ziraat fakültesi dergisi - EkosolFarm Solucan Gübresi

Transkript

ziraat fakültesi dergisi - EkosolFarm Solucan Gübresi
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ
ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ
Journal of the Agricultural Faculty
of Gaziosmanpasa University
ISSN: 1300 – 2910
CİLT: 24
SAYI: 2
YIL: 2007
Sahibi
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Adına
Prof.Dr. Kadir SALTALI
Dekan
Yayın Kurulu
Prof.Dr. Kemal ESENGÜN
Prof.Dr. Sabri GÖKMEN
Prof.Dr. Gazanfer ERGÜNEŞ
Doç.Dr. Zeliha YILDIRIM
Yrd.Doç.Dr. Metin SEZER
Yayına Hazırlayan
Yrd.Doç.Dr. Murat SAYILI
BU SAYIDA HAKEMLİK YAPAN BİLİM ADAMLARI
Prof.Dr. Adem ANLARSAL
Doç.Dr. M.Emin BARIŞ
Prof.Dr. Ahmet ÖZTÜRK
Doç.Dr. Sabit ERŞAHİN
Prof.Dr. Ali Osman DEMİR
Doç.Dr. Sedat SERÇE
Prof.Dr. Bülent MİRAN
Doç.Dr. Vedat CEYHAN
Prof.Dr. Cemalettin ÇİFTÇİ
Yrd.Doç.Dr. Cemal KAYA
Prof.Dr. Cennet OĞUZ
Yrd.Doç.Dr. Fatih ER
Prof.Dr. İlknur DURSUN
Yrd.Doç.Dr. Gülşen ULUKÖY
Prof.Dr. Osman KARAGÜZEL
Yrd.Doç.Dr. Halil KIZILASLAN
Prof.Dr. Yunus PINAR
Yrd.Doç.Dr. Metin AKAY
Doç.Dr. Abdullah KELKİT
Yrd.Doç.Dr. Murat SAYILI
Doç.Dr. Devrim MEMİŞ
Yrd.Doç.Dr. Rasim KOÇYİĞİT
Doç.Dr. Ebru KAFKAS
Yrd.Doç.Dr. Rıdvan KIZILKAYA
Doç.Dr. Hüseyin ŞİMŞEK
Yazışma Adresi
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı
(Yayın Kurulu Başkanlığı)
60240 Taşlıçiftlik Yerleşkesi – TOKAT
Dizgi ve Baskı: GOÜ Matbaası, 60240 Taşlıçiftlik Yerleşkesi - TOKAT
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ
YAYIN VE YAZIM KURALLARI
A. YAYIN KURALLARI
1. GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisinde, tarım bilimleri alanında öncelikle orijinal araştırmalar ile
özgün derlemeler, kısa bildiri ve editöre mektup türünde Türkçe ve İngilizce yazılar yayınlanır.
2. Yapılan çalışma bir kurum/kuruluş tarafından desteklenmiş ya da doktora/yüksek lisans tezinden
hazırlanmış ise, bu durum ilk sayfanın altında dipnot olarak verilmelidir.
3. İlk başvuruda eser, biri orijinal ve üçü yazar isimsiz olmak üzere toplam dört kopya halinde,
imzalanmış “Telif Hakkı Devri Formu’’ ile birlikte Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayın Kurulu Başkanlığı’na gönderilmelidir.
4. Hakemler tarafından yayınlanmaya değer bulunan ve son düzeltmeleri yapılarak basılmak üzere
yayın kuruluna teslim edilen makalelerin basım ücreti ve posta giderleri makale sahiplerinden
alınır. Bu ödeme yapılmadan makalelerin son şekli teslim alınmaz ve basım işlemlerine geçilmez.
5. Basımına karar verilen ve düzeltme için yazarına gönderilen eserde, ekleme veya çıkartma
yapılamaz.
6. Yayına kabul edilen makalelerin son şekli, bir disket ile birlikte bir nüsha halinde
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın Kurulu Başkanlığına iletilir. Yayın süreci
tamamlanan eserler geliş tarihi esas alınarak yayınlanır.Yayınlanmayan yazılar iade edilmez.
7. Bir yazarın derginin aynı sayısında ilk isim olarak bir, ikinci ve diğer isim sırasında iki olmak
üzere en fazla üç eseri basılabilir.
8. Dergide yayınlanan eserin yazarına 10 (on) adet ücretsiz ayrı baskı verilir.
9. Yayınlanan makalelerdeki her türlü sorumluluk yazar(lar)ına aittir.
10. Hakemlere gönderilme aşamasından sonra iki defa makalesini geri çeken araştırıcıların
makaleleri bir daha dergide yayınlanmaz.
11. Yukarıda belirtilen kurallara uymayan eserler değerlendirmeye alınmaz.
12. Hazırlanan makaleler, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Yayın Kurulu
Başkanlığı, 60250 TOKAT adresine gönderilmelidir.
B. YAZIM KURALLARI
1. Dergiye gönderilecek eser, A4 (210 x 297 mm) boyutundaki birinci hamur kağıda üst 3.5, alt 2.5,
sol 3.0, sağ 2.5 ve cilt payı 0 cm olacak şekilde, makale başlığı, yazar ad ve adresleri, özet, abstract,
anahtar kelimeler ve keywords bölümleri tek sütun halinde; metin ve kaynaklar bölümü ise ortada
0,5 cm boşluk bırakılarak 7,5 cm’lik iki sütun halinde hazırlanmalıdır. Makaleler, Word 7 kelime
işlemcide, Times New Roman yazı tipinde ve tek satır aralığı ile yazılmalı ve makale toplam 10
sayfayı geçmemelidir.
2. Makale başlığı (Türkçe ve İngilizce) kısa ve konuyu kapsayacak şekilde olmalı, kelimelerin baş
harfi büyük olmak üzere küçük harflerle, 13 punto ve bold olarak yazılmalıdır. Yazar adları makale
başlığından sonra bir satır boş bırakılarak 11 punto ile kelimelerin baş harfi büyük olacak şekilde
yazılmalıdır. Yazar adları ortalı yerleştirilmeli ve ünvan kullanılmamalıdır. Adresler kelimelerin ilk
harfi büyük olacak şekilde adların hemen altında ortalı olarak 10 punto olarak yazılmalıdır.
Makalelerin metin bölümlerindeki ana başlıklar ile alt başlıklar numaralandırılmalıdır (1. Giriş,
2. Materyal ve Metot, 3. Bulgular ve Tartışma, 3.1. Tane Verimi vb.).
Başlıklar paragraf başından başlamalı, kelimelerin ilk harfi büyük olmak üzere küçük harfle
yazılmalıdır. Tüm başlıklar bold olmalıdır. Başlıklarda üstten bir satır boş bırakılmalıdır. Parağraf
girintisi 0.75 cm olmalıdır.
3. Dergiye gönderilecek eser özet, abstract, giriş, materyal ve metot, bulgular ve tartışma, sonuç,
teşekkür (gerekirse) ve kaynaklar bölümlerinden oluşmalıdır. Makalelerin metin bölümleri tek satır
aralığında ve 11 punto olarak yazılmalıdır.
4. Özet ve abstract 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde 10 punto ve bir aralık ile yazılmalıdır. Türkçe
yazılan makalelerde İngilizce, İngilizce yazılan makalelerde de Türkçe özetin başına eserin başlığı
aynı dilden yazılmalıdır. Beş kelimeyi geçmeyecek şekilde Türkçe özetin altına anahtar
kelimeler, İngilizce özetin altına da keywords yazılmalıdır.
5. Eserde yararlanılan kaynaklar metin içinde yazar ve yıl esasına göre verilmelidir. Üç veya daha
fazla yazarlı kaynaklara yapılacak atıflarda makale Türkçe ise ‘ark.’, İngilizce ise ‘et al.’
kısaltması kullanılmalıdır. Aynı yerde birden fazla kaynağa atıf yapılacaksa, kaynaklar tarih
sırasına göre verilmelidir. Aynı yazarın aynı tarihli birden fazla eserine atıfta bulunulacaksa, yıla
bitişik biçimde ‘a, b’ şeklinde harflendirme yapılmalıdır. Yararlanılan eserlerin tümü ‘Kaynaklar’
başlığı altında alfabetik sıraya göre numarasız ve 9 punto olarak verilmelidir.
Yararlanılan kaynak makale ise;
Avcı, M., 1999. Arazi Toplulaştırmasında Blok Öncelik Metodunu Esas Alan Yeni
Dağıtım Modeline Yönelik Bir Yaklaşım. Türk Tarım ve Ormancılık Dergisi, 23, 451-457.
