haberi 4. sayfada

Transkript

haberi 4. sayfada
Mustafa Kemal Atatürk’ün Hacýbektaþ’ý geliþinin 86. yýlý kutlandý.
86.Yýl kutlandý
Mustafa Kemal Atatürk’ün 22
Aralýk 1919’da Hacýbektaþ’ý ziyaretinin 86. yýlý anlamlý þekilde
anýldý ve kutlanýldý.
Anma etkinlikleri Atatürk Anýtý
önünde yapýlan törenle baþladý.
Saat 10.00’ da Valilik,
Kaymakamlýk, Garnizon
Komutanlýðý ve Belediyece
hazýrlanan çelenkler Atatürk
anýtýna protokol sýrasýna göre
konuldu. Bütün daire amirleri
törene katýldý.
HABERÝ 3. SAYFADA
ÝÇERÝDE NE VAR!
Taþýmalý Eðitim Ýhale
Nedeniyle Yolda Kaldý
Taþýmalý eðitim, ihale
nedeniyle yolda kaldý
Hacýbektaþ Milli Eðitim
Müdürlüðü’nün açmýþ olduðu
taþýmalý eðitim için acýlan ihale
sonuçlanamadý. Konuyla ilgili
olarak, taþýyýcýlar kooperatifi
baþkaný Cafer Mutlu ile bir
görüþme yaptýk. Konuyla ilgili
þu bileðileri aktardý.
HABERÝ 3. SAYFADA
Sanayi ve Ticaret
Ýl Müdürlükleri
elemanlarý, 2005
yýlýnýn ilk 11
ayýnda,
Türkiye’deki 15
bin benzin istasyonunda 69 bin
akaryakýt sayacý ve 6 bin gaz
pompasýný denetledi.
Denetimler sonucunda 1960
istasyon kapatýldý, sahiplerine
100 trilyon lira ceza yazýldý.
Benzin istasyonlarýnda
usulsüzlüðün en fazla depo
doldururken yapýldýðý ortaya
çýktý. Pompacýlar depolara
bazen benzin ve dizel yerine
hava dolduruyor.
Yoksulluk endiþe verici
raporda, yeni iþ sahalarý
kurmayý amaçlayan
küreselleþmenin büyük bir
baþarýsýzlýk yaþadýðý vurgulandý
HABERÝ 6. SAYFADA
Belediye’den su deposu ve
itfaiye aracý kampanyasý
Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý tarafýndan su deposu
yapýmý ve bir itfaiye aracý alýmý ile ilgili kampanya açýldý.
HABERÝ 6. SAYFADA
Atatürk’ün
Hacýbektaþ’a
geliþinin 86. yýlýný
anma ve kutlama
proðramý
kapsamýnda
“Atatürk’ün
Hacýbektaþ’a geliþi, Cumhuriyetin
Kazanýmlarý” konulu konferans
verildi.
Konferansa konuþmacý yazar M.
Kemal Palaoðlu katýldý.
HABERÝ 3. SAYFADA
Araç sahipleri DÝKKAT
Uluslararasý Çalýþma Örgütü
(ÝLO) küreselleþme süreciyle
artan yoksulluðun endiþe verici
boyutlara ulaþtýðýný belirtti.
Gelir daðýlýmýn gittikçe
adaletsizleþtiðine dikkat çekilen
Konferans
Benzin niyetine
hava basýyorlar
HABERÝ 4. SAYFADA
GAZETEMÝZDE DÜZENLÝ REKLAMINIZ OLSUN
Gazetemizde iþyerinizi tanýtýmý için çok ucuz fiyatlý bir reklam tarifesi
uygulayacaðýz. Reklamlarý bir ay boyunca yayýnlayacabileceðiz.
Bunun karþýlýðý olarak reklamverenlerin
ödeyeceði reklam bedeli 20 YTL (KDV dahil)
Yýlbaþý ilanlarý:
Ýki hafta sonra yeni yýla giriyoruz. Yeni yýlda gazetemizde “Yeni Yýl Kutlama
Ýlanlarý” yayýnlatmak isteyenler, þimdiden gazetemizle iliþkiye geçmelidirler.
Yýlbaþý reklam tarifesi ise þöyle: Tam sayfa: 100 YTL, 1/2 sayfa 60 YTL,
1/4 sayfa 35 YTL, 1/8 ve daha küçük 20 YTL.
Bu fiyatlara KDV dahil.
e-mail: [email protected]
Taþýyýcýlar Koop. Baþkaný
ile Söyleþi
2. sayfada
Benzin niyetine hava
basýyorlar
Haberi 4. sayfada
AB ülkelerinde ‘Asgari
Ücret’ karþýlaþtýrmasý
Haberi 4. sayfada
Nice Ýnsanlar
Meriç Yerlikaya’nýn yazýsý
5. sayfada
Yoksulluk endiþe verici
Haberi 6. sayfada
Onbinlerce Kýz Çocuðu
‘Modern Köle’
Haberi 6. sayfada
Durumlar
Korkut Atasoy’un yazýsý
7.. sayfada
2
Taþýmalý eðitim, ihale nedeniyle yolda kaldý
Ýlce Milli eðitim müdürlüðünün açmýþ olduðu taþýmalý eðitim için acýlan ihale sonuçlanamadý. Konuyla
ilgili olarak, taþýyýcýlar kooperatifi baþkaný Cafer Mutlu ile bir görüþme yaptýk.
Konuyla ilgili þu bileðileri aktardý.
Taþýmalý eðitim için ihaleye katýldýnýz
ve teklifiniz kabul edilmedi. Neden?
Cafer Mutlu: Biz kooperatif olarak %5
artýþla bir teklif verdik. Teklifimiz kabul
edilmedi. Biz teklifimizi köylere km
mesafesinde ve günlük ücret üzerinden
teklif vermiþtik. 5 km’lik bir köye, 32–33
YTL civarýnda fiyat belirlemiþler. (25 km’
lik bir köye ne ve nasýl bir ücret
belirleyecekler bilmiyoruz.)
Bu nasýl belirleniyor?
