanıtımı, Kariyer ve gelecek, Yurt dışında eğitim gibi pek çok konuda verilecek seminerler büyük ilgi görecek. Öğrencilerin doğru karar verebilmesini sağlayacak uzman Eğitimciler, tercih yönlendirme masasında devrede olacak. Birçok Üniversite’nin Tercih Robotu yine öğrencilerin hizmetine sunulacak. 03-05 Temmuz’da İstanbul’da 3 gün sürecek olan Üniversite Tercih Fuarı, 08-09 Temmuz’da Ankara’da 2 gün gerçekleştirilecek. Fuarı İstanbul ve Ankara’da ziyaretçiler her gün 10:00-18:00 saatleri arasında gezebilecek. Fuarlarda İstanbul’da 50.000 Ankara’da 30.000 ziyaretçi hedefleniyor. Vakıf Üniversiteler Birliği İstanbul ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlükleri, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin desteği ile gerçekleşecek Üniversite Tercih Fuarları’nın davetiyeleri fuaye girişinden veya www.unitercih.com’dan online olarak temin edilebilecek. Girişler ücretsiz olacak. Millî Eğitim Bakanlığı ilk ve ortaöğretim burslarını, 2003 yılına oranla 2014 yılında yüzde 1020’lik artış sağlayarak 10 katına çıkardı. MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı istatistiklerine göre; Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilen ilk ve ortaöğretim burslarında 2003 yılına kıyasla 2014 yılında yüzde 1020’lik artış sağlandı. İlk ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısı ise 2003 yılında 101 bin 382 iken 2014 yılında yaklaşık 270 bin olarak gerçekleşti. İlk ve ortaöğretim bursu 2003 yılında öğrenci başına 13,06 TL iken; 2009 yılında 76,6 TL, 2010 yılında 87,61 TL, 2011 yılında 107,42 TL, 2012 yılında 121,71 TL, 2013 yılında 138,20 TL ve 2014 yılında 146,30 TL’ye yükseltildi. 2003-2014 yılları arası ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin aldığı burs miktarı ve sayıları Yılı 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Burs göstergesi 400 600 1000 1000 1200 1300 1400 1500 1700 1750 1800 1900 Aylık tutar (TL) 13,06 22,50 40,85 43,70 57,20 65,60 76,60 87,61 107,42 125,28 138,20 146,30 Öğrenci sayısı 101.382 96.348 116.262 122.464 140.258 172.940 184.295 212.103 234.377 254.062 256.000 270.000 Yatılı öğrencilere yüzde 460 artış Millî Eğitim Bakanlığı, yatılı öğrencilere günlük ödenen beslenme ve barınma bedellerinde ise 2003 yılına oranla yüzde 460 artış gerçekleştirdi. Yatılı öğrenciler için, öğrenci başına günlük ödenen beslenme ve barınma bedelleri 2003 yılında 1,42 TL iken, 2014 yılında 7,95 TL’ye çıkarılarak yüzde 460’lık artış sağlandı. GELECEĞİN MÜZİKAL SANATÇILARI SHOW CHOIR KULÜBÜ’NDE YETİŞİYOR Müzikalin kalbi Amerika’da liselerde ve üniversitelerde yaygınlaşan dans, müzik ve tiyatronun buluştuğu Show Choir uygulaması ilk kez Türkiye’de! SEV Amerikan Koleji (SAC) tarafından kurulan Show Choir Müzikal Kulübü’nde; öğrenciler danstan dramaya, koreografiden koroya sanatın birçok alanını birleştirerek sanatla yoğruluyor birçok alanını birleştirerek sanatla yoğruluyorlar. SANATIN DALLARI BİRLEŞİYOR SEV Amerikan Koleji (SAC) Müzik Öğretmeni Ezgi Özbay, Show Choir Müzikal Kulübü’nün klasik gösteri korolarından çok farklı olduğunu vurguluyor: Bazen bir okul korosu, drama gösterisi ya da resim kulübü; saklı kalmış en büyük yeteneklerin dünyaya kazandırılmasının anahtarı olabilir! Amerika’da yüzlerce lisede ve üniversitede kurulan, dans, müzik ve tiyatro gibi sanatın birçok dalının birleştiği Show Choir Kulüpleri, gençlerin sanatla buluşmasını sağlıyor. Gençlerin fenomen müzikal drama dizisi Glee’nin de çıkış noktası olan Show Choir Müzikal Kulübü ilk kez Türkiye’de de kuruldu. “Show Choir Müzikal Kulübü, müzik dans ve tiyatro gibi disiplinleri birleş- tirmiş olan bir kulüptür. Öğrenciler çalışmalarda kendilerini çok yönlü ifade etme olanağı buluyorlar ve kendilerini bu disiplinlerde geliştirip, yaratıcılık anlamında özgür hissediyorlar. Öğrencilerimiz burada akademik altyapıya sahip olacakları bir süreçten geçerek eğitim alıyorlar. Çeşitli müzik tarzlarında vokal becerilerinin yanı sıra, müziğe uygun dans performanslarını da beceri ve yetenekleri doğrultusunda sahnede sergilemek üzere çalışıyorlar.” İstanbul’un ‘eğitim vadisi’ Çekmeköy’de ‘dünya bireyleri’ yetiştirme ilkesiyle bu yıl ilk kez kapılarını açan SEV Amerikan Koleji’nde (Özel SEV Lisesi) kurulan Show Choir Müzikal Kulübü geleceğin sanatçılarını yetiştiriyor. Show Choir Müzikal Kulübü’nde; öğrenciler danstan koreografiye, kostüm tasarımından müzik tarihine, korodan tiyatroya sanatın EVEBEYNLER İNTERNETTE EN ÇOK ÇOCUK KONUSUNU ARIYOR DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, kendi internet kaynaklarını baz alarak siber dünyada en çok arama yapılan sosyal medya başlıklarını listeledi. Buna göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme, Çocuklarda Korku, Çocuklarda Dil Becerisi ve Dikkat Eksikliği” en çok arama yapılan başlıklar oldu. Dijital çağda anne - baba olmak zor. Çocukların internet ve elektronik alet kullanımını kontrol atında tutmak için büyük bir çaba ve dikkat harcamak gerekiyor. Ancak ebeveynlik ve çocuklar hakkında merak edilen konular düşünüldüğünde anne ve babalar yine siber dünyaya sarılıyor. DBE’nin yaptığı özel listelemeye göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme, Çocuklarda Korku, Çocuğunuzun Hafızasını Nasıl Geliştirebilirsiniz?, Anne Olmak ve Dönüm Noktası, Zeka Doğuştan mı Gelir Geliştirilebilir mi?, Çocuk ve Kitap, Çocuğu Tehlikelerden Korumak, Aileyle Birlikte Geçirilen Zamanın Çocuğa Katkıları, 0 - 3 Yaş Çocuklar ve TV, Çocuklarda Dil Becerisi ve Dikkat Eksikliği” en çok arama yapılan başlıklar oldu. Ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili konularda ilk olarak internete başvurduklarına dikkat çeken uzmanlar, bu nedenle web sitelerinde yer alan bilgilerin ve kaynaklarının dikkate alınmadan önce mutlaka doğruluğunun sorgulanmasını tavsiye ediyor. 