Pamukkale Üniversitesi - Denizli Ticaret Odası

Transkript

DENIZLI TICARET ODASI IKI AYLIK HABER » FINANS » ARASTIRMA VE INCELEME DERGISI
68
DENIZLI TICARET ODASI • YIL 07 • SAYI 68 • AGUSTOS 2011
Denizli'nin Kalbinde
Bir Dünya Üniversitesi
Pamukkale
Üniversitesi
iHRACATTA BiR MARKA: DENiZLi
TAVAS EKONOMiSi
DTO'DAN EGiTiME DESTEK
DTO 5. MESLEK KOMiTESi
PAÜ REKTÖRÜ HÜSEYiN BAGCI iLE RÖPORTAJ
TÜRKMENiSTAN EKONOMiSi
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
MERHABA
Genel
Yayın
Yönetmeni
Denizli Ticaret Odası Adına
Yönetim Kurulu Başkanı
Necdet Özer
Yazı İşleri Müdürü
Ali Rıza Tekin
Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet Çağrı Sebzeci
Yayın Kurulu
Hikmet Alpaslan
Ozan Özkan
Argun Hadimlioğlu
Mehmet Eyüpoğlu
Fahri Doğramacı
Gökhan Aydın
Mehmet Kalkan
Konsept Danışmanı
İmran Eraslan
Editörler
Mehmet Yatkın
Ozan Öner Özmen
Yayın Koordinatörleri
Mehtap Koç
Mutlu Bayram
Yasin Efesoy
Denizli Ticaret Odası
Betül Duman Güllüoğlu
Kreatif Direktör
Mustafa Odabaşı
Yapım
MÇS Fikir Sanat
Egitimde Marka Olmak
D
TO Dergisi'nin yeni
bir sayısı ile daha
sizlerle birlikte olmanın
mutluluğunu yaşıyoruz.
Denizli ve Türkiye
Ekonomisi'ne farklı
bir pencereden bakmaya çalıştığımız
dergimizin bu sayısı da yine dopdolu bir
içeriğe sahip.
Girişimci ruhu ve üretken yapısı ile
Türkiye Ekonomisi'nde önemli bir yere
sahip olan Denizli, eğitim alanında
göstermiş olduğu büyük atılımlarla
'bir eğitim kenti olma' yolunda emin
adımlarla ilerliyor.
www.mcsfikirsanat.com
Baskı
Ege Reklam Basım Sanatları
San. Tic. Ltd. Şti
www.egebasim.com.tr
İletişim Adresi
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü
Oğuzhan Caddesi No:1
Denizli Merkez
T. 0 258 261 19 39
F. 0 258 265 17 05
www.dto.org.tr
Dergimiz iki ayda bir yayımlanır.
Dergide bulunan yazılar aksi
belirtilmedikçe Denizli Ticaret
Odası’nın resmi görüşünü
yansıtmaz. İmzalı makalelerdeki
yazılar yazarına aittir.
Temelleri1992 yılında atılan ve o
günden bugüne 'Denizli' ismini ulusal
ve uluslararası alanda başarıyla temsil
eden Pamukkale Üniversitesi, özellikle
son dönemde gerçekleştirdiği başarılı
çalışmalarla sadece Denizli'ye değil, tüm
bölgeye önemli katkılarda bulunuyor.
Biz de bu sayımızda her yıl onbinlerce
gencin meslek sahibi olmasını sağlayan
Pamukkale Üniversitesi'ni ve bu güzide
kurum tarafından hayata geçirilen
projeleri sizler için kaleme aldık.
Bunu yaparken de konuyu ilk ağızdan,
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Hüseyin Bağcı'dan dinlemeyi ihmal
etmedik.
Denizli Ekonomisi'nin bugünkü noktaya
gelmesinde önemli bir paya sahip olan
ihracat, uluslararası piyasalardaki tüm
dalgalanmalara rağmen yükselişini
sürdürüyor. Ancak şu da bir gerçek ki,
ihraç edilen bu ürünler arasında sadece
tekstil ürünleri yer almıyor. İşte biz de
bu sayımızda kentimizde üretilerek
dünyanın dört bir yanına ihraç edilen
ürünleri bir araştırma dosyası şeklinde
inceledik.
Sizlerin de yakından bildiği üzere Afrika
Kıtası son yılların en büyük felaketi
ile karşı karşıya. Denizli Ticaret Odası
da Afrikalı kardeşlerimizin yaşadığı
çaresizliğe kayıtsız kalmayarak
önemli bir kampanyaya imza attı.
Bu kampanyanın detayları ilerleyen
sayfalarda sizlerle birlikte olacak.
Bu sayımızın diğer söyleşi konukları ise
bugüne kadar yaptığı ARGE çalışmaları
ile 'Denizlili Mucit' ünvanı ile anılan
Mustafa Aydeşkin ve Tavas Belediye
Başkanı Mehmet Karabay.
Gelecek sayıda buluşmak dileği ile...
GENEL YAYIN YÖNETMENI
Agustos 2011
1
basyazı
B A Ş YA Z I
NECDET ÖZER
Baskan’ın
Kösesi
DTO BASKANI
Necdet Özer’in
Kaleminden
S
iz değerli üyelerimiz için
hazırlamış olduğumuz DTO
Dergimizin yeni sayısı ile yine
sizlerle birlikteyiz. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da dünya, Türkiye ve Denizli
Ekonomisi'nde yaşanan son gelişmeler sizlerle birlikte olacak.
2009 yılında yaşanan küresel ekonomik
krizin olumsuz etkilerinden yavaş yavaş
kurtulmaya başlayan dünya piyasaları yeni
bir kriz dalgası ile daha karşı karşıya.
Yunanistan ile başlayıp ABD'nin kredi notunun düşürülmesi ile devam eden bu sıkıntılı
döneme hazırlıklı giren Türk iş dünyası ise
gelecek günlere güvenle bakıyor. Son dönemde açıklanan üretim ve ihracat rakamları
da bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Ancak şu da bir gerçek ki, bu mevcut durumu
2
Agustos 2011
Dünya
piyasalarına yön
veren ülkelerin
krize girdiği bir
dönemde sanayi
üretimindeki
artış, Türkiye
Ekonomisi'nin
iyi yolda olduğunu
gösteriyor. ABD'nin
bile kredi notunun
düşürüldüğü
bir dönemde
ekonomimizde
olağanüstü
bir çalkantı
olmuyorsa bunu
iyiye işaret olarak
yorumlamalıyız.
Ülkemizdeki siyasi
istikrar da bu
döneme hazırlıklı
girmemizi
sağlayan önemli
nedenler arasında.
hali hazırdaki üretim yapımızla bir fırsat olarak değerlendirmeli ve üretimimizi istihdama
yönelik olarak arttırmalıyız. Özellikle yüksek
teknoloji ve yeniliği teşvik edici düzenlemelerin yapılması sanayicilerimiz açısından büyük
önem arz ediyor. Bu konuda da Hükümetimize
önemli görevler düşüyor. Bu düzenlemelerin
en kısa sürede yapılacağını ümit ediyoruz.
Farklı sektörlerde ürettikleri ürünleri dünyanın
dört bir yanına ihraç eden Denizlili işadamları,
tam 163 ülkeye yaptıkları ihracatla 'made in
Denizli' markasını oluşturmuş durumdalar.
TİM tarafından açıklanan rakamlara göre,
2011 yılı Ocak ve Temmuz ayları arasında 1
milyar 608 milyon 553 bin Dolarlık ihracat
rakamına imza atan firmalarımız Denizlimizi
Türkiye'nin en büyük 8. kenti yaptılar. Bu da
hem kent ekonomisine hem de istihdama
önemli bir katkı sağladı.
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Değerli üyelerimiz; göreve geldiğimiz ilk günden itibaren kent ekonomimizi canlandırmak
ve sizlerin sıkıntılarına çözüm bulmak amacı
ile birçok önemli projeye imza attık, atmaya
da devam ediyoruz. İstiyoruz ki, esnaf ve
tüccarımız sıkıntı yaşamasın, yaşasa da en
kısa sürede çözüme kavuştursun.
İşte bu amaçla kullanımınıza sunduğumuz
kredi paketi, sizlerin rahatça ödeyebileceği
bir şekilde düzenlendi. Bu kredi paketinin 5
milyon TL'si Odamız kaynaklarından karşılanırken, 10 milyon TL'si de Ziraat Bankası
kaynaklarından karşılanacak. Yani toplamda
15 milyon TL'yi siz değerli üyelerimizin kullanımına sunmuş olacağız. Düşük faizli ve uzun
vadeli bu kredinin siz değerli üyelerimize
rahat bir nefes aldıracağını ümit ediyoruz.
Değerli üyelerimiz; Denizlimiz çalışkanlığı ve
üretkenliği ile olduğu kadar yardımseverliği
Göreve geldiğimiz
ilk günden itibaren
kent ekonomisini
canlandırmak
ve üyelerimizin
sıkıntılarına
çözüm bulmak
için gece gündüz
çalışıyoruz.
Ziraat Bankası
ile imzalamış
olduğumuz kredi
protokolü de bu
çalışmalarımızdan
biri. Üyelerimizin
kullanımına
sunduğumuz
kredi paketi
ile Odamız
kaynaklarından
5 milyon TL,
Ziraat Bankası
kaynaklarından da
10 milyon TL kredi
kullandıracağız.
B A Ş YA Z I
ile de tanınan bir şehir. Biz de TOBB ve
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ülke genelinde
yürüttüğü Afrika'ya Yardım Kampanyası'nı
kentimizde başlatarak Afrikalı kardeşlerimize yardım elimizi uzatmak istedik. Siz
değerli üyelerimizin ve vatandaşlarımızın her
zaman olduğu gibi bu yardım kampanyasına
da destek olacağından hiçbir kuşkumuz yok.
En derin saygı ve sevgilerimle...
Necdet Özer
DTO BASKANI
Agustos 2011
3
İ Çİ N D E K İ L E R
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
10
06
16
20
06
07
12
18
26
34
37
38
33 yıllık akademik
hayatında sayısız
başarılara imza atan
Pamukkale Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Hüseyin
Bağcı ile Pamukkale
Üniversitesi ve hayata
geçireceği projeler
üzerine keyifli bir söyleşi.
Agustos 2011
39
TOBB'DAN HABERLER
40
Denizli'de yaşayan gençlerin
gelecek günlere güvenle
bakması için eğitime büyük
önem veren Denizli Ticaret
Odası'nın Pamukkale
Üniversitesi öğrencilerine
yönelik projesi.
Her yıl açılan yeni bölümleri
ve uzman eğitim kadrosu ile
gençlere sadece bir üniversite
diploması vermekten öte
geleceği de kazandırmayı
hedefleyen Pamukkale
Üniversitesi.
4
DTO'DAN AFRİKA'YA
YARDIM ELİ
DTO'DAN EĞİTİME
BÜYÜK DESTEK
30
MEHMET KARABAY
İLE TAVAS ÜZERİNE
28
ZEYBEKLER DİYARI:
TAVAS
20
MUSTAFA AYDEŞKİN
İLE SÖYLEŞİ
18
İLK 500 LİSTESİNDE
12 DENİZLİLİ FİRMA
16
DENİZLİ'DE TÜRKÇE
OLİMPİYATLARI
DTO ÜYELERİNE ÖZEL
KREDİ İMKANI
REKTÖR HÜSEYİN
BAĞCI İLE SÖYLEŞİ
12
DENİZLİ'NİN ÖNEMLİ
İHRACAT KALEMLERİ
08
DÜNYA EKONOMİSİ
NEREYE GİDİYOR?
06
NEDEN PAMUKKALE
ÜNİVERSİTESİ?
EĞİTİMDE BİR DÜNYA
MARKASI: PAÜ
AGUSTOS/EYLÜL 2011
Eşsiz doğal güzellikleri,
renkli sosyal hayatı
ve kent ekonomisine
yaptığı katkılar ile
Denizli'nin önemli
ilçelerinden biri olan
Tavas'ın bilinmeyen
özellikleri.
www.dto.org.tr
İ Çİ N D E K İ L E R
54
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
40
50
44
58
44
46
48
50
52
53
54
58
62
64
66
68
ÜYE GÜNCELLEME
EYLÜL EKİM AYI
VERGİ TAKVİMİ
FUAR TAKVİMİ
EBİC-EGE'DEN
DUYURULAR
K BELGESİ
DUYURUSU
A.Ş. ÜYELİKLERİNİN
SONA ERMESİ
EKONOMİDEN
KISA KISA
TÜRKMENİSTAN İLE
YAPILAN TİCARET
TÜRKMENİSTAN'IN
YATIRIM POLİTİKALARI
TÜRKMENİSTAN
EKONOMİSİ
TÜRKMENİSTAN'IN
ÜLKE PROFİLİİ
KOMİTE ÜYELERİNİN
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
DTO 5. MESLEK
KOMİTESİ
64
72
13 Ocak 2011 tarihinde
kabul edilen 6102
sayılı (yeni) Türk Ticaret
Kanunu'nda, anonim
şirketlerde yönetim kurulu
üyelerinin görevden
alınma sürecine ilişkin
yeni hükümler.
Denizli Ticaret
Odası bünyesinde
faaliyet gösteren;
tarım, ormancılık,
hayvancılık, balıkçılık
üretim ve ticaretini
kapsayan 5. Meslek
Komitesi tarafından
gerçekleştirilen
toplantıda alınan
önemli kararlar.
Sahip olduğu doğal kaynaklar ile Orta
Asya'nın göz bebeği ülkelerinden biri olan
Türkmenistan'ın ekonomik yapısı, ülkeye
yapılan yatırımlar ve Denizli ile arasında
kurulabilecek ticari ilişkiler.
Agustos 2011
5
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
dosya
HABERLER
DENiZLi'NiN KALBiNDE BiR DÜNYA ÜNiVERSiTESi
hazırlayan » yasin efesoy
Pamukkale
Üniversitesi
Denizli'nin Dünyaya Açılan Penceresi
Gelecege Güvenle Bakıyor
Modern çağın gerektirdiği her türlü teknik imkana sahip olan Pamukkale
Üniversitesi, başarılı eğitim sistemi ve seçkin akademik kadrosu ile
geleceğe güvenle bakıyor. Üniversite'nin önümüzdeki dönemle ilgili hedefi
ise dünyanın sayılı üniversitelerinden biri olmak.
6
Agustos 2011
www.dto.org.tr
E -T İ C A R E T
D O S YA
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
D
TO Dergisi’nin bu
sayısında, bir dünya
kenti olma yolunda
emin adımlarla ilerleyen
Denizli'nin uluslararası
eğitimde marka bir kent
olması için pek çok önemli projeye imza
atan Pamukkale Üniversitesi’ni taşıyoruz
sayfalarımıza…
Başarılı ve İdealist Gençlerin
Eğitim Yuvası
1992 yılında kurulan ve kurulduğu ilk
günden itibaren birçok önemli projeye
imza atan Pamukkale Üniversitesi,
bugün10 fakülte, 4 enstitü, 6 yüksekokul
ve 10 meslek yüksekokulu ile on binlerce
gence eğitim veriyor.
Tıp, mühendislik, iktisadi ve idari
bilimler, fen bilimleri, sosyal bilimler,
güzel sanatlar, eğitim bilimleri ve teknik
eğitim fakültelerinde Türkiye’nin ihtiyaç
duyduğu genç beyinleri yetiştiren
Pamukkale Üniversitesi, seçkin akademik
kadrosu ve çağdaş eğitim sistemiyle
diğer üniversiteler arasında bir adım öne
çıkıyor.
2011 yılı itibariyle yaklaşık 36 bin
öğrenciye eğitim veren ve 1500’ü
akademisyen olmak üzere yaklaşık 5
bin personelle eğitim, araştırma ve
hizmet alanlarında çalışmalar yürüten
Pamukkale Üniversitesi, tüm bu
özellikleri ile bir ‘uluslararası araştırma
üniversitesi’ olma yolunda emin
adımlarla ilerliyor.
Her yıl
açılan yeni
bölümleri
ve birbirinden
değerli
öğretim
üyeleri ile
gençlere
sadece bir
üniversite
diploması
vermekten öte
geleceği de
kazandırmayı
hedefleyen
Pamukkale
Üniversitesi,
10 fakülte,
4 enstitü,
6 yüksekokul
ve 10 meslek
yüksekokulu
ile on binlerce
gence eğitim
imkanı
sağlıyor.
İlk mezunlarını 1994 yılında veren
Pamukkale Üniversitesi'nin geride
bıraktığımız süre içerisinde mezun ettiği
öğrenci sayısı ise tam 46 bin 481.
Modern Bir Kampüs, Kaliteli
Bir Eğitim Sistemi
Tüm fakülteleri ve idari birimleri Denizli
Merkez’deki Kınıklı Kampüsü’nde
yer alan Pamukkale Üniversitesi,
modern binalarında eğitim-öğretim ve
araştırma çalışmalarına devam ederken,
Türkiye'deki pek çok üniversitede
bulunmayan sosyal tesisleri ile de göz
kamaştırıyor.
Bu merkezlere gelerek boş vakitlerini
verimli bir şekilde geçiren öğrenci ve
akademisyenler Pamukkale Üniversiteli
olmanın ayrıcalığını bir kez daha
yaşıyorlar.
Meslek Yüksekokulları ile
Akademik Eğitim İlçelere Yayılıyor
Eğitim ve öğretim çalışmalarında
sadece Denizli Merkez ile sınırlı
kalmayan Pamukkale Üniversitesi,
ilçelerde hizmete sunduğu meslek
97 Branşta Akademik
Eğitim Programı
10 fakülte,
10 meslek
yüksekokulu, 6
yüksekokul ve
4 enstitü ile ön
lisans, lisans,
yüksek lisans ve
doktora eğitimi
veren Pamukkale
Üniversitesi, 97
ayrı branşta eğitim
ve araştırma
çalışmaları
yürütüyor. Her
yıl eklenen yeni
programlarla
eğitim alanı gün
be gün genişleyen
Pamukkale
Üniversitesi,
uluslararası bir
üniversite olma
yolunda hızla
ilerlerken, en
çok tercih edilen
üniversiteler
arasında ilk
sıralarda yer alıyor.
yüksekokullarıyla da önemli bir hizmete
imza atıyor. Bu kapsamda Bekilli, Çivril,
Honaz, Buldan, Kale, Tavas, Çal ve
Acıpayam'da hizmete sunulan meslek
yüksekokullarında işletmeye dayalı
programların yanı sıra yöreye özgü
meslek dallarında da eğitimler veriliyor.
Denizli'nin dört bir yanında yer alan
bu meslek yüksekokulları, bir yandan
ilçelerin sosyal, kültürel ve ekonomik
hayatlarına ciddi katkılarda bulunurken,
diğer yandan burada yaşayan gençlerin
geleceğe güvenle bakmasını sağlıyorlar.
Egitimde Bir Marka
Modern çağın gerektirdiği her
türlü teknik imkana sahip olan
Pamukkale Üniversitesi'nin eğitim
ve öğretim anlayışı; alanında
mükemmel bilgi ve beceriyle
donanmış, kendine güvenen, en az
bir yabancı dil bilen, sorumluluk
sahibi, dünyadaki değişimleri
takip eden değil, öngören ve
şekillendiren mezunlar yetiştirmek.
Sürekli dönüşen ve daima iyiyi
arayan bir üniversite olarak,
öğrencilerinin de çağdaş, yenilikçi,
dinamik ve en önemlisi de
sorgulayan ve düşünen bireyler
olmasını arzulayan Pamukkale
Üniversitesi; seçkin akademik
kadrosu, uluslararası bağlantıları
ve modern teknik imkanları ile
dikkat çekiyor.
Agustos 2011
7
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
dosya
HABERLER
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı önderliğinde gelecek günlere güvenle bakan
Pamukkale Üniversitesi, Denizli'nin gururu olmaya devam ediyor.
Neden Pamukkale Üniversitesi?
H
ayata
geçirdiği
birbirinden
başarılı
projelerle kısa süre
içerisinde Türkiye'nin
önemli eğitim
kurumlarından biri
olan Pamukkale
Üniversitesi'ni tercih
etmek için birçok sebep
bulunuyor.
Ege Bölgesi'nin
merkezinde yer alması,
dinamik ve başarılı bir
akademik kadroya sahip
olması, TÜBİTAK AR-GE
performansında ilk
sıralarda yer alması,
akredite programlar
8
Agustos 2011
sayesinde öğrencilerine
uluslararası alanda
geçerliliğe sahip
diploma verebilmesi,
çift ana dal veya yan
dal programlarına
sahip olması, Avrupa
Üniversiteler Birliği'ne
üye olması, Magna
Charta Universitatium
Anlaşması'nı imzalamış
olması, uluslararası
değişim programlarını
uygulaması, 1,5 milyona
yakın belge arşiviyle
e-kütüphaneye sahip
ender üniversitelerden
biri olması, çok sayıda
öğrenci kulübüne ev
sahipliği yapması, her
ay onlarca bilimsel
ve kültürel etkinliği
gerçekleştirmesi,
öğrencilerin barınma,
beslenme ve sağlık
gibi temel ihtiyaçlarını
tek bir yerden
karşılaması, Pamukkale
Üniversitesi'nin
öncelikli tercih edilen
üniversitelerden biri
yapıyor.
EKONOMİ
Ulusal ve
uluslararası
alandaki
başarılı
çalışmaları
ile Türkiye'nin
en saygın
kurumlarından biri
olan
Pamukkale
Üniversitesi,
düşünce,
kültür ve
sanat
dünyasına
yaptığı
önemli
katkılarla da
kentin
ekonomik,
sosyal ve
kültürel
gelişimine
destek
oluyor.
Bu yıl
yurtdışından
da öğrenci
kabul
edecek olan
Pamukkale
Üniversitesi,
'Mimarlık
ve Tasarım',
'İletişim',
'Müzik
ve Sahne
Sanatları'
ile 'Teknoloji
Fakültesi'ne
de 2012
yılından
itibaren
öğrenci
kabul ederek,
eğitim
hayatına
başlayacak.
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Eğitim Fakültesi
Temelleri Denizli Kız Öğretmen Okulu ile
atılan ve bir süre Dokuz Eylül Üniversitesi
bünyesinde yüksekokul olarak hizmet
veren Eğitim Fakültesi,1992 yılından
bu yana Pamukkale Üniversitesi Eğitim
Fakültesi olarak hizmet veriyor.
Fakülte bünyesinde 'Bilgisayar ve
Öğretim Teknolojileri Eğitimi', 'Eğitim
Bilimleri', 'Güzel Sanatlar Eğitimi',
'İlköğretim', 'Özel Eğitim', 'Yabancı
Diller', 'Türkçe Eğitimi', 'Ortaöğretim
Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi' ile
'Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi'
olmak üzere 9 bölüm bulunuyor.
Fen-Edebiyat Fakültesi
1992 yılında kurulan Fen-Edebiyat
Fakültesi, 'Arkeoloji', 'Batı Dilleri ve
Edebiyatları', 'Biyoloji', 'Coğrafya',
'Felsefe', 'Fizik', 'Kimya', 'Matematik',
'Psikoloji', 'Sanat Tarihi', 'Sosyoloji',
'Tarih', 'Türk Dili ve Edebiyatı' ile 'Kültür
Varlıklarını Koruma ve Restorasyon'
bölümleriyle teorik ve uygulama
alanlarında eğitim veriyor.
Teknolojik imkanları son derece gelişmiş
olan fakültedeki laboratuvarlar, özellikle
uygulamalı eğitim çalışmalarında
kullanılan teçhizatları ile dikkat çekiyor.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Pamukkale Üniversitesi bünyesinde
kurulan ilk fakültelerden biri olan İktisadi
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
ve İdari Bilimler Fakültesi; 'İşletme',
'İktisat', 'Çalışma Ekonomisi ve Endüstri
İlişkileri', 'Ekonometri', 'Maliye', 'Siyaset
Bilimi ve Kamu Yönetimi', 'Uluslararası
İlişkiler', 'Uluslararası Ticaret ve
Finansman' ile 'İngilizce İşletme'
bölümlerinde eğitim veriyor.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
bünyesinde bulunan İşletme, İktisat,
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ile
Uluslararası Ticaret ve Finansman
bölümlerindeki eğitim programları 1 yılı
İngilizce hazırlık olmak üzere 5 yılda
tamamlanıyor.
Oldukça geniş teknik ve sosyal imkanlara
sahip olan İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi'nde toplam 206 bilgisayarlı
4 bilgisayar laboratuvarı, 22 bilgisayarlı
ihtisas kütüphanesi, 475 kişilik 2
konferans salonu, 2 amfi ve 37 derslik
bulunuyor.
Mühendislik Fakültesi
1976 yılında 'Denizli Mimarlık ve
Mühendislik Akademisi' olarak kurulan
ve 1982-1992 yılları arasında 'Dokuz
Eylül Üniversitesi Denizli Mühendislik
Fakültesi' adı altında hizmet veren
Mühendislik Fakültesi, 12 farklı
eğitim programıyla eğitim-öğretim
çalışmalarına devam ediyor.
Fakülte bünyesinde uygulanan eğitim
programları; 'Bilgisayar Mühendisliği',
'Çevre Mühendisliği', 'Elektrik-Elektronik
Mühendisliği', 'Enerji Sistemleri
Mühendisliği', 'Endüstri Mühendisliği',
'Gıda Mühendisliği', 'İnşaat Mühendisliği',
'Jeofizik Mühendisliği', 'Jeoloji
Mühendisliği', 'Kimya Mühendisliği',
'Makine Mühendisliği' ve 'Tekstil
Mühendisliği' bölümlerinden oluşuyor.
Fakültede verilen teorik eğitimlerin
pratiğe dönüştürülebilmesi amacıyla da
modern laboratuvarlar aktif bir şekilde
kullanılıyor.
Teknik Eğitim Fakültesi
Endüstri meslek liselerinde meslek
dersleri ve atölye çalışmalarını yürütüp
çeşitli sanayi kuruluşlarında görev
yapabilecek bireyleri yetiştirmeyi
amaç edinen Teknik Eğitim Fakültesi,
'Elektronik ve Bilgisayar Eğitimi',
'Elektrik Eğitimi' ve 'Makine Eğitimi'
D O S YA
Denizli ile
iç içe
yaşayan bir
üniversite
olma hedefi
ile yola çıkan
Pamukkale
Üniversitesi,
sağlık
alanındaki
büyük
projeleri
ile dikkat
çekiyor.
Önümüzdeki
yıl hizmete
girecek olan
yeni hastane
binası,
sahip olduğu
özelliklerle
Türkiye'nin
örnek
binalarından
biri olacak.
Çalışmalarını
dünyadaki
akademik
gelişmeler
ışığında
ve ülke
gerçeklerini
göz önünde
bulundurarak
gerçekleştiren
Pamukkale
Üniversitesi,
uluslararası
alanda
yaptığı
yayınlarla
bir dünya
üniversitesi
olma
yolundaki
kararlılığını
ortaya
koyuyor.
Tıbbın Parlayan Yıldızı
Son yıllarda elde ettiği
büyük başarılarla
akademik çevrelerin
dikkatini çeken
Tıp Fakültesi, modern
çalışma ortamı
ve uluslararası
standartlardaki eğitim
programları ile dikkat
çekiyor. Tıp Fakültesi
bünyesinde bulunan
10'ar kişilik 50 PDÖ
dersliği, 14 sunum
salonu, 1 konferans
salonu, mesleki beceri,
iletişim, anatomi,
uygulama, bilgisayar ve
bölümlerinden meydana geliyor. Burada
verilen eğitimler kapsamında elektronik
ve ölçme, analog elektronik, PLC,
mantık devreleri ve haberleşme, mikro
işlemci, güç elektroniği ve kontrol,
PC, çalışma istasyonları, motor test,
oto elektrik, makine temel işlemleri,
şasi güç aktarma, CNC ve CAD/
CAM laboratuvarları hizmet verirken,
eğitim programlarında MTEM Projesi
kapsamında kabul edilen modüler sistem
ders programları uygulanıyor.
araştırma alanlarında
faaliyet gösteren 19
laboratuvar, OSCE
salonları ve 950 yataklı
eğitim, uygulama ve
araştırma hastanesi, tıp
eğitiminde Pamukkale
Üniversitesi'ni bir adım
öne çıkartıyor.
Tıp Fakültesi
Başarılı eğitim sistemi ve seçkin
akademik kadrosu ile tüm Türkiye'ye
örnek olan Pamukkale Üniversitesi Tıp
Fakültesi, 'Cerrahi', 'Dahili' ve 'Temel Tıp
Bilimleri' olmak üzere 3 ana programda
eğitim veriyor.
Eğitim, araştırma ve uygulama
alanlarında son sistem teçhizatlarla
donatılan Tıp Fakültesi, problemi
Agustos 2011
9
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
dosya
HABERLER
Uluslararası
Etkinlikler
Bilimsel, kültürel ve sosyal etkinliklere büyük önem veren ve bu konuda birçok önemli projeye
imza atan Pamukkale Üniversitesi, her yıl düzenlediği ulusal ve uluslararası etkinliklerle
'Denizli' ismini tüm dünyaya duyurmayı başarıyor.
çözmeye dayalı eğitim sistemi ile
geleceğin doktorlarını yetiştiriyor.
'Eğitim Bilimleri' enstitüleri ile mezuniyet
sonrası programlarda eğitim veriyor.
Pamukkale Üniversitesi Hastaneleri
Uluslararası Eğitim ve Öğrenci
Değişim Programları
Kınıklı Kampüsü ve Bayramyeri olmak
üzere kentin iki farklı noktasında
hizmet veren Pamukkale Üniversitesi
Hastaneleri, 950 yatak kapasitesi ile
Türkiye'nin sayılı üniversite hastaneleri
arasında yer alıyor.
Eğitim, uygulama ve araştırma hastanesi
statüsünde olan Pamukkale Üniversitesi
Hastaneleri, Tıp Fakültesi çatısı altında,
uzman akademik kadrosu, modern
altyapısı ve son teknolojiye sahip
servisleri ile sadece Denizli halkına değil,
tüm bölgeye hizmet veriyor.
Enstitü Programları
Lisans eğitimlerinin ardından yüksek
lisans ve doktora yapmak isteyen
öğrenciler tarafından da tercih edilen
Pamukkale Üniversitesi, 'Fen Bilimleri',
'Sağlık Bilimleri', 'Sosyal Bilimler' ve
10
Agustos 2011
Uluslararası bir üniversite olma yolunda
emin adımlarla ilerleyen Pamukkale
Üniversitesi, tüm dünya tarafından
kabul gören eğitim ve öğrenci değişim
programlarıyla da öğrencilerine farklı
dünyaların kapılarını aralıyor.
AIESEC, Sokrates-Erasmus ve Farabi
programlarına üye olan Pamukkale
Üniversitesi, Avrupa'nın önde gelen
üniversiteleri ile imzaladığı 30'un
üzerindeki işbirliği anlaşması ile değişim
programlarını başarıyla hayata geçiriyor.
Her Yıl Sayısız Bilimsel ve Kültürel
Organizasyona İmza Atılıyor
Pamukkale Üniversitesi çatısı altında
faaliyet gösteren akademik birimler,
her yıl düzenledikleri bilimsel ve kültürel
etkinliklerle de Denizli'yi ve Pamukkale
Tüm dünya
tarafından
kabul gören
öğrenci
değişim
programları
ile
öğrencilerine
yurtdışında
eğitim
görme imkanı
sağlayan
Pamukkale
Üniversitesi,
Avrupa'nın
önde gelen
üniversiteleri
ile de önemli
anlaşmalara
imza atmış
durumda.
Üniversitesi'ni bir adım daha ileri
taşıyorlar. Bu organizasyonlar arasında
ulusal ve uluslararası sempozyumlar,
Ekonomi Yaz Seminerleri ile AfrodisyasLaodikeia Uluslararası Gençlik, Spor,
Kültür ve Sanat Festivali ön plana
çıkıyor.
Modern Sosyal Tesisler ile Sürekli
Yaşayan Bir Kampüs
Kınıklı Kampüsü içinde yer alan modern
sosyal ve kültürel tesisler, Pamukkale
Üniversitesi'ni 24 saat yaşayan bir yer
haline getirmiş durumda.
