Bakırköy Ruh Sağlığı Ve Sinir Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma
Transkript
Bakırköy Ruh Sağlığı Ve Sinir Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma
Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hemşirelerinde Şiddete Maruz Kalma Durumlarının İncelenmesi* Sibel COŞKUN**, Ayşe TUNA ÖZTÜRK *** ÖZET Amaç: Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları EA Hastanesi’ndeki (BRSHH) hemşirelerin çalışma ortamında karşılaştıkları sözel ve fiziksel şiddet durumlarının incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Yöntem: BRSHH’nde 2007 yılı Ocak ayında gerçekleştirilen tanımlayıcı nitelikteki bu çalışma, araştırmaya katılmayı kabul eden 121 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmacılar tarafından hazırlanan anket formunun kullanıldığı araştırmada hemşirelerin şiddete maruz kalma durumlarını belirlemeye yönelik sorular sorulmuş, elde edilen veriler bilgisayar ortamında frekans ve ki-kare testleri ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 33.75±8.69 olup, hemşirelerin %56.2’si psikiyatri kliniklerinde çalıştığını belirtmiştir. Hemşirelerin sözel şiddete maruz kalma oranı % 86 olup, fiziksel şiddete maruz kalma oranı ise %50.4 olarak saptanmıştır. Fiziksel şiddete maruz kalanların %82’si psikiyatri kliniklerinde çalışırken şiddete maruz kaldıklarını belirtmektedir. Fiziksel şiddet türü olarak %22.3 tokat atma, %28.9 itme, %15.7 tekme, %21.5 eşya fırlatma, %19.8 yumruk atma , %9 ısırma, %6.6 cinsel taciz tanımlanmıştır. Fiziksel şiddet olaylarının %77’sinin hastalar tarafından gerçekleştirildiği saptanmıştır. Sonuç: Hastanenin psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşirelerde fiziksel ve sözel şiddete maruz kalma oranı yüksek olup, psikiyatri kliniklerde çalışan hemşirelerle ve daha fazla sayıdaki örneklem ile çalışmanın tekrarlanması önerilmektedir. Psikiyatri kliniklerinde güvenli ortam oluşturmaya ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik girişimlerin arttırılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Şiddet, Hemşire, Psikiyatri. ABSTRACT Evaluation of the Assaults Experienced By Nurses in Bakırköy Mental Hospital Objectives: This study has been planned to evaluate the verbal and physical assaults conditions of the nurses who work in Bakırköy Mental Hospital. Methods: This descriptive research which was performed in Bakırköy Mental Hospital in January 2007, has been performed on 121 nurses who were accepted to participate in the research. In this study where the forms prepared by the researchers were used and the date obtained was analyzed on computer. * 2008 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen 2. Ulusal Psikiyatri Hemşireliği Günleri’nde poster bildiri olarak sunulmuştur. *Yard.Doç.Dr Muğla Üniversitesi Fethiye Sağlık Yüksek OkuluKaraçulha-Fethiye/Muğla ** Uzm. Hemş.Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bakırköy/İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir …. 17 Results: The average age of nurses is 33.75±8.69 and it has been found that 56.2% of participates work in psychiatric clinics. The exposure percentage of nurses to verbal assault is 86% and some percentage of physical assault is 50.4%. It has been also found that 82% of nurses who were expose to physical assault in psychiatric units. 