Bu PDF dosyasını indir - Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Transkript
Bu PDF dosyasını indir - Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri
ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi / DÜ Sağlık Bil Enst Derg Journal of Duzce University Health Sciences Institute / J DU Health Sci Inst ISSN: 2146-443X [email protected] 2016; 6(1): 14-18 Yanık ile Acile Başvuran 0-18 Yaş Grubu Olguların Özelliklerinin Geriye Dönük Belirlenmesi Dilek ŞAYIK1, Ayfer AÇIKGÖZ2, Ahmet MUSMUL3, Ahsen ULUKUŞ1 ÖZ Bu araştırma, acil kliniklerine yanık ile başvuran 0-18 yaş grubu olguların özelliklerinin geriye dönük belirlenmesi amacıyla yapılmış, tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırma 09.11.2013-09.12.2014 tarihleri arasında Eskişehir Devlet Hastanesi Çocuk Acil ve Erişkin Acil Kliniğine başvuran toplam 192033 çocuk olgudan, yanık tanısı almış 1121 olgunun (%0.58) tamamını kapsamaktadır. Veriler hastane bilgi işlem sistemindeki istatistik programından (FONET-İstatistik) toplandı. Verilerin analizi SPSS 21.0 paket programında yapıldı. Olguların %56.4 (n=632 kişi)’ünün erkek ve %65.6 (n=735 kişi)’sının 0-5 yaş arasında olduğu belirlendi. Olguların %24.3’ünün “İkinci derece yanık vücut bölgesi (T30.2)”, %21.8’inin “Yanık korozyon donma sekeli (T95)”, %20.3’ünün “Yanma ve korozyonlar vücut bölgesi (T30)” ve %11.4’ünün “Vücut yüzeyinin %10-19’unu tutan yanıklar (T31.1)” tanısı aldığı saptandı. Sonuç olarak acil kliniklere başvuru nedenleri arasında yanık önemli bir yer tutmaktadır ve 0-5 yaş arası çocuklarda risk daha fazladır. Önerimiz; yanıkların önlenmesi ve ilk yardım konusunda ailelerin düzenli eğitimine yönelik programlar oluşturulmasıdır. Anahtar Kelimeler: Çocuk; yanık; acil. Retrospective Determination of the Features of 0-18 Age Group Cases Admitted to the Emergency with the Complaint of Burn ABSTRACT This research is a descriptive study conducted for the retrospective determination of the features of 0-18 age group cases admitted to the emergency departments with the complaint of burn. The research comprises all of 1121 cases (0.58%) with a diagnosis of burn out of a total of 192.033 cases of children admitted to the Eskisehir State Hospital Pediatric and Adult Emergency Department between 09.11.2013-09.12.2014. Data was collected from the statistics program (FONETStatistics) in the data processing system of the hospital. Data analysis was performed in SPSS 21.0 package program. It was determined that 56.4% (n=632 cases) were male and 65.6% (n=735 cases) were between the ages of 0-5 it was detected that 24.3% of the cases had a diagnosis of “Body region with a second degree burn (T30.2)”, 21.8% of the cases had a diagnosis of “Burn corrosion freezing sequelae (T95)”, 20.3% of the cases had a diagnosis of “Body region of burn and corrosions (T30)” and 11.4% of the cases had a diagnosis of “Burns covering 10-19% of the body surface (T31.1)”. In conclusion, burn has an important place among the causes of admission to the emergency departments and the risk is higher in children between the ages of 0-5. We suggest to prevent burns and to form programs for the regular training of the families regarding the first aid. Keywords: Children; burn; emergency. GİRİŞ Kaza; yanlış davranış ve ihmaller sonucunda oluşan, korunulabilir bir olay olarak tanımlanabilir (1,2). