2010 yılı alaca höyük kazısı

Transkript

2010 yılı alaca höyük kazısı
2010 YILI ALACA HÖYÜK KAZISI
*Aykut ÇINAROĞLU
Duygu ÇELİK
Alaca Höyük'te 2010 yılı kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile 23 Temmuz – 30 Kasım 2010 tarihleri
arasında gerçekleştirilmiştir1.
Bu yıl yürüttüğümüz kazıya, Kültür ve Turizm Bakanlığı, DÖSİM, Kültür Varlıkları
ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Çorum Valiliği, Alaca Kaymakamlığı ve
Alaca Höyük Beldesi Belediye Başkanlığı, Yüksel İnşaat A.Ş. ve Aras Gemi Kurtarma ve
İnşaat LTD Şirketi ayni ve nakdi katkı sağlamışlardır2.
2010 yılı çalışma programı şu başlıklar altında belirlenmiştir:
*
A-
Höyük’te ve Gölpınar Hitit Barajı Alanında Temizlik Çalışması,
B-
Höyük’te Kazı çalışmaları
B1.
Höyük’te Maden Atölyesinin Devamının Araştırılması
B2.
Mabed-Sarayın Uzantılarının Araştırılması
C-
Alaca Höyük Eski Tunç Çağı Kralı Mezarları Canlandırma Projesi
D-
Mabed-saray alanı içerisinde küçük onarım çalışmaları ve diğer faaliyetler
Prof. Dr. Aykut ÇINAROĞLU, Binektaşı sokak 8/6 Kocatepe- Ankara/TÜRKİYE, [email protected]
Duygu ÇELİK, Ödemiş sokak 21/10 Yenimahalle- Ankara/TÜRKİYE, [email protected]
1
2010 Alaca Höyük Kazısına; Bakanlık Temsilcisi olarak Çorum Müzesi'nden Metin ÇAKAR katılmıştır. ArkeologDesinatör Semra ÇINAROĞLU, Arkeolog Duygu ÇELİK, Restaratör Abdurrahim ÇULHA Ankara Üniversitesi,
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencileri; Ali Güney, Ayşegül Erden , Lisans
öğrencisi Ali Çelik
Istanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü'nden Uğur Bilsel, Nil Tuncel,
Mert Uzman, Coşkun Gökmen katılmıştır.
2
Bu seneki en büyük mali destek, Kültür ve Turizm Bakanlığı DÖSİM ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü tarafından sağlanmıştır. Ayrıca, Çorum Valisi Sayın Nurullah ÇAKIR, Alaca Kaymakamı Sayın
Ayhan YAZGAN , Alaca Belediye Başkanı Muhammed Esat EYVAZ ve Alaca Höyük Beldesi Belediye Başkanı
Sayın Riza BEK kazıya sağladıkları destek 2010 yılında da devam etmiştir. Ayrıca Türk Tarih Kurumu, Yüksel
İnşaat A.Ş. ve Aras Gemi Kurtarma ve İnşaat LTD Şirketi de destek sağlamıştır. Gösterdikleri ilgi ve yardımlara
müteşekkiriz.
1
A-TEMİZLİK ÇALIŞMALARI
2010 yılı kazı sezonunda her sene olduğu gibi kazı çalışmalarının büyük ölçüde
engelleyen ve höyük üzerinde görüntü kirliliği yaratan otların ve Gölpınar Hitit Barajı’ndaki ot
ve yosunların temizlenmesi işi, kazılara başlamadan önce belli bir sürede gerçekleştirilmiştir.
Daha sonra eski dönem ve yeni dönem kazılarında açığa çıkartılan kalıcı mimarlık eserlerin
temizliği ve yukarıda değinildiği gibi küçük onarımları tamamlanmıştır.
