Gazete Beyoğlu - Mayıs 2012 Sayısını

Transkript

Gazete Beyoğlu - Mayıs 2012 Sayısını
Hüseyin Ağa Camii
restorasyonu başladı
Tarihi Hüseyin Ağa Camii’nin restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına başlandı.
Proje tamamlandığında caminin tarihi kimliğine yeniden kavuşacağını söyleyen
Başkan Demircan, sonradan yapılan uygulamaların da temizleneceğini belirtti. 10
“Bilge kentin yeni sesi”
SAYI: 5
BEYOĞLU BELEDİYESİ’NİN AYLIK ÜCRETSİZ YAYINIDIR
MAYIS 2012
www.beyoglu.bel.tr
444 0 160
1. Uluslararası Sosyal Politikalar Sempozyumu 15-16 Haziran’da CRR’de tertip edilecek
Beyoğlu Belediyesi, Sosyal
Politikalar Derneği ve Fatih
Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından düzenlenecek
olan sempozyumun ilk
toplantısı gerçekleştirildi.
Başkan Demircan, toplantıda
“Vatandaş Başkan” projesini
detaylı bir şekilde anlatarak,
Beyoğlu Belediyesi’nin halkın
problemlerine göre çözüm
7
ürettiğini ifade etti.
.ņ+4Ó!
$+$#Ř8
BEY
Ř8$2Ř
BEY
$+$#
.ņ+4Ó!
$+$#
.ņ+4Ó!
Ř8
!$+$#
.ņ+4Ó!
$+$#Ř8
+4Ó!$+
$+$#Ř8
$2Ř
BEY.ņ
+4Ó!$+
$+$#Ř8
BEY.ņ
ņ+4Ó!
4Ó!$+
B
+4Ó!$+
BEY.ņ
Ó!
EY.ņ+4
$2Ř
#Ř8$2
BEY.ņ
$#Ř8$2
!$+$#
+4Ó!$+
+4Ó!$+
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4Ó!$+
BEY.ņ
+4
BEY.ņ
Ř
Ó!$+$#
$#Ř8$2
Ř
+4Ó!$+
BEY
+4Ó!$+
BEYOņ
$2Ř
+4Ó!$+
BEYOņ
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
BEYOņ
$#Ř8$2
BEYOņ
+4
+4
+4Ó!$+
+4Ó!$+
BEYOņ
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4Ó!$+
$#Ř8$2
$#Ř8$2
$+$#Ř8
BEY.ņ
Ř
BEY.ņ
Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
$2Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4Ó!
BEY.ņ
Ř
$+$#
.ņ+4Ó!
Ř
BEYOņ
Ř
BEY.ņ
Ř
$#Ř8$2
BEY.ņ
+4Ó!$+
BEY.ņ
$#Ř8$2
BEY.ņ
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
$#
BEY.ņ
+4Ó!
$2Ř
$+$#Ř8
$#Ř8$2
BEY
Ř
+4
BEY.ņ
Ř
BEY.ņ
+4Ó!
BEY.ņ
BEY.ņ
$2Ř
Ó!$+$#
BEY.ņ
$2Ř
$+$#Ř8
$2Ř
$+$#Ř8
+4
BEY.ņ
+4Ó!$+
$#ŘYE2
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
+4
BEY.ņ
Ř
+4Ó!$+
$#Ř8
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
B
$2Ř
BEY.ņ
Ř8$2Ř
+4
BEY.ņ
$#Ř8$2
BEY
Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
$+$#
.ņ+4Ó!
Ó!$+
EY.ņ+4
$#Ř8$2
Ř
BEY.ņ
Ř8$2Ř
BEY.ņ
Ř
+4Ó!
BEY.ņ
BEY.ņ
$2Ř
$+$#Ř8
Ř
BEY
Ř
BEY.ņ
$2Ř
BEY.ņ
BEY.ņ
+4Ó!$+
$+$#
.ņ+4Ó!
$#Ř8
+4 !$+
+4Ó!
Ř
#Ř8$2
Ó!$++$$#
Ř8$$2
Ó!$+$#
Ř8$2
Ó!$+$#
ņ
+4Ó!$+
$+$#
Oņ+4Ó!
$#Ř8$2
+4Ó!
B
Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
BEY.ņ
$+$#Ř8
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
BEY
+4Ó!
BEYOņ
+4Ó!$+
$+$#Ř8
$#Ř8$2
Ř
Ř
$+$#
Oņ+4Ó!
$+$#Ř8
$#Ř8
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$+$#Ř8
Ř8$2Ř
BEY.ņ
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
+4Ó!$+
$#
B
Ř8$2Ř
$2Ř
Ř
$#Ř8$2
B
$+$#Ř8
Ř
BEY.ņ
BEY
Ř
$2Ř
$#Ř8$2
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$+$#Ř8
$#Ř8$2
Ř
$#Ř8$2
Ř
BEY.ņ
Ř
BEY.ņ
+4Ó!
BEY.ņ
+4Ó!$+
$2
$+$##Ř8
.ņ+4Ó!
Ó!!$+
EYY.ņ+4
$
Ó!!$+
EY.ņ+4
+4Ó!
BEY.ņ
+4Ó!$+
$#Ř8$2
$#Ř8$2
BEY.ņ
2Ř
+4Ó!$$+
Ó!$+$#
Ř
+4Ó!$+
Ř
2ŘŘ
$#Ř8$2
E Y. ņ
BEY
$#Ř8$2
Ó!$$++
++44Ó!
22ŘŘ
$##ŘŘ888$$$2
BEEYY.ņ
+4Ó!
$+$#Ř8
$#Ř8$2
B E Y. ņ
+4Ó!!$$+
$#ŘYE2
$2Ř
8$2
Ř8$
$#Ř8
$#
++44
BEYOņ
$2Ř
+4Ó!$+
+4
BEYOņ
Ř
+4
$#
+4Ó!$+
Ř8$2
Ó!$+$#
Ř
BEY.ņ
BEY.ņ
+4Ó!
$2Ř
#ŘŘ888$$2
Ó!$++$$#
Ř
E Y. ņ
BEY
E YO ņ
BEY
$2
$#ŘŘ888$$2
+$#
+$
+44Ó!$+
$#
!$$+++$$#
.ņ++44
$22ŘŘ
Ř88$$2
Ř8
Ř
+4Ó!$+
Ř
B E Y. ņ
B
B
Ř
+4
$#Ř
BE
Ř
Ó!
EYOņ+4
Ř8$2Ř
BEYO
Ř
Ó!$+$
++44Ó!
+44Ó!!$+
$
#ŘŘ88$2
$#
Ř
E Oņ
BEY
+4
+4
8
$++$$##Ř8
4Ó!!$+
EYYOņ+4
$
+4Ó!$+
EY.ņ+4
+4
+ Ó!$+
B
$
Ř
$#Ř8$2
+4 !E+
$#Ř8$2
$2
$2
+$$##ŘŘ8
+4 !$$+
Ř
+4Ó!$+
BEYOņ
BEYOņ
B E YO ņ
$
$2
+$$##Ř8
Ř
$#Ř8$2
Ř
$2
BEY
$+$#
Oņ+4Ó!
$2Ř
$+$#Ř8
B E Y. ņ
+4Ó!$
+4Ó!$+
BEY
$+$#Ř8
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř
BEYOņ
Ř8$2Ř
$2
$2
+$##ŘŘ88
+$
+44ÓÓ!!$
BEEYYOņ
$2
#Ř88$$2
Ó!$++$$#
$$22ŘŘ
+$$$##Ř88$
++4Ó!$$+
+4Ó!$+
B
+4
BEY.ņ
Ř8$2Ř
$2Ř
BEYOņ
Ř
$#Ř8$2
$2Ř
$+$#Ř8
BEY.ņ
Ř
Ř
BEY.ņ
BEY.ņ
BEYOņ
BEYY.ņ
++44Ó!$$+
+4Ó!$+
Ř8$2Ř
Ř
$#Ř8$2
$2
$ $#Ř8
Ó!!$+
$#Ř88$
Ř8$2Ř
Ř
+4Ó!
BEY.ņ
BEY.ņ
BEYY..ņ
$2Ř
#
+4
BEY.ņ
+4
BEY.ņ
BEY.ņ
$2Ř
+4Ó!
Ř
$#Ř8$2
$$#Ř8$2
2Ř
$#Ř8$2
B E Y. ņ
Ř
Parklar yenileniyor
6
Ř
$#
$#Ř8E2
$2Ř
+4Ó!$+
+4Ó!$+
BEYOņ
BEYOņ
Ř
Ř
$#Ř8$2
Ř
+4Ó!
BEYOņ
BEYOņ
$2Ř
+4Ó!
BEYOņ
BEYOņ
$2Ř
$+$#Ř8
$2Ř
$+$#Ř8
Ó!$+
EYOņ+4
+4Ó!
BEYOņ
Ř8$2Ř
BEY.ņ
Ř
BEY.ņ
Ř
BEYOņ
Ř
BEY.ņ
Ř8$2
Ó!$+$#
kolayca
ödeyebilirsinizz
Ř8$2Ř
+4
Ř8$2
Ó!$+$#
Ř
BEY.ņ
Ř
$#Ř8$2
$2Ř
$+$#Ř8
Ř8$2Ř
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$
B
BEY.ņ
BEY.ņ
Ř
BEYOņ
$+$#Ř8
BEY.ņ
BEY.ņ
Ř8$2Ř
Ř
BEY
Ř
$#Ř8$2
Ř8$2Ř
Ř8$2
Ó!$+$#
Ř8$2
Ó!$+$#
$2Ř
Ř
Ó!$+$#
BEYOņ
Ř8$2Ř
$#Ř8$2
+4Ó!
BEY.ņ
BEY.ņ
Ř
$+$#
Oņ+4Ó!
$#Ř8
+4Ó!$+
+4Ó!$+
$#Ř8$2
+4
BEYOņ
Ř
BEYOņ
Ř
$#Ř8$2
Ř
BEY
Ř
BEY.ņ
Ó!$+
EYOņ+4
+4Ó!$+
$#Ř8$2
$
Ř8$2Ř
$+$#
Oņ+4Ó!
+4Ó!$+
$#Ř8$2
B
$2Ř
+4Ó!$+
BEY
+4Ó!$+
$#
+4Ó!$+
BEYOņ
Ř8$2Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
Ř8$2Ř
BEY.ņ
BEYOņ
BEYOņ
Ř8$2Ř
BEYOņ
Ř
$#Ř8
+4Ó!$+
$+$#
Oņ+4Ó!
$#
$#
ŘYE2Ř
$#Ř8$2
Ř
BEYOņ
Ř
$2Ř
$+$#Ř8
BEY.ņ
Ř8$2Ř
+4
Ó!$+
EYOņ+4
Ř8$2
Ó!$+$#
$#Ř8$2
Ř8$2Ř
BEY.ņ
$+$#Ř8
$#Ř8$
B
BEYOņ
+4Ó!
BEY.ņ
Ř
Ó!$+$#
$#
Ó!$+$#
Ř8$2Ř
+4Ó!
BEY.ņ
+4
BEY.ņ
+4Ó!$+
+4Ó!$+
Ř8$2Ř
Ř
$#Ř8$2
Ř
$#Ř8$2
+4
BEY.ņ
BEY.ņ
Ř
$2Ř
BEYOņ
$2Ř
BEY.ņ
BEY.ņ
Ř
BEY.ņ
$2Ř
$+$#Ř8
BEY.ņ
Ř
BEY
BEY.ņ
BEY.ņ
+4
Ř
Ř8$2Ř
+4Ó!
$#Ř88$2
Ř
+4Ó!
$+$#Ř8
$#Ř8$2
$2Ř
$#Ř8
+4Ó!$+
www.beyoglu.bel.tr adresinden e-belediye,
444 0 160 no'lu telefondan t-belediye,
Belediyemizin veznelerinden de
p"\veya\"A\"Ĉ\ile
$+$#Ř8
BEY.ņ
+4Ó!$+
+4Ó!$+
BE
Ř
BEYOņ
$2Ř
BEY.ņ
Ř8$2Ř
+4Ó!
BEY.ņ
BEY.ņ
Ó!$+$#
2Ř
$#Ř8$2
$2Ř
+4
Ó!$+
EY.ņ+4
BEY.ņ
Ř
+4
BEY.ņ
+$#Ř8
+4
$2Ř
$+$#Ř8
$#Ř8$2
Ř
Ř8$2
Ó!$+$#
Ř8$2
Ó!$+$#
$#Ř8$2
$2Ř
BEY.ņ
2Ř
BEY.ņ
$#Ř8$2
+4Ó!
BEY.ņ
$#Ř8
+4Ó!$+
BEY.ņ
Ř
$+$#Ř8
BEY.ņ
$+$#
.ņ+4Ó!
+4Ó!$+
EMLAK ve
ÇEVRE TEMiZLiK VERGiSi
1. ķķpķķ
+4Ó!$+
$+$#Ř8
$#Ř8$2
Ř
BEY.ņ
$2Ř
BEY.ņ
8$2Ř
+4Ó!$+
$#Ř8$2
BEY.ņ
+4Ó!
BEY.ņ
$#Ř8$2
$2Ř
BEY
+4Ó
Ř8$2Ř
Ř8$2Ř
BEY.ņ
$2Ř
BEY.ņ
$2Ř
ņ+4Ó!
BEY.ņ
$2Ř
Önal İnaltekin, Ahmet Misbah Demircan, Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Prof. Dr. Musa Duman (Soldan)
EY
BEY
Ó!
++44Ó!
B E Y. ņ
Ř8$$$22
$#Ř8
+$$#
+4 !$+
+4
Hasköy'e İstanbul'un 5
simgesi erguvanlar dikildi
Seul'de Beyoğlu
rüzgarı esti...
Başkan Demircan, Seul'ün Seongbukgu Belediyesi Meclis Başkanı Yoon Lee
Soon ile karşılıklı "Dostluk ve İşbirliği"
protokolü imzalamak üzere gittiği
Güney Kore'de temaslarda bulundu. 11
TURGUT YILMAZ
2 GÜNCEL
MAYIS 2012
Bakan Şahin’den
Hacıahmet ziyareti
Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı Hacıahmet Semt Konağı’nı ve Sosyal Market’i ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, her iki projeyi de çok başarılı bulduğunu ifade etti.
Benim Şehrim
Ahmet Misbah Demircan
Beyoğlu Belediye Başkanı
155 yıldır yorulmuyoruz
T
arih 28 Aralık 1857… İhtimal soğuk ve belki de karlı bir İstanbul günü.
Alafranga bir binanın içinde bir avuç insan… Hemen yanlarında ise
belediye başkanları… Makam odasında Fransızca ve Türkçe yazılmış
evrakı inceleyen Mehmet Kamil Efendi.
Onlar Şişhane’deki 6. Daire-i Belediye’nin yani Beyoğlu Belediyesi’nin
ilk çalışanları… İlk iş sokaklar açılacak, kadastro işlemleri yapılacak. Sonra
caddeler temizlenecek. Maksemdeki su, evlere taksim edilecek. Taksim adını bu depodan alacak. Havagazı hattı çekilecek, Beyoğlu ışıl ışıl yapılacak.
Önlerinde dağ gibi iş var.
Bismillah dediler ve 155 yıllık hizmet kurdelasını kestiler. 155 yıl önce
işte bu bir avuç insan Beyoğlu Belediyesi’nin temellerini attı. Emekleriyle,
gayretleriyle, alın terleriyle…
Beyoğlu Belediyesi, bugün çalışan yüzlerce personeli ve tarih boyunca
halka hizmet vermiş on binlerce çalışanı ile gurur duyuyor. Beyoğlu, çalışanlarının ellerinde yükseliyor.
Attığımız her adımda, yapılan her yatırımda bu emeği hatırımızda tuttuk. Çalışanlarımıza insana yakışır bir standart sağlamak için gayret ettik,
ediyoruz. Bir aile gibiyiz. Bu bilinçle çalışıyoruz, değer üretiyoruz. Birlikte
üzülüp, birlikte seviniyoruz. Hepimiz aynı zamanda bir Beyoğlu yurttaşıyız.
Beyoğlu gönüllüsüyüz.
Bu bilinçle personelimizin hizmet serüvenini ve gündelik hayat içindeki hallerini kayda geçirmek istedik. Kuruluşumuzun 155. yılında Beyoğlu için
7/24 çalışan dinamik belediye ekibini iş hayatlarının doğal seyri içinde fotoğrafladık. Bu fotoğrafları bir sergiye dönüştürdük. Sergi, Beyoğlu halkının ve konuklarının gündelik yaşamına belediyemizin katkısını ve etkisini
göstermeyi amaçlıyor.
