HAZİRAN 2009 ” Mükemmellik İçin Yenilikçilik”

Transkript

HAZİRAN 2009 ” Mükemmellik İçin Yenilikçilik”
‹Ç‹NDEK‹LER
6 E¤itimler
Sf.14
9 Editörden
10
Toplumsal dönüflümde
yeniflimin rolü
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan
KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
14 Kapak/Mükemmellik ‹çin
Yenilikçilik
30 KalDer Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri
32 Seminer/Baflar› için ilk 7 ad›m
34 Oyuncu Sinan Tuzcu:
Toplumun kalitesini sanat belirler
MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N
YEN‹L‹KÇ‹L‹K
40 LRQA ‹le Standartlar
Kamu kategorisinde
9. Ulusal Kalite
Ödülleri sahiplerini
buldu
‹klim de¤iflikli¤i ve standartlar
Neli Adoni
LRQA Türkiye Operasyon Müdürü
44 Ulusal Kalite Hareketi
Erenköy Zihnipafla Pratik
Sf.46
K›z Sanat Okulu
46 9. Ulusal Kalite Ödülleri
47 GOSB’un ifl mükemmeli¤i
ödüllendirildi
48 Mallorca, Minorka ve Federico
Garcia Lorca
Baflar› için
ilk 7 ad›m
Sf.32
Mesut Do¤an
54 fiube haberleri
62 Yay›n Kampanyas›
64 Üyeler
66 Abone
8
Sinan Tuzcu:
Toplumun kalitesini
Sf.34
sanat belirler
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
GÖRÜfi
Toplumsal dönüflümde
yeniflimin rolü
Prof. Dr. Ali R›za
Kaylan
KalDer Yönetim
Kurulu Baflkan›
10
Yaz›n›n bafll›¤›nda ‹ngilizce “innovation” sözcü¤ü yerine önerilen yenilikçilik, yenileflim,
yeniflim ya da inovasyon kelimelerinden hangisini kullanman›n daha uygun olaca¤› konusunda epeyce tereddüt ettim. Türk Dil Kurumu Türkçe sözlükte yenileflim önermifltir. KalDer
olarak terimler sözlü¤ümüzde yenilikçili¤i kullanmaktay›z. Mükemmelli¤in sekiz temel kavram› aras›nda “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik ve iyilefltirme” kavram›n› vurgulamaktay›z.
EFQM Mükemmellik Modeli flekli üzerinde “yenilikçilik ve ö¤renme” geri dönüfl okuyla modelin dinamik yap›s›ndaki sürekli iyilefltirmeyi yans›tmaktay›z. Di¤er taraftan Ulusal ‹novasyon Giriflimi (U‹G) isminde ve haz›rlad›¤› raporunda inovasyon sözcü¤ünü benimsemifltir.
Çeflitli ortamlarda yenilikçilik yan› s›ra, yeniflim sözcü¤ü de kullan›lmaktad›r.
Her fleyden önce kullanaca¤›m›z sözcüklere özen göstermek neden önemli sorusunu kalite bak›fl aç›s›yla yan›tlamak isterim. Yaflam kalitemizin yükselmesi için ulusal rekabet gücümüzün artmas› gerekti¤ini, bunun için de yönetim kalitesinin önemini her f›rsatta belirtmekteyiz. Yönetim kalitesinin özünde ise düflünce kalitesi yatmakta. Düflünce kalitesi ile dil
kalitesi aras›nda son derece güçlü bir iliflki oldu¤unu biliyoruz. Einstein’in belirtti¤i gibi
“Dilin s›n›r›, beynin s›n›r›d›r”. ‹lkö¤retim düzeyinde bir Türk ö¤renci 6000 sözcükle karfl›lafl›rken, bir Alman veya Amerikal› ö¤renci 70.000 dolay›nda sözcükle karfl›laflmaktad›r. Bireyin duygu ve düflünce dünyas›, anadilinde özümsedi¤i sözcük say›s›yla zenginleflmektedir.
Neredeyse günlük yaflam›m›zda Türkilizce diyebilece¤imiz karma bir dille “Hay-Bay (HiBye)” toplumuna dönüflmemek ve “günayd›n, hoflçakal” gibi sözcüklerimize sahip ç›karak
dil kirlili¤ini yavafllat›p durdurabilmekte toplumsal bilinç ve duyarl›l›k son derece önemlidir. Yeni kavramlar› dilimize kazand›rmaya çal›fl›rken, anadilimizde düflünmenin alg›lama
gücümüzü art›raca¤›n› unutmamal›y›z. Yal›n dokusuyla, ses uyumlu, “Yeni-ifl-flimdi” kelimelerinden esinlenerek oluflturulmufl, “yeniflim” sözcü¤ü, di¤er seçeneklere göre daha çekici göründü. Demokratik ve kat›l›mc› bir aray›fl sonunda, meslektafllar›m ve ö¤rencilerimin
deste¤iyle yeniflim bu yaz›n›n bafll›¤›na yerleflti.
Bu yaz›n›n konusu sosyal yeniflim. Rekabet gücünü art›rmada en güçlü silah olan yeniflimin, toplumsal dönüflümde de anahtar rol oynad›¤›n› dünyadan ve kendi toplumumuzdan
verece¤imiz çarp›c› örneklerle özetleyece¤iz.
Önce yeniflimin tan›m›n› ve yeniflim s›ralamas›nda ulusal karnemize k›saca göz atal›m.
Yeniflimin tan›t›m› ve ulusal karnemiz
Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü (OECD), yeniflim sürecini, bir fikri pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da gelifltirilmifl bir imalat yahut da¤›t›m yöntemine, ya da
yeni bir toplumsal hizmete dönüfltürmek olarak tan›mlamaktad›r. Özgün bilgiyle farkl›l›k
yaratarak, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüfltürürken, yeniflimin konusu ürün veya hizmet olabilece¤i gibi, belirli bir süreç, pazarlama ve örgütsel yenilik de olabilmektedir. Avrupa Kalite Yönetim Vakf› (EFQM) ise yeniflim kavram›n› OECD’ye benzer bir fleklide, düflüncelerin uygulamada yeni ürünlere, hizmetlere, süreçlere, sistemlere ve toplumsal iliflkilere dönüfltürülmesi fleklinde tan›mlamaktad›r. Her iki tan›m da yeni fikirlerin üretilmesini ve
uygulanmas›n› içermektedir. Yeni ya da daha iyi uygulamalar ve/veya ürün ve hizmetler ortaya ç›karmak için yarat›c› düflünceler yeniflimin ön kofluludur. Özgün düflünceler uygulamaya koyulup ekonomik ve/veya toplumsal de¤er yarat›lmas› yeniflim sürecini tamamlamaktad›r. Baflka bir deyiflle yeniflimi özgün düflünceleri paraya ve toplumsal yarara dönüfltürme sanat› olarak da tan›mlayabiliriz.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Bulufl denilince akl›m›za telefon, ampül gibi yaflam kalitemizde fark yaratm›fl ürünler gelmekte. Ne yaz›k ki bulufl listeleri incelendi¤inde Türk isimlerinin say›s› sevindirici de¤ildir. Di¤er taraftan yarat›c›l›¤› sorun çözme sanat› olarak alg›lad›¤›m›zda, son derece yarat›c› bir millet oldu¤umuzu rahatl›kla söyleyebiliriz. Somut bir örnekle aç›klamaya çal›flal›m.
ABD’de 1970 y›llar›n›n ortalar›nda trafik sorunlar›n› hafifletmek için araba paylafl›m› (carpooling) önerilmifl ve bu yaklafl›m› teflvik amac›yla çok yolculu tafl›tlar için özel fleritlerin
ayr›lmas› sa¤lanm›flt›. Daha sonraki y›llarda flehiriçi ve flehirleraras› seyahatlerde araba paylafl›m› için flirketler kurulmufl,
teknoloji destekli baflar›l› uygulamalar gelifltirilmiflti. Örne¤in, internet üzerinde çal›flan ve cep telefonundan eriflilen yaz›l›mlarla özel tafl›tlar›n paylafl›lmas›n› teflvik eden ortamlar
yarat›lm›flt›. Böylece trafik ve enerji sorunlar›na bir ölçüde
katk›da bulunuldu¤u bilinmektedir.
Tafl›t paylafl›m›n›n ilk örne¤i, ‹stanbul’un simgesi olan dolmufllarla 1929 Dünya Ekonomik Krizi’nin bir sonucu olarak
ortaya ç›km›flt›. Ca¤alo¤lu’nda lokanta iflleten Aflç› Halit,
ekonomik s›k›nt›lar nedeniyle ifl ç›k›fl› taksicili¤e de bafllam›flt›. Ancak kriz döneminde hiç müflteri bulmadan eve döndü¤ü de oluyordu. Sürekli müflterisi Musevi ifladam› ifllerin
bozuldu¤unu ve art›k taksiye binemeyece¤ini söyleyince, Aflç› Halit yarat›c› çözümünü üretti. Ayn› yöne giden dört müflteri isterlerse, ücreti paylaflarak beraber seyahat edebileceklerdi. Bu basit ama yenilikçi düflünceyle, Niflantafl› – Eminönü dolmufl seferlerine ad›m at›lmaktayd›. Böylece Türkiye’de
dolmuflçuluk resmen bafll›yordu. Aflç› Halit, sürücülük yan›
s›ra, Karaköy ‹skelesi’nin önünde “5 kurufla Taksim” diye ba¤›rarak, ileride dolmufl duraklar›nda düzeni koruyan ve de¤nekçi denilen yeni bir mesle¤in do¤uflunu da sa¤lam›flt›. ‹flte
ekonomik krizlerin yarat›c› çözümleri art›ran bir f›rsat ortam›
oluflturdu¤unun somut bir kan›t›. Bu örnekte, krizlerin tüm
olumsuz yönlerine ra¤men yarat›c›l›¤› da körükledi¤ini ve
krizleri f›rsata dönüfltürmenin yarar›n› aç›kca görmekteyiz.
Bu dönemde Belediye ve Tramvay fiirketi yöneticilerinin, uygulaman›n taksi talimatnamesine ayk›r› oldu¤unu belirterek,
engellemesi nedeniyle dolmuflçuluk uzun y›llar kaçak olarak
yap›ld›. 24 y›l içerisinde kentte tam 150 tane dolmufl hatt›
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
olufltuktan sonra, ‹stanbul Belediyesi 1954 y›l› sonunda, dolmuflçulu¤un önlenemeyen yükseliflini kabullenerek ilk dolmufl tarifesini belirledi.
Her y›l yay›nlanmakta olan Avrupa Yeniflim Karnesi (EISEuropeansInnovation Scoreboard) 29 göstergeden oluflan bir
endekse göre 27 AB ülkesi yan› s›ra Türkiye, H›rvatistan, ‹sviçre, ‹zlanda ve Norveç’i de¤erlendirmektedir. Ocak
2009’da yay›nlanan son istatistiklere göre Türkiye 2008 y›l›nda 0.205 puanla 32 ülke aras›nda son s›radad›r. ‹lk befl ülke s›ras›yla ‹sviçre, ‹sveç, Finlandiya, Almanya ve Danimarka’d›r.
2004-2007 y›llar›ndaki puan›m›z› AB27 ortalamas›yla k›yaslamal› inceleyelim. AB27 ortalamas› parantez içinde verilecektir. 2004’ten bafllayarak puanlar s›ras›yla 0.192 (0.429),
0.196 (0.431), 0.202 (0.447), 0.206 (0.466), 0.205 (0.475)
fleklindedir. AB27 ortalamas›, Türkiye EIS puan›n›n 2.3 kat›d›r. Son befl y›lda 1000 üzerinden endeks Türkiye’de 13 puan
artm›flken, Avrupa’da 46 puan artm›flt›r. Bu sonuçlara göre,
rakiplerimiz rekabet yar›fl›nda daha h›zl› koflmaktad›rlar.
Bir baflka gösterge ise Dünya Ekonomi Forumu’nun her y›l
haz›rlay›p yay›nlad›¤› Küresel Rekabetçilik Endeksi (GCI) ve
bu endeksi oluflturan alt endekslerden yeniflim endeksidir. En
son yay›nlanan 2008-09 Küresel Rekabetçilik Raporu’na göre Türkiye rekabet gücü olarak 134 ülke aras›nda 4.15 puanla
63. s›radad›r. Birinci s›rada olan ABD’nin puan› 5.74’dür.
ABD’yi ‹sviçre, Danimarka, ‹sveç ve Singapur izlemektedir.
2007 s›ralamas›nda Türkiye 131 ülke aras›nda 53. s›radayd›.
Bir y›l da rekabet gücü s›ralamas›nda yerimiz 10 ülke daha
afla¤›ya inmifltir. Yeniflim altendeksinde ise Türkiye 3.70 puanla gene 63. s›radad›r.
Sosyal yeniflim
Yeniflimin belirli bir ürün, hizmet ya da süreç yaratt›¤›n› ve
yenilikçi bir fikri ekonomik de¤ere dönüfltürdü¤ünü belirtmifltik. Yeniflim sürecinde düfl, düflünce, gelifltirme ve uygulama aflamalar›ndan geçilmektedir. Bu aflamalar›n ilk ad›m› hayal gücü son derece önemli. Hatta Albert Einstein, hayal gücünün bilgiden daha önemli oldu¤unu vurgular. Çünkü bilgi
bildiklerimizle ve anlad›klar›m›zla s›n›rl›d›r. Hayal gücü ise
tüm dünyadaki bilinecek ve anlanacak herfleyi kapsamaktad›r.
Yeniflimin bir de toplumsal dönüflüme destek olan çefliti
var. Sosyal amaçlarla yeni bir fikrin uygulamaya konarak toplum yaflam›nda olumlu yönde de¤ifliklikler yarat›lmas›na sosyal yeniflim deniyor. Sosyal yeniflim kavram›n›n özünde de
yenilikçi fikirler yatmakta. E¤itim, sa¤l›k, çal›flma flartlar›n›n
iyilefltirilmesi, toplumsal kalk›nmaya kadar akla gelebilecek
pek çok konu ve yüzlerce sosyal gereksinim yeniflimci ve yarat›c› çözümler beklemekte. Bu tarz çal›flmalarda bireysel veya kurumsal ç›karlardan çok toplumsal ç›karlar›n ön planda
tutulmas› gerekiyor. Sosyal yeniflim, toplumu ileri tafl›may›
hedeflemekte.
Sosyal yeniflim denince, toplumsal dönüflümü sa¤layan giriflimci bireyler öne ç›k›yor. Sosyal giriflimci, yaflad›¤› toplumda ortaya ç›kan sosyal aksakl›klar› saptayarak o güne kadar akla gelmeyen yaklafl›mla sorunlar›n üzerine kararl› bir
flekilde giden ve fark yaratarak toplumun güvenini kazanan
kifliler. Bu kiflilerde aranabilecek temel özellikler yarat›c›l›k,
11
GÖRÜfi
özgüven, empati ve kat›l›mc›l›k. Aile içinde ve okullarda çocuklara yönelik bask›c› anlay›fl, özgüveni ve yarat›c›l›¤› zay›flatmaktad›r. Toplumu gelifltirmek, daha ileriye götürebilmek yine toplulukla ve belirli bir kat›l›mla gerçekleflebilir.
Ancak bu kat›l›m› sa¤lamak için öncü bireyler, sosyal giriflimciler de gerekli. Bu kiflilerde empati yetene¤i de güçlü olabilmekte. Ele ald›klar› sorunlar› yaflayan kiflilerin yerine rahatl›kla kendilerini koyabilmekteler.
Sosyal giriflimciler toplumun en önemli sorunlar›na yenilikçi çözüm yollar› bulan bireylerdir. Kendilerini belirli bir
alanda toplumsal dönüflümün gerçekleflmesine adarlar. Hayal
güçleri yüksek, vizyoner ve ayn› zamanda gerçekçidirler. Yeni fikirlerin etik, kolay anlafl›l›r, uygulanabilir ve tüm paydafllar›n genifl deste¤ini harekete geçirmesine özen göstererek,
çözüm yollar›n› genifl kitlelerle paylafl›rlar.
Genifl ölçekte de¤iflimi dönüflümü sa¤layacak, kapsaml›
sosyal yeniflimlerin güçlenmesinde, sivil toplum kurulufllar›n›n önemi büyük. Birlikte çal›flan kurumlar ve bireyler aras›nda sa¤lam bir diyalog gelifltirmek de flart.
Dünyadan bir sosyal giriflim öyküsü olarak 2006 Nobel
Bar›fl Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un kurdu¤u
Yoksullar Bankas› (Grameen Bank) ve mikro kredi uygulamas›ndan bahsetmek istiyorum. Muhammed Yunus, Bangladefl’te milyonlarca kiflinin kaderini belirleyen bir devrimi sessizce gerçeklefltirmifl ve yoksul insanlar› tefecilerin elinden
kurtarm›flt›r. Kurdu¤u banka, hiçbir geri ödeme garantisi olmayan ve geleneksel kurumlar›n reddetti¤i çok yoksul insanlara mikro ölçekli kredi vermeye bafllam›flt›r.
Baz›lar› çeltik ay›klamak, baz›lar› çanak çömlek yapmak,
ya da inek sat›n almak için 20-500 dolar aras›nda az miktarda
paraya gereksinim duyuyorlard›. Grameen Bank, 1976’da 42
kifliye 27’fler dolar kredi vererek ifle bafllad›. 1997 y›l›nda ise
2.4 milyar dolar kredi da¤›tm›flt›r. Bu deneyim, ne kadar küçük olursa olsun, finansal sermaye verilmesi durumunda yoksul insanlar›n kendi yaflamlar›nda inan›lmaz bir de¤iflim gerçeklefltirebildiklerini göstermifltir.
Sosyal giriflimcili¤i desteklemek amac› do¤rultusunda
dünyan›n birçok ülkesinde toplumsal sorunlara yenilikçi bir
fikirle çözüm getiren giriflimcileri destekleyen Ashoka uluslararas› bir kurulufl. Ashoka “‹nsanlara bal›k vermektense bal›k
tutmay› ö¤retmek daha yararl›d›r” fleklindeki Çin atasözünü
aflan bir anlay›fl getirmekte. Kurucu William Drayton’un sözleriyle, Ashoka insanlara bal›k verenle, ya da bal›k tutmas›n›
ö¤retenle de¤il, bal›kç›l›k endüstrisinde devrim yaratanlarla
ilgilenmekte.
Ashoka, yeni fikir, yarat›c›l›k, toplumsal etki, giriflimci kalitesi ve etik doku ölçütlerine ba¤l› olarak giriflimcilere Sosyal Risk Sermayesi vermekte. Kendilerinin “yurttafl sektörü”
kuruluflu olarak alg›lanmas›n› sa¤lamaya ve bu sektörü destekleyen mekanizmalar› yaratmaya çal›flmakta.
Toplumsal dönüflümün Türk mimarlar›
Yak›n tarihimizde yaflam kalitemizin yükseltilmesinde, ayd›nlanma ve ça¤dafl toplum yarat›lmas›nda anahtar rol oynam›fl, özellikle gerçeklefltirdikleri sosyal yeniflim projeleriyle
ölümsüzleflen örnek kiflilerden bahsetmek istiyorum. Cumhu-
12
riyetin ilan›n› izleyen y›llarda, sosyal, ekonomik ve kültürel
alanda ça¤dafl ülkeler aras›ndaki yerini almas› için, Türk Milletinin h›zl› bir de¤iflime ihtiyac› vard›.
Atatürk’ün önderli¤inde Türk dili, kad›n haklar›, güzel sanatlar alanlar›nda bir çok sosyal dönüflüm projesi gerçeklefltirildi, yasalar ç›kar›ld›. 1928’de Latin alfabesi kabul edildi¤inde, Arap harfleriyle okur yazar oran› yüzde 6 düzeyindeydi.
Atatürk toplumun baflö¤retmeni oldu. Bütün yurtta aç›lan
millet mekteplerinde bir e¤itim seferberli¤i bafllat›ld›. 15-45
yafl aras›nda kad›nlar erkekler herkes bu okullara devam etti.
1929-1934 y›llar› aras›nda bu okullardan 1 milyon 200 bin kifli mezun oldu.
‹kinci olarak, Atatürk’le bafllayan Türk ayd›nlanmas›na
büyük katk›da bulunmufl, çok yönlü kiflili¤e sahip seçkin bir
e¤itim, kültür ve siyaset adam›, 1938-1946 dönemi Millî E¤itim Bakan› Hasan Ali Yücel’in yapt›klar›n›n bir k›sm›n›
an›msatmak istiyorum. 17 Nisan 1940’ta ilgili yasa ç›kar›larak Köy Enstitüleri kurulmaya bafllan›r. Say›lar› zamanla 21’i
bulan Köy Enstitüleri, 1944’ten sonra y›lda ortalama 2000
ö¤retmen yetifltirmifltir. Hasan Ali Yücel, Köy Enstitüleri yan› s›ra;
l Halkevlerinin ve halkodalar›n›n ço¤alt›lmas›n›,
l Üniversite özerkli¤inin tan›nmas›n›,
l Nazi Almanya’s›ndan kaçan bilim, kültür ve sanat adamlar›na sahip ç›k›lmas›n›,
l 500 cildi aflan dünya klasiklerinin tercüme edilmesini,
l Ansiklopedilerin haz›rlanmas›n›,
l Devlet Tiyatro ve Operas›’n›n kurulmas›n›,
l Resim heykel müzelerinin kurulmas›n›
sa¤layarak, Türkiye’nin düflün, bilim, e¤itim ve ö¤retim,
kültür ve sanat alan›nda gerekli ça¤dafl örgütlenme için önemli ad›mlar atm›flt›r.
Son olarak da 18 May›s 2009’da vefat eden Ça¤dafl Yaflam› Destekleme Derne¤i (ÇYDD) Genel Baflkan› Prof. Dr.
Türkan Saylan’›n e¤itim alan›nda gerçeklefltirdi¤i ola¤anüstü
baflar›lara da k›saca de¤inmek istiyorum.
1989 y›l›nda ülkede herkese ça¤dafl e¤itim olanaklar› için
eflit f›rsat sa¤lanmas›, böylece bilinçli, e¤itimli, evrensel insan, çocuk, kad›n haklar›na sayg›l›, çevreye duyarl›, Atatürk
ilke ve devrimlerinin ayd›nl›¤›nda, ça¤dafl bir toplum oluflturulmas› amac›yla kurulmufl ÇYDD bünyesinde;
l K›z çocuklar›n›n e¤itimine burs deste¤i,
l Üniversite, yüksel okul ö¤rencilerine burs deste¤i,
l Okul, yurt, toplum merkezi yapt›rma ve iyilefltirme,
l E¤itsel, kültürel ve sosyal geliflime destek,
l Sanata destek
alanlar›nda çok say›da proje gerçeklefltirilmifl ve binlerce
k›z çocu¤una ve üniversite ö¤rencisine e¤itim olanaklar› sa¤lanm›flt›r.
Toplumsal sorunlar› bütünsel bir yaklafl›mla inceleyerek,
yarat›c› bir flekilde çözmeye çal›flan ve toplumu gelece¤e tafl›yan projelerle önemli ad›mlar atan Atatürk, Hasan Ali Yücel
ve Prof. Dr. Türkan Saylan’›n an›lar› önünde sayg›yla e¤iliyor
ve toplum için fark yaratmak isteyen gelecek nesillere esin
kayna¤› olmalar›n› diliyorum.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Yeniflim mükemmele götürür
cili¤i sürekli destekliyor, bu iki kavram›n önemini ve aralar›ndaki kritik ba¤› vurguluyor. Pek ço¤umuzun son iki
m›sras›n› çok iyi bildi¤i afla¤›daki fliir, Mevlana’n›n bu konudaki düflüncelerine iyi bir örnek.
HAL‹L KULLUK
‹ntekno fiirketler Toplulu¤u
Yönetim Kurulu Baflkan›
Kusursuz, yetkin anlam›na gelen “Mükemmel” kelimesi,
kalite için kullan›ld›¤›nda “Belirlenen kriterlere tamamen
uymak” fleklinde ifade edilebilir. Mükemmellik denince akla hemen Tom Peters ve Robert H. Waterman taraf›ndan
1982 y›l›nda yay›nlanarak tüm zamanlar›n en çok okunan ifl
kitab› unvan›n› kazanan “In Search of Excellence” (Mükemmelin Peflinde) isimli kitap geliyor. ‹fl hayat›nda mükemmelli¤in s›rlar›n› anlatan bu kitap bugün yaz›lsa ismi “In Search
of Innovation for Excellence” (Mükemmel için ‹novasyonun
Peflinde) olurdu herhalde. Çünkü ifl hayat›nda art›k mükemmellik tüm kriterleri yerine getirmeyi de¤il, aksine yeni kriterler oluflturacak inovasyonlar (Yeniflim) yaratmay› gerektiriyor. Tüm kriterleri yerine getirmek baflar› için standart kurallardan biri oldu, yeniflim ise bugün baflar›n›n devam› için
en büyük koflul olarak ön plana ç›k›yor.
Hem baflar› hem geliflim için yeniflim art›k flart. Ancak yeniflimin gerçekleflmesini sa¤layan baz› flartlar›n ayn› anda bir
araya gelmesi gerekiyor. Türk insan› ne kadar pratik zekal›
olursa olsun baz› toplumsal nedenler inovasyonun önünde
birer engel olmaya devam ediyor. ABD’li sosyal siyaset uzman› Prof. Dr. Richard Florida yeniflimci bir ortam için üç
önemli unsurdan bahsediyor: Teknoloji, Yetenek ve Hoflgörü. Türkiye, yeniflim için Richard Florida’n›n bahsetti¤i teknoloji, yetenek ve hoflgörü faktörlerinden ikisine zaten sahip. Teknolojimiz henüz dünya standartlar›nda olmasa da
gelifliyor ve transfer ediliyor.
Yetenek ise Türk insan›nda bol miktarda mevcut. Özellikle yurtd›fl›na gitti¤inizde bunu daha iyi anl›yorsunuz. Türk
insan› yöneticisi, mühendisi, giriflimcisi ile ne kadar yetenekli oldu¤unu dünyaya çoktan kan›tlad›. Hoflgörü ise bu
topraklarda yüzy›llard›r var olmufl ve yaflat›lm›fl bir kavram.
Do¤al bir kaynak gibi ancak iflletilmesi ve kullan›lmas› gerekiyor.
Öyle ki hoflgörüyü Türk halk› kadar yaflayan ve hissettiren baflka bir millet yok. Yani asl›nda hoflgörü bizim do¤al
kayna¤›m›z. Özellikle Mevlana, bu konuda çok önemli bir
lider. Mevlana’y› bir de bu aç›dan okumak, asl›nda hoflgörünün nas›l bizim kültürümüzün bir parças› oldu¤unu anlamam›za yard›mc› olabilir. Mevlana, oluflturdu¤u düflünce
dünyas›n›n her köflesinde hem yeniflimcili¤i hem de giriflim-
14
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hofl,
Dün, dünle beraber gitti canca¤›z›m,
Ne kadar söz varsa düne ait
fiimdi yeni fleyler söylemek laz›m
Hoflgörü bizim do¤al kayna¤›m›z ancak onu yeterince iflleyip kullanm›yoruz. Hatta bazen tamamen bask›ya, sindirmeye dayanan bir yaklafl›m benimsedi¤imiz bile söylenebilir. ‹nsan› oluflturan kültürel ve toplumsal etkiler, alg›lar ve
e¤itim onun yeteneklerini belirlemede de büyük rol oynuyor.
Biz Türklerin baz› yaklafl›mlar› var ki bunlar sanki yeniflimi
hayat›m›zdan ç›karmak üzere tasarlanm›fl. Bak›yorum da baz› sözler ve yaklafl›mlar, gençlere heyecan› yasak ediyor, sürekli var olan› sürdürmenin erdeminden bahsediyor. Örne¤in “‹cat Ç›karma, Eski köye yeni adet getirme, Ya¤ satar›m
bal satar›m ustam ölmüfl ben satar›m” gibi laflar… Bu laflar
“Yeni bir fley ç›karma, var olan› sürdürmeye bak” mesaj› içeriyor. Oysa bizim “Ekme¤ini tafltan ç›kartmak” gibi sözlerimiz de var. Bu söz her koflulda insan›n zorluklara gö¤üs germesini anlat›rken, ekme¤ini kazanmak için yeniflimci yollar
bulan insan› da yüceltiyor. Velhas›l bir taraf›m›z “Gel otur”
derken, öbür taraf›m›z “Kalk gidelim yeniflim yapal›m” diyor. 1980’lerde Carnegie-Mellon Üniversitesi’nde yüksek
lisans ö¤rencisiyken, üniversite–sanayi iflbirli¤i konusundaki projemle ilgili çal›fl›rken, Pennsylvania’n›n ünlü ifladam›
Jack Sheehan hayatla ilgi ö¤ütler verirken “Maintain your
enthusiasm” (Heyecan›n› Koru) demiflti bana. TEMA Vakf›'n› kuran isimler aras›nda yer alan baflar›l› ifladam›m›z Nihat Gökyi¤it de sürekli olarak heyecan›n öneminden bahseder. Gökyi¤it, ilerleyen yafl›na ra¤men hiç kaybetmedi¤i heyecan›na çok fley borçludur. Bu heyecan sayesinde yapt›¤›
“sosyal yeniflimler” Türk halk› ad›na çok önemli katma de¤erler yaratt›.
Ben kulland›¤›m›z sözlerin ve kelimelerin önemine gönülden inan›yorum. Çünkü kelimeler alg›lar›m›z›, alg›lar›m›z düflüncelerimizi ve davran›fllar›m›z› etkiliyor. Zihinsel
alg›n›n hayat›m›z ve duruflumuz üzerine etkisi öylesine
önemlidir ki NLP (Neuro Linguistic Programming) bile buradan do¤mufltur. NLP, zihin-dil aras›ndaki sürekli etkileflimin davran›fllar›m›za nas›l yans›d›¤›n› tarif eden bir yaklafl›md›r ve bu etkileflimi de¤ifltirerek insanlar›n davran›fllar›nda olumlu de¤ifliklikler yaflanabilece¤ini öne sürer. Bu teori
kendini pek çok örnekte tekrar ispatlar. Hindistan’›n efsanevi lideri Mahatma Gandhi’nin flu önemli sözleri kelimelerin
hayat›m›za nas›l da yön verdi¤ini öyle güzel anlat›r ki:
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Söylediklerinize dikkat edin; düflünceleriniz olur.
Düflüncelerinize dikkat edin; duygular›n›z olur.
Duygular›n›za dikkat edin; davran›fllar›n›z olur.
Davran›fllar›n›za dikkat edin; al›flkanl›klar›n›z olur.
Al›flkanl›klar›n›za dikkat edin; de¤erleriniz olur.
De¤erlerinize dikkat edin; karakteriniz olur.
Karakterinize dikkat edin; yazg›n›z olur.
‹flte bu nedenle hem birbirimize hem de çocuklar›m›za ne
söyledi¤imize ve bunu nas›l söyledi¤imize ola¤anüstü önem
vermeliyiz. Ne söyledi¤imiz kadar bu söylediklerimizi hangi dilde söyledi¤imiz de önemlidir. Ana dili Türkçe olan insanlar için kelimelerin Türkçe kullan›lmas›, daha sa¤l›kl› bir
alg›lama için olmazsa olmaz bir unsur. Düflünce ile davran›fl
aras›nda çok önemli bir köprü var, bu köprü kelimeler ve alg›lar›m›z› yönlendiriyorlar bu nedenle kelimelerde çok büyük bir güç gizli. Yabanc› kelime tam manas›yla kavranamad›¤› zaman düflünce ve davran›fl aras›ndaki köprü sa¤lam olmuyor ve beklenen davran›fl sergilenemiyor. Bu nedenle inovasyonun en iyi flekilde alg›lanmas› için onun yerine Türkçe
bir kelime olan “Yeniflim”i kullanmaya çok önem veriyorum. Yeniflim kelimesini “Yeni, ifl ve flimdi” kelimelerinden
ürettik. “‹novasyon” kelimesinin ‹ngilizce etimolojik oluflumunda “ now” yani, “flimdi” ye at›f da var - içinde yeni var,
flimdi var, ifl var. Herhangi bir flekilde ortaya at›lm›fl bir kelime de¤il bu. Günlük hayat›m›za son dönemlerde girmifl
olan bir kavram›n Türkçede karfl›l›¤› yoksa yeni kelimeler
üretmek gerekti¤ini de s›k s›k dile getiriyorum. Bu bizim
için çok da zor de¤il, zira Türkçe yeni kelime üretmeye en
müsait dillerden biri.