6 7 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ YENİ BİR BİLİM KENTİ Tarihi İpek Yolu üzerinde şehir, bölge ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamayı hedefleyerek 2010-2011 Akademik Yılında kapılarını öğrencilere açan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), bünyesindeki Fakülte ve Yüksekokullarla bölgenin önemli bir bilim merkezi haline geldi. HKÜ Rektörü Prof. Tamer Yılmaz; 2008 yılında kuruluş çalışmalarına başlanılan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin öğrenci almaya başladığı 2010-2011 akademik yılından bu yana önemli başarılara imza atarak sürekli büyüdüğünü söylüyor. Prof. Dr. Yılmaz, üniversitelerinin Doğu ve Güneydoğu’nun sanayi ve ticaret kalbi olan, 180’e yakın ülkeyle bağlantısı bulunan Gaziantep’e kurulmasının ayrıca stratejik bir önemi bulunduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz, küreselleşen dünyada kaliteli yükseköğretime daha fazla kişinin ulaşabilmesi için makul bir ücret politikası ve başarı odaklı bir burs programı uygulayan HKÜ’nün, öğrencilerine Çift Anadal Programı ve Yandal programlarından faydalanmalarına imkan sağladığını belirtiyor. Prof. Dr. Tamer Yılmaz; “Bilimin evrenselliği ve araştırma ruhu, özgürlükçü ve eleştirel düşünme, insana, doğaya ve çevreye saygı, fırsat eşitliği, bilgi ve ahlak uyumu ilkelerine dayalı bir vizyona sahip, öğrenci merkezli, aktif bir öğrenme ve sosyal-kültürel olanakları ile disiplinlerarası bir yaklaşım benimseyen Bilim Kenti Hasan Kalyoncu; 2013-2014 akademik yılında 5 fakülte, 2 yüksekokul, 1 meslek yüksekokulu ve 19 bölümüyle öğrencilerine “merhaba” diyecek. Günümüzde Üniversiteler; bilgiye ulaşmanın daha da kolaylaşması, eğitimin yaşam boyuna yayılması, kıyasıya rekabetin hâkim olması gibi nedenlerden dolayı, bulundukları yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel kaynaklarıyla güçlü ilişkiler kurmak, kendi yaşamını devam ettirebilecek gücü kendi çalışmalarından almak zorundadır. Bu kapsamda Hasan Kalyoncu Üniversitesi araştırma-geliştirme, yenilikçilik, girişimcilik, insana yatırım gibi unsurlara öncelik vermesi ile önemli bir farklılığa sahiptir” diyor. Büyük hedefleri olan, geniş ve derin bir vizyona sahip, topluma karşı sorumluluklarının farkında olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin, kurulduğu günden beri, özgür düşünce ortamında bilgi üretmeyi ve öğrencilerinin vizyonunu genişletip yenilikçi ve girişimci ruhlarını ortaya çıkarmayı temel hedef edindiğini belirten Yılmaz, “Öğrencilerimizle beraber bilimsel bir yaklaşım ve huzur ortamı içinde katma değer sağlayan projeler üretmeyi ve bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda uluslararası Üniversitelerle rekabet edebilecek çağdaş bir Dünya Üniversitesi oluşturmayı amaçlamaktayız” şeklinde konuşuyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak öğrencileri hayata hazırlarken aynı zamanda kişisel gelişimlerine ve kariyer planlarına da yardımcı olduklarını söyleyen Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Onlara yaşayan bir kampüs içinde eğitim görebilme ayrıcalığı ve yurtdışındaki Üniversiteler ile yakın iletişim ve uluslararası değişim programlarına katılma imkânı sunuyoruz. En önemlisi tüm akademik ve idari kadromuz ve öğrencilerimiz sürekli bir gelişim içinde bulunarak, yaşam boyu eğitimin kodlarına sahip olacaktır” diyor. Üniversiteler için uluslararası temas ve tecrübenin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, bu konudaki düşünceleri ve Üniversitelerinin sunduğu imkanlarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Yeni düşüncelere ve evrensel görüşe açık olma, farklı insanları ve kültürleri tanıma, dünya üniversitelerinin işleyişini bizzat görme, yeni bir çevre ve arkadaş edinme konusunda Üniversitemiz öğrencileri için İngilizce Hazırlık Sınıfı sonunda yurtdışında anlaşmalı bir kurumda belirli bir süre İngilizce eğitimi, Erasmus Değişim Programı’yla belirli bir süre AB üyesi ülkelerin Üniversitelerinde eğitim ve farklı kültürlerden öğretim üyeleri ve öğrencilerle aynı kampüsü paylaşma gibi önemli avantajları sağlıyor. Üniversitemizin iş dünyasıyla işbirliğini gerçekleştireceği birim- lerden bazıları Bilim, Teknoloji ve Araştırma Merkezi, GAP Araştırma ve Uygulama Merkezi, Göç, Nüfus, Eğitim ve İstihdam Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi, Sürdürülebilir Çevre Araştırma ve Uygulama Merkezi. Bunlar öğrencilerimiz için bilimsel çalışmalara daha etkin ve daha çok katılmanın yanı sıra yaşama atılmada daha kolay ve hızlı bir katkı da sağlayacaktır. Yine Üniversitede okumuş olmanın yalnızca bir diploma edinmekten ibaret olmadığını çok iyi bilen HKÜ, öğrencilerine eğitimin ve sosyal gelişimin yanısıra, okul sonrası karşılaşabilecekleri her türlü kariyer planlama ve iş bulma ihtiyaçlarına yönelik bir merkez olan HKÜ CASE (Centre For Academic Support and Employability / Akademik Destek ve İş Bulma Merkezi) kurduk. HKÜ-İstanbul, Ankara ve Gaziantep Sürekli Eğitim Merkezleri’nde mesleki eğitim programları ile gençleri çeşitli endüstrilere nitelikli iş gücü olarak hazırlamaktayız. İŞ-KUR kapsamında Türkiye’nin lider kurumlarına ihtiyaç duydukları eğitimli bireyleri sağlamaktayız. Girişimcilik programları ile iş kurmak isteyenlerin hayallerine yön vermekteyiz”. FAKÜLTE VE BÖLÜMLER EĞİTİM FAKÜLTESİ • PDR ( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik) • Sınıf Öğretmenliği GÜZEL SANATLAR VE MİMARLIK FAKÜLTESİ • Görsel İletişim Tasarımı • İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı • Mimarlık HUKUK FAKÜLTESİ • Hukuk İKTİSADİ, İDARİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ • İktisat • İşletme • Psikoloji • Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler • Uluslararası Ticaret ve Lojistik MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ • Bilgisayar Mühendisliği • Elektrik – Elektronik Mühendisliği • İnşaat Mühendisliği YÜKSEKOKULLAR SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU • Beslenme ve Diyetetik • Fizyoterapi ve Rehabilitasyon • Hemşirelik MESLEK YÜKSEKOKULU • Adalet Programı • İlk ve Acil Yardım Programı YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU HKÜ’DEN YENİLİKLER VE HABERLER Tamamı burslu iki yeni bölüm, Sınıf Öğretmenliği ve Görsel İletişim Tasarımı 20142015 Eğitim – Öğretim yılında EğitimÖğretime başlıyor. 21. yüzyılın iki anahtar kavramı, iletişim ve tasarımı bir araya getiren Görsel İletişim Tasarımı Bölümü; medyanın, yaratıcı endüstrilerin, şirketlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve toplumun diğer aktörlerinin bireylerle ve toplumla iletişim kurarken görsel kültürü, görsel dili ve iletişim araçlarını kullanma imkanlarına ve biçimlerine odaklanır. Görsel İletişim Tasarımı Bölümü; öğrencilerini kuramsal bilgiyi, yeni iletişim teknolojilerini ve tasarım uygulamalarını harmanlayarak her türlü özel ve kamusal kuruluşta iletişim ve tasarım sorunlarına çözümler üretecek, yenilikçi projeler geliştirecek profesyoneller olarak yetiştirmeyi hedefliyor. Görsel İletişim Tasarımı öğrencileri; mezun olduklarında grafik tasarım, web tasarımı, 3D modelleme, kurumsal kimlik tasarımı, masaüstü yayıncılık, animasyon, video ve dijital fotoğraf gibi görsel kültür ve iletişim araçlarının, vb kullanımına hakimdirler ve reklam ajansları, film yapım şirketleri, dijital ajanslar, TV kuruluşları, internet ve sosyal medya, vb alanlarda kariyer yaparlar. Sınıf Öğretmenliği Bölümü; Lisans Programının amacı, İlköğretim birinci kademede (1.