Öğrenci ve personeller için özel olarak
tasarlanan alanların yanı sıra, Gölbahçe,
Kongre ve Kültür Merkezi, kapalı spor
salonu, açık spor alanları, misafirhane,
yemekhane, kapalı yüzme havuzu,
jimnastik salonu, banka, sağlık merkezi,
kütüphane ve sentetik çim futbol sahası
gibi donatılar kampüsün sadece bir
akademik merkez olarak değil, aynı
zamanda sosyal bir merkez olarak da
kullanılmasını sağlıyor.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
D O S YA
Kültür ve Sanatın Merkezi
Türkiye'nin farklı bölgelerinde
yaptığı kazı çalışmaları ile tarihin
bilinmeyen yönlerine ışık tutan
Pamukkale Üniversitesi, belirli
dönemlerde düzenlediği ulusal
ve uluslararası sanat etkinlikleri
ile de Denizli'yi kültür ve
sanatın merkezi haline getirmiş
durumda.
tarafından belirli dönemlerde
düzenlenen ve Denizlilileri kültür
ve sanata doyuran bu etkinlikler
arasında öne çıkanlar ise şu
şekilde:
» Ekonomi Yaz Seminerleri
» Afrodisyas-Laodikeia
Uluslararası Gençlik, Spor, Kültür
ve Sanat Festivali
» Bahar Şenlikleri
» Teknoloji ve AR-GE Günleri
» Uluslararası Malzeme
Sempozyumu
» Uluslararası Jeokimya
Sempozyumu
Pamukkale Üniversitesi Tarafından
Yapılan Kazı Çalışmaları
Türkiye'de 'arkeolojik araştırma' denildiği
zaman akla gelen ilk üniversitelerden
biri olan Pamukkale Üniversitesi; FenEdebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim
Dalı öğretim üyeleri tarafından
gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile tüm
Türkiye'ye örnek oluyor.
Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında
2002 yılından bu yana Denizli
Merkez'de gerçekleştirilen Laodikeia
Antik Kenti Kazısı, Yrd. Doç. Dr.
Mustafa Büyükkolancı başkanlığında
2007 yılından bu yana İzmir'in Selçuk
İlçesi'nde gerçekleştirilen Ayasuluk
Tepesi ve St. Jean Anıtı Kazısı, Doç.
Dr. Bilal Söğüt başkanlığında 2008
yılından bu yana Muğla'nın Yatağan
İlçesi'nde gerçekleştirilen Stratonikeia
Antik Kenti Kazısı, Prof. Dr. Kadir Pektaş
başkanlığında 2010 yılından bu yana
Muğla'nın Milas İlçesi'nde gerçekleştirilen
Beçin Kalesi Kazısı ve Doç. Dr. Elif Özer
başkanlığında 2011 yılından bu yana
Denizli'nin
geleceği
açısından
büyük önem
taşıyan
Teknokent,
özellikle
son yıllarda
Denizli
Ekonomisi'ne
ciddi
katkılarda
bulunuyor.
Bu kapsamda
Teknokent'te
yer alan
tüm
firmalara
çeşitli
imkanlar
sunuluyor.
Kütahya'nın Çavdarhisar İlçesi'nde
bulunan Aizanai Antik Kenti Kazısı
tüm hızı ile devam ederken, bu kazı
çalışmalarından çıkartılan eserler, Antik
Çağ'ın bilinmeyenlerine ışık tutuyor.
8 Üniversitenin Oluşturduğu ADIM
Üniversiteleri Konsorsiyumu
2001 yılında kurulan ve Ege
Bölgesi'ndeki üniversiteleri tek bir çatı
altında toplayan ADIM Üniversiteleri
Konsorsiyumu'nun başkanlığı da yine
Pamukkale Üniversitesi tarafından
yürütülüyor. Bu konsorsiyum,
coğrafik açıdan birbirlerine yakın olan
üniversitelerin bir program çerçevesinde
eğitimden ARGE'ye kadar her alanda
yapacakları çalışmalarda birlikte hareket
etmelerini amaçlıyor.
Kuruluş aşamasında 4 kentin (Aydın,
Denizli, Isparta, Muğla) bağlı olduğu
ADIM Üniversiteleri Konsorsiyumu, yeni
katılan 4 kent (Afyonkarahisar, Kütahya,
Uşak, Burdur) ile 8 ortaklı bir yapıda
çalışmalarına devam ediyor.
Pamukkale Teknokent
Denizli Ekonomisi'ne destek olmak ve
üniversite-sanayi işbirliğini sağlamak
amacıyla kurulan Pamukkale Teknokent,
kiracısı olan onlarca firmanın AR-GE ve
işletme faaliyetlerine destek veriyor.
Kınıklı Kampüsü içinde bulunan ve 14
bin 500 metrekarelik bir alana sahip
olan Pamukkale Teknokent, Pamukkale
Üniversitesi, Denizli Sanayi Odası,
Denizli Ticaret Odası, Denizli İhracatçılar
Birliği ve Denizli Ticaret Borsası işbirliği
ile faaliyetlerini sürdürüyor.
1 bloğu hizmete giren ve diğer
bloklarının inşaatının devam ettiği
Pamukkale Teknokent bünyesinde
kuluçka binası, AR-GE binası, idari ve
sosyal binalar yer alıyor.
Denizli'nin geleceği açısından büyük
bir öneme sahip olan Teknokent'in iş
dünyası ile daha da yakınlaşması amacı
ile hazırlanan birçok proje de şimdiden
hayata geçmiş durumda.
Agustos 2011
11
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
röportaj
PAMUKKALE ÜNiVERSiTESi REKTÖRÜ
hazırlayan » mehmet çagrı sebzeci
Prof. Dr. Hüseyin Bagcı
Hedefimiz Bir Dünya Üniversitesi Olmak
D
TO Dergisi'nin bu sayısındaki söyleşi konuklarından biri de Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı oldu. Akademik
hayattaki başarısını üniversite yönetiminde
de gösteren ve kısa süre içerisinde pek çok
önemli projeye imza atan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, ekibi
ile birlikte yaptığı çalışmalardan önümüzdeki dönemde
hayata geçireceği projelere kadar pek çok konu hakkında
önemli açıklamalarda bulundu. İşte bu keyifli söyleşiden
öne çıkan detaylar...
Bugün ise yeni alacağımız öğrencilerle birlikte yaklaşık
36 bin olacak. Yani göreve başladığım dönemle bugün
arasında tam 4 kat fark var. Dolayısıyla bu farkın avantaj
ve dezavantajlarını iyi hesaplamak, bu süreci iyi planlamak gerekiyor. Geçtiğimiz 5 aylık dönemde ekibimle
birlikte Üniversitemizi nasıl daha üst seviyelere çıkartabileceğimizi, verimliliğimizi nasıl arttırabileceğimizi konuştuk. Bunun sonucunda da Üniversitemiz ve Denizli'nin
geleceğini yakından ilgilendiren konularla ilgili önemli
projeler hazırladık. Bundan sonraki süreçte de bu projeleri tek tek hayata geçireceğiz.
5
ay önce büyük bir başarı hikayesine imza atarak
Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü'ne seçildiniz.
Hem de bu başarıyı, Akdeniz Üniversitesi'ndeki göreviniz devam ederken yakaladınız. Bu süreçle ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
amukkale Üniversitesi özellikle son dönemde hayata geçirdiği büyük projelerle dikkat çekiyor. 5
ay gibi oldukça kısa bir süre içinde bu başarıyı nasıl
yakaladınız?
H
P
er şeyden önce bunu bir takdir-i ilahi olarak kabul
ediyorum. Bildiğiniz üzere bundan önceki rektörlük
seçimlerinde de birinci sırada yer almama rağmen rektörlük görevi dönemin Cumhurbaşkanı tarafından başka
bir arkadaşımıza verilmişti. Bu dönemde ise görev Sayın
Cumhurbaşkanımız tarafından bize verildi. Eğer seçim
sonuçlarını bir başarı hikayesi olarak değerlendirecek
olursak, bu hikayeyi yazanlar aynı çatı altında çalışmaktan büyük onur ve mutluluk duyduğum akademisyen arkadaşlarım, dostlarım ve yol arkadaşlarımdır. Eğer onların
destek ve güvenleri olmasaydı bugünlere gelemezdik.
Yine Denizli halkı da her zaman yanımızda oldu. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
R
ektörlük görevinizde 5 aylık bir süreyi geride
bıraktınız. Bu dönemde yapmış olduğunuz çalışmalardan kısaca bahseder misiniz?
P
amukkale Üniversitesi'ndeki ilk idari görevim 1999
yılında başladı. O dönemde üniversitemizde sadece
9 bin öğrenci vardı. Rektör yardımcılığı ve dekanlık yaptığım dönemde ise öğrenci sayımız 17 bin civarındaydı.
12
Agustos 2011
P
Uluslararası
bir arastırma
üniversitesi
olma yolunda
emin adımlarla
ilerliyoruz.
Kaliteli egitim
ve ögretimin
yanında akademik
dünyada ses
getiren pek çok
önemli projeye de
imza atıyoruz.
amukkale Üniversitesi olarak hedefimiz, uluslararası
bir araştırma üniversitesi olmak. Bilindiği gibi Türkiye'deki üniversiteler arasında araştırma, eğitim veya
hizmet gibi sınıflandırmalar yok. Ama biz verdiğimiz kaliteli eğitim ve hizmetin yanında, önemli araştırmalara da
imza atıyoruz. Hem kaliteli eğitim ve hizmet verip, hem
de önemli araştırma projelerini hayata geçirmemiz tercih
edilebilirliğimizi de arttırıyor. Ancak yeter mi, yetmez.
Daha yapılacak çok iş var (gülüyor).
E
Ü
ğitim ve araştırmanın yanında kaliteli hizmetten
söz ediyorsunuz. Bu hizmetten kastınız nedir?
niversiteler sadece akademik eğitim merkezi değildir. Ancak ülkemizdeki üniversiteler ne yazık ki
bu şekilde algılanıyor. Halbuki üniversiteler önemli birer
AR-GE, kültür, sanat, spor ve teknoloji merkezleridir.
Üniversiteler, öğrencilerine verdikleri akademik eğitimin
yanında bulundukları kente ve bölgeye de önemli hizmetlerde bulunur. Basit örnekler verecek olursak, toplumu
bilgilendirici konferanslar, ulusal ve uluslararası festivaller, arkeolojik kazılar, restorasyon çalışmaları, sağlık
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
MESLEK YÜKSEKOKULLARI
R Ö P O R TA J
KURUMLARLA iSBiRLiGiİĞİ
İlçelerimizde açtığımız meslek yüksekokulları
bu ilçeler açısından büyük önem taşıyor. Biz
de bu okullarda yeni düzenlemelere giderek
ilçelerimizin ihtiyaçlarına öncelik verdik.
Denizlimizin gelecek günlere güvenle
bakması için üniversite sanayi işbirliğinin
bugünkü seviyesinden çok daha iyi bir
noktaya gelmesi gerekiyor.
A
D
kademik
eğitimimiz,
Denizli'nin farklı
bölgelerinde açtığımız
meslek yüksekokulları
ile ilçelere de
yayılıyor. Ancak,
bu okullarımızdaki
programlar,
bulundukları
yörenin ihtiyaçlarını
karşılamada yetersiz
kalıyor. Çünkü hemen
hemen hepsinde
benzer programlar
bulunuyor. Geride
bıraktığımız 5 aylık
dönemde bu konuyu
uzun uzadıya tartıştık.
Bunun sonucunda da
yeni bir düzenleme
yapmaya karar
enizli'de büyük
bir ekonomik
potansiyel var.
Bu potansiyeli
en iyi şekilde
değerlendirebilmek
adına Denizli Valiliği,
Denizli Belediyesi,
Denizli İl Özel İdaresi,
verdik. Honaz Meslek
Yüksekokulu'nda
işletmeye dayalı 9
program var. Burayı
bu programlara özgü
hale getirip, diğer
ilçelerimizde de özel
programlar açacağız.
Örneğin; Tavas Meslek
Yüksekokulu'nda Tıbbi
ve Aromatik Bitkiler,
Acıpayam Meslek
Yüksekokulu'nda
Süt ve Süt Ürünleri,
Kale Meslek
Yüksekokulu'nda
Turizm ve İşletmecilik,
Buldan Meslek
Yüksekokulu'nda
da Restorasyon ve
Koruma Bölümü
açacağız.
Denizli Ticaret Odası,
Denizli Sanayi Odası,
Denizli Ticaret Borsası
ve Denizli İhracatçılar
Birliği gibi kurum ve
kuruluşlarla işbirliği
yaparak çeşitli ortak
projeleri hayata
geçiriyoruz.
hizmetleri, teknokentler ve çevresel projeler
bunlardan sadece birkaçı. İşte bu noktada, Pamukkale
Üniversitesi olarak Denizli ve çevresine eğitim, teknoloji,
sağlık, spor, kültür ve sanat alanlarında önemli hizmetlerde bulunuyoruz. Yapmış olduğumuz bu hizmetlerin ardından elde ettiğimiz başarılar da Türkiye'deki birçok kurum
ve kuruluş tarafından yakından takip ediliyor.
Pamukkale
Üniversitesi olarak
egitim, teknoloji,
saglık, kültür ve
sanat alanlarında
birçok önemli
projeye imza
atıyoruz. Yapmıs
oldugumuz bu
çalısmalar tüm
Türkiye tarafından
yakından takip
ediliyor.
D
P
ilerseniz biraz da Pamukkale Üniversitesi'nin
eğitim çalışmalarından bahsedelim...
amukkale Üniversitesi, 1992 yılında kurulmuş bir
üniversite. Daha önce Mühendislik Fakültesi, Eğitim
Fakültesi, Meslek Yüksekokulu ve Tıp Fakültesi, Dokuz
Eylül Üniversitesi çatısı altında hizmet veriyordu. Bu fakültelerimiz zaman içerisinde Pamukkale Üniversitesi'nin
çekirdeğini oluşturdular. 19 yıllık eğitim sürecimize bakacak olursak, genç bir üniversite olmamıza rağmen çok iyi
bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Her şeyden önce
genç, dinamik ve başarılı bir akademik kadroya sahibiz.
DPT ve TÜBİTAK gibi kurumların kaynaklarından en iyi
şekilde yararlanıyoruz. Tüm programlarımızda, dünyanın
kabul ettiği eğitim metotlarını uygulamaya özen gösteriyoruz. Eğitimlerimizi yalnızca teorik değil, uygulamalı
olarak da gerçekleştiriyoruz. Halihazırda eğitim veren 6
fakültemiz, 10 meslek yüksekokulumuz, 5 yüksekokulumuz ve 4 enstitümüz var. Bunların yanında kuruluşunu
tamamladığımız Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Teknoloji
Agustos 2011
13
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
röportaj
Pamukkale Üniversitesi olarak hedeflerimizden biri de şehir ile
iç içe yaşayan bir eğitim kurumu olmak. Bunu da başaracağız.
Şehirle iç içe yaşayan bir üniversite
P
hazırlayan » mehmet çagrı sebzeci
amukkale
Üniversitesi olarak
öğrencilerimize
geniş bir yelpazede farklı
alternatifler sunuyoruz.
Hemen her saha ile ilgili
bölümlerimiz var.
Her bölüm, hem
kendi alanında en
iyi eğitimi vermeye
çalışıyor, hem de
öğrencilerini hayata
hazırlıyor. Üniversite
kampüsümüzde
bir öğrenciye lâzım
olabilecek tüm ihtiyaçlar
mevcut; yurtlar,
kantinler, kafeteryalar,
kütüphane, sosyal yaşam
alanları, kulüpler gibi...
Öğrencilerimizin her
an ulaşabilecekleri ve
üniversite ile ilgili hemen
her konuda istifade
edebilecekleri danışman
hocalarımız da mevcut.
olarak bir diğer hedefimiz
ise şehir ile iç içe yaşayan
bir eğitim kurumu olmak.
Önümüzdeki dönemde
hayata geçireceğimiz
projelerle de bunu
başaracağız.
Fakültesi, İletişim Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları
Fakültesi ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu'nun idari ve
akademik kadro atamalarını tamamladık. 2012 yılından
itibaren de öğrenci kabulüne başlayacağız. Yine önümüzdeki dönemle ilgili bir Hukuk Fakültesi projemiz var. Bu
konudaki çalışmalarımızda da sona geldik. Tüm bu bölümlerimiz eğitim faaliyetlerine başladığında, aktif fakülte
sayımız 11'e, yüksekokul sayımız da 6'ya çıkacak.
B
ir üniversitenin başarılı olmasında araştırma ve
geliştirme önemli bir yere sahiptir. Peki siz bu
konuda ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
S
izin de söylemiş olduğunuz gibi bir üniversitenin
'gerçek bir üniversite' olması için araştırma ve geliştirme çalışmalarına büyük önem vermesi gerekiyor. Biz
de bu düşünce ile bugüne kadar birçok önemli araştırma
projesine imza attık. Temiz Enerji Evi, Bitki Genetiği ve
Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi,
Deprem ve Yapı Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı, Gen
Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama
Merkezi gibi birimler alanlarında önemli çalışmalara imza
attı, atmaya da devam ediyor. Ayrıca ilgili bölümlerde
eğitim gören öğrencilerimiz de bu merkezlerdeki çalışmalarda görev alabiliyorlar. Bu faaliyetlerimiz yalnızca
Pamukkale Üniversitesi ve Denizli için değil, tüm Türkiye
için büyük önem arz ediyor.
İ
sterseniz biraz da Teknokent'i konuşalım. Göreve
başladığınız ilk günden itibaren büyük önem verdiğiniz bu birimde ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
B
ildiğiniz üzere teknokentler, üniversitelerin teknoloji üsleridir. Pamukkale Teknokent de henüz
yeni kurulmasına rağmen kısa sürede büyük bir
gelişim gösterdi. Pamukkale Teknokent'in kuruluş
amacı; bilgi üretmek, bu bilgiyi geliştirmek ve satmak.
Bunu yaparken de uluslararası alanda patent almak.
14
Agustos 2011
Pamukkale
Üniversitesi
olarak hedefimiz;
kendine güvenen,
tüm görüsleri
önemseyip
hosgörü ile
degerlendirebilen,
ulusal ve
uluslararası
isbirliklerine açık
ögrenciler
yetistirmek.
Bugüne kadar alınan patent sayısına baktığımızda bu
konuda son derece başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.
Şu da bir gerçek ki, AR-GE çalışmaları yalnızca akademik
araştırmalarla, doktora veya doçentlik tezleriyle sınırlı
kalmamalı. İşte bu nedenle Pamukkale Teknokent'in
Yönetim Kurulu'nda Pamukkale Üniversitesi'nin yanında
Denizli Ticaret Odası, Denizli Sanayi Odası, Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Ticaret Borsası da yer alıyor.
Yine Pamukkale Teknokent'te yer alan kiracı firmalar
hem AR-GE çalışmalarında hem de işletme alanlarında
akademik personelimiz tarafından destekleniyor. Teknokent ile ilgili olarak yakın gelecekte gerçekleşmesini
umut ettiğimiz bir hedefimiz daha var. O da ekonomik
kaynak israfını önlemek. ''Bunu nasıl başaracaksınız?''
diye soracak olursanız, Mühendislik ve Tıp Fakültelerimiz, Teknokent'teki AR-GE faaliyetlerinde etkin rol
oynayarak tıpta kullanılan solüsyon, aşı ve serum gibi
ürünleri üretecek, biz de bu ürünleri kendi hastaneleri-
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
R Ö P O R TA J
PAÜ BiRÇOK 'iLK'LE TANISTI
Pamukkale Üniversitesi'nin uluslararası
alanda söz sahibi bir üniversite olması bizim
için çok önemli.
P
amukkale
Üniversitesi'nin
bir dünya üniversitesi
olabilmesi için
birçok önemli karara
imza attık. Mesela
bu yıl ilk kez yurt
dışından öğrenci
kabul edeceğiz. 100
yabancı öğrenci
için kontenjanımızı
ayırdık. Şu anda 80'in
üzerinde başvuru aldık.
Öte yandan, yüksek
lisans ve doktora
yapan öğrencilerimize
40 tane kadro verdik.
Bu öğrencilerimiz,
2547 sayılı Kanun
uyarınca mezun olana
kadar belirli bir maaş
alacaklar.
mizde kullanacağız. Dolayısıyla hem dışa bağımlılıktan
kurtulacak, hem de Denizli Ekonomisi'ne ciddi katkılarda
bulunacağız. Bu faaliyetlerimizi farklı alanlarda hayata
geçirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Teknokent'in Denizli'nin geleceğinde önemli bir rol
oynayacağından eminim.
D
enizli, sahip olduğu arkeolojik zenginlikleri bakımından dünyanın sayılı kentlerinden biri durumunda. Pamukkale Üniversitesi de son yıllardaki kazı çalışmaları ile dikkat çekiyor. Arkeoloji alanında ne
gibi projeleriniz var?
S
izin de söylemiş olduğunuz gibi Denizlimiz sahip
olduğu arkeolojik zenginlikleri ile adeta bir açık hava
müzesi özelliğinde. Öyle ki, kentin hemen her köşesinde
ayrı bir arkeolojik kalıntıya veya yerleşime rastlamak
mümkün. Biz de Pamukkale Üniversitesi olarak Denizli'deki Laodikeia Antik Kenti, İzmir Selçuk'taki Ayasuluk
Tepesi, Muğla Yatağan'daki Stratonikeia Antik Kenti,
Kütahya Çavdarhisar'daki Aizonai Antik Kenti ve Muğla
Milas'taki Beçin Kalesi kazılarını yürütüyoruz. Özellikle
Laodikeia Antik Kenti'nde 9 yıl gibi çok kısa bir sürede
ciddi mesafeler kat ettik. Kazı alanlarını her ziyaret edişimde burada çalışan akademisyen arkadaşlarımla gurur
duyuyorum. Başarıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalar,
ülkemizde yapılacak arkeolojik kazılar için yabancı heyetlere ihtiyaç olmadığını da açık bir şekilde gösteriyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız'ın Denizli'yi ziyaretlerinde
de bahsettiği üzere, Pamukkale Üniversitesi bünyesinde bir Arkeoloji Fakültesi ve Enstitüsü kurmayı
planlıyoruz. 5 aydan bu yana gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda bunun altyapısını hazırladık. Yine
bölge üniversitelerini tek bir çatı altında toplayan ADIM
Konsorsiyumu'nda bulunan her üniversite de bir bölgeye odaklanıp, oralardaki kazı çalışmalarını yürütebilir.
İlerleyen dönemlerde bu düşüncemizin hayata geçeceğine inanıyorum.
Denizli'yi yakından
ilgilendiren
pek çok projede
Denizli Ticaret
Odası ile isbirligi
içinde çalısıyoruz.
Özellikle AR-GE
projelerinde Baskan
Necdet Özer'den
aldıgımız destek,
bizi çok mutlu
ediyor. Kendisine
tesekkür ediyorum.
R
Ö
ektörlük göreviniz sona erdiği zaman Pamukkale
Üniversitesi'ni nerede görmek istiyorsunuz?
nümüzde 3,5 yıl gibi oldukça kısa bir zaman dilimi
var. Dolayısıyla çok çalışmamız gerekiyor. Asli hedefimiz; Pamukkale Üniversitesi'ni uluslararası alanda söz
sahibi bir üniversite yapmak. Yine Üniversitemizin sahip
olduğu özelliklerle her alanda tercih edilen bir üniversite
olmasını istiyoruz. Eğitim konusunda bu hedefimize ulaştık, ancak araştırma alanında bu 3,5 yıllık süreci çok iyi
değerlendirmemiz gerekiyor.
M
Ş
evcut kampüsün yanında ikinci bir kampüs projeniz var. Bu projeyi anlatır mısınız?
u anda bulunduğumuz kampüs alanı ne yazık ki
yetersiz. Üniversitemizin her geçen gün daha da
büyüdüğünü düşünecek olursak ikinci bir kampüsün
gerekliliği ortaya çıkıyor. Dolayısıyla mevcut kampüsün yanında ikinci bir kampüs yapmak istiyoruz. Yeni
kampüsümüz teknolojinin en son imkanları ile donanmış olacak. İçinde akademik birimlerin yanında yurt
içinden ve yurt dışından gelen öğrenci ve akademisyenlerin kalabileceği misafirhanelere sahip olacak.
Bu konudaki çalışmalarımız hız kesmeden devam
ediyor.
Agustos 2011
15
ekonomi
HABERLER
S E K TÖ R
hazırlayan » mehmet yatkın
Denizli
Ticaret Odası,
5 milyon TL’si
Oda kaynaklarından,
10 milyon
TL’si de
banka kaynaklarından
olmak üzere
toplam 15
milyon TL’lik
kredi için
3. kez
Ziraat
Bankası ile
bir araya
geldi. Kredi
paketi,
imzalanan
protokolle
üyelerin
kullanımına
sunuldu.
Ziraat
Bankası ile
imzalanan
protokol
uyarınca
15 milyon TL
tutarındaki
krediden
yalnızca
Denizli
Ticaret
Odası
üyeleri
yararlanabilecek. Kredi
limitleri
göz önüne
alındığında
kredi
paketinden
Denizli
Ticaret Odası
üyesi 600
esnaf ve
tüccar
faydalanabilecek.
16
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
DTO'dan Üyelerine
Önemli Bir Destek Daha
Ü
yelerinin gelecek günlere
güvenle bakması için bugüne kadar pek çok önemli
projeye imza atan Denizli
Ticaret Odası, çalışmalarına
hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, üyelerinin daha rekabet edilebilir bir
ortamda ticaret yapmalarını sağlamak ve
yaşadıkları likidite sorununa çözüm bulmak amacıyla bugüne kadar birçok banka
ile kredi anlaşması yapan Denizli Ticaret
Odası, geçtiğimiz günlerde bu anlaşmalara bir yenisini daha ekledi.
Ziraat Bankası ile 3. Kredi
Anlaşması İmzalandı
Ziraat Bankası yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin ardından anlaşmaya varan
Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu,
üyelerini rahatlatacak bir projeye daha
imza attı.
Ziraat Bankası tarafından verilecek olan
ve sadece Denizli Ticaret Odası üyelerinin yararlanabileceği bu kredi için Denizli
Ticaret Odası Yönetimi ve Ziraat Bankası
Agustos 2011
İmzalanan Protokolle Kredi Paketi
Üyelerin Kullanımına Sunuldu
Ziraat Bankası Bölge Başkanı Süleyman
Yalçın ile Denizli Ticaret Odası Başkanı
Necdet Özer'in imzaladığı protokole
göre toplam 15 milyon TL’lik kredi paketinin 5 milyon TL’si Denizli Ticaret Odası
tarafından aktarılacak. Bir yıllık vadeli,
son derece uygun ödeme imkanı tanıyan
bu kredi için en fazla 25 bin TL kullandırılacak. Ziraat Bankası kaynağından
kullandırılacak kredinin azami vadesi
ise 24 ay olacak ve alınacak kredilerin
ödemeleri aylık veya 3’er aylık dönemlerde yapılacak.
yetkilileri Denizli Ticaret Odası’nda bir
araya geldiler.
Denizli Ticaret Odası üyelerini yakından
ilgilendiren protokol için düzenlenen imza törenine Denizli Ticaret Odası Başkanı
Necdet Özer, Denizli Ticaret Odası
Yönetim Kurulu üyeleri, Ziraat Bankası
Bölge Başkanı Süleyman Yalçın, Ziraat
Bankası Merkez Şube Müdürü ve banka
yetkilileri katıldı.
''Oda Kaynaklarımızdan 5 Milyon
TL'yi Üyelerimize Sunduk''
İmza töreninde bir konuşma yapan
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet
Özer, 2009 ve 2010 yıllarında da
Ziraat Bankası ile kredi anlaşması yaptıklarını hatırlatarak, bundan sonra da
esnaf ve tüccarların yanında olmaya
devam edeceklerini söyledi.
www.dto.org.tr
EKONOMİ
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Denizli
Ticaret Odası
ve Ziraat
Bankası
işbirliği ile
hazırlanan
özel kredi
paketleri
ile Denizlili
esnaf ve
tüccarlara
2009 yılında
10 milyon,
geçen yıl da
12 milyon
Lira kredi
imkanı
sağlandı.
Bu yılki
kredi miktarı
ise 15 milyon
Lira'ya
yükseltildi.
DTO Üyelerine 15 Milyon TL'lik Kredi
Kredinin aylık faizinin 0,95 olacağını belirten DTO Başkanı Necdet Özer, "Kredi limitinin tavanı üye başına
25 bin TL olarak belirlendi. Ödemeler aylık veya 3'er aylık periyotlarla yapılabilecek. Bu kredi paketi
sayesinde tam 600 üyemize can suyu kredisi verilmiş olacak'' dedi.
Başkan Necdet Özer sözlerine şöyle
devam etti: ''Üyelerimizden gelen yoğun
talep üzerine DTO ve Ziraat Bankası
kaynaklarını kullanarak 2009 yılı Haziran
Ayı'nda başlattığımız kredi anlaşmasının bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdik.
Protokolün ilkini ekonomik krizin derinden hissedildiği bir dönemde yapmıştık.
İkincisini de üyelerimizin krizin etkilerinden toparlanmaya çalıştığı bir dönemde
hizmete sunduk. Bu yıl imzaladığımız
protokol uyarınca da kredilendirmemizin
5 milyon TL’si DTO kaynaklarından, 10
milyon TL’si de Ziraat Bankası kaynaklarından karşılanacak. Toplam15 milyon TL
tutarındaki bu kaynağı üyelerimize uygun
koşullarda sunmayı yerinde ve gerekli
gördük. Bu pakette 25 bin Lira'lık kullanımlar olsa dahi en az 600 üyemiz bu
krediden faydanmış olacak.''
''Her Daim Üyelerimizin Yanında
Olduk, Olmaya da Devam Edeceğiz''
Ziraat Bankası ile imzaladıkları kredi anlaşmasının sadece Denizli Ticaret Odası
üyelerine özel olduğunu vurgulayan
devreye girecek. Denizli Ticaret Odası
olarak finans ihtiyacı olan üyelerimizin bu
paketten maksimum oranda faydalanabileceğini düşünüyoruz. Hepsine hayırlı
uğurlu olsun'' şeklinde konuştu.
''Talep Gelmesi Halinde Kredi
Miktarını Arttıracağız''
Başkan Necdet Özer'in ardından söz alan
Ziraat Bankası Bölge Başkanı Süleyman
Yalçın ise daha önceki yıllarda olduğu gibi
bu yıl da Denizli Ticaret Odası ile ortak
kredi vermeye devam ettiklerini, bunun
da kent ekonomisine önemli katkılar
sağlayacağını söyledi.
Başkan Necdet Özer, ''Biraz önce de
belirttiğim üzere göreve geldiğimiz ilk
günden itibaren her zaman üyelerimizin yanında yer aldık. Bundan sonra da
yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu
amaçla da bu protokolü imzalamış bulunmaktayız. İmzaladığımız anlaşma kapsamında ilk etapta Odamız kaynaklarından
ayrılan 5 milyon TL banka vasıtasıyla
üyelerimizin hizmetine sunulacak. Bu paket sonrasında Ziraat Bankası kaynakları
Süleyman Yalçın sözlerine şöyle devam
etti: ''Kredi için DTO kaynaklarından 5
milyon TL kullandırılacak. Biz de banka
olarak ilk etapta 10 milyon TL kredi
kullandırmayı planladık. Ancak Denizli
Ticaret Odası üyelerine özel olarak hazırladığımız bu destek paketi, 10 milyon TL
ile sınırlı kalmayacak. Üyelerden krediye
daha fazla talep gelmesi halinde kredi
tutarını daha da arttırmayı planlıyoruz''.
Denizli
Ticaret Odası
üyelerinin
rahat bir
nefes
almasını
sağlayacak
olan kredi
paketi,
uygun faiz
ve ödeme
seçenekleri
ile dikkat
çekiyor.
Azami vadesi
24 ay olan
ve Ziraat
Bankası
kaynağından
kullandırılacak kredinin
ödemeleri
isteğe göre
aylık veya
3’er aylık
dönemlerde
olabilecek.
Agustos 2011
17
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
MAKALE
HUKUK
E -T İ C A R E T
hazırlayan » hasan aydemir
makale
HABERLER
2009 KÜRESEL EKONOMiK KRiZi'NDEN 2011 YILINA GENEL BiR BAKIS
Dünya Ekonomisi Nereye Gidiyor?
K
riz geldi, kriz gitti, etkileri
halen sürüyor, yeni bir
kriz kapıda... Rakamlar,
tablolar, finans uzmanlarının değerlendirmeleri,
dünya borsalarındaki
dalgalanmalar ve tüm bu gelişmelerin
beraberinde getirdiği yüzlerce soru...
Peki, spekülasyonların dışında eldeki
veriler neyi gösteriyor, 2011 yılının ekonomik verileri uzmanlar tarafından nasıl
değerlendiriliyor, gelişmiş ülkeler bu yılı
nasıl kapatmaya hazırlanıyor? Kısacası
dünya ekonomisi nereye gidiyor?
İşte siz değerli DTO Dergisi okuyucuları
için hazırlamış olduğumuz bu bölüm ile
kafanızdaki soru işaretlerine bir nebze
olsun cevap bulmak istedik.
Krizin Merkezi ABD'de Yaşanan
Büyük Hayal Kırıklığı
2009 yılında yaşanan ve tüm dünyayı
etkisi altına alan global ekonomik krizin etkileri halen devam ediyor. Başta
Amerika olmak üzere pek çok Avrupa
ülkesinde 2009 yılında düşük büyüme
oranları gerçekleşti. Bu da global yatırımcılarda ciddi bir tedirginlik yarattı.
