8 - Türk Metal Sendikası
Transkript
8 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI TÜ R K M AL SE N ET KASI Dİ TÜRK OCAK 2016 | SAYI: 198 METAL ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ TÜRK METAL’DEN EĞİTİM ATAĞI! ANADOLU HOTELS ESENBOĞA TERMAL Editörden Editörden EĞİTİM ATAĞI H er yaşta, her dönemde, her koşulda eğitimin gerekliliği, hiç şüphe yok ki, inkâr edilemez bir gerçek. Türk Metal’in de bu ay gündeminde eğitimler vardı. Sosyal sendikacılık ilkesi çerçevesinde, üyelerinin mesleki ve kişisel gelişimlerine büyük önem veren sendikamızın eğitim faaliyetleri, hız kesmeden devam ediyor. İşyeri temsilcileri için Ankara’da başlatılan eğitimlerin yanı sıra, Ereğli’de, münferit (Grup TİS kapsamı dışında kalan) iş yerlerinde çalışan üyelerimiz için örgütlenme eğitimleri gerçekleştiriliyor. Sendikamızla MESS’in birlikte yürüttüğü ortak eğitim projesi yine Ankara’da devam ederken, Türk Metal Kadın Kolları tarafından bölgelerde organize edilen eğitim etkinlikleri, üyelerimizden büyük ilgi gördü. Kapak konumuzu oluşturan, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da Başyazısında önemini vurguladığı bu etkinliklere ilişkin haber ve fotoları, iç sayfalarımızda bulacaksınız. Türk Metal, uluslararası ilişkilere büyük önem veren bir sendika… Sermayenin uluslararası nitelik kazanarak, küresel güce dönüştüğü bir ortamda, işçi sendikalarının da uluslararası işbirliği ve dayanışmayı artırması, ortak çalışmalara ve girişimlere imza atması gerekiyor. Türk Metal bu kapsamda, Arnavutluk Sanayi İşçileri Sendikalar Federasyonu ile bir dostluk ve işbirliği protokolü imzaladı. Bu arada, Almanya’nın güçlü sendikalarından IG Metall’in, Münih MAN Kamyon Fabrikası temsilcileri ile MAN Türkiye yöneticileri, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı ziyaret etti. Her iki haberle ilgili detayları sizlerle paylaştık. Sosyal Güvenlik alanında Türkiye’de önemli bir isim olan Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper’in, “8.Yılına Girerken Sosyal Güvenlik Reformu: Hedefler, Beklentiler ve Gerçekleşmeler” başlıklı makalesine bu sayımızda yer verdik. Bu titiz makaleyi, çalışma hayatına ilgi duyan herkesin okumasını tavsiye ediyoruz. Bilindiği gibi, dergimizde bir süredir, şubelerimizdeki etkinliklerin duyurulduğu “Bizden Haberler” bölümüne yer vermiyoruz. Zira bu haberler, sosyal medya hesaplarımız ve internet sitemizde, en güncel haliyle sizlere ulaşıyor. Ancak, yine “Bizden Haberler”de bulunan, hayatını kaybeden üyelerimizle ilgili Vefat bölümüne dergimizde vermeye devam edeceğiz. Türk Metal Dergisi size ulaştırdığı haberlerin yanı sıra, içinde her ay birbirinden farklı konulardaki makalelerin yer aldığı, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, mizah bölümlerinin bulunduğu çok yönlü bir dergi. Yani bir anlamda, dergimiz de, eğitimlerin bir parçasını oluşturuyor. Kısacası metal emekçileri için var olan bu dergi; metal emekçileriyle yaşayacak, büyüyecek ve gelişecek… Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere… mal Şen Mustafa Ke TÜ R K AL SE N ET KASI Dİ M TÜRK METAL SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI OCAK 2016 | Sayı: 198 YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına Pevrul KAVLAK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mustafa Kemal ŞEN YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 Faks: 0312 284 40 18 [email protected] www.turkmetal.org.tr www.turkmetaldergi.com PRODÜKSİYON: KARATAHTA CTCP: REPROTEK BASKI: Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN TARİHİ : 31/ 1 / 2016 YAYIN ARALIĞI : BİR (1) AY YAYININ TÜRÜ : Yaygın süreli YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Dergimiz basın ahlak yasasına uyar. Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. İçindekiler İçindekiler Kısa Kısa . ............................................................... 4 Dünyadan................................................................. 5 Sektörden................................................................. 6 Konfederasyon’dan “Oyuna Gelmeyelim”..................................................... 7 Haberler Her Şey Metal İşçileri İçin............................................... 8 Türk Metal’den Dev Eğitim Atağı................................... 14 Kadın Kolları Eğitim Seminerleri Devam Ediyor................ 16 IG Metal Temsilcileri Türk Metal’de................................ 20 Arnavutluk İşçi Federasyonu ile Dostluk ve İşbirliği Protokolü İmzalandı.......................................... 21 Makale 8, Yılına Girerken Sosyal Güvenlik Reformu: Hedefler, Beklentiler ve Gerçekleşmeler/ Prof. Dr. Yusuf ALPER.......... 24 Karikatür / Çizgi Romanda Kedi / Dr. Naci ÖNSAL.............. 28 İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatında Çalışanların Eğitimi/ Özcan KARABULUT. ..................... 32 Sizin Köşeniz.......................................................... 34 İşte Hayatımız......................................................... 38 TM-MESS Ortak Eğitim Programı.......................... 42 Bulmaca................................................................. 44 Emekçinin Not Defteri............................................. 45 Sinema - Kitap........................................................ 46 TÜ R K AL SE N ET KASI Dİ M Başyazı Başyazı BİLGİ UMUTTUR... 2 016’ya bir acıyla başladık. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’u kaybettik. Her ölüm erkendir ama Mustafa Koç’un ölümü gerçekten erkendi. Allah rahmet eylesin… Evet sert bir işverendi, işletme için gereken neyse onu yapmaktan çekinmezdi ama… Evet bir “ama” var. Rahmetli her zaman dinlemeye, diyaloğa, uzlaşmaya hazırdı. Ben buna şahidim. Çözülmez sanılan birçok konuyu yüzyüze görüştükten sonra çözdük, uzlaşılmaz sanılan birçok konuda uzlaştık. Çünkü Mustafa Koç, hiçbir görüşmeye önyargı ile gelmedi. Hiçbir müzakereye “kırmızı çizgi” çizerek başlamadı. Her zaman sosyal ortak olmanın bilinciyle davrandı. Kabul etmeye, ikna edilmeye, görüşmeye hazır oldu. Bir kez daha Allah rahmet eylesin. Gerçekleri söylediğimiz, haklıya hakkını teslim ettiğimiz için her zaman eleştirildik. Yine öyle oldu. Mustafa Koç’un vefatına üzüldüğümüz, ardından rahmet dilediğimiz için eleştirildik. O eleştirileri yapanları, o ahlaksızları Allaha havale ediyorum. Kinden, nefretten başka bir şey bilmeyenleri, sendikal mücadeleyi kirli bir çıkar savaşına çevirenleri, bu toprağın örfünden adetinden hiç nasiplenmeyenleri Allaha havale ediyorum. PEVRUL KAVLAK TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı [email protected] twitter.com/KavlakPevrul Değerli Türk Metalliler, Gerçekleri, doğru bildiklerimizi ne pahasına olursa olsun söylemeye devam edeceğiz. Yalanla, propagandayla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bunun için tek silahımız var: Bilgi... Unutmayın: Bilgi; bütün kötülüklerin ilacıdır. Onun için dört koldan eğitim seferberliğine başladık. Kadın Kollarımızın düzenlediği eğitimler tam gaz başladı, devam ediyor. Bütün dünyaya örnek gösterilen MESS ile yaptığımız ortak eğitimler hız kesmedi. Yetmedi, Ereğli’de örgütlenme eğitimleri, Ankara’da ise temsilci eğitimleri başlattık. Tek bir amacımız var: Gerçekleri anlatmak. Biz, yalan, dolan bilmeyiz. Biz propaganda yapmayız. Gerçekler, yalanla mücadelede bizim için hem silah, hem de kalkan… Biz o gerçeklerle, Türkiye’nin en büyük, dünyanın da önde gelen sendikalarından biri olduk. Biz, sadece ve sadece, gerçeklerin ve doğru bilginin ışığında yürüyoruz. Bizi, daha güzel günlere, daha umutlu yarınlara, daha adil bir geleceğe taşıyacak olan bilgidir, gerçeklerdir. Biz, o yolda ilerliyoruz. Yolumuz açık olsun… KISA KISA Suriyelilere çalışma izni Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye’deki Suriyelilere çalışma izni verilmesi ve yasa dışı göçün yasal hale gelmesi için çalışma yaptıklarını bildirdi. Avrupa Birliği (AB) kasım ayında varılan uzlaşı sonrası, Türkiye’den, Avrupa’ya giden göçmen sayısını azaltmasını bekliyor. Bozkır, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki Suriyelilere çalışma izni vererek, yasadışı göç üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyoruz” dedi. Türkiye’den Avrupa’ya giden yasadışı göçmenlerin sayısı için de Bozkır, “Yasadışı göç 2015’te 150,000’i aşmış durumda, günde ortalama 500 kaçak göçmen yakalanmakta. Biz de bu durumu önlemek adına yasadışı göçün yasal hale getirilmesi için çalışma yürütüyoruz” dedi. Kırık kalp, cep düşmanı Araştırmacılar, kadınların duyguları değiştiğinde harcama alışkanlıklarındaki değişimi inceledi. Kadınlar en fazla alışverişi ayrılıkla biten bir ilişki sonrası yapıyor. Böyle günlerde alışveriş için harcanan paranın ortalaması yaklaşık 190 TL’yi bulabiliyor. Can sıkıntısı, bir arkadaşla çıkan tartışma, işyerinde kötü geçen bir gün sonrası AVM’lerde ya da internet sörfü sırasında yapılan alışverişler ise bütçede 110-125 lira arasında gediğe yol açıyor. İşsizlik Sigortası Fonu 93 milyarı aştı İşsizlik Sigortası Fonu’nun toplam varlığı Aralık sonu itibarıyla 93 milyar 74,1 milyon TL’ye ulaştı. Bir önceki ayda rakam 92 milyar 108,5 milyon TL seviyesinde bulunuyordu. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan açıklamaya göre, Fonun aylık getirisi %0,69, yıllık getirisi %7,64 oldu. Aynı dönem itibarıyla toplam fon varlığının, %91,34’i kuponlu tahvil, %7,57’si mevduat, %1,08’i kuponsuz tahvilden oluştu. TÜRK 4 METAL Dünyadan Rusya: Ekonomide en kötü senaryoya hazırlanmalıyız Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, petrol fiyatlarındaki düşüşün Rusya ekonomisini zora soktuğunu, ancak durumun şu anda yönetilebilir noktada bulunduğunu ifade etti. Medvedev, petrolün daha da düşmesi durumunda bütçenin yeniden gözden geçirilmesinin gerekeceğini de belirterek, “En kötü senaryoya karşı hazırlıklı olmalıyız” dedi. Petrol fiyatları 2016’nın başından bu yana yeniden hızlı değer kaybı trendine girerek %17 civarında düştü ve 30 dolar seviyelerine kadar indi. Petrolde yaşanan değer kaybı son 1,5 yılda ise %70’in üzerinde. Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından birisi olan Rusya’da, petrol fiyatının düşmesi ihracat gelirlerini etkiliyor ve bütçe dengesine olumsuz yansıyor. Rusya Ekonomi Bakanı Aleksey Ulyukayev ise petrol fiyatlarının gelecek 10 yıl boyunca düşük seviyelerde kalacağını öngördü. Küresel ekonomide ‘yeni normal’in oluştuğunu ifade eden Ulyukayev, küresel üretim dinamiklerinin hız keseceğini ve büyümenin de yavaşlayacağını belirtti. Bu yeni dönemde Rus hane halkının tüketim odaklı değil tasarruf odaklı olması gerektiğini de belirten Ulyukayev, Rus ekonomisinin ancak bu şekilde yeni döneme ayak uydurabileceğini vurguladı. ABD Adalet Bakanlığı Volkswagen’e dava açtı Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi olan Alman Volkswagen şirketi, ABD’deki bir soruşturmayı takiben, ABD ve Avrupa’da egzoz emisyonlarını kasıtlı olarak düşük gösterdiğini ve yaklaşık 11 milyon araca yerleştirilen yazılımla, karbon emisyon oranlarında hile yaptığını itiraf etmişti. Skandal, Volkswagen’in dünya çapındaki satışlarının düşmesine neden olmuştu. ABD’nin Çevre Koruma Müdürlüğü (EPA) şirkete Detroit’de dava açtı. Dava dilekçesinde 600 bin dizel motora konulan söz konusu yazılımın zarar verici bir hava kirliliğine neden olduğu iddia edildi. Bunun yanında şirket, EPA tarafından onaylanandan farklı tasarıma sahip araçları satışa çıkararak temiz hava yasalarını ihlal etmekle de suçlandı. Skandal, Volkswagen’i sert bir şekilde vurmuş durumda. Şirket yakında dünya çapındaki milyonlarca aracını geri çekecek. Şirketin bunun için 6.7 milyar Euro bütçe ayırdığı aktarılıyor. Yeni davalarla birlikte skandalın şirkete maliyetinin çok daha yükse olabileceği belirtiliyor. İran dünyaya açılıyor İran’a yönelik ambargonun kaldırılmasıyla dünya tarihinde yeni bir sayfa açılıyor. Yaptırımlar nedeniyle İran’ın petrol gelirleri yarıya düşmüş, bankacılık sistemi uluslararası piyasalardan kopmuştu. İran riyali dolar karşısında üçte iki oranında değer