Bir sorun daha
Transkript
Bir sorun daha
SAYFA 01 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI R Gazetemiz, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği Üyesidir. Yýl: 9 Sayý: 88 Fiyatý: 50 kr Dernekler siyaseti etkiler mi? Yöre derneklerinin oluşum süreci Dumankaya bilmecesi 2009 Yerel Seçimleri öncesinde Üsküdar Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Örnek Mahallesi'ndeki Dumankaya İkon'un imar planları yapılırken, Üsküdar Belediyesi'nin yeşil alanı Dumankaya için imara açtığı, Dumankaya'nın da yanyana olan iki parseldeki yeşil alana ait olan hakkını 2,5 emsale dahil ederek kullandığı ortaya çıktı. Skandalın ortaya çıkmasından sonra Ataşehir Belediyesi ve Dumankaya İnşaat karşı karşıya geldi. >> 2’de Bir sorun daha Eğitimdeki sorunlar masaya yatırıldı YAZARLAR İlçe Milli Eğitim yöneticileri ve orta öğretim okul idarecileri 2012-2013 Öğretim Yılı 2. Kanaat Dönemi Gelişim Toplantısı‘nda, orta öğretimlerin sorunlarını konuşarak çözüm önerilerini sundular. Editör’den M1 Kanber Yıldırım Oktay Eroğlu 3 Eski dernek yönetimlerinde yörenin nüfus dengeleri ön planda tutulurken, şimdi ise siyasi eğilim ve siyasi partilerin temsilcileri gözetilmeye başlandı. Örneğin bir il derneği kurulurken yönetime A partisinden, B partisinden, C partisinden insanlar alınmalı gibi dengeler belirleyici olabiliyor.. Ya da siyasi partiler veya yerel idareler nüfuzlarını, ekonomik güçlerini kullanarak dernekler üzerinde etkinlik sağlamaya çalışıyorlar.. ATAŞEHİR'DE DE DURUM ÇOK FARKLI DEĞİL Ataşehir ele alındığı zaman ise, il dernekleri olarak Trabzonlular, Giresunlular, Erzurumlular, DERNEKLERİN TEMSİLİYETİ NE KADAR? Yaptığımız araştırmalar siyasi amaçla kurulan veya kurdurulan bu “Eğitimde karanlığa izin vermeyeceğiz!” gerçekleşti. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Halk Evleri GYK Üyesi İlknur Birol, PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ve CHP Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadıköy Şubesi ve Halk Evleri tarafından ortaklaşa düzenlenen panele yoğun bir katılım Ali Rıza Tunur Ataşehir’in kendi trafiği yetmezmiş gibi kamyonların oluşturduğu trafik yoğunluğu, yarattıkları kaza riski ve çevreye verdikleri kirlilik vatandaşların şikayetlerine neden oluyor. Taşınan topraklar maltepe sahilinde yapımı devam eden eğlence merkezinin deniz üzerindeki dolgusunda kullanılıyor. Binlerce kamyonun bu Süreç iyi değerlendirilmeli 6 Ali Bal İstanbul Milletvekili Melda Onur'un konuşmacı olarak katıldığı panelde "Eğitimde karanlığa izin vermeyeceğiz" denildi. 6’da Ataşehir’e çilesi düştü Finans Merkezi'nin harfiyat çalışmaları devam ediyor. Ataşehir sınırları içerisinde olması gerekirken Ümraniye'ye bağlanan merkezin hafriyatı Ataşehir üzerinden Maltepe sahiline taşınıyor. Harfiyat çalışmaları için büyük tonajlı kamyonların Batı ataşehir’den geçmesi bölge sakinlerini çileden çıkardı. derneklerin o yöre tabanında oy temsiliyeti ile çok alakalı olmadığını gösteriyor. Hatta yöre insanlarından "Bizi temsil etmeyen insanlar bizim üzerimizden siyasilere kendilerini pazarlıyorlar." diyerek tepki gösterenler çoğunlukta. KENTLİLİK BİLİNCİ SORUNU Siyasi parti yöneticileri ise birleştirme yerine bu gidişata çanak tutarak bölünmeye ve haliyle tepkilere neden oluyorlar. Özellikle Ataşehir, Çekmeköy ve Sancaktepe gibi kentlilik bilincinin yerleşmediği yeni ilçelerde bu tür dernekler daha da yaygınlaşırken, Şişli, Beyoğlu, Kadıköy gibi ilçelerde ise bu tür oluşumlar pek görülmüyor. FARKLI OLUŞUMLARA DESTEK OLUNAMAZ MI? Bu durum, "Tabandan kopuk tabela derneklerine yapılan masraflar yerine, ilçenin güzelleştirilip, gelişmesini Genel Başkanlar gazetemizi ziyaret etti Hayatının 33 yılını oğlundan alacağı tek bir haber için mücadeleyle geçiren Berfo (Kırbayır) Ana, son isteğinin gerçek olmasını göremeden hayata veda etti. Taziye ziyaretleri İçerenköy Kar-Der’de yapıldı.>>3’te Finans Merkezi Ümraniye’ye, Eğlence Merkezi Maltepe’ye, hafriyat REZİLLİĞİ ATAŞEHİR’E... Yöre kültürlerini yaşatmak için kurulan dernekler, günümüzde siyasi partilerin vazgeçilmezleri haline dönüştü. Artık aynı ilin farklı siyasi görüşe mensup bireylerinin kurduğu dernekleri görmek mümkün. Malatyalılar, Karslılar, Kastamonulular, Sinoplular Derneği gibi birçok dernek karşımıza çıkıyor. Yönetimlerine ise siyasi partilerin temsilcilerinin, meclis üyelerinin, belediye idarecileri veya müdürlerinin yerleştirilmesi dikkat çekiyor. Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin "Nüfus yoğunluğuna göre hemşeri derneğine yer vereceğim" sözü ile il dernekleri arsa kapmak için nüfus tartışmasına başladılar bile. Bunun seçim yatırımı olduğunu herkes biliyor ve yeni dernekler Belediye'den icazet alma yarışına başladılar bile. 33 yıl boyunca oğlunu istedi Lütfen Okşamayınız!... 2 YÖRE DERNEKLERİ SİYASİLEŞİYOR Berfo Ana hayata veda etti PSAKD’nin panelinde ortak ses Dönüşümü yılan hikayesine dönen Emekevler'de bir sorun daha çıktı. Bölgeye komşu durumda bulunan site sakinleri, firmanın kurduğu şantiye alanına itiraz ederek bir basın açıklaması yaptılar. >> 6’da Gün geçtikçe sayıları artan yöre dernekleri, Ataşehir'de de kendisini hissettiriyor. Asıl dikkat çekici nokta ise bu derneklerin kurulumunda yer alan siyasi rüzgar. 1980'li yıllardan başlayarak, 90'lı yıllarda yaygınlaşmaya başlayan yöre derneklerinin hikayesi, 1980 darbesi ile kapanan mesleki dernekler, sendikalar, STK'lar ve demokratik kitle örgütlerinin yerini hemşeri derneklerinin almasıyla başladı. Hemşeri derneklerinin ortaya çıkış amacı köyden kente göçen yöre insanlarının sıla özlemi ile kendi kültürünü yaşatma çabası ile başlarken, kurulan bu dernekler özverili hemşerilerin dayanışma duygusu ile başarı kazanınca, siyasilerin iştahı kabardı. Ya da dernekleşmede başarılı olanlar siyasete göz kırpmaya başladı. Dolayısı ile özellikle 90'lı yılların sonu ve 2000'li yıllarda hemşeri dernekleri feodal anlayıştan kopmayan, siyasiler için birer basamak halini aldı. Son zamanlarda kurulan yöre derneklerinde ise siyasi parti anlayışına göre bir oluşum sergilendiği gözleniyor. Köy derneklerinden, ilçe derneklerine, daha sonra da il derneklerine hatta federasyonlara doğru genelleşmeye başlayan bu tür oluşumların birçok ilçede örnekleri ortaya çıktı. Örneğin herhangi bir ilçede var olan bir il derneği, başka bir ilçede de kuruldu. 6 İstediğim kadar... Gökhan Çağdaş 5 güzergahtan geçecek olması vatandaşların isyan etmekte ne kadar haklı olduklarını gösteriyor. Konu ile ilgili şikayetlere cevap veren Ataşehir Belediyesi yetkilileri ise, finans merkezinin bulunduğu inşaat alanının Ümraniye Belediyesi sorumluluğunda olduğunu söylediler. Söz konusu trafik akışından sorumlu kurumun Emniyet Trafik Şube Müdürlüğü olduğunu belirten yetkililer yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için ise Temizlik ve Fen İşleri Müdürlüğü'nün aralıksız çalıştığını ifade ettiler. etkileyecek, gençleri kötü alışkanlıklardan kurtaracak spor kulüpleri, emekliler derneği, sendikalar ve tüketici dernekleri gibi STK'lara destek verilmesi halinde daha olumlu sonuçlar ortaya çıkmaz mı" diye düşündürüyor. DİĞER İLLER NE OLACAK? Bu teşviklerin oya dönüşüp dönüşmeyeceğini yaşayarak göreceğiz. Ancak nüfusu sıralamaya giremeyen illerin, "Bizim ne günahımız var" diyerek aleyhte kışkırtılma olasılığı ise bir kenarda bekliyor. Anadolu mozağinin kültürel zenginliklerinin ortaya çıkmasına çaba sarf eden ve önemli ölçüde bu misyonu yerine getirmiş olan vizyon sahibi yöre dernek ve vakıfları görmemezlikten gelinerek, göstermelik derneklerle bir sonuç almanın mümkün olmadığı yaşanarak görülecektir. Anadolu atasözünde işaret edildiği gibi, "Kaş yaparken göz çıkartmayalım" diyor insanlar. Yerel seçimler öncesi siyasi partiler Ataşehir genelinde çalışmalarını hızlandırdı. Son olarak ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek Gazete Ataşehir'i ziyaret etti. >>5’te Alper Taş topluma ulaşmada yerel basının önemli yeri olduğunu belir tti... SAYFA 02 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI 2 HABER www.atasehir.com.tr Şubat 2013 Dumankaya bilmecesi M1 B aşımdan geçen bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Belki sizlerin de başına gelmiştir ya da gelmesi an meselesidir. Aracımın muayenesini yaptırmak üzere muayene istasyonuna gittim. Yaklaşık yarım günümü alan sıra ve işlemlerden sonra görevli yanına çağırarak aracımın ağır kusurlu olduğunu, muayeneden geçemediğini söyledi. Kısa bir şoktan sonra nedenini sordum. Ruhsatta aracın kategorisi bölümünde M1 yerine sadece M yazdığını, bunun düzeltilerek tekrar gelmem gerektiğini belirtti. Bir önceki muayeneden nasıl geçtiğini sorunca aldığım yanıt beni hiç şaşırtmadı: -“Arkadaşın gözünden kaçmış…” Bu gözden kaçırma işlemi ve ağır kusur lafı kategorize edildiğimi gösterdi ki, ağırıma gitmedi değil. Neyse ki, muayene görevlisinin gözünden kaçmadı. Kim bilir daha ne sorunlar yaşardık! Yaklaşık 3 sene önce bir araç alıyorsunuz, ruhsat işlemlerini yapan memur arkadaş “gözünden kaçırarak” ruhsatınıza bir rakamı eksik yazıyor, bir muayeneden, onlarca trafik kontrolünden geçiyorsunuz ve ikinci muayenede takılıyorsunuz. Trafik şubesine giderek yeniden ruhsat işlemi yaptırmak durumunda kalıyorsunuz. M yolcu taşımaya yarayan motorlu araçların genel sınıfı. M1 en fazla sekiz kişilik otomobil vb araçları, M2 ise en fazla sekiz kişilik ve 5 tonu geçmeyen araçları gösteriyor. M3 de beş ton ve sekiz kişiden fazla araçları temsil ediyor. Ruhsatta zaten otomobil, kamyonet vs. tanımlamalar yapılıyorken bir de böyle kategorilere ayırmak çok mu gerekli acaba? (Aracıma otobüs muamelesi yapılmadığına, Oktay Eroğlu benden de E sınıfı ehliyet istenmediğine şükrediyorum!) Bu kadar küçük bir ihmal yeniden muayene ile birlikte yaklaşık 2 gününüzü alıyor. Bu kadar basit ve hızlı yürümesi gereken işler günler alıyor. Ruhsat değişimi için de yetmiş lira parayı paşa paşa ödüyorsunuz. Bu işin bize yansıyan faturası. Konuyu danıştığım trafik müşaviri “abi bu ne ki, daha neler var” diyor. Yani bu yapılan yanlışlıkların devlete daha ciddi bir yük getirdiği aşikâr. Sonuçta bu yükten de vatandaşa bir yansıma oluyor. Peki, vatandaşın günahı ne? Peki, muayene süresinin dolmasına 1-2 gün kala gitmişseniz ve arada bir de hafta sonu tatili olursa ne yapacaksınız? Muayenesiz olarak trafikte dolaşmanın bedelini de ağır bir şekilde ödersiniz. Aracınız bağlanır, güzel bir ceza yersiniz, iş ve zaman kaybı yaşarsınız. Mağdur olduğunuzu kimse anlamak bile istemez. Üstelik bir de “biz görevimizi yapıyoruz” cevabı alırsınız. Peki, görevini yapmayan ya da iyi yapmayanlar ne olacak? İsterseniz dava açın, mağduriyetinizin giderilmesini isteyin. Bakalım kaç sene bekleyeceksiniz? Evraklar, prosedür, kanun, yönetmelik, genelge, bürokrasi… Bazen insanı öylesine bıktırıyor ki, ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. İşlemler bitti, aklımda o şarkı kaldı: “Beni kategorize etme…” 2009 Yerel Seçimleri öncesinde Üsküdar Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Örnek Mahallesi'ndeki Dumankaya İkon'un imar planları yapılırken, Üsküdar Belediyesi'nin yeşil alanı Dumankaya için imara açtığı, Dumankaya'nın da yanyana olan iki parseldeki yeşil alana ait olan hakkını 2,5 emsale dahil ederek kullandığı ortaya çıktı. Skandalın ortaya çıkmasından sonra Ataşehir Belediyesi ve Dumankaya İnşaat karşı karşıya geldi. İ lk olarak Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan tarafından fark edilen skandal sonrası Dumankaya ile görüşmelere başlayan Ataşehir Belediyesi hakkını almak için çalışmalar başlattı. Ancak inşaatın hemen hemen bitmesi ve Ataşehir Belediyesi'ne ek bina vs yapmak için alan kalmaması üzerine Dumankaya İkon ile dört daire ve 1 Milyon TL'ye anlaşıldı. NEDEN 1 MİLYON TL ALINDI? Projenin bitme aşamasında olması ve dairelerin tamamına yakınının satılması üzerine sadece dört daire alınabildi. Geri kalan hak için ise 1 Milyon TL ödenmesi kararlaştırıldı. MAHKEMEYE VERİLEBİLİR MİYDİ? DAİRELERİN ÖZELLİKLERİ Ataşehir Belediyesine hibe edilmesi kararlaştırılan tamamı 1+1 olan daireler, Dumankaya İkon'un 13, 14, 19 ve 33. katlarında bulunuyor. Dairelerin üçü 55 m², biri ise 62 m². İnşaatın Ataşehir Belediyesi tarafından mahkemeye verilmesi durumunda ise başta Üsküdar Belediyesi olmak üzere Dumankaya İnşaat'ın büyük mağduriyetler yaşayacağı belirtiliyor. İnşaat ruhsatının altında vefat eden eski belediye başkanı Mehmet Çakır'ın imzası bulunuyor. Şimdiki Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ise o KAYHAN: "BÖYLE BİR DURUMLA İLK DEFA KARŞILAŞIYORUM" Meclis üyelerini bilgilendirmek için kürsüye çıkan Teknik Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan, "İlk defa böyle birşeyle karşılaştım. Yeşil alanda verilen imar hakkının, yan kısımdaki alanda kullanılması kararlaştırılmış. Bunu yapmak zorundaydık. Bu uygulama bu güne kadar yaşanmış bir olay değil. Bunu fark etmek tecrübe meselesidir." dedi. Kayhan'ın konuşması sırasında söz alan AK Parti meclis üyesi Muhterem Memiş, "Burada bir haksızlık var. Firmanın mağdur edilmesi söz konusu. Adam kanunen hakkı olan yeri kullanmış." dedi. dönem imar komisyon başkanı olmasına rağmen ruhsatta imzasının bulunmadığı ifade ediliyor. ARZIK: "KAMU ZARARI OLABİLİR" Ak Parti Grup Başkanı Mustafa Cevat Arzık söz konusu protokolün yanlış bir uygulama olduğunu belirterek, "Burada kamu zararı olabilir. Bu durum hem Belediye başkanını hem de protokolü kabul eden meclis üyelerini sıkıntıya sokabilir." dedi. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi konu ile ilgili mecliste yaptığı açıklamada, "Eğer mahkemeye verseydik Üsküdar Belediyesi'nden bazı kişiler hakkında yasal işlem başlatılabilirdi. Ayrıca Dumankaya inşaata tek bir çivi bile çakamazdı. İflas ederdi. Ancak projede 300'ün üzerinde daire satılmış. Üsküdar Belediyesi'ni, Dumankaya'yı ve daire sahiplerini mağdur etmek istemedik."dedi. İLGEZDİ: "BÖYLE BİR HUKUKSUZLUĞUN SAVUNULDUĞUNU İLK DEFA GÖRÜYORUM" Seslerin yükselmesi sonrası son olarak kürsüye çıkan Başkan İlgezdi, "Burada bir hukuksuzluk yapılmış ve arkadaşlarımız bunu fark ederek belediyeye dört daire ve 1 milyon lira kazandırmışlar. Dünyada böylesi bir hukuksuzluğun bu kadar savunulduğunu ilk defa görüyorum. Allah'tan korkun. Örnek Mahallesi'ndeki insanlar imar diye inim inim inlerken, Büyükşehir'e dere yatağına bu imarı nasıl verdiniz diye sormuyorsunuz, Üsküdar Belediyesi'nin nasıl ruhsat verdiğini, nasıl hukuksuzluk yaptığını, nasıl peşkeş çektiğini sormuyorsunuz, Ataşehir Belediyesi'ne bu kadar para kazandırmışız, bunu mu soruyorsunuz?" dedi. CHP ATAŞEHİR'İN KONUKLARI CİHANER VE TAMAYLIGİL CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği söyleşiler devam ediyor. Bu ayki konuklar CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil oldu. CİHANER: "BAŞBAKAN SAVAŞ İHTİMALİNİ DÜŞÜNÜYOR" TAMAYLIGİL HÜKÜMETE YÜKLENDİ CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil partisinin Ataşehir İlçe Başkanlığı'nda düzenlenen söyleşide hükümetin iç ve dış politikalarını sert bir dille eleştirerek, Ak Parti'nin ortaya koyduğu politikaların ülkede her gün yeni bir probleme neden olduğunu ifade etti. Tamaylıgil, "Bakın geçtiğimiz günlerde Cilvegöz sınırında yaşanan patlama bunun sonucudur. Türkiye'nin yanlış dış politikası büyük hatalara neden olmaktadır." dedi. AKP iktidarının ekonomik politikalarını da eleştiren Tamaylıgil, günü geçiren, pembe tablolardan ibaret bir ekonomik seyreltinin olduğunu vurgulayarak, "AKP iktidarı masal içerisinde ülke yönetmeye çalışıyor. Ancak görüyoruz ki bilimsel veriler bunun tam tersini gösteriyor. Türkiye'nin ekonomik yapısı şarampolde yuvarlanacak noktaya geldi."dedi. İlçe Başkanlığı'ndaki söyleşiye konuk olan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise ülke gündemi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cihaner, son günlerde tartışmaya açılan Danıştay'ın ve Yargıtay'ın kaldırılması konusuna değinerek, bu durumun Cemaat ve Ak Parti arasında yaşanan kavganın yansıması olduğunu belirtti. Cihaner, bu sürecin MİT krizi ile başladığını vurgulayarak, "Bu yeni düzenleme çalışmaları, iki grup arasındaki gerilimin sonucu ortaya çıktı. Başbakan mevcut yargı kadrolarını eleyip kendisine daha yakın kadrolar oluşturacak." dedi. Başbakan