155 fotoğraftan oluşan sergide fotoğraf sanatçısı Timur Tahmaz’ın güçlü objektifiyle yakaladığı etkileyici kareler gelecek nesiller için birer mektup gibiler. Bu sergi Beyoğlu’na emeği geçenlerin fotoğraflarla yazılmış tarihidir. Sanatseverlerin, çalışanlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın bu sergide
kendilerine ve Beyoğlu’na dair bir iz bulacaklarına inanıyorum.
Bu sergi aynı zamanda bu yıl içinde gerçekleştireceğimiz 155. yıl kutlama etkinliklerimizin ilki oluyor. Bu serginin küratörlüğünü yapan sanat
danışmanımız Beste Gürsu çok daha farklı projeler için yoğun çaba sarfediyor. İnşallah yıl içinde sizlerle daha değişik yayın ve etkinliklerde birlikte olacağız.
155 yıl boyunca Beyoğlu'nu güzelleştirmek ve daha da geliştirmek için
çaba sarfeden tüm belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, yöneticilerimize, belediye çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor, vefat edenleri rahmetle anıyorum.
Giderek daha da güzelleşen, daha da oturan Gazete Beyoğlu’nun yepyeni sayılarında yine buluşmak temennisiyle belediyemize daha nice uzun yıllar diliyorum. ■
A
ile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Şahin’in
ziyaretinin ilk adresi Beyoğlu Belediyesi’nin 12’nci
semt konağı olarak geçtiğimiz
günlerde görkemli bir törenle açılan Hacıahmet Semt Konağıydı. Şahin’e Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan eşlik etti. Bakan Şahin’i çiçeklerle karşılayan Demircan, semt konağının hizmetleri hakkında bilgi verdi. Demircan’ı dikkatle
dinleyen Şahin, ilk olarak okuma yazma bilmeyen kadınların eğitim gördüğü sınıfa girdi.
Ders işleyen hanımlarla sohbet eden bakan, eline kalemi
alarak kadınlara yardımcı oldu. Daha sonra semt konağının anaokulu sınıfını gezen Şahin ve Demircan, minik öğrencilerin sevgi seliyle karşılaştı. Çocuklarla birlikte bir süre
masal dinleyen Şahin, onlarla
hatıra fotoğrafı çektirdi. Semt
konağının diğer hizmet birimleri olan çamaşırhane, duşhane, yemekhane ve eğitim sınıflarını gezen Şahin, mahalle
halkıyla da sohbet etti.
Bakan Şahin’in ikinci ziyaretinin adresi ise Beyoğlu
Belediyesi’nin Sosyal Market’i
oldu. İki yıldır ihtiyaç sahi-
bi 4 bin 500 ailenin yararlandığı Sosyal Market hakkında
Demircan’dan bilgi alan Şahin,
burada vatandaşlarla sohbet
etti. Beyoğlu Belediyesi’nin çalışmalarını yerinde gören ve
ihtiyaç sahibi vatandaşların
Sosyal Market’ten memnuniyetlerini öğrenen Şahin çalışmalarından dolayı Demircan’ı
tebrik etti. ■
Kırmızı Şerit Hareketi
Beyoğlu’nda başladı
Beyoğlu Belediyesi ile Radyo Trafik ortak bir
projeye imza attı. Trafik canavarına ‘Dur’ demek amacıyla Kırmızı Şerit Hareketi başlatıldı.
rafik Haftası’nın ilk günü "Kırmızı şerit aracımda, trafik kuralları aklımda"
sloganıyla başlayan proje,
trafik kurallarının önemine
dikkat çekmeyi, sürücülerin
trafik kurallarını unutmamasını ve araç kullanırken
kurallara uymalarını sağlamayı amaçlıyor. Başkan
Demircan’ın ev sahipliğinde Galatasaray Meydanı’nda
düzenlenen projenin açılış
programına spor yazarı Faik
Çetiner, sanatçı Murat Göğebakan, Radyo Trafik yet-
T
kilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Proje kapsamında Beyoğlu Belediyesi tarafından Galatasaray Meydanı’na
kurulan “Trafik Karavanı”
önünde bir konuşma yapan
Beyoğlu Belediye Başkanı
Demircan, trafik kurallarının önemine dikkat çekti.
Ayrıca projenin Trafik Haftası münasebetiyle bir duyarlılık ortaya koymak için
düzenlendiğini söyledi.
Rock müzik sanatçısı
Murat Göğebakan ve spor
yazarı Faik Çetiner’in de
proje hakkında görüşlerini
belirttiği programın sonunda Başkan Demircan, Murat
Göğebakan ve Faik Çetiner
trafikteki araçların aynalarına kırmızı şerit bağladı.
Araçlarına kırmızı şerit bağlanan sürücüler “Kırmızı Şerit Hareketi”ni beğendiklerini söylediler.
Trafik Haftası boyunca
Galatasaray Meydanı'na kurulan Trafik Karavanı'nda
10 binin üzerinde kırmızı
şerit dağıtıldı. ■
GÜNCEL 3
SAYI: 5
23 Nisan’da
İstiklal Caddesi
cıvıl cıvıldı
Beyoğlu Belediyesi’nin
12 semt konağının anaokullarında eğitim gören yüzlerce minik,
Türk bayrakları ve balonlarıyla Tünel Meydanı’ndan Odakule’ye
coşkuyla yürüdü.
G
eçen yıl 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstiklal Caddesi’ni karnaval alanına çeviren
4-6 yaş arası Beyoğlulu çocuklar, bu yılda aynı coşkuyu yaşattı. Çocuklar saat 11.00’de
Tünel Meydanı’nda toplandı.
Rengarenk kıyafetleri ile caddeyi adeta çiçek bahçesine çeviren çocuklar, Odakule’ye kadar Posta Gazetesi Bandosu
eşliğinde marşlar ve şarkılar
söyleyerek yürüdü. Beyoğlu
Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, çocuklara eşlik
etti. Yürüyüşe Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses ile Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürü
Adem Koca da katıldı.
Neşeli, cıvıl cıvıl sesleriyle
herkesi kendilerine hayran bırakan miniklerin renkli kostümleri görülmeye değerdi. Kimi, kelebek, kimi Arı Maya, kimi palyaço olurken, kimi Pamuk Prenses, kimi Heidi kostümüyle yürüyüşe renk kattı.
Kimi minikler ise, yöresel kostümlerle yürüyüşe katıldı. Bu
kostümler arasında, efe ve kafkas en dikkat çekici olanlardı.
Son Levanten
Giovanni Scognamillo
Benim alternatif Beyoğlu'm
S
Çocukların coşkulu yürüyüşüne cadde esnafı alkışlarla eşlik
ederken, turistler fotoğraf ve
kameralarla görüntüleri kaydetti. Yürüyüşün ardından 700
çocuk, Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda düzenlenen renkli ve
eğlenceli programa katılarak
bayramın keyfini çıkardı. Balonlar, konfetiler ve bayraklarla süslenen meydandaki programda, Beyoğlu Belediyesi
Semt Konakları çocuk tiyatro
ekibi ve çocuk korosu sahne aldı. Hep bir ağızdan şarkılar
söylendi. ■
eksen yıldır Beyoğlu’nda yaşıyorum, Asmalımescit Sokağı’ndan Kallavi Sokağı’na, Postacılar Sokağı’na ve oradan da Gümüşsuyu’ndaki Bol
Ahenk Sokağı’na… Dolayısıyla ben başkaları gibi bu Beyoğlu’na, Galata Köprüsü’nün öte tarafından gelen ve Beyoğlu’nda bir küçük Paris’i (bugün bir küçük Brooklyn’i), bir küçük Avrupa’yı (bugün bir küçük Amerika
’yı), cep boyu bir Batı’yı bulan, bunda doğal özlemlerini gideren birinin gözüyle bakamam.
Benim alternatif Beyoğlu’m, kesinlikle bir atraksiyon ya da bir şov, bir
eğlence değildi, olamazdı da. Doğduğum, yaşadığım, yaşlandığım, giderek
anılarıyla beslendiğim bir gerçek dünyaydı (ve bugün, kalıntıları ve izleriyle, öyledir), bütün çekiciliği, bütün günahkâr fettanlığıyla; Beyoğlu, aynı zamanda, bir de günah ve sefahat yuvasıydı, ister gelip geçenler, ister
Beyoğlu’na çıkanlar ve de içinde yaşayanlar için...
Beyoğlu, dünden bugüne kadar, bir eğlence merkezi olarak kaldı -ama
kültürü unutmaksızın-, neredeyse İstanbul kentinin tek patentli eğlence
merkezi, daha açık, daha özgür, çeşidi bol, avantajları, alternatifleri bol.
……
Beyoğlu’nu yazanlar az olmadı, İstanbul’a uğrayan, konaklayan, bir süre
yaşayan seyyahlar yazdı, ünlü edebiyatçılar, ozanlar yazdı.
Yazmayanlarsa, bir Willy Sperco ve bir Sait N. Duhani hariç, Beyoğlu’nun
gerçek sakinleri, Beyoğlu’nu yaşatanlar ve yok olmamasına yardımcı olanlardır. Kaldı ki bir eski Beyoğlu yok olduysa -cenaze- sini kaldırmaya da 6-7
Eylül olayları büyük katkıda bulundular- en çok katıksız ve kökten Beyoğluluların, ister doğal ister başka nedenlerden dolayı, yok olmalarından kaynaklandı.
Şimdi bana Beyoğlu, eski Beyoğlu dediğinizde ve gerilere, bir hayli gerilere dönüş kaydettiğimde, ne gibi bölük pörçük görüntüler, anlamlı veya anlamsız (benim için anlamlı, sizler için anlamsız) ayrıntılar, olaylar ve mekanlar belleğimden kopup gözlerimin önüne geliyor?
Son derece öznel bir işlemse de, bunun da bir önemi, bir gerekliliği var.
Her zaman altını çizerek belirttiğim gibi, Beyoğlu’nu onu yaşamış olan birinin gözlerinden bakarak... Beyoğlu’nu sevmek, Beyoğlu’nu hiç tanımadan
özlemek, nostaljisini yapmak başka (ve çok daha kolay), onu bir ömür boyunca iyisi ve kötüsüyle yaşamış olmak bambaşkadır.
İnanın, bir yazarlık oyunu değil, bir tür geçmişe dönük bir yolculuğa yıllar sonra yeniden çıkıyorum hayalimde, çıkmaya çalışıyorum eklemler ve
noksanlıklarla. Acaba bugün neleri anımsıyorum, neleri unuttum, neler birden canlanacak belleğimin derinliklerinden ve tabii, neler kaldı, neler yok
oldu. En zor olanı da bu tespiti yapmak, çünkü Beyoğlu ve onu temsil eden –
ama Beyoğlu’nun tümü hiç olmayan- İstiklal Caddesi durmadan öylesine değişti ve değişiyor ki… ■
(BIR LEVANTENIN BEYOĞLU ANILARI, GIOVANNI SCOGNAMILLO, AGORA KITAPLIĞI, 2009)
4 GÜNCEL
MAYIS 2012
Atık Kapak Kampanyası
Beyoğlu sınırlarını aştı...
“Kapakları Topluyoruz, Engelleri Aşıyoruz” kampanyamız İstanbul’a yayıldı. Çevre duyarlılığı ve sosyal sorumluluk adına, TUROB’la “Çevre Protokolü” imzaladık.
B
elediyemizin beş ay önce Beyoğlu’nda başlattığı ve topladığı 9 bin 150
kilo kapakla 45 tekerlekli sandalye aldığı kampanya büyük
ses getirdi. Beyoğlu Belediye
Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve TUROB Başkanı Timur Bayındır’ın Taksim Pan
Otel’de imzaladığı protokol
çerçevesinde İstanbul’daki TUROB üyesi otellerden çıkan damacana, pet şişe, kozmetik ve
temizlik ürünleri gibi atık kapaklar toplanarak geri kazanılacak ve engelli vatandaşların tekerlekli sandalye ihtiyacı
karşılanacak.
Protokol çerçevesinde, Beyoğlu Belediyesi, örnek teşkil edecek kampanyaya katılan TUROB üyesi 333 otele
kapak kutusu teslim edecek.
Oteller tesisleri içindeki belli noktalara bu kutuları yerleştirerek atık kapakları toplaya-
cak. Beyoğlu Belediyesi Temizlik Müdürlüğü’ne bağlı ekipler
belli periyotlarla bu kapakları toplayacak. Her bir 250 kilo
kapakla bir engelli sandalyesi
alındığından bu rakama ulaşan
otellere belediyemiz tarafından bir adet tekerlekli sandalye verilecek. İlgili otel topladığı kapaklar karşılığında aldığı
tekerlekli sandalyeleri ihtiyacı
olan sivil toplum kuruluşlarıyla kişilere bağışlayacak. ■
Avusturya Lisesi’nden
tekerlekli sandalye bağışı
eyoğlu Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası vesilesiyle tekerlekli sandalye bağışında bulundu. Şimdiye kadar iki sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine veren okulun
Sosyal Dayanışma-Yardımlaşma ve Kızılay Kulübü ile Çevre
Koruma ve Enerji Kulübü üyeleri "Mavi Kapak Toplama
Projesi"nin üçüncüsünü de başarıyla tamamladılar. Toplanan kapaklar karşılığında Ataşehir Belediyesi’nden teslim
alınan üçüncü tekerlekli sandalye Zeytinburnu Reşat Tardu İlk Öğretim Okulu’na teslim edildi. Program çerçevesin-
B
de, kampanyaya büyük destek
veren Zeytinburnu Reşat Tardu İlköğretim Okulu 1-A sınıfı
öğrencilerine de teşekkür ziyaretinde bulunuldu. Aynı sınıfta yeğeni bulunan Samsunlu
ihtiyaç sahibi engelli bir öğrencinin ve dolaylı olarak ailesinin
yaşamını kolaylaştıracak olmaktan duyulan mutluluğun
paylaşıldığı ziyarette duygulu
anlar yaşandı. ■
GÜNCEL 5
SAYI: 5
İstanbul’un simgesi erguvan ağaçları
Hasköy'de çiçek açıyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile birlikte Haliç Hasköy Parkı’na İstanbul'un
simgesi erguvan ağacı dikti.
H
aliç Hasköy Parkı’ndaki erguvan ağacı dikme
törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah
Demircan’ın yanı sıra Beyoğlu
Kaymakamı Hasan Şenses, AK
Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol ile lise öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
Dünyanın en güzel şeh-
ri İstanbul’a eski güzelliklerini yeniden kazandırmak adına
göreve geldikleri günden beri
aralıksız çalıştıklarını kaydeden Başkan Topbaş, “Bugüne
kadar dikilen yetişmiş ağaç sayısı 2 milyon 700 bin. Son 8 yıl
içerisinde 48 bin 505 erguvan
diktik ve bu sayıya yıl içerisinde bin 100 adet erguvan daha
ekledik. Ekim zamanı bitene
kadar 8 bin erguvan daha dik-
meyi hedefliyoruz” dedi. Artvin’den göç eden ailesinin Kasımpaşa’ya yerleştiğini ve Kasımpaşa’nın kendisi için özel
bir anlam ifade ettiğini belirten Başkan Topbaş, temizlenen Haliç’in bu haliyle bölgeye
ayrı bir doku ve güzellik kattığını söyledi. ■
Beyoğlu’nda 2 bin 600
ağaç budandı
aha yeşil bir Beyoğlu için
çalışan belediyemiz, ilçe sınırları içinde bulunan 2
bin 600 adet ağaç ve bitkiyi,
sağlıklı yaşamalarını sağlamak amacıyla budayarak yaza hazırladı. Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü
Park ve Bahçeler Şefliği’ne
bağlı ekipler, ilçe genelinde gerçekleştirdikleri çalışmalarla park ve bahçelerdeki ağaçların budama işlemlerini titizlikle sürdürdü. Bilgi
D
ve tecrübe gerektiren bu çalışmaların
ağaçların genç yaşlarından ileri yaşlarına
kadar ihmal edilmeden sistemli bir şekilde devam ettirilmesi gerekiyor. Bu çalışmalardan çıkan bitkisel atıklar da yeniden değerlendirilmek üzere İBB Kompost
Tesisleri’ne gönderildi. Budama işlemleri ağaçların uyku döneminde yapıldı. Yapı-
lan budama çalışmaları sayesinde Beyoğlu’na önemli ölçüde yeşil doku kazandırıldı.
Ağaçlandırma ve düzenleme
çalışmaları, uzun süreli ve
geniş kapsamlı bakım uygulamaları ile devam edecek. ■
6 GÜNCEL
MAYIS 2012
Park ve bahçeler
yaza hazır
Geçtiğimiz yıl ilçemize beş park bir
de spor sahası kazandıran Beyoğlu
Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri bu yıl da beş parkı yenileyecek.
