çtb dergi -1.sayı - Çanakkale Ticaret Borsası

Transkript

çtb dergi -1.sayı - Çanakkale Ticaret Borsası
ÇANAKKALE
TiCARET BORSASI
MART 2012
SAYI 1
DERGİSİ
CUMHURBAŞKANI
TAM NOT
VERDİ...
BALKANLARDA
TİCARETİ
BİZ BELİRLEYECEĞİZ
BİRLİKTEN
GÜÇ DOĞDU
Tüccar; milletin
emeği ve üretimi
kıymetlendirmek
için; eline ve
zekasına emniyet
edilen ve
bu emniyete liyakat
göstermesi gereken
adamdır.
içindekiler
11 Cumhurbaşkanı
tam not verdi
12 Ekonominin gizli kahramanları
14 Cennettir benim memleketim
20 Biyogaz potansiyeli
22 Küresel ekonomi pamuk
ipliğine bağlı
23 Hayvancılıkta önemli gelişme
24 Birlikten güç doğdu
26 Organik et
30 192 Ülkeye örnek olduk
32 Bilimsel çalışma
33 Turizm dünyası Emitt’te buluştu
34 Akarsuların efendisi; alabalık
38 Dünya küçülüyor hedefler büyüyor
40 Araştırma; Ezine Peyniri
41 Gençlik demek girişimcilik demek
42 Bir tanıtım bin kapı açıyor
43 Çanakkale’nin lezzeti,
Antalya’nın damağında kaldı
44 Ada Çavuşu
ÇANAKKALE TİCARET BORSASI DERGİSİ
SAYI:1 MART 2012
SAHİBİ
ÇANAKKALE TİCARET BORSASI ADINA
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
S.KAYA ÜZEN
GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ
SEVCAN ELVER
GENEL SEKRETER
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
S. GÖZDE KARTAL
KALİTE-AKREDİTASYON SORUMLUSU
YAYIN KURULU BAŞKANI
SALAMON HALYO
YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
YAYIN KURULU
BURCU GENÇ
M.SERKAN DURMAZ
FATİH DOĞU
MUSA ÇELİK
KATKIDA BULUNANLAR
Prof.Dr.Harun BAYTEKİN/ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
İlhan ULUS/Ziraat Odası Başkanı
Ş.Övgü Gökdağ AR /ÇOMÜ TİOY Öğretim Görevlisi ve ÇTB Genç
Girişimciler Kurulu Üyesi
GRAFİK TASARIM VE BASKI
Manşet Ajans / ÇANAKKALE
YAYIN TÜRÜ
Çanakkale Ticaret Borsası Dergisi 4 ayda bir yayımlanır.
Çanakkale Ticaret Borsası Dergisi’nde yer alan yazılar aksi
belirtilmedikçe Borsamızın resmi görüşünü yansıtmaz. İmzalı yazılarda
belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir.
47 Güçlü Türkiye’nin temelini
vergi oluşturuyor
48 Tarımda ortak akıl galip
geldi
50 Gelişim için eğitim
52 Cesaret sizden destek bizden
53 Tarımda stratejimizi belirleyeceğiz
54 Dünyanın son
harikası; Polen
56 Almanya’yı gıdalarımız ile
fethettik
57 Balkanlar için çalışmalar sürüyor
58 Markan kadar güçlüsün
60 Zeytinde hasat zamanı
61 Toplumun sesi ve kulağısınız
62 Hububat
piyasalarında son
dakika
63 Ticarette Türk - Alman ittifakı
64 Zeytinyağı
70 Geleneksel Buluşma
71 Meksika pazarına açılmalıyız
72 Altın Çilek
73 Azimli olun ve asla vazgeçmeyin
75 Güneydoğu ile yakın temas
76 Emniyetin hızı, Çanakkale’nin
huzuru arttı
77 İhtiyaç sahipleri unutulmadı
78 İstatistik
79 Standart yolculuğu
KALİTE
POLİTİKAMIZ
Tabi olduğumuz yasalar çerçevesinde,
Kalite Yönetim Sisteminin şartlarına
uyarak etkinliğini sürekli iyileştirip,
çağdaş borsacılık anlayışı içinde
üyelerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını
eğitimli personelimiz ve modern alt
yapımız vasıtasıyla beklentilerinin ötesine
çıkarmaktır.
MİSYONUMUZ
Bağlı bulunduğumuz 5174 sayılı kanun
çerçevesinde hizmet vererek; Üyelerimizin
sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için
uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin
ekonomisini geliştirmek amacıyla
ülkemizde ve dünyada üyelerimizin en iyi
şekilde tanıtımını yapmaktır.
VİZYONUMUZ
Yasalar çerçevesinde; gelişen hizmet
çeşitliliği sunan, kurumsallaşmayı
başarmış, üye memnuniyeti sağlayan,
modern öncü bir borsa olmak.
Avrupa Birliği sürecinde Yeni gelişmelerin
üyelerimize tanıtımını gerçekleştirip,
Çanakkale Ticaret Borsası’nın kendisini,
tarımını ve tüm üyelerini AB’ye
hazırlamaktır.
HEDEFLERİMİZ
Üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini
sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak,
bölgemizdeki sivil toplum kuruluşlarıyla
tek bir güç oluşturarak bölgemizin
ekonomisini geliştirmek amacıyla
ülkemizde ve dünyada üyelerimizin en iyi
şekilde tanıtımını yapmaktır.
Değerli Okurlar ve Sevgili Üyelerimiz;
Çanakkale Ticaret Borsası olarak uzun bir süredir bir yayınla karşınıza
çıkmayı düşünüyorduk. Çalışmalarımızı, çabalarımızı ve faaliyetlerimizi sonunda
bir araya getirerek sizlere, Çanakkale’ye ve tüm Türkiye’ye bu yayınla sesimizi
daha fazla duyuracağız.
Şu hususu en başta ifade etmek istiyorum. Bu dergimiz ile bir haber bir
faaliyetler duyurusu dergisinden çok bilimsel çalışmalara, projelere, sorunlara,
çözümlere ve araştırmalara dayanan bir yayın ortaya çıkarmaya özen
göstereceğiz. Bu açıdan bu yayınımız klasik bir sektör ve reklam dergisi
olmaktan ziyade sizlere kaynak bir eser ve araştırma dergisi olarak sunulmuştur.
Bir başka hususu daha vurgulayayım. Bu konuda ilimizde hatta bölgemizde
çok önemli bir eksiklik vardı. Bu eksikliği giderdiğimiz ve öncü olduğumuz için
de çok mutluyuz. Sizlerle beraber yeni çalışmalara, araştırmalara ve projelere
imza attıkça dergimizin içeriği zenginleşecek ve farklı bir yayın çizgisine
oturacaktır.
Bu yayın iki yönlü iletişim ve haberleşme sağlayacaktır. Birincisi siz değerli
üyelerimizin isteklerini ve önerilerini, sorunlarını duyuracak, firmalarını,
ürünlerini tanıtacaktır. Yani siz üyelerimizin sesi olacaktır.
Diğer taraftan ise kamunun çalışmalarını, borsamızın faaliyetlerini, yeni
gelişmeleri, teknolojileri, fırsatları, faaliyetlerimizi, fuarları, projeleri de sizlere
duyurmaya çalışacağız. İki yönlü bilgi akışı sağlayacağız. Bu nedenle biz bu
derginin içeriğini zengin tutabilmek için valiliğimizle, üniversitemizle, tarım il
müdürlüğümüzle, ziraat odamızla, kalkınma ajansımızla, sivil toplum
kuruluşlarımızla, Odalar ve Borsalar birliği ile, basın kuruluşlarımızla işbirliği
yaparak çok zengin ve dolu bir yayın hazırlayacağız.
Kaya ÜZEN
Yönetim Kurulu Başkanı
Farklı, modern, yenilikçi, tarafsız ve ilkeli duracağız. Güzel gelişmelerimizi,
haberlerimizi ve çalışmalarımızı sizlere duyuracağız. Lütfen şunu da
unutmayınız. Sizlerden gelen öneriler, haberler, katkılar da bizleri hem mutlu
edecek hem de yayınımıza zenginlik katacaktır.
Dergimizin yayın politikası hakkında bir diğer önemli ağırlık da tarım
sektörünün, gıda sektörünün, hayvancılık sektörünün sorunlarını ve isteklerini
yüksek sesle ve herkese duyurma imkanı sağlamak olacaktır. Bu açıdan
baktığımızda bu dergi aslında bir tarım lobisi ve gıda sektörü sözcüsü olacaktır.
Çok güzel gelişmelerin önünü açacaktır.
Ülkemizi son yıllarda sağlamış olduğu baş döndürücü gelişme ve kalkınma
çalışmalarını bizler tarım, gıda ve hayvancılık sektörüne de yansıtmak istiyoruz.
Bu sektörlerin de gereken ağırlığı kazanması için hak ettiği katma değeri
üretebilmesi için Borsamız çok başarılı organizasyonlar yapmaktadır. Ve hemen
şunu da ifade edeyim ki; bizler her zeminde her yerde her an sizlerin sesinizi
duyuruyoruz. Kamuya, Bakanlıklara, Odalar ve Borsalar Birliğine, basına, sivil
topluma, yabancı ülke temsilciliklerine hep sizlerin sesini duyurmaya çalışıyoruz.
Bu dergi esasen bu sesimizin biraz da geniş kitlelere yayılmasını ve kalıcı
olmasını sağlayacaktır. Biz burada bu medya çalışmamızla Borsamızın tarihine
bir not, arşivine, üyelerimize, sizlere, gelecek yönetimlerimize kalıcı bir ses ve
eser bırakmış oluyoruz.
Değerli Üyelerimiz;
Sizlerle uzun yıllardır uyum içinde, başarılarla dolu, fedakârlıklarla dolu,
faaliyetlerle dolu bir çok organizasyonu gerçekleştirdik. Şimdi elinizdeki bu
dergi bu başarılarımıza, çalışmalarımıza bir adım daha ekledi. Bu adımlarımıza
daha yenileri eklenecek ve devamı gelecektir. Hepinize başarılı, bereketli,
huzurlu, sağlıklı ve kârlı çalışmalar üretimler diliyorum.
Sadece bakılan değil, okunan, incelenen, beklenen dergilerde görüşmek
üzere.
7
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Değerli Okurlar ve Sevgili Üyelerimiz,
ÇANAKKALE TİCARET BORSASI
GIDA LABORATUVARI
Teknolojinin Son
Ürünü Cihazlarımızla
Üyelerimizin ve
Üreticilerimizin
Hizmetindeyiz
Uzun zamandan beri planladığımız
dergimizin ilk sayısıyla karşınızdayız. Amacımız
bu yayınla sektörlerimizin sesini duyurmak,
farklı konuları ele almak ve Borsamız
faaliyetlerini ön plana çıkarmaktır.
Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki; Bizler bu
kurumlarda bayrağı bizden sonra gelenlere
devredeceğiz. Yeni nesillere yeni girişimcilere
yeni işadamlarımıza sektörümüzü işlerimizi
emanet edeceğiz.
Fakat diğer taraftan şunu da gayet iyi
biliyoruz ki; Bizler Çanakkale Ticaret
Borsasında uzun yıllardan bu yana uyumla
dostça çok başarılı işler gerçekleştirdik. Şimdi
bu dergi ile çalışmalarımızı kalıcı hale getirdik.
Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi olarak iştigal
konumuz olan tarımda kendimize çizdiğimiz
yol haritamızdan ve planlarımızdan sapmadan
yolumuza devam ediyoruz.
Erol ÖZEN
Çanakkale Ticaret Borsası
Meclis Başkanı
Borsamız, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği‘nin çatısı altında ticaret borsacılığının
yarınlarına şekil vermek, her türlü soruna
çözüm yolları bulmak amacıyla, büyük bir azim
ve titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir.
Çanakkale Ticaret Borsası, geçmişinden
aldığı güçle, birçok önemli projeyi hayata
geçirmeyi ve ülkemizde tarımsal ticaret
alanında yeni açılımlar sağlamayı
hedeflemektedir.
MERKEZ
Bursa Yolu Üzeri 2. km Çanakkale
Telefon : 0 286 212 07 66
0 286 213 94 54 - 0 286 212 47 70
Fax : 0 286 212 47 69
E-mail : [email protected]
GELİBOLU İRTİBAT BÜROSU
İstanbul Yolu Üzeri Gelibolu Ajans
Amirliği Gelibolu/Çanakkale
Telefon: 0 286 566 29 69
Fax: 0 286 566 29 68
Çanakkale Ticaret Borsası’nı bugünlere
taşıyan en önemli faktörlerden bir tanesi,
elbette ki, üyeleridir. Şahsım ve Meclisim adına
bu yayınla ulaştığımız üyelerimizden ve sektör
temsilcilerimizden bir isteğimiz var.
Görüşlerimizi ve çalışmalarımızı bizden sonra
gelenlere aktarabilmemiz için lütfen Borsamızın
Meclisini her zaman ziyaret ediniz. Tecrübe ve
isteklerinizi bizlere aktarınız.
Bu derginin hazırlığında emeği geçenlere ve
Borsamız organlarında yer alan üyelerimize
teşekkür ediyor, Bol kazançlı günler diliyorum.
9
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
TİCARET BORSALARINI
TANIYOR MUYUZ?
Ticaret borsaları, 5174 sayılı kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan
fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere
kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır.
Ülkemizde ilk ticaret borsası 1892 yılında İzmir’de kurulmuştur. Bugün ülkemizde ticaret borsalarının sayısı 56’sı il
54’ü ilçe olmak üzere 110’a ulaşmıştır
Alıcı ile satıcıyı karşı karşıya getirmeyi amaçlayan ticaret borsacılığı fiyatların serbest rekabet ortamında oluşmasını sağlamaktadır. Özellikle Ürün ve İhtisas borsacılığı ile vadeli işlemler Borsaları global ekonomide vazgeçilmez hale gelmiştir.
Ticaret Borsalarının görevleri şu şekildedir;
• Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim
ve tescil etmek.
• Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilân etmek.
• Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar
üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim
usullerini gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel
düzenlemeler yapmak.
• Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat
haberleşmesi yapmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek.
10
• 51 inci maddedeki belgeleri düzenlemek ve onaylamak.
• Borsaya dahil maddelerin tiplerini ve vasıflarını tespit etmek üzere laboratuar ve teknik bürolar kurmak veya kurulmuşlara iştirak etmek.
• Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf, adet ve teamülleri
tespit etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve ilân etmek.
• Borsa faaliyetlerine ait konularda ilgili resmî makamlara
teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamı veya bir kesiminin menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına
veya kendi adına dava açmak.
• Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve
uyumlu eylem niteliğindeki uygulamaları izlemek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek.
• Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek.
• Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin
gerekli hizmetleri yapmak.
• Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak.
• Sair mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak.
Ç
anakkale yöresine özgü ürünler,
Çanakkale Ticaret Borsası’nın da katıldığı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 66. Genel
Kurulunda tanıtıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 66.
Genel Kurul’unda çeşitli illere ait yiyecek ve
yöresel ürünler sergilendi. İlgi gören bu
stantlardan biride yöresel lezzetlerin yeraldığı
Çanakkale standı oldu.
Çanakkale Ticaret Borsası ve Biga Ticaret
Borsası birlikte ortaklaşa açtığı standı çok
sayıda vatandaşın yanısıra Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
ziyaret etti. Ayrıca bir çok oda ve borsa
başkan ve yöneticileri Çanakkale ürünlerine
ilgi gösterdi.
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Kaya Üzen’in elinden
Çanakkale ürünlerini tadan Cumhurbaşkanı
Gül, beğenisini dile getirerek bu lezzetlerin
mutlaka herkes tarafından bilinmesi
gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı
tam not verdi
11
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
sı Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Vali
Tuna’nın sektörlerinin sorunlarının tespitinde üretim noktalarını gezerek öğrenme çabasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Üzen, hem bölgemizin hem de sektörlerinin sorunlarının
çözümlerinde yerinde bulunacak tespitlerinin yapılması bizim için son derece önemliydi dedi.
Vali Güngör Azim Tuna’nın iş dünyası ile yakinen ilgilenmesinden ve gerçekleştirdiği ziyaretlerden büyük mutluluk ve onur duyduklarını belirten
Kaya Üzen, bunun kendilerini ve üyelerini son
derece motive ettiğini kaydetti.
İş dünyasının ve tarım sektörünün sorunlarını
Sayın Valimize en iyi şekilde iletmenin yolunun onları ziyaret etmek olduğunu düşündük diyen
Üzen; “ Öncelikle Çanakkale Ticaret Borsasında
Sayın Valimizin katılımları ile bir toplantı organize
ettik. Toplantıda Sayın Valimizin borsa üyelerini
programı elverdiği ölçüde ziyaret etmek istediğini
öğrendik. Bu üyelerimiz adına bizi son derece
memnun etti. Bu ziyaret programımızı birlikte
gerçekleştirdik. Sayın Valimize üyelerimize zaman
ayırdığı ve onları ziyarete gittiği için çok teşekkür
ediyoruz. Firmalarımız Sayın Valimizin ziyaretleri
ile şeref duydular ve motive oldular” dedi.
Sorunlar ve beklentiler aktarıldı
Çanakkale Markalarına
TAM DESTEK
Çanakkale Ticaret
Borsası üyelerini
işyerlerinde ziyaret eden
Vali Güngör Azim Tuna,
sektörel sorunları bizzat
yerinde ve birinci
ağızlardan dinleyerek
tespit etme fırsatı buldu.
Vali Tuna, işadamlarını
Çanakkale ekonomisinde
önemli bir paya sahip
olan gizli kahramanlar
olarak nitelendirdi.
12
Tarım sektörünün sorunlarını yerinde
öğrenmek için Çanakkale Ticaret Borsası
ile birlikte ortak bir program gerçekleştiren Vali Güngör Azil Tuna, çok sayıda üyeyi işyerlerinde ziyaret ederek sorun ve
beklentilerini dinledi. Vali Tuna’ya ziyaretleri sırasında Çanakkale Ticaret Borsası
Başkanı Kaya Üzen ve Genel Sekreter
Sevcan Elver ile Valilik Özel Kalem Müdürü Mahmut Akkuş eşlik etti.
Üyeler ile omuz omuza
Çanakkale Ticaret Borsası, amaçları
doğrultusunda borsa üyesi kobilerin gelişmelerini ve küresel rekabet karşısında başarılı olmalarını sağlamak, verimliliklerini
arttırmak ve kurumsallaşmalarının olmazsa olmaz olduğunun gerekliliğini benimseten bir çalışma ortamı içinde faaliyetlerine
devam ediyor. Bunu başarabilmek içinde
sürekli olarak üye ziyaretleri gerçekleştiriliyor.
Bu kapsamda 2011 yılı içerisinde Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna eşliğinde
borsa üyelerinin sorunlarını incelemek ve
değerlendirmek amacıyla bir dizi program
gerçekleştirildi. Sektörlere göre yapılan
üye ziyaretlerinde Çanakkale’nin markalarını Vali Tuna’ya tanıtma fırsatı yakalanırken
ayrıca ziyaretler neticesinde üyeler hem
onure oldu, hem de borsa ve il valisine
taleplerini dile getirme fırsatı buldu.
Motive olduk
İş dünyasının ve tarım sektörünün sorunlarını Valimize en iyi şekilde iletmenin
yolunun onları ziyaret etmek olduğunu
düşündük diyen Çanakkale Ticaret Borsa-
Meclis Başkanı Erol Özen yaptığı açıklamada;
“Borsamız organizasyonunda üyelerimiz ile sohbet eden, karşılaştıkları zorlukları ve piyasaların
durumunu dinleyen Sayın Valimiz, üyelerimizin
beklentileri konusunda da görüş alışverişinde bulundu. Sayın Valimizle bir arada yapmış olduğumuz ziyaretlerden çok memnun ve mutluyuz.
Üyelerimize göstermiş olduğu ilgiden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Sorunlar dinlendi talepler belirlendi
Vali Tuna’da Başkan Kaya Üzen’e borsa üye ziyaret programını organize ettiği için teşekkür ederek çeşitli sektörlerin sorunlarını öğrenme ve yerinde tespit etme imkanı bulduğundan dolayı
memnun olduğunu ifade etti. Ziyaret ile Çanakkale ekonomisinde önemli bir paya sahip olan gizli
kahramanları görme fırsatı yakaladığını belirtti.
Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, kentte tarım ile ilgili konularda yapılan çalışmaların önemine dikkat çekerek; “Bu bağlamda Çanakkale Ticaret Borsası’nın üyelerine karşı üzerine düşen
görevi layığıyla yaptığı kanaatindeyim” dedi.
Çanakkale’de tarım ve tarıma dayalı sanayinin
önemli sektörlerden birisi olduğunu vurgulayan
Vali Tuna, kentimizde büyük kuruluşlar olmasının
yanı sıra çok sayıda KOBİ niteliğinde kurum ve kuruluşların bulunduğunu ve Çanakkale ekonomisinin başarısında bu gizli kahramanların payının büyük olduğunu söyledi.
Firmaların durumlarını Ticaret Borsası’ndan
dinlediğini ve şimdi de yerinde gördüğünü belirtti.
Ayrıca firmaların işlerini son derece iyi yaptığını
kaydeden Vali Güngör Azim Tuna rekabetin yoğun olduğu piyasada bir yerlere gelmenin kolay
olmadığına vurgu yaptı.
13
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
CENNETTiR
BENiM MEMLEKETiM
Binlerce yıldır pek çok
medeniyete ev sahipliği
yapmış, imparatorlukların
başkentleri olmuş kentleri
barındıran Marmara
Bölgesi, adeta bir açık
hava müzesi gibi.
Her mevsim insanlara
ayrı bir güzellik sunan
Çanakkale, içinden deniz
geçen coğrafyasıyla,
topraklarının bereketiyle,
antik, doğal ve modern
bir kent. Antik dönemde
‘’Dardanelles’’ olarak
anılan Çanakkale’nin 671
kilometrelik kıyı şeridi
bulunuyor.
T
14
Türk ve dünya savaş tarihinde önemli
bir yere sahip Çanakkale Savaşları’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı,
antik dünyanın batı Anadolu’daki önemli
merkezleri Truva ve Assos antik kentleri,
kente gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerler olarak dikkati çekiyor.
Gökçeada’da
kurulu
bulunan
Türkiye’nin ilk Sualtı Milli Parkı 200 metre
genişliğinde ve bir mil uzunluğunda.
Çanakkale’ye 90 kilometre mesafede ki
Assos antik kenti ise Aristo’nun ilk felsefe
okulunu kurduğu yer olarak biliniyor…
Misafirperver insanları, bozulmamış
doğası, antik kentleri, şehitlikleri, mavi
bayraklı temiz plajları, kaplıcaları, yöresel
yemekleri, el sanatları ile dikkati çeken
Çanakkale’yi ziyaret edenler, gezilerine ilk
Gelibolu Yarımadası
Tarihi Milli Parkı
olarak kent merkezinden başlamalı.
Çanakkale İskelesi’nin her iki yanında
uzanan lokantalar, barlar ve kafeler, hem
dinlenmek hem de boğazdan geçen gemileri seyretmek isteyenlerin uğrak yerleri
arasında. Lokantaların büyük bir bölümü,
müşterilerine deniz ürünleri ağırlıklı menüler sunuyor. Buralarda her mevsime
özgü taze balık çeşitleri tüketilebiliyor.
