Proposal for Environmental and Social Impact Assessment and

Transkript

Proposal for Environmental and Social Impact Assessment and
AECOM
Rapor
5.0
ARAZİ KULLANIMI
5.1
Giriş
Çevre
5-1
Bu Bölüm, Projenin yakın çevresindeki mevcut arazi kullanımlarını ve Projenin olası etkilerini tanımayı
amaçlamaktadır. Raporun bu bölümünün temel amaçları şunlardır:



Proje Alanındaki arazi kullanım durumunu belirlemek;
Arazi kullanımı üzerindeki uzun vadeli ve kısa vadeli etkileri değerlendirmek (kapsamlılığı ve kesinliği,
mevcut verilere bağlıdır) ve
Projenin neden olabileceği olumsuz etkileri en aza indirmek amacıyla uygun etki azaltıcı önlemleri
önermek.
5.2
Yöntemler
5.2.1
Değerlendirme Kapsamı
Çalışma alanı, Proje güzergâhının her iki tarafından 500 m olmak üzere toplam 1 km genişliğinde bir koridoru
kapsamaktadır. Batıdan doğuya doğru gidildikçe Odayeri ve Paşaköy arasında 60 km’lik mesafede uzanan
otoyolu kapsayan Proje, bağlantı ve bağlantı yolları dâhil olmak üzere yaklaşık 114km’dir. (Şekil 5.1).
Şekil 5-1 Proje Güzergâhı Aralığı (500m)
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
5.2.2
Rapor
Çevre
5-2
Masa Başı Çalışması ve Danışma
Toprak kullanımı bölümü için veri, ikincil veri kaynaklarından edinilmiştir. Bu çalışma kapsamında kullanılan
ikincil veri kaynakları arasında nüfus sayımı verileri, coğrafi veriler (1:25.000, 1:5.000 ve 1:1.000 ölçeğiyle
haritalandırılan haritaların incelenmesi dahil olmak üzere) ve ulusal ve yerel devlet istatistikleri, makaleler, sivil
toplum kuruluşları ve toplum kökenli kuruluşlardan edinilen belgeler ve gazete haberleri bulunmaktadır.
5.2.3
Yasal Çerçeve
1:100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Haziran 2009
tarihinde hazırlanıp onaylanmıştır. Bu planın hazırlanma aşaması sırasında ilk olarak bölgesel kalkınma grafiği
oluşturulmuş ve bu plana uygun şekilde planlama kararları belirlenmiştir. Ayrıca, Trakya ve Kocaeli Çevre
Düzeni Planlarıyla uyumlaştırma da kapsama dahil edilmiştir.
Plan, İstanbul’u küresel ölçekte güçlendirmeyi; Marmara Bölgesinin yerel potansiyelini harekete geçirerek
sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmayı; İstanbul’un mekânsal kalkınmasını ve işlevsel bütünleşmesini yönetmeyi;
yaşam kalitesini zenginleştirmeyi; sosyal sermaye hedefini güçlendirmeyi ve sürdürülebilir bir kentsel yönetim
sistemi elde etmeyi amaçlamıştır.
Planın onaylanmasının ardından, plan uygulama hükümleri 16 Haziran 2010 tarihinde değiştirilmiş ve
“1:100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı bütünlük ve ilkeleri dikkate alınarak alt planların hazırlanması
sırasında, planda gösterilmeyen ulaşım sistemlerinin değerlendirileceğini” ve “alt planların hazırlanması
sırasında, boğaza ilişkin ek kavşak ve güzergâhların değerlendirileceğini” ifade eden şartlar eklenmiştir.
Bu değişiklik sonrasında, onaylanan 1:100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planının iptal edilmesini talep
eden çok sayıda hukuki dava açılmıştır. Bazı meslek odaları, bu duruma karşı çıkarak, planın (3194 sayılı)
İmar Kanunu, Çevre Düzeni Planları hakkındaki Yönetmelik ve Plan Hazırlama İlkeleri hakkındaki Yönetmelik
gibi çeşitli kanun ve yönetmeliklere uygun olmadığını belirtmiştir. Bu davalardan bazıları halen devam
ederken, plan yürürlükte kalmayı sürdürmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mekânsal Planlama Daire Başkanlığı, 2010 hedef yılı için arazi kullanım
politikaları önermiş ve bu doğrultuda gelişmeyi öngörmüştür. Şehirde ulaşıma ilişkin en son kapsamlı çalışma
olan “İstanbul Ulaşım Ana Planı” (1997), bölge ve ulaşım plancılarından oluşan yerel makamlar ve
akademisyenlerin işbirliğiyle oluşturulmuştur.
Bu Plan, ağırlıklı olarak İstanbul’un sürdürülebilir gelişimini
çevresel ve ekonomik açıdan destekleyecek stratejik ulaşım kararları almayı amaç edinmiştir.