Bunlar›n yan›nda yeniflim sadece para ve e¤itimle oluflan
bir durum de¤il. Ne zaman inovasyon dense akl›ma Tuzla’da
bir yazl›¤›n bahçesinde büyümüfl bir palmiye a¤ac› gelir. Bu
a¤aç, o yazl›kta kendine bir yer edinmifl ve zamanla çevresindeki havay› da de¤ifltirmifltir. Kendi yaflam›na uygun bir mikro iklim yaratm›flt›r çevresinde. ‹flte yeniflimci birey de palmiye a¤ac› gibidir, yurdun dört bir yan›nda oluflacak mikro iklimler sayesinde yeflerecek büyüyecek ancak bu mikro iklimleri oluflturmam›z flart›yla.
Naz›m Hikmet’in de yazd›¤› gibi:
Yaflamak bir a¤aç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeflçesine…
Toplumsal yap›m›z›n yeniflim kapasitemiz üzerinde büyük bir etkisi vard›r. Örne¤in, Türkiye’de “büyüklere sayg›”
önemli bir kültürel de¤erimiz. Bu güzel de¤erimiz de zaman
zaman yanl›fl durumlara sebebiyet verebiliyor. Baz› çevrelerde büyüklere sayg› koflulsuz itaat gerektiriyormufl gibi kabul
edilir. Oysa gençlerin yafll›lardan, yafll›lar›n gençlerden ve
tüm çal›flanlar›n birbirinden ilham almas› gerekiyor. Bu ilham için ise sürekli iletiflim, herkesin kendini rahatça ifade
etti¤i ortamlar laz›m.
Bir flirkette de hoflgörü ortam› o firman›n yeniflimci kapasitesini artt›r›r. Bugün firmada çal›flan farkl› milletlerden, dinlerden ve kültürlerden insanlar›n bir arada çal›flmalar› ve birÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
birlerine karfl› hoflgörülü davranmalar› konusu “Farkl›l›klar›n
Yönetimi” ad› alt›nda önemli bir insan kaynaklar› konusu haline geldi. Hatalar› affetmek ve çal›flan›n yeniden ayn› konu
üzerine çal›flmas›n› ve düflünmesini sa¤lamak da hoflgörü stratejisinin önemli bir parças›. fiirketlerde üstlerin altlar›na karfl›
hoflgörülü olmak yerine otoriter yaklafl›m›, bilgi verme konusunda isteksiz tav›rlar›, genç çal›flanlar›n fikirlerine yeterince
de¤er verilmemesi yeniflim potansiyelinin büyük bölümünün
kullan›lmadan yok olmas›na neden olabiliyor. Bu nedenle flirketlerde üstlerin gençleri teflvik etmesi, onlar›n fikirlerine de¤er vermesi, hatalar›na hoflgörü ile yaklaflmas› ve iletiflimi artt›rarak kendilerine ifade edecek daha çok ortam sa¤lanmas›
bir flirketin yeniflim potansiyeline büyük katk› yapacakt›r.
Tüm bu sosyal ve kültürel nedenlerin yan›nda kiflinin
kendine katt›¤› ve zaman içinde çabalar›yla elde etti¤i önemli yetkinlikler ve bir yaflam disiplini vard›r. Ünlü yazar ve
düflünür Steven Covey’in “Etkili ‹nsanlar›n 7 Al›flkanl›¤›”
isimli kitab› bu al›flkanl›klardan bahseder. Bu kitapta Covey,
baflar› için 7 önemli al›flkanl›¤a dikkat çekiyordu. Bunlar k›saca flöyleydi: Proaktif ol, Sonunu düflünerek ifle baflla,
Önemli ifllere öncelik ver, ”Kazan-Kazan” diye düflün, Önce
anlamaya çal›fl, sonra anlafl›lmaya, Sinerji yarat, Baltay› Bile. Bunlar›n hepsi baflar›l› insanlar›n al›flkanl›k haline getirdi¤i davran›fllar. Bahsi geçen kitab›n ard›ndan Covey, ‘8.
Al›flkanl›k’ kitab›n› yazd›. Bu kitapta ‘iç sesinizi bulmak ve
baflkalar›na kendi seslerini bulmalar› için esin verme’ al›flkanl›¤›n› inceledi. Kitab› birkaç sene önce elime ilk al›p sayfalar›n› arala¤›mda yine Mevlana’n›n sözleri akl›ma geldi:
‘‘Hiç kimse kendisine ‘(Kendini) Gün afl›r› ziyaret et’
der mi? Hiç kimse kendisiyle nöbetle dost olur mu?’’
‹flte bende “kendimi ziyaret etti¤im bir anda” flirketlerde etkili yeniflim ve giriflim ikliminin oluflmas› için 8 al›flkanl›¤› s›ralad›m:
Bilgilendir/Gönüllendir/Esinlendir/Cesaretlendir/Güçlendir/Hareketlendir/Yönlendir/Heyecanland›r
fiirketlerin çal›flanlar›na göstermesi gereken bu 8 davran›fl
biçimi, yeniflim kapasitesini artt›racak çok önemli uygulamalar içeriyor. Her kavram›n üzerinde uzun uzun durmak için
burada yer olmasa da her biri üzerine k›saca düflünmek zihinde bir resim ortaya ç›karacakt›r. Asl›nda bu 8 al›flkanl›k
“Devlet/Üniversite/Özel sektör iflbirli¤i” içinde önemli mesajlar içeriyor. Devletin firmalara, firmalar›n çal›flanlara, üniversitelerin ve di¤er e¤itim kurumlar›n›n ö¤rencilere davran›fl› bu 8 al›flkanl›k biçiminden hareketle oluflmal›. Bu 8 al›flkanl›¤›n tüm kurumlarca benimsenmesinin, Türkiye’de yeniflimin ve bu yeniflimle gelen kalk›nman›n önünü açaca¤›na
yürekten inan›yorum. Bu 8 davran›fl kesinlikle Türkiye’de
potansiyel olan enerjiyi kinetik enerjiye çevirecek ve ekonomik büyümenin motorunu ateflleyecek.
Yeniflimde kad›n da o kadar önemli ki bu konuya da de¤inmeden geçmek istemem. Toplumun yarat›c› ve yeniflimci
kapasitesinin yar›s› erkeklerde ise di¤er yar›s› da kad›nlarda.
15
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Üstelik kad›nlar çocuk e¤itimde daha etkin oldu¤u için erkeklerin yeniflim kapasiteleri bile yine kad›n›n ellerinde. O
nedenle kad›n özgürlü¤ü insan haklar› kadar toplumsal kalk›nma içinde vazgeçilmez bir unsur. Oysa Türkiye’de kad›na biçilen toplumsal roller do¤rudan olmasa bile dolayl› yollardan kad›n›n yarat›c› kapasitesine engel oluyor. “Ben bilmem, beyim bilir” türünden yaklafl›mlar kad›n› karar veren
de¤il, itaat eden bir konuma oturtuyor, üstelik bu yaklafl›m
toplumun hemen her kesiminde kendini gösteriyor. Oysa kad›nlar›n e¤itimi, kendi ayaklar› üzerinde durmalar› ve ailevi
sorumluluklar›n erkeklerle paylafl›lmas› kad›nlar›n ellerinde
tuttu¤u yeniflim kapasitesinden faydalanmam›z için son derece kritik bir öneme sahip. Burada yine Mevlana’n›n flu dizeleri önemli mesajlar gönderiyor bize.
“Kad›n bir Nur’dur sevgili de¤il, kad›n yarat›c›d›r,
yarat›lm›fl de¤il...”
Din, dil, ›rk ay›rmayan, hoflgörü mimar› Mevlana, kad›n-
lara karfl› da eflitlikçi bir yaklafl›m benimsiyor. Kad›nlar› her
zaman hayat›n içine çekmeye çal›flan Mevlana, insanl›¤›n
kad›nla birlikte var oldu¤unu vurguluyor. Bir toplumun yetiflmesi, de¤iflmesi ve de¤erlerini koruyarak karakterinin
oluflmas›nda kad›n çok önemli bir rol oynuyor.
Türk toplumu olarak asl›nda yeniflim için gereken pek çok
özelli¤e sahibiz. Hoflgörü düzeyimizi artt›r›p, gençlere kendini ifade etme özgürlü¤ü sa¤larsak, yeniflimci iklime bir ad›m
daha yaklaflaca¤›z. Bu iklimi de bir kere oluflturdu¤umuz zaman, genç ve yetenekli nüfusumuzla dünyan›n say›l› ekonomileri aras›na girmek için en büyük ad›m› atm›fl olaca¤›z. Bunu zaten çoktan hak etmifl bir milletiz. fiirketler de çal›flanlar›
sadece çal›flan olarak görmekten vazgeçip, onlar› hem kendi
kurumlar›n›n hem Türkiye’nin gelece¤i olarak görerek bu flekilde bir kurumsal tav›r al›rlarsa sahip oldu¤umuz yeniflimci
kapasite gerçekten kullan›ma geçecek. Böylece de mükemmele do¤ru bir ad›m daha yaklaflaca¤›z. Yani yeniflimci kapasitemizi kullanarak mükemmele yol alaca¤›z.
Mükemmelli¤e eriflmek
için yenilikçilik...
BANU ONARAL
Türk Amerikan Biliminsanlar› ve
Akademisyenleri Derne¤i Baflkan›
ve Biyomühendislik, Biyobilimler
ve Sa¤l›k Sistemleri Fakültesi
Dekan›, Drexel Üniversitesi, ABD
Çözmemiz gereken kültürel sorunlar›m›z
Mükemmelli¤e eriflilemese dahi, yenilikçi ruh mükemmellik yolcular›n›n bir özelli¤i: düfllenilmemiflleri düflleyen,
düflünülmemiflleri düflünen, görülmemiflleri gören, duyulmam›fllar› duyan, söylenmemiflleri söyleyen, yaz›lmam›fllar›
yazan, yap›lmam›fllar› yapan, k›saca, ilkleri gerçeklefltirenlere mükemmellik gönüllüleri de diyebiliriz. Bu yolda y›lmadan, cesaret, sab›r ve sebatla ilerleme dürtüsü ise bireylerin,
toplumlar›n ve uluslar›n uygarl›¤a ulaflmak u¤runa att›klar›
ad›mlar›n, di¤er bir deyiflle, ‘mükemmelli¤i aray›fllar›n›n bir
gere¤i.
Gelmifl geçmifl birçok uygarl›¤›n manevi ve maddi miras›n› benimseyerek, sindirerek ve süzdürerek oluflan kültürümüz, özgüven, özveri, sa¤duyu, gözü peklik ve hoflgörü mayas›yla yo¤rulmufl. Tarih boyu pek çok ilki basar›yla gerçeklefltirmifl ve uygarl›klar yaratm›fl olan kuflaklar›n varisi oldu¤umuzu unutmamal›y›z. Yak›n tarihimizde ‘Kurtulufl Savas›’ mucizesini benzeri görülmemifl bir yenilesin ruhuyla kazanm›fl, ‘Bas yenilikçi’ Mustafa Kemal Atatürk’ün önderli-
16
¤inde askeri seferberli¤i e¤itim ve kalk›nma seferberli¤ine
dönüfltürmüfl bir halk›n çocuklar›y›z. Cumhuriyetimizin ilk
15 y›l›nda ak›l almaz bir h›z ve etkinlikle ça¤dafllaflma yoluna koyulmufluz. Buguünun ölçütleriyle incelendi¤inde inan›lmas› güç at›l›mlar› hayata geçirmifl ve giriflimlere imza atm›fl›z. Son y›llar› inceledi¤imizde ise, toplulu¤umuzun sanayide kalite devrimini basar›yla gerçeklefltirmifl ve yenilesin
aflamas›n›n temellerini atm›fl oldu¤unun umutlu bir iflareti
olarak alg›l›yoruz. Demek ki ekonomik ölçütler aç›s›ndan
akranlar›m›zdan geri kalm›fl olmam›z benli¤imizden veya
kültürümüzden kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için
Yenilikçilik” yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en
önemli varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz.
‹kinci Dünya Harbini takip eden dönemde geliflme h›z›m›z›n kesildi¤i, dikkatimizin da¤›ld›¤›, kolay› zora tercih etti¤imiz ve, neticede, zaman› yakalama azmimizi çeflitli iç ve
d›fl etkenler nedeniyle yitirdi¤imiz bir gerçek. Kan›mca, en
önemli iç etken ekonomik üstünlü¤ünü örnek ald›¤›m›z bat›n›n de¤erlerini benimseme çabas› içinde, öz de¤erlerimizi
göz ard› etmemiz ve hatta inkar etme hatas›na düflmüfl olmam›z. Özde¤erlerimize sahip ç›karak, kaybedilen on-y›llar›
telafi edebilece¤imize ve kazand›¤›m›z ivme ile akranlar›m›z›n ötesine geçebilece¤imize, zaman› aflaca¤›m›za inan›yorum. Kültürümüzün temel ö¤esi olan ve halk›m›z›n ‘imece’
diye adland›rd›¤› dayan›flma, birlikte ortak hedefe do¤ru hareket etme, kaynaklar› birlefltirerek daha büyük boyutta at›l›mlara giriflmek için elbirli¤i, iflbirli¤i ve güçbirligi yapma
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Ekonomik ölçütler aç›s›ndan akranlar›m›zdan geri kalm›fl
olmam›z benli¤imizden veya kültürümüzden
kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için Yenilikçilik”
yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en önemli
varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz.
gelene¤imizi kurumsallaflt›rmal›y›z. Bir ço¤umuz ‘özgüven
seferberli¤i’nin efli¤inde oldu¤umuza inan›yoruz. Böylece
küresel seviyede farkl›l›k yaratarak rekabet edecek, insanl›¤›n yarar›na katk›larda bulunaca¤›z. Mükemmelli¤e giden
uygarl›k yolunda ilerleyece¤iz.
Gelifltirmemiz gereken e¤itim yöntemlerimiz
Yukar›da de¤indi¤im öz de¤erlerimizin e¤itim yöntemlerimize aksetmesi ve ö¤renim yaklafl›mlar›m›z› flekillendirmesi
önemli. Giriflimci ruhu besleyen, farkl› düflünmeyi özendiren,
k›s›r yarg›lardan ar›nm›fl, flekilden ziyade içeri¤i ye¤leyen,
çözümcülülü¤ü ve yap›c›l›¤› seçen, hak edeni ödüllendiren,
sahipleneni ve risk alan› destekleyen, ve en önemlisi yenilgiyi hofl gören bir ö¤retim ortam›n›n tüm ülkeyi sarmas› gerekiyor. Daha da önemlisi birbirini destekleyen, tamamlayan,
pekifltiren, ‘birlikten güç do¤aca¤›na’, ‘elin elden üstün oldu¤una’ inanan ve ‘bir elin nesi var, iki elin sesi var’ deyimini
ilke olarak benimsemifl bir neslin yetiflmesine özen göstermeliyiz. Toplumun ç›kar›n›n bireyin ç›kar›na hizmet etti¤ini
kavram›fl, bilginin önemini anlam›fl ve bilimsel yaklafl›m›
özümsemifl yenilikçi kuflak mükemmellik yolculu¤una haz›r
olmal›. Son y›llarda filizlenen ‘özgüven seferberli¤i’nin e¤itim düzenimizde 盤›r açaca¤›na inan›yorum. Özgün yaklafl›mlara dayanan, dünyayla efl-zamanl› ve hatta zaman›n ötesinde, sürükleyici örnekler do¤uracak bir ö¤renim ortam›n›
öngörmek düfl gücümüzü zorlamamal›.
‹fl dünyas› örgütlerimizde yenileflme
E¤itim sistemi ifl dünyas›n›n gereksinimleriyle flekillendi¤ine göre, d›fl güdümlü bir ekonominin d›fl güdümlü bir
e¤itim düzeniyle paralel gitmifl olmas› do¤al. ‘D›fl güdüm’le
d›fl ekonomik güçlere her aç›dan teslim olmufllu¤u kastediyorum. Yak›n zamana kadar, bilgi, bilim, teknolojiyi ve yenilikleri tümüyle ithal eden, fason veya montaja mahkum,
düflük katma de¤erli ürünü kaderi olarak kabullenmifl, ba¤›ms›z düflünmeyi, dolay›s›yla sahiplenmeyi ve risk almay›
unutmufl, fikri haklara sayg›s› olmayan, sermayesini havuzlayamayan, yat›r›m sermayesini yönetmeyi ö¤renememifl,
bat›n›n ekonomik gücüne her boyutta boyun e¤mifl bir manzarayla karfl› karfl›yayd›k. Bu k›s›r döngüleri erdem döngülerine dönüfltürme çabalar› son y›llarda h›zla meslek ve sektör örgütleri taraf›ndan ele al›nd›. Örne¤in KalDer gibi örgütler sanayide ve toplumun genelinde ‘kalite’ anlay›fl›n›n ve
yöntemlerinin yerleflmesinde önemli rol oynad›. Kalite, yenilenimi körükledi. Yenilenimin itici gücüyle mevcut örgütler yeni programlar bafllatt›lar, yeni örgütler ve kurumlar yap›land›. ‘Ulusal Inovasyon Giriflimi’ ve benzer sivil toplum
örgütleri ve yöresel kalk›nma ajanslar› ‘yenilesin ekosisteÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
mi’nin kan damarlar›n› oluflturmakta. Ayn› zamanda, geleneksek e¤itimin d›fl›na taflan ve toplumun e¤itimine hizmet
veren kurum, vak›f veya dernekler devreye girdiler. Dönüflümün çarklar› dönmeye bafllad› ve h›z kazan›yor.
Ödüllendirme sistemimizdeki aksakl›klar, yanl›fllar
Daha önce de¤indi¤im gibi özendirici, düzenleyici, yönlendirici ve ödüllendirici yaklafl›mlar gerek e¤itim, gerekse
ifl dünyas›n›n sa¤l›kl› seyrini sa¤layan vazgeçilmez yöntemler. Toplumsal kalk›nmam›z› ve ekonomik geliflmemizi büyük hedef olarak belirleyip, önerece¤imiz stratejileri ve uygulayaca¤›m›z çözümleri bizi mükemmelli¤e götürecek yenilesiye endekslemeliyiz. Bu nedenle, ödüllendirme sistemimiz istisnas›z liyakat, haketme, de¤erlendirme ve sonuç k›staslar›na dayanmal›. Bu konuda taviz vermemeliyiz.
Yenilikçilik ile “güven” gereksinmesi
aras›ndaki iliflki
Toplumsal özgüven ile yenilenimin do¤ru orant›l› oldu¤u
bir gerçek. Kendine güvenen farkl› düflünebiliyor. Sahip ç›k›yor. Risk alabiliyor. ‹lkleri yapabiliyor. Ülke çap›nda bu
yönde bir fark›ndal›k söz konusu: ‘Özgüvenlik seferberli¤i’nin bafllang›ç iflaretleri yayg›n ve belirgin. Baflar› öykülerini konu alan belgeseller revaçta. Medyan›n toplumsal belle¤imizi pekifltiren veya Türklerin dünya çap›ndaki katk›lar›n› duyuran programlara ilgisi artmakta. Yurtd›fl›nda yasamakla beraber bu ‘özgüven seferberli¤i’ni hissetmekte ve
gözle görülür, elle tutulur delilleriyle karfl›laflt›kça umutlanmaktay›m. ‘Yurtd›fl›ndaki beyin gücü’müz bu seferberli¤e
destek vermek, birikimlerini ve deneyimlerini paylaflmak,
zaman› birlikte yakalamaya ve aflmaya istekli, haz›r. Türk
Amerikan Bilim insanlar› ve Akademisyenleri Derne¤i
(www.tassausa.org) ve benzer kurulufllar d›fl dünya ile Türkiye aras›nda sürdürülebilir bilgi ve bilim köprüleri kurmak
için örgütlenmifl bulunuyor.
Yenilikçi bireysel faaliyeti s›n›rlayan belli bafll›
kurumsal zaaflar, nelerdir?
Geleneksel kurumlarda veya büyük flirketlerde yerleflik
hiyerarfli ve bürokrasi bireysel yenilikçili¤in en büyük düflman› oldu¤unda hemfikiriz. yenilikçi düflüncelerin yeflermesi için aç›k, yayg›n, kat›l›mc›, çok sesli ortamlar gerekli. Bu
küresel bir gerçek: yenilenimin dinamosu atik, k›vrak ve giriflimci kurulufllar ve bafllang›ç firmalar›. Üstün yetenekli
bilgin ve bilim insanlar›n› bünyelerine çekip, parlak fikirlerini süratle de¤erlendirerek rakiplerinin önüne geçmeyi, fark
yaratmay›, flampiyonlu¤a oynamay› baflar›yorlar. Hantallaflm›fl, manevra kabiliyetini kaybetmifl, kendini yenilemeyen
firmalar ise bilgi ve bilim ekonomisinin dinozorlar› ak›betine terk edilmekte. Küreselleflme bu ça¤›n kapanmas›n› h›zland›rmakta. yenilikçi bireyleri tetikleyecek, yeni firma filizlerini yeflertecek ve zaman içinde meyvelerini toplayacak
‘yenileflim ekosistemleri’ni ivedilikle hayata geçirmeliyiz.
Zira mükemmelli¤e giden yol yenileflimden geçmekte.
17
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Ulusal ‹novasyon Giriflimi insan
kaynaklar› ve yetenekler
çal›flma grubu raporu
SELÇUK KARAATA
Ulusal ‹novasyon
Giriflimi Koordinatörü
Mükemmellik için Yenilikçilik
Genel De¤erlendirme:
sermayenin daha iyi, daha
ucuz, daha h›zl›, daha… ürünler gelifltirmek araflt›rmac› bak›fl aç›s›na sahip olmas› yarat›c› çözümler üretmesi de çok
kritiktir. Tüm bu birikimler k›saca yenilikçilik yetene¤i olarak isimlendirilebilir. Firmalar
rekabette baflar›l› olabilmek
için yenilikçilik yetene¤ini sürekli korumak ve gelifltirmek
zorundad›rlar. Yenilikçilik yetene¤inin gelifltirilmesi ancak
entelektüel sermayenin yani insan kaynaklar›n›n gelifltirilmesiyle sa¤lanabilir. Entelektüel sermaye ve ifl yap›fl tarz›
bir firman›n sahip oldu¤u örtük de¤erlerin büyük bir bölümünü oluflturur. Örtük de¤erler firmalar›n piyasa de¤erlerinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar.
Giriflimcilik: ‹htiyaç duyulan ürün ya da hizmeti üreterek
kazanç sa¤lamay› hedefleyen kifliye giriflimci denir. Giriflimcilik; bir f›rsat› yakalamak ve de¤erlendirmek için kaynaklar›n bir araya getirilmesiyle oluflan bir de¤er yaratma sürecidir. “Giriflimcilik” toplumsal kaynaklar›n düflük verimlilik alanlar›ndan yüksek verimlilik alanlar›na kayd›r›lmas› ol-
Ülke bireylerinin yenilikçili¤in oluflumundaki rolü birbirlerinden güç alan iki özellikle, yenilikçilik bilinci ve yenilikçilik yetene¤i ile aç›klanabilir. Bunlardan birincisi, yenilikçilik bilinci, toplumun yenilikçili¤e bak›fl aç›s›n› ve fark›ndal›¤›n› gösterir. ‹kincisi, yenilikçilik yetene¤i ise yenilikçili¤in gerçeklefltirilmesinde olmazsa olmaz bir kofluldur.
Yenilikçilik Bilinci: ‹fl dünyas›n›n yan›nda kamunun,
akademik dünyan›n, sivil toplumun, yenilikçilik ortam›n›n
oluflmas›na katk›da bulunmas› gerekir. Ancak o zaman,
oluflan ortak anlay›flla birlikte, f›rsatlar baflar›ya dönüflür,
ekonomik anlamda kazanç sa¤lan›r. Yenilikçilik sadece yeni
bir ürünün gelifltirilmesi olarak görülmemelidir. Avantaj sa¤layan yeniliklerin (yöntem, hizmet, uygulama, ifl modeli v.b.
gibi) yay›l›m› da çok önemlidir. Yeninin yay›l›m›nda sosyal
ortam ve kullan›c›lar önemli bir rol oynamaktad›r. Bu nedenlerle “kamuoyunun fark›ndal›¤›
Yenilikçilik Süreci
(awereness)”, bir ülkedeki yenilikçilik at›l›mlaMevcut Teknik Bilgi
Mevcut Ekonomik ve Sosyal Koflullar
r›nda baflar›n›n en önemli deste¤idir. Yenilikçilik, ülke ölçe¤inde uygun bir ortam›n varl›¤› ile
Fikir Üretme
Gerçeklefltirme ve
Problem Çözme
‹htiyac›n alg›lanmas›
beslenir. Kamuoyunun “yenilikçilik bilincini”
Yayg›laflt›rma
Çözümün
Tasar›m
Ticarilefltirme
kazanmas›yla yenilikçilik için elveriflli ortam
gelifltirilmesi
Prototip
Üretim ve pazarlama
(yarat›c›l›k)
oluflur.
Zaman
Yenilikçilik Yetene¤i: Teknolojik alandaki
h›zl› de¤iflimler teknoloji konusuna özel uzDinamik Etkileflimler
manlaflmay› da beraberinde getirmifltir. Pek çok
Kiflisel tutum ve davran›fl özellikleri
Vizyonerlik (ileri görüfllülük)
disiplinde özel uzmanl›k gerektiren konular
Eyleme geçme
oluflmufltur. Bunun yan›s›ra disiplinler aras›nda
giriflim ve etkileflimle birlikte disiplinler üstü
Stratejik De¤iflkenler
yeni uzmanl›k alanlar› da oluflmufltur. TeknoloStratejik misyon
‹fl dünyas› pratikleri
jik geliflmeler ve ürün karmafl›kl›¤›n›n artmas›,
Rekabetçi taktikler
özel alanlarda uzmanlaflma ve çok disiplinli çaD›fl de¤iflkenler
l›flmaya duyulan ihtiyac› beraberinde getirmiflTeknolojik karmafl›kl›k
Giriflimcilik
Endüstri yaflam döngüsü
tir. Dolay›s›yla çok disiplinli bilgi birikimini bir
Rekabet
araya getirmek için entelektüel sermaye etkile‹ç De¤iflkenler
flimi oldukça önem kazanm›flt›r. Ayr›ca teknoloGiriflim belirteçleri
Tetikleyici iç faktörler
ji gelifltirme ve yeni ürün gelifltirme faaliyetleGiriflime özel de¤iflkenler
rinin sistematik yöntemlerle yönetilmesi de giYönetim Faktörü
derek önem kazanmaya bafllam›flt›r. Entelektüel
18
Firma Performans›
De¤er yarat›lmas›
Kar/Zarar
Gelir büyümesi
Yeni ürün, hizmet
veya süreçler
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
gusudur. Giriflimin baflar›ya ulaflmas› için “Fikir”, “Bilgi/Beceri” ve “Çevre” faktörlerinin bir araya gelmesi gerekir. Giriflimcilik; daha önceden, di¤er kifliler taraf›ndan fark edilmemifl bir ifl fikriyle f›rsat yakalamakt›r. Do¤ru ifl fikri ile
birlikte, bu fikri hayata geçirecek bilgi ve beceriye ihtiyaç
vard›r. Giriflimcilik, yenilikçili¤i, potansiyel yeni f›rsatlar›n
aranmas›, ›srarla takip edilmesi, kaynak da¤›t›m›, uygulama,
yeni süreç ve ürünlerin ortaya ç›kmas› çerçevesinde anlaml›
k›lar. Giriflimcilik bir anlay›fl ve davran›fl biçimidir. Risk alma önemli bir faktör olup, yenilikçili¤in öncül katalizörüdür.
Giriflimciler, sonuçta finansal getiriyi düflünmekle beraber,
a¤›rl›kl› olarak sonuç elde etmeyi, beceri ve enejilerini kullanarak risk içeren at›l›mc› f›rsatlar›, otonomiyi ararlar. Giriflimcili¤in geliflebilmesi için ”giriflimcili¤in sosyal kabulüne” gereksinim vard›r.
Firma, sektör yada disiplin ölçe¤inde bak›ld›¤›nda yenilikçilik, giriflimcilik ve rekabetçili¤in gerçeklefltirilmesinde
sahip olunan entelektüel sermayenin, araflt›rmac› kültür, çok
disiplinli birikim ve ekip çal›flmas› özelliklerinin gelifltirilmesi oldukça önemlidir.
l Araflt›rmac› Kültür: Düflünceleri, konuflmalar›, harekete geçme, ifl yap›fl ve karar verme yöntemlerini ve bütün
bunlar› ö¤renme ve gelecek nesillere aktarma becerisini içeren davran›fllar bütününe kültür denir. Çal›flanlar›n araflt›rmac› kültüre sahip olmalar› her zaman daha h›zl›, daha iyi ve
daha ucuz ürünleri daha k›sa zamanda nas›l yapacaklar›na
kafa yormalar› ve bunu günlük yaflamlar›n›n bir parças› haline getirmeleri çok kritiktir.
l Çok disiplinli birikim: Hemen hemen bütün disiplinlerde son y›llarda yaflanan önemli bilimsel ve teknolojik ilerlemeler, çok karmafl›k, geliflmifl ürünlere duyulan
ihtiyaçlar›n artmas› ve bu konularda küresel rekabetçi pazarlar›n geliflmesi, ürün tasar›m›nda, farkl› yetenek ve bi-
rikimdeki, de¤iflik disiplinlerden tasar›mc›lar›n bir araya
gelmesini gerektirmektedir.
l Ekip Çal›flmas›: Günümüzde karfl›lafl›lan en önemli olgulardan bir tanesi de birlikte çal›flmaya duyulan ihtiyaçt›r.
Bilginin, uzmanl›¤›n ve yeteneklerin h›zla de¤iflti¤i bir dönemde baflar›l› olmak isteyenler için disiplinler-üstü, rekabet
üstü, firmalar üstü iliflki yap›s›na sahip olunmas› çok kritiktir. Firmalar›n teknolojide meydana gelen h›zl› de¤ifliklikleri içsellefltirip kendini konumland›rmas› çok çevik olmalar›yla mümkündür. Çeviklik ancak firmalar›n odaklanmas› ile
mümkün olmaktad›r. Ölçek ekonomisi firmalar›n ilgi alanlar›na odaklan›p di¤er konularda birbirleriyle birlikte çal›flmalar›n› gerektirmektedir. Dolay›s›yla firmalar farkl› alanlardaki bilgi birikimlerine olan ihtiyaçlar›n› birlikte çal›flma yoluyla karfl›lamaktad›rlar. Bunun yan› s›ra yenilikçilik yetene¤i ile iflbirlikleri ve a¤yap›lar aras›nda önemli bir iliflki vard›r. Firmalar birbirlerinden ö¤renerek ilerleme sa¤lamaktad›rlar. Öte yandan ürünlerin karmafl›kl›klar› çok de¤iflik disiplinlere ihtiyaç duyulmas›na neden olmaktad›r. Dolay›s›yla ekip çal›flmas› sadece firmalar aras›ndaki etkileflimlerde
de¤il firma içerisinde de önemlidir. Ekip çal›flmas› bütün
dünyada giderek önem kazanan bir konudur. Ekip demek
tüm birikimlerini, kiflisel yeteneklerini birbirlerini tamamlayacak flekilde birlefltirerek sinerji yakalayabilmek, k›saca
birbirlerinden güç alarak birlikte çok iyi ifl ç›karan bir grup
olma özelli¤idir. Farkl› kiflilikleri, düflünce tarzlar›, yaklafl›mlar› ve ifl yap›fl flekilleri olan kiflilerin bu özellikleri birbirlerini tamamlay›c› olarak sentezlenebildi¤inde baflar› için
flart olan mükemmel bir bütün oluflturulabilir.
