ESKİŞEHİR SİZİNLE GÜZEL. DAHA NE DİYEYİM?

Transkript

ESKİŞEHİR SİZİNLE GÜZEL. DAHA NE DİYEYİM?
Barış AYDOĞDU
Genel Yayın Yönetmeni
w w w.e c a m p u s m a g .c o m
PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ
ZOİ Fotoğraf Tanıtım Tasarım
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Barış AYDOĞDU
EDİTÖR
Cansu BALCI
Tecrübe kazanırken kaybedilenler…
TASARIM
Mustafa Kadir GÜNER
GÖRSEL YÖNETMEN
İsmail YENER
REKLAM BİRİMİ KOORDİNATORÜ
Barış AYDOĞDU
SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ
Zeynep ÖZYÜREK
FOTOĞRAFLAR
HABER KOORDİNATORU
Gökhan ERSOY
Hüseyin SARIOĞLU
Cihan ARSLANOĞLU
Zafer Burak AYDOĞDU
REDAKSİYON
Yasin Emre KARÇA
Alperen Göktuğ ATAK
MODA FOĞRAFLARI
Mustafa ÖKSÜZ
YAZI İŞLERİ
MODA EDİTÖRÜ
Simge AŞKAN
Sadece bir adım attık… Tutunabilmek, devamını getirebilmek
ve sürekliliği sağlamak daha da
zor geldi o ilk adımdan. Üstelik
başlardaki gibi bir hayali anlatmaktan öteye, bu kez somut
gerçeklerden
bahsederken…
Sezen ÖZ
KATKIDA BULUNANLAR
Nazmi HAYAT, Deniz DEMİR, Kaan GÜNER
Gizem YÜCEL, Ongun Batuhan ALTAN
REKLAM & REZERVASYON
Barış AYDOĞDU
0507 715 64 92 • [email protected]
İLETİŞİM
Cansu BALCI
0 553 263 92 64
[email protected]
YÖNETİM YERİ
Vişnelik Mh. Öğretmenler Cd. Ekin Apartmanı, 2/14
Eskişehir / TÜRKİYE
BASKI
ETAM A.Ş. Matbaa Tesisleri
Organize Sanayi Bölgesi, Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı
26110, Eskişehir /TÜRKİYE
T: 0222 236 00 51
ECAMPUS’ Dergi Basım – Yayın yasalarına uygun olarak hazırlanmaktadır.
Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, haber ve konuların her hakkı saklıdır.
Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların
sorumluluğu fotoğrafçılara aittir.
İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Hayatın içinde bizlere belki de aldığımız teorik bilgilerden daha çok şeyler katan
tecrübelerin faydaları yadsınamazken, gençliğin vermiş
olduğu dinamizm ve heyecan da göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. Sizlerden yaşça büyük birilerinin yanına
gittiğinizde, sizi ne amaçla olursa olsun, ileri sürdüğünüz fikirleri görmezden gelip “çocuk” olarak nitelendirenler çıkar bazen karşınıza. Zihinlerinde yarattıkları çocuk profilini
hala güncelleyemeyen, bugün her şey değişirken bir yerlere
kendilerini sabitleyen, giderek daralan bir vizyon ile kendi
köşelerinde bekleyen birileri… Peki ya o kabuklarına çekilip bekleyenler, deneyimlerini kazanırken kaybettiklerinin farkındalar mı?
Her zaman birileri yol gösterir…
Neyse ki, azda olsa, bazıları öyle değil. Zaten bugün bu satırları okuyorsanız, bu durumun en güzel örneği de budur.
Tecrübelerini, enerji ve yenilikçi fikirler ile birleştirenler, maddi
ya da manevi boyutu fark etmeksizin, yıkıcı olmadan yaptıkları en ufak bir eleştiri ile bile zaten bizlere çok büyük destek
vermiş oluyorlar. Buna karşılık olarak ise yapılan girişimlere, köşelerinden “o iş öyle olmaz”, “bırakın bu işleri” nağraları ile taş koyanlar, zaten bu zamana kadar kaybettiklerinin
yanında hala bir şeyler daha kaybetmeye mahkûmdurlar.
Amatör ruhumuz ile yaşanmışlıkların izlerini bizlere aktaran ve
destekleri ile bizlerle sizleri buluşturma noktasında yardımlarını bizlerden esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi borç biliriz.
Kısa bir aradan sonra tekrar “Merhaba Eskişehir!”
iÇiNDEKiLER
72
CAMPUS
FASHION
66
FASHION
SHOOTING
12
52
HAYRETTİN
PROF. DR.
YILMAZ
BÜYÜKERŞEN
48
SİMGE
SAĞIN
36
STOCKHOLM
26
QUENTIN
TARANTINO
“ESKİŞEHİR SİZİNLE GÜZEL. DAHA NE DİYEYİM?”
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN
Yoğun iş temposuna rağmen güler yüzü ve misafirperverliği ile bizlere zaman ayırmayı kabul
eden, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN’e, nam-ı diğer hocaların hocası, Yılmaz Hocamıza Eskişehir’i ve öğrencileri sorduk. Hocamızda bizi kırmadı ve merak edilen konuları biz öğrenciler için açıkladı...
Herkesin duyduğu ancak birçok kişinin ne olduğu hakkında genel olarak bir fikre sahip olmadığı
Türk Dünyası Kültür Başkenti Organizasyonu nedir? Bilmeyenler ve daha detaylı bilgi almak isteyenler için kısaca anlatabilir misiniz?
Türk Dünyası Kültür Başkenti Organizasyonu’nu herkesin duyduğundan emin değilim.
2013 yılının neredeyse dörtte birini tamamladık, hâlâ Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğumuzu yeterince duyuramadığımızı düşünüyorum.
Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulaması, Avrupa Kültür Başkenti uygulamasından ilham alarak
geliştirilmiş bir fikir. Her yıl bir şehir başkent seçilecek. Orada çeşitli kültür ve sanat faaliyetleri gerçekleştirilecek. Böylelikle Türk dünyası arasındaki kültürel ve sanatsal bağlar güçlendirileceği gibi, ilgili
toplumların kültürel ve sanatsal seviyeleri de bütün
dünyaya sergilenmiş olacak. Benim Türk Dünyası Kültür Başkenti organizasyonundan anladığım bu.
RÖPORTAJ 12
Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir’e neler kazandıracak? Bu organizasyon çerçevesinde ne tür etkinlikler
bizleri bekliyor? İlk Türk Dünyası Kültür Başkenti olan
Astana’dan farklı olarak Eskişehir’de neler olacak?
Bu tür organizasyonlar, organizasyonun tarafı olan
bütün toplulukların kültür ve sanat zenginliklerini birbirilerine ve bütün dünyaya sergilemelerine vesile oldukları gibi, düzenlendikleri şehirlerin eksikliklerinin
giderilmesine, şehre çekidüzen verilmesine, şehrin
dünyaya tanıtımına vesile olurlar. Eskişehir de bu organizasyondan çok şey kazanabilir. Ama kazanabilecek mi, kazanacaksa ne kazanacak, bilemiyorum.
Çünkü bu yıl boyunca neler yapılacağını bilemiyorum. Galiba sadece ben değil, henüz kimse bilemiyor.
Türk Dünyası Kültür Başkenti uygulamasını, Sayın Başbakan, Eskişehir’de seçim vaadi olarak sundu. İlk uygulama Eskişehir’de gerçekleştirilecekti. Astana önceliği kapmak için araya girdi. Pek hazırlıklı değillerdi
ve pek de başarılı olamadılar. Hepimiz öyle düşünüyorduk. Ama Eskişehir, inşallah, Astana’yı aratmaz.
Mecliste oylamaya katılan 230 milletvekilinin
tamamının kabulü ile yasallaşan 2013 Türk Dünyası
Başkenti, sizce neden Eskişehir seçildi?
Eskişehir, nüfus kompozisyonu itibariyle, Türk dünyasının yaygın bir biçimde temsil edildiği bir şehir.
Ama asıl önemlisi, Türkiye’de kültür ve sanat denince akla ilk gelen şehirlerden biri. O dönemin
Kültür Bakanı olan Ertuğrul Günay bana, Astana’da başkentliği devralmaktan dönerken, Eskişehir’in kültürel ve sanatsal zenginliği sebebiyle,
Türk Dünyası Kültür Başkenti olmayı en çok hak
eden şehirlerimizin başında geldiğini söylemişti.
RÖPORTAJ 13
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti
organizasyonları içerisinde Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi hangi çalışmaları yürütecek?
Daha ilk günden itibaren arkadaşlarımız ciddiyetle çalıştılar. Birçok fikrimiz vardı. Ancak ne yazık
ki bu fikirleri paylaşacak bir merci bulamadık.
Neticede, biz Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi olarak olağan programlarımızı yürüteceğiz. Ama mesela geleneksel Opera ve Bale
Günlerimizi Türksoy Operası ile açtık. Bundan
sonra da benzer bir hassasiyeti sergileyeceğiz.
Eskişehir’e kimliğini kazandıran üniversite öğrencileri bu etkinlikler sırasında neler yapmalı?
Ne tür projeler içerisinde yer almalı?
Bizim geliştirdiğimiz fikirler arasında, şehrin bütün kurumlarıyla olduğu gibi, üniversitelerle de
işbirliği dikkate alınmıştı. Öğrencileri bu organizasyona katamazsak, zaten başarılı olmuş sayılmayız. Ama ne yazık ki şehrin halkının organizasyona katılmasına yönelik bir şey göremiyoruz.
Öğrencilerin hem kültür ve sanat üreticisi olmalarını sağlamak, bir yandan da faaliyetlere izleyici olarak katılmaları yoluyla zenginleşmelerine imkan vermek gerekiyor.
RÖPORTAJ 14
Kültür Başkenti organizasyonları dışında sizce Eskişehir’i öğrenci kenti yapan olgular nelerdir? Öğrenciler üniversite yaşamlarına neden Eskişehir’de
başlamalılar?
Eskişehir’i öğrenci şehri yapan, bence Eskişehirlilerdir.
Eskişehirliler, şehir dışından gelen üniversite öğrencilerine, sanki onların annesi ve babasıymış gibi baktı.
Hoşgörüyle ve sevecenlikle… Dolayısıyla öğrenciler,
diğer birçok şehirdeki öğrencilerin aksine, şehrin içinde rahatsız edilmeden hayatlarını sürdürebiliyorlar.
Gençliklerini yaşayabiliyor, kendi hayat tarzlarını baskı
hissetmeden inşa edebiliyorlar. Bu yaşlarda böyle bir
ortam bulmak, gelişmek için çok büyük önem taşır.
