Kalkınmanın Yolu, İpekyolu
Transkript
Kalkınmanın Yolu, İpekyolu
İPEKYOLU Yıl: 1 Sayı:1 Ocak- Nisan 2013 "Kalkınmanın Yolu, İpekyolu" Röportaj 3 Değerli Okuyucularımız; İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) faaliyetlerini ve bölgemizi tanıtmak amacıyla dört ayda bir yayınlanacak olan dergimizin ikinci sayısıyla sizlere merhaba diyoruz. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; sizlerden gelecek geri bildirimler ve yapıcı eleştirilerle dergimizin gelecek sayıları daha da zenginleşecektir. Tabi bu dönemde Ticaret ve Sanayi odalarımızda görev değişiklikleri oldu. Mustafa Uslu Adıyaman Sanayi ve Ticaret odası Başkanlığına yeniden seçilirken, Gaziantep Ticaret Odası Başkanlığına Eyüp Bartık, Kilis Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığına da Sayın Mehmet Erdal Öndeş seçildi. Sayın Başkanlarımıza yeni görevlerinde başarılar diliyor; Ajansımızın Yönetim Kurulunda üye olarak görev yapan Gaziantep Ticaret Odası eski Başkanı Mehmet Aslan ve Kilis Sanayi ve Ticaret Odası eski Başkanı Mehmet Özçiloğlu’na teşekkür ediyoruz. Yoğun ve tempolu bir çalışma sonucunda hem ajansımız faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler sunduğumuz hem de bölgemizi tanıtmak adına yeni gelişmeleri aktardığımız ilk sayımızdan sonra, ikinci sayımızda ülkemiz ve bölgemiz için büyük önem arz eden ‘Turizm’ konusunu ele aldık. Turizm sektörünün, bölgesel kalkınma ve kaynakların etkin kullanımı konusunda büyük bir yeri ve önemi vardır. Özellikle bölgelerarası dengesizliğin giderilmesinde turizm sektörü, tarım ve sanayide yeterli kaynak ve gelişme imkânına sahip olmayan ama zengin bir turistik arz verilerine sahip bölgelerin, planlı ve etkin bir turizm politikaları uygulama- Röportaj ları sonucunda turistik yönden dengeli bir şekilde kalkınmalarını sağlayacaktır. Bölgesel kalkınmada turizmin önemli bir rolü, onu kalkınmış ülkelerde önemli bir sektör konumuna getirirken, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde turistik potansiyeli olan yörelerin geliştirilmesinde turizm sektörü gibi “yardımcı sektörlerin” kalkınmaya hız verici ve tamamlayıcı etkileri artık iyice anlaşılmıştır. Bugüne kadar bölgenin kalkınmasını amaçlayan çalışmalar yapan İpekyolu Kalkınma Ajansı, Turizm sektörüne destek vererek hem bölgenin kalkınmasını hem de turizm olanaklarının genişlemesini sağlamıştır. Dergimizin bu sayısında sürdürülebilir turizm ve turizm faaliyetlerini konuştuğumuz Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Sayın Özgür Özaslan, “Kommagene-Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi’’ni konuştuğumuz İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Adıyaman Valisi Sayın Mahmut Demirtaş’nın röportajlarının yanı sıra çok değerli Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve İl Kültür Müdürlerimizin bölgesel gelişim ve turizm hakkındaki röportajları yer almaktadır. Ayrıca Ajans uzmanlarımızın da makaleleriyle zenginleştirdiği dergimizde, TRC1 bölgesinin turizm faaliyetleri de analiz edilmiştir. Dergimizin bölgesel çalışmalara katkı sağlamasını temenni ediyor, katkılarından dolayı tüm Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür ediyorum. Dr. Bülent ÖZKAN İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri 4 Röportaj İÇİNDEKİLER 'KALKINMA AJANSLARI BÜTÜN KAYNAKLARI HAREKETE GEÇİRECEK' YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE TRC1 BÖLGESİ 8 17 Osman SERT Kalkınma Bakanı Dr. Cevdet YILMAZ BÜYÜK YATIRIM İÇİN İLK İMZALAR ATILDI ‘GAZİANTEP YOKLUKLARA RAĞMEN SANAYİ ÜSSÜ OLDU’ 11 23 Adil KONUKOĞLU 2013 MALİ DESTEK PROGRAMI’NA 95 MİLYON LİRALIK TALEP 'ADIYAMAN MERMERİN BAŞKENTİ OLACAK' 12 28 Mustafa USLU Dr. Bülent ÖZKAN BÖLGE ÇALIŞTAYLARI SONA ERDI 13 'KİLİS ÖNEMLİ BİR TİCARET MERKEZİ OLACAK' 30 Mehmet ÖZÇİLOĞLU MALI DESTEK EĞITIMLERİNE İLGI YOĞUN OLDU 14 NEDEN KALKINMA AJANSI? 33 İKA YÖNETİMİ GAZİANTEP’TE TOPLANDI 15 KALKINMA VE KADIN İSTİHDAMI 34 Merve ÇALHAN İKA MOSKOVA FUARINDA 16 ‘KALKINMA AJANSI BÖLGE İÇİN BİR ŞANSTIR’ 37 Dr. Asım GÜZELBEY 5 Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Adına Sahibi Genel Sekreter Dr. Bülent ÖZKAN TRC1 KONUT ARAŞTIRMASI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman SERT 42 Onur YILDIZ ‘500 MİLYAR DOLARLIK HEDEFİN 30 MİLYARI DOLARI BİZDEN’ Hukuk Danışmanı Sibel AKŞAHİN Yayın Kurulu Dr. Bülent ÖZKAN Osman SERT Onur YILDIZ Mehmet Akif EKER Merve ÇALHAN 50 Cahit NAKIBOĞLU Editörler Mehmet Zeki RASTGELDİ Yasemen Özlem MAİLOĞLU Adres: İncilipınar Mahallesi Muammer Aksoy Bulvarı Vakıflar Güven İş Merkezi Kat: 1-2-3 Şehitkamil Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: 0 342 231 07 01 - Fax: 0 342 231 07 03 www.ika.org.tr TRC1 BÖLGESİ DIŞ TİCARET RAKAMLARI 'İKA İLE SEKTÖRLER HAYAT BULDU' Grafik Tasarım Nitsa Grafik-Reklam Adres: İncilipınar Mh.Yüncüler İş Merk. No:25 Şehitkâmil - GAZİANTEP Tel: 0 342 215 22 11 [email protected] 54 Baskı GNG Ofset Matbaacılık Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. Adres: Çakmak Mh. Nizip Cd. Sakin Sk. No: 15 Şehitkâmil/GAZİANTEP Tel: 0 342 323 79 79 (Pbx) [email protected] 60 Metin KAVAK 'İKA DESTEKLERİ BÖLGEDE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİRİYOR' 62 Ali ÖZPOLAT 'Kalkınmanın Yolu, İpekyolu’ Dergisi’nin tüm yayın hakları İpekyolu Kalkınma Ajansı’na aittir. Dergideki tüm yazı ve fotoğraflar Ajansın izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Yazıların dergide yayınlanmış olması, yazarlara ait kişisel görüşlerin Ajans tarafından paylaşılması anlamına gelmez. Yazılar ancak kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. 6 Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansı 2013 yılı Mali Destek Programları kapsamında Adıyaman’dan hibe desteği almaya hak kazanan 39 projenin imza protokolü Valilik Makamında Vali Mahmut Demirtaş Başkanlığında, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımı ile imzalandı. 39 Projenin İmza Protokolü İmzalandı İmza töreninde konuşan Vali Mahmut Demirtaş, İpekyolu Kalkınma Ajansı 2013 yılı Mali Destek Programına çıktıktan sonra Valilik koordinasyonunda Adıyaman genelinde bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını belirterek, başvuruların yapıldığını bu başvurular sonucunda Adıyaman’da özel sektörden 57, kamu kurumlarından 76 olmak üzere toplamda 133 adet proje başvurusu yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Adıyaman’ın 39 projesi başarılı bulunmuş ve kabul edilmiştir. Kabul edilen bu projelerden 25 tane kamu kurumlarına ait olup, geriye kalan 14 tane ise sivil toplum kuruluşlarına aittir. Bilindiği gibi, geçtiğimiz yıl Adıyaman’da sivil toplum kuruluşlarına ait sadece bir proje kabul edilmişti. Bu projelerin Adıyaman’a, kamu ve sivil toplum kuruluşlarına hayırlı olmasını diliyorum. Bugünde bu projelerimizin protokolünü imzalayacağız. Başarılı bulunan 39 projenin toplam bütçesi 12 milyon TL olup, verilecek hibe desteği 8,9 milyon TL’dir. Hibe desteği olarak üç ile ayrılan paranın 22 milyon TL olduğu düşünülürse Adıyaman iline ayrılan kaynak oldukça büyük bir başarı olarak görülebilir” dedi. 7 Röportaj İpekyolu Kalkınma Ajansının kurulduğu günden bugüne ilk defa rekor seviyede ilimizden bir müracaat yapıldığını vurgulayan Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan ise, “Sayın Valimiz ilimizde göreve başladıktan sonra her alanda olduğu gibi, projeler bazında da büyük çalışmalar yapılmıştır. Sayın Valimize ve ekibine gösterdikleri bu başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’ın yerel dinamikleri harekete geçirme noktasında büyük çalışmalar yaptıklarını belirterek, ‘‘2010 yılında faaliyetimize başladığımız günden bugüne 151 projeye mali destek verdik. Bölgeye 36 Milyon kaynak sağladık. Bu yıl Adıyaman ilimiz proje sunumunda ve projelerin kabul edilmesinde ilk defa Gaziantep ve Kilis illerimizi geçmiştir. Bizim kuruluş amacımız sadece para vermek veya projeyi desteklemek değildir. Bölgedeki sosyal göstergelerin ve ekonomik göstergelerin iyileşmesine katkıda bulunmaktır’’ diye konuştu. Konuşmaların ardından İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından kabul edilen 39 projenin protokolü imzalandı. Bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kültür-turizm, sosyal kal- kınma ve ekonomik kalkınma başlığı altında hazırlanan ve İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından kabul edilen 39 projenin imza protokol törenine Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan, Vali Yardımcısı Murat Süzen, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri, Dr. Bülent Özkan, İlçe Kaymakamları, ilgili kurum amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. 8 Röportaj İKA Adıyaman Tanıtım Günlerinde İpekyolu Kalkınma Ajansı kamu kurum ve kuruluşları, ilçeler, belediyeler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı ‘Adıyaman Tanıtım Günleri’nde stant açarak bölgenin yatırım zenginliğini ziyaretçilere tanıttı. Toplamda 45 bin kişinin ziyaret ettiği tanıtım günlerini Meclis Başkanı Cemil Çiçek Başta olmak üzere çok sayıda Bakan ve milletvekili ziyaret etti. Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Adıyaman Tanıtım Günleri'nde İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açtığı stant büyük ilgi görürken, hazırlanan dergi ve broşürlerle Adıyaman’ın tarihi, kültürel ve turizm zenginliği ziyaretçilere anlatıldı. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da İpekyolu Kalkınma Ajansı stantını ziyaret ederek bölgede yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu üyesi ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman'ın saklı olan değerlerine gün yüzüne çıkarmanın gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek, "Bu yıl büyük emek harcayarak gerçekleştirdiğimiz tanıtım günlerine gelecek yıl daha büyük ilgi olacaktır. Biz saklı olan değeri ortaya çıkarmaya çalıştık. Adıyaman tamamen kapalı bir kutuydu, kutunun kapağını açtık. Adıyaman'ı ulusal ve uluslararası düzeyde tarihi, kültürel, inanç değerlerini tanıtmaya başladık. İnşallah bundan sonra Adıyaman'ın önünde hiç kimse durmayacak. Şuana kadar burada yapılan tanıtım günlerinin en fazla ilgi gören tanıtım gününü biz gerçekleştirdik. Resmi rakamlara göre 45 binin üzerinde kişi ziyaret etti. İnşallah bundan sonraki etkinliğimiz daha büyük olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. 9 Güncel Haberler İpekyolu Kalkınma Ajansı, ABD'de dördüncüsü düzenlenen 'Anadolu Kültür ve Yemek Festivali'nde TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesinin tarihi, kültürel ve turistik değerlerini anlatan standıyla büyük ilgi gördü. İKA 'Anadolu Kültür ve Yemek Festivali'nde Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'in önemli turistik sembollerinin inşa edildiği Los Angles şehri ziyaretçi akınına uğradı. 16-19 Mayıs tarihleri arasında Orange County fuar alanında düzenlenen festivalde TRC1 bölgesinde faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı da katıldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından açılan stantta Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin kültürel, tarihi ve turistik değerleri ziyaretçilere anlatıldı. İKA’nın açmış olduğu stant ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görürken, festivalde, üç ilin tarihi ve kültürel değerlerini anlatan broşür ve kitapçıklar dağıtıldı. İKA standını ziyaret eden TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, ziyaretten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, bölge hakkında bilgi aldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız Başkanlığındaki heyet stantları ziyaret ederek bilgiler aldı. Festivalden son derece memnun ayrıldıklarını belirten Vali Süleyman Tapsız, bölgenin kültürünün tanıtılması açısından bu tür etkinliklerin büyük önem arz ettiğini ifade etti. Festivalle ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özçiloğlu, ülkemizin kültür miraslarının, yöresel lezzet ve tatlarının böyle bir festivalde, yer almasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Özçiloğlu, ‘‘Türkiye’yi yurt dışında en güzel şekilde temsil etmek, memleket hasreti çeken vatandaşlarımızın ayağına kültürel değerlerimizi ve yöresel lezzetlerimizi götürmekten büyük gurur duyduk. Bölgemizin tarihi değerlerinin ve lezzetlerinin tanıtılması bakımından bu gibi etkinlikler önemli bir basamak. Bölgemizin tarihi, kültürel, turizm ve mutfak kültürünü daha da ileriye taşımak için bundan sonraki etkinliklere Ticaret ve Sanayi Odası olarak daha fazla üyemizle katılmaya gayret edeceğiz. ’’ dedi. İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş ise bu tür etkinliklerin bölgenin tanıtılması açısından önemli olduğunu belirterek, bundan sonraki festivale daha planlı ve kapsamlı bir şekilde katılacaklarını belirtti. Karakuş ayrıca festivalle beraber ziyaretçilerin Anadolu kültürünü sadece ticari, folklorik değil, tarihi ve manevi yönden de öğrendiğini söyledi. Festivale İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız başta olmak üzere; İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Metin Karakuş, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özçiloğlu, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ve Ajans uzmanları katıldı. 10 Güncel Haberler Sentetik Çim Kayağı Pisti Yapılacak İpekyolu Kalkınma Ajansı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Erikçe Ormanı'nda suni çim kayağı pisti yapılması için protokol imzaladı. İpekyolu Kalkınma Ajansı toplantı salonunda gerçekleşen törende; Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan arasında protokol imzalandı. İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan, "Bu proje Gaziantep için önemli olan projelerden birisidir. Kalkınma Ajansı olarak bölge ile ilgili stratejiler geliştirebilmek, bölge ile ilgili vizyon ortaya koyabilmek ve bölgenin gelecek yıllardaki hayali için büyüklerimize yol göstermek adına bugüne kadar önemli projelere destek sağladık. Bizim gö- revimiz sadece hibe vermek de değil. Bu amaçla da hibe programından turizm alt yapısı da bunun belli bir alanı kapsıyor. Bugün bu projeye başlamış olmak ve imzasını atmak bizim için büyük bir onur ve mutluluktur." dedi. Erikçe Kent Ormanı içerisinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına Mayıs 2013'te başlanacak olan ve 7 bin 200 metrekare alanda yapılması planlanan Sentetik Çim Kayağı 2 ayrı pistten oluşacak. Yılın 12 ayı kayak yapma imkânının sağlanacağı kayak pistlerinin alt kısmında eğitim alanı için de ayrıca bir pist yapılacak. Proje için arazi tesviye çalışmalarının 120 gün içerisinde tamamlanması planlanıyor. Çim kayağı alt kotunda kayakçılar ve refakatçilerine hizmet verecek 3 katlı sosyal tesis binasında aynı zamanda tesis içerisinde tüm kayak malzemelerinin temini sağlanırken doğa manzarası içerisinde kafeterya olarak da kullanılabilecek. Kayak pistleri ve kayak ekipmanlarının yaklaşık maliyeti 3 milyon 350 bin lira olacağı projenin, 1 milyon 79 bin liralık kısmının finansmanını İpekyolu Kalkınma Ajansı sağlayacak. Projenin 18 ayda tamamlanması hedefleniyor. 11 Güncel Haberler Bilim Ve Teknoloji Müzesi Kurulacak İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Şahinbey Belediyesi tarafından hayata geçirilecek olan Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin protokol imzaları atıldı. mış çalışmaları objeleri ile sergilemiş olacaklarını kaydetti. Tahmazoğlu, ‘‘Böylelikle Gaziantep’teki ve diğer şehirlerde gelen öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız tarih boyunca ecdadımızın bilime ve teknolojiye yapmış oldukları yatırımları bire bir görerek öğreneceklerdir. Projenin bedeli 1 milyon 877 bin TL olup, Projeye belediyemiz 1 milyon 77 bin TL katkı sağlayacak ve İpekyolu Kalkınma Ajansımız da 800 bin TL katkı sağlayacaktır. Bu proje ile Gaziantep’imize yeni bir müze kazandırmış olacağız. Projemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyor, desteklerinden dolayı İpek yolu kalkınma ajansımıza teşekkür ediyorum” dedi. Bilim Ve Teknoloji Müzesi Kurulacak Gaziantep sadece ekonomisi ve sanayisi ile değil, tarihi ve kültürü ile ön plana çıkan bir şehir olduğunu vurgulayan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, ‘‘Bu noktada yerel yöneticilerimiz ve kurumlarımız yapmış olduğu çalışmalarla önemli katkı sağlamaktadır. Şahinbey Belediyemiz yapmış olduğu güzel hizmetlere ek olarak şehrimize yeni bir müze kazandırmaktadır. Başkanımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ise Belediyenin hizmet binası bahçesinde bulunan tarihi binada kurulacak Bilim ve Teknoloji Müzesiyle tarih boyunca yapıl- 12 Güncel Haberler Cazibe Merkezi Programı İle Kaynak Artacak Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, cazibe merkezi illerin sayısının arttığı söz konusu illere 215 milyon TL'lik kaynak aktardıklarını söyledi. Gaziantep Valiliği tarafından düzenlenen Cazibe Merkezleri Destekleme Programı hazırlık çalışması değerlendirme toplantısı, Kalkınma Bakanı Yılmaz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in de katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Bakan Cevdet Yılmaz, Cazibe merkezi iller hakkında bilgileri paylaştı. Bakan Yılmaz, "Cazibe merkezleri dediğimiz bir program var. Bu 12 ille ilgili tasarlanmış zamanında bir fikir. Bu güne kadar sadece 4 ilde uygulanmış bir program. Van, Şanlıurfa, Erzurum ve Diyarbakır illerimizde bu dört ile beşinci il olarak Gaziantep'e ilave edelim şeklinde bir talebi oldu değerli bakanımızın ve diğer ilgili arkadaşlarımızın milletvekillerimizin. Biz bu konuyu çok geniş bir şekilde değerlendirdik." dedi. Proje ile iç göçü engellemeyi de hedeflediklerini aktaran Yılmaz, "Cazibe merkezi dediğimiz programın amaca göreceli olarak daha az gelişmiş bölgelerde büyüme ve çevreye hizmet verme potansiyeli olan iller belirlemek, kentsel merkezler belirle- mek ve daha büyük metropollere insanlar gitmeden buralarda nüfusu toparlamak. Bu cazibe merkezleri dediğimiz programın temel amacı bu. Bunun için cazibe merkezi programı ile mevcut kamu yatırımlarına ilave olarak stratejik bazı müdahalelerde Pilot uygulamanın 2008'de Diyarbakır'dan başlatıldığını hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti: "2010 yılında Şanlıurfa, Diyarbakır ve Van'da bunları uyguladık. Bu güne kadar cazibe merkezleri programımız için 215 milyon TL kaynak aktardık. Bunun yarısını da harcamış durumdayız. Projelerimiz devam ediyor. Diğer ilerimizde bu güne kadar yaptığımız uygulamalarda genelde doğrusu şehir merkezini geleneksel dokusuna kavuşturma bir takım turizm odaklı çalışmalar, kültür odaklı çalışmalar odaklı yapıldı." bulunuyoruz. Burada tabi bu faaliyetler sonucunda iç göçün azalmasını ve göçün bölge içinde tutulmasını öngörüyoruz. Bunun ikinci bir halkasında da çevre illere ve çevreye faydanın yayılmasını tabi tasarlıyoruz." Şeklinde konuştu. 13 Güncel Haberler Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi Projesi'nin İmzaları Atıldı İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) tarafından desteklenen, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi ortaklığında hazırlanan, Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi Projesi'ne ilişkin protokol imzalandı. Gaziantep Valiliği'nde düzenlenen ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in de hazır bulunduğu törende, Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi Projesi'ne ilişkin protokole, İKA adına Yönetim Kurulu Başkanı ve Gaziantep Valisi Erdal Ata ve GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu imza koydu. İmza töreninde hazır bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu ve projede emeği geçen herkese teşekkür ederek, projenin hayırlı olmasını dilediler. Gaziantep'in doğal bir cazibe merkezi olduğunu ve son 10 yılda çok büyük mesafe aldığını vurgulayan Bakan Yılmaz, Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi Projesi'ni "çok güzel, örnek ve model bir çalışma" olarak nitelendirdi. "Sanayi şehrimizi çok daha ileriye taşımak istiyoruz. Gaziantep'i önümüzdeki dönemde 'endüstriyel sanayi odağı' olarak görüyoruz" diyen Yılmaz, kalkınmanın özünün insan olduğunu ifade etti. Yılmaz, "Gaziantep'te ekonomi çok hızlı. Beşeri sermayeye de daha fazla yatırım yaparak bu uyumu sağlamak zorundayız. Nitelikli donanımlar için burayı cazibe merkezine dönüştürdüğümüz zaman kalkınmanın önü kendiliğinden açılmış olacak" dedi. Önemli bir projeye imza attıklarını belirten Vali Erdal Ata, Gaziantep'te eğitime önem verdiklerini söyledi. Proje ortaklarını kutlayan Ata, önemli bir sanayi kenti olan Gaziantep'te organize sanayi bölgesinde 100 binden fazla kişinin çalıştığını, işadamının nitelikli eleman bulmakta zorlandığına işaret ederek, mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Ata, her organize sanayi bölgesine bir endüstri meslek lisesi yapmak istediklerini kaydetti. 14 Güncel Haberler EMITT 2014 Hazırlık Toplantısı Yapıldı! Toplantıda, İpekyolu Kalkınma Ajansı ile üç ilin (Adıyaman, Gaziantep, Kilis) tanıtım faaliyetlerinin planlı ve programlı bir şekilde sürdürülmesi, EMITT Fuarında kiralanacak yer ve stand hazırlıkları, görseller ve diğer hususlarda görüş alış verişinde bulunarak, her kurumun destinasyon merkezi oluşturma çabalarına ne tür katkılar vereceği tartışıldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı merkez binasında gerçekleşen toplantıya Adıyaman Vali Yardımcısı Sayın Murat Süzen başta olmak üzere Adıyaman ve Kilis İl Kültür Turizm Müdürleri, İl Özel İdare Genel Sekreterleri ve İpekyolu Kalkınma Ajansı uzmanları katıldı. Bu yıl 18.düzenlenecek olan EMITT Seyahat ve Turizm Fuarında İpekyolu Kalkınma Ajansı ve TRC1 adına yapılacak olan çalışmalarla ilgili Adıyaman Vali Yardımcısı Sayın Murat Süzen’in başkanlığında toplantı gerçekleştirildi. İKA Gapshoes Fuarında İpekyolu Kalkınma Ajansı ; GSO, Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu, Gaziantep Kunduracılar Odası, KOSGEB ve Akort Fuarcılık işbirliğiyle düzenlenen, ‘’17. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı (GAPSHOES) fuarında stant açarak TRC1 bölgesini ziyaretçilere tanıttı. Tanıtım faaliyetlerine bütün hızıyla devam eden İpekyolu Kalkınma Ajansı fuarda açtığı stantla TRC1 bölge yatırım olanakları, kültür ve turizm potansiyelleri ziyaretçilere tanıtıldı. Hazırlanan dergi ve broşürler ziyaretçilere dağıtılarak, ziyaretçiler detaylı bir şekilde bilgilendirildi. Ortadoğu Fuar Merkezinde düzenlenen ve 4 gün süren fuara 134 firma katılırken, toplamda 12 bin 400 kişi de fuarı ziyaret etti. 15 Makale Kalkınma Kurulu Başkanlığına Rektör Coşkun Seçildi İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından yapılan 2013 yılı 1.Kalkınma Kurulu Toplantısı, Gaziantep Valisi Erdal Ata başkanlığında düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Gaziantep Valisi ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Ata, her iki yılda bir kurum yenilenmesine gittiklerini belirtti. Vali Ata, ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bünyesindeki nitelikli kadro ile TRC1 bölgesine Gaziantep, Adıyaman ve Kilis kalkınmanın gerçekleştirilmesi adına faaliyetlerini sürdürmektedir. Ajansımızın vizyonu, bölgeyi geleceğe taşıyacak düşünce ve politikalar üreten, uygulayan, sürdürülebilir kalkınmada öncelikli ve kolaylaştırıcı, yeniliklere açık, etkin ve çağdaş bir kurum olma yolundadır. Misyonumuz, etkin, insan kaynakları politikasıyla nitelikli beşeri sermayesini verimli bir şekilde kullanarak bölgesel potansiyeli, dinamikleri ortaya çıkaracak politika ve stratejileri üretmek, kurumlar arası koordinasyonu ve işbirliği kültürünü yaygınlaştırmak, yenilikçi ve rekabete dayalı meslek mekanizmasıyla bölge plan ve programlarının hedeflerine ulaştıracak projelere destek olmak’’ dedi. Konuşmaların ardından, Kalkınma Kurulu Başkanlık Divanı seçimleri ve katip üye seçimleri yapıldı. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ile Adıyaman Üniversitesi Rektörü Talha Gönüllü’nün aday olduğu Başkanlık Divanı seçimlerinde, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun 41 oyla yeniden Kalkınma Kurulu Başkanı seçildi. Kalkınma Kurulu başkanlığına seçilen Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en yeni kurumlarından olan kalkınma ajanslarının önümüzdeki yıllarda öneminin daha da artacağını belirterek, İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın bölgede yüklendiği misyonun yalnızca Gaziantep'in değil Adıyaman ve Kilis illerinin kalkınması adına kritik rol oynadığını söyledi. Günümüz dünyasında bilgi faktörünün tüm ürün ve hizmet üretim süreçlerinde ön plana çıktığını belirten Coşkun, ülkelerin sosyal kalkınma tam olarak sağlanmadan ekonomik kalkınmanın da sağlanamayacağını ifade etti. Coşkun Ayrıca TRC1 Bölgesi'nin kalkınması adına, İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın bölgeye hayat verecek çalışma ve projelere ön ayak olduğunu ve önümüzdeki dönemlerde de bu rolü sürdüreceğini vurguladı. Kalkınma Kurulu bünyesinde oluşturulacak ihtisas komisyonlarının ve çalışma grupları vasıtasıyla bölgenin gelişmesi adına yeni vizyonlar belirleneceğini söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin uzun yıllardır sahip olduğu terör sorunlarının bölgenin gelişmesini engellediğini de vurgulayan Coşkun, son dönemde uygulamaya konulan çözüm sürecinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınmasına ön ayak olacağını belirtti. 16 Makale Kalkınma Kurulu Toplantısı sonunda açıklamalarda bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ise, "Kalkınma ajansları olarak 20142023 bölge planlarını hazırlamaktayız. Yerel dinamiklerin hareketli geçmesi, bölgemizin potansiyelinin daha iyi analiz edilmesi, bu bölge planları ile bölgemizi en iyi şekilde anlatmaya çalışmaktayız. Bunu yaparken katılımcılık ilkesini esas alıyoruz. Kalkınma Ku- rulu Üyelerinin görüş ve önerileri çerçevesinde bu projeyi şekillendirmeye çalışıyoruz. Çalıştaya katılan İpek Yolu Kalkınma Ajansı temsilcileri bölgenin gelecekte nerede olması gerektiğini ortaya koymaya çalışıyorlar. Plan olmadan doğru adımları atamasınız. Mevcut durumu iyi analiz etmeden sağlıklı temelleri oturtamazsınız. Bu çalıştay bize bölgelerin gelişmelerini verecek. Yani performans göstergelerimiz olacak" ifadelerini kullandı. Grand Otel'de gerçekleştirilen toplantıya; Gaziantep Valisi ve İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Ata, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Talha Gönüllü Gaziantep, Adıyaman ve Kilis Kamu kurum ve kuruluşlarından yetkili isimler ile İpekyolu Kalkınma Ajansı personeli katıldı. 