Yararlanılan kaynak kitap ise;
Düzgüneş, O., Kesici, T., Kavuncu, O., ve Gürbüz, F., 1987. Araştırma ve Deneme
Metotları (İstatistik Metotları II). A.Ü. Ziraat Fakültesi Yayın No: 1021, 381 s., Ankara.
Yararlanılan kaynak kitaptan bir bölüm ise;
Ziegler, K.E. and Ashman, B., 1994. Popcorn. in: Specialty Corns. Edited Arnel R.
Hallauer. Publ. By the CRS Press, 189-223.
Yararlanılan kaynak bildiri ise;
Uzun, G., 1992. Türkiye’de Süs Bitkileri Fidanlığı Üzerinde Bir Araştırma. Türkiye I.
Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, 13-16 Ekim 1992, İzmir, Cilt 2: 623-628.
Anonim ise;
Anonim, 1993. Tarım istatistikleri Özeti. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik
Enstitüsü,Yayın No:1579, Ankara.
İnternet ortamından alınmışsa;
http://www.newscientist.com/ns/980228/features.html
olarak verilmelidir.
6. Çizelge halinde olmayan tüm görüntüler (fotoğraf, çizim, diyagram, grafik, harita vb.) şekil
olarak adlandırılmalı ve ardışık biçimde numaralandırılmalıdır. Her bir çizelge ve şekil metin
içinde uygun yerlere yerleştirilmeli, açıklama yazılarıyla bir bütün sayılıp üst ve altlarında bir satır
boşluk bırakılmalıdır.
Şekil ve çizelgeler iki veya tek sütun halinde verilebilir. Ancak genişlikleri, tek sütun
kullanılması halinde 15 cm’den, iki sütun olması durumunda ise 7.5 cm’den fazla olmamalıdır.
Şekil ve çizelge adları şekillerin altına, çizelgelerin ise üstüne, ilk kelimelerin baş harfi büyük
olacak şekilde küçük harf ve 9 punto ile yazılmalıdır. Çizelge ve şekil içerikleri en fazla 9 punto,
varsa altlarındaki açıklamalar 8 punto olmalıdır.
T.ÖZTEKİN, B.CEMEK, L.C.BROWN
4. Conclusions
After employment of easily measurable
soil properties of 34 soil samples from each
horizons of nine profiles dug at a lake origin
Northwest Ohio plain, pedotransfer functions
for vertical saturated hydraulic conductivity and
water contents at different suctions were
developed by multiple –linear regression
analysis with stepwise method. The sand
content was found as the highest effecting soil
property on water contents. The highest
coefficients of determinations (r2) were found
for the general pedotransfer equation of water
content (0.86) and saturated hydraulic
conductivity (0.85).
The developed pedotransfer equations
were used to predict hydraulic conductivity and
References
Aydın, M.E. 2006. Soil formation and taxonomy in
Yeşilırmak River terraces. Master Thesis. Graduate
School of Natural and Applied Sciences of
Gaziosmanpaşa University, Turkey, p.49.
Bell, M.A. and H. van Keulen. 1995. Soil pedotransfer
functions for four Mexican soils. Soil Science
Society of American Journal 59:865-871.
Blake, G.R. and K.H. Hartge. 1986. Bulk density. In: A.
Klute (Editor), Methods of Soil Analysis, Part 1, 2nd
ed. Agron. Monogr. 9, ASA, Madison, WI, pp.363375.
Brooks, R.H. and A.T. Corey. 1964. Hydraulic properties
of porous media. Hydrology Paper no. 3. Colorado
State University, Fort Collins.
Cemek, B., R. Meral, M. Apan and H. Merdun. 2004.
Pedotransfer functions for the estimation of the field
capacity and permanent wilting point. Pakistan
Journal of Biological Sciences 7(4):535-541.
Chung, S.O., A. Ward and C.W. Schalk. 1992. Evaluation
of the hydrologic component of the ADAPT water
table management model. Transactions of the ASAE
35(2):571-579.
Clement, C.R. 1966. A simple and reliable tension table.
J.Soil Science 17:133-135.
Feddes, R.A., P.J. Kowalik and H. Zaradyn. 1978.
Simulation of field water use and crop yield.
Simulation
Monographs.
Wageningen,
the
Netherlands: PUDOC.
Gardner, W.R. 1958. Some steady state solutions of the
unsaturated moisture flow equation with application
to evaporation from a water table. Soil Science
85:228-232.
Gee, G.W. and J.W. Bauder. 1986. Particle size analysis.
In: A. Klute (Editor), Methods of Soil Analysis, Part
1, 2nd ed. Agron. Monogr. 9, ASA, Madison, WI,
pp.383-409.
Gupta, S.C. and W.E. Larson. 1979. Estimating soil water
retention characteristics from particle size
distribution, organic matter content, and bulk
density. Water Resources Research 15:1633-1635.
water contents at field capacity and permanent
wilting points for the 19 soil samples of each
horizon of five profiles dug perpendicular to the
Yeşilırmak river plain with varying distances.
Overall, the developed pedotransfer equations
for permanent wilting point yielded acceptable
results, while the developed pedotransfer
equations for the field capacity and saturated
hydraulic
conductivity
produced
weak
performances. The origin differences of soil
formations at two plains, number of samples
used to develop pedotransfer equations, and
high variability of soil properties of Yeşilırmak
soils are being thought as the main reasons to
get poor performances.
Holmgren, G.S., R.L. Juve, and R.C. Geschwender. 1977.
A mechanically controlled variable-rate leaching
device. Soil Science Society of American Journal.
41(6):1207-1208.
Klute, A. 1986. Water retention: Laboratory methods. In:
A. Klute (Editor), Methods of Soil Analysis, Part 1,
2nd ed. Agron. Monogr. 9, ASA, Madison, WI,
pp.635-660.
Klute, A. and C. Dirksen. 1986. Hydraulic conductivity
and diffusivity: Laboratory methods. In: A. Klute
(Editor), Methods of Soil Analysis, Part 1, 2nd ed.
Agron. Monogr. 9, ASA, Madison, WI, pp.687-732.
McLean, E.O. 1982. Soil pH and lime requirement. In:
Methods of Soil Analysis Eds. Page et al.) Part 2, 2nd
Edn. Agron. Monogr. 9, ASA and SSSA, Madison,
WI, pp. 199-224.
Nelson, D.W. and L.E. Sommers. 1982. Total carbon,
organic carbon, and organic matter. In: Methods of
Soil Analysis, Part 2. Microbiological and
Biochemical Properties. SSSA Book Series: 5
(formerly Agronomy Monograph 9) (Ed. A. Klute).
Madison, Wisconsin, USA, pp. 539-579.
Oztekin, T. 2000. Modification and Evaluation of WEPP
Water Table Management Model. Ph.D Thesis, Ohio
State University, Columbus, Ohio. 290 p.
Oztekin, T. and L. C. Brown. 2001. Modification of the
WEPP Hillslope Model for Subsurface Drained
Cropland. 314-317. In Proc. of the International
Symposium on Soil Erosion Research for the 21’th
Century. ed. J.C. Ascough II and D.C. Flanagan.
ASAE.713 p.
Pachepsky, Y.A. and W.J. Rawls. 1999. Accuracy and
reliability of pedotransfer functions as affected by
grouping soils. Soil Science Society of American
Journal 63:1748-1757.
Peech, M.L., A. Dean, and J.F. Reed. 1947. Methods of
soil analysis for soil-fertility investigations. USDA
Circular No. 757. U.S. Government Printing Office,
Washington, D.C.
85
Pedotransfer Functions for the Hydraulic Properties of Layered Soils
Post, G.J. 1956. A study of three methods for
determination of organic carbon in Ohio soils of
several great groups and the profile distribution of
carbon-nitrogen ratios. M.S. Thesis, The Ohio State
University.
Rawls, W.J., D.L. Brakensiek and K.E. Saxton. 1982.
Estimation of soil water properties. Transactions of
the ASAE 25(5):1316-1320, 1328.
Richards, L.A. 1954. Diagnosis and Improvement of
Saline and Alkaline Soils, USDA Handbook, No:60.
Salchow, E., R. Lal, N.R. Fausey and A. Ward. 1996.
Pedotransfer functions for variable alluvial soils in
southern Ohio. Geoderma 73:165-181.
SAS Institute Inc., 1999. SAS/STAT user’s guide. Ver.
8.0. SAS Institute Inc., Cary, NC.
Saxton, K.E., W.J. Rawls, J.S. Romberger and R.I.
Papendick. 1986. Estimating generalized soil-water
characteristics from texture. Soil Science Society of
American Journal 50:1031-1036.
Simsek, H., T. Öztekin and A. Durak. 2007. Variability in
some irrigation related soil properties of the alluvial
soils formed by the Yesilirmak River. Asian Journal
of Chemistry 19(7):1-8.
