Pınar Ertan - Arma Elektropanc

Transkript

SHAHDAG’IN SULTANLARI
PIK PALACE & FIVE STAR HOTEL.
STRATEJİK BÖLGE
KIRIM.
İNOVATİF MÜHENDİS
PINAR ERTAN.
TÜRKİYE’NİN YEDİ
HARİKASINDAN BİRİ
KAPADOKYA.
» editörden
Necmi YILDIZ
Müdür
Satın Alma & Lojistik Departmanı
Değerli Okurlar,
Üç kıtada birden iş yapan firmamız, bu
başarıları ile sektörde adından söz ettirmeye, deyim yerindeyse, rakiplerine parmak ısırtmaya devam ediyor.
2014’ün ikinci çeyreğinde kontratlarını
imzaladığıız yepyeni işlerimiz var. Bunlardan bazıları Abu Dhabi Marina City,
Dubai Üniversitesi ve Bakü White City
projeleri.
Dergimizin bu sayısında Azerbaycan
Şahdağ’da yapımını tamamladığımız; Pik
Palace ve Five Star isimli 2 otel ve 3 adet
Cumhurbaşkanlığı villasından oluşan
Şahdağ Kış Turizmi Kompleksi konulu
proje yazımızı, röportaj köşemizde genç
Genel Müdür Yardımcımız Pınar Ertan’ın
kariyer macerası içerisinde alçak gönüllü
ve zarif kişiliğinin ip uçlarını bulacağınız
söyleşimizi okuyabilirsiniz.
Dergimizin diğer köşelerinde de her zamanki gibi birbirinden renkli ve ilginç
konuları ele alan yazılarımız/yazarlarımız sizleri bekliyor.
Dergimize uzun süredir değerli yazıları
ve röportajları ile katkıda bulunan güçlü
kalemlerimizden Eser İnce, işlerinin yoğunluğu sebebiyle bundan böyle yazı
dizisine devam edemeyecek. Kendisine
emeklerinden dolayı teşekkür ediyor, köşesinin her zaman kendisini beklediğini
buradan kendisine iletmek istiyorum.
Bu tip kendi yağında kavrulan, şirket içi
sinerji ile ayakta kalan yayınlarda sürekliliği korumak oldukça zor bir iştir. Dergimize yazı yazmak isteyen çalışanlarımıza ve partnerlerimize kapımızın her
daim açık olduğunu duyurur hepinize
sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın!
1
Nisan - Mayıs - Haziran
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin her yıl
düzenlediği ilk 1000 ihracatçı firma
araştırma sonuç raporu açıklandı. AE
Arma Elektropanç 2013 yılı genel listesine 762. sıradan; sektörel sıralamaya ise
63. sıradan girme başarısını gösterdi.
içindekiler
10
Kapak Görseli: Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
Dergi Adı: AE Magazin
İmtiyaz Sahibi
AE Arma-Elektropanç adına
Demir Özkaya
Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni ve
Yazı İşleri Müdürü
Necmi Yıldız
Yayın Kurulu
Necmi Yıldız, Burak Kızılhan, Merve Çıkrıkçıoğlu,
Burcu Kızılhan, Atakan Naçar
Yönetim Yeri
Fulya Mah. Vefa Deresi Sok. No.11 34394
Şişli / İstanbul
T: +90 212 275 54 84 (pbx) • F: +90 212 274 06 41
[email protected]
Proje / Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
Arif Adalı
Rusya Federasyonu Temsilcisi
Suat Önder Yıldız
T: +7 495 775 01 49
[email protected]
Birleşik Arap Emirlikleri Temsilcisi
Yavuz Güvener
T: +971 2 628 22 40
[email protected]
Görsel Yönetmen
Atakan Naçar
Basım
İkon Yay. ve Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Çoban Çeşme Cad. No:14
Kağıthane / İstanbul
T: 0212 294 23 31 • F: 0212 294 46 32
18
Yayın Türü
Yerel süreli yayın. Üç ayda bir yayınlanır.
Basım Tarihi
Temmuz 2014
2
Röportaj / Pınar Ertan
Burcu Kızılhan
24
Global Bakış / Kırım
Altan Kabakçı
28
Hukuk Penceresi / Bilişim Hukuku - İnternet
Merve Çıkrıkçıoğlu
38
Yelken Dünyası / Egenin Mancornalarının
Tefrikası - Eser İnce
1 Başlarken / Editör
Necmi Yıldız
4 Kısa Kısa
10Proje / Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
Arif Adalı
14Global Bakış / Kırım
Altan Kabakçı
18Röportaj / Pınar Ertan
Burcu Kızılhan
24Teknoloji / Pompa Çalışma ve Karakteristik Eğrileri
Volkan Güven
Teknoloji / Pompa Çalışma ve Karakteristik
Eğrileri - Volkan Güven
32
Seyyahname / Kapadokya
Gülçin Akdöngel
44
Basında Biz
28Hukuk Penceresi / Bilişim Hukuku - İnternet
32Seyyahname / Kapadokya
Gülçin Akdöngel
38Yelken Dünyası / Egenin Mancornalarının Tefrikası
Eser İnce
44Basında Biz
48 AE Ailesi’nden
3
14
» kısa kısa
AE Arma-Elektropanç’tan Abu Dabi’de VIP Konut Projesi
Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç; Abu Dabi’de yeni bir projeye daha imza
atmaya hazırlanıyor. AE Arma-Elektropanç; rezidans ve villalardan oluşan Abu Dabi Marina City Development-Plot
C2 isimli yaşam alanının tüm elektrik, elektronik ve mekanik işlerinin (MEP) teknik müteahhitliğini üstlendi.
Abu Dabi Marina City Development-Plot C2, Nurol LLC
tarafından Abu Dabi’nin en güzel bölgelerinden biri olan
marinada, 121 bin m2’lik alan üzerine inşa edilecek. AE
4
Arma-Elektropanç; akıllı bina yönetim sisteminden güneş
ve elektrikli su ısıtma sistemine, aydınlatmasından yangın
söndürme sistemlerine kadar tüm elektrik, elektronik ve
mekanik tesisat işlerini gerçekleştirerek yaşam alanını yaşanılabilir kılacak.
Kontrat bedeli 31 milyon 450 bin USD olan ve 20 ayda
tamamlanması planlanan projenin Aralık 2015 tarihinde
kapılarını açması bekleniyor.
kısa kısa «
University of Dubai’ye AE Arma-Elektropanç İmzası
Ana müteahhitliğini İngiliz inşaat devi Kier Construction
LLC’nin Dubai’de ayağı olan Kier Dubai LLC’nin üstlendi-
ği ve tamamlandığında 21 bin 200m2’lik kapalı alana sahip olacak Dubai Üniversitesi’nin 2015’in son çeyreğinde
bitmesi planlanıyor.
Elektrikli su ısıtma sisteminden iklimlendirme sistemlerine, aydınlatmasından yangın söndürme sistemlerine kadar
üniversitenin birinci faz alanındaki tüm elektrik, elektronik ve mekanik işlerinin (MEP) işlerinin kontrat bedeli
7 milyon 800 bin USD.
5
AE Arma-Elektropanç; uluslararası alanda büyük projelere
imza atmaya devam ediyor. AE Arma-Elektropanç, Dubai
Ticaret Odası’na bağlı ve birçok fazdan oluşan Dubai Üniversitesi’nin merkez binasını, işletme ve bilgi teknolojisi
fakültelerinin binalarını kapsayan birinci faz alanının tüm
elektrik, elektronik ve mekanik işlerinin (MEP) teknik müteahhitliğini üstlendi.
» kısa kısa
Azarbeycan’daki Dev Otel Projesi AE’ye Emanet
AE Arma-Elektropanç; Bakü’de kurulacak “Beyaz Şehir”
projesinin ilk ve en büyük otelinin tüm elektrik, elektronik
ve mekanik işlerinin (MEP) teknik müteahhitliğini üstlendi.
Ana müteahhitliğini Azerbaycan inşaat devi “Pasha Inşaat”
LLC’nin üstlendiği ve tamamlandığında 90 bin m2’lik kapalı alana sahip, 818 oda kapasiteli olması planlanan projenin 2015 yılının ilk çeyreğinde Bakü’de düzenlenecek
6
olan Avrupa Olimpiyatları’na yetiştirilmesi planlanıyor.
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan ve Genel Müdür Yardımcısı (Elektrik İşleri) Asım
Coşkun’un geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği projede;
elektrikli su ısıtma sisteminden iklimlendirme sistemlerine, aydınlatmasından yangın söndürme sistemlerine kadar
otelin tüm MEP işlerinin kontrat bedeli 42.500.000 USD.
kısa kısa «
Kuveyt Türk Bankacılık Üssünde Sona Doğru
82 bin m2 kapalı alanı olan bu tesiste bankacılık sistemleri
ile alakalı tüm donanımların dışında, yaşam ile alakalı bir
çok tesis de mevcuttur.
Örneğin; bankacılık işlemleri mahalleri dışında, toplantı
ve konferans salonları, VIP mahalli, pişirme mutfağı, kiokslar, otel odaları, fitness merkezi, sauna, Fin hamamı, mescitler, abdesthane gibi bir çok özel mahaller de mevcuttur.
Enerji bütün binaya şaftlardan ve yerden yükseltilmiş döşeme altından busbarlarla dağıtılmaktadır.
Aydınlatma otomasyonu, enerji ve uzaktan izleme otomasyonu, IP TV sistemi, IP telefon sistemi, IP CCTV sistemi, kartlı geçiş, yangın algılama ve alarm sistemleri,
özel sahne aydınlatma tesisatı, görsel sunum sistemleri,
simultane tercüme sistemleri, konferans sistemi, data ve
network tesisatı, IP intercom, karbon monoksit algılama
v.s. gibi bir çok özel sistemlere yapılmıştır.
Bunların yanında dekoratif aydınlatmaya yönelik özel armatürler kullanılmış, bunların haricinde içte ve dış cephede led aydınlatmalar, etfe aydınlatmaları yapılmıştır.
Mekanik bina otomasyonu, su yumuşatma sistemleri, fan
coil sistemi, merkezi sistem (VRV) ve split klima sistemleri,
chiller tesisatı, hava debi kontrol cihazları (VAV, CAV), hava
perdeleri, klima santralı (AHU), ısı geri kazanım cihazı
(HRU), yangından korunma ve tesisatı, gazlı söndürme sistemleri, havuz tesisatları, doğal gaz tesisatları vs. gibi işler
yapılmıştır.
