Ahmet Rasim Küçüusta`nın yazısı: Kavanoz dolusu vitamin hapı

Transkript

Ahmet Rasim Küçüusta`nın yazısı: Kavanoz dolusu vitamin hapı
0-212-217 61 91(PBX) | [email protected]
Yeniyol Cad. GökFiliz İş Merkezi No:11 K:2 D:8
34387 - Mecidiyeköy-Şişli / İSTANBUL
Ahmet Rasim Küçüusta’nın yazısı: Kavanoz dolusu vitamin hapı olanlar ne
yapmalı
(24 Nisan 2008, Perşembe)
Geçen hafta gazetelerde ünlü manken Ebru Şallı’nın biri ‘Hamilelikte Sağlıklı ve Güzel Kalmak’ ve diğeri ‘Çocuklar İçin Besleyici
Eğlenceli Lezzetler’ isimlerinde iki kitabının yayınlandığını okuduk. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan
Topuz da, sağlıklı yaşam hakkında bilgiler veren Ebru Şallı Tan’ı haklı olarak eleştirmiş.
Ebru Şallı Tan’ın bu tarz bilgiler vermesinin son derece yersiz olduğunu dile getiren Prof. Topuz, ‘Herkes kendi işini yapmalı. Bu
konuda bilen bilmeyen herkes konuşmaya ve tavsiye vermeye başlarsa; olan halkın sağlığına olur’ diye konuşmuş.
Prof. Dr. Erkan Topuz, Şallı’nın ‘nar suyunun çok yararlı olduğunu’ sözü karşısında ise şu yanıtı vermiş: ‘Ebru Şallı kim oluyor? Eğitimi
ne? Profesör mü, doktor mu? Araştırma yapmadan bunları nasıl söyleyebiliyor? Bu konuda herkesi dikkatli olmaya davet ediyorum.’
ÜSTADIN SESİNİ KESTİĞİ KONU
Bizde, sağlık hakkında öğüt vermenin üstadı Hıncal Uluç’tur. Gerçi artık bu konuda eskisi kadar sesi çıkmıyor, ama geçmiş yıllarda
yazdıkları ortada.
Otuz yıldan beri tek gün aksatmadan aldığını söylediği; genç ve sağlıklı kalmak isteyen herkese de tavsiye ettiği ‘C, E vitaminleri..
Beta Carotene.. Potasyum, çinko ve selenyum minerallerinin..’ sanıldığı gibi hayatı uzatmadığı gibi kanser riskini artırarak erken
ölümlere yol açtığını gösteren araştırmaların sayısı her geçen gün artıyor.
Geçen hafta yayınlanan ve 230 bin kişiyi kapsayan bir araştırmada ‘Antioksidanları kullanan sağlıklı insanlarda bazı hastalıkların
önlendiği veya hasta insanların bunları kullanarak daha iyi oldukları yönünde kanıt olmadığı ve hatta A vitamini, beta karoten ve E
vitamininin ölüm oranlarını artırabileceği ortaya kondu.
Hıncal Abi’sinin izinden giden Mansur Forutan da bu haber üzerine bakın neler yazmış:
‘Dünyanın parasını verip yeni aldığım bir kavanoz vitamini ne yapmam gerektiğini bilmek istiyorum! Şu saçmalığa bakın, bundan
sonra vitamin şişelerinin üzerinde de ‘öldürür’ yazılsın diye yasal zorunluluk gelebilir!’
VİTAMİNLER DE BİRER İLAÇ
Son yıllarda yapılan pek çok araştırma vitamin ve antioksidanların, fazla alınmalarının yarattığı tehlikeler dışında, kanser riskini
artırabileceğini gösteren bulgular da vermeye başladı.
Mesela, 2000 yılında yayınlanan bir araştırmada, ‘beta karoten’ ve ‘E vitamininin’ sigara içen erkeklerde akciğer kanseri riskini yüzde
18 ve kansere bağlı ölüm riskini de yüzde 8 artırdığı kanıtlandı. Şimdi, sigara tiryakilerinin bu vitaminleri kesinlikle almamaları
öneriliyor.
2002 yılında da, kalp hastalığı riski yüksek kişilerde ‘multi-vitamin’ kullanımının 5 yılsonunda ne kalp krizi, ne felç, ne kanser ve ne de
diğer ciddi hastalık risklerini azaltmadığı belirlenmişti.
Lancet adlı saygın tıp dergisinde dört yıl önce yayınlanan bir meta-analize göre, 170 bin kişi üzerinde yapılan 14 büyük klinik
çalışmada A, C, E vitaminleri ve beta karoten kullananlarda mide-bağırsak kanserlerinden ölümlerin daha fazla olduğu, sadece 14
çalışmanın 4’ünde selenyumun kanser riskini azaltabileceği saptandı.
7 klinik çalışmada yemek borusu, mide, pankreas, karaciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden ölüm riskinin yüzde 6 oranında artmış
olduğu belirlendi. Üstelik bazı vitamin kombinasyonlarının yarattığı risk daha da büyük idi. Buna göre, A vitamini ve beta karoten
kombinasyonu alanlarda kanser riski yüzde 30, beta karoten ve E vitamini alanlarda ise yüzde 10 daha fazla bulundu.
Bu verilere göre, düzenli olarak vitamin kullanan her 1 milyon kişiden 9 bininin bu nedenle vaktinden önce yaşamlarını yitireceği ileri
sürülüyor.
GELELİM NETİCEYE
Basında sağlık yazıları esasında halkı bilgilendirmeye, uyarmaya yönelik faydalı yazılar olmakla beraber, tıp eğitimi almamış kişilerin
sağlık öğütleri vermesi, hele ilaç önerisinde bulunması çok yanlış. Bunların birçoğunun arkasında ‘reklam’ olması da ayrı bir konu.
Antioksidan ve diğer elementlerin hepsi de diyetle düşük miktarlarda alındıklarında gerçekten yararlı maddeler olmakla birlikte,
bunlar öyle çarşıda pazarda satılan sebze ve meyveler gibi gelişi güzel tüketilecek şeyler de değil. Vitaminler de antioksidanlar da
aslında birer ilaç. Bilinçsiz kullanım çok ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor.
Doğru olan, özel eksiklik durumları dışında bu tür vitamin ve elementlerin besinlerle alınması. O, medya sazanlarının kulağa çok hoş
gelen ‘Doğal Beslenme Ürünleri’ sözüne de kesinlikle kanmamalı.
Mansur Bey de kavanoz dolusu vitaminlerini çöpe atmasın, varsa evindeki çiçeklerin toprağına gömsün; çünkü babaannem öyle
yapardı.
(STAR)

Benzer belgeler