2009 yılı böyle kapanırken, bütün
umutlar bir sonraki yıla taşındı. Ancak ne
var ki, büyük umutlarla beklenen 2010
yılı da pek çok ülkede hayal kırıklığı ile
sonuçlandı. Bu ülkelerin başında da
Amerika yer aldı.
2009 Krizi'nin doğduğu yer olan ABD
2010 yılında toparlanmayı ümit ederken
Türkiye'de Kriz Beklentisi Yok
2009 Krizi'nin etkilerinden bir türlü kurtulamayan ABD, tarihinde ilk kez
iflasın eşiğinde. Avrupa'da da durum farklı değil. Ancak bu karamsar tablo
Hükümet tarafından yapılan umut dolu açıklamalara bakılacak olursa
Türkiye'ye yansıyacağa benzemiyor...
18
Agustos 2011
2009 yılında
tüm dünyayı
etkisi altına
alan global
ekonomik
krizin
olumsuz
etkileri halen
devam
ediyor. 3 yıllık
dönemde bir
türlü kendine
gelemeyen
küresel
ekonomi
şartları pek
çok ülkeyi
tedirgin
ederken,
dünya devleri
de sürekli
olarak güç
kaybediyor.
yılın ilk çeyrek döneminde 5 bankanın
daha kapanmasına seyirci kaldı. Bu 5
banka ile kriz nedeniyle kapanan banka
sayısı 108'e ulaştı. ‘Krizin Merkezi’nde
yaşanan bu durum, başta AB ülkeleri olmak üzere pek çok ülkenin de ekonomisini negatif olarak etkiledi. Kısacası dünya
2010’dan beklediğini bulamadı. Umutlar
ise ‘bir sonraki bahar’ olarak adlandırılan
2011 yılına bırakıldı.
Yılın İlk 6 Ayındaki Büyümeler
Beklenenin Altında Gerçekleşti
2011 yılına gelindiğinde başta gelişmiş
ülkeler olmak üzere pek çok dünya ülkesi
ekonomilerinde 'müdahaleci' anlayış
prensibini benimsedi. Bu tedbirler kapsamında her türlü genişleyici para ve
maliye politikasına başvuruldu. Alınan
tedbirlerin ve uygulamaya sokulan paketlerin dünya ekonomisinde bir canlanma
sağlayacağı beklendi. Ancak yılın ilk 6 ayı
tüm bu beklentileri boşa çıkardı.
Evet, bu ülkelerdeki tüketim harcamaları
kriz sırasında alınan önlemlerle birlikte
bir miktar canlanma gösterdi ancak
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
MAKALE
GLOBAL YATIRIMCILARIN YENi ADRESi: TÜRKiYE
2
009 yılı ile birlikte tüm dünya
ülkelerinde baş gösteren
ekonomik krizin etkileri halen devam
ederken, krizden çıkmayı başaran
ülkeler büyük yatırımcıların gözdesi
durumunda. 2011 Dünya Yatırım
söz konusu önlemlerin sona ermesiyle
birlikte tekrar düşüşler başladı. Tüketici
güveninin düşük seviyelerde gerçekleşmesi tüketimin artmasını engellerken
bu da ekonomilerdeki büyümenin düşük
seviyede kalmasına neden oldu.
ABD Gerçek Anlamda Bir İflasla
Karşı Karşıya
Dünya ülkelerinin son dönemde hayata
geçirdikleri mali politikalar büyüme rakamlarını kısmen artıya çevirse de 2011
yılı önemli bir gerçeği de gözler önüne
serdi. Bu gerçek, krizi devletlerin değil,
krizin devletleri yönettiğiydi. Bunun en
büyük kanıtı ise ABD oldu.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan rakamlara göre ABD'nin bütçe açığı 13 trilyon
Dolar. Bu rakam, ABD Ekonomisi'nin
yüzde 100'ünden bile fazla. Dahası
ABD artık bu borcu ödeme kapasitesine
sahip değil. Yeniden borçlanma limitini
ise sadece yasal olarak değil, ödeme
kabiliyeti açısından da yitirmiş durumda.
Bu da açık bir şekilde gösteriyor ki ABD,
tarihinde ilk kez gerçek anlamda bir
iflasın eşiğinde.
Ancak ABD bu noktaya daha önce de
geldi. Geride bıraktığımız yıllarda ABD
Raporuna göre, 2009 yılında en çok
yatırım çeken ülkeler sıralamasında
30. sırada olan Türkiye, 2010 yılında
yüzde 8'lik artış ve 9,1 milyar Dolar
uluslararası doğrudan yatırım ile 27.
sıraya yükselmiş durumda.
Maliye Bakanı
Mehmet
Şimşek,
küresel
ekonomideki
gelişmelerle
ilgili olarak,
''İhtiyatlı
olalım ama
panik
havasına
gerek yok''
dedi. Şimşek,
harcamaları
kısma
yaklaşımını
da doğru
bulmadığını
söyledi.
Yıllardır
ekonomik
büyüme
rekorları
kıran ve
küresel
krizden
çıkma
başarısı
gösteren
Çin'in son
durumu,
endişeleri de
beraberinde
getiriyor.
2011
yılının ilk
çeyreğinde
yansıyan
rakamlarla
Çin ilk defa
dış ticaret
açığı verdi.
Yabancı
yatırımcıların
gözdesi olan
Türkiye, gelecek
günlere güvenle
bakıyor.
Ekonomisi şiddetli çalkalanmalar yaşamakla birlikte hegemon bir güç olmanın
avantajlarını kullanarak bunu gizlemeyi
başardı. Ancak şu anda buna muktedir
olmadığı gibi mevcut yapıyı sürdürmeyi
de başaramıyor. Obama Hükümeti, bugüne kadar 78 kez arttırılan borçlanma
limitini bir kez daha arttırdığında bütün
dünya derin bir ‘oh' çekemeyecek. Çünkü
bu, susuzluğu deniz suyuyla gidermekten
başka bir şey değil.
ABD'nin 2011 ilk yarı diliminin ardından
ortaya koyduğu tabloyu gören pek çok
dünya ülkesi de panikte. Bütün ülkeler,
batan büyük geminin çevresinde oluşturacağı vakumdan etkilenmemenin
peşinde.
Borsalar Çöktü, ABD'nin
Kredi Notu İlk Kez Düştü
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD
geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile
bir şok daha yaşadı. 1917 yılından bu
yana kredi notu 'AAA' olan ABD, tarihinde bir 'ilk' yaşayarak not kaybına uğradı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) ABD’nin uzun
vadeli notunu bir puan düşürerek 'AA+'
ya indirdiğini açıkladı. Ne 1929’daki
Büyük Buhran’da, ne 2. Dünya Savaşı'nda
ne de 2009’daki küresel kriz sırasında
ülke notuyla ilgili bir tehlike yaşamayan
ABD’nin karşılaştığı bu durum, ''Süper
güç gücünü kaybediyor'' yorumlarına
neden oluyor.
Uzak Doğu'dan AB ülkelerine kadar pek
çok ülkeyi olumsuz yönde etkileyen bu
süreç, finans uzmanları tarafından da
yeni bir 'ABD merkezli kriz' olarak yorumlanıyor. Dünyanın 2008 yılı kaynaklı
gizli bir krizin eşiğinde bulunduğunu
söyleyen uzmanlar, Türkiye için ise olumlu bir tablo çiziyorlar.
Gözler AB'ye Çevrilmiş Durumda
Şimdilik, hatta bu birkaç ay içinde ‘topun
ağzında' AB var gibi görünüyor. Bütçe
açığı, borç, işsizlik dalgası, ekonomik
büyümenin cılız oluşu, birbirine bulaşmaya hazır bankacılık sektörü batakları şu
anda Avrupa'nın gündeminde.
AB Merkez Bankası'nın açıkladığı
‘Kırılganlık Endeksi'nde en kötü ülkeler
Yunanistan ve İrlanda olarak gösterilirken; İtalya listenin sonlarında gösteriliyordu. Halbuki bu liste İngiltere gibi ülkelerin ekonomi dalgalanmalarını gizlemek
için açıkladığı rakamlardan ibaretti.
Agustos 2011
19
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
hazırlayan » dr. zeki karagülle
dosya
HABERLER
DENiZLi'DEN 163 ÜLKEYE GÖNDERiLEN ÜRÜNLER
Dünya
Pazarında
Bir Marka
Denizli
20
Agustos 2011
EKONOMİ
GEZİ
1980'li
yıllarda
başlayan
sanayileşme
süreci ile
birlikte
ürettikleri
birbirinden
kaliteli
ürünleri
dünyanın
dört bir
yanına
ihraç eden
Denizlili
işadamları,
o günden
bugüne ülke
ekonomisine
ciddi
katkılarda
bulunuyorlar.
'Tekstil'
denildiği
zaman akla
ilk gelen
illerden biri
olan Denizli,
bu namını
başarıyla
sürdürüyor.
Havludan
bornoza, ev
tekstilinden
konfeksiyona
kadar pek
çok çeşidi
ile Denizli
sektörün
lideri
konumunda
yer alıyor.
MARKA
E -T İ C A R E T
A
ntik çağlardan bu yana
bölgesinin cazibe
merkezi olan Denizli,
başta tekstil olmak
üzere pek çok sektörde
ürettiği birbirinden
kaliteli ürünleri dünyanın dört bir
yanına ihraç etmeye devam ediyor.
Biz de Türkiye ihracatında önemli bir
yere sahip olan Denizli’nin ihracat
kalemlerini siz değerli okuyucularımız
için kaleme aldık. İşte, tekstilden bakır
kabloya, demir çelik ürünlerinden
tarım ürünlerine kadar pek çok sektörü
masaya yatırdığımız ihracat dosyamız.
Denizli'nin İhracattaki
Lokomotif Sektörü: Tekstil
İster ekonomik kriz olsun, ister döviz
kurlarında ciddi oynamalar yaşansın
'Denizli' ve 'ihracat' denildiği zaman
akla ilk gelen sektör tekstil oluyor.
1980’li yılların ardından sektördeki
sanayileşme ile birlikte başlayan
tekstil ürünlerinin ihracatı bugün
milyonlarca Dolar'la ifade ediliyor.
Öyle ki, Denizli Organize Sanayi
Bölgesi çatısı altında üretimlerine
devam eden yüzlerce firma,
günlük üretim miktarlarının
yüzde 80’ine yakınını dış
pazarlara satıyor.
Denizlili firmaların tüm Türkiye'ye
örnek olan bu başarı hikayesinin
ardından geçtiğimiz yılın Temmuz
Ayı’nda tekstil, tekstil hammaddeleri,
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde
101 milyon 29 bin Dolar olan ihracat
rakamı, 2011 yılının Temmuz Ayı’nda
116 milyon 220 bin Dolar’a yükselmiş
durumda. Yine 2010 Yılı Ocak –
Temmuz döneminde 588 milyon 232
bin Dolar olan ihracat rakamı, bu yıl aynı
dönemde 753 milyon 976 bin Dolar'a
yükselmiş durumda. (TİM verileri)
Denizli İhracattaki Başarısıyla
Türkiye'nin 8. İli Konumunda
Denizlili tekstilcilerin on milyon
Dolarlarla ifade edilen rakamlarda
ihracat yaptığı diğer ülkeler ise
sırasıyla; İsrail, Hollanda, Yunanistan,
Suudi Arabistan, Romanya, Avusturya,
İspanya, Irak, Fas, Danimarka, Belçika,
İran, Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşik
Arap Emirliği, Rusya, İsviçre, Suriye,
Macaristan, Nijerya, Çek Cumhuriyeti,
Mısır, Polonya, İsveç, Bulgaristan,
Senegal ve Kuveyt. (Ocak-Temmuz
2011) (TİM verileri)
2011 yılının ilk 7 ayındaki ihracat
rakamlarına bakıldığı zaman Denizli;
İstanbul (34 milyar 373 milyon 934 bin
Dolar), Kocaeli (7 milyar 864 milyon
249 bin Dolar), Bursa (7 milyar 582
milyon 437 bin Dolar), İzmir (4 milyar
576 milyon 494 bin Dolar), Ankara
(3 milyar 275 milyon 931 bin Dolar),
Gaziantep (2 milyar 696 bin Dolar) ve
Manisa'nın (2 milyar 101 milyon 600
bin Dolar) ardından Türkiye'de sekizinci
sırada bulunuyor.
Denizli'den Yurtdışına İhraç Edilen
Bakır Kablo Ürünleri
İhracatta Dost Ülkeler: Almanya,
İngiltere ve İtalya
Bu ürünlerden biri olan bakır kablo
ürünleri, 'Denizli' isminin tüm
dünya tarafından daha da
yakından tanınmasını
sağlarken, bu alanda büyük
bir gelişme gösteren
Denizlili sanayiciler, Türkiye
kablo ihracatının yaklaşık
yüzde 15'ini tek başlarına
gerçekleştiriyor. Denizli’deki
17 firma ile yakalanan bu büyük
başarı yılda yaklaşık 700 milyon
Dolarlık bir ihracat rakamı ile tablolara
yansıyor.
Denizli'nin ihracat yaptığı ülkelere
bakıldığında ise ilk sırada teknoloji devi
Almanya'nın yer aldığı görülüyor. 2011
Ocak-Temmuz dönemi arasında
252 milyon 297 bin Dolarlık ihracat
yapılan ülkeyi, 163 milyon 734 bin
Dolar ile İngiltere, 129 milyon 953
bin Dolar ile İtalya, 112 milyon Dolar
ile Amerika Birleşik Devletleri ve 102
milyon 172 bin Dolar ile de Fransa takip
ediyor.
Hiç kuşkusuz Denizlili girişimcilerin
yaptıkları ihracat kalemleri arasında
sadece tekstil ürünleri yer almıyor.
Tekstil ürünlerinin yanı sıra mermer,
bakır kablo, tarım ve demir çelik gibi
pek çok farklı ürünü dünyanın farklı
ülkelerine ihraç eden Denizlili işadamları
önemli bir başarı hikayesine imza
atıyorlar.
D O S YA
274 Milyon Dolarlık İhracat
Rakamına Ulaşıldı
Birbirinden
farklı pek çok
sektörde
dünyaya
açılmayı
başaran
Denizlili
işadamları,
ihracat
rekorları
kırmaya
devam
ediyor.
2011 yılının
ilk 7 ayındaki
ihracat
rakamları ile
Denizli,
Türkiye'nin
en fazla
ihracat yapan
8. kenti
durumunda.
Denizli'deki
ihracat
kalemleri
arasında
ikinci sırada
yer alan
demir ve
demir
dışı metaller
sektörü,
özellikle
son yıllarda
yapmış
olduğu büyük
atılımla
'Denizli'
ismini
başarıyla
temsil
ediyor.
Denizli'de bakır kablo başta olmak üzere,
diğer bakır ve alimünyum ürünlerini
de içeren demir ve demir dışı metaller
sektörü geçtiğimiz yıla oranla ihracat
rakamlarını neredeyse ikiye katlamış
durumda.
Öyle ki, demir ve demir dışı metaller
sektöründe 2010 Yılı Temmuz Ayı’nda
21 milyon 605 bin Dolar olan ihracat
rakamı, 2011 yılında 40 milyon
542 bin Dolar'a yükselirken, Ocak ve
Temmuz aylarını kapsayan 7 aylık zaman
diliminde toplam 139 milyon 832 bin
Dolar olan ihracat rakamı 2011 Yılı'nın
aynı döneminde 274 milyon 354
bin Dolar'a yükseldi. Bu rakamlar da
bakır kablo sektörünü tekstilden sonra
ihracattaki ikinci sektör haline getirdi.
222 Dünya Ülkesinden 163'üne
İhracat Yapılıyor
İhracat alanında böylesine önemli
başarılara imza atan Denizlili
işadamlarının önemli
özelliklerinden biri de
kendilerine yeni pazarlar
bulmaları. Henüz
bin Dolarlarla ifade
edilen bu yeni pazarlar
arasında; ABD Virjin
Adaları, Aruba, Bolivya,
Ekvator Ginesi, Fransız
Güney Toprak, Grenada,
Komor Adaları, Kongo, Zaire, Nikaragua,
Özbekistan ve Sierra Leone yer alıyor.
Agustos 2011
21
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
dosya
HABERLER
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
İnşaat ve
demir çelik
sektöründe
kullanılan
ürün ve
aparatları
üreterek
dünyanın
dört bir
yanına
ihraç eden
Denizlili
işadamları,
ihracat
yaptıkları
mevcut
pazarların
yanında
yeni pazar
arayışlarına
da devam
ediyor.
Denizlili İşadamları Başarıya
'Demir' Atmaya Devam Ediyor
Yeni pazarlarına daha çok farklı ürün
yelpazesiyle girmeye çalışan Denizlili
girişimciler, bakır kablo dışında
ürettikleri demir çelik ürünleri ile de bu
pazarlarda kendilerine önemli bir yer
ediniyorlar. Bu ürünler arasında en dikkat
çekici olanları ise; inşaat sektöründe
kullanılan demir çelik ürünleri, soba
ve sactan yapılan malzemeler ve boru
profillerden veya demir çelikten yapılan
eşyalar.
Denizli İhracat Rakamları ile
de Bölgesinin İncisi
Türkiye'de 'demir çelik sektörü' denilince
akla ilk gelen bölge olan Ege Bölgesi,
Temmuz Ayı’ndaki ihracat rakamları
ile de bu konudaki beklentileri boşa
çıkarmadı.
Aralarında Denizli’nin de bulunduğu;
İzmir, Manisa, Aydın, Afyonkarahisar,
Kütahya ve Uşak illerinde gerçekleşen
demir çelik ürünü ihracatı, 2011
yılında yüzde 144'lük bir artış
gösterirken, Ege ihracatının yüzde
10'undan fazlasını tek başına sırtlayan
demir çelik sektörü, bir kez daha
ihracatçıların yüzünü güldürmeyi
başardı.
22
Agustos 2011
Denizli de 2011 Yılı Temmuz Ayı’nda
gerçekleştirdiği 27 milyon 63 bin
Dolarlık ihracat ile sektörün bu
başarısına önemli bir katkıda bulundu.
Girişimcilerin Yeni Pazar
Arayışları Sonuç Veriyor
Geçtiğimiz yıllarda demir çelik
ihracatında ilk sırada yer alan Libya'daki
Ege
Bölgesi'ndeki
ihracatın
yüzde
10'undan
fazlasını
tek başına
sırtlayan
demir çelik
sektörü,
2011
yılındaki
ihracat
artışını
yüzde
100'lerin
üzerine
çıkarmış
durumda.
karışıklıkların ardından yeni pazar
arayışına giren Denizlili girişimciler
Irak ve Afrika'ya yönelmiş durumdalar.
Denizlili işadamlarının yeni yeni adım
attıkları bu pazarlar şimdilerde demir
çelik sektörünün en gözde pazarları
arasında yer alıyor.
Türkiye'nin Mermer İhracatının
Yüzde 18'ini Denizli Karşılıyor
Mermer sektörü, tüm dünyada olduğu
gibi Türkiye'de de yıldızı parlayan
sektörlerin başında geliyor. Öyle
ki, 1980’li yıllarda 2 milyon Dolar
seviyelerindeki mermer ihracatı, bugün 2
milyar Dolar seviyesine çıkmış durumda.
Yani 25 yılda yaklaşık bin kat artan bir
ihracat oranı söz konusu...
Dünya mermer üretimi ve ihracatında
5’inci sırada yer alan Türkiye’nin blok
mermer üretimi ve ihracatının yüzde
18'ini tek başına karşılayan Denizli için
de mermer sektörü oldukça önemli bir
yere sahip. Her yıl açıklanan mermer
rezervi rakamları da bu sektörün Denizli
açısından önemini açık bir şekilde gözler
önüne seriyor.
Türkiye'nin farklı bölgelerinde yapılan
jeolojik çalışmalar sonucunda açığa
çıkartılan toplam 1.077 milyon
metreküp görünür mermer rezervinin
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
D O S YA
Mermer Sektöründe Bir Dünya Markası: Denizli
Özellikle son yıllarda hızlı bir gelişme gösteren mermer sektörüne önemli
yatırımlar yapan Denizlili işadamları, başta ABD olmak üzere dünyanın
farklı bölgelerindeki 80 ülkeye ihracat yapıyor. Denizli'deki 72 ocak ve
90 fabrikada gerçekleşen mermer üretimi, 10 bin dolayında kişinin de
istihdam edilmesini sağlıyor.
Denizli'nin farklı
bölgelerinden
çıkartıldıktan sonra
dünyanın dört bir yanına
ihraç edilen doğal
taşlar, bu özellikleri ile
Denizli'nin önemli ihracat
kalemleri arasında yer
alıyorlar. Başta ABD
olmak üzere dünyanın
pek çok gelişmiş ülkesine
ihraç edilen Denizli
mermerinin en önemli
72 milyon metreküpünü; 5.404 milyon
metreküp olan toplam rezervin de
552 milyon metreküpünü sınırları
içerisinde barındıran Denizli, görünür
mermer rezervi bakımından Balıkesir’den
sonra 2’nci, toplam mermer rezervi
bakımından da Balıkesir ve Afyon’dan
sonra 3’üncü sırada yer alıyor. Bu da
Denizli'nin mermer sektöründeki yerini
açık bir şekilde ortaya koyuyor.
Dünyanın Dört Bir Yanına İhraç
Edilen Denizli Mermeri
Özellikle son yıllarda Denizlili girişimciler
tarafından yapılan yatırımların ardından
tekstilin alternatifi haline gelen mermer
sektöründe bugün binlerce kişi istihdam
ediliyor.
Kentin farklı bölgelerinde bulunan
mermer rezervlerini 1985’te yürürlüğe
giren 3213 sayılı Maden Kanunu
sonrası aktif bir şekilde değerlendirmeye
başlayan Denizlili işadamları, bu tarihten
özelliğinin kalitesi ve
fiyat avantajı olduğunu
ifade eden Denizlili
girişimciler de özellikle
itibaren her geçen gün artan üretim
rakamları ile tüm Türkiye'ye örnek bir
başarı hikayesine imza atıyorlar.
1985 yılında
yürürlüğe
giren 3213
sayılı Maden
Kanunu'nun
ardından
mermer
sektöründe
önemli
yatırımlar
yapan
Denizlili
girişimciler,
her yıl
milyonlarca
Dolarlık
ihracat
rakamlarına
imza
atıyorlar.
Kaklık Ballık Boğazı mevkii, Pamukkale
Akköy, Gölemezli Honalılar mevkii,
Honaz İlçesi Emirazizli ve Aşağıdağdere
Köyleri, Çardak İlçesi Hayrettin Köyü
ve Çameli İlçesi civarında bulunan
ocaklarda yüz binlerce metreküp blok
mermer üretimi yapan onlarca firma,
milyonlarca Dolarlık ihracat rakamlarına
imza atıyor.
Maden ve Metal Sektörüne İhracat
Rakamları Damga Vuruyor
Maden ve metal sektöründe böylesine
önemli bir yere sahip olan Denizli'de
2011 yılı Temmuz Ayı’nda gerçekleşen
ihracat rakamına bakıldığında 12 milyon
449 bin Dolar ile karşılaşılıyor. Bu
rakam geçtiğimiz yılın aynı ayında 10
milyon 988 bin Dolar olarak tablolara
yansımıştı.
ekonomik açıdan gelişmiş
ülkelerin Denizli'den
çıkartılan mermeri tercih
ettiğini söylüyorlar.
Eldeki rakamlar da bunu
açık bir şekilde gözler
önüne seriyor. Öyle ki,
2011 yılının Temmuz
Ayı mermer ihracatı
rakamlarına baktığımızda
ihracatın 77 milyon
Dolar'a yakın olduğunu
görüyoruz.
Yılın ilk 7 ayı toplam ihracat rakamları da
yine benzer bir artışla karşımıza çıkıyor.
Öyle ki, geçtiğimiz yıl Ocak ile Temmuz
ayları arasındaki ihracat rakamı 65
milyon 329 bin Dolar iken, 2011 yılının
aynı döneminde bu rakam 76 milyon
688 bin Dolar’a çıktı. Eldeki veriler de
gösteriyor ki, Denizli bu sektörde de
ihracatını arttırmış durumda.
Toprağa Düşen Alın Teri Dünya
Yolculuğunda
Girişimci ruhunu emekle birleştirip
doğanın ve teknolojinin nimetlerinden
en güzel şekilde yararlanan Denizlililer
için tarım da önemli sektörler arasındaki
yerini alıyor.
Kentin dört bir yanını sarmalayan
bereketli topraklar, ilçe ve köylerde
binlerce kişiye istihdam imkanı
sağlarken, milyon Dolarlarla ifade eden
ihracat rakamları kent ekonomisine
önemli katkılar sağlıyor.
Agustos 2011
23
D O S YA
S E K TÖ R
MEKAN
R Ö P O R TA J
dosya
HABERLER
EKONOMİ
Denizli
topraklarında
üretilerek
dünyanın dört
bir yanına
ihraç edilen
tarım
ürünleri,
farklı
pazarlarda
alıcı bulmaya
devam
ediyor. Bu
ürünler
arasında ilk
sırada yaş
sebze ve
meyve geliyor.
On Binlerce Ton Tarım Ürünü Dünya Yolunda
Denizli'den dünyaya açılan tarımsal ürünlerin başında yaş meyve ve
sebze geliyor. Bu ürün grupları arasında yer alan nar, çekirdeksiz
üzüm, domates, kiraz ve ayva, Denizli'den dünyanın farklı ülkelerine
ihraç edilen ürünler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Denizli Merkez,
ilçe ve köylerinde
yıl boyunca özenle
yetiştirilen ürünler,
standart ebatlara
ayrılarak, soğuk
hava depolarındaki
yerlerini alıyor. Bu
depolara gelen tırlara
yüklenen tarım ürünleri
Teknoloji Tarımla Buluştu
Ürünler Dünyaya Açıldı
Topraklarında yetiştirdikleri tarım
ürünlerinden hububat, bakliyat, meyve
ve sebzeleri daha çok işlenmiş olarak
yurtdışına ihraç eden Denizlili üreticiler,
teknolojinin de yardımı ile bu ürünleri
işlenmemiş ya da yarı işlenmiş olarak
da ihraç edebiliyorlar. Yurtdışına ihraç
edilen bu ürünler arasında en çok dikkat
çekenler ise nar, çekirdeksiz üzüm, elma,
domates, kiraz ve ayva.
24
Agustos 2011
Yerel yönetimlerin ve sivil toplum
kuruluşlarının sadece ısıtma ya da
sağlık turizminde değil, farklı alanlarda
da kullanılması için büyük gayret sarf
ettiği jeotermal enerjiden faydalanılarak
kurulan seralarda yetiştirilen Denizli
MARKA
E -T İ C A R E T
domatesinin en çok ihraç edildiği ülkelere
baktığımızda ise Rusya, Almanya,
İspanya, Bulgaristan ve Ukrayna ile
karşılaşıyoruz.
Tarım Sektörünün İhracattaki
Büyük Başarısı
Her geçen yıl üretimdeki artış ve
teknolojideki ilerlemeye bağlı olarak,
tarım sektöründeki ihracat rakamlarını
arttıran Denizlili üreticiler, 2010 yılının
Temmuz ayında 1 milyon 868 bin Dolar
olan ihracat rakamını 2011 yılında
2 milyon 300 bin Dolar'a yükseltmiş
durumdalar.
Bu artış, yılın ilk 7 aylık dönemine de
yansımış durumda. Buna göre; 2010
Yılı Ocak-Temmuz dönemindeki 16
milyon 409 bin Dolar olan ihracat
rakamı 2011 Yılı Ocak-Temmuz dönemi
toplamında 20 milyon 875 bin Dolar
olarak karşımıza çıkıyor. Bu da sektörün
ihracattaki başarısını açık bir şekilde
gözler önüne seriyor.
"Dışa Açılım Sürecinde
Her Daim Üyelerimizin
Yanındayız"
daha sonra gümrük
işlemlerinden geçerek
Rusya, Almanya
ve Bulgaristan gibi
ülkelere ihraç ediliyor.
Bu ürünlerden biri olan ve 2010 yılının
ilk çeyreğinden itibaren Denizli'de
kurulmaya başlayan seralarda
yetiştirilmeye başlanan Denizli
domatesi, bugün Denizli'nin önemli
ihraç kalemlerinden biri durumunda.
GEZİ
Bir ihracat
kenti olan
Denizli'nin
bu özelliğini
bugün de
aynı şekilde
devam
ettirdiğini
belirten
Başkan
Necdet Özer,
Denizli Ticaret
Odası olarak
bu rakamların
daha da
artması için
ellerinden
geleni
yapmaya
hazır
olduklarını
söyledi.
Antik çağlardan bu yana bir
ihracat kenti olan Denizli'nin
bu özelliğini bugün de aynı şekilde
sürdürdüğünü belirten Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer ise TİM
tarafından 2011 yılının ilk 7 ayı için
açıklanan ihracat rakamlarının umut
verici olduğunu söyledi. Başkan Necdet
Özer, bu rakamların daha da artması için
ellerinden gelen her şeyi yapmaya
hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
devam etti: ''Bundan birkaç sene
öncesine kadar 'Denizli' denildiği zaman
akla ilk gelen sektör tekstil olurdu.
Ancak bugün kentimiz mermer, demir
çelik ürünleri, bakır kablo, turizm ve
tarım ürünleri ile birlikte anılıyor. Denizli
iş dünyası olarak binlerce yıldan bu
yana süregelen ticaret yeteneğimizi,
birbirinden farklı sektörlerle çeşitlendirip
yeni pazarlara ulaşıyoruz. Biz de Denizli
Ticaret Odası olarak üyelerimizi her
zaman dışa açılım sürecinde destekliyor,
yaptığımız yeni pazar araştırmaları ile
yanlarında olmaya çalışıyoruz. Bundan
da kazançlı çıkan Denizli Ekonomisi
oluyor''.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Agustos 2011
D O S YA
25
haberler
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
DTO'DAN TÜRKÇE OLiMPiYATLARI'NA TAM DESTEK
hazırlayan » mehmet yaktın
Denizli'de Türkce Söleni
Türkçe
Olimpiyatları
kapsamında
Denizli'ye
gelen
Türkçe'nin
çocukları
Denizli'de
büyük bir
coşku ile
karşılandı.
Bu coşku
akşam
saatlerinde
Atatürk
Stadyumu'nda
düzenlenen
şölenle doruk
noktasına
ulaştı.
dünyanın farklı ülkelerinden gelen 60 çocuk türkçe seslendirdikleri şiir,
türkü ve şarkılarla denizlililerin kalbinde taht kurdu.
H
er yıl geleneksel olarak
düzenlenen ve tüm
dünyanın yakından takip
ettiği Uluslararası Türkçe
Olimpiyatları, geçtiğimiz
yıl olduğu gibi bu yıl da
birbirinden renkli görüntülere sahne
oldu. Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan yüzlerce çocuğun katıldığı Türkçe
Olimpiyatları'nın bu yılki ulaşım sponsorluğunu üstlenen Denizli Ticaret Odası,
Türkçe'nin çocuklarını Denizli halkı ile
buluşturmanın mutluluğunu yaşadı.
Türkçe'nin Çocukları Denizli'de
9. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları
kapsamında Endonezya, Mozambik,
26
Agustos 2011
Tacikistan, Moldova, Irak, Bangladeş,
Azerbaycan, Kenya, Norveç, Tayland,
Hindistan, Nepal, Kırgızistan, Nahçivan,
Afganistan, Arnavutluk, Kazakistan,
Türkmenistan ve Bangladeş'ten 60
öğrenci Denizli'ye gelirken, Denizli halkı
da olimpiyat öğrencilerini bağrına bastı.
Türkçe'nin Evrenselliği Gözler
Önüne Serildi
Kortej yürüşü ile başlayan etkinlik, akşam
saatlerinde yerini büyük bir şenliğe
bıraktı. Türkçe'nin çocukları Atatürk
Stadyumu'nda gösterdikleri performans
ile on binlerce Denizliliye unutulmaz
anlar yaşatırken, Türkçe'nin evrenselliği
bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
Tacikistan,
Moldova,
Irak, Kenya,
Norveç,
Tayland,
Hindistan,
Mozambik,
Kırgızistan,
Nahçivan
Afganistan,
Arnavutluk,
Kazakistan,
Türkmenistan,
Bangladeş,
Azerbaycan,
Endonezya
ve Nepal'den
gelen
öğrenciler,
Denizlililere
unutulmaz bir
şölen yaşattı.
Atatürk Stadyumu'ndaki Şöleni
25 Bin Denizlili İzledi
Atatürk Stadyumu'nda düzenlenen ve
25 bin kişinin hazır bulunduğu etkinliğe
eski Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf,
AK Parti Denizli milletvekilleri Nihat
Zeybekci, Mehmet Yüksel, Bilal Uçar,
Nurcan Dalbudak, Denizli Valisi Yavuz
Erkmen, Pamukkale Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Denizli Ticaret
Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli
Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet
Gökçe, GETİAD Başkanı Erdem Aydın,
daire müdürleri ve diğer sivil örgütlerinin
temsilcileri katıldı.
