Bilişsel Ergonomi... - 17. Ulusal Ergonomi Kongresi

Transkript

Bilişsel Ergonomi... - 17. Ulusal Ergonomi Kongresi
BĠLĠġSEL ERGONOMĠ
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
43
BANKAMATĠK SĠSTEMLERĠNDE ERGONOMĠK ARAYÜZ TASARIMI
VE KULLANILABĠLĠRLĠLĠK
Gizem AKALP1, Ebru YENİMAN2, Utku AYTAÇ3
1
Öğr. Gör. Uludağ Üniversitesi TBMYO Elektronik ve Otomasyon Bölümü, Mekatronik
Programı, Görükle,Bursa e-posta: [email protected]
2
Öğr. Gör. Uludağ Üniversitesi TBMYO Bilgisayar Bölümü, bilgisayar Programlama
Programı, Görükle,Bursa e-posta: [email protected]
3
Yüksek Lisans Öğr.İstanbul Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İstanbul
e-posta: [email protected]
ÖZET
Dünyada son yıllarda yaşanan ekonomik, politik ve teknolojik eğilimler sonucunda teknolojik
gelişmeler gün geçtikçe insanlığın bilgi birikimindeki artışa paralel olarak toplum ve birey
yaşamına yenilikler kazandırmaktadır. Fiziksel çevreyi işe olabildiğince uyumlu hale getirme
amacıyla, iş ya da görevlerin bilimsel olarak incelenmesi şeklinde tanımlanabilen ergonomi,
insan faktörünü hesaba katmayan bir iş organizasyonu içinde doğmuştur. Ondan önce uzun bir
dönem boyunca makineler, kullanıcıların özelliklerine bakmaksızın salt teknolojik gerekleri
dikkate alarak tasarlanmıştır. Aygıtların üzerindeki pedallar, kollar, düğmeler, kullanıcı ve
kullanım süreci göz önüne alınmadan yerleştirilmiş ve bu yüzden gerek makineyi kullanan
insan, gerekse makinenin bulunduğu işletme ve çevre için olumsuz sonuçlarla karşılaşılmıştır.
Bu çalışma, bankamatiklerin (ATM) tarihçesini, özelliklerini, kullanım alanlarını, ana
sorunlarını, tasarımlarının müşteri memnuniyetine etkilerini, engelliler için gerekli tasarım
özelliklerini açıklamaya çalışmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Otomatik para çekme
kullanılabilirlilik, ergonomik arayüz tasarımı
1.
makineleri,
insan-makine
etkileşimi,
GĠRĠġ
Otomatik vezne makinesi (ATM), hesap işlemlerini gerçekleştirmek için müşteriler tarafından
kullanılan otomatik makinalardır. İlk ticari amaçlı ATM‟ler 1960'lı yıllarda piyasaya
sürülmüş olup,. 2005 yılında ise dünya çapında 1,5 milyonun üzerinde ATM bulunmaktaydı.
ATM „ler haftanın 7günü 24 saat müşterilerine hizmet vermeyi sağlayan önemli bir teknolojik
gelişmedir. Tipik olarak, ATM, manyetik şeridi müşteri bilgileri ile kodlanmış özel bir plastik
kartın kullanılması ile çalışır. Mekanik kart, belli bir numara, son kullanma tarihi ve bazı
güvenlik bilgilerini içerir. Kimlik Doğrulama için bir kişisel kimlik numarasının (PIN)
girilmesi müşteri tarafından sağlanmaktadır. Şerit, modem tarafından bankanın merkez
bilgisayara ulaşan bir kimlik kodunu içerir. Farklı bir ifade ile ATM‟ler , bünyesinde
sensörlerden gelen verileri analiz etmek için çok sayıda mekanizmalar ve akıllı yazılımlar
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
44
bulunan; para ve müşteri algılamak için algılayıcıların ve kameraların kullanıldığı bir tür
robottur.
1.1
ATM’lerin Tarihçesi
ATM ler ilk olarak, George Simijan tarafından 1930 sonlarında Amerika'da tasarlanmıştır.
Simijan, icat ettiği cihaz ile ilgili 20 patent ve deneme için bir Amerikan bankasını ikna
etmesine karşılık altı ay sonra banka, bu işbirliğinden geri çekildi. Birleşik Krallık'ta bir mucit
olan John Shephad-Barron, , 1960 'larda 7/24 nakit para verebilen bir banka fikri ortaya attı.
1965 yılında, James Goodfellow bir makine tarafından okunabilir,kabul edilebilir şifreli kartı
olan ve PIN kodu girmek için kullanılan bir sayısal tuş takımı olan bir sistem tasarladı. Bu
tasarım, diğer ülkeler arasında hem de İngiltere ve ABD‟den patent aldı.
1.2.
ATM Kullanımı ve Sorunlar
Banka kartları, kredi kartları ve ön ödemeli kartlar, çeşitli işlemler için ATM‟lerde
kullanılmaktadırlar. ATM'ler; banka, süpermarket, seyahat merkezleri, benzin ve gaz
istasyonları, havaalanları, restoranlar ve pek çok insanın bir arada bulunduğu yerlerde
bulunabilir. Müşteriler, nakit para çekmek, kredi kartı ile nakit avans çekmek ve kendi hesap
bakiyelerini kontrol etmek için kendi banka hesaplarına erişebilmektedir. ATM‟ler banka
müşterileri için son derece yararlı bir hizmet sunuyor olsa da, zaman zaman kullanımında
bazı sorunlar olabilir. Bu nedenle, kullanıcı ile makine arasındaki arayüz programının
iyileştirilmesi için pek çok araştırma yapılmaktadır. Bu sorunlar kısaca ATM arayüz tasarımı,
yüksek kullanılabilirlik seviyeleri ile ilgilidir. ATM nin kullanımdan doğan sorunları şöyle
sıralamak mümkündür.
1. ATM kullanıcıları herhangi bir sorun ile karşılaşırsa sırada olanların bekleme süresi de
artacaktır. Böylece kuyruklar meydana gelecektir.
2. Bazı ATM „lerde menü içeriğini görüntülemek zor olabilir.
3. ATM‟lere yanlış kart, yanlış kredi kartı ya da uygun olmayan bir kart takıldığında
sorunlarla karşılaşılabilir.
4. Bazı ATM‟lerde gerekli miktarda para bulunmadığından, nakit çekme işleminde
ekranda sonuca gitmek mümkün olmayabilir.
5. Bazı ATM „lerde kullanıcıların, işlemleri gerçekleştirmek için operasyonları nasıl
yapacaklarını anlaması zor olabilir. Genellikle, daha fazla işlem istendiğinde kart iadesi söz
konusu olabilir.
6. Bazı ATM „lerde menü seçenekleri, bunlara karşılık gelen menü tuşu ile uyumlu
değildir.
Bugünün ATM „lerinin kullanılabilirlik açısından istenilen en yüksek seviyeye sahip
olmadığı açıktır. Modern bir ATM, esnek, etkileyici, kullanışlı ve ergonomik olmalıdır.
Son yıllarda ATM „ler kullanılabilirlik açısından gelişmiş olsalar da geliştirilebilecek hala çok
nokta olduğunu söylemek mümkündür. Standard ATM „lerde sadece para yatırma-çekme ve
bakiye kontrolü gibi nispeten temel hizmetler yanında, ABD ve Japonya gibi gelişmiş
ülkelerde nakit mevduat, çek mevduat, fatura ödeme, bilet (tren, konser) satın alma gibi
gelişmiş hizmetler de sunulmaktadır
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
45
ġekil 1.1: ATM Aralıkları ve alan ödenekleri
2.ATM’LER ĠÇĠN LĠTERATÜR TARAMASI
ATM‟ lerin kullanım ara yüzünün ergonomik tasarlanması için yapılan bazı araştırmalar
aşağıda özetlenmiştir.
2.1.Eğitim düzeyine göre ATM kullanımı
Thatcher, Shaik ve Zimmerman (2005)‟ın yaptıkları bir çalışmada, eğitimli ve okuryazar
grupların ATM kullanımları, tutumları ve ATM cihazlarının eğitimi düşük kişilere göre daha
iyi nasıl adapte edilmesi gerektiği araştırmıştır. 19-63 yaş arasında olan 21 erkek ve 41
kadından oluşan araştırma grubunun çoğunun bilgisayar kullanmayan kişiler olduğu, özellikle
eğitimi düşük olanların ATM lerde sorun yaşadıkları anlaşılmıştır. Anket ve yüzyüze yapılan
görüşmeler sonucu, alternatif ATM cihazları (konuşma temelli ATM ve simge tabanlı
ATM'ler şeklinde) kısa bir paragrafla tanıtılmış ve kullanıcıların karşılaşacakları avantajlar ve
dezavantajlar ortaya konulmuştur. Eğitimli ve eğitimi düşük bireyler üzerinde yapılan ATM
kullanım araştırmasının sonuçlarına göre, eğitimi düşük bireylerde ATM kullanım oranının
daha düşük olduğu anlaşılmıştır (Thatcher, Shaik ve Zimmerman,2005).
2.2.YaĢlı insanların ATM kullanımı Sorunları
Yaşlı insanların ATM kullanımı ve sorunlarını anlamak için Kuzey Carolina Üniversitesinde,
yaşları 18 ile 65 yaş arasında değişen 40 denekle yapılan bir araştırmada; kolay, zor ve ekran
yardımı alınabilinen olmak üzere üç farklı ATM simülasyonu kullanılmıştır. Bu araştırma
sonucunda da, fon rengi, yazı tipleri, butonların ekrandaki yer ve konumları konularında genç
ve yaşlıların tercihleri ortaya konulmuştur( Coley, Wrigh, Park, ve Ntuen,1997).
Bu araştırmalar ilginç birtakım bulgular ortaya koymuştur. Cinsiyet, yaş ve ten rengi arasında
önemsenecek kadar bir ilişki bulunamamıştır. Yaşlı erkekler yüksek derecede detayları, düşük
dereceli detaylara nazaran daha çok tercih etmiştir. Daha genç olan erkekler yüksek derecede
detayları kafa karıştırıcı ve zaman kaybettirici bulmuşlardır. İlginç olanı ise, tüm yaş
gruplarından kadınlar ufak detaylara ilgi göstermişler ve yüksek dereceli detay opsiyonundan
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
46
hoşlanmamışlardır ( Coley, Wrigh, Park, ve Ntuen ,1997). Deneklerin yarıdan fazlası
opsiyonel yardım butonunu tercih etmişler, renklerin etkisi üzerine çalışmalar önemli
sonuçlara ulaşamamıştır ( Coley, Wrigh, Park, ve Ntuen ,1997).
2.3.ATM Arayüzü Ġçin Yeni Tasarımlar
ATM arayüzü için yapılan bir araştırmada da, yeni bir ATM arayüzünü tasarlamak ve daha
sonra bu arayüzü popüler ve mevcut olanla karşılaştırmak amaçlanmıştır. Beş farklı meslek
dalından temsilen 105 kişilik bir örneklem üzerinde yeni bir tasarım test edilmiştir.
Araştırmacılar, sistem navigasyon menüsünün gelişiminde kolay kullanım formatını
desteklemek için insan-bilgisayar etkileşim ilkelerini kullanmışlardır. Menü yapısı tasarımı ile
ilgili detaylar şöyledir(Nagul,Kamonwan ve Suphakant,2010)
Dokunmatik ekran- Kolay kullanım ve zaman kazancı
Yeni tuştakımı
-Yeni menü yaklaşımı
ġekil 2.1 Yeni tuĢ takımı tasarımı
ġekil 2.2 Yeni menü yaklaĢımı
Bu çalışmada araştırmacılar, karmaşık sistemi basitleştirmek için ISO 9241-11‟i
değerlendirerek, aşağıda verilmiş olan ve kabul edilen 3 kuralı dikkate almışlardır.
1.
Etkinlik (Başarılı görevler yüzdesi ve görevi tamamlamak için tıklama sayısı)
2.
Verim (Görevi tamamlamak için gereken zaman ve gerçek tıklanma sayısı ile
görevi tamamlamak için gerekli tıklanma sayısının ortalamalarının farkı)
3.
Memnuniyet (Kullanıcıların memnuniyeti için fonksiyon ve karakteristiki
değerlendirme skalası)
Yaş grubu 16-36 arasında değişen toplam 105 katılımcı laboratuar ortamında meslek
gruplarına göre 5‟e ayrılmışlardır. Katılımcılara 5‟li likert tipi, toplamda 21 sorudan oluşan
bir test uygulanmıştır. Kimlik sorularının yanısıra ATM banka arayüzü açısından
kullanıcıların memnuniyeti similatör yardımıyla araştırılmıştır.Yapılan bu araştırmada
denekler, yeni ara yüzde işlem geçmişini görebilme ve işlemlerin toplam adımlarını ve o anda
hangi adımda olduklarını görebilmeyi kullanışlı bulmuşlardır (Nagul,Kamonwan ve
Suphakant,2010)
2.4.Engelliler Ġçin ATM’ler
Engelli insanlara destek olmak için standart işlevlerin geliştirilmesi amacıyla ATM‟lerin
erişilebilirliliği üzerine bir başka araştırma yapılmıştır. Bu araştırma ile özellikle ATM‟leri
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
47
kullanabilecek olan görme özürlüler ve tekerlekli sandalye kullanan engelli kişiler için
geleneksek erişilebilirlilik özelliklerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır (Takeo, Akinort, Taku,
2004)
ġekil 2.3 Engelli kiĢiler için ATM tasarım örneği
Görme engellilerin ihtiyaçları hakkında bilgi edinmek için bazı anketler düzenlenmiş, alınan
cevaplarda cep telefonu uygulamasının son derece yararlı bulunduğu gözlenmiştir.
Kullanıcılar, mevduatlarını düğme işlemi ile ve ses bilgileri ile okumalarına gerek kalmadan
cep telefonu vasıtasıyla kontrol edebilecekler, kendi kendilerine, ATM‟lerden işlem
gerçekleştirebileceklerdir. Bu çalışmalar sonrası görme engelli kişilere göre bir tasarım
gerçekleştirilmiştir.
ATM‟lerin bankalardaki yeni fonksiyonlarıyla ilgili çalışmalar sürerken erişilebilirlik
fonksiyonlarını standart kılan ve yeni bir el düzeneği ekleyen Fujitsu‟nın FACT-V adını
verdiği gelişim, diğer üreticileri cezbetmiştir (Takeo, Akinort, Taku,2004).
ġekil 2.4 ATM’lerde ahize dizaynı
Tekerlekli sandalye kullanıcılarına ise makine kullanılabilirliliğini sağlamak için iki farklı
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
48
ATM sistemi tasarlanmıştır. Tekerlekli sandalye kullanıcıları bir ATM ile işlem yaptığında
göz seviyeleri düşüktür, duruş kontrolü daha dardır ve makine işlemi için boşluk, ayaktaki
kullanıcılara göre çok daha dar ve düşüktür. Bu doğrultuda, bedensel engellilere yönelik
tasarımlar geliştirilmiştir.
ġekil 2.5 Tekerleki sandalye kullanıcıları için geliĢtirilmiĢ ATM
Araştırmalar aynı zamanda ilk kez ATM kullananların ihtiyaçlarını belirlemeyi amaçlamıştır.
Veriler, ATM yi ilk kez kullanan kişilerin ve yaşlı insanların küçük karakter ve tanımları
okuma güçlüğü çektiğini göstermiştir. Ekran görünürlüğü gelişmiş, kesin ve hatırlanabilir
operasyonel talimatlar ilave edilmiş ve işlemleri karıştıran kullanıcılar için hızlı talimatlar
oluşturulmuştur. Güvenlik koruması için numaratik tuşlar, diğer kişilerin görmesini
engellemek amacı ile ekranın bitişiğinde geliştirilmiştir. Özürlü parmaklı kişileri korumak ve
çalışma kolaylığını sağlamak amacı ile tuşlar, makinanın ve genişletilmiş alanın merkezine
yakın bir alt pozisyona taşınmış, daha kolay bir işlem için ise tuşların etrafı
genişletilmiştir.(Takeo, Akinort, Taku,2004)
2.5.KonuĢma Tanımlanan ATM’ler
Araştırmacılar bir çalışmada otomatik para çekme makinesi konuştuğunda kişilerin davranış
etkileşimlerini araştırmaya çalışmışlardır. Araştırmanın amacı, giriş için konuşan ATM
simüle prototipini kullanarak kullanıcıların duygularını keşfetmektir(Curran ve King, 2008).
Konuşmanın, insanlar ve bilgisayarlar arasında en doğal ve belki de en etkili arayüz olduğu
iddia ediliyor olsa da, insan-bilgisayar etkileşimi araştırmaları bu süreç içinde büyük ölçüde
ihmal edilmiştir. Araştırma 36 denek üzerinde gerçekleşmiştir.
Araştırmacılar, ATM servislerinin en çok konuşulan ortak dilleri desteklemeleri gerektiğinde
hem fikirdirler.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
49
ġekil 2.6 ATM para çekme görevi için kullanıcı konuĢma arayüzü
Bulgular, bireylerde sistemi değerlendirme konusunda cinsiyet açısından bir farklılık olmadığı
hipotezini doğrulamaktadır. Denekler ATM ile konuşmayı komik bulmuş ve makineye karşı
konuşmakta çekingen tavırlar sergilemişlerdir. Denekler, simüle olarak konuşan ATM‟leri
kullanış açısından konforlu, konuşma yoluyla işlemleri yapmanın daha kolay ve sistemi esnek
ve doğal bulmuşlardır.
3.ATM ARAYÜZLERĠNĠN YENĠ DĠZAYNI
Tüm parametreler ölçüldüğünde, ATM‟lerin yeni ara yüz tasarımı ve dizaynın eskiye oranla
tüm konularda daha iyi olduğunu göstermiş, verimlilik, etkinlik ve genel olarak başarı
oranında en iyi sonuçları vermiştir (Nagul,Kamonwan ve Suphakant,2010)
Araştırmalar, kültürel farklılığı ve insanların teknolojiyi algılama ve kullanmadaki farklılığını
olduğu kadar, bunların dizayn fikirlerinin gelişimindeki önemini vurgulamışlar, değişik
kullanıcı profillerine, sosyo-ekonomik sınıflarına ve ATM deneyimlerine bağlı olarak değişik
servisler, pazarlama ve ara yüzler sunulabileceğini tespit etmişlerdir (Angeli, Athavankar,
Joshi ve Coventry, 2004; Thatcher, Shaik ve Zimmerman, 2005).