kaybetti. İran sanayisi hammadde ve yan ürün bulmakta güçlük çekerken, ilaç bulmak bile lüks haline geldi. Şimdi ise İran ekonomisi yıllık 110 milyar dolara varan bir doping elde edebilecek. Tahran yönetiminin yurt dışında bloke halde bekleyen 100 milyar dolarının serbest kalacak olması, piyasalarda gizliden gizliye bayram havası estirirken, İran’ın %8 büyüme hedefine öncelik vereceğini açıklamasıyla, Türk iş dünyası da kolları sıvadı. Yaptırımların kalkmasıyla İran’ın yılda sattığı petrol 1 milyondan 2,5 milyon varile çıkacak. Uçuşa geçmek için sabırsızlanan İran, ilk olarak Airbus’tan 114 uçak alacağını duyurdu. TÜRK 5 METAL SEKTÖRDEN Otokar Altay için teklif verdi Türkiye’nin “milli tank” projesi Altay’ın ana yüklenicisi olan ve geliştirme çalışmalarını sürdüren Otokar, bu tankın 250 adetlik seri üretimine de talip oldu ve teklif sundu. Şirket, açıklamasında, seri üretim için teklif dosyasını Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na (SSM) sunduğunu, SSM’nin değerlendirme sonrası seri üretimle ilgili görüşünü oluşturacağını kaydetti. Açıklamada, Altay’ın geliştirme süreçleri ve prototip üretimlerinin tamamlandığı, sistem kalifikasyon ve kabul testlerinin halen sürdüğü kaydedilirken, seri üretim için teklif dosyasının sunulduğu, değerlendirme sonrası projeyle ilgili önemli gelişmeler kesinleştiğinde, bunun kamuoyuna duyurulacağı da ifade edildi. Coşkunöz Radyatör Avrupa ödülüne talip Coşkunöz Holding’in iklimlendirme sektöründeki firması Coşkunöz Radyatör, `Copa` markalı ürünleriyle, 2015-16 Avrupa İş Ödülleri’nin ilk turunu tamamlayarak, Türkiye’nin Ulusal Şampiyonları’ndan biri oldu. Avrupa iş dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olan ve bu yıl dokuzuncusu düzenlenen yarışmada, 33 Avrupa ülkesinden farklı sektörlerdeki 32 bin şirket, yenilik, iş mükemmelliği ve sürekliliği kriterlerine göre değerlendirildi. Coşkunöz Radyatör, birçok global şirketi geride bırakarak, Türkiye’nin ithalat ve ihracat alanındaki şampiyonlarından biri oldu. Ürettiği panel radyatör, dekoratif radyatör, hermetik şofben, banyo radyatörleri ve radyatör vanaları gibi ürünlerin %75’ten fazlasını ihraç ederek Türkiye’nin bu alandaki ilk 3 firması arasında yer alan Coşkunöz Radyatör, pek çok itibarlı şirketle aynı kategoride yarışarak, uluslararası ‘Ruban d’Honneur’ unvanını almak için Türkiye’yi Avrupa’da temsil edecek. Dünyanın en büyük yedinci global ağı olarak vergi, bağımsız denetim, muhasebe, kurumsal finans ve mali danışmanlık alanlarında hizmet veren RSM’in ana sponsorluğunu yaptığı yarışmanın ikinci aşamasında Ulusal Şampiyon seçilen şirketler, tanıtım videolarını Avrupa İş Ödülleri web sitesinde yayımlayarak tüm dünyadan herkesin ve jürinin 11 Ocak`tan itibaren halk oylamasına sundu. Web sitelerinden oy kullanımı 26 Şubat’a kadar devam edecek. Arçelik’in 1.14 milyar liralık yatırımlarına ilişkin teşvikler onaylandı Arçelik’in gelecek dört yılda yedi işletmesinde gerçekleştirileceği modernizasyon amaçlı toplam 1.14 milyar liralık yatırımlarına ilişkin teşvik belgeleri, Ekonomi Bakanlığı tarafından onaylandı. Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada, onaylanan teşvik belgelerinden 656.4 milyon liralık dört tanesinin büyük ölçekli yatırım olduğu ve ikinci bölge teşviklerinden yararlanacağı belirtildi. Açıklamaya göre, yatırımlar gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 2 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği, %55 kurumlar vergisi indirimi desteklerinden yararlanacak. Açıklamada onaylanan 225.8 milyon liralık bir adet teşvik belgesinin büyük ölçekli yatırım olduğu ve birinci bölge teşviklerinden yararlanacağı, belirtildi. Buna göre, bu yatırımlar da, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 2 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği, %50 kurumlar vergisi indirimi desteklerinden TÜRK yararlanacak. Onaylanan 138.9 milyon liralık belgeye bağlı yatırımlar da, üçüncü bölge teşviklere bağlı olarak, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 5 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği, %60 kurumlar vergisi indirimi desteklerinden yararlanacak. 6 METAL Aralarında TÜRK-İŞ‘in de bulunduğu 8 örgüt tarafından yapılan açıklamada, birlik ve beraberliği muhafaza etmek zorunda olduğumuz bu günlerde aklıselim içinde ve sükûnetle birlikte hareket edelim. Bizleri tahrik etmek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim” denildi. T ZOB, TESK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, KAMU-SEN, TİSK VE TOBB’un yaptığı ortak açıklama şöyle: “Bizler Türkiye’nin üreticileri, esnafları, çiftçileri, müteşebbisleri, çalışanları olarak, son dönemde ülkemizin birlik ve beraberliğini zedeleme boyutuna ulaşan tabloyu büyük bir dikkat ve endişeyle takip ediyoruz. Bu çerçevede, ülkemizi saran terör olaylarından, artan can kayıplarından son derece rahatsızız. Bugün geldiğimiz noktada artık mesele, maalesef Türkiye’nin sosyal yapısını tahrip eden, vatandaşlarımızın birbirlerini anlamalarını imkânsız hale getiren yeni bir boyuta vardı. Özellikle üniversitelerimizde çalışan akademisyenler de dâhil toplumun tüm kesimlerinin düşüncelerini ifade ederken birleştirici bir dil kullanmaya özen göstermeleri son derece büyük bir önem taşıyor. Elbette hiçbir devlet teröre taviz veremez. Elbette hiçbir devlet kendi sokaklarında güvenlik güçleri haricinde, silahlı unsurların dolaşmasını kabullenemez. Elbette hiçbir devlet kendi vatandaşlarının günlük yaşamlarına teröristler tarafından müdahale edilmesini kabul edip, hareketsiz kalamaz. Devletin amacının vatandaşlarımızın en temel haklarını korumak, onların yaşamını bir an önce normale çevirmek olduğunun hep birlikte farkında olmalıyız. KİK ÜYESİ KURULUŞLARIN TEMSİLCİLERİ CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYINDA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye - AB Karma İstişare Komitesi (KİK) üyesi kuruluşların temsilcilerini Cumhurbaşkanlığı Sarayında kabul etti. TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI ATALAY YARGITAY BAŞKANI’NI ZİYARET ETTİ TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’i makamında ziyaret etti. CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEKRETERİ KASIRGA TÜRK-İŞ’İ ZİYARET ETTİ Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, TÜRK-İŞ Genel Merkezini ziyaret ederek, TÜRKİŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Yönetim Kurulu üyelerine hayırlı olsun dileklerini iletti TÜRK 7 Türkiye olarak terörün her türlüsüne karşı ortak bir tavır göstermeli, teröre karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Tüm kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza da bir çağrımız var: Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek zorunda olduğumuz bu günlerde aklıselim içinde ve sükûnetle birlikte hareket edelim. Bizleri tahrik etmek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim. Kurumlarımızı yıpratan taraflı yorumlardan ve temelsiz suçlamalardan kaçınalım. Bizler devletimizin ve milletimizin, birlik ve beraberlik içerisinde her türlü zorluğun üstesinden geleceğine dair sarsılmaz bir inanca sahibiz. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza edeceğiz, terörün sosyal yapımızı tahrip etmesine fırsat vermeyeceğiz.” METAL KONFEDERASYON’DAN “OYUNA GELMEYELİM” HER ŞEY İŞÇİLERİ Her zaman metal işçilerinin yanında olmayı ve sorunlarını çözmeyi kendine ilke ve görev bilen Türk Metal, şube başkanları ve temsilcileriyle, üyelerini tezgâhları başında ziyaret etmeye devam ediyor. TÜRK 8 METAL METAL İÇİN… M etal işçilerinin en büyük ve en güçlü örgütü Türk Metal, üyelerini yalnız bırakmıyor. Metal işçilerinin daha iyi bir hayat standardına kavuşması hedefiyle, sendikacılıkta öncü hizmetlerini üyelerine sunan Türk Metal, her platformda üyelerine sahip çıkıyor. Bu çerçevede, gerek şube başkanlarımız gerekse iş yeri temsilcilerimiz, her fırsatta işyerlerini ziyaret ederek, üyelerimizle tezgâhları başında sohbet ediyor ve sorularını yanıtlıyor, sorunlarını çözmek için girişimlerde bulunuyor. Şube Başkanlarımız ve şube yöneticilerimiz, Ocak başından itibaren yoğunlaştırdıkları işyeri ziyaretleri öncesi, şubelerde düzenlenen temsilciler meclisi toplantılarında da üyelerimizle biraraya gelerek, sohbet ettiler ve güncel gelişmeleri ele aldılar. TÜRK 9 METAL TÜRK 10 METAL TÜRK 11 METAL TÜRK 12 METAL TÜRK 13 METAL TÜRK METAL’DEN DEV EĞİTİM ATAĞI Türk Metal Sendikası, 2016 ile birlikte dev bir eğitim atağı başlattı. Bu çerçevede, yüzlerce metal emekçisi, farklı alanlarda eğitim alıyor. S osyal sendikacılık ilkesi çerçevesinde, üyelerinin kişisel ve mesleki gelişimlerine büyük önem veren Türk Metal, 2016 yılına, mevcut eğitim programlarına yenilerini ekleyerek başladı. Sendikamızın, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile ortaklaşa yürüttüğü eğitimler, Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de tüm hızıyla devam ederken, 2015 yılının Kasım ayında Sendikamızın Kadın Kolları tarafından bölgelerde başlatılan eğitimler hız kesmiyor. Sendikamız 2016 yılının ilk haftasında Ankara’da temsilci eğitimlerine başladı. Anadolu Hotels Downtown Söğütözü’nde devam eden programda, ilk dört grubun eğitimi tamamlandı. Bu arada, münferit işyerlerinden gelen üyelerimiz de, Anadolu Hotels Ereğli’de örgütlenme eğitimlerine katılıyor. TÜRK 14 METAL MÜNFERİT EĞİTİMLER MÜNFERİT İŞYERİ EĞİTİMLERİ BAŞLADI Anadolu Hotels Ereğli’de başlayan münferit (Grup TİS dışında kalan) işyeri eğitimleri devam ediyor. İlk hafta, Bursa, Osmangazi ve Nilüfer Şubelerimizden üyelerimizin katıldığı eğitimin açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Yusuf Ziya Odabaş tarafından yapıldı. Ü yelerine mesleki ve sosyal gelişimlerine büyük önem veren sendikamız Türk Metal, sendikacılıkta bir çığır açan eğitim etkinliklerine devam ediyor. Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de devam eden Türk Metal - MESS Ortak Eğitim Projesi kapsamındaki eğitimler devam ederken, münferit iş yerlerinde çalışan üyelerimiz için de, Anadolu Hotels Ereğli’de ayrı bir eğitim programı başladı. Münferit iş yerlerinden gelen üyelerimize, Yard. Doç. Dr. Fikret Sazak, “Temel Sendikacılık Eğitimi”, Adnan Parçalı, “İş Sağlığı ve Güvenliği”, Eğitimci Nermin TÜRK 15 Gonca da, “Sendikal İletişim ve Duygu Yönetimi” başlıklı dersler veriyor. Ereğli’de gerçekleştirilen eğitim programının ilk grubunda, Kocaeli, Gölcük ve Bolu, ikinci grupta ise Bursa, Osmangazi ve Nilüfer Şubelerimizin yetkisindeki işyerlerinde çalışan üyelerimiz yer aldı. Eğitim programlarının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Yusuf Ziya Odabaş tarafından yapıldı. Odabaş yaptığı konuşmada, Türk Metal’in üyelerinin eğitimine verdiği öneme dikkat çekerek, eğitimin, kalkınma ve refah toplumu olmanın birinci koşulu olduğunu vurguladı. METAL KADIN KOLLARI EĞİTİM SEMİNERLERİ DEVAM EDİYOR LLARI KADIN KO İ EĞİTİMLER Türk Metal Sendikası Kadın Kolları tarafından kadın emekçi üyelerimize yönelik olarak düzenlenen eğitim seminerleri, Gölcük, İstanbul ve İzmir’de yapıldı. K işisel Gelişim Uzmanları Ayla Şimşek ve Gül Ayşe Yetmez tarafından verilen eğitimlerde, “Etkin İletişim – Çatışmaları Yönetme, Örgütlenme Bilinci ve Toplumsal Yansımaları, Etkin İletişim– Çatışmaları Yönetme, Aidiyet – Mesuliyet, Algılama – Algı Yönetimi, Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü, Güvenen ToplumGüvenli Aile, Stres Yönetimi ve Öfke Kontrolü, Ekip Çalışması ve Uygulamaları, Propaganda ve Türleri, Kara Propaganda, Mobbing” başlıkları işlendi. Seminerlere kadın emekçilerimiz tarafından yoğun ilgi gösterildi. Katılımcılar, 5 gün süren eğitim programının ardından sertifikalarını aldılar. TÜRK 16 METAL Kocaeli, Gölcük, Sakarya Şubeleri Kadın Kolları Kocaeli, Gölcük ve Sakarya Şubeleri Kadın Kolları tarafından 7-11 Aralık 2015 tarihlerinde Gölcük’te düzenlenen eğitim seminerine 90 kadın işçi üyemiz katıldı. Katılımcıların sertifikaları Genel Başkan Yardımcımız Yücel Yücel tarafından takdim edildi. İstanbul ve İstanbul Anadolu Yakası Kadın Kolları