"Bu Etkinlik Bir Sivil Gönüllülük
Oluşumudur"
Şölende bir konuşma yapan Denizli
Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, farklı
ülkelerden gelen öğrencilerin söyledikleri
Türkçe şarkılarla gönüllerde taht
kurduklarını ifade ederek, bundan önce
olduğu gibi bundan sonra da böylesine
anlamlı etkinliklere destek olacaklarını
söyledi.
Başkan Necdet Özer konuşmasını şöyle
sürdürdü: ''Dünyanın dört bir yanından
kentimize gelen çocuklar, önümüzdeki
yıllarda dünya kardeşliğinin temsilcileri
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Minik kültür
elçileri
Türkçe çatısı altında toplanarak, dünyanın dört bir yanından Denizli'ye gelen 60 öğrenci,
Türkçe okudukları şiir ve şarkılarla 7'den 70'e tüm Denizli halkının gönlünde taht kurarken,
her biri birer kültür elçisi olarak ülkemizden ayrıldılar.
olacaklar. Bizlere ne mutlu ki, böylesine
anlamlı bir etkinliğe şahitlik ediyoruz. Bu
vesile ile dünyanın dört bir yanında açılan
Türk okullarına canı gönülden destek
veren hayırsever Anadolu insanına ve
ülkelerinden binlerce kilometre uzakta
bu öğrencilere ders veren öğretmenlere
teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı
olsun''.
''Küçük Yaşları ile Büyük İşlere
İmza Atıyorlar''
AK Parti Denizli Milletvekili Nihat
Zeybekci de ortaya konulan
bu güzelliklerin kolayca
ortaya çıkmadığını belirterek,
''Her zaman dediğimiz gibi,
önden giden atlılardan Allah
razı olsun. Bizler bugüne kadar
gittiğimiz yerlerde bu fidanların
nasıl yeşerdiğini gözlerimizle
görme imkanı bulduk. Bugün
bizlere bu coşkuyu yaşatan
o değerli kardeşlerimizin her
birinin ellerinden ve gözlerinden
öpüyorum'' dedi.
HABERLER
DTO Başkanı
Necdet Özer,
her yıl
düzenlenen
Türkçe
Olimpiyatları
ile istenilen
hedefe
ulaşıldığını
söyledi.
''Bu Çocukların Her Biri
Birer Kültür Elçisi''
Etkinlikte yer alan öğrencilerin
sergiledikleri performansın gurur
verici olduğunu belirten Vali
Yavuz Erkmen de, "Türkiye'yi hiç
görmemiş bu çocukların bizim
türkümüzü, şiirimizi söylemesi
gerçekten de gurur verici.
Bütün çocuklarımızın tek tek
gözlerinden öpüyorum. Onları
Türkiye sevgisinden dolayı
kutluyorum" dedi.
''Mars'ta Yaşam Olsa İlk Gidecek
Olan Türk Okullarıdır''
Eski Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf
ise şunları söyledi: ''Mars'ta hayat
olup olmadığını bilmiyoruz ama orada
yaşamın mümkün olduğu tespit edilirse
eminim ilk gidecek yine Türk okulları
olacaktır. Dünyanın 130 ülkesinde
öğrenciler yetiştiren Türk okulları, 180
ülkedeki dil okullarıyla beraber kaliteli
insan potansiyelini oluşturarak insanlığa
hizmet ediyor. Bu vesile ile hepsini tek
tek tebrik ediyorum".
Agustos 2011
27
S E K TÖ R
haberler
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
TÜRKiYE'NiN
hazırlayan » ali yüksel
500
BÜYÜK SANAYi KURULUSU ARASINDA
12 DENiZLiLi FiRMA
Denizli'den 12 Firma
Türkiye'nin 'En'lerinde
İlk 500 firma içinde yer alan
firmalar ve sıralamaları şu şekilde:
Er-Bakır Elektrolitik Bakır Mamülleri
A.Ş., Abalıoğlu Yem Soya ve Tekstil
San. A.Ş., Kocaer Haddecilik San. ve
Tic. A.Ş., Nexans Türkiye Endüstri ve
Ticaret A.Ş., Menderes Tekstil San.
ve Tic. A.Ş., Kardemir Haddecilik ve
Elektrik Üretim San. ve Tic. Ltd. Şti.,
Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi
A.Ş., Aynes Gıda San. ve Tic. A.Ş.,
Denizli Çimento San. ve Tic.A.Ş.,
Pamukkale Kablo San. ve Tic. A.Ş.,
Ozanteks Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ve
Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş.
28
Agustos 2011
İ
stanbul Sanayi Odası tarafından
gerçekleştirilen ve iş dünyasının
yakından takip ettiği '500 Büyük
Firma Anketi'nin 2010 yılı sonuçları
geçtiğimiz günlerde açıklandı. Geçen
sene 10 Denizlili firmanın kendine yer
bulduğu ilk 500 sıralamasında bu sene
12 Denizlili firma yer aldı.
Birbirinden farklı pek çok sektörde elde
etmiş olduğu başarılarla Türkiye'nin dört
bir yanında 'Anadolu Kaplanı' ünvanı
ile anılan Denizli, bu sonuçlar ile bir kez
daha gücünü tüm Türkiye'ye gösterdi.
''İlk 500 İçinde 12 Firmanın Yer
Alması Motivasyonumuzu Arttırdı''
İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan sonuçları değerlendiren Denizli
Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer,
Denizli’deki sektör çeşitlenmesinin hız
kesmeden devam ettiğini ifade ederek,
''Türkiye’nin en büyük ilk 500 firması
arasında geçtiğimiz yıl Denizli'den 10 firma yer alırken, bu yıl 12 firma yer alıyor.
Bu sonuç motivasyonumuzu son derece
arttırmış durumda. Veriler, geçtiğimiz yıla
kıyasla Denizli’deki sektör çeşitliliğinin
devam ettiğini gösteriyor'' dedi.
''Denizli Sanayisi Çeşitleniyor
Kent Ekonomisi Yükseliyor''
Bu yıl ilk 500
firma içerisine
giren Denizlili
firmaların
tekstil ve
konfeksiyondan çok,
metal, bakır
işleme, kablo,
çimento
ve kağıt
sanayinde
üretim yapan
firmalar
olduğunu
belirten
Başkan
Necdet Özer,
bu sonuçların
Denizli'de
faaliyet
gösteren
sektörlerin
çeşitlendiğini
gösterdiğini
söyledi.
Özellikle son 5 yıla ait veriler incelendiğinde tekstil ve konfeksiyon sanayiinde
üretim yapan firmaların azaldığını buna
karşın metal, bakır işleme, kablo, çimento
ve kağıt sanayiinde üretim yapan firmaların arttığını belirten Başkanı Necdet
Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu yıl
ilk 500 firma içerisine giren firmaların
dağılımı son beş yıllık verilerle benzerlik
gösteriyor. Metal, bakır işleme, kablo, çimento ve kağıt sanayiinde üretim yapan
firma sayısı geçen yıla göre artarak 8
olurken, gıda ve yem sanayinden 2 firma
yerini korumayı başarmış. Yine tekstil sanayiinden bir firma daha listeye girerek
firma sayısı 2’ye yükselmiş. Bu sıralama,
üretimden net satışlara göre olduğu için
Denizli sanayisinin çeşitlendiğini söyleyebilmemiz mümkün''.
Denizlili işadamlarının bundan önce olduğu gibi bundan sonra da 'Denizli' ismini
dünyanın dört bir yanında duyurmaya
devam edeceğini belirten Başkan Necdet
Özer, DTO olarak kent ticaretinin canlanmasına ve büyümesine yönelik projelere
devam edeceklerini söyledi.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Agustos 2011
HABERLER
29
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
R Ö P O R TA J
MEKAN
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Denizli'nin ARGE'de
Sınır Tanımayan
Örnek ismi
hazırlayan » mehtap koç -yasin efesoy
MUSTAFA
AYDESKiN
''Gelecek için
ARGE'ye önem
vermeliyiz''
Ü
reten ve ürettiğini dünyanın
dört bir yanına ihraç eden
Denizlili işadamları, ARGE
alanındaki çalışmaları ile
de tüm Türkiye'ye örnek
oluyor. ARGE çalışmalarının Denizli
Ekonomisi'nin geleceği açısından
son derece önemli olduğunu belirten
Denizlili işadamları, dünya piyasaları ile
rekabette bu çalışmaların önemine dikkat
çekiyorlar. İşte Mustafa Aydeşkin de bu
işadamlarından biri. Çalışma hayatının
neredeyse tamamını innovasyon ve
ARGE'ye ayıran Mustafa Aydeşkin ile
arkadaşımız Mehtap Koç konuştu.
İ
sterseniz sohbetimize sizi tanıyarak
başlayalım... Kimdir Mustafa
Aydeşkin?
1
973 yılında Denizli’nin Çivril
İlçesi'nde dünyaya geldim. İlk ve
ortaöğrenimimi Çivril’de tamamladıktan
sonra Akdeniz Üniversitesi Mekatronik
Bölümü’nden mezun oldum. Daha sonra
Antalya Serbest Bölge'de faaliyet
30
Agustos 2011
Hiçbir yerde
bulunmayan
makineler
üretmek
çocukluk
yıllarımdan
beri en büyük
hayalimdi.
Bu hayalime
ulaşmak
için de
yıllarca
pek çok iş
yerinde
hiçbir ücret
talep
etmeden
çalıştım.
Bu sayede
bilgilerimi
pratiğe
dönüştürdüm.
gösteren bir Alman firmasında çalıştım.
Makinecilik sektörünün Ankara'da daha
gelişmiş olduğunu bildiğim için vatani
görevimin ardından Ankara’ya gittim
ve 5 yıl kadar burada çalıştım. Daha
sonra da Denizli'ye dönerek kendi işimi
kurdum.
P
A
eki Ankara'da geçirdiğiniz yılların
mesleğinize ne gibi katkıları oldu?
nkara’da daha çok makine üretimi
üzerine yoğunlaştım. O yılların bana
çok şey kattığını söyleyebilirim. Özellikle
kalıp atölyesinde yanında çalıştığım
emekli bir teknik öğretmenden çok şey
öğrendim. Hiç unutmuyorum, o yıllarda
7-8 tane makine yaptım. Bunların 5
tanesi de dünyada olmayan makinelerdi.
Üretimde ihtiyaç duyulan yeni makineler
üretmek bizim mesleğimizde çok
önemlidir. Yani bugünkü çalışmalarımın
temellerinin o yıllarda atıldığını
söyleyebilirim.
D
A
enizli’ye geri dönme fikri nasıl
ortaya çıktı?
nkara'ya gittiğim ilk gün bir karar
vermiştim: Orada bilgilerimi
'ADIMIN DENiZLi iLE BiRLiKTE ANILMASINI iSTEDiM'
A
nkara, İstanbul, İzmir gibi daha geniş imkanlara sahip
şehirlerde iş kurmak yerine neden Denizli'ye gelmeyi tercih
ettiniz?
Denizli benim memleketim. Eğer yeni bir şeyler yapacaksam, ismimin de Denizli
ile birlikte anılmasını istedim. Kendimi geliştirmek amacıyla başka şehirlerde
kaldığım dönemlerde bile Denizli hep burnumda tüttü.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
pekiştirecek ardından da memleketime
geri dönecektim. Öyle de oldu. Ankara’da
kendimi geliştirdikten sonra Denizli’ye
döndüm. Cam sektörüyle tanışmam da
Uğurlu Oto Cam ile oldu. Denizli’nin cam
sanayi sektöründe lider firmalarından
biri olan Uğurlu Oto Cam’da ürün ve
aparat geliştirme konularında ARGE
çalışmalarında bulundum. O dönemde
TÜBİTAK'la birlikte Türkiye’de pek
çok önemli 'ilk'e imza attık. Oradaki
çalışmalarımda bir projenin mekanik
otomasyon üretim aşamasından test
edilişine, üretiminden teslimine kadar
bütün aşamalarında yer aldım.
gerçekleştirdik. Benzer kapasite
üretim yapabilen bir makine parkuru ile
Türkiye’nin ‘ilk’ makine laboratuvarını
kurduk. O dönemde bu laboratuvarın
çalışması için sadece Finlandiya'da
üretilen özel bir cihaza ihtiyacımız
vardı. Yanılmıyorsam maliyeti 7 bin 500
Dolar civarındaydı. Yapmış olduğumuz
çalışmaların ardından bunu TL cinsinden
bir maliyetle üniversitemizde üretmeyi
başardık. Üniversitemizle yapılan bu
projenin hem ekipman kurulumu hem de
test yöntemleri ile ilgili danışmanlığını
ben yaptım. 2-3 yıl önce başladığımız bu
proje halen devam ediyor.
B
P
Ö
D
iraz da Pamukkale Üniversitesi
ile yapmış olduğunuz çalışmadan
bahseder misiniz?
ncelikle belirtmem gerekir ki, ARGE
çalışmalarının başarılı olmasında
üniversitelerin önemi son derece
büyük. Biz de bu düşünce ile Uğurlu Oto
Cam’da hayata geçirdiğimiz projenin bir
benzerini Pamukkale Üniversitesi’nde
Her yenilige
bir icat
amukkale Üniversitesi ile yapmış
olduğunuz bu çalışmalar da cam
üzerine. Cama olan bu merakınız nasıl
başladı?
aha çocuk yaşlarımdan itibaren
cama ve ışığa bir merakım
vardı. Tabi bu konuda Uğurlu Oto
Cam benim için büyük bir şans oldu.
Çünkü Türkiye’nin hiçbir yerinde cam
R Ö P O R TA J
1
4 yıl önce ARGE çalışmalarınız için
kurmuş olduğunuz şirketinizde bugün
kompozit cam üretimi yapıyorsunuz. Bu
ürünün diğer camlardan farkı nedir?
G
ünümüz
dünyasının önemli
malzemelerinden biri
olan kompozit cam,
farklı malzemelerin
fiziksel olarak bir araya
getirilmesi sonucunda
ortaya çıkıyor. Bu da
yapıştırma, presleme
gibi bir takım fiziksel
ve kimyasal işlemleri
beraberinde getiriyor.
Buna en basit
verilebilecek örnek ise
uçakların dış gövdelerinin
alüminyumdan yapılıyor
olmakla birlikte cam
elyafla mukavemetinin
arttırılması. Alüminyumun
hafif, cam elyafın da
dirençli olması burada
yapılan kompozit
işlemini daha cazip bir
hale getiriyor. Zaten
kamuya ilk kompozit de
böyle yayımlandı. Biz de
çalışmalarımızda camı
polimer ile birleştiriyoruz.
Cam saydamlığında ama
polimer dayanıklılığında
ürünler üretiyoruz. Bu
yöntemle cama her türlü
şekli ve deseni verebilme
özgürlüğümüz var. Çünkü
polimerle birleştirdiğimiz
cam 200 derece sıcaklığa
dayanabilme özelliğine
sahip.
Her yenilik, beraberinde bir icadı ortaya çıkartıyor. Biz de her ürünün üretim aşamasında,
o aşamaya çözüm sunan makineler üretiyoruz. Böylece hem yeni bir ürün hem de yeni bir
teknoloji ortaya koyuyoruz. Bu da bizim için inanılmaz bir keyif oluyor.
Agustos 2011
31
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
hazırlayan » mehtap koç -yasin efesoy
röportaj
HABERLER
'ÜRETiMLERiMiZDE SINIRSIZ CESiTLiLiK SUNUYORUZ'
G
Ü
erçekleştirdiğiniz ARGE çalışmalarının ardından ortaya
koyduğunuz yeni üretim teknikleri ile ne gibi çalışmalar
yapabiliyorsunuz?
retimlerimizde geliştirdiğimiz teknikle ısıya dayanıksız maddeleri 200
derece sıcaklıktaki camlara entegre edebiliyoruz. Bu da üründe ve
desende sınırsız bir çeşitlilik sağlıyor.
konusunda akademik eğitim veren bir
kuruluş yok. Bu alanda Türkiye'nin en
iyi kurumlarından biri olan Uğurlu Oto
Cam’da bu işin üniversitesini okudum
diyebilirim. Burada geçirdiğim yıllar,
merakla teoriği, teorikle de pratiği
birleştirme imkanı tanıdı bana. Bugün
geriye dönüp baktığımda Uğurlu
Oto Cam'dan çok şey öğrendiğimi
görüyorum. Bu vesile ile kendilerine
çok teşekkür ediyorum.
H
er şey bu kadar iyi giderken
Uğurlu Oto Cam’dan ayrılıp kendi
şirketinizi kurma fikri nasıl gelişti?
E
vet, gerçekten de her şey yolunda
gidiyordu. Arkadaşlarımızla
birlikte son derece başarılı ARGE
çalışmalarına imza atıyorduk. Ancak
tüm dünyayı etkisi altına alan küresel
ekonomik kriz, Denizli'deki diğer
firmaları olduğu gibi Uğurlu Oto Cam'ı
da olumsuz yönde etkiledi. Firma krizle
birlikte bir duraklama dönemine girdi.
O dönemde de haklı olarak ARGE
çalışmalarına bütçe ayıramadı. Bunun
üzerine ben de oradan ayrılarak, daha
önceden ARGE çalışmaları için kurmuş
olduğum şirketimi aktif hale getirmeye
32
Agustos 2011
karar verdim. O günden bugüne de
çalışmalarıma burada devam ediyorum.
B
u dönemde de innovasyon
ve ARGE çalışmalarınıza
yenilerini eklediniz. Biraz da bu
çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
H
ayatım boyunca araştırma ve
geliştirmeye yönelik çalışmalardan
büyük keyif aldım. Yeni ürünler ve
makineler üretip, ihtiyaca yönelik
çözümler sunmak beni hep mutlu etti.
Yine bu dönemde ailemin ihtiyaçlarına
yönelik çalışmalar da yaptım.
Ağabeylerim Çivril’de elma işiyle
uğraşıyorlar. Biliyorsunuz, çiftçilerin
yaşadıkları en büyük sıkıntılarından
biri de don vurma olayıdır. Hatta bu
nedenle ailem son birkaç yılda doğru
düzgün hasat alamamıştı. Ben de bu
sorunu çözmek amacı ile bir 'erken
uyarı sistemi' geliştirdim. Cep telefonu
ile entegre ettiğim bu sistem sayesinde
ailem bu sezon don olayından mağdur
olmadı. Yani ARGE benim için sektör
tanımıyor. Yeter ki insanların yaşadıkları
sorunlara ya da ihtiyaçlarına çare sunsun.
Cam da olsa diğer farklı bir sektör de
olsa fark etmiyor benim için.
EKONOMİ
GEZİ
ARGE
çalışmaları
yapmak
çeşitli
zorlukları da
beraberinde
getiriyor. Bu
zorluktan
kaçan pek
çok firma
da bu alana
yatırım
yapmıyor.
Halbuki
ARGE'ye
yapılan
yatırımlar
hem üretimi
daha kaliteli
hale getiriyor
hem de
maliyetlerde
önemli bir
düşüş
sağlıyor.
Yapmış
olduğumuz
çalışmalar
kapsamında
nano
teknolojiden
faydalanarak
kir tutmayan
cam ürettik.
Ürünümüz
300 derece
sıcaklığa
dayanıklı.
Ayrıca
fayans ve
seramiklerin
kullanıldığı
tüm alanlarda
kullanılıyor.
Mermerden
farkı ise
desen ve
renk sınırının
olmaması.
Ömür
boyu renk
solmasına
karşı da etkili.
MARKA
E -T İ C A R E T
P
eki, yenilikçi olmak riskli bir şey
değil mi? Hiç uygulanmamış bir
teknik veya teknoloji ile yeni sistemler
geliştirmek pek çok kişinin cesaret
edemeyeceği bir şey...
Ö
zel sektörün en büyük sıkıntısı
da bu zaten. Sizin de belirttiğiniz
gibi ARGE çalışmalarını insanlar her
zaman bir risk olarak değerlendiriyor.
Ancak bütün projelerde bu risk yok
mu? ''Bu projede yüzde yüz başarılı
olabilirim'' denilen bir projede dahi
yüzde 20’lik bir risk olduğuna inanırım
ben. Ya kullandığınız malzemeden
bir hata çıkar ya da tedarikçiden bir
hata kaynaklanır. Çünkü her zaman
kontrolünüzde olmayan bazı şeyler
vardır. Bir de ARGE çalışmalarının uzun
soluklu olması, ucunun açıklığı ve kesin
sonuçlanma gibi bir durumu olmadığı
için özel sektördekiler bu çalışmalara
taraftar olmuyor. Halbuki bu çalışmaların
başarıya ulaştığı durumları da göz
önünde bulundurmak gerekiyor. Bunu
yapabilirseniz dünyanın çok daha büyük
maliyetlerle ürettiği ürünleri çok daha
ucuza üretebilir, bütün malzemelerin
teminini sağlayabilirsiniz. Bunun yanında
halihazırda satılan cihazları çok daha
ucuza kurma imkanınız da var. Bence
bütün bu durumlar riske değer…
S
on dönemde basına yansıyan
çalışmalarınızdan biri de kir
tutmayan cam üretimi. Biraz da bu
çalışmanızdan bahseder misiniz?
B
ahsetmiş olduğunuz bu ürünü,
nano teknolojiden faydalanarak
ürettik. Patentini aldığımız bu ürün,
piyasaki benzer ürünlerden farklı
özellikler içeriyor. Öncelikle 300 derece
sıcaklığa dayanıklı. Şu anda Türkiye'de
kir tutmayan, yağmur kaydırıcı diye
satılan ürünlerin en fazla 60 gün ömrü
var. Ama bizim ürünümüzün böyle bir
süresi yok. Ayrıca ürünümüz fayans ve
seramiklerin kullanıldığı tüm alanlarda
kullanılabiliyor. Mermerden farkı ise
desen ve renk sınırının olmaması. Ayrıca
çok daha ucuz. Yine cam, mermer
sağlamlığında ve kırılma ihtimali de
son derece düşük. Ömür boyu renk
solmasına ve aşınmaya karşı da garantili.
Çalışmalarımız kapsamında cam
üzerine müşterilerimizden gelen talep
doğrultusunda istenilen resmi ya da
deseni yapıştırıyoruz. Ürünümüz nano
teknoloji ile üretildiği için zor kirlenip
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
kolay temizlenme özelliğine sahip. Bu
nedenle de ürettiğimiz camın banyo, duş
kabini, mutfak tezgahı, merdiven, balkon
korkulukları ve sehpaların vazgeçilmez
malzemesi olan mermere alternatif
olduğunu söyleyebilirim.
D
enizli Ticaret Odası'nın sektörlere
yönelik olarak yaptığı çalışmaları
nasıl değerlendiriyorsunuz?
A
RGE çalışmalarım sayesinde
hemen hemen tüm sektörlerin
içine dahil olabiliyorum. Bu sayede de
Denizli Ticaret Odası'nın projelerini
yakından takip edebiliyorum. Başkan
Necdet Özer önderliğindeki Denizli
Ticaret Odası, kentimizdeki esnaf ve
tüccarların sorunlarını çözmek amacı
ile gece gündüz çalışıyor. Yine üyelerine
sağlamış olduğu avantajlarla Denizli’de
ticaret yapmayı çok daha kolay bir
hale getiriyor. Özellikle farklı zaman
dilimlerinde üyelerine sunduğu kredi
paketleri ile iş dünyasına rahat bir nefes
aldırıyor. Yanılmıyorsam son dönemde
Ziraat Bankası ile imzalanan bir kredi
anlaşması daha var. Ben de bu kredi
paketinden yararlanmayı düşünüyorum.
Buradan sağladığım nakit ile ARGE
çalışmalarıma hız kesmeden devam
edeceğim. Bizlere bu imkanı sunan
başta Başkanımız Necdet Özer olmak
üzere bütün çalışanlarına canı gönülden
teşekkür ediyorum.
Geliştirdiğimiz
yeni teknoloji
sayesinde,
telefondaki
bir resimden
salonda
kullanılan
tül perdeye
kadar
pek çok
deseni
rahat bir
şekilde cama
çizebiliyoruz.
Cam üzerine
yapmış
olduğumuz
bu çalışmalar,
mimarlar
ve inşaat
şirketleri
tarafından
özel tasarımlı
işlerde tercih
ediliyor.
Denizli Ticaret
Odası'nın
üyelerine
yönelik olarak
sunduğu
avantajlar
Denizli'de
ticaret
yapmayı çok
daha
ayrıcalıklı bir
hale getirdi.
Özellikle
farklı zaman
dilimlerinde
üyelere
sunulan kredi
paketleri, iş
dünyasına
rahat bir
nefes
aldırıyor.
Bizlere bu
fırsatları
sunan Ticaret
Odamıza
teşekkür
ediyorum.
R Ö P O R TA J
"Dışa bağımlı olmaktan kurtulduk"
Farklı sektörlerin yanı sıra kendi sektörümüzde de yeni teknolojiler
kullanıyoruz. Bu sayede de üretim aşamasını daha kolay ve ucuza
yapabiliyoruz. Bu da bizi dışa bağımlılıktan kurtarıyor.
F
irmamızda yapmış olduğumuz
ARGE çalışmaları, pek çok
konuda bizi Avrupa’ya
bağımlılıktan kurtarıyor. Örneğin,
cam ve plastiğin birleşimi ile
ürettiğimiz ürünlerde ihtiyacımız
olan ara mamülleri patentli olarak
Avrupa’da sadece tek bir firma
üretiyordu. Onun da en düşük fiyatı
birim başına 10 Euro'ydu. Bunun
üzerine bu malzemenin içeriğini,
teknik ve kimyasal özelliklerini
araştırmaya başladım. Bu konuda
İstanbul’da çalışan bir arkadaşımla
fikir alışverişinde bulunduktan
sonra çalışmalara hız verdim ve
sonunda ihtiyacımız olan solar
paneli üretmeyi başardım. Şimdi bu
solar paneli dünyada yapan ikinci
firmayız. Bu üretimimizi zamanla
daha da çeşitlendirdik. Solar
paneldeki en önemli sorun, marka ve
etiketin korunamamasıydı. Siz kendi
marka ve etiketinizi arka yüzeyine
yapıştırıyorsunuz ama ithalatçı
firma o etiketi çıkarıp kendi etiketini
yapıştırabiliyor. Biz de bunun önüne
geçebilmek için ''kendi markamızı
camın içerisine beyaz etiketlere
yazalım'' dedik. Bu konuda da sayısız
deneme yaptık. Farklı bir teknikle
yaptığımız dijital baskı yöntemiyle
bunu da başardık. Bu anlamda
markalaşma yolumuzdaki engelleri de
ortadan kaldırdık. Bu yöntemle artık
dünyaya açılan tüm ürünlerimizde
Denizli menşesi ve kendi firmamızın
logosu bulunuyor.
Agustos 2011
33
ARAŞTIRMA
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
arastırma
HABERLER
TAVAS EKONOMiSi VE iLÇENiN ÖZELLiKLERi
Tavas
D
oğanın eşsiz güzelliklerinin tarihi ve kültürel
zenginliklerle buluştuğu Tavas, Denizli'nin
gözbebeği ilçelerinden
biridir. Denizli'ye 40 km
uzaklıkta bulunan ilçe, başta tarım olmak
üzere farklı sektörlerdeki üretimi ile kent
ekonomisine ciddi katkılar sağlar.
yete ev sahipliği yapan Tavas, geniş
düzlüklerinde 3 ayrı antik kente kucak
açmıştır. Bunlar, Kale'de bulunan ve
'Eski Kale' veya 'Kale-i Tavas' olarak da
anılan Tabae, Vakıf Köyü'nde bulunan
Heracleia Salbace ile Medet Köyü'nde
bulunan Apollonia Salbace'dir. Her üç
antik kent de bölgenin Hellen, Roma ve
Bizans dönemlerindeki önemini ortaya
koymaktadır.
Geçmişten Günümüze Tavas
Tavaslıoğlu'ndan Yarangüme'ye...
Antik çağlardan bu yana önemli bir
yerleşim merkezi olan Tavas'ta çok
sayıda höyük yer almaktadır. Bu höyüklerde yapılan incelemeler, ilçenin
tarihinin Prehistorik Dönem'e kadar
uzandığını göstermektedir. Kurulduğu
ilk günden itibaren pek çok medeni-
34
Agustos 2011
Türkmenlerin 12. Yüzyıl'da Karia
Bölgesi'ne yaptıkları akınlarla Türkleşen
Tavas, İbn-i Batuta ve Evliya Çelebi'nin
seyahatnamelerine de konu olmayı
başarmıştır. Bu seyahatnamelerde
Tavas'ın Muğla ve Aydın sınırlarına kadar
Geçmişten
günümüze
uzanan
zaman dilimi
içerisinde
bölgesinin
en önemli
yerleşim
yerlerinden
biri olan
Tavas,
verimli
topraklarında
yetiştirdiği
ürünleri ve
çalışkan
halkı ile
Denizli
Ekonomisi'ne
önemli
katkılar
sağlar.
dayanan, geniş ve büyük bir yerleşim yeri
olduğu belirtilmektedir.
İsmini, 13. Yüzyıl'da Hırka Köyü merkezli
olarak kurulan Tavaslıoğlu Beyliği'nden
alan Tavas'ın bugünkü ilçe merkezi o
yıllarda 'Yarangüme' olarak adlandırılan
mevkiide bulunmaktadır. Kendilerini
bu isimle özdeşleştiren Tavaslılar da
Anadolu'da 'yaranlık' ve 'yoldaşlık' anlamına gelen bu ismi bugün dahi kullanmaya devam etmektedir.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
ARAŞTIRMA
Tavas El İşlemeleri
Yüzlerce yıldan bu yana Tavas
Ekonomisi'nde önemli bir yere sahip
olan el işlemeleri, aynı zamanda ilçenin
önemli simgeleri arasında yer almaktadır. Geçmişi yüzlerce yıl öncesine
dayanan bu el sanatları arasında en
ünlüsü ise tel kırmadır. Bu sanat, günümüzde Tavaslı kadınlar tarafından icra
edilmeye devam etmektedir.
antik yerleşimleri ile önemli bir turizm potansiyeline sahip olan tavas, geleceğe güvenle bakıyor.
Tas Duvarların Arkasında Gizlenen Köklü Tarih
Tavas'ın yüzlerce yıl öncesine dayanan geçmişini gözler önüne seren
tarihi binalar, ilçenin önemli simgeleri arasında yer alır. Buram buram
tarih kokan bu binaların arasında dolaşılırken 'dün' ile 'bugün' ün
buluşmasına şahitlik edilir.
'Efeler Diyarı' olarak
anılan Tavas'ın sahip
olduğu tarihi zenginlikler
yalnızca höyükler ve
antik yerleşimlerle
sınırlı değildir. İlçenin
merkezinde, köylerinde
ve beldelerinde bulunan
çok sayıda tarihi bina
ve mekan, ilçenin köklü
tarihini gözler önüne
sermektedir. İlçenin
merkezinde yer alan
Tarihi Bağ Pazarı Mevkii,
Zeybeğin Ana Vatanı: Tavas
Tavas'ın üzerinde kurulu olduğu coğrafya,
engebeli topografik yapısıyla dikkat çekmektedir. Ovaları, dağları ve tepeleri tek
bir yerde buluşturan Tavas, bu özelliğiyle
efelerin gözde mekanlarından olmuştur.
Kimi zaman bir efsanede, kimi zaman da
kahramanlık destanı yazılan bir savaşta
anlatılmaktadır efelerin öyküsü. Asil duruşlu figürlerle dizlerini yere vura vura
Tavas
Ekonomisi
etrafındaki tarihi taş
ve ahşap evlerinin yanı
sıra anıt ağaçlarıyla da
dikkat çekmektedir.
Bu alan günümüzde
Bağlar Mesireliği olarak
kullanılmaktadır.
zeybek oynayan efeler, yüzlerce yıldan bu
yana Tavas'ın daimi bekçileri olmuşlardır.
Öyle ki, günümüzde 'zeybek' denildiği
zaman akla ilk gelen yer Tavas'tır.
Haksızlığa karşı çıkan, zenginden topladığını fakire dağıtan, dağları mesken tutan
efelerin öyküsüdür Tavas Zeybeği'nin
anlattığı... Bütün zeybeklerde var olan asil
duruş, Tavas Zeybeği’nin etkileyici hikayesi ile bütünleşince seyrine doyum olmaz
bir oyun ortaya çıkar.
Tavas'ta
yaşayan
pek çok
kadının
çocukluk
döneminde
tanıştığı
tel kırma
sanatı,
ilçedeki pek
çok evin bir
atölye gibi
çalışmasını
sağlar.
Rengarenk
kumaşlardan
tek tek
geçirilen telli
iğneler, her
bir dokuda
koparılıp
bir önceki
ilmekle
kenetlenir.
