Rakam :

Transkript

Rakam :
* AHLAK FELSEFESİ NEDİR?
ÜNİTE
* AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
AHLAK FELSEFESĠ
129
* AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL SORULARI
* EVRENSEL AHLAK YASALARI VARMIDIR?
* TASAVVUF DÜŞÜNCESİNDE EVRENSEL AHLAK
YASALARININ TEMELLENDİRİLMESİ VE
ANADOLU BİLGELERİ
4
AHLAK FELSEFESİ
“Aristo Okulu” - Spangenberg
çalışması
Büyük İskender & Aristoteles
Yunan filozofu. ARĠSTOTELES (M.Ö. 384 – 322) yalnızca büyük Yunan filozoflarının en sonuncusu
değil Avrupa'nın da büyük biyologlarından ilki idi. Platon'un akademisinde 20 yıl öğrencilik yapan Aristoteles
bir süre sonra Atina'dan göçüp Büyük Ġskender'in eğiticiliğine getirildi. M.Ö. 355'de Atina'ya dönerek ünlü
okulu "Lykeion"u (Lise) kuran Aristoteles Büyük Ġskender ölünce yeniden Atina'dan göçmek zorunda kaldı
(M.Ö. 323) ve ertesi yıl Eğriboz adasında öldü.
Platon bir Ģair ve destan yazarı iken Aristoteles'in yazıları ansiklopedi maddeleri gibi kuru ve
detaylıdır. Buna karĢılık yazılarının temelini o güne kadar hiç yapılmamıĢ doğa araĢtırmaları oluĢturur.
Aristoteles'e göre doğada çeĢit çeĢit neden vardı. Bunların içinde en önemlisi onun "ereksel neden" dediği
nedendir. Aristoteles doğadaki cansız süreçlerde de "ereksel neden" arıyordu. Örneğin yağmurun yağdığını
çünkü bitkilerle hayvanların büyümek için yağmura gereksinimi olduğunu söylerdi. "Ereksel neden" ile
kastettiği buydu. Görüldüğü gibi Aristoteles bir anda yağmur
129 damlalarına bir görev ya da bir "amaç" veriyordu.
AHLAK FELSEFESĠ
130
A
AH
HLLA
AK
K FFEELLS
SEEFFEES
SĠĠ
Ahlak sözcüğü Yunanca "ethike, etos" kelimelerinden türetilmiştir. Ahlak felsefesinin konusu; insanın kişisel ya da
toplumsal yaşamdaki eylemleri ve bu eylemlerin dayandığı ilkelerdir. Çünkü insan hem düşünen hem de
davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği ahlaki kurallara
uyması gerekir. Ahlak felsefesi insanların kişisel ya da toplumsal yaşamdaki ahlaki davranışlarına ilişkin
problemleri inceler, insan davranışlarını değerlendirir. Ahlak felsefesinin konusunu bilinçli ve özgür insan
davranışları oluşturur. Kısaca; Ahlak felsefesi insan eylemleri üzerine derinliğine düşünmedir. Ahlak, kişiler arası
ilişkilerde genel geçerliği olan değer yargılarıdır. Bu yargılar, insan davranışlarını olumlu ya da olumsuz
değerlendirmede ölçü olarak kullanılır. Ahlakın diğer bir adı da “moral”dir.
Her toplum insan davranışlarının belli yazılı ve sözlü kurallara uygun olmasını ister ve bu kurallar toplumun ahlaki
değerlerini oluşturur. Ahlaki değerler; belli dönemde belli topluluklarca benimsenmiş olan ve bireylerin birbiriyle
olan ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür.
"Ahlak" ve "Etik" kavramları birbirinden farklıdır. Ahlak; olgusal bir davranış biçimidir. Bir değer yargısıdır. Etik ise
bu değer yargısını araştıran, inceleyen, açıklamaya ve değerlendirmeye çalışan felsefe dalıdır.
AHLAK FELSEFESĠ
(İnsanlar arası ilişkilerde geçerli kılınan değerler)
Kişilerin Yapıp Ettiklerini
Değerlendirme Beklenenler
Belirlemesi Bekleneler
Kurallar, ilkeler, v.b
Değer Yargıları
Davranışlara ilişkin
– Büyüklerin karşısında
ayak ayak üstüne
atmak kötüdür.
– Büyüklerin elini
öpmek iyidir.
– Sözünde durmak
iyidir.
– İşkence kötüdür.
– Yalan söylemek
kötüdür.
Kişilik özelliklerine
ilişkin
– Dürüst olmak iyidir.
– Dolandırıcı olmak kötüdür.
– Bencil olmak kötüdür.
– Adil olmamak kötüdür.
– Dayanışma iyidir.
– Yardımlaşma iyidir.
 Bu şema İ. Kuçuradi'nin "Uludağ Konuşmaları’ndan alınmıştır.
130
AHLAK FELSEFESĠ
131
AHLAK FELSEFESĠ
EVRENSEL AHLAK YASASI OLABĠLĠRMĠ?
OLAMAZ
-Mutluluk (haz) Ahlakı
-Fayda Ahlakı
-Egoizm (bencillik)
-AnarĢizm
-F: Nietzsche ve
J:P: Sartre’ın görüĢleri
OLABĠLĠR
SUBJEKTĠF TEMELLE
AÇIKLAYANLAR
- Bentham
- Mill
- Bergson
OBJEKTĠF TEMELLE AÇIKLAYANLAR
-Sokrates - Platon
- Aristo - Farabi
- Spinoza - Kant
Anadolu Felsefesinde Evrensel Ahlak Yasasının Temellendirilmesi
MEVLANA
Ġlahi AĢk
HACI BEKTAġ-Ġ VELĠ
— Sevgi – Dostluk
— KardeĢlik - Ġyilik
YUNUS EMRE
Sevgi
EEnn iinnssaannii ddaavvrraannıışş,, bbiirr iinnssaannıınn uuttaannııllaaccaakk dduurruum
maa ddüüşşm
meessiinnii eennggeelllleem
meekkttiirr..
N
Niieettzzsscchhee
131
AHLAK FELSEFESĠ
132
AHLAK FELSEFESĠNĠN TEMEL KAVRAMLARI
Ġyi–kötü: Ġyi, işe yarar, değerli istenilen nitelikte olan anlamına gelir. Kötü ise
işe yaramayan, değersiz ve istenilen nitelikte olmayan anlamına gelir. İyi ve
kötü kavramları toplumdan topluma, kişiden kişiye zaman içerisinde değişen
göreceli kavramlardır.
Özgürlük: Engellenmemiş olma, zorlanmamış olma, iç ve dış baskılardan
uzak olmadır. Özgürlük aynı zamanda yaşam sorumluluğunu alarak serbest
davranabilmektir.
Erdem: İradenin ( istencin ) iyi olana yönelmesidir. Bu da belirli bir değer
duygusuna ve bilgi dağarcığına sahip olmayı gerektirir.
Sorumluluk: Kişinin kendi eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesidir. Akıl
hastaları yaptıklarından sorumlu tutulamazlar, çünkü özgürlüğe sahip olacak
yetilere sahip değillerdir. Sorumluluk sahibi olabilmek için seçme özgürlüğüne
sahip olmak gereklidir.
Vicdan: İyi ve kötüyü birbirinden ayırma gücüdür.
Ahlak Yasası: Ahlaki eylemleri belirleyen ve kendisine uyulması zorunlu olan
genel geçer kurallardır.
Ahlaki Karar: Kişinin ahlaki değerleri hesaba katarak verdiği kararlardır.
Ahlaki Eylem: Kişinin ahlaki değerleri hesaba katarak ortaya koyduğu
davranış biçimidir.
ÖRNEK
Özgürlükten söz etmek nedenselliği yadsımayı değil, onu genişletip
derinleştirmeyi içerir. Eylem özgürdür çünkü nedeni isteme, seçme,
tasarıları uygulama, niyetleri gerçekleştirme yetisi olan bir öznedir.
Paragrafa göre, aĢağıdaki durumlardan hangisi özgür eylem
sayılmaz?
Özgürlük
bilmediğimiz
bir
istasyondan, bilmediğimiz bir
yöne giden bir trene binerek
bilmediğimiz bir istasyonda
A)
Bir toplantıda düşüncelerini ifade edebilen öğrencinin davranışı
inip bilmediğimiz bir sokağa
B)
Ülkenin istediği yerinde herhangi bir baskıya maruz kalmadan
yaşama olanağına sahip olan vatandaşın durumu
sapmaktır.
C)
Yalnız yaşamaktan keyif alan; ama ayıplanma endişesi taşıyan
bayanın durumu
D)
Mahkemeye çıkmış sanığın konuşmakta ya da susmakta; yalan ya
da doğru söylemekte serbest olması
E)
Sınavda yüksek puan alan öğrencinin istediği bölümü seçebilmesi
ÇÖZÜM
Bireyin özgür davranması herhangi bir baskı altında kalmadan kendi
iradesiyle davranması anlamına gelir. Toplumdaki ayıplanma endişesi
baskı yaratır ve özgürlüğü engeller.
YANIT: C
132
Jean-Paul Sartre
AHLAK FELSEFESĠ
133
AHLAK FELSEFESĠNĠN TEMEL SORULARI
Ahlaki Eylemin Bir Amacı Var mıdır?
1.
Genellikle felsefe tarihi içerisinde bu soruya olumlu karşılık verilir. Eylemlerimiz,
belli ereklere (amaçlara) yönelmiştir. Ancak ahlaki eylemin amacının ne olduğu
konusunda filozoflar farklı görüşler ortaya koymuşlardır.
İlk çağda genellikle son erek mutluluk olarak kabul edilmiştir.
Demokritos'a göre mutluluk insan isteklerinde sınırlılık, ölçülülük, temizlik ve
eylemlerdeki uyumdur.
Sokrates'e göre bilgiyle temellendirilen erdem mutluluğu sağlar. Erdemli
olabilmenin temel koşuluda bilgili olmaktır.
Aristotales‟e göre insan etkinliği, diğer bir deyişle “çaba” mutlu olmanın en
önemli koşuludur.
Yeniçağda da mutluluk ahlakı "faydacılık" adı altında devam eder. F.Bentham
ve J.S. Mill bu anlayışın en önemli temsilcileridir.
Kant ise insan eylemlerin ereğinin mutluluk olmayacağını belirtir. Ona
göre mutluluk değişken, öznel bir kavramdır. Kant'a göre insan eylemlerinin
ereği, kişiden kişiye değişmeyen evrensel ahlak yasasının buyruklarına uygun
davranmak olmalıdır.
ÖRNEK
"Olimpiyat oyunlarında kazananlar, en güzeller ve en güçlüler değil,
yarışanlardır. Başarılı olanlar, bu yarışma için çaba gösterenlerin arasında
çıkmaktadır. Yani eylemde, çabada bulunanlar yaşamdaki iyi ve soylu
şeyleri kazanmayı hak ederler”.
Aristoteles’in bu görüĢüne göre bireylerin baĢarısı aĢağıdakilerden
hangisine bağlıdır?
A)
Ahlaklı olmalarına
B)
Bilgili olmalarına
C)
Özgür olmalarına
D)
Güçlü olmalarına
E)
Etkin olmalarına
ÇÖZÜM
Aristo için yaşamda çaba göstermek önemlidir. ‟‟Çaba gösterenler ve
başarılı olanlar iyi şeyleri hak eder.‟‟ görüşünü savunmaktadır. Parçada
bahsedilen şey bireyin etkin olma durumudur.
YANIT: E
133
Ahlak‟ın ana temeli iyi
niyettir ki oda doğası
gereği yalnızca doğruya
yönelik olabilir.
Goethe
AHLAK FELSEFESĠ
134
2. Ġnsan Ahlaki Eylemde Bulunurken Özgür müdür?
İnsan ahlaki eylemlerde bulunurken bu eylemleri özgür olarak mı yoksa başka etmenlerin zorlamasıyla mı
yapar? Ahlaki özgürlük aslında istenç özgürlüğü demektir. İstenç ve doğal eğilimlere karşın akla uygun karar
verebilmektir.
Bu soruya verilen temel yanıtlar:
I.
BELĠRLENĠMCĠLĠK (Determinizm): İnsan kararları
ve eylemleri içten ve dıştan gelen nedenlerle belirlenir.
İnsan eylemde bulunurken içinde yaşadığı koşullardan
etkilenir ve özgür karar veremez.
II.
