timurtaş onan stanko abadzıc

Transkript

timurtaş onan stanko abadzıc
BASIN BÜLTENİ
İletişim: Sennur Çevik Onan
0530 952 79 73 – 0212 237 36 52
[email protected]
TİMURTAŞ ONAN
STANKO ABADZIC
KESİŞEN YOLLAR
15 AĞUSTOS - 12 EYLÜL 2015
AÇILIŞ: 15 AĞUSTOS CUMARTESİ 17.30
FOTOĞRAF SERGİSİ
SALI’DAN CUMARTESI’YE HERGÜN
SAAT 12.00 - 18.30 ARASI
Bu sergi Henri Cartier Bresson, Robert Capa, Brassai gibi fotoğrafçıların mirası olan büyük bir fotoğrafik
geleneğin iki önde gelen yorumcusunun çalışmalarından oluşuyor. Türkiye’den Timurtaş Onan ve Hırvatistan’dan Stanko Abadžić bu projede işbirliği yaparak birbirlerinin şehirlerinden ilham aldı; Onan Zagreb’i,
Abadžić İstanbul’u fotoğrafladı. Her iki fotoğrafçının ürettiği siyah beyaz fotoğraflar ışığın ele alınışı ve
geometrik ayrıntılara vurgu yapan formal kurgularıyla ortak bir görsel dili ortaya çıkarıyor. Fotoğrafçıların
duyarlılıklarıyla, iki kenti ve buralardaki yaşamı farklı kılan nitelikler, fotoğraflanan detaylarda kendini
gösteriyor.
Timurtaş Onan - Fotoğraf sanatçısı ve yönetmen. İstanbul’da doğdu. Fotoğraf çalışmalarına 1980 yılında
başladı. 25 yıldır profesyonel olarak çalışan Onan, bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında birçok etkinliğe katıldı, sergiler açtı, kitaplar yayınladı, belgesel filmler çekti, ulusal ve uluslararası yarışmalarda jüri üyesi
olarak yer aldı. www.timurtasonan.com
Stanko Abadžić – Fotoğrafçı ve fotomuhabir. 1952’de Vukovar, Hırvatistan’da doğdu. Zagreb’de yaşıyor.
Abadžić profesyonel kariyerine fotomuhabir olarak başladı. Çeşitli ülkelerde başarılı röportajlar hazırladı.
1991’de savaşın başlamasıyla önce Almanya’da sonra da fotoğrafçılık açısından üzerinde büyük etki bırakan
Prag’da yaşadı ve sanat fotoğrafçılığına yöneldi. Çeşitli ülkelerde kişisel sergiler açtı, birçok eseriyle ödül
kazandı. www.sabadzic.net.amis.hr
Crossroads/Kesişen Yollar, Nadir Ede
Timurtaş Onan ve Stanko Abadzic iki ayrı ülkede doğan iki ayrı fotoğrafçı ama, tek bir ruh, tek bir sanat anlayışı. Her ikisi de, izinden yürüdükleri Henri Cartier Bresson, Robert Capa, Brassai ekolünün günümüzdeki
en yetenekli temsilcilerinden. Fotoğraflarına baktığınız zaman her karenin size anlatmak istediği hikayeyi
kolayca kavrayabiliyorsunuz. Her ikisi de ışığı mükemmel kullanıyor. Ve zamanlamaları müthiş. Onlar deklanşöre basmadan bir saniye önce veya bir saniye sonra fotoğraf oluşmamıştır.
Fotoğrafın en büyük zorluğu dilsiz oluşudur. Fotoğrafta hareket ve ses yoktur, fotoğrafçının elinde tek bir
kare vardır hikayesini anlatmak için. Deklanşöre öyle bir anda basması gerekir ki o karede bize anlatılmak
istenen hikaye oluşsun. Hem de herkesin anlayabileceği bir biçimde.
Bunun çok zor bir iş olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? Ama hem Stanko’nun hem de Timurtaş’ın
fotoğraflarında bunun mükemmel biçimde başarıldığını görürüz. Bunun yanı sıra her ikisi de fotoğrafı oluşturan lekeleri karenin içine en uygun biçimde yerleştirir. Her ikisinin fotoğrafları da o kadar hesaplı tasarlanmışlardır ki görüntüyü oluşturan elemanların yerindeki en küçük değişiklik fotoğrafın büyüsünün ve
anlamının kaybolmasına sebep olur.
Katip Mustafa Çelebi Mahallesi