Bankalar için verilebilecek öneriler arasında, ATM‟lerin kullanımının yaygınlaştırılmasını
arttırmak için; müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde, bankaların norm ve yaşam
biçimlerine uyumlu, daha az karmaşık ve kullanımı kolay olmalarının yanında, kullanımdan
önce deneme fırsatı sunmalarının yararlı olacağı belirtilmiştir (Wang,2010)
3.1. Gelecek Dizaynlar
Günümüzde teknoloji sürekli ilerlemekte ve buna paralel olarak ATM‟lerin tasarımlarında
sürekli iyileştirilmelere gidilmektedir. Kullanılabilirliği arttırmak adına, gelecek nesil tüm
ATM‟ler daha başka fonksiyonlara sahip olacaklardır. Örneğin, kullanıcıyı onaylamak için
biyometrik tanımlama teknolojisi günümüzde ATM‟lere entegre edilmeye başlanmıştır. Bu
sistemle daha yüksek güvenlik düzeyi elde edilmesinin yanında, daha çeşitli sistem
çözümlerinin de önünü açacaktır (Sako ve Miyatake,2004).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
50
ġekil 3.1 Biometrik Tanımlama
Gelecek nesil tüm ATM‟lerde kullanılması öngörülen diğer bir teknik de yüz tanımlama
sistemidir. Bu sistem temel para transferi, bilgi aktarımı, güvenlik için kullanıcı tanıması ve
ATM çevresinin izlenebilirliği için önemli bir avantaj kazandırmaktadır. Bu sistem kullanıcı
tatminini olumlu yönde etkileyecektir(Sako ve Miyatake,2004)
4.SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME
Araştırmalarda da görüldüğü gibi, ATM‟lerin tasarımlarında dokunmatik ekranlar, sesli
tanıma sistemleri gibi yenilikçi teknolojiler kullanıcılar için oldukça kolaylık sağlamaktadır.
Ancak bu teknolojilerin daima yeni sorunlara yol açabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Kullanıcı merkezli bir anlayışla günümüz ATM dizaynlarda insan faktörleri ve ergonomi;
kullanışlılık, verim ve güvenliği dikkate alarak kullanılmıştır. Ancak bu ergonomik
yaklaşımda, yöntem, teçhizat ve tekniklerin çoğu evrensel dizayn yaklaşımı ile uyumlu
değildir. Ayrıca ATM tasarımlarında, kullanıcı bilgilendirmelerinde eksiklik, yaşlı veya
özürlü insanların kullanımının göz ardı edildiği görülmüştür.
Tüm bu faktörler dikkate alındığında, en iyi ATM kullanıcı arayüzü tasarımlarının şu
prensipleri dikkate almaları beklenebilir:
Kullanıcıyı Tanıma: Bu prensip, kullanıcı profillerinin önemli ölçüde farklılık
arzettiği veya kullanıcıların sadece en genel ölçeklerde tanımlanabileceği yerlerde son derece
zorluk gösterecektir. Özellikle kullanımı çocuklardan yaşlılara kadar geniş bir yaş aralığında
bulunan ATM‟ler için bu prensibin uygulanması oldukça zordur.
Zihinsel Yüklemenin Azaltılması: Bu prensip, kullanıcıların çok miktarda bilgiyi
hatırlamaları zorunluluğunu azaltmaya yöneliktir. ATM sistemleri kullanılması oldukça
kolay, hatırlanması basit olmalıdır.
Hatalar Ġçin Teknik Destek: Bir ATM sistemi, kaçınılmaz kullanıcı hatalarını telafi
edebilecek şekilde dizayn edilmelidir. Eğer bir kullanıcı sistemde hata yaparsa, sistem bu
hatayı çabucak telafi edebilecek şekilde olmalıdır. Hata için teknik destek birimi, aynı
zamanda kullanıcıları hata yapmaktan alıkoymalı, iyi hata mesajları verebilmeli ve
kullanıcıların hatalarını düzeltmelerine olanak sağlayacak şekilde geri dönülebilir sistemler
sunmalıdır.
Tutarlılık ve Netliği Korumak: Tutarlılık, standart işlemlerden ve kullanıcının
zihinsel modellerini inşa eden ve sürdüren uygun metaforların tasvirinden doğar. Örneğin bir
bilgisayardaki masaüstü, çalışılan alandaki masa üstüne uygun olarak üretilmiş bir
metafordur. ATM‟lerde de genelde buna uygun bir dil kullanılarak, örneğin para çekme, şifre
işlemleri gibi terimler kullanılmaktadır. Buna karşın, her bankanın kendine has bir kullanıcı
arayüzü vardır. İdeal olan, tüm bankaların ortak kullanacağı evrensel bir arayüz tasarımının
olması veya en azından ülkeler içerisinde uygun bir yapının bulundurulmasıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
51
İyi bir ATM arayüz tasarımı, kullanıcıların güvenliklerinden taviz vermeden işlemlerini
rahatlıkla yapabilmelerine olanak sağlayabilir. Buna karşın, sağlanan servisler arttıkça ATM
menü dizaynları da kabarık bir liste oluşturacaktır. Bu ise sistemi kullanıcılar için daha da
karmaşık bir hale getirecek, seçimlerde zorluklar ortaya çıkaracaktır. ATM tasarımcıları için
önerilen, tasarımlar esnasında kullanıcılara danışarak kullanımı kolay ve erimli ATM
sistemleri yaratmalarıdır (Curran ve King, 2008)
Bu çalışmada sunulan bazı örnekler, ATM‟lerin önündeki potansiyeli göstermesi
bakımından önemlidir. Fakat bankaların ve diğer tedarikçilerin, bu yeniliklerin fizibiliteleri
üzerine kafa yormaları, ATM lerin yeni arayüz tasarımlarının ergonomik ve insan faktörünü
ön plana çıkaranboyutta olması gerekmektedir. Finansal olarak bu tür değişikliklerin uygun
olup olmadığı sorusunun yanında, müşterilerin bu tür değişikliklere nasıl tepkiler vereceğinin
de iyice irdelenmesi gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Angeli, Antonella De; Athavankar, Uday; Joshi, Anirudha; Coventry, Lynne (2004);
Introducing Atms İn India:A Contextual İnquiry, Interacting with Computers 16,
pp 29-44
Asawa, Takeo; Ohta, Akinort; Ando, Taku. (2005): Promoting Universal Design of
Automated Teller Machines ATM‟s,Fujitsu Scientific and Technical Journal, ISSN
0016-2523- 2005,vol.41, 1,Coden Fusta, 4, pp 86-96.
Coley, Kimberly; Wrigh, Samantha; Park, Eui; Ntuen, Celestine,(1997) Optimizing the
Usability of Automated Teller Machines for Older Adults, Computers in Engineering
Vol 33,pp 209-212
Cooharojananone, Nagul; Taohai, Kamonwan; Phimoltares, Suphakant, (2010) A New
Design of ATM Interface for Banking Services in Thailand ,International Conference
on Computational Science and Its Applications,pp 176-181
Curran, Kevin; King, David. (2008), Investing the human computer interaction problems
with automated teller machine navigation menus, Interactive Technology and
Smart Education,vol 5,pp 55-79
Olatokun, Wole Michael; Igbinedion, Louisa Joyce (2009); The Adoption of Automatic
Teller Machines in Nigeria:An Application of the Theory of Diffusion of
Innovation, Issues in Informing Science and Information Technology,vol 6,pp 375390
Sako, Hiroshi; Miyatake, Takafumi (2004) ; Image-Recognition Technologies towards
Advanced Automated Teller Machines, International Conference on Pattern
Recognition,presented paper.
Taohai, Kamonwan; Phimoltares, Suphakant; Cooharojananone, Nagul (2010);Usability
Comparisons of Seven Main Functions for ATMs Banking Service of Five Banks in
Thailand,2010,10th Annual International Symposium on Applications and the Internet,
pp 312-315
Thatcher, Andrew; Shaik,Farhana; Zimmerman, Claus (2005) ; Attitudes Of Semi-Literate
And Literate Bank Account Holders To The Use Of Automatic Teller
Machines(Atms),International Journal of Industrial Ergonomics, pp 115-130
Wang, Yingxu (2010); The Formal Design Model of an Automated Teller Machine
,International Journal of Software Science and Computational Intelligence, pp 102131
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
52
UZAKTAN EĞĠTĠMDE ERGONOMĠ
Ebru YENİMAN YILDIRIM1, Gizem AKALP2
1
Öğretim Görevlisi, Uludağ Üniversitesi TBMYO, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü,
Bilgisayar Programcılığı Programı Görükle/ Bursa 16059, e posta: [email protected]
2
Öğretim Görevlisi, Uludağ Üniversitesi, TBMYO, Elektronik ve Otomasyon Bölümü,
Mekatronik Programı Görükle/ Bursa 16059, e-posta, [email protected]
ÖZET
Bilgi teknolojilerinin yaygın bir şekilde kullanılması ile her alanda olduğu gibi, eğitim
süreçlerinde de gelişmeler yaşanmaktadır. Çağın gereksinimi haline gelen internet, eğitim
teknolojilerinde son yıllarda vazgeçilmez bir unsur olarak yer almaktadır. Bilginin hızlı bir
şekilde, istendiği zaman ve düşük maliyetle kişilere ulaşmasında ise, uzaktan öğrenimin
büyük bir rolü vardır.
Uzaktan öğrenimde ergonominin iki temel boyutu vardır. Bunlardan biri kullanıcının
bulunduğu fiziksel ortam, diğeri de bilgisayar programının kullanıcı arayüzüdür. Fiziksel
ortam, internet yoluyla öğretimde insanlara ergonomik bir ortam sağlamak gerekir. Kullanıcı
arayüzü ise, yazılım sistemlerinde, kullanıcı ile bilgi alışverişini sağlayan kısımdır. Kullanıcı
arayüzü internet ortamlarında; elverişlilik, iletişim kolaylığı özellikleri ile önem taşır. Bu
yüzden hem fiziksel ortamın hem de kullanıcı arayüzünün kullanıcıya uygun olması gerekir.
Uzaktan öğrenim sağlamış olduğu kolaylıklar yoluyla öğretimin amacına ulaşabilmesi için,
internet yoluyla öğretim uygulamalarında mutlaka ergonomiyi de dikkate almak gerekir. Bu
çalışma kapsamda uzaktan öğrenimde ergonomik yaklaşımlar literatür taraması yapılarak ele
alınacak ve önerilere yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Uzaktan Öğrenim, Uzaktan Öğrenimde Ergonomi, Ergonomi
ABSTRACT
There have been new developments in the training processes through the extensive use of
Information Technologies in the other fields as well. Internet as a requirement of new age, has
become an indispensable factor of the training technologies in recent years E-learning has an
important role in the access of information at high speed and low cost on time.
There are two basic dimensions of ergonomy at E-learning. One of them is the pyhsical
environment of the user, the other one is the user interface of computer programmes. The user
interface is the part which provides exchange of information with the user in the software
systems. The user interface matters with the practicability and ease of communication on the
internet environment. Therefore, both the physical environment and user interface should be
compatible with the user. Anyhow, the ergonomy in the education applications via internet
should be considered to reach the objective of e-learning training. Within the scope of this
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
53
study, the ergonomy approaches will be discussed through the literature screening
suggestions will be offered.
and
Keywords: E-learning, Ergonomy in E-earning, Ergonomy.
1. GĠRĠġ
Uzaktan eğitim, geleneksel eğitim yöntemlerindeki kısıtlamalar, eğitim alacak bireylerin
özellikleri, farklılıkları ve sayılarının artmasıyla ortaya çıkmış, eğitim materyallerinin
zamandan ve mekandan bağımsız olarak iletişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği
bir eğitim faaliyetidir. Uzaktan eğitim, 1900'lü yılların ilk yarısında mektupla öğretim ile
başlamış daha sonra radyo, teyp gibi araçlarla desteklenmiştir. İlk resmi uzaktan eğitim
merkezi 1939 yılında Fransa'da kurulmuştur. Bu ve benzeri kurumlar eğitim faaliyetlerini
telekonferans ile geliştirmiş ve günümüzdeki bilgisayar teknolojileri destekli web tabanlı
uzaktan eğitim başlamıştır. Senkron ve asenkron olarak yürütülmekte olan uzaktan eğitim
görsel ve işitsel tüm teknolojik gelişmeleri içerecek şekilde tasarlanmıştır Tornincasa (2003).
İyi tasarlanmış bir uzaktan eğitim uygulamasının öğrencilerin fiziksel mekan ve bireysel
ihtiyaç farklılıklarını en aza indirgemesi beklenmektedir. Yüz yüze öğretim boyutu uzaktan
eğitim uygulamalarında eşitlik yaklaşımının gerçekleştirilmesine yardım edecek bir unsur
olarak göz önüne alınmalıdır. Eşitlik yaklaşımı, uzaktan eğitim gören öğrencilerin örgün
eğitim gören öğrencilerin edindikleri öğrenme deneyimlerine eşitlenmesi, uzaklığın bir
anlamda alt edilmesi ve eşit eğitimsel tecrübelerin sunulmasını kapsamaktadır. Bunun
sağlanması için de tasarımcılar yüz yüze öğretimin öğrencilerin dikkatlerini arttıracak
avantajlarını dikkate almalıdırlar Soefijanto (2004).
Bu bildiride uzaktan öğretim ile ilgili önemli kavramlara değinilmekle birlikte, sistemin
sağladığı temel avantajlar ve özelliklere de yer verilmektedir. Bu kavramlar; çoğaltılabilir
olma, dağıtılabilir olma ve kolay erişilebilir olma olarak özetlenebilir. Tüm bu avantajlara
bilgisayar destekli sistemlerin de entegre edilmesi, çoklu ortam araç ve tekniklerinden
yararlanılması, internet üzerinden içeriğe hızlı ve uygun maliyetler ile ulaşılması, kullanıcı
etkileşiminin yeni teknolojiler yardımı ile arttırılması, günümüzde uzaktan eğitimin kimi
zaman örgün eğitime destek, kimi zaman ise başlı başına bir eğitim tekniği olarak kabul
görmesini sağlamaktadır. Web tabanlı uzaktan eğitim kamu ve özel sektörün çeşitli alan ve
disiplinlerindeki eğitim problemlerini çözmede düşük işletim maliyeti ve araçlar sunmakla
birlikte, çalışmakta olan bireyler için kişisel ve mesleki gelişime, akademik ya da sertifika
programlarına katılma gibi fırsatlar da yaratmaktadır. Böyle bir sistem veya eğitim programı
içeriğinin, sağlam bir yapıya sahip olması gerektiği açıktır. Bu yapıdaki ergonomik bir sistem,
içerik ve sistemin tekrar kullanılabilmesinde ve güncellenmesinde önemli avantajlar
sağlayacaktır.
2. INTERNET VE UZAKTAN EĞĠTĠM
En genel tanımı ile İnternet, dünya çapında bilgisayarların birbiri ile bağlandığı ağ olarak
tanımlanabilir. Boldt, Gustafson ve Johnson (1995)‟a göre İnternet, öğrencilerin öğrenme
alışkanlıklarını ve deneyimlerini zenginleştirmek için kullanabilecekleri mükemmel bir araçtır
Boldt vd. (1995).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
54
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok alanda olduğu gibi eğitimde de yeni kavramlar
ortaya çıkmıştır. Elektronik Öğrenme de teknolojinin bir parçası olan internetin gelişmesiyle
ortaya çıkan bir kavram olup uzaktan eğitimin elektronik ortamlar (internet, intranet vb)
yoluyla bir uzaktan eğitim şeklidir Penfiel ve Larson (1999).
Herhangi bir uzaktan eğitim materyali için Internet, bilgi aktarma, arama ve geliştirme aracı
olarak kullanılabilir. Web sayfaları ses ve görüntü araçlarına, etkileşimli araçlara (sohbet,
video konferans vb.), haberleşme araçlarına (elektronik mektup, liste ve haber grupları) ve
diğer Web sayfalarına bağ içerebildiğinden, eğitim materyali hazırlanırken herhangi bir
kısıtlama olmadan tüm bu servisler kullanılabilir. Diğer pek çok kaynağa bağlar içeren Web
sayfaları kolayca hazırlanabilir. Uzaktan eğitim materyalinin hazırlanması ve güncellenmesi
konularındaki kolaylık, öğrencinin bilgiye istediği yerden ve istediği zaman erişebilir olması,
etkileşimli veya etkileşimsiz haberleşme olanakları, materyalin diğer eğitsel olguları (kitap,
video vb.) sunabiliyor olması ve tüm bu araçların Internet üzerinden erişiminin sağladığı
avantajlar göz önüne alındığında eğitim alanına yaptığı ve yapacağı katkılar açıkça
görülmektedir.
Uzaktan eğitimin en önemli amacı, büyük bir kitlenin gerekli eğitimleri bulundukları yerden
ve zamanda almalarıdır. Eğitimi alacak kişiye sunulan bu esneklik, eğitimin alınmasını
kolaylaştırmaktadır. Ayrıca tam anlaşılmamış konuların birden çok tekrar edilmesi ve sınav
ve testlerin çoğunluğu bu eğitimin verimini artırmaktadır.
Uzaktan eğitim için teknolojik alt yapının her geçen gün daha da iyileşmesi, eğitim için yer ve
zaman engelinin ortadan kaldırılması, geniş kitlelere ulaşabilme imkanının verilmesi, verilerin
sürekli güncellenebilir olması internete dayalı eğitimi daha da cazip hale getirmiştir Kantar
vd. (2008).
Uzaktan eğitimin uygulanmasında göz önüne alınması gereken konular şunlardır
McCormack ve Jones (1998).
(a) Bu tür eğitimin amacı: Eğitimin neden yapıldığı ve sonunda ne başarılacağı çok açık
olarak belirlenmelidir.
(b) Uygun pedagoji: Yukarıda tanımlanan amaca uygun pedagojik yaklaşımın belirlenmesi
gereklidir.
(c) Amaca uygun araçların belirlenmesi: Günümüzde internet tabanlı eğitim için çok
sayıda yazılım aracı geliştirilmiştir. Genelde her bir araç belli bir amacı hedeflemektedir.
Bunlardan, amaca en uygun olanını seçmek bu tür eğitimden elde edilecek verimi
artıracaktır.
(d) Uyarlama: Etkin etkileşim, yalnızca bir yazılım aracının seçilip kurulması ile sınırlı
değildir. Öğrencilerin eğitim sürecine katılımı özendirilmeli, karşılaşılacak problemlerin
ve yanlış öğrenci davranışlarının erkenden belirlenip gerekli önlemlerin alınması
sağlanmalıdır.
2.1 Uzaktan Eğitimin Özellikleri
Uzaktan eğitimin tipik özellikleri aşağıdaki gibidir Keegan (1998).
1- KüreselleĢme: Uzaktan eğitim hizmeti veren kurumlar genel olarak küresel düzeyde
eğitim verebilecek niteliğe sahiptirler. 100 yılı aşkın bir süredir Avrupa'da (özellikle
İngiltere ve Fransa) bu tür faaliyetlerde bulunan eğitim kurumları deniz aşırı ülkelerdeki
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
55
çalışan resmi görevli ya da ticaretle uğraşan vatandaşlarına düzenli olarak uzaktan eğitim
hizmeti vermektedir.
2- KiĢiselleĢtirme: Doğu ve Batıdaki Geleneksel Eğitim sisteminin en belirgin özelliği
eğitmen ve öğrencinin yüz yüze iletişim kurmasıdır. Bu tip eğitim genel olarak
öğrencilerin değişik zeka ve öğrenme yetenekleri yerine grubun genel seviyesine göre
düzenlenmektedir. Ancak ideal olan, her öğrencinin kişisel özellikleri dikkate alınarak
hazırlanmış ders içerikli eğitim sistemidir. Geleneksel Eğitim anlayışı ile
gerçekleştirilmesi çok zor olan bu sistem, uzaktan eğitim sayesinde hayata geçirilmeye
başlanmıştır.
