Yönetim Beyanı

Transkript

Yönetim Beyanı
1. Giriş
Bildiğiniz gibi, 13 Ocak 2010 tarih ve 27461 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren
“Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca Gerçekleştirilecek Banka Bilgi
Sistemleri ve Bankacılık Süreçlerinin Denetimi Hakkında
Yönetmelik”le birlikte bilgi sistemleri ve bankacılık süreçleri
denetiminin önemli bir bileşeni olarak “Yönetim Beyanı” uygulaması
hayata geçirilmiştir. Yönetim Beyanı, daha eski düzenlemelerde de
yer almakla birlikte az önce adını andığım düzenleme ile üzerinde
daha fazla konuşulan bir konu olarak bankacılık kesimi gündeminde
yer aldığını görüyorum.
Bu konuyu daha iyi analiz edebilmek için yönetim beyanı ile
bağlantılıyerel ve uluslar arası bazı uygulamalara değinmek yerinde
olacaktır.
2. 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununda Yönetim Kurulu
Bunlardan birincisi 13 Ocak 2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu. Her
ne kadar yeni bir yasa olsa da temel kanun olması nedeniyle meseleyi
ele almak için doğru bir başlangıç noktası olacaktır. Yasada, Yönetim
Beyanı konusunda bir açıklık ve yönetim kurulunun açık bir tanımı
olmasa da yönetim kurulunun rol ve görevleri detaylı bir şekilde
işlenmektedir. Benim “Yönetim Beyanı” konulu oturumla bağlantı
kurabilmek bakımından sizlerle paylaşmak istediğim husus Kanunun
yönetim kurulu ile ilgili “Devredilemez görev ve yetkiler” başlıklı 375
inci maddesidir.. Bunlardan bazıları
a) Şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların
verilmesi.
b) Şirket yönetim teşkilatının belirlenmesi.
c) Muhasebe, finans denetimi ve şirketin yönetiminin gerektirdiği
ölçüde, finansal planlama için gerekli düzenin kurulması…
1
e) Yönetimle görevli kişilerin, özellikle kanunlara, esas sözleşmeye, iç
yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlarına uygun hareket
edip etmediklerinin üst gözetimi…
şeklinde sayılmakta olup devredilemez ve vazgeçilemez görev ve
yetkiler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ( c ) bendinde ifade edilen
“muhasebeye, finans denetimi ve finansal planlamaya yönelik gerekli
düzenin kurulması” hususu ile (e) bendindeki “yönetimin gözetimi”
görev ve yetkilerine dikkat çekmek isterim. Bununla beraber 378 inci
madde ile de yönetim kuruluna risklerin erken saptanması ve
yönetimi bakımından gerekli örgütsel yapıyı tesis etme, çalıştırma ve
geliştirme yükümlülüğü getirilmiştir. Her iki madde ile tanımlanan
hususlar TTK bakımından yeni hükümlerdir.
Yeni TTK muhasebe, finans denetimi ve finansal planlama bakımından
sistem kurma ve yönetimi gözetim rolünü net olarak yönetim kurulu
için tanımlamıştır. Ayrıca TTK 375 inci madde gerekçelerinde,
muhasebe ile ilgili sistem kurma sorumluluğunun 515 inci madde ile
getirilen “Dürüst resim ilkesi” kapsamında ele alınması gerektiğine
dikkat çekmektedir.
3. Finansal Denetimde Yönetim Beyanı
Bir temel yasa olan Yeni TTK da yönetim kurulunun rolü bu şekilde
tanımlandıktan sonra Yönetim Beyanı bakımından yurtdışındaki
uygulamalar ile ülkemizdeki mevcut duruma baktığımızda konunun
denetim olgusunda çok yeni bir unsur olmadığını görürüz.
Genel kabul gören yurtdışı uygulamalarda “yönetim beyanı” ya da bir
başka ifade ile “yazılı beyanlar” bağımsız denetime ve otoriteye
yapılan raporlamaların bir parçası şeklinde konumlandırılmıştır.