Özetle yenilikçilik (giriflimcilik, yarat›c›l›k ve rekabetçili¤in dahil) oluflumunun karakteristik özellikleri disiplinler
aras› ve disiplinler ötesi (sektör, pazar ve di¤er etkileflimlerin göz önüne al›nmas›) olmas›, çok h›zl› olmas› ve dinamik
B‹LG‹
Genel bilgi
Spesifik bilgi
ENTELEKTÜEL YETENEKLER
●
●
●
●
●
●
●
Yeterli zeka
Duyarl›l›k
Alg›lama
Tüm duyular› kullanabilme
Yeni denemelere aç›kl›k
Hayal gücü
Esneklik
●
●
●
●
●
●
●
●
Kaynak: WHITFIELD. P.R, Creativity in Industry. Penquin.Middsep Eng. 1975, s.34
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Belirsizli¤e tolerans
Enerjik olma
Kararl›l›k
Odaklanabilme
Kendine güven
Kuvvetlilik
Duygular› ifade edebilme
S›ra d›fl›l›k
gösterebilme (sab›r)
19
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
etkileflime ihtiyaç duymas›d›r. Dolay›s›yla yenilikçilik oluflumunda baflar›l› olmak isteyen uygulay›c›lar, disiplinler
aras›-ötesi etkileflime, çevik hareketlere ve iflbirli¤ine ihtiyaç
duyarlar.
1. ‹nsan kaynaklar› aç›s›ndan
Türkiye’nin zay›f ve güçlü yönleri
nelerdir?(1)
Kuvvetli Yanlar›m›z
Türkiye’nin birkaç kategoride toplanabilecek güçlü faktörlere sahip oldu¤u rahatl›kla ifade edilebilir. Bunlar s›ras›yla:
Demografik Faktörler
Türkiye’nin demografik faktörleri bugün oldu¤u gibi
2023’lere var›ld›¤›nda da önemli bir özellik olmaya devam
edecektir. 2023’lerde bile her üç kifliden birinin 22 yafl›n alt›nda olaca¤› projeksiyonu bu aç›dan dikkat çekicidir. Genç
nüfusun demografik olarak sürdürülebilirli¤i, toplumsal hareketlili¤in ve özellikle kad›n nüfusundaki toplumsal hareketlili¤in yüksek olmas› ile daha da anlam kazanmakta ve
2023’lere uzanan zaman diliminde Türkiye’nin güçlü bir yönünü iflaretlemektedir. Genç nüfus içinde geliflmifl ve yeni
teknolojilere aç›k, adaptasyon yetene¤i yüksek olanlar›n varl›¤› da önemli bir yer tutmaktad›r. Bu demografik boyutu
flimdilerde oluflmaya bafllayan ve gittikçe daha da artacak
olan (bilhassa yüksek ö¤retim kurumlar›nda) vas›fl› insan
gücünü (AR-GE elemanlar› dahil) ve Avrupa’daki Türk varl›¤›n› da dahil etmek gerekmektedir. Yurt içinde ve yurt d›fl›nda stratejik teknoloji alanlar›nda çal›flan, uluslar aras› nitelikte bilim ve sanayi insanlar›m›z›n varl›¤› da önemli bir
kaynakt›r. Di¤er taraftan, Avrupa’daki Türk varl›¤›, dünyan›n di¤er ülkelerindeki Türk vatandafllar›n›n varl›¤› ile birlikte, e¤itim ve insan kaynaklar› aç›s›ndan çok önemli bir
güç kayna¤› teflkil etmektedir. Bunlar› dikkate alacak bir “insan kaynaklar›” de¤erlendirmesi Türkiye’nin önünü açacak
politikalar oluflturmada oldukça yararl› olacakt›r.
Toplumsal Tutum
Türk toplumunun e¤itim ile ilgili tutumu önemsenmesi ve
dikkate al›nmas› gereken bir güçtür. Toplumun e¤itime olan
ilgi ve kat›l›m›, e¤itimin toplumda bir statü göstergesi olmas› ile paralel süregelmifl ve gittikçe artarak devam etmektedir. Bu tutumun di¤er toplumlarda görülebilen benzer tutumlardan fark›, e¤itim için her tür fedakarl›¤› da beraberinde
getirmesidir. Yurt d›fl›ndaki geliflmelerin yak›ndan izlenmesi, geri kalmama iste¤i, teknolojik yeniliklere haz›r ve aç›k
olunmas› ayn› tutumun tamamlay›c› ö¤eleri olarak ortaya
ç›kmakta ve güçlü bir toplumsal tutum profili sunmaktad›r.
Bu durumun, toplumdaki de¤iflim iste¤inin kuvvetli olmas›ndan kaynakland›¤› söylenebilir. Kalk›nma iste¤inin temelinde tarihsel, kültürel, sosyal, co¤rafik aç›dan çok köklü ve
zengin bir potansiyelin varl›¤› bulunmaktad›r. Bu potansiyelden kaynaklanan bir özgüvenin kalk›nma iste¤ini ulafl›l›r
20
k›lmas› beklenebilir.
Küreselleflme E¤ilimi
Yukar›daki maddeden beslenen bir di¤er güç, küreselleflme e¤ilimi olarak ifade edilebilecek dünyadaki geliflmelere
yak›n ilgi ve bu ilginin somutlaflt›r›lmas› olarak yabanc› dil
ö¤renimi; yurt d›fl›nda e¤itim arzusu ve yabanc› dilde e¤itim
veren kurumlar›n varl›¤› faktörleridir. Bütün bunlar dünya
standartlar›nda kabul gören “iyi e¤itim” ve/veya dünya pazar›nda yer alabilme aray›fllar› olarak görülebilir.
Yeni Ö¤retim Programlar›
Milli E¤itim Bakanl›¤›, Talim ve Terbiye Kurulu 20052006 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ilkö¤retim okullar›n›n
1.-5. s›n›flar› için haz›rlanan Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ile Fen ve Teknoloji derslerinin ö¤retim
programlar›n› de¤ifltirmifltir. 6.-8. s›n›flar içinde kademeli
olarak de¤iflim çal›flmalar› devam etmektedir. 2006-2007 ö¤retim döneminde 6.-8. s›n›flar için teknoloji ve tasar›m dersi
programa ilave edilmifltir.
Genel olarak programlarda yenilik getirici bir bak›fl aç›s›
bulunmaktad›r. Ö¤renciyi daha fazla merkeze alan ve geleneksel yöntemlerden farkl› yöntemler öneren bir yap›s›n›n
oldu¤u gözlenmektedir. Bireysel farkl›l›klar›n her programda vurgulanm›fl olmas› dikkat çekmektedir. Yeni programlar›n özellikle vurgulanan yönlerinden biri de becerilere a¤›rl›k verilmesidir. Elefltirel düflünme, yarat›c› düflünme, iletiflim, problem çözme, araflt›rma, karar verme, bilgi teknolojilerini kullanma, giriflimci olma, kiflisel ve sosyal de¤erlere
önem verme gibi beceriler her programda alt› çizilerek belirtilmifltir. Ayr›ca ara disiplinler olarak tan›mlanan alanlardan
biri de giriflimcilik olarak belirtilmifltir.
Ekonomik Faktörler
Türkiye’nin mevcut ekonomik yap›s›, halen büyüme ve de¤iflme sürecinin sanc›lar›n› çekmekle birlikte, “güçlü” say›labilecek unsurlar içermektedir. Bunlar›n bafl›nda, de¤iflen ve
geliflen ekonominin farkl› beyin ve insan gücüne duydu¤u giderek artan ihtiyaç gelmektedir. Di¤er bir husus, geliflmekte
olan sanayinin yetiflmifl ara insan gücüne duydu¤u ve teknolojinin geliflimine ba¤l› olarak yeni alanlarda duyaca¤› ihtiyaçt›r. ‹stihdam yetersizliklerinden kaynaklanan farkl› e¤itim talepleriyle meslek de¤ifltirme istekleri de e¤itim ve insan kaynaklar› aç›s›ndan üzerinde durulmas› gereken bir di¤er “kuvvetli yan” olarak de¤erlendirilmektedir.
1.2. Zay›f Yanlar›m›z
Türkiye’nin günümüz e¤itim ve insan kaynaklar›, ivedi
ve kal›c› çözümlere gerek duymaktad›r. Afla¤›daki bafll›klar
alt›nda toplayaca¤›m›z bu zay›f yanlar›na daha yak›ndan
bakmak, vizyon ve hedef gerçeklefltirmeleri aç›s›ndan yararl› olacakt›r.
Siyasi, ‹dari ve Bürokratik Faktörler
Türkiye’de ço¤u alan için söz konusu edilen siyasi, bürokratik ve idari engeller, e¤itim ve insan kaynaklar› alan›nda kritik bir önem kazanmaktad›r; çünkü bu faktörlerin oluflÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
turdu¤u sacaya¤› di¤er faktörlerin de çözüm zeminini oluflturmaktad›r. Öncelikle devletin merkeziyetçi, otokratik ve
dominant yap›s› üzerinde durmak gerekmektedir. Burada
çarp›c› bir örnek olarak “demokrasi kültürünün eksikli¤ini”
gösterebiliriz.
Piramidin tepe noktas›n›n temel karakteristikleri, piramidin di¤er katmanlar›na da yans›makta ve merkeziyetçi, otoriter, bask›n bir özellik en alt birimlerde dahi karfl›m›za ç›kmaktad›r. Karar süreçlerinin hiçbir aflamas›nda görülmeyen
kat›l›m›n demokrasi kültürünü oluflturmas›n›n ve geliflmesini sa¤lamas›n›n beklenemeyece¤i aç›kt›r. Bireyselli¤in geliflmemesinin ana nedenlerinden birinin bu tutum oldu¤u kabul görmektedir.
Ayn› kapsamda birlikte ele al›nmas› gereken di¤er bir nokta, stratejik planlama aflamas›nda devletin ve/veya ba¤l› birimlerin e¤itimin paydafllar›na kapal›l›¤› gelmektedir. Bunun
bir yans›mas› olarak e¤itim-toplum iletifliminin zay›fl›¤›ndan
bahsedilebilir.
Siyasi faktörler aras›nda en baflta düflünülmesi gereken etkenin “istikrar” oldu¤u görülmektedir. Politik istikrar, stratejik önem tafl›yan tüm de¤iflimler için temel etkendir. Cumhuriyet tarihi boyunca Milli E¤itim Bakanlar›n›n ortalama görevde kalma sürelerinin 15-16 ay oldu¤u gerçe¤i bu noktan›n önemini yeterince vurgulamaktad›r düflüncesindeyiz. Bu
anlamdaki siyasi istikrars›zl›k, idari ve bürokratik zaaflar› da
beraberinde getirmektedir. E¤itim üst kurumlar›n›n yap›sal
bozukluklar› bunun kaç›n›lmaz bir sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r.
Kurumsal ve Yap›sal Faktörler
E¤itim ve insan kaynaklar› düflünüldü¤ünde zay›fl›klar›n
kaynakland›¤› ikinci kategori olarak kurumsal ve yap›sal
faktörler gelmektedir. Bu faktörler hem kamu, hem de özel
kesim için ayn› geçerlili¤e sahiptir. E¤itimle ilgili kurumlar›m›z›n yeterince esnek olmamas› ve de¤iflimlere duyarl›
davranmamas› sistemdeki sorunlar›n çözümünü engellemektedir. Bununla birlikte, hemen belirtilmesi gereken zay›f halkalar aras›nda üniversite yönetim sisteminin yap›sal bozuklu¤u, yüksek ö¤retimin tek tip e¤itim anlay›fl›yla düzenlenmesi, ö¤retmen/ö¤retim elemanlar›n›n nicel ve nitel yetersizlikleri ile mesleki geliflimlerinin desteklenmemesi gelmektedir. Ayr›ca Türkiye’de geleneksel üniversite yap›s› disiplinler düzeyinde kalm›flt›r. Örgüt yap›s› ve araflt›rmac›lar›n terfi sistemleri de tek disiplin üzerine kurgulanm›flt›r. Bu
yap›n›n varl›¤› ise inovasyonu ve gerekli olan h›zl› de¤iflim
ihtiyac›n› zorlamaktad›r.
Bunun yan›s›ra e¤itim salt üniversiter yap›n›n görevi de¤ildir. Sanayi ile üniversitenin yo¤un bir bütünlük içinde olmas› gerekir. Çeflitli programlarda ortakl›klara ihtiyaç vard›r.
Lisans e¤itiminin disiplinleraras› olacak biçimde bir dünya
görüflüne göre kurgulanmas› gerekir. Burada ciddi bir de¤iflime ihtiyaç vard›r. (Örne¤in lisans düzeyindeki ö¤renciler
için araflt›rmac›l›k konusunun yo¤un ifllenmesi gerekir).
Lisansüstü programlar daha çok akademik düzeyde kalmaktad›r. Profesyonel programlara do¤ru bir de¤iflime ihtiyaç vard›r. Sürecin yine kat›l›mc› anlay›fl ve dünya görüflü
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
çerçevesinde flirketlerle birlikte oluflturulmas› gerekir. Bilgi
sadece üniversitelerde do¤maz. Üniversite sonras›na eleman
yetifltirilen flirketler kesiminde de bilgi üretilmektedir. Bu
nedenle kat›l›mc›, üniversiteler d›fl›nda gelifltirilecek olan disiplinleraras› programlar›n gelifltirilmesine ihtiyaç duyulur.
Teknolojik Faktörler
E¤itim ve insan kaynaklar›na bir bütün olarak bak›ld›¤›nda göze çarpan zay›f yönlerden di¤er bir küme, teknolojik
faktörlerden oluflmaktad›r. Genel anlamdaki teknolojik gerilik, özele indirildi¤inde farkl› boyutlar kazanmaktad›r. E¤itim ve insan kaynaklar›nda bilgi teknolojisi yat›r›mlar›na gereken önem verilmemekte, bütçe ve fon gibi kaynaklardan
ayr›lan pay yeterli olmaktan uzakt›r.
Yap›lan yat›r›m ve harcamalar›n etkilili¤i ve hemen bununla beraber düflünülmesi gereken uygulamadaki kullan›m
verimi, üzerinde önemle durulmas› gereken problem alanlar› olarak görülmektedir. Bu yat›r›mlar›n sadece e¤itim sistemi için kullan›lan kaynaklar olarak de¤il, ulusal boyutta bilgi ve iletiflim teknolojilerinin tamam›n› kapsayacak boyutta
ele al›nmas›nda yarar görülmektedir. TRT kanallar›n›n artt›r›lmas› ve Türksat uydular›n›n f›rlat›lmas›nda “e¤itime katk›
vermek üzere” ifadesine yer verildi¤i halde, bu yönde beklenen yo¤unluk ve verime ulafl›lmam›fl olmas› buna örnektir.
B‹T’nin uygulamada kullan›m› söz konusu edildi¤inde “biliflim okuryazarl›¤›” kavram›n›n mutlaka ele al›nmas› gerekmektedir.
‹nternet’te Türkçe içeri¤in azl›¤› bir di¤er zay›f noktad›r.
Mevcut iletiflim altyap›s›n›n ülke genelinde yeterli olmamas› ya da fiyat›n›n yüksek olmas›, özellikle büyük kentler
d›fl›nda kalan bölgelerde sorun olmaktad›r.
Kültürel Faktörler
Yap›lan analizlerin bulgular›na bak›ld›¤›nda kültürel faktörler ad›n› verece¤imiz kategorinin önemli bir boyut oluflturdu¤u göze çarpmaktad›r.
Öncelikle; Türkçe’nin bilim dili olarak zay›f kalmas› ciddi bir engel teflkil etmektedir. Yabanc› dilde e¤itimin büyük
ölçüde yol açt›¤› bu durumun karfl›s›nda çözüm üretecek biçimde durulmas› gerekmektedir. Türkçe’nin bilim dili olmas›n›n alternatif maliyeti olarak yabanc› dilden vazgeçmeyi
göstermek yanl›fl› ayr›ca alt› çizilmesi gereken bir noktad›r.
Bununla ba¤lant›l› olarak, dil bilincinin eksikli¤ini vurgulamak yanl›fl olmayacakt›r. Türkçe’nin anlam farkl›l›klar› yaratmayacak kelimelerin türetilmesi yoluyla zenginlefltirilmesine gereken özen verilmelidir. Dil bilinci ile tarih bilinci
aras›nda ba¤lant› kurmak ve ikincisinin de en az birincisi kadar az oldu¤unu belirtmeden geçmemek lâz›m. Bu iki zay›f
halkan›n bir “kimlik sorunu”na dönüfltü¤ü rahatl›kla ifade
edilebilir. Bütün bunlar›n sonucunda toplumsal düzeyde
“düflük yo¤unluklu”bir kültür hayat› ç›kmaktad›r karfl›m›za.
Demografik Faktörler
Kuvvetli yanlarda belirtilen insan kaynaklar› aç›s›ndan
muazzam bir güç kayna¤› olarak görülen 2023 Türkiye’sinin
genç nüfusu, ayn› zamanda, iyi e¤itilmesi gereken ve ekono-
21
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
mik aç›dan da güçlü hale getirilmesi gereken bir kitledir.
1.3. F›rsatlar
‹çte ve d›fltaki baz› geliflmelerin küçümsenmemesi gereken birçok alanda f›rsat da yaratt›¤› görülmektedir.
Bireysel ve Toplumsal Faktörler
Öncelikle, bireysel ve toplumsal e¤itim talebinin yüksek
oluflu iyi bir f›rsat olarak nitelenmelidir. Bu talebin karfl›land›¤› oranda nitelikli bir insan kaynaklar› profilinin oluflaca¤›
da aç›kt›r. Yine bu noktada hat›rlanmas› gereken bir faktör,
e¤itime toplumsal kat›l›m arzusunun hiç de düflük olmad›¤›d›r. Burada elbette ki insan kaynaklar› kavram›n›n yerli yerine oturtulmas› ve nitelikli ifl gücü ile beyin gücü ihtiyaçlar›n›n belirlenmesi ve e¤itimin bu do¤rultuda yönlendirilmesi
gerekmektedir.
Teknolojik Faktörler
Türkiye’nin B‹T alan›nda geriden geliyor olmas›, bu teknolojideki de¤iflim h›z› dikkate al›nd›¤›nda mukayeseli avantajlar
yakalama bak›m›ndan önemli bir f›rsat teflkil etmektedir. Nitekim, B‹T yat›r›mlar›n›n henüz büyük çapta gerçeklefltirilmemifl olmas›n›n daha geliflkin teknolojiyi edinme maliyetini düflürmekte oldu¤u; bu alanda yetiflmifl bir beyin gücünün varl›¤›
ve oluflan birikim bu f›rsatlar›n yakalanabilece¤inin iflaretleri
olarak görülebilir. Buna belli ölçüde yurt d›fl›ndaki Türk beyin
gücünün varl›¤› da dahil edilebilir.
Finansal Faktörler
F›rsatlar›n gerçeklefltirilebilmeleri için gerekli finansman söz
konusu edildi¤inde akla ulusal bütçe d›fl›nda iki farkl› kaynak
gelmektedir. Birincisi toplumun kat›l›m iste¤inin yüksekli¤inden
oluflan kaynak; ikincisi de uluslararas› proje desteklerini kullanma imkânlar›d›r. Hibe, düflük faizli, geri ödeme süresi uzun kredi ya da do¤rudan destekleme fleklindeki uluslararas› kaynaklar›n varl›¤› f›rsat olarak ele al›nmal›d›r. Örne¤in, Avrupa Birli¤i
Alt›nc› Çerçeve Protokolü (FP6) kaynaklar› güncel f›rsatlar aras›nda yer almaktad›r.
Ülkemizde özellikle sivil toplum kurulufllar›n›n ve özel sek-
törün e¤itime katk›lar›n› giderek artt›rmas› ümit vericidir ve toplumsal bilincin geliflmesi aç›s›ndan ayr›ca de¤erlendirilmektedir.
1.4. Tehditler
Jeo-stratejik Faktörler
Tehditlere bak›ld›¤›nda kaç›n›lmaz bir biçimde akla ilk
gelen faktör, Türkiye’nin jeo-stratejik konumu olmaktad›r.
Bulundu¤umuz konumun siyasi istikrars›zl›klarla kuflat›lm›fl
olmas›; Türkiye’nin do¤rudan ve dolayl› olarak taraf olabilece¤i müdahaleler her an gündemdedir.
Türkiye’nin AB sürecindeki gecikme ve ertelemeleri de
yine önemli tehdit unsurlar› yaratm›fl olacakt›r.
Teknolojik Faktörler
Teknolojinin geliflim h›z› büyük bir tehdit faktörüdür.
Mevcut teknoloji a盤›n›n giderek büyümesi, kapanmas›n›
da o ölçüde güçlefltirecektir. Ülkemiz teknoloji üreten bir kapasiteyi henüz edinememifltir.
Siyasi Faktörler
Hükümetlerin popülist yaklafl›mlarla e¤itim sistemini kökünden zedeleyici kararlar almaktan çekinmemeleri ilk baflta vurgulanmas› gereken bir noktad›r. Ayn› yaklafl›m›n bir
sonucu olarak, örne¤in yeni üniversitelerin yeterli planlama
yap›lmadan aç›lmas› durumuyla karfl›lafl›lmaktad›r. K›rdan
kente, geliflmekte olan yörelerden geliflmifl yörelere giderek
artan denetimsiz ve yönlendirilemeyen göç, siyasi popülizmin bir baflka sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r. E¤itim ve
ülkenin insan kaynaklar› aç›s›ndan bunun maliyeti çok ciddi
boyutlardad›r. Toplumdaki ba¤naz düflünce yap›lar› e¤itim
içinde yayg›nlaflma e¤ilimi göstermektedir. Bu noktada y›llard›r ortaö¤retimde görülen büyük karmafla önemli bir
sorun teflkil etmektedir.
(1) Vizyon 2023 Teknoloji Öngörü Projesi-E¤itim ve
‹nsan Kaynaklar› Sonuç Raporu ve Strateji Belgesi, 26 Ocak
2005, TÜB‹TAK, Ankara, sayfa 32-37.
Raporu Haz›rlayanlar: Elif Bakt›r, Selçuk Karaata
Mükemmellik için yenilikçilik
AL‹ AKURGAL
Akurgal Teknoloji
22
Ülkemiz sanayicilerinin büyük ço¤unlu¤u, rekabetçili¤in
ana unsurunu rakiplerinden daha düflük fiyat politikas› uygulamak olarak görmektedirler. Art›k yurtd›fl›ndan, küresel pazarda oluflmufl bedellerle temin edilen ara mal› ve hammadde bedellerini düflürmek pek olas› olmad›¤› için daha düflük
bedel için gereken daha düflük maliyet, daha düflük iflçilik
anlam›na gelmektedir. Daha düflük iflçilik gideri, hem sanayicinin o ifli yapmak için yurtiçinde “b›rakt›¤›” eme¤e dayal› katma de¤erin miktar›n› düflürmekte, hem de büyük olas›l›k üründe üretime dayal› kalite sorunlar› ortaya ç›karmakta-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
d›r. Bu ortamda mükemmeliyete ay›racak ne zaman ne de
para bulunmaktad›r.
Türkiye’nin gelip dayand›¤› bu noktay› aflman›n yolu, sanayicimizi bulundu¤u kulvardan, bir üst nitelikli katma de¤er
kulvar›na s›çratmakt›r. S›çrama, bir kültürel sorundur. Sanayici bu s›çramay› yapmazsa, düflük nitelikli kulvarda, ülkenin
toplam›n› da frenleyerek, bir süre daha varl›¤›n› sürdürebilecektir. Buna karfl›l›k bir üst kulvara s›çramak için hem enerji, hem yat›r›m için kaynak, hem de orada tutunabilmek için
yetenek ve bilgi gereklidir.
Üst kulvarda, bir flirketin de¤erini art›k makine park› de¤il entelektüel sermayesi oluflturmaktad›r. Sanayicimiz, eskiden makinesine her sene bak›m ve güncelleme yapt›¤› gibi entelektüel sermayesini oluflturan çal›flan›n› da art›k her
sene e¤itime göndermek durumundad›r. Çünkü bu kulvarda
lider olman›n koflulu mükemmeliyettir. Dahas›, makinelerinde al›fl›k olmad›¤› flekilde, sanayici, baflar›l› entelektüel ser-
mayesini, gitmesinler diye çeflitli flekillerde ödüllendirmek,
firmas›na ba¤lamak durumundad›r. Bunun denenmifl ve uygulanmakta olan yöntemleri vard›r.
Nitelikli kulvarda rekabetçilik için, ürününün fikri mülkiyetine sahip olmak gerekir. Lisans alt›nda yap›lan üretimde
hep arka s›ralarda kal›nmaktad›r. ‹flte bu noktada yenilikçilik
birden en ön plana geçmektedir. Daha lisans alt›nda üretim
yaparken süreçlerinde yenilikçilik yapma gere¤i duymam›fl
olan bir iflletmenin, kendi ürününü, hem de yenilikçilik unsurlar› bask›n olarak tasarlay›p üretmesi kolay de¤ildir. KALDER Ödülü, TÜS‹AD-TTGV-TÜB‹TAK’›n Teknoloji Ödülü, TES‹D’in Yenilikçilik-Yarat›c›l›k Ödülü, çok yerinde ve
zaman›nda ortaya konulmufl özendirme mekanizmalar›d›r.
Kan›mca gereken ilgiyi görmemektedirler. Halbuki, bu ödüllere haz›rl›k yaparken, iflletmeler çal›flanlar›n›n bireysel yenilikçi katk›lar›n› engelleyen süreçlerini görebilmekte ve
kurumsal yap›lanmalar›n› düzeltebilmektedirler.
Mükemmellik, yenilikçilik
ve yarat›c›l›k
‹RFAN ONAY
KalDer Genel Sekreteri
Yenilikçili¤in, insanl›k tarihinin bafllang›c›ndan bu yana
tüm kurumlar›n sürdürülebilir baflar›lar› için en temel unsur
oldu¤unun gözlenmesine karfl›n yönetim bilimlerinde incelenmesi ve tart›fl›lmas›n›n gecikmesi ilginç görünmektedir.
Bu yaz›da mükemmellik çabalar›n›n kazan›mlar›, ve
KalDer’in misyonu aç›s›ndan yenilikçilik ve yarat›c›l›¤a
bakmaya çal›flaca¤›m.
Mükemmellik Modeli ve Yenilikçilik:
KalDer kurumlar›m›za temel sürekli geliflme arac› olarak
özde¤erlendirme yolu ile güçlü ve iyileflirmeye aç›k alanlar›n› belirlemelerini ve eylem planlar› ile baflar›lar›n› sürekli
k›lmalar›n› öneriyor. Özde¤erlendirme için Avrupa Kalite
Yönetim Vakf› (EFQM) taraf›ndan KalDer üyelerinin önemli katk› ve çabalar› ile de gelifltirilen EFQM Mükemmellik
Modeli’ni esas al›yoruz. Model ço¤unuzun bildi¤i gibi birbirini bütünleyen 8 Temel Kavram›’n›n 9 ana kriter, 32 alt-kriter ve 200 den fazla ilgili alan›n tan›mlanmas›ndan olufluyor.
Puanlama yönteminin dayand›¤› RADAR mant›¤› da tutarl› de¤erlendirmeye olanak sa¤l›yor.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Yenilikçilik ve yarat›c›l›k hem Temel Kavramlar, hem kriterler, hem de RADAR mant›¤› çerçevesinde güçlü, ayn› zamanda uygulamalar› da içeren ve gözeten biçimde yer al›yor;
l Temel Kavramlar içinde “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik
ve iyilefltirme” bafll›¤›nda yenilikçilik ile sürekli iyileflme ve
ö¤renme aras›nda güçlü bir ba¤ oluflturuluyor. Bu bafll›k alt›nda mükemmelli¤in bir görünümü de “statüko ile mücadele, yenilikleri ve iyileflme f›rsatlar›n› yaratmak üzere ö¤renmeyi kullanarak de¤iflimi gerçeklefltirme” olarak tan›mlan›yor.
l Mükemmellik Modeli blok gösterimine bakt›¤›m›zda
“yenilikçilik ve ö¤renme “ sonuçlar›n gözden geçirilmesi sürecinde ö¤rendiklerimizi “girdi”lerdeki etkinliklerimizde yenilikçi ve yarat›c› olacak flekilde kullanmam›z gereklili¤ini
bize hat›rlatmaktad›r. Kriterlerdeki at›flara örnekler vermek
gerekirse;
l Liderlikle ilgili alt kriterlerde (özellikle 1a,b,d) liderlerin de¤iflime öncülük etmeleri, mükemmellik kültürü olufltururken yenilikçi yap›lar› ve süreçleri desteklemeleri gibi
alanlara at›f yap›lmaktad›r.
l Politika ve stratejilerin oluflturulmas›nda yeni teknoloji
ve ifl modellerinin araflt›r›lmas› (2b), ö¤renme etkinliklerinin
temel al›nmas› önerilmektedir.
l Çal›flanlarlarla ilgili kriterlerde yenilikçi ve yarat›c› giriflimlerin desteklenmesi sorgulanmaktad›r.
l ‹flbirlikleri ve kaynaklar kriterinde yenilikçi ve yarat›c›
düflünme tarz›n›n oluflturulmas›nda iflbirliklerinden yararlanma, yenilikçi teknolojilerin gelifltirilmesi, bilgi ve bilgi biri-
23
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N
kimi kaynaklar›n›n kullan›lmas›yla kuruluflta yenilikçi ve yarat›c› düflüncenin gelifltirilmesi vurgulanmaktad›r,
l Süreç yönetimi ve iyilefltirilmesinde
yenilikçi ve yarat›c›l›¤›n kullan›lmas›ndan (5b), ve ürün ve hizmetlerin gelifltirilmesinde ve müflteri iliflkilerinde yenilikçilikten yararlan›lmas›ndan(5c,5e) sözedilmektedir.
Problem çözme ve yarat›c›l›k
Mükemmellik ve Toplam Kalite Yönetimi programlar›n›n en önemli unsurlar›ndan birisi problemlere (ve f›rsatlara)
etkili yaklafl›m ve etkili çözümler getirmektir. Problem çözme alan›nda yarat›c›l›¤›n rolü ve gereklili¤i konusunda sistem düflüncesine çok önemli katk›lar
yapm›fl olan Prof. Russel Ackoff’un görüfllerini özetleyerek kalite ve yarat›c›l›k iliflkisine farkl› bir
bak›fl aç›s› getirece¤imi umuyorum. ( Russel Ackoff, The Art
of Problem Solving;John Wiley&Sons, 1978 USA, CANADA) Ackoff, insanlar›n en önemli ortak idealinin tüm isteklerinin yerine getirilebilmesi ( kudret, “omnipotence”) oldu¤undan yola ç›karak bu ideale ulaflma yolunda eflzamanl› ve
sürekli iyileflme için dört gerekli ve yeterli koflul önermektedir:
1-Bilimsel geliflme (gerçe¤i arama yolunda bilgi ve kavray›fl›m›z› art›rmak)
2-Kaynaklara en verimli yollarla eriflim (güç ve bolluk)
3-Çat›flmalar›n önlenmesi (bar›fl ve ahlak)
4-Estetik ifllev (yarat›c›l›k); tüm isteklerini yerine getirebilme (kudret) için insano¤lu her ulaflt›¤› amaç, karfl›lanan
iste¤i sonras›nda mutluluk ve ilerleme için yeni olanaklar
bulmak zorundad›r. Daha da çok istenilen yeni konum için
vizyon gelifltirmek demek olan bu durum ancak sanat ve estetik yard›m› ile olabilir.
Bireyler için geçerli olan bu varsay›m›n kurulufllar için de
geçerli oldu¤unu düflünürsek sürdürülebilir baflar› için yarat›c›l›k ve esteti¤in
gereklili¤ini kavram›fl oluruz.
