Sağlıklı Güzellik

Transkript

Sağlıklı Güzellik
2016
29
medikent
Yaşadığımız günün gereği bakımlı olmak kaçınılmaz oldu. Herkes
bilgisi ve bütçesi doğrultusunda birşeyler yapmaya çalışıyor. İşte
burada yanlışlar da beraberinde geliyor. Peki nerede, neden ve en
çok neyi yanlış yapıyoruz?
Kadınlar
Neyi Yanlış
Yapıyorlar
Prof. Dr.
Şebnem ÖZKAN
Kent Alsancak
Tıp Merkezi
Dermatoloji Uzmanı
Artık hepimiz her zaman güzel ve bakımlı
görünmek istiyoruz. Bu durum kadın için
hep böyleydi ama son yıllarda adeta bir
zorunluluk haline geldi. Anneannelerimiz
hatta annelerimiz saçını bile boyatmadan
ömür geçirdi ama biz biraz geciktirsek
‘Hasta mısın?’ ya da daha nazikçe ‘İyi misin?’
sorusu geliveriyor.
2016
30
Yaşadığımız günün gereği bakımlı olmak kaçınılmaz oldu. Herkes
bilgisi ve bütçesi doğrultusunda birşeyler yapmaya çalışıyor. İşte
burada yanlışlar da beraberinde geliyor. Nerede, neden ve en çok
neyi yanlış yapıyoruz?
Son yıllarda iletişim araçlarının ve sosyal medyanın bu denli yaygınlaşması bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdı elbette. Bilgiye ulaşmak kolay
ama doğruluğunu anlamak çok zor. Reklam yöntemleri o kadar
gelişti ki, hangi damarımızdan zerk ediliyor pek anlayamıyoruz,
Derinin özellikleri ve
bireysel duyarlılıklar
düşünülmeden
kozmetik ürünler
kullanılıyor.
Genellikle mağazalardan yaşa
uygun ürünler alınıyor. Oysa
bazen 30 yaşında bir hanım 50
yaşında olabilecek kırışıklıklara
sahip ya da 60 yaşında bir hanım
kırklı yılların özelliklerinde
olabiliyor. Bazen deri, nemsiz
ama yağlı, bazen de yağsız ama
nemli özellikler taşıyor. Deri
doğru değerlendirilmeden
ürün kullanıldığında ya
istenen etki oluşmuyor ya
da deri duyarlı hale
getiriliyor. Bunun
arkasından allerjik
reaksiyonlar başlıyor. Bu
kez ne sürülürse sürülsün
deri reaksiyon vermeye
devam ediyor.
Doğal veya organik ürünlere eğilim
çok fazlalaştı ancak her zaman
doğru olmayabiliyor.
Elbette doğal ürünleri tercih etmeyi öneriyoruz ancak her
doğal ürün mutlaka faydalı olacaktır diye bir şey yok.
Halk tıbbı olarak adlandırdığımız, uzun yıllardan beri
çeşitli nedenlerle kullanılagen bazı bitkisel ve hayvansal
maddelerin etkinlikleri biliniyor, hiç reddetmemek
gerekir. Ancak kime ne zaman kullanılmalı sorusunun
cevabı mutlaka uzmanından alınmalı. Bazı bitkilerin
kaynatılarak hazırlanan sularının ya da taze olarak
kabuklarının, yüze uygulanması fototoksik dediğimiz
reaksiyonlara, yani güneş duyarlılığına neden olarak
lekelenmeleri getirebiliyor. Marketlerden alınan doğal
sertifikalı ürünler de benzer şekilde, içeriği incelenerek,
bireye uygunsa kullanılmalı.
medikent
?
reklam amaçlı yönlendirmelerden kaçamıyoruz ya da bazı yönlendirmeleri yanlış yorumluyoruz. İnternet sayfalarındaki forum siteleri
veya komşu sohbetlerinden “Ona iyi gelmiş bana da gelir” mantığıyla birşeyler alıyor, kullanıyoruz ya da uyguluyoruz.
Bu noktada en çok
neyi yanlış yapıyoruz?
