Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği

Transkript

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği
ÝH
TAR
5
14- 1
IM
KAS
Bugün ülkemizde ayýrýmcý, ýrkçý
söylemlerin ve sergilenen
ötekileþtirme gösterilerine karþý iþte
tam da zamanýdýr; Birliðe, anlayýþa ve
içimizde ki seviyi sunmaya. Ýleri
4’DE
:
YER
IB
HAC
14 Kasým 2009 Cumartesi günü
saat 10.00 da Hacý Bektaþ Veli Kültür
Merkezinde baþlayacak olan etkinlik;
Bilgi Þöleni, Semah ve Deyiþ Gecesi,
Alevi-Bektaþi Kuruluþlarý 1. Hacý
Bektaþ Kurultayý ile 15 Kasým 2009
Pazar günü saat 15.00 de sona
erecektir.
2009
AÞ
EKT
görüþlülüðe, devrimciliðe, çaðdaþlýða,
aydýn düþünceye ve Hacý Bektaþ Veli
düþüncesini doðru anlamaya da bu
yakýþýr.
Hacýbektaþ, hoþgörünün, barýþýn,
kardeþliðin cesurca haykýrýldýðý, kol
kola halaylarýnýn çekildiði, deyiþlerinin
söylendiði Barýþ Ülkesi’nin merkezi
olmalýdýr.
Gelin yüz yüze dönelim, gönül
gönül’e olalým, el ele verelim.
2’DE
Hacý Bektaþ Veli Kültür
Derneði,
Eðitim-Sen Hacýbektaþ Temsilciliði,
Halk Evleri Hacýbektaþ Þubesi,
Suluca Karahöyük Gazetesi.
Gruplar, Alevilerin öncelikli talepleri olan ‘Zorunlu din dersleri
kaldýrýlsýn’, ‘Sevgi bizim dinimizdir’, ‘Madýmak müze olsun’,
‘Cemevleri ibadethanemizdir’, ‘Diyanet kaldýrýlsýn’ yazýlý pankart
ve dövizler taþýdý. Kalabalýk sýk sýk slogan atarken, Madýmak
Oteli’nin müze yapýlmasý konusundaki sloganlar dillerden düþmedi.
Ýskele Caddesi üzerindeki birçok binaya da çeþitli pankartlar asýldý.
Sivas’ta katledilenler de mitingdeydi...
Miting semah gösterisiyle baþladý. Ardýndan saygý duruþunda
Sivas Katliamý’nda öldürülenlerin adlarý sýralandý. Bu sýrada
kalabalýk hep bir aðýzdan isimler okundukça ‘Burada’ diye baðýrdý.
Mitinge katýlanlar bir ara kanser hastalýðý nedeniyle serbest
býrakýlan DHKP -C hükümlüsü Güler Zere’ye de alkýþlarla destek
verdi.
7’DE
Þiir 3’DE
6’DA
ABD’den, Britanya’dan katýlým
Türkiye’nin dört bir yanýndan katýlým olan mitingde Britanya,
Bulgaristan ve KKTC’den de Alevi ve Bektaþi dernekleri yerlerini
aldý. Ýzmir’den 43 otobüs Kadýköy’e gelirken, Kýbrýs’tan da uçak
kaldýrýldý. Alevilerin çoðu, haklý taleplerini dile getirmek ...
2’DE
6’DA
Tarým Bakaný Mehdi Eker genetiði
deðiþtirilmiþ organizmalý (GDO) ürünler
tartýþmasýnda, “Cahiller zihin bulandýrýyor,
domatesin GDO ile ne alakasý var” dedi
ama Bakanlýðýn hazýrladýðý listede domates,
“GDO analizi yapýlmadan ülkeye
sokulmayacak ürünler” arasýnda yer alýyor.
Eker, “Ýstanbul Hububatçýlar Odasý’ndan
yapýlan açýklamada limanlarda buðdaylarýn
da GDO testi için sýrada beklediði
söyleniyor. Buðdayda da GDO var mý?”
7’DE
Contemporary Ýstanbul, bu yýl 3-6
Aralýk tarihleri arasý dördüncü kez
seyircilerle buluþacaktýr. Türkiye'de
bugüne kadar yapýlan en geniþ kapsamlý
"modern ve güncel sanat" etkinliði olan
Contemporary Ýstanbul, ülkenin
kültürel ve sanatsal yaþamýný dünyaya
tanýtmaktadýr. Dört gün boyunca süren
Contemporary Ýstanbul, ulusal ve
uluslararasý galerileri, tüm dünyadan
gelen sanatçýlarý, koleksiyonerleri,
müze müdürlerini, küratörleri, sanat
eleþtirmenlerini, basýn mensuplarýný ve
sanatseverleri Lütfü Kýrdar Uluslararasý
Kongre ve Sergi Sarayý çatýsý altýnda
birleþtirecektir. Ana etkinliðinin yaný
sýra Contemporary Istanbul ülkenin
sanatsal geliþimine katkýda bulunmak
üzere yýl boyunca tartýþma
panellerinden, sergilere ...
5’DE
2
DTP'li Demirtaþ "Alevilerin talepleri haklý ve gerçek.
Hepsini Meclis gündemine taþýdýk. 21 DTP
milletvekilinin altýsý Alevi. Rejimin baskýsýnýn birleþtiði
noktalardan biri Kürt-Alevi kimliði. Alevilerin partimize
büyük desteði ve gönül birliðimiz var" diyor.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Baþkanvekili
Selahattin Demirtaþ, parti olarak Alevilerin hak
mücadelesinin yanýnda olduklarýný söylüyor.
bianet'in sorularýný yanýtlarken, Alevi Bektaþi
Federasyonu'nun önceki gün Kadýköy'de düzenlediði
"Ayrýmcýlýða karþý eþit yurttaþlýk hakký" mitingine de
hem milletvekili düzeyinde hem de kitlesel olarak
katýldýklarýný söyleyen Demirtaþ'ýn sözleri þöyle.
Bu mücadeleye destek vermek ilkemiz: DTP olarak
sürdürdüðümüz demokrasi mücadelesi, farklý etnisite,
inanç ve kimlikleri kapsayan bir mücadele. Alevilerin
neredeyse Cumhuriyet tarihiyle özdeþ talepleri haklý ve
gerçek. DTP olarak, bu taleplerin gerçekleþmesi,
gündemde hak ettiði yeri alabilmesi için destek olmak,
mücadele etmek, ilkesel yaklaþýmlarýmýzdan biri.
Altý milletvekilimiz Alevi: Alevi inancýna veya
kimliðine bakýþ açýmýzýn en somut göstergesi 21 kiþilik
grubumuzdaki Alevi milletvekili sayýsýnýn altý olmasý.
Bunlar, Aysel Tuðluk , Gültan Kýþanak, Sevahir Bayýndýr
, Fatma Kurtulan , Þerafettin Halis , Sebahat Tuncel.
Dolayýsýyla, hem Alevilerin partimize büyük desteði
var, hem de gönül birliðimiz var. Alevilerin hak
mücadelesi, temel mücadele alanlarýndan biri; çünkü
baskýnýn birleþtiði noktalardan biti Kürt-Alevi kimliði.
Kýrýlma noktasý Kürt sorunu: Türkiye'deki resmi
ideolojinin kýrýlma noktasý Kürt sorunu. Kürt sorununda
bir kýrýlma yaratýlabilirse, Alevi sorununun çözümü son
derece kolaydýr. Çünkü sistemin en çok direndiði nokta,
ýrka dayalý tek millet anlayýþý. Sistem kendini buradan
besliyor, farklý inançlarý da eziyor. Tek din ve tek mezhep
anlayýþý da fiilen sürüyor. Bu tekçi anlayýþ kýrýldýðýnda,
diðer bütün alanlar direnç noktalarýný yitirmiþ olacak.
Alevilerin taleplerini Meclis'e taþýdýk: Alevilerin hak
talepleriyle ilgili özgül olarak da çalýþýyoruz.
Cemevlerinin ibadethane statüsüne alýnmasý, Madýmak'ýn
müze haline getirilmesi, Diyanet'in kaldýrýlmasý, zorunlu
din derslerinin kaldýrýlmasý konularýný ya yasa teklifleriyle
ya da soru önergeleriyle hep Meclis'in gündemine taþýdýk.
(TK)
BÝA Haber Merkezi
BÝA Haber Merkezi
Kadýköy'ü dolduran yaklaþýk 250
bin Alevi, 'Ayrýmcýlýða karþý eþit
yurttaþlýk' mitinginde 'Madýmak müze
olsun', Diyanet kaldýrýlsýn, 'Cemevleri
ibadethanemiz', 'Zorunlu din dersleri
kaldýrýlsýn' sloganlarý attý
ÝSTANBUL - ‘Ayrýmcýlýða karþý
eþit yurttaþlýk hakký’ mitingi için dün
Ýstanbul’da bir araya gelen Aleviler
Kadýköy’e sýðmadý. Alevilerin baþlýca
talepleri olan ‘Madýmak müze olsun’,
‘zorunlu din dersleri kaldýrýlsýn’,
‘Cemevleri ibadethanemizdir’,
‘Diyanet kaldýrýlsýn’ gibi istekler dev
pankarlartla boy gösterirken, binlerce
Alevi, taleplerini gün boyu attýklarý
sloganlarla dile getirdi.