KalDer’in yenilikçilik
ve yarat›c›l›k araçlar›:
l Süreç/Sistem:
“Yenilikçili¤in 8 Dalgas›”: Yenilikçili¤in kal›c› bir kurumsal yetkinlik olarak
kazan›lmas› için gerekli unsurlar›n tan›mland›¤› e¤itim ve çal›fltay,
l Yarat›c›l›k araçlar›:
“LaSalle Matriksleri” ve “Muhteflem
Yedili” : Tak›m sinerjisinden yararlanarak çok say›da öneri gelifltirmek, problemlere yarat›c› çözüm seçenekleri bulmak için teknikler,
l De¤erlendirme arac›/yöntemi:
EFQM Yenilikçilik Çerçevesi + RADAR puanlamas›: EFQM’in yenilikçilik alan›ndaki kapsaml› bir k›yaslama çal›flmas›na dayanan ve Mükemmellik Modeli yap›s›nda gelifltirilen Çerçeve, temel yaklafl›mlar› ve de¤erlendirme kriterlerini içeriyor.
l Proje yönetim yaklafl›m›:
Yenilikçilik görev tak›mlar›n›n kurum stratejileri do¤rultusunda birkaç en önemli alanda çok say›da öneri gelifltirebilmeleri ve bu önerileri olabilirlik de¤erlendirmesi de yaparak önceliklendirmelerine destek,
l EFQM Risk Yönetimi Çerçevesi:
Yenilikçili¤in önündeki en önemli engellerden birisi kurumun risk alma konusundaki endiflesidir. Risk Yönetim Çerçevesi tan›tt›¤› genel yaklafl›m ve EFQM Mükemmellik Modeli yap›s›ndaki kriterler ile bu kurumlara yenilikçilik için cesaret verebilir.
KalDer mükemmelili¤in vazgeçilmez unsuru olan yenilikçilik konusunda da kurulufllar›m›z› desteklemeye, iyi uygulamalar› paylaflmaya , sizlerin görüfl ve önerilerinizi dinlemeye
haz›r.
Kriz ortam›nda yenilikçilik
PINAR ECZACIBAfiI
Genç Yönetici ve ‹fl Adamlar›
Derne¤i (GY‹AD) Baflkan›
24
Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetimde yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›k yaratabilmenin belli
bafll› dayanaklar› nelerdir?
Servis kalitesini en üst düzeyde tutarak mümkün olabilir.
Zaten yeteri kadar hatta olmas› gerekenden fazla ürün var
(bak›n›z son finansal kriz ve envai çeflit gereksiz ürün) ama
bundan sonra fark müflteriyi daha çok dinleyen firmalar arac›l›¤›yla gelecek. Müflterinin gerçek ihtiyac›na odakl› bir
yaklafl›m gerekiyor.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Kriz finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›flatt›,
hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra perspektifte bu
konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörüyorsunuz?
Kriz sayesinde klasik finansal ürünlere dönüfl yaflanacak
ve krizin nedenleri aras›nda en önemli pay› tafl›yan komplike araçlara yönelik talep azalacak. Bankalar toplumda tasarruflar› do¤ru flekilde yönlendirmeye yönelik rollerine geri
dönmeliler. Kaynaklar gerçekten ihtiyaçlar› karfl›layacak ve
üretime yönelik flekilde da¤›t›lmal›.
Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi yeni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak?
Öncelikle baz› finansal kurumlar birleflecek, bir konsolidasyon olacak. Bu zaten bafllad›. Ancak bundan sonra yeni
kurumlar› konuflabiliriz.
IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden son-
raki gereksinmeler yönünden nas›l kurumlar olmal›d›r?
Uluslararas› pek çok forumda da konufluldu¤u gibi daha
proaktif ve hayata donuk kurumlar olmal›lar. Ayr›ca geliflmekte olan dinamik ülkelerin bu kurumlar üzerinde söz hakk› mutlaka artmal›.
Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçlar›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤›
gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi, nas›l?
Önümüzdeki y›llar boyunca bu konular tart›fl›lacak, mutlaka yeni modeller denenecek ama öncelikle mevcut kurumlar›n temizlenmesi laz›m, gerekli temizli¤i ve yeniden yap›land›rmay› gerçeklefltirmeden oluflturulacak kurumlar da yeni s›k›nt›lara yol açabilir. Bu kriz uluslararas› koordinasyon
ve global kurallar ihtiyac›n› ortaya ç›kartm›flt›r, yeni kurumlar ve oluflumlar da bu ihtiyaç noktalar›ndan yola ç›k›larak
oluflturuldu¤u ölçüde sa¤l›kl› olacakt›r.
Finansal araçlar ve yenilikçilik
Prof. Dr. AL‹ CEYLAN
BUS‹AD Baflkan Yard›mc›s›
Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetimde
yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›klar yaratabilmenin belli
bafll› dayanaklar› nelerdir ?
Bilindi¤i gibi finans, yenilikçi yaklafl›mlara öncülük yapan bir bilim dal›d›r. Özellikle, son y›llarda iletiflim ve bilgisayar teknolojilerindeki geliflmeler ve dünyada, ekonomik
anlamda serbestleflme veya liberalleflme hareketleri, finans
piyasalar›ndaki yenilikçilik hareketlerini h›zland›rm›flt›r. Bu
nedenle, finans en h›zl› geliflen bilim dallar› aras›nda yer
almaktad›r. Teknolojide ve iletiflimde yenilikler devam edece¤ine göre finans alan›nda da yenilikler devam edecektir.
Bu nedenle, finans alan›ndaki yenilikler gelecek y›llarda da
devam edecektir. Ben flahsen, gelecek y›llarda, finansç›lar›n
yeni ürünler, yeni kurumlar ve yeni uygulamalara devam
edeceklerini düflünüyorum.
Yenilikçili¤i, yaln›z yeni finansal araçlar olarak alg›lamamak gerekir. Çünkü, yeni finansal araçlar yaratmak, yenilikçili¤in yaln›z belli bir yönünü temsil etmektedir. Oysa, kurumlar anlam›nda, sermaye piyasalar› ve türev piyasalar anlam›nda da yenilikler devam etmektedir. ‹flletme finans› anÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
lam›nda bile her geçen gün yeni uygulamalar› da yenilik olarak kabul edebiliriz. Özellikle, içinde yaflad›¤›m›z krizin türev piyasalardan bafllay›p, sermaye ve para piyasalar›n› sarsmas›, yeni bir dünya finans sisteminin kurgulanmas› ihtiyac›, risk yönetimiyle ilgili olmak üzere bir çok yenili¤i gündeme getirmifltir. Bu nedenle, gelecek y›llarda finans›n her
alan›nda yenilikler gözlenecektir. Ancak dünyadaki yeni para sistemi kurallar› ki; bunlar, geliflmifl ülkeler taraf›ndan belirlenecektir, yeniliklerin en önemli dayana¤›n› oluflturacakt›r. Ancak yeni sistemin parametreleri tam olarak net olmad›¤› için gelecekteki yenilikler konusunda da net görüfller
belirtmek mümkün de¤ildir.
Kriz, finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›flatt›, hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra, perspektifte bu konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörüyorsunuz?
Öncelikle kriz, nakit para hariç, bütün finansal yönetim
araçlar›n› zay›flatt›.Çünkü bütün araçlar, krizden az veya
çok etkilendi. Hatta, baflta yat›r›m ve kalk›nma bankalar›,
kredi derecelendirme kurumlar› olmak üzere, ticari bankalar,
k›sacas› tüm finansal kurumlar etkilendi. Menkul k›ymet
borsalar› etkilendi.Bankalar›n birbirlerine olan güvenleri ortadan kalkt›.Buna ra¤men sorunuza dönecek olursam, en
fazla etkilenen finansal araçlar, türev piyasalar, bu piyasalardaki arac› kurumlar ve türev ürünlerdir. Zaten finansal kriz
de ABD’deki konut finansman› ile ilgili gelifltirilen türev
ürünlerden ortaya ç›km›flt›r.Böylece, çok h›zl› büyüyen türev
piyasalar›n›n büyüme h›zlar›n›n yavafllamas› söz konusu olmufltur. Bu geliflmeyi çok pahal›ya mal olan, olumlu bir geliflme olarak görüyorum. Gelinen nokta, özellikle türev piya-
25
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
salar›n›n güvenli olmad›¤›n› ve güvenin sa¤lanmas› gerekti¤ini göstermifltir.
Krizden, ikinci derecede etkilenen finansal araçlar, menkul k›ymet borsalar› ve bu borsalarda ifllem gören hisse senetleridir. Böylece milyonlarca flirket orta¤›, sat›n alm›fl olduklar› hisse senetlerinin de¤erinin olmad›¤›n› görmüfllerdir.
Bankac›l›k sisteminin de krizden etkilendi¤ini ifade etmeliyim.Özellikle, nakit paras› olanlar, bafllang›çta paralar›n›
kaybetme korkusu yaflam›fl olsalar da mevduat sahiplerine
gerekli garantilerin verilmesi ile yüksek faiz geliri elde etmifllerdir.
Öte yandan, bankalardan kredi kullananlar ise kredilerin
geri ça¤›r›lmas› ve yüksek faiz riski ile karfl› karfl›ya kalm›fllard›r. Bunun sonucu olarak, baz› bankalar›n iflas›na izin verilmifl, baz› bankalar ise kamulaflt›r›lm›flt›r. Bu geliflmeler
sonucu, baz› iflletmeler ise iflas etmifltir.
Gelecekte neler olabilir? Öncelikle finans sisteminin zay›f olan yönlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. San›yorum, sistemin en zay›f yönü olarak, denetim yetersizli¤i ve
risk yönetimi ortaya ç›km›flt›r.Bu nedenle, gelecekte sistemin daha iyi ve s›k› denetlenmesine ve risk yönetimine
önem verilecektir. Bu anlamda, yasal ve organizasyonel çal›flmalar yap›lmaktad›r.
Arac› kurumlar›n daha s›k› denetlenmeleri yan›nda, sermaye yap›lar›na göre, ifllem yapmalar›na a¤›rl›k verilecektir.
Bütün bunlar›n sonucunda, geçmifle göre gelecek y›llarda finans piyasalar›n›n ifllem hacimleri daralabilir.
Krizleri önlemek için, sermayenin uluslararas› dolafl›m›
konusunda s›n›rlamalar veya kurallar getirilebilir. ‹çinde yaflad›¤›m›z krizle, küresel bir ortamda çeflitlendirmenin bile
fazla bir önem tafl›mad›¤› ortaya ç›km›flt›r.
ABD ve Bat› ülkelerinin risksiz ülke imajlar› büyük zarar
görmüfltür.
Bankac›l›k sistemi aç›s›ndan kredi kartlar› ve tüketici kredileri ile ilgili uygulamalarda da ciddi sorunlar oldu¤u görülmüfltür.
Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi yeni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak?
Konuflmam›n bafl›nda da belirtti¤im gibi finans bilimi yeniliklerin öncüsü olan bir bilim dal›d›r. Bu nedenle, gelecekte finans alan›nda bir çok yenilik olaca¤›n› tahmin ediyorum.Yenilikler hem finans kurumlar›nda hem de finansal
araçlarda olabilir? Bu anlamda yeni kurumlar ortaya ç›kabilir. Derecelendirme kurumlar›n›n, ülkelere ve flirketlere verdi¤i derecelendirme ölçütleri mutlaka tart›fl›lmal›d›r.
Gelecekte risk yönetimi daha fazla önem kazanacakt›r.
Gelece¤in finansal kurumlar›, riskleri daha iyi yöneten kurumlar olacakt›r. Çünkü içinden geçmekte oldu¤umuz kriz,
sigorta flirketlerinin ve risk yönetim flirketlerinin, risk derecelendirme flirketlerinin, kredi zenginlefltirici kurumlar›n,
yat›r›m bankalar›n›n görevlerini iyi yapamad›klar›n› ortaya
ç›karm›flt›r. Bu nedenle, devletler, çok büyük destek paketleri aç›klamak zorunda kalm›fllard›r. Kapitalist sistem, finans
sistemindeki sorunlar nedeniyle ciddi elefltiriler alm›fl ve
kriz devletlere çok pahal›ya mal olmufltur. fiirketler batm›fl,
26
hatta devletler batm›flt›r. Bu nedenle, finans sisteminde likiditeyi ve daha çok güveni art›r›c› çal›flmalara a¤›rl›k verilecektir. fieffafl›¤›n önemi daha da artm›flt›r.
IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden sonraki gereksinimler nedeniyle, nas›l kurumlar olmal›d›r?
IMF ve Dünya Bankas›’n›n yap›s›nda da önemli de¤ifliklikler olaca¤›n› tahmin ediyorum.
Bu kurumlar›n kararlar›nda Çin, Brezilya ve Türkiye gibi
geliflmekte olan ülkelerin a¤›rl›¤› artacakt›r. fieffafl›k daha
fazla önem kazanacakt›r.Yeni oluflturulacak dünya finans
sistemine göre, söz konusu kurumlara yeni görevler verilmeli veya mevcut durumlar› yeni sisteme uyarlanmal›d›r.
Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçlar›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤›
gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi? Nas›l?
Yeniden flekillendirilecek finans sistemi içerisinde bir çok
türev ürün veya sanal kurum olaca¤›n› düflünüyorum.
Kat›l›m Bankac›l›¤› da kendini yenilemek durumunda kalacakt›r. Bat› bankac›l›¤›n› kopya etmeye çal›flan bir Kat›l›m
Bankac›l›¤› geliflemez.Yeni dönem, daha fazla matematik,
ekonometri, iktisadi modellerin kullan›ld›¤›, bilginin kullan›c›lar›n hizmetine standart ve online olarak sunuldu¤u, paran›n daha çok digital olarak kullan›laca¤›, konvertibl paralar›n say›s›n›n artaca¤›-dolar ve euro d›fl›nda-bir dönem olacakt›r.
Kredi kartlar› nedeniyle, para kullan›m›n›n azalaca¤› bir
döneme do¤ru gidiyoruz. Öte yandan, iflletmelerin k›sa vadeli kredi ihtiyaçlar› için menkul k›ymet borsalar› arac›l›¤›yla, hisse senedi, tahvil ve finansman bonosu ihraç ederek,
do¤rudan do¤ruya fon sa¤layabilecekleri bir döneme giriyoruz. Bu piyasan›n geliflmesi, flirketlerin borçlanma veya öz
kaynak bulma olanaklar›n› art›racakt›r.
Faizlerin bir çok ülkede s›f›r düzeyine inmesi nedeniyle de
carry trade uygulamalar›n›n artaca¤› bir döneme do¤ru gidiyoruz.
Bütün bu nedenlerle, önümüzdeki dönemde finans piyasalar›nda bir çok yenilik ve f›rsat söz konusu olacakt›r.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Küresel düzeyde fark yaratman›n s›rr›:
Bilginin yenilikçili¤e dönüflümü
TULU
GÜMÜfiTEK‹N
CPS Genel Müdürü
Bilgi, günümüzün en paha biçilmez de¤eridir. ‹ngiliz devlet adam› ve filozof Francis Bacon’›n da ifadesiyle, “Bilgi,
Güçtür”. 21. yüzy›lda sanayileflme sürecini tamamlam›fl toplumlarda ve baz› yeni sanayileflmifl ülkelerde oluflan ve “bilgi toplumu” olarak adland›r›lan toplumsal yap› çerçevesinde
bilgi, uluslar için sermaye veya topra¤›n yerini alarak temel
kaynak haline gelmifl ve büyük bir sosyal dönüflümün kap›lar› aralanm›flt›r. Ticaretten e¤itime, sa¤l›ktan e¤lenceye
günlük yaflam›n her alan›na nüfuz etmifl durumda olan bilgi
teknolojileri, günümüzde ekonomik, kültürel, siyasal ve sosyal alanda birçok geliflmenin tetikleyicisi ve kolaylaflt›r›c›
gücü haline gelmifltir.
Sanayi toplumunda ekonomik büyüme ve kalk›nma sermaye birikimine dayal› olarak aç›klan›rken, günümüz flartlar›nda ise büyümenin kayna¤›, bilginin
birikimi ve bilhassa bilginin yenilikçilik amac›yla kullan›lmas›d›r.
Goethe’nin de çok güzel ifade etti¤i gibi, “bilgi yeterli de¤ildir, uygulamak da gerekir!” Bu çerçevede, bilginin ürünlere, süreçlere,
sistemlere ve hizmetlere dönüfltürülerek hayata geçirilmesini ifade
eden yenilikçilik, küresel düzeyde
yaflanan yeni geliflmelere cevap vermek, rekabet avantaj› sa¤lamak ve var
olan› gelifltirmek aç›s›ndan hayati önem tafl›maktad›r.
Ça¤›m›z›n bafl döndürücü düzeyde geliflen bir bilim,
teknoloji ve iletiflim ça¤› olmas› itibariyle, yeniliklere elveriflli bir toplumsal düzeni sa¤lam›fl, gerekli olanaklara sahip olan ve bu olanaklar› azami düzeyde kullanan ülkeler,
göreceli olarak büyük üstünlük sa¤lamaktad›r. Bilhassa, günümüzün artan küresel rekabet ortam›nda, baflar›n›n yolu art›k farkl›l›k ve de¤er yaratmak, dolay›s›yla yeniliklerden
geçmektedir. Bilgiye eriflime, bilgide derinleflmeye ve bilginin yenilikçili¤e dönüfltürülerek yayg›nlaflmas›na öncelik
veren toplumlar, bilgi-temelli rasyonel seçeneklere yönelme
gücünü ve kabiliyetini de ellerinde bulundurmaktad›r. Süratle ilerleyen küresel evrime ayak uydurmak ve mükemmelli¤e yaklaflmak hedefi için, bilgi üretimi temel unsur haline
gelmektedir. Bu kapsamda, üretilen bilginin yenilikçi ve ileÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN2009
rici olmas› bilhassa önem kazanmakta ve ayn› zamanda yenilikçilik olarak hayata geçirilmesiyle de bilginin üretim,
kullan›m ve yay›lma döngüsü de tamamlamaktad›r.
Geliflmifl ekonomilerde son y›llarda gerçekleflen büyümenin yar›dan fazlas›n›n kayna¤›n›, Ar-Ge ve yenilikçilik oluflturmaktad›r. Ortaya ç›kan yeni ekonomik dengeler kapsam›nda tüm küresel aktörler gibi Avrupa Birli¤i de art›k daha
fazla yenilikçi olmak, tüketici ihtiyaç ve taleplerine ayak uydurmak ve ayn› zamanda küresel ve çevresel kayg›lara cevap
verebilmek için yenilikçi bilgi üretimine ve bilginin yenilikçilik için kullan›ma daha fazla yat›r›m yapmak durumunda
kalm›flt›r. Zira, bu sürecin d›fl›nda kalan aktörlerin rekabet
edebilmelerine ihtimal verilmemektedir.
Bu do¤rultuda, Avrupa Birli¤i 2000 y›l›nda benimsedi¤i
Lizbon Stratejisi kapsam›nda yeni bir stratejik hedef olarak
“2010 y›l›nda dünyan›n en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanl› ekonomisi olmay›, sürdürülebilir bir ekonomik kalk›nmay› gerçeklefltirmeyi, daha fazla ifl ve sosyal bütünleflme sa¤lamay›” belirlemifltir. Lizbon Stratejisi, ekonomik
büyümenin temel unsurunu yenilikçilik olarak
tan›mlam›fl ve 2010 y›l›na kadar Birlik çap›ndaki Ar-Ge harcamalar›na GSMH’nin
%3’ünün ayr›lmas› hedeflenmifltir. 2010
y›l›na bir sene kalm›fl iken Avrupa Komisyonu taraf›ndan yay›nlanan raporlar1,
AB’nin yenilikçilik konusunda hala küresel
düzeyde geride kald›¤›n› ortaya koysa da,
Toplulu¤un bu konudaki çal›flmalar› son sürat
devam etmektedir. 2009 y›l›n›n, Avrupa Yarat›c›l›k ve Yenilikçilik Y›l› olarak ilan
edilmesi bu durumun en somut göstergelerindendir.
2009 y›l›n›n, Avrupa Yarat›c›l›k ve
Yenilikçilik Y›l› olarak ilan edilmesinin öncesinde, Nisan 2008 tarihinde,
Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü’nün (European Institute of Innovation and Technology - EIT)2 kurulmas› ile Avrupa düzeyinde yenilikçili¤in, bir enstitü çat›s› alt›nda akademik düzleme eklemlenmesi aç›s›ndan da önemli bir at›l›mda bulunulmufltur. Avrupa Birli¤i
düzeyinde teknolojik geliflimin güçlendirilmesi ve teflviki
amac› do¤rultusunda kurulan ve merkezi Macaristan-Budapeflte olarak belirlenen Enstitü, e¤itim ve ö¤retim yoluyla
inovasyonu teflvik etmek, araflt›rma konusunda daha fazla iflbirli¤i gerçeklefltirmek ve Avrupa’n›n sürdürülebilir büyüme
ve rekabetçilik konusunda ilerleme kaydetmesine katk› sa¤lamak üzere tasarlanm›flt›r.
Avrupa Birli¤i çerçevesinde Ar&Ge ve yenilikçili¤e veri-
27
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
len Topluluk deste¤i çeflitli AB politikalar› alt›nda da devam
etmektedir. Söz gelimi, Birli¤in e¤itim politikas› kapsam›nda AB iflgücü piyasas›n›n geliflen dünyan›n ihtiyaçlar›na cevap verebilecek ölçüde beceri ve donan›ma sahip olabilmesi
amaçlanmaktad›r. AB, bu amaç do¤rultusunda Üye Ülkelerin e¤itim politikalar›n›n belirlenmesi aflamas›nda iflbirli¤ine
katk›da bulunmakta; üniversiteler ve ifl dünyas› aras›ndaki
ortakl›klar› teflvik etmekte; ayr›ca e¤itimde, bilim, matematik, teknoloji, bilgi ve iletiflim teknolojileri (ICT) konular›na
a¤›rl›k verilmesini desteklemektedir. Di¤er taraftan, Birli¤in
araflt›rma ve yenilikçilik politikas› çerçevesinde ise bilgi ve
yenilik üretimine katk› sa¤lanmak amac›yla 7. Çerçeve
Program› alt›nda sa¤l›k, enerji, çevre, ulaflt›rma, güvenlik,
uzay ve nanoteknoloji gibi bir dizi alanda yürütülen projelere Topluluk bütçesinden destek sa¤lanmaktad›r. Buna ilaveten, Avrupa Araflt›rma Alan› (European Research Area) adl›
insiyatif kapsam›nda araflt›rma kurumlar› aras›nda ortakl›klar›n tesis edilmesi ve bu kurumlardaki maddi imkanlar›n gelifltirilmesi ve araflt›rmac›lar›n Birlik ülkeleri içerisinde dolafl›m›n›n kolaylaflt›r›lmas› öngörülmektedir.
Günümüz dünyas›n›n koflullar› dikkate al›nd›¤›nda, bilginin üretimi ve yenilikçili¤e dönüfltürülmesi konusundanönemli aflama kaydedilmesi gereken, çevre, enerji, tafl›mac›l›k, tar›m ve benzeri bir dizi alan karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Söz gelimi, iklim de¤iflikli¤i konusunda yap›lan araflt›rmalar
baflta enerji ve tafl›mac›l›k olmak üzere birçok sektörde çevresel duyarl›l›¤›n sa¤lanmas› için yenili¤e ihtiyaç oldu¤unu
ortaya koymufltur. Artan sera gaz› emisyonlar› ve bunun sonucunda ortaya ç›kan küresel ›s›nma ve iklim de¤ifliklikleri
sürdürülebilir bir ekonomiyi gerekli k›lm›flt›r. Ortaya ç›kan
bu de¤iflim, yeni önlemler al›nmas›n› ve öncelikler belirlenmesini gerektirmekte, dolay›s›yla yenilikçi bilginin üretimi
ve bu bilginin yenilikçilik için kullan›m›n› flart k›lmaktad›r.
Örne¤in, enerji sektöründe fosil yak›tlara alternatif aray›fl›
kapsam›nda, yenilenebilir enerji türlerine (örn. günefl enerjisi, bio yak›tlar, hidroelektrik santraller vs.) ilgi artm›fl ve
bunlar›n kullan›m›na iliflkin yeni teknolojiler ve yöntemler
öne ç›km›flt›r. Ancak; hali haz›rda oldukça maliyetli olan bu
teknolojilerin yayg›nlaflabilmesi için Ar-Ge ve yenilikçilik
çal›flmalar›na ihtiyaç duyulmaktad›r. Tafl›mac›l›k sektöründe
ise emisyon oran›n› düflürecek
yeni teknolojilerin gelifltirilmesi – örne¤in; çevreci yak›t tüketen araçlar, h›zl› trenler ve az
yak›t tüketen uçaklar - gündeme gelmifltir. Benzer flekilde,
tar›m alan›nda çevreci, insan
sa¤l›¤›na duyarl› ve verimli
üretim modellerinin (yeni sulama teknikleri, organik tar›m
vs.) gelifltirilmesi söz konusudur. Tüm bu örnekler, çevre,
rekabet ve benzeri endiflelerle
yenili¤e duyulan ihtiyac› ortaya koymaktad›r. Bu ihtiyaç ise
28
yenilikçi bilgi üretilmesini, bilginin kullan›m›n› ve bunun
sonucunda ortaya ç›kan yenilikçi yaklafl›m› beraberinde getirmektedir.
Avrupa Birli¤i içerisinde bilgi ve yenilikçilik aras›ndaki
bahse konu döngü gerek yasal düzenlemeler, gerekse mali
teflvik araçlar› ile desteklenmektedir. Zaman içerisinde günün koflullar›na ve ihtiyaçlar›na göre geliflen ve yenilenen
AB müktesebat› ve AB politikalar›; bir taraftan üreticileri de
de¤iflime zorlamakta, di¤er taraftan ise çeflitli teflvikleri içeren ekonomik araçlar yolu ile bu de¤iflimin önünü açmaktad›r.
Türkiye’de ise bilginin kullan›m› ve yenilikçilik süreci,
küresel geliflmelerle ayn› süratte olmasa da art›fl e¤ilimindedir ve Avrupa Birli¤i’ne kat›l›m süreci de bu de¤iflime olumlu etki etmektedir. Zira, bu süreç içerisinde AB Müktesebat›
ile paralelleflen yasal düzenlemeler, ve yükselen ticaret hacmi sonucunda ortaya ç›kan rekabet, bilhassa Türk sanayisini
de¤iflime ve geliflime yönlendirmektedir. Artan Ar-Ge yat›r›mlar› ve geliflen hizmet anlay›fl› bunun bir göstergesi olarak görülebilir. Söz gelimi, istatistiklere bak›ld›¤› takdirde
Türkiye’de özel sektör taraf›ndan yap›lan Ar-Ge harcamalar› ve Ar-Ge’ye ayr›lan personel oran›n›n son befl y›l içerisinde 4 kat artt›¤› görülmektedir3. Ayn› dönem içerisinde, ülkenin bilgi yo¤un hizmet ihracat›nda % 31 oran›nda bir art›fl
gerçekleflmifltir4. Türkiye’de yenilik düzeyindeki art›fl›n en
büyük öncüsü ise finans ve destek hizmetleri sektörü olmufltur.
Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik alan›ndaki performans› AB
ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise oldukça düflük kalmaktad›r. Zira,
Ar-Ge harcamalar›n›n GSMH’ya oran› Türkiye’de % 0.7 ci-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
var›nda iken bu oran AB’de (AB-27) % 1.76
düzeyindedir. Öte yandan Türkiye’nin yenilik
düzeyindeki art›fl h›z› ise AB genelinin üzerindedir. Nitekim 2002–2007 y›llar› aras›nda
Türkiye’deki tam zaman eflde¤er araflt›rmac›
say›s› % 107 oran›nda artm›fl, bu süre içerisinde patent baflvuru ve tescilleri ise 4.4 kat›na
ç›km›flt›r. Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik performans›ndaki bu art›fl yasal düzenlemeler
ile de desteklenmifltir. Bu çerçevede
Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri için
vergi teflvikleri ve istisnalar getirilmifltir5.
De¤iflen küresel dinamikler ›fl›¤›nda, yenilikçi bilgi
üretimi ve bilginin tekrar yenilikçili¤e dönüfltürülmesi toplumu h›zla yükselten ve güncel geliflmeler do¤rultusunda flekillenen uluslararas› dengelerde üst s›ralara tafl›yan çok
önemli bir araçt›r. Dünyan›n yeni karfl›laflt›¤› sorunlarla mücadele edilmesi, ortaya ç›kan yeni f›rsatlar›n de¤erlendirilmesi ve yaflanan küresel ekonomik kriz gibi negatif unsurlar›n etkisinin pozitife çevrilmesi konusunda üretilen yenilikçi
yaklafl›mlar ülkeler baz›nda önemli farklar yaratacakt›r. Bu
do¤rultuda, Türkiye’nin, hem küresel düzende rekabet gücünü art›rmas› hem de AB’ye kat›l›m sürecinde Birlik ile gerekli uyumu sa¤lamas› amac›yla, yenilikçi bilgi üretimi ve
bilginin yenilikçili¤e yönelik kullan›lmas›na iliflkin giriflim-
lere ayr› bir özen göstermesi gerekmektedir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüflümü içeren
21.yüzy›ldaki de¤iflim dinamiklerinin çok iyi bir
flekilde tan›mlan›p, bilgi toplumuna do¤ru evrilen
ça¤dafl dengelerin getirece¤i f›rsat ve tehditler
analiz edilerek acilen bu ba¤lamda gerek kurumsal, gerekse yasal düzlemde at›l›mlar›n gerçeklefltirilmesi gerekmektedir. Bilgi üretimi ve yenilikçili¤i geliflmenin merkezine koyan bir toplumsal yap›ya dönüflüm, Avrupa vizyonunu içsellefltirmek için de önemli bir f›rsat olacakt›r.
1-Science, Technology and Competitiveness
key figures report 2008/2009: http://ec.europa.eu/research/era/pdf/key-figures-report2008-2009_en.pdf
2-Avrupa Inovasyon ve Teknoloji Enstitüsü’ne iliflkin daha ayr›nt›l› bilgi için: http://eit.europa.eu/
3-http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yenilik_Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçeklefltiren Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›**
4-http://www.proinno-europe.eu/index.cfm?fuseaction=page.display&topicID=490&parentID=51
5http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yenilik_
Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçeklefltiren
Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›**
Yarat›c› düflünce nas›l
kazan›l›r?
ERSU ABLAK
KONAK MEDYA
Genel Müdürü
Mükemmellik için Yenilikçilik bir faaliyetse ve bu
faaliyet “Yarat›c› Düflünce”ye dayand›r›lmaktaysa,
yarat›c› düflünce nedir, nas›l çal›fl›r, nas›l kazan›l›r?
Yarat›c› düflünce her fleyden önce s›n›rlar› olmayan, tabu
ve k›rm›z› çizgi bilmeyen bir düflünce tarz›d›r. Her fleyin
mümkün olabilece¤ini ve iyi bir fikrin çeflitli kaynaklardan
gelebilece¤ini kabul eder. Ancak fikri de¤erlendirirken de
aya¤› yere basan, flirketi ve bulundu¤u durumu bilerek fikri
harekete geçirebilen bir düflünce tarz›d›r. Bu yönden de hayalperestlikle ayr›l›r.
Önce Kalite Dergisi MAYIS 2009
Genellikle “niye” ve “neden olmas›n” diye soran kifliler
yarat›c› ifllere imza atabilirler. Bu sayede kendilerini
ba¤layan, kemikleflmifl ve otoritenin devam›n› sa¤layan
düflüncelerden kendilerini uzak tutabilirler. Sorumluluk alabilen ve hesap vermekten kaçmayan kiflilerin de daha
yarat›c› oldu¤unu söylemek mümkündür çünkü bu kifliler
serbestçe düflünebilir, düflündüklerini ifade edebilir ve
bunun sonucunda do¤acak tepkilere gö¤üs gerebilirler. E¤er
bir kifli fikrini paylaflmaktan çekiniyorsa asla yarat›c›
düflünemez, yer zaman bir otosansür uygulayarak kendini
al›fl›lm›fl kal›plara hapseder. Bunu k›rabilecek cesareti olan
ve çevresindeki insanlara hoflgörü ile yaklaflabilen kifliler
yarat›c› düflünebilirler. Hoflgörü yarat›c› düflünebilmenin ön
koflullar›ndan biridir. Çünkü çevresindeki insanlar› bulunduklar› konum, giydikleri elbiseye göre s›n›fland›rmak ye
rine yaratabilecekleri katma de¤ere odaklanan kifliler bir
flirketteki en alt seviyeden en üst seviyedeki yöneticiye kadar
herkesin ortak akl›n› kullanabilir.
