Exdergi Sayı 2, Sayfa 126-164

Transkript

Exdergi Sayı 2, Sayfa 126-164
exdergi
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
1
#22agustos
#TurkeyNetBan
#15mayis
#internetimedokunma
@kucukarabalik: sağcı-solcu, dini-dinsiz, genç-yaşlı, öğrenci-öğretmen, işli-işsiz. herkesin
erişim özgürlüğü için yürüdüm. #15mayis
@edademir: ozgur olma demiyorum, hobi olarak yine ol http://15mayis.tumblr.com/
post/5524489398/15-may-s-2011-internetime-dokunma-yuruyusu
@MehmetErsoz: #22agustos’tan sonra; Http:// yerine Tyyp://
@Seyhan: Ben şahsen “dış güçlerin” etkisiyle yürüdüm. May the force be with you!
#15mayis #internetimedokunma
@kas_mer: Hollanda’nin baskenti ███sterd███ ’dan destek ;)
#internetimedokunma #15mayis #turkeynetban
@deliadamalibul: #15Mayis #turkeynetban #internetimedokunma Özgürlük ve
Demokrasi = Aradığınız kavramlara ulaşılamıyor! http://twitpic.com/4y7f6p
@miocaro: Geleneksel medya uzağı göremediği gibi yakını okumaktan da aciz #15mayis
#turkeynetban
@inhibiteur: İnternet yanığıyım. Mutluyum. #15Mayis
twitter.com
126
@volkancelik: “internetime dokunma” eylemi, “teknoloji” haberi değil, Türkiye
gündemidir. #turkeynetban #22agustos #15Mayis
@cyberrights: 90lı yılların ilk dönem Internet çocukları filtresiz büyüdü de “kötü çocuk”
mu oldu? #22agustos #15Mayis
@tanrisiva: sınırlı karakter twitter’da olur, sınırsız karaktersizllik sansürcü zihniyette! 15
mayıs’ta yürüyoruz! #internetsansuru #15mayis
@UmutOnur: Netti müdâfaa... #turkeynetban #15mayis #22agustos
#internetimedokunma
@Underd0se: Susma, haykır! Sansüre hayır! #internetimedokunma #22agustos
#15mayis #sansuresansur #sansureoyyok http://t.co/8JyE41P
@nymph__ : sansürün en kötü tarafı *******dır. #turkeynetban #internetimedokunma
#15mayis
@yalcinaydin: Blog yazmak, video izlemek, müzik dinlemek, porno izlemek, haktır! http://
bit.ly/ixxrTt #22agustos #15mayis
@serseren: Zaman kötü, kolla neti! #internetimedokunma #15mayis #turkeynetban
@yagmure: bugun attiginiz her adim yarin kisilacaginiz kapanin anahtari olacak!
#15mayis #22agustos #turkeynetban
@tugankozan: Yandas Medya’ya Filtre Koy! #internetimedokunma #15mayis
@ezgigun: #turkeynetban #internetimedokunma #15mayis ,yapma tayyip net
kardeşiyiz!
@70milyon: Yürüyom ben ya! #15Mayis
@rmncr: İnternete Sehven Giriyoruz! #15Mayis
@Qirpi: Özgür internet, özgür yazılım, özgür gelecek! #15mayis #turkeynetban
@ustunuzum: #15mayis devlet elini internetten cek! http://yfrog.com/gyqmzcqfj
@bircibirci: anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurma caliyoruz. taksimde.
muhtesem seyler oluyor! #22agustos #15Mayis http://t.co/jROHUtw
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
127
@gokkii: George Orwell Dunyası adım adım Türkiye’de..http://t.co/lFFxNdV
#internetimedokunma #15mayis #turkeynetban
@asligunel: 72 yaşındaki teyzem izmir’deki #15Mayis yürüyüşüne katılmış meğer! şu an
öğrendim, pek mutlu ve gururluyum. yürü be teyze! :)
@pamukgozde: ay sonu geldi, bi yürüyüş patlatıp filtre yazılımcılarından paraları kapsak
mı #15Mayis #22Agustos #TurkeyNetBan #internetimedokunma
@bar_filozofu: ne aşağılandık be arkadaş! ne insanlığımız ne de yüzümüz kaldı. 200 kişi
olduğumuzu düşünemiyorum, yoksa hepimiz içerdeydik. #15mayis
@mehmetik: #adana #15mayis eylemini düzenlemek için 1 defa şirketten avans 2 defa
aileden destek 1 defada cepten hüplet yöntemi ile gerçekleştirdik :D
@atifyildirim: Allah’tan birisi o yüksek binaya çıkıp kalabalığı görüntülemiş. Yoksa
hakikaten 200 kişiydik biz, valla bak! #15Mayis #turkeynetban #Taksim
@meliscetin: son açıklama;”’bahar ayları gevşer gönül yayları’ sözünden ötürü güneşli
havaya erişimi yasakladık!” #22agustos #internetimedokunma #15mayis
@arif_ender: #15mayis hayatımın yeni başlangıç noktası sayılabilecek bir tarihtir...
@erdemdilbaz: Hüzeyin Üzmez: “Ben de çocuk paketi kullanıyorum.” #15Mayis
#22Agustos
@nesilvar: belli bir kesimi pazar günü taksime ancak makarna ve kömür dağıtımı olacak
dersek getirebiliriz. #15mayis
@burakdonertas: Yürümek iyidir, hazmı kolaylaştırır, kalori harcatır, bacaklara iyi gelir.
#15mayis
@selinthelioness: Paketlenmek istemiyoruz! #internetimedokunma #15mayis
@kedikumu: sansür için yürüyerek 3 ayda 15 kilo verdim. siz de yürüyün. #15mayis
@UmutsuzIsKadini: Beni internet sitelerinden koruma devlet. Karısını, sevgilisini,
çocukları öldürenden, taciz edenden koru. Sansüre hayır! #15mayis
@erentrkmn: isyan et arkadaşım, söz söyleyecek an değil. #15mayis #22agustos
#sansur #turkeynetban
128
@amtycl: dükkanın önünü kapatana dur dediğin gibi internetin için yürü
#internetimedokunma #15mayis #22Agustos #turkeynetban
@Sadist_V: Ahlak bekçilerine ders vermeye Taksim’e #15mayis
@TwitDayi: Ver elini Taksim! #turkeynetban #15mayis
@neozel: Hava 22° parçalı bulutlu, nem oranı %93 mekan Taksim yürümek için güzel bir
gün #internetimedokunma #15mayis #22agustos #turkeynetban
@IdilEzgi: “Bu harika havada yapılacak en iyi şey Boğaz’da yürümek” out “Taksim’de
yürümek” in! Saat 2’de Taksim’deyiz. #turkeynetban #15mayis
@maturella: Kırk yıl düşünsem millimotor pankartı taşıyacağım aklıma gelmezdi. ey
sansür sen nelere kadirsin #15mayis
@zalambodont: Adriaaan for #22agustos #turkeynetban #15Mayis http://t.co/QFqFRMr
@yasarix: Obama: Yes we can! Erdogan: Yes we BAN! http://bit.ly/jqt3oc #turkeynetban
#turkey #22Agustos #15Mayis #netimedokunma
@tinca: Remember, remember 15th of may! #15mayis #turkeynetban http://twitpic.