Alevi Bektaþi Federasyonu
tarafýndan organize edilen ve Pir Sultan
Abdal Derneði ile çeþitli Alevi
örgütlerinin desteklediði ‘ayrýmcýlýða
karþý eþit yurttaþlýk hakký’ mitingine
binlerce Alevi katýldý. Hazýrlýklarýn
günler öncesinden baþladýðý mitingin
yeri, çok yoðun katýlým olacaðý
beklentisiyle deðiþtirildi. Miting
Kadýköy Ýskele Meydaný’nda deðil,
Ýskele Caddesi üzerinde yapýldý.
Konuþmalar ve konserler için
hazýrlanan platform caddedeki ÝETT
otobüs duraðýna kuruldu. Miting için
ilk toplanma yeri olarak üç nokta
belirlendi. Kadýköy Salý Pazarý,
Nautilus Alýþveriþ Merkezi önü ve
Haydarpaþa Tren Garý üst geçidinde
toplanan kalabalýk ayný anda Kadýköy
Ýskele Caddesi’ne yürüdü. Ancak
miting alaný kýsa sürede dolduðu için
birçok grup alana gidemedi.
Alana giremeyen olduðu yerde
halaya
Platform önündeki topluluðun bir
ucu Kadýköy Haldun Taner Tiyatro
Salonu’ndan baþlarken, diðer bir ucu
da Haydarpaþa Tren Garý’na doðru
uzandý. Alevi Bektaþi Federasyonu
Baþkaný Ali Balkýz, “Bir milyon kiþiyi
bekliyoruz” derken katýlýmýn yaklaþýk
250 bin kiþiyi bulduðu belirtildi. Birçok
grup da miting alanýna giremediði için
bulunduðu yerde halaylar çekti.
Gruplar, Alevilerin öncelikli talepleri
olan ‘Zorunlu din dersleri kaldýrýlsýn’,
‘Sevgi bizim dinimizdir’, ‘Madýmak
müze olsun’, ‘Cemevleri
ibadethanemizdir’, ‘Diyanet kaldýrýlsýn’
yazýlý pankart ve dövizler taþýdý.
Kalabalýk sýk sýk slogan atarken,
Madýmak Oteli’nin müze yapýlmasý
konusundaki sloganlar dillerden
düþmedi. Ýskele Caddesi üzerindeki
birçok binaya da çeþitli pankartlar asýldý.
Sivas’ta katledilenler de
mitingdeydi...
Miting semah gösterisiyle baþladý.
Ardýndan saygý duruþunda Sivas
Katliamý’nda öldürülenlerin adlarý
sýralandý. Bu sýrada kalabalýk hep bir
aðýzdan isimler okundukça ‘Burada’
diye baðýrdý. Mitinge katýlanlar bir ara
kanser hastalýðý nedeniyle serbest
býrakýlan DHKP -C hükümlüsü Güler
Zere’ye de alkýþlarla destek verdi.
ABD’den, Britanya’dan katýlým
Türkiye’nin dört bir yanýndan
katýlým olan mitingde Britanya,
Bulgaristan ve KKTC’den de Alevi ve
Bektaþi dernekleri yerlerini aldý.
Ýzmir’den 43 otobüs Kadýköy’e
gelirken, Kýbrýs’tan da uçak kaldýrýldý.
Alevilerin çoðu, haklý taleplerini dile
getirmek ve barýþ, kardeþlik için mitinge
katýldýðýný söylerken, Radikal için görüþ
bildiren Aleviler, Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül’ün cemevi ziyaretinin
gerçek düþünceleri yansýtmadýðýný ve
samimi olmadýðýný savundu.
ABD Kaliforniya’da yaþayan Kerim
Yýldýz, “ABD’de Alevilerin bir
topluluðu yok. Türkiye’de Alevilerin
söz sahibi olduðunu düþünmüyorum.
Buna destek olmak için buradayým”
derken, Ahmet Ayan da, “Haklarýmýzý
vermiyorlar. Cami hocasýnýn maaþý
veriliyor, camilerin tüm masraflarý
karþýlanýyor. Neden cemevlerine ayný
uygulama yapýlmýyor?” diye konuþtu.
Miting için Balýkesir Altýnoluk’tan
gelen Gülten Göçer’se “Çocuk din
dersini okudu ama torunlarýn zorunlu
olarak okumasýn istiyorum” dedi.
Ýzmir’den 43 otobüs geldiklerini
söyleyen Binali Demirel de birlik ve
beraberliði korumak için Kadýköy’de
bulunduðunu belirtti. Çorum’dan
miting için uçakla Ýstanbul’a gelen
Sakine Özcan ise “Bizi dýþlamasýnlar,
artýk hor görülmek istemiyoruz”
diyerek sitemde bulundu.
Alevi olmayan da vardý
Diyarbakýr’dan DTP’nin
organizasyonuyla Kadýköy’e gelen
Songül Haran ise tek amacýnýn barýþ
ve kardeþlik olduðunu söyleyerek,
“Alevi deðilim ama Alevilerin de
Kürtlerle ayný kaderi paylaþtýðýýn
düþünüyorum” dedi.
Mitinge Tunceli’den katýlan Nisan
Delaserna da taleplerini “Ayrýmcýlýk
istemiyoruz, din dersleri zorunlu
olmasýn. Gül’ün geliþi güzel ama
samimi gelmiyor bize” diye dile getirdi.
Miting, Sabahat Akkiraz, Edip
Akbayram, Suavi, Ferhat Tunç ve
Þevval Sam’ýn konserleriyle sona erdi.
RADÝKAL - SERKAN OCAK
DÜZELTME
Hacýbektaþ Rýfat Kartal Huzurevi Müdürlüðü
Hasta bakým iþi ihale edileceði ilan edilmiþtir. Ancak 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 26 ncý maddesine göre aþaðýdaki hususlarda
düzeltme ilaný yayýmlanmasýna karar verilmiþtir.
Teklifin hazýrlanmasý ve sunulmasýnda düzeltilen maddelerin esas alýnmasý gerekmektedir.
Gidiyoruz Açýlýma
Ýhale kayýt numarasý
: 2009/149452
1- Ýdarenin
a) Adresi
: Zir Mah. Viranbaðý Mevkii Hacýbektaþ Nevþehir
b) Telefon ve faks numarasý
: 0 384 4413338-0 384 441 3328
c) Elektronik posta adresi
:
ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði
:
internet adresi (varsa)
2- Düzeltmeye konu ilanýn yayýmlandýðý
a) Kamu Ýhale Bülteninin tarih ve sayýsý
:
(yayýmlanmýþ ise)
b) Gazetenin adý ve tarihi (yayýmlanmýþ ise) : Suluca Karahöyük 09.11.2009
3- Düzeltilen madde þunlardýr
: 3- Ýhalenin
a) yapýlacaðý yer : Rýfat Kartal Huzurevi Müdürlüðü
Viranbaðý Mevkii Hacýbektaþ Nevþehir
b) tarih ve saati : 07.12.2009-10.00
(B 305 )
Katlimize ferman çýktý ücralara saklandýk
Hiçbir zaman ser vermekten korkmadýk
Asýrlarca kara bulutlar dolaþtý baþýmýzda
Korkmayýn artýk canlar gidiyoruz “açýlýma” !
Ulemalar, kadýlar fetva verdiler, asýldýk
“Malý helal katli vacip” dediler, yakýldýk
Mahrem eli uzattýlar helâlýmýza
Gözünüz aydýn dostlar gidiyoruz “açýlýma” !
Ýdare Yetkilisi
Ýmza
Parasýz yatýlý öðrencilerin Giyim/kuþam iþi Açýk ihale usulü ile ihale edilecektir.
Ýhale kayýt numarasý* : 2009/163212
1-Ýdarenin
a) adresi :
b) telefon ve faks numarasý :
c) elektronik posta adresi (varsa) :
2-Ýhale konusu malýn
a) niteliði, türü ve miktarý:
Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR
0384 441 30 12 / 0384 441 31 08
[email protected]
Parasýz yatýlý öðrencilerin giyim malzemesi alýmý (245’er adet polar, etek,
süveter, badi, külotlu çorap, gömlek )
Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi
Sözleþme tarihinden sonra 30 gün içerisinde
b) teslim [yeri/yerleri] :
c) teslim[tarihi/tarihleri] :
3-Ýhalenin
a) yapýlacaðý yer :
Kýz Teknik ve Meslek Lisesi Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR
b) tarihi ve saati :
20.11.2009 Saat:14:00
4-Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1-Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler:
4.1.1 Tebligat için adres beyaný, irtibat için telefon ve varsa faks numarasý ile elektronik posta adresi,
4.1.2 Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý veya Meslek Odasý belgesi;
a) Gerçek kiþi olmasý halinde, ihaleye iliþkin ilk ilanýn yapýldýðý yýl içerisinde alýnmýþ, Ticaret ve/veya Sanayi Odasý veya Meslek Odasýna
kayýtlý olduðunu gösterir belge,
b) Tüzel kiþi olmasý halinde, mevzuatý gereði tüzel kiþiliðin siciline kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ihaleye iliþkin ilk
ilanýn yapýldýðý yýl içerisinde alýnmýþ, tüzel kiþiliðin sicile kayýtlý olduðuna dair belge,
4.1.3 Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
a) Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
b) Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten
son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi veya bu hususlarý tevsik eden belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.4 Þekli ve içeriði Þartnamede belirlenen teklif mektubu,
4.1.5 Bu þartnamede belirlenen geçici teminat,
5-Ekonomik açýdan en avantajlý teklif [ en düþük fiyat esasýna göre/] belirlenecektir.
6-[ihaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir
7-Ýhale dokümaný Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi’nde görülebilir ve 75 TL karþýlýðý [ayný adresten] temin edilebilir. Ýhaleye teklif
verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý zorunludur.
8-Teklifler 20.11.2009 Cuma Günü, saat 14.00’a kadar Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi’ne verilebileceði gibi, iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla
da gönderilebilir.