İstanbul 1 Nolu ve İstanbul Anadolu Yakası Şubeleri Kadın Kolları tarafından 21-25 Aralık 2015 tarihlerinde Türk Metal İstanbul Sosyal Tesislerinde düzenlenen ve 90 kadın işçi üyemizin katıldığı bu eğitim programına da ilgi yoğun oldu. Katılımcıların sertifikalarını İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Murat Salar ve İstanbul Anadolu Yakası Şube Başkanımız Halil Faki Erdal’dan aldılar. İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1 Nolu Şubeleri Kadın Kolları İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1 Nolu Şubelerimiz Kadın Kolları tarafından 18-22 Ocak 2016 tarihlerinde organize edilen eğitim semineri, Türk Metal Sendikası İzmir Sosyal Tesislerinde gerçekleşti. Eğitim programına 90 kadın işçi üyemiz katıldı. Katılımcıların sertifikaları İzmir 1 nolu şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Hayrettin çakmak, Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız Ercan dereli tarafından verildi. Eğitim Seminerlerimiz diğer bölgelerimizde de devam edecek. TÜRK 17 METAL TEMSİLCİ EĞİTİMLERİ “SİZLERDEN METAL İŞÇİLERİ İÇİN FEDAKARCA ÇALIŞMA BEKLİYORUZ” Türk Metal’in temsilcileri için düzenlenen eğitim programında konuşan Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, “Sizlerden en başta büyük fedakarlık bekliyoruz. Bu sendikayı, dünyanın en büyük sendikasını doğru okumanızı, onu doğru anlatmanızı bekliyoruz” dedi. S endikamız Türk Metal’in, işyerlerinde gerçekleştirilen seçimler sonucu belirlenen yeni işyeri temsilcileri için, Ankara’da düzenlenen eğitim programları 5 Ocak’ta başladı. Anadolu Hotels Downtown Ankara’da gerçekleştirilen eğitim programının ilk grubuna 24 temsilci katıldı. Programın açılışına katılan Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ, yaptığı konuşmada, Türk Metal’in, tüm ayak oyunlarına rağmen, büyüyen tek sendika olmanın gururunu yaşadığını belirterek, “Bu gurur, metal işçilerinin ve onların temsilcileri olan sizlerindir… Sizlerden en başta büyük fedakârlık bekliyoruz. Bu sendikayı, dünyanın en büyük sendikasını doğru okumanızı, onu doğru anlatmanızı bekliyoruz” dedi. Temsilcilik kavramının işyeri sendika temsilciliğini anlamına geldiğini belirten Altundağ, “Örgütlenme aşamasında sendikalaşma için öncülük eden emekçiler, mücadele eden emekçiler işçi temsilcileridir. Örgütlenmenin başarıya ulaşması halinde ise, işçiler, düzenlenen seçimlerle kendilerini temsil eden sendika temsilcilerini seçerler” diye konuştu. Altundağ, eğitime katılanların da Türk Metal Sendikası işyeri sendika temsilciliğine aday olup seçildiklerini kaydederek, “Bu görevde önemli olan vicdanen rahat olmak. İyinin ölçüsü yoktur. Sizler arkadaşlarımızın teveccühünü kazanmış, koskoca Türk Metal’in yiğit kadrolarısınız. Gerçekçi olun, doğru olun yeter” dedi. Altundağ şöyle devam etti: “Bakın arkadaşlar, sınıf mücadelesi deniliyor. Bahsedilen işçi sınıfını anlatırken, 180 bin üyesi olan bir sendika küçümsenerek, yok sayılarak, aslında işçi sınıfı küçümsenmiş olmuyor mu? İşkolunda örgütlü diğer iki sözde sendikanın neredeyse 5 katı üyesi olan bir sendika olmadan işçi sınıfı olabilir mi?.. Temsilciler Şubelerimizle şubelerimiz de genel TÜRK 18 METAL merkezimizle, sürekli diyalog halinde olmalıdır. Niçin? Çünkü bu üçlü mekanizma gücünü birbirinden alır. Türk Metal’in bu kadar büyümesinin altında, temsilcisinden Genel Başkanına kadar disiplinli ve örgütsel hiyerarşik yapı vardır.” Genel Mali Sekreterimiz Altundağ’ın konuşmasının ardından program, Yard. Doç. Dr. Fikret Sazak’ın, “Sınıf, Sendika, Bilinç” konulu dersiyle devam etti. Eğitim Programı, iletişim uzmanları Mete Muyan ve Mesut Ertugay’ın, “Temsilci ve İletişim, Temsilci ve Liderlik, Tarihsel Deneyimler – Güncel Sendikal Meseleler – Türk Metal’in Konumu” başlıklı derslerinin ardından, Türk Metal Araştırma ve Eğitim Merkezi Başkanı Naci Önsal’ın, “Temsilci ve Hukuk” dersiyle devam etti. TEMSİLCİLERİMİZDEN GENEL BAŞKANIMIZ KAVLAK’A ZİYARET S endikamızca bu yıl başlatılan eğitim programı için Ankara’ya gelen temsilcilerimiz, gruplar halinde, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı ziyaret etti. Temsilciler, Genel Başkanımız Kavlak ile gündemdeki konular üzerine sohbet ederken, gerçekleştirilen eğitim programından duydukları memnuniyeti dile getirerek, teşekkür ettiler. Genel Başkanımız Kavlak da, ziyaretlerden dolayı teşekkür ederek, Türk Metal’in son dönemde hız verdiği eğitim etkinliklerinin, metal işçilerinin daha aydınlık bir geleceğe sahip olmasını amaçladığını belirtti. Bu arada, Anadolu Hotels Downtown Söğütözü’nde 5 Ocak’ta başlayan eğitimlerde, Aksaray, İskenderun ve Ankara 3 Nolu Şubelerden katılan 24 kişilik birinci grubun, Ankara 2 ve Ankara 3 Nolu Şubelerinden katılan 25 kişilik ikinci grubun, Bozüyük ve Eskişehir Şubelerinden katılan 24 kişilik üçüncü grubun ve son olarak Bursa 3 Nolu Şube, Gölcük ve Sakarya Şubelerinden katılan 44 kişilik dördüncü grubun eğitimleri tamamlandı. TÜRK 19 METAL IG METALL TEMSİLCİLERİ TÜRK METAL’DE Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, IG Metall Münih MAN Kamyon Fabrikası temsilcileri ve MAN Türkiye yöneticileri ile görüştü. A lmanya Metal İşçileri Sendikası IG Metall’in, Münih’teki MAN Kamyon Fabrikası temsilcileri Athanasias Stimoniaris ile Karin Jenuwein, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı, makamında ziyaret ederek görüştü. Görüşmeye, Man Türkiye CEO’su Münir Yavuz, MAN Türkiye İK Direktörü Mustafa İskifoğlu ve MAN Türkiye Beyaz Yaka Temsilcisi Sevda Ağca ile Ankara 3 Nolu Şube Başkanımız Nihat Zengin de katıldı. 7 Ocak tarihinde gerçekleştirilen görüşmede, Man’ın, dünyadaki ve Türkiye’deki işyerlerindeki durum değerlendirildi. Sendikal alanda yaşanan gelişmeler ele alındı. IG Metall temsilcileri, Türkiye’nin en büyük işçi sendikası Türk Metal’e gerçekleştirdikleri ziyaretten duydukları memnuniyeti ifade ederek, gösterilen yakın ilgi ve misafirperverlikten dolayı teşekkür etti. Genel Başkanımız Kavlak da, IG Metall temsilcilerine ve MAN Türkiye TÜRK 20 METAL yöneticilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti ve Türk Metal’in, Türkiye’deki bütün metal işçilerine olduğu gibi, MAN Türkiye’de çalışan metal işçilerine de en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğini ifade etti. ARNAVUTLUK İŞÇİ FEDERASYONU İLE DOSTLUK VE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI Sendikamız Türk Metal ile Arnavutluk Sanayi İşçileri Sendikalar Federasyonu arasında, dostluk ve işbirliği protokolü Ankara’da imzalandı. A rnavutluk Sanayi İşçileri Sendikalar Federasyonu Genel Başkanı Taf Koleci, 18 Ocak’ta, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak ile Genel Merkezimizde bir görüşme yaptı. Görüşmede, iki sendika arasında yakın işbirliğini öngören protokol, Genel Başkanımız Kavlak ve konuk Fedarasyon Genel Başkanı Koleci tarafından imzalandı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, imza sonrası yaptığı açıklamada, Arnavutluk Sanayi İşçileri Sendikalar Federasyonu ile ilişkilerin sadece imzada kalmayacağını belirterek, “İkili ilişkilerimizi daha iyi noktalara taşıyacağımıza inancım sonsuzdur” dedi. İmzalanan protokol, her iki sendikanın, barış ve dostluk, eşitlik ve karşılıklı yarar, karşılıklı güven ve uzun vadeli istikrar ilkeleri doğrultusunda işbirliğini güçlendirmeyi, böylelikle Arnavutluk ve Türkiye halkları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine de hizmet etmeyi hedefliyor. Protokolle, başta sendikalar ve işçiler arasında olmak üzere, iletişim ve işbirliğini düzenlemek için iki tarafın, tarih, toplum, siyaset, ekonomi ve kültür konularındaki karşılıklı ortak anlayışı geliştirip, sendikaların çalışma alanlarındaki konumlarından da yararlanarak, karşılıklı değişim ve işbirliğine bir platform oluşturulmasını öngörüyor. İmzalanan protokol çerçevesinde, iki sendika TÜRK 21 METAL arasında, düzenli olarak yılda iki kez karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilecek. Bu arada, Arnavutluk’tan gelecek olan sendikacı gruplarına, Türk Metal uzmanları tarafından, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda Türkiye’de eğitim verilecek. BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ... G enel Başkanımız Pevrul Kavlak, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un hayatını kaybetmesi üzerine, Türk Metal Genel Yönetim Kurulu adına bir mesaj yayınladı. Kavlak’ın mesajı şöyle: “Türkiye’nin en önemli iş adamlarından, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu zamana kadar uzlaşmacı tavırlarıyla, güler yüzüyle ve yardımsever kişiliği ile hem Holding bünyesinde binlerce çalışanının sevgisini kazanan hem de yatırımları ve girişimciliği ile Türkiye’nin kalkınmasında önemli başarılara imza atan Mustafa Koç’un vefatı tüm ülkemizi üzmüştür. Mustafa Koç; endüstri ilişkilerinde sendikal yaşamı kurumsal ilke haline getirdiğinden dolayı bizim için farklıdır ve hep öyle kalacaktır. Eserleri, hizmetleri ve sendikal yaşama gösterdiği kabul ve anlayışla daima yaşayacak ve anılacaktır. Türk Metal Genel Yönetim Kurulumuz adına ve Koç Holding bünyesinde çalışan binlerce üyemiz adına, Mustafa Koç’a Allah’tan rahmet, başta Koç Holding Ailesi olmak üzere, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Mekanı cennet olsun… SON YOLCULUĞUNA UĞURLADIK M erhum Mustafa Koç son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, şube başkanlarımız ve üyelerimiz de katıldı. Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Merhum Mustafa Koç, İstanbul’da, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Koç Holding Bünyesinde örgütlü olduğumuz iş yerlerinde çalışan üyelerimiz, Sendikamızın genel merkez yöneticileri ve şube başkanlarımız da katıldı. Törene, iş, siyaset, sanat, medya, spor dünyası başta olmak üzere, pek çok kesimden çok sayıda kişi katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından, Merhum Koç, Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi. TÜRK 22 METAL KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ’NDE SÖYLEŞİ Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz, Kırklareli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı. K ırklareli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen programa, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz ve Kurumsal İletişim Sorumlumuz Mustafa Kemal Şen katıldı. Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Konferans Salonunda gerçekleştirilen söyleşiyi dinleyenler arasında, öğrencilerin yanı sıra, Sosyal Bilimler MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. İskender Gümüş ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ramazan Tiyek de yeraldı. “Türkiye’de Sendikacılık” konulu bir konuşma yapan Genel Sekreterimiz Kıymaz, Türkiye’deki sendikal süreç ve mevcut durum hakkında bilgi verdi. Sendikaların karşılaşacakları sorunları çözmek için hangi stratejileri seçeceği ve ne şekilde uygulayacağının, her ülkenin koşullarına bağlı olduğunu belirten Kıymaz, sözlerine : “Ülkelerin sosyal koruma sistemleri ve ekonomik özellikleri sendikal yapının güçlenmesinde göz önüne alınması gereken önemli bir etkendir. Mevcut koşullarda, Türkiye’de sendikal yapının geleceği, ekonomik ve toplumsal yaşamda belirleyici olup olmayacağına bağlı olarak değişecektir. Dolayısıyla, mikro düzeyde örgütlenme stratejilerinden, makro düzeyde ekonomik ve sosyal kararların alınma süreçlerine katılımı artırmaya kadar yenilikçi stratejiler geliştirme zorunluluğu, gelinen süreçte sendikacılık için kaçınılmazdır. Günümüz sendikal TÜRK 23 METAL hareketinin gelişimi, sendikaların geleneksel faaliyet alanı olan ücret ve çalışma süreleri gibi çalışma koşullarının korunması ve düzenlenmesi kadar, işgücünün eğitimi, aktif işgücü piyasaları ve uyuşmazlık yönetimi gibi örgütlü/ örgütsüz tüm işgücü gruplarını ilgilendiren konuları da kapsayıcı şekilde bir sendikal anlayışı geliştirebilmesine bağlıdır” diye devam etti. Sendikamızın Kurumsal İletişim Sorumlusu Mustafa Kemal Şen de, kariyer planlamada sosyal medya kullanımının önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “İş aramak ve kariyer planlarınız için Linkedin’den faydalanabilirsiniz. Linkedin, kullanıcıların profesyonel anlamda iş ve kariyer ortamında paylaşımlarının bulunduğu bir sosyal sitedir. Linkedin, iş ve kariyer fırsatları dışında, bilgi teknolojisine de büyük katkı sağlamaktadır. Birçok kurum, kuruluş, şirket ve firma Linkedin’e üye olduğu için iletişime geçmeniz daha kolay olacaktır” dedi. Konuşmaların ardından, katılan öğrencilerin sorularının yanıtlanmasıyla devam eden program, MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gümüş ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tiyek’in, konuşmacılara plaket takdim etmesiyle sona erdi. MAKALE 8. YILINA GİRERKEN SOSYAL GÜVENLİK REFORMU: Hedefler, Beklentiler ve Gerçekleşmeler Prof. Dr. Yusuf ALPER Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde “reformlarla” Problem Çözme Geleneği Türk sosyal güvenlik sisteminin tarihi biraz da “reformlar tarihi” gibidir. Kuruluştan hemen sonra ortaya çıkan problemler için ilk akla gelen, sistemin eksikliklerini ve aksaklıklarını giderme yerine, nerede ise “sil baştan” anlamına gelecek kapsamlı değişiklikler yapma veya yaygın kullanımı ile “reform yapmaktır.” Şüphesiz, bu yaygın kullanımda reformun “daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik ve düzeltmeler” anlamı ile yaratacağı pozitif algıdan faydalanmak amacı da vardır. 