com/4y5psh
@mysilentego: Ashamed of #turkeynetban, proud of the remarkable crowd
#Taksim’deyiz who are historicizing #15mayis as a day to remember
@dreamypillow: rakiya haydara baldiza internete dokunma #internetimedokunma
#SANSUREKARSI #15Mayis http://t.co/vFmOvOu
@boyakalemi: Tecavüzcülere dokun, #internetimedokunma ! #15mayis #turkeynetban !
@CizgiOrman: #15mayis İşte bugün halkın en geniş çapta, ülkede yanlış giden şeylere
karşı mutlak çözüm istediği gün olarak hatırlanacak #turkeynetban
@dreamypillow: renkler kardes sansurculer kalles @dipnottv #internetimedokunma
#SANSUREKARSI #15Mayis yfrog.us/nfqp7z
@senturkburak: sevgili basın. bunu da yazın! internet hepimizin. #turkeynetban
#22agustos #15mayis #netimedokunma
...
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
129
FOTOĞRAF: Görkem Keser
130
twitter.com/gorkemkeser77
be.net/gorkemkeser
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
131
132
EN ANLAŞILMASI GEREKEN
10 HUSUSLA 22AĞUSTOS MEVZUATI
Deniz Tan
“Filtreleme fişlemeyi kolaylaştıracak.”
A
lan adlarına sansür dediler, 138 kelime
yassah dediler. Sonra yok dediler, yanlış
anladınız, bilgilendirmeydi o. Tam o geçti
dedik, 60’ı aşkın siteden oluşan bir liste
gönderildi servis sağlayıcılara, kapa bunları dendi.
Baktık ki listede, bebek gayrımenkul, ekşi sözlük
gibi isimler… Yuh diyorduk ki, yok kazayla olmuş
dendi. –––– Ülkemizde internetin denetimi böyle
yapılıyor. “Yanlışlıkla girmiş listeye” diye bir açıklama, açıklamadan sayılabiliyor. Halihazırda 12 bin
alan adının yasaklı olduğu, hayır bilinmiyor zira
açıklanmıyor bu rakam ama tahmin ediliyor. Bu da
takribi 60 bin siteye tekabül ediyor olabilir deniyor.
Yani zaten mimliyiz internet yasakları konusunda.
–––– Standart pakette en iyi ihtimalle bugünkü
kadar sansür VAR. En iyi ihtimal dedim bak, dikkatini çekerim. Halihazırda filtrelenmiş olduğundan,
hazır filtrelenmişine standart diyoruz. Ha ayrıca, o
filtrelere bundan sonra ekleme-çıkarma yapmak
kolaylaşacak. Bu konuda da, bunca zamandır yanlış uygulamalarıyla ömrümüzü yiyen TİB’e neden
güven duymadığımızı da anlamak zor olmasa gerek. KES –––– 09. Proxy, DNS var, deleriz yasağı
yanılgısı –––– 22 Ağustos mevzuatı bu işi zorlaştırıyor. Hosting firmalarına diyor ki, arka kapıları
yasaklayacaksın yoksa cezanı keserim. Ha arka
kapılar, başka yollar elbet yine bulunur ama yeni
mevzuat ile “ben youtube’a giriyorum, siz niye gir-
KES ––––Sanki bugüne kadar her şey doğru ya- miyorsunuz” durumunun olmaması sağlanmaya
pıldı, sanki BTK “Google’a porno yazıyor bizim çocuklar, sıradan yasaklıyor” demedi de biz güvenmiyoruz, seçim yaklaşıyor ya ajitasyon yapıyoruz.
5651 geçtiğinden beri olan biteni görmüyoruz
sanki. –––– Hah işte bu maddeleme de “ajitasyon, çarpıtma bunlar” diyenlere, Yaman Akdeniz,
İsmail Hakkı Polat, Başak Purut, Gökhan Ahi gibi
internetle ve internet hukuğuyla haşır neşir, hatta bu konularda UZMAN isimlerin konuşmalarından ve okuduklarımdan çok net bir şekilde benim
anladıklarımdır. Bir nevi 22 ağustos for Dummies
yani. Israrla anlayamanların bilgisine sunarım.
–––– 10. Standart pakette sansür yok safsatası
çalışılıyor. –––– 08. Aile başı bir paket –––– Sen
diyelim 2 çocuklu bir aileye sahipsin. Çocuklarını
yatırdıktan sonra onların girmesini istemediğin bir
takım sitelere girebilmek istiyorsun. Yok! Aile paketin varsa, ona mahkumsun. KES –––– 07. Paketler arası yatay geçiş –––– Aile paketini standarta
çevirmek istiyorsan, o kadar kolay değil. Başvuru
yapacaksın, ben senin bana dikte ettiğin aile olarak yaşamak istemiyorum diyeceksin. Yani fişleme.
–––– 06. Filtrelere takılacak şeyler –––– Hangi
site hangi filtrede neye göre filtrelenecek belli değil. Hadi bir saniye için pornoyu unutalım. Ekşi sözlük, küfür içerdiğinden muhtemelen aile paketinde
www.maddebagimlisi.com
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
133
olamayacak. Neyin neden o pakette olduğu anlaşılamayacak. Keyfi bir şekilde, o site bu filtrede olmasın denilebilecek. Senin çocuğuna uygun olana,
sen değil, devlet baba karar verecek. Misal, ateistlik hakkındaki bir site muhtemelen yer alamayacak o pakette, çocuğun şeyini bozar diye. Darwin?