İyi yönetilen ve dengeli gelişme için ulaşım alanındaki büyük iyileştirmelerle desteklenen başlıca hedefler
aşağıda özetlenmiştir. Buna “Arazi Kullanımı; Senaryo I” adı verilmiş olup, seyahat şekillerinin geleceğe
yönelik tahminleri için gerekli girdi verileri olarak, ulaşım modeli için kaynak görevi görmüştür.
1. İyi dengelenmiş bir kentsel gelişimi sürdürmek amacıyla şehirdeki fiziksel büyümeyi kontrol altına
almak için gerekli politikalar izlenecek ve önlemler alınacaktır.
2. Doğudan batıya doğrusal bir geçit üzerinde çok merkezli büyümeyi desteklemek amacıyla, yeni
yerleşim bölgeleri ile birlikte iş ve ticaret merkezlerinin dağılımı uygun şekilde planlanacaktır.
3. Şehir planları ile birlikte gerekli önlemler, ‘şehrin akciğerleri’ olarak görülen kuzeye doğru ilerleyen
çarpık kentleşmeyi kısıtlamak amacıyla uygulanacaktır.
4. Özellikle yoğun olan saatler sırasında Boğaz Köprüsü geçişlerini azaltmak amacıyla doğu ve batı
yakaları arasında istihdam ve nüfus dağılımı dengelenecektir.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
5.2.4
Çevre
Rapor
5-3
Arazi Kullanım Kategorileri
Arazi kullanımı ve arazi örtüsüne ilişkin ideal bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Sınıflandırma işleminde farklı
bakış açıları mevcut olup, objektif bir sayısal yaklaşım kullanıldığında bile işlemin kendisi sübjektif olma eğilimi
göstermektedir. Arazilerin yaygın kullanım amaçları; orman, tarım, yerleşim veya endüstriyel tipte olmalarına
bağlı olarak arazi örtüsüyle bağlantılı olmuştur. Çalışmada kullanılacak arazi kullanım kategorileri Tablo 5.1’de
gösterilmektedir.
Tablo 5-1 Arazi Kullanım Kategorileri
Arazi Kullanım Kategorisi Açıklaması
Tip
Eğlence Alanları
Açık havada rahatlamak ve iyi vakit geçirmek için dinlenme amacıyla kullanılan tesisler ve yerel
eğlence alanları bu kategoridedir. Örneğin oyun alanları, golf sahaları ve bunlarla bağlantılı
kulüp binaları, arsa payları, bisiklet yolları, park bölgeleri, yeşil açık alanlar.
Orman Arazisi
Ticari ormancılık ve diğer korumalı alanlar dâhil olmak üzere ormancılık için ayrılan arazi.
Yerleşim
Her türlü konut mülkiyeti ve bu mülkiyetlerin arazi sınırları. Oteller ve bahçeler, özel araba yolları
gibi otellerle bağlantılı tesis ve yerler dâhil olmak üzere bungalov, yarı müstakil, müstakil, teraslı
evler, çok katlı daireler ve apartman daireleri bu kategoriye dâhildir.
Ticari
Lokantalar dahil olmak üzere perakende, ofis, endüstriyel bölgeler ve ticaret bölgeleri.
Toplumsal
Kullanım
Mezarlıklar, kütüphaneler, doktor muayenehaneleri vb. dâhil olmak üzere toplum tarafından
kullanılan arazi.
Eğitim
Üniversite binaları ve okullar, bunlara bağlı yerler.
Askeri Kullanım
Askeri bölge olarak belirlenmiş arazi.
Ulaşım
Yollar ve diğer ulaşım altyapısı
Akarsular
Akarsular, dereler ve rezervuarlar.
Belirli arazi kullanım açıklamalarına ilişkin bazı kaçınılmaz uyuşmazlıkların olabileceği dikkate alınmalıdır.
Örneğin ticari mülkiyetler yerleşim bölgelerine dahil edilebilir ve bazı ticari tesisler endüstriyel olarak
sınıflandırılabilir (özellikle de baskın olarak sırasıyla yerleşim bölgesi veya endüstriyel bölgede bulunuyorsa).
5.2.5
Etki Kriterleri
Aşağıdaki tabloda verilen kriterler, Projenin olası etkilerinin önemi değerlendirilirken kullanılmıştır.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Çevre
Rapor
5-4
Tablo 5-2 Etki Önemi Kriterleri
Kriter Açıklaması
Etki
Büyük Ölçekli Olumsuz Etki
Orta Ölçekli Olumsuz Etki
Küçük Ölçekli Olumsuz Etki
Nötr Etki



Mevcut amaca veya kullanım amacına engel olacak ölçüde arazi işgali.
Kalıcı olarak kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet.
Kullanımı engelleyecek ölçüde zarar.

Kullanımı tehlikeye atacak, fakat kullanıma engel olmayacak ölçüde
arazi işgali.
Uzun süreyle kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet.
Kullanımı tehlikeye atacak, fakat kullanıma engel olmayacak ölçüde
zarar.





Kullanım açısından önemi az arazi işgali.
Geçici olarak kullanıma engel olacak ölçüde faaliyet.