Halihazırda projede yaşam başlamıştır. 900 kişilik Kuveyt
Türk personeli binaya taşınmış olup, çalışanların tüm ihtiyaçları sağlanmış ve tüm bankacılık üssü işleri aktif olarak
yapılabilmektedir.
7
Elektrik, elektronik ve mekanik işleri taahhüdümüzde olan
Kuveyt Türk Bankacılık Üssü ve Yaşam Alanı Projesi işleri
halihazırda devam etmekte olup, Temmuz 2014 ayı içinde
tüm sistemler devreye alınmış olacaktır.
» kısa kısa
TİM 2013’ün İlk 1000 İhracatçı Firmasını Açıkladı
Türkiye İhracatçılar Meclisi Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı
firma araştırması sonuç raporunu açıkladı. Rapora göre, İlk
1000 ihracatçının toplam ihracatı geçen seneye göre yüzde 2,4 artarak 90,4 milyar dolara ulaştı. En fazla ihracat
gerçekleştiren ilk 3 firma da 2012 yılına göre değişmedi.
27 milyon 126 bin USD’lik ihracat ile 2013 genel listesine
762. sıradan, sektörel sıralamaya ise 63. sıradan girmeyi
başaran AE Arma-Elektropanç’ın 2014 hedefi listede 100
basamak yukarı çıkmak.
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi, 2013 yılında altın hariç Türkiye ih-
8
racatının yüzde 5.8 arttığını hatırlatarak; ilk 1000 dışındaki firmaların ihracat artış oranının daha yüksek olduğuna
dikkat çekti. “KOBİ’lerin net ihracat artışı 2013’te 6 milyar
dolar düzeyinde oldu, mal ihracatındaki 9.8 milyar dolarlık (yüzde 5,8) artışa baktığımızda bunun ağırlıklı olarak
KOBİ’lerden geldiğini görüyoruz. KOBİ’ler net ihracatçı
konumda, ilk 1000’in performansını tamamlar ve yükseltir
şekilde bir performans gösteriyorlar. Bu da pozitif bir gelişme” diye konuşan Büyükekşi, özellikle ilk 1000 firmanın
karlılık oranlarının son 5 yılın en düşük rakamı olduğunu
vurguladı.
kısa kısa «
Burak Kızılhan “Her Ders Bir Konferans” Dersine
Konuşmacı Olarak Katıldı
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel
Müdür Yardımcısı Burak Kızılhan, Ercüment Büyükşener
tarafından İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesinde
verilen “Her Ders Bir Konferans” dersinin 15 Mayıs tarihli
konuşmacısı oldu.
lecek planlaması konusunda bilgi ve tecrübelerini öğrenciler ile paylaştı. AE Arma-Elektropanç’ın dijital iletişime
bakış açısına da değinen Kızılhan, Türkiye ve dünyadaki
aile şirketlerinden örnekler verip kendi deneyimlerinden
de yola çıkarak aile şirketlerinin avantaj ve dezavantajlarına dikkat çekti.
9
Düzenlenen derste aile şirketlerinde profesyonellik ve ge-
» proje : Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
Arif Adalı
Proje Müdürü
Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
10
proje : Shahdag Kış Turizmi Kompleksi «
Bu eşsiz doğanın içinden AE Arma-Elektropanç’ın adeta can verdiği, değer
kattığı 2 adet 5 yıldızlı otel, 3 adet
cumhurbaşkanlığı villası yükselmekte.
Shahdag Kompleksi, Bakü’den takribi
200km kuzeydeki Quasar kasabasından 30km uzaklıkta olup, 1.650 metre rakımındadır.
Proje, Quasar bölgesindeki kış turizmine yüksek oranda bir ivme kazandırmıştır. Yatırımları devam etmekte
olan bu bölgenin, dünya standartlarında sayılı kış sporları merkezlerinden birisi olması hedeflenmektedir.
Yapılan bu yatırımlar bölge halkının
kalkınmasına büyük oranda katkı sağlamıştır ve katkı sağlamaya devam etmektedir.
AE Arma-Elektropanç projenin başından beri yerel halka iş imkanı sağlamıştır. Bünyesine aldığı yerel çalışanları sosyal sorumluluk çerçevesinde
usta olarak yetiştirerek kollarına altın
bilezik takmıştır. Bu arkadaşların, AE
Arma-Elektropanç’ın açtığı ufukla ülkelerine ömürleri boyunca katkı sağlayacaklarına inanıyorum.
Lokal yaptığımız satın almalar bölgede ticari hareketliliğe büyük oranda
katkı sağlamıştır.
Elektrik, elektronik, mekanik, otomas-
11
Bir başka dünyadır Shahdag. Kışın
her yer beyaz, yazın tamamıyla yeşil. Azerbaycan’ın Babaduz’undan
sonraki en yüksek dağıdır Shahdag,
gözünüzü kendisinden alamadığınız.
Kanyonları, şelaleleri ve milli parkı ile
bir başka güzel.
» proje : Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
12
yon, tesisat konularında AE Arma-Elektropanç, Shahdag Oteller Projesi
kapsamında, toplam 331 odadan
oluşan Pik Palace Otel, Five Star Otel
isimlerinde 2 adet 5 yıldızlı otel ve
Cumhurbaşkanlığı Villa Komplekslerini teknik müteahhit sıfatı ile başarılı
bir şekilde tamamlamıştır. Geçici kabulleri yapılan tesislerin eksik kalan
işlerinin de Temmuz ayında tamamlanması planlanmıştır.
İstanbul-Bakü merkez birimleriyle
büyük, zor ve zorlu şartları olan bu
projenin üstesinden geldiğini gururla
söyleyebiliyorum.
AE Arma-Elektropanç’ın bilgi birikimi, tecrübeli kadrosu; yöneticisi, mühendisi, teknisyeni, ustası, yardımcısı,
AE Arma-Elektropanç en yoğun olduğu dönemde 750 kişiye varmış olan
MEP ekibiyle yılmadan usanmadan
Shahdag’a Türkiye’den 200’ün üzerinde tır boşaltılmış olup gelen malzemelerin montajı tamamlanmıştır. Bu
projede ve AE Arma-Elektropanç ailesinde bulunmak tüm ekibimize gurur
vermektedir.
görevini tamamlamak üzere çalışmıştır. AE’nin kaliteye verdiği önem,
bu projede belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bunu ancak bu otellere gelerek hissedebilirsiniz.
Yüksek dağların arasında bulunan
Pik Palace ve Five Star otelleri yüksek
konfor ve büyük odaları ile tek kişi,
ailelere, gruplara hoşlanacakları bir
ortam sağlamaktadır. Bu konforu sağlamada AE’nin büyük katkısı vardır.
Gym, sauna, iç havuz, dış havuz, su
masaj havuzu, masaj salonu, güzel-
proje : Shahdag Kış Turizmi Kompleksi «
AE; bu otellerin barları, büyük, geniş kapsamlı toplantı salonları, farklı
özellikteki restoranları, çay salonu,
şarap salonlarına kullandığı yüksek
teknolojik ürün ve sistemleriyle yaşam kalitesini farklı bir boyuta taşımıştır. Yöresel deyişle her türlü yahşilik ve şerait vardır.
Burada AE’nin kullandığı ürün ya
da sistemlerden bahsetmeye gerek
yoktur. Malzemesiyle, kullandığı high-tech sistemlerle, kadrosuyla, kalite
anlayışı ve yönetimiyle, sağladığı artı
değer ve sağladığı katma değerlerle,
projelere hayat vermeye devam edecektir.
İş güvenliğine verdiğimiz önem, bu
projede açıkça görülmektedir. Kayda
değer bir iş kazası şantiyemizde yaşanmamıştır.
Dünya standartlarındaki yangın ve
yangın algılama, seslendirme sistemleri, aydınlatma sistemleri, zayıf
akım, CCTV, IPTV sistemleri, HVAC
sistemleri, BMS vs. bu projede dağın
başında görülmeye değer ve takdire
şayandır.
Shahdag’ın sultanıdır AE Arma-Elektropanç…
Arif Adalı
Proje Müdürü
Shahdag Kış Turizmi Kompleksi
13
lik merkezlerinin canlı hale gelmesi
AE’nin kullandığı yüksek teknolojik
ürün ve sistemleriyle olmuştur.
» global bakış : Kırım
Altan Kabakçı
Müdür Yardımcısı - Lojistik
Kırım toprakları tarihi boyunca birçok
kez fethedilmiş, kontrol altına alınmıştır. Kırım’da Kimmerler, Antik Yunanistan, İskitler, Gotlar, Hunlar, Bulgarlar, Hazarlar, Kiev Rus Devleti, Bizans
Yunanlıları, Kıpçaklar, Osmanlı Türkleri, Altınordu Tatarları ve Moğollar
hakimiyet kurmuştur. 13.yüzyılda Venedikliler ve Cenevizliler tarafından
kısmen kontrol altına alındı. Bunu
izleyen dönemde sırasıyla 15.yüzyıldan 18.yüzyıla kadar Kırım Hanlığı ve
Osmanlı İmparatorluğu, 18.yüzyıldan
20.yüzyıla kadar Rus İmparatorluğu,
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya ve daha sonra 20.yüzyılın geri kalanında Sovyetler Birliği içinde Rusya
Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ve Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti hakimiyet kurdu.
Kırım Hanlığı’nın kurucusu Hacı Giray 427-1783 yılları arasında Kırım’da
hüküm sürmüştür. Hacı Giray’ın halkı
Cengiz Han’ın soyundan gelmektedir.
Hacı Giray, Sultan Fatih Mehmed’in
İstanbul’u fethinden sonra, Osmanlı
İmparatorluğu ile birleşmiştir. Bu birleşme sonucunda Osmanlı-Kırım Birleşik Kuvvetleri, 1454 yılında Kefe’yi
kuşattılar. Cenevizliler, Kırım Hanı’na
ve Osmanlılara vergi ödemeyi kabul
etmek zorunda kaldılar.
Osmanlı İmparatorluğunun Kırım’ı
kaybetmesi
1768’de Rusya ile Osmanlı Devleti
uzun sürecek bir savaşa girdi. Osmanlı yönetimi, 1736-1739 savaşında
Kırım’ın Rus işgaline uğraması sebebiyle Kırım’ı, Tatarlar’ın tek başlarına
savunamayacağını gördüğünden burada bir seraskerlik oluşturdu. Rus-
14
Kırım
lar’ın Kırım’a gireceği Orkapı adlı geçit, buranın müdafaası açısından son
derece önemliydi. Bu savaşta Kırım
seraskeri olarak görevlendirilen Silahdar İbrahim Paşa’nın, Orkapı’nın müdafaası için harekete geçmesi, Tatarlar
tarafından geciktirildi. Osmanlı ordusu yoldayken de OrKapı’daki kalede
bulunan Tatarlar bu önemli geçit noktasını Ruslara teslim ettiler. Buradan
rahatlıkla geçen Rus kuvvetleri Kırım’ı
kısa zamanda işgal edip, Osmanlı ordusu komutanı İbrahim Paşa’yı da esir
alarak, Petersburg’a götürdüler.