22% slapping, 28% pushing, 15% kicking, 21% being thrown something, 19.8% hitting have been identified as the types of physical assaults. Conclusion: The percentage of nurses who has faced physical assault is high. Therefore it is needed that a similar study and to create a safer working environment for psychiatric nurses. Key Terms: Assault, Nurse, Psychiatry. GİRİŞ ve AMAÇ Şiddet, sözel veya fiziksel güç harcayarak, bir hedefe yönelik bir eylem olup, öfke, kin, nefret ve düşmanlık gibi duygulanımların karşılığıdır. Saldırganlık ise bir başka kişiye, kişinin kendisine ya da bir nesneye zarar vermeyi hedefleyen bir davranış şekli olarak tanımlanabilir (Bilgin ve Buzlu, 2006). Dünya sağlık örgütü şiddeti; “bir kişiye grup ya da topluma fiziksel zorlama veya güç kullanma, tehdit etme sonucunda; yaralama, ölüm, psikolojik yaralama ve gelişme sorunu oluşmasıdır” şeklinde tanımlamaktadır. Daha basit bir tanımla şiddet; “insana fiziksel veya ruhsal olarak zarar vermeye, yaralamaya yönelik davranışlardır” (Turgut 2009). Her yıl 25 milyon kişinin iş ortamında şiddete maruz kaldığından bahsedilmektedir (Kessinger 2000). Sağlık alanında hizmet sunan profesyoneller ve özellikle 24 saat hizmet sunan hemşireler hasta ve sağlıklı bireylerle olan ilişkileri aracılığıyla fiziksel ve sözel şiddete daha fazla maruz kalabilmektedir (Bilgin ve Buzlu 2006; Calabro 2007). Şiddet olayına etki eden pek çok faktör bulunmaktadır. Geçmişinde şiddet davranışı bulunanların, alkol madde kullanımı, psikiyatrik hastalığı veya kişilik bozukluğu olanların şiddet kullanma potansiyelinin yüksek olduğu belirtilmekte ayrıca; yaş, cinsiyet, kalabalık gürültülü ortamların ve sağlık ekibi ile yaşanan iletişim güçlüklerinin şiddet olaylarında etkili olduğu öne sürülmektedir. Acil servisler, cerrahi birimler ve psikiyatri kliniklerinde şiddete maruz kalma oranının daha yüksek olduğuna dair araştırmalar bulunmaktadır (Calabro 2007; El Din Soliman and Reza 2001; Gross 2006; Kessinger 2000; Nicholls at all 2009; Seibel 2007). Ortamda şiddet olayına neden olabilecek risklerin tanılanması ve kontrolünde sağlık ekibine ve hemşirelere önemli roller düşmektedir. Agresyon ve şiddet riskini etkileyen etmenler ele alındığında; kadınların daha fazla şiddete maruz kaldığı, ayrıca personel yetersizliğinin, hemşirelerin iş motivasyonunun, hasta hemşire oranının, ortam özelliklerinin ve ekibin klinik psikiyatri ve agresyon yönetimi konusundaki bilgi düzeyinin etkili olduğundan bahsedilmektedir (Calabro 2007; Hueske 2008; Kessinger 2000; Owen Tarantello, Jones and Tennant 1998). Fakat bu alanda yapılan çalışmalar daha çok tanımlayıcı çalışmalarla sınırlı kaldığı görülmektedir (Calabro 2007). Araştırmalarda şiddete maruz kalma açısından cinsiyet, yaş, mesleki deneyim gibi farklılıklar saptanmış, hemşirelerde şiddete maruz kalma oranı diğer sağlık çalışanlarına oranla daha fazla bulunmuştur. Yine şiddete maruz kalma durumunda uygulanan süreç kişiler, kurumlar, ülkeler arasında farklılıklar göstermekte, karşılaşılan şiddet olaylarının çoğu zaman bildirilmediği belirtilmektedir (Bilgin ve Buzlu 2006; Flannery, Marks, Laudani and Walker 2007; Lanza, Zeiss and Rierdan 2006; Kessinger 2000; Seibel 2007). Ortamın güvenliğini sağlamak hem ekip hem hastalar için önemlidir bu konuda kurumlarda ve kliniklerde benzer yöntemler bulunmaktadır. Psikiyatri alanında hizmet veren kurumlarda şiddete maruz kalma riskinin daha yüksek olması nedeniyle ortam güvenliğine daha fazla önem verilmektedir. Hem çalışanların hem de hastaların güvenliğini sağlamak amacıyla, kilitli kapılar, alarm sistemi, kapalı devre kamera, elektronik kapılar, özel gözlem/izolasyon odaları, güvenlik personeli bulundurmak, kör alanlara ayna koymak vb gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca ortamın terapotik ilkelere göre düzenlenmesi, aktivite gruplarının organizasyonu ve ekibin eğitimi de önemli olmaktadır 18 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:3. 