1950 yılında çıkarılan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Osmanlı döneminde başlayan, Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam eden kamu görevlileri için farklı emekli sandığı oluşturma geleneğini sonlandırarak, tek bir kurumla bütün askeri ve sivil personeli kapsamına alan hem kurumsal yapıyı hem de mevzuatı toplayan “tek çatı kanunu” olduğu için aslında bir reformdur. Benzer şekilde, 1964 yılında yürürlüğe giren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu da, 1946 yılını takiben yürürlüğe konulan 4 farklı sosyal sigorta kanununu birleştiren bir tek çatı kanunudur ve reform niteliğindedir. Yakın zamanda, İşsizlik Sigortası Kanunu olarak bilinen, işsizlik sigortasının kurulmasının yanısıra, özellikle TÜRK 24 METAL emeklilik yaşı ve aylık hesaplama sistemini kökten değiştiren 1999 tarihli 4447 sayılı Kanun da yukarıdaki anlamda bir reformdur. Bu gelişme seyri içinde, 2006-2011 yılları arasında tamamlanan: n SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığının birleştirilerek Kurumsal yapıda tek çatının hayata geçirilmesi, (5502 Sayılı Kurum Kanun), n 506, 1479, 5434 ve 2926 sayılı Kanunlarının birleştirilmesi ve sosyal sigorta mevzuatının tekleştirilmesi, ( 5510 sayılı SSGSS Kanunu), n Genel sağlık sigortasının 1 Ocak 2012 den itibaren kamu görevlileri ile yeşil kartlıları kapsama alacak şekilde genişletilmesi, n 2011 yılında 633 sayılı KHK ile Sosyal yardım ve hizmetleri birleştiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulması, Türk sosyal güvenlik sisteminde getirdiği kapsamlı değişiklik ve yeniliklerle bir reformdur ve bu süreçte yaşanan değişikliklerle yeniliklerin bütününü ifade etmek üzere, reform ibaresi kullanılmaktadır. Şüphesiz, yapılan değişikliklerin ve yeniliklerin önceki duruma göre iyileşme ve daha iyiye gidişi sağladığı ölçüde bir reform olarak adlandırılması daha isabetli olacaktır. 2015 yılı esas alınınca, Kurumsal yapıdaki yeniden yapılanmanın (SGK5502) üzerinden 9 yıl, sosyal sigorta mevzuatının yürürlüğe girişinin üzerinden (5510) 7 yıl geçmiştir. Bu süreler kısa gibi görünmekle birlikte, reform sürecinin gelişme seyri ve sonuçları hakkında değerlendirme yapılmasına imkan verecek “orta” dönem tamamlanmıştır. Kaldı ki, 1999 yılında 4447 sayılı Kanunla hayata geçirilen ve 2008 reformunda da aynen benimsenen kademeli olarak emeklilik yaşı yükseltilmesi uygulamasında geçiş döneminin yarısı geçilmiştir. Gelinen nokta itibarıyla, hem geçen 7-9 yıllık uygulama dönemini değerlendirmek hem de reformun geleceği ile ilgili birçok şey söyleme imkanı vardır. Bu yazıda, bir tür uyarıcı etki oluşturmak için, daha çok olumsuz gelişmeler üzerinde durularak bu değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Sosyal Güvenlik Reformu: Hedefler, Beklentiler ve Gerçekleşmeler Sosyal güvenlik reformunun temel amaç ve hedefleri, çok genel olarak “Bütün nüfusu kapsayan, adil, kolay erişilebilir, yoksulluğa karşı etkin koruma sağlayan, mali açıdan sürdürülebilir ve bütünleştirilmiş bir sosyal koruma sistemi oluşturma” olarak açıklanmıştır. Reformun somut hedeflerinden biri olarak sosyal sigorta kurumlarının açıklarının 2020’li yıllarda GSYİH’nın %1’i seviyelerine düşürülerek, “ekonomik olarak karşılanabilir bir seviyede tutulması” hedeflenmişti. Niçin reform yapıldı sorusunun cevabı olarak reform gerekçelendirilirken; n Gelecek 25 yılda nüfusun yaşlanmasına bağlı olarak Türkiye’nin demografik fırsat penceresinin sunduğu avantajları kaybedeceği, n Mevcut sistemin yoksullukla mücadelede etkin olmaması, n Gerek kapsama alınan nüfus, gerekse sağlanan sosyal güvenlik garantisinin seviyesi bakımından mevcut sistemin toplumun sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalması, n Süregelen sosyal sigorta kurumları açıklarının Türk ekonomisinin temel göstergelerini olumsuz etkilemesi olarak sıralanmıştı. Yukarıdaki amaç ve gerekçelerle gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformu ile geçen zaman içinde aşağıda belirtilen alt başlıklardaki gelişmeler sağlanmıştır. Kurumsal Yapıda Yönetim İstikrarı Sağlanamamıştır Sosyal Güvenlik Kurumu idari ve mali açıdan özerk bir Kurum olarak kurulmuş olmakla birlikte, 20062015 arasındaki 10 yıllık dönemde vekâleten veya asaleten 10 Kurum başkanı görev yapmıştır ve görev süreleri ortalama 1 yıldır. Dikkat çeken, bu değişikliklerin aynı siyasi iktidar döneminde gerçekleşmesidir. Tahmin edileceği gibi, Başkan seviyesindeki değişiklikler hiyerarşik olarak Kurum merkez teşkilatında başkan yardımcıları, genel müdürler ve daire başkanları ile taşra teşkilatında ise il ve merkez müdürleri ve yardımcıları değişiklikleri ile devam etmektedir. Sık idareci değişiklikleri, sosyal güvenlik gibi “kurumsal hafızanın” çok önemli olduğu TÜRK 25 METAL kurumlarda ciddi yönetim zafiyetleri oluşturabilmektedir. Yönetim istikrarsızlığı SGK’nın idari özerkliği ile ilgili tartışmaları da artırmaktadır. Yönetim istikrarsızlığının yansıra, özlük haklarında geriye gidişle veya beklenen iyileşmenin sağlanmaması ile birlikte gelen bir başka olumsuz gelişme, Kurum personelinin “kurumsal aidiyet duygusunun” zayıflamasıdır. Reformun ilk olumlu etkileri, Kurum işlemlerindeki iyileşme ve etkinlik ile sağlanmıştı. Kurumsal aidiyet duygusunun zayıflaması zaman içinde yönetim etkinliğini ortadan kaldırabilir. Sosyal Sigorta Mevzuatı Hızla Anlaşılması ve Takibi Güç Bir Mevzuata Dönüşmektedir Sosyal güvenliğin dinamik yapısı alanla ilgili mevzuatın da sıklıkla değiştirilmesini gündeme getirmektedir. Geçmişte, hem 506, hem de 5434 sayılı Kanunlar zaman içinde ek ve geçici maddeleri asıl madde sayısını misli ile geçen, nerede ise değişiklik yapılmamış maddesi kalmayan takibi ve anlaşılması güç bir mevzuata dönüşmüştü. Gerek 5502, gerekse 5510 sayılı Kanunlar, 3 ayrı kurum ve 5 ayrı sosyal sigorta kanununu birleştiren ve bu anlamda sosyal sigorta mevzuatında ciddi bir sadeleşme sağlayan bir gelişme olarak görülmüştü. Ancak, reform kanunlarının da (5502 ve 5510) akıbeti geçmiş dönemden farklı olmadı. Nitekim 5502 sayılı Kanunda 2006’dan bu yana 18; 5510 sayılı Kanunda ise 29 defa (25 ayrı kanun, 2 KHK ve 2 AYM kararı ile) değişiklik yapılmıştır. 5510 sayılı Kanun her yıl 4 defa değiştirilmektedir. Yürürlük tarihi başlangıcında 109 asıl ve 13 geçici maddeden oluşan 5510 sayılı Kanun 2015 yılı itibarıyla 107 asıl, 9 ek ve 60 geçici maddeden oluşan, yalnızca 20 maddesi hiç değiştirilmeyen “eskitilmiş” bir kanun haline gelmiş gibidir. Ek maddelerle kapsama alınan yeni çalışan gruplarına yönelik farklı düzenlemeler, zaman içinde sosyal sigorta uygulamalarını olumsuz etkileyecektir. TBMM’ne verilen sosyal güvenlikle ilgili yasa teklifleri dikkate alınınca, 2015 yılında yapılan 2 genel seçim dolayısıyla ara verilen mevzuat değişikliklerine, başta emekli aylıklarının artırılması ile ilgili düzenleme olmak üzere, yeni hükümetle birlikte devam edecek gibi görünmektedir. Kanun değişikliklerinin SGK uygulamalarında önemli olan ikinci mevzuata (yönetmelikler ve genelgeler) olan etkileri de dikkate alınınca, mevzuat karmaşası daha belirgin hale gelmektedir. Öte yandan, sosyal güvenlik mevzuatı değişikliklerinin genellikle kamuoyunda “torba yasa” olarak adlandırılan çok sayıda kanunu aynı anda değiştiren yasal düzenlemeler içinde yapılması, mevzuatın takibini güçleştiren bir başka sebep olmaktadır. Sosyal sigortaların kapsamında olumlu gelişmelerle olumsuz gelişmeler birlikte ortaya çıkmaktadır. Bütün nüfusu kapsama alma hedefi bakımından sosyal sigortalarda önemli bir gelişme sağlanmış, 2007 yılında %80 olan sosyal güvenlik kapsamındaki nüfus, 2015 Ağustos ayı itibarıyla %84,5 olmuştur. Bu oranı biraz daha artırmak mümkün görünmekle birlikte, esasen primli rejimler sosyal sigortalarla sosyal güvenlik kapsamına alınabilecek toplam nüfusta üst sınıra gelinmiş gibi görünmektedir Genel kapsam bakımından sağlanan bu olumlu gelişme ne yazık ki, sosyal sigorta kurumlarının bir tür “sağlık göstergesi” olan aktif/pasif sigortalı oranında gerçekleşmemiştir. 2008-2015 döneminde 14,7 milyon olan aktif sigortalı sayısı 20,2 milyona, aylık alan pasif sigortalı sayısı 8,2 milyondan 11,2 milyona yükselmiş, aktif sigortalı sayısı %37,4 artarken, pasif sigortalı sayısı %36,5 artmıştır. Kötü haber; 4447 sayılı Kanunla getirilen kademeli emeklilik yaşı artışına rağmen aylık alanların sayısında beklenen azalmanın henüz gerçekleşmemiş olması ve yine sınırlı da olsa işgücüne katılma oranındaki artışa (%51,2) ve kayıtdışı istihdamın %35,1’e düşürülmesine rağmen de, aktif sigortalı sayısı beklenen ölçüde artmamış olmasıdır. 2007 yılında 1,95 olan aktif/pasif sigortalı oranı 2015 Haziran ayında ancak 1,97 olmuştur. 4/a’lı sigortalıların aktif/pasif sigortalı oranındaki iyileşme (2,09 dan 2,35’e), 4/b’li sigortalılarla ilgili olumsuz gelişmeyi (2,04’den 1,24’e) ortadan kaldıramamaktadır. 2011 yılından sonra kamu istihdamındaki 770 bin kişilik artışa rağmen beklenen iyileşme sağlanamamıştır. 2008 yılında 1,1 milyon olan kayıtlı 4/b’li tarım sigortalısının 2015 yılı ağustos ayında 611 bine düşmesi üzerinde fazlaca düşünülmesi gereken bir gelişmedir. Sosyal sigortalarda; 4/b’liler için prim borçları nedeniyle hizmet silinmesi, 4/b’li sigortalılar için gelir düşüklüğüne bağlı muafiyetlerle kapsam dışında kalanların artması, geçici sığınmacı olarak gelenlerin kayıt dışı çalışması ve nihayet yeni istihdam artışının sınırlı kalması dolayasıyla aktif/pasif sigortalı oranı bakımından beklentilerin çok gerisinde kalınmıştır. Reformun Olumsuz Sonuçları, Olumsuz Gelişmeleri Tetikleyecek Yeni Müdahaleleri Getirmeye Başlamıştır 2015 genel seçimleri sürecinde yaşanan gelişmeler, reformun beklenen olumsuz sonuçlarını TÜRK 26 METAL gidermeye yönelik sosyal sigortacılık ilkelerine aykırı müdahalelerin artacağını göstermiştir. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimleri, sosyal güvenlik sorunlarının fazlaca tartışıldığı bir süreci beraberinde getirmiştir. Öncelikle, gelir ve aylıkların yalnızca TÜFE artış oranı kadar artırılması emekli aylıklarının artış taleplerini yoğunlaştırmış ve bu talepler 2015 yılı seçimlerinde karşılık bulmuştur. Şimdi beklenen, reform hedeflerinin aksine “sosyal sigortacılık ilkelerine aykırı müdahalelerle” emekli aylıklarının artırılmasıdır. Bu müdahalenin getireceği ek mali yük, sosyal sigortaları veya bu amaçla yapılacak gelir transferi dolayısıyla Hazine’yi olumsuz etkileyecektir. Benzer talepler, şimdi değilse bile yakın zamanda veya en geç bir dahaki seçimde emeklilik için yaş engeline takılanlar için söz konusu olacaktır. Yine, bir türlü istenilen noktaya getirilemeyen gelir testine bağlı prim borçlarının affedileceği beklentisi de bu ortamda karşılık bulmuştur. Kurumun mali göstergelerinde beklenen iyileşme sağlanamamıştır. Mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal sigorta sisteminin en önemli göstergesi gelir/gider dengesinin sağlanmasıdır. 