çtb dergi -1.sayı - Çanakkale Ticaret Borsası
Transkript
çtb dergi -1.sayı - Çanakkale Ticaret Borsası
ÇANAKKALE TiCARET BORSASI MART 2012 SAYI 1 DERGİSİ CUMHURBAŞKANI TAM NOT VERDİ... BALKANLARDA TİCARETİ BİZ BELİRLEYECEĞİZ BİRLİKTEN GÜÇ DOĞDU Tüccar; milletin emeği ve üretimi kıymetlendirmek için; eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır. içindekiler 11 Cumhurbaşkanı tam not verdi 12 Ekonominin gizli kahramanları 14 Cennettir benim memleketim 20 Biyogaz potansiyeli 22 Küresel ekonomi pamuk ipliğine bağlı 23 Hayvancılıkta önemli gelişme 24 Birlikten güç doğdu 26 Organik et 30 192 Ülkeye örnek olduk 32 Bilimsel çalışma 33 Turizm dünyası Emitt’te buluştu 34 Akarsuların efendisi; alabalık 38 Dünya küçülüyor hedefler büyüyor 40 Araştırma; Ezine Peyniri 41 Gençlik demek girişimcilik demek 42 Bir tanıtım bin kapı açıyor 43 Çanakkale’nin lezzeti, Antalya’nın damağında kaldı 44 Ada Çavuşu ÇANAKKALE TİCARET BORSASI DERGİSİ SAYI:1 MART 2012 SAHİBİ ÇANAKKALE TİCARET BORSASI ADINA YÖNETİM KURULU BAŞKANI S.KAYA ÜZEN GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ SEVCAN ELVER GENEL SEKRETER YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ S. GÖZDE KARTAL KALİTE-AKREDİTASYON SORUMLUSU YAYIN KURULU BAŞKANI SALAMON HALYO YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI YAYIN KURULU BURCU GENÇ M.SERKAN DURMAZ FATİH DOĞU MUSA ÇELİK KATKIDA BULUNANLAR Prof.Dr.Harun BAYTEKİN/ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi İlhan ULUS/Ziraat Odası Başkanı Ş.Övgü Gökdağ AR /ÇOMÜ TİOY Öğretim Görevlisi ve ÇTB Genç Girişimciler Kurulu Üyesi GRAFİK TASARIM VE BASKI Manşet Ajans / ÇANAKKALE YAYIN TÜRÜ Çanakkale Ticaret Borsası Dergisi 4 ayda bir yayımlanır. Çanakkale Ticaret Borsası Dergisi’nde yer alan yazılar aksi belirtilmedikçe Borsamızın resmi görüşünü yansıtmaz. İmzalı yazılarda belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir. 47 Güçlü Türkiye’nin temelini vergi oluşturuyor 48 Tarımda ortak akıl galip geldi 50 Gelişim için eğitim 52 Cesaret sizden destek bizden 53 Tarımda stratejimizi belirleyeceğiz 54 Dünyanın son harikası; Polen 56 Almanya’yı gıdalarımız ile fethettik 57 Balkanlar için çalışmalar sürüyor 58 Markan kadar güçlüsün 60 Zeytinde hasat zamanı 61 Toplumun sesi ve kulağısınız 62 Hububat piyasalarında son dakika 63 Ticarette Türk - Alman ittifakı 64 Zeytinyağı 70 Geleneksel Buluşma 71 Meksika pazarına açılmalıyız 72 Altın Çilek 73 Azimli olun ve asla vazgeçmeyin 75 Güneydoğu ile yakın temas 76 Emniyetin hızı, Çanakkale’nin huzuru arttı 77 İhtiyaç sahipleri unutulmadı 78 İstatistik 79 Standart yolculuğu KALİTE POLİTİKAMIZ Tabi olduğumuz yasalar çerçevesinde, Kalite Yönetim Sisteminin şartlarına uyarak etkinliğini sürekli iyileştirip, çağdaş borsacılık anlayışı içinde üyelerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını eğitimli personelimiz ve modern alt yapımız vasıtasıyla beklentilerinin ötesine çıkarmaktır. MİSYONUMUZ Bağlı bulunduğumuz 5174 sayılı kanun çerçevesinde hizmet vererek; Üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin ekonomisini geliştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada üyelerimizin en iyi şekilde tanıtımını yapmaktır. VİZYONUMUZ Yasalar çerçevesinde; gelişen hizmet çeşitliliği sunan, kurumsallaşmayı başarmış, üye memnuniyeti sağlayan, modern öncü bir borsa olmak. Avrupa Birliği sürecinde Yeni gelişmelerin üyelerimize tanıtımını gerçekleştirip, Çanakkale Ticaret Borsası’nın kendisini, tarımını ve tüm üyelerini AB’ye hazırlamaktır. HEDEFLERİMİZ Üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak, bölgemizdeki sivil toplum kuruluşlarıyla tek bir güç oluşturarak bölgemizin ekonomisini geliştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada üyelerimizin en iyi şekilde tanıtımını yapmaktır. Değerli Okurlar ve Sevgili Üyelerimiz; Çanakkale Ticaret Borsası olarak uzun bir süredir bir yayınla karşınıza çıkmayı düşünüyorduk. Çalışmalarımızı, çabalarımızı ve faaliyetlerimizi sonunda bir araya getirerek sizlere, Çanakkale’ye ve tüm Türkiye’ye bu yayınla sesimizi daha fazla duyuracağız. Şu hususu en başta ifade etmek istiyorum. Bu dergimiz ile bir haber bir faaliyetler duyurusu dergisinden çok bilimsel çalışmalara, projelere, sorunlara, çözümlere ve araştırmalara dayanan bir yayın ortaya çıkarmaya özen göstereceğiz. Bu açıdan bu yayınımız klasik bir sektör ve reklam dergisi olmaktan ziyade sizlere kaynak bir eser ve araştırma dergisi olarak sunulmuştur. Bir başka hususu daha vurgulayayım. Bu konuda ilimizde hatta bölgemizde çok önemli bir eksiklik vardı. Bu eksikliği giderdiğimiz ve öncü olduğumuz için de çok mutluyuz. Sizlerle beraber yeni çalışmalara, araştırmalara ve projelere imza attıkça dergimizin içeriği zenginleşecek ve farklı bir yayın çizgisine oturacaktır. Bu yayın iki yönlü iletişim ve haberleşme sağlayacaktır. Birincisi siz değerli üyelerimizin isteklerini ve önerilerini, sorunlarını duyuracak, firmalarını, ürünlerini tanıtacaktır. Yani siz üyelerimizin sesi olacaktır. Diğer taraftan ise kamunun çalışmalarını, borsamızın faaliyetlerini, yeni gelişmeleri, teknolojileri, fırsatları, faaliyetlerimizi, fuarları, projeleri de sizlere duyurmaya çalışacağız. İki yönlü bilgi akışı sağlayacağız. Bu nedenle biz bu derginin içeriğini zengin tutabilmek için valiliğimizle, üniversitemizle, tarım il müdürlüğümüzle, ziraat odamızla, kalkınma ajansımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, Odalar ve Borsalar birliği ile, basın kuruluşlarımızla işbirliği yaparak çok zengin ve dolu bir yayın hazırlayacağız. Kaya ÜZEN Yönetim Kurulu Başkanı Farklı, modern, yenilikçi, tarafsız ve ilkeli duracağız. Güzel gelişmelerimizi, haberlerimizi ve çalışmalarımızı sizlere duyuracağız. Lütfen şunu da unutmayınız. Sizlerden gelen öneriler, haberler, katkılar da bizleri hem mutlu edecek hem de yayınımıza zenginlik katacaktır. Dergimizin yayın politikası hakkında bir diğer önemli ağırlık da tarım sektörünün, gıda sektörünün, hayvancılık sektörünün sorunlarını ve isteklerini yüksek sesle ve herkese duyurma imkanı sağlamak olacaktır. Bu açıdan baktığımızda bu dergi aslında bir tarım lobisi ve gıda sektörü sözcüsü olacaktır. Çok güzel gelişmelerin önünü açacaktır. Ülkemizi son yıllarda sağlamış olduğu baş döndürücü gelişme ve kalkınma çalışmalarını bizler tarım, gıda ve hayvancılık sektörüne de yansıtmak istiyoruz. Bu sektörlerin de gereken ağırlığı kazanması için hak ettiği katma değeri üretebilmesi için Borsamız çok başarılı organizasyonlar yapmaktadır. Ve hemen şunu da ifade edeyim ki; bizler her zeminde her yerde her an sizlerin sesinizi duyuruyoruz. Kamuya, Bakanlıklara, Odalar ve Borsalar Birliğine, basına, sivil topluma, yabancı ülke temsilciliklerine hep sizlerin sesini duyurmaya çalışıyoruz. Bu dergi esasen bu sesimizin biraz da geniş kitlelere yayılmasını ve kalıcı olmasını sağlayacaktır. Biz burada bu medya çalışmamızla Borsamızın tarihine bir not, arşivine, üyelerimize, sizlere, gelecek yönetimlerimize kalıcı bir ses ve eser bırakmış oluyoruz. Değerli Üyelerimiz; Sizlerle uzun yıllardır uyum içinde, başarılarla dolu, fedakârlıklarla dolu, faaliyetlerle dolu bir çok organizasyonu gerçekleştirdik. Şimdi elinizdeki bu dergi bu başarılarımıza, çalışmalarımıza bir adım daha ekledi. Bu adımlarımıza daha yenileri eklenecek ve devamı gelecektir. Hepinize başarılı, bereketli, huzurlu, sağlıklı ve kârlı çalışmalar üretimler diliyorum. Sadece bakılan değil, okunan, incelenen, beklenen dergilerde görüşmek üzere. 7 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Değerli Okurlar ve Sevgili Üyelerimiz, ÇANAKKALE TİCARET BORSASI GIDA LABORATUVARI Teknolojinin Son Ürünü Cihazlarımızla Üyelerimizin ve Üreticilerimizin Hizmetindeyiz Uzun zamandan beri planladığımız dergimizin ilk sayısıyla karşınızdayız. Amacımız bu yayınla sektörlerimizin sesini duyurmak, farklı konuları ele almak ve Borsamız faaliyetlerini ön plana çıkarmaktır. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki; Bizler bu kurumlarda bayrağı bizden sonra gelenlere devredeceğiz. Yeni nesillere yeni girişimcilere yeni işadamlarımıza sektörümüzü işlerimizi emanet edeceğiz. Fakat diğer taraftan şunu da gayet iyi biliyoruz ki; Bizler Çanakkale Ticaret Borsasında uzun yıllardan bu yana uyumla dostça çok başarılı işler gerçekleştirdik. Şimdi bu dergi ile çalışmalarımızı kalıcı hale getirdik. Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi olarak iştigal konumuz olan tarımda kendimize çizdiğimiz yol haritamızdan ve planlarımızdan sapmadan yolumuza devam ediyoruz. Erol ÖZEN Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Borsamız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği‘nin çatısı altında ticaret borsacılığının yarınlarına şekil vermek, her türlü soruna çözüm yolları bulmak amacıyla, büyük bir azim ve titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir. Çanakkale Ticaret Borsası, geçmişinden aldığı güçle, birçok önemli projeyi hayata geçirmeyi ve ülkemizde tarımsal ticaret alanında yeni açılımlar sağlamayı hedeflemektedir. MERKEZ Bursa Yolu Üzeri 2. km Çanakkale Telefon : 0 286 212 07 66 0 286 213 94 54 - 0 286 212 47 70 Fax : 0 286 212 47 69 E-mail : [email protected] GELİBOLU İRTİBAT BÜROSU İstanbul Yolu Üzeri Gelibolu Ajans Amirliği Gelibolu/Çanakkale Telefon: 0 286 566 29 69 Fax: 0 286 566 29 68 Çanakkale Ticaret Borsası’nı bugünlere taşıyan en önemli faktörlerden bir tanesi, elbette ki, üyeleridir. Şahsım ve Meclisim adına bu yayınla ulaştığımız üyelerimizden ve sektör temsilcilerimizden bir isteğimiz var. Görüşlerimizi ve çalışmalarımızı bizden sonra gelenlere aktarabilmemiz için lütfen Borsamızın Meclisini her zaman ziyaret ediniz. Tecrübe ve isteklerinizi bizlere aktarınız. Bu derginin hazırlığında emeği geçenlere ve Borsamız organlarında yer alan üyelerimize teşekkür ediyor, Bol kazançlı günler diliyorum. 9 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI TİCARET BORSALARINI TANIYOR MUYUZ? Ticaret borsaları, 5174 sayılı kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır. Ülkemizde ilk ticaret borsası 1892 yılında İzmir’de kurulmuştur. Bugün ülkemizde ticaret borsalarının sayısı 56’sı il 54’ü ilçe olmak üzere 110’a ulaşmıştır Alıcı ile satıcıyı karşı karşıya getirmeyi amaçlayan ticaret borsacılığı fiyatların serbest rekabet ortamında oluşmasını sağlamaktadır. Özellikle Ürün ve İhtisas borsacılığı ile vadeli işlemler Borsaları global ekonomide vazgeçilmez hale gelmiştir. Ticaret Borsalarının görevleri şu şekildedir; • Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek. • Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilân etmek. • Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim usullerini gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler yapmak. • Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek. 10 • 51 inci maddedeki belgeleri düzenlemek ve onaylamak. • Borsaya dahil maddelerin tiplerini ve vasıflarını tespit etmek üzere laboratuar ve teknik bürolar kurmak veya kurulmuşlara iştirak etmek. • Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf, adet ve teamülleri tespit etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve ilân etmek. • Borsa faaliyetlerine ait konularda ilgili resmî makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamı veya bir kesiminin menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak. • Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğindeki uygulamaları izlemek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek. • Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek. • Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak. • Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak. • Sair mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak. Ç anakkale yöresine özgü ürünler, Çanakkale Ticaret Borsası’nın da katıldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 66. Genel Kurulunda tanıtıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 66. Genel Kurul’unda çeşitli illere ait yiyecek ve yöresel ürünler sergilendi. İlgi gören bu stantlardan biride yöresel lezzetlerin yeraldığı Çanakkale standı oldu. Çanakkale Ticaret Borsası ve Biga Ticaret Borsası birlikte ortaklaşa açtığı standı çok sayıda vatandaşın yanısıra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ziyaret etti. Ayrıca bir çok oda ve borsa başkan ve yöneticileri Çanakkale ürünlerine ilgi gösterdi. Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen’in elinden Çanakkale ürünlerini tadan Cumhurbaşkanı Gül, beğenisini dile getirerek bu lezzetlerin mutlaka herkes tarafından bilinmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı tam not verdi 11 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI sı Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Vali Tuna’nın sektörlerinin sorunlarının tespitinde üretim noktalarını gezerek öğrenme çabasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Üzen, hem bölgemizin hem de sektörlerinin sorunlarının çözümlerinde yerinde bulunacak tespitlerinin yapılması bizim için son derece önemliydi dedi. Vali Güngör Azim Tuna’nın iş dünyası ile yakinen ilgilenmesinden ve gerçekleştirdiği ziyaretlerden büyük mutluluk ve onur duyduklarını belirten Kaya Üzen, bunun kendilerini ve üyelerini son derece motive ettiğini kaydetti. İş dünyasının ve tarım sektörünün sorunlarını Sayın Valimize en iyi şekilde iletmenin yolunun onları ziyaret etmek olduğunu düşündük diyen Üzen; “ Öncelikle Çanakkale Ticaret Borsasında Sayın Valimizin katılımları ile bir toplantı organize ettik. Toplantıda Sayın Valimizin borsa üyelerini programı elverdiği ölçüde ziyaret etmek istediğini öğrendik. Bu üyelerimiz adına bizi son derece memnun etti. Bu ziyaret programımızı birlikte gerçekleştirdik. Sayın Valimize üyelerimize zaman ayırdığı ve onları ziyarete gittiği için çok teşekkür ediyoruz. Firmalarımız Sayın Valimizin ziyaretleri ile şeref duydular ve motive oldular” dedi. Sorunlar ve beklentiler aktarıldı Çanakkale Markalarına TAM DESTEK Çanakkale Ticaret Borsası üyelerini işyerlerinde ziyaret eden Vali Güngör Azim Tuna, sektörel sorunları bizzat yerinde ve birinci ağızlardan dinleyerek tespit etme fırsatı buldu. Vali Tuna, işadamlarını Çanakkale ekonomisinde önemli bir paya sahip olan gizli kahramanlar olarak nitelendirdi. 12 Tarım sektörünün sorunlarını yerinde öğrenmek için Çanakkale Ticaret Borsası ile birlikte ortak bir program gerçekleştiren Vali Güngör Azil Tuna, çok sayıda üyeyi işyerlerinde ziyaret ederek sorun ve beklentilerini dinledi. Vali Tuna’ya ziyaretleri sırasında Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen ve Genel Sekreter Sevcan Elver ile Valilik Özel Kalem Müdürü Mahmut Akkuş eşlik etti. Üyeler ile omuz omuza Çanakkale Ticaret Borsası, amaçları doğrultusunda borsa üyesi kobilerin gelişmelerini ve küresel rekabet karşısında başarılı olmalarını sağlamak, verimliliklerini arttırmak ve kurumsallaşmalarının olmazsa olmaz olduğunun gerekliliğini benimseten bir çalışma ortamı içinde faaliyetlerine devam ediyor. Bunu başarabilmek içinde sürekli olarak üye ziyaretleri gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda 2011 yılı içerisinde Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna eşliğinde borsa üyelerinin sorunlarını incelemek ve değerlendirmek amacıyla bir dizi program gerçekleştirildi. Sektörlere göre yapılan üye ziyaretlerinde Çanakkale’nin markalarını Vali Tuna’ya tanıtma fırsatı yakalanırken ayrıca ziyaretler neticesinde üyeler hem onure oldu, hem de borsa ve il valisine taleplerini dile getirme fırsatı buldu. Motive olduk İş dünyasının ve tarım sektörünün sorunlarını Valimize en iyi şekilde iletmenin yolunun onları ziyaret etmek olduğunu düşündük diyen Çanakkale Ticaret Borsa- Meclis Başkanı Erol Özen yaptığı açıklamada; “Borsamız organizasyonunda üyelerimiz ile sohbet eden, karşılaştıkları zorlukları ve piyasaların durumunu dinleyen Sayın Valimiz, üyelerimizin beklentileri konusunda da görüş alışverişinde bulundu. Sayın Valimizle bir arada yapmış olduğumuz ziyaretlerden çok memnun ve mutluyuz. Üyelerimize göstermiş olduğu ilgiden dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz” dedi. Sorunlar dinlendi talepler belirlendi Vali Tuna’da Başkan Kaya Üzen’e borsa üye ziyaret programını organize ettiği için teşekkür ederek çeşitli sektörlerin sorunlarını öğrenme ve yerinde tespit etme imkanı bulduğundan dolayı memnun olduğunu ifade etti. Ziyaret ile Çanakkale ekonomisinde önemli bir paya sahip olan gizli kahramanları görme fırsatı yakaladığını belirtti. Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, kentte tarım ile ilgili konularda yapılan çalışmaların önemine dikkat çekerek; “Bu bağlamda Çanakkale Ticaret Borsası’nın üyelerine karşı üzerine düşen görevi layığıyla yaptığı kanaatindeyim” dedi. Çanakkale’de tarım ve tarıma dayalı sanayinin önemli sektörlerden birisi olduğunu vurgulayan Vali Tuna, kentimizde büyük kuruluşlar olmasının yanı sıra çok sayıda KOBİ niteliğinde kurum ve kuruluşların bulunduğunu ve Çanakkale ekonomisinin başarısında bu gizli kahramanların payının büyük olduğunu söyledi. Firmaların durumlarını Ticaret Borsası’ndan dinlediğini ve şimdi de yerinde gördüğünü belirtti. Ayrıca firmaların işlerini son derece iyi yaptığını kaydeden Vali Güngör Azim Tuna rekabetin yoğun olduğu piyasada bir yerlere gelmenin kolay olmadığına vurgu yaptı. 13 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI CENNETTiR BENiM MEMLEKETiM Binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, imparatorlukların başkentleri olmuş kentleri barındıran Marmara Bölgesi, adeta bir açık hava müzesi gibi. Her mevsim insanlara ayrı bir güzellik sunan Çanakkale, içinden deniz geçen coğrafyasıyla, topraklarının bereketiyle, antik, doğal ve modern bir kent. Antik dönemde ‘’Dardanelles’’ olarak anılan Çanakkale’nin 671 kilometrelik kıyı şeridi bulunuyor. T 14 Türk ve dünya savaş tarihinde önemli bir yere sahip Çanakkale Savaşları’nın geçtiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, antik dünyanın batı Anadolu’daki önemli merkezleri Truva ve Assos antik kentleri, kente gelenlerin en çok ziyaret ettiği yerler olarak dikkati çekiyor. Gökçeada’da kurulu bulunan Türkiye’nin ilk Sualtı Milli Parkı 200 metre genişliğinde ve bir mil uzunluğunda. Çanakkale’ye 90 kilometre mesafede ki Assos antik kenti ise Aristo’nun ilk felsefe okulunu kurduğu yer olarak biliniyor… Misafirperver insanları, bozulmamış doğası, antik kentleri, şehitlikleri, mavi bayraklı temiz plajları, kaplıcaları, yöresel yemekleri, el sanatları ile dikkati çeken Çanakkale’yi ziyaret edenler, gezilerine ilk Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı olarak kent merkezinden başlamalı. Çanakkale İskelesi’nin her iki yanında uzanan lokantalar, barlar ve kafeler, hem dinlenmek hem de boğazdan geçen gemileri seyretmek isteyenlerin uğrak yerleri arasında. Lokantaların büyük bir bölümü, müşterilerine deniz ürünleri ağırlıklı menüler sunuyor. Buralarda her mevsime özgü taze balık çeşitleri tüketilebiliyor. Kente gelenler, buram buram tarih kokan daracık sokaklarda gezdikten sonra, tarihi Saat Kulesi, Aynalı Çarşı ve Çimenlik Kalesi’ni görmeden buradan ayrılmıyor. Piknikçiler, belediyeye ait halk otobüslerini kullanarak ya da kendi araçlarıyla il merkezine 15 dakika mesafedeki Güzelyalı köyü ya da Dardanos mevkisini tercih ediyorlar. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na ise, kent merkezinden feribot ya da araba vapuruyla ulaşılabiliyor. Savaşın izlerinin her yerde görülebildiği Gelibolu’daki 33 bin hektarlık alan, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutuyor. Gelibolu Yarımadası boyunca Türk şehitlikleri ile yabancı askerlerin anısına yapılmış anıtlar bulunuyor. Tarihi Milli Parkı kendi başına gezmek isteyenlerin alandaki her şeyi görebilmeleri oldukça zor. Bölgeyi görmek isteyenlere Çanakkale’deki seyahat acentelerinin düzenlediği turlara katılmaları öneriliyor. Kendi başına gezmek isteyenler ise, geziye Kabatepe Ana Tanıtım Merkezi ya da Eceabat yakınındaki Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Tanıtma Merkezi ziyaretiyle başlamalı. Her iki merkezden de hem bilgi, hem de doküman almak mümkün. Tarihi Yarımadayı gezeceklere yanlarına yiyecek ve su almaları öneriliyor. 15 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Gökçeada ve Bozcaada Çanakkale’ye gelenlerin ziyaret ettiği diğer önemli iki yer ise, Gökçeada ve Bozcaada. Bozcaada’ya Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden, Gökçeada’ya ise Çanakkale’den ya da Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Kabatepe iskelesinden kalkan araba vapuru ve feribotlarla ulaşım sağlanıyor. Türkiye’nin en büyük ve en çok turist çeken adası olan Gökçeada’ya yaklaşırken insanların gözlerine önce tek bir ağaç bile bulunmayan çıplak tepeler çarpıyor. İlk kez gidenler için bu görüntü biraz burukluğa neden olsa da Gökçeada çok sulak bir ada. Kaynakları, bir çok küçük gölü, gürül gürül akan musluksuz çeşmesi ve bir de şelalesi var. Adaya otomobille gelmeyenler için merkeze gidecek minibüsler iskelede hazır bekliyor. Çünkü iskele, ilçe merkezinin uzağında, neredeyse hiç yerleşim olmayan bir yerde. İlçe merkezi, feribotun yanaştığı Kuzu Limanı’na yaklaşık 7 kilometre. Yaz aylarında oldukça hareketli olan ilçe merkezinde, otel ve lokantalar bulunuyor. Ziyaretçilere, adaya özgü yemekleri yemeleri tavsiye ediliyor. Ada şarapları ve ısırgan otu, rezene gibi yerel otlarla yapılan ‘’cullama’’ adlı yemek, sakızlı muhalle- Kaleköy 16 Bozcaada bi, dibek kahvesi en çok tercih edilenlerden. Bunun yanında, keçi sütünden yapılan peynirin, un, nane ve zeytinyağıyla buluşmasıyla fırına verilen yemeğin adı da ‘’cicirya’’. Gökçeada’nın güneyindeki Aydıncık (Kefalos) kıyısı, Kuzey Ege’nin Patara’sı olarak kabul ediliyor. Aydıncık Burnu, sert rüzgara rağmen kaba dalgaların oluşmasını engellediğinden rüzgar sörfü yapanlar için ideal bir bölge. Buradaki şifalı çamur banyosu da cilde yarar sağlıyor. Ayrıca, Türkiye’nin ilk Sualtı Milli Parkı Gökçeada’da kuruldu. Park, 200 metre genişliğinde ve bir mil uzunluğunda. Zeytin ve zeytinyağı kültürü doğal olarak tüm adada yaygın. Geçmişten bugüne yaşatılan mezelerde, yemeklerde, iki kültürün kaynaşmış Ege’ye özgü bu mutfağında gerçek zeytinyağının kokusunu ve lezzetini bulabilirsiniz. Ve Bozcaada... Adaya yaklaşan araba vapurundan bakınca, ilk göze çarpan şey, kalesi. Vapur iskelesinin hemen yanında yükselen kale, şaşılacak kadar yeni görünüyor. Oysa tarihi Finikelilere kadar uzanıyor. Ceneviz ve Venedikliler tarafından onarılmış ve eklemeler yapılmış. İskele çevresi adanın en canlı bölgesi. Lokantalar, kahveler, dükkanlar hep bu bölgede. Çarşamba günleri kurulan pazar yeri de burada. Yeni yapılan bağ evleri sayılmazsa, Bozcaada derli toplu bir yerleşim merkezi. Bozcaada’da Kemisis Teodoku Kilisesi (Meryem Ana Kilisesi), kitabesine göre 18671869 yılları arasında yapılmış. 1734 yılında yapılmış Aya Paraskevi Ayazması, sekiz çınar ağacının arasında küçük bir şapel, iki küçük yapı ve çift oluğu bulunan bir çeşmeden oluşuyor. 2627 Temmuz günleri bağ bozumu şenlikleri geleneksel olarak burada düzenleniyor. Şaraplarıyla ünlü adada, bu yıl 26-28 Haziran tarihlerinde yapılacak ‘’Şarap Tadım Günleri’’ni de hatırlatmak gerekiyor. Adaya otomobille gidilirse içlere doğru yapılacak gezide şaşırtıcı görüntüler ortaya çıkabilir. Bağların arasından geçen dar yollardan ilerlerken Rumlar tarafından terk edilmiş taş evler, bu evlerin bahçelerinde, eski yaşamı hayal ettirecek kalıntılarla karşılaşılıyor. Bozcaada’nın her tarafında çok sayıda plaj var. En büyük doğal plajı Ayazma. Yanında Sulubahçe ve Habbele, Mermer Burnu, Akvaryum koyları, Tuzburnu, Çayır ve Ova kıyıları denize girilebilecek yerler arasında. 17 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Kaz Dağları Doğaseverlerin ilgisini en çok çeken yerlerden biri olan Kaz Dağları’nın bir bölümü de Çanakkale sınırları içinde yer alıyor. Dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olduğu belirtilen bu dağlarda, Yeşilyurt ve Adatepe gibi otantik köyler ziyaret edilecek yerler arasında. Buralardaki otel ve pansiyonlar, güzel bir doğada temiz havayı teneffüs etmek isteyenleri yaz kış ağırlıyor. Beldeden akan dereleri takip ederek Kaz Dağları’nın güzelliklerini keşfetmek mümkün. Kaz Dağları’nın bir diğer ucu ise, il merkezinden Ezine’yi takiben gidilen Bayramiç ilçesinde. İlçeye bağlı Evciler köyünde yer alan Ayazma Mesire Yeri, Kaz Dağları’nın en önemli ziyaret noktalarından birisi. Her bir tarafından yaz kış derelerin aktığı Ayazma, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için önemli bir alan. Buradaki dere yataklarından yukarılara doğru yürüyenler, eşine az rastlanır güzellikteki çok sayıda şelale ve altında oluşan göletleri görebiliyor. Mesire yerinde, buradan akan Kaz Dağları’nın suyunda yetişen alabalıkların güveçte tereyağla pişirilip servis edildiği tesisler de yer alıyor. Ege Denizi’nin en önemli dalış noktalarından birisi Bozcaada. Denizin temizliği görüş mesafesini 50-60 metreye kadar uzatıyor. Yalnız tüplü dalışlar ve gece dalışları için izin gerekiyor. Adanın bağları içinde bir otel ve şarap evi de var. Merkez, Poyraz Limanı ve Tuzburnu plajı arasındaki bölümde de, yeni oteller ve küçük tatil köyleri bulunuyor. Truva ve Assos Antik Kentleri Truva Antik Kenti’ne, Çanakkale’den 30 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılıyor. Truva, gezginlerin kendi başına gezip anlayabilecekleri bir ören yeri değil. Mutlaka uzman bir rehber eşliğinde gezilmeli. Çanakkale’de birçok seyahat acentesi buraya turlar düzenliyor. Çanakkale’ye 90 kilometre mesafedeki Assos Antik Kenti ise Aristo’nun ilk felsefe okulunu kurduğu yer olarak biliniyor. Assos İskelesi, eski antrepolardan restore edilmiş butik otelleri, iyi balık lokantaları ile gezilip, görülecek önemli bölgeler arasında. Antik kent gezisinden sonra, kısa ama dik yokuşu inerek, araçları biraz uzak me18 safede park ederek limana ulaşılıyor. Antik kentin etrafı 4 kilometrelik surla çevrili. Surların bir kısmı yok olmuş. Kentin yapıldığı, zor işlenen ama çok dayanıklı taşa antik yazarlar ‘’insan yiyen taş’’ diyorlar. Zor işlense de dayanıklı olan bu taş, Assos’un ihraç malları arasında yer almış. Assos, yıl boyunca her mevsimde gidilebilecek yerler arasında bulunuyor. Ziyaretçilerin karşısına Assos’tan 2 kilometre doğuya sahil yolunu izleyince Kadırga Koyu çıkıyor. Osmanlı zamanında donanmanın kadırgaları bu koya çekildiğinden bu adı almış. Yörede ilk ‘’Mavi Bayrak’’ alan plaj da bu koyda buluyor. Açık plaj durumundaki koyun çevresi zeytinliklerle çevrili. Buradaki oteller genellikle doğaya saygılı, çevre yerel mimarisi ile uyumlu ve muhakkak zeytin ağaçları arasında. 19 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI İNCELEME ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI BİYOGAZ POTANSİYELİ Prof.Dr.Harun BAYTEKİN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi D ünyada enerji kullanımı hayat standartlarının ve gelişmişliğin ölçüsü haline gelmiştir. Kişi başına tüketilen enerji miktarı çağdaşlığın en önemli ölçüsüdür. Türkiye enerji kaynakları yönünden çok zengin bir ülke değildir. Özellikle fosil yakıtlar olarak nitelendirilen, doğalgaz, petrol, kömür gibi enerji kaynaklarının en önemli ithalatçısı durumundadır. Hatta bağımlılık oluşmuştur. Yoğun kar yağışı ve çetin kış koşulları doğalgaz tedarikinde yaşanan zorluklar, insanımızı endişelendirmiştir. Gerçekten kesilmesi durumunda ülkemizde hayat duracak halde bir bağımlılık söz konusudur. Isınma ve ısıtma yanında, elektrik enerjisinin önemli bir kısmı da doğalgaz çevrim sant- 20 ralleri ile üretilmektedir. Enerji tüketiminde doğalgazın payı % 60’lara ulaşmıştır. Binlerce yılda depolanmış enerji olarak tanımlanan fosil yakıtların ömürleri sınırlıdır. Kullanım yoğunluğuna bağlı olarak 40-50 yıl içerisinde tükenecek olan kaynaklardır. Fosil yakıt tüketimini azaltmak amacıyla bazı ülkeler biyoyakıt üretimine yönelmişlerdir. Şeker kamışından benzin, kanola bitkisinde mazot üretimi pratik hale gelmiştir. Üretim fazlası ürünlerle biyoyakıt elde edilmesinde sorun yoktur aslında. Ancak, dünyada gıda yetersizliği ve açlık sorunu çözülmemişken, gıda kaynaklarını enerji üretiminde kullanmak doğru değildir. Ülkemizde de kanola yetiştiriciliği ve kanola yağından mazot elde etmek için yoğun çalışmalar yapılmıştır. Oysa ülkenin ciddi yağ açığı bulunmaktadır. Bu durum tam bir çelişkidir. Ayranı yok içmeye misali, yiyecek yağı olmayan bir ülkenin, yemeklik yağdan mazot elde etmesi akıllıca değildir. Biyogaz, organik atıkların fermantasyonu sonucu ortaya çıkan bir enerjidir. Doğal gaz ve LPG’ye oldukça yakın niteliklere sahiptir. Enerji değeri kısmen düşük olmakla birlikte, atıklardan üretildiğinden, atıkların değere dönüştürülmesiyle elde edildiğinden çok daha yüksek değere sahiptir. Sap ve samandan tutup, çiftlik gübreleri ve peynir altı suyu gibi çevre kirleticileri enerjiye dönüştürmekte ve çevre kirliliğinin önlenmesinde ciddi katkılar sağla- maktadır. Biyogaz üretimi ve kullanımı çok eski geçmişe sahiptir. Milattan önceki yıllarda çürük materyalin biriktiği alanların üzerinde mavi alevli ateş yandığına dair bilgiler vardır. Bununla birlikte, biyogazın ilk pratik kullanımı, bundan iki yüz sene evvel İngiltere’de kanalizasyon içinde biriken gazın sokak lambalarının yanmasında kullanılması şeklindedir. Sistemli bir şekilde bugünkü teknolojiye uygun olarak üretim ve kullanımı Çin ve Hindistan’da başlamış ve günümüzde AB ülkelerinde yoğun üretim çalışmaları başlamıştır. Türkiye’de biyogaz üretimiyle ilgili çalışmalar altmışlı yıllarda araştırma enstitüleri ve Devlet Üretme Çiftliklerinde başlamış, ancak teknolojik yetersizlikler nedeniyle işletilememiştir. 1980’li yıllarda biyogaz konusunda doktora çalışmaları için yurtdışına çok sayıda öğrenci gönderilmiş, teknik bilgi transferi de yetersiz kalmıştır. Hatta örnek çiftliklere tesisler kurulmasına rağmen, deneyim yetersizliği başarısızlığı getirmiştir. Acı deneyimler, başarısızlıklar biyogaz konusunu rafa kaldırmıştır. Oysa, irili ufaklı milyonlarca tesis, Çin ve Hindistan’da çalışmakta, binlerce tesis AB ülkelerinde yeni yeni kullanıma sokulmaktadır. İngiltere ve Almanya biyogaz tesisi sayısını son yıllarda beş katına çıkarmışlar, toplam üretim potansiyelinin % 68’ine ulaşmışlardır. Hatta bu ülkelerde silaj mısırın biyogaz üretiminde kullanımı oldukça yaygındır. Biyogazın 1 metreküpünde % 60-70 oranında metan gazı bulunmaktadır. Metan oranı doğalgaz ve LPG’de % 85’tir. Biyogaz yanarken kullandığımız bu yakıtlar gibi mavi aleve sahiptir. Biyogazın elde edilmesiyle ilgili teknoloji oldukça gelişmiş ve pratik hale gelmiştir. Türkiye’nin geçmiş olumsuz deneyimlerine dayanarak bu kaynaktan uzak durmasının gereği yoktur. Biyogaz üretimine elverişli çok fazla atığı bulunmaktadır. Bu atıklar aynı zamanda çevre kirletici niteliklere sahiptir. Biyogazın en önemli avantajı yatırım maliyeti dışında en ucuz enerji kaynağıdır. Isıtma, pişirme ve en önemlisi elektrik enerjisi elde etmede kullanılabilmektedir. Doğalgaz ve LPG’li motorlar küçük manipülasyonlarla biyogazla çalıştırılabilmektedir. Üretilen elektrik evde kullanılabildiği gibi ulusal sisteme satılabilmektedir. Yeşil sertifika alındığında daha yüksek değerle elektrik şirketi tarafından alınmaktadır. Metan gazı karbondioksitten çok daha kuvvetli bir çevre kirleticidir. Bu anlamda hayvancılık işletmeleri ve bağlı sektörler, çevre kirletmede ikinci büyük tehlike olarak görünmektedir. Çiftlik gübreleri başta olmak üzere peynir altı suyu, yağ sanayi artıkları, kanalizasyon ve çöp artıkları en önemli metan kaynaklarıdır. Bu materyallerden havasız şartlarda mikrobiyolojik aktivite ile metan elde edilmesi, enerji kaynağının yanında atmosferin korunmasına da hizmet etmektedir. Aynı zamanda biyogaz sistemlerinden geçirilmiş gübre, mikroplardan arındırıldığı gibi, azotu tutulduğundan tarımda kullanıma daha elverişli hale gelmektedir. Hemen her büyüklükteki işletmeye biyogaz tesisi kurmak mümkündür. Isınma amaçlı kullanımı basit olan biyogaz odun ve diğer fosil yakıt kullanımını azaltmasıyla da çevrenin korunmasında rol oynamaktadır. Yakıt ve enerji kullanımında sağladığı ekonomi ile işletme bütçesine önemli katkılar sağlamaktadır. Biyogaz üretiminde tesis büyüklüğü işletmelerin hayvan sayısına göre ayarlanmaktadır. Çin’de milyonlarca tesis küçük fermantasyon havuzlarından oluşmakta ve üretilen biyogaz ısınma ve traktör, kamyonet gibi çiftlik araçlarında kullanılmaktadır. Elektrik enerjisi elde etme düzeyi oldukça düşüktür. Domuz yetiştiriciliği yaygın olduğundan domuz atıkları hammadde olarak kullanılmaktadır. Biyogazın ikinci büyük kullanıcısı Hindistan’da ise daha çok sığır gübresi ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerinde ise işletmelerin büyük olması nedeniyle elektrik enerjisi üretimi öncelikli görünmektedir. Almanya’da biyogazdan elde edilen elektrik enerjisi 24 avro sente devlet tarafından satın alınmaktadır. Aynı ülkede elektrik satış fiyatı 14 avro senttir. Bu nedenle biyogazdan elektrik üretimi cazip olup, gıda üretimini sıkıntıya sokacak düzeydedir. Ülkemizde küçük işletmelerde ısınma ve pişirme amaçlı biyogaz tesisleri kurulabileceği gibi, köylerde merkezi büyük çaplı biyogaz üretim tesisleri de kurulabi- lir. Tesislerin büyüklüğü günlük atıklara göre düzenlenmektedir. Normal şartlarda sağmal bir inek günde 40-45 kg gübre vermektedir. Sığır gübresinin fermantasyon havuzunda bekleme süresi 30 gündür. Havuz büyüklüğü gübrenin en az 30 gün bekletilmesi dikkate alınarak ortaya çıkarılır. Ayrıca gübrenin mayalanması için ön hazırlık havuzunun tesis edilmesinde yarar vardır. Bunun dışında karıştırıcı ve gaz toplama ataçmanlarına ihtiyaç vardır. Eğer işletme elektrik üretmek istiyorsa çevrim jeneratörü (gazla çalışan motor) kurulması gerekir. Bu konuda sistemlerin tesisi için yeterince uzman ve danışmanlık firmaları bulunmaktadır. Bir inek üzerinden modül oluşturmak gerekirse, kapalı sistemde bir ineğin bir ay boyunca vereceği gübre (kuru maddesi % 20) miktarı 1400 kg civarındadır. Bu miktarın hacimsel karşılığı 1.5 metreküptür. Havasız şartların oluşturulması için ilave edilecek su miktarı da buna eklenirse, inek başına 2 metreküplük fermantasyon havuzu yeterli olmaktadır. Bu hesaptan hareketle irili ufaklı 10 adet ineği olan bir işletmede 20 metreküplük bir fermantasyon havuzu ile 5 metreküplük bir ön fermantasyon havuzuyla biyogaz sisteminin altyapını oluşturmak mümkündür. Biyogaz üretim potansiyelinin enerjiye dönüşüm yönünden iki büyük sektörü süt işleme tesisleri mandıralardır. Peynir altı suyunun biyogaz verimi ve havuzda kalma süresi sığır gübresiyle aynıdır. Pratik olarak biyogaz tesisleri kendini iki yıl gibi kısa sürede amorti etmekte ve uzun yıllar kullanılabilmektedir. İşletme bazında hesap edilecek olursa 10 ineği olan bir çiftlik ile günde 10 ton süt işleyen bir mandıra biyogaz tesisiyle yıl boyu tüm enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Çevre kirliliğini önlemede yapılan katkılara ise mavi bayrak yakışır. 21 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI KÜRESEL EKONOMİ pamuk ipliğine bağlı Pamuk, 12 milyon kişiye ekmek veriyor Dünyanın en kaliteli pamuklarından birinin üretildiği ülkemizde sektörün üreticisinden ihracatçısına kadar her kesimini bir araya getiren çatı kuruluş olan ve sektör ile pamuk üreticilerinin çıkarlarını korumaya yönelik çalışmalarını sürdüren Ulusal Pamuk Konseyine, Çanakkale Ticaret Borsası da üye bulunuyor. Pek çok insanın pamuğun küresel dünya üzerindeki etkisinin farkında olmadığını vurgulayan Necmi Yıldırım, ülkemizde 470 bin ton üretiminin olduğu ve 1 milyon 200 bin ton tüketiminin gerçekleştiğini açıkladı. Pamuk ithalatı için yıllık 4 milyar dolar para ödendiğine dikkat çekerek bu miktarın dış ticaret açığımız için ne kadar önemli olduğunu belirtti. Yıldırım ayrıca sektörün ülkemizde 12 milyon kişiye istihdam sağladığını söyledi Stratejik ürün ilan edilmeli Necmi Yıldırım açıklamalarında şu cümlelere yer verdi; “2008 yılının son çeyreğinde tüm dünyayı etkileyen finansal kriz ile birlikte tekstil ve konfeksiyon tüketicisi, belli başlı ülke pazarlarında yaşanan durgunluğu yavaş da olsa aşmıştır. Geride bırakılan ekonomik krizin yaralarının sarıldığı 22 “ Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Necmi Yıldırım, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nda yapılan Ulusal Pamuk Konseyinin 4. Olağan Genel Kuruluna katıldı. “ Ulusal Pamuk Konseyi’nin 4. Olağan Genel Kurulunda, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ş. Barış Kocagöz yeniden UPK Başkanı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına ise M. Beliğ Azbazdar seçildi. Süleyman Bacak muhasip üye olarak atandı. bu dönemden itibaren tekstil ve konfeksiyon ürünlerine yönelik talepte ve dolayısıyla pamuk tüketiminde büyük bir artış ortaya çıktı. İçinde bulunduğumuz sezonda, pamuğa olan talebin artması ve stokların sınırlı olması fiyatların tarihin en yüksek seviyesine ulaşmasına neden olmuştur. Bu süreç, ülkemizin tükettiği kadar pamuğu üretmesi ve pamuğun stratejik ürün ilan edilmesi gerektiğini net bir biçimde ortaya koymuştur. Aynı zamanda sektörün tüm taraflarının işbirliği içinde olması gerektiğini hatırlatmış, pamukçuluğun geleceği açısından üstlendiği kritik rolün önemi daha da ortadadır. Bu noktada Çanakkale Ticaret Borsası olarak Ulusal Pamuk Konseyi üyeliğimiz çok önemlidir” dedi. Kalitede dünya ikincisiyiz Ülkemizde üretilen pamuğun çok kaliteli olduğunu da vurgulayan Yıldırım, dünyada en kaliteli ürün olarak Ege pamuğunun Mısır’dan sonra ikinci sırada geldiğini belirtti. Dünya genelinde başta Çin, Hindistan ve Pakistan olmak üzere önemli pamuk üreticisi ülkelerin bile ülkemizden pamuk ithal etmek istediklerini kaydetti. Hayvancılıkta önemli gelişme Hayvancılık sektörünün AB’ye uyum sürecindeki sorunlarının ele alındığı uluslararası katılımlı “AB Uyum Sürecinde Türkiye Hayvancılık Kongresi” Kızılcahamam’da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, Türkiye’de sıkıntılı bir dönem geçiren hayvancılığın yeniden önemli bir gelişme gösterdiğini açıkladı. S iyasiler, sektör temsilcileri ve bilim adamlarını bir araya getiren “AB Uyum Sürecinde Türkiye Hayvancılık Kongresi” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Ankara Ticaret Borsası tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi. Kongrede, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Alkan, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz ile ATB Meclis Başkanı Erol Gemalmaz birer konuşma yaptı. Kongre sonrası bir değerlendirme yapan Kaya Üzen, et ve süt fiyatlarındaki olağanüstü hareketliliği ortadan kaldırmak ve piyasada doğal fiyat oluşumunu sağlamak amacıyla yeni bir düzenleme kurumu oluşturulacağını açıkladı. Ayrıca hayvansal ürünlerin piyasa düzenlemesiyle ile ilgili gerektiğinde ürün alacak, uzun ömürlü okul sütü projesini başladığını, çocuklara dönük olarak süt tüketiminin arttırılmasını amaçlandığını belirtti. Türkiye’deki hayvan sayılarının değil, ölçek ekonomisinin yakalanmasının ve ölçeğin büyütülmesinin önemli olduğunu belirten Başkan Üzen; “Türkiye’de 2002’de içinde 50’nin üzerinde büyük baş hayvan sayısı bulunan çiftlik sayısı 4 bin 300. 