Erdoğan'ın tutuklu askerler hakkında dile getirdiği rahatsızlığının kaynağında, Ortadoğu'da yakın gelecekte patlak verecek sıcak bir çatışma ihtimalinin olduğunu belirten Cihaner, "Ordunun son iki genel kurmay başkanı içeride, deniz kuvvetleri içeride, hava kuvvetleri felç olmuş ve siz çıkıp efeleniyorsunuz. Başbakan savaş hesapları yaptığından dolayı , olası bir savaşta ordunun şu anki haliyle birşey yapamayacağını bildiği için bunları söylüyor." dedi. SAYFA 03 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI 3 Ataşehir 1 Tık HABER ataşehir.com.tr “Ataşehir’in en çok tıklanan haber portalı” eni belediye binası ve nikah sarayının Ataşehirliler'e hayırlı olmasını temenni ettiğini ifade eden İlgezdi, bir dahaki meclis toplantısının yeni meclis salonunda yapılacağını söyledi. Y "EMEKEVLER İÇİN HAVALARIN ISINMASINI BEKLİYORUZ" Emekevler konusunda açıklamalarda bulunan İlgezdi, havaların ısınmasıyla birlikte yıkımın başlayacağını belirterek, "Şu ana kadar belli vatandaşlarımız sözleşmeyi imzalarken, bazıları imzalamadı. Gerçek olan birşey var. İmar belli, ihale şartları belli. Firma ruhsatını almış durumda. Büyükşehir bu ruhsatı verdi, biz de onayladık. Herkesin bu konuda yardımcı olup, oradaki vatandaşların mağdur olmaması için yardımda bulunması gerekiyor." dedi. "KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI DOĞRUDUR" İmar İskan Blokları protokolü ile ilgili önümüzdeki günlerde TOKİ Başkanı ve Emlak GYO Müdürü ile birlikte İmar İskan'da bilgilendirme toplantısı yapacaklarını belirten İlgezdi, "Projeye karşı çıkanlar olabilir birşey demiyorum. Türkiye'de deprem var diyoruz. Olası bir depremde oranın tamamı çöker. Umarım dönüşüm sıkıntısız olur. Herkesin bu konuda yardımcı olması gerekiyor. Kentsel dönüşüm yasaları sonuna kadar doğrudur. Kim iktidar olursa olsun, bu ülkede bu yasalar olmadan dönüşüm yapmak mümkün değil. Yasalar bir an önce hayata geçirilmeli. Acil tedbirler bir an önce alınmalı. Deprem olduktan sonra ah vah demenin faydası yok. YENİ ÇAMLICA TARTIŞMASI Yeni Çamlıca Mahallesi'nde yaşanan tapu sıkıntısı ile ilgili açıklamalarda da bulunan İlgezdi, kendisinin oradaki sorunu çözme gibi bir şansının olmadığını ifade ederek, "Sorunun çözümü için en az 40 defa Büyükşehir'e gittik. Ümraniye Belediye Başkanı binlerce kişiyi birbirine ortak yapmış. İşin içini bir Şubat 2013 www.atasehir.com.tr Büyükşehir... Büyükşehir... Büyükşehir... Ataşehir Belediyesi'nin Şubat Ayı meclis oturumu yapıldı. Başkan İlgezdi İmar İskan Blokları, Emekevler ve yeni belediye hizmet binası hakkında bilgiler verirken, toplantıya Dumankaya tartışması damga vurdu. karıştırırlarsa mafyaya kadar gidiyor bu mesele. Orası için yazdığımız yazılara altı ay sonra cevap geliyor. Gerekli projeleri hazırladık. Büyükşehir'in onaylamasını bekleyeceğiz. Artık onaylamazlarsa onların vicdanına kalmış. Mülkiyet hakkı üzerine siyaset olmaz." dedi. İlgezdi'nin konuşması sonrasında söz alan Ak Parti Grup Sözcüsü Mustafa Cevat Arzık, İlgezdi'nin Ümraniye Belediyesi'ni suçlamasını yersiz bulduğunu söyledi. Mahallelinin sadece %18'inin tapu sorunu olduğunu ifade eden Arzık, "Burada Ümraniye Belediyesi'ni suçlamak doğru değil. Yeni Çamlıca Mahallesi konusunda en son şikayet olacak kişi sayın İlgezdi'dir. Çünkü 2009 seçimler öncesi ben buranın sorununu 1 yıl içerisinde çözerim diye konuşmuştu." dedi. Arzık'ın sözlerine cevap veren İlgezdi ise, "Sayın Arzık hatırlarsa o dönem ilçe belediyelerinin yetkileri vardı. Seçimden sonra plan yapma yetkileri ilçe belediyelerinin elinden alınarak Büyükşehir'e verildi.Yine söylüyorum yetkileri versinler oranın sorununu çözeyim." dedi. "PLANLAR ARTIK ASKIYA ÇIKMALI" "Yenisahra ve Barbaros Mahalleleri'nin planlarının iki ay geçmesine rağmen askıya çıkmadı. Vatandaş sıkıntı yaşıyor" diyen İlgezdi, "Planlar çıktı. Hep beraber reklamını yaptık. Ama artık planlar askıya çıksın ki vatandaş evini nereye yapacağını bilsin, biz de 1/1000'lik planları yapalım." dedi. Gözü açık gitti Berfo Ana'yı kaybettik Hayatının 33 yılını oğlundan alacağı tek bir haber için mücadeleyle geçiren Berfo Ana, son isteğinin gerçek olmasını göremeden hayata veda etti. erfo Ana'nın mücadelesi bundan 33 yıl önce başladı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra göz altında kaybolup, binlerce kişi ile benzer kaderi yaşayan oğlu Cemil Kırbayır'dan tek bir haber alamayan Berfo Ana, 104 yaşında aramızdan ayrıldı. B OĞLU BERFO ANA'NIN MÜCADELESİNİ ÜSTLENECEK İçerenköy Kars ve Yöresi Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KAR-DER) binasında taziyeleri kabul eden Berfo Ana'nın oğlu Mikail Kırbayır, "Düşüncenin coğrafyası olmadığı gibi dünyada gözaltında kaybedilenlerin coğrafyası da yok. Arjantin'de, Şili'de olduğu gibi Türkiye’de de egemen güçler tarafından yapılanlarla, annelerin gözyaşları ömürleri boyunca dinmedi. Gencecik çocukların yaşamlarına son verdikleri yetmiyormuş gibi annelerin evlatlarının mezarında bir damla gözyaşı dökme hakları ellerinden alındı. Berfo Ana'nın mücadelesi bitmedi, mücadelesini biz sürdüreceğiz bizden sonra çocuklarımız yürütecek, halk yürütecek. giden ABD'li Sarai Sierra olayına dikkat Anneme, en son mide kanseri teşhisi çeken Tekin, "Böyle bir devlet anlayışı konmuştu, ameliyat sürecini atlattıktan olmamalı. Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde sonra sağlık durumu kötüye gidiyordu. ABD'li bir vatandaş hayatını Ömrünün son 33 yılını oğlunun kemiklerini kaybetti.Buradaki serüvenini hepimiz bulmaya adamıştı. Son nefesinde de yine yakından izledik. Neyimiz eksik acaba? oğlunun adı ağzındaydı. 104 yaşında Berfo Ana'nın, Hasan Ocaklar'ın ya da olmasına rağmen oğlunun katili Kenan binlerce Cumartesi Annelerimiz'in devletten Evren'in yargılanacağı 12 Eylül tek talepleri kaybedilmiş çocuklarının Mahkemesi'ne kadar gitti. Adaletin akıbetlerini öğrenmek." dedi. temsilcisi oldu. Kendi “Berfo Ana’ya Sevgilerimle yaşamıyla direnişin - Mustafa Sarıgül” temsilcisi oldu." dedi. Berfo Ana’nın karakalem Taziye için gelenlerin tablosunun altında yazan bu arasında CHP Genel yazı dikkatlerden kaçmadı Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul 1.Bölge Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ve çok sayıda STK temsilcisi vardı. "SİERRA'DAN NEYİMİZ EKSİK?" Geçtiğimiz günlerde cinayete kurban [email protected] atasehir.com.tr 572 0 575 Vebali sorumluların boynuna Editör’den 33 yıl… Neredeyse bir insan ömrünün yarısı. Kabus dolu, acı dolu yıllar. 105 yaşında bir anne. Evlat acısı ile yanıp tutuşan bir anne. Dirisinden umudunu kesen, oğlunun bir kemiğine dokunamadan hasret giden bir anne. Bu acıyı yaşatanların altından kalkamayacağı bir vebal sorumluların boyunlarından düşmeyecek… Berfo Ana 12 Eylül darbesinden bu yana geçen 33 yılda göz altına alınan oğlunu aradı. Oğlu devlet tarafından gözaltına alındı. Yıllarca bir ses, bir iz bulunamadı. Berfo Ana, yüzlerce Cumartesi Annesi gibi oğlunun yaşamından ümidini kesti. Sorumluların bulunmasını isteyerek, sadece bir kemik parçasına razı olmaya başladı. Cumartesi Annelerinin en yaşlısı idi, sembol oldu onlara. Başbakan’la, Cumhurbaşkanı ile görüştü. Onlardan söz aldı, umutlandı oğlunun kemiklerini bulacaklar diye, ama nafile. Mide kanserine yakalanarak oğluna kavuşmaya her gün bir adım yaklaştığını bilerek yetkililere vasiyet etmeye başladı. ‘Oğlumun bir kemiğini bulmadan beni mezara koymayın. Kafamı oğlumun kemiğine yaslayarak mezara girmek istiyorum.Son arzum bu.’ dedi. Bu acıyı anlayamazsınız. Yaşamayanın anlaması çok zor, Anlamadılar da... Şimdi gözü açık gitti Berfo Ana. Devlet, Hükümet, Başbakan, Cumhurbaşkanı ne düşünüyor Kanber Yýldýrým acaba? Bu vasiyetin yerine gelmemesinden dolayı içleri acıyor mu? Memleketi Ardahan'da son yolculuğuna uğurlandı Berfo Ana. Oğlunun kemiklerine hasret! Taziyesine gittim. Cemil Kırbayır’ın kaybolmasının ardından 33 yıl geçmişti. 33 yıl bu ailenin acısı hep taze, hep canlı kalmıştı. 