Ruslar, Kırımlılar ile çeşitli müzakereler yapmışlar, yayınladıkları bildirilerle de onlara, Kırım’a doğru ilerleyen
Rus kuvvetlerine karşı gelmedikleri
takdirde bağımsızlıklarını vereceklerini vadetmişlerdi.
Kırım’ın Rusya açısından önemi
Stratejik konumu ve verimli arazileriyle dikkat çeken Kırım’ın tarihi istila ve işgallerle doludur. Hunlardan
Venediklilere, Bizans’tan Osmanlı’ya
birçok medeniyete ‘ev sahipliği’ yaptı. 18’inci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’yla Rus İmparatorluğu arasında gidip gelen Kırım, 1783’te Çariçe
global bakış : Kırım «
buradaki üssünü 2017’ye kadar tutma
hakkını kazandı. Rusya yanlısı Viktor
Yanukoviç’in 2010’da yeniden iktidara gelmesinden sonra da, Rus doğalgazının yüzde 30 oranında daha
ucuza alınması karşılığında bu süre
25 yıl uzatıldı; 2047’ye kadar yeniden
uzatılması ‘opsiyonu’ da tanındı.
2.Katerina döneminde ilhak edildi.
1954’te, Sovyet lideri Nikita Kruşçev
tarafından Ukrayna’ya devredilene
kadar Rusya’nın parçasıydı.
Kırım tarihsel açıdan, Rusya’nın sıcak
denizlere inme ihtiyacının karşılanması için hayati öneme sahiptir. Özellikle Sivastopol Limanı, Moskova’nın
Karadeniz üzerinden Akdeniz ve
ötesinde hakimiyet kurma arzusunun
sembolü olarak görülmektedir. Stratejik olarak Ruslar açısından önemli olan bölgenin neden Ukrayna’ya
bırakıldığı sorusuna cevap olarak;
Kruşçev, Rus hakimiyeti altına girişinin 300’üncü yıldönümünde Kırım’ı
hediye olarak Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti’ne verdi. Bu karar 27 Şubat
1954’te, resmi Sovyet gazetesi Pravda’da tek cümlelik uzun bir paragraf
olarak yayımlandı. Bazı Rusların bugün hâlâ hata olarak gördüğü karar, o
dönemde pratikte pek fazla değişiklik
yaratmıyordu. Ancak SSCB’nin 37 yıl
sonra çökmesiyle bugün hem Ukrayna, hem de Rusya için bir anda önem
kazandı. Rusya, en önemli filolarından birinin yeni bağımsız olan ve Avrupa’yla yakınlaşma riski bulunan bir
ülkede kalması gerçeğiyle başetmek
zorundaydı.
ezici çoğunlukla kazanması sonrası Kırım Başkanlık makamı kaldırıldı.
Şu an bölgenin başkanlık temsilcisi ve
başbakanı Kiev tarafından atanıyor.
Ukrayna’nın Karadeniz kıyısındaki Kırım yarımadası, ülkedeki Rusya yanlısı
hissiyatın, yani olası bir ayrılıkçı hareketin kalbi olarak değerlendiriliyor.
Yanukoviç’in devrilmesinin ardından,
Rusya yanlısı en geniş çaplı gösteriler
Kırım’da yapıldı. Rusya’nın Karadeniz
Filosu’na ev sahipliği de yapan bölgede, yerel parlamento Kiev’den ayrılıp
ayrılmama konusunda referandum
düzenleme kararını açıkladığı günün
ertesi gecesi bölgedeki Sivastopol ve
Simferol havaalanları Rus üniforması
giyen kişilerce işgal edildi.
Peki neden Sivastopol
Sivastopol, Kiev’le birlikte Ukrayna’da
‘özel statü’ taşıyan iki kentten biridir.
Sovyet döneminden bu yana Rusya’nın Karadeniz Filosu’na ev sahipliği
yapmaktadır. Rusya, Sovyetler Birliği’nin çöktüğü 1991 yılından itibaren
Kiev’le uzun müzakerelerden sonra
Ukrayna’da Avrupa Birliği yanlılarının
ayaklanması ve Rusya’nın Kırım’a asker çıkartmasından sonra düzenlenen
referandum sonrası Kırım, bağımsızlığını ilan etti. Ukrayna’nın yönetim
alanı içinde yer alan Kırım’a asker
gönderen Rusya, gerçekleştirilen referandumun ardından bu ülkeyi kendi
topraklarına dahil etme kararı aldı.
Rusya’nın Kırım krizindeki tutumunu
değiştirmemesine tepki olarak Amerika Birleşik devletleri ve Avrupa Birliği
sert yaptırım kararları almaya başladı. Son olarak Batılı güçler Kırım’ın
ilhakını kınarken, G7 ülkeleri de Rusya’yı dışarıda bırakma kararı aldı.
Yedi sanayileşmiş ülkeden oluşan G7,
Rusya’dan Ukrayna’nın Kırım’ı ilhak
etme yolundaki tüm çabalarını durdurmasını istemişti fakat Kırım’da 16
Mart 2014 Pazar günü düzenlenen
ve Tatarların boykot ettiği referanduma katılanların yüzde 96.77’si Rusya’ya katılmak için oy kullandı. Pazar günü yapılan referandumda halka
“Rusya’ya bağlanmaya razı mısınız?”
ve “1992 yılı Kırım Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesi ve Kırım’ın
Ukrayna’nın bir parçası olmasına razı
mısınız?” soruları yöneltilmişti.
Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik
Devletleri’nin Rusya’ya karşı tutumu
Avrupa Birliği, Rusya ve Ukrayna’dan
21 yetkili hakkında malvarlıklarının
dondurulması ve seyahatlerine sı-
Kırım, 1996 Anayası’na göre Ukrayna
içinde özerk bir cumhuriyet statüsüne
sahip ama yasal olarak Ukrayna’nın
parçası, kendi parlamentosunu seçebiliyor. Bu parlamento, tarım, altyapı ve turizm politikalarını belirleme
yetkisine sahip ancak 1995’te, Rusya
yanlısı ayrılıkçı bir adayın seçimleri
15
Krizin Merkezi Kırım
» global bakış : Kırım
nırlama getirilmesine hükmetti. AB
yetkilileri, Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılarak Rusya’ya geçmesini öngören
referandumdan sonra böylece ilk
yaptırım kararlarını da almış oldular.
Yaptırım kararına hedef olacak yetkililerin isimleri açıklanmadı, ancak
referandumda kilit rol oynadıkları
16
sanılıyor. Bu olayların akabinde son
iki haftada Rusya, piyasada ilginç
ekonomik taktiklerini kullandı ve herkesi oyuna getirdi. Bir kaç günde 20
milyar dolar kazandı. Artı kendi tekel
şirket hisselerinin % 30’unu devlete
iade etti. Daha önce enerji şirketlerinin hisseleri yabancı yatırımcılara;
Amerikalılar ve Avrupalılara aitti. Bu
ise; petrol ve gaz gelirlerinin neredeyse yarısının Rusya’nın kasası yerine,
Avrupa hesabına gitmesi demekti. Kırım olaylarına bağlantılı olarak Ruble
hızla düşmeye başlamıştı ama Rusya
Merkez Bankası Ruble’yi desteklemek
için hiçbir şey yapmadı. Hatta piyasa
da Ruble’yi korumak için Rusya’nın
rezerv parasının olmadığı söylentileri çıktı. Bu söylentiler ve Putin’in
Ukrayna’da Rusça konuşan nüfusu
savunacağı ifadesi, Rusya enerji şirketlerinin hisse fiyatlarında büyük bir
düşüşe sebep oldu. Bu durumdan
dolayı spekülatörler ve yatırımcılar
hisseleri satmaya başladı ve hisseler
değerlerini iyice kaybetti.
Putin bütün hafta bekledi ve fiyatlar sınırın altına düşünce, aynı anda
Avrupalılardan ve Amerikalılardan
hisseleri satın alma emir verdi. Spe-
global bakış : Kırım «
külatörler ve yatırımcılar durumu fark
edineye kadar, hisseler artık Rusya’nın
elinde idi. Sadece bu değil, birkaç
gün içinde Rusya 20 Milyar dolardan
fazla kazandı ve kendi enerji şirketlerinin hisselerini geri döndürdü. Ayrıca
Kırımlıların Rusya’ya bağlandıklarına
pişman olmamaları için gereken her
şeyin yapılacağını vurgulayan Medvedev, yapılacaklar listesi de açıkladı.
Bunlardan bir tanesi Türkiye için lojistik açıdan önemli olan Kerç limanını
Karadeniz’in en önemli limanı haline
getireceklerini kaydeden Medvedev,
demiryolu, havayolu, karayolu ve deniz yollarının kurulmasının önemli
olduğunu aktardı. Kerç Limanın’dan
Port Kafkas Limanı’nın olduğu bölgeye 4 km’lik köprü yapımını planladıklarını belirtti.
nü Rusya’ya ihraç etmektedir. Ancak
ihraç konusu ürünlerin Rusya’ya sevk
edilmesi çok önemli ve meşakatlidir. Uluslararası nakliye taşımacılığı
yapan TIR firmaları için iki farklı yol
güzegahı bulunmaktadır. Bunlardan
bir tanesi karayolu ki bu durum da
TIR’lar Bulgaristan, Romanya, Moldo-
va ve Ukrayna sınırlarını geçerek Rusya’ya girecekler. Diğer bir güzergah
ise RO-RO taşımacılığı ile İstanbul
Haydarpaşa Limanı’ndan Ukrayna
Ilichevsk Limanı’na ve Zonguldak
Limanın’dan Ukrayna Yevpatorya
Liman’ına giriş yapmaktadırlar. Her
iki güzergahta da Ukrayna’dan Rusya’ya girmektedirler. Ancak nakliye
şirketlerinin bu yol güzergahları sınır
geçişlerinde hem maddi hem zaman
kaybı olarak ihracat yapan firmalara
yansımaktadır. Medvedev’in açıkladığı gibi Kerç Limanı’ndan Rusya’nın
Port Kafkas Limanı’na köprü yapılması ile hem fazladan sınır geçişleri hem
de zaman kaybı ortadan kalkarak,
nakliye şirketlerine ve ihracatçılara
zaman ve maddi kazanç olarak geri
dönecektir.