Hmmm… KES –––– 05. Yaş grupları –––– Aile
paketi 8 yaşında bir çocuğun görebileceği şey ile
17 yaşındakini bir tuttuğundan ve bir tek adet aile
paketi sunulduğundan, 8 yaşında “beni leylekler
çocuğunu korumak ister. Her sağlıklı birey çocukların ruh sağlığı bozacak şeyden kaçınılsın ister. Her
normal insan çocuk istismarına karşı durur. Bu “ahlaksız” zannedilen Batı ülkelerinde bile böyledir allah sizi inandırsın ki. Akıl ve ruh sağlığı yerinde hiçbir ebeveyn, 7 yaşındaki çocuğunu yanına alıp, gel,
porno seyredelim yavrucum demez. –––– Gel gör
ki, her porno ya da her müstehcen içerik çocuklarla
ilintili demek değildir. Bu bir. İkincisi çocukların bu
malzemeyi görmesinin yaratacağı ruh çalkantısını
mi getirdi” sorularıyla boğuşan bir çocukla, 1 sene
sonra oy verebilecek olan aynı düzeyde muamele
görecek. Tabii bu çocukların aileleri de… Dolayısıyla leyleklerle ilgili siteler filtreye takılırsa şaşırmayacağız. –––– 04. Paket istememe –––– Öyle bir
hakkın yok. Birini alacaksın. Standart paket bugünkü işte dersen de değil, açıkladık daha önce. Kaldı
ki bugünkü durum zaten berbat, bugünkü duruma
sevinecek hale geliyor isek, vay halimize. –––– 03.
gidermek ise amaç, çözüm devlet filtrelemesi değil,
her ailenin kendi ihtiyaç ve görüşüne göre seçeceği BİREYSEL filtreleme programlarıdır. Yetişkinlerin
müstehcen içeriğe bakabiliyor olması, çocukları ilgilendirmez. KES –––– Bunun dışında, çocuğunun
bu malzemeye kazayla (...) değil de sürekli olarak
erişememesi ve internette ya da herhangi bir yerde yanlış kişi ve materyellerle karşı karşıya gelmemesini sağlamak, karşı karşıya geldiğinde ise
Fişleme –––– Bir daha, bir daha söylüyorum. Filtreleme fişlemeyi kolaylaştıracak. Kimin hangi pakette olduğu bilinecek. Ahlaklı internete girenler
ile ahlaksızlar kolaylıkla ayrılabilecek, isimleriyle
bilinecek. –––– 02. Ticari kayıp –––– Hadi ifade
doğru davranmayı bilmesini öğretmek ebeveynin
görevidir, devletin değil. –––– Devletin çocukları
korumak adına yapması gerekenler ise çok çeşitlidir. Bunların arasında mesela: Çocuk fuhuşuna dur
demek, çocuk pornosuyla savaşmak (normal por-
özgürlüğünü, bilgiye erişme hakkımızı, bunlar en
birincil haklarımız olduğu halde önemsemiyoruz
diyelim, peki ya para? Money talks değil mi? Peki
o zaman standartta var olup da aile paketine giremeyen bir takım porno olmayan ticari sitelerin,
bu filtreleme yüzünden, ulaşabileceği insan sayısının yani müşterilerinin azalmasıyla uğrayacakları
maddi kayıplar? Hmmm… Düşünmemiş miydiniz?
düşünün bir o zaman bak. Aa siz sadece porno mu
takılacak filtreye sanıyordunuz? KES –––– 01.
Çocukları koruma safsatası –––– Her sağlıklı aile
no veya müstehcenlik demiyorum bak), çocuklara
edilen tecavüzlerin önüne geçmek, ensest ve tacize karşı yaptırımlar uygulamak, sokak çocukları
için programlar geliştirmek, 12 yaşındaki kızların
70 yaşında dedelere satılmasının önüne geçmek,
töre cinayetleri konusuna eğilmek, çocuk işçi sorununa el atmak, okula gönderilmeyen çocukların
okula gönderilmesini sağlamak, okulu olmayan
çocuklara okul vermek, hastanelerde bebeklere
makyaj yapılmamasını sağlamak gibi geniş bir yelpazede seyreden pek çok husus vardır. BİT.
134
FOTOĞRAF: Görkem Keser
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
135
Florentina Pakosta
136
ÇOCUK PORNOSUNA KARŞI
İNTERNETİ FİLTRELEMEK
Kaan Doren
“Her şeyden önce çocuk pornografisini tanımlarken ‘çocuk
pornografisi’ diyerek büyük bir yanlışlık yapıyoruz”
A
vrupa Birliği üyesi ülkelerde çocuk por-
dilde bulunmalı. Çünkü karşısında olduğumuz bu
nografisi ile mücadele adı altında interne-
olayın ”pornografi” ile alakası yok. –––– Üstelik bu
ti sansürlemek amacıyla verilen bir öner-
kavram kargaşası yüzünden mevcut olan suçun da
ge var bugünlerde. Önergeyi veren, ağırlığı yeteri kadar vurgulanamıyor. Yani bu tip ma-
Avrupa komisyonu üyesi, İsveç Folkparti üyesi, poli-
teryalleri düzenli olarak tüketenlere bunun “por-
tikacı Cecilia Malmström. –––– Bu önerge verilir ve-
nografinin bir çeşidi’” olmayıp, tüketilenin çocuklara
rilmez Telecomix Twitter üzerinden oldukça etkin tecavüz olduğu sinyali gönderilemiyor. –––– # Albir kampanya başlattı. Önergenin diğer dillere çev-
man polisinin yaptığı istatistiğe göre, tecavüze uğ-
rilmesi için yardım isteyen Telecomix‘in çıkardığı rayan çocukların % 1 i aynı zamanda da bu tecavüz
gürültüye Almanya’daki Zensur Ursula kampanyası
anında film veya fotoğraf ile görüntüleniyor. 2008
da eşlik etti. –––– Şimdi bu önergeyi biraz irdeleye-
yılı istatistiklerine göre 150982de 98 gibi bir rakam
lim. –––– # Her şeyden önce çocuk pornografisini var. –––– Bu materyallerin hepsine de internetin
tanımlarken ”çocuk pornografisi” diyerek büyük bir
filtrelenilebilir bölümünde rastlamak mümkün de-
yanlışlık yapıyoruz. Çünkü çocuk ve pornografi bu-
ğil. Bir kısmı, mobil telefon görüntüleri, mail, P2P
rada rıza, anlaşma ile yan yana gelen kavramlar de-
gibi daha kapalı komünikasyon araçları ile dağıtılı-
ğil. Oysa ticari ve amatör pornografide bir anlaşma, yor. –––– # Dağıtım yollarından yalnızca biri olan
mutabakat söz konusu. Aksi olan durumlarda bu
internette, yine Almanların bizdeki ihbarweb gibi
pornografi değil, tecavüz olarak değerlendirilmeli bir uygulamaları var. Bu sistemde, yine 2008 yılında
ki, zaten bu da yetişkinler söz konusu olduğu halde toplanılan 2562 şikâyetin 449’unda illegal materyadahi suç içermekte. –––– O halde bu tarz internette
le rastlandı. –––– Bu bilgilerden sonra şimdi de ço-
olmasını istemediğimiz materyalleri “Çocuklara şid-
cuk istismarına karşı interneti filtrelemeyi öngören
det ya da manipülasyon uygulayarak tecavüz” diye
bu uygulamanın ana hatlarına bakalım. Şimdiki hali
isimlendirmemiz gerek. Evet, biraz uzun oldu ama ile 3 safhadan oluşuyor bu plan. –––– 1. safha: Filtben dilbilimci değilim, daha uygun bir şekli her releme tekniğinin uygulamaya geçirilmesi. Burada
postdijital.com
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
137
“Örnekler bize interneti filtrelemenin inefektif bir metot
olduğunu ve asıl problemin kaynağına yönelmektense,
ıvır-zıvır ile vakit geçirildiğini gösteriyor.”
