Gazete Beyoğlu - Mayıs 2012 Sayısını
Transkript
Gazete Beyoğlu - Mayıs 2012 Sayısını
Hüseyin Ağa Camii restorasyonu başladı Tarihi Hüseyin Ağa Camii’nin restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına başlandı. Proje tamamlandığında caminin tarihi kimliğine yeniden kavuşacağını söyleyen Başkan Demircan, sonradan yapılan uygulamaların da temizleneceğini belirtti. 10 “Bilge kentin yeni sesi” SAYI: 5 BEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR MAYIS 2012 www.beyoglu.bel.tr 444 0 160 1. Uluslararası Sosyal Politikalar Sempozyumu 15-16 Haziran’da CRR’de tertip edilecek Beyoğlu Belediyesi, Sosyal Politikalar Derneği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından düzenlenecek olan sempozyumun ilk toplantısı gerçekleştirildi. Başkan Demircan, toplantıda “Vatandaş Başkan” projesini detaylı bir şekilde anlatarak, Beyoğlu Belediyesi’nin halkın problemlerine göre çözüm 7 ürettiğini ifade etti. .ņ+4Ó! $+$#Ř8 BEY Ř8$2Ř BEY $+$# .ņ+4Ó! $+$# .ņ+4Ó! Ř8 !$+$# .ņ+4Ó! $+$#Ř8 +4Ó!$+ $+$#Ř8 $2Ř BEY.ņ +4Ó!$+ $+$#Ř8 BEY.ņ ņ+4Ó! 4Ó!$+ B +4Ó!$+ BEY.ņ Ó! EY.ņ+4 $2Ř #Ř8$2 BEY.ņ $#Ř8$2 !$+$# +4Ó!$+ +4Ó!$+ +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4Ó!$+ BEY.ņ +4 BEY.ņ Ř Ó!$+$# $#Ř8$2 Ř +4Ó!$+ BEY +4Ó!$+ BEYOņ $2Ř +4Ó!$+ BEYOņ +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř BEYOņ $#Ř8$2 BEYOņ +4 +4 +4Ó!$+ +4Ó!$+ BEYOņ +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4Ó!$+ $#Ř8$2 $#Ř8$2 $+$#Ř8 BEY.ņ Ř BEY.ņ Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 $2Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4Ó! BEY.ņ Ř $+$# .ņ+4Ó! Ř BEYOņ Ř BEY.ņ Ř $#Ř8$2 BEY.ņ +4Ó!$+ BEY.ņ $#Ř8$2 BEY.ņ +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 $# BEY.ņ +4Ó! $2Ř $+$#Ř8 $#Ř8$2 BEY Ř +4 BEY.ņ Ř BEY.ņ +4Ó! BEY.ņ BEY.ņ $2Ř Ó!$+$# BEY.ņ $2Ř $+$#Ř8 $2Ř $+$#Ř8 +4 BEY.ņ +4Ó!$+ $#ŘYE2 +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř +4 BEY.ņ Ř +4Ó!$+ $#Ř8 +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 B $2Ř BEY.ņ Ř8$2Ř +4 BEY.ņ $#Ř8$2 BEY Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř $+$# .ņ+4Ó! Ó!$+ EY.ņ+4 $#Ř8$2 Ř BEY.ņ Ř8$2Ř BEY.ņ Ř +4Ó! BEY.ņ BEY.ņ $2Ř $+$#Ř8 Ř BEY Ř BEY.ņ $2Ř BEY.ņ BEY.ņ +4Ó!$+ $+$# .ņ+4Ó! $#Ř8 +4 !$+ +4Ó! Ř #Ř8$2 Ó!$++$$# Ř8$$2 Ó!$+$# Ř8$2 Ó!$+$# ņ +4Ó!$+ $+$# Oņ+4Ó! $#Ř8$2 +4Ó! B Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 BEY.ņ $+$#Ř8 +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 BEY +4Ó! BEYOņ +4Ó!$+ $+$#Ř8 $#Ř8$2 Ř Ř $+$# Oņ+4Ó! $+$#Ř8 $#Ř8 +4Ó!$+ +4Ó!$+ $+$#Ř8 Ř8$2Ř BEY.ņ +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř +4Ó!$+ $# B Ř8$2Ř $2Ř Ř $#Ř8$2 B $+$#Ř8 Ř BEY.ņ BEY Ř $2Ř $#Ř8$2 +4Ó!$+ +4Ó!$+ $+$#Ř8 $#Ř8$2 Ř $#Ř8$2 Ř BEY.ņ Ř BEY.ņ +4Ó! BEY.ņ +4Ó!$+ $2 $+$##Ř8 .ņ+4Ó! Ó!!$+ EYY.ņ+4 $ Ó!!$+ EY.ņ+4 +4Ó! BEY.ņ +4Ó!$+ $#Ř8$2 $#Ř8$2 BEY.ņ 2Ř +4Ó!$$+ Ó!$+$# Ř +4Ó!$+ Ř 2ŘŘ $#Ř8$2 E Y. ņ BEY $#Ř8$2 Ó!$$++ ++44Ó! 22ŘŘ $##ŘŘ888$$$2 BEEYY.ņ +4Ó! $+$#Ř8 $#Ř8$2 B E Y. ņ +4Ó!!$$+ $#ŘYE2 $2Ř 8$2 Ř8$ $#Ř8 $# ++44 BEYOņ $2Ř +4Ó!$+ +4 BEYOņ Ř +4 $# +4Ó!$+ Ř8$2 Ó!$+$# Ř BEY.ņ BEY.ņ +4Ó! $2Ř #ŘŘ888$$2 Ó!$++$$# Ř E Y. ņ BEY E YO ņ BEY $2 $#ŘŘ888$$2 +$# +$ +44Ó!$+ $# !$$+++$$# .ņ++44 $22ŘŘ Ř88$$2 Ř8 Ř +4Ó!$+ Ř B E Y. ņ B B Ř +4 $#Ř BE Ř Ó! EYOņ+4 Ř8$2Ř BEYO Ř Ó!$+$ ++44Ó! +44Ó!!$+ $ #ŘŘ88$2 $# Ř E Oņ BEY +4 +4 8 $++$$##Ř8 4Ó!!$+ EYYOņ+4 $ +4Ó!$+ EY.ņ+4 +4 + Ó!$+ B $ Ř $#Ř8$2 +4 !E+ $#Ř8$2 $2 $2 +$$##ŘŘ8 +4 !$$+ Ř +4Ó!$+ BEYOņ BEYOņ B E YO ņ $ $2 +$$##Ř8 Ř $#Ř8$2 Ř $2 BEY $+$# Oņ+4Ó! $2Ř $+$#Ř8 B E Y. ņ +4Ó!$ +4Ó!$+ BEY $+$#Ř8 +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř BEYOņ Ř8$2Ř $2 $2 +$##ŘŘ88 +$ +44ÓÓ!!$ BEEYYOņ $2 #Ř88$$2 Ó!$++$$# $$22ŘŘ +$$$##Ř88$ ++4Ó!$$+ +4Ó!$+ B +4 BEY.ņ Ř8$2Ř $2Ř BEYOņ Ř $#Ř8$2 $2Ř $+$#Ř8 BEY.ņ Ř Ř BEY.ņ BEY.ņ BEYOņ BEYY.ņ ++44Ó!$$+ +4Ó!$+ Ř8$2Ř Ř $#Ř8$2 $2 $ $#Ř8 Ó!!$+ $#Ř88$ Ř8$2Ř Ř +4Ó! BEY.ņ BEY.ņ BEYY..ņ $2Ř # +4 BEY.ņ +4 BEY.ņ BEY.ņ $2Ř +4Ó! Ř $#Ř8$2 $$#Ř8$2 2Ř $#Ř8$2 B E Y. ņ Ř Parklar yenileniyor 6 Ř $# $#Ř8E2 $2Ř +4Ó!$+ +4Ó!$+ BEYOņ BEYOņ Ř Ř $#Ř8$2 Ř +4Ó! BEYOņ BEYOņ $2Ř +4Ó! BEYOņ BEYOņ $2Ř $+$#Ř8 $2Ř $+$#Ř8 Ó!$+ EYOņ+4 +4Ó! BEYOņ Ř8$2Ř BEY.ņ Ř BEY.ņ Ř BEYOņ Ř BEY.ņ Ř8$2 Ó!$+$# kolayca ödeyebilirsinizz Ř8$2Ř +4 Ř8$2 Ó!$+$# Ř BEY.ņ Ř $#Ř8$2 $2Ř $+$#Ř8 Ř8$2Ř +4Ó!$+ +4Ó!$+ $ B BEY.ņ BEY.ņ Ř BEYOņ $+$#Ř8 BEY.ņ BEY.ņ Ř8$2Ř Ř BEY Ř $#Ř8$2 Ř8$2Ř Ř8$2 Ó!$+$# Ř8$2 Ó!$+$# $2Ř Ř Ó!$+$# BEYOņ Ř8$2Ř $#Ř8$2 +4Ó! BEY.ņ BEY.ņ Ř $+$# Oņ+4Ó! $#Ř8 +4Ó!$+ +4Ó!$+ $#Ř8$2 +4 BEYOņ Ř BEYOņ Ř $#Ř8$2 Ř BEY Ř BEY.ņ Ó!$+ EYOņ+4 +4Ó!$+ $#Ř8$2 $ Ř8$2Ř $+$# Oņ+4Ó! +4Ó!$+ $#Ř8$2 B $2Ř +4Ó!$+ BEY +4Ó!$+ $# +4Ó!$+ BEYOņ Ř8$2Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 Ř8$2Ř BEY.ņ BEYOņ BEYOņ Ř8$2Ř BEYOņ Ř $#Ř8 +4Ó!$+ $+$# Oņ+4Ó! $# $# ŘYE2Ř $#Ř8$2 Ř BEYOņ Ř $2Ř $+$#Ř8 BEY.ņ Ř8$2Ř +4 Ó!$+ EYOņ+4 Ř8$2 Ó!$+$# $#Ř8$2 Ř8$2Ř BEY.ņ $+$#Ř8 $#Ř8$ B BEYOņ +4Ó! BEY.ņ Ř Ó!$+$# $# Ó!$+$# Ř8$2Ř +4Ó! BEY.ņ +4 BEY.ņ +4Ó!$+ +4Ó!$+ Ř8$2Ř Ř $#Ř8$2 Ř $#Ř8$2 +4 BEY.ņ BEY.ņ Ř $2Ř BEYOņ $2Ř BEY.ņ BEY.ņ Ř BEY.ņ $2Ř $+$#Ř8 BEY.ņ Ř BEY BEY.ņ BEY.ņ +4 Ř Ř8$2Ř +4Ó! $#Ř88$2 Ř +4Ó! $+$#Ř8 $#Ř8$2 $2Ř $#Ř8 +4Ó!$+ www.beyoglu.bel.tr adresinden e-belediye, 444 0 160 no'lu telefondan t-belediye, Belediyemizin veznelerinden de p"\veya\"A\"Ĉ\ile $+$#Ř8 BEY.ņ +4Ó!$+ +4Ó!$+ BE Ř BEYOņ $2Ř BEY.ņ Ř8$2Ř +4Ó! BEY.ņ BEY.ņ Ó!$+$# 2Ř $#Ř8$2 $2Ř +4 Ó!$+ EY.ņ+4 BEY.ņ Ř +4 BEY.ņ +$#Ř8 +4 $2Ř $+$#Ř8 $#Ř8$2 Ř Ř8$2 Ó!$+$# Ř8$2 Ó!$+$# $#Ř8$2 $2Ř BEY.ņ 2Ř BEY.ņ $#Ř8$2 +4Ó! BEY.ņ $#Ř8 +4Ó!$+ BEY.ņ Ř $+$#Ř8 BEY.ņ $+$# .ņ+4Ó! +4Ó!$+ EMLAK ve ÇEVRE TEMiZLiK VERGiSi 1. ķķpķķ +4Ó!$+ $+$#Ř8 $#Ř8$2 Ř BEY.ņ $2Ř BEY.ņ 8$2Ř +4Ó!$+ $#Ř8$2 BEY.ņ +4Ó! BEY.ņ $#Ř8$2 $2Ř BEY +4Ó Ř8$2Ř Ř8$2Ř BEY.ņ $2Ř BEY.ņ $2Ř ņ+4Ó! BEY.ņ $2Ř Önal İnaltekin, Ahmet Misbah Demircan, Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Prof. Dr. Musa Duman (Soldan) EY BEY Ó! ++44Ó! B E Y. ņ Ř8$$$22 $#Ř8 +$$# +4 !$+ +4 Hasköy'e İstanbul'un 5 simgesi erguvanlar dikildi Seul'de Beyoğlu rüzgarı esti... Başkan Demircan, Seul'ün Seongbukgu Belediyesi Meclis Başkanı Yoon Lee Soon ile karşılıklı "Dostluk ve İşbirliği" protokolü imzalamak üzere gittiği Güney Kore'de temaslarda bulundu. 11 TURGUT YILMAZ 2 GÜNCEL MAYIS 2012 Bakan Şahin’den Hacıahmet ziyareti Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı Hacıahmet Semt Konağı’nı ve Sosyal Market’i ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, her iki projeyi de çok başarılı bulduğunu ifade etti. Benim Şehrim Ahmet Misbah Demircan Beyoğlu Belediye Başkanı 155 yıldır yorulmuyoruz T arih 28 Aralık 1857… İhtimal soğuk ve belki de karlı bir İstanbul günü. Alafranga bir binanın içinde bir avuç insan… Hemen yanlarında ise belediye başkanları… Makam odasında Fransızca ve Türkçe yazılmış evrakı inceleyen Mehmet Kamil Efendi. Onlar Şişhane’deki 6. Daire-i Belediye’nin yani Beyoğlu Belediyesi’nin ilk çalışanları… İlk iş sokaklar açılacak, kadastro işlemleri yapılacak. Sonra caddeler temizlenecek. Maksemdeki su, evlere taksim edilecek. Taksim adını bu depodan alacak. Havagazı hattı çekilecek, Beyoğlu ışıl ışıl yapılacak. Önlerinde dağ gibi iş var. Bismillah dediler ve 155 yıllık hizmet kurdelasını kestiler. 155 yıl önce işte bu bir avuç insan Beyoğlu Belediyesi’nin temellerini attı. Emekleriyle, gayretleriyle, alın terleriyle… Beyoğlu Belediyesi, bugün çalışan yüzlerce personeli ve tarih boyunca halka hizmet vermiş on binlerce çalışanı ile gurur duyuyor. Beyoğlu, çalışanlarının ellerinde yükseliyor. Attığımız her adımda, yapılan her yatırımda bu emeği hatırımızda tuttuk. Çalışanlarımıza insana yakışır bir standart sağlamak için gayret ettik, ediyoruz. Bir aile gibiyiz. Bu bilinçle çalışıyoruz, değer üretiyoruz. Birlikte üzülüp, birlikte seviniyoruz. Hepimiz aynı zamanda bir Beyoğlu yurttaşıyız. Beyoğlu gönüllüsüyüz. Bu bilinçle personelimizin hizmet serüvenini ve gündelik hayat içindeki hallerini kayda geçirmek istedik. Kuruluşumuzun 155. yılında Beyoğlu için 7/24 çalışan dinamik belediye ekibini iş hayatlarının doğal seyri içinde fotoğrafladık. Bu fotoğrafları bir sergiye dönüştürdük. Sergi, Beyoğlu halkının ve konuklarının gündelik yaşamına belediyemizin katkısını ve etkisini göstermeyi amaçlıyor. 155 fotoğraftan oluşan sergide fotoğraf sanatçısı Timur Tahmaz’ın güçlü objektifiyle yakaladığı etkileyici kareler gelecek nesiller için birer mektup gibiler. Bu sergi Beyoğlu’na emeği geçenlerin fotoğraflarla yazılmış tarihidir. Sanatseverlerin, çalışanlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın bu sergide kendilerine ve Beyoğlu’na dair bir iz bulacaklarına inanıyorum. Bu sergi aynı zamanda bu yıl içinde gerçekleştireceğimiz 155. yıl kutlama etkinliklerimizin ilki oluyor. Bu serginin küratörlüğünü yapan sanat danışmanımız Beste Gürsu çok daha farklı projeler için yoğun çaba sarfediyor. İnşallah yıl içinde sizlerle daha değişik yayın ve etkinliklerde birlikte olacağız. 155 yıl boyunca Beyoğlu'nu güzelleştirmek ve daha da geliştirmek için çaba sarfeden tüm belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, yöneticilerimize, belediye çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor, vefat edenleri rahmetle anıyorum. Giderek daha da güzelleşen, daha da oturan Gazete Beyoğlu’nun yepyeni sayılarında yine buluşmak temennisiyle belediyemize daha nice uzun yıllar diliyorum. ■ A ile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in ziyaretinin ilk adresi Beyoğlu Belediyesi’nin 12’nci semt konağı olarak geçtiğimiz günlerde görkemli bir törenle açılan Hacıahmet Semt Konağıydı. Şahin’e Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan eşlik etti. Bakan Şahin’i çiçeklerle karşılayan Demircan, semt konağının hizmetleri hakkında bilgi verdi. Demircan’ı dikkatle dinleyen Şahin, ilk olarak okuma yazma bilmeyen kadınların eğitim gördüğü sınıfa girdi. Ders işleyen hanımlarla sohbet eden bakan, eline kalemi alarak kadınlara yardımcı oldu. Daha sonra semt konağının anaokulu sınıfını gezen Şahin ve Demircan, minik öğrencilerin sevgi seliyle karşılaştı. Çocuklarla birlikte bir süre masal dinleyen Şahin, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Semt konağının diğer hizmet birimleri olan çamaşırhane, duşhane, yemekhane ve eğitim sınıflarını gezen Şahin, mahalle halkıyla da sohbet etti. Bakan Şahin’in ikinci ziyaretinin adresi ise Beyoğlu Belediyesi’nin Sosyal Market’i oldu. İki yıldır ihtiyaç sahi- bi 4 bin 500 ailenin yararlandığı Sosyal Market hakkında Demircan’dan bilgi alan Şahin, burada vatandaşlarla sohbet etti. Beyoğlu Belediyesi’nin çalışmalarını yerinde gören ve ihtiyaç sahibi vatandaşların Sosyal Market’ten memnuniyetlerini öğrenen Şahin çalışmalarından dolayı Demircan’ı tebrik etti. ■ Kırmızı Şerit Hareketi Beyoğlu’nda başladı Beyoğlu Belediyesi ile Radyo Trafik ortak bir projeye imza attı. Trafik canavarına ‘Dur’ demek amacıyla Kırmızı Şerit Hareketi başlatıldı. rafik Haftası’nın ilk günü "Kırmızı şerit aracımda, trafik kuralları aklımda" sloganıyla başlayan proje, trafik kurallarının önemine dikkat çekmeyi, sürücülerin trafik kurallarını unutmamasını ve araç kullanırken kurallara uymalarını sağlamayı amaçlıyor. Başkan Demircan’ın ev sahipliğinde Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen projenin açılış programına spor yazarı Faik Çetiner, sanatçı Murat Göğebakan, Radyo Trafik yet- T kilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Proje kapsamında Beyoğlu Belediyesi tarafından Galatasaray Meydanı’na kurulan “Trafik Karavanı” önünde bir konuşma yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan, trafik kurallarının önemine dikkat çekti. Ayrıca projenin Trafik Haftası münasebetiyle bir duyarlılık ortaya koymak için düzenlendiğini söyledi. Rock müzik sanatçısı Murat Göğebakan ve spor yazarı Faik Çetiner’in de proje hakkında görüşlerini belirttiği programın sonunda Başkan Demircan, Murat Göğebakan ve Faik Çetiner trafikteki araçların aynalarına kırmızı şerit bağladı. Araçlarına kırmızı şerit bağlanan sürücüler “Kırmızı Şerit Hareketi”ni beğendiklerini söylediler. Trafik Haftası boyunca Galatasaray Meydanı'na kurulan Trafik Karavanı'nda 10 binin üzerinde kırmızı şerit dağıtıldı. ■ GÜNCEL 3 SAYI: 5 23 Nisan’da İstiklal Caddesi cıvıl cıvıldı Beyoğlu Belediyesi’nin 12 semt konağının anaokullarında eğitim gören yüzlerce minik, Türk bayrakları ve balonlarıyla Tünel Meydanı’ndan Odakule’ye coşkuyla yürüdü. G eçen yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstiklal Caddesi’ni karnaval alanına çeviren 4-6 yaş arası Beyoğlulu çocuklar, bu yılda aynı coşkuyu yaşattı. Çocuklar saat 11.00’de Tünel Meydanı’nda toplandı. Rengarenk kıyafetleri ile caddeyi adeta çiçek bahçesine çeviren çocuklar, Odakule’ye kadar Posta Gazetesi Bandosu eşliğinde marşlar ve şarkılar söyleyerek yürüdü. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, çocuklara eşlik etti. Yürüyüşe Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses ile Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Koca da katıldı. Neşeli, cıvıl cıvıl sesleriyle herkesi kendilerine hayran bırakan miniklerin renkli kostümleri görülmeye değerdi. Kimi, kelebek, kimi Arı Maya, kimi palyaço olurken, kimi Pamuk Prenses, kimi Heidi kostümüyle yürüyüşe renk kattı. Kimi minikler ise, yöresel kostümlerle yürüyüşe katıldı. Bu kostümler arasında, efe ve kafkas en dikkat çekici olanlardı. Son Levanten Giovanni Scognamillo Benim alternatif Beyoğlu'm S Çocukların coşkulu yürüyüşüne cadde esnafı alkışlarla eşlik ederken, turistler fotoğraf ve kameralarla görüntüleri kaydetti. Yürüyüşün ardından 700 çocuk, Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda düzenlenen renkli ve eğlenceli programa katılarak bayramın keyfini çıkardı. Balonlar, konfetiler ve bayraklarla süslenen meydandaki programda, Beyoğlu Belediyesi Semt Konakları çocuk tiyatro ekibi ve çocuk korosu sahne aldı. Hep bir ağızdan şarkılar söylendi. ■ eksen yıldır Beyoğlu’nda yaşıyorum, Asmalımescit Sokağı’ndan Kallavi Sokağı’na, Postacılar Sokağı’na ve oradan da Gümüşsuyu’ndaki Bol Ahenk Sokağı’na… Dolayısıyla ben başkaları gibi bu Beyoğlu’na, Galata Köprüsü’nün öte tarafından gelen ve Beyoğlu’nda bir küçük Paris’i (bugün bir küçük Brooklyn’i), bir küçük Avrupa’yı (bugün bir küçük Amerika ’yı), cep boyu bir Batı’yı bulan, bunda doğal özlemlerini gideren birinin gözüyle bakamam. Benim alternatif Beyoğlu’m, kesinlikle bir atraksiyon ya da bir şov, bir eğlence değildi, olamazdı da. Doğduğum, yaşadığım, yaşlandığım, giderek anılarıyla beslendiğim bir gerçek dünyaydı (ve bugün, kalıntıları ve izleriyle, öyledir), bütün çekiciliği, bütün günahkâr fettanlığıyla; Beyoğlu, aynı zamanda, bir de günah ve sefahat yuvasıydı, ister gelip geçenler, ister Beyoğlu’na çıkanlar ve de içinde yaşayanlar için... Beyoğlu, dünden bugüne kadar, bir eğlence merkezi olarak kaldı -ama kültürü unutmaksızın-, neredeyse İstanbul kentinin tek patentli eğlence merkezi, daha açık, daha özgür, çeşidi bol, avantajları, alternatifleri bol. …… Beyoğlu’nu yazanlar az olmadı, İstanbul’a uğrayan, konaklayan, bir süre yaşayan seyyahlar yazdı, ünlü edebiyatçılar, ozanlar yazdı. Yazmayanlarsa, bir Willy Sperco ve bir Sait N. Duhani hariç, Beyoğlu’nun gerçek sakinleri, Beyoğlu’nu yaşatanlar ve yok olmamasına yardımcı olanlardır. Kaldı ki bir eski Beyoğlu yok olduysa -cenaze- sini kaldırmaya da 6-7 Eylül olayları büyük katkıda bulundular- en çok katıksız ve kökten Beyoğluluların, ister doğal ister başka nedenlerden dolayı, yok olmalarından kaynaklandı. Şimdi bana Beyoğlu, eski Beyoğlu dediğinizde ve gerilere, bir hayli gerilere dönüş kaydettiğimde, ne gibi bölük pörçük görüntüler, anlamlı veya anlamsız (benim için anlamlı, sizler için anlamsız) ayrıntılar, olaylar ve mekanlar belleğimden kopup gözlerimin önüne geliyor? Son derece öznel bir işlemse de, bunun da bir önemi, bir gerekliliği var. Her zaman altını çizerek belirttiğim gibi, Beyoğlu’nu onu yaşamış olan birinin gözlerinden bakarak... Beyoğlu’nu sevmek, Beyoğlu’nu hiç tanımadan özlemek, nostaljisini yapmak başka (ve çok daha kolay), onu bir ömür boyunca iyisi ve kötüsüyle yaşamış olmak bambaşkadır. İnanın, bir yazarlık oyunu değil, bir tür geçmişe dönük bir yolculuğa yıllar sonra yeniden çıkıyorum hayalimde, çıkmaya çalışıyorum eklemler ve noksanlıklarla. Acaba bugün neleri anımsıyorum, neleri unuttum, neler birden canlanacak belleğimin derinliklerinden ve tabii, neler kaldı, neler yok oldu. En zor olanı da bu tespiti yapmak, çünkü Beyoğlu ve onu temsil eden – ama Beyoğlu’nun tümü hiç olmayan- İstiklal Caddesi durmadan öylesine değişti ve değişiyor ki… ■ (BIR LEVANTENIN BEYOĞLU ANILARI, GIOVANNI SCOGNAMILLO, AGORA KITAPLIĞI, 2009) 4 GÜNCEL MAYIS 2012 Atık Kapak Kampanyası Beyoğlu sınırlarını aştı... “Kapakları Topluyoruz, Engelleri Aşıyoruz” kampanyamız İstanbul’a yayıldı. Çevre duyarlılığı ve sosyal sorumluluk adına, TUROB’la “Çevre Protokolü” imzaladık. B elediyemizin beş ay önce Beyoğlu’nda başlattığı ve topladığı 9 bin 150 kilo kapakla 45 tekerlekli sandalye aldığı kampanya büyük ses getirdi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve TUROB Başkanı Timur Bayındır’ın Taksim Pan Otel’de imzaladığı protokol çerçevesinde İstanbul’daki TUROB üyesi otellerden çıkan damacana, pet şişe, kozmetik ve temizlik ürünleri gibi atık kapaklar toplanarak geri kazanılacak ve engelli vatandaşların tekerlekli sandalye ihtiyacı karşılanacak. Protokol çerçevesinde, Beyoğlu Belediyesi, örnek teşkil edecek kampanyaya katılan TUROB üyesi 333 otele kapak kutusu teslim edecek. Oteller tesisleri içindeki belli noktalara bu kutuları yerleştirerek atık kapakları toplaya- cak. Beyoğlu Belediyesi Temizlik Müdürlüğü’ne bağlı ekipler belli periyotlarla bu kapakları toplayacak. Her bir 250 kilo kapakla bir engelli sandalyesi alındığından bu rakama ulaşan otellere belediyemiz tarafından bir adet tekerlekli sandalye verilecek. İlgili otel topladığı kapaklar karşılığında aldığı tekerlekli sandalyeleri ihtiyacı olan sivil toplum kuruluşlarıyla kişilere bağışlayacak. ■ Avusturya Lisesi’nden tekerlekli sandalye bağışı eyoğlu Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası vesilesiyle tekerlekli sandalye bağışında bulundu. Şimdiye kadar iki sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine veren okulun Sosyal Dayanışma-Yardımlaşma ve Kızılay Kulübü ile Çevre Koruma ve Enerji Kulübü üyeleri "Mavi Kapak Toplama Projesi"nin üçüncüsünü de başarıyla tamamladılar. Toplanan kapaklar karşılığında Ataşehir Belediyesi’nden teslim alınan üçüncü tekerlekli sandalye Zeytinburnu Reşat Tardu İlk Öğretim Okulu’na teslim edildi. Program çerçevesin- B de, kampanyaya büyük destek veren Zeytinburnu Reşat Tardu İlköğretim Okulu 1-A sınıfı öğrencilerine de teşekkür ziyaretinde bulunuldu. Aynı sınıfta yeğeni bulunan Samsunlu ihtiyaç sahibi engelli bir öğrencinin ve dolaylı olarak ailesinin yaşamını kolaylaştıracak olmaktan duyulan mutluluğun paylaşıldığı ziyarette duygulu anlar yaşandı. ■ GÜNCEL 5 SAYI: 5 İstanbul’un simgesi erguvan ağaçları Hasköy'de çiçek açıyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile birlikte Haliç Hasköy Parkı’na İstanbul'un simgesi erguvan ağacı dikti. H aliç Hasköy Parkı’ndaki erguvan ağacı dikme törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yanı sıra Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses, AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol ile lise öğrencileri ve vatandaşlar katıldı. Dünyanın en güzel şeh- ri İstanbul’a eski güzelliklerini yeniden kazandırmak adına göreve geldikleri günden beri aralıksız çalıştıklarını kaydeden Başkan Topbaş, “Bugüne kadar dikilen yetişmiş ağaç sayısı 2 milyon 700 bin. Son 8 yıl içerisinde 48 bin 505 erguvan diktik ve bu sayıya yıl içerisinde bin 100 adet erguvan daha ekledik. Ekim zamanı bitene kadar 8 bin erguvan daha dik- meyi hedefliyoruz” dedi. Artvin’den göç eden ailesinin Kasımpaşa’ya yerleştiğini ve Kasımpaşa’nın kendisi için özel bir anlam ifade ettiğini belirten Başkan Topbaş, temizlenen Haliç’in bu haliyle bölgeye ayrı bir doku ve güzellik kattığını söyledi. ■ Beyoğlu’nda 2 bin 600 ağaç budandı aha yeşil bir Beyoğlu için çalışan belediyemiz, ilçe sınırları içinde bulunan 2 bin 600 adet ağaç ve bitkiyi, sağlıklı yaşamalarını sağlamak amacıyla budayarak yaza hazırladı. Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Park ve Bahçeler Şefliği’ne bağlı ekipler, ilçe genelinde gerçekleştirdikleri çalışmalarla park ve bahçelerdeki ağaçların budama işlemlerini titizlikle sürdürdü. Bilgi D ve tecrübe gerektiren bu çalışmaların ağaçların genç yaşlarından ileri yaşlarına kadar ihmal edilmeden sistemli bir şekilde devam ettirilmesi gerekiyor. Bu çalışmalardan çıkan bitkisel atıklar da yeniden değerlendirilmek üzere İBB Kompost Tesisleri’ne gönderildi. Budama işlemleri ağaçların uyku döneminde yapıldı. Yapı- lan budama çalışmaları sayesinde Beyoğlu’na önemli ölçüde yeşil doku kazandırıldı. Ağaçlandırma ve düzenleme çalışmaları, uzun süreli ve geniş kapsamlı bakım uygulamaları ile devam edecek. ■ 6 GÜNCEL MAYIS 2012 Park ve bahçeler yaza hazır Geçtiğimiz yıl ilçemize beş park bir de spor sahası kazandıran Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri bu yıl da beş parkı yenileyecek. B eyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Park ve Bahçeler Şefliği ilçemizdeki bütün yeşil alanların bakımlarını eksiksiz sürdürürken bazı parkları tamamen yeniliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’nün katkılarıyla geçen yıl başlatılan çalışmalar sonucunda beş adet park yenilendi ve bir adet futbol sahası ile kulüp lokali ilçemize kazandırıldı. Bu parklar Ferit Güleryüz Parkı (Hacıahmet Mah. Kurtoğlu Yokuşu), Ayhan Kocaman Parkı (Kulaksız Mah. Şimal Sok.), Dikilitaş Aşık Veysel Parkı (Piyalepaşa Mah. Piyalepaşa Cad.), Seferikoz Parkı (Kulaksız Mah, Kasımpaşa Hasköy Cad.), Gülbaba Parkı (Tomtom Mah. Gülbaba Sok) ve Piyalepaşa Spor Sahası (Piyalepaşa Mah. Piyalepaşa Bulvarı). Bu yıl içinde yenilenecek olan park ve bahçeler ise şunlar; Okmeydanı Semt Konağı Çevresi, Gölbaşı Sokak Muhtarlık Binası ve Basketbol Sahası, Cihangir Parkı, Sanatkarlar Parkı, Halıcıoğlu Abdüsselam Parkı, Gümüşsuyu Parkı, Neşe Alten Parkı ve yamaçlar. Geçen yıl başlatılan ve bu yılın ilkbaharında bitirilen çalışmalar sonucu Beyoğlu’na kazandırılan park ve spor alanlarının teknik özellikleri şöyle; Ferit Güleryüz Parkı Hacıahmet Mahallesi Kurtoğlu Yokuşu’nda bulunan bu park çeşitli tamiratlar görmüş fakat komple yenilenmemişti. Artık kullanım ömrünü doldurmuş, eski ve kullanılamaz hale gelmiş olan park yeniden projelendirildi ve komple söküldü. Eski oyun grupları, oturma yerleri, korkulukları, döşemesi ve çimi kaldırılıp projeye uygun olarak yeniden imal edildi. İki kademeden oluşan parkın üst kademesi oturma ve dinlenme için tasarlanırken alt kademe oyun ve spor için programlandı. Oturma alanına ağaç etrafı dairesel oturma birimleri ve bank tipi oturma birimleri yapıldı. Zemine süpürge beton ve renkli beton uygulandı. Çocuk oyun alanına iki kuleli oyun grubu ve salıncak konuldu, spor için fitness aletleri takıldı. Alana kauçuk kaplandı ve ailelerin oturması için banklar konuldu. Ayrıca çocuk oyun alanının yanına çocukların toplanıp çeşitli faaliyetler yapabilecekleri mi- ni bir anfi yapıldı. Parkın mevcut duvarları kayrakla kaplandı. Parktaki korkuluklar, duvar harpuştaları yenilendi. Tekrar bitkilendirme çalışmaları yapıldı ve hazır çim döşendi. Ayhan Kocaman Parkı Kulaksız Mahallesi Seyitali Mesciti Sokakla Şimal Sokağın kesişiminde bulunan park, mahallenin oyun, dinlenme ve spor alanı oldu. Çocuk oyun alanına iki kuleli oyun grubu ve salıncak konuldu, spor için fitness aletleri takıldı. Alana kauçuk kaplandı ve ailelerin oturması için banklar yerleştirildi. Dikilitaş Parkı Piyalepaşa Mahallesi'nde bulunan park, kapalı kutu görüntüsünden kurtarılıp daha ferah bir ortam oluşturulmak için kademeli küçük bir meydan olarak tasarlandı. Projeyi uygulamak için önce alandaki mevcut ağaçların bir kısmı nakledildi ve parkın hafriyatı kaldırıldı. Kademelerde oturma alanı ve yeşil alanlar oluşturuldu. Parkın adını aldığı dikilitaş ortaya çıkarılarak temizlendi. Kademeler arasına ferforje korkuluk yapılan parkta yapılan çalışmalar