17 Makale Göç Merkezi Projesinin İmzaları Atıldı İpekyolu Kalkınma Ajansı, Şahinbey Belediyesi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi işbirliği ile kurulacak ‘Şahinbey Göç Merkezi’ projesinin protokol imzaları atıldı. İpekyolu Kalkınma Ajansı Merkez binasında gerçekleştirilen imza töreninde konuşan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan, 3 yıllık sürede birçok projeyi destekleme imkânı bulduklarını belirtti. Özkan, "İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak temel hedefimiz sadece ekonomik göstergeler değil, aynı zamanda sosyal göstergelerinde iyileşmesi konusunda çaba sarf etmektir. Bu çerçevede bu yıl ilana çıkmış olduğumuz Ekonomik Kalkınma Mali Destek Programlarına ek olarak Sosyal Kalkınma Mali Destek Programlarını ekledik. Şahinbey Belediyesi tarafından hazırlanan ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nin de ortak olduğu Şahinbey Göç Merkezleri projesi de bu çerçevede başarılı bulundu. Biz de Gaziantep'in en önemli sorunlarından biri olan göç konusunda böyle bir merkezin kurulmasına destek olmaktan büyük mutluluk duyduk. Projenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" dedi. Proje hakkında bilgi veren Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ise, "Şahinbey ilçemize göçle gelen insanların bölgedeki sosyal uyum ve entegrasyonunun sağlanmasını amaçladığımız proje kapsamında okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, Şahinbey bölgesindeki sosyal donatı merkezinin tefrişatı, yine 100 çocuk, 100 genç ve 100 hanım kardeşimizin göç merkezinde verilecek olan el beceri kursları, okuma yazma kursları, bilgisayar kursları, spor faaliyetleri ve çocuklara kreş fırsatlarını gerçekleştirmek istiyoruz. Şahinbey Belediyesi olarak bu alanda yaptığımız projelerimize ek olarak bu çalışmaları yapacağız. Projemizin toplam bedeli 442 bin 500 TL'dir. Buna belediyemiz 110 bin 625 TL katkı sağlayacaktır. Kalkınma ajansımız ise 331 bin 875 TL katkı sağlayacaktır. Hasan Kalyoncu Üniversitemiz ise hocaları ve öğrencileri ile bizlere destek olacaktır. Proje ortaklarımıza çok teşekkür ediyor, Gaziantep'imize ve Şahinbey'imize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu. Şahinbey Göç merkezi projesine destek vermekten büyük onur duyduklarını ifade eden Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir de, "Üniversite olarak 2010 yılında eğitim öğretime başladık. Bizimle birlikte İpekyolu Kalkınma Ajansı kuruldu ve hızla faaliyetlerine başladı. Sadece bizimle değil birçok kuruma destek vererek, bölgede bilinirliğini öne çıkardı. Bunlardan bir tanesini Şahinbey Belediyesi'yle faaliyete geçiriyoruz. Göçten şikâyet etmek değil, göçle gelen insanlara eğitim vererek, topluma kazandırmayı sağlayacak bir adım atılıyor. Ben Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu'na ve İpekyolu kalkınma Ajansı'na teşekkür ediyorum. Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak her türlü desteğimizi sağlayacağız" şeklinde konuştu. 18 Makale İKA Yönetimi Kilis’te Toplandı YENİ TEŞVİK SİSTEMİNDE; GAZİANTEP İLİ 3. BÖLGE KAPSAMINDA; ADIYAMAN VE KİLİS İLLERİ İSE 5. BÖLGE KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR. İpekyolu Kalkınma Ajansı, Temmuz Ayı Yönetim Kurulu Toplantısı, Kilis Valisi Süleyman Tapsız Başkanlığı’nda gerçekleştirildi. Kilis Valisi Süleyman Tapsız başkanlığında valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, 20142023 dönemini kapsayan “TRC1 Bölge Planı” ve Kalkınma Kurulu toplantısı görüşüldü. Kalkınma Kurulunun önemine değinen İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Kalkınma Kurulunun ajansın danışma organı olduğunu söyledi. Vali Tapsız, ‘‘Geçtiğimiz günlerde ajansımızın Kalkınma Kurulu toplantısı yapıldı ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun Kalkınma Kurulu Başkanı seçildi. Kalkınma Kurulu, ajansın işleyişi bakımından önem arz etmektedir. Kalkınma Kurulu bölgesel gelişme hedefine yönelik olarak; bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimler arasında işbirliğini geliştirmek ve ajansı yönlendirmek üzere oluşturulmuştur. Kalkınma Kurulu bünyesinde oluşturulacak ihtisas komisyonlarının ve çalışma grupları vasıtasıyla bölgenin gelişmesi adına yeni vizyonlar belirlenecek’’ dedi. 2014-2023 yıllarını kapsayan yeni dönem TRC1 Bölge Planından da bahseden Vali Tapsız, planın hazırlanması bağlamında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında Kalkınma Kurulunda üyelere sunum gerçekleştirdiklerini söyledi. Vali Tapsız, ‘‘Yeni dönem Bölge Planı’nına Ocak ayı itibariyle başladık ve bu çalışmamız yaklaşık 6 ay boyunca devam etti. Plan hazırlık sürecinin ilk aşamasında ofis çalışmaları ile planlama sürecinin kurgulanıp ve ofis çalışmaları ile plan çalışmalarına şekil verilmiştir. Plan kapsamında ayrıca il ve ilçe çalıştayları, kurum ziyaretleri ve anket çalışmaları da yapılmıştır. Yeni dönem Bölge Planımız; mevcut durum tespiti, mevcut durum analizi ve plan bölümleri altında üç kısımdan oluşuyor’’ şeklinde konuştu. 19 Makale Adıyaman Nemrut Yolu Kısalıyor Dünyanın sekizinci harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı ile Adıyaman arası 30 km kısalıyor. Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman’da turizmde fiziki alt yapının iyileştirilmesi ve ilin ekonomisinde turizm katkısının artırılması amacıyla Arsameia’yadan Nemrut Dağına gidecek olan Kral Yolunda incelemelerde bulunup, yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Yapımına yeni başlanan ve greyderle açılan Kral Yolunda incelemelerde bulunan Vali Mahmut Demirtaş, ‘‘Arsameia’dan Nemrut Dağına gidecek olan 9 km’lik Kral Yolunu kilitli parke yapacağız. Yolumuzun ihalesini yaptık. Bu yolun bitirilmesi ile birlikte Adıyaman ile Nemrut Dağı arasındaki mesafe 30 km kısaltılmış olacaktır. Bilindiği gibi Nemrut Dağı, Dünya’nın sekizincisi harikası olarak nitelendirilmektedir. Her yıl Nemrut Ören Yerini binlerce yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir. Buraya gelen insanların çok ciddi ulaşım sıkıntısı çektiklerini görüyoruz. Nemrut’a gelen yerli ve yabancı turistlerimizin daha rahat bir şekilde Nemrut Dağına çıkması için burada 9 km’lik yolu kilitli parke yapacağız. Yolun bir an önce bitirilmesi için şu anda ilgili firma çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. İlimizde turizm altyapısının iyileştirilmesi, turizm çekim merkezleri oluşturulması ve turizmin çeşitlendirilmesi yoluyla, turizmin ilimiz ekonomisi içindeki payını artıracağız” dedi. ANFİ TİYATRO YAPILACAK Daha sonra Nemrut Dağına çıkan Vali Mahmut Demirtaş, batı terastan Nemrut Ören yerine giden patika yolda yapılan çalışmaları inceledi. Burada bir açıklama yapan Vali Mahmut Demirtaş, Nemrut Dağında ışıklandırma başta olmak üzere, yol boyunca bilgilendirme levhaları ve bekçi kulübeleri yapacaklarını kaydederek, “Nemrut Dağındaki mevcut kafeteryayı yıkıp, yerine Anfi Tiyatro yapmayı düşünüyoruz. Ayrıca, 24 saat kapalı devre kamera sistemi ile Nemrut Dağını izleyerek, kesintisiz kontrollü güvenlik sistemini sağlayacağız. Yine, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın daha rahat bir şekilde Nemrut’a ulaşımlarını sağlamak amacıyla raylı sistem yapacağız” dedi. TURİST SAYISI ARTTI Adıyaman’da Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına (TUİK) yüzde 60’lık bir turist artışı olduğunu da vurgulayan Vali Mahmut Demirtaş, “ Çözüm süreci ile beraber bölgeye çok ciddi anlamda bir rağbet oldu. Bu süreç ile birlikte bölgedeki kültürel değerler insanlarla paylaşılmaya başlandı. Görülmeyen Adıyaman bir anlamda görülmeye başlandı. Adıyaman’da turizmde devam eden bu yatırımlarımız ile tarihi ve turistik yerlerimizin çevre düzenlemelerinin bitirilmesi ile birlikte Adıyaman’a çok yoğun bir rağbet olacağını düşünüyorum”dedi. 20 Makale Uçuş Tutkunları Tut’ta Buluştu Bölgenin yamaç paraşüt merkezi olma yolunda ilerleyen Adıyaman’ın Tut ilçesi semalarında 70 paraşütçü uçuş gerçekleştirdi. Türkiye’nin değişik illerinden gelen yamaç paraşütü sporcuları 1. Yamaç Paraşütü ve Hava Sporları Şenliği’nde buluştu. Tut ilçe semalarında süzülen yamaç paraşütleri gökyüzünü süsledi. Akdağ’dan rüzgârın etkisiyle süzülen sporcular gökyüzünde saatlerce tur attı. Çıkış pisti bin 850 metre olan ilçede, güney ve güneydoğu rüzgârlarını alarak 4 bin metreye kadar sporcular yükselişe geçiyor. İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Uçuş Tutkunları Tut’ta Buluşalım” projesi kapsamında gerçekleştirilen şenliklerin ilki gerçekleştirildi. Uçuş tutkunlarının gökyüzünde süzülmesinin ardından ilçenin meydanında açılış töreni gerçekleştirildi. Çınar meydanında Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi. Proje sorumlusu Hüseyin Solak, projenin içerisinden bahsederek, şenliklere ülkemizin değişik illerinden 70 sporcunun geldiğini ve her hafta düzenli olarak sporcuların ilçede ağırlanacağını belirterek, proje kapsamında bumbala evler yaparak turizmin geliştirileceğini kaydetti. Tut Kaymakamı Ramazan Kendüzler ise, ilçenin Mezopotamya ve Toroslar’ın arasındaki ülkemizin birliğinin ve dirliğinin temsili olduğunu kaydederek, “Tut ilçesinin insanları alçak gönüllüdür ve çalışkandır. Tut huzurlu bir ilçedir. Doğa sporlarına ve eko turizminin en güzel örneğini burada görebiliriz. Tut Hava Sporları Kulübünü kurduk ve gençlere yamaç paraşütü eğitimi vereceğiz. Gençlerimiz enerjilerini sporla ve doğayla atacaklar” dedi. Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, bu tür etkinliklerin bölgelerin tanıtılması bakımından önemli bir etkisi olduğunu aktardı. Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan ise “Dünya geniş bir pazardır. Dünya ülkeleri bu pazardan pay almanın çabası içerisindeler. Yörelerin ürünlerini pazara çıkarmak, STK ve yöneticilerin görevidir. Bundan 30 yıl önce turizm denince akla deniz, kum ve güneş geliyordu. Ama şimdi doğa, tarih, kültür, inanç, sağlık turizmi var. Bu şenlik spor turizmini ve doğa turizmini ortaya çıkartıyor” dedi. Vali Mahmut Demirtaş konuşmasında ilçenin yamaç paraşütü spor merkezi yapmayı planladıklarını kaydederek, “Bu proje kapsamında Tut ilçemizi yamaç paraşütü sporunun bölgedeki merkezi olmasını hedefliyoruz. Amacımız Adıyaman’ın sahip olduğu tarihi ve kültürü yerleriyle, doğal güzellikleri ve değerleri turizme kazandırmaktır. Geçtiğimiz günlerde yapılan deneme uçuşlarının yenliğe dönüştürülmesi büyük önemdir. Bir taraftan kültür, bir taraftan inanç turizminin yanında doğa turizminin de merkeze yapmak istiyoruz. Bu projeyle şehir hayatından sıkılan insanların tatil yapacakları yerler olacaktır” dedi. 21 Röportaj 1998 yılında Kanada’nın Motreal Belediyesi tarafından kurulmuş olan ve dünyadaki tarihi ve kültürel eserlerin canlı bitkiler kullanmak sureti ile sergilenmesi ve tanıtılmasını amaç edinildiği Mosaiculture organizasyonuna Çingene Kızı Projesi damgasını vurdu. Çingene Kızı Kanada’da Boy Gösterdi Kanada’nın Montreal kentinde düzenlenen fuarın açılışına çeşitli ülkelerin büyükelçileri, Montreal Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Dr. Şafak Tercan ve konuk ülkelerin temsilcileri ile çok sayıda konuk katıldı. Açılış programında Kanada yerlilerinden oluşan bir ekip çeşitli gösteriler sundular. Fuarda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ve İpekyolu Kalkınma Ajansı desteği ile Çingene Kızı mozaik figürünün canlı bitkilerle oluşturulduğu proje ile orga- nizasyona katıldı. Ülkemizden sadece Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin yer aldığı fuara bu yıl 30 ülkeden 50 çalışma ile katılan yarışmacılar, peyzaj alanında hazırladıkları birbirinden ilginç çalışma ile ziyaretçileri büyülediler. Çiçeklerle oluşturulan ülke sembolleri farklı bir teknikle ziyaretçilere sunulduğu fuarda, Büyükşehir Belediyesi görevlileri Çingene Kızı Mozağini bir hafta süren çalışmanın ardından, 120 metrekare alan üzerine 15 çeşit bitkiden oluşan 18 bin 576 çiçek kullanarak resmettiler. 22 Röportaj Turist Sayısında Büyük Artış Yaşanıyor Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Aykanat, Gaziantep'e 2012 yılında toplam 300 binin üzerinde yerli ve yabancı turistin geldiği bildirilirken, bu sayının 2013 yılında 500 bine ulaştığını söyledi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Aykanat, "Turistlerle ilgili istatistiklere baktığımızda, Gaziantep'te 2012 yılı içerisinde turizm ve işletme belgeli otellerde konaklayanların sayısı 300 binin üzerinde. Dolayısıyla sınır giriş ve çıkışlarına baktığımızda, 213 bin turistte sınırlardan giriş çıkış yaptığını görüyoruz. Buna yaklaşık olarak batığımızda ilimize 500 bin turistin ziyaret ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla 2013 yılına baktığımızda ilk 6 aylık bir sürede otellerimizde konaklayanların sayısı 153 binin civarında. İlimize demiryolu, havayolu, karayolu ile ilimize girenlerin sayısı 104 binin üzerinde. Yani iki istatistiği karşılaştırdığımızda aşağı yukarı bir önceki seneye göre artış gözlenmektedir. Dolayısıyla Gaziantep'in inanç turizmi, kültür turizmi ağırlıklı olduğu için deniz sezonu bittikten sonra geliş artmaktadır. Bunun de şöyle tabir edersek, turistlerin Eylül ayı içerisinde ilimize gelmesi beklenmektedir. İlimize gelen turistler, Gaziantep'in bir kültür şehri olduğu için, müzeleri gezmekte ve özellikle Zeugma Müzesi'ni gezmektedir. Zeugma Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzesidir. Zeugma Müzemizi gezen turist sayısı ise geçtiğimiz yıla oranla artarak, 200 binin üzerinde bir ziyaret gerçekleştiğini görüyoruz. Buda gösteriyor ki müzemizin gezen ziyaretçi sayısında artış olduğu gözleniyor. Dolayısıyla Gaziantep özellikle son dönemlerde müzeler şehri olarak anılmakta" diye konuştu. EL SANATYLARI İLGİ GÖRÜYOR Aykanat, konuşmasını şöyle sürdürdü : "Tabi yeme ve içme kültürü ön planda ama en son yapılan müze restorasyonları ile diğer kurum ve kuruluşların üzerimizde olması ile birlikte, cam eserleri müzesi, oyuncak müzesi, mutfak müzesi, savaş müzesi ve kent müzesi müzelerimiz yer almakta. Baktığımız zaman Gaziantep'te 14 müzemizin olduğunu görüyoruz. Turistlerimiz özelikle buraları gezmekte ve el sanatlarına olan ilgileri artmaktadır. İlimize gelen turistler, Gaziantep'in el sanatlarına da ilgi göstererek, aldıkları eşyaları hediyelik olarak ülkelerine de götürüyorlar. Bunun yanı sıra Gaziantep mutfağına da özen gösteren turistler, Gaziantep'e özgü yiyecekleri de almayı ihmal etmiyorlar." 23 Röportaj Yesemek'e Yılın İlk Yarısında 9 Bin Ziyaretçi Gaziantep'in İslahiye İlçesi'ne Bağlı Yesemek Köyü ile aynı adı taşıyan 3 bin yıllık Yesemek Açık Hava Heykel Müzesi, 2013'ün ilk yarısında 9 bin yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildi. İlçe merkezine 23 kilometre uzaklıktaki Yesemek Köyü ile aynı adı taşıyan 3 bin yıllık tarihe sahip olan ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınan Yesemek Açık Hava Heykel Müzesi, 2013 yılında 2 bini yabancı olmak üzere 9 bin turist ziyaret etti. 100 dönümlük alan üzerinde gün ışığına çıkarılan bazalt taşından oluşan aslan heykelleri, Dağ Tanrısı, Savaş Arabası ve Sfenks heykellerinden oluşan 300 heykel ile Yesemek dünyanın tek açık heykel müzesi özelliğini taşıyor. 2012 yılında yaklaşık 18 bin ziyaretçinin ağırlandığı Yesemek Açık Hava Heykel Müzesi’nde, 2013 yılsonunda 20 bin turist hedefleniyor. Sağlık Turizminde İlk 10'a Girdik Artık yurt dışına hasta gitmediği gibi özellikle göz, saç ekimi, estetik, ortopedi, bel-boyun fıtığı, jinekolojik ve ürolojik operasyonlar ile kulak-burun-boğaz gibi branşlarda yurt dışından çok sayıda hasta Türkiye'ye tedaviye geliyor. Türkiye'yi tercih eden yabancı hasta sayısı, son dört yılda düzenli olarak arttı. 2008'de 74 bin yabancı hasta gelirken, bu rakam 2009'da 91 bine, 2010'da 109 bine, 2011'de ise 156 bine ulaştı. Sağlık yatırımlarında yapılan önemli çalışmalar sonucu yabancı hasta sayısı, geçtiğimiz yıl 107 ülkeden 250 bine çıktı. Yabancı hasta listesinde Almanya, Rusya, Azerbaycan, Hollanda, Irak ve Fransa başı çekiyor. Ayrıca, Ukrayna, Belçika, Kazakistan, Romanya, Libya, Gürcistan ve İngiltere'den de önemli sayıda yabancı hasta geldi.Sağlık Bakanlığı, 2015'de 500 bin yabancı hastadan 7 milyar dolar ve 2023'de 2 milyon yabancı hastadan 20 milyar dolar gelir seviyesine ulaşmayı hedefliyor. Bu kapsamda gelen hastaların yüzde 10 payının kamu hastanelerine gelmesi bekleniyor. Sağlık turizminin katlanarak büyümesi Sağlık Bakanlığını harekete geçirdi. Bakanlık Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında verilecek hizmetlere yönerge hazırladı. Yönerge ile Türkiye'ye yurt dışından gelen uluslararası hastalar ile turistlere, kamu ve özel sağlık kuruluşlarında sunulacak sağlık hizmetlerinin usul ve esasları belirlendi. Yönergeye göre, ülkemize yurtdışından gelen Türkçe bilmeyen kişilere, 444 47 28 numaralı uluslararası destek hattından 7 gün 24 saat İngilizce, Almanca, Arapça, Rusça, Farsça, Fransızca olmak üzere gerekli olan dillerde sağlık konularında tercümanlık ve danışmanlık hizmeti verilecek. 24 Röportaj Kilis Valisi Süleyman Tapsız ve beraberindeki heyet, kent merkezindeki tarihi mekanları gezdi. Tapsız, Tarihi Mekanlarda İncelemelerde Bulundu Vali Tapsız, beraberinde İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mustafa Bolat, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Aldemir ile birlikte Gaziantep Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından 29 Aralık 2012 tarihinde ihale edilen Kilis Eski Çocuk Kütüphane Binası’nda incelemelerde bulundu. Kilis tarihinin korunarak geleceğe aslına uygun şekilde aktarılmasının önemine değinen Vali Tapsız, “Kilis Eski Çocuk Kütüphane Binası, 1915 yılında kahvehane olarak yaptırılmış. Cumhuriyetin ilk yıllarında halkevi olarak hizmet vermiştir. Halkevlerinin 1950 yılında kapatılmasıyla İlçe Halk Kütüphanesi olarak 1954 yılında hizmet vermeye başlamış. Söz konusu kütüphane 1958 yılında bir yangın geçirmiş olup yangında binanın sahne ve çatı kısmının tamamı yanmıştır. Yangın sonrası aslı korunmadan onarım geçiren binada kütüphanecilik hizmetlerine devam edilmiştir” açıklamasını yaptı. 25 Röportaj ASLINA UYGUN RESTORE EDİLİYOR Binanın aslına uygun olarak restore edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü tarafından ödenek gönderilerek 29 Aralık 2012 tarihinde ihalesi yapıldığını anımsatan Tapsız, “17 Aralık 2012 tarihinde yüklenici firmaya yer teslimi yapılarak onarımına başlanmıştır. Onarımının 8 ayda tamamlanması planlanan bina bittiğinde aslına uygun hale gelmiş olacak ve modern bir gençlik ve çocuk kütüphanesi olarak hizmet vermeye devam edecektir” dedi. Vali Süleyman Tapsız, beraberindekiler ile birlikte Çocuk Kütüphane Binası’ndan ayrıldıktan sonra Kilis ÇATOM binasına geçerek, ÇATOM Müdiresi Nimet Taş’tan ÇATOM Binası’na yapılan restorasyon hakkında bilgi aldı. 26 Röportaj Bakanlıktan Turizm Altyapısına Destek İlk Altı Ayda Turizm Gelirleri Arttı Türkiye’nin turizm gelirleri ilk altı aylık dönemde bir önceki yıla oranla yüzde 28,4 artışla 13 milyar 595 milyon 900 bin dolar oldu. Ocak-Haziran 2013 dönemine ilişkin gelir-gider istatistiklerine göre turizm gelirinin yüzde 80’i yabancı ziyaretçilerden oluşurken, yüzde 20’si ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Turizm istatistiklerine göre 2013 yılının ilk altı ayında yabancı ziyaretçilerin ortalama harcaması 817 dolar olurken, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 1389 dolar oldu. TURİZM GİDERLERİNDE ARTIŞ YÜZDE 15,6 Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 15,6 artarak, 2 milyon 492 bin 200 dolar olarak gerçekleşti. Yurtdışını 2013 yılının ilk altı ayında ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın ilk altı ayına göre yüzde 19 arttı. Yurtdışına çıkanların sayısı ise ilk altı ayda 3 milyon 495 bin 146 kişi olurken, bu vatandaşların kişi başı or- talama harcamaları 714 dolar olarak gerçekleşti. TURİST SAYISI ARTIYOR Haziran ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı 4 milyon 74 bin olurken artış yüzde 4.93 olarak gerçekleşti. Haziran'da İstanbul’a gelen yabancı sayısı ise 957 bin 894 oldu. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre İstanbul’a gelen yabancı turist sayısı yüzde 2 artmış oldu. Geçtiğimiz aylarda ise hem İstanbul’da hem de Türkiye genelindeki turist sayısı 2012’ye göre çift haneli büyümüştü. Mayıs 2013’te Türkiye’ye gelen yabancı sayısı 2012 Mayıs’ına göre yüzde 17,86 artarken İstanbul’da bu artış yüzde 21 gerçekleşmişti. Türkiye'de 2013 yılının ilk altı ayında gelen ziyaretçi sayısı 2012 aynı döneme göre yüzde 14.35 artışla 14 milyon 549 bine ulaştı. İstanbul'da ise 2013 yılının ilk altı ayında gelen yabancı sayısı geçen sene aynı döneme göre yüzde 16,8 artışla 4 milyon 941 bin 118 kişi olarak gerçekleşti. Türkiye'nin, 2023 yılında dünya turizminde ilk 5 ülke arasına girmesini hedefleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm bölgelerinin teknik altyapılarının oluşturulması ve mevcutların iyileştirilmesi için bu yıl sektöre 130 milyon lira destek verecek. Bakanlıktan aldınan bilgiye göre, bu yıl teknik destek verilen altyapı yatırımları kapsamında, "Akdeniz-Ege Turizm Altyapısı ve Kıyı Yönetimi (ATAK) Projesi"ne 36 milyon, "Turizm Bölge Alan ve Merkezleri ile Turizm Potansiyeli Arz Eden Yörelerde Altyapı Uygulamaları"na 69 milyon, "Turizm Amaçlı Altyapı Uygulamaları (GAP-DAP) Porjesi"ne 24 milyon ve "Doğu Karadeniz Turizm Master Planı Uygulamaları"na 1 milyon lira olmak üzere toplam 130 milyon lira ödenek ayrıldı. Destek kapsamında Antalya, Afyonkarahisar, Artvin, Aydın, Bartın, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Hatay, Isparta, İzmir, Karaman, Kocaeli, Muğla, Nevşehir, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Düzce ve Mersin olmak üzere 21 il sınırı içindeki 32 belediyeye 23 milyon 150 bin lira, 7 il özel idaresine 7 milyon 750 bin lira, 10 birliğe 10 milyon 550 bin lira aktarıldı. 27 Röportaj Kültür Ve Turizm Bakanlığı Valiliklere Genelge Gönderdi Turistlerin ülkemizden mutlu ayrılması için kolları sıvayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, valiliklere genelge gönderdi. Genelgede turistlerle ilgilenen görevlilerin yabancı dil bilmesi, korsan taksinin önlenmesi, başıboş gezen hayvanların koruma altına alınması gibi tedbirler bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye’ye 36 milyonun üzerinde turist geldi. Bu yıl bu sayının artması için farklı çalışmalar yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise turistlerin memnuniyeti için kolları sıvadı. Yoğun başlayan yaz sezonunda, turistlerin kirlilikten korsan taksiye, gürültüden kötü kokuya kadar birçok olumsuzluktan etkilenmemesi için tüm valiliklere genelge gönderdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik adına gönderilen genelgede, belirlenen tüm kriterlere göre turistik tesislerin, lokantaların, şehir içindeki lavaboların, tur acentelerinin sıkı bir şekilde denetlenmesi isteniyor. “Ülkemize gelen ziyaretçilerin memnun ayrılmalarını sağlayacak; bu durum ise ülkemizin uluslararası arenada imajına Genelgede dikkat çeken isteklerden biri de ‘taksi şoförlerinin yolculardan fazla ücret almasının ve korsan taksiciliğin önlenmesi.’ ‘Cadde ve sokaklarda başıboş gezen kedi ve köpeklerin koruma altına alınması, trafik sıkışıklığına yol açtığı görülen minibüs duraklarında gerekli düzenlemelerin yapılması da diğer maddeler. İşletmelerde çalışan personelin kılık, kıyafet ve görünümlerinin temiz, müşterilere karşı davranışlarının da olumlu olmasına itina gösterilmesinin de talep edildiği genelgedeki diğer maddeler de şöyle: “Belediye denetiminde çalışan konaklama, yeme-içme ve eğlence tesislerinin fiyat, kalite ve temizlik yönünden sürekli denetiminin sağlanması, müşteriye sunulan her ürünün fiya- olumlu yönde katkıda bulunarak ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır.” ifadelerinin yer aldığı genelgede valiliklerin denetiminin önemine işaret ediliyor. ‘Yoğun sezondan önce alınması gerekli tedbirler’ başlığı ile yapılması istenen düzenlemeler listesinin ilk sırasında turistlere hizmet veren tüm görevlilerin yabancı dil bilen kişilerden seçilmesi ve bu kişilerin nezaket kurallarına uygun, onlara yol gösterici, güven sağlayacak şekilde yürütülmesi isteniyor. Komisyon karşılığında turistleri otel, pansiyon ve mağazalara götüren harnutçu diye aldırılan kişilerle alışverişe veya geziye çıkan turistlerin rahatsız edilmemesi genelgenin bir başka maddesi. tının mutlaka fiyat listesinde yer almasının sağlanması, bu yerlerdeki fiyat listelerinin yabancı dillerde de hazırlanması. Çöplerin sokağa bırakılmasından, toplanması ve imhasına kadar temizlik ve çevre açısından gerekli önlemlerin alınması, korsan çöp ve kâğıt toplayan kişilerle mücadele edilmesi, temizlik kampanyaları düzenlenmesi.” 28 Röportaj KALKINMA AJANSLARI TURİZME HIZ VERİYOR Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, Kalkınma ajanslarının son dönemde geliştirdikleri projelerin bölgelerde kültür ve turizm faaliyetlerine hız kazandırdığını söyledi. ‘‘Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin’i kapsayan “İnanç Turizmi Koridoru” çerçevesinde çalışmalar yürütüyoruz. Bu alanda tarihi yapıların restore edilmesi, pansiyonculuğun geliştirilmesi, küçük otellerin desteklenmesi yoluyla bölgedeki mevcut konaklama kapasitesinin arttırılmasına yönelik faaliyetler içindeyiz’’ ‘‘Bölge Kalkınma Ajanslarının sağladığı destekler, gelişmekte olan yörelerin kullanımına sunulmuş uluslararası kaynaklar olmaları nedeniyle turizme hizmet eden en önemli araçlardan biri’’ Yapılan bu tür faaliyetlerin illerin sürdürülebilir kalkınmasında son derece önemli role sahip olduğunu da vurgulayan Özaslan, Türkiye’nin turizm karnesinden alternatif turizm olanaklarına ve sürdürülebilir turizmde kalkınma ajanslarının önemine ilişkin gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtladı. 