Anamur Kumulları ve Kum Zambakları

Transkript

Anamur Kumulları ve Kum Zambakları
ANAMUR KUMULU VE KUM ZAMBAKLARI
http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=37235
17 Ocak 2009 tarihinde Batı Akdeniz Çevre Platformu (BAÇEP) Yahoo Grupta, Anamur Çevre-Doğa ve
Turizm Derneğinin (AÇED) bir çağrısı yayınlandı. 18 Ocak Pazar günü nesli tükenmekte olan kum
zambakları tohumlarını birlikte ekmeye çağırıyorlardı. İlk kum zambakları tohumları 28 Ocak 2008’de
İskele, Dragon Parkı sahilinde ekilmiş, bu yılki ekimin ise Bozyazı Öğretmen evi sahilinde yapılacağı
belirtiliyordu.
Bu yazıya aynı gün yani 17 Ocak 2009 tarihinde verdiğimiz cevapta Anamur Kumulunun bize göre
uluslararası önemde korunmaya layık bir alan olduğu ve bu kumula müdahalenin çok ince eleyip sık
dokunduktan sonra yapılması gerektiği belirtildi. Kum zambağı dikerken Anamur kumulunun sahip olduğu
doğal değerlere zarar verme ihtimali ile bu tür müdahaleleri doğru bulmadığımızı belirttik.
Bu yazımıza 18 Ocak 2009 tarihinde AÇED Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Han ALIÇLI, AÇED üyesi Walter
HELBLİNG ve 19 Ocak 2009’da www.anamurgenclik.com’dan Burcu MADENLİOĞLU cevap verdi. Anamur
Çevre-Doğa ve Turizm Derneği (AÇED) başkanı son yıllarda kumuldan belediyenin kamyonlarla kum alıp
kumulu tahrip ettiğini söyleyip kum zambağı dikmenin mi tahribat olduğunu bize soruyordu.
Önce kum zambaklarının Türkiye ve Dünya yayılışını inceleyip bu bitkinin Anamur kıyı kumuluna özgü bir
bitki olup olmadığına bakalım. Kum zambakları Türkiye’de Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz kıyı
kumullarının hepsinde; Türkiye dışında Bulgaristan, Gürcistan ve Rusya’nın Karadeniz kıyılarında; İsrail,
Yunanistan, Malta, İtalya, Fransa, İspanya’nın Akdeniz
kıyılarında; Portekiz ve İngiltere’nin Atlas okyanusu
kıyıları ile Amerika’nın Pasifik Okyanusu kıyılarında
bulunuyor. Yani kum zambakları sadece Türkiye’ye ve
Anamur’a özgü kum bitkisi olmayıp birçok ülkenin
kıyılarında görülebiliyor.
İkinci olarak kum zambaklarının Anamur kıyı kumulu için
önemli bir bitki olup olmadığına bakalım. Türkiye kıyı
kumullarında yaptığımız araştırmalarda 685 bitki türü
tespit ettik. Diğer araştırıcıların tespitleri ile bu sayı
800’ün çok üzerinde. Anamur kıyı kumulunda yaptığımız
bitki örtüsü araştırmalarında tespit ettiğimiz tür sayısı ise
79’dur. Yani kum zambağı Anamur kıyı kumulunda
bulunan 79 bitkiden sadece biri. Türkiye kıyı kumullarına
özgü (endemik) 24 bitki türünden hiçbiri Anamur kıyı
kumulunda yok. Yani flora (bitki türleri) açısından
Anamur kıyı kumulu önemli ama çok önemli değil.
Anamur kıyı kumulunu önemli kılan vejetasyon (bitki
örtüsü) olup burada 6 bitki birliği tespit ettik ve bunların 4’ü Doğu Akdeniz kıyılarımıza özgüdür (dünyada
yalnızca bu kıyılarda bulunan).
Bu bitki birlikleri:
Ipomoeo stoloniferae – Elymetum farcti
Cypero capitati – Helianthemetum stipulati
Pseudorlayo pumilae – Silenetum kotschyi
Pistacio palaestinae – Rhamnetum graeci ‘ dir.
Anamur kıyı kumulları önemli bir deniz kaplumbağası üreme alanıdır. Anamur kıyılarını önemli kılan bir
diğer özelliği tarihi miraslarıdır. Kumulun batı ucunda Anemurium antik kenti ve doğu ucunda ise Mamure
Kalesi bulunuyor. Anamur kıyılarını korumak isteyenlerin öncelikle bu doğal ve tarihi değerlere sahip
çıkması gerekir.
Anamur’un flora ve vejetasyon değerlerini tespit için 27 Ekim 1974, 14 Nisan 1979, 26 Haziran 1988 ve
29 Mayıs 1993 tarihlerinde inceleme gezilerimiz oldu. Bunun inceleme gezilerinin sonucunda Anamur’u da
içine alan birkaç yayınımız oldu. Ayrıca 28-30 Mayıs 1993’te Anamur’da yapılan Uluslararası Anamur
Turizm ve Çevre Kurultayı, 11-13 Eylül 1995’te Ankara’da yapılan Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi ve 1213 Eylül 1996’da Ankara’da yapılan 1. Ulusal Bitki Sosyolojisi Kongresi’nde Anamur kıyı kumulunun