BELĠRLENĠMSĠZCĠLĠK
(Ġndeterminizm):
Kişi
eylemde bulunurken ve karar verirken özgürdür. Çünkü
insan düşünen, aklı ve bilinci olan bir varlıktır. Bu akılla
toplumu kavrar ve onun kurallarını benimser. Benimsediği
kurallar doğrultusunda hareket eder.
.III. POZĠTĠF ÖZGÜRLÜK (Otodeterminizm): Bu görüşe göre ahlaki kararlar ve eylemler "kişilik" ürünüdür. Özgürlük
doğanın insana verdiği bir armağan değildir, ayrıca doğuştan da gelmez. İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek,
kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşir
IV. KADERCĠLĠK (Fatalizm): Her şey bizim dışımızda ve daha önceden bir güç tarafından belirlenmiş olup asla
değiştirilemez. Bu nedenle insan özgürdür denilemez. Davranışlarından sorumlu tutulamaz. Kaderci bir anlayıştır.
V. ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK (Liberteryanizm): İnsan eylemleri bir takım kurallar çerçevesinde ortaya çıkmayacağına göre
ve toplumsal kurallar olmadığı için insan özgürdür ve istediğini yapabilir.
BĠREY
AĠLE
SOSYAL
ÇEVRE
DEVLET
Yukarıdaki resme bakarak tekrar düşünelim; İnsan özgürmüdür?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
……………………………………………………………………………………………………………………………………………….
………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
134
AHLAK FELSEFESĠ
135
Farklı olma hakkımızı
yitirdiğimizde, özgür olma
imtiyazımızı kaybederiz.
Charles Evans Hughes
ÖRNEK
Sorumluluk, kişinin kendi eylemlerinin sonucunu üstlenmesidir. Sorumluluk istenç özgürlüğü ile yakından
ilgili olup, istenç özgürlüğünün varlığına bağlıdır. Özgürlüğün bulunmadığı yerde ahlaki sorumluluktan
bahsedilemez. Kişinin kendi özgürlüğünü oluşturması ve sorumluluk bilincini edinmesi kişisel olarak kendini
geliştirmesiyle mümkündür. Bunun yerine sadece toplumun sunduğu iyiyi ve kötüyü benimseyip,
sorgulamadan uygulandığında ahlaki davranmış olsa da bu ahlaklılık tam olarak bir özgürlük
içermemektedir.
Yukarıdaki paragrafta hangi kavram ya da kavramlar anlatılmaktadır?
A: Liberteryanizm - Fatalizm
B: Determinizm
C: Otodeterminizm - İndeterminizm
D: Otodeterminizm - Determinizm
E: Fatalizm-İndeterminizm
ÇÖZÜM
Otodeterminist anlayış kişisel olarak doğru şekilde geliştirilen özgürlük ve sorumluluk bilincini ortaya koyar.
İndeterminist anlayışta ise içselleştirilen toplumsal kurallar, sorgulanmadan, toplumsal onayı almak veya
toplumsal cezadan uzak durmak için gerçekleştirilir.
YANIT: C
3. Ahlak Yargısını Diğer Yargı Türlerinden Ayıran Nitelikler Nelerdir?
Genel olarak yargıları ikiye ayırabiliriz:
I.
Gerçeklik Yargıları: Bir gerçekliği dile getiren yargılardır. Deney ve gözleme dayandıkları için nesnel
(objektif) yargılardır. Kişiden kişiye, toplumdan topluma, zamana ve dinlere göre değişmezlerdir.
Örneğin; Su 1000C kaynar.
II.
Değer Yargıları: Bir gerçekliği değil bir değerlendirmeyi dile getiren yargılardır. Bu yargılar
değerlendirme yargıları olduğundan öznel ( sübjektif ) yargılardır. Dolayısıyla kişiye, topluma ve zamana
göre farklılık gösterir.
DEVLET
Örneğin : "Ölçülü yaşamak iyidir."
135
AHLAK FELSEFESĠ
136
Değer Yargıları Alanı
"Ahlak Yargıları "
-Eylem alanıyla ilgili yargılardır.
—Zamanla koĢullara göre değiĢirler.
—Genelde evrensel nitelik taĢımazlar.
—Ahlaki açıdan bir değere sahiptirler.
( Ġyi – Kötü )
―Din Yargıları "
-Ġnanç alanıyla ilgili yargılardır.
( Sevap-Günah )
—Dogmatik yargılar olduğu için değiĢmez niteliktedirler.
" Sanat Yargıları "
-Yaratma alanıyla ilgili yargılardır.
-Beyeniye dayalıdır.
-Duygu ve coĢkulara dayanır.
( Güzel-Çirkin)
―Bilim Yargıları‖
-Akla ve mantığa dayalı yargılardr.
-Evrensel nitelik taĢır.
-Sonuçları kesindir.
(Doğru-YanlıĢ)
Ahlak Yargılarının Diğer Yargı Türleriyle KarĢılaĢtırılması

Ahlak Yargısı – Bilim Yargısı KarĢılaĢtırması:
Ahlak yargıları eylem alanı ile ilgili yargılardır. Ahlaksal bakımdan bir değeri dile getirir. Bilimsel
yargılar deney ve gözlem yoluyla elde edildiğinden herkes tarafından aynı şekilde kabul edilir ve nesneldir.
Gerçeklik yargılarıdır. Oysa ahlak yargısı değerlendirme içerir.

Ahlak Yargısı – Din Yargısı KarĢılaĢtırması:
Din yargısı kutsal kitaba dayanır ve bir takım emirler içerir. Din yargıları insanlık yok olana dek
değişmeyen sorgulanmayan, dogmatik yargılardır. Oysaki ahlaki yargılar zaman içinde değişebilir.
—Ahlak,
Size ne söylenirse söylensin
doğru olanı yapmak;
—Din ise
Doğru ne olursa olsun,
Size söyleneni yapmaktır.
Friedrich Nietzsche
136
AHLAK FELSEFESĠ
137
4.
Evrensel Bir Ahlak Yasası Var mıdır?
Bu soruya felsefe tarihi içerisinde iki farklı yanıt verilmiştir;
Evrensel Ahlak Yasası‟nın Varlığını
Reddedenler
* HEDONİZM (Haz Ahlak‟ı)
Aristippos, Epiküros.
*EGOİZM (Bencil Ahlak)
Hobbes
*ANARŞİZM
Proudhon, Stirrner, Bakunin
*NİETZSCHE
Evrensel Ahlak Yasası‟nın Varlığını Kabul Edenler
Yasayı Subjektif
Temelle Açıklayanlar
Yasayı Objektif Temelle
Açıklayanlar
*UTİLİTARİZM (Faydacı Ahlak)
J. Bentham, J.S. Mill
Sokrates
*ENTÜİSYONİZM (Sezgici Ahlak)
H. Bergson
Aristoteles
Platon
Farabi
B. Spinoza
*J.P. SARTRE
I. Kant
I.
Evrensel Ahlak Yasasının Varlığını Reddedenler.
Evrensel ahlak yasasının varlığını reddeden en önemli görüşler şunlardır:
— Haz ahlakı (Hedonizm)
— Fayda ahlakı
— Bencil Ahlak (Egoizm)
— AnarĢizm
— Friedrich Nietzsche
— J.P. Sartre
Haz Ahlakı ( Hedonizm ): Bu görüşe göre evrensel ahlak yasası diye ortak bir durum söz konusu değildir. Haz
veren şey iyi, acı veren şey kötüdür. Haz ile iyi aynı şeydir. Haz ve acı öznel bir duygudur ve kişilere göre farklılık
gösterir. Bu nedenle de evrensel ahlak yasası olamaz. Başlıca temsilcileri Aristippos ve Epiküros'tur.
Bencil Ahlak (Egoizm): Ahlaki anlamda egoizm; insanın kendi çıkarına uygun hareket etmesinin iyi olduğunu ileri
süren felsefi görüştür. Ahlaki eylemde ilkeler değil bireyin çıkarına uygunluk önemlidir. Bu nedenle de evrensel
ahlak yasası söz konusu değildir. Önemli temsilcisi Hobbes için insan kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutar. “
Benim için iyi olan her şeyden üstündür” ahlakını açıklar
137
AHLAK FELSEFESĠ
138
AnarĢizm: Genel anlamda anarşizm; başta devlet olmak
üzere, her türlü otoriteyi reddeden bir düşüncedir. Bireye
önem verir. Bireyin üzerinde hiç bir otoriteyi kabul etmez.
Bireysel iradeyi egemen kılmak ister. Kurucusu Proudhon,
ahlaki kuralları insanları daha kolay yönetmek için
yönetenler tarafından uydurulmuş yalanlar yığını olarak
görür. Bu nedenle evrensel ahlak yasasını reddeder. Aynı
zamanda anarşizm bir siyasal reji önerisidir.
AnarĢistler baĢta devlet olmak
üzere bütün kurumları reddederler.
Hükümetin bir koşulu hiyerarşi
olduğuna göre
demokrasi deli saçmasıdır!
Pierre-Joseph Proudhon
Efendi kölenin yarattığı bir şeydir.
Stirner
Mülkiyet hırsızlıktır!
Bakunin
Pierre-Joseph Proudhon
Friedrich Wilhelm Nietzsche (Niçe, 1844–190)
)
Gerçekten kül olmadan
kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz
Kaynak:
“Ahlaksal” diye nitelenen yönetmelikler
http://www.ugureskici.com/notlar/friedrichgerçekte nietzsche-ve-sozleri.html
insanlara karşı olup insanların
mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu
yönetmelikler “insanlığın mutluluğu ve
refahı” ile bağıntılı olmaktan uzaktır.
(tan kızıllığı 108)
Varoluşçu Alman filozof Friedrich Nietzsche'nin
felsefe öğretisi, kendi çağına tümden bir karşı çıkış
olarak görülmektedir. Kendisinin bütün derdi, insanı
akılcılığın kıskacından kurtarıp kendisi üzerinden
düşünmesini sağlamaktır.
138
AHLAK FELSEFESĠ
139
F. Nietzsche ahlaksal değerlere karşı çıkmıştır. Ona göre bütün
ahlaklar suç ve ceza kavramının ortaya çıkmasına neden olarak insan
güdülerini köreltir. Ahlaksal değerleri insanı zayıflattığı ve miskin yaptığı
için reddeder, var olan aslında bir korku ahlakıdır der.
Ahlaksal buyruklar üst sınıfın halkı daha kolay yönetmek, uyutmak
ve uyuşturmak için geliştirdiği kurallardır. Oysa insan edilgin biçimde
yaşamak istemez. Her zaman daha güçlü kudretli olmayı amaçlar. Çünkü
asıl mutluluk kudretli olmaktır. Güç en yüce erdem; zayıflık ise biricik
kusurdur. Yaşamak sürü içinden sıyrılmak, kendini aşmak ve kendini
yaratmaktır. İnsanın tek amacı vardır; o da var olmaktır. Var olmak da güçlü
olmak anlamına gelir.
Tüm bunlara dayanarak F. Nietzsche evrensel ahlak yasasını
reddeder.
Jean- Paul Sartre (1905–1980)
A
Azz şşeeyyee ssaah
hiip
p oollaan
nıın
n
K
Köölleelliiğğii d
dee aazz oollu
urr,,
Y
Yaaşşaassıın
n
aassiill yyook
kssu
ullllu
uğğu
um
m!!
İnsan Özgürlüğe Mahkûmdur.
Ünlü Fransız düşünür Sartre'a göre insan doğaya atılmış bir varlıktır.
Kendi başına bırakılmıştır. Diğer varlıklardan farklı olarak insanın özü
varoluşunu belirlemiştir. Aksine insan varoluşuyla özünü doldurmuştur.
İnsan kendini nasıl yaparsa öyle olur. Sartre'a göre hangi koşullar altında
olursa olsun insan özgürdür ve kendi yaşamını kendi kararlarıyla
belirleyebilir. Çünkü akıl ve irade sahibidir, kendi kararlarını kendisi
verebilir. İnsan kendi başına gelen en büyük şeydir.
Evrende önceden belirlenmenin olmadığını savunur. İnsan doğuştan
iyi, kötü, dürüst ya da yalancı değildir. Özgürce aldığı kararlar ve yaptığı
eylemlerle iyi, kötü, dürüst ya da yalancı olabilir. Sartre, insanın tüm
eylemlerini kendi özgür iradesiyle belirlediğini savunduğundan evrensel
ahlak yasasını kabul etmez.