29
E⁄‹T‹M
Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri- KalDer ‹nsan Kaynaklar› E¤itimleri Bafll›yor
KalDer sundu¤u en önemli hizmetlerinden biri olan e¤itim
faaliyetleri ile fark yaratmaya devam ediyor. E¤itim ile ilgili yeni bir yap›lanma sürecine giren KalDer öncelikle e¤itim portföyü ile kurum veya kurulufllara EFQM ‹fl Mükemmelli¤i Modeli
konusunda destek olacak flekilde en iyi e¤itimleri sunacak bir
platform oluflturmak için çal›flmalara bafllad›.
Mevcut e¤itimlerin yenilenmesi, ihtiyaç duyulan yeni konular için e¤itimlerin belirlenmesi önemli bir ad›m oldu.
Oluflturulan e¤itim listesi ile ilgili içerik çal›flmalar›, güncellemeler, e¤itimlerin EFQM Mükemmellik Modeli ile ba¤lant›s›
titiz bir çal›flma dönemi sonucunda flekillendi. E¤itim konular›
ile ilgili alanlarda uzman olan kifli ve firmalar ile görüflülerek verimli iflbirli¤i sa¤lamak üzere stratejiler gelifltirildi.
Bu iflbirlikleri sürekli olarak iyilefltirilecek ve daima konular›
KalDer E¤itim
Komitesi yeniden
yap›land›
alDer 2009 y›l› Stratejileri kapsam›nda yer alan
“E¤itim Komitesi’ni Tekrar Canland›rma” projesini, Yönetim Kurulu’nun da deste¤i ile tekrar hayata geçirdi. Sizlere büyük bir mutlulukla duyurmak istedi¤imiz bu ad›m›m›z ile KalDer’in ülkemizde kalite bilincinin
yerlefltirilmesi, ça¤dafl kalite anlay›fl›n›n etkinlik kazanmas› ve yayg›nlaflt›r›lmas›na yönelik çabalar›nda sistematik
yaklafl›m›n›n artt›r›lmas› hedeflenmifltir. Büyük bir k›sm›
gönüllü esas›na dayal› üyelerden oluflan, alanlar›nda pek
çok farkl› deneyime sahip, Toplam Kalite Yolcu¤unda yol
K
en iyi metotlar ve içerikler ile sunmak konusunda ilerleme hedeflenecektir. KalDer taraf›ndan verilen e¤itimlerin en önemli
özelli¤i teoride kalmayan, süreçler ile örtüflen, kurulufllar›n kalite/mükemmellik yolculu¤unda prati¤e dönüflen ve kurulufllara
katma de¤er yaratan e¤itimler olmas›d›r.
E¤itimlerden sonra de¤erlendirme ve ölçme yöntemleri ile
e¤itim sürecinin farkl› bir platformda devam etmesini sa¤lamak
üzerine yap›lan çal›flmalar ise KalDer‘in e¤itim konusunda farkl› bir yaklafl›m› olacakt›r. Sadece ‹stanbul ile de¤il tüm KalDer
flubeleri ile e¤itim çal›flmalar›m›z h›z kazan›yor.
Haziran ay›nda yeni ve önemli bir e¤itim konusunu gündeminize alman›z› öneriyoruz. Modelin Çal›flanlar›n Yönetimi bafll›¤› alt›nda da de¤erlendirilebilecek konular› içeren ‹nsan Kaynaklar› e¤itimleri ile de¤er yarataca¤›m›za inan›yoruz.
katetmifl kurum ve kurulufllar›m›z›n de¤erli uzmanlar›/temsilcilerinden oluflan E¤itim Komitesi ilk toplant›s›n›
14 May›s 2009 tarihinde KalDer Merkez’de gerçeklefltirdi.
Gönüllü kiflilerin yer ald›¤› Komite’de yap›lacak baflar›l›, özverili çal›flmalar sayesinde; birikimlerin aktar›lmas›,
fikirlerin ve farkl›l›klar›n paylafl›larak ortak akl›n öne ç›kar›lmas› felsefesi ile KalDer misyonu do¤rultusunda baflar›l› projelerin hayata geçirilmesine imza at›lacakt›r.
KalDer’in rekabet gücünün artt›r›lmas›nda, kurumsal
geliflime katk› sa¤lanmas›nda e¤itimler, bilindi¤i üzere çok
önemli bir yere sahiptir.
Bundan dolay› E¤itim Komitesi’nin yapaca¤› çal›flmalar, verecekleri de¤erli destekler sayesinde Merkez ve fiubelerin ortak hedeflerin bir parças› olduklar›n› hissetmelerine, katk› sa¤layacak müflterinin söyledi¤i ve faydalanabilece¤i ürünlerdeki dokunufluyla KalDer E¤itimleri alan›nda fark yaratmaya devam edecektir. Kalite gönüllüsü komite üyelerimizin ülkemizdeki kalite bilincini artt›rmada
kurum ve kurulufllara sunaca¤›m›z e¤itim hizmetlerine verece¤i destekleri için çok teflekkür ederiz.
E¤itim Komitesi
Baflkan: Neslihan Yeflilyurt (ECA/Emar A.fi. Genel Müdürü/KalDer Baflkan Yrd.)
Üyeler
Prof. Dr. Füsun Akarsu (Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi Ö¤retim Görevlisi)
‹rfan Onay (KalDer Genel Sekreteri)
Mehmet Gürsoy (Koç Holding ‹nsan Kaynaklar› Gelifltirme Uzman›)
Dr. Habibe Akflit (Elginkan Holding A.fi. ‹nsan Kaynaklar› Müdürü)
Çi¤dem Kocaman (Türk Pirelli Lastikleri A.fi. Pazarlama Koordinatörü)
Aybars Gediz (KalDer Ankara fiube Genel Sekreteri ‘fiubeleri Temsilen’)
Canan Tezsezen (KalDer Genel Sek. Yard. E¤itim Süreci Sahibi)
Nezahat Eren (KalDer E¤itim Yöneticisi)
30
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
SEM‹NER
KalDer’den giriflimcilere;
Baflar› için ilk 7 ad›m
Berkeley Üniversitesi Haas ‹flletme
Okulu’nda yeni(le)flim ve giriflimcilik
dersleri veren Naeem Zafar,
“‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak”
ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7
Aflamal› Yöntem” olmak üzere iki
bölümden oluflan bir seminer verdi.
alDer’in ve Ulusal ‹novasyon Giriflimi’nin düzenledi¤i ve Avrupa ‹flletmeler A¤› ‹stanbul,
Rekabet Forumu, Sabanc› Üniversitesi, SEDEFED ve TÜS‹AD’›n destekledi¤i, “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Ad›m” Semineri, Bo¤aziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Vedat Yerlici Konferans Merkezi’nde
gerçeklefltirildi.
KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za
Kaylan’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllayan seminer, Berkeley Üniversitesi Haas ‹flletme Okulu’nda inovasyon
ve giriflimcilik dersleri veren Naeem Zafar
taraf›ndan verildi.
“‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak” ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin
7 Aflamal› Yöntem” olmak üzere iki
bölümde sunulan seminerde, yeni ifl
kurmak isteyenlere yönelik risk sermayecili¤i, inovasyon ve giriflimcilik
konular›nda bilgiler aktar›ld›. Seminere KalDer Üyeleri ve
destekleyen kurulufllar›n
yan›s›ra ifl ve akademi
dünyas› temsilcileri kat›ld›.
Seminerin “‹novasyon ‹çin Ekosistem
Yaratmak” bölümünde Naeem Zafar, inoProf. Dr. Ali
vasyonun çok fazla
R›za Kaylan
K
32
Yenilikçilikte do¤ru zamanlaman›n önemine iflaret eden Naeem Zafar, iflbirli¤i ve
koordinasyon konusunnda daha fazla pratik kazanmak için kat›l›mc›lara, “World
Workcraft” adl› bilgisayar oyununu oynamalaar›n› önerdi.
çal›flmay› gerektirdi¤ini vurgulad›. Kültürel sorunlar›n
anlafl›lmas›n›n ve güvenin önemine de¤inen Zafar, iflletmeler için teflviklerin uyumland›r›lmas› ve herkesin
bundan faydalanmas› gereklili¤ini söyledi. Yeni ürün
veya fikrin ticari s›r olarak saklan›lmas› yerine genel
paylafl›ma ç›kar›larak daha fazla de¤er kazanaca¤›n›
ifade eden Zafar, bu noktada önemli olan›n fikri mülkiyet haklar›n›n korunmas› oldu¤unu belirtti. Ulafl›lmas›
gereken kritik kitlenin ise mühendisler, avukatlar, banÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
kerler, sat›fl ve pazarlamac›lar, deneyimli yöneticiler ve
yat›r›mc›lardan olufltu¤unu aktaran Zafar, “Yanl›fllar›n›z› kutlay›n. Deneyimlerinizden bir fleyler ö¤renin,
baflar›s›zl›klarla kazan›lan bilgi çok de¤erlidir, birileri
bunu ö¤renmek için size para ödeyecektir” dedi.
Giriflimci adaylar›na, “Hiçbirfleysiz bafllayabilirsiniz, hayaliniz olmas› yeterli” diyen Zafar, bu iflin zor
oldu¤unu an›msatarak, denemeye devam etmelerini
ö¤ütledi. “Bu çok zor” demenin kolay yol oldu¤unu
belirten Zafar, farkl›l›¤› yaratacak olan›n insanlar oldu¤unun alt›n› çizdi. Yarat›c›l›¤› ve inovasyonu maksimize etmek için yarat›lan ürünleri disiplin alt›na almak
gerekti¤ini ifade eden Zafar, flirketlerin yeni kültürlere
ihtiyaç duydu¤unu ve zaman› geldi¤inde CEO’nun ve
yönetim tak›m›n› de¤ifltirmek gerekti¤ini anlatt›. fiirketlerin bir aksiyon plan› oluflturmas›n› öneren Zafar,
“Yap›y› daha yenilikçi yapmak için nas›l yeniden organize edeceksiniz?” sorusunun yan›tlanmas›n›n önemini
vurgulad›.
“Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Aflamal› Yöntem” bafll›kl› seminerin ikinci bölümünde Zafar, 6 ay ile 3 y›l
aras›nda de¤iflen bir zaman diliminde bir flirketin infla
edilebilece¤ini söyledi. Zafar, tipik bir flirketin yap›lanmas›n› flöyle s›ralad›: “Hissedarlar, yönetim kurulu
baflkan›, CEO, genel müdür ve çal›flanlar.” Bir giriflime
bafllamadan önce giriflimci aday›n›n kendine sormas›
gereken sorular oldu¤unu aktaran Zafar, önce “Ben
gerçekten bir giriflimci miyim, bu özellikleri tafl›yor
muyum?” diye sorulmas› gerekti¤ini ifade etti. Bazen
finansal, bazen kiflisel nedenlere dayansa da “Neden
giriflimci olmal›s›n›z?” sorusunun yan›tlanmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi ve herkesin giriflimcilik özelliklerini
tafl›mad›¤›n›n bilinmesini istedi.
Giriflimcilik hakk›ndaki baz› yanl›fl bilgilerin do¤ru
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
olmad›¤›na de¤inen Zafar, flunlar› kaydetti: “Bir giriflim fikrinin gerçekleflene kadar ‘s›r’ kalmas› do¤ru de¤il. Çünkü bu ifl yürümeyebilir, fikir sadece iflin bafllang›ç noktas›d›r. Ürünün prototipine bafllamadan önce insanlarla konuflmaya, fikir almaya ihtiyac›n›z olabilir,
bafllamadan önce insanlarla fikrinizi yüzyüze konuflmal›s›n›z. Pazar analizi yapmal›s›n›z, pazar ne kadar
büyük ve ne kadar dolu bilmelisiniz. Fikrinize veya
ürününüze kimin daha fazla ihtiyac› varsa onlarla konuflmal›s›n›z. Hedef pazar› yakalamak önemli. Saçlar›ndaki atefli söndürebilece¤in ilk müflteriyi bulmal›s›n›z. Bu ürünü kim sat›n al›r, kimin müflterileriniz oldu¤unu iyi bilmelisiniz. Senin pazardaki pozisyonun ne,
kimin için ne yap›yorsun, pazardaki alternatiflerin neler, müflterilerine ne tür farkl›l›klar sa¤l›yorsun? Sen bu
iflteki yeterliliklerinle tek misin? Tak›m›nda kimler var,
iyi bir tak›m›n var m›? sorular›n› yan›tlamal›s›n.”
“Kendini özel yap, ifl modelini belirle ve ‘nas›l para
kazanabilirim?’diye düflün” önerilerini de dile getiren
Zafar, birçok iyi ifl fikriniz olsa da “Neden flimdi ve ne
de¤iflti?” sorular›n›n sorulmas› gerekti¤ini, do¤ru zamanlamada ve do¤ru iflte tak›mla yola ç›kman›n flart
oldu¤unu belirtti.
Seminer sunumuna www.kalder.org adresinden
ulaflabilirsiniz.
33
SANAT & KAL‹TE
Mimar Sinan
Üniversitesi Devlet
Konservatuvar›
Tiyatro Ana Sanat
Dal›’ndan mezun
olan Sinan Tuzcu,
ard›ndan
Londra’da Arcola
Theatre
bünyesinde çal›flt›.
Tuzcu. Gaziantep
1977 do¤umlu.
Oyuncu Sinan Tuzcu;
Toplumun kalitesini sanat belirler
‘I
hlamurlar Alt›nda’ adl› televizyon dizisinin
“Ömer”i olarak televizyon izleyicilerinin gönlünde taht kuran ard›ndan ‘Yol Arkadafl›m’ adl›
diziyle ad›ndan söz ettiren Sinan Tuzcu, bir elinde birçok marifet olan oyunculardan. Dizi ve sinema oyunculu¤u, sunuculuk derken yazarl›¤a da soyunan genç
oyuncunun yazd›¤› tiyatro oyunu bu yaz Anadolu turnesine ç›kacak. Tuzcu, gelecek y›l, yazd›¤› oyunu yönetmeye de haz›rlan›yor. Televizyonda Ihlamurlar Alt›nda dizisinde oynad›¤› y›l Engin Cezzar-Gülriz Sururi Tiyatrosu’nda Ayfle Opereti adl› oyunda efli ünlü
oyuncu Dolunay Soysert’le baflrolü paylaflt›. Duru Tiyatrosu bünyesinde Emre K›nay yönetiminde çal›flmalar da yapan Tuzcu, Ömer Varg›’n›n yönetmenli¤ini
yapt›¤› ‹nflaat, Net 2.0, Biket ‹lhan’›n yönetti¤i Mavi
34
Gözlü Dev (2007), Ça¤an Irmak’›n yaz›p Cevdet Mercan’›n yönetti¤i Kabuslar Evi Seni Beklerken, The tresures of Ugarit (2007), Ben Hopkins’in yaz›p yönetti¤i
The Market (2007), Kürflat K›rbaz’›n yaz›p yönetti¤i
Mevlana Aflk›n Dans› adl› filmlerde oynad›.
Yol Arkadafl›m adl› dizinin ard›ndan son olarak
‘Adanal›’ adl› televizyon dizisinde konuk oyuncu olarak
izleyicinin karfl›s›na ç›kan Sinan Tuzcu ile sanatta kalite, kalitenin oyuncunun yaflam›ndaki yeri, yeni projeleri, gelecek hedefleri üzerine konufltuk.
ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kalite sizce nedir?
Asl›na bakars›n›z sanatta kaliteyi belirli bir dünya
standardizasyonuyla belirleyemeyiz. Çünkü sanat, yaflad›¤› co¤rafyan›n ve toplumun unsurlar›n› içermek
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
durumundad›r. Sanat›n evrensel bir tak›m de¤erleri
ÖNCE KAL‹TE: KalDer’in geçen y›l ki Kalite Konvard›r ama en önemlisi, kendi co¤rafyas› içerisindeki
gresi’nde ana temas›; “Kaliteli Çal›flmak, Kaliteli Yakalitesidir, çünkü sanat toplumun dam›t›lm›fl, sa¤alm›fl
flamak” idi, siz kaliteyi özel yaflam›n›za nas›l entegre
bir tak›m özelliklerinin yine topluma yans›t›lmas›d›r.
ediyorsunuz?
Sanattaki en önemli kalite unsuru toplumun içindeki
Mutlaka. Zaten bunu refleks olarak ister istemez yadinamikleri yukar› çekip çekmedi¤idir. Topluma birinp›yoruz özel hayat›m›zda, iflte eflinizle olan iliflkinizde
ci dereceden ö¤reti sa¤lay›p sa¤lamad›¤›d›r. Asl›na baberaber çal›flt›¤›n›z arkadafllar›n›zla iliflkilerinizde her
karsan›z, bizim kendi icra etti¤imiz iflte kaliteyi oluflzaman do¤ru sorular sormay›, do¤ru cevaplar bulmay›,
turma istememizdeki nokta bu. Sizin de çok iyi bildi¤idaha pozitif ve olumlu de¤erlerle yaklaflmay›, negatif
niz gibi dünyada iki ayr› bak›fl aç›s› var; bir tanesi saolmamay› amaç ediniyorsunuz. ‹ki negatif hiçbir zanat›n kendi dinamikleri içerisinde yani sanat için yap›lman bir pozitif etmez ama negatif gelen bir enerjiye
d›¤›, bir tanesi de toplumun de¤erleri içerisinde yap›lpozitif yaklafl›rsan›z o negatifi pozitife çevirme flans›d›¤›. fiimdi yeni yeni art›k modern sanatla beraber bir
n›z vard›r. Ama karfl›n›zdaki negatifse karfl›s›nda siz de
üçüncü fraksiyon gelifliyor, o da ikisinin karmas›. Yani
negatif olursan›z o hiçbir zaman pozitife dönmez, bu
sanat›n içinde kendi dinamiklerini, kendi sistemini bada bir kalite unsurudur. Yaflam›n›zdaki her noktaya bur›nd›rmas›, bir yandan da toplumdan beslenmesi. Bunu
nu trafikten tutun da eflinizle olan iliflkinize kadar yanher flekilde açabiliriz, toplumun soss›tmak durumundas›n›z ki iyi bir hayat›n›z
yal de¤erlerini, toplumun o günkü o
olsun. E¤er siz hayat›n içerisinde hayat›n
Ferhan
fiensoy’un
zaman dilimindeki politik de¤erlerini
kendi dinami¤i içerisinde do¤ru sorular›
“Oyunculuk kolay bir
katabilirsiniz, menfi müspet birçok
sorup, do¤ru cevaplar› vermezseniz, zaten
de¤eri havuzun içine atabilirsiniz. Sameslektir, zor geçen 30 yeme¤inizden tutun da kulland›¤›n›z aranatta kalite bütün bunlar› öngörerek
baya kadar kalitesiz bir yap›n›n içine düflsenesini saymazsak”
olabilir ancak. Bizim de yapt›¤›m›z,
müfl olursunuz.
dedi¤ini an›msatan
yazd›¤›m›z oyunlarda dikkat etti¤iSinan Tuzcu,
ÖNCE KAL‹TE: Sanat›n sosyal sorummiz bu.
luluk gelifltirmede ve yaflam› kaliteli k›lsanatç›n›n kalitesinin
mada sizce rolü ne?
ÖNCE KAL‹TE: Sinan Tuzcu aç›yaflam tarz› ve yapt›¤›
Bence iki rolü var, bir tanesi, her türlü
s›ndan kalite neyi ifade ediyor, siz
ifllerle
paralel
bir
sanatta kaliteyi yakalamak için ne
sosyal sorumluluk projesinin içindeki çekirdek noktas›d›r sanat. Örne¤in bizim
yap›yorsunuz?
flekilde yürüdü¤ünü
karfl›laflt›¤›m›z Faz›l Say konseri gibi. Bu
Ben konservatuar okumadan önce
söylüyor.
turizm bölümünde okudum ve uzun
sosyal sorumluluk projesidir ve icra edilen bir sanat›n paralelinde yürür sözkonudönemde birçok yerde staj yapt›m.
Bunlardan bir tanesi mesala Parksu Hilton. Bu tarz çasu sosyal sorumluluk projesi. Bu birinci dereceden birebir içinde oldu¤u noktad›r. Bir di¤eri de biz sanatç›l›flmalar›m s›ras›nda, bir k›sm› okulda bir k›sm› özel
flirketlerde olmak üzere toplam kalite yönetimi ve o zalar toplumda her zaman televizyona ç›kt›¤›m›z, sahneman u¤raflt›¤›m ifller üstüne çeflitli e¤itimler de ald›m.
de oldu¤umuz, topluluklara hitap etti¤imiz için bilinen,
Dolay›s›yla oradan edindi¤im bir “kalite” kavram› var.
tan›nan, sevilen, toplumda rol modeli olan kifliler oldu¤umuz an, bizim bir sosyal sorumluluk projesini desOnu yans›t›rsam e¤er sordu¤unuz soruya, bizim iflimizde ifli icra ederken esas nokta problem çözmektir.
tekliyor olmam›z toplum içerisinde bir güven yarat›yor
Çünkü bir oyunu sahnelerken daha çok oluflan probve toplumun da o sosyal sorumluluk projesini desteklemesini sa¤l›yor. Bu da ikinci nokta, sosyal sorumlulemlerin üstünden gitmek zorundas›n›z. Örne¤in, siz
oyuncuyla belirli bir dram alan›, bir kurguyu çal›fl›rs›luk projesinin içerisinde sanat›n ve sanatç›n›n ne kadar,
nas›l oldu¤udur. Kesinlikle olmal›. Çünkü bir projenin
n›z. ‹ki diflli düflünün, o iki difllinin düzgün çal›flmas›n›
sa¤lamak istersiniz, fakat e¤er bu diflliler dönmezse orsosyal sorumluluk olabilmesi için toplum taraf›ndan
tada bir problem var demektir. Kalite yönetiminde nakabul görmesi ve sosyal alana yay›lmas› laz›m. Bunu
sa¤layacak birinci derecedeki insanlar sanatç›lard›r.
s›l bal›k k›l盤› vs. gibi çeflitli çözüm yöntemleri varsa
Sonra bunu bir e¤ri olarak düflünürseniz, birinci deretiyatroda da biz bu yöntemleri uyguluyoruz. ‹flte bunlar›n hepsi özünde bizim daha kaliteli, dam›t›lm›fl, sevicedeki yöneticiler, toplumun önde gelenleri, politikac›yeli ifller yapmam›z› sa¤l›yor.
lar, sivil toplum örgütleri, kurulufllar vs. diye gider.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
35
SANAT & KAL‹TE
Sinan Tuzcu ile
Önce Kalite
Dergisi Editörü
Nurdan
Sönmez
birarada.
ÖNCE KAL‹TE: Bir televizyon program›nda Dervifl
Zaim’in yönetmenli¤ini yapt›¤› son filmi Nokta’n›n
baflrolünü oynayan Mehmet Ali Nuro¤lu, o filmde
piflmanl›klar› olan bir hattat›, vicdan azab›yla hareket
eden bir karakteri canland›rd›¤›n› belirtti. Sonra da
“Benim vicdan azab›m da televizyon” dedi. Sizin televizyon oyunculu¤una öyle bir bak›fl aç›n›z var m›?
Hay›r ben televizyona vicdan azab› olarak bakmam.
O da benim yapt›¤›m ifltir, bir kere her fleyden önce para kazand›¤›m ifltir. Topluma ç›kt›¤›m, ad›m att›¤›m ifltir. Dolay›s›yla vicdan azab›ndan çok, bir çal›flma ortam› olarak bak›yorum. Oyuncunun televizyonda çal›flmas›na negatif ve pozitif yaklaflmakla ilgili bu. Negatif yaklafl›rsan›z, çok yorucu bir fleydir, günde 16 saat
çal›fl›rs›n›z, haftada iki gün çal›fl›rs›n›z, bofllu¤unuz
yoktur, bayram tatili hiçbir fley tan›maz. Pozitif bakarsan›z da siz e¤er haftan›n 7 günü sanat›n›z› icra edebilecek, oyunculu¤unuzu gelifltirebilecek bir alan bulabiliyorsan›z ne mutlu size. Televizyonda haftada 110 sayfa çekilir, inan›lmaz, dünyada inan›lmaz bir rakama
ulaflmaya çal›fl›yorsunuz. Dolay›s›yla size bir pratiklik
kazand›r›yor, sürekli çal›flt›¤›n›z, pratik yapt›¤›n›z için
iflinizi daha iyi yapman›z› sa¤l›yor, ben televizyona
böyle bak›yorum, hiçbir zaman vicdan azab› olarak
bakm›yorum.
ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kaliteyi art›rmak için sizce
sanatç›lar yeterince destekleniyor mu?
Bu bir sistem gerektirir, Türkiye’de bu sistem ma-
36
alesef yok, yavafl yavafl kurulmaya çal›fl›yor. Bu sadece, devletin, bir tak›m bakanl›klar›n vs. oluflturaca¤› bir
sistem de¤il. Bu ayn› zamanda sanatç›n›n kendi içinde
de belirli bir kurumla sendikadan tutunda meslek örgütlerine kadar belirli bir yap›lanmayla gitmesi gerekti¤ini gösterir, bütün dünyada böyledir. Siz hiçbir zaman bireysel, kiflisel olarak devletten taleplerinizi profesyonel düzeyde alamazs›n›z. Ben Sinan Tuzcu olarak
gitsem desem ki Kültür Bakanl›¤›’na, “Ben tek bafl›ma
destek istiyorum”, bir fley alamam. Ama ben bir sendikayla bir meslek kurulufluyla bir tiyatroyla örgütlenmifl
olarak gidersem o zaman zaten do¤ru bir sistemle yaklafl›yorumdur, bunlar› sa¤lamak laz›m.
fiimdi yavafl yavafl yap›lan›yoruz. Örne¤in B‹ROY
(Birleflik Oyuncular Meslek Birli¤i) diye bir kuruluflumuz var, art›k telif haklar› ve her türlü haklar›m›z korunacak. Bütün meslek örgütlerinin ayn› çat› alt›nda
topland›¤› bir yap›lanma bu. S‹NE-SEN (Türkiye Sinema Emekçileri Sendikas›), yeni bir yap›lanmaya gidiyor, sinema ve televizyon emekçileri için sendikalaflmay› h›zland›r›yor. Bütün bunlar 10 sene sonra daha
yap›sal bir fleye dönüflecek. Daha önce bunlardan hiçbir tanesi yoktu, vard› ama çal›flm›yordu. Art›k flu da
var, biz biraz ekonominin de getirisi olarak, yavafl yavafl dünyayla paralel çal›flmaya bafll›yoruz, yapt›¤›m›z
bir sürü ifl Avrupa’da, Ortado¤u’da, Balkanlar’da d›fl
ülkelerde gösteriliyor. Bu sizin sanatsal olarak da d›flar›ya aç›lman›z› sa¤l›yor. Dolay›s›yla entegre olman›z
laz›m. Siz d›flar›dan bir telif ücretini almak istiyorsa-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
pars›n›z ve 15-20 senede yapamad›¤›n›z s›çramay› o
çok iyi iflle gerçeklefltirebilirsiniz. Çok iyi bir sinema
filmi yapars›n›z 15-20 y›ld›r cebinizde biriktirdi¤iniz
bütün oyunculuk kabiliyetlerinizi gösterirsiniz ve bütün dünyada bir anda ad›n›z duyulur, bunlar›n hepsi sadece Türkiye’ye özgü fleyler de¤il, bütün dünyada varolan fleyler. ‹ngiltere’de de ABD’de de böyle. Yani
sektörleri konufluyorsak ve büyük örnekler vereceksek,
en güzel örnekler ABD ve ‹ngiltere’dir. Geliflmekte
olan sektör diyeceksek de en güzeli Hindistan’d›r.
Bollywood örne¤i, son 20 senede inan›lmaz bir at›l›m
yapm›flt›r. Bunun en baba sebebi de sektörün içerisine,
Bollywood içerisine giren parad›r, para artt›kça kalite
artar, böyle bir denklemi vard›r. Az bütçeli ifllerin baflar›s› istisnad›r. Bir makara film al›yorsan›z bunu para
verip al›yorsunuz, bu bir maliyettir. Onun için de televizyon ve sinema her zaman aç›lmal›d›r, bu sektörü büyütmelidir diye düflünüyorum.
n›z, burada bir meslek birli¤inizin olmas› laz›m. Tüzel
kiflilikler hiçbir zaman bir fley ifade etmezler. Dolay›s›yla sanatç›lar bunlar› gördükçe ve paralar› bir yerlerde tak›l› kald›kça “Yahu biz ne yapaca¤›z?” demeye
bafllad›lar. Ve bu bir örgütlenmeye do¤ru gitti. Bunun
yan›nda bir tak›m sosyal haklar da var, siz e¤er örgütlü
de¤ilseniz hiçbir sosyal hakk›n›z› alamazs›n›z, dolay›s›yla yaflam›n›z sosyal haklar›n›z olmazsa pek de kalitesiz olur. Sosyal haklara sahip olman›z için örgüte ihtiyac›n›z var, bunlar›n hepsi birbirine paralel büyüyen
fleyler. E¤er böyle bir meslek örgütüyle çal›fl›rsan›z,
kültür bakanl›¤›n›n ya da devletin çeflitli kurulufllar›n›n
ya da özel kurulufllar›n destekleri daha da art›yor olacak.
ÖNCE KAL‹TE: Televizyon ve sineman›n sanatta
kaliteyi yakalamak için olumlu ya da olumsuz etkileri sizce nelerdir?
Ben olumsuz etkisini göremiyorum. Televizyon sanatç›n›n varoldu¤u bir aland›r, düzlemdir. Dolay›s›yla
sanatç› televizyonda varolarak hem daha fazla kifliye
seslenebiliyor hem de maddi olarak daha kuvvetli bir
yap›n›n içerisinde oluyor. Sinemada da ayn› fley sözkonusu. Tabii bunlar kendi içinde ayr›l›r. Yani televizyonda ve sinemada yap›lan ifller, üretti¤iniz malzeme dokunulabilir bir fley olmad›¤›ndan örne¤in sigara paketi
üretmedi¤inizden, havada bir fley üretti¤iniz için ne kadar iyi ve do¤ru oldu¤u tamamen kendi içinde alg›lanmas› gereken bir fleydir, televizyona çok iyi bir ifli ya-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
ÖNCE KAL‹TE: Gelecek dönem projelerinizden söz
eder misiniz?
Benim geçen sene yazd›¤›m ve BKM (Befliktafl Kültür Merkezi) ve ‹stanbul Halk Tiyatrosu ile ortak yap›lan proje Anadolu turnesine ç›k›yor. Oyunumuzun ad›;
“Sürmanflet.” 2 Haziran’da Yalova ile bafll›yoruz, daha sonra Ankara, Eskiflehir, Adana, Gaziantep ve ‹zmir
gibi çeflitli flehirlere gidece¤iz, bütün Anadolu’yu gezece¤iz, amac›m›z bu. Muhtemelen gitmeli, gelmeli olaca¤›ndan, bütün yaz devam edecek.
Bir de eflimle (Dolunay Soysert) bir projede yer ald›m, onu çektik. “Orada” diye bir film, Frans›z-Türk
ortak yap›m›. Fransa’da e¤itim görmüfl bir genç arkadafl›m›z›n ilk filmi. O da çeflitli yurtd›fl› festivallerine
kat›l›yor. Film bitti, flimdi post prodüksiyon aflamas›nda. Önümüzdeki y›l da Eylül itibariyle vizyona girecek. O filmle de çeflitli festivallere hem yurtiçinde hem
yurtd›fl›nda gidiyoruz. Yapt›¤›m›z her iflin arkas›nda
duruyoruz, çok da güzel bir ifl oldu. Dolunay Soysert
(eflim), ben, Erol Abi (Erol Günayd›n) ve Füsün Erbulak var dolay›s›yla çok güzel bir proje.
ÖNCE KAL‹TE: Tiyatrolar ve tiyatro sanatç›lar›
desteklenmediklerini ve tiyatroya olan ilginin azald›¤›n› söylüyor, siz bu konuyu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Bu yapt›¤›n›z iflle bence do¤ru orant›l›. Ben hep flunu söylerim, “Tiyatrocular›n, tiyatro ile u¤raflan kimsenin ‘Seyirci gelmiyor’ deme hakk› bence yoktur. Seyirciyi oraya getiren tiyatrolar vard›r, getiremeyen tiyatrolar vard›r.” Bunu flundan dolay› söylüyorum, siz e¤er
37
SANAT & KAL‹TE
surlar›n› kendi yapt›¤›n›z iflte bar›nd›ram›yorsunuz zaten o zaman bir talebinizin de olmas› aç›kças› bana biraz arkaik geliyor.