B-HÖYÜK’TE KAZI ÇALIŞMALARI:
2010 yılı kazıları topografik haritada belirlenen plankarelere denk düşen noktada 2
farklı açmada yürütülmüştür. (Harita 1)
1998-2008 yılına kadar, Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji ve
Jeofizik Bölümlerinden heyet üyelerimiz olan öğretim elemanlarıyla koordineli çalışmamız
sonucu belirlenen ve topografik haritadaki LVIII-LIX/30-36 plan
karelerine denk düşen
noktada, kazı çalışmalarına devam edilmiştir3.
1-FRİG KÜLTÜR KATI
Topografik haritada LIII-LIV/30-37 olarak belirlenen plankarede 12x17m alanda
yapılan çalışmalarda, Höyüğün kuzey-doğu (Aditonun doğusunda) kısmında yani mabetsarayın doğu bölümünün bitimi olan kuzey ucunda yer alan alanda çalışmalar
gerçekleştirilmiştir. 2008 yılında bir bölümünün açığa çıkartıldığını bildirdiğimiz taş duvarlı 3
adet Geç Frig Deposu’nun çevresinde seviye inme çalışmalarına devam edilmiştir.
Bu
çalışmalar sırasında bu depoların daha önceki yıllarda ele geçen Frig Depolarının benzerleri
olduğu anlaşılmış olup, toprak içine gömülerek yapılmışlardır. Depoların tabanlarının Eski
Hitit tabakasına kadar ulaştığı saptanmıştır (Resim 1) . Bu depoların toprak içinde kalan taş
duvarlarının dış yüzeylerinin çok kabaca bırakıldığı buna karşın, iç kısma bakan taşların çok
düzgünce yerleştirildiği de bu çalışmalar sırasında da anlaşılmıştır (Çizim 1 ). Söz konusu
depoların tabanlarının sıkıştırılmış toprak tabanlı ve yer yer taş döşeli olduğu gözlenmiştir.
Tahıl deposu olduğu bilinen, bu küçük siloların içerisinde organik ya da inorganik kalıntıya
3
Alaca Höyük'te jeofizik araştırması için, "Alaca Höyük Arkeolojik Alanının Jeofizik Yöntemlerle Araştırılması" adlı
Ankara Üniversitesi Araştırma Fonu projesi (2001-07-05-048) başlatılmıştır. 2002 ve 2003 yıllarında yürütülecek olan
bu çalışma, Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Bölümünden Yrd.Doç. Dr. Emin CANDANSAYAR
yürütmüştü 2008 yılında Yıldırım GÜNDOĞDU tarafından alanda jeofizik ölçümlerin yapılmsına devam edilmiştir.
2
rastlanmamış ve amorf halde bulunan Geç Frig Dönemine tarihlenen seramik kalıntılar
envanterlik olarak ele geçmemiştir.
2-HİTİT KÜLTÜR KATI
Topografik haritada LVIII-LIX/30-36 olarak belirlenen plan karede, 18x25 m’lik
alanda kazılar gerçekleştirilmiştir.
2001 yılında 1 nolu silo odasının kuzeyinde, küçük bir oda kalıntısı tespit edilmişti.
İçinde bol miktarda atölye tarzı malzemeler bulunmuş olup 2002 yılında bu odanın doğusunda
ve güneyinde çalışılmıştı (Çizim 2). Atölye yapısının kazılmayan kuzey batı bölümlerinin
ortaya çıkartılması için çalışmalar sürdürülmüştür. Maden atölyesi olarak tanımladığımız
işliğin 4 ve 5 No’lu odasının şiddetli kış koşullarında tahrip olmuş batı duvarının temizliği ve
onarımı gerçekleştirilmiştir. Yine bu alanda 8 ve 9 No’lu odanın üzerinde 2008 yılında açığa
çıkartılan ve Geç Frig dönemine ait taştan duvarları olan 1 no’lu yuvarlak depo odası, atölyenin
batı duvarlarını tahrip ettiği, bu seneki çalışmalarla da anlaşılmıştır Resim 2,Çizim 2). 8 ve 9
numaralı odanın daha önceki çalışmalarda açılmamış olan batı duvarının izlenmesi sırasında,
eski kırık olduğu anlaşılan kaba küp parçaları ele geçmiştir (Resim 3,4).