Cafer Mutlu: Asgari ücreti temel
alarak belirlemiþler. 2005 Eylül’ünde,
mazot 2080 YTL’ idi. Þimdi 3 Krþ düþüþ
göz önüne alýnarak, bizim fiyatlarda %10
gibi bir düþüþ yapýlmýþ. 3 Krþ’ luk düþüþ
geçicidir. Biz teklifi altý aylýk verdik. Bu
arada altý aylýk zammýn bize
yansýtýlmayacaðýný düþünerek, %5 artýþla
teklifimizi verdik. Asgari ücret uygulamasý
(yüzde 8) biz teklife yansýtmadýk.
Belirlenmemiþti. Biz teklifi vermiþtik.
Devleti, esnafýmýzý ve çocuklarýmýzý
düþünüyoruz. Kimsenin maðdur olmasýný
istemiyoruz.
Ýhale edilen köyler var mý?
Cafer Mutlu: Has Hacýbektaþ Þirketi’ne
tek bir köyün (Karaburç Köyü) ihalesi
verildi.
Ýlçemize baðlý kaç köy taþýmalý eðitimle
çocuklarýný okutuyor.
Cafer Mutlu: Toplam 34 köy taþýmalý
eðitimden yararlanýyor. Birisi ihaleyle
verildi. Geriye kaldý 33 köyümüz. Bu 33
köy bu durumda ne yapacak?
Bu köylerdeki çocuklar taþýt sorunun
nasýl çözüyorlar?
Cafer Mutlu: Çocuklarýmýzýn ulaþým
“Amaç birebir ihale vererek,
kooparatifimizi daðýtmaktýr.
43 aracýmýz var. 33 köy
taþýmalý köy var. Yeterli
aracýmýz var. Kooperatifimiz
baþka yerlere de araç verecek
durumdadýr. Kooperatifi
daðýttýrmayacaðýz.”
sorununu çözmeyen bir yaklaþým söz
konusudur. Çocuklar, bu koþullarda ancak
özel arabalarla gelebilir. Baþka seçenekleri
yok. Ama her çocuðumuzun bu þansýda
yok. Milli eðitimin bu ihaleyi yapmamasý
bence bir eksikliktir. Ýhalenin iptal edildiði
de bize bildirilmedi.
Bu durumdan nasýl haberdar oldunuz?
Cafer Mutlu: Ýhale mektuplarý bize
bildirilmeden iptal edilmiþtir. Ýki gündür
ihalenin iptal edildiðine dair bir bilgi bize
verilmedi. Biz ihalenin iptal edildiðini
komisyon üyelerinden duyduk.
Bu durumu siz nasýl açýklýyorsunuz?
Cafer Mutlu: Amaç birebir ihale
vererek, kooparatifimizi daðýtmaktýr. 43
aracýmýz var. 33 köy taþýmalý köy var.
Yeterli aracýmýz var. Kooperatifimiz baþka
yerlere de araç verecek durumdadýr.
Kooperatifi daðýttýrmayacaðýz. Milli eðitim
müdürü Çarþamba günü, (21 Aralýk)
araçlarýmýzý kontrol etmiþtir. Yolcularýn
kontrolünü Ýlçe Milli Eðitim müdürü
yapýyor artýk. Kooperatif ilçemiz için
gerekli ve biz kooperatifi yaþatmak için
kararlýyýz.
Ýlgili kurum ve kiþilerden, konuyla
ilgili çözüm beklentiniz var mý?
Cafer Mutlu: Milli Eðitim Mürdümüz,
eðitimin sorunlarýna çözüm üretecekse,
çocuklarýn taþýmalý eðitim sorununu da
saðlýklý ve adilane çözmelidir.
Verdiðnizi bilgiler için teþekkür ederiz.
Cafer Mutlu: Kooperatifimizin ve
taþýmalý eðitimden yararlanan
çocuklarýmýzýn sorunlarýný kendi
gündeminize aldýðýnýz için, asýl biz gazete
çalýþanlarý olarak sizlere teþekkür ederiz.
HABER
23 Aralýk 2005 Cuma
86.Yýl kutlandý
Mustafa Kemal Atatürk’ün 22 Aralýk
1919’da Hacýbektaþ’ý ziyaretinin 86. yýlý
anlamlý þekilde anýldý ve kutlanýldý.
Anma etkinlikleri Atatürk Anýtý önünde yapýlan
törenle baþladý.
Saat 10.00’ da Valilik, Kaymakamlýk, Garnizon Komutanlýðý ve Belediyece
hazýrlanan çelenkler Atatürk
anýtýna protokol sýrasýna göre
konuldu. Bütün daire amirleri
törene katýldý.
Saygý duruþunun ardýndan,
Atatürk Ýlkokulu müzik
öðretmeni Aylin Ölmez
yönetiminde Ýstiklal marþý
söylenerek, bayraklar göndere
çekildi.
Burada yapýlan törene bütün
okullarýn temsilci gruplarý,
kamu çalýþanlarý katýldýlar.
Programýn sunuculuðunu, Çok
Programlý Lisesi Edebiyat
öðretmeni Ertuðrul Baltacý
yaptý.
Mustafa Kemal Atatürk’ün
Hacýbektaþ’a geliþini temsilen,
atletler tarafýndan taþýnan küçük
bayrak, büyük bayrak korteji
tören alanýna geldi. Küçük
bayraðý taþýyan atlet “Sayýn
Valimiz, yurdumuzun
kurtarýcýsý cumhuriyetimizin kurucusu büyük
önder Mustafa Kemal Atatürk ilçemize geldiler” diyerek, bayraðý üç kez öptü ve valiye
hediye etti. Daha sonra Atatürk evi ziyaret
edilerek, Hacýbektaþ Veli Kültür Merkezi
Salonuna geçildi.
Tören’den
sonra
Atatürk Evi
gezildi.
3
Konferans
Atatürk’ün Hacýbektaþ’a
geliþinin 86. yýlýný anma ve kutlama
proðramý kapsamýnda “Atatürk’ün
Hacýbektaþ’a geliþi, Cumhuriyetin
Kazanýmlarý” konulu konferans
verildi.
Konferansa konuþmacý yazar M.
Kemal Palaoðlu katýldý.
Konuþmasýna kendini tanýtarak
baþlayan Palaoðlu Hacýbektaþ’a onuncu
kez geldiðini, 1965 yýlýnda siyasetin içinde
olduðunu ve dört dönem Sivas millet
vekilliði yaptýðýný belirterek, bu toplumun
insaný olduðunu söyledi.