Yapmış olduğunuz büyük reformlarla birlikte her
gün biraz daha gelişen, büyüyen ve sanayileşen
Eskişehir’de öğrenciyi sektör ile buluşturan noktalar
nelerdir?
“Öğrenciyi sektör ile buluşturmak” gibi önceliklerimiz yok. Bence sizin de böyle gösterişli laflara ihtiyacınız yok. Doğru dürüst yetişmenizi amaçlıyoruz.
İnsanı okul yetiştirir. Ama okuldan önce şehir yetiştirir. Aile yetiştirir. Burada size, sizin çağdaş dünyada kendinize yer bulabileceğiniz şekilde yetişmenizi
sağlamaya çalışıyoruz. Dünyanın her yerindeki akranlarınızla eşit şartlarda rekabet edebilecek donanıma sahip olmanızı sağlayacak bir şehir yapmak
ve ailenizin yerini tutmak bizim amacımız. Sonrası sizin işiniz. Hangi sektörle buluşursunuz, nerede
buluşursunuz, nasıl buluşursunuz, onlar sizin işiniz.
Uzaktan eğitim fikrini ilk olarak gündeme getiren
birisi olarak, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim
Fakültesi’nin 30. yılında bir buçuk milyon öğrenciye ulaşmış olması hakkında neler düşünüyorsunuz? Birçok insana büyük fırsatlar sunan bu çalışmanın bugün geldiği durum ve geleceği hakkında
neler söylemek istersiniz?
Açıköğretim benim, en çok gurur duyduğum
eserlerimden biri. Cumhuriyetin idealini en veciz biçimde, “muasır medeniyetler seviyesini yakalamak” şeklide dile getirebiliriz. Muasır medeniyetleri yakalamak için önce eğitimli ve şehirli bir
nüfusunuz olacak. Yaptığım her şeyi bu bilinçle yaptım.
Açıköğretim, bence, otuz yılda büyük hizmetler yaptı.
Daha da yapacak.
Eskişehir’de 3. bir üniversitenin gerekliliği hakkındaki fikirleriniz neler? Rektörlüğünüz sırasında
Anadolu Üniversitesi İki Eylül Kampüsü’nün teknik
üniversite olması için girişimler yapan birisi olarak bu konunun gerekliliği hakkında neler söylemek istersiniz? Bu çok konuşulan proje hayata
geçirilecek mi?
Üçüncü üniversitenin fizibilitesinin doğru dürüst
yapılması gerekiyor. Biz şehrin imar planında bir
değil, birkaç üniversite için mekan ayırdık. Ancak etraflıca çalışması yapılmadan kurulacak
bir üniversite, faydadan çok zarar verebilir. Bu
tür çalışmaların yapıldığından emin değilim.
RÖPORTAJ 15
Bir akademisyen
olarak Eskişehir’deki iki üniversitenin
gelişimlerini nasıl
değerlendirmektesiniz?
Eskişehir üniversiteleri Türkiye’deki diğer
üniversitelere kıyasla
hızlı bir gelişme sergilediler. Ancak mesele
şu ki, Türkiye üniversitelerinin gelişim eğrisini bir başarı olarak nitelemek iyimserlik olur.
Türkiye, ne yazık ki, üniversite sistemini iyileştirecek adımları atamadı.
Öğrenci projelerine
olan destekleriniz açık
bir şekilde ortada. Genç
girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Hem kendi geleceğiniz
hem de ülkenin geleceği, gelişmiş dünya ile
rekabet halinde olduğunuzu hiç unutmamanıza
bağlı. Sıra arkadaşınızdan
daha iyi yetişmeniz yeterli
değil, Avrupa’daki, Amerika’daki,
Hindistan’daki
akranlarınızdan daha iyi yetişmiş olmanız gerekiyor.
Sadece akademik olarak da
değil, kültürel açıdan da…
Göreve başladığınız 1999 yılından itibaren Eskişehir’i yeniden tasarlayıp, yaratan bir
Eskişehirli olarak öğrencilere,
Campus’ Magazine Dergisi
aracılığı ile iletmek istediğiniz
bir mesaj var mı?
RÖPORTAJ: Cansu BALCI, Barış AY
DOĞDU
RÖPORTAJ 16
Eskişehir sizinle
güzel.
Daha ne diyeyim?
Eskişehir 2013 Türk Dünyası
Kültür Başkenti
2010 yılında İstanbul’da düzenlenen “Türk
Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10.Zirve Toplantısı” sırasında TÜRKSOY tarafından önerilen “Türk Dünyası Kültür Başkenti” uygulaması oy birliği ile kabul edilmiştir.
Bu karar doğrultusunda 2011 yılında “Astana
2012 Türk Dünyası Kültür Başkenti” seçilerek
yürürlüğe girmiş ve 2013 yılı için Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Eskişehir seçilmiştir.
2012 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Astana 24 Şubat 2012 Açılış Galası ile başlattığı etkinliklerini, 30 Kasım 2012 Kapanış Töreni ile Türk Dünyası
Kültür Başkenti bayrağını Eskişehir’e devretti.
Türk Dünyası Kültür Başkenti
Uygulamasının Amacı
Türk dili konuşan halklar ve ülkeler arasında dostane ilişkiler kurarak, ortak Türk kültürünü, dilini,
tarihini, sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak,
gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak.
Bilimsel, kültürel, sanatsal araştırma, inceleme
ve etkinlikler yaparak, kültürel birliği ve dayanışmayı sağlamaya çalışırken dünya barışına,
uygarlığına, bilime ve sanata katkıda bulunmak.
Türk kültürünün sevgi, hoşgörü ve akılcılık ilkelerine dayandığının bilinci içinde, Türk kültürünün uluslararası düzeyde benimsenmesine, yaygınlaştırılmasına çalışmak, bu yolda uygarlığa,
dünya barışına ve insan haklarına hizmet etmek.
Türk dünyası halklarının ortak geçmişini, tarihini, dil ve edebiyatını, kültür ve
sanatını bir bütün halinde ele alan bilimsel
araştırmaları
güçlendirmek.
Ulusal tarihi, ana dili, edebiyatı, kültür ve
sanatı, gelenek ve görenekleri gelecek kuşaklara aktarmak için ortam hazırlamak.
Uluslararası ilişkilerde yeni dengelerin kurulmasını göz önüne alarak, bölge ve dünya çapında
yeni kültürel yapılaşmayı desteklemek amacıyla Türk Dünyası Kültür Başkentliği oluşturuldu.
www.eskisehir2013.org.tr
6. PALTO
FİLM
GÜNLERİ
ETKİNLİK 18
Altıncısı düzenlenen Palto Film Günleri, Anadolu Üniversitesi Sinema Kulübü’nün
çalışmaları ile bu yılda birbirinden güzel filmler ile seyirci ile buluştu. Anadolu
Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin desteği ile düzenlenen organizasyonda birçok dalda ödül sahibi “Zerre” etkinliğin ilk gösterimi yapılan filmi oldu.
Eskişehir’i ve Eskişehirlileri dünya sinemasının en iyi filmleriyle buluşturmayı gelenek haline getiren Palto Film Günleri, 11 uzun metraj film ile kapılarını sinemaseverlere açarken, konserler ve eğlenceler etkinliğin farklı renklerini oluşturdular.
Her yıl sinema tutkunlarının merakla beklediği, Eskişehir dışından büyük katılımların olduğu
etkinlik ilk kez geçtiğimiz yıl, Eskişehir dışında
Van’da da seyirciler ile buluştu.
Hacer AKİPEK, Duygu SOLAK
ur SARAÇ
Zerif USLU, Şeyman
ETKİNLİK 19
Duygu SUBAŞ, Işıl YARCI, Gizem ERAL
’nin yönetmeni Pelin ES
Gözetleme Kulesi Filmi
EZ
oyuncu Nilay ERDÖNM
MER ve filmde rol alan
mcılarla film hakkında
festival aracılığı ile katılı
konuştu.
ETKİNLİK 20
Onur HANAY, Mehmet
GÜNEY
Zerre Filmi’nin yapımcıs
ı Kağan DALDAL ve film
in
yönetmeni Erdem TEPE
GÖZ, Palto Film Günleri
çerçevesinde sinemasev
erler ile Eskişehir’de bir
araya geldi.
ETKİNLİK 21
Altıncısı düzenlenen etkinliğin bu yılki atölye
çalışmalarında Sara Merih ERTAŞ yer aldı.
Gizem HARDEM, Ömer SENDİÇ
ETKİNLİK 22
Gözde EFE, Alper İDUĞ
Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz…
Palto Film Günleri bu güne dek ortalama 45000
konuğun katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Ömer Burak ÜZER, Yeşim YAKUT
Yunus Emre BİRİCİK, Veli ESEN
ETKİNLİK 23
Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz…
Etkinliğin en büyük getirilerinden biriside Eskişehir’de
sinema salonlarında gösterime girmemiş birçok filmi
sahneye taşımasıdır.
Gözde EFE, Halide ATICI
ETKİNLİK 24
Emirhan SERT YALÇIN
Ozan İhsan ÇİFTÇİ
Sevda Başak ÖZER, Nurşah Armin TUFAN
Etkinlik Hakkında Bilmediklerimiz…
Palto Film Günleri, etkinliğin her noktasında birçok
görev üstlenmiş bir avuç sinemasever genç tarafından düzenlenmektedir.
Onur HANAY, Tuğba GÜLLE, Gizem ERAL
ETKİNLİK 25
QUENTIN TARANTINO
UNUTULMAZ DİYALOGLARI YAZIYOR, YÖNETİYOR, OYNUYOR
Bilinen Amerikan film klişelerine soluk aldıran, kanı
ve şiddeti unutulmaz diyaloglar ile ölümsüzleştirirken harika müzikler arasında flashbacklere sık sık yer
veren, filmlerinde reklama yer vermemek için harika
hayali markalar uyduran ve şiddetin kara mizahını
yapan sinema kuşağının iki Oscar ödüllü senaristi…
Sinema hayatına sıradan bir videokaset dükkânında(Video Archives) kasiyer olarak başlayan ve oyuncu
olma hayalleri kurarken aynı zamanda senaryolar yazan Tarantino, bir Hollywood partisinde tanıştığı Lawrence Bender tarafından bir film senaryosu yazması konusunda cesaretlendirilir.