amaç çocuklara tecavüzü içeren video, fotoğraf gibi
materyallerin dağıtımının durdurulması. Bunun bir
adı da CSAADF (Child Sexual Abuse Anti Distribution Filter). –––– 2. safha: Bu filtreye takılan internet
sitelerinin analizi. Sitelerin ticari olup olmadıkları ve
identifikasyonu. Daha sonra bu sitelerin bağlı bulundukları servis sunucuları ile irtibata geçerek internetten kaldırmak. –––– 3. safha: Ticari kazanç
sağlayanların, dağıtanların, üretenlerin tespiti ve
bunların yakalanması. –––– Bu planda en çok göze
batan, ancak 3. safhada kriminal bir şebekeye ulaşılabilmesi. Yani çocukları bu tacizden korumak, bulundukları ortamlardan onları daha güvenli ortamlara taşımak bu planda kesinlikle birinci derecede
önemli bir madde değil. –––– AB üyesi ülkelerin bu
probleme bir çözüm getirmek adına toplanıp bir filtre listesi yaparken, problemin aslı olan internetteki
bu filtreleme? Biraz daha yakından bakalım. ––––
CIRCAMP (COSPOL Internet Related Child Abuse
Material Project) adlı proje kapsamında çalışan ülkeler Norveç, İngiltere, Danimarka, Belçika, Fransa,
İsveç, Malta, Polonya, İrlanda, İtalya, Hollanda, Finlandiya ve İspanya. Bu ülkelerden Norveç’in ‘blocking list’ine takılan sitelerin konuşlandığı ülkeler
haritada şöyle görünüyor: KES –––– Burada komik olan, bloklama konusunda gerçekten iyi bir teknolojiye sahip olan ve bunu kullanan Kanada’nın
kendisinden o ünlü listeye 79 site girmesi. –––– İngiltere (GB) 54 site ile 8. sırada. Oysa Internet Watch
Foundation’ın topladığı bir liste ile oluşturulan
Cleanfeed tüm İngiliz ISP’lerinde kullanılıyor. Yine
hatırlayacağımız bir rezalet IWF’nin bir Wikipedia
maddesini, Scorpions adlı grubun 1978 yılı albümü
”Virgin Killer”in kapağını içerdiği için filtresine kat-
video ve fotoğrafları temizlemeye ilişkin bir çabayı
öncelik sırasına koymamaları cidden çok ilginç.
–––– E-ticaret ve internetten alışveriş yapabilme
teknolojisinin gelişimine paralel olarak çıkan, kredi
kartı dolandırıcılığına yönelik ‘pishing’ siteleri, bankaların çabasıyla, tespit edildikten 4 ila 8 saat arası
bir zamanda internetten kaldırılabilirken, bahsi edilen çocuk tecavüzü içeren materyaller internette 30
ması. –––– Bir başka örnek Finli güvenlik araştırmacısı Matti Nikki’nin ülkesi Finlandiya’nın filtresine
takılması. Matti’nin suçu İsveç ve Finlandiya’nın blok
listesini ele geçirip analiz etmesi. Bu analize göre
listede yer alan 1047 sitenin yalnızca 37’sinde illegal içerik vardı. –––– Tüm bu örnekler bize interneti
filtrelemenin son derece inefektif bir metot olduğunu ve asıl problemin kaynağına yönelmektense,
günden fazla kalabiliyor. Bu size de garip gelmiyor ıvır-zıvır ile vakit geçirildiğini gösteriyor. –––– 1996
mu? (Cambridge Üniversitesi’nin araştırması.) –––– senesinde kullanmaya başladığım internette, özel
Kâğıt üzerinde böyleydi, peki pratikte nasıl işliyor hayatımda surf yapma alışkanlığım dışında, diğer
138
“Sonuçta tacizciler ve taciz edilenler yine aynı
hayata devam ediyor. Asıl benim midemi bulandıran
bu riyakârlık, ‘dostlar alışverişte görsün’cülük.”
bloğumda yazacağım kaynakları araştırırken de oldukça cesur bir şekilde her türlü siteye girip çıkıyorum. Bu 14 yıl boyunca, genelgeçer adı ile ”çocuk
pornografisi”ne rastlamadığımı çok açıkça ifade etmeliyim. Cecilia Malmström’ün de böyle bir şeye
rast geldiğini zannetmiyorum. Kaldı ki bu tarz materyallerin yoğun bir varlığından söz etsek dahi,
böyle bir gerçeklik halinde, bu suçu işleyen kriminal
profilleri daha da yeraltına itip, izlerini sürmeyi zorlaştırmıyor muyuz? 50 veya 500 kişi ekran önünde
tecavüze uğrayan çocuklara bakıp mastürbasyon
yapacaksa, yalnızca bunun önüne geçmiş oluyorsun. Ve bunun önüne geçmek için demokratik, özgür toplumdan ödünler veriyorsun. Sonuçta tacizciler ve taciz edilenler yine aynı hayata devam ediyor.
Asıl benim midemi bulandıran bu riyakârlık, “dostlar
alışverişte görsün”cülük. –––– Yine de tek bir çocuğun bile tacizinin önüne geçilmesi için çok şeylerden feda etmeye hazır olduğumuzu söylemeye gerek yok herhalde. Ancak demokrasi, özgürlük ve özel
hayatın kutsallığından ödün vermemiz gerekmiyor.