bit- kilendirme ile taçlandırıldı. Seferikoz Parkı Kulaksız Mahallesi tarihi Seferikoz Çeşmesi karşısında bulunan park 2011 programı kapsamında projelendirildi ve komple yenilendi. Parkın zemin döşemelerinde süpürge beton, taban tuğlası, ve granit küptaş kullanıldı. Duvar kaplamalarında kayrak ve tuğla kullanılan parkın korkulukları yeniden imal edildi. Parkın dışarıdan daha iyi algılanabilmesi için kademe yapıldı. Bu kademeye tasarlanan çocuk oyun alanına iki kuleli oyun grubu ve salıncak monte edildi. Zemini kauçukla kaplandı. Çocuk oyun alanının üst tarafına ailelerin oturması için pergola yapıldı. Parka ayrıca bir tane oturma alanı yapıldı ve bu alana banklar konuldu. Yeni bitkiler dikilerek görsel açıdan zenginleştirilen parktaki çalışmalar çimin döşenmesiyle tamamlandı. Gülbaba Parkı Tomtom Mahallesi'nde Gülbaba Türbesinin yanında bulunan küçük park çok yıprandığı için yenilenme ihtiyacı doğmuştu. Yüksek bir alanda bu- lunan parkın bir bölümü indirilerek parkın algısı artırıldı. Çocuk oyun alanı yenilenen parka spor aletleri de eklendi. Sert zeminleri yenilenen parka banklar monte edildi. Yeşil alanlarına bitki takviyesi yapılan parkın çimi serilip çalışma tamamlandı. Piyalepaşa Spor Sahası Daha önce Fen İşleri Müdürlüğü şantiye sahası olarak kullanılan alan boşaltıldıktan sonra spor tesisi olarak projelendirildi. Futbol sahası, lokal binası, tribünleri ve çevre düzenlemesi ile yeniden şekillendirilen alanda önce yıkım ve moloz kaldırma çalışmaları yapıldı. Proje uygulaması için tesviyesi yapılan alandaki futbol sahasında sentetik çim kullanıldı. Etrafı yüksek çit ve ağla kapatılan sahanın aydınlatması da tamamlandı. Sahanın etrafına seyirciler için tribün yapıldı. Ayrıca fitness aletleri yerleştirildi. Lokal binasında kafe, soyunma odaları, duş ve wc yapıldı. Çevresinde baskı beton uygulaması yapılan alana ayrıca bir de kamelya konuldu. Sınırlandırması duvar ve ferforjeyle yapılan sahanın imalatı tamamlandı. ■ GÜNCEL 7 SAYI: 5 Beyoğlu Belediyesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Sosyal Politikalar Derneği tarafından 15-16 Haziran’da CRR’de tertip edilecek olan 1. Uluslararası Sosyal Politikalar Sempozyumu için düğmeye basıldı. S osyo-ekonomik alanda ortaya çıkan ve ülkemizi etkileyen sosyal politika sorunlarını, konusunda uzman kişilerle tartışmak, geleneksel ve güncel sorunları tespit etmek ve sorunlara somut çözüm bulmak amacıyla gerçekleştirilecek olan sempozyum için Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörlük binasında bir toplantı yapıldı. Toplantıda, “sorumlu insan, sorunsuz çağ” sloganıyla gerçekleştirilecek sempozyum ve sempozyum kapsamında yapılacak etkinlikler konuşuldu. Toplantıya Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Rektör Prof. Dr. Musa Duman, Rektör Yardım- cısı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Özcan Tokel, Genel Sekreter Alim Türkyılmaz, Genel Sekreter Yardımcısı ve Üniversite Hukuk Müşaviri Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri Kala, Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ahmet Avcı, İdari ve Mali İşler Müdürü Kudret Doğan, Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürü İsmail Öz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Önal İnaltekin, Sosyal Politikalar Derneği ve ASAL Yönetim Kurulu Başkanı Esat Ertaç Erbesler, Sosyal Politikalar Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Yeşil, I. Uluslararası Sosyal Politikalar Sempozyumu Yürütme Kurulu Üyeleri Dr. Faruk Taşçı, Araştırma Görevlisi Şenol Kurt ve basın mensupları katıldı. Toplantı, İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Faruk Taşçı’nın sosyal politikanın artan öneminden ve sosyal politika ile ilgili uluslararası bir sempozyum düzenlemenin gerekliliğinden bahsettiği konuşmasıyla başladı. Taşçı, artık gelinen noktada toplumun tüm sosyal sorunlarına çözüm bulmayı amaçlayan geniş anlamda bir sosyal politika anlayış ve uygulamalarının hakim olduğunu söyledi. Ayrıca uygulayıcılar olarak merkezi yönetimin yanında, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün de birer aktör olarak devreye girdiği bir sürecin yaşandığını belirtti. Bu süreci anlama ve uygulayıcılara katkı sağlama amacıyla 1. Uluslararası Sosyal Po- litikalar Sempozyumu’nun yerinde bir adım olduğunu ifade eden Taşçı, sempozyum kapsamında Makale Yarışması ve Sosyal Sorumluluk Proje Sergisi gerçekleştirileceğini de bildirdi. Taşçı yine sempozyumla bağlantılı olarak, 2 Haziran’da “Vakıf Medeniyeti ve Sosyal Politikalar”, “Afet Sonrası Sosyal Politikalar ve Kurumlararası Koordinasyon” ve “Kentsel Dönüşüm Süreci ve Sosyal Politikalar” olmak üzere üç Çalıştay yapılacağını söyledi. “En zengin toplumlarda bile yardıma muhtaç insan var. Bu yüzden yardımlaşmak şart. Sosyal politika yoksa belediye de yok” diyen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, sosyal politikaların şehirler kurulduğu günden beri var olduğunu ve var olmaya devam edeceğini belirterek, toplumsal sosyal yardım bilincini geliştirmenin öneminden bahsetti. Bütün belediyelerin yardım yaptığını ancak önemli olanın adaletli ve sistemli çalışmak olduğunu söyleyen Demircan, “Vatandaş Başkan” projesini detaylarıyla anlatarak Beyoğlu Belediyesi’nin vatandaşını çok iyi tanıdığını, halkın problemlerini çok iyi bildiğini ve buna göre politikalar geliştirip çözüm ürettiğini söyledi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman da, sempozyumun Türkiye’de uygulanan örnek sosyal politika uygulamalarını da gündeme taşıyacağını ve model uygulamaların daha geniş kitlelerce bilinmesine zemin oluşturacağını söyledi. ■ 8 SÖYLEŞİ MAYIS 2012 Ünlü sunucu Jale Şengün: İstanbul'un içindeki İstanbul: Beyoğlu “Beyoğlu’nda ikamet etmek? Harikalar diyarında yaşamak gibi olurdu sanırım. İstanbul’un içindeki İstanbul bence burası… Yoğunlaştırılmış, sıkıştırılmış bir şehir gibi… Yalnız içinde daha fazla müzik, sanat ve sürpriz var sanki. Bir film setinde yaşar gibi hissediyorum Beyoğlu’nda gezerken… Hayranlıkla etrafımda akıp giden hayata bakarken yakalıyorum hep kendimi…” Ü nlü radyocu, televizyoncu, sunucu Jale Şengün kartvizine şimdi de “avukat” unvanını ekledi. Beyoğlu Belediyesi’nin birçok etkinliğinde de şiirler okuyarak, fıkralar anlatarak yaptığı sunuculukla programlara renk katan Şengün’le, başta Beyoğlu olmak üzere, İstanbul’u, televizyon ve radyoculuğu ve Türkçemizin sorunlarını konuştuk. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz… İstanbul hakkındaki duygu ve düşünceleriniz? Anadolu yakasında oturuyorsunuz? İki yakayı kıyaslayabilir misiniz? Çocukluğumdan bu yana hep Anadolu yakasında oturdum. O bakımdan Anadolu yakası benim için hep “ev” kavramıyla eşdeğer oldu. Yolları, hayat tarzı, sükuneti ile “bizim yaka” oldu. Ancak yine çocukluğumdan kalan bir imaj olsa gerek, Avrupa yakası hep hareketliliğin, cıvıl cıvıllığın merkezi gibi gelir bana. Altı yedi yaşlarında "Avrupa yakası- na geçmek" demek vapura binmek, martıya simit, Yeni Cami önünde kuşlara küçük tabaklardan yem atmak demekti. Karaköy’de babayla beraber "balık-ekmek" yemek, Gülhane parkında daha önce on kez görülmüş hayvanlara bir kez daha bakıp heyecanlanmak demekti. Taksim’de daha önce pek de karşılaşılmamış renklilikte insanları seyretmek ve bu farklı yakaya hayran olmak demekti. Hala Avrupa yakasına geçerken sanki aynı heyecanlar, aynı renkler beni beklermiş gibi gelir. Sonunda bizim tarafa dönerken kalbimin bir parçası o tarafta kalır, sanırım hemen hemen her İstanbullu gibi... Beyoğlu’yla gönül bağınız nasıl? Hiç Beyoğlu’nda ikamet ettiniz mi? Beyoğlu’nda ikamet etmek? Harikalar diyarında yaşamak gibi olurdu sanırım. Dediğim gibi bu yakada yaşamadım hiç ama sanırım bu yakada yaşa- saydım, bir biçimde yakın olmaya çabalayacağım bir yer olurdu Beyoğlu. İstanbul’un içindeki İstanbul bence burası. Yoğunlaştırılmış, sıkıştırılmış bir şehir gibi. Yalnız içinde daha fazla müzik, daha fazla sanat ve daha fazla sürpriz var sanki. Bir film setinde yaşar gibi hissediyorum Beyoğlu’nun herhangi bir sokağında gezerken... Hayranlıkla etrafımda akıp giden hayata bakarken yakalıyorum hep kendimi… Beyoğlu’nda en çok ilginizi çeken yerler neresi? Modern binalar ve semtler belki çok şık filan ama beni daha çok eski yerler, yaşanmışlığı olan mekanlar etkiliyor. Bu yüzden mümkün olduğunca bir geçmişi olan yerlerde zaman geçirmeye gayret ediyorum. Daha geçenlerde Atlas Pasajı’nın içindeki İl Kültür Müdürlüğü’nde Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Beyoğlu Buluşmaları’nı sundum. Binanın geçmişini de değerli konuşmacılar İskender Pala, Haluk Dursun ve Murat Belge’den dinleyince sanki gözümün önünde o günler canlandı. Beyoğlu bu tarz yerlerin her an karşınıza çıkabileceği, anlatacak öyküsü olan yerlerin merkezi gibi... şiden kişiye farklılık göstermediğini, içten gelen bir nezaketi olduğunu da tanıyan herkes rahatça görebilir zaten. Hayata geçirdiği semt konakları, gençlik merkezi gibi projelerin başarıya eriştiğini şahsen yakından takip ettim. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve icraatlarıyla ilgili düşünceleriniz… Kartvizitinizde avukat olduğunuz yazıyor. Ne kadar süredir hukukçusunuz? Öncelikle kültür ve sanatla ilgili olmaya gayret eden bir İstanbullu olarak bu alanlarda Sayın Ahmet Misbah Demircan’ın yaptığı çalışmaların çok değerli olduğunu düşünüyorum. İyi eğitim almış, pozitif, tanık olduğum kadarıyla hiperaktif denebilecek derecede çalışkan biri olması hasebiyle Beyoğlu’nun Belediye Başkanı olmak için doğmuş sanki. Çevreye ilişkin çok başarılı projeleri hayata koyduğunu da bu bölgede oturmasam da basından takip ettim. Güleryüzü ve zarif kişiliğinin ki- Hukuk benim ikinci kariyerim. Hayli geç girdiğim bir kulvar aslında, yaşıtım olan hukukçu arkadaşlarıma nispetle. Yaklaşık dört yıldır avukatlık yapıyorum. Avukat yönünüz mü, sunucu yönünüz mü ağır basıyor? İşin doğrusu biraz önce konuştuğumuz İstanbul’un iki yakası gibi benim için bu iki yönüm. Her ikisini de severek ve zevkle yaptım. Benim ruhumda yaşayan iki farklı tarafa hitap eden işler oldular. Birinde sanat, müzik, kültür ve sahnenin verdiği heyecan iç içe. Di- SÖYLEŞİ 9 SAYI: 5 Jale Şengün, Beyoğlu Belediyesi’nin birçok etkinliğinde yaptığı sunuculukla programlara renk katıyor ğerinde ise adaletin, doğru ve yanlışın, mantığın hüküm sürdüğü bir düzen var. Sizi televizyonlarda pek göremiyoruz. Televizyonculuğu bıraktınız mı? Avukat olduğunuzda bir seçim yapmanız gerekiyor. Avukatlık kanunu gereğince bizler avukatlık dışında başka bir işi meslek edinemiyoruz. Bu yüzden herhangi bir TV programı yapmıyorum. Artık sadece eski arkadaşlarımın programlarına konuk olarak avukat kimliğimle katılıyorum. Radyo programlarına devam ediyor musunuz? Sadece haftasonu, keyif için yaptığım bir programım var Alem Fm’de. İsmi "Jale Devri". Bir dönem içinde bulunduğunuz sabah kuşağı kadın programlarını izliyor musunuz? Genel olarak bu programları değerlendirebilir misiniz? İtiraf etmek gerekirse, artık haberler dışında televizyon izlemeye çok fazla zaman ayırmaz oldum. Mesleki gereklilikler de ortadan kalkınca internet ve kitaplar daha fazla zamanımı almaya başladı. Yine de zaman zaman göz atmadan edemiyorum tabii. Başarılı isimler olduğu kadar, tahammülü zorlayan sahnelere de tanık olabiliyor insan. Avamlıkla sıradanlık arasında gidip gelen bir curcuna görüyorum çoğu zaman. Yine de içinde olduğum zamanlardan biliyorum ki rating denen Demokles kılıcı başınızın üzerinde sallanmaya devam ettiği sürece bir süre sonra çarkın içine siz de kendinizi kaptırmaya başlıyorsunuz. Sanırım bendeki kopma noktasına da bunu fark ettiğim anda geldim. Bir gün bir anda baktım ki, bir tarafımda birileri bağırarak tartışıyor, diğer tarafta birleri yemek pişiriyor, onların önünde bir kadın sanatçı çıstak bir müzik eşliğinde bir türküyü detone sesiyle yeniden besteliyor filan. En başta zevk aldığım formatın her nasılsa dışına çıkmışım, her sabah aldığım rating karnesinde iyi not almak için herkesin başvurduğu numaralara başvurur olmuşum. Bırakmanın zamanı sanırım dedim ve Hukuk