AKTÜEL 26
M
y Best Friend’s Birthday,
Quentin Tarantino’nun sinema yaşamındaki ilk yönetmenlik denemesidir. Filmin
orijinali 70 dakika olmasına
rağmen, filmin çoğaltılma aşamasından önce çıkan bir yangından sonra sadece 35 dakikalık bir bölümünü kurtarılabilen
Tarantino daha sonra, kanlar
içindeki şiddetin muhteşem diyaloglarıyla kült haline gelecek
Rezervuar Köpekleri(Reservoir
Dogs)’ni yazar, yönetir ve Bay
Kahverengi olarak kameraların
karşısına geçer. Yazdığı anlamsız diyaloglar, herkesten farklı
olarak kullandığı flashback teknikleri, yarattığı mafya karakterleri ve olağan dışı olayların
olağan hale getirilmesi sinema
literatürüne popüler kültürün
içinde popüler kültürden uzak
anlamına gelen “tarantinovari”
deyimini kazandırır. Daha sonra 1993’te Çılgın Romantik(True
Romance) adıyla piyasaya giren
filmi ile de adından söz ettirir.
R
ezervuar Köpekleri ile gelen başarının
ardından, Hız Tuzağı (Speed) ve Siyah
Giyen Adamlar (Men In Black) gibi birçok
film projesi teklifleri alan Tarantino, 1994’te
hayatının ve dünya sinemasının dönüm noktası olacak Ucuz Roman(Pulp Fiction) filminin senaryosunu Roger Avary ile birlikte
yazıp, tek başına yöneterek bir başyapıt ortaya koyar. Kendi yarattığı tarzı tam olarak
yansıttığı ve yarattığı karakterler ile o karakterleri buluşturduğu isimler (John Travolta,
Uma Thurman, Samuel L. Jackson ve Bruce
Willis gibi…) Ucuz Roman’ı tam anlamıyla
bir kült haline getirir ve bu filmde de Jimmie Dimmick adıyla küçük bir rolde yer alır.
G
eyik muhabbetleri ve kurgusal olarak
birbirinden bağımsız unsurların ustaca birleşildiği Ucuz Roman(Pulp Fiction)
ile 7 dalda Oscar’a aday gösterilen Tarantino, En İyi Orijinal Senaryo ödülünü ve 1994
Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü
olan Altın Palmiye Ödülü’nün sahibi olur.
AKTÜEL 27
S
inemaya bir süre ara verdikten
sonra “Rum Punch” adlı kitaptan
uyarlama yaparak Jackie Brown’u çeker. Siyah sömürü sinemasına göndermelerle dolu Jackie Brown’dan sonra
savaş filmi çekmek istese de Kill Bill
efsanesi daha ağır basar ve Kill Bill’in
çekimlerine başlar. Wuxia dövüş sanatı, Japon kültürü ve giallo tarzının
sentezi olan intikam filmi Kill Bill:
Vol.1(2003) ve Kill Bill: Vol.2(2004)
iki ayrı parça halinde gösterime girer.
M
edya otoritelerine göre de şu ana kadar en
etkileyici kılıç dövüş sahneleri bu filmdedir. Film, Ucuz Roman(Pulp Fiction) çekilirken
Uma Thurman ve Quentin Tarantino tarafından
kurgulanan “Gelin” karakteri üzerine kuruludur.
AKTÜEL 28
Kill Bill: Vol.2 yayınlandığı yılda Cannes Film Festivali jüri
başkanlığı görevi Quentin’e verilir ancak Tarantino’nun “Oldboy” üzerindeki ısrarına rağmen Altın Palmiye 2004 yılında
“Fahrenheit 9.11” filmine verilir.
Yaptığı tüm çalışmalar Tarantino’nun sinema dünyasındaki
prestijini güçlendirir ve bir marka haline gelir. Birçok yönetmen
sırf isminin kalitesini kullanabilmek için Tarantino’dan yardım
ister. Konuk yönetmen olarak
da çekimlere katılan Tarantino,
Günah Şehri(Sin City) filminde
Del Toro ve Clive Owen arasında yaşanan araç sahnesini çeker.
Altıncı filmi olarak kabul edilen
Ölüm Geçirmez(Death Proof) ile
dublör bir seri katilin hız ve aksiyon dolu hikayesi anlatılır. Tarantino bu filminde Grindhouse
filmlerinin köklerine inerek onları
anlamaya ve anlatmaya çalışır.
Salt güzelleme yapmanın aksine
olaya dışarıdan eleştirel bir tutumla yaklaşır. Bu filmde “Kovboyun Bilgeliği, Dublörün Yalnızlığı” olarak akıllarda yer eder.
2009 yılına gelindiğinde ise
yine Quentin Tarantino’nun yazıp, yönettiği ve Brad Pitt’in
başrolde olduğu bir başka
harika film, Soysuzlar Çetesi(Inglourious Basterds) sinema efsaneleri arasına girer.
AKTÜEL 29
Amerika ve Avrupa’da aylar
öncesinden vizyona girmesine
rağmen, 1 Şubat 2013’te Türkiye’ye gelen filmin yönetmen
koltuğunda Quentin Tarantino
oturuken, başrollerde Christoph Waltz, Leonardo DiCaprio ve Jamie Foxx yer alıyor.
Samuel L. Jackson’ın Stephan
rolünü üstlendiği, Amerikan İç
Savaşı’dan 2 sene öncesinde,
Güney bölgesinde yaşayan
Köle Django’nun Alman
asıllı ödül avcısı Dr. King
Schultz ile yolunun kesişmesiyle
başlayan
film Django’nun köle
ticareti yüzünden kaybettiği eşi Broomhilda’yı bulmak ve onu
kurtarmak için giriştiği
mücadeleyi anlatıyor.
Kadrosuyla göz dolduran ve Oscarlı Quentin Tarantino’nun
senaristliğini yapıp,
rol aldığı Django,
Şubat 2013’ün son
günlerinde sahiplerini bulan Oscar
töreninde, “En İyi
Senaryo(Orijinal)”
ödülünü de ikinci
kez Quentin’e kazandırırken, filmde
Dr. King Schultz’a hayat veren Christoph
Waltz’ da “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”
ödülünün sahibi oldu.
AKTÜEL 30
İŞ YAŞAMINA
KARİYER KULÜBÜ
İLE HAZIRLANMAK
Öğrencileri üniversite yaşantılarında,
iş hayatına hazırlamak adına sürekli çalışmaları ile kendisinden söz ettiren
Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü,
“Özgeçmiş(CV) Hazırlama ve Mülakat
Teknikleri Eğitimi” ve “Etkili İletişim ve
Beden Dili” eğitimleriyle, Anadolu Üniversitesi’nin en aktif kulüplerinden birisi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
ETKİNLİK 32
ETKİLİ İLETİŞİM
VE BEDEN DİLİ
Kulüp içi etkinlik olarak düzenlenen her iki organizasyona da sadece Kariyer Kulübü üyeleri
katılırken, Özgeçmiş Hazırlama ve Mülakat Teknikleri konulu eğitimi “kariyer.net” pazarlama
birimi yöneticilerinden olan Uğur ÖZMEN verdi.
Konuşmasında başvurulan pozisyona uygun
özelliklerimizi ön plana çıkarmanın önemine
vurgu yapan ÖZMEN, yabancı dilin, sertifikaların ve referansların üzerinde de ayrı ayrı
durarak konuyla ilgili detaylı bilgiler aktardı.
ETKİNLİK 33
CV HAZIRLAMA VE MÜLAKAT
TEKNİKLERİ
Katılımcılarına sertifika imkanı sağlayan Kariyer Kulübü’nün
bir diğer sertifikalı eğitimi ise Etkili İletişim ve Beden Dili etkinliği oldu. Anadolu Üniversitesi Kongre Merkezi Mavi Salon’da İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç.
Dr. Ufuk Eriş, kulüp üyelerine iyi bir iletişimci olmanın püf
noktalarını gösterirken, iletişim kanalları ve bir konuşmacıda
bulunması gereken nitelikler konusunda da bilgilerini paylaştı.
Betül YALÇIN, Gamze YARDIM
Elif BALCI, Ezgi EROL
ETKİNLİK 34
İletişimde ikna sürecinin üzerinde de uzun
süre duran Eriş, iletişim kanallarını en iyi şekilde kullanmak zorunda olduğumuzu belirterek her yıl düzenlenen, özel kontenjan dâhilinde 80 kişinin katıldığı etkinliği sonlandırdı.
Nergis ER, Kübra MURAT
Gül ÖZTÜRK
Halil İŞGÜZAR
Kariyer Kulübü Üyeleri
ETKİNLİK 35
KUZEY’İN VENEDİK’İ
14 adanın üzerine 57 ayrı köprüyle kurulmuş, bir tarafında kışın buz
pistine dönen Mälaren Gölü, diğer bir tarafında ise üzerindeki 24
binden fazla adasıyla uzanan Baltık Denizi… Kuzeyde yer almasına
rağmen sıcakkanlı insanlarıyla sizi mutlu eden, 750 yılı aşkın
bir süredir tüm ihtişamı ile dimdik ayakta duran, yaz aylarında
keyifli bahar esintilerini hissedip, beyaz geceleri ile gün ışığında
uyuduğunuz İskandinav Kenti…
Gökberk NUR
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Bilgisayar Mühendisliği
STO C K
SEYAHAT 36
KHOLM
SEYAHAT 37
Zenginliğin
göstrişi değil
olgunluğu
temsil ettiği
Stockholm’de
her noktada
göreceğiniz
inşaat çalışmaları
ise İsveçlilerin
buldukları her
eski şeyi müze
yada kültür
merkezi haline getirebilme
yeteneklerinden
kaynaklıdır.
SEYAHAT 38
Stockholm...
İsveç’in 9 milyonu geçen nüfusunun, 2 milyonundan fazlasına ev sahipliği yapan ve “tahta
ada” anlamına gelen; üçte biri
sulardan, üçte biri ormanlardan
ve geriye kalan üçte biri ise yerleşim yerlerinden oluşan Stockholm, kozmopolit yapısıyla
göz kamaştırır. Ortaçağ’ın tüm
İskandinav mimarisinin izlerini
taşırken, biraz Prag sokaklarını
andıran, birazda Alman Kiliselerini anımsatırken, düzenli ve tertemiz görüntüsüyle göz kamaştırır.
Pahalı bir şehirdir hem de oldukça pahalıdır. O müzeden çıkıp,
bu müzeye girmek ise tahminimizce bir öğrenci için oldukça
tuzlu olacaktır. Karne türü biletler oldukça meşhurdur ancak onlarda pahalıdır. Yemek, içmek de
ciddi para demektir ancak her
zaman olduğu gibi hesaplı seçenekler yaratmak sizlerin elindedir.
Prag ya da Kopenhag gibi yürüyerek gezebileceğimiz bir şehir olmamakla birlikte toplu taşıma kullanmanın neredeyse zorunlu olduğu
bir şehirdir. Şehrin içinde otomobillere çok az rastladığınızda bu mecburiyeti anlayacaksınızdır. Yine de
yürümekten sizi alıkoyacak bir sebep göremiyorsanız ortada, kendinizi biranda Prag’daki gibi daracık.