Zaten işin sevindirici tarafı, buna gerek de yok. Great Firewall of China ve benzeri sistemler, demokratik, özgür ve çağdaş toplumların kendilerine biçtikleri deli gömlekleri olmamalı. –––– İnternete erişime
blok koyma, çocuk tacizi içeren materyali kaldır, kaldırt… –––– [Başlık: İnternette Çocuk Pornografisini
Bloklamak Neden Büyük Bir Fiyasko?] –––– (...) Her
şeyden önce, çocuk pornografisi içerdiği şüphelenilen internet siteleri, uzmanlar tarafından uluslararası olarak çerçevesi belirlenmiş, çocuk pornografisinin tanımını yapan standartlara bakılarak
değerlendirilmeli. Söz konusu sitenin gerçekten çocuk pornografisi kategorisinde olduğu kesinleştikten sonra da alınacak en etkili önlem, bu sitenin yayından kaldırılması olmalı. (Türkiye’de bir sitenin
filtreye takılması için çocuk pornografisi içermesine
gerek yok. Playboy bile sokakta satılıyor ama internette erişime engelli!) Yoksa site ile ilgili bilgileri bir
filtreleme listesine yazdıktan sonra o dosyanın bir
daha kapağını açmamak ne kadar çözüm olarak kabul edilebilir? –––– Bu konuda çok çarpıcı bir çalışma, Alman AK Zensur (Arbeitskreis gegen InternetSperren und Zensur) adlı inisiyatif grubundan geldi.
İçinde İsveç’in de bulunduğu Kuzey Avrupa ülkelerinin ortaklaşa oluşturduğu internet çocuk pornografisi filtresinde adları geçen 167 siteyi mercek altına yatıran AK Zensur’un vardığı sonuçlar gerçekten
ibretlik. Bu çalışmayı göz ardı etmek, çocuk pornografisi suçuna ortaklık etmek değilse nedir? Kararı
okuyanlara bırakıyorum. –––– * Sansürlenen, filtrelenen, kara listeye alınan 167 sitenin yalnızca 3’ü
çocuk pornografisi içeriyor. –––– * İllegal materyal
içeren bu üç siteden ikisi, yalnızca Kuzey Ülkeleri’nin
ortak filtresinde değil, başka filtrelerde de adı geçen siteler. Hem de 2008’den beri... Yani 2 yıl önce
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
139
“Tüm bu tabloya rağmen resmi kaynaklara sorduğunuzda,
interneti filtrelemenin çocuk pornografisine karşı
etkili bir yöntem olduğunu duyuyorsunuz. Görüldüğü gibi
bu büyük bir yalan. En hafif hali ile aptallık.”
çocuk pornografisi içerdiği tespit edilen bu siteler,
yalnızca filtreye konulmakla yetinilmiş. Her ikisi de
AK Zensur’un araştırmayı yaptığı tarihte aktif olarak yayınlarını sürdüren siteler. –––– * Çocuk pornografisi içeren bu üç site de konuşlandırıldıkları
web sunucularının yöneticileri ve alan adı kaydeden servisler ile yapılan mail trafiği sonucu yarım
saat (30 dakika) içinde yayından kaldırıldı. ––––
Tüm bu tabloya rağmen resmi kaynaklara sorduğunuzda, interneti filtrelemenin çocuk pornografisine karşı etkili bir yöntem olduğunu duyuyorsunuz.
Görüldüğü gibi bu büyük bir yalan. En hafif hali ile
aptallık. –––– Listede yer alan bazı sitelerin, bırakın pornografiyi, çıplaklık bile içermediği de raporda belirtiliyor. KES –––– Bu arada yeri gelmişken
ve konuyla da ilgiliyken söyleyeyim. Geçtiğimiz
günlerde T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Columbia Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada
“Türkiye’de internet sansürü yok.” dedi. Bugüne
kadar engellenmiş 10 bin sitenin olduğu bir ülkenin cumhurbaşkanı için şüphesiz çok talihsiz bir
açıklama. Neresinden tutsanız, elinizde kalır. Bu tip
açıklamalar ciddi kredi kaybına yol açıyor. Sonuçta
insanları aptal yerine koymuş oluyorsunuz.
140
–––– Allah’ın sopası yok; bu açıklamadan hemen
sonra bir milletvekilinin evlilik dışı ilişkisine ait gizli
çekimler Vimeo adlı video paylaşım sitesine yüklendiği için siteye erişim engeli geldi. –––– Adını
duymadığım, duysam da hangi partiden olduğunu
asla bilemeyeceğim ve de özel hayatı ile ilgili gizli
görüntülerinin zerre kadar ilgimi çekmediği bir insanla ilgili gereksiz tüm bilgilere Twitter, Facebook,
FriendFeed yolu ile gark oldum, diyelim. –––– Oysa
bu milletvekili, şikâyetini adalet sistemine yapıp
Vimeo’nun erişimine engel koyduracağına, sitenin
şikâyet departmanı ile 3 satır yazışma yapsaydı,
yukarda AK Zensur örneğinde olduğu gibi; –––– a)
Başını kuma gömen devekuşunu taklit edip, çok
kolay aşılabilecek bir erişim engelinin sorumlusu
olmak yerine videonun kendisini kaldırtabilir, ––––
b) Bu videoyu yüzbinlerce insana kendi eliyle reklam yapmaz, –––– c) İsmi ile Google’da yapılan tüm
aramaları da bu video ile ilişkilendirecek sonuçları
yaratmazdı. –––– Aslında politikacılar internet ile
savaşmak yerine onunla dost olsalar, bu işten en
kazançlı çıkacak olan yine de kendileri olurdu.
Bunu görmemeleri ise yazık ama şaşırtıcı değil.
BİT.
22 AĞUSTOS MEVZUSUNDA
GÖZDEN KAÇANLAR
Eren Emre Kanal
“Bir kullanıcıya ne kadar çok seçenek
verirsen aklı o kadar karışır.”