139
AHLAK FELSEFESĠ
140
ÖRNEK
Varoluşçu felsefeye göre insan dünyaya atılmıştır. Bu durumunda
kendisini ne yaparsa o olacaktır. İnsanın önceden belirlenmiş bir özü,
doğası yoktur. İnsan varoluşu özünden önce gelir. İnsan önce var olmuş
daha sonra kendisini tanımlayıp özünü yaratmıştır.
Buna dayanarak, varoluĢçu filozoflar için aĢağıdakilerden hangisi
öne sürülebilir?
A)
İnsanın eylemlerinde tanrısal yasalarla sınırlanmış olduklarını
düşündükleri
B)
Özü belirlenmiş
söyledikleri
C)
Davranışları önceden belirlenmiş olan insanın davranışlarından
sorumlu tutulamayacağını savundukları
D)
İnsanın önceden belirlenmiş bir yazgı uyarınca var olduğunu
reddettikleri
E)
İnsan doğasının insandan önce var olduğunu savundukları
olan
insanın
değişme
şansının
olmadığını
ÇÖZÜM
Varoluşçu filozoflara göre insan kendi potansiyelini gerçekleştirebilen ve
ne olacağına karar verebilen tek varlıktır. Bu nedenle insanın önceden bir
yazgısı olduğunu reddederler.
YANIT: D
ÖRNEK
Sartre'a göre genel bir ahlak yoktur. Çünkü insana yol gösterecek bir
işaret yoktur dünyada. Fakat bazıları "vardır" diye direnirler. Var olsalar
bile onları yorumlayan, taşıdıkları anlamı seçen biziz. Karar verirken tek
başınadır insan. Tüm sorumluluklar bireyin omuzlarındadır.
J.P. Sartre'a ait bu görüĢlerden hareket edildiğinde aĢağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A)
Evrensel ahlak yargılarının olmadığını savunur.
B)
İnsanların ahlakla ilgili tercihlerinde özgür olmadığını savunur
C)
Ahlaksal yargılarımızda toplumun belirleyici olduğunu savunur.
D)
Toplumun iyi ya da kötü dediği ilkelerin doğruluğunu savunur.
E)
Eylemlerimizin amacının, toplumun mutluluğu olduğunu savunur.
ÇÖZÜM
Sartre‟a göre herkesin uyabileceği ortak ahlak kuralları olamaz. Birey
kendi yaşam tercihini kendi yapar ve kendi ahlak kurallarını kendisi
oluşturur.
YANIT: A
140
EET
TKKİİN
NLLİİKK
Nietzsche „nin
“Ahlaksal olaylar yoktur,
sadece ahlaki yorumlar vardır.”
Sözünü tartışınız
AHLAK FELSEFESĠ
141
II.
Evrensel Ahlak Yasasının Varlığını
Kabul Edenler
Felsefe tarihinde evrensel ahlak yasasının varlığını kabul eden
filozoflar iki temel başlık altında incelenebilir.
Evrensel Ahlak Yasasını Öznel ( Subjektif ) Temelle Açıklayanlar
Evrensel ahlak yasasını sübjektif temele göre açıklayan filozoflara
göre bu yasa insana dışarıdan verilmez. Bu yasanın varlığı insanın iç
dünyasından kaynaklanır. İnsanın ruhsal dünyasında belirlenen yasa
daha sonra insanın neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini belirleyen
buyruklar haline gelir. İnsanın bu yasaya uyması iyi uymaması ise kötü
davranışlara yol açar.
Bu görüşü savunan başlıca filozoflar şunlardır.
- J.Bentham - J.S. Mill - H. Bergson
Jeremy Bentham (1748–1832)
Aşk hazzı,
Dostlukla duyu hazlarından
yoğrulmuştur.
J. Bentham
Bentham'a göre insanlar, doğası gereği acıdan kaçınır, hazza yönelir ve
mutluluğa erişmek ister. Haz, iyi; acı kötüdür. Ancak insana haz veren
eylemlerin kalıcı yarar sağlaması gerekir. İnsan toplum içinde yaşadığı
için bireysel mutluluktan çok toplumun mutluluğunu düşünmelidir. Çünkü
toplum mutlu olduğunda birey de mutlu olacaktır. Bu nedenle ortak bir
evrensel ahlak yasası kabul edilmelidir. Faydacılığın kurucusu olarak da
bilinir.
141
AHLAK FELSEFESĠ
142
John Stuart Mill (1748–1832)
Mill'e göre yalnız tek
insan için değil, herkes için
yararlı (iyi) olanın
gerçekleştirilmesi gerekir.
İyi olanı kötü olandan
ayırmak için yararlı
olup olmadığına bakmak
gerekir. Ama buradaki yarar,
bireysel yarardan çok toplumsal
yarardır. Kişi kendi yararını ve
toplumsal yararı uzlaştırmalıdır.
Her insan bu ilkeye uyduğu takdirde
toplumun tüm bireyleri için yarar
sağlanmış olur. Bu nedenle de evrensel
ahlak yasasının varlığı kabul
edilmelidir.
M
Muuhhaaffaazzaakkâârrllaarr aappttaallddıırr
ddeem
miiyyoorruum
m,, aam
maa
aappttaallllaarrıınn ççooğğuu
m
muuhhaaffaazzaakkâârr..
JJ.. SS.. M
Miillll
Henri Bergson (1859–1941)
İİççiinnddee yyaaşşaannııllaann aann,,
ggeelleecceeğğii kkeem
miirreenn
ggeeççm
miişşttiirr..
H
H.. BBeerrggssoonn
Sezgi aracısız görme halidir. Bergson'a göre iyinin de kötünün de
ölçütü sezgidir. İnsan eylemlerinin iyi mi kötü mü olduğunu ancak
sezgileriyle kavrayabilir. İnsan sezgiye dayanarak hareket ederse hem
kendisi hem de başkaları için iyi olanı yapmış olur. Çünkü sezgi saf bilme
halidir. En doğru bilgiyi içinde barındırır.
142
AHLAK FELSEFESĠ
143
ÖRNEK
Ġ.Kant: "Öyle davran ki, bu davranışları yaparken koyduğun ilkeler,
herkes için geçerli ilkeler olsun."
J.S.Mill: "Başkasının size yapmasını isteyeceğiniz bir şeyi, sizde
başkasına yapınız."
Buna göre bu iki filozofun ortak yanı aĢağıdakilerden
hangisidir?
A)
Mutlak bir ahlaklılığın olanaksız olduğunu ileri sürmeleri
B)
Bilgili olmakla erdemli almayı bir tutmaları
C)
Bireyin dışında belirlenmiş mutlak bir yasayı savunmaları
D)
Ahlaki değerlerin zamanla değiştiğini savunmaları
E)
Ahlaki eylemlerin sorumluluğunu bireye bırakmaları
ÇÖZÜM
Kant ve Milli evrensel ahlak yasasının olabileceğini savunan
filozoflardır. Bireyin dışında var olan mutlak ahlak yasalarının
varlığını kabul ederler.
YANIT: C
Bergson‟un savunduğu
“Kendi sezgilerine uyarsan,
hem kendin,
hemde başkaları için
iyi olanı yapmış olursun”
sözünü tartışınız..
Evrensel olma:
Tüm insanlığın ortak malı olmadır. Tüm insanlığa ait
olmadır.
143
AHLAK FELSEFESĠ
144
Evrensel Ahlak Yasasını Nesnel ( Objektif ) Temelle Açıklayanlar
Evrensel ahlak yasası varlığını insanın öznel yaşantısından almamaktadır. Evrensel ahlak yasası
insanın dışındadır ve varlığını zorla insana kabul ettirir.
Bu görüşü savunan başlıca filozoflar şunlardır:
— Sokrates
- Platon
- Aristoteles
- Farabi
- Kant
- Spinoza
*Sokrates (M.Ö. 469–399)
Sokrates‟e göre erdem ve bilgi aynı
şeydir. İnsanı ancak doğru bilgi
doğru eylemlere götürebilir. Ahlaklı
olmak iyi ve bilgili olmakla eş
değerdir. Bilgisizlik insanı yanlış
eyleme götürür. Bilgili kişi erdemli ve
mutlu olur. Söz konusu bilgi ve iyilik
evrensel ahlak yasasının temelini
oluşturur.
*Platon (Eflatun-M.Ö. 427-347)
Platon‟a göre ahlaklı yaşam iyi
ideasına
uygun
yaşamaktadır.
İdealar arasında bir hiyerarşi vardır.
Bu ideaların en üstündeki "iyi
ideasına" uygun eylemler iyi, uygun
olmayanlar ise kötüdür. İnsan idealar
evrenine yönelerek evrensel ahlak
yasasını kavrayabilir.
Platona Göre Erdem ÇeĢitleri ve Sıralaması
ÜST SINIF- Erdemi: BĠLGELĠK
Gerçeği keĢfederek birey olarak
insan ve toplumu yönetebilecek güç
Yöneticilerden Sınıfı
ORTA SINIF- Erdemi: CESARET
Aklın emirlerine uymak
Askerler Sınıfı
ALT SINIF- Erdemi: ÖLÇÜLÜLÜK
Bedensel Ġstek, Arzu ve Beceriler
144
Zanaatkarlar ve ĠĢçiler
Sınıfı
AHLAK FELSEFESĠ
145
*Aristoteles (M.Ö. 384–322)
*Farabi (870–950)
Erdem bilincine sahip olmak yeterli
değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi
insan olmak için çaba göstermeliyiz.
Aristoteles‟e göre ahlaklı insan, erdem sahibi olan insandır.
Erdemli olmak ise, aşırılıklardan uzak, dengeli ve ölçülü
davranmaktır. O‟na göre öfke, para harcama, yemek yeme
gibi konularda kişi iki şekilde yanılabilir; aşırıya kaçmak ya
da eksik davranmak. Ve bu nedenle doğru yol ölçülü
olmakta yatmaktadır. Bu davranışlar sonucunda mutluluğa
ulaşmak nihai amaçtır.
EET
TKKİİN
NLLİİKK
Platon‟un “Sorgulanmayan bir hayat,
yaşanmaya değmez.” Sözünü açıklayınız.
…………………………………………………………………………………..
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
……………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………..
Farabi, tek tek akılların dışındaki evrensel, tümel akla "hep
etkin akıl" der. Bu etkin akla ulaşan iyinin bilgisine varabilir.
Etkin akla uygun davranışlar iyi, uymayanlar ise kötüdür.
Etkin akıl evrensel ahlak yasasının da temelini oluşturur.
Farabi‟ye göre erdemlerin en üstünü bilgidir. İnsanı en
yüksek mutluluğa ulaştıracak bilgi de zorunlu varlık olan
tanrının bilgisidir.
EET
TKKİİN
NLLİİKK
Farabi‟nin “Bir Eylemin Ahlaklı Olduğunu Bilip
de Ona Uygun Davranmayan Kişi, O Eylemin
Ahlaklı Olduğunu Bilmeden Ahlaklı Davranan
Kişiden Daha Üstündür.” Sözünü tartışınız ve
fikrinizi yazınız.
…………..……………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………..……………
………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………
……………………………………………………………
145 ………………………………………………………………………………….
………………………………………………………………………………….
AHLAK FELSEFESĠ
146
*Immanuel Kant:
Böcek olmayı kabul edenler,
ayaklar altında kalıp
ezilmekten yakınmamalıdır.
Kant ahlaki eylemlerin amacının mutluluk olamayacağını belirterek herkes için
geçerli
olan
evrensel
ahlakı
savunur.
Ona
göre
ahlaklılığın
temeli "istençtir". Bir eylemin ahlaklı olup olmadığını belirleyen unsur "niyet" tir.
Ona göre bir eylemin amacı fayda, mutluluk ya da haz olamaz. Çünkü bunlar
son derece öznel ve değişken kavramlardır. Bu nedenle ahlak yasası herkes
için aynı kalan, değişmeyen "iyiyi isteme" (iyi niyet) olmalıdır.
ÖRNEK
Kant'a göre bir eylemin temeli olan niyet, ahlak yasasıyla belirlenmişse,
yani istenen şey yasadan dolayı istenmişse o eylem ahlaklıdır. Yani bir
eylemin ahlaklı olup olmadığını belirleyen şey, o eylemin dayandığı
niyettir.
Buna göre aĢağıdaki yargılardan hangisine ulaĢılabilir?
A)
Eylemi
ahlaklı
kılan,
temelindeki
niyetin
ahlak
yasasıyla
belirlenmesidir.
B)
İnsanların davranışları, yasaların içeriğini belirler.