Kente gelenler, buram buram tarih kokan daracık sokaklarda gezdikten sonra,
tarihi Saat Kulesi, Aynalı Çarşı ve Çimenlik
Kalesi’ni görmeden buradan ayrılmıyor.
Piknikçiler, belediyeye ait halk otobüslerini kullanarak ya da kendi araçlarıyla il
merkezine 15 dakika mesafedeki Güzelyalı köyü ya da Dardanos mevkisini tercih
ediyorlar.
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na ise, kent merkezinden feribot ya da araba vapuruyla ulaşılabiliyor. Savaşın izlerinin her yerde görülebildiği Gelibolu’daki 33 bin
hektarlık alan, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutuyor.
Gelibolu Yarımadası boyunca Türk şehitlikleri ile yabancı askerlerin anısına yapılmış anıtlar bulunuyor.
Tarihi Milli Parkı kendi başına gezmek isteyenlerin
alandaki her şeyi görebilmeleri oldukça zor. Bölgeyi
görmek isteyenlere Çanakkale’deki seyahat acentelerinin düzenlediği turlara katılmaları öneriliyor.
Kendi başına gezmek isteyenler ise, geziye Kabatepe Ana Tanıtım Merkezi ya da Eceabat yakınındaki Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Tanıtma
Merkezi ziyaretiyle başlamalı. Her iki merkezden
de hem bilgi, hem de doküman almak mümkün.
Tarihi Yarımadayı gezeceklere yanlarına yiyecek ve su
almaları öneriliyor.
15
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Gökçeada ve Bozcaada
Çanakkale’ye gelenlerin ziyaret ettiği
diğer önemli iki yer ise, Gökçeada ve Bozcaada. Bozcaada’ya Çanakkale’nin Ezine
ilçesine bağlı Geyikli beldesinden,
Gökçeada’ya ise Çanakkale’den ya da Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Kabatepe
iskelesinden kalkan araba vapuru ve feribotlarla ulaşım sağlanıyor.
Türkiye’nin en büyük ve en çok turist
çeken adası olan Gökçeada’ya yaklaşırken
insanların gözlerine önce tek bir ağaç bile
bulunmayan çıplak tepeler çarpıyor. İlk
kez gidenler için bu görüntü biraz burukluğa neden olsa da Gökçeada çok sulak bir
ada. Kaynakları, bir çok küçük gölü, gürül
gürül akan musluksuz çeşmesi ve bir de
şelalesi var. Adaya otomobille gelmeyenler için merkeze gidecek minibüsler iskelede hazır bekliyor. Çünkü iskele, ilçe merkezinin uzağında, neredeyse hiç yerleşim
olmayan bir yerde.
İlçe merkezi, feribotun yanaştığı Kuzu
Limanı’na yaklaşık 7 kilometre. Yaz aylarında oldukça hareketli olan ilçe merkezinde, otel ve lokantalar bulunuyor.
Ziyaretçilere, adaya özgü yemekleri
yemeleri tavsiye ediliyor. Ada şarapları ve
ısırgan otu, rezene gibi yerel otlarla yapılan ‘’cullama’’ adlı yemek, sakızlı muhalle-
Kaleköy
16
Bozcaada
bi, dibek kahvesi en çok
tercih edilenlerden. Bunun yanında, keçi sütünden yapılan peynirin, un,
nane ve zeytinyağıyla buluşmasıyla fırına verilen yemeğin adı da ‘’cicirya’’.
Gökçeada’nın güneyindeki Aydıncık (Kefalos) kıyısı,
Kuzey Ege’nin Patara’sı olarak kabul ediliyor. Aydıncık
Burnu, sert rüzgara rağmen
kaba dalgaların oluşmasını engellediğinden rüzgar sörfü yapanlar için ideal bir bölge. Buradaki şifalı çamur banyosu da
cilde yarar sağlıyor.
Ayrıca, Türkiye’nin ilk Sualtı
Milli Parkı Gökçeada’da kuruldu.
Park, 200 metre genişliğinde ve
bir mil uzunluğunda.
Zeytin ve zeytinyağı kültürü
doğal olarak tüm adada yaygın.
Geçmişten bugüne yaşatılan mezelerde, yemeklerde, iki kültürün
kaynaşmış Ege’ye özgü bu mutfağında gerçek zeytinyağının kokusunu ve lezzetini bulabilirsiniz.
Ve Bozcaada... Adaya yaklaşan
araba vapurundan bakınca, ilk göze
çarpan şey, kalesi. Vapur iskelesinin
hemen yanında yükselen kale, şaşılacak kadar
yeni görünüyor. Oysa tarihi Finikelilere kadar
uzanıyor. Ceneviz ve Venedikliler tarafından
onarılmış ve eklemeler yapılmış.
İskele çevresi adanın en canlı bölgesi. Lokantalar, kahveler, dükkanlar hep bu bölgede.
Çarşamba günleri kurulan pazar yeri de burada. Yeni yapılan bağ evleri sayılmazsa, Bozcaada derli toplu bir yerleşim merkezi.
Bozcaada’da Kemisis Teodoku Kilisesi
(Meryem Ana Kilisesi), kitabesine göre 18671869 yılları arasında yapılmış. 1734 yılında yapılmış Aya Paraskevi Ayazması, sekiz çınar ağacının arasında küçük bir şapel, iki küçük yapı ve
çift oluğu bulunan bir çeşmeden oluşuyor. 2627 Temmuz günleri bağ bozumu şenlikleri geleneksel olarak burada düzenleniyor.
Şaraplarıyla ünlü adada, bu yıl 26-28 Haziran tarihlerinde yapılacak ‘’Şarap Tadım
Günleri’’ni de hatırlatmak gerekiyor.
Adaya otomobille gidilirse içlere doğru yapılacak gezide şaşırtıcı görüntüler ortaya çıkabilir. Bağların arasından geçen dar yollardan
ilerlerken Rumlar tarafından terk edilmiş taş
evler, bu evlerin bahçelerinde, eski yaşamı hayal ettirecek kalıntılarla karşılaşılıyor.
Bozcaada’nın her tarafında çok sayıda plaj
var. En büyük doğal plajı Ayazma. Yanında Sulubahçe ve Habbele, Mermer Burnu, Akvaryum koyları, Tuzburnu, Çayır ve Ova kıyıları
denize girilebilecek yerler arasında.
17
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Kaz Dağları
Doğaseverlerin ilgisini en çok çeken
yerlerden biri olan Kaz Dağları’nın bir bölümü de Çanakkale sınırları içinde yer alıyor. Dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olduğu belirtilen bu dağlarda,
Yeşilyurt ve Adatepe gibi otantik köyler ziyaret edilecek yerler arasında.
Buralardaki otel ve pansiyonlar, güzel
bir doğada temiz havayı teneffüs etmek isteyenleri yaz kış ağırlıyor. Beldeden akan
dereleri takip ederek Kaz Dağları’nın güzelliklerini keşfetmek mümkün. Kaz
Dağları’nın bir diğer ucu ise, il merkezinden Ezine’yi takiben gidilen Bayramiç ilçesinde.
İlçeye bağlı Evciler köyünde yer alan
Ayazma Mesire Yeri, Kaz Dağları’nın en
önemli ziyaret noktalarından birisi. Her bir
tarafından yaz kış derelerin aktığı Ayazma,
doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için
önemli bir alan. Buradaki dere yataklarından yukarılara doğru yürüyenler, eşine az
rastlanır güzellikteki çok sayıda şelale ve
altında oluşan göletleri görebiliyor.
Mesire yerinde, buradan akan Kaz
Dağları’nın suyunda yetişen alabalıkların
güveçte tereyağla pişirilip servis edildiği tesisler de yer alıyor.
Ege Denizi’nin en önemli dalış
noktalarından birisi Bozcaada. Denizin temizliği görüş mesafesini 50-60
metreye kadar uzatıyor. Yalnız tüplü
dalışlar ve gece dalışları için izin gerekiyor.
Adanın bağları içinde bir otel ve
şarap evi de var. Merkez, Poyraz Limanı ve Tuzburnu plajı arasındaki bölümde de, yeni oteller ve küçük tatil
köyleri bulunuyor.
Truva ve Assos Antik
Kentleri
Truva Antik Kenti’ne, Çanakkale’den 30 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılıyor. Truva, gezginlerin kendi başına gezip anlayabilecekleri bir
ören yeri değil. Mutlaka uzman bir
rehber eşliğinde gezilmeli. Çanakkale’de birçok seyahat acentesi buraya
turlar düzenliyor.
Çanakkale’ye 90 kilometre mesafedeki
Assos Antik Kenti ise Aristo’nun ilk felsefe
okulunu kurduğu yer olarak biliniyor. Assos İskelesi, eski antrepolardan restore
edilmiş butik otelleri, iyi balık lokantaları ile
gezilip, görülecek önemli bölgeler arasında. Antik kent gezisinden sonra, kısa ama
dik yokuşu inerek, araçları biraz uzak me18
safede park ederek limana ulaşılıyor.
Antik kentin etrafı 4 kilometrelik surla
çevrili. Surların bir kısmı yok olmuş. Kentin yapıldığı, zor işlenen ama çok dayanıklı
taşa antik yazarlar ‘’insan yiyen taş’’ diyorlar. Zor işlense de dayanıklı olan bu taş,
Assos’un ihraç malları arasında yer almış.
Assos, yıl boyunca her mevsimde gidilebilecek yerler arasında bulunuyor. Ziyaretçilerin karşısına Assos’tan 2 kilometre
doğuya sahil yolunu izleyince Kadırga Koyu çıkıyor.
Osmanlı zamanında donanmanın kadırgaları bu koya çekildiğinden bu adı almış. Yörede ilk ‘’Mavi Bayrak’’ alan plaj da
bu koyda buluyor. Açık plaj durumundaki
koyun çevresi zeytinliklerle çevrili. Buradaki oteller genellikle doğaya saygılı, çevre
yerel mimarisi ile uyumlu ve muhakkak
zeytin ağaçları arasında.
19
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
İNCELEME
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
BİYOGAZ POTANSİYELİ
Prof.Dr.Harun BAYTEKİN
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
D
ünyada enerji kullanımı hayat standartlarının ve gelişmişliğin ölçüsü
haline gelmiştir. Kişi başına tüketilen enerji miktarı çağdaşlığın en önemli
ölçüsüdür. Türkiye enerji kaynakları yönünden çok zengin bir ülke değildir. Özellikle fosil yakıtlar olarak nitelendirilen,
doğalgaz, petrol, kömür gibi enerji kaynaklarının en önemli ithalatçısı durumundadır. Hatta bağımlılık oluşmuştur. Yoğun
kar yağışı ve çetin kış koşulları doğalgaz
tedarikinde yaşanan zorluklar, insanımızı
endişelendirmiştir. Gerçekten kesilmesi
durumunda ülkemizde hayat duracak
halde bir bağımlılık söz konusudur. Isınma
ve ısıtma yanında, elektrik enerjisinin
önemli bir kısmı da doğalgaz çevrim sant-
20
ralleri ile üretilmektedir. Enerji tüketiminde doğalgazın payı % 60’lara ulaşmıştır.
Binlerce yılda depolanmış enerji olarak
tanımlanan fosil yakıtların ömürleri sınırlıdır. Kullanım yoğunluğuna bağlı olarak
40-50 yıl içerisinde tükenecek olan kaynaklardır. Fosil yakıt tüketimini azaltmak
amacıyla bazı ülkeler biyoyakıt üretimine
yönelmişlerdir. Şeker kamışından benzin,
kanola bitkisinde mazot üretimi pratik
hale gelmiştir. Üretim fazlası ürünlerle
biyoyakıt elde edilmesinde sorun yoktur
aslında. Ancak, dünyada gıda yetersizliği
ve açlık sorunu çözülmemişken, gıda
kaynaklarını enerji üretiminde kullanmak
doğru değildir. Ülkemizde de kanola
yetiştiriciliği ve kanola yağından mazot
elde etmek için yoğun
çalışmalar yapılmıştır. Oysa
ülkenin ciddi yağ açığı bulunmaktadır. Bu durum
tam bir çelişkidir. Ayranı
yok içmeye misali, yiyecek
yağı olmayan bir ülkenin,
yemeklik yağdan mazot
elde etmesi akıllıca değildir.
Biyogaz, organik atıkların fermantasyonu sonucu
ortaya çıkan bir enerjidir.
Doğal gaz ve LPG’ye oldukça yakın niteliklere
sahiptir. Enerji değeri kısmen düşük olmakla birlikte, atıklardan üretildiğinden, atıkların değere
dönüştürülmesiyle elde
edildiğinden çok daha
yüksek değere sahiptir. Sap
ve samandan tutup, çiftlik
gübreleri ve peynir altı
suyu gibi çevre kirleticileri
enerjiye dönüştürmekte ve
çevre kirliliğinin önlenmesinde ciddi katkılar sağla-
maktadır.
Biyogaz üretimi ve kullanımı çok eski
geçmişe sahiptir. Milattan önceki yıllarda
çürük materyalin biriktiği alanların üzerinde mavi alevli ateş yandığına dair bilgiler
vardır. Bununla birlikte, biyogazın ilk pratik
kullanımı, bundan iki yüz sene evvel
İngiltere’de kanalizasyon içinde biriken
gazın sokak lambalarının yanmasında
kullanılması şeklindedir. Sistemli bir şekilde bugünkü teknolojiye uygun olarak
üretim ve kullanımı Çin ve Hindistan’da
başlamış ve günümüzde AB ülkelerinde
yoğun üretim çalışmaları başlamıştır.
Türkiye’de biyogaz üretimiyle ilgili
çalışmalar altmışlı yıllarda araştırma enstitüleri ve Devlet Üretme Çiftliklerinde
başlamış, ancak teknolojik yetersizlikler
nedeniyle işletilememiştir. 1980’li yıllarda
biyogaz konusunda doktora çalışmaları
için yurtdışına çok sayıda öğrenci gönderilmiş, teknik bilgi transferi de yetersiz
kalmıştır. Hatta örnek çiftliklere tesisler
kurulmasına rağmen, deneyim yetersizliği
başarısızlığı getirmiştir. Acı deneyimler,
başarısızlıklar biyogaz konusunu rafa kaldırmıştır. Oysa, irili ufaklı milyonlarca
tesis, Çin ve Hindistan’da çalışmakta,
binlerce tesis AB ülkelerinde yeni yeni
kullanıma sokulmaktadır. İngiltere ve Almanya biyogaz tesisi sayısını son yıllarda
beş katına çıkarmışlar, toplam üretim
potansiyelinin % 68’ine ulaşmışlardır.
Hatta bu ülkelerde silaj mısırın biyogaz
üretiminde kullanımı oldukça yaygındır.
Biyogazın 1 metreküpünde % 60-70
oranında metan gazı bulunmaktadır. Metan oranı doğalgaz ve LPG’de % 85’tir.
Biyogaz yanarken kullandığımız bu yakıtlar
gibi mavi aleve sahiptir. Biyogazın elde
edilmesiyle ilgili teknoloji oldukça gelişmiş
ve pratik hale gelmiştir. Türkiye’nin geçmiş
olumsuz deneyimlerine dayanarak bu
kaynaktan uzak durmasının gereği yoktur.
Biyogaz üretimine elverişli çok fazla atığı
bulunmaktadır. Bu atıklar aynı zamanda
çevre kirletici niteliklere sahiptir.
Biyogazın en önemli avantajı yatırım
maliyeti dışında en ucuz enerji kaynağıdır.
Isıtma, pişirme ve en önemlisi elektrik
enerjisi elde etmede kullanılabilmektedir. Doğalgaz ve LPG’li
motorlar küçük manipülasyonlarla biyogazla çalıştırılabilmektedir.
Üretilen
elektrik evde
kullanılabildiği gibi
ulusal sisteme satılabilmektedir.
Yeşil sertifika
alındığında
daha yüksek
değerle elektrik
şirketi tarafından
alınmaktadır.
Metan gazı karbondioksitten çok daha kuvvetli bir
çevre kirleticidir. Bu anlamda hayvancılık
işletmeleri ve bağlı sektörler, çevre kirletmede ikinci büyük tehlike olarak görünmektedir. Çiftlik gübreleri başta olmak
üzere peynir altı suyu, yağ sanayi artıkları,
kanalizasyon ve çöp artıkları en önemli
metan kaynaklarıdır. Bu materyallerden
havasız şartlarda mikrobiyolojik aktivite ile
metan elde edilmesi, enerji kaynağının
yanında atmosferin korunmasına da hizmet etmektedir. Aynı zamanda biyogaz
sistemlerinden geçirilmiş gübre, mikroplardan arındırıldığı gibi, azotu tutulduğundan tarımda kullanıma daha elverişli hale
gelmektedir.
Hemen her büyüklükteki işletmeye
biyogaz tesisi kurmak mümkündür. Isınma
amaçlı kullanımı basit olan biyogaz odun
ve diğer fosil yakıt kullanımını azaltmasıyla
da çevrenin korunmasında rol oynamaktadır. Yakıt ve enerji kullanımında sağladığı
ekonomi ile işletme bütçesine önemli
katkılar sağlamaktadır.
Biyogaz üretiminde tesis büyüklüğü işletmelerin hayvan sayısına göre ayarlanmaktadır. Çin’de
milyonlarca tesis
küçük fermantasyon havuzlarından
oluşmakta
ve üretilen
biyogaz
ısınma ve
traktör,
kamyonet
gibi çiftlik
araçlarında
kullanılmaktadır.
Elektrik enerjisi
elde etme düzeyi
oldukça düşüktür. Domuz
yetiştiriciliği yaygın olduğundan
domuz atıkları hammadde olarak kullanılmaktadır. Biyogazın ikinci büyük kullanıcısı
Hindistan’da ise daha çok sığır gübresi
ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Avrupa
ülkelerinde ise işletmelerin büyük olması
nedeniyle elektrik enerjisi üretimi öncelikli
görünmektedir. Almanya’da biyogazdan
elde edilen elektrik enerjisi 24 avro sente
devlet tarafından satın alınmaktadır. Aynı
ülkede elektrik satış fiyatı 14 avro senttir.
Bu nedenle biyogazdan elektrik üretimi
cazip olup, gıda üretimini sıkıntıya sokacak
düzeydedir.
Ülkemizde küçük işletmelerde ısınma
ve pişirme amaçlı biyogaz tesisleri kurulabileceği gibi, köylerde merkezi büyük
çaplı biyogaz üretim tesisleri de kurulabi-
lir. Tesislerin büyüklüğü günlük atıklara
göre düzenlenmektedir. Normal şartlarda
sağmal bir inek günde 40-45 kg gübre
vermektedir. Sığır gübresinin fermantasyon havuzunda bekleme süresi 30 gündür. Havuz büyüklüğü gübrenin en az 30
gün bekletilmesi dikkate alınarak ortaya
çıkarılır. Ayrıca gübrenin mayalanması için
ön hazırlık havuzunun tesis edilmesinde
yarar vardır. Bunun dışında karıştırıcı ve
gaz toplama ataçmanlarına ihtiyaç vardır.
Eğer işletme elektrik üretmek istiyorsa
çevrim jeneratörü (gazla çalışan motor)
kurulması gerekir. Bu konuda sistemlerin
tesisi için yeterince uzman ve danışmanlık
firmaları bulunmaktadır.
Bir inek üzerinden modül oluşturmak
gerekirse, kapalı sistemde bir ineğin bir ay
boyunca vereceği gübre (kuru maddesi %
20) miktarı 1400 kg civarındadır. Bu miktarın hacimsel karşılığı 1.5 metreküptür.
Havasız şartların oluşturulması için ilave
edilecek su miktarı da buna eklenirse,
inek başına 2 metreküplük fermantasyon
havuzu yeterli olmaktadır. Bu hesaptan
hareketle irili ufaklı 10 adet ineği olan bir
işletmede 20 metreküplük bir fermantasyon havuzu ile 5 metreküplük bir ön
fermantasyon havuzuyla biyogaz sisteminin altyapını oluşturmak mümkündür.
Biyogaz üretim potansiyelinin enerjiye
dönüşüm yönünden iki büyük sektörü süt
işleme tesisleri mandıralardır. Peynir altı
suyunun biyogaz verimi ve havuzda kalma
süresi sığır gübresiyle aynıdır.
Pratik olarak biyogaz tesisleri kendini
iki yıl gibi kısa sürede amorti etmekte ve
uzun yıllar kullanılabilmektedir. İşletme
bazında hesap edilecek olursa 10 ineği
olan bir çiftlik ile günde 10 ton süt işleyen
bir mandıra biyogaz tesisiyle yıl boyu tüm
enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir.
Çevre kirliliğini önlemede yapılan katkılara
ise mavi bayrak yakışır.
21
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
KÜRESEL EKONOMİ
pamuk ipliğine bağlı
Pamuk, 12 milyon kişiye
ekmek veriyor
Dünyanın en kaliteli pamuklarından birinin üretildiği ülkemizde sektörün üreticisinden ihracatçısına kadar her kesimini bir
araya getiren çatı kuruluş olan ve sektör ile
pamuk üreticilerinin çıkarlarını korumaya
yönelik çalışmalarını sürdüren Ulusal Pamuk Konseyine, Çanakkale Ticaret Borsası da üye bulunuyor.
Pek çok insanın pamuğun küresel dünya
üzerindeki etkisinin farkında olmadığını
vurgulayan Necmi Yıldırım, ülkemizde 470
bin ton üretiminin olduğu ve 1 milyon 200
bin ton tüketiminin gerçekleştiğini açıkladı.
Pamuk ithalatı için yıllık 4 milyar dolar para
ödendiğine dikkat çekerek bu miktarın dış
ticaret açığımız için ne kadar önemli olduğunu belirtti. Yıldırım ayrıca sektörün ülkemizde 12 milyon kişiye istihdam sağladığını
söyledi
Stratejik ürün ilan edilmeli
Necmi Yıldırım açıklamalarında şu cümlelere yer verdi; “2008 yılının son çeyreğinde tüm dünyayı etkileyen finansal kriz
ile birlikte tekstil ve konfeksiyon tüketicisi,
belli başlı ülke pazarlarında yaşanan durgunluğu yavaş da olsa aşmıştır. Geride bırakılan ekonomik krizin yaralarının sarıldığı
22
“
Çanakkale Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Sayman
Üyesi Necmi Yıldırım,
Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı’nda yapılan
Ulusal Pamuk Konseyinin
4. Olağan Genel Kuruluna
katıldı.
“
Ulusal Pamuk Konseyi’nin 4. Olağan
Genel Kurulunda, İzmir Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ş. Barış Kocagöz yeniden UPK Başkanı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına ise M.
Beliğ Azbazdar seçildi. Süleyman Bacak
muhasip üye olarak atandı.
bu dönemden itibaren tekstil ve konfeksiyon ürünlerine yönelik talepte ve dolayısıyla pamuk tüketiminde büyük bir artış
ortaya çıktı. İçinde bulunduğumuz sezonda, pamuğa olan talebin artması ve stokların sınırlı olması fiyatların tarihin en yüksek
seviyesine ulaşmasına neden olmuştur. Bu
süreç, ülkemizin tükettiği kadar pamuğu
üretmesi ve pamuğun stratejik ürün ilan
edilmesi gerektiğini net bir biçimde ortaya
koymuştur. Aynı zamanda sektörün tüm
taraflarının işbirliği içinde olması gerektiğini
hatırlatmış, pamukçuluğun geleceği açısından üstlendiği kritik rolün önemi daha da
ortadadır. Bu noktada Çanakkale Ticaret
Borsası olarak Ulusal Pamuk Konseyi üyeliğimiz çok önemlidir” dedi.