1999 da 4447 sayılı Kanun, 2008’de 5510 sayılı Kanunla Kurum gelirlerini artırıcı (prime esas kazançlar vb) ve giderlerini azaltıcı (emeklilik yaşının yükseltilmesi ve aylık hesaplama sisteminin değiştirilmesi vb) düzenlemelerle makas daraltılmaya çalışılmış, prim borçlarının yeniden yapılandırılması (aflar) ile de süreç geçmişe yönelik olarak iyileştirilmeye çalışılmıştır. 2008 yılı itibarıyla toplam 25 milyar TL olan finansman açığı 2015 yılında 21 milyar TL olarak beklenmektedir. Bu durum bir iyileşme gibi görünmekle birlikte, bu iyileşme sigorta prim gelirlerinin artışından ziyade artan devlet katkısı ve prim afları (borçların yeniden yapılandırılması) ile gerçekleşmiş bir iyileşmedir. Nitekim 2010 yılında 15,1 milyar TL olan devlet katkısı 2014 yılında 30,5 milyara yükselmiştir. 2008 yılında %3,68 olan bütçe transferlerinin GSYİH’na oranı 2010 yılında %5,03’e yükseldikten sonra 2014 yılında %4,38 olarak gerçekleşmiştir ve bu değer reformla 2020’li yıllarda beklenen %1’lik oranın çok üstünde bir noktada bulunmaktadır. Öte yandan, 2007 yılında %70 olan toplam gelirlerin giderleri karşılama oranı 2014 yılında %90’a yükselmiştir. Ancak, bu iyileşme büyük ölçüde 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla getirilen prim borçlarının yeniden yapılandırılması uygulamasının takip eden yıllarda da sürekli hale getirilmesi ile ortaya çıkmıştır. Halen iç içe geçmiş, nerede ise her son tarihte bir daha yenilenen prim borçlarının yeniden yapılandırılması uygulaması devam etmektedir. Bu durumun “prim ödeme ahlakını” olumsuz etkilemesi de bir başka dikkat çekici husustur. Genel Sağlık Sigortasına Geçişle Birlikte Hem Hizmete Erişim Hem de Norm Standart Birliği Sağlanması Bakımından Önemli Gelişmeler Sağlanmıştır. Sosyal güvenlik reformunun vatandaşın günlük hayatına etkisi bakımından en olumlu yönü, GSS bakımından yaşanmıştır. Sağlık hizmeti sunanlara yönelik düzenlemelerle ile sağlıkta hizmete erişim zamanı kısalmış, hizmet kullanma sıklığı da artmıştır. 2009 yılında sağlık hizmet sunucularına başvuru sayısı toplam olarak 245 milyon iken 2014 yılında 447 milyona çıkmıştır. 2002 yılında 2,2 olan kişi başına hekime başvuru sayısı, aile hekimleri dâhil, 2014 yılında 8,2 ye yükselmiştir. Öte yandan, olması gerektiği gibi, toplam sağlık harcamaları içinde ilaç giderlerinin payı azalırken tedavi giderlerinin payı artmaktadır. Yukarıda belirtilen sayısal gelişmelerin dışında statü farklılıklarına bağlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmada var olan farklılıklar giderilmiş ve reformun norm ve standart birliği sağlama amacı genel sağlık sigortası bakımından büyük ölçüde sağlanmıştır. GSS bakımından şimdi dikkat edilmesi gereken, maliyet endişesi ile getirilen sınırlamaların ve yeni yüklerin (katkı payları artırılması gibi) sigortalıların sağlık hakkını kullanmaktan vazgeçme noktasına getirmesi, sağlık hizmetleri talebinin baskı altına alınmasıdır. SGK e-devlet Uygulamasının En Kapsamlı ve Başarılı Uygulamasını Vermektedir Sosyal güvenlik reformunun “kolay erişilebilir” amacı, SSK ile başlayan SGK tarafından kapsamı genişletilerek devam eden e-sigorta uygulamaları ile büyük ölçüde sağlanmıştır. SGK, bilişim teknolojisini etkin ve yaygın şekilde kullanarak sigortalılar, işverenler ve 3. Kişilerle olan ilişkilerinin tamamına yakınını e-sigorta ortamında yapmaktadır. Özellikle işverenler, işlemlerin hızlanması dolayısıyla zaman ve maliyetten tasarruf ederken, sigortalılar da sistemin sağladığı şeffaflık ve erişilebilirlikle hizmet süreleri ve prim bilgileri ile ilgili olarak bilgi edinme hakkını etkin olarak kullanabilmektedirler. Gelinen nokta itibarıyla SGK’nın bilişim teknolojisini kullanma etkinliği “iyi uygulama örnekleri” kapsamında Türk sosyal güvenlik sistemini model haline getirmiştir. SGK’nın e-sigorta uygulaması, en olumlu sonuçlarını GSS bakımından vermekte, sağlık hizmet sunucuları (sağlık kuruluşları ve eczaneler) sigortalılarla ilgili bilgilere, sigortalılar da kendi sağlık durumlarının gelişimi ile ilgili bilgilere kolaylıkla ve her noktadan ulaşabilmektedirler. Bilgiye kolay erişim çapraz kontrollere imkan verdiği ölçüde denetim etkinliğini artırmakta ve suiistimalleri önlemektedir. Sonuç Olarak Türkiye 2006 yılında, mevcut sosyal güvenlik sistemini rehabilete ederek zaman içinde iyileştirme yerine köklü değişiklikler yapmayı tercih etmiştir. Sosyal güvenlik sistemleri, geçmişe yönelik kazanılmış, geleceğe yönelik beklenen haklar dolayısıyla kısa süre aralıkları ile kapsamlı değişikliklerin yapılacağı bir alan değildir. Nitekim reform sürecinde eski kamu görevlilerinin reform süreci dışında bırakıldığı göz önüne alınırsa reform sürecinin tamamlanması 30-40 yıllık bir süreyi gerekli kılmaktadır. Gelinen nokta itibarıyla Türkiye’nin sosyal güvenlik alanında yeni bir reform yapma (kapsamlı değişiklikler yapma) imkânı kalmamıştır. Toplum, ekonomik ve sosyal hayatın her alanında günlük hayatını da etkileyen reformlar dolayısıyla adeta reform yorgunu haline gelmiştir. 5510 sayılı Kanunun geçen 7 yıllık uygulama sonuçları dikkate alınarak, bütüncü bir yaklaşımla temel ilkelerden vazgeçmeden, eksiklikleri tamamlayan, aksaklıkları gideren düzenlemelerle sosyal güvenlik reformundan beklenen sonuçların alınması sağlanabilir. 2015 Kasım seçimlerinin reform sürecini gerçekleştiren siyasi iktidarın, en azından bir 4 yıl daha iktidarda kalmasını sağlayacak şekilde sonuçlanmış olması, sonuç alıcı politikaların kararlıkla uygulanması şartıyla, iyiye gidiş için bir fırsat olabilir. Başarılı sonuçları almak sadece yapılması gerekenleri yaparak değil, yapılmaması gerekenleri yapmayarak da sağlanabilir. Sosyal güvenlik bakımından geldiğimiz nokta, eksiklikleri ve aksaklıkları gidermeye yönelik “rehabilite edici tedbirlerle” reform sürecini fabrika ayarlarına döndürmek ve yapılmaması gerekenleri yapmayarak sonuç almak olacaktır. KARİKATÜR/ÇİZGİ ROMANDA KEDİ Kasım(2015) ayı içinde Nurgül Ateş’in “Evimin İnsanı” isimli kitabı yayımlandı. Hikaye, tükenmişlik sendromu yaşayan bir kedinin, evine barınaktan bir insan alması ile başlıyor ve bizi hayvan hakları konusunda bir kere daha düşünmeye davet ediyor. DR. NACİ ÖNSAL K ediyi konu alan bir çok hikaye var. Yazarların pek çoğu kediyi seviyorlar. Kediler hakkında yazmışlar, onlar kucaklarında mırıl mırıl uyurken düşüncelere dalmışlar… Hüseyin Rahmi Gürpınar Heybeliada’nın simgesi haline gelen kedisiyle, Sait Faik, Tevfik Fikret, Nurullah Ataç, Halid Ziya Uşaklıgil, Ahmet Rasim, Necip Fazıl, Peyami Safa, Memduh Şevket Esendal, Asaf Hâlet Çelebi, Orhan Veli, Behçet TÜRK 28 METAL Necatigil, Haldun Taner, Muzaffer Hacıhasanoğlu, Hasan Âli Yücel, Hızıroğlu Bedri, İbrahim Aleaddin Gövsa, Nâzım Hikmet, Cahit Sıtkı Tarancı, Bilge Karasu, Tomris Uyar, Cihat Burak, Samim Kocagöz, Ayhan Bozfırat, Oktay Rıfat, Onat Kutlar, Ali Pasinler, Orhan Duru, Cahit Kayra, Hulki Aktunç, Haydar Ergülen, Ersin Salman, Enis Batur gibi isimler, kedileri sadece çalışma odalarında tutmamışlar, onları, eserleri içinde bir yere oturtarak, Türk edebiyatının, yazarların ve kitapların doğal birer parçası olarak göstermek istemişlerdir (Edebistan, Gönül Yonar, Kediler Kitaplar Yazarlar, 2011). Karikatür/çizgi roman sanatçıları da farklı değildir. Birçok karikatür/çizgi roman sanatçısı kedi severler arasındadır. ”kara kedi” Türk mizah dergilerinde sıkça kullanılmış bir isimdir. Siyah rengin, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında anarşi ile özdeşleştirilmesi ile kara kedi, kavgaya hazır, anarşist bir özne olmuş ve karikatürün hırçın ruhuna uygun görülmüştür. Uluslararası karikatür yarışmalarında da “Gülen Kedi”, “Kara Kedi” başlıkları halen kullanılmaktadır. Kedi sevgisiyle bilinen Tan Oral: “Doğru dürüst, elle tutulur hiçbir işe yaramadığı halde, insan soyu ile bir arada yaşayan ve onunla böylesine içli dışlı olmayı başaran kediden başka bir hayvan bulmak zor. Onların fare tutarak yararlı olduklarını söylemeyin, pek inanmıyorum. Üstelik söylentilerin onlar tarafından çıkarıldığını düşünüyorum” diyor (Kedi Kitabı, Gökhan Akçura, OM Yayınları, 2003). Derkenar’da bir yazısında Necdet Şen; “Bir hayvanı kucağına alıp şımartan herkes farkına varır: Yumuşacık, pelte bir karın, ıslak bir burun, avucunun içinde pıt pıt atan mini minnacık bir kalp, minnetle, sevgiyle bakan bir çift kehribar göz. Kendi dilini öğretir sana, seninkini anlamaya çalışır. İçimizdeki meleğin ağırlığını ölçen kuyumcu terazileridir onlar. Mini minnacık birer sevgi yumağı. Biz, fark etmeden yürür gideriz, ayakaltında dolanan bu yoksul tanrı elçilerinin uzağından” diyor. Kediyi bu kadar sevince, güzel de çizersiniz. Ertuğrul Özkök, Necdet Şen için, “dünyada onun kadar güzel kedi çizen sanatçı azdır” demektedir. Behiç Ak’ın, çocuklar için yazıp resimlediği “Kedi Adası” ve “Kedilerin Kaybolma Mevsimi” isimli kitapları var. Behiç Ak, şunları söylüyor: “Bu kadar farklı insan kediyle ilişki kuruyor ama kimse ona sahip olamıyor. Sahip olduğunu zannediyor sadece. Evimde, benim de, benim olduğunu zannettiğim bir kedim var, ismi Kısa (Kedici,sayı5,2010). Selçuk Demirel, kedi desenlerini “Kedili Geçmiş Zaman”, ”Kağıttan Kediler” ve “Başka Kediler” adlı kitaplarında topladı. Turhan Gürhan, Demirel için, “kedi çize çize kedileşmiştir” diyor. Kendisi ise kedisi Kalamiti’yi anlatırken, “Kendini karım zanneden müthiş kıskanç bir kedi idi. Üçüncü kez çatıdan düşüp öldüğünden beri başka bir kedi istemedim” diyor (Kedici, sayı 18, 2013). Engin Öztekin’in desenlerinden TÜRK 29 METAL oluşan “Gezgin Kedi” isimli albümü (enkidu yayıncılık) var. Kedinin gezi günlüğünde, “Bence kediler uyumayı sevdikleri kadar gezmeyi de severler” yazılı. Alfabetik olarak sıralamak gerekirse, kedi sever karikatür/ çizgi roman sanatçılarımızı Behiç Ak, Bülent Üstün, Erdil Yaşaroğlu, Feridun Oral, İlban Ertem, Latif Demirci, Metin Peker, Musa Kart, Necdet Şen, Piyale Madra, Polat Nahabaş, Selçuk Demirel, Selma Emiroğlu, Sinan Gürdağcık, Tuncay Akgün, Uğur Durak olarak sayabiliriz. İlk kedili çizgi roman 1945 tarihini taşıyor. Doğan Kardeş Dergisinde Selma Emiroğlu’nun çok sevilen “Kara Kedi Çetesi” yayımlanmaya başlıyor. 1943 yılında Selma Emiroğlu’nun annesi çizimlerini Cemal Nadir Güler’e gönderiyor. O da “Amca Bey” isimli mizah dergisinde yayımlıyor. Tanışıklık böyle başlıyor. Sonrasını Selma Emiroğlu’ndan dinleyelim: 1945 yılında Yapı Kredi Bankasının bir kültür organı olan “Doğan Kardeş Çocuk Dergisi” için Cemal Nadir Güler’den dergiyi resimlemesi istendiğinde, “bu kız benden daha uygun size” diyerek beni önerdi. Dergi yöneticisi Vedat Nedim Tör idi. Bu dergide yarattığım “Kara Kedi Çetesi” bütün çocukların sevgilisi oldu (İzel Rozental, Selma Emiroğlu ile Söyleşi,2009). Uzunca bir aradan sonra 1980 yılında, “Milliyet Çocuk Dergisi”nde Sinan Gürdağcık’ın “Mırnav”ı karşımıza çıkıyor, Mırnav ve Dostları, Mırnav ve Oğlu(1-2), Robin Mırnav(1-5), Alaaddinin Mırnavı, Şerlok Mırnav(1-6), Mırnav Uzayda kitaplarıyla devam ediyor. 2015 yılında vefat eden Gürdağcık, çocuk çizgi romancısı olarak en başarılı isimlerden birisiydi. Benim kitaplığımdaki Mırnav’ın en yenisi 2013 baskısı. Mırnav, sokakta bulunup sahiplenilmiş sarı kırmızı- çizgili, erkek bir kedi. Yavrusu Maviş de sokakta bulduğu bir erkek yavru. Kedilere saldırmayan köpek Çomar; onların da saldırmadıkları fare dostları Fındık var. Mırnav’ın Şerlok olduğu serüvende ise, dostu Doktor Catson ile birlikte Londra’da yaşıyorlar. Ayrıca Şerlok Mırnavın insan dostu Zehir Hafiye var… Çocuklar için mi? Büyükler için mi? Yazıldığına okuyup karar vermek gerekiyor. 