Exdergi Sayı 2, Sayfa 126-164
Transkript
Exdergi Sayı 2, Sayfa 126-164
exdergi exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 1 #22agustos #TurkeyNetBan #15mayis #internetimedokunma @kucukarabalik: sağcı-solcu, dini-dinsiz, genç-yaşlı, öğrenci-öğretmen, işli-işsiz. herkesin erişim özgürlüğü için yürüdüm. #15mayis @edademir: ozgur olma demiyorum, hobi olarak yine ol http://15mayis.tumblr.com/ post/5524489398/15-may-s-2011-internetime-dokunma-yuruyusu @MehmetErsoz: #22agustos’tan sonra; Http:// yerine Tyyp:// @Seyhan: Ben şahsen “dış güçlerin” etkisiyle yürüdüm. May the force be with you! #15mayis #internetimedokunma @kas_mer: Hollanda’nin baskenti ███sterd███ ’dan destek ;) #internetimedokunma #15mayis #turkeynetban @deliadamalibul: #15Mayis #turkeynetban #internetimedokunma Özgürlük ve Demokrasi = Aradığınız kavramlara ulaşılamıyor! http://twitpic.com/4y7f6p @miocaro: Geleneksel medya uzağı göremediği gibi yakını okumaktan da aciz #15mayis #turkeynetban @inhibiteur: İnternet yanığıyım. Mutluyum. #15Mayis twitter.com 126 @volkancelik: “internetime dokunma” eylemi, “teknoloji” haberi değil, Türkiye gündemidir. #turkeynetban #22agustos #15Mayis @cyberrights: 90lı yılların ilk dönem Internet çocukları filtresiz büyüdü de “kötü çocuk” mu oldu? #22agustos #15Mayis @tanrisiva: sınırlı karakter twitter’da olur, sınırsız karaktersizllik sansürcü zihniyette! 15 mayıs’ta yürüyoruz! #internetsansuru #15mayis @UmutOnur: Netti müdâfaa... #turkeynetban #15mayis #22agustos #internetimedokunma @Underd0se: Susma, haykır! Sansüre hayır! #internetimedokunma #22agustos #15mayis #sansuresansur #sansureoyyok http://t.co/8JyE41P @nymph__ : sansürün en kötü tarafı *******dır. #turkeynetban #internetimedokunma #15mayis @yalcinaydin: Blog yazmak, video izlemek, müzik dinlemek, porno izlemek, haktır! http:// bit.ly/ixxrTt #22agustos #15mayis @serseren: Zaman kötü, kolla neti! #internetimedokunma #15mayis #turkeynetban @yagmure: bugun attiginiz her adim yarin kisilacaginiz kapanin anahtari olacak! #15mayis #22agustos #turkeynetban @tugankozan: Yandas Medya’ya Filtre Koy! #internetimedokunma #15mayis @ezgigun: #turkeynetban #internetimedokunma #15mayis ,yapma tayyip net kardeşiyiz! @70milyon: Yürüyom ben ya! #15Mayis @rmncr: İnternete Sehven Giriyoruz! #15Mayis @Qirpi: Özgür internet, özgür yazılım, özgür gelecek! #15mayis #turkeynetban @ustunuzum: #15mayis devlet elini internetten cek! http://yfrog.com/gyqmzcqfj @bircibirci: anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurma caliyoruz. taksimde. muhtesem seyler oluyor! #22agustos #15Mayis http://t.co/jROHUtw exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 127 @gokkii: George Orwell Dunyası adım adım Türkiye’de..http://t.co/lFFxNdV #internetimedokunma #15mayis #turkeynetban @asligunel: 72 yaşındaki teyzem izmir’deki #15Mayis yürüyüşüne katılmış meğer! şu an öğrendim, pek mutlu ve gururluyum. yürü be teyze! :) @pamukgozde: ay sonu geldi, bi yürüyüş patlatıp filtre yazılımcılarından paraları kapsak mı #15Mayis #22Agustos #TurkeyNetBan #internetimedokunma @bar_filozofu: ne aşağılandık be arkadaş! ne insanlığımız ne de yüzümüz kaldı. 200 kişi olduğumuzu düşünemiyorum, yoksa hepimiz içerdeydik. #15mayis @mehmetik: #adana #15mayis eylemini düzenlemek için 1 defa şirketten avans 2 defa aileden destek 1 defada cepten hüplet yöntemi ile gerçekleştirdik :D @atifyildirim: Allah’tan birisi o yüksek binaya çıkıp kalabalığı görüntülemiş. Yoksa hakikaten 200 kişiydik biz, valla bak! #15Mayis #turkeynetban #Taksim @meliscetin: son açıklama;”’bahar ayları gevşer gönül yayları’ sözünden ötürü güneşli havaya erişimi yasakladık!” #22agustos #internetimedokunma #15mayis @arif_ender: #15mayis hayatımın yeni başlangıç noktası sayılabilecek bir tarihtir... @erdemdilbaz: Hüzeyin Üzmez: “Ben de çocuk paketi kullanıyorum.” #15Mayis #22Agustos @nesilvar: belli bir kesimi pazar günü taksime ancak makarna ve kömür dağıtımı olacak dersek getirebiliriz. #15mayis @burakdonertas: Yürümek iyidir, hazmı kolaylaştırır, kalori harcatır, bacaklara iyi gelir. #15mayis @selinthelioness: Paketlenmek istemiyoruz! #internetimedokunma #15mayis @kedikumu: sansür için yürüyerek 3 ayda 15 kilo verdim. siz de yürüyün. #15mayis @UmutsuzIsKadini: Beni internet sitelerinden koruma devlet. Karısını, sevgilisini, çocukları öldürenden, taciz edenden koru. Sansüre hayır! #15mayis @erentrkmn: isyan et arkadaşım, söz söyleyecek an değil. #15mayis #22agustos #sansur #turkeynetban 128 @amtycl: dükkanın önünü kapatana dur dediğin gibi internetin için yürü #internetimedokunma #15mayis #22Agustos #turkeynetban @Sadist_V: Ahlak bekçilerine ders vermeye Taksim’e #15mayis @TwitDayi: Ver elini Taksim! #turkeynetban #15mayis @neozel: Hava 22° parçalı bulutlu, nem oranı %93 mekan Taksim yürümek için güzel bir gün #internetimedokunma #15mayis #22agustos #turkeynetban @IdilEzgi: “Bu harika havada yapılacak en iyi şey Boğaz’da yürümek” out “Taksim’de yürümek” in! Saat 2’de Taksim’deyiz. #turkeynetban #15mayis @maturella: Kırk yıl düşünsem millimotor pankartı taşıyacağım aklıma gelmezdi. ey