2
ISA 580 numaralı Yazılı Beyanlar (Written Representations) başlıklı
uluslararası denetim standardında yönetim beyanının, önemli
hususların teyidi ya da denetim kanıtı elde edilmesine imkân
sağlaması amacıyla denetlenen tarafından bağımsız denetçiye
sunulduğu ifade edilmektedir. Bu kapsamda



Yönetimin, finansal raporların yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde uygun, yeterli ve
doğru şekilde oluşturulmasına dair sorumluluklarını yerine getirdiği,
Yönetimin, denetime gerekli bütün bilgi ve erişim haklarını sunduğu,
Yönetimin, gerçekleştirilen bütün işlemlerin kayıt altına alındığı ve finansal
raporlamalara yansıttığı
Bununla birlikte
bağımsız denetçinin gerekli gördüğü hususlar için ayrıca beyan
talebinde bulunabileceği belirtilmektedir. Beyanın talep edildiği yer
olarak “yönetim” telaffuz edilse de standardın 8 inci paragrafındaki
açıklamadan bunun yönetim kurulu dengi bir kademeye karşılık
geldiği anlaşılmaktadır (TTK 515 dürüst resim ilkesi ve buradaki “fair
presentation”, true and fair view” sağlama sorumluluğu ile konunun
“governance” ile ilişkilendirilmesi).
ve benzeri hususlara yönelik teyitlerine yer verildiği görülmektedir.
Ülkemiz uygulamalarına baktığımız zaman, gerek Kurumumuz ve
gerekse SPK düzenlemelerinde finansal denetime ilişkin yönetim
beyanına yer verildiği görülmektedir.
SPK’nın Seri X, No 22 sayılı “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim
Standartları Hakkında Tebliğ”de “teyit mektubu”, “yönetim beyanı”
ve “işletme yönetimi beyanı” olarak yer alan mekanizma, ilgili
uluslararası denetim standardına paralellik arz etmektedir.
SPK düzenlemelerinde bağımsız denetçinin beyanı alması bir
zorunluluk olarak tanımlanmakta ve beyanın alınacağı seviye için
yönetim kurulunun icracı olmayan üyelerinin (en az 2 ve toplam üye
sayısının 1/3 ü) içinde bulunduğu “işletme yönetimi” (Kısım 8, md
3
3/1/a) işaret edilmektedir. Beyan/teyit mektubunun zamanlaması ve
kapsamı konusu düzenlemede yeterli açıklıkla işlenmiştir.
Bu Tebliğe göre teyit mektubunda, yönetimin hile ve usulsüzlüğü tespit ve önlemeye yönelik iç
kontrollerin tesisi ve işletilmesi sorumluluğu ile gerçekleşen ya da şüphe/iddia bulunan hile ve
yolsuzluklara ilişkin bilgilerin beyan edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
bir BDDK düzenlemesi olan “Bankalarda Bağımsız Denetim
Gerçekleştirecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri
Hakkında Yönetmelik”te de Yönetim Beyanının, benzer bir yaklaşımla
ele alındığı görülmektedir. Ancak düzenlemede beyanı sunacak
yönetim kademesi “yönetim kurulu” olarak açıkça belirlenmiş iken,
bağımsız denetçinin isteğine bağlı olarak sunulması aranmıştır.
Bu Yönetmelik uyarınca, Yönetim Beyanında diğer konuların yanında:


Finansal raporlamaya ilişkin etkin ve yeterli bir iç kontrol sistemi tesis edildiği ve
Banka yönetim kurulunun bankanın tüm faaliyetlerinin bankacılık mevzuatı ve ilgili
mevzuata uygunluğu konusunda sorumlu olduğunun
beyan edilmesi gerektiği görülmektedir.
4. Yurtdışı Uygulamalarda (İç Kontrollere ilişkin) Yönetim Beyanı:
Finansal denetimde finansal raporlamaya ilişkin sorumlulukların teyidi
ve temel hususların beyanı şeklinde ele alınan Yönetim Beyanı, iç
kontrol merkezli olarak ilk kez ABD’de uygulanan Sarbanes-Oxley
Yasasında yer almıştır.
Finansal
Raporlamada
Kurumsal
Sorumluluk
(Corporate
Responsibility for Financial Reports) başlıklı SOX Section 302 ile
kuruluşların üst yönetimine dönem sonu ve ara dönem
raporlamalarına ilişkin beyan yükümlülüğü getirildiği görülmektedir.