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan tanıma göre ise kaza; insan iradesi dışında, ani ve çabuk beliren bir dış güç etkisiyle ortaya çıkarak fiziksel ve/veya mental hasarla sonuçlanabilen olaylardır (3). Kazalar, toplumlarda sağlık sorunları içinde önemli bir yere sahiptir. Kasıtlı olan yaralanmalar kaza tanımı içinde yer almaz. Kasıtlı olmayan yaralanmalar ise genellikle kazanın olduğu yere göre sınıflandırılır. Bunlar; trafik kazaları, iş kazaları (iş yerinde ya da işin yürütüm koşulları nedeniyle oluşan bütün kazalar), ev kazaları (zehirlenmeler, yangınlar, düşme, kesiler, elektrik kazaları), endüstriyel kazalar (patlamalar, yangınlar, zehirlenmeler, radyasyon vb.), spor kazaları, okul kazaları (düşme, vb.) olarak 1 Eskişehir Devlet Hastanesi 2 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü 3 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dalı Correspondence: Dilek ŞAYIK e-posta: [email protected] Geliş Tarihi / Received: 11.02.2015 Kabul Tarihi / Accepted: 09.07.2015 Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6 (1): 14-18 14 ŞAYIK ve Ark. çeşitlendirilebilir (1,4). Bu sınıflandırma içinde yer alan ev kazaları, ev içinde veya ev çevresinde meydana gelir. Yapılan bir çalışmada (5) kazaların %71.2’si ev içinde, %28.8’i de ev dışında olmuştur. Ev kazalarının %35.3’ü evin her hangi bir odası veya salonda, %24.3’ü mutfakta, %12.7’si merdivenlerde, %11.6’sı banyoda, %5.8’i damda, %5.5’i bahçede, %3.4’ü balkonda ve %1.4’ü de asansörde meydana gelmiştir (5). Ev kazalarında morbidite ve mortalitenin en önemli sebeplerinden biri de yanıklardır (3,6). Yanıklar, motorlu taşıt kazası, düşmeler ve şiddetten sonra en önemli dördüncü yaralanma sebebidir (7) ve çocuklarda ölüme yol açan ilk on beş sebepten birisidir (8). Çocuklarda yanığa bağlı ölümler, gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre 10 kattan daha fazladır (7, 9). 2004-2011yılları arasında tüm dünyada 11 milyon kişi yanık için tıbbi tedaviye ihtiyaç duymuş ve 300.000 kişi hayatını kaybetmiştir (7). Japonya’da 25-30 milyonda bir (10), Fransa’da 18 milyonda bir (11), Amerika’da 42 milyonda bir (12) majör yanık meydana gelmektedir. Yanıkların yaklaşık %90’ı gelişmekte olan ülkelerdedir (7). Ülkemizde yapılan çalışmalarda (5, 13-16) yanıkların tüm kazalar içindeki görülme oranı %2.7 ile %43.9 arasında değişmektedir. Al ve arkadaşlarının (17) çalışmasında 0-18 yaş grubunda haşlanma yanıkları %76.2, alev yanıkları %23.1’dir.Aytaç ve arkadaşlarının (18) çalışmalarında yanık nedenlerini sırasıyla haşlanma %68.8, alev yanığı %21.5, sıcak bir cisim ile temas sonucu yanmalar %3.8 ve kimyasal yanıklar %1,1olarak belirtilmiştir. Kocatürk ve arkadaşlarının (19) çalışmalarında yanıkların %65.4 oranında sıcak su, çay, muhallebi, vb. sıcak sıvıların vücuda dökülmesi nedeniyle oluşan yaş yanık olduğu tespit edilmiştir. Yanıkların büyük çoğunluğu