sansür sen nelere kadirsin #15mayis @zalambodont: Adriaaan for #22agustos #turkeynetban #15Mayis http://t.co/QFqFRMr @yasarix: Obama: Yes we can! Erdogan: Yes we BAN! http://bit.ly/jqt3oc #turkeynetban #turkey #22Agustos #15Mayis #netimedokunma @tinca: Remember, remember 15th of may! #15mayis #turkeynetban http://twitpic. com/4y5psh @mysilentego: Ashamed of #turkeynetban, proud of the remarkable crowd #Taksim’deyiz who are historicizing #15mayis as a day to remember @dreamypillow: rakiya haydara baldiza internete dokunma #internetimedokunma #SANSUREKARSI #15Mayis http://t.co/vFmOvOu @boyakalemi: Tecavüzcülere dokun, #internetimedokunma ! #15mayis #turkeynetban ! @CizgiOrman: #15mayis İşte bugün halkın en geniş çapta, ülkede yanlış giden şeylere karşı mutlak çözüm istediği gün olarak hatırlanacak #turkeynetban @dreamypillow: renkler kardes sansurculer kalles @dipnottv #internetimedokunma #SANSUREKARSI #15Mayis yfrog.us/nfqp7z @senturkburak: sevgili basın. bunu da yazın! internet hepimizin. #turkeynetban #22agustos #15mayis #netimedokunma ... exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 129 FOTOĞRAF: Görkem Keser 130 twitter.com/gorkemkeser77 be.net/gorkemkeser exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 131 132 EN ANLAŞILMASI GEREKEN 10 HUSUSLA 22AĞUSTOS MEVZUATI Deniz Tan “Filtreleme fişlemeyi kolaylaştıracak.” A lan adlarına sansür dediler, 138 kelime yassah dediler. Sonra yok dediler, yanlış anladınız, bilgilendirmeydi o. Tam o geçti dedik, 60’ı aşkın siteden oluşan bir liste gönderildi servis sağlayıcılara, kapa bunları dendi. Baktık ki listede, bebek gayrımenkul, ekşi sözlük gibi isimler… Yuh diyorduk ki, yok kazayla olmuş dendi. –––– Ülkemizde internetin denetimi böyle yapılıyor. “Yanlışlıkla girmiş listeye” diye bir açıklama, açıklamadan sayılabiliyor. Halihazırda 12 bin alan adının yasaklı olduğu, hayır bilinmiyor zira açıklanmıyor bu rakam ama tahmin ediliyor. Bu da takribi 60 bin siteye tekabül ediyor olabilir deniyor. Yani zaten mimliyiz internet yasakları konusunda. –––– Standart pakette en iyi ihtimalle bugünkü kadar sansür VAR. En iyi ihtimal dedim bak, dikkatini çekerim. Halihazırda filtrelenmiş olduğundan, hazır filtrelenmişine standart diyoruz. Ha ayrıca, o filtrelere bundan sonra ekleme-çıkarma yapmak kolaylaşacak. Bu konuda da, bunca zamandır yanlış uygulamalarıyla ömrümüzü yiyen TİB’e neden güven duymadığımızı da anlamak zor olmasa gerek. KES –––– 09. Proxy, DNS var, deleriz yasağı yanılgısı –––– 22 Ağustos mevzuatı bu işi zorlaştırıyor. Hosting firmalarına diyor ki, arka kapıları yasaklayacaksın yoksa cezanı keserim. Ha arka kapılar, başka yollar elbet yine bulunur ama yeni mevzuat ile “ben youtube’a giriyorum, siz niye gir- KES ––––Sanki bugüne kadar her şey doğru ya- miyorsunuz” durumunun olmaması sağlanmaya pıldı, sanki BTK “Google’a porno yazıyor bizim çocuklar, sıradan yasaklıyor” demedi de biz güvenmiyoruz, seçim yaklaşıyor ya ajitasyon yapıyoruz. 5651 geçtiğinden beri olan biteni görmüyoruz sanki. –––– Hah işte bu maddeleme de “ajitasyon, çarpıtma bunlar” diyenlere, Yaman Akdeniz, İsmail Hakkı Polat, Başak Purut, Gökhan Ahi gibi internetle ve internet hukuğuyla haşır neşir, hatta bu konularda UZMAN isimlerin konuşmalarından ve okuduklarımdan çok net bir şekilde benim anladıklarımdır. Bir nevi 22 ağustos for Dummies yani. Israrla anlayamanların bilgisine sunarım. –––– 10. Standart pakette sansür yok safsatası çalışılıyor. –––– 08. Aile başı bir paket –––– Sen diyelim 2 çocuklu bir aileye sahipsin. Çocuklarını yatırdıktan sonra onların girmesini istemediğin bir takım sitelere girebilmek istiyorsun. Yok! Aile paketin varsa, ona mahkumsun. KES –––– 07. Paketler arası yatay geçiş –––– Aile paketini standarta çevirmek istiyorsan, o kadar kolay değil. Başvuru yapacaksın, ben senin bana dikte ettiğin aile olarak yaşamak istemiyorum diyeceksin. Yani fişleme. –––– 06. Filtrelere takılacak şeyler –––– Hangi site hangi filtrede neye göre filtrelenecek belli değil. Hadi bir saniye için pornoyu unutalım. Ekşi sözlük, küfür içerdiğinden muhtemelen aile paketinde www.maddebagimlisi.com exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 133 olamayacak. Neyin neden o pakette olduğu anlaşılamayacak. Keyfi bir şekilde, o site bu filtrede olmasın denilebilecek. Senin çocuğuna uygun olana, sen değil, devlet baba karar verecek. Misal, ateistlik hakkındaki bir site muhtemelen yer alamayacak o pakette, çocuğun şeyini bozar diye. Darwin? Hmmm… KES –––– 05. Yaş grupları –––– Aile paketi 8 yaşında bir çocuğun görebileceği şey ile 17 yaşındakini bir tuttuğundan ve bir tek adet aile paketi sunulduğundan, 8 yaşında “beni leylekler çocuğunu korumak ister. Her sağlıklı birey çocukların ruh sağlığı bozacak şeyden kaçınılsın ister. Her normal insan çocuk istismarına karşı durur. Bu “ahlaksız” zannedilen Batı ülkelerinde bile böyledir allah sizi inandırsın ki. Akıl ve ruh sağlığı yerinde hiçbir ebeveyn, 7 yaşındaki çocuğunu yanına alıp, gel, porno seyredelim yavrucum demez. –––– Gel gör ki, her porno ya da her müstehcen içerik çocuklarla ilintili demek