Altan Kabakçı
Müdür Yardımcısı - Lojistik
17
Türkiye başta tekstil, narenciye, inşaat
malzemeleri olmak üzere bir çok ürü-
» röportaj : Pınar Ertan
Burcu Kızılhan
Müdür
Halkla İlişkiler Departmanı
Pınar Ertan
AE Arma-Elektropanç Genel Müdür Yardımcısı
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz, eğitim hayatınız hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Ailenin tek kızı olarak, 1978 yılında
doğdum. Ortaokulda fen ve matematiğimin kuvvetli olduğumu keşfettim ve
Fen Lisesine devam ederek, ilme karşı olan sevgimi yaşamaya başladım.
Elektronik Mühendisliğinin ardından,
Dijital Elektronikte uzmanlaşmak için
yüksek lisans eğitimi aldım. Mühen-
18
dislik teorik ve pratik ilimdeki keskin
mantıksallığımı kuvvetlendirdi. Bazen
zorlansam da netliğimin oluşmuş olması beni mutlu ediyor. İdealistliğim,
bu sene beni tekrar okumam gerektiğine karar verdirdi ve Eylül ayında
başlayacak Executive Global MBA
için başvurularımı tamamladım.
AE Arma-Elektropanç’ta hangi görevde çalışıyorsunuz, size bağlı departmanlar hakkında bilgi alabilir miyiz?
Elektropanç Elektronik yıllarımdan
sonra, AE Arma-Elektropanç’ta kısa
sürede hızlı bir yürüyüş gerçekleştirdim. Rusya Koordinatörlüğünün
ardından, Strateji ve İnnovasyon departmanı müdürlüğü yaptım. Şirket
ve sektör temel yapı taşlarını analiz
ettim. Şimdi Genel Müdür Yardımcısı
olarak görev yapmaktayım. IT, Quality & Risk ve Cost Control & Planning
departmanlarından sorumluyum. Ana
iş kolumuzu kuvvetlendirecek komşu
AE Arma-Elektropanç, bugüne kadar
birçok önemli projeye imza attı; Türkiye’de ve yurtdışında sizi en çok etkileyen projelerimiz hangileridir?
Uzmanlığımız, değişik hava ve sosyal
şartlarda zorlu projeleri tam ve çalışır
olarak müşterilerimize teslim edebil-
mektir. Bunlar azmimizin, çalışkanlığımızın, tecrübemizin ve hırsımızın
açık göstergeleridir. St. Petersburg
Pulkova Havalimanı, Babl Al-Qasr ve
Türkiye Piri Reis Üniversitesi projeleri
beni en çok etkileyenlerdendir. Öte
yandan, bulunduğumuz her coğrafyadaki gökdelen projelerimiz, teknoloji
entegrasyonunda, işçilik ve yönetim
koordinasyonundaki başarılarımızın
simgeleridir.
AE Arma-Elektropanç’ı rakiplerinden
ayıran en önemli özellikler nelerdir?
Hem global hem de bulunduğumuz
coğrafyalarda, kurumsallığa geçiş
“Mühendislik bir
yaşam biçimi”
yapmış elektromekanik taahhüt firması olmamızdır. Birlikte çalıştığımız
tüm ekip arkadaşlarımız AE’nin kimliği ile hem iş hem de özel yaşantılarında, ailenin bir parçası olmak ile
güvende olduklarını, uzun yılların
emeklerini bizimle paylaşmış olarak
farkımızı kendileri oluşturmuşlardır.
Liderlik ve dürüstlüğü birleştirerek
Türkiye’nin aranan markası olmuş ve
yurtdışına açılan tüm diğer sektör firmalarının çözüm ortağı olma güvenini kazanmıştır.
Bir bayan olarak, bu sektörde zorluk
çekiyor musunuz?
Mühendislik bir yaşam biçimi. Bütünün güzelliğinin keyfini çıkartabilirdim. Detaycılık, sebep-sonuç ilişkisi
ve çözümcü olma gibi özellikleri
hayatım her dakikasında kullanıyor
olmam, bazen zihinsel yorgunluğa
neden olabiliyor. Sektörde hiçbir zaman bayan olmanın sıkıntısını çekmedim. Ama zeki bir bayanın zihninin dinlenmesi gerektiğini unutan bay
meslektaşlarım oluyor. AE ailesinde
mühendis olan bayan sayımızın yüksek olması ve çoğumuzun da yönetici
19
iş kolları üzerinde halen pazar araştırmalarını da sürdürmekteyim. Çalışma
arkadaşlarım ile takım olmaktan çok
memnunum. Haftalık toplantılarımızın ardından, kendimize kısa süreli
yenilikçi hedefler belirleriz, bu yılsonuna kadarki tüm planlamalarımız
tamamlanmıştır.
20
röportaj : Pınar Ertan «
olması, bayan olarak zorlukları aşmayı nasıl sevdiğimizin bir göstergesidir.
Türkiye ve dünyada teknik müteahhitliği nasıl değerlendiriyorsunuz,
sizce 10 yıl içinde teknik müteahhitlik nereye gelecek?
Teknik müteahhitlik, inşaattan özerkliğini kazanmalıdır. İnşaat sektörü
vücudun temellerini atarken, bizler
yaşam damarlarını nazikçe işleriz.
İki ana temel bilgi birbirleri tarafından kapsanamaz. Son iki yıl içerisinde Avrupa müşterilerinin bu konuda
kendilerini nasıl eğittiğini ve sektörler
arası dengenin, müşteri tarafından
yapılması gerektiğinin bilincine ulaştığını gözlemledim. Kalite dengeyi
oluşturur. Rekabete sokarken, kaliteyi
kaybetmemek müşterinin isteği olabilir. İki ana temel kalite ayrı yollardan
yürümelidir ve doğru bir ortaklık yapmalıdır. Buna göre yeni nesil müşteri,
isteklerine göre ihale notu oluşturur ve
aldığınız not doğrultusunda kazanır
veya kaybedersiniz. İki ayrı kalitedeki
rakip te birbirlerinin sahasına girmez.
Tabii bu bir ideal durum ve bu ideal
durumda bile dünyada sektörel sıkıntılar devam etmektedir. Türk müteahhitliği birçok dünya marketinde kendini ispatlamışken, ucuzu takip eden
müşteri şu an Çin müteahhitliğini keşfetmektedir. Disiplin, mühendislik ve
iş gücü anlamına gelen müteahhitliğin, kendi değerini müşteri ile birlikte
tekrar değerlendirmesi gerekmektedir.
Sermaye ve çıkan sonuç karşılaştırması, yapılan ucuz ve kalitesiz işler
ile son beş yıldır çok rahat ölçülebilmektedir. Bir yıl sonra eskiyen alışveriş merkezleri, satılamayan residanz
daireleri ve konumlandıkları alanların beton kirliliğine dönüşmesi, ileriki 10 yılda bizi bir kentsel dönüşüm
projesine daha yönlendirebileceğini
düşündürtmektedir bana. AE olarak,
seçiciliğimizi korumaktayız; seçici
olanlar 10 yıl sonra da var olabileceklerdir.
21
“Çalış, uygula ve yaşa;
esnek ve yumuşak
hatlarını koru”
Kalite, çevre ve iş güvenliği konusuna nasıl bakıyorsunuz , sektörde bu
konuya bakış açısı nasıl , biz nasıl bakıyoruz ?
22
Kalite, çevre ve iş güvenliği farkındalık demektir. Birçok sosyal altyapıyı
her iş dalında ortak dil haline getirmektir. Bunlar ile öğrendiklerimiz,
özel yaşamlarımıza da yansır. Sürdürülebilirlik günümüzün kelimesidir, yapı taşları ise kalite, çevre ve iş
güvenliğidir. Ayrıca kurumsal ve bireysel varlıklarımızın da bilinç yapı
taşlarıdır. Maalesef, varlık tehlikedeyken ancak bu bilinçleri keşfedebiliyor
Türkiye. Soma’da yaşananlardan sonra kanunlar çerçevesinde bu kavramların daha netleşebilme olasılığı var.
Rekabet piyasasında, ve global müşteri taleplerinde son 5 yıldır önem ile
öğrenmeye devam ettiğimiz ciddi bir
dersimiz. Tüm şantiyelerimiz de yayınlamış prosedürlerimiz ile takibini
devam ettirmekteyiz. Şantiyelerimiz
de iş güvenliği eğitimi almayan sahaya çıkamaz. Tam zamanlı C sınıfı
İş güvenlikçi uzmanlarımız, gururlu,
kuvvetli, öz güvenli ve kendinden
emin Türk işçilerimize durumun önemini tekrar tekrar öğretmektedir. Bu
kavramlar, kişisel bilince iletilmelidir.
Ceza veya zoraki yaptırım ile maalesef ilerlemek zorunda kalabiliyoruz.
Kişisel bilinç ancak toplumsal bilinç
ile birlikte hareket edebiliyor.
Eğitime çok önem verdiğinizi biliyoruz, ileriki dönemlerde branşınız ile
ilgili ders vermeyi düşünüyor musunuz?
Bunu üniversiteden mezun olduğum günden beri yapmak istiyorum.
Ancak öğrenmeye hala devam ediyorum. Uzmanlaştığım konular değişmeye başladı. Executive Business
Coaching’i yönetim bilgilerim ile birleştirmek istiyorum. Şirketlerin sosyo
kültürel yapısı ile birlikte yönetimsel
konularına mühendisçil sebep-sonuç
ve çözümcülüğünü nasıl harmanları
mı araştırıyorum. Bilimsel tanımını
iyi yaptığımı inandığım konuyu okul
seviyesine bir gün çıkartacağım. Ama
tüm yeni başlayan ve tanıştığın yeni
mezun meslektaşlarıma hayatta kesiştiğimiz sürelerde bilgi aktarımlarımı
yapıyorum.
Sosyal hayatında Pınar Ertan nasıl
biri, hobileri nelerdir, üye olduğunuz
kulüpler var mı ?
Hobileri mühendisliği dengeleyici
olarak, gene mantıksal bir şekilde
röportaj : Pınar Ertan «
Seyahat etmeyi, değişik ülkeler, kültürler görmeyi seviyorsunuz; gitmekten en çok hoşlandığınız ülke hangisi?