3- ÖzelleĢtirme: Uzaktan eğitim sistemi, öğrenciyi sınıf ortamından alarak bireysel olarak
eğitilebileceği bir konuma taşır. Bu sistemde, kurumsal öğrenmenin yerini bireylere göre
özelleştirilmiş öğrenme alır. Bu durumun sağlayacağı avantajların yanı sıra getireceği
sosyolojik ve psikolojik dezavantajlar da halen tartışılmaktadır.
4- EndüstrileĢme: Büyük bir kitlenin bir ürüne olan artan ihtiyacını karşılayabilmek için
ilgili endüstrilerin kurulmasına benzer bir şekilde, insanların artan eğitim taleplerine hızlı
ve etkin bir şekilde cevap verebilmek için uzaktan eğitim kurumlarının açılması
kaçınılmaz duruma gelmiştir.
5- Geleneksel Eğitime uygun olmayan öğrencilere hizmet verme: Uzaktan eğitim, dünya
çapında her yıl milyonlarca kişi tarafından tercih edilen bir eğitim sistemidir. Bununla
beraber ilgili eğitim kurumundaki ders saatlerine yer / zaman açısından katılma imkanı
olmayanlar (tam zamanlı olarak çalışanlar - memurlar, askerler - farklı şehir / ülkede
yaşayanlar) için beklenilen bir seçimdir. Bu eğitim sistemi hasta, özürlü ve suçlu insanlar
için ise tek seçenektir.
6- Hareket kabiliyeti: 1980'li yıllarda, uzak mesafeler arasında iletişim kurmak amacıyla
sabit bilgisayar konferans sistemleri ve iki yönlü video konferans sistemleri kullanılmakta
iken, günümüzde bunlara ilave olarak portatif bilgisayarlar ve cep telefonları önemli
düzeyde kullanılmaya başlanmıştır. Yer / zaman bağımsız uzaktan eğitim sistemi,
kablosuz iletişim imkanı sayesinde kişilere eğitim esnasında hareket özgürlüğü de
sağlamıştır.
7- Hızlı geri besleme: Günümüzde uzaktan eğitim sayesinde öğrenciler, e-posta yolu ile
dünyanın herhangi bir yerinden günün herhangi bir saatinde ödevlerini gönderebilmekte
ve bu çalışmalarının değerlendirme sonuçlarını hemen aynı şekilde WWW üzerinden
alabilmektedirler.
8- Diğer eğitim sistemlerine göre ucuz olması: Altyapıya yönelik yatırımın çok yüksek
düzeyde olması ya da öğrenci başına düşen ücretlendirmenin geleneksel eğitime göre daha
yüksek olması veya yapılan yatırım maliyetini karşılayacak sayıda öğrencinin
bulunamaması durumları hariç, genel anlamda uzaktan eğitim, eğitim sistemleri arasında
en ucuz olanıdır.
9- Teknoloji ve Eğitim: Sanal sınıflar uydu veya sıkıştırılmış video kodlama ya da tam band
genişliği kullanılarak birbirlerine bağlanabilmekte ve bu sayede kişiler uzak yerlerde
olsalar bile yüz yüze eğitim alabilmektedirler.
10- Vergi yükümlülerine eğitim: Ulusal eğitim bütçeleri kullanılarak, ilköğretim, lise ve
üniversite düzeyinde vatandaşların eğitim görmeleri sağlanmaktadır. Devlet bu bütçeyi
çalışan kesimden topladığı vergiler ile oluşturmaktadır. Günümüzde profesyonel iş hayatı
sürekli yenilenmeyi bir başka deyişle hayat boyu eğitimi gerektirdiğinden, uzaktan eğitim
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
56
bu kişilerin işlerini devam ettirebilmeleri için vazgeçilmez olmaktadır. Bu sayede ulusal
eğitim bütçesi için daima kaynak bulmak mümkün olacaktır.
2.2 Uzaktan Eğitimin Avantajları
Uzaktan eğitim faaliyetleri, klasik eğitim yöntemleri ile karşılaştırıldığında bazı avantajlara
sahiptir:
Uzaktan eğitim programının ilk göze çarpan özelliği, öğrencilerin belirli bir mekana
bağlı kalmaksızın istedikleri eğitimi görmeleridir. Bu özelliği ile hiçbir eğitim
kurumuna bağlı olmayan kişilere bile yaşam boyu eğitim imkânı sağlanmaktadır.
Uzaktan eğitimin diğer bir faydası, insanların yaşı, cinsiyeti, ilgi ve becerileri, sosyal
ve ekonomik durumları ne olursa olsun eğitim olanaklarından yararlanabilmesidir. Bu
sistem öğrencilerin öğrenciler ve öğretmenler ile iletişiminin teknolojik ortamda
olduğu bir sistemdir; bu nedenle klasik eğitim yöntemlerinin sınıf içi ortama bağımlı
olarak eğitim faaliyetlerini yürütme sınırlılıklarını ortadan kaldırır. Bu da uzaktan
eğitime, yüz yüze eğitime göre esnek ve koşullara uyumlu olma özelliğini
kazandırmaktadır.
Öğrenciler, çevrimiçi eğitim teknolojileri ile dünya çapındaki eğitim uzmanlarına
erişerek daha farklı eğitim seçenekleri elde edebilmektedir Bunt-Kokhuis (2001).
Internet yoluyla eğitimi diğer uzaktan eğitim yöntemlerinden farklı kılan en önemli
özelliği, çevrimiçi eğitimde öğrencilerin yerden ve zamandan bağımsız olarak
etkileşim içinde olabilmesidir. Bu sayede öğrenciler işbirliği yaparak, ortak görüşleri
paylaşarak ve tartışarak öğrenme fırsatını yakalayabilmektedir. Öğrenciler internet
yoluyla iletişim ile ne öğrenmeleri gerektiği ve ne öğrendikleri hakkında geribildirim
alabilmektedir Kaya (2002).
3. UZAKTAN EĞĠTĠM MODELLERĠ
Web tabanlı uzaktan eğitim uygulamaları senkron, asenkron ve karma olarak yapılmaktadır.
Öğrenci ve öğretmenin eş zamanlı olarak yaptığı ders senkron; öğrencinin öğretmenden,
zamandan ve mekandan bağımsız olarak ders materyali ile öğrenme faaliyeti gerçekleştirmesi
asenkron; ikisinin birlikte kullanıldığı sistemler karma olarak tanımlanabilir.
3.1 EĢzamanlı Uzaktan Eğitim Modeli
On-line ya da senkron eğitim olarak da adlandırılan bu model, genellikle bir ders seansının
çoklanması şeklinde gerçeklenir. Bu modelde bilgi, hedef kitleye üretildiği anda eriştirilmiş
olur. İnteraktif bir eğitim için, öğretim elemanı ile öğrenciler arasında çift yönlü bir
haberleşme kanalı olmalıdır. Bilginin ve soruların karşılıklı olarak anında iletilmesi gereken
bu modelde, eğitim ancak elektriksel cihazların kullanılmasıyla gerçeklenebilir. Dersin
verildiği ve alındığı noktalarda ses ve görüntüyü elektriksel işarete, elektriksel işareti de ses
ve görüntüye dönüştüren cihazlara ihtiyaç vardır. Ayrıca, alıcı ve verici konumundaki bu
noktaları elektriksel olarak bağlantılı yapmak gereklidir Özmen ve Ediz (2002).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
57
3.2 EĢzamansız Uzaktan Eğitim Modeli
Off-line ya da asenkron olarak da bilinen bu model, bilginin önceden üretildiği ve
depolandığı, daha sonra öğrencilerin dilediği zaman ve dilediği tekrarda erişebildiği bir
uzaktan eğitim şeklidir. Analojik olarak eşzamansız eğitim, klasik eğitimdeki bir öğrencinin
yazılı dokümanlarına dilediği zamanda istediği tekrarda ulaşmasına benzemektedir. Ancak,
uzaktan eğitimde bu durumu farklı kılan bilgiye erişilen nokta; yani bilgisayar ve bilginin
öğrenciye sunuluş şeklidir. Bu modelde bilgi, bilgisayarda dinamik olarak sürekli yenilenir,
öğrenci sayfaları ziyaret ederken izlenir, konu ile ilgili öğretici sorular yöneltilir ve otomatik
raporlar oluşturulur. Önceden hazırlanmış soru bankasından sorulan sorular genel olabildiği
gibi, kişiye has da olabilir. Bu modelde bilginin hazırlanıp bilgisayar ortamına depolanması
iki şekilde olabilir:
a)
Çeşitli yazılım araçları kullanılarak, ders içeriklerinin bilgisayar ortamına aktarılması,
b) Anlatılmakta olan bir dersin, kamera, mikrofon gibi elektronik cihazlarla bilgisayar
ortamına alınması Özmen ve Ediz (2002).
Tablo 1. Temel Uzaktan Eğitim Modelleri
Uzaktan Eğitim Modelleri
Eşzamanlı (senkron) Uzaktan Eğitim
Eşzamansız (asenkron) Uzaktan Eğitim
İnteraktif
Pasif
İnteraktif
Pasif
Ders aynı anda
öğrencilere iletilir
ve öğrenciler aynı
anda soru
sorabilir.
Ders aynı anda
öğrencilere
iletilir, ancak
öğrenciler ders
seansı sırasında
soru soramazlar.
Önceden
hazırlanmış ders
notlarına öğrenciler
dilediği zaman ve
tekrarlı olarak
ulaşırlar.
Öğrenciler e-mail
yoluyla soru
gönderebilirler.
Önceden
hazırlanmış ders
notlarına öğrenciler
dilediği zaman ve
tekrarlı olarak
ulaşabilir, ancak
öğrenciler soru
soramazlar.
Uygulamalar özel yazılımlar ile yapılmaktadır ve kullanılan yazılımların belli özellikleri
olmalıdır. Web tabanlı uzaktan eğitim yönetim sistemlerinin sahip olması gereken özellikler
amacına, hedef kitlesine göre değişiklik gösterse de temel olarak şu şekildedir (Özmen ve
Ediz 2002; Al, 2004). :
• Kullanıcıların tanımlanması ve yönetilmesi: Kullanıcıların sistemde tanımlanması, grup
ve haklar doğrultusunda yönetilebilir olmasıdır.
• Ders içeriklerinin hazırlanması: Ders içeriklerinin hazırlanması ve hazırlanmış içeriklerin
web ortamına aktarılmasının sistem içerisinden yapılabilmesidir.
• Derslerin yönetilmesi: Öğrenci ders yüklerinin kontrolü, hangi dönem hangi dersin
alınacağı gibi bilgilerin takip edilmesi ve aktif derslerin kullanım yoğunluğunun takip
edilebilmesidir.
• Öğrenciye özel programların açılması: Dönemlik, aylık, haftalık ders yükleri
oluşturulabilir olmasıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
58
• Ödev ve proje verilmesi/teslimi: Sistemin içinden öğrencilere ödev verilebilmesi ve
ödevlerin teslim alınarak değerlendirilebilmesidir.
• Sınav ve testlerin hazırlanması ve uygulanması: Sistem yoluyla öğrencilere kazandırılan
bilginin başarısını ölçmesidir. Sistem içerisinden sınav yapılabilmesidir.
• Öğrenci davranıĢlarının izlenmesi ve incelenmesi: Sistemin ne kadar etkin kullanıldığının
izlenebilmesi ve istatistiksel raporlanabilmesidir.
• Öğrencilerin baĢarı durumunun değerlendirmesi: Öğrencilerin ve sistemin başarı
durumunun ölçülmesi öğrenci durumunun değerlendirmesi ortaya çıkacaktır. Ders ile ilgili
sorumlulukların yerine getirilip getirilmediğinin ölçülmesi sistemin sorumlulukları
arasındadır.
• EtkileĢimli iletiĢim ortamlarının oluĢturulması ve yönetilmesi: İnternet tabanlı değişik
birçok iletişim sistemini barındırması demektir. Tartışma grupları, sohbet odaları, video ve ses
aktarımı ile flash gibi kullanıcı etkileşimini sağlayabilecek ara yüz teknolojilerini
desteklemesidir.
4. UZAKTAN EĞĠTĠMDE ERGONOMĠ
Uzaktan eğitimde ergonominin iki temel boyutu vardır. Bunlardan biri kullanıcının bulunduğu
fiziksel ortam, diğeri de bilgisayar programının kullanıcı arayüzüdür.
4.1 Fiziksel Ortam
Uzaktan öğretimde kullanıcılara ergonomik bir ortam sağlamak çok önemlidir. Fiziksel
ergonomi, bilgisayar kullanıcılarına verimli öğrenim için gerekli olan fiziksel ortamın teknik
anlamda sağlanmasıdır. Eğitimde Ergonomi ise eğitim kurumlarında eğitime katılanların
çalışma koşullarının iyileştirilerek bireylerin gelişmesine ve eğitimin niteliksel yönden
iyileştirilmesine katkıda bulunmaktır.
Fiziksel olarak bilgisayarla çalışılırken ergonomik koşullar dahilinde şu özellikleri dikkate
almak gerekmektedir:
Göz uzaklığı ekrandan 45-75 santimetre.
Koltuğun yüksekliği 41-50 santimetre.
Oturma derinliği 38-43 santimetre.
Parlamayı azaltmak için ekran eğimi 15-17 derecedir.
Klavyenin yerden yüksekliği 70 santimetre.
Ekran merkezinin yerden yüksekliği 99 santimetre.
Ayrıca uzaktan öğretimde kullanılan programların iyi tasarlanmış olması öğrencinin uyumunu
kolaylaştırır ve öğrenmeyi sağlar.
4.2 Kullanıcı Arayüzü
Kullanıcı arayüzünün ergonomik olması uzaktan öğretimde çok önemlidir. İyi bir öğrenim
için kullanıcı ile bilgi alışverişini sağlayan arayüzün iyi tasarlanmış olması gerekir. Kullanıcı
arayüzü ergonomik olarak elverişlilik ve iletişim kolaylığı özellikleri ile dikkat çekmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
59
ElveriĢlilik
Bir kullanıcı arayüzünün kullanıcının ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için şu özellikleri
taşıması gerekir:
-Kullanıcı, kendi kullanıcı şifresiyle rahatlıkla sisteme girebilmeli ve problemle
karşılaştığında arayüzün yardım seçeneklerinden kısa sürede yardım alabilmeli ve sorunu
kendisi çözebilmelidir.
-Kullanıcı arayüzde erişim hakları doğrultusunda elde etmek istediği bilgilere kolayca
erişebilmelidir.
-Kullanıcı, arayüzü kullanırken pencere ve menülere kolaylıkla erişebilmeli ve aynı anda
farklı penceler açabilmelidir.
-Kullanıcı arayüzü gereksiz bilgiler içermemeli sade ve yalın olmalıdır. Ayrıca arayüz bir
bütün olmalı ve diğer pencerelerle tutarlılık özelliği taşımalıdır.
-Kullanıcı arayüzü herhangi bir eğitime gereksinim duyulmadan rahatlıkla kullanılabilmelidir.
Gereksinim duyulan yerlerde arayüz içereceği seçeneklerle öğretimi sağlamalıdır.
-Kullanıcı arayüzündeki tüm bilgiler doğal ve mantıksal bir sıralamada olmalıdır.
-Kullanıcı arayüzünde kullanılan yazılım dili kullanıcının kolaylıkla anlayabileceği ve
işlemlerini güvenli bir şekilde yapabileceği şekilde olmalıdır.
-Kullanıcı arayüzü içerisinde mümkün olduğunca gereksiz dolaşım olmamalı, dolaşım en az
hareketle yapılabilmelidir.
-Kullanıcı arayüzünde girdiler hatasız olarak uygulamaya alınmalı ve farklı birimlerden veri
girişine izin verilmelidir.
ĠletiĢimsellik
Kullanıcı arayüzünün ergonomik olarak iletişimsel olması çok önemlidir. Kullanıcı
arayüzünün iletişimsel olabilmesi görsellikle yakından ilgilidir. Ayrıca kullanıcı arayüzü,
yönlendirici, algılayıcı, bilgilendirici, açıklayıcı ve iletişim kolaylığı sağlamalıdır.
-Bilgilendirici: Kullanıcı arayüzü kullanıcıya her türlü açıklamayı yapabilmelidir. Ayrıca sesli
uyarı ve görüntülü yardım ekranları olmalıdır.
-Açıklayıcı ve İletişim: Kullanıcı arayüzü kullanıcıya her türde veriye erişebilmesini
sağlamalıdır.
-Algılayıcı ve Yönlendirici: Kullanıcı arayüzü kullanıcının tecrübesiz olması durumunda
kullanıcının hareketlerini algılayıp ona rehberlik etmelidir.
4.2.1 Kullanıcı Arayüz Platformu Tasarımı
Web üzerinden eğitim verilirken derslerin hazırlanmasında aşağıdaki kriterlere dikkat
edilmesi gerekmektedir Aküner (2005).
Grafik Tasarımı ve Stil
Genel Yapı ve Format
Grafik Tasarımı ve Stil: Dersi oluşturan web sayfaları rahat gezinmeyi sağlayacak bir yapı
izlemeli ve bunu oluşturacak grafik araçlarla desteklenmelidir. Ders metninin satırları ekran
boyutunun %70 - %75'ni kaplayacak şekilde düzenlenmeli, sayfaların konu bütünlüğünü
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
60
bozmamak kaydıyla çok uzun olmamasına özen gösterilmeli, ayrıca ekran çözünürlüğüne
dikkat edilmelidir. Çok fazla renk kullanılmamalı ve belli renk kombinasyonlarından
kaçınılmalıdır. (Örneğin sarı+beyaz, kırmızı+siyah, mavi+yeşil..) Ders genelinde mümkün
olduğunca "şerifsiz" font kullanılmalı, ana başlıklar ve alt başlıklardaki font büyüklüğü ve
bütünlüğüne dikkat edilmeli ve bu bütünlük ders genelinde korunmalıdır. Çok küçük ya da
çok büyük fontlardan kaçınılmalı, uzun bir metnin tamamı büyük harfle yazılmamalıdır. Ders
notları içerisinde akılda kalıcılığı artırmak açısından resimlerle ya da diğer çoklu-ortam
araçlarıyla kolayca anlatılabilecek bir nesneyi metinlerle açıklamaktan kaçınılmalıdır. Ancak
gereksiz ve konuyla ilgisiz süslemeler kullanılmamalıdır. Resimler için uygun çözünürlük ve
boyut kullanılmalıdır. Grafik tasarımı yapılırken erişim hızı önemle göz önünde
bulundurulmalıdır. Birden fazla ders içeren paketlerde ekran tasarımı açısından bütünlük ve
tutarlılık sağlanması gerekmektedir Aküner (2005).