değildir. Bu bir. İkincisi çocukların bu malzemeyi görmesinin yaratacağı ruh çalkantısını mi getirdi” sorularıyla boğuşan bir çocukla, 1 sene sonra oy verebilecek olan aynı düzeyde muamele görecek. Tabii bu çocukların aileleri de… Dolayısıyla leyleklerle ilgili siteler filtreye takılırsa şaşırmayacağız. –––– 04. Paket istememe –––– Öyle bir hakkın yok. Birini alacaksın. Standart paket bugünkü işte dersen de değil, açıkladık daha önce. Kaldı ki bugünkü durum zaten berbat, bugünkü duruma sevinecek hale geliyor isek, vay halimize. –––– 03. gidermek ise amaç, çözüm devlet filtrelemesi değil, her ailenin kendi ihtiyaç ve görüşüne göre seçeceği BİREYSEL filtreleme programlarıdır. Yetişkinlerin müstehcen içeriğe bakabiliyor olması, çocukları ilgilendirmez. KES –––– Bunun dışında, çocuğunun bu malzemeye kazayla (...) değil de sürekli olarak erişememesi ve internette ya da herhangi bir yerde yanlış kişi ve materyellerle karşı karşıya gelmemesini sağlamak, karşı karşıya geldiğinde ise Fişleme –––– Bir daha, bir daha söylüyorum. Filtreleme fişlemeyi kolaylaştıracak. Kimin hangi pakette olduğu bilinecek. Ahlaklı internete girenler ile ahlaksızlar kolaylıkla ayrılabilecek, isimleriyle bilinecek. –––– 02. Ticari kayıp –––– Hadi ifade doğru davranmayı bilmesini öğretmek ebeveynin görevidir, devletin değil. –––– Devletin çocukları korumak adına yapması gerekenler ise çok çeşitlidir. Bunların arasında mesela: Çocuk fuhuşuna dur demek, çocuk pornosuyla savaşmak (normal por- özgürlüğünü, bilgiye erişme hakkımızı, bunlar en birincil haklarımız olduğu halde önemsemiyoruz diyelim, peki ya para? Money talks değil mi? Peki o zaman standartta var olup da aile paketine giremeyen bir takım porno olmayan ticari sitelerin, bu filtreleme yüzünden, ulaşabileceği insan sayısının yani müşterilerinin azalmasıyla uğrayacakları maddi kayıplar? Hmmm… Düşünmemiş miydiniz? düşünün bir o zaman bak. Aa siz sadece porno mu takılacak filtreye sanıyordunuz? KES –––– 01. Çocukları koruma safsatası –––– Her sağlıklı aile no veya müstehcenlik demiyorum bak), çocuklara edilen tecavüzlerin önüne geçmek, ensest ve tacize karşı yaptırımlar uygulamak, sokak çocukları için programlar geliştirmek, 12 yaşındaki kızların 70 yaşında dedelere satılmasının önüne geçmek, töre cinayetleri konusuna eğilmek, çocuk işçi sorununa el atmak, okula gönderilmeyen çocukların okula gönderilmesini sağlamak, okulu olmayan çocuklara okul vermek, hastanelerde bebeklere makyaj yapılmamasını sağlamak gibi geniş bir yelpazede seyreden pek çok husus vardır. BİT. 134 FOTOĞRAF: Görkem Keser exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 135 Florentina Pakosta 136 ÇOCUK PORNOSUNA KARŞI İNTERNETİ FİLTRELEMEK Kaan Doren “Her şeyden önce çocuk pornografisini tanımlarken ‘çocuk pornografisi’ diyerek büyük bir yanlışlık yapıyoruz” A vrupa Birliği üyesi ülkelerde çocuk por- dilde bulunmalı. Çünkü karşısında olduğumuz bu nografisi ile mücadele adı altında interne- olayın ”pornografi” ile alakası yok. –––– Üstelik bu ti sansürlemek amacıyla verilen bir öner- kavram kargaşası yüzünden mevcut olan suçun da ge var bugünlerde. Önergeyi veren, ağırlığı yeteri kadar vurgulanamıyor. Yani bu tip ma- Avrupa komisyonu üyesi, İsveç Folkparti üyesi, poli- teryalleri düzenli olarak tüketenlere bunun “por- tikacı Cecilia Malmström. –––– Bu önerge verilir ve- nografinin bir çeşidi’” olmayıp, tüketilenin çocuklara rilmez Telecomix Twitter üzerinden oldukça etkin tecavüz olduğu sinyali gönderilemiyor. –––– # Albir kampanya başlattı. Önergenin diğer dillere çev- man polisinin yaptığı istatistiğe göre, tecavüze uğ- rilmesi için yardım isteyen Telecomix‘in çıkardığı rayan çocukların % 1 i aynı zamanda da bu tecavüz gürültüye Almanya’daki Zensur Ursula kampanyası anında film veya fotoğraf ile görüntüleniyor. 2008 da eşlik etti. –––– Şimdi bu önergeyi biraz irdeleye- yılı istatistiklerine göre 150982de 98 gibi bir rakam lim. –––– # Her şeyden önce çocuk pornografisini var. –––– Bu materyallerin hepsine de internetin tanımlarken ”çocuk pornografisi” diyerek büyük bir filtrelenilebilir bölümünde rastlamak mümkün de- yanlışlık yapıyoruz. Çünkü çocuk ve pornografi bu- ğil. Bir kısmı, mobil telefon görüntüleri, mail, P2P rada rıza, anlaşma ile yan yana gelen kavramlar de- gibi daha kapalı komünikasyon araçları ile dağıtılı- ğil. Oysa ticari ve amatör pornografide bir anlaşma, yor. –––– # Dağıtım yollarından yalnızca biri olan mutabakat söz konusu. Aksi olan durumlarda bu internette, yine Almanların bizdeki ihbarweb gibi pornografi değil, tecavüz olarak değerlendirilmeli bir uygulamaları var. Bu sistemde, yine 2008 yılında ki, zaten bu da yetişkinler söz konusu olduğu halde toplanılan 2562 şikâyetin 449’unda illegal materyadahi suç içermekte. –––– O halde bu tarz internette le rastlandı. –––– Bu bilgilerden sonra şimdi de ço- olmasını istemediğimiz materyalleri “Çocuklara şid- cuk istismarına karşı interneti filtrelemeyi öngören det ya da manipülasyon uygulayarak tecavüz” diye bu uygulamanın ana hatlarına bakalım. Şimdiki hali isimlendirmemiz gerek. Evet, biraz uzun oldu ama