İşlenen bu
motifler
bazen bir
sehpa örtüsü,
bazen de bir
kına örtüsüne
dönüşür.
Oldukça zahmetli bir süreçten geçerek
hayat bulan tel kırma sanatı, ilçedeki
hemen her evin bir atölyeye dönüşmesini sağlamıştır. Öyle ki, Tavas'ta bu işi
yapmayan ya da evini bu işle geçindirmeyen kadın yok denecek kadar azdır.
Tavas Belediyesi de 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü'nde Gelenekten
Geleceğe Tavas Kadınının Göz Nuru
Yarışması'nı düzenlemektedir.
Tavas Ekonomisi'nin Temel Taşı:
Hububat ve Meyvecilik
Sarıova, Tavas Ovası ve Barza Ovası
olmak üzere üç büyük ovaya sahip
olan Tavas, tarım sektöründe önemli
bir yere sahiptir. Bu ovaların içinde
en büyük ve en önemli olanı ise Tavas
Ovası'dır. İlçe halkı arasında 'Kızılca
Ovası' veya 'Davaz Ovası' olarak da
anılan bu ova, yüzlerce yıldan bu yana
bölgenin en bereketli topraklarına ev
sahipliği yapmaktadır.
Tavas'ın verimli topraklarında yetiştirilen ürünlere bakıldığında ise en büyük
payın hububat ve meyveciliğe ait olduğu görülmektedir. Arpa, buğday, nohut
ve mercimek gibi hububatların yanı
sıra, mısır, fiy, tütün, şeker pancarı ve
kekik gibi tarım ürünleri de bol miktarda yetiştirilmektedir. Yine meyvecilik
Yüzlerce yıldan bu yana bereketli toprakların diyarı olan Tavas Ovası, ilçe ekonomisinin en
önemli gelir kaynağını oluşturur. İlçede ayrıca konfeksiyon, pamuklu dokuma, ayakkabı imalatı
ve kot tipi üretim de oldukça yaygındır.
Agustos 2011
35
ARAŞTIRMA
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
arastırma
HABERLER
Tavas Ekonomisi açısından önemli bir yere sahip
olan Sanayi Sitesi'nde 120 işyeri aktif olarak
faaliyet göstermektedir. Bu işyerlerinin
çoğunluğunu ise terzi ve ayakkabıcılar
oluşturmaktadır.
de ilçedeki tarım faaliyetlerinin önemli
bir kolunu oluşturmaktadır. Başta üzüm
ve kavun olmak üzere birçok meyve
türü Tavas'ın verimli topraklarında hayat
bulmaktadır.
İlçede Her Geçen Gün Çeşitlenen
Sanayi Tesisleri
Sahip olduğu verimli toprakları ve uygun
arazi koşulları ile tarih boyunca birçok
medeniyete ev sahipliği yapan Tavas,
günümüzde de bu özelliğini devam ettirmektedir.
Ekonomik açıdan oldukça güçlü bir ilçe
olan Tavas, aynı zamanda bölgesinin
ticaret merkezi durumundadır. İlçede
faaliyet gösteren iki büyük sanayi tesisi
ilçedeki istihdama önemli katkılarda
bulunmaktadır.
Bu tesislerden biri olan ve %90 hissesi
Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği'ne ait
olan Meytaş Yem Fabrikası, yılda 36 bin
36
Agustos 2011
ton küçük ve büyükbaş hayvan yemi ile
kanatlı hayvan yemi üretmektedir. İlçede
faaliyet gösteren bir diğer fabrika ise yılda 80 bin ton üretim kapasitesine sahip
olan un fabrikasıdır. Her 2 fabrikada da
yüzlerce Tavaslı istihdam edilmektedir.
El Emeği Göz Nuru Ürünlerin
Ekonomiye Katkısı
Kurulduğu ilk günden itibaren ilçe ekonomisine önemli katkılarda bulunan Tavas
Küçük Sanayi Sitesi'nde bugün 120 işyeri faaliyet göstermektedir. Bu işyerlerinin
çoğunluğunu ise terzi ve ayakkabıcılar
oluşturmaktadır. Bu esnafların el emeği
göz nuru ile ürettikleri ürünler, özellikle
çevre ilçe ve köylerde büyük bir rağbet
görmektedir.
Yine Tavas'ın beldelerinden Kızılcabölük
ve Karahisar'da yüzlerce yıldan bu yana
yapılan pamuklu dokumacılık ilçe ekonomisinin önemli aktörleri arasında yer
almaktadır.
EKONOMİ
Yüzlerce
yıldan bu
yana efe
kültürünü
yaşatmayı
başaran
Tavas,
zeybek
oyununun
yanı sıra,
üretimine
devam edilen
körüklü
çizmesi ile
de ayrı bir
değere
sahiptir. El
işçiliği olan
bu çizmeler
tamamen
deriden
üretilmektedir.
İlçe
ekonomisi
açısından
büyük önem
taşıyan
tarım ve
dokumacılık,
Tavas'ta
gelecek
nesillerle
buluşmaya
hazırlanıyor.
İlçede yeni
hizmete giren
Pamukkale
Üniversitesi
Tavas Meslek
Yüksekokulu,
tarım ve
dokuma
ile ilgili
bölümlerde
eğitim
vererek ilçe
ekonomisine
katkı
sağlamayı
planlıyor.
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Dünyaya Ün Salan Kızılca Leblebisi
Sahip olduğu birbirinden farklı özelliklerle Denizli Ekonomisi’nde önemli bir yere
sahip olan Tavas, sınırları içerisinde üretilen Kızılca Leblebisi ile de diğer ilçeler
arasında bir adım öne çıkmaktadır.
Türkiye’deki leblebi üretiminin %70’ni
tek başına karşılayan Denizli’nin
Serinhisar ile birlikte en önemli leblebi
üretim merkezi olan Kızılca’da üretilen
ve dünyanın dört bir yanına ihraç edilen
Kızılca Leblebisi, doğal gıda ürünü olan
sarı leblebinin en lezzetli olanıdır.
Tavas'ın Zengin Doğal Kaynakları
Tavas Ekonomisi'ne yön veren bir
diğer sektör de madenciliktir. İlçenin
Ulukent Beldesi ve çevresinde bulunan
manganez ve mermer yataklarının yanı
sıra Avdan Köyü'nde bulunan kömür
ve Kozlar Köyü'nde bulunan krom yatakları günümüzde de işletilmeye devam
etmektedir.
Efelerin Vazgeçilmez Aksesuarı:
Tavas Körüklü Çizmesi
Tavas'ta yalnızca birkaç usta tarafından
yapılmaya devam eden körüklü çizme,
Tavas'ın önemli simgelerinden biridir.
Tavas'a gelen yerli ve yabancı misafirlerin büyük ilgi gösterdiği körüklü çizmeler,
daha çok turistik amaçla imal edilmektedir.
Denizli Mutfağı'nın Önemli
Simgelerinden Biri: Tavas Pidesi
Tavas'ın en özel lezzetlerinden biri de
Tavas Pidesi'dir. Tavas Pidesi'nde asıl aktör ise tahinli pidedir. Tavaslılar tarafından bu pideye “içli-dışlı” da denir. Tahin
ile hamurun usta ellerde buluşması eşsiz
lezzetlerin ortaya çıkmasını sağlar.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Tavas Belediye Baskanı
Mehmet Karabay
Tarım ve geleneksel el sanatları ile anılan Tavas'ı
Denizli'nin önemli turizm merkezlerinden biri
yapacağız. Bu da ilçemize sosyal, kültürel ve
ekonomik açıdan büyük katkılar sağlayacak.
D
TO Dergisi'nin bu sayısındaki
söyleşi konuklarından biri de
Tavas Belediye Başkanı Dr.
Mehmet Karabay oldu. Tarihi
ve kültürel değerleri ile Denizli açısından
büyük önem taşıyan Tavas'ın ekonomik
açıdan gün be gün geliştiğini söyleyen
Başkan Mehmet Karabay, ilçenin
geleceği hakkında önemli açıklamalarda
bulundu.
Tavas Belediye Başkanı olarak, ilçe
ekonomisi hakkında neler söylemek
istersiniz?
2009 yılından bu yana Tavas Belediye
Başkanlığı görevini yürütüyorum.
Görevim dolayısıyla yaklaşık 3 yıldır
da Tavas Ekonomisi'ni yakından takip
ediyorum. Pek çok ilçe gibi Tavas'ın da
temel geçim kaynağı tarım sektörüne
dayanıyor. Bunun yanında ilçemizde
faaliyet gösteren bir küçük sanayi sitesi
var. Buradaki üretici ve tüccarlarımızın
hemen hemen hepsi kot, konfeksiyon
ve ayakkabı üretimi ile uğraşıyor.
Bunun haricinde bir yem fabrikamız,
bir un fabrikamız ve iki de plastik
imalathanemiz mevcut. Tavas Belediyesi
olarak biz de yeni sanayi yatırımlarına
büyük destek veriyoruz. İstiyoruz ki,
Tavas üreten ve ürettiğini kolayca
satabilen bir ilçe olsun.
Dilerseniz biraz da Tavas
Belediyesi'nin çalışmalarından söz
edelim...
Görev bayrağını devraldığımız
2009 yılından bu yana ilçe
ekonomisine katkı sağlayacak
birçok çalışmayı hayata
geçirdik, geçirmeye de devam
ediyoruz. Bu kapsamda
Antik
çağlardan
bu yana
bölgesinin
en önemli
yerleşim
merkezi
olan Tavas;
tarımı,
ekonomisi,
geleneksel
el sanatları
ve kültürel
değerleri ile
son derece
önemli bir
ilçe. Biz
de hayata
geçirdiğimiz
tüm
projelerde
Tavas'ın
sahip
olduğu bu
değerleri
ön plana
çıkarmaya
çalışıyoruz.
ARAŞTIRMA
ilçemizin sosyal hayatını düzene sokmak
amacıyla altyapı ve üst yapı projelerini
hayata geçirdik. Ana caddelerimizi
ilçemize yakışır bir hale getirdik.
Bununla birlikte çevre düzenleme ve
yeşil alan projelerimiz de devam ediyor.
İlçemizdeki lisans eğitimi için eski
tütün deposunu yeniden düzenleyerek
Pamukkale Üniversitesi'ne devrettik ve
Tavas Meslek Yüksekokulu'nu ilçemize
kazandırdık. Burada daha çok tarım ve
tekstil üzerine programlar olacak. Uzun
sözün kısası, devam eden ve hayata
geçireceğimiz projelerimizin ardından
Tavas çok daha yaşanılabilir bir yer
haline gelecek.
Geçtiğimiz günlerde GEKA tarafından
kabul edilen bir restorasyon projeniz
var. Bu proje hakkında da bilgi
verebilir misiniz?
Kızılcabölük Yolu Mevkii'nde yer alan
Tarihi Bağ Pazarı'nı yeniden canlandırıp
turistik ve kültürel bir değer olarak
ilçemize kazandırmak istiyoruz. Bunun
için de bir proje hazırlayıp GEKA'ya
sunduk. Kabul edilen bu projemizin mali
kaynağı GEKA'nın İktisadi Kalkınma Mali
Destek Programı tarafından karşılanacak.
Vakit kaybetmeden bu bölgedeki
restorasyon ve çevre düzenleme
çalışmalarına başladık. Kısa süre içinde
tamamlayıp ilçemizi bir
turizm merkezi haline
getirmeyi hedefliyoruz.
Bunu yapmamız halinde
ekonomik, sosyal ve
kültürel açıdan büyük
bir ivme yakalayacağız.
Bundan da kazançlı çıkan
Tavaslılar olacak.
Agustos 2011
37
ekonomi
HABERLER
S E K TÖ R
Pamukkale
Üniversitesi
2011 -2012
Eğitim ve
Öğretim
Yılı'nda,
Denizli
Ticaret Odası,
Denizli
Sanayi Odası
ve Denizli
Ticaret
Borsası'nın
katkılarıyla
tüm
bölümlerde
puan
sıralamasına
göre ilk 10'da
yer alan
öğrencilere
burs
verecek.
Üniversiteye
yeni gelen
öğrencilere
burs vererek
eğitim
hayatlarına
ufak da olsa
bir katkıda
bulunmak
istediklerini
söyleyen
Denizli
Ticaret Odası
Başkanı
Necdet Özer,
bundan
önce olduğu
gibi bundan
sonra da
Pamukkale
Üniversitesi
ile birlikte
hareket
etmeye
devam
edeceklerini
söyledi.
38
D
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
E -T İ C A R E T
Denizli Is Dünyasından
PAÜ Ögrencilerine Burs
enizli iş dünyası ve
tüm Türkiye'ye örnek olacak bir projeye daha imza
attı. Önümüzdeki günlerde
hayata geçirilecek proje kapsamında,
Pamukkale Üniversitesi'ne yerleşen ilk
10 öğrenciye odalar tarafından burs verilecek. Böylece başarılı gençler geleceğe
daha rahat bir şekilde hazırlanacaklar.
Başkan Özer: ''Üniversitemizin
Yanında Olmaya Devam Edeceğiz''
DTO, Pamukkale Üniversitesi ile
İşbirliği İçerisinde
Rektör Hüseyin Bağcı: ''Örnek Bir
Projeye Daha İmza Atıyoruz''
Tüm Türkiye'ye örnek olacak bu proje
ile ilgili olarak Rektör Prof. Dr. Hüseyin
Bağcı'yı makamında ziyaret eden iş
dünyasının temsilcileri, burada projenin
ayrıntılarını masaya yatırdı.
Toplantının ardından bir açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağcı,
Denizli'deki sivil toplum örgütü temsilcileri ile birlikte üniversite - sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden birini daha
sergilediklerini belirterek projeye katkı
sağlayan tüm odalara teşekkür etti.
Pamukkale Üniversitesi Rektörlük
Binası'nda gerçekleşen toplantıya Denizli
Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer,
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat
Keçeci ve Denizli Ticaret Borsası Başkanı
İbrahim Tefenlili katıldı. Toplantıda bu yıl
Pamukkale Üniversitesi'nde eğitime başlayacak olan ve tüm akademik birimlerde
ilk 10 arasına girmeyi başaran öğrencilere burs verilmesi kararlaştırıldı.
Agustos 2011
MARKA
Pamukkale Üniversitesi'nin akademik
birimlerine 2011-2012 Eğitim ve
Öğretim Yılı'nda 10 bin 200 öğrenci
kaydedeceklerini belirten Rektör Hüseyin
Bağcı şunları söyledi: ''Ticaret Odası,
Sanayi Odası ve Ticaret Borsası örnek bir
harekete imza attı. Bunun tüm Türkiye'ye
örnek olmasını diliyorum''.
Pamukkale Üniversitesi ile iş dünyası
arasında güzel bir birliktelik olduğunu
ifade eden Denizli Ticaret Odası Başkanı
Necdet Özer de, ''Üniversitemize yeni
gelen başarılı öğrencilere burs vererek
eğitim hayatlarına katkıda bulunmak istedik. Biliyoruz ki, onlar yarının iş adamları,
bürokratları, üretenleri olacak. Biz de
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da
onlara destek oluyoruz. Bu desteğimiz
önümüzdeki yıllarda da devam edecek''
şeklinde konuştu.
''Yarının İş Dünyasını da Garanti
Altına Almak İstiyoruz''
Yalnızca bugünün değil, yarının da iş
dünyasını garanti altına almak istediklerini söyleyen Başkan Necdet Özer,
''Gençlerimizin iyi bir üniversitede okuyup, geleceğe güvenle bakmaları için
çeşitli projeler üretiyoruz. Gençlerimize
verdiğimiz bu destek yalnızca öğrencilik
yılları ile sınırlı kalmayacak. DTO olarak,
başarılı öğrencilerimizin ileride iş dünyasına atılmaları durumunda da maddi ve
manevi olarak yanında olacağız'' dedi.
www.dto.org.tr
EKONOMİ
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
S
Dünyanın
en fakir
kıtası olan
Afrika’da
40 milyonun
üzerinde
insanın
kronik açlık
tehlikesiyle
karşı karşıya
kaldığını
belirten
Başkan Özer,
Denizli iş
dünyası
olarak
bu vahim
tabloya
seyirci
kalmalarının
mümkün
olmadığını
söyledi.
Denizli'den Afrika'ya
Uzanan Yardım Eli
on 60 yılın en kurak dönemini yaşayan ve insanların açlık
tehlikesi ile karşı karşıya
kaldığı Afrika için başlatılan
yardım seferberliği tüm
hızı ile devam ediyor. Bu kapsamda
Türkiye'deki pek çok kurum ve kuruluş
Afrika için yardım kampanyaları düzenlerken, bu kampanyalarda toplanan
yardım malzemesi ve erzaklar Afrika
Kıtası'na ulaştırılıyor.
Denizli İş Dünyasından Örnek
Kampanya
Afrika'da yaşanan insanlık dramına
seyirci kalmayan Denizli iş dünyası da
bu kıtaya yardım için örnek bir kampanyaya imza attı. Denizli Ticaret Odası,
Denizli Ticaret Borsası ve Denizli Sanayi
Odası'nın birlikte düzenlediği bu kam-
panya kapsamında toplanan yardımlar
zaman kaybedilmeden Afrika Kıtası'na
ulaştırılacak.
DTO Başkanı Özer: ''Afrika'ya
Yardım Elimizi Uzatmalıyız''
Kampanyanın tanıtımı amacı ile Denizli
Ticaret Odası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Necdet Özer,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne
bağlı tüm sivil toplum örgütlerinin ülke
genelinde Afrika'ya yardım için seferber
olduğunu, kendilerinin de hiç düşünmeden bu seferberliğe katıldıklarını söyledi.
Başkan Necdet Özer sözlerine şöyle devam etti: ''Kara kıta Afrika son
60 yılın en kurak dönemini geçiriyor. Şu an Somali, Etiyopya, Kenya,
Eritre,Tanzanya, Uganda ve Burundi'deki
Oda Baskanlarından Denizli
Halkına Yardım Daveti
Afrika'da yaşanan insanlık dramının tüm dünyanın ortak sorunu olduğunu
belirten Oda başkanları, Denizli iş dünyası olarak bu tabloya seyirci
kalamayacaklarını, bu amaçla başlatılan yardım kampanyasına da
tüm Denizli halkının katılmasını beklediklerini söylediler.
insanlar açlık tehlikesi ile karşı karşıya.
Çocuk ölümlerinin her geçen gün daha da
arttığı bu ülkelere mutlaka yardım elimizi
uzatmalıyız. Yardımlaşma ve dayanışma
duygusunun yoğun olarak yaşandığı bu
mübarek Ramazan Ayı'nda, TOBB ve
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın birlikte düzenlediği yardım kampanyasına Denizli
iş dünyası olarak biz de tam destek vereceğiz''.
Başkan Özer'den Anlamlı Çağrı
Afrika halkının yanında yer almak ve
acılarını paylaşmak adına gerçekleştirilen bu kampanyaya destek olmaları
için hem üyelerine hem de vatandaşlara
çağrıda bulunan Başkan Özer şöyle konuştu: ''Hayırseverlerimizin bu mübarek
Ramazan Ayı'nda da Afrika'daki yardıma
muhtaç insanlara yardım ellerini uzatacaklarına inancımız tam. İnşallah toplayacağımız yardımlarla oradaki yangının
söndürülmesine katkıda bulunacağız''.
Afrika'ya yardım etmek isteyen vatandaşlar Türkiye İş Bankası TOBB Şubesi
nezdindeki TOBB-Afrika Açlık Felaketi
Yardım Hesabı olan 4375-333 numaralı
TL hesabına yardımlarını yatırabilirler.
Afrika'daki
yardıma
muhtaç
insanlara
yardım etmek
isteyenlerin
Türkiye İş
Bankası
TOBB Şubesi
nezdindeki
TOBB-Afrika
Açlık Felaketi
Yardım
Hesabı olan
4375-333
numaralı
TL hesabına
yardımlarını
yapabileceklerini ifade
eden Başkan
Özer, tüm
Denizli
halkını
kampanyaya
destek
olmaya
davet etti.
Agustos 2011
39
haberler
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
TOBB HABER
hazırlayan » merve tosun
TOBB’dan Açlık Felaketiyle Bogusan
Afrika için Yardım Kampanyası
A
frika’da yaşanan ve
tüm kıtayı etkisi altına alan açlık felaketine karşı duyarsız kalmayan
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği, başlattığı yardım kampanyası ile tüm Türkiye'ye
örnek oldu.
'' 40 Milyona Yakın İnsan
Açlıkla Savaşıyor''
Kampanyanın tanıtımı amacı
ile TOBB Genel Merkezi'nde
düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
40 milyonun üzerindeki
Afrikalı'nın, özellikle de çocukların, kuraklığın da etkisiyle
kronik açlık tehlikesiyle karşı
karşıya bulunduğunu söyledi.
Somali, Etiyopya, Kenya,
Eritre, Tanzanya, Uganda ve
Burundi'de büyük insanlık
dramlarının yaşandığını ifade
eden Başkan Hisarcıklıoğlu,
''Bu ülkeler, Doğu Afrika'nın
en yoksul ve en az gelişmiş
ülkeleri. Neredeyse çeyrek
yüzyıldır devam eden ve son
40
Agustos 2011
zamanlarda daha da genişleyen iç savaşlar, bu ülkelerin
kaynaklarını büyük ölçüde
tahrip etti. Türkiye olarak bu
bölgelerle 3 asırdan daha
uzun bir yakınlığa, tarihi bir
birliğe sahibiz. Dolayısıyla
içinde bulunduğumuz şu rahmet ve mağfiret Ayı'nda bize
büyük görevler düşüyor'' dedi.
TOBB'dan 1 Milyon TL
Yardım Geldi
Kendilerinin de üzerlerine
düşen görevi yerine getirmek
adına TOBB Yönetim Kurulu
olarak bir karar aldıklarını
belirten Başkan Hisarcıklıoğlu
''Kampanyaya 1 milyon TL
tutarındaki ilk nakdi yardımı
TOBB olarak biz yapıyoruz''
dedi.
Başkan Hisarcıklıoğlu sözlerine şöyle devam etti:
''Mübarek Ramazan Ayı,
dini özelliklerinin yanı sıra,
sosyal adalet ve dayanışma
duygularını da güçlendirir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
gönderilecek yardımların fitre
yerine geçeceğini açıklaması
isabetli ve faydalı olmuştur.
Zamanında alınan bu karar
yardım kampanyasına desteği
arttıracaktır''.
Yardımlar Başbakanlık
Tarafından Ulaştırılacak
Toplanan yardımların nasıl
ulaştırılacağına da değinen
Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu;
''Bu kampanya kapsamında toplanan yardımlar,
Başbakanlık’ın 2011/9
Genelgesi kapsamında
Diyanet İşleri Başkanlığı'na
aktarılacak ve resmi kanallar üzerinden Afrika’ya
ulaştırılacaktır. Türk
milleti olarak tarih boyunca yardımlaşma ve
paylaşma geleneğimizle
tanındık. Bu yüzden de
Afrika’da yaşananlara karşı
kayıtsız kalmamalıyız. Tüm vatandaşlarımızı yardım etmeye
davet ediyorum'' dedi.
www.dto.org.tr
Diyanet İşleri
Başkanı
Mehmet
Görmez,
Ramazan
Ayı'ndan
önce 'Her
Evden Bir
Fitre, Bir
İftar Afrika'ya
Kampanyasını
başlattıklarını
hatırlatarak
düzenledikleri
kampanyaya
destek olmak
amacıyla
gönderilen
SMS sayısının
1 milyona
ulaştığını
söyledi.
Görmez
kampanya
kapsamında
toplanan
yardım
miktarının
Diyanet İşleri
Başkanlığının
resmi web
sitesinde
açıklandığını
kaydetti.
HABERLER
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu:
''Komsusu açken tok yatan bizden degildir''
tok yatan bizden değildir" Hadis-i Şerîfini
unutmamalıyız. Herkesi kampanyaya
katılmaya davet ediyorum'' dedi.
7'den 70'e herkesi Afrika'ya yardım etmeye
davet eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
''Peygamber Efendimizin "Komşusu açken
"Cari Açık Sorununun Çözülmesi için
Yeni Pazarlara Girmeliyiz''
A
büyüme gösterdik. Hedefimiz
yeni pazarlar olmalı. Çin ve
Hindistan'ın peşine takılan
ülkeler ihracatını arttırıyor''.
dana Sanayi Odası,
Adana Ticaret
Odası, Adana Ticaret
Borsası, Ceyhan Ticaret
Odası, Ceyhan Ticaret Borsası,
Kozan Ticaret Odası ve
Kozan Ticaret Borsası Meslek
Komiteleri Ortak Toplantısı'na
katılan TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, cari açık
sorununun çözülmesi için
Türkiye'nin Avrupa dışındaki
pazarlara yönelmesi gerektiğini belirterek Uzak Doğu
pazarlarının ciddi tükeci grubunda yer aldığını söyledi.
''İthalat ve İhracat
Arasındaki Farka Dikkat!''
Bütün engellemelere karşın
Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde
yüzde 11'lik büyüme oranıyla
dünya şampiyonu olduğunu
hatırlatan Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, "Ancak
ithalat ve ihracat arasında
5,5'lik müthiş bir fark var.
Bu da elimizi kolumuzu bağlıyor" dedi.
"Artık Yeni Pazarlara
Bakmamız Lazım"
''Kriz Öncesindeki
Seviyeyi Yakalayamadık''
"Bugüne Kadar Sadece
Tek Pazarda Büyüdük''
Başkan Hisarcıklıoğlu, "İthalat
ve ihracat bakımından kümülatif kriz öncesindeki seviyeyi
yakalayamadık. Enerji dışında
2009'da dünya ihracatından
aldığımız pay binde 82 iken,
binde 76'ya düştü. İthalattan
aldığımız pay da yüzde 1,11
iken, 1,21'e geldi. Bunu derhal düzeltmemiz lazım" dedi.
''Ülke olarak cari açığımıza
baktığımız zaman, gayri safi
milli hasılaya oranı 6. 6. Yani
en yüksek noktaya gelmiş durumda" diyen TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi;
"Adana, Irak'a odaklanmış
durumda. Ancak o pazar da
700 milyar Dolar daraldı.
Ne yazık ki, tek pazarlı bir
TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle
tamamladı: "Bundan sonra
yeni pazarlara bakmamız
lazım. Almanya'daki bir ailenin
1 haftalık mutfak harcaması
500 Dolar. Mısır'dakinin ise
68 Dolar. Yani mallarımızı
parası olan yerlere satmalıyız.
Parası olan yerlere hızla odaklanmalıyız. Örneğin Çin ve
Hindistan'ın geliri Avrupa'dan
yüksek. Ayrıca geliri olup
harcayan insanlar. Tek
hastalıkları var; tükettikleri ürünlerde 'Made
in China' veya 'Made in
İndia' yazmasın. Bunların
marka değil 'made in'
hastalığı var. Müthiş bir pazar var orada. Evet, Avrupa
önemli, ama başka yerler de
unutulmamalı''.
Meslek Kurulusları Yeni Anayasa Çalısmaları için TOBB’da Bulustu
Yeni Anayasa Görüsmelerine Devam
K
amu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları yeni Anayasa
ile ilgili görüş alışverişinde
bulunmak üzere TOBB’da bir
araya geldi.TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu baş-
kanlığında gerçekleşen
toplantıya, TESK Başkanı
Bendevi Palandöken, Türkiye
Noterler Birliği Başkanı
Fahri Köse, Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler
ve Yeminli Mali Müşavirler
Odaları Birliği (TÜRMOB)
Başkanı Nail Sanlı, Türk
Veteriner Hekimleri Birliği
Başkanı Dr. Mehmet Alkan,
Türkiye Katılım Bankaları
Birliği Başkanı Fahrettin Yahşi,
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Av. Vedat Ahsen Coşar,
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği (TÜRSAB) Başkanı
Başaran Ulusoy, TZOB Hukuk
Danışmanı Cahit Babacan
ile Eczacılar Birliği Başkanı
Erdoğan Çolak katıldı.
TOBB Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu
Orman ve Su
İşleri Bakanı
Veysel
Eroğlu’nu
makamında
ziyaret etti.
Görüşmede
Bakan Eroğlu,
TOBB ile bir
orman
kurmak
istediklerini
söylerken,
Başkan
Hisarcıklıoğlu
da bundan
mutluluk
duyacaklarını
söyledi.
AB Bakanı
Egemen
Bağış’ı
makamında
ziyaret eden
TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu,
"Eğer Türkiye
dönüşecekse
toplumun
tüm
kesimleriyle
olmalı'' dedi.
Agustos 2011
41
haberler
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
TOBB HABER
hazırlayan » merve tosun
"2023 Hedeflerinde Turizm Öncelikli Olmalı"
K
''Turizmi Çeşitlendirerek
İlerlemeliyiz''
geleceğinin turizmde olduğunu söyledi. Turizm sektörünün
30 milyar Dolarlık girdiyle,
Türkiye'nin cari açığının aşağı
indirilmesinde önemli bir rol
üstlendiğini belirten Başkan
Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Turizm
sektörü Ak Parti Dönemi'nde
büyük bir patlama yaptı.
İnşallah önümüzdeki dönemde
de aynı şekilde yükselmeye
devam edecek'' dedi.
Turizmin hem ekonomi hem
de hitap ettiği kitleler açısından önemli bir sektör
olduğunu belirten Başkan
Hisarcıklıoğlu, ülke ekonomisine sağlamış olduğu
katkılardan dolayı Türkiye'nin
Sektörde bugüne kadar kullanılmayan birçok alanın bulunduğuna dikkat çeken Başkan
Rifat Hisarcıklıoğlu; bunların
başında da sağlık turizmi,
eğitim turizmi, inanç turizmi
ve kongre turizminin geldiğini
ültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul
Günay’ı makamında
ziyaret eden TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Bakan
Ertuğrul Günay'ın ilk bakanlık
döneminde de son derece
başarılı hizmetlerde bulunduğunu söyledi.
söyledi.Türkiye'nin zenginleşmesi ve 2023 hedeflerine
ulaşması konusunda turizm
sektörüne öncelik verilmesi
gerektiğini vurgulayan Başkan
Hisarcıklıoğlu, üzerlerine
düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi.
Bakan Ertuğrul Günay'dan
TOBB'a Teşekkür
Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay da, bir önceki
bakanlık döneminde Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği ile
beraber önemli işlere imza
attıklarını ve sıkıştıkları her
konuda TOBB'un yanlarında
olduğunu söyledi.
Turizm sektöründe faaliyet
gösteren firmaların TOBB'un
değişik birimlerinde yer alan
üyelerden oluştuğunu hatırlatan Bakan Ertuğrul Günay,
önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerinin Türkiye'nin turizmin
her alanında bir dünya markası olması olduğunu söyledi.
Türkiye'deki ekonomiyle
ilişkili sektörlerin başında
turizmin geldiğine işaret
eden Bakan Ertuğrul Günay,
''Turizm sektörü olarak
her yıl 30 milyon civarında
insanı misafir ediyoruz. Bu
da cari açığın kapatılmasında
önemli bir rol oynuyor'' şeklinde konuştu.
ABD Dısisleri Bakanı Clinton, Türk Is Dünyası ile Bir araya Geldi
Projeler Degerlendirildi
A
BD Dışişleri Bakanı
Hilary Clinton,
Türkiye ziyareti kapsamında Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜSİAD
Başkanı Ümit Boyner,
42
Agustos 2011
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad
Vardan, TÜMSİAD Başkanı
Hasan Sert, TOBB Kadın
Girişimciler Kurulu Başkanı
Aynur Bektaş ve Coca Cola
Türkiye Başkanı Galya Molinas
ile bir süre görüştü. Yapılan
görüşmede, Türkiye-ABD
ilişkilerinin yanı sıra 'Arap
Baharı' sonrasında özellikle
Kuzey Afrika ile mevcut ilişkilerin geliştirilmesi konusunda
öncelik verilmesi gereken
hususlar konuşuldu.
www.dto.org.tr
Pakistan
İslam
Cumhuriyeti
Büyükelçisi
Muhammad
Shaukat'ı
makamında
kabul
eden TOBB
Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu
iki ülke
arasındaki
ilişkilerin
gelişmesinin
kendileri
açısından
önemli
olduğunu
söyledi.
Polonya’nın
Türkiye
Büyükelçisi
Marcin
Wilczek ile
görüşen
TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu,
AB Dönem
Başkanlığı'nda
Polonya'dan
destek
beklediklerini
söyledi.
HABERLER
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi Baskanı Rifat Hisarcıklıoglu:
''Yabancı sermayedeki artıs Türkiye’ye güvenin bir göstergesi''
İSO Meclis Toplantısı'nda konuşan Başkan
Rifat Hisarcıklıoğlu, yabancı sermayeli şirket
sayısında, getirilen sermaye tutarında ve
yabancıların ortaklık oranında ciddi bir artış
olduğuna dikkat çekerek, bunun Türkiye’ye
olan güveni gösterdiğini vurguladı.