1953 Siyasal Bilðiler Fakültesi
mezunu olan Palaoðlu, Kýrþehir, Mucur,
(1954) Kozaklý (1956)’da kaymakamlýk
vekilliði yaptýðýný belirterek, “Bu
topraklarýn insanlarýnýn sevgisi buraya
yönelik hafýzamý diri tuttu” dedi.
Paloðlu konuþmasýnda; “Brüksel,
Kopenhag, AB yol haritasý çok kullanýlýyor,
Asýl kalýcý harita Atatürk’ün yol
haritasýdýr. Cumhuriyet devrimi yol haritasý
yolda çizilmedi. Laik, anti emperyalist,
tambagýmsýzlýkcý yol haritasýnda
Hacýbektaþ vardý. Ana fikre yakýn olduðu
için Atatürk buraya geldi. Anadolu yol
haritasýnda olduðu için deðil, cumhuriyet
fikrinin yol haritasýna uygun olduðu için
Atatürk’ün Hacýbektaþ’a uðradýðýný”
söyledi. Hacýbektaþ’ýn Cumhuriyetin
önemli
karargahlarýndan biri
olduðunu belirten
Palaoðlu, “tam
baðýmsýzlýk için
baðýmsýzlýðý düþünmek gerek,
baðýmsýzlýðý düþünebilmek içinde
baðýmsýz olmak gerek sevðili
gençler”diyerek, gençlere seslendi.
Palaoðlu; Atatürk’ün Cumhuriyet kurduðu
için Cumhuriyetci olmadýðýný,
Cumhuriyetçi olduðu için Cumhuriyeti
kurduðunu beliterek; Atatürk ‘ün mutlak
monarþiden daha çok, meþrutiyetten
nefret ettiðini belirtti. Konuþmasýný
tamalayan Palaoðlu’na Vali Alaattin
Turhan taþ iþlemeciliðinin ürünü ðüvercin
maketini verdi.
Ardýndan, Docent doktor Adnan
Ataç’ýn gösterime hazýrladýðý,”
Anadolu’dan Görüntüler” slayt’ý sunuldu.
Adnan Ataç adýna plaketi Hacýbektaþ
kaymakamý Elif Nur Bozkurt Tandoðan,
Naki Selmanpakoðlu’na verdi.
4
23 Aralýk 2005 Cuma
Benzin niyetine hava basýyorlar
Sanayi ve Ticaret Ýl Müdürlükleri
elemanlarý, 2005 yýlýnýn ilk 11 ayýnda,
Türkiye’deki 15 bin benzin
istasyonunda 69 bin akaryakýt sayacý
ve 6 bin gaz pompasýný denetledi.
Denetimler sonucunda 1960 istasyon
kapatýldý, sahiplerine 100 trilyon lira
ceza yazýldý.
Benzin istasyonlarýnda usulsüzlüðün
en fazla depo doldururken
yapýldýðý ortaya çýktý.
Pompacýlar depolara
bazen benzin ve dizel
yerine hava dolduruyor.
Sanayi ve Ticaret
Bakanlýðý yetkilileri, her
usulsüzlükte benzin
istasyonu sahiplerini
suçlamanýn doðru
olmadýðýný, ihlallerin
genellikle çalýþan
pompacýlarýn tavrýndan
kaynaklandýðýný, ama yasa ve
yönetmelikler gereðince cezanýn
istasyona kesilmek zorunda kalýndýðýný
belirterek, “Bu durumu dikkate alarak
istasyon sahiplerinin çalýþtýrdýklarý
kiþilerin niteliklerine dikkat etmeleri
ve onlarý sürekli olarak denetlemeleri
yerinde olacaktýr” dediler.
Diðer yandan, benzin istasyonlarý
çeþitli kuruluþlarýn ilgi ve denetim
alanýnda bulunuyor. Maliye Bakanlýðý,
istasyonlarý satýlan benzin, dizel ve gaz
için fiþ verip vermediði konusunda
denetim yapýyor. Maliye’nin yaptýðý bir
diðer denetim de satýlan akaryakýt
ürünlerinin rafinerilerden mi geldiði
yoksa kaçak yollardan mý istasyona
ulaþtýðýný denetlemek.
Benzin istasyonlarý,
sayaçlarýn, depolarýn
nizami olup olmadýðý
yönünden de Sanayi ve
Ticaret Bakanlýðý
tarafýndan denetleniyor.
Ýstasyonlarýn çevre
saðlýðý açýsýndan tehdit
oluþturup oluþturmadýðý
konusu da Saðlýk
Bakanlýðý elemanlarýnýn
yaptýðý denetimlerle
gözleniyor.
Ýçiþleri Bakanlýðý istasyonlarýn
trafiði aksatmayacak bir konumda
bulunmasý ve çalýþmasý üzerinde
dururken, belediyeler de istasyonlarýn
temizlik kurallarýna dikkat edip
etmediði, çevreyi kirletip kirletmediði,
gürültüye neden olup olmadýðý gibi
konularda denetim yapýyor.
(sesonline.net)
AB ülkelerinde 'Asgari Ücret'
karþýlaþtýrmasý
Türkiye’de asgari ücretin 265
Euro olmasýna karþýn Yunanistan’da
605 Euro olduðu ortaya çýktý. DYP
Araþtýrma Merkezi’nin verilerine
göre, asgari ücret Ýspanya’da 537,
Fransa’da 1173 Euro olarak
uygulanýyor. Belçika’da asgari
ücretliler 1317 Euro alýrken, bu
rakam Lüksemburg’da 1466 Euro’yu
buluyor. Bazý Avrupa ülkelerinde ise
asgari ücret yok. Çalýþanlarý ücretleri
toplu sözleþmelerle belirleniyor.
Danimarka, Finlandiya, Almanya,
Ýtalya ve Ýsveç’te ise asgari ücret
uygulamasý yok. Bu ülkelerde ücretler
toplu sözleþmelerle karþýlanýyor.
Türkiye bir yandan Avrupa
Birliði’ne girmeye uðraþýrken diðer
yandan Avrupa Birliði’nin
normlarýnýn çok altýnda ücretler
belirleyerek çalýþanlarý adeta açlýða
mahkum ediyor.
Türkiye, Uluslar arasý Çalýþma
Örgütü’nün 26 nolu sözleþmesini
onaylamýþ bir ülke. Bu sözleþmede,
asgari ücret, “Ýþçilere kendilerine
yetecek kadar ücret verilmesi” olarak
tanýmlanýyor. Buna raðmen Türkiye
sözkonusu sözleþmedeki
yükümlülüðünü yerine getirmiyor,
bunun yerine IMF yetkililerinin
telkinleriyle hareket ediyor.