2010 (Bowers ve ark.2003; Calabro 2007). Hastanın ekibe yönelik saldırgan davranışı durumunda ise genelde izolasyon ve tespit seçeneklerini kullanma eğilimi göze çarpmaktadır (Calabro 2007). Son yıllarda hemşire ve sağlık ekibinin eğitiminde agresyon yönetimi ile ilgili konulara önem verilmekte, agresyon kontrolünde hemşirelerin rolünün önemi vurgulanmakta, şiddete karşı sıfır tolerans yaklaşımı yaygınlaşmaktadır (Calabro 2007; Murphy 2004). Fakat ülkemizde sağlık politikalarından ve prosedürlerden kaynaklanan sorunlar, hasta yoğunluğu ve hemşire sayısının yetersizliği ve ortam güvenliğini sağlamadaki zorluklar gibi faktörler, şiddete maruz kalma olaylarında etkili olabilmektedir (Tuna, Tuna, Akın ve Coşkun 2004). Şiddet olaylarının tanımlanması yönündeki araştırmalara son yıllarda ülkemizde de önem verilmekle birlikte, iş ortamındaki şiddet olaylarının önlenmesine yönelik pilot çalışmalara gereksinim bulunmaktadır. Psikiyatri alanında çalışan hemşirelerde şiddete maruz kalma oranlarının daha yüksek olacağı hipotezinden yola çıktığımız bu çalışma, ağırlıklı olarak psikiyatri alanında hizmet sunan Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan hemşirelerin sözel ve fiziksel şiddete maruz kalma durumlarının, maruz kalınan şiddet türlerinin incelenmesi ve psikiyatri ünitelerinde çalışan ve çalışmayan hemşirelerin şiddete maruz kalma yönünden karşılaştırılması amacıyla planlanmıştır. Araştırma sonuçlarının hemşirelerin maruz kaldığı şiddet durumlarını tanımlamada literatüre katkı sağlayacağı ve önleyici çabalar için yönlendirici olacağı düşünülmektedir. YÖNTEM BRSHH’de psikiyatri, nöroloji ve nöroşirurji alanlarında hizmet sunan, özellikle psikiyatri alanında ülkemizdeki en köklü ve en büyük kurumdur. Tanımlayıcı nitelikte olan ve 2007 Ocak ayında gerçekleştirilen bu çalışmada, BRSHH’nde hemşirelik hizmetlerini yürüten 480 hemşireden araştırmaya katılmayı kabul eden 121 kişi örneklemi oluşturmuştur. Nöbet grubunda olan hemşirelere ulaşmada yaşanan zorluklar ve hemşirelerin bir kısmının araştırmaya katılmayı kabul etmemesi nedeniyle evrenin tamamına ulaşılamamıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından literatür bilgisi doğrultusunda oluşturulan anket formu kullanılmıştır. Ankette sosyodemografik verilerin yanı sıra, çalışma yılı, çalıştığı servis gibi bilgiler ve ek olarak hemşirelerin şiddete maruz kalma durumlarını, maruz kalınan şiddet türlerini belirlemeye yönelik sorulara yer verilmiştir. Araştırmadan elde edilen veriler bilgisayar ortamında yüzdelik hesaplama ve Ki-kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir. BULGULAR Tablo 1’de görüleceği gibi; araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 33.75±8.69 olup, %91’i kadın ve %62’si evlidir. Hemşirelerin %77’sinin kadrolu olarak çalıştığı, %43.8’ünün ön lisans mezunu olduğu ve araştırmaya katılanların %56.2’sinin psikiyatri kliniklerinde çalışmakta olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan hemşirelerin çalışma sistemi incelediğinde %52.1’inin hem gündüz hem nöbet şeklinde çalıştığı, bekarların, sözleşmeli çalışanların ve erkeklerin daha çok nöbet tuttuğu, meslekte ve hastanede daha uzun süredir çalışanların ise daha çok gündüzleri çalıştığı saptanmış ve bu farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p<0.05). Ayrıca, gündüz mesai saatlerinde çalışan hemşirelerin nöbet sisteminde çalışanlara göre çalışma ortamını daha güvenli algıladığı belirlenmiştir. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir…. 