Kalitede dünya ikincisiyiz
Ülkemizde üretilen pamuğun çok kaliteli olduğunu da vurgulayan Yıldırım, dünyada en kaliteli ürün olarak Ege pamuğunun
Mısır’dan sonra ikinci sırada geldiğini belirtti. Dünya genelinde başta Çin, Hindistan ve Pakistan olmak üzere önemli pamuk üreticisi ülkelerin bile ülkemizden
pamuk ithal etmek istediklerini kaydetti.
Hayvancılıkta
önemli gelişme
Hayvancılık sektörünün AB’ye uyum
sürecindeki sorunlarının ele alındığı
uluslararası katılımlı “AB Uyum
Sürecinde Türkiye Hayvancılık
Kongresi” Kızılcahamam’da
gerçekleştirildi. Toplantıya katılan
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen,
Türkiye’de sıkıntılı bir dönem geçiren
hayvancılığın yeniden önemli bir
gelişme gösterdiğini açıkladı.
S
iyasiler, sektör temsilcileri ve bilim adamlarını bir araya
getiren “AB Uyum Sürecinde Türkiye Hayvancılık Kongresi” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Ankara Ticaret Borsası tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi.
Kongrede, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Veteriner Hekimler
Birliği Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Alkan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz ile ATB Meclis Başkanı Erol Gemalmaz birer konuşma yaptı.
Kongre sonrası bir değerlendirme yapan Kaya Üzen, et ve süt
fiyatlarındaki olağanüstü hareketliliği ortadan kaldırmak ve piyasada doğal fiyat oluşumunu sağlamak amacıyla yeni bir düzenleme kurumu oluşturulacağını açıkladı. Ayrıca hayvansal ürünlerin
piyasa düzenlemesiyle ile ilgili gerektiğinde ürün alacak, uzun
ömürlü okul sütü projesini başladığını, çocuklara dönük olarak
süt tüketiminin arttırılmasını amaçlandığını belirtti.
Türkiye’deki hayvan sayılarının değil, ölçek ekonomisinin yakalanmasının ve ölçeğin büyütülmesinin önemli olduğunu belirten
Başkan Üzen; “Türkiye’de 2002’de içinde 50’nin üzerinde büyük
baş hayvan sayısı bulunan çiftlik sayısı 4 bin 300. 2011 yılı ortasında bu rakam 24 bin. Bu 20 bin 700 civarında yeni işletme,
kuruldu demektir. Sonuç olarak Türkiye’de hayvancılık önemli
bir gelişme göstermektedir” dedi.
23
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
BİRLİKTEN GÜÇ DOĞDU
Çanakkale Ticaret Borsası, il ekonomisinin aktörlerine ev sahipliği yaptı. 5174 sayılı TOBB kanuna göre her 4 ayda bir yapılan müşterek toplantıda Çanakkale odaları ve borsalarının ilimizin gelişimine katkı sağlamak adına yaptıkları çalışmalar ve ilin sorunları ile çözüm önerileri konuşuldu.
T
oplantıya Çanakkale Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya
Üzen, Çanakkale Ticaret ve Sanayi
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Tunçay Yaşar, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı İbrahim Özen, Biga Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fahrettin Deniz, Çanakkale ili Odaları ve Borsaları Meclis Başkanlık Divanları, Yönetim Kurulu Üyeleri
ve Genel Sekreterler katıldı.
Çanakkale’ye proje yağacak
Toplantıda öncelikle AB-Türkiye odaları
ortaklık hibe programı görüşüldü. Konu ile
ilgili Çanakkale Ticaret Borsası Proje Sorumlusu Burcu Genç tarafından sunum
yapıldı. Odaların yerel ve bölgesel düzeyde kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi,
uluslararası hizmetlerin geliştirilmesi, sektörel kümelenme projelerinin geliştirilmesi, bölgedeki girişimcilik kültürünün ve ruhunun gelişimini arttırmak, iyi tarım
uygulamaları ve organik tarım uygulamalarının incelenmesi, benimsenmesi ve bunların en iyi yollarından uygulanması, uluslararası ticaret, fikri mülkiyet haklarının
önemi konusunda farkındalığın artırılması,
aktif patent politikasını anlamak, yerel ve
uluslararası ticaret için aktif ürün patentlerini koruyarak rekabet gücünün artırılmasını sağlamak gibi konularda odalar ve borsaların birer adet proje hazırlamalarına
karar verildi.
UMEM Beceri 10 Projesi çalışmaları
hakkında bilgilerinde verildiği toplantıda
projeye katılan kursiyerlerin başarıları konularında da değerlendirmeler yapıldı.
24
Gelişim için her türlü
desteğe hazırız
Çanakkale de turizmin gelişmesi konusunda, GESTAŞ’ın kruvazier gemi iskelesi
projesinin gerekliliği konusu ele alındı. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Bülend Engin, GESTAŞ’ın
kruvazier gemi iskelesi projesinin çok
önemli olduğunu vurgulayarak Çanakkale
turizminin gelişmesi için söz konusu proje-
nin yapılmasının şart olduğunu söyledi.
Toplantıda Çanakkale havayolu bağlantısı
ile ilgili görüşlerini aktaran Bülend Engin,
havayolu şirketlerine bağlı kalmaktansa
Çanakkale’nin 25’er kişilik uçaklar alarak
kendi hava ulaşımı için kullanması konusunun da gündeme alınması gerektiğini söyledi.
Gelibolu TSO Başkanı İbrahim Özen,
Gelibolu’da Turizmin gelişmesi için önce-
likle üniversitenin Gelibolu’ya çok kattı
sağladıklarını belirterek yeni bölümlerin
açılmasını talep ettikleri söyledi. Özen ayrıca GMKA’dan hibe desteği aldıkları Gelibolu Turizm Master Planı projesini anlattı.
Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tunçay Yaşar, Karabiga limanının işler hale getirilmesi ile ilgili görüş bildirirken Biga Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fahrettin Deniz
ilin gelişmesi adına yapılacak çalışmalara
borsa olarak destek vereceklerini belirtti.
Toplantının moderatörlüğünü yürüten
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı S.Kaya Üzen, ilin gelişmesi adına
ÇTSO’nun Yat Limanı Projesi, Gestaş’ın
Kruvaziyer Gemi İskelesi Projesi gibi projeleri tüm Çanakkale Odaları ve Borsaları
olarak desteklediklerini ve bu konuda istenirse her türlü yardıma hazır olduklarını
belirtti.
Borsa Balkanlara el attı
Kaya Üzen ayrıca Trakya Bölgesi Ticaret Borsaları olarak “Uluslararası Balkan
Emtia Borsası” oluşturmak üzere “Ürün
İhtisas Borsası” kurulması konusunda fikir
birliğine varıldığını, bu amaçla Çanakkale
Ticaret Borsası ve Biga Ticaret Borsası
olarak anonim şirket niteliğindeki şirkete
ortak olduklarını belirtti. Projenin kısa vadeli amacının Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile
ekonomik ilişkilerini geliştirme çabalarına
uygun olarak kısa vadede oluşturulacak
elektronik ticaret çerçevesinde, Trakya
bölgesinin Bulgaristan, Yunanistan ve
Romanya’yla tarımsal ürün ticaretinin geliştirilmesi olduğunu belirtti.
Projenin uzun vadeli amacının ise bütün
Balkan ülkelerini ve Türkiye’yi kapsayan bir
“Balkan Vadeli İşlemler Borsası”nın kurulması olduğunu dile getirdi.
25
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ORGANİK ET
Kazdağları eteklerinde doğal kekiklerle beslenen ve
kementle yakalanan sığırlar artık organik. Özgür ruhlu
yabani boz sığırlar sofraların baş tacı oldular.
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Kazdağlarından sofranıza
Ayvacık etinin kalitesini, lezzetini bilmeyen yoktur. Bilmiyorsanız sizinde öğrenme
vaktiniz gelmiş demektir. Bu eti değerli kılan en büyük faktör ise Kazdağları eteklerinde
dolaşan ve yabani olarak yaşayan boz sığırların varlığı. Bu sığırlar tamamen doğal besleniyorlar. Kazdağlarına özgü kekikler bu sığırların lezzetine lezzet katıyor. Doğumlarından itibaren doğayla baş başalar hastalık nedir bilmiyorlar. Sadece kementle yakalanan sığırlar tamamen organik olarak sofraları süslüyorlar.
A
yvacık; sırtını antik dönemlerin efsaneleriyle beslenen Kazdağı’na dayayan; yüzünü birçok efsanenin
doğuşuna kaynaklık eden Ege Denizi’ne
çeviren yeşilin ve mavinin en güzel tonlarının yaşandığı tarih, deniz ve doğa üçgeninde yer alan bir kavşak görevi görüyor.
Keşfedilmeyi bekleyen deniz ve doğa
harikaları ile eko-turizmin ülkemizde en
güzel yaşanabildiği ender yerlerinden biri
olan Ayvacık bugünlerde başka bir heyecana ev sahipliği yapıyor. Şirin ilçenin yabani
sığırlarının etleri artık organik olarak sofraları süslüyor.
Öncelikle doğada özgür bir şekilde dolaşan yabani boz sığırlardan bahsetmekte
yarar var. Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle Ayvacık’ta koru hayvancılığı çok gelişmiş durumda. Bu alanlarda bölgeye özgü
ve 9 ay yeşil kalabilme özelliği ile hayvan
beslenmesinde önemli yer tutan kekik organik et projesinin temelini oluşturuyor.
Yabani boz sığır, tamamen doğada ya-
26
şayan, doğal koşullarda beslenen
Anadolu’nun yerli bir türü. Yabani boz sığır
diğer adı ile kara dana veya kır danası Türkiye’ de kalan son beş yerli sığır ırkından
biri. Tamamen Anadolu’ya özgü bir ırk.
Yabani boz sığırlar Kazdağları’nda serbest
olarak yaşıyorlar; kapalı alanlara girmiyorlar. Dağlarda dört mevsim serbest dolaşıyorlar. Hiç bir şekilde insan müdahalesi
olmadan üreyip yaşıyorlar. Büyümelerinde
hormonlar, koruyucular, kimsayasal hiç bir
şey kullanılmadığından çok lezzetli ve sağlıklılar. Bu hayvanlar her türlü olumsuz doğa şartlarına, açlığa, yetersiz beslenmeye,
soğuğa ve hastalıklara karşı dayanıklılar.
Doğada yabani bir şekilde yaşayan bu
hayvanların yakalanması ise işin en zor kısımlarından bir tanesi. Kimseyi yanına yaklaştırmıyorlar. Tek yakalama şekli kovboy
filmlerinden de hatırlanacağı gibi kement
atarak yapılabiliyor.
En uysalları ise ancak iplerle yakalanıp
zapt ediliyor.
27
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Organik konusuna gelince, Türkiye’de
bir ilk gerçekleştirilmiş durumda ve tam
bir başarı öyküsü. Hayal olarak nitelenen
projeye kırsal kalkınma projesi adı altında
2009 yılında başlanıyor. Ayvacık Tarım
İlçe Müdürlüğü tarafından ilk olarak barınakların, koruların ve hayvanların tespiti
yapılıyor. Daha sonra sertifikasyon kuruluşu ile irtibata geçiliyor. Sertifikasyon
Kuruluşunun da bölgede yaptığı çalışmalardan sonra projenin uygulanabilir olduğuna karar veriliyor.
1 yıllık geçiş süresi boyunca denetimler ve eğitimler Üniversite ve Ayvacık İlçe Tarım Müdürlüğü destekli olarak sürdürülüyor. Müdürlük teknik personeli
proje köylerinde gece eğitimleri yaparak, üreticileri organik hayvancılık konusunda bilgilendiriyorlar.
İlk etapta 8 köy muhtarlığı üzerinden yürütülen çalışmalar Şu-
bat 2010’da Türkiye’nin ilk ve tek Organik Kırmızı Et Üreticileri Birliği’nin
kurulması ile bu birlik üzerinden yürütülmeye başlanıyor. Birliğin sloganı organik
et ye sağlıklı yaşa.
Proje ilk olarak 8 köyde uygulamaya
konuluyor. Bu köyler Erecek, Söğütlü,
Tamış, Kulfal, Ahmetler, Paşaköy, İlyasfakı ve Şap köyleri. Geçiş süresi içersinde
her aşamada hayvanlar sertifikasyon kuruluşu tarafından sürekli denetimde tutuluyorlar. Organik hayvanlardan kan ve
doku örnekleri alınıyor. Bu süreç içerisinde ayrıca ilçedeki tesis eksikliğinin giderilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu
amaçla öncelikle belediyenin de desteğiyle Ayvacık Belediyesi’ne ait mezbaha
organik kesime uygun hale getiriliyor.
Organik etlerin parçalanması için Organik Et Parçalama ve Paketleme Tesisi kuruluyor.
Sertifika süreci Nisan 2010’da tamamlanıyor ve boz sığır
eti organik unvanı almaya hak kazanıyor.
Sertifikanın alınmasının ardından tüm kontrolleri yapılan
hayvanların organik kesime müsait mezbahanede kesimleri yapılıyor. Etler parçalanıp paketlenerek organik pazarlara
frigo firik araçla sevk ediliyor. Organik etler İstanbul’da birçok büyük markette satılıyor. Organik etlerin büyük ilgi
gördüğü aşikar. Fiyatı diğer etlere oranla yüzde
35 daha pahalı fakat o kadar lezzetli ki fiyat
farkını alıcılar pekte umursamıyorlar.
Proje sayesinde üreticinin de yüzü
gülmüş durumda, ürünlerini eskiye
oranla çok daha iyi fiyattan satışa
sunuyorlar.
28
Projeye katılan ve dahil olmak isteyen köy sayısı bir hayli fazla. Birliğin önündeki en önemli engel pazar. Pazar büyüdükçe köy ve hayvan sayısı da artacak. Bugün itibariyle
birliğin elinde 4 bin civarında organik sığır bulunuyor. Birlik
küçükbaş hayvanlarda da organik projesini başlatmak için
gün sayıyor.
Organik et nedir?
Organik et, hayvanın yetiştirilmesinde, genetik mühendisliğin, büyütme düzenleyicilerin, hormonların, antibiyotiklerin ve koruyucuların kullanılmadığı etleri ifade ediyor.
Onaylanmış bir belgelendirme kuruluşunca denetlenen
etler organik et statüsüne giriyor. Organik et hiçbir kimyasal ilaç, hormon veya antibiyotik olmadığı için daha sağlıklı.
29
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Balkanlarda
borsayı biz
belirleyeceğiz
192 ülkeye örnek olduk
Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş
Ülkeler (EAGÜ) Konferansı, İstanbul
Lütfü Kırdar Kongre Merkezinde
gerçekleştirildi. 10 yılda bir düzenlenen
konferansa, bu yıl Birleşmiş Milletlere
üye 192 ülkeden, devlet-hükümet
başkanları, bakanlar, parlamenterler,
özel sektör temsilcileri, akademisyenler
ile sivil toplum örgütü temsilcilerinden
oluşan, yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
Konferans, Türkiye’nin katılımcı
ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerinin
geliştirilmesi ve Türkiye’nin uluslararası
platformlardaki itibarı açısından büyük
önem taşıdı. Programın sivil toplum ve
özel sektör boyutunda Çanakkale
Ticaret Borsası’nın 2008 yılında ödül
alan “Yüzü Gülen Operatörler Projesi”
en az gelişmiş ülkelere örnek gösterildi.
Projenin ayrıntılı sunumu Çanakkale
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
S.Kaya ÜZEN tarafından 192 ülke
temsilcisine sunuldu.
Ekonomik
dış
ilişkiler
güçleniyor
Türkiye-Yunanistan 2. Bölgesel İş Forumu, Batı
Trakya’nın Gümülcine kentinde yapıldı. İş forumuna,
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya
Üzen, Meclis Başkanı Erol Özen, Çanakkale Ticaret ve
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi A.Yücel Aka, Biga
Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay
30
Trakya’da hizmet veren Ticaret Borsası başkanları ve yönetim kurulu
üyelerinden oluşan geniş katılımlı bir heyet, Ukrayna’nın başkenti
Kiev’de Ukrayna Tarım-Hayvancılık Fuarına katıldı. Ayrıca TürkUkrayna İşadamları Derneği’ne (TUİD) çalışma ziyareti gerçekleştirildi.
Çanakkale Ticaret Borsası’nı temsilen Meclis Başkanı Erol
Özen, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Uzun, Necmi Yıldırım,
meclis üyeleri İzzet Arıcı ve Süleyman Yayıcı’nın katlımı ile
gerçekleştirilen ziyarette, TUİD ile Trakya bölgesindeki oda
ve borsalar arasındaki işbirliği olanakları değerlendirildi.
TUİD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burak Pehlivan,
Trakya’dan bu kadar kapsamlı bir heyeti Ukrayna’da
ağırlamaktan onur duyduklarını belirterek başladığı açılış
konuşmasında, Ukrayna ve Türkiye arasında ticaretin
istenilen seviyelerin çok altında olduğunu ve bu tip çalışma
ziyaretlerinin iki ülke ilişkileri ve ticareti üzerinde olumlu etki
yapacağına inandıklarını ifade etti.
Çanakkale’de tesis kuruluyor
TUİD Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Şimşek ise, Ukrayna’nın
gerek mal almak gerekse satmak açısından önemli bir ülke
olduğunu, nitekim Ukrayna’daki inşaat ve emlak yatırımlarının
yanı sıra, ortaklarıyla Çanakkale’de kurmakta oldukları gıda
işleme tesisiyle Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere bölge
ülkelerine ihracat yapacaklarını belirtti.
Aziz Şimşek, Türkiye ‘ den gelen heyetlerin Ukrayna ve
Türkiye arasında karşılıklı ticaretin gelişmesi doğrultusunda
önemli çalışmalar yaptıklarına inandıklarını ifade etti.
Yaşar, Meclis Başkanı Hasan Pırnal, Gelibolu Ticaret ve
Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özen,
Meclis Başkanı Hüseyin Tutum, Biga Ticaret Borsası Meclis
Üyesi Faik Emek ile oda ve borsaların meclis üyeleri ve
genel sekreterlerinden oluşan 40 kişilik heyet ile katılım
sağlandı.
Ziyaretlerini değerlendiren Özen; “Ukrayna’ya geliş
sebebimiz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin üyesi olan
Çanakkale Ticaret Borsası da dahil olmak üzere Trakya’daki
13 borsanın bir şirket kurarak Balkan ülkeleri Emtia Borsası’nı
oluşturmak istiyoruz. Tabi bu işin öncülüğünü de TOBB ve
Edirne Ticaret Borsası yapıyor. Buraya Ukrayna’daki durum
hakkında bilgi toplamak, alıcı ile satıcıyı bir araya getirecek bir
internet sitesi ya da şirket oluşturarak oda ve borsalarda
tüccarların bir araya getirilmesini sağlamak niyetindeyiz.
Ukrayna’daki hububat potansiyelini görüp değerlendirdik.
Ben daha önce de bir defa gelmiştim. Ukrayna’nın hububat
potansiyeli çok yüksek, bürokrasi biraz zorluyor ama beraber
işbirliği içerisinde olmayı arzu ediyoruz. Ziyaretimiz
çerçevesinde Kiev’deki tarım fuarını da ziyaret ettik, ticaret
müşavirliği yetkilileriyle bir araya geldik. Trakya Oda ve
Borsaları olarak bizim için çok verimli bir organizasyon
gerçekleşti” şeklinde konuştu.
Balkan ülkeleri Emtia Borsası oluşturulacak
Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen,
TUİD’in konukseverliğine teşekkür ederek başladığı
konuşmasında, Trakya’nın özellikle Türk tarımı için önemli
bir bölge olduğunu ifade etti. Erol Özen, Türkiye’nin bölgede
lider bir ülke olduğunu, Trakya’nın ise tarım konusunda bölge
ülkelerinde ön plana çıktığını söyledi.
31
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
BİLİMSEL
ÇALIŞMA
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Ç
ÇANAKKALE DOMATESİ MARKALAŞMASI
VE COĞRAFİ İŞARET TESCİL PROJESİ
İlhan ULUS
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı
Ç
anakkale domatesi tadı ve lezzeti
açısından İzmir, İstanbul gibi büyük
şehirlerden yoğun talep görmektedir.
Ancak domatesler Çanakkale’de üretilmemesine rağmen bu şehirlerde “Çanakkale
Domatesi” adı altında denetimsiz bir
biçimde satılmaktadır. Bu sorunun önüne
geçilmesi ve Çanakkale domatesinin tescili
amacı gözetilerek Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) doğrudan faaliyet
desteği kapsamında, Çanakkale Ziraat
Odası Başkanlığı ve ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Başkanlığı
ortaklığında, Çanakkale Domatesi Markalaşması ve Coğrafi İşaret Tescili Projesi
hayata geçirilmiştir.
Bu proje kapsamında bölgedeki 693
üreticiye domates üretimi için, yerinin
hazırlanması, gübrelenmesi, sulaması,
hastalık ve zararlılarla mücadelesi, soğukta
muhafazası ve ambalajlanması, organik
tarım ve iyi tarım uygulamaları konularını
içerisine alan eğitimler verilmiştir. Yoğun
üretimin yapıldığı köylerde üreticilerin
görüşleri değerlendirilip, sorunları konuşulmuştur. Çanakkale’nin iklim ve toprak
koşullarının kalitede etkili olduğu bilindi-
32
ğinden, bu durumlar göz önünde bulundurularak çeşit seçimleri hakkında üreticiler bilgilendirilmiştir. Ardından yapılacak
ekimlerle yetiştirilen domatesin,
gerekli tahlillerden sonra Türkiye Patent Enstitüsü ‘ne
başvuru yapılarak coğrafi
işaret ve marka tescili
alması yoluna gidilecektir.
Günümüze kadar
87’si tarım ve gıda
ürünü olmak üzere
134 ürün coğrafi işaret
almıştır. Coğrafi işaretler
ile koruma altına alınmış
yöresel ürünler, ülkemiz
ekonomisi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bunun yanında oluşturulacak marka imajı ile ürünlerine ek
katma değer yaratan üreticilerin gelirleri
artmaktadır. Tarımsal ürünler de üretim
yerlerinden kaynaklanan, toprak ve iklim
gibi coğrafi faktörlerin belirlediği özel
kalite özelliklerine sahiptir.
Bu ürünlerin korunması ve üretimiyle
yaratılacak istihdam ve katma değer hem
bölge nüfusunun ekonomik kalkınmasında önemli bir rol üstlenebilecek hem de bölge nüfusunun ekonomik sebeplerle göç
etmesine engel olabilecektir.
Yaratılacak katma değer kır ve
kent arasındaki gelir farkının kapanmasına yol açabilecek aynı
zamanda bölgeler arasındaki gelir
dağılımı üzerinde de olumlu etkiler yaratabilecektir.