Bu kaba küp
parçalarının temizlik işlemi yapıldığında üzerinde çizgi bezekli bir lir tasviri olduğu
anlaşılmıştır (Çizim 3a ). Eski kırık küpün diğer 5 parçası ise birleştirilememiştir. Bu lir, iki
ayaklı ve beş telli olup alt kısımda yer alan ses kutusunda da beş perdelik boşluk gözlenmiştir.
Ele geçen 16 kırık parçadan birleştirilmeyen beş tanesinden birinin üzerinde de ikinci bir lir
tasvirinin mevcudiyeti anlaşılmıştır. Ayrıca bu alanda ezme taşları ve obsidyen kesiciler ele
geçmiştir.
Yine aynı alanda açmanın güneyinde 2009 yılında açığa çıkartılan Frig çukurlarının
altında bulunan 4. Yapı katında atölye yapısına ait olduğu tespit edilen duvar kalıntıları
bulunmuştu. Bu duvarların devamı olduğunu düşündüğümüz yine bütünlük göstermeyen
duvarlar 2010 yılı çalışmalarında açmanın kuzey doğusunda açığa çıkartılmıştır (Resim 5).
LIII-LIV/30-37 plankarede yer alan 2 nolu açmada açığa çıkartılan Frig siloların
çevresinde yapılan seviye inme çalışmalarında depoların dış duvarlarının temizliği sırasında
döküntü taşların arasında kalmış Hitit Dönemine tarihlenen bir adet emzikli çaydanlık ele
geçmiştir. Eser, restorasyon çalışmasıyla birleştirilmiş ve sağlamlaştırılmıştır. (Resim 6 Çizim
4a) Ayrıca bu alanda iki adet taştan ağırlık ele geçmiştir
Frig Depoları’nın temellerinin Eski Hitit tabakalarına kadar indiği ve bu tabakada yer
alan mimariyi tahrip ettiğine yukarıda değinmiştik. D1 olarak adlandırılan duvarın doğusunda
C/5 buluntu karesinde ele geçen bir adet III. Binin son yarısına tarihlenen bot biçiminde taştan
yapılmış mühür (Resim7,Çizim 3b) ve etütlük mahiyette 3 adet oyun taşı bulunmuştur. Ele
3
geçen bu bot şeklinde taş damga mührün baskı yüzeyinde, kazıma yoluyla oluşturulmuş
geometrik bezeme, mührün baskı yüzeyindeki ayak tabanı şekline uydurulmuştur. Açmanın
güneyinde yer alan kısmında D3, D4, D5ve D6 no’lu duvarlar tespit edilmiştir (Resim8ab,Çizim 3). Bu duvar kalıntılarından D3 ve D5’in içerisinde yer alan büyük bir küp parçası ele
geçmiştir küpün gövdesinin bir bölümü ve tabanı korunabilmiştir ve toprağa gömülmüş olarak
bulunmuştur. Ancak rutubetten dolayı çok kötü bir durumda ele geçti. Bu duvar kalıntıları
birbiri arasında bir bütünlük oluşturup oluşturmadığı bu kazı mevsiminde anlaşılamamıştır.
2011 yılında yapılacak çalışmalarla bu yapının bir oda olup olmadığı söylenebilir.
Bu dört duvar kalıntısı seviyesinde Eski Hitit ve M.Ö. II. Binin ilk çeyreğine
tarihlenen kap parçaları da amorf olarak ele geçmiştir. Yine bu açmanın genelinde hayvan
figürinleri, (Resim 9,Çizim 3 c-d) delici, keski, ağırlık ve ağırşaklar olarak adlandırılan küçük
buluntular (Çizim 3 e-f) gün ışığına çıkartılmıştır.