Kullanımı tehlikeye atmayacak ölçüde zarar.

Arazi işgali söz konusu değil. Mevcut amaç veya kullanım amacı
sürdürülebilir.
Fark edilebilir bir zarar söz konusu değil.

5.3
Mevcut Koşullar
5.3.1
Güzergâha Genel Bakış
Proje, arazi mülkiyet dağılımı aşağıda gösterilmektedir:
Özel arazi
Kurumsal arazi
Tartışmalı arazi
2B alanı
Ormanlık alan
Hazine arazisi
Park alanı
%7.18
%0.43
%0.24
%0.52
%79.21
%8.94
%3.49
Proje tanımı aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Boğaz Köprüsü de dâhil olmak üzere Odayeri ile Paşaköy arasında yaklaşık 60
km uzunluğunda bir otoyolu ve yaklaşık 54 km uzunluğunda bağlantı ve bağlantı yollarını kapsamaktadır. Yol
inşaatının yaklaşık toplam uzunluğu 114 km olacaktır. Tablo 5-3’te proje hakkında bazı temel bilgiler dört
kesite ayrılmış olarak sıralanmıştır.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Çevre
Rapor
5-5
Tablo 5-3 Kuzey Marmara Otoyolu Proje Özeti
1. Kesit
2. Kesit
3. Kesit
4. Kesit
TOPLAM (km)
19.44
24.66
26.50
20.70
Viyadük Sayısı
8
11
9
8
Maks-Min Toplam Uzunluk
(m)
Maks U: 894 m,
Maks U: 979 m,
Maks U: 894 m,
Maks U: 467 m,
Min U: 211 m
Min U: 168m
Min U: 125 m
Min U: 168m
Toplam U: 5,901 m
Toplam U: 7,736 m Toplam U: 8,815 m Toplam U: 3,469 m
0
1+1 RW
1
1
Toplam U:
1,1165m+700m
Toplam U: 1,180
m
Toplam U: 1380
m
Tünel Sayısı
Toplam U
Beton miktarı (m3)
416,714
622,561
666,274
440,091
Kazı miktarı (m3)
9,934,730
15,200,490
13,525,009
10,116,700
Dolgu miktarı (m3)
5,398,195
6,962,548
7,213,731
9,796,158
Dört güzergâh kesiti şunlardır:
1. Kesit
“İSTOÇ OSB’den (Başakşehir İlçesinde)” “Odayeri’ne (Eyüp İlçesinde)” kadar
2. Kesit
“Odayeri’nden” “Garipçe’ye (Sarıyer İlçesinde)” kadar
3. Kesit
“Poyraz’dan (Beykoz İlçesinde)” “Reşadiye’ye (Çekmeköy)” kadar
4. Kesit
“Reşadiye’den” “Çamlık (Ümraniye İlçesinde-sol tarafta)” ve “Paşaköy’e (Sancaktepe İlçesindesağ tarafta)” kadar
KGM şartı aynı zamanda gerekli tüm köprü, bağlantı, tünel, viyadük, istinat duvarı ve drenaj sistemini de içerir.
Ayrıca ICA hizmet ve dinlenme alanları, tehlikeli malzeme taşıyan araçlar için park alanları, ücretli geçiş gişe
ve yapıları ile 3.Boğaz Köprüsü ve Otoyol Projesi için bakım ve işletme binaları inşa edecektir.
Toplamda 36 viyadük ve 3 yol tünelinin yanı sıra bir ekolojik köprü bulunmaktadır.
Şekil 5-2, 3. 3.Boğaz Köprüsü ve Otoyolu çevreleyen genel arazi kullanım modelini göstermektedir.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Çevre
5-6
Şekil 5-2 Genel Arazi Kullanımı Modeli
Daha önceden belirtildiği gibi, proje alanında bazı yerleşim bölgeleri bulunmaktadır. Güzergâhın her iki
tarafından 500 metre içinde en yoğun nüfuslu köyler Nişantepe, Poyraz, Uskumruköy, İshaklı ve Hüseyinli’dir
(bkz. Şekil 5.3).
Otoyol inşaatı, bölgede yerleşik nüfusta büyümeyi teşvik ederek; bu alanların gelişmesini sağlayacak ve,
yerel ticaret ve diğer ulaşım hizmetleri talebini arttıracaktır.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Çevre
Rapor
5-7
Lejant
Şekil 5-3 Projenin Her İki Yanından 500 m İçinde En Yoğun Nüfuslu Yerleşim Bölgeleri
5.3.2
Tarım Arazisi
Geçtiğimiz yıllarda en büyük kayıp, İstanbul’daki tarımsal alanlarda gözlemlenmiştir. Tarımsal alanlar, 1945
yılında yaklaşık 95.000 hektardan, 2000 yılında 37.000 hektara düşmüştür. Meskun alanlar 7,4 kat artış
gösterirken, aynı dönemde nüfus 9,3 kat artmıştır.