2011 yılı ortasında bu rakam 24 bin. Bu 20 bin 700 civarında yeni işletme, kuruldu demektir. Sonuç olarak Türkiye’de hayvancılık önemli bir gelişme göstermektedir” dedi. 23 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI BİRLİKTEN GÜÇ DOĞDU Çanakkale Ticaret Borsası, il ekonomisinin aktörlerine ev sahipliği yaptı. 5174 sayılı TOBB kanuna göre her 4 ayda bir yapılan müşterek toplantıda Çanakkale odaları ve borsalarının ilimizin gelişimine katkı sağlamak adına yaptıkları çalışmalar ve ilin sorunları ile çözüm önerileri konuşuldu. T oplantıya Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tunçay Yaşar, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özen, Biga Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fahrettin Deniz, Çanakkale ili Odaları ve Borsaları Meclis Başkanlık Divanları, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Sekreterler katıldı. Çanakkale’ye proje yağacak Toplantıda öncelikle AB-Türkiye odaları ortaklık hibe programı görüşüldü. Konu ile ilgili Çanakkale Ticaret Borsası Proje Sorumlusu Burcu Genç tarafından sunum yapıldı. Odaların yerel ve bölgesel düzeyde kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi, uluslararası hizmetlerin geliştirilmesi, sektörel kümelenme projelerinin geliştirilmesi, bölgedeki girişimcilik kültürünün ve ruhunun gelişimini arttırmak, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım uygulamalarının incelenmesi, benimsenmesi ve bunların en iyi yollarından uygulanması, uluslararası ticaret, fikri mülkiyet haklarının önemi konusunda farkındalığın artırılması, aktif patent politikasını anlamak, yerel ve uluslararası ticaret için aktif ürün patentlerini koruyarak rekabet gücünün artırılmasını sağlamak gibi konularda odalar ve borsaların birer adet proje hazırlamalarına karar verildi. UMEM Beceri 10 Projesi çalışmaları hakkında bilgilerinde verildiği toplantıda projeye katılan kursiyerlerin başarıları konularında da değerlendirmeler yapıldı. 24 Gelişim için her türlü desteğe hazırız Çanakkale de turizmin gelişmesi konusunda, GESTAŞ’ın kruvazier gemi iskelesi projesinin gerekliliği konusu ele alındı. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, GESTAŞ’ın kruvazier gemi iskelesi projesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak Çanakkale turizminin gelişmesi için söz konusu proje- nin yapılmasının şart olduğunu söyledi. Toplantıda Çanakkale havayolu bağlantısı ile ilgili görüşlerini aktaran Bülend Engin, havayolu şirketlerine bağlı kalmaktansa Çanakkale’nin 25’er kişilik uçaklar alarak kendi hava ulaşımı için kullanması konusunun da gündeme alınması gerektiğini söyledi. Gelibolu TSO Başkanı İbrahim Özen, Gelibolu’da Turizmin gelişmesi için önce- likle üniversitenin Gelibolu’ya çok kattı sağladıklarını belirterek yeni bölümlerin açılmasını talep ettikleri söyledi. Özen ayrıca GMKA’dan hibe desteği aldıkları Gelibolu Turizm Master Planı projesini anlattı. Biga Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tunçay Yaşar, Karabiga limanının işler hale getirilmesi ile ilgili görüş bildirirken Biga Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fahrettin Deniz ilin gelişmesi adına yapılacak çalışmalara borsa olarak destek vereceklerini belirtti. Toplantının moderatörlüğünü yürüten Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, ilin gelişmesi adına ÇTSO’nun Yat Limanı Projesi, Gestaş’ın Kruvaziyer Gemi İskelesi Projesi gibi projeleri tüm Çanakkale Odaları ve Borsaları olarak desteklediklerini ve bu konuda istenirse her türlü yardıma hazır olduklarını belirtti. Borsa Balkanlara el attı Kaya Üzen ayrıca Trakya Bölgesi Ticaret Borsaları olarak “Uluslararası Balkan Emtia Borsası” oluşturmak üzere “Ürün İhtisas Borsası” kurulması konusunda fikir birliğine varıldığını, bu amaçla Çanakkale Ticaret Borsası ve Biga Ticaret Borsası olarak anonim şirket niteliğindeki şirkete ortak olduklarını belirtti. Projenin kısa vadeli amacının Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile ekonomik ilişkilerini geliştirme çabalarına uygun olarak kısa vadede oluşturulacak elektronik ticaret çerçevesinde, Trakya bölgesinin Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya’yla tarımsal ürün ticaretinin geliştirilmesi olduğunu belirtti. Projenin uzun vadeli amacının ise bütün Balkan ülkelerini ve Türkiye’yi kapsayan bir “Balkan Vadeli İşlemler Borsası”nın kurulması olduğunu dile getirdi. 25 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ORGANİK ET Kazdağları eteklerinde doğal kekiklerle beslenen ve kementle yakalanan sığırlar artık organik. Özgür ruhlu yabani boz sığırlar sofraların baş tacı oldular. ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Kazdağlarından sofranıza Ayvacık etinin kalitesini, lezzetini bilmeyen yoktur. Bilmiyorsanız sizinde öğrenme vaktiniz gelmiş demektir. Bu eti değerli kılan en büyük faktör ise Kazdağları eteklerinde dolaşan ve yabani olarak yaşayan boz sığırların varlığı. Bu sığırlar tamamen doğal besleniyorlar. Kazdağlarına özgü kekikler bu sığırların lezzetine lezzet katıyor. Doğumlarından itibaren doğayla baş başalar hastalık nedir bilmiyorlar. Sadece kementle yakalanan sığırlar tamamen organik olarak sofraları süslüyorlar. A yvacık; sırtını antik dönemlerin efsaneleriyle beslenen Kazdağı’na dayayan; yüzünü birçok efsanenin doğuşuna kaynaklık eden Ege Denizi’ne çeviren yeşilin ve mavinin en güzel tonlarının yaşandığı tarih, deniz ve doğa üçgeninde yer alan bir kavşak görevi görüyor. Keşfedilmeyi bekleyen deniz ve doğa harikaları ile eko-turizmin ülkemizde en güzel yaşanabildiği ender yerlerinden biri olan Ayvacık bugünlerde başka bir heyecana ev sahipliği yapıyor. Şirin ilçenin yabani sığırlarının etleri artık organik olarak sofraları süslüyor. Öncelikle doğada özgür bir şekilde dolaşan yabani boz sığırlardan bahsetmekte yarar var. Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle Ayvacık’ta koru hayvancılığı çok gelişmiş durumda. Bu alanlarda bölgeye özgü ve 9 ay yeşil kalabilme özelliği ile hayvan beslenmesinde önemli yer tutan kekik organik et projesinin temelini oluşturuyor. Yabani boz sığır, tamamen doğada ya- 26 şayan, doğal koşullarda beslenen Anadolu’nun yerli bir türü. Yabani boz sığır diğer adı ile kara dana veya kır danası Türkiye’ de kalan son beş yerli sığır ırkından biri. Tamamen Anadolu’ya özgü bir ırk. Yabani boz sığırlar Kazdağları’nda serbest olarak yaşıyorlar; kapalı alanlara girmiyorlar. Dağlarda dört mevsim serbest dolaşıyorlar. Hiç bir şekilde insan müdahalesi olmadan üreyip yaşıyorlar. Büyümelerinde hormonlar, koruyucular, kimsayasal hiç bir şey kullanılmadığından çok lezzetli ve sağlıklılar. Bu hayvanlar her türlü olumsuz doğa şartlarına, açlığa, yetersiz beslenmeye, soğuğa ve hastalıklara karşı dayanıklılar. Doğada yabani bir şekilde yaşayan bu hayvanların yakalanması ise işin en zor kısımlarından bir tanesi. Kimseyi yanına yaklaştırmıyorlar. Tek yakalama şekli kovboy filmlerinden de hatırlanacağı gibi kement atarak yapılabiliyor. En uysalları ise ancak iplerle yakalanıp zapt ediliyor. 27 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Organik konusuna gelince, Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilmiş durumda ve tam bir başarı öyküsü. Hayal olarak nitelenen projeye kırsal kalkınma projesi adı altında 2009 yılında başlanıyor. Ayvacık Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından ilk olarak barınakların, koruların ve hayvanların tespiti yapılıyor. Daha sonra sertifikasyon kuruluşu ile irtibata geçiliyor. Sertifikasyon Kuruluşunun da bölgede yaptığı çalışmalardan sonra projenin uygulanabilir olduğuna karar veriliyor. 1 yıllık geçiş süresi boyunca denetimler ve eğitimler Üniversite ve Ayvacık İlçe Tarım Müdürlüğü destekli olarak sürdürülüyor. Müdürlük teknik personeli proje köylerinde gece eğitimleri yaparak, üreticileri organik hayvancılık konusunda bilgilendiriyorlar. İlk etapta 8 köy muhtarlığı üzerinden yürütülen çalışmalar Şu- bat 2010’da Türkiye’nin ilk ve tek Organik Kırmızı Et Üreticileri Birliği’nin kurulması ile bu birlik üzerinden yürütülmeye başlanıyor. Birliğin sloganı organik et ye sağlıklı yaşa. Proje ilk olarak 8 köyde uygulamaya konuluyor. Bu köyler Erecek, Söğütlü, Tamış, Kulfal, Ahmetler, Paşaköy, İlyasfakı ve Şap köyleri. Geçiş süresi içersinde her aşamada hayvanlar sertifikasyon kuruluşu tarafından sürekli denetimde tutuluyorlar. Organik hayvanlardan kan ve doku örnekleri alınıyor. Bu süreç içerisinde ayrıca ilçedeki tesis eksikliğinin giderilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu amaçla öncelikle belediyenin de desteğiyle Ayvacık Belediyesi’ne ait mezbaha organik kesime uygun hale getiriliyor. Organik etlerin parçalanması için Organik Et Parçalama ve Paketleme Tesisi kuruluyor. Sertifika süreci Nisan 2010’da tamamlanıyor ve boz sığır eti organik unvanı almaya hak kazanıyor. Sertifikanın alınmasının ardından tüm kontrolleri yapılan hayvanların organik kesime müsait mezbahanede kesimleri yapılıyor. Etler parçalanıp paketlenerek organik pazarlara frigo firik araçla sevk ediliyor. Organik etler İstanbul’da birçok büyük markette satılıyor. Organik etlerin büyük ilgi gördüğü aşikar. Fiyatı diğer etlere oranla yüzde 35 daha pahalı fakat o kadar lezzetli ki fiyat farkını alıcılar pekte umursamıyorlar. Proje sayesinde üreticinin de yüzü gülmüş durumda, ürünlerini eskiye oranla çok daha iyi fiyattan satışa sunuyorlar. 28 Projeye katılan ve dahil olmak isteyen köy sayısı bir hayli fazla. Birliğin önündeki en önemli engel pazar. Pazar büyüdükçe köy ve hayvan sayısı da artacak. Bugün itibariyle birliğin elinde 4 bin civarında organik sığır bulunuyor. Birlik küçükbaş hayvanlarda da organik projesini başlatmak için gün sayıyor. Organik et nedir? Organik et, hayvanın yetiştirilmesinde, genetik mühendisliğin, büyütme düzenleyicilerin, hormonların, antibiyotiklerin ve koruyucuların kullanılmadığı etleri ifade ediyor. Onaylanmış bir belgelendirme kuruluşunca denetlenen etler organik et statüsüne giriyor. Organik et hiçbir kimyasal ilaç, hormon veya antibiyotik olmadığı için daha sağlıklı. 29 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Balkanlarda borsayı biz belirleyeceğiz 192 ülkeye örnek olduk Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı, İstanbul Lütfü Kırdar Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. 10 yılda bir düzenlenen konferansa, bu yıl Birleşmiş Milletlere üye 192 ülkeden, devlet-hükümet başkanları, bakanlar, parlamenterler, özel sektör temsilcileri, akademisyenler ile sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan, yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Konferans, Türkiye’nin katılımcı ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerinin geliştirilmesi ve Türkiye’nin uluslararası platformlardaki itibarı açısından büyük önem taşıdı. Programın sivil toplum ve özel sektör boyutunda Çanakkale Ticaret Borsası’nın 2008 yılında ödül alan “Yüzü Gülen Operatörler Projesi” en az gelişmiş ülkelere örnek gösterildi. Projenin ayrıntılı sunumu Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya ÜZEN tarafından 192 ülke temsilcisine sunuldu. Ekonomik dış ilişkiler güçleniyor Türkiye-Yunanistan 2. Bölgesel İş Forumu, Batı Trakya’nın Gümülcine kentinde yapıldı. İş forumuna, Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, Meclis Başkanı Erol Özen, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi A.Yücel Aka, Biga Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay 30 Trakya’da hizmet veren Ticaret Borsası başkanları ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan geniş katılımlı bir heyet, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de Ukrayna Tarım-Hayvancılık Fuarına katıldı. Ayrıca TürkUkrayna İşadamları Derneği’ne (TUİD) çalışma ziyareti gerçekleştirildi. Çanakkale Ticaret Borsası’nı temsilen Meclis Başkanı Erol Özen, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Uzun, Necmi Yıldırım, meclis üyeleri İzzet Arıcı ve Süleyman Yayıcı’nın katlımı ile gerçekleştirilen ziyarette, TUİD ile Trakya bölgesindeki oda ve borsalar arasındaki işbirliği olanakları değerlendirildi. TUİD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burak Pehlivan, Trakya’dan bu kadar kapsamlı bir heyeti Ukrayna’da ağırlamaktan onur duyduklarını belirterek başladığı açılış konuşmasında, Ukrayna ve Türkiye arasında ticaretin istenilen seviyelerin çok altında olduğunu ve bu tip çalışma ziyaretlerinin iki ülke ilişkileri ve ticareti üzerinde olumlu etki yapacağına inandıklarını ifade etti. Çanakkale’de tesis kuruluyor TUİD Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Şimşek ise, Ukrayna’nın gerek mal almak gerekse satmak açısından önemli bir ülke olduğunu, nitekim Ukrayna’daki inşaat ve emlak yatırımlarının yanı sıra, ortaklarıyla Çanakkale’de kurmakta oldukları gıda işleme tesisiyle Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere bölge ülkelerine ihracat yapacaklarını belirtti. Aziz Şimşek, Türkiye ‘ den gelen heyetlerin Ukrayna ve Türkiye arasında karşılıklı ticaretin gelişmesi doğrultusunda önemli çalışmalar yaptıklarına inandıklarını ifade etti. Yaşar, Meclis Başkanı Hasan Pırnal, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özen, Meclis Başkanı Hüseyin Tutum, Biga Ticaret Borsası Meclis Üyesi Faik Emek ile oda ve borsaların meclis üyeleri ve genel sekreterlerinden oluşan 40 kişilik heyet ile katılım sağlandı. Ziyaretlerini değerlendiren Özen; “Ukrayna’ya geliş sebebimiz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin üyesi olan Çanakkale Ticaret Borsası da dahil olmak üzere Trakya’daki 13 borsanın bir şirket kurarak Balkan ülkeleri Emtia Borsası’nı oluşturmak istiyoruz. Tabi bu işin öncülüğünü de TOBB ve Edirne Ticaret Borsası yapıyor. Buraya Ukrayna’daki durum hakkında bilgi toplamak, alıcı ile satıcıyı bir araya getirecek bir internet sitesi ya da şirket oluşturarak oda ve borsalarda tüccarların bir araya getirilmesini sağlamak niyetindeyiz. Ukrayna’daki hububat potansiyelini görüp değerlendirdik. Ben daha önce de bir defa gelmiştim. Ukrayna’nın hububat potansiyeli çok yüksek, bürokrasi biraz zorluyor ama beraber işbirliği içerisinde olmayı arzu ediyoruz. Ziyaretimiz çerçevesinde Kiev’deki tarım fuarını da ziyaret ettik, ticaret müşavirliği yetkilileriyle bir araya geldik. Trakya Oda ve Borsaları olarak bizim için çok verimli bir organizasyon gerçekleşti” şeklinde konuştu. Balkan ülkeleri Emtia Borsası oluşturulacak Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen, TUİD’in konukseverliğine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Trakya’nın özellikle Türk tarımı için önemli bir bölge olduğunu ifade etti. Erol Özen, Türkiye’nin bölgede lider bir ülke olduğunu, Trakya’nın ise tarım konusunda bölge ülkelerinde ön plana çıktığını söyledi. 