- 4.sınıf) görev alacak öğretmenler yetiştirmektir. HKÜ Eğitim Fakültesi’nin ilk hedefi; bu öğretmenlerin Eğitim-Öğretim ve Araştırma yapabilecek bilgi, beceri ve deneyim ile donanmış, yaşam boyu öğrenmeye ve bu yolla kendini sürekli geliştirmeye açık ve çağdaş öğretmenler olarak yetişmeleridir. Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalının eğitim dili Türkçe olup öğrenim süresi 4 yıldır. Programda; alan bilgisi, öğretmenlik meslek bilgisi, genel kültür ve uygulama derslerine yer verilmektedir. Programdan mezun olan öğrenciler, Atatürk İlke ve İnkılapları, eğitim sisteminin işleyişi, kaynakların takibi, Türkçe’yi uygun kullanma ve iletişim becerisi, ölçme araçlarının özellikleri ve ölçme yöntemleri, ilköğretim düzeyindeki öğrencilerin gelişim özellikleri ve öğrenme becerileri gibi birçok farklı disiplin hakkında yeterli ve etkin bir bilgi birikimine sahip olurlar. Fen, matematik ve sosyal bilimler alanlarında bilgi birikimi edinip, beden eğitimi, müzik sanat eğitimi ve görsel sanatlar alanlarında kendilerini geliştirirler. HKÜ’den iki yeni bölüm daha; İlk ve Acil Yardım Programı ve Adalet Programı 2014-2015 Eğitim – Öğretim yılında Eğitim - Öğretime başlıyor. İlk ve Acil Yardım Programı’nın amacı; Hastane öncesi acil hizmetlerinin profesyonelce verilip, hasta ve yaralıların esas tedavisi yapılıncaya kadar geçen süre içerisinde yaşam kurtarıcı ve sakat kalmayı önleyici tıbbi müdahale olanakları sağlayabilecek yardımcı Sağlık Personeli yetiştirmektir. Acil bakım ve ambulans teknikeri, acil bakıma ihtiyacı olan kimselerin Hastane dışında bakımı ve gerektiğinde bir tedavi kurumuna Ambulansla taşınmaları sırasında bakımlarını sağlar. Bu elemanlar, tıbbi bakımın yanısıra, araç sürücülüğünden de sorumlu olabilir. Adalet Programı’nı bitirenlere “Adalet Meslek Elemanı” ünvanı verilir. Adalet meslek elemanı; Mahkemelerde, İcra Dairelerinde, İnfaz Kurumlarında vatandaşların başvurularının Mahkemelere iletilmesi ve yargıçların aldıkları kararların uygulanması gibi konularda gerekli işlemleri yürütürler. MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi Kahvenin faydaları; Sağlık, Ağızda Başlar Tıbbı açıklamalara göre kahvenin zararlarından çok faydalarını saymak mümkün… Çocuklarda, Astımdan sonra en sık görülen kronik hastalık olarak, diş çürükleri karşımıza çıkıyor. Her kronik hastalıkta olduğu gibi diş çürükleride, çocuğun ve ailenin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. rol-model olduklarını hatırlattı. Bebeklik döneminden itibaren yapılacakların, ağız sağlığı için önemli adımlar olduğunu söyledi. Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony; sağlıklı olmak için, sağlıklı dişlere ve diş etlerine sahip olmanın çok önemli olduğunu belirterek, sağlığın ağızda başladığını söyledi. Ağız sağlığının, çocukluk döneminde kazandırılması gereken bir alışkanlık olduğunu vurgulayarak, anne babalara önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Antony; “Çocuklarda diş çürükleri, en çok süt dişlerinden, kalıcı dişlere geçiş döneminde görülür. Zamanında müdahale edilmeyen diş çürükleriyle oluşan apseler nedeniyle, ciddi romatizmal hastalıklar, kalp ve böbrek sorunları oluşabilir” dedi. Çocukların sağlıklı dişlere sahip olması için yapılması gerekenleri sıralayan Doç Dr. Antony anne babaların, öncelikle kendi diş sağlığına önem vermeleri gerektiğini belirterek, çocukları için Çocukların sağlıklı dişlere sahip olması için yapılması gerekenler; • Anne adaylarının kendilerine ve dişlerine iyi bakması; • Bebeğin ilk 6 ay, mümkünse sadece anne sütü ile beslenmesi; • Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda fizyolojik başlıklı biberonların kullanılması, • Bebekler ek gıdaya geçtikten sonra mümkün olan en kısa sürede, biberon yerine kaşık ve bardakla beslenmeye geçilmesi, • Bebeğin, uykuya geçerken biberon kullanma alışkanlığının, mümkün olan en erken dönemde engellenmesi, • Beslenme tamamlandıktan sonra, bebeğin uykuya geçmesi, • Biberondaki içeceğe şeker, bal ve pekmez ilave edilmemesi, • Bebeğe biberonla beslenmeden sonra su içirilmesi, • İlk dişler ağızda görülmeye başlandığında ıslak ve temiz bir tülbentle/ Uzmanlar kahvenin faydalarını saymakla bitmedigini iddia ettiler ; • • • • • • • • • • gazlı bezle günde iki kez silinerek diş temizliğinin yapılması, Özellikle iki yaşından sonra biberonla beslenmenin kesilmesi, Parmak emme alışkanlığı varsa bunun mümkünse emzik emme ile değiştirilmesi Parmak emme ve yalancı emzik alışkanlığı2,5 yaşına kadar müsaade edilse de, sonrası için mutlaka bu alışkanlıkların bıraktırılması için gerekli yardımların alınması, Diş fırçalamaya arka dişlerin çıktığı 2,5 - 3 yaşından sonra başlanması, Çocuğun diş fırçalama alışkanlığı kazanmasının sağlanması, Ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçalarının kullanılması, Büyük çocuklarda dişlerin mutlaka günde iki kez ve üç dakika boyunca fırçalanması, Fırçalama işi yapılırken mutlaka diş aralarının ve kesici yüzeylerinde fırçalanması, Hiç bir şikâyeti olmasa bile çocuklarımızın diş kontrollerinin yılda iki kez düzenli yapılması, Süt dişi bile olsa, çürük dişlerin mutlaka tedavi edilmesi, Uzmanlar, özellikle kış aylarında sıkça görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının önüne geçilebilmesi için ayva suyunun içilmesini öneriyor Çocukları Bahar alerjisinden korumanın yolları Baharda polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte burun kaşınması, hapşırma, nezle, burun tıkanması, gözlerde sulanma, kaşınma gibi alerjik nezle, göz alerjisi belirtilerinin görülmesine bahar alerjisi denir. Bahar alerjisi olan çocuklar kokuları çok hassastır. Bahar alerjisi gözde, burunda ve akciğerde hasarlar oluşturur. Bu nedenle burun göz ve akciğerler aşırı hassastır. Kokulara da aşırı hassas olurlar. Bahar alerjisi olan çocuklar kokulara aşırı hassas oldukları için çamaşırların parfümsüz deterjanla yıkanması ve ev temizliğinde kokusuz ürünlerin kullanılması önemlidir. Bahar alerjisi yorgunluk yapar ve okul başarısını etkiler. Bahar alerjisi olan çocukların genellikle burunları tıkalı olduğu için uyku kalitesi de bozulur. İyi bir uyku alamayan çocuklar ise gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hissedir. Bu da okul başarısı ciddi bir şekilde etkiler. MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Domuz gribi, A(H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de görülmüş ve daha sonra birçok ülkeye yayılmıştır. Bu virüse ‘domuz gribi’ denmesinin sebebi domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok benzediğinin gösterilmiş olmasıdır. Bu yeni virüs insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır. Domuz