#
22agustos mevzusunda bence herkesin
Örneğin bir ‘start-up’ınız var ve start-up’ınız bazı
gözden kaçırdığı çok önemli bir nokta var.
büyük şirketlerin çıkarlarına ters düşüyor. #22agus-
Maddeler arasında servis sağlayıcılara tos ile sizin Türk internet tarihinden silinmeniz an
öyle bir hak veriliyor ki sadece devletin
meselesi ve bu konuda yapabileceğiniz neredeyse
değil, işletmelerin de sansür yapması inanılmaz ko-
hiçbir şey yok. –––– Bir servis sağlayıcı neden ken-
laylaşıyor. Aşağıdaki iki madde servis sağlayıcıların di paketini yaratmak isteyebilir? –––– 1. Çıkarlarına
kendi “güvenli” paketlerini yapmalarına izin veriyor aykırı siteleri daha kolay yasaklayabilmek için. ––––
ve bununla kalmayıp kendi kara listelerini yaratma-
2. Farklı paketleri farklı fiyatlardan satmak için. ––––
larına imkân veriyor. –––– “(2) İşletmeciler, güvenli
3. Daha limitli internet paketleri yapıp bunları farklı
internet paketinin yanı sıra, farklı isimler altında farklı
fiyatlardan satıp kâr etmek için. –––– Tasarım dün-
hizmet paketleri sunabilirler. –––– (3) İşletmeciler gü- yasında çok açık bir kural vardır; bir kullanıcıya ne
venli internet paketi altındaki kullanıcı profillerindeki kadar çok seçenek verirsen aklı o kadar karışır. Şu an
kara listeleri, yerel veya uluslararası kurum/kuruluşla- Türk internetinde: 1. Farklı bağlantı hızları, 2. Farklı
rın veri tabanlarını kullanarak genişletebilir ancak be- kotalar, 3. Limitsiz internet gibi hâlihazırda anneleriyaz listeler üzerinde değişiklik yapamazlar.” –––– Yani
mizin kafasını karıştıran paketler var. Bunlara bir de
yarın bir gün, TTnet sadece YouTube paketi, Spor
4 devlet + servis sağlayıcı paketlerini eklediğinizde
Siteleri paketi, Facebook-Hotmail paketi gibi pa-
size gelen müşteriyi kandırmak için inanılmaz bü-
ketlerle gelebilir. En az bunun kadar kötü olan şey
yük bir fırsat geçmiş oluyor elinize. –––– İnsanları
ise, servis sağlayıcılar bunları + devletin paketlerini en çok tedirgin oldukları konularda korkutursanız,
farklı fiyatlardan satabilirler. (Evet, bunun ücretsiz her istediğinizi yaptırabilirsiniz. Ailelerimizin yüzde
olması ile ilgili bir madde var ama bu maddenin ucu
kaçı standart paketi almak ister, eğer şu cümleleri
açık.) –––– Daha da kötüsü, atıyorum Mü-Yap servis duyarlarsa; “Güvenli aile paketi alırsanız çocuklarısağlayıcılarla bazı anlaşmalar yaparsa, sözleşmele-
nızı katil, gay veya uyuşturucu bağımlısı yapabile-
rine çok rahatlıkla “X video sitesini, Y müzik sitesini
cek her türlü siteden kurtarabileceğiniz gibi, bilgi-
yasaklayın.” gibisinden maddeler koyabilir. Sonuçta sayarınızı porno sitelerden gelecek virüslerden de
servis sağlayıcıların da artık kara listeyi genişletme korursunuz. Üstelik güvenli aile paketi standart pahakkı var. –––– Senaryoyu daha da kötüleştireyim. ketten 10 lira daha ucuz!” BİT.
siberkultur.com
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
141
FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik
twitter.com/volkancelik
142
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
143
1984 VE SANSÜR
Ufuk Özgül
“Geçmişi kontrol eden, geleceği;
şu anı kontrol eden geçmişi kontrol eder”
G
eçtiğimiz sene önemli bir bilim kurulu- birçok şekilde hayatımıza girdiğinin? Gerçekten
şunun çalışanlarına yönelik düzenlenen
mantıksal açıklamasını yapabilecek birileri varsa
İletişim Sempozyumu’ndayım. Öğleden seve seve dinlerim, hatta gelsin burada anlatsın.
sonraki programı sunmaya başlamadan
Fakat dün bir bugün iki derken, bir iletişim sektörü
önce, kürsüde dünyanın önde gelen halkla ilişki- çalışanı olarak da son derece rahatsız olduğum şeler şirketlerinden birinin Yönetim Kurulu Başkanı kilde, belli başlı popüler araçların kara listeye alınile bir taraftan sunumunun son haline bakıyor, bir mak üzere olduğunu ve yine bir sebeple onlara da
taraftan da sohbet ediyoruz. Kendisi iletişim dün- erişimin yasaklanacağını düşünmeye başladım…
yasındaki son trendlerle ilgili sunumunda, sosyal –––– George Orwell 1984’ü okuyanlar bilirler. Gemedya dünyasında popüler olan belli başlı örnek orge Orwell 1984’te, Okyanusya ve Avrasya olarak
sosyal ağlara yer vermiş. O bölüme sıra geldiğin- kutuplaşan bir dünyada ve zamanda, Okyanusya
de soruyor: “YouTube’a değindim ama duydu- denilen ülkedeki insanların tüm hareketlerinin ve
ğum kadarıyla Türkiye’de erişim yasakmış, doğru
düşüncelerinin kontrol altına alınmaya çalışıldığı,
mu?”… Gülümsedim, doğru dedim, birçok insanın
bu hareket ve düşünceler üzerinde her türlü etkisi
kendince çözümler üreterek erişim sağladıklarını olabilecek dil, kültür, iletişim organları, vb. araçların
ekleyerek. Neden diyerek baktı… Bize anlatılanları bu amaç doğrultusunda yok edildiği ya da değişaktardım aktarmasına da, zaten benim bile bu ül- tirilip kullanıldığı bir devlet düzenini eleştiriliyor.