9-Ýstekliler tekliflerini, mal kalem- kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle
mal kalemi-kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr.]
10-Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlik süresi, ihale tarihinden itibaren en az 60 takvim günü olmalýdýr.
12- Konsorsiyumlar ihaleye teklif veremezler
13-Ýstekliler tekliflerini hazýrlamadan önce okuldaki numuneyi inceleyecek ve bu numuneler üzerinden tekliflerini vereceklerdir.
ÝHALE YETKÝLÝSÝ
MÜDÜR V.
ZEYNEP AYVAZOÐLU
Sulucakarahöyük/ KAPADOKYA
Kapadokya bölgesindeki müze ve ören
yerlerini geçtiðimiz ekim ayýnda 171 bin
yerli ve yabancý turistin ziyaret ettiði
bildirildi.
Nevþehir Kültür ve Turizm
Müdürlüðü'nden alýnan bilgilere göre,
Türkiye'nin en önemli kültür turizm
merkezleri arasýnda yer alan Kapadokya
bölgesine yerli ve yabancý turistlerin
ilgisinin her geçen yýl artýðý belirtildi.
Bölgede turistlerin ziyaretine açýk
bulundurulan baþta Göreme Açýkhava
Haydar Kaim
Müzesi olmak üzere, Hacýbektaþ Veli ve
Ürgüp Müzesi, Kaymaklý, Derinkuyu ve
Özkonak yeraltý þehirleri, Çavuþin,
Karanlýk kiliseleri ile Zelve ören yerini,
geçtiðimiz ekim ayýnda 36 bin 25'i yerli
ve 135 bin 96'sý da yabancý olmak üzere
toplam 171 bin 121 turistin ziyaret ettiði
bildirildi.
Kent Haber
Bedrettin olduk pir sultan olduk yine asýldýk
Can baba olduk kazanlarda defalarca yakýldýk
Ýnsan demediler bize çektirdiler çok cefa
Gözünüz aydýn dostlar gidiyoruz “açýlýma”!
Çanakkale de Kocatepe de külle olup yaðdýk
Ayný karavana ya kaþýk salladýk.
Biz de bu ülkenin canlarýyýz baksana
Gözünüz aydýn dostlar gidiyoruz ”açýlýma”!
Afiþ olduk sokarla asýldýk
Ýki temmuzda Madýmak’ta yakýldýk
Kýrmýzý damga vurdular Maraþ ta kapýmýza
Gözünüz aydýn dostlar gidiyoruz “açýlýma” !
Gizli ibadet yaptýk cem evinde basýldýk
Þehre indik köþe bucak saçýldýk
Olur mu hiç bunlar yirmi birinci yüzyýlda
Gözünüz aydýn dostlar gidiyoruz “açýlýma”!
***
Kaderde kývançta Anadolu halkýyýz
Cennet yurdumuzun vatandaþýyýz.
Korkmayýn caným gelin yanýmýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Biz bizi biliriz davamýzda haklýyýz
Tarif etmeye kalkmayýn görüyorsunuz farklýyýz.
Yeter artýk uzatmayýn tak etti canýmýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Cumhuriyet sözü burada söylendi sadakatliyiz
Atatürk Devrimlerine candan baðlýyýz.
Biz insaný severiz basarýz baðrýmýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Zorla veriyorsunuz din dersini istemiyoruz.
Köylere verdiðiniz imamlarý alýn diyoruz.
Çok zorlamayýn bizi bela alýrsýnýz baþýnýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Cümbüþ evi demeyin bu sözü sevmiyoruz
Yapýn þu Madýmaðý müze bizde insanoðluyuz
Yeniden piþiriyoruz su katmayýn aþýmýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Laik bir ülkede diyaneti kurdunuz
Yedi bakanlýk bütçesini kasasýna koydunuz.
Maaþ olarak vermeyin vergimizi hocanýza
Gelin bizi dinleyin birlikte gidelim açýlýma!
Hoþ geldiniz Serçeþme’ye biz mihmaný severiz
Söz söyleriz þiir yazarýz Ali Haydar’ýz
Sayýn Çelik Bakaným gel otur masamýza
Hep birlikte gidelim þu caným açýlýma!
Haydar KAÝM
ARAÞTIRMA
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasýnýn bir numaralý sanýðý Mehmet
Gürhan’dý. Gürhan’ýn hesap hareketleri, bu zimmet operasyonunun
en açýk delili oldu.
25.01.2002 -13 02.06.2004 tarihleri
arasýnda Deniz Feneri’nin Banka
Hesaplarýndan Gürhan’ýn Post-bank’taki
kiþisel hesaplarýna geçen miktar: 3.920.000
Euro…
29.06.2004-02.11.2006 tarihleri arasýnda
yine Deniz Feneri’nin Banka Hesaplarýndan
Gürhan’ýn Vakýfbank’taki kiþisel hesaplarýna
geçen miktar: 6.058.000 Euro.
Yani toplam olarak zimmetine geçirdiði
toplam miktar ise 9.978.00 Euro.
Davanýn birinci derecede sanýðý olarak
bu kadar iliþkiyi tek baþýna saðlama þansýna
sahip olmadýðýna göre, gücünü nerede alýyor
sorusu, ister istenmez, insanin zihnini meþgul
ediyor.
Bu nedenle Mehmet Gürhan’a ait
edineceðimiz bir kýsým somut bilgiler, ayný
zamanda bu davanýn gerçek durumu
hakkýnda bir fikir edinme þansýný verecektir.
Özellikle arka plan iliþkileri bakýmýnda daha
somut verilerle düþünmemize yardýmcý
olacaktýr.
“Koordinatör” Gürhan
Deniz Feneri Baþkaný olan Mehmet
Gürhan, Avrupa’da faaliyet yürüten Ýslamcý
kurumlar arasýnda tam bir koordinatör görevi
görüyor. Avrupa Milli Görüþ Teþkilatý
(AMGT) ile iliþkisi olan Gürhan, 1990-1991
yýllarý arasýnda Milli Gazete’nin Brüksel
temsilcisi olarak çalýþýr. Ayný yýl, AMGT
adýna, NBR 54020 AB Darmstadt adresinde
‘Hicret Verlags GmbH’ þirketini kurarak
‘ticari dolandýrýcýlýða’ ilk adýmýný atar.
Haziran 1995 yýlýnda ise kayýnbiraderi ve
daha sonra bütün dolandýrýcý þirketlere
birlikte ortak olan Ýzzet Kurum ile
‘Taxibetrieb Kurum GmbH’ þirketini kurar.
Dava dosyasý içerisinde Gürhan için
hazýrlanmýþ bölümün 11-16 sayfalarý
arasýnda bu konuda yeterince geniþ bilgi
bulunuyor.
Özellikle sahte þirketler kurmada giderek
uzmanlaþan Gürhan, ayný zamanda
Ýslamcýlarýn gözdesi durumuna gelir.
Avrupa’da faaliyet yürüten Kombasan,
Yimpaþ, Jetpa gibi dolandýrýcý þirketlerde
görev aldý. Özellikle Yimpaþ ile olan iliþki
birçok bakýmdan dikkat çekicidir.
Yýllarca manevi lideri Necmettin Erbakan
için çalýþýr. Ancak Erdoðan ve ekibinin
hocasý ile yollarýný ayýrýnca ‘yenilikçi’
kanadýn yanýnda yer alarak, yolsuzluklar
için de ‘yenilikler’ yaratýr. Bu yeteneði ile
kýsa sürede hem Tayyip Erdoðan ve Zekeriya
Karaman’ýn hem de AKP’nin
vazgeçilmezleri arasýna girer. Çünkü bunlarýn
para kaynaðý haline gelir.
Her yerde Gürhan
Mehmet Gürhan, Yimpaþ Koordinatörü,
Yeni Þafak gazetesinin Avrupa Temsilcisi,
Kanal-7 Avrupa sorumlusu olup ayný
zamanda Kobassan ve JetPa ile çok yakýn
iliþki içerisindedir. Ayrýca Atlas Media
Marketing GmbH, Atlas Pazarlama, Euro 7
Fernseh & Marketing GmbH, European
Consultýng & marketing GmbH, Þeni Þafak
Europa GmbH, Kanal 7 Int. , Taxi-Quik
GmbH, Weiss Handels- und Investment
GmbH, Rapidway GmbH, Rapiday Gmbh
ve TVT Türk gibi kurulan bütün þirketlerin
kah ortaðý olmuþ, kah ilk müdürü olarak
görev almýþ.
Gürhan’ýn iliþkileri karmaþýklýklarla ve
bilinmeyenlerle doludur. Her baðlantýnýn
arka planýnda önemli oranda kirli iliþkiler
var. Örneðin, kendisinin önemli
elemanlarýndan biri olan ve Avrupa Deniz
Feneri’nin kâtibi olarak görev yapan (…)
Hüseyin Gürler, Yimpaþ davasýnda da adý
geçen ve hakkýnda Manheim Savcýlýðý
tarafýndan hakkýnda tutuklanma kararý
çýkarýlan Faik Gürler’in abisidir.
Önemli bir baþka ayrýntý da, Kurum ailesi
ile Mehmet Gürhan arasýndaki iliþkidir.
Mehmet Gürhan’ýn eþi Nurgül Gürhan’ýn
evlenmeden önceki soyadý Kurum’dur.