IMF Baþkan Yardýmcýsý Anne
Kruger, bir süre önce yaptýðý
açýklamada, “Türkiye’de asgari
ücretin yüksek olduðunu, bu kadar
yüksek asgari ücretle iþsizliðin
azaltýlmasý ve istihdam artýþýnýn önüne
set çekilmesinin mümkün olmadýðýný”
belirtmiþ, birçok insanýn kayýtdýþý
sektörde asgari ücretin altýnda ücret
alarak geçimini saðladýðýný öne
sürmüþtü. Hükümet, asgari ücreti
belirlerken öyle anlaþýlýyor ki, IMF
kriterlerine uyuyor. (sesonline.net)
5
KÜLTÜR - SANAT
23 Aralýk 2005 Cuma
Nice insanlar
Meriç Yerlikaya
Anadolu tarih boyunca nice insanlar yetiþtirdi? Üstelik evrensel nitelikte
düþünceler ve kimlikler anlamýnda…
Bektaþ-Veliler, Pir Sultanlar,
Börklüceler, Nesimiler, Þey
Bedrettinler, Yunus Emreler,
Nazým Hikmetler, Yýlmaz
Güneyler, Denizler, Uður
Mumcular, Turan Dursunlar, Ruhi
Sular, Aziz Nesinler, Yaþar
Kemaller…
Yaþamlarý boyunca dil, din,
ýrk farký gözetmeksizin çalýþmayý,
paylaþmayý, kardeþliði, dostluðu,
sevgiyi, haksýzlýða karþý durmayý
(özellikle din ve siyaset
anlamýnda) hayatlarýnýn en
önemli görevleri sayýp bu
yola çýkmýþlardýr.
Bizler onurlu ve erdemli
bir yaþamý onlardan
öðrendik.
Karnýmýz yerine
kafamýzý doyurmayý yine onlardan
öðrendik.
Karanlýklardan
korkulmayacaðýný, hatta yenik
düþeceðimizi bile bile, yine de
savaþmamýz gerektiðini yine
onlardan öðrendik.
Zaman zaman iç geçirsek de
düzenin iç çamaþýrlarýna ortak
olmuþ zengin ama aslýnda yoksun,
gösteriþli ama içi boþ insanlar
Soldan Saða:
1) Açýklamalar - Dökme demir. 2) Tanýnan süre – (tersi) beddua.
3) Dikey olma durumu – Bir iþi yapmaya istekli. 4) (tersi) Bir
uzunluk ölçü biriminin kýsa yazýlýþý. 5) Halk dilinde evet – Bir
mutfak aracý. 6) Çekinceli davranan – Yýl. 7) Yunan halayý – Ýlave.
8) (tersi) Arkanýn karþýtý – Hayvansal gýda. 9) Caydýrýcý güç. 10)
Uzaklýk anlatýr – (tersi) yassý cisimlerin dar kenarý – 11) Yeni
liberal akýmdan yana olan. 12) Bir þeyin niteliklerini tanýmlama.
1
olmadýk. Piþmanlýk duymadýk
hayatýmýzdan bilincimiz ve ilimin
ýþýðýnda.
Düþünceleri tutsak edip
kitaplarý yakarken, sokaklarýn
ortasýnda biz ekurþun sýkarken,
kalem kýrýp sorgusuzca bize
hüküm verirken, özgürlüðün
þarkýsýný haykýrarak ölürken,
vurulduk aðlamadýk, döüþtük
deðiþmedik, kaçmadýk
tükenmedik…
Ey halkým unutma bizi,
unutma bizi, unutma bizi…
Daha iyi bir dünya için,
mücadele veren nice
insanlarýn ortak duygularýný
unutmayalým. Onlarý
yaþatmak ve bizlere ýþýk
olmasý dileðiyle…
2
3
4
5
6
7
8
9
10
1
2
3
4
5
6
Yukarýdan Aþaðýya:
7
1) Kerbela þehidi olan imam. 2) Karakýþtan sonra gelen kýþ ayý. 3)
Günümüz Afrodit’inin ön adý – Simgesi KR olan element. 4) Söz 8
söyleme sanatý – Ýkincil. 5) Hile – kanaat – evcil bir hayvan. 6)
9
Çorba kasesi – Gözü kapatarak oynanan çocuk oyunu. 7) Ölçü ve
kurallara uygun olmayan – Memleket, diyar. 8) TV sistemlerinden 10
biri – (tersi) Kanaatkarlýk ünlemi – Bayan Butlan 9) Hainlik; ün, 11
þan. 10) Kelebeðin halk dilindeki adý – (tersi) Eleme aracý.
12
DÜNKÜ BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
Soldan Saða: 1) BEKTAÞÝ – ÜM 2) AYRAN / SARA 3) LEOHAR – MEK 4) SINAMA 5) MG – NAMUSLU 6) SÜ
– ASA – YAT 7) ULAK - ZAAF 8) LH – KAR – AM 9) TARZAN – AZE 10) ANI – AZAT 11) ZAM – FÝNO 12) RA ALÝM
Yukarýdan Aþaðýya: 1)BALIMSULTAN 2) EYE - GÜLHAN 3) KROS – RIZA 4) TAPINMAK 5) ANANAS – KARMA
6) RAMAZAN 7) ÝS – MU – AR – AFÝ 8) AMASYA – AZÝM 9) ÜRE – LAFAZAN 10) MAKSUT - METOT
TARÝHTE BUGÜN - 23 aralýk
1888. Aðýr depresyon geçiren
Hollandalý ressam,
dýþavurumculuk akýmýnýn
öncüsü, Vincent van Gogh
kulaðýný kesti.
1928. Þair Nazým Hikmet 3 yýl 3
ay hapse mahkûm oldu.
1930. Menemen'deki dinci
ayaklanmada yedek subay
öðretmen Kubilay öldürüldü.
1948. Japonya'nýn savaþ dönemi
baþbakaný General Toco ve o
dönemin liderlerinden 6 kiþi
Tokyo'da asýldý.
1958. Cumhurbaþkaný Celal Bayar
Bütçe Komisyonu
görüþmelerine "Demokrat Parti
bastonu" ile geldi.