kenin bir vatandaşı olarak anlamadığım şeyleri an- –––– Demokrasi ve özgürlük kavramlarından arınlatabilmem zor oldu… –––– KES Her ne sebeple dırılmış bir dil, insanlar günün 24 saati düzenin en
olursa olsun gün be gün farklı iletişim araçlarımı- önemli unsuru tele ekranlar vasıtasıyla izleniyor,
zın kısıtlandığının farkında mıyız? Sadece iletişim
yoldan sapanlar buharlaştırılıyor, tarihin gerçekleri
kurmak için değil, belli bir fayda yaratmak için kul- bile saptırılıyor… Her şey kontrol üzerine kurgulanlanılan araçların elimizden alındığının? Bu sansür
mış… KES –––– Başkahraman Winston’ın sır gibi
uygulamalarının sadece internet üzerinden değil, sakladığı günlüğünden: –––– “İnsanlık mirasının
comm101tr.blogspot.com
144
kuşaktan kuşağa aktarılması kişinin sesini duyumsamasıyla değil, aklını ve sağduyusunu koruyabilmesiyle olabiliyordu. Masaya döndü, kalemini
mürekkebe batırarak yazmaya koyuldu: –––– Geleceğe, ya da geçmişe; düşüncenin özgür olduğu
zamana; insanların birbirlerinden farklı oldukları,
yalnız yaşamadıkları, gerçeğin var olduğu ve yapılanın silinemediği bir zamana: –––– Tekdüzelik
çağından, yalnızlık ça-
amaçladığı prototipler haline getiriyor. İletişimin
en önemli parçası olan geri bildirim yollarının tıkalı olduğu bir sistemde, kayıtsız şartsız gerçeklerin
dayatılması ile insanlar, aslolan gerçeklikten ve genel toplum menfaatinden en uzak olacak noktada
zaptediliyor ve tepki verebilecekleri tüm ortamlar
yok ediliyor. –––– Günümüzde bazı konvansiyonel medya organlarının
kitleleri bilgilendirme
işlevinden uzaklaşarak,
ğından, çiftdüşün zamanından, Büyük Birader’in
çağından selam!” ––––
Kitlelerin gündemi algılayışlarının ve verdikleri
tepkilerin tarihten getirdikleri gerçeklikler tarafından şekillendirildiğini baz alırsak, geçmişi
kontrol etmenin, geleceğin kontrolünde ne gibi
bir rolü olduğunu daha
iyi anlayabiliriz. Film ve
romanda açık bir şekilde
propagandası yapılan
rejim, en önemli iletişim
aracı olan tele ekranları
kullanarak sürekli gerçek olup olmadığı belli
olmayan savaşlarda kazanılan zaferleri, kahramanlık hikâyelerini yayınlıyor, insanların hayatını 24
saat kontrol altına alarak düşünmeyi bile engelleyecek önlemler alıyor, rejim dışı düşünceleri en
ağır ve en hızlı biçimde cezalandırıyor ve sonunda
farklı düşünenleri bile kendilerinden ayrıştırarak
çarpıtılan gerçekler ve
sanal gündemler ile güven yitirdiğini biliyoruz.
Sosyal medyanın yükselişinin bir sebebi bu
zaten. İnsanların bilgi
alma- iletme konusunda
“daha özgür!” olma arayışı… –––– 1984’ün başkahramanı Winston’ın
günlüklerini
sakladığı
günleri
yaşamıyoruz
tabii ki de. En azından
hala bir klavyem ve erişimi yasaklanmamış bir
bloğum var… Peki, yarın
ne olacak? Her şeyin bir
alternatifi var tabii fakat
burada konumuz A, B ya
da C sitelerinin yasaklanması değil. Üzerine düşündüğümüz, tartışmaya açtığımız; bu erişim yasakları yerine yapılacak başka hiçbir şey yok mu?
Açılımlarla dolu bugünlerde, ben de buna cevap
bekliyorum. Halen daha bu ülkenin bir vatandaşı
olduğumu hatırlatarak… BİT.
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
145
BIRAKIN İNTERNET DÜŞMANLIĞINI
Simto Alev
“Bu siyah giyenler kedi keser, kırmızı giyenler Mustafa Keser
demek ya da tüm hakemler ‘ibretlik’tir demek gibi bir şey.”
N
e zaman televizyonda bir stüdyo progra- uğradığını iddia edene inanılmaz haklar sunmakmı izlesem, illa ki mevzu internetten de tadır. Ancak bu hakları kullanmadan önce, sözlük
geçiyor. Bu yemek tarifi programından ya da internet kullanıcılarının kimler olduğunu
siyasi tartışma programlarına kadar ge- bilmek gerekiyor. –––– Ertuğrul Özkök’ün Twitter
niş bir deve tüyü yelpazede sürüp gidiyor. Televiz- macerasını törpülediğim yazımda da belirttim; inyonlarda internetten sözedenlerin olması uzaktan
terneti kullananlar, siz televizyonları, gazeteleri
kulağa hoş gelse de yaklaşınca davulun tokmağı- kullananlar gibi etten kemikten gerçek insanlar ve
nın yanlış yerlere vurup birilerini rahatsız ettiğini
birer ‘bireyler’; niyetleri de berberistanda bir ber-
görmemek mümkün değil. –––– Yıllardır süren ber dükkanı açmak değil. –––– Her şeyden önce
haberler var(dı): –––– İnternetten tanıştığı adam
interneti kullanan insanlar, sokakta karşınıza çıkan
katili oldu –––– İnternette chat yaparken dolandırıl- insanlar. Siz manavdan elma alırken sırıtarak muz
dı –––– İnternette tanıştığı adamla evlendi, her gün
alan adam internette mesela. Ayakkabınızı aldığı-
dayak yiyor –––– İnternette oyun oynayan genç çıl- nız mağazada size “hoş geldiniz” diyen adam da
dırınca soda içti –––– Şimdi ise önce Facebook’un
internette, gittiğiniz barda biranıza su katan hıyar
popüler olması, ardından selebritilerin Twitter’ı da orada. Saçınızı kesen berber, çayınızı tazeleyen
(Pelin Batu tuvitır diyor) keşfetmesiyle iş çığrın- çaycı, sokakta sizi tanıyıp selam veren adam, tüm
dan çıktı. 10 yıldır var olan sözlükler, bu günler- hayranlarınız ve sizden nefret edenler de interde açılan davalarla çok daha popüler. –––– KES nette. İnanmayacaksın ama, sen bile internette(...) ek$i sözlük başta olmak üzere bir çok popüler sin! (...) –––– Bu yüzden internet kullanıcısını ayrı
sözlük, avukatların da içinde olduğu moderator bir grup olarak görmekten vazgeçmek gerek. Bu
kadrosu ile korunmakta. Bu sebeple de hukuksal siyah giyenler kedi keser, kırmızı giyenler Mustafa
olarak suç sayılacak hiçbir bilgi sözlüklerde yer
Keser demek ya da tüm hakemler “ibretlik”tir de-
almamaktadır. Olur da gözden kaçmış bir şeyler
mek gibi bir şey. Olur mu hiç öyle şey? Ben de kal-
varsa da yasalar zaten madur olandan yanadır. Bu- kıp “Tüm gazete yazarları” ile başlayan cümleler
gün pekçok sebeple şikayet ettiğimiz 5651 sayılı kursam? Hem televizyonlarda, gazetelerde adımı
kanun tamamen site karşıtı bir şekilde hakarete vermeden “internet kullanıcısı”, “sözlük yazarı”
www.simtoalev.com
146
“İnternette yazan her insan ayrı bir lisan ve hiçbir
siteyi, grubu, partiyi, tavşanı temsil etmiyorlar.”