B
eyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Park ve
Bahçeler Şefliği ilçemizdeki bütün yeşil alanların bakımlarını eksiksiz sürdürürken bazı parkları tamamen
yeniliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler
Müdürlüğü’nün katkılarıyla
geçen yıl başlatılan çalışmalar
sonucunda beş adet park yenilendi ve bir adet futbol sahası
ile kulüp lokali ilçemize kazandırıldı. Bu parklar Ferit Güleryüz Parkı (Hacıahmet Mah.
Kurtoğlu Yokuşu), Ayhan Kocaman Parkı (Kulaksız Mah.
Şimal Sok.), Dikilitaş Aşık Veysel Parkı (Piyalepaşa Mah. Piyalepaşa Cad.), Seferikoz Parkı (Kulaksız Mah, Kasımpaşa
Hasköy Cad.), Gülbaba Parkı
(Tomtom Mah. Gülbaba Sok)
ve Piyalepaşa Spor Sahası (Piyalepaşa Mah. Piyalepaşa Bulvarı).
Bu yıl içinde yenilenecek
olan park ve bahçeler ise şunlar; Okmeydanı Semt Konağı
Çevresi, Gölbaşı Sokak Muhtarlık Binası ve Basketbol Sahası, Cihangir Parkı, Sanatkarlar Parkı, Halıcıoğlu Abdüsselam Parkı, Gümüşsuyu Parkı,
Neşe Alten Parkı ve yamaçlar.
Geçen yıl başlatılan ve bu
yılın ilkbaharında bitirilen çalışmalar sonucu Beyoğlu’na
kazandırılan park ve spor alanlarının teknik özellikleri şöyle;
Ferit Güleryüz Parkı
Hacıahmet Mahallesi Kurtoğlu Yokuşu’nda bulunan bu park
çeşitli tamiratlar görmüş fakat
komple yenilenmemişti. Artık kullanım ömrünü doldurmuş, eski ve kullanılamaz hale
gelmiş olan park yeniden projelendirildi ve komple söküldü. Eski oyun grupları, oturma yerleri, korkulukları, döşemesi ve çimi kaldırılıp projeye uygun olarak yeniden imal
edildi. İki kademeden oluşan
parkın üst kademesi oturma
ve dinlenme için tasarlanırken
alt kademe oyun ve spor için
programlandı. Oturma alanına ağaç etrafı dairesel oturma
birimleri ve bank tipi oturma
birimleri yapıldı. Zemine süpürge beton ve renkli beton
uygulandı. Çocuk oyun alanına iki kuleli oyun grubu ve salıncak konuldu, spor için fitness aletleri takıldı. Alana kauçuk kaplandı ve ailelerin oturması için banklar konuldu. Ayrıca çocuk oyun alanının yanına çocukların toplanıp çeşitli
faaliyetler yapabilecekleri mi-
ni bir anfi yapıldı. Parkın mevcut duvarları kayrakla kaplandı. Parktaki korkuluklar, duvar
harpuştaları yenilendi. Tekrar
bitkilendirme çalışmaları yapıldı ve hazır çim döşendi.
Ayhan Kocaman Parkı
Kulaksız Mahallesi Seyitali
Mesciti Sokakla Şimal Sokağın
kesişiminde bulunan park, mahallenin oyun, dinlenme ve
spor alanı oldu. Çocuk oyun
alanına iki kuleli oyun grubu ve
salıncak konuldu, spor için fitness aletleri takıldı. Alana kauçuk kaplandı ve ailelerin oturması için banklar yerleştirildi.
Dikilitaş Parkı
Piyalepaşa Mahallesi'nde bulunan park, kapalı kutu görüntüsünden kurtarılıp daha ferah bir ortam oluşturulmak
için kademeli küçük bir meydan olarak tasarlandı. Projeyi uygulamak için önce alandaki mevcut ağaçların bir kısmı nakledildi ve parkın hafriyatı kaldırıldı. Kademelerde
oturma alanı ve yeşil alanlar
oluşturuldu. Parkın adını aldığı dikilitaş ortaya çıkarılarak
temizlendi. Kademeler arasına ferforje korkuluk yapılan
parkta yapılan çalışmalar bit-
kilendirme ile taçlandırıldı.
Seferikoz Parkı
Kulaksız Mahallesi tarihi Seferikoz Çeşmesi karşısında bulunan park 2011 programı kapsamında projelendirildi ve
komple yenilendi. Parkın zemin döşemelerinde süpürge
beton, taban tuğlası, ve granit
küptaş kullanıldı. Duvar kaplamalarında kayrak ve tuğla
kullanılan parkın korkulukları
yeniden imal edildi. Parkın dışarıdan daha iyi algılanabilmesi için kademe yapıldı. Bu kademeye tasarlanan çocuk oyun
alanına iki kuleli oyun grubu
ve salıncak monte edildi. Zemini kauçukla kaplandı. Çocuk oyun alanının üst tarafına
ailelerin oturması için pergola yapıldı. Parka ayrıca bir tane oturma alanı yapıldı ve bu
alana banklar konuldu. Yeni
bitkiler dikilerek görsel açıdan
zenginleştirilen parktaki çalışmalar çimin döşenmesiyle tamamlandı.
Gülbaba Parkı
Tomtom Mahallesi'nde Gülbaba Türbesinin yanında bulunan küçük park çok yıprandığı için yenilenme ihtiyacı doğmuştu. Yüksek bir alanda bu-
lunan parkın bir bölümü indirilerek parkın algısı artırıldı. Çocuk oyun alanı yenilenen
parka spor aletleri de eklendi.
Sert zeminleri yenilenen parka banklar monte edildi. Yeşil
alanlarına bitki takviyesi yapılan parkın çimi serilip çalışma
tamamlandı.
Piyalepaşa Spor Sahası
Daha önce Fen İşleri Müdürlüğü şantiye sahası olarak kullanılan alan boşaltıldıktan sonra
spor tesisi olarak projelendirildi. Futbol sahası, lokal binası,
tribünleri ve çevre düzenlemesi ile yeniden şekillendirilen
alanda önce yıkım ve moloz
kaldırma çalışmaları yapıldı.
Proje uygulaması için tesviyesi yapılan alandaki futbol
sahasında sentetik çim kullanıldı. Etrafı yüksek çit ve ağla kapatılan sahanın aydınlatması da tamamlandı. Sahanın
etrafına seyirciler için tribün
yapıldı. Ayrıca fitness aletleri yerleştirildi. Lokal binasında kafe, soyunma odaları, duş
ve wc yapıldı. Çevresinde baskı beton uygulaması yapılan
alana ayrıca bir de kamelya konuldu. Sınırlandırması duvar
ve ferforjeyle yapılan sahanın
imalatı tamamlandı. ■
GÜNCEL 7
SAYI: 5
Beyoğlu Belediyesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Sosyal Politikalar Derneği tarafından 15-16
Haziran’da CRR’de tertip edilecek olan 1. Uluslararası
Sosyal Politikalar Sempozyumu için düğmeye basıldı.
S
osyo-ekonomik
alanda
ortaya çıkan ve ülkemizi
etkileyen sosyal politika
sorunlarını, konusunda uzman kişilerle tartışmak, geleneksel ve güncel sorunları tespit etmek ve sorunlara somut
çözüm bulmak amacıyla gerçekleştirilecek olan sempozyum için Fatih Sultan Mehmet
Vakıf Üniversitesi Rektörlük
binasında bir toplantı yapıldı.
Toplantıda, “sorumlu insan,
sorunsuz çağ” sloganıyla gerçekleştirilecek sempozyum ve
sempozyum kapsamında yapılacak etkinlikler konuşuldu.
Toplantıya Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Fatih Sultan Mehmet
Vakıf Üniversitesi Mütevelli
Heyet Başkanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Rektör Prof. Dr.
Musa Duman, Rektör Yardım-
cısı Prof. Dr. Ümit Doğay
Arınç, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Özcan Tokel,
Genel Sekreter Alim Türkyılmaz, Genel Sekreter Yardımcısı ve Üniversite Hukuk Müşaviri Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri
Kala, Sürekli Eğitim Merkezi
Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ahmet
Avcı, İdari ve Mali İşler Müdürü Kudret Doğan, Basın Yayın
Halkla İlişkiler Müdürü İsmail
Öz, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı İstanbul İl Müdürü
Önal İnaltekin, Sosyal Politikalar Derneği ve ASAL Yönetim
Kurulu Başkanı Esat Ertaç Erbesler, Sosyal Politikalar Derneği Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Hüseyin Yeşil, I.
Uluslararası Sosyal Politikalar
Sempozyumu Yürütme Kurulu
Üyeleri Dr. Faruk Taşçı, Araştırma Görevlisi Şenol Kurt ve
basın mensupları katıldı.
Toplantı, İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Faruk Taşçı’nın
sosyal politikanın artan öneminden ve sosyal politika ile ilgili uluslararası bir sempozyum düzenlemenin gerekliliğinden bahsettiği konuşmasıyla başladı. Taşçı, artık gelinen noktada toplumun tüm
sosyal sorunlarına çözüm bulmayı amaçlayan geniş anlamda bir sosyal politika anlayış ve
uygulamalarının hakim olduğunu söyledi. Ayrıca uygulayıcılar olarak merkezi yönetimin
yanında, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün de birer aktör olarak devreye girdiği bir sürecin yaşandığını belirtti.
Bu süreci anlama ve uygulayıcılara katkı sağlama amacıyla 1. Uluslararası Sosyal Po-
litikalar Sempozyumu’nun yerinde bir adım olduğunu ifade
eden Taşçı, sempozyum kapsamında Makale Yarışması ve
Sosyal Sorumluluk Proje Sergisi gerçekleştirileceğini de bildirdi. Taşçı yine sempozyumla
bağlantılı olarak, 2 Haziran’da
“Vakıf Medeniyeti ve Sosyal
Politikalar”, “Afet Sonrası Sosyal Politikalar ve Kurumlararası Koordinasyon” ve “Kentsel
Dönüşüm Süreci ve Sosyal Politikalar” olmak üzere üç Çalıştay yapılacağını söyledi.
“En zengin toplumlarda bile yardıma muhtaç insan var.
Bu yüzden yardımlaşmak şart.
Sosyal politika yoksa belediye
de yok” diyen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, sosyal politikaların şehirler kurulduğu günden beri
var olduğunu ve var olmaya
devam edeceğini belirterek,
toplumsal sosyal yardım bilincini geliştirmenin öneminden
bahsetti.
Bütün belediyelerin yardım
yaptığını ancak önemli olanın
adaletli ve sistemli çalışmak
olduğunu söyleyen Demircan,
“Vatandaş Başkan” projesini
detaylarıyla anlatarak Beyoğlu
Belediyesi’nin vatandaşını çok
iyi tanıdığını, halkın problemlerini çok iyi bildiğini ve buna
göre politikalar geliştirip çözüm ürettiğini söyledi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Musa Duman da, sempozyumun Türkiye’de uygulanan örnek sosyal politika uygulamalarını da gündeme taşıyacağını
ve model uygulamaların daha
geniş kitlelerce bilinmesine zemin oluşturacağını söyledi. ■
8 SÖYLEŞİ
MAYIS 2012
Ünlü sunucu Jale Şengün:
İstanbul'un
içindeki İstanbul:
Beyoğlu
“Beyoğlu’nda ikamet etmek? Harikalar diyarında yaşamak gibi olurdu sanırım. İstanbul’un içindeki İstanbul bence burası… Yoğunlaştırılmış, sıkıştırılmış bir şehir gibi… Yalnız içinde daha fazla
müzik, sanat ve sürpriz var sanki. Bir film setinde yaşar gibi hissediyorum Beyoğlu’nda gezerken… Hayranlıkla etrafımda akıp giden hayata
bakarken yakalıyorum hep kendimi…”
Ü
nlü radyocu, televizyoncu, sunucu Jale Şengün
kartvizine şimdi de “avukat” unvanını ekledi. Beyoğlu Belediyesi’nin birçok etkinliğinde de şiirler okuyarak, fıkralar anlatarak yaptığı sunuculukla programlara renk katan
Şengün’le, başta Beyoğlu olmak
üzere, İstanbul’u, televizyon ve
radyoculuğu ve Türkçemizin
sorunlarını konuştuk. İlgiyle
okuyacağınızı umuyoruz…
İstanbul hakkındaki duygu
ve düşünceleriniz? Anadolu
yakasında oturuyorsunuz? İki
yakayı kıyaslayabilir misiniz?
Çocukluğumdan bu yana hep
Anadolu yakasında oturdum.
O bakımdan Anadolu yakası
benim için hep “ev” kavramıyla eşdeğer oldu. Yolları, hayat
tarzı, sükuneti ile “bizim yaka” oldu. Ancak yine çocukluğumdan kalan bir imaj olsa gerek, Avrupa yakası hep hareketliliğin, cıvıl cıvıllığın merkezi gibi gelir bana. Altı yedi yaşlarında "Avrupa yakası-
na geçmek" demek vapura binmek, martıya simit, Yeni Cami önünde kuşlara küçük tabaklardan yem atmak demekti. Karaköy’de babayla beraber
"balık-ekmek" yemek, Gülhane
parkında daha önce on kez görülmüş hayvanlara bir kez daha bakıp heyecanlanmak demekti. Taksim’de daha önce
pek de karşılaşılmamış renklilikte insanları seyretmek ve
bu farklı yakaya hayran olmak
demekti. Hala Avrupa yakasına geçerken sanki aynı heyecanlar, aynı renkler beni beklermiş gibi gelir. Sonunda bizim tarafa dönerken kalbimin
bir parçası o tarafta kalır, sanırım hemen hemen her İstanbullu gibi...
Beyoğlu’yla gönül bağınız
nasıl? Hiç Beyoğlu’nda ikamet
ettiniz mi?
Beyoğlu’nda ikamet etmek?
Harikalar diyarında yaşamak
gibi olurdu sanırım. Dediğim
gibi bu yakada yaşamadım hiç
ama sanırım bu yakada yaşa-
saydım, bir biçimde yakın olmaya çabalayacağım bir yer
olurdu Beyoğlu. İstanbul’un
içindeki İstanbul bence burası.
Yoğunlaştırılmış, sıkıştırılmış
bir şehir gibi. Yalnız içinde daha fazla müzik, daha fazla sanat ve daha fazla sürpriz var
sanki. Bir film setinde yaşar gibi hissediyorum Beyoğlu’nun
herhangi bir sokağında gezerken... Hayranlıkla etrafımda
akıp giden hayata bakarken
yakalıyorum hep kendimi…
Beyoğlu’nda en çok ilginizi
çeken yerler neresi?
Modern binalar ve semtler belki çok şık filan ama beni daha çok eski yerler, yaşanmışlığı olan mekanlar etkiliyor.
Bu yüzden mümkün olduğunca bir geçmişi olan yerlerde
zaman geçirmeye gayret ediyorum. Daha geçenlerde Atlas Pasajı’nın içindeki İl Kültür Müdürlüğü’nde Beyoğlu
Belediyesi tarafından düzenlenen Beyoğlu Buluşmaları’nı
sundum. Binanın geçmişini de
değerli konuşmacılar İskender
Pala, Haluk Dursun ve Murat
Belge’den dinleyince sanki gözümün önünde o günler canlandı. Beyoğlu bu tarz yerlerin
her an karşınıza çıkabileceği,
anlatacak öyküsü olan yerlerin
merkezi gibi...
şiden kişiye farklılık göstermediğini, içten gelen bir nezaketi olduğunu da tanıyan herkes
rahatça görebilir zaten. Hayata
geçirdiği semt konakları, gençlik merkezi gibi projelerin başarıya eriştiğini şahsen yakından takip ettim.
Beyoğlu Belediye Başkanı
Ahmet Misbah Demircan
ve icraatlarıyla ilgili
düşünceleriniz…
Kartvizitinizde avukat
olduğunuz yazıyor. Ne kadar
süredir hukukçusunuz?
Öncelikle kültür ve sanatla ilgili olmaya gayret eden
bir İstanbullu olarak bu alanlarda Sayın Ahmet Misbah
Demircan’ın yaptığı çalışmaların çok değerli olduğunu düşünüyorum. İyi eğitim almış, pozitif, tanık olduğum kadarıyla hiperaktif denebilecek derecede çalışkan biri olması hasebiyle Beyoğlu’nun Belediye Başkanı olmak için doğmuş
sanki. Çevreye ilişkin çok başarılı projeleri hayata koyduğunu da bu bölgede oturmasam
da basından takip ettim. Güleryüzü ve zarif kişiliğinin ki-
Hukuk benim ikinci kariyerim.