gribinin de yine mevsimsel griple aynı şekilde yayıldığı düşünülmektedir. Grip virüsleri insandan insana öksürük ve hapşırma yoluyla bulaşmaktadır. Grip virüsü buluşan bir yere dokunulduktan menin hastalıktaki payı çevre koşulları içine alındığında yüzde 70-75, yalnız değerlendirildiğinde ise yüzde 35-45 civarında” diyor. Prof. Dr. Meral Aksoy Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Son yıllarda Türkiye’de ve tüm dünyada hızla artış gösteren kanser hastalığına yönelik dikkat çekmek ve hastalığa karşı toplumsal bilinci artırmak amacıyla her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde birçok kampanya düzenleniyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre kanser vakaları hızla artarken Türkiye’de en çok görülen kanser vakaları da dünya ile benzerlik gösteriyor. Türkiye’de erkeklerde sırayla, bronş/akciğer, mide, lenfoma, prostat ve larinks rastlanırken, kadınlarda ise meme, uterus, bronş/akciğer, mide ve lenfoma gözleniyor. Dünyada ise erkeklerde en sık rastlanan kanser türleri sırayla, akciğer, prostat, kolon/rektum, mide ve karaciğer iken, kadınlarda meme, serviks, kolon/rektum, akciğer ve mide kanseri olduğu belirtiliyor. Yanlış beslenme, hastalık riskinin yüzde 35-45’ini oluşturuyor Alerjik nezle, astım gibi polenlerin neden olduğu bir alerjik hastalığı olan çocuklar bazı önlemler almalıdır. Örneğin evden çıkarken mutlaka güneş gözlüğü takılarak polenlere temas önlenmelidir. Ağız yerine burundan nefes alıp verilerek burnun filtre görevi yerine getirilmelidir. Polenlerin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla dolaşılmamalıdır. Bol su ve meyve suyu içmek çocukların daha zinde olmasını sağlayacaktır Bahar ayında çocuklarınızda alerjik hastalıkların belirtileri görülüyorsa mutlaka bir alerji uzmanına başvurun. Erken teşhis çok önemlidir. Domuz gribi belirtileri ve tanısı; sonra, eller ağız ya da buruna götürüldüğünde de hastalık buluşabilir. İçme, kullanma ve havuz sularıyla bulaşma gösterilmemiştir. Domuz gribinin belirtileri; Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme ve yorgunluk gibi belirtileri içermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir. Gripten öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız. Hastalığın bulaşmaması için çevrenizdekilerden uzak durunuz. Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırınız. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız. 4 şubat “Dünya Kanser Günü”… World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yapılan araştırmalara göre beslenme alışkanlıklarındaki bozukluk, kanser riskini yüzde 35 – 45 oranında artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümü başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, hastalık riskini düşürme konularında önemli açıklamalarda bulundu Ayva suyu yüksek mineral ve bol vitamin içeriği ile birçok hastalığa karşı koruma sağlıyor. Uzmanlar özellikle kış aylarında ortaya çıkan öksürük, anjin, bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva suyu içilmesini tavsiye ediyor özelliği bulunduğunu belirten İnanç, “Soğukların artmasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış gözleniyor. Vitamin açısından güçlü meyve suları bu hastalıkların yayılmasını engellerken, özellikle ayva suyu yoğun C vitamini içermesi ile tedavi sürecinde etkili oluyor. Ayrıca antiseptik özelliği bulunan malikasit ihtiva etmesi sayesinde enfeksiyonel hastalıklardan koruyor.” şeklinde ekledi. Ayva suyunun, kış hastalıklarının yanı sıra içeriğindeki vitamin ve mineralin kalp ve damar hastalıkları, ishal problemleri ve hazımsızlık sorunlarının tedavisinde de etkili olabileceğini belirtiliyor. Hatta uzmanlar çağımızın hastalığı olan Alzheimer riskini azalttığını belirtti. Alkol tüketimi ve fazla şeker tüketimine bağlı karaciğer yağlanması ve karaciğer kanseri riskini azalttığını belirttiler Beslenme alışkanlığı Kanser riskini 35-40 oranında artırıyor Kış Hastalıklardan Korunmak İçin Ayva Suyu İçin Ayva suyu içeriğindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok hastalığa karşı kalkan görevi görüyor. Kış aylarında sıklıkla karşılaşılan bronşit, anjin, öksürük gibi rahatsızlıklarda ayva suyu desteği ile tedavi süreci hızlanabiliyor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç soğuk havalarda görülen öksürük, anjin, bronşit gibi hastalıkların tedavisinde ayva suyunun kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Ayva suyunun pek çok faydalı Şekersiz günde 3-5 bardak içilen kahvenin şeker hastalığı riskini yüzde 2550 arasında azalttığını gösteren yayınlar giderek artıyor. İnsülin direncini azaltarak hücre içine şeker girişini 2 kat arttırarak kan şekerinde yükselmeyi ve iştahı azaltarak fazla yemeyi engelliyor, metabolizmayı yüzde 20 kadar hızlandırarak yağ yakılmasını arttırdığı düşünülüyor. Kişinin yaşadığı çevre, stres, genetik yapı ve beslenme alışkanlıklarının hastalığın oluşmasında önemli bir etken olduğunu belirten Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, aynı zamanda hastalığın kişisel beslenme durumunu etkilediğini ve bu etkinliğin derecesine göre bir takım yan sorunların ortaya çıktığını belirtiyor. Kanser hastalığının oluşumunda beslenmenin önemine dikkat çeken Aksoy, “Kanserin oluşumunu tetikleyen faktörlerde çevre koşulları ilk sırada. Beslen- Hastalık riskini düşürmek için dikkat edilmesi gereken koşullar neler? Kanser riskini azaltmak için sağlıklı bir yaşamın gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Meral Aksoy, özellikle kişinin sağlıklı vücut ağırlığında olması ve bununla ilişkili olarak vücut kitle endeksinin normal sınırlar içinde bulunması gerektiğini belirtiyor. İşte kanser riskini düşürmek için yapılması gerekenler; • Vücut kitle endeksi 18,5 – 25,0 arasında tutulmalı • Yağdan gelen enerji yüzde 15-30 arasında tutulmalı, yağlı et ve kızartma tüketimine dikkat edilmeli • Günlük taze sebze ve meyve tüketimi en az beş ve üzerinde porsiyon olmalı, sebze meyveye göre 1-2 porsiyon daha fazla tüketilmeli, bu sebzeler içinde hardallı olanlarına özellikle yer verilmesi, • Sarımsak, soğan, nane, maydanoz gibi yeşillikler yemek listesinde bulunmalı, • Diyetimizde kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidratlara yer verilmeli, çay şekeri gibi basit karbonhidratlardan kaçınılmalı, • Günlük posa tüketimi 30 gram civarında olmalı, • Alkol, sigara ve katkı maddelerini fazlaca içeren, rafine edilmiş yiyeceklerden kaçınmalı, • Kömür ızgarası, tütsülenmiş yiyecekler ve turşu-salamura gibi fazla tuzlulardan kaçınmalı. Yiyecekleri düşük ısıda pişirmeye dikkat etmeli, • Yiyecekler küf ve mantar oluşumundan