ÖNCE KAL‹TE: Oyunculuk kariyerinizi yurtd›fl›n-
da da sürdürmek gelecek dönem planlar›n›z aras›nda
yer al›yor mu?
‹liflkide oldu¤umuz yurtd›fl›nda tiyatrocu arkadafllar›m›z var, benim Londra’yla, Dolunay’›n ABD ile ba¤lant›lar› var. Ama hani flu anda biz daha çok kendi ülkemizle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Çünkü Dolunay’da ben de yurtd›fl›nda belli süreler bulundu¤umuz
için neyin nas›l oldu¤unu, nas›l ilerledi¤ini biraz biliyoruz. Siz e¤er önce buradaki ifli hallederseniz, oraya
gitmek daha kolay oluyor, biraz burada kaliteli, Türkiye’yi ileriye do¤ru götürecek ifller yapmak laz›m ki
oradakiler sizi talep edebilsin.
Önümüzdeki sene kendi yazd›¤›m
oyunu yönetiyor olaca¤›m. Yazd›¤›m
oyunu bu sene Alp Akkaya diye genç
yönetmen arkadafllar›m›zdan biri
yönetti, önümüzdeki sene ben
yönetiyor olaca¤›m.
15-20 y›ld›r bir özel tiyatro geçmifline sahipseniz toplumda bir tiyatro altyap›s› oluflturamam›fls›n›z demektir. Bu sadece Kültür Bakanl›¤›’n›n ya da herhangi bir
kurumun itelemesiyle olmaz. Buradaki birinci sorumlu
sizsiniz zaten, tiyatroyu yapan insanlar. Ondan sonra
ikinci dereceden sorumlu olan insanlar vard›r, mesela
bizim devletimizin hala bir kültür politikas› yok, çok
büyük bir eksikliktir. Ama kültür politikas› olmas› için
devletin sanatç›lar taraf›ndan zorlanmas› gerekir. Henüz daha bir kafl›¤› sa¤dan al›p sola getiremeyecek bir
da¤›n›kl›k içerisindeyken devlete sözle böyle bir bask›
yapmam›z bence gereksiz. Erken yap›yoruz her fleyi.
Ancak siz kaliteli ifller üretirseniz ve bir kalite ortaya
ç›kar›rsan›z yani birinci derece dünya standard› bir ifl
üretirsiniz, o zaman flu soruyu sorma hakk›n›z var:
“Ben birinci derece bir ifl ürettim ve benim devletim
bana destek vermedi.” Ama e¤er siz hala üçüncü, dördüncü s›n›f ifller yap›yorsan›z, modern tiyatronun un-
38
ÖNCE KAL‹TE: As›l aflk›n›z tiyatro mu?
Tabii. Ben asl›nda oyunculu¤u çok ay›ran birisi de¤ilim, tiyatroda, televizyonda, sinemada yap›lan
oyunculuk diye böyle çok ay›ramam. Hepsinin teknikleri farkl›d›r. Hepsinin birbirinden ayr› teknikleri
vard›r. Televizyon içerisinde yap›lan ifller içinde geçerlidir, dizideki oyuncunun tekni¤i baflkad›r, ayn›
oyuncunun bir yerde flov yap›yor olmas› baflka fleylerdir. Karakter mi oynuyorsunuz, komedi mi, hepsi için
farkl› teknikler var. Ama tabii ki en büyük sevdam
oyunculuktur. Yazarl›¤› biraz sevdi¤im için biraz da
eksik olarak görüp kendimi yetifltirdi¤im için yap›yorum. En büyük sevdam her zaman oyunculuk olmufltur.
ÖNCE KAL‹TE: Oyuncular, e¤lence sektöründe
farkl› iflleri yap›yor. Televizyon program› haz›rlay›p
sunma, stand-up, sunuculuk, flov program› yapma vs.
gibi. Siz bu ifllerin neresindesiniz?
Sunuculuk yap›yorum, örne¤in bir firman›n kurulufl
y›ldönümüyle ilgili bir sunum yapt›m.
Her zaman, e¤lence sektörü çeflitli kabiliyetler bar›nd›r›r. Baz› insanlar vard›r ki oyunculukla paralel e¤lence sektörünün içerisinde bir sürü ifl yapabilirler. Bu
tamamen sektörün içinde nas›l çevrelerle çal›flt›¤›n›zla,
plan›n›z›n ne oldu¤uyla ilgili. Baz› arkadafllar›m›z vard›r ki çok hakl› olarak onlar sadece oyunculuk çerçevesinde kalmak isterler. Fakat benim öyle bir k›s›tlamam
yok. Ben e¤lence sektörünün içerisindeki her noktada
çal›flabilece¤im düflüncesindeyim. Bir flovmen olma
derdim yok ama hani ileride bundan 5-6 y›l sonra yapabilirim.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
‹LE STANDARTLAR
‹klim de¤iflikli¤i ve
standartlar
klim de¤iflikli¤i dünyan›n varoluflundan bu yana süregelen bir olgu olmas›na
ra¤men, bu de¤iflim endüstrileflme sonras›nda h›zla artm›fl ve son dönem içerisinde endifle verici boyutlara ulaflm›flt›r. Atmosferdeki karbon dioksit ve di¤er
sera gazlar›n›n ulaflt›¤› birikim düzeyi, sanayi devriminden bu yana h›zla yükselmektedir. Temelinde fosil yak›t kullan›m›, orman alanlar›n›n azalmas› ve di¤er insan faliyetleri bulunan bu yükselifli, nüfus art›fl› ve ekonomik büyüme desteklemektedir. Enerji üretimi ve sanayi faliyetlerinden sal›nan ve atmosferi çevreleyen
sera gazlar›, enerjinin dünyam›zdan uzaklaflmas›n› engellemekte ve ›s›nmaya neden olarak iklim süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. ‹klim de¤iflikli¤i sonucunda ortaya ç›kan, insanlar ve ekosistemler üzerinde derin etkiler yaratma potansiyeline sahip sel ve kurakl›k gibi do¤a olaylar›, ülkeleri bu konuda acil önlem almaya itmektedir.
Sürdürülebilir kalk›nma ve çevre koruma konular›ndaki en önemli uluslararas›
anlaflmalar aras›nda ilk s›rada Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü gelir. 1992 y›l›nda Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi UNFCCC (UN Framework Convention of Climate Change), iklim de¤ifliklikleri ile sonuçlanan küresel ›s›nma problemlerine yönelik olarak sera gazlar›n›n emisyonunun azalt›m› ad›na bir hedef belirlemifltir. Birleflmifl
Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi 1994 y›l›nda yürürlü¤e girmifltir.
Bunu, 1997 y›l›nda ba¤lay›c› yükümlülükler içeren Kyoto Protokolü izlemifltir.
Kyoto Protokolü afla¤›da belirtilen 6 sera gaz›yla ilgilidir:
l Karbon dioksit (CO2)
l Metan (CH4)
l Diazot monoksit (N2O)
l Hidroflorokarbonlar (HFCs)
l Perflorokarbonlar (PFCs)
l Kükürt heksaflorid (SF6)
‹
Neli
Adoni
ADVERTORIAL
LRQA Türkiye
Operasyon Müdürü
Kyoto toplant›s›nda “atmosferdeki sera gaz› birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki tehlikeli insan kaynakl› etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmay› baflarmak”
yönünde bir hedef belirlenmifltir.
Kyoto protokolü Annex I ve Non-Annex I ülkeleri olarak adland›r›lan 169 ülke
40
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
AB böyle bir grup olarak ele al›nmak üzere seçilmifltir ve EU-ETS (Avrupa Birli¤i Emisyon Ticaret
Plan›) oluflturulmufltur..
EU-ETS uygulamas›n›n çerçeve ve kurallar› Avrupa
Direktifi 2003/87/EC’de belirlenmifltir. Bu direktif,
l Plana dahil olan sektörleri tan›mlar (yanma, rafineriler, kireç ve cam üretimi, vb.)
l Yukar›da ad› geçen 6 gazla bafllamak üzere sera
gazlar›n› tan›mlar
l Her kurulufl için izin gerekliliklerini saptar
l Do¤rulama yap›labilmesi için izleme ve raporlama
gerekliliklerinin ve kriterlerini saptar
taraf›ndan onaylanm›flt›r.
Protokol, sera gaz› emisyonunun azalt›lmas› yükümlüklerini kabul eden geliflmifl ülkelerin (Annex I ülkeleri), her sene bir Sera Gaz› Envanteri ibraz etmelerini
gerektirmektedir. Sera gaz› emisyonu azalt›m›na yönelik bir yükümlülükleri bulunmayan geliflmekte olan ülkeler (Non-Annex I ülkeleri) ise ifltirak edebilirler
Annex I ülkeleri AB-27, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Rusya, Ukrayna, H›rvatistan ve Avustralya’d›r.
Non-Annex I ülkeleri ise Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayland, Vietnam, Güney Kore, Arjantin, Brezilya, fiili, Meksika, Cezayir, M›s›r,
Güney Afrika, Katar, Suudi Arabistan vb. d›r.
Türkiye uzun süre Kyoto Protokolüne kat›lmam›fl
ancak 30 May›s 2008’de Protokolü imzalayaca¤›n› resmen aç›klam›fl, 05.02.2009 tarihinde de Türkiye’nin
Kyoto Protokolüne kat›lmas›n›n uygun bulundu¤una
iliflkin kanun tasar›s› TBMM Genel Kurulunda kabul
edilerek yasalaflm›flt›r.
Sera gazlar›n›n azalt›m› ad›na, esnek mekanizmalar
ad› verilen üç ana mekanizma belirlenmifltir. Bunlar:
Halihaz›rda sadece CO2 emisyonlar› raporlanmakta
ve ticareti yap›lmaktad›r.
Avrupa Birli¤i’ndeki EU-ETS uygulamalar› 2005
y›l›nda bafllam›flt›r ve üç aflamadan oluflmaktad›r.
Aflama I: 2005 – 2007
Aflama II: 2008 – 2012
Aflama III: 2012 – 2020 (onaylanmak üzere).
Tüm taraflara, üç senelik bir süre içerisinde yay›labilecek belirli bir azami CO2 emisyon hacmi tayin edilir..
Sonras›nda EU-ETS, ‘tayin edilmifl miktar ünitelerinin’ (assigned amount units - AAUs), Annex I Taraflar› aras›nda transfer edilmesine izin verir. EU-ETS’nin
uygulanmas›na özgü fayda, kendisine tahsis edilen
1- Emisyon Ticaret Plan› (Emissions Trading
Scheme - ETS)
2- Ortak Uygulama (Joint Implementation - JI)
3- Temiz Kalk›nma Mekanizmas› (Clean
Development Mechanism - CDM)
Emisyon Ticaret Plan› bir grup ülkenin bir araya
gelmesi ile, uyum amaçlar› çerçevesinde tek oluflum
fleklinde davran›labilmesine ve genel bir emisyon s›n›r› belirlenmesine olanak sa¤lar.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
41
‹LE STANDARTLAR
emisyon hacminden daha az emisyon üreten taraflar›n,(ülke ya da flirketler) artan emisyon haklar›n›, kendilerine tahsis edilen emisyon hacminden fazla emisyon üreten taraflara satabiliyor olmalar›d›r. .
Bu flekilde taraflar aras›nda finansal bir ç›kar üretilerek, daha az emisyon üreterek tahsis edilen hacmin
artan k›sm›n›n finansal kara dönüfltürülmesi konusunda motivasyon/teflvik sa¤lan›r.
Temiz Kalk›nma Mekanizmas› emisyon azalt›m› taahhütleri olan endüstrileflmifl taraflar›n hedeflerine
ekonomik anlamda verimli bir flekilde ulaflmalar›na
olanak sa¤lar.
Projelere yat›r›m yapmak konusunda teflvik farkl›
karbon maliyeti indirimleri ile yarat›l›r. Örne¤in; yerel
olarak emisyon azalt›m›n› hedefleyen endüstriyel bir
ülkenin, denizafl›r› ülkelerde emisyon indirimi sa¤lamay› amaçlayan Temiz Kalk›nma Mekanizmas› yat›r›mlar›na k›yasla büyük oranda daha yüksek maliyetlerle karfl›laflmas› kuvvetle muhtemeldir.
Yat›r›m teflvikleri sa¤layan Temiz Kalk›nma Mekanizmas›, ev sahibi ülkelerde daha temiz enerji kaynaklar›n›n veya daha verimli endüstriyel süreçlerin benimsenmesi vas›tas› ile sürdürülebilir geliflimi teflvik ederek proje finansmanlar›na yard›mc› bir görev üstlenir.
Yerel projelerden elde edilen gelirleri vergilendiren ev
sahibi ülkeler, Çin’de de oldu¤u gibi, ayn› zamanda iklim de¤iflikliklerine yerel adaptasyonu sa¤lamak amac›yla da kullan›labilecek ulusal bir fon da oluflturabilmektedirler.
Temiz Kalk›nma Mekanizmas› proje temelli bir
mekanizmad›r ve bu vas›ta ile uygun nitelikteki Annex
1 Taraflar› geliflmekte olan Non-Annex 1 ülkeleri taraf›ndan gerçeklefltirilen projelerde üretilen karbon kredilerini sat›n alabilmektedir. Bu gibi Annex 1 Taraflar›
42
uygunluk gerekliliklerini karfl›layabilmek ad›na karbon
kredilerini sat›n alabildikleri gibi Birleflik Devletler örne¤inde oldu¤u gibi spekülatif amaçlarla da sat›n alabilmektedir.
Asya, Güney Afrika, Güney Amerika gibi Non-Annex 1 ülkelerinde gerçeklefltirilen projeler, ev sahibi ülkenin kendi sürdürülebilir geliflim hedeflerine yard›mc› oldu¤u ve Denizafl›r› Geliflim Yard›mlar›n› sapt›rmad›¤› sürece tek tarafl› bir flekilde, yat›r›mla beraber çift
yönlü bir flekilde ya da Annex 1 ülkelerinin flirket ve
hükümetlerinin deste¤i ile gelifltirilebilir. Temiz Kalk›nma Mekanizmas› çat›s› alt›nda projeler, 2000 y›l›ndan bafllamak üzere Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›m› (Certified Emission Reductions - CERs) olarak bilinen emisyon kredileri meydana getirebilirler.
Bu nedenle non-Annex 1 Taraflar›, yat›r›mc› Annex
1 Taraf› ile gelifltirilen projeler vas›tas›yla, ticareti yap›labilen ‘Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›m› (CER)’
meydana getirilmesiyle ilgilenmeye bafllam›flt›r.
Ortak Uygulama di¤er Annex I Taraflar›n›n Annex
I Taraflar›na yapt›¤› yat›r›mlardan kaynaklanan emisyon azalt›m ünitelerinin (ERU) transfer edilmesine olanak sa¤lar.
Ortak Uygulama, Temiz Kalk›nma Mekanizmas›’na
oldukça benzerlik tafl›maktad›r ve asl›nda büyük ölçüde ayn› metodolojileri, proje döngülerini ve genel yap›lar› benimsemektedir. En önemli fark, Ortak Uygulama’n›n, endüstriyelleflmifl Annex I ülkelerine, di¤er
Annex I ülkelerinde yat›r›m ve geliflim arac›l›¤›yla hedeflerine ulaflmalar›nda destek olmak amac›yla tasarlanm›fl olmas›d›r. E¤er ev sahibi bir ülke, Kyoto Protokolü alt›nda ayr›ca bir hedefe sahipse, bu koflullar alt›nda bir Ortak Uygulama projesi, her zamanki referans
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
s›n›ra oranla emisyonu azaltmak zorundad›r böylece
Emisyon Azalt›m Ünitelerinin sat›lmak üzere serbest
kalmalar› sa¤lanacakt›r.
Ev sahibi ülkenin emisyonlar› Kyoto Protokolü alt›nda s›n›rlanm›flt›r. Ortak Uygulama Projeleri ev sahibi ülkenin emisyonlar›n› azalt›r ve toplam emisyon
miktar›n›n, Emisyon Azalt›m Ünitesi fleklinde yat›r›mc› ülkeye transfer edilebilecek bir k›sm›n› (Atanm›fl
Miktar) serbest b›rak›r. Bunlar daha sonra ev sahibi ülkenin izin verilmifl emisyonlar›ndan ç›kar›larak yat›r›mc› ülkenin toplam izin verilmifl emisyonlar›na eklenir. Ortak Uygulama projeleri 2000 y›l› ve sonras›ndan
itibaren bafllayabilmektedir, ancak Emisyon Azalt›m
Üniteleri EU ETS’de bile 2008 y›l›ndan itibaren uyum
için kullan›labilmektedir.
Ortak Uygulama projelerine kat›l›m sa¤layabilecek ülkeler: Avusturya, Beyaz Rusya, Belçika, Bulgaristan, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Avrupa
Toplulu¤u, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan,
‹rlanda, ‹talya, Japonya, Lihtenfltayn, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Portekiz,
Romanya, Rusya, Slovenya, ‹spanya, ‹sveç, ‹sviçre,
Ukrayna, Birleflik Krall›k ve ‹rlanda.
l
ÜÇÜNCÜ TARAF
DO⁄RULAMALAR – ISO 14064
Sera gazlar›n›n izlenmesi, azalt›lmas› ve raporlanmas› ile ilgili ortaya ç›kan zorunluluklara paralel olarak, flirketlerin gönüllülük esas› ile sera gaz› emisyonlar›n› raporlamalar› gündeme gelmifltir. Bu durum,
üçüncü taraf do¤rulamalar› için artan bir talep yaratm›flt›r.
Gönüllülük esas›na göre yay›nlanan raporlar›n ve
beyanlar›n uluslararas› bir standart temel al›narak do¤rulanabilmesi amac›yla ISO 14064 standtarlar› yay›nlanm›flt›r.
yan›s›ra, kuruluflun sera gaz› envanterinin raporlanmas›, iç denetim ve do¤rulama sorumlulu¤u gibi uygulamas› gereken yönetim sistemi gereklerini ortaya koyar.
Sera gazlar› - Bölüm 2: Sera gaz› emisyon azaltmalar›n›n veya uzaklaflt›rma iyilefltirmelerinin hesaplanma, izlenme ve rapor edilme faaliyetleri için k›lavuz ve
özellikler: Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› azaltmas›na yönelik olarak gerçeklefltirdi¤i spesifik projelere
ve proje bazl› faaliyetlere odaklan›r. Projelere temel
olacak senaryolar›n oluflturulmas›, projeye iliflkin performans de¤erlerinin izlenmesi, ç›kt›lar›n say›sallaflt›r›lmas› ve proje sonuçlar›n›n do¤rulamaya tabi tutulmas› ile ilgili prensipleri ve gereklilikleri düzenler.
Sera gazlar› - Bölüm 3: Sera gaz› beyanlar›n›n
onaylanmas›na ve do¤rulanmas›na dair k›lavuz ve
özellikler: Sera gazlar› ile ilgili verilerin denetlenmesi
ve emisyon beyanlar›n›n do¤rulanmas› ile ilgili yaklafl›mlar›n›n oluflturulmas›na dair prensipleri içerir.
Kurulufl ISO 14064 belgelenmesinden nas›l yarar
sa¤lar?
l Karbon emisyonlar›n›n azalt›lmas› için kuruluflun
taahhütünü kan›tlar.
l Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› nicellefltirmesi
ve raporlamas› ile ilgili iç sistematiklerin kurulmas›n›
sa¤lar.
l Kuruluflun sera gaz› emisyon beyanlar›n› üçüncü
taraflar nezdinde güvenilir k›lar.
l Kuruluflun emisyon azaltmaya yönelik projelerinin ve sonuçlar›n›n somut ve say›sal olarak olarak de¤erlendirilmesini mümkün k›lar.
ISO 14064 3 bölüm olarak haz›rlanm›flt›r:
Sera gazlar› – Bölüm 1: Sera gazlar›n›n emisyon ve
tutulma miktarlar›n›n tespiti ve bildirilmesi için kurulufl seviyesinde k›lavuz ve özellikler : kurulufl seviyesinde sera gaz› envanterinin hesaplanmas›, yönetilmesi
ve raporlanmas› ile ilgili genel prensipleri incelemektedir. Sera gazlar›n›n yönetilmesi ile ilgili kurulufl s›n›rlar›n›n belirlenmesi, emisyonlar›n say›sal olarak ifade edilmesi ve emisyon azalt›c›/ tutucu önlemlerin
al›nmas› ile ilgili gereklilikler içerir. Bu gerekliliklerin
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
43
ULUSAL KAL‹TE HAREKET‹
Erenköy Zihnipafla
Pratik K›z Sanat Okulu
/5/2009 tarihinde iyi niyet bildirgesini imzalayarak Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH)
kat›lan Erenköy Zihnipafla Pratik K›z Sanat
Okulu, Okul Müdürü Seda Büyükol ile yapt›¤›m›z
röportaj› okurlar›m›za sunuyoruz.
4
ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzu tan›t›rm›s›n›z?
Okulumuz mecburi ö¤renim ça¤›n› aflm›fl bayan
kursiyerlerin örgün, Mesleki ve Teknik E¤itimin
yan›nda veya d›fl›nda uygulanan programlarla bir
mesle¤e haz›rlayan, meslek sahibi olanlar›n mesleklerinde geliflmelerini, uyumlar›na olanak sa¤layan ayr›ca kursiyerlerin günlük yaflamlar›nda ilgi,
istek ve gereksinimlerine uygun e¤itimlerle belgeye götüren MEB K›z Teknik Ö¤retim Genel Müdürlü¤ü’ne ba¤l› bir yayg›n e¤itim kurumudur.
Okulumuz 1968-1969 E¤itim Ö¤retim y›l›nda
Seda Büyükol
e¤itime bafllam›flt›r. 29. 08. 1968 y›l›nda Zihnipafla
Okul Müdürü
Pratik K›z Sanat Okulu (Akflam K›z Sanat) olarak
e¤itime aç›lm›flt›r.
2008-2009 Ö¤retim Y›l› itibar› ile kurumumuzda 21 kadrolu meslek dersi ö¤retmeni ile; El Sanatlar› Teknolojisi-1, El
Sanatlar› Teknolojisi-2, Grafik ve Foto¤raf-1, Giyim Üretim
Teknolojisi, Yiyecek ‹çecek Hizmetleri, Çocuk Geliflimi ve
E¤itimi Bölümlerinde; toplam 65 kursta 2 bin 136 Kursiyere
e¤itim-ö¤retim verilmektedir.
‹lkö¤retim ça¤›n› tamamlam›fl bayan kursiyerlerin kat›labilece¤i gibi meslek kurslar›m›zda (Kebapç›l›k, Pastac›l›k, Garsonluk, S›cak Mutfak Aflç›s› vb.) hem bayan hem erkek kursiyerlere e¤itim verilmektedir.
ÖNCE KAL‹TE: UKH hareketine kat›lma amac›n›z nedir?
Baflar›daki zorunlulu¤un iyi yönetimden kaynakland›¤›na
inand›¤›m›z için rekabetçi ortamdaki yerimizi sa¤lamlaflt›rmak
inanc›nday›z. Bu görüflten hareket ederek Ulusal Kalite Hareketine kat›lma ihtiyac› duyduk ve 04.05.2009 tarihinde kat›ld›k.
ÖNCE KAL‹TE: UKH kuruluflunuza ve sektörünüze hangi katk›lar› sa¤layacak?
Okulumuzda UKH çal›flmalar›n› bafllat›rken; kurumumuzun
EFQM Mükemmellik Modeli ve kriterlerini kullanarak kuvvetli yönlerimizi ve iyilefltirmeye aç›k alanlar›m›z› belirleyip
aktif ekip yap›m›zla çal›flmalar›m›z› h›zland›r›p kalite çal›flmalar›m›za bu yönde yön vermeye karar verdik.
Bu çal›flmalar›m›z için KalDer yönetimi ile görüflerek tüm
kadromuza EFQM Mükemmellik Modeli ve yay›l›m› e¤itimleri al›nmas›n› sa¤lad›k.
Ulusal Kalite Hareketi’yle mesleki teknik e¤itimde rekabet
44
gücümüzü artt›rmay›, ö¤renci portföyümüzü geniflletmeyi, kalitemizi sürekli
iyilefltirmeyi, yaflam boyu ö¤renme ilkesini bu çerçevede uygulanmas›n› sa¤layaca¤›m›z› düflünmekteyiz.
Ayr›ca e¤itim ve ö¤retimde her konuda liderlik eden ve öncü olan okulumuzun bu konuda da öncülük ederek UKH
kat›l›m ve mükemmellik modeli uygulamas› kapsam›nda di¤er Mesleki Teknik
E¤itim Okullar›na da örnek teflkil edece¤i kan›s›nday›z.
ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzda kalitenin artt›r›lmas› ve sürekli iyilefltirme
konusunda yap›lan çal›flmalar nelerdir?
Okulumuz TKY yolculu¤una 20022003 ö¤retim y›l›nda bafllam›fl olup y›llar
içerisinde çeflitli baflar›lara imza atm›flt›r.
2002- 2003 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›flmas› Kad›köy ‹lçe 1.si, 2003-2004 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›flmas› ‹stanbul 2.si, 2004-2005 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme
Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si, ‹stanbul 4.sü, 20052006 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si, 2006-2007 ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor
çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 3.sü (82 okul aras›nda), 2007-2008
Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si. olmufltur.
Sürekli iyilefltirmeyi kendine ilke edinmifl olan okulumuz
mesleki teknik e¤itimde kendi alan›nda lider olmay› hedeflemifltir. Kurmufl oldu¤umuz kalite sistemi tüm bölümlerimizde uygulanmaktad›r. Kalite bilincinin yay›labilmesi amac›yla tüm çal›flanlar›m›za TKY ve EFQM Mükemmellik Modeli e¤itimleri ald›r›lm›flt›r. Bu kalite felsefesi çerçevesinde ekipler oluflturulup
sürekli iyilefltirme mant›¤› ile çal›flmalar yap›lmaktad›r. Bu faaliyetlere tam kadro ile kat›l›m›n sa¤lanmas› sürekli iyilefltirme konusunda atm›fl oldu¤umuz önemli ad›mlardan biridir.
ÖNCE KAL‹TE: Yak›n gelecek için hedefleriniz nelerdir?
TKY çal›flmalar›n›n tüm süreçlerimizde uygulanabilir seviyeye getirilerek, kursiyer ve müflteri memnuniyetini, baflar› oranlar›n› ve kalitemizi sürekli artt›rmakt›r. EFQM Mükemmellik Modeli uygulamalar›n› yayg›nlaflt›rarak iyilefltirmeye aç›k alanlar›m›z› sürekli iyilefltirerek alan›m›zda yenilikçi, öncü ve lider bir
okul olmay› devam ettirmektir. Ulusal Kalite Hareketi’nde baflar›y› yakalayarak gelecek 5 y›l içerisinde tüm Türkiye’de öncü ve
lider tutumuyla okulumuzun ad›n› duyurmakt›r.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
HABERLER
Kamu kategorisinde 9. Ulusal
Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
Bu y›l Kamu Kategorisinde Ulusal Kalite Ödülü
sürecine; Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise ve
Endüstri Meslek Lisesi, Antalya Ayten Ça¤›ran
Anaokulu, Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu-Özel Kad›köy
fiifa Hastanesi ve Doç. Dr. Mustafa Kalemli
Tavflanl› Devlet Hastanesi kat›ld›.
5-26 May›s 2009 tarihlerinde KalDer taraf›ndan
‘Kriz Sonras›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’
ana temas› ile Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün himayelerinde düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu’nda, Kamu Kategorisi’nde Ulusal Kalite Büyük
Ödüllerini ve Ulusal Kalite Baflar› ödülünü kurum temsilcileri Cumhurbaflkanl›¤› Genel Sekreteri Prof. Dr.
Mustafa ‹sen ve KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof.
Dr. Ali R›za Kaylan’dan ald›lar.
Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü Kamu Sektörü E¤itim
Hizmetleri Kategorisi’nde T.C. Milli E¤itim Bakanl›¤›
Antalya Ayten Ça¤›ran Anaokulu ve Kamu Sektörü
Sa¤l›k Hizmetleri Kategorisi’nde Kad›köy fiifa Sa¤l›k
Grubu-Özel Kad›köy fiifa Hastanesi kazanan kurum oldular. Kamu Sektörü E¤itim Hizmetleri Kategorisi’nde
Ulusal Kalite Baflar› Ödülü’nü ise T.C. Milli E¤itim Bakanl›¤› Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise ve Endüstri
2
46
Meslek Lisesi kazand›. Ulusal Kalite Ödülleri’nin Türkiye’nin kalite alan›ndaki en önemli etkinliklerinden biri
oldu¤unu belirten KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof.
Dr. Ali R›za Kaylan, “Kamu sektöründe bu ödülün çok
büyük bir özendirici etkisi var. Bu y›l kamu kategorisinde Ulusal Kalite Ödülleri’nin 9’uncu y›l›. Ulusal Kalite
Ödülleri, ülkemizde kalite bilinçlenmesinin artmas› ve
toplam kalite yönetim felsefesinin yayg›nlaflt›r›lmas›nda
kuflkusuz önemli rol oynamaktad›r. Bu y›l ödülümüze iki
e¤itim ve iki sa¤l›k kurumumuz baflvuruda bulundu.
Okullar›m›z ve hastanelerimiz kaliteye verdikleri önemi
taçland›rd›. Ödül kazanan kurumlar kamu yönetiminin
bilinen k›s›tlar›na karfl›n sürdürülebilir baflar›l› sonuçlar
elde ettiler” diye konufltu.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
HABERLER
Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z Belgesi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi ad›na Yönetim Kurulu Baflkaan› Yücel Güngör’e KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay taraf›ndan takdim edildi.
GOSB, Mükemmellikte Yetkinlik
3 Y›ld›z Belgesi Ald›
Gebze Organize Sanayi Bölgesi, KalDer’in düzenledi¤i 10. Kamu Kalite Sempozyumun’da “Mükemmellikte
Yetkinlik 3 Y›ld›z” belgesi almaya hak kazand›. Kalite yönetimi, çevre, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i alan›nda
kalite belgelerine sahip Türkiye’nin tek OSB’si GOSB’un ifl mükemmelli¤i, bir kez de Avrupa Kalite
Yönetim Vakf› taraf›ndan belgelendi.
ebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), 2007 y›l›nda bafllad›¤› kalite yolculu¤unda, yakalad›¤›
baflar›lara yeni bir baflar› ekleyerek, “Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z” belgesini ald›.
10. Kamu Kalite Sempozyumu, 25 May›s 2009’da,
Ankara’da gerçeklefltirildi. “Yetkinlik” belgesini KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay’dan alan GOSB Yönetim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör, bu baflar›n›n alt›nda,
kaliteyi kurum kültürlerinin oda¤›na almalar›n›n yatt›¤›n› belirtti. Güngör, “Ald›¤›m›z belge ‘mükemmel kurulufl’ olma yolunda büyük yol ald›¤›m›z› ortaya koydu.
fiimdiki hedefimiz ise Büyük Ödül’ü almak” dedi.
EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde, bu y›l
10.’su düzenlenen Kamu Kalite Sempozyumun’a
GOSB Yönetim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör’ün yan›s›ra, Yönetim Kurulu Üyesi Sait Turfanda ve Bölge Müdürü Güher Türker kat›ld›. Konuyla ilgili görüfllerini
paylaflan Türker, GOSB’un kalite yolculu¤unun en
önemli kilometre tafllar›ndan biri olan Entegre Yönetim
Sistemi belgelerini almaya hak kazanan Türkiye’deki
ilk OSB olduklar›n› an›msatarak, bu yolda bir ad›m daha ileri gitmenin heyecan›n› duyduklar›n› kaydetti. Türker, “Kalite yolculu¤unu ekibimizle birlikte kurum olarak sürdürüyoruz. Mükemmellikte Yetkinlik belgesini
G
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
tüm çal›flanlar›m›z ad›na almak gurur verici. Kalite, tüm
ayr›nt›lara gösterilen özenin sonucudur. Biz de gösterdi¤imiz bu özen sayesinde kalitemizi koruyor ve gelifltiriyoruz. Bunun için gereken cesareti, GOSB yönetiminin bizlere çizdi¤i vizyondan alarak hep ileriye bak›yoruz” dedi.