2012 yılını turizm açısından değerlendirdiğinizde neler söylersiniz? 2013 yılı Türkiye turizmi nasıl geçecek? Türkiye turizmindeki istikrarlı büyüme 2012 yılında da devam etti. Yılı, uluslararası turist sayısında yüzde 1’in üzerinde bir artışla kapattık. Türkiye geçtiğimiz yıl 31,7 milyon yabancı ziyaretçi ağırladı ve turizm hareketlerinden 29,4 milyar dolar gelir elde etti. 2013 yılının ilk 7 ayı sonu itibariyle ise ülkemize gelen turist sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde10,6 düzeyinde artarak 19 milyonun üzerine çıktı. Gelirde ise ilk altı ay sonunda yüzde 22,8 düzeyinde bir artış kaydedildi. Dünya turizm örgütünün 2013 yılı için dünya turizmindeki ortalama büyüme öngörüsü yüzde 4 civarında. Türkiye ilk altı ayda dünya ortalamasının 3,5 kat üzerine çıktı. 2013 yılını 33 milyon turistle kapatmayı bekliyoruz. 2013 yılında turizme yatırımlar ne ölçüde olacak? Bu yıl sadece Bakanlık bütçesinden turizm altyapısı için tahsis edilen ödenek miktarı yaklaşık 140 milyon TL. 29 Röportaj Size göre ülkemizdeki otel kapasitesi yeterli mi? Türkiye’de turizm faaliyetlerinin başlatıldığı 1960’lı yıllarda, turistik tesis sayısı 165 ve yatak kapasitesi 16.000 idi. Aradan geçen 50 yılda işletme belgeli yatak kapasitesi 46 katın üzerinde artış göstererek bugün 737 binin üzerine çıkmış bulunuyor. Mevcut durumda, yatırım belgeli tesisler de dahil edildiğinde, Türkiye 1 milyonun üzerinde yatak kapasitesine sahip. Yalnızca gerekli konaklama altyapısının sağlanması elbette yeterli değil, bu kapasitenin kullanımı da turizmde önemli bir unsur. Türkiye bugün yüzde 66’lık otel doluluk oranı ile dünyada dördüncü sırada. İstanbul ise dünya şehirleri arasında yüzde 73 dolulukla üçüncü durumda. Bu rakamlar, gerek sürecin başından bu yana kaydedilen gelişmeyi, gerekse bugün dünyanın önde gelen destinasyonları arasındaki konumumuzu göstermek açısından son derece önemli. Büyüyen talebi karşılamak üzere konaklama altyapısının geliştirilmesi süreci devam ediyor. Bu çerçevede mevcut kapasiteye yakın gelecekte 100 civarında yeni otelin dahil olması söz konusu. Konaklama arzını sağlamanın yanında bu tesislerde verilen hizmetin niteliği de elbette son derece önemli. Bu kapsamda Türkiye’nin, gerek yeni tesislere, gerekse yüksek hizmet standartlarına sahip olmak açısından rekabet avantajına sahip olduğunu memnuniyetle ifade edebiliriz. Türkiye'nin dış politikasındaki gelişmeler nasıl etkiliyor turizmi? Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeyde yürüttüğü etkin dış politika, her alandaki ikili ilişkilere olduğu gibi turizme de doğrudan yansıyor. Turizm değişik halkların birbirlerinin ülkelerini, kültürlerini tanıması, birbirleri ile etkileşim kurmasını sağlıyor. Siyasi alanda gelişen ilişkiler, toplumlara da yansıyarak diğerine karşı ilgi ve merak uyandırıyor. Turizm yoluyla yakınlaşan toplumlar ise siyasi alandaki yakınlaşmanın sosyal platformda pekişmesine neden oluyor. Dolayısıyla dış politika ile siyaset arasında bu anlamda bir karşılıklı bağımlılık ilişkisi mevcut. Nitekim son dönemdeki turist hareketlerine baktığımızda Türkiye’ye körfez ülkelerinden, Ortadoğu’dan gelen turist sayısında önemli artış görüyoruz, ancak bu ilgi komşularla sınırlı kalmıyor. Asya-Pasifik ve Güney Amerika bölgesinden gelen turist sayısında yüzde 25’leri bulan artış yakaladık. Türkiye’nin iç istikrarı ve etkin dış politikası, gelen turist sayısına doğrudan etki eden unsurlar. Ulaşım ağındaki başarılar turizmi nasıl etkiliyor? Ulaşım altyapısının turizmin son derece önemli bir unsuru olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu kapsamda, karayolu ulaştırmasında kaydedilen önemli aşama sonucunda turistik yolların büyük ölçüde tamamlanması; doğu-batı ve kuzey-güney akslarının ülke içinde ulaşımı büyük ölçüde rahatlatmasının gerek iç turizme, gerekse yabancı turistlerin ülke içindeki dolaşımına büyük ölçüde katkı sağladığını görüyoruz. Çok önemli gelişmelerin gözlendiği bir diğer alan olan hava ulaştırmasında ise gerek kapasitenin genişlemesi, uçuş noktalarında artış gibi rakamsal ölçekteki gelişmeler, gerekse hizmet standartlarının ve konforun yükselmesi, turizm hareketlerine doğrudan yansıyor. Bugün 103 ülkede toplam 236 noktaya karşılıklı tarifeli seferler düzenliyoruz. Bu rakamsal potansiyele dönemsel uçuş gerçekleştiren charter seferleri de eklendiğinde doğal olarak ciddi bir seyahat hacmi ortaya çıkıyor. Ulaştırma altyapısında sağlanan arz, talebi de beraberinde getiriyor. 30 Röportaj Ekonomik istikrar turizm faaliyetlerine nasıl yansıyor? Alternatif turizm olarak termal kaynaklarımızı nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz? Türkiye, jeotermal kaynak zenginliği açısından dünyada ilk yedi ülke arasında yer alıyor. Avrupa’da ise kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda üçüncü sırada. Bununla birlikte, gerek tesis sayısı gerekse yatak kapasitesi açısından termal turizmin ülke turizmi içindeki payı yüzde 1 seviyesinde. Bu oranın yükseltilmesi, Bakanlığımızca hazırlanan ve 2007 yılında kabul edilen Türkiye Turizm Stratejisi 2023 belgesi ve 2007-2013 Eylem Planı içinde öncelik taşıyan alanlar içerisinde bulunuyor. Bugüne kadar Turizmi Teşvik Kanunu çerçevesinde Bakanlığımızca 72 adet Termal Turizm Merkezi ve 4 adet Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edildi. Sahip olduğumuz termal turizm potansiyelini değerlendirmek amacıyla 4 ana bölgede 17 ili kapsayan Termal Master Planı hazırlandı. Bu Plan ile 2023 yılında termal yatak kapasitesinin 500.000’e ulaşması ve Türkiye’nin dünya genelinde sağlık ve termal turizmde ilk 5 ülke arasına girmesini hedefliyoruz. Anadolu’muz binlerce yıldır farklı kültürel miraslara ev sahipliği yapıyor. Farklı din, mezhep ve inançları barındırıyor. Bu zenginlik içinde, “İnanç Turizmi” projeleriniz var mı? Türkiye, üç semavi dinin kutsal merkezlerini topraklarında barındırması itibariyle inanç turizmi açısından son derece zengin bir kültürel mirasa sahip. Ülkemizin inanç turizmi potansiyelinin uluslararası düzeyde tanıtılması ve Türkiye’nin bu yöndeki cazibe merkezi haline getirilebilmesi amacıyla Bakanlığımızca inanç turizminin tanıtımına yönelik yoğun faaliyetler yürütülüyor. Bu noktada tanıtıcı materyal basıyor, ABD’deki NRB fuarı gibi uluslararası inanç turizmi fuarlarına katılıyoruz. Dünya çapında yürüttüğümüz reklam kampanyası görsellerinde inanç turizmi merkezlerine yer vermeye özen gösteriyoruz. Yine bu çerçevede, Türkiye Turizm Stratejisi belgesinde yer alan turizm gelişim koridorlarından biri olan ve Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin’i kapsayan “İnanç Turizmi Koridoru” çerçevesinde çalışmalar yürütüyoruz. Bu alanda tarihi yapıların restore edilmesi, pansiyonculuğun geliştirilmesi, küçük otellerin desteklenmesi yoluyla bölgedeki mevcut konaklama kapasitesinin arttırılmasına yönelik faaliyetler içindeyiz. Türkiye ekonomisinin istikrarı, diğer ülkelerle iş fırsatlarını geliştirme noktasında en önemli faktör olmanın yanı sıra turizmde de ziyaretçi sayısındaki artışa katkıda bulunuyor. Gelişen ekonomik ve ticari ilişkilere bağlı olarak ülkemizde düzenlenen kongre ve konferans sayısında da artış görülüyor. Ayrıca ekonomik istikrar, ülkeye gelecek yabancı yatırım için de son derece elverişli bir atmosfer yaratıyor. Özellikle turizm yatırımları, ekonomik istikrar ortamından ciddi oranda etkilenen bir alan, zira Türkiye turizmde arz kapasitesi açısından hala doygunluk noktasına ulaşmış değil. Bu da yabancı yatırımcı açısından cazip bir pazar olmasını sağlıyor. Ekonomik açıdan verilen güven ise bu potansiyeli hayata geçirme noktasında belirleyici unsur. Kalkınma Ajanslarının turizme verdiği destekleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sürdürülebilir turizm gelişiminin en önemli çıktılarından biri, turizm faaliyetinin bölgesel kalkınmaya katkıda bulunması ve yerel kültürün korunup geliştirilmesini sağlarken halkın da refah düzeyini yükseltmesi. Bu çerçevede, Bakanlık olarak en büyük önceliklerimizden biri, potansiyeli olan bölgelerin birer cazibe merkezi haline getirilmesi suretiyle turizmin coğrafi dağılımını sağlamak. Bölge Kalkınma Ajanslarının sağladığı destekler, gelişmekte olan yörelerin kullanımına sunulmuş uluslararası kaynaklar olmaları nedeniyle bu amaca hizmet eden en önemli araçlardan biri. Fonlar vasıtasıyla yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının sürece dahil olması da, bölgesel kalkınmada ilgili tüm paydaşlar arasında işbirliğinin sağlanması açısından önemli. Son dönemde Türkiye’de bu tür uluslararası kaynaklara başvurunun artması memnuniyet verici. Sonuçlar bakımından da illerimizde son derece başarılı örnekler mevcut. Son dönemde geliştirilen projelerin bölgelerimizde kültür ve turizm faaliyetlerine hız kazandırdığını sevinerek görüyoruz, zira bu faaliyetler illerimizin sürdürülebilir kalkınmasında son derece önemli role sahip. 31 ADIYAMAN TURİZM CENNETİ OLACAK İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş ile “Kommagene-Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi’’ni konuştuk. ‘‘Merkezi Adıyaman’da bulunan Kommagene Krallığa ve krallığa bağlı güneyde bulunan diğer iller (Zeugma-Gaziantep, Germencia-Kahramanmaraş ve Hatay) bu projeden olumlu yönde yararlanacaktır’’ Komagene-Nemrut Turizm Odaklı canlandırma projesinden biraz bahseder misiniz? Nemrut Dağı MÖ.67 yılında tamamlanmış bir Pantheon (Mevcut kültürdeki tüm Tanrılara adanmış bir tapınma alanı) olup 1987 yılında UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmiştir. 2206 metre rakımda yer alan tümülüs Kral 1. Antiokhos adına inşa edilmiş bir anıt mezar olup doğu ve batı terası ile kuzey tören yolu Helen ve Pers kültüründen antik döneme ait izler taşımaktadır. Grekçe yazıtlardan edinilen bilgilere göre Doğu Terası Kral Antiokhos’un doğulu atalarına, Batı Terası da Kral Antiokhos’un batılı atalarına hazırlanmış olup her iki terasta da çift isimli Helen ve Pers tanrıları bulunmaktadır. Nemrut Tümülüsü iki dinin buluştuğu ve Kommagene topraklarında kardeşce hüküm sürdüğü bir kültürel kesişim alanı olarak kabul edilmektedir. Adıyaman’ın bugün huzur kenti olarak anılmasının izleri tarihin derinliklerinde saklıdır diyebiliriz. “Kommagene-Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi – KNTOCP” Adıyaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin 2009 yılında yaptığı başvuru sonucu başarılı bulunmuştur. Avrupa Birliği’nin sağlamış olduğu fonlardan IPA’nın (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) alt bileşeni olan BROP (Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı) kapsamında sürdürülen proje ile Adıyaman ilindeki tarihi ve turistik merkezlerin AB standartlarında bir niteliğe kavuşması, turistlerin ortalama konaklama süresinin artırılması ve turizmden elde edilen katma değerinin yükseltilmesi hedefleniyor. Söz konusu proje için tahsis edilen kaynak 9 Milyon Euro’dur. Proje nereleri kapsıyor? KNTOCP kapsamında öncelikli olarak mevcut sit alanı ve ören yerlerinin seçkin birer turizm destinasyonu haline getirilmesi planlanıyor. Bu kapsamda Adıyaman genelinde çalışma yapılacak alanlar şu şekilde: 1. Arsameia Antik Kenti 2. Kocahisar Köyü (Yenikale) 3. Cendere Köprüsü 4. Karakuş Tümülüsü 5. Palanlı Mağarası 6. Taşgedik Kaya Kabartması ve Kaya Mezarları 7. Kommagene Odak Binası 8. Turuş Höyük ve Kaya Mezarları 9. Eski Besni 10. Sofraz Tümülüsü 11. Kızılin Köprüsü ve Kızılin Köyü Söz konusu alanların neredeyse tamamında turistlerin kullanabileceği sosyal altyapı yetersiz, alanla ilgili bilgilendirici sergi mekânları, tematik haritalar ve işaret levhaları bulunmuyor, güvenlik için mekan tahsis edilmemiş, sıcak ve soğuk servis yapabilen işletmeler kurulmamış. Bu eksikliklerden hareketle içerisinde bazı küçük binaların yer aldığı çevre düzenleme projeleri hazırlandı. 2014 yılında uygulamaya geçilmesi planlanıyor. 32 Makale Proje kapsamında ikinci hedef olarak bu destinasyonların tanıtılması yer alıyor. Ulusal ve uluslararası fuarlara katılım faaliyetlerinin yanı sıra Adıyaman’da Kommagene Resim ve Heykel Festivali düzenlenecek. Uluslararası Kommagene Toplantıları ile yerli ve yabancı akademisyen, yazar, fotoğrafcı, film yapımcısı isimler bölgeye davet edilerek alanın tanıtımı sağlanacak. Yerel ürünler ve hediyelik eşyalarla ilgili çalıştaylar yapılarak turizmin kent ekonomisine katkısının artırılması diğer bir faaliyet. Söz konusu etkinlikler 2015 ve 2016 yıllarını kapsıyor. Üçüncü hedef olarak ise basım ve yayım materyalleri hazırlanması hedefleniyor. Belgesel filmler, web sitesi, akıllı telefon uygulamaları, gezi güzergahlarını anlatan haritalar, bilgilendirici cep rehberleri, sergi malzemeleri, maketler vb. çalışmalar bu kapsamda üretilerek proje süresi boyunca yerli ve yabancı tüm ziyaretçilere ulaştırılacak. Tüm bu faaliyetlerin 2017 yılında tamamlanması planlanıyor. Şu ana kadar proje kapsamında neler yapıldı? Projenin kabul edildiği 2009 yılından bu yana malesef ciddi adımlar atılmamış. Göreve geldiğim 2012 Eylül ayından itibaren çalışmaları hızlandırdık. Proje sürecini yürütmek üzere uzman mimar ve mühendislerden oluşan yeni bir proje ofisi oluşturduk. Proje ofisinin başına bir Alan Başkanı önerdik, ataması gerçekleşti. Bu proje ofisi söz konusu çevre düzenleme projelerini el birliği ile hazırlayarak Ankara’da toplantılara katılım sağladı, program yürütücüsü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, AB Delegasyonu ve ODTÜ Mimarlık Fakültesi’ne sunumlar yaptı. Söz konusu toplantı ve sunumlar sonucunda avam projeler kabul edilmiş olup projemiz imza aşamasına gelmiştir. Ağustos 2013 içerisinde sözleşme imzalamayı hedefliyoruz. Bu proje ile hedeflenen nedir? Kommagene Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi kapsamındaki hedefler şu şekilde: 1. On tane yeni turizm destinasyonu oluşturulması 2. Kırk tane yeni turistik tanıtım ve pazarlama etkinliği yapılması 3. Yıllık turist sayısında 30.000 kişi artış sağlanması Projenin Adıyaman ve Bölgenin kalkınmasına ne gibi etkileri olacak? Proje sayesinde turizm açısından oldukça yüksek potansiyele sahip olan Adıyaman ilimizin hakettiği noktaya ulaşacağını umut ediyoruz. Bizler için yıllık 80.000 turist kabul edilemez bir rakamdır. Adıyaman ili milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen Efes, Kapadokya ve Pamukkale ile rekabet edebilecek potansiyele sahiptir. Merkezi Adıyaman’da bulunan Kommagene Krallığa ve krallığa bağlı güneyde bulunan diğer iller (Zeugma-Gaziantep, Germencia-Kahramanmaraş ve Hatay) bu projeden olumlu yönde yararlanacaktır. Göbeklitepe, Diyarbakır ve Mardin’e coğrafi yakınlığımız büyük bir avantaj olup Adıyaman merkezli bir Kommagene turizm koridoru oluşturulması hedeflerimiz arasındadır. Proje ile konaklama sayısında değişiklik olacak mı? Mevcut destinasyonlarımız ve turistik tesislerimiz (restorant, otel vb.) ile ortalama bir gece olan konaklama süresinin Kommagene Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi sonrası üç geceye çıkması hedeflenmektedir. 33 Özellikle Nemrut civarında herhangi bir konaklama faaliyeti olacak mı? Nemrut Dağı Tümülüsü 1. Derece arkeolojik sit alanı olup çevresinde tanımlanan etkileşim geçiş sahası dahil herhangi bir yapılaşma Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu onayına bağlıdır. Söz konusu alanda herhangi konaklama faaliyeti düşünmüyoruz ancak Kocahisar, Taşgedik, Palanlı ve Kızılin gibi çeşitli kırsal yerleşimlerde ev pansiyonculuğunu geliştirmeyi hedefliyoruz. Proje sonrası artan talebe yönelik olarak Kahta ve Adıyaman kent merkezlerinde yeni konaklama tesisleri kurulacaktır. Bu projenin kent ekonomisine katkısı ne olacak? Türkiye her yıl 30 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Turistlerin bin dolar civarından ortalama harcama yaptığı hesaplanmakta, kültür turları kapsamında gelen turistlerin bu tutardan daha fazla harcama yaptığı bilinmektedir. Adıyaman ili 80.000 turist ile oldukça geride kalmakta, mevcut turizm altyapısı ile çağın ihtiyaçlarına yeterince cevap verememektedir. Kommagene Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma Projesi ile turizm altyapısı iyileştirilecek, geceleme sayısı artırılacak, turistlerin kent Makale ekonomisine katkısı yükseltilecektir. Yıllık 30.000 turist artışı ile Adıyaman ekonomisine aktarılacak tutar 30 milyon dolar civarındadır. Proje bittiği zaman nasıl bir Adıyaman Bizleri bekleyecek? Projenin hedefleri oldukça uzun vadeli olup sonuçları beş yıl içinde kendisini göstermeye başlayacaktır. Bu kapsamda bir dünya markası olan Nemrut Dağı’nın her geçen yıl daha fazla turist tarafından ziyaret edileceğini düşünüyor, Kahta ilçemizin bir turizm merkezi olmasını bekliyoruz. Paleolotik dönemden kalma duvar çizimlerinin bulunduğu mağarası ile eşsiz güzellikteki Palanlı Vadisinin bir bölge parkı haline gelmesi, kırsal kesimde ev pansiyonculuğunun yaygınlaşması ve ekolojik turizmin Adıyaman ile özdeşleşmesini istiyoruz. Gölbaşı, Çelikhan ve Tut ilçelerinin birer doğa sporları merkezi olması hedeflerimiz arasında. Son olarak İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın Turizm desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz? İpekyolu Kalkınma Ajansı ile 2013 yılında güzel çalışmalara imza attık. Bunların arasında aynı zamanda Sahabe kenti olarak bilinen ilimizin inanç turizmi altyapısının oluşturulması da yer alıyor. Yeri kesin olarak bilinen iki sahabeden birisi olan Saffan Bin Muattal hazretleri için bir külliye projesi hazırlayarak uygulamaya başladık. Proje tamamlandığında Adıyaman ilimiz Samsat yolunda satış birimleri, konferans ve sergi salonu, derslikler, cami ve revakları ile önemli bir tesise ve inanç turizmi adına büyük bir destinasyon merkezine sahip olacak. Alidağı Mesire Alanı, Ziyaretçayı ve Eğriçay Rekreasyon Alanları ilimizin doğal güzelliklerini halka sunmak için geliştirilen diğer projeler arasında. Beton bloklar arasında sıkışmış Adıyaman halkı bu parklarda nefes alacak, doğayla buluşacaklar. Alidağı Mesire Alanı Mahmut el-Ensari makamı ve baraj manzarası ile eşsiz bir güzelliğe sahip. Ziyaretçayı Rekreasyon Alanı ise Abuzer Gaffari ile özdeşleşmiş halk tarafından sevilen bir ziyaret aynı zamanda önemli bir doğal güzellik. Eğriçay Rekreasyon Alanı ise Adıyaman Üniversitesi ile kent merkezi arasında bulunan ve bir kent parkı olmaya adaydır. Kent merkezinde bulunan Oturakçı Pazarı’nın kentsel tasarım çalışmaları ile yeni ve otantik bir görüntü elde edilerek turistler için etkileyici bir çarşı Adıyamanlılara armağan edilecektir. Bu çalışmalar Adıyaman ilinin sosyal altyapısına hizmet edeceği gibi turizmde marka kent olmasına katkı sağlayacaktır. Makale 34 Çelikhan ilçemizde bulunan Çat Barajı ve içerisindeki yüzen adacıklar Adıyaman’a ait olup henüz yeterince bilinmeyen doğa harikalarından birisi. Bu alanda da çeşitli donatı alanları ve tesisler kurulması söz konusu. Üzerinde bulunan yüzlerce adacık ile hem akademik hem de turistik büyük öneme sahip Çelikhan ilçesi kış mevsimlerinde aldığı kar yağışı ile kayak turizmine de elverişli olup gelecek yıllar bu çalışmanın da başlatılması hedeflerimiz arasındadır. Söz konusu projelerin tamamı İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmekte olup Adıyaman’ın turizmine büyük katkı sağlayacağı açıktır. Tüm bu desteklerden ötürü Ajansımıza teşekkür ederiz. 35 Röportaj TURİZM GAZİANTEP VE BÖLGEMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR SEKTÖR İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, Gaziantep’in sanayi ve ticaret alanında elde ettiği başarıya son yıllarda turizmin de eklenmesinin sevindirici olduğunu belirtti. Gaziantep’in turizm sektöründe hızla gelişmesinde İpekyolu Kalkınma Ajansının büyük katkı sağladığını vurgulayan Bartık, ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansının 2010 yılından itibaren turizmde rekabet gücünü artıracak projeleri desteklemesi, Turizm mali destek programı ile de Gaziantep başta olmak üzere bölgenin tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi hem de turizm altyapısını nitelik ve niceliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarının önemli katkıları oldu. Bu da Gaziantep ve bölge turizminin gelişimine ivme kazandırdı’’ dedi. ‘Turizm Gaziantep ve bölgemiz için önemli bir sektör’ diyen Bartık, Gaziantep’in turizmden de alabileceği büyük bir payın olduğunu sözlerine ekledi. Göreve yeni başladınız, öncelikle Gaziantep’in vizyonunu genişletecek ve ticari potansiyelini artıracak projeleriniz neler? Ne tür projeler hazırladınız? Bizler bu şehirde doğduk, bu şehirde büyüdük, ekmek paramızı bu şehirde kazanıyoruz. Gaziantep’in adını dünyaya duyuran tüm girişimcilerimiz gibi elimizi taşın altına, yüreğimizi iş hayatının tam ortasına koyduk. Gücümüzü bu şehirden, cesaretimizi bu şehrin girişimcilik genlerinden aldık. Kamuoyuna açıkladığımız 27 proje ile Gaziantep için ortaya koyduğumuz hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. Dünya her yönüyle büyük bir değişim içerisinde... Ülkemiz, bir taraftan küresel değişime ayak uydurmaya çalışırken, diğer taraftan “değişimi” yönetmeye aday. Bu değişim süreci içerisinde ortaya çıkan her yenilik başka değişiklikleri de tetikliyor. Bu değişimlerden dolayı “Meslekler” kabuk değiştiriyor, iş yapış biçimleri değişiyor, iş dünyası da bundan fazlasıyla etkileniyor. Kimi mesleklerin önemi artarken, kimisi yerinde sayabiliyor. Özetle İş hayatının kuralları yeniden yazılıyor diyebiliriz. Oda seçimlerinden önce kamuoyu ile paylaştığımız ve Gaziantep’in gelişmesi için önemli gördüğümüz 27 projemiz vardı. Bu projelerden birçoğuna start verdik ve 15 projemiz hemen hemen tamamlandı. En yakın zamanda gündeme taşıyacağız. Bu projelerin hayata geçmesiyle Gaziantep’in Sosyo-ekonomik yönden daha da gelişeceğine inanıyoruz. Yine Gaziantep ile ekonomik ilişkisi ön plana çıkmış ekonomi yapıcıların yönlendirdiği yerlerde ve dünyanın önemli ticaret merkezlerinde Ticaret ofisleri açmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz. Hem Ortadoğu’ya açılan bir kapı olan, hem de AB’nin en doğusunda AB’ye en hazır bir ticaret merkezi olmayı hedefleyen Gaziantep iş dünyasının, önemli ve potansiyel iş merkezlerinde var olması büyük önem taşıyor. ‘"Gaziantep’i ve Gaziantep Ticaret Odası’nı geleceğe taşımak, Gaziantep’in 2023 hedeflerinde aktif, değer katan, güçlü bir partner olmasını istiyoruz’’ Röportaj Ticaret ofisleri projemiz çerçevesinde ilk olarak Erbil’de bir ticaret ofisi açma çalışmalarımız da son aşamaya gelindi. Erbil Ticaret Odası içerisinde kuracağımız bu ofis üyelerimizin, işadamlarımızın, ihracatçılarımızın tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde dizayn edilecek. Erbil’in yanı sıra önemli ticaret merkezlerinde kurmayı planladığımız Ticaret ofisleri ülkemizin ve Gaziantep’in ihracatının artmasına ve bu sayede Gaziantep’in 2023 hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlayacak. Gaziantep birlikte olmayı, beraber yürümeyi başardığı için bir güç olmuştur. Gazi şehrimizi son dönemde Türkiye’nin marka ve model şehri yapan iş dünyasının duayenlerini, şehrimizin kalkınmasına öncülük eden isimsiz kahramanları, bu şehri parmakla gösterilen bir cazibe merkezi haline getiren tüm dinamikleri saygıyla ve hürmetle anıyoruz. Bugüne kadar bu şehirde taş üstüne taş koyan, memleketine değer katan herkesin önünde saygıyla eğiliyoruz. Bugün şehrimizin geldiği noktada katkılarını hiçbir zaman inkar etmeyeceğimiz büyüklerimizin bize verdikleri tavsiyeleri, uyarıları can kulağı ile dinledik, tecrübelerinden feyz almaya çalıştık… Kentimizin ekonomik yapılanmasında önemli yere sahip olan Konfeksiyon, Penye, Hazır giyim, Triko ve ayakkabı sektörü başta olmak üzere ihracat yapmakta sıkıntı çeken sektörlerin daha fazla ihracat yapmalarını sağlamak amacıyla Dış Ticaret Şirketi kurulmasına yönelik projemizin çalışması sürüyor. Bu çerçevede bu sektörlerin kanat önderleri ve temsilcileri ile bir araya gelerek toplantılar yaptık. 36 ‘Kentimizin daha gelişmesi ve büyümesi için kurumlarla birlikte yapılacak işbirliği büyük önem taşımaktadır. Birlik beraberlik içinde, fikirleri istişare ederek önümüzdeki dönemde Gaziantep için en iyisini yapmaya çalışacağız’’ 37 Bu noktada Gaziantep’teki üreticilerin en büyük sorunu ne olabilir? Gaziantep’te ideal bir ticaret yaşamı oluşturabilme adına hareket ediyoruz. Bunun için önce ticaretin kılcal damarlarına kadar inerek Gaziantep ticaret hayatının bugüne kadar ki en objektif ve en detaylı fotoğrafını çekerek sorunları tespit ettik. Gaziantep ekonomik yapılanmasında önemli yer tutan sektörlerin ortak sorunlarının başında kalifiye eleman sıkıntısı geliyor. Bunun yanında üretimdeki sıkıntılar, dışa açılamama, marka yaratamama, ihracat yapamama, finansman kaynağına ulaşamama, sermaye yetersizliği, kayıt dışı işletmelerin yarattığı haksız rekabet ve ihracat yapamama sıkıntıları bulunuyor. Bu sektörlerin ihracat potansiyelini artırmaları için ve ihracat yapmalarına olanak sağlamak amacıyla Sektörel Dış Ticaret Şirketinin yanında ortak marka yaratmak istiyoruz. Marka olan Gaziantep Konfeksiyon, hazır giyim ve trikoda büyük gelişme kaydetmesine rağmen tam manası ile markalaşamadığı için birçok ünlü firmaya fason üretim yapıyor. Bu sektörlerin ve ekonomik yapılanmadaki sektörlerin önündeki en büyük engellerden biri markalaşmama ve tanıtım eksikliğidir. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Konfeksiyon, penye, hazır giyim, triko ve ayakkabı sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar ürettikleri ürünleri dolaylı yoldan ihraç ediyor ve yılın her ayında çalışmadıkları için dışa açılma konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Son dönemlerde bu sektörlerde ihracat yapılan ülkelerin de imalata başlamasıyla pazar payı daraldı. Gaziantep bu sektörlerde model şehir olarak tanıtılır, sektörel teşvikle desteklenir ve Sektörel Dış Röportaj Ticaret Şirketi ile ihracat yapmaları sağlanırsa ihracatçı firma sayısı da artacaktır. Üretim merkezi olan Gaziantep'in, satış konusunda da bir merkez olması kendi ürünlerini yurt dışına direkt satabilmesini sağlamak istiyoruz. Lokomotif sektörlerin sorunlarının çözümü için çalışıyoruz ve sorunu çözecek her projeye destek vermeye hazırız. Hayata geçireceğimiz projelerle öncü sektörlerin daha da gelişmesi ve önünü açmak istiyoruz. Seçimler öncesinde kamuoyuna açıkladığımız projelerdeki amacımız, Gaziantep’in ticaret ve sanayi yönde gelişiminin yanında sektörlerin de sorunlarına çözüm üretmektir. Ticaret ofislerinin açılması finansmana yönelik projelerimizle sektörler daha da gelişecek. Kentimizdeki tüm kuruluşlarla işbirliği içerisinde hareket ederek, Gaziantep’in ufkunu ve vizyonunu geliştirmek istiyoruz. HEDEFİMİZ KOBİ’LERİ OBİ, OBİ’LERİ BÜYÜK İŞLETME YAPMAK Sanayimizin en önemli sorunlarından biri de büyümek isteyen firmalar ile şehrin muhtelif bölgelerinde dağınık olarak faaliyet gösteren işletmelerdir. Kentimiz kümelenme liginde oldukça geç ve geri kaldı. Bu konuda yapılan bazı iyi niyetli çalışmalar ise yeterli değil.Şunu vurgulamakta yarar var. Kentimizde sektörlerin gelişimi ile birlikte yeni istihdam alanları açılıyor. Kent çevresine yayılan şehircilik açısından olumsuz bir tablo oluşturan küçük ve orta boy sanayi işletmelerin meskun alanlar dışında şehircilik ilkelerine uygun ve her türlü alt yapısı hazırlanmış alanlarda toplaması, modern şehirciliğin ana gereklerin- dendir. Modern şehircilik anlayışında şehrin muhtelif bölgelerinde dağınık olarak faaliyet gösteren işletmelerin ve sektörlerin kümelenme yoluyla belirli bölgelerde, toplanması artık kaçınılmaz hale geldi. Gaziantep’in sanayi ve ticaret yapısını daha ileri bir noktaya taşınma ve Gaziantep sanayicisinin ufkunu açmanın bir önemli yolu da şehrin muhtelif yerlerinde ve küçük sanayi sitesinde sıkışıp alarak rekabette zorlanan, gelişmek ve büyümek isteyen firmalar için KOBİ Organize Sanayi Bölgelerini kurmadan geçiyor. Neden KOBİ Organize sanayi bölgeleri diye soracak olursanız. Gaziantep sanayisi ve ticareti açısından Küçük ve Orta Boy İşletmeler pek çok açıdan önemli bir yere sahip ve ekonominin mihenk taşı konumunda. Küçük Sanayi sitesinde yer alan işletmelerin yanında bir de daha büyük işletme şeklinde organize olmuş ve Organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler var. Ancak Organize Sanayi Bölgesinde yer alacak güce sahip olmayan ve küçük sanayi sitesinde sıkışıp kalan çok sayıda KOBİ’nin ve işletmenin yer ihtiyaçlarının had safhada olduğunu görüyoruz. Şartların değişmesi Küçük Sanayi Siteleri ile Organize Sanayi Bölgelerinde bu dile getirdiğimiz nedenlerden dolayı gelişmekte olan işletmelerin ihtiyacına cevap veremiyor. Bu nedenle Ülke ve ekonomi büyürken, KOBİ’lerin ve ticaret erbabının buna ayak uyduramaması düşünülemez. Seçimlerden önce açıkladığımız, KOBİ Akademisi ve KOBİ Organize Sanayi Bölgeleri projesi ile Küçük ve Orta Boyutlu İşletmelerimiz teşvik ve motive ederek, bir üst lige terfi etmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Hedefimiz KOBİ’lerimizi OBİ, Orta Boyutlu İşletme, OBİ’leri ise büyük işletme yapmaktır. Özetle; kentimizin ekonomik yapılanmasında önemli bir yere sahip olan, kent çevresine yayılan ve gelişime açık sektörlerin belirli bir bölgelerde toplanması ve kümelenme şeklinde yapılanmaları gerekiyor. Birçok işletmenin yerleşim büyüklüğü oranınca üretimlerinin artacağı kesindir. KOBİ’ler ve gelişmekte isteyen işletmeler için KOBİ Organize sanayi bölgeleri kurulmalıdır. Yine gelişime açık sektörlerin belirli bölgelerde kümelenme yoluyla faaliyet göstermesi kaçınılmaz hale gelmiştir. KOBİ Organize Sanayi Bölgelerine yönelik çalışmalarımız sürüyor. KOBİ Organize Sanayi bölgeleri oluşturarak Gaziantep sanayicisinin ufkunu açmak istiyoruz. Bizim için aslolan; Gaziantep Ticaret Odası’nın kurumsal kimliği üzerinden üyelerimize ve şehrimize hizmet edebilme arzusudur. 38 Röportaj Gaziantep ticaret ve sanayi kenti yanında bir turizm kenti olabilir mi, turizmin kent ve bölge ekonomisine ne gibi katkılar olur ve bu alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Tarihi ve kültürel değerler bir toplum en büyük miraslarının başında gelmektedir. Bulunduğu konum dolayısıyla Gaziantep birçok medeniyetin beşiği olmuş ve değişik kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Yine günümüzde yalnızca ekonomik gelişme kalkınma anlamına gelmemektedir. Artık ekonomik, sosyal, beşeri turizm ve kültürel alanda yapılan çalışmaların birbiriyle uyumlu ve sürdürülebilir olması önem taşımaktadır. Kentimizin sanayi ve ticaret alanında elde ettiği başarıya son yıllarda turizmde eklenmesi sevindiricidir. Son yıllarda süreklilik arz eden bir canlanma sonucunda yurt içinden ve dışından kentimize gelen turlarda artış ve büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Kentimizin turizminin gelişmesinde başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları tarihi mirasımızı yaşatmak, geleneksel sanat, zanaat, kültür zenginliklerimizi daha nezih bir ortamda yaşatmak ve tanıtmak adına yeni projeler üreterek bunları hayata geçirmelerinin sektöre yönelik çalışmaların büyük katkısı var. Bunları söylerken İpekyolu Kalkınma Ajansını da unutmamak gerek. İpekyolu Kalkınma Ajansının 2010 yılından itibaren turizmde rekabet gücünü artıracak projeleri desteklemesi, Turizm mali destek programı ile de Gaziantep başta olmak üzere bölgenin tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi hem de turizm altyapısını nitelik ve niceliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarının önemli katkıları oldu. Bu da Gaziantep ve bölge turizminin gelişimine ivme kazandırdı. Yine İpekyolu Kalkınma Ajansı başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile STK’ların yaptığı tanıtımında bunda etkili oldu. Yine özellikle son yıllarda tarihi ve kültürel dokunun ortaya çıkarılması başta olmak üzere Zeugma Müzesi ile müze sayısının artması da turizmin gelişiminde etkili oldu. Gaziantep’in sanayi gelirlerinden aldığı kadar turizmden de alabileceği büyük bir payın olduğuna inanıyoruz. Birçok medeniyete binlerce yıl beşiklik yapmış kentimizin bu değerleri gelecek nesillerle buluşturulurken, bu potansiyelin ekonomik değere dönüştürülmesi büyük önem taşıyor. Bugün yemenicilikten kutnuculuğa, bakırcılıktan, sedefçiliğe, gümüşçülüğe kadar çok el sanatımız var. Bu el sanatlarının o kadar uzun bir geçmişi var ki bu konuda toplumu bilgilendirmek ve bu konuda çalışan insanları, istihdam eden insanları destekleyebilmek, onların ürünlerini kalıcı hale getirebilmek, modern çağın gerekleri doğrultusunda o işletmeleri daha geliştirmek sanıyorum hepimizin el ele vererek gerçekleştirmesi gereken görevlerin başında geliyor. Gaziantep, Kilis ve Adıyaman'ın tarihine baktığımızda özellikle Gaziantep'in çok uzun yüzyıllar İpekyolu üzerinde çok önemli bir ticaret ve sanat merkezi olduğu gerçeğini görürsünüz. Doğu'dan batıya, kuzeyden, güneye tüm yolların merkezinde olan kentimiz özellikle iklim şartlarının zorluğundan kaynaklanan üretme ve ticaret etme hayatiyetlerini devam ettirebilmeleri için insanların üretme ve ticaret yapma gibi bir karakter oluşuma yönlendirmesini de beraber getirmiştir. Dolayısıyla bugün Türkiye'nin önde gelen sanayi şehirlerinden birisiysek önde gelen üretim ve ticaret merkezlerinden birisiysek bunun altında yatan esas yaşam tarihiyle işte bu el sanatları ve bulunduğumuz konumdur. KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ TURİZME İVME KAZANDIRDI Odamız ve İpekyolu Kalkınma Ajansı işbirliği ile gerçekleştirilen "İpekyolu'nun Ustaları Projesi" ile Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'te el sanatlarının tanıtımının güçlendirilmesi, bölgenin turizm sektöründe destinasyon merkezi haline getirilmesi ve rekabet gücünün artırılması amaçlandı. Ayrıca projeyle Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'te üretilen 10 ayrı geleneksel el sanatının; bakırcılık, kuyumculuk, gümüş işlemeciliği, Antepişi el işlemeciliği, sedef kakmacılık, yemenicilik, yorgancılık, kutnuculuk, Kilis nakışı ve halı dokumacılığı ile turistik eşyaların tanıtım ağını güçlendirerek, bu ürünlerin üretimlerinin sürekliliği de desteklendi. Sanayi, Ticaret, Turizm, Gastronomi ve Projelerimizle, stratejik planlarımızla Gaziantep’in yenilenme ve değişim sürecinin tam da ortasındayız. Gaziantep’i ve Gaziantep Ticaret Odası’nı geleceğe taşımak, Gaziantep’in 2023 hedeflerinde aktif, değer katan, güçlü bir partner olmasını istiyoruz. Gaziantep, “baklava” ve “kebap” ile özdeşleşmiş bir kent. 291 özgün yemek çeşidi ile Türkiye’nin en zengin mutfağına sahip olan Gaziantep’in mutfak kültürünü ve “Gaziantep Gastronomi Turizmi” projeleri hayata geçirildi. Oda olarak, yöremizin kökü maziye dayanan özelliklerini, geleceğe daha da zenginleştirerek taşımak üzere her alanda çalışmalar ve projeler yürütüyoruz. Yeni dönemde bu çalışma ve projelere yenilerini ekleyerek, Gaziantep mutfağını kurumsallaştırmayı hedefliyoruz. Gaziantep mutfak kültürü zengin bir kent, bu kültürü daha da ileri taşımak ve tanıtmak için neler düşünüyorsunuz, bu konudaki görüşleriniz nelerdir? Dünyanın çok ünlü mutfakları var. İtalyan mutfağı, Fransız mutfağı gibi... Ama hiçbir yerde ne İtalya'da ne Fransa'da şehrin adıyla anılan bir mutfak kültürü vardır. Fransa'da bir Paris mutfağı yoktur. İtalya'da bir Roma mutfağı yoktur. Ama Türkiye'de bir Antep mutfağı vardır. Gaziantep mutfağı; insanlık tarihinin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan tarihsel birikimi ve coğrafi konumunun sağladığı ürün çeşitliliği sayesinde, farklı lezzetleri barındıran eşsiz bir mutfak kültürüne sahip. Gaziantep mutfağı 291 özgün yemek çeşidi ile Türkiye’nin en zengin mutfağı olarak tespit edildi. Gaziantep’te yemek yapmak sanattır ve Gaziantep mutfağı Fransa, İtalya, Japonya ve Çin mutfaklarından daha zengin bir yapıya sahip. Bu nedenle Ülkemizin en zengin mutfağı ve lezzet değerleri ile Gaziantep, sadece ülkemiz için değil, dünya için de önemli bir kenttir. Sadece Türkiye’de değil dünyada da Antep Mutfağı ile boy ölçüşebilecek bir mutfak daha yoktur. Yemek aslında hayatımızı sürdürebilmemiz için biyolojik bir olay olmasına karşılık Gaziantep’te yaşamı biçimlendiren bir kültürdür. Gaziantepli işadamları en önemli iş anlaşmalarını yemekte yaparlar. Şehir dışından ya da yurtdışından gelen misafirlerine mutlaka yöresel lezzetlerini tattırmak isterler. Bunu yapamazlarsa bir kutu baklava, fıstık misafirin çantasına koyulur. (Kim bilir belki de ticari başarımızın sırrı budur) O misafirin de bu lezzeti tadınca Gaziantep’e bir daha gelmemesi mümkün mü? 39 TÜRKİYE VE GAZİANTEP’İ DÜNYAYA TANITACAĞIZ Gaziantep Mutfağı tam 291 özgün yemek çeşidi ile ülkemizin en zengin mutfağı olarak tespit edilmiş durumda. Gastronomi Gaziantep için olmazsa olmaz bir turizm destinasyonudur. Dünya üzerinde şehir ismi ile anılan, Türkiye’nin en zengin mutfağının nesilden nesile aktarımına aracılık etmek istiyoruz. Bu aktarım gerçekleşirken de kente katma değer olarak dönüşlerin olması çabasındayız. 2006-2008 yıllarında yürütülen Güneydoğu Anadolu Tanıtım Projesi kapsamında İngilizce ve Türkçe olarak “Uygarlığın Öyküsü Güneydoğu Anadolu Rehberi” hazırlandı. Gaziantep mutfağında sıkça kullanılan dünyanın en lezzetli tatlarından biri olan Antepfıstığının coğrafi işaretini de Oda olarak 2000 yılında aldık. Röportaj Sadece gastronomiyi hedefleyen bir proje hazırlandı ve “Güneşin ve Ateşin Tadı Gaziantep Mutfağı” kitabı doğdu. Kitap ile eş zamanlı yürütülen İpek Yolu Kalkınma Ajansı destekli “Gastronomi Dünyasının Gaziantep Mutfağını Keşfi Projesi” de mutfağımızı daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı sunuldu. Bu proje kapsamında hem bir tanıtım filmi çekildi ve bir web sitesi hazırlandı. Bunları yaparken yerel değerlerimizi ön plana çıkarmaya, ülkemizi ve kentimizi en doğru şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Türkiye ve Gaziantep’i dünyaya tanıtmak kurum olarak üstlendiğimiz önemli bir misyon. Projeler ile tanıtıma önemli bir destek vermeye çalışıyoruz. Bu noktada projelerimiz mutfaktan el sanatlarına geniş bir yelpaze oluşturuyor. Projelerimizde bölgesel tanıtımı ve dolayısıyla kalkınmayı hedefliyoruz. O nedenle Güneydoğu Anadolu Tanıtım Projesi Son olarak kamuoyu ile neler paylaşmak istersiniz? Seçimlerden önce kamuoyu ile paylaştığımız ve Gaziantep’in daha da gelişmesi için önemli gördüğümüz 27 projeden birçoğuna start verdik. Her ne kadar 27 proje açıkladıysak da bunlara yenilerini ekleyeceğiz. Projelerin hayata geçmesiyle Gaziantep’in daha da gelişeceğine inanıyoruz. Projelerin ülkemizin ve Gaziantep’in ihracatının artmasına ve 2023 hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Gaziantep’in daha gelişmesi ve büyümesi için tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte hareket etmeyi hedefliyoruz. Elbirliği ve ortak akılla bambaşka bir Gaziantep oluşturmak amacındayız. Kentimizin daha gelişmesi ve büyümesi için kurumlarla birlikte yapılacak işbirliği büyük önem taşımaktadır. Birlik beraberlik içinde, fikirleri istişare ederek önümüzdeki dönemde Gaziantep için en iyisini yapmaya çalışacağız. Bundan sonra da birlikte hareket ederek, daha güzel işlere imza atacağımıza inanıyoruz. Üyelerimiz sektörel sorunlarına çözüm ararken, Gaziantep daha hızlı kalkınmak için her konuda bizden proje ve hizmet bekliyor. Bizlerin sorumluluğu dertlere çözüm üretmek için bütün yolları zorlamaktır. Projeleri Gaziantep’in gelişimi için önemli görüyoruz. Projelere yönelik altyapı çalışmalarımız sürüyor. Hemen hemen 15 projemiz tamam. Yakın bir zamanda kamuoyu ile paylaşacağız. Amacımız Gaziantep’i Sosyo-ekonomik yönden bugünkü noktadan daha ileri taşımak ve dünya kenti yapmaktır. ve İpek Yolunun Ustaları Projesinde olduğu gibi birçok projemizi Gaziantep eksenli değil bölgesel olarak hazırlıyoruz. Kısa vadede planlarımız bu şekilde. Uzun vade için henüz hazırlık aşamasında Gaziantep’te bir yemek festivali düzenlenme projemiz var. Bu projemiz hayata geçtiğinde Gaziantep mutfağı kurumsal hale gelmiş olacak. 40 Makale ADIYAMAN’DA KALKINMA VE TURIZM GİRİŞ Osman SERT Tanıtım ve İşbirliği Birimi/ Birim Başkanı KALKINMA ve KALKINMA AJANSLARI Kalkınma olgusu, normatif bir terim olmasının yanında, tanımlanması oldukça güç kavramlardan biri olarak kabul edilmektedir. Buna neden olarak, her ülkenin iktisadi, sosyal ve siyasi yapıları, doğal kaynakları, eğitim düzeyi, çevre koşulları ve geçmiş yaşantılarının. farklı olması gösterilmektedir. Dolayısıyla, iktisadi kalkınmayı değişmez bir ölçüye dayandırmak ve bütün ülkeleri aynı biçimde farzetmek oldukça güç olmaktadır. Bölge, kendine has yapısı ve büyüme mekanizması olan iktisadi bir gerçektir. Ülke ekonomisinin dengeli ve devamlı büyümesinin, bu ekonomiyi meydana getiren bölge ekonomilerinin gelişmesine bağlı olduğu söylenebilir. Bölgesel ekonomik gelişmeyi sağlamak amacıyla, Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu Koordinasyon ve Görevlerine Dair 5449 sayılı Kanun 25 Ocak 2006 tarihinde kabul edilerek 8 Şubat 2006 tarihli resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Bunun yanı sıra, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) ise 25 Ocak 2006 tarihinde ka- Ülkemizde, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması her zaman önemli olmuş ve kalkınma planlarının, hükümet politikalarının öncelik verdiği konular arasında yer almıştır. Dönemsel olarak farklı yaklaşımlar öngörülmüş olmakla beraber, konunun esas sorumlusu kuruluş sıfatıyla eski adıyla Devlet Planlama Teşkilatı yeni adıyla Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan kalkınma planları ülkemizin bölgesel gelişme politikalarının ve yaklaşımlarının ana hatlarını çizen temel doküman olmuştur. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından günümüze kadar çeşitli bölge planları yapılmış veya yaptırılmıştır. Bu planlar genel yaklaşım itibariyle bölgelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasını bütün boyutlarıyla ele alan kapsamlı analizler ve çözüm önerilerine haiz orta ölçekli kalkınma planları şeklide hazırlanmıştır. Bölge planları ülkenin ekonomik gelişmesinin artırılması, bölgesel eşitsizliklerin azaltılması, ekonomik sistemin oluşmasında ve altyapı kararlarında ekonomik kalkınma planları ile uyumun sağlanması bul edilen 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un Bakanlar Kurulu’na verdiği yetkiye dayanarak 22 Kasım 2008 tarih ve 27062 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile kurulmuştur. Bölgesel kalkınmanın gerçekleştirilmesini amaçlayan İpekyolu Kalkınma Ajansı, kurulduğu tarihten itibaren sorumlu olduğu bölgede gelir ve istidamın arttırılmasında önemli bir misyon üstlenmeye çalışmaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı, 5449 sayılı kanunun genel gerekçesinde de belirtildiği üzere ; ulusal kalkınma plânı ve programlarında öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak; bölgesel kalkınmanın gerçekleştirilmesi adına bölgedeki tüm mekanizmaları en iyi şekilde değerlendirip planlamak; bölgenin dinamiklerini katılımcı bir yaklaşımla harekete geçirebilmek ve yerel özgünlükleri ulusal, uluslararası pazarlarda ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda birer değer haline dönüştürmek; kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları gibi hedeflere yönelmiş olduğu görülmektedir. 21.yy’ın bir kentleşme çağı olduğu fikrinden yola çıkarak, kentleşmeden kalkınma amacıyla yararlanma çalışan ülkelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Ekonomik ve toplumsal gelişmelerine planlar yardımıyla yön vermek isteyen ülkeler, bölgesel gelişme politikalarına daha fazla yer ayırmakta ve kalkınma amacına dönük olarak hazırlanan planlarda bu amaç daha fazla vurgulanmaktadır. Bu anlamda bölgesel gelişme için çeşitli kalkınma araçları kullanılmakta ve kalkınmada öncelikli sektörler belirlenmektedir. Bu minvalde Adıyaman ilini de kapsayan TRC1 Bölgesinde kurulan İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölgesel eşitsizliklerin ortadan kaldırılarak,Adıyaman’ın var olan turizm potansiyelinin geliştirilmesi ve bir turizm destinasyonu haline gelmesi için çeşitli uğraşlar vermektedir. Bu çalışmada kalkınma kavramı turizmle ilişkilendirilecek ve Adıyaman’ın sahip olduğu değerler penceresinde ihtiyaç duyulan ve de uygulandığında gerçekten Adıyaman’ın turizm potansiyelinin geliştirilmesini sağlayacak öneriler ortaya konacaktır. arasındaki işbirliğini geliştirmek; başta girişimciler olmak üzere bütün kesimlerde bir kalkınma bilinci ve ivmesi oluşturmak; hem ulusal hem de yerel düzeyde ekonomik ve sosyal göstergeleri iyileştirmek; bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılmasına ve dolayısıyla ülkenin genel refah ve istikrarına olumlu katkılar sağlamak amacıyla faaliyetlerini planlamaktadır.Bölgesel gelişme, bir yandan milli ölçekte bir bölgesel politika tespitini, diğer yandan bölge ölçeğinde bölgesel gelişme planlarının hazırlanmasını gerektirmektedir. Bu anlamda 2008 yılında kurulan Kalkınma Ajanslarının bölgesel ölçekte kalkınmanın sağlanması amacıyla bölge planları yapmıştır. TRC1 Bölge Planı (2010-2013)’nın turizmle ilgili amacı turizmde destinasyon merkezi olmak olup, bu amaç için birkaç temel hedef belirlemiş ve bunları şöyle sıralamıştır: “Bölgede yer alan kültürel, tarihi ve doğal varlıkların turizme kazandırılması, Bölgede geceleme sayısının artırılması, Bölge tanıtım faaliyetlerinin geliştirilmesi ve Alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesi”. 41 Makale ADIYAMAN VE TURİZM 16 değişik medeniyete ev sahipliği yapmış olan Adıyaman kuzeyde Malatya, batıda Kahramanmaraş, güneybatıda Gaziantep, güneydoğuda Şanlıurfa ve doğuda Diyarbakır ile komşudur. Adıyaman'ın Yüzölçümü 7.614 km2 olup kentin nüfusu 590.933'tür. Ortadoğu ülkelerinin merkezinde yer alan Güneydoğu Torosların güneyinde, Zagros Dağlarının batısında, Basra Körfezinin kuzeyinde, binlerce yıldır Bereketli Hilal olarak bilinen toprakların üst sınırını oluşturur. Kommagene Uygarlığı'nın insanlığa armağanı ihtişamlı tanrı ve kral heykelleri ile tüm dünyanın ilgi odağı olan Nemrut Dağı, her yıl ağırladığı konukları ile ülke turizmine renk katmaktadır. 1987 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınan Nemrut Dağı'nın görkemli mezar tepesi ve çevresi, Anadolu topraklarında söz konusu listeye dahil edilen 9 eserden biridir. 1988 yılında Milli Park ilan edilen bölge, 2004 yılında Uluslararası Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu FİJET tarafından Turizm Oscar'ı olarak kabul edilen “Altın Elma Ödülü”ne layık görülmüştür. Tarihsel zenginliği ve doğal güzelliğiyle Adıyaman, ülke ekonomisine turizmin yanısıra enerji, petrol ve yetiştirdiği tarım ürünleri ile katkıda bulunmaktadır. Yurt genelinde çıkarılan ham petrolün yaklaşık % 25'ı il genelindeki petrol kuyularından elde edilmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri arasında köprü vazifesi üstlenen kent Akdeniz Bölgesi'nin özelliklerini de kısmen taşımaktadır. Bu yönü ile hem doğuya hem de batıya açılan bir kapı konumunda olan Adıyaman, iklimi ve bitki örtüsünün çeşitliliğinde de bu üç bölgenin özelliklerini yansıtmaktadır. Emniyet ve jandarma suç istatistiklerine göre Türkiye’de en az suç işlenme oranıyla ikinci sırada yer almaktadır. İli boydan boya kuşatan Fırat Nehri, irili ufaklı pek çok akarsu ve derinliklerde kaynayan şifalı suları Adıyaman'ı su bakımından zengin bir şehir yapmaktadır. İl topraklarının Fırat Nehri ile sınır oluşturan büyük bölümü, dünyanın sayılı barajları arasında yer alan Atatürk Barajı'nın suları altındadır. Başkent Samosata'yı suları altında tutan Atatürk Baraj Gölü, kent sosyal yaşamına farklı bir renk katmaktadır. Bir tatil kasabası görünümü sergileyen yöre, çeşitli su sporlarının yanısıra her yıl organize edilen yelken yarışlarına da sahne olmaktadır. Kültür turizminden, sağlık turizmine, spor turizminden av turizmine kadar bir çok alanda zengin kaynaklara sahip olan İl, 1800 yıllık Roma döneminden kalan Cendere Köprüsü, Kommagene döneminde ticaret merkezi olarak kullanılmış olan Perre Antik Kenti, Kommagene Yazlık Yönetim Merkezi olarak kullanılmış olan Arsemia, Kommagene döneminde yapılmış ancak, Roma Bizans Memlükler tarafından da kullanılmış olan Eski Kahta Kalesi, Prenseslerin anıt mezarı olarak kullanılmış olan Karakuş Tümülüsü, gibi bir çok şahesere ev sahipliği yapmaktadır. Son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan, Türkiye’nin en büyük tatlı su rezervine sahip olan Atatürk Barajı üzerinde gerçekleştirilen su sporları, İl’e yeni yatırımların gelmesini hızlandıran bir faktör olmuştur. Eşsiz doğal ve kültürel zenginliği ile yeni bir cazibe ve yatırım merkezi olma yolunda dev adımlarla ilerlemektedir. KALKINMA VE TURİZM BAĞINTISI Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de bölgelerarası dengesizlikler mevcuttur. Gelişmenin bütün olanaklarından her ülkenin aynı oranda yararlanamadığı ise bilinen bir gerçektir. Her ülke veya bölge, gelişme seviyesine bağlı olarak, bu imkânlarını o bölgede yaşayanlara götürebilmektedir. Söz konusu gelişmelerden bir bölge halkının yararlanabilmesi ise, ancak o bölgenin kalkınma seviyesine bağlı olmaktadır. Öte yandan, uzun yıllardan beri, az gelişmişlikten gelişmişliğe ulaşmada, büyüme ve gelişmeye en müsait sektör olarak “sanayi” sektörü kabul edilmiş; bu durum ise, iktisadi kalkınma ile sanayileşmenin eş anlamda kullanılmasına neden olmuştur. Ancak, bir ülkede sanayileşmenin önemini ve sanayileşmenin getirdiği dinamizmi inkâr etmeden, bölgesel potansiyeller dikkate alınarak hizmetler sektörünün ön plana çıkarılması ve gelişmede sürükleyici sektör olabilmesi de mümkündür. Bu sektörlerin başında ise ‘turizm sektörü’ gelmektedir. İktisadi kalkınma ve sosyal gelişme politikaları, bölgelerarası gelişme farklılıklarını en aza indirme amacı taşımaktadır. Bölgelerarası dengesizliğin giderilmesinde ise turizm sektörünün önemli bir rolü bulunmaktadır. Öyle ki, dünyada kalkınmaya yönelik yaklaşımlara paralel olarak, 1970’li yıllardan itibaren, turizmin algılanmasında da önemli değişmeler olmuştur. Turizmin, bölgelerarası dengesizliği gidermedeki rolü, onu kalkınmış ülkelerde önemli bir sektör haline getirirken; özellikle kalkınmakta olan ülkelerde turistik potansiyeli olan yörelerin geliştirilmesinde turizm sektörü gibi yardımcı sektörlerin kalkınmaya hız verici ve tamamlayıcı etkileri artık daha iyi anlaşılır olmuştur. Bir ülkenin ya da bölgenin doğal güzellikleri, kültürü, folkloru, iklimi ve tarihi gibi faktörler, o ülkenin ya da bölgenin turizm potansiyelinin en önemli belirleyicileri arasında yer almaktadır. Ancak, bu varlıkların ülke ya da bölge ekonomisine katkısının sağlanabilmesi için, potansiyelinin ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Ekonomik açıdan hiçbir değeri olmayan bu kavramlar, ancak turizm sayesinde anlam kazanmakta ve bölge ekonomisine katkıda bulunmaktadır. 42 Makale NE YAPILMALI? urizmde büyük önem arzeden şey hikaye anlatımının gücüdür. Bölgenizi veya şehrinizin, anıtların, binaların hikayelerini ilgi çekici bir şekilde anlatabilmek, tanıtım ve insan çekme açısından çok önemlidir. Bütün bu hikayelerin ve oluşturulan stratejilerin yayılmasında hızla yaygınlaşan trip advisor, digi guide, google goggles gibi mobil uygulamalardan faydalanılabilir. Yapılan araştırmalar insanların gezecek yer ve kalacak otel seçerken en çok güvendiği kaynağın tüketici tavsiyeleri ve çevrimiçi yayınlanan tüketici yorumları olduğu görülmüştür. Tanıtımı yapılan bölgelerde turist bilgilendirme merkezlerinin bulunması da çok büyük önem arz etmektedir. Londra’daki gezici bisikletli bilgilendirme merkezleri bu konuda yapılabilecek yaratıcı çalışmalara bir örnek oluşturabilir. Sektörde aynı zamanda potansiyel pazarını ve rakiplerini tanımak gereklidir. Rakiplerinizin kim olduğu, turizmi geliştirmek için ne yaptıkları ve ne gibi standard ve fiyat uygulamaları kullandıklarını bilmeniz gerekir. Sonrasında doğru turizm ürün ve hizmetleri geliştirmeniz ve rekabette ayrışmak, farklılaşmak adına ne sunabileceğinizi tespit etmeniz aynı zamanda da göze çarpan ve otantik deneyimler sunmanız gereklidir. Mutlaka görülmesi, yaşanması gereken şeylere odaklanılması önemlidir. Bölgenizdeki bazı değerler turisti bölgeye çek- mekte etkili olmayabilir fakat bölgeye geldikten sonra daha uzun ve daha keyifli zaman geçirmelerini sağlar. Bölgeye turist çeken ve gelen turisti bölgede tutan değerleri iyi ayrıştırmak gereklidir. Bölgenin turizm potansiyelini artırmak için tecrübe temelli temalar oluşturmak önemlidir. Bunlar aşağıdaki başlıklarda yapılabilir. 