33 yıl bu acı ile yaşamaya devam eden kardeşi Mikail Kırbayır şöyle anlattı yaşadıklarını: “33 yıl yas ne demek bilir misiniz? Anlamak mümkün değil. Berfo Ana’yı teselli etmek… 33 yıl hukuk, hukuk diye diye her an aynı acı ile yaşadık. Ne düğün bildik ne bayram. Kızlarımız gelinliklerini giyemedi, oğullarımız damatlıklarını. Devletten tek bir şey bekledik; kardeşimin kemiğini verin bize. Berfo Ana gözü açık gitmesin dedik. Bazen umutlandık, bazen umutsuzluğa kapıldık. Şimdi Berfo Ana’nın vasiyetini yerine getirme yükü de benim omuzlarımda. Cumartesi Anneleri ile omuzlayacağız bu yükü. Çünkü Berfo Ana gözaltında kayıp tüm oğulların anası idi.” Herkesi Kırbayır’ı anlamaya davet ediyorum. Berfo Ana’ya Allahtan rahmet, bu acıyı yaşayanlara sabır ve metanet diliyorum. Bu editör yazısında başka bir şey de yazmak istemiyorum. Çünkü yaşanan böylesine tarifsiz bir acının üzerine başka bir şey yazmak içimden gelmiyor. Sevgiler, saygılar… SAYFA 04 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI 4 HABER Şubat 2013 www.atasehir.com.tr ‘Cerebral Palsy’mle Hayattayım’ projesi tanıtıldı Vali Mutlu Ataşehir’de Projenin tanıtım toplantısına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış katıldı. Bağış, toplantıda BDP heyetinin Sinop'ta uğradığı saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. erebral Palsy(CP) alanında toplumda farkındalık yaratan çalışmalara imza atan Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı(TSÇV), İstanbul Kalkınma Ajans’ından aldığı mali destek ile “Cerebral Palsy’mle Hayattayım’’ projesine başladı. İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ilgili ilçe belediyeleri ve kaymakamlıkları ortaklığında gerçekleştirilecek projenin Metin Sabancı Merkezi’nde olan tanıtım toplantısına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Türkan Sabancı ve Sevil Sabancı’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. C Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’nin yeni ünitelerinin açılışı için İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Ataşehir’e geldi. Fatih Sultan Mehmet Hatanesi’nin restorasyonu yapılan acil ünitesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Merkezi ve hastane bünyesinde Ataşehir Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Kopuzlar Vakfı Anaokulu’nun ayrı ayrı açılışını yapan Vali Mutlu, emeği geçenlere teşekkür ederek, “Sağlık alanında önemli gelişmelerin yaşandığı ülkemizde başta sağlık bakanlığı ve personelleri olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ederken, hayırsever vatandaşlarımızın katkılarını takdirle karşılamamız gerekir. Bu ünitenin yapımında katkılarını esirgemeyen Kopuzlar Vakfı nezdinde Ali Kemal Kopuz’a ve hayırsever işadamlarımızdan Yusuf İyilik’e şükranlarımızı sunuyoruz’’ dedi. Fatih Sultan Mehmet Hastanesi Yöneticisi Dr. Abdulvahit Sözüer de yaptığı sunumla hastanenin kuruluşu, tarihsel süreci ve yeni durumu hakkında bilgi verdi. 10 yıl başhekimlik yapan, şimdi Anadolu Yakası Kuzey Bölgesi Kamu Hasteneleri Birliği genel sekreter yardımcısı Kemal Memişoğlu da plaketini alırken, "İnanç ve iyi niyet olduktan sonra başaramayacağımız bir şey olmaz." diyerek kendi dönemindeki çalışmaları ile ilgili kısa bilgiler aktardı. Kopuzlar Vakfı yöneticisi Ali Kemal Kopuz ise plaketini alırken “Sağlık ve eğitim hizmetleri insana yapılan en temel, en önemli hizmettir. Kopuzlar Vakfı olarak sağlık ve eğitime verdiğimiz önemden dolayı katkılarımızı sürdüreceğiz. Bize bu fırsatı tanıyanlara teşekkür ediyoruz.” dedi. SİYASET VE SİVİL TOPLUM İŞ BİRLİĞİ AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Siyasetin ve sivil toplumun iş birliğini göstermesi açısından bu töreni çok anlamlı buluyorum. AB standartlarında bir ülke olabilmemiz için bizim farklılıklarımızla iç içe yaşama konusunda tarihimizde olduğu gibi geleceğimizde de hoşgörülü olmamız gerekir. Bu projeyle beraber 2000 ev gezilecek, 2000 engelli kardeşimizin sorunları yakından dinlenilecek. Bu süreçte birbirimizle empati kurabilmemiz, ve toplumsal engelleri ortadan kaldırmalıyız.’’ dedi. BAĞIŞ:"PROVAKATÖRLER GÖREVDE" BDP'li heyetin Karadeniz gezisi esnasında Sinop'ta uğradıkları saldırı ile de ilgili açıklamalarda bulunan Başmüzakereci, "Maalesef birileri nöbetçi provokatörleri yeniden göreve çağırdı. Dün Sinop'ta yaşananlar ülkemizin içinden geçtiği bu hassas dönemde herkesin üzerine düşünmesi gereken bir gerçeği ortaya koydu. Sinop sıradan bir yer değildir. Sabahattin Ali'nin 1933 yılında “Aldırma gönül aldırma” şiirini kaleme aldığı bir şehirdir. Sinop cezaevinde bizim edebiyatımıza şekil vermiş birçok entellektüel mahkum olarak yatmıştır. Sinop'lu Diyojen'in söylediği gibi 'Gölge etme başka ihsan istemez' diyeceğiz." dedi. SABANCI: "ENGELLİLER SOKAĞA ÇIKAMIYOR" Toplantının açılışında bir konuşma yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, ise Türkiye nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan engellilerin toplumda hak ettikleri gibi var olamadıklarını vurgulayarak, engelli vatandaşların toplumda eşit fırsatlardan yararlanamadıklarını söyledi. Sabancı, "Engelliler sokağa çıkmaktan ve toplumsal hayata aktif olarak katılmaktan mahrum kalıyorlar. Eğitimden, istihdama ve sosyal imkanlara kadar bir çok alanda kendilerine destek olmak, onları topluma katacak politikaları hayata geçirmek gerekiyor. Biz ancak bunları yerine getirirsek engellileri topluma kazandırabilir, aramızda engelli olduğunu hissettirmeden kendilerine mutlu bir yaşam sunabiliriz”dedi. Sabancı Vakfı olarak 39 yıldır, engellileri hayata kazandırmak için çalıştıklarını söyleyen Güler Sabancı,“Cerebral Palsy”li çocuk ve gençler için yaptırdığımız ve Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’na bağışladığımız Metin Sabancı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile Metin Sabancı Okulları en önemli projelerimizden bir tanesi” dedi. EN BÜYÜK SORUN İSTİHDAM Engelli çocukların geleceği açısından önlerinde bazı sorunların olduğunu ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Bunlardan birisi istihdam.Bunu güçlendirerek çalışmaya çalışıyoruz. Çünkü engelli ailenin en temel sorunu ben yokken çocuğum ne olacak sorusu Biz sosyal devlet olarak buna cevap vermek , istihdamını sağlamak durumundayız. Bunları bir imtiyaz olarak görmüyoruz. Sınav sisteminde haksız rekabet olduğu konusunda itirazlar vardı. Bunun üzerine çalışmasını yaptık ve bu sorunu çözdük. Bu ayın sonunda yeni bir otomasyona geçeceğiz. Sağlık raporu alma sisteminin kolaylaşması için ve engelli sayısının ne kadar olduğunu bilmek için otomasyon kurmak zorundayız." dedi. 'CEREBRAL PALSY'MLE HAYATTAYIM NEDİR? “Cerebral Palsy’mle Hayattayım” projesi kapsamında, Ataşehir, Üsküdar ve Pendik ilçelerinde, CP tanısı konmuş, 1-20 yaş grubundaki toplam 2.000 çocuk ve gencin ailesi ziyaret edilecek, içlerinden seçilecek 100 çocuk ve genç ile ailelerine, evde rehabilitasyon desteği verilecek. Bunun yanı sıra, yapılandırılmış grup çalışmaları, mozaik, ebru, fotoğraf atölyeleri, spor çalışmaları gibi faaliyetler ve CP konusunda sık rastlanılan problem başlıklarına yönelik seminerler düzenlenecek. Proje ayrıca, sürekli güncellenebilir ve sağlıklı bir veri tabanı altyapısı da oluşturacak. SAYFA 05 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI 5 HABER Şubat 2013 www.atasehir.com.tr Genel Başkanlar gazetemizi ziyaret etti Yerel seçimler öncesi siyasi partiler Ataşehir genelinde çalışmalarını hızlandırdı. Son olarak ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek Gazete Ataşehir'i ziyaret etti. "ATAŞEHİR'DE GÜÇ BİRLİĞİ ŞART" Gazetemizin çalışmalarını inceleyen ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Genel Başkanı Alper Taş, yanında ÖDP İstanbul İl Başkanı Avni Gündoğan, Ataşehir İlçe Örgütü Yöneticisi Yusuf Bayat ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığı ziyaretinde, yerel seçimler öncesindeki hedeflerini paylaştı. Ataşehir genelinde yüksek devrimci – demokrat kitlenin olduğunun altını çizen Taş, seçimlerde tüm demokratların beraber hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ataşehir'de özel bir çalışmayla en geniş güç birliğini oluşturmak gerekir." dedi. Gazete Ataşehir'i internetten takip ettiğini belirten Taş, "9 yıldır ara vermeden yayın hayatını sürdürebilmek büyük bir başarı. Sizleri kutluyorum. Siyasi faaliyetlerimizi Ataşehirliler ile sizler aracılığı ile paylaşıyoruz. 