uzak tutulmalı, çabuk bozulabileceklerin de soğukta veya dondurularak saklanılmasına dikkat etmeli, • Her yiyecek grubundan (et - ku- • • • • • • • • • rubaklagil, süt ve türevleri, tahılekmek, makarna gibi, sebzemeyve) her gün her öğün tüketilmeli, Yaşam boyu düzenli fiziksel aktivite yapılmalı Lezzet duyusu kaybı varsa; her zamanki diyete ek olarak, bol çeşnili, aromalı, baharatlı yiyecekler eklenir. Tuzsuz ve sade yiyecekler verilmez. Yiyecekler oda ısısında servis edilir Tükürük salyasında azalma varsa; her zamanki diyet, soslar, meyve suları, alkolsüz içecekler, sitrik asit içeren yiyeceklerle desteklenir, ancak sıcak içecek ve alkolden kaçınılır. Erken doygunluk hissi varsa; bol kalorili, konsantre diyet verilir. Besin değeri düşük yiyecekler kullanılmaz. Diyare (ishal) varsa; az miktarda ve sık sık yemek verilmeli. Sıvı yiyecekler oda ısısında sunulmalı. Meyve ve sebzeler pişirilerek tüketilmeli. Konstipasyon (kabızlık) durumunda bol sıvı alınır, çiğ meyve sebze tüketilir, kuru yemişler, kepekli ekmek tercih edilir ve egzersiz yapılır. İştah azalmasında; azar azar sık sık beslenme, önce katı sonra sıvı yiyeceklere yer verilir, boş kalorili yiyecek-içecek yerine (gazlı içecekler gibi) besin değeri yüksek yiyecekler tercih edilir, egzersiz yapılır. Gaz ve şişkinlik durumunda, gaz yapıcı yiyecekler (kuru baklagiller, karnabahar, lahana gibi sebze, gazlı içecekler) tüketilmez, yemekler yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek tüketilir. - Yutma güçlüğünde; yiyecekler kolay çiğnenir olmalı (yumuşak, sulu-soslu), kuru olmamalı, azar azar ufak lokmalar halinde sunulmalıdır. 8 9 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi İstanbul’da bir Meslek Yüksekokulu Şişli… Mesleğini seçen öğrencilere daha nitelikli ve donanımlı olmasını sağlayan İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Yeni Eğitim Öğretim döneminde (2015-2016) 35 programa ulaşacak. İstanbul Şişli Vakfı tarafından “Mesleğin Olacak, Geleceğin Olacak” sözüyle yola çıkan, İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu, Türk ekonomisi ve sanayisinin gelişmesinde önemli rolü olan eğitilmiş insan gücünün yetiştirilmesini sağlamak amacıyla kuruldu. İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu, Şişli özelinde, bölgede faaliyet gösteren sektörlerin kalifiye eleman ihtiyacını karşılamayı hedefleyerek faaliyetlerine başladı. Okulun kuruluşundaki en önemli amaç, farklı meslek alanlarındaki istihdam sorunlarını çözmek için konusunda uzman, liderlik vasıflarını haiz, iyi eğitimli elemanların yetişmesini sağlama misyonuna sahip olmasıdır. İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu, akademik alanda sağlam, güvenilir ve güçlü bir vizyona sahip. Mezunlarına büyük firmalarda staj ve iş olanakları veren, mesleki eğitimin yanı sıra akademik ve bilimsel çalışmalarıyla nitelikli ve donanımlı öğrenciler yetiştiren, ayrıca toplumsal sorumluluk/ farkındalık projeleriyle, duyarlı, bilinçli ve sorumluluk sahibi gençlerle aydınlanmış toplum yaratma hedefine sahip bir okul olma özelliklerini taşıyor. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi çeşitli programlarda seçenek sunuyor Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) tarafından kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Mühendislikten; Ekonomiye, sosyal bilimlerden; görsel sanatlara kadar çeşitli bölümlerden öğrencilere seçenek sunuyor. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) tarafından 2003 yılında kurulmuş bir vakıf üniversitesidir. IUS, farklı din ve kültürden insanın bulunduğu bir şehirde, Bosna Hersek’in başkenti olan tarihi Saraybosna şehrinde kurulmuştur. 2004-2005 akademik yılında Yabancı Dil Okulu’nda İngilizce hazırlık sınıfı ile eğitim-öğretime başlayan üniversite, 2005-2006 akademik yılında da çeşitli programlarda lisans öğretimine başlamıştır. Üniversitede eğitim dili İngilizce’dir. İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu’nda şu anda Anestezi Programı, Adalet Programı, Aşçılık Programı, Bankacılık ve Sigortacılık Programı, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programı, Çocuk Gelişimi Programı, Grafik Tasarımı Programı, Fizyoterapi Programı, İlk ve Acil Yardım Programı, Mimari Restorasyon Programı, Moda Tasarımı Programı, Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı, Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programı, Radyoterapi Programı, Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Programı, Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı, Yaşlı Bakımı Programı ve Yerel Yönetimler Programı olmak üzere 18 programda yüzde 45 bursluluk oranıyla 1800 öğrenci eğitim görmektedir. 2015 - 2016 eğitim-öğretim yılında bünyesine eklediği 5 program ile I. ve II. öğretimde 35 programa ulaşıyor IUS akademik personeli lisansüstü eğitimlerini ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın seçkin üniversitelerinde yapmış, zengin araştırma ve uluslararası öğretim tecrübesine sahip akademisyenlerdir. IUS’ta halen 15’i aşkın farklı ülkeden, 100’ü aşkın akademik personel hizmet vermekte olup, öğretim görevlisi başına ortalama 15 öğrenci düşmektedir. Bu da Avrupa ortalamasına yakın bir ortalamadır. Önümüzdeki yıllarda, öğrenci artışına paralel olarak, hoca sayısının da artırılması planlanmaktadır. ULUSLARARASI SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ BÖLÜMLERİ FASS Faculty of Arts and Social Sciences / Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Sosyal ve Siyasal Bilimler Lisans / Yüksek Lisans Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı Lisans / Yüksek Lisans / Doktora İngiliz Dili ve Edebiyatı Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Psikoloji Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Kültürel Çalışmalar FBA Faculty of Business and Administration / Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Lisans / Yüksek Lisans / Doktora İktisat Lisans / Yüksek Lisans / Doktora İşletme Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Uluslararası İlişkiler FENS Bu hedefler dışında, meslek yüksekokulu vizyon ve misyonundan tamamen bağımsız olarak da üniversiteye geçişi de planlamış ve bu plan doğrultusunda üniversite dosyasını 6 fakülte, 3 meslek yüksekokulu ve 2 enstitüyü içerecek biçimde hazırlamış ve YÖK’e sunmuştur. Mevzuat gereği inceleme süreci takip edilmektedir. Faculty of Engineering and Natural Sciences / Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Genetik ve Biyomühendislik Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Endüstri Mühendisliği Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Lisans / Yüksek Lisans / Doktora Makina