Arnavut Kaldırımlı sokaklarda bulurken,
bir ara yemyeşil bir ormanın içinde bulacaksınız. Bir şey daha söylemek gerekirse, Stockholmlülerin samimi ve sıcak
tavırlarını başta yadırgayabilirsiniz ancak
çantanızdan her harita çıkartıp, kafanız
allak bullak olduğunda yardımınıza mutlaka koşacak olan İsveçliler bu algınızın
kırılıp yok olmasına yardım edeceklerdir. Bu yüzdendir ki her köşe başında
tur rehberleri bulmanızın imkânı yoktur.
Zenginliğin gösterişi değil olgunluğu temsil ettiği Stockholm’de her noktada göreceğiniz inşaat çalışmaları
ise İsveçlilerin buldukları her eski şeyi
müze yada kültür merkezi haline getirebilme yeteneklerinden kaynaklıdır.
Stockholm’e Nasıl Gidilir?
İsveç, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olduğu için ilk önce Schengen Vizesi almanız gerekmektedir ki bu vize ilk kez gidecek olduğunuz ülkeden alınır. Bu vize ile Avrupa’da dolaşmak daha kolay hale gelirken, anlaşmayı imzalayan Avrupa
ülkeleri arasında rahatça dolaşmanızı sağlayacaktır. Bu gezinti için hava, kara yada deniz yolunu kullanmanız hiçbir şeyi değiştirmeden, yerel bir seyahat rahatlığını sizlere sunacaktır.
İstanbul’dan direkt uçuşlar ile Stockholm’e varmanız yaklaşık 3
saatinizi alacaktır. Uçakla Arlanda Hava Limanı’na ulaştığınızda oradan şehir merkezine gitmek ise kolay ancak pahalı olacaktır. Bu 40 ile 45 dakika arası sürecek olan yolculuğu en ucuza getirmenin yolu ise shuttle’dır ve 40 Türk Lirası civarında bir
ücreti vardır. Yine de şehre bir an önce varmak istiyorsanız, sizi
20 dakika içerisinde oraya ulaştıracak olan treni tercih edebilirsiniz ki buda yaklaşık olarak shuttle’ın iki katına denk gelecektir.
SEYAHAT 39
Stockholm’de Yemek Kültürü
İsveç, Avrupa Birliği üyesi bir ülke olduğu için ilk
önce ScTahmin edileceği gibi İsveç Mutfağı deniz ürünleri üzerine kuruludur ancak kırmızı ette
büyük bir yer tutar ve bu ete patates daima eşlik
eder bu şehirde. Somon balığı oldukça meşhur
olmakla birlikte çürütülmüş ringa balıklarının
leş kokusu sizi rahatsız edebilir. Ancak dünyanın
her yerinde olduğu gibi canınızın istediği her
şeyi Stockholm’de de rahatlıkla bulabilirsiniz.
Votkanın anavatanı olarak sayabileceğimiz birkaç ülke varsa, İsveç’te mutlaka bu ülkeler arasındaki yerini alır ve içimi hoş ve yumuşak votkaları sizleri büyüleyebilir. Bir başka değişik lezzet
deneyimini de ren geyiği etinin tadına bakarak
yaşayabilirsiniz. Değişik tatlardan sıkıldığınızda
ise kentte çok sayıda Türk olduğunu sakın unutmayınız ve her köşe başında rahatlıkla bulabileceğiniz Kebap veya döner salonlarına gidiniz.
Deniz ürünlerine aşırı meraklıysanız Wedholmsfish (08-6117874) ve Stockholm Fish’e (0850654100) mutlaka uğrayın ancak yüksek fiyatlar sizin tadınızı kaçırabilir. Genel olarak yeme
– içme faaliyetlerinin pahalı olduğu bu şehirde
fast food zincirlerine gitmek sizi rahatlatabilir.
Stockholm’de Fiyatlar
Kuzey’in diğer şehirleri gibi Stockholm’ünde ateş pahası bir şehir olduğunu tahmin etmek zor değil. Konaklama ve yemek gibi temel ihtiyaçları çok ucuza gidermeniz bir hayli zor. Ancak geliştirilecek alternatif çözümler
sizlere yardımcı olacaktır. İlk olarak Stockholm karttan
edinmek birçok şeyi çok daha ucuza getirecektir. İndirimli halleri bile sizlere pahalı gelebilir ancak orijinal fiyatları ile karşılaştırıldığında sizi tatmin edecektir. Bu
kart ile müzeleri biraz daha ucuza gezip, toplu taşıma
araçlarından oldukça indirimli olarak yararlanabilirsiniz.
3 günlük kart bedeli yaklaşık 540 krona denk gelmektedir. Edinebileceğiniz Scanrail kartı ile de
trenlerden yararlanmak hoşunuza gidecektir. Bu
kartı yakındaki diğer İskandinav Ülkelerine giderken veya Stockholm’de rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Gamla Stan’dan yukarıya doğru geçip, parlamento bölümü olarak bilinen alana gittiğinizde biraz daha uygun fiyatlı yerler bulmanız kolay olacaktır. Yakındaki adalar, göl ve kanal turları içinde
Stockholm kartı kullanmak büyük avantajlar sağlacaktır.
SEYAHAT 40
Eğlence Kültürü
Eğlence anlayışlarının kaliteli olmasına rağmen unutmayın ki Stockholm gece hayatının vazgeçilmezi alkol sizi üzebilir. İntihar oranın yüksek olduğu kuzey
şehirlerinde, insanların alkol tüketerek bu güdülerini
ateşlemelerini engellemek adına hükümetin fiyatlar
konusunda izlediği sert politikalar bu durum üzerinde
oldukça etkilidir. Alınan alkol miktarının %3’ün üzerine
çıkması durumunda, alkol almak için 20 yaşın üzerinde olmalısınız. Mekânların dışında da alkol satışı belirli yerlerden yapılmaktadır, unutmamakta fayda var.
Stureplan yakınlarındaki barlar muazzam derecede harikadırlar, eğer cebinizde paranız çok ise buralara gittiğinize hiç pişman olmazsınız. Ice bar olarak
bilinen Ice Hotel içindeki dondurulmuş alana da mutlaka uğramalısınız. İçeri girerken giymek zorunda
olduğunuz özel kıyafetler ve eldivenler size hiç yaşamadığınız dakikalar yaşatacaktır. Bardakların bile
buzdan olduğu bu barda 45 dakikadan fazla kalamıyorsunuz. Eğer yaz mevsiminde Stockholm’de iseniz geceler oldukça renkli olacaktır, ancak kış aylarında daha durgun ve karanlık geceler sizleri bekliyor.
Eğlenceden anladığınız sadece bar ve kulüplerden
ibaret değilse, çok güzel bir opera binasına sahip
olan kentte, çok daha ucuza alternatif eğlence yollarını da bulabilirsiniz. Yeni açılan İngiliz usulü publar ve barlarda tercih edilebilir. Kvarnen uygun fiyatları ile dikkat çeken barların başında geliyor.
Yolculuk Zamanı
Şehirde mutlaka görülmesi gereken üç yer; Gamlastan(eski kent), Haga Parken(Türk Köşkü, Türk
çadırı gibi yapılar mevcut) ve Skansen(İsveç’in tarihi evleri ile el sanatlarının bir araya geldiği yer).
70 galeri ve 100 müzenin yer aldığı Stockholm’de, sanata ve tarihe doyacaksınızdır.
Müzelere meraklılar için ünlü heykeltıraş Koman’ın
eserlerinin yer ve adını taşıyan müzeyi tavsiye ederiz.
Akdeniz Müzesinde ise yabancı olmadığımız kareler bizleri bekler… Özellikle İznik Çinileri göz alıcıdır.
Drottningholm Sarayı şehrin dışında yer almakla birlikte, Sultan Abdülmecid’in tablosuna ev sahipliği yapar. Sadece Abdülmecid’e değil, dönemin tüm hüküm
süren kişilerinin tabloları bu sarayda yer almaktadır.
Vasa Müzesi olarak adlandırılan alana gittiğinizde ise,
350 yıl önce batan bir geminin çıkarılıp, güzel bir çalışmadan sonra müze haline getirilmiş halini bulacaksınız.
Geminin %95’lik kısmı tamamen yerli yerindedir ve İskandinavya’nın en çok ziyaret edilen müzesi konumundadır.
SEYAHAT 41
Stockholm
Sendromu
Rehinelerin, kendilerini esir
alanların duygularını anlama noktasına gelmeleri ve
kendisini rehin alan kişilerle
geçirdikleri sürenin sonunda onlara yardımcı olmaya
başlaması ve nihai olarak
da onlarla özdeşim kurmalarına Stockholm Sendromu
denmektedir. Bu sendromun
anlamını genişleterek insanın kendisini zora sokan,
üzen koşulları benimsemesi,
savunması ve bu koşulları
yaratan nedenleri görmemesi, ezenin yanında yer alması olarak da tanımlanır.
İlk kez psikiyatr Bejerot tarafından tanımlanan sendrom,
ismini 1973 yılında İsveç’in
başkenti Stockholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır.
Banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin
tutulan banka görevlisi bir
kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest
kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını
terk ederek kendisini rehin
alan banka soyguncusunun
hapisten çıkmasını bekler,
sonunda da onunla evlenir.
Türk Sinemasındaki
Örnekleri
Fırtına
Kadir İnanır, Harika Değirmenci
Gırgır Ali
Cüneyt Arkın, Hülya Koçyiğit
SEYAHAT 42
AKTÜEL 43
DÜNYA MUTFAĞININ LEZZETLERİ YARIŞTI
I. Geleneksel Ülke Yemekleri Yarışıyor
Anadolu Üniversitesi İletişim
Bilimleri Fakültesi ve Erasmus
Kulübü’nün ortak girişimi ile
birlikte düzenlenen etkinlik,
İletişim
Bilimleri
Fakültesi
kantininde gerçekleştirildi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olan öğrencilerin katılmadığı
yarışmada; İspanya, Polonya,
Macaristan, Yunanistan, İtalya,
Almanya, Norveç, Belçika,
Fransa ve Letonya’dan gelen
öğrenciler
hazırladıkları
geleneksel tatlarla birbirleriyle
yarıştılar.
Farklı lezzetleri, birbirinden
değişik sunumlar ile jüri önüne
taşıyan katılımcılar arasındaki
tatlı çekişmenin galibi ise beş
kişilik ekiple yarışmaya katılan
Letonya oldu.
ETKİNLİK 44
“Erasmus aracılığı ile ülkemizi daha iyi tanıtıyoruz. Bu tanıtım kimi zaman eğlence kimi zamanda kültürel etkinlikler ile sağlanıyor. Bu defada yemek teması ile sağlandı.”