"Nükleer Enerjiden Vazgeçemeyiz"
E
nerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ı ziyaretinin ardından basın
mensuplarının sorularını yanıtlayan TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki 20
yılın en önemli meselesinin
enerji olacağına işaret ederek
nükleer enerjiden vazgeçilmesinin mümkün olmadığını
söyledi.
''Nükleer Santraller
Mutlaka Kurulmalı''
"Bu Müthiş Fırsatı
Değerlendirmeliyiz"
Enerjinin önümüzdeki 20 yıl
daha dünyanın ve Türkiye'nin
en önemli meselesi olacağını ifade eden Başkan Rifat
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin
ihtiyaçlarının devamı noktasında enerji çeşitlendirmesine
gitmesinin önemli olduğunu
söyledi.
Nükleer ve yenilenebilir
enerji kaynakları dâhil olmak
üzere enerjinin çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulayan
Hisarcıklıoğlu, ''Türkiye nükleer enerjiden vazgeçemez. Bu
nedenle yenilenebilir enerji
kaynaklarının çeşitlerini de
arttırmak durumunda. Nükleer
santrallerin kurulması noktasında her türlü desteği sayın
Bakanımıza zaten veriyoruz.
Eğer Türkiye, dünyadaki en
büyük ilk 10 ekonomi arasında olmak istiyorsa nükleer
enerji olmadan bu iş olmaz''
dedi. Bugün Türk sanayicilerin yüzde 18'inin kullandığı
enerjiyi serbest piyasa koşullarında yüzde 12 daha ucuza
alabildiğine işaret eden TOBB
Başkanı, iş aleminin bu konuda bilgi sahibi olmasının da
önemine dikkat çekti.
Yenilenebilir enerjinin makine
ve imalat sektörü açısından
önemli bir fırsat olduğunu
belirten TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: ''Bunu maalesef
sektörün içinde olanlar
biliyor, dışında olanlar
ise bilmiyor. Yenilenebilir
enerji kaynaklarına yatırım
yapanlar, yerli makine ve
teçhizat kullanmaları halinde,
hem daha ucuza yatırım yapmış olacaklar, hem de daha
uygun şartlarla enerji satışı
gerçekleştirecekler''.
TOBB Baskanı Hisarcıklıoglu, Filistin Ulusal Yönetimi Baskanı Mahmut Abbas’la bir araya geldi.
"Jenin’deki Projenin Takipçisiyiz''
T
OBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, Filistin
Ulusal Yönetimi
Başkanı Mahmut Abbas’la
bir araya geldi. Filistin'in
Türkiye açısından önemine
dikkat çeken Başkan Rifat
Hisarcıklıoğlu, Filistin’in ulusal birlik konusunda attığı
adımlardan büyük mutluluk
duyduklarını söyledi. Jenin’de
sanayi bölgesi kurma projesini yakından takip ettiklerini belirten Başkan Rifat
Hisarcıklıoğlu, Filistin Ticaret,
Sanayi ve Tarım Odaları
Federasyonu'nun Filistin’deki
girişimciliğin ve özel sektörün geliştirilmesi konusunda
önemli adımlar attığını kaydetti. Filistin Ulusal Yönetimi
Başkanı Mahmut Abbas ise
Jenin’de kurulacak sanayi
bölgesini öteden beri desteklediklerini belirterek, Filistin’in
yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde büyük projelere
imza atacaklarını söyledi.
UNICEF
Türkiye Milli
Komitesi
Başkanı
Prof. Talat
Halman ile
bir araya
gelen TOBB
Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu
TOBB-UNICEF
Türkiye
Milli Komitesi
işbirliği ile
gerçekleştirilmesi
düşünülen
projeleri
konuştu.
TOBB Başkanı
Rifat
Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'nin
ABD pazarını
bilmediğini
bu nedenle
de dünyanın
en önemli
pazarında
yeterli
başarıyı
sağlayamadığını söyledi.
Agustos 2011
43
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » ozan öner özmen
komite
HABERLER
5. Komite
Toplantısı
Tarım ve Hayvancılık Sektörü Masaya Yatırıldı
D
enizlili tüccar ve
işadamlarına daha kaliteli
hizmet verip, yaşadıkları
sorunlara çözüm bulmak
amacıyla Denizli Ticaret
Odası bünyesinde
kurulan meslek komiteleri, sektörlerin
nabzını tutmaya devam ediyor. Biz
de DTO Dergisi olarak bu komitelerin
toplantılarını ve burada ele alınan
konuları sizlerle paylaşmaya devam
ediyoruz.
Bu sayımızda sizlerle buluşturacağımız
meslek komitesi; tarım, ormancılık,
hayvancılık, balıkçılık üretim ve ticaretini
kapsayan 5. Meslek Komitesi.
44
Agustos 2011
5. Meslek Komitesi Üyeleri
Sektörel Sorunları Masaya Yatırdı
Düzenli olarak yaptıkları toplantılarla
sektörde yaşanan sorunları ve bu
sorunlarla ilgili çözüm önerilerini masaya
yatıran 5. Meslek Komitesi üyeleri,
geçtiğimiz günlerde yaptıkları toplantı
ile sektörün içinde bulunduğu durumu
değerlendirdiler.
İşte tarım, ormancılık, hayvancılık,
balıkçılık üretim ve ticareti faaliyetlerini
kapsayan 5. Meslek Komitesi tarafından
Denizli Ticaret Odası'nda yapılan
toplantıda öne çıkan sorunlar ve bunlarla
ilgili çözüm önerileri...
Tarım,
ormancılık,
hayvancılık
ve balıkçılık
faaliyetlerini
kapsayan
5. Meslek
Komitesi
üyeleri
tarafından
yapılan
toplantıda
sektörde
yaşanan
sorunlar
ve bunlarla
ilgili çözüm
önerileri
ele alındı.
''Tarım Sektörü Toplulaştırma
ile Kalkınacaktır''
Toplantının hemen başında tarım
arazilerinin toplulaştırmasının önemine
dikkat çeken 5. Meslek Komitesi üyeleri,
bu konuyla ilgili şu görüşlere yer verdiler:
''Kentimizdeki arazilerin küçük ve çok
parçalı olması nedeniyle sektörümüz
önemli bir sorunla karşı karşıyadır.
Bunun önüne geçmenin yolu ise arazi
toplulaştırmasıdır. Bu konudaki en
önemli sorun miras yoluyla arazilerin
bölünmesidir. Bu sorunun çözülmesi için
Miras Hukuku'nun yeniden düzenlenmesi
ve arazi bölümünün önlenmesi
gerekmektedir. Bu düzenlemelerin
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
SEKTÖR
MiRAS HUKUKU iLE ARAZi BÖLÜNMELERiNiN ÖNÜNE GEÇiLMELi
M
iras Hukuku'ndaki mevcut
düzenlemelerin tarım yapılan
arazilerin parçalanarak küçülmesine,
verimliliklerinin azalmasına ve dolayısıyla
da işletme büyüklüklerinin gerilemesine
neden olduğunu belirten Denizli Ticaret
Odası 5. Meslek Komitesi üyeleri, bunun
da çiftçiler için kazançlı üretim yapma
olanağını ortadan kaldırdığını söylediler.
Bu sorunun önüne geçmek için zaman
yapılması halinde tarım arazileri
genişleyecek, topraktan çok daha fazla
verim alınacaktır''.
''Tarımda Yaşanan Sorunların
Başında Sulama Geliyor''
Özellikle son yıllarda tarım arazilerinin
sulanması konusunda ciddi sıkıntıların
yaşandığını belirten Komite üyeleri,
şunları söylediler: ''Arazilerin düzenli
olarak sulanması, tarımdaki verimliliği
etkileyen en önemli faktör. Bu konuda
karşılaşılan sorunlar ise aşırı su kullanımı,
sulama şebekelerinin eski olması, su
kirliliği ile su iletim ve dağıtımının açık
sistemlerle yapılması. İşte tüm bu
sorunların önüne geçebilmek amacıyla
suyun önce baraj veya göletlerde kıştan
tutulması ve mevsiminde bitkilere
kavuşturulması gerekmektedir''.
''Sulamada Modern Yöntemler
Uygulanmalı''
Toplantıda sulama suyunun en etkin
kullanılabileceği yöntemleri de masaya
yatıran 5. Meslek Komitesi üyeleri, bu
konuyla ilgili şu görüşlere yer verdiler:
''Tarımdaki verimliliği en üst seviyeye
çıkartmak için sulama suyunun bitkilere
verilmesi en son teknikle yapılmalı, bu
konuda da damla sulama sistemine
geçilmelidir. Bu amaçla drenaj sularının
yeniden kullanımı, su kaynaklarının
suyun bol olduğu yerden kıt olduğu
yere doğru yönlendirilmesi, atık suların
kullanımı ve çiftçilerin su tasarrufunu
sağlayan basınçlı sulama yöntemlerini
uygulamasına önem verilmelidir''.
''Uluslararası Pazarda Rekabet İçin
Girdi Fiyatları Desteklenmeli''
Sektörde yaşanan maliyet sorunları
nedeniyle uluslararası pazarlarda
ciddi sorunların yaşandığına dikkat
çeken Komite üyeleri bu konuda acil
tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek
şunları söylediler: ''Tarımsal pazarlama
altyapısının iyileştirilmesi, üreticilerin
kaybetmeden gerekli yasal düzenlemelerin
yapılması gerektiğini belirten Komite
üyeleri, bu düzenlemelerin ardından
arazilerin genişleyip, verimliliğin artacağı
konusunda görüş birliğine vardılar.
Tarım sektöründe yaşanan tüm sorunlara rağmen 2010 yılında
yurt dışına yapılan ihracat 400 milyon Dolar'ı buldu.
Tarımdaki
verimliliği
etkileyen
en önemli
sorunlardan
birinin sulama
olduğunu
belirten
5. Meslek
Komitesi
üyeleri, bu
sorunun
önüne
geçebilmek
için suyun
önce
barajlarda
tutulması
gerektiğini
söylediler.
5. Meslek
Komitesi
üyeleri,
uluslararası
pazarda
rekabet
için girdi
fiyatlarına
da dikkat
çektiler.
Tarımsal nüfusta belirgin bir azalma
yaşansa da nüfusun halen yüzde
30'u kırsal kesimde yaşıyor. Toplam
23 milyon çalışanın da 5 milyonu
tarım sektöründe faaliyet gösteriyor.
Açıklanan resmi rakamlara göre, Milli
Gelir'in yüzde 8'ini tarım sektörü
oluşturuyor. Ülkemiz için büyük
önem taşıyan tarım sektörü,
Denizli'de de üretim ve ihracatın bel
kemiği durumunda. 2010 yılında
Denizli'den yurt dışına ihraç edilen
tarım ürünü 400 milyon Dolar'ı
bulmuş durumda.
pazara erişim düzeylerinin arttırılarak
tarım-sanayi entegrasyonunun
sağlanması ve kaliteli hammadde
temin edilerek tüketici tercihlerinin
karşılanması tarım sektörünün geleceği
açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu konuda alınacak tedbirler,
sektörde yaşanan maliyet sorunları
ile uluslararası pazarlarda yaşanan
rekabet sorununu tamamen ortadan
kaldıracaktır. Hiç kuşkusuz uluslararası
pazarlarda rekabet edebilmemiz için
sektörümüzdeki girdi fiyatlarının
desteklenmesi gerekmektedir''.
ayrılmasının kaçınılmaz bir gerçek
olduğunu belirten 5. Meslek Komitesi
üyeleri şunları söylediler: ''Bu
sorunun önüne geçebilmek amacıyla
çiftçilerin profesyoneller tarafından
eğitilmesi, üretilen tarım ürünlerinin
iç ve dış pazarlarda değerlenmesi için
kooperatif, birlik ve sektörel şirketlerin
bu alanlarda çalışmalar yapması, bunun
için de bu kuruluşların desteklenmesi
gerekmektedir. Yine çiftçilerin,
kooperatif ve birliklerde örgütlenmesi
de yapılması gereken çalışmalar
arasında yer alıyor''.
''Üretim ve Pazarlama Faaliyetleri
Birbirinden Ayrılmalı''
''Tarımsal Ürünlerin İşlendiği ve
Depolandığı Tesisler Artmalı''
Toplantıda ele alınan konulardan biri
de üretim ve pazarlama faaliyetlerinin
birbirinden ayrılması oldu. Üretim ve
pazarlama faaliyetlerinin birbirinden
İşleme ve depolamanın tarım
sektörünün önemli ayaklarından
biri olduğunu belirten Meslek
Komitesi üyeleri şunları söylediler:
Agustos 2011
45
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
komite
''Türkiye'nin Kalkınması Tarımsal
Sanayi ile Mümkündür''
hazırlayan » ozan öner özmen
Türkiye'nin
kalkınmasının
tarım ve
tarıma bağlı
sanayi ile
mümkün
olduğunu
belirten
Komite
üyeleri,
bunun için
de sektörün
sorunlarının
çözüme
kavuşması
gerektiğini
söylediler.
Sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini
masaya yatıran 5. Meslek Komitesi üyeleri,
tüketime göre üretim yapılması gerektigi
üzerinde durdular.
''Günümüzdeki işleme ve depolama
tesisleri, ne yazık ki üretim hacmini
karşılayamamaktadır. Bu nedenle
de pek çok ürünün pazarlanması
aşamasında sorun yaşanmaktadır. Bu
sorunun önüne geçebilmek için tarımsal
ürünlerin işlendiği ve depolandığı tesis
sayısının arttırılması gerekmektedir.
Üreticilerin ilaç kalıntısı veya hormon
gibi tüketiciyi olumsuz yönde etkileyen
etkenlerden uzaklaşarak ürün üzerindeki
hassasiyetlerini göstermesi ve
tüketicilerin talepleri doğrultusunda ürün
yetiştirmeleri kaçınılmazdır. İlgili kamu
kuruluşları da üreticiyi bilgilendirerek
ürününü en iyi şekilde yetiştirmesine
yardımcı olmalıdır. Bununla ilgili yasal
düzenlemeler yapılmalıdır''.
Kooperatifler
örgütlenmeli
46
Agustos 2011
''Üretime Göre Tüketim Değil
Tüketime Göre Üretim Yapmalıyız''
Tüketim olmadan üretimin bir önem arz
etmediğini belirten Komite üyeleri bu
konu ile ilgili olarak şu görüşlere yer
verdiler: ''Eğer sektörde daha iyi bir
noktaya gelinmek isteniyorsa üretim
tüketime göre şekillendirilmelidir.
Tüketime göre üretim yapma çalışmaları
tüm hızı ile devam etmektedir. Zaten
tüketici hareketleri de bu konuda
piyasalara yön vermektedir. İşte bu
nedenle talep edilen ürünlerin doğru
bir şekilde belirlenerek o doğrultuda
üretim yapılması son derece önemlidir.
Bunun yapılması sektöre önemli bir girdi
sağlayacaktır''.
Türkiye'nin toplam 45 milyon ton sebze
ve meyve üretimi ile dünyanın sayılı
ülkelerinden biri olduğunu belirten
Meslek Komitesi üyeleri, bu ürünlerin
sadece yüzde 5’inin ihraç edilebildiğini
bunun da son derece düşündürücü
olduğunu söylediler.
Meslek Komitesi üyeleri sözlerine
şöyle devam ettiler: ''Tarımsal üretimin
dış pazara yönelik olarak yapılması
sektörün geleceği açısından büyük önem
arz etmektedir. Dış pazar sürecindeki
bürokratik işlemler için de Denizli'deki
gümrük çıkış kapısının hızlı ve etkin bir
şekilde hizmet vermesi sağlanmalıdır.
Şurası unutulmamalıdır ki, Türkiye’nin
kalkınması, tarım ve tarıma dayalı sanayi
sayesinde olacaktır. Bu nedenle tarımın
ihracat gibi desteklenmesi ve sübvanse
edilmesi gerekmektedir. Yine ülkemizdeki
kooperatiflerin örgütlenmesinde de ciddi
sıkıntılar yaşanmaktadır. Ancak Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, merkez
birliklerinin de görüşlerini alarak yeniden
yapılanma adına önemli çalışmalar
yapmaktadır. Bu çalışmanın bir an önce
tamamlanması gerekmektedir''.
''Yüksek Maliyetler
Et Fiyatlarını da Yükseltiyor''
Hayvancılık
sektöründe
yaşanan
sorunları
da masaya
yatıran
5. Meslek
Komitesi
üyeleri,
üretim
aşamasında
ortaya
çıkan
yüksek
maliyetlerin
et fiyatlarını
yükselttiğini
söylediler.
Kaliteli damızlık hayvan üretiminin
ülkemiz koşullarında yeterli düzeyde
olmadığını belirten 5. Meslek Komitesi
üyeleri, bu amaca yönelik üretim yapan
işletme sayısının oldukça az olduğunu ve
bu konuda örgütlü bir üretim yapılması
gerektiğini söylediler.
Ülkemizde artan et talebine karşın
arzın düşük olduğunu ve bunun da et
fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu
ifade eden Komite üyeleri, bu maliyetlere
bir de bunlara yüksek yem fiyatları,
vergiler ve taşıma giderleri eklenince
durumun daha da içinden çıkılmaz bir
hale geldiğini söylediler. 5. Meslek
Komitesi üyeleri, bu sorunların çözümü
noktasında yapılacak politikaların bir
an önce hayata geçirilmesinin önemi
üzerinde durdular.
Tarım sektöründeki kooperatiflerin örgütlenmesinde ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Komite
üyeleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu sorunun çözümüne yönelik yaptığı çalışmaları
bir an önce bitirmesi gerektiği hususunda görüş birliğine vardılar.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Agustos 2011
SEKTÖR
47
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » aytaç denk - ugur dayıoglu
gezi
TÜRKMENiSTAN
Türkmenistan
48
Agustos 2011
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Başkenti
Aşkabat
Yönetim Şekli
Cumhuriyet
Yüzölçümü
488.100 kilometrekare
Nüfusu
5.5 milyon
Resmi Dili
Türkmence
Sınır Komşuları
İran, Kazakistan, Özbekistan,
Afganistan
Para Birimi
Türkmenistan Manatı
GEZİ
Ülke Profili
DOĞAL ÖZELLİKLERİ: Türkmenistan topraklarının tamamına yakını çöllerle
kaplıdır. Ülkenin en yüksek dağları Kugintau Dağı (3319 m) ve Kopet Dağı
(2942 m)'dır. Hazar Denizi'ne sınırı vardır. Akarsu bakımından oldukça fakirdir.
Ülkenin güneyinde Kopet Dağ Kütlesi ve yaylalar bulunmaktadır.
İKLİM KOŞULLARI: Topraklarının büyük bir kısmının çöllerle kaplı olması nedeni
ile ülkede karasal iklim hakimdir. Kurak geçen yaz aylarında sıcaklık 50 dereceye
kadar yükselirken, kış aylarında -25 dereceye kadar düşmektedir.
Türkmenistan; Orta Asya’nın
güneyinde, Hazar Denizi'nin
kıyısında yer alan bir ülkedir.
Ülke; Özbekistan, Kazakistan,
İran ve Afganistan ile komşudur.
488.000 kilometrekarelik
yüzölçümü ile bağımsız devletler
topluluğunun en büyük dördüncü
devletidir. Kara Kum Çölü,
ülkenin %80’ini kapsamaktadır.
Türkmenistan nüfusunun
%81'ini Türkmenler, %9'unu
Özbek Türkleri, %6'sını Ruslar,
%3'ünü Türkler, %1'ini de
diğer ırklar meydana
getirmektedir. 5 ana Türkmen
boyundan oluşan ülkede
idari yapı da bu 5 boya göre
şekillenmiş ve Ahal, Balkan,
Daşoğuz, Lebap ve Mary olmak
üzere 5 ayrı kent kurulmuştur.
27 Ekim 1991 tarihinde
bağımsızlığını ilan eden ve
25 Aralık 1991 tarihinde
resmen tanınan Türkmenistan
Cumhuriyeti, 18 Mayıs 1992
tarihinde yürürlüğe giren
anayasa ile yönetilmektedir.
Ülkede çok partili rejime geçilmiş
olmasına rağmen, tek parti
diktatörlüğü devam etmektedir.
Ülkenin resmi dili olan
Türkmence, Ural Altay Dil
Grubu'nun Altay Kolu'nu
oluşturan Batı Türkçesi'nin bir
lehçesidir. Türkmenistan'da
yaşayan 6 milyondan fazla Türk
ve İranlı'nın yanında Afganistan
ve Rusya gibi ülkelerde yaşayan
3 milyon Türkmen de bu dili
konuşmaktadır. Bu dil, Türkiye
Türkçesi'ne çok yakındır.
Agustos 2011
49
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
Ülkedeki Yasam Standartları
Büyük Bir Hızla Yükseliyor
gezi
S E K TÖ R
Türkmenistan
Yaşam koşulları her geçen gün iyileşen Türkmenistan'da
su, elektrik, doğal gaz ve benzinden hiçbir ücret
alınmamaktadır. Aylık benzin limitini dolduran vatandaşlar
da 1 Dolar'a 50 litre benzin satın alabilmektedir.
Türkmenistan
Ekonomisi'nin
temel geçim
kaynağı olan
petrol ve
doğal gaz,
ülkenin
sadece
bölgesinde
değil,
uluslararası
ekonomide
de söz sahibi
olmasını
sağlamıştır.
Avrupa İmar
ve Kalkınma
Bankası'nın
işbirliği
yaptığı 29
ülkeden
biri olan
Türkmenistan,
2011 yılının
ilk yarısında
ekonomisi en
hızlı büyüyen
ülke olmayı
başarmıştır.
Ülkedeki
toplam reel
büyüme,
2011 yılı
sonunda
%10 olarak
gerçekleşmiştir.
50
S
ovyetler Birliği'nin
dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan
eden Orta Asya Türk
cumhuriyetlerinden
biri olan Türkmenistan,
Türkçe'nin en saf haliyle konuşulduğu
ülkelerin başında gelmektedir. Biz de DTO
Dergisi olarak bu sayımızda kardeş ülke
Türkmenistan'a konuk olarak sahip olduğu özellikleri sizler için araştırdık.
Acılarla Dolu Geçen Yılların
Ardından Gelen Özgürlük
Zengin doğal gaz ve petrol kaynakları
ile bugün tüm dünyanın ilgisini çeken
Türkmenistan, bundan 20 yıl öncesine
kadar başka devletlerin hükümdarlığına
sahne olmuş bir ülkedir.
Yüzlerce yıl Safevi, İran, Rus ve Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin işgali
altında kalan ülke acılarla dolu geçen
Agustos 2011
yılların ardından 27 Ekim 1991’de bağımsızlığını kazanmış ve dünyanın büyük
devletleri arasındaki yerini almıştır.
Yeraltı Zenginlikleri ile Göz
Kamaştıran Ülke
Başkanlık sistemi ile yönetilen ülke,
petrol, doğal gaz, sülfür ve tuz açısından
oldukça zengin kaynaklara sahiptir. Gaz
rezervi bakımından Rusya’dan sonra
ikinci sırada yer alan Türkmenistan aynı
zamanda petrol kaynakları ile de dikkat
çekmektedir. Ülkedeki başlıca gaz rezervleri Amuderya Havzası ile Hazar Denizi
yakınlarında bulunmaktadır.
Sahip olduğu yeraltı kaynaklarını daha
verimli bir şekilde kullanmak amacı ile
hidro karbon sanayiine önem veren ülke,
2030 yılı itibarı ile doğal gaz üretimini
yılda 250 milyar metreküpe, ham petrol
üretimini de 110 milyon tona çıkarmayı
hedeflemektedir.
Su Kaynaklarının Verimsiz Kullanımı
Sonucunda Çölleşen Ülke
Zengin doğal gaz ve petrol kaynakları
sayesinde hızlı bir büyüme trendi yakalayan Türkmenistan'ın en büyük sorunu ise
yeraltı ve yer üstü su kaynaklarının verimsiz kullanımıdır.
Orta Asya’nın en uzun nehri Amuderya ile
Tedzhen Nehri'ne ev sahipliği yapmasına
karşın topraklarının yalnızca % 3,5’inin
ekilebilir durumda olduğu ülkede bu sorun
geçen be gün büyümektedir. Bu sorun
nedeniyle ülke her geçen gün çölleşme
tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Ülkedeki Tekstil Sektörünün Baş
Aktörleri Türk Girişimciler
Petrol, doğal gaz, pamuk ve gıda işleme
alanlarında önemli yatırımların yapıldığı
ülkede sanayi altyapısı sadece bu sektörlerle sınırlı kalmıştır. Ülkedeki sanayi
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
GEZİ
Tarihi ve Dogal Zenginlikleri ile
Önemli Bir Turizm Merkezi
Türkmenistan'da hızla gelişen turizm sektörü, ülke ekonomisinde
önemli bir paya sahiptir. Ülke topraklarındaki İslam büyüklerine ait
türbeler, Göktepe Kalesi, Enev Camii, Merv Antik Kenti ve Ekedeşik
Murgab Nehri ülkenin önemli simgeleri arasında yer almaktadır.
Türkmenistan
her ne kadar
geniş
topraklara
sahip olsa
da büyük
kısmı çöllerle
kaplıdır.
Buna rağmen
ülkenin
vahalarında
yoğun bir
şekilde
sulu tarım
yapılmaktadır.
ağırlığı daha çok enerji sektöründe olmakla birlikte tekstil sektörü de ekonomideki yerini korumaya devam etmektedir.
Bugün Türkmenistan topraklarında üretilen pamuğun büyük bir bölümü ülke sınırları içerisinde işlenmekte, ülkenin tekstil
altyapısını da Türk yatırımcıları meydana
getirmektedir.
Yabancı Yatırımlarla Şekillenecek
Büyük Projeler
Ülkenin sahip olduğu doğal gaz ve petrol
kaynaklarından daha çok gelir elde etmek
isteyen Hükümet, bu kapsamda bir dizi
projeyi dünya kamuoyuna açıklamıştır.
Bunun nedeni, bu projelerin başarıya
ulaşmasının yabancı yatırımcıların ülkeye
girmesine bağlı olmasıdır.
Türkmenistan'daki ekonomik faaliyetlere
bakıldığında enerji sektöründeki gelişmelere paralel olarak şekillendiği görülmektedir. Özellikle son yıllarda Türkmenistan
sanayisinin gaz ve petrol çıkarımına
yönelmesiyle emek yoğunluklu hafif sanayiden gaz sanayiine geçiş bunun önemli
göstergelerindendir.
Gerçekleşemeyen Reformlar
Yatırımları Engelliyor
Petrol ve doğal gaz sektöründeki büyük
potansiyele rağmen yabancı yatırımcıların
ülkeye gösterdikleri ilgi oldukça azdır.
Ülkedeki ucuz iş gücüne rağmen yabancı
sermayenin Türkmenistan'a gelmesini
engelleyen başlıca neden, ihracat ayağındaki yetersizliktir. İhracatın önünü kesen
yasal düzenlemeler ve bir türlü hayata
geçirilmeyen reformlar yapılması düşünülen büyük yatırımları engellemektedir.
Enerji Sektöründe Yabancı
Yatırımcı Sorunu
Türkmenistan’daki enerji sektörünün
yabancı yatırımcılar açısından son derece cazip olduğunu belirten uzmanlar da
ülkeye giren yabancı sermayenin azlığını
Hükümet'in uyguladığı yanlış politikalara
bağlamaktadır.
Hükümet politikalarının yanı sıra ülkedeki
yatırım ortamının yetersizliği, komşu
ülkelerin yabancı yatırımcılara daha cazip
alternatifler sunması ve mevcut altyapının
ihtiyacı karşılamaktan uzak olması da
yabancı yatırımı engelleyen diğer sebepler arasında yer almaktadır.
Ülkeye Yapılan Yabancı Yatırımlar
Yabancı kaynaklar tarafından yapılan
doğrudan yatırımların sektörel dağılımına
bakıldığında ise ilk sırada hidrokarbon
sektörü, ikinci sırada da tekstil sektörünün yer aldığı görülmektedir.
Yabancı firmaların Türkmenistan’da yaptıkları yatırımları iki alanda değerlendirmek gerekmektedir. Bunlardan ilki, doğal
gaz ve petrol alanındaki yatırımlardır.
Agustos 2011
Orta Asya'nın
en uzun nehri
Amuderya,
ülkenin
doğusundan
geçmektedir.
Ülkenin
güneyinde ise
Tedzhen Nehri
yer alır.
Buna
rağmen su
kaynaklarının
verimsiz
kullanımı
nedeniyle ülke
topraklarının
yalnızca
% 3,5’i
ekilebilir
durumdadır.
51
HABERLER
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
2 Trilyon Metreküp Dogal Gaz, 400
Milyon Ton Petrol Rezervine Sahip
gezi
S E K TÖ R
Türkmenistan
Türkmenistan’ın en büyük gelir kaynağı olan doğal gaz üretimi, bir
devlet kuruluşu olan “Türkmengaz” tarafından gerçekleştirilmektedir.
Türkmenistan’ın resmi kaynaklarına göre ülkedeki doğal gaz rezervi
2 trilyon m³, petrol rezervi de 400 milyon ton seviyesindedir.
Ülkenin
bağımsızlığını
kazanmasının
ardından
özellikle
üretim
alanında
faaliyet
gösteren
tesislerin
kamulaştırılması, ülkeye
yabancı
sermaye
girişine engel
olmuştur.
Türkmenistan
ithalatında
en büyük
paya sahip
ülke
Rusya'dır.
Bu ülkeyi
sırasıyla Çin
ve Türkiye
takip
etmektedir.
Türk
işadamları
özellikle
tekstil ve
inşaat
sektörlerinde
büyük
yatırımları
hayata
geçirmiştir.
52
Bu alanda Malezya menşeli Petronas,
Birleşik Arap Emirlikleri menşeli Dragon
Oil ve Rusya Federasyonu menşeli İtera
şirketleri ön plana çıkmaktadır. Bu yatırımlarla ilgili olarak gelir ve ürün paylaşımlı özel hükümler içeren anlaşmalar
imzalanmıştır.
Doğrudan Yatırım Yerine Ortaklıklar
Daha Cazip Durumda
yabancı yatırımcıların ülkeye gelmelerinde önemli bir engel teşkil etmektedir.
Öyle ki, ülkedeki yerli firmalar genellikle
'telekeci' yani tacir olarak şahıs şirketi
kurup, buna göre yıllık hasılalarından %
2,3 oranında vergi öderlerken, yabancı
şirketler %15 KDV ve % 20 oranında
Kurumlar Vergisi ödemektedir. Bu da
ülkedeki yabancı menşeli firma sayısının
son derece az olmasına yol açmaktadır.
Japonya’nın da doğal gaz üretim tesisi
kurma çalışmaları da devam etmektedir. Mobil telefon sektöründe ise Rusya
Federasyonu’nun MTC firması önemli
yatırımlara imza atmaktadır.
Türk Şirketlerinin Ülkede Yaptığı
Önemli Yatırımlar
Türkmenistan'da petrol ve doğal gaz dışında üretim veya ticaret yapmak isteyen
yabancı şirket veya şahısların yatırımlarını tam olarak koruyan bir sistem bulunmamaktadır. Bu nedenle de pek çok firma
Türkmenlerle güvene dayalı ortaklıklar
kurmayı tercih etmektedir.
Türkmenistan'a Doğrudan Yapılan
Yabancı Yatırımlar
Türkmenistan'daki yatırım ortamının
yeterince gelişmemiş olmasına rağmen,
Türk girişimcilerinin bu ülkede yaptıkları
yatırımlar oldukça dikkat çekicidir.
Türkmenistan’da hiçbir alanda istatistik
yayımlanmadığı için yabancı yatırımların
ülkedeki dağılımını istatistiki olarak bilmek mümkün değildir.
Türkmen pazarına genellikle 'joint-venture' kurarak giren Türk firmaları, özellikle
son dönemde ülke ekonomisinde kendilerine önemli bir yer edinmişlerdir.
Ülkenin bağımsızlığını kazanmasının
ardından üretim alanında faaliyet gösteren tesislerin devlet tarafından kamulaştırılması ve firmalara uygulanan gelir ve
kurumlar vergilerinin farklılık göstermesi
Ancak eldeki verilerden hareketle, Rusya
Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti ve
Birleşik Arap Emirlikleri firmalarının
petrol ve doğal gaz yatırımlarının oldukça yoğun olduğu görülmektedir. Yine
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından açıklanan 2010 yılı verilerine göre, Türk
firmalarının Türkmenistan'da yaptıkları
yatırımların toplam değeri yaklaşık 260
milyon Dolar'dır.
Agustos 2011
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
GEZİ
Ülkedeki Bürokratik Islemler
Sube Açılmasını Zorlastırıyor
Türkmenistan’da yabancı sermayeli firmaların
kurulabilmesi ile ilgili bürokratik işlemler son
derece ağırdır. Bu nedenle, bu konuda hukuki
danışmanlık almakta büyük fayda vardır.