Daha çok para verilen ürünün
daha iyi olduğuna inanılıyor.
Kişinin ürün içindeki bir maddeye duyarlılığı varsa zaten
ne kadar pahalı bir ürün olursa olsun allerjik reaksiyon
hemen başlıyor, ürün ucuz ya da pahalı bu noktada
farketmiyor. Pahalı olarak piyasaya verilen ürünlerin,
aynı içerikli olan, farklı markalarda çok daha uygun
fiyatlı olanları da var. Burada fark doğuran şey, pahalı
ürünlerin geliştirilme aşamalarında daha fazla denenmiş
olmaları, dolayısıyla ar-ge döneminin daha fazla
maliyetli olmasından ve tabii marka olma farkından
kaynaklanıyor. Dolayısıyla benzer içerikli, aynı etkiye
sahip çok daha uygun fiyatlı olanları kullanabilmek
elbette mümkün.
Yaşlanma karşıtı olarak sadece
kozmetik ürünler kullanılıyor.
Oysa bu ürünler çoğunluka destekleyici ürünler olma
niteliğini taşıyor. Yaşlanma karşıtı olarak bilimsel olarak
kabul edilen çok az sayıda molekül olmasına karşın,
etkinlikleri henüz kanıtlanmamış bir çok ürün
kapışılıyor. Yaşlanma belirtileri olan mimik çizgileri,
fotoyaşlanmaya bağlı ince kırışıklıklar, lekeler,
damarların belirginleşmesi ve sarkmalar ayrı ayrı ele
alınarak, botulinyum, fraksiyonel lazerler ve
radyofrekans yöntemleri ile tedavi edilmeli, tedavinin
idamesi kozmetik preparatlarla sağlanmalıdır.
2016
31
medikent
Sağlık birimi olarak kabul
edilemeyen birçok yerde yaşlanma
karşıtı uygulamalar yaptırılıyor.
İnanılması zor ama evlerde, otellerde, kuaförlerde,
eczanelerde botoks, dermaroller, peeling ve dolgular
yapıldığını duyabiliyoruz. Bu uygulamaların uzman
kişilerce yapılmaması, steriliteye dikkat edilmemesi ve
gereksiz/yanlış alanlara uygulamayla oluşan yan etki ve
komplikasyonlar için dermatologlardan yardım alınıyor.
SÜPERMARKET & GÜZELLİK MERKEZİ
Sağlıklı bir derinin ancak sağlıklı
bir bedenle olacağı unutuluyor.
Fazla kilolar kadar ciddi diyetlerin de deri, saçlar ve
tırnaklara zarar verdiği bilinmeli. Örneğin ters
gelebilir ama, deri çok nemsiz ise diyetle
alınan yağ miktarını arttırmanın
faydası oluyor. Çünkü nemsiz deri
bariyer özelliğini kaybetmiş dolayısıyla
suyunu tutamayan deri demek oluyor.
Derinin bariyer özelliğini sağlayan şey
ise esas olarak; epidermal yağ
biyosentezi. Aynı zamanda diyetle alınan
antioksidanların miktarı da derinin nemini
etkiliyor. Deri aşırı yağlanması ise diyetteki
süt ve şekerle ilişkili olabiliyor. Dolayısıyla
yediklerimiz ve içtiklerimizin de derinin
nemlenmesinde, yağlanmasında ve
yaşlanma belirtilerinde rolu olduğu bilinmeli.
Koyu tenli bireylerin leke
sorunlarında bilinçsiz davranmaları
yeni lekeleri getirebiliyor.
Hemen hemen tüm lekelerde güneşin büyük payı var.
Güneşten doğru biçimde korunmak gerekiyor. Açık
tenli bireylerde oluşan lekelerle koyu tenli
bireylerde oluşan lekeler gerek oluşum ve
biçim, gerekse tedavide farklılık gösteriyor.