31 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI BİLİMSEL ÇALIŞMA ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Ç ÇANAKKALE DOMATESİ MARKALAŞMASI VE COĞRAFİ İŞARET TESCİL PROJESİ İlhan ULUS Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ç anakkale domatesi tadı ve lezzeti açısından İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerden yoğun talep görmektedir. Ancak domatesler Çanakkale’de üretilmemesine rağmen bu şehirlerde “Çanakkale Domatesi” adı altında denetimsiz bir biçimde satılmaktadır. Bu sorunun önüne geçilmesi ve Çanakkale domatesinin tescili amacı gözetilerek Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) doğrudan faaliyet desteği kapsamında, Çanakkale Ziraat Odası Başkanlığı ve ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Başkanlığı ortaklığında, Çanakkale Domatesi Markalaşması ve Coğrafi İşaret Tescili Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje kapsamında bölgedeki 693 üreticiye domates üretimi için, yerinin hazırlanması, gübrelenmesi, sulaması, hastalık ve zararlılarla mücadelesi, soğukta muhafazası ve ambalajlanması, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları konularını içerisine alan eğitimler verilmiştir. Yoğun üretimin yapıldığı köylerde üreticilerin görüşleri değerlendirilip, sorunları konuşulmuştur. Çanakkale’nin iklim ve toprak koşullarının kalitede etkili olduğu bilindi- 32 ğinden, bu durumlar göz önünde bulundurularak çeşit seçimleri hakkında üreticiler bilgilendirilmiştir. Ardından yapılacak ekimlerle yetiştirilen domatesin, gerekli tahlillerden sonra Türkiye Patent Enstitüsü ‘ne başvuru yapılarak coğrafi işaret ve marka tescili alması yoluna gidilecektir. Günümüze kadar 87’si tarım ve gıda ürünü olmak üzere 134 ürün coğrafi işaret almıştır. Coğrafi işaretler ile koruma altına alınmış yöresel ürünler, ülkemiz ekonomisi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bunun yanında oluşturulacak marka imajı ile ürünlerine ek katma değer yaratan üreticilerin gelirleri artmaktadır. Tarımsal ürünler de üretim yerlerinden kaynaklanan, toprak ve iklim gibi coğrafi faktörlerin belirlediği özel kalite özelliklerine sahiptir. Bu ürünlerin korunması ve üretimiyle yaratılacak istihdam ve katma değer hem bölge nüfusunun ekonomik kalkınmasında önemli bir rol üstlenebilecek hem de bölge nüfusunun ekonomik sebeplerle göç etmesine engel olabilecektir. Yaratılacak katma değer kır ve kent arasındaki gelir farkının kapanmasına yol açabilecek aynı zamanda bölgeler arasındaki gelir dağılımı üzerinde de olumlu etkiler yaratabilecektir. Gıda ürünleri için ürünün nereden geldiği, tüketicinin kafasındaki en büyük soru işaretlerinden birisidir. Bu nedenle coğrafi işaret alan ürün sayısı giderek artmakta, tüketicilerin bu ürünlere talebi hızla büyümektedir. Gerek ürün farklılaşması, gerekse tüketiciye ürünle ilgili detaylı bilginin verilmesi açısından coğrafi etiketleme, ürün etiketleme alanında önemli bir araç olma yolunda ilerlemektedir. Coğrafi işaretin amacı, ürünü tanımlamak ve bu tanımda yer alan kriterlere göre üretimin gerçekleşmesini sağlamaktır. İlimizde, Bayramiç Beyazı ve Ezine Peyniri’nden sonra Çanakkale domatesi, tescili alınan 3. ürün olacaktır. “Çanakkale Domatesi” coğrafi işaret tescilinin yapılması, üretimde standartlaşmanın ve sürdürülebilirliğin sağlanması, tarıma yapılacak yatırımları arttıracak ve sektöre yeni girecek kuruluşlar için tercih nedeni olacaktır. Önceki yıllarda bu güne kadar karşılaşılan sorunlar nedeniyle Çanakkale ilindeki yatırımlarını başka illere taşıyan 7 adet salça fabrikasının tekrar Çanakkale’ye dönmesine güvence verecek ve fırsat yaratacaktır. Diğer yandan üretim tüketim aşamaları arasında kontrol mekanizmalarının sağlanması bölge domates ürününe talebi arttıracaktır. Dolayısıyla bölgede topyekün bir kalkınma ve yüksek refah düzeyi sağlanacaktır. Bölgede yüksek verim ve kalitede domates yetiştiriciliğinin artması bugün tamamen Antalya ve Bursa illerindeki kuruluşlardan temin edilen tohum ve fide yetiştiriciliğinin Çanakkale’de yapılması fikri ile yatırımcılara hedef sunulacaktır.Doğal olarak bu proje yatırımcılar için bir fizibilite niteliğinde olacaktır. Turizm dünyası EMITT’te buluştu anakkale’nin marka, ürün ve değerlerinin tanıtımını görev edinen Çanakkale Ticaret Borsası, 2012 yılına hızlı başladı. Misyonu doğrultusunda ulusal ve uluslararası fuarları hedef belirleyen borsa, 2012’yi atılım yılı ilan ederek ilk adımını EMITT Fuarı ile attı. Türkiye’deki turizmin güç kaynağı EMITT Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarının 16’cısı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde geniş bir katılım ile gerçekleştirildi. Turizm dünyasını buluşturan fuar, 10 salonda, 65 bin metrekare alanda, 60 ülke ve yüzlerce turizm merkezinden 4 bin 500 katılımcı ile sektörün nabzını tuttu. Çanakkale Ticaret Borsası, Çanakkale Valiliği öncülüğünde açılan stanttaki yeri alarak ilimiz gıda ürünlerinin tadım ve tanıtımını yaptı. Komşu ülkelerle KAYNAŞTIK Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) koordinatörlüğünde Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Sanayi Odası ve Forum Fuarcılık işbirliğiyle Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nde düzenlenen “6. Komşu Ülkeler Fuarı” Devlet Bakanı Zafer Çağlayan tarafından açıldı. Çanakkale Ticaret Borsası olarak fuara,Meclis Başkanı Erol Özen, Başkan Yardımcısı Fahrettin Ersoy, Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Uysal, Meclis Katip Üyesi Rahmi Uysal, Meclis Üyeleri Sinan Erdoğan, Mehmet Ok, Akif Kulaç, Tunçel İlgazi, Natık Civir, Rasim Kökçü, Süleyman Yayıcı, Tacettin Temel, Genel Sekreter Sevcan Elver, Gelibolu İrtibat Büro sorumlusu Erkal Ata katılım sağladı. 33 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Akarsuların efendisi; Alabalık 34 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI T atlı suların lüferi olarak da bilinen alabalık, Türkiye’nin dört bir yanında ki akarsularda birbirinden farklı bir çok çeşidiyle yaşasa da Kazdağları’nın serin sularında ki hemcinsleri bir başkadır. Kazdağı’nın bin pınarından biri olan ve gürül gürül akan buz gibi suyu, heybetli kayaları ve yemyeşil doğasıyla insanı şaşırtan Ayazma’da belki bırakın yakalamak görebilmek bile imkansızdır alabalığı ama bölgede bulunan çiftlikler size hem görsellik hem de lezzet olarak bu imkanı fazlasıyla sunar… 35 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Bir mevsimde 6 bin yumurta… Kazdağı’nda saklı bir cennet köşesidir Ayazma. Güneşi perdeleyen yemyeşil ağaçların arasından yosun tutmuş devası kayaları adeta döverek akan coşkun suyun gürültüsü ise insana ninni gibi gelir adeta. Öyle bereketli bir sudur ki bu insanlara, bitkilere ve hayvanlara hayat kaynağı olmuştur yüzyıllarca. Kazdağı’nın asi balığı… En sıcak yaz aylarında bile buz gibi akan bol oksijenli bu temiz suyun gerçek ev sahipleri ise alabalıklardır. Kazdağı’nın bin pınarında farklı çeşitleriyle yaşasalar da yakalayabilmek bir yana görebilmek bile mümkün olmaz çoğu zaman onları. Zaten koruma altındaki türlerin yakalanması da çoktan yasaklanmış durumda. Son derece zeki ve bir o kadar yırtıcı bir avcı olan bu balığı yakından görmek ve hele de eşsiz lezzetini damaklarınızda bırakmak istiyorsanız mutlaka bölgede kurulu bulunan yetiştirme çiftliklerine uğramalısınız. Alabalıklar sıcaklığı 10-15 derece arası soğuk, berrak ve bol oksijenli sularda yaşayan, çok hareketli, yüzgeçleri dikensiz, pulları çok küçük,iç sularda yaşayan en lezzetli, etçil hayvanlardır. Göllerde mevsim başında oldukça aktif olup sürekli hareket halindedir. Suların ısınmasıyla derinlere inerler. Yumurtadan yeni çıkmış yavru balıklar, çoğunlukla sudaki sinek larvalarıyla beslenir, büyüdükçe küçük balıklar, tatlısu karidesi, sinekler ve uçan böceklerle beslenir. 2 -3 yaşlarında İlkbahar ve Sonbahar aylarında çiftleşir. Dişi alabalık yumurtalarını çakıl ve kum kaplı dipte, kuyruğuyla karıştırıp açtığı çukura yayar. Hemen yakınındaki erkekte cinsine göre, 45 günle 3 ay arasında açılacak olan yumurtayı döller. Tek bir dişi bir mevsimde 5000 -6000 kadar yumurta yumurtlayabilir. Yumurtalardan çıkan alabalık yavrularının % 90’ı ilk üç ay içinde, daha büyük balıklara yem olurlar. Avlanmak için akarsuların hızlı akıntı altlarında, kaya diplerde saklanıp yem beklerler. Tercih size kalmış… Çünkü Ayazma sadece doğal güzelliklerini değil, alabalıklarının damağınızda kalacak lezzetini de sunuyor sizlere. Doğanın muhteşem güzelliği içersinde huzur veren sakinlikte ki ortamda önce havuzlarda yüzen boy boy alabalıkların doyumsuz seyrine dalıyorsunuz. Ardından istediğiniz balığı seçip sofranıza servis yapılmasını bekliyorsunuz huzur veren şırıltının eşliğinde. Yediğiniz alabalığın lezzetini unutmak mümkün değil, kesinlikle yeniden gelmek yine tatmak isteyeceğiniz bir tat kalacak damağınızda. Gerçek bir şifa kaynağı… Tatlı su balıklarının içinde Alabalık, hem farklı tadı hem de sağlıklı bir besin kaynağı olarak ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Alabalık, sadece lezzeti ile değil sağlıklı bir besin kaynağı ve tedavilerde kullanılan bir şifa kaynağı olarak da ün salmıştır. alabalık “A” ve “D” vitaminleri ile iyod ve fosfor bakımından zengin olup, romatizmal ağrılar, adele ağrıları, felç gibi hastalıklara da iyi geldiğine inanılmaktadır. Alabalığın sirke ile yıkanarak pişirildiğinde beyin damarlarına iyi geldiği söylenmekte, diğer taraftan da yağ dokusunda bulunan Omega-3 ile kalp dostu olduğu tüm dünya bilimadamlarınca teyid edilmektedir. 36 37 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Dünya küçülüyor hedefler büyüyor Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı, İstanbul’da Lütfü Kırdar Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. 10 yılda bir düzenlenen konferans, bu yıl, Birleşmiş Milletlere üye 192 ülkeden, devlethükümet başkanları, bakanlar, parlamenterler, özel sektör temsilcileri, akademisyenler ile sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan, yaklaşık 10 bin kişinin katılımı ile yapıldı. 38 Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı, Türkiye’nin katılımcı ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerinin geliştirilmesi ve Türkiye’nin uluslararası platformlardaki itibarı açısından büyük önem taşıdı. Konferans, hükümetler arası, parlamenterler, sivil toplum, özel sektör ve akademisyenler- entelektüeller şeklinde beş farklı boyuttan oluştu. lerek, EAGÜ’lerde yatırım ve rekabet edebilirliğin önündeki engellerin tespitine yönelik olarak iyi yönetişim, barış ve istikrar, üretim kapasitesi ve girişimcilik, finansmana ve pazarlara erişim, iklim değişikliği, altyapı temaları ve tarım, turizm, telekomünikasyon, enerji hizmetleri, madencilik sektörlerinden biri yuvarlak masa formatında tartışıldı. Konferansın resmi açılış törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM Genel Kurul Başkanı Joseph Deiss’in yanı sıra 50 civarında devlet ve hükümet başkanı, 10 başkan yardımcısı, 94 bakan ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile 47 uluslararası örgüt başkanı iştirak etti. Programın sivil toplum ve özel sektör boyutunda Çanakkale Ticaret Borsasının 2008 yılında yapmış olduğu “Yüzü Gülen Operatörler Projesi” en az gelişmiş ülkelere örnek gösterildi. Projenin ayrıntılı sunumu Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen tarafından 192 ülke temsilcisine yapıldı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, TOBB yönetim kurulu üyelerinin ve üst düzey işadamlarının iştirak ettiği toplantıda, devlet başkanları, üst düzey özel sektör temsilcileri ve diğer katılımcılar bir araya ge- Başkan Üzen yaptığı konuşmada; “Son yıllarda hepimiz değişimlere yakinen tanık oluyoruz. Bütün dünya artık bir küçük köy modeline dönmeye başladı. Bu hızlı gelişim artık kentlerde de yeni yönetim modelleri arayışlarını sağlıyor. Çanakkale’de bu anlamda hazırlanan Kent Eylem Planı, kent vizyo- nu ve misyonu açısından herkesin katılımı ile yaratıldı. Bu planın hazırlanması ve uygulanması aşamasında Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin ulusal kalkınma politikalarıyla bütünleştirilmesi çabalarına, Çanakkale’den destek vermek, bizler için önemli bir çıktı sağlayacaktı. Yüzü Gülen Operatörler Projesi bu anlamda önemli bir çıktıdır. BM Binyıl Kalkınma Hedefleri arasında yer alan “Cinsiyet Eşitliğini Teşvik Etmek ve Kadının Güçlendirilmesini Sağlamak” maddesi, bizim projemizi uygularken, önümüzde bir şiar oldu. Hep birlikte Çanakkale’de yaşıyoruz. Kadını erkeği ile işçisi işvereni ile yaşlısı genci ile. Bundan dolayı kentimizin gelişmesinde hepimizin direkt sorumluluğu var. Yüzü Gülen Operatörler projemiz, bu sorumluluğu yansıttığı için bizce çok önemli” dedi. Ayrıca, özellikle deneyimli ve uzman iş makinesi operatörleri üzerine yoğunlaşılan proje çerçevesinde, Çanakkale’nin istihdam sorunlarının çözümünde yeni olanaklar yaratmak ve verimli işgücünün oluşmasını sağlamak üzere çalışıldığı hakkında bilgi verdi. 39 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ARAŞTIRMA ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI COĞRAFİ İŞARET’İN PAZARLAMA, SATIŞ VE İHRACATA OLAN KATKILARI Ş.Övgü Gökdağ AR ÇOMÜ TİOY Öğretim Görevlisi ve ÇTB Genç Girişimciler Kurulu Üyesi C Gençlik demek girişimcilik demek oğrafi İşaret Tescili, yerel ekonomi oluşturmak ve bölgeye özgü bitki ve hayvan türlerini kayıt ve koruma altına almak, onlardan geleneksel olarak üretilen katma değeri olan ürünleri yerelde ki üreticiyle standardı ve markasıyla üretmek, pazarlamak ve satabilmek için kurulmuş bir sistemdir. Coğrafi İşaret Tescili için Türk Patent Enstitüsü’ne ayrıntılı bir dosya ile başvurulur. Bu dosya; Coğrafi İşaretin Adı Örnek: Ezine Peyniri Ürünün Adı örnek: Beyaz Peynir Coğrafi İşaretin Türü örnek: Menşe İşareti belirtilerek hazırlanmaya başlanır. Menşe-Ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tamamı sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorunda ise bu durumda bulunan coğrafi işaretlere “menşe adı” denir. Mahreç-Ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri sınırları belirlenmiş coğrafi alanda gerçekleşmek zorunda ise bu durumdaki coğrafi işaretlere de “mahreç işareti” denir. (Örnek: Gaziantep Baklavası.) Coğrafi İşaretin bu özelliği ona ihracatta çok önemli katkılar sağlar. Hem menşe belgesi almayı çok kolaylaştırır hem de geleneksel yerel ürünlere AB’de belirleyici kota uygulaması yoktur. İhracat değeri Coğrafi İşaret belgesiyle desteklendiğinde çok önemli ra- 40 kamlara ulaşılır. Daha sonra kullanım biçimini tanımlamak gerekir: Ezine Peyniri ibaresi Markalama şeklinde kullanılmaktadır. Ezine Peyniri’nin üretim alanı yani coğrafi sınırları Kazdağları’nın kuzey ve batı kesimlerinde yer alan Ezine, Bayramiç, Ayvacık İlçeleri olarak belirtilmiştir. Ezine Peyniri’nin ayırt edici özelliği ve tanımı ise bu dosyanın özünü oluşturur. Ezine Peyniri’nin ayırt edici özelliklerini öne çıkaran faktörlerden biri de üretim metodu ‘dur. Ezine Peyniri’ni ve Mandıracılarını Koruma Derneği koordinatörlüğünde Çanakkale Ticaret Borsası, Çanakkale Ticaret ve Sanayii Odası, Çanakkale İl Tarım Müdürlüğü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından denetlemektedir. Bu kadar belgeye ve tescile rağmen Ezine Peyniri ciddi pazarlama sorunları yaşamaktadır. Bu sorunların başlıca nede- ni herkesin üzerine uzlaştığı bir EZİNE PEYNİRİ pazarlama stratejisinin olmayışıdır. Yani kime, neyi, nasıl satarız konusu hakkında EZİNE PEYNİRİ’NİN markasını piyasada doğru konumlandıramadıkları içindir. Her bir üretici EZİNE PEYNİRİ ibaresini altında kendi satışını kendi bildiği gibi yapmaktadır. Bu da piyasa da EZİNE PEYNİRİ ibaresini herkesin sanki kendi malıymış gibi kullanmasına neden oluyor. Bunu önlemenin yolu avukatlardan değil marka bilinirliğinden ve markanın ticaret hacminin doğru yönlendirilmesinden geçer. Bunu sağlamanın yolu ulusal medyayı doğru kullanabilmekten geçer. İyi bir halkla ilişkiler ajansı ve reklam ajansı ile çalışıp doğru bir pazarlama stratejisi oluşturarak hem Ezine Peyniri’ni hem de bölgesel kalkınmayı tetiklemek mümkündür. Fakat bunları yaparken EZİNE’nin imajını da doğru kurgulamak gerekir. İyi bir pazarlama stratejisinin oluşturduğu potansiyeli, imajı pazarlama stratejisine uygun olmayan bir EZİNE karşılayamaz. Dolayısıyla kentin ilgili tüm aktörlerinin bu konuda bir fikir birliğine varıp, hiç olmazsa Çanakkale’den bir yerel COĞRAFİ İŞARETİ hak ettiği yere taşıyabilirlerse diğer girişimlerde onu takip edecektir. Ç anakkale Genç Girişimciler Kurulu’nun TOBB ile koordinasyonunu Çanakkale Ticaret Borsası yürütmekte. Çanakkale Ticaret Borsası aynı zamanda Çanakkale GGK nın bütün çalışmalarını sekreteryası ve alt yapısıyla desteklemekte. Genç Girişimciler Kurulunun kuruluş amacında belirtilen genel çerçeve doğrultusunda; Çanakkaleli genç girişimcilerimizin, başta Çanakkale ili olmak üzere, tüm Türkiye’de ve Dünya’da söz sahibi olmalarını sağlayacak açılımlara, vizyon genişliğine ve kapasiteye ulaşabilmelerini sağlamak; onları karşılaşabilecekleri her türlü koşullara karşı yetiştirmek ve desteklemek için kurulmuştur. Bu amaca yönelik olarak, Çanakkale Genç Girişimciler Kurulu’nun hem sektörel, hem de yapısal bazda uygulamaya koyduğu projeleri bulunmakta. Genç Girişimciler Kurulunun sayısı, 2008 yılında oluşumundan bu yana 30 kişi olarak çalışmalarını sürdürmekteydi. 2011 yılı Aralık ayında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden gelen yazı ile sayıları Çanakkale‘de 138’e yükseltildi. 138 kişilik İl Genç Girişimciler Kurulu Üyeleri aralarında seçim düzenleyerek 17 kişilik İl İcra Kurulu’nu oluşturacaklar. İl Genç Girişimciler Kurulu yılda 2 kez toplantı düzenleyecek. Oluşan İl İcra Kurulu ise ayda bir kez toplanarak çeşitli çalışmalar, projeler ve toplantılar gerçekleştirecek ve karar mercii olarak görev yapacaklar. Çanakkale Genç Girişimciler Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde kurulmuş olan Genç Girişimciler Kurulu ile koordineli çalışan; genç girişimciliği konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş oluşturulmasına katkıda bulunan istişari mahiyette bir kuruldur. Kurul aynı zamanda genç girişimcilere eğitim, kapasite geliştirme desteği ile girişimci fikirlerini hayata geçirmelerine destek sağlamak üzere kurulmuştur. 41 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Çanakkale’nin lezzeti Antalya’nın damağında kaldı T Bir tanıtım İ BİN KAPI AÇIYOR >> 42 zmir Uluslararası Fuar Alanı’nda düzenlenen “Olivtech 1. Zeytin, Zeytinyağı ve Teknolojileri Fuarı”nda Çanakkale Ticaret Borsası da ilimizin bu eşsiz lezzetini tanıtmak için hazır bulundu. 120 firmanın katıldığı Olivtech, zeytin ve zeytinyağı sektörünün yeni buluşma noktası oldu. Çanakkale Ticaret Borsası, 32 metrekarelik standında üyelerinin ürünlerini sergileyerek tanıtma ve böyleye yeni pazarlar oluşturma fırsatı yarattı. İZFAŞ’ın desteğiyle Romanya, İngiltere, Almanya, Ukrayna, Yunanistan, Filistin, İran, Irak, Ürdün ve Suriye’den de profesyonel ziyaretçiler gelerek stantları gezdi. Bu uluslararası buluşma sayesinde borsa üyelerinin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ürünlerinin tanınması sağlanarak ticari ve stratejik işbirliklerinin kurulmasına katkı sağlandı. Ayrıca Çanakkale Ticaret Borsası üyelerinin fuara bizzat katılımlarının sağlanması için organizasyonlar düzenledi. Çanakkale merkez ve ilçelerden araçlar kaldırarak 60 üye fuar standında ağırladı. Üyelerin, sektörleri ile ilgili son gelişmeleri takip etmeleri ve gerek yurt içi gerekse yurtdışı bağlantıları yapmaları açısından katılım son derece etkili oldu. Fuar kapsamında düzenlenen zeytin ve zeytinyağı temalı paneller, ürünlerin tanınırlığının artması ve tüketimin artması bakamından önemli bilgiler verdi. Ayrıca Olivtech kapsamında “Zeytinyağlı Lezzetler Şöleni” düzenlendi. ürkiye’nin konusundaki tek profesyonel fuarı olan “1. Antalya Şarküteri Ve Mandıra Ürünleri” fuarı, Antalya Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı. Çanakkale Ticaret Borsası ve Ezine Mandıracılarını Koruma ve Yaşatma Derneği ortaklığında fuarda Çanakkale standı açıldı. Başta Ezine peyniri olmak üzere yöresel ürünlerimizin tanıtılma fırsatı yakalanan fuarda, Çanakkale standı büyük ilgi ve beğeni gördü. Dernek üyelerinin ikili görüşmeler ile iş anlaşmaları yapma imkanı bulduğu fuar oldukça verimli geçti. 26 metrekarelik stant alanında Ezine peynirinin en iyi şekilde tanıtıldığı fuarda, üyeler yurtiçi pazar paylarını arttırırken diğer yandan da yurtdışında yeni pazarlar elde etmek için temaslarda bulundu. Stantta peynirin yanı sıra ayrıca zeytin, zeytinyağı, sucuk, bal, helva vb. gibi şarküteri ürünleri sergilendi. Çanakkale standını fuarın ilk iki günü tatil köylerinin, otellerin, restoranların, catering şirketlerinin, eğlence merkezlerinin ve tüm turistik işletmelerin, üniversitelerin, gıda toptancılarının, büyük market zincirlerinin, kamu kurumlarının, hastanelerin ve askeri satın alma birimlerinin tüm yiyecek içecek profesyonellerinden oluşan 5 bin kişi ziyaret etti. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Antalya İl Tarım Müdürlüğü, Antalya Ticaret Borsası, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği ( SET-BİR),Yumurta Üreticileri Merkez Birliği ( YUMBİR ),Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, Süt Dünyası Dergisi, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği ( ASÜD ) tarafından desteklenen fuar, dernek üyeleri tarafından tanıtım ve iş bağlantıları açısından oldukça yararlı ve verimli bulundu. 