Ülkenin
Awaza Milli
Turizm
Bölgesi'nde
otel
yatırımları
teşvik
edilmekte,
yabancı
firmaların
otel kurma
konusundaki
çalışmaları
devam
etmektedir.
Ülkedeki özelleştirme çalışmalarının
yetersiz olması nedeniyle yerel ortağı
genellikle bir kamu kuruluşu olan Türk
firmaları, başta tekstil olmak üzere pek
çok sektörde önemli yatırımlara imza
atmışlardır.
Bu yatırımlar arasında Anadolu Grubu'nun
% 80 ortaklı Coca Cola yatırımı ve Ziraat
Bankası’nın % 50 ortaklı Türkmen-Türk
Ticaret Bankası dikkat çekicidir. Bunun
dışında, Türk vatandaşlarının Türkmenler
üzerinden kurdukları deri işleme, boya
ve mobilya üretimi, pvc pencere ve kapı
üretim tesisleri de bulunmaktadır.
Denizli'den Türkmenistan'a
Milyonlarca Dolarlık İhracat
Ürettiği birbirinden kaliteli ürünleri
düyanın dört bir yanına ihraç etmeyi
başaran Denizlili işadamları, kardeş
ülke Türkmenistan'a her yıl milyonlarca
Dolarlık ihracat gerçekleştirmektedir.
Geçtiğimiz yıl iki ülke arasında135 bin
414 Dolar olan ihracat rakamı 2011 yılında büyük bir artış sağlayarak 1 milyon
668 bin Dolar'a yükselmiştir.
Türkmenistan ile iş yapan Denizlili firmalar ise şu şekildedir: Ar Döküm Makina
Mermer, Tar. G. Bes. ve Ser. San ve Tic.
A.Ş., Azim Tekstil San. ve Tic. Paz. Ltd.
Şti., DTS Denizli Tekstil Dış Tic. A.Ş.,
Egesan Makina İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.,
Frekans Makina San. ve Tic. A.Ş., Özgüven
Dış Tic. Ltd. Şti. ile Yavuz Ferforje ve
Demir Tic. San. A.Ş.
tekstil sektöründe önemli bir yere sahip
olduğunu belirten Başkan Necdet Özer,
bu alanda yatırım yapmak isteyen işadamlarının Türkmenistan pazarını incelemesi gerektiğini söyledi.
devam etti: ''Türkmenistan, girişimcilerimiz ve yeni pazar arayan işadamlarımız
açısından çok iyi bir fırsat. Daha önceki
dönemlerde bu ülke ile çeşitli temaslarda
bulunmuştuk. Önümüzdeki dönemde
de Türkmenistan'a bir çıkarma yapmayı
düşünüyoruz. Hedefimiz, bu ülkeye yaptığımız ihracatı 2'ye katlamak''.
''Denizli Olarak Türkmenistan
Pazarı'nı İyi Değerlendirmeliyiz''
Başkan Necdet Özer'den Uyarı
Türkmenistan'ın Denizli açısından son
derece önemli bir pazar olduğunu belirten
Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet
Özer, Denizlili işadamlarının bu fırsatı iyi
değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Sahip
olduğu doğal gaz ve petrol kaynakları
sayesinde hızla gelişen Türkmenistan'ın
Türkmenistan'da yapılacak yatırımların
zorlu bir bürokratik süreci de beraberinde
getirdiğini belirten Başkan Necdet Özer,
bu ülkede yatırım yapmayı düşünen
firma sahiplerine mevzuatı iyi bilen danışmanlarla hareket etmesi tavsiyesinde
bulundu.
Agustos 2011
DTO Başkanı
Necdet Özer,
Türkmenistan
Ekonomisi'nin
hızla
büyüdüğünü
ve ülkedeki
sosyal
hayatın gün
geçtikte
iyiye gittiğini
belirterek,
yurt dışında
yatırım
yapmak
isteyen
üyelerine
Türkmenistan
pazarını iyi
inceleme
çağrısında
bulundu.
53
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
Basbakan Erdogan, Dünyadaki Ekonomik Gelismeleri Degerlendirdi
''Israftan Kaçınmak Zorundayız''
Y
eni bir mali
krizle karşı
karşıya kalan
dünya piyasalarında tedirginlik
sürerken, Türkiye'nin bu
krizden nasıl etkileneceği de merak konusu. Bu
konuda piyasaları rahatlatacak açıklama ise
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'dan geldi.
"Bu Kez Kriz Teğet
Bile Geçmeyecek"
Batı’da büyük bir mali
kriz yaşanabileceğini,
ancak Türkiye’nin bu
sürece hazırlıklı olduğunu söyleyen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
''Daha önceki kriz süreci
için ‘teğet geçecek’
demiştik. Ancak bu defa
pek teğet geçeceğe de
benzemiyor. Daha iyiyiz,
daha güçlüyüz. Hiç
54
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
IS DÜNYASINDAN
KISA KISA
hazırlayan » adnan atlamaz
haberler
HABERLER
Agustos 2011
çizginin ayırt edilmesi
gerektiğini vurgulayan
Başbakan Erdoğan,
"Eğer israf etmeyip verim ekonomisinden yana
olursak endişe duymamıza gerek kalmaz. Yine
harcamamızı da buna
göre yapmalıyız. Aileleri
de, iş adamlarını da,
devlet kurumlarını da
endişeniz olmasın, kriz
bu konuda uyarıyorum.
Türkiye'nin yanına bile
yaklaşamayacak'' şeklin- Eğer bugün güçlüysek,
kamu harcamalarında
de konuştu.
yaptığımız tasarruflardan dolayıdır. Biz
''Verim Ekonomisi
de diğer hükümetler
Uygulamalıyız''
gibi israfa devam etmiş
olsaydık, bugün bu nokTürkiye Ekonomisi'nin
önceki süreçlere kıyasla tada olmazdık" dedi.
Türk Lirası'nın değer
daha güçlü bir durumkazanması ile ilgili
da olduğunu belirten
olarak gerekli çalışmaBaşbakan Erdoğan,
ları yaptıklarını ifade
kriz süreci ve öncesi
eden Başbakan Tayyip
için vatandaşlara da bir
Erdoğan, TL'nin değeuyarıda bulundu. İsraf
ekonomisi ile verim eko- rinde ortayı bulacaklarını söyledi.
nomisi arasındaki ince
Gümrük ve
Ticaret
Bakanı
Hayati Yazıcı,
Türkiye
Sanayici ve
İşadamları
Konfederasyonu ile yaptığı
toplantıda
Türkiye'nin
2023
ihracat
hedefinin
500 milyar
Dolar
olduğunu
hatırlatarak
bu hedefe
ulaşma
konusunda
her türlü
desteği
vermeye
hazır
olduklarını
söyledi.
Et ve Balık
Kurumu, et
fiyatlarındaki
artışı önlemek
amacıyla yurt
dışından 2
bin 250 ton
canlı hayvan
ithal etmeye
hazırlanıyor.
Kurum,
hayvanların
alımı için sıkı
bir denetim
sistemi kurdu.
Denizli, Yılın ilk 6 Aylık
Döneminde Büyük
Yatırımlarla Tanıstı
B
ugüne kadar ödediği vergilerin çok daha azını yatırım olarak aldığı için eleştirilen Denizli, 2011 yılının
ilk 6 aylık döminde bu kaderini değiştirdi. Maliye Bakanlığı Muhasebat
Genel Müdürlüğü ve Türkiye İstatistik
Kurumu verileri üzerinden yapılan
hesaplamalar, Denizli’nin yılın ilk altı
ayında verdiğinden fazlasını yatırım
olarak aldığını ortaya koydu.
Denizli'nin Haziran Ayı'na kadar devlet bütçesine aktardığı gelir 441 milyon 936 bin Lira olurken, Denizli'ye
yapılan harcama 623 milyon 269
bin Lira olarak gerçekleşti. Böylece
Denizli, verdiğinin neredeyse yarısından fazlasını yatırım olarak geri
alırken, Denizli’de kişi başına düşen
gelir 474 Lira, kişi başına harcama
da 669 Lira olarak gerçekleşti.
Bu yılın ilk yarısında devlet bütçesinden kişi başına en yüksek harcama,
Tunceli, Ankara ve Hakkari'ye, en
az harcama ise İstanbul, Gaziantep
ve Manisa'ya yapıldı. Bu dönemde
Hazine'ye kişi bazında en büyük katkıyı ise Kocaeli, İstanbul ve Ankara
sağladı. İzmir bu yılın ilk yarısında
bütçeye 13 milyar 198 milyon 279
bin Lira katkı sağladı. Buna karşılık
merkezi bütçeden İzmir'e 3 milyar
130 milyon 183 bin Liralık kaynak
aktarıldı. Aydın, bütçeye 441 milyon 255 bin Lira gelir kazandırırken, devletin bu kente yaptığı harcama 696 milyon 265 bin Lira oldu.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Tüm Dünya Ekonomik Krizle Bogusurken
Türkiye'de Sigortalı Çalısan Sayısı 2 Ayda 540 Bin Arttı
A
vrupa ülkeleri
ekonomik
krizle boğuşurken
Türkiye'nin ekonomik
göstergelerdeki yükselişi devam ediyor.
Sigortalı Sayısında
Büyük Artış
Sosyal Güvenlik
Kurumu'nun verilerine
göre son iki ayda sigortalı çalışan sayısı 540
bin kişilik artış gösterdi.
Şubat'ta 9 milyon 970
bin olan sigortalı sayısı,
Nisan Ayı itibarıyla 10
milyon 511 bine yükseldi. Sigortalı sayısındaki
artışa yeniden yapılandırmadan gelen para da
eklenince bütçenin en
büyük kara deliği olan
sosyal güvenlik sistemi
1991'den bu yana ilk
kez açık vermedi.
Bilindiği üzere sosyal
güvenlik sistemi, 1991
yılından itibaren sürekli
açık veriyor. Bu açıkların kapatılması için de
her ay düzenli olarak
Hazine'den 'açık finansmanı' adı altında sosyal
güvenliğe transfer yapılıyor. Her yıl değişen
bu rakam, geçen yıl 27
milyar Lira oldu. 2011
yılında ise Ocak Ayı'nda
1,9 milyar, Şubat'ta
2 milyar, Mart'ta 3,1
milyar, Nisan'da ise 1,1
milyar Lira açık finansmanı sağlandı. Mayıs
Ayı'na gelindiğinde ise
açık finansmanı için
Hazine'den para alınmadı. Açık finansmanının
sıfırlanmasında sigortalı sayısındaki artışın
önemli katkısı oldu.
Prim Gelirlerinde
Artış
Sigortalı sayısındaki
artış, prim gelirlerine de
yansıdı. Ocak Ayı'nda
5,7 milyar Lira olan prim
geliri, Mayıs'ta 6,6 milyar Lira'ya çıktı. Ayrıca
yeniden yapılandırmadan da 1,2 milyar Lira
gelir sağlandı. Böylece
uzun yılların ardından
Mayıs döneminde
Hazine'den sosyal güvenliğe açık finansmanı
için para aktarılmadı.
Sanayi Üretimi Yüzde 6,7'lik Artıs Gösterdi
T
ürkiye İstatistik
Kurumu, Haziran
Ayı'ndaki sanayi
üretiminin bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde
6,7 arttığını açıkladı.
Sanayinin alt sektörleri
incelendiğinde, Haziran
Ayı'nda bir önceki yılın
aynı ayına göre; ma-
dencilik sektörü endeksi
yüzde 2,2'lik bir azalma
gösterdi.
İmalat sanayi sektörü
endeksi yüzde 7,5 artarken, elektrik, gaz, buhar
ve iklimlendirme üretimi
ve dağıtımı sektörü
endeksi yüzde 4 arttı.
Takvim etkisinden arın-
dırılmış endeks Haziran
Ayı'nda bir önceki yılın
aynı ayına göre yüzde
6,9 arttı.
Mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış sanayi üretim
endeksi ise bir önceki
aya göre yüzde 0,9
azaldı.
Başbakan
Yardımcısı
Ali Babacan,
ABD ve
Avrupa'da bir
türlü çözüm
üretilemeyen
sorunlar
bulunduğuna
dikkat
çekerek, bu
sorunların
çözümünün
siyasî karar
alma
mekanizmalarından
geçtiğini
vurguladı.
Bu yıl
sekizincisi
düzenlenen
ve 'Stevie
Ödülleri'
olarak da
bilinen
'International
Business
Awards’da
5 büyük ödül
alan Türk
Telekom,
11 farklı
dalda da
onur ödülüne
layık görüldü.
Stevie
Ödülleri,
iş dünyasının
en prestijli
ödülleri
arasında
yer alıyor.
HABERLER
DTO Baskanı Necdet Özer,
Sanayi Üretimindeki Artısa
Dikkat Cekti
''Kriz Bekleyenler
Ders Alıyor''
T
ürkiye İstatistik Kurumu’nun
2011 Haziran Ayı'ndaki
sanayi üretiminin, bir önceki
yılın aynı ayına göre yüzde
6, 7 arttığı açıklamasını değerlendiren Denizli Ticaret Odası Başkanı
Necdet Özer, 'gelişmiş' olarak adlandırılan ülkelerin krize girdiği bir
dönemde sanayi üretimindeki kesintisiz artışın, Türkiye Ekonomisi'nin
iyi yolda olduğunun bir göstergesi
olduğunu söyledi.
''Kırılgan Yapı Reformlarla
Azalmış Durumda''
Başkan Necdet Özer, ''Başta ABD
ve AB ülkeleri olmak üzere şimdiye
kadar 'gelişmiş' olarak değerlendirilen ekonomilerde bir durgunluk ve
kriz beklentisi hakimken ülkemizin
sanayi üretimindeki artış takdire
şayan. İşadamları olarak Türkiye
Ekonomisi'nin kırılgan yapısının, reformlarla azaldığını görüyoruz'' dedi.
Sürekli kriz beklentisi içinde olan
çevrelere de bu artış oranının bir
ders niteliğinde olduğunu belirten Başkan Özer, son dönemde
yaşanan gelişmelerin normal
olduğunu, ABD'nin bile kredi notunun düşürüldüğü söyledi.
Agustos 2011
55
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
IS DÜNYASINDAN
KISA KISA
hazırlayan » adnan atlamaz
haberler
HABERLER
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıgı Tarafından
10 Bin Girisimciye Bedelsiz Arza veya Arazi Tahsisi Yapılacak
Merkez
Bankası
Başkanı
Erdem Başçı,
Türk Lirası'nın
değer
kaybetmesini
gerektirecek
bir neden
olmadığını
belirterek,
ilerleyen
günlerde
değer
oranlarında
ortalama
dengenin
sağlanacağını
söyledi.
Girisimciye Büyük Destek
G
irişimcilere
KOSGEB
aracılığıyla
başta faizsiz
kredi olmak üzere pek
çok destek veren Bilim,
Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı, yeni hazırladığı proje ile 10 bin girişimciye bedelsiz veya
indirimli arsa tahsisinde
bulunacak.
Yatırımcılara
Bedelsiz Arazi
Uzun soluklu bir çalışma
sonucunda yatırımcıların
arsa sorununu çözecek
bir proje geliştirdiklerini
belirten Bakan Nihat
Ergün, 'bedelsiz arsa'
projesinin ayrıntılarını şu
sözlerle özetledi: "5084
sayılı yasayla uygulanan
bedelsiz arazi tahsisi uygulaması, 2010'da sona
ermişti. Bakanlık olarak
bu konuyu sil baştan yeniden ele aldık. Şu anda
56
Agustos 2011
Türkiye'de atıl duran 11
bin 500 sanayi parseli
var. Ayrıca organize
sanayi bölgeleri içinde
yatırım sözünü yerine
getirmeyen işletmelerden alınan arsalar da
var. Tüm bu alanları, yeni
yatırımlara açmak için
'Yatırımcılara Bedelsiz
Arsa Tahsisine İlişkin
Yönetmelik' hazırladık.
Başbakanlık'a da gönderdiğimiz bu yönetmelik sayesinde Bakanlar
Kurulu'nun belirleyeceği
şehirlerdeki OSB'lerde,
yatırımcılara bedelsiz
veya indirimli arsa tahsisi yapacağız''.
bölge il ve ilçelerdeki
OSB'lerde yatırımcılara bedelsiz arsa
tahsisi yapacağız. İllerin
yanı sıra ilçelerin ekonomik gelişmesi de çok
önemli. Teşvik programımızda bulunan 12 sektörde yapılacak büyük
yatırımlar için tüm bölgelerimizdeki OSB'lerde
yatırımcılarımıza hızlı
şekilde bedelsiz arsa
tahsisi yapacağız'' dedi.
30 Milyar Liralık
Yatırım Hedefi
Bedelsiz veya indirimli
arsa tahsisiyle birlikte
atıl vaziyetteki arazilerin
İlçeler de Unutulmadı yatırım ve istihdam kaynağı haline geleceğini
vurgulayan Bakan Nihat
Arazi tahsislerini il ve
ilçelerin gelişmişlik oran- Ergün, Bakanlık olarak
larına göre tasarladıkla- nitelikli işletmeler kurını anlatan Bakan Nihat rulmasına ve özel sektörün rekabet gücünün
Ergün, "Ağırlıklı olarak
artmasına büyük önem
Doğu ve Güneydoğu
verdiklerini söyledi.
illerinin bulunduğu 4.
Fındık, yaş
sebze-meyve
ve maden
alanında
89 ülkeye
ihracat
yapan Doğu
Karadeniz
İhracatçılar
Birliği
verilerine
göre; yılın
ilk 7 ayında
yapılan
ihracat,
geçen
yılın aynı
dönemine
göre yüzde
15,4 artışla
891 milyon
Dolar'a
yükseldi.
Asıl Risk Enflasyon Degil,
Deflasyon
4
Ağustos'ta beklenmedik
bir şekilde küresel yavaşlama riskini gerekçe
göstererek faiz indirimi
kararını açıklayan Merkez Bankası
Başkanı Erdem Başçı, küresel
ekonominin yavaşlama sürecine
girdiğini, bunun da fiyat istikrarı
açısından bir risk oluşturabileceğini söyledi.
Enflasyon beklentilerinin yükselmesinde petrol fiyatlarının etkili olduğunu belirten Merkez Bankası Başkanı
Erdem Başçı, ekonominin önündeki
asıl engelin enflasyon değil, deflasyon olduğunu belirterek, Temmuz
Ayı'nda cari açığın 5 milyar Dolar,
yılın ikinci yarısında ise 27 milyar
Dolar olarak gerçekleşebileceğini
söyledi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise
izlenmesi gereken en önemli konunun cari açık olduğunu belirterek,
cari açığın bu kadar yüksek seyretmesini sağlıklı bulmadıklarını ve bunun daha düşük seviyelere çekilmesi
gerektiğini söyledi.
Cari açığı yükselten en önemli sorunun enerji ithalatı olduğunu anlatan
Bakan Yılmaz, "Enerji ithalatı cari
açığımızı çok etkiliyor. İşte bu nedenle de nükleer, yenilenebilir enerji
ve daha fazla yerli kaynak kullanarak
enerji üretmeliyiz. Aksi halde bu açık
daha da artacak'' dedi.
www.dto.org.tr
HABERLER
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Batılı Ülkeler Türkiye'yi Örnek
Alsalardı Kriz Yasamazlardı
A
vrupa ve dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmaların etkisiyle inişli
çıkışlı bir grafik gösteren
Türkiye Ekonomisi, ekonomi yönetiminin aldığı kararlarla kısa sürede
toparlanmayı başardı.
Alınan kararlar hakkında açıklamalarda bulunan Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, Amerika ve Avrupa'ya son
on yıla büyük krizler sığdıran ve her
seferinde çıkış yolu bulan Türkiye'yi
örnek gösterdi. Bakan Mehmet
Şimşek, ''Şu anda ABD ve Avrupa'da
sorun yaşanıyorsa, Türkiye gibi bir
ülkeyi örnek almamalarından kaynaklanıyor'' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,
''Harcamaları kısarak, vatandaşa
fatura çıkartarak bu krizden çıkamazsınız. ABD ve Avrupa'nın
içinde bulunduğu en büyük
yanlış bu.'' diyerek dışarıda
yaşanan gelişmelerin Türkiye'ye
de yansımaları olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu, kalıcı bir tahribatın yaşanmayacağını, krize karşı
büyük dayanıklılık göstereceğini de
sözlerine ekledi.
Alınan tedbirlerin içerideki ateşi söndürmeye yönelik olmadığını kaydeden Bakan Şimşek, dışarıdaki olaylar
nedeniyle iniş çıkışların devam
ettiğini, ancak Türkiye'nin değerinin
takdir edileceğini söyledi.
Avrupa'daki
borç krizinin
yansımalarını
değerlendiren
Para Politikası
Kurulu, faiz
oranlarında
yaptığı
değişikliklerin
ardından
yabancı
para zorunlu
karşılıklarında
0,5 puan
düşüş
yaparak
piyasaya
930 milyon
Dolar likidite
sağladı.
Ekonomi Dünyasından Cari Açıkla Ilgili Önemli Açıklamalar
Ikinci Yarıda Cari Açıkta
Düsüs Bekleniyor
M
erkez
Bankası
tarafından
açıklanan
2011 yılı Haziran Ayı
ödemeler dengesi verilerine göre, cari açık
2011 yılı Ocak-Haziran
Dönemi'nde bir önceki
yılın aynı dönemine göre
24 milyar 761 milyon
Dolarlık artış gösterdi.
Geçen yılın ilk 6 ayında,
cari açık 20 milyar 247
milyon Dolar düzeyindeydi.
Cari Açıkta Dış
Ticaret Etkili Oldu
Yargıtay
13. Hukuk
Dairesi, kredi
kartı üyelik
ücretinin
ödenmemesi
halinde
bankanın
kredi kartını
kullanıma
kapatmasını
hukuka uygun
bularak,
''bankaların
gördükleri
hizmetin
uygun bir
karşılığını kart
hamillerinden
istemesinin
hakkı
olduğuna"
hükmetti.
Geçen Haziran Ayı'nda
3 milyar 409 milyon
Dolar açık veren cari
işlemler hesabında, bu
yılın aynı ayında 7 milyar 548 milyon Dolar
açık meydana geldi. Cari
işlemler açığının artmasında dış ticaret açığının
Dolar tutarında artarak
Dolar'a ulaşması etkili
oldu. Öte yandan Merkez
Bankası Başkanı Erdem
Başçı, açığın Temmuz
Ayı'ndan itibaren düşüşe geçmesini ve yılın
ikinci yarısında 25-27,5
milyar Dolar dolayında
kalmasını beklediklerini
söyledi.
Ali Babacan'dan
Önemli Açıklama
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan da katıldığı bir
televizyon programında,
"Cari açığın bu yıl 70
milyar Dolar'ın biraz
üzerinde olacağını tahmin ediyoruz" diyerek
alınan tedbirlerin
Kasım'dan itibaren daha
etkili hale geleceğini ve
cari açıktaki hızlı artış
trendinin bundan sonra
devam edeceğini düşünmediklerini söyledi.
JP Morgan ekonomisti
Yarkın Cebeci ise yıllık
cari açığın tepe noktasına yakın olduğunu ve iç
talepteki normalleşme,
Türk Lirası'ndaki sert
zayıflama, fiyat rekabet
gücündeki artış ve düşük
enerji fiyatları ile açığın
gelecek birkaç ayda gerilemesini beklediklerini
söyledi.
Yıllık Enflasyon Düsüs Gösterecek
M
erkez Bankası
Başkanı Erdem
Başçı, son aylarda artan enflasyon
oranının önümüzdeki aylarda düşüş göstereceğini, çekirdek enflasyon
oranının ise yavaş da
olsa yükselmeye devam
edeceğini beklediklerini
söyledi.
Merkez Bankası'nın
Temmuz Ayı Aylık Fiyat
Gelişmeleri Raporu'nda
da Temmuz Ayı'nda
tüketici fiyatlarının yüzde 0,41 azalırken yıllık
enflasyon oranının yüzde
6,31 olduğu kaydedildi.
Piyasalarla ilgili olarak
olumlu tahminlerin yer
aldığı raporda, "Çekirdek
enflasyon göstergeleri daha önce tahmin
edildiği şekilde sınırlı
artışlar göstermiştir.
Önümüzdeki aylarda yıllık enflasyonun düşeceği,
çekirdek enflasyonun
ise yavaş da olsa yükselmeye devam edeceği
tahmin edilmektedir"
denildi.
Agustos 2011
57
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
HUKUK
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
hazırlayan » av. hasan soyma
hukuk
HABERLER
YENi TÜRK TiCARET KANUNU'NA GÖRE
Yönetim Kurulu Üyelerinin
Üyeliklerinin Sona Ermesi
1
3 Ocak 2011 tarihinde
kabul edilen 6102 sayılı (yeni) Türk Ticaret
Kanunu, anonim şirketlerin yönetim kurulunu,
hem yapısal hem de
işlevsel yönden kurumsal yönetim kurallarını da gözeterek, yeni hükümlerle
düzenlemiş; bunu yaparken de profesyonel yönetimi ve tam şeffaflığı dikkate
almıştır.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'ndaki
Yeni Düzenlemeler
Türk Ticaret Kanunu'nu yeniden düzenleyen Kanun Koyucu; yönetim kurulu
üyelerinin pay sahibi olmaları zorunluluğunun ortadan kaldırılması, tek kişilik
yönetim kuruluna imkan sağlanması,
tüzel kişilerin tüzel kişilik olarak yönetim
kuruluna seçilebilmesi, üyelerin belirli
bir nisabının yüksek öğrenim görmüş
olması zorunluluğunun getirilmesi gibi
58
Agustos 2011
Yeni Türk
Ticaret
Kanunu,
anonim şirket
yönetim
kurulu
üyelerinin
görevden
alınması ve
üyeliklerinin
sona ermesi
konusunda
yürürlükte
bulunan eski
Türk Ticaret
Kanunu'na
göre yeni
hükümler
ihdas
etmiştir.
pek çok düzenlemeyi yaparken, yönetim
kurulu üyelerinin görevden alınması ve
üyeliklerinin sona ermesi konusunda da
halihazırda yürürlükte bulunan 6762
sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’na kıyasla
yeni hükümler ihdas etmiştir.
İşte bu çalışmamızda, Yeni Türk Ticaret
Kanunu’nun anonim şirket yönetim
kurulu üyelerinin görevden alınmasına,
üyeliklerinin sona ermesine ve boşalan
üyeliklerin nasıl doldurulacağına ilişkin
düzenlemelerini sizlerle paylaşacağız.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'na
Göre Yönetim Kurulu Üyelerinin
Görevden Alınması
6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu'nun
316. maddesinde ''İdare meclisi azaları
esas mukavele ile tayin edilmiş olsalar
dahi umumi heyet kararıyla azlolunabilirler. Azlolunan azanın tazminat talebine
hakkı yoktur. 275. madde hükmü mah-
fuzdur'' denilmekte, 369. maddesinde
ise ''Umumi heyeti toplantıya davete dair
olan ilan veya davet mektuplarında gündemin gösterilmesi lazımdır. Gündemde
gösterilmeyen hususlar müzakere olunmaz'' denilmekteydi. Dolayısıyla, yönetim
kurulu üyelerinin görevden alınması hususunun genel kurul gündemine alınması
ve bunun üzerine genel kurulda görüşülüp karara bağlanması gerekmekteydi.
Yeni Kanunu'na göre ise anonim şirket
yönetim kurulu üyeleri, ister seçimle
gelmiş, ister esas sözleşme ile atanmış
olsunlar, genel kurul kararıyla her zaman
görevden alınabilirler.
Ancak yeni Kanun bu hususu biraz daha
kolaylaştırmış, yönetim kurulu üyelerinin
görevden alınması için, genel kurul toplantısının gündeminde ilgili bir maddenin
bulunmasını veya gündemde madde
bulunmasa dahi haklı bir sebebin bulunmasını şart koşmuştur.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Genel Kurul'a Tanınan Haklı
Sebeple Görevden Alma Yetkisi
Yeni düzenlemeye göre, yönetim kurulu
üyelerinin görevden alınabilmesi için bu
hususun genel kurul gündemine alınmış
olması gerekecektir. Buna karşılık, ilgili
üyenin görevden alınmasına ilişkin haklı
sebepler var ise, genel kurul, gündemde
madde bulunmasa dahi ilgili üyeyi azledebilecektir.
Bu yeni düzenleme son derece yerindedir. Çünkü hakkında haklı bir sebep olan
bir üyeyi sadece gündeme bağlılık ilkesi
dolayısıyla bir sonraki toplantıya kadar
yönetim kurulunda tutmak zorunda olması genel kurula tanınan görevden alma
yetkisinin amacına aykırıdır.
Bunun yanında hüküm haklı sebebin
niteliği ile ilgili herhangi bir sınırlama
getirmemiştir. Dolayısıyla yolsuzluk,
yetersizlik, bağlılık yükümünün ihlâli,
geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması
haklı sebepler arasında yer almaktadır.
Genel Kurul'a Tanınan Üye
Değiştirme İmkanı
Yeni Türk Ticaret Kanunu, söz konusu
düzenlemenin yanında yönetim kurulu
üyesi olan tüzel kişiye de kendi adına
tescil edilmiş bulunan kişiyi her an değiş-
HUKUK
Azilde, Haklı Sebebin Varlıgı
Yeni Türk
Ticaret
Kanunu'nun
getirdiği
düzenleme,
yönetim
kurulu
üyelerinin
görevden
alınmalarının
gündeme
bağlılık
ilkesine
bağlı olup
olmadığı
tartışmasını
tamamen
ortadan
kaldırmıştır.
Eski Ticaret
Kanunu'nda
olduğu gibi
yeni Ticaret
Kanunu'nda
da gerçek
kişiyi
belirleme ve
değiştirme
yetkisi
sadece ilgili
tüzel kişiye
tanınmıştır.
Ancak
şirketin
haklı
sebeplerinin
varlığı
halinde
tüzel kişinin
üyesini
değiştirme
imkanı vardır.
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre, anonim şirket yönetim
kurulu üyelerinin görevden alınması için, genel kurul toplantısının
gündeminde bu konu ile ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde
madde bulunmasa dahi haklı bir sebebin bulunması gerekir. Yani,
haklı sebepler var ise genel kurul ilgili üyeyi azledebilecektir.
tirebilme olanağı getirmiştir. Buna göre,
yönetim kurulu üyeliğine bir tüzel kişiliğin
seçilmesi durumunda, tüzel kişi adına
tescil ve ilân edilecek kişi bizzat tüzel
kişi tarafından belirlenmekte, genel kurul
tarafından seçilememektedir.
Bu yönüyle, Kanun, gerçek kişiyi belirleme ve değiştirme hakkını sadece tüzel
kişiye vermiştir. Bununla birlikte, şirketin,
haklı sebeplerin varlığında tüzel kişiden
değiştirme talebinde bulunmaya hakkı
vardır.
Görevden Alınan Üyenin Tazminat
Hakkının Saklı Tutulması
Yeni Ticaret Kanunu'nun görevden alma
konusunda getirdiği bir diğer yeni düzenleme de, görevden alınan yönetim kurulu
üyesinin tazminat hakkının saklı tutulmasıdır. Oysa, eski Ticaret Kanunu'nun 316.
maddesinin birinci fıkrasında ''azlolunan
azanın tazminat talebine hakkı yoktur''
denilerek, görevden alınan yönetim
kurulu üyesinin tazminat talebinde
bulunması engellenmiş idi. Bu itibarla,
yeni Kanun'un anılan düzenlemesi, eski
Kanun'da yer alan haksız hükmü kaldırıp,
görevden alınan yönetim kurulu üyelerine
tazminat talebinde bulunma imkanı sağlamıştır.
Yeni Kanun'a Göre Yönetim Kurulu
Üyeliğinin Sona Ermesi
Yeni Ticaret Kanunu'na göre yönetim
kurulu üyeliğini sona erdiren sebepleri,
şu şekilde sıralamak mümkündür:
* Üyelik için gerekli kanuni şartları veya
esas sözleşmede öngörülen nitelikleri
kaybetmesi (md. 363/f.2),
* İflâsına karar verilmesi (md. 363/f.2),
* Ehliyetinin kısıtlanması (md. 363/f.2).
Bu sebeplerin varlığında, ilgili kişinin yönetim kurulu üyeliği, herhangi bir işleme
gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer
(md. 363/f.2).
YENi TiCARET KANUNU iLE GELEN iSTiSNA
Y
eni Ticaret Kanunu'nda yönetim kurulu
üyelerinin görevden alınmasının bir
de istisnası bulunmaktadır. O da Kanun'un
334. maddesi gereği atanan kamu tüzel
kişisi temsilcileridir. (YTTK md. 364/f.2).