Prof. Dr. Nezih ORHON
“Kültürler arası iletişim ortamı yaratmaya çalışıyoruz.”
Yrd. Doç. Dr. Özgür YILDIRIM
ETKİNLİK 45
“Her yıl yüzlerce öğrenci Anadolu Üniversitesi’ne geliyor. Bu katılımlar ile bu
yıl ilkini düzenlediğimiz bu aktiviteyi geleneksel hale getirmek istiyoruz.”
Erasmus Öğrenci Kulübü Başkanı Mert ÇİFTÇİ
ETKİNLİK 46
SİMGE
SAĞIN
8 Ağustos İstanbul doğumlu olan Simge Sağın, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü’n de halen öğrenci. Bende sizden biriyim
diyor keyifli kulis sohbetimizde. Gelin, hem çalışıp
hem okuyan, kendini yetiştirmiş, egolarından sıyrılmış, başarılı bir müzisyen olan Simge Sağın ile sahne
öncesi keyifli kulis sohbetimize bir göz atalım. İşte
bol sürprizli röportajımızdan sayfalara yansıyanlar.
222 Park’ta her Cumartesi sahne alıyorsunuz. Kalabalık bir seyirci ve fan kitlesine sahip olmanızdan dolayı
Simge Sağın’a Eskişehirliler olarak aşinayız. Fakat sizi
daha yakından tanımak isteyenler için, Simge Sağın
kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz?
İnsanın kendini anlatması çok zor fakat kısaca bahsetmek gerekirse; Simge Sağın, sanatçı, müzisyen, besteci
ve de müzik için yaşayan bir deli diyebiliriz. Aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 4. Sınıf öğrencisiyim.
Konservatuvara başladığım ilk seneden itibaren çalıştım
ve kendimi geliştirdim. Şuan da Cuma geceleri İzmir’de
Club En Vlo’da, Cumartesi geceleri 222’de sahne alıyorum.
İlk albümünüzü 2011 yılında çıkarttınız. Albümünüzün
adı da oldukça ilginç. Yeni Çıktı” adındaki bu albümünüzün hikâyesini bizimle paylaşabilir misiniz?
Senelerce birçok insana vokal yaptım ama hayranı olduğum tek bir sanatçı vardı; o da Erdem Kınay. Erdem
Kınay ile tanıştıktan bir gün sonra albüm yapma kararı
aldık. En fazla beğendiğim ve hayranı olduğum aranjörle çalışma fırsatı buldum. Albümü tamamlamamıza
az bir süre kalmıştı ve albüm ismi için henüz bir karara
varamamıştık. O dönemde ilginç albüm isimleri oldukça popülerdi ve benim süpervizörüm olan Emre Aksoy
albümün isim babası oldu. Albümün adı Yeni Çıktı olsun dedi. Bu fikir hepimizin hoşuna gitti. Sonuçta bu
albüm raflarda yerini alacaktı ve ismi hiç eskimeyecekti.
RÖPORTAJ 48
Hayranlarınız için yeni albüm çalışmalarınızdan
bahseder misiniz?
Yeni albüm için çalışmalarım devam ediyor. Bu yaza
yetiştirmeye çalışıyoruz. Şuanda şirket görüşmeleri
devam ediyor. Repertuvar üzerinde çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi ben hem beste hem de söz yazarıyım bunlar
üzerinde çalışmalarım devam ediyor. Aynı zamanda
İzmir’de sahne alıyorum, cumartesi akşamları Eskişehir’deyim. Oldukça yoğun bir programım olduğu
için albümün çıkış tarihi konusunda net konuşamıyorum. .Yaz albümü de olabilir, kış albümü de. Erken çıkarsa benim için de büyük bir sürpriz olacak.
Başta Gülşen ve Serdar Ortaç olmak üzere birçok
ünlü sanatçıyla çalışmış ve kendi albümünü çıkarmış başarılı bir sanatçısınız. Tüm bunların yanında
özellikle Eskişehir’de birçok fanınız mevcut. Sizi bu
öğrenci şehrine getiren neydi; neden Eskişehir?
Albümüm çıkıktan sonra, ilk canlı konserimi Eskişehir’de, 222 Park’ta verdim. Son bir senedir de 222
Park’tan, burada sahne almam için teklifler alıyordum. Bu bir sene içerisinde kendimi canlı performans
için hazır olduğuma dair ikna etmeye çalıştım. Ama
222’yi tercih etmemin en büyük sebebi, buranın konser niteliği taşıyan, şahane bir sahnesinin olmasıydı.
Kulüpten ziyade insanlar ciddi bir konser izliyormuşçasına sahneyi takip ediyorlar. Bu da sanatçı için çok
büyük bir avantaj. 222 Park’ın enerjisi bambaşkadır.
Vokal yaptığım dönemlerde de ne zaman buraya gelsem, tek başıma sahne almanın hayallerini kurardım.
Seyirci, onların enerjisi direkt sanatçıya yansıyor bu
sahnede. Bunların yanı sıra Eskişehir’in öğrenci şehri olması da burayı tercih etmemde çok büyük bir
etkendi. Çünkü benim kendime belirlediğim asıl hedef kitle öğrenciler. Gelip beni izlemeleri benim çok
hoşuma gidiyor. Bu konuda patronlarımla da konuşuyorum ve öğrenciye gerekli önemin verilmesi için
elimden geleni yapıyorum. Eskişehir’i Eskişehir yapan
öğrencidir. Bunun kıymetinin bilinmesi gerekiyor.
Eskişehir ile ilgili söylemek istedikleriniz nelerdir?
Eskişehir ile ilgili şunu söylemek istiyorum; buradaki
üniversite öğrencileri gerçekten benim için çok önemli. Bu sebepten dolayı üniversitelerle yakın bir ilişki
kurmak istiyorum. Çeşitli üniversite projelerinde yer
almak, üniversite konserleri vermek istiyorum. Eskişehir’e geliş amaçlarımdan birisi de bu. Geldiğimden
beri bunun için uğraşıyorum. Öğrencilerle; yılsonu
gösterileri vs. gibi daha birebir çalışmalarda yer almak istiyorum. Çünkü bir üniversite öğrencisini besleyen temel prensip okul ya da sınavlar değil; sanat ve
müziktir. Sınav stresinden bunalmış olan öğrencileri
zaman zaman müzik ile rahatlatmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun dışında Eskişehir’i gerçekten çok
seviyorum. Tam bir kültür şehri olduğunu düşünüyorum. Amsterdam’a ve birçok Avrupa ülkesine o kadar
çok benziyor ki; gerek insanı gerekse güzellikleri bakımından kendinizi Avrupa’daymış gibi hissediyorsunuz. Bu yüzden aslında Eskişehir’de yapılacak çok
şey var. Öğrencilerden istediğim bir şey varsa o da
Eskişehir gibi bir sanat ve kültür şehrini iyi değerlendirmeleri ve kendilerini bu etkinliklere dahil etmeleridir. Konserlerime öğrencileri bekliyorum. Kendim de
öğrenci olduğum için onları çok iyi anlıyorum ve onlar
için her şeyi yapmaya hazırım. Eskişehir’i çok seviyorum ve buraya geldiğim için gerçekten çok mutluyum.
Öğrencilere bu kadar önem vermeniz gerçekten çok
güzel. Peki, Simge Sağın nasıl bir öğrenciydi?
Tembel ve kopyacı bir öğrenciydim. Hocanın gözünün içine baka baka kopya çekerdim. Şu anda 4.
Sınıftayım ama alttan 8 tane dersim var. Öğrencilere de bir mesajım; kesinlikle bana benzemesinler,
okullarını bir an önce bitirsinler. Ben hem okumak
hem de çalışmak zorunda olan bir öğrenci olduğum için okula gerektiği kadar ilgi gösteremiyorum
fakat ben de bu sırada kendime yatırım yapıyorum.
Eğer bunu başaramayacaklarsa bana benzemesinler.
RÖPORTAJ: Cansu BALCI
RÖPORTAJ 49
222 PARK’TA
YALIN RÜZGÂRI
Büyük beğeni toplayan “Sen En
Güzelsin” adlı albümü ile 1 Mart’ta
Eskişehirli sevenleriyle buluşan ve
çıkardığı her albümünde olduğu
gibi bu çalışmasıyla da yoğun ilgi
gören ve şarkıları dilden dile dolaşan başarılı sanatçı, 222 Park’ta verdiği konserle büyük beğeni topladı.
Eskişehir’in kendisi için ayrı bir
yeri olduğunu belirten Yalın’a,
şarkılarında konsere katılan herkes eşlik ederken, kendisini izlemeye gelen öğrencilerin yoğunluğu ise dikkatlerden kaçmadı.
Ayrıca Mart ayını konserler ayına çeviren 222 Park, öğrenci
konuklarına
sunduğu
hizmetlerlede göz doludururken, düzenlediği organizasyonların kalitesini de bir kez daha ortaya koydu.
ETKİNLİK 50
ETKİNLİK 51
N
İ
T
T
E
AYR
H
RÖPORTAJ: Cansu BALCI
Simge Sağın ile sahne öncesi röportaj yaparken
kulise, dolgun saçlarıyla Hayrettin girdi. Gökte
ararken kuliste bulduğumuz, “Annen evde mi”
videosuyla gençler arasında fenomen haline
gelen Hayrettin ile çat kapı, sürpriz bir sohbete
imza attık. Kendisi de bizleri kırmadı ve sadece eCampus’ dergisi için sorularımızı yanıtladı.
Eskişehir’e ilk kez ne zaman geldiniz?
Eskişehir’e ilk kez 2005 yılında geldim. Üniversiteyi İstanbul’da, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümünde
okuyordum. Filmli eski model, siyah beyaz
analog fotoğraf makinemi yanıma aldım ve
Doğu Ekspresi ile Eskişehir’e fotoğraf çeke
çeke geldim. İlk olarak Odunpazarı’na gittim. Bir iki gün kaldım ve sonra geri döndüm.
Eskişehir’den memnun kaldınız mı?
Bu şehirden oldukça memnun kaldım. Tarih kokan bir şehir burası ve fırsat buldukça gelmeye
de devam ediyorum. Bugün gösteri için buradaydım, akşama dönmem gerekiyordu fakat
ben kalmayı tercih ettim. Buraya gelmek için
gösteri olmasına da gerek yok. Sadece kafa
dinlemek için buraya gelinebilir. Çok nostaljik bir şehir burası. Burada parfümeriler eski,
berberler eski, buram buram nostalji kokuyor.