Skaggs, R.W. 1978. A water management model for
shallow water table soils. Report No. 134. Raleigh,
NC. Water Resources Research Institute, Univ. of
North Carolina. 175 p.
Soil Survey Staff. 1972. Soil Survey Laboratory Methods
and Procedures for Collecting Soil Samples. Soil
Survey Investigations Report No. 1. USDA Soil
Conservation Service. U.S. Govt. Printing Office,
Washington D.C.
86
Tomasella, J., M. G. Hodnett and L. Rossato. 2000.
Pedotransfer functions for the estimation of soil
water retention in Brazilian soils. Soil Science
Society of American Journal 64:327-338.
USDA. 1984. Soil Survey of Defiance County, Ohio.
United States Department of Agriculture-Soil
Conservation Service. 246 p.
Wösten, J.H.M. and M. Th. van. Genuchten. 1988. Using
texture and other soil properties to predict the
unsaturated soil hydraulic functions. Soil Science
Society of American Journal 52:1762-1770.
van Genuchten, M. Th. 1980. A closed-form equation for
predicting the hydraulic conductivity of unsaturated
soils. Soil Science Society of American Journal
44:892-898.
Vereecken, H. 1988. Pedotransfer functions for the
generation of hydraulic properties of Belgian soils.
Ph.D diss. Katholieke Universiteit, Leuven,
Belgium.
Vereecken, H., J. Diels, J. van Orshoven, J. Feyen, and J.
Bouma. 1992. Functional evaluation of pedotransfer
functions for the estimation of soil hydraulic
properties. Soil Science Society of American Journal
56:1371-1378.
GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2007, 24 (2), 99-107
Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım
Alternatifleri
Yurdagül Şimşek-Erşahin
Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Fen-Edebiyat Bölümü, Biyoloji Bölümü, 60240, Tokat
Özet: Hem insan sağlığını hem de çevre güvenliğini riske atan, toprak kalitesini düşüren, patojen
dayanıklılığını arttıran yoğun agro-kimyasal kullanımı doğal kaynakların güvenliği konusunda oldukça ciddi
endişelere sebep olmuştur. Tüm bunlar, bilim adamlarını ve karar vericileri, biyolojik gübre ve pestisit olarak
etkili organik ürünler kullanımını hedefleyen sürdürülebilir tarımsal üretim sistemlerinin geliştirilmesine
yöneltmiştir. Bu alanda, her bakımdan toprak kalitesini arttıran aerobik kompost ve vermikompost ürünleri
çok büyük önem kazanmıştır. Çeşitli organik çöplerin değerlendirilmesinde güvenilir, ekonomik ve
sürdürülebilir bir yöntem olan vermikompost yöntemleri, bitki büyümesini teşvik edici, bitki besleme ve
çürüklük etmenleri üzerinde biyolojik olduğu düşünülen baskılama etkisine sahip olan “vermikest” adı
verilen ürünlerin elde edilmesini sağlarlar. Vermikompost küçük veya orta ölçekli tarım üreticileri için çok
önemli olan düşük girdili üretim sistemini mümkün kılar ve gelenekselden organik tarıma geçişte başta
gözlemlenen ürün düşüşünü telafi edebilir. Vermikompost teknikleri, insan ve hayvanlarda besin güvenliğini
temin eden, çevre sağlığı bakımından güvenilir ve yüksek ekonomik değere sahip sürdürülebilir tarımsal
üretim modelini destekler.
Anahtar kelimeler: vermikompost, sürdürülebilir tarım, çevre sağlığı
Acquiring Vermicompost Products and
Their Application Alternatives through Agricultural Production
Abstract: Intensive use of agro-chemicals has resulted in a tremendous public concern over the safety of
natural resources that have ventured both human health and environmental quality, decreased soil quality and
increased pathogen resistance. All these motivated scientists and decision makers to develop sustainable
agricultural production systems which target use of organic products effective both as fertilizers and
pesticides. In this respect, use of aerobic compost and vermicomposting products, improving soils in all
respects, has gained a great deal of importance. Furthermore, application of vermicomposting methods as a
sound, economical, and sustainable way of managing a wide diversity of organic wastes yield a valuable
product called “vermicast”, which proved to be even better in respect to nutritional value, promoting plant
growth, and potential disease suppression effect, suggested to have a biological nature, on damping off
pathogens. Vermitecomposting ensures a low-input agricultural production system which is so vital for those
of small or middle scale producers and could also compensate the decrease in yield at the beginning of
transaction from traditional to organic production system. Vermicomposting technologies maintain an
environmentally sound, highly economical means of sustainable agricultural production model that assures
the safety of human and animal feed stock.
Key words: vermicomposting, sustainable agriculture, environmental health
1. Giriş
İkinci dünya savaşı sonrasında tarımsal
üretimde kimyasal gübre ve tarım ilacı
kullanımını teşvik eden “Yeşil Devrim”
hareketi, kısa vadede sağladığı ürün artışı
sebebiyle tüm dünyayı bir “salgın hastalık” gibi
sardı (Schuman and Simpson, 1997). Tarım
zararlılarından halk sağlığı tedbirlerine kadar
uzanan geniş bir uygulama yelpazesine sahip
olan DDT bu dönemin sembol ilacıdır. Rachel
Carson (1962) “Sessiz Bahar” eseriyle aşırı ve
kontrolsüz agro-kimyasal kullanımının, doğal
çevre faktörlerini olumsuz yönde etkilediği ve
doğal dengeye onarılamaz boyutlarda zarar
verme kapasitesine sahip olduğu gerçeğini
geniş kitlelere duyurdu. Bu tarihi izleyen
yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, yoğun
agro-kimyasal kullanımının gelecek kuşakların
sağlıklı bir çevrede yaşayabilme umutlarını
tehlikeye soktuğunu ve dolaylı/ doğrudan tüm
canlı türlerinde akut ve/veya kronik çok ciddi
sağlık sorunlarına sebep olduklarını ortaya
koydu (Anonymous,1997; Anonymous, 2001).
1970’li yılların sonları geniş halk
kitlelerinde endüstriyel tarımın çevre üzerindeki
olumsuz etkileri konusundaki farkındalığın
oluştuğu zaman dilimidir. Bu yıllarda, kimyasal
gübre kalıntılarının yer altı ve yer üstü su
kaynaklarında tespit edilmesi ve insan ve
hayvan besinlerinde tespit edilen pestisit
Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım Alternatifleri
kalıntılarının mutajen, teratojen ve kanserojen
etkilerinin (Baier-Anderson and Anderson,
2000) ortaya çıkarılması endüstriyel/geleneksel
tarım yöntemlerinin sorgulanması sürecini
başlattı (Chernyak et al., 1996). 1980’li ve
1990’lı yıllarda geleneksel tarımın teşvik ettiği
yoğun agro-kimyasal kullanımı ve monokültür
üretim şeklinin, toprağın doğal fauna ve flora
dengesini olumsuz yönde etkilediği ve
toprakların
verimsizleşme
sürecini
hızlandırdığı fark edildi (Fushiwaki, 1990;
Chen et al., 2001).
Bu sebeple tarımsal
üretimde, doğal dengeye saygılı ve doğaya
kendini yenileme fırsatı verecek yeni
yaklaşımlar arama süreci hızlandı. Bu arayışlar
tarımsal üretimde “sürdürülebilir” veya
“organik” terimleri ile ifade edilen yeni
yaklaşımları ortaya çıkardı. ABD senatosu 22
yıl önce bu yeni tarım sistemlerinin ihtiyaç
duyduğu, kimyasal tarım ajanlarının yerini
alacak
“biyo-gübre
veya
biyo-pestisit”
araştırmaları için devlet bütçesinden para
ayrılmasını karara bağladı.
Sürdürülebilir ve organik tarım modellerini
savunan üreticiler, kimyasal gübre ve
pestisitlerin yerini alabilecek organik bazlı
alternatif ürünleri geliştirme mecburiyeti ile
yüzleştiler. Bu alandaki ilk arayışlar, toprak
organik madde içeriğini arttırma amacıyla
toprak iyileştirmesinde asırlardır kullanılan
aerobik (termofilik) kompost ürünleri üzerinde
yoğunlaştı. Aerobik kompost ürünlerinin bitki
besleme etkisinin yanı sıra özellikle toprak
kökenli bitki patojenlerini baskılama etkisine de
sahip olduğunun fark edilmesi (Hoitink, et
al.,1975;
Hadar,1991)
organik
tarım
uygulamaları çalışmalarında bu ürünlerin yoğun
olarak çalışılmasına sebep olmuştur (Hoitink,
1993; Boehm et al., 1993; Hoitink et al.,1997).