diye benden söz ediyorsunuz, değil mi? –––– Bu
–––– Hakaretler, anonimlik hakkı, yasal prosedür,
aşamayı geçtikten sonra “birey” sözcüğüne odaklanalım. İnternette yazan her insan ayrı bir lisan ve
hiçbir siteyi, grubu, partiyi, tavşanı temsil etmiyorlar. Bu insanların her birine de dava açma hakkınız
var. Yani “youporn.com’da bana hakaret ediyorlar”
demek yerine, “xxx18+ kullanıcısı bana hakaret
ediyor” deyip o kişiye dava açmak en doğrusu. E
adam benim hayranı olduğum Nihat Doğan’a hakaret edip kırmızı çizgiyi geçmiş. Neden beni de
suçluyorsun aynı sitedeyiz diye. Bu şeye benziyor
bak; Şimdi ben bi kafede oturuyorum, arkadaş
var tavla oynuyoruz. 4-3 yeniliyorum ama marsa da yolum var. O sırada 12. numaralı masa Ece
Erken hakkında “saf” falan diye densizce konuşuyor. Sonra sen geliyorsun, ben tam mars edecekken tavlayı elime veriyorsun. Olacak şey mi?
–––– KES İnternette takma ad kullanımı da bir
saklanma güdüsü değil, bir tür kullanım alışkanlığıdır. Facebook bunu bir miktar tersine çevirmiş
olsa da anonim kalmayı tercih edenler de var. Saygı duymak gerekiyor. Çünkü meselenin özünde bir
görüş bildirimi var. İnternetteki adamın kim olduğunu bilmediğin gibi, mahalle kıraathanesinde
Dostoyevski okurken seni söven adamın da kim
olduğunu bilmiyorsun. Fark yok, varsa da fiyatıdır.
lahana turşusu işin sadece bir bölümü. Mesela
Twitter’da o an yaptığım işi yazmamı saçma bulanlar var. E iyi de şükela kardeşim, sen beğendiğin bir kitabı dostlarınla paylaşmıyor musun? Hiç,
bir arkadaşına “ulan ne içmişim dün gece” demiyor musun? Twitter gibi siteler bu işi daha hızlı
bir şekilde daha çok arkadaşa ulaşarak yaptırıyor.
Paylaşacak daha çok nesnem ve fikrim olması da
bir zahmet senin eksikliğin olsun. (...) –––– Yukarıdaki paragrafıma bu internet düşmanlarının cevabını da tahmin ediyorum: “Ben internetten değil,
yüzyüze ya da telefonla sadece yakınlarıma paylaşıyorum. Sizin gibi tanımadığım binlerce insana
değil.” Tahminim yanlış değilse, cevabım da hazır.
–––– Her şeyden önce internet bir iletişim aracı.
Duman’dan saymaya başlamayacağım, zaten solisti Kaan için keş dedikoduları var ama biz mektup ile başladık mesela. Sonra telefon girdi hayatımıza, birilerine mektup yazmak yerine ara sıra
“bağlatarak” arama fırsatı bulduk. Sonra direkt
arayabilir olduk, telefon cebimize girince her ana
inebildi arama sıklığı… Devrim diye SMS hizmetini
sundular bize. Kimse bana arkadaşlarıma çocukluğumda gördüğüm 3-5 örneği gibi mektup yazmak
yerine telefon açıyorum diye kızmadı. Bugün ise
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
147
“Pek çok bilgiye doğrudan internet vasıtası ile
erişiyorum. Siz, bilgilerin yanlış olduğunu, kendi
bildiğinizin doğru olduğunu düşünseniz de ben gerçekten
doğru bilgilere erişebiliyorum.”
aynı kişilere internetten ulaşıyorum diye yargılanabiliyorum. –––– MSN gibi iletişim araçlarının
bazılarını, Twitter gibi sosyal ağ sitelerinin onlarcasını farklı amaçlarla aktif olarak kullanıyorum.
Listelerinde yüzlerce kişi var. Bunların en az yarısı sıkça yüzyüze ya da telefonla görüştüklerim.
Aynı şehirde olduklarımın neredeyse tümü ile en
azından bir defa görüştüm ve sesini duymadığım
insan sayılıdır. İnternet bu bağlamda (ve balgamda) sadece bir iletişim aracıdır. Siz farklı olduğunu düşünüyorsanız ya da farklı kullanıyorsanız,
kusur yine bende değil. Sende de değilse, kesin
kadı kızındadır… –––– Ulaşabildiğim diğer binlerce insansa, bilinçli olarak beni takip etmeyi seçenler. Biri beni Twitter’dan eklemişse, yaptıklarım ya
da düşündüklerim ilgisini çekiyordur. Zaten televizyoncuları, gazetecileri de kendi mecralarında
aynı sebeplerle takip ediyoruz. Madem öyle, biz
de köşe yazısı okumayalım (mı?) –––– Üstelik aynı
zamanda ben internet sayesinde gerçek bir iş ile
para kazanıyorum. Tüm banka işlemlerimi oturduğum yerden yapıyorum. Kazandığım vakitle daha
148
çok okuyabiliyor ya da arkadaşlarımla vakit geçirebiliyorum. Pek çok bilgiye doğrudan internet
vasıtası ile erişiyorum. Siz, bilgilerin yanlış olduğunu, kendi bildiğinizin doğru olduğunu düşünseniz de ben gerçekten doğru bilgilere erişebiliyorum. –––– KES Dahası var, sen televizyonda her
şeyi konuşamazken, ben şurada bok falan yazsam
kimse bir şey demez. Yazdım bile zaten. Senin gazetede yazamayacağın her şeyi aynı şekilde ben
burada özgürce yazabilirim. Bu düşünme, düşünüğümü aktarma hakkım da kimseye zarar vermez. Sana bile… –––– Birkaç adam interneti yanlış
kullandığı, yanlış yorumladığı ya da birkaç milyon
internet kullanıcısından 50’si kendisini beğenmediği için bana adımı kullanmadan hakaret edebilmeleri, her anlamda bana fayda sağlayan bu teknolojiyi faydasız sanmaları, başkaları ile iletişim
kurabiliyorum diye beni boş adam ilan etmeleri,
kendilerini zaten eskaza milyonlarca kişi izleyebiliyorken beni takip eden 1000 kişiyi çekememesi beni gerçekten rahatsız ediyor. –––– KES
Hadi, “öptüm” hepinize! BİT.
haydarhayvanansiklopedisindekigeyigibaldiziadrianneyegoturdu.com
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
149
FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik
150
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
151
FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik
152
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
153
FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik
154
exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir
155
exdergi.com
Exdergi’nin dağıtımı Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported lisans şartlarına bağlıdır.
Exdergi by Exdergi.com is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License.
164

Benzer belgeler