Ayrıca üç boyutlu web teknolojileri kullanılarak hazırlanacak web eğitim arayüzleri
kullanıcılar tarafından tercih edilmektedir. Gerçek dünyanın üç boyutlu olması,
bilgisayarlarda sanal gerçeklikler oluşturulurken de üç boyut kullanım gereksinimini ortaya
çıkarmıştır. Üç boyutlu görüntüler kullanılarak oluşturulan tasarım gerçeğe yakın olduğundan
daha fazla ilgi çekmektedir. Web siteleri genelde metinler, resimler ve vektörsel grafik
teknolojileri yardımıyla gerçekleştirilmiş olan iki boyutlu çizim ve animasyonlardan
oluşmaktadır. Web tasarımcıları üç boyut sayesinde, ulaşmak istedikleri görselliği gerçeğe
daha yakın bir şekilde sunabileceklerdir. Böylelikle bu modellemeler iş, eğitim, sanat, tasarım
gibi pek çok farklı alanlarda kullanılmaktadır Uğur (2002).
Genel Yapı ve Format: Bir web tabanlı derste tarayıcı ile ulaşılabilen aşağıdaki sayfalar
bulunmalıdır. Dersin izlenmesini kolaylaştırmak açısından bu sayfalar arasında düzgün bir
yapı kurulması önemlidir Aküner (2005).
Kapak sayfası, Ders içeriği sayfası, Ders sayfaları, Tartışma grubu sayfaları, Öğrenci
Listeleri/Notlama sayfaları, Ödev/alıştırma sayfaları (ders malzemesi içerisinde de yer
alabilir), Sıkça sorulan sorular (dersin birden fazla kere verilmesi durumunda), Ek bağlantı
sayfaları, Web tabanlı derslerin izlenmesi ile ilgili bilgi sayfası olmalıdır.
5. SONUÇ
Bu çalışmada uzaktan öğretim ile ilgili önemli kavramlara değinilmekle birlikte, sistemin
sağladığı temel avantajlar ve özelliklere de yer verilmektedir. Tüm bu avantajlara bilgisayar
destekli sistemlerin de entegre edilmesi, internet üzerinden içeriğe hızlı ve uygun maliyetler
ile ulaşılması, kullanıcı etkileşiminin yeni teknolojiler yardımı ile arttırılması, günümüzde
uzaktan eğitimin başlı başına bir eğitim tekniği olarak kabul görmesini sağlamaktadır. Web
tabanlı uzaktan eğitim kamu ve özel sektörün çeşitli alan ve disiplinlerindeki eğitim
problemlerini çözmede düşük işletim maliyeti ve araçlar sunmakla birlikte, çalışmakta olan
bireyler için kişisel ve mesleki gelişime, akademik ya da sertifika programlarına katılma gibi
fırsatlar da yaratmaktadır. Böyle bir sistemin eğitim platformunun arayüz ve içeriğinin,
sağlam bir yapıya sahip olması gerektiği açıktır. Bu yapıdaki ergonomik bir sistem, içerik ve
sistemin tekrar kullanılabilmesinde ve güncellenmesinde önemli avantajlar sağlayacaktır.
Web tabanlı öğrenim için iyi hazırlanmış ergonomik özelliklerdeki arayüzlerin öğrencilerin
öğrenme süreçlerine katkı sağladığı görülmektedir. İyi tasarlanmış arayüzlerin yararlardan
başlıcaları; geleneksel yöntemlere göre daha az zamanda öğretimi sağlaması, öğretimi uygun
olan yer ve zamanda sunması, planlamada esneklik sağlaması, öğrenmeyi kolaylaştırması ve
öğretmeni, dersi tekrar etme, ödev, düzeltme gibi görevlerden kurtararak öğrencilerle bireysel
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
61
olarak ilgilenme zamanı kazandırmasıdır. Sonuç olarak daha birçok yararı da bulunan web
tabanlı öğretimin amacına ulaşabilmesi için, internet yoluyla öğretim uygulamalarında
mutlaka ergonomiyi de dikkate almak gerekmektedir. Özellikle ergonominin iki temel boyutu,
fiziksel ortam ve arayüz tasarımının kullanıcıya uygun olması gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Aküner C. (2005) Internet Üzerinden Eğitim‟de Eğitim Platformu Geliştirme Kriterleri ve
Uygulama Örneği, The Turkish Online Journal of Educational Technology –ISSN:
1303-6521 18(4), 135-140.
Boldt D. J., Gustafson L. V. ve Johnson J. E. (1995) The Internet: A curriculum warehouse
for social studies teachers, Social Studies, Sayı 86 , 105-116.
Bunt-Kokhuis S. (2001) On-line learning at universities in developing countries from leapfrogging to antelope-jumping: Specific needs and solutions, Higher Education in
Europe, 26(2), 241-246. 21 Ekim 2004, Academic Search Premier in EBSCOhost.
Kaya, Z. (2002) Uzaktan eğitim (1. Baskı), Pegem A Yayıncılık, Ankara.
Kantar M., İbili E., Bayram F., Hakkari F. ve Doğan M. (2008) Uzaktan Eğitim Yönetim
Sistemlerinde Yazılım ve İçerik oluşturma, II. Uluslararası Gelecek İçin Öğrenme
Alanında Yenilikler Konferansı, İstanbul.
Keegan D. (1998) Distance Education: The World's First Choice for Lifelong Learning, 21,
23-31.
McCormack C. ve Jones D. (1998) Building a Web-based Education System, Wiley
Computer Publishing, 18, 37-46.
Özmen A. ve Ediz İ. (2002) Uzaktan Eğitim ve Dumlupınar Üniversitesi Modeli, Açık ve
Uzaktan Eğitim Sempozyumu, Al, Mardan U. (2004) Web Tabanlı Uzaktan Eğitim
Sistemleri: Sahip Olması Gereken Özellikler ve Standartlar, Bilgi Dünyası , 5(2): 259271.
Penfield P. ve Larson R. C. (1999) Education via advanced technologies, IEEE Transactions
on Education, 39(3), 436-443.
Soefijanto T. (2004) An effort to implement the advantages of face to face learning in
distance education. http://people.bu.edu/totok /FACE.html. Retrieved 15 June, 2004.
Tornincasa S. (2003) Great Leap Forward for Distance Learning, International Workshop on
New WEB technologies for collaborative design, learning and training, 2-16.
Uğur A. (2002) İnternet Üzerinde Üç Boyut ve Web3D Teknolojileri (Three Dimensional
Graphics on the Internet and Web3D Technologies), VIII. Türkiye‟de İnternet
Konferansı 54, 1-3.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
62
CEP TELEFONLARINDAN ĠNTERNETE ERĠġĠMĠN ERGONOMĠK
AÇIDAN ĠNCELENMESĠ
Berna ULUTAŞ1, Fırat ÖZKAN2
1
Yrd.Doç.Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480
Eskişehir, [email protected]
2
Araş.Gör., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480
Eskişehir, [email protected]
ÖZET
Mobil araçlar her geçen gün hayatımızın biraz daha içine girmekte ve hayatımızı
kolaylaştırmaktadır. Daha önce sadece sözlü iletişim ve kısa mesaj gönderme amacıyla
kullanılan cep telefonları, teknoloji ilerledikçe, çok fonksiyonlu özellik kazanmıştır. Çoğu cep
telefonu ile artık, e-mail kontrolü, haber, eğlence ve sosyal paylaşım web sitelerine erişim
mümkün hale gelmiştir. Yaygın kullanımına rağmen, cep telefonlarından internete
bağlanılması öncesinde ve sırasında okunabilirlik, anlaşılabilirlik gibi ergonomi konuları
üzerinde az sayıda akademik çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada, konunun önemine dikkat
çekilmek amaçlanarak, bir anket yardımı ile öncelikle temel problemler belirlenmiş ve çözüm
önerileri geliştirilmiştir.
Anahtar kelime: Cep telefonlarında ergonomi, internet erişimi, ürün tasarımı, bilişsel
ergonomi
ABSTRACT
Mobile devices are getting involved in our lives to make it easier. Nowadays, cell phones not
only serve as to text and call. As the technology grows, they have gained several multipurpose
features that enable to check e-mails, access to news, entertainment, and social web sites.
Although cell phones have a wide range of usage, there are a few studies in the literature that
consider ergonomics factors such as readability, understandability before and during internet
access by using cell phones. This study aims to attract attention to this issue and by use of a
query, basic problems are determined and solutions are provided.
Keywords: ergonomics in cell phones, internet access, product design, cognitive ergonomics
1.GĠRĠġ
Günümüzde web‟de dolaşmak için çoğu zaman kişisel bilgisayarlar kullanılmasına rağmen,
cep telefonu ve el tipi bilgisayar (personal digital assistant, PDA) gibi mobil araçlar
yardımıyla internete erişim her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır. Bir mobil telefon artık,
teknik olarak, kişisel bilgisayarların erişebildiği pek çok web sitesine erişebilir özelliktedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
63
Web sitelerinin pek çoğu tüm içeriklerinin mobil araçlarda görüntülenmesini sağlayacak
teknoloji ile tasarlanmış olabilir. Mevcut web tasarımlarında ekran büyüklüğü gibi çok
belirgin olan kısıtlara olabildiğince dikkat edilmektedir. Fakat çoğu zaman kullanıcı dostu
olma, okunabilirlik ve kişilerin web sitelerine erişimindeki tecrübeleri gibi özellikler göz ardı
edilebilmektedir. Bu yüzden, cep telefonlarından web sayfalarında dolaşımın çok keyifli hale
gelebilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaca ulaşmak için web sitesi
tasarımcıları, web sayfasına bağlantıyı sağlayanlar ve mobil araç sağlayıcı firmaları gibi farklı
paydaşlar, kullanıcı deneyimlerinden de yararlanarak mobil araçlardan (ör., cep telefonları)
web sitelerine erişim konusunda temel yapı taşları üzerinde birlikte çalışmalıdır.
Ishhii (2004) tarafından internete mobil telefonlarla erişimin incelendiği makale dışında,
literatürde, cep telefonlarının kullanımı ya da internete erişim konuları, çoğu zaman ayrı ayrı
çalışmalarda yer almakta ve çalışmanın temel konusu ergonomiye odaklanmamaktadır. Ishii
(2006), sabit telefonlar, mobil sesli telefonlar, mobil yazılı mesajlaşma ve masaüstü
bilgisayarlardan e-posta gönderilerek iletişim kurulmasının sosyal ve psikolojik açıdan
değerlendirmiştir. Kim vd. (2007) cep telefonu kullanımını, e-posta, mobil mesaj ve internet
ortamında görüntülü konuşma gibi farklı ortamları değerlendirmişleridir. Aoki ve Downes
(2003), genç insanların cep telefonu kullanımı üzerinde bir araştırma gerçekleştirmiştir.
Hashimoto (2002), cep telefonlarının yaygın kullanımının Japonya‟ da bulunan genç insanlar
üzerine etkilerini incelemiştir. Houser ve Thornton (1994) ise Japon gençlerinin mobil
araçlarda yazı yazma hızlarını araştırmışlardır. Leung ve Wei (2000), cep telefonları
yardımıyla sözlü iletişimden fazlasının gerçekleştirilebildiği gerçeğini vurgulamıştır. Roto
(2006) günümüzde pek çok insanın internete bağlanmak için cep telefonlarından
yararlandığını, fakat insanların zorluklarla karşılaştığını ve memnuniyet düzeylerinin yeterli
seviyede olmadığını belirtmiştir. Lam ve Baudisch (2005) web tarayıcılarını küçük ekranlarda
gezinmenin zorlukları hakkında, Tamminen vd. (2004) ise mobil içeriklerin anlaşılabilirliği
üzerinde çalışmışlardır. Wang ve Shih (2009) mobil telefon kullanımı sırasında baş parmak ve
işaret parmağının kullanımını incelemiş ve tuşlu ya da joystick içeren tasarımları
değerlendirmiştir. Barkhuus ve Polichar (2010) akıllı telefonların günlük hayatımızda
kullanılma alanlarını belirlemiş ve kullanıcıların yaşam tarzı ve beklentilerine bağlı olarak,
mobil telefonlardan ne derece yararlanabildiklerini araştırmıştır. Kwon vd. (2011)dokunmatik
arayüzler için tıklayıp bırakma aktivitelerini değerlendirmiştir. Jin ve Ji (2010) mobil
telefonların fiziksel kullanılabilirlik özelliklerini incelemişlerdir. Park ve Han (2010) özellikle
baş parmak kullanımında cep telefonlarındaki tuş boyutları ve konumlarının önemini
vurgulamışlardır. Benzer şekilde, Johnson vd. (2011) cep telefonu kullanımı sırasında baş
parmakta oluşan zorlanma düzeylerini belirlemişleridir.
Bu çalışmada, cep telefonlarından internete erişim sırasında ergonomik özelliklerin göz
önünde bulundurulmasının önemine dikkat çekilmek istenmiştir. Hazırlanan anket yardımı ile
günümüzde kullanılan mobil araçların tipleri, dokunmatik ekran olup olmadığı, erişilen
internet web sitesinin teknik özellikleri gibi faktörler araştırılmıştır.
İzleyen bölümde, cep telefonları ve internete erişim için değerlendirilebilir ergonomi kriterleri
özetlenmiş, üçüncü bölümde değerlendirme için tasarlanan anket açıklanmış ve değerlendirme
sonuçları tartışılmıştır. Son bölümde ise bu çalışma kapsamında ele alınmayan fakat daha
kapsamlı çalışmalara ışık tutacak çalışma konuları önerilmiştir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
64
2. CEP TELEFONLARI VE ĠNTERNET ERĠġĠMĠNĠN ERGONOMĠK AÇIDAN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
İnternet erişiminde web sayfası tasarımı vb. konular bilişsel ergonomi konuları arasında
incelenebilmektedir. Ergonominin alt birimi olarak ele alınan bu kavramlar sayesinde,
insanların çeşitli iş ve çevre koşulları ile bağlantılı olarak, özelliklerini, yeteneklerini,
sınırlılıklarını araştırarak elde edilen verilerle, makine sistemlerinin tasarlanması ve
düzenlenmesi gerçekleştirilmektedir. Bilişsel ergonomi, kişinin bilgiyle, araçla, ortamla
etkileşimlerini sağlamaya yönelik karmaşık sistemlerin tasarımı ve düzeltilmesinde
kullanılmaktadır. Kullanıcı ara yüzleri kullanıcıların verimliliğini etkileyen en önemli
faktörler arasında yer aldığından; algılama, renk, bilginin görsel olarak sunumu, grafik ve
tablo desteği, biçim gibi unsurlar, bilgilerin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu yüzden,
bilişsel ergonomi özellikle karmaşık ve ileri teknoloji gerektiren sistemlerin tasarlanmasına
yardımcı olmaktadır. Cep telefonlarından internete erişim sırasında; cep telefonunun detaylı
tasarım özellikleri, internet bağlantı hızı vb. teknik özellikler değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Fakat çalışma kapsamında, kullanım sırasında kişilerin bireysel algıları, bilişsel yapıları,
teknoloji kültürü gibi psikolojik özelliklerin de tasarımda önemli olduğu ve bu unsurların
analiz edilerek sistemlerin bunlara uygun olarak tasarlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Cep telefonları yazılımlarının ve işletim sistemlerinin, renk, yazı tipi, metin büyüklüğü ve
biçimi gibi öğelere uygun bir şekilde tasarlanması bilişsel ergonomide tasarım ile ilgili iken,
kullanıcılara farklı renk ve ayar seçenekleri sunması, işletim sistemlerinin farklı tema
seçenekleri veya menü yapılandırma olanağı sunması bilişsel ergonominin psikolojik algı
düzenlenmesi boyutuyla ilgilidir.
3. UYGULAMA
Uluslar arası Standardizasyon Kurulusu (ISO) kullanılabilirliği (ISO 9241-11); bir sistemin
kullanımıyla belirlenen amaçlara ne derece ulaşıldığının (etkililik-effectiveness), belirlenen
amaçların elde edilmesi için harcanması gereken zaman, para, zihinsel çaba vb. kaynakların
(etkinlik-efficiency) ve kullanıcının, sistemi kabul edilebilir bulma derecesinin (tatminsatisfaction) bir ölçüsü olarak tanımlamaktadır (Bevan, 1995).
3.1 Anket Tasarımı ve Katılımcı Özellikleri
Tasarlanan anket yardımıyla, cep telefonlarından internete erişimin ergonomik açıdan
değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla, erişilecek web sitesinin teknik özellikleri, cep
telefonunun yapısı, ekran ve tuş özellikleri yanı sıra, internete erişim amacı da katılımcılara
yöneltilen sorular arasında yer almaktadır.
Çalışma kapsamında, farklı yaş aralıklarındaki katılımcılara anket soruları ulaştırılmıştır.
Şekil 1‟de ankete katılan kişilerin yaş aralıkları görülebilmektedir ve büyük oranı (=%70,77)
18-23 yaş aralığındaki gençlerin oluşturduğu göze çarpmaktadır. Anket çalışmasına 57 kişi
katılmış olup bu katılımcıların 46‟sının cep telefonundan internete erişimi vardır.
Katılımcıların %60‟ ının bayan %40‟ ının da bay olduğu ilgili soru yardımıyla tespit
edilmiştir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
65
ġekil 1. Katılımcılara iliĢkin yaĢ aralığı dağılımı
3.2 Genel Değerlendirme
Günümüzde farklı mobil telefon üreticileri farklı markalar ve modelleri piyasaya
sürmektedirler. Başlangıçta sadece telefonda sesli iletişim amacıyla yapılan tasarımlar, daha
sonra yazılı mesajı destekleyecek şekilde geliştirilirken, artık internete erişime olanak
sağlayan, navigasyon, fotoğraf makinası, vb. amaçlı da kullanılabilen, çok farklı niteliklere
sahip olan tasarımlarla karşılaşılmaktadır. Çalışma kapsamında, kullanıcıların halen
kullanmakta oldukları telefon tipi belirlenmiştir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan beş tip
telefondan dokunmatik ekrana sahip olan katılımcıların yüzdesi %36.92‟ dir. Bunu standart
tuşlu cep telefonu kullanımı izlemektedir. Yaklaşık 5 yıl öncesinde oldukça popüler olan
kapaklı telefonların kullanım yüzdesi ise %4.62 olarak tespit edilmiştir. Bu da teknolojinin ne
kadar hızlı geliştiğini ve genç nüfusun olabildiğince yenilikleri takip etme eğiliminde
olduğunu vurgulayan bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
ġekil 2. Katılımcıların kullandıkları mevcut cep telefonu
Yeni bir ürünün kullanımında, zaman geçtikçe kullanıcı ürüne ve özelliklerine alışmakta ve
ürüne ait anlaşılabilirlik, kullanılabilirlik değerleri buna bağlı olarak yüksek değerlere
ulaşabilmektedir. Çalışma kapsamında, katılımcılara, mevcut cep telefonlarını ne kadar
süredir kullandıkları sorusu yöneltildiğinde, %37,50 oranındaki katılımcının cep telefonlarını
2 yıl ve üzeri bir zamandır kullanmakta olduğu tespit edilmiştir. 3 aydan daha az süredir
mevcut cep telefonunu kullanan katılımcı yüzdesi %9,38 olarak hesaplanmıştır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
66
Genel bir değerlendirme de, katılımcıların internete nereden eriştikleri ile ilgilidir.