Nurgül Gürhan, Avrupa Deniz Feneri
Yönetim Kurulu üyesi olan ve 13.12.200329.11.2006 tarihileri arasýnda 7,5 milyon
Euro’yu kiþisel hesaplarýna geçiren, (…)
Ýzzet Kurum’un kýz kardeþidir. Yani Mehmet
Gürhan, Ýzzet Kurum’un eniþtesidir. (Dava
dosyasýnýn 1428-1433 sayfalarýnda çok daha
ayrýntýlý bilgiler verilmiþtir).
Kurum ailesi Ýslami sermayenin en
önemli grubu olarak bilinen ve sahte
senetlerle halktan 500 milyon Euro toplayýp
sonra üstüne yatan Yimpaþ soygun þirketiyle
olan iliþkileri bakýmýndan ünlüdürler. Yimpaþ
dolandýrýcýlýðýnýn organizatörü olup Yimpaþ
davasý nedeniyle hakkýnda soruþturma açýlan
Þükrüm Kurum, Mehmet Gürhan’ýn kayýn
babasýdýr. Baþbakan Tayyip Erdoðan,
Almanya’ya yatýðý bir gezi sýrasýnda, Ýslamcý
sermaye gruplarý tarafýndan dolandýrýlan
insanlara, ‘paranýzý verirken bana mý
tanýþtýnýz ki, þimdi benden istiyorsunuz’ diye
terslerken yakýn dostu olan Þükrü Kurum’un
yaptýklarýný onaylýyordu.
AKP hükümetinin Ulaþtýrma Bakaný
Binali Yýldýrým ile Gürhan arasýndaki yakýn
iliþki de Yipmaþ ve Kombassan ve Avrupa
Deniz Feneri arasýndaki iliþkiye dair bilgiler
de dava dosyasýnýn 2444-2445 sayfalarýnda
bulunmaktadýr. AKP ile Deniz Feneri Soygun
Þirketi arasýndaki iliþkiler baðlamýnda bu
konuyu çok daha geniþ olarak bir baþka
yazýda ele alacaðýz.
Taxi þirketleri…
Yukarýda da belirttiðimiz gibi,
Ýslamcýlarýn Avrupa’daki bütün dolandýrýcýlýk
ve sahtelik iþlerinin içinde mutlaka Gürhan
bulunuyor. Deniz Feneri adýna toplanan
bütün paralar, Ýslamcýlarýn kurduðu þirketlere
aktarýldýðýnýn en somut örneklerinden biri
de Taxi Þirketlerindeki hilelerdir. Taxi Quick
þirketini kuran Mehmet Gürhan, þirketin
Genel Müdürlüðü’ne (Geschaeftsführer)
davanýn sanýklarýndan Ermiþ’i kukla olarak
getiriyor. Ermiþ’in verdiði ifadeye göre
Gürhan hukuki olarak kendisinin olamadýðý
Genel Müdürlüðe Ermiþ’i getiriliyor. Þirketin
arka planda yöneten ise tabii ki Gürhan.
IHK’da (Ticaret Odasýnda) gerekli yasal
iþlemleri yapamadýklarý için, ikinci genel
müdür olarak Gülmez isimli biri atanmýþ.
Prestige Taxi GmbH þirketi, altý arabasýný,
bu þirketin halefi olacak Taxi Quick þirketine
resmi olarak satmýþ. Arabalar ve çalýþtýrma
lisansý taksitler halinde, Deniz Feneri’nin
yardým parasýndan, Gürhan’ýn teslim
tesellüm hesabýndan ödenmiþ. 400 bin Euro
olan þirketin resmi sermayesi içinde
Gürhan’ýn hissesi 135 bin Euro imiþ. Gürhan
bu büyüklükte bir parayý Deniz Feneri’nden
kredi olarak almýþ. Geri kalan meblað ise
muhasebede önce, Beyaz Holding
(Almancasý Weiss Handels-gesellschaft)’in
hesabýna daha sonra da Deniz Feneri’nin
hesabýna geçirilmiþ. 01.03.2006 tarihine
kadar Ermiþ þirketin ortaðý deðilmiþ. Ermiþ,
Gürhan’a ortak olmak istemediðini, aslýnda
Türkiye’ye dönüp orada KANAL 7 veya bir
baþka yerde çalýþmak istediðini söylemiþ.
Ermiþ en sonunda, 10 bin Euro nakit para
ile ortak olmuþ, 12 bin Euro’luk hissesinin
geri kalanýný þirkete borçlanmýþ. TAÞKAN
da ortak olmuþtu ve IHK’da (Ticaret
Odasýnda) yapmýþ olduðu imtihana istinaden
de Quýck Taxý’ þirketinin resmi Genel
Müdürlüðünü üstlenmiþti. Gayri resmi genel
müdürlüðü gene GÜRHAN yürütmüþ.”
Durum ayný þekilde “Rapidway GmbH
þirketi için uygulanmýþ. Bunun selefi Ass
Taxi idi. Quick Tax GmbH þirketinin selefi
Prestige Taxi’de olduðu gibi, burada da
þirketin genel müdürlüðünü Recep Kurum
yapmýþ. Rapidway þirketi arabalarý, çalýþma
ruhsatýný ve þoförleri de almýþ. (…) Deniz
Feneri þirketi daha sonra 20 binEuro
karþýlýðýnda satýn almýþ Yapýlan soruþturmada
ise þirketin gerçek sahibinin, Zekeriya
Karaman’ýn oðlu Ömer Karaman olduðu
tespit edilmiþ.
Diðer bir oyun da, Gürhan’ýn Kanal7’nin Avrupa bulunan ücretli danýþmaný
olarak gösterilmesidir. Zekeriya Karaman,
Yeni Dünya Ýletiþim AÞ adýna yaptýðý bir
açýklama ile Gürhan’ýn Kanal-7 danýþmaný
olarak aylýk 9.000 Euro aldýðýný belirtilmiþ.
Bunun karþýlýðý olarak milyonlar akýyor
Kanal-7 merkezine. Bu bir bakýma ‘kaz
gelen yerde tavuk esirgenmez’ örneðini
yansýtýyor.
Ancak iþin gerçeði tabii ki böyle deðildir.
Gürhan’ýn 9 bin Euro ücretle çalýþýp bu kadar
riski göze alabilecek kadar aptal biri olmadýðý
çok açýktýr. Tam 65 kez Ýstanbul-Frankfurt,
Frankfurt-Ýstanbul arasý uçan Gürhan’ýn
uðradýðý yer her zaman Kanal-7 Merkezi
oluyor ve burada þebekenin en önemli
organizatörü Zekeriya Karaman ile
görüþüyor. Sanýrým bu kadar sýký iliþki 9 bin
Euro ücretle açýklanamaz.
AKP’li Gürhan
Gürhan’ýn bu kirli iliþkilerdeki rolü
oldukça büyüktür. Bunun anlamak için
birkaç noktaya dikkat çekmek gerekir.
Birincisi, Gürhan, YÝMPAÞKOMBASSAN-KANAL 7 arasýndaki
iliþkiler, baðlantýlardýr. Gürhan, Bütün
Ýslamcý þirketleri ekonomik olarak besleyen
bir að oluþturmuþ durumdadýr. Ýkincisi, farklý
Ýslamcý kadrolarla iliþki içindedir. Özellikle
iktidar gücü olan AKP’nin Baþbakan dâhil
olmak üzere kurmaylarý ile çok yakýn bir
iletiþim kurmuþtur. Seçimlerde AKP’ye
vermiþ olduðu ekonomik desteðin 40 milyon
Euro civarýnda olduðu iddia edilmektedir.
Ayrýca baþta AKP bakanlarý ve kadrolarý
olmak üzere, birçok Ýslamcý kadroyu
beslemektedir. Dava dosyasýnda, Dýþiþleri
Bakaný Davutoðlu, Ulaþtýrma Bakaný
Yýldýrým, Eski Ýçiþleri Bakaný Aksu,
Baþbakan Erdoðan gibi birçok bakan ve
milletvekilinin isminin bulunmasý ve
bunlarýn Gürhan ile çýkar iliþkileri içinde
olmalarý da tesadüfî bir durum deðildir.
Örneðin, dava dosyasýnýn 1513.
sayfasýnda bulunan belgede anlaþýldýðý üzere
02.02.05 tarihli ‘’Empfangsbestitigung2’’
olarak nitelendirilen alýndý belgesinde
Mehmet Gürhan’ýn, Firdevsi Ermiþ’ten aldýðý
parayý Türkiye Baþbakaný Erdoðan’a teslim
etmiþtir. Tam 7 kez yapýlan sorgulamada,
hem Ermiþ hem de Gürhan tarafýndan
Erdoðan’a teslim edilen paranýn 2,5 milyon
Euro olduðu belirtilmiþtir.
Ýlginçtir Baþbakan Erdoðan, çok samimi
olduðu Gürhan’ý tanýmadýðýný da basýna
açýklamýþtý. Ama Zekeriya Karaman’ýn
oðlunun düðününde ayný karede oldukça
samimi olduklarýna dair kasetler dava
dosyasýnda bulunmaktadýr. Daha önce
belirtmiþtik, Erdoðan’ýn oðlu ile Karaman’ýn
oðlu bacanaklar. Baþbakan tarafýndan inkâr
edilmesine raðmen, bütün Ýslami cemaati
buluþturan düðün onlarýn da buluþma
noktasýydý. Ayrýca Erdoðan’ýn Almanya
gezisi sýrasýnda Gürhan’ýn en yakýnýnda
duran kiþilerden biri olmasýna raðmen,
Baþbakan’ýn tanýdýðýný inkâr etmesi gizli
iliþkilerin açýða çýkmasý korusu ve telaþýydý.