43 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI DÜNYANIN EN GÜZEL ÜZÜMÜ ASIRLARIN EFSANESİ ADA ÇAVUŞU Bozcaada denince ilk akla gelendir Bozcaada Çavuş Üzümü, tadıyla kendisine hayra bırakır insanı. Ada çavuşunun şimdiye kadar tadına bakmadıysanız kendinizi üzüm yemiş saymayın. Ağustos ayının ikinci haftasında hasadına başlanan ada çavuşunun hasadı Eylül aynın ortalarına kadar devam ediyor. Dünyanın en güzel üzümü olarak bilinen ada çavuşunun tadına bakmanızı tavsiye ederiz... B ağcılık ve şarapçılık, Bozcaada için sadece ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde, bir yaşam biçimi. Bağcılık ve buna bağlı şarapçılık Adanın temel kültürü. Bozcaada’da bağcılık ve şarapçılık herhalde adanın tarihi kadar eski. Derler ki: Adaya eski ismini veren Tenes, bugünkü Poyraz Limanı çevresinde yabani asmayı bulmuş, onu geliştirerek kuntra asma denilen şimdiki durumuna getirmiştir. Üzüm, Bozcaada hayatının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Milattan önceki Tenedos paralarında da üzüm salkımı görülür. Adada geçmişten gelen zengin bağcılık kültürü, farklı üzüm çeşitlerinin adada yaygınlaşmasını sağlamıştır. Ada bağcılığının ve şarapçılığının bu denli gelişmiş olmasının iki temel nedeni vardır: Adanın bağcılığa son derece uygun olan, andezit ağırlıklı, kumlu, killi, taşlı tabakalardan oluşan farklı tipte toprak yapıları ki, bu topraklar belli bölgelerde birbirleriyle iç içe geçerler. Diğer yandan, iklim yapısının ve özellikle kuzeyden gelen hakim rüzgarlarla adanın, gündüz ve gece sıcaklık farklılıklarının şarap üretimi için bağcılığa son derece uygun olmasıdır. 44 45 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Bağ alanları (11850 dekar) ada yüzölçümünün 1/3’ünü,tarım arazilerinin ise %80’ini oluşturmaktadır. Toplam 5 milyon bağ kütüğünden 1600 ton sofralık, 3900 ton şaraplık üzüm alınmaktadır. Çanakkale’de 11.580 ton üzümün yaklaşık yarısı Bozcaada ilçesinde yetiştiriliyor. Kuşkusuz, ada bağcılığı denildiğinde, artık adanın sembolü haline gelmiş dünyaca ünlü Bozcaada çavuş üzümü akla geliyor. Çavuş üzümünün Bozcaada’da özel bir yeri var. Adanın rüzgarlı havasının etkisiyle Türkiye’nin en güzel çavuş üzümü burada yetiştiriliyor. Evliya Çelebi Bozcaada’yı anlatırken “Buradaki gibi güzel çavuş üzümü dünyanın hiçbir yerinde yetişmez” demektedir. Çavuş üzümü, adada perakende satıldığı gibi arz fazlası İstanbul Sebze ve Meyve Hali’ne gönderiliyor. Osmanlı zamanının en saygın meyvelerinden biri olan ada çavuşunun tadı damaktan uzun süre silinmiyor. İri taneleriyle büyülüyor insanı. Bozcaada’yı ziyarete gelenler kasa kasa üzüm taşıyorlar memleketlerine. Çok sayıda tiryakisi var ada çavuşunun, özel olarak Bozcaada’dan üzüm getirtiyorlar bin bir zahmetle. Güçlü Türkiye’nin temelini vergi oluşturuyor Z iyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, “Çanakkale’nin gelir ve giderlerindeki dengeyi sağlamak adına yürüttüğünüz çalışmalardan dolayı Ticaret Borsası Başkanı olarak borsamız adına sizlere teşekkür ediyorum “dedi. Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar ise; “ Çanakkale dinamik bir kent, 5 yıl öncesiyle kıyasladığımızda giderlerimizi karşılar hale geldik. Vergi Haftası nedeniyle bu yıl 40 senenin üzerinde mükellefiyeti bulunan mükelleflerimizi ziyaret edeceğiz ve aynı zamanda iskele meydanında maliye aracımızla vatandaşlarımıza vergi haftasıyla ve yasal düzenlemelerle ilgili bilgi vereceğiz” dedi. Şakar ziyaret sonrasında Ticaret Borsası Konferans Salonunda Defterdarlığın düzenlediği “Kobilere Yönelik Yeni Türk Ticaret Kanunu Paneli” ne katıldı. Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen’de Defterdar ve heyetinin vergi haftasını kutlayarak Türkiye’nin gelecekte güçlü bir ülke olması için tüm bireylerin vergi ödeme yükümlülüğünü severek ve isteyerek yerine getirmesi gerektiğinin ifade etti. Son olarak Kaya Üzen ve Erol Özen tarafından Defterdar Sacide Şakar’a 23.Vergi Haftası ziyaretinin anısına plaket ve çiçek takdim edildi. 46 27 Şubat-4 Mart tarihleri arasında kutlanan 23. Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar, Ticaret Borsası Meclisini ziyaret ederek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 47 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Tarımda ortak akıl GALİP GELDİ Çanakkale Ticaret Borsasında düzenlenen toplantıda Güney Marmara Kalkınma Ajansından destek almaya hak kazanan “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri Planı” projesi ile ilgili bilgiler verildi Ç anakkale Ticaret Borsası tarafından Çanakkale’nin mevcut tarım sektörü potansiyeli ve sosyo ekonomik gelişme hızının arttırılmasının planlandığı ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenme hak kazanan “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve pazarlama Stratejileri planı” projesi ile ilgili ortak akıl toplantısı düzenlendi. Toplantıya Vali yardımcıları Cemal Yıldızer ve Alper Faruk Güngör’ün yanı sıra Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Meclis Başkanı Erol Özen,Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Temiz, Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Ferhan Savran, İl Gıda ve Tarım Hayvancılık Müdürü İlkay Uçar, İl Kontrol Laboratuvar Müdürü İlyas Yılmaz, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Yrd. Doç. Dr. Canan Öztokat Kuzucu, KOSGEB Müdürü Erdoğan Yüksel ile çok sayıda davetli katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen şunları söyledi; “Toplantımızda, tarım sektörünün pazarlama ve tanıtım sorunlarını tespit etmek ve ayrıca sektörün güçlü ve zayıf yanlarını, içte ve dışta sahip olduğu fırsatları ve riskleri belirlemeye yönelik görüşme paylaşımı hedeflenmektedir. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın 2011 Doğrudan Faaliyet Desteği programı kapsamında Çanakkale Ticaret Borsası olarak hibe desteği aldığımız “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri Planı” adlı projemizdir. Projemiz ile ilgili ayrıntılı bilgi verecek olursak; Bu projeyle; Çanakkale İlinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelere tanıtım ve pazarlamanın önemi konusunda farkındalık kazandırmayı, işletmelere tanıtım çalışmaları yapmaları doğrultusunda teşvik ederek yerel ekonomik potansiyelin geliştirilmesini sağlamayı tanıtım ve pazarlama kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamayı amaçlamaktayız. Proje kapsamında Borsamıza üyeleri olan 400 işletme sahibi ile 48 görüşmeler yapılarak, bu görüşmeler kapsamında ildeki tarım işletmelerinin mevcut durumları, yaşadıkları sıkıntılar, pazarlama ve tanıtım çalışmaları konusunda attıkları adımlar ve yapmayı planladıkları çalışmalar ile ilgili bir anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması dışında ayrıca işletmeler ile ilgili detaylı bilgileri almak üzere “İşletme Bilgi Formu” oluşturulmuş ve üyelerimiz tarafından doldurulmuştur. Anketin dışında hazırlanan bu doküman sayesinde projemiz sonunda yapılacak “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri” kitapçığında kullanılmak üzere gerekli bilgilerin toplanması sağlanmıştır. Ayrıca bu çalışmalara eş zamanlı olarak tarım sektörü ile ilgili internet araştırmaları gerçekleştirilmiş olup, bu araştırmalar sayesinde sektörün büyüklüğü, sektördeki ihtiyaç ve beklentiler, sektörün ihracat potansiyeli, sektördeki tanıtım ve pazarlama çalışmaları ve bu çalışmaların gerçekleştirilmesi sürecinde izlenecek yöntemler ile ilgili bilgiler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, proje sonunda basımı gerçekleştirilecek olan strateji kitapçığının içeriğinin oluşturulması aşamasında kullanılacaktır. Tüm Proje faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin ardından Ortak Akıl Toplantısı, tarım işletmeleri ile yapılacak görüşmeler, sektör araştırması ve anket verilerinin değerlendirilmesi sonucunda elde edilecek bilgiler ışığında bir rapor oluşturulacaktır. Böylece işletmelere pazarlama ve tanıtım çalışmalarını gerçekleştirilmeleri için belirlenen stratejiler konusunda bir farkındalık kazandırılacaktır. “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım ve Pazarlama Stratejileri Kitapçığı” oluşturulacaktır. Projenin somut çıktıları kamuoyunda paylaşılacaktır. Hazırladığımız tüm bu projeler ile kurumumuzu ilimizi kalkındırmayı amaçlamaktayız. Bizlerin marifeti de büyük bir özveriyle, büyük başarılara imza atarak, ilimizi ve de ülkemizi kalkındırmaktır. Hepimizin bildiği üzere İlimizin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup, tarıma dayalı sanayi de Çanakkale ekonomisinde büyük pay almaktadır. Tarımsal üretim değeri 1.3 milyar liranın üzerindedir ve tarım yapılan toplam arazi 333 bin hektar olup, ilin toplam alanının yüzde 35’ine tekabül etmektedir. İlimiz, Türkiye’deki toplam domates üretiminin yüzde 5’ini, zeytin üretiminin yüzde 4’ünü, şeftali üretiminin yüzde 11’ini, şaraplık üzüm üretiminin yüzde 7’sini, kanola üretiminin yüzde 11’ini, yağlık ayçiçeği üretiminin yüzde 4’ünü gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla ilimizde katma değeri yüksek ürün grupları üretilmektedir. Bu ürünlerimizin hepsi marka niteliğindedir. Çanakkale’mizin bir marka şehir haline getirilmeli bölge ürünlerimizin ismen aranması ve raflarda tercih edilmesinin sağlanması gerekmektedir. Çanakkale domatesi, Ezine peyniri, Biga yoğurdu ve Peynir tatlısı, Bayramiç elması ve kirazı, Umurbey şeftalisi, Gelibolu sardalye balığı, Ayvacık zeytinyağı Çanakkale deyince akla gelen markalarımızdır. İnovasyonu işletmelerinde benimsemiş her alanda yenilikçi fikri uygulamış ilimiz markalarını üreten firmalar bu kalıbı kırarark işlevi tersine çevirerek malı üretmeden önce, pazarlama ve satışını yaparak daha sonra satınalma ve üretime yönelirler. Dolayısıyla gereksiz stok bulundurma maliyeti altında ezilmemekte ve stok olarak bekleteceği varlığı, nakit olarak ellerinde bulundurarak kriz dönemlerinde de avantaj sağlayabilirler. Ayrıca inavasyonun yanında birde reel yerel ve uluslararası regülasyonlara ve müşteri beklentilerine uygun ürünler üretmek, ürünlerinde kaliteli, etkili ve güvenilir olmakta çok önemlidir.” Ardından kürsüye gelen GMKA Çanakkale Büro sorumlusu Recai Başaran Çanakkale tarım sektörü tanıtım ve pazarlama ve pazarlama stratejileri planı konusunda sunum yaptı. 49 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Gelişim için eğitim Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Sekreterler Eğitim Semineri, 10-13 Şubat 2012 tarihleri arasında İspanya’da gerçekleştirildi. Barselona’da düzenlenen seminere, Çanakkale Ticaret Borsası Genel Sekreteri Sevcan Elver’in de aralarında yer aldığı 365 oda ve borsa genel sekreterleri katıldı. 50 Ü ç gün süren eğitim seminerine katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, genel sekreterlere hitaben TOBB’un işleyişi ve faaliyetleri hakkında bir sunum yaptı. Seminere TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Koşmaz, TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi İlhan Parseker, TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri Harun Karacan ve Mustafa Yardımcı da katıldı. TOBB Başkan Yardımcısı Koşmaz ve TOBB Genel Sekreteri Mustafa Saraçöz’ün açılış konuşmalarıyla başlayan seminerde, katılımcılara AB-Dış İlişkiler-ABİGEM, DEİK, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hastanesi hakkında bilgi verildi. Ayrıca, Ankara Üniversitesi Banka Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Editörü Doç. Dr. Korkut Özkorkut tarafından Yeni Türk Ticaret Kanunu hakkında bilgilendirme sunumu yapıldı. 51 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Cesaret sizden destek bizden İ stihdam sorunun çözümüne yönelik olarak KOSGEB işbirliği ile gerçekleştirilen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitim Programı” tamamlandı. Eğitimi başarıyla tamamlayan girişimcilere sertifikaları törenle verildi. Çanakkale Ticaret Borsası konferans salonunda gerçekleştirilen törene Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, ÇTSO Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Aka, ÇASİAD Başkanı Hüseyin Yalman, KOSGEB Hizmet Merkezi Müdürü Erdoğan Yüksel, Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen, Çanakkale Ticaret Borsası üyeleri ve sertifika almaya hak kazanan girişimciler katıldı. Girişimcilik ekosisteminin ortaya çıkartılması için sürecin kamu ve özel sektör ortaklığında koordine edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan ÇTB Başkanı Kaya Üzen; “Bilindiği üzere Türkiye’de her yıl 750 bin kişiye iş bulunması gerekmektedir. Bu sorunun çözümünde girişimciliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Eskiden girişimci olmak için finansman 52 ve cesarete ihtiyaç varken bugün yapılan araştırmalarda kendi işini kurma konusunda Türkiye’deki gençler 12 Avrupa ülkesindeki gençlere oranla ilk sırada gelmektedir. Dolayısıyla gençlerimizin cesareti vardır. Finansmana ulaşım ile ilgili olarak da bizler kendilerine itici güç oluşturmaktayız. Bu düşünceler doğrultusunda KOSGEB ile işbirliği içerisinde Uygulamalı Girişimcilik Eğitim programını düzenledik” dedi. Üzen, programın amacını; “Ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, başarılı ve sürdürülebilir işletmelerin kurulması, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, İş Geliştirme Merkezlerinin kurulması ile girişimciliğin geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve yerel dinamiklere dayalı girişimciliğin desteklenmesi” şeklinde özetledi. Kaya Üzen sözlerine şu cümlelerle devam etti; “Ayrıca bu program ile girişimciliği özendirmek ve eğitimi tamamlayan girişimcilere “hibe destek” ile itici bir rol üstlenmeyi amaç edindik. Eğitim progra- mında öncelikle başvurular 30 girişimci adayını belirledik. 30 girişimci adayı borsamız tarafından toplantı salonumuzda girişimcilik konusunda uzman olan bir danışman hocamız tarafından rakip analizleri, ayakta kalma ve uzun ömürlü olma gibi konularda stratejik bilgileri yer aldığı girişimcilik kursunu tamamladılar.Eğitim sürecini başarıyla tamamlayan adayları şimdiden kutluyorum. İş kurmak isteyen adaylarımız KOSGEB Çanakkale Hizmet Merkezi Müdürlüğüne destek için başvurarak hibe desteğinden yararlanacaklar.” KOSGEB Hizmet Merkezi Müdürü Erdoğan Yüksel ise ilimizde 9. defa gerçekleştirilen Uygulamalı Girişimcilik Eğitimini tamamlamanın ve Çanakkale’ye 30 yeni girişimci adayını kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek sertifika almaya hak kazanan girişimcileri tebrik etti ve girişimcilerin kendi işlerini kurarak başarılı olmalarını diledi. Yapılan konuşmaların ardından Uygulamalı Girişimcilik Programına katılarak başarılı olan girişimcilere sertifikaları verildi. TARIMDA STRATEJiMiZi BELİRLEYECEĞİZ G üney Marmara Kalkınma Ajansı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında Çanakkale Ticaret Borsası’nın “Çanakkale Tarım Sektörü Tanıtım Ve Pazarlama Stratejileri Planı” adlı projesi hibe almaya hak kazandı. 66 bin 270 TL. bütçeli projenin genel amacını; Çanakkale ilinin mevcut tarım sektörü potansiyelinin değerlendirilmesi ve pazarlama çalışmalarının geliştirilmesiyle ilin sosyo-ekonomik gelişme hızının artırılmasına katkı sağlamak oluşturuyor. Belirlenen genel amaca hizmet edecek olan özel amaçlar ise şu şekilde: İlin tarım sektörünün mevcut potansiyelini ortaya koyan ve sektör hakkında tüketici- lere gerekli bilgiyi sağlayan bir kaynak oluşturmak, Çanakkale tarım sektörünün ulusal ve uluslararası pazara tanıtımını yapmak, Çanakkale ilinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelere tanıtım ve pazarlamanın önemi konusunda farkındalık kazandırmak, Çanakkale ilinde tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri tanıtım çalışmaları yapmaları doğrultusunda teşvik ederek yerel ekonomik potansiyelin geliştirilmesini sağlamak, Çanakkale ilinde tanıtım ve pazarlama kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamak. 53 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Polenin faydaları: Dünyanın son harikası; Polen Polen dünyanın en çalışkan yaratığı olan arıların ve aynı zamanda doğanın en üstün en mükemmel besin kaynağı. Polen öylesine bir besin kaynağı ki yapısında 70’e yakın cevher taşıyor. Bütün vitaminleri, 22 çeşit aminoasiti, sindirim fermentlerini, hormonları, yağları, doğal şekerleri, mineralleri yapısında bulunduruyor. O kadar çok faydası var ki saymakla bitmiyor bir tek ölüyü diriltemiyor. Arıların topladıkları polenler hiçbir zaman, bitkilerin tozlaşmasıyla ilgili olarak havada serbest halde uçuşan anemofil polenlerin solunum yoluyla yaptıkları alerjiyi yapmıyorlar. Polenin bilinen hiçbir yan etkisi bulunmuyor. Bal gibi poleninde piyasalarda sahteleri mevcut bu yüzden poleni güvenilir yerler ve firmalardan almak gerekiyor. Ne varsa arılarda var Arılar dünyanın en çalışkan yaratıkları, ürettikleri bal, arı sütü ve polenlerle yüzyıllardır insanlara şifa dağıtıyorlar. Özellikle polen için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Polen öyle bir besin kaynağı ki adından dünyanın son harikası olarak söz ediliyor. Arılar poleni çiçeklerden topluyorlar. Polen, arılara yetişmeleri için gerekli olan besin yapı taşlarını sağlıyor. Milyonlarca yıldır en iyi besini bulmak için dünyayı dolaşan arılar bunu polende bulduğundan söz ediliyor. Polenin arıların bir numaralı besin kaynağı olduğunu öğrenen insanoğlu hemen onu besin kaynağı olarak kullanmaya başlıyor. Çünkü polen vücudun gerek duyduğu bütün bilinen besinleri içeriyor. Polen insan hayatı için gerekli nitelikteki vitamin, protein ve amino asitleri bünyesinde yoğunlaştıran çok zengin ve harika bir besin maddesi. Aşağıdaki karşılaştırmalar polenin nasıl harika bir besin kaynağı olduğunu göstermeye yetecektir; 1 gram polende mevcut vitamin B5 miktarı 95 lt. süt, 13 kilo sığır eti ve 25 kg. buğdaydaki aynı vitamine eşdeğer. 