19 Tablo1: Hemşirelik Personelinin Özellikleri Hemşirelerin özellikleri % Cinsiyet Kadın 91 Erkek 9 Medeni durum Bekâr 38 Evli 62 Eğitim Düzeyi Sağlık Lisesi 36.4 Önlisans 43.8 Lisans 19.0 Lisansüstü 0.8 Kadro Durumu Hemşire 81.8 Ebe 6.6 Sağlık memuru 11.6 Çalışılan Servis/Bölüm Psikiyatri 56.2 Acil / Poliklinikler 17.4 Nöroloji / Nöroşirurji 26.4 Çalışma sistemi Gündüz 32.2 Nöbet 15.7 Hem gündüz hem nöbet 52.1 Hemşirelerin %64’ünün çalıştığı bölümün isteği dışında belirlendiği bulunmuş, hemşirelerin çalıştığı bölüm, hizmet sundukları hasta sayısı, stres düzeyi ve iş yükü düzeyi açısından karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmıştır (p<0.05). Hemşireler çalışma yılı açısından değerlendirildiğinde ise %48.8’inin 5 yıldan daha kısa süredir bu hastanede çalıştığı ve %62’sinin 10 yıl ve daha kısa süredir hemşirelik yaptığı belirlenmiştir Araştırmaya katılan hemşirelerin şiddete maruz kalma durumu incelendiğinde; yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, mesleki deneyim süresi, çalıştığı klinik, çalışma sistemi, gibi değişkenler ile şiddete maruz kalma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Hemşirelerde bir veya daha fazla kez sözel şiddete maruz kalma oranı % 86 olarak saptanmış olup sözel şiddet; küfür, hakaret, tehdit, küçük düşürme ve sözlü cinsel taciz olarak sıralanmıştır (Bkz. Tablo 2). 20 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:3. 2010 Sözel şiddete maruz kalanların %40’ı önemsemediğini, %31’i korktuğunu, %32’si ise öfke yaşadığını belirtmiş, sözel şiddete maruz kalanların sadece %24.8’i olayı bildirdiğini ifade etmiştir. Tablo 2: Hemşirelerin Maruz Kaldığı Sözel Şiddet Türleri Sözel Şiddet türleri % Küfür 62 Hakaret 64.5 Tehdit 58.7 Küçük düşürme 25.6 Sözel cinsel taciz 21.5 Hemşirelerde fiziksel şiddete maruz kalma oranı %50.4 olarak saptanmıştır. Özellikle çalışılan bölüm açısından hemşirelerin fiziksel şiddete maruz kalma oranı incelendiğinde; psikiyatri kliniklerinde çalışanlarda %63.2, nöroloji&nöroşirurji birimlerinde çalışanlarda %40.6, acil ve polikliniklerde çalışanlarda ise %23.8 oranında fiziksel şiddete maruz kalındığı belirlenmiş ve çalışılan bölümler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Araştırmaya katılan hemşirelerden fiziksel şiddete maruz kalanların %82’si psikiyatri kliniğinde çalışıyor/bulunuyor iken fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Fiziksel şiddet türü olarak %28.9 itme, %22.3 tokat atma, %21.5 eşya fırlatma, %19.8 yumruk atma, %15.7 tekme, %9 ısırma, %6.6 oranında ise cinsel taciz olarak tanımlanmıştır (Bkz. Tablo 3). Fiziksel şiddet olaylarının %77’sinin hastalar tarafından gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Fiziksel şiddete maruz kalanların önemli bir kısmında herhangi bir yaralanma oluşmamışsa da, 20 kişi hafif şekilde yaralandığını belirtmiş, 15 kişi de ezik ve 1 kişi de kırık oluştuğu ifade edilmiştir. Fiziksel şiddetin %21.5 oranında rapor edildiği belirlenmiş ve şiddete maruz kalan hemşirelerin %9’unun psikolojik destek aldığını ifade etmiştir. Ayrıca fiziksel şiddete maruz kalanların %85’i ekibin veya kendisinin bir hatası bulunmadığına inandığını belirtmektedir. Tablo 3: Hemşirelerin Maruz Kaldığı Fiziksel Şiddet Türleri Fiziksel Şiddet türleri % İtme 28.9 Tokat 22.3 Eşya Fırlatma 21.5 Yumruk 19.8 Tekme 15.7 Isırma 9 Cinsel Taciz 6.6 Kesi 5 Diğer 8.3 Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir…. 21 Araştırmaya katılan hemşirelere sorulan “İş ortamınızdaki güvenlik önlemleri yeterli mi?” sorusuna araştırmaya katılanların % 52.1’i “hayır”, %35.5’i “kısmen” ve %11.6’sı “evet” cevabını vermiştir. Hemşirelerin büyük çoğunluğu, psikiyatri ünitelerinde şiddete maruz kalma riskinin daha fazla olduğunu belirtmiş ve %67.2’si mesai saatinin psikiyatri kliniklerinde çalışanlar için 6 saat olmasını önermişlerdir. TARTIŞMA Araştırmaya katılan hemşirelerin büyük çoğunluğu kadın ve evli hemşirelerden oluşmakta ve yarıdan fazlası psikiyatri kliniğinde çalışmaktadır. 