C)
İnsanların sahip olduğu her niyet iyidir
D)
Ahlak yasasının temelinde, insanların iyi niyetleri vardır.
E)
İyi niyetli insanlar ahlaklı değildir.
***B
B
Baaazzzııı şşşeeeyyyllleeerrr sssooonnnuuuçççlllaaarrrııı nnneee
ooollluuurrrsssaaa
ooolllsssuuunnn
“““kkkööötttüüü”””
eeeyyyllleeem
l
e
r
d
i
r
.
Ö
r
n
e
ğ
i
n
;
m
m
mlleerrddiirr.. Ö
Örrnneeğğiinn;; aaadddaaam
m
öööllldddüüürrrm
m
m
meeekkk,,, yyyaaalllaaannn sssöööyyyllleeem
meeekkk,,,
sssoooyyykkkııırrrııım
m
m
m yyyaaapppm
maaakkk,,, hhhııırrrsssııızzzlllıııkkk
yyyaaapppm
m
maaakkk vvv...bbb...
ÇÖZÜM
Kant, iyi niyet ahlakını savunur. Ona göre davranışı ahlaklı kılan şey
temelindeki iyi niyettir. Bu niyet evrensel ahlak yasasına göre
belirlenmelidir.
YANIT: A
146
K
K
Ö
A
Kaaannnttt‟‟‟ııınnn Ö
Ödddeeevvv A
Ahhhlllaaakkkııı
***E
E
V
Evvvrrreeennnssseeelll dddoooğğğrrruuulllaaarrr vvvaaarrrdddııırrr... V
Veee
bbbuuunnnlllaaarrr zzzaaam
m
maaannn vvveee kkkoooşşşuuullllllaaarrraaa
gggööörrreee dddeeeğğğiiişşşm
m
meeezzz,,, ööörrrnnneeeğğğiiinnn iiişşş
aaahhhlllaaakkkııı gggööörrreeeccceeellliii ooolllaaam
m
maaazzz...
AHLAK FELSEFESĠ
147
ÖRNEK
Başkalarına gösteriş olsun diye yapılan yardımlar ahlâki niteliğini
kaybeder. Diyelim ki selden zarar görenlere bağışta bulundunuz.
Böylesi bir yardımı yaptığınız için kendinizi yüceltmeniz ya da bu
yardımı birtakım çıkarlar için araç olarak kullanmanız kötü bir
davranıştır. Zaten yardım etmek sizin insani ödevinizdir.
Bu düĢünceyi, aĢağıdaki yargılardan hangisi destekler?
A)
B)
C)
D)
E)
İnsan eylemlerini doğaya zarar vermeden gerçekleştirmelidir.
Bireyin dışındaki koşullar onun özgür karar vermesini engeller.
İnsan, ahlâki eylemlerinde başkalarına da örnek olmalıdır.
Yaşamın amacı en yüksek hazza ulaşmak olmalıdır.
İnsan eylemlerini, bu eylemlerin getireceği yararı düşünmeden
yapmalıdır.
Spinoza’nın tam bir
bilge yaşamı yaşadığı
söylenebilir.
En büyük eseri
“Ethica” adlı kitabıdır.
ÇÖZÜM
Kant‟ın ödev ahlakında insan eylemleri yarara bakılmaksızın ahlaki
kurallara göre yapılmalıdır. Çünkü bu bizim en insani görevimizdir.
YANIT: E
*Baruch Spinoza:
T
Taannıım
maakk,, aannllaam
maakk,,
hhaarreekkeettee ggeeççm
meekk ggeerreekkiirr..
Spinoza‟ya göre insan, "tutku" ve "düşünce" ikilemi içinde yaşar. Tutkular;
ruhun karışık ve bulanık yanını oluşturur. Tutkular içindeki insan güçsüz,
erdemsiz ve köledir. DüĢünce durumunda ise özgürdür. Ahlaklılık düşünce
yoluyla tutkuları yenmektir.
Ahlaki hayat, aklın tutkulara göre savaşıdır. Tutkularını yenen kişi
kozmosun (Tanrı ve evrenin) yasasına ulaşarak iyiliğin doruğuna ulaşır ve
evrensel ahlak yasasının bir parçası olur.
147
D
Düünnyyaa hhaayyaall kkuurrm
maakk iiççiinn
ddeeğğiill,,
bbaaşşkkaa bbiirr şşeekkllee
ddöönnüüşşttüürrm
meekk iiççiinnddiirr..
BBaarruucchh SSppiinnoozzaa
AHLAK FELSEFESĠ
148
ÖRNEK
Tanrıdan gelen zorunluluğun bilinciyle eylemde bulunmak, Spinoza için
genel-geçer ahlak yasasıdır. Doğadaki zorunluluğu bilmek ve buna ayak
uydurmak, özgürlüktür. İnsanın tutkuları bu zorunluluğu görmemekten
gelir.
Spinoza’ya göre insanın bir
aĢağıdakilerden hangisidir?
takım
tutkulara
kapılma
A)
Doğadaki zorunluluğu görememesi
B)
Özgürlüğün bilincine ulaşması
C)
Genel-geçer ahlak yasalarına uyması
D)
Tanrıdan gelen zorunluluğun bilinciyle, eylemde bulunması
E)
Zorunluluklara uyum sağlaması
nedeni
ÇÖZÜM
Spinoza, felsefi sistemini mantıksal zorunlulukları kavramama gerekliliğine
dayandırmıştır. İnsanın akıl ve mantık ilkelerine göre hareket etmesi
gerektiğini tutkularını bir kenara bırakmaları gerektiğini savunmuştur.
YANIT: A
Tasavvuf DüĢüncesinde Evrensel Ahlak Yasasının
Temellendirilmesi ve Anadolu Bilgeleri
Evrensel dinlerin ahlak yasasını temellendirişi bir-birine yakındır. Buna
göre ahlak yasası tanrı tarafından konulmuştur. İyi ve kötü önceden
saptanmıştır, kutsal kitaplarda belirlenmiştir.
Bunların içerisinde tasavvuf düşüncesi, duygu ve sezgi yoluyla tanrıya
erişmenin mümkün olduğunu savunan öğretidir. İnsanın gönül terbiyesine
işaret eden Anadolu Bilgeliği maddenin ve bu dünyanın geçiciliğini işler.
Kaynağı kuran ve hadistir.
En önemli temsilcileri Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş, Yunus
Emre‟dir.
*Ahmet Yesevi (1093–1156)
Etkileri günümüze kadar ulaşan Ahmet Yesevi, 11. yüzyılın ikinci yarısında
bugünkü Kazakistan'ın Çimkent şehrinin doğusundaki Sayram
kasabasında doğmuştur. Sayram, o dönemde önemli bir kültür ve ticaret
merkezidir.
Yesevi, öğretisini hocası Arslan Baba'dan aldığı "ehl-i beyt" sevgisi ve bu
doğrultudaki tasavvuf anlayışı üzerine kurmuştur. Divanı Hikmet adlı
eserinde herşeyin İlahi Aşkın tecellisi olduğunu, bu nedenle de her şeyi
gönülden sevmek gerektiğini söyler.
148
""EEyy ddoosstt!!
CCaahhiillleerrllee ddoossttlluukk
kkuurrm
maakkttaann ssaakkıınn!!
Ş
Şeerriiaatt,, ttaarriikkaatt vvee hhaakkiikkaatttteenn
nnaassiipp aallm
maakk iisstteeyyeenn,,
bbüüyyüükk vveelliilleerriinn m
maakkaam
mıınnaa
uullaaşşm
maakk,, CCeehheennnneem
m''ddeenn
kkuurrttuulluupp CCeennnneett''ee kkaavvuuşşm
maakk
iisstteeyyeenn kkiişşii
iilliim
m ttaahhssiill eettm
meelliiddiirr..""
AAhhm
meett YYeesseevvii
AHLAK FELSEFESĠ
149
*Mevlana Celaleddin Rumi (1207–1273)
Ş
Ş
M
m
Şeeefffkkkaaattt vvveee M
Meeerrrhhhaaam
meeetttttteee
G
G
G
O
Güüünnneeeşşş G
Giiibbbiii O
Olll,,,
C
C
m
Y
m
E
m
Cöööm
meeerrrtttllliiikkk vvveee Y
Yaaarrrdddııım
mE
Etttm
meeedddeee
A
A
G
O
Akkkaaarrrsssuuu G
Giiibbbiii O
Olll,,,
B
B
K
Ö
m
Baaaşşşkkkaaalllaaarrrııınnnııınnn K
Kuuusssuuurrruuunnnuuu Ö
Örrrtttm
meeedddeee
G
G
G
O
Geeeccceee G
Giiibbbiii O
Olll,,,
H
H
A
Hiiiddddddeeettt vvveee A
Asssaaabbbiiiyyyeeetttttteee
Ö
Ö
G
O
Ölllüüü G
Giiibbbiii O
Olll,,,
T
T
A
Teeevvvaaazzzuuu vvveee A
Alllçççaaakkkgggööönnnüüüllllllüüülllüüükkkttteee
Mevlana'ya göre tanrı güç ve yüceliğini göstermek için evreni
yaratmıştır. İnsan evrendeki en üstün varlıktır. Çünkü bilgiye erişme
özelliğine sahip tek varlık insandır. Bundan dolayı evrende sadece
insan tanrının bilgisine varabilir. Fakat bedensel ve toplumsal zevkler
bu bilgiye engel olabilir.
Bu durumda kişi kendini tanımaya çalışmalı ve dünyevi isteklerinden
kendini arındırmalıdır. Bunun tek yolu ise "ilahi aşk" tır. İlahi aşk;
yaratılmış her varlığı yaratandan dolayı sevmektir. Yaratılmış her
varlığa sevgiyle yaklaşmak iyi bunun tam aksi kötüdür. İlahi aşk
evrensel ahlak yasasının temelidir.
*Hacı BektaĢ Veli (1209–1271)
Evrendeki tüm nesneler birleşerek tanrının varlığının kanıtını oluşturur.
Hacı bektaş velinin ahlak anlayışı; eşitlik, kardeşlik, dayanışma, iyilik,
sevgi ve erdeme dayanır. Temel ilke tanrı ve insan sevgisidir.
Ahmet Yesevi‟nin Dört Kapı ilkesi Hacı Bektaş Veli'nin öğretisine de
temel oluşturur. Hacı Bektaş Veli her bir kapıya onar makam ekler ve
"Dört Kapı, Kırk Makam" olarak adlandırılan ilkeler bütününü ortaya
koyar.
149
T
T
G
O
Toooppprrraaakkk G
Giiibbbiii O
Olll,,,
H
H
Hoooşşşgggööörrrüüülllüüükkkttteee
D
D
G
O
Deeennniiizzz G
Giiibbbiii O
Olll,,,
H
H
N
O
O
Heeerrr N
Neee O
Ollluuurrrsssaaannn O
Olll,,,
Y
Y
O
G
G
Yaaa O
Olllddduuuğğğuuunnn G
Giiibbbiii G
Gööörrrüüünnn,,,
Y
Y
G
G
O
Yaaa G
Gööörrrüüünnndddüüüğğğüüünnn G
Giiibbbiii O
Olll...
M
M
V
A
N
A
MEEEV
VLLLA
AN
NA
A
AHLAK FELSEFESĠ
150
H
Haarraarreett nnâârrddaaddıırr,,
ssaacc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr,,
KKeerraam
meett sseennddeeddiirr,,
ttââcc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr..
H
Heerr nnee aarraarr iisseenn,,
kkeennddiinnddee aarraa,,
KKuuddüüss‟‟ttee,, M
Meekkkkee‟‟ddee,,
H
Haacc‟‟ddaa ddeeğğiillddiirr..
H
Haaccıı BBeekkttaaşş VVeellii
T
İslâmın temeli güzel ahlâk; ahlâkın özü bilgi; bilginin özü akıldır.
Kadınlarınızı okutunuz, kadınları okumayan millet yükselemez.
Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.
Eline, diline, beline sahip ol.
İlmi ve bilgiyi yüce tutan kimse hiçbir zaman küçülmez, alçalmaz.
İçi murdar kimseyi ne kadar dıştan yıkarsan arınmaz.
Hacı Bektaş Veli’ nin
“Erkek
dişi
sorulmaz,
muhabbetin dilinde. Hakk'ın
yarattığı
her
şey,
yerli
yerinde. Bizim nazarımızda,
kadın
erkek
farkı
yok.
Noksanlık da, eksiklik de; senin
görüşlerinde”
sözünü tartışınız.