1982 yılında Milliyet Gazetesinde doğan “Piknik” var. Sonra on yıl Cumhuriyet Gazetesinde devam eden en uzun soluklu kedi kahramanlardan bir tanesi. Piyale Madra’nın bant karikatürleri “Piknik” 1992 yılında kitap oluyor. Yine bir aradan sonra İlban Ertem’in “Vicdan”ı ile tanışıyoruz. Yıl 1989. Vicdan 1991 yılında İletişim Yayınları tarafından kitap olarak yayımlandı. Yaklaşık yirmi yıl aradan sonra Mürekkep Yayınları tarafından da renkli olarak yeniden yayımlanmaya başlandı (Künyeleri noksan olan kitaplar için daima üzülmüşümdür. Ne yazık ki Mürekkep Yayınlarının Vicdan’ında tarih yok). Seksi Arap ile Takoz delikanlı Benekten olan altı yavrudan biriydi Vicdan. Bir sokak kedisi. Sokaklarda büyürken, insanları, köpekleri tanıdı. Yaşam mücadelesi veren; yemek, barınak arayan; kendilerine bunları verecek “sahip” peşinde TÜRK 30 METAL koşan kediler dünyasında ustalaştı. Beklemediği anda hamile kaldı. O sahipler de yaşam mücadelesi veren, namuslu, namussuz, genelde yoksul insanlardı. Ortak yanları kedileri sevmeleriydi. Sevmeyenler ve kötüler zaten “sahip” olmazlardı. Her şeyi başaran muktedir erkek kahraman modeline dayalı anaakım çizgi roman anlayışının aksine Ertem, zaafları olan, orta alt sınıftan gelen, geçim sıkıntısı çeken, yanılabilen, hayli sıradan ve başarısız karakterler seçiyor; harekete dayalı hikayeleri içinde onların hayatlarını resmediyordu. Vicdan, aslına bakılırsa, Ertem’in bütün eserleri içinde ayrıksı bir yerde durmuyor. Yoksul, işsiz ve karnını nasıl doyuracağını düşünen, şehrin tekinsiz sokaklarından kurtulmaya çalışan taşralı genç kahramanlarından çok farklı değil (Levent Cantek, Kedili Çizgi Romanlar, Kedici Kedi ve Kültür Dergisi,2011). Seksenli yılların sonlarında Limon Mizah Dergisinde başlayan ve Leman Mizah dergisinde yaşamına on beş yılı aşkın bir süre devam eden Tuncay Akgün’ün “Bezgin Bekir”ini de anımsamak lazım. Bezgin Bekir, kedileriyle beraber sürekli koltuğunda oturan, uyuyan altmış sekizli bir solcudur. Bülent Üstün, Kötü Kedi Şerafettin’i (Şero) 1996 yılında ölen kedisinden esinlenerek çizmişti. 2002 yılından itibaren beş çizgi romanı oldu. Kötü Kedi Şerafettin’in, babası Tonguç, oğlu Tacettin, sevgilisi Miskettir. Nil Karaibrahimgil’in şarkısına bile konu olmuştur. Kedi çizgi roman kahramanlarının en ünlüsüdür. Cihangir kedilerinin doğal lideri Şerafettin, kaba, gaddar, kötü bir karakterdir. Acımasızdır, küfürbazdır, içkicidir, silahlıdır. Yine 1996 yılında Uğur Durak’ın “Mırmırlar- çöplükte dans” isimli kitabı yayımlandı. Kahramanları kediler olan bant karikatürlerden oluşuyor. Durak’ın büyük kedileri Mırmırlar, küçük kedileri ise; Dünyayı Kurtaran Sokak Kedisi Muko ve de Mimo. Mimo, “Mimo Öğreniyor” başlıklı öykülü bir boyama kitabı serisi. 1999 yılında ilk baskısı yapılan, çizimlerini Feridun Oral’ın yaptığı, Yalvaç Ural’ın “Mırname”si; 2009 yılında da Erdil Yaşaroğlu’nun “Kedi” isimli albümü yayımlandı. Kedi, yaklaşık beş milyon yıl öncesinden itibaren bilinen ve günümüze çok az değişiklik geçirerek gelen, yetmişten fazla ırkı olan, ortalama on beş yıl ömürlü bir memeli türü. Yine yaklaşık dokuz bin beş yüz yıldan beri evcil. Kedi kelimesi büyük olasılıkla dilimize Arapçadan girmiş gözüküyor. Farklı görüşler olsa da, kediyi Mısırlıların ehlileştirdikleri anlaşılıyor. Kedinin kutsal sayıldığı, sahipleri ile birlikte gömüldükleri toplumlar var( Kedici Kedi ve Kültür dergisi, Kedi-İnsan Dostluğunun Başlangıcı.2011) Peygamberimiz de bir kedi severdir. Adı Müezza olan siyah beyaz bir Habeş kedisi olduğu bilinmektedir. Hemen her kedi dostu gibi, uyuyan kedisine kıyamamış eteğinde uyuyan kedisini uyandırmamak için eteğini kesmiş, kedisinin içtiği suyu kullanarak abdest almakta mahsur görmemiş, kedileri çok seven sahabeden Ebu Hureyre’ye “kedi babası” adını vermiş, bir rivayete göre “kediyi sevmek imandandır” buyurmuştur. Bir konuşmasında da “Her canlı hayvana yapılan iyilikte sevap vardır” demiştir (http://www. haber7.com). TÜRK 31 METAL İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ MEVZUATINDA ÇALIŞANLARIN EĞİTİMİ Özcan KARABULUT İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 17. Maddesi ile Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri Hakkındaki Yönetmelikte işverenler tarafından çalışanlara verilecek eğitimin çerçevesi hükme bağlanmıştır. Buna göre; -Eğitimler; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi halinde veya yeni teknoloji uygulanması halinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır. n Çalışan temsilcileri işveren tarafından özel olarak eğitilir. n Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz. n İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana, işe başlamadan önce, söz konusu kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir. TÜRK 32 METAL n Herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir. n Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar işe başlatılamaz. n Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, iş sağlığı ve güvenliği risklerine karşı çalışana gerekli eğitimin verilmesini sağlar. n Çalışanlar, az tehlikeli sınıfta 3 sene, tehlikeli sınıfta 2 sene, çok tehlikeli sınıfta ise 1 sene içinde olmak üzere tehlike sınıfına göre 8, 12, 16 saat eğitim almak zorundadır. n Eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz. Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması halinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirilir. n İşveren, çalışan fiilen çalışmaya başlamadan önce, çalışanın yapacağı iş ve işyerine özgü riskler ile korunma tedbirlerini içeren konularda öncelikli olarak eğitilmesini sağlar. n İşveren, çalışanlarına asgari aşağıda belirtilen konuları içerecek şekilde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesini sağlar: a) Çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler, b) Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları, c) İşyeri temizliği ve düzeni, ç) İş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar d) Meslek hastalıklarının sebepleri, e) Hastalıktan korunma prensipleri ve korunma tekniklerinin uygulanması, f) Biyolojik ve psikososyal risk etmenleri, g) İlkyardım ğ) Kimyasal, fiziksel ve ergonomik risk etmenleri, h) Elle kaldırma ve taşıma, ı) Parlama, patlama, yangın ve yangından korunma, i) İş ekipmanlarının güvenli kullanımı, j) Ekranlı araçlarla çalışma, k) Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri, l)İş kazalarının sebepleri ve korunma prensipleri ile tekniklerinin uygulanması, m) Güvenlik ve sağlık işaretleri, n) Kişisel koruyucu donanım kullanımı, o) İş sağlığı ve güvenliği genel kuralları ve güvenlik kültürü, ö) Tahliye ve kurtarma n Çalışma yeri veya iş değişikliği, iş ekipmanın değişmesi, yeni teknoloji uygulanması gibi durumlar nedeniyle ortaya çıkacak risklerle ilgili eğitimler ayrıca verilir. n Eğitimler düzenli aralıklarda tekrarlanmalıdır. Tehlike sınıflarına göre eğitimlerin tekrarlanma süreleri şöyledir: Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yılda en az bir defa, Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde iki yılda en az bir defa, Az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde üç yılda en az bir defa eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. n İşyerinde on beş yaşını bitirmiş ancak on sekiz yaşını doldurmamış genç çalışanlar, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren grupların özellikleri dikkate alınarak gerekli eğitimler verilir. n Destek elemanlarına ve çalışan temsilcilerine, görevlendirilecekleri konularla ilgili de eğitim verilir. n Yıllık eğitim programları hazırlanması: İşveren, yıl içinde düzenlenecek eğitim faaliyetlerini gösteren yıllık eğitim programının hazırlanmasını sağlar ve onaylar. Eğitim programlarının hazırlanmasında çalışanların veya temsilcilerinin görüşleri alınır. İşe yeni alımlarda veya değişen şartlara göre yeni risklerin ortaya çıkması durumunda yıllık eğitim programlarına ilave yapılır. İlgili mevzuatın değişmesi veya çalışma şartlarına bağlı olarak yeni risklerin ortaya çıkması halinde yıllık eğitim programına bağlı kalmaksızın çalışanların uygun eğitim almaları sağlanır. Yıllık eğitim programında, verilecek eğitimlerin konusu, hangi tarihlerde düzenleneceği, eğitimin süresi, eğitime kimlerin katılacağı, eğitimin hedefi ve amacı hususlarına yer verilir. n Eğitimlerin düzgün bir şekilde kayıt altına alınıp saklanması: Düzenlenen eğitimler belgelendirilir ve bu belgeler çalışanların özlük dosyalarında saklanır. Eğitim sonrası düzenlenecek belgede, eğitime katılan kişinin adı, soyadı, görev unvanı, eğitimin konusu, süresi, eğitimi verenin adı, soyadı, görev unvanı, imzası ve eğitimin tarihi yer alır. Eğitimlerin işyeri dışındaki bir kurum tarafından verilmesi durumunda bu kurumun unvanı da düzenlenen sertifikada yer alır. n Çalışanların iş ekipmanlarının kullanımı ve tehlikeleri hakkında eğitim almaları İşverence iş ekipmanını kullanmakla görevli çalışanlara, bunların kullanımından kaynaklanabilecek riskler ve bunlardan kaçınma yollarına ilişkin eğitim almaları sağlanır. İş ekipmanın tamiri, tadili, kontrol ve bakımı konularında çalışanlara işverenlerce yeterli özel eğitim verilir. İşveren, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ve eklerinde belirtilen konularda çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar. n İş Sağlığı ve Güvenliği Kurul üyelerine yönelik gerekli asgari eğitim konuları: Kurulun görev ve yetkileri, İş sağlığı ve güvenliği konularında ulusal mevzuat ve standartlar, Sıkça rastlanan iş kazaları ve tehlikeli vakaların nedenleri, ç) İş hijyeninin temel ilkeleri, İletişim teknikleri, Acil durum önlemleri, Meslek hastalıkları, İşyerlerine ait özel riskler, ğ) Risk değerlendirmesi. n Acil durum müdahale ekipleri belirlendikten sonra ekiplere özel olarak verilen eğitimin belgelendirilmesi TÜRK 33 METAL n Acil durum konularıyla ilgili özel olarak görevlendirilenler, yürütecekleri faaliyetler ile ilgili özel olarak eğitilir. Görevlendirilen çalışanlara, eğitimlerin işyerinde iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi tarafından verilmesi halinde, bu durum işveren ile eğitim verenlerce imzalanarak belgelendirilir. n Mesleki eğitim alması zorunlu olan çalışanların eğitim belgeleri: Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin EK-1 bölümündeki çizelgede yer alan işlerde çalışacakların işe alınmadan önce mesleki eğitime tabi tutulmaları zorunludur. Bu işler ana başlıklarla şunlardır: Arama ve sondaj; metalürji sanayii; taş ve toprak sanayii; metal ve metalden mamul eşya sanayii; ağaç ve bunlardan mamul eşya sanayii; yapı; kimya sanayii; iplik, dokuma ve giyim sanayii; kağıt ve selüloz sanayii; gıda sanayii; tütün sanayii; enerji üretimi; nakli ve dağıtımı; tarım ve hayvancılık; ardiye ve antrepoculuk; haberleşme ve çeşitli işler. Celal Tozan Sosyal Güvenlik Danışmanı SİZİN KÖŞENİZ ail.com celaltozan@hotm Güvenliği nın, İş Sağlığı ve sı sa Ya ı as rt go ğiniz Si öğrenmek istedi ve Genel Sağlık in ar al şk rt ili a go ın Si ar al al sy So uygulam sının içeriğine ve sa Ya İş , ın n sı sa Ya m... lı a y la p a v e c n u r her şeyi so liği ve iş ilişkileri sağlığı ve güven iş r? l sağlık sigortası, ne ge a, rt ilgili sorun mu va go si la al ız n rı la Sosy ak h u ysel ve topl konularında bire erelim... n ö m ü z ö ç , n u r o li Bize s Ne zaman emek asıl hak ederiz? rını n rlanır? k ve ölüm aylıkla dan kimler yara ın lığ ay m lü Ö ? Emeklilik, malullü ız ptırır ak erken tespitini nasıl ya rçlanması yapm bo et m iz H ? k oluruz? Maluliyet ca ar mı? aları nasıl yapıla olumlu katkı sağl a n şı Hizmet borçlanm tı ar n rı la lık emekliliğe ve ay unuz? s r o iy t is i m k e Öğrenm ları konusunda ve istirahat para ı istirahat raporlar İşçilere verilecek ar? sorununuz mu v sağlanan ık sigortaları ile ı, hastalık ve anal lığ ta as h k le es m İş kazası, haklarınızı... u runacaksınız? B ko ıl as n ı rş ka a n ları nin neler meslek hastalık yükümlülükleri ile rı la İş kazalarına ve k lu lu m ve işçinin soru konuda işverenin olduğunu... rda eğinizi, ne mikta ec ed ak h ıl as n i in larından ? İşsizlik ödeneğ gi işsizlik yardım an h İşsiz mi kaldınız ve ı ız ın ağ ödenek alac ı... ve hangi sürede yararlanacağınız ınızı kıdem tazminat ve r ba ih , ız ın a ıld ve iş yeri çalışm işten mi çıkart de iz in İş . ız n sı ak Sebepsiz olarak ıl kullanac ücretiniz in haklarınızı nas l tatil günlerinde ne ge ile li ti ta ta alamadınız mı, iz haf anacak? şiklik mi yapıldı, inatı nasıl hesapl zm ta em koşullarında deği ıd k ve ak, ihbar nasıl hesaplanac rsunuz? o iy t is i m k e m il B ma ş lı a ç e v k li n e v gü Kısacası sosyal her iz in iğ d e t is k e ilm hayatı ile ilgili b vaplayalım. şeyi sorun ce TÜRK 34 METAL Kıdem tazminatını yarıya düşürecek yasa çalışması yapılmakta mıdır? Sayın Celal Tozan, kıdem tazminatının 3 ay içinde yarıya düşürüleceği haberleri doğru mu? TÜRKİŞ’in, kıdem tazminatına dokunulmasını, genel grev sebebi ilan ettiğini biliyoruz. Ama, kıdem tazminatının indirileceği haberleri çıkınca korkuyoruz. Hocam kıdem tazminatı düşer mi? Hakkımızı kaybetmemek için işten ayrılıp kıdem tazminatımızı mı alalım? (NK.