önemini anlattık. Anemurium antik kent surları içine yapılan yazlık evler için 11 Haziran 1993 tarihli
Milliyet Gazetesinde demecimiz çıktı.
Anamur kıyı kumulu turizmin etkisi ile oldukça tahrip edilen bir kıyı kumuludur. Bu tahribatın boyutları
için yaptığımız yayında 1954 ve 1986 hava fotoğraflarını bilgisayar ortamında karşılaştırdık. Bu
incelememizin sonuçlarına göre 1954’ten 1986’ya kadar Anamur kıyı kumulunun uzunluğu 12.925 m’den
13.190 m’ye değişmiş, kumulun en geniş yeri 189 m’den 93 m’ye gerilemiş ve kumulun alanı 310,2
ha’dan 267,7 ha’a düşmüştür. Bu süreç içerisinde kıyı şeridinden aşırı kum ve çakıl alımı sonucunda kıyı
dinamiği değişmiş ve deniz 46,7 m. antik kente yaklaşmıştır. Bu yaklaşma sonucu 42,5 ha’lık eski kıyı
kumul alanı deniz altında kalarak yok olmuştur. Kıyı kumul alanının 3,7 ha’ında bina yapılmış ve 1,7
ha’ında ise yeni ulaşım yolları yapılmıştır. 1986 yılından sonra kıyı kumulları üzerindeki baskı daha da
artmıştır.
1988’ ındaki inceleme gezimizde aldığımız notlar:
Anamur iskelesinin 3-4 km batısından itibaren kumulun kum ocağı olarak kullanıldığını
Anemurium harabeleri önünden çok çakıl çekilmesi sonucu kıyı erozyonunun büyüklüğünü
Harabeler içinde 4-5 evin yapıldığını
1993 yılındaki gezimizde aldığımız notlar:
Anemurium antik kenti içine modern mimari ile yapılan ziyaretçi merkezinin çirkinliğini
Antik kentin şehir surlarına yaklaşan yazlık kooperatif evlerinin yapıldığını
Antik kent surları yakınında kumuldan geniş çaplı kum alımları olduğunu
Dragon Çayı üzerine yapılan baraj inşaatı için antik kent önünden 1 m. civarında kum ve çakılın kazınarak
çekildiği ve o tarihten sonra antik kent kanalizasyon yapılarının ortaya çıktığını
Mamure Kalesinin eski fotoğraflarında önünde kumsal olduğunu ve buradaki kumların 1970 yılına kadar
çekildikten sonra denizin kale duvarlarına geldiğini
Mamure Kalesi doğusundan da kum çekildiğini ve böylece denizin karayoluna kadar gelip karayolunu
tahrip ettiğini
Mamure Kalesinin 200 m. doğusunda briket atölyesinin olduğu ve buranın kumları ile briket yaptığını
Mamure Kalesi doğusunda 1967 öncesinde kum tepelerinin olduğunu
İskele-DSİ kanalı arasında ılgınların yakılarak temizlendiğini
Anamur kumulunda hayvanların otlatıldığını
Sarısu DSİ kanalı-Sultan suyu arasındaki kum tepelerinden kum alınarak kum tepelerinin yok edildiğini
ve bu kumların inşaatlarda kullanıldığını
Sarısu DSİ kanalı-Sultan suyu arasındaki kum tepelerindeki maki çalılarının odun temini amacıyla
kesildiğini
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki Anamur kumulunun doğal ve tarihi değerlerini yok etmek için
elimizden geleni millet olarak yapmışız. Anamur Çevre-Doğa ve Turizm Derneğinin (AÇED) kum
zambakları dikimi burada yazdığımız tahribatların boyutunda bir tahribat olmamakla beraber bize göre
yapılmaması gereken bir iştir.
Bize göre Anamur kumsalında yapılması gerekenler:
Anemurium antik kenti civarındaki kumulda bulduğumuz 6 bitki birliğinin bulunduğu alanların tel örgüler
ile çevrilip korunmasıdır. Çünkü kumul bitkileri insan çiğnemelerine bile çok hassas bitkilerdir.
Anamur kumulunda bulduğumuz 79 türün en çoğunun bulunduğu alanların tel örgüler ile çevrilip
korunmasıdır.
Kumul üstüne hiçbir yapının (yol, patika, bina, çardak vb.) yapılmamasını sağlamaktır.
Kumul üstüne tahta patikaların yapılıp insanların denize buralardan gidip gelerek kumdaki bitkileri
çiğnememesini sağlamak esas olmalıdır.
Bunların dışında yapılacak eylemlerde daha fazla düşünmek, yurt dışı örnekleri incelemek ve yapılacak
eylemleri çok önceden duyurup kamuoyunda tartışılmasını sağlamak gerekir.
Prof. Dr. Turhan USLU
[email protected]
21 Ocak 2009 - 3:54:30 PM - Bugün
Ekleyen editör: Prof.Dr.Turhan USLU

Benzer belgeler