D2 no’lu duvarın güneyinde 1 adet Eski Tunç Çağı’na tarihlenen üzeri tırnak baskılı,
tek kulplu maşrapa ve (Resim10,Çizim 4b) D4 duvarı ile mabet-saray odası arasında kalan
alandan iki adet el yapımı çanak ele geçmiştir (Resim11,12,Çizim 4c-d)
Mabed-sarayın doğu kanadının kuzey ucunda yer alan odanın içinde 1m2 çapında taş
duvarlı bir oda açığa çıkartılmıştır (Resim 13,Çizim 3 ).
Bu alandaki çalışmalarımızın ana amaçlarından birisi de mabed-saray olarak
tanımlanmış binanın uzantılarının araştırılmasıydı. Ancak Adyton’a doğru giden bu bölümün
geç dönem yapıları tarafından (Frig ve Osmanlı) tahrip edildiği de gözlenmiştir. Üzerinde
çalıştığımız bu nokta mabed-saray diye tanımlanan binanın adytonuna en yakın olan bölümdür.
Ayrıca bu noktada Hamit Zübeyr Koşay tarafından yapılan kazılarda çok sayıda bezemesiz ve
üzerinde çeşitli delikler bulunan ortostadlar açığa çıkartılmıştır. Hiç şüphe yoktur ki bunlar
Boğazköy I. Mabedde (Büyük mabede) olduğu gibi sella ya da aditona ait bir yapı olmalıdır.
Ancak, bunun anlaşılabilmesi, önceki kazılardan kalan ve burada yığıntı halinde duran
ve kazımızın gelişmesini engelleyen eski kazı topraklarının, buradan uzaklaştırılmasına
bağlıdır. Ayrıca Heyetimizin Jeofizik elemanlarının burada yapacağı araştırmalara, söz konusu
kazı toprağının derinlik açısından engel teşkil etmesi nedeniyle de sağlıklı bir çalışma
yapılamamaktadır.
4
C- ALACA HÖYÜK ESKİ TUNÇ ÇAĞI KRALİ MEZARLARI CANLANDIRMA
PROJESİ
2010 yılı Alaca Höyük kazı çalışmalarımız, çalışma programımızda belirttiğimiz gibi
Eski Tunç Çağı Krali Mezarlarının canlandırma projesine ağırlık vererek gerçekleştirmiş
bulunuyoruz. 1935-1940 yılları arasında 14 mezar açığa çıkartılmıştır ve bu mezarlar A- S
olarak isimlendirilmiştir. Mezarların genel özellikleri Dikdörtgen yapıda, 0,75-1,0 m arasında
derinlikte, 8-4 m arasında uzunlukta – 5-2 m arasında genişliktedir. Bu mezarlarda yatan
ölülerin 4 kadın, 5 erkektir. Diğerleri hakkında kesin bir sonuç yoktur S Mezarının dışında bir
çocuğa ait pithos bir mezara rastlanılmıştır ancak S mezarının içerisinde iskelet bulunmamıştır.
C mezarı iki ölüye ait olup,
diğerlerine tek birey gömülmüştür. Mezarlarda 12 kategoride
incelenen mezar hediyeleri ele geçmiştir.. Bu özellikler doğrultusunda daha önceki yıllarda 6
mezarın birebir kopyaları yapılmıştı.
Bu doğrultuda öncelikle proje alanında kazısı
yapılmamış alanda 2008 yılında kazı çalışmaları gerçekleştirilmiş ve çok sayıda Eski Tunç
Çağı’na ait küçük eser müzeye kazandırılmıştır. Açığa çıkan mimari buluntunun da
belgelendirme işlemleri yapılarak kaldırılmıştır. Bunun sonucunda proje alanında tabanın zayıf
ve taban suyu seviyesinin yüzeye yakın olması nedeniyle zemin sağlamlaştırılarak mezarların
birebir ölçülerindeki yapıları tamamlanmıştır. Mezarlar arasındaki kronoloji farklılığı olasılığı
dikkate alınarak seviyeleri belirlenmiştir. Ayrıca bazı mezarların taş duvarlarındaki bozulma
nedeniyle,
bozulan
kısımlar,
üzerine
gelecek
camın
yükünü
taşıyacak
şekilde
sağlamlaştırılmıştır.