Tablo 5-4 Yıllara Göre Arazi Kullanım Durumu (Hektar)
Yıllar
Tarım
Arazisi
Konut
Sanayi
Ticaret
Ulaşım
Doğal
Alanlar
Kentsel
Yeşil
Alanlar
Nehirler
Ve
Göller
Toplam
(deniz
hariç)
Deniz
Genel
Toplam
(deniz
dahil)
1945
6,537
94,991
5,534
111,190
723
3,058
222,033
88,721
310,754
1968
14,392
94,133
13,659
95,758
90
3,267
222,189
88,565
310,754
1988
36,886
62,580
31,749
31,749
2,180
6,618
222,025
87,729
310,754
2000
48,506
38,811
36,965
36,965
2,025
7,465
223,499
87,263
310,762
Kaynak: Gerçek, H. and Demir, O., 2008, Urban Mobility in Istanbul. French Development Agency.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Çevre
5-8
İstanbul’da arazi kullanım şekli, 1973 yılında ilk Boğaz Köprüsünün açılmasının hemen ardından önemli
oranda değişmeye başlamıştır. İlk 1 / 50.000 ölçekli İstanbul Arazi Kullanımı Ana Planının onaylanmasından
sonra şehrin hem batı hem de doğu yakalarında yeni endüstriyel ve meskun alanlar gelişmiş; yeni yerleşim
alanları Avrupa Yakasında Büyükçekmece’ye doğru ve Anadolu Yakasında Kartal’a doğru yayılmaya
başlamıştır.
Etki Değerlendirmesi
5.4
Proje sonucunda tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacaktır. Proje alanı mevcut arazi
kullanımı; köprü, otoyol, bağlantı yolları ve kamp alanlarının inşaatından etkilenecektir.
Mevcut bilgilere dayanarak, proje için ilgili arazilerin kamulaştırılması gerekecektir. Otoyol güzergâhı, genel
olarak orman arazilerinin içinden geçecektir, fakat güzergâha yakın yerleşim alanları da bulunmaktadır. Yeni
otoyolun etkilerinden biri, orman arazilerinin parçalanması şeklinde ortaya çıkacaktır. Güzergâhın yaklaşık
%80’i, şu anda orman vasfı olan arazinin içinden geçecektir. Bu araziler, otoyol inşaatından dolayı
kaybedilecektir.
Kamulaştırma Kanununa göre, bu arazilerin KGM tarafından kamulaştırılması gerekecektir. Kamulaştırma,
kamu yararına olmak suretiyle Devlet ve adli tüzel kişiler tarafından özel kişiye ait bir mülkiyetin sahipliğinin
alınması veya irtifak hakkının tesis edilmesi anlamına gelir. Karar, kamulaştırma hususunun hukuki
dayanağını oluşturan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen usullere uygun şekilde ilgili makamlarca
alınır.
Türkiye’de mecburi iskân, kamulaştırma kanunu ve iskân kanunu ile düzenlenmiştir. Anayasanın 46.
Maddesine göre, kamu yararının gerektirdiği hallerde, yürürlükteki kanunlara dayanarak gerçek karşılıklarını
peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırma
hakkına sahiptir. Yalnızca kamu kurumları “kamu yararına” kamulaştırma gerçekleştirebilir. Kamulaştırma
bedelinin nakden ödenmesi öngörülmekle birlikte, Kamulaştırma Kanunu aynı zamanda tarım reformunun
uygulanması, büyük sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi durumunda başka ödeme
şekillerinin söz konusu olacağını belirtir.
İlk adım, kamulaştırma için devlet kurumundan bakanlık onayının alınmasıdır. İkinci adım ise, kamulaştırılacak
alanların gerçek boyut ve sınırlarının kadastro ölçümü yapılarak belirlenmesidir. Varlıkların tescil ve mülkiyeti
tesis edildikten sonra varlıkların değeri, Kamulaştırma Kanununun (2942 sayılı Kanun) 10. Maddesi temel
alınarak belirlenir. Beş daimi üyesi ve ziraat ve inşaat mühendisleri gibi üç teknik uzmanı bulunan bir Kıymet
Takdiri Komisyonu, aşağıdaki ölçütleri temel alarak ödenecek tazminat bedelini belirler (Altınbilek ve diğ.
1999:293):









“Arazi ve binanın yapısı ve boyutu;
Arazi veya binanın tüm özellikleri ve bileşikleri;
Arazi veya bina için ödenen vergiler;
Kamulaştırmanın karşılanması için daha önceden verilen bedeller;
Arazi veya binanın herhangi bir değişiklik olmadan, kamulaştırma zamanında arazi, bina ve
kaynakların konumu ve koşulları dikkate alınarak kullanılmaya devam etmesi halinde büyük olasılıkla
kazandıracağı ve şu formüle göre hesaplanmış net gelir: K=R/F
(K=kıymet kamulaştırma tazminatı; R=net gelir; F=kapitalizasyon oranı).