Yine “İç Kontrollerin Yönetim Tarafından Değerlendirilmesi” başlıklı
SOX Section 404’de kuruluş yönetimi tarafından yapılacak olan yıllık
raporlamada:
4
 Yönetimin finansal raporlamaya ilişkin yeterli iç kontrollerin
tesis edilmesi ve işletilmesine ilişkin sorumluluğun ifade
edilmesi ve
 Finansal raporlamaya ilişkin iç kontollerin etkinliği hakkında
değerlendirmeye
yer verilmesi gereği belirtilmektedir.
Yönetim Beyanı uygulaması 302 ve 404 bölümler paralelinde, PCAOB
tarafından yayımlanan ve finansal raporlamaya ilişkin iç kontrollerin
(FRIK) denetimini düzenleyen “An Audit of Internal Control over Financial Reporting
That is Integrated with an Audit of Financial Statements” başlıklı Auditing Standard
No:2 ve onu ikame eden Auditing Standard No:5 kapsamında da ele
alınmaktadır.
AS5’in 75. Paragrafında bağımsız denetçi tarafından temin edilecek yazılı beyan çerçevesinde








Yönetimin FRIK’in tesisi ve işletilmesine ilişkin sorumluluğun ikrarı,
FRIK’nın bir kriter seti baz alınarak etkinliğine ilişkin değerlendirmeye tâbi tutulduğu,
FRIK’nın etkinliğine ilişkin değerlendirmede bağımsız denetçi çalışmalarından
yararlanılmadığı,
FRIK’nın etkinliğine ilişkin değerlendirmenin sonucu,
Değerlendirme kapsamında tespit edilen bütün kontrol eksikliklerinin denetçiye
iletildiği,
Finansal raporlamada önemli ölçüde hataya sebebiyet veren ya da üst yönetim veya
FRIK kapsamında önemli sorumlulukları olan personelin dâhil olduğu usulsüzlük ve
dolandırıcılık hadiselerine ilişkin bilgiler,
Tespit edilen kontrol eksikliklerine ilişkin mevcut durum ve
İnceleme sonrası vuku bulan önemli değişiklikler
gibi hususların yer alması gerektiği belirtilmektedir.
Yönetim beyanının yurtdışında ve ülkemizdeki finansal denetim
kapsamındaki fonksiyonu ile SOX bağlantılı AS-5 uygulaması, bu
konunun denetim süreci açısından önem ve gereğini somut olarak
ortaya koymaktadır.
5
5. Dışarıdan Hizmet Alındığı Hallerde Yönetim Beyanı
Dikkatinizi çekmek istediğim konulardan biri de dışarıdan hizmeti
alındığı hallerde Yönetim Beyanı uygulamasının durumudur. BDDK
düzenlemelerinde bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır. SPK
mevzuatı ise ilgili tebliğin “Dışardan Hizmet Alan İşletmelerle ilgili
Bağımsız Denetimı” (Kısım 13) kısımında “Yönetim Beyanı” hususu
hariç, hizmet alındığı hallerde denetimin nasıl planlanıp yürütüleceği
ve hizmet şirketi denetim raporları ile bunlardan yararlanma yollarını
işlemektedir.
Uluslararası gelişmelere baktığımızda ise yakın bir zamana kadar bir
şirketin (user entity), bazı faaliyetlerini outsource edildiği hallerde
bağımsız denetçinin, ilgili hizmet şirketi (service organisation)
denetçisinden elde edeceği ve hizmet firmasındaki finansal işlem
süreçlerine yönelik kontrollere dair görüşü barındıran SAS 70 denetim
raporları ile gereksinimini karşılayabildiğini görmekteydik. Ancak
bugün SAS 70 yerine geçen ISAE 3402 ve SSAE 16 standartlarına göre
hizmet firmasındaki denetim kapsamının genişletildiği ve hizmet
firması yönetiminden bir yönetim beyanı ile sorumluluklarını ortaya
koymaları beklendiği görülmektedir.
6. Yönetim Beyanının Kapsam ve İçeriği
Mevcut uygulamalara değinmemizin hemen akabinde Kurumumuzun
bilgi sistemleri denetimi kapsamında gündeme gelen “Yönetim
Beyanı” uygulamasındaki detaylarına bakalım.