Cumhurbaþkanýnýn bu yandaþ
tutumu eleþtirildi.
1967. Fransýz düþünür Babeuf'un
Devrim Yazýlarý adlý eserinin
Türkçe'ye çevrilmesi
kovuþturmaya uðramýþ ve kitap
toplatýlmýþtý. Bu durumu
protesto etmekten yargýlanan
Yaþar Kemal, Melih Cevdet
Anday, Demir Özlü, Þükran
Kurdakul, Edip Cansever, Arif
Damar, Memet Fuat, Orhan
Arsal, Hüsamettin Bozok,
Sabri Altýnel idi.
1975. 21 Aralýk"ta Viyana'da
OPEC görüþmeleri sýrasýnda
11 petrol bakaný rehin alarak
Cezayir'e giden silahlý kiþiler
ellerindeki rehineleri
býraktýktan sonra Cezayir
makamlarýna teslim oldular.
1980. Ankara'daki Mýsýr
Büyükelçiliði'ni basan 4
Filistinli gerilla idama mahkûm
edildi.
1986. 6 yýldýr süren Devrimci Ýþçi
Sendikalarý Konfederasyonu
(DÝSK) davasý sona erdi. DÝSK
kapatýldý.1477 sanýktan 264'ü
için15 yýla kadar varan hapis
cezalarý verildi.
Ayný gün Sovyet yönetimi
sürgünde bulunan muhalif
Andrey Saharov'u serbest
býraktý.
1990. Yugoslavya'nýn üç
cumhuriyetinden biri olan
Slovenya'da referandum
yapýldý; halk baðýmsýzlýk kararý
aldý.
1993. 10 Aralýk günü polis18
Özgür Gündem gazetesi
çalýþanýný gözaltýna almýþtý.16
çalýþan serbest býrakýldý;
müessese müdürü ile genel
yayýn yönetmeni tutuklandý.
1996. Bergama halký siyanürlü
altýn aranmasýný protesto
amacýyla çýplak yürüyüþ yaptý.
Bugün Doðanlar:
1867. ABD"nin ilk siyah kadýn
milyoneri olarak bilinen iþ
kadýný ve hayýrsever Sarah
Breedlove Walker.
1918. 1974-82 arasýnda Almanya
Baþbakaný olan Sosyal
Demokrat politikacý ve etkin
haftalýk gazete Die Zeit"ýn
yayýmcýsý Helmut Schmidt.
Bugün Ölenler:
1834. Ýngiliz iktisatçý Thomas
Malthus.
1931. Romancý Mehmet Rauf Bey.
6
DÜNYA
23 Aralýk 2005 Cuma
Yoksulluk endiþe verici Onbinlerce Kýz Çocuðu
Uluslararasý Çalýþma Örgütü (ÝLO)
küreselleþme süreciyle artan yoksulluðun
endiþe verici boyutlara ulaþtýðýný belirtti.
Gelir daðýlýmýn gittikçe adaletsizleþtiðine
dikkat çekilen raporda, yeni iþ sahalarý
kurmayý amaçlayan küreselleþmenin
büyük bir baþarýsýzlýk yaþadýðý vurgulandý
Dünya ekonomisinin büyümesinin
gittikçe fakirliðin artmasýna neden olduðu
vurgulanan raporda yoksullukla
mücadele için hükümetlere bir dizi öneri
yapýldý.
Çalýþanlarýn yarýsýnýn yaþamlarýný
idame ettirecek düzeyde bir gelire sahip
olmadýðýna dikkat çekilen raporda,
‘’iþçilerin büyük bir çoðunluðu günde
ortalama 2 ABD Dolarý'nýn altýnda bir
gelirle yaþýyor. Ýþçilerin uzun süre
çalýþýyor, fakat karþýlýðýnda ise çok az
kazanýyor’’ denildi.
ÝLO raporunda, Asya'nýn bazý
bölgelerinde ekonomik patlamanýn kalýcý
bir büyümeyi beraberinde getirdiði, ancak
Afrika ve Latin Amerika gibi ülkelerde
çalýþma þartlarýnýn oldukça olumsuz
olduðu belirtildi.
Raporda, geliþmekte olan
ekonomilerin büyük çoðunluðunda,
insanlara yaratýcý iþ imkaný saðlanmadýðý
tespiti yapýlýyor.
Dünyanýn bazý bölgelerinde
ekonomik büyüme yaþanmasýna raðmen
yeni iþ sahalarýnýn açýlmadýðýna dikkat
çekilen raporda, çalýþma imkanlarýnýn
gittikçe olumsuz bir durum aldýðý
belirtildi. ÝLO raporunda, ekonomik
büyümenin iþ büyütme anlamýna
gelmediðine de dikkat çekiyor.
Raporda, Ortadoðu, Kuzey Afrika
ve Sahra Altý Afrika'da
yeni iþ imkanlarýnýn
yüzde 0.5 ile
yüzde 0.9
arasýnda
olduðuna dikkat çekiliyor.
Raporda ayrýca maaþlar arasýndaki
eþitsizliðin 1990-2000 yýllarý arasýnda
arttýðýna dikkat çekildi. Eþitsizlik kadýn
ile erkek maaþlarý arasýndaki farktan
ziyade kalifiye olmayan iþçi ile kalifiye
olan iþçi arasýnda fark bulunduðu da
belirtiliyor. (sendika.org)
'Modern Köle'
Kuzey Afrika ülkelerinden Fas'ta
boþanmýþ çiftlerde kýz çocuklarýna nafaka
verilmemesinden dolayý onbinlerce küçük
kýz çocuðu evlerde hizmetçi olarak
çalýþtýrýlýyor.
Konuya iliþkin bir rapor hazýrlayan Ýnsan
Haklarý Ýzleme Örgütü (HRW) çalýþtýrýlan
kýz çocuklarýnýn ekonomik, fiziki ve
psikolojik olarak saldýrýya maruz kaldýðýna
dikkat çekti. Fas yasalarý evlerinde
çalýþtýrdýðý kýz çocuklarýna kötü uygulamayý
hiçbir þekilde cezalandýrmýyor.
HRW tarafýndan hazýrlanan 60 sayfalýk
raporun ismi ise "Yasalarýn boþluðunda,
evlerde: Hizmetçi olarak çalýþtýrýlan
çocuklara kötü muamele" olarak
belirlenmiþ.
