BASIN AÇIKLAMASI Son günlerde Giresun`da bir yerel gazetede
Transkript
BASIN AÇIKLAMASI Son günlerde Giresun`da bir yerel gazetede
BASIN AÇIKLAMASI Son günlerde Giresun’da bir yerel gazetede “Giresun, Kendi Profesörüne Böyle mi Sahip Çıkmalıydı? başlığıyla yayımlanan ‘Özel Haber’ deki yanlış bilgileri düzeltmek ve eksik bilgileri tamamlamak adına belirtmek isteriz ki; Tirebolu’ya bir fakülte kurulması için Prof. Osman Zeki Öztürk’ü ikna eden Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu değil, Tireboluların da ifadesiyle; Tirebolu Belediyesi eski başkanlarından Yaşar Yanıkömeroğlu ve Burhan Takır’dır. Tirebolu’da İletişim Fakültesi kurulmasına karşı olduğunu, Fakültenin kuruluş kararı alındıktan sonra da katkıda bulunmak zorunda kaldığını defalarca ifade eden Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu, sağlık nedenlerinden dolayı ancak bir yıl görev yapabileceğini söyleyerek 03.12.2012 tarihinde göreve başlamış ve 22.01.2014 tarihinde verdiği dilekçe ile emekliye ayrılmak isteğini beyan etmiş, 17.03. 2014 tarihi itibariyle de emekli olmuştur. Prof. Karahasanoğlu, Tirebolular tarafından kurulan ‘Tirebolu İletişim Fakültesi Yaptırma ve Yaşatma Komitesi’ ile birlikte arsa sorununu ve temel atma törenini gerçekleştirdikten sonra, Fakülte inşaatı Giresun Üniversitesi’ne devredilmiş ve 3 yıl gibi kısa bir sürede alt yapısı son derece modern olan fakülte binamız tamamlanmıştır. Rektörümüz Prof. Dr. Aygün Attar’ın teklifi ile Üniversitemiz Senatosu, Fakültemizin konferans salonuna “Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu Konferans Salonu” adını vermiştir. Yine, emekli olma kararından sonra da kendisine bir Plaket verilerek katkıları için teşekkür edilmiştir. Şüphesiz sayın Karahasanoğlu, alanında değerli bir bilim adamıdır. Emekli olmasına rağmen tekrar göreve dönerek sağlığı elverdiği sürece Fakültemize hizmet etmesi takdire şayandır. Ancak, Fakültemizden ayrılmasının akademik kaliteyi etkileyeceği düşüncesi bizleri son derece üzmüştür. Ülkemizin saygın Üniversitelerinde eğitim görmüş, görev yapmış, 2 Profesör, 3 Doçent, 2 yardımcı doçent, 1 öğretim görevlisi ve 3 araştırma görevlisinden oluşan akademik kadrosu ve güncel teknolojik alt yapısı ile bölgemizde ve hatta pek çok ilimizde örneği olmayan Fakültemiz, % 100 doluluk oranıyla yurt içinden ve yurt dışında gelen öğrencilere, Yüksek Lisans ve Doktora programlarındaki akademisyen adaylarına tüm birikimlerini aktarmaya çalışan güçlü öğretim üyeleri ile gelişimini sürdürmektedir. Sözü geçen haberde, sadece Tirebolu’da bulunan Tireboluluların değil, yıllardır ilçeden uzak yaşayan gurbetçi hemşehrilerin, başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Aygün ATTAR olmak üzere, akademisyenlerinden idari personeline kadar bir çok üniversite çalışanının katkılarını ve emeklerini hiçe sayan, Tirebolu İletişim Fakültesini teklif edildiği ilk günden günümüze bir boş araziden, çok geniş imkanlarıyla öğrencilerini her anlamda memnun eden ve kendinden söz ettiren bir fakülte haline gelmesinde, tek başına Sayın Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu’nun emeği varmış ve tüm olumsuzluklarla mücadelesinde herkes tarafından yalnız bırakılmış bir kişi gibi yansıtılmasını eminiz ki Tirebolululardan önce Sayın Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu kınayacak ve gerekli cevabı en güzel şekilde verecektir. Ayrıca Tireboluluların genel yargısının, fakülteye Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu isminin verilmesi ve değerli meslektaşımızın emekliye ayrılma kararının Tirebolu İletişim Fakültesi’ndeki eğitim kalitesini düşüreceğine neden olacağını iddia eden bu habere en büyük itirazın yine ilk ağızdan yani sayın Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu’nun kendisinden geleceğine hiç kuşkumuz yoktur. Daha kuruluş aşamasında onca problemle hemşehrileri ve üniversite yönetimi ile kolkola mücadele eden meslektaşımız, sürecin sekteye uğrayabileceği düşüncesi ile sağlık sorunlarına rağmen Tirebolu’dan ayrılmamış, ancak kendisi gibi değerli hocalardan ve bu hocalar tarafından yetiştirilen genç meslektaşlarının fakülte bünyesine katılmasıyla emekliye ayrılma kararı alabilmiştir. Bunlara ek olarak fakültenin adının başında Tirebolu isminin geçiyor olmasına şüphesiz ki en çok sevinen yine bizzat Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu’nun kendisidir. Çünkü ilçesine birçok katkıda bulunurken kişisel menfaatlerini her zaman yok saymış ve en büyük kazancının ilçesine yapılan artı değerler olduğunu savunmuş, fakülteye en layık ismin ‘Tirebolu’ olması gerektiğinin de en az hemşehrileri kadar bilincinde olmuştur. Üniversitemizde öğrenim gören öğrencilerin yurt dışından ve ülkemizin çeşitli il ve ilçelerinden gelerek Üniversitemizi tercih ediyor oluşu, diğer üniversitelere kıyasla farklılığımızın bir göstergesi olarak bizleri mutlu ederken, elbette bizler gibi Giresun dışından gelerek akademik hayatlarına Giresun Üniversitesi çatısı altında devam etmeyi tercih eden değerli meslektaşlarımızın da, en az Giresunlu akademisyenler kadar üniversitemizin ve ilimizin kültürel ve sosyal hayatına katkısının büyük olacağı şüphe götürmez bir gerçektir. Diğer yandan bir yüksek öğretim kurumunda kadro gereksinimi duyulduğunda akademisyenlerin, çevre baskısı ile doğdukları yere göre değil eğitimleri, bilimsel çalışmaları ve elde ettikleri başarılara göre, ilgili kurumların yetkin akademisyenleri ve kurulları tarafından değerlendirilmeleri kanun gereğidir. Sonuç olarak, Tireboluluların genel yargılarını bizzat Tirebolulular ve haberin içinde geçen soruların muhatapları ile görüşmeden, gazeteciliğin en önemli ilkelerinden birini göz ardı ederek, kolayca ulaşılabilecek bilgilerin doğruluğundan emin olmadan yapılan habercilik anlayışını, mesleğin eğitimini veren akademisyenler olarak kınıyoruz. Prof. Dr. Jale SARMAŞIK Tirebolu İletişim Fakültesi Dekanı