İstanbul) B aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Hükümetin Yıllık Programında, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemelere de yer vermesi, kıdem tazminatının üç ay içinde yarıya indirileceğine dair haberlerin çıkmasına neden olmuştur. Sizin de belirttiğiniz gibi, TÜRK-İŞ’in önceki genel kurullarında olduğu gibi, son Genel Kurulunda da kıdem tazminatına ilişkin mevcut düzenlemenin değiştirilmesi, genel grev kararı sebebi sayılmıştır. Bugün itibariyle konfederasyonumuza kıdem tazminatına ilişkin her hangi bir düzenleme yapılacağına dair resmi bir bilgi veya bu konuda hazırlanmış Yasa Taslağı gelmemiştir. Ancak, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından Üçlü Danışma Kurulu Toplantısında esnek çalışma usulleri ile özel istihdam bürolarının yanı sıra kıdem tazminatı da dile getirmiştir. Uzman düzeyinde çalışmalar devam etmektedir. Konu TÜRK-İŞ yönetimi tarafından özenle takip edilmektedir. Kıdem tazminatınızı almak için işten ayrılmanıza gerek bulunmamaktadır. Yaşlılık aylığını hak etmek için pirim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini tamamlayıp yaşı bekleyenlerin emekli olabilmeleri için yasa çalışması var mı? Prim gününü tamamlayıp yaşı bekleyenlerin mağduriyeti giderilecek deniyor. Kanun çıkartılarak bizlerin mağduriyetinin giderileceği hep söylendi. Kanun çıkmadı. İnşallah bu sefer çıkar. Celal bey sizin bilginiz var mı Kanun çıkar mı Bilgi verir misiniz? Zahmetlerinize teşekkür ederim. (MC. Bursa) K amuoyunda Torba Yasa olarak bilinen 6552 ve 6645 sayılı yasaların, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında ve Genel Kurulunda TÜRK görüşülürken, yaşlılık aylığını hak etmek için prim gün sayısını ve sigortalılık süresini tamamlamış, ancak yaşını beklemek zorunda olanların, bu mağduriyetlerinin giderilmesi tartışıldıysa da, yasallaşmadı. Bu konu özellikle muhalefet partilerinin gündeminde olduğu gibi, konfederasyonumuz tarafından da ısrarla takip etmektedir. Ancak henüz yasallaşmamıştır. 35 METAL Yaşlılık aylığı bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna Aralık ayında mı yoksa Ocak ayında mı başvurmak sigortalının lehine olur? Sayın Tozan, emekliliğimi hak ettim. Ocakta emekli olursam kayıbım olur mu? Bazı arkadaşlar olur diyor. Emekli aylığım düşermiş. Temsilcimize sordum, sizin ocakta emekli olduğumuzda emekli aylığımızın düşmeyeceğini artacağını söylediğinizi aktardı. Hocam, Arlıkta mı emekli olayım Ocakta mı Hangi ay emekli olursam aylığım düşmez? (Kırıkkale) S osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası uyarınca, yıl içinde yaşlılık aylığı başvurusunda bulunan sigortalılara bağlanan emekli aylığı, eğer başvuru Ocak ayından sonra, Temmuz ayından önce yapılmış ise, emekli aylıklarına Ocak ayında yapılan artış oranı kadar, başvuru Temmuz ayından sonra yapılmış ise, Ocakta ve Temmuz aylarında yapılan artış oranları kadar ayrı ayrı artırılarak ödenmektedir. Ayrıca, Ocak ayında başvuranların aylıkları hesaplanırken, bir önceki yılda gerçekleşen gelişme hızının %30’u dikkate alınmaktadır. Yaşlılık aylığı için Ocak ayında başvuran işçiler, kıdem tazminatı sınırının artışından da yararlanmaktadır. Tüm bunlar dikkate alındığında, yaşlılık aylığı için takip eden yılın Ocak ayı içinde başvurmak sigortalının lehinde olacaktır. Ancak, sigortalılığı 08.09.1999 tarihinden önce başlayan ve Kuruma bildirilen prime esas kazancı düşük olan sigortalı işçilerin, yaşlılık aylıklarının bağlanması için Kuruma, Ocak ayında başvurmaları halinde, hesaplanacak emekli aylıkları, bir önceki yılda hesaplanacak emekli aylığından düşük olabilmektedir. Toplu İş Sözleşmesi kapsamındaki yaşlılık aylığını hak etmiş işçilerin, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen aylık brüt kazançları 2.500 liranın üstünde olduğundan, hesaplanacak emekli aylıklarında düşme olmamaktadır. Yerüstü işlerde çalışmakta iken Ekim/2008 ayı başından sonra madenlerin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların, yer altında geçen fiili hizmetleri emeklilik yaşlarından düşer mi? Hocam ben 2010 yılına kadar normal sigortalı olarak çalıştım. 2010 yılından itibaren madende, yer altında çalışmaktayım. Yer altında çalıştığım sürece 1800 gün prim ödedim. Acaba bu sürelerim yaştan düşer mi? Hocam sizin bir yazınızda düşeceğini okudum ama, size bir daha soralım dedik. Bilgi verir misiniz hocam? (Zonguldak - SK) S osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası uyarınca, Ekim/2008 ayı başından sonra “maden ocakları (elementer cıva bulunduğu TÜRK saptanan cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışan” sigortalıların, yer altında en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyerek çalışmaları halinde, hak ettikleri fiili hizmet süresi zamları, prim gün sayılarına ilave edileceği gibi, emeklilik yaşından da düşülmektedir. Siz 2010 yılından itibaren maden işyerlerinin yer altı işlerinde 1800 gün prim ödeyerek çalışmış olduğunuzdan, emeklilik yaşınızdan 2,5 yıl düşülecektir. 36 METAL İşveren, iş kazası sonucu bir yıl istirahatlı olan işçiyi işten çıkartabilir mi? İş kazası geçirdim. Bir yıldır istirahatlıyım. İstirahatım bitince doktor işbaşı vermez ise çalışamaz mıyım? İşveren işten çıkartır diye korkuyorum. Ben çalışmak istiyorum. Ne yapabilirim. İşveren işten çıkartabilir mi? (İstanbul) İ ş Yasası uyarınca işveren; İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi halinde ihbar ve kıdem tazminatı ödemeksizin, İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca tespit edilmesi durumunda tazminatları ödenerek, İşçinin sık sık istirahat almasına bağlı olarak işini önemli ölçüde aksattığının tespit edilmesi halinde geçerli sebeple tazminatlı olarak, İş sözleşmesi feshedebilmektedir. Sizin geçirdiğiniz iş kazasına bağlı olarak tedaviniz için sağlık kurulu tarafından 6 aydan uzun süren istirahatlı bırakılmanız, iş sözleşmenizin feshi için neden oluşturmaz. Ancak, sağlık kurulu tarafından çalışamayacağınıza veya işyerinde çalışmanızın sakıncalı olduğuna dair karar verilmesi halinde, işveren, tazminatlarınızı ödeyerek iş sözleşmenizi feshedebilir. Ekim/2008 ayı başından önce dünyaya gelmiş olan ve anne veya babanın geçindirmekle yükümlü aile bireyi olarak önceki mevzuat hükümlerine göre sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını elde etmiş olan kız çocukları, aile içinde kişi başına düşen aylık gelirin tespiti yapılırken hariç tutulur mu? Celal Hocam merhaba. Dayım emekli 5 çocuğu var, 2 kız, 3 erkek. Kızın biri lisede, diğeri oğlanla birlikte üniversitede okuyor. Oğlanın biri de 26 yaşında ve çalışmıyor. Hepsi birlikte oturuyor. Hocam, büyük oğlan için gelir testine başvurdular, dayımın emekli maaşını 3’e bölüyor, iki kızı hariç tutuyorlar. Fon Müdürü ile görüştük. Yeni Kanun çıktı, kız çocuklarını dışarıda tutuyoruz diyor. Bu iki kız öğrenci, gelirin büyük kısmı bunlara gidiyor. Aslan payını bunlar alıyor. Böyle şey olur mu? (Kayseri) S osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı, genel sağlık sigortalısının prim ödeyeceği geliri olarak kabul edilmiştir. Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve İzleme Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ise, gelir testinin yapılmasında dikkate alınacak aile bireylerinin; -Aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşacağını, -Yaşları ne olursa olsun aynı hanede yaşayan, evli olmayan çocukların gelir tespitinde aile içinde değerlendirileceğini, -Öğrenim nedeniyle geçici olarak aynı hanede yaşamayan yirmibeş yaşını doldurmamış, evli olmayan çocukların da, öğrenimleri süresince aile içinde değerlendirileceğini kabul etmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün 2012/07 sayılı Genelgesinde de, kişi başına düşen aylık gelirin, “aile bireylerinin harcamaları taşınır ve taşınmaz ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak aile içinde kişi başına düşen aylık gelirin aylık tutarı” olarak belirtmiştir. Buna göre, dayınızın aile içindeki gelirinin kişi başına düşen aylık tutarının tespiti için, yaşlarına bakılmaksızın, birlikte oturan ve evli olmayan çocuklarının tümünün dikkate alınması gerekir. Birlikte oturduğu çocuklarının tümü dikkate alınmadan tespit edilen aylık geliri için, gelir testini yapan Fon’a itiraz etmesi uygun olacaktır. "İŞTE IZ M I T A Y A H " A D ' A R A ANK RÖPORTAJ: UĞUR POLAT [email protected] TÜRK METAL BİZİM YUVAMIZ “İşte Hayatımız” da bu ay Başkent’teyiz… MAN Türkiye işyerinde çalışan Rafet Tiftikçi, mesai arkadaşları ve ailesi ile bu ayki sayfalarımızın konuğu oldu. BURALARDA MAN’CILARA ALMANCI DERLER M AN Türkiye işyerinde çalışma hayatını sürdüren Rafet Tiftikçi, Ankara’nın Çubuk ilçesi yakınlarındaki Dumlupınar Köyü’nde yaşıyor. “Ben Ankara’nın yerlisiyim. Ailem Çubuklu, ben de Çubuk’ta dünyaya geldim. Halen, ailece Çubuk’ta yaşamaya devam ediyoruz. Ben çalışmaya çocukluğumdan itibaren tarım ve hayvancılık işleri ile uğraşarak başladım. Lise eğitimimi Çubuk Endüstri ve Meslek Lisesi Metal Bölümünde tamamladım. Ama, uzun yıllar kendi mesleğim yerine ailemle birlikte köyde tarım ve hayvancılık işlerinde çalıştım ve bir yandan da taksi şoförlüğü yaptım. Şoförlük 6 yıl sürdü. Ama, aklımda da, kalbimde de hep MAN Türkiye işyeri vardı. Bizim buralarda MAN’cılara, Almancı derler. MAN Türkiye, hem ilçemize hem köyümüze yakınlığının yanı sıra, çalışma şartları ile bizim buralarda herkes tarafından istenilen bir yer işyeri konumundadır. 2001 yılının son aylarıydı, MAN Türkiye’ye işçi alımı yapıldığını duydum. Lisede beraber okuduğum birçok arkadaşım da burada çalışıyordu. Onların telkini, işe alım süreçlerini takip etmeleri ve bana verdikleri cesaret ile iş başvurusunda bulundum. İki ay içerisinde beni sınava çağırdılar, sınavdan iki ay sonra ise işe başlangıç için çağrıda bulundular. 