Açıkçası esmer bireylerde hem leke riski fazla
hem de tedavisi daha zor. Deri her tahriş ve
kızarıklık arkasından lekelenebiliyor. Bu
durum tedavi ajanlarında kısıtlamalar
getiriyor. Çünkü tedavinin bir parçası olan
soyma işleminin kendisi de kızartı
oluşturduğundan, önce leke siliniyor fakat
arkasından post inflamatuar daha zor bir
lekeyi getirebiliyor. Bu nedenle tedavinin
yavaş, deriyi tahriş etmeden, zamana
yayılarak yapılması gerekiyor.
Güneşten doğru biçimde
korunulmuyor.
Yaşlanmanın en önemli çevresel faktörü güneş
maruziyeti, bunu artık herkes biliyor. Ancak ne zaman,
nasıl bir ürünle ve uygulama yöntemiyle korunulacağı
konusunda bazı bilgi boşlukları var. Koyu tenli bireyler
genellikle güneşte yanmadıkları ve güneşe dayanıklı
olduklarını düşündükleri için korunma konusunda rahat
davranıyorlar. Halbuki koyu tenlilerde bazı lekelerin
gelişme riski açık tenli bireylere göre çok daha fazla.
Bazı lekelerde sadece UVA ve UVB değil, görünür ışığın
da ciddi payı var. Dolayısıyla riskli bireylerde, bir
şemsiye gibi koruma sağlayan fiziksel koruyucuların
kullanılması gerekiyor. Ürünlerin koruma faktörlerine
dikkat edilmiyor. Özellikle piyasada BB krem, CC krem
olarak bilinen kombine preparatların koruma faktörü
göz ardı ediliyor. 30 faktörden az değerlerin gerçek bir
koruma sağlamadığının bilinmesi gerekiyor. Çoğu
zaman güneş kremleri ihtiyacın çok altında bir miktar
sürülüyor, güneşin yoğun olduğu UV indeksinin yüksek
olduğu günlerde gün içinde tekrarlamalar daima ihmal
ediliyor. Öte yandan bazen D vitamini ihtiyacı
düşünülmeksizin, koruyucu ürünler aşırı miktarlarda
kullanılabiliyor.
“Mevcut kırışıklıktan
kurtulmanın tek yöntemi
botulinyum uygulamasıdır” diye
düşünülüyor.
Oysa botulinyum esas olarak statik değil dinamik
mimik kırışıklıklarda faydalı oluyor, yani sabit
durumda belirlenen ve derinleşmiş olan çizgileri
tamamen yok edemiyor. Botulinyumun, kırışıklıkların
gelişmesini önlemek üzere koruyucu olarak
uygulanması, otuzlu yılların ortalarında başlanması
öneriliyor. Yüz kaslarının birbirleriyle muhteşem bir
uyum içinde çalıştıkları düşünülürse, yanlış
uygulanan bir botoksun yeni kırışıklıklar getireceği
de mutlak oluyor. Ayrıca botulinyum sadece mimikle
oluşan kırışıklıklara etkili olabiliyor, fotoyaşlanma
adı verilen güneşle ortaya çıkan ince kırışıklıklar için
diğer rejuveneratif uygulamalar gerekiyor.
Güvenilirliği
belirlenmemiş, reklamı
yapılan her yeni
uygulama deneniyor.
Piyasaya her gün yeni bir ürün ya da
yeni bir cihaz, yeni bir uygulama
sunuluyor. Bunların bir kısmı yeterli
bilimsel yayının henüz yapılmadığı,
etkinlikleri ve güvenilirlikleri
belirlenmemiş yeni uygulamalar, bir
kısmı ise mevcut bir ürün ya da
uygulamanın adına bir sıfat
eklenerek yeniymiş gibi
sunulmasından ibaret oluyor.
Zaman, para kaybının yanısıra, daha
sonra oluşabilecek yan etkiler de
yanında promosyon oluyor.
2016
32
medikent
Kent Alsancak Tıp Merkezi
Kozmetoloji Kliniği
Uzman
Ellerdesiniz
Kent Hastanesi Dermatoloji Kliniği’nde dermokozmetik ve
estetik uygulamalar, deneyimli dermatolog ve kozmetolog
tarafından gerçekleştirilir.