Doğu’ya seyahat, her Batı’lının bilmediği bir huzura kavuşumu olarak
adlandırılır. Japonya ve Tayland da
bana bu hissi veren ülkeler oldu. Yaşayabilir miyim bilmiyorum ama ora-
ya doğru gitmesini sevdim. Bu sene
biraz güneye Yeni Zelanda ve Avusturalya’ya gideceğim. Meraklıyım. Gittiğim yerlere en az bir kez daha gitmem
gerek, ilk seferindeki hissettiğim yabancılık duygusunu sevmiyorum. San
Francisco yıllarımda her 3 ayda bir Istanbul’a tekrar tekrar seyahat ediyordum. Gitmek ve gelmek ve yeni yerin
de ev olması. Burada orası hakkında
konuşurken, doğruyu iletebilmem. En
önemlisi insanını tanımış olmam. Çok
iyi tarih öğrencisi hiçbir zaman olmamışımdır.
Pınar Ertan 10 yıl sonra kendisini nerede görüyor, hedefleriniz nelerdir ?
Yıllık hedeflerimin ardından yeni oluşan yolları her daim değerlendiririm.
Sözlerim hayatta benim için önemlidir. Burak Kızılhan kardeşim ile birlik-
te yürüyoruz. 10 yıl sonra olacağımız
yerleri birlikte yapılandırıyoruz. Kuvvetli global kimlikleriz ile yola devam.
Hayat mottonuz nedir ?
Çalış, uygula ve yaşa; esnek ve yumuşak hatlarını koru.
Sizin mesleğinizi seçecek olan arkadaşlara önerileriniz nelerdir ?
Mühendislik bir yaşam biçimidir. Uygulamaya geçirebildiğin sürece sana
faydalıdır. Zihinde kalırsa zorluk yaratır. Kopyalamazsın, cesaretli ol ve onu
gerçeğe geçir.
Burcu Kızılhan
Müdür
Halkla İlişkiler Departmanı
23
seçtim. Müziğin içindeki matematiği çözemedim, ama resmin içindeki
doğallıkta hala ısrarcıyım. Eski voleybolcu’yum ve bugünlerde tekrar aynı
özlem ile oynayabileceğim arkadaşlar
buldum. Yeni olarak rüzgar sörfü ile
ilgileniyorum. İyi bir okuyucu ve düşünürüm. Ama yazmaktan birkaç yıl
önce vazgeçtim. Sosyal hayatımda
hoş sohbet ve empatisi güçlü bir dost
diye arkadaşlarım beni tanımlıyorlar.
» teknoloji : Pompa Çalışma ve Karakteristik Eğrileri
Volkan Güven
Makine Mühendisi
Satış Takım Lideri
WILO Pompa Sistemleri A.Ş.
Pompa Çalışma
ve
Karakterİstİk Eğrİlerİ
24
teknoloji : Pompa Çalışma ve Karakteristik Eğrileri «
Pompadaki basınç artışı basma yüksekligi olarak adlandırılır.
Basma yüksekliğinin tanımı
Pompa basma yüksekliği H, pompa
tarafından transfer edilen akışkanın
yerçekimi kuvvetine (ağırlığına) karsı
yaptığı mekanik iştir.
Pompanın karakteristik egrisi
Şekil 1. Pompa Karakteristik Eğrisi
H=E/G
E = Kullanılabilir mekanik enerji
[N x m]
G = Yerçekimi kuvveti [N]
Pompanın oluşturduğu basınç artışı
ve pompa debisi birbirine bağımlıdır
ve pompa karakteristik eğrisi olarak
gösterilir. Düşey koordinat ekseni,
pompanın basma yüksekliğini (H)
metre cinsinden gösterir. Diğer birimler aşağıdaki dönüşüm değerleri uygulanarak kullanılabilir.
na sahip değişik sirkülasyon pompalarının karakteristik eğrileri gösterilmiştir.
Farklı eğimler
10 m = 1 bar = 100,000 Pa = 100 kPa
Yatay koordinat ekseni, pompa debisini (Q) m3/h olarak gösterir. Farklı
birimler de (örneğin litre/saniye) kullanılabilir. Elektrik enerjisi (toplam
verim dikkate alınarak) pompada hidrolik enerjiye basınç artısı ve hareket
olarak dönüştürülür. Pompa kapalı
vanaya karşı çalıştırılırsa, en yüksek
pompa basıncı oluşur.
Bu noktada debi Q = 0 (sıfır noktası) ve pompa basma yüksekliği “H0”
olarak gösterilir. Vana yavaşça açıldığında akış başlar ve elektrik motorunun enerjisi kinetik enerjiye dönüşür
ve H0 basıncı eğri üzerinde düşmeye
başlar.
Şekil 2. Farklı Devirlerdeki Pompa
Karakteristik Eğrisi
Çalışma noktasının farklı pompa karakteristiklerinde değişimi:
• Yatık pompa karakteristik eğrisi
Debide büyük, basma yüksekliğinde küçük değişim farkı
• Dik pompa karakteristik eğrisi
Debide küçük, basma yüksekliğinde büyük değişim farkı
Teorik olarak, pompa karakteristik eğrisinin debi ekseniyle kesiştiği
noktada sadece kinetik enerji debiye
dönüşür ve pompa basıncı sıfır olur.
Bununla birlikte, boru hattında oluşan
iç dirençler nedeniyle gerçek pompa
eğrisi debi eksenine (sıfır noktasına)
ulaşmadan sonlanır.
Pompa karakteristik eğrisinin şekli :
Aşağıdaki grafikte farklı devir hızları-
Şekil 3. Değişik Debi ve Basınç Oluşum Eğrileri
25
Bina teknolojileri alanında çeşitli
fonksiyonlarda kullanılan pompalar binada yaşayanların konforu için
önemli bir rol oynamaktadır. Bina
sistemlerin kullanılan pompalardan
en çok bilinen pompalar ısıtma ve iklimlendirme sistemlerinde kullanılan
sirkülasyon pompalarıdır. Her pompa
bir karakteristik bir çalışma eğrisine
sahiptir ve bu eğriler basma yüksekliği ve debi parametreleri ile tanımlanır.
» teknoloji : Pompa Çalışma ve Karakteristik Eğrileri
Sistem Karakteristik Eğrisi
Boru hattında oluşan iç dirençler
pompalanan akışkanın basma yüksekliğinde kayıplara neden olur. Bu
basınç kaybı akışkanın sıcaklığına,
viskozitesine, akış hızına, bağlantı
elemanları ve borulardaki sürtünme
kayıplarına (boru çapı, pürüzlülüğü
ve uzunluğuna) bağlıdır, sistem karakteristik eğrisi üzerinde gösterilir. Bunun için pompa eğrisiyle aynı grafik
kullanılır.
Şekil 4. Sistem Karakteristik Eğrisi
Güç tüketimi P = 8P
• Debi, devir sayısıyla orantılıdır.
• Basınç, devir sayısının karesiyle
orantılıdır.
• Güç tüketimi, devir sayısının küpüyle orantılıdır.
Sistem karakteristik eğrisinin özellikleri
Suyun boru iç çeperlerinde oluşturduğu sürtünme, su damlacıklarının birbirlerine karşı oluşturduğu sürtünme,
pompa çark ve gövdesinde yön değişimlerinden kaynaklanan kayıplar
tesisat sistemindeki toplam sürtünme
kayıplarını ifade eder. Pompa debisi değiştiğinde (örneğin termostatik
radyatör vanalarının açılıp kapanmasıyla), su hızı ve sürtünme direnci de
değişir. Boru iç çapı değişmediğinden,
akış kesit alanı aynı kalır ve direnç debinin karesiyle orantılı olarak değişir.
Bu nedenle sistem eğrisinin şekli parabol olur ve matematiksel olarak aşağıdaki formülle gösterilir.
Orantı kanunu: Devir sayısının değişimi
26
Devir sayısının 2 katına çıkması halinde:
Sonuç
Debi Q = 2Q
Basma yüksekliği H = 4H
Örneğin sistemin debisi 1/2 azalırsa, basma yüksekliği bir öncekinin
1/4’üne düşer. Eğer debi 2 katına çıkarsa, basma yüksekliği 4 katı olur.
Örneğin çapı R1/2 olan bir musluktan
akan suyun ilk basıncı 2 bar (yaklaşık
olarak 20 m pompa basma yüksekliğine karşılık gelir) ve debisi 2 m3/h
olsun. Çıkış debisini 4 m3/h’e yükseltebilmek için giris basıncını 2 bar’dan
8 bar’a çıkartmak gerekmektedir.
Basnç değişimlerinde aynı akış kesitinden geçen debi miktarları:
Şekil 5. Basınç değişimlerinde aynı
akış kesitinden geçen debi miktarları
Çalışma noktası
Pompa karakteristik eğrisinin sistem
karakteristik eğrisi ile kesiştiği nokta ısıtma veya su temini sisteminin o
anki çalışma noktasıdır. Başka bir deyişle pompanın güç tüketimi ile boru
sistemindeki dirençleri karşılayabilmek için gerekli güç miktarı arasında
teknoloji : Pompa Çalışma ve Karakteristik Eğrileri «
dengenin oluştuğu nokta sistemin o
anki çalışma noktasıdır.
mini dikkate almalıdır.
Uygulamada diğer tüm çalışma noktaları pompa eğrisi üzerinde istenen
çalışma noktasının sol tarafında kalır.
Yukarı taraftaki resimlerde debi miktarı değiştikçe çalışma noktalarının
nasıl değiştiği gösterilmektedir.
Eğer çalışma noktası sol tarafa kayarsa basma yüksekliğinde artış görülür.
Çalışma noktasının düşey eksene çok
yaklaşması vanalarda gürültüye neden olabilir.
Pompa basma yüksekliği kapalı devre
sistemlerde sistemdeki akışkanın direncine eşittir. Pompanın sağlayabileceği debiyi de belirler. Pompanın aşırı
ısınmasını ve zarar görmesini önlemek için debi belli bir miktarın altına
düşmemelidir.
Pompa eğrisinin dışında kalan çalışma noktaları motora zarar verebilir.
Üreticinin tavsiyelerine mutlaka uyulmalıdır. İşletim sırasında debi değiştikçe, çalışma noktası da buna bağlı
olarak değişir. Proje mühendisi istenen çalışma noktasını seçerken sirkülasyon pompaları için, binanın azami
ısıtma yükünü, hidrofor sistemleri için
ise pik talep anındaki debi gereksini-
Pompalar, üzerlerine veya kontrol
panolarına entegre edilen frekans
konvertörü ile devirlerini ihtiyaca
göre değiştirebilmektedirler. Frekans
konvertörü, 50 Hz olan şebeke elektriğinin frekansını azaltıp artırması ile
pompanın devrinin ve çektiği akımın
değişmesine neden olur. Bu şekilde
enerji tasarrufu sağlanır.