Bu hususta Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun
18.12.2009 günlü onaylanan proje gereği mezarların üstüne konacak camların ihalesi Çorum
Valiliği’nce gerçekleştirilmiştir. Heyetimiz bu yıl ki çalışmalarını ağırlıklı olarak Mezarların
yapılandırılmasına ve projede önerilen çevre düzenine vermiştir. Dolayısıyla bir önceki yıla
göre restorasyon ve proje çalışmamız çok ağırlıklı olmuştur. Söz konusu projede kurul
üyelerinin isteği üzerine proje alanının erozyonu önleyecek batı kısmına yapılan taş duvarın
üzerine harpuşta ve beş metre de bir kolon yapılmıştır. Ancak kazı başkanı tarafından erozyonu
önlemek amacıyla yaptırılan bu batı duvarının höyüğün doğal görünümünü bozmaması için
kerpiç yığını altında kalmasını sağlayarak erozyonu önlenebilir önerisi ilgili Kurul Üyeleri
tarafından kabul görmemiştir.
Yine onanmış proje gereği, mezarlar arasına kilit taşı döşenmiştir. Ancak bu kilit taşı
döşenmesi de Koruma Kurulu üyelerince önerilmiştir (Kazı başkanı ve yerel belediye
başkanını karşı çıkmasına rağmen). Kâğıt üzerinde güzel görünen bu kilit taşı döşenmesi,
höyüğe uygulandığında, ören yerinde bir beton yığını görüntüsü vermiştir. Bu hususun
5
olumsuzluğu ilgili koruma kuruluna yazıyla ve resimlerle bildirilmiş ve yaptığımız başvurunun
cevabı beklenmektedir.
Mezarların içerisine iskeletler ve Anadolu Medeniyetleri Müzesinde bulunan eserlerin
birebir kopyaları yerleştirilmiştir.
Bunlara ilave olarak Alaca Höyük Eski Tunç Çağı Kral mezarlarının canlandırılması
ile önceleri boş dört duvar şeklinde duran yapay mezarlar artık, Alaca Höyüğü gezenlere,
Anadolu'nun MÖ. III. Bindeki kral mezarları (Hatti Kral Mezarları) hakkında gerçek bilgiyi
yansıtmaya başlamıştır.
D- KÜÇÜK ONARIM ÇALIŞMALARI VE DİĞER FAALİYETLER
2010 yılı kazılarıyla, Alaca Höyük'de kalıcı mimarlık kalıntılarının sağlamlaştırılması
yanında, müzelerimize, ünik eserler de kazandırılmıştır.
Çorum Valiliği, Alaca Höyük Belediyesi Başkanlığı ve Kazı Ekibimizin ortak
çalışmaları sonucu, Samsun yolu üzerindeki Alaca Höyük Kavşağına, Alaca Höyükteki
Sfenksli kapı kule kabartmalarının ve sfenkslerin bir kopyası yerleştirilmiştir. Bu çalışmanın
Alaca Höyüğe turizm açısından katkısının olumlu gelişmesi gözlenmektedir.. Bu hususta
Çorum Valisi Sayın Nurullah ÇAKIR’a, Alaca Kaymakamı Ayhan YAZGAN’a ve Alaca
Höyük Beldiye Başkanı Rıza BEK’e kazımıza gösterdiği ilgi ve anlayışı bir kez daha vurgular
ve teşekkür etmek isteriz.
6
Harita 1
7
Çizim 1
8
Çizim 2
9
Çizim 3
10
Çizim 4
11
Çizim 5
12
Resim 1
Resim 2
13
Resim 3
Resim4
14
Resim 5
Resim 6
15
Resim 7
Resim 8a
16
Resim 8b
Resim 9
17
Resim 10
Resim 11
18
Resim 12
Resim 13
19
20

Benzer belgeler