Dermokozmetik İşlemler
Cilt güzelliği, önemlidir. Yıllar, izlerini en çok ciltte
bırakır. Yaşlanma, ciltte yapısal ve moleküler
bozulma ile beraber fonksiyonel bir bozukluğa
neden olur. Bu bozulma; kırışıklık, renk değişiklikleri ve gevşekliği de içeren klinik değişikliklerle
sonuçlanır. Cildin yaşlanmasına sebep olan birçok
faktör vardır. Güneş, çevre kirliliği, stres, beslenme
düzensizliği ve serbest radikallerin yarattığı zararlar
ciltte kollajen ve elastinlerin bozulmasına yol açar.
Zamanla cildin kalitesi bozulur ve kırışıklıklar
oluşur; gözaltı ve yanak bölgesindeki hacim kaybı ile
daha çökmüş bir görüntü gelişir. Genetik olarak
belirli bir hızda yaşlanmaya programlanmış olduğu-
muzdan cilde gösterilecek özen yaşlanmanın
ertelenmesine yardımcı olur.
Cilde hacim ve gençlik kazandıran tedaviler ile artık
yıllara medya okumak mümkün. Nörotoksin enjeksiyonu ve dolgunlaştırıcı maddeler, yaşlılık belirtilerini ortadan kaldırmada etkili bir işleve sahiptir.
Sundukları çabuk etki ve hızlı iyileşme avantajları
sayesinde günümüzün hala en çok rağbet gören
yaşlanma karşıtı tedavileri olarak karşımıza çıkar.
Fakat bu süreçte uygulanan tedaviler istenmeyen
sonuçlar da doğurabilir. Uzman hekimlerce doğru
şekilde uygulanması gereken işlemlerdir.
2016
33
medikent
Kent Alsancak Tıp Merkezi Kozmetoloji Kliniği
Lazer Lipoliz Yöntemi
Lazer Epilasyon Yöntemi
Ciltteki Kırışıklıklar
Lazer lipoliz yöntemi, vücudun şekillendirilmesi
amacıyla vücudun her bölgesinde oluşan lokalize
yağların giderilmesi için geliştirilmiş cerrahi
olmayan bir yöntemdir. Genellikle lokal anestezi
ile uygulanır. Güvenli ve FDA onaylı lazer
cihazlarıyla uygulanan bu yöntem; yağ hacmini
azaltır ve dokuda sıkılaşma sağlar. Liposuction
işleminin uygulanamadığı çene altı, ayak bileği ve
diz gibi küçük bölge yağ birikimlerinde oldukça
etkilidir. Hızlı iyileşme ile işlem sonrası kişinin iş
ve sosyal hayatını etkilemez.
Lazer epilasyon, vücuttaki istenmeyen tüylerin
kalıcı olarak yok edilmesi yöntemidir. Farklı
cihaz ve tekniklerle uygulanabilir. Günümüzde
özellikle çok yoğun çalışan insanların hayat
konforunu ve kalitesini arttırmak amacı ile
sıklıkla tercih ettiği bir yöntem olmakla birlikte
tıbbi nedenlerle de uygulanmaktadır. Cinsiyet
farkı gözetmeksizin, hem erkek hem de
kadınlara uygulanabilir. 14 yaşını doldurmuş ve
son 1 yıldır adet gören genç kızlar için de
uygulanabilir bir yöntem olması son yıllarda
annelerin kızları için tercih etmesini sağlamıştır.
Lazer epilasyon yöntemi; kalıcı veya uzun
dönemli epilasyon sağlar. Tüm vücut bölgeleri
için güvenilirdir. Konforlu bir yaşam ve hijyen
ortamı sağlar. Hızlı ve etkili bir yöntemdir.
Alerjik bir yan etkisi yoktur, cildi tahriş etmez,
kalıcı yara izi bırakmaz. Kanserojen değildir.
Batık kılların ve kıl dönmesinin en etkili tedavi
yöntemidir.
Kaşlar kaldırıldığında alında oluşan yatay
çizgiler, kaşlarınızı çattığınızda her iki kaş
arasında oluşan dikey çizgi veya
güldüğünüzde göz çevresinde oluşan ve kaz
ayağı olarak da bilinen kırışıklıklar
“botulinum toksin” yardımı ile giderilebilir. .