Şekil 8. Frekans konvertörü entegreli
yüksek verimli sirkülasyon pompaları
Enerji verimliliği konusunda son yıllarda santrifüj pompalarda önemli
gelişmeler kaydedilmiştir. Sektörde
önde gelen üretici firmalar tarafından
çark tasarımları geliştirilmiş, elektronik komütasyonlu motor teknolojisi ile A-Enerji sınıfına sahip yüksek
verimli pompalar üretilmiştir. Bu tip
yüksek verimli pompalar, diğer sabit
devirli sirkülasyon pompalarına göre
%90‘a varan enerji tasarrafu sağlayabilmektedir.
Volkan Güven
Makine Mühendisi
Şekil 7. Sabit ve değişken devirli sirkülasyon pompa eğrileri
Satış Takım Lideri
WILO Pompa Sistemleri A.Ş.
27
Şekil 6. Çalışma Noktasının Ayarlanması
Değişken devirli, elektronik kontrollü
pompalarla debi ve basma yüksekliğinin ayarlanması, pompanın elektrik
tüketimini önemli ölçüde azaltır.
» hukuk penceresi : Bilişim Hukuku - İnternet
Avukat
YükselKarkınKüçük Avukatlık Ortaklığı
<!Bilişim Hukuku>
<html>
<body>
<h1>İnternet</h1>
28
hukuk penceresi : Bilişim Hukuku - İnternet «
Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili olarak (belki de bu yaşananların
bir neticesi olarak) hukuki anlamda
da bazı gelişmeler oldu. Bu doğrultuda, 5651 sayılı İnternet Ortamında
Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve
Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla
Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun
(“5651 sayılı Kanun”), 1 Mayıs 2014
tarihi itibariyle geçerli olmak üzere,
19.02.2014 tarihli ve 28918 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan 6518
sayılı Kanun ve 01.03.2014 tarihli ve
28928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6527 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
(“6527 sayılı Kanun”) ile değişikliğe
uğradı.
5651 sayılı Kanun’a getirilen değişiklikler, internet ortamındaki içeriğin
yayından kaldırılmasına ilişkin geniş
düzenlemeler ve yeni kavramlar ge-
tirmiştir. İnternet erişimi ile ilgili maddeler, internete erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından
engellenmesine olanak sağlıyor. Değişiklikler uyarınca, internet ortamında
yapılan yayın içeriği nedeniyle özel
hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini
iddia eden kişiler, Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı’na doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi
tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek.
Bu sayımızda 5651 sayılı Kanun’a
getirilen değişiklikler kısaca ele alınacaktır.
5651 sayılı Kanun
5651 sayılı Kanun’un amaç ve kapsamı; internetin önemli oyuncularından
olan içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen
belirli suçlarla içerik, yer ve erişim
sağlayıcıları üzerinden mücadeleye
ilişkin esas ve usûlleri düzenlemektir.
Diğer bir deyişle, bu kanun internet
erişiminin kontrol altına alınmasını
amaçlamaktadır. Bu sayede internet
üzerinden işlenen bilişim suçlarının
önemli ölçüde önüne geçilmekle
beraber suç unsuru içeren herhangi
bir olay sonrasında suçlu ya da sorumluların tespit edilerek suçsuzdan
kolayca ayırılması hedeflenmektedir.
Ayrıca kullanıcıların internet üzerinden aldatılmalarını ve yasal içerikte
olmayan kötü amaçlı içeriklerden korunması amaçlanmaktadır.
İnternet Ortamında Erişimi Engellenen Yayınlar
5651 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca, internet ortamında yapılan ve içeriği; 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nda belirtilen; intihara yön-
lendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık
için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için
yer ve imkân sağlama suçları ile 5816
sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar
Hakkında Kanunda yer alan suçları
oluşturduğu hususunda yeterli şüphe
sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak
erişimin engellenmesine karar verilir.
Bununla birlikte, 5651 sayılı Kanun’un içeriğin yayından çıkarılmasını düzenleyen 9 uncu maddesine
getirilen değişiklik öncesinde, içerik
nedeniyle hakkının ihlal edildiğini
29
Sevgili okurlar; hepinizin bildiği gibi,
geride bıraktığımız son bir yıl içerisinde ülkemizde gerek politik gerek
ekonomik birçok önemli olaya tanık
olduk. Bu olaylar yaşanırken, ülkemizde basının rolü yanı sıra basının
bağımsızlığı ve tarafsızlığı birçok eleştiriye konu oldu.
» hukuk penceresi : Bilişim Hukuku - İnternet
iddia eden kişi, içeriğin kaldırılmasını
içerik sağlayıcısından, buna ulaşamaması halinde ise yer sağlayıcısından
talep ederdi. Eski uygulamada talebi
reddedilen kişi, sulh ceza mahkemesinden içeriğin yayından çıkarılmasına karar verilmesini ister ve ardından
sulh ceza mahkemesi bu talebi üç
gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlardı.
Ancak, 5651 sayılı Kanun’un 9 uncu
maddesine getirilen değişiklikler doğrultusunda, yukarıda belirtilen düzenleme tamamen değişikliğe uğramıştır.
Söz konusu 9 uncu madde değişikliği
ile ek olarak getirilen 9/A maddesi
aşağıda incelenecektir.
Kişilik Haklarının İhlali Nedeniyle
İçeriğin Yayından Çıkarılması
30
Yeni değişiklik ile 9 uncu madde uyarınca, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle, gerçek ve tüzel
kişiler ile kurum ve kuruluşlar, kişilik
haklarının ihlal edildiği iddiasıyla içerik sağlayıcısına ve buna ulaşamamaları halinde yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını
isteyebilirler.
Bunun yanı sıra kişilik haklarının ihlali iddiasıyla doğrudan sulh ceza
mahkemesine başvurularak, içeriğe
erişimin engellenmesi talebinde bulunulabilir. Mahkeme, 9 uncu madde
kapsamında yapılan başvuruyu en
geç yirmi dört saat içinde duruşma
yapmaksızın karara bağlar. Mahkemenin erişimin engellenmesi hakkında verdiği karar Erişim Sağlayıcıları
Birliği’ne (“ESB”) gönderilir ve ESB tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen
mahkeme kararı derhal, en geç dört
saat içinde erişim sağlayıcı tarafından
yerine getirilir.
Mahkeme, 9 uncu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi ka-
rarlarını yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm
ile ilgili olarak (URL[5], vb. şeklinde)
içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Ancak hâkim içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin
engellenemeyeceğine kanaat getirirse, gerekçesini belirtmek kaydıyla,
internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de
karar verebilir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Nedeniyle İçeriğe Erişimin Engellenmesi
9 uncu maddeden sonra gelmek üzere, 5651 sayılı Kanun’a ‘Özel hayatın
gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin
engellenmesi’ başlıklı 9/A maddesi
eklenmiştir. İlgili madde uyarınca, internet ortamındaki yayının içeriğinin
özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini
iddia eden kişiler, Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı’na (“TİB”) başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi ted-
hukuk penceresi : Bilişim Hukuku - İnternet «
Özel hayatın gizliliğini ihlal etmesi
nedeniyle erişimi engellenecek olan
içerik; ilgili yayın, kısım, bölüm, resim, videodur (URL şeklinde).
Erişimin engellenmesini talep eden
kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriğinin özel hayatın gizliliğini
ihlal ettiği gerekçesiyle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu
saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza mahkemesine sunarlar.
Mahkeme, kararını en geç kırk sekiz
saat içinde açıklar ve doğrudan TİB’e
gönderir. Mahkeme kararına karşı itiraz yolu açıktır.
Ancak özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca
bulunan hallerde doğrudan Telekominikasyon İletişim Başkanı’nın emri
üzerinde erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Bu karar TİB tarafından,
yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur ve mahkeme
kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.
Ancak söz konusu gecikmesinde sakınca bulunan hallerin de ne olduğu
kanunda açık bir şekilde belirtilmemiştir.
Erişim Sağlayıcıları Birliği
İnternet ortamında yapılan ve içeriği
5651 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi
kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının erişim sağlayıcılar
tarafından uygulanmasını sağlamak
üzere ESB kurulmuştur. ESB, yetkili tüm internet servis sağlayıcıları ile
internet erişim hizmeti veren diğer
işletmecilerin katılmasıyla oluşur ve
koordinasyon sağlanması amacını
taşır. ESB gelirleri, üyeleri tarafından
ödenecek ücretlerden oluşur. Ayrıca,
internet sağlayıcılarının faaliyette bulunabilmeleri için ESB’ye üyelik şart
koşulmuştur.
Sonuç
5651 sayılı Kanun’a getirilen değişiklikler uyarınca, kişilik haklarının
ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden
içeriklerin internet ortamından kaldırılmasına ilişkin yeni usuller, yeni
kavramlar getirilmiş, içeriğin internet
ortamından kaldırılması için mahkeme süreci değişiklik öncesine göre
kısaltılmıştır. Bu doğrultuda, internet
ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal
edildiğini iddia eden kişiler doğrudan
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını
isteyebilecektir.
YükselKarkınKüçük Avukatlık Ortaklığı
31
birinin uygulanmasını isteyebilir. TİB,
gelen talebi uygulanmak üzere derhal
ESB’ye bildirir, erişim sağlayıcılar bu
tedbir talebini derhal, en geç dört saat
içinde yerine getirir.
» seyyahname : Kapadokya
Gülçin Akdöngel
Elektrik Teknik Ressamı
Proje Dizayn Departmanı
Ne zaman birileri Kapadokya’dan
bahsetse, ne çok gitmek, görmek istediğimi hatırlıyor, içimden “artık gitmeliyim” diyordum. Sohbet esnasında
başlayan bir muhabbetten sonra eşimin “bu sene gidelim mi?” sorusuna
gözlerim parlayarak “kesinlikle, evet “
cevabını verdim. Ertesi gün iş yerinde
32
bu tatlı haberden bahsettiğimde bize
katılmak isteyen arkadaşlarım vardı.
Çok da mutlu oldum. Açıkçası ben de
yalnız tatil sevmeyenlerdenim. Hemen otel araştırmaya başladım. Çok
öncesinden rezervasyonumuzu yapmıştık bile. Şimdi zamanın geçmesini
beklemekten başka bir sıkıntımız yok-
tu. Ne de olsa uzun zamandır beklediğim bu seyahati artık gerçekleştirebilecektim. Sonunda zaman geldi.
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber yola
koyulduk. Uzun, yorucu ama bir o
kadar da keyifli bir yolculuk olacağını
tahmin ediyorduk.