Konut arsaları için, kamulaştırma tarihinden önce, belirlenen kullanımında herhangi bir değişiklik
yapılmaksızın benzer ve konut arsasının satıldığı bedel;
Binalar için, kamulaştırma tarihinde resmi birim fiyatlar, aşınma ve yıpranma için yeniden inşa ve
değer düşürme maliyetlerine ilişkin tahminler;
Son olarak, kıymet takdirini etkileyebilecek diğer her türlü objektif ölçüm.”
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Çevre
5-9
Yerinde ziyaret ve inceleme sonrasında Kıymet Takdiri Komisyonu, idareye sunmak üzere on beş gün içinde
kamulaştırma değeri hakkında bir rapor sunmalıdır. Devlet kurumu da kendilerine kamulaştırma değerini
sağlamaları için bir komisyon oluşturur (Bayram, 1995). Bu iki komisyon arasında değerlendirmede büyük bir
fark olması halinde kurum, altmış gün içinde varlıkların yeniden değerlendirilmesi için hukuki yollara başvurma
hakkına sahiptir. Varlıkların sahibi de resmi tebligatın asıl tarihinden itibaren 30 gün içinde değerlendirmeye
itiraz etme hakkına sahiptir.
İskân faaliyetleri, 2510 sayılı İskân Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 10. Maddesine göre, “iskân, ev
halkı nüfusunun büyüklüğü dikkate alınarak bir ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için aileye yeterli bir ev veya
arazi parçasının tedarik edilmesidir; esnaf ve tüccarlara atölye ve dükkânların yanı sıra geçimini sağlayacak
kredinin temin edilmesi ve yeterli arazi, ambar, çiftlik ekipmanı, tohum, depolama birimlerinin çiftçilerin
kullanımına sunulmasıdır.”
Tablo 5-5, Proje için gereken kamulaştırılmış arazi miktarı ve türünü göstermektedir.
Tablo 5-5 Arazi Türü ve Miktarı
Arazi türü
2
Kamulaştırılacak alan (m )
%
2.422.268,96
%7.18
Kurumsal arazi
145.922,58
%0.43
Tartışmalı arazi
79.391,17
%0.24
2B arazisi
174.557,43
%0.52
Ormanlık alan
26.725.744,25
%79.21
Hazine arazisi
3.015.727,20
%8.94
Park alanı
1.176.668,85
%3.49
Toplam
33.740.280,45
%100.00
Özel arazi
Not: 2B Arazisi, orman olarak tahsis edilmiş, fakat herhangi bir resmi senet, planlama izni veya devlete kira ya da harç ödemesi söz
konusu olmaksızın arazi kullanımının değiştiği (bina inşaatı dahil olmak üzere) arazileri kapsar
Proje, mevcut 1:100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planına dahil edilmemiş ve bu Plan kapsamında
değerlendirilmemiştir. Ancak ICA, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Projeyi de içeren 1:25.000 ölçekli imar
planını 8 Ağustos 2010 tarihinde onayladığını belirtmiştir.
ICA’nın sağladığı bilgilere göre 1:5.000 ve 1:1.000 ölçekli imar planlarına ilişkin onay üzerindeki çalışmalar
devam etmekte ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri tarafından değerlendirmeye tabi
tutulmaktadır. Aynı zamanda KGM de, 1:5.000 ve 1:1.000 ölçekli imar planlarının tamamlanması amacıyla ek
ve gözden geçirilmiş planlar sunacaktır.
Bundan dolayı, İstanbul İline yönelik imar planları üzerinde çalışma olacaktır. Her ölçekte bulunan mevcut
imar planları gözden geçirilecek ve onaylanmalarının ardından yeni imar planlarına göre yeni iyileştirmeler
gerçekleştirilecektir.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Çevre
Rapor
5-10
Şu anda AECOM, yeni planların proje alanı çevresindeki arazi kullanımı üzerindeki etkilerine ilişkin bir
değerlendirme sunmak amacıyla önerilen imar planlarını henüz görmemiş ve dolayısıyla da incelememiştir.
Çarpık kentleşme gibi ortaya çıkması muhtemel uzun vadeli herhangi bir gelişmeyi bu planlar onaylı ve
mevcut ana/imar planlarında tanımlanmamış olduğu için tahmin etme olanağı olmamıştır. Ancak Projeyle ilgili
arazi kullanımı değişikliklerini öngörmek üzere bazı bilimsel makaleler kullanılmıştır.
Ayazlı, Batık ve Kelinschmit (2010), Üçüncü bir Köprünün İstanbul’daki kentleşme süreçleri ve korumalı
alanlar üzerindeki etkisini öngörmeye çalışmışlardır. Bu makalede, “ERDAS yazılımı kullanılarak 1972, 1987,
2002 ve 2009 yıllarına ait Landsat uydu görüntülerinin otomatik olarak sınıflandırılmasıyla tarihi arazi kullanım
haritaları oluşturulmuştur. Kentsel ve hariç tutulan alanlar oluşturmak amacıyla sınıflandırılmış uydu
görüntüleri ve ana planlar kullanılmıştır. Su kütleleri, askeri bölgeler ve havaalanları hariç tutulan alanlar
olarak seçilmiştir.