Mühendisliği Lisans / Yüksek Lisans Mimarlık MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi İTÜ ARI Teknokent ve Otomotiv İhracatçıları Birliği, Türkiye’den otomotiv markası çıkarmanın reçetesini açıkladı: OTOMOTİVDE MARKA OLMANIN SIRRI YENİ NESİL ARAÇLAR İÇİN TEKNOLOJİ ÜRETMEK Türkiye’nin AR-GE ve inovasyona dayalı teknolojik altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen İTÜ ARI Teknokent ile Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Türkiye’de otomotiv teknolojilerinin gelişimi için güçlerini birleştirdi. Bu işbirliği ile Türk otomotiv sektörünün fason üretici rolünden yeni ve inovatif teknolojilerle pazara liderlik eden bir yapıya doğru evrilmesi hedefleniyor. Kenan Çolpan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Yeni nesil otomotiv teknolojileri İTÜ Çekirdek’ten çıkacak İTÜ ARI Teknokent bünyesinde, 2012 yılında faaliyete geçen ve bugüne kadar girişimcilere 5 milyon TL’yi aşan destekler sağlayan girişimcilik destek programı İTÜ Çekirdek, ticarileştirilebilir tüm projelere ve sektörlere açık olmanın yanı sıra büyük potansiyele sahip özel kategoriler açarak sektörlerin gelişimine de ön ayak oluyor. Bu kapsamda bu yılki özel kategori, Türkiye’de otomotiv sektörünün sürdürülebilir rekabet avantajına sahip daha güçlü bir yapıya kavuşmasına yardımcı olmayı hedefleyen Otomotiv Teknolojileri Kategorisi. Bu alandaki girişimciler OİB’in otomotiv sektöründeki deneyiminden,vizyonundan ve sanayideki geniş ağından yararlanacak. İTÜ Çekirdek’te sağlanan imkanlar ise, projelerin gelişmesi için uygun zemini hazırlayacak. OİB ise projelerin sanayiye aktarımı konusunda köprü görevi görecek. Türkiye’de otomotiv alanının daha geniş bir perspektifte değerlendirilmesi gerektiğini belirten İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan, OİB ile geliştirdikleri işbirliği hakkında şu değerlendirmelerde bulundu; “İTÜ ARI Teknokent olarak girişimcilerin yetişmesine olanak tanıyan İTÜ Çekirdek projemizde bu sene girişimcilere 1 milyon TL değerin- Bakan Avcı Matematik Köyü’nde ”Pamuk Bakan” sloganıyla karşılandı Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İzmir programının ikinci gününde Şirince’de bulunan Nesin Matematik Köyü’nü ziyaret etti de ödül dağıtıyoruz. Bu yıl İTÜ Çekirdek’e 2500’e yakın proje başvurusu bekliyoruz ki ilk üç yılda yapılan başvuru sayısının toplamı anlamına geliyor. Bu sene açtığımız Otomotiv Teknolojisi özel kategorisi ile Türkiye’nin otomotiv alanında ihracatçı ülke olma hedefine destek oluyoruz. Otomotiv sektöründe Türk markası çıkarmalıyız ancak bu sadece seri üretim yapacak bir marka oluşturmak anlamına gelmemeli. Önümüzdeki 10 sene içinde otomotiv sektörünün elektrik, elektronik, yazılım ve enerji üzerine odaklanarak gelişmesi bekleniyor. Bu yönde Türk markalı teknolojiler üretmek, otomotiv alanında fark yaratmanın ve gelişimin anahtarı olacak. OİB desteği ile bu sene oluşturduğumuz İTÜ Çekirdek Otomotiv Teknolojileri kategorisi ile otomotiv alanında teknoloji üretmek isteyenlere benzersiz bir fırsat sunuyoruz. Kuluçka dönemleri- lı. Hindistan, Tayland, Güney Afrika, Fas gibi kalabalık nüfuslu ülkelerde düşük işçilik ücretleri sayesinde verimli üretim yapılabiliyor. Öte yandan kaya gazı kullanımı sayesinde ucuz enerji imkanına kavuşan Amerika yüksek otomasyonla araç üretimini tekrar artırmayı hedefliyor. Türkiye olarak bu rekabetçi ortamdan ayrışmak için yeni nesil araçlara ve bu yöndeki teknolojilere odaklanmamız gerekli. Dünyada hibrid, hidrojen ve özellikle de elektrikli araçlara talep çok hızlı gelişecek ve bu yeni tip araçlar sanılandan çok daha kısa sürede yaygınlaşacak. Otomotiv İhracatçıları Birliği olarak İTÜ ARI Teknokent işbirliğimizle sanayimize katma değerli ürünlerin kazandırılmasını hedefliyoruz. Umuyorum ki bu işbirliği otomotiv alanında Türk markalarının yaratılması için doğru ortamı oluşturacaktır” değerlendirmesinde bulundu. MITSUBISHI ELECTRIC ROBOTUNDAN TEKNOART DANS ŞOVU Esnek dans figürlerine insan gibi tepki verebilen 6 eksenli endüstriyel robot izleyenleri şaşırttı Ali Nesin’den bilgi aldı. Nesin Matematik Köyü’nün kurucusu Prof. Dr. Ali Nesin’in bilgi verdiği ziyarette çocuklar Bakan Avcı’yı “Pamuk Bakan” sloganlarıyla karşıladı. Bakan Avcı, beraberindekilerle birlikte Matematik Köyü yerleşkesini gezerek ni tamamlayarak İTÜ Çekirdek’ten çıkacak projeler yatırımcının Türkiye’ye gelmesine büyük katkıda bulunacak, otomotiv teknolojileri ihracatımıza da katkıda bulunacak.” OİB Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu ise bundan önce otomotiv alanında girişimcilere yeterli imkanın sağlanamadığını, İTÜ ARI Teknokent ile gerçekleştirilen işbirliğinin bu anlamda çok önemli olduğunun altını çizerken; “Otomotiv pazarı ne kadar büyükse üretim de o denli artıyor. Öncelikle Türkiye otomotiv pazarını büyütmemiz gerekiyor. Pazar büyüyünce yeni oyuncular için daha fazla çekici hale geleceğiz ve yeni yatırımların Türkiye’ye gelme olasılığı da artacak. Bunun için vergi yüklerinin azaltılması, insan kaynağının ve altyapının iyileştirilmesi gibi yapısal bazı adımların atılması gerekiyor. Ayrıca yatırımları destekleyici teşviklerde de bulunulma- Dans Kulübü tarafından hazırlanan “Robotla Dans” gösterisi izleyenlerden büyük alkış topladı. Geleceğin mühendis adaylarının Mitsubishi Electric robotu ile gerçekleştirdiği gösteride birbirinden farklı çok sayıda figür sergilendi. Esnek dans figürlerine bir insan gibi tepki verebilen 6 eksenli endüstriyel robot dans gösterisinde, iki aşk arasında kalmış bir gence doğru aşkı bulması için yardım etti. Kütüphane derslik ve yatakhaneleri gezen Bakan Avcı, daha sonra “bol kepçe” ikram edilen öğlen yemeğini yedi. Bakan Avcı, Ali Nesin’e eğitime yapmış olduğu katkılardan ötürü tebrik etti. Ülkemizde robot teknolojisi konusunu sahiplenmeyi hedefleyen Mitsubishi Electric Türkiye’nin, Doğuş Üniversitesi Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi’ne sağladığı desteklerden biri olan 6 eksenli endüstriyel robot teknoart dans şovuyla büyüledi. Doğuş Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü ile Mitsubishi Electric 6 Eksenli Endüstriyel Robot ile işler hiç olmadığı kadar kolay 6 eksenli endüstriyel robot ile ilgili bilgi veren Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel “Dansa gösterdiği uyumun da bir göstergesi olarak çok yüksek hızlı sistemlerde kullanılabilen Mitsubishi Electric imzalı 6 eksenli endüstriyel robotun çift kol yapısı sadece hareket özgürlüğü açısından artı değer sağlamıyor, aynı zamanda daha fazla kararlılık ve çok yönlülük sunuyor. Mode- le bağlı olarak Mitsubishi Electric robotlar, 504 - 1503 milimetre aralığında 2’den, 20 kilograma kadar taşıma kapasitesine sahip. RV-F serisi için çok dar alanlarda çalışmak hiç sorun olmadığı gibi robotların duvar veya tavana monte edilmesi de sorun oluşturmuyor. Tüm sistemler aynı kompakt CR750 robot kontrolöre sahip.” dedi. İPKB 13 okulu daha depreme karşı yeniden inşa edecek İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul’daki okulların sismik risk karşısındaki durumlarını incelemeye devam ediyor. 