Fakültesi’ne girdim. İşte hikaye bundan ibaret. Yine de dediğim gibi televizyonda nitelikli işler yapan pek çok kişi var elbette. Onların hakkını da teslim etmek lazım. Bir dönem Türk Kahvesi Fasıl Grubu’yla beraberdiniz. Daha sonra “Bir fincan kahve” programını başlattınız? İsimlerde sürekli “kahve” kelimesinin yer alması kahve sevginizden mi yoksa muhabbeti, dostluğu çağrıştırmasından mı? Türk kahvesi grubundan önce Bir Fincan Kahve etkinliğine başlamıştık, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde. Sonra dediğiniz gibi tatlı bir tesadüfle bir dönem Türk Kahvesi ile birlikte bazı etkinliklerde beraber olduk. Burada maksat elbette kahvenin muhab- betle olan sıkı bağından dem vurmaktı ama gerçek bir kahu sakve düşkünü olduğumu ahlamayacağım. Sabah kahm ve içmeden yaptığım bazı komik şeyler arkadaşlarımın arasında sürekli şaka konusu olur. Daha birkaç gün önce Boğaz Köprüsü'nün geçişin-tik deki bariyeri, otomatik geçiş kartı ile değil de evin otopark kumandası ile açmaya çabaladım. Yine de günde ikiüç fincanı geçmemeye gayret ediyorum. Türkçenin düzgün telaffuzu konusunda neler yapıyorsunuz? Seminerler, kurslar veriyor musunuz? Gençlere ne gibi önerileriniz var? Dili doğru kullanmanın en önemli etkenlerinden biri malum; bol bol kitap okumak. Tabi tek başına yeterli değil okumak, Türkçe’yi düzgün konuşanlardan dinlemek ve ardından da yüksek sesle egzersiz yapmak. Hala bazı zor metinleri, kimi temrinleri evde kalemle ve yüksek sesle çalışırım ki bazı melekelerimi kaybetmeyeyim. Aslında bu konuda bazı projelerim var. Belki önümüzdeki dönemlerde kurs niteliğinde değil ama bir çeşit atölye çalışması şeklinde bir çalışmayı gençlerle birlikte yapabileceğimi düşünüyorum. İnsanın dili doğru kullanması için mutlaka radyo, tv programcılığı yapmak gibi emelleri olması gerekmiyor. Lisanımız hepimizin kendimizi ifade Kültür ve sanatla ilgili bir İstanbullu olarak, bu alanda Sayın Ahmet Misbah Demircan'ın çalışmalarını değerli buluyorum. edebildiği yegane enstrüman ve hakkını vererek kullanmak gerek. Belediyemizin birçok etkinliğinde de sunuculuk yaptınız, şiirler okudunuz. Şiirle aranız nasıl? En sevdiğiniz şairler… Şiiri çok severim. Hatta bir dönem bir şiir programı da yapmıştım TGRT ekranında. "Yağmur Düşleri" isminde bir programdı. Kendim hiç şiir yazmadım. Şiirin çok zor bir sanat olduğunu düşünüyorum. En az kelime ile en çok duyguyu anlatacaksınız. Çok derin, çok da zor… Ancak iş okumaya gelince daha cesurum. Kelimelerin içindeki o duyguyu sesimin tonuna yansıtmaya çalışmak, ağdalı ve abartılı olmadan, en yalın şekliyle manayı yakalamaya çalışmak bana büyük zevk verir. Çok geniş bir beğeni yelpazem var. Sadece şu dönemin, şu tarzın şiirlerini, şairlerini beğenirim diyemiyorum. Divan edebiyatı da beni çok etkiliyor. Hatta yaş ilerledikçe ondaki o rafine, o ince sanata daha da hayran oluyorum. Günümüz şairlerini de takip etmeye çalışıyorum. Bir gün Yahya Kemal Beyatlı okurken ertesi gün Birhan Keskin’e geçebiliyorum. Şiir iyi yazılmışsa zaten kendini bulduruyor bir şekilde meraklısına… ■ 10 PROJE MAYIS 2012 Hüseyin Ağa Camii restorasyonu başladı Beyoğlu’nun tarihi camilerinden Hüseyin Ağa Camii’nin restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına başlandı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan çalışmaları yerinde inceledi. R estorasyon ve güçlendirme çalışmalarıyla yakından ilgilenen ve çalışmalar hakkında detaylı bilgi alan Demircan, proje tamamlandığında Hüseyin Ağa Camii’nin tarihi kimliğine yeniden kavuşacağını, sonradan yapılan aykırı uygulamaların temizleneceğini belirterek çalışmaları yürüten müteahhit firma Taksim Yapı Mimarlık'a teşekkür etti. Hatırlanacağı gibi, 2010 yılında tarihi caminin restorasyonu için Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın koordinasyonunda Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Taksim Gayrimenkul Yatırım Geliştirme ve İşletmecilik A.Ş (Demirören Grup) arasında belediye başkanlık binasında bir protokol imzalanmıştı. İmzalanan protokol çerçevesinde Ağa Camii’nin röleve çalışması, restitüsyon çalışması ve restorasyon çalışmaları hazırlanarak Anıtlar Yüksek Kurulu’na sunuldu ve 21 Eylül 2011 tarih 21 sayılı Koruma Kurulu kararı ile restorasyon ve güçlendirme projesi Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylandı. Bir ay önce başlayan restorasyon ve güçlendirme çalışmaları hızla sürüyor. ■ Şantiye şefi Y. Mimar Sevilay Tuncer Uludağ ve şantiye sorumlusu Mimar Seda Yalçınkaya, Başkan Demircan'a proje hakkında bilgi verdiler. 1594 yılında Galatasaray ağalarından Şeyhülharem Hüseyin Ağa tarafından yaptırılan tarihi Ağa Camii, 1834'te Sultan II. Mahmud Han tarafından restore edilmişti. Son olarak Başkan Demircan'ın koordinasyonunda Ağa Camii'nde yeniden restorasyon çalışmalarına başlandı. GÜNCEL 11 SAYI: 5 Başkan Demircan, Seul’un Seongbukgu Belediyesi Meclis Başkanı Yoon Lee Soon ile karşılıklı “Dostluk ve İşbirliği” protokolü imzalamak üzere resmi davetli olarak gittiği Güney Kore’de bir dizi temaslarda bulundu. Seul’de Beyoğlu rüzgarı esti B eyoğlu Belediyesi ile Seongbukgu Belediyesi’nin 2012 yılı Mart ayında İstanbul’da atılan “Kardeşlik Anlaşması” meyvelerini vermeye başladı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu’ndan bir heyetle Güney Kore’ye bir dizi ziyarette bulundu. Ziyarete Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses ve belediye meclis üyeleri de katıldı. Türkiye Seul Büyükelçisi Naci Saribaş, programlarda Beyoğlu Belediyesi heyetine eşlik etti. İşbirliği Protokolü imzalandı Başkan Demircan’ın çeşitli temaslarda bulunduğu ziyarette iki belediye meclisleri arasında bir de işbirliği protokolü imzalandı. İmzayı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Seongbuk-gu Belediyesi Meclis Başkanı Yoon Lee Soon birlikte attı. Törene, Seul Büyükelçimiz Naci Saribaş, Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses, her iki belediyenin meclis üyeleri ve Güney Koreli basın mensupları katıldı. Her iki belediyenin heyetleri arasında yapılan görüşmelerde alınan kültür ve sanat alanındaki işbirliği teklifleri de ziyarette değerlendirildi ve iş- birliğinin artarak devam etmesi hususunda mutabakata varıldı. Demircan, imza töreninde duygularını "Kardeş Güney Kore ile işbirliği yapmak bizim için büyük mutluluk. Yapacağımız çalışmaları şimdiden planladık. Gelecek dönemde ortak çalışma ve faaliyetlerimiz artarak devam edecek" diyerek ifade etti. Demircan kent meydanında konuştu Ziyarette Türkiye’nin Seul büyükelçisi Naci Sarıbaş, Demircan ve heyetini konutunda ağırladı. Demircan onuruna verilen akşam yemeğine, her iki belediyenin heyeti ile Türk iş adamları katıldı. Sarıbaş, Demircan ve beraberindekileri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Başkan Demircan kent meydanında bir de konuşma yaptı. Demircan, konuşmasında Seul’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu, samimi karşılama ve misafirperverlikten çok etkilendiğini söyledi. Seongbuk-gu Belediyesi ile imzalanan kardeşlik anlaşmasının meyvelerini şimdiden verdiğini söyleyen Demircan karşılıklı kültür etkinlikleri, öğrenci değişimi, bilgi-deneyim paylaşımı ala- nında işbirliklerinin başladığını sözlerine ekledi. “Beyoğlu Fotoğrafları Sergisi” açıldı Oldukça yoğun geçen programda bir de fotoğraf sergisi açıldı. Türkiye’den kilometrelerce uzakta açılan “Beyoğlu Fotoğrafları” adlı sergi, Beyoğlu’nun tarihi ve turistik yüzünü fotoğraflarla Korelilere anlattı. Serginin açılışı Başkan Demircan ve Seongbuk-gu Belediye Başkanı Kim YoungBae tarafından yapıldı. 30 adet Beyoğlu fotoğrafının sergilendiği etkinlik, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Koreli gazilere vefa Başkan Demircan ve beraberindekiler ziyaret sırasında bir de sürprizle karşılaştı. Seul sokaklarında Türk bayrakları ve Beyoğlu Belediyesi bayrakları ile karşılaşan Demircan ve beraberindekiler bir şaşkınlık yaşadı. Herkesi duygulandıran jesti yapan Seongbuk-gu Belediye Başkanı Kim Young-Bae’nin sürprizlerinden bir diğeri de Kore gazileri içindi. YoungBae, Kore’yi ziyaret etmemiş olan gazileri Seul’de misafir edeceklerini söyledi. ■ 12 MAHALLE MAYIS 2012 Tarih ve sanatçı zengini mahallemiz Ömer Avni Beyoğlu’nun tarih kokan bölgelerinden olan Ömer Avni Mahallesi, sanatçıların yoğun olarak yaşadığı entelektüel bir yer olarak öne çıkıyor. D olmabahçe Bezm-i Alem Camii, Ömer Avni Camii, Fatma Hatun Camii, tarihi Beytülmalcı Merdivenleri, Müftülük, Kabataş Ticaret Lisesi, Fındıklı Lisesi, Namık Kemal İÖO, tarihi çeşmeler, iskeleler, konsolosluklar ve birçok oteli bünyesinde barındıran mahalle adını 1646 yılında burada kendi adını taşıyan bir camii yaptıran Reis-ül Küttab Ömer Avni Efendi’den alıyor. İskelenin yanındaki çınar ağacı da Ömer Avni Bey tarafından dikilmiş. Ayaspaşa, Fındıklı ve Kabataş’ın bir bölümünü içine alan mahalle İnönü Stadıyla da komşu. Fen İşleri Müdürlüğümüzce yapılan hizmetler Fen İşleri Müdürlüğümüze bağlı ekiplerce 2010 yılında mahalledeki Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Caddesi baskı beton teknolojisi ile tamamen yenilendi. Bunun haricinde geçen yıl da 4 merdiven yenilendi. Bunlar Beytülmalcı, Yarasa Sokak, Selime Hatun Camii Sokak ve Sulakçeşme Merdivenleri. Muhtar Ayşen Bingöl’ün görüşleri Ofisinde ziyaret ettiğimiz muhtar Ayşen Bingöl aynı zamanda bir iş kadını. Çoğu kimsenin birbirini tanıdığı mahallede komşuluk ilişkilerinin henüz kaybolmadığını belirten Bingöl, 2894 kişilik nüfusun genellikle yaşlı insanlardan oluştuğunu söylüyor. İşyerlerinin giderek çoğaldığını, hane nüfusunun ise azaldığını söyleyen Bingöl, son yıllarda İTÜ ve Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin gözdesi haline geldiklerini de dile getiriyor. Muhtar Bingöl, mahallelerindeki möbleli evlerin revaçta olduğunu belirterek özellikle ya- Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Caddesi bancıların 2-3 aylığına tuttuklarını ifade ediyor. sal Engür, Olgun Şimşek, Meltem Cumbul, Engin Günaydın, Gupse Özbay vd. Ünlüler mahallesi Kültür seviyesi oldukça yüksek olan mahallelerinin sanatçılar için cazibe merkezi olduğunu söyleyen Bingöl, geçmişte Abidin Dino’nun burada kaldığını hatırlatıyor ve halen ikamet edenleri ise şöyle sıralıyor; Ara Güler, Hale Soygazi, Murat Belge, Ali Poyrazoğlu, Berrak Tüzünataç, Kök- İçinde muhtarlık olan konak Yapılan hizmetler için Beyoğlu Belediyesi’ne teşekkür eden muhtar Ayşen Bingöl, mahallelinin ve kendisinin bazı taleplerini de şöyle dile getiriyor; “Beytülmalcı merdivenleri yapıldı. Teşekkürler. Ancak ışıklandırması henüz yapılma- dı. Geceleri buradan geçmek sıkıntılı oluyor. Kabataş sahiline uzanan Setüstü İnebolu sokağın da acilen yenilenmesini istiyoruz. Çünkü hareketli ve çok yoğun turist geçen bir sokak. Taksim’den Kabataş’a inenler de burayı kullanıyor. Atıl durumdaki Ömer Avni Parkı’na küçük de olsa Semt Konakları fonksiyonlarını taşıyan, içinde en azından muhtarlık ofisi ve aile sağlığı merkezi olan bir yer istiyoruz.” ■ Doğduğu mahalleye muhtar oldu... eyoğlu 1967 doğumlu olan Ayşen Bingöl, doğduğundan beri Ömer Avni’de ikamet etmektedir. Beyoğlu’nda uzun yıllar esnaflık yapan Bingöl, ev yemekleri yapan Sima Cafe’nin sahibi. 26 Eylül 2010 tarihinde muhtar M.