ile 3 safhadan oluşuyor bu plan. –––– 1. safha: Filtben dilbilimci değilim, daha uygun bir şekli her releme tekniğinin uygulamaya geçirilmesi. Burada postdijital.com exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 137 “Örnekler bize interneti filtrelemenin inefektif bir metot olduğunu ve asıl problemin kaynağına yönelmektense, ıvır-zıvır ile vakit geçirildiğini gösteriyor.” amaç çocuklara tecavüzü içeren video, fotoğraf gibi materyallerin dağıtımının durdurulması. Bunun bir adı da CSAADF (Child Sexual Abuse Anti Distribution Filter). –––– 2. safha: Bu filtreye takılan internet sitelerinin analizi. Sitelerin ticari olup olmadıkları ve identifikasyonu. Daha sonra bu sitelerin bağlı bulundukları servis sunucuları ile irtibata geçerek internetten kaldırmak. –––– 3. safha: Ticari kazanç sağlayanların, dağıtanların, üretenlerin tespiti ve bunların yakalanması. –––– Bu planda en çok göze batan, ancak 3. safhada kriminal bir şebekeye ulaşılabilmesi. Yani çocukları bu tacizden korumak, bulundukları ortamlardan onları daha güvenli ortamlara taşımak bu planda kesinlikle birinci derecede önemli bir madde değil. –––– AB üyesi ülkelerin bu probleme bir çözüm getirmek adına toplanıp bir filtre listesi yaparken, problemin aslı olan internetteki bu filtreleme? Biraz daha yakından bakalım. –––– CIRCAMP (COSPOL Internet Related Child Abuse Material Project) adlı proje kapsamında çalışan ülkeler Norveç, İngiltere, Danimarka, Belçika, Fransa, İsveç, Malta, Polonya, İrlanda, İtalya, Hollanda, Finlandiya ve İspanya. Bu ülkelerden Norveç’in ‘blocking list’ine takılan sitelerin konuşlandığı ülkeler haritada şöyle görünüyor: KES –––– Burada komik olan, bloklama konusunda gerçekten iyi bir teknolojiye sahip olan ve bunu kullanan Kanada’nın kendisinden o ünlü listeye 79 site girmesi. –––– İngiltere (GB) 54 site ile 8. sırada. Oysa Internet Watch Foundation’ın topladığı bir liste ile oluşturulan Cleanfeed tüm İngiliz ISP’lerinde kullanılıyor. Yine hatırlayacağımız bir rezalet IWF’nin bir Wikipedia maddesini, Scorpions adlı grubun 1978 yılı albümü ”Virgin Killer”in kapağını içerdiği için filtresine kat- video ve fotoğrafları temizlemeye ilişkin bir çabayı öncelik sırasına koymamaları cidden çok ilginç. –––– E-ticaret ve internetten alışveriş yapabilme teknolojisinin gelişimine paralel olarak çıkan, kredi kartı dolandırıcılığına yönelik ‘pishing’ siteleri, bankaların çabasıyla, tespit edildikten 4 ila 8 saat arası bir zamanda internetten kaldırılabilirken, bahsi edilen çocuk tecavüzü içeren materyaller internette 30 ması. –––– Bir başka örnek Finli güvenlik araştırmacısı Matti Nikki’nin ülkesi Finlandiya’nın filtresine takılması. Matti’nin suçu İsveç ve Finlandiya’nın blok listesini ele geçirip analiz etmesi. Bu analize göre listede yer alan 1047 sitenin yalnızca 37’sinde illegal içerik vardı. –––– Tüm bu örnekler bize interneti filtrelemenin son derece inefektif bir metot olduğunu ve asıl problemin kaynağına yönelmektense, günden fazla kalabiliyor. Bu size de garip gelmiyor ıvır-zıvır ile vakit geçirildiğini gösteriyor. –––– 1996 mu? (Cambridge Üniversitesi’nin araştırması.) –––– senesinde kullanmaya başladığım internette, özel Kâğıt üzerinde böyleydi, peki pratikte nasıl işliyor hayatımda surf yapma alışkanlığım dışında, diğer 138 “Sonuçta tacizciler ve taciz edilenler yine aynı hayata devam ediyor. Asıl benim midemi bulandıran bu riyakârlık, ‘dostlar alışverişte görsün’cülük.” bloğumda yazacağım kaynakları araştırırken de oldukça cesur bir şekilde her türlü siteye girip çıkıyorum. Bu 14 yıl boyunca, genelgeçer adı ile ”çocuk pornografisi”ne rastlamadığımı çok açıkça ifade etmeliyim. Cecilia Malmström’ün de böyle bir şeye rast geldiğini zannetmiyorum. Kaldı ki bu tarz materyallerin yoğun bir varlığından söz etsek dahi, böyle bir gerçeklik halinde, bu suçu işleyen kriminal profilleri daha da yeraltına itip, izlerini sürmeyi zorlaştırmıyor muyuz? 50 veya 500 kişi ekran önünde tecavüze uğrayan çocuklara bakıp mastürbasyon yapacaksa, yalnızca bunun önüne geçmiş oluyorsun. Ve bunun önüne geçmek için demokratik, özgür toplumdan ödünler veriyorsun. Sonuçta tacizciler ve taciz edilenler yine aynı hayata devam ediyor. Asıl benim midemi bulandıran bu riyakârlık, “dostlar alışverişte görsün”cülük. –––– Yine de tek bir çocuğun bile tacizinin önüne geçilmesi için çok şeylerden feda etmeye hazır olduğumuzu söylemeye gerek yok herhalde. Ancak demokrasi, özgürlük ve özel hayatın kutsallığından ödün vermemiz gerekmiyor. Zaten işin sevindirici tarafı, buna gerek de yok. Great Firewall of China ve benzeri sistemler, demokratik, özgür ve çağdaş toplumların kendilerine biçtikleri deli gömlekleri olmamalı. –––– İnternete erişime blok koyma, çocuk tacizi içeren materyali kaldır, kaldırt… –––– [Başlık: İnternette Çocuk Pornografisini Bloklamak Neden Büyük Bir Fiyasko?] –––– (...) Her şeyden önce, çocuk pornografisi içerdiği şüphelenilen internet siteleri, uzmanlar tarafından uluslararası olarak çerçevesi belirlenmiş, çocuk pornografisinin tanımını yapan standartlara bakılarak değerlendirilmeli. Söz konusu sitenin