54 Polen için ne diyorlar 1 gram polen tozunda bulunan B1 ve B2 vitaminleri kadar vitamin almak için 40 – 70 adet beyaz ekmek, 16 -20 kg elma yemek gerekiyor. Polenler aynı ağırlıktaki dana etinden, yumurtadan ve peynirden 5 -7 defa daha fazla amino asit içeriyor. Polenin kabuklar tatlı ortamlarda daha kolay çatladığı için tatlı maddelerle, özellikle balla birlikte alınması tavsiye ediliyor. Ilık süte katarak da alınabilir. Her hangi bir şeye karıştırmadan kendi haliyle de tüketilebiliyor. Polenin aç karnına, kahvaltıdan en az 1 saat önce alınmasında yayar var. Polenin serin ve rutubetsiz bir yerde tercihen ambalajı içinde buzdolabında muhafaza edilmesi gerekiyor. Yazar : Fransız Dr.Raymond Dextreit (Sağlık ve beslenme konularında 30’dan fazla kitap yazarı) “Arıların binlerce yıl önce bulduğu bu harika besin, onların lavrasını en hızlı büyüten, kendi vücutlarını en sağlıklı kılan, en çok yaşatan, en güzel balı sağlayan bir besin. Poleni deneyerek buldu arılar. Oysa insanlar ancak 20.yüzyıl sonlarına doğru analizlerini yapınca polenin değerini anlayabildiler. En önemli besinlerinden binlerce kat fazla vitaminler taşıdığını görünce 1 gram polenin insana gün boyu yeterli olduğunu hesapladılar. Bir arının günde 4000 çiçeğe konarak 35 günlük ömründe yapabildiği 10 gramcık balı, insanların kovandan çalarak yediklerini görüyordu arılar. Oysa, günün birinde 2-200 mikronluk biricik besinlerini insanların da “Harika Besin” yapacaklarını, bir santimlik boylarını ve küçücük beyinleriyle düşünemezlerdi arılar. Bitki hayatının sırrını taşıyan çiçek tozlarını “Doğanın En Üstün Besini” seçerek ömür boyu yiyen ve gerçek balı yapan arılar onun “Tam Besin” olduğunu biliyorlardı. Fransız Pr.Dr. Robert Toucguet 5 ayrı dilde 26 kitap yazmış bir bilim adamıdır. “100 yıl dinç yaşamak”isimli kitabında polenin faydalarını şu şekilde anlatıyor; Bağırsak çalıştırıcısıdır. İç zehirlenmeleri önleyicidir. Sabah, öğle ve akşam bol vitamin almak için polen yiyiniz. Ilık süt, çay, kahve ya da suya karıştırılır veya doğrudan yenilir. Günlük normal miktar bir çay kaşığıdır. Aşırı yorgunluk, zayıflık, hastalık, kansızlık, yavaş gelişme gibi durumlarda dozu artırınız. Hiç bir yan etkisi tespit edilmemiştir. Son araştırmalar erken ihtiyarlamadan koruduğunu gösteriyor. Siz, 60 yaşından sonra 40 yıl daha dinç yaşamak istiyorsanız poleni hemen her gün yiyiniz.” CNRS Araştırma Uzmanı Armond Pons “Şişmanlık ve zayıflık gibi iki karşıt durumda; vücuttaki fazla karbonhidrat, glikoz ve yağları yakarak şişman bünyeyi yok eder, metabolizma dengesi sayesinde zayıf düşen hücreyi derhal uyarır, üstün kan yapıcı özelliğiyle kas gücü ve metabolizmayı çalıştırarak cılız ve zayıf bünyeyi, güçlü ve dinç hale getirir.” •Ağrı ve sancıların giderir, •A meliyat yaralarını erken kapatır •Ağız yaralarını iyileştirir, •A kciğer hastalıklarını iyileştirir, •Bağışıklık sistemini düzenler •Bademcik iltihabını yok eder, •Bağırsak düzensizliklerini ve iltihabını giderir, •Büyüme ve gelişmeyi son derece etkiler, •Beyin hastalıklarının iyileştirir, Felç ve sinir hastalıklarını giderir, •Cilt bozukluğunu, lekelerini giderir, •Cinsel gücü artırır, •Damar sertliğini, damar tıkanıklığını yok eder, •Dengesiz beslenme sorunlarını giderir, •Düşünme yeteneğini arttırır, •Erken teşhiste kanser hastalıklarında tedavi edicidir, •Gözleri güçlendirir, •Gelişimi hızlandırır, •Halsizliği giderir, •Hazmı kolaylaştırır, •Hafızayı güçlendirir, •İshali keser, •İştah açar, •Kabızlığı Giderir, •Kalp damar hastalıklarını tedavi eder, •Kalp çarpıntısını giderir, •Kanı temizler, •Kasları güçlendirir •Kemikleri kuvvetlendirir, •K ilo yapmaz, •K ısırlığı giderir, •Mide ülseri hastalıklarında tedavi edicidir, •Metabolizmada bozulan dengeleri kurar, •Nezle ve girip hastalığında tedavi edicidir, •Öksürüğü, astım hastalığını tedavi eder, •Sinir sistemini rahatlatır, •Prostatı önler, •Sedef hastalığını tedavi eder, •Saç dökülmesini önler , •Sarılık, hepatit B,C, hastalıklarında tedavi edicidir, •Sporcularda enerji artırır, uyarıcı etkisi yapar, •Vücudun halsizliğini giderir, •Yumurtalıları tedavi eder. 55 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Almanya’yı gıdalarımız ile fethettik D ünyanın en büyük gıda fuarı ANUGA 2011 Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, Almanya’nın Köln şehrinde ziyaretçileriyle buluştu. 150 bin den fazla kişinin gezdiği fuarda Çanakkale ürünleri dünyanın beğenisine sunuldu. ANUGA Fuarında Türkiye, 2973 m2 genel alan, 422 m2 ekmek ve unlu mamuller alanı, 384 m2 içecekler alanı, 142 m2 dondurulmuş alan ile büyük bir çıkarma gerçekleştirdi. 100 ülkeden 6 bin 600 firmanın ürünlerini sergilediği Anuga 2011 Gıda Fuarı’nı beş gün boyunca dünyanın çeşitli ülkelerinden 150 binden fazla insan ziyaret etti. İki yılda bir düzenlenen ve geçen defa Türkiye’nin partner ülke olduğu gıda fuarı Anuga’da Çanakkale ve Balıkesir illeri TR22 Güney Marmara Kalkınma Ajansı çatısı altında 60 metrekarelik stantta ürünlerini sergileyerek tanıtma fırsatı buldu. Üyelerini fuar için organize eden Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, Çanakkale Ticaret Borsası, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası, Biga Ticaret Borsası fuarda yerini aldı. Çanakkale Ticaret Borsası organizasyonunda fuara 25 firma katılarak ürünlerini pazarlama imkanı buldu. Başta Çanakkale ve Balıkesir illerinden olmak üzere diğer katılımcılardan oluşan heyetler borsa standını ziyaret etti. Vali Güngör Azim Tuna, İl Genel Meclis Başkanı Ali Rıza Tekin, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, Gelibolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Özen, Biga Ticaret Borsası Başkanı Mesut Okyay ile oda ve borsa üyeleri ile genel sekreterleri fuara bizzat katılarak destek verdi. 56 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Balkanlar için çalışmalar sürüyor Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında İstanbul’da gerçekleştirilen “Balkan Ülkeleri Çalıştayı”nda kurulması kararlaştırılan “Balkan Ülkeleri Çalışma Grubu”nun 5’nci toplantısı ilgili paydaşların katılımıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ait İkiz Kulelerde toplandı. B alkan ülkeleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumundan daha ileri bir düzeye götürülmesi, orta ve uzun vadede bu ülkelerde izlenecek eylem planlarının belirlenmesi ile Balkan ülkelerine yönelik bir pazara giriş eylem planı hazırlanması amacıyla, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında 25-26 Şubat 2010 tarihlerinde İstanbul’da “Balkan Ülkeleri Çalıştayı” gerçekleştirilmişti. Söz konusu toplantıda kurulması kararlaştırılan “Balkan Ülkeleri Çalışma Grubu”nun 5. toplantısı geniş bir katılım altında TOBB İkiz kulelerde yapıldı. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı’nın ev sahipliğini üstlendiği toplantıya, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel başkanlık etti. Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, ilgili oda ve borsalar ile sivil toplum kuruluşları ve dernek temsilcileri toplantıda hazır bulundu. Çanakkale Ticaret Borsası’nı temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Necmi Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Uysal katılım gerçekleştirdi. Çanakkale Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Balkan Çalıştayı ve Balkan Ülkeleriyle ticari ve ekonomik işbirliğinin öneminin büyük olduğunu vurgulayarak Edirne Ticaret Borsası tarafından “Balkan Emtia Borsası” projesinin hazırlandığını açıkladı. Halyo, gerçekleşmesi halinde Çanakkale Ticaret Borsası olarak projeye dahil olacaklarını belirtti. 57 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Markan kadar GÜÇLÜSÜN Çanakkale Ticaret Borsası tarafından 2012 Eğitim Planı çalışmaları kapsamında üyeler ile yapılan görüşmeler ve anketler sonucu çeşitli eğitim ihtiyaçları tespit edildi. Değerlendirilen bu ihtiyaçlar doğrultusunda bir dizi eğitim ve seminer faaliyeti planlanırken ilk olarak “Coğrafi İşaret ve Marka” konulu seminer düzenledi. T ürk Patent Enstitüsü Uzmanı Suzan Kılıç Daldal tarafından verilen seminer firmalar tarafından ilgi ile takip edildi. Toplantıya Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kenan Kaynaş ve Prof. Dr. Harun Baytekin, ÇOMÜ öğrencileri, Ticaret Borsası Yönetim ve Meclis Kurulu Üyeleri, Çanakkale ili Genç Girişimciler Kurulu Başkanı İ.Kürşat Tuna ve kurul üyeleri, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri ve borsa üyeleri katıldı. 58 Sınırları aşmalı dünyaya açılmalıyız Toplantının açılış konuşmasını yapan Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, küresel rekabetin belirleyici olduğu bir dünyada, kendi başımıza yaşıyormuş gibi yapamayız diyerek; “Dünyadaki gelişmelere duyarsız kalarak, kapılarımızı kapatıp, ‘azıcık aşım kaygısız başım’ politikalarının zamanı geçmiştir. Küresel eğilimleri dikkate almadan yaşama dönemi kapanmıştır. Zira eskiden dünyaya baktığımızda duvarları ve ülke sınırlarını görüyor “Verimli çalışmak ve ölçeğimizi büyütmek zorundayız” duk. Bu alanların içinde, dünyanın geri kalanından bağımsız olarak yaşanabildiğini zannediyorduk. Dolayısıyla bütün vizyonumuz, ülkemiz coğrafyasıyla sınırlıydı. Bugünün dünyası artık buna imkân vermiyor. Şimdi dünyayı anlamak, eğilimleri doğru okumak mecburiyetindeyiz. Hem ülkeler, hem de şirketler, birbirlerine eklemlenmiş bir şekilde işlev görmeye başlıyor” şeklinde konuştu. Bugünün dünyasında, verimli çalışmayan, markalaşmayan, proje üretemeyen, dışarıya açılmayan şirketlerin büyüme ihtimallerinin son derece düşük olduğunu ifade eden Üzen; “Ezbere iş yapmayı bırakıp, planlayarak, farklılaşarak, markalaşarak hareket etmemiz gerekmektedir. Çanakkale’nin tarımsal yapısı, ürün çeşitliliği ve markalaşma niteliğinde olan ürünleri bize bu imkanı sunuyor. Yöresel ürünlerimizin dünya çapında markalaştırmanın yolunun tescil edilmesinden geçtiğini artık hepimiz biliyoruz. Güçlü bir ülke markası oluşturmak istiyorsak, ulusal ve yöresel ürünleri aracı kılmak istiyorsak, coğrafi işaretler olmalıdır. Coğrafi işaretlerle yöresel ürünlere pazar oluşturmak hepimizin hedefi olmalıdır” dedi. Türk Patent Enstitüsü Uzmanı Suzan Kılıç Daldal ise “Marka nedir?”, “Tescil edilebilir marka nasıl olmalı?” , “Marka tescil başvurusu nasıl yapılır?” , “Marka hakkının sona ermesi” , “Yurtdışında marka koruması” , “Coğrafi işaret nedir?” “Türkiye’de ki coğrafi işaretler” , “Nasıl başvuru yapılır?” , “Coğrafi işaret marka ilişkisi” gibi konularda bilgiler verdi. 59 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Zeytinde HASAT ZAMANI Çanakkale Ticaret Borsası Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Kurulu Üyeleri Balıkesir’e bağlı Ayvalık İlçesi’nde bu yıl 7’ncisi düzenlenen ‘Zeytin Hasadı Şenliği’ne katıldı. A yvalık 7. Zeytin Hasat Şenliği’nde Çanakkale Ticaret Borsası’nı, Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Meclis Üyeleri Mehmet Ok, Sinan Erdoğan, Akif Kulaç, Cengiz Yanmaz, Natık Civir, Tacettin Temel, Zeytin ve Zeytinyağı Sektör Kurulu Üyeleri ile Genel Sekreter Sevcan Elver temsil etti. Sorunlar tartışıldı, hedefler belirlendi Şenlik, Mutluköy’deki Ayvalık Ziraat Odası’na ait zeytin bahçesindeki sembolik hasatla başladı. Edremit Zeytincilik Üretim, Eğitim ve Gen Merkezi Müdürü Mehmet Balcı tarafından zeytin hasadının nasıl yapılması gerektiği konusunda konuklara bilgi verildi. Klasik ve modern yöntemlerle zeytin toplayan ziyaretçiler, zeytin ağaçlarının altında zeytin ve zeytinyağı tadımı gerçekleştirdiler. Daha sonra İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan ve Uluslararası Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Jean Lois Barjol’ün katıldığı “Zeytinyağının iç ve dış pazardaki sorunları ve hedefleri’ temalı söyleşi yapıldı. Erol Özen; “Borsanın gelişmesi ve üyelerimizin sektörlerinde yollarını açacak faaliyetlerde bulunmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da aynı misyonumuz ve vizyonumuz doğrultusunda devam ederek üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin ekonomisini geliştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada üyelerimizin ve ürünlerimizi en iyi şekilde tanıtımını yapmaya devam edeceğiz” dedi. Zeytinyağında markalaşmalıyız Zeytin ve zeytinyağı sektörü hakkında açıklamalarda bulanan Meclis Başkanı Erol Özen; “Türkiye, zeytinyağı üretiminde 185 bin ton ile İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra dünya dördüncüsü. Sofralık zeytinde ise 534 bin ton ile dünya lideri, ikinciliği Mısır alıyor ve ondan sonrada İspanya geliyor. Ülkemizde kişi başı zeytinyağı tüketimi 1 kilo 400 gram, Avrupa’da kişi başı 10.5 kg. İç tüketimimizin arttırılması lazım. Türk halkına zeytinyağını tanıtmamız lazım. Kampanyalar düzenlememiz lazım. Ayvalık bu işin lokomotifi oldu. Bizde Çanakkale olarak öncelikle zeytinyağımızın markalaşmasını sağlamamız ve daha sonrada ürünümüzü farkındalık yaratarak pazarlamamız gerekmektedir” şeklinde konuştu. TOPLUMUN SESİ VE KULAĞISINIZ… Çanakkale Ticaret Borsası her yıl olduğu gibi yine “Çalışan Gazeteciler Günü’nde basın mensuplarını unutmadı. Gazete ve televizyon çalışanları için bir yemek düzenleyen Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, medyanın toplumdaki misyonunun önemine dikkat çekti. Çanakkale Ticaret Borsası hizmet binasında basın çalışanlarıyla bir araya gelen Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, kurumunun hizmetlerinin kamuoyuna yansıtılması konusunda daima yanlarında olan ve destekleyen gazetecilere teşekkür etti. Birlikte yenilen yemeğin ardından kısa bir açıklama yapan Üzen; “10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe giren 212 sayılı yasayla birlikte gazetecilerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara sınırlı ölçüde de olsa çözüm bulunması amaçlanmıştır. Söz konusu yasanın önemini kamuoyuna anlatmak, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek isteyen gazeteciler bu tarihi ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak kutlamışlardır. Basın haber verme ve bilgilendirme görevinin yanı sıra bilinçlendirme, gözlem yapabilme, kamuoyu oluşturarak sorunların çözümüne katkı sunma gibi oldukça önemli misyonu vardır. Çağımızın en dinamik mesleklerinden biri olan gazeteciliği icra eden gazetecilerimiz, görevlerini yerine getirirken, her türlü zorluğa ne yazık ki maruz kalmaktadırlar. Özellikle, kentimizin kalkınması ve sorunlarının çözümü noktasında fedakarca hizmet eden yerel basınımızın en önemli işlevi; halkın doğru ve objektif bir şekilde haber alma özgürlüğünün yerine getirilmesini sağlamaktır. Ancak; bu hizmetleri yerine getirirken din, dil, ırk, inanç farkı ve siyasi görüş gözetmeden tarafsız bir şekilde toplumu bilgilendirmek ve aydınlatmak en önemli husustur. İşini yaparken gecesini gündüzüne katarak, çeşitli zorluklar içerisinde, toplumun bilgilendirilmesi, aydınlatılması, gibi kutsal bir görevi büyük bir özveriyle yerine getirmekte olan ilimiz basın çalışanlarının “Çalışan Gazeteciler Günü”nü en içten dileklerimle kutluyor, çalışma hayatlarında başarılar diliyorum” dedi. Başkan Üzen tarafından günün anlamına ilişkin olarak basın mensuplarına haber ve fotoğraflarını transfer etmeleri konusunda en büyük yardımcıları olan flash disk hediye edildi. Faydalı olacak her yerdeyiz Etkinliğe katılım ile ilgili olarak bilgi veren Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı 60 61 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI HUBUBAT PiYASALARINDA SON DAKiKA… Çanakkale Ticaret Borsası ve Biga Ticaret Borsası işbirliği ile sezon öncesinde düzenlenen Hububat Sektör Kurulu Toplantısında hububat piyasalarının son durumu değerlendirildi. Nüfus artacak üretim azalacak Çanakkale Ticaret Borsasında düzenlen toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) ortak raporundan bahsederek “Tarımın Görünüm 2011–2020 Raporu”na göre kişi başına gıda tüketiminin en çok Avrupa’nın doğusu, Asya ve Latin Amerika’da artacağını kaydetti. Üzen; “Gelecek yıllarda üretim büyümesindeki yavaşlamanın da süreceği ifade edilen raporda, bunun da 2050 yılında 9 milyarı aşması beklenen dünya nüfusunun doyurulması konusunda hükümetler üzerindeki baskıyı artıracağı kaydediliyor. İyi hasat ile birlikte aşırı yüksek seviyelere çıkan emtia fiyatlarının aşağıya çekebileceğine, buna karşılık gelecek 10 yılda hububat fiyatlarının bugünkü fiyatlardan ortalama yüzde 20 daha fazla olabileceğine işaret edilmekte” dedi. Buğday, sosyal ve stratejik değer taşıyor Görüldüğü üzere buğday yalnızca bir ürün değil, halkımızın en önemli besin maddesi olması dolayısıyla stratejik bir üründür diyen Kaya Üzen; “Bu ürün, çiftçimizin önemli bir kesiminin temel üretim konusunu oluşturması itibariyle aynı zamanda büyük bir sosyal önem taşımaktadır. Bu durum göz önüne alınarak, özellikle buğday, genel olarak da tarım konusunda, temel çözümün tarıma yapılan yatırımların artırılması ve gelişmekte olan ülkelerde kırsal kalkınmanın desteklenmesi olacağı düşüncesindeyim” dedi. Buğday ithalatı düşecek Biga Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Okyay, İstanbul’da Marmara Un San. Derneğinin düzenlediği “Buğday Piyasalarında Son Dakika” konulu top62 lantıya katıldığını ve toplantıda bu yıl Türkiye’de buğdayın kalite ve verim açısından yeterli olacağının öngörüldüğü belirterek; “Türkiye’nin bu sene dışarıdan çok fazla buğday almayacağı tahmin ediliyor. Bu yıl Rusya’nın Türkiye’ye ithalatını Ekim ayından 1 Temmuz tarihine çekmesi ülkedeki buğday fiyatlarının daha düşük olacağını göstermektedir. Türkiye’de bu yıl 20– 23 milyon ton buğday verimi olacak. Ofisin elinde de 1 milyon ton stok durumu mevcut. Fiyat tatmin etmeyebilir TMO Bandırma Şube Müdürü Ünver Kayran, Toprak Mahsulleri Ofisinin regülatör bir kurum olduğunu dile getirerek şu anda alım müdahale fiyatlarının açıklanmadığını, çiftçilerin malını taahhütname karşılığında aldıklarını belirtti. Kayran; “Fiyat açıklandıktan 10 gün içinde çiftçi malını geri çekerse ve satarsa hiçbir masraf almayacağız, tüccarda malını bize getirebilir ama onlardan belirli bir depo ücreti alacağız” diyerek yörenin buğdayının kalite bakımından güzel olduğunu belirtti. Ticarette TÜRK ALMAN İTTİFAKI Çanakkale Ticaret Borsası, Türk-Alman Günü İşbirliği Projesi çalışmalarını yürüten ve çeşitli incelemelerde bulunmak üzere kente gelen Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Hans Jörs Brunner’i ağırladı. Buğday tarlada ki yerini kaptırıyor Tarım İl Müdürlüğünden Ziraat Mühendisi Vedat Sel, bu yıl Çanakkale ve Gelibolu’da 1. sınıf ve yüksek verimde buğday çıkacağını fakat Biga-Gönen bölgesinde kök çürüklüğü nedeniyle % 20 kayıp bulunduğunu belirtti. Süne mücadelesinde geçen yıl 275 bin dekar alanın ilaç sahası olarak belirlendiğini bu yıl ise 445 bin dekar alana çıktığını kaydetti. Pas hastalığının bu yıl görülmediğini belirten Vedat Sel, bölgede geçen yıla göre buğday alanlarının azaldığını, azalan alanların tohumluk mısır, yem bitkileri ve çeltik alanları olarak değerlendirildiğini söyledi. Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus ise sektörün müstahsil ayağı hakkında bilgiler vererek bu yıl rekolte ve kalitenin iyi olduğunu, çiftçinin ürününün iyi fiyattan değerlendirilmesini talep ettiklerini ifade etti. G üney Marmara Kalkınma Ajansı’nın davetlisi olarak Çanakkale’ye gelen Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Hans Jörs Brunner, beraberindeki Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Uzmanı Zeynep Yıldırım ile Almanya Başkonsolosluğu Ekonomi Uzmanı Gitta Renner, GMKA Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan ve GMKA uzmanları ile birlikte Çanakkale Ticaret Borsasını ziyaret etti. Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salamon Halyo, Yönetim Kurulu Üyeleri Necmi Yıldırım, Ercan Uysal, Meclis Üyeleri Tacettin Temel, Süleyman Yayıcı, Akif Kulaç, Genel Sekreter Sevcan Elver ve ihracat yapan üyelerin hazır bulunduğu ziyarette Başkan S.Kaya Üzen, Alman heyete faaliyetleri hakkında bilgi verdi Dünyada 16, Avrupa’da 6. sıradayız Başkan Üzen; “Ülkemiz, dünya’nın 16. Avrupa’nın 6. büyük ekonomisini oluşturmakta. İtalya ve Çin’in arasında sanayi devi olan bir ülke konumunda bulunan Türkiye dünyadaki en hızlı büyüyen iki ülkeden bir tanesidir. Türkiye’de müthiş fırsatlar bulunmaktadır. O nedenle Alman dostlarımızı Türkiye’de iş yapmaya davet ediyoruz” dedi. İhracatın gözbebeği Almanya Bizim en ciddi ihracat pazarımız Almanya’dır diyen Kaya Üzen; “Bunu da rakamlar kanıtlıyor. Ağustos’ta da Almanya birinci sırada ardından da Irak geliyor. Almanya ile 2010 yılı ihracatımız 11,5 milyar dolar, ithalatımız 17,5 milyar dolar, ticaret hacmimiz ise yaklaşık 29 milyar dolardır. İki ülke arasındaki fırsatları değerlendirerek bunu arttırmamız gerektiği inancındayız” şeklinde konuştu. Küçük kolaylıklar büyük faydalar sağlar Meclis Başkanı Erol Özen ise vize sorununa vurgu yaparak Ocak ayında Yunanistan’da yapılan Türk-Yunan İş formuna katıldıklarını ve burada da vize problemi ile karşılaşıldığını dolayısı ile vize sorununun tüm schengen ülkelerinde yaşadıklarını kaydetti. Yunanistan ve Almanya gibi Türkiye ile sıkı ilişkileri olan ülkelerde vize uygulamalarında bir takım kolaylıkların sağlanmasında iki ülke adına büyük faydalar sağlayacağına dikkat çekti. Ortak yatırımlar gerçekleştirilmeli Almanya Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Hans Jörs Brunner, Türk ve Alman iş adamlarının katılımıyla geniş çaplı bir iş birliği toplantısı düzenleyeceklerini belirterek; “Ümit ediyoruz planladığımız gibi Türk Alman Günü işbirliğini yapabileceğiz. Yöneticilerimizin de yardım ve katkısıyla başarıya ulaşacağız. Türkiye ve Almanya arasındaki ticari işbirliği gayet iyi durumda. Ancak her zaman daha yeni alanlara açılmak gerekli. Amacımız bu bölgedeki firmalarla, Alman firmaların iş birliği yapmasına katkı sunmak. Onları bu iş birliği için teşvik etmek. Bunun yanında, Alman firmaların bölgede kendilerini tanıtmalarına imkan sunmak istiyoruz. Böylece Türk ve Alman firmaları her iki ülkede de ortak bir yatırım girişiminde bulunabilirler. Alman Büyükelçiliği bu organizasyonları 2007’den itibaren yılda 2 veya 3 kez yaparak, Türk ve Alman firmalarına yeni yatırım imkanları tanınıyor” dedi. 63 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ZEYTİNYAĞI Lezzetin ve sağlığın kaynağı zeytinyağı, ekonomik değeriyle bereketli topraklarımıza, şifa veren yapısıyla vücudumuza can veren altın bir sıvı. Göz alıcı rengiyle bu değerli yağa sahip olmak ne kadar kolaysa da, elde etmek bir o kadar zor ve zahmetli. Sarp dağların taşlı yamaçlarından toplanan zeytinin yağ olup sofralara akana kadar geçen serüveni emek isteyen bir macera… Geçmişi günümüzden 10 bin yıl öncesine dayanan zeytin, lezzetli ve faydalı olmasının yanı sıra bir çok efsanenin de kaynağı… Kutsal sayılan dalları, ağacı ve meyvesi çeşitli şekillerde kullanıldı, yaprakları zafer, akıl ve barış simgesi oldu. Nuh’un gemisine bir zeytin dalı ile geri dönen güvercin, büyük sel felaketinin sona erdiğine dair bir işaretti. Bir çok yerde vaftiz törenlerinde yağ lambalarına, geleneksel ve kutsal mekanlardan Akdeniz’de görkemli dinsel ayinlere kadar önemli bir yer tuttu. Zeytinyağı ise geçmişten bugüne özellikle Akdeniz mutfağında başköşede yer aldı. Lezzetinin yanı sıra büyüleyici bir antioksidan deposu olan bu altın sıvı, iltihab rahatsızlıklarını önlediği gibi hücreleri tehdit eden moleküllere karşı da vücudu koruyor. İnsanın vücudunda donmayan nadir yağlardan biri olduğu için kanser riskini azaltıyor. Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu Akdeniz iklimi özellikleriyle İtalya, İspanya, Yunanistan ve Tunus gibi diğer Akdeniz ülkeleriyle birlikte dünyanın önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden biri. Ortalama 160-170 milyon olan zeytin ağacı sayısı gün geçtikçe artıyor. Devlet İstatistikleri Enstitüsü araştırmalarına göre, Türkiye’de üretilen zeytinlerin yaklaşık yüzde 70’i yağ üretmek, yüzde 30’u ise sofrada kullanılmak üzere yetiştiriliyor. Ortalama 850 zeytinyağı fabrikasıyla Türkiye, dünyada zeytinyağı üretiminde 5. 64 sırada yer alıyor. Dünyada 7.5 milyon alan üzerinde mevcut toplam 800 milyon adet zeytin ağacının yüzde 98’i Akdeniz havzasında bulunuyor. Dünya zeytinyağı üretiminin yüzde 95’i ise Akdeniz ülkelerinde yapılıyor. Zeytinde rekolte 250 bin ton civarında. Ülke genelinde kişi başına zeytin tüketimi 3, zeytinyağı tüketimi ise 1,5 kilogram. Sofralık zeytin tüketim rakamları dünya geneli ile kıyaslandığında kabul edilir düzeyde ancak zeytinyağı tüketimi özellikle üretici ülkelere göre çok geride. Uzmanlar tarafından tavsiye edilmesine rağmen bu düşük tüketimin sebebi, zeytinyağının pahalı oluşunda yatıyor. Zira ayçiçeği yağı zeytinyağından 4-5 kat daha ucuz… Tarihi Zeytin ağacına ilişkin mevcut en eski veri, Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkarılan 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleridir. Kuzey Afrika’daki Sahra bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise MÖ 12 bin’e ait zeytin ağacı bulgularına rastlandı. İlk zeytin hasadının ne zaman ve hangi uygarlık tarafından yapıldığıysa bilinmiyor. Tarih, zeytinyağı üretimine ilişkin en belirgin izlerin Akdeniz’in tam ortasında yer alan Girit Medeniyeti’ne, MÖ 4500 yıllarına dek uzandığını göstermektedir. Zeytinyağı kültürünün Akdeniz’deki diğer kavimlere yayılmasında en önemli rolü 65 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Giritliler oynamıştır, hem de yaklaşık 3 bin yıl boyunca. Güçlü ticaret filolarına sahip olan Giritlilerin gerçekleştirdiği zeytinyağı ticaretinin günümüzdeki en canlı tanıkları, Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları arasında bulunan 2 metrelik zeytinyağı küpleridir “Pithoi” denilen bu dev küplerle beraber bulunan tabletlerde ise o günkü zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair bilgiler yer almaktadır. Aslında zeytinyağı kültüründe Anadolu, coğrafya olarak hep vardır ama ön planda görünen Ege’nin karşı yakasıdır. Bunun sebebi, Homeros’un Batı Medeniyeti’ndeki tartışmasız ağırlığından ötürü zeytinyağı kültürünün merkezine sürekli olarak Antik Yunan’ın yerleştirilmesidir. Helen Medeniyeti’nin sadece Ege’nin karşı kıyısını değil Anadolu coğrafyasını da kapsadığı unutulur. Milet’in, Efes’in, Foça’nın, Klazomenai’nin (Urla), Erythrai’nin, Assos’un Anadolu’da olduğu ihmal edilir. 66 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Üretimi Zeytin ağacı (Olea europea) narin bir ağaçtır. Ağır ve zahmetli büyümesine karşın oldukça uzun ömürlüdür. Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır, ancak 3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da rastlanmıştır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte “ölümsüz ağaç”tır. Derinlere uzayan kökleri sayesinde kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişli olan zeytin ağacı için en verimli ortam yazları sıcak, kışları ise ılıman geçen iklimlerdir. Çünkü zeytin ağacı ışığı, güneşi ve 15° C üstündeki sıcaklığı sever. Yıllık ortalama 220 mm yağış zeytin ağacının verimli bir şekilde büyümesi için yeterlidir. Zeytin ağacı genellikle rakımı düşük coğrafyalarda yetişir. Ancak denizden 1000 metre yükseklikte de zeytin tarımı yapılabilmektedir. Çalı görünümündeki zeytin ağacının yapraklarının üst yüzü koyu, alt yüzü ise gümüş rengindedir. Yapraklar mükemmel bir düzen içinde dalın iki tarafından karşılıklı olarak çıkar. Ortalama 40-50 cm genişliğindeki gövde çürümeye karşı çok dayanaklıdır. Ağaç yaşlanınca yumrulardan gelişen yeni uçlar gövdeyi tazeler. Ortalama boyu 4 - 10 m olan zeytin ağacı bir yıl bol, bir yıl az ürün verir. Çiçek verme mevsimi kuzey yarım kürede Nisan - Haziran ayları arasındadır. Yeşil zeytinler Ağustos ayı sonundan Kasım ayı başına kadar olan süre içinde olgunlaşır. Zeytin hasadı Zeytin hasadında toplama şekilleri binlerce yıldan bu yana neredeyse hiç değişmemiş, asırlar boyunca elle toplama yada silkme yöntemi kullanılmıştır. Bir de, yere düşmüş zeytin meyvelerini toplama yöntemi vardır ki buna dip zeytin denir. Hasat, Kasım ile Mart ayları arasında yapılır. Ancak genel yöntem silkmedir. Elle toplamada, sağma veya taraklama yöntemi, yerden toplamada ise merdane veya fırça kullanılır. Günümüzde gelişen teknolojiden yararlanılarak zeytin hasadında sarsma ve yerdeki meyveleri emici ekipmanlarla toplamaya yarayan makinelerde kullanılmakta. Bu makineler dal ve filizlerin kırılmasını önlediği için giderek daha fazla tercih ediliyor. Uygulamada en fazla emek gerektiren yöntem ise, elle toplamadır. Saatte en fazla 9-10 kilogram zeytinin toplandığı bu yöntem, meyve sağlam ise en iyi kalitede zeytinyağı üretilmesini sağlar. Zeytinyağı kültüründe, binlerce yıldan bu yana değişmeyen başka bir gelenek de zeytinden yağ çıkarma yöntemidir. Bunun nedeni zeytinyağının, zeytinlerin soğuk presten geçirilmesiyle elde edilmesi ve hiçbir kimyasal işleme gerek duymadan yenilebilmesidir. İşte bu yüzden, bugün hâlâ Ortadoğu’da rastlanan zeytin üretme yöntemiyle, yaklaşık 6 bin yıl önceki zeytinyağı elde etme yöntemi arasında hiç fark yoktur. Zeytinler ezilerek hamur haline getirilir. Daha sonra bu hamur sıkılır veya presten geçirilir En sonunda ise yağ, zeytin meyvesinin suyundan (karasu) ayrıştırılır. 19 yüzyılın başında ise teknolojinin gelişmesiyle hidrolik pres makinelerine geçildi. Bugün hidrolik pres makinelerinin yanı sıra, zeytin hamuruna hiç pres uygulamadan merkezkaç kuvvetiyle zeytinyağı elde etmeyi sağlayan makineler de kullanılıyor. Bunların içinde de en yaygını “kontinü sistemi” Zeytinyağında çeşit TSE’ye göre 4 çeşit kalite zeytinyağı var: Sızma (kusursuz), doğal (hafif kusurlu), doğal birinci (hafif kusurlu), lampant (kusurlu) Zeytinyağında renk, koku, tat değerlendirmesi yapan uzmanlar vardır. Uzmanlar yağın organoleptikini şu parametrelere göre belirler: taze, yakıcı, acı, meyvamsı, tatlı, kekremsi veya küflü, rutubetli, sirkemsi, ekşi, çamurlu, metalik, yanık, karasu, tuzlu, minder, kurtlu, salatalık. Türkiye’de kaliteyi TSE (TS 341) belirliyor. Denetimi Tarım Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi’ne göre yapıyor. Piyasanın %65’i ise markasızdır. Tarım Bakanlığı’nın belirlediği ölçülere göre beş tür zeytinyağı vardır. Naturel zeytinyağları Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen, berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte, kendine özgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlardır. Organik zeytinyağı Organik ya da bir başka ifade ile ekolojik zeytinyağları, hiç bir kimyasal gübre, tarım ilacı kullanılmadan yetiştirilen üründür. Aynı zamanda zeytin bahçeleri fabrikalardan ve otoyollardan uzaktadır. Naturel sızma zeytinyağı Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0,8 gramdan fazla olmayan yağlardır. Rafine zeytinyağı Zeytin ham yağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metodlarla rafine edilmeleri sonucu elde edilen, sarının değişik tonlarında rengi olan, kendine özgü tat ve kokuda bir yağdır. Rafine yağ, ince, yemeklik yağdır. Riviera zeytinyağı Rafine zeytinyağı ile gıda olarak doğrudan tüketilebilecek naturel zeytinyağları Zeytinyağı kültüründe, binlerce yıldan bu yana değişmeyen başka bir gelenek de zeytinden yağ çıkarma yöntemidir. Bunun nedeni zeytinyağının, zeytinlerin soğuk presten geçirilmesiyle elde edilmesi ve hiçbir kimyasal işleme gerek duymadan yenilebilmesidir. karışımından oluşan, yeşilden sarıya değişen renkte, kendine özgü tat ve kokuda bir yağdır. Yemek ve kızartmada kullanılır. Zeytinyağında kalite Çanakkale bölgesinde zeytinyağı üretimi yapan köylüler arasında asit yerine Dizem kullanılır. Örneğin 0,8 Asit olarak bilinen sızma zeytinyağı köylüler arasında 8 Dizem olarak geçer. Kısaca 1/10 Asit 1 Dizeme karşılık gelmektedir. Kaliteli doğal zeytinyağı üretiminde birçok ideal koşulun bir arada bulunması gerekir. Zeytinyağının tadını ve kalitesini, yöre ikliminden toprağın verimine, zeytinin toplanma şeklinden kullanılan gübreye ve mekanik ezme makinelerinin özelliklerine kadar her şey belirler. Riviera tipi zeytinyağında ise kalite, üretim tesisinin rafinasyon teknolojisi, doğal zeytinyağının yüzdesi ve niteliğiyle doğru orantılıdır. Üretilen zeytinyağının kalitesini belirlemek ise bambaşka bir uzmanlık alanıdır. Doğal zeytinyağında kalite dendiğinde, iki faktör önem taşır. Birincisi, kimyasal analizlerle ölçülebilen asit oranıdır. İkinci faktör ise lezzet ve kokuyu tespit etme ve ölçmedir. Tadım uzmanları tarafından gerçekleştirilen bu işleme “degüstasyon” adı verilir. Tadım uzmanlarının birikimine bağlı olarak gerçekleştirilen degüstasyon, zeytinyağına vurulan kalite damgasının en önemli aşamasıdır. Üretim metotları Zeytinyağı için zeytin sıkılır, hamuru çıkarılır, şırası elde edilir. Şırada su ve yağ karışıktır. Yağ, su ve tortudan ayrıştırılır. 67 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Sıkma için havan, dibek, ezme havuzu, tokmak, ayakla ezme, merdane, patos, delip, yuvgu, değirmentaşı, torku, falaka, pres, kontinü adlarıyla sistemler geliştirilmiştir. Bazı yörelerde elle sıkmadan suyağı, suzeyti; ayakla sıkmadan ayakyağı denilen saf zeytinyağı hala üretilmektedir. Çuvalda sıkılmayı beklerken kendiliğinden akan yağa burunyağı, gözyağı denir. Bez çuvala kese, kazana dağar, kazan karıştırmaya yarayan kabak kepçeye çomça, şaraphaneye sıkanak, teknelere innaz denir. Basit sıkmada siyah zeytinde 20 kilodan 4 kilo saf yağ çıkar. Basit usulde, Ekim-Aralık ayında zeytin toplanır, dal ve yapraklardan çamur ve topraktan temizlenir, çuvala konur, hortumla yıkanıp temizlenir. Çuvaldaki zeytin bir zemin üzerinde ağaç tokmakla kırılır, iki gün bekletilir, sonra ayakla ezilir, bir defa kuru sonra suyla ezilir ve yalaka şırası çıkartılır. Üste çıkan yağ kepçeyle alınır kazana konur, dinlendirilir. Tortusu dibe çöker, bundan sabun yapılır, üstteki temiz yağ kaplara doldurulur. Dağ köylerinde karayağhanelerde mengene (cırcır) ile sıkılır. Yağhaneye tasirhane, masara da denir. Zeytin sineğinden hastalıklı olan zeytinden çıkarılan yağa kıymalı yağ denir. Lodos ve poyrazda yapılan sıkma, yağ asidini yükseltir. Muhafaza edilmesi Zeytinyağı ışık, sıcak, hava, zaman faktörlerinden etkilenir. Alırken ve saklarken, kapalı ve ışıksız yerde korunmalıdır. Serin bir yerde durmalıdır. Buzdolabına konulmaz. Cam ve koyu renkli olan şişeler tercih edilmelidir. Hava almamalıdır. Zeytinyağı bekledikçe bozulur. Sızma tipi salatalar ve cacıkta, doğal tip kızartmalar ve yemeklerde kullanılır. Kızartmalarda birkaç kere aynı yağ kullanılabilir. İnsan sağlığına faydaları Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddeler68 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Kaliteli doğal zeytinyağı üretiminde birçok ideal koşulun bir arada bulunması gerekir. Zeytinyağının tadını ve kalitesini, yöre ikliminden toprağın verimine, zeytinin toplanma şeklinden kullanılan gübreye ve mekanik ezme makinelerinin özelliklerine kadar her şey belirler. Riviera tipi zeytinyağında ise kalite, üretim tesisinin rafinasyon teknolojisi, doğal zeytinyağının yüzdesi ve niteliğiyle doğru orantılıdır. den birisidir, doğal bir ilaçtır. Zeytinyağı hücreleri yeniler ve korur. Kanser riskini % 50’ye yakın azaltmaktadır. Merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondur. Yaralarda enfeksiyona karşı faydalıdır. Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışma-sını düzenler. Safra taşı ve dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı basit kronik kabızlığa iyi gelir, basur şikayetlerini giderir. Anne sütünde de bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır. Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir. Yüksek tansiyonu düşürür. Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder. Ağrı, romatizma, burkulma ile adale incelmelerinde ve kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır. Kötü kolesterolü azaltırken, iyi kolesterolü artırır. 69 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI GELENEKSEL BULUŞMA “ “ Çanakkale Ticaret Borsası, her yıl mübarek Ramazan ayında geleneksel olarak düzenlediği iftar yemeklerini Çanakkale’de sonlandırdı. Lapseki ve Eceabat iftarları da merkezde gerçekleştirilirken diğer iftarlar Yenice, Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Çan ve Gelibolu’da üyeler ile birlikte açıldı. Ç anakkale Ticaret Borsası geleneksel olarak her yıl mübarek Ramazan ayında iftar yemekleri düzenlemeye devam ediyor. Borsa iftarları, Yenice, Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Çan ve Gelibolu ilçeleri ile başlayıp son olarak Lapseki, Eceabat ve merkez üyeleri kapsayan Çanakkale İftar yemeğimiz ile son buldu. İftar yemeklerine borsa üyeleri, muhasebeciler ve bürokratlar ile birlikte tüm meclis kurulu üyeleri katıldı. İftarlar bizim kültürümüzdür Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı S.Kaya Üzen; “İftar yemeklerimiz borsamızın bir kültürüdür. Üyelerimiz ve ailelerini, ilimiz bürokratları ve iş dünyasının temsilcilerini bir araya getirdiğimiz mütevazı toplantılardır. Amacımız bir yandan hep birlikte iftar yapmanın manevi hazzını yaşarken diğer yandan yakın ilişkilerin ve iletişimin güçlenmesine katkı sağlamak ve faydalı bir görüş alışveriş ortamı oluşturmaktır. İftarların bizleri bir araya 70 getirdiği, birlik ve beraberliğimizi güçlendirdiği ortadadır” dedi. Üzen, Ramazan ayı boyunca Yenice, Çan, Küçükkuyu, Bayramiç, Ezine ve Gelibolu’ya giderek üyeleri ile iftar yemeklerinde bir araya geldiklerini söyledi. 