Hacı BektaĢ Veli
*Yunus Emre (1240–1321)
Yunus'a göre asıl varlık
tanrıdır. Tanrı sevginin kendisidir.
Varoluş
tanrı
sevgisiyle
açıklanabilir. Her insanı dünyaya
bağlayan bir "benlik" vardır.
Benlik'in dünyevi isteklerinden
arınmasının tek yolu ise sevgi ve
ilahi aşktır. Bu aynı zamanda
evrensel ahlak yasasının temelini
oluşturur.
Ne varlığa sevinirim,
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum,
Bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem,
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem,
Bana seni gerek seni
Sofilere sohbet gerek,
Ahilere Ahret gerek
Mecnunlara Leyli gerek,
Bana seni gerek seni
Cennet Cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı,
Bana seni gerek seni
Y
Y
U
N
U
S
E
M
R
E
YU
UN
NU
US
SE
EM
MR
RE
E
150
AHLAK FELSEFESĠ
151
Uygulamalı Etik Alanına ĠliĢkin Problemler
Uygulamalı etik, ahlakın kural ve ilkelerinin pratik ahlaki problemlerine
uygulanmasıdır.
SĠYASET ETĠĞĠ: Siyaset kavramı yönetilen yöneten ilişkisini temel alır.
Siyasette insan ve kurumlar arası ilişkiler esastır. Bu ilişkileri belirleyerek
ve sınırlandırarak, uyulması gereken etik kuralların ne olması gerektiğini
sorgular.
ENFORMASYON
ETĠĞĠ: Enformasyon: Tanıtım, bilgilenme ve
haberleşme anlamında kullanılır. Küreselleştikçe tekelleşen dünyamızda
iletişim ve haberleşmenin (medya) önemi büyüdükçe sorumlulukları da
önem kazanmaktadır. Bu bilgiler ışığında medyanın etik sorumluluk
anlayışını sorgular. Kitle iletişim araçları yalnız insanların bilgi dağarcığını
genişleten bir olgu değil aynı zamanda belirli bir görüşü ortaya
koymaktadır.
151
B
B
Biiirrr üüülllkkkeeennniiinnn gggeeellleeeccceeeğğğiii vvveee
iiillleeerrrllleeem
m
m
meeesssiii sssaaağğğlllaaam
m kkkaaallleeellleeerrreee,,,
gggüüüzzzeeelll bbbiiinnnaaalllaaarrraaa vvveee m
m
miiilllllliii gggeeellliiirrriiinnneee
dddeeeğğğiiilll,,, ooo iiinnnsssaaannnlllaaarrrııınnn aaahhhlllaaakkkiii
dddeeeğğğeeerrrllleeerrriiinnneee bbbaaağğğlllıııdddııırrr...
M
M
n
u
h
K
n
Maaarrrtttiiin
n LLLu
uttth
heeerrr K
Kiiin
nggg
AHLAK FELSEFESĠ
152
MESLEKĠ ETĠK: İş dünyasında birey- kurum arasındaki ilişkilerde, doğru
eylemin ne olduğu sorusuna cevap arayan ve o mesleğin yapılmasında
karşılaşılan zorluklara etik değerler açısından belli normlar getirmeye
çalışan uygulamalı etik çeşididir.
Küçük Salamon, okuldan iki gözü iki çeşme
dönmüştü. Babası, niye ağladığını sorunca
hıçkıra hıçkıra cevap verdi :
- Öğretmen ahlak nedir diye sordu,
bilemediğim için bana sıfır verdi.
- İyi etmiş. Öğreneydin dedi babası.
Gel sana anlatayım, dinle.
Mesela, bir müşteri geldi dükkâna, mal aldı.
Giderken de içi para dolu cüzdanını unuttu.
İşte
ahlak burada başlar. Bu cüzdanı ne yapacağım?
Yalnız kendime mi saklayacağım yoksa ortağımla mı
paylaşacağım
152
"""A
A
m
Ahhhlllaaakkk kkkooonnnuuusssuuunnndddaaa iiinnnaaannndddııığğğııım
m
iiilllkkkeee şşşuuuddduuurrr;;;
bbbiiirrr şşşeeeyyyiii yyyaaappptttıııkkktttaaannn sssooonnnrrraaa
kkkeeennndddiiinnniii iiiyyyiii hhhiiisssssseeedddiiiyyyooorrrsssaaannn
ooo aaahhhlllaaakkkiiidddiiirrr;;;
eeeğğğeeerrr kkkeeennndddiiinnniii kkkööötttüüü hhhiiisssssseeedddiiiyyyooorrrsssaaannn
ooo gggaaayyyrrriii aaahhhlllaaakkkiiidddiiirrr..."""
E
E
n
H
m
n
g
w
Errrn
neeesssttt H
Heeem
miiin
ng
gw
waaayyy
AHLAK FELSEFESĠ
153
ÇEVRE ETĠĞĠ: İnsanın ve toplumun doğa ile ilişkisinin farklı boyutlarının sorgulandığı alan çevre etiğin inde
alanıdır. Farklı nedenlerden dolayı atıkların birikmesi havanın ve suyun kirlenmesi, atmosferin dengesinin bozulması,
çölleşme, erozyon, enerji kıtlığı vb. sorunlarla karşı karşıyayız.
İçerisinde yaşadığımız evrenin insan dışında birçok varlığa ev sahipliği yaptığını unutmadan, özellikle de
doğanın hızla artan tahribatını önlemek üzerine belli normlar oluşturmaya çalışan uygulamalı etik çeşididir.
BĠYOETĠK (Tıp Etiği): Hasta hakları ve doktorların sorumlulukları, embriyoların statüsü, kürtaj, ötenazi, insanlar
üzerinde yapılan tıbbi deneyleri konu edinen uygulamalı etik alanıdır.
BĠLĠMDE ETĠK: bilimsel araştırmalarda bilim adamlarının sorululuklarını, dikkat etmesi gereken konuları ve insan
olgusunu konu alan uygulamalı etik alanıdır.
DOLLY
153
AHLAK FELSEFESĠ
154
Ahlaki açıdan istenen “Ġyi” dir
Ahlaki açıdan istenmeyen “Kötü” dür.
Ahlak Felsefesi: İnsan davranışlarını (eylemlerini) felsefi
açıdan sorgulayan alandır.
-Ahlak Felsefesi: Etik
Erdem: İnsanın iyiye olan eğilimidir.
-Ahlak: (Moral) “iyi” ve “kötü”nün ne olduğunu bildiren,
toplumdaki davranışları ve ilişkileri düzenleyen kurallar
bütünüdür.
Vicdan: İyiyi ve kötüyü ayırt etme gücüdür.
Ahlak Felsefesinin temel kavramları:
Ġnsan Ahlaki Eylemde Bulunurken Özgür müdür?
Ġyi
Özgür Değildir. (Determinizm)
Kötü
Belirlenimcilik
Özgürlük
Sorumluluk
Erdem
Özgürdür (İndeterminizm)
Vicdan
Belirlenimsizcilik
Ahlak Yasası
İnsanın Geliştirdiği
Ahlaki Eylem
Kişisel Özgürlüğü Vardır.
Ahlaki Karar
(Otodeterminizm)
-Sorumluluk: Kişinin kendi davranışlarının sonucunu
üstlenmesidir
Fatalizm (Kadercilik)
-Özgürlük: Sorumluluk alarak serbest davranma gücüdür.
Evrensel Ahlak yasasının varlığını kabul etmeyenler:
Liberteryanizm
1) Hedonizm
(Özgürlükçülük)
2) Egoizm
-AnarĢizm; siyasal bir rejim önerisidir. Otoritelerin yerine
en yüksek değer olarak insanı koyar, ortak kuralları
reddeder.
3) AnarĢizm
4) Nietzsche ve Sartre’in görüĢleri
-Hedonizm: Hazzı aramak, acıdan kaçmak yaşamın en
güçlü yasasıdır. (Epikuros)
-Anarşizmin kurucusu Proudhon, en tanınmış savunucusu
Bakunin‟dir.
-Hobbes için insan doğası gereği bencildir. (Egoizm) Bu
nedenle ortak ahlak yasaları olamaz.
-Proudhon: „‟Mülkiyet hırsızlıktır‟‟
-Nietzsche’nin „‟Üstün insan‟‟ kavramı vardır.
-Sartre: „‟İnsan sorumluluk almalı ve ne olacağına kendi
karar vermelidir.‟‟ görüşünü savunur.
-Nietzsche: Suçlayan ahlak yerine kutsayan bilgeliği (Üst
insan) hayata geçirmek ister.
-Sartre: „‟Pişmanlık en büyük ahlaksızlıktır.‟‟
-Sartre: „‟İnsan, kendi başına gelen en büyük şeydir.‟‟
-Evrensel ahlak yasasını sübjektif temelle açıklayanlar:
-Gazali: Evrensel ahlakı „‟Gönül gözü‟‟ kavramıyla sezgiye
dayandırmıştır.
1)Faydacı Ahlak(Utilitarizm): Bentham-Mill
2)Sezgici Ahlak (Berkson-Gazali) : Sezgi, saf görme
halidir.
-Faydacı Ahlak: Sonuçlara önem verir. Fayda veren iyi,
fayda vermeyen kötüdür.
154
AHLAK FELSEFESĠ
155
EET
TKKİİN
NLLİİKK
Evrensel Ahlak Yasasını Objektif Temelle açıklayanlar:
Ateşten ve yiyecekten yoksun bir insan için
özgürlük, hiç de acelesi olmayan bir lükstür.
Albert Camus‟un bu sözünü tartışıp fikirlerinizi
yazınız.
-Sokrates: Bilgili, erdemli olmaya dayandırır
-Platon: İyi ideasına dayandırır.
-Aristo: Ölçülülük kavramına dayandırır.
…………………………………………………………
-Farabi: Tanrının kurallarına uymaya dayandırır.
…………………………………………………………
-Spinoza: Tutkuları yenmeye ve akla göre davranmaya
dayandırır.
…………………………………………………………
-Kant: „‟İyi niyetli‟‟ olmaya ve ödev ahlakına dayandırır.
…………………………………………………………
………………………………………………………
-Mevlana, insanın kendi iradesiyle iyiyi seçtiğinde ahlaklı
olacağını savunur. İnsan kötülüğe karşı çıkmalıdır. İlahi aşk
kavramına dayandırır.
…………………………………………………………
-Yunus Emre’nin düşüncesinin merkezinde „‟Aşk ve sevgi‟‟
vardır. Yunus için „‟Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek „‟
düşüncesi merkezdir.
““GGeerrççeekk m
muuttlluulluukk m
maall vvee
m
müüllkkee ssaahhiipp oollm
maakk iillee
ddeeğğiill,,
aakkııll vvee eerrddeem
mee ssaahhiipp
oollm
a
k
i
l
e
m
ü
m
mak ile mümkküünnddüürr..””
-Hacı BektaĢi Veli: „‟Halkı sevmek hakkı sevmektir, hakkı
sevmek halkı sevmektir‟‟ İnsan Tanrının görünüşüdür ve en
değerli varlıktır.
““H
Haayyaattıı
bbiirr şşöölleenn ssooffrraassıı ggiibbii
bbıırraakkm
maallıı,, nnee ssuussuuzz nnee ddee
ssaarrhhooşş oollaarraakk..””
AArriissttootteelleess
Sübjektif Temelle Açıklayanlar:
-Faydacı Ahlak (Utilitarizm)
1) Savunucuları Bentham ve mill‟dir.
2) Sonuca ve faydaya önem verir.
3) Amaç toplumsal faydayı sağlamak olmalıdır.
-Sezgici Ahlak:
1) Bergson ve Gazali
2) Sezgi aracısız görme halidir.
3) Kapalı ahlak akla dayalı, açık ahlak ise sezgiye
dayalıdır.
4) İyi ve kötünün ölçütü sezgidir.
-Ġrade: eylemlerimizi kontrol etmedir.
-Ahlaki eylem: Ahlak yasasına uygun olarak yapılan
eylemdir.
155
AHLAK FELSEFESĠ
156
OKUMA PARÇASI
ÜNLÜ ÇİN FİLOZOFU LAO TZU'NUN HİKÂYESİ
Öykümüz ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun
zamanında geçer. Lao Tzu bu öyküyü çok sever, sık
sık anlatırmış hatta.
Efendim köyde bir yaşlı adam varmış.. Çok
fakir.. Ama kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere
destan bir beyaz atı varmış ki.
Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin
tamamını teklif etmiş ama adam satmaya
yanaşmamış...
- “Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan
dostunu satar mı" dermiş hep.
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın
başına toplanmış.
—“Seni ihtiyar bunak... Bu atı sana bırakmayacakları,
çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna
kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de
atın" demişler.
İhtiyar: -"Karar vermek için acele etmeyin"
demiş... Sadece "At kayıp" deyin. Çünkü gerçek bu.
Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar.
Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans
mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir
başlangıç... Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez."
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler.
Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın
dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi
kendine. Dönerken de vadideki 12 vahşi atı peşine
takıp getirmiş.
Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür
dilemişler.
- "Babalık" demişler. "Sen haklı çıktın. Atının
kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu
oldu senin için. Şimdi bir at sürün var."
- "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş
ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen
gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz
bilmiyoruz. Bu daha başlangıç..Birinci cümlenin
birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl
fikir yürütebilirsiniz?"
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler
açıktan ama içlerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye
geçirmişler.
156
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye
çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını
kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun
zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler
ihtiyara.
—“Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar
yüzünden
tek
oğlun
bacağını
uzun
süre
kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok.
Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın"
demişler.
İhtiyar :-"Siz erken karar verme hastalığına
tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş. "O kadar acele
etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu... Ötesi sizin
verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat
böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler
olacağı size asla bildirilmez."
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir
ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan
bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler,
ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri
askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın
kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya
öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes
biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. "Gene haklı
olduğun kanıtlandı" demişler. "Oğlunun bacağı kırık,
ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla
köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması,
talihsizlik değil, Şansmış meğer."
- "Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.
Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek
gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde.
Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık
olduğunu sadece Tao/Tanrı/Allah biliyor."
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihat la tamamlarmış,
etrafına anlattığında:
—“Acele karar vermeyin. O zaman sizin de
herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına
bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar
aklın durması halidir. Akıl insanı daima karara zorlar
ve gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar.
Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe
ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta
olduğunu görürsünüz."
AHLAK FELSEFESĠ
157
YENĠ KARġILAġTIĞIMIZ TERĠMLER
AHLAK
İnsanların davranışlarını ve birbiriyle olan
ilişkilerini düzenlemek amacıyla oluşturulan
eylem
kuralları,
amaç
ve
değerler
sistemidir.
AHLAK YASASI
Ahlakça uyulması gerekli olan genel geçer
kurallardır.
ANARġĠZM
Bireyin üstünde hiçbir otorite (devlet, din,
aile, toplum vb.) tanımayan öğretidir.
EGOĠZM (BENCĠLLĠK)
Her durumda kendi
“ben”ini ön planda
tutma.
HEDONĠZM (HAZCILIK)
Yaşamın
anlamını
ahlaksal eylemin
amacını ve ölçüsünü hazda bulan eylem.
ÖDEV AHLAKI (KANT)
Ahlaki eylemde bulunmayı ahlak Yasasına
uyma olarak kabul eden öğreti. Ahlaksal
olarak iyiye işaret eder, bundan yola
çıkarak
da
eylemleri
niyetleriyle
değerlendirir.
ÖRN: Öyle davran ki davranışının
temelindeki ilke, tüm insanlar için geçerli
olan evrensel ilke veya yasa olsun.
UTĠLĠTARĠZM (FAYDACILIK)
En yüksek iyinin fayda olduğunu savunan
ahlak öğretisi.
D
D
H
M
n
B
n
n
n
DaaavvvuuutttH
HeeeyyykkkeeellliiiM
Miiiccchhheeelllaaan
ngggeeelllooo B
Buuuooon
naaarrrrrroootttiiitttaaarrraaafffııın
ndddaaan
n111555000111
yyyııılllııın
n
m
n
n
m
n
ndddaaayyyaaapppııım
mııın
naaabbbaaaşşşlllaaan
nm
mııışşşvvveee111555000444tttaaarrriiihhhiiin
ndddeee
tttaaam
m
m
n
m
maaam
mlllaaan
nm
mııışşştttııırrr...
157
BOġLUK DOLDURMA
-- 44 --
AHLAKTanıĢma
FELSEFESĠ
Felsefeyle
158
A
AĢĢaağğııddaakkii bbooĢĢlluukkllaarraa uuyygguunn kkeelliim
meelleerrii yyaazzıınnıızz
1) Toplumda geçerli kurallar, değer yargıları, gelenek ve görenekler …………………….oluşturur.
2) Kişinin yaptığı davranışın sonucunu üstlenmesine ……………………………….denir.
3) Hedonist anlayışa göre insan yaşamının en genel amacı ………………………….ulaşmaktır.
4) İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt etmeyi sağlayan iç güce …………………..………denir.
5) İnsan davranışlarını ahlaki açıdan sorgulayan ve araştıran felsefe disiplini ……………………dir.
6) „‟ Haz veren iyi, acı veren kötüdür‟‟ anlayışı ……………………………….akımına aittir.
7) İnsan iradesinin var olanlar arasından genel olarak iyi olanı seçmesine …………….………denir.
8) Sokrates‟e göre erdemli olabilmek için ……………………………..olmak gerekir.
9) İyi ideasına uygun yaşamayı ahlakın şartı olarak gören filozof ……………………..……….dur.
10) Ahlaki olarak istenen ve değerli olana ……………………..……..denir.
11) Ahlak yasasına uygun olarak yapılan eyleme ………………..……….denir.
12) İnsanın ahlaki eylemde bulunurken özgür olmadığını savunan görüşe ……………………..denir.
13) Kişinin ahlaki anlamda özerk ve kendine has bir konuma sahip olması gerektiğini savunan
görüşe …………………………….denir.
14) „‟ Benim için iyi olan ahlaki olandır‟‟ görüşü ………………………..‟ e aittir.
15) Başta devlet olmak her türlü otoriteye karşı çıkan bunun yerine „‟ en yüksek değer olarak bireyi‟‟
koyan görüşe ……………………….denir.
16) İyi ve kötünün ölçütünü sezgi olarak gören filozof …………………………..….dur.
17) Aristo için ahlaklı olmanın temeli ………………………….…………..kavramına dayanır.
18) Kant için ahlakın temel kilit kavramı ……………..………..……dir.
158
KONU KAVRAMA - ÇÖZÜMLÜ
1.
TTE
ES
STT -- 1100
Belirli bir çağla uyuşan çizgilere "doğru" denirken
uyuşmayanlara, çağdan ayrı düşenlere "yanlış" denir.
Fakat çağla birlikte, doğru olanın doğruluk koşuluda
ortadan kalkar. Yeniçağlar yeni doğrular yaratır. Ve
tamda bu nedenle bağlanmak zorunda olduğumuz
hiçbir gelenek ve ortak yasa yoktur.
3.
J.P.Sartre'a ait olan bu görüĢler göz önüne
alındığında, aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Ahlak
Felsefesi
AHLAK
FELSEFESĠ
159
Nietzsche'ye göre insanlara doğru diye sunulan
öğretiler ve değerler, başkalarına özverili olmayı
öğütleyen zayıflığı ve miskinliği arttıran kurallar
yığınıdır. Bu kurallar toplumların daha kolay
yönetilebilmesi için gereklidir. Oysa önemli olan
ahlaklı olmak değil, güçlü olmaktır. Üstün insan
olabilmektedir.
DüĢünürün bu görüĢünü aĢağıdakilerden hangisi
en iyi özetler?
A) İyi olan, haz verendir.
A) Ahlaki davranış ödev duygusuyla
B) Ahlak alanındaki değerlendirmeler mutlak
gerçekleştirilmelidir.
değildir
C) Ahlak yasası, nesnel ölçütlere dayanır.
B) Erdemli olmanın yolu bilgili olmaktan geçer
D) Ahlak değerleri çağdan çağa aktarılır.
C) Ahlak yasaları zorunlu ve evrenseldir.
E) İyi, kaynağını evrensel ahlak yasasından alır.
D) Ahlaklı ve mutlu olmak aynı şeydir.
E) Ahlak sıradan insanlar için geçerlidir, seçkin
insanlar için geçerli değildir
2.
J.Bentham'a göre insan hayatını iki temel güdü
yönlendirir."Haz ve acı" İnsan daima acıdan kaçmak
hazza yaklaşmak ister. Haz insana yarar sağlar.
Fakat buradaki yararın ölçütü birey değil toplumdur.
Yarar en fazla sayıda kişiye en yüksek derecede
mutluluğu yaratmalıdır. Buradaki mutluluk, toplumsal
mutluluktur. Ahlaklılık temelini tamda buradan alır.
4.
İstenç
özgürlüğü,
sorumluluktur.
Özgürlüğün
bulunmadığı yerde, ahlaki sorumluluktan yani bireyin
eylemlerinin
sonuçlarını
üstlenmesinden
söz
edilemez.
Buna
göre
ahlaki
sorumluluğun
aĢağıdakilerden hangisine bağlıdır?
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi söylenemez?
varlığı
A) Sınırsız özgürlüğe
B) Özgürlüğün ahlaki değerlerle sınırlandırılmasına
A) Ahlak ve yarar aynı şeydir.
C) Eylem sonuçlarının, ahlaki açıdan
B) Acı veren her şey kötüdür.
değerlendirilmesine
C) Ahlakın ölçütü, bireyin dışında nesnel bir
D) Kişisel eylemlerin gerçekleştirilmesine
ölçüttür.
E) Kişinin eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesine
D) Haz ve iyi özdeştir
E) Yarar, matematiksel olarak hesaplanabilir bir
şeydir
159
AHLAK FELSEFESĠ
160
5.
Kişiyi
eyleme
götüren
etkenler,
eylemin
gerçekleştirildiği koşullar yöneldiği amaç, eylemin
sonuçları, eylemin doğruluğu–yanlışlığı ve eylemin
doğruluğunun temellendirilmesi etiğin alanına giren
unsurlardır. Yani temel olarak etiğin ana konusu
eylemdir
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi
araĢtırdığı konulardan biri değildir?
7.
Sokratese göre bilgi ve erdem aynı şeydir; ancak
doğru bilgi, insanı doğru eyleme götürebilir. Yani
ahlaklı olmak iyiyi bilmekle olanaklıdır.
Bu parçada aĢağıdaki düĢüncelerden hangisine
yer verilmemiĢtir?
etiğin
A) Doğru bilgi, doğru eyleme götürür
B) Ahlaklı olmak, iyiyi bilmekle mümkündür
C) Erdem ve bilgi aynı şeydir
A) Eylemin gerçekleştirildiği koşullar
D) İyi olan ahlaklı insanlarca yapılandır
B) Doğruluğu – yanlışlığı açısından eylemler
E) Eylemler,
C) Kişiyi eyleme götüren etkenler
doğru
bilgiden
hareketle
gerçekleştirilmelidir.
D) Eylemin doğruluğunun temellendirilmesi
E) Yanlış eylemlerin doğrulanması
6.
Faydacı filozoflar, mümkün olduğunca çok haz ve
olabildiğince az acı ilkesiyle insan eylemlerine
evrensel bir amaç gösterirler. Fakat bu, öznel bir
ilkedir; çünkü insan doğasının bir özelliğinden yola
çıkmaktadır.
Buna göre faydacı filozoflarla ilgili
aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir?
8.
Farabi için erdemlerin en üstünü bilgidir. İnsana en
yüksek mutluluğu sağlayan bilgi ise ilk varlık olan
tanrının bilgisidir. Mutluluk için tanrının bilgisine
ulaşılmak hedeflenmelidir.
Yukarıdaki paragrafa göre Farabi’nin savunmuĢ
olduğu
temel
düĢünce
aĢağıdakilerden
hangisidir?
olarak
A) Öznel ilkelerden hareketle, insanlara evrensel
A) Mutluluk, erdemlerin en üstünüdür.
bir amaç gösterdikleri
B) İnsanların tek amacı, erdemli olmaktır.
B) Acıyı hazza çevirdikleri
C) Gerçek
C) İnsan eylemlerindeki evrensel amaçları
mutluluk,
zorunlu
varlığın
bilgisine
ulaşmaktır.
inceledikleri
D) Zorunlu varlık insanları erdemli olmaya zorlar
D) Eylemin temeline, evrensel ilkeler yerleştirdikleri
E) Erdem en üstün bilgidir.
E) İnsan doğasını, öznel ilkelerden soyutladıkları
160
AHLAK FELSEFESĠ
161
9.