dikkatsizlik ve yetersiz önlemlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle 0-6 yaş arası çocuklar kendilerini kazalardan koruyabilecek gelişimsel özelliğe henüz yeterince sahip olmadıkları için risk altındadır. Diğer gereksinimlerinin karşılanmasında olduğu gibi, kendileri için güvenli bir çevrenin oluşturulması ve kazalardan korunmada bir yetişkinin yardımına gereksinim duyarlar (20). Ev ortamında güvenlik malzemelerinin kullanımı çocuklarda gelişebilecek ev kazalarını, yanıkları azaltmada önemli bir girişimdir (21). Önemli olan diğer bir nokta da oluşan yanıklar için ilk yardım eğitimidir (22). Alınacak önlemlerin ve doğru ilk yardım uygulamalarının ailelere öğretilmesi gerekir. Bu konuda en önemli görev profesyonel sağlık meslek üyelerine düşmektedir. Özellikle toplumun her kesiminde çalışan hemşireler yaptıkları ev ziyaretleriyle kazaları değerlendirme, riskleri belirleme ve bu risk faktörlerinin azalmasına yönelik uygulamalar yapabilme fırsatına sahiptirler (14). Tüm bunlara karşın ülkemizin sosyo-ekonomik özelliklerine bağlı olarak her yıl on binlerce kişi çeşitli biçimlerde yanarak tedavi amacıyla sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır. Bunların çoğunluğu ayaktan tedavi verilerek gönderilmekte, durumu ciddi olanlar ise sayıları sınırlı olan yanık tedavi merkezlerine sevk edilerek buralarda yatırılarak tedavi edilmektedirler (22). Tedavi aşamasında uygun hemşirelik bakımının verilmesi önemlidir. Ancak daha da önemlisi bu durumun tekrarlanmaması için kişiye ve aileye alınacak önlemler ve ilk yardım ile ilgili eğitim verilmesidir. Bu çalışmadaki amacımız, acil kliniklerine yanık ile başvuran 0-18 yaş grubu olguların özelliklerini belirlemek ve ortaya çıkan verilere göre risk gruplarına dikkat çekmektir. GEREÇ VE YÖNTEMLER Bu çalışma, Eskişehir Devlet Hastanesi Çocuk Acil ve Erişkin Acil Ünitelerine yanık ile başvuran 0-18 yaş grubu olguların özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı, retrospektif bir çalışmadır ve 09.11.2013 ile 09.12.2014 tarihleri arasını kapsamaktadır. Bu tarihler arasında başvuran toplam 192033 çocuk olgudan, yanık tanısı almış 1121 olgunun (%0.58) tamamı çalışmaya alınmıştır. Veriler toplanmadan önce Eskişehir İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Eskişehir Devlet Hastanesi’nden Etik Kurul İzni (10.12.2014 tarihli, 22205031-051/22 sayılı) alınmıştır. Verilerin toplanmasında hastanenin kullanmakta olduğu bilgi işlem sistemindeki istatistik programından (FONET-İstatistik) yararlanılmıştır ve acil olgu teşhisleri hastanenin bilgisayar sistemindeki ICD-10 Tanı kodları kullanılarak gruplandırılmıştır. Veri toplama aşaması 2 hafta sürmüştür. Olguların yaşları literatür ışığında; 0-5 yaş (okul öncesi), 6-11 yaş (okul çağı) ve 12-18 yaş (adölesan) grubu olarak sınıflandırılmıştır (Polat ve ark, 2005; Aytaç ve ark, 2004). Verilerin değerlendirilmesinde Pearson Ki-Kare testi ve yüzdelikleri kullanılmıştır. p<0.05 olasılık değerleri önemli olarak kabul edilmiştir. Verilerin analizi SPSS 21.0 paket programında yapılmıştır. Araştırmamızın sınırlılığı hastane bilgi sisteminden çocuklara