Kompost uygulamalarının 1980’li yıllarda hızla
yaygınlaşmasında
etkili
ikinci
faktör,
kompostun şehirleşme seviyesine paralel olarak
önemli bir çevre sorunu haline gelen şehir artık
ve atıkların işlenmesi konusunda ekonomik,
sürdürülebilir ve çevre dostu bir alternatif
olmasıdır. Kompost konusundaki çalışmalarda
vermikompost; solucanlı (mezofilik) kompost
yönteminin kentsel ve endüstriyel organik
çöplerin geri kazanımında, hem işlem hem de
ürün itibarıyla aerobik komposttan daha üstün
özelliklere
sahip
olduğu
gözlenmiştir
(Dominguez et al.,1997).
Şöyle ki;
vermikompostun eldesi termofilik komposta
100
göre çok daha kısa süre gerektirmektedir. Ürün
kalitesi bakımından vermikompost ürünleri,
termofilik kompost ürünlerinden fiziksel,
kimyasal ve biyolojik açıdan çok daha üstün
niteliklere ve ekonomik değere sahiptir.
Ayrıca, vermikompost son ürününde insan
sağlığını tehdit eden patojenler olmadığı için
uygulayıcılar, ana materyal kanalizasyon atığı
dahi olsa vermikomposta çıplak elle dahi
dokunabilmektedir.
Aşağıdaki bölümlerde
öncelikle çok geniş uygulama alanına sahip
olan vermikültür kapsamındaki terimler
açıklanacak, vermikompost ürünlerinin elde
edilişi ve sonrasında bu ürünlerin tarımsal
üretimde kullanım seçeneklerine değinilecektir.
2. Vermikültür Uygulama Alanları
Tüm
dünyada tarımsal üretimde
sürdürülebilirlik kavramına vurgu yapan ve
organik üretim yöntemlerini teşvik eden
yaklaşımların yaygınlaşması sürecinde yer
solucanlarının, organik atık ve artıkları kısa
zamanda yüksek kalitede değerli bir ürüne
dönüştürebilme kapasitelerinin anlaşılması,
Avrupa ülkeleri, Hindistan ve Amerika’da
vermikültür (vermiculture) adı verilen yeni bir
tarımsal
üretim
sektörünün
doğmasını
sağlamıştır. Vermikültür değişik amaçlar için
toprak solucanlarının kültürünün yapılması
işlemidir. Vermiteknoloji terimi ise vermikültür
faaliyetlerinde uygulanan teknik/yöntemlerin
tümü için kullanılır. Vermikültür çalışmaları
çöp işleme, toprak detoksifikasyon ve
rejenerasyonu
ve
sürdürülebilir
tarım
uygulamalarında yer almaktadır. Ticari amaç
güden vermikültür faaliyetleri iki alanda
yoğunlaşmıştır. Birincisi vermikompost işlemi,
diğeri ise solucan biyo-kütle üretimidir
(Edwards and Niederer, 1988). Solucan biyokütle üretimi protein kaynağı olarak tavukçuluk
ve balık yetiştiriciliğinde solucanların kullanımı
amacıyla
yapılmaktadır.
Diğer
taraftan
vermistabilizasyon, lağım, atık çamuru veya
benzeri
diğer
atıkların
vermikompost
işleminden geçirilmesidir. Solucanlı kompost
(vermicomposting) ise organik atık/artıkları
kompostlaştırma
işleminin
solucanlara
yaptırılmasıdır. Bu işlemde organik artık/atıklar
ortamdaki mikroorganizmalarca fermentasyona
uğratılır ve daha sonrasında yer solucanlarının
sindirim sisteminden geçerken hızlandırılmış
bir humifikasyon ve detoksifikasyon işlemine
tabi tutulur. Vermikompost terimi, solucanların
Y. ŞİMŞEK ERŞAHİN
kullanıldığı organik artık ve/veya atıkları
kompostlaştırma işlemi sonucunda elde edilen
ürün için kullanılmakla beraber, vermikompost
ürünü genelde vermikest (solucan dışkısı;
gübresi)
veya
kısaca
kest
olarak
adlandırılmaktadır (Edwards and Bohlen,
1996).
2.1.
Vermitekolojinin
Tarımda
Sürdürülebilirlik Kavramı İçindeki Yeri
Ekonomik, çevre dostu ve sürdürülebilir
özellikteki vermiteknolojinin, geleneksel tarım
yöntemlerinden çok önemli bir üstünlüğü düşük
girdili üretim modelini desteklemesidir. Bu
yönüyle, vermiteknolojinin küçük ve orta
ölçekli tarım işletmeleri için uygulanabilirliği
ve ekonomik karı çok yüksektir. Başta
vermikompost olmak üzere bu teknolojiler,
tarımsal üretim sürecinde oluşan artık/atık
sınıfındaki materyalleri ticari değeri çok yüksek
bir ürüne dönüştürmektedir.
Böylece,
geleneksel üretimde çok fazla yekun tutan tarım
gübre ve ilaçlarına harcanan kaynaklar işletme
içinde kalmaktadır. Üretim başlangıcında girdi
maliyetinin aşağılara çekilmesi, daha üretimin
ilk aşamasında üreticiyi kazançlı duruma
getirmektedir. Bu durum, özellikle geleneksel
tarımdan organik tarım yöntemlerine geçişte ilk
senelerde gözlenen rekolte düşüşü riskini
hafifleten çok önemli bir özelliktir.
Vermikompost, doğada makro ve mikro
besin dönüşümünü gerçekleştiren solucanların
bu işlevlerini fiziksel ve biyokimyasal yönden
en yüksek verimlilik seviyesine ulaştırmayı
hedeflemektedir. Vermikompost bu gün için
tarımda sürdürülebilirlik özelliğini destekleyen
yöntemler içinde en yüksek ekonomik fayda
sağlayan yöntem olmakla beraber, aynı
zamanda hızlı endüstriyel gelişme ve
populasyon artışı ile büyük bir çevre sorunu
haline gelen katı organik atık ve artıkların
işlenmesinde
çok
yoğun
şekilde
uygulanmaktadır. Hem ticari hem de ekolojik
açıdan yüksek değer ifade eden ürünler
sağlayan vermikompost tekniği tüm dünyada
yoğun olarak uygulanmaktadır.
2.2. Vermikompost İşleminde Kullanılan
Solucan Türleri
Vermikültür endüstrisi faaliyetlerinde
kullanılan ve aerobik kompost veya sığır
gübresi yığınlarında sıklıkla rastlanan kompost
diğer adıyla gübre solucanı türleri
şunlardır: Eisenia fetida (tiger worm), Eisenia
andrei (red tiger worm), Dendrobaena veneta,
Lumbricus rubellus (red worm), Perionyx
excavatus (Indian blue worm), Eudrilus
eugeniae
(African
nightcrawler),
Fletcherodrilus spp, Heteroporodrilus spp,
Pheretima excavatus. E. fetida, E. andrei, D.
veneta türleri ılıman iklim kuşağındaki
bölgelere iyi adapte olurken, L. rubellus and P.
excavatus sıcak tropik iklim alanlarında daha
fazla görülür. Bu beş tür, organik atık/artıkları
indirgemek
için yapılan
vermikompost
çalışmalarında en iyi sonuçları veren türlerdir
(Edwards and Bohlen, 1996).
Yukarıda sayılan türler içinde, ticari
amaçla kurulan vermikültür/ vermikompost
işletmelerinde en fazla tercih edilen tür Eisenia
spp ve ikinci olarak da Lumbricus rubellus’tur
(Dickerson, 2004) . Eisenia spp’nin en fazla
tercih edilen tür olmasında rol oynayan çok
sayıda sebep mevcuttur. Bunlar: 1) bu tür diğer
türlerden daha hızlı besin tüketir ve daha
yüksek üreme ve populasyon artış oranlarına
sahiptir, 2) yeterli besin içeriğine sahip
çevrelerde yaşama, mevcut besini tüketme ve
çoğalma kapasitesi yüksektir, 3) çok farklı
ilklim ve çevre koşullarına uyum sağlayabilir,
4) uygun çevre koşulları ve kolay ulaşılan
yeterli miktarda besin kaynağı mevcut ise
populasyon artışı çok hızlı olur (Edwards and
Bohlen, 1996). Bu sebeplerden dolayı Eisenia
spp, özellikle ılıman iklim kuşağındaki
coğrafyalarda olmak üzere tüm dünyada ticari
veya ticari özellikte olmayan vermikompost
işletmelerinde en fazla tercih edilen ve en fazla
kültürü yapılan solucan türüdür.