Yapılacak birçok şey var burada. Eskişehir’e
gelince ilk olarak ben hamamıma giderim. Bir
köşe berberim vardır, 8-10 tane yaşlı amca çalışır. Oraya gider tıraşımı olurum. Toptancılara
giderim. Mesela bugün, bir toptancıdan berber
malzemeleri aldım: antika jilet, eski tarak gibi
eski şeyleri çok seviyorum. Karakedi Bozacısına gider, bozamı içerim. Mutlaka çiğböreğimi
yerim. Ayrıca burası bir öğrenci şehri olduğu
için her zaman dinamik ve muhteşem bir enerji
var bu şehirde. Öğrencilere de bir mesajım var.
RÖPORTAJ 52
Çok yaşanılası ve güzel bir şehirde yaşıyorlar,
kıymetini bilsinler. Eğlenmenin de okumanın da
öğrenci evlerinin de tadını çıkartsınlar. Ben bütün
samimiyetimle söylüyorum, burada olmaktan
çok mutluyum ve Eskişehir’i de çok seviyorum.
Sizi ekranlarda göremiyoruz. Yeni projeleriniz
var mı ?
Program yaklaşık bir sene önce sona erdi. Şuanda birkaç kanalla görüşmelerimiz var. Televizyon
programı istiyoruz fakat olmazsa da yeni projelerimizle gülmeye ve güldürmeye devam edeceğiz.
Öğrenciler için üniversite yıllarından aklınızda kalan, unutamadığınız bir anınızı bizimle
paylaşabilir misiniz?
O kadar çok anım var ki hangisi anlatsam bilemedim şimdi. Beni en çok etkileyen bir anım var.
Üniversitedeyken bir akşam klip çekimi yapıyorduk. Ben de joker rolüne girmiştim. Okul ahşaptan yapıldığı için her an yangın çıkabilir ihtimaline karşı birçok güvenlikçi ve itfaiyeci okulda
nöbet tutuyordu. Klibi gece çektiğimiz için her
saat başı okulda denetim yapıyorlardı. Neyse
bende joker kılığında bir odaya girdim ve tam da
ay ışığının geldiği yere oturdum.. Tam o sırada 3
tane güvenlik görevlisinin kahkaha seslerini duydum. Yanımda da bir arkadaşım vardı. Ona saklanmasını söyledim. Her zamanki gibi muziplik
peşindeyim. 3 güvenlik görevlisi odaya girdiler.
Ay ışığı vurmuş olan jokere baktılar ve çok komik
bir şey oldu. Aynı çizgi filmlerdeki gibi en öndeki
durdu sonra ikincisi sonra üçüncüsü. Üst üste yığıldılar bir anda. Onlar çıktıktan sonra o kıyafetle
ben bir de anayola çıktım. Yanımda arabalar durdu. Okulun önüne polis çağırmışlar bir de. Burada tanımlanamayan bir cisim var diye. Kamera
falan yok o anda tamamen doğaçlama olan bir
anıydı. Gerçekten çok eğlenmiştik ve çok komikti.
ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİN’NDE
Türkiye’nin dört bir yanından gizli kalmış yetenekleri ortaya çıkaran, Acun Ilıcalı, Hülya
Avşar ve Sergen Yalçın’ın jüri koltuğunda oturduğu Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmasının yarı
final çekimleri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Kongre ve Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çekimleri 3 ayrı seansta tamamlanan yarışmaya Osmangazi Üniversitesi öğrencileri yoğun ilgi gösterince davetiye sıkıntısı yaşayan bir
çok öğrenci gösterileri izlemeyerek, dışarıda kaldı.
Yetenek Sizsiniz Türkiye katılımcı performansları başlamadan önce sahnede yer alan ve “Var Mısın Yok Musun” programı ile hatırlayacağımız
Mevlüt ACAROĞLU, öğrenciler ile keyifli bir dans
yarışması gerçekleştirirken, yarışmada en iyi performansları sergileyen öğrencilere iPad hediye edildi.
ETKİNLİK 54
Program yapımcıları Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi’nde gördükleri ilgiden oldukça
memnun kaldıklarını belirtirken, final yarışmalarının da yine burada yapılabileceğini dile
getirdiler. Yarışmada sahne arkası röportajları da yapan Alp KIRŞAN ise Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve öğrencilerinin potansiyelinin yüksek olduğunu belirtti. Seyirci
noktasından konuşmasının daha uygun olacağını belirten ve sözlerine keyifli dakikalar
yaşadıklarını ifade ederek devam eden KIRŞAN, yakın zamanda bir kez daha ESOGÜ’ye
geleceklerini tahmin ettiğini sözlerine ekledi.
ETKİNLİK 55
SIFIRIN ALTINDA MARKETING
farkını yarat! tadını çıkart!
Anadolu Üniversitesi Marketing Anadolu Kulübü’nün
2006 yılında ilkini düzenlendiği “Sıfırın Altında Marketing” etkinliğinin yedincisi, 2012 – 2013 öğretim
yılında Sinema Anadolu’da gerçekleştirildi. Her zaman olduğu gibi alanında uzman ve üst düzey birçok pazarlama uzmanını bir araya getiren etkinlik
bu dönemde konukları ve sektör çalışanları ile pazarlama dünyasının nabzını tutarken, etkinliği düzenleyen Marketing Anadolu Kulübü üyeleri amatör ruhla çıktıkları bu yolda ne kadar profesyonel
işler yapabileceklerini de bir kez daha ortaya koydu.
Açılış Konuşması
Kulüp Danışmanı & Öğrenci Kulüpleri Genel Koordinatörü Öğr. Gör. Dr. Mehmet Gökhan TURAN
İki gün boyunca devam eden etkinliğin başlangıç işaretini veren TURAN, bu dönemki etkinlikte, daha önceki yıllarda Marketing Anadolu
Kulübü’nde görevler üstlenmiş arkadaşları da ağırlayacaklarını belirtirken, bu koltuklardan mezun
olanların hikâyelerini dinleyeceklerini dile getirdi.
Konuşması içerisinde, pazarlama sektöründe Marketing Anadolu Kulübü’nün yeri ve amacını açıklayan Öğr. Gör. Dr. Mehmet Gökhan TURAN, fark
yaratmak adına neler yapılması gerektiği hakkında kısaca bilgiler aktarırken; sadece alınan eğitimle
ETKİNLİK 56
fark yaratılamayacağını, alınan eğitimin
neyimle perçinlenmesi gerektiğini ifade
deetti.
Fark yaratma konusuna da değinen kulüp danışmanı
TURAN, etkinliğe katılanlar üzerinden örneklendirerek yaptığı açıklamasında ise; bu koltuklarda oturan
herkes zekâ gelişim düzeyi göstergesi olarak kabul
edilen IQ konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyor ve bu
yüzden tamda bu noktada farkındalık yaratabilmek
gerekiyor, dedi. Konuşmasının devamında AEGEE
Kulübü ile ortak hazırladıkları “Görme Engelliler”
projesini ve bu proje ile aldıkları ödüllerden bahseden M. Gökhan TURAN, sosyal zekânın da önemine
vurgu yaparak konferansın ilk sunumunu tamamladı.
Gülşah BATUR
“Gençler Yönetsin” Mustafa TAYFUN
(Genç Turkcell / Üst Düzey Pazarlama Uzmanı)
Etkinliğin ilk konuğu Genç Turkcell Pazarlama Uzmanı Mustafa TAYFUN’ du. Sunumuna
Genç Turkcell ile ilgili bilgiler aktararak başlayan ve çalışma ekibi hakkında detaylı açıklamalar yapan TAYFUN, fark yaratma konusuna
değinerek sunumuna devam etti. Fiyat politikalarının fark yaratma konusunda tek etken
olamayacağını dile getiren ve bu noktada ön
görülerin önemini aktaran pazarlama uzmanı, konuşmasının devamında; Genç Turkcell’i
genç beyinlerle yönetmek istediklerini, bu
alandaki temsiliyetlerini gençlerin yapması
gerektiğini vurguladı. Ancak bu yöntem ile
hedef kitlenin sorunlarına doğru çözümler
getirilebileceğini de sözlerine ekleyen Mustafa TAYFUN, bir markanın ilk kez kendisini müşterilerine devrettiğini de dile getirdi.
Çiğdem ERDEN, Merve POLAT
ETKİNLİK 57
“Dijitalleşen Pazarlama” Emre BAŞKAYA
(INTEL / Türkiye Pazarlama Müdürü)
İlk günün bir diğer konuğu olan Emre BAŞKAYA, dijital pazarlama hakkında bilgi verdikten sonra sadece dijital pazarlama hakkında
bilgilere sahip olmanın yeterli olmadığını belirterek, inovasyon (yeni veya önemli ölçüde
değiştirilmiş ürün), teknoloji ve pazarlamanın
da dijitalleşmesini anlattı. Zamanla meydana gelen değişimlere paralel olarak ilerleyen
ilişkiler konusuna da kısaca değinerek konuşmasına devam eden BAŞKAYA, dönemin ihtiyaçları doğrultusunda değişimin gençlerden gelebileceğini ekleyerek devam ettiği sunumunda
genç nüfus ile ilgili yaptıkları bir araştırmanın
sonuçlarına da yer verdi. Araştırmanın sonuçlarına birkaç örnek ile değinen Emre BAŞKAYA,
cep telefonu konuşmalarıyla daha çok erkeklerin iletişime geçtiğini söylerken, e-ticaretin
daha çok kırsal kesimde tercih edildiğini belirtti.
“Yeni Bir Değer; Müşteri” Uğur ÇAĞLAR
(BNP Paribas Cardif / Pazarlama Müdürü)
Esen KARA, Özge YEĞENOĞLU, Okan ADIYAMAN
ETKİNLİK 58
Etkinliğin ilk oturumunu kapatmak üzere sahneye
çıkan Uğur ÇAĞLAR’da değişimin hızından bahsederek başladığı konuşmasında, tüketiciye ulaşmak
adına yapılan yeni girişimleri konuklarıyla paylaştı.
Ana faaliyet kollarının içerisinde pazarlama deneyimlerinden söz eden ÇAĞLAR, müşteri değeri
yaratmak ve yaratılan bu değeri yine müşteriye
aktarmak üzerine yaptıkları çalışmaları, yöntemleri
ile birlikte kendisini dinlemeye gelenler ile paylaştı.
“Strateji” Koray BEBEKOĞLU
(Doğuş Otomotiv / Kurumsal İletişim Direktörü)
İkinci oturumun ilk konuğu olan Koray BEBEKOĞLU konuşmasına tepkisel ilişkinin pazarlama sektörüne olan etkilerinden bahsederek başladı. Sistematik düşünme kanallarının
hedef, bilim&sanat ve bütünsellik yolları ile
beslendiği belirten BEBEKOĞLU, pazarlama
içerisinde sezgisel ve bununla birlikte tepkisel
davranışlarla bütünlüğün tamamladığını aktarırken, farklı metotlar üzerinden yapılan çalışma modellerinin tercih edilmesinin pazarlama
alanındaki başarıda büyük etkisi olduğuna
vurgu yaparak sunumunu şu sözler ile noktaladı: “İyi bir iş bulmak adına kişiler önce kendi
hedeflerini belirlemelidirler ki ancak bu sayede sonraki çalışma yöntemleri belirlenebilsin.”