13 okul daha yıkılarak yerlerine depreme karşı dayanıklı, güvenli ve modern okullar inşa edilecek. FİLLİ BOYA’DAN ÇOCUK ODALARINA MOTİVE EDİCİ RENKLER Filli Boya Renk Uzmanları, yeni eğitim ve öğretim döneminde çocukların başarısını arttıracak renk önerileri sunuyor. Çocukların zamanının çoğunu geçirdiği çalışma odalarının da okul dönemine uygun hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Filli Boya Renk Uzmanları, odaların onların ihtiyaçlarına ve motivasyonuna göre renklendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Uzmanlar seçtiğimiz renklerin; çocukların akşamlarını oyun oynayarak veya televizyon seyrederek geçirmek yerine, ders çalışma isteği uyandıracak, odasına aidiyetlik duygusu vere- MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 cek tonlarda olması gerektiğini söylüyor. Yorucu Renkler Olmamalı Çocukların çalışma alanlarının fresh, temiz ve pastel tonlarda olması gerektiğini söyleyen Filli Boya Renk Uzmanları, yorucu renkler yerine yeşil ve mavinin pastel tonlarının tercih edilmesinin daha doğru olacağını söylüyor. Gözü dinlendirici etkisi olması nedeniyle Filli Boya iç cephe renk kartelasından Açık Mavi, Limoni, Bal Buğu, Fildişi renkleri tercih edilebilir. Canlı kırmızı tonlarından ise gözü yorması ve açlık hissi uyandırması nedeniyle kaçınmak gerekiyor. Yine zevke göre Lila, Atlas, Mercan, Masal Pembesi, Verde, Açık Krem ve bu renk tonlarıyla kombinler yaratılabilir. İstanbul Valiliği, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında okul, hastane, yurt, idari ve sosyal hizmet binaları gibi öncelikli kamu binalarının depremsellik analizlerini yapmaya ve elde edilen analiz sonuçlarına göre binaları güçlendirmeye veya yıkıp yeniden yapmaya devam ediyor. 13 okulda 21 980 öğrenci İSMEP kapsamında yeniden yapımı devam eden okullara ek olarak, İstanbul’da 13 okulun daha sismik risk karşısında incelemeleri yapıldı. İPKB Direktörü Kazım Gökhan Elgin, inceleme sonuçlarına göre binaların yıkılarak depreme dayanıklı yeniden inşasına karar verildiğini kaydetti. 13 okul tamamlandığında 434 derslikte 21 bin 980 öğrenci güvenli bir şekilde eğitim alacak. İPKB tarafından yapılacak okullarda öğrencilerin daha modern, ferah ve güvenli koşullarda eğitim görmesi hedefleniyor. Bu amaçla, 2006’dan bu yana İSMEP yatırımlarının yüzde 51’i, eğitim yapılarının güçlendirilmesinde ya da yıkılıp yeniden yapımında kullanıldı. Yeni okullarda derslik sayısı artıyor İstanbul’da okul yatırımlarıyla 1,5 milyona yakın öğrenci güvenli eğitim olanağına kavuştu. Yapılan yeni okullar daha çok dersliğe ve imkâna sahip olmasının yanı sıra çevreye de duyarlı. Ayrıca bulunduğu arazinin koşullarına ve topoğrafyasına uygun, depreme dayanıklı olarak inşa ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen tüm diğer kriterlere uyumluluk çerçevesinde yapılıyor. İşte 2015’te depreme karşı yeniden yapılacak okullar İPKB tarafından yeniden yapılacak 13 okulun adları şöyle; Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi, Eyüp Kılıçarslan İlköğretim Okulu, Ümraniye Hasan Tahsin İlköğretim Okulu, Bayrampaşa Halide Canayakın Anaokulu, Üsküdar Kadriye Koparan İlköğretim Okulu, Sultangazi 50. Yıl İlköğretim Okulu, Ümraniye Nihat Sabri Banarlı İlköğretim Okulu, Bakırköy Halit Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu, Bahçelievler Şirintepe İlköğretim Okulu, Bahçelievler Fikret Yüzatlı İlköğretim Okulu, Eyüp Şair Nabi İlköğretim Okulu, Beykoz İshakağa İlköğretim Okulu, Eyüp Serdar Aksun Anaokulu ve İlköğretim Okulu. 10 11 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Türk Eğitim Rehberi Gazetesi KİTAP TİYATRO OCAK | İSTANBUL DT ON İKİ ÖFKELİ ADAM İSTANBUL DT 8 yaş ve üzeri seyircilerimizin izlemesi tavsiye edilir. 8 yaş ve üzeri seyircilerimizin izlemesi tavsiye edilir. 2 perde | 1 saat 50 dakika Yazan: REGİNALD ROSE Çeviren: CEMAL BERK Yöneten: ARİF AKKAYA Dramaturgi: HATİCE YURTDURU Sahne Tasarımı: AYHAN DOĞAN Kostüm Tasarımı: NİHAL KAPLANGI Işık Tasarımı: ÖZCAN ÇELİK 2 perde | 2 saat 15 dakika Yazan: TURGUT ÖZAKMAN Yöneten: YILDIRIM FİKRET URAĞ Sahne Tasarımı: RIFKI DEMİRELLİ Kostüm Tasarımı: ZUHAL SOY Işık Tasarımı: ÖZCAN ÇELİK Efekt: YUSUF TUNCER OYUNCULAR Aslı İçözü, Cengız Tangör, Erkan Sever, Hakan Güner, Mahperi Mertoğlu, Mana Alkoy, Mehmet Soner Dinç KONU 1960’lı yıllarda emekçi bir ailenin ekonomik güçlüklere ve geçim sıkıntısının getirdiği zorluklara rağmen bir arada durma çabasını anlatır. Anne, baba, çocuklar ve büyükanneden oluşan aile bireylerinin her biri farklı karakterlere ve hayallere sahiptir. Tüm sıkışmışlıklarına rağmen, birbirlerine duydukları sevgi, diğer tüm yoksunluklarını unutturmaktadır. Sahnede bir yandan aileyi izlerken, diğer yandan 1960’ların İstanbul’unu, hayallerini, müziğini ve radyosunu da hatırlarız. OYUNCULAR Ahmet Özaslan, Ali Gökmen Altuğ, Burteçın Zoga, Enes Mazak,Erkan Akkoyunlu, Gün Koper, Kutay Kırşehirlioğlu, Mehmet Avdan, Metin Çoban, Nihat Alpteki, Rahmi Elhan, Serdar Orçin, Yalçın Avşar KONU Şüphelinin suçlu olduğunun genel kabul görüldüğü jüride, bir üye bu karara karşı çıkarsa ne olur? 12 jüri üyesi üzerinden adalet kavramını sorgulayan oyun tiyatro seyircisi ile buluşuyor. SİNEMA BİR YAZ GECESİ RÜYASI İSTANBUL DT 8 yaş ve üzeri seyircilerimizin izlemesi tavsiye edilir. Mahalleden Arkadaşlar doludizgin geliyor… Kardeş Payı, Düğün Dernek, İşler Güçler, Çalgı Çengi gibi unutulmaz film ve dizilerin senaristi, yönetmeni Selçuk Aydemir’den kabına sığmayan bir 90’lı yıllar kitabı. Eğlenceli, heyecanlı ve doludizgin… Mahalleden Arkadaşlar Sayfa 6 Yayınları’ndan yayımlandı. Mahalleden Arkadaşlar’ın telif geliri Koruncuk (Korunmaya Muhtaç Çocuklar) Vakfına bağışlanacaktır. Tabletlerin, akıllı telefonların olmadığı 90’lar… Belki de çocukların “çocuk” olduğu, “çocuk gibi” oynadığı son yıllar… Dokuz yaşındaki bir çocuğun para kazanmak için bulduğu akıl almaz yöntemler, yediği kazıklar, hayal kırıklıkları, başarma hırsı ve bu hırs uğruna yaşadığı trajikomik anılar… Her şey ama her şey yine dokuz yaşındaki Selçuk’un gözünden tüm samimiyetiyle karşımızda. 