BSDY’de genel çerçevesini çizdiğimiz Yönetim Beyanı uygulamasının
usul ve esaslarını 30.7.2010 tarih ve 3 sayılı Genelge ile belirlenmiştir.
Daha fazla ilerlemeden Az önce diğer uygulamalara değinirken
üzerinde durduğum 2 noktaya bilgi sistemleri denetimi mevzuatında
6
nasıl yaklaşıldığını ortaya koymanın karşılaştırma açısından yararlı
olacağını düşünüyorum. Bu sette bağımsız denetçiyi muhatap alan bir
“Yönetim Beyanı”nın düzenlenmesi zorunlu kılınmış; düzenleyecek
taraf olarak ta yönetim kurulu gösterilmiştir.
2011 yılı itibariyle devreye giren uygulama ile Bankanın bilgi
sistemleri ve bankacılık süreçlerine ilişkin iç kontrollerin BSD
döneminde etkinlik, yeterlilik ve uyumluluğuna ilişkin değerlendirme
yapılması ve bu çerçevede mevcut durumu ve yürütülen çalışmalara
ilişkin güvence sunulması amaçlanmaktadır. Burada ifade ettiğimiz
dönem, bağımsız denetimin de baz aldığı 1 Ocak-31 Aralık dönemidir.
Bankalar, Yönetim Beyanı ile bilgi sistemleri ve bankacılık süreçlerini
değerlendirme kapsamına dâhil edecekler. Tabii ki kaynakların sınırlı
olması ve fiili imkânsızlıkları da dikkate alarak bu değerlendirmenin
risk odaklı ve materyalite gözetilerek yapılabileceğini öngörüyoruz.
Ancak Bankanın, bütün önemli kontrol eksikliklerini ortaya koyacak
şekilde kapsam belirleyerek incelemelerini gerçekleştirmesi önem
arzetmektedir.
Beyanın kapsamı konusunda önemli bir detay da icra edilecek BSD’nin
içeriği ne olursa olsun (Bankanın bağımsız denetimin dönem itibariyle sadece
bankacılık süreçleri ya da hem bankacılık süreçleri hem de bilgi sistemleri denetimi
her sene için bilgi sistemleri ve bankacılık
süreçlerinin bütününü değerlendirerek güvence sunulmasını
gerektirmesidir.
yapmasından farklı olarak)
Bu noktada bilgi sistemleri ve bankacılık süreçleri denetimi ve
yönetim beyanının ifade ettiğimiz kapsam nazara alındığında, bu
şekilde yapılan ilk uygulama olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.
Benzer bir yapı olan ve çalışmalarımızda da esinlendiğimiz AS-5
uygulamasında, sadece finansal raporlamaya etki eden iç kontroller
esas alınırken, BDDK olarak muhasebe ve finansal raporlamanın
güvenilirliğinin yanı sıra iç kontrolün “etkinlik ve yeterliliği” ile
7
“uyum” hedeflerini de dikkate almaktayız. Bu yaklaşımımızın
detaylarını Yönetmeliğimizin önemlilik kriteri kısmında görebilirsiniz.
Beyanda bulunacak unsurlar üzerinde durmak gerekirse;
 Kanun ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde etkin, yeterli ve
uyumlu iç kontrol sistemi kurma ve işletme yükümlülüğü,
 Bankanın iç kontrol sistemini bütün önemli kontrol eksikliklerini
ortaya koyacak şekilde incelemeye tâbi tuttuğu,
 Bu inceleme esnasında bağımsız denetim çalışmalarının
kullanılmadığı,
 Tespit edilen önemli kontrol eksiklikleri,
 Tespit edilenlerin haricinde iç kontrol sisteminin etkinlik, yeterlilik
ve uyumluluğuna engel teşkil edecek önemli kontrol eksikliği
olmadığı,
 Tespit edilen bulguların (ÖK, KD ve KZ) tamamının bağımsız
denetçiye sunulduğu,
 Finansal raporlamayı, verilerin gizliliği, bütünlüğü, tutarlılığı ve
güvenilirliği ile faaliyetlerin sürekliliğini önemli ölçüde
etkileyebilecek ya da yöneticiler veya iç kontrol sisteminde kritik
mevkileri olanların dâhil olduğu, suistimal ve yolsuzlukların bilgisi,
 Bağımsız denetimde tespit edilen bulguların mevcut durumu ve
 Yapılan incelemeler sonrasında vuku bulan ve iç kontrol sistemini
önemli ölçüde etkileyen değişikliklere
yer verilmesi gerekmektedir.