Raporda aralarýnda yaþlarý 5'i bile
bulmayan ve günlüðü 4 Fas drahmisine
haftada 100 saatin üstünde zorla çalýþtýrýlan,
izin günleri olmayan çocuklarýn zor
koþullarda altýnda olduðunu belirtti.
Görüþlerine baþvurulan çocuklarýn fiziki
þiddet, küfür, gýda ve tedaviden yoksun
býrakýldýðýný belirtilen raporda, küçük kýz
çocuklarýnýn cinsel þiddete de maruz
kaldýðýna dikkat çekilerek,‘’Çocuklar
dövülerek çalýþýtýrýlýyor, yaptýklarý iþin
karþýlýðýný, yani paralarý bile almýyorlar’’
denildi.
HRW Çocuk Haklarý araþtýrmacýsý
Clarisa Bencomo rapora iliþkin yaptýðý
açýklamada "Bir mitolojiye göre, kýzlar
çalýþarak mükemmeleþir. Fakat gerçekte
ise, bu kýz çocuklarý fiziki ve psikolojik
zarara maruz kalýyor" dedi.
Bu çocuklarýn kendilerine yardým
edecek kesimlere ulaþmada zorlandýðý
belirtilen raporda, zorla çalýþtýrýlan
çocuklarýn okula gitmek baþta olmak üzere
hemen hemen hiç dýþarýya çýkma imkaný
olmadýðý da belirtildi. Çocuklarýn ara
sýra alýþ veriþ için dýþarý çýkarýldýðý da
vurgulanan raporda, "Þimdiye kadar birkaç
tane kýz çocuðu bütün riskleri göze alýp
kaçmayý denedi, baþardý. Fakat çoðunluðu
kötü uygulamalara yeterince parasý
olmadýðýndan ya da evine nasýl gidileceðini
bilmediðinden dolayý katlanýyor" denildi.
Fas'taki çalýþma yasalarýnýn evlerde
hizmetçi olarak çalýþtýrýlanlarý herhangi bir
þekilde korumadýðýna vurgu yapýlan
raporda, "inceleme yapanlarýn insanlarýn
evlerine girip araþtýrma yapmasýna imkan
tanýmýyor" denildi. Polis ve hakimlere de
ceza yasasýný uygulama konsunda çok
yetersiz kaldýðý eleþtirisi de yapýldý.
HRW, Fas hükümetine, çocuklarýn
çalýþtýrýlma yaþýný 15'e çýkarmasý konusunda
uyarý yaptý. Ev hizmetçilerine diðer iþçilerle
eþit haklarýn tanýnmasý gerektiði vurgulanan
raporda, çocuklarýn en kötü þartlar altýnda
çalýþtýrýlmasýnýn önüne geçilmesi istendi.
(sendika.org)
7
Durumlar
Niyetim hiç de kendimi anlatmak deðil.
Niyetim önemli bulduðum durumlardan
bazýlarýný siz yerel bir gazete çýkaran
Hacýbektaþlýlarla paylaþmak. Doðrusunu
isterseniz sizden binlerce mil uzakta, bu
yaþta, hepsinden güçlüsü de böylesi bir
kiþisel tarihi yaþadýktan sonra yazýiþlerinin
anlattýklarýna inanacak deðilim. Galiba bana
email gönderen arkadaþ olasý bir gelecekle,
içinde yaþadýðý aný, ki gazetenin baþlangýç
anýdýr, bilerek karýþtýrýyor. Tamam, buna
benim de itirazým yok. Ama ütopyasý
olmakla, bir kasabada kapitalizmin 2005
sonlarýndaki hali içinde yaþamanýn farkýný
herkes bilmeli. Bunlardan birini yitiren
bence ötekini de yitirmeye baþlamýþtýr. Ya
da deðil. Galiba burada her þeyi bilen
köþeyazarlarýna özendim. Hani onlar
demezler mi; "ya içindesin çemberin/ ya
da dýþýnda" Yahu bu yoksa bir þarký mýydý?
Yarýþaka söylersek ikililerle düþünme
insanlar için tam bir zihinsel saplantý. Burda
ikililere uymayan binlerce þey sayabilirim.
Kalsýn. Ýkililerden kastým -yahu ingilizcesini
söylemek istemiyorum. 1980'lerde ikide
bir ingilizce sözcükleri sýralayan odtülülere
çok kýzardým- durumlarýn, olgularýn,
olaylarýn nedenlerini, oluþlarýný, varlýklarýný,
süreçlerini ve yokoluþlarýný ikili nedene
baðlamak. Birini söyler söylemez öteki
nedenin onun gölgesi gibi zihnimize,
dilimize... düþmesi. Elbet diyalektik
düþünce de ikililere girebilir. Ama her
ikililerle düþünme diyalektik düþünce
olmaz. Yani güncel kapitalizmi, türkçedeki
çaðdaþ anlamýnda kullanýyorum: 2005
kapitalizmi/postmodern kapitalizmi, sadece
üretim ve tüketimle açýklamak. Ya da arz
Korkut Atasoy
ve taleple açýklamak. Ya da emek ve
sermaye ile... bu basitleþtirme ve þematize
etmede olduðu gibi üretimin ikizi ve ikili
içindeki öteki elamaný tüketimdir.
Çektiðim bu konferans için gerçekten
baðýþlayýn beni. Zaten lüzumsuzluðunun
farkýnda olmamýn verdiði sýkýntý anlatmamý
engelledi. Ama niyetim yereli düþünürken,
zihinsel alýþkanlýk gereði evrenseli de
düþünmek; bunlarýn dýþýnda hiçbir þeyi
önemsememe durumuna dikkatinizi
çekmekti. Somut durumlarý, bunlarýn
çözümlemelerini, insaný önemsemeyen bir
yöntem ya da yöntemsizlik çok eksik
kalacaktýr. Evrenselliði düþünürken
gözlerimizin önünden gitmeyen Newyork,
Ýstanbul, Sydney, Pekin, Moskova büyük
oranda yenildiðimiz ve yitirdiðimiz
yerlerdir. Orada postmodernin dýþýnda
kalmýþ/kaldýrýlmýþ insanlar var. Ama
insanlara bi þey kalmamýþ bir durum:
insanýn bittiði yerde baþka canlýlar da
bitebilir. Gelecek, insanlarýn da þeyleþtiði,
nesneleþtiði ya da Marxsist çaðlarda
denildiði gibi metalaþtýðý/yabancýlaþtýðý bir
gelecektir. Gelecek Matrix filmlerindeki
temalardýr. Bundan dolayý yerelliðe vurgu
yapmayan, yereli hiçbir þeyi ertelemeden
yaþanýlmasý gereken bir insansal mekan
olarak örgütliyebilme olanaðýný kavramayan
bir düþünce de bir hayli eksiktir
zannediyorum.