Şükrü Ildır’ın vefatı üzerine vekaleten başladığı muhtarlık görevine 12 Haziran 2011 seçimlerinde B Cumhuriyetin ilk yıllarında Setüstü ve Ömer Avni Camii (Kabataş) Fotoğraf: Sebah & Joallier muhtarlık asaletini alarak devam ediyor. Avustur ya Kız Lisesi mezunu. Halen Açık Öğretim İşletme Fakültesi öğrencisi olan Ayşen Bingöl, Sima ve Sena isimli iki kız evlat annesi. Muhtarlık adresi: Ömer Avni Mahallesi, Beytülmalcı Sokak, No: 5 Tel: 0 212 293 31 00 www.omeravnimahallesi.com SAYI: 5 MAHALLE 13 KULLANIM KLAVUZU-LEGEND 14 YAŞAM MAYIS 2012 Anadolu medeniyetlerinin Beyoğlu temsilcisi Tunç devrinden itibaren Anadolu’da yer alan Urartu, Frigya, Lidya, Hitit,t, Bizans, Selçuklu, Osmanlı başta olmak üzere bütün medeniyetler onun ilgi alanı. Tam bir Anadolu sevdalısı olan Nurhan Acun, bu medeniyetlere ait önemli figürleri günümüzde takılarla yaşatıyor. N urhan Acun, yıllardır Beyoğlu’nda bulunan usta bir takı tasarımcısı. İstiklal Caddesi Postacılar Sokak’ta bulunan ve adını maharetli sanatkar ellerinden alan "Eller" isimli işyerinde tam 33 yıldır hizmet veriyor. Asıl mesleği iç mimarlık. Bu mesleği yaparken bazı ufak-tefek parçaları kendi üretiyor. Bu sırada gönlünü el sanatlarına ve takı tasarımına kaptırıyor. Anadolu medeniyetlerinin tutkunu Tunç devrinden itibaren Anadolu’da yer alan Urartu, Frigya, Lidya, Hitit, Bizans, Selçuklu, Osmanlı başta olmak üzere bütün medeniyetler onun ilgi alanı. Bu medeniyetlere ait önemli figürleri günümüzde takılarla yaşatıyor. Tek derdi Anadolu’da yaşanan tüm medeniyetleri ve kültürümüzü dünyaya tanıtmak… “Beyoğlu’nu çok seviyorum” Doğma-büyüme İstanbullu olan Nurhan Acun, Beyoğlu Atatürk Lisesi mezunu. Gençliğini geçirdiği ve yıllardır aynı sokakta takı ürettiği Beyoğlu’nu çok seviyor. “Her şeyi bulabiliyorsunuz” dediği İstiklal’de yürümekten büyük zevk alıyor. Özellikle marka olmuş tarihi dükkanlardan alışveriş ediyor. Müşterisi olduğu Balıkpazarı’ndaki ünlü Üçyıldız Şekerleme’nin sahibi Feridun Bey’le gençliklerinde futbol arkadaşı olduğunu söylüyor. Galata Kulesi civarını da çok seviyor. Beyoğlu Belediyesi’nin yaptığı düzenlemelerle bu bölgenin daha kaliteli, daha turistik, daha nezih hale geldiğini belirtiyor. İstiklal civarında eski tarihi binaların aslına uygun olarak restore edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Ancak Saray Sineması gibi bazı tarihi, kültürel mekanların korunamamasından duyduğu üzüntüyü de dile getiriyor. Karşısındaki duvarları örnek vererek, “Burası Hollanda Büyükelçiliğinin du- varları. Üzerinde bir yıl uğraşarak orijinal ilk taşlarına ulaştılar.” diyerek olması gereken yaklaşımı örnekliyor. Ustada kalırsa bu öksüz yapı Nurhan bey, bütün bu güzellikleri tek başına yapmak zorunda… Zira istediği vasıflarda, yetiştirebileceği bir eleman bulamıyor. Usta-çırak ilişkisinin sürmediğinden ve işi öğrenmek isteyenlerin maddi çıkarı ön planda tutmak istediğinden yakınıyor. Ancak Kapalıçarşı’dan gelen bir sanatkarı yetiştirmek için yanına aldığını belirterek kendisiyle tanıştırıyor. Bu konudaki sıkıntılarını dile getirirken Necip Fazıl’ın “Utansın” isimli unutulmaz şirinde geçen “ustada kalırsa bu öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın” isimli mısraları aklımıza geliyor birden… Lale ve Galata Kuleli motiflere ilgi İstanbul ve Beyoğlu’nu anla- tan tasarımlar içinde en çok “lale ve Galata Kuleli” motiflerin beğenildiğini söylüyor. Ölçülerine uygun Ayasof-ya’nın ilk maketini ni kendisinin yaptığını ını ancak çok taklit edildidildiğini belirtiyor. Müşterileri şterileri arasında turistler de var. var Özelikle yabancı basında çıkan röportajlar ve Türkiye’yi tanıtan rehber ve broşürlerde adının geçmesi sayesinde İstanbul’a gelen turistler buraya da uğruyor. En iyi müşterileri Japonlar. Geniş işyerindeki çalışma masasında makas, pense, çekiç, mengene, tokmak, törpü vb ilkel el aletleriyle tasarımlarını hayata geçiriyor. Bodrum katında ise delme ve cila işlerini gerçekleştiriyor. Bugünlerde daha çok zengin kilim motiflerimizi takılara yansıtıyor. Daha çok bakır ve gümüş kullanıyor. Kendi tasarladığı takılar ha- ricinde siparişe göre de takı yapıyor. “Bir farklılığımız, bir özelliğimiz olmalı ki tutulalım, ayakta kalalım. Zaten şartlar çok zor. Fabrikasyon değil tek tek elden üretim yapıyorum. Bir takıdan ya tek ya da en fazla beş-on tane üretiyorum” diyor. Sergiler, fuarlar ve ödüller Yurtiçi ve dışında birçok fuara katılan Acun, Anadolu Medeniyetleri takı ve özgün çalışmalarını da çeşitli defalar sergiledi. Bazı çalışmaları Kültür Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Polatlı Belediyesi tarafından ödüllendirildi. ■ GÜNCEL 15 SAYI: 5 Belediye binamız yenileniyor 143 yıllık tarihi Beyoğlu Belediye binası yenileniyor. 9 Nisan’da başlanan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesinin 2013 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Binadaki çalışmalar yoğun biçimde sürerken, belediyemiz de hizmetlerini Tepebaşı’ndaki binada yürütüyor. Ş işhane’de bulunan tarihi belediye binamızın rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesine başlandı. Fen İşleri Müdürlüğümüzün kontrolünde Nik İnşaat tarafından yürütülen çalışmaların 2013 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Önerilen restorasyon projesinde yapı Belediye Başkanlık makamı, Belediye Meclisi ve sergi alanlarıyla bunların destek birimleri şeklinde işlevlendiriliyor ve zarar veren eklerin kaldırılması esas alınıyor. Tarihçesi Şişhane Meydanı’nda, Yolcuzade İskender, Meşrutiyet ve İlk Belediye Caddelerinin birleşme noktasında olan belediye binamız 1869-1871 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimarı İstanbul’a başka eser- ler de kazandırmış olan İtalyan kökenli Giovanni Battista Barborini’dir. 1894 depremi sonrası hasar gören yapının tamiratı, o dönem Maliye Nezareti’nde görevli olan mimar Vallauri tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapı, 1988 yılında bir tamirat daha geçirmiştir. Dik eğimli bir parselde yer alan yapı, Şişhane Meydanı’ndan merdivenlerle ulaşılan yükseltilmiş bir platform üzerine inşa edilmiştir. Arkadaki asma köprü Haliç ve tarihi yarımada manzarasına hakim olan yapı, önemli işleviyle semte de adını vermiş, Meşrutiyet Caddesi’nin başlangıcı “Daire” olarak anılmıştır. İlk yıllarda yer alan yapıyı Tünel Meydanına bağlayan ve günümüzde izi görünen asma köprü 1966- 1982 yılları arasında kaldırılmıştır. Bina 1960’lı yıllarda kaymakamlık olarak kullanılırken tekrar belediye şube müdürlüğü yapılmış, 1984’te Beyoğlu Belediye Başkanlığı olmuştur. Binanın Kaymakamlık olarak kullanıldıktan sonra yeniden belediyeye geçiş sürecinde birçok müdahaleye uğradığı ve bu uygulamalar sırasında özgün plana dair verilerin kaybolduğu anlaşılmaktadır. Yapı özgününde kagir duvarlar üzerine oturan ahşap döşeme sistemine sahiptir. 1980’lerde betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Tahliyesi 9 Nisan 2012 tarihinde tamamlanan binanın sökümlerine aynı gün başlanmıştır. Halen çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. ■ 16 YORUM MAYIS 2012 Beyoğlu, platform ile daha temiz daha yeşil serbestvezin Adnan Genç [email protected] 2 004 yılı toplantılarından iki haftanın gündemini vermek istiyorum. Tarzımız ve yöntemlerimizle ilgili bilgi olsun diye bu türden onlarca, yüzlerce konuyu konuştuğumuzu ve gerçekleştirebildiğimizi sizlerin bilgisine her ay sunacağız. Hepinize esenlikler... 14.10.2004 Tarihli Çevre Alt Komisyonu Toplantısı Katılımcılar: Dr. Göksel ARSLAN (Beyoğlu Sağlık Grup Başkanı), Erol TURPAR (Ayaspaşa Derneği), Kadir ALBAŞ (BEY-DER –Beyoğlu Eğlence Yerleri İşletmecileri Derneği Başkanı), Hayriye YILDIZ (Galata Derneği) Belirlenen konu başlıkları Katı atık sisteminin düzenlenmesi. Gürültünün engellenmesi. Tuvaletlerin iyileştirilmesi. Hava-su kirliliğinin önlenmesi. Hijyenik normlar. Görüntü Kirliliği. düşünüldü. Bu konunun belediyenin ilgili birimleri ile görüşüleceği belirtildi. Çöp öğütme makinesinin benimsenmemesine çözüm olarak çöp öğütme makinesi kullananların çöp vergisi vermemesi önerisinin belediye başkanına sunulması. Belediyeden yardım alınarak, çöp konusunda en sorunlu sokağın tespit edilip uygulamanın ilk orada yapılması, bu sokağın sistemden önceki halini de gösteren (fotoğraflı) bir sunum yapılarak halkı sisteme teşvik etmenin doğru bir yol olacağı düşünüldü. Ayrıştırılmış çöp kutularının kullanılmasının sağlanması gerekliliği, bu sistemde çöplerin toplayıcısının belediye olmasının doğru olacağı, toplayıcı sisteminin mutlaka kurulması gerektiği vurgulandı. Büyükşehir Belediyesine yönetmeliklerle ilgili öneri verilmesi konuşuldu. Gelecek toplantıya çöp öğütme makinelerini üreten işletmeler araştırılarak, Belediyeden çöplerin toplanması ile ilgili bölümden sorumlu biri davet edilip sorunlu noktaların belirlenmesi, projenin kararının alınarak hazırlıklara başlama kararı alındı. Katı Atık Sisteminin Düzenlenmesi: Gürültünün Engellenmesi: Öneriler: İstiklal caddesi çöp toplama alteri olmamalı. Çöp öğütme makinelerinin kullanılması sağlandığı takdirde çöpler sıvı halde kanalizasyona aktarılacağından kirli çöp oluşumunu tamamen engelleyecek bir yöntem olarak Kanunlar ile ilgili hatırlatmalar: “90 desibelden yüksek ses ile yayın yapan mekanlarda tabela ile uyarı yapma zorunluluğu olduğu” “Kamuya ait bir alanda bir işletme yayın yapıyor ise 15 metre sonra bu sesin duyulma- Platformumuz 10 yılı aşkın süredir 5 ana alanda çalışmakta... Biri de çevre ve temizlik konularını kapsamakta. Konuya ilişkin olarak hem semt derneklerimiz hem de Beyoğlu’nda işyeri olan işletmecilerle bir çok meseleyi birlikte görüşüp çözüm yollarını masaya yatırdık. ması gerektiği.” “Herhangi bir işletme kamuya ait ortak bir alanda bazal gürültü oluşturuyor ise bu gürültünün şiddeti 5 desibeli aşmaması gerektiği” hatırlatıldı. Öneriler: Önceki dönemde Sıraselviler de ve İstiklal Caddesi'nde 50-100 metre ara ile ses ölçüm monitörleri sistemi kurularak takibinin yapılması düşünülmüştü fakat maliyetinin yüksek bulunmasından dolayı gerçekleştirilmediği belirtildi. Bir sokağın kapatılarak sabah erken saatlerde ölçüm yapılması düşünüldü fakat çokta gerçekçi olmayacağı sonucuna varıldı. Özellikle müzik marketlerde ses izolasyonu sağlanması konusunda çalışma yapılmalı. Müzik marketlerde ses monitörü kullanılabileceği eklendi ve dışarıya ses sistemi kurularak satış yapmanın yanlış bir yol olduğu, bunu işletmecilere anlatmak gereği vurgulandı. Görüntü Kirliliği: Dondurma dolaplarının ve benzeri eşyaların işletmeler tarafından sokaklara yayılarak satış yapılmasının görüntü kirliliğine yol açtığı ve bu konuda çalışma yapılması gereği vurgulandı. Tuvaletlerin İyileştirilmesi: Noktaların belirlenmiş olduğu proje hazırlandığında gündem maddesi olarak konuşulması kararı alındı. Hijyenik Normlar: Özellikle balık satışı konusunda satıcıların eğitilmesi gerektiği, sağlıklı koşullarda satış yapılmasının sağlanması gereği konusunda çalışma yapılması ka- rarı alındı.Bu konuda Tarım Bakanlığını reklam yapılması amacı ile harekete geçirmek gerektiği vurgulandı. 05.11.2004 Tarihli Çevre Alt Komisyonu Toplantısı Katılımcılar: Kadir ALBAŞ (BEY-DER), Hayriye YILDIZ (Galata Derneği), Ali TOPÇU (TUROB), Göksel ARSLAN (Beyoğlu Sağlık Grup Başkanı), Ahmet DEMİRTAŞ (Beyoğlu Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü), Erol TULPAR (Ayaspaşa Derneği), Yaşar GÜR (Beyoğlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü), Faruk ATAY (Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü), Gaye HİÇDÖNMEZ (Four Seasons Restaurant). Amaç Evlerden ve işyerlerinden çıkan çöplerin çıkış noktasında azaltılarak fiziksel çöp atığının yok edilmesi, çevrenin az kirletilerek çağdaş bir hale getirilmesi ve çöp öğütme makinesinin kullanımını yaygınlaştırmak olduğu belirtilerek bu aracın kullanımının yaygınlaşması için düşük maliyetli olması, bakımının kolay olması, yan maliyetinin olmaması ge- rektiği, topluma fayda sağlaması gerektiği eklendi. Çöp öğütücülerle ilgili şu bilgiler platform üyelerine verildi: 45-65-75’lik boyutlarda çöp kapasitesine göre kullanılıyor. Çöp öğütücülerde en önemli nokta birimlerin paslanmaz çelik olması. Ses izolasyonu olmalı. Bakım ve onarımı konusunda dikkat edilmeli. Evlerdeki lavabolarda evye açığının 1.5 inçlik olduğu belirtilerek evye açıklarının 3.5 inç yapılması gerekmektedir. Alım gücünün az olduğu belirtildi. Fiyatların; ev tipi: 600 Dolar+KDV- Sanayi Tipi: 4000-5000 Dolar+KDV Endüstriyel tip: 2500 Dolar-4500 Dolar. Evye ücretleri 150 milyondan başlayan fiyatlarla satılıyor. Montaj ücreti:50 Dolar+KDV. Kanalizasyonlarda herhangi bir tıkanma söz konusu olamaz. Ne kadar çöp atıldığında kanalizasyonlarda sorun yaşanmayacağına dair bir belge oluşturulursa uygulamada sorun çıkartılmayacağı vurgulanarak, maliyetler konusunda yardımcı olunması eklendi. İSKİ den konuyla ilgili birinin davet edilmesi kararı alındı. ■ ARAŞTIRMA 17 SAYI: 5 6. Daire-i Belediye Olaylar ve Hizmetler Kronolojisi Tanzimat 3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu okundu ve Tanzimat ilan edildi. Şehremaneti 20 Mayıs 1855 Dersaadet Şehremaneti Meclisi ve Tanzimat Meclisi teşkil edildi. (BOA, 37/N /1271 (Hicrî), Dosya No:57, Gömlek No:4) 24 Temmuz 1855 Daha çağdaş bir beledi yapılanma için İhtisab Nezareti kaldırıldı, Şehremaneti kuruldu. 