5 yıl ve daha az süredir bu hastanede çalıştığını belirtenlerin oranı %48.8 olup bu sonucun daha uzun süredir hastanede çalışan hemşirelerin anket doldurmaya isteksiz olmasıyla da ilişkilendirilebileceği düşünülmektedir. Hemşirelerin mesleki ve çalışma sistemine ilişkin özellikleri incelendiğinde farklılıklar saptanmıştır. Evli olanların ve mesleki deneyimi fazla olanların daha az nöbet tuttuğu, daha çok gündüz çalıştığı dikkati çekmektedir. Bekarların ve mesleki deneyimi daha az olanların ise daha çok gece çalıştığı/çalıştırıldığı görülmektedir. Hemşirelerin sadece %11’i çalışma koşullarını güvenli olarak nitelendirmiş, gündüz çalışanların çalışma ortamlarını daha güvenli buldukları dikkati çekmiştir. Gündüz çalışan ekip sayısının gece çalışan ekip sayısına göre daha fazla olmasının güvenlik hissini arttırdığı düşünülmektedir. Literatür verilerinin aksine bu araştırmada yaş, cinsiyet, medeni durum, çalışma sistemi, eğitim düzeyi, mesleki deneyim süresi gibi değişkenler ile fiziksel şiddete maruz kalma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Araştırmada evrenin çoğunluğuna ulaşılamamış olmasının da araştırma için sınırlayıcı olduğu düşünülmüştür. Araştırmaya katılan hemşirelerde sözel şiddete maruz kalma oranının %86, fiziksel şiddete maruz kalma oranının %50.4 olduğu ve şiddet olaylarının %21 oranında rapor edildiği belirlenmiştir. Araştırma psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşirelerle sınırlandırılmamış olmasına rağmen maruz kalınan şiddet olaylarının %82 oranında psikiyatri ünitelerinde çalışıyor/bulunuyor iken gerçekleştiği saptanmıştır. Bu sonuçlar psikiyatri kliniklerinde yapılan bazı çalışmalar ile benzerlikler göstermektedir (Bilgin ve Buzlu 2006; Nicholls at all 2009; Kessinger 2000; McKinnon and Cross 2008; Owen 1998; Tuna, Tuna, Akın ve Coşkun 2004). Araştırmada hemşirelerin çalıştığı klinikler açısından farklılıkların ele alınması amacıyla evren ve örneklem psikiyatri ünitelerinde/kliniklerinde çalışan hemşirelerle sınırlandırılmamıştır. Araştırma psikiyatri ünitelerinde çalışan hemşirelerle sınırlandırılarak tekrarlanacak olursa şiddete maruz kalma oranının daha yüksek olacağı tahmin edilmektedir. Araştırmaya katılanlarca fiziksel şiddet türü olarak; %28.9 itme, %22.3 tokat atma, %21.5 eşya fırlatma, %19.8 yumruk atma, %15.7 tekme, %9 ısırma, %6.6 oranında ise cinsel taciz tanımlanmıştır, literatürde de benzer gruplamalar ve oranlar bulunmaktadır (Flannery and Walker 2008). Araştırmada 36 kişi fiziksel şiddete maruz kalma sonucu çeşitli düzeylerde yaralandığını belirtmiş, fiziksel şiddete maruz kalanların sadece %21.5’i durumu yazılı rapor etmiştir. Bu bulgu literatür ile benzer olup (Bilgin ve Buzlu 2006), hemşirelerin iş ortamından kaynaklanan riskleri kabullenici davrandıkları düşünülmektedir. Sağlık personelinin ve hemşirelerin maruz kaldığı şiddet durumlarını tanımlamaya yönelik pek çok benzer çalışma bulunmaktadır (Flannery, Marks, Laudani and Walker 2007). Avrupa’da 565 sağlık merkezinde yapılan çok merkezli bir çalışmada fiziksel şiddete maruz kalma oranı %55 olarak saptanmış, şiddete maruz kalanların %89’unun kadın olduğunu belirlenmiş ve şiddeti etkileyen faktörlerin çok çeşitli olabildiği vurgulanmıştır (Camerino, Estryn-Behar, Conway, Vander Heijden and Hassehorn 2008). Psikiyatrik tedavi ortamlarında yapılan bir araştırmada, saptanan 1289 saldırı olayının 587’sinin hemşireye, 30’unun hekime, 15’inin psikoloğa 137’sinin diğer hastalara, 113’ünün ise eşyalara yönelik olduğu, saldırı olaylarında 743’üne öncelikle hemşirenin müdahale ettiği, şiddet olaylarının sadece ¼’ünün rapor edildiği ve %45’inin yaralayıcı nitelikte olduğu saptanmıştır. (Owen, Tarantello, Jones and Tennant 1998). Bu çalışmada da belirtildiği gibi ruh sağlığı çalışanları arasında hemşireler 22 Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:3,Sayı:3. 