Efendim; Suva'da yerel bir gazeteye
yazdýðýmdan sizin yazýiþlerine
bahsetmiþtim. Birazcýk da gazetenin
yazýiþlerinden... Gazetenin adý yerli dilde
olmayan bir sözcük: tarih. Çünkü onlarýn
tarihi yok. Çünkü tarih denilen þeyi orayý
fethetmeye gelen Captain Cook'lar yazmýþ.
Orayý sömürmeye, orayý
sömürgeleþtirmeye, orayý yeni
sömürgeleþtirmeye ve en sonunda orayý
küreselleþtirmeye gelenler... Doðrusu yerli
aydýnlar, melez aydýnlar böyle düþünüyorlar.
Benim cümlelerimden hemen anladýnýz,
onlarýn aydýn düþüncesi bir hayli gramsici...
eðer gramsicilikte tarihi, en azýndan
egemenlerin yazdýðý tarihi reddediþ ve
zorunlu kalýnca kendi tarihini yazma varsa.
Tabii sorun sadece reddetme deðil. Yeni
bir durumu nasýl yaratacaðýnýz ve bunu
belirleyen yeni durumun/durumlarýn ne
olduðu.
Suva'da gazetenin yazýiþleri billahi
ilkokulun birinci sýnýfý gibi. Ama dýþarýdan
içeri giren biri önce ak saçlý birine sonra
da kir pas içinde çok güzel bir kýza göz
atar. Diðerleri normallerdir görünüþte.
Konuþtukça her normalin ne kadar normal
olmadýðýný anlarsýnýz. Burada espiri
yapmaya çalýþmýyorum billahi. Çünkü
benim de normal anlayýþým avro/amerikan.
Yani Türkiye'de yaþarken de öyleydi.
Gazete mutfaðýndan bir örnek: adamýn
biri kalemle yazdýðý haberi okuyacak birini
arýyor. Aranýlanlar iki bilgisayar masasýnýn
en yakýnlarýna oturmuþ insanlar oluyor.
Bilgisayar masalarýnýn çevresinde en
azýndan üç dört sandalye sýrasý var. En
sondaki sandalye, bilgisayardan ve onun
çevresindekilerden en uzak olaný. Elinde
haber yazýlý adam baðýra çaðýra yerli dilinde
bi þeyler söylüyor. Bilgisayara en yakýn iki
sýra ona aldýrmýyor. S....r çekiyorlar.
Üçüncü, dördüncü sýradakiler bir sandalye
çekip oturmasýný ve sýrasýný beklemesini
söylüyorlar. Sonunda adamýn yerli dilinde
konuþmasýna raðmen elindeki haberi
Ýngilizce yazmýþ olduðunu görüyorum. Çok
komik ve normal olmayan bir haber.
Tanrým, þehrin dýþýndaki çiftliklerden
birinde çalýþan bir yerli çiftin üçüncü
oðullarý olmuþ. Oðlana ailenin 4.
dipkuþaktan dedesi olan Nuha'nýn adýný
vermiþler. Haberde bu giriþten sonra Nuha
ve tanrý kral inancý, Avrupalýlarýn fetihleri,
sömürgecilik dönemi, Britanya dönemi ve
son zamanlardaki askeri darbeler kýsaca
anlatýlýyor. Bu haber þimdi "normal" mi?
Sonra ak saçlýnýn masasýnýn çevresine
atýlan sandalyeler azaldýkça benim sandalye
öne itiliyor. Herkes gidiyor. Çünkü çýkýþ
alýndý. Birinci sýnýftakiler evlerine gittiler.
Orada konuþacak takatleri kalmadý belki.
Belki de yemek bile yemeden yattýlar. Belki
de üstlerine bir pike atacak anneleri bile
yok. Ak saçlý adam dünya bankasýnda
çalýþmýþ bir melez. Gazete fikrini o
çýkarmýþ. Beþ kuruþu yokken hem de.
Dünyanýn bankasýndan nasýl beþ kuruþsuz
geldiðini pek kýsa anlatýyor. Kanser tedavisi
hikayesi. Þimdi iyiymiþ. "iyiyim ve hayatýn
her an bitebileceðini biliyorum. Ama bu
sadece benim hayatým olacak. Ana tarafýmýn
inancý ise daha deðiþik. Onlarda biten bir
hayat yok. Hayatlarýmýz çocuklarýmýzýn
bedenlerinde, yeðenlerimizin,
akrabalarýmýzýn ya da bizi tanýyan bir
insanýn bedeninde sürecek. Bu ne devrimci
bir düþünce! bir düþünsene..."
Adam dünya bankasý Ýngilizcesinden
unutmaya çalýþtýðý anadiline geçmeye
çalýþýyor ama, beceremiyor. Çünkü
unutmaya çalýþtýðý, utandýðý bir çocukluk
var arkasýnda. Yeni Zelandalarda okumuþ
olsa da kimsenin bilmez göründüðü o
geçmiþ, derisinin rengine nakþedilmiþmiþ...
Beyaz saçlý adam insanlarý bir araya
toplayarak matbaayý kurduðu gibi, o adada
–Fiji'deki adalarýn sayýsýný kimse bilmiyortýpký atalarý gibi sessizce yaþayabilecekleri
bir hayatý yaratabileceklerine inanýyor.
"Yeter ki" diyor, "bu sefer de tersinden
yürüyelim. Bu bizim için çok kolay olacak.
Çünkü geldiðimiz yollarý çok iyi
hatýrlýyoruz. Çünkü ayak izleri var yollarýn
bir yerlerinde. Sesler, görüntüler, gülüþler...
Beyaz saçlý melez adamla tesadüfen
tanýþtýðým, bir bardak berbat viskiyle
kandýrýlýp orada býrakýldýðým için kendimi
çok þanslý sayýyorum. Vatan özlemi?
Kaçabilmeyi beceremesek ne olurdu
kimbilir? Ama insan doðduðu evi, köyü,
kasabayý hani "aura" der ya Benjamin, onu
özlüyor. O da çok güzel bir özlem doðrusu.