2.3. Vermikompost İşleminde Kullanılan
Organik Artık ve Atık Çeşitleri
Vermikompost işlemi, ulusların şehirleşme
ve endüstrileşme seviyesiyle beraber büyüyen
bir çevre sorunu olan “evsel ve endüstriyel
artık/atık” sorununa “sürdürülebilir” bir yöntem
olarak 1970’li yıllarda başlayan ve her geçen
gün artan bir ilgi görmektedir. Vermikompost
yöntemi ile vermikompost ürünü elde etmede
kullanılan organik çöp çeşidi çok fazladır. Bu
organik artık/atık çeşidi grubunda kanalizasyon
içeriği,
kirli su atıklarındaki katı çöpler
(Neuhauser et al., 1988), bira, mantar ve kağıt
endüstrisi (Butt, 1993; Edwards, 1988a) gibi
çeşitli endüstriyel işletme artık/atıkları,
süpermarket ve restorant artıkları (Edwards et
101
Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım Alternatifleri
al.,1985), işlenmiş patates artıkları, tavuk,
domuz, büyükbaş, koyun, keçi, at ve tavşan
yetiştiriciliğinde (Edwards, 1988b) ortaya çıkan
hayvansal artıklar, bahçecilikte ortaya çıkan ölü
bitki ve çim artıkları yer almaktadır. Son
yıllarda bu alanda yürütülen çalışmalar,
Amerika’da
kanalizasyon
atıklarının
stabilizasyonu (Neuhauser et al.,1988) ve
İngiltere’de
hayvan, sebze ve endüstriyel
atıkların işlenmesi konularında yoğunlaşmıştır.
2.4. Vermikompost İşleminde Uygulanan
Yöntemler
Vermikompost
faaliyetlerinde,
farklı
organik çöpler farklı işlemlerden geçirilerek
işlenir (Edwards and Burrows, 1988). Domuz
ve büyük baş hayvan gübresi samanla
karıştırılarak veya üre düzeyini azaltmak için
sıvı kısımdan ayrılarak kullanılabilir. Domuz
gübresi toplandıktan en az 2 hafta sonra sığır
gübresi ise 3-4 gün sonra solucanlara besin
olarak sunulabilir. Ördek, hindi ve tavuk
gübreleri yüksek seviyede amonyak içerdikleri
ve amonyak solucanlar üzerindeki zehir etkisi
yaptığıiçin, bu değer 0.5 mg/g seviyesine
düşene dek, bu dışkı artıkları samanla
karıştırılmış dahi olsa solucanlar bu gübre
yığınlarına bırakılmamalıdır.
Öte yandan
endüstriyel atık/atıklar; kağıt ve bira sanayi
artıkları, işlenmiş patates, restorant ve bahçe
artıkları
vermistabilizasyon
sürecinde
solucanlar tarafından kolaylıkla kabul görürler
(Edwards, 1998).
Vermiteknoloji
alanında
uygulanan
yöntemler; basit açık alan yığın sıralarından
(windrow),
kompleks
kapalı
sistem
(continuous) reaktörlere kadar uzanan geniş bir
çeşitliliğe sahiptir (Price, 1987).
Toprak
üzerinde açık sıra-yığınlar şeklinde yapılan sıra
metodunda süreç çok dikkatli takip edilmelidir.
Solucan üretiminin, 50 cm’lik derinliğe sahip
yataklarda, organik artık/atıkların düzenli
aralıklarla ve ince katmanlar şeklinde yapıldığı
sistemler fazla işçilik gerektirmez ve
uygulaması kolaydır. Soğuk iklimlerde bu
sistemin bir örtüyle dış ortamdan izole edilmesi
gerekir. Kasa, sandık/ kutu şeklindeki basit
kaplardaki (batch) üretim kullanışlıdır ve bu
sisteme istenildiğinde besin ilavesi ve artık
dışarı atımı otomatik yapan sistemler de monte
edilebilir. Hem solucan hem de kompost (kest)
üretimini maksimize etme amaçlı yeni
tasarımlar geliştirme çalışmaları devam
102
etmektedir. Vermiteknoloji alanındaki teknik
gelişim, ileri teknoloji ile insan gücü
gereksinimini azaltarak minimum zamanda
maksimum solucan biokütle üretimini ve
maksimum miktarda organik artık veya atıkları
işlemeyi sağlamayı hedeflemektedir (Edwards,
1998).
Vermiteknoloji alanındaki yöntemler genel
olarak üç kategoriye ayrılabilir. Kurması kolay
ve teknolojisi basit olanlar, teknolojisi ve fiyatı
yüksek olan sistemlerden daha fazla iş gücü
gerektirir ve bu gruptaki yöntemlerin
vermikompost üretiminde verim düzeyleri
ikinci gruptakilere göre daha düşüktür. Çünkü
ikinci gruptaki teknolojiler çöpü çok hızlı işler.
Bu sebeple, bir vermikültür işletmesinde veya
çalışmasında hangi seviyede teknolojinin
kullanılacağı alan büyüklüğüne, iş gücü
kaynaklarına ve işlenecek artık veya atık tipine
göre belirlenir (Edwards, 1998).
Bu alanda uygulanan yöntemler şöyle
sınıflandırılabilir:
1) Düşük maliyetli zemin yataklar veya
sıralar (Low-Cost Floor Beds or Windrows):
Açık alan sıra yığınları (windrow) veya basit
duvarlarla çevrili yataklar (floor beds)
vermikomposting alanında kullanılan en basit
yöntemlerdir.
Bu yatakların büyüklükleri
konusunda kısıtlama yoktur, fakat enine
uzunluğun 2,4 m’yi geçmemesi, yığının
tamamının işlenmesini kolaylaştırır. Yığının
uzunluğu çok daha az öneme sahiptir ve
tamamen kullanım alanına bağlı olarak
belirlenebilir.
Vermikompost
karışımı
doğrudan toprak üzerinde olabilir ve sızma
sebebiyle toprağın suya doyması diye bir durum
olmaz. Bu metodun uygulamasında yeterli su
ilavesi ve fazla suyun serbest şekilde yığını terk
etmesi sağlanmalıdır. Bu zemin yataklar/ sıralar
organik maddeyi diğer yöntemlere göre daha
yavaş; 6-12 ayda işler.
Bu süre içinde
buharlaşma ve sızıntı sebebiyle bitki besin
kayıpları olabilir (Edwards, 1998).
2) Hareketli besleme-kapaklı yataklar
(Gantry-Fed Beds): Vermikomposting alanında
işlem etkinliğini arttırmak için, yatak
derinliğinin en fazla 1 metre olması ve yiyecek
katmanlarının 1-2 cm olarak sıkça ilave
edilmesi önemlidir. Bu amaç yatak kenarları
üzerinde yükselen hareketli bir kapak kullanımı
ile gerçekleştirilebilir. Az, ama sık besin ilavesi
çöp işleme etkinliğini en yüksek seviyeye
çıkarır, kompostlaşma sürecinde ısı üretiminin
Y. ŞİMŞEK ERŞAHİN
en alt seviyede kalmasını ve solucanların
devamlı olarak en taze besinle yüzeye yakın
beslenmelerini temin eder (Edwards, 1998).
3) Konteynır veya kutular (Containers or
Box Systems): Edwards (1988a) büyük veya
küçük kutu/ kaplar içinde gerçekleştirilen yığın
(batch) vermikomposting metodunda çok fazla
iş gücü gerektiği için bu malzemelerin, ilave
birimlerle
geliştirilmesi
gerektiğini
vurgulamıştır. Bu yöntem daha çok küçük çaplı
ev ve yemekhane gibi mekanlar için uygundur.
4) Yükseltilmiş hareketli-besleme kapaklı
yataklar (Raised Gantry-Fed Beds): Solucan
faaliyeti genelde üst 10-15 cm’lik organik çöp
tabakasında gerçekleştiği için zamanla ilave
edilen besin tabakaları içeriyi doldurur,
bunların boşaltılması gerekir. Çöplerin işlenme
etkinlik ve hızını arttırmak için, yatak
malzemesine ayak ekleyerek yükseltmek ve
böylece ürünü alttan almak mümkün olur.
Yatak, delikli bir alt kısma sahipse, buradan
kest alttaki
hareketli (çekmece) bölüme
dökülerek toplanabilir. Karışım materyali yaylı
bir üst kapaktan günlük olarak ince tabakalar
halinde ilave edilip, işlenen besin alttan
toplanırsa bu şekilde yatak içindeki solucanlar
rahatsız edilmeden sistem sürekli kullanılabilir.
Bu sisteme, tamamen mekanize “besin ilave” ve
“vermikompost toplama” parçaları takılabilir.
Böylesi otomatik devamlı-işleyen reaktörler
(automated continous- processing reactor) 2 yıl
boyunca problem yaşamadan ve etkili bir
şekilde kullanılabilir (Price and Phillips, 1990;
Edwards, 1995).