1. İkon tanımlamak (Genellikler özgür ruhlular için bir yöntemdir, heliskiing; helikopter kayağı, Swarovski’nin kristal kaplı spa otelleri…Yapılması gereken bir ikon yaratmak ve o ikonu dünyaca tanınır ve görülmek istenir hale getirmektir) 2. Yerel lezzetleri zenginleştirmek ( Yerel organik üretim yapılan ve yereldeki bütün restoranlara günlük organik sebze ve meyve taşınan ve bu özelliğiyle ünlü olup turist çeken yerler) 3. Kişisel ufukları genişletmek 4. Hikayeyi gözler önüne sermek (Bölgenin tarihine dair kayıtlar alınıp turistlere görsel sunumlar yapmak. Ör: Hintli yerli kabile şefleri ile yapılıp kaydedilen röportajlar turistlere görsel olarak sunuluyor, kendisi o röportajı yapma şansını yakalayamayacak olanlar bu hikayeyi kayıtlar aracılığıyla öğrenebiliyor.) 5. Otantiklik yaratmak ( bir günlük kovboy olma ve ona göre şartlarda yaşama şansı vb.) SONUÇ Turizm, hammadde ve teknoloji bakımından dışa bağımlı olma- yan bir sektördür. Büyük ölçüde hizmet sektörüne dayalı olduğundan; işsizliğin yoğun olduğu ülke veya bölgelerde büyük önem taşır. Gelişmekte olan ülkelerde ve bölgelerde turizm; ekonomik yönden büyüme, döviz kazandırma, yatırım, istihdam ve gelir getirme yönünden temel bir kaynak olarak görülebilir. Sanayi veya teknoloji dışında bu ülke veya bölgelerde rekabet gücü sağlayacak bir sektör olarak düşünülebilir. Çünkü turistik hareketi ve ilgiyi sağlayacak kaynakların bir kısmı doğal kaynaklar olarak bu bölgede mevcuttur. Turizmin meydana getirmiş olduğu ekonomik gelişme, toplumlar üzerinde, hiçbir sektörün meydana getiremeyeceği kadar geniş bir etkide bulunmaktadır. Ülkenin ekonomik kalkınma ve sosyal yönden gelişmesi, bölgelerarası gelişme farklılıklarını da en aza indirebilecek bir araç özelliği sergilemektedir. Böylece; bölgenin kendine ait olan doğal ve kültürel mirasını harekete geçirmesi, girişimciliğin teşvik edilmesi, bölgenin gelir ve istihdamını artırması, yaşamsal standartların iyileştirilmesi bakımından bölgesel kalkınmanın odak noktasıdır denilebilir. Sosyal, ekonomik ve fiziki açılardan gerçekleştirilecek etkili bir planlamayla ve yerel önceliklerin de ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesiyle turizm, bölgelerarası dengesizliğin giderilmesinde ve bölge kalkınmasında yararlı bir sektör durumuna gelebilir. 43 Turizmde sürdürülebilir kalkınma ile kültürel, doğal ve sosyal yapıyı koruyup, gelecekteki gelişmeleri de göz önüne alarak planlar yapılmalıdır. Bir ülkenin veya bölgenin tarihi değerlerini, folklorünü, el sanatlarını, dinlenmeye yönelik potansiyelini, coğrafi avantajlarını, dini kurumlarını tanıtmaya ve bu yolla bölge kalkınmasına katkı sağlayan sektör; turizmdir. Turizmin dengeli bölgesel kalkınmaya katkısı için devletin rolü; denge unsurlarını gözeterek fiziki, iktisadi ve mali teşvikleri sağlamak ve yapısal düzenlemeler yapmak noktalarında yoğunlaşmaktadır. Devlet, turizmin üretim ve hizmet yatırımlarını ve dağılımını en iyi şekilde gerçekleştirecek alt yapıyı sağlamak durumundadır. Turizmi teşvik etmek iktisadi ve mali tedbirlerle geliştirmek ve iktisaden daha az gelişmiş bölgeleri ayrıcalıklı hükümlerle desteklemek zorundadır. Bütün bu değerler çerçevesinde konu ele alındığında; Türkiye’ye toplam üç milyon yabancı turistin geldiği dönemlerde Adıyaman’a yüz bin civarında yabancı turistin geldiği görülmüştür. Oysa, 2009’da Türkiye’ye yaklaşık 27 milyon turist gelmesine rağmen, Adıyaman’a sadece yirmi dört bin kişinin geldiği görülmüştür. Türkiye’deki turist artışına paralel olarak bir yükselme yaşanmış olsaydı, bu gün bir milyon civarında yabancı turistin Adıyaman’a gelmesi gerekirdi. Elbette bu konunun ciddi bir şekilde irdelenerek sebepler üzerinde Makale durulması gerekir. Bu sebeplere baktığımızda; hiçbir şekli ile Adıyaman’a bulaşmamış olan terör, ilimizi çok ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkilemiştir. Bırakın yurt dışından gelen konukları, kendi vatandaşımız dahi Adıyaman’ı terör bölgesi olarak bilmektedir. Hâlbuki Adıyaman Türkiye’deki en güvenli ilk on il arasında bulunmaktadır. Adıyaman’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler genellikle paket turlarla gelmektedir. Bu turlar GAP Turu veya Doğu Turu gibi isimlerle anılmaktadır. Yani Adıyaman’a gelmeyi düşünen biri, teröre bulaşmış olan diğer illere de gitmek zorunda kalmaktadır. Çevre ve yakın illerde herhangi bir olumsuzluğun yaşanmasından en fazla Adıyaman etkilenmektedir. Kapadokya’dan başlayıp, Hatay, Gaziantep, Şanlı Urfa, Adıyaman gibi can ve mal emniyeti açısından güvenli olan bir destinasyonun mutlaka mevcutların yerine ikame edilmesi gerekmektedir.Rakamlardaki geriliğin ana sebeplerinden biri de mevcut yatak kapasitesinin çok düşük olmasıdır. Zira, belgeli ve belgesiz konaklama tesislerinde toplam 1300 civarında yatak kapasitesine sahip olan ilimiz çok yüksek konaklama taleplerini karşılayamadığı gibi, gelecek olan misafirlerini komşu illere yönlendirmektedir. Bu konuda ilimizde yeni yatırımların yapılması gerekmektedir.Adıyaman İli, sahip olduğu kültür, inanç, sağlık ve doğa turizmi değerleriyle çevre illerin lokomotif gücü olabilecek durumdadır. Yeter ki yerel ve ulusal kaynaklar turizm potansiyelini doğru politikalarla değerlendirebilsin. KAYNAKÇA DİNLER, Z. (2001), “Bölgesel İktisat”, Bursa: Ekin Kitabevi. ERKAL, M, E.(1990)“Bölge Açısından Az gelişmişlik”, İstanbul: Der Yayınları. GEZİCİ, F. (1998), “Sürdürülebilir Bölgesel Kalkınma Amacında Turizm Eylemlerinin Etkisi: Türkiye Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. ÖZGÜVEN, A. (1998), “İktisadi Büyüme İktisadi Kalkınma ve Japon Kalkınması”, İstanbul: Filiz Kitabevi. ŞAHİN,A. (1990), “İktisadi Kalkınmadaki Önemi Bakımından Türkiye’de Turizm Sektöründeki Gelişmelerin Değerlendirilmesi”, Ankara: Sevinç Matbaası, TOBB Yayın No: 149. ŞANLI, C. (1995), “Bölgelerarası Dengesizliğe İktisadi Gelişme Teorileri Açısından Bir Yaklaşım”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. TRC1 Bölge Planı, 2010-2013 44 Makale RUMKALE CAZİBE MERKEZİ OLACAK!.. Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Aykanat, 2013 yılında Kültür ve Turizme yönelik birçok projelerinin bulunduğuna dikkat çekerek, Gaziantep’ in gelecekte Turizm alanında cazibe merkezi olması öngörülen Rumkale üzerinde birçok proje çalışmasının da devam ettiğini söyledi. Turizm faaliyetlerine İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın büyük katkı sağladığını da sözlerine ekleyen Aykanat, Gaziantep’in turizm karnesini ve turizm sektörünün geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaları dergimize açıkladı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerinin Görevleri ve faaliyetleri: kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak, tanıtmak, değerlendirmek ve benimsetmek, tarihî ve kültürel varlıkların tahribini ve yok edilmesini önlemek, İlimizin turizme elverişli bütün imkânlarını ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacak şekilde değerlendirmek, turizmin geliştirilmesi, pazarlanması, teşvik ve desteklenmesi için gerekli önlemleri almak, kültür ve turizm konularıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirmek ve bu kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile iletişimi geliştirmek ve işbirliği yapmak, Müzecilik, kütüphanecilik ve sanat galerisi faaliyetlerini yürütmektir. ‘‘İleride Marka şehir adına yaraşır, Sanayisiyle, Tarihi ve Kültürel yapılarıyla, Turizm alanlarıyla öne çıkan bir Gaziantep göreceğiz’’ 45 Makale 2012’de bölgenizde kültür ve turizm adına nasıl bir yıl geçirdiniz? zete yayımlanan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Onarımına Yardım sağlanmasına yönelik yönetmelik çerçevesinde, Bakanlığımızın sokak sağlıklaştırması projesi adı altındaki ödenekleri ilgili Belediyelere aktarılmakta ve tarihi yapılar bu kapsamda onarılarak turizme kazandırılmakta, yine Bakanlığımızca komisyondan geçen vatandaşın kendi tarihi yapıları için talep ettikleri onarım yardımları Bakanlığımız kontrolörlüğünde harcatılmakta ve eski konakların ortaya çıkarılmasına olanak sağlanmaktadır. 2013’te kültür ve turizme yönelik projeleriniz var mı, var ise bu projelerinizden bahseder misiniz? Fuar çalışmalarınızdan da söz eder misiniz? 2012 yılı Kültür ve Turizm alanında önemli bir yıl olmuştur. Dünyanın en büyük Mozaik Müzesi olma özelliğini taşıyan Zeugma Mozaik Müzesinin 09 Eylül 2011 tarihinde açılarak faaliyetine başlaması ile birlikte İlimizi ziyaret eden turist sayısında önemli artış olmuş ve bu yükselen bir trend tablolardan anlaşılacağı üzere artarak devam etmektedir. 2013 yılında Kültür ve Turizme yönelik birçok projemiz bulunmaktadır. Gaziantep’ in gelecekte Turizm alanında cazibe merkezi olması öngörülen Rumkale üzerinde birçok proje çalışması devam etmektedir. Rum Kale Üzerinde bulunan Barşavma Manastırı, Yürüyüş Yolu, Su kuyusu ve galeriler ile aydınlatma ve güvenlik sistemi projeleri kademeli olarak uygulamaya sokularak Rumkale Turizme kazandırılacak. Araban ilçesi sınırlarında bulunan Elif, Hasanoğlan ve Hisar anıt mezarların restorasyonu çalışmaları devam etmektedir. İl sınırlarımız içerisinde bulunan tarihi köprüler Karayolları Genel Müdürlüğünce projelendirilmiş olup, aslına uygun olarak restorasyonları yapılacaktır. Gaziantep Kalesi alt galeri kazı çalışmaları başlatılmıştır. Yine yıkılan giriş kulesi burçları restorasyonu çalışmaları başlatılmıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. Yılında 90 eserli mozaik yarışması projemiz Başbakanlık tanıtma fonunda geçmiş olup, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzemizde 29 Ekim 2013 tarihinde yapılacaktır. İlimizde geçtiğimiz yıllarda Bakanlar Kurulu Kararı ile devam eden Zeugma, Karkamış, Dülük,Zincirli,Oylum kazıları devam edecektir. Arkeoloji ve Hasan Süzer Etnografya Müzelerimiz tadilat, teşhir ve tanzim çalışmaları devam etmektedir. Gaziantep hem kültür hem de turizm yönünden zengin bir kent, bu durum göz önüne alındığında ileriki yıllarda nasıl bir Gaziantep göreceğiz? Gaziantep Kültür ve Turizm yönüyle zengin bir kent, yapılan projeler hayata geçirildikçe bu gün 400.000(dörtyüzbin) olan, turist sayısının 1.000.000 (Birmilyon)’a çıkarılması hedeflenmekte ve Marka şehir adına yaraşır, Sanayisiyle, Tarihi ve Kültürel yapılarıyla, Turizm alanlarıyla öne çıkan bir Gaziantep görmeyi umut ediyoruz. Gaziantep’te göze çarpan çalışmalarından biri de konaklar oldu. Eski konakların restorasyon çalışmaları sürüyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? 15.07.2005 tarihli ve 25876 sayılı Resmi ga- İlimizi tanıtma adına her yıl düzenlenen EMİTT Fuarına katılınarak gerekli tanıtım faaliyetleri yapılmaktadır. Bu yıl Kasım-2013 içerisinde “Kadim kent Gaziantep” adı altında, Gaziantep tanıtım Günlerinin Ankara Ticaret Odası Kongre salonunda geniş bir katılımla gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Makale Gaziantep’te Turizm temel eğitimi sizce yeterli mi? Gaziantep’te Turizm Temel Eğitimi, Gaziantep Turizm Meslek Lisesi ve Gaziantep Üniversitesi Turizm Meslek okulu marifetiyle verilmeye çalışılmakla birlikte, potansiyel Turizm kenti olma yolunda hızla ilerleyen Gaziantep için daha fazla eğitim kurumuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bölgenizde 2008’den beri faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklerinden faydalandınız mı? 2008’ den beri bölgemizde faaliyetini sürdüren İKA destekleriyle, son iki yıldır Gaziantep’i tanıtmak için EMİTT Fuarına katılım sağlanmaktadır. Turistlerin uğrak yerlerine konulan ve Gaziantep İli tanıtım kiyoskları, İKA’nın proje desteğiyle sağlanmıştır. Yine ilimizin Turizm destinasyon projesi İKA marifetiyle yapılmaktadır. Faydalandığınız proje ‘Kültür ve Turizm’ adına bölgenize ne gibi katkılar sağladı. Gaziantep’in tanıtımına fayda sağladığı gibi, Gaziantep’in yemek kültürü ile anılan imajı değişti diyebiliriz. 46 47 Makale ETKİN BİR TANITIM YAPILMALI ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı bölgenin kalkınması için gerekli olan temel dinamizmi sağlama yolunda ciddi çalışmalar yapmaktadır’’ Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, turizm sektöründe diğer ülkelerle ve kentlerle rekabet edebilmek ve turizm girdilerini artırabilmenin tek çıkar yolunun her şeyden önce turizme potansiyel teşkil eden turistik ürünlerin ve kaynakların tanıtımını özenli ve etkin bir şekilde yapmaktan geçmekte olduğunu söyledi. Adıyaman’da turizm adına birçok yönlü çalışma içerisinde olduklarını da kaydeden Ekinci, ‘‘turizm gelirlerinin geniş kitlelere yayılması açısından ziyaretçilerin şehir merkezinde dolaşmaları son derece önemlidir. Bu açıdan önümüzdeki dönemlerde özellikle konaklamaya yönelik çalışmalarımız daha da artacaktır. Bu kapsamda turizm planı çerçevesinde Tuzhanı’nda bir butik otel, restoran ve küçük bir bedesten yapımı söz konusu olacaktır’’ dedi. İl kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak Müdürlüğünüzden bahseder misiniz? Kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak, tanıtmak, değerlendir- mek ve benimsenmesini sağlamak, tarihî ve kültürel varlıkların tahrip ve yok edilmesini önlemek, yurdun turizme elverişli bütün imkânlarını ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacak şekilde değerlendirmek, turizmin geliştirilmesi, pazarlanması, teşvik ve desteklenmesi için gerekli önlemleri almak, kültür ve turizm konularıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirmek ve bu kuruluşlarla işbirliğinde bulunmak, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile iletişimi geliştirmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı kurulmuş ve bu doğrultuda taşra teşkilatı olarak da il müdürlükleri kurulmuştur. Müdürlüğümüze bağlı 12 kütüphane, 1 müze, 2 kültür merkezi ve 2 Enformasyon bürosu bulunmaktadır. Yukarıda bahsi geçen amaçları bu kuruluşlarımız aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışmaktayız. ‘‘Adıyaman’ın da dahil olduğu ve sınır komşularımız olan Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır 2023 Turizm Eylem Stratejisnde seçilmiş olan marka kentlerdir. Bu kentlerin işbirliği ile çok daha etkin çalışmaların yapılması gerekmektedir’’ 48 Röportaj 2012’de bölgenizde kültür ve turizm adına ne gibi faaliyetlerde bulundunuz? İnşaat faaliyetleri ve Tanıtım faaliyetleri olmak üzere iki alt başlıkla cevap vermek gerekmektedir. Nemrut Dağı Ziyaretçi Karşılama Merkezi’nin inşa edilmesi, Çevre Düzenleme ve Uygulama işlerinin ihale edilmesi, Eski Kahta Kalesi’nde restorasyon yapılması ve Perre Antik Kenti Çevre Düzenleme ve Uygulamasının ihale edilmesi gibi inşaat faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Tanıtım alanında ise, birçok yerli ve yabancı yazılı ve görsel medya mensuplarının Adıyaman’daki tarihi ve turistik değerlerin tanıtımına yönelik çalışmalarına destek olunarak bu değerlerin ulusal ve uluslar arası tanıtımının gerçekleşmesi konusunda ciddi çabalar sarfedilmiş ve bunlara mihmandarlık yapılmıştır. Ayrıca bazı ulusal turizm fuarlarına katılım sağlamak yoluyla ilde turizm iş kollarında faaliyet gösteren firmaların muhataplarıyla buluşmasına yardımcı olunmuştur. 2013 projelerinizin ne kadarı hayat geçirildi, bu projelerden bahseder misiniz? Başta il merkezinde bulunan tarihi Tuz Hanı’nın restorasyon ihalesini yapmak suretiyle il merkezinde yeni bir turizm cazibe merkezi oluşturmak hedefine ulaşmaya gayret ediyoruz. Çünkü İl’imizi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler şehir merkezine hemen hemen hiç inmeden buradan ayrılıyorlar. Oysa turizm gelirlerinin geniş kitlelere yayılması açısından ziyaretçilerin şehir merkezinde dolaşmaları son derece önemlidir. Bu açıdan tuzhanı’nda bir butik otel, restoran ve küçük bir bedesten yapımı söz konusu olacaktır. Nemrut Dağı ulaşımında çok önemsediğimiz Kral Yolu’nun ciddi bir aşamasının 2013 içerisinde bitirilmesi temel hedefimizdir. Ayrıca restorasyon çalışmalarına başlanmış bulunan Eski Kahta Kalesinin restorasyonunun devam ettirilmesi için ciddi çabalarımız olacaktır. Yukarıda bahsi geçen bütün işlerin finansmanı Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan sağlanmıştır ancak AB hibe fonlarından da yararlanılması temel hedefimizdir. 2009 yılında Adıyaman Valiliği’nin koordinasyonunda yapılmış bulunan Kommagene Nemrut Turizm Odaklı Canlandırma (KN-TOC) Projesinin de ortağı durumundayız. Bu proje kapsamında yer alan yaklaşık 10 adet turizm cazibe merkezinin çevre düzenlemesinde de üstümüze düşenleri yaparak 2013 yılını tamamlamayı hedeflemekteyiz. Adıyaman’da önemli turizm olanakları olmasına rağmen turist sayısının yeterli düzeylere ulaşmamasının nedeni nedir? Adıyaman İli; tarihi, kültürel ve turistik değerleriyle, zengin florası ve faunasıyla en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bunun için, İlin 8 km. Kuzeyinde bulunan “Palanlı Kaya Altı Sığınağı”na ilkel insanlarca 40.000 yıl önce kazı tekniği ile stilize edilmiş dağ keçisi figürüne bakmak yeterlidir. Doğal güzellikleriyle Çelikhan havzasındaki “Yüzen Adalar’ı, Gölbaşı’ndaki “Gölbaşı, İnekli ve Azaplı Gölleri”nin kıyısında yaşayan kuşların oluşturduğu “Kuş Cenneti”ni, hastalara şifa dağıtan Çelikhan, Besni ve Kotur İçmecelerindeki mucizeyi görmek gerekir. Yeryüzünde insanlığa yön vermiş Peygamberlerden Hz. Üzeyir Peygamber ile ülkemizde bulunan iki önemli sahabeden biri olan Hz. Safvan Bin Muattal ve birçok veli ve ermişe ait türbeler; Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma camiler, St. Petrus ve St. Pavlus Kilisesi gibi mabetler İlin farklı inanç ve kültürlere saygıda vardığı noktanın açık bir göstergesidir. 49 Röportaj Hititler döneminden kalma “Malpınar Hiyeroglif Yazıtı”, bugün halen kurnalarından su akan, Romalılar döneminden kalma Antik Perre Şehri’ndeki “Roma Çeşmesi”, Kommagene Krallığı döneminden kalma tek kemerli “Cendere Köprüsü”, İslami dönem harikası olan “Altınlı Köprü”, erken dönem Hıristiyanlarının yerleşkesi olan “Zey Mağaraları, Gümüşkaya Mağaraları, Turuş Kaya Mezarları, Haydaran Kaya Mezarları, Hısn-ı Mansur Kalesi, Yeni Kale, Gerger ve Besni Kaleleri, Derik Kutsal Alanı, Sofraz’daki Kül Şehri Harabeleri, aynı yerleşim yerindeki Sofraz Tümülüs Mezarları, Eski Besni Harabeleri, Besni Sesönk Tümülüsü’ndeki Sütunlar, her katmanı ayrı bir uygarlığın izlerini taşıyan höyükleri ve bu höyüklerde yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen, Paleolitik dönemden günümüze kadar yaşamış her çağa ait yaklaşık 23.000 eserden oluşan zengin bir koleksiyona sahip müzesiyle Adıyaman, kuşkusuz ki çok büyük kültür, inanç ve sağlık turizmi potansiyeline sahip bir İlimizdir. Şüphesiz ki sahip olunan bu değerler- den; güneşin en güzel renklerle doğup, sonra kristal bir prizmadan süzülür gibi ışık huzmesine dönüşerek yedi rengiyle emzirdiği, ismini bereket tanrıçası Kommagene’den alan hem Helenistik çağın hem de tüm zamanların eşşiz sanat eserlerini barındıran “Tanrıların Göksel Tahtı” Nemrut Dağı ayrı bir öneme sahiptir. Bütün bu eserlerin burada yoğunlaşmış olmasına rağmen yeterli turistin gelmemesi tamamen bölgesel koşullarla ilgili bir olaydır. Bilindiği gibi, son yıllarda turizm harekeliliğinin paket turlarla gerçekleştiği görülmektedir. Münferit seyahat eden turist neredeyse yok denecek kadar azdır. Bundan dolayı Adıyaman turizm destinasyonunda doğu turu, Güneydoğu Turu veya Gap Turu’nun bir parçası olarak yer edinmektedir. Adıyaman çevresinde veya yakınında meydana gelen herhangi bir olumsuz eylem Adıyaman’ın da turizmini çok ciddi bir şekilde olumsuz etkilemektedir. Ama bölgede meydana gelebilecek olan olumlu gelişmelerle birlikte çok kısa bir süre içerisinde büyük yol katedileceğine inanıyorum. Adıyaman’da mevcut konaklama sayıları yeterli midir? Adıyaman’ın yeterli düzeyde tanıtımının yapıldığını düşünüyor musunuz? üzere harekete geçirmiştir. Turizmden beklentisi olan ülkelerin ve illerin turizm pastasından daha fazla pay alma çabaları doğal olarak bu ülkelerin ve illerin birbirleriyle rekabetlerini gerekli kılmıştır. Ülkemiz ve özellikle Adıyaman ve Gaziantep illerinde turizme potansiyel teşkil eden turistik ürünler açısından sahip olduğu doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler bakımından birçok ülkeye ve kente oranla kendiliğinden bir önceliğe ve cazibeye sahip olmasına rağmen tu- rizm potansiyelinden yeterince yararlanamamaktadır. Turizm sektöründe diğer ülkelerle ve kentlerle rekabet edebilmek ve turizm girdilerini artırabilmenin tek çıkar yolu her şeyden önce turizme potansiyel teşkil eden turistik ürünlerin ve kaynakların tanıtımını özenli ve etkin bir şekilde yapmaktan geçmektedir. Tanıtım faaliyetlerinin çok kısa sürede etkin bir şekilde yapılması, bilgi iletişim teknolojilerinin turizm ve tanıtım faaliyetlerinin kullanımına bağlıdır. Dünya geneline bakıldığında fiziki ve sosyal hareketliliğin dinamik bir ifadesi olan turizm, globalleşmenin temel faktörlerinden biri olarak görülebilir. Özellikle dünyada her geçen gün turizm sürecine katılan kişilerin sayısında meydana gelen gözle görülür artış, turizmden beklentisi olan ülke ve illeri, potansiyellerini ve turistik ürünlerini tanıtmak Konaklamayı iki açıdan değerlendirmek gerekmektedir: Yatak sayısının yeterliliği ve konaklama gün sayısı. Her iki açıdan da değerlendirildiğinde, Adıyaman’ın kapasitesi yeterli değildir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli 721 yatak ve belediye belgeli olarak da 648 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Bu yatak kapasitesi yılın belli dönemlerinde kesinlikle yetmemektedir. Bu açıdan yeni konaklama tesislerine acilen ihtiyaç bulunmaktadır. Bu açıdan olay incelendiğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Turizm Yatırım Belgesi almış 4 adet tesisle toplam 782 yatak daha yakın bir gelecekte hizmete girecektir. Hatta bunların büyük bir kısmının 2013 sonuna yetiştirileceği tahmin edilmektedir. Konaklama gün sayısı açısından bakıldığında, Adıyaman’a gelen ziyaretçilerin 1,2 gün konakladığı görülmektedir. Oysa konaklama gün sayısının kısa vadede 2, orta vadede 4, uzun vadede ise bir haftaya çıkarılarak Kommagene Destinasyonu’nun ihdas edilmesi gerekmektedir. Bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. 50 Röportaj Tanıtım faaliyeti ve reklam olayı çok boyutlu ve yüksek bütçeler gerektiren bir olgudur. Sadece bir kurumun ya da bir kuruluşun tanıtım yapmasıyla başarıya ulaşılamayacağı da bir realite olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda bu güne kadar sadece resmi kurumların tanıtım yapması beklendiğinden tanıtım konusunda beklenen başarı elde edilememiştir. Ancak 2013 yılında ilk kez kamu, STK, özel sektör işbirliği ile bir tanıtım etkinliği yapılmış ve çok ciddi başarılar elde edilmiştir. Bundan böyle olumlu sonuçları görülen bu ve buna benzer etkinliklerin sayısının artacağını tahmin ediyorum. Ayrıca son iki yılda TRC1 Bölgesi’nde faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın da katkılarıyla MİTT Moskova, JATA Tokyo, ITB Berlin ve EMMIT İstanbul gibi birçok büyük turizm fuarına katılım sağlamasıyla da tanıtımda büyük gelişmeler yaşanmıştır. Ancak bütün bu çalışmaların yeterli olmadığını düşünmekteyim. Çok daha etkin tanıtım faaliyetlerinin yapılması gerekmektedir. Zira İl’imizin de dahil olduğu ve sınır komşularımız olan Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır 2023 Turizm Eylem Stratejisnde seçilmiş olan marka kentlerdir. Bu kentlerin işbirliği ile çok daha etkin çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bölgenizde 2008 yılından beri faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklerinden faydalandınız mı? Faydalanıldıysa ne gibi katkılar elde edildi ve proje süresi nasıl işledi? İpekyolu Kalkınma Ajansı bölgenin kalkınması için gerekli olan temel dinamizmi sağlama yolunda ciddi çalışmalar yapmaktadır. Bu kapsamda Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak bu güne kadar yaklaşık 10 adet proje başvurusu yapıldı ve bunlardan sadece bir tanesi desteklendi. Desteklenen bu proje ile Adıyaman için çok gerekli olan bir tanıtım filmi yapılarak 6 dilde seslendirmesi gerçekleştirildi. 40.000 adet olarak çoğaltılan bu tanıtım filmi MİTT Moskova, JATA Tokyo, EMMİT İstanbul ve Ankara’da düzenlenen Adıyaman Tantım Günleri ile enformasyon bürolarımızda yaklaşık 10.000 adetinin dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Bir çok TV kanalında belgesel olarak da yayınlanarak İl’in tanıtımına çok büyük katkılarının olduğu tahmin edilmektedir. Projenin yürütülmesinde İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın gerek İzleme Değerlendirme Birimi, gerekse Yatırım Destek Ofisi her zaman işimizi kolaylaştırmak suretiyle yardımcı oldular. Bu manada tamamen sorunsuz bir proje ekibi ile çalıştık. Süreç içerisinde hiçbir aksaklık olmadan proje bitirilmiştir. Bundan dolayı da bütün Ajans çaışanlarına sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim. 51 Röportaj 2012 TURİZM ADINA İYİ BİR YIL OLDU Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Aldemir, Kilis’in 2012’de Kültür ve Turizm adına çok iyi bir yıl geçirdiğini söyledi. 