17 Mart'ta "Türkiye'yi Yeniden Kuralım" konulu bir panel yapacağız. Tüm Ataşehirliler'i panelde buluşmaya davet ediyorum." diyerek başarılar diledi. YILDIRIM TEŞEKKÜR ETTİ Gazete Ataşehir'in gelecek sayılarında ÖDP VE ÖSP U Genel Başkanları ile ülke sorunları ve yerel seçimlerle ilgili detaylı röportajlar gerçekleştirmek istediklerini belirten Gazete Ataşehir Editör'ü Kanber Yıldırım, ziyaretlerinden dolayı her iki genel başkana da teşekkürlerini iletti. ÇİFTYÜREK'TEN PANEL DAVETİ Gazetemize ziyarette bulunan bir diğer parti lideri ise Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek oldu. İstanbul İl Başkanı Bektaş Elçin ile birlikte Gazetemizi ziyaret eden Çiftyürek de seçimlerde devrimci – demokrat kitlelerin birlikte hareket etmelerinin önemine değindi. Çiftyürek, "Sosyalist cephede faaliyet gösteren yeni bir siyasi partiyiz. Türkiye'nin tüm illerinde örgütlenmeye çalışarak, tanıtım ve panellerle halkımızla buluşuyoruz. 2 Mart'ta Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde "Ezilen Halklar, İnanç ve Mülkiyet" konulu panelde İhsan Eliaçık'la birlikte beraber katılımcılarla sohbet edeceğiz." diyerek okurlarımızı ve gazetemizi panele davet etti. Kaz Gecesi Karslılar'ı coşturdu Ataşehir Kar-Der ve Ardahan Alagöz Köyü Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği gecede Karslılar ve dostları coşku içerisinde eğlenerek yöre kültürünü yaşayıp, tanıttılar. Ç ok sayıda yöresel sanatçının katıldığı gecede Kars'tan özel olarak getirilen kazların bulgur pilavı üzerinde sunulması Karslılar'ı heyecanlandırdı. Kar-Der Başkanı ve Ataşehir Belediyesi İdari İşler Müdürü Orhan Çerkez, yaptığı kısa konuşmasında konuklara ilgilerinden dolayı teşekkür ederken, gecede emeği geçen yönetim kurulunu da sahneye çağırarak şükranlarını ifade etti. Başkan Çerkez, "Dernek işi gönüllülük ve fedakarlık işidir. Biz serhat illeri Kars – Ardahan – Iğdırlılar olarak birlik ve dayanışma ruhunu diri tutarak sevgi kardeşlik ve barış anlayışı ile herkesi kucaklıyoruz. Derneğimizin amacı yöre kültürünü yaşatıp yeni kuşaklarla tanıştırıp geceleğe taşımaktır. Çalışmalarımıza katkı sunan herkese teşekkür ediyorum." dedi. SİYASETÇİLER AKIN ETTİ Dursun Doğan, Erol Coşkun, Maksut Feryadi, Burhan Yıldırım gibi yöre Vatandaşa minibüs eziyeti Yeni Sahra-Kadıköyİmes hattında çalışan minibüs sürücülerinin tavır ve hareketleri yolcuları canından bezdirmiş. İşime geldiği kadar demokrasi ozanlarının yanı sıra Bedri Ayseli de geceye renk kattı. CHP Milletvekilleri Celal Dinçer, Kadir Gökmen Öğüt, il yöneticileri, AKP ve CHP ilçe yöneticileri, meclis üyelerinin katıldığı gecede Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ilgi odağı oldu. Geceye biraz geç gelen İlgezdi'nin, sahnedeki sanatçının türküsünü kestiği için sanatçıdan özür dilemesi takdirle karşılandı. İlgezdi yaptığı kısa konuşmasında, "Ataşehir'de Karslı Gazete Ataşehir'e dertlerini anlatan vatandaşlar özetle şunları söylediler. Aslında sorun minibüslerin duraktan kalktıktan sonra ki gidiş hızları. Yani öyle bir hızla hareket ediyorlar ki, yanyana yürüyen iki yolcunun sohbet ederek gittiği gibi. Nedenini soran vadandaş ters cevap alıyor. “Yeni Sahra mahallesinde derneğimiz var. Bize böyle emir veriyorlar. Erken gidersek arabayı bağlıyorlar”. Bunu yolculara şoförler söylüyor. Kimin bu şekilde bir kural koyduğunu da bilemiyoruz diyor vatandaşlar. Kimileri de ters cevap vererek binmeyin diye azarlıyorlar. Bu olay M. Kemal Mahallesi 3004 cadde üzerinde Yeni Sahraİmes- Kadıköy hattında çalışan minübüslerin kendilerince oluşturdukları aktarma durağı. yoğunluğu oldukça fazla. Benim personelimin yaklaşık %30'u Karslı'dır. Nüfus yoğunluğu ilk 10'a giren yöre derneklerine arsa tahsisi yapıyorum. Karslılar'a da arsa vereceğim." dedi. DESTEK İSTEDİ Yoğun alkışlarla sahneden inen İlgezdi, önümüzdeki seçimlerde Karslılar'ın oyunu istemeyi de ihmal etmedi. Kürtçe ve Türkçe türkülerin söylendiği, halayların çekildiği gece oldukça keyifli geçti. Sabah saat 09.00'a kadar bu duraktan hem aktarma hemde mahalleden insanların minübüslere bindiği bir durak. Beş dakikada bir kalktıklarını söyleyen vatandaşlar, aslında sorun kalkıştan sonra başlıyor. Her kalkışta aynı tartışmalar, ve de yolcuları tersleyen şoförler. Vatandaşın istediği arabanın duraktan kalktıktan sonra normal hızla seyretmesi. Ama bunu bir türlü anlatamıyorlar ya da ilgililer anlamak istemiyor. Bu tartışmaların daha vahim olaylara yol açmaması için ilgililerin bu olaya el atmasını istiyor yolcular. Biz de bu vatandaşların isteklerini buradan ilgili dernek hangisi ise ilgisine ve de çözüm noktasında vatandaşların isteklerine duyarlı davranmalarını istiyor ve yetkililere duyuruyoruz. lusal basında yer alan haberlere göre Başbakan Erdoğan Ak Partili İç Anadolu milletvekilleriyle yaptığı kahvaltıda cem evlerinin ibadethane değil, kültürel mekanlar olduğunu söylemiş... E haliyle yeni bir tartışmanın da fitili ateşlenmiş oldu. Türkiye, laiklik ve demokrasi eksenine tarihinin hiçbir döneminde tam anlamıyla giremedi. Hangi hükümet, hangi ideoloji iktidarda olursa olsun resmi devlet politikasıymış gibi Alevilik konusunda kapılarını hep kapalı tuttu. Erdoğan'ın talihsiz açıklamalarını tek başına değerlendirmemiz yanlış olur. Anayasa'nın 24. Maddesi der ki; "Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir." Buraya kadar bir sıkıntımız yok. Peki bir yerin ibadethane olup olmadığı kararını kim veriyor? Bunu kim belirliyor? Demokrasinin hafiften yakınından geçen bir ülkede, toplumun inancı gereği ibadethane olarak gördüğü yer devlet tarafından da tanınır ve güvence altına alınır.. Ancak gelin görün ki Türkiye'de cem evlerinin tanınmasını bir yana bırakın, Aleviler cem evlerini kendi imkanlarıyla yapmaya kalktıklarında bile önlerine bir dizi sorun çıkartılıyor. Türkiye'de tahminlere göre 15 – 20 milyon arasında Alevi vatandaşın yaşadığı belirtiliyor. Ancak laik ve demokratik bir ülkede (!) yaşadığımızdan dolayıdır ki Aleviler'e ibadethaneleri olarak camiler işaret ediliyor. İnsan düşünmeden edemiyor. Madem öyle, Türkiye'de bütçesi eğitim ve sağlık Gökhan Çağdaş harcamalarını sollayan Diyanet için Aleviler'den vergi alınmasın. Öyle değil mi? Hem hiçbir ihtiyaçlarına cevap vermeyeceksin, hem de vergi alacaksın. Ne anladık bu işten? Aslında bu konuda en büyük sorumluluk Aleviler'den çok duyarlı Sünni vatandaşlarımıza düşüyor. Düşünün ki Aleviler'in çoğunlukta yaşadığı bir ülkede devlet tarafından camiler ibadethane olarak kabul görmüyor, çocuklarınız küçücük yaşlardan itibaren Alevilik temelli zorunlu din dersleri alıyor, verdiğiniz vergiler sizin ihtiyaçlarınız dışında kullanılıp, talep ve istekleriniz duyulmamazlıktan geliniyor vs... Toplumsal bir empati kurulmadan bu sorunların çözülmesi maalesef yakın gelecekte de zor görünmekte. Bir Sünni Alevi'yi, bir Alevi Sünni'yi anlayabilmeli... Ak Parti hükümetinin İmralı sürecinde attığı adımları hep beraber izliyoruz. Bundan 10 yıl önce böyle bir durumun olabileceği kimsenin akılının ucundan dahi geçebilir miydi? Sanmıyorum... Artık düşünceler, toplum dinamikleri değişiyor. Peki bu Alevilik konusundaki korku neden? Hükümet baş örtüsü kısıtlamalarını anti – demokratik çerçevede görüyorsa, (bana göre de bu kısıtlamalar anti - demokratik bir uygulamadır) bu konudaki samimiyetini Aleviler'in de istek ve taleplerini yerine getirerek gösterebilir ancak. Aksi takdirde bunun adı demokrasi değil, "işime geldiği kadar demokrasi" olur.... SAYFA 06 Erengazi Yayýncýlýk Reklam Matbaa Tur. Org. Ltd. Þti. K. Ahmet Cd. Aydýn Sk. Erengazi Ýþ Mer. No: 2/7 Ýçerenköy - Ataþehir / ÝST. Tel: (0216) 572 0 575 - 574 31 22 - 23 www.atasehir.com.tr [email protected] Ýmtiyaz Sahibi ve Yazý Ýþleri Müdürü: M. Oktay EROÐLU Genel Yayýn Yönetmeni: Kanber YILDIRIM Haber Sorumluları: Kanber Yıldırım-Gökhan Çağdaş Reklam Sorumlusu: Kanber YILDIRIM Grafik Tasarým: M. Oktay Eroðlu - Servet Gece Hukuk Danışmanı: Av. Çağın Özdemir Halkla Ýliþkiler: Ali Ekber Bal İnternet: Volkan Yıldırım Daðýtým ve Abone Sorumlularý: Ali Ekber Bal - Gökhan Çağdaş S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI 6 Baský: İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez M. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11/A/41 Yenibosna-Bahçelievler/İST. 0212 454 30 00 Baský Tarihi: 25/ 02 /2013 AKTÜEL Yerel Süreli Yayýn - 15 günde bir yayýnlanýr. DAÐITIM ALANI: ATAÞEHÝR’ÝN TÜM MAHALLELERÝ DAÐITIM NOKTALARI: TÜM RESMÝ KURUMLAR - KAYMAKAMLIK - OKULLAR - SAÐLIK KURUMLARI - BELEDÝYE BÝRÝMLERÝ - MUHTARLIKLAR - GAZETE BAYÝLERÝ - BATI ve DOÐU ATAÞEHÝR BLOK GÝRÝÞLERÝ - ÇARÞILAR - ÝÞ MERKEZLERÝ - ESNAFLAR - DERNEKLER - ABONELER GAZETE ATAŞEHİR basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir. Yayýnlanan yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. Şubat 2013 www.atasehir.com.tr Basýn, bir milletin müþterek sesidir. M. Kemal ATATÜRK ARKADAŞÇA Bir sorun daha SÜREÇ İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ Lütfen Okşamayınız!... Ali BAL Ali Rıza TUNUR G örünen o ki iki parti arasında karşılıklı menfaatlere dayalı bir yaklaşım var. Kim kazançlı çıkar, bunu zaman gösterecek. AK Partinin bir verip beş alması gibi bir tablo çizeceği kesin gibi gözüküyor. Burada AKP ve BDP için önemli olan iki partinin istekleri. Toplumun diğer kesimleri AK Parti için pek önem arz etmemektedir. Sayın Başbakan'ın “Uzlaşma olmazsa, Mart'ın sonuna kadar Anayasa bitecek” direktifi bunu alenen göstermektedir. Önemli olan BDP'nin takınacağı tavırdır. Bir taraftan barışı sağlamak için çapa harcarken, diğer taraftan yeni mağdurlar yaratmamak gerekir. Başta doğu ve güneydoğu olmak üzere tüm ülkeyi kapsayacak bir barış ortamının yaratılması noktasında BDP şu an kilit bir parti görünümünde. Bunu toplumsal barış için iyi kullanmalı. Ülkenin buna ihtiyacı var. Karşılıklı menfaatler elbette olacak ama toplumun bir kesimini dışlayacak hareketlerden uzak durmak lazım. Var olan muhalefeti dışlayarak iki parti arasında sağlanacak mutabakatın toplumsal barışa katkı sunacağını sanmıyorum. Barışın bedeli beli haklardan feragat olmamalıdır. Halkların Demokratik Kongresi üyeleri ile BDP Milletvekillerinin Karadeniz Bölgesi'nden başlayıp tüm Türkiye’yi kapsayacak barış gezilerine, sorunların çözümünde samimi olan herkesin ve de herkesimin destek vermesi lazım. Toplumsal barış, toplumsal mutabakatla olur. BDP Milletvekili S.Süreyya Önder; “Biz Karadeniz halkının yanına, yanımıza koruma bile almadan, sadece kalbimizi elimize alarak gidiyoruz” demesi süreci ne kadar önemsediklerinin bir göstergesidir. Sinop'ta yaşananlar ise bir MADIMAK provası niteliğindeydi. Her nedense yetkililer yerlerinde olmuyor ve süreci dokuz saat bir zaman dilimi içinde seyrederek izlemeyi kendilerine, Madımak'ta olduğu gibi görev saymışlardır. Birilerinin bunu istemediği açıkça görülüyor. Her ne kadar bazı fanatik gurupların saldırısı olsa da tüm siyasilerin, STK'ların ve halkın, açılım sürecinde kalplerini eline alarak ziyaretlerini sürdürecek olan bu barış öncülerine duyarlı davranarak katkı sunmaları, özlenen barış ortamının en kısa sürede oluşturulmasına katkı sağlar. Açılım sürecini iyi değerlendirmek gerekir. www.alirizatunur.com.tr S Dönüşümü yılan hikayesine dönen Emekevler'de bir sorun daha çıktı. Bölgeye komşu durumda bulunan site sakinleri, firmanın kurduğu şantiye alanına itiraz ederek bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamada yeşil alanın işgal edilerek yapılan çalışmalar nedeniyle yıllardır emek vererek büyüttükleri ağaçların kesildiği ve kaldırımların da şantiye alanı içinde bırakıldığı belirtildi. Ayrıca çalışma biçimine de itiraz da bulunularak, inşaatın çalışma saatlerinin gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdüğü ve site sakinlerinin huzurunun kalmadığı söylendi. MAHALLELİLER ŞİKAYETÇİ İnşaat çalışmaları nedeniyle siteler çevresindeki yolların bozulmaya başladığını ifade eden mahalleliler, etrafta bırakılan demir yığınlarının araçlarının lastiklerini patlattığını, özellikle çocukların can güvenliği tehdit ettiğini belirtiyorlar. İnşaat yetkilileri ise kurulan şantiyenin geçiçi olduğunu vurgulayarak, "Yaşanan mağduriyetin giderilmesi için elimizden gelen maddi – manevi ne varsa yapmaya hazırız." dediler. PSAKD’nin panelinde ortak ses “Eğitimde karanlığa izin vermeyeceğiz!” LÖSEV’den Gazetemize ziyaret Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) halkla ilişkiler yetkilisi Selcan Sezer Gazete Ataşehir’e teşekkür ziyaretinde bulunarak desteklerin devamını istedi. Bu anlamlı ziyaretten dolayı teşekkürlerini ileten gazete çalışanları, geçmişte olduğu gibi gelecekte de sosyal sorumluluk projelerinde üzerilerine düşen görev ne olursa olsun memnuniyetle destekleyeceklerini belirttiler. Türkiye’de 3 binin üzerinde lösemili çocuğun olduğunu belirten Selcan Sezer, ziyaret sebebini ve amaçlarını açıklarken lösemi ile mücadele konusunda basına önemli sorumlulukların düştüğünü belirtti. Sezer özetle, ‘’Ulusal basında çalışmalarımız hakkında fazla yer alamıyoruz,onun için yerel basını önemsiyoruz. 10 yıl önce 1000 civarında iken bugün Türkiye’de 3 binin üzerinde lösemili çocuk var. Tedavileri zor, uzun vadeli ve pahalı. Dolayısıyla maddi manevi destek ve dönüşüme gereksinimiz var. Sesimizi duyurmamız için sizlere ihtiyacımız var. Ataşehir civarında da elli lösemili çocuk var. Gazete Ataşehir gönderdiğimiz bültenleri ve duyuruları, gazete ve internet sitesinde yayınlayarak destek sundu. Biz de Ataşehir’deki ziyaretler de ve destek taramalarında sizi ziyaret ederek teşekkür etmek istedik.’’ dedi. İstanbul Levent’ten Ataşehir’e kadar gelme zahmeti ve özverilerinden dolayı halkla ilişkiler birimi sorumlusu Selcan Sezer’e teşekkür ediyoruz. İyi ki Lösev gibi bir kurumumuz var. İyi ki Selcan Sezer gibi Lösev çalışanları var. Ülkemizde böyle kurumlara çok ihtiyacımız var. Tüm okurlarımızdan Lösev’e gereken desteğin verilmesini istiyoruz. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadıköy Şubesi ve Halk Evleri tarafından ortaklaşa düzenlenen panele yoğun bir katılım gerçekleşti. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Halk Evleri GYK Üyesi İlknur Birol, PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur'un konuşmacı olarak katıldığı panelde "Eğitimde karanlığa izin vermeyeceğiz" denildi. ALPER TAŞ:"AKP'Yİ ELEŞTİRMEK YETMEZ" Ülkedeki eğitim sisteminin piyasalaştırma ve yeni kapitalistlerin eleman ihtiyaçlarına cevap verebilme üzerine kurgulandığını belirten ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, bunun için de dinsel olguların kullanıldığını söyledi. Taş, Başbakan'ın eğitim sistemine karşı çıkanları ideolojik davranıyorlar suçlamasına ise "Oysa ki kendisi daha çok ideolojik davranıyor. Dindar nesiller yetiştireceğiz diyor. Bu ideolojik değil mi? Bu ideolojik dayatmaya karşı, ideolojik mücadele vermek zorundayız. Bu iki karşıt ideolojinin çatışmasıdır." dedi. Tek başına AKP'yi eleştirmenin yeterli olmayacağının altını çizen Taş, "Gelin hep beraber Türkiye'yi yeniden kuralım. Karşımızdaki güç, küçümsenecek bir güç değil. Bu güç devletin tüm kurumlarını ele geçirip iktidar oldu. Hükümet sözcüleri açıkça kendileri gitse bile iktidarlarının yıllarca süreceğini söylüyorlar. Tüm demokrasi güçleri birlikte hareket etmek zorundayız." dedi. AMAÇ PARALI EĞİTİM Halk Evleri adına konuşan İlknur Birol, AKP hükümetinin sağlığı özel sektör haline getirdiği gibi,eğitimi de paralı hale getirmeye çalıştığını ifade ederek, "AKP bu amaçla 4+4+4 sistemini dayattı. Tüm tepkilere ve direnmelere aldırmadan yürürlüğe koyduğu bu eğitim sistemi, sağlıkta olduğu gibi, eğitimde de paralı sistemine dönüşmenin yolunu açacaktır."dedi. 4+4+4'ün kız çocuklarının eğitiminin önüne engel koyan bir hale geldiğini belirten Birol, "4+4+4 her bakımdan kadını düşman gören bir anlayışın topluma indirgendiği bir program olarak gelmiştir. Hedefleri, çocukları 5.5 yaşında okul içerisine alıp kafalarını bilim dışı içeriklerle doldurduktan sonra, sessiz sedasız itiraz etmeyen bireyler oluşturmaktır." dedi BÜLBÜL: "3. MEŞRUTİYETİ YAŞIYORUZ" PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ise devletin eğitim tanımının, istendik davranışlar yaratma