3. Vermikest Özellikleri
Solucanın sindirim sistemindeki özel
mikrofloranın, organik maddenin hızlı bir
şekilde humusa benzer son döküntü materyali
olan vermikesti oluşturmada bilhassa sorumlu
olduğu ifade edilmiştir. Bu dışkı materyali;
granülümsü ama homojen, kokusuz ve
mikrobiyolojik açıdan solucanın beslendiği
materyalden daha aktiftir (Doube and Brown,
1998). Daha da önemlisi, solucan dışkısı
içindeki önemli bitki besin elementlerinin suda
çözünürlükleri, solucanın besin olarak içine
aldığı materyalin çözünürlüğünden daha
fazladır ve düşük hızla bu besinleri ortama
bıraktıkları için daha uzun süre bitkiyi
besleyebilirler (Buchanan et al., 1988). Bu
kestler, sahip oldukları çok küçük organik
kalıntıları ve mikroorganizmaları
bulundukları topraklara veya organik maddelere
bulaştırırlar. Daha sonra, kest içindeki bu
mikroorganizmalar toprakta temas ettikleri;
bulaştıkları organik maddenin ayrışma hızını
arttırır ve bulundukları organik maddenin
solucan
tarafından
sindirilmesini
kolaylaştırırlar. Bu kestlerin bitki büyüme
düzenleyicileri gibi biyolojik bakımdan aktif
maddeler içerdikleri de bildirilmiştir (Edwards
and Bohlen, 1996).
Vermikompost son ürünü olan solucan
dışkısı (vermikest) içindeki bitki besin
elementleri,
bitkiye
yarayışlılık
ve
konsantrasyon değeri açısından ticari saksı
karışımlarından ve geleneksel metotlarla
(termofilik
kompost)
üretilen
kompost
ürünlerinden daha üstün özelliklere sahiptir.
Oksijenli parçalanmadan sonra solucanın sıvı
formda aldığı besinler sindirim sisteminde daha
ileri seviyede parçalandığı için; vermikest
bitkiye yarayışlı (ileri parçalanma gerekmeden
bitkinin alabildiği formda) besin elementleri
açısından zengindir (Buchanan et al.,1988).
Örneğin; vermikest zengin 10-15 cm lik üst
topraktan 5 kat daha fazla mineral N, 7 kat
alınabilir potasyum, 3 kat fazla kalsiyum içerir
(Barley,1961). Vermikompostun içindeki bitki
besin elementlerinin %97’si özellikle N, P ve K
bitki tarafından büyüme sırasında doğrudan
alınabilir
formdadır
(Barley,
1961).
Vermikestin içindeki bitkiye yarayışlı bazı
besin elementleri konsantrasyonu, termofilik
kompost ile elde edilen ürünlerin içerdiği
konsantrasyon seviyelerinden daha yüksektir.
1970’li yıllarda vermikompost çalışmalarına
İngiltere’de başlamış olan Prof. Clive Edwards
şöyle diyor:
“Vermikest piyasada bulunan tüm organik
gübreler içinde en üstünüdür. Vermikestin
mikrobiyal aktivite seviyesi topraktan 10 ila 20
kat daha fazladır. Bu yüksek mikrobiyal
çeşitlilik, bitki gelişimini teşvik eden
kimyasalların (hormon ve diğer bileşikler) ve
zararlı bitki patojenlerinin gelişimini baskılayan
enzim ve çeşitli bileşiklerin üretilmesini sağlar”
(Logsdon, 1994).
Vermikestin içerdiği, solucan mukusu ile
çevrelenmiş besin elementleri yavaş salınır ve
bitki tarafından hemen kullanılabilecek
formdadır. Bu besinler yavaş çözündüğü için
sızıntı sonucu besin elementlerinin kaybı söz
konusu olmaz. Ayrıca vermikestin gözenekli,
yüksek havalanma ve su tutma kapasitesi bu
103
Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım Alternatifleri
maddeyi mükemmel bir toprak “düzenleyicisi”
yapmaktadır. Bu özelliklere ilaveten bu
materyal bitki köklerini aşırı sıcaklıklardan
korur, erozyonu ve yabancı ot gelişimini azaltır.
Vermikest kokusuzdur, insan sağlığına zarar
verebilecek patojenler veya kimyasal madde
içermez ve %100 tekrar kullanılabilir maddeler
içermektedir. Vermikest sera ve saksı topragı
olarak hayal edilebilecek en mükemmel karışım
materyalidir. Hem bahçe hem de tarla
bitkilerinde söz konusu pozitif etkiler
gözlenmiştir. En hassas bitkilerde dahi yanma
etkisi görülmez ve tüm besin elementleri suda
çözünebilir
özelliktedir.
Malç
olarak
kullanıldığında sulama ile besin elementleri
doğrudan bitki köküne ulaşır (Anonymous,
1992).
Çoğu
zenginleştirici
saksı
karışım
materyaleri 2-3 gün içinde besinlerini
kaybederler. Vermikest ise saksı içinde besin
kaynağı olarak fonksiyonunu söz konusu
materyalerden 6 kat daha uzun süre muhafaza
ederler. Bu sebeple, aynı miktar saksı toprağı
için diğer karışımlardan 5 kat daha az miktarda
vermikest yeterli olacaktır. Ayrıca, vermikest
diğer ticari saksı karışımlarından daha ucuzdur
ve daha iyi sonuç verir. Vermikest ağırlığının 23 katı suyu tutabildiği için daha az sulama
masrafı söz konusudur. Bitki köklerini kimyasal
gübreler gibi yakmazlar (Anonymous, 1992).
3.1. Vermikompost Ürünlerinin Bitki
Besleme Amaçlı Kullanımı
Vermikestin bitki besleme etkisi ilk kez
Fosgate ve Babb (1972) tarafından rapor
edilmiştir. Araştırmacılar, sığır gübresinden
elde edilen kestin “özel sera çiçek karışımına”
eş değer seviyede bitki büyümesini teşvik
ettiğini ifade etmişlerdir. Handreck (1986),
vermikestin bitkilerin ihtiyaç duyduğu -çoğu izelement ihtiyacını karşılayabileceğini fakat
çoğu kestin bitkilerin tüm N ihtiyacını
karşılayamayacağını ifade ederken; Edwards
(Edwards
et al.,1985), çoğu organik
artık/atıklarda yeterli seviyede besin olduğu ve
vermikompost sürecinde çok az N kaybı olduğu
görüşünü savunmaktadır. Edwards ve Burrows
(1988), vermikestin peat, çam kabuğu ve
değişik ticari (Kettering loam, Levington
kompostu gibi) karışımların, değişik oranlarda
çeşitli sebze, meyve ve soğanlı süs bitkilerinin
yetiştirilmesinde kullanıldığı çok geniş bir
104
çalışmada, kestin bariz şekilde bitki çimlenme
hızını ve bitki büyümesini arttırdığını rapor
etmişlerdir. Edwards ve ekibinin bir
çalışmasında, bezelye, marul, buğday, lahana,
domates ve turp bitkileri önce hayvansal
atıklardan elde edilmiş vermikest içeren küçük
saksılarda çimlendirilmiş ve daha sonra
şaşırtma yapılmıştır. Bu çalışma süs bitkileriyle
de aynı şekilde tekrar edilmiştir. Her iki
çalışmada da çimlenme hızının ve fide
büyümesinin kest içeren karışımlarda, ticari
saksı karışımı içeren saksılara göre daha iyi
gerçekleştiği ifade edilmiştir. Organik artık ve
atıklardan elde edilen değişik kest çeşitlerinin
soğanlı
süs
bitkilerinde
kullanıldığı
çalışmalarda, özellikle krizantem, salviya,
petunya bitkilerinin çok daha erken dönemde
çiçek açtıkları görülmüş ve bu etkinin kestin
içindeki mikrobiyal aktivite sonucu oluşan
kimyasalların hormonal etkileri olabileceği
ifade edilmiştir (Edwards, 1988a,b). Ticari bir
bitki karışımına sadece %5 oranında hayvan
atıklarında elde edilmiş kest ilave edilmesinin
bitki büyümesinde bariz bir iyileşmeye sebep
olduğu ve bu etkinin sadece besin içeriğinden
kaynaklanmadığı öngörülmüştür. Diğer bir
çalışmada lahana bitkisi domuz gübresinden
elde edilen kest içinde çimlendirilmiş ve
araziye nakledilmiştir. Hasat zamanına kadar
kest karışımında büyüyen bitkilerin büyüme ve
olgunlaşma değerlerinin diğer karışımlardaki
bitkilerin değerlerinden çok daha iyi olduğu
rapor edilmiştir (Edwards and Burrows, 1988).