Katılımcıların %60‟ ının internete her zaman evden bağlandıkları, cep telefonu ile internete
erişimin de daha çok ev ve iş yeri dışındaki mekanlarda ve seyahat esnasında gerçekleştiği
tespit edilmiştir.
3.3 Ergonomi Özelliklerinin Değerlendirilmesi
Faktör analizinin amacı, aralarında ilişki bulunan çok sayıda değişkenden oluşan bir veri
setine ait temel faktörlerin (ilişkinin yapısının) ortaya çıkartılarak, veri setinde yer alan
kavramlar arasındaki ilişkilerin daha kolay anlaşılmasına yardımcı olmaktır. Bu çalışmada cep
telefonundan internete erişime ergonomik açıdan etki eden faktörleri belirlemek üzere, cep
telefonun özelliği, web sitesinin algılanabilirlik özellikleri ve web sitesinin teknik özellikleri
isimli üç ana faktör dikkate alınmıştır.
Anket sorularına verilen cevapların içsel tutarlılığını (anketin güvenilirliğini) ölçmek üzere,
Cronbach Alpha katsayısından yararlanılabilmektedir. 0,00-1,00 aralığında değişen bu
katsayı, 0,7 ve üzerinde değer aldığında anket sorularının tutarlı olduğu kabul edilir. Minitab
yazılımı yardımıyla, anket sorularına verilen cevaplardan hareketle hesaplanan bu katsayı
değeri 0,84 olduğundan anketin güvenilir olduğu sonucuna varılmıştır. Üç faktör göz önüne
alınarak analizler yapılmış Varimax Rotasyon işlemi gerçekleştirilmesi sonucunda elde edilen
değerler ise Tablo 1‟ de verilmiştir. İlk sütunda soru numaraları, ikinci sütunda değişken
olarak tanımlanabilecek anket soruları ve izleyen sütunlarda da her faktör için hesaplanmış
olan faktör yükü değerleri yer almaktadır.
Faktör analizi sonuçlarından hareketle, Faktör 1 varyansın % 23,2‟ sini, Faktör 2 %20,5‟ ini,
Faktör 3 %10,1‟ ini olmak üzere, ilgili faktörler, toplam varyansın % 53,8' ini
açıklayabilmektedir.
Tablo 1‟ de sunulan değerlerden hareketle, cep telefonlarından internete girilmesi sırasında
göz önünde bulundurulması gereken faktörler izleyen şekilde sınıflandırılmıştır:
Faktör 1: cep telefonundan internete girilen yer ve giriş amacına yönelik sorular,
Faktör 2: tuş tasarımı, ekran özellikleri ve internetten erişilen web sitesinin teknik ve tasarım
özelliklerine yönelik sorular,
Faktör 3: kullanıcının telefona olan aşinalığına yönelik sorulardır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
67
Tablo 1. Faktör analizi değerlendirme sonuçları
DeğiĢken
Faktör1
Faktör 2
Faktör 3
S1
Yaşınız
0,316
0,496
0,315
S2
Cinsiyetiniz
0,208
0,439
-0,06
S3
Ne tür telefon kullanıyorsunuz?
0,046
0,036
-0,083
S4
Ne kadar süredir bu cep telefonunu kullanıyorsunuz?
-0,05
0,099
0,34
S5
Evden internete bağlanma sıklığı
0,184
-0,187
0,213
S6
İş yerinden internete bağlanma sıklığı
-0,119
-0,382
-0,351
S7
Ev ve işyeri dışında bir mekandan internete bağlanma sıklığı
0,768
-0,027
-0,279
S8
Seyahat esnasında internete bağlanma sıklığı
0,807
0,071
-0,191
S9
Evden cep telefonu ile internete bağlanma sıklığı
0,553
0,173
0,073
S10 İş yerinden cep telefonu ile internete bağlanma sıklığı
0,764
0,061
0,197
S11 Ev ve işyeri dışında bir mekanda, cep telefonu ile internete bağlanma sıklığı
0,806
-0,072
0,207
S12 Seyahat esnasında cep telefonu ile internete bağlanma sıklığı
0,853
-0,031
0,035
S13 Cep telefonundan internete giriş sebebi: e-mail kontrolü
0,432
-0,354
0,316
0,722
0,064
0,253
0,717
0,093
-0,005
0,706
0,067
0,055
S17 Cep telefonundan internete giriş sebebi: Sosyal iletişim (Facebook vb.)
0,756
-0,137
0,172
S18 Cep telefonundan internete giriş sebebi: Diğer
0,594
0,13
0,208
S19 Telefonun web menüsüne kolayca erişiyorum
0,518
-0,001
0,696
S14
Cep telefonundan internete giriş sebebi: Bilgi edinme (Google vb. arama
motorları, sözlük vb.)
S15 Cep telefonundan internete giriş sebebi: Haber takibi (İnternet gazetesi vb.)
S16
Cep telefonundan internete giriş sebebi: Eğlence (You-tube vb. video ve oyun
siteleri)
S20
Şifre ve web adresinin girilmesi sırasında, karakterleri hızlı bir şekilde
tuşlayabiliyorum
0,393
0,132
0,779
S21
Şifre ve web adresinin girilmesi sırasında, doğru karakterleri tek seferde
tuşlayabiliyorum
0,44
0,115
0,71
S22 Tuş tasarımından kaynaklanan problemler yaşıyorum
-0,161
-0,713
-0,193
S23 Ekran boyutundan kaynaklanan problemler yaşıyorum
0,094
-0,666
-0,037
S24 Ekran çözünürlüğünden kaynaklanan problemler yaşıyorum
0,033
-0,799
-0,345
S25 Okunabilirlik kaynaklı (Yazı karakterleri) problemler yaşıyorum
0,018
-0,798
-0,373
S26 Yazı boyutlarından kaynaklanan problemler yaşıyorum
-0,271
-0,809
-0,225
S27 Yazı renklerinden kaynaklanan problemler yaşıyorum
0,18
-0,691
-0,487
S28 Resim büyüklüklerinden kaynaklanan problemler yaşıyorum
-0,058
-0,776
0,119
S29 Site tasarımından kaynaklanan problemler yaşıyorum (menü yerleşimi, vb.)
0,203
-0,632
0,193
S30 Alt menülere ulaşırken problem yaşıyorum
0,103
-0,672
0,205
-0,191
-0,805
0,144
Variance 7.1996
6.3467
3.1327
% Var 0,232
0,205
0,101
S31
Bilgisayarda alışkın olduğum görüntünün cep telefon ekranındaki görüntüsü ile
farklılığından kaynaklı problemler yaşıyorum
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
68
Bu çalışmada ankette yöneltilen soruların üç faktör başlığı altında incelenmesinin uygun
olduğu tespit edilmiştir. Kişisel kullanım alışkanlıkları ile ilişkilendirilebilecek; cep
telefonundan internete erişimin yapıldığı mekan ve erişim amacı konularında ergonomi bilimi
temelinde doğrudan bir değerlendirme gerçekleştirilemeyebilir. Benzer şekilde, cep
telefonlarından internete erişilen web sitesinin sahip olması gereken teknik özellikleri (ö.,
bağlantı hızı, dosya yükleme hızı, vb.) ergonomi çalışma alanı ile ilişkili olmayabilir. Oysa,
kullanıcıların alışık oldukları, kişisel bilgisayarlarından eriştikleri sayfa yapısı ile uyumlu web
sitesinin tasarımı kullanabilirlik ve anlaşılabilirliği arttırmakta ve kişilerin zorlanma
düzeylerini azaltmaktadır. Aynı zamanda kullanıcının cep telefon özelliklerine, tuşların
büyüklüğü, yerleşimi vb. özelliklerine aşina olması da cep telefonundan internete erişimini
kolaylaştıracaktır.
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Cep telefonlarından internete erişimin ergonomik açıdan değerlendirilmesi kavramı oldukça
yeni olmasına rağmen çok kısa zamanda pek çok çalışmanın yapılacağı bir alan olma
yolundadır. İnsan Bilgisayar Etkileşimini (Human Computer Interaction) inceleyen bu
çalışmaların; Ergonomi, Bilişsel Psikoloji, Yazılım Mühendisliği, Grafik ve Endüstriyel
Tasarım, Eğitim Bilimleri, Organizasyonel Psikoloji gibi farklı disiplinlerden uzmanların,
katılımcıların bir araya gelmesiyle, kullanılabilirlik kavramının bilimsel ölçütlerle
değerlendirilmesi daha gerçekçi sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır.
İzleyen çalışmalarda, bu çalışmada, kullanıcıların internete erişimi olan cep telefonlarından en
çok tercih ettikleri tip olarak tespit edilen dokunmatik cep telefonları ile klavye tipi
telefonların farklı kullanım amaçları göz önünde bulundurularak, rastsal olarak belirlenmiş
kullanıcıların, tanımlanan görevleri yerine getirmeleri istendikten sonra, memnuniyet anketi
uygulanabilir. Böylece, teknik özellikleri ve bağlantı hızları vb. özellikler aynı olmak şartıyla,
tuşlama hızı ve doğruluğu açısından dokunmatik cep telefon kullanımı ile tuşlu cep
telefonların kullanımı arasında anlamlı fark olup olmadığı gibi farklı istatistikler elde edilerek
değerlendirilebilir. Benzer şekilde, belirlenen iki telefon tipi arasında birinin diğerinden,
kullanıcılar açısından daha fazla memnuniyet veya hız kazandırdığına dair hipotezlerin
doğruluğu araştırılabilir. Piqueras vd. (2011) çalışmasına benzer şekilde, genç ve yaşlı
kullanıcıların cep telefonu kullanımı özellikleri değerlendirilerek tasarım önerileri
geliştirilebilir.
KAYNAKLAR
Barkhuus, L., Polichar V.E., 2010, Empowerment through seamfulness: smart phones in
everyday life, Pers Ubiquit Comput, DOI 10,1007/s00779-010-0342-4
Bevan, 1995, Human-computer ınteraction standards, Proceedings of the 6th International
Conference on Human Computer Interaction, Yokohama, July 1995. Anzai & Ogawa
(eds), Elsevier
Aoki, K., Downes, E.J., 2003, An analysis of young people‟s use of and attitudes toward cell
phones, Telematics and Informatics, 20, 349–364.
Hashimoto, Y., 2002, The spread of cellular phones and their influences on young people in
Japan. Review of Media, Information and Society, 7, 83–110.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
69
Houser, C., Thornton, P., 1994, Japanese college students' typing speed on mobile devices,
Proceedings of the The 2nd IEEE International Workshop on Wireless and Mobile
Technologies in Education (WMTE‟04), 5 p.
Ishii, K., 2006, Implications of mobility: the uses of personal communication media in
everyday life,
Ishii, K., 2004, Internet use via mobile phone in Japan, Telecommunications Policy, 28, 43–
58.
Jin,B.S., Ji, Y.G., 2010, Usability risk Per Jonsson level evaluation for physical user interface
of mobile phone, Computers in Industry, 61, 350–363.
Johnson, P.W., Hagberg, M., Forsman, F., 2011, Thumb joint movement and muscular
activity during mobile phone texting – A methodological study, Journal of
Electromyography and Kinesiology 21 (2011) 363–370,
Kim, H., Kim, G.J., Park, H.W., Rice, R.E., 2007, Configurations of relationships in different
media: FtF, Email, Instant Messenger, Mobile Phone, and SMS, Journal of
Computer-Mediated Communication, 12, 1183–1207.
Kwon, S., Choi, E., ChungM.K., 2011, Effect of control-to-display gain and movement
direction of information spaces on the usability of navigation on small touch-screen
interfaces using tap-n-drag, International Journal of Industrial Ergonomics 41 (2011)
322e330
Lam, H., Baudisch, P., 2005, Summary thumbnails: readable overviews for small screen web
browsers, Proceedings of the SIGCHI conference on human factors in computing
systems (CHI‟05), 681-690,
Leung, L., Wei, R., 2000, More than just talk on the move: Uses and gratifications of the
cellular phone. Journalism and Mass Communication Quarterly, 77, 308–320,
Roto, V., 2006, Web browsing on mobile phones -characteristics of user experience, Helsinki
University of Technology Department of Computer Science and Engineering,
Doctoral Dissertation, 88p.
Park,Y.S., Han, S.H., 2010, Touch key design for one-handed thumb interaction with a
mobile phone: Effects of touch key size and touch key location, International Journal
of Industrial Ergonomics, 40, 68–76.
Piqueras-Fiszman, B., Ares, G., Alcaıde-Marzal, J.,Dıego-Más, J.A., 2011, Comparing older
and younger users‟ perceptions of mobile phones and watches using Cata questions
and preference mapping on the design characteristics, Journal of Sensory Studies, 26,
1–12.
Tamminen, S., Oulasvirta, A., Toiskallio, K., Kankainen, A., 2004, Understanding mobile
contexts. Personal and Ubiquitous Computing, 8, 135-143.
Wang, E.M.-Y.; Shih, S.S.-Y, 2009, A study on thumb and index finger operated interface for
personal mobile devices: mobile phone keypad and joystick, IE&EM '09. 16th
International Conference on Industrial Engineering and Engineering Management,
21-23 October 2009, 766
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
70
ESOGÜ EM BÖLÜM WEB SĠTESĠNĠN ERGONOMĠK AÇIDAN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Fırat ÖZKAN1, Berna ULUTAŞ2
1
2
Araş.Gör., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480
Eskişehir, [email protected]
Yrd.Doç.Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 26480
Eskişehir, [email protected]
ÖZET
Yüksek öğrenim, üniversitelerin farklı birimlerinde genellikle iki ya da dört yıl boyunca
verilen eğitim olarak bilinir. Lise öğrenci ve velileri üniversite ve bölüm tercihleri öncesinde,
üniversitelerin akademik ve idari çalışanları ilgili duyuruları takip ederken, üniversite
öğrencileri duyurular, not değerlendirmeleri ve etkinlikleri izlerken bölüm web sitelerinden
yararlanırlar. Doğru bilgiye en hızlı şekilde ulaşılabilmesi için bölüm web sitelerinin özenle
hazırlanması ve erişim, yükleme hızı gibi teknik özelliklerin yanı sıra, okunabilirlik,
anlaşılabilirlik gibi ergonomi ilkelerine uygun olması gerekmektedir. Konunun önemi göz
önünde bulundurularak, bu çalışmada ESOGU EM bölümünün web sitesi, anketler yardımı ile
ergonomik açıdan değerlendirilmiş ve öneriler doğrultusunda yapılabilir olası iyileştirmeler
belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: Bilişsel ergonomi, web sitesi tasarımı, eğitimde ergonomi
ABSTRACT
The education provided in different departments of universities for two or four years is known
as higher education. A university department‟s web site presents information for several
groups. High school students and their families may choose their department based on
provided knowledge, academic staff may follow and provide announcements, and students
may follow the activities in the university and department, evaluations, and related
announcements. Therefore, a department‟s the web site should be carefully designed so as to
provide the reliable, up to date information by considering technical features such as loading
speed, etc. Also, a well designed web site should meet the critical ergonomics factors such as
readability and usability. Since these issues are very important during a university
department‟s web site design, a case study was held for ESOGU Industrial Engineering web
site. A survey is designed to assess the web site based on ergonomics factors. Then, by
considering the suggestions possible improvements are presented.
Keywords: Cognitive ergonomics, web site design, ergonomics in education
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
71
1.GĠRĠġ
Temelleri 1960‟lı yıllara dayanan internet, özellikle 1990‟lı yıllarda web‟in geliştirilmesiyle
yaygın şekilde kullanılmaya başlamıştır Hefley ve Morris (1995). Günümüzde neredeyse
internet ile eş anlamda kullanılan web, en yaygın internet servisidir. Web, milyarlarca
belgeden oluşan bir ağdır ve web belgelerinin her biri web sayfası olarak adlandırılır.
İçerisinde metin, grafik, ses, video, animasyon ve diğer web belgelerine bağlantılar içeren
web sayfaları, internet kullanıcılarına istedikleri bilgiyi görsel şekilde sunan belgelerdir. Her
web sayfasının vermek istediği bir mesaj ve bu mesajın ulaşması hedeflenen bir hedef kitlesi
vardır. Dolayısıyla görsel öğeler temelinde yapılandırılan web sayfalarının tasarımı, verilecek
mesajın hedef kitleye etkili şekilde aktarılmasını sağlamak ve milyarlarca web sayfası
arasından hedef kitlenin dikkatini çekmek gibi çeşitli amaçların gerçekleştirilmesinde kritik
rol oynamaktadır.
Bilişsel ergonomi, insanların çeşitli iş ve çevre koşullarına ilişkin bedensel eğilimlerini,
özelliklerini, yeteneklerini, sınırlılıklarını araştırarak, elde ettiği verilerle, geliştirdiği ilkeler
makine sistemlerinin tasarlanması ve düzenlenmesini yapmaktadır. Bilişsel ergonomi,
bilişimle ilgili olan pek çok görevin iyileştirilerek yerine getirilmesi ile ilgilenmektedir. Bu
alanda göz önünde bulundurulabilir iyileştirmeler izleyen şekilde özetlenebilir:
İnsan bilgisayar etkileşiminin kullanıcı merkezli tasarımı ve insan-bilgisayar
etkileşimi,
Bilgi teknolojileri sisteminin bilişsel görevleri destekleyecek şekilde tasarlanması,
Eğitim programlarının geliştirilmesi ve
İnsan güvenilirliğini arttırmak ve bilişsel iş yükünü yönetmek üzere, işin yeniden
tasarımı.
Aydın ve Kurt (2002) hızla gelişen teknoloji dolayısıyla bilgisayar kullanımının, insan
hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulamakta ve bilgisayar uygulamalarının bu
ihtiyacı karşılamak üzere insan ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde uyumlandırılması
gerektiğini ve bilişim ergonomisinin uygulamada daha da yaygınlık kazanması gerektiğini
belirtmektedir.
Neilsen ve Loranger (2006) web tasarımı ile genel kuralları tanımlamış, daha sonra uygun ve
uygun olmayan tasarım örnekleri de vererek kapsamlı bir değerlendirme yapmışlardır.
Holcomb ve Tharp (1991) yazılım kullanılabilirliği ile ilgili tespitlerde bulunmuşlardır.
Murata (2000) çoklu ortam alanında sadece bilginin düzenlenmesi ve planlanmasının yeterli
olmadığını, ayrıca renklerin ve ara yüzün kişilerin psikolojik algılarına göre iyileştirilmesinin
de yardımcı olduğunu bildirmektedir. Kutlu (2006) çalışmasında bir üretim yönetim sistemine
yönelik tasarlanmış malzeme bilgisi veri giriş ara yüzleri bilişim ergonomisi yönünden
değerlendirilmektedir. Erarslan (2005), bir e-ticaret web sitesini ergonomik açıdan
değerlendirmiştir. Koç (2009) ise web tasarımında kullanıcı özelliklerinin ve isteklerinin de
göz önünde bulundurulması gerekliliğini açıklamış ve Kansei mühendisliği tekniği yardımıyla
ESOGU Fen Edebiyat Fakültesi web sayfası tasarımını irdelemiştir. Şengel ve Öncü (2010)
Uludağ Üniversitende 455 öğrenci için web sitesinin kullanılabilirliğini değerlendirmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde web tasarımı sırasında göz önünde bulundurulması gereken
temel özellikler özetlenmiştir. İzleyen bölümde ise gerçekleştirilen uygulama açıklanmıştır.