Otele girmeden önce günü öldürmemek adına mutlaka birkaç yer gezmek
istiyorduk. Nevşehir, toprağı gereği el
sanatları ile ünlü bir şehrimiz. Avanos’ta bulunan çömlekçiler çarşısını
gezmeye karar verdik. Küçük bir araştırmadan sonra hem çömlek yapımını
görmek, hem de fotoğraflamak için
aradığımız yeri bulduk. Güler yüzle karşılandığımız bir sanat evinde,
çömlek ustasının birkaç gösteriminden sonra ben de denemeye karar
verdim. Çok da başarılı olduğum söylenemez. En iyisi mesleğime sıkı sıkı
sarılmak diyerek, çömlek ustalığının
bana göre olmadığını anlayarak yolumuza devam ettik.
Gün bitmeden, güneşin en güzel batışına sahip mekanlarından olan Kızılçukur Seyir Tepesinde bulduk kendimizi. Ortahisar’ı alabildiğine kızıla
boyayan güneş, muhteşem bir manzara ile batıyordu. Günün yorgunluğu ,
bu harika görüntü ile kendini huzura
bırakıyordu. Bu güzel manzarayı da
fotoğraflayıp otele doğru yol almaya
karar verdik.
Kapadokya, birbirinden güzel kaya kiliseleri, doğal güzellikleri, vadileri ve
yeraltı şehirleriyle bir açık hava müzesi durumundadır. Geçmişte birçok
33
Öğleden sonra vardığımız ilk nokta
Tuz Gölü oldu. Üç şehir (Ankara-Konya-Aksaray) sınırında bulunan bu
eşsiz güzellikteki doğa harikası göl,
2013 yılında Unesco tarafından koruma listesine alınan dünya miraslarından. Benim için fotoğraf arşivimin
arasında mutlaka olmasını istediğim
bir görseldi. Tuz Gölü üzerinde kısa
bir yürüyüş ve fotoğraf çekiminden
sonra tekrar rotamızı Kapadokya’ya
çevirdik.
» seyyahname : Paris
medeniyete ev sahipliği yapmış olan
bu yörenin en önemli özelliği, Erciyes
Dağı ve Hasan Dağı tüflerinin rüzgâr
ve su ile aşınması sonucunda oluşan
kaya şekilleri ve kayaya oyma mekânlar.
İkinci gün yine erkenden yola koyulduk. Gezilecek daha çok rotamız
vardı. Ürgüp’te bulunan, dizilere ev
sahipliği yapmış Asmalı Konağa uğramadan edemedik. Muhteşem Nevşehir mimarisi bizlere ev sahipliği yaptı.
Ardından peri bacalarının bazı canlılara benzetildiği için “Hayal Vadisi “
34
“Pembe Vadi “ olarak da bilinen Dervent Vadisi’ne ulaştık. Kayalar arasında yer alan en ilginç figür ise görenlerin deveye benzettiği kaya oluşumu.
İkinci durağımız Kapadokya bölgesinin en eski ve en uzun süre kullanılmış yerleşim yerlerinden biri olan Zelve idi. Zelve üç ayrı vadiden oluşuyor.
Vadideki sivri uçlu ve geniş gövdeli
peribacaları bölgeye esrarengiz bir
hava katıyor. Bölge Hıristiyanlık döneminin sonra ermesinden sonra da
1950’li yıllara kadar köy olarak kullanılmış. Gerçekten Kapadokya’da
görülmeye değer bir durak.
Sıcaklık tahmin ettiğimizden de fazla
olunca, uzun gezinin yorgunluğunu
atmak için vadi çıkışında küçük bir
mola verdik. Çok fazla oyalanmadan
Kapadokya bölgesinde benzersiz olan
mantar formundaki enteresan Peribacalarının bulunduğu Paşabağ Vadisi’ne doğru rotamızı yönlendirdik.Bu
vadi peri bacalarının oluşumu ve gelişiminin de en iyi gözlenebildiği yerlerden birisi. Küçük kızım uzun zamandır kitaplarda gördüğü, merakla
sorduğu peri bacalarını kendi gözleriyle görünce oldukça heyecanlandı.
Kapadokya’da bir çok müze bulundu-
seyyahname : Paris «
gezmiş ve ciddi anlamda mutlu, dolu
dolu bir o kadar da yorucu bir gün
geçirmiştik. Avanos’ta gerçekleştirilen
Türk gecesine katılarak keyifli bir akşam ile günümüzü sonlandırdık.
Eğer bizim gibi spontane gelişen bir
seyahat gerçekleştirmeyi düşünüyorsanız, mutlaka ekip arkadaşlarınızı
her zaman enerjisi yüksek insanlardan olmasına dikkat edin. Üçüncü
güne başlarken gideceğimiz rota hepimizin ortak fikri, daha ilk günden
beri görmek istediğimiz “Ihlara Vadisi” olacaktı. Ihlara Vadisi’ne giderken
yine yol üzerinde uğrayacağımız küçük duraklarımız olacaktı. O yüzden
erkenden yola koyulduk. Kaymaklı ve
Derin Kuyu Yer Altı Kenti bu duraklardan bir kaçıydı. Kapadokya bölgesine
has yeraltı şehirleri içinde Kaymaklı,
8 katlı ve 4 katı ziyarete açık. En büyüğü olan Derinkuyu’nun ise 8 katı da
ziyarete açık. Eğer Klostrofobiniz varsa bu yer altı kentlerini görmeyi aklınızdan bile geçirmeyin derim. Zira
ekibin sadece yarısı ziyareti tamamlayabildi. Kapadokya’nın çiçeği olarak
adlandırılan Ihlara Vadisi’ne uzun bir
yolculuktan sonra varmıştık. Vadiyi
35
ğundan bir müze kartınızın olmasını
ısrarla tavsiye ederim. Bugün ki planlarımızın arasında Göreme Açık Hava
Müzesini görmek de vardı. Müze, yumuşak volkanik kayaların oyulmasıyla
yapılmış irili ufaklı kilise ve manastırlardan oluşuyor. Bizans Kilise Mimarisi ve dini mimarinin önemli eserlerini
bu bölgede görmeniz mümkün. Müze
kapsamında görebileceğiniz kiliseler:
Elmalı Kilise, Karanlık Kilise, Tokalı
Kilise, Yılanlı Kilise (Aziz Onup/Irius
Kilisesi), Aziz Basil Şapeli, Azize Barbara Şapeli, Azize Catherine Şapelidir. İkinci günün sonunda oldukça yer
» seyyahname : Paris
dik yamaçlarla ayıran Melendiz Çayı’nın sesi, yemyeşil ormanın içinde
geçmişin hikâyesini fısıldar ziyaretçilerine... 14 km’lik yürüyüş parkuru boyunca kayalara oyulmuş freskli
kiliseler, Hıristiyan medeniyetlerinin
ihtişamını gözler önüne seriyor. Ihlara
Vadisi’nde. Vadinin girişinde aşağıya
inmek üzere uzun bir merdiven bulunuyor. Muhteşem bir doğa harikası
diye düşünüyorum bu vadiyi. Gerçekten insanı büyüleyen bir atmosfere sahip. Doğanın yarattığı resimler insanı
huzurla karışılıyor. 14km’lik parkuru
tam olarak tamamlayamasak da vadi-
36
nin büyüsünü aklımıza kazıyarak geri
dönüyoruz. Tam 350 merdiven geri
çıkıyoruz. Evet! Üşenmedik saydık.
Dönüş yolunda muhteşem bir gün batımı fotoğraf makineme takılıyor.
Nevşehir’e gidip testi kebabı yememek olmazmış. Akşam yemeği için
Ürgüp’te karar kılıyoruz. Yemek sonrasında da kendimizi Kapadokya’nın
olmazsa olmazı muhteşem şaraplarının yanında buluveriyoruz.
Yarın son günümüz. Ve evet benim de
en çok beklediğim, Kapadokya deyin-
ce ilk aklıma gelen balon için saatleri
sayıyorum. Daha sabah olmadan yola
koyuluyoruz. Her aşamasında fotoğraf çekmek için sabırsızlanıyorum.
Çavuşin kasabasına vardığımızda güneş henüz doğmamıştı. Balon turunu
muhteşem kılan özelliklerden biri de
sabahın ilk saatlerinde gerçekleşiyor
olması. Güneşin doğuşunu seyretmek
gerçekten muhteşem bir duyguydu.
Hem doyasıya fotoğraf çektim, hem
de buraya gelmekle ne kadar doğru
bir karar verdiğimi düşündüm o anda.
Gerçekten çok mutlu olduğum bir deneyimdi benim için.
seyyahname : Paris «
yılmasında büyük katkıları bulunmuş
önemli bir kişidir. Nevşehir iline 60
km. uzaklıkta olan Hacıbektaş ilçesi
Ankara-Kırşehir-Nevşehir rotası üzerinde olduğu için bölgeye geliş veya
dönüş yolunda uğrayabilirsiniz.
Artık dönme vakti. Dolu dolu bir seyahatten sonra İstanbul yolu gözünde
büyüse de insanın, yaşadığı mutluluk
her şeye değiyor. Eğer bir gün yolunuz Kapadokya’ya düşerse yanınıza
iyi bir rehber arkadaşınızın olmasına
dikkat edin. Şanslıyız ki bizim vardı.
Bu gezide küçük arızalar çıkarsa da,
maksimum düzeyde bize ayak uyduran küçük kızımı tebrik ediyorum. 3,5
yaşında bir çocuktan beklenmeyecek
bir performans gösterdi. Gördükleri
ve öğrendikleri de ‘ileride hatırlar mı
bilmem’ yanına kar kaldı.
Gülçin Akdöngel
Elektrik Teknik Ressamı
Proje Dizayn Departmanı
37
Otelden ayrılma zamanı geldi. Kapadokya’nın her köşesi ayrı ayrı hayranlık uyandırıyor insana.Dönüş yoluna
geçerken Güvercinlik Vadisi’ne uğruyoruz. Ürgüp’ün büyüleyici mimarisi
bizi selamlıyor. Üç güzellerde fotoğraf
çekmeyi de ihmal etmiyoruz. Ürgüp
deyince akla gelen ilk şeylerden birisi
de onların o doğal güzellikleri. Nevşehir’e gelip görmeden gidilmeyecek,
hep aklımızda olan ve dönerken uğrayacağımızı planladığımız bir nokta, tabi ki Hacı Bektaşi Veli türbesi.