2010 en çok risk altında olan gruplardan biridir ve agresyon yönetimi konusunda hemşirelere önemli roller düşmektedir. 2001’de yapılan başka bir pilot çalışmada da kliniklerdeki agresyon riskini azaltmaya yönelik olarak ekiplere eğitim verilmiş ve hasta merkezli hemşirelik yaklaşımı uygulanmış, 7 yıllık izlem sonucu saldırganlık ve yaralanma olaylarında %70 oranında azalma saptanmıştır (Calabro 2007). Yapılan bir araştırmada ise psikiyatri hastalarındaki saldırganlık potansiyelini tahmin etmede psikiyatristler ile psikiyatri hemşireleri arasındaki fark olup olmadığı araştırılmış ve saldırganlık potansiyelinin her iki meslek üyelerince %83 oranında ve eşit düzeyde tahmin edildiği saptanmıştır. Bu araştırmalar hemşirelerin bilgi ve beceri düzeyi ile hizmet kalitesinin önemini vurgulamaktadır. (Haim, Rabinowitz, Lereya and Fennig 2002). Benzer pilot çalışmaların ve ekiplere yönelik eğitimlerinin ülkemizde de yaygınlaştırılması yerinde olacaktır. Ayrıca ülkemizdeki mevcut psikiyatri yatak sayısının ve hemşire oranının arttırılması, kliniklerde güvenliği ve terapötik ortamı sağlamaya yönelik düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. SONUÇ ve ÖNERİLER Pek çok araştırma sonuçları hemşirelerin çalışma koşullarının ve psikiyatrik ortamların şiddete maruz kalma açısından riskli olduğuna dikkati çekmektedir. Bu araştırmada, örneklem sayısındaki sınırlılığa rağmen BRSHH’nde çalışan hemşirelerin yarısının fiziksel şiddete maruz kaldığı, şiddete maruz kalma durumlarının çoğunun psikiyatrik ortamlarda iken gerçekleştiği saptanmış ve bu sonucun literatürle uyumlu olduğu belirlenmiştir. Fakat araştırma psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşireler ile sınırlandırılarak tekrarlanacak olursa şiddete maruz kalma oranlarının daha da yüksek olacağı tahmin edilmektedir. Bu araştırma sonuçlarına ve literatür bilgilerine dayanarak; özellikle hemşirelerin ve psikiyatri kliniklerinde hizmet sunan sağlık personelinin maruz kaldığı şiddet olaylarının azaltılması yönünde müdahaleler gerektiği söylenebilir. Ülkemizde; psikiyatri kliniklerindeki hasta sayısının azaltılması, yatak kapasitesinin arttırılması, kliniklerde terapötik ortamın sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılması, sağlık ekibinin/hemşirelerin agresyon yönetimi konusunda eğitilmesi, hasta bakım kalitesinin yükseltilmesi, ortam güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirlerin arttırılması ve şiddet olaylarının kayıt altına alınması için daha fazla düzenleme ve çabaya gereksinim bulunmaktadır. Ayrıca psikiyatri kliniklerinde görülen şiddet olaylarını incelemeye yönelik daha kapsamlı araştırmaların ve azaltmaya yönelik pilot çalışmaların yapılması da yerinde olacaktır. KAYNAKLAR Bilgin H, Buzlu S (2006). A study of psychiatric nurses' beliefs and attitudes about work safety and assaults in Turkey. Issues Ment Health Nurs, Jan; 27 (1): 75-90. Bowers L at all (2002). Safety and security policies on psychiatric acute admission wards: results from a London-wide survey. J Psychiatr Ment Health Nurs, Aug; 9 (4): 427-433. Calabro KS (2007). A Study Of Patient Assault-Related