Botoks, tıbbi kullanım için arıtılmış ve
işlenmiş C. Botulinum mikrobunun özünden
doğal yollarla elde edilen Botulinum Toksin
A’dır. El, ayak, koltuk altı terlemelerinde ve
özellikle yüzdeki kırışıklıkların
giderilmesinde kullanılır. Kolayca
uygulanabilir. Botoks, belirli kasları
dondurarak etkili olur. Etkisi, 1-14 gün içinde
görülmeye başlanır. 6 ay sonra uygulamanın
tekrarlanması gerekebilir. Botoks işlemi,
mutlaka deneyimli ve uzman bir doktor
tarafından uygulanmalıdır.
Platelet Rich Plasma
(PRP) Yöntemi
Cilt rejuvenasyonunda ve leke tedavisinde yeni bir
dönem başlatan Platelet Rich Plasma (PRP)
yöntemi, hastanın kendi kanının kullanılması ile
uygulanır. Hastadan alınan kan, santrifüj
cihazından geçirildikten sonra kanın
trombositlerden yoğun olan özel kısmı hastanın
cildine ya da saçlı derisine enjekte edilir.
Trombositten zengin olan plazmanın enjeksiyonu
ile çeşitli büyüme faktörlerinin ve sitokinlerin
salınımı arttırılır. Böylece cilt gençleşmesi ve
lekelerin giderilmesi sağlanır. Saçlı deriye
uygulandığında da saç folliküllerinin uyarılması
ile saç dökülmesinin durdurulması amaçlanır.
Ciltteki Su Dengesinin
Sağlanması
Kış mevsiminde nemini yitirmiş ve canlılığı
azalmış olan cilde uygulanacak hyaluronik asit
cildin nemini tekrar kazanmasını sağlayacak,
pürüzsüz ve ışıltılı bir görünüm kazanmamıza
yol açacaktır. Hyaluronik asit; normalde de
deride bulunan kollajen ve elastin doku
arasındaki suyun tutulma derecesini arttırarak
ciltteki su dengesinin sağlanmasını destekler.
Doğal hyaluronik asit vücutta sürekli
yenilenmektedir. Derinin yaşlanması ile beraber
hyaluronik asit üretimi giderek yavaşlar; böylece
cilt nemini ve hacmini kaybeder, nemsiz, kuru,
cansız ve mat bir hal alarak yaşlılık belirtileri
gösterir. Hyaluronik asidin yerine konması ile
cilt hem eski nemini ve ışıltısını geri kazanır
hem de yerçekiminin etkisi ile oluşan
sarkmaların giderilmesini, cildin hacminin
yerine gelmesini sağlar. Doğru ellerde doğru
şekilde uygulanması ve düzenli takiplerle
yaşlılık belirtileri geciktirilebilir.
Kimyasal Peeling
Kimyasal peeling sadece kış mevsiminde belli
ilaçlarla uygulanabilen cildi kontrollü soyma ve ciltte
kontrollü hasar yaratma yöntemidir. Deriye çeşitli
asidik ve bazik kimyasal ajanlar uygulanır. Amaç, deri
tabakalarında istenilen derinliğe kadar hasar
oluşturmak ve rejenerasyon sırasında yara
iyileşmesinin avantajlarından faydalanarak çeşitli
lezyonların tedavisini sağlamaktır. Yara iyileşirken
deri eklerinden göçle başlayan epidermal onarım ve
yeni dermal bağ dokusunun oluşması ile deride daha
genç bir görünüm oluşur. Sadece cilt bakımı için
uygulanabildiği gibi leke tedavisinde ve özellikle
akne skarlarının tedavisinde önemi büyüktür.
Özellikle mezoterapi veya dermaterapi ile kombine
edildiğinde başarı oranı oldukça yüksektir.
2016
Kent Alsancak Tıp Merkezi Kozmetoloji Kliniği
34
Saç Mezoterapisi
Lazerle Varis
Tedavisi
Lazerle varis tedavisi, belirgin ve hoş
olmayan bir görüntü yaratan damarların
yok edilmesidir. Lokal anestezi ile tek
seansta acısız uygulama olanağı sağlar.