gerçekten çocuk pornografisi kategorisinde olduğu kesinleştikten sonra da alınacak en etkili önlem, bu sitenin yayından kaldırılması olmalı. (Türkiye’de bir sitenin filtreye takılması için çocuk pornografisi içermesine gerek yok. Playboy bile sokakta satılıyor ama internette erişime engelli!) Yoksa site ile ilgili bilgileri bir filtreleme listesine yazdıktan sonra o dosyanın bir daha kapağını açmamak ne kadar çözüm olarak kabul edilebilir? –––– Bu konuda çok çarpıcı bir çalışma, Alman AK Zensur (Arbeitskreis gegen InternetSperren und Zensur) adlı inisiyatif grubundan geldi. İçinde İsveç’in de bulunduğu Kuzey Avrupa ülkelerinin ortaklaşa oluşturduğu internet çocuk pornografisi filtresinde adları geçen 167 siteyi mercek altına yatıran AK Zensur’un vardığı sonuçlar gerçekten ibretlik. Bu çalışmayı göz ardı etmek, çocuk pornografisi suçuna ortaklık etmek değilse nedir? Kararı okuyanlara bırakıyorum. –––– * Sansürlenen, filtrelenen, kara listeye alınan 167 sitenin yalnızca 3’ü çocuk pornografisi içeriyor. –––– * İllegal materyal içeren bu üç siteden ikisi, yalnızca Kuzey Ülkeleri’nin ortak filtresinde değil, başka filtrelerde de adı geçen siteler. Hem de 2008’den beri... Yani 2 yıl önce exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 139 “Tüm bu tabloya rağmen resmi kaynaklara sorduğunuzda, interneti filtrelemenin çocuk pornografisine karşı etkili bir yöntem olduğunu duyuyorsunuz. Görüldüğü gibi bu büyük bir yalan. En hafif hali ile aptallık.” çocuk pornografisi içerdiği tespit edilen bu siteler, yalnızca filtreye konulmakla yetinilmiş. Her ikisi de AK Zensur’un araştırmayı yaptığı tarihte aktif olarak yayınlarını sürdüren siteler. –––– * Çocuk pornografisi içeren bu üç site de konuşlandırıldıkları web sunucularının yöneticileri ve alan adı kaydeden servisler ile yapılan mail trafiği sonucu yarım saat (30 dakika) içinde yayından kaldırıldı. –––– Tüm bu tabloya rağmen resmi kaynaklara sorduğunuzda, interneti filtrelemenin çocuk pornografisine karşı etkili bir yöntem olduğunu duyuyorsunuz. Görüldüğü gibi bu büyük bir yalan. En hafif hali ile aptallık. –––– Listede yer alan bazı sitelerin, bırakın pornografiyi, çıplaklık bile içermediği de raporda belirtiliyor. KES –––– Bu arada yeri gelmişken ve konuyla da ilgiliyken söyleyeyim. Geçtiğimiz günlerde T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Columbia Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada “Türkiye’de internet sansürü yok.” dedi. Bugüne kadar engellenmiş 10 bin sitenin olduğu bir ülkenin cumhurbaşkanı için şüphesiz çok talihsiz bir açıklama. Neresinden tutsanız, elinizde kalır. Bu tip açıklamalar ciddi kredi kaybına yol açıyor. Sonuçta insanları aptal yerine koymuş oluyorsunuz. 140 –––– Allah’ın sopası yok; bu açıklamadan hemen sonra bir milletvekilinin evlilik dışı ilişkisine ait gizli çekimler Vimeo adlı video paylaşım sitesine yüklendiği için siteye erişim engeli geldi. –––– Adını duymadığım, duysam da hangi partiden olduğunu asla bilemeyeceğim ve de özel hayatı ile ilgili gizli görüntülerinin zerre kadar ilgimi çekmediği bir insanla ilgili gereksiz tüm bilgilere Twitter, Facebook, FriendFeed yolu ile gark oldum, diyelim. –––– Oysa bu milletvekili, şikâyetini adalet sistemine yapıp Vimeo’nun erişimine engel koyduracağına, sitenin şikâyet departmanı ile 3 satır yazışma yapsaydı, yukarda AK Zensur örneğinde olduğu gibi; –––– a) Başını kuma gömen devekuşunu taklit edip, çok kolay aşılabilecek bir erişim engelinin sorumlusu olmak yerine videonun kendisini kaldırtabilir, –––– b) Bu videoyu yüzbinlerce insana kendi eliyle reklam yapmaz, –––– c) İsmi ile Google’da yapılan tüm aramaları da bu video ile ilişkilendirecek sonuçları yaratmazdı. –––– Aslında politikacılar internet ile savaşmak yerine onunla dost olsalar, bu işten en kazançlı çıkacak olan yine de kendileri olurdu. Bunu görmemeleri ise yazık ama şaşırtıcı değil. BİT. 22 AĞUSTOS MEVZUSUNDA GÖZDEN KAÇANLAR Eren Emre Kanal “Bir kullanıcıya ne kadar çok seçenek verirsen aklı o kadar karışır.” # 22agustos mevzusunda bence herkesin Örneğin bir ‘start-up’ınız var ve start-up’ınız bazı gözden kaçırdığı çok önemli bir nokta var. büyük şirketlerin çıkarlarına ters düşüyor. #22agus- Maddeler arasında servis sağlayıcılara tos ile sizin Türk internet tarihinden silinmeniz an öyle bir hak veriliyor ki sadece devletin meselesi ve bu konuda yapabileceğiniz neredeyse değil, işletmelerin de sansür yapması inanılmaz ko- hiçbir şey yok. –––– Bir servis sağlayıcı neden ken- laylaşıyor. Aşağıdaki iki madde servis sağlayıcıların di paketini yaratmak isteyebilir? –––– 1. Çıkarlarına kendi “güvenli” paketlerini yapmalarına izin veriyor aykırı siteleri daha kolay yasaklayabilmek için. –––– ve bununla kalmayıp kendi kara listelerini yaratma- 2. Farklı paketleri farklı fiyatlardan satmak için. –––– larına imkân veriyor. –––– “(2) İşletmeciler, güvenli 3. Daha limitli internet paketleri yapıp bunları farklı internet paketinin yanı sıra, farklı isimler altında farklı fiyatlardan satıp kâr etmek için. –––– Tasarım dün- hizmet paketleri sunabilirler. –––– (3) İşletmeciler