Not: Suva 22 derece güney, iþe bak
Greenwich'in tam arkasýnda: 180 derece
doðu? Tanrým, batý desek de olur... Ýþte
bizim gerçeðimiz bazen böyle. Bazen?
Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman
Çoban Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir
Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:[email protected] Þirket e-mail [email protected]
E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý
Pazar günleri yayýnlanmaz.Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn
Belediye’den
su deposu ve
itfaiye aracý
kampanyasý
Hacýbektaþ Belediye
Baþkanlýðý tarafýndan su
deposu yapýmý ve bir
itfaiye aracý alýmý ile
ilgili kampanya açýldý.
500 tonluk su ihtiyacý için
gerekli olan su deposu ve 25
metreye kadar yükselebilme
olanaðý olan itfaiye aracý alýmý
için açýlan kampanyaya destek
vermek isteyenler katýlýmlarýný
Ziraat Bankasý’nda açýlan hesaba
yatýrabilecekler.
Konuyla ilgili Hacýbektaþ
Belediye Baþkaný Ali Rýza
Selmanpakoðlu, gazetemize
gömderdiði yazýlý açýklamada þu
bilgileri verdi:
“Serçeþme’miz,
Hacýbektaþ’ýmýzýn su sorununa
köklü çözümler getirme
çalýþmalarýmýz sürdürülmektedir.
Þimdi de 500 tonluk su deposuna
ihtiyaç vardýr.
Hacýbektaþ
Belediyesi’nin elinde
bulunan yangýn
söndürme aracýnýn eski
olmasý nedeniyle
yaklaþýk 1500 evin çatýsýna
ulaþma olanaðýmýz yoktur. Acilen
hidrolikle çalýþan 25 m’ye kadar
yükselebilme merdivenli yangýn
söndürme aracýna gereksinme
vardýr.
Su deposunun yapýmý ve
yangýn aracý için yardým
kampanyasý baþlatmýþ
bulunuyoruz.
“Yaþam için bir dramla su ve
bir soluk nefes için yardým de
siz verin” kampanyamýza katýlýn.
Banka Hesabý:
Hacýbektaþ Ziraat Bankasý
Þubesi
Hesap No: 30831667 – 5004
Yardým ve katkýlarýnýzý
bekliyoruz.”
HAVA DURUMU
Öðle sonrasý bulutlu
En Yüksek 0C
En Düþük 0C
Rüzgar Hýzý
Rüzgar Yönü
Nem
Çið Noktasý
-3
-8
17,66 km/s
K.- K.Batý
70 %
-8 0C
Esnaf meslek deðiþtiriyor
Sanayi ve Ticaret Bakaný Ali
Coþkun, Meclis’te bir soruyu
yanýtlarken, birçok esnafýn
ekonomik zorluklar nedeniyle
mesleði býraktýðýný ya da meslek
deðiþtirdiðini söyledi. Coþkun,
2005’te kapanan, kaydý silinen
ya da emekli olan esnaf sayýsýnýn
153 bin 857 olduðunu belirtti.
Bakan’ýn bu açýklamalarý,
ekonominin iyiye gittiðini
söyleyenleri yalanlar nitelikte.
Ekonomistler, esnafýn
yaþadýðý ekonomik sýkýntýlarýn
arkasýnda yatan gerçekleri þöyle
sýralýyorlar :
Son yýllarda iþsizlik arttý,
halkýn alým gücü iyice azaldý.
Bu durum esnafa olumsuz bir
þekilde yansýdý, onlarýn iþlerinde
de büyük azalma oldu.
Arka arkaya büyük
maðazalarýn açýlmasý ve
tüketicinin ihtiyaçlarýný
genellikle bu maðazalardan
gidermeye baþlamasý esnafý zora
soktu.
Esnafýn geliri sürekli
düþerken, iþyeri kiralarý artýþýný
sürdürdü. Bu da esnafý yaptýðý
iþten soðuttu, baþka iþlere
yönelmesine yol açtý.
Vergi yükü çok aðýr. Esnaf,
Devlete, çeþitli adlar altýnda çok
sayýda vergi ödemek
yükümlülüðü ile karþý karþýya.
Ýþyeri açmak da, bu iþyerini
ayakta tutmak da giderek
güçleþiyor.
Esnaf, uygun koþullarla kredi
bulmakta zorluk çekiyor, bu da
ayakta kalmasýný, iþini
büyütmesini zorlaþtýran
etkenlerden biri.
Emekli ''açlýk sýnýrýnýn'' altýnda
Türkiye Ýþçi Emeklileri
Derneði (TÝED) Ankara
Þubesi'nce yapýlan araþtýrmaya
göre, SSK kapsamýndaki emekli,
dul, yetim ve maðdur gruplarýnda
bulunanlarýn yaklaþýk yüzde 73'ü,
''açlýk sýnýrýnýn'' altýnda aylýk
alýyor.
TÝED Ankara Þubesi, SSK'ya
kayýtlý emekli, dul, yetim ve
maðdur gruplarýnýn içinde
bulunduðu ekonomik sýkýntýya
dikkati çekmek amacýyla bir
araþtýrma hazýrladý. Araþtýrmaya
göre, SSK'dan aylýk almakta olan
4 milyon 257 bin emekli, dul,
yetim ve maðdurun yüzde 72.67'si
''açlýk sýnýrýnýn'' altýnda gelire
sahip. Emeklilerin, taban aylýklarý
449.75 YTL, ortalama aylýklarý
ise 492.95 YTL düzeyinde
bulunuyor. Her iki aylýk dilimi de
Türk-Ýþ'in, 529.79 YTL olarak
açýkladýðý ''açlýk sýnýrýnýn'' altýnda
kalýyor.
Dul ve yetimler ile maðduriyet
durumlarýnda sigortalýnýn yýllýk
kazancýna baðlý olarak baðlanan
aylýklarýn önemli bir bölümü de
''açlýk sýnýrýna'' ulaþamýyor. ''Açlýk
sýnýrý'' altýnda aylýk alanlarýn sayýsý
3 milyon 93 bini 760'ý bulurken,
bu düzeyinin altýnda bir gelirle
geçimini saðlayanlarýn sayýsý aile
bireyleriyle birlikte 5 milyonu
aþýyor.

Benzer belgeler