Temel bilişsel ergonomi özellikleri ve uygulanan anketteki katılımcıların tespitleri göz
önünde bulundurularak elde edilen değerlendirmeler, bildirinin sonuç ve öneriler bölümünde
yer almaktadır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
72
2. WEB SĠTELERĠNĠN TASARIM ÖZELLĠKLERĠ
Bilgisayar ve internet teknolojilerinin yaygın kullanımıyla yazılım ve web sayfalarının ara yüz
tasarımları giderek önem kazanmakta, etkili ve kullanımı kolay yazılımlar ve web sayfaları
hazırlamak için çaba harcanmaktadır. Web sitelerinin tasarımı aşamalarında ISO 9241 bölüm
10‟a göre, “Tasarım Prensipleri” yazılımın kullanılabilirliğini geliştirmek için kullanıcının
ihtiyaçlarına tasarımcıyı yönlendirerek yedi genel tasarım prensibi ortaya koymaktadır:
Göreve uygunluk,
Kendi kendini tanımlayıcılık,
Kontrol edilebilirlik,
Kullanıcı beklentileri ile uyumluluk,
Hata toleransı,
Kişisel tercihlere uyumlandırabilirlik,
Öğrenime uygunluk.
Durumsallık yaklaşımı standartların (ISO 9241, HFES 200) uygulanabilir olup olmadığının
belirlenmesinde kullanılmaktadır. Reed vd. (1999), ISO 9241 ile sağlanmış olan bilişim
parçalarından bazılarını durumsallık ifadelerini izleyen şekilde özetlemiştir:
• Kullanıcı Karakteristikleri: İlgisiz veya ara sıra erişim sağlayan kullanıcılar formlara veri
giriyorlarsa, görüntü üzerinde direktifler sağlanmalıdır.
• Görev Karakteristikleri: Eğer görev kullanıcı tarafından hata yönetimi gerektiriyorsa,
diyaloglar yardımıyla kullanıcının göreve devam edebilmesini sağlayacak anlatım
sağlanmalıdır.
• Sistem Karakteristikleri: Eğer sistem veya uygulama kiplere sahipse, kullanıcı mevcut kipi
ayırt edebilmelidir. Eğer verilen komutun yerine getirilme süresi uzunsa, sistemin
kullanıcısına gösterge sağlanmalıdır.
• Ara Yüz Tasarım Karakteristikleri: Opsiyonlar, sütunlar, seçenekler ve seçenekler grubu
halinde yerleştirilmiş arama zamanını en azlamak için bu seçenekler görsel olarak bir
diğerinden ayırt edilebilecek şekilde düzenlenmelidir.
3.UYGULAMA
ESOGÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü web sitesinin ergonomik açıdan incelenebilmesi için
bir anket tasarlanmış, web ortamında anket uygulamasına olanak sağlayan bir program
aracılığıyla ilgililere ulaştırılmıştır. Bölüm web sitesini kullanan beş grup, bölüm öğretim
elemanı, bölüm idari personeli, bölüm öğrencisi, bölüm mezunu ve bölümü tercih etmeyi
düşünen lise öğrencilerini kapsayacak şekilde belirlenmiştir. Ankette bulunan sorular için
verilen cevapların yüzde değerleri, ilgili anket değerlendirme programı tarafından, otomatik
olarak belirlenmiştir.
3.1 Değerlendirme anketinin oluĢturulması
Anket soruları oluşturulurken, bilişsel ergonomi ve web tasarımda dikkat edilmesi gerekli
temel öğeler de göz önünde bulundurulmuştur. Ek‟de verilen değerlendirme anketi 31 sorudan
oluşmaktadır. Sorular cevaplanmadan önce, ankete katılacak olan kişilerin
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
73
www.endustri.ogu.edu.tr web sitesini ziyaret etmeleri ve Şekil 1‟de ana sayfa görüntüsü
verilen web sitesinde gezinmeleri sağlanmıştır.
3.2 Örnek büyüklüğünün belirlenmesi
Birçok araştırmada, çeşitli nedenlerle tamsayım yapılamadığından örnekleme yöntemine
başvurulur ve örneklem seçilerek ana kütlenin temsil edilmesi amaçlanır. Örneklemin ana
kütleyi iyi temsil etmesinde, seçilen örnekleme yöntemi kadar örnek büyüklüğü de önemli bir
konudur. Uygun örnekleme yönteminin seçildiği varsayımı altında büyük örneklem hacmi,
örneklem istatistiklerinin değerinin parametre değerlerine yaklaşmasını ve dolayısıyla
doğruluğun artmasını sağlayacaktır. Ancak örnek büyüklüğünün artması, zaman ve maliyet
artışlarına da neden olabilir.
ġekil 1. ESOGU EM Bölüm web sitesi mevcut ana sayfa görüntüsü
Bu çalışmada ilgili web sitesini kullanan ya da kullanma potansiyeli olan bölüm öğretim
elemanları, idari personel, mevcut öğrenciler, mezunlar ve bölümü tercih etmeyi düşünen lise
öğrencileri hedef kitle olarak ele alınmıştır.
3.3 Anketlerin Değerlendirilmesi
Anket sonuçları derlenerek değerlendirilmiştir. Her soru için verilen cevaplara ilişkin
dağılımlar belirlenmiş olmasına rağmen, bildiri sayfa kısıtlamasından dolayı bu bölümde yer
almayacaktır. Anket katılımcılarına ilişkin dağılım Şekil 2‟ de verilmiştir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
74
ġekil 2. Anket katılımcılarının dağılımı
Katılımcı gruplarının birbirinden farklı beklentileri olabileceği göz önünde bulundurularak,
anket sonuçları gruplar için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. İlgili sorular incelendiğinde, Öğretim
elemanları, öğrenciler ve mezunların bölüm web sitesi ile ilgili olarak, “en yüksek düzey
(5)”de memnuniyet belirttikleri özelliklerin izleyen şekilde belirlenmiştir:
Öğretim elemanları:
Kendiliğinden açılan (pop-up), çıkmak için kapatmak zorunda kalınan sayfalara
yönlendirilmemek,
Benzer ihtiyaçlarda web sitesinin yeniden ziyaret edilmesi,
Sitenin içeriği ve tasarımı giriş amacına uygun olması,
Web sitesi kendisinden beklentileri karşılaması,
Web sitesinin yeterince yalın ve anlaşılır olması,
Ara yüzün kolay anlaşılır bir yapıda tasarlanmış olması.
Öğrenciler:
Benzer ihtiyaçlarda web sitesinin yeniden ziyaret edilmesi,
Web sitesi içeriğindeki metinlerde alışkın olunan ve anlaşılır terimlerin kullanılması,
Web sitesindeki yazı tipleri kolayca okunabilecek şekilde seçilmiş,
Web sitesinin ihtiyaç duyulan konularda kullanıcıya fayda sağlaması,
Yazılı içerik başlıklar, listeler, numaralandırmalar, tablolar vb. ile daha anlaşılır hale
getirilmiş olaması.
Mezunlar:
Kendiliğinden açılan (pop-up), çıkmak için kapatmak zorunda kalınan sayfalara
yönlendirilmemek,
Web sitesi içeriğindeki metinlerde alışkın olunan ve anlaşılır terimlerin kullanılması,
Ara yüzün kolay anlaşılır bir yapıda tasarlanmış olması,
Sayfalar arası geçişlerde zorlanılmaması,
Diğer taraftan, anket katılımcılarının bölüm web tasarımında ergonomik ilkelere
uymadıklarını düşündükleri, bir diğer deyişle ankette “en düşük düzey (1)” de memnuniyet
belirttikleri özellikler izleyen şekildedir:
Öğretim elemanları:
Web sitesinin çıktı standartları,
Web sitesinin kullanıcı odaklı olma amacı,
Web sitesinin farklı kullanıcı gruplarını da dikkate almış olması,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
75
Web sitesinin dilinin canlı, aktif ve dikkat çekici olması.
Öğrenciler:
Web sitesinin potansiyel kullanıcıların ilgisini çekecek şekilde tasarlanmış olması,
Web sitesinin görsellik açısından bıraktığı izlenimin olumlu olması,
Web sitesi yerleşiminin, şekil ve metinleri uygun bir şekilde bileştirmesi ve ilgi çekmesi,
Web sitesinin çıktı standartları,
Tüm şekillerin birbiri ile uyumlu olması,
Bölüm ile ilgili bazı işlerin web sitesi aracılığı ile yapılabilmesi.
Mezunlar:
Bölüm ile ilgili bazı işlerin web sitesi aracılığı ile yapılabilmesi,
Tüm şekillerin birbiri ile uyumlu olması,
Web sitesinin farklı kullanıcı gruplarını da dikkate almış olması,
Web sitesinin dilinin canlı, aktif ve dikkat çekici olması,
Şekillerin web sitesinin anlaşılabilirliğini arttırması.
Kullanıcı dostu, kullanılabilir, anlaşılır ve okunabilir web sayfaları tasarımında kullanıcıların
beklentileri ve özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Anketlerin ilgili sorularına
verilen cevaplar incelendiğinde, katılımcılar web sitesi hakkındaki beklentilerini izleyen
şekilde özetlemişleridir:
Bölümdeki etkinliklerden daha erken haberdar olmak,
Sitenin daha güncel tutulması,
İngilizce dil seçeneğinin eklenmesi,
Mezunlara yönelik aktivite ve ilanlara ulaşım kolaylığı,
Mezunlar ve öğrencilerin buluşturulabileceği forum benzeri bir platforma erişim,
Tüm duyurulara erişim olanağı,
Sitenin görsel açıdan iyileştirilmesi.
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Bölüm web sitesinin mevcut durumunun iyileştirilmesi için bu çalışma kapsamında getirilen
öneriler izleyen şekildedir:
Özellikle eğitim öğretim ile ilgili sayfaların yazıcı dostu hale getirmek, çıktı almak
isteyenler için bu sayfalarda sağ üst köşede küçük bir yazıcı sembolü bulundurmak,
Uluslar arası öğrenci değişimleri başlayacağından internet sitesinin İngilizce halini
hazırlayarak dil seçeneğini sayfanın açılışında veya ana sayfanın sağ üst köşesinde
sunmak,
Bilgi verme amaçlı uzun metinlerin kenardaki çubuğun aşağı indirilerek okunması yerine
sayfalara ayrılması, her sayfanın sonunda „ileri‟ tuşu ve yanında kaçıncı sayfada
bulunulduğuna dair bir ibarenin bulunması (ör: 2/4),
Metinlerde okumayı kolaylaştırmak için kenar boşluklarına, satır aralıklarına ve paragraf
girintilerine önem verilmesi,
Altyapı ve laboratuarlara dair özellikleri vermek için her bir laboratuar için ayrı bir alt
menü hazırlanması, bu laboratuarların tanıtımında alt alta metin, fotoğraf ve şekil
yerleştirmek yerine kısa bir bilgi ve altında görmek isteyenler için yerleşim planı ve
fotoğrafların bulunduğu linklerin sunulması,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
76
Sitede bulunan duyurular kısmında yeni duyuruların „yeni‟ ibaresi yerine yayınlandıkları
tarih ile duyurulması, bu sayede en güncel duyurunun hangisi olduğunun takip
edilebilmesi,
Duyuruların ilan edildiği pencerenin altına konulacak bir link ile eski duyurulara da erişme
imkânı sunulması,
„Belgeler‟ başlığı altında sunulan staj kılavuzlarının ve belgelerinin „stajlar‟ menüsü altına
taşınarak staj hakkında bilgi edinmek isteyenlere tek menüden yardımcı olmak,
„Güz dönemi‟ menüsündeki bilgilerin „Eğitim-Öğretim‟ Menüsü altına taşınması,
Mezunlar menüsünde mezunlara yönelik iş ilanı ve aktivitelerin yayınlanması. Mezunların
çalıştıkları yer ve iletişim bilgilerini güncelleyebilecekleri bir veritabanı oluşturulması,
Bölüm başkanının öğrencilere ve mezunlara yönelik kaleme aldığı yazıların ana sayfanın
sol tarafındaki menüde „Bölüm Başkanımızdan‟ başlığı altında erişilmesi. Bu yazının
taşınması ile oluşacak alana duyurular panosunun konulması, haberler kısmının ise
„Etkinlikler ve Haberler‟ olarak değiştirilip bölümde düzenlenen tüm akademik etkinlikleri
de kapsayacak şekilde tasarlanması ve fotoğraflar yerine logo ve kayan yazılarla ilan
edilmesi,
Ana sayfanın en üstünde hareketli şekilde bölümden fotoğrafların yer alması,
Ana sayfa açıldığında sağdaki çubuğa gerek kalmadan tüm sayfanın görünebilmesi,
Mevcut durumda sayfanın en altında bulunan bölüm mail adresinin adres ve iletişim
bilgileri ile beraber sunulması,
Ana sayfada sağ tarafta boş kalacak alana facebook ve twitter ile takip seçenekleri ile site
haritası seçeneklerinin konulması,
Arka fonun bej veya beyaz, yazıların siyah renkte oluşturulmasıyla sıcaklığın ve
okunabilirliğin arttırılması.
Tüm öneriler değerlendirilerek ve memnuniyet oranının düşük çıktığı noktaların
iyileştirilmesine yönelik olarak taslak bir web sitesi tasarımı gerçekleştirilmiştir. Şekil 3‟ de
verilen tasarımda da görüleceği gibi, Sağocak (20005) ve Karataş (2003)‟de de önerildiği
üzere, sıcak renk tonlarında arka zemin kullanımı, duyuru ve site yönlendirme butonları
kontrast renklerde ve uygun büyüklükteki yazı karakterleri ile belirtilmiş olması gibi bir dizi
iyileştirme gerçekleştirilmiştir.
ġekil 3. ESOGU EM Bölüm web sitesi önerilen ana sayfa görüntüsü
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
77
İzleyen çalışmalarda, taslak tasarım üzerinde detaylıca çalışılarak, bölüm web sitesi, uzman
görüşlerinden de yararlanılarak, güncellenebilir. Tasarlanan memnuniyet anketler yardımıyla
kullanıcıların, mevcut ve önerilen tasarımlar arasındaki memnuniyet ve başarı farkı
değerlendirilebilir. Katılımcıların test edilmesi (user testing) yöntemleri gibi yaklaşımlarla,
katılımcılara farklı tasarımlar sunulması ve izleyen hipotezler değerlendirilebilir.
H1. İyileştirmelerden sonraki web sitesinin istenilen bilgilere erişimi hızlandırdığı
H2. İyileştirmelerden sonraki web sitesinin kullanım amaçlarına daha uygun olduğu
H3. İyileştirmelerden sonraki web sitesinin kullanıcı memnuniyetini arttırdığı
Bir diğer çalışma da aynı amaca hizmet eden (Ör., Türkiye‟ de bulunan yaklaşık 80 EM
Bölüm) web sitesinin, belirlenen ergonomi kurallarını ne düzeyde sağladığının kıyaslanması
gerçekleştirilebilir.
KAYNAKLAR
Aydın A.O.,Kurt M., 2002, Bilişim ergonomisi, Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Dergisi, Cilt 17, No 4, 93-114.
Bağış, A., 2003, Arayüz tasarımlarının karşılaştırmalı değerlendirilmesinde kullanılabilirlik
yaklaşımı, TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yayınları, Makine ve Mühendis, Sayı
522, 10s.
Erarslan, E., 2005, E-Ticaret web siteleri tasarımının ergonomik açıdan değerlendirilmesi,
11.Ulusal Ergonomi Kongresi, İTÜ İşletme Fakültesi, 26-28 Aralık 2005, 83-90.
Hefley, B., Morris, J. S., 1995, An introduction to the internet and the World Wide Web,
CHI‟95 Mosaic of Creativity, May 7-11, 365-366.
Holcomb, R.D., Tharp, A.L., 1991, What users say about software usability, International
Journal of Human-Computer Interaction, 3, 49-78.
Karataş, S., 2003, Öğretim amaçlı web sayfası tasarımında renk kullanımı, Gazi Üniversitesi
Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23(2), 139-148.
Koç E., 2009, Kansei mühendisliği kullanılarak müşteri odaklı ürün tasarımı: web sayfası
tasarımında uygulanması, Doktora tezi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, 183s.
Kutlu, H.K., 2006, İnternet sayfa tasarımının kullanıcılar üzerindeki etkisi, Yüksek Lisans
Tezi, Ege Üniversitesi, 233s.
Murata, A., 2000, Ergonomic and cognitive engineering for robot-human cooperation,
Proceeding of the 2000 IEEE International Workshop on Robot and Human Interactive
Communication, 27-29.
Neilsen, J., Loranger, H., 2006, Prioritizing web usability, New Riders pres, USA.
Reed, P., Holdaway, K., Isensee, S., Buie, E., Fox, J., Williams, J., Lund, A., 1999, User
interface guidelines and standards: progress, issues, and prospects, Interacting with
Computers, 12, 119-142.
Sağocak, M.D., 2005, Ergonomik tasarımda renk, Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi,
6(1): 77-83.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
78
Şengel, E., Öncü, S., 2010, Conducting preliminary steps to usability testing: investigating
the website of Uludag University, Procedia Social and Behavioral Sciences, 2, 890–
894.
Pekcan, B., 2007, Yazılım ergonomisi ve bir işletme yazılımı üzerine uygulanması, Yüksek
Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 83s.
EK- ESOGU EM Bölüm Web Sayfası Değerlendirme Anketi
Esogü Endüstri Mühendisliği bölümünün internet sitesini ziyaret ettim/ediyorum çünkü...
Bölümde öğretim elemanıyım.
Bölümde idari personelim.
Bölümde öğrenciyim.
Bölümün mezunuyum.
Bölümü tercih etmeyi düşünüyorum.
Kesinlikle
Katılıyorum
Katılıyorum
Kararsızım
Katılmıyorum
Kesinlikle
Katılmıyorum
1. Web sitesi yeterince yalın ve anlaşılır.
2. Web sitesinde siteden nasıl
faydalanabileceğime dair yönlendiriciler
mevcut.
3. Web sitesi, yüksek kalite çıktı alma
standartlarını sağlıyor.
4. Web sitesindeki yazı tipleri kolayca
okunabilecek şekilde seçilmiş.
5. Yazılı içerik başlıklar, listeler,
numaralandırmalar, tablolar vb. ile daha
anlaşılır hale getirilmiş.
6. Yazı ve zemin renkleri okumayı
kolaylaştıracak şekilde belirlenmiş.
7. Web sitesi içeriğindeki metinlerde alışkın
olunan ve anlaşılır terimler kullanılmış.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
79
8. Web sitesinin dili canlı, aktif ve dikkat çekici.
9. Web sitesinde okuduklarım aklımda kalıyor,
hatırlama güçlüğü çekmiyorum.