gü- yasında çok açık bir kural vardır; bir kullanıcıya ne venli internet paketi altındaki kullanıcı profillerindeki kadar çok seçenek verirsen aklı o kadar karışır. Şu an kara listeleri, yerel veya uluslararası kurum/kuruluşla- Türk internetinde: 1. Farklı bağlantı hızları, 2. Farklı rın veri tabanlarını kullanarak genişletebilir ancak be- kotalar, 3. Limitsiz internet gibi hâlihazırda anneleriyaz listeler üzerinde değişiklik yapamazlar.” –––– Yani mizin kafasını karıştıran paketler var. Bunlara bir de yarın bir gün, TTnet sadece YouTube paketi, Spor 4 devlet + servis sağlayıcı paketlerini eklediğinizde Siteleri paketi, Facebook-Hotmail paketi gibi pa- size gelen müşteriyi kandırmak için inanılmaz bü- ketlerle gelebilir. En az bunun kadar kötü olan şey yük bir fırsat geçmiş oluyor elinize. –––– İnsanları ise, servis sağlayıcılar bunları + devletin paketlerini en çok tedirgin oldukları konularda korkutursanız, farklı fiyatlardan satabilirler. (Evet, bunun ücretsiz her istediğinizi yaptırabilirsiniz. Ailelerimizin yüzde olması ile ilgili bir madde var ama bu maddenin ucu kaçı standart paketi almak ister, eğer şu cümleleri açık.) –––– Daha da kötüsü, atıyorum Mü-Yap servis duyarlarsa; “Güvenli aile paketi alırsanız çocuklarısağlayıcılarla bazı anlaşmalar yaparsa, sözleşmele- nızı katil, gay veya uyuşturucu bağımlısı yapabile- rine çok rahatlıkla “X video sitesini, Y müzik sitesini cek her türlü siteden kurtarabileceğiniz gibi, bilgi- yasaklayın.” gibisinden maddeler koyabilir. Sonuçta sayarınızı porno sitelerden gelecek virüslerden de servis sağlayıcıların da artık kara listeyi genişletme korursunuz. Üstelik güvenli aile paketi standart pahakkı var. –––– Senaryoyu daha da kötüleştireyim. ketten 10 lira daha ucuz!” BİT. siberkultur.com exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 141 FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik twitter.com/volkancelik 142 exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 143 1984 VE SANSÜR Ufuk Özgül “Geçmişi kontrol eden, geleceği; şu anı kontrol eden geçmişi kontrol eder” G eçtiğimiz sene önemli bir bilim kurulu- birçok şekilde hayatımıza girdiğinin? Gerçekten şunun çalışanlarına yönelik düzenlenen mantıksal açıklamasını yapabilecek birileri varsa İletişim Sempozyumu’ndayım. Öğleden seve seve dinlerim, hatta gelsin burada anlatsın. sonraki programı sunmaya başlamadan Fakat dün bir bugün iki derken, bir iletişim sektörü önce, kürsüde dünyanın önde gelen halkla ilişki- çalışanı olarak da son derece rahatsız olduğum şeler şirketlerinden birinin Yönetim Kurulu Başkanı kilde, belli başlı popüler araçların kara listeye alınile bir taraftan sunumunun son haline bakıyor, bir mak üzere olduğunu ve yine bir sebeple onlara da taraftan da sohbet ediyoruz. Kendisi iletişim dün- erişimin yasaklanacağını düşünmeye başladım… yasındaki son trendlerle ilgili sunumunda, sosyal –––– George Orwell 1984’ü okuyanlar bilirler. Gemedya dünyasında popüler olan belli başlı örnek orge Orwell 1984’te, Okyanusya ve Avrasya olarak sosyal ağlara yer vermiş. O bölüme sıra geldiğin- kutuplaşan bir dünyada ve zamanda, Okyanusya de soruyor: “YouTube’a değindim ama duydu- denilen ülkedeki insanların tüm hareketlerinin ve ğum kadarıyla Türkiye’de erişim yasakmış, doğru düşüncelerinin kontrol altına alınmaya çalışıldığı, mu?”… Gülümsedim, doğru dedim, birçok insanın bu hareket ve düşünceler üzerinde her türlü etkisi kendince çözümler üreterek erişim sağladıklarını olabilecek dil, kültür, iletişim organları, vb. araçların ekleyerek. Neden diyerek baktı… Bize anlatılanları bu amaç doğrultusunda yok edildiği ya da değişaktardım aktarmasına da, zaten benim bile bu ül- tirilip kullanıldığı bir devlet düzenini eleştiriliyor. kenin bir vatandaşı olarak anlamadığım şeyleri an- –––– Demokrasi ve özgürlük kavramlarından arınlatabilmem zor oldu… –––– KES Her ne sebeple dırılmış bir dil, insanlar günün 24 saati düzenin en olursa olsun gün be gün farklı iletişim araçlarımı- önemli unsuru tele ekranlar vasıtasıyla izleniyor, zın kısıtlandığının farkında mıyız? Sadece iletişim yoldan sapanlar buharlaştırılıyor, tarihin gerçekleri kurmak için değil, belli bir fayda yaratmak için kul- bile saptırılıyor… Her şey kontrol üzerine kurgulanlanılan araçların elimizden alındığının? Bu sansür mış… KES –––– Başkahraman Winston’ın sır gibi uygulamalarının sadece internet üzerinden değil, sakladığı günlüğünden: –––– “İnsanlık mirasının comm101tr.blogspot.com 144 kuşaktan kuşağa aktarılması kişinin sesini duyumsamasıyla değil, aklını ve sağduyusunu koruyabilmesiyle olabiliyordu. Masaya döndü, kalemini mürekkebe batırarak yazmaya koyuldu: –––– Geleceğe, ya da geçmişe; düşüncenin özgür olduğu zamana; insanların birbirlerinden farklı oldukları, yalnız yaşamadıkları, gerçeğin var olduğu ve yapılanın silinemediği bir zamana: –––– Tekdüzelik çağından, yalnızlık ça- amaçladığı prototipler haline getiriyor. İletişimin en önemli parçası olan geri bildirim yollarının tıkalı olduğu bir sistemde, kayıtsız şartsız gerçeklerin dayatılması ile insanlar, aslolan gerçeklikten ve genel