Gıda ürünleri için ürünün
nereden geldiği, tüketicinin kafasındaki en büyük soru işaretlerinden birisidir. Bu nedenle coğrafi
işaret alan ürün sayısı giderek
artmakta, tüketicilerin bu ürünlere talebi
hızla büyümektedir. Gerek ürün farklılaşması, gerekse tüketiciye ürünle ilgili detaylı bilginin verilmesi açısından
coğrafi etiketleme, ürün
etiketleme alanında
önemli bir araç olma
yolunda ilerlemektedir. Coğrafi işaretin
amacı, ürünü tanımlamak ve bu
tanımda yer alan
kriterlere göre
üretimin gerçekleşmesini sağlamaktır.
İlimizde, Bayramiç
Beyazı ve Ezine
Peyniri’nden sonra Çanakkale
domatesi, tescili alınan 3. ürün olacaktır.
“Çanakkale Domatesi” coğrafi işaret
tescilinin yapılması, üretimde standartlaşmanın ve sürdürülebilirliğin sağlanması,
tarıma yapılacak yatırımları arttıracak ve
sektöre yeni girecek kuruluşlar için tercih
nedeni olacaktır. Önceki yıllarda bu güne
kadar karşılaşılan sorunlar nedeniyle Çanakkale ilindeki yatırımlarını başka illere
taşıyan 7 adet salça fabrikasının tekrar
Çanakkale’ye dönmesine güvence verecek ve fırsat yaratacaktır. Diğer yandan
üretim tüketim aşamaları arasında kontrol
mekanizmalarının sağlanması bölge domates ürününe talebi arttıracaktır. Dolayısıyla bölgede topyekün bir kalkınma ve
yüksek refah düzeyi sağlanacaktır. Bölgede yüksek verim ve kalitede domates
yetiştiriciliğinin artması bugün tamamen
Antalya ve Bursa illerindeki kuruluşlardan
temin edilen tohum ve fide yetiştiriciliğinin Çanakkale’de yapılması fikri ile yatırımcılara hedef sunulacaktır.Doğal olarak
bu proje yatırımcılar için bir fizibilite niteliğinde olacaktır.
Turizm dünyası
EMITT’te buluştu
anakkale’nin marka,
ürün ve değerlerinin
tanıtımını görev
edinen Çanakkale Ticaret
Borsası, 2012 yılına hızlı
başladı. Misyonu
doğrultusunda ulusal ve
uluslararası fuarları hedef
belirleyen borsa, 2012’yi
atılım yılı ilan ederek ilk
adımını EMITT Fuarı ile attı.
Türkiye’deki turizmin güç
kaynağı EMITT Doğu
Akdeniz Uluslar arası Turizm
ve Seyahat Fuarının 16’cısı
TÜYAP Fuar ve Kongre
Merkezinde geniş bir katılım
ile gerçekleştirildi. Turizm
dünyasını buluşturan fuar, 10
salonda, 65 bin metrekare
alanda, 60 ülke ve yüzlerce
turizm merkezinden 4 bin
500 katılımcı ile sektörün
nabzını tuttu. Çanakkale
Ticaret Borsası, Çanakkale
Valiliği öncülüğünde açılan
stanttaki yeri alarak ilimiz gıda
ürünlerinin tadım ve
tanıtımını yaptı.
Komşu ülkelerle
KAYNAŞTIK
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)
koordinatörlüğünde Gaziantep Ticaret Odası,
Gaziantep Sanayi Odası ve Forum Fuarcılık
işbirliğiyle Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde
düzenlenen “6. Komşu Ülkeler Fuarı” Devlet Bakanı
Zafer Çağlayan tarafından açıldı.
Çanakkale Ticaret Borsası olarak fuara,Meclis
Başkanı Erol Özen, Başkan Yardımcısı Fahrettin
Ersoy, Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen,
Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Uysal, Meclis Katip
Üyesi Rahmi Uysal, Meclis Üyeleri Sinan Erdoğan,
Mehmet Ok, Akif Kulaç, Tunçel İlgazi, Natık Civir,
Rasim Kökçü, Süleyman Yayıcı, Tacettin Temel,
Genel Sekreter Sevcan Elver, Gelibolu İrtibat Büro
sorumlusu Erkal Ata katılım sağladı.
33
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Akarsuların efendisi;
Alabalık
34
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
T
atlı suların lüferi olarak da bilinen alabalık,
Türkiye’nin dört bir yanında ki akarsularda
birbirinden farklı bir çok çeşidiyle yaşasa da
Kazdağları’nın serin sularında ki hemcinsleri bir
başkadır.
Kazdağı’nın bin pınarından biri olan ve gürül gürül
akan buz gibi suyu, heybetli kayaları ve yemyeşil
doğasıyla insanı şaşırtan Ayazma’da belki bırakın
yakalamak görebilmek bile imkansızdır alabalığı
ama bölgede bulunan çiftlikler size hem görsellik
hem de lezzet olarak bu imkanı fazlasıyla sunar…
35
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Bir mevsimde 6 bin
yumurta…
Kazdağı’nda saklı bir cennet köşesidir Ayazma. Güneşi perdeleyen yemyeşil ağaçların arasından yosun tutmuş devası kayaları
adeta döverek akan coşkun suyun gürültüsü ise insana ninni gibi
gelir adeta. Öyle bereketli bir sudur ki bu insanlara, bitkilere ve
hayvanlara hayat kaynağı olmuştur yüzyıllarca.
Kazdağı’nın asi balığı…
En sıcak yaz aylarında bile buz gibi akan bol oksijenli bu
temiz suyun gerçek ev sahipleri ise alabalıklardır. Kazdağı’nın
bin pınarında farklı çeşitleriyle yaşasalar da yakalayabilmek
bir yana görebilmek bile mümkün olmaz çoğu zaman onları.
Zaten koruma altındaki türlerin yakalanması da çoktan yasaklanmış durumda. Son derece zeki ve bir o kadar yırtıcı bir avcı olan bu
balığı yakından görmek ve hele de eşsiz lezzetini damaklarınızda bırakmak istiyorsanız mutlaka bölgede kurulu bulunan yetiştirme çiftliklerine uğramalısınız.
Alabalıklar sıcaklığı 10-15
derece arası soğuk, berrak ve bol
oksijenli sularda yaşayan, çok
hareketli, yüzgeçleri dikensiz,
pulları çok küçük,iç sularda yaşayan en lezzetli, etçil hayvanlardır.
Göllerde mevsim başında oldukça aktif olup sürekli hareket halindedir. Suların ısınmasıyla derinlere inerler.
Yumurtadan yeni çıkmış yavru
balıklar, çoğunlukla sudaki sinek
larvalarıyla beslenir, büyüdükçe
küçük balıklar, tatlısu karidesi,
sinekler ve uçan böceklerle beslenir.
2 -3 yaşlarında İlkbahar ve
Sonbahar aylarında çiftleşir. Dişi
alabalık yumurtalarını çakıl ve
kum kaplı dipte, kuyruğuyla karıştırıp açtığı çukura yayar. Hemen
yakınındaki erkekte cinsine göre,
45 günle 3 ay arasında açılacak
olan yumurtayı döller. Tek bir
dişi bir mevsimde 5000 -6000
kadar yumurta yumurtlayabilir.
Yumurtalardan çıkan alabalık
yavrularının % 90’ı ilk üç ay
içinde, daha büyük balıklara yem
olurlar. Avlanmak için akarsuların
hızlı akıntı altlarında, kaya diplerde saklanıp yem beklerler.
Tercih size kalmış…
Çünkü Ayazma sadece doğal güzelliklerini değil, alabalıklarının damağınızda kalacak lezzetini de sunuyor sizlere. Doğanın muhteşem
güzelliği içersinde huzur veren sakinlikte ki ortamda önce havuzlarda
yüzen boy boy alabalıkların doyumsuz seyrine dalıyorsunuz. Ardından istediğiniz balığı seçip sofranıza servis yapılmasını bekliyorsunuz huzur veren şırıltının eşliğinde. Yediğiniz alabalığın lezzetini
unutmak mümkün değil, kesinlikle yeniden gelmek yine tatmak
isteyeceğiniz bir tat kalacak damağınızda.
Gerçek bir şifa kaynağı…
Tatlı su balıklarının içinde Alabalık, hem farklı tadı hem de sağlıklı bir besin kaynağı olarak ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Alabalık,
sadece lezzeti ile değil sağlıklı bir besin kaynağı ve tedavilerde kullanılan bir şifa kaynağı olarak da ün salmıştır. alabalık “A” ve “D” vitaminleri ile iyod ve fosfor bakımından zengin olup, romatizmal ağrılar, adele
ağrıları, felç gibi hastalıklara da iyi geldiğine inanılmaktadır. Alabalığın sirke ile
yıkanarak pişirildiğinde beyin damarlarına iyi geldiği söylenmekte, diğer taraftan da yağ dokusunda bulunan Omega-3 ile kalp dostu olduğu tüm dünya
bilimadamlarınca teyid edilmektedir.
36
37
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Dünya
küçülüyor
hedefler
büyüyor
Birleşmiş Milletler 4. En
Az Gelişmiş Ülkeler
(EAGÜ) Konferansı,
İstanbul’da Lütfü Kırdar
Kongre Merkezinde
gerçekleştirildi.
10 yılda bir düzenlenen
konferans, bu yıl,
Birleşmiş Milletlere üye
192 ülkeden, devlethükümet başkanları,
bakanlar, parlamenterler,
özel sektör temsilcileri,
akademisyenler ile sivil
toplum örgütü
temsilcilerinden oluşan,
yaklaşık 10 bin kişinin
katılımı ile yapıldı.
38
Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı, Türkiye’nin katılımcı ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerinin
geliştirilmesi ve Türkiye’nin uluslararası platformlardaki itibarı açısından büyük önem
taşıdı. Konferans, hükümetler arası, parlamenterler, sivil toplum, özel sektör ve akademisyenler- entelektüeller şeklinde beş
farklı boyuttan oluştu.
lerek, EAGÜ’lerde yatırım ve rekabet edebilirliğin önündeki engellerin tespitine yönelik olarak iyi yönetişim, barış ve istikrar,
üretim kapasitesi ve girişimcilik, finansmana
ve pazarlara erişim, iklim değişikliği, altyapı
temaları ve tarım, turizm, telekomünikasyon, enerji hizmetleri, madencilik sektörlerinden biri yuvarlak masa formatında tartışıldı.
Konferansın resmi açılış törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso, BM Genel Sekreteri
Ban Ki-mun, BM Genel Kurul Başkanı Joseph Deiss’in yanı sıra 50 civarında devlet ve
hükümet başkanı, 10 başkan yardımcısı, 94
bakan ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile 47 uluslararası örgüt başkanı iştirak
etti.
Programın sivil toplum ve özel sektör boyutunda Çanakkale Ticaret Borsasının 2008
yılında yapmış olduğu “Yüzü Gülen Operatörler Projesi” en az gelişmiş ülkelere örnek
gösterildi. Projenin ayrıntılı sunumu Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
Kaya Üzen tarafından 192 ülke temsilcisine
yapıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, TOBB yönetim kurulu üyelerinin ve üst
düzey işadamlarının iştirak ettiği toplantıda,
devlet başkanları, üst düzey özel sektör
temsilcileri ve diğer katılımcılar bir araya ge-
Başkan Üzen yaptığı konuşmada; “Son
yıllarda hepimiz değişimlere yakinen tanık
oluyoruz. Bütün dünya artık bir küçük köy
modeline dönmeye başladı. Bu hızlı gelişim
artık kentlerde de yeni yönetim modelleri
arayışlarını sağlıyor. Çanakkale’de bu anlamda hazırlanan Kent Eylem Planı, kent vizyo-
nu ve misyonu açısından herkesin katılımı ile
yaratıldı. Bu planın hazırlanması ve uygulanması aşamasında Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin ulusal kalkınma politikalarıyla bütünleştirilmesi çabalarına, Çanakkale’den destek
vermek, bizler için önemli bir çıktı sağlayacaktı. Yüzü Gülen Operatörler Projesi bu
anlamda önemli bir çıktıdır. BM Binyıl Kalkınma Hedefleri arasında yer alan “Cinsiyet
Eşitliğini Teşvik Etmek ve Kadının Güçlendirilmesini Sağlamak” maddesi, bizim projemizi uygularken, önümüzde bir şiar oldu.
Hep birlikte Çanakkale’de yaşıyoruz. Kadını
erkeği ile işçisi işvereni ile yaşlısı genci ile.
Bundan dolayı kentimizin gelişmesinde hepimizin direkt sorumluluğu var. Yüzü Gülen
Operatörler projemiz, bu sorumluluğu yansıttığı için bizce çok önemli” dedi.
Ayrıca, özellikle deneyimli ve uzman iş
makinesi operatörleri üzerine yoğunlaşılan
proje çerçevesinde, Çanakkale’nin istihdam
sorunlarının çözümünde yeni olanaklar yaratmak ve verimli işgücünün oluşmasını sağlamak üzere çalışıldığı hakkında bilgi verdi.
39
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ARAŞTIRMA
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
COĞRAFİ İŞARET’İN PAZARLAMA,
SATIŞ VE İHRACATA OLAN KATKILARI
Ş.Övgü Gökdağ AR
ÇOMÜ TİOY Öğretim Görevlisi ve ÇTB
Genç Girişimciler Kurulu Üyesi
C
Gençlik demek
girişimcilik demek
oğrafi İşaret Tescili, yerel ekonomi
oluşturmak ve bölgeye özgü bitki
ve hayvan türlerini kayıt ve koruma altına almak, onlardan geleneksel
olarak üretilen katma değeri olan ürünleri
yerelde ki üreticiyle standardı ve markasıyla üretmek, pazarlamak ve satabilmek
için kurulmuş bir sistemdir. Coğrafi İşaret
Tescili için Türk Patent Enstitüsü’ne ayrıntılı bir dosya ile başvurulur.
Bu dosya;
Coğrafi İşaretin Adı
Örnek: Ezine Peyniri
Ürünün Adı örnek: Beyaz Peynir
Coğrafi İşaretin Türü örnek: Menşe
İşareti belirtilerek hazırlanmaya başlanır.
Menşe-Ürünün üretimi, işlenmesi ve
diğer işlemlerinin tamamı sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorunda
ise bu durumda bulunan coğrafi işaretlere
“menşe adı” denir.
Mahreç-Ürünün üretimi, işlenmesi ve
diğer işlemlerinden en az biri
sınırları belirlenmiş coğrafi
alanda gerçekleşmek
zorunda ise bu
durumdaki coğrafi
işaretlere de
“mahreç işareti”
denir. (Örnek:
Gaziantep Baklavası.)
Coğrafi İşaretin
bu özelliği ona
ihracatta çok önemli
katkılar sağlar. Hem
menşe belgesi almayı çok
kolaylaştırır hem de geleneksel yerel
ürünlere AB’de belirleyici kota uygulaması
yoktur. İhracat değeri Coğrafi İşaret belgesiyle desteklendiğinde çok önemli ra-
40
kamlara ulaşılır.
Daha sonra kullanım biçimini tanımlamak gerekir: Ezine Peyniri ibaresi Markalama şeklinde kullanılmaktadır.
Ezine Peyniri’nin üretim alanı yani
coğrafi sınırları Kazdağları’nın kuzey ve
batı kesimlerinde yer alan Ezine, Bayramiç, Ayvacık İlçeleri olarak belirtilmiştir.
Ezine Peyniri’nin ayırt edici özelliği ve
tanımı ise bu dosyanın özünü oluşturur.
Ezine Peyniri’nin ayırt edici özelliklerini öne çıkaran faktörlerden biri de üretim metodu ‘dur.
Ezine Peyniri’ni ve
Mandıracılarını Koruma Derneği koordinatörlüğünde
Çanakkale Ticaret
Borsası, Çanakkale
Ticaret ve Sanayii
Odası, Çanakkale İl
Tarım Müdürlüğü,
Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından denetlemektedir.
Bu kadar belgeye ve tescile rağmen
Ezine Peyniri ciddi pazarlama sorunları
yaşamaktadır. Bu sorunların başlıca nede-
ni herkesin üzerine uzlaştığı bir EZİNE
PEYNİRİ pazarlama stratejisinin olmayışıdır. Yani kime, neyi, nasıl satarız konusu
hakkında EZİNE PEYNİRİ’NİN markasını
piyasada doğru konumlandıramadıkları
içindir. Her bir üretici EZİNE PEYNİRİ
ibaresini altında kendi satışını kendi bildiği
gibi yapmaktadır. Bu da piyasa da EZİNE
PEYNİRİ ibaresini herkesin sanki kendi
malıymış gibi kullanmasına neden oluyor.
Bunu önlemenin yolu avukatlardan değil
marka bilinirliğinden ve markanın ticaret
hacminin doğru yönlendirilmesinden
geçer.
Bunu sağlamanın yolu ulusal medyayı
doğru kullanabilmekten geçer. İyi bir
halkla ilişkiler ajansı ve reklam ajansı ile
çalışıp doğru bir pazarlama stratejisi oluşturarak hem Ezine Peyniri’ni hem de
bölgesel kalkınmayı tetiklemek mümkündür. Fakat bunları yaparken EZİNE’nin
imajını da doğru kurgulamak gerekir. İyi
bir pazarlama stratejisinin oluşturduğu
potansiyeli, imajı pazarlama stratejisine
uygun olmayan bir EZİNE karşılayamaz.
Dolayısıyla kentin ilgili tüm aktörlerinin bu
konuda bir fikir birliğine varıp, hiç olmazsa
Çanakkale’den bir yerel COĞRAFİ İŞARETİ hak ettiği yere taşıyabilirlerse diğer
girişimlerde onu takip edecektir.
Ç
anakkale Genç Girişimciler Kurulu’nun
TOBB ile koordinasyonunu Çanakkale Ticaret Borsası yürütmekte. Çanakkale Ticaret Borsası aynı zamanda Çanakkale GGK nın bütün
çalışmalarını sekreteryası ve alt yapısıyla desteklemekte.
Genç Girişimciler Kurulunun kuruluş amacında
belirtilen genel çerçeve doğrultusunda; Çanakkaleli genç girişimcilerimizin, başta Çanakkale ili
olmak üzere, tüm Türkiye’de ve Dünya’da söz
sahibi olmalarını sağlayacak açılımlara, vizyon
genişliğine ve kapasiteye ulaşabilmelerini sağlamak; onları karşılaşabilecekleri her türlü koşullara
karşı yetiştirmek ve desteklemek için kurulmuştur.
Bu amaca yönelik olarak, Çanakkale Genç
Girişimciler Kurulu’nun hem sektörel, hem de
yapısal bazda uygulamaya koyduğu projeleri
bulunmakta.
Genç Girişimciler Kurulunun sayısı, 2008 yılında oluşumundan bu yana 30 kişi olarak çalışmalarını sürdürmekteydi. 2011 yılı Aralık ayında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden gelen yazı ile
sayıları Çanakkale‘de 138’e yükseltildi.
138 kişilik İl Genç Girişimciler Kurulu Üyeleri
aralarında seçim düzenleyerek 17 kişilik İl İcra
Kurulu’nu oluşturacaklar. İl Genç Girişimciler
Kurulu yılda 2 kez toplantı düzenleyecek. Oluşan
İl İcra Kurulu ise ayda bir kez toplanarak çeşitli
çalışmalar, projeler ve toplantılar gerçekleştirecek
ve karar mercii olarak görev yapacaklar.
Çanakkale Genç Girişimciler Kurulu, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği bünyesinde kurulmuş olan Genç
Girişimciler Kurulu ile koordineli çalışan; genç girişimciliği
konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş
oluşturulmasına katkıda bulunan istişari mahiyette bir
kuruldur. Kurul aynı zamanda genç girişimcilere eğitim,
kapasite geliştirme desteği ile girişimci fikirlerini hayata
geçirmelerine destek sağlamak üzere kurulmuştur.
41
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Çanakkale’nin
lezzeti
Antalya’nın
damağında
kaldı
T
Bir tanıtım
İ
BİN KAPI AÇIYOR
>>
42
zmir Uluslararası Fuar Alanı’nda
düzenlenen “Olivtech 1. Zeytin,
Zeytinyağı ve Teknolojileri Fuarı”nda
Çanakkale Ticaret Borsası da ilimizin bu
eşsiz lezzetini tanıtmak için hazır
bulundu.
120 firmanın katıldığı Olivtech, zeytin
ve zeytinyağı sektörünün yeni buluşma
noktası oldu. Çanakkale Ticaret Borsası,
32 metrekarelik standında üyelerinin
ürünlerini sergileyerek tanıtma ve
böyleye yeni pazarlar oluşturma fırsatı
yarattı.
İZFAŞ’ın desteğiyle Romanya,
İngiltere, Almanya, Ukrayna, Yunanistan,
Filistin, İran, Irak, Ürdün ve Suriye’den
de profesyonel ziyaretçiler gelerek
stantları gezdi. Bu uluslararası buluşma
sayesinde borsa üyelerinin gerek yurt
içinde gerekse yurt dışında ürünlerinin
tanınması sağlanarak ticari ve stratejik
işbirliklerinin kurulmasına katkı sağlandı.
Ayrıca Çanakkale Ticaret Borsası
üyelerinin fuara bizzat katılımlarının
sağlanması için organizasyonlar
düzenledi. Çanakkale merkez ve
ilçelerden araçlar kaldırarak 60 üye fuar
standında ağırladı. Üyelerin, sektörleri ile
ilgili son gelişmeleri takip etmeleri ve
gerek yurt içi gerekse yurtdışı bağlantıları
yapmaları açısından katılım son derece
etkili oldu.
Fuar kapsamında düzenlenen zeytin
ve zeytinyağı temalı paneller, ürünlerin
tanınırlığının artması ve tüketimin artması
bakamından önemli bilgiler verdi. Ayrıca
Olivtech kapsamında “Zeytinyağlı
Lezzetler Şöleni” düzenlendi.
ürkiye’nin konusundaki tek
profesyonel fuarı olan “1.
Antalya Şarküteri Ve Mandıra
Ürünleri” fuarı, Antalya Cam Piramit
Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı.
Çanakkale Ticaret Borsası ve Ezine
Mandıracılarını Koruma ve Yaşatma
Derneği ortaklığında fuarda
Çanakkale standı açıldı.
Başta Ezine peyniri olmak üzere
yöresel ürünlerimizin tanıtılma fırsatı
yakalanan fuarda, Çanakkale standı
büyük ilgi ve beğeni gördü. Dernek
üyelerinin ikili görüşmeler ile iş
anlaşmaları yapma imkanı bulduğu
fuar oldukça verimli geçti.
26 metrekarelik stant alanında
Ezine peynirinin en iyi şekilde
tanıtıldığı fuarda, üyeler yurtiçi pazar
paylarını arttırırken diğer yandan da
yurtdışında yeni pazarlar elde etmek
için temaslarda bulundu. Stantta
peynirin yanı sıra ayrıca zeytin,
zeytinyağı, sucuk, bal, helva vb. gibi
şarküteri ürünleri sergilendi.