Dermaterapi
Dermaterapi, “roller” adı verilen üzerinde
çok sayıda iğnenin bulunduğu silindirik
kendi etrafında dönebilen bir cihaz
yardımı ile uygulanan bir tedavi
yöntemidir. Amaç, yine ciltte kontrollü
hasar yaratarak iyileşme sağlanmasıdır.
Özellikle gençlerde aknenin medikal
tedavisi sonrası gelişen izlerin
düzeltilmesi amacı ile kullanılır.
Mezoterapi
Akustik Dalga
Terapisi (AWT)
Akustik Dalga Terapisi (AWT), selülitin
başlıca iki nedeni üzerine etki gösteren
tek uygulamadır. Cilt, yağ ve kas
dokusuna etki ederek selülitin kalıcı
tedavisini sağlarken, bölgesel incelme ve
toparlanma etkisi de yapar.
Sellülit, rejüvenasyon, saç dökülmesi gibi
durumlarda kullanılır. Bölgesel zayıflama
ve selülit tedavisinde kullanılan
mezoterapi, teknik olarak dolaşım
düzenleyici, yağ eritici ve yağ taşıyıcı
ilaçlarla belirli vitaminlerin bir karışım
halinde cilt altına mezoderme çok ince
iğnelerle verilmesidir. Sellülitli alanda
kan akımının ve lenfatik dolaşımın
düzenlenmesiyle, yağ depozitleri çözülür,
yağ hücreleri yağlarını yakmaya başlar ve
sertleşmiş bağ dokusu düzelir.
Saç mezoterapisi, saç kıllarının
büyümesini uyaran çeşitli vitamin ve
minerallerin belirli oranlarda karışım
halinde hazırlanması ve bu karışımın saçlı
deriye enjekte edilmesi yöntemidir. Çok
ince iğneler yardımıyla 1 cm aralıklarla
tüm saçlı deriye uygulanır. Bu işlemin,
kişinin ihtiyacına göre 2-3 haftada bir,
8-10 seans tekrarlanması gerekebilir.
Genellikle 3. seans sonrasında saç
dökülmesinin durdurulması ve sonrasında
folliküllerden yeni kıl çıkışının uyarılması
amaçlanır.
Saçlarda PRP
Yöntemi
PRP yönteminde hastanın kendi plazması
ayrıştırılarak, hastanın saçlı derisine
enjekte edilir. Plateletler ya da diğer
adıyla “trombositler” vücudumuzdaki
hasarlı dokuların onarımını sağlayan
büyüme faktörlerini yapısında
bulunduran kan bileşenleridir. Uygulama
tarzı ve uygulama sonuçları, saç
mezoterapisi ile benzer olmakla birlikte
mezoterapinin uygulanamadığı hastalara
tercih edilir. Özellikle doğum sonrası
emzirme dönemi saç dökülmesinin yoğun
olduğu bir dönemdir. Bu dönemde
emziren annelere PRP yöntemi rahatlıkla
uygulanabilir. Saç ekimi öncesinde de
özellikle erkeklere saç mezoterapisi ya da
PRP uygulamasının saç ekiminde başarı
oranını arttırdığı bilinmektedir.
medikent

Benzer belgeler

guzellik-cilt türleri ve hastalıkları soru ve cevapları

guzellik-cilt türleri ve hastalıkları soru ve cevapları Alerjik bir yan etkisi yoktur, cildi tahriş etmez, kalıcı yara izi bırakmaz. Kanserojen değildir. Batık kılların ve kıl dönmesinin en etkili tedavi yöntemidir.

Detaylı

Kozmetikler - WordPress.com

Kozmetikler - WordPress.com davranıyorlar. Halbuki koyu tenlilerde bazı lekelerin gelişme riski açık tenli bireylere göre çok daha fazla. Bazı lekelerde sadece UVA ve UVB değil, görünür ışığın da ciddi payı var. Dolayısıyla r...

Detaylı