ait özelliklerden yalnızca yaş, cinsiyet ve tanılara ulaşılabilmiş olmasıdır. BULGULAR Acil ünitelerine başvuran 0-18 yaş arası 192.033 çocuğun 1121 (%0.58)’i yanık tanısı almıştır. Çocukların %56.4’ü erkek, %65.6’sı 0-5 yaş arasıdır ve %24.3’ünde ikinci derece yanık saptanmıştır (Tablo 1). Kızlarda ve erkeklerde yanık en fazla 0-5 yaş arası çocuklarda görülmüştür ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0.036) (Tablo 2). Çalışmamızda yanık tanıları ile cinsiyetler arasında yapılan karşılaştırmada anlamlı bir fark bulunmamıştır (Tablo 3). Çalışmamızda hastanenin acil kliniğine başvuran hastaların yanık tanıları ile yaş grupları arasında ileri düzeyde fark bulunmuştur (p<0.001). Tüm yanık türleri 0-5 yaş arasında en fazladır (Tablo 4). TARTIŞMA Çalışmamızda, araştırmaya alınan 192033 çocuğun 1121 (%0.58)’i yanık tanısı ile acile başvurmuştur. Polat ve ark. (13)’nın çalışmasında çocuk acil kliniğine başvuran yanık olgusu %2.7, Sütoluk ve ark. (5)’nın çalışmasında çocuk yaş grubunun da başvurduğu büyük acil kliniğine başvuran yanık olgusu %11.3’tür. Bizim çalışmamızda yanık tanısı ile başvuran hasta sayısı bu iki çalışmaya göre daha azdır. Bunun nedeni çalışmanın yapıldığı hastanede yanık tedavi biriminin olmaması, buna karşın Eskişehir ilinde farklı iki hastanede yanık tedavi merkezinin bulunması olabilir. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6 (1): 14-18 15 ŞAYIK ve Ark. Tablo 1. Olguların tanımlayıcı özellikleri Tablo 2. Olguların yaş grupları ile cinsiyetlerinin karşılaştırılması Tablo 3. Olguların Tanıları ile Cinsiyetlerinin Karşılaştırılması Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6 (1): 14-18 16 ŞAYIK ve Ark. Tablo 4. Olguların tanıları ile yaş gruplarının karşılaştırılması Çalışmamızda yanık ile başvuran olguların %24.3’ünde ikinci derece yanık vücut bölgesi, %21.8’inde yanık ve korozyon donma sekeli, %20.3’ünde yanma ve korozyonlar vücut bölgesi ve %11.4’ünde vücut yüzeyinin %10-19’unu tutan yanıklar tanısı konulmuştur (Tablo 1). Hastaların yanan bölgeleri incelendiğinde; %96.6’sının hasta bilgi sisteminde yanan vücut bölgesi tanımlanmamıştır. Geriye kalan %2.1’i el bileği ve elin yanık ve korozyonları (%66.7’si 12-18 yaş arası), %0.5’i baş ve boyunda (yaş gruplarına göre eşit dağıldığı %33.3), %0.5’i birden fazla bölgenin yanıkları (%50.0’si 0-5 yaş arası çocuklar ve %50.0’si 12-18 yaş arası çocuklarda), %0.2’si alt extremitelerin donma ve yanma sekeli (%50.0’si 0-5 yaş arası ve %50.0’si 12-18 yaş arası çocuklarda), %0.1’i üst extremitelerin donma ve yanma sekeli (%100.0’ü 6-11 yaş arası) olarak sisteme girilmiştir (Tablo 1). Tokyo’da yapılan çalışmada (10) 16 yaş altı çocuklarda haşlanma yanıkları vakaların %82’sini, alev yanıkları %11’ini oluşturmaktadır. Aynı yaş grubunda Avusturalya’da (23) alev yanıkları %56, haşlanma yanıkları %26 olarak bulunmuştur. Tayvan’da yapılan bir çalışmada (24) çocuklarda haşlanma yanıklarının %88.4 olduğu ve bunlarında %37’sinin sıcak içeceklerle, %3.7’sinin sıcak yemeklerle oluştuğu tespit edilmiştir. Al ve arkadaşlarının (17) çalışmasında yanıkların %76.2’si haşlanma, %23.6’sı