Çanakkale standını fuarın ilk iki
günü tatil köylerinin, otellerin,
restoranların, catering şirketlerinin,
eğlence merkezlerinin ve tüm turistik
işletmelerin, üniversitelerin, gıda
toptancılarının, büyük market
zincirlerinin, kamu kurumlarının,
hastanelerin ve askeri satın alma
birimlerinin tüm yiyecek içecek
profesyonellerinden oluşan 5 bin kişi
ziyaret etti.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı,
Antalya İl Tarım Müdürlüğü, Antalya
Ticaret Borsası, Türkiye Süt, Et, Gıda
Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (
SET-BİR),Yumurta Üreticileri Merkez
Birliği ( YUMBİR ),Türkiye Süt
Üreticileri Merkez Birliği, Süt Dünyası
Dergisi, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Sanayicileri Derneği ( ASÜD )
tarafından desteklenen fuar, dernek
üyeleri tarafından tanıtım ve iş
bağlantıları açısından oldukça yararlı
ve verimli bulundu.
43
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
DÜNYANIN EN GÜZEL ÜZÜMÜ
ASIRLARIN EFSANESİ ADA ÇAVUŞU
Bozcaada denince ilk akla gelendir Bozcaada Çavuş Üzümü, tadıyla kendisine
hayra bırakır insanı. Ada çavuşunun şimdiye kadar tadına bakmadıysanız kendinizi
üzüm yemiş saymayın. Ağustos ayının ikinci haftasında hasadına başlanan ada
çavuşunun hasadı Eylül aynın ortalarına kadar devam ediyor. Dünyanın en güzel
üzümü olarak bilinen ada çavuşunun tadına bakmanızı tavsiye ederiz...
B
ağcılık ve şarapçılık, Bozcaada
için sadece ekonomik bir faaliyet
olmanın ötesinde, bir yaşam biçimi. Bağcılık ve buna bağlı şarapçılık Adanın temel kültürü.
Bozcaada’da bağcılık ve şarapçılık herhalde
adanın tarihi kadar eski. Derler ki: Adaya
eski ismini veren Tenes, bugünkü Poyraz
Limanı çevresinde yabani asmayı bulmuş,
onu geliştirerek kuntra asma denilen şimdiki durumuna getirmiştir. Üzüm, Bozcaada hayatının ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Milattan önceki Tenedos paralarında da
üzüm salkımı görülür.
Adada geçmişten gelen zengin bağcılık kültürü, farklı üzüm çeşitlerinin adada yaygınlaşmasını sağlamıştır. Ada bağcılığının ve
şarapçılığının bu denli gelişmiş olmasının iki
temel nedeni vardır:
Adanın bağcılığa son
derece uygun olan, andezit ağırlıklı, kumlu, killi,
taşlı tabakalardan oluşan
farklı tipte toprak yapıları ki,
bu topraklar belli bölgelerde
birbirleriyle iç içe geçerler. Diğer yandan, iklim yapısının ve
özellikle kuzeyden gelen hakim
rüzgarlarla adanın, gündüz ve
gece sıcaklık farklılıklarının
şarap üretimi için bağcılığa son derece
uygun olmasıdır.
44
45
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Bağ alanları (11850 dekar) ada yüzölçümünün 1/3’ünü,tarım arazilerinin
ise %80’ini oluşturmaktadır. Toplam 5 milyon bağ kütüğünden 1600
ton sofralık, 3900 ton şaraplık üzüm
alınmaktadır. Çanakkale’de 11.580
ton üzümün yaklaşık yarısı Bozcaada ilçesinde yetiştiriliyor.
Kuşkusuz, ada bağcılığı denildiğinde,
artık adanın sembolü haline gelmiş dünyaca ünlü Bozcaada çavuş üzümü akla geliyor. Çavuş üzümünün Bozcaada’da özel bir
yeri var. Adanın rüzgarlı havasının etkisiyle
Türkiye’nin en güzel çavuş üzümü burada
yetiştiriliyor.
Evliya Çelebi Bozcaada’yı anlatırken
“Buradaki gibi güzel çavuş üzümü dünyanın
hiçbir yerinde yetişmez” demektedir. Çavuş üzümü, adada
perakende satıldığı gibi arz fazlası İstanbul Sebze ve Meyve
Hali’ne gönderiliyor.
Osmanlı zamanının en saygın meyvelerinden biri olan ada
çavuşunun tadı damaktan uzun süre silinmiyor. İri taneleriyle büyülüyor insanı. Bozcaada’yı ziyarete gelenler kasa kasa
üzüm taşıyorlar memleketlerine. Çok sayıda tiryakisi var ada
çavuşunun, özel olarak Bozcaada’dan üzüm getirtiyorlar bin bir
zahmetle.
Güçlü Türkiye’nin temelini
vergi oluşturuyor
Z
iyaretten duydukları memnuniyeti dile
getiren Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen,
“Çanakkale’nin gelir ve giderlerindeki
dengeyi sağlamak adına yürüttüğünüz çalışmalardan dolayı Ticaret Borsası Başkanı olarak
borsamız adına sizlere teşekkür ediyorum “dedi.
Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar ise; “ Çanakkale dinamik bir kent, 5 yıl öncesiyle kıyasladığımızda giderlerimizi karşılar hale geldik. Vergi
Haftası nedeniyle bu yıl 40 senenin üzerinde
mükellefiyeti bulunan mükelleflerimizi ziyaret
edeceğiz ve aynı zamanda iskele meydanında
maliye aracımızla vatandaşlarımıza vergi haftasıyla ve yasal düzenlemelerle ilgili bilgi vereceğiz” dedi.
Şakar ziyaret sonrasında Ticaret Borsası
Konferans Salonunda Defterdarlığın düzenlediği “Kobilere Yönelik Yeni Türk Ticaret Kanunu
Paneli” ne katıldı.
Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı
Erol Özen’de Defterdar ve heyetinin vergi haftasını kutlayarak Türkiye’nin gelecekte güçlü bir
ülke olması için tüm bireylerin vergi ödeme yükümlülüğünü severek ve isteyerek yerine getirmesi gerektiğinin ifade etti.
Son olarak Kaya Üzen ve Erol Özen tarafından Defterdar Sacide Şakar’a 23.Vergi Haftası
ziyaretinin anısına plaket ve çiçek takdim edildi.
46
27 Şubat-4 Mart tarihleri arasında kutlanan 23.
Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında Çanakkale
Defterdarı Sacide Şakar, Ticaret Borsası
Meclisini ziyaret ederek yapılan çalışmalar
hakkında bilgi verdi.
47
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Tarımda ortak akıl
GALİP GELDİ
Çanakkale Ticaret Borsasında düzenlenen toplantıda Güney
Marmara Kalkınma Ajansından destek almaya hak
kazanan “Çanakkale Tarım Sektörü
Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri
Planı” projesi ile ilgili bilgiler verildi
Ç
anakkale Ticaret Borsası tarafından Çanakkale’nin
mevcut tarım sektörü potansiyeli ve sosyo ekonomik gelişme hızının arttırılmasının planlandığı ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenme hak kazanan “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım
ve pazarlama Stratejileri planı” projesi ile ilgili ortak
akıl toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Vali yardımcıları Cemal Yıldızer ve Alper
Faruk Güngör’ün yanı sıra Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Meclis Başkanı Erol Özen,Ticaret
ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Temiz, Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Ferhan Savran, İl Gıda ve Tarım
Hayvancılık Müdürü İlkay Uçar, İl Kontrol Laboratuvar Müdürü İlyas Yılmaz, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Yrd. Doç.
Dr. Canan Öztokat Kuzucu, KOSGEB Müdürü Erdoğan
Yüksel ile çok sayıda davetli katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen şunları söyledi; “Toplantımızda,
tarım sektörünün pazarlama ve tanıtım sorunlarını tespit etmek ve ayrıca sektörün güçlü ve zayıf yanlarını, içte ve dışta
sahip olduğu fırsatları ve riskleri belirlemeye yönelik görüşme
paylaşımı hedeflenmektedir. Güney Marmara Kalkınma
Ajansı’nın 2011 Doğrudan Faaliyet Desteği programı kapsamında
Çanakkale Ticaret Borsası olarak hibe desteği aldığımız “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri Planı” adlı
projemizdir. Projemiz ile ilgili ayrıntılı bilgi verecek olursak; Bu projeyle; Çanakkale İlinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelere tanıtım ve pazarlamanın önemi konusunda farkındalık kazandırmayı, işletmelere tanıtım çalışmaları yapmaları doğrultusunda teşvik
ederek yerel ekonomik potansiyelin geliştirilmesini sağlamayı tanıtım
ve pazarlama kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamayı amaçlamaktayız. Proje kapsamında Borsamıza üyeleri olan 400 işletme sahibi ile
48
görüşmeler yapılarak, bu görüşmeler kapsamında ildeki
tarım işletmelerinin mevcut durumları, yaşadıkları sıkıntılar, pazarlama ve tanıtım çalışmaları konusunda attıkları
adımlar ve yapmayı planladıkları çalışmalar ile ilgili bir anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması dışında ayrıca
işletmeler ile ilgili detaylı bilgileri almak üzere “İşletme
Bilgi Formu” oluşturulmuş ve üyelerimiz tarafından doldurulmuştur. Anketin dışında hazırlanan bu doküman
sayesinde projemiz sonunda yapılacak “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri” kitapçığında kullanılmak üzere gerekli bilgilerin toplanması
sağlanmıştır. Ayrıca bu çalışmalara eş zamanlı olarak
tarım sektörü ile ilgili internet araştırmaları gerçekleştirilmiş olup, bu araştırmalar sayesinde sektörün
büyüklüğü, sektördeki ihtiyaç ve beklentiler, sektörün ihracat potansiyeli, sektördeki tanıtım ve pazarlama çalışmaları ve bu çalışmaların gerçekleştirilmesi sürecinde izlenecek yöntemler ile ilgili
bilgiler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, proje
sonunda basımı gerçekleştirilecek olan strateji
kitapçığının içeriğinin oluşturulması aşamasında
kullanılacaktır. Tüm Proje faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin ardından Ortak Akıl Toplantısı, tarım işletmeleri ile yapılacak görüşmeler, sektör araştırması ve anket verilerinin
değerlendirilmesi sonucunda elde edilecek
bilgiler ışığında bir rapor oluşturulacaktır.
Böylece işletmelere pazarlama ve tanıtım
çalışmalarını gerçekleştirilmeleri için belirlenen stratejiler konusunda bir farkındalık
kazandırılacaktır. “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri
Kitapçığı” oluşturulacaktır. Projenin somut çıktıları kamuoyunda paylaşılacaktır.
Hazırladığımız tüm bu projeler ile kurumumuzu ilimizi kalkındırmayı amaçlamaktayız. Bizlerin marifeti de büyük bir özveriyle,
büyük başarılara imza atarak, ilimizi ve de ülkemizi kalkındırmaktır.
Hepimizin bildiği üzere İlimizin temel geçim kaynağı tarım ve
hayvancılık olup, tarıma dayalı sanayi de Çanakkale ekonomisinde
büyük pay almaktadır. Tarımsal üretim değeri 1.3 milyar liranın
üzerindedir ve tarım yapılan toplam arazi 333 bin hektar olup, ilin
toplam alanının yüzde 35’ine tekabül etmektedir. İlimiz, Türkiye’deki toplam domates üretiminin yüzde 5’ini, zeytin üretiminin
yüzde 4’ünü, şeftali üretiminin yüzde 11’ini, şaraplık üzüm üretiminin yüzde 7’sini, kanola üretiminin yüzde 11’ini, yağlık ayçiçeği
üretiminin yüzde 4’ünü gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla ilimizde
katma değeri yüksek ürün grupları üretilmektedir. Bu ürünlerimizin hepsi marka niteliğindedir. Çanakkale’mizin bir marka şehir
haline getirilmeli bölge ürünlerimizin ismen aranması ve raflarda
tercih edilmesinin sağlanması gerekmektedir. Çanakkale domatesi, Ezine peyniri, Biga yoğurdu ve Peynir tatlısı, Bayramiç elması
ve kirazı, Umurbey şeftalisi, Gelibolu sardalye balığı, Ayvacık zeytinyağı Çanakkale deyince akla gelen markalarımızdır. İnovasyonu
işletmelerinde benimsemiş her alanda yenilikçi fikri uygulamış ilimiz markalarını üreten firmalar bu kalıbı kırarark işlevi tersine çevirerek malı üretmeden önce, pazarlama ve satışını yaparak daha
sonra satınalma ve üretime yönelirler. Dolayısıyla gereksiz stok
bulundurma maliyeti altında ezilmemekte ve stok olarak bekleteceği varlığı, nakit olarak ellerinde bulundurarak kriz dönemlerinde
de avantaj sağlayabilirler. Ayrıca inavasyonun yanında birde reel
yerel ve uluslararası regülasyonlara ve müşteri beklentilerine uygun ürünler üretmek, ürünlerinde kaliteli, etkili ve güvenilir olmakta çok önemlidir.”
Ardından kürsüye gelen GMKA Çanakkale Büro sorumlusu
Recai Başaran Çanakkale tarım sektörü tanıtım ve pazarlama ve
pazarlama stratejileri planı konusunda sunum yaptı.
49
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Gelişim için eğitim
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Genel
Sekreterler Eğitim
Semineri, 10-13 Şubat
2012 tarihleri arasında
İspanya’da
gerçekleştirildi.
Barselona’da düzenlenen
seminere, Çanakkale
Ticaret Borsası Genel
Sekreteri Sevcan Elver’in
de aralarında yer aldığı
365 oda ve borsa genel
sekreterleri katıldı.
50
Ü
ç gün süren eğitim seminerine
katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, genel sekreterlere
hitaben TOBB’un işleyişi ve faaliyetleri
hakkında bir sunum yaptı. Seminere
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Bülent Koşmaz, TOBB Yönetim Kurulu
Sayman Üyesi İlhan Parseker, TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri Harun Karacan ve
Mustafa Yardımcı da katıldı.
TOBB Başkan Yardımcısı Koşmaz ve
TOBB Genel Sekreteri Mustafa Saraçöz’ün
açılış konuşmalarıyla başlayan seminerde,
katılımcılara AB-Dış İlişkiler-ABİGEM, DEİK, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hastanesi hakkında bilgi verildi.
Ayrıca, Ankara Üniversitesi Banka Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Editörü
Doç. Dr. Korkut Özkorkut tarafından Yeni
Türk Ticaret Kanunu hakkında bilgilendirme sunumu yapıldı.
51
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Cesaret
sizden
destek
bizden
İ
stihdam sorunun çözümüne yönelik olarak KOSGEB işbirliği ile gerçekleştirilen
“Uygulamalı Girişimcilik Eğitim Programı” tamamlandı. Eğitimi başarıyla tamamlayan girişimcilere sertifikaları törenle verildi.
Çanakkale Ticaret Borsası konferans
salonunda gerçekleştirilen törene Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, ÇTSO Yönetim
Kurulu Üyesi Yücel Aka, ÇASİAD Başkanı
Hüseyin Yalman, KOSGEB Hizmet Merkezi Müdürü Erdoğan Yüksel, Çanakkale
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
S.Kaya Üzen, Çanakkale Ticaret Borsası
üyeleri ve sertifika almaya hak kazanan girişimciler katıldı.
Girişimcilik ekosisteminin ortaya çıkartılması için sürecin kamu ve özel sektör
ortaklığında koordine edilmesinin çok
önemli olduğunu vurgulayan ÇTB Başkanı
Kaya Üzen; “Bilindiği üzere Türkiye’de her
yıl 750 bin kişiye iş bulunması gerekmektedir. Bu sorunun çözümünde girişimciliğin
ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Eskiden girişimci olmak için finansman
52
ve cesarete ihtiyaç varken bugün yapılan
araştırmalarda kendi işini kurma konusunda Türkiye’deki gençler 12 Avrupa ülkesindeki gençlere oranla ilk sırada gelmektedir.
Dolayısıyla gençlerimizin cesareti vardır.
Finansmana ulaşım ile ilgili olarak da bizler
kendilerine itici güç oluşturmaktayız. Bu
düşünceler doğrultusunda KOSGEB ile işbirliği içerisinde Uygulamalı Girişimcilik
Eğitim programını düzenledik” dedi.
Üzen, programın amacını; “Ekonomik
kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin
desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, başarılı ve sürdürülebilir işletmelerin kurulması,
girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, İş
Geliştirme Merkezlerinin kurulması ile girişimciliğin geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve yerel dinamiklere dayalı girişimciliğin desteklenmesi” şeklinde özetledi.
Kaya Üzen sözlerine şu cümlelerle devam etti; “Ayrıca bu program ile girişimciliği özendirmek ve eğitimi tamamlayan girişimcilere “hibe destek” ile itici bir rol
üstlenmeyi amaç edindik. Eğitim progra-
mında öncelikle başvurular 30 girişimci
adayını belirledik. 30 girişimci adayı borsamız tarafından toplantı salonumuzda girişimcilik konusunda uzman olan bir danışman hocamız tarafından rakip analizleri,
ayakta kalma ve uzun ömürlü olma gibi
konularda stratejik bilgileri yer aldığı girişimcilik kursunu tamamladılar.Eğitim sürecini başarıyla tamamlayan adayları şimdiden kutluyorum. İş kurmak isteyen
adaylarımız KOSGEB Çanakkale Hizmet
Merkezi Müdürlüğüne destek için başvurarak hibe desteğinden yararlanacaklar.”
KOSGEB Hizmet Merkezi Müdürü Erdoğan Yüksel ise ilimizde 9. defa gerçekleştirilen Uygulamalı Girişimcilik Eğitimini
tamamlamanın ve Çanakkale’ye 30 yeni
girişimci adayını kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek sertifika almaya
hak kazanan girişimcileri tebrik etti ve girişimcilerin kendi işlerini kurarak başarılı olmalarını diledi.
Yapılan konuşmaların ardından Uygulamalı Girişimcilik Programına katılarak başarılı olan girişimcilere sertifikaları verildi.
TARIMDA STRATEJiMiZi
BELİRLEYECEĞİZ
G
üney Marmara Kalkınma Ajansı Doğrudan
Faaliyet Desteği kapsamında Çanakkale Ticaret Borsası’nın “Çanakkale Tarım Sektörü
Tanıtım Ve Pazarlama Stratejileri Planı” adlı
projesi hibe almaya hak kazandı. 66 bin 270
TL. bütçeli projenin genel amacını; Çanakkale ilinin mevcut tarım sektörü potansiyelinin
değerlendirilmesi ve pazarlama çalışmalarının geliştirilmesiyle ilin sosyo-ekonomik gelişme hızının artırılmasına katkı sağlamak
oluşturuyor.
Belirlenen genel amaca hizmet edecek
olan özel amaçlar ise şu şekilde:
İlin tarım sektörünün mevcut potansiyelini ortaya koyan ve sektör hakkında tüketici-
lere gerekli bilgiyi sağlayan bir kaynak oluşturmak,
Çanakkale tarım sektörünün ulusal ve
uluslararası pazara tanıtımını yapmak,
Çanakkale ilinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelere tanıtım ve pazarlamanın önemi konusunda farkındalık kazandırmak,
Çanakkale ilinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri tanıtım çalışmaları
yapmaları doğrultusunda teşvik ederek yerel
ekonomik potansiyelin geliştirilmesini sağlamak,
Çanakkale ilinde tanıtım ve pazarlama
kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamak.
53
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Polenin
faydaları:
Dünyanın son harikası;
Polen
Polen dünyanın en çalışkan yaratığı olan arıların ve aynı
zamanda doğanın en üstün en mükemmel besin kaynağı.
Polen öylesine bir besin kaynağı ki yapısında 70’e yakın
cevher taşıyor. Bütün vitaminleri, 22 çeşit aminoasiti,
sindirim fermentlerini, hormonları, yağları, doğal şekerleri,
mineralleri yapısında bulunduruyor. O kadar çok faydası
var ki saymakla bitmiyor bir tek ölüyü diriltemiyor.
Arıların topladıkları polenler hiçbir zaman, bitkilerin tozlaşmasıyla ilgili olarak
havada serbest halde uçuşan anemofil polenlerin solunum yoluyla yaptıkları alerjiyi
yapmıyorlar. Polenin bilinen hiçbir yan etkisi bulunmuyor. Bal gibi poleninde piyasalarda sahteleri mevcut bu yüzden poleni
güvenilir yerler ve firmalardan almak gerekiyor.
Ne varsa arılarda var
Arılar dünyanın en çalışkan yaratıkları,
ürettikleri bal, arı sütü ve polenlerle yüzyıllardır insanlara şifa dağıtıyorlar. Özellikle
polen için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Polen öyle bir besin kaynağı ki adından
dünyanın son harikası olarak söz ediliyor.
Arılar poleni çiçeklerden topluyorlar.
Polen, arılara yetişmeleri için gerekli olan
besin yapı taşlarını sağlıyor. Milyonlarca yıldır en iyi besini bulmak için dünyayı dolaşan arılar bunu polende bulduğundan söz
ediliyor.
Polenin arıların bir numaralı besin kaynağı olduğunu öğrenen insanoğlu hemen
onu besin kaynağı olarak kullanmaya başlıyor. Çünkü polen vücudun gerek duyduğu
bütün bilinen besinleri içeriyor. Polen insan hayatı için gerekli nitelikteki vitamin,
protein ve amino asitleri bünyesinde yoğunlaştıran çok zengin ve harika bir besin
maddesi.
Aşağıdaki karşılaştırmalar polenin nasıl
harika bir besin kaynağı olduğunu göstermeye yetecektir; 1 gram polende mevcut
vitamin B5 miktarı 95 lt. süt, 13 kilo sığır
eti ve 25 kg. buğdaydaki aynı vitamine eşdeğer.
54
Polen için ne diyorlar
1 gram polen tozunda bulunan B1 ve
B2 vitaminleri kadar vitamin almak için 40
– 70 adet beyaz ekmek, 16 -20 kg elma
yemek gerekiyor.
Polenler aynı ağırlıktaki dana etinden,
yumurtadan ve peynirden 5 -7 defa daha
fazla amino asit içeriyor.
Polenin kabuklar tatlı ortamlarda daha
kolay çatladığı için tatlı maddelerle, özellikle balla birlikte alınması tavsiye ediliyor. Ilık
süte katarak da alınabilir. Her hangi bir şeye karıştırmadan kendi haliyle de tüketilebiliyor. Polenin aç karnına, kahvaltıdan en
az 1 saat önce alınmasında yayar var. Polenin serin ve rutubetsiz bir yerde tercihen
ambalajı içinde buzdolabında muhafaza
edilmesi gerekiyor.
Yazar : Fransız Dr.Raymond Dextreit
(Sağlık ve beslenme konularında 30’dan
fazla kitap yazarı)
“Arıların binlerce yıl önce bulduğu bu
harika besin, onların lavrasını en hızlı büyüten, kendi vücutlarını en sağlıklı kılan, en
çok yaşatan, en güzel balı sağlayan bir besin. Poleni deneyerek buldu arılar. Oysa
insanlar ancak 20.yüzyıl sonlarına doğru
analizlerini yapınca polenin değerini anlayabildiler. En önemli besinlerinden binlerce kat fazla vitaminler taşıdığını görünce 1
gram polenin insana gün boyu yeterli olduğunu hesapladılar.
Bir arının günde 4000 çiçeğe konarak
35 günlük ömründe yapabildiği 10 gramcık
balı, insanların kovandan çalarak yediklerini
görüyordu arılar. Oysa, günün birinde
2-200 mikronluk biricik besinlerini insanların da “Harika Besin” yapacaklarını, bir
santimlik boylarını ve küçücük beyinleriyle
düşünemezlerdi arılar. Bitki hayatının sırrını taşıyan çiçek tozlarını “Doğanın En Üstün Besini” seçerek ömür boyu yiyen ve
gerçek balı yapan arılar onun “Tam Besin”
olduğunu biliyorlardı.