Hayli geç girdiğim bir kulvar
aslında, yaşıtım olan hukukçu
arkadaşlarıma nispetle. Yaklaşık dört yıldır avukatlık yapıyorum.
Avukat yönünüz mü, sunucu
yönünüz mü ağır basıyor?
İşin doğrusu biraz önce konuştuğumuz İstanbul’un iki yakası gibi benim için bu iki yönüm. Her ikisini de severek ve
zevkle yaptım. Benim ruhumda yaşayan iki farklı tarafa hitap eden işler oldular. Birinde
sanat, müzik, kültür ve sahnenin verdiği heyecan iç içe. Di-
SÖYLEŞİ 9
SAYI: 5
Jale Şengün, Beyoğlu Belediyesi’nin birçok etkinliğinde
yaptığı sunuculukla programlara renk katıyor
ğerinde ise adaletin, doğru ve
yanlışın, mantığın hüküm sürdüğü bir düzen var.
Sizi televizyonlarda pek
göremiyoruz. Televizyonculuğu bıraktınız mı?
Avukat olduğunuzda bir seçim yapmanız gerekiyor. Avukatlık kanunu gereğince bizler
avukatlık dışında başka bir işi
meslek edinemiyoruz. Bu yüzden herhangi bir TV programı
yapmıyorum. Artık sadece eski arkadaşlarımın programlarına konuk olarak avukat kimliğimle katılıyorum.
Radyo programlarına
devam ediyor musunuz?
Sadece haftasonu, keyif için
yaptığım bir programım var
Alem Fm’de. İsmi "Jale Devri".
Bir dönem içinde
bulunduğunuz sabah kuşağı
kadın programlarını izliyor
musunuz? Genel olarak bu
programları değerlendirebilir
misiniz?
İtiraf etmek gerekirse, artık
haberler dışında televizyon izlemeye çok fazla zaman ayırmaz oldum. Mesleki gereklilikler de ortadan kalkınca internet ve kitaplar daha fazla zamanımı almaya başladı.
Yine de zaman zaman göz atmadan edemiyorum tabii. Başarılı isimler olduğu kadar, tahammülü zorlayan sahnelere de tanık olabiliyor insan.
Avamlıkla sıradanlık arasında gidip gelen bir curcuna görüyorum çoğu zaman. Yine
de içinde olduğum zamanlardan biliyorum ki rating denen
Demokles kılıcı başınızın üzerinde sallanmaya devam ettiği sürece bir süre sonra çarkın içine siz de kendinizi kaptırmaya başlıyorsunuz. Sanırım bendeki kopma noktasına
da bunu fark ettiğim anda geldim. Bir gün bir anda baktım
ki, bir tarafımda birileri bağırarak tartışıyor, diğer tarafta birleri yemek pişiriyor, onların önünde bir kadın sanatçı
çıstak bir müzik eşliğinde bir
türküyü detone sesiyle yeniden besteliyor filan. En başta
zevk aldığım formatın her nasılsa dışına çıkmışım, her sabah aldığım rating karnesinde iyi not almak için herkesin
başvurduğu numaralara başvurur olmuşum. Bırakmanın
zamanı sanırım dedim ve Hukuk Fakültesi’ne girdim. İşte
hikaye bundan ibaret. Yine de
dediğim gibi televizyonda nitelikli işler yapan pek çok kişi var elbette. Onların hakkını
da teslim etmek lazım.
Bir dönem Türk Kahvesi
Fasıl Grubu’yla beraberdiniz.
Daha sonra “Bir fincan
kahve” programını
başlattınız? İsimlerde sürekli
“kahve” kelimesinin yer
alması kahve sevginizden mi
yoksa muhabbeti, dostluğu
çağrıştırmasından mı?
Türk kahvesi grubundan önce Bir Fincan Kahve etkinliğine başlamıştık, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde. Sonra dediğiniz gibi tatlı bir tesadüfle bir dönem Türk Kahvesi ile birlikte bazı etkinliklerde beraber olduk. Burada maksat elbette kahvenin muhab-
betle olan sıkı bağından dem
vurmaktı ama gerçek bir kahu sakve düşkünü olduğumu
ahlamayacağım. Sabah kahm
ve içmeden yaptığım
bazı komik şeyler arkadaşlarımın arasında sürekli şaka konusu olur. Daha birkaç gün önce Boğaz
Köprüsü'nün geçişin-tik
deki bariyeri, otomatik
geçiş kartı ile değil de evin
otopark kumandası ile açmaya
çabaladım. Yine de günde ikiüç fincanı geçmemeye gayret
ediyorum.
Türkçenin düzgün
telaffuzu konusunda neler
yapıyorsunuz? Seminerler,
kurslar veriyor musunuz?
Gençlere ne gibi önerileriniz
var?
Dili doğru kullanmanın en
önemli etkenlerinden biri malum; bol bol kitap okumak. Tabi tek başına yeterli değil okumak, Türkçe’yi düzgün konuşanlardan dinlemek ve ardından da yüksek sesle egzersiz
yapmak. Hala bazı zor metinleri, kimi temrinleri evde kalemle ve yüksek sesle çalışırım ki bazı melekelerimi kaybetmeyeyim. Aslında bu konuda bazı projelerim var. Belki önümüzdeki dönemlerde
kurs niteliğinde değil ama bir
çeşit atölye çalışması şeklinde
bir çalışmayı gençlerle birlikte
yapabileceğimi düşünüyorum.
İnsanın dili doğru kullanması için mutlaka radyo, tv programcılığı yapmak gibi emelleri olması gerekmiyor. Lisanımız hepimizin kendimizi ifade
Kültür ve sanatla ilgili bir İstanbullu olarak, bu alanda Sayın Ahmet Misbah Demircan'ın çalışmalarını değerli buluyorum.
edebildiği yegane enstrüman
ve hakkını vererek kullanmak
gerek.
Belediyemizin birçok
etkinliğinde de sunuculuk
yaptınız, şiirler okudunuz.
Şiirle aranız nasıl? En
sevdiğiniz şairler…
Şiiri çok severim. Hatta bir dönem bir şiir programı da yapmıştım TGRT ekranında. "Yağmur Düşleri" isminde bir programdı. Kendim hiç şiir yazmadım. Şiirin çok zor bir sanat olduğunu düşünüyorum. En az
kelime ile en çok duyguyu anlatacaksınız. Çok derin, çok da
zor… Ancak iş okumaya gelince daha cesurum. Kelimelerin
içindeki o duyguyu sesimin tonuna yansıtmaya çalışmak, ağdalı ve abartılı olmadan, en yalın şekliyle manayı yakalamaya
çalışmak bana büyük zevk verir. Çok geniş bir beğeni yelpazem var. Sadece şu dönemin,
şu tarzın şiirlerini, şairlerini
beğenirim diyemiyorum. Divan edebiyatı da beni çok etkiliyor. Hatta yaş ilerledikçe ondaki o rafine, o ince sanata daha da hayran oluyorum. Günümüz şairlerini de takip etmeye çalışıyorum. Bir gün Yahya
Kemal Beyatlı okurken ertesi gün Birhan Keskin’e geçebiliyorum. Şiir iyi yazılmışsa zaten kendini bulduruyor bir şekilde meraklısına… ■
10 PROJE
MAYIS 2012
Hüseyin Ağa Camii
restorasyonu başladı
Beyoğlu’nun tarihi camilerinden Hüseyin Ağa Camii’nin restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına başlandı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah
Demircan çalışmaları yerinde inceledi.
R
estorasyon ve güçlendirme çalışmalarıyla yakından ilgilenen ve çalışmalar hakkında detaylı bilgi alan
Demircan, proje tamamlandığında Hüseyin Ağa Camii’nin
tarihi kimliğine yeniden kavuşacağını, sonradan yapılan aykırı uygulamaların temizleneceğini belirterek çalışmaları yürüten müteahhit firma Taksim Yapı Mimarlık'a teşekkür etti. Hatırlanacağı gibi, 2010 yılında tarihi caminin
restorasyonu için Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah
Demircan’ın koordinasyonunda Vakıflar Genel Müdürlüğü
ve Taksim Gayrimenkul Yatırım Geliştirme ve İşletmecilik
A.Ş (Demirören Grup) arasında belediye başkanlık binasında bir protokol imzalanmıştı.
İmzalanan protokol çerçevesinde Ağa Camii’nin röleve
çalışması, restitüsyon çalışması ve restorasyon çalışmaları
hazırlanarak Anıtlar Yüksek
Kurulu’na sunuldu ve 21 Eylül
2011 tarih 21 sayılı Koruma
Kurulu kararı ile restorasyon
ve güçlendirme projesi Anıtlar
Yüksek Kurulu tarafından
onaylandı. Bir ay önce başlayan restorasyon ve güçlendirme çalışmaları hızla sürüyor. ■
Şantiye şefi Y. Mimar
Sevilay Tuncer Uludağ
ve şantiye sorumlusu
Mimar Seda Yalçınkaya,
Başkan Demircan'a proje
hakkında bilgi verdiler.
1594 yılında Galatasaray ağalarından
Şeyhülharem Hüseyin Ağa tarafından
yaptırılan tarihi Ağa Camii, 1834'te Sultan II. Mahmud Han tarafından restore edilmişti. Son olarak Başkan Demircan'ın koordinasyonunda Ağa Camii'nde yeniden restorasyon çalışmalarına başlandı.
GÜNCEL 11
SAYI: 5
Başkan Demircan,
Seul’un Seongbukgu Belediyesi
Meclis Başkanı
Yoon Lee Soon ile
karşılıklı “Dostluk
ve İşbirliği”
protokolü
imzalamak üzere
resmi davetli
olarak gittiği
Güney Kore’de bir
dizi temaslarda
bulundu.
Seul’de Beyoğlu rüzgarı esti
B
eyoğlu Belediyesi ile Seongbukgu Belediyesi’nin
2012 yılı Mart ayında
İstanbul’da atılan “Kardeşlik
Anlaşması” meyvelerini vermeye başladı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu’ndan bir heyetle Güney Kore’ye bir dizi ziyarette bulundu. Ziyarete Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses ve belediye meclis üyeleri
de katıldı. Türkiye Seul Büyükelçisi Naci Saribaş, programlarda Beyoğlu Belediyesi heyetine eşlik etti.
İşbirliği Protokolü imzalandı
Başkan Demircan’ın çeşitli temaslarda bulunduğu ziyarette iki belediye meclisleri arasında bir de işbirliği protokolü imzalandı. İmzayı Beyoğlu
Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Seongbuk-gu
Belediyesi Meclis Başkanı Yoon Lee Soon birlikte attı. Törene, Seul Büyükelçimiz Naci Saribaş, Beyoğlu Kaymakamı Hasan Şenses, her iki belediyenin meclis üyeleri ve Güney Koreli basın mensupları
katıldı. Her iki belediyenin heyetleri arasında yapılan görüşmelerde alınan kültür ve sanat
alanındaki işbirliği teklifleri de
ziyarette değerlendirildi ve iş-
birliğinin artarak devam etmesi hususunda mutabakata varıldı. Demircan, imza töreninde duygularını "Kardeş Güney
Kore ile işbirliği yapmak bizim
için büyük mutluluk. Yapacağımız çalışmaları şimdiden
planladık. Gelecek dönemde
ortak çalışma ve faaliyetlerimiz artarak devam edecek" diyerek ifade etti.
Demircan kent
meydanında konuştu
Ziyarette Türkiye’nin Seul büyükelçisi Naci Sarıbaş, Demircan ve heyetini konutunda ağırladı. Demircan onuruna verilen akşam yemeğine,
her iki belediyenin heyeti ile
Türk iş adamları katıldı. Sarıbaş, Demircan ve beraberindekileri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Başkan Demircan kent meydanında bir de konuşma yaptı. Demircan, konuşmasında Seul’de
bulunmaktan mutluluk duyduğunu, samimi karşılama ve
misafirperverlikten çok etkilendiğini söyledi. Seongbuk-gu
Belediyesi ile imzalanan kardeşlik anlaşmasının meyvelerini şimdiden verdiğini söyleyen Demircan karşılıklı kültür
etkinlikleri, öğrenci değişimi,
bilgi-deneyim paylaşımı ala-
nında işbirliklerinin başladığını sözlerine ekledi.
“Beyoğlu Fotoğrafları
Sergisi” açıldı
Oldukça yoğun geçen programda bir de fotoğraf sergisi açıldı. Türkiye’den kilometrelerce uzakta açılan “Beyoğlu Fotoğrafları” adlı sergi,
Beyoğlu’nun tarihi ve turistik
yüzünü fotoğraflarla Korelilere anlattı. Serginin açılışı Başkan Demircan ve Seongbuk-gu
Belediye Başkanı Kim YoungBae tarafından yapıldı. 30 adet
Beyoğlu fotoğrafının sergilendiği etkinlik, ziyaretçilerden
yoğun ilgi gördü.
Koreli gazilere vefa
Başkan Demircan ve beraberindekiler ziyaret sırasında bir
de sürprizle karşılaştı. Seul sokaklarında Türk bayrakları ve
Beyoğlu Belediyesi bayrakları ile karşılaşan Demircan ve
beraberindekiler bir şaşkınlık
yaşadı.
Herkesi duygulandıran jesti yapan Seongbuk-gu Belediye Başkanı Kim Young-Bae’nin
sürprizlerinden bir diğeri de
Kore gazileri içindi. YoungBae, Kore’yi ziyaret etmemiş
olan gazileri Seul’de misafir
edeceklerini söyledi. ■
12 MAHALLE
MAYIS 2012
Tarih ve
sanatçı zengini
mahallemiz
Ömer Avni
Beyoğlu’nun tarih kokan bölgelerinden olan Ömer Avni Mahallesi, sanatçıların yoğun olarak yaşadığı entelektüel bir yer olarak öne çıkıyor.
D
olmabahçe Bezm-i Alem
Camii, Ömer Avni Camii, Fatma Hatun Camii,
tarihi Beytülmalcı Merdivenleri, Müftülük, Kabataş Ticaret Lisesi, Fındıklı Lisesi, Namık Kemal İÖO, tarihi çeşmeler, iskeleler, konsolosluklar ve
birçok oteli bünyesinde barındıran mahalle adını 1646 yılında burada kendi adını taşıyan bir camii yaptıran Reis-ül
Küttab Ömer Avni Efendi’den
alıyor. İskelenin yanındaki çınar ağacı da Ömer Avni Bey tarafından dikilmiş. Ayaspaşa,
Fındıklı ve Kabataş’ın bir bölümünü içine alan mahalle İnönü Stadıyla da komşu.
Fen İşleri Müdürlüğümüzce
yapılan hizmetler
Fen İşleri Müdürlüğümüze bağlı ekiplerce 2010 yılında mahalledeki Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Caddesi baskı
beton teknolojisi ile tamamen
yenilendi. Bunun haricinde geçen yıl da 4 merdiven yenilendi. Bunlar Beytülmalcı, Yarasa Sokak, Selime Hatun Camii
Sokak ve Sulakçeşme Merdivenleri.
Muhtar Ayşen Bingöl’ün
görüşleri
Ofisinde ziyaret ettiğimiz
muhtar Ayşen Bingöl aynı zamanda bir iş kadını. Çoğu kimsenin birbirini tanıdığı mahallede komşuluk ilişkilerinin
henüz kaybolmadığını belirten Bingöl, 2894 kişilik nüfusun genellikle yaşlı insanlardan oluştuğunu söylüyor. İşyerlerinin giderek çoğaldığını, hane nüfusunun ise azaldığını söyleyen Bingöl, son yıllarda İTÜ ve Bilgi Üniversitesi
öğrencilerinin gözdesi haline
geldiklerini de dile getiriyor.
Muhtar Bingöl, mahallelerindeki möbleli evlerin revaçta olduğunu belirterek özellikle ya-
Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya Caddesi
bancıların 2-3 aylığına tuttuklarını ifade ediyor.
sal Engür, Olgun Şimşek, Meltem Cumbul, Engin Günaydın,
Gupse Özbay vd.
Ünlüler mahallesi
Kültür seviyesi oldukça
yüksek olan mahallelerinin sanatçılar için cazibe merkezi olduğunu söyleyen Bingöl, geçmişte Abidin Dino’nun burada kaldığını hatırlatıyor ve halen ikamet edenleri ise şöyle
sıralıyor; Ara Güler, Hale Soygazi, Murat Belge, Ali Poyrazoğlu, Berrak Tüzünataç, Kök-
İçinde muhtarlık olan konak
Yapılan hizmetler için Beyoğlu Belediyesi’ne teşekkür
eden muhtar Ayşen Bingöl,
mahallelinin ve kendisinin bazı taleplerini de şöyle dile getiriyor;
“Beytülmalcı merdivenleri yapıldı. Teşekkürler. Ancak
ışıklandırması henüz yapılma-
dı. Geceleri buradan geçmek
sıkıntılı oluyor. Kabataş sahiline uzanan Setüstü İnebolu
sokağın da acilen yenilenmesini istiyoruz. Çünkü hareketli ve çok yoğun turist geçen bir
sokak. Taksim’den Kabataş’a
inenler de burayı kullanıyor.