aleve bağlı yanıklardır. Aytaç ve arkadaşlarının (18) çalışmasında yanık nedenleri sırasıyla; haşlanma %68.8, alev yanığı %21.5, sıcak bir cisim ile temas sonucu yanmalar %3.8 ve kimyasal yanıklar %1.1 şeklindedir. Demirel ve arkadaşlarının (25) çalışmasında hastaların %30.8’inde başta, %52.8’inde gövdede, %44.4’ünde üst ekstremitede, %59.9’unda alt ekstremitede, %7.9’unda perinede yanık saptanmıştır. Aytaç ve ark. (18)’nın çalışmasında hastaların %92.6’sında üst ekstremite, %83.6’sında alt ekstremite, %62.3’ünde gövdede ve %61.4’ünde baş-boyun bölgesinde, %13.2’sinde genital bölgede yanık tespit edilmiştir. Al ve arkadaşlarının (17) çalışmasında da hastaların %3.3’ünde saç-saçlı deri, %29’unda yüz ve boyun, %47’sinde gövde, %49.7’sinde üst extremiteler, %52.2’sinde alt extremiteler, %19.3’ünde genital ve gluteal bölgelerin yandığı tespit edilmiştir. Araştırmamızda tüm tanılar içinde hastaların yanık derinliklerine göre dağılımı incelendiğinde (Tablo 1); %24.2’sini ikinci derece yanık, %0.4’ünü el bileği ve elin birinci derece yanığı ve %0.1’ini üçüncü derece yanığın oluşturduğu belirlenmiştir. Demirel ve arkadaşlarının (25) çalışmasında hastaların %60.8’inde ikinci derece yanık, %39.2’sinde üçüncü derece yanık, Al ve arkadaşlarının (17) çalışmasında hastaların %91.1’inde ikinci derece, %1.2’sinde üçüncü derece, %7.7’sinde hem ikinci hem üçüncü derece yanık olduğu belirtilmiştir. Polat ve arkadaşlarının (13) çalışmasında ise çocukların %75.0’i birinci derece, %25.0’i de ikinci derece yanık şikayeti ile acil servise gelmiştir. Bizim çalışmamızda ikinci derece yanık oranı diğerlerine göre daha düşüktür (Diğer çalışmaların hepsinde ikinci derece yanık oranı, bu çalışmanınkinden daha yüksek). Birinci derece yanığın düşük olmasının nedeni, toplumumuzda birinci derece yanıkların önemsenmiyor olmasına bağlanabilir. Birinci derece yanıklar genellikle evde tedavi edilmektedir. Ancak bu tedaviler soğuk uygulama yapma, tazyikli olmayan suyun altına tutma gibi doğru uygulamaların yanı sıra, yanık üzerine yoğurt sürme, diş macunu sürme gibi yanlış uygulamaları da içerebilmektedir. Üçüncü derece yanık tanısının düşük olması, bu yanık türünün daha az görülmesi yönünden iyi bir sonuç olmakla birlikte, üçüncü derece yanıklı vakalar yanık ünitelerinin olduğu diğer hastanelere götürülüyor olabilir. Araştırmamızda tüm tanılar içinde hastaların vücut yüzeylerinin yanık alanları yüzdeleri incelendiğinde (Tablo 1); %5.4’ü vücut yüzeyinin %10’dan daha azını tutan yanıklar, %11.4’ü vücut yüzeyinin %10-19’unu tutan yanıklar ve %1.8’i vücut yüzeyinin %20-29’unu tutan yanıklar şeklindedir. Demirel ve arkadaşlarının (25) çalışmasında hastaların %29.2’sinin yanık yüzeyinin %10’nun altında olduğu, Aytaç ve arkadaşlarının (18) çalışmasında da en fazla %10-19 arasında yanık meydana geldiği (%39.8), %10’dan az yanığın %14.5 olduğu, %2029’u yanık olanların %22.0 olduğu belirtilmiştir. Çalışmamızda hastanenin acil kliniğine yanık ile başvuran çocukların %56.4’ünün (n=632) erkek ve %43.6’sının (n=489) kız olduğu ve her iki cinsiyette de yanıkların en fazla 0-5 yaş arası çocuklarda meydana geldiği