ETKİNLİK 59
“Yandex Algoritmasının Türkiye Uyarlaması”
Çağdaş ÖNEN
(Yandex Arama Motoru / Pazarlama Müdürü)
Rusya’dan dünya ya ulaşan arama motoru Yandex’in tanıtımı ile başlayan sunumuyla sahneye
çıkan ve günün son konuğu olan Çağdaş ÖNEN,
Yandex algoritmasının Türkiye versiyonu için yapılan ciddi çalışmalar hakkında bilgi verdi. Büyük
bir alt yapı ve kaynak ile Türkiye pazarına açılan
Yandex’in bir yıla yakın bir uyarlama çalışmasından
sonra, büyük emekler sonucu hizmete girdiğini de
sözlerine ekleyen ÖNEN, amaçlarını ise kullanıcılarının sordukları tüm sorulara cevap verebilmek
olduğunun altını çizdi. Bulunduğumuz süreç içerisinde geldikleri noktanın önemine vurgu yapan
ve dünya çapında ilerleyen bir yarışa ortak olabilmenin büyük bir başarı olduğunu ifade eden Yandex Pazarlama Müdürü Çağdaş ÖNEN, sürekliliğin
önemine de kısaca değinerek sahneden ayrıldı.
“Hedeflerin Büyüklüğü Kadar Aktif Olmak”
Saadet Nur ÖKTEM
(Teknosa / CRM ve Pazar Araştırma Müdürü)
İkinci gününde de birbirinden değerli konuklarıyla etkinliğe devam eden Marketing Anadolu Kulübü’nün ilk konuğu Saadet N. ÖKTEM’di. Hedefler ile hayaller arasında kurulacak olan köprüler
hakkında tüyolar veren ve eğitim yıllarının sadece
derslere girip çıkmak ile kısıtlanmaması gerektiğini kelimelere döken ÖKTEM: “ Okul hayatı boyunca herkes hedeflerinin büyüklüğü kadar aktif
olmalıdır, iş görüşmeleri esnasında deneyimlerin ve içerisinde yer alınan organizasyonların
önemi yadsınamaz” diyerek sözlerine son verdi.
ETKİNLİK 60
“Tüketicinin Yön Verdiği Marka Olabilmek”
Ahmet YÜCEL
(P&G – Fairy Grubu Marka Müdürü)
Marka değeri, iletişimi ve başarısı hakkında eşsiz
bilgiler aktaran, Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu on ayrı ülkenin Marka Yöneticisi olan Ahmet YÜCEL, inovasyon alanındaki yatırımları ile
geliştiklerini bununla birlikte kendi tüketici gruplarının beklentilerine, ihtiyaç doğrultusunda karşılık verebilmek adına şartlara uygun titiz adımlar
attıklarını dile getirdi. Tüketici talepleri doğrultusunda markalaşma yolunda ilerlediklerini de
kaydeden YÜCEL, yapılan geniş tabanlı araştırmaların sonuçlarını da katılımcılar ile paylaştı.,
“Dünya’nın İlk Biyofarmasötik Şirketi”
Gökhan SALMANOĞLU
(Pfizer / NeoBusiness ve Dijital Pazarlama Başkanı)
Daimi olarak gelişen ve iklim şartlarına göre değişiklikler gösteren ilaç sektörü hakkında sunum
yapan Gökhan SALMANOĞLU konuşmasında;
fiyat, pazar şartları ve stratejiler üzerindeki etkisi yadsınamaz teknoloji hareketleri gibi çeşitli konularda yaşanan sürekli değişimden söz etti.
“Öğrencilik Yıllarında Üretilmeyen Bir Proje İçin
İş Hayatında Geç Kalınmış Olunabilir”
Volkan BİÇER
(Mobilike / Firma Kurucu Ortağı)
Etkinliğin sonuna yaklaşılırken bir diğer katılımcı olan Volkan BİÇER öğrencilik yıllarının değerinden bahsederek başladığı konuşmasını sosyal medyanın etkilerinde bahsederek noktaladı.
Öğrencilik yıllarında Facebook tarzında bir site
projelerinin olduğunu ve tasarlanan bu sosyal
ağı “ortakantin” olarak adlandırdıklarını anlatan BİÇER, projeyi ilerleyen süreçte bir medya
şirketine sattıklarını ve bu satıştan olumlu bir
şekilde faydalandıklarını belirtti. Konuşmasının
ilerleyen bölümlerinde öğrencilik yıllarının değerinden bahsederken; üniversite yılları içerisinde bir proje veya fikir ortaya çıkarılmadığı
takdirde, bu çalışmanın iş hayatında yaratılma
fırsatının bulunamayabileceğine işaret etti.
ETKİNLİK 61
“Marka ve Müşteri İlişkisinde Güvenilir Olmak”
Simay ALKAN
(Borusan Otomotiv / BMW Pazarlama İletişimi Müdürü)
Marka ile müşteri arasında bağlantı noktası konumunda olan pazarlama bölümünde, rakiplerinizin
önünde olabilmek adına sürekli müşteri ile yeni
hizmetler aracılığı ile iletişim kurabilmenin yollarını aradıklarını belirterek sözlerine başlayan
Simay ALKAN, müşteri, rekabet ve marka alanlarına değinerek sunumu gerçekleştirdi. Etkinliği
son konuğu ALKAN, marka farkındalığının arttırılması ve yüksek seviyede tutulması gerektiğini
dile getirirken, mutlaka bir amaç doğrultusunda
olması gerektiğinin de ihmal edilemeyecek bir
gerçek olduğunu aktardı. Hedef müşteri kitlesi
ile sadık müşteri kitlesi konularına da değinen
başarılı pazarlama iletişimi uzmanı büyük kitlelere ulaşmak için izledikleri reklam politikalarında da kısaca söz etti. Her şeyin zaman içinde
değişime de değinen ALKAN, büyük ve güçlü
markalarında değişime uğradıklarını belirtti.
Kapanış konuşmasını da , açılış konuşmasında olduğu
gibi Marketing Anadolu Kulübü Danışmanı Öğretim Görevlisi Doktor Mehmet Gökhan TURAN’ın yaptığı Sıfırın
Altında Marketing etkinliği başarıyla tamamlanırken, etkinlik son günün akşamında kapanış partisi ile son buldu.
ETKİNLİK 62
ESOGÜ KISA KISA
LOZAN BARIŞI’NIN 90. YILI ÖZDEN İNÖNÜ
TOKER’İN DE KATILIMIYLA ESOGÜ’DE ANILDI
ESOGÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ’NDE MATEMATİK SERGİSİ
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü’nde öğrenim gören matematik öğretmeni
adayları tarafından hazırlanan poster ve materyallerden
oluşan matematik sergisi, Eğitim Fakültesi Konferans
Salonu fuayesinde Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Bahaddin Acat, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan, öğretim elemanları ve öğrencilerin katıldığı bir merasimle açıldı.
Yapılan açıklamada Doç. Dr. Kürşat Yenilmez
ve Dr. Emre Ev Çimen tarafından organize edilen sergide yer alan materyallerin, her yıl olduğu gibi bu yıl da Eskişehir’e bağlı köy okullarına kullanılmak üzere hediye edileceği belirtildi.
ETKİNLİK 64
Lozan Konferansı ve Barışı’nın 90. yıldönümü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde, Fen Edebiyat
Fakültesi Tarih Bölümü’nün düzenlediği “Lozan’a
Giden Yol: 90. Yıldönümünde Lozan Konferansı ve
Barışı” konulu panelle anıldı. Panele Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı merhum İsmet İnönü’nün
kızı İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü Toker’de katıldı.
Gençlerle birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Özden İnönü
Toker, merhum İsmet İnönü’nün kızı olmakla beraber
kendisini daha çok Cumhuriyet’in ilk kuşağının bir
üyesi olarak gördüğünü ve halen bu kuşağın heyecan
ve sorumluluğunu hissetmeye devam ettiğini söyledi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Hasan Gönen, üniversite olarak böyle bir etkinliğe
ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduklarını ifade ederken, panelde Lozan Antlaşması’nın ülkemize
sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan nasıl temel kazandırdığı konusunun ele alınacağını belirtti. Prof. Dr.
Hasan Gönen, kendisini dinleyen gençlere Lozan Antlaşması’nı çok iyi öğrenmeleri tavsiyesinde bulundu.
ESOGÜ KISA KISA
GENÇLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR ESOGÜ’DE ELE ALINDI
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile ESOGÜ Gençlik Danışma
Birimi (GEDAB)’nin birlikte düzenlediği ve üniversite öğrencilerinin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmeleri yolunda
kendilerine yardımcı olacak bazı temel sağlık konularında
ve sosyal konularda bilgilendirilmesini amaçlayan panel,
ESOGÜ Prof. Dr. Necla Özdemir Salonu’nda gerçekleşti.
ESOGÜ öğrencilerine danışmanlık ve klinik hizmetleri
veren GEDAB’ın tanıtıldığı ve üreme sağlığı, şiddet, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve madde bağımlılığı gibi
konularda katılımcı gençlerin bilgilendirildiği etkinlikte
ayrıca, stant açılarak gençlerin yaşadığı birçok soruna
ilişkin bilgilendirici ve yönlendirici broşürler dağıtıldı.
TURKMSIC OSMANGAZİ, HALK SAĞLIĞI ETKİNLİKLERİ KAPSAMINDA ESKİŞEHİR HALKI İLE BULUŞTU
Türkiye’deki tıp öğrencileri arasında oluşturulmuş bağımsız, siyasi olmayan, kar amacı gütmeyen en büyük
ve en köklü kuruluş olan TurkMSIC (Turkish Medical
Students’ International Committee/Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği) Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Üyeleri (TurkMSIC Osmangazi) Kanatlı AVM’de,
yaklaşık 45 gönüllüyle ücretsiz halk sağlığı etkinlikleri
gerçekleştirdi.
Üç gün süren etkinlikler kapsamında kan şekeri ölçümü,
diyabet farkındalık anketi, organ bağışı kampanyası
ve Alzheimer testi yapılırken; bilgilendirici broşür ve el
ilanları da dağıtıldı. TurkMSIC’den yapılan açıklamada
bu etkinlikler ile toplumu sağlıkla ilgili bazı önemli konularda bilinçlendirmenin ve bu konularda farkındalık
yaratmanın amaçlandığı, aynı zamanda TurkMSIC’nin
misyonu doğrultusunda; geleceğin hekimlerine küresel sağlık alanında geniş bir bakış açısı sağlamanın
ve tıp öğrencilerinin insani değerlerini yükselterek
geleceğin sorumluluk sahibi hekimlerinin şekillenmesine katkıda bulunmanın amaçlandığı belirtildi.