toplum menfaatinden en uzak olacak noktada zaptediliyor ve tepki verebilecekleri tüm ortamlar yok ediliyor. –––– Günümüzde bazı konvansiyonel medya organlarının kitleleri bilgilendirme işlevinden uzaklaşarak, ğından, çiftdüşün zamanından, Büyük Birader’in çağından selam!” –––– Kitlelerin gündemi algılayışlarının ve verdikleri tepkilerin tarihten getirdikleri gerçeklikler tarafından şekillendirildiğini baz alırsak, geçmişi kontrol etmenin, geleceğin kontrolünde ne gibi bir rolü olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Film ve romanda açık bir şekilde propagandası yapılan rejim, en önemli iletişim aracı olan tele ekranları kullanarak sürekli gerçek olup olmadığı belli olmayan savaşlarda kazanılan zaferleri, kahramanlık hikâyelerini yayınlıyor, insanların hayatını 24 saat kontrol altına alarak düşünmeyi bile engelleyecek önlemler alıyor, rejim dışı düşünceleri en ağır ve en hızlı biçimde cezalandırıyor ve sonunda farklı düşünenleri bile kendilerinden ayrıştırarak çarpıtılan gerçekler ve sanal gündemler ile güven yitirdiğini biliyoruz. Sosyal medyanın yükselişinin bir sebebi bu zaten. İnsanların bilgi alma- iletme konusunda “daha özgür!” olma arayışı… –––– 1984’ün başkahramanı Winston’ın günlüklerini sakladığı günleri yaşamıyoruz tabii ki de. En azından hala bir klavyem ve erişimi yasaklanmamış bir bloğum var… Peki, yarın ne olacak? Her şeyin bir alternatifi var tabii fakat burada konumuz A, B ya da C sitelerinin yasaklanması değil. Üzerine düşündüğümüz, tartışmaya açtığımız; bu erişim yasakları yerine yapılacak başka hiçbir şey yok mu? Açılımlarla dolu bugünlerde, ben de buna cevap bekliyorum. Halen daha bu ülkenin bir vatandaşı olduğumu hatırlatarak… BİT. exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 145 BIRAKIN İNTERNET DÜŞMANLIĞINI Simto Alev “Bu siyah giyenler kedi keser, kırmızı giyenler Mustafa Keser demek ya da tüm hakemler ‘ibretlik’tir demek gibi bir şey.” N e zaman televizyonda bir stüdyo progra- uğradığını iddia edene inanılmaz haklar sunmakmı izlesem, illa ki mevzu internetten de tadır. Ancak bu hakları kullanmadan önce, sözlük geçiyor. Bu yemek tarifi programından ya da internet kullanıcılarının kimler olduğunu siyasi tartışma programlarına kadar ge- bilmek gerekiyor. –––– Ertuğrul Özkök’ün Twitter niş bir deve tüyü yelpazede sürüp gidiyor. Televiz- macerasını törpülediğim yazımda da belirttim; inyonlarda internetten sözedenlerin olması uzaktan terneti kullananlar, siz televizyonları, gazeteleri kulağa hoş gelse de yaklaşınca davulun tokmağı- kullananlar gibi etten kemikten gerçek insanlar ve nın yanlış yerlere vurup birilerini rahatsız ettiğini birer ‘bireyler’; niyetleri de berberistanda bir ber- görmemek mümkün değil. –––– Yıllardır süren ber dükkanı açmak değil. –––– Her şeyden önce haberler var(dı): –––– İnternetten tanıştığı adam interneti kullanan insanlar, sokakta karşınıza çıkan katili oldu –––– İnternette chat yaparken dolandırıl- insanlar. Siz manavdan elma alırken sırıtarak muz dı –––– İnternette tanıştığı adamla evlendi, her gün alan adam internette mesela. Ayakkabınızı aldığı- dayak yiyor –––– İnternette oyun oynayan genç çıl- nız mağazada size “hoş geldiniz” diyen adam da dırınca soda içti –––– Şimdi ise önce Facebook’un internette, gittiğiniz barda biranıza su katan hıyar popüler olması, ardından selebritilerin Twitter’ı da orada. Saçınızı kesen berber, çayınızı tazeleyen (Pelin Batu tuvitır diyor) keşfetmesiyle iş çığrın- çaycı, sokakta sizi tanıyıp selam veren adam, tüm dan çıktı. 10 yıldır var olan sözlükler, bu günler- hayranlarınız ve sizden nefret edenler de interde açılan davalarla çok daha popüler. –––– KES nette. İnanmayacaksın ama, sen bile internette(...) ek$i sözlük başta olmak üzere bir çok popüler sin! (...) –––– Bu yüzden internet kullanıcısını ayrı sözlük, avukatların da içinde olduğu moderator bir grup olarak görmekten vazgeçmek gerek. Bu kadrosu ile korunmakta. Bu sebeple de hukuksal siyah giyenler kedi keser, kırmızı giyenler Mustafa olarak suç sayılacak hiçbir bilgi sözlüklerde yer Keser demek ya da tüm hakemler “ibretlik”tir de- almamaktadır. Olur da gözden kaçmış bir şeyler mek gibi bir şey. Olur mu hiç öyle şey? Ben de kal- varsa da yasalar zaten madur olandan yanadır. Bu- kıp “Tüm gazete yazarları” ile başlayan cümleler gün pekçok sebeple şikayet ettiğimiz 5651 sayılı kursam? Hem televizyonlarda, gazetelerde adımı kanun tamamen site karşıtı bir şekilde hakarete vermeden “internet kullanıcısı”, “sözlük yazarı” www.simtoalev.com 146 “İnternette yazan her insan ayrı bir lisan ve hiçbir siteyi, grubu, partiyi, tavşanı temsil etmiyorlar.” diye benden söz ediyorsunuz, değil mi? –––– Bu –––– Hakaretler, anonimlik hakkı, yasal prosedür, aşamayı geçtikten sonra “birey” sözcüğüne odaklanalım. İnternette yazan her insan ayrı bir lisan ve hiçbir siteyi, grubu, partiyi, tavşanı temsil etmiyorlar. Bu insanların her birine de dava açma hakkınız var. Yani “youporn.com’da bana hakaret ediyorlar” demek yerine, “xxx18+ kullanıcısı bana hakaret ediyor” deyip o kişiye dava açmak en doğrusu. E adam benim hayranı olduğum Nihat Doğan’a hakaret edip kırmızı çizgiyi geçmiş. Neden beni de suçluyorsun aynı sitedeyiz diye. Bu şeye benziyor bak; Şimdi ben bi kafede oturuyorum, arkadaş var tavla oynuyoruz. 