Fransız Pr.Dr. Robert Toucguet 5 ayrı
dilde 26 kitap yazmış bir bilim adamıdır.
“100 yıl dinç yaşamak”isimli kitabında polenin faydalarını şu şekilde anlatıyor;
Bağırsak çalıştırıcısıdır. İç zehirlenmeleri
önleyicidir. Sabah, öğle ve akşam bol vitamin almak için polen yiyiniz. Ilık süt, çay,
kahve ya da suya karıştırılır veya doğrudan
yenilir. Günlük normal miktar bir çay kaşığıdır. Aşırı yorgunluk, zayıflık, hastalık, kansızlık, yavaş gelişme gibi durumlarda dozu
artırınız. Hiç bir yan etkisi tespit edilmemiştir. Son araştırmalar erken ihtiyarlamadan koruduğunu gösteriyor. Siz, 60 yaşından sonra 40 yıl daha dinç yaşamak
istiyorsanız poleni hemen her gün yiyiniz.”
CNRS Araştırma Uzmanı Armond Pons
“Şişmanlık ve zayıflık gibi iki karşıt durumda; vücuttaki fazla karbonhidrat, glikoz
ve yağları yakarak şişman bünyeyi yok
eder, metabolizma dengesi sayesinde zayıf
düşen hücreyi derhal uyarır, üstün kan yapıcı özelliğiyle kas gücü ve metabolizmayı
çalıştırarak cılız ve zayıf bünyeyi, güçlü ve
dinç hale getirir.”
•Ağrı ve sancıların giderir,
•A meliyat yaralarını erken kapatır
•Ağız yaralarını iyileştirir,
•A kciğer hastalıklarını iyileştirir,
•Bağışıklık sistemini düzenler
•Bademcik iltihabını yok eder,
•Bağırsak düzensizliklerini ve iltihabını
giderir,
•Büyüme ve gelişmeyi son derece
etkiler,
•Beyin hastalıklarının iyileştirir, Felç ve
sinir hastalıklarını giderir,
•Cilt bozukluğunu, lekelerini giderir,
•Cinsel gücü artırır,
•Damar sertliğini, damar tıkanıklığını
yok eder,
•Dengesiz beslenme sorunlarını giderir,
•Düşünme yeteneğini arttırır,
•Erken teşhiste kanser hastalıklarında
tedavi edicidir,
•Gözleri güçlendirir,
•Gelişimi hızlandırır,
•Halsizliği giderir,
•Hazmı kolaylaştırır,
•Hafızayı güçlendirir,
•İshali keser,
•İştah açar,
•Kabızlığı Giderir,
•Kalp damar hastalıklarını tedavi eder,
•Kalp çarpıntısını giderir,
•Kanı temizler,
•Kasları güçlendirir
•Kemikleri kuvvetlendirir,
•K ilo yapmaz,
•K ısırlığı giderir,
•Mide ülseri hastalıklarında tedavi
edicidir,
•Metabolizmada bozulan dengeleri
kurar,
•Nezle ve girip hastalığında tedavi
edicidir,
•Öksürüğü, astım hastalığını tedavi
eder,
•Sinir sistemini rahatlatır,
•Prostatı önler,
•Sedef hastalığını tedavi eder,
•Saç dökülmesini önler ,
•Sarılık, hepatit B,C, hastalıklarında
tedavi edicidir,
•Sporcularda enerji artırır, uyarıcı
etkisi yapar,
•Vücudun halsizliğini giderir,
•Yumurtalıları tedavi eder.
55
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Almanya’yı
gıdalarımız ile fethettik
D
ünyanın en büyük gıda fuarı ANUGA 2011
Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri
Fuarı, Almanya’nın Köln şehrinde
ziyaretçileriyle buluştu. 150 bin den fazla kişinin
gezdiği fuarda Çanakkale ürünleri dünyanın
beğenisine sunuldu.
ANUGA Fuarında Türkiye, 2973 m2 genel alan,
422 m2 ekmek ve unlu mamuller alanı, 384 m2
içecekler alanı, 142 m2 dondurulmuş alan ile büyük
bir çıkarma gerçekleştirdi. 100 ülkeden 6 bin 600
firmanın ürünlerini sergilediği Anuga 2011 Gıda
Fuarı’nı beş gün boyunca dünyanın çeşitli
ülkelerinden 150 binden fazla insan ziyaret etti.
İki yılda bir düzenlenen ve geçen defa Türkiye’nin
partner ülke olduğu gıda fuarı Anuga’da Çanakkale
ve Balıkesir illeri TR22 Güney Marmara Kalkınma
Ajansı çatısı altında 60 metrekarelik stantta
ürünlerini sergileyerek tanıtma fırsatı buldu.
Üyelerini fuar için organize eden Çanakkale Ticaret
ve Sanayi Odası, Çanakkale Ticaret Borsası,
Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası, Biga Ticaret
Borsası fuarda yerini aldı.
Çanakkale Ticaret Borsası organizasyonunda
fuara 25 firma katılarak ürünlerini pazarlama imkanı
buldu. Başta Çanakkale ve Balıkesir illerinden olmak
üzere diğer katılımcılardan oluşan heyetler borsa
standını ziyaret etti.
Vali Güngör Azim Tuna, İl Genel Meclis Başkanı
Ali Rıza Tekin, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı
Kaya Üzen, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı İbrahim Özen, Biga Ticaret Borsası Başkanı
Mesut Okyay ile oda ve borsa üyeleri ile genel
sekreterleri fuara bizzat katılarak destek verdi.
56
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Balkanlar için
çalışmalar sürüyor
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında İstanbul’da gerçekleştirilen “Balkan Ülkeleri Çalıştayı”nda kurulması kararlaştırılan “Balkan Ülkeleri Çalışma Grubu”nun 5’nci toplantısı ilgili paydaşların katılımıyla
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ait İkiz Kulelerde toplandı.
B
alkan ülkeleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumundan daha ileri bir düzeye
götürülmesi, orta ve uzun vadede bu ülkelerde izlenecek eylem
planlarının belirlenmesi ile Balkan ülkelerine yönelik bir pazara giriş eylem planı hazırlanması amacıyla, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında 25-26 Şubat
2010 tarihlerinde İstanbul’da “Balkan Ülkeleri Çalıştayı” gerçekleştirilmişti. Söz konusu toplantıda kurulması kararlaştırılan
“Balkan Ülkeleri Çalışma Grubu”nun 5.
toplantısı geniş bir katılım altında TOBB
İkiz kulelerde yapıldı.
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Yardımcı’nın ev sahipliğini üstlendiği toplantıya, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel başkanlık etti.
Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ilgili oda ve borsalar ile sivil toplum
kuruluşları ve dernek temsilcileri toplantıda hazır bulundu. Çanakkale Ticaret
Borsası’nı temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Yönetim
Kurulu Sayman Üyesi Necmi Yıldırım ve
Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Uysal katılım
gerçekleştirdi.
Çanakkale Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Balkan Çalıştayı ve
Balkan Ülkeleriyle ticari ve ekonomik işbirliğinin öneminin büyük olduğunu vurgulayarak Edirne Ticaret Borsası tarafından
“Balkan Emtia Borsası” projesinin hazırlandığını açıkladı. Halyo, gerçekleşmesi halinde Çanakkale Ticaret Borsası olarak projeye dahil olacaklarını belirtti.
57
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Markan
kadar
GÜÇLÜSÜN
Çanakkale Ticaret Borsası
tarafından 2012 Eğitim Planı
çalışmaları kapsamında üyeler
ile yapılan görüşmeler ve
anketler sonucu çeşitli eğitim
ihtiyaçları tespit edildi.
Değerlendirilen bu ihtiyaçlar
doğrultusunda bir dizi eğitim ve
seminer faaliyeti planlanırken ilk
olarak “Coğrafi İşaret ve Marka”
konulu seminer düzenledi.
T
ürk Patent Enstitüsü Uzmanı
Suzan Kılıç Daldal tarafından
verilen seminer firmalar tarafından ilgi ile takip edildi.
Toplantıya Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kenan Kaynaş ve Prof. Dr.
Harun Baytekin, ÇOMÜ öğrencileri, Ticaret Borsası Yönetim ve Meclis Kurulu
Üyeleri, Çanakkale ili Genç Girişimciler
Kurulu Başkanı İ.Kürşat Tuna ve kurul üyeleri, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit
İleri ve borsa üyeleri katıldı.
58
Sınırları aşmalı dünyaya
açılmalıyız
Toplantının açılış konuşmasını yapan
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı Kaya Üzen, küresel rekabetin belirleyici olduğu bir dünyada, kendi başımıza
yaşıyormuş gibi yapamayız diyerek; “Dünyadaki gelişmelere duyarsız kalarak, kapılarımızı kapatıp, ‘azıcık aşım kaygısız başım’
politikalarının zamanı geçmiştir. Küresel
eğilimleri dikkate almadan yaşama dönemi
kapanmıştır. Zira eskiden dünyaya baktığımızda duvarları ve ülke sınırlarını görüyor
“Verimli çalışmak ve ölçeğimizi
büyütmek zorundayız”
duk. Bu alanların içinde, dünyanın geri kalanından bağımsız olarak yaşanabildiğini
zannediyorduk. Dolayısıyla bütün vizyonumuz, ülkemiz coğrafyasıyla sınırlıydı.
Bugünün dünyası artık buna imkân vermiyor. Şimdi dünyayı anlamak, eğilimleri
doğru okumak mecburiyetindeyiz. Hem
ülkeler, hem de şirketler, birbirlerine eklemlenmiş bir şekilde işlev görmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
Bugünün dünyasında, verimli çalışmayan, markalaşmayan, proje üretemeyen, dışarıya açılmayan şirketlerin büyüme ihtimallerinin son derece
düşük olduğunu ifade eden Üzen; “Ezbere iş
yapmayı bırakıp, planlayarak, farklılaşarak, markalaşarak hareket etmemiz gerekmektedir.
Çanakkale’nin tarımsal yapısı, ürün çeşitliliği ve
markalaşma niteliğinde olan ürünleri bize bu imkanı sunuyor. Yöresel ürünlerimizin dünya çapında markalaştırmanın yolunun tescil edilmesinden
geçtiğini artık hepimiz biliyoruz. Güçlü bir ülke
markası oluşturmak istiyorsak, ulusal ve yöresel
ürünleri aracı kılmak istiyorsak, coğrafi işaretler
olmalıdır. Coğrafi işaretlerle yöresel ürünlere pazar oluşturmak hepimizin hedefi olmalıdır” dedi.
Türk Patent Enstitüsü Uzmanı Suzan Kılıç Daldal ise “Marka nedir?”, “Tescil edilebilir marka
nasıl olmalı?” , “Marka tescil başvurusu nasıl yapılır?” , “Marka hakkının sona ermesi” , “Yurtdışında marka koruması” , “Coğrafi işaret nedir?”
“Türkiye’de ki coğrafi işaretler” , “Nasıl başvuru
yapılır?” , “Coğrafi işaret marka ilişkisi” gibi konularda bilgiler verdi.
59
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Zeytinde
HASAT ZAMANI
Çanakkale Ticaret Borsası Zeytin ve Zeytinyağı Sektör
Kurulu Üyeleri Balıkesir’e bağlı Ayvalık İlçesi’nde bu yıl
7’ncisi düzenlenen ‘Zeytin Hasadı Şenliği’ne katıldı.
A
yvalık 7. Zeytin Hasat Şenliği’nde
Çanakkale Ticaret Borsası’nı, Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Meclis Üyeleri
Mehmet Ok, Sinan Erdoğan, Akif Kulaç,
Cengiz Yanmaz, Natık Civir, Tacettin Temel, Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Kurulu
Üyeleri ile Genel Sekreter Sevcan Elver
temsil etti.
Sorunlar tartışıldı, hedefler
belirlendi
Şenlik, Mutluköy’deki Ayvalık Ziraat
Odası’na ait zeytin bahçesindeki sembolik
hasatla başladı. Edremit Zeytincilik Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Mehmet Balcı tarafından zeytin hasadının nasıl
yapılması gerektiği konusunda konuklara
bilgi verildi. Klasik ve modern yöntemlerle
zeytin toplayan ziyaretçiler, zeytin ağaçlarının altında zeytin ve zeytinyağı tadımı gerçekleştirdiler.
Daha sonra İsmet İnönü Kültür
Merkezi’nde, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ulusal
Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)
Başkanı Mustafa Tan ve Uluslararası Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Jean Lois
Barjol’ün katıldığı “Zeytinyağının iç ve dış
pazardaki sorunları ve hedefleri’ temalı
söyleşi yapıldı.
Erol Özen; “Borsanın gelişmesi ve üyelerimizin sektörlerinde yollarını açacak faaliyetlerde bulunmaya çalışıyoruz. Bundan
sonra da aynı misyonumuz ve vizyonumuz
doğrultusunda devam ederek üyelerimizin
sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için
uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin
ekonomisini geliştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada üyelerimizin ve ürünlerimizi en iyi şekilde tanıtımını yapmaya devam
edeceğiz” dedi.
Zeytinyağında markalaşmalıyız
Zeytin ve zeytinyağı sektörü hakkında
açıklamalarda bulanan Meclis Başkanı Erol
Özen; “Türkiye, zeytinyağı üretiminde 185
bin ton ile İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan
sonra dünya dördüncüsü. Sofralık zeytinde ise 534 bin ton ile dünya lideri, ikinciliği
Mısır alıyor ve ondan sonrada İspanya geliyor. Ülkemizde kişi başı zeytinyağı tüketimi
1 kilo 400 gram, Avrupa’da kişi başı 10.5
kg. İç tüketimimizin arttırılması lazım. Türk
halkına zeytinyağını tanıtmamız lazım.
Kampanyalar düzenlememiz lazım. Ayvalık bu işin lokomotifi oldu. Bizde Çanakkale olarak öncelikle zeytinyağımızın markalaşmasını sağlamamız ve daha sonrada
ürünümüzü farkındalık yaratarak pazarlamamız gerekmektedir” şeklinde konuştu.
TOPLUMUN SESİ VE KULAĞISINIZ…
Çanakkale Ticaret Borsası her yıl olduğu gibi yine “Çalışan Gazeteciler Günü’nde basın
mensuplarını unutmadı. Gazete ve televizyon çalışanları için bir yemek düzenleyen Yönetim
Kurulu Başkanı Kaya Üzen, medyanın toplumdaki misyonunun önemine dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret Borsası hizmet binasında basın çalışanlarıyla bir araya gelen Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen,
kurumunun hizmetlerinin kamuoyuna yansıtılması konusunda daima yanlarında olan ve destekleyen gazetecilere teşekkür etti.
Birlikte yenilen yemeğin ardından kısa bir açıklama yapan
Üzen; “10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe giren 212 sayılı yasayla birlikte gazetecilerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara sınırlı ölçüde de olsa çözüm bulunması amaçlanmıştır. Söz konusu yasanın önemini kamuoyuna anlatmak,
yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek isteyen gazeteciler bu
tarihi ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlamışlardır. Basın
haber verme ve bilgilendirme görevinin yanı sıra bilinçlendirme, gözlem yapabilme, kamuoyu oluşturarak sorunların çözümüne katkı sunma gibi oldukça önemli misyonu vardır.
Çağımızın en dinamik mesleklerinden biri olan gazeteciliği
icra eden gazetecilerimiz, görevlerini yerine getirirken, her
türlü zorluğa ne yazık ki maruz kalmaktadırlar.
Özellikle, kentimizin kalkınması ve sorunlarının çözümü
noktasında fedakarca hizmet eden yerel basınımızın en
önemli işlevi; halkın doğru ve objektif bir şekilde haber alma
özgürlüğünün yerine getirilmesini sağlamaktır.
Ancak; bu hizmetleri yerine getirirken din, dil, ırk, inanç
farkı ve siyasi görüş gözetmeden tarafsız bir şekilde toplumu
bilgilendirmek ve aydınlatmak en önemli husustur. İşini yaparken gecesini gündüzüne katarak, çeşitli zorluklar içerisinde, toplumun bilgilendirilmesi, aydınlatılması, gibi kutsal bir
görevi büyük bir özveriyle yerine getirmekte olan ilimiz basın
çalışanlarının “Çalışan Gazeteciler Günü”nü en içten dileklerimle kutluyor, çalışma hayatlarında başarılar diliyorum” dedi.
Başkan Üzen tarafından günün anlamına ilişkin olarak basın mensuplarına haber ve fotoğraflarını transfer etmeleri
konusunda en büyük yardımcıları olan flash disk hediye edildi.
Faydalı olacak her yerdeyiz
Etkinliğe katılım ile ilgili olarak bilgi veren
Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı
60
61
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
HUBUBAT PiYASALARINDA
SON DAKiKA…
Çanakkale Ticaret Borsası ve Biga Ticaret Borsası işbirliği ile sezon
öncesinde düzenlenen Hububat Sektör Kurulu Toplantısında hububat
piyasalarının son durumu değerlendirildi.
Nüfus artacak üretim azalacak
Çanakkale Ticaret Borsasında düzenlen
toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın
(OECD) ortak raporundan bahsederek
“Tarımın Görünüm 2011–2020 Raporu”na
göre kişi başına gıda tüketiminin en çok
Avrupa’nın doğusu, Asya ve Latin
Amerika’da artacağını kaydetti.
Üzen; “Gelecek yıllarda üretim büyümesindeki yavaşlamanın da süreceği ifade
edilen raporda, bunun da 2050 yılında 9
milyarı aşması beklenen dünya nüfusunun
doyurulması konusunda hükümetler üzerindeki baskıyı artıracağı kaydediliyor. İyi
hasat ile birlikte aşırı yüksek seviyelere çıkan emtia fiyatlarının aşağıya çekebileceğine, buna karşılık gelecek 10 yılda hububat
fiyatlarının bugünkü fiyatlardan ortalama
yüzde 20 daha fazla olabileceğine işaret
edilmekte” dedi.
Buğday, sosyal ve stratejik değer taşıyor
Görüldüğü üzere buğday yalnızca bir
ürün değil, halkımızın en önemli besin
maddesi olması dolayısıyla stratejik bir
üründür diyen Kaya Üzen; “Bu ürün, çiftçimizin önemli bir kesiminin temel üretim
konusunu oluşturması itibariyle aynı zamanda büyük bir sosyal önem taşımaktadır. Bu durum göz önüne alınarak, özellikle
buğday, genel olarak da tarım konusunda,
temel çözümün tarıma yapılan yatırımların
artırılması ve gelişmekte olan ülkelerde
kırsal kalkınmanın desteklenmesi olacağı
düşüncesindeyim” dedi.
Buğday ithalatı düşecek
Biga Ticaret Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı Mesut Okyay, İstanbul’da Marmara Un San. Derneğinin düzenlediği “Buğday Piyasalarında Son Dakika” konulu top62
lantıya katıldığını ve toplantıda bu yıl
Türkiye’de buğdayın kalite ve verim açısından yeterli olacağının öngörüldüğü belirterek; “Türkiye’nin bu sene dışarıdan çok
fazla buğday almayacağı tahmin ediliyor.
Bu yıl Rusya’nın Türkiye’ye ithalatını Ekim
ayından 1 Temmuz tarihine çekmesi ülkedeki buğday fiyatlarının daha düşük olacağını göstermektedir. Türkiye’de bu yıl 20–
23 milyon ton buğday verimi olacak. Ofisin
elinde de 1 milyon ton stok durumu mevcut.
Fiyat tatmin etmeyebilir
TMO Bandırma Şube Müdürü Ünver
Kayran, Toprak Mahsulleri Ofisinin regülatör bir kurum olduğunu dile getirerek şu
anda alım müdahale fiyatlarının açıklanmadığını, çiftçilerin malını taahhütname karşılığında aldıklarını belirtti. Kayran; “Fiyat
açıklandıktan 10 gün içinde çiftçi malını
geri çekerse ve satarsa hiçbir masraf almayacağız, tüccarda malını bize getirebilir
ama onlardan belirli bir depo ücreti alacağız” diyerek yörenin buğdayının kalite bakımından güzel olduğunu belirtti.
Ticarette
TÜRK ALMAN İTTİFAKI
Çanakkale Ticaret Borsası, Türk-Alman Günü İşbirliği Projesi çalışmalarını yürüten
ve çeşitli incelemelerde bulunmak üzere kente gelen Almanya Büyükelçiliği Ekonomi
Müsteşarı Hans Jörs Brunner’i ağırladı.
Buğday tarlada ki yerini
kaptırıyor
Tarım İl Müdürlüğünden Ziraat Mühendisi Vedat Sel, bu yıl Çanakkale ve
Gelibolu’da 1. sınıf ve yüksek verimde
buğday çıkacağını fakat Biga-Gönen bölgesinde kök çürüklüğü nedeniyle % 20 kayıp
bulunduğunu belirtti.
Süne mücadelesinde geçen yıl 275 bin
dekar alanın ilaç sahası olarak belirlendiğini
bu yıl ise 445 bin dekar alana çıktığını kaydetti. Pas hastalığının bu yıl görülmediğini
belirten Vedat Sel, bölgede geçen yıla göre buğday alanlarının azaldığını, azalan
alanların tohumluk mısır, yem bitkileri ve
çeltik alanları olarak değerlendirildiğini
söyledi.
Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus ise sektörün müstahsil ayağı hakkında bilgiler vererek bu yıl rekolte ve kalitenin iyi olduğunu, çiftçinin ürününün iyi fiyattan
değerlendirilmesini talep ettiklerini ifade
etti.
G
üney Marmara Kalkınma Ajansı’nın
davetlisi olarak Çanakkale’ye gelen
Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı
Hans Jörs Brunner, beraberindeki Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Uzmanı Zeynep
Yıldırım ile Almanya Başkonsolosluğu Ekonomi Uzmanı Gitta Renner, GMKA Genel
Sekreteri Mustafa Gündoğan ve GMKA
uzmanları ile birlikte Çanakkale Ticaret
Borsasını ziyaret etti.
Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Yönetim Kurulu
Üyeleri Necmi Yıldırım, Ercan Uysal, Meclis Üyeleri Tacettin Temel, Süleyman Yayıcı, Akif Kulaç, Genel Sekreter Sevcan Elver
ve ihracat yapan üyelerin hazır bulunduğu
ziyarette Başkan S.Kaya Üzen, Alman heyete faaliyetleri hakkında bilgi verdi
Dünyada 16, Avrupa’da
6. sıradayız
Başkan Üzen; “Ülkemiz, dünya’nın 16.
Avrupa’nın 6. büyük ekonomisini oluşturmakta. İtalya ve Çin’in arasında sanayi devi
olan bir ülke konumunda bulunan Türkiye
dünyadaki en hızlı büyüyen iki ülkeden bir
tanesidir. Türkiye’de müthiş fırsatlar bulunmaktadır. O nedenle Alman dostlarımızı
Türkiye’de iş yapmaya davet ediyoruz” dedi.
İhracatın gözbebeği Almanya
Bizim en ciddi ihracat pazarımız
Almanya’dır diyen Kaya Üzen; “Bunu da
rakamlar kanıtlıyor. Ağustos’ta da Almanya
birinci sırada ardından da Irak geliyor. Almanya ile 2010 yılı ihracatımız 11,5 milyar
dolar, ithalatımız 17,5 milyar dolar, ticaret
hacmimiz ise yaklaşık 29 milyar dolardır. İki
ülke arasındaki fırsatları değerlendirerek
bunu arttırmamız gerektiği inancındayız”
şeklinde konuştu.