400 üyemiz ile 20. yaşımızı kutluyoruz Çanakkale Ticaret Borsası olarak gerçekleştirdikleri çalışmalardan bahseden Kaya Üzen; “Bu yıl 20. yılımızı kutluyoruz. Ülkemizin ekonomik hayatının en üst ve tek yasal kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bir uzantısı olan Çanakkale Ticaret Borsası 400 üyesinin sorunlarının tespit etmek, ticaret borsacılığının yarınlarına şekil vermek, her türlü soruna çözüm yolları bulmak amacıyla büyük bir azim ve titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir. İlimizin vizyonuna paralel olarak misyonumuz; üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin ekonomisini ge- liştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada Çanakkale’mizin ve üyelerimizin en iyi şekilde tanıtımını yapmaya çalışmaktayız” dedi. Ürünlerimizi tüm dünyaya kabul ettirdik İlimizin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup, tarıma dayalı sanayi de Çanakkale ekonomisinde büyük pay almaktadır diyen başkan Üzen; “Tarımsal üretim değeri 1.3 milyar liranın üzerindedir ve tarım yapılan toplam arazi 333 bin hektar olup, ilin toplam alanının yüzde 35’ine tekabül etmektedir. İlimiz, Türkiye’deki toplam domates üretiminin yüzde 5’ini, zeytin üretiminin yüzde 4’ünü, şeftali üretiminin yüzde 11’ini, şaraplık üzüm üretiminin yüzde 7’sini, kanola üretiminin yüzde 11’ini, yağlık ayçiçeği üretiminin yüzde 4’ünü gerçekleştirmektedir. İlimizin tarım ürünlerinin sadece Türkiye’de değil tüm dünyada kabul edilen ürünler olmasında Ticaret Borsamızın rolü büyüktür. Laboratuar, eğitim ve tanıtım konularında yaptığımız çalışmalar ve markalaşmaya verdiğimiz önem tarımsal üretimin gelişmesine katkı sağlamıştır. Ancak bu gelişmede en önemli pay mandıracılarımız, zeytinyağcılarımız, sebze ve meyve işleyen tesislerimiz ve hububatçılarımız gibi ilimizin ve dolayısıyla Türkiye’nin gizli kahramanlarına aittir” şeklinde konuştu. Meksika pazarına AÇILMALIYIZ T ürkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında ki 12 kişilik heyetle ile birlikte Meksiko City’de düzenlenen Türk-Meksika İş Konseyi Toplantısına katıldığını ifade eden Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, toplantıda TOBB’u temsil etmekten büyük onur duyduğunu kaydetti. Ziyaret ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kaya Üzen; “Bu yıl ki G–20 Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Meksika otoritelerinin ve iş dünyasının, zirve gündemindeki konulara ilişkin görüş ve değerlendirilmelerini alarak Türkiye’nin ve Türk iş dünyasının görüşlerini birinci elden iletilebilme fırsatı yakaladık. Türkiye ile Meksika arasındaki ticaret ilişkisi (hacmi) maalesef çok yetersiz. Türk işadamlarının Meksika’yı tanıması gerekir. Meksika dünyanın 11. büyük ekonomisi ve 300 milyar dolar ihracatı olan bir ülke. Meksika’da 400 Türk yaşamakta. Yatırım yapmak için dünyadaki en cazip ülkelerden biri” dedi. Türkiye açısından bakıldığında ise, dünya üretiminin yüzde 51’in Türkiye’nin doğusunda, tüketimin ise yarısından fazlasının Türkiye’nin batısında olduğunu, Türkiye’nin dünya ekonomilerinin şekillendiği yeni dönemde dünyanın tam ortasında köprü rolü oynadığını söyledi. Meksika’nın ekonomik yapısı itibariyle ihracatının önemli bir kısmını ABD’ye yaptığı ve yatırımların ciddi kısmı buradan geldiği için bu ülkeye bağımlılığı bulunduğunu belirten Kaya Üzen, Türkiye’nin de benzer şekilde ticaretini ağırlıklı olarak AB ile yaptığını ve Türkiye’deki yatırımların önemli kısmının AB’den geldiğini söyledi. Her iki ülkenin de bu ağırlığı dağıtmak amacını taşıdığını kaydederek iki ülke arasında yapılacak çok iş ve önemli bir potansiyel olduğunu ifade etti. Kaya Üzen Meksika insanının damak tadının Türk insanına çok yakın olduğunu ve bu açıdan da gıda ve tarım sektörümüz için önemli potansiyel bulundurduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu potansiyeli değerlendirmesi ve Türk gıda sektörünün bu pazarlara açılması gerektiğini söyleyerek Türkiye’nin 2023 yılı için hedef koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hacmi için bu ülkenin çok önemli potansiyel barındırdığını ifade etti. Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, G-20 hazırlıkları kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini temsilen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte 24- 28 Şubat 2012 tarihinde DEİK koordinasyonuyla Türk-Meksika İş Konseyi Toplantısına katıldı. 71 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Azimli olun ve asla vazgeçmeyin ALTIN ÇİLEK Altın fırsat olabilir Türkiye’nin önemli meyve ve sebze üretim merkezlerinden biri olan Çanakkale’de altın çilek (yer kirazı) üretimine ilgi giderek artıyor. Vali Güngör Azim Tuna; “İlimiz meyve yönünden oldukça zengin bir potansiyele sahip. Bu yönden marka olmuş meyvelerimiz var. Hedefimiz altın çilekte de marka olmak” dedi. özelliğe sahip olduğunu ifade etti. nelmesi istenen bir durum. Ancak pazarlaAltın çilek üretiminin yaygınlaştırılması mayla ilgili sıkıntıların çözülmesi halinde ve üretiminin artırılması gerektiğine işaret ürün kıymetli olacaktır.’’ eden Kuzucu, şu bilgileri verdi: ‘’Üniversite Köyde uzun yıllardır çiftçilik yapan olarak 2 yıldır çalışmalarımızı yapıCoşkun, 2 yıldır altın çilek yoruz. Bu ürünün kuraklık karşıüretmeye başladığını dile sında gösterdiği etki ve tepkiler getirdi. Coşkun, AntalAltın çilek nedir? Bu ürün hangi gübrele- ekonomik yönden ya’nın Kumluca ilçesinme şartlarında, hangi toprak temin ettiği tohumüreticiyi fazlasıyla den koşullarında daha iyi yetiştiriları köydeki 1.5 lir? Bunlarla ilgili çalışmaları- memnun edecek bir dönümlük arazisine ekürün mız sürüyor. Bunlar 2 yılda tiğini belirterek, ‘’Geçen sonuç alınabilecek çalışmalar yıl deneme amaçlı 35 kök değil. Şu ana kadar elde ettiğimiz ektim ve iyi bir verim aldım. sonuçlar çok olumlu. Zaten altın çilek, Bunun üzerine kapasiteyi artıradomatesin yetiştirildiği yerlerde yetişme rak bu yıl 1000 kök ektim. Altın çileğin 100 özelliğine sahip. Bu nedenle Çanakkale’ye gramını 5 liradan satıyoruz. Kilogramı 50 uygun bir ürün. Üreticilerimizin buna yö- liraya geliyor’’ diye konuştu. “ 72 “ Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, merkeze bağlı Gökçalı köyünde altın çilek üretimi yapan Mustafa Coşkun’un tarlasını ziyaret etti. Türkiye’de altın çilek üretiminin son yıllarda yaygınlaşmaya başladığını ve Çanakkale’de sınırlı sayıda üretim yapıldığını dile getiren Tuna, bu meyvenin büyükşehirlerde kilogramının 50-60 liradan satıldığını ve çok kıymetli bir ürün olduğunu bildirdi. Tuna şunları kaydetti: ‘’2011 yılına kadar tarımsal araştırma enstitülerimiz bununla ilgili araştırmalar yaptı. Bu ürünü çiftçimize tavsiye edip, önerilerde bulundu. Ekonomik yönden üreticiyi fazlasıyla memnun edecek bir ürün. İlimiz meyve yönünden oldukça zengin bir potansiyele sahip. Bu yönden marka olmuş meyvelerimiz var. Hedefimiz altın çilekte de marka olmak.’’ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Yrd. Doç. Dr. Canan Öztokat Kuzucu ise, altın çileğin insan sağlığı açısından son derece faydalı, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek Çanakkale Ticaret Borsası ve KOSGEB işbirliğiyle düzenlenen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri” kapsamında kendi markasını yaratarak örnek bir girişimci olan Atiye Laçin, başarı hikayesini katılımcılar ile paylaştı. Çanakkale Ticaret Borsası, sahip olduğu sosyal sorumluluk bilinciyle, girişimciliği desteklemek ve istihdamı arttırmak amacıyla KOSGEB ile ortak düzenlediği Uygulamalı Girişimcilik Eğitimlerinde uygulamalı derslere geçildi. 30 girişimcinin katıldığı eğitimde örnek başarı hikâyesini anlatmak üzere Gelibolu Mevlevi Tatlısının sahibi Atiye Lâçin davet edildi. Atiye Lâçin ilk işe başlayışından bugüne kadar neler yaşadığını, nasıl zorluklarla karşılaştığını ve markasının nasıl oluştuğunu tüm içtenliğiyle anlattı. Girişimcilere iş kurma aşamasında kimlerin ne şekilde faydalı olacağının belli olmadığını, yeter ki herkesin istekli olması gerekliliğinin önemini vurguladı. Laçin, ayrıca KOSGEB ve Çanakkale Ticaret Borsası tarafından düzenlenen bu eğitimin girişimciliği destekleme açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi. Yeni girişimcilere iş kurma süreçlerinde her konuda fikir sahibi olmalarını ve her türlü kişisel gelişim programlarını takip etmelerinin işleri için son derece faydalı olacağını vurguladı. Eğitimci Barış Göker ise Atiye Lâçin’in girişimciliğe çok iyi bir örnek olduğunu, girişimcilerin Laçin gibi hiçbir şekilde yılmamaları gerektiğini ve azimle hedeflerine doğru koşmaları gerektiğini belirtti. 73 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI Güneydoğu ile YAKIN TEMAS Ekonominin canlanması ve komşu ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilmesini hedefleyen 6. Komşu Ülkeler Fuarı kapsamında Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa’ya giden Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi, Adıyaman Ticaret Borsası, Gaziantep Ticaret Borsası ve Şanlıurfa Ticaret Borsalarını ziyaret ederek tarım sektörü ile ilgili bilgiler aldı. Ç anakkale Ticaret Borsası Meclisi, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ve ekibi tarafından karşılandı. Şanlıurfa ile ilgili bilgiler veren Başkan Kaya, ilin en önemli projesi sayılan ve şehir trafiğini rahatlatacak olan abide kavşağı projesi, Toprak Mahsulleri Ofisinin hububat taban fiyat açıklamasının bölgede hasat başlarken yapılması, Tarım İl Müdürlüğü- nün bitki hastalıklarıyla, hububatta süne, sarı pas hastalığı, pamuk da yaşanan zararlı hastalıklarıyla etkin mücadelesi ile uçak seferlerinin arttırılması ve uçuş saatlerinin uygun hale getirilmesi ile ilgili sorunları Devlet Bakanı Sn. Faruk Çelik’e ilettiklerini ve bunun takipçisi olduklarını belirtti. Adıyaman Ticaret Borsası ziyaretinde ise Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Fırat, 32 dönümlük hazine arazisine gerekli izinlerle yeni bir borsa kurduklarını belirtirken laboratuvar ve satış salonlarını daha oluşturamadıklarını ve en kısa zamanda bu eksiklerini gidereceklerini söyledi. Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Özen, Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen ve beraberindeki heyet daha sonra Gaziantep Ticaret Borsasını ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çelik, Meclis Başkanı Ali Tabur ve Meclis Üyesi Kasım Horoz tarafından karşılandı. Ziyarette iki borsanın sorunları ve çalışma şekilleri hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. Başkan Ömer Çelik misafirlerine borsanın tarihçesi, esnafın ticaret anlayışı ve laboratuarı hakkında bilgiler verdi. Çanakkale Ticaret Borsası Meclisi, fuar kapsamında Gaziantep’e gelen Balıkesir ve Akhisar Ticaret Borsaları heyetleri ile birlikte öğle yemeğinde buluştular. Samimi bir ortamda geçen öğle yemeğinde Gaziantep’in yöresel yemekleri ve tatlıları ikram edildi. Heyet ayrıca GAP kapsamında Atatürk Barajını ziyaret ederek görevlilerden proje hakkında bilgiler aldı. 74 75 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI İhtiyaç sahipleri unutulmadı Emniyetin hızı, Çanakkale’nin huzuru arttı Çanakkale Ticaret Borsası, emniyet hizmetlerine hız kazandırarak Çanakkale’nin daha huzurlu ve güvenli bir kent olmasına katkı vermek için İl Emniyet Müdürlüğü’ne yeni bir araç hediye etti. 76 Ç anakkale Ticaret Borsası tarafından satın alınan araç, güvenlik güçlerinin hizmetine sunulmak üzere Çanakkale İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş’a teslim edildi. Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, Emniyet Müdürü Bektaş’a Ticaret Borsası hakkında kısa bir brifing ile bilgi vererek güvenliğin sağlanması amacıyla gerçekleştirdikleri özverili çalışmalardan dolayı üyeleri adına teşekkür etti. Güvenlik güçlerine destek olmayı bir görev kabul ettiklerini ifade eden Kaya Üzen; “Emniyet hizmetlerine hız kazandırmak ve emniyet müdürlüğüne katkı sağlamak amacıyla bu aracı sizlere armağan ediyoruz. İlçelerimizde de emniyet birimlerine araç hediye edemesek de maddi katkılar sağladık. Çorba da bizim de tuzumuz olduysa ne mutlu. Tüm Çanakkale’ye ve Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’ne hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” dedi. İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş ise; “Düşünceleriniz ve katkılarınızdan dolayı Emniyet adına teşekkür ederim. Çanakkale ve ilçelerinde güvenliği sağlamak için MOBESE kamerası alımı gerçekleştireceğiz. Ben buraya geldiğimde bunun için söz vermiştim. Sayın Kaya Üzen’in dediği gibi çorbada gerçekten tuzunuz oldu. Bu yeni aracımızı Çanakkale’nin emniyeti ve güvenliği için kullanacağımıza söz veriyorum” dedi. Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Erol Özen tarafından aracın anahtarı Emniyet Müdürü Bektaş’a takdim edildi. Çanakkale Ticaret Borsası sadece ekonomiye yön vermekle kalmıyor aynı zamanda sosyal sorululuğun bir gereği olarak ihtiyaç sahiplerini de desteklemeyi sürdürüyor. Borsa tarafından gerçekleştirilen yardım ve katkılar, çok sayıda öğrencinin eğitim almasına ve açların doyurulmasına vesile olarak yüzleri güldürmeye devam ediyor. Çanakkale Ticaret Borsası tarafından üniversitede okuyan 20 başarılı gence her ay 200 TL para yardımı yapılarak eğitimleri destekleniyor. Her yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden gönderilen 20 bin TL eğitim yardımı ile muhtaç öğrenciler belirlenip onların ihtiyaçları karşılanıyor. Ayrıca yine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden Ramazan ayında gönderilen 20 bin TL’lik gıda yardımı ile muhtaç kişilere ramazan yardımı paketleri dağıtılıyor. Bilindiği gibi Van depremi sonrası evsiz kalan 100 dolayında ki depremzede vatandaş Çanakkale’ye getirilerek devlet güvencesi altına alınmıştı. Ticaret Borsası, evlerinden uzaktaki bu vatandaşları da unutmayarak yalnız bırakmadı ve çeşitli yardımlarda bulundu. Çanakkale Ticaret Borsası’nın çatı kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Diyanet İşleri Başkanlığı, açlık felaketi ile karşı karşıya kalan Afrika ülkelerine gerekli maddi yardım ve desteğin sağlanması amacı ile yardım kampanyası düzenledi. Bu kampanyayı da destekleyen borsa, 7 bin 500 TL. maddi yardım gerçekleştirdi. Öte yandan borsanın sekretaryasını yürüttüğü Çanakkale İli Genç Girişimciler Kurulu da 4 bin 500 TL. maddi destekte bulundu. 77 STANDART YOLCULUĞU İSTATİSTİK ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI TESCİL FAALİYETLERİ 2011 YILI ÜRÜNLERİN İŞLEM HACİM ORANLARI TABLOSU 800000 1% 5% 3% 3% 3% 3% 0% HAYVANSAL GIDALAR 600000 HUBUBAT YAĞLI TOHUMLAR 36% NEBATİ YAĞLAR 11% KURU VE YAŞ SEBZELER KURU VE YAŞ MEYVELER 12% CANLI HAYVAN 23% 700000 ORMAN ÜRÜNLERİ DENİZ MAHSÜLLERİ BAKLİYAT MAMÜLLERİ BİTKİSEL GIDALAR 500000 400000 Seri 1 300000 200000 100000 0 2008 2009 2010 2011 2008 yılından 2011 yılına tescil ücretimiz %44,30 , 2010 yılından %17,97 oranında artmıştır. İŞLEM HACİMLERİ İLÇELERE GÖRE İŞLEM HACİMLERİ 18000000 45000000 16000000 40000000 14000000 35000000 12000000 30000000 10000000 25000000 TL İŞLEM HACMİ 20000000 MERKEZ 80000000 GELİBOLU 40000000 10000000 20000000 50000000 0 2008 0 2008 2009 2010 2011 İşlem hacmimiz 2008 yılından 2011 yılına %43, 2010 yılından % 16,88 oranında artmıştır 2009 2010 2011 2008 yılından 2011 yılına ilçelerin işlem hacimleri sırasıyla merkez %35,54 , Ezine %85,92 ,Gelibolu % 5,84 , Çan –Yenice % 49,95 oranında artmıştır. 2010 yılından 2011 yılına ise merkez %28,38 , Ezine %12,57 , Gelibolu % 5,84 ,Çan – Yenice % 2,19 oranında artış göstermiştir. LABORATUVAR HİZMETLERİ LABORATUVAR ANALİZ MİKTARLARI 2011 YILI ÜRÜN ANALİZ PAYLARI 1200 5% 1000 800 4% MERKEZ 600 BUĞDAY GELİBOLU 400 ÇELTİK 91% 200 0 2009 2010 2011 2011 yılında yapılan analizlerimizin %91 oranla buğday analizi ilk sıradadır. 78 TAViZ VERMiYORUZ Yurt genelinde ki 365 Ticaret Borsası arasında ilk akredite olanlardan olan Çanakkale Ticaret Borsası, üyelerine daha iyi hizmet vermek amacıyla 3 yıl önce aldığı akreditasyon sistem belgesini yenilemek için denetlendi. Başarılı çalışmalarıyla diğer borsalara örnek gösterilen ÇTB, denetimden tam not aldı. Çanakkale Ticaret Borsası, ISO 9001:2008 standardı kapsamında Kalite Yönetim Sistemi Belgesine de sahip. EZİNE 60000000 15000000 KALiTEDEN AYÇİÇEK Başarıları takdir, akreditasyonu tam not aldı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin, 2001 yılında EUROCHAMBRES ve İngiltere Odalar Birliği ile birlikte yürütmeye başladığı ve Türk Standartları Enstitüsü ile devam ettirdiği Oda-Borsa Akreditasyon Sistemi’ne 3 yıl önce dahil olan Çanakkale Ticaret Borsası, akreditasyon belgesini yenilemek için denetimden geçti. Çanakkale Ticaret Borsası’nın çalışmaları, üyelerine verdiği hizmetler, insan kaynakları, akreditasyon sistemiyle ilgili yeterliliklerini değerlendiren TOBB Akreditasyon Kurul Sekreteri Volkan Tufan ile Türk Standartları Enstitüsü’nden Akreditasyon Denetçisi Mehmet Ali Dönmez’den oluşan akreditasyon heyeti, Ticaret Borsası Genel Sekreteri Sevcan Elver ve Akreditasyon Sorumlusu Gözde Kartal’dan verilen hizmetlerle ilgili detaylı bilgi aldı. Akreditasyon sistemine uygun hizmet verdiği yönünde tam not olan Ticaret Borsası’nın belgesi, TOBB Akreditasyon Kurulu tarafından yenilendi. Denetimin kapanış toplantısında bir konuşma yapan Kurul Sekreteri Volkan Tufan, “Yapmış olduğumuz denetimler sonrasında, Çanakkale Ticaret Borsası’nın 3 yıl daha akredite oda olması yönünde görüş birliğine vardık. Ayrıca Türkiye’deki borsalar arasında başarılı hizmetleriyle örnek bir borsa olduğunu ispatlamıştır” dedi. Oda Borsa Akreditasyon Sistemin amacını; oda ve borsalar arasında kalite bilincinin yerleştirilmesi, oda sisteminin iş dünyası nezdinde saygınlığının ve hizmet türlerinin artırılması, hizmet kalitelerinin iyileştirilmesi, oda sistemlerinin birbirine yakınlaşmasının sağlanması suretiyle Avrupa Oda ve Borsa Sistemine uyumunun sağlanması oluşturuyor. Yönetimde kalite Çanakkale Ticaret Borsası, Türk Standartları Enstitüsü Bursa Personel ve Sistem Belgelendirme Müdürlüğü’nce 2008 yılında yapılan tetkik neticesinde ISO 9001:2008 standardı kapsamında Kalite Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazanmıştı. Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ve ISO bayrağı Türk Standartları Enstitüsü eski Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil tarafından takdim edilmişti. Çanakkale Ticaret Borsası, Kalite Yönetim Sistemi esaslarına dayalı olarak üyelerine daha kaliteli hizmet verebilmek amacıyla çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 79 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI MECLİS ÜYELERİMİZ Akif KULAÇ Meclis Üyesi Cengiz YANMAZ Meclis Üyesi Mehmet TOSUN Meclis Üyesi Erol ÖZEN Meclis Başkanı Fahrettin ERSOY Meclis Başkanı Yrd. Rahmi UYSAL Meclis Katip Üyesi Süleyman YAYICI Meclis Üyesi Rasim KÖKÇÜ Meclis Üyesi Natik CİVİR Meclis Üyesi Tunçel İLGAZİ Meclis Üyesi Kaya ÜZEN Yönetim Kurulu Başkanı Salamon HALYO Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Hasan UYSAL Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Necmi YILDIRIM Yönetim Kurulu Sayman Üyesi İzzet ARICI Meclis Üyesi Ercan UYSAL Yönetim Kurulu Üyesi 80 Cahit Cem DEMİR Yönetim Kurulu Üyesi Tacettin TEMEL Meclis Üyesi Sinan ERDOĞAN Meclis Üyesi Ahmet UZUN Yönetim Kurulu Üyesi 81 ÇANAK K ALE TİCARET BORSASI ÇALIŞANLARIMIZ Sevcan ELVER Genel Sekreter 82 Gözde KARTAL Kalite ve Akreditasyon Srm. Burcu GENÇ Tescil Memuru M. Serkan DURMAZ Çan Yenice İrtibat Bürosu Srm. Erkal ATA Gelibolu İrtibat Bürosu Srm. Deniz GEZER Ezine İrtibat Bürosu Srm. A. Musa ÇELİK Muhasebe Memuru Fatih DOĞU Laboratuvar Sorumlusu Belgin YILMAZER Hizmetli Recep YILDIZ Hizmetli 83 ÇANAKKALE TİCARET BORSASI Toprağın bereketi, emeğin değeri için Merkez: Bursa Yolu Üzeri 2. km Çanakkale Telefon : 0 286 212 07 66 - 0 286 213 94 54 0 286 212 47 70 Fax : 0 286 212 47 69 E-mail : [email protected] Ezine İrtibat Bürosu Gelibolu İrtibat Bürosu Seferşah Mah. Menderes Cad. No:2 Kat:3 D:3 İstanbul Yolu Üzeri Gelibolu Ajans Amirliği Mavi Plaza Ezine/Çanakkale Telefon: 0 286 Gelibolu/Çanakkale Telefon: 0 286 566 29 69 618 58 52 Fax: 0 286 618 58 53 Fax: 0 286 566 29 68 Çan Yenice İrtibat Bürosu Cumhuriyet Mah. Banka Sk. Efe Apt. No:2 Çan/Çanakkale Telefon: 286 416 95 77 Fax: 286 416 34 55