2002 yılının hemen başlarında MAN Türkiye’de işbaşı yaptım.” MAN Türkiye serüvenine 2002 yılında başlayan ve kısa bir süre sonra burada 14. yılını tamamlayacağını ifade eden Tiftikçi, MAN Türkiye işyerinde geçen her gününün bir öncekinden daha iyi olduğunu belirtiyor. “MAN Türkiye işyerine ilk başladığım günleri hiç unutamıyorum. O zamanki yaşadığım heyecan ve merak çok üst noktalardaydı. Yeni bir iş, yeni arkadaşlar ve farklı bir yaşam standardına geçmiştim. Heyecanım da, merakım da hep o ilklerden dolayıydı. Kısa bir zaman sonrasında 14. yılımı tamamlıyorum. Bu 14 yıl içerisinde fabrikada unutulmayacak onlarca hatıram oldu. Fakat fazla uzağa gitmeyi gerek yok. 2015 yılına, yani 6-7 ay öncesine gidecek olursak; TÜRK 39 METAL Ramazan ayıydı ve çok sıcaktı… Fabrikadaki soğutma sistemlerinin çalışmasına rağmen aşırı sıcaklar kaynak yaptığımız için bizleri çok zorluyordu. Temsilcilerimizle bu durumu paylaştığımızda, bu konuya bir çözüm üreteceklerini söylediler. Birkaç gün sonra fabrikanın her bölümüne vantilatörler konmaya başladı. Bizim daha elverişli bir çalışma ortamına sahip olmamızı sağladılar. Ayrıca, yine aynı dönemde birçoğumuzun oruç tutmasından dolayı yemek saatlerinde boşlukta kalıyorduk. Bizlere 1500 tane med (yatak) aldılar. Ramazan ayı boyunca yemek ve dinlenme saatlerinde bu yatakları kullanarak istirahat ettik. Bu yataklar bizlere gelecek yıllarda ramazan aylarında tekrar kullanılmak üzere teslim edildi. Bu konuda hem temsilcilerimize, hem sendikamıza hem de işveren temsilcilerine, sendikamızın dergisi aracılığa ile ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.” Tiftikçi, işyeri ile ilgili düşüncelerini, “MAN Türkiye işyeri benim için ekonomik anlamdaki en büyük güvencemdir” cümlesiyle özetliyor. BİZDE ÖNCE AİLE GELİR... E vli ve dört çocuk sahibi olan Rafet Tiftikçi, 2000 yılında dünya evine girdiğini ve eşi Burcu Tiftikçi ile görücü usulü tanıştırıldığını söylüyor. Tiftikçi çiftinin bugün Buse (14), Nazmiye (12) ve Hiranur (6) olmak üzere üç kız, Hüseyin (3) isimli bir erkek çocukları var. “Bizim buralar köy yeri, burada askerden gelince, elin de biraz iş tuttu mu hemen bunun başını bağlayak derler. Benim de aynen öyle oldu. Eşimle annem vasıtasıyla tanıştım. Önce büyükler olur dedi, sonra da biz olur dedik. İlk zamanlar ikimiz için de biraz zor olsa da birbirimize çabuk alıştık ve çok hızlı bir şekilde bağlandık. Bugün Allah’ıma şükürler olsun, dört çocuğumuz ve düzenli bir hayatımız var.” Bu arada sohbete katılan Burcu Tiftikçi, “Rafet, bana ve çocuklarına karşı oldukça samimi ve babacan biri… Bizlere çok düşkün bir aile babası, aslında önce ailem diyen tam bir Anadolu erkeği. Görücü usulü evlendik ama dünyaya bir daha gelsem, yine onunla birlikte olmayı, yine onunla evlenmeyi isterdim.” Rafet Tiftikçi, eşini dinlerken biraz duygusallaşarak; “2009 yılında ekonomik anlamda aile olarak zor bir sınavdan geçtik. Eşim Burcu’dan Allah razı olsun beni hiçbir konuda zorlamadı. O zor dönemde beni hiç yalnız bırakamadı. Sadece o zaman değil, evliliğimizin tüm dönemlerinde beni hiçbir konuda yalnız bırakmadı. O yüzden, çok rahat bir TÜRK 40 METAL şekilde, ailem benim varım yoğum, her şeyim diyebilirim. O yüzden bizde önce aile gelir diyebilirim.” Tiftikçi çiftinin Ankara’nın Çubuk ilçesi yakınlarındaki Dumlupınar köyündeki evi bahçe içinde. Onlarca meyve ağacının bulunduğu bahçede, bir ahır ve kümes de yer alıyor. Ve Tiftikçi ailesi, sütü ve yumurtayı birinci elden taze olarak tüketiyor… TÜRK METAL BİZİM YUVAMIZ R afet Tiftikçi, sendika ile işe girmeden önce tanıştığını, işe giriş sürecinde kendisini, işyerinde sendika olmasının da etkilediğini ifade etti. “MAN Türkiye’yi Çubuk’ta yaşayan herkes iyi bilir. Herkesin doğrudan ya da dolaylı olarak burası ile bir bağlantısı var. Kiminin babası, kiminin eşi, kiminin amcası, dayısı ya da bir akrabası burada çalışıyor. Bu nedenle, MAN Türkiye işyerinde sendikanın olduğunu herkes gibi ben de biliyordum. Kulaktan dolma bilgiler olsa da, sendikanın gerekliliğini de gücünü de biliyordum. İşyerinde çalışmaya başladıktan hemen sonra biz de sendikaya üye olduk. İnsanın kendini koruyacak, kendini savunacak birinin olduğunu bilmesi, ister istemez insana güven veriyor. Ben de o TÜRK 41 METAL koruyucu şemsiyenin altında olduğum için çok mutluyum. Ben sendikamızın dergisi aracılığıyla Türk Metal Sendikası’na üye herkese, sendikamıza sahip çıkılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ayrıca, sendikasız çalışan arkadaşlara da, sendikasız çalışmak, aletsiz çalışan bir ustaya benzer diyorum. Çünkü sendikasız çalışan işçinin hep bir yanı eksiktir. Usta da aletsiz hiçbir şey yapamaz, hep bir eksiklik hisseder ve onu tamamlaya çalışır.” Tiftikçi Ailesi ile söyleşimizi tamamlarken, bizlere hem evlerinde hem de işyerlerinde gösterdikleri sıcak ve samimi yaklaşımlardan dolayı teşekkürlerimizi bir kez de dergimiz aracığıyla iletmek istiyoruz. Aynı zamanda, söyleşimiz sırasında bizleri yalnız bırakmayan Ankara 3 Nolu Şube Mali Sekreterimiz ve MAN Türkiye İşyeri baş temsilcimiz Yusuf Yılmaz’a da sonsuz teşekkürler. TÜ R K AL SE N ET KASI Dİ M TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ 2015 yılında Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 8 6 9 6 2016 yılında Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 4 2 0 TÜRK METAL - MESS TÜRK METAL-MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ ve TEŞKİLATLANMA EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR 23 Aralık – 21 Ocak tarihleri arasında Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de yapılan eğitim programlarına 1102 üyemiz katıldı. İstanbul 1, Osmangazi ve Dilovası şubelerimizden 89 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı, 23-26 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. l Sakarya şubemizden 327 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı, 26-30 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. l İstanbul Anadolu Yakası, Gebze 1, Dilovası ve Çayırova şubelerimizden 90 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı 17-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bursa 1, Bursa 3 ve Biga 1 Nolu şubemizden 75 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı, 10-13 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı. Gemlik şubemizden 199 üyemizin katıldığı Türk MetalMESS Ortak eğitimi programı, 24-27 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Yücel Yücel tarafından yapıldı. TÜRK 42 METAL TÜ R K M AL SE N ET KASI Dİ 6l TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ Ankara 3, Aksaray 1, Ankara, İskenderun 1, Eskişehir ve Bozüyük şubelerimizden 95 üyemizin katıldığı Türk MetalMESS Ortak eğitimi programı, 3 - 9 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı. İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1Nolu şubelerimizden 74 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı 6 - 9 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı. İstanbul Anadolu Yakası, Bolu ve Bursa 1 Nolu şubelerimizden 72 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı, 27-30 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı. Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Gölcük şubelerimizden 86 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı 13-16 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı. Sendikal konuların işlendiği açılış programları, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi. Eğitim programı, çeşitli konularda işlenen derslerin yanında, çeşitli sosyal ve sportif etkinliklerle devam etti. Düzenlenen coşkulu gala programlarında keyifli saatler geçiren üyelerimiz. Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile programı tamamladı. TÜRK 43 METAL n Yerkürede 1.3 milyar kilometreküp su vardır ve olup olacağı bu kadardır. n İçmekte olduğumuz su, dünya kurulduğundan beri kullanımdadır. n Yerkürenin ağırlığı için şu anda geçerli olan en iyi tahmin, 5,9725 milyar tondur. n Okyanuslar şimdiki hacimlerine tahminen 3,8 milyar yıl önce kavuşmuştur ve o zamandan bu yana devridaim halindedir. n Yerçekirdeğinin tahmini sıcaklığı 4.000 santigrat derece ile 7.000 santigrat derece arasında değişir. Yani neredeyse Güneş’in yüzeyi kadar sıcaktır. B U L M A C A 5 4 1 2 9 8 3 8 5 7 1 8 5 9 1 4 6 7 9 2 9 5 4 TÜRK 44 METAL 7 4 3 SUDOKU BULMACA 6 8 n Kıdem: Eskilik; bir işte rütbece eski olma. n Kıdem Tazminatı: 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesindeki koşullara uygun olarak işverence işinden çıkarılan, emekli olan, askere giden, evlenen (sadece kadın işçi için), ölen (kanuni mirasçılarına) veya haklı nedenle iş sözleşmesini işçinin feshetmesi halinde, işverence işçiye, en yüksek devlet memuruna bir yıl için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçmemek üzere, iş sözleşmesinin devam ettiği her tam yıl için 30 günlük ücreti tutarında ödenen para. n Kıdem Tazminatı Sayılan Ödemeler: Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında 4857, 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat ve sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler. Tanımlar, Dr. Naci Önsal’ın TÜRK-İŞ yayınları arasında yer alan Endüstri İlişkileri Sözlüğü’nden alınmıştır. KÜNYESİ FİLMİN KÜNYESİ FİLMİN Vizyon Tarihi : 4 Mart 2016 Yapımı : 2015 – ABD Tür : Komedi Yönetmen : John Morris, Sean Anders Oyuncular : Mark Wahlberg, Will Ferrell, Alessandra Ambrosio, Linda Cardellini, Thomas Haden Church Senaryo : Etan Cohen, Adam McKay, Brian Burns, Chris Henchy Yapımcı : Joey McFarland, Riza Aziz Babalar Savaşıyor F errell, karısının iki çocuğuna dünyanın en iyi üvey babası olmak için büyük çaba sarf eden mülayim bir radyo yöneticisidir. Çocukların vurdumduymaz, beleşçi asıl babaları (Wahlberg) dönüp, üvey babayı çocukların ilgisi için rekabete zorladığında sorunlar çıkmaya başlar. TÜRK TÜRK Vizyon Tarihi : 11 Mart 2016 Yapımı : 2016 – ABD Tür : Dram Yönetmen : Declan Dale Oyuncular : Keanu Reeves, Christopher McDonald, Mira Sorvino, Ana De Armas, Peter Conboy Senaryo : Gee Malik Linton, Declan Dale Yapımcı : Keanu Reeves, Cassian Elwes Dedektif Garban E n yakın ekip arkadaşını yakın bir zaman önce kaybeden Dedektif Galban (Keanu Reeves), onun ölümündeki sır perdesini aralamaya çalışmaktadır. Ancak, gerçeğe yaklaştıkça polis teşkilatındaki yolsuzluklara ve genç bir kadını ilgilendiren tehlikeli sırra da yaklaşacaktır. 46 46 METAL METAL Elveda Güzel Vatanım Yazar: Ahmet Ümit Baskı Yılı: 2015 Yayınevi: Everest Yayınları Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır. “Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan… Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum… Kendi Gecesinde Yazar: İnci Aral Yayınevi: Kırmızıkedi Yayınları İnsan kendi gerçeğinden kaçamıyor. Herkesten gizlediğini içinde taşıyor, kimseyle konuşamadığını kendiyle konuşuyor. “Gece insanın içindedir” diyen Hayal Ali ya da Hayali’nin de yaptığı bu. İçindeki “Kara”ya konuşuyor. İnci Aral’ın yeni romanı Kendi Gecesinde, kişisel hesaplaşma olduğu kadar karmaşık bir aşk romanı. Yazar, kahramanı Hayali’nin İstanbul’dan Londra’ya uzanan hikâyesini anlatıyor. TÜRK 47 METAL VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI BARIŞ YILDIZ İzmir 1 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Ege Endüstri ve Tic. A.Ş. Kovan Atölyesinde çalışan üyemiz Barış Yıldız, 18 Aralık’ta hayatını kaybetti. Merhum Yıldız’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. HALİT ADIGÜZEL İzmir 1 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Cevher Jant San. A.Ş. çalışanı üyemiz Halit Adıgüzel, 24 Aralık’ta hayatını kaybetti. Merhum Adıgüzel’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. MURADİYE AKTAŞ Kocaeli Şubemizin örgütlü olduğu Ark Pres Emniyet Kemeri A.Ş. çalışanı üyemiz Muradiye Aktaş, 2 Ocak’ta hayatını kaybetti. Merhume Aktaş’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. SERDAR ÇAĞAN KÇerkezköy Şubemizin örgütlü olduğu Arçelik A.Ş. İç Üretim Talaşlı İmalat Bölümü çalışanı üyemiz Serdar Çağan, 3 Ocak’ta hayatını kaybetti. Merhum Çağan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. GÖKHAN YURTER İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin örgütlü olduğu Siemens (Kartal) İşyeri, bakım grubu çalışanı üyemiz Gökhan Yurter, 7 Ocak’ta hayatını kaybetti. Merhum Yurter’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz. Türk Metal Ailesi olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz… TÜRK 48 METAL ANADOLU HOTELS EREĞLİ ZONGULDAK ANADOLU HOTELS GİRNE Büyük Anadolu Güneşi Girne’den doğuyor... KIBRIS’IN turizm kenti Girne’de, 30.000 m² alan üzerinde kurulu olan Büyük Anadolu Girne Hotel, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunarak, eşsiz manzarası ile konuklarına ev sahipliği yapmaktadır. 70 odalı tesiste 60 standart oda, 58 m² kullanım alanlı 2 senior suit, 30 m² kullanım alanlı 8 corner suit oda bulunmaktadır. Tesiste, uyandırma servisi, tüm alanlarda ücretsiz internet erişimi, kuru temizleme ve çamaşır yıkama, merkezi klima sistemi, jeneratör ve açık otopark mevcuttur. KONUM: Ercan Havaalanı’na 35, Girne kent merkezine 1 km. mesafededir. STANDART ODA ÖZELLİKLERİ: Televizyon, telefon, ücretsiz internet erişimi, minibar, duş, merkezi klima, saç kurutma makinesi, elektronik para kasası, AKTİVİTELER: Tesislerimizde Kıbrıs’ın ilk ve tek olimpik yüzme havuzu, çocuk havuzu, sauna, yüzme okulu bulunmaktadır.