Ayrýca, 2007 yýlý seçimlerinden önce,
AKP kurmaylarý ve Erdoðan’ýn yakýn
çevresi, örneðin Karaman tarafýndan
Gürhan’a milletvekili olmasý ve hatta bakan
olabileceði önerisi yapýldýðý biliniyor. Ancak
Alman Deniz Feneri hakkýnda Alman
Savcýlýðý tarafýndan dava açýlmasý ve
Gürhan’ýn birinci derecede sanýk olmasý
nedeniyle bu öneriden vazgeçildi.
Baþbakan’ýn, milletvekili ve hatta bakan
yapma olasýlýðý olan birini tanýmýyorum
demesi kirli iliþkilerin açýða çýkma
korkusunu yansýtýyor.
Üçüncü bir nokta ise Gürhan’ýn uluslar
arasý iliþkileridir. Bir iki gün içinde birçok
ülkeyi ziyaret etme alýþkanlýðýna sahip biri.
Pakistan, Kaþmir, Aceh, Sudan, Habeþistan,
Azerbaycan, Makedonya, Kosova,
Bulgaristan, Yemen, Nijerya ve Mali’de
insani yardým adý altýnda yaptýðý gezilerin
arka planýnda, Uluslararasý Ýslamcý Örgütlerle
kurulan iliþkiler bulunuyor.
Ayrýca çok ilgi çeken yolculuklar yapýyor.
Örneðin: 15.03.2005 tarihinde FrankfurtÝstanbul, 16.03.2005 tarihinde Ýstanbul Bakü, 19.03.2005 tarihinde Bakü-Ýstanbul,
21.03.2005 tarihinde Ýstanbul-Frankfurt arasý
uçuþ yapýyor.
10.12.2005 tarihinde Frankfurt-Ýstanbul,
10.12.2005 tarihinde-ayný gün ÝstanbulBakü, 13..2.2005 tarihinde Bakü-Ýstanbul,
13.12.2005 tarihinde-ayný gün ÝstanbulFrankfurt uçuþunu gerçekleþtiriyor.
Peki, Mehmet Gürhan bu yolculuðu
neden gerçekleþtiriyor. Gittiði yerlerde
kiminle ve niçin görüþtü? Hangi örgütler
var? Kimin bilgisi vardý bu görüþmelerde?
Bugün Dýþiþleri Bakaný olan Davutoðlu’nun
inisiyatifinde birçok Ýslamcý örgütle kurulan
uluslararasý iliþkilerin bir parçasý mýdýr?
Bütün bunlardan çok daha önemli bir
nokta bulunuyor. Gürhan ile devletin gizli
kurumlarý arasýndaki iliþkidir. Gürhan’ýn eþi
Alman doðumlu olduðu için Alman
vatandaþý olmasý nedeniyle, kendisi de,
28.02.1997 tarihinde Türk vatandaþlýðýndan
çýkarak Alman vatandaþý oluyor. Daha sonra
yeniden (tabii gizli bir þekilde) yeniden Türk
vatandaþlýðýna geçiyor. 2002 yýlýnda
Burdur’da askerlik yaptýðý sýrada, devletle
çalýþma önerisini kabul ediyor.
Örneðin, Dava dosyasýnýn 104 ve 432.
sayfasýnda bu durum þu cümlelerle
belirtilmiþ:
“Türk vatandaþlýðýndan çýkýp Alman
vatandaþý olduktan sonra, tekrar Türk
vatandaþlýðýna girmiþ, bunu baþtan böyle
planlayan ve Nisan 2002 yýlýnda kendi isteði
ile Türkiye’ de (Burdur’da) bir aylýk askerlik
yapan Mehmet Gürhan, Bu zaman zarfýnda
Türk Milli Ýstihbarat teþkilatý için çalýþacaðýný
kabul etmiþ.”
Mehmet Gürhan’ýn MÝT ajaný olup
olmadýðýný bilemeyiz ancak dava dosyasýnda
bulunan iddia böyle. Bu soruya yanýt vermesi
gereken MÝT Müsteþarlýðý’dýr. Ayrýca MÝT,
bu iddiaya paralel olarak, Deniz Feneri
Soygun þirketi, MÝT’in Avrupa’daki
faaliyetleri için paravan olarak kullanýldý
mý? Deniz Feneri parasý ile Gürhan
tarafýndan MÝT elemanlarý için ödenek
verildi mi? Ya da kaldýklarý evlerin kirasý,
günlük ihtiyaçlarý vs Deniz Feneri tarafýndan
ödendi mi? Bu sorularýn yanýtýný verecek
olan MÝT Müsteþarlýðý’dýr.
Bu karmaþýk iliþki aðýnýn arka planýnda
dönenlerin ve yaþananlarýn ýþýðýnda görülen,
bu sadece birkaç Ýslamcýnýn halktan para
toplayýp yeme iþi deðildir. Önemli ve
karmaþýk çýkar iliþkileri bulunmaktadýr.
Sendika org
sorgulama içinde oldu. 1998 yýlýnda Burhan
Yýldýrým atölyesinde tanýþtýðý resmi, bir
söylem ve ifade aracý olarak seçti.
Kiþisel Sergiler 2005 Deniz Müzesi
Sanat Galerisi 2008 Ýstanbul Modern
Sanatlar Galerisi ÝMSG Ödüller 2006
‘’Cennet Türkiye’m ‘’ Temalý Resim
Yarýþmasý (Bamtur) 2007 Beykoz Belediyesi
‘’Beykoz’’ Konulu Resim Yarýþmasý Jüri
Teþvik Özel Ödülü Yarýþmalý Sergiler 2006
Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý Resim
Yarýþmasý, 2007 Eczacýlar Odasý Resim
Yarýþmasý, 2006 ‘’Cennet Türkiye’m ‘’
Temalý Resim Yarýþmasý (Bamtur), 2007
Beykoz Belediyesi ‘’Beykoz’’ Konulu
Resim Yarýþmasý, 2007 Çanakkale Savaþlarý
Resim Yarýþmasý, 2008 Deniz Kuvvetleri
Komutanlýðý Resim Yarýþmasý, 2008 Devlet
Resim Heykel Yarýþmasý, 2008 Çanakkale
Savaþlarý Resim Yarýþmasý, 2009 Bakraç
Galerisi Resim Yarýþmasý UPSD üyesidir.
ÝMSG Sanatçýsýdýr.
TUNCAY TAKMAZ
Sulucakarahöyük/ ÝSTANBUL
Tuncay Takmaz – Ebru Akkamýþ
Çekirdek Sanat, 3-6 Aralýk tarihleri
arasýnda gerçekleþecek olan Contemporary
Ýstanbul’a “Çekirdek Sanat – Sanatçý
Kataloglarý” üyesi olan iki genç sanatçý
Tuncay Takmaz ve Ebru Akkamýþ ile
katýlýyor. . .
Contemporary Ýstanbul, bu yýl 3-6 Aralýk
tarihleri arasý dördüncü kez seyircilerle
buluþacaktýr. Türkiye'de bugüne kadar
yapýlan en geniþ kapsamlý "modern ve
güncel sanat" etkinliði olan Contemporary
Ýstanbul, ülkenin kültürel ve sanatsal
yaþamýný dünyaya tanýtmaktadýr. Dört gün
boyunca süren Contemporary Ýstanbul,
ulusal ve uluslararasý galerileri, tüm
dünyadan gelen sanatçýlarý, koleksiyonerleri,
müze müdürlerini, küratörleri, sanat
eleþtirmenlerini, basýn mensuplarýný ve
sanatseverleri Lütfü Kýrdar Uluslararasý
Kongre ve Sergi Sarayý çatýsý altýnda
birleþtirecektir. Ana etkinliðinin yaný sýra
Contemporary Istanbul ülkenin sanatsal
geliþimine katkýda bulunmak üzere yýl
boyunca tartýþma panellerinden, sergilere
kadar birçok yan etkinlikleri ve sanat
projelerini sunmaya devam etmektedir.
Sergi alaný : Lütfi Kýrdar Uluslararasý
Kongre ve Sergi Sarayý - Rumeli Salonu
Adres : Harbiye 34267
Tarih : 2009-12-03 / 2009-12-06
Çekirdek Sanat a411
EBRU AKKAMIÞ
"Resim yolculuðuna gerçeðe yakýn insan
figürleriyle baþlayan sanatçý zamanla iç
sesine daha fazla kulak verdi,figürler
görünür kimliklerinde sýyrýlýp zahiri bir
gerçeklik ve ekspresyonist bir anlatýmla
tuvallerde belirdi.Bu anlatým süreç içinde
daha da geliþerek figürleri savaþým sürecini
henüz bitirmemiþ primitif, - adeta efsanevi
- acýsýyla yüzleþen yarý tanrý insanlara
dönüþtürdü.Ebru Akkamýþ, dünya insan için
var olduðundan beri yaþana gelmiþ tüm
ruhsal durumlarýn tespitini yapýyor.Coþkun
fýrça tuþelerini resimdeki denge arayýþýyla
bütünleþtiriyor,saðlam bir plastik dille
resimlerindeki ekspresyonu alabildiðine
güçlendiriyor." Füruzan Þimþek
Ebru Akkamýþ, kendini bildi bileli
dayatýlan doðrularý karþý koydu, yaþamý
“Takmaz daha baþýndan beri bir tür
boþalým terapisi, kendinden geçme enerjisi
ile resim yapýyor. Hatta yaþamý bile salt bu
çizgiye çekebildiðinde yaþýyor. Resim
yapma da bu çizginin vazgeçilemezi bir
cinsel edim durumunda. Bu edimde öfke
var, taþma, boþalma, içini dýþýna çýkarma
var, bozma, daðýtma, gizleme var.