Özgürlük olanaksızı değil, olanaklı olan şeyi isteme
gücüdür. İnsan kendini çevreleyen gerçekliği, aklının
ışığını kullanarak aydınlatabilir. İnsanda seçme gücü
vardır ve yine insan aklının ışığını kullanarak
eylemlerinin yönünü seçebilir. İnsan hep mutluluğu ve
iyiliği ister.
11.
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi insana ait
özelliklerden birisi olamaz ?
A)
B)
C)
D)
E)
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi vicdanla ilgili
olarak söylendiğinde yanlıĢ olur?
Olanaklı olanı tercih etmesi
Olanaksızı olanaklı kılma çabası
İrade sahibi olması
Her zaman iyi olanı istemesi
Kendini çevreleyen gerçekliği aydınlatması
A) Bireyin yıkıcı dürtülerini rasyonalize eden güçtür.
B) İnsanın sosyal bir varlık durumuna gelmesini
sağlar
C) İnsanın kabul edilemez dürtülerini kabul edilebilir
hale getirir
D) İnsan doğasına toplumsallık adına ve toplumdan
yana baskı uygulayan mekanizmadır.
E) İnsan duygularına bağlı olarak çalışan karar
verme yetisidir.
12.
10.
Tüm yaratılanlara sevgi ile yaklaşan, gönül gözüyle
bakan kişi ahlaklı sayılır.
Yunus Emre, bu sözüyle ahlakın
aĢağıdakilerden hangisine bağlamıĢtır?
A)
B)
C)
D)
E)
"Vicdan" kavramı, ahlak felsefesinde önemli bir yer
tutar. Fakat vicdan psikolojide de önemli bir yere
sahiptir. Örneğin Freud vicdana, süper ego
kavramıyla yönelir. Süper ego, insanın bilinç altına
itilmiş dürtülerini düzenleyen, insanın toplumsal ve
ahlaki bir varlık olmasını sağlayan bir psikoloji
mekanizmasıdır. İnsanın ilkel benliğini, toplumsallık
adına kontrol eder. Bu haliyle yıkıcı bencil dürtüleri
önleyen bir yargı ve karar mekanizmasıdır.
Ortaçağda din, iyi ve kötü eylemlerin ölçütüdür.
Yapılanlar din otoritesiyle ters düşmüyorsa iyidir.
Ancak Rönesans dönemi için aynı şey söz konusu
değildir. İyi ve kötünün tek ölçütü sadece akıldır.
temelini
Buna
göre,
ulaĢılamaz?
İyilik ve kötülükleri yok sayma
Bireysel çıkarları dikkate almama
Varlıkları gönülden sevme
Tanrıya bağlanma
Toplumsal kurallara saygılı olma
aĢağıdakilerden
hangisine
A) Değerler alanından mutlaklıktan bahsedilemez.
B) Değerleri belirleyen, içinde yaşanılan dönemdir.
C) Her çağ kendi değerlerini diğer çağlardan
bağımsız olarak belirler.
D) Her dönemde ahlakın ölçütü farklıdır.
E) Her çağda din en önemli ölçüt olmuştur.
161
S
SO
OR
RU
UÇ
ÇÖ
ÖZZÜ
ÜM
MLLE
ER
RĠĠ TTE
ES
STT –– 1100
Ç
ÇÖ
ÖZZÜ
ÜM
MLLE
ER
RĠĠ
1. Verilen paragrafta çağın koşullarına göre belirlenen ve
değişen ahlaki değerlendirmeler vurgulanmaktadır.
2. Verilen paragrafta ahlaklılığın ölçütü olarak yarar
vurgulanmıştır. Fakat bunun matematiksel oluşundan
bahsedilmemiştir.
YANIT: E
12. Verilen paragrafta çağlara ve koşullara göre değişen
değerler vurgulanmıştır.
YANIT: E
3. Nietzsche ahlak kurallarının doğruluğuna inanmaz ve
buna uyanları sıradan ve zayıf insanlar olarak görür.
Oysa güçlü olan insanlar kendi kurallarını oluşturabilir.
YANIT: E
NOTLAR:
4. Ahlaki sorumluluk kişinin eylemlerinin sonuçlarını
üstlenebilecek kadar özgür olmasını gerektirir.
YANIT: E
5. Etik, eylemin değerlendirmesini felsefi olarak yapar.
Eylemin koşulları doğruluğu ve yanlışlığı gibi konuları
ele alır.
YANIT: E
6. Verilen paragrafta faydacı filozofların insanda bulunan
öznel ilkelerden hareketle evrensel bir amaca gittikleri
görülmekte.
YANIT: A
iyinin
ölçütü
“bilmek”
FELSEFESĠ
162
11. İnsan kişiliğinin toplumsal yönünü temsil eden
vicdandır. Dolayısıyla duygulara göre değil daha çok
toplumsal gerçekliklerle ve sağduyuya göre hareket
etmemizi sağlar.
YANIT: E
YANIT: B
7. Verilen paragrafta
belirlenmiştir.
Ahlak Felsefesi
AHLAK
olarak
YANIT: D
8. Verilen paragrafta Farabi erdemin en üstün bilgi
olduğunu savunmaktadır.
YANIT: E
9. İnsan çevresini ve gerçekliğini algılayan, irade sahibi ve
olanaklarını değerlendirebilen bir varlıktır. Fakat
olanaksızı olanaklı kılma gücüne sahip değildir.
YANIT: B
10. Yunus Emre için ahlak‟ın temeli sevgidir. Tüm var
olanları gönülden sevmek önemlidir.
YANIT: C
162
KONU KAVRAMA - ÇÖZÜMLÜ
1.
TTE
ES
STT -- 1111
AĢağıdakilerden hangisi ahlak felsefesinin yanıt
aradığı sorulardan biri olamaz?
3.
A) İnsan eylemleri özgür müdür?
B) Evrensel ahlak yasaları var mıdır?
C) İnsan eylemlerinin yöneldiği bir amaç var mıdır?
D) Toplumun
bireye
zorla
kabul
ettirdiği
ahlak
Ahlak
Felsefesi
AHLAK
FELSEFESĠ
163
Sokakta yaşayan bir evsize, içindeki acıma hissinden
dolayı para verirsen, eylemin ahlaki bir eylem olmaz.
Yoksul ailelere para vermenin dostların arasındaki
saygınlığını
artıracağını
düşünerek
yardımda
bulunursan bu durumda da ahlaki davranmıyor
olursun. Çünkü burada eylemin toplumsal statüyü
yükseltmek
gibi,
ilgisiz
bir
nedenden
kaynaklanmaktadır.
kuralları iyimidir?
E) Toplumda
düzeni
sağlayan
ahlaki
Kant
bu
görüĢüyle
ahlaki
eylemde
aĢağıdakilerden hangisini ölçüt almaktadır?
kurallar
nelerdir?
A) Eylemin özgürce yapılmasını
B) Kendini düşünerek eylemin gerçekleştirilmesini
C) Sonuçta bireye fayda sağlamasını
D) Bireyin hazza ulaşmasını
E) Bir çıkar gözetmeden ödev duygusuyla eylemin
yapılması
2.
4.
Anarşizm, başta devlet olmak üzere tüm baskıcı
kurumların ortadan kalkması gerektiğini öne sürer.
Bireye önem verir ve bireyin üzerinde hiçbir otorite
tanımaz. Ahlaki kurallar insanları daha kolay
yönetmek için yönetenler tarafından uydurulmuş
kurallar yığınıdır.
Etik; felsefenin, insanlar arası ilişkilerde değer
sorunlarını inceleyen bu konuda bilgi ortaya koyan bir
dalıdır. Bu anlamda etiğin, eylemin felsefi bilgisi
olduğu söylenebilir.
Buna göre etiğin, eylemin felsefi bilgisi olarak
değerlendirilme nedeni aĢağıdakilerden hangisi
olabilir?
Bu parçaya dayanarak anarĢizm ile ilgili olarak
aĢağıdaki bilgilerden hangisine ulaĢılamaz?
A) Felsefi bilgiyi eyleme dönüştürmesi
A) Bireyci bir anlayıştır.
B) İnsani ilişkilerde değer sorunlarını incelemesi
B) Her türlü kuralın karşısındadır.
C) Eylemleri estetik açıdan ele alması
C) Evrensel ahlak yasasını reddeder.
D) İlişkileri felsefi açıdan incelemesi
D) Akla dayalı bir ahlak önerir.
E) İnsanların sorunlarını değerlendirmesi
E) Ahlakın insan özgürlüğünü kısıtlayan boş
kurallar olduğunu savunur.
163
AHLAK FELSEFESĠ
164
5.
Ahlak felsefesi, belli bir amaca, genellikle de
mutluluğa ulaşmak için yapılması gerekenin ne
olduğunu söyler. Bu amaca göre neyin iyi neyin kötü
olduğu
belirlenerek,
kişiye
eylemlerinde
kullanabileceği bir ölçüt sunar.
Buna göre aĢağıdakilerden
iĢlevlerinden biridir?
hangisi
7.
"Acıdan kaçıp hazza yönelerek yaşamak insanların
doğasında vardır. Bu nedenle bütün insanlar kendileri
için kötü olana yönelemezler"
Yukarıdaki görüĢü aĢağıdakilerden hangisiyle
anlatmak mümkündür?
ahlakın
A) İnsan eylemlerinin yöneldiği bir amaç vardır.
B) Evrensel ahlak yasası yoktur.
A) Mutluluğu
engelleyen
davranışları
ortadan
C) İnsan, eylemlerinde özgürdür.
kaldırmak
D) Ahlak kuralları insan davranışlarını belirler.
B) Ölçülü davranışlarla kötülükleri ortadan kaldırmak
E) Evrensel ahlak yasası vardır.
C) İnsana, eylemlerinde kullanabilecekleri bir ölçüt
sunmak
D) İyi davranışların amacına ulaşmasını sağlamak
E) Bireylerin iyi yönlerini ön plana çıkarmak
6.
8.
Kant, "Ġnsan eylemlerini, bu eylemlerin getireceği
sonuçlar
değil,
insana
duyduğu
saygı
belirlemelidir" sözüyle ahlakın hangi yönüne
iĢaret etmiĢtir?
A) Çoğunluğun evetlemesine
Ahlak yasasının buyurduğu bir istemedir "iyi". İyi
eylem, insanın değerini koruma amaçlıdır ve ahlaki
değer taşır. Kişinin insan olarak kendi değerini ya da
başkasının insan olarak değerini korumayı istemesi
"iyi"dir.
Bu parçada aĢağıdaki yargılardan hangisine yer
verilmemiĢtir?
B) Düşünsel yönüne
C) Bireysel çıkar yönüne
D) İnsana duyulan olumlu değere
A) İyi, ahlak yasasının buyurduğu gibi bir istemdir.
E) Toplumsal yönüne
B) Kişinin kendi değerini koruması iyidir.
C) İnsan değerini korumayı amaç edinmiş olan
davranış iyidir
D) Ahlaki
olan,
başkalarının
da
insan
olarak
değerlerini korumaktır.
E) İyi
olan
insanın
çalışmasıdır.
164
yalnız,
kendini
korumaya
AHLAK FELSEFESĠ
165
9.
Platon'a göre akıllı olmak iyidir, doğru bilgiye sahip
olmak erdemli olmak iyidir,… Ama iyinin kendisi
bütün bunları içine alan bir yaşam biçimidir.
Buna göre
ulaĢılabilir?
aĢağıdaki
yargılardan
11.
hangisine
Sokrates'in
idamı
kuşkusuz
kendisine
haz
vermemiştir. Ancak Sokrates kendi ölümünü seçerek,
ölümü yaşama tercih etmiştir ve kendi ölümünü
istemiştir. Bu nedenle ölüm Sokrates için değerlidir.
Bir şeyi iyi olduğu için istemeyiz; o şey biz istediğimiz
için iyidir.
Bu
parçada
bir
ahlaki
eylemin
aĢağıdakilerden hangisine bağlanmıĢtır?
A) Doğru bilginin kaynağı, erdemdir.
B) Erdem, insan olmak için yeterlidir.
C) İyi, tüm iyileri içine alan bir yaşam biçimidir.
değeri
A) Bireyin hazzına yol açmasına
D) Sahip olduğumuz her bilgi doğrudur.
B) Ödev ahlakına uygun olmasına
E) Akıllı olan tüm varlıklar iyidir.
C) Bireyin çıkarına uygun oluşuna
D) Evrensel yönünün olmasına
E) Bireyin iyi olduğunu düşündüğü eylemi yapmasına
10.