1-İhtisab Nezareti'nin lağvıyle Meclis-i Vâlâ'nın tabii Âzâsından sayılmak üzere "Şehremaneti" namıyle bir memuriyet ihdas olunarak maiyyetine iki muavin verilmesi. 2-Dersaadet'in ileri gelenlerinden "Şehir Meclisi" namıyle bir meclis-i mahsus oluşturulması.ve anılan Şehremaneti memuriyetine sabık Amasya Mutasarrıfı Salih Paşa'nın tayini hususlarının istizanı. (BOA, 09/Za/1271 (Hicrî), Dosya No:55, Gömlek No:4) 1855–1856 Avrupa’nın tüm kentleriyle telgraf bağlantısı kuruldu. (N. Akın, S.145) 1857 Taksim’deki Taş Kışla’nın (Mecidiye Kışlası) -bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi- inşaatı bitti. (G. Scognamillo) 10 Nisan 1858 Emlak vergisinin belediye tarafından toplanması ve belediye hizmetlerine sarf edilmesi hakkında meclis kararı çıktı. 1858 Parselasyon çalışmaları başladı. 7 Haziran 1858 94 Maddelik 6. Daire-i Belediye Nizamnamesi (yönetmelik) rapor eşliğinde Bab-ı Ali’ye sunuldu (BOA, 24/L /1274 (Hicrî), Dosya No:57, Gömlek No:1). Ekim 1858 Sokakların adlandırılması ve binaların numaralandırılması planlarının uygulama aşamasına geldiği duyuruldu.(N. Akın, S.130) Mayıs 1859 İstanbul’da Belediye Altıncı Dairesi’nin vazifelerine dair Fransızca-Türkçe matbu nizamname yayınlandı. (BOA, 02/L /1275 (Hicrî), Dosya No:36, Gömlek No:2) 1859 Karaköy meydan düzenlemesi, kaldırım ve kanalizasyon çalışmaları başladı. 1859 Tepebaşı mezarlık alanının dörtte üçü yola katılıp ve Mevlevihane önündeki aks genişletildi. (N. Akın, S.105) 1857 – 1855 yılından itibaren planları olgunlaştırılan Dolmabahçe Gazhanesi’nden getirilen havagazıyla sokakların aydınlatılması projesi nihayet gerçekleşti, İstiklal Caddesi aydınlatıldı. Uygulama, zaman içinde evlere ve ara sokaklara da yayılarak gelişti. (N. Akın, S.128) 1857 Sakızağacı’nda başlayan bir yangında 209 bina yandı. (G. Scognamillo) 1957 Galata’da Mumhane yangınında 76 bina yandı. (G. Scognamillo) 1861 Maltalılar Sokağı’nın genişletme ve kaplama çalışmaları tamamlandı. Yıkılan yapılar yerine modern binalar inşa edildi. (N. Akın, S.140) dı. (G. Scognamillo) 1862 Pera’daki Telgraf İstasyonu ilk kez Londra ile bağlantı kurdu. (G. Scognamillo) 1862 Karaköy, Zülfaris Sokağı’nda İtalyan Sinagogu (Kal de los Frankos) açıldı. (G. Scognamillo) 1862 İstanbul şiddetli bir kış geçirdi. (G. Scognamillo) 1860 İstiklal Caddesi’ne kaldırım döşendi. 1862 Galatasaray Mektebi Sultanisi yeniden inşa edilmeye başlandı. (G. Scognamillo) 1960 Pera’da art arda birçok otel ve pastahane ve lokanta açıldı. 1862 Kasımpaşa yangınında 526 ev yandı. (G. Scognamillo) Emin Muhlis Bey (Paşa) [2 Eylül 1860 - 4 Kasım 1860, Şam Valiliği’ne tayin] Ağustos - Eylül 1861 Çok sayıda işçinin, Galata Kulesi’nin çatısını onarmaya çalıştıkları haberleri yayınlandı. (N. Akın, S.187) 1861 Gümüşsuyu Kışlası’nın yapımı tamamlandı. (G. Scognamillo) 17 Eylül 1860 Karakol binasının yıkımı ve yeniden yapılması işinin tamamen belediye tarafından gerçekleştirileceği, projenin 6. Daire’nin mimarı P.A. Bilezikçi tarafından gerçekleştirileceği duyuruldu. (N. Akın, S.338, Dipnot: 457) 3 Kasım 1860 Galatasaray Yeni Çarşı Sokağı’nın Pera Caddesi’yle birleştiği noktadaki genişletme çalışmaları için Galatasaray’ın çevre duvarı ve kesişme noktasındaki karakol binası yıkımına başlandı. (N. Akın, S.134) 1861 Pera’daki Paskalya kutlamalarına 50.000 kişi katıldı. (G. Scognamillo) 1861 Kalyoncu Kulluğu’ndaki Ayos Konstantinos ve Ayia Eleni Rum Ortodoks Kilisesi’ nin inşaatı tamamlandı. (G. Scognamillo) 1861 Rumeli Tiyatrosu açıldı. (G. Scognamillo) 1861 Aynalıçeşme’deki Alman Protestan Kilisesi ibadete açıldı. (G. Scognamillo) Salih Efendi [22 Kasım 1860 Eylül 1861] 1861 Taksim Kışlasının inşaatı tamamlandı. (G. Scognamillo) Nisan 1861 Grand Champs des Morts’un (Büyük Mezarlık) TaksimGümüşsuyu-Fındıklı aksındaki kısmının Feriköy’e taşınacağı, buraya yeni defin yapılmayacağı duyuruldu. (N. Akın, S.197) Kasım 1861 Susuzluğun önemli bir sorun olduğu Beyoğlu’nda, Prusya Elçiliği ve Rum Kilise Konseyi sarnıçlardaki suyu bölge halkının kullanımına açtı. 1861 6. Daire masraflarda kısıntı yapmak için personel azalttı. (N. Akın, S.107) 1861 Mahalle sakinlerine çöplerini belli saatte çıkarması için uyarılar başladı. 1859 Galata ve Tophane aydınlandı. (G. Scognamillo) 1861 Şark Tiyatrosu Ermeni Topluluğu tiyatroya dönüştürülen Cafe Oriental’da temsil vermeye başladı. (G. Scognamillo) 1859 Canzuch (Kanzuk) Eczanesi açıldı. (G. Scognamillo) 1861 Rumeli Tiyatrosu açıldı. (G. Scognamillo) 1859 Dolmabahçe Saray Tiyatrosu açıldı. (G. Scognamillo) 1861 Aynalıçeşme’deki Alman Protestan Kilisesi ibadete açıldı. (G. Scognamillo) Kasım 1859 6.Daire tarafından çizi- 1861 Yol genişletme ve çevre düzenleme çalışmaları (Galata surlarının yıkımı) devam etti. 1860 Parselasyon çalışmaları tamamlandı. 1861 Esnaf denetimi ve kalite kontrolü sistemli olarak yapılmaya, cezalar uygulanmaya başladı. (N. Akın, S.106) 1857 Kırım savaşından sonra Rus Elçiliği’nde bir ilk balo verildi. (G. Scognamillo) 1857 Karabet Papazyan’ın Şark Tiyatrosu’nda Türkçe oyunlar oynanmaya başlandı. (G. Scognamillo) 1860 Havagazı aydınlatma tesisatının yerleştirilmesi çalışmalarına başlandı. Nisan 1859 İngiliz Elçilik binası açıldı. (N. Akın, S.201) 1859 Tepebaşı çevresi kaldırım çalışmaları ve kanalizasyon sorunlarını çözmek için kaplamaların kaldırılması çalışmaları başladı. 28 Aralık 1857 6. Daire-i Belediye’nin kuruluş ve işleyiş ilkelerini belirleyen ilk nizamname (yönetmelik) yayınlandı. (Zafer Toprak, İst. Ans., C.1, S. 222) 1860 Yol genişletme düzenleme çalışmaları dahilinde Galata Surları yıkılmaya başladı. 1858 Sultan Abdülmecit Naum tiyatrosunda bir opera ve bale gösterisi izledi. (G. Scognamillo) Eylül 1859 Pera Tekke yöresinde bölgenin ticari faaliyetlerini canlandırmak için bir telgraf postanesi kuruldu. (N. Akın, S.145) Mehmet Kamil Bey [1857 1860, azil] len Galata ve Pera planı yayınlandı. (N. Akın, S.105) 1 Server Efendi (Paşa) [22 Şubat 1863 - 19 Mart 1868] 1863 Eskiyen Galata – Eminönü Köprüsü’nün yerine yenisi yapıldı. 1863 Altıncı Daire Belediyesi bir “yollar ve binalar tüzüğü” çıkarttı. (G. Scognamillo) 1863 Elçiliğin karşısındaki ahşap bir evde ilk Societa Operaia Italiana (İtalyan İşçi Cemiyeti) İngiliz kuruldu. (G. Scognamillo) 1863 Banque Imperiale Ottomane (Bank-ı Osmani-i Şahane) açıldı. (G. Scognamillo) 1863 Surp Grigor Luksaroviç kilisesi Kemeraltı Caddesinde yeniden inşa edilmeye başlandı. (G. Scognamillo) Hayrullah Efendi [Ocak 1862 Ocak 1863, istifa] 1863 Cihangir’de yangın oldu. (G. Scognamillo) 1862 Sokakların düzenini korumak için kaldırım ve yolların işgal edilmemesine dair 9 maddelik karar duyurusu yayınlandı. (N. Akın, S.108) 1863 Kasımpaşa Bahriye Nezareti binası inşa edilmeye başladı. (G. Scognamillo) 1862 Galata surlarının yıkımına devam edildi. (G. Scognamillo) 1864 Tehlike yaratacak kadar harap olan bina sahipleri binalarını yıkmaları için uyarılıyor. (N. Akın, S.109) 28 Mayıs 1862 Pera ve Galata’daki ana yolların yeniden kaplanması için ihale açıldı. (N. Akın, S.108) 1862 Galata Kulesi’nin Ağustos 1861’den beri devam eden onarımı tamamlandı. Tepesine, gözlemevi olarak kullanılmak üzere sekizgen bir salon yapıldı ve üzeri konik bir külahla örtüldü. (N. Akın, S.187) 1862 Hotel de Paris (Paris Oteli) ve Palais de Cristal (Kristal Sarayı) açıl- 1864 Kadastro çalışmaları başladı. 1864 Tüm devlet memurlarının yazkış evlerinin önünde sokak lambası yakması kararı çıktı. Ayrıca aydınlatma gereçlerinin standart olması için de çizimler dağıtıldı. (N. Akın, S.129) 1864 Societe Generale de l’Empire Ottoman (Osmanlı İmparatorluğu Genel Şirketi) bankası kuruldu. (G. Scognamillo) > Devamı Gelecek Sayıda 18 YEMEK MAYIS 2012 Kasımpaşa’dan İstanbul’a yayılan “Ustam, pastacıların İstanbul’daki İ duayeni ve ülkemizin ilk akademisyen pastacısı Harry Lenas. Bir döneme damgasını vuran meşhur Baylan Pastanesinin kurucusu. Onun izinde tüm ürünlerimiz kaliteli ve güzel. Ancak patentli ürünümüz 'mutluluk topları'na yoğun talep var.” kurucu başkanısınız. PASDER hakkında biraz bilgi alsak… Hür Girgin A ntalya’nın Akseki ilçesi ticarete yatkın, girişimci insanlarıyla ünlü. İzmir’den İstanbul’a, Bursa’dan Ankara’ya kadar birçok büyük şehrimizdeki başarılı ticari işletmelerin arkasında mutlaka bir Aksekili var. Özellikle Kasımpaşa semtimizin en kalabalık hemşehri gruplarından birisi Aksekililer. Bu hikayenin temelinde ise ilçenin Toros Dağlarının başında, sanayi, ticaret ve tarıma elverişli olmayan bir bölgede yer alması yatıyor. Dolayısıyla rızık aramak isteyen gençler için büyük şehirlere gitmekten başka çare bulunmuyor. İşte Kasımpaşa’nın ünlü Marla Pastanesinin sahibi Hür Girgin de Akseki’nin bu girişimci ruhunu Beyoğlu’nda başarıyla temsil ediyor. Gerçekten de adı gibi hür ve girgin yani girişken. Girgin’le ufak ama oldukça hareketli mekanında sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Öncelikle sizi tebrik etmek istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda bir Özbek hanımla evlendiniz. Allah mesut etsin. Kendisiyle Türkiye’de mi tanıştınız? Çok teşekkür ederim. Yoğun işlerimden dolayı evlenmeye yeni fırsat bulabildim. Ama çok mutluyum. Eşim Kemale ile Özbekistan’da tanışmak na- sip oldu. Yetiştirdiğim öğrencim Murat Türkmen, ustalaşarak 5 yıl önce Özbekistan’da pastane açmıştı. Beni de davet etti. Onun vesilesiyle Taşkent şehrinde pastacılık yapan eşimle tanıştık ve kısa sürede evlilikle taçlandırdık. Kardeş Özbekistan’da aile bağları çok güçlü. Bizim 30-40 yıl önceki halimiz gibi… O zaman pastanenizin ismine gelebiliriz. Niçin Marla? Marla memleketimin yani Akseki’nin antik dönemdeki ismi. Ayrıca kulağa hoş gelen şiirsel bir yanı da var. Peki Kasımpaşa’yla olan gönül bağınız? Kasımpaşa’yı çok seviyorum. Doğduğum, çocukluğumu ve gençliğimi yaşadığım, işimi kurup oturttuğum, ekmeğini yediğim güzel bir semt. Kasımpaşalı olmaktan gurur duyuyorum. Buraya ilk olarak 1926 yılında dedem gelmiş. Kendisi Kasımpaşa’ya Akseki’den ilk gelenlerden… Anneannem 86 yaşında. Halen Baruthane Caddesi’nde oturuyor. Sosyal yönü güçlü bir insansınız. Birçok sivil toplum kuruluşunda üyeliğinizin yanı sıra kısa adı PASDER olan Pastacılar Derneği 2003 yılında kurduk. Ben kurucu başkanıyım. Halen Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyorum. İki ayda bir yayınlanan “Pastavizyon” isimli sektörel bir dergiyi yayınlıyoruz. Türkiye genelinde 6 bin üyemiz var. Mesleğe nasıl başladınız? Alaylı olarak Rum ustalarımın yanında başladım. Zaten Türkiye’de pastacılığın duayeni Rumlardır. Ben de birçok meslekdaşım gibi onlardan öğrendim. Benim ustam, pastacıların İstanbul’daki duayeni ve ülkemizin ilk akademisyen pastacısı Harry Lenas. Halen 86 yaşında. İstiklal Caddesinde bir döneme damgasını vuran meşhur Baylan Pastanesinin kurucusu. Mariya Tsevik Simyonidis tarafından hazırlanan ve yeni yayınlanan “İstanbulum, Tadım-Tuzum, hayatım” isimli kitapta kendisiyle röportaj yapılarak geniş bir yer ayırıldığını sevinçle öğrendim. Türk ustalardan da merhum Hasan Girgin usta ile çalıştım. “Sarı Hasan” lakaplı Hasan ustam da Rum ustalardan aldığı eğitimine kendi yeteneklerini ekleyerek günümüzde hizmet veren pek çok değerli ustayı pastacılık sektörümüze kazandırmıştır. Kendisini rahmet ve minnetle anıyorum. Bu ustalarımızdan mesleğimizin inceliklerini öğrendikten sonra kendimi geliştirmek için yurtdışına giderek eğitim aldım. Almanya, İngiltere ve Romanya’da pasta şefliği yaptım. Peki sizin yetiştirdiğiniz ustalar var mı? Ben de birçok usta yetiştirdim. Bundan büyük mutluluk duydum. Zira bilgi paylaşıldıkça güzelleşir. Bazıları şimdi yurtdışında ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Sohbetin başında da bahsettiğim gibi bir tanesi Özbekistan’da. Hani şu evlenmeme vesile olan… Marla’yı ne zaman açtınız? 