7. Yönetim Beyanının bağımsız denetim sürecindeki yeri:
Genelgemiz gereğince Banka, yapılan inceleme ve çalışmalar
sonucunda oluşturduğu ve yönetim kurulunca imza edilen beyanı,
bağımsız BSD raporu öncesinde makul bir zamanda bağımsız
denetçiye iletmekle yükümlü.
8
Sonrasında bağımsız denetim, beyanı değerlendirecektir. Bu
değerlendirmeyi iki aşamalı olarak görebiliriz: beyana mesnet teşkil
eden çalışmaların yeterliliğinin gözden geçirilmesi ve beyan içeriğinin
incelenmesi. Beyan içeriğinde görülen ve bağımsız denetim
değerlendirmeleri ile uyumsuz olduğu düşünülen hususlar olursa
bunların bağımsız denetim raporunda yer almasını bekliyoruz.
İlave olarak beyanda önemli kontrol eksikliklerine yer verilirken bütün
önemli taraflarıyla yanlış ve eksik aktarım durumu söz konusu olursa,
bu Banka hakkında olumsuz görüş bildirilmesini gerektirmektedir.
Beyanın verilmemesi durumu da şartlı görüş, görüşten kaçınma veya
denetimden çekilme ile sonuçlanabilecek çok arzu etmediğimiz bir
sonuç yaratacaktır.
8. Hedef-Fayda
Yönetim Beyanı yoluyla sağlanmasını öngördüğümüz faydalara temas
edecek olusak.
i. Öz Değerlendirme(Self Assesment) Aracı:
Yönetim beyanı Banka açısından önemli bir öz-değerlendirme (self
assessment) aracıdır. Banka, kendi kaynaklarıyla yapacağı incelemeler
sonucunda iç kontrollerinin etkinliği, yeterliliği ve uyumu noktasında
mevcut durumunu tespit edecek, faaliyetlerine ilişkin risklerini
görecek ve giderilmesine yönelik yerinde ve zamanında önlemler
alabilecektir.
Beyan kapsamındaki incelemelerin ve ulaşılan sonuçların her
düzeydeki yönetim kademesine bir raporlama fırsatı doğuracağını da
unutmamalıyız. Bu şekilde yöneticiler iç kontrol sisteminin önemli
riskler karşısındaki durumunu görebilecek, yeterli düzeyde ve zamanlı
bilgiye sahip olacaklardır. Beyanın bu fonksiyonu ile yönetimin
9
faaliyetlerin gidişatına hâkim olması açısından kayda değer bir katkısı
olacağını düşünüyorum.
Ek olarak beyan uygulamasının bütünsel anlamda risk yönetimi için,
özel olarak ta operasyonel riskler, uyum ve itibar riskleri gibi kritik risk
kalemlerinin yönetilmesine ciddi düzeyde katma değer sağlamasını
bekliyorum.
ii. Farkındalık ve Kararlılık:
Yönetim beyanını iç kontrol sisteminin tesisi ve işletilmesine ilişkin
yükümlülükler açısından Bankanın potansiyel ve dinamik kapasitesini
yansıtması şeklinde görmemizde yarar var.
Bu irade beyanının, Banka açısından ortaya koyacağı şeffaflık ve
bağlayıcılığın kurumsal yönetime katkısı olacağını düşünüyorum.
Şeffaflık ve bağlayıcılık, Yönetim Kurulu üyelerinden, en alt seviyedeki
personele kadar her düzeydeki Banka çalışanının görev ve
sorumluluklarına ilişkin farkındalık seviyelerini artıracak ve
yükümlülüklerinin yerine getirilmesi noktasında bu bilinç ve
kararlılıkla hareket etmelerini sağlayacaktır.
iii. Bağımsız denetim için bir girdi:
Beyan, bağımsız denetçinin Banka hakkındaki değerlendirmeleri
açısından önemli bir girdi oluşturur.. Bağımsız denetçi, iç sistemler
boyutuyla Bankanın kendini değerlendirme ve eksiklerini giderebilme
kapasitesini görebilecektir.