Bu şekilde atanan temsilciler, genel kurul
tarafından değil, ancak kendilerini atayan
kamu tüzel kişisi tarafından görevden alınabilir (YTTK md. 334/f.2). Kanun, yönetim
kurulu üyesinin kamu tüzel kişisi haricinde
görevden alınamaması ilkesini, kamu tüzel
kişisinin söz konusu şirkette pay sahibi
olma esasına dayandırmıştır. Dolayısıyla,
kamu tüzel kişisinin, pay sahibi olmadan
sadece şirket esas sözleşmesinde yer alan
hükme dayanarak atadığı yönetim kurulu
üyelerinin, genel kurul tarafından görevden
alınması hususunda yasal bir engel yoktur.
Agustos 2011
59
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
hazırlayan » av. hasan soyma
hukuk
HABERLER
Yeni Düzenleme ile Gelen Yenilikler
Yeni Türk Ticaret Kanunu, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin
görevden alınması ile ilgili yasal düzenlemeleri ayrıntılı bir şekilde
düzenlemiştir. Bu düzenlemeler yapılırken ekonomik koşullar göz önünde
bulundurulmuştur.
Yönetim kurulu üyeliği
için gerekli kanuni
şartların veya esas
sözleşmede öngörülen
niteliklerin kaybedilmesi,
üyenin iflâsına karar
verilmesi veya
ehliyetinin kısıtlanması
durumunda, yönetim
kurulu üyeliği herhangi
bir işleme gerek
olmaksızın kendiliğinden
sona erer. Yönetim
kurulu üyeliği herhangi
Yönetim Kurulu Üyeliklerinde
Boşalma Durumu
Yeni Ticaret Kanunu'nun anonim şirket
yönetim kurulu üyeliklerinde boşalma
olması durumunda ne yapılması gerekeceğine ilişkin düzenlemesi eski Kanun'un
315. maddesinden alınmıştır.
Eski Ticaret Kanunu'nun söz konusu
maddesinde; ''275. madde hükmü mahfuz olmak üzere bir azalık açılırsa idare
meclisi kanuni şartları haiz bir kimseyi
geçici olarak seçip ilk toplanacak umumi
heyetin tasvibine arzeder. Bu suretle
seçilen aza umumi heyet toplantısına
kadar vazifesini yapar. İdare meclisi
azalarından biri iflasa tabi kimselerden
olup da iflasına karar verilir veya hacir
altına alınır yahut azalık için lüzumlu
kanuni vasıfları kaydederse, vazifesi
sona ermiş olur. Ağır hapis cezasıyla
veya sahtekarlık, emniyeti suiistimal,
hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından dolayı
mahkumiyet halinde dahi hüküm aynıdır''
denilmekte idi.
Yeni Kanun'un 363. maddesinde ise;
''334. madde hükmü saklı kalmak üzere,
herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa,
yönetim kurulu, kanunî şartları haiz biri-
60
Agustos 2011
bir sebeple boşaldığı
takdirde, yönetim
kurulu, kanuni şartları
haiz birini, geçici olarak
yönetim kurulu üyeliğine
seçip ilk genel kurulun
onayına sunar.
ni, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine
seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu
yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel
kurul toplantısına kadar görev yapar ve
onaylanması hâlinde selefinin süresini
tamamlar.Yönetim kurulu üyelerinden
birinin iflâsına karar verilir veya ehliyeti
kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli
kanunî şartları yahut esas sözleşmede
öngörülen nitelikleri kaybederse, bu
kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek
olmaksızın kendiliğinden sona erer''
denilmiştir.
Dolayısıyla, gerek yeni Kanun'un 363.
maddesinin ikinci fıkrasında sayılan sona
erme sebepleriyle gerekse bunlar dışındaki herhangi bir sebeple (istifa, ölüm
gibi) yönetim kurulu üyeliklerinde bir
boşalma yaşanması durumunda, yönetim
kurulu, kanunî şartları taşıyan birini geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçer
ve bu kişiyi toplanacak ilk genel kurulun
onayına sunar.
Genel kurul tarafından yönetim kurulu
üyeliğinin onaylanması durumunda, yerine getirildiği üye, selefinin kalan süresini
tamamlar. Eğer, selefinin görev süresi
genel kurul tarihi itibariyle sona ermiş
ise, boşalan üyeliğe getirilen kişinin
HUKUK
Ticaret
Kanunu'nun
ilgili
hükümlerine
göre, hangi
sebeple
olursa olsun
yönetim
kurulu
üyeliklerinde
bir boşalma
yaşanması
durumunda,
yönetim
kurulu
kanunî
şartları
haiz birisini
geçici olarak
yönetim
kurulu
üyeliğine
seçer ve
bu kişiyi
toplanacak
olan ilk genel
kurulun
onayına
sunar.
GEZİ
MARKA
E -T İ C A R E T
görevinin de bittiği kabul edilir. Yine, bu
kişinin üyeliğinin genel kurul tarafından
onaylanmaması durumunda yönetim
kurulu üyeliği genel kurul tarihi itibariyle
sona erer.
İlgili Düzenlemenin İstisnası
6102 sayılı
yeni Türk
Ticaret
Kanunu’nun
getirdiği
düzenlemeler
1 Temmuz
2012
tarihinde
yürürlüğe
gireceği
için anılan
tarihe kadar,
6762 sayılı
Türk Ticaret
Kanunu’nun
ilgili
hükümlerinin
uygulanmasına devam
edilecektir.
Ancak, kamu tüzel kişilerinin temsilcileri
bu düzenlemenin istisnasını oluşturmaktadır. Zira, 363. maddenin birinci fıkrasının başında ''334. madde hükmünün
saklı olduğu'' açıkça belirtilmiştir.
Yeni Kanun'un 334. maddesine göre de;
devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile
diğer kamu tüzel kişilerinden birine, esas
sözleşmede öngörülecek bir hükümle,
pay sahibi olmasalar da, işletme konusu
kamu hizmeti olan anonim şirketlerin yönetim kurullarında temsilci bulundurmak
hakkı verilebilmekte, bu temsilciler kamu
tüzel kişisi tarafından belirlenmekte ve
yine genel kurul tarafından değil, ancak
kendilerini atayan kamu tüzel kişisi tarafından görevden alınabilmektedir (md.
334/f.2). Anılan kamu tüzel kişilerinin
temsilcilerinin görevden ayrılması veya
alınması durumunda yönetim kurulu üyeliklerinde yaşanacak boşluklarda 363.
madde uygulanamayacaktır.
www.dto.org.tr
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
Agustos 2011
HUKUK
61
Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin (KTY) 12, 13, 14, 15 ve 18'inci maddeleri gereği, yetki belgesi
bitimi tarihinden;
60 gün öncesinde Odamıza müracaat etmeniz ve yetki belgesinin geçerli ücretinin %15’ini,
30 gün sonrasında Odamıza müracaat etmeniz ve yetki belgesinin geçerli ücretinin %50’sini,
tarafınıza bildirilecek ödeme numarası ile Vakıflar Bankası veya Ziraat Bankası'nın herhangi bir
şubesine yatırmanız halinde, yetki belgenizin geçerlilik tarihi 5 yıl daha uzatılabilir.
Bununla birlikte, firmalar tarafından aşağıda belirtilen özel şartların sağlanamaması halinde,
adlarına düzenlenen yetki belgesinin, KTY’nin 19'uncu maddesi çerçevesinde bir başka yetki
belgesi ile değiştirilmesi mümkündür.
Yukarıda belirtilen sürelerden sonra yetki belgenizin yenilenmesi mümkün olmayıp, yetki belgesi
kapsamında faaliyette bulunmanız da mümkün olmayacaktır.
Aksi durumun tespiti halinde, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 26'ncı maddesinin (a) bendi
çerçevesinde cezai müeyyide uygulanacaktır.
K TÜRÜ YETKİ BELGESİ ALMAK VE YENİLEMEK İÇİN GEREKLİ BELGELER
1. Yetki belgesi yenilemek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin aşağıdaki belgeleri tarafımıza ibraz
etmeleri zorunludur:
A. Genel Şartlara İlişkin Beyan Edilecek Evraklar
Yeni tarihli Oda kayıt belgesi aslı,
Son 6 ay içerisinde düzenlenmiş adli sicil belgesi (Firma sahibi, ortakları (Anonim şirket ve
kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerine ait) ve temsile yetkili kişilere ait),
Belge düzenlenmesinden sonra ve Bakanlığa beyan edilmemiş tüm değişikliklere ait ticaret sicil
gazetesinin aslı veya onaylı sureti,
Firmanızı temsil ve ilzama yetkili şahısların değişmesi halinde, ıslak imza ve mühürlü imza
sirkülerinin aslı,
Varsa kısa unvan veya logoya dair belge.
B. Özel Şartlara İlişkin Beyan Edilecek Evraklar
Sermaye şartını sağladığına dair bilgi ve belge
Kayıtlı özmal taşıtların ruhsat fotokopileri (geçerli fenni muayenesi olacak)
Sigortalı personelin istihdam edildiğine dair SGK belgeleri
2. K2 yetki belgesi sahiplerinden birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkranın(a) ve (c)
bendinde belirtilen belgeler istenilmez.
YETKİ BELGESİNİN YENİLENMESİ SIRASINDA;
25.2.2006 tarihine kadar K1 veya K3 yetki belgesi almak üzere başvuran ve bu başvuruya istinaden
kendilerine yetki belgesi düzenlenen gerçek kişilerden;
Yönetmeliğin 13'üncü maddesinde belirtilen asgari kapasite ve sermaye şartları,
24'üncü maddesinde belirtilen yaş şartı,
43'üncü maddesinin 15'inci fıkrasında belirtilen orta düzey yönetici mesleki yeterlilik belgesine
sahip olma veya bu belgeye sahip kişileri istihdam etme şartı aranmayacaktır.
K2 türü yetki belgesi sahibi gerçek kişilerden herhangi bir şart sağlamaları istenmeyecektir.
K1, K2, K3 türü yetki belgesi sahiplerinin Yönetmeliğin 13'üncü maddesinde öngörülen hususlara
ilişkin noksanlıklarını (asgari kapasite ve sermaye şartları) tamamlamaları gerekmektedir.
K1, K3 türü yetki belgeleri eki taşıt belgelerine asgari kapasitenin dışında kaydedilecek taşıtlar
için yaş şartı aranmayacaktır. Bu yetki belgeleri için asgari kapasiteyi sağlayacak sayıda özmal
taşıtların ilk başvuru ve faaliyet süresince 20 yaşından büyük olmaması şartı aranacaktır.
K2 yetki belgesi eki taşıt belgelerine yaş şartı aranmadan eşya taşımaya mahsus ticari veya hususi
taşıtlar kaydedilebilecektir.
K1 yetki belgesi tüzel kişilerin ve K3 yetki belgesi sahiplerinin, en az birer adet orta düzey yönetici
türü mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaları veya bu nitelikleri haiz kişi veya kişileri istihdam
etmeleri şartı aranacaktır.
HABERLER
R Ö P O R TA J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
MAKALE
EBIC-EGE
EKONOMİ
SPOR
ebic-ege
haberler
DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC
Ege Bilgi ve
Yenilik Merkezi
DUYURULARI
Almanya’dan Atık Su Arıtma Sistemi Üzerine Isbirligi Teklifi
REF: 20110707016
1
991 yılından bu yana sektöründe faaliyet gösteren bir Alman
firması, yenilikçi atık su arıtma teknikleri ve kanalizasyon sistemleri
konusunda uzmanlaşmıştır. Bu alanda önemli yatırımları olan firma
tarafından üretilen atık su sistemleri; özel konut, otel ve restoran gibi ufak
yapıların yanında 5000 kişinin yaşadığı alanları da kaldırabilecek özelliktedir.
Kurulumunun oldukça kolay olduğu bu sistemleri üreten firma, ürün ve
sistemlerinin dağıtımı, montajı ve servisi ile ilgilenecek ortaklar aramaktadır.
Yunanistan’dan Ortak Yatırım ve Karsılıklı Üretim Arayısı
REF: 20110708025
B
alık ağı üretiminin yanı sıra balık
avı malzemelerinin tasarım,
üretim ve dağıtımı konusunda da
uzmanlaşan Yunanlı bir firma, Türkiye’de
ortak girişimler kurarak yeni bir
üretim tesisi inşa etmek istemektedir.
Firmanın amacı, Türkiye’de yeni dağıtım
kanalları oluşturmaktır. Firma, Türk
şirketleri ile ticari işbirlikleri kurmak
için gerekli bilgi birikimini ve makine
altyapısını sunmaya hazır olduğu gibi,
karşılıklı üretim konusuna da sıcak
bakmaktadır.
64
Ürettiği
yüksek
hassasiyetli
basın
araçlarını
dünyanın
dört bir
yanına ihraç
eden bir
Bulgar firması,
bu ürünlerin
aşınma
direncini
arttırmaya
yönelik
çalışmalar
yapmaktadır.
Firma, daha
çok nano
teknoloji
tabanlı
yöntemlerle
ilgilenmekte
olup, Türk
firmaları ile
işbirliği
yapmak
istemektedir.
Elektronik
bilet ve
eğlendirici
bilgilendirme
sistemleri
konusunda
uzmanlaşmış
bir Norveçli
firma
toplu
taşıma
endüstrisine
ulaşabilmek
amacıyla
ortaklar
aramaktadır.
Polonya’dan Distribütör Arayısı
REF: 20110708031
U
zun yıllardan bu yana güneş
paneli üretimi konusunda
faaliyet gösteren Polonyalı
bir firma, bu alanda uzmanlaşmıştır.
Polonyalı firma, su ısıtma amacıyla
kullanılacak, her türlü yapıya uygun,
maliyeti düşük güneş enerjisi
panelleri üretiminde ve yine bu
ürünlerin dağıtımı konusunda ticari
aracılar aramaktadır.
Hollandalı Firmadan Isbirligi
Çagrısı - REF: 11 NL 60AH 3LY3
S
ağlık kuruluşlarına gelen
hastalardan alınan
numunelerin taşınması
sırasında yaşanması muhtemel
sorunları ortadan kaldırmak için
çalışmalara başlayan Hollandalı bir
şirket, hastanelerdeki pnömatik
tüp ağları sayesinde tıbbi
numunelerin taşınması esnasında
zarar görmesini ve sallanmasını
engelleyecek bir sistem
geliştirmiştir. Hollandalı şirket, bu
konuda yapacağı ticari anlaşmalar
ve sağlayacağı teknik yardımlar ile
hastane ve diğer sağlık tanı servis
sağlayıcıları ile işbirliği yapmak
istemektedir.
www.dto.org.tr
A G U S TO S 2 0 1 1
DENiZLi
EBIC
BiLGi VE BASVURULARINIZ iÇiN
EBIC-EGE Denizli
DENİZLİ TİCARET ODASI
Adres » Denizli Ticaret Odası Binası
Oğuzhan Caddesi No.5 K.4 20100 DENİZLİ
T. +90 258 241 17 37
Alman Arastırma Enstitüsü'nden Teknik Isbirligi Çagrısı
REF: 11 DE 1380 3M11
B
üyük bir Alman Araştırma Enstitüsü, kimyasal tepkimeye açık reçineler
bazında özel katalizörler geliştirmiştir. Bu metal katkılı polimerler, farklı
uygulamalarda kullanılabilen ve tek aşamalı bir sürecin ardından ortaya
çıkan çok amaçlı katalizörlerdir. Enstitü; kimya endüstrisi, elektrik mühendisliği,
kaplama teknolojisi ve farmasötik endüstrisinde uygulanabilen bu ürünlerle
ilgili lisans anlaşması ya da teknik işbirliği aramaktadır.
Ince Bir Tas Film Üretebilmek için Teknoloji Arayısı
1976 yılında
kurulan bir
İtalyan firma,
yarı işlenmiş
ürün, nihai
ürün, prototip
tasarımı
ile özel
üretimler
konusunda
çalışmaktadır.
Müşterilerine
mobilya
sektöründe
hizmet veren
bu firma,
üretim
aşamasında
Türkiye, İsveç,
Macaristan
ve Rusya’dan
istekli
partnerlere
taşeron olarak
hizmet vermek
istemektedir.
REF: 11 DE 18A5 3L0H
B
ir Alman
firması, yaptığı
projelerde doğal
taş ve yapay taş
kullanmaktadır. Firma,
yeni uygulamalar
için ince taş filmi
aramaktadır. Buradaki
zorluk, bir taşıyıcı
üzerine (örneğin ince
örgülü ağ) yerleştirilecek
olan doğal taştan
yapılmış film üretmektir.
Filmin kalınlığı yaklaşık
1mm olmalıdır. Firmanın
amacı, lisans satın
almaktır.
EBIC-EGE
Kültür tatlı
su yosunu
üretme
konusunda
araştırmalar
yapan
Hollandalı
bir KOBİ,
gerekli
finansal
kaynak ve
alanaklara
sahiptir.
Firma, bu
sistemi
kurmak için
işbirliği
arayışındadır.
Avusturyalı Firmadan Taseron
Arayısı - REF: 20110713012
2
007 yılında kurulan ve kısa
süre içerisinde önemli ticari
anlaşmalara imza atan
Avusturyalı bir şirket, polietilen
ve polipropilenden üretilen boru
biçimindeki plastik parça üretimi
için sürekli ekstrüzyon ve sürtünme
kaynak süreci geliştirmiştir. Firma
söz konusu parçaların üretimi ile
ilgilenebilecek taşeron ortaklar
aramaktadır.
Özellestirilmis Tel ve Kablo
Imalatında Ticari Ortaklık
Arayısı - REF: 11 ES 252K 3LZG
B
arcelona merkezli bir KOBİ,
özelleştirilmiş özelliklere
sahip bakır kablo konusunda
yerli ve yabancı firmalara hizmet
vermektedir. Firmanın hizmet alanı,
üretim kapasitesinin genişletilip,
teknik bilgilerin ayrıntılı bir şekilde
sunulmasıdır. İspanyol firma, bu
konuda endüstriyel ortaklıklar kurup,
fason üretim ve teknik yardım
alabileceği firmalarla çalışmak
istemektedir.
Agustos 2011
65
HABERLER
R Ö P O R TA J
ARAŞTIRMA
D O S YA
GEZİ
MAKALE
EBIC-EGE
EKONOMİ
SPOR
ebic
- ege
haberler
DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC DENiZLi EBIC
Ege Bilgi ve
Yenilik Merkezi
DUYURULARI
Izlandalı Firmadan Taze Balık Teknolojisinde Dıs Alımcı
Arayısı - REF: 11 IS 81ET 3LYH
İ
zlanda'da faaliyet gösteren bir araştırma enstitüsü, Nordik Deniz Yeniliği
Fonu'na başvurmak için ortaklık arayışı içindedir. Enstitü tarafından ortaya
konulan projenin amacı, balıkların tazeliğini ve kalitesini koruyacak yeni ve
hızlı çözümsel yöntemleri hayata geçirmektir. ARGE Enstitüsü, hem yeni kalite
kontrol yöntemlerini deneyip test etmek hem de gıda endüstrisine hizmet
veren laboratuvarlarla ilgilenen balık işletmecilerini bu sektöre dahil etmek için
ortaklıklar kurmak istemektedir.
Deniz Biyolojisinde Aktif Partner Arayısı - REF: 11 NL 60FI 3LRE
A
msterdam Üniversitesi'ndeki araştırma görevlileri, açık denizde yaşayan
hayvanların davranışlarını ve çevresel verilerini anlayabilmek için
yeni bir cihaz geliştirmişlerdir. DATA tag isimli bu cihaz, küçük boyutlu
olmasına rağmen küçük hayvanlar açısından son derece uygundur. Üniversite,
farklı konularda lisans anlaşmaları yapmak için deniz biyolojisinde aktif olan
partnerler aramaktadır.
66
Agustos 2011
Romanyalı
bir bilişim
firması,
'Kontrol ve
veri edinme'
adı verilen
bir sistem
geliştirmiştir.
Sistemin
getirdiği
yenilik, bir
ERP yazılım
modülüne
veya mevcut
herhangi
bir ERP
yazılımına
entegre
edilmesidir.
Firma bu
alanda
faaliyet
göstermek
isteyen
firmalarla
ticari ortaklık
kuracaktır.
Bir Alman
firması
paslanmaz
çelik imalatı
alanında
uzmanlaşmıştır. Şirket
geniş iş ağı
ile hizmet
sağlamaktadır. Firma,
taşeronluk
faaliyetleri
konusunda
işbirliği
arayışındadır.
Macar Firmadan Mikrodalga
Yagmur Göstericisi
Teknolojisi - REF: 11 HU 5010
K
obilerin iş alanlarını daha
da genişletmek amacı ile
kendilerine teklif sunmak
isteyen bir Macar araştırma
firması, düşük maliyetli, kullanıcı
dostu, tam otomatik mikrodalga
yağmur göstericisi sistemleri
geliştirmek üzere ortaklıklar kurmak
istemektedir. Firmanın KOBİ’lerden
beklentisi ise mikrodalga donanım
üzerine uzmanlaşmış olmalarıdır.
Atıkların Isaretlenmesi için
RFID arayısı - REF: 11 FR 37M3 3LYY
B
ir Fransız mühendislik
firması, endüstriyel atıkların
geri dönüşümü konusunda
uzmanlaşmış olup, atıkların
işaretlenmesi konusunda kullanıma
hazır bir RFID tabanlı araç arayışı
içindedir. Firmanın amacı, ürünlerin
yaşam döngüsü süresince atıkları
doğru tespit ve takip edebilmektir.
Firma uygulama konusunda son
derece deneyimli olup, bu konuda
teknik yardım ve ticari anlaşmalar
yapmak istemektedir.
www.dto.org.tr
KASIM 2009
Kasım 2009
67
HABERLER
hazırlayan » eren çizmeci
fuarlar
BAŞLAMA
68
S E K TÖ R
BİTİŞ
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
EKONOMİ
FUARIN ADI
GEZİ
FUARLAR
MARKA
YER
ŞEHİR
08 Eylül 11
10 Eylül 11
Konya Tohum Fuarı 2011
TÜYAP
Konya
08 Eylül 11
11 Eylül 11
Mega Build İstanbul 2011 Yapı İnşaat Malzemeleri ve Mimari Fuarı
Yeşilköy Fuar Merkezi
İstanbul
08 Eylül 11
11 Eylül 11
Agrotec 2011 15.Uluslararası Tarım ve Tarım Teknolojileri Fuarı
ANFA
Ankara
08 Eylül 11
18 Eylül 11
İzmir Enternasyonal Fuarı
Uluslararası Fuar Alanı
İzmir
09 Eylül 11
18 Eylül 11
1. Haliç Boat Show
Haliç Tersanesi
İstanbul
11 Eylül 11
15 Eylül 11
19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi Fuarı
Haliç Kongre Merkezi
İstanbul
12 Eylül 11
15 Eylül 11
22. Dünya Madencilik Fuarı
İstanbul
13 Eylül 11
18 Eylül 11
Diyarbakır 3. Oto Show Fuarı 2011
TÜYAP
Diyarbakır
14 Eylül 11
18 Eylül 11
Burtarım 2011 9. Tarım, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı
14 Eylül 11
18 Eylül 11
Bursa 4. Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı
14 Eylül 11
18 Eylül 11
İstanbul Art Week
Lütfi Kırdar
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
Ortadoğu Halı ve Dekorasyon Fuarı
OFM
Gaziantep
15 Eylül 11
18 Eylül 11
Yapı Market Tedarikçileri Fuarı
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
NALBURİYE 2011 Nalburiye & Hırdavat Fuarı
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
ZOW 2011 Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım, Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
Z-TEC Mobilya İmalatı ve Ağaç İşleme Makineleri Fuarı
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
Avrasya Ambalaj 2011 17. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı
TÜYAP
İstanbul
15 Eylül 11
18 Eylül 11
6. İstanbul Gıda-Tek 2011 Fuarı (Demak ve Unmatek Özel Bölümleri)
TÜYAP
İstanbul
17 Eylül 11
25 Eylül 11
MEÇEF 11 - Mersin 5.Mobilya, Evlilik ve Çeyiz Fuarı
Yenişehir Belediyesi
Mersin
20 Eylül 11
21 Eylül 11
Yeşil Enerji Konferansı ve Fuarı
Polat Otel
İstanbul
21 Eylül 11
25 Eylül 11
6. Tarımtech (Tarım Teknolojileri) Fuarı
Lüleburgaz Fuar
Merkezi
Kırklareli
22 Eylül 11
24 Eylül 11
Collection Premiere İstanbul (CPI)
İstanbul
22 Eylül 11
25 Eylül 11
PROMOTURK 2011 26.Uluslararası Promosyon Ürünleri Fuarı
İstanbul
22 Eylül 11
25 Eylül 11
IPACK 2011 26.Uluslararası Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme Sistemleri Fuarı
İstanbul
22 Eylül 11
25 Eylül 11
GIDA 2011 19. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı
İstanbul
22 Eylül 11
25 Eylül 11
15. Uluslararası Isaf Fuarı
İstanbul
22 Eylül 11
25 Eylül 11
24. Uluslararası Yapı Fuarı - Ankara 2011
ANFA
Ankara
22 Eylül 11
25 Eylül 11
KARMAK 11 - Karadeniz Makine, Endüstri ve Otomasyon Fuarı
Dünya Ticaret Merkezi
Trabzon
23 Eylül 11
26 Eylül 11
3. Animalexpo Hayvancılık Teknolojileri, Süt Endüstrisi ve Tavukçuluk Fuarı
İzmir
23 Eylül 11
26 Eylül 11
Agroexpo Eurasia 7. Uluslararası Tarım Sera ve Hayvancılık Fuarı
İzmir
Agustos 2011
Uluslararası Fuar
Merkezi
Uluslararası Fuar
Merkezi
Bursa
Bursa
FUARLAR
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
BAŞLAMA
BİTİŞ
FUARIN ADI
YER
ŞEHİR
23 Eylül 11
27 Eylül 11
22. Uluslararası Züchex, Züccaciye ve Hediyelik Eşya Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı
TÜYAP
İstanbul
23 Eylül 11
27 Eylül 11
6. Uluslararası İdeal Home Fuarı
TÜYAP
İstanbul
28 Eylül 11
01 Ekim 11
Florplant, Süs Bitkileri ve Peyzaf Fuarı
Sabancı Fuar Merkezi
Antalya
28 Eylül 11
02 Ekim 11
İstanbul Tasarım Haftası
Eski Galata Köprüsü
İstanbul
28 Eylül 11
02 Ekim 11
Ortadoğu Gıda - Tek Fuarı 2011
TÜYAP
Diyarbakır
28 Eylül 11
02 Ekim 11
Ortadoğu Mobilya ve Dekorasyon Fuarı 2011
TÜYAP
Diyarbakır
28 Eylül 11
02 Ekim 11
Ortadoğu Moda Fuarı 2011
TÜYAP
Diyarbakır
29 Eylül 11
02 Ekim 11
Karadeniz Silah Avcılık Fuarı
Dünya Ticaret Merkezi
Trabzon
29 Eylül 11
02 Ekim 11
My Wedding Expo
İstanbul
29 Eylül 11
02 Ekim 11
2. Advex Fuarı
İstanbul
29 Eylül 11
02 Ekim 11
7. Uluslararası LED ve LED Aydınlatma Fuarı
İstanbul
29 Eylül 11
02 Ekim 11
Vending Expo 2011
İstanbul
29 Eylül 11
02 Ekim 11
9. Bayim Olur musun? Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı
İstanbul
30 Eylül 11
03 Ekim 11
MAKRO PRINT 4. Matbaa, Ambalaj, Dijital Baskı Fuarı
İzmir
05 Ekim 11
08 Ekim 11
Fethiye Fuarı 2011
Karaçulha Belediyesi
Muğla
05 Ekim 11
08 Ekim 11
Aysaf 7. Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı
İstanbul
05 Ekim 11
09 Ekim 11
Adana 5. Mobilya - Dekorasyon Fuarı 2011
TÜYAP
Adana
05 Ekim 11
09 Ekim 11
18.Van - Asya İpekyolu Sanayi ve Ticaret Tedarikçileri Fuarı
Altaylı Fuar Alanı
Van
05 Ekim 11
09 Ekiml 11
Manisa 3. Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı
Belediye Fuar Merkezi
Manisa
06 Ekim 11
08 Ekim 11
PaintExpo Eurasia 2011
İstanbul
06 Ekim 11
08 Ekim 11
TURKCOAT EURASIA 2011 4. Uluslararası Coatings Fuarı
İstanbul
06 Ekim 11
09 Ekim 11
SAM-TARIM Samsun Tarım-Hayvancılık Zirai Donatım ve Gıda Fuarı
Sevgi Park Fuar Alanı
Samsun
06 Ekim 11
09 Ekim 11
Mersin Logistics -Mersin 4.Lojistik ve Transport Fuarı
Yenişehir Belediyesi
Fuar Alanı
Mersin
06 Ekim 11
09 Ekim 11
CeBIT Bilişim Eurasia
TÜYAP
İstanbul
06 Ekim 11
09 Ekim 11
Broadcast, Cable & Satellite Eurasia 2011 - A CeBIT Event (15.)
TÜYAP
İstanbul
08 Ekim 11
09 Ekim 11
Educaturk Yurtdışı Eğitim Fuarı
08 Ekim 11
09 Ekim 11
IEFT Yurt Dışı Eğitim Fuarları
09 Ekim 11
16 Ekim 11
Arts&Crafts - Ankara 16. Sanat ve El Sanatları Hediyelik Fuarı
AKM
Ankara
11 Ekim 11
11 Ekim 11
Educaturk Yurtdışı Eğitim Fuarı
Sheraton Hotel
Ankara
11 Ekim 11
11 Ekim 11
IEFT Yurt Dışı Eğitim Fuarları
Holiday Inn Hotel
Bursa
Askeri Müze Kültür
Sitesi
Hilton Kongre ve Sergi
Merkezi
İstanbul
İstanbul
Agustos 2011
69
HABERLER
S E K TÖ R
D O S YA
MEKAN
R Ö P O R TA J
VERGİ
GEZİ
MARKA
hazırlayan » abdullah aymaz
vergi
Eylül Ayı
Vergi Takvimi
01/08/2011 - 02/09/2011
Diğer Ücretlerin Gelir Vergisi 2. Taksit Ödemesi
01/08/2011 - 02/09/2011
Temmuz 2011 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)
01/08/2011 - 02/09/2011
Temmuz 2011 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
01/08/2011 - 02/09/2011
Temmuz 2011 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 12/09/2011
16-31 Ağustos 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 12/09/2011
16-31 Ağustos 2011 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 15/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Alkollü İçeceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Tütün Mamullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait 5602 Sayılı Kanunda Tanımlanan Şans Oyunlarıyla İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
70
Agustos 2011
www.dto.org.tr
E -T İ C A R E T
A Ğ U S TO S 2 0 1 1
VERGİ
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödemesi
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 20/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 23/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait GVK 94. Madde ile KVK 15. ve 30. Maddelerine Göre Yapılan Tevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı
01/09/2011 - 23/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Dam. Ver. ile Sürekli Mük. Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı
01/09/2011 - 26/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/09/2011 - 26/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait GVK 94. Madde ile KVK 15. ve 30. Maddelerine Göre Yapılan Tevkifatların Ödemesi
01/09/2011 - 26/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait İstih. Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Dam. Ver. ile Sürekli Mük. Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi
16/09/2011 - 26/09/2011
1-15 Eylül 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
16/09/2011 - 20/09/2011
1-15 Eylül 2011 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi
01/09/2011 - 30/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)
01/09/2011 - 30/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
01/09/2011 - 30/09/2011
Ağustos 2011 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/10/2011 - 10/10/2011
16-30 Eylül 2011 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesii
01/10/2011 - 11/10/2011
16-30 Eylül 2011 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesii
01/10/2011 - 17/10/2011
Eylül 2011 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Agustos 2011
71
!
Üyelik
Bilgilerinizi
Güncelleyin
Siz değerli üyelerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla Odamız tarafından iletişim bilgileri
(adres, telefon, faks ve e-posta) güncelleme çalışması yapılmaktadır. Değişen telefon, faks ve e-posta
bilgilerinizi lütfen 241 49 63 numaralı telefona bildirerek, [email protected] adresine elektronik posta
göndererek veya www.dto.org.tr/guncelle adresindeki formu doldurarak güncelleyiniz.
0 258 241 49 63 // www.dto.org.tr/guncelle
Denizli Ticaret Odası üyesi misiniz?
Evet, üyesiyim
Hayır, üyesi değilim
TC Kimlik no
11 haneli TC kimlik numaranızı yazınız
Adı Soyadı
e-Posta Adresi
GSM no
Telefon no
Faks no

Pamukkale Üniversitesi - Denizli Ticaret Odası

Transkript

Benzer belgeler

Suleyman_tuzun.org - Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve

Acıgöl Kuş Cenneti

e-dergi ocak - şubat - mart

T0BB, hükümete 7 maddelik öneri sundu

Denizli Turizmi

Denizli Turizmi

Türkisch Übersetzung laut Google: M² (266m ²) küçük bir plato

PDF: 1.9 Mb - Hacettepe Üniversitesi Nanoteknoloji ve Nanotıp