4-3 yeniliyorum ama marsa da yolum var. O sırada 12. numaralı masa Ece Erken hakkında “saf” falan diye densizce konuşuyor. Sonra sen geliyorsun, ben tam mars edecekken tavlayı elime veriyorsun. Olacak şey mi? –––– KES İnternette takma ad kullanımı da bir saklanma güdüsü değil, bir tür kullanım alışkanlığıdır. Facebook bunu bir miktar tersine çevirmiş olsa da anonim kalmayı tercih edenler de var. Saygı duymak gerekiyor. Çünkü meselenin özünde bir görüş bildirimi var. İnternetteki adamın kim olduğunu bilmediğin gibi, mahalle kıraathanesinde Dostoyevski okurken seni söven adamın da kim olduğunu bilmiyorsun. Fark yok, varsa da fiyatıdır. lahana turşusu işin sadece bir bölümü. Mesela Twitter’da o an yaptığım işi yazmamı saçma bulanlar var. E iyi de şükela kardeşim, sen beğendiğin bir kitabı dostlarınla paylaşmıyor musun? Hiç, bir arkadaşına “ulan ne içmişim dün gece” demiyor musun? Twitter gibi siteler bu işi daha hızlı bir şekilde daha çok arkadaşa ulaşarak yaptırıyor. Paylaşacak daha çok nesnem ve fikrim olması da bir zahmet senin eksikliğin olsun. (...) –––– Yukarıdaki paragrafıma bu internet düşmanlarının cevabını da tahmin ediyorum: “Ben internetten değil, yüzyüze ya da telefonla sadece yakınlarıma paylaşıyorum. Sizin gibi tanımadığım binlerce insana değil.” Tahminim yanlış değilse, cevabım da hazır. –––– Her şeyden önce internet bir iletişim aracı. Duman’dan saymaya başlamayacağım, zaten solisti Kaan için keş dedikoduları var ama biz mektup ile başladık mesela. Sonra telefon girdi hayatımıza, birilerine mektup yazmak yerine ara sıra “bağlatarak” arama fırsatı bulduk. Sonra direkt arayabilir olduk, telefon cebimize girince her ana inebildi arama sıklığı… Devrim diye SMS hizmetini sundular bize. Kimse bana arkadaşlarıma çocukluğumda gördüğüm 3-5 örneği gibi mektup yazmak yerine telefon açıyorum diye kızmadı. Bugün ise exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 147 “Pek çok bilgiye doğrudan internet vasıtası ile erişiyorum. Siz, bilgilerin yanlış olduğunu, kendi bildiğinizin doğru olduğunu düşünseniz de ben gerçekten doğru bilgilere erişebiliyorum.” aynı kişilere internetten ulaşıyorum diye yargılanabiliyorum. –––– MSN gibi iletişim araçlarının bazılarını, Twitter gibi sosyal ağ sitelerinin onlarcasını farklı amaçlarla aktif olarak kullanıyorum. Listelerinde yüzlerce kişi var. Bunların en az yarısı sıkça yüzyüze ya da telefonla görüştüklerim. Aynı şehirde olduklarımın neredeyse tümü ile en azından bir defa görüştüm ve sesini duymadığım insan sayılıdır. İnternet bu bağlamda (ve balgamda) sadece bir iletişim aracıdır. Siz farklı olduğunu düşünüyorsanız ya da farklı kullanıyorsanız, kusur yine bende değil. Sende de değilse, kesin kadı kızındadır… –––– Ulaşabildiğim diğer binlerce insansa, bilinçli olarak beni takip etmeyi seçenler. Biri beni Twitter’dan eklemişse, yaptıklarım ya da düşündüklerim ilgisini çekiyordur. Zaten televizyoncuları, gazetecileri de kendi mecralarında aynı sebeplerle takip ediyoruz. Madem öyle, biz de köşe yazısı okumayalım (mı?) –––– Üstelik aynı zamanda ben internet sayesinde gerçek bir iş ile para kazanıyorum. Tüm banka işlemlerimi oturduğum yerden yapıyorum. Kazandığım vakitle daha 148 çok okuyabiliyor ya da arkadaşlarımla vakit geçirebiliyorum. Pek çok bilgiye doğrudan internet vasıtası ile erişiyorum. Siz, bilgilerin yanlış olduğunu, kendi bildiğinizin doğru olduğunu düşünseniz de ben gerçekten doğru bilgilere erişebiliyorum. –––– KES Dahası var, sen televizyonda her şeyi konuşamazken, ben şurada bok falan yazsam kimse bir şey demez. Yazdım bile zaten. Senin gazetede yazamayacağın her şeyi aynı şekilde ben burada özgürce yazabilirim. Bu düşünme, düşünüğümü aktarma hakkım da kimseye zarar vermez. Sana bile… –––– Birkaç adam interneti yanlış kullandığı, yanlış yorumladığı ya da birkaç milyon internet kullanıcısından 50’si kendisini beğenmediği için bana adımı kullanmadan hakaret edebilmeleri, her anlamda bana fayda sağlayan bu teknolojiyi faydasız sanmaları, başkaları ile iletişim kurabiliyorum diye beni boş adam ilan etmeleri, kendilerini zaten eskaza milyonlarca kişi izleyebiliyorken beni takip eden 1000 kişiyi çekememesi beni gerçekten rahatsız ediyor. –––– KES Hadi, “öptüm” hepinize! BİT. haydarhayvanansiklopedisindekigeyigibaldiziadrianneyegoturdu.com exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 149 FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik 150 exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 151 FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik 152 exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 153 FOTOĞRAFLAR: Volkan Çelik 154 exdergi iki / haziran-ağustos iki bin on bir 155 exdergi.com Exdergi’nin dağıtımı Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported lisans şartlarına bağlıdır. Exdergi by Exdergi.com is licensed under a Creative Commons Attribution-NoDerivs 3.0 Unported License. 164