Edwards ve ekibi, solucan sindirim
sistemindeki
mukusun
mikrobiyal
populasyonlar için optimum bir ortam
oluşturarak vermikestin mikrobiyal çeşitlilik ve
populasyon miktarlarını arttırdığını ifade
etmiştir. Vermikest granülleri içinde korunan
zengin mikrobiyal çeşitlilik, bitki büyümesini
teşvik eden çok miktarda kimyasalın (bitki
büyüme hormonları) üretildiği yerdir.
Bu
büyüme hormonları da vermikompost sürecinde
oluşan hümik bileşiklere yapışmakta ve bitki
ihtiyaç duyduğunda suda çözünürlükleri yüksek
olan bu kimyasalları kolaylıkla alabilmektedir.
Günümüze kadar çok sayıda farklı bitki türüyle
gerçekleştirilen çalışmalar; üstün özelliklere
sahip kestlerin diğer peat veya farklı ticari bitki
ortamları ile karıştırılmasıyla çok kaliteli bitki
büyüme ortamlarının elde edilebildiğini
göstermiştir.
Y. ŞİMŞEK ERŞAHİN
3.2. Vermikompost Ürünlerinin Bitki
Hastalıklarını Kontrol Amaçlı Kullanımı
Edwards ve ekibi vermikestin, çimlenme
öncesinde, sırasında ve sonrasında sebep
oldukları enfeksiyonlar sebebiyle büyük
ekonomik kayıplardan sorumlu toprak kökenli
bitki hastalıklarını baskılama kapasitesini
araştırdıkları saksı denemelerinde, kestin
Rhizoctonia, Fusarium (Şimşek-Erşahin, 2007),
Pythium ve Verticillium (Edwards and Arancon,
2004) gibi toprak kökenli patojenlerin sebep
olduğu hastalıkları etkili şekilde kontrol
edebildiğini ortaya koymuştur. Steril kestin
hastalık gelişimi üzerindeki baskılama etkisinin
kaybolması,
bu
etkinin
mikrobiyal
antagonizmaya
dayalı
olduğunu
düşündürmektedir. Karşılaştırmalı çalışmalarda,
vermikestin mikrobiyal aktivite seviyesinin
termofilik komposta göre çok yüksek olması
durumu (Hoitink and Boehm, 1999),
vermikestin toprak kökenli bitki çürüklük
etmenleri üzerindeki hastalık baskılama
potansiyelini arttıran ana etmen olarak
düşünülmektedir (Edwards ve Arancon, 2004).
Fusarium spp. ile yapılan bir çalışmada
(Szczech, 1999) hastalık oluşumu veya
şiddetini baskılama etkisinin diğer patojenlerde
olduğu gibi biotik orjinli olduğu ifade
edilmiştir. Bu çalışmada büyükbaş hayvan
gübresinden üretilen vermikestin, Phytophthora
nicotiana üzerindeki baskılama
etkisinin
fungitoksik
değil
fungistatik
olduğu
öngörülmüştür. Rhizoctonia spp. hastalıkları
üzerinde yapılan çalışmalarda, aynı seviyede
hastalık baskılama etkisinin oluşması için
Phythium spp. ve Phytophthora spp.’ye göre
daha yüksek (%40 hacim) miktarda vermikest
kullanımı gerektiği rapor edilmiştir (Szczech ve
Smoliska, 2001).
Termofilik
ve
mezofilik
kompost
ürünlerinin fide çökerten ve bitki çürüklük
etmenleri olan fungal patojenleri baskılama
mekanizması iki grupta toplanmıştır: Özel
mikroorganizma türlerini gerektiren “spesifik
baskılama” etkisi ve çok geniş bir
mikroorganizma çeşitliliğine dayanan “genel
baskılama” etkisi (Edwards ve Arancon, 2004).
Phythium ve Phytopthora üzerinde yapılan
kompost uygulamalarında, bu patojenleri
baskılayan mikro florayı besleyecek organik
madde miktar ve kalitesinin arzu edilen genel
baskılama etkisinin ortaya çıkışında esas
belirleyici etmen olduğu ifade
edilmiştir. Rhizoctonia ile yapılan çalışmalarda,
dayanıklı skleroşiya yapısı oluşturan bu
patojene karşı, Tricoderma, Flavobacterium
gibi spesifik antogonistik etkiye sahip özel
mikroorganizma florasının mevcudiyetinin
“spesifik baskılama” etkisinin ortaya çıkması
için gerekli olduğu ifade edilmiştir.
Vermikestin katı formunda kullanımının
yanı
sıra
son
yıllarda
vermikestten,
havalandırmalı (aerated) ve havalandırmasız
(non-aerated) olarak elde edilen vermikest
çayının hem toprak kökenli ve toprak üstü bitki
patojenlerine karşı veya gübre olarak kullanımı
son
on
yılda
hızla
yaygınlaşmıştır.
Havalandırmalı (aerated) vermikest çayı elde
etmede 1 hacim vermikest ile 10/50 hacim
içilebilir çeşme suyu karıştırılır ve 12-24 saat
düzenli olarak içine hava verilir veya suyun
devamlı
sirkülasyonu
sağlanır.
Havalandırmasız (non-aerated) vermikest çayı
hazırlamak için 1 hacim kest ile 3/10 hacim
çeşme suyu üzeri açık bir konteynır içinde
karıştırılır. Bu karışım günlük karıştırılabilir
veya karıştırmaksızın 1 ila 3 hafta bu şekilde
beklemeye bırakılır. Havalandırmasız kest çayı
yapımında kullanılan ilave maddeler; maya, alg
tozu
karışımları
solüsyondaki
bakteri
populasyonunun artışını sağlar (Zibilske, 2004).
Toprak kökenli hastalıklarla mücadelede,
toprak altı vejetatif organların veya tohumun
kest çayı içinde tutularak bu kısmın
solüsyondaki microbiyal populasyon ile
kaplanması sağlanır. Yaprak ve meyva
patojenlerine karşı vermikest kullanımı
spreyleme şeklinde uygulanmaktadır (Scheurell
and Mahaffee, 2002). Kompost ve vermikest
çayı ile yapılan çalışmalarda, bu solüsyonların
bitki hastalıklarını baskılama etkinliği ile sahip
olduğu bakteri populasyon seviyesi arasında
doğru orantılı bir ilişki gözlenmiştir (Suthar,
2007).
4. Sonuç Ve Öneriler
Çevre dostu, ek gelir ve kaynak kazanımını
sağlayan vermiteknoloji uygulamaları, özellikle
küçük ve orta ölçekli tarımsal işletmeler için
düşük girdili tarımsal üretim faaliyetini
mümkün kılar. Vermikompost teknikleri çok
düşük maliyet gerektiren kolay uygulanabilir
yöntemlerdir. Doğru uygulanmış ve iyi takip
edilmiş bir vermikompost süreci sonunda,
biyo-gübre ve biyo-pestisit olarak etkili, ticari
değeri çok yüksek bir ürün elde edilebilir.
105
Vermikompost Ürünlerinin Eldesi ve Tarımsal Üretimde Kullanım Alternatifleri
Fakat kestlerin veya kest çaylarının sahip
oldukları ticari potansiyellerinin yaygın ve
tekrarlanabilir olarak kullanılabilmesi için, bu
ürünlerin besin içeriklerinin uygun seviyede
olması, pH değerinin uygun seviyeye
getirilmesi ve kanalizasyon benzeri atıkların
kullanımında muhtemel insan patojenlerinin
bertaraf
edilmesi
gibi
konularda
standardizasyona dikkat edilmelidir.
Kaynaklar
Anonymous, 1992. “Vermigro” Premium Earthworm Soil
Product, sold by Canyon Recycling, San Diego, Ca.
Worm watch, Education Department of South
Australia.
Anonymous, 1997. United S.G. Survey on National
Pesticide Synthesis Project. Summary (online)
Available at http://water.wrusgs.gov/pnsphtml.
Anonymous, 2001. Pesticides spread and their toxic
reach.
Agrochemicals
Report.http://www.fadinaporg/nib/nib2002_3/index
.html
Atiyeh, R, Edwards, C, Subtler, S, Metzger, J, 2000.
Effect of vermicomposts and composts on plant
growth in horticultural container media and soil.
Pedo Biologia, 44, 579-590.
Baier-Anderson, C. and Anderson, R.S. 2000. The effects
of Chlorothalonil on oyster hemocyte activation:
Phagocytosis, reduced pyridine nucleotides, and
reactive oxygen species production. Environmental
Research, 83(1), 72-78.
Barley, K. P. 1961. Plant nutrition levels of vermicast.
Advances in Agronomy. 13, 251.
Boehm, M.J., Madden, L.V., And Hoitink, H.A.J. 1993.
Effect of organic matter decomposition level on
bacterial species diversity and composition in
relationship to Pythium damping –off severity.