Ayazlı ve diğ. (2010) göre, 3. Köprünün inşa edilmesinden sonra en az %28 ormanlık alan ve %71 tarımsal
ve açık alan, kentsel alana dönüşecektir. Arazilerin ormanlık alanlar ile tarımsal ve açık alanlardan (Tarım +
AA) kentsel alana geçişini açıklayabilmek için 2009 yılına ait arazi kullanım haritası ve 2030 yılına ait yayılma
haritası arasında bir değişim tespit analizi yapılmıştır (bkz. Tablo 5-5).
Tablo 5-6 2009’dan 2030’a Geçiş Arazileri
Kentsel alan
Tarım+ AA
Ormanlık alan
2030 Yılı (%)
Dönüştürülen alan (ha)
Kentsel alan
67.738,68
Tarım+AA
18.007,92
Ormanlık alan
71.249,76
Alan %
-
Tarım+ AA
50-60
31,32
0,17
Tarım+ AA
60-70
39,96
0,22
Tarım+ AA
70-80
68,04
0,38
Tarım+ AA
80-90
119,52
0,66
Tarım+ AA
90,95
120,96
0,67
Tarım+ AA
95-100
12.863,16
71,43
Ormanlık alan
50-60
700,56
0,98
Ormanlık alan
60-70
738,00
1,10
Ormanlık alan
70-80
883,08
1,24
Ormanlık alan
80-90
1.239,00
1,74
Ormanlık alan
90,95
1.142,64
1,60
Ormanlık alan
95-100
20.580,12
28,88
Kaynak: Ayazlı I. E., F. Batuk, F., Kleinschmit, B. Simulating Landuse Changes Driven By A 3rd Bosphorus Bridge. A special joint
symposium of ISPRS Technical Commission IV & AutoCarto in conjunction with ASPRS/CaGIS 2010 Fall Specialty Conference
November 15-19, 2010 Orlando, Florida.
Ayazlı ve diğ. (2010) çalışmalarında İstanbul Boğazı Köprülerinin kentleşme üzerindeki etkilerini, uydu
görüntülerini dört zaman aralığına ayıran süreçlerle belirlemeyi ve 2030 yılı için bir simülasyon modeli
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Çevre
5-11
oluşturmayı amaçlamıştır. Doğal alanlardan kentsel alanlara geçiş arazilerini belirlemek için Landsat
görüntüleri, DEM, ana planlar ve dijitalleştirilmiş güzergâh ve otoyollar kullanılmıştır.
2009 - 2030 yılları arası için yapılan bu değişim tespit analizlerine göre, 3. Köprünün Boğaz’da inşa edilmesi
halinde en önemli doğal alanlar, kayda değer kentleşme tehditleriyle karşı karşıya kalacaktır. Makaleye göre,
bu geçiş nüfus artışı ile sonuçlanacaktır.
Ayazlı ve diğ. (2010), 2009 yılından 2030 yılına kadar kentleşme ile ilgili olarak arazi kullanımında değişiklikleri
öngörmeye çalışmışlardır. Ancak bu çalışmanın yapıldığı andan beri İstanbul’da kentleşmenin arttığının ve
çeşitli tarımsal ve ormanlık alanların çoktan kentsel ve yapılaşmış alanlara dönüştürüldüğünün dikkate
alınması önemlidir. Şehir nüfusu göçten etkilenmektedir; 1990’larda şehir nüfusu 1 milyon civarında iken 2010
yılında bu rakam 13 milyona ulaşmıştır.
Kubat ve diğ. makalesine göre (2007), üçüncü köprünün etkileri, iki yönlü yapısıyla farklı bir özellik gösterir; iki
mevcut köprüyle sınırlı merkezi bölgenin içinden geçerek merkezdeki baskıyı artırırken, aynı zamanda iç
kısımlarda TEM otoyolunun kuzey yakası içinden geçerek devam eder. Bu şekilde, ormanları ve su
havzalarını bozarak, büyük olasılıkla yerleşim alanlarının kuzey alanlara doğru genişlemesine yol
açabilecektir. Ancak makaledeki bu tespit, 2007 yılında mevcut güzergâhın güneyi için düşünülmüştür.
Şehrin kuzey yakasında inşa edilen, Boğaz üzerindeki ikinci köprü, etki alanının birleşmesini beraberinde
getirmiş ve kısa bir sürede bu alanların yeni yerleşim alanları haline gelmesine yol açmıştır. TEM otoyolu etki
alanı kapsamına giren arazi değerleri de, birleşme değerlerindeki artışla orantılı olarak artış göstermiştir.
Boğaz üzerinde yapılması önerilen üçüncü köprünün ve ilgili ulaşım önerilerinin, söz konusu güzergâhların
etki alanında arazi kullanımı modelini etkileyeceği düşünülmektedir.