süreci olduğunu belirterek, Türkiye'deki eğitimin militarist ve dini davranışlar temelinde tek tip Türk – İslam modeline uygun bir nesil yetiştirme üzerine kurulu olduğunu söyledi. Yaşanan sürecin 3. Meşrutiyet olduğunu vurgulayan Bülbül, “Cumhurbaşkanı padişah, başbakan veziriazam, dış işleri şeyhülislam gibi yönetiyor. Önümüzdeki süreçte bu anlayış bizler sesimizi yükseltmezsek tamamen hakim olacak. Bu tespitleri yapıyoruz ancak biz siyasetçi değiliz. Siyasetçilerden beklentimiz bu karanlık gidişata dur demek için birlikte hareket etmeleri. Önümüzdeki süreçte tüm laik – demokrat, sosyalist, anti-kapitalist kesimleri bu gidişata dur demek için birlikte hareket etmeye çağırıyoruz." dedi. "MEDYA ORGANLARI KONTROLLERİ ALTINDA" AKP hükümetinin medya organlarını tamamen kontrol altına aldığını ifade eden CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ise, muhaliflerin seslerini kamuoyuna duyurumadığının altını çizerek, "4+4+4 için elimizden geleni yaptık ama iş parmak sayısına gelince orada kalıyoruz. Toplumsal muhalefet var ancak dağınık. Bu dağınıklığı giderirsek birşeyler kazanabiliriz." dedi. okak milliyetçiliği penis gibidir. Olur olmaz yerlerde, olur olmaz zamanlarda okşanmamalıdır. Olur olmaz yerlerde, olur olmaz zamanlarda okşanırsa başınıza iş açar. Sonra kendi elinizle büyüttüğünüz bu “ucube”yle baş edebilmek için eğilip bükülmek zorunda kalırsınız. Neden bahsettiğimi herhalde anladınız. Evet, evet… Sinop’tan bahsediyorum. Yıllardır okşanan sokak milliyetçiliğinin ne boyutlara geldiğini hep birlikte gördük. Neymiş? Sinop’ta 4 tane adam bir toplantı yapacaklarmış. Neymiş? Bu toplantı yapacak olan adamlar bölücüymüş. Onlara o toplantıyı yaptırmamak gerekirmiş. Kimse kusura bakmasın. Bu sefer bu tuzağa düşmeyeceğiz. Ben biliyorum Sinop’luların ne kadar barışsever olduklarını. Ben biliyorum Sinop’luların yüreklerinin ne kadar geniş olduğunu. Yıllarca ortamıza paraşütle inen yalanlara inandık. Artık yok. Biz barışseverler kararlıyız. Bu sefer yemeyeceğiz. Maraş’ta çoğu Maraş’lı bile olmayan birkaç caninin icraatını tüm Maraş’a mal etmek istediler. Çoğumuz yedik. Ben biliyordum çoğu Maraş’lının bu olaylara en az benim kadar üzüldüğünü. Madımak’a benzin dökenler arasındaki Sivas’lıların sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Onu da çoğumuz yedik. Diri diri insan yakanlar aslında Sivas’a “getirilmiş” insanlardı. Velhasıl savaş baronları bize Diyarbakır’lıyı da Sinop’luyu da Isparta’lıyı da yanlış tanıtıyordu. Herkes yıllarca ötekini “öcü” olarak algıladığı için barış bu topraklardan fersah ferah uzaklara taşınmıştı. Şimdi aynı senaryo bir kez daha devrede. Ne zaman ki barışın sesi biraz gür çıktı hemen böyle kirli bir oyun planlandı. Sinop barış istemiyor. Sinop kan davası güdüyor. Sanki kandan ve savaştan beslenenler Sinop’lu. Halbuki Sinop’lular güzel insanlardır. Sinop’lular aydındır. Ama hani eskiler derler ya, “dünya böyle kurulmuş” diye… Barışseverler sayıca daha çok olmasına rağmen kan meraklılarının oyunları karşılık buluyor. Düşünün! Sinop’un nüfusu yaklaşık 250 bin. Yaklaşık 50 kişilik bir grup böyle bir taşkınlık yapıyor ki bunların belki üçte biri Sinop’lu. Bin civarında meraklı bunları izlemeye geliyor. Etti 1050… Bin de çocuklarının orda olduğunu bilip gelen anneler babalar var, eder 2050… bin de civardaki esnaf, etti mi 3050… Bu 3050 kişiyi gören emniyet teşkilatı 2000 de polis gönderdi, etti sana 5050… Şimdi soruyorum. Geriye kalan 245 bin Sinop’luya haksızlık olmuyor mu? Öyle bir noktadayız ki artık geri dönüş yok. Artık 245 binin sesi 5 binin sesinden daha gür çıkmak zorunda. Barışa bu kadar çok yaklaşmışken, bu süreci sokak milliyetçilerinin insafına terk edemeyiz. Zira onlara sorsak bildikleri tek dil var. Öldürmek… Yaşatmayı bilmiyorlar onlar… Onlar Türk milliyetçisidir ama Türk töresinden haberdar değillerdir. Türk töresinde misafirin bir dokunulmazlığı vardır ki milletvekili dokunulmazlığından daha değerlidir. Kanlınız kazara evinize gelse onu evinizde vuramazsınız. Kininizi, öfkenizi başka bir güne saklarsınız. Bunu kanlınız da bilir. Onun penceresinden baktığınızda da en güvenli yer sizin evinizdir. Bu arkadaşlar gerçekten Türk milliyetçisi olsalardı bu töreyi bilirler ve buna göre davranırlardı. Toplum da onlara saygı duyardı. Ama işte malumunuz. Bunun adı sokak milliyetçiliği. Lütfen okşamayınız… Ve ilk nikahlar kıyıldı Ataşehir Belediyesi’nin yeni nikah sarayı 14 Şubat Sevgililer Günü’nde hizmete girdi. Novada Alışveriş Merkezi’nin içerisinde bulunan nikah sarayındaki ilk nikahları, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi kıydı. Sevgililer Günü'nde Dünya evine girmenin mutluluğunu yaşayan çiftlerin heyecanları yüzlerinden okundu. Sevgililer gününü kutlayan İlgezdi, “Bu anlamlı günde evlenecek çiftlerin mutluluklarının daim 14 Şubat Heyecanı olmasını, aile birliklerinin de sevgi üzerinde temellenmesini diliyorum." dedi. İlgezdi'nin "Başbakan üç çocuk istiyor ama sizin gönlünüzden geçen olsun” sözleri salonda gülüşmelere neden olurken, tören sonunda İlgezdi ve eşi salondaki bütün kadınlara karanfil dağıttı. SAYFA 07 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI SAYFA 08 S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI oğunlukla küçük yaşlarda düşme sonrası, burnun iki Çdeliğini ayıran arkada kemik, önde kıkırdaktan oluşan R Şubat 2013 Baðýmsýz Yerel Gazete SGK Uyardı Emekliler, işverenler dikkat! Son günlerde emeklilere ve işverenlere yönelik dolandırıcılık yapan kişi sayısında yaşanan patlama SGK ve emniyet yetkililerini basın açıklaması yapmak zorunda bıraktı. Kendilerini SGK denetmeni olarak tanıtan dolandırıcılar, genelde yalnız yaşayan yaşlıları hedef seçerek, vatandaşlara intibak yasasından kaynaklı birikmiş paraları olduğunu, bir miktar para ödenirse bu paranın hesaplarına yatırılacağını söylüyor ve o an ne koparırlarsa alarak kayıplara karışıyorlar. İşverenlere de denetmen kılığında giden dolandırıcılar, hedef seçtikleri kişilerin bir açıklarını yakalayarak ya da borçlarında yapılanmaya gidileceğini söyleyerek para almaya çalışıyorlar. Emekli olup da bir şirket ortağı ya da iş yeri açanların maaş kesintilerinin yapılandırılacağını söyleyen kalpazanlar, yeni çıkan 6385 sayılı yasayı örnek göstererek vatandaşlardan para talep ediyorlar. PROFESYONEL DOLANDIRICILIK Konuyla ilgili bilgilendirme yapan Kadıköy SGK Başmüfettişi Mithat Yalçın, dolandırıcıların profesyonelce çalıştıklarını belirterek, bu kişilerin aslına birebir uygun sahte evraklarla, parmak izi dahi bırakmadan kendilerini denetmen, SGK elemanı gibi tanıttıklarını söyledi. Dolandırıcıların kullandıkları arabadan, taşıdıkları dosya ve evraklara kadar gerçeğe çok yakın sahte belgelerle hareket ettiklerini vurgulayan Yalçın, SGK'nın hiçbir şekilde ne elden ödeme, ne de tahsilat yapmadığının altını çizerek, "Bu tür taleplerde bulunanlar kesinlikle dolandırıcıdırlar. Vatandaşlarımızı dikkatli olmalarını öneriyoruz." dedi. EMNİYET YETKİLİLERİ UYARIYOR Kadıköy Asayiş Büro Amiri Eyüp Şahin de bu güne kadar Kadıköy'de 60'a yakın mağdur tespit ettiklerini söyleyerek, "İntibak yasasından yararlanacağını düşünen ve bu işemleri evlerinden yapacaklarını zanneden çok sayıda vatandaşımız var. Bu tür insanlarla karşılaşıldığında, araçların plakalarını alarak derhal bize bildirmelerini istiyoruz." dedi. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:" Meslek suçu diye adlandırdığımız bu suçu işleyenler çok sık taktik değiştirerek profesyonelce çalışıyorlar. Şunun iyi bilinmesi lazım ki devlet elden nakit para almaz. SGK'nın evde hizmeti yok." "EN DOĞRU BİLGİLER BİZDE" Toplantıya katılan Türkiye Emekliler Derneği Kadkıöy Şubesi Başkanı Nahit İmamoğulları ise emeklilere seslenerek "Emekliler Derneği olarak emekli haklarının iyileştirilmesi için mücadele ediyoruz. Emeklilerin her türlü sorununu bizlere iletmesini istiyoruz. Emeklilerle ilgili en doğru bilgiler bizdedir." dedi. Lezzetin yeni durağı Nu Noodle Ataşehir'de İstanbul'da Noodle denildiğinde akla gelen ilk mekan Nu Noodle artık Ataşehir'de! Son dönemin lezzet alternatifi noodle, Nu Noodle farkı ve ayrıcalığı ile Cihangir ve Levent'ten sonra şimdi de Ataşehirlilerle buluşuyor. Pratik ve doyurucu olma özelliği ile artık yiyecek alternatifi arayanların öncelikli tercihi haline gelen noodle, Nu Noodle farklı ile tamamen bir lezzet şölenine dönüşüyor. Nu Noodle'da yapmanız gereken tek şey, noodle seçiminizi yapmak, malzemelerle zenginleştirmek ve eşine rastlanılmayacak güzellikteski soslarla lezzetine lezzet katmak. Gerisi ise Nu Noodle ustalarının wokla yaptığı lezzet dansına kalıyor. Nu Noodle'da septum dediğimiz yapıda oluşan yaralanmalar burunda gelişimsel eğriliklere neden olur. Bu eğrilikler bazen sadece septum yapısında sınırlı kalır. Dış görüntüde bozulma olmaz. Bazı ağır travmalardan sonra ise burnun dış kaidesinde de bariz bir eğrilik olur. Hatta bazı hastalarda yüzde de genel bir asimetri oluşur. Genellikle bu tip deformiteler eğer aşırı miktarda nefes darlığına yol açmıyorsa burnun estetik olarak düzeltilmesi için yüz gelişiminin tamamlanması beklenir. Bunun için en erken yaş 18 yaştır. Bazı hastalarda halk ağzıyla burun eti olarak adlandırılan konka dediğimiz burunun her iki dış duvarında bulunan yapılarda aşırı büyüme mevcuttur. Bu solunum yolunda aşırı derecede tıkanmaya yol açar. Bu gibi durumlar erken müdahaleyi gerektirir. Genellikle ilk tercih ilaç ile tedavidir. Cevap alınamayan vakalarda radyofrekans yöntemiyle konkaların yakılması yapılır. Septumdaki eğriliğin düzeltilmesi yüz gelişiminin tamamlandığı yaşa dek ertelenir Estetik kaygısı olmayan hastaların çoğunluğu nefes alışlarının düzelmesi için kulak burun boğaz hekimlerine başvurur. Septumdaki eğriliğin dış görüntüde probleme yol açmadığı, septumun ön kısmındaki kıkırdak desteğinin iyi olduğu hastalarda septoplasti ameliyatı ile burun içi darlık düzeltilebilir. Bu işlem için yapılan cerrahide genellikle septum yapısı L şeklinde korunarak darlık yapan kıkırdak ve kemikler alınır. Fakat her hasta bu hastalar kadar şanslı olmayabilir. Septumdaki yaralanma ileri derece ağır olunca burun septumunda kısalma çok bariz olur. Bunu hastanın burun ucuna bastırarak burun ucunun çökmesinden anlayabiliriz. Bu tip hastalarda çoğunlukla eğriliği Septum Deviasyonu Olan Burunlarda Estetik Burun, yüzün tam ortasında yer alan, görünüm ve solunum işlevi açısından çok önemli bir organdır. Bu konumu nedeniyle yüze gelen darbelerde sıklıkla da etkilenen bir yapıdır. Burun ameliyatı olmak isteyen bir hastada, burnun bozulmuş görüntüsü yanında genellikle nefes alıp vermede de zorlanma vardır. Medıcana Çamlıca Hastanesi Estetik Ve Plastik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Defne Erkara, septum deviasyonu olan burunlarda estetik konusunu anlattı. düzeltmek amacıyla yapılan ameliyatta aynı anda estetik çatı düzeltilmez ise burunda daha sonradan çok bariz hale gelen çökme oluşur. Buna “Semer burun deformitesi” diyoruz. Bu nedenle burundan alınacak her kıkırdak burun çatısının sağlamlaştırılmasında azami önem arz eder. Bazen burun içindeki kıkırdaklar estetik düzeltme ve nefes Eğitimdeki sorunlar masaya yatırıldı İlçe Milli Eğitim yöneticileri ve orta öğretim okul idarecileri 2012-2013 Öğretim Yılı 2. Kanaat Dönemi Gelişim Toplantısı‘nda, orta öğretimlerin sorunlarını konuşarak çözüm önerilerini sundular. taşehir İbrahim Müteferrika Endüstri Meslek Lisesi’nde yapılan kahvaltı sonrasında bakanlık denetçileri tarafından 2012/2013 öğretim yılı başında İstanbul İli genel denetimi sonrası tespit edilen sorunların çözülmesi doğrultusunda okullar ve ilçe düzeyinde yapılabilecek gelişim planları uygulamaları konuşuldu. A Toplantıya katılan Ataşehir İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İrfan Zeki Er, lise düzeyinde ki başarısızlıkların nedenlerini şu şekilde sıraladı: -Ortaöğretim kurumlarında sınıf tekrarı oranındaki artış. -Öğrenci başarısızlık ve disiplin olaylarına yönelik izleme-değerlendirme çalışmalarının yeterince yapılmadığı ve öğrenci başarısızlık ve disiplin olayları nedeniyle gerçekleşen okul terklerinin sürekli izlenmesi ve değerlendirilmesi. -Ortaöğretimdeki öğrenci devamsızlıklarının alt seviyelere çekilerek devamsızlıkların azaltılması. -Öğrenci pansiyonlarındaki doluluk oranının %100 olmasını sağlayacak önlemlerin alınması. -İlimizin öğrenci potansiyeline göre ulusal ve uluslar arası proje ve yarışmalara katılan öğrenci sayısının yeterli olmayışı Daha sonra söz alan Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil Asılsoy, yeni sistemde devamsızlık istemediklerini belirterek, ‘’Eski eğitim sisteminde zorunlu eğitim olan ilköğretim bugün 4+4+4 ile lise düzeyine çıkarılmıştır. Öğrenciler 4+4+4 eğitim sistemini sonuna kadar götürmek zorunda. Öğrenci on dört yaşına geldiği zaman okulu bırakamaz, mutlaka örgün veya yaygın eğitime (akşam liselerimeslek liseleri) devam etmelidir. Bunun takibini bizlerin yapması gerekir. Ataşehir’de bunu başarmak zorundayız’’ dedi. darlığının tam olarak giderilmesi için yeterli malzeme oluşturmaz bu nedenle kulak kıkırdağı alınarak deformite düzeltilir. Bu işlem kulak arkasında gizli kalacak ufak bir çizgiden başka bir soruna yol açmaz. Semer burun deformitesi oluşan hastalar genellikle nefes almakta da zorluk çekerler. Estetik ve fonksiyonel düzeltme işlemleri için plastik cerrahlara başvururlar. Daha önce burundaki kıkırdakları alındığı için genellikle burundaki kıkırdak rezervi deformiteyi düzeltmekte çok yetersiz kalır. Çoğunlukla kulak kıkırdakları da burunu uzatma, burun ucunun desteğini arttırmada yetersiz kalınca kaburgaların orta hatta sternum kemiği ile birleştiği yerdeki kıkırdaklar burun onarımı için kullanılır. Bu kıkırdaklar alınırken kıkırdak zarı orada bırakıldığı için görüntüde bir deformite oluşmaz. Kıkırdaklar genellikle 6,7 ve 8. Kaburgadan alınır. Kıkırdağın alınması için yapılan cerrahi kesinin izi kadınlarda meme altında gizlenebilir. Erkeklerde de göğüs kılları izin saklı kalmasını sağlayan bir avantajdır. Bazen estetik kaygısı az olan insanların da fonksiyonel düzelme için mutlaka estetik ameliyat olması gerekir. Burundan nefes alma sıkıntısı olan hastaların hem kulak burun boğaz hem de plastik cerrahi hekimleri tarafından muayene edilmeleri gerekmektedir. Burun septumu ve dış kaidesi ve konkalar tomografik inceleme ile tam olarak değerlendirilmeli kişinin ihtiyacına yönelik girişime yapılan konsültasyonlarla karar verilmelidir. Op. Dr. Defne Erkara Ataşehir'de ‘Lale Devri’ başladı İstanbul'un en popüler mekanlarından biri olan Lale İşkembecisi Ataşehir şubesini açtı. İlk olarak 1960 yılında Beyoğlu'nda işkembe çorbacılığına merhaba diyen Lale İşkembecisi, 50 yılı aşkın tecrübesiyle aileleri ve İstanbul sosyetesini mekanına çekmeyi başardı. Kaliteli hizmeti ve eşsiz lezzetleriyle işkembe çorbacılığında Lale Devri'ni Ataşehir'e taşımaya karar veren Lale İşkembecisi menüsündeki çorba ve çeşitlerinin yanı sıra kendisine özel; Lale kebabı, arnavut ciğeri, yaprak ciğer gibi özel lezzetlerle de adından söz ettiriyor. Kömür ateşinde pişen özel yapım kokoreçler, tandırdan yeni çıkmış yumuşak kuzu başları, özel damar tuzlama, zerde ve İran'dan getirilen Fırın Sütlaç da tatmanız gereken diğer lezzetlerden.... Kayışdağı Cad. No:37 Ataşehir – Tel: 0216 577 42 21 Ataşehir Özel Eki Çıktı! mekanın sunduğu standart malzemelere, kendi hayal gücünüz ve yaratıcılığınız ile seçtiğiniz lezzetleri ve sosları da ekleyerek her seçimizde yeni bir yemek oluşturabilirsiniz. LEZZETE SADECE ÜÇ ADIM Nu Noodle'da, sıhhi malzemeler ve az miktarda yağ gerektirmesi nedeniyle, yemek pişirmede kullanılan en sağlıklı yöntemlerden biri olan wok yöntemiyle pişirme tekniğinin yanı sıra, yüksek ateşte hızlı pişirme ile de yiyeceklerin doğal renklerini, dokularını, vitaminlerini ve besin değerini muhafaza edilmekte. Menü seçeneklerinin sağlıklı tam buğday ve işlenmemiş pirinç noodlelarından oluştuğu No Noodle mutfağında sadece 3 adımda, size özel seçiminizin gözlerinizin önünde hazırlanışını seyredin. Noodle çeşidinizi seçin, en sevdiğiniz malzemeleri ekleyin, lezzetli soslardan birini seçerek adımları tamamlayın. İşte lezzet yolculuğuna giden yol.... nunoodle.com - 548 11 22 Ataşehir 36 Ada Ata 2/4 No:15 572 0 575