10. Web sitesi yerleşimi, şekil ve metinleri
uygun bir şekilde bileştiriyor ve ilgi çekiyor.
11. Tüm şekiller birbiri ile uyumlu.
12. Şekiller web sitesinin anlaşılabilirliğini
arttırıyor.
13. Sitenin içeriği ve tasarımı benim siteye giriş
amacım için uygun.
14. Web sitesindeki renkler, yazı tipleri ve
boyutları birbiri ile uyumlu.
15. Web sitesine ve içeriğine erişim için
karmaşık olmayan, görsel temelli bir tasarım
sunuluyor.
16. Web sitesinin tümünde, butonlar, renkler ve
yerleşim açısından tutarlılık söz konusu.
17. Web sitesinin görsellik açısından bıraktığı
izlenim olumlu.
18. Ara yüz kolay anlaşılır bir yapıda
tasarlanmış
19. Web sitesinde ihtiyaç duyduğum bilgilere
erişirken zorlanmıyorum.
20. Web sitesinde aradığım konuların nerde
olduğunu kolayca görebiliyorum.
21. Sayfalar arası geçişlerde zorlanmıyorum.
22. Kendiliğinden açılan (pop-up), çıkmak için
kapatmak zorunda kaldığım sayfalara
yönlendirilmiyorum.
23. Web sitesi beni istediğim sayfalara
yönlendiriyor.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
80
24. Bölüm ile ilgili yapmam gereken bazı işleri
web sitesi aracılığı ile yapabiliyorum.
25. Web sitesini ihtiyaç duyduğum konularda
faydalı buluyorum.
26. Benzer ihtiyaçlarımda web sitesini yeniden
ziyaret ederim.
27. Web sitesi kendisinden beklentilerimi
karşıladı.
28. Web sitesi potansiyel kullanıcıların ilgisini
çekecek şekilde tasarlanmış.
29. Potansiyel kullanıcılar, ilk bakışta web
sitesinden faydalanabileceklerini düşünürler.
30. Web sitesi sadece tek bir kullanıcı grubu
için tasarlanmamış farklı kullanıcı gruplarını da
dikkate almış.
31. Web sitesinin kullanıcı odaklı olma amacı,
ana sayfada ve diğer sayfalarda belirgin biçimde
yansıtılmış.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
81
PĠLOT ĠġYÜKÜ ĠLE PĠLOT HATALARININ ĠLĠġKĠSĠNĠN
ĠNCELENMESĠ
Ebru YAZGAN1 , M.Önder ÖZLER2 , Asuman ÖZGER3
1
Dr., Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Kalite Yönetim Bölümü İki Eylül
Kampüsü 26470 Eskişehir, e-posta : [email protected]
2
Öğrt. Pilot, M.Önder ÖZLER Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Pilotaj
Bölümü İki Eylül Kampüsü, e-posta : [email protected]
3
Yrd. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Havacılık Elektrik
Elektroniği Bölümü İki Eylül Kampüsü 26470 Eskişehir, e-posta :asaracoglu @anadolu.edu.tr
ÖZET
Hata, insanların anatomik, fizyolojik ve psikolojik yetilerinin sınırlı oluşundan
kaynaklanmaktadır. Hatanın nedenleri; yorgunluk, aşırı işyükü olabileceği gibi; kişilerarası
yetersiz iletişim, yetersiz bilgi işleme ve yanılgılı karar da olabilir. Pilot hatası ile ilgili
kaynaklar incelendiğinde, pilot işyükü ile pilot hataları arasındaki ilişkiyi gösteren araştırma
çalışmalarının olduğu görülmüştür. Bu çalışmada pilot işyüküne etki eden bazı faktörlerin,
işyüküne etki etmelerinin durumunu açıklayan önemli bir literatür çalışmasına yer verilmiştir.
Çalışmadaki pilot işyüküne etki eden faktörler; pilotun becerisi, geri bildirim, sistemin
güvenirliliği, görev gereksinimleri, çevresel gereksinimler ve pilotun yorgunluğu olarak ele
alınmıştır. Pilot işyüküne etki eden bu faktörlerin pilotun işyükü üzerindeki etkisi
uygulamadaki örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak; pilotun işyükü çok fazla
veya çok az olduğunda hatalar yaptığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler : Pilot işyükü, pilot hatası, havacılık
THE ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN THE PILOT WORKLOAD AND
THE PILOT ERROR
ABSTRACT
Error is the result of people‟s limited anatomical, physiological and psychological abilities.
As well as fatigue and excessive workload, the causes of error can be inadequate
communication between the individuals, improper information processing and decisions that
are made by error. When the researches regarding pilot error are examined, it is seen that
there are many research works showing the relationship between the pilot workload and the
pilot error. In this study, an important literature study explaining the situation of the effects of
some factors that affect the pilot workload on pilot workload is discussed. In this study, the
factors that affect the pilot workload are addressed as; pilot skill, feedback, system reliability,
task requirements, environmental requirements and pilot‟s fatigue. These factor‟s affects on
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
82
pilot work load are tried to be explained with the examples in the application. As a result;
when the pilot‟s workload is too much or too few, it is seen that the pilot makes errors.
Key words: Pilot workload, pilot error, aviation
1. GĠRĠġ
Pilot hatası; kabul edilebilir profesyonel performans standartlarını karşılamayan ve/veya bir uçak
kazası olasılığını artıran kaza araştırma ekibi tarafından makul bir şekilde dikkate alınabilen pilotun
yaptığı herhangi bir görev veya ihmal hareketidir (Walker, 2007).
Literatürde uçak kazalarının nedenleri ile ilgili birçok çalışma vardır. Cavcar ve Cavcar
(2003) araştırma çalışmasında, 1950 ve 2003 yılları arasında Türk Hava sahasında maksimum
kalkış ağırlığı 5700 kg'ın üzerinde olan ticari uçakların tamamen hasarlandığı 37 kaza
olduğunu belirtmiştir. Bu kazalardan insan hayatı kaybının olduğu 23 tanesinin nedenleri ile
ilgili dağılım Şekil 1' de verilmiştir.
ġekil 1. 1950 ve 2003 yılları arasında Türk Hava Sahası’nda meydana gelen uçak
kazalarının oluĢum nedenlerinin dağılımı
Tablo 1‟de dünya çapında 1950–2009 yılları arasında meydana gelen ticari uçak kazalarının
nedenleri ile ilgili istatistikî bilgiler mevcuttur. Bu çizelge PlaneCrashInfo.com kaza veri
tabanı tarafından derlenmiştir. Kaza istatistikleri 10 veya daha az kişiyi taşıyan uçak, askeri
uçak, kişiye özel uçak ve helikopterleri içermemektedir. “Pilot hatası (hava koşulları ile
ilgili)” , pilot hatasının sebep olduğu fakat hava koşulları olayları tarafından meydana
getirilmiş kazaları belirtmektedir. “Pilot hatası ( mekanik ile ilgili)”, pilot hatasının sebep
olduğu fakat mekanik arıza tarafından meydana getirilmiş kazaları temsil etmektedir. “Diğer
insan hatası” hava trafik kontrolör hatalarını, uçağın yanlış yüklenmesini, yakıt kirliliği ve
yanlış bakım yöntemlerini içermektedir. “Sabotaj” patlayıcı maddeler, uçağa ateş edip
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
83
düşürme, uçak kaçırmayı içerir. “Toplam pilot hatası” 3 tip pilot hatasının toplamıdır (sarı
boyalı satır). Birden fazla nedenin olduğu durumda, en çok öne çıkan neden kullanılarak
çizelge hazırlanmıştır. 1950‟lerden 2000‟lere kadar tüm zamanlar göz önüne alındığında
ölümcül kazaların: pilot hatası, pilot dışındaki diğer insan hatası, hava koşulları, mekanik
arıza, sabotaj ve diğer birçok nedeni olmasına rağmen; %50‟si toplam pilot hatasından
kaynaklandığı kaza istatistiklerine yansımıştır (http://www.planecrashinfo.com/cause.htm).
Tablo 1. Dünya ticari hava taĢımacılığında 1950–2009 yılları arasında meydana gelen
ölümcül kazaların % olarak nedenleri
Neden
1950'ler 1960'lar 1970'ler 1980'lar 1990'lar 2000'ler Tümü
Pilot Hatası
40
32
24
25
27
26
29
Pilot Hatası
(hava şartları ile ilgili)
11
18
14
17
21
17
16
Pilot Error (mekanik ile ilgili)
7
5
4
2
4
3
5
Toplam Pilot Hatası
58
57
42
44
53
46
50
Diğer İnsan Hatası
0
8
9
6
8
8
6
Hava Koşulları
16
10
13
15
9
9
12
Mekanik Arıza
21
20
23
21
21
28
22
Sabotaj
5
5
11
13
10
9
9
Diğer Neden
0
2
2
1
0
1
1
Araştırma çalışmalarında; uçak kazası ve olayların yaklaşık % 50‟sinin pilot hatasına
bağlanabilir olması ve şu anda önemli payı olan bir faktör olarak pilot hatasının etkisinin
evrensel boyutta kabul edildiği görülmektedir. Pilot hataları ile ilişkili en sık görülen pilotun
içsel durumları üzerine Gerbert and Kemmler (1986) yaptığı çalışmasında, kritik uçuş
olaylarının araştırmasına, 1448 Alman Hava Kuvvetleri pilotu katılmaktadır. Araştırmacılar
ilgili uçuş öncesi ve uçuştaki veri, fizyolojik ve psikolojik parametrelerin (davranış
değişkenleri, kritik durumlarda ve öncesinde kişisel durum derecelendirmeleri, pilot hataları
ve bunların sonuçları) yanı sıra çevresel faktörleri içeren 315 maddelik anket uygulanmıştır.
Gerbert and Kemmler (1986)‟in çalışmasından elde edilen sonuçlarda, pilot hataları ile ilişkili
en sık görülen içsel (internal) durumlar ve oranları:
1. Bilgi eksikliği ve zaman baskısı (% 49,9)
2. Uçuş boyunca yüksek gerilim ve aktivasyon seviyesi (% 43,0)
3. Kanalize edilmiş dikkat (% 29,9)
4. Risk farkındalığının eksikliği (% 26,6)
5. Görev aşırı doygunluğu (% 26,3)
6. Başarılı olmak için fazla motivasyon (% 23,4)
7. Kendine fazla güven (% 17,9)
8. Dikkatin dağılması (% 14,6)
9. Düşük toplam uçuş tecrübesi (% 11,7)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
84
10. Motivasyon eksikliği (% 10,6)
2. PĠLOT ĠġYÜKÜ ĠLE PĠLOT HATALARI ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN MODELĠ
Pilot hatası ile ilgili kaynaklar incelendiğinde, pilot işyükü ile pilot hataları arasındaki ilişkiyi
gösteren araştırma çalışmaları vardır. Bu konuda önemli olan bir literatür çalışması Kantowitz
and Campell (1996) çalışmasında, pilot işyükünün çeşitleri ve düzeyleri ile ilişkilendirilmiş
karmaşık görev performans boyunca oluşan birçok hataların ve kazaların olduğunu
belirtmişlerdir. Bu çalışmada pilot işyüküne etki eden bazı faktörlerin, işyüküne etki
etmelerinin durumuna göre gruplanmış durumu verilmiştir (Şekil 2.11). Şekil 2.11‟in en
soldaki kutuda negatif işareti ile gösterilen faktörlerdeki artış, genellikle işyükünü
düşürmektedir. Örneğin pilot becerisindeki artış başka bir deyişle işletim methodlarındaki ve
toplam performanstaki gelişmeler, genel anlamda pilot işyükünü düşürecektir. Geribildirimin
sağlanması otomatik sistemin ne yaptığını pilotun anlamasına yardım etmekte ve pilotun
düşünmesi gereken alternatiflerin sayısını düşürerek işyükünü azaltmaktadır. Otomatik
sistemin güvenirliliğindeki artış, işyükündeki azalmaya yol açan karar verme ve görev
performansı ile ilgili belirsizlikleri düşürecektir.
Pilot Becerisi
Geri Bildirim
Sistem Güvenirliliği
+
Görev Gereksinimleri
Çevresel Gereksinimleri
Pilotun Yorgunluğu
-
Çok Az
Hata
+
Pilot İşyükü
Tamam
Çok Fazla
Hata
Güvenli
Çalışma
ġekil 2.11 Pilot iĢyüküne etkileyen temel faktörler
Şekil 2.11‟in en sağındaki kutuda pozitif işareti ile gösterilen faktörlerdeki artış, genellikle
işyükünü artırmaktadır. Örneğin çevresel gereksinimler (örneğin yüksek hızlardaki iniş veya
pistteki son dakika değişikliğinin uygulamaya konulması) işyükünü artırmaktadır. Görev
gerekliliklerindeki artış; örneğin pilotun izlemesi gereken göstergelerinin sayısındaki artış,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
85
aynı zamanda işyükünü artırmaktadır. Pilotun yorgunluğu, zamanında görev gerekliliklerine
yanıt vermek için pilotun kapasitesini düşürdüğünden yine işyükünü artırmaktadır. Ayrıca
önemle tartışılan bu faktörlerin bağımsız olmadığı ve çoğunlukla biri diğerine karşılıklı
etkileyeceği belirtilmiştir. Örneğin çevresel gereksinimlerindeki artışın, yüksek derecede
kabiliyetli pilotlar için işyükü üzerinde önemsiz bir etkisinin olduğu, daha az kabiliyetli
pilotlar için işyükü üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabileceği ifade edilmiştir. Böylece
Kantowitz and Campell (1996), pilotun işyükü üzerinde bu faktörlerin birleştirilmiş etkisinde;
pilotun yaşı, göstergenin ve kontrolün tasarımı ve tecrübenin seviyeleri gibi ilave etkilerin söz
konusu olabileceğini belirtmişlerdir.
Şekil 2.11‟de görüldüğü üzere; pilot işyükü bu faktörlerin değişimlerinin toplamından dolayı
herhangi bir anda değişebilir. İşyükü çok fazla veya çok az olduğunda, pilotun işyükünün
normal olduğu durumdakinden daha çok eksiklik (omission) veya ekleme (commision)
hataları yapması muhtemel olacaktır. Bununla birlikte azyükleme de, özellikle işin
birçoğunun otomatik olarak gerçekleştiği glass kokpitlerde (glass cockpit) önemli tehlikedir.
Hatalar işyükününü makul olduğunda ve aniden değişmediğinde en düşük olasılıkla ortaya
çıkmaktadır. Tutarlı ve güvenli uçuş operasyonları ne çok fazla nede çok az olan pilot
işyükünün seviyelerini gerektirmektedir (Kantowitz ve Campell,1996).
3. PĠLOT ĠġYÜKÜ ĠLE PĠLOT HATALARINA ĠLĠġKĠN UYGULAMALAR
Bu bölümde pilot işyükünden doğan ölümcül uçak kazalarından örnekler verilmiştir. Uçak
kazalarına ilişkin örnekler Aviation Safety Network veritabanından (http://aviationsafety.net/database/events) elde edilmiştir. İlk olarak pilot işyükünü artıran yorgunluktan
dolayı oluşan kaza aşağıda verilmiştir:
Kazanın Tanımı
06 Ağustos 1997 tarihinde Kore Hava Yolları‟na ait Boeing 747-3B5 tipi uçağı Guam (Pasifik
Okyanusunda bir ada) düşmüş ve kazada uçakta bulunan 254 kişiden 228 kişi hayatını
kaybetmiştir.
Kazanın Olası Nedeni
Hassas olmayan yaklaşmayı uygulamada kaptanın hatası ve yardımcı pilot ve uçuş
mühendisinin kaptanın yaklaşmasını uygulamasını etkili bir şekilde izleme ve çapraz
kontrolünde hata yapmasıdır. Bu hatalara neden olan faktörler; kaptanın yorgunluğu ve Kore
Hava Yolları‟nın yetersiz uçuş ekibi eğitimidir.
İkinci olarak pilot işyükünü artıran hava koşullarından biri olan düşük görüş mesafesinden
dolayı oluşan kaza aşağıda verilmiştir:
Kazanın Tanımı
08 Ekim 2001 tarihinde Scandinavian Hava Yollarına ait McDonnell Douglas MD-87 tipi
uçağı İtalya‟da düşmüş ve kazada uçakta bulunan 110 kişinin tümüi hayatını kaybetmiştir.
Kazanın Olası Nedeni
Eldeki kanıtlar ve elde edilen bilginin analizinden sonra, nedenin aktif pistte bir Cessna
uçağının piste yanlışlıkla girmesi olduğu kabul edilebilir. Cessna uçağının uçuş ekibinin
düşük görüş koşulları esnasında insan faktörü ile ilgili eylemi olduğu açıktır. Kazanın olduğu
havaalanındaki sistemin, yanlış prosedürler, açık insan hataları ve hatalı havaalanı yerleşimi
bir yana, yanlış anlamaların önüne geçecek bir şekilde dahi kurulmadığı söylenebilir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
86
4. SONUÇLAR
Bu çalışmada pilot işyüküne etki eden bazı faktörlerin, işyüküne etki etmelerinin durumunu
açıklayan önemli bir literatür çalışmasına yer verilmiştir. Çalışmadaki pilot işyüküne etki
eden faktörler; pilotun becerisi, geri bildirim, sistemin güvenirliliği, görev gereksinimleri,
çevresel gereksinimler ve pilotun yorgunluğu olarak ele alınmıştır. Ayrıca uçak kazaları ile
ilgili istatistiklere bakıldığında yorgunluk, çevre koşulları, görev gereksinimleri gibi pilot
işyükünü artıran faktörlerden dolayı kazaların olduğu görülmüştür. Bu nedenle havayolu
işletmelerin pilot işyükünü artırıcı unsurlardan olan yorgunluk için pilotların çalışma
saatlerinde gerekli düzenlemeleri yapması, personel eksikliğini gidermesi önemlidir. Çevre
koşullarından doğan hataları önlemek için; pilotun hataya neden olacak olası çevre koşulları
ile ilgili eğitimleri alması önerilmektedir. Pilotun tecrübesi pilotun işyükünü azalttığı
bilindiğinden tecrübeli pilotların işletmeler tarafından çalıştırılması uygun olacaktır. Sonuç
olarak hava yolu işletmelerin eğitime, bilgilendirmeye, kontrollere daha çok önem vermelidir.
Havacılıkta kullanılan teknolojinin son 50 yılda önemli derecede ilerleme kaydetmesi,
uçakların karmaşık sistemleri sürekli eğitim ve bilgi tazelemeyi gerekli kılmaktadır. Pilot
hatasından dolayı oluşabilecek uçak kazalarını en aza indirmek için pilot işyükünü artırıcı
unsurlarla ilgili işletmelerin detaylı çalışmaları yapması ve uygun çözümleri üretmesi
gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Aviation Safety Database, http://aviation-safety.net/database/events
Cavcar, M. ve Cavcar, A., 2003, Türkiye hava sahası ticari hava taşımacılığı kazalarına genel
bakış: 1950–2003, Mühendis ve Makina, 44, 518, 21-29.
Gerbert, K., Kemler R., 1986, The causes of causes: determinants and background variables
of human factor incidents and accidents, Ergonomics, 29, 11, 1439 – 1453.