12 yıl oldu. Daha önce de çeşitli yerlerde ustalık yaptım ve pastaneler işlettim. Aldığınız ödüller. Türkiye’de defalarca ödülüm var. Yurtdışında da bir ikincilik ödülüm bulunuyor. İngiltere’de 70 ülke arasında yapılan yarışmada pasta dalında ikinci olmuştum. Beyoğlu hakkındaki düşünceleriniz? Türkiye’nin kalbi İstanbul, İstanbul’un kalbi de Beyoğlu. Belediyenin çalışmalarıyla Beyoğlu daha da büyüdü, daha da güzelleşti. Yaşam standartları yükseldi. Özellikle Galata, Tarlabaşı gibi yerlerdeki kentsel dönüşüm çalışmaları çok başarılı. Kasımpaşa’da da yakında ciddi bir dönüşüm çalışması başlatılacak. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda Kasımpaşa’yı terk edip başka semtlere göç eden ailelerin geri döneceklerine inanıyorum. Başkanımız Ahmet Misbah Demircan’ın çalışmalarını değerlendirebilir misiniz? Başkanımızın vizyonu çok iyi. İkinci dönemi olması da büyük avantaj. Beyoğlu’nu iyice tanıyıp çözdü. Bu dönem kalfalığı bitirip ustalık dönemine geçti. İlk dönemine göre vizyonu üç kat daha arttı. Bir dönem daha seçilirse Beyoğlu tavan yapar. Zaten kendisi de bir marka oldu. Size de Kasımpaşa’nın markası diyebilir miyiz? Doğrudur. Biz de Kasımpaşa’nın iddialı bir markasıyız. Zaten günümüzde Türkiye’nin en iyileri Kasımpaşa’dan çıkıyor. Buna pastacılık sektörü de dahil. Bize Beyoğlu dışından da çok müşteri geliyor. En iddialı olduğunuz ürününüz. Bütün ürünlerimiz, bütün pastalarımız kaliteli ve güzel. Ancak patentli ürünümüz “mutluluk topları”na yoğun talep var. Kendini mutsuz hisseden herkesi mutluluk toplarından tatmaya ve dolayısıyla mutluluğu yeniden yakalamaya davet ediyorum. Yalnız, vatandaşlarımızı uyarıyorum. Çünkü maalesef mutluluk toplarının taklitleri çıktı. Oysa hiçbir taklit aslının yerini tutamaz. Zaten bizim Kasımpaşa’daki merkezimiz dışında şubemiz yok. ■ Adres: Bahriye Cad. Eski Bayram Yeri Sok. No:14 Kasımpaşa Tel: 0 (212) 256 78 93 MİZAH 19 SAYI: 5 'Geleneksel tramvay önü fotoğraf günleri' başladı aharın gelmesiyle birlikte iyice şenlenen İstiklal Caddesi, birbirinden renkli etkinliklere sahne oluyor. Yerli ve yabancı turistler ile sosyal medyada çılgınca fotoğraf paylaşan yeni yetme gençlerin rağbet ettiği “Geleneksel Tramvay Önü Fotoğraf Günleri” geçtiğimiz hafta başladı. “İstiklal’e çıkma” tabirinin en önemli simgelerinden biri olan nostaljik tramvay, festival kapsamında günün her saatinde her açıdan fotoğraflanıyor. Tramvay uzaktayken zamanlamayı ayarlayıp, dibine gelene kadar en iyi karenin yakalanmaya çalışılması etkinlikleriyle şenlenen İstiklal Caddesi kıyasıya yarışlara da sahne oluyor. Özellikle gençler tarafından “kıl payı sıyırdı abicim ama deli fotoğraf çektim”, “nostaljik tramvayın babası bende”, “feys yıkılacak yemin ederim” cüm- B leleriyle izah edilen bu eylem, 25 yıllık vatman Mustafa Ünüsevmez tarafından farklı bir açıdan yorumlanıyor. Ünüsevmez, meslek hayatına başladığı günden bu yana yurt içi ve yurt dışından yüz binlerce insanın hatıra fotoğrafında yer almaktan son derece şikayetçi. Soyadından da anlaşılacağı üzere ünü hiç sevmediğini ancak buna mani olamadığını ifade eden talihsiz vatman, “düşünün nereye gitsem ‘aaa bu adam o adam değil mi?’, ‘anneeee tanıdın mı şu adamı’ şeklinde cümlelerle karşılaşıyorum. Ama kimse beni nereden tanıdığını çıkartamıyor. Ben hangi adamım cevap verin? Düşünsenize insanların hakkımda neler düşüneceğini… Yolda yürüyemez hale geldim, tatile gidemiyorum 10 senedir...” şeklinde konuştu. Festivalin ilk günü düzenlenen açı- Lüleburgaz artık il olsun dertlerimiz son bulsun! ihangirli bir grup “İsim-Şehir Oyunu” tutkunu, Kırklareli’ne bağlı Lüleburgaz ilçesinin il olması için kampanya başlattı. Bu konuda “Lüleburgaz il olsun, boştaki L hanesi dolsun” başlıklı bir fan kulüp kuran ve Facebook’ta bölüm açan oyun tutkunları, Lüleburgaz girişindeki “te be ilçemize uj geldiniz!” levhasının önünde bir açık hava basın toplantısı düzenlediler. Bu oyunu oynarken sıra “L” harfine geldiğinde en çok sıkıntı çektikleri bölümün “şehir” hanesi olduğunu, ülkemizde bu harfle başlayan bir şehir olmadığı için yabancı ülkelerden bulmaya çalıştıklarını ancak çok zorlandık- C lış töreninde duygu ve düşüncelerini halkla paylaşma fırsa- ği üstün çabadan dolayı da bir plaket takdim edildi. ■ Burası Galata burdan çıkış yok! alata Kulesi, son dönemlerin en fantastik olayına sahne oluyor sevgili mizah sayfası tutkunları… İstanbul’a tam 34 kez gezmeye gelen, 35. gelişinde bu güzel kente yerleşmeye karar veren Mariya İnadiminadiçya (36), kendine mekan olarak Galata Kulesi’ni seçti. Yetkililerin yoğun uğraşlarına rağmen kuleden çıkmamakta direnen Rus turist, hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini ilk defa ve sadece Gazete Beyoğlu’na anlattı. Kuleden sarkıttığı sepete koyduğumuz sorulara yarım yamalak Türkçesi ile cevap veren İnadiminadiçya, “Ben düşünüyorudum hep. İstanbul çok güzellidir, Galata çok güzellidir diye. Bir gece Galata’da sizin çubuklu çıtır gibi ney idi ismi? Hah galeta, evet galeta yeriken karar verdim yerleşmek kuleye. Pıtırlı pıllarımı topladım, yerleştim. Nasıl derler siz maçlarda? Burasi Galata, buradan çıkış yok” dedi. Kuleden çıkmama konusunda oldukça kararlı görünen Galata ve galeta sevdalısı turist, mahalle halkıyla da kaynaşmış durumda. Günlük alışverişini kuleden sarkıttığı sepet ile mahalle bakkalı Süleyman Efendi’den yapan, konu komşu ile camdan kuleye sohbetler gerçekleştiren İnadiminadiçya, yetkilileri bir hayli uğraştıracağa benziyor. ■ G larını belirten grup sözcüsü Elvan Şehir “dolayısıyla bu bölüm doldurulamadığı için genellikle boş kalıyor. Amacımız Lüleburgaz’ın il yapılarak bizim bu dertten kurtarılmamızdır.” dedi. Lüleburgazlıların da büyük destek verdiği açıklama esnasında “Lüleburgaz il olsun, dertlerimiz son bulsun”, “İsim-Şehir tutkumuz, hükümet umudumuz” ve “Burgaz, Kumburgaz, Lüleburgaz, il olalım gelsin doğal gaz”, “Lüleburgaz burada, yetkililer nerede?” şeklinde sloganlar atıldı ve ortalık birbirine katıldı. ■ tı bulan vatmana, fotoğrafseverleri ezmemek için gösterdi- 20 SANAT MAYIS 2012 Akbank Caz Festivali 'Genç Yetenekler Yarışması' başladı az tutkunlarının her yıl heyecanla beklediği Akbank Caz Festivali kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenecek olan “JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması” yetenekli amatör caz müzisyenlerini, usta caz sanatçılarıyla buluşturacak.30 yaşını aşmamış amatör genç yeteneklere, Festival’in bir parçası olma ve profesyonel sanatçılarla birlikte sahnede Jam Session yapma imkanı sunan yarışma “Nefes- C Bağlantı/ Connection rt Suites Gallery’de bu kez birbirinden bağımsız, dört ayrı sanatçının işleri yer alıyor. Farklı kültür, coğrafya, formasyon, disiplin ve stilde iş üreten sanatçıların temeldeki bağlantıları ise insana özgü problemler üzerine inşa ettikleri işleri. Cemal Demir yakın tarihin acı olayı Hrant Dink katliamını silinmeye çalışılan ve canlı tutulan iki ayrı yargının sorunsalını dile getirirken, Basako, Hüseyin Işık ve Josef Danner geleneksel form ve uygulamaların ötesinde ürettikleri işlere yer veriyorlar. Sanatçı Horasan’ın seçkisi ile dört sanatçıyı bir arada sunan sergi 6 Mayıs’a dek Beyoğlu Balo sokaktaki galeride izlenebilir. “Hızla değişen çağımızda sanatçıyı belli kodlarla algılama is- A teği aslında konformist bir anlayışın ürünüdür. Tüketim alışkanlığının getirdiği sadece görsel olan algının seçiciliği sanatçının derinliğini, deneyselliğini ve entellektüel yapısını fazlaca önemsemez. Bu nedenle üslup sanatçı için bıçak sırtı bir meseledir. Belli bir biçimde algılanmak isteği, yaratıcıyı ve üreticiyi kalıplara hapseder. İstanbul’da kendi işlerini ilk defa yoğun bir gösterime sunacak bu dört sanatçı, kendi yollarında üslup meselesine takılmadan özgürce üretimi esas almışlardır. Sanatlarında grafik temellerden de beslenmeyi ve üretmeyi seven bu dört sanatçı İstanbul’u buluşma noktası seçmiş ve “Bağlantı” adını verdikleri bu sergide yapıtlarını bu coğrafyadaki algıya sunmuşlardır.” ■ “Even The Stars Seem To Change Their Position” anada’nın Vancouver şehrinde yaşayan Lyndl Hall ve Erdem Taşdelen’in bireysel pratiklerinin kesiştiği noktalardan yola çıkarak oluşturduğu “Even The Stars Seem To Change Their Position” sergisi, 23 Mayıs’a kadar Tomtom Mahallesi'ndeki Eski Sanatorium’da sanatseverleri bekliyor. İran asıllı K Kanadalı sanatçı Babak Golkar, “Even The Stars Seem To Change Their Position” adlı serginin küratörlüğünü üstleniyor. Sergide çizim, baskı, video ve heykel gibi farklı eserlerde; zaman, hafıza ve konumlanma kavramları hem bilimsel ve objektif olarak, hem de kişisel ve deneyimsel olarak ele alınıyor. ■ li”, “Vurmalı”, “Telli”, “Tuşlu” ve “Vokal” olmak üzere beş ayrı kategoride gerçekleştiriliyor. Yarışmanın ön elemesi için, adayların hazırladıkları bir demo CD, kısa öz geçmişleri, müzik tarzını anlatan ön yazısı ve bir fotoğraf ile Akbank Caz Festivali/JAmZZ konu başlığı ile 22 Eylül 2012, Cumartesi gününe kadar Akbank Sanat/ Beyoğlu adresine ulaştırmaları gerekiyor. Jam Session için seçilen adaylar 14 Ekim 2012, Pazar gü- nü ön elemeden geçecekler. Ön eleme sonrası jüri heyeti tarafından belirlenen, “en iyi performans”, “en iyi doğaçlama” ve “en iyi yorum” kategorilerinde dereceye girenlerle atölye çalışması yapılacak ve bu elemeyi geçen yetenekli genç cazcılar 22. Akbank Caz Festivali kapsamında 15 Ekim 2012, Pazartesi günü usta caz müzisyenleriyle beraber Babylon'da düzenlenecek özel Jam Session'da sahne alacaklar. ■ Çizgi Roman Sergisi stanbul Fransız Kültür Merkezi, 2. Uluslararası İstanbul Çizgi Roman Festivali İstanbulles kapsamında Fransa ve Belçika çizgi romanında Türk imgesi üzerine bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 24 Mayıs-31 Ağustos tarihleri arasında açık kalacak olan sergi, Türkiye ve Türkleri resimleyen İ ya da konu alan Fransızca çizgi romanlardan alınmış kırk kadar çizime yer veriyor. Sergide gösterilecek çizimler, Fransa ve Belçika çizgi romanının Türkiye’ye bakışının gelişimine de ışık tutuyor. Kostümlerin göz alıcı renklerine bağlanan Bécassine, Prétexte’in çağdaş kahramanı (Sylvain Limousi), Türkiye’de çekilen Tenten ve Altın Post filmi ya da ilk cildi Fransız Kültür Merkezi’nde yazarlarının katılımı ile tanı- tılacak olan padişahın generali olarak atanan 15. Louis’nin eski askeri Bonneval Pacha’nın maceraları. Öte yandan ziyaretçiler sergide Türk çizgi romanının en önemli yazarlarının desenleri aracılığı ile frankofon dünyasına yönelik bakışı ve çizgiyi yakından görme fırsatını da bulacak. Sergi alanında 25-27 Mayıs tarihlerinde etkinliğe katılması beklenen yazarların kitaplarını imzalayacakları bir kitap köşesi de kurulacak. Davet edilen yazarlar arasında Rachid Alik, Yılmaz Aslantürk, Jean-David Morvan, Micol, Sergio Salma ve Herr Seele yer almakta... ■ Nelli’nin Yol-My Way takı sergisi T aşınabilir heykelcik olarak yorumladığı takı tasarımlarını 3-27 Mayıs 2012 tarihleri arasında Karaköy Schneidertempel Sanat Merkezi’nde sergileyecek olan Nelli, tasarımlarında model yaratmayı ve bu modelleri geliştirmeyi kendine temel amaç olarak alır. Bu yönleriyle tasarımlarını yetkin bir dile dönüştüren Nelli’nin takı sanatına bakışı için sanat eleştirmeni Priv.-Doz. Dr. Özkan Eroğlu şunları söyler: “İnsan, kötü ve iyi olan, ya da bir başka deyişle pozitif ve negatif her dışavurumdan birinci derecede sorumludur. Yanı sıra sanatçı ve yapıtı da, plastik dünyanın olanaklarını değerlendirerek, insanı, olumlu/ pozitiften yana motive eden, ya da eleştiren bir işleve hayır demez. Nelli de, başından sonuna, bir oluşuma hizmet veren sanat anlayışı gereği, eyleminin içerik boyutundaki sorgulamalarla hep meşgul olmuş ve izleyenin de bu meşguliyete dahil olmasını istemiştir.” ■ SANAT 21 SAYI: 5 18. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ START ALIYOR... İKSV tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın sponsorluğunda düzenlenen 18. İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayıs–5 Haziran tarihleri arasında izleyicilerine zengin bir program sunuyor. Hans ya da Heiri 1 8. İstanbul Tiyatro Festivali “Özgürlükler–Sorgulamalar” teması altında, insan haklarından göçe, savaştan şiddete insan yaşamını sarmalayan durumlar, konular ve gerçekleri irdeleyecek. Festival kapsamında yurt dışından 5, Türkiye’den 40’a yakın tiyatro ve dans topluluğunun 100’ü aşkın gösterisi İstanbullu seyircilerle buluşacak. İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl çok özel bir performansa ev sahipliği yapıyor. Dünyaca ünlü çağdaş sanatçı Kutluğ Ataman’ın İstanbul Tiyatro Festivali için ürettiği “SILSEL, Türkiye’ye yazılmış mektuplar” adlı projesi, festival kapsamında 12 Mayıs–5 Haziran tarihleri arasında Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda 7’den 70’e herkesi, hayalindeki gökyüzünü oluşturmaya davet edecek. Festival bu yıl bir ilke imza atarak dört yerli projeye ortak yapımcı olarak destek veriyor. Tiyatro Pera yapımı olan “Ah Smyram’m, Güzel İzmir’im” , Tilbe Saran-Cüneyt Türel yapımı olan “Elin Elimde”, Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri sanatları Merkezi (ÇGSM) yapımı olan “İçtima-i Hakiki” ve Aydın Teker yapımı olan “Üç Faz” İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı olarak Festival seyircisiyle buluşacak. Festivalde ayrıca, “Yeni Dalga” başlığı altında 9 genç tiyatro ve dans grubunun gösterileri kendi mekânlarının yanı sıra Salon ve Sahne Beşiktaş’ta seyircilerle buluşacak. Programda bu yıl da ağırlıklı olarak seyirciyle ilk kez buluşacak yapımlara yer veriliyor. İstanbul Tiyatro Festivali programında İstanbul’da ilk kez seyirciyle buluşacak 30’un üzerinde oyunun yanı sıra Dostlar Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu ve Oyun Atölyesi tarafından sergilenen dört farklı oyun da yer alıyor. İstanbul Tiyatro Festivali, İnsan Manzaraları Pekin Operası Aşk Mektupları Tiyatro Öldü şehrin 22 farklı mekânına yayılacak gösterilerin yanı sıra, uluslararası üne sahip tiyatro toplulukları ve dans gruplarının katılacağı söyleşi ve atölye çalışmaları, konferanslar ve sergilerle İstanbul’da tiyatroyla dolu bir ay yaşatacak. İstanbul Tiyatro Festivali’nin başlangıcını, Türkiye ile Çin arasındaki kültürel yakınlaşmayı ve politik ilişkilerin güçlendirilmesini amaçlayan “Türkiye’de Çin Kültürü Yılı” etkinlikleri müjdeleyecek. 5 Mayıs Cumartesi gününden itibaren Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek Şanghay Şarkı ve Dans Topluluğu ve Pekin Operası gösterilerinin ardından, 10 Mayıs Perşembe günü Pekin Ejderha ve Aslan Sokak Tiyatrosu’nun İstiklal Caddesi’nde gerçekleştireceği renkli sokak gösterisi, İstanbul Tiyatro Festivali’ne renkli bir geçiş yapacak. 18. İstanbul Tiyatro Festivali, dünyaca ünlü 5 uluslara- Antonius ile Kleopatra rası topluluğu ağırlayacak. Festivale konuk olacak ülkeler; Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere ve İsviçre. Ayrıca, Belçika ve İsveç de Türkiye’den sanatçılarla çalışılan işler üretecekler. 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı 20 Mart Salı akşamı İKSV’de yer alan Salon’da düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısına İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Festival Sponsorları Aygaz, Opet ve Tüpraş adına Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Kurumsal İletişim müdürlüklerini temsilen Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan ve İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Dikmen Gürün konuşmacı olarak katıldı. 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nin Açılış Töreni, 9 Mayıs Çarşamba akşamı gerçekleştirilecek. Açılış Töreni’nde yıllarını tiyatroya adamış ve festival kapsamında “Elin Elimde“ adlı yapımla aynı sahnede yan yana gelecek iki değerli sanatçımıza; Başar Sabuncu ve Cüneyt Türel’e İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü verilecek. Schaubühne Berlin’in Sanat Yönetmeni Thomas Ostermeier de festivalin diğer Onur Odülü’nün sahibi olacak. 18. İstanbul Tiyatro Festivali etkinlikleri bir ay boyunca şehrin 22 farklı mekânına yayılacak: Ali Paşa Han, Sahne Beşiktaş, Caddebostan Kültür Merkezi, Galata Rum İlköğretim Okulu, Garajistanbul, Haldun Taner Sahnesi, Hamursuz Fırını, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Hasköy İplik Fabrikası, İkinci Kat, Kenter Tiyatrosu, Kumbaracı50, Küçük Sahne, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Mekan Artı, Oyun Atölyesi, Salt Galata, Üsküdar Stüdyo Sahnesi, Üsküdar Tekel Sahnesi, Salon, Tiyatro Hal, Tiyatro Pera. ■ Ben Bertolt Brecht Kraliçe Lear Shangai Song Dance Ensemble Hamlet Ph Arno Declair 22 SANAT MAYIS 2012 “Beyoğlu Belediyesi’nin 155. Yılında 155 Yüzü” sergisi Türkiye’nin ilk belediyesi olan Beyoğlu Belediyesi’nin 155. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde, küratörlüğünü Beste Gürsu’nun yaptığı Timur Tahmaz imzalı sergi sanatseverlerle buluşuyor! Ç alışanlarının hizmet serüvenini ve gündelik hayat içindeki hallerini kayda geçirmek isteyen Beyoğlu Belediyesi, kuruluşunun 155. yılında ekibinin iş hayatlarını doğal seyri içinde fotoğrafladı. Ve bu fotoğrafları bir sergiye dönüştürdü. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın protokol fotoğrafçılığını yürü- ten sanatçı Timur Tahmaz’ın objektifinden seçkiler sunan sergi, Beyoğlu halkının ve konuklarının gündelik yaşamına belediyemizin katkısını ve etkisini göstermeyi amaçlıyor. Beyoğlu Belediyesi’nin 155. yılı dolayısıyla 155 fotoğraftan oluşan sergide fotoğraf sanatçısı Tahmaz’ın etkileyici kareleri gelecek nesiller için birer mektup gibi... Sergi, Beyoğlu’na emeği geçenlerin fotoğraflarla yazılmış bir tarihi niteliğinde… 10 Mayıs Perşembe günü “Beyoğlu Belediyesi’nin 155. yılında 155 yüzü” adlı serginin açılışını yapacak olan Demircan, “sanatseverlerin, çalışanlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın bu sergide kendilerine ve Beyoğlu’na dair bir iz bulacaklarına inanıyorum.” diyor. Küratörlüğünü Başkan Sanat Danışmanı Beste Gürsu’nun yaptığı sergi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde 10-18 Mayıs tarihleri arasında ziyaret edilebilir. ■ Atatürk ve Çiçekler eyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Galerisi, 10 -29 Mayıs 2012 tarihleri arasında “Melahat Ünlü”nün "Atatürk ve Çiçekler" konulu 3 boyutlu resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Patchwork (Kırkyama), mefruşat, ev süsleme, nakış, kumaş boyama, ipek üzerine kumaş boyası ile tablo çalışmaları, yağlı boya akrilik tablolar gibi farklı alanlarda çok çeşitli çalışmaları olan Melahat Ünlü, 2000 yılından itibaren Japon- B ya’da yaygın olarak kullanılan üç boyutlu tablo tekniği üzerinde yoğunlaşmıştır. Sanatçı çalışmalarında Atatürk Tarihi resimleri, natürmort kartpostalları kullanarak değişik yapıştırma teknikleri ve malzemelerle derinlik duygusunu olabildiğince kullanmıştır. Rekreasyon Derneği üyesi olan Melahat Ünlü, gördüğü yoğun ilgi sebebi ile çalışmalarını üç boyutlu tablo tekniği üzerine sürdürmektedir. ■ SPOR 23 SAYI: 5 66 yıllık spor abidesi: Yenişehir Spor Kulübü Hijyenik havuzlarda eĄlenceli eĄitim 3 Kasmpaćaspor ile futbol dayanćmas Beyoğlu sınırlarında farklı merkezlerde açılacak Yaz Yüzme Okulları’nda çocuklarımız yüzmeyi, eğlenerek, öğrenecek. Serinletici havuzlara giden öğrenciler için yaz sıcakları sorun olmayacak. 6 BeyoĄlu Belediyesi Yaz Okullar’nn vazgeçilmez branć olan futbolda yine Kasmpaća Spor Kulübünün alt yap hocalarnn desteĄi alnyor. Çocuklarmz, geleceĄin gol krallar olmaya hazrlanyor. Yaz Spor Okullar× 2012 / ÖZEL Beyo¤lu Belediyesi’nin Ücretsiz z YayÔnÔdÔr Beyoğlu’nun Yenişehir Mahallesi’nde 1946 yılında kurulan Yenişehir Gençlik Spor Kulübü, 2. Amatör Lig’de mücadele ediyor. Kulüp, 66 yıldır Beyoğlu'na hizmet veriyor. stanbul 2. Amatör lig 11. Grup’ta mücadele eden kulübün başkanlığını Yaşar Uğur yürütürken, Murat Şahin ise Antrenör Oyuncu olarak kulüpte fedakarca çalışıyor. 50 civarında lisanslı futbolcusu bulunan kulübün bir de U-19 takımı mevcut. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından tahsis edilen kulüp merkezi Hasköy’deki spor tesisleri içerisinde bulunan Yenişehir Spor, geçmişte zaman zaman 1. Amatör Lig’e yükselme başarısı gösterdi. Antrenör oyuncu ve takım kaptanı Murat Şahin’le kulüp hakkında konuştuk. Kendisi 5 yıldır Yenişehir Spor’da top İ koşturuyor. Ayrıca 2 yıldan bu yana antrenör oyuncu olarak emek veriyor. Daha önce Cihangir, Avşa, Dikilitaş ve Muradiye Spor Kulüplerinde oynayan Murat Şahin 1979 doğumlu. Demircan, spora büyük önem veriyor Beyoğlu Belediyesi’nin Sütlüce Spor Tesisleri’nde idman hizmetlerinin yanı sıra, iç saha maçlarını oynamak suretiyle de yararlandıklarını anlatan Murat Şahin, deplasman maçlarına da genellikle Beyoğlu Belediyesi’nin tahsis ettiği araçlarla gittiklerini belirtiyor. Öte yandan Sütlüce Spor Tesisi çalışanlarından azami ölçü- de memnun olduklarını vurgulayan Şahin, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a, spora verdiği destekten dolayı teşekkür ediyor. Transfer ve lisans ücretleri çok yüksek Kulüp sponsorları; Özel Pera Güzel Sanatlar Lisesi, Güçlü Plastik ve Ocaklı Petrol’e teşekkür eden Şahin, kulübün bugüne kadar onlarca profesyonel sporcu yetiştirdiğinin altını çiziyor. Diğer taraftan, futbol federasyonunun lisans ücretleri ve transfer ücretleri konusunda indirime gitmesi gerektiğini belirtiyor ve yüksek rakamların amatör futbol kulüplerini zorladığını söylüyor. ■ Yaz Spor Okulları Bülteni çıktı! Ücretsiz Yaz Spor Okullarmz 18 B elediyemizin ücretsiz yayını olarak yılda bir kez çıkartılan Yaz Spor Okulları bülteninin yeni sayısının dağıtımına başlandı. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen Yaz Spor Okullarının detaylı olarak anlatıldığı 8 sayfalık tamamı renkli bültenin kapağında “Haydi çocuklar spora!” manşeti, arka kapağında ise bir başvuru formu bulunuyor. Bu yıl 18 Haziran’da beş Haziran’da baćlyor dalda başlayacak ve yine ücretsiz olarak eğitim verilecek okulların ayrıntılı tanıtımının yapıldığı bültende “Yaz Spor Okullarımız şimdi daha dinamik”, “Hijyenik havuzlarda eğlenceli eğitim”, “Denizlere yelken açma vakti geldi”, “Sütlüce ve Piyalepaşa Tesislerimizde örnek işbirliği”, “Kasımpaşaspor’la futbol dayanışması, “Basketbol ve voleybola ilgi artıyor” başlıklı haberler ilgiyle okunuyor. www.beyoglu.bel.tr 444 0 160 Beyoğlu Belediyesi Adına Sahibi Ahmet Misbah Demircan Beyoğlu Belediye Başkanı Yayıncı Beyoğlu Belediyesi Kültür Eğitim ve Sosyal İşler Müdürlüğü Yayın Direktörü Özcan Tokel (Başkan Yardımcısı) Yayın Koordinatörü Rıfat Yörük Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Deniz Özlem Doğan Yayın Danışmanı: Adnan Genç Yönetim Yeri Beyoğlu Bel. Kültür ve Sos. İşler Müdürlüğü Tel: 0212 444 0 160 IŞIL IŞIL BEYOĞLU şıl ışıl, rengarenk, capcanlı Beyoğlu akşamlarını fotoğraflamanızı istedik sizlerden geçen sayımızda. Yoğun ilginiz için çok teşekkür ediyor, sayfamız yettiğince yayınlamaya çalışıyoruz. Haziran sayımızdaki konumuz ise; “Her Mevsim Beyoğlu…” İlkbahar, yaz, I sonbahar, kış, her mevsim, her daim ayrı güzeldir şirin ilçemiz Beyoğlu. Bu güzellikler bir kez de sizin objektifinizden adınızla yansısın gazetemizin sayfalarına, ne dersiniz? Yüksek çözünürlüklü fotoğraflarınız için e-mail adresimiz: [email protected] BASKIYA HAZIRLIK Editörler: Dilek Şenol Can, Huri Yazıcı Grafik ve Tasarım: Harun Yücel Fotoğraf: Timur Tahmaz, Arif Yaman Basım Yeri: Ada Ofset BİR ŞİİRDİR B E Y O Ğ L U GAZEL Bağlamaz Firdevs’e gönlini Kalata’yı gören Servi anmaz onda ol serv-i dilârâyı gören Bir firengî şîveli İsa’yî gördüm onda kim Lebleri dirisidür der idi İsâ’yı gören Akl u fehmin dîn ü îmânın nice zabt eylesün Kâfir olur hey müselmânlar o tersâyı gören Kevser'i anmaz ol içdüğü mey-i nâbi içen Mescide varmaz o varduği kilisayi gören Bir Frengi kafir olduğun bilürdi Avniya Belde zünnarını boynunda çelipayı gören Osman Karamehmetoğlu Avni (Fatih Sultan Mehmet) Vural Akman Murat Efe Şükran Sabanuç Tevfik Kudu