Takmaz'da resim yapma bir düþünme
tasarlama etkinliði olmaktan çok bir tür "ter
atma" ritüeli olarak baþ gösteriyor. Bulduðu
her yüzeye, tuvale, kaðýda, yatak çarþafýna,
yemek tabaðýna, bir teneke parçasýna her
türden boya ile dövüþürcesine saldýrýþ, söz
konusu yüzeylerde çocuk acemiliðinde
meçhul yüzler, iri gözler, akýntýlar,
püskürmeler olarak belirir. Geçmiþin
birikintilerinden bir dýþavurum olarak
gerçekleþen bu çala-sürüþ portreler birden
çok kiþiye aittirler sanki. Bu kural dýþý yüz
ler, her seferinde bir toplam bütün yüz
olmak yerine, yapýlýþ süreci ve ne denine
dayalý olarak bir ayrýntýnýn öne çýkmayý
deneyen bir parçasýna baðýmlý, onun
kesinkes iktidarý durumundadýr. Bu bazen
bir patlak göz, ba zen hüzünlü ve çocuksu
bir bakýþ, bazen de tepki duyumu bulaþtýran
bir ifade olarak çýkar karþýmýza. Bazý
resimlerde zorunlu bir tamamlayýcý, altý ný
çizici rol verilen sözcükler kullanýlýr. Bu
sözcükler bir anlam duyumu nun yaný sýra
yine birer tepki taþmasý olarak öne çýkarlar.”
Ekrem Kahraman
1975 yýlýnda Þiþli Ýstanbul'da doðdu.
Bugüne kadar 25 kiþisel sergi açtý, çok
sayýda karma ve grup sergilerine katýldý.
Resimleri ulusal ve uluslararasý olmak üzere
birçok özel koleksiyonda yer aldý. 1997
yýlýnda bir grup arkadaþý ile birlikte Çekirdek
Sanat Topluluðu'nu kurdu. 1999 yýlýnda
Çekirdek Sanat Dergisi'nin yayýmlanmasýna
öncülük etti ve derginin editörlüðünü yaptý.
Çekirdek Sanat Çaðdaþ Sanat Sergileri'nin
genel koordinatörlüðünü yürüttü, birçok
serginin tasarýmýný gerçekleþtirdi. 2000
yýlýnda kendi sanatýyla ilgili metnini
Mehmet Ergüven'in yazdýðý ilk katalogu
yayýmlandý, www.cekirdeksanat.com web
sitesini oluþturdu ve editörlüðünü üstlendi.
2003-2004 tarihleri arasýnda askerliðini
yaparken "Bu Bir Sanat Eylemidir" baþlýklý
mektuplar yayýnlayarak bir dizi performans
gerçekleþtirdi. 2005 yýlýnda Beyoðlu
Ýstanbul'da "Çekirdek Sanat Atölyesi'ni
kurdu. 2002-2005 tarihleri arasýnda yazdýðý
þiirler toplamýndan geniþ bir seçkiyi
kapsayan "Unutma Aþk" isimli þiir kitabý
yayýnlandý. 2006 yýlýnda yaptýðý seri
resimlerden ve hakkýnda yazýlan
metinlerden bir seçkiyi kapsayan ikinci
kataloðu yayýmlandý. 2007 yýlýnda üçünü
kataloðu ( Ekrem Kahraman ile birlikte)
yayýnlandý. Sanatçýnýn Atölyesi; Düþünce
Kültür Sanat Seçkisi'nin Yayýn
Koordinatörlüðünü üstlendi,
www.cekirdekshop.com adresinde online
satýþ sitesi oluþturdu ve Çekirdek Sanat
Yayýnlarý'ný kurdu. 2006- 2007 yýllarý
arasýnda yazdýðý þiirler toplamýndan bir
seçkiyi kapsayan "Okunmuyor Aþk" adlý
ikinci kitabý yayýnlandý. 2009 yýlýnda Kirpi
Þiir Dergisi'ni yayýnladý, Çekirdek Film'i
kurdu ve Durmuþ Akbulut yönetmenliðinde
"Dünyayý Deðiþtiren Ressamlar"
"Sinemanýn Ýlkleri", baþlýklý dizi
belgesellerin yapýmcýlýðýný üstlendi,
"Camgöz Kitap" adlý ikinci yayýnevini
kurdu.
Sonsuzluða uðurlayýþýmýzýn 71.
yýlýnda Mustafa Kemal Atatürk ve
Mücadele arkadaþlarýný saygýyla
anýyorum.
***
2009 Yýlý Hünkâr’ýn Doðumunun
800. yýl dönümümü?
Araþtýrdýðým kadarýyla net deðil ama
üzerinde en fazla uzlaþýlan tarih olmalý
ki 2009 yýlý Hünkâr’ýn 800.doðum yýlý
olarak ilan edildi.
Bildiðim kadarýyla da bu tarihe itiraz
eden olmadý.
Gerekli çalýþma yapýlmýþ olsaydý bu
yýl Birleþmiþ Milletler tarafýndan Dünya
Hacý Bektaþ Veli Yýlý olarak kabul
edilecekti.
2009 yýlý Dünya’da Hacý Bektaþ Veli
yýlý yerine Katip Çelebi Yýlý olarak ilan
edilmiþtir.
Katip çelebiyi küçümseme gibi bir
düþüncemiz olamaz.
Önemli bir tarihçi ve coðrafyacýdýr
bu alanlarda önemli eserleri vardýr.
Ama Katip Çelebi 1609 yýlýnda
doðmuþtur Hacý Bektaþ’tan 400 yýl sonra.
Hiç kimse kalkýp ta Katip Çelebi
Hacý Bektaþ’tan daha önemlidir, daha
tanýnmýþtýr diyemez.
800. doðum yýlýnda 2009 yýlý
Dünyada Hacýbektaþ Veli Yýlý Olarak
Ýlan edilmeliydi. Ettirilmeliydi.
Böyle bir giriþimde bulunmasýný
devletten beklemek saflýk olurdu. Devlet
elbette Kâtip Çelebi için lobi çalýþmasý
yapar.
Peki görev kimindi? Bu görev önce
Hacýbektaþ Halkýnýn daha sonra Alevi
Bektaþi kurum ve kuruluþlarýnýndý.
Hepimiz suçluyuz.
Baþta o nu anma tekelini elinde
bulundurduðunu zanneden kiþi ve
kurumlar,
Hacýbektaþ Veli Kültür Derneði,
Alevi Bektaþi Kurum ve kuruluþlarý,
Tek tek Hacýbektaþlýlar ve dünyada
yaþayan Alevi Bektaþiler suçludur.
Anma etkinliklerini bilimsel ve
sanatsal özünden uzaklaþtýrýp, meydan
konserlerine indirgeyenler suçludur.
Uyuduðumuz için Dünya Hacý Bektaþ
Veli Yýlýný kutlayacaðýmýza kuzu kuzu
Hacý Bektaþýn 800. doðum yýlýný
kutluyoruz.
Peki kutlamayalým mý?
Elbette kutlamalýyýz.
Herkesçe kabul gören 800. doðum
yýlýný onu daha fazla tanýyýp tanýtmak
için bir fýrsata dönüþtürmeliyiz.
Bu önemli fýrsatý ne kadar
deðerlendirebildik.
Her þeyi ben yaparým,ben bilirim
anlayýþý bu konuda hangi etkinliði yaptý.
Bu yýl Anma Törenlerinde
Üniversitenin sempozyumu dýþýnda
programýn nesrinde 800. doðum yýlý
iþlendi.
Türkiye de ve dünyada bir çok dernek
vakýf paneller sempozyumlar
düzenlediler.
Beklide amaçlarýndan birisi suçluluk
duygusunu hafifletmekti. Kim bilir?
Ama Hacýbektaþ tan Hünkarýn
topraðýndan bir ses çýkmadý.
Ben bir bilim insanýndan yeterli
giriþim ve lobi çalýþmasý yapýlmadýðý
için bu yýlýn Dünya’da Hacýbektaþ Veli
yýlý ilan edilmediðini duyduðumda çok
üzüldüm.
Hacý Bektaþ veli Kültür Derneði
yönetim kuruluda ayný üzüntüyü yaþadý.
Bu üzüntümüzü ve görev imimizi
yapamamanýn suçluluðunu hafifletmek
için bari 800. doðum yýlýnda bir þeyler
yapalým düþüncesiyle,15 Aðustosta bir
etkinlik yapma giriþimimiz oldu.
Hacýbektaþlýlarýn bildiði gibi bu giriþim
bayaðý bir gürültü, patýrtýyla engellendi.
800. Yýlý kutlayacak baþka bir gün
yok mu diye buyurdular.
Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði
olarak önümüze çýkan bir çok engeli aþýp
14-15 Kasým etkinliðini düzenledik.
Çalýþmalarýmýz sýrasýnda Denek
yönetim kurulu ve üyeleri olarak yerel
iktidar gücünü kullanmadan da bir
þeylerin baþarýlabileceðini gördük.
Baþarýlý olmak için inanýn
Hacýbektaþ’ýmýzýn adý yetiyor. Geriye
sadece karalýlýk, diyalog ve çalýþmak
kalýyor.
Biz dernek olarak bir çaba harcadýk
ortaya bir program çýkardýk.
Amacýmýz Hünkar’ý doðum yýlýnda
anmak,anlamak ve anlatmaktýr.
Alevi açýlýmý sürecinde Serçeþme’den
ortak bir sesin çýkmasýný saðlamaktýr.
Bu ortak sesimizi en yetkili makam
temsilcilerinin bulunduðu bir ortamda
yükseltmektir.
Bunun dýþýnda bir amacýmýz yoktur.