bulunmuştur (Tablo 2). Yapılan farklı çalışmalarda (13,17,18,25) bu oran kızlarda %38.3 ile %62.5, erkeklerde ise %37.5 ile %61 arasında değişmektedir. Özellikle Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6 (1): 14-18 17 ŞAYIK ve Ark. haşlanma kaynaklı yaralanmalar en çok beş yaş altındaki çocuklarda görülmektedir (7,9).Tayvan’da (10) yapılan 4741 vakalık bir çalışmada beş yaş altında yanıkların pik yaptığı belirlenmiştir. Al ve arkadaşlarının (17) çalışmasında vakaların %75.0’inin 10 yaş altında, Polat ve arkadaşlarının (13) çalışmasında %50.0’sinin 0-5 yaş arasında, Demirel ve arkadaşlarının (25) çalışmasında %31.7’sinin 0-4 yaş grubunda olduğu görülmüştür. Ayrıca Aytaç ve arkadaşlarının (18) çalışmasında olguların %21.5’i 0-1 , %36.0’sı 2-3, %25.8’i 4-7 yaş grubundadır. Yanıkların 0-5 yaş grubunda fazla görülmesinin nedeni küçük çocukların kendini koruma becerisi olmamasından, aşırı meraklı olmalarından ve araç gerece tehlikesini bilmeden dokunmalarından, karıştırmalarından kaynaklanmaktadır. Çalışmamızda yanık tanıları ile cinsiyetler arasında anlamlı fark bulunmazken (p=0.450) (Tablo 3), yanık tanıları ile yaş grupları arasında ileri düzeyde anlamlı farklık olduğu (p<0.001) saptanmıştır (Tablo 4). Yine tüm yanık türleri diğer yaşlara göre en fazla 0-5 yaş arasındadır. SONUÇ Çalışmamızda yanığın acile başvuru nedenleri arasında önemli bir yer tuttuğu ve acile yanık nedeni ile başvuran çocukların çoğunluğunun 0-5 yaş arasında olduğu, ikinci derece yanık ve korozyona bağlı yanığın daha fazla görüldüğü saptandı. Bu sonuçlar doğrultusunda hemşirelerin ve diğer sağlık meslek grubu üyelerinin çocuklarda gelişebilecek yanıkları önlemek ve oluşması durumunda uygun ilk yardımın yapılabilmesini sağlamak için ailelere düzenli eğitimler vermesi, tüm halkın gerek televizyon programları, gerekse dikkat çekici afiş, vb. materyallerle bilinçlendirilmesi önerilebilir. KAYNAKLAR 1. Özcebe H. Yaralanma kontrol ve korunma programları ve güvenli toplumlar. Güler Ç, Akın L, editörler. Halk Sağlığı Temel Bilgiler. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları; 2006. s. 686-98. 2. Tanır F, Ural S. Üniversitelerde İş sağlığı ve Güvenliği Eğitimi. Mühendis ve Makine Dergisi. 2011; 52(616), 805. 3. World Health Organization [Internet]. Other injury topics. [Cited: 2014 December 12]. Available from: http://www.who.int/violence_injury_prevention/other_inj ury/en. 4. Güven S, Cerit G. Yaşlıların evde karşılaştıkları kazalar ve önlenmesi. Sağlık ve Toplum. 2002; 12(2): 66-71. 5. Sütoluk Z, Savaş N, Demirhindi H, Özdener N, Akbaba M. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi büyük acil servisine ev kazaları nedeniyle başvuranların etiyolojik ve demografik özellikleri. Toplum Hekimliği Bülteni. 2007; 26(2): 29-34. 6. Janes J. Safe as houses. Nursing Times. 1993; 89(14): 467. 7. Peck MD. Epidemiology of burns throughout the world. Part I: Distribution and risk factors. Burns: Journal of the International Society for Burn Injuries. 2011; 37(7): 1087100. 8. Herndon D, editor. Chapter 4: Prevention of burn injuries. Total Burn Care (4th ed.). Edinburgh: Saunders; 2012. p. 23-46. 