Mevlana, felsefesinin temeline sevgiyi yerleştirir.
Ahlak yasasını sevgi ekseninde biçimlendirir. Dünyevi
benliğini yenmek ancak ilahi aşkla olur. Yaratılan her
şey yaratandan dolayı sevilmelidir. Bu nedenle varlığı
sevmek iyi, sevmemek kötüdür.
12.
"Bu dünyada iki mutlak şeyin varlığını kabul
ediyorum; başımızın üzerindeki yıldızlı gök ve
içimizdeki ahlak yasası" cümlesi Kant'ın ahlak
felsefesini anlatan en önemli cümledir.
Buna
göre
Kant'ın
ahlak
anlayıĢı
aĢağıdakilerden hangisi ileri sürebilir?
Mevlana’nın bu görüĢleri için aĢağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Özneldir
A) Akla dayalı bir ahlakı benimsediği
B) Hazcıdır
B) Ahlakı Tanrıya dayandırdığı
C) Yararcıdır
C) Sevgiyi esas aldığı
D) Nesneldir
D) Varlığın
Tanrı
adına
sevilmesi
gerektiğini
E) Görelidir
savunduğu
E) Evrensel ahlak kabul ettiği
165
için
S
SO
OR
RU
UÇ
ÇÖ
ÖZZÜ
ÜM
MLLE
ER
RĠĠ TTE
ES
STT –– 1111
Ç
ÇÖ
ÖZZÜ
ÜM
MLLE
ER
RĠĠ
Ahlak Felsefesi
AHLAK
FELSEFESĠ
166
Toplum düzeni ve bunu sağlayan kurallar, gibi konular
ahlak
felsefesinin
değil
siyaset
felsefesinin
konusudur.
YANIT: E
11. “İyi” bireyden bağımsız bir kavram değildir. Birey
seçtiği için “iyi”dir, birey seçtiği için değer kazanır.
2.
Verilen paragrafta A,B,C,E seçeneklerini açıklamaları
verilmiştir fakat D seçeneğinden söz edilmemiştir.
YANIT: D
12. Kant‟a göre ahlak ve ahlak yasaları herkes için aynı
ve gerçektir. Görecelilik içermez.
3.
Kant‟ın ödev ahlakına göre ahlaki eylemin ölçütü:
hiçbir çıkar gözetmeden sadece yapılması gerektiği
için ahlaki davranışta bulunulmasıdır.
YANIT: E
1.
YANIT: E
YANIT: D
4.
Etik insani ilişkilerde değer sorunlarını ele alır, insani
eylemi felsefi açıdan inceler.
YANIT: B
5.
Ahlak
felsefesi
insana
eylemlerinde
nasıl
davranılması gerektiği konusunda kullanılabilir
ölçütler sunar.
YANIT: C
6.
Kant, temel olarak ahlaki davranışta insana duyulan
olumlu değeri her türlü sonuçtan ve çıkardan üstün
tutar
YANIT: D
7.
İnsan eylemleri en genel anlamda acıdan kaçmak ve
hazza yönelmek şeklinde gerçekleştiğinde belli bir
amaca göre şekillenmiş olur.
YANIT: A
8.
İnsanın yalnızca kendini korumaya çalışması ahlaki
anlamda “iyi” olamaz.
YANIT: E
9.
Platon iyi‟yi tüm iyileri içine alan daha genel bir durum
ve yaşam biçimi olarak değerlendirmektedir.
YANIT: C
NOTLAR:
10. Mevlana ahlakı akıldan çok ilahi aşk ve sevgi
kavramına dayandırır. İlahi aşk: yaradandan ötürü
yaradılan her şeyi sevmektir.
YANIT: A
166
KONU DEĞERLENDĠRME TESTĠ
1)
Varoluşçu felsefeye göre insan, kendisini nasıl
yaparsa öyledir. Ne olacağına karar verebilen kendi
varoluşunu kendi yaratabilen tek varlık insandır.
Paragrafa göre
doğrudur?
aĢağıdaki
Ahlak Felsefesi
AHLAK
TTE
ES
STT -- 1122
yargılardan
3)
hangisi
FELSEFESĠ
167
İnsan kendi başına gelen en büyük şeydir. Yani insanı
var eden kendi eylemleridir. İnsan kendi özünü
oluştururken kendi eylemleri dışında kendisini
kısıtlayan hiçbir güç yoktur. Çünkü insan kendi
eylemlerinde özgürdür ve ne yaparsa o olur.
Yukarıda dile getirilen düĢünce
görüĢlerden hangisine yakındır?
A: Sadece güçlü insanlar yaşar.
aĢağıdaki
B: Amaç, üstün insana ulaşmaktır.
A: Bergson‟un sezgiciliği
C: Kişi, kendi eylemlerinde özgürdür.
B: Bakunin‟in anarşizmi
D: Ahlaki davranışın amacı ulaşılacak faydadır.
C: Sartre‟in varoluşçuluğu
E: Doğal yasalar en iyi yasalardır.
D: Nietzsche‟nin nihilizmi
E: Platon‟un idealizmi
2)
Bir insan iyiyi isteyebilir fakat bu isteme, ahlaklı olmak
için tam anlamıyla yeterli değildir. Çünkü bilinçsizce
yapılan iyilik, kötü sonuçlara neden olabilir. İstenilenin
gerçekten iyi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Yukarıdaki
paragraf
aĢağıdaki
hangisini desteklemektedir?
4)
I. Etik kurallar mutlaktır.
II. Etik, insan eylemlerinin felsefi sorgulamasıdır.
III. Ahlak evrensel, etikse bireyseldir.
IV. Etik ve ahlak aynı şey değildir.
V. Etik, bir felsefe disiplinidir.
yargılardan
Yukarıda verilen maddelerden
hangileri yanlıĢtır?
A: İyiyi isteme ahlaki eylem için yeterlidir.
B: İnsan, ahlaki kararlarında tamamen özgürdür.
A: I ve III
C: Bilgiyle, bilinçli bir şekilde yapılan eylem iyidir.
B: V ve III
D: İyilik, kişinin yaptıklarıdır.
C: IV ve V
E: İyi bir eylem sadece iyi niyetli olmayı değil, bilgiye
D: I ve II
E: IV ve III
dayalı olarak yapılmayı da gerektirir.
167
hangisi
veya
AHLAK FELSEFESĠ
168
5)
“Suçlu olmak istemiyorsan yalan söyleme” yargısı
ahlaksal bir yargı değildir.
“Yalan söyleme” yargısı ise ahlaksal bir yargıdır.
7)
Yukarıda verilen ifadede ahlak felsefesinin hangi
kavramı vurgulanmıĢtır?
Kant’ın bu düĢüncelerine göre ahlaklı bir eylemin
temel koĢulu aĢağıdakilerden hangisidir?
A: Erdem
A): Koşula uygun gerçekleşmemesi
B: İyi
B: Eylemlerin özgür iradeyle yapılması
C: Vicdan
C: Sonuçlara bakılmadan yapılması
D: Sorumluluk
D: Sonucunun fayda sağlaması
E: Özgürlük
E: Koşula uygun gerçekleşmesi
6)
İnsanın
kendi
eylemlerini
sorgulaması
ve
değerlendirmesi, akıl sahibi bir varlık olmasına
bağlanabilir.
8)
Ahlak felsefesi, insan eyleminin yapılış amacı,
eylemin sonuçları, eylemin doğruluğu ve yanlışlığı gibi
problemleri ele alır. Bu durumda ahlak felsefesi
“olması gerekeni” araştırır.
“En yüksek değer bireydir. Birey kendisi dışında hiçbir
şeye karşı sorumlu değildir. Ortak olan bütün inanç ve
felsefeler yanlış ve gerçek dışıdır. İnsanlar için hak ve
ödevler anlamsızdır.”
Yukarıdaki görüĢleri benimseyen felsefi akım
aĢağıdakilerden hangisidir?
Yukarıdaki paragrafa göre aĢağıdaki sorunlardan
hangisi ahlak felsefesinin alanına girmez?
A: Pozitivizm
A: Evrensel ahlak yasası var mıdır?
B) Pragmatizm
B: İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?
C) Hedonizm
C: Davranışlar, iyi ve kötü olarak ayrılabilir mi?
D: Anarşizm
D: Erdemli olmak mümkün müdür?
E: Egzistansiyalizm
E: İnsan davranışlarının temelinde nelerin etkisi
vardır?
168
AHLAK FELSEFESĠ
169
9)
Faydacı ahlaka göre yarar sağlayan her şey iyi, yarar
sağlamayan her şey kötüdür. Ahlakın genel amacı
“Fayda” olmalıdır. Fakat bireylerin faydaya bakış
açıları farklıdır. Birileri için faydalı olan bir başkasına
göre faydalı olmayabilir.
11) Farabi‟ye göre insanda seçme gücü vardır. Aklının
öncülüğünde kendi eylemlerinin yönünü seçebilir.
Onun için özgürlük, olanaksız olanı değil olanaklı olan
şeyi isteme gücüdür. İnsan her zaman iyiliği ve
mutluluğu ister.
Yukarıda verilen paragrafa göre ahlakın amacı
―Fayda‖ ise neden evrensel ahlak yasasından söz
edilemez?
Yukarıdaki paragrafa dayanarak aĢağıdakilerden
hangisine ulaĢılamaz?
A: Özgürlük, olanaklı olanı istemedir.
A: Eylemin bireylere zarar vermesi nedeniyle
B: İnsan, aklıyla gerçeği kavrayabilir.
B: Yararlı olan şeylerin durumuna ve kişiye göre
C: İnsan hep iyiliğe ve mutluluğa ulaşmaya çalışır.
değişmesi nedeniyle
D: İnsan, seçme gücüne sahiptir.
C: Ahlak yasasının zorunlu olması nedeniyle
E: İnsan, elindekiyle yetinmeli, olanaksızı da
D: İnsanların ahlak yasalarına bağlı olmamasıyla
istemelidir.
E: Ahlak kurallarının toplum tarafından
belirlenmesiyle
12) Nietzsche “Üstün insan” kavramını ortaya koyar.
İnsan; suç, ahlak, ceza, otorite gibi kavramlardan
kurtulmalıdır ve özgürlüğüne kavuşmalıdır.
10) Bir toplumda doğru olan bir davranış başka bir
toplumda yanlış olarak değerlendirilebilir. Çünkü her
toplumun kendine ait bir ahlak anlayışı vardır. Toplum,
ahlaki baskının kaynağıdır. Ahlak, toplumsal düzeni
sağlayan güçlerden birisidir. Bir davranış ahlak
kurallarına uymuyorsa tepkiyle karşılanır.
Buna göre Nietzsche’nin ahlak anlayıĢını
aĢağıdaki seçeneklerden hangisi en iyi Ģekilde
ifade eder?
Bu paragraftan hareketle aĢağıdaki yargılardan
hangisine ulaĢılamaz?
A: Herkesin uyması gereken evrensel bir ahlak
yasasından söz edilemez.
A: Ahlak kuralları, toplumsal yaşamın bir ürünüdür.
B: Herkes toplum kurallarına uymalıdır.
B: Ahlak kuralları toplumsal düzeni sağlar.
C: Ahlak kurallarına uymak toplum düzenini sağlar.
C: Ahlaki yargılar toplumlara göre farklılık gösterir.
D: Herkes ahlak kurallarına uygun davranmalıdır.
D: Bilgiyle açıklanabilen her davranış iyidir.
E: Kötü değer taşıyan her davranış cezalandırılmalıdır
E: Ahlaka ters düşen davranışlar, toplum tarafından
tepkiyle karşılanır.
1.C
2.E
3.C
4.A
5.C
6.E
7.D
169
8.E
9.B
10.D
11.E
12.A
AHLAK FELSEFESĠ
170
170

Benzer belgeler

Ahlak Felsefesi (Aksiyoloji)

Ahlak Felsefesi (Aksiyoloji) toplumsal yaşamdaki eylemleri ve bu eylemlerin dayandığı ilkelerdir. Çünkü insan hem düşünen hem de davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği...

Detaylı

ahlak felsefesi ( etik ) - FELSEF e

ahlak felsefesi ( etik ) - FELSEF e davranışlarda bulunan bir varlıktır. İnsanın davranışta bulunurken, yaşadığı toplumun benimsediği ahlaki kurallara uyması gerekir. Ahlak felsefesi insanların kişisel ya da toplumsal yaşamdaki ahlak...

Detaylı