Appl.Environ.Microbiol. 59: 4171-4179.
Buchanan, M.A., Russell, E., Block, S.D. 1988. Chemical
characterization and nitrogen earthworms in
environmental and waste management In
C.A.Edwards and E.F. Neuhauser (Eds.), SPB
Acad. Publ., the Netherlands, 231-239.
Butt, K.R. 1993. Utilization of solid Paper mill sludge
and spent brewery yeast as a feed for soil-dwelling
earthworms. Biosource Technology, 44: 105-107.
Carson, R. 1962. Silent Spring. Boston: Houghton Mifflin
Co., USA.
Chen, Y., Inbar,Y., Hadar, Y.1992. Uses of compost to
suppress plant diseases. Biocycle, Emmaus: June,
33 (6), 48.
Chen, S.K., Edwards, C.A., and Subtler, S. 2001. Effects
of the fungicides benaomyl, captan and
chlorothalonil on soil microbial activity and
nitrogen dynamics in laboratory incubations. Soil
Biology and Biochemistry. 33(14), 1971-1980.
Chernyak, S. M., Rice, C.P., and Mcconnell, L.L. 1996.
Evidence of currently-used pesticides in air, ice,
fog, seawater and surface micro layer in the Bering
and Chukchi seas. Marine Pollution Bulletin, 32(5),
410-419.
Doube, B.M., and G.G. Brown, 1998. Life in a complex
community: functional interactions between
earthworms, organic matter, microorganisms, and
plants. In Earthworm Ecology. Ed. Clive Edwards,
St Lucie Press, 179-211.
106
Dominguez, J., Edwards, C.A., and Subtler, S. 1997. A
Comparison of vermicomposting and composting.
Bio Cycle: 38, No. 4: 57-59.
Dickerson, G.W. 2004. Vermicomposting. Cooperative
Extension Service. College of Agriculture and
Home Economics. New Mexico State University.
Available
at
httP://www.cahe.nmsu.edu/Pubs/_h/h_164.pdf
Edwards, C.A. 1988a. Breakdown of animal, vegetable
and industrial organic wastes by earthworms.
Agriculture, Ecosystems and Environment, 24: 2131.
Edwards, C.A. 1988b. Breakdown of animal, vegetable
and industrial organic wastes by earthworms.
Agriculture, Ecosystems and Environment: 24:2131
Edwards, C.A. 1995. Commercial and environmental
potential of vermicomposting: A historical
overview. BioCycle, June, 62-63.
Edwards, C.A., Burrows, I., Fletcher, K.E. and Jones,
B.A. 1985. The use of earthworms for composting
farm wastes. In composting of Agricultural and
Other Wastes. JKRGasser (Ed.). Elsevier,
Amsterdam, 229-242.
Edwards, C.A. and Niederer, A. 1988. The Production
and Processing of earthworm Protein. In earthworm
in Waste and Environmental Management. C.A.
Edwards and E.F. Nuehauser (eds.) SPB Academic
Publishing, the Netherlands, 169-180.
Edwards, C.A., and Bohlen, P.J. 1996. Biology and
Ecology of Earthworms. 3rd. Ed. Chapman and
Hall, New York.
Edwards, C.A. 1998. Preface. In: C.A. Edwards (ed.)
Earthworm Ecology. CRC Press, Florida, USA.
Edwards, C.A. and Arancon, N.Q. 2004. Interactions
among
organic
matter
earthworms
and
microorganisms in promoting plant growth. In
Functions and Management of Organic Matter in
Agro ecosystems. C.A. Edwards (Editor in Chief),
F. Magdoff, R. Weil (Eds.) Crc Press, Boca Raton,
327- 376.
Edwards, C.A. and Burrows, I. 1988. The potential of
earthworm composts as plant growth media, In
Earthworms and Waste Management. C.A.
Edwards and E.F. Neuhauser (ed.) SPB Academic
Publishing, the Netherlands, 211-220.
Fosgate, O.T. and Babb, M.R. 1972. Biodegradation Of
Animal Wastes By Lumbricus Terrestris. J.Dairy
Sci., 55: 870.
Fushiwaki, Y., Tase, N., Saeki, A., And Urano, K., 1990.
Pollution by the fungicide Pentachloronitrobenzene
in an intensive farming area in Japan. The Science
of the Total Environment, 92: 55-67.
Hadar, Y. 1991. Control of soil-borne diseases using
suppressive compost in container media.
Phytoparasitica, 19 (2), 167.
Y. ŞİMŞEK ERŞAHİN
Handreck, K.A. 1986. Vermicomposting as components
of potting media. Biocycle, October.
Hoitink, H.A.J., Schmitthenner, A.F., and Herr, L.J.
1975. Composted bark for control of root rot in
ornamentals. Ohio Reporter, 60: 25-26.
Hoitink, H.A.J., Inbar, Y. and Boehm, M.J. 1991. Status
of compost-amended potting mixes naturally
suppressive to soil borne diseases of floricultural
crops. Plant Disease, 75: 869.
Hoitink, H.J. 1993. Compost can suppress soil-borne
diseases in container media. American Nurseryman.
September, 15, 91-94.
Hoitink, H.J., Harry, A.J., Zhang, W. 1997. Making
compost to suppress plant disease. BioCycle, 38(4),
40.
Hoitink, H.A.J. and Boehm, M. J. 1999. Biocontrol
within the context of soil microbial communities: A
substrate-dependent phenomenon. Ann. Rev.
Phytopathol, 37: 427-446.
Logsdon,
G.
1994.
Worldwide
Progress in
Vermikomposting. Biocycle, October, 63.
Neuhauser, E.F., Loehr, R.C., And Malecki, M.R. 1988.
The Potential of earthworms for managing sewage
sludge. In earthworms and Waste Management.
C.A.Edwards and E.F. Neuhauser (ed.) SPB
Academic Publishing, The Netherlands, 9-20.
Price, J.S. 1987. Development of vermicomposting
system. Proceedings of the 4’the International
CIEC Symposium on Agricultural Waste and
Management Environmental Protection, 1: 294-300.
Price, J.S. And Phillips, V.R. 1990. An improved
mechanical separator for removing live worms from
worm-worked organic wastes. Biological wastes,
33: 25-37.
Schuman, S.H And Simpson W. 1997. A clinical
historical overview of Pesticide health issues.
Occup Med-state of the Art Rev., 12: 203-207.
Szczech, M.M. 1999. Suppresiveness of vermicompost
against Fusarium wilt of Tomato. J. of
Phytopathology, 147, 155.
Szczech, M. and Smolinska, U. 2001. Comparison of
suppressiveness of vermicomposts produced from
animal manures and sewage sludge against
Phytophthora Breda de Haan var. nicotianae.
Phytopath-Z, 149(2), 77-82.
Suthar, S. 2007. Production of vermifertilizer from guar
gum industrial wastes by using composting
earthworm Perionyx sansibaricus (Perrier).
Environmentalist, 27: 329-335.
Scheurell, S. and Mahaffee, W. 2002. Compost tea :
Principles amd prospects for plant disease control.
Compost Science and Utilization, 10(4), 313-338.
Şimşek-Erşahin, Y., 2007. Vermikest ve vermikest
hümik fraksiyonlarinin hıyar (cucumis sativus l.)
kök ve gövde çürüklük etmenleri Rhizoctonia
solani (kühn) ve Fusarium oxysporum f.sp
cucumerum üzerindeki baskılama etkisinin
belirlenmesi. Doktora Tezi. GOP Üniversitesi Fen
Bil. Enstitüsü, Tokat.
Zibilske, L. 2004. National Organic Standards Board.
Compost Tea Task Force Report. USDA/ARS.
107

Benzer belgeler

özgeçmiş - Genetik ve Biyomühendislik

özgeçmiş - Genetik ve Biyomühendislik water samples taken from various thermal plants. Ataturk University (Ph.D. Thesis) p136. 11. Özkan, H. 2009. Isolation, characterization and identification of bacteria that have biodeteriorative e...

Detaylı

Prof. Dr. Fikrettin ŞAHİN Yeditepe Üniversitesi Genetik ve

Prof. Dr. Fikrettin ŞAHİN Yeditepe Üniversitesi Genetik ve RESEARCH EXPERIENCE Major emphasis focuses on detection, identification and characterization of plant, soil, food and animal or human associated bacteria and fungi. Integrated management of bacteri...

Detaylı

özgeçmiş - Yeditepe Sağlık

özgeçmiş - Yeditepe Sağlık cattle milk samples of Erzurum city with PCR method. · Ataturk University, (PhD Thesis). p166. 13. Erdoğan, E. 2010. Petrol ile kirletilmiş toprakların biyolojik olarak iyileştirilmesinin laboratuv...

Detaylı