Atıl durumdaki Ömer Avni Parkı’na küçük de olsa Semt
Konakları fonksiyonlarını taşıyan, içinde en azından muhtarlık ofisi ve aile sağlığı merkezi olan bir yer istiyoruz.” ■
Doğduğu
mahalleye
muhtar
oldu...
eyoğlu 1967 doğumlu olan Ayşen Bingöl,
doğduğundan beri Ömer
Avni’de ikamet etmektedir. Beyoğlu’nda uzun yıllar esnaflık yapan Bingöl, ev yemekleri yapan Sima Cafe’nin sahibi. 26 Eylül 2010 tarihinde muhtar M.Şükrü Ildır’ın vefatı üzerine vekaleten başladığı muhtarlık görevine 12
Haziran 2011 seçimlerinde
B
Cumhuriyetin ilk yıllarında Setüstü ve Ömer Avni Camii (Kabataş)
Fotoğraf: Sebah & Joallier
muhtarlık asaletini alarak
devam ediyor. Avustur ya
Kız Lisesi mezunu. Halen
Açık Öğretim İşletme Fakültesi öğrencisi olan Ayşen Bingöl, Sima ve Sena
isimli iki kız evlat annesi.
Muhtarlık adresi:
Ömer Avni Mahallesi,
Beytülmalcı Sokak, No: 5
Tel: 0 212 293 31 00
www.omeravnimahallesi.com
SAYI: 5
MAHALLE 13
KULLANIM KLAVUZU-LEGEND
14 YAŞAM
MAYIS 2012
Anadolu
medeniyetlerinin
Beyoğlu
temsilcisi
Tunç devrinden itibaren Anadolu’da yer alan Urartu, Frigya, Lidya, Hitit,t,
Bizans, Selçuklu, Osmanlı başta olmak üzere bütün medeniyetler
onun ilgi alanı. Tam bir Anadolu sevdalısı olan Nurhan Acun, bu
medeniyetlere ait önemli figürleri günümüzde takılarla yaşatıyor.
N
urhan Acun, yıllardır Beyoğlu’nda bulunan usta
bir takı tasarımcısı. İstiklal Caddesi Postacılar Sokak’ta bulunan ve adını maharetli sanatkar ellerinden alan
"Eller" isimli işyerinde tam 33
yıldır hizmet veriyor. Asıl mesleği iç mimarlık. Bu mesleği
yaparken bazı ufak-tefek parçaları kendi üretiyor. Bu sırada
gönlünü el sanatlarına ve takı
tasarımına kaptırıyor.
Anadolu medeniyetlerinin
tutkunu
Tunç devrinden itibaren Anadolu’da yer alan Urartu, Frigya, Lidya, Hitit, Bizans, Selçuklu, Osmanlı başta olmak üzere
bütün medeniyetler onun ilgi
alanı. Bu medeniyetlere ait
önemli figürleri günümüzde
takılarla yaşatıyor. Tek derdi
Anadolu’da yaşanan tüm medeniyetleri ve kültürümüzü
dünyaya tanıtmak…
“Beyoğlu’nu çok seviyorum”
Doğma-büyüme
İstanbullu
olan Nurhan Acun, Beyoğlu
Atatürk Lisesi mezunu. Gençliğini geçirdiği ve yıllardır aynı
sokakta takı ürettiği Beyoğlu’nu çok seviyor. “Her şeyi
bulabiliyorsunuz” dediği İstiklal’de yürümekten büyük zevk
alıyor. Özellikle marka olmuş
tarihi dükkanlardan alışveriş
ediyor. Müşterisi olduğu Balıkpazarı’ndaki ünlü Üçyıldız Şekerleme’nin sahibi Feridun
Bey’le gençliklerinde futbol arkadaşı olduğunu söylüyor.
Galata Kulesi civarını da
çok seviyor. Beyoğlu Belediyesi’nin yaptığı düzenlemelerle
bu bölgenin daha kaliteli, daha
turistik, daha nezih hale geldiğini belirtiyor. İstiklal civarında eski tarihi binaların aslına
uygun olarak restore edilmesinden duyduğu memnuniyeti
dile getiriyor. Ancak Saray Sineması gibi bazı tarihi, kültürel mekanların korunamamasından duyduğu üzüntüyü de
dile getiriyor. Karşısındaki duvarları örnek vererek, “Burası
Hollanda Büyükelçiliğinin du-
varları. Üzerinde bir yıl uğraşarak orijinal ilk taşlarına ulaştılar.” diyerek olması gereken
yaklaşımı örnekliyor.
Ustada kalırsa bu öksüz yapı
Nurhan bey, bütün bu güzellikleri tek başına yapmak zorunda… Zira istediği vasıflarda, yetiştirebileceği bir eleman
bulamıyor. Usta-çırak ilişkisinin sürmediğinden ve işi öğrenmek isteyenlerin maddi çıkarı ön planda tutmak istediğinden yakınıyor. Ancak Kapalıçarşı’dan gelen bir sanatkarı
yetiştirmek için yanına aldığını belirterek kendisiyle tanıştırıyor. Bu konudaki sıkıntılarını dile getirirken Necip Fazıl’ın “Utansın” isimli unutulmaz şirinde geçen “ustada kalırsa bu öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırak utansın” isimli mısraları aklımıza geliyor
birden…
Lale ve Galata Kuleli
motiflere ilgi
İstanbul ve Beyoğlu’nu anla-
tan tasarımlar
içinde en çok
“lale ve Galata
Kuleli” motiflerin beğenildiğini
söylüyor. Ölçülerine uygun Ayasof-ya’nın ilk maketini
ni
kendisinin yaptığını
ını
ancak çok taklit edildidildiğini belirtiyor. Müşterileri
şterileri
arasında turistler de var.
var Özelikle yabancı basında çıkan röportajlar ve Türkiye’yi tanıtan
rehber ve broşürlerde adının
geçmesi sayesinde İstanbul’a
gelen turistler buraya da uğruyor. En iyi müşterileri Japonlar. Geniş işyerindeki çalışma
masasında makas, pense, çekiç, mengene, tokmak, törpü
vb ilkel el aletleriyle tasarımlarını hayata geçiriyor. Bodrum
katında ise delme ve cila işlerini gerçekleştiriyor. Bugünlerde daha çok zengin kilim motiflerimizi takılara yansıtıyor.
Daha çok bakır ve gümüş kullanıyor.
Kendi tasarladığı takılar ha-
ricinde
siparişe
göre de takı
yapıyor. “Bir farklılığımız, bir özelliğimiz olmalı
ki tutulalım, ayakta kalalım.
Zaten şartlar çok zor. Fabrikasyon değil tek tek elden üretim
yapıyorum. Bir takıdan ya tek
ya da en fazla beş-on tane üretiyorum” diyor.
Sergiler, fuarlar ve ödüller
Yurtiçi ve dışında birçok fuara
katılan Acun, Anadolu Medeniyetleri takı ve özgün çalışmalarını da çeşitli defalar sergiledi. Bazı çalışmaları Kültür
Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi, Polatlı Belediyesi
tarafından ödüllendirildi. ■
GÜNCEL 15
SAYI: 5
Belediye
binamız
yenileniyor
143 yıllık tarihi Beyoğlu Belediye binası yenileniyor. 9 Nisan’da başlanan rölöve, restitüsyon ve
restorasyon projesinin 2013 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Binadaki çalışmalar yoğun biçimde sürerken, belediyemiz de hizmetlerini Tepebaşı’ndaki binada yürütüyor.
Ş
işhane’de bulunan tarihi belediye binamızın rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesine başlandı.
Fen İşleri Müdürlüğümüzün
kontrolünde Nik İnşaat tarafından yürütülen çalışmaların
2013 yılı içinde tamamlanması bekleniyor. Önerilen restorasyon projesinde yapı Belediye Başkanlık makamı, Belediye Meclisi ve sergi alanlarıyla
bunların destek birimleri şeklinde işlevlendiriliyor ve zarar
veren eklerin kaldırılması esas
alınıyor.
Tarihçesi
Şişhane Meydanı’nda, Yolcuzade İskender, Meşrutiyet ve
İlk Belediye Caddelerinin birleşme noktasında olan belediye binamız 1869-1871 yılları arasında inşa edilmiştir.
Mimarı İstanbul’a başka eser-
ler de kazandırmış olan İtalyan kökenli Giovanni Battista Barborini’dir. 1894 depremi sonrası hasar gören yapının tamiratı, o dönem Maliye
Nezareti’nde görevli olan mimar Vallauri tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapı, 1988 yılında bir tamirat daha geçirmiştir. Dik eğimli bir parselde yer alan yapı, Şişhane Meydanı’ndan merdivenlerle ulaşılan yükseltilmiş bir platform
üzerine inşa edilmiştir.
Arkadaki asma köprü
Haliç ve tarihi yarımada manzarasına hakim olan yapı, önemli işleviyle semte
de adını vermiş, Meşrutiyet
Caddesi’nin başlangıcı “Daire”
olarak anılmıştır. İlk yıllarda
yer alan yapıyı Tünel Meydanına bağlayan ve günümüzde
izi görünen asma köprü 1966-
1982 yılları arasında kaldırılmıştır.
Bina 1960’lı yıllarda kaymakamlık olarak kullanılırken
tekrar belediye şube müdürlüğü yapılmış, 1984’te Beyoğlu Belediye Başkanlığı olmuştur. Binanın Kaymakamlık olarak kullanıldıktan sonra yeniden belediyeye geçiş sürecinde birçok müdahaleye uğradığı ve bu uygulamalar sırasında
özgün plana dair verilerin kaybolduğu anlaşılmaktadır. Yapı özgününde kagir duvarlar
üzerine oturan ahşap döşeme
sistemine sahiptir. 1980’lerde
betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir.
Tahliyesi 9 Nisan 2012 tarihinde tamamlanan binanın
sökümlerine aynı gün başlanmıştır. Halen çalışmalar yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. ■
16 YORUM
MAYIS 2012
Beyoğlu, platform ile
daha temiz daha yeşil
serbestvezin
Adnan Genç
[email protected]
2
004 yılı toplantılarından
iki haftanın gündemini
vermek istiyorum. Tarzımız ve yöntemlerimizle ilgili
bilgi olsun diye bu türden onlarca, yüzlerce konuyu konuştuğumuzu ve gerçekleştirebildiğimizi sizlerin bilgisine her
ay sunacağız. Hepinize esenlikler...
14.10.2004 Tarihli Çevre Alt
Komisyonu Toplantısı
Katılımcılar: Dr. Göksel ARSLAN (Beyoğlu Sağlık Grup
Başkanı), Erol TURPAR (Ayaspaşa Derneği), Kadir ALBAŞ
(BEY-DER –Beyoğlu Eğlence
Yerleri İşletmecileri Derneği
Başkanı), Hayriye YILDIZ (Galata Derneği)
Belirlenen konu başlıkları
Katı atık sisteminin düzenlenmesi. Gürültünün engellenmesi. Tuvaletlerin iyileştirilmesi. Hava-su kirliliğinin önlenmesi. Hijyenik normlar.
Görüntü Kirliliği.
düşünüldü. Bu konunun belediyenin ilgili birimleri ile görüşüleceği belirtildi.
Çöp öğütme makinesinin
benimsenmemesine
çözüm
olarak çöp öğütme makinesi
kullananların çöp vergisi vermemesi önerisinin belediye
başkanına sunulması.
Belediyeden yardım alınarak, çöp konusunda en sorunlu sokağın tespit edilip uygulamanın ilk orada
yapılması, bu sokağın sistemden önceki halini de gösteren
(fotoğraflı) bir sunum yapılarak halkı sisteme teşvik etmenin doğru bir yol
olacağı düşünüldü.
Ayrıştırılmış çöp
kutularının kullanılmasının
sağlanması gerekliliği, bu sistemde çöplerin toplayıcısının
belediye olmasının doğru olacağı, toplayıcı sisteminin mutlaka kurulması gerektiği vurgulandı.
Büyükşehir Belediyesine
yönetmeliklerle ilgili öneri verilmesi konuşuldu.
Gelecek toplantıya çöp
öğütme makinelerini üreten
işletmeler araştırılarak, Belediyeden çöplerin toplanması ile ilgili bölümden sorumlu
biri davet edilip sorunlu noktaların belirlenmesi, projenin
kararının alınarak hazırlıklara
başlama kararı alındı.
Katı Atık Sisteminin
Düzenlenmesi:
Gürültünün Engellenmesi:
Öneriler: İstiklal caddesi çöp
toplama alteri olmamalı.
Çöp öğütme makinelerinin
kullanılması sağlandığı takdirde çöpler sıvı halde kanalizasyona aktarılacağından kirli
çöp oluşumunu tamamen engelleyecek bir yöntem olarak
Kanunlar ile ilgili hatırlatmalar: “90 desibelden yüksek ses
ile yayın yapan mekanlarda tabela ile uyarı yapma zorunluluğu olduğu”
“Kamuya ait bir alanda bir
işletme yayın yapıyor ise 15
metre sonra bu sesin duyulma-
Platformumuz 10 yılı aşkın süredir 5 ana alanda çalışmakta... Biri de çevre ve temizlik konularını kapsamakta. Konuya ilişkin olarak hem semt derneklerimiz hem de
Beyoğlu’nda işyeri olan işletmecilerle bir çok meseleyi
birlikte görüşüp çözüm yollarını masaya yatırdık.
ması gerektiği.”
“Herhangi bir işletme kamuya ait ortak bir alanda bazal
gürültü oluşturuyor ise bu gürültünün şiddeti 5 desibeli aşmaması gerektiği” hatırlatıldı.
Öneriler: Önceki dönemde Sıraselviler de ve İstiklal
Caddesi'nde 50-100 metre ara
ile ses ölçüm monitörleri sistemi kurularak takibinin yapılması düşünülmüştü fakat maliyetinin yüksek bulunmasından dolayı gerçekleştirilmediği belirtildi.
Bir sokağın kapatılarak sabah erken saatlerde ölçüm yapılması düşünüldü fakat çokta
gerçekçi olmayacağı sonucuna
varıldı.
Özellikle müzik marketlerde ses izolasyonu sağlanması
konusunda çalışma yapılmalı. Müzik marketlerde ses monitörü kullanılabileceği eklendi ve dışarıya ses sistemi kurularak satış yapmanın yanlış bir
yol olduğu, bunu işletmecilere
anlatmak gereği vurgulandı.
Görüntü Kirliliği: Dondurma
dolaplarının ve benzeri eşyaların işletmeler tarafından sokaklara yayılarak satış yapılmasının görüntü kirliliğine yol
açtığı ve bu konuda çalışma yapılması gereği vurgulandı.
Tuvaletlerin İyileştirilmesi:
Noktaların belirlenmiş olduğu proje hazırlandığında gündem maddesi olarak konuşulması kararı alındı.
Hijyenik Normlar: Özellikle
balık satışı konusunda satıcıların eğitilmesi gerektiği, sağlıklı koşullarda satış yapılmasının sağlanması gereği konusunda çalışma yapılması ka-
rarı alındı.Bu konuda Tarım
Bakanlığını reklam yapılması amacı ile harekete geçirmek
gerektiği vurgulandı.
05.11.2004 Tarihli Çevre Alt
Komisyonu Toplantısı
Katılımcılar: Kadir ALBAŞ
(BEY-DER), Hayriye YILDIZ
(Galata Derneği), Ali TOPÇU
(TUROB), Göksel ARSLAN
(Beyoğlu Sağlık Grup Başkanı), Ahmet DEMİRTAŞ (Beyoğlu Belediyesi Sağlık İşleri
Müdürü), Erol TULPAR (Ayaspaşa Derneği), Yaşar GÜR (Beyoğlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü), Faruk ATAY (Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü),
Gaye HİÇDÖNMEZ (Four Seasons Restaurant).
Amaç
Evlerden ve işyerlerinden çıkan çöplerin çıkış noktasında
azaltılarak fiziksel çöp atığının yok edilmesi, çevrenin az
kirletilerek çağdaş bir hale getirilmesi ve çöp öğütme makinesinin kullanımını yaygınlaştırmak olduğu belirtilerek bu
aracın kullanımının yaygınlaşması için düşük maliyetli olması, bakımının kolay olması,
yan maliyetinin olmaması ge-
rektiği, topluma fayda sağlaması gerektiği eklendi.