Ayrıca aynı denetim dönemine içeren süreç ve sistemlere yönelik
bütünsel bir değerlendirme içeren beyanın, bağımsız denetçinin
çalışmalarını yapı, zamanlama ve detay seviyesi açısından
desteleyecek ve bağımsız denetçinin tespitleri ile karşılaştırılabilirlik
sağlayacaktır.
10
iv. Sektör ve Banka iç kontrol sisteminin bütünsel görüntüsü:
Beyanın temelini oluşturan değerlendirme çalışmalarının; otorite,
bağımsız denetim ve iç denetimden oluşan üçlü denetim yapısının iç
sistemlere bakan yönüne net, bütüncül ve kapsamlı bir bakış açısı
katma bakımından katkısı olacağını söyleyebiliriz.
v. İş yapma tekniklerinin gelişmesi ve işbirliğinin/iletişimin
artması
Beyana yönelik altyapı çalışmaları neticesinde, bankada bir projeyi ele
alırken işin yürütülme ve sonlandırılması bakımından iş sahipleri, işin
denetim ve kontrol edilebilme durumu bakımından iç denetim/iç
kontrol ekibi, risklerinin yönetilebilmesi bakımından risk yönetimi
sorumluları ve mevcut bilgi sistemleri uygulamaları ile uyumu ve
teknik desteğin sağlanması bakımında da bilgi sistemleri personelinin
birlikte koordinasyon içinde çalışabilme alışkanlığı yaratması ve
taraflar arasındaki iletişim kabiliyetinin artması beklenmektedir.
9. Beklentilerimiz
Yönetim Beyanı uygulaması konusundaki beklentilerimizi de sizinle
paylaşmak istiyorum
2011 yılı denetim dönemi için uygulanacak olan Yönetim Beyanının
hedefine ulaşması açısından Banka Yönetim Kurullarının himayesinde
iç sistemler kapsamındaki birimlerin gerekli altyapı çalışmalarını
tamamlamaları gerekmektedir. Değerlendirme çalışmalarında esas
alacakları metodolojiyi oluşturmaları, yeterli sayı ve nitelikte insan
kaynağını temin etmeleri ve son olarak hassas bir iş bölümü ve
program ile bu işi neticelendirmelerini bekliyoruz.
11
Banka Yönetim Kurullarına bu anlamda önemli bir görev düştüğü
açıktır. Yönetim kurulları beyanın hazırlık sürecini takip etmeli ve
çalışmaları iyi değerlendirmelidir.
Bağımsız denetçiler, Banka çalışmalarının yeterliliğini değerlendirmek
suretiyle bankanın öz değerlendirme anlamında daha üst bir noktaya
ulaşmasında önemli bir rol üstleniyorlar.
Yönetim Beyanının, hedeflenen amaçlara ulaşması açısından bir diğer
kritik faktör de Banka ve bağımsız denetçiler arasındaki iş birliğinin
etkin bir şekilde yürütülmesidir. Bu işbirliği doğaldır ki çalışmaların
planlanmasından sonuçlandırılması aşamasına kadar devam
edecektir. Bu konuda tarafların sorumluluklarını yerine
getirebilmesine imkân sağlayacak ölçüde bilgi akışını ve iletişimi
sağlamamız gerekiyor.
Ancak bu iletişim ve etkileşimin mevzuat ile çizilen sınırlar içerisinde
kalmasına tüm taraflar gereken hassasiyeti göstermelidir.
10. Sonuç
Netice itibariyle, ifade ettiğimiz bütün kapsam, hedef, fayda ve
beklentiler göz önünde bulundurulduğunda Yönetim Beyanının bilgi
sistemleri ve bankacılık süreçleri denetimi kapsamında önemli bir
boşluğu dolduracağını düşünüyorum. Ayrıca yeni TTK ile yönetim
kurulu için tanımlanan rol başta olmak üzere Kurumumuz ve SPK
mevzuatı ile uluslar arası denetim standartları bakımından beyanın
yönetim kurulu tarafından sunulmasının ve bir zorunluluk olarak
tanımlanmasının uyumlu ve doğru bir yaklaşım olduğu
kanaatindeyim.
AHMET TÜRKAY VARLI/BİLGİ YÖNETİMİ DAİRE BAŞKANI/BDDK- TİDE 17 /10/ 2011/İSTANBUL
12

Benzer belgeler