9. Tintinalli, Judith E. Emergency Medicine: A Comprehensive Study Guide. New York: McGraw-Hill Companies; 2010. p. 1374-86. 10. Kobayashi K, Ikedal H, Higuchi R, Nozaki M, Yamamato Y, Urabe M, et al. Epidemiological and outcome characteristics of major burns in Tokyo. Burns. 2005; 31(1): 3-11. 11. Vidal Trecan G, Tcherny Lessenot S, Grossin C, Devaux S, Pages M, Laguerre J et al. Diffrences between burns in rural and urban areas; Implication for prevention. Burns. 2000; 26(4): 351-8. 12. Pruitt BA, Mason AD. Epidemiological, demographic and outcome characteristics of burn injury in. Herndon DN, editors. Total Burn Care. London: Saunders; 1996. p. 515. 13. Polat S, Özyazıcıoğlu N, Tüfekci FG, Yazar F. Çocuk acil kliniğine başvuran 0-18 yaş grubu olguların incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 2005; 8(2): 55-62. 14. Alaysa E. 1-6 yaş grubu çocuklarda ev kazası görülme sıklığı ve annelerin ev kazaları ile ilgili uygulamalarının belirlenmesi [Yüksek Lisans Tezi]. K.K.T.C. Lefkoşa: Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü; 2012. 15. Yalaki Z, Taşar MA, Kara N, Dallar Y. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan ailelerin ev kazaları hakkında bilgi düzeylerinin ölçülmesi. Akademik Acil Tıp Dergisi. 2010; 9(3); 129-33. 16. Karataş B, Kettaş E, Yurtsever S. Interventions by mothers of 1-6 years old children after home accidents. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. 2006; 3(2): 1-14. 17. Al B, Güllü MN, Okur H, Öztürk H, Kara Hİ, Aldemir M. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde haşlanma ve alev yanıklarının epidemiyolojik özellikleri. Tıp Araştırmaları Dergisi. 2005; 3(1): 14-21. 18. Aytaç S, Özgenel GY, Akın S, Kahveci R, Özbek S, Özcan M. Güney Marmara Bölgesindeki çocuklarda yanık epidemiyolojisi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2004; 30(3): 145-9. 19. Kocatürk K, Teyin M, Balcı Y, Eşiyok B. Osmangazi Üniversitesi Hastanesi acil servisine başvuru yapmış yanık olgularının değerlendirilmesi. Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri Dergisi. 2005; 25(3): 400-6. 20. Çınar ND, Görak G. 0-6 yaş çocuklarda annenin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama ölçeğinin geliştirilmesi, geçerlik ve güvenirlik çalışması. Çocuk Forumu. 2003; 6(1): 22-7. 21. Turan T, Altundağ Dündar S, Yorgancı M, Yıldırım Z. 06 Yaş çocuklarda ev kazalarının önlenmesi. Ulus Travma Acil Cerrahi Dergisi. 2010; 16(6): 552-57. 22. Çarman BK, Palancı Y, Kılıç K. Anneler yanan çocuklarını tedavi etmek için neler yapıyor? Türkiye Klinikleri J Pediatri. 2008; 17(3): 169-74. 23. Pegg SP. Burn epidemiology in the brisbone and queensland area. Burns. 2005; 31(1): 27-31. 24. Chien WC, Pai L, Lin CC, Chen HC. Epidemiology of hospitalized burns patients in Taiwan. Burns. 2003; 29(6): 582-8. 25. Demirel Y, Çöl C, Özen M. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanık servisinde bir yılda izlenen hastaların değerlendirilmesi. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2001; 23(1): 15-20. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6 (1): 14-18 18