2 perde | 2 saat 15 Dakika Yazan: WILLIAM SHAKESPEARE Çeviren: ÖZDEMİR MUTKU Yöneten: ALEKSANDAR POPOVSKİ Sahne Tasarımı: SVEN JONKE Kostüm Tasarımı: JELENA PROKOVİC Işık Tasarımı: SVEN JONKE Müzik: KİRİL DZAJKOVSKİ Koreografi: HANDAN ERGİYDİREN Efekt: ERSİN AŞAR Yönetmen Yardımcısı: BAŞAK ERZİ, OKAN PATIRER, NEŞE CEREN AKTAY, NAZİF UĞUR TAN OYUNCULAR Arda Aydın, Çağlar Yiğitoğulları, Elyesa Çağlar Evkaya,Gürol Güngör, Levent Üzümcü, Nurdan Kalınağa, Selin İşcan,Yavuz Şeker KONU Shakespeare’in en sevilen klasiklerinden olan “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, Avrupa’nın önemli yönetmenlerinden Aleksandar Popovski tarafından çağdaş bir reji anlayışıyla sahneleniyor. Metni sahneye olduğu gibi aktarmak yerine, onunla oynamayı ve görsel olarak etkileyici bir performansa çevirmeyi tercih eden Popovski, “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nı sahnelerken üç ana eksende ilerleyen hikayeyi sahne tasarımına da yansıtmış. Selçuk Aydemir’den eğlenceli, heyecanlı, doludizgin akan bir kitap… SALT Galata’da lise öğrencileri için ‘Belgesel Günleri’ Lise Öğrencileri İçin Belgesel Günleri 26 Şubat-27 Mayıs SALT Galata SALT Yorumlama’nın “Belgesel Günleri” programında, Nefin Dinç’in 2011 yapımı Öteki Kasaba; Ayris Alptekin, Albina Özden, Fehime Seven, Nazlı Bulum ile Sefa Tokgöz’ün 2014 yapımı Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda ve Yasin Semiz’in 2014 yapımı Eymir Neden Paylaşılamadı? filmi yer alıyor. Öteki Kasaba, Türkiye’de Birgi ve Yunanistan’da Dimitsana kasabalarında yaşayanların “öteki tarafı” nasıl gördüğü temelinde, “Komşular neden kavga eder?” ve “Etnik gruplar arasında kin ve ön yargılar nasıl doğar?” gibi soruları irdeler. 90 kuşağından beş arkadaşın çektiği Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda, Gezi Parkı direnişiyle görünür olmaya başlayan bu kuşak ve onların aileleriyle olan ilişkilerini konu alır. Eymir Gölü çevresinin 1960’lardan bu yana insan eliyle yeşermesinin hikâyesini anlatan Eymir Neden Paylaşılamadı? ise, bölgedeki yapılaşma baskısını sorular sorarak tartışmaya açar.Gösterimler ücret- sizdir ve tüm lise öğrencilerinin katılımına açıktır. Devlet okullarına ücretsiz ulaşım sağlanacaktır. 15 Nisan tarihlerindeki program, yönetmenin katılımıyla gerçekleştirilecektir. PROGRAM 15 Mayıs Öteki Kasaba (2011) Nefin Dinç 45 dakika Türkçe; altyazısız 9 Nisan, 27 Mayıs Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda (2014) Ayris Alptekin, Albina Özden, Fehime Seven, Nazlı Bulum ve Sefa Tokgöz 83 dakika Türkçe; altyazısız 15 Nisan, 20 Mayıs Eymir Neden Paylaşılamadı? (2014) Yasin Semiz 55 dakika Türkçe; altyazısız İZYON V FİLMLER FİLML Sizin için Seçtiklerimiz İZYONDAKİ Bizim Hikayemiz Güvercin Uçuverdi içimdeki İnsan Geronimo Vizyon Tarihi: 27 Mart 2015 Yapımı:2015 - Türkiye Tür: Dram Yönetmen: Yasin Uslu Oyuncular: Cansel Elçin, Naz Elmas, İbrahim Kendirci, Haluk Piyes, Çiğdem Batur Senaryo:Yasin Uslu, Seda Altaylı Turgutlu Yapımcı: Alaaddin Film Diğer Adı: Darbe Vizyon Tarihi: 27 Mart 2015 Yapımı: 2015 - Türkiye Tür: Komedi Yönetmen: Selami Genli, Onur Koçal Oyuncular: Atalay Demirci, Gökhan Yıkılkan , Ali Erkazan, Salih Kalyon, Zerrin Sümer Senaryo: Selami Genli, Onur Koçal Vizyon Tarihi: 27 Mart 2015 Yapımı: 2014 - Türkiye Tür: Dram Yönetmen: Aydın Sayman Oyuncular: Vedat Erincin, Suavi Eren, Şebnem Bozokl, Füsun Demirel, Rıza Sönmez Diğer Adı: The Human Within Me Vizyon Tarihi: 27 Mart 2015 Yapımı: 2014 - Fransa Tür:Dram , Romantik Yönetmen: Tony Gatlif Oyuncular: Sergi López, Celine Sallette, Tim Seyfi, David Murgia, Adrien Ruiz Senaryo: Tony Gatlif Özet Haksızlığa uğramış, ailesi, yuvası, geleceği elinden alınmış bir adam ile hayata karşı tek başına mücadele etmek zorunda kalan, çocuklarıyla bu koca dünyada bir başına kalmış bir kadının öyküsünü perdeye taşıyor Bizim Hikaye. 80 darbesinde gururu, itibarı zedelenen, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun haksız yere hüküm giyen insanların, darbe sonrasında hayata tutunma çabalarını perdeye taşıyan film; o günlerden bu günlere kadar uzanan bir mücadeleyi, hiç bir şekilde bağlarını kopartmayan fedakar bir aile aracılığıyla bizlere aktarıyor. MART / NİSAN 2015 / SAYI 28 Özet YÜKSEL GÜVERCİN, yıllar önce geçirdiği bir kaza sonucu kör olan annesiyle birlikte yaşamaktadır. Annesi oğlunun pilot olduğunu zannetmektedir ve en büyük arzusu gözleri açıldığında oğlunun uçağında uçabilmektir. Yüksel ise annesine söylemek zorunda kaldığı bu beyaz yalanı temizlemek için bir an önce pilot olmalıdır. Çünkü annesinin göz Ameliyatına sayılı günler kalmıştır. Yüksel’in bir diğer sorunu ise ilk ve son aşkı olan Sema’yla evlenebilmektir. Ancak bu aşkın önünde büyük engeller vardır. Sema’nın babası, Yüksel Güvercin’e kızını vermek istememektedir. Onun yerine Yüksel’in ezeli rakibi, yıllardır ikinci pilot olan Turgut’u damadı yapmak istemektedir. Bu mücadele Yüksel’i sürprizlerle dolu, komik bir maceranın içine sürükleyecektir. 12 Özet Tek amacı babasından kalan bir bahçeyi satarak yeniden İstanbul’a geri dönmek olan Nuri, Kentte eski dostu Sabri ile karşılaştıktan sonra ilginç bir hesaplaşma içine girerler. Sabri ise çalıştığı devlet dairesinde geçirdiği ani psiko-travma sebebiyle şefinin kafasını parçaladıktan sonra işler daha da içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar. Nuri İstanbul’a dönmeye hazırlanırken, dostu Sabri’nin tutuklandığı hapishanede intihar ettiği haberini alır. Artık Nuri’nin de bir amacı vardır. Eski dostu Sabri’nin işlediği esrarengiz cinayetin ve intiharının ardındaki nedenlerini bulmaya karar verir. Özet Fransa’nın güneyinde yer alan St. Pierre mahallesi kavganın ve gürültünün hiç bir zaman eksik olmadığı, oldukça hararetli bir kasabadır. Sosyal eğitmenlik görevini üstlenen Geronimo, boğucu bir Ağustos güneşi altında, St. Pierre mahallesinde gençler arasında aniden patlak veren gergin durumları yumuşatmaya çalışmaktadır. Türk kökenli genç bir kız olan Nil ise Çingene bir sevgilisi olan ama başka bir adamla zorla evlendirilmek istenen Türk kökenli bir genç kadındır. Evlendirilmekten kaçan Nil, Çingene sevgilisine sığınıp birlikte kaçmaya karar verdiklerinde yaşadıkları mahalledeki ufak gerginlik, bir anda aileler arası çatışmaya dönüşür. Müzik savaşlarının yanı sıra tepkiler de yükselince, huzuru yeniden sağlamak Geronimo’ya düşer... Evim Vizyon Tarihi: 27 Mart 2015 Yapımı: 2015 - ABD Tür: Animasyon, Fantastik , Macera Yönetmen: Tim Johnson Seslendirenler: Jennifer Lopez, Rihanna, Steve Martin, Jim Parsons, Fatih Özacun Özet Evim’de insan dostu uzaylı Off (Oh) kendi halkı tarafından gezegenden kovulunca dünyaya sığınmaya karar verir. Burada Tip adlı maceracı bir kızla arkadaşlık kurar, birlikte büyük bir serüvene atılırlar.