2013 ve 2014 yılları Kültür ve Turizmde Kilis açısından bir planlama yılı olacağını da belirten Aldemir, ‘‘Kilis’in Güneydoğuya gelen yerli ve yabancı turistler açısından bir uğrak yeri olması açısından kurumlar arası işbirliği ile Turizmi geliştirme adına, İl Özel İdaremiz ve Kilis Belediyesi tarafından ne yapılması gerekiyorsa şu anda onları planlıyoruz. İleriki yıllarda turizm adına bambaşka bir Kilis göreceğiz’’ ifadelerini kullandı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak, 4848 sayılı "Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun" ile belirlenen görevlerimiz Bakanlığımız tarafından tahsis edilen bütçeler doğrultusunda, ilimizdeki kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak, tanıtmak, değerlendirmek ve benimsetmek, tarihî ve kültürel varlıkların tahribini ve yok edilmesini önlemek, İlimizin turizme elverişli bütün imkânlarını ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacak şekilde değerlendirmek, ilimizde turizmin geliştirilmesi, pazarlanması, tanıtılması, teşvik ve desteklenmesi için gerekli çalışmaları yapmak, kültür ve turizm konularıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliğinde bulunmak, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör ile iletişimi geliştirmek ve işbirliği yapmaktır. Tüm bu çalışmalar neticesinde ilimizin, ülkemiz turizm pastasından hak ettiği payı almak ve bu payı artırmaktır. 2012’de bölgenizde kültür ve turizm adına nasıl bir yıl geçirdiniz? 2012 yılı ilimizde Kültür ve Turizm adına çok iyi bir yıl oldu. Zengin bir tarihi geçmişe ve kültürel mirasa sahip olan Kilis ilimiz 2012 yılı Haziran ayı içerisinde bir Arkeoloji ve Etnografya Müzesine kavuşmuştur. Tarihi bir binada Neşet Efendi konağında hizmete giren müzemiz Kilis’i ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 2011 yılı içerisinde ilimizde Alaeddin Yavaşça Kültür Merkezi’nin açılması ile birlikte Kültürel faaliyetlere ağırlık verilmiş, yıl boyunca Alaeddin Yavaşça Kültür Merkezinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Türk Halk ve Sanat Müziği Toplulukları etkinlikleri ile birlikte 70’e yakın etkinlik gerçekleştirilmiştir. Oylum Höyük kazılarına devam edilmiştir. 2013 projeleriniz var mı, var ise bu projelerinizden bahseder misiniz? 2013 ve 2014 yılları Kültür ve Turizmde Kilis açısından bir planlama yılı olacak. Kilis’in Güneydoğuya gelen yerli ve yabancı turistler açısından bir uğrak yeri olması açısından kurumlar arası işbirliği ile ilimizde Turizmi geliştirme adına, İl Özel İdaremiz ve Kilis Belediyesi tarafından ne yapılması gerekiyorsa şu anda onları planlıyoruz. İlimizde bulunan taşınmaz kültür varlıkları önlerine kare kodlu, digital teknoloji ile yapılmış Türkçe-İngilizce ve Arapça dillerinde tanıtım levhaları konulmaktadır. TRC1 Bölgesi İhracat Verileri Tarihi Ravanda Kalesine elektrik hattı çekilerek kalenin aydınlatılması çalışmaları Bakanlığımızın sağladığı ödenekle sürdürülmekte olup bitme aşamasına gelmiştir. 2013 yılında Bakanlığımıza tahsisli olan öğretmen evi arkasında bulunan tarihi tescilli Çocuk Kütüphane binasının aslına uygun olarak restore ettirilerek, örnek bir gençlik ve çocuk kütüphanesi yapılması planlanmış ve uygulamasına başlanarak bitirilme aşamasına gelinmiştir. 2013 yılı Oylum Höyük kazılarına devam edilmekte olup, bu yıl yapılan kazılarda ilimizin tarihi açısından çok önemli bilgilere ulaşılmıştır. 2013 yılında Yerli ve yabancı tur operatörlerine sunulmak üzere alternatifli Kilis Şehir Merkezi ve çevresini içeren alternatifli tur programları çıkartılmıştır. Ayrıca ilimizde bir Turizm Çalıştayı yapılması ve Turizm Master Planı hazırlanması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığımız nezdinde girişimlerde bulunulmuştur. Kilis’teki kültür ve turizm faaliyetleri ne durumda? Kilis ilimizde kültür ve turizm faaliyetleri daha önceki yıllara oranla hızla artmaktadır. Gerek Bakanlığımız bütçesinden, gerekse İl Özel İdaresi Bütçesinden daha fazla bütçe aktarıldığı takdirde kültür ve turizm faaliyetlerimizde artarak devam edecektir. Mevcut konaklama sayıları yeterli mi? Kilis ilimizde mevcut konaklama sayıları yeterli değildir. 3 tane Belediye Belgeli konaklama tesisi ile Öğretmenevi ve Polis Evi gibi kamu misafirhaneleri bulunmaktadır. Yeterli değilse bu konuda herhangi bir girişimde bulundunuz mu? İlimizde bir tane 4 yıldızlı, Bakanlımızdan belgeli otel inşaatı devam etmekte olup, 2014 yılı başlarında hizmete girecektir. Ayrıca Müdürlüğümüze müracaat eden iş adamlarına konaklama tesisleri yapmak için gerekli mevzuat ve Turistik Tesisler Nitelikleri Yönetmeliği hakkında bilgiler verilmektedir. Kilis’in yeterli düzeyde tanıtımın yapıldığını düşünüyor musunuz? Kilis ilimiz son yıllarda Uluslar arası Turizm Fuarlarında tarihi ve turistik değerleri, yemek kültürü ve el sanatları açısından tanıtılmaktadır. Müdürlüğümüzce İlimizi tanıtıcı, harita, broşür, envanter CD ve DVD bastırılıp dağıtımları yapılmaktadır. Tabi bu tanıtımların daha etkin ve düzenli bir şekilde yapılması ilimizin tanıtımı açısından daha faydalı olacaktır. Yapılamıyorsa bu konuda ne gibi çalışmalar yapılabilir? İlimizde Kültürel ve Turizm alanında alt yapı eksiklerimizin bir an önce giderilerek profes- 52 yonel olarak iyi bir bütçe ile tanıtımların yapılması gerekmektedir. Bölgenizde 2008’den beri faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklerinden faydalandınız mı? 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma Ajansı desteklerinden; 2010 yılı İktisadi Gelişme Mali Destek Programı; “Kilis’i Tanıyalım ve Tanıtalım Projesi” 2011 yılı Turizm Mali Destek Programı kapsamında; “Müze Öğretir: Kilis Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nde Çağdaş Teşhir Uygulaması Projesi” olmak üzere iki projeden faydalandık. Faydalandığınız proje ‘Kültür ve Turizm’ adına bölgenize ne gibi katkılar sağladı. Faydalandığımız projeler Kültür ve Turizm adına İlimizin tarihi ve kültürel mirasını, etnografik değerlerini modern müzecilik anlayışıyla teşhir ederek, ilimize gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere sunulmasını sağlamıştır. Projeler kapsamında yapılan tanıtım broşürleri ilimizin tanınırlığını artırmış, yapılan tanıtım materyalleri ile bir çok etkinlikte tanıtım standı açılmıştır. Proje süreci nasıl işledi? Proje sürecinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmamış olup, İKA uzmanları ve Müdürlüğümüz proje koordinatörü tarafından koordineli bir şekilde uygulanmış ve tamamlanmıştır. 53 TRC1 Bölgesi İhracat Verileri KİLİS İLİNİN İNANÇ TURİZMİ AÇISINDAN ÖNEMİ COĞRAFİ KONUM Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan Kilis, 1.521 kilometrekarelik yüzölçümüne sahiptir. Suriye ile olan sınır uzunluğu 111 kilometredir. 2010 yılı verilerine göre toplam nüfusu 124.320 olan kentin Musabeyli, Elbeyli ve Polateli olmak üzere üç ilçesi bulunmaktadır. Ekonomisi tarıma dayalı olan ilde üzüm ve zeytincilik en önemli ürünlerdir. Akdeniz iklimi (tropikal) ile Doğu Anadolu ikliminin (karasal) kesiştiği bir yerde bulunan Ki- lis ve yöresinde, sözkonusu iklim kuşaklarının özellikleri egemendir. Bu yapı biri sıcak-kuru, diğeri serin-nemli olmak üzere farklı klimatolojik özellik içerir. Yörenin en önemli akarsuyu Afrin Çayı’dır. Karataş Parkı, Akpınar ve Söğütlüdere ilin doğal güzellikleri arasında yer almaktadır. Ayrıca yemyeşil görüntüleri ile kenti renklendiren Belenözü (Ravanda) Köyü’nde bulunan 4 çınar ve 1 çam ağacı “Kilis’in Anıt Ağaçları” olarak tescil edilmiştir. Fotoğraf 1: Kilis'te zeytin bahçeleri Osman ŞAHİN Tanıtım ve İşbirliği Birimi/ Birim Başkanı TARİHÇE Kilis doğası ve yerleşime elverişli coğrafyası nedeniyle tarihsel süreç içerisinde pek çok medeniyete (Babil, Hitit, Arami , Asur, Med, Pers, Makedonya, Roma, Selçuklu, Osmanlı) ev sahipliği yapmıştır. Halife Hz. Ömer zamanında 636 yılında Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafından İs- lam topraklarına katılarak, sınır bölgesi kentlerinden biri oldu. 985 yılında Bizans egemenliğine giren bölge,XI. Yüzyılda Haçlı Orduları’nca istila edildi ve Urfa Haçlı Kontluğu’na bağlandı. 1250 yılında bölgeyi fetheden Memlük Devleti Kilis’i alışveriş ve ticaretin merkezi haline getirdi. Yavuz Sultan Selim 1516 yılında Mer- Fotoğraf 2: Eski Kilis'ten iki görüntü cidabık’ta Memlük Ordusu’nu yenerek bölgeyi Osmanlı Devleti topraklarına kattı. 1. Dünya Savaşı sonrasında Fransızlar tarafından işgal edilen Kilis, Kurtuluş Savaşı ile 7 Aralık 1921 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. Gaziantep’in ilçesi iken, 3 Haziran 1995 yılında ülkemizin 79. ili olmuştur. 54 TRC1 Bölgesi İhracat Verileri İLDEKİ TURİZM SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU Tarih boyunca birçok kadim uygarlığa yerleşkelik yapan Kilis, doğal zenginlikleri olmasada tarihi eserler açısından birçok alternatif sunmaktadır ziyaretçilerine. Özellikle Osmanlı döneminden kalma tarihi camiler, türbeler ve tekkeler ziyaret edilmeyi bekleyen gizli hazineler durumundadır. İle ait son üç yılın turizm verileri aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir. Tablo 1- Son 3 Yıla ait Ziyaretçi Bilgileri 2009 2010 2011 Tesis Türü YERLİ YABANCI YERLİ YABANCI YERLİ YABANCI Belediye veya Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde Toplam Geliş Sayıları 7.476 742 6.556 524 6.447 459 Belediye veya Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerinde Toplam Geceleme Sayıları 11.605 1.356 10.330 917 12.650 971 Tabloda belirtilenler dışında, Kilis’i görmeye gelen ziyaretçilerin çok büyük bir bölümü ildeki konaklama tesislerinin sayısı yeterli olmadığından dolayı Gaziantep’teki otelleri kullanmak durumunda kalmaktadır. MÖ 3500-3000'e kadar uzanan tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kilis, kendini arayanların, gönlü sıkılanların şifa kapısı olan, sayısız eserleri barındıran bir sahabeler şehridir. Tarih boyunca farklı kültürlerin zengin birikimiyle yoğrulan Anadolu her dönemde değişik inançlara mensup toplulukları kucaklamıştır. Halife Hz. Ömer zamanında İslamiyet ile tanışan Kilis, sayısız din adamı yetiştiren, alimlerin yerleşerek eğitim faaliyetleri gerçekleştirdikleri bir şehir olmuştur. İnanç turizmi açısından değerlendirildiğinde zengin bir yapı ortaya koyan Kilis’te evliya ve sahabelere ait ziyaret yerleri, türbeler ve makamlar kentin dört yanını saran kutsal mekânlardır. Şurahbil bin Hasene, Bilâl-i Habeşî, Şeyh Mansur, Şeyh Muhammed Ensari, Şem’un Nebi, Şeyh Muhammed Bedevi, Şeyh Kırbe, Hz. Talha, Hz. Zübeyr ve daha birçok türbe ile sahabe makam ve mezarlarıyla Kilis, sahabeler ve evliyalar şehridir. Anadolu topraklarının ve bu topraklarda yetişen insanların mayasında bulunana hoşgörü, tolerans ve farklı kimliklere karşı saygı iklimi en mücessem şekliyle Kilis’te kendini göstermiştir. Kilis, tarih boyunca üç semavi dinin ortak buluşma noktası olmuştur. Farklı dinlere ait mabetler, Kilis ilinde, bir arada mevcudiyetini sürdüregelmiştir. Muallak Camii’nin yanında bulunan Havra ve Çalık Camii’nin hemen yakınındaki Or- todoks Kilisesi bu ikilmin günümüzde de devam ettiğini gösteren yapıtlardır. Ayrıca yine bu iklimin yetiştirdiği ünlü türk mütefekkiri Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kurduğu Mevlevilik terikatının tekkesi olan Mevlevihanelerden bir tanesi de Kilis’te mevcuttur. Kabaltlarının bulunduğu dar sokakları dolaşmanın, tarihe ışık tutan taş evleri ve hamamları gezmenin, yüzyıllardır akan kastellerden su içmenin, Hz. Ömer döneminde İslam topraklarına katılan kentte ibadethane ve mevlevihanede huzura varmanın, İslam büyüklerinin türbelerini ziyaret etmenin ayrıcalığını yaşamak isteyenler Kilis'i mutlaka ziyaret etmeli. 55 SONUÇ VE ÖNERİLER Kilis, inanç turizmi açısından oldukça büyük bir potansiyele sahiptir. İldeki tarihi yapılar “şaheser” olarak nitelendirilebilir. Şehirde mevcut bu eserlerin yurt genelinde ve İslam Coğrafyasında tanıtımının yapılması durumunda, Kilis inanç turizmi açısından bölgenin cazibe merkezi haline gelecektir. Bunun yanında; yeni il olmanın ve Gaziantep gibi ticaret ve sanayisiyle gelişmiş bir ile yakın olmanın dezavantajını ortadan kaldırmak için: • Şehirdeki konaklama tesislerinin TRC1 Bölgesi İhracat Verileri sayısı arttırılmalı. • Mevcut tarihi ve kültürel eserler aslına uygun bir şekilde tekrar elden geçirilmeli, şehrin ve çevrenin dokusuyla uyumlu bir şekilde restorasyonu yapılmalı. • Barındırdıkları tarihi mirastan da anlaşılacağı üzere; benzer dönemlerde, benzer medeniyetlerin yurt edindiği üç il olan Gaziantep, Kilis ve Halep’i kapsayacak şekilde bir “İnanç Yolu” oluşturulmalı ve şehrin yapısı buna göre tekrardan planlanmalı. • İnanç turizmine yönelik yatırımlar teşvik kapsamı içine alınmalı. • İldeki Öncüpınar Sınır Kapısı daha etkin kullanılmalı. Sınırdan günübirlik giriş-çıkış yapan turist potansiyelinin değerlendirilmesine yönelik alışveriş ve dinlenme tesisleri oluşturulmalı. 3. KAYNAKLAR 1. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2. Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 3. Türkiye İstatistik Kurumu 4. Türkiye Kalkınma Bankası, Kilis İli Uygun Yatırım Alanları Araştırması Raporu 56 TRC1 Bölgesi İhracat Verileri SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VE KALKINMA - GAZİANTEP EKO TURİZM POTANSİYELİ Gelişme; toplumların yapılarındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilerlemelerin tümünü içeren bütünsel bir kavramdır. Dünya’daki tüm toplumların temel gayelerinden olan gelişme; büyüme ve kalkınma denilen daha kapsamlı kavramları oluşturmaktadır. Günümüzde toplumların varlığını daha sağlıklı sürdürmesini sağlayan kalkınmanın iki temel ekseni vardır : “Sosyo-kültürel Kalkınma” ve “Ekonomik Kalkınma”. Kalkınmanın sürdürülebilirliğini sağlamak için, bu iki eksenin birbiri ile entegre bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir, çünkü kalkınmanın bu iki yapıtaşı karşılıklı olarak birbirini desteklemektedir. Kalkınma; hem bölge ve ülke halkının refahını etkileyen hem de ülkelerin Dünya üzerindeki konum ve rolünü belirleyen bir olgu olduğundan, uzun vadede devam ettirilebilmesi önem taşımaktadır. İşte tam da burada “sürdürülebilir kalkınma” kavramı karşımıza çıkmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma; en basit şekliyle “ üretirken tüketmemek” olarak özetlenebilir. Biraz daha açık ve basit ifade ile; ekonomik fayda yaratmak için; sosyal, kültürel ve çevresel faktörlere zarar vermemek ya da verilen zararı en aza indirgemeyi amaçlama kültürüdür. Literatürde ise; sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sosyal, ekolojik, ekonomik, mekansal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır. Sürdürülebilirlik hemen her sektörde önem gösterilmesi gereken ve son yıllarda gereken önemi görmeye başlayan bir “kültür” olarak Dünya üzerindeki yerini almıştır. Artık hammadde ve üretim biçimi seçiminde, enerji tüketimi ve kaynak seçiminde, tesis yeri ve yerleşim planlamada, pazarlamada, lojistikte kısacası üretimin hemen her aşamasında sürdürülebilirlik kültürü göze çarpar olmuştur. Yasemen Özlem Mailoğlu Tanıtım ve İşbirliği Birimi/ Birim Başkanı Sürdürülebilirlik kavramının, üretim/sanayi sektörünün yanı sıra tarım ve hizmetler sektöründe de önem kazanmaya başlaması çok uzun sürmemiştir. 20. yüzyıldan itibaren Dünya ekonomisini yönlendiren sektörlerden olan turizm; günümüzde, Dünya gayri safı hasılasının ve istihdamının onda birini yaratan önemli ve güçlü bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Turizm, yalnızca ekonomik kalkınmaya değil, en az ekonomik kalkınma kadar hayati olan sosyal kalkınmaya da katkı sağladığı için; gelişmiş ve gelişmekte olan yani kalkınma bilinci daha yüksek ülkelerde daha da önem kazanmaktadır. Bahsettiğimiz gibi, hemen her alanda karşımıza çıkan “sürdürülebilirlik” turizm için de önem kazanmış olup, artık özellikle gelişmiş ülkeler turizmden çok “sürdürülebilir turizm” kavramına odaklanmaktadırlar. Bunun temel nedenle- rinden biri, turizm trendlerinin değişmeye başlaması ve turizm anlayışının klasik “deniz-kum-güneş” üçlüsünden “kültür-tarih”, “inanç”, “doğa”, “spor ve sportif aktiviteler”, “gastronomi”, “kongre ve toplantı”, “sağlık” ve “spa ve wellness” gibi farklı turizm türlerine doğru yönelmesidir. Hemen her turizm çeşidi için olmazsa olmaz öncelikler yalnızca sürdürülebilirlik ile uzun vadeli olarak sağlanabilir. 57 TRC1 Bölgesi İhracat Verileri Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinden oluşan TRC1 Bölgesi’nde yukarıda bahsedilen turizm çeşitleri için gerekli potansiyel vardır. Bölgemizde deniz olmaması klasik tatil anlayışını (deniz-kum-güneş) olanaksız kılsa da; turizm alternatifleri ile karayolu ile yaklaşık 3 saat uzaklıktan itibaren başlayan tatil beldelerindeki turistlerin günübirlik ya da tur şeklinde bölgeyi ziyaret etmesi sağlanabilir. Bunun yanı sıra, bölgedeki tarihi, dini, doğal, gastronomik değerlerin tanıtımı ve kısa süreli tur güzergahları belirlenmesi özellikle bölgeye günübirlik ya da tur ile gelecek turistlerin sayısının artırılması için önem taşımaktadır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi-2023 dokümanında yer alan Türkiye Turizm Stratejisi Kavramsal Eylem Planı’nda bölgemiz “GAP Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi” sınırları içinde yer almaktadır. Ayrıca; Gaziantep ve Adıyaman “Kültür Kenti” olarak seçilmiş olup, hali hazırda “Kültür ve İnanç Turizmi Odaklı Yerleşimler” arasında gösterilmektedir. Kahta “Öneri Turizm Kentleri”nden biri ola- rak planda kendine yer bulmuş olup, aynı zamanda “Fırat Havzası”ndaki “Eko Turizm Odaklı Gelişim Bölgeleri”ne Adıyaman ilinin bir kısmı ile birlikte dahil olmaktadır. Bölgemiz için önemli bir potansiyel arz eden “Gastronomi Turizmi”, planda önemli bir yer tutan “Doğu Akdeniz ve Güneydoğu İnanç ve Gurme Turizmi Aksi” ile belirtilmiş olup; bölgemizden özellikle Gaziantep bu akiste öenmli bir merkez olarak gösterilmiştir. Bahsedilen Eylem Planı aşağıda verilmektedir. Bu yazıda özellikle Gaziantep’te doğa turizmine odaklanılacaktır ancak bölgemizin alternatif turizmi ile ilgili genel bilgileri de vermekte fayda görülmektedir. Bölgemizin tarihi değerlerine bakıldığında; Adıyaman’da özellikle Nemrut, Cendere Köprüsü, Arsameia, Karakuş ve Dikilitaş Tümülüsü ve Perre Antik Kenti göze çarpmaktadır. Gaziantep’te ise; Gaziantep Kalesi ve Rumkale, Yesemek Heykel Atölyesi, Dülük ve Belkıs/ Zeugma Antik Kenti tarihi değerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kilis’te ise Ravanda Kalesi, Oylum Höyük, tarihi mo- zaikler ve abbaralar; dini yapılar dışında kalan tarihi eserlerdir. Bölgemizdeki dini yapılara bakıldığında yukarıda sayılan tarihi yapıların çoğunun dini nitelik taşıdığı görülmektedir. Bunların yanı sıra bölgede Selçuklu, Memlüklü ve Osmanlı Döneminden kalan bir çok tarihi Camii bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Gaziantep’te; Geç Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden kalan Kilise ve bir Havra; Adıyaman’da faaliyette olan Süryani Kilisesi (Mor Petrus-Mor Paulus), Kilis’te ise bir Mevlevihane mevcuttur. Bunların yanı sıra, bölgemizde bir çok önemli dini şahsiyetin türbesi bulunmaktadır. En önemli örnekler ise; Adıyaman’daki Abuzer Gaffari, Mahmut El-Ensari, Sahabe Safvan bin Muattal; Kilis’teki Şurahbil Bin Hasene, Şeyh Muhammet Bedevi ve Şeyh Mansur ve Gaziantep’teki Hz. Ökkeşiye, Yuşa peygamber, Dülükbaba, Nesimi Hz ve Ezogelin Türbeleri’dir. Bölgemizin gastronomik turizm potansiyeline bakıldığında; bölgemiz mutfağının Türkiye’de ayrı bir yeri olduğu açıktır. Adıyaman ve Kilis mutfakları kendine özgü birçok yiyecek ve içeceği bünyesinde barındırmaktadır. Başarı Öyküsü 58 Türkiye çapında bilinen; kebaplar, yuvalama, lahmacun, içli köfte, baklava, şöbiyet gibi yiyecekler ve yöresel içecekler bölge ve Gaziantep Mutfağı’na haklı bir ün kazandırmıştır. Sağlık turizmi genel başlığını 2 ana başlık altında incelemek mantıklı olacaktır. Spa, wellness ve termal turizme bakıldığında; 5-7 Eylül 2013 tarihleri arasında Gaziantep’te yapılacak olan Spa&Wellness Zirvesi bu konuya verilen önemi ve potansiyeli ortaya koymaktadır. Termal turizme bakıldığında ise; Adıyaman’da özellikle Besni, Kahta ve Çelikhan ilçelerindeki zengin termal kaynaklar göze çarpmaktadır. Gaziantep ise Türkiye geneline nazaran bu konuda biraz fakirdir. En önemli termal kaynaklar Gaziantep şehir merkezinde, Sof Dağı Yaylasında ve Araban ve İslahiye ilçelerinde bulunmaktadır. Kilis’te ise çok önemli bir termal kaynak bulunmamaktadır. Sağlık turizminin diğer kolu olan sağlık hizmetleri ve tedavi turizminde en yüksek potansiyel ise; Orta Doğu’ya yakın coğrafi konumu ve tıbbi imkanları ile Gaziantep ilinde bulunmaktadır. Gaziantep Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesine de ev sahipliği yapan ilde Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı verilerine göre; sağlık turizmine hizmet verebilecek 49 adet sağlık kuruluşu bulunmaktadır. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile birlikte Adıyaman’da bu rakam 26, Kilis’te ise 2 adet olarak açıklanmıştır. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı’na göre bölgemizde sağlık turizmine hizmet verebilecek olan sağlık kuruluşu- Özel Hastaneler, Sağlık Bakanlığı Hastaneleri ve Sağlık Kampüsleri ile Üniversite Hastaneleri- sayısı toplamda 77 olarak belirtilmiştir. Doğa, sürdürülebilir turizmin can damarı olarak görülmelidir. Doğa turizmi; kültür-tarih ya da alternatif turizm amacı ile gelen turistlerin kalış sürelerinin artırılması, daha hoş zaman geçirmelerinin sağlanması, bölgenin tekrardan tercih edecekleri bir destinasyon olmasının desteklenmesi gibi bir çok fonksiyonu bünyesinde bulundurmaktadır. Çünkü aşağıdaki şekilde de görüleceği üzere, turizm merkezinin doğal ve sosyal çevresi hemen hemen tüm turizm alternatiflerini etkilemektedir. 59 Ayrıca; doğa turizmi bölge halkının günü birlik ya da kısa süreli olarak en sık faydalandığı turizm alternatifi olduğundan, yalnızca dışarıdan gelen turistler için değil bölge içi turizmin gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Halkın refah seviyesinin yükseltilmesinde ve bölge halkının çeşitli spor aktivitelerini daha rahat yapabilmesine olanak sağlayan doğa ve spor turizmi, bölge ve yakın çevresinin sürdürülebilir kalkınmasında önemli bir aktör olarak görülmektedir. Bu kapsamda T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından her il için 2013-2023 yıllarını kapsayan “Doğa Turizmi Master Planı” hazırlanmıştır. Bu planda bölgedeki avlaklar, ava yasak alanlar, yaban hayatı geliştirme sahaları, tabiat parkı ve yaban hayvanı yerleştirme sahaları belirtilmiştir. Bu alanlar özellikle av turizmi ve av turizmi mevzuatının işlemesi açısından önem taşımaktadır. Günümüzde pek çok kesim tarafından hoş karşılanmayan bir spor olan avcılık, ülkemizde yasal dayanaklar ile belirlenmiş sınırlara sahiptir. Av turizmi, bilinçli ve belli bir eğitime dayanarak doğaya zarar vermeden yapılan, sadece olgunluğa erişmiş hayvanların avlanması olayıdır. Av turizmi, büyük miktarda parasal harcama gerektirmesi nedeniyle gelir düzeyi yüksek kişilerin katıldığı bir turizm türüdür. Bölgeye ekonomik katkı oranı yüksek bir tür olduğundan doğa turizmi içinde bu turizm alternatifinden Başarı Öyküsü de bahsedilecektir. Gaziantep’te 4 adet devlet avlağı yani devletin mülkiyetinde ve ağaçlandırma yapılabilen avlak, 1 adet genel avlak yani içinde tarım arazisi ve sulak alanların da bulunduğu avlak ve 1 adet de örnek avlak yani belirli bir türün (Hınzırlı Örnek Avlağında sürek yani domuz avı) hedeflendiği avlak bulunmaktadır. T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ava Açık ve Kapalı Alanlar Haritası”ndan faydalanarak oluşturulan haritada avlak alanları gösterilmektedir. Ayrıca bazı türlerin devamlılığının sağlanması ya da ekosistemin korunması amacı ile bazı alanlar ava yasak bölge olarak belirlenmiştir ki, bu alan Gaziantep ilinde Karkamış ve Oğuzeli ilçelerinin bir kısmını oluşturmaktadır. Ayrıca Tahtaköprü’de bulunan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nda su kuşları korunarak üremeleri sağlanmaktadır. Gaziantep’te 3 adet Tabiat Parkı bulunmaktadır. Bunlardan ilki olan Dülükbaba Tabiat Parkı şehir merkezine yakın konumu ve 40 km2 lik alanı ile dikkat çekmektedir. Alanda; doğa yürüyüşü, kamping ve karavan, bisiklet turları, kuş gözlemciliği ve piknik yapılabilir. Yaklaşık 350 bitki türü belirlenmiş olup; endemik bitki olarak “Antep Kaya Kekiği” bulunmaktadır. Yabanıl varlık olarak, “Apollo Kelebeği”ne de rastlanılabilmektedir. Erikçe Kent Ormanı ve Tabiat Parkı ise; mangal, pergola, tuvalet ve benzeri hizmetleri, yürüyüş yolları ve seyir terasları ile özellikle piknik ve kamping için uygundur. Ayrıca atlı ve yaya doğa yürüyüşü, bisiklet turları gibi aktivitelerin yapılabileceği alanın bitişiğinde kızıl geyik, ceylan, sülün, hint tavuğu gibi türlerin yeniden üremesi ve çoğalması amacıyla kurulmuş olan “Erikçe Yaban Hayvanı Üretme İstasyonu” bulunmaktadır. Burç Tabiat Parkı ise Devlet Ormanı niteliğinde olup, halkın; dinlenme, eğlenme, spor yapma, piknik yapma gibi aktivitelerini gerçekleştirmesine imkan sağlamaktadır. Burç Tabiat Parkı; bünyesinde Burç Mesire Yeri, Gaziantep Hayvanat Bahçesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağını bulundurmaktadır. Gaziantep Hayvanat Bahçesi Orta Doğu ve Balkanlar’ın en büyük, Dünya'nın 3. Avrupa'nın ise 2. En büyük hayvanat bahçesidir. Diğer tabiat parklarında olduğu gibi bu tabiat parkında da Doğa ve dağ yürüyüşü ve bisiklet turları yapılabilmektedir. Başarı Öyküsü Doğa turizmi potansiyeli olan diğer alanlar da haritada numaralandırılmış olup, hali hazırda bölge içinden günübirlik turizm için kullanılmaktadır. Hızırlı Yaylası; Hınzırlı Örnek Avlağı içinde yer almakta olup; yayla turizmi, kamping ve karavan, avcılık ,macera yarışları, atlı ve yaya doğa yürüyüşü, foto ve oto safari ve eğitmen ve rehber eşliğinde macera turları yapılabilir. Her mevsim yeşillikler içinde bulunan bir yaylalar topluluğu olan Hızırlı Yaylası; yeşilin her tonunun görülebileceği doğası , rengârenk kır çiçekleri, ilkbaharda dağ laleleri, büyüleyici güzellikte manzaraları yanında buz gibi suları, pırıl pırıl güneşi ve bol oksijenli tertemiz havası ile insanların doğayla baş başa kalabileceği ideal bir eko turizm merkezidir. Sakçagözü Şelalesi, Gaziantep merkezinden ulaşımı kolay olan bir şelaledir ve etrafında günübirlik; piknik, doğa yürüyüşü, foto safari, kamp-karavan, doğa ve bisiklet turları yapılabilir. Denizin Kuzusu Mağarası ise; 2010 yılında ASPEG ( Anadolu Speleoloji Grubu Derneği) tarafından haritalandırılmış olup; hazırlanan rapora göre aktif bir düdendir. Ulaşımı biraz zor olmasına rağmen, mağara; kaya tırmanışı(spor tırmanış), kampçılık, foto safari, geleneksel kaya tırmanışı, kanyoning, macera yarışları, doğa yürüyüşü, dağcılık eğitimleri, mağara gezileri yapılabilecek potansiyeli ile doğa ve spor turizmi için Gaziantep’te büyük önem arz etmektedir. Gaziantep’in önemli yaylalarından olan Sof Dağı Yaylası; temiz havası ve her yaşa hitap eden, çok uzun olmayan parkuru ile bölge halkı tarafından oldukça fazla tercih edilen bir yayla turizmi merkezidir. Sof Dağı çevresinde böcekler dahil 20 çeşit hayvanın yaşadığı; 96‘sı tıbbi, 11‘i baharatlı, 10‘u çalı ve çit, 26‘sı soğanlı, 12‘si ağaç, 19 meşe olmak üzere toplam 267 tür bitkinin olduğu tespit edilmiştir. Çevresinde 20 kadar tatlı su kaynağı bu- lunmaktadır. Yayla turizminin yanı sıra; kamping, karavan, avcılık, macera yarışları, atlı ve yaya doğa yürüyüşü, foto ve oto safari ve eğitmen ve rehber eşliğinde macera turları yapılabilmektedir. Ayrıca bu yaylada nesli tehlikede olan “Apollo Kelebeği”ne de rastlanabilmektedir. Alleben Göleti; sulama amaçlı kullanılan bir yapay gölet olup, şehrin alternatif turizm için belirlenmiş yeni cazibe merkezlerinden biridir. Etrafı piknik alanı olarak kullanılan göletin çevresinde; doğa yürüyüşü, bisiklet turları, olta balıkçılığı, avcılık, ornitoloji (kuşları inceleyen zooloji alt dalı) yapılabilir. Ayrıca son dönemlerde gölet su sporları merkezine dönüştürülmekte ve bu kapsamda kürek yarışları, deniz bisikleti, kano, su kayağı ve benzeri su sporları yapılmakta ayrıca bölgenin yakınında bir bungalov ve karavan kamping alanı oluşturulması planlanmaktadır. Sarıkaya; merkeze yaklaşık 30 km uzaklıkta olup, üst ve alt yapı sorunları nedeni ile potansiyelinin büyük kısmı kullanılmayan bir doğa ve spor turizmi merkezidir. Alan ile ilgili derlenmiş çok fazla veri ve yapılan çalışma olmamasına rağmen alan özellikle spor turizmcilerine ev sahipliği yapmaktadır. Dağ genelinde; kaya tırmanışı (spor tırmanış), kampçılık, avcılık, geleneksel kaya tırmanışı, kanyoning, macera yarışları, atlı ve yaya doğa yürüyüşü ve dağcılık eğitimleri yapılabilmektedir. Gaffur Baba Tepesi, özellikle eğitim amaçlı yamaç paraşütü potansiyeli ile dikkat çekmekte olup, doğa yürüyüşü ve kamping karavan için de uygundur. Gaziantep şehir merkezine oldukça yakın konumda olması bölgenin potansiyelinin değerlendirilmesini kolaylaştırmaktadır. Yavuzeli ilçesi sınırlarında yer alan Kuzu Yatağı-Merzimen Çayı oldukça yoğun ziyaretçinin geldiği bir alan olup, doğa turizmi yanında spor turizmi potansiyeli de taşımakta- 60 dır. Bölgede piknik ve kamp-karavan imkanının yanı sıra, kaya tırmanışı (spor tırmanış), kampçılık, avcılık, geleneksel kaya tırmanışı, kanyoning, macera yarışları, doğa yürüyüşü, dağcılık eğitimleri, mağara gezileri ,bisiklet turları, foto safari, ve rehber ve eğitmen eşliğinde macera turları yapılabilmektedir. Rumkale bölgenin yalnızca doğa ve spor turizmi yönünden değil, tarihi ve dini turizm yönünden de en önemli turizm merkezlerinden biridir. Birecik Baraj Gölü’nün yapılması ile etrafı sular altında kalan ve tarihi M.