Çöp öğütücülerle ilgili şu
bilgiler platform üyelerine verildi: 45-65-75’lik boyutlarda çöp kapasitesine göre kullanılıyor. Çöp öğütücülerde en
önemli nokta birimlerin paslanmaz çelik olması. Ses izolasyonu olmalı. Bakım ve onarımı konusunda dikkat edilmeli. Evlerdeki lavabolarda
evye açığının 1.5 inçlik olduğu belirtilerek evye açıklarının
3.5 inç yapılması gerekmektedir. Alım gücünün az olduğu belirtildi. Fiyatların; ev tipi: 600 Dolar+KDV- Sanayi Tipi: 4000-5000 Dolar+KDV Endüstriyel tip: 2500 Dolar-4500
Dolar. Evye ücretleri 150 milyondan başlayan fiyatlarla satılıyor. Montaj ücreti:50
Dolar+KDV. Kanalizasyonlarda herhangi bir tıkanma söz
konusu olamaz.
Ne kadar çöp atıldığında
kanalizasyonlarda sorun yaşanmayacağına dair bir belge
oluşturulursa uygulamada sorun çıkartılmayacağı vurgulanarak, maliyetler konusunda yardımcı olunması eklendi.
İSKİ den konuyla ilgili birinin
davet edilmesi kararı alındı. ■
ARAŞTIRMA 17
SAYI: 5
6. Daire-i Belediye Olaylar ve Hizmetler Kronolojisi
Tanzimat
3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu okundu ve Tanzimat ilan edildi.
Şehremaneti
20 Mayıs 1855 Dersaadet Şehremaneti Meclisi ve Tanzimat Meclisi teşkil
edildi. (BOA, 37/N /1271 (Hicrî), Dosya
No:57, Gömlek No:4)
24 Temmuz 1855 Daha çağdaş bir
beledi yapılanma için İhtisab Nezareti
kaldırıldı, Şehremaneti kuruldu.
1-İhtisab Nezareti'nin lağvıyle Meclis-i
Vâlâ'nın tabii Âzâsından sayılmak
üzere "Şehremaneti" namıyle bir memuriyet ihdas olunarak maiyyetine
iki muavin verilmesi. 2-Dersaadet'in
ileri gelenlerinden "Şehir Meclisi" namıyle bir meclis-i mahsus oluşturulması.ve anılan Şehremaneti memuriyetine sabık Amasya Mutasarrıfı Salih Paşa'nın tayini hususlarının istizanı. (BOA, 09/Za/1271 (Hicrî), Dosya
No:55, Gömlek No:4)
1855–1856 Avrupa’nın tüm kentleriyle telgraf bağlantısı kuruldu. (N. Akın,
S.145)
1857 Taksim’deki Taş Kışla’nın (Mecidiye Kışlası) -bugünkü İstanbul Teknik
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi- inşaatı bitti. (G. Scognamillo)
10 Nisan 1858 Emlak vergisinin belediye tarafından toplanması ve belediye hizmetlerine sarf edilmesi hakkında meclis kararı çıktı.
1858 Parselasyon çalışmaları başladı.
7 Haziran 1858 94 Maddelik 6.
Daire-i Belediye Nizamnamesi (yönetmelik) rapor eşliğinde Bab-ı Ali’ye sunuldu (BOA, 24/L /1274 (Hicrî), Dosya
No:57, Gömlek No:1).
Ekim 1858 Sokakların adlandırılması ve binaların numaralandırılması
planlarının uygulama aşamasına geldiği duyuruldu.(N. Akın, S.130)
Mayıs 1859 İstanbul’da Belediye Altıncı Dairesi’nin vazifelerine dair
Fransızca-Türkçe matbu nizamname
yayınlandı. (BOA, 02/L /1275 (Hicrî),
Dosya No:36, Gömlek No:2)
1859 Karaköy meydan düzenlemesi,
kaldırım ve kanalizasyon çalışmaları başladı.
1859 Tepebaşı mezarlık alanının
dörtte üçü yola katılıp ve Mevlevihane önündeki aks genişletildi. (N. Akın,
S.105)
1857 – 1855 yılından itibaren planları olgunlaştırılan Dolmabahçe
Gazhanesi’nden getirilen havagazıyla sokakların aydınlatılması projesi
nihayet gerçekleşti, İstiklal Caddesi
aydınlatıldı. Uygulama, zaman içinde
evlere ve ara sokaklara da yayılarak
gelişti. (N. Akın, S.128)
1857 Sakızağacı’nda başlayan bir
yangında 209 bina yandı. (G. Scognamillo)
1957 Galata’da Mumhane yangınında
76 bina yandı. (G. Scognamillo)
1861 Maltalılar Sokağı’nın genişletme
ve kaplama çalışmaları tamamlandı.
Yıkılan yapılar yerine modern binalar
inşa edildi. (N. Akın, S.140)
dı. (G. Scognamillo)
1862 Pera’daki Telgraf İstasyonu ilk
kez Londra ile bağlantı kurdu. (G.
Scognamillo)
1862 Karaköy, Zülfaris Sokağı’nda
İtalyan Sinagogu (Kal de los Frankos)
açıldı. (G. Scognamillo)
1862 İstanbul şiddetli bir kış geçirdi.
(G. Scognamillo)
1860 İstiklal Caddesi’ne kaldırım döşendi.
1862 Galatasaray Mektebi Sultanisi
yeniden inşa edilmeye başlandı. (G.
Scognamillo)
1960 Pera’da art arda birçok otel ve
pastahane ve lokanta açıldı.
1862 Kasımpaşa yangınında 526 ev
yandı. (G. Scognamillo)
Emin Muhlis Bey (Paşa)
[2 Eylül 1860 - 4 Kasım 1860,
Şam Valiliği’ne tayin]
Ağustos - Eylül 1861 Çok sayıda işçinin, Galata Kulesi’nin çatısını onarmaya çalıştıkları haberleri yayınlandı.
(N. Akın, S.187)
1861 Gümüşsuyu Kışlası’nın yapımı
tamamlandı. (G. Scognamillo)
17 Eylül 1860 Karakol binasının yıkımı ve yeniden yapılması işinin tamamen belediye tarafından gerçekleştirileceği, projenin 6. Daire’nin mimarı
P.A. Bilezikçi tarafından gerçekleştirileceği duyuruldu. (N. Akın, S.338, Dipnot: 457)
3 Kasım 1860 Galatasaray Yeni Çarşı
Sokağı’nın Pera Caddesi’yle birleştiği
noktadaki genişletme çalışmaları için
Galatasaray’ın çevre duvarı ve kesişme noktasındaki karakol binası yıkımına başlandı. (N. Akın, S.134)
1861 Pera’daki Paskalya kutlamalarına 50.000 kişi katıldı. (G. Scognamillo)
1861 Kalyoncu Kulluğu’ndaki Ayos
Konstantinos ve Ayia Eleni Rum Ortodoks Kilisesi’ nin inşaatı tamamlandı.
(G. Scognamillo)
1861 Rumeli Tiyatrosu açıldı. (G.
Scognamillo)
1861 Aynalıçeşme’deki Alman Protestan Kilisesi ibadete açıldı. (G. Scognamillo)
Salih Efendi [22 Kasım 1860 Eylül 1861]
1861 Taksim Kışlasının inşaatı tamamlandı. (G. Scognamillo)
Nisan 1861 Grand Champs des
Morts’un (Büyük Mezarlık) TaksimGümüşsuyu-Fındıklı aksındaki kısmının Feriköy’e taşınacağı, buraya yeni defin yapılmayacağı duyuruldu. (N.
Akın, S.197)
Kasım 1861 Susuzluğun önemli bir
sorun olduğu Beyoğlu’nda, Prusya Elçiliği ve Rum Kilise Konseyi sarnıçlardaki suyu bölge halkının kullanımına
açtı.
1861 6. Daire masraflarda kısıntı yapmak için personel azalttı. (N. Akın,
S.107)
1861 Mahalle sakinlerine çöplerini belli saatte çıkarması için uyarılar
başladı.
1859 Galata ve Tophane aydınlandı.
(G. Scognamillo)
1861 Şark Tiyatrosu Ermeni Topluluğu tiyatroya dönüştürülen Cafe
Oriental’da temsil vermeye başladı.
(G. Scognamillo)
1859 Canzuch (Kanzuk) Eczanesi açıldı. (G. Scognamillo)
1861 Rumeli Tiyatrosu açıldı. (G.
Scognamillo)
1859 Dolmabahçe Saray Tiyatrosu
açıldı. (G. Scognamillo)
1861 Aynalıçeşme’deki Alman Protestan Kilisesi ibadete açıldı. (G. Scognamillo)
Kasım 1859 6.Daire tarafından çizi-
1861 Yol genişletme ve çevre düzenleme çalışmaları (Galata surlarının yıkımı) devam etti.
1860 Parselasyon çalışmaları tamamlandı.
1861 Esnaf denetimi ve kalite kontrolü sistemli olarak yapılmaya, cezalar
uygulanmaya başladı. (N. Akın, S.106)
1857 Kırım savaşından sonra Rus
Elçiliği’nde bir ilk balo verildi. (G.
Scognamillo)
1857 Karabet Papazyan’ın Şark
Tiyatrosu’nda Türkçe oyunlar oynanmaya başlandı. (G. Scognamillo)
1860 Havagazı aydınlatma tesisatının yerleştirilmesi çalışmalarına başlandı.
Nisan 1859 İngiliz Elçilik binası açıldı.
(N. Akın, S.201)
1859 Tepebaşı çevresi kaldırım çalışmaları ve kanalizasyon sorunlarını
çözmek için kaplamaların kaldırılması çalışmaları başladı.
28 Aralık 1857 6. Daire-i Belediye’nin
kuruluş ve işleyiş ilkelerini belirleyen
ilk nizamname (yönetmelik) yayınlandı. (Zafer Toprak, İst. Ans., C.1, S. 222)
1860 Yol genişletme düzenleme çalışmaları dahilinde Galata Surları yıkılmaya başladı.
1858 Sultan Abdülmecit Naum tiyatrosunda bir opera ve bale gösterisi izledi. (G. Scognamillo)
Eylül 1859 Pera Tekke yöresinde bölgenin ticari faaliyetlerini canlandırmak için bir telgraf postanesi kuruldu. (N. Akın, S.145)
Mehmet Kamil Bey [1857 1860, azil]
len Galata ve Pera planı yayınlandı.
(N. Akın, S.105)
1
Server Efendi (Paşa)
[22 Şubat 1863 - 19 Mart 1868]
1863 Eskiyen Galata – Eminönü
Köprüsü’nün yerine yenisi yapıldı.
1863 Altıncı Daire Belediyesi bir “yollar ve binalar tüzüğü” çıkarttı. (G.
Scognamillo)
1863 Elçiliğin karşısındaki ahşap bir
evde ilk Societa Operaia Italiana (İtalyan İşçi Cemiyeti) İngiliz kuruldu. (G.
Scognamillo)
1863 Banque Imperiale Ottomane
(Bank-ı Osmani-i Şahane) açıldı. (G.
Scognamillo)
1863 Surp Grigor Luksaroviç kilisesi Kemeraltı Caddesinde yeniden inşa
edilmeye başlandı. (G. Scognamillo)
Hayrullah Efendi [Ocak 1862 Ocak 1863, istifa]
1863 Cihangir’de yangın oldu. (G.
Scognamillo)
1862 Sokakların düzenini korumak
için kaldırım ve yolların işgal edilmemesine dair 9 maddelik karar duyurusu yayınlandı. (N. Akın, S.108)
1863 Kasımpaşa Bahriye Nezareti binası inşa edilmeye başladı. (G. Scognamillo)
1862 Galata surlarının yıkımına devam edildi. (G. Scognamillo)
1864 Tehlike yaratacak kadar harap
olan bina sahipleri binalarını yıkmaları için uyarılıyor. (N. Akın, S.109)
28 Mayıs 1862 Pera ve Galata’daki
ana yolların yeniden kaplanması için
ihale açıldı. (N. Akın, S.108)
1862 Galata Kulesi’nin Ağustos
1861’den beri devam eden onarımı tamamlandı. Tepesine, gözlemevi olarak kullanılmak üzere sekizgen bir salon yapıldı ve üzeri konik bir külahla
örtüldü. (N. Akın, S.187)
1862 Hotel de Paris (Paris Oteli) ve
Palais de Cristal (Kristal Sarayı) açıl-
1864 Kadastro çalışmaları başladı.
1864 Tüm devlet memurlarının yazkış evlerinin önünde sokak lambası
yakması kararı çıktı. Ayrıca aydınlatma gereçlerinin standart olması için
de çizimler dağıtıldı. (N. Akın, S.129)
1864 Societe Generale de l’Empire
Ottoman (Osmanlı İmparatorluğu Genel Şirketi) bankası kuruldu. (G. Scognamillo)
> Devamı Gelecek Sayıda
18 YEMEK
MAYIS 2012
Kasımpaşa’dan
İstanbul’a yayılan
“Ustam, pastacıların İstanbul’daki
İ
duayeni ve ülkemizin
ilk akademisyen pastacısı Harry Lenas. Bir döneme damgasını vuran meşhur Baylan Pastanesinin kurucusu.
Onun izinde tüm ürünlerimiz kaliteli ve güzel. Ancak patentli ürünümüz 'mutluluk topları'na yoğun talep var.”
kurucu başkanısınız. PASDER
hakkında biraz bilgi alsak…
Hür Girgin
A
ntalya’nın Akseki ilçesi
ticarete yatkın, girişimci
insanlarıyla ünlü. İzmir’den İstanbul’a, Bursa’dan
Ankara’ya kadar birçok büyük
şehrimizdeki başarılı ticari işletmelerin arkasında mutlaka
bir Aksekili var. Özellikle Kasımpaşa semtimizin en kalabalık hemşehri gruplarından
birisi Aksekililer. Bu hikayenin
temelinde ise ilçenin Toros
Dağlarının başında, sanayi, ticaret ve tarıma elverişli olmayan bir bölgede yer alması yatıyor. Dolayısıyla rızık aramak
isteyen gençler için büyük şehirlere gitmekten başka çare
bulunmuyor.
İşte Kasımpaşa’nın ünlü
Marla Pastanesinin sahibi Hür
Girgin de Akseki’nin bu girişimci ruhunu Beyoğlu’nda başarıyla temsil ediyor. Gerçekten de adı gibi hür ve girgin yani girişken. Girgin’le ufak ama
oldukça hareketli mekanında
sıcak bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi tebrik etmek
istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda
bir Özbek hanımla evlendiniz.
Allah mesut etsin. Kendisiyle
Türkiye’de mi tanıştınız?
Çok teşekkür ederim. Yoğun
işlerimden dolayı evlenmeye
yeni fırsat bulabildim. Ama
çok mutluyum. Eşim Kemale
ile Özbekistan’da tanışmak na-
sip oldu. Yetiştirdiğim öğrencim Murat Türkmen, ustalaşarak 5 yıl önce Özbekistan’da
pastane açmıştı. Beni de davet
etti. Onun vesilesiyle Taşkent
şehrinde pastacılık yapan
eşimle tanıştık ve kısa sürede
evlilikle taçlandırdık. Kardeş
Özbekistan’da aile bağları çok
güçlü. Bizim 30-40 yıl önceki
halimiz gibi…
O zaman pastanenizin
ismine gelebiliriz. Niçin
Marla?
Marla memleketimin yani
Akseki’nin antik dönemdeki
ismi. Ayrıca kulağa hoş gelen
şiirsel bir yanı da var.
Peki Kasımpaşa’yla olan
gönül bağınız?
Kasımpaşa’yı çok seviyorum.
Doğduğum, çocukluğumu ve
gençliğimi yaşadığım, işimi
kurup oturttuğum, ekmeğini
yediğim güzel bir semt. Kasımpaşalı olmaktan gurur duyuyorum. Buraya ilk olarak
1926 yılında dedem gelmiş.
Kendisi Kasımpaşa’ya Akseki’den ilk gelenlerden… Anneannem 86 yaşında. Halen Baruthane Caddesi’nde oturuyor.
Sosyal yönü güçlü bir
insansınız. Birçok sivil toplum
kuruluşunda üyeliğinizin
yanı sıra kısa adı PASDER
olan Pastacılar Derneği
2003 yılında kurduk. Ben kurucu başkanıyım. Halen Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürüyorum. İki ayda bir yayınlanan “Pastavizyon” isimli sektörel bir dergiyi yayınlıyoruz.
Türkiye genelinde 6 bin üyemiz var.
Mesleğe nasıl başladınız?