Avrupa Kalite Yönetim Vakf› taraf›ndan gelifltirilen
Mükemmellik Aflamalar› program›, mükemmellik yolculu¤una bafllam›fl kurulufllara cesaret vermek, kurulufllar›n hangi aflamada olduklar›n› göstermek ve her seviyedeki kuruluflun tan›nmas› amac›yla oluflturulmufltur.
Türkiye’de belgelendirme, Avrupa Kalite Yönetim Vakf› ad›na KalDer taraf›ndan yap›lmaktad›r. Mükemmellik
Aflamalar› program› 5 aflamal›d›r, ilk basamak Mükemmellikte Kararl›l›k seviyesidir. Mükemmellik yolculu¤unun bafl›nda olan ve bu aflamay› geçen kurulufllar için
tasarlanm›flt›r. ‹kinci basamak, Mükemmellikte yetkinliktir ve kuruluflun baflar›l› biçimde yönetilip mükemmel kurulufl olma yolunda ilerledi¤ini gösterir. Baflvuran kurulufllar›n saha ziyaret sonuçlar›na ba¤l› olarak
Mükemmellikte Yetkinlik 3*, 4*, 5* olanaklar› sunulmaktad›r. Mükemmellik Aflamalar› program›n›n üçüncü, dördüncü ve beflinci aflamalar› Ödül Finalistli¤i, Baflar› ve Büyük Ödül olarak tan›mlanm›flt›r.
47
GEZ‹
MALLORCA, M‹NORKA ve
FEDER‹CO GARC‹A LORCA
Gür sesli adamlar olsun istiyorum burada
Atlar› yat›flt›ran, ›rmaklar› çeviren
‹skeletleri ses veren, günefl ve
Çakmaktafl› bir a¤›zla türkü söyleyen
Lorca
spanya denilince ilk akl›ma gelen Garcia Lorca
olmufltur. Lorca’y› Pablo
Neruda’n›n yaz›lar›ndan, ‹spanya’y› ise Lorca’n›n fliirlerinden tan›m›flt›m. 16-19
Nisan 2009 tarihlerinde ‹spanya’n›n en büyük adas›
olan Palma de Mallorca’da
Mesut Do¤an
Aliad ve EFQM taraf›ndan
ikincisi düzenlenen “Uluslar aras› Sa¤l›k Sisteminde
EFQM Deneyim Paylafl›m Toplant›s›”nda sunum yapmak üzere Taner Çavdar Bey’le yolculuk s›ras›nda Lorca’n›n dizelerinde s›k s›k geçen Sevilla-Granada-Endülüs bölgesine gidememenin üzüntüsü içindeydik. Lorca’n›n dizelerinde nefes al›p veren ‹spanya’y› portakal
a¤açlar›yla tan›yordum ve yapaca¤›m›z sunumun slâytlar›n›n baz›lar›n› bu yüzden portakal rengine boyam›flt›m. Madrit’te kaç›rd›¤›m›z uça¤› saymazsak yolculu¤umuz iyi gidiyordu.
Adaya indi¤imizde yeni bir ülkeyi ellerimiz ve ayaklar›m›zla keflfetmenin, anlamaya çal›flman›n ürpertisi
içindeydik. Çok eskilere uzanan (alt› bin y›l öncesine
dayanan yaflam izlerine sahip olan adan›n en büyük
flehri olan Palma (baflkent), ‹sa’dan yüz y›l kadar önce
Romal›lar taraf›ndan kurulmufl ve yaklafl›k 400 sene
Araplar›n hakimiyetinde kalm›fl) bir tarihe sahip olan
Mallorca tüm ülkeler ve flehirler gibi daha çok insan eli
ve aya¤› de¤dikçe kendi de¤erlerinden ve yaflam tar-
‹
48
z›ndan uzaklaflarak s›radan ve birbirine benzeyen bir
yerleflim merkezi olmufl. Dünyan›n her yerinden her
milletten insanla karfl›laflmak, turizm ve küreselleflme
ad›na ne kadar sevindirici gibi olsa da, gelene¤in korunmas› ve bozulmam›fl bir yaflam›n kesintiye u¤rat›lmadan gelece¤e aktar›lmas› ad›na bir o kadar üzücü
duruyor. Çin mallar›n›n tüm dünyay› kas›p kavuran f›rÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
ediyor.
Sahili boydan boya iflgal eden yatlar evlerle adeta iç
içe geçmifl vaziyette iken deniz ve gündelik hayat› birlefltirerek ve adeta yaflam›n tümünü denizin içine katarak tüm hayat›m›z› denizin özgürlü¤ü ve mavili¤i ile
kapl›yordu.
Akflama do¤ru sahilde yürüyüfl yaparken bir çok insan›n spor yapt›¤›n›, bisiklete bindi¤ini ve sokaklara
döküldü¤ünü görüyoruz. Batan günefl kimi zaman körfezin ince bir s›z›yla titreyen sular›nda kimi zaman görkemli Seu Katedrali’nin gökyüzüyle sarmafl dolafl olmufl burçlar›nda türlü oyunlarla adeta bir rakkase gibi
k›vrak hareketlerle ruhumuzu hayalden hayale dald›rarak geçen zaman›n hüznünü bir iç çekmesi halinde içimize b›rak›yordu. Ayaklar›m›z ister istemez lofl ›fl›klar›n ayd›nlatt›¤› dar sokaklara do¤ru yollan›rken bizde
sessizce ve esrarl› bir flekilde ‹spanyol neflesini bir gitar sesiyle sokaklara tafl›ran gürültüye ve nefleye t›pk›
bir afyon gibi ürpertiyle kar›fl›yoruz. Burada gündüzün
bitip gecenin bafllad›¤›n› anlamak o kadar zor ki zaman
adeta iç içe geçmifl halkalar gibi hissettirmeden akflam›n içine sizi çekiveriyor ve günün nas›l bitti¤ini ve
gecenin ne zaman ve nerede bafllad›¤›n› anlayam›yorsunuz.
Darac›k ve t›pk› bizimkilere benzeyen sokaklarda
kendimizi bir masal dünyas›nda her an baflka bir dünyaya ve sürprizlere aç›lacakm›fl hissi veren bir heyecan
dalgas› içinde buluveriyoruz. ‹spanyollar (bayan ve erkek fark etmiyor) insan› flafl›rtacak volümde yüksek
sesle konuflan insanlar. Hüzün ve neflelerini ifade ederken de bu özelliklerini mutlaka kullan›yorlar. Sokakta
bir akflam vakti o¤lunu yüksek sesle azarlayan bir anne bunu herkesin içinde yapmaktan hiç çekinmiyor ve
adeta bir tiyatro sahnesi gibi her mimik ve hareketin
hakk›n› bir sanatç› titizli¤iyle teslim ediyor. Çok dikkatli takip etmezseniz kendinizi bir sokak oyununda
zannedebilirsiniz. Lorca’n›n dizelerinin öncülü¤ünde
darac›k sokaklar› tedirgin ad›mlarla takip ediyoruz.
Darac›k sokaklarda
Pelerinli adamlar
Ve kulelerde
Dönüp duran f›r›ldaklar.
t›nas› buralara da u¤ramay› ihmal etmemifl ve bir çok
sanat› ve üretimi (ayakkab› üretimi vb.) ortadan kald›rm›fl. Burada resmi iki dil var, ‹spanyolca ve yerel dil
anlam›nda Katalanca (Malorcan) dili. Panoramik manzaras›, do¤al güzelli¤i ve yeflilli¤i ile adeta insan eli
de¤mekten son anda kurtar›lm›fl bir bölge görüntüsü
veren titreyiflleriyle Mallorca karfl›m›zda arz› endam
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Her soka¤›ndan ayr› bir nefle ve yaflam f›flk›ran adada kimi zaman çocuklu¤umuzun bir köfleden bize gizlice göz k›rpan büyüsüne kap›larak, kimi zaman içimizde derin bir ma¤araya y›llarca kapat›lm›fl arzular›n
bo¤uk seslerine ald›rmadan bir ülkeyi tan›man›n zorlu¤una ve sabr›na gereken özeni göstererek de¤iflik mi-
49
GEZ‹
Bölgenin merkezine do¤ru
yaklaflt›¤›m›zda çok s›k
olarak eski Endülüs
medeniyetinden izler
tafl›yan mimarilere
rastl›yoruz. Sonradan
de¤ifltirilmifl, eklemeler
yap›lm›fl, baflka
mimarilere çevrilmiflte
olsa Endülüs’ün o derin
çizgileri, içimizi burkan
titreflimlerle geçen
zamana direndi¤ini
gösteriyor.
mari terkiplerden oluflan sokaklara dal›yoruz. Akflam›n
geç saatlerinde bafllayan yaflam gecenin ilerleyen saatlerine dek sürüyor. Bütün cafeler, lokantalar, bar ve di¤er e¤lence mekânlar› h›nca h›nç dolu. ‹nsanlar›n bu
nefleli, bize oldukça yabanc› gibi duran yaflamlar›na
kenardan bir çocuk merak›yla ayr› bir dünyay› seyreder
gibi bak›yoruz.
Ertesi sabah bir araçla aday› keflfetmek üzere yola
koyuluyoruz. fioförümüz Baltazar bizi (iste¤imiz üzerine) panoramik manzaralar› olan yerlere götürmeye
çal›fl›yor ve adan›n tarihi ve genel özellikleri ile ilgili
bilgi veriyordu. Adan›n en uç noktas›nda da¤lar›n denizle adeta iki sevgili gibi derin ve sessiz f›s›lt›larla konufltu¤u bölgeye gidiyoruz. Cumartesi ve tatil oldu¤undan yollarda yüzlerce insan bisikletleriyle adan›n bir
günü bulan çevresinde dolaflmak için pedal çeviriyor
ve bunu düzenli olarak yapt›klar›n› davran›fllar›ndaki
profesyonellikten anlayabiliyorsunuz. Bu kiflilerin büyük ço¤unlu¤u adada yaflayan di¤er milletten insanlar,
50
‹spanyollar da t›pk› bizim gibi tembelli¤i seviyor. Her
y›l üç dört bisikletlinin kazalarda öldü¤ünü söylüyor
Baltazar. Adan›n en uç ve kuzey noktas›na vard›¤›m›zda uçurumlar›n çevreledi¤i da¤l›k bir alanda dalgalar›n
masmavi ve insan›n içindeki tüm sevinçleri ortaya ç›karan görüntüsüne kap›lmadan edemiyoruz. Bütün serserili¤ini ve sivri uçlar›n› t›pk› bir liman gibi kendisini
çevreleyen da¤lar›n içinde unutarak rahatlayan ve içindeki huzuru ve mutlulu¤u say›s›z maviliklerle d›fla vurarak bir çarflaf gibi ruhumuza sessizce yay›lan ve adeta insanlar› büyüleyen denizi görünce, bir an durup bizi tutan ve b›rakmayan ne kadar ba¤ varsa onlardan
kurtulmak, kocaman sakin bir deniz olmak, onun gibi
suskun ve mutlu, sonsuza kadar da¤lar›n kuca¤›nda, d›fla vuramad›¤›m›z ne kadar zenginlik ve renkler varsa
hepsini a盤a ç›kararak yaflamak istiyoruz.
Usta bir ressam elinden ç›km›fl nefis bir tabloyu and›ran manzaray› saatlerce seyretmek ve ruhumuzun sükûna kavuflmayan bütün seslerini denizin o sonsuz ma-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
vi kollar›nda unutmak ve susturmak için saatlerce orada kalmak istiyoruz ama (Taner Bey’in titiz planlamas›na tak›ld›¤›m›z için) gözlerimiz arkada istemeyerekte olsa geriye dönüyoruz.
Yol boyunca yeflilin, k›y›da ise mavili¤in say›s›z
tonlar› içinde zeytin a¤açlar›, portakal ve limon bahçelerinin yan›ndan geçerek k›vr›la k›vr›la adan›n etraf›nda dolafl›yoruz. Baltazar, adada 25 y›l öncesine kadar
sakin bir yaflam varken son y›llarda üç yüz civar›nda
otelin aç›ld›¤›n› söylüyor. Özellikle Avrupal› zengin turistlerin çok tercih etti¤i bir mekân olan bu aday› ‹spanyollar tan›tmak için elinden geleni yap›yor. Adan›n
en yüksek da¤›n›n uza¤›ndan geçiyoruz ve bu da¤›n
üzerinden yaklafl›k dört yüz kilometrelik bir alan› çeflitli cihazlarla görebildiklerini ö¤reniyoruz. Deniz feneri
ve küçük bir plaj›n bulundu¤u ve da¤lar›n aras›na bir
liman sessizli¤iyle sokulmufl bölgede deniz ürünlerinden oluflan nefis bir ö¤le yeme¤inin ard›ndan yolculu¤umuzu sürdürüyoruz.
Biraz ötede adaya mahsus mimaride infla edilmifl ve
adeta bir köyü and›ran yerel evleri görüyoruz. Bir tepede en fazla iki üç katl› olarak s›ralanm›fl bu evlerin bahçelerinde portakal ve limon a¤açlar› göze çarp›yor.
Adeta adadan tecrit edilmifl ve bir gökkufla¤› gibi huzurla sarmalanm›fl, normal yaflamdan özenle ayr›lm›fl,
insan› garip bir heyecana sevk eden ve gidip bir evinin
kap›s›n› çald›¤›m›zda adeta orada hayatta arad›¤›m›z
ve kendimizin de tam olarak bilmedi¤i ne varsa iflte onlar›n bize kap›y› açaca¤› hissini veren bu evlerin içimizde garip bir buruklu¤a dönüflen esrar› içinde oradan
ayr›l›yoruz. Yüre¤imizde ad›n› koyamad›¤›m›z ama
piflmanl›k ve yenilgiye çok yak›n duran bir duygu sa¤ana¤›, suskunlu¤un en tarifsiz flekillerini deneyerek
bir kekre halinde bak›fllar›m›za yerlefliyor.
Yolda ilerlerken s›k s›k bisikletli insanlarla karfl›lafl›yoruz. Adan›n etraf›na ve denizle temasta oldu¤u en
küçük noktalara bile asfalt yollarla ba¤lant›lar kurulmufl ve bu yollarda her türlü ulafl›m arac›na rastlayabiliyoruz. Adan›n da¤l›k ve kenar bölgelerinde köyler
kurulmufl ve merkezine do¤ru ise daha modern bir yaflam ve turistik alanlar hâkim olmufl.
Zaman zaman yolda kurtar›lm›fl bölge gibi bafl› dik
duran ve insanlardan kendisini korumaya çal›flan yerleflim alanlar›na rastl›yoruz. Bu tür yerleflim yerlerinde
soludu¤umuz havan›n adeta bir anda de¤iflerek bir bafl
dönmesi gibi içimizde huzura dönüflerek, bizi kendine
çekerek, bir rüya alemi gibi sessizce derinleflerek, içimizdeki estetik duygusuna yeni yeni tatlar ekleyerek
belki de bir ömür boyu hayranl›kla saklayaca¤›m›z hat›ralara dönüfltü¤ünü görüyoruz.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Buradaki tüm evlerin, a¤açlar›n ve sokaklardaki her
fleyin t›pk› mutluluk halindeyken donmufl ve y›llarca
bir vitrinde öylece kalakalm›fl, bozulmam›fl hissini veren huzur ve do¤all›kla sarmalanm›fl görüntüsüne flaflk›n bir flekilde bakakal›yoruz. Bu bölgedeki do¤al yaflam›n, gündelik hayat›, oraya gelen insanlar›n davran›fllar›n›, havay›, rüzgar› gizlice kaplayan, kuflatan ve
onun içine dek iflleyen ›fl›lt›lar›n› seyrederek, sürekli
geride kalan ve bu havayla sarhofl olmak istercesine
ayak sürüyen ruhumuza ald›rmadan çaresiz yolculu¤umuzu sürdürüyoruz.
Bölgenin merkezine do¤ru yaklaflt›¤›m›zda çok s›k
olarak eski Endülüs medeniyetinden izler tafl›yan mimarilere rastl›yoruz. Sonradan de¤ifltirilmifl, eklemeler
yap›lm›fl, baflka mimarilere çevrilmiflte olsa Endülüs’ün o derin çizgileri, içimizi burkan titreflimlerle geçen zamana direndi¤ini gösteriyor. Bunlardan birisi ve
51
GEZ‹
Madrid’e dönerken
uçaktan afla¤›ya
bakt›¤›m›zda
Mallorca, etraf›
masmavi denizle
çerçevelenmifl
bir resim,
bir tablo gibi...
en önemlisi olan La Seu Katedrali 1306 y›l›nda bafllayan inflaat› 1601’de tamamlanm›fl. Katedralin yönünün
k›bleye do¤ru olmas›, müfltemilat›n› oluflturan yap›larda yo¤un Endülüs mimarisinin görülmesi (katedralin
camiden çevrildi¤ini söyleyenler ve hatta katedralin
içinde Mimar Sinan’›n ismini görenler var) medeniyetler aras› geçiflin tüm çabalar›na ra¤men tarihi eserlerdeki sert ve afl›nd›r›lamaz köfleleri yok edemedi¤ini
aç›k bir flekilde gösteriyor. Katedral müze olarak tan›t›lsa da Pazar günleri yap›lan dua ve ayinlerde genifl
kat›l›mc›larla esas özelli¤ini sürdürüyor. Biz de Pazar
ayinini görmek amac›yla k›sa süreli de olsa kat›ld›k ve
burada yeni evlenecek olan alt›-yedi çifte rastlad›k.
‹ki eski medeniyet iç içe ve yan yana yafl›yor olsa da
Endülüs mimarisi, her köflede suskun, adeta konuflmas› yasaklanm›fl bir çocuk gibi boynu bükük, bast›r›lm›fl,
sanki söyleyecek çok önemli bir sözü varm›flças›na,
Lorca’n›n bir fliirinde geçen “Ah a¤›tlar›n Endülüs’ü”
benzetmesine çok benzeyen iç çekifllerle gelip donuk
bir hüzün gibi yüre¤imize oturuyor.
fiehrin merkezinde ve kenar alanlar›nda s›k s›k yel
de¤irmenlerini görmek mümkün. Bu de¤irmenler akl›ma ister istemez Don Kiflot’u getiriyor. Modern yerle-
52
flim alanlar›n›n içinde de bu de¤irmenlere rastlamak insan› heyecanland›r›yor.
Dönüfl günümüz olan Pazar günü ö¤leden önce havaalan›na do¤ru giderken bütün caddeleri yar›fl yapmak için haz›rland›klar› ilk bak›flta belli olan yüzlerce
motor bisikletli insan›n doldurdu¤unu görüyoruz. Baflka ülkelerden de bu adaya bisiklet ve motor bisikletle
gezmek ve yar›fl yapmak için gelenlerin oldu¤unu ö¤reniyoruz.
Madrid’e dönerken uçaktan afla¤›ya bakt›¤›m›zda
Mallorca, etraf› masmavi denizle çerçevelenmifl bir resim, bir tablo gibi içimizde y›llarca at›l kalm›fl, bir türlü zaman›n› bularak harekete geçememifl ve adeta p›ht›laflm›fl sesleri, duygular› ve renkleri bir bir uyand›rarak, bir orkestra titizli¤iyle onlar› hizaya geçirerek, hayat›m›z›n anlamland›ramad›¤›m›z bütün karanl›k bölgelerini ayd›nlatan bir havayla, içimizde sürekli kendini tekrarlayarak tekdüzeleflen bir dünyan›n bütün çabalar›n› silerek, yepyeni bir dünyan›n kal›c› ve esrarengiz
renkleriyle umudumuzu boyuyordu.
Birden Lorca’n›n dizeleri düflüverdi akl›ma;
“Deniz / gülümsüyor uzaktan, / diflleri köpükten
/ dudaklar› gök”.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
ANKARA
Kriz Sonras› Kamu Yönetiminin Rolü, tart›fl›ld›.
10. Kamu Kalite Sempozyumu
KalDer’in düzenledi¤i 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu 25-26 may›s 2009’da Ankara ODTÜ Kültür
ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirildi. ‘Kriz Sonras›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’ ana temas› ile
düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu’nda
“Kriz sonras› Kamu Yönetimi” mercek alt›na al›nd›.
Cumhurbaflkanl›¤›’n›n himayesinde Ankara ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirilen
sempozyumun bu y›l ki konuflmac›lar› aras›nda
OECD Rekabet Komisyonu Baflkan›, ESSEC Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Direktörü Prof.
Dr. Frederic Jenny, Dünya Bankas› Bafl Denetçisi
Mark Thomas, Avrupa Komisyonu Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlü¤ü Bölüm Baflkan› Dr. U¤ur Müldür, TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, Liverpool Business School Kamu Yönetimi Bölümü Direktörü George Foster, Rekabet Kurumu Baflkan› Prof. Dr.
Nurettin Kald›r›mc›, T‹SK Genel Sekreteri Bülent
Pirler, KOSGEB Baflkan Vekili Mustafa Kaplan ve
SPK Baflkan› Vedat Akgiray’›n yan›s›ra kamu, ifl ve
bilim dünyas›ndan çok say›da de¤erli kanaat önderi
yer ald›.
KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za
Kaylan, sempozyumda yapt›¤› konuflmada, “Globalleflme ve duvarlar›n y›k›lmas›n›n ard›ndan yeniden flekillenen bir dünya ile karfl› karfl›ya kal›nd›, bu flekillenme
süreci henüz sona ermedi. Bu de¤iflime ek olarak tüm
dünyadaki en s›cak gündem ve ortak sorun kriz. Yaflanan son ekonomik krizle kamu yönetimleri iyi yönetilmezse en büyük ekonomilerin bile sars›ld›¤› görüldü.
54
Ekonomik geliflmeler kamu yönetimleri aç›s›ndan y›llar itibariyle pek çok yeni boyutu analiz edebilmeyi ve
bu yönde haz›rlanabilmeyi gerektirdi” dedi.
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan, flunlar› kaydetti:
“2000’li y›llarda ülkemiz kamu yönetimi, tarihinin en
yo¤un ve kapsaml› de¤iflim süreçlerini yaflamaktad›r.
2001 krizi sonras›nda kamu yönetiminde uygulanan
reformlar ve Avrupa Birli¤i uyum süreci, yurttaflla
devleti daha farkl› bir konuma getirmifltir. Kamu hizmetlerinin yurttafllar›n gereksinim ve beklentilerine
göre yeniden oluflturulmas› son 10 y›lda daha çok
önem kazanm›flt›r. Bu dönüflüm sürecinde, yurttafllar›n kamu yönetimi ve hizmetlerindeki de¤iflime iliflkin
alg›lamas›n› izlemek, yürütülen reform süreçlerinde
önümüzü daha iyi görmemizi sa¤layacakt›r. Böylece
yurttafllarla yap›lan anketler ve onlar›n nabz›n› tutmak
yürütülen çal›flmalara yön verecek ve güç katacakt›r.
8 Kas›m–23 Aral›k 2008 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen “Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hizmetlerine Bak›fl›” anketi çerçevesinde 25 ilde kent nüfusunu temsil eden 2040 kifli ile görüflülmüfltür.
Türkiye Ekonomi Politikalar› Araflt›rma Vakf›
(TEPAV) için yap›lan bu çal›flman›n, daha önce
1999/2000, 2004 ve 2008 tarihlerinde yap›lm›fl olmas›, aradan geçen sürede yap›lan reform ve de¤iflikliklerin yurttafl taraf›ndan nas›l alg›land›¤›n› izlemek
aç›s›ndan çok de¤erlidir. Bu çal›flman›n zaman içinde alg›lardaki de¤iflimi izlemek yan›s›ra, ileriye yönelik olarak da bekleyifller konusunda ›fl›k tutmas›
do¤ald›r.”
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
BURSA
Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Paneli
KalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu (Ç‹S‹G) taraf›ndan ülkemizde 4-10
May›s tarihleri aras›nda kutlanan ‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Haftas› dolay›s›yla 5 May›s 2009 Sal› günü Çevre ve ‹fl Güvenli¤i konulu panel düzenlendi. KalDer
Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Emin Direkçi,
panelde yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda, “Yaflad›¤›m›z
yeryüzünde sürekli iliflki içerisinde oldu¤umuz do¤a,
ne yaz›k ki insanlar›n kurdu¤u yanl›fl dengeler yüzünden art›k tüm Dünyay› çevre sorunlar›yla karfl› karfl›ya getirmifltir. Bu sorunlar›n bizlere yapaca¤› etkiler
düflünülünce çözüm önerileri için yerelden ulusala
BURSA
hatta dünya genelinde çal›flmalar yapmak zorunlu olmufltur” diye konufltu. Direkçi’nin ard›ndan Ç‹S‹G
Lideri Ülkü Bozkurt grubu tan›tt›. Panelde Çevre ve
Orman Bakanl›¤› Kimyasallar Yönetimi Dairesi Baflkanl›¤›’ndan Haydar Hazer, Kimyasal Maddelerin
Yönetimi, Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hava Yönetimi
Dairesi Baflkanl›¤›’ndan Emre Usta, Kyoto ve Türkiye, Türkiye Kimya Sanayicileri Derne¤i’nden Mustafa Ba¤an, REACH’in Kapsam› ve Gereklilikleri, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ‹fl Teftifl Kurulu
Baflkanl›¤›’ndan fienel fien, ‹flyeri Denetlemelerinde
‹ncelenen Noktalar, Filiz Razg›ratl› Okumufl ‹fl Kazalar›, Cezalar ve Yarg›tay Kararlar›ndan Örnekler, Makina Mühendisleri Odas›’ndan Sabri Atl›o¤lu, Makine Emniyeti Yönetmeli¤i ve Uygulamalar› üzerine
birer sunufl yapt›. Ayr›ca Akademika Oyuncular› da
konuya iliflkin bir tiyatro gösterisi sergiledi.
KalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu taraf›ndan, “Globalleflen dünyada çevre bilincinin devletler, kurumlar ve insanlarda yerleflmesi art›k bir zorunluluktur; ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i
kültürünün ülkemizde tüm sektörlerde uygulanmas›
için çaba sarf edilmelidir” fleklinde de bir aç›klama
yap›ld›.
2008 Bursa Kalite Ödülü, çal›fltayla
gözden geçirildi
1998 y›l›ndan beri KalDer Bursa fiubesi ve BUS‹AD iflbirli¤iyle Bursa’da kalite bilincini ve kalite yönetimini yayg›nlaflt›rmak amac›yla düzenlenen Bursa
Kalite Ödülü (BKÖ) çal›fltayla gözden geçirildi. Ödül
sürecinde görev alm›fl
kiflilerle BKÖ süreci ve
iflleyiflini gözden geçirmek, prosedürünü revize
etmek ve bir sonraki y›l
yap›lacak ödül sürecine
haz›rl›k yapmak amac›yla Bosch’un profesyonel moderatörleri Elif
Dörter, ‹pek Özdemir ve
Metin Hac›o¤ullar› eflli¤inde, BKÖ Yürütme
Kurulu Üyeleri ve de-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
¤erlenicilerinden oluflan 45 kiflinin katl›m› ile 2 May›s
2009 Cumartesi günü çal›fltay gerçeklefltirildi. Çal›fltayda 2008 BKÖ’de yap›lan çal›flmalar›n sunumlar›n›n aktar›lmas›n›n ard›ndan grup çal›flmalar› ve grup
sunumlar› yap›ld›. Tak›m oyunlar› ile tamamlanan çal›fltay görev alan de¤erlendiricilere plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
55
KalDer fiUBE HABERLER‹
‹ZM‹R
Mükemmellik yolculu¤unda 10. durak
Yaflamda Domino Etkisi: Kalite
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu 2-4 Haziran 2009 tarihlerinde
‹zmir’de,Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde
Yaflamda Domino Etkisi: Kalite ana temas› ile gerçeklefltirildi.
Kalite sürecini iyi de¤erlendirmeliyiz
Türkiye Kalite Derne¤i ‹zmir fiubesi’nin düzenledi¤i 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun aç›l›fl›na kat›lan ‹zmir Valisi Cahit K›raç, toplam kalite
yönetimi ile ilgili sempozyumun tüm kurum ve kurulufllar› bilgilendirme aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu
söyledi. K›raç görüfllerini flöyle özetledi: “Geliflen ve
de¤iflen dünyada talepler de de¤iflmektedir. Mükemmelli¤i art›rarak taleplere cevap verebilmek kaliteden
geçmektedir. Bu anlamda yaflam›m›z›n her alan›nda
kalite sürecini daha iyi de¤erlendirmek zorunday›z”
KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan ise yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda Türkiye’nin ayd›nl›k yüzü olan Ege’de kat›l›m›n daha fazla olmas›n› beklediklerini kaydetti.
ÖZEL KONUKLAR
Ege’nin konusundaki tek sempozyumu olan Mükemmelli¤i
Aray›fl Sempozyumu yine konu ve konuklar› ile göz doldurdu.
37 konuflmac›n›n 11 oturumda yer ald›¤› sempozyumu yaklafl›k 750 kifli izledi. Bas›nda da genifl yer alan sempozyuma SOYAK Resmi Sponsor olarak destek olurken, Folkart, ‹pragaz ve
Meba Reklamc›l›k Ana Sponsor, ASAD, Ege Özel Güvenlik, Etken Makine Kimya, Gürsüt, Sar›gözo¤lu, fiarpa ve Tat Oturum
Sponsoru, Aras Kargo Lojistik Sponsoru, Mavi Filo ve fiuflut
Saat Hizmet Sponsoru, Yeni As›r Bas›n Sponsoru ve Yenibirifl.com da internet sponsoru olarak destek verdi. Sempozyumu Önce Kalite okurlar›n›n ilgisine sunuyoruz
AÇILIfi KONUfiMALARI
Kalitenin y›lmaz neferleriyiz
Sempozyumun aç›l›fl konuflmas›n› yapan KalDer
‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar,
“Yaflam kalitesini art›r›labilmek, yaflam›n her alan›n›
içeren bir toplumsal hareketi ve her fleyden önemlisi
bireysel ve toplumsal bilinci gerektirir. Bizler KalDer’liler olarak iflte bu bireysel, toplumsal ve kurumsal kalite bilincinin oluflturulmas›nda birer nefer gibi
çal›flmaktay›z ve çal›flmaya devam edece¤iz” dedi.
56
Son krizin dozu yüksek, etkisi bulafl›c›
10. Mükemmelli¤i
Aray›fl Sempozyumu’nun aç›l›fl›nda konuflan ünlü ekonomist,
yazar ve e¤itimci
Prof. Dr. Taner Berksoy, Global Ekonomik
Kriz ile ilgili 22 ayd›r
dünyan›n küresel bir
kriz yaflad›¤›n›, çünkü
kalitenin bozuldu¤unu
ve ifllerin yokufla sürüldü¤ünü kaydetti.
Berksoy, Türkiye’nin
iktisadi krize yabanc›
olmad›¤›n›, 20-25 y›l içerisinde 3’ü büyük 7-8 kriz atlatt›¤›n› belirtirken, “Ancak son kriz sistemin merkezinde olan, dozu yüksek ve etkisi bulafl›c› bir kriz.
Krizden lastik top gibi z›play›p kurtulmam›z zor.
Dünya toparlanmaya bafllarsa biz de toparlanmaya
bafllayabiliriz” dedi.
Ekonominin daha kurall› bir hale gelmesi gerekti¤ini belirten Berksoy, “Kriz riskler iyi okunamad›¤›
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
için ç›kar. Tüm dünya ülkelerinin derdi kendi ekonomilerini korumak. Bu korumac›l›k flu an makro düzeyde
yani devlet sektöre nakit ak›t›yor ve canlanma sa¤lanmas› için u¤rafl›yor. Bir süre sonra mikro düzeye ulaflt›¤›nda devletler kendi ürettiklerinin kullan›lmas›n› isteyecek, bu da ihracat dinami¤imizi etkiler, yerli pazara
üretim yapanlar öne ç›kar” diye konufltu.