Siyasi çalýþmalar farklýdýr
derneklerde, diðer sivil örgütlerde
çalýþmak baþkadýr.
Ben kendi adýma yararlý olacaðýný
düþündüðüm her türlü toplumsal
etkinlikte Hacýbektaþ’ýn her insanýyla
çalýþmaya hazýrým.
Yeter ki kabul göreyim.
Bizler Hacý Bektaþ Veli Kültür
Derneði olarak bir etkinlik düzenledik.
14- 15 Kasým da bu etkinliðimiz
gerçekleþtireceðiz.
Hacýbektaþ halkýný etkinliðimize
davet ediyoruz.
Gelin yetkililer önünde güçlü bir
birliktelik görüntüsü oluþturalým.
***
Hacýbektaþ sorunlarýný ne zaman
çözer?
Tüm Hacýbektaþ Halkýnýn birbiriyle
barýþýk olduðu gün.
Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR
Avanos Meslek Yüksekokulu'nun açýlýþ
törenine Nevþehir Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Filiz Kýlýç, Avanos Kaymakamý Aylin
Kýrcý Duman, Avanos Belediye Baþkaný
Mustafa Körükçü, AK Parti Ýl Baþkaný Ersan
Erkut, öðretim görevlileri ve çok sayýda
vatandaþ katýldý. Burada konuþan Avanos
Belediye Baþkaný Mustafa Körükçü,
belediyeleri tarafýndan Nevþehir
Üniversitesi'ne tahsis edilen binanýn daha
önce otel olarak yapýmýna baþlandýðýný ve
yapýmýnýn ardýndan uzun süre atýl bir vaziyette
kaldýktan sonra Avanos ilçe halkýna Ýþ
Geliþtirme Merkezi olarak hizmet verdiðini
hatýrlattý. Ýlçelerinde Nevþehir Üniversitesi'ne
baðlý bir yüksekokulun açýlmasýndan duyduðu
memnuniyeti dile getiren Baþkan Körükçü,
burada eðitim görecek olan öðrencilerin
konaklama ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý için
Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý
Kayseri Ýl Temsilcisi Adnan Evsen, 68 yýl
içerisinde yaþanmýþ en büyük deprem olarak
kayýtlara geçen Güneþli Depremi'nin
üzerinden bir yýl geçmesine raðmen, deðiþen
bir geliþmenin olmadýðýný söyledi.
12 Kasým 2008 tarihinde meydana gelen
ve Kayseri'de son 68 yýl içindeki en büyük
deprem olarak kayda geçen Güneþli
Depremi'nin yýldönümü nedeniyle bir basýn
açýklamasý yapan Adnan Evsen, Kayserinin
üçüncü derece deprem bölgesi olduðunu
hatýrlattý.
Evsen, "10 Kasým 2008 tarihinde
baþlayarak 12 Kasým 2008'e kadar 5 adet
öncü deprem, 17 adet artçý sarsýntýlar kentte
panik havasý oluþturmuþtur. 1940 yýlýnda
gerçekleþen Erciyes merkezli 5,3 ve Yeþilhisar
merkezli 5,2 þiddetindeki depremler kentin
aletsel dönemdeki en büyük depremleridir.
Tarihsel dönemin kayýtlarýný göz ardý edecek
olursak 12 Kasým 2008 tarihinde saat 16.03'de
4,9 büyüklüðündeki Güneþli merkezli oluþan
deprem Kayseri tarihinde gerçekleþen en
de çeþitli çalýþmalar yürüttüklerini kaydetti.
Nevþehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Filiz Kýlýç ise, binanýn Nevþehir
Üniversitesi'ne baðlý Avanos Meslek
Yüksekokulu'na dönüþtürülmesi sýrasýnda
gösterdiði katkýlardan dolayý Belediye
Baþkaný Mustafa Körükçü ve Avanos
Kaymakamý Aylin Kýrcý Duman'a teþekkür
etti. Nevþehir Üniversitesi’nin yeni kurulan
fakülte ve yüksekokullarla hýzla büyümesini
sürdürdüðünü vurgulayan Prof. Dr. Kýlýç,
önümüzdeki dönemde il merkezinin yaný sýra
ilçelerde yeni fakülte ve meslek
yüksekokullarýnýn açýlacaðýný kaydetti.
Avanos Ýlçe Kaymakamý Aylin Kýrcý
Duman ise, yýllardan beri turizm ile adýný
duyurmayý baþaran ilçelerinin artýk eðitimde
de adýndan söz ettirir hale geldiðini söyledi.
Ýlçelerinde bulunan öðrenci yurtlarýnýn yaný
sýra açýlan meslek yüksekokulunun kente
önemli katkýlar saðlayacaðýna inandýðýný ifade
eden Duman, Avanos Kaymakamlýðý ve
Avanos Belediyesi tarafýndan meslek lisesi
öðrencilerine burs olanaðý saðlayarak mesleki
eðitimi teþvik edeceklerini açýkladý.
Konuþmalarýn ardýndan Avanos Meslek
Yüksekokulu'nun açýlýþ kurdelesi Nevþehir
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kýlýç,
Avanos Kaymakamý Aylin Kýrcý Duman ve
Belediye Baþkaný Mustafa Körükçü
tarafýndan kesildi.
Kent Haber
büyük ikinci depremdir” dedi.
Depremin üzerinden bir yýl geçmesine
raðmen bir þey deðiþmediðini de üzülerek
ifade ettiðini kaydeden Evsen, “Üzülerek
söylüyorum ki deðiþen bir þey yok. Kayseri'de
Melikgazi, Kocasinan ve Talas belediyeleri
yürürlükte bulunan yasa ve yönetmeliklere
uyarken Hacýlar, Develi, Yeþilhisar, Sarýoðlan,
Bünyan, Ýncesu, Pýnarbaþý, Felahiye, Özvatan
ve diðer belediyeler zemin etütlerini
istemeyerek veya oda onaysýz kabul ederek,
yasalara aykýrý olarak yapý ruhsatnamesi
düzenlemektedirler. Bu þartlar altýnda
hinterlant sýnýrlarý içerisinde Hacýlar ve Ýncesu
ile diðer belediyelerin vermiþ olduðu yapý
kullanma belgeleri tümüyle usulsüzdür.
Yasalarý ve yönetmelikleri yok sayan usulüne
uygun yapý ruhsatý düzenlemeyen kiþi ve
kuruluþlara, ilgili kurum ve kuruluþlar
istemese dahi oda onaysýz rapor üreten
meslektaþlarýmýza görev ve sorumluluklarýný
bir kez daha hatýrlatýr, aykýrý iþlem yapanlar
hakkýnda da yasal iþlem baþlatacaðýz”
þeklinde konuþtu.
Kent Haber
7
içeren gýda tartýþmasýnda ‘cahillerin zihin
bulandýrdýðýný’ söyledi. Bakan Eker,
“GDO, dünyada sadece mýsýr, kanola,
pamuk ve soyada kullanýlýyor. Türkiye’de
ise GDO’dan bahsedilince domates
gösteriliyor. Üreticiye en büyük zulüm
bu. Domatesin, biberin, patlýcanýn,
meyvenin GDO ile ne alakasý var” diye
sordu. Oysa Tarým Bakanlýðý’nýn
hazýrladýðý ve “Bundan sonra bu ürünler
veya bileþeninde bu ürünleri bulunduran
tüm ürünler ülkeye sokulmadan GDO
analizi yapýlacak” denilen listede
domatesten bal kabaðýna, erikten tatlý
bibere, marula ve muza kadar pek çok
meyve ve sebze bulunuyor. Bu ürünler
yazýda belirtilen üç GDO analiz
laboratuvarýndan birinde analiz edilip
‘GDO yoktur’ yazýsý alýnmadan
Türkiye’ye sokulmuyor.
“Gýda ve amaçlý genetik yapýsý
deðiþtirilmiþ organizmalar ve ürünlerin
ithalatý, iþlenmesi, ihracatý, kontrol ve
denetimine dair yönetmelik” 26 Ekim
tarihinde Resmi Gazete’de yayýmlanarak
yürürlüðe girdi. Daha sonra Tarým
Bakanlýðý 81 ildeki müdürlüklerine 30
Ekim’de gönderdiði yazýda 27 adet
ürünün ve bunlarý içeren gýda ve yem
maddeleri için GDO analizi
yaptýrýlmasýný, analiz sonucunda GDO
tespit edilen ürünlerin ithalatýna izin
verilmemesi gerektiðini kaydetti. O
tarihten bu yana yönetmelikte belirtilen
listede bulunan 27 ürünün ülkeye giriþi
fiilen yasaklandý. Bu ürünleri getiren
gemilerden örnekler alýnarak analize gitti,
mallar gemilerde analiz sonuçlarýný
beklemeye baþladý. Henüz bu ürünlerden
alýnan numunelerden analizi tamamlanan
hiçbir örnek olmadýðý, Türkiye’de sadece
Bursa, Adana ve Ankara’da bulunan üç
GDO analiz laboratuvarýnda çok ciddi
bir yýðýlma yaþandýðý belirtiliyor..
Limanlarda bekliyor
Maliyeti firmalara yüklenen bu
analizler 15 gündür sürdüðü için tüm
ürünler gümrüklerde bekliyor. Bu
tartýþma sürerken Tarým Bakaný’nýn
“GDO meyve sebzede yok, zihin
bulandýrmayýn” açýklamasý ithalatçýlarý
þaþkýnlýða uðrattý. Zira hazýrlanan listede
pek çok meyve ve sebze bulunuyor.
Ýthalatçýlar, “Madem bu ürünlerde GDO
yok, neden bize analiz yaptýrýlýyor?” diye
soruyor.