Alaylı olarak Rum ustalarımın
yanında başladım. Zaten Türkiye’de pastacılığın duayeni
Rumlardır. Ben de birçok meslekdaşım gibi onlardan öğrendim. Benim ustam, pastacıların İstanbul’daki duayeni ve
ülkemizin ilk akademisyen
pastacısı Harry Lenas. Halen
86 yaşında. İstiklal Caddesinde bir döneme damgasını vuran meşhur Baylan Pastanesinin kurucusu. Mariya Tsevik
Simyonidis tarafından hazırlanan ve yeni yayınlanan “İstanbulum, Tadım-Tuzum, hayatım” isimli kitapta kendisiyle
röportaj yapılarak geniş bir yer
ayırıldığını sevinçle öğrendim.
Türk ustalardan da merhum
Hasan Girgin usta ile çalıştım.
“Sarı Hasan” lakaplı Hasan ustam da Rum ustalardan aldığı
eğitimine kendi yeteneklerini
ekleyerek günümüzde hizmet
veren pek çok değerli ustayı
pastacılık sektörümüze kazandırmıştır. Kendisini rahmet ve
minnetle anıyorum. Bu ustalarımızdan mesleğimizin inceliklerini öğrendikten sonra
kendimi geliştirmek için yurtdışına giderek eğitim aldım.
Almanya, İngiltere ve Romanya’da pasta şefliği yaptım.
Peki sizin yetiştirdiğiniz
ustalar var mı?
Ben de birçok usta yetiştirdim.
Bundan büyük mutluluk duydum. Zira bilgi paylaşıldıkça
güzelleşir. Bazıları şimdi yurtdışında ülkemizi başarıyla
temsil ediyor. Sohbetin başında da bahsettiğim gibi bir tanesi Özbekistan’da. Hani şu
evlenmeme vesile olan…
Marla’yı ne zaman açtınız?
12 yıl oldu. Daha önce de çeşitli yerlerde ustalık yaptım ve
pastaneler işlettim.
Aldığınız ödüller.
Türkiye’de defalarca ödülüm
var. Yurtdışında da bir ikincilik ödülüm bulunuyor. İngiltere’de 70 ülke arasında yapılan
yarışmada pasta dalında ikinci
olmuştum.
Beyoğlu hakkındaki
düşünceleriniz?
Türkiye’nin kalbi İstanbul, İstanbul’un kalbi de Beyoğlu.
Belediyenin çalışmalarıyla Beyoğlu daha da büyüdü, daha da
güzelleşti. Yaşam standartları
yükseldi. Özellikle Galata, Tarlabaşı gibi yerlerdeki kentsel
dönüşüm çalışmaları çok başarılı. Kasımpaşa’da da yakında
ciddi bir dönüşüm çalışması
başlatılacak. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda Kasımpaşa’yı
terk edip başka semtlere göç
eden ailelerin geri döneceklerine inanıyorum.
Başkanımız Ahmet Misbah
Demircan’ın çalışmalarını
değerlendirebilir misiniz?
Başkanımızın vizyonu çok iyi.
İkinci dönemi olması da büyük avantaj. Beyoğlu’nu iyice
tanıyıp çözdü. Bu dönem kalfalığı bitirip ustalık dönemine
geçti. İlk dönemine göre vizyonu üç kat daha arttı. Bir dönem daha seçilirse Beyoğlu tavan yapar. Zaten kendisi de bir
marka oldu.
Size de Kasımpaşa’nın
markası diyebilir miyiz?
Doğrudur. Biz de Kasımpaşa’nın iddialı bir markasıyız.
Zaten günümüzde Türkiye’nin
en iyileri Kasımpaşa’dan çıkıyor. Buna pastacılık sektörü de
dahil. Bize Beyoğlu dışından
da çok müşteri geliyor.
En iddialı olduğunuz
ürününüz.
Bütün ürünlerimiz, bütün
pastalarımız kaliteli ve güzel.
Ancak patentli ürünümüz
“mutluluk topları”na yoğun
talep var. Kendini mutsuz hisseden herkesi mutluluk toplarından tatmaya ve dolayısıyla
mutluluğu yeniden yakalamaya davet ediyorum. Yalnız, vatandaşlarımızı uyarıyorum.
Çünkü maalesef mutluluk
toplarının taklitleri çıktı. Oysa hiçbir taklit aslının yerini
tutamaz. Zaten bizim Kasımpaşa’daki merkezimiz dışında
şubemiz yok. ■
Adres: Bahriye Cad. Eski Bayram Yeri Sok. No:14 Kasımpaşa
Tel: 0 (212) 256 78 93
MİZAH 19
SAYI: 5
'Geleneksel tramvay önü
fotoğraf günleri' başladı
aharın gelmesiyle birlikte iyice şenlenen İstiklal
Caddesi, birbirinden renkli etkinliklere sahne oluyor. Yerli ve yabancı turistler ile sosyal
medyada çılgınca fotoğraf paylaşan yeni yetme gençlerin rağbet ettiği “Geleneksel Tramvay
Önü Fotoğraf Günleri” geçtiğimiz hafta başladı. “İstiklal’e
çıkma” tabirinin en önemli simgelerinden biri olan nostaljik tramvay, festival kapsamında günün her saatinde her
açıdan fotoğraflanıyor. Tramvay uzaktayken zamanlamayı ayarlayıp, dibine gelene kadar en iyi karenin yakalanmaya çalışılması etkinlikleriyle
şenlenen İstiklal Caddesi kıyasıya yarışlara da sahne oluyor.
Özellikle gençler tarafından
“kıl payı sıyırdı abicim ama deli fotoğraf çektim”, “nostaljik
tramvayın babası bende”, “feys
yıkılacak yemin ederim” cüm-
B
leleriyle izah edilen bu eylem,
25 yıllık vatman Mustafa Ünüsevmez tarafından farklı bir
açıdan yorumlanıyor. Ünüsevmez, meslek hayatına başladığı günden bu yana yurt içi ve
yurt dışından yüz binlerce insanın hatıra fotoğrafında yer
almaktan son derece şikayetçi. Soyadından da anlaşılacağı
üzere ünü hiç sevmediğini ancak buna mani olamadığını ifade eden talihsiz vatman, “düşünün nereye gitsem ‘aaa bu
adam o adam değil mi?’, ‘anneeee tanıdın mı şu adamı’ şeklinde cümlelerle karşılaşıyorum. Ama kimse beni nereden
tanıdığını çıkartamıyor. Ben
hangi adamım cevap verin?
Düşünsenize insanların hakkımda neler düşüneceğini…
Yolda yürüyemez hale geldim,
tatile gidemiyorum 10 senedir...” şeklinde konuştu. Festivalin ilk günü düzenlenen açı-
Lüleburgaz artık il olsun
dertlerimiz
son bulsun!
ihangirli bir grup
“İsim-Şehir Oyunu” tutkunu, Kırklareli’ne bağlı Lüleburgaz ilçesinin il
olması için kampanya başlattı.
Bu konuda “Lüleburgaz il
olsun, boştaki L hanesi dolsun” başlıklı bir fan kulüp kuran ve Facebook’ta bölüm
açan oyun tutkunları, Lüleburgaz girişindeki “te be ilçemize uj geldiniz!” levhasının
önünde bir açık hava basın
toplantısı düzenlediler.
Bu oyunu oynarken sıra
“L” harfine geldiğinde en çok
sıkıntı çektikleri bölümün
“şehir” hanesi olduğunu, ülkemizde bu harfle başlayan
bir şehir olmadığı için yabancı ülkelerden bulmaya çalıştıklarını ancak çok zorlandık-
C
lış töreninde duygu ve düşüncelerini halkla paylaşma fırsa-
ği üstün çabadan dolayı da bir
plaket takdim edildi. ■
Burası Galata
burdan çıkış yok!
alata Kulesi, son dönemlerin en fantastik olayına sahne oluyor sevgili mizah sayfası tutkunları… İstanbul’a tam 34 kez gezmeye gelen, 35. gelişinde bu güzel kente yerleşmeye karar veren Mariya İnadiminadiçya (36), kendine mekan olarak Galata Kulesi’ni seçti. Yetkililerin yoğun uğraşlarına rağmen kuleden çıkmamakta direnen Rus turist, hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini ilk defa ve sadece Gazete Beyoğlu’na anlattı. Kuleden sarkıttığı sepete koyduğumuz sorulara yarım yamalak Türkçesi ile cevap
veren İnadiminadiçya, “Ben düşünüyorudum hep.
İstanbul çok güzellidir, Galata çok güzellidir diye. Bir
gece Galata’da sizin çubuklu çıtır gibi ney idi ismi?
Hah galeta, evet galeta yeriken karar verdim yerleşmek kuleye. Pıtırlı pıllarımı topladım, yerleştim. Nasıl derler siz maçlarda? Burasi Galata, buradan çıkış
yok” dedi. Kuleden çıkmama konusunda oldukça kararlı görünen Galata ve galeta sevdalısı turist, mahalle halkıyla da kaynaşmış durumda. Günlük alışverişini kuleden sarkıttığı sepet ile mahalle bakkalı
Süleyman Efendi’den yapan, konu komşu ile camdan
kuleye sohbetler gerçekleştiren İnadiminadiçya, yetkilileri bir hayli uğraştıracağa benziyor. ■
G
larını belirten grup
sözcüsü Elvan Şehir “dolayısıyla bu bölüm doldurulamadığı için genellikle boş kalıyor. Amacımız Lüleburgaz’ın
il yapılarak bizim bu dertten
kurtarılmamızdır.” dedi.
Lüleburgazlıların da büyük
destek verdiği açıklama esnasında “Lüleburgaz il olsun,
dertlerimiz son bulsun”,
“İsim-Şehir tutkumuz, hükümet umudumuz” ve “Burgaz,
Kumburgaz, Lüleburgaz, il
olalım gelsin doğal gaz”, “Lüleburgaz burada, yetkililer nerede?” şeklinde sloganlar atıldı
ve ortalık birbirine katıldı. ■
tı bulan vatmana, fotoğrafseverleri ezmemek için gösterdi-
20 SANAT
MAYIS 2012
Akbank Caz Festivali
'Genç Yetenekler
Yarışması' başladı
az tutkunlarının her yıl
heyecanla beklediği Akbank Caz Festivali kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenecek olan “JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması” yetenekli amatör caz müzisyenlerini, usta caz sanatçılarıyla buluşturacak.30 yaşını aşmamış amatör genç yeteneklere, Festival’in bir parçası olma ve profesyonel sanatçılarla birlikte sahnede Jam Session yapma imkanı sunan yarışma “Nefes-
C
Bağlantı/
Connection
rt Suites Gallery’de bu
kez birbirinden bağımsız, dört ayrı sanatçının işleri yer alıyor. Farklı kültür, coğrafya, formasyon, disiplin ve stilde iş
üreten sanatçıların temeldeki bağlantıları ise insana özgü problemler üzerine inşa ettikleri işleri. Cemal Demir yakın tarihin
acı olayı Hrant Dink katliamını silinmeye çalışılan ve canlı tutulan iki ayrı yargının sorunsalını dile getirirken, Basako, Hüseyin Işık ve Josef Danner
geleneksel form ve uygulamaların ötesinde ürettikleri işlere yer veriyorlar. Sanatçı Horasan’ın seçkisi ile
dört sanatçıyı bir arada sunan sergi 6 Mayıs’a dek Beyoğlu Balo sokaktaki galeride izlenebilir. “Hızla değişen çağımızda sanatçıyı
belli kodlarla algılama is-
A
teği aslında konformist bir
anlayışın ürünüdür. Tüketim alışkanlığının getirdiği sadece görsel olan algının seçiciliği sanatçının derinliğini, deneyselliğini ve
entellektüel yapısını fazlaca önemsemez. Bu nedenle üslup sanatçı için bıçak
sırtı bir meseledir. Belli bir
biçimde algılanmak isteği,
yaratıcıyı ve üreticiyi kalıplara hapseder. İstanbul’da
kendi işlerini ilk defa yoğun bir gösterime sunacak
bu dört sanatçı, kendi yollarında üslup meselesine
takılmadan özgürce üretimi esas almışlardır. Sanatlarında grafik temellerden de beslenmeyi ve üretmeyi seven bu dört sanatçı
İstanbul’u buluşma noktası seçmiş ve “Bağlantı” adını verdikleri bu sergide yapıtlarını bu coğrafyadaki
algıya sunmuşlardır.” ■
“Even The Stars
Seem To Change
Their Position”
anada’nın Vancouver şehrinde yaşayan Lyndl Hall
ve Erdem Taşdelen’in bireysel pratiklerinin kesiştiği noktalardan yola çıkarak
oluşturduğu “Even The Stars
Seem To Change Their Position” sergisi, 23 Mayıs’a kadar Tomtom Mahallesi'ndeki Eski Sanatorium’da sanatseverleri bekliyor. İran asıllı
K
Kanadalı sanatçı Babak Golkar, “Even The Stars Seem To
Change Their Position” adlı
serginin küratörlüğünü üstleniyor. Sergide çizim, baskı, video ve heykel gibi farklı eserlerde; zaman, hafıza
ve konumlanma kavramları
hem bilimsel ve objektif olarak, hem de kişisel ve deneyimsel olarak ele alınıyor. ■
li”, “Vurmalı”, “Telli”, “Tuşlu” ve “Vokal” olmak üzere
beş ayrı kategoride gerçekleştiriliyor. Yarışmanın ön
elemesi için, adayların hazırladıkları bir demo CD, kısa öz geçmişleri, müzik tarzını anlatan ön yazısı ve bir
fotoğraf ile Akbank Caz Festivali/JAmZZ konu başlığı
ile 22 Eylül 2012, Cumartesi gününe kadar Akbank Sanat/ Beyoğlu adresine ulaştırmaları gerekiyor. Jam
Session için seçilen adaylar 14 Ekim 2012, Pazar gü-
nü ön elemeden geçecekler.
Ön eleme sonrası jüri heyeti tarafından belirlenen,
“en iyi performans”, “en iyi
doğaçlama” ve “en iyi yorum” kategorilerinde dereceye girenlerle atölye çalışması yapılacak ve bu elemeyi geçen yetenekli genç cazcılar 22. Akbank Caz Festivali kapsamında 15 Ekim
2012, Pazartesi günü usta caz müzisyenleriyle beraber Babylon'da düzenlenecek özel Jam Session'da sahne alacaklar. ■
Çizgi Roman Sergisi
stanbul Fransız Kültür Merkezi, 2. Uluslararası İstanbul Çizgi Roman Festivali İstanbulles kapsamında Fransa ve Belçika çizgi romanında
Türk imgesi üzerine bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 24 Mayıs-31 Ağustos tarihleri arasında açık kalacak olan sergi,
Türkiye ve Türkleri resimleyen
İ
ya da konu alan
Fransızca çizgi romanlardan
alınmış kırk kadar çizime yer
veriyor. Sergide
gösterilecek çizimler, Fransa
ve Belçika çizgi romanının
Türkiye’ye bakışının gelişimine de ışık tutuyor. Kostümlerin göz alıcı renklerine bağlanan Bécassine, Prétexte’in çağdaş kahramanı (Sylvain Limousi), Türkiye’de çekilen Tenten
ve Altın Post filmi ya da ilk cildi Fransız Kültür Merkezi’nde
yazarlarının katılımı ile tanı-
tılacak olan padişahın generali olarak atanan 15. Louis’nin
eski askeri Bonneval Pacha’nın
maceraları. Öte yandan ziyaretçiler sergide Türk çizgi romanının en önemli yazarlarının desenleri aracılığı ile frankofon dünyasına yönelik bakışı ve çizgiyi yakından görme
fırsatını da bulacak. Sergi alanında 25-27 Mayıs tarihlerinde etkinliğe katılması beklenen yazarların kitaplarını imzalayacakları bir kitap köşesi de kurulacak. Davet edilen
yazarlar arasında Rachid Alik,
Yılmaz Aslantürk, Jean-David
Morvan, Micol, Sergio Salma
ve Herr Seele yer almakta... ■
Nelli’nin Yol-My Way takı sergisi
T
aşınabilir heykelcik olarak
yorumladığı takı tasarımlarını 3-27 Mayıs 2012 tarihleri
arasında Karaköy Schneidertempel Sanat Merkezi’nde sergileyecek olan Nelli, tasarımlarında model yaratmayı ve bu
modelleri geliştirmeyi kendine temel amaç olarak alır. Bu
yönleriyle tasarımlarını yetkin
bir dile dönüştüren Nelli’nin
takı sanatına bakışı için sanat
eleştirmeni Priv.-Doz. Dr. Özkan Eroğlu şunları söyler: “İnsan, kötü ve iyi olan, ya da bir
başka deyişle pozitif ve negatif her dışavurumdan birinci derecede sorumludur. Yanı
sıra sanatçı ve yapıtı da, plastik dünyanın olanaklarını değerlendirerek, insanı, olumlu/
pozitiften yana motive eden,
ya da eleştiren bir işleve hayır
demez. Nelli de, başından sonuna, bir oluşuma hizmet veren sanat anlayışı gereği, eyleminin içerik boyutundaki sorgulamalarla hep meşgul olmuş
ve izleyenin de bu meşguliyete dahil olmasını istemiştir.” ■
SANAT 21
SAYI: 5
18.