Buna ek olarak, TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odasının raporu (2010), şehrin Proje’den dolayı kuzeye
doğru genişleyeceğini ve bundan dolayı da korunması gereken ve ekolojik açıdan önemli ve hassas
bölgelerin, söz konusu alanlarda gelecekte yaşanacak gelişmelerden olumsuz ve geri dönülemez bir şekilde
etkileneceğini ifade etmiştir.
Söz konusu paydaşların endişeleri ve gelecekteki arazi kullanımı ve çevre düzeni planlarının yaratabileceği
olası riskler önemli olup, merkezi ve yerel devlet makamları tarafından ciddi olarak dikkate alınmalıdır. Ancak,
ICA’nın İstanbul İli için geleceğe yönelik planlar geliştirme konusunda herhangi bir yetkisi olmadığı için, bu
raporda, gelecekteki çevre düzeni/imar planlarının olası etkilerine daha fazla yer verilmemiştir.
Arazi kullanım şekli, toplum bütünlüğünü çeşitli şekillerde etkiler. Köy ve kırsal alanlar genellikle yaşamaya
son derece elverişli yerler olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu bölgeler trafik, kıtlık ve suç gibi rahatsız edici
faaliyetlerden fiziksel olarak ayrılmış durumdadır.
Ancak araç trafiği, yürüme şartlarını kötüleştirip, mahallelerde insanlar arasındaki etkileşim olanaklarını
azalttığı için toplumun fiziksel bütünlüğüne zarar verme eğilimindedir
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
5.5
Çevre
Rapor
5-12
Etki Azaltma
Özellikle inşaat sırasında arazi kullanımı üzerindeki etkilerle ilgili olarak aşağıdaki etki azaltıcı önlemler
uygulanacaktır:



Mümkün olduğu ölçüde, mevcut arazi kullanımlarında en az oranda düzensizliğe sebep olabilecek
alanlarda yer bulacaktır;
Geçici inşaat işleri için kullanılan ve yol için geliştirilecek alanın dışındaki tüm arazi geri
verilecektir ve
Gerekli durumlarda inşaat sırasında, toprak yapısı hasarını önlemek amacıyla üst toprak
kazınmalı ve yeniden kullanım için depolanmalıdır.
Aşağıdaki etki azaltıcı önlemler uygulanmalıdır:



Zarar türleri ve hasar kapsamına göre, etkilenen tüm kişilerin bir listesi hazırlanmıştır.
Arazi edinim planları ileri bir seviyededir. Etkilenen arazi parsellerinin telafisi için gerçek
rakamların kıymet takdiri uzmanlar tarafından yapılmaktadır.
Etkilenen kişilerin tazmin edilmesi, yasal süreci izleyecektir.
Çalışma alanlarının dışında tarım arazisi kullanımını sınırlandırarak, kirlenmiş akarsulardan dolayı toprak
kirlenmesi olasılığını azaltacak önlemler ve geçici tesis ile yalnızca düşük kaliteli topraklarda depolanacak atık
ihtiyacı sayesinde tarım toprak ve arazileri üzerindeki etki en aza indirilecektir.
Projede arazi kullanımı mümkün olduğunca en aza indirgenerek, gereksiz arazi kaybından kaçınılmıştır.
Planın büyük bir bölümü, yer yer küçük çaplı yeniden güzergâh belirleme ve genişletmelerle mevcut yol
üzerindedir; ancak durumdan etkilenecek, boş alan çayırı veya dikim yapılacak ağaçlık alan olarak belirlenen
boş alanlar vardır.
İnşaat tamamlandığında, bu imkânların devam ettiği dinlenme amaçlı kullanımlar için tam erişim yeniden
sağlanmalıdır.
Araziler için en uygun kullanımı ele almak ve otoyol güzergâhı boyunca kentsel tasarımı belirlemek üzere
arazi kullanımı ve kentsel tasarım çalışmaları üstlenilmelidir.
5.6
Özet
Aşağıdaki tablo, önerilen Proje ile bağlantılı ana arazi kullanımı etkilerini özetlemektedir.
Tablo 5-6 Etki Önemi
Etki
Kriter Açıklaması
Büyük Ölçekli Olumsuz Etki
Tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacaktır. Önerilen otoyol
güzergâhı ağırlıklı olarak orman arazilerinin içinden geçecektir. Yeni otoyolun
temel etkisi, orman arazilerinin parçalanması olacaktır. Güzergâhın yaklaşık
%80’i, şu anda orman olarak kullanılmakta olan arazinin içinden geçmektedir.
Bu alanlar, karayolu inşaatından dolayı kaybedilecektir.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Büyük Ölçekli Olumsuz Etki
Orta Ölçekli Olumsuz Etki
Küçük Ölçekli Olumsuz Etki
Çevre
5-13
Çarpık kentleşme. Bazı orman ve tarım arazileri kentsel alana
dönüştürülebilir. İstanbul’daki en önemli doğal alan, kentleşme tehditleriyle
karşı karşıya kalacaktır.
Daha uzun seyahat mesafesi, araçta daha fazla toplam seyahat süresi, artan
araç trafiği.
Otomobille seyahat, genel olarak toplum bütünlüğünü azaltma eğilimi
gösterebilir.