Ö. 840 yılına dayanan Rumkale, barındırdığı Aziz Nerses Kilisesi ile bir dini merkezdir. Tarihi ve dini turizm potansiyeli kadar doğa ve spor turizmi potansiyeli sahibi olan bölgede, dağ ve doğa yürüyüşü, foto safari, oto safari ve Fırat nehri üzerinde olta balıkçılığı, kano ve kürek yarışları, su sporları yapılabilir. Bölge, 2010 ve 2012 yıllarında “Dünya Offshore 225 Şampiyonası” Gaziantep Grand Prix parkurunda ev sahipliği yapmıştır. Köklüce Kanyonu ise 70‘e yakın kaya tırmanışı rotası ile spor tırmanış için oldukça elverişlidir. Dere kenarında olduğundan su ve serinleme imkanı da bulunan alan; kampçılık, avcılık , geleneksel kaya tırmanışı, kanyoning, macera yarışları, doğa yürüyüşü, bisiklet turları, dağcılık eğitimleri ve Güngörmez Mağarası, İkizin Mağarası ve Küllü Mağara’da yapılabilecek mağara gezileri için tercih edilen bir spor ve doğa turizmi merkezidir. Gaziantep il sınırları içinde yer alan Tahtaköprü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, mevzuatta belirtilen yaban hayatı geliştirme sahaları tanımına göre; av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahalardandır. 61 Karasu Çayı üzerinde bulunan Tahtaköprü Baraj Göleti çevresi, av ve avlanma bölgesidir. Bölgede çil, kınalı keklik, turaç, yaban ördeği, yaban kazı, baykuş, güvercin, serçe, arı kuşu, yaban domuzu gibi av hayvanları bulunmaktadır. Alanda ayrıca; kamping-karavan, doğa yürüyüşü, foto ve oto safari, ornitoloji, olta balıkçılığı ve piknik yapılabilmektedir. Yesemek Açık Hava Müzesini de bünyesinde bulunduran bölge, doğa turizminin yanı sıra kültür-tarih turizmi potansiyeli de taşımaktadır. Yesemek Açık Hava Müzesi; tarihte bilinen ilk heykel atölyesidir ve müzede açık alanda sergilenen heykel taslakları yakından görülebilmektedir. Karkamış Taşkın Ovası Aşağı Fırat Havzası Sulak Alanı ise; uluslararası öneme sahip sulak alanlar içerisinde- Başarı Öyküsü dir. Sulak alan ekosisteminin doğusunda yarı çöl ve bozkır özelliği gösteren alanlar ve Fırat Nehrine dökülen irili ufaklı birkaç dere bulunmaktadır. Güney Fırat Havzası- Karkamış ve yakın çevresinde 69 familyaya ait 465 bitki türü tespit edilmiştir. Bölge faunası ise, Fırat Kaplumbağası ve endemik bazı kuş türlerinin üreme alanıdır. Alan av turizmi açısından bölgenin cazibe merkezi haline gelmiştir. Av turizminin yanı sıra, ornitoloji, foto safari, olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü ve piknik gibi aktiviteler de yapılabilir. Belkıs/ Zeugma Açık Hava Müzesi bölgede bulunmaktadır. Belkıs M.Ö. 1. Yüzyılda bölgede egemen olan Kommagene Krallığının dört büyük şehrinden birisidir. Antik kentte; Fırat Nehrine bakan yamaçlarda zenginlere ait evler ve bu evlerin tabanında çok sayıda mozaik, Nekropolde bulunan çok sayıdaki kaya mezarlarda ise mezar stelleri, heykeller ve insan iskeletleri bulunmuştur. Sürdürülebilir turizmin temellerinden olan çevre bileşeni, insanların bilinçlendirilmesi ve denetimlerin daha etkin yapılması ile kontrol altında tutulabilir. Yalnızca doğa ya da sportif amaçlı turizm için değil, tüm turizm alternatifleri ve bölge halkının refahı için de çevrenin korunması ve hatta geliştirilmesi önem arz etmektedir. Günübirlik ya da uzun süreli turizme katılan bütün ziyaretçilerin de bu bilince ulaşmış olması, bölgedeki fauna ve floranın korunması ve kaynakların devamlılığının sağlanması açısından oldukça hayatidir. GAZİANTEP GAZİANTEP Başarı Öyküsü 64 TARİHÇE Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva ve Akdeniz arasında bulunuşu güneyden ve Akdeniz'den doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu, uygarlık tarihine ve bugüne yön vermiştir. Bu nedenle Gaziantep tarih öncesi çağlardan beri insan topluluklarına yerleşme sahası ve uğrak yeri olmuştur. Tarihi İpek Yolunun da buradan geçmiş olması ilin önemini ve canlılığını devamlı olarak korumasını sağlamıştır. Gaziantep'in tarih devirleri Kalkolitik, Paleolitik, Neolitik dönemler, Tunç Çağı, Hitit, Med, Asur, Pers, İskender, Selefkoslar, Roma ve Bizans, İslam-Arap ve İslam-Türk devirleri olarak sıralanabilir. Bu dönemlerin izlerini günümüzde de açık bir şekilde görmek mümkündür. Ayıntap olarak bilinen eski kent, bugünkü Gaziantep'in 12 km. kuzeybatısında Dülük Köyü ile Karahöyük Köyü arasındadır. Yapılan arkeolojik araştırmalarda taş, kalkolitik ve bakır dönemlerine ait kalıntılara rastlanmış olması yörenin Anadolu'nun ilk yerleşim alanlarından birisi olduğunu göstermektedir. Bir süre Babil İmparatorluğu`nun egemenliği altında kalan Gaziantep, M.Ö. 1700 yıllarında Hitit Devleti'nin bir kenti olmuştur. "Dülük" şehri ise Hititlerin önemli bir dini merkezi olduğundan ayrı bir önem taşımaktadır. Gaziantep ve çevresi M.Ö. 700-546 yılları arasında Asur, Med ve Pers İmparatorluklarının yönetimine girmiştir. Büyük İskender'in Pers Devletini yıkmasından sonra Romalılar'ın, M.S. 636 yılına kadar da Bizanslılar'ın egemenliği altında kalmıştır. Gaziantep, Kahramanmaraş'tan Halep'e, Birecik'ten Akdeniz kıyılarına ve Diyarbakır'dan İskenderun'a giden ana yollar üzerinde bulunduğundan, her dönemin kültür ve ticaret merkezi olma özelliğini korumuştur. İslamiyet'in buralardan Anadolu'ya yayılmış olması ve Hz. Muhammed'in Peygamberlik mührünü görüp öpen ve O'nun vahiy katiplerinden olan Hz. Ökkeşiye'nin türbesinin Nurdağı ilçesinin Durmuşlar köyü yakınlarındaki bir tepenin üzerinde bulunması Gaziantep için ayrı bir önem taşımaktadır. Hz. Ömer zamanında İslamiyet'in Arap yarımadası dışına yayılması için sürdürülen mücadeleler esnasında, İslam ordusu, Gaziantep yöresi ile Hatay'ı Bizanslılar'dan aldı. Böylece 639 yılında yöre halkı Müslümanlığı kabul etti. Hemen ardından kansız ve savaşsız Suriye ve Antakya yöresi de İslam kuvvetlerinin eline geçerek vergiye bağlandı. İşte Gaziantep'in ünlü Ömeriye Camii o dönemde fethin sembolü olarak yapılmıştır. 1071 Malazgirt Savaşından sonra bölgede Selçuklu İmparatorluğu'na bağlı bir Türk Devleti kurulmuştur. 1270 Yılında Moğolların istilası ile yıkılan kent, daha sonra Dulkadiroğullarının (1389) ve Memluklular'ın (1471) eline geçmiştir. 1516 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Memluklular'a karşı yapılan Mercidabık (Kilis yakınında) Meydan Savaşından sonra Gaziantep ve yöresi Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine girmiş oldu. Osmanlılar döneminde çok sayıda cami, medrese, han ve hamam yapılmış, kent aynı zamanda üretim, ticaret ve el sanatları yönünden de ilerlemiştir. 1641 ve 1671 yıllarında yöreyi iki kez ziyaret eden Evliya Çelebi burada 22 mahalle, 8 bin ev, 100 kadar cami, medrese, han, hamam ve üstü kapalı çarşı olduğunu anlatır. I. Dünya Savaşı sonunda, Gaziantep önce İngilizler daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Gaziantep Savunması, Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihimizde yiğitlik. kahramanlık ve fedakarlığın ulaşılmaz abidesi olmuştur. Gaziantep Savunması, eşsiz kahramanlığı ile hem kendini hem de Güneydoğu Anadolu'yu düşman işgalinden kurtaran bir halk hareketi, milli birliğin ve benliğin bir şahlanışı olarak tarihteki yerini almıştır. 65 Başarı Öyküsü 66 Başarı Öyküsü Müzeler Gaziantep Müzeleri Gaziantep Arkeoloji Müzesi Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi Belkıs/Zeugma Antik Kenti Dülük Antik Kenti Zincirli (Sam'al) Örenyeri Tilmen Höyük Sakcagözü (Coba Höyük) Cıncıklı Örenyeri Gaziantep Dolmen Mezarları Medusa Cam Eserler Müzesi MÜZELER VE ÖRENYERLERİ BELKIS/ZEUGMA Belkıs/Zeugma Antik Kenti, Gaziantep ili, Nizip İlçesi , Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri'nin kıyısında yer alır. Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olar Belkıs/ Zeugma Antik Kenti; Fırat'ın geçilebilir en sığ yerinde olması, askeri ve ticari bakımdan çok stratejik bir bölge olması nedeniyle tarihin her döneminde önemini korumuştur.80 bin nüfusu ile döneminin en büyük kentlerinden biri olan Belkıs/ Zeugma , tarihin değişik dönemlerinde değişik isimlerle anılmıştır. Büyük İskender'in generallerinden ve daha sonra Suriye Kralı da olan Selevkos Nikator kendi adıyla, Fırat nehrinin adını birleştirerek M.Ö.300 yılında burada Selevkos Euphrates ( Fırat'ın Silifkesi ) adında bir kent kurar. Daha sonraları M.Ö.1.yy.'da kent Roma hakimiyetine girer .Bu hakimiyet değişikliğiyle birlikte kentin adı da değişerek köprü, geçit anlamına gelen ve bütün dünyada bilinen şekliyle " Zeugma" adını alır. Roma İmparatorluğu'nun 4.Skitia Lej- yon Garnizonu'nun burada konuşlandırılması ve ticaret sebebiyle kısa zamanda 80 bin nüfusa ulaşan Zeugma'da Fırat manzaralı yamaçlara villalar inşa edilir. 80 bin kişilik nüfus Zeugma'yı dünyanın en büyük kentlerinden biri haline getirir. Örneklemek gerekirse Zeugma , komşusu sayılan Antakya (Antiokheia) ile Mısır'daki İskenderiye'den ( Aleksandreia) 'dan daha küçük, Atina (Athena) ile aynı büyüklükteydi. Pompei ve şimdi dev bir metropol olan Londra (Londinum) 'dan ise birkaç kat büyüklükteydi. Ünlü coğrafyacı Strabon da Zeugma'dan bahsetmektedir. Hellenistik dönemde Selevkos Nikator zamanında Zeugma'da önemli imar faaliyetleri yapıldığı bilinmektedir. Kentteki Akropolün üzerine kader tanrıçası Thyke'nin bir tapınağı yapılmıştır. Bu tapınak halen toprak altındadır. Zeugma Antik Kenti kendi şehir sikkesi de basmış Roma Kentlerinden biridir. Sikkeler üzerine bir tarafına Thyke tapınağı , diğer tarafına da güçlülüğü simgeleyen Roma Kartalı motifi basılmıştır. DÜLÜK Gaziantep kent merkezinin 10 km. kuzeyinde bugünkü Dülük köyünde tarihi İpek Yolu'nun üzerinde bulunan bu antik kentte bulunan Şarklı Mağarada M.Ö. 6 bin yıllarında insanların yaşadığına dair taştan yapılmış aletler bulunmuştur. Tarihte Doliche olarak bilinen kent Hitit'lerin baş tanrısı Teşup'un din merkezi olmuştur. Dülük köyünün içinde ve çevresinde birçok kaya mezarları ve kaya kiliseleri ziyarete açılmıştır. 67 KARKAMIŞ HARABELERİ Karkamış harabeleri bir kısmı Suriye sınırında bulunan Karkamış ilçesinin güneyine düşen geçmişi Neolitik dönemlere dayanan yerleşim merkezi olduğu belirlenmiştir.Gılgamış Destanı, Geç Hitit döneminde Karkamış şehrinin ortostatlarında tasvir edilmiştir. Buradan elde edilen eserler günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. KALELER Gaziantep Kalesi Gaziantep Kalesi, Türkiye'de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisidir. Kalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hususunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Roma döneminde bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı, zaman içerisinde genişletildiği ve bugünkü biçimini Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde M.S. 6. yüzyılda aldığı yolunda bilgiler vardır. Kalenin üzerinde hamam kalıntıları, sarnıçlar, mescit ve çeşitli yapı kalıntıları bulunmaktadır. RUMKALE Bu tarihi yapının önceleri adı Hromgla iken bozularak Rumkale denilmiştir. Stratejik konumundan dolayı Asur Başarı Öyküsü çağından beri yerleşildiği, hatta burasının Asur Kralı III. Salmanassar tarafından M.O. 855'de zapt edildiği bildirilen "Şitamrat" olduğu, fakat esaslı olarak M.Ö. 9. yüzyıl sonlarında Geç Hitit döneminde tahkim edildiği zannedilmektedir. Fırat ve Merzimeri in kıyılarından itibaren yükselen eteklerde bir dış sur ve kompleks odalardan oluşan bir geçidi ile içeri girilmektedir. Sur bedeninin inşasında bazı kesimlerde kayalık yapının dik uçurumlar gösteren topografyasından azami ölçüde yararlanılmıştır. Halen mevcut taş yapılarda, en eski dönem olarak Geç Helenistik izler ile Roma dönemi mimarisi algılanmaktadır. Ayaktaki mimari kalıntılar ise, Geç Roma ve Ortaçağ karakteri taşımaktadır.. Bunların en ilginci, geniş ve silindirik bir havalandırma kuyusu ile bu kuyunun kenarından helezonik bir yolla aşağı giden ve Fırat sevivesinin altına kadar inerek su ihtiyacını karşılayan sistemdir. 11. yüzyılda Urfa Haçlı Kontluğu döneminde Hromgla’nın önemli bir merkez olduğu bilinmektedir. Hâvarilerden Yohannes'in, burada bir süre inzivaya çekilerek İncil'in müsveddelerini kopya ettiği ve sakladığı, daha sonra bulunan kopyaların Beyrut'a kaçırıldığı söylenmektedir. Ortaçağ'da Ermenilerin "Hromkla, Süryanilerin ise Kala-Rhomata ismiyle andıkları kale-kent, XII. yy sonlarında Memlukların eline geçmiş ve Kal-at el Müslimin adı verilmiştir. Merc-i Dabık savaşından sonra Osmanlılar'ın eline geçen Rumkale, Halep Eyaletinin Birecik Sancağına bağlı bir kaza haline getirilmiştir. Rumkale'de halen Türk-İslam dönemine ait bazı yapılar ile harap vaziyette bir de Mescit bulunmaktadır. İlk yapımından itibaren Fırat boyunun güvenliği için kullanıldığına şüphe olmayan kalede sivil ögelerden çok askeri karakterler hissedilmektedir. Samsat ile Rumkale arasındaki Fırat Vadisi, ilk kullanımının prehistorik dönemde olduğu şüphe götürmeyen mağaralarla doludur. Zaman zaman bir koridor izlenimi veren dik yamaçlarda halen de görülebilen mağaralar ise, Roma döneminde mezar odaları olarak kayaya oyulmuş olan mekanlardır. Bunların birçoğu daha sonradan, özellikle de Haçlı seferleri sırasında Fırat boylarının korunması için araları açılıp geçitlerle yatay ve merdivenlerle dikey olarak birleştirilip savunma mekanları haline getirilmiştir. 68 Başarı Öyküsü CAMİLER, TÜRBELER, KİLİSELER Şeyh Fethullah Cami ve Külliyesi(Aşağı Şeyh Cami-Merkez): Gazi Antep'teki en önemli tarihi yapı olup, Şehreküstü Mahallesindedir. Vakfiyelerine göre külliye, cami, zaviye, hamam ve medreseden meydana gelmektedir. Bugün medresesi bulunmayan külliyenin diğer bir elemanı olan ve halen faal durumda bulunan 'kastel'ini de bu komplekse dahil edebiliriz. İlk devir Osmanlı cami plan anlayışını başarılı, fakat değişik bir terkiple bir araya getiren cami, bilhassa tonozuyla Türk-İslam mimarisinde ayrı bir yere sahiptir. Caminin içinde Şeyh Fethullah tarafından yazılan, el yazması bir Kuran-ı Kerim bulunmaktadır. Boyacı Cami (Merkez): Gazi Antep'in en eski camisi olup, Boyacı Yusuf ve Kadı Kemalettin tarafından 1357 yılında yaptırılmıştır. Türk Memlukluları devrine ait cami, mermer ve çini süslemeleri yönünden çok zengindir. Gazi Antep ahşap işçiliğinin en eski örneklerinden olan ahşap minber, on iki kollu yıldızlar, palmet, rozet ve geometrik motiflerle süslüdür. Ömeriye Cami (Merkez): Gazi Antep'in Düğmeci Mahallesinde bulunan caminin, 1210 yılında tamir geçirdiği kayıtlarda yazmaktadır. Kimin tarafından yapıldığı tam olarak bilinmeyen caminin, Hz. Ömer zamanında ya da Hz. Ömer'in kızından olma torunu Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz'ce yaptırıldığı söylenmektedir. Caminin bir diğer adı da "Ömereyn" yani 'iki Ömer' anlamına gelmektedir. Minare şerefesinin korkuluklarında, oyma taş işçiliğinin güzel örnekleri görülebilir. Ahmet Çe- lebi Cami (Merkez): Ulucanlar Mahallesindedir. Caminin kurucusu peygamber soyundan Hacı Osmanoğlu Şeyh Ramazan Efendidir. Medrese, cami ve kastelden oluşan bir külliyedir. Kitabesinden 1672 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Ahşap işçiliği dikkat çekicidir. Yuşa Peygamber Türbesi (Merkez): Yuşa Peygamber İsrailoğullarından olup, Hz. Musa'nın yeğenidir. İsrailoğullarını göçebelikten kurtarmış ve Arzı Kenan'a yerleştirmiştir. Boyacı mahallesinde Pir Sefa denilen mevkideki bir binanın iki odası içinde iki türbe bulunmaktadır. Bunlardan birisi Yuşa peygambere, diğeri ise Pir Sefa hazretlerine aittir. Pir Sefa Hazretleri Türbesi (Merkez): Pir Sefa hazretleri ile Yuşa peygamber aynı yerde yatmaktadır. Pir Sefanın türbesi yerden beş basamak aşağıdadır. Rivayete göre; Pir Sefa, Hz. Yuşa'nın türbedarı olup ölünce buraya gömülmüştür. Diğer bir rivayete göre, Pir Sefa Medinelidir ve ensardandır. Gazi Antep'in Müslümanlar tarafından fethinde Hz. Ali kumandasında buraya gelmiş Karaçomak'la yan yana savaşırken, gövdesi ikiye bölünerek şehit olmuştur. Bunun üzerine Hz. Ömer Yuşa'nın yanına defnettirerek "Kendini Peygamberi Zişan ile komşu ettim." demiştir. Ökkeşiye Hazretleri Türbesi (Nurdağı): Nurdağı ilçesinin güneydoğusunda, bir tepe üzerinde bulunan Türbe, Gözlühöyük'e 17 km mesafededir. Ökkeşiye Hazretlerinin, Hz. Ömer zamanında Gazi Antep ve çevresinin fethi sırasında şehit düşen beş sahabeden biri olduğu söylenmektedir. Rumkale (Yavuzeli): Gazi Antep ilinin, Yavuzeli ilçesine bağlı Kasaba köyünde bulunan Rumkale, Fırat Nehri ile Merzimen çayının birleştiği noktadadır. M.Ö. 840 yılında geç Hitit döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Johannes'in (Yuhenna) Roma döneminde Rumkale'yi merkez yaparak Hıristiyanlığın Gazi Antep yöresinde yayılmasını sağladığı söylenir. Kalenin içinde kayadan oyma bir odada Yuhenna'nın İncil müsveddesini saklamakta olduğu ve daha sonra Beyrut'a kaçırdığı rivayet olunur. Yuhenna'nın mezarının kalede olduğu ve bu nedenle kutsal sayıldığı da ileri sürülmektedir. HANLAR Tarihi İpek Yolu güzergâhında bulunan Gaziantep'te bu dönemden kalma pek çok han ve kervansaray bulunmaktadır. Tuz Hanı, Şire Hanı, Tütün Hanı, Hışva Hanı, Mecidiye Hanı, Emir Ali Hanı, Anadolu Hanı, Kürkçü Hanı, Belediye Hanı, Elbeyli Hanı, Yeni (Yüzükçü) Han, Hacı Ömer Hanı ve Millet Hanı önemlileridir. SPORTİF ETKİNLİKLER Kamp-Karavan: İl merkezine 4 km. uzaklıkta bulunan Dülükbaba Ormanları Karaçam ve Sedir ağaçları ile kaplı olup, İlin kuzey ve kuzeybatısını çevreleyen 40 km2'lik alanı ile ülkemizin elle dikilmiş en büyük koru ormanlarından biridir. Dülükbaba ormanları içerisinde günde 5 bin kişinin yararlanabileceği kamp kurma ve karavanlarla konaklama imkânları mevcuttur. 69 Başarı Öyküsü ADIYAMAN ADIYAMAN Başarı Öyküsü 72 TARİHÇE Adıyaman yöresinde Hititliler, Asurlular, Hurriler, Frigler, Persler, Makedonlar, Kommageneliler, Romalılar ve Bizanslılar yaşamıştır. Şehri 8. yüzyılda Emevi komutanlarından Masur İbni Caneve kurmuştur. Daha sonra Abbasiler, Eyyübiler, Selçuklular, Memlüklular ve Osmanlı egemenliğine girmiştir.1923 yılında Malatya iline bağlı ilçe olan Adıyaman 1954 yılında il olmuştur. Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir. Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak anılan Nemrut Dağı eserleri, Kommagene uygarlığının kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı,Çamgazi barajı, kış kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile öne çıkan bir kenttir. İLÇELER: Adıyaman (merkez), Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kâhta, Samsat, Sincik, Tut. NEMRUT DAĞI Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor. ANITLAR Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı) Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü, Milli Park içerisindedir. Sofraz Tümülüsü İl merkezine 45 km, Besni ilçesine 15 km. uzaklıkta, Üçgöz (Sofraz) köyündedir. 15 m. Yüksekliğinde olan mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür. Sesönk (Dikilitaş) Besni ilçesinin 33 km. güneydoğusunda, Kızıldağ üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından inşa edilen anıt mezar, her biri yaklaşık 10 metre yükseklikte üç çift sütunla çevrelenmiştir. Sütunları üzerinde kadın, erkek ve aslan kabartmaları bulunmaktadır. Karadağ Tümülüsü Adıyaman'a 5 km. mesafede, Karadağ eteğindedir, 2 bölümden oluşan bir kaya mezarı vardır. Beştepeler Adıyaman'a 25 km. mesafedeki Ilıcak Köyü sınırları içindedir. Yığma taşlardan yapılmış 6 adet tümülüs mezar bulunmaktadır. Mezarların, Kommagene Kraliyet ailesine ait soylu kişiler için yapıldığı tahmin edilmektedir. Malpınarı Kaya Yazıtı Adıyaman'a yaklaşık 35 km. uzaklıkta Malpınar mezrasında doğal kaya üzerine oyulmuş Hiyeroglif bir kitabe ve kayalara yapılmış yerleşim birimleri Geç Hitit dönemine aittir. 73 KÖPRÜLER Cendere Köprüsü; Adıyaman'a 55 km. uzaklıkta ve Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusundadır. Kahta çayının en çok daraldığı kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur. Köprü, depreme karşı korunacak şekilde, sütunlara köprüye esneklik payı verilerek inşa edilmiştir. Köprünün hemen alt tarafında bulunan Kommageneliler'in Antiochos Theos döneminde inşa ettiği 5 kemerli diğer bir köprü, Romalılar tarafından yıkılmıştır. Göksu - Kızılin Köprüsü; Gümüşkaya köyü ile Ağcin köyü arasında Göksu çayının daraldığı bir noktada kaya zemin üzerinde kurulan köprü Roma dönemine aittir. Orta kemerin dışında genel olarak sağlam durumdadır. Altınlı Köprü; Köprünün büyük bir kemeri ve kademeli olarak küçülen üç kemeri daha vardır. Köprü taşları harç kullanılmadan sıkıştırma (Cendere) stiliyle yapılmıştır. KAYA MEZARI VE MAĞARALAR Haydaran Kaya Mezarları; Adıyaman'ın Başarı Öyküsü 17 km. kuzeyinde Taşgedik Köyü sınırları içinde yer alır. Kaya mezarlar ve Güneş Tanrısı Hellias ile Kral Antiochos'un tokalaşma kabartmaları vardır. Turuş Kaya Mezarları; Adıyaman il merkezine 40 km. uzaklıkta ve Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km. batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma Dönemine aittir. Mezarlar zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapıldığından mezarların girişine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılır. Bazılarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürlerde kabartmalar bulunmaktadır. Dolmenler Dikilitaşın kuzeyindeki kayalık alanlarda, Aşağı hozişi köyü yakınlarında dolmen tipi mezarlar bulunmaktadır. Sala benzeyen iki büyük kayanın birbirine çatılması ile yapılan bu mezarların Taş Devri insanlarından kaldığı tahmin edilmektedir. Zey Adıyaman'a 7 km. mesafede, Zey Köyü yakınında, erken dönem Hıristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Köyde ayrıca Şeyh Abdurrahman Erzincani'ye ait bir türbe ve cami yer alır. Göksu Mağaraları Göksu ırmağı boyun- ca yer alan 40 - 50 m. yükseklikteki sarp kayalıklar üzerinde doğal mağaralar bulunmaktadır. Besni tarafında Kızılin ve Sarıkaya Köyleri ile Adıyaman tarafında Gümüş Kaya ve Mal Pınarı civarında yoğunlaşmıştır. Palanlı Mağarası Adıyaman'ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman Çelikhan - Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyünde yer almaktadır. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçasıdır. Kitap Mağarası Kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş (demir Kale 1) adıyla anılan, ikişer katlı erken dönem Hıristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Mağaralara İndere köyü (Zey) içinden yaya olarak gidilmektedir. Gümüşkaya (Palaş) Mağaraları Adıyaman ilinin 40 km. güneybatısında Göksu nehri kenarında aynı adla anılan köyün batısında kayalardan oyma tünel şeklinde birbirleri ile bağlantılı çok sayıda mağaralar yer almaktadır. Tarihte konut olarak kullanılan bu mağaraların M.