Ýþte analiz zorunluluðu gelen 27 ürün
Tarým Bakanlýðý’nýn gönderdiði yazý,
“Önceden yapýlan analizlere ilave olarak,
ektedeki listede yer alan ürünler veya
bileþiminde listede belirtilen ürünler
bulunan, bu ürünlerden üretilen veya bu
ürünlerden üretilen bileþen içeren gýda
ve yem maddeleri için GDO analizi
yapýlmasý, analiz sonucu GDO tespit
edilen ürünlerin ithalatýna izin
verilmemesi gerekmektedir” diyor. Ýþte
o liste:
1. Mýsýr
2. Soya
3. Kanola
4. Patates
5. Pamuk ürünleri
6. Çeltik-pirinç
7. Buðday
8. Ayçiçeði
9. Nohut
10. Mercimek
11. Tatlý patates
12. Manyok(Tapiyoka)
13. Muz
14. Elma
15. Papaya
16. Radika (Karahindiba)
17. Balkabaðý
18. Erik
19. Domates
20. Þeker Kamýþý
21. Bebe havucu
22. Tatlý biber
23. Þeker Pancarý
24. Yonca
25. Marul
26. Sakýz kabaðý
27. Bakteri veya maya kültürleri veya
bunlardan elde edilen
ürünler.
Kaynak : Gazete Vatan
okula giren polisin saldýrýyý
gerçekleþtiren faþist güruha deðil de
saldýrýya maruz kalan öðrencilere cop ve
biber gazý kullanarak saldýrdýðýný dile
getirdi. Seçici, durumun polis-ülkücüidare iþbirliðini ortaya koyduðunu
söyledi.
Olayýn yaþandýðý binada güvenlik
kameralarýnýn da bulunduðunu söyleyen
Seçici, Rektör ile Cumhuriyet savcýlarýný
göreve davet ederek ülkücü faþistlerin
okula satýr ve sopayla nasýl
girebildiklerini açýklamalarýný istedi.
Seçici son olarak olayýn takipçisi
olacaklarýný söyledi.
Sendika.Org
Zihinleri bulandýrdý
Geçen hafta kýsaca deðindiðim TÜYAP Kitap
Fuarýna iliþkin gözlemimi aktarmaya devam
etmek istiyorum. Çünkü, kitap fuarlarý halkýmýzýn
kitapla olan iliþkisini yansýtmasý bakýmýndan
oldukça önemli. Halkýmýz kitap okuyor mu,
okuyorsa ilgisini ne tür kitaplar çekiyor; hangi
yaþ grubu ne tür kitaplara yöneliyor, yazar ve
yayýncýlar okurla iliþki kurmak için ne tür
yöntemlere baþvuruyor? Fuarlarda, bütün bu
sorulara yaklaþýk bir karþýlýk bulunabiliyor.
Yetkililerin, Ýstanbul’da 28’incisi düzenlenen
fuarý “325 bin kiþi gezdi” açýklamasýna raðmen
benim bu sorulara bulduðum karþýlýk hiç de iç
açýcý deðil. Açýklanan ziyaretçi sayýsý gerçeði
yansýtsa bile fuara gelenlerin çoðunluðunun son
yýllarýn “iþ merkezi” ziyaretçilerine benzediðini
söylemeliyim.
Okurlarýn, edebiyat dýþý faaliyetlerle ünlenmiþ
yazarlar ile kendi bilgisini oluþturma yerine
günlük tartýþmalarda kullanabileceði hazýr bilgi
içeren kitaplara yönelmesi edebiyat ve edebiyat
içerikli sanatlarýn ciddi bir kriz içinde olduðunu
gösteriyor. Þiirin olmadýðý bir kitap fuarý
düþünülebilir mi?
Okumuyorum, Bari Çocuðum Okusun
Bu yýl da çocuklar yetiþkinlerden daha iyi bir
okur olduklarýný gösterdi. Domuz gribinin
yarattýðý panik havasý, okullarýn ilgisini engellese
de TÜYAP Kitap Fuarý’nýn en aktif ziyaretçileri
öðrencilerdi. Þehirlerarasý yolculuk sayýlacak
mesafelerden gelmiþ okullar gördüm.
Anne/babalarýn biz okumadýk bari çocuðumuz
okusun diye düþünüp (kendileri kitaplarla
ilgilenmiyorlardý) çocuklarýný kitapla
buluþturmalarýna tanýk oldum.
Çocuklar, nitelikli kitap seçiminde
yetiþkinlerden daha özenliydiler: Çok sayýda
öðrenci ile konuþtum, yayýnevlerini ziyaret ettim;
çocuklar, yeni ve çaðdaþ yazarlarýn kitaplarýna
gösterdikleri ilgiyle Hüseyin Çelik’in “100 Temel
Eser”inden kurtulmaya çalýþýyor gibiydiler. Zaten
öðretmeler de “100 Temel Eser”i tutmamýþtý.
Burada bir gözlemimi daha aktarmak
istiyorum: Ýlköðretimin ilk atý sýnýfýna devam
eden öðrenciler kültür kitaplarý alýrken yedi ve
sekizinci sýnýflar SBS, ortaöðretim öðrencileri
ise LYS kitaplarýyla ilgiliydiler. Bu durum, eðitim
sisteminin sýnav merkezli olmaktan kurtulmamasý
durumunda ilköðretim öðrencilerinin ileride
kültür kitaplarýndan uzaklaþmak zorunda
kaldýklarýný gösteriyor. Çocuklarýn kalýcý kültür
kitabý okuru olarak kalmalarý için sýnav
cenderesinden uzak tutulmalarý gerekiyor. Demek
istediðim, þu anda yükseliþte olan çocuk edebiyatý
belli bir yaþ grubuyla sýnýrlý.
Çocuk edebiyatý alanýnda faaliyet gösteren
yayýnevleri son yýllarda önemli sayýlacak derecede
yol aldý. Hâlâ, dünya klasiklerini içeriðini bozacak
derecede kýsaltýp çocuk kitabý diye pazarlayan
yayýncýlar okul pazarlarýnda ilgi (fiyata dayalý
ilgi) görse de çocuklar için yeni ve farklý kitaplar
üreten yayýn evlerinin önü açýk. Ancak gittikçe
önem kazanan çocuk edebiyatýnýn yeni yazarlarla
güçlendirilmesi gerekiyor.
BirGün
GDO tartýþýlýrken Tarým Bakaný Eker,
“Domateste GDO yok, cahiller zihin
bulandýrýyor. Sadece mýsýr, kanola, soya
ve pamukta var” diyerek akýllarý
karýþtýrdý. Çünkü Eker’in baþýnda olduðu
bakanlýðýn hazýrladýðý ‘GDO analizi
yapýlmadan giremeyecek’ 27 ürünlük
listede muz, elma, domates gibi pek çok
meyve sebze var
Tarým Bakaný Mehdi Eker genetiði
deðiþtirilmiþ organizmalý (GDO) ürünler
tartýþmasýnda, “Cahiller zihin
bulandýrýyor, domatesin GDO ile ne
alakasý var” dedi ama Bakanlýðýn
hazýrladýðý listede domates, “GDO analizi
yapýlmadan ülkeye sokulmayacak
ürünler” arasýnda yer alýyor. Eker,
“Ýstanbul Hububatçýlar Odasý’ndan
yapýlan açýklamada limanlarda
buðdaylarýn da GDO testi için sýrada
beklediði söyleniyor. Buðdayda da GDO
var mý?” sorusuna ise “GDO buðdayda
yok ki. Onun baþka bir sebebi olabilir”
diye cevap vermiþti. Oysa Mehdi Eker’in
baþýnda olduðu Tarým Bakanlýðý’nýn
hazýrladýðý listede buðday da bulunuyor.
Yani Türkiye’ye 26 Ekim’den beri gelen
buðday GDO analizine gönderiliyor.
Marula GDO analizi
Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi
Eker, Cumartesi günü yaptýðý açýklamada
genetiði deðiþtirilmiþ organizma (GDO)
Faþistlerin satýr, býçak ve sopalarla
gerçekleþtirdiði saldýrýda 2 öðrenci
yaralandý. Okula giren polis ise saldýrýya
uðrayan öðrencilere biber gazý ve coplarla
tekrar saldýrdý.
Bugün (10 Kasým) Mustafa Kemal
Üniversitesi Eðitim Fakültesi öðrenci
seçimlerinin sürdüðü sýrada okul dýþýndan
gelen faþistler, öðrencilerin kimlik
kontrolü yapýlarak alýndýklarý salona satýr,
sopa ve býçaklarla girerek yurtsever,
demokrat öðrencilere saldýrdý.
Saldýrýlarda yaralanan iki öðrenci
hastaneye kaldýrýldý.
Öðrenciler, faþist saldýrýlara karþý
kendilerini korumaya baþladýðý sýrada
Rektörün talimatýyla okula giren polis
cop ve biber gazý kullanarak öðrencilere
saldýrarak faþist grubun okuldan
ayrýlmasýný saðladý. Yaþanan faþist
saldýrýlarýn ardýndan Eðitim Fakültesi
öðrencileri bir basýn açýklamasý yaparak
faþist saldýrýyý protesto etti.
Öðrenciler, kendilerinin kimlik
kontrollerinden geçirilerek fakültelerine
girebildiklerini hatýrlatýp, ülkücü
faþistlerin satýrlarla okula ellerini kollarýný
sallayarak girebildiðini belirttiler.
Öðrenciler adýna basýn açýklmasýný yapan
Kadri Seçici, olayýn hemen ardýndan

Benzer belgeler