Projenin yakın çevresindeki mevcut arazi kullanımları, Projenin gelişimine bağlı doğrudan ve/veya dolaylı
etkiler yüzünden değişikliğe uğrayacaktır. Raporun bu bölümünün temel amaçları şunlardır:



Proje Alanındaki arazi kullanım durumunu belirlemek;
Arazi kullanımı üzerindeki uzun vadeli ve kısa vadeli etkileri değerlendirmek (kapsamlılığı ve kesinliği,
mevcut verilere bağlıdır) ve
Projenin sebep olduğu olumsuz etkileri en aza indirmek amacıyla uygun azaltıcı önlemleri tavsiye
etmek.
Değerlendirme sonucunda, Proje sonucunda tarım arazisi, orman arazisi ve özel arazi kaybı yaşanacağı tespit
edilmiştir. Proje alanının mevcut arazi kullanımı, köprü, otoyol, bağlantı yolları ve kamp alanlarının inşaatından
etkilenecektir.
Mevcut bilgilere dayanarak, proje için arazilerin kamulaştırılması gerekmektedir. Otoyol için önerilen güzergâh,
temel olarak orman arazilerinin içinden geçecektir, fakat güzergâha yakın yerleşim alanları da bulunmaktadır.
Yeni otoyolun asıl etkisi, orman arazilerinin bölünmesi şeklinde olacaktır. Güzergâhın yaklaşık %80’i, orman
olarak kullanılan arazinin içinden geçmektedir. Projeyle, orman ve tarım arazileri, uzun vadede arazi kullanım
değişikliklerine maruz kalabilir. Ancak, güzergâh tasarımının sınırlı sayıda kavşak bulundurması, şu anda
şehirleşmemiş olan bölgelerin arazi kullanım değişikliklerine ve şehirleşmeye açılmasına engel olarak
görülmektedir.
Arazi kullanım şekli, toplum bütünlüğünü çeşitli şekillerde etkilemektedir. Köy ve kırsal alanlar yaşamaya son
derece elverişli yerler olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu bölgeler trafik, kıtlık ve suç gibi rahatsız edici
faaliyetlerden fiziksel olarak ayrılmış haldedir. Ancak araç trafiği, yürüme şartlarını kötüleştirip, mahallelerde
insanlar arasındaki etkileşim olanaklarını azalttığı için toplumun fiziksel bütünlüğüne zarar verme eğilimindedir
Projede arazi kullanımı mümkün olduğunca en aza indirgenerek, gereksiz arazi kaybından kaçınılmıştır.
Planın büyük bir bölümü, yer yer küçük çaplı yeniden güzergâh belirleme ve genişletmelerle mevcut yol
üzerindedir; ancak durumdan etkilenecek, çayır veya dikim yapılacak ağaçlık alan olarak belirlenen boş
alanlar vardır.
İnşaat tamamlandığında, bu imkânların devam ettiği dinlenme amaçlı kullanımlar için tam erişim yeniden
sağlanacaktır. Araziler için en uygun kullanımı ele almak ve otoyol güzergâhı boyunca kentsel tasarımı
belirlemek üzere arazi kullanımı ve kentsel tasarım çalışmaları üstlenilmelidir.
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor
AECOM
Rapor
Çevre
5-14
Kaynakça
Altınbilek, Doğan, M. Bayram and T. Hazal, 1999, “The New Approach to Development Project-Induced Resettlement in
Turkey,” Water Resource Development, Vol.15, No.3, p.291-300.
Ayazlı I. E., F. Batuk, F. , Kleinschmit, B. Simulating Land Use Changes Driven By A 3rd Bosphorus Bridge. A special
joint symposium of ISPRS Technical Commission IV & AutoCarto in conjunction with ASPRS/CaGIS 2010 Fall Specialty
Conference November 15-19, 2010 Orlando, Florida.
Bayram, Mümtaz, 1995, “Kamulaştırma Kanunu Uygulaması,” in Bayram, M., Hazar, T & Kudat (eds.), Yeniden Yerleşim
Planlaması, Uygulaması, İzleme ve Rehabilitasyonu. Ankara: Demircioğlu Matbaacılık.
Kubat, A. S. et al, The Effects Of Proposed Bridges on Urban Macroform of Istanbul: A Syntactic Evaluation. Proceedings,
6th International Space Syntax Symposium, İstanbul, 2007.
Musaoğlu N, Coşkun M, Kocabaş V. Land Use Change Analysis of Beykoz-İstanbul by Means of Satellite Images and
GIS. Water Science & Technology; 2005, Vol. 51 Issue 11.
TMMOB Şehir Plancıları Odası, 2010, The 3rd Bridge Project Evaluation Report. Alpkokın, P. and Hayashı, Y. Istanbul
Transportation Master Plan Study Towards More Integrated Transportation and More Sustainable City. Proceedings Of
The Eastern Asia Society For Transportation Studies, Vol.4, October, 2003
ÇSED, 2 Ağustos 2013, Final Rapor