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Başarı Öyküsü CAMİLER VE KİLİSELER Ulu Cami, Çarşı Cami, Kab Cami, Musalla Cami, St. Paul Kilisesi en önemlileridir. İÇMECELER Çelikhan İçmesi Çelikhan İlçesi'nin 23 km. kuzeydoğusundadır. İçmerenin suyu mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, hastalıklarıyla böbrek taşı ve şişmanlıkta kullanılması büyük ölçüde faydalıdır. Besni İçmesi Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarında faydalıdır. Kotur İçmesi; Adıyaman'a 25 km. uzaklıkta ve kuzeybatısındadır. Akçalı köyüne 5 km. mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir. olan çok sektörlü entegre bir bölgesel kalkınma projesidir. Başlangıçta su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine dayalı olarak tasarlanan proje, 1989 yılında GAP Mastır Planının hazırlanması ile çok sektörlü ve entegre bir bölgesel kalkınma projesine dönüştürülmüştür. Projenin en önemli ayağı olan Atatürk Barajı Türkiye'nin en büyük, dünyanın 8. büyük barajıdır. Adıyaman ve Şanlıurfa il sınırları içerisinde yer alan Atatürk barajı ile yıllarca kurak olan bu topraklara adeta can gelmiş, bölgenin ekonomisi hızla gelişmiştir. Diğer taraftan, yöre halkı tarafından "deniz" olarak nitelendirilen Baraj Gölü, bölge turizmine büyük ölçüde çeşitlilik sağlamıştır. Göl üzerinde balıkçılık ve su sporları yapılmaktadır. MÜZELER VE ÖRENYERLERİ Adıyaman Müzesi MİLLİ PARKLAR ÖREN YERLERİ Nemrut Dağı Milli Parkı Nemrutdağı Örenyeri - Kahda/Karadut Aresemeia Örenyeri - Kahda/Kocahisar Eski Besnil - Eski Beni/Merkez Pirin Örenyeri - Adıyaman/Merkez Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia'sı): Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Atatürk Barajı ve GAP Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) uygulanmakta 74 Yüzyılın başlarında Kommagene'lerin atası Arsemez tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir. Güneydeki tören yolunda Mitras'ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu'nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunmaktadır. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos'un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Arsameia ören yeri, Adıyaman'a 60 km. uzaklıktadır. Yeni Kale: Adıyaman'a 60 km. uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene'ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşısındaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970'lerde kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale'den Nymphois'e inen su yolu bir tünelle Arsameia'ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür. 75 Derik Kalesi: Cendere Köprüsün- den sonra Sincik yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımda bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. M.S. 70'lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300'lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır. Gerger Kalesi (Fırat Arsameia'sı): Adıyaman'ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat nehrinin batı yakasında yer almaktadır. M.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler'in atası olan Arsames tarafından kurulmuştur. Sarp kayalar üzerine, Başarı Öyküsü Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi'nin batı surlarında Kral Samos'a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkânlar ve su sarnıçları bulunmaktadır. Perre Antik Kenti: Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar 200 civarındaki kaya mezarı ve yerleşim yerine sahiptir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, asıl Romalılar döneminde gelişmiş bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş birbirine geçişli içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine oyulmuş mezar odaları şeklinde kalıntılardır. KİLİS KİLİS 78 Başarı Öyküsü TARİHÇE Kilis doğası ve yerleşime elverişli coğrafyası nedeniyle tarihsel süreç içerisinde pek çok medeniyete (Babil, Hitit, Arami , Asur, Med, Pers, Makedonya, Roma, Selçuklu, Osmanlı) ev sahipliği yapmıştır. Halife Hz. Ömer zamanında 636 yılında Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafından İslam topraklarına katılarak, sınır bölgesi kentlerinden biri oldu. 985 yılında Bizans egemenliğine giren bölge,XI. Yüzyılda Haçlı Orduları’nca istila edildi ve Urfa Haçlı Kontluğu’na bağlandı. 1250 yılında bölgeyi fetheden Memlük Devleti Kilis’i alışveriş ve ticaretin merkezi haline getirdi. Yavuz Sultan Selim 1516 yılında Mercidabık’ta Memlük Ordusu’nu yenerek bölgeyi Osmanlı Devleti topraklarına kattı. 1. Dünya Savaşı sonrasında Fransızlar tarafından işgal edilen Kilis, Kurtuluş Savaşı ile 7 Aralık 1921 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. Gaziantep’in ilçesi iken, 3 Haziran 1995 yılında ülkemizin 79. ili olmuştur. Ravanda Kalesi: Kale Kilis'in 24 km. kuzeyinde bulunan Polateli ilçesine bağlı Ravanda Köyünün yanındadır. Etrafı açık, ufuklara hakim bir dağın sivri tepesine kurulmuştur. Dağın tepesi oyulmak suretiyle yapılan kalenin bugün ayakta kalan kısmı, iç kaledir. Oylum Höyük: Ana- dolu, Suriye, Mezopotamya arasında yer alan oldukça büyük bir höyüktür. Stratejik bir konumda bulunan höyük, hemen her dönemde iskân görmüştür. Bakırtaş (Kalkolitik) Çağı'ndan Helenistik Döneme kadar kesin iskân gösteren Oylum Höyükte yapılan kazılar sonunda bölgenin tarihinin yanı sıra Ön Asya'nın da tarihi aydınlanmaktadır. İlde bunun dışında bir çok höyük bulunmaktadır. Akpınar: Kalkerli bir toprak parçasının ortasından pırıl pırıl suların aktığı mesire yeridir Akpınar. Dört yanı zeytinlikler bağ ve meyve bahçeleriyle çevrilmiş, çimenden halılarla kaplı bu eşsiz tabiat güzelliği bahar ve yaz aylarında Kilislilerin akınına uğrar. 79 Söğütlüdere: İlkbahar ve yaz ayların- da eğlence ve piknik yeri olarak kullanılan Söğütlüdere' nin Kilis yaşamında ayrıcalıklı bir yeri vardır. Kuzey yamaçlarından Zoppun Deresi ve Akpınar kaynaklarından akıp gelen suların, yeşilliğe bürüdüğü Söğütlüdere, özellikle hafta sonlarında Kiliselilerin mutfak kültürüne özgü kebap ve yemek çeşitleriyle mükemmel bir ziyafet sofrası için önemli bir mekândır. CAMİ VE MESCİTLER Osmanlı Devleti kayıtlarına göre Kilis' te 55 cami, 10 mescit bulunmakta. Ama bunlardan 11 cami, 2 mescit günümüze ulaşabilmiş; 13 cami sonra- Başarı Öyküsü dan yapılan onarımlarla özgünlüğünü yitirmiş; 31 cami de tamamen yok olmuştur. Ulu Cami, Alacalı Cami, Akcurun Camisi ve Ali Çavuş Camisi Osmanlı Dönemi öncesi yapılardır. Bu dönem yapılarından Ali Çavuş Camisinin adı kalmış; Alacalı Cami onarımlarla özelliğini yitirmiş olup; özgünlüğünü koruyarak günümüze ulaşabilen sadece Ulu Cami ile Akcurun Camisinin minaresidir. Diğer cami ve mescitler Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarıdır. MEVLEVİHANELER Tekke Mevlevihanesi (Tekye Mevlevihanesi) TÜRBELER Hıristiyan Bizans ile Müslüman Arap Devletleri arasında kalan yöre toprakları, din amaçlı pek çok kanlı çatışmaya mekan olmuştur. Kilis ve yöresindeki türbelerin çoğu, bu kutsal amaç uğrunda şehit olmuş din ulularına aittir. Kilis'te meşhedlik (şehitlik) adı verilen mahalle, bu yörelerden biri olup, geçmiş yıllarda buradan geçen Kilisliler, ölenlere saygı gereği ayakkabılarını çıkarırlarmış. Şeyh Mansur Türbesi Şeyh Muhammed Bedevi Türbesi Şem' un Nebi Türbesi (Küt Küt Dede Türbesi) 80 Başarı Öyküsü HAMAMLAR Kilis'te taşınmaz kültür varlığı olarak günümüze ulaşan beş tane hamam vardır. Eskiden bu hamamlar, katı evsel atıkların (yöredeki adı külhan zibili) yakılmasıyla ısındığından (külhanda yanan zibilin külüne kursümbül / kursünbül denir; duvar sıvasında ve damlarda dolgu malzemesi olarak kullanılır) ve kentte bugünkü gibi vahşi çöp deponi alanı olmazmış. Bu alışkanlık yöre ağzında külhan zembili (külhanda yakılacakların doldurulduğu hasırdan yapılmış araç), külhan zibili (hamamda yakılmak üzere toplanan katı atıklar), külhan şilifi ( külhanda yakılacakların doldurulduğu kıldan yapılmış büyük torba), külhancı eşeği (külhan zibili ve külhan şilifi taşıyan eşek) gibi söz öbekleri doğurmuştur. TARİHİ KONAKLAR Neşet Efendi Konağı Neşet Efendi Konağı, merhum Neşet Topaloğlu tarafından O Yıl1arda kendisi "Mimar'us Sultan" lakabı ile anılan Halepli Mimar Hacı Ahmet Usta ve kalfalarına yaptırılmıştır. Bu usta aynı zamanda, Kilis Hükümet Konağını da yapmıştır. Akıncı Konağı Asıl adı 'Hacı Muhammed Efendi Konağı'dır.1895 yılında eşi vuslat hanım için yaptırmış olup,sonradan ayrılan bitişik yapı 'selamlık; bu ana binada haremlik olarak kullanılmıştır. Şimdi ki malikleri (sahipleri), Akıncı ailesi olduğundan dolayı Akıncı Konağı olarak anılmaktadır. 81 Başarı Öyküsü Gaziantep Üniversitesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin ortak yürüttüğü “Yeşil Ev” projesinin 100.Yıl Atatürk Kültür parkının içerisinde konumlanacağını belirten Güzelbey, ‘Gaziantep tarihi kent merkezinin batısından başlayarak, Şehitkâmil İlçesi’nin ve Şahinbey İlçesi ile olan sınırını oluşturan 100.Yıl Atatürk Kültür Parkı, kent için yalnızca park ve mesire yeri olmanın dışında sosyo-kültürel aktivitelere ev sahipliği yapan bir fonksiyona sahip olduğunu’ söyledi. YEŞİL EV TÜRKİYE’YE MODEL OLACAK Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdikleri Yeşil Ev Projesi ile ilgili çeşitli bilgiler verdi. Başkan Güzelbey, “Alanın seçiminde ulaşım imkânının çok kolay olması, halkı bu binayla buluşturmak için özellikle tercih sebebidir. Yeşil Ev kamu yararına hizmet verecek bir yapı niteliğindedir. Yenilenebilir enerjilerin anlatılacağı ve tanıtılacağı bir örnek bina olarak tasarlanmıştır. İçerisinde bulunan 60 kişilik mini konferans salonu sayesinde iş dünyasındaki uzmanlar burada konularıyla ilgili fikirlerini paylaşacak ve geliştirecektir. Binanın girişinde gerek turistlerin bilgi toplama gerekse öğrencilerin çalışma alan için bilgisayar odası onun devamında ise esnek kullanım imkânı olan dinlenme, bekleme ve sergi alanı tasarlanmıştır” dedi. Projenin hazırlık süreci ile ilgili bilgiler de veren Başkan Güzelbey, “Projemiz Türkiye’nin ilk Almanya PassivHause Enstitüsünden sertifikalı yapısı olacaktır. Ayrıca Amerika kaynaklı LEED Platinium sertifikasını da adaydır. Sertifikasyonları alabilmek için uzun bir proje hazırlama süreci yaşandı. Bu sırada esas alınanlar binanın az enerji harcaması, çevresine zarar vermemesi ve bina kendi enerjisini kendisi üretmesidir” diye konuştu. liyetlerini desteklemeyi amaçladıklarının altını çizen Güzelbey, “Yeşil Ev Projesi, alternatif turizm çeşitliliğini (Eko turizm) geliştirerek, yaygınlaştırılmasına destek sağlamak ve bu alanda ulusal düzeyde bir model oluşturarak sunacağı hizmetlerle bölgenin tanıtımına yönelik ulusal ve uluslararası faaliyetlere destek olacaktır. PROJE BÖLGE AÇISINDAN DA SON DERECE ÖNEMLİ Turizm sektöründe Gaziantep Üniversitesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi işbirliğine güzel bir örnek teşkil eden bu proje ile örgütlenme ve ortak iş yapma kültürüne katkı sağlarken, turizme yönelik alternatif alanların geliştirilmesi ve konaklama gün sayısının artışını desteklemeyi hedefliyoruz” diye ifade etti. Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği alanlarında Türkiye’de bir model oluşturarak, bölgede alternatif turizminin geliştirilmesine katkı sağlamak ve turizm alanında bölgenin ulusal ve uluslararası faa- Başarı Öyküsü İPEKYOLU KALKINMA AJANSI ÖNEMLİ BİR DESTEKÇİMİZ Gerçekleştirdikleri projelerde İpek Yolu Kalkınma Ajansı’nın çok önemli katkılar sunduğunu, 2011 yılı Turizm Mali Destek Programından faydalanıldığını vurgulayan Büyükşehir Belediye Bakanı Dr. Asım Güzelbey, İpek Yolu Kalkınma Ajansı diğer projelerimizde olduğu gibi Yeşil Ev Projesi için de mali destek sundu. Ulusal ve uluslararası tanıtımda büyük rol oynayan Turizm Programı bölgenin kalkınmasında ve gelişmesinde büyük rol oynamaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı destekleri sayesinde de bölgedeki potansiyel turizm teşvik edilip ön plana çıkmaktadır. Kurumlar arası işbirlikçi ve koordinasyon gücünü geliştirerek, yenilikçi ve bölgenin tanıtımı için gerçekleştirilen projemiz için tüm teknik ve maddi desteği sağlayarak bölgenin kalkınmasında büyük rol oynamıştır. Bölgedeki ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli bir rol sahibi olan İpekyolu Kalkınma ajansı bölgenin potansiyelini, dinamiklerini ve özgünlüklerini ön plana çıkarmaktadır. Böylelikle bütün yerel aktörlerin kalkınma çabalarını teşvik edip ve sürekli yükselmeyi hedeflediği için de bölgenin kalkınmasında ve gelişmesinde büyük bir role sahiptir. 82 83 Başarı Öyküsü ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı tüm kesimlerde kalkınma bilinci ve ivmesi oluşturma öncelikleri açısından bölge için büyük önem taşımaktadır’’ E M Z İ R U T K R MİNİATÜ I D A L Ğ A S I K T BÜYÜK KA Burçbel Şirket Müdür Vekili Ahmet Tad, ‘Miniatürklerle Ülkelerin Ziyaret Edilmesi’ projesi’nin bölgenin turizm zenginliğine büyük katkı sağladığını söyledi. Bölgede artan yerli ve yabancı turist sayısı ile birlikte hizmet kalitesi de yükseldiğine de dikkat çeken Tad, proje detaylarını dergimize açıkladı. Proje hakkında bilgi verebilir misiniz? Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde yer alan Şahinbey Parkının genel yaklaşık yüzölçümü: 300.000 metrekare’dir. Miniatürk maketlerin kapladığı alan 18.000 metrekare’dir. Miniatürk Park Alanı: Türkiye’de 3., Dünyada 19. olan Miniatürk park alanında toplam 23 maket bulunmaktadır. Bunlar; Selimiye cami, Atatürk’ün Selanik’teki evi, İtalya’dan Pisa Kulesi, Bosna Hersek’ten Mostar Köprüsü, Çanakkale anıtı, Urfa Balıklı Göl, Mısır’dan Mehmet Ali Paşa Cami, Kız Kulesi, Hindistan’dan Tacmahal,Kudus’ten Kubbet-ül Sahra, Mescid-i Aksa, Mevlana Türbesi, Dolma Bahçe Sarayı, St. Antuan Kilisesi, Süleymaniye Cami, Topkapı Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Ayasofya Cami, Anıtkabir, Şam Emevi Cami, Antep Kalesi ve Boğaz Köprüsü ( Simgesel olarak) ‘dür. Alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilerek yaygınlaştırılması kapsamında etkin tanıtım politikaları ile bölgenin ve böl- gedeki illerin markalaşması ile turizm sektörünün bölgeye sağladığı katma değerin arttırılması ve bölgenin turistik cazibe merkezi haline getirilmesine katkı sağlamak amacıyla; Şahinbey ilçesinde yer alan Şahinbey parkındaki miniatürk alanına 10 aylık proje süresi kapsamında 6 adet yeni miniatürk yapılmıştır. Bu eserler; Sultanahmet Camii, Hacı Bektaşi Veli Külliyesi, Peri Bacaları, Erzurum Çifte Minare, İshakpaşa Sarayı ve Trabzon Sümela Manastırı’dır. Bunun yanı sıra miniatürk park alanında 5 gün süren açık hava film şenliği düzenlenmiştir. Başarı Öyküsü Bu proje ile ne amaçlanmaktadır? Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde, turizm sektörü istenilen seviyede değildir. Bölgede turizm olgusunun sosyo-kültürel boyutu tam olarak tarif edilememiştir. Oysa bölge tarih öncesi çağlardan bu yana birçok uygarlığı barındıran, farklı inançlara/dinlere ait pek çok kutsal mekanın izlerini taşıyan bir yerdir. Sadece sahip olduğu kültürel ve arkeolojik değerleriyle değil, oluşturduğu kentsel-sosyal doku ve yeni fiziksel olanaklarıyla da hem turistlere hem de bölge halkına tanıtılmalıdır. Zira bu değerlerin kıymeti yöre halkı tarafından da bilinmemektedir. Mevcut potansiyeline rağmen, ilçenin tarihini anlatan yazılı ve basılı kaynakların olmayışı, doğal olarak bu yerlere ilgi duyulmamasını neden olmuştur. Bu proje, bölgenin turizm zenginliğinin artmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Projenin bölgeye ve katma değeri ne olacak? Bölgede artan yerli ve yabancı turist sayısı ile birlikte hizmet kalitesi de yükselecek, artan yerli ve yabancı turist sayısı, yeni ve modern yapıların inşasına yol açacak, yapılacak olan yeni miniatürklerle parkın gelişmesine, büyümesine ve turistler tarafından dikkat çekmesine yol açacak böylelikle ilçedeki turizm gelişecek, bölge esnafının geliri artacak, istihdam artınca işsiz sayısı ve göç azalacak, turizm bilinci gelişecektir. Bunlarla beraber, 5 gün boyunca devam eden olan Açık Hava Film Şenliği etkinliğiyle bir araya gelen çocuklar bir yandan miniatürk park alanını gezerek belkide daha önce görmedikleri eser- leri görmekle kalmayıp, eserlerin tarihi ve kültürel yapıları hakkında fikir sahibi olmuşlardır. Halkın projeye olan ilgisini çekmek ve kültürlerarası kaynaşmayı sağlamak amacıyla düzenlenen “Açık Hava Film Şenliği” bölgenin turizme olan ilgisini arttırarak, aynı zamanda parkın tanıtımına da zemin hazırlamıştır. Bu proje ile turizme ne gibi katkılar sağlanacak? 23 adet miniatürk eser bulunan miniatürk alanına İpekyolu Kalkınma Ajansından alacağımız hibe ile 6 adet yeni miniatürk eser kazandırmıştır. Yapılacak olan yeni miniatürklerle parkın gelişmesine, büyümesine ve turistler tarafından dikkat çekmesine yol açacak böylelikle ilçedeki turizm gelişecek, bölge esnafının geliri artacak, turizm potansiyeli etkin bir şekilde kullanılacaktır. Proje ilçede turizm olgusunu arttıracak, dolaylı olarak turizm sektöründen etkilenen farklı iş sektörlerine olumlu yönde katkı sağlayacaktır. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? Ajansın TRC1 2010-2013 Bölge Planı’nda belirtilen ‘Turizmde Destinasyon Merkezi Olmak’ hedefine ulaşma hedef ve öncelikleri kapsamında turizm mali destek programının bölgeye çok olumlu katkıları olmuştur. Çeşitli kurumların farklı alanlarda yürüttüğü turizm projeleri bölgede başarıya ulaşmış ve diğer projeler için rol model olmuştur. İpekyolu Kalkınma Ajansı Desteği ile bölgede alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilerek 84 yaygınlaştırılması kapsamında etkin tanıtım politikaları ile bölgenin ve bölgedeki illerin marklaşması ile turizm sektörünün bölgeye sağladığı katma değerin arttırılması ve bölgenin turistik cazibe merkezi haline getirilmesine katkı sağlamak yönünde olumlu gelişmeler gözlemlenmiştir. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın proje boyunca verdiği desteği nasıl buldunuz? İpekyolu Kalkınma Ajansı proje boyunca projenin başarılı bir şekilde yürütülmesi için proje uzmanlarıyla beraber her türlü desteği sağlamıştır. Projeyi uygulama aşamasında her hangi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Ajans uzmanlarının görüşleri doğrultusunda proje uygulanarak başarılı bir şekilde nihailendirilmiştir. İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge için önemi nedir? Etkin insan kaynakları politikası ile nitelikli beşeri sermayesini verimli şekilde kullanarak; bölgesel potansiyeli, dinamikleri ve özgünlükleri ortaya çıkaracak politika ve stratejiler üretmek, kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği kültürünü yaygınlaştırmak, yenilikçi ve rekabete dayalı destek mekanizması ile bölge plan ve programlarını hedeflerine ulaştıracak projelere destek olmak, uygulama süreçlerini izlemek, değerlendirmek ve uygulama kapasitesini geliştirmek, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırım imkanlarının tanıtılması yoluyla bölgenin rekabet gücünü artırmak, tüm kesimlerde kalkınma bilinci ve ivmesi oluşturma öncelikleri açısından Ajans bölge için büyük önem taşımaktadır. 85 Başarı Öyküsü GAZİANTEP ‘MODERN TANITILACAK ‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı verdiği desteklerle, kaynakların yerinde ve etkin kullanımı sağlanmış, girişimcilik teşvik edilmiş, marka değerlerinin farkına varan kentlerin bu kapsamda projeler geliştirmesi ve uygulaması teşvik edilmiştir’’ Sertaç Tanıtım Genel Müdürü Gazanfer Sağlam, İpekyolu Kültürel Bilgi Sistemi Projesi kapsamında hazırlanarak turistlerin yoğun olarak bulundukları noktalara yerleştirilecek kiosklar aracılığıyla, Gaziantep’in yerli ve yabancı turistlere etkili biçimde tanıtılmasının amaçlandığını söyledi. Modern bilgi işlem ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla TRC1 Bölgesi'nin turizm potansiyelinin daha fazla kişiye etkin biçimde tanıtılmasının planlandığını da sözlerine ekleyen Sağlam, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölgenin ihtiyaçlarını tespit ederek açılan destek programlarının da son derece isabetli olduğunu vurguladı. Proje ve hazırlık süreci ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'ten oluşan TRC1 Bölgesi; sahip olduğu 1079 sit alanı Bu proje ile ne amaçlanmaktadır? ve 335 kültür-tabiat varlığı ile büyük bir turizm potansiyeli barındırmaktadır. TRC1 Bölgesi'nin sahip olduğu kültür-turizm zenginliklerinin tanıtıldığı, yöreye daha fazla yerli ve yabancı turist çekilmesini sağlayacak projelere ihtiyaç olduğu fikrinden hareket ederek İpekyolu Kültürel Bilgi Sistemi projesini hazırlamaya karar verdik. Küresel turizm pazarında son teknolojinin kullanıldığı modern yöntemlerin tercih edilmesi sebebi ile, bölgede bulunan kültür-turizm varlıklarını tanıtan, bu bilgileri internet ortamında ve turistlerin yoğun şekilde bulundukları mekanlara yerleştireceğimiz kiosklarda paylaşabileceğimiz bir proje hazırlamaya karar verdik. Bölgeyi ziyaret eden yerli-yabancı turistlerin ziyaretleri esnasında ihtiyaç duyabilecekleri unsurlara da proje içerisinde yer vermeye çalıştık. Proje ile, modern bilgi işlem ve iletişim teknolojilerinin kullanılması yoluyla TRC1 Bölgesi'nin turizm potansiyelinin daha fazla kişiye etkin biçimde tanıtılması ve bölgenin turizm yoluyla kalkınmasına katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'te bulunan 381 kültür ve turizm varlığı ile 1400 turizm hizmet işletmesine ait, harita, bilgi, fotoğraf, film vb. tümleşik bilgilerin internet ortamından ve kentin çeşitli bölgelerinde hizmete sunulan 20 kioskta paylaşılması sağlanmıştır. Bölgede bulunan kültür ve turizm varlıkları ile hizmet işletmelerine ait farklı veri ve görsellerin haritalar üzerine yerleştirilip TRC1 bölgesinde çeşitli mekanlara yerleştirilen kiosklar vasıtası ile paylaşabileceği sistemin altyapısı oluşturulmuştur. Proje kapsamında alımı yapılan 20 kiosk; TRC1 bölgesinde bulunan Valiliklere, İpekyolu Kalkınma Ajansı'na, üniversite ve bazı müzelere yerleştirilmiştir. Başarı Öyküsü Kioskların yerleştirildiği mekanların listesi aşağıdadır: Gaziantep Valiliği Mevlevihane Vakıf Müzesi / Gaziantep Kilis Valiliği Saklı Konak Bakır Eserleri Müzesi/Gaziantep Adıyaman ValiliğiMedusa Cam Eserler Müzesi / Gaziantep Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Adıyaman Arkeoloji Müzesi / Adıyaman Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Kilis Müzesi / Kilis Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Gaziantep Otogarı İpekyolu Kalkınma Ajansı Kilis Otogarı Zeugma Mozaik Müzesi / Gaziantep Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezi Kültür Tarihi Müzesi / Gaziantep Zirve Üniversitesi Şahinbey Savaş Müzesi / Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Projenin bölge açısından değeri ne olacak? TRC1 Bölgesi'nde yer alan tarihi eserlerin dijital haritalar üzerinde bilgi ve fotoğrafları eşliğinde tanıtılması, gerek bölge halkının, gerek turistlerin söz konusu eserlere çok daha kolay ulaşabilmeleri ve ayrıca bilgi edinebilmelerini sağlamıştır. Bu sayede eserlerin yöre halkı tarafından da bilinirliği artmış ve korunmaları yönünde bilinç oluşmuştur. Proje ile Gaziantep, Adıyaman ve Kilis'te bulunan tarihsel değeri bulunan eserlerin yanısıra turizm sektöründe hizmet veren seyahat acentası, otel, restaurant, rent a car, hediyelik eşya satıcıları, sağlık kurumları gibi bir çok işletmenin verileri bir araya getirilmiş ve iletişim bilgileri ile konukların yanı sıra bölge halkının kullanımına sunulmuştur. Bu proje ile turizme ne gibi katkılar sağlanacak? Dağınık şekilde var olan bilgilerin bir araya getirilerek özellikle turistlerin ulaşabileceği şekilde paylaşılması ile bölgedeki ziyaretçi sayısı ve konaklama oranına katkı sağlanmıştır. Özellikle rehberlik noktasında turistlere ne kolaylık getirecek? TRC1 bölgesini ziyaret eden bir turist gezmesi gereken mekanları, o mekanlara nasıl gidebileceğini, nerede konaklayacağını, nerede yemek yiyeceğini, nerede alışveriş yapabileceğini sistem üzerinde kolaylıkla görebilecektir. Web sayfasını ziyaret edenler ise, daha bölgeye gelmeden program yapabilme imkanına sahip olmaktadır. 86 İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın bu noktada desteklerini nasıl buluyorsunuz? İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından bölgenin ihtiyaçları tespit edilerek açılan destek programlarını son derece isabetli buluyoruz. Ancak daha fazla proje uygulanmasını teşvik etmek ya da daha fazla yararlanıcıya destek sağlamak amacıyla proje bütçelerinin kısıtlanması, ses getirecek büyük çaplı projelerin uygulanması, hatta projelendirilmesini imkansız kılmaktadır. İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın proje boyunca verdiği desteği nasıl buldunuz? Proje uygulama sürecinde İzleme Değerlendirme Birimi'nin desteği ve önerileri doğrultusunda proje safhaları tamamlanmıştır. Öngörüldüğü şekilde 1 yılda tamamlanan proje kapsamında, proje yönetim birimi ve proje ortakları ile uyumlu bir çalışma ortamı oluşturulmuştur. İpekyolu Kalkınma Ajansı'nın bölge için önemi nedir? İpekyolu Kalkınma Ajansı; kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının ortak projeler geliştirerek uygulamasına, aralarındaki işbirliğinin geliştirilmesine ön ayak olmuştur. Desteklenen projelerle kaynakların yerinde ve etkin kullanımı sağlanmış, girişimcilik teşvik edilmiş, marka değerlerinin farkına varan kentlerin bu kapsamda projeler geliştirmesi ve uygulaması teşvik edilmiştir. 87 Başarı Öyküsü NOTLAR 88 NOTLAR 89 Basında İKA "Kalkınmanın Yolu, İpekyolu" www.ika.org.tr İPEKYOLU KALKINMA AJANSI İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27090 Şehitkamil-Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90 (342) 231 07 01-02 Faks: +90 (342) 231 07 03 e-posta: [email protected] GAZİANTEP YATIRIM DESTEK OFİSİ İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3 27090 Şehitkamil-Gaziantep / TÜRKİYE Telefon: +90 (342) 231 07 01-02 Faks: +90 (342) 231 07 03 e-posta: [email protected] ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ Turgut Reis Mah. Hastane Cd. İl Özel İdare Binası No:23 Kat:3 02100 Adıyaman / TÜRKİYE Telefon: +90 416 213 14 44 Faks: +90 416 213 14 45 e-posta: [email protected] KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ M. Rıfat Kazancıoğlu Mah. Safter Necioğlu Bul. No:74 Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Kat:2 79000 Kilis / TÜRKİYE Telefon: +90 348 814 51 98 Faks: +90 348 814 51 98 e-posta: [email protected]