Küçük kolaylıklar büyük
faydalar sağlar
Meclis Başkanı Erol Özen ise vize sorununa vurgu yaparak Ocak ayında
Yunanistan’da yapılan Türk-Yunan İş formuna katıldıklarını ve burada da vize problemi ile karşılaşıldığını dolayısı ile vize sorununun tüm schengen ülkelerinde
yaşadıklarını kaydetti. Yunanistan ve Almanya gibi Türkiye ile sıkı ilişkileri olan ülkelerde vize uygulamalarında bir takım
kolaylıkların sağlanmasında iki ülke adına
büyük faydalar sağlayacağına dikkat çekti.
Ortak yatırımlar
gerçekleştirilmeli
Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Hans Jörs Brunner, Türk ve Alman iş
adamlarının katılımıyla geniş çaplı bir iş birliği toplantısı düzenleyeceklerini belirterek;
“Ümit ediyoruz planladığımız gibi Türk Alman Günü işbirliğini yapabileceğiz. Yöneticilerimizin de yardım ve katkısıyla başarıya
ulaşacağız. Türkiye ve Almanya arasındaki
ticari işbirliği gayet iyi durumda. Ancak her
zaman daha yeni alanlara açılmak gerekli.
Amacımız bu bölgedeki firmalarla, Alman
firmaların iş birliği yapmasına katkı sunmak. Onları bu iş birliği için teşvik etmek.
Bunun yanında, Alman firmaların bölgede
kendilerini tanıtmalarına imkan sunmak istiyoruz. Böylece Türk ve Alman firmaları
her iki ülkede de ortak bir yatırım girişiminde bulunabilirler. Alman Büyükelçiliği
bu organizasyonları 2007’den itibaren yılda 2 veya 3 kez yaparak, Türk ve Alman
firmalarına yeni yatırım imkanları tanınıyor” dedi.
63
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ZEYTİNYAĞI
Lezzetin ve sağlığın kaynağı zeytinyağı, ekonomik
değeriyle bereketli topraklarımıza, şifa veren yapısıyla
vücudumuza can veren altın bir sıvı. Göz alıcı rengiyle
bu değerli yağa sahip olmak ne kadar kolaysa da, elde
etmek bir o kadar zor ve zahmetli. Sarp dağların taşlı
yamaçlarından toplanan zeytinin yağ olup sofralara
akana kadar geçen serüveni emek isteyen bir macera…
Geçmişi günümüzden 10 bin yıl öncesine dayanan zeytin, lezzetli ve faydalı olmasının yanı sıra bir çok efsanenin de kaynağı… Kutsal sayılan dalları, ağacı ve meyvesi
çeşitli şekillerde kullanıldı, yaprakları zafer,
akıl ve barış simgesi oldu. Nuh’un gemisine
bir zeytin dalı ile geri dönen güvercin, büyük sel felaketinin sona erdiğine dair bir
işaretti. Bir çok yerde vaftiz törenlerinde
yağ lambalarına, geleneksel ve kutsal mekanlardan Akdeniz’de görkemli dinsel ayinlere kadar önemli bir yer tuttu.
Zeytinyağı ise geçmişten bugüne özellikle Akdeniz mutfağında başköşede yer aldı.
Lezzetinin yanı sıra büyüleyici bir antioksidan deposu olan bu altın sıvı, iltihab rahatsızlıklarını önlediği gibi hücreleri tehdit
eden moleküllere karşı da vücudu koruyor. İnsanın vücudunda donmayan nadir
yağlardan biri olduğu için kanser riskini
azaltıyor.
Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve
sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle
İtalya, İspanya, Yunanistan ve Tunus gibi
diğer Akdeniz ülkeleriyle birlikte dünyanın
önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden biri. Ortalama 160-170 milyon olan
zeytin ağacı sayısı gün geçtikçe artıyor.
Devlet İstatistikleri Enstitüsü araştırmalarına göre, Türkiye’de üretilen zeytinlerin
yaklaşık yüzde 70’i yağ üretmek, yüzde
30’u ise sofrada kullanılmak üzere yetiştiriliyor. Ortalama 850 zeytinyağı fabrikasıyla
Türkiye, dünyada zeytinyağı üretiminde 5.
64
sırada yer alıyor.
Dünyada 7.5 milyon alan üzerinde mevcut toplam 800 milyon adet zeytin ağacının yüzde 98’i Akdeniz havzasında bulunuyor. Dünya zeytinyağı üretiminin yüzde
95’i ise Akdeniz ülkelerinde yapılıyor. Zeytinde rekolte 250 bin ton civarında. Ülke
genelinde kişi başına zeytin tüketimi 3,
zeytinyağı tüketimi ise 1,5 kilogram. Sofralık zeytin tüketim rakamları dünya geneli ile
kıyaslandığında kabul edilir düzeyde ancak
zeytinyağı tüketimi özellikle üretici ülkelere
göre çok geride. Uzmanlar tarafından tavsiye edilmesine rağmen bu düşük tüketimin sebebi, zeytinyağının pahalı oluşunda
yatıyor. Zira ayçiçeği yağı zeytinyağından
4-5 kat daha ucuz…
Tarihi
Zeytin ağacına ilişkin mevcut en eski veri, Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda
yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkarılan 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleridir.
Kuzey Afrika’daki Sahra bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise MÖ
12 bin’e ait zeytin ağacı bulgularına rastlandı. İlk zeytin hasadının ne zaman ve hangi
uygarlık tarafından yapıldığıysa bilinmiyor.
Tarih, zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izlerin Akdeniz’in tam ortasında yer
alan Girit Medeniyeti’ne, MÖ 4500 yıllarına dek uzandığını göstermektedir.
Zeytinyağı kültürünün Akdeniz’deki diğer kavimlere yayılmasında en önemli rolü
65
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Giritliler oynamıştır, hem de yaklaşık 3 bin
yıl boyunca. Güçlü ticaret filolarına sahip
olan Giritlilerin gerçekleştirdiği zeytinyağı
ticaretinin günümüzdeki en canlı tanıkları,
Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları
arasında bulunan 2 metrelik zeytinyağı
küpleridir “Pithoi” denilen bu dev küplerle
beraber bulunan tabletlerde ise o günkü
zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını
ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair
bilgiler yer almaktadır.
Aslında zeytinyağı kültüründe Anadolu,
coğrafya olarak hep vardır ama ön planda
görünen Ege’nin karşı yakasıdır. Bunun sebebi, Homeros’un Batı Medeniyeti’ndeki
tartışmasız ağırlığından ötürü zeytinyağı
kültürünün merkezine sürekli olarak Antik
Yunan’ın
yerleştirilmesidir.
Helen
Medeniyeti’nin sadece Ege’nin karşı kıyısını
değil Anadolu coğrafyasını da kapsadığı
unutulur. Milet’in, Efes’in, Foça’nın,
Klazomenai’nin
(Urla),
Erythrai’nin,
Assos’un Anadolu’da olduğu ihmal edilir.
66
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Üretimi
Zeytin ağacı (Olea europea) narin bir
ağaçtır. Ağır ve zahmetli büyümesine karşın oldukça uzun ömürlüdür. Bir zeytin
ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır,
ancak 3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da
rastlanmıştır. Bu nedenle zeytin ağacının
adı mitoloji ve botanikte “ölümsüz ağaç”tır.
Derinlere uzayan kökleri sayesinde kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişli olan zeytin ağacı için
en verimli ortam yazları sıcak, kışları ise
ılıman geçen iklimlerdir. Çünkü zeytin ağacı ışığı, güneşi ve 15° C üstündeki sıcaklığı
sever. Yıllık ortalama 220 mm yağış zeytin
ağacının verimli bir şekilde büyümesi için
yeterlidir. Zeytin ağacı genellikle rakımı
düşük coğrafyalarda yetişir. Ancak denizden 1000 metre yükseklikte de zeytin tarımı yapılabilmektedir. Çalı görünümündeki zeytin ağacının yapraklarının üst yüzü
koyu, alt yüzü ise gümüş rengindedir. Yapraklar mükemmel bir düzen içinde dalın iki
tarafından karşılıklı olarak çıkar. Ortalama
40-50 cm genişliğindeki gövde çürümeye
karşı çok dayanaklıdır. Ağaç yaşlanınca
yumrulardan gelişen yeni uçlar gövdeyi tazeler. Ortalama boyu 4 - 10 m olan zeytin
ağacı bir yıl bol, bir yıl az ürün verir. Çiçek
verme mevsimi kuzey yarım kürede Nisan
- Haziran ayları arasındadır. Yeşil zeytinler
Ağustos ayı sonundan Kasım ayı başına kadar olan süre içinde olgunlaşır.
Zeytin hasadı
Zeytin hasadında toplama şekilleri binlerce yıldan bu yana neredeyse hiç değişmemiş, asırlar boyunca elle toplama yada
silkme yöntemi kullanılmıştır. Bir de, yere
düşmüş zeytin meyvelerini toplama yöntemi vardır ki buna dip zeytin denir. Hasat,
Kasım ile Mart ayları arasında yapılır.
Ancak genel yöntem silkmedir. Elle toplamada, sağma veya taraklama yöntemi,
yerden toplamada ise merdane veya fırça
kullanılır. Günümüzde gelişen teknolojiden
yararlanılarak zeytin hasadında sarsma ve
yerdeki meyveleri emici ekipmanlarla toplamaya yarayan makinelerde kullanılmakta. Bu makineler dal ve filizlerin kırılmasını
önlediği için giderek daha fazla tercih ediliyor. Uygulamada en fazla emek gerektiren
yöntem ise, elle toplamadır. Saatte en fazla 9-10 kilogram zeytinin toplandığı bu
yöntem, meyve sağlam ise en iyi kalitede
zeytinyağı üretilmesini sağlar.
Zeytinyağı kültüründe, binlerce yıldan
bu yana değişmeyen başka bir gelenek de
zeytinden yağ çıkarma yöntemidir. Bunun
nedeni zeytinyağının, zeytinlerin soğuk
presten geçirilmesiyle elde edilmesi ve
hiçbir kimyasal işleme gerek duymadan
yenilebilmesidir. İşte bu yüzden, bugün
hâlâ Ortadoğu’da rastlanan zeytin üretme
yöntemiyle, yaklaşık 6 bin yıl önceki zeytinyağı elde etme yöntemi arasında hiç fark
yoktur. Zeytinler ezilerek hamur haline
getirilir. Daha sonra bu hamur sıkılır veya
presten geçirilir En sonunda ise yağ, zeytin
meyvesinin suyundan (karasu) ayrıştırılır.
19 yüzyılın başında ise teknolojinin gelişmesiyle hidrolik pres makinelerine geçildi.
Bugün hidrolik pres makinelerinin yanı sıra, zeytin hamuruna hiç pres uygulamadan
merkezkaç kuvvetiyle zeytinyağı elde etmeyi sağlayan makineler de kullanılıyor.
Bunların içinde de en yaygını “kontinü sistemi”
Zeytinyağında çeşit
TSE’ye göre 4 çeşit kalite zeytinyağı var:
Sızma (kusursuz), doğal (hafif kusurlu), doğal birinci (hafif kusurlu), lampant (kusurlu)
Zeytinyağında renk, koku, tat değerlendirmesi yapan uzmanlar vardır. Uzmanlar yağın organoleptikini şu parametrelere göre
belirler: taze, yakıcı, acı, meyvamsı, tatlı,
kekremsi veya küflü, rutubetli, sirkemsi,
ekşi, çamurlu, metalik, yanık, karasu, tuzlu, minder, kurtlu, salatalık. Türkiye’de kaliteyi TSE (TS 341) belirliyor. Denetimi
Tarım Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi’ne göre yapıyor. Piyasanın %65’i ise markasızdır.
Tarım Bakanlığı’nın belirlediği ölçülere
göre beş tür zeytinyağı vardır.
Naturel zeytinyağları
Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl
ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya
fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen,
berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte,
kendine özgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlardır.
Organik zeytinyağı
Organik ya da bir başka ifade ile ekolojik
zeytinyağları, hiç bir kimyasal gübre, tarım
ilacı kullanılmadan yetiştirilen üründür. Aynı zamanda zeytin bahçeleri fabrikalardan
ve otoyollardan uzaktadır.
Naturel sızma zeytinyağı
Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden
her 100 gramda 0,8 gramdan fazla olmayan yağlardır.
Rafine zeytinyağı
Zeytin ham yağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metodlarla
rafine edilmeleri sonucu elde edilen, sarının değişik tonlarında rengi olan, kendine
özgü tat ve kokuda bir yağdır. Rafine yağ,
ince, yemeklik yağdır.
Riviera zeytinyağı
Rafine zeytinyağı ile gıda olarak doğrudan tüketilebilecek naturel zeytinyağları
Zeytinyağı kültüründe,
binlerce yıldan bu yana
değişmeyen başka bir gelenek
de zeytinden yağ çıkarma
yöntemidir. Bunun nedeni
zeytinyağının, zeytinlerin soğuk
presten geçirilmesiyle elde
edilmesi ve hiçbir kimyasal
işleme gerek duymadan
yenilebilmesidir.
karışımından oluşan, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda bir
yağdır. Yemek ve kızartmada kullanılır.
Zeytinyağında kalite
Çanakkale bölgesinde zeytinyağı üretimi
yapan köylüler arasında asit yerine Dizem
kullanılır. Örneğin 0,8 Asit olarak bilinen
sızma zeytinyağı köylüler arasında 8 Dizem olarak geçer. Kısaca 1/10 Asit 1 Dizeme karşılık gelmektedir.
Kaliteli doğal zeytinyağı üretiminde birçok ideal koşulun bir arada bulunması gerekir. Zeytinyağının tadını ve kalitesini, yöre ikliminden toprağın verimine, zeytinin
toplanma şeklinden kullanılan gübreye ve
mekanik ezme makinelerinin özelliklerine
kadar her şey belirler. Riviera tipi zeytinyağında ise kalite, üretim tesisinin rafinasyon
teknolojisi, doğal zeytinyağının yüzdesi ve
niteliğiyle doğru orantılıdır. Üretilen zeytinyağının kalitesini belirlemek ise bambaşka bir uzmanlık alanıdır. Doğal zeytinyağında kalite dendiğinde, iki faktör önem taşır.
Birincisi, kimyasal analizlerle ölçülebilen
asit oranıdır. İkinci faktör ise lezzet ve kokuyu tespit etme ve ölçmedir. Tadım uzmanları tarafından gerçekleştirilen bu işleme “degüstasyon” adı verilir. Tadım
uzmanlarının birikimine bağlı olarak gerçekleştirilen degüstasyon, zeytinyağına vurulan kalite damgasının en önemli aşamasıdır.
Üretim metotları
Zeytinyağı için zeytin sıkılır, hamuru çıkarılır, şırası elde edilir. Şırada su ve yağ
karışıktır. Yağ, su ve tortudan ayrıştırılır.
67
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Sıkma için havan, dibek, ezme havuzu,
tokmak, ayakla ezme, merdane, patos,
delip, yuvgu, değirmentaşı, torku, falaka,
pres, kontinü adlarıyla sistemler geliştirilmiştir. Bazı yörelerde elle sıkmadan suyağı, suzeyti; ayakla sıkmadan ayakyağı denilen saf zeytinyağı hala üretilmektedir.
Çuvalda sıkılmayı beklerken kendiliğinden
akan yağa burunyağı, gözyağı denir. Bez
çuvala kese, kazana dağar, kazan karıştırmaya yarayan kabak kepçeye çomça, şaraphaneye sıkanak, teknelere innaz denir.
Basit sıkmada siyah zeytinde 20 kilodan 4
kilo saf yağ çıkar. Basit usulde, Ekim-Aralık
ayında zeytin toplanır, dal ve yapraklardan
çamur ve topraktan temizlenir, çuvala konur, hortumla yıkanıp temizlenir. Çuvaldaki zeytin bir zemin üzerinde ağaç tokmakla
kırılır, iki gün bekletilir, sonra ayakla ezilir,
bir defa kuru sonra suyla ezilir ve yalaka
şırası çıkartılır. Üste çıkan yağ kepçeyle alınır kazana konur, dinlendirilir. Tortusu dibe çöker, bundan sabun yapılır, üstteki temiz yağ kaplara doldurulur. Dağ köylerinde
karayağhanelerde mengene (cırcır) ile sıkılır. Yağhaneye tasirhane, masara da denir.
Zeytin sineğinden hastalıklı olan zeytinden
çıkarılan yağa kıymalı yağ denir. Lodos ve
poyrazda yapılan sıkma, yağ asidini yükseltir.
Muhafaza edilmesi
Zeytinyağı ışık, sıcak, hava, zaman faktörlerinden etkilenir. Alırken ve saklarken,
kapalı ve ışıksız yerde korunmalıdır. Serin
bir yerde durmalıdır. Buzdolabına konulmaz. Cam ve koyu renkli olan şişeler tercih edilmelidir. Hava almamalıdır. Zeytinyağı bekledikçe bozulur. Sızma tipi salatalar
ve cacıkta, doğal tip kızartmalar ve yemeklerde kullanılır. Kızartmalarda birkaç kere
aynı yağ kullanılabilir.
İnsan sağlığına faydaları
Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların
bileşimlerinde yer alan doğal maddeler68
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Kaliteli doğal zeytinyağı
üretiminde birçok ideal koşulun
bir arada bulunması gerekir.
Zeytinyağının tadını ve kalitesini,
yöre ikliminden toprağın
verimine, zeytinin toplanma
şeklinden kullanılan gübreye ve
mekanik ezme makinelerinin
özelliklerine kadar her şey
belirler. Riviera tipi zeytinyağında
ise kalite, üretim tesisinin
rafinasyon teknolojisi, doğal
zeytinyağının yüzdesi ve
niteliğiyle doğru orantılıdır.
den birisidir, doğal bir ilaçtır. Zeytinyağı
hücreleri yeniler ve korur. Kanser riskini %
50’ye yakın azaltmaktadır. Merhem olarak
da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı
özellikleri olan losyondur. Yaralarda enfeksiyona karşı faydalıdır. Sindirim sistemini
etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun
zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir
tabakayla sararak mide asitini azaltır. Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım
sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi
emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışma-sını düzenler. Safra taşı ve dalakta taş
oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer
sancılarına iyi gelir. Sabah kahvaltıdan önce
alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı basit
kronik kabızlığa iyi gelir, basur şikayetlerini
giderir.
Anne sütünde de bulunan E vitamini ve
oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir
sisteminin gelişimini de desteklediğinden,
gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır. Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel
olarak doku ve organlar, hem de beyin
fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir. Yüksek tansiyonu düşürür. Kan
şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.
Ağrı, romatizma, burkulma ile adale incelmelerinde ve kapalı yanıklarda zeytinyağı
sürülerek kullanılır. Kötü kolesterolü azaltırken, iyi kolesterolü artırır.
69
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
GELENEKSEL BULUŞMA
“
“
Çanakkale Ticaret Borsası, her yıl mübarek Ramazan
ayında geleneksel olarak düzenlediği iftar yemeklerini
Çanakkale’de sonlandırdı. Lapseki ve Eceabat iftarları da
merkezde gerçekleştirilirken diğer iftarlar Yenice,
Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Çan ve Gelibolu’da üyeler ile
birlikte açıldı.
Ç
anakkale Ticaret Borsası geleneksel
olarak her yıl mübarek Ramazan
ayında iftar yemekleri düzenlemeye devam ediyor. Borsa iftarları, Yenice, Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Çan ve Gelibolu ilçeleri ile başlayıp son olarak Lapseki, Eceabat
ve merkez üyeleri kapsayan Çanakkale İftar yemeğimiz ile son buldu.
İftar yemeklerine borsa üyeleri, muhasebeciler ve bürokratlar ile birlikte tüm
meclis kurulu üyeleri katıldı.
İftarlar bizim kültürümüzdür
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen; “İftar yemeklerimiz borsamızın bir kültürüdür. Üyelerimiz ve ailelerini, ilimiz bürokratları ve iş
dünyasının temsilcilerini bir araya getirdiğimiz mütevazı toplantılardır. Amacımız bir
yandan hep birlikte iftar yapmanın manevi
hazzını yaşarken diğer yandan yakın ilişkilerin ve iletişimin güçlenmesine katkı sağlamak ve faydalı bir görüş alışveriş ortamı
oluşturmaktır. İftarların bizleri bir araya
70
getirdiği, birlik ve beraberliğimizi güçlendirdiği ortadadır” dedi.
Üzen, Ramazan ayı boyunca Yenice,
Çan, Küçükkuyu, Bayramiç, Ezine ve
Gelibolu’ya giderek üyeleri ile iftar yemeklerinde bir araya geldiklerini söyledi.
400 üyemiz ile 20. yaşımızı
kutluyoruz
Çanakkale Ticaret Borsası olarak gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahseden
Kaya Üzen; “Bu yıl 20. yılımızı kutluyoruz.
Ülkemizin ekonomik hayatının en üst ve
tek yasal kuruluşu olan Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğinin bir uzantısı olan Çanakkale Ticaret Borsası 400 üyesinin sorunlarının tespit etmek, ticaret borsacılığının
yarınlarına şekil vermek, her türlü soruna
çözüm yolları bulmak amacıyla büyük bir
azim ve titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir. İlimizin vizyonuna paralel olarak misyonumuz; üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar
hazırlamak ve bölgemizin ekonomisini ge-
liştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada
Çanakkale’mizin ve üyelerimizin en iyi
şekilde tanıtımını yapmaya çalışmaktayız” dedi.
Ürünlerimizi tüm dünyaya
kabul ettirdik
İlimizin temel geçim kaynağı tarım ve
hayvancılık olup, tarıma dayalı sanayi de
Çanakkale ekonomisinde büyük pay almaktadır diyen başkan Üzen; “Tarımsal
üretim değeri 1.3 milyar liranın üzerindedir ve tarım yapılan toplam arazi 333 bin
hektar olup, ilin toplam alanının yüzde
35’ine tekabül etmektedir. İlimiz, Türkiye’deki toplam domates üretiminin yüzde
5’ini, zeytin üretiminin yüzde 4’ünü, şeftali
üretiminin yüzde 11’ini, şaraplık üzüm üretiminin yüzde 7’sini, kanola üretiminin yüzde 11’ini, yağlık ayçiçeği üretiminin yüzde
4’ünü gerçekleştirmektedir. İlimizin tarım
ürünlerinin sadece Türkiye’de değil tüm
dünyada kabul edilen ürünler olmasında
Ticaret Borsamızın rolü büyüktür. Laboratuar, eğitim ve tanıtım konularında yaptığımız çalışmalar ve markalaşmaya verdiğimiz önem tarımsal üretimin gelişmesine
katkı sağlamıştır. Ancak bu gelişmede en
önemli pay mandıracılarımız, zeytinyağcılarımız, sebze ve meyve işleyen tesislerimiz ve hububatçılarımız gibi ilimizin ve
dolayısıyla Türkiye’nin gizli kahramanlarına
aittir” şeklinde konuştu.