İSTANBUL
TİYATRO FESTİVALİ
START ALIYOR...
İKSV tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın sponsorluğunda düzenlenen 18.
İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayıs–5 Haziran tarihleri
arasında izleyicilerine zengin bir program sunuyor.
Hans ya da Heiri
1
8. İstanbul Tiyatro Festivali “Özgürlükler–Sorgulamalar” teması altında, insan haklarından göçe, savaştan şiddete insan yaşamını
sarmalayan durumlar, konular
ve gerçekleri irdeleyecek. Festival kapsamında yurt dışından 5, Türkiye’den 40’a yakın
tiyatro ve dans topluluğunun
100’ü aşkın gösterisi İstanbullu seyircilerle buluşacak.
İstanbul Tiyatro Festivali
bu yıl çok özel bir performansa
ev sahipliği yapıyor. Dünyaca
ünlü çağdaş sanatçı Kutluğ
Ataman’ın İstanbul Tiyatro
Festivali için ürettiği “SILSEL,
Türkiye’ye yazılmış mektuplar” adlı projesi, festival kapsamında 12 Mayıs–5 Haziran tarihleri arasında Galata Özel
Rum İlköğretim Okulu’nda
7’den 70’e herkesi, hayalindeki
gökyüzünü oluşturmaya davet
edecek.
Festival bu yıl bir ilke imza
atarak dört yerli projeye ortak
yapımcı olarak destek veriyor.
Tiyatro Pera yapımı olan “Ah
Smyram’m, Güzel İzmir’im” ,
Tilbe Saran-Cüneyt Türel yapımı olan “Elin Elimde”, Şehir
Tiyatroları Çağdaş Gösteri sanatları Merkezi (ÇGSM) yapımı olan “İçtima-i Hakiki” ve
Aydın Teker yapımı olan “Üç
Faz” İstanbul Tiyatro Festivali
ortak yapımı olarak Festival
seyircisiyle buluşacak. Festivalde ayrıca, “Yeni Dalga” başlığı altında 9 genç tiyatro ve
dans grubunun gösterileri
kendi mekânlarının yanı sıra
Salon ve Sahne Beşiktaş’ta seyircilerle buluşacak.
Programda bu yıl da ağırlıklı olarak seyirciyle ilk kez
buluşacak yapımlara yer veriliyor. İstanbul Tiyatro Festivali
programında İstanbul’da ilk
kez seyirciyle buluşacak 30’un
üzerinde oyunun yanı sıra
Dostlar Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu ve Oyun Atölyesi tarafından sergilenen dört farklı
oyun da yer alıyor.
İstanbul Tiyatro Festivali,
İnsan Manzaraları
Pekin Operası
Aşk Mektupları
Tiyatro Öldü
şehrin 22 farklı mekânına yayılacak gösterilerin yanı sıra,
uluslararası üne sahip tiyatro
toplulukları ve dans gruplarının katılacağı söyleşi ve atölye
çalışmaları, konferanslar ve
sergilerle İstanbul’da tiyatroyla dolu bir ay yaşatacak.
İstanbul Tiyatro Festivali’nin başlangıcını, Türkiye ile
Çin arasındaki kültürel yakınlaşmayı ve politik ilişkilerin
güçlendirilmesini amaçlayan
“Türkiye’de Çin Kültürü Yılı”
etkinlikleri müjdeleyecek. 5
Mayıs Cumartesi gününden
itibaren Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek Şanghay Şarkı ve Dans Topluluğu
ve Pekin Operası gösterilerinin ardından, 10 Mayıs Perşembe günü Pekin Ejderha ve
Aslan Sokak Tiyatrosu’nun İstiklal Caddesi’nde gerçekleştireceği renkli sokak gösterisi,
İstanbul Tiyatro Festivali’ne
renkli bir geçiş yapacak.
18. İstanbul Tiyatro Festivali, dünyaca ünlü 5 uluslara-
Antonius ile Kleopatra
rası topluluğu ağırlayacak.
Festivale konuk olacak ülkeler;
Almanya, Fransa, Hollanda,
İngiltere ve İsviçre. Ayrıca,
Belçika ve İsveç de Türkiye’den
sanatçılarla çalışılan işler üretecekler.
18. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı 20 Mart Salı
akşamı İKSV’de yer alan Salon’da düzenlenen bir basın
toplantısıyla açıklandı. Basın
toplantısına İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Festival Sponsorları Aygaz,
Opet ve Tüpraş adına Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri
Kurumsal İletişim müdürlüklerini temsilen Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Seval Kızılcan ve İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü Dikmen Gürün konuşmacı olarak katıldı.
18.
İstanbul
Tiyatro
Festivali’nin Açılış Töreni, 9
Mayıs Çarşamba akşamı gerçekleştirilecek. Açılış Töreni’nde yıllarını tiyatroya adamış ve
festival kapsamında “Elin
Elimde“ adlı yapımla aynı sahnede yan yana gelecek iki değerli sanatçımıza; Başar Sabuncu ve Cüneyt Türel’e İstanbul Tiyatro Festivali Onur
Ödülü verilecek. Schaubühne
Berlin’in Sanat Yönetmeni
Thomas Ostermeier de festivalin diğer Onur Odülü’nün sahibi olacak.
18. İstanbul Tiyatro Festivali etkinlikleri bir ay boyunca
şehrin 22 farklı mekânına yayılacak:
Ali Paşa Han, Sahne Beşiktaş, Caddebostan Kültür Merkezi, Galata Rum İlköğretim
Okulu, Garajistanbul, Haldun
Taner Sahnesi, Hamursuz Fırını, Harbiye Muhsin Ertuğrul
Sahnesi, Hasköy İplik Fabrikası, İkinci Kat, Kenter Tiyatrosu, Kumbaracı50, Küçük Sahne, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Mekan Artı, Oyun
Atölyesi, Salt Galata, Üsküdar
Stüdyo Sahnesi, Üsküdar Tekel
Sahnesi, Salon, Tiyatro Hal,
Tiyatro Pera. ■
Ben Bertolt Brecht
Kraliçe Lear
Shangai Song Dance Ensemble
Hamlet Ph Arno Declair
22 SANAT
MAYIS 2012
“Beyoğlu Belediyesi’nin
155. Yılında 155 Yüzü” sergisi
Türkiye’nin ilk belediyesi olan Beyoğlu Belediyesi’nin 155.
kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde, küratörlüğünü Beste Gürsu’nun yaptığı Timur Tahmaz imzalı sergi
sanatseverlerle buluşuyor!
Ç
alışanlarının hizmet serüvenini ve gündelik hayat
içindeki hallerini kayda
geçirmek isteyen Beyoğlu Belediyesi, kuruluşunun 155. yılında ekibinin iş hayatlarını doğal
seyri içinde fotoğrafladı. Ve bu
fotoğrafları bir sergiye dönüştürdü. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın
protokol fotoğrafçılığını yürü-
ten sanatçı Timur Tahmaz’ın
objektifinden seçkiler sunan
sergi, Beyoğlu halkının ve konuklarının gündelik yaşamına
belediyemizin katkısını ve etkisini göstermeyi amaçlıyor.
Beyoğlu Belediyesi’nin 155.
yılı dolayısıyla 155 fotoğraftan
oluşan sergide fotoğraf sanatçısı Tahmaz’ın etkileyici kareleri gelecek nesiller için birer
mektup gibi... Sergi, Beyoğlu’na emeği geçenlerin fotoğraflarla yazılmış bir tarihi niteliğinde…
10 Mayıs Perşembe günü
“Beyoğlu Belediyesi’nin 155.
yılında 155 yüzü” adlı serginin
açılışını yapacak olan Demircan, “sanatseverlerin, çalışanlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın bu sergide kendilerine
ve Beyoğlu’na dair bir iz bulacaklarına inanıyorum.” diyor.
Küratörlüğünü Başkan Sanat Danışmanı Beste Gürsu’nun yaptığı sergi, Beyoğlu
Belediyesi Sanat Galerisi’nde
10-18 Mayıs tarihleri arasında
ziyaret edilebilir. ■
Atatürk ve Çiçekler
eyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Galerisi, 10 -29
Mayıs 2012 tarihleri arasında
“Melahat Ünlü”nün "Atatürk
ve Çiçekler" konulu 3 boyutlu
resim sergisine ev sahipliği yapıyor.
Patchwork (Kırkyama), mefruşat, ev süsleme, nakış, kumaş boyama, ipek üzerine kumaş boyası ile tablo çalışmaları, yağlı boya akrilik tablolar
gibi farklı alanlarda çok çeşitli
çalışmaları olan Melahat Ünlü,
2000 yılından itibaren Japon-
B
ya’da yaygın olarak kullanılan
üç boyutlu tablo tekniği üzerinde yoğunlaşmıştır.
Sanatçı çalışmalarında Atatürk Tarihi resimleri, natürmort kartpostalları kullanarak
değişik yapıştırma teknikleri
ve malzemelerle derinlik duygusunu olabildiğince kullanmıştır.
Rekreasyon Derneği üyesi
olan Melahat Ünlü, gördüğü
yoğun ilgi sebebi ile çalışmalarını üç boyutlu tablo tekniği
üzerine sürdürmektedir. ■
SPOR 23
SAYI: 5
66 yıllık spor abidesi:
Yenişehir Spor Kulübü
Hijyenik havuzlarda
eĄlenceli eĄitim
3
Kasmpaćaspor ile
futbol dayanćmas
Beyoğlu sınırlarında farklı
merkezlerde açılacak
Yaz Yüzme Okulları’nda
çocuklarımız yüzmeyi,
eğlenerek, öğrenecek.
Serinletici havuzlara giden
öğrenciler için yaz sıcakları
sorun olmayacak.
6
BeyoĄlu Belediyesi Yaz
Okullar’nn vazgeçilmez
branć olan futbolda yine
Kasmpaća Spor Kulübünün
alt yap hocalarnn desteĄi
alnyor. Çocuklarmz,
geleceĄin gol krallar olmaya
hazrlanyor.
Yaz Spor Okullar×
2012 / ÖZEL
Beyo¤lu Belediyesi’nin
Ücretsiz
z YayÔnÔdÔr
Beyoğlu’nun Yenişehir Mahallesi’nde 1946 yılında kurulan Yenişehir Gençlik Spor Kulübü, 2. Amatör Lig’de mücadele ediyor. Kulüp, 66 yıldır Beyoğlu'na hizmet veriyor.
stanbul 2. Amatör lig 11.
Grup’ta mücadele eden kulübün başkanlığını Yaşar
Uğur yürütürken, Murat Şahin ise Antrenör Oyuncu olarak kulüpte fedakarca çalışıyor. 50 civarında lisanslı futbolcusu bulunan kulübün bir
de U-19 takımı mevcut. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından tahsis edilen kulüp merkezi Hasköy’deki spor tesisleri içerisinde bulunan Yenişehir
Spor, geçmişte zaman zaman
1. Amatör Lig’e yükselme başarısı gösterdi.
Antrenör oyuncu ve takım
kaptanı Murat Şahin’le kulüp
hakkında konuştuk. Kendisi 5
yıldır Yenişehir Spor’da top
İ
koşturuyor. Ayrıca 2 yıldan bu
yana antrenör oyuncu olarak
emek veriyor. Daha önce Cihangir, Avşa, Dikilitaş ve Muradiye Spor Kulüplerinde oynayan Murat Şahin 1979 doğumlu.
Demircan, spora
büyük önem veriyor
Beyoğlu Belediyesi’nin Sütlüce
Spor Tesisleri’nde idman hizmetlerinin yanı sıra, iç saha
maçlarını oynamak suretiyle
de yararlandıklarını anlatan
Murat Şahin, deplasman maçlarına da genellikle Beyoğlu
Belediyesi’nin tahsis ettiği
araçlarla gittiklerini belirtiyor.
Öte yandan Sütlüce Spor Tesisi çalışanlarından azami ölçü-
de memnun olduklarını vurgulayan Şahin, Beyoğlu Belediye
Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a, spora verdiği destekten dolayı teşekkür ediyor.
Transfer ve lisans
ücretleri çok yüksek
Kulüp sponsorları; Özel Pera
Güzel Sanatlar Lisesi, Güçlü
Plastik ve Ocaklı Petrol’e teşekkür eden Şahin, kulübün bugüne kadar onlarca profesyonel
sporcu yetiştirdiğinin altını çiziyor. Diğer taraftan, futbol federasyonunun lisans ücretleri
ve transfer ücretleri konusunda indirime gitmesi gerektiğini
belirtiyor ve yüksek rakamların amatör futbol kulüplerini
zorladığını söylüyor. ■
Yaz Spor
Okulları
Bülteni çıktı!
Ücretsiz Yaz Spor Okullarmz
18
B
elediyemizin ücretsiz
yayını olarak yılda bir
kez çıkartılan Yaz Spor
Okulları bülteninin yeni
sayısının dağıtımına başlandı. Sosyal Yardım İşleri
Müdürlüğü tarafından yürütülen Yaz Spor Okullarının detaylı olarak anlatıldığı 8 sayfalık tamamı renkli
bültenin kapağında “Haydi
çocuklar spora!” manşeti,
arka kapağında ise bir başvuru formu bulunuyor.
Bu yıl 18 Haziran’da beş
Haziran’da baćlyor
dalda başlayacak ve yine
ücretsiz olarak eğitim verilecek okulların ayrıntılı tanıtımının yapıldığı bültende “Yaz Spor Okullarımız
şimdi daha dinamik”, “Hijyenik havuzlarda eğlenceli
eğitim”, “Denizlere yelken
açma vakti geldi”, “Sütlüce
ve Piyalepaşa Tesislerimizde örnek işbirliği”, “Kasımpaşaspor’la futbol dayanışması, “Basketbol ve voleybola ilgi artıyor” başlıklı
haberler ilgiyle okunuyor.
www.beyoglu.bel.tr
444 0 160
Beyoğlu Belediyesi Adına Sahibi
Ahmet Misbah Demircan
Beyoğlu Belediye Başkanı
Yayıncı
Beyoğlu Belediyesi Kültür Eğitim
ve Sosyal İşler Müdürlüğü
Yayın Direktörü
Özcan Tokel (Başkan Yardımcısı)
Yayın Koordinatörü
Rıfat Yörük
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Deniz Özlem Doğan
Yayın Danışmanı: Adnan Genç
Yönetim Yeri
Beyoğlu Bel. Kültür ve Sos. İşler Müdürlüğü
Tel: 0212 444 0 160
IŞIL IŞIL
BEYOĞLU
şıl ışıl, rengarenk, capcanlı
Beyoğlu akşamlarını fotoğraflamanızı istedik sizlerden
geçen sayımızda. Yoğun ilginiz
için çok teşekkür ediyor, sayfamız yettiğince yayınlamaya
çalışıyoruz. Haziran sayımızdaki konumuz ise; “Her Mevsim Beyoğlu…” İlkbahar, yaz,
I
sonbahar, kış, her mevsim,
her daim ayrı güzeldir şirin ilçemiz Beyoğlu. Bu güzellikler
bir kez de sizin objektifinizden
adınızla yansısın gazetemizin
sayfalarına, ne dersiniz? Yüksek çözünürlüklü fotoğraflarınız için e-mail adresimiz:
[email protected]
BASKIYA HAZIRLIK
Editörler: Dilek Şenol Can, Huri Yazıcı
Grafik ve Tasarım: Harun Yücel
Fotoğraf: Timur Tahmaz, Arif Yaman
Basım Yeri: Ada Ofset
BİR ŞİİRDİR B
E
Y
O
Ğ
L
U
GAZEL
Bağlamaz Firdevs’e gönlini Kalata’yı gören
Servi anmaz onda ol serv-i dilârâyı gören
Bir firengî şîveli İsa’yî gördüm onda kim
Lebleri dirisidür der idi İsâ’yı gören
Akl u fehmin dîn ü îmânın nice zabt eylesün
Kâfir olur hey müselmânlar o tersâyı gören
Kevser'i anmaz ol içdüğü mey-i nâbi içen
Mescide varmaz o varduği kilisayi gören
Bir Frengi kafir olduğun bilürdi Avniya
Belde zünnarını boynunda çelipayı gören
Osman Karamehmetoğlu
Avni (Fatih Sultan Mehmet)
Vural Akman
Murat Efe
Şükran Sabanuç
Tevfik Kudu

Benzer belgeler