ETKİNLİK 65
FASHION 66
a day on Campus’
Fotoğraf: Mustafa ÖKSÜZ
Model: Elzem Nur KURT
Asistan: Simge AŞKAN
Tasarım: Sezen ÖZ
Tasarımlarınıza eCampus’ ile hayat verin...
Özgün portfolyalarınızı sayfalara taşıyalım...
Yapmanız gereken tek şey bize ulaşmak...
FASHION 67
FASHION 68
FASHION 69
FASHION 70
FASHION 71
Göker ÇETİN
Hilal ÖZÇELİK
ESOGÜ İktisadi İdari Bilimler – Uluslararası İlişkiler
ESOGÜ Fen Edebiyat – Kimya Bölümü
Kış sezonunun vazgeçilmezi füme rengi kaşe montunu hardal rengi burberry desenli şalıyla renklendiren ve ayakkabılarında da aynı tonları yakalayan
Göker ÇETİN, çantası ile de günlük şıklık yakalamış.
Kaban ve kaşkol ikilisini bir araya getirip, saçlarına
verdiği şekil ile yüz hatlarını öne çıkaran Burçin, sarı
balıkçı çizmeleri ile oldukça farklı bir tarzı da kampüse taşımış.
FASHION 72
Munip ULUÇ
ESOGÜ Turizm – Turizm ve Otel İşletmeciliği
Sezonun en sık görülen klasik tonlarını bir arada
kullanan ve karamel renkli botları ile sonbaharın
krem tonunu taşıyan kotunun uyumundan sonra
kırmızı şişme montuyla bizi sıcacık karşılayan Munip ULUÇ bu yılın olmazsa olmazlarından çanta
ile kendisine hoş bir detay katmış. Kırmızı şişme
montunun altına koyu renk jean ile lacivert ya da
siyah degrade cilalı bir botta hoş durabilir.
Ece SURAL
ESOGÜ Turizm – Turizm ve Otel İşletmeciliği
Gri over-size kaşe montu ve aynı tonlardaki kırçıllı
kazağı ile yumuşak bir geçiş yaratmış. Zımba
modasını çizmelerinde kullanırken, şalı ve çantasını da ayrı renk tercih etseydi, iki parça arasında
harika bir uyum yakalayabilirdi.
FASHION 73
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Açıköğretim Fakültesi o kadar meşhur bir fakültedir ki, Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum denildiğinde bile,
açık mı? Sorusunu duyabileceğiniz okul…
ekşi sözlük
Açıköğretim’den kazanılan paraların haftalık
çiçek değişim masraflarına harcandığı, en çok
park ve bahçe müdürlüğünün çalıştığına şüphe
olmayan çiçeği, böceği bol ve güzel üniversite…
itü sözlük
Hazırlık sınıfına beginner ve elementary
kurlarından başlayan öğrencilere, hocaların bile bazen seneye nasıl olsa yine beraberiz diyerek psikolojik söylemlerde bulunmaktan kaçınmadığı eğitim yuvası…
ekşi sözlük
Çoğu şeyin 1 lira olduğu güzide üniversite…
uludağ sözlük
AKTÜEL 74
OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
İlk olarak Bursa Osmangazi’de olduğunu düşünebileceğiniz, sırf bu yüzden isminin başına mahkeme kararı ile Eskişehir eklenmiş olan okul…
ekşi sözlük
Şehir merkezinden 6-7 derece daha
soğuk iki kampüsü olan üniversite…
(bademlik dağı ve meşelik çölü)
uludağ sözlük
Kapalı halı sahası kış mevsiminde çok
işe yarayan üniversite
itü sözlük
Geçtiğimiz sayımızda alıntısını yaptığımız “Öğrenci belgesinin 5 lira olduğu üniversite” haberinin düzeltmesini yapmak boynumuzun borcudur, öğrenci belgesi ¨ 2,5‘dir.
eCampus’Mag olarak bu indirime
sessiz kalamazdık
AKTÜEL 75
Cultural Awareness Project 4
Kültürlerin Buluşma Noktası / Sıdıka Gündoğan İlköğretim Okulu
Kültürel farklılıklardan yola çıkarak bu
farklılıkların güzel yanlarını ortaya koyabilmek adına Anadolu Üniversitesi
Erasmus Kulübü’nün bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Kültürel Farkındalık Projesi (Esn Anadolu 4th Cultural
Awareness Project), Mahmudiye İlçesinin Türkmanmecidiye Köyü – Mevlüt
Sıdıka Gündoğan İlköğretim Okulu öğrencileri ile kulüp üyesi birçok yabancı
öğrencinin bir araya gelmesini sağladı.
Projeyi dördüncü kez köy okullarında
hayata geçirdiklerini belirten proje
koordinatörü Hüseyin ERDEM, farklılıkların güzelliklerinin ortaya konulabilmesi, bu bilincin yerleştirilebilmesi ve insanların ön yargılarından
arındırılabilmesi adına Türkiye’deki
köy okullarının öğrencileri ile yabancı uyruklu öğrencileri bir araya getirdiklerini ifade etti. Etkinlikte Erasmus
öğrencilerinin kendi kültürlerini tanıttığı etkinlikte, Tepebaşı Belediyesi
19 Mayıs Gençlik Merkezi gönüllüsü
ve Yaratıcı Drama eğitmeni Mustafa Kaygısız, öğrencilere çeşitli oyunlar oynatarak çevre temizliği, iletişim
gibi konularda eğitici çalışmalar yaptı.
ETKİNLİK 76
Projenin Amacı
Kültürel farklılıkların ve bu farklılıklar
neticesinde oluşan güzelliklerin görülmesi, bilincine varılabilmesi, kişisel
gelişime katkıda bulunması, bireylerin
ufuklarının geliştirilmesi ve önyargılarından sıyrılmasını sağlamak amacıyla
ülkemizin imkânları kısıtlı olan köy okullarında okuyan öğrencilerinin, farklı
ülkelerden gelen yabancı öğrencilerle
bir araya gelmeleri sağlanmaktadır.
Benzer Projelerde ESN ANADOLU
Sarıcakaya İlköğretim Okulu
Cevizli Köyü İlköğretim Okulu
Kulaca Köyü İlköğretim Okulu – Bursa/İnegöl
ETKİNLİK 77
ÖZDİLEK’ TE DÜNYA ÜLKELERİNİN
ÖĞRENCİLERİNDEN ANLAMLI SERGİ
AIESEC Eskişehir şubesinin düzenlediği
‘‘Engelleri Kaldır Projesi’’ kapsamında Özdilek AVM ’de sergi düzenledi. Proje kapsamında Tayvan, Bahreyn, Çin, İngiltere,
Brezilya, Mısır, Hindistan, Pakistan, Rusya
gibi birçok farklı ülkelerden gelen kültür
elçileriyle engelli çocuklara farklı tecrübeler yaşatmayı planlayan AİESEC, oluşturduğu alanda çeşitli el işleri ve fotoğrafları
sergilediler. Özdilek misafirlerinin yoğun
ilgi gösterdiği serginin yanı sıra farklı ülkelerden gelen kültür elçilerinin düzenlediği dans gösterileri büyük ilgi gördü.
Engellilere ve onlarla ilgili projelere her zaman destek olacağını söyleyen Özdilek AVM yönetimi, bu tür
projeleri görmekten mutlu olduklarını belirttiler. Özdilek yönetimi ve AIESEC öğrencileri sergiyi pasta keserek kutladılar.
SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZDİLEK’TE BİR BAŞKA
Özdilek Alışveriş Merkezi, sevgililer gününe özel birbirinden renkli ve eğlenceli aktiviteler düzenledi 9-14
Şubat tarihleri arasında 6 gün boyunca çiftlere hem etkinlikler hem kampanyalarla unutamayacakları bir sevgililer günü yaşattı.
9-10 ve 14 Şubat tarihlerinde ¨25 ve üzeri alışveriş yapan herkes “Aşkını Ne kadar Tanıyorsun?” yarışması ile
çiftlere sorular sorulup en çok doğru cevabı verenler
yüzlerce hediye arasından sürpriz hediyeler kazandılar.
Aynı tarihlerde labirentin içerisinde en kısa süre içerisinde gizlenen kalbi bulan çiftler yine Özdilek’ten hediye kazandılar. Sevgililer ücretsiz olarak aşk kostümlerini giyip fotoğraf çektirirken hem unutamayacakları
bir fotoğrafları oldu hem de eğlenceli anlar yaşadılar.
Çekilen fotoğraflar Özdilek tarafından müşterilere hediye edildi. Sevgililere özel hazırlanan Aşk Meydanı’nda sevgililere romantik bir masada Kahve Dünyası’nın
sıcak çikolatalarını yudumlarken aşk dolu sohbet etme
şansı yakaladılar. Özdilek Restoran 14 Şubat sevgililer gününe özel canlı müzikle misafirlerini ağırladı. 35 yılı geçen 15 çifte çekilişle yemek ikram edildi.
AKTÜEL 78
AKTÜEL 79
ÜCRETSİÜZCRETSİZ
CHECK-UP
CHECK-UP
ARACINIZ İÇİN 5 YILDIZLI
LASTİBİRİK KONTROLÜ
HİZMETLERİMİZDEN
TAMLASTİ
SİZE GÖRE
K KONTR
PAKET
ARAÇ MUAYENE
HİMUAYEN
ZMETİ
ARAÇ
KAMPANYA
SU ISITICI İŞLEMİ
OZONLAMA
MOTOR KORUMA
İÇ - DIŞ TEMİZLİK
BOYA KORUMA
ÜCRETSİZ
¨ 35
¨ 50
(Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için mekanik ve kaporta bakımı)
(Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için
¨ 50
¨ 150
¨ 350
¨ 200
CHECK-UP
LASTİK KONTROLÜ
ARAÇ MUAYENE HİZMETİ
(Araç alış-satışlarında, aracı alacaklar için mekanik ve kaporta bakımı)
İndirim kuponunuzu işaretli şeritten kesip, öğrenci
kimliğiniz ile PlatinEs Garage’ a gittiğinizde,
Campus’ Magazine farkıyla
%25
İndirim kuponunuzu işaretli şerİndiittrimenkukeponunuzu
sip, öğrenciş
kimliğiniz ile PlatinEs Garage’kimalgiiğttiniizğiinleizPlde,atin
Campus’ Magazine farkıyla Campus’ M
indirim fırsatından yararlanabilirsiniz!

Benzer belgeler