Injuries in State Psychiatric Hospitals. A Thesis Doctorate in Public Health, The University Of Texas School Of Public Health, Texas, USA. Camerino D, Estryn-Behar M, Conway PM, Van Der Heijden BI, Hasselhorn HM (2008). Workrelated factors and violence among nursing staff in the European NEXT study: a longitudinal cohort study. Int J Nurs Stud, Jan; 45 (1): 35-50. Flannery RB Jr, Walker AP (2008). Characteristics of four types of patient assaults: fifteen-year analysis of the Assaulted Staff Action Program (ASAP) with EMS implications. Int J Emerg Ment Health, Summer; 10 (3): 177-184. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir…. 23 Flannery RB Jr, Marks L, Laudani L, Walker AP(2007) . Psychiatric patient assault and staff victim gender: fifteen-year analysis of the Assaulted Staff Action Program (ASAP). Psychiatr Q, Jun; 78 (2): 83-90 Gross C (2006). Agression in Hospitalized Criminal Offenders With Mental Illness And Personality Disorder: A Psychoanalytic Retrospective Longitudinal Study. A Thesis Doctorate in Counseling Psychology, New York University, NewYork, USA. Haim R, Rabinowitz J, Lereya J, Fennig S (2002). Predictions made by psychiatrists and psychiatric nurses of violence by patients. Psychiatr Serv, May; 53: 622-624. Hueske C (2008). Perceptions Of Aggressive Behaviors In Mental Health Clients. A Thesis Doctorate in Philosphy, The University of Texas Medical Branch, Texas, USA. Kessinger JA (2000). The Role of Staffing Ratios in Patients Assaults at an Inpatient Psychiatric Facility. A Thesis Master of Science in Nursing, Faculty of the Allan&Donna Lansing School of Nursing, Kentucky, USA. Lanza ML, Zeiss R, Rierdan J (2006).Violence against psychiatric nurses: sensitive research as science and intervention. Contemp Nurse, Feb-Mar; 21 (1): 71-84. McKinnon B, Cross W (2008). Occupational violence and assault in mental health nursing: a scoping project for a Victorian mental health service. Int J Ment Health Nurs, Feb; 17 (1): 9-17. Murphy N (2004). An investigation into how community mental health nurses assess the risk of violence from their clients. J Psychiatr Ment Health Nurs, Aug; 11 (4): 407-413. Nicholls TL, Brink J, Greaves C, Lussier P, Verdun-Jones S (2009). Forensic psychiatric inpatients and aggression: An exploration of incidence, prevalence, severity, and interventions by gender. International Journal of Law and Psychiatry, Vol: 32; 1: 23-30. Owen C, Tarantello C, Jones M. Tennant C (1998). Violence and aggression in psychiatric units. Psychiatr Serv, November; 49: 1452-1457. Raymond B, Flannery RB, Juliano J, Cronin S, Walker AP (2006). Characteristics of Assaultive Psychiatric Patients: Fifteen-Year Analysis of the Assaulted Staff Action, Program (ASAP). Psychiatr Q, 77: 239-249. Seibel LM (2007). An Exploration of The Non-Reporting Violent İncidents in Nursing. A Thesis Master of Art in Leadership and Training, Royal Road University, Canada. Tuna A, Akın M, Tuna H, Coşkun S (2004). Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çalışan Hemşirelik Personelinin Yaşadıkları Sorunlar ve Çözüm Önerilerinin Araştırılması. 40. Ulusal Psikiyatri Kongresi( Kongre Kitabı), Marmaris, 28 Eylül-3 Ekim, 248. Turgut M (2009). Öğrencilerin Şiddete Yönelik Görüşleri. Muğla Üniversitesi Fethiye Sağlık Yüksek Okulu Bitirme Çalışması, Muğla. Versola-Russo JM (2006). Workplace violence:Vicarious trauma in the psychiatric setting. Journal of Police Crisis Negotiations, Vol.6 (2): 79-102. İletişim adresi: Yard.Doç.Dr Sibel COŞKUN Muğla Üniversitesi Fethiye Sağlık Yüksek Okulu, Karaçulha-Fethiye/Muğla E-mail:[email protected]