Meksika pazarına
AÇILMALIYIZ
T
ürkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında ki 12 kişilik heyetle ile birlikte Meksiko City’de düzenlenen Türk-Meksika İş Konseyi Toplantısına katıldığını ifade eden Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Kaya Üzen, toplantıda TOBB’u temsil etmekten
büyük onur duyduğunu kaydetti.
Ziyaret ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kaya Üzen; “Bu yıl
ki G–20 Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Meksika otoritelerinin
ve iş dünyasının, zirve gündemindeki konulara ilişkin görüş ve değerlendirilmelerini alarak Türkiye’nin ve Türk iş dünyasının görüşlerini birinci elden iletilebilme fırsatı yakaladık. Türkiye ile Meksika
arasındaki ticaret ilişkisi (hacmi) maalesef çok yetersiz. Türk işadamlarının Meksika’yı tanıması gerekir. Meksika dünyanın 11. büyük
ekonomisi ve 300 milyar dolar ihracatı olan bir ülke. Meksika’da
400 Türk yaşamakta. Yatırım yapmak için dünyadaki en cazip ülkelerden biri” dedi.
Türkiye açısından bakıldığında ise, dünya üretiminin yüzde 51’in
Türkiye’nin doğusunda, tüketimin ise yarısından fazlasının
Türkiye’nin batısında olduğunu, Türkiye’nin dünya ekonomilerinin
şekillendiği yeni dönemde dünyanın tam ortasında köprü rolü oynadığını söyledi. Meksika’nın ekonomik yapısı itibariyle ihracatının
önemli bir kısmını ABD’ye yaptığı ve yatırımların ciddi kısmı buradan geldiği için bu ülkeye bağımlılığı bulunduğunu belirten Kaya
Üzen, Türkiye’nin de benzer şekilde ticaretini ağırlıklı olarak AB ile
yaptığını ve Türkiye’deki yatırımların önemli kısmının AB’den geldiğini söyledi. Her iki ülkenin de bu ağırlığı dağıtmak amacını taşıdığını kaydederek iki ülke arasında yapılacak çok iş ve önemli bir potansiyel olduğunu ifade etti.
Kaya Üzen Meksika insanının damak tadının Türk insanına çok
yakın olduğunu ve bu açıdan da gıda ve tarım sektörümüz için
önemli potansiyel bulundurduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu potansiyeli değerlendirmesi ve Türk gıda sektörünün bu pazarlara
açılması gerektiğini söyleyerek Türkiye’nin 2023 yılı için hedef koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hacmi için bu ülkenin çok önemli
potansiyel barındırdığını ifade etti.
Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim
Kurulu Başkanı Kaya Üzen, G-20
hazırlıkları kapsamında Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğini temsilen Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte 24- 28
Şubat 2012 tarihinde DEİK
koordinasyonuyla Türk-Meksika İş
Konseyi Toplantısına katıldı.
71
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Azimli olun
ve asla
vazgeçmeyin
ALTIN ÇİLEK
Altın fırsat olabilir
Türkiye’nin önemli meyve ve sebze üretim merkezlerinden biri olan Çanakkale’de
altın çilek (yer kirazı) üretimine ilgi giderek artıyor. Vali Güngör Azim Tuna; “İlimiz
meyve yönünden oldukça zengin bir potansiyele sahip. Bu yönden marka olmuş
meyvelerimiz var. Hedefimiz altın çilekte de marka olmak” dedi.
özelliğe sahip olduğunu ifade etti.
nelmesi istenen bir durum. Ancak pazarlaAltın çilek üretiminin yaygınlaştırılması mayla ilgili sıkıntıların çözülmesi halinde
ve üretiminin artırılması gerektiğine işaret ürün kıymetli olacaktır.’’
eden Kuzucu, şu bilgileri verdi: ‘’Üniversite
Köyde uzun yıllardır çiftçilik yapan
olarak 2 yıldır çalışmalarımızı yapıCoşkun, 2 yıldır altın çilek
yoruz. Bu ürünün kuraklık karşıüretmeye başladığını dile
sında gösterdiği etki ve tepkiler
getirdi. Coşkun, AntalAltın çilek
nedir? Bu ürün hangi gübrele- ekonomik yönden
ya’nın Kumluca ilçesinme şartlarında, hangi toprak
temin ettiği tohumüreticiyi fazlasıyla den
koşullarında daha iyi yetiştiriları
köydeki
1.5
lir? Bunlarla ilgili çalışmaları- memnun edecek bir dönümlük arazisine ekürün
mız sürüyor. Bunlar 2 yılda
tiğini belirterek, ‘’Geçen
sonuç alınabilecek çalışmalar
yıl deneme amaçlı 35 kök
değil. Şu ana kadar elde ettiğimiz
ektim ve iyi bir verim aldım.
sonuçlar çok olumlu. Zaten altın çilek,
Bunun üzerine kapasiteyi artıradomatesin yetiştirildiği yerlerde yetişme rak bu yıl 1000 kök ektim. Altın çileğin 100
özelliğine sahip. Bu nedenle Çanakkale’ye gramını 5 liradan satıyoruz. Kilogramı 50
uygun bir ürün. Üreticilerimizin buna yö- liraya geliyor’’ diye konuştu.
“
72
“
Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna,
merkeze bağlı Gökçalı köyünde altın çilek
üretimi yapan Mustafa Coşkun’un tarlasını
ziyaret etti.
Türkiye’de altın çilek üretiminin son yıllarda yaygınlaşmaya başladığını ve
Çanakkale’de sınırlı sayıda üretim yapıldığını dile getiren Tuna, bu meyvenin büyükşehirlerde kilogramının 50-60 liradan satıldığını ve çok kıymetli bir ürün olduğunu
bildirdi. Tuna şunları kaydetti: ‘’2011 yılına
kadar tarımsal araştırma enstitülerimiz bununla ilgili araştırmalar yaptı. Bu ürünü çiftçimize tavsiye edip, önerilerde bulundu.
Ekonomik yönden üreticiyi fazlasıyla
memnun edecek bir ürün. İlimiz meyve
yönünden oldukça zengin bir potansiyele
sahip. Bu yönden marka olmuş meyvelerimiz var. Hedefimiz altın çilekte de marka
olmak.’’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dekanı Yrd. Doç. Dr. Canan Öztokat Kuzucu ise, altın çileğin insan
sağlığı açısından son derece faydalı, bazı
hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek
Çanakkale Ticaret
Borsası ve KOSGEB
işbirliğiyle düzenlenen
“Uygulamalı Girişimcilik
Eğitimleri” kapsamında
kendi markasını
yaratarak örnek bir
girişimci olan Atiye
Laçin, başarı hikayesini
katılımcılar ile paylaştı.
Çanakkale Ticaret Borsası, sahip olduğu sosyal sorumluluk bilinciyle, girişimciliği desteklemek ve istihdamı arttırmak
amacıyla KOSGEB ile ortak düzenlediği
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimlerinde uygulamalı derslere geçildi.
30 girişimcinin katıldığı eğitimde örnek
başarı hikâyesini anlatmak üzere Gelibolu
Mevlevi Tatlısının sahibi Atiye Lâçin davet
edildi.
Atiye Lâçin ilk işe başlayışından bugüne
kadar neler yaşadığını, nasıl zorluklarla
karşılaştığını ve markasının nasıl oluştuğunu tüm içtenliğiyle anlattı. Girişimcilere
iş kurma aşamasında kimlerin ne şekilde
faydalı olacağının belli olmadığını, yeter ki
herkesin istekli olması gerekliliğinin önemini vurguladı.
Laçin, ayrıca KOSGEB ve Çanakkale
Ticaret Borsası tarafından düzenlenen bu
eğitimin girişimciliği destekleme açısından son derece önemli olduğunun altını
çizdi. Yeni girişimcilere iş kurma süreçlerinde her konuda fikir sahibi olmalarını ve
her türlü kişisel gelişim programlarını takip etmelerinin işleri için son derece faydalı olacağını vurguladı.
Eğitimci Barış Göker ise Atiye Lâçin’in
girişimciliğe çok iyi bir örnek olduğunu,
girişimcilerin Laçin gibi hiçbir şekilde yılmamaları gerektiğini ve azimle hedeflerine doğru koşmaları gerektiğini belirtti.
73
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
Güneydoğu ile
YAKIN TEMAS
Ekonominin canlanması ve komşu ülkeler arasında
işbirliğinin geliştirilmesini hedefleyen 6. Komşu
Ülkeler Fuarı kapsamında Adıyaman, Gaziantep ve
Şanlıurfa’ya giden Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi,
Adıyaman Ticaret Borsası, Gaziantep Ticaret Borsası
ve Şanlıurfa Ticaret Borsalarını ziyaret ederek tarım
sektörü ile ilgili bilgiler aldı.
Ç
anakkale Ticaret Borsası
Meclisi, Şanlıurfa Ticaret
Borsası Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Kaya ve ekibi
tarafından karşılandı.
Şanlıurfa ile ilgili bilgiler veren Başkan
Kaya, ilin en önemli projesi sayılan ve şehir
trafiğini rahatlatacak olan abide kavşağı
projesi, Toprak Mahsulleri Ofisinin hububat taban fiyat açıklamasının bölgede hasat
başlarken yapılması, Tarım İl Müdürlüğü-
nün bitki hastalıklarıyla, hububatta süne,
sarı pas hastalığı, pamuk da yaşanan zararlı hastalıklarıyla etkin mücadelesi ile uçak
seferlerinin arttırılması ve uçuş saatlerinin
uygun hale getirilmesi ile ilgili sorunları
Devlet Bakanı Sn. Faruk Çelik’e ilettiklerini
ve bunun takipçisi olduklarını belirtti.
Adıyaman Ticaret Borsası ziyaretinde
ise Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Fırat,
32 dönümlük hazine arazisine gerekli izinlerle yeni bir borsa kurduklarını belirtirken
laboratuvar ve satış salonlarını daha oluşturamadıklarını ve en kısa zamanda bu eksiklerini gidereceklerini söyledi.
Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen ve beraberindeki heyet daha sonra Gaziantep Ticaret Borsasını ziyaret
ederek Yönetim Kurulu Başkanı Ömer
Çelik, Meclis Başkanı Ali Tabur ve Meclis
Üyesi Kasım Horoz tarafından karşılandı.
Ziyarette iki borsanın sorunları ve çalışma
şekilleri hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. Başkan Ömer Çelik misafirlerine
borsanın tarihçesi, esnafın ticaret anlayışı
ve laboratuarı hakkında bilgiler verdi.
Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi, fuar
kapsamında Gaziantep’e gelen Balıkesir ve
Akhisar Ticaret Borsaları heyetleri ile birlikte öğle yemeğinde buluştular. Samimi
bir ortamda geçen öğle yemeğinde
Gaziantep’in yöresel yemekleri ve tatlıları
ikram edildi.
Heyet ayrıca GAP kapsamında Atatürk
Barajını ziyaret ederek görevlilerden proje
hakkında bilgiler aldı.
74
75
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
İhtiyaç
sahipleri
unutulmadı
Emniyetin hızı,
Çanakkale’nin huzuru arttı
Çanakkale Ticaret
Borsası, emniyet
hizmetlerine hız
kazandırarak
Çanakkale’nin daha
huzurlu ve güvenli bir kent
olmasına katkı vermek için
İl Emniyet Müdürlüğü’ne
yeni bir araç hediye etti.
76
Ç
anakkale Ticaret Borsası tarafından satın
alınan araç, güvenlik güçlerinin hizmetine sunulmak üzere Çanakkale İl Emniyet
Müdürü Ali Ekber Bektaş’a teslim edildi.
Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya
Üzen, Emniyet Müdürü Bektaş’a Ticaret
Borsası hakkında kısa bir brifing ile bilgi vererek güvenliğin sağlanması amacıyla gerçekleştirdikleri özverili çalışmalardan dolayı üyeleri
adına teşekkür etti.
Güvenlik güçlerine destek olmayı bir
görev kabul ettiklerini ifade eden Kaya Üzen;
“Emniyet hizmetlerine hız kazandırmak ve
emniyet müdürlüğüne katkı sağlamak amacıyla bu aracı sizlere armağan ediyoruz.
İlçelerimizde de emniyet birimlerine araç
hediye edemesek de maddi katkılar sağladık.
Çorba da bizim de tuzumuz olduysa ne
mutlu. Tüm Çanakkale’ye ve Çanakkale
Emniyet Müdürlüğü’ne hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” dedi.
İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş ise;
“Düşünceleriniz ve katkılarınızdan dolayı
Emniyet adına teşekkür ederim. Çanakkale
ve ilçelerinde güvenliği sağlamak için MOBESE kamerası alımı gerçekleştireceğiz. Ben
buraya geldiğimde bunun için söz vermiştim.
Sayın Kaya Üzen’in dediği gibi çorbada gerçekten tuzunuz oldu. Bu yeni aracımızı
Çanakkale’nin emniyeti ve güvenliği için
kullanacağımıza söz veriyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Meclis Başkanı
Erol Özen tarafından aracın anahtarı Emniyet
Müdürü Bektaş’a takdim edildi.
Çanakkale Ticaret Borsası sadece
ekonomiye yön vermekle kalmıyor
aynı zamanda sosyal sorululuğun bir
gereği olarak ihtiyaç sahiplerini de
desteklemeyi sürdürüyor. Borsa tarafından gerçekleştirilen yardım ve
katkılar, çok sayıda öğrencinin eğitim
almasına ve açların doyurulmasına
vesile olarak yüzleri güldürmeye devam ediyor.
Çanakkale Ticaret Borsası tarafından üniversitede okuyan 20 başarılı
gence her ay 200 TL para yardımı
yapılarak eğitimleri destekleniyor.
Her yıl Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nden gönderilen 20 bin TL eğitim yardımı ile muhtaç öğrenciler
belirlenip onların ihtiyaçları karşılanıyor.
Ayrıca yine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden Ramazan ayında
gönderilen 20 bin TL’lik gıda yardımı
ile muhtaç kişilere ramazan yardımı
paketleri dağıtılıyor.
Bilindiği gibi Van depremi sonrası
evsiz kalan 100 dolayında ki depremzede vatandaş Çanakkale’ye getirilerek devlet güvencesi altına alınmıştı.
Ticaret Borsası, evlerinden uzaktaki
bu vatandaşları da unutmayarak yalnız bırakmadı ve çeşitli yardımlarda
bulundu.
Çanakkale Ticaret Borsası’nın çatı
kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Diyanet İşleri Başkanlığı, açlık felaketi ile karşı karşıya kalan Afrika ülkelerine gerekli maddi
yardım ve desteğin sağlanması amacı
ile yardım kampanyası düzenledi. Bu
kampanyayı da destekleyen borsa, 7
bin 500 TL. maddi yardım gerçekleştirdi. Öte yandan borsanın sekretaryasını yürüttüğü Çanakkale İli Genç
Girişimciler Kurulu da 4 bin 500 TL.
maddi destekte bulundu.
77
STANDART
YOLCULUĞU
İSTATİSTİK
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
TESCİL FAALİYETLERİ
2011 YILI ÜRÜNLERİN İŞLEM HACİM ORANLARI TABLOSU
800000
1%
5%
3%
3% 3%
3% 0%
HAYVANSAL GIDALAR
600000
HUBUBAT
YAĞLI TOHUMLAR
36%
NEBATİ YAĞLAR
11%
KURU VE YAŞ SEBZELER
KURU VE YAŞ MEYVELER
12%
CANLI HAYVAN
23%
700000
ORMAN ÜRÜNLERİ
DENİZ MAHSÜLLERİ
BAKLİYAT MAMÜLLERİ
BİTKİSEL GIDALAR
500000
400000
Seri 1
300000
200000
100000
0
2008
2009
2010
2011
2008 yılından 2011 yılına tescil ücretimiz %44,30 , 2010 yılından %17,97 oranında artmıştır.
İŞLEM HACİMLERİ
İLÇELERE GÖRE İŞLEM HACİMLERİ
18000000
45000000
16000000
40000000
14000000
35000000
12000000
30000000
10000000
25000000
TL
İŞLEM HACMİ
20000000
MERKEZ
80000000
GELİBOLU
40000000
10000000
20000000
50000000
0
2008
0
2008
2009
2010
2011
İşlem hacmimiz 2008 yılından 2011 yılına %43, 2010 yılından % 16,88
oranında artmıştır
2009
2010
2011
2008 yılından 2011 yılına ilçelerin işlem hacimleri sırasıyla merkez %35,54 ,
Ezine %85,92 ,Gelibolu % 5,84 , Çan –Yenice % 49,95 oranında artmıştır. 2010
yılından 2011 yılına ise merkez %28,38 , Ezine %12,57 , Gelibolu % 5,84 ,Çan –
Yenice % 2,19 oranında artış göstermiştir.
LABORATUVAR HİZMETLERİ
LABORATUVAR ANALİZ MİKTARLARI
2011 YILI ÜRÜN ANALİZ PAYLARI
1200
5%
1000
800
4%
MERKEZ
600
BUĞDAY
GELİBOLU
400
ÇELTİK
91%
200
0
2009
2010
2011
2011 yılında yapılan analizlerimizin %91 oranla buğday analizi ilk sıradadır.
78
TAViZ VERMiYORUZ
Yurt genelinde ki 365 Ticaret Borsası arasında ilk akredite olanlardan olan Çanakkale
Ticaret Borsası, üyelerine daha iyi hizmet vermek amacıyla 3 yıl önce aldığı akreditasyon
sistem belgesini yenilemek için denetlendi. Başarılı çalışmalarıyla diğer borsalara örnek
gösterilen ÇTB, denetimden tam not aldı. Çanakkale Ticaret Borsası, ISO 9001:2008
standardı kapsamında Kalite Yönetim Sistemi Belgesine de sahip.
EZİNE
60000000
15000000
KALiTEDEN
AYÇİÇEK
Başarıları takdir,
akreditasyonu tam not aldı
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nin, 2001 yılında EUROCHAMBRES ve İngiltere Odalar Birliği
ile birlikte yürütmeye başladığı ve Türk
Standartları Enstitüsü ile devam ettirdiği Oda-Borsa Akreditasyon Sistemi’ne
3 yıl önce dahil olan Çanakkale Ticaret
Borsası, akreditasyon belgesini yenilemek için denetimden geçti.
Çanakkale Ticaret Borsası’nın çalışmaları, üyelerine verdiği hizmetler,
insan kaynakları, akreditasyon sistemiyle ilgili yeterliliklerini değerlendiren
TOBB Akreditasyon Kurul Sekreteri
Volkan Tufan ile Türk Standartları
Enstitüsü’nden Akreditasyon Denetçisi
Mehmet Ali Dönmez’den oluşan akreditasyon heyeti, Ticaret Borsası Genel
Sekreteri Sevcan Elver ve Akreditasyon Sorumlusu Gözde Kartal’dan
verilen hizmetlerle ilgili detaylı bilgi aldı.
Akreditasyon sistemine uygun hizmet verdiği yönünde tam not olan
Ticaret Borsası’nın belgesi, TOBB
Akreditasyon Kurulu tarafından yenilendi.
Denetimin kapanış toplantısında bir
konuşma yapan Kurul Sekreteri Volkan
Tufan, “Yapmış olduğumuz denetimler
sonrasında, Çanakkale Ticaret
Borsası’nın 3 yıl daha akredite oda
olması yönünde görüş birliğine vardık.
Ayrıca Türkiye’deki borsalar arasında
başarılı hizmetleriyle örnek bir borsa
olduğunu ispatlamıştır” dedi.
Oda Borsa Akreditasyon Sistemin
amacını; oda ve borsalar arasında kalite
bilincinin yerleştirilmesi, oda sisteminin
iş dünyası nezdinde saygınlığının ve
hizmet türlerinin artırılması, hizmet
kalitelerinin iyileştirilmesi, oda sistemlerinin birbirine yakınlaşmasının sağlanması suretiyle Avrupa Oda ve Borsa
Sistemine uyumunun sağlanması oluşturuyor.
Yönetimde kalite
Çanakkale Ticaret Borsası, Türk
Standartları Enstitüsü Bursa Personel
ve Sistem Belgelendirme
Müdürlüğü’nce 2008 yılında yapılan
tetkik neticesinde ISO 9001:2008
standardı kapsamında Kalite Yönetim
Sistemi Belgesi almaya hak kazanmıştı.
Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ve ISO
bayrağı Türk Standartları Enstitüsü eski
Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil tarafından takdim edilmişti.
Çanakkale Ticaret Borsası, Kalite
Yönetim Sistemi esaslarına dayalı olarak üyelerine daha kaliteli hizmet verebilmek amacıyla çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
79
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
MECLİS
ÜYELERİMİZ
Akif KULAÇ
Meclis Üyesi
Cengiz YANMAZ
Meclis Üyesi
Mehmet TOSUN
Meclis Üyesi
Erol ÖZEN
Meclis Başkanı
Fahrettin ERSOY
Meclis Başkanı Yrd.
Rahmi UYSAL
Meclis Katip Üyesi
Süleyman YAYICI
Meclis Üyesi
Rasim KÖKÇÜ
Meclis Üyesi
Natik CİVİR
Meclis Üyesi
Tunçel İLGAZİ
Meclis Üyesi
Kaya ÜZEN
Yönetim Kurulu Başkanı
Salamon HALYO
Yönetim Kurulu Başkan Yrd.
Hasan UYSAL
Yönetim Kurulu Başkan Yrd.
Necmi YILDIRIM
Yönetim Kurulu Sayman Üyesi
İzzet ARICI
Meclis Üyesi
Ercan UYSAL
Yönetim Kurulu Üyesi
80
Cahit Cem DEMİR
Yönetim Kurulu Üyesi
Tacettin TEMEL
Meclis Üyesi
Sinan ERDOĞAN
Meclis Üyesi
Ahmet UZUN
Yönetim Kurulu Üyesi
81
ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI
ÇALIŞANLARIMIZ
Sevcan ELVER
Genel Sekreter
82
Gözde KARTAL
Kalite ve Akreditasyon Srm.
Burcu GENÇ
Tescil Memuru
M. Serkan DURMAZ
Çan Yenice İrtibat Bürosu Srm.
Erkal ATA
Gelibolu İrtibat Bürosu Srm.
Deniz GEZER
Ezine İrtibat Bürosu Srm.
A. Musa ÇELİK
Muhasebe Memuru
Fatih DOĞU
Laboratuvar Sorumlusu
Belgin YILMAZER
Hizmetli
Recep YILDIZ
Hizmetli
83
ÇANAKKALE TİCARET BORSASI
Toprağın bereketi, emeğin değeri için
Merkez: Bursa Yolu Üzeri 2. km Çanakkale
Telefon : 0 286 212 07 66 - 0 286 213 94 54
0 286 212 47 70 Fax : 0 286 212 47 69
E-mail : [email protected]
Ezine İrtibat Bürosu
Gelibolu İrtibat Bürosu
Seferşah Mah. Menderes Cad. No:2 Kat:3 D:3 İstanbul Yolu Üzeri Gelibolu Ajans Amirliği
Mavi Plaza Ezine/Çanakkale Telefon: 0 286 Gelibolu/Çanakkale Telefon: 0 286 566 29 69
618 58 52 Fax: 0 286 618 58 53
Fax: 0 286 566 29 68
Çan Yenice İrtibat Bürosu
Cumhuriyet Mah. Banka Sk. Efe Apt. No:2
Çan/Çanakkale Telefon: 286 416 95 77
Fax: 286 416 34 55

Benzer belgeler