Tel Sok. N:8/2 Beyoğlu-İstanbul
BASIN BÜLTENİ
İletişim: Sennur Çevik Onan
0530 952 79 73 – 0212 237 36 52
[email protected]
Ben her ikisinin de fotoğraflarında bazen Bresson’u, bazen Capa’yı bazen Atget’i, bazen Doisneau’yu görüyorum.
Beni şaşırtan noktalardan biri de karelerinden fışkıran yaşama sevinci. Onların fotoğraflarındaki insanlar
“insan”dır, içimizde birileridir ve zor durumda olsalar bile hayata gülen gözlerle, umutla bakarlar; tıpkı
fotoğrafı çekenler gibi.
Henry Cartier Bresson”“Fotoğraf çekmek insanın gözünü,aklını ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir “demişti.
Kısacası Timurtaş ve Stanko gelecek nesillere içinde yaşadığımız çağı anlatacak sanat eserleri üretirken
mükemmeli yakalamayı biliyorlar. Teşekkürler Timurtaş, teşekkürler Stanko...
Kesişen Yollar, David Cregeen MA.M.Phil
Bu güzel sergi Paris kökenli Magnum fotoğrafçılarının mirası olan büyük bir fotografik geleneğin iki önde
gelen yorumcusunun çalışmalarından oluşmaktadır.
Devamlı olarak uluslararası etkinliklere katılıp, sergiler açan Türkiyeli fotoğrafçı Timurtaş Onan ve Hırvatistanlı fotoğrafçı Stanko Abadzic bu projede işbirliği yaparak birbirlerinin şehirlerinden ilham aldılar. Timurtaş Onan Zagreb’i ve Stanko Abadzic İstanbul’u fotoğrafladı.
Yapıtlarında ki, benzer duyarlılıklar, teknik beceri, ifade benzerlikleri, şehirler arasındaki ve yapıtlarındaki
ince farklılıkların sonucu olarak; zıt, canlı ama benzeşen bir fotoğraf serisi oluşmaktadır.
Güçlü geometrik yapı, aynı zamanda ışık ve gölge oyunları ikisininde karakteristik özelliğini oluşturmaktadır. Timurtaş Zagreb’in çarpıcı ifadesini sert bir beton yapıyı dev üçgen formlar ile verirken aynı zamanda
ağaçların arasında kalmış yalnız bir adamın küçük figürü ile insan faktörünü mükemmel bir şekilde ortaya
çıkarıyor.
Yapıtlarındaki; hareket, mizah, yan yana dizilmiş merak uyandıran özellikler öyküyü anlatırken, bir yorum
veya günün herhangi bir an’ı bunun ötesinde varoluşsallaşıyor.
Bir çocuk arkasındaki binanın küp şeklindeki masif taşlarının önünde kaykay tahtasının üzerinde dramatik
bir biçimde sıçrarken görüntüleniyor. İstanbul’un eski mahallelerinde iki küçük kız güneşli bir sokağın ortasında ağaçların gölgesinde görüntülenirken, diğer iki kız İstanbul’un karakteristik sıcak atmosferinde harap
binaların ortasındaki küçük bir meydanda sohbet ediyorlar. Galata köprüsünün ve merdivenlerinin geometrik çerçevesinde Boğazın ışığı parlamakta.
Timurtaş demir parmaklıklı kapının işlemelerinin arasından merdivenlerin yukarısında ve arkasında başka
bir Zagreb’i, bir gizli bahçeyi meydana çıkarıyor. Stanko, yapım aşamasında bir binanın önünde harika bir
şekilde parlayan çuvalları, müthiş bir kompozisyon ile görüntülüyor. Bu İstanbul Türkiye işte.
Onların fotoğrafları usta işi; görüntüler dikkatle ve zekice sayısız olasılığın içinden süzülerek elde edilmiş.
Bu özel anlarda yakalanmış konu ve ışık farklı bir dünyayı gözler önüne seriyor.
Sergi mizahi, trajik, hüzünlü, şefkatli veya grotesk, güzel veya çirkin, karşı konulmaz duyarsızlık veya dayanılmaz empati imgeleri ile derin bir insani boyutu aktarıyor.
Katip Mustafa Çelebi Mahallesi
Tel Sok. N:8/2 Beyoğlu-İstanbul

Benzer belgeler