Büyük İslam filozoflarından biri olan
Hacı Bektaşi Veli, İslam dininin ya-
» yelken dünyası : Egenin Mancornalarının Tefrikası
Eser İnce
Skipper
Egenin Mancornaları*; eski bir sünger
avcısı olan Aksona** lakaplı Mehmet
Baş’ın üzerinde çalıştığı ve gerçekleştirmek için ekibiyle birlikte denize
açıldığı projesinin adı. Seyir rotası,
Bodrum-Kalimnos-Korent Kanalı-Siracusa-Mazara del Vallo-Marsala-Trapani-Panteleria-Lampedusa-Tunus-Bizerte-Klibia-Bodrum olan projenin
amacı ise pek çok: Sünger avı esnasında yapım tekniği ve tipi, antik çağlara
dayanan ve Bodrum ile özdeşleşen
‘tirhandil’ Akdeniz’de tanıtılacak.
Yolculuğun yazılı ve görsel olarak kayıt al-
tına alınması süngerciliğin tanınmasına da büyük katkı sağlayacak. Ekibe
belirli zamanlarda katılacak bilim
insanlarının çalışmalarına ev sahipliği yapılacak. Ve tabii ki sünger çıkararak Akdeniz’den hak ettiğimiz payı
süngercilik yoluyla alabileceğimiz
gösterilmiş olacak.
*Mancorna: Derin su sünger dalgıçlarına verilen
isim.
**Aksona: Literatürde dekomprasyon olarak geçen
2 Haziran 2010 tarihinde Aksona
Mancorna isimli 18 metrelik tirhandil ve 5 kişilik ekiple denize açılarak
başlanan proje ne yazık ki maddi yetersizlik ne-
2 Haziran öğleden sonra Aksona Mehmet,
Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği kokteylde anlattı önce projesini
38
deniyle tamamlanamazken, 40 günü
aşan macera ekipte yer alan fotoğrafçı/yazar Saner Gülsöken tarafından
fotoromana dönüştürülüp dergimiz
sayfalarına taşındı, keyifle okuyacağınızdan eminim.
Öncelikle kaybolan bir meslek olan süngerciliği gençlere tanıtmak gerek,
Koca karınlı tirhanillerimizi Avrupa duysun diyerek,
Ege’nin Mancornaları, Aksona Mancorna ile uzak denizlere gidecek,
Akdeniz ortasında sünger için dalış denenecek,
Ve bunların hepsi de denizlere gömdüğümüz süngercilerimizi anmak demek.
ve scuba dalgıçlarının vurgun yememesi için yaptığı emniyet duraklarına verilen isim.
Eser İnce
yelken dünyası : Egenin Mancornalarının Tefrikası «
Yaşlı gözler bırakılırken arkadan,
Palamarlar çözülüp Ege’nin Mancornaları uğurlandı kıyıdan,
Teknede sessizlik hakim olduğunda ise
Kos Adası’nın ışıkları göz kırptı uzaktan.
Kalimnos’a bir amaç uğruna demir atıldı,.
Aksona Mehmet onca yıllık dostuna sarıldı,.
Yetmiş yaşındaki Kaptan Yanni’den.
Dalınacak sünger yerleri hakkında bilgiler alındı..
Ardından günler sürecek uzun seyir için yola çıkıldı,
Yunan adaları geride bırakılıp, önce Korinth’e varıldı.
Adriyatik sorunsuzca geçilip
İtalya’nın Rizzuto’sına demir atıldı.
Beş kişilik ekibin bir sonraki durağı Siracussa oldu,.
Gösterilen ilgiden gözlerimiz doldu..
Güzel koca karınlı Aksona Mancorna,.
İtalyanların ilgi odağı oldu..
Augusta’da her sene, denizde hayatını kaybedenler anılırmış,
Aksona Mehmet de davet almış bu kış,
Stella Marris festivalinde,
.Bizler için koptu büyük bir alkış…
Augusta’dan sonra ‘Haydii süngere’ dedik,
Aksona Mancorna’ya biraz hız verdik,
Fırtınadan yorulunca,
Demiri Licata’ya serdik.
Licata’dan, gündoğumunda karadan gelen kekik kokuları ile çıktık,.
Geride kalanları anarken daima pruvamıza baktık,.
İlk sünger dalışımızı.
Denizler ortasında, Adventure Bank’ta yaptık..
Aksona Mehmet apoşlar dolusu sünger çıkardı,
Ardından geldi fırtına uyarısı,
Aksona Mancorna’ya günlerce sığınak oldu,
Mazara del Vallo kıyısı...
40
Fırsattan istifade sıklıkl
a kente zaman ayırdık,.
Yüzyıllık binaların şıklığ
ına şaşırdık,.
Türkiye’dekiler niye böyle
değil diye düşünerek,.
Büyüklerimizi pek bir an
dık....
41
Fırtına dinince yola devam edildi,.
Sırayla sünger yerleri denendi,.
Beter bir gecenin ardından,.
Ver elini Tunus dendi..
Koca bir balıkçı limanıydı Kelibia,
Bürokraside yerleşir ilk sıraya
Limanda fotoğraf çekerken
Az kaldı giriyorduk maphusa...
Aksona Mehmet ile iki kişi,
Ziyaret ettik elçiliğimizi,
Gördüğüm dostanelik
İşte budur Türk kimliği...
Tunus açıklarında da sünger aradık,.
Bankoları ‘deep sounder’ ile taradık,.
Süngerin ‘s’ sini bulamayınca,.
Tası tarağı topladık....
Önce Pantelleria ardından Lampedusa adası,
Yaptığımız süngere ulaşma çabası,
Aksilikler, bürokrasi, para-pul derken
Aksona Mehmet’in attı kafasının tası...
42
Dönüş yolu uzun oldu,.
Bizi her yerde fırtına buldu,.
Deniz suyuyla yıkanmaktan.
Aksona Mancorna tuzla doldu..
Güçlü tekne sağlam ekip,.
Denizleri tek tek geçip,.
Aldık sonunda çıkışı.
Bir akşamüstü Kos’a girip..
İşte Bodrum karşı kıyı,.
Lakin yine bürokrasi.
Saatlerce sürdü.
Almak çıkış belgemizi.
Göründü Bodrum’un silüeti,.
Sildi bütün zor günleri,.
Ahh! bir de bekleyenler olsaydı,.
Karşılamak için bizleri....
Bodrum İskele Meydanı’ndan, 02 Haziran 2010 tarihinde yüzlerce kişi tarafından uğurlanan Aksona Mancorna, 11 Temmuz 2010 günü limana
.sessizce ulaştı, neyse ki hala palamarını alacak denizciler vardı etrafta... Saner Gülsöken
» basında biz
44
45
basında biz «
46
47
basında biz «
» AE Ailesi’nden
Burak Kızılhan Görkemli Bir Törenle Dünya Evine Girdi
AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan ve eşi Sevay Kızılhan’ın oğulları AE Yönetim Kurulu
Üyesi Burak Kızılhan ile Zeynep Yeygün ve Osman Zeki
Kösoğlu’nun kızları Harika Kösoğlu dünya evine girdi.
Yıllardır Ortadoğu ve Körfez’in en etkili 100 işadamı listesinde yer alan genç ve başarılı işadamı Burak Kızılhan
48
görkemli bir törenle dünyaevine girdi. Four Seasons Hotel İstanbul at the Bosphorus Beşiktaş’ta gerçekleştirilen
törende Burak Kızılhan ve Harika Kösoğlu çifti; aileleri,
yakınları politika, iş, sanat, spor ve sosyal yaşam dünyasından seçkin davetlilerin huzurunda yaşamlarını birleştirdi…
AE Ailesi’nden «
Pınar Ertan Yeni Yaşını Kutladı
AE Arma-Elektropanç Genel Müdür Yardımcısı Pınar Ertan
yeni yaşını; AE Halkla İlişkiler Müdürü Burcu Kızılhan’ın
kendisi için düzenlediği sürpriz doğum günü partisiyle
kutladı. AE Yönetim Kurulunun katıldığı kutlamada Ertan
“Sürprizi düzenleyen herkese teşekkür ediyorum, birlikte
nice yıllara” dedi.
49
Ersen Yücel D. G.
» AE Ailesi’nden
Nael Hamadeh 27. Yaşını Kutladı
AE Arma-Elektropanç B.A.E İnsan Kaynakları Müdürü Nael
Hamadeh 27. yaşını kutladı. Abu Dabi merkez ofis çalışanlarımızın organize ettiği sürpriz partiye, Yönetim Ku-
rulu Üyemiz Burak Kızılhan ve BAE ülke sorumlusu Yavuz
Güvener ile diğer BAE ofis çalışanlarımız katıldı.
Anneler Günü’nü ve Babalar Günü’nü Kutladık
Anneler Günü’nü ve Babalar Günü’nü Kutladık
50
AE Arma-Elektropanç Halkla İlişkiler departmanı tarafından, Annler Günü ve Babalar Günü keyifle kutlandı.
Bir ay sonra 15 Haziran’a denk gelen Babalar Günü’nde
ise erkek personelimizi unutmadan hediyelerle mutlu ettik.
11 Mayıs’a denk gelen Anneler Günü için kadın personellerimize süpriz hediye dağıtımı yapıldı. Hediyelerle karşılaşan kadın personelimiz mutlu olurken erkek personellerimiz ise bir ay kadar beklemek durumunda kaldı.
Modern ve çağdaş Türkiye’nin oluşmasında söz sahibi
olan bütün anne ve babalarımızı tekrar tebrik ediyoruz!
51
AE Ailesi’nden «
» AE Ailesi’nden
İstanbul merkez ofisimiz Muhasebe
Departmanı’nda görev yapan
Sn. Özgen Şen’in 23 Haziran 2014 tarihinde
biricik kızı Ayça Şen dünyaya geldi. Şen
ailesini tebrik ediyoruz.
İstanbul merkez depomuzda görev yapan
Sn. Veysel Algın’ın 8 Mayıs 2014 tarihinde
biricik kızı Hira Azra Algın dünyaya geldi.
Algın ailesini tebrik ediyoruz.
İstanbul’da elektrik, elektronik ve mekanik
(MEP) işlerini yaptığımız Palladium Tower projemizde, Elektrik Formeni olarak görev yapan
Sn. Hayrullah Polat’ın 23 Ocak 2014 tarihinde
biricik kızı Zehra Zülal dünyaya geldi. Polat
ailesini tebrik ediyoruz.
İstanbul merkez ofis Mühendislik Departmanı’mızda görev yapan
Sn. Zafer Tüz’ün babası,
Fahrettin Tüz
vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet
kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
52

Pınar Ertan - Arma Elektropanc

Transkript

Benzer belgeler

Yeni Gemi NCL Escape İle Doğu Karayipler Rota

Dosyayı İndirmek İçin Tıklayınız

devam

23 NİSAN PARTİ PAKETİ ! 1100 TL yerine 900 TL