22 ayd›r devam eden ekonomik krizin 12 ay kadar
Türkiye’de çok hissedilmemesini, 2001 y›l›nda yaflanan krizden sonra Türkiye’nin iyi bir bankac›l›k sistemi kurmas›na ba¤layan Berksoy, y›l›n 4. Çeyre¤inde
rahat nefes al›nabilece¤inin ve beklentileri yumuflak
tutarak ekonomik krizden daha kolay ç›k›labilece¤inin alt›n› çizdi.
Kriz, TOFAfi’a çeviklik kazand›rd›
TOFAfi A.fi.’nin CEO’su Ali Pand›r
da 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun özel konuklar› aras›ndayd›.
Yapt›¤› konuflmada ekonomik krize en
çok etkilenen otomotiv sektörünün gözünden bakan Pand›r, krizin kendilerine
çeviklik kazand›rd›¤›n›n alt›n› çizdi. 41
y›ld›r Türkiye’nin ilkleri gerçeklefltiren
kuruluflu olduklar›n›, gelifltirdikleri kalite anlay›fl›yla sektörde lider olmay›
baflard›klar›n› söyleyen Pand›r, 1984 y›l›ndan itibaren de yeni aç›l›mlargerçeklefltirdiklerini belirtti.
Otomotiv sektöründe krizin çok daha
önce bafllad›¤›n› belirten Pand›r, “Türkiye’de 1.5 milyon üretim kapasitesine ra¤men 400 bin araç sat›l›yor.
ÖTV indirimi yaln›zca yüzde 5’lik bir fayda sa¤lad›.
Sektörü doyuracak bir fley de¤il. Türkiye’deki krizden
ç›k›fl iç piyasan›n canlanmas› ve do¤ru vergi politikalar›yla mümkün olabilir. Krizden sonra bambaflka bir
manzara olaca¤› kesin” diye konufltu. Krizin tüm etkilerinin yan›nda Türkiye için f›rsatlar› da bar›nd›rd›¤›n› söyleyen Pand›r, Krizi Türkiye’nin göreceli olarak
özellikle Avrupa’ya göre daha çabuk atlataca¤›n›n görüldü¤ünü belirtti.
KANAAT ÖNDERLER‹
Ekonomik krizin Ege Bölgesi’ne etkileri
r› Derne¤i Baflkan› S›tk› fiükürer, Ege Genç ‹fladamlar› Derne¤i Baflkan Yard›mc›s› Yi¤it Tat›fl, ‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeriya Mutlu,
Ege ‹hracatç› Birlikleri Baflkanlar Kurulu Baflkan›
Mustafa Türkmeno¤lu, D.E.Ü. ‹ktisadi ‹dari Bilimler
Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Yaflar Uysal’ ›n konuflmac› olarak kat›ld›klar› oturuma KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar baflkanl›k yapt›.
Oturumun bafl›nda söz alan Prof. Dr. Yaflar Uysal,
reel faiz, düflük kur uygulamas›n›n krizi tetikleyen
ana etmenlerden birisi oldu¤unun alt›n› çizdi. Reel piyasa ile finansal mekanizman›n aras›ndaki uçurumun
ABD’ deki krizin temeli oldu¤unu vurgulad›. ‹MF ile
Türkiye’nin bugüne kadar yapt›¤› anlaflmalar›n ekonomiye herhangi bir yarar› olmad›¤›n› belirterek, önümüzdeki günlerde imzalanacak olan anlaflman›n gerekli olmad›¤›n› belirti.
‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeriya Mutlu, ‹zmir esnaf›n›n krizden çok etkilendi¤ini
belirterek, di¤er sektörlere sunulan çözüm önerilerinin esnaf için de aranmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi.
F›rsat kap›y› çal›nca
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun ikinci
gününde de oturumlara devam edildi. Oturum baflkanl›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan
Vekili Osman Ünal’›n yapt›¤› “F›rsat Kap›y› Çal›nca”
oturumunda konuflma yapan T-box Genel Müdürü
Do¤an Kafl›kç›, sürekli farkl›laflmak ve yeni pazarlar
yaratmak hedefiyle k›sa sürede büyük bir ç›k›fl yakalad›klar›n› dile getirdi.
‹zmir’in kanaat önderleri 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun aç›l›fl oturumunda bir araya
geldiler. Ekonomik krize nas›l gelindi, nedenleri nelerdi, kriz ne kadar sürecek, kriz sonras› ifl dünyas›n›n
yeni kurallar› ne olacak ve en önemlisi krizin ‹zmir ve
Ege Bölgesi’ne etkileri konular›nda düflüncelerini aktard›lar.
Büyükflehir Belediye Baflkan Yard›mc›s› S›rr› Aydo¤an, Ege Bölgesi Sanayi Odas› Baflkan Yard›mc›s›
H.‹brahim Gökçüo¤lu, Ege Sanayicileri ve ‹fladamlaÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
57
KalDer fiUBE HABERLER‹
Kafl›kç›, “T-box çeflitli da¤›t›m kanallar›n› kullanarak tekstil perakendesine farkl› bir yaklafl›m getiriyor.
Bu müflteriye ulaflabilece¤iniz her yerde ulaflmak demek. Süpermarkette, eczanede, benzin istasyonunda,
plajda... Tek vitrin yok, global vitrin var. Farkl›laflma
bu sebeple çok önemli, hizmette, üründe, süreçte tasar›m her noktada düflünülmeli” dedi.
Oturumun devam›nda Google Türkiye Pazarlama
Direktörü Mustafa ‹çil, dengelerin h›zla de¤iflti¤i, kriz
olgusunun s›kça gündemi doldurdu¤u günümüzde
Türk insan›n›n internetteki davran›fllar›n› irdeleyerek
konuflmas›na bafllad›. Biliflimin dünyada h›zla flekillendi¤ini, yeni tüketici davran›fllar›n›n olufltu¤u ve eskisi gibi tüketiciye eriflilemeyece¤ini belirten ‹çil,
“Dünyadaki bütün bilgileri organize etmek, eriflebilir
ve kullan›fll› hale getirmek için Google’› do¤ru kullanmak önümüzdeki günler için çok önemlidir” dedi.
Çat›flmadan yaflamak…
Masters Training International’›n kurucu ortaklar›ndan olan Ifl›l Day›o¤lu Aslan, konuflmas›nda, çat›flma kavram›n›n günlük hayat›m›zda ne kadar ön planda oldu¤undan, çat›flma ortam›n›n yaratt›¤› kaos ortam›n›n insan psikolojisine olumsuz etkilerinden bahsetti. Bununla birlikte çat›flman›n kurumsal çerçevede
kurum baflar›s›n› nas›l etkiledi¤i örnekleri üzerinde
durdu. Bireysel önlemler ve kurumsal önlemlerle sunumunu tamamlayan Day›o¤lu Aslan, örneklendirmelerini günlük hayat›n içinden seçerek , dinamizmini kat›l›mc›lara baflar›yla aktard›.
Gülcan Arpac›o¤lu E¤itim ve Dan›flmanl›k fiirketi’nin kurucusu ve ayn› zamanda dan›flman› olan Gülcan Arpac›o¤lu, sunumunda ifl yaflam›nda bireylerin
karfl›laflt›¤› duygusal taciz: mobbing üzerinde durarak, önlem al›nmad›¤› durumlarda büyük maddi ve
manevi kay›plara yol açan mobbing ‘in alt›nda yatan
nedenleri anlatt›. Çok say›da kat›l›mc›n›n izledi¤i sunum büyük be¤eni toplad›.
YÜKSEK ÖKÇELER
Çal›flma hayat›nda Kad›n
Sempozyumun “Yüksek Ökçeler” oturumu 2 özel konu¤u
a¤›rlad›. AK’s Dan›flmanl›k Yönetim Kurulu Baflkan› Nur Akgerman ve HP ‹nsan Kaynaklar› ve Hukuk Direktörü Adnan
B.Erdo¤mufl. Baflar›l› kariyer
ad›mlar›nda kad›n olman›n getirdi¤i zorluklar› ve bu zorluklarla mücadelesini dile getiren
Akgerman, baflar›l› kad›nlar›n
tüm olumsuzluklara ra¤men ka-
58
riyerlerinde ilerlemeleri gerekti¤ini ve efllerinin onlara mutlaka destek olmalar› gerekti¤inin alt›n› çizdi.
Çal›flma hayat›ndaki “cam tavanlara” dikkat çeken
Akgerman, terfi durumlar›nda erkek çal›flanlar›n kad›n çal›flanlara göre tercih edildi¤ini belirtti. Adnan
Erdo¤mufl, HP’nin farkl›l›klar›n yönetilmesi konusunda çok önemli çal›flmalara imza att›¤›n› ve özellikle kad›n çal›flanlara yönelik kad›n istihdam›n› destekleyici projelerin çal›flmalar›n› sürdürdüklerini belirtti.
Sorulan sorulara samimiyetle cevap veren Erdo¤mufl,
kad›nlar›n kariyerindeki engellerin ço¤u zaman yine
kad›nlar oldu¤unun alt›n› çizdi.
YARININ ‹MKANLARI
Yar›n›n imkanlar›n› flimdiden
yaratmak bizlerin elinde…
Baflkanl›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Genel Sekreteri
Kenan Keskino¤lu’nun yapt›¤› “Yar›n›n ‹mkânlar›”
oturumun konuklar› Brightwell Holding BV Baflkan›
Alphan Manas ve Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi
Doç. Dr. H.Volkan Demir’di. Farkl› fikirleri ve imza
att›¤› baflar›l› ilklerle ad›n› dünyaya duyurmufl olan
Manas, ayn› zamanda Dünya Fütüristler Derne¤i Baflkanl›¤›’n› da yürüttü¤ünden bahsederek bafllad›¤› konuflmas›nda; son döneme damgas›n› vurmufl yeniliklerden bahsetti. Ard›ndan, icad›n›n üzerinden uzun
vakit geçmesine ra¤men üzerine baflka bir fley eklenmemifl bulufllardan bahseden Manas, kendisinin ve
ekibinin alm›fl oldu¤u patentler konusunda kat›l›mc›lar› bilgilendirdi. Manas, markalaflma olgusunun üzerinde durarak, “Türkiye markalaflma için geç kald› ve
hep yanl›fl stratejiler izledi. Türkiye art›k marka yaratma yolunda de¤il marka sat›n alma noktas›nda bir
fleyler yapmal›” dedi.
Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. H.
Volkan Demir ise üniversitelerinde yapt›klar› yeniliklerden ve projelerden bahsetti. Nanoteknoloji üzerine
yapt›klar› çal›flmalar›n Türkiye için öneminden bahseden Demir, TÜB‹TAK, Türkiye Bilimler Akademisi, Avrupa Birli¤i ve Avrupa Bilim Vakf› gibi onu aflk›n ulusal projede çal›flt›¤›n› belirtti. Nano teknoloji
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
ile enerjinin verimli kullan›lmas›n›n özellikle gelecekte enerji kullan›m›na yönelik yeni çözümlere iflaret etti¤ini belirten Demir, daha ucuz yenilenebilir
enerji kaynaklar› ve uygulamal›ndan bahsetti.
Demir, ayr›ca Nanoteknoloji ile Enerjinin verimli
kullan›m› alan›nda ald›klar› yeni patentler oldu¤unun
da alt›n› çizdi.
YÖN VERENLER
türk gibi bir lidere sahip olman›n Türk Milleti için büyük flans oldu¤unu, yönetim becerisi ve vizyonu olan
liderlere global krizin yafland›¤› bu dönemde her zamankinden çok ihtiyaç oldu¤unu vurgulad›. Oturumun di¤er konuflmac›s› siyaset bilimcisi Prof Dr. Mim
Kemal Öke ise de¤iflimi yöneten liderlerin uluslar›n
kaderini de¤ifltirdi¤ini, M. K. Atatürk‘ün hem Türk
ulusu hem de insanl›k için böyle bir lider oldu¤unun
önemini yaflanan olaylarla anlatt›. Özellikle liderlerin
güçlü kiflilikleri yan›nda mütevaz› yaflamlar› ve örnek
davran›fllar sergilediklerini anekdotlarla dinleyicilere
aktard›.
ÖZEL KONUKLAR
Lüks tüketimi azaltmal›y›z
Vizyonu olan liderlere ihtiyaç
Baflkanl›¤›n› ayn› zamanda KalDer ‹zmir fiubesi
Baflkanvekili de olan Soyak Holding ‹nsan Kaynaklar› ve Kalite Direktörü Osman Ünal’›n yapt›¤› “Yön
Verenler” oturumunda yer alan konuflmac›lardan Yaflar Holding CEO su Dr. Mehmet Aktafl; Liderli¤in insan yaflam› boyunca geliflim ve de¤iflim aç›s›ndan büyük önem tafl›d›¤›n› ve Liderlik anlam›nda M. K. Ata-
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun 2.
Gün özel konu¤u Hayrettin Karaca’ya ünlü gazeteci
Yaprak Özer efllik etti. S›k s›k alk›fllarla kesilen oturumda Karaca ve Özer’in laf at›flmalar› kat›l›mc›lara
keyifli dakikalar yaflatt›. Türkiye’nin kurtuluflu Anadolu kültüründen bafllar diyen Karaca, Anadolu insan›n›n duyarl›l›¤›ndan ve sosyal düzenin eski uygulamalar›ndan bahsetti. Karaca, Türkiye’ de bir zamanlar
fakirleri aç b›rakmayan kültürün nas›l yok oldu¤unu
hüzünlenerek anlatt›. Karaca, “Savafltan ç›km›fl bir
Türkiye'de 'fakirim' diyen çoktu ama 'aç›m' diyen
yoktu. Oradan ald›m bu kültürü. Kaybolan budur, giden budur. Ama Anadolu'yu gezerken görüyorum ki,
Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›
Türkiye Kalite Derne¤i KalDer ‹zmir fiubesi ve ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ortaklafla yürüttü¤ü “Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›”
ile gelece¤in bilim insanlar› donan›mlar›n› ve hayal
güçlerini ortaya koydu. 1 Haziran günü ‹zmir ‹l
Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye ve KalDer ‹zmir
fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan Vekili Osman
Ünal’›n kat›l›m› ile gerçekleflen aç›l›fl töreni ile 1 ve
2 Haziran’da proje ve fikirler jüri üyelerinin ve ö¤rencilerin be¤enilerine sunuldu. 450 projenin baflvurdu¤u yar›flmada 100 eser sergilenmek için ön
elemeden geçirildi.
‹zmir KalDer fiubesi Baflkan› Murat Hocalar, ödül
töreninde yapt›¤› konuflmada; ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü ile yap›lan ortaklafla çal›flmadan duydu¤u
memnuniyeti dile getirdi ve yap›lan bu proje ortakl›¤›n›n uzun soluklu olmas›n› KalDer olarak istediklerini belirtti.
Kazanan proje ve fikirler 2 Haziran’da yap›lan coflkulu ödül töreni ile aç›kland›. “Ulu Önder Mustafa
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Kemal Atatürk ça¤dafl medeniyetler seviyesine
ulaflmay› hedef gösterirken bunun anahtar›n›n bilim
adamlar›nda oldu¤unu biliyordu” diyerek sözlerine
bafllayan ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye,
gelece¤in bilim adamlar›n›n bu tür yar›flmalarla belirlenece¤ini söyledi. ‹zmir’in Atatürk’ün gösterdi¤i
ça¤dafl medeniyetler seviyesine en çok yaklaflan illerden biri oldu¤unu belirten Üye, yar›flmaya kat›lan her ö¤rencinin kazand›¤›n›, yar›flmalarda kaybedenin olmad›¤›n› söyledi.
Orta ö¤retim Fikir dal›nda Milli Piyango Anadolu
Lisesi’nden “Suyuna Sahip Ç›k” projesi ile Burçin
Kasap, proje dal›nda ise Seyit fianl› (ATL), Tek. ve
EML’nden “Mobil Deprem Sistemi” projesi ile Sercan Demirci ve Ece Mert birinci oldular. ‹lk Ö¤retim fikir dal›nda ‹zmir Büyükçi¤li Özel Türk
‹.Ö.O.’dan “Tasarruf Köyü” adl› proje ile K›vanç
Ersoy proje dal›nda ise Canl› 60. Y›l ‹ÖO’ndan
“Kendinden Temizleyici Jel ‹çeren Difl F›rças›” projesi ile Erkan Akbafl birinci oldular.
59
KalDer fiUBE HABERLER‹
KAL‹TE ÖDÜLLER‹
bu de¤erleri hala yaflatanlar var” dedi.
Bilinçsiz tüketim konusunda kat›l›mc›lara say›sal
bilgiler de veren Karaca, lüks tüketimin azalt›lmas›
gerekti¤inin alt›n› çizdi. Yok olan ormanlar ve küresel
›s›nman›n sebeplerine, bizi bekleyen sonuçlar›na ve
önlemlerine parmak basan Karaca, konu hakk›ndaki
eylemlerini sürdürece¤ini de özellikle belirtti. TEMA
Vakf›’n›n da yo¤un kat›l›m› ile gerçekleflen oturum
sonras› kat›l›mc›lar, uzun süre Karaca ve Özer’i sorular› ile sahnede tuttular. K›rm›z› h›rkas› yine üzerinde
olan Karaca, oturum öncesi ve sonras› etraf›n› saran
kat›l›mc›larla uzun uzun sohbet etti ve gördü¤ü lüks
harcamalarla ilgili kat›l›mc›lara tak›ld›.
Yaflamda kaliteye dair
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu
Kapan›fl Oturumu’nun özel konu¤u yaflam›n en zor sahnelerini görüntüleyen bir sanatç›yd›. Coflkun Aral, konuflmas›na hayat
hikâyesini kendi foto¤raflar›yla süsledi¤i
bir sunum üzerinden k›saca anlatarak bafllad›. Kat›l›mc›lardan gelen sorular› cevaplayarak interaktif bir oturum sürdüren Aral,
foto¤raf çekmenin çok keyifli oldu¤unu,
çekti¤i foto¤raflar› “bilginin belgeye dönüfltürülmüfl hali” olarak tan›mlad›. Savafl
s›ras›nda yard›ma muhtaç bir insana yard›m
etmek ile foto¤raflamak aras›ndaki dengeyi
nas›l sa¤lad›¤› sorusu üzerine, “Bu seçim o an yaflanan duygulara ba¤l›d›r. Ben e¤er floka girmemiflsem
yard›m ederim. Birçok foto¤rafç› arkadafl›m›z da ayn›
fleyi yapar” dedi. “Her mesle¤in elde etti¤i baflar›,
mutluluk, haz kadar, onun iz düflümü olan ac›, gözyafl›, huzursuzluk ve yaln›zl›k da vard›r. Ben bunlar›n
hepsini zaman içinde yaflayarak ö¤rendim.” Sözleriyle devam eden Aral, “Meslekte baflar›l› olmak, iflini
severek yapmaya ba¤l›d›r. Yapt›¤›n›z ifle ruhunuzu
koydu¤unuzda, baflar›l› olmak kaç›n›lmazd›r” dedi.
Son olarak görsel ve bas›l› medyan›n yozlaflmas›na
ve kaliteden uzaklaflmas›na de¤inen Aral, özellikle
gençlerin genel kültürlerinin çok eksik oldu¤unu, sürekli de¤iflen bir dünyada Türkiye için gençlerin önemini vurgulad›.
60
2009 Y›l› Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu kapsam›nda
düzenlenen Ege Bölgesi Kalite Ödülü ve Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü sahiplerini buldu. 5 ayl›k süre içinde
toplam 55 de¤erlendiricinin görev ald›¤› ödül süreci,
Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu sonunda gerçeklefltirilen ödül töreni ile son buldu. Ödül töreninde
ekip ve destek için gelmifl olan baflvuran kurulufllar›n
çal›flanlar›, salonda yerlerini ald›lar; yo¤un kat›l›ml›
ve bol heyecanl› bir törenle 2009 y›l›nda da ödüller
sahipleriyle bulufltu.
Ödül töreninde konuflan KalDer ‹zmir fiubesi Ödül
Yürütme Kurulu Baflkan› Osman Ünal, kat›lan tüm
kurum ve kurulufllar›n kazand›¤›n›, bu süreçte amac›n
büyük ödülü kazanmak de¤il, sürece kat›larak sürekli
iyilefltirmeyi benimsemek oldu¤unu belirtti.
Ödül töreninde ayr›ca Y›l›n Baflar›l› Ekibi ödülünde 9 y›ld›r kesintisiz baflvuran ve defalarca ödüle lay›k görülen Söktafl da büyük alk›fl ald›.
Ege Bölgesi Kalite Ödülü’ne Kamu/STK Kategorisinde baflvuran Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Meslek Yüksekokulu baflar›l› ve örnek teflkil edebilecek
yaklafl›m ve uygulamalar› ile Ege Bölgesi Kalite Ba-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
flar› Ödülüne lay›k bulundu.
Bu y›l, Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde bölgesellikten ulusall›¤a geçifl senesinde; KalDer ‹zmir fiubesi
bu ödülü iki kategoride verdi. Kamu kategorisinde
Denizli ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü ‹l Ambulans Servisi’ ne
ait Denizy›ld›z› Ekibi “Çocuklarda Ev Kazalar›n›n
Önlenmesi” ile, Özel Sektör kategorisinde ise ‹pragaz
A.fi. Denizli Dolum Tesisi Nokta Kalite Tak›m› “Tüp
Y›kama At›k Suyunun Geri Kazan›m›” ile Büyük
Ödülü ald›lar. Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde her iki
sektörde de Büyük Ödül Denizli’ye gitti. Baflar› Ödülleri ise; BTM’ye ait Toprak Ekibi, Denizli ‹l Sa¤l›k
Müdürlü¤ü A¤›z Ve Difl Sa¤l›¤› fiubesi’nden Protek
Ekibi, Denizli Servergazi Devlet Hastanesi’nden Sinerji Ekibi, Hayes Lemmerz ‹nci Jant San. A.fi. (Sec
‹flletmesi)’nden Odak Ekibi, Petkim Petrokimya Holding’ den Enveryar Ekibi ve SÖKTAfi’tan baflvuran
Enerji Ekibi taraf›ndan paylafl›ld›.
ler gibi konuflma, tan›t›m müzakere, toplant› yapan,
organize eden veya kat›lan, konuflma, prezantasyon
yapan kiflilerin etkinli¤ini ve verimlili¤ini art›rarak ifl
ve özel yaflam baflar›lar›n› sa¤lama konular›nda kat›l›mc›lara önemli ipuçlar› verildi.
Etkili stok yönetimi ile karl›l›k ve verimlilik
yükseliyor
10. MAS kapsam›nda Lojistik Derne¤i Baflkan›
Say›n Prof. Dr. Mehmet Tanyafl’›n gerçeklefltirdi¤i çal›fltayda kat›l›mc›lar, üretim/müflteri hizmet düzeyini
düflürmeden optimal düzeyde stok bulundurman›n ve
siparifl vermenin, temel yaklafl›m ve yöntemleri hakk›nda bilgi sahibi oldular.
Finans›n temel kavramlar›n› tüm
çal›flanlar bilmeli
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nda Human Resource Management E¤itmeni olan Handan
Demirmen moderatörlü¤ünde, finans alan› d›fl›nda çal›flan yöneticilerin, finans konular›nda temel bilgi düzeyine ulaflmalar›n› sa¤lamak amac›yla Finansç› Olmayanlar ‹çin Finans Çal›fltay› düzenlendi. Çal›fltay
yo¤un ilgi gördü.
Stratejik hedeflerle performans›n›z› yönetin
7 gündem çal›fltay› gerçeklefltirildi
Her y›l oldu¤u gibi bu y›lda sempozyumun ilk günü çal›fltaylara ayr›ld›. Çat›flma Yönetimi, Etkili Sunufl Teknikleri, Stok Yönetimi, Finansç› Olmayanlar
için Finans Yönetimi, Stratejik Hedeflerle Performans
Yönetimi, Kaizen (Sürekli ‹yilefltirme), Rexam Yal›n
Fabrika Simülasyonu konular›nda aç›lan çal›fltaylara
toplam 90 kifli kat›ld›.
Çat›flma yönetimi ve etkili sunufl teknikleri
KalDer E¤itmeni olan Nilgün Özkan 10. MAS çal›fltaylar›nda 2 önemli konuda kat›l›mc›larla bulufltu.
Çat›flma Yönetimi Çal›fltay› ile iflletmelerde ortaya ç›kan çat›flmalar›n nedenlerini bulmak, analiz etmek,
objektif ve bilimsel yöntemleri kullanma becerisini
gelifltirmek, kurumlarda iflbirli¤i ve uzlaflmay› sa¤lamak konular› ele al›nd›. Nilgün Özkan’›n bir di¤er çal›fltay› ise Etkili Sunufl Teknikleri. Bu çal›fltay ile flirketlerin organizasyonlar› içinde bilgi aktar›m›nda bulunan yönetici, insan kaynaklar› uzmanlar›, sat›fl ve
pazarlama görevliler, e¤itim uzmanlar›, halkla iliflkiÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Yönetim dan›flman› Lütfi Ensari taraf›ndan verilen
Stratejik Hedeflerle Performan Yönetimi çal›fltay›nda,
sürdürülebilir kurumsal baflar› için stratejik düflünme
ve yönetimin temel kavram ve yöntemlerinin önemi;
kurumsal stratejik plan›n oluflturulmas›nda kimlere,
hangi bilgilere ve analizlere ihtiyaç oldu¤u; kuruluflun
hedef belirlemede uzun ve k›sa vadeli hedeflerin nas›l
dengelenmesi gerekti¤i konular›nda fark›ndal›k yarat›ld›.
Küçük iyilefltirmeler ile büyük
kazançlar elde edeceksiniz
Uçal Kalite Ltd. fiti. Yönetim Dan›flman› Vehbi
Uçal’›n etkili moderatörlü¤ünde kat›l›mc›lara, kalite
kavramlar› ve tarihsel perspektif kapsam›nda Kaizen
felsefesinin tan›t›m› yap›l›rken, sürekli gelifltirme ile
ilgili yöntem ve teknikler uygulamal› olarak ifllendi.
Üretimde mükemmellik flans m›d›r?
2007 y›l› Ulusal Kalite Ödülü birincisi REXAM’›n
REXAM-Yal›n Fabrika Simülasyonu Çal›fltay›
REXAM Sürekli Geliflim Lideri ve Kalite Güvence
Müdürü Serkan Akgünefl ve REXAM ‹nsan Kaynaklar› Müdürü Hilal Kocaman moderatörlü¤ünde yap›ld›. Rexam’ da uygulanan yal›n fabrika simülasyon
oyunu ile flirketlerinde yal›n teknikler ile ilgili çal›flmalar› bafllatmay› planlayan ve/veya bafllatm›fl olup
süreklili¤inde s›k›nt› çeken kurulufllar›n temsilcilerini
yal›n üretim teknikleri konular›nda bilgilendirip e¤lenceli bir ortamda karfl›l›kl› tart›flma yarat›ld›.
61
YAYIN KAMPANYASI
KalDer ve EFQM
yay›nlar›nda %35’e
varan indirimler
KalDer
Yay›n Kampanyas›
Türkiye’de EFQM yay›nlar›n›n tek adresi
olan KalDer, EFQM Mükemmellik Modeli
ve araçlar›n›n bilinirli¤inin art›r›lmas› için
kalite konusunda baflucu kitaplar› olarak say›labilecek yay›nlarda %35’e varan indirimler yapm›flt›r. Yap›lan indirimle kalite gönüllülerinin ve konuyla ilgilenenlerin kitaplara
ulafl›m›n›n kolaylaflt›rmas› amaçlanarak Avrupa ve Ulusal Kalite Ödülü Vakalar›’ndan
EFQM Çerçeveleri’ne kadar ‹ngilizce ve
Türkçe birçok yay›n okuyucular›n be¤enisine sunulmufltur. EFQM Mükemmellik Modeli’yle paralellikler içeren bu kitaplar, model e¤itimi ve uygulanmas›nda okuyuculara
büyük faydalar sa¤layacakt›r.
Kampanya ile ilgili detayl› bilgi için lütfen
www.kalder.org/yayinkampanyasi adresini
ziyaret edebilir yada 0216 518 42 84 no’lu telefon numaras›ndan Burak Olkun’la
görüflebelirsiniz.
Kampanya paketinde bulunan
baz› yay›nlar:
EFQM RADARISE YOUR BUSINESS
EFQM ÇERÇEVELER
l EFQM FRAMEWORK FOR CORPORATE
SOCIAL RESPONSABILITY
l EFQM FRAMEWORK FOR RISK MANAGEMENT
l EFQM FRAMEWORK FOR INNOVATION
l EFQM FRAMEWORK FOR KNOWLEDGE
MANAGEMENT
7 SOS ARACI
l ÜRET‹M SÜREÇ YÖNET‹M‹
l TEDAR‹K Z‹NC‹R‹ YÖNET‹M‹
l ‹NSAN KAYNAKLARI YÖNET‹M‹
l SATIfi SÜREÇ YÖNET‹M‹
l SATIN ALMA YÖNET‹M‹
l TES‹S YÖNET‹M‹
l F‹NANS YÖNET‹M‹
1 ADET VAKA (TR YA DA ‹NG)
KAMPANYA DETAYLARI ‹Ç‹N www.kalder.org/yayinkampanyasi ADRES‹N‹ Z‹YARET ED‹N‹Z
62
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Abone Hizmetleri
ÖNCE KAL‹TE
Abone Fiyatlar› (Bireysel Abonelik)
(Adet-Y›l)
Abonelik Fiyat›........................................ : 70.- TL
(Adet-Y›l)
KalDer Üyeleri...........................: 60.- TL
Abone Fiyatlar› (Toplu Abonelik)
(Adet-Y›l)
Ayn› iflyerinde 10 kifli..............................: 50.- TL
Ayn› iflyerinde 20 kifli................: 40.- TL
Fiyatlara KDV dahildir.
Abonelik Bilgileri
Ad› Soyad›
Kurulufl Ad›
Faaliyet Alan›
Dergi Teslim Adresi
Telefon (ev)
Fatura Adresi
Vergi Dairesi
:..............................................................................................................................................................
:..............................................................................................................................................................
:..............................................................................................................................................................
:..............................................................................................................................................................
:..............................................................................................................................................................
:......................................................Telefon (ifl) :.........................................Faks:...................................
:
:..................................................Vergi No:.............................................................................................
ÖDEME B‹LG‹LER‹
Havale gönderiyorum.
Garanti Bankas› Suadiye fiubesi
Hesap Numaras› 1299686
(Garanti Bankas› Suadiye fiubesi 1299686 No’lu hesaba toplam bedeli ödedikten sonra 0 216 518 42 86’ya fakslay›n)
Banka, havale ücreti talep edebilir.
Toplam bedeli kredi kart›mdan çekin.
❒ Visa
Kart Sahibinin Ad› Soyad›
Kart No
Geçerlilik Tarihi
❒ Mastercard
:..............................................................................................................................................................
:..............................................................................................................................................................
:.............................................Güvenlik No:............................................. Tarih:.......................................
‹mza
:..............................................................................................................................................................
Abone Bedeli ile ilgili dekont ve formlar›n dernek merkezimize fakslanmas› ya da postalanmas› yeterli olacakt›r.
Abonelik sistemi, abone olunan tarihten itibaren 1 y›ld›r.
Centrum ‹fl Merkezi Ayd›nevler Sanayi Cad. No:3 Küçükyal› 34854 ‹stanbul
Tel. : +90 (216) 518 42 84 PBX Faks: +90 (216) 518 42 86
Reklam Tarifesi:
Arka kapak
Ön kapak içi
Arka kapak içi
Tercihli
Tercihli çift sayfa
3. Sa¤ sayfa
‹ç sayfalar
(4-5, 6-7, 8-9)
Tek Frekans
6.000 TL
5.500 TL
4.000 TL
2.000 TL
3.600 TL
3.000 TL
1.200 TL
3 Frekans
5.500
5.000
3.500
1.800
3.300
2.500
1.050
6 Frekans
4.500 TL
4.000 TL
3.000 TL
1.500 TL
2.800 TL
2.200 TL
900 TL
12 Frekans
3.000 TL
2.500 TL
2.000 TL
1.000 TL
1.800 TL
1.400 TL
600 TL
Tema sponsorlu¤u: 6 say› için(Birim Fiyat)..................................4 sayfa: 2.000 TL.................................8 sayfa: 3.500 TL
(Fiyatlara %18 KDV eklenecektir)
66
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009

Benzer belgeler