Kantowitz, B.H. and Campbell, J.L., 1996, Pilot Workload and Flightdeck Automation, In
Automation and Human Performance: Theory and Applications by Mustapha Mouloua
and Raja Parasuraman,Lawrence Erlbaum Associates, 117-136.
Kaza veri tabanı, http://www.planecrashinfo.com/cause.htm
Walker, H.M., 2007, Reducing pilot error mishaps, M.S. Thesis, The University of Texas
Medical Branch Graduate Sch.of Biomed. Sci.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
87
HAVACILIKTA ĠNSAN KAYNAKLI BAKIM-ONARIM ARIZALARI
Asuman ÖZGER1, Ebru YAZGAN2
1
Yrd. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Havacılık Elektrik
Elektroniği Bölümü İki Eylül Kampüsü 26470 Eskişehir, e-posta : [email protected]
2
Dr., Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Kalite Yönetim Bölümü İki Eylül
Kampüsü 26470 Eskişehir, e-posta : [email protected]
ÖZET
Havacılık sektöründe yapılacak en ufak hatanın bile sonuçlarının ölümcül olmasından dolayı
hata kaynağının doğru belirlenmesi çok önemlidir. Hatalara sebep olan çok sayıda nedenin
olduğu kabul gören bir gerçektir. Araştırmalar havacılıktaki teknolojik ilerlemelere rağmen
insan kaynaklı hataların hala çok yüksek oranda kaldığını göstermektedir. Bu çalışmada insan
kaynaklı bakım-onarım arızaları/hasarları ele alınmıştır. Uçak bakım teknisyenin bakımonarım sırasında yapabileceği olası hatalar örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak
konu ile ilgili elde edilen bilgilerin yaygınlaştırılması ile havacılıkta olası bakım-onarım
kaynaklı kazaların en aza indirgenmesi havacılık emniyeti açısından önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Uçak bakım-onarım, insan faktörü, uçak bakım teknisyeni, uçak kazaları
HUMAN FACTOR IN AVIATION MAINTENANCE- REPAIR
ABSTRACT
Since the results of even the slightest error in the aviation sector is fatal, it is crucial to detect
the error source properly. The existence of many reasons to cause error is a well accepted fact.
Researches show that in spite of the technological developments in aviation, human related
errors are still too much. In this study human related maintenance and repair defects are
discussed. And also, the errors that are probable to be made by an aircraft maintenance
technician during maintenance and repair are tried to be exemplified. As a result, the
intensification of the information about the subject and the minimization of the accidents
caused by maintenance and repair are very important in terms of aviation safety.
Keywords: Aircraft maintenance and repair, human factor, aircraft maintenance technician,
aircraft accidents
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
88
1. GĠRĠġ
Genel olarak havayolu taşımacılığında tüm sistemi oluşturan temel birimler; uçuş, hava trafik
kontrol, bakım ve diğer hizmet sağlayıcı birimler olarak ayrılabilir. Bu birimler zincirin birer
halkaları gibidir. Hiçbiri diğerinden daha az önemli değildir ve halkalardan birinin zayıf
olması tüm sistemin zayıf olması manasına gelmektedir. Havacılıkta basit bir hata bile
ölümcül kazalara yol açabildiğinden, kazaların önüne geçmek için tüm sürecin ve süreçte yer
alan öğelerin iyi analiz edilip değerlendirilmesi ve buna paralel olarak gerekli iyileştirme ve
düzeltmelerin yapılması büyük önem taşımaktadır.
Havacılıkta uçak kaza ve kırımına neden olan insan faktörü son yirmi yıldır araştırmacılar
tarafından ele alınmaktadır (Liang ve ark., 2010). Campbell ve Bagshaw (2002) çalışmasında,
havayolu taşımacılığının en güvenli taşımacılık modu olmasına rağmen, havacılık kazalarının
%70‟inden fazlasının insan hatalarından meydana geldiğini belirtmiştir. Boeing‟in 2003
yılında yaptığı bir araştırmada dünya ticari jet filolarının 1996-2005 yılları arasında
gerçekleşen tam hasarlı kazaların temel nedenleri ve bu unsurların toplam nedeni bilinen
kazalar içindeki oranı belirlenmiştir. Bu araştırmaya göre kazaların %74‟ü.uçuş ekibi, %5‟i
havaalanı hava trafik kontrolörü, %3‟ü ise bakım ve kontrol personeli hatalarından meydana
geldiği belirtilmiştir (Boeing, 2006). Özellikle uçuş ekibi ve havaalanı/hava trafik kontrolörü
hatasından kaynaklanan kazaların diğer kazalara oranla daha yüksek oranda olması sebebiyle
yakın zamana kadar havacılıkta insan faktörü uçuş ekibi ve hava trafik kontrolörü hatalarına
odaklanmış durumdaydı. Fakat bakım ve kontrol hatalarının giderek artması dikkatlerin bu
alandaki insan hataları konusuna kaymasına neden olmuştur (Gramopadhye ve Drury, 2000;
Chang ve Wang 2010).
Laterella ve Prabhu (2000) havacılık bakım ve onarımda yaklaşımlar, raporlama ve insan
hatasının yönetimi konusunda yayın araştırması yapmıştır. Çalışmada insan hatası araştırma
yaklaşımları, havacılık bakım ve onarımda yapılan işler ve çevresel karakteristikler ele
alınarak konu ile ilgili bir genel bir bakış ortaya konmuştur.
Gramopadhye ve Drury (2000) çalışmasında uçak bakımında insan faktörünün önemine
değinmiştir. Çalışmada uçak bakım süreci ile bu süreçte insan faktörüne etki edebilecek
faktörler konusundan bahsedilmiş ve yapılan araştırmalar yanında havacılık otoritelerinin
konu ile ilgili yaptıkları çalışmalara yer verilmiştir.
Chang ve Wang (2010) uçak bakım teknisyenliğinde önemli risk faktörlerini araştırmıştır.
Konu ile ilgili deneysel bir çalışma yaparak 9 önemli risk faktörü belirlemiştir. Çalışmada
ayrıca bir yaklaşım ve model önerisi sunulmuştur.
Liang ve ark (2010) çalışmasında havacılık bakımında insan hatalarını önlemek için uçak
bakım teknisyeninin işlemleri yerine getirmesinde yardımcı on-line bakım platformları
kullanılmasını önermiştir. Bu platformda insan hatalarını önleyebilmek amacıyla bakımdaki
her işlem için insan hatası riskleri tanımlanmıştır.
Usanmaz (2011) çalışmasında uçak bakım onarımında kazaların önlenebilmesi için bakım
teknisyeninin önemine vurgu yapmış ve EASA Part 66 kurallarına göre bir bakım teknisyeni
eğitim modeli önermiştir.
Bu çalışmada havacılıkta bakım ve onarımın önemini ortaya koymak amacıyla bakım ve
onarım kaynaklı kazalar incelenmiştir. Çalışmada öncelikle uçak bakım onarımı ve uçak
teknisyeninin görevleri hakkında bilgi verilmiş, ardından bakım ve onarım kaynaklı kazalar
sınıflara ayrılarak her konu ile ilgili yaşanan kazalara yer verilmiştir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
89
2. UÇAK BAKIM VE ONARIMI VE ĠNSAN FAKTÖRÜ
Uçak bakımı uçağın üretiminden itibaren başlayan ve servisten kaldırılıncaya kadar devam
eden bir süreçtir. Bakım işlemlerinde amaç uçağı yapısal ve fonksiyonel olarak üretildiği ilk
günkü performansta tutmaktır. Bunun için yapılan bütün işlemler bakım faaliyetlerinin
konusudur (Govce, 2005). Uluslararası Hava Taşımacığı Birliği (IATA) bakımı, bir
parçayı/elemanı çalışabilir durumda tutmak için servis, tamir, modifikasyon, revizyon, kontrol
ve durum tespiti gibi işlerden oluşan faaliyetlerin tümü olarak tanımlanmıştır (ITRM, 2009).
Emniyetli ve güvenilir bir hava taşımacılığı için uçağın bakım ve kontrollerinin yerinde,
zamanında ve doğru olarak yapılması büyük önem arz etmektedir. Bakım, karmaşık bir
sistemdir ve sistemin en önemli bileşenleri insan ve makinedir (Gramopadhye ve Drury,
2000). İnsan faktörü konusunda yapılacak her türlü çalışma kazaların önlenmesinde önemli
rol oynayacaktır.
Literatürde farklı bilim alanlarında farklı insan hatası tanımları yapılmıştır. Laterella ve
Prabhu (2000) çalışmasında yer verdiği tanımların ilkinde “insan hatası genel anlamda kabul
edilebilirlik sınırlarını aşan her türlü davranıştır” denmektedir. Laterella ve Prabhu (2000)‟nın
çalışmalarında yer verdiği bir diğer tanımda ise insan hatası “sistem tarafından tanımlanan
toleransların dışına çıkan davranış ya da eylemsizlik” olarak ifade edilmiştir. Bir başka
tanımda ise insan hatası “istenen bir sonucun gerçekleşmemesine sebep olan kusurlu
davranış” olarak ele alınmaktadır (Laterella ve Prabhu, 2000). Konu, diğer yaklaşımlardan
uzaklaşılarak makine ve insan yönüyle ele alındığında insan hatasının istenen bir sonucun
gerçekleşmemesine sebep olan kusurlu davranışlar olarak tanımlanması yerinde olacaktır.
İnsan hatasına çok sayıda faktörün etki ettiği bilinmektedir. Bu faktörlerden birkaçı kişilik
özelliği, çalışma şartları, fiziksel yorgunluk, beceri, iş yükü olarak sıralanabilir.
Havacılık alanında bakımın yanlış ya da eksik yapılması çok çeşitli sonuçlar doğurabilir.
Doğabilecek sonuçlardan bazıları uçağın kalkış yaptığı havaalanına geri dönmesi, başka bir
bölgeye/havaalanına zorunlu iniş yapması, seferlerde gecikmeler olması, parça ya da
sistemlerin bozulması, uçakta ya da sistemlerde büyük hasarlar oluşması, yaralanmalar ve
hatta ölümlerle sonuçlanabilecek kazaların meydana gelmesi olarak sıralanabilir (.Liang, ve
ark., 2010). Havacılık kazalarının sonuçları ekonomik maliyetinin yanı sıra yanında insan
kaybına da neden olmaktadır.
Uçak bakımları yapıldıkları süreye, yere ve amaca göre sınıflandırılır. Amaca göre bakımlar,
önleyici ve düzeltici bakımlar olmak üzere iki ayrı başlıkta incelenir (MEGEP, 525MT0039).
Programlı bakımlar önleyici bakımlar kapsamındadır ve bu bakımlar ile ilgili her türlü
planlama ve dokümantasyon çalışmaları uçağın tasarımından itibaren başlar. Üretici firma
uçağın bakımları ile ilgili bakım manüelleri yayınlar. Uçak bakım teknisyeni yapacağı bütün
işlerde bu manuellerdeki prosedürlere uymak zorundadır. Programsız bakımlar ise uçuşta ya
da kontroller esnasında ortaya çıkan, uçuş emniyetini etkileyebilecek arıza ya da hasarların
giderilmesi için yapılan bakımlardır. Uçuş sırasında ortaya çıkan arızalar ya da şüpheli
durumlar için pilot uçağın kayıt defterine arıza/durum hakkında açıklama yazar. Uçak bakım
teknisyeni bu kayıt defterinde yazılı açıklamaları okur ve gerekli işlemleri yapar. Aynı şekilde
bildirilen arıza/durum için yapılan işlemlerin kayıt defterine yazılması zorunludur.
Havacılıkta bakım manüelleri dışında uçuş, bakım ve uçuş emniyeti ile ilgili çok sayıda
doküman ve yayın söz konusudur. Konu gereği sadece bakım ile ilgili olan Servis Bülteni,
Uçuşa Elverişlilik Talimatları ve Servis Bilgi Notundan bahsedilecektir (ITRM, 2009).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
90
Servis Bülteni (SB-Servis Bulletin): Uçak, motor, teçhizat ve pervane üreticisi gibi üretici
firmalar tarafından yayınlanan ve uçak kullanıcılarına gönderilen bültenlerdir. İlgili
parça/sistem üzerinde yapılması gereken tadilatların ya da parça/sistemde hatalar varsa
bunları içeren bilgilerin yer aldığı dokümanlardır. Zorunlu servis bülteni, öneri niteliğindeki
servis bülteni, optimal servis bülteni olmak üzere 3 farklı servis bülteni yayınlanır.
UçuĢa ElveriĢlilik Talimatları (AD-Airworthiness Directive): Belli bir modeldeki uçak
için uçağın üretici firmasının bağlı bulunduğu havacılık otoritesi ya da uçağın işletmecisinin
veya sahibinin bağlı bulunduğu sivil havacılık otoritesinin hazırladığı uygulanması ve
uyulması zorunlu olan bilgi notudur. Uçuşa elverişlilik yönergesinde uçak ile ilgili uçağın
sahibini ve işletmecisini uçak, motor, aviyonik ve diğer sistemlerin bilinen bir güvenlik
eksikliği ve düzeltilmesi konusunda bilgiler yer alır. Üretici firma tarafından yayınlanan
servis bültenleri, ilgili sivil havacılık otoritesi tarafından incelenir ve uygulanması zorunlu
olarak belirlenenler AD olarak yayınlanır.
Servis Bilgilendirme Mektubu (SIL-Service Information Letter): Üretici firmalar
tarafından yayınlanan uçak ya da eleman ile ilgili edinilen bilgilerin aktarıldığı yayınlardır.
Amaç uçak kullanıcılarına konu hakkında bilgi vermektir.
SB, AD ve SIL‟lere göre uçak bakımlarında ve uçak işletmesinde gerekli düzenlemeler
yapılarak sonraki uygulamalardaki bu düzenlemeler dikkate alınır.
3. UÇAK BAKIM TEKNĠSYENĠ VE Ġġ AKIġ ġEMASI
Uçak Bakım Teknisyeni (UBT) uçağın faaliyetini emniyetli bir şekilde sürdürebilmesi için
üretici firmanın hazırladığı ve zaman zaman revize ettiği bakım dokümanlarındaki
prosedürleri uygulayarak tüm sistem/parçaların servis, kontrol, bakım, tadilat, revizyon ve
onarımlarını yapar. Şekil 1‟de uçak bakım ve kontrolünde iş akış şeması görülmektedir.
İşletmelerde uçak bakımında görev alan teknisyenler kontrol ve onarım teknisyeni olarak
sınıflandırmanın yanında hat bakım teknisyeni, atölye teknisyeni ve ekipbaşı teknisyen olarak
da sınıflandırılmaktadır (Latorella ve Prabhu, 2000).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
91
ġekil 1. Bakım ve kontrol iĢ akıĢ Ģeması (Gramopadhye ve Drury, 2000)
4.
HAVACILIKTA
SINIFLANDIRILMASI
BAKIM
ONARIM
KAYNAKLI
KAZALAR
VE
Havacılıkta uçak kazası (accident) bir uçağın operasyonu sırasında ölüm, ciddi yaralanma ya
da uçakta ağır hasar ile sonuçlanan olaylar, kırım (incident) ise operasyonların emniyetine
olumsuz etki eden olaylar olarak tanımlanmaktadır (FAR Part 830).
Bakım onarım kaynaklı uçak kazalarının çoğuna metal yorulmalarının ya da gevşemiş,
kaybolmuş cıvata gibi parçaların sebep olduğu tespit edilmiştir. Kırımlara ise çoğunlukla
parçaların kaybolması ya da tamamlanmamış onarımlar sebep olmaktadır. Sıklıkla yapılan
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
92
bakım hataları arasında uçağın içinde kaybolan nesnelerin çıkarılmaması, yakıt ya da yağ
servis kapaklarının gevşetilmesi ya da kaybedilmesi, panel ya da diğer parçaların emniyetinin
yapılmamış olması ve pinlerin yerlerinden çıkarılmamış olması gibi hatalar yer almaktadır
(Endsley ve Robertson, 2000). Bunun yanında uçak üreticisi tarafından yayınlanan bakım
manüellerindeki prosedürlerin doğru uygulanmaması, Uçuşa Elverişlilik Talimatları ve Servis
Bültenlerinde yer alan uyarıların ihlal edilmesi ya da modifikasyonların yapılmaması gibi
nedenlerden dolayı da kaza ve kırımlar meydana gelmektedir.
Şekil 2‟ de teknisyenin yaptığı bir hata nedeniyle uçak üzerinde meydana gelen bir hasar
görülmektedir.
ġekil 2. YanlıĢ uygulama nedeniyle meydana gelen hasar örneği
Bakım onarım kaynaklı kazalar 5 grup altında incelenebilir.
-
Önceki Hasarın Onarımı Sonrası Meydana Gelen Kazalar
Yetersiz Motor Bakımı veya Kontrollerinden Kaynaklanan Kazalar
SB ve AD‟lerin Takip Edilmemesi Nedeniyle Kaynaklanan Kazalar
Altstandart Uygulamalarından Kaynaklanan Kazalar
Parçaların Yanlış Yerleştirilmesinden Kaynaklanan Kazalar
Aşağıda NTSB (National Transportation Safety Board) veri tabanında yer alan gerçekleşmiş
kazalara
yer
verilmiştir
(http://aviation-safety.net/database/events/,
http://www.ntsb.gov/investigations/reports_aviation.html)..
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
93
4.1. Önceki Hasarın Onarımı Sonrası Meydana Gelen Kazalar
12 Ağustos 1985 tarihinde Japon Havayollarına ait Boeing 747SR-46 tipi uçağı Japonya‟da
düşmüş ve kazada mürettebatla birlikte uçakta bulunan 524 kişiden 520‟si hayatını
kaybetmiştir. Kazanın uçağın arka basınç bölmesinin ve buna müteakiben kuyruğun, sabit
dikey dümen sathının ve hidrolik uçuş kontrol sistemlerinin yer aldığı gövdenin bir
bölümünün kopması ve dolayısıyla uçuş kalitesinin bozulması yanında birincil uçuş kontrol
fonksiyonlarının kaybolması nedeniyle meydana geldiği tahmin edilmektedir. Uçağın arka
basınç bölmesinin kopmasının sebebi, bölmede oluşan yorulma çatlaklarının birleşme
noktasına kadar yayılarak bölmenin dayanıklılığının zayıflamasıdır. Bu kopma uçuş sırasında
kabin basıncının düşmesine sebep olmuştur. Kazanın olası nedeni olarak görülen yorulma
çatlaklarının başlaması ve yayılmasının, daha önce uygun olmayan onarımların yapılmasına
ve sonraki kontrollerde yorulma çatlaklarının tespit edilememesine bağlı olabileceği ifade
edilmiştir. Bundan sonra NTSB Aralık 1985‟de yedi güvenlik önerisi yayınlamıştır. Bu
öneriler basınç bölmesinin tasarımı, bakımı ve kontrolleri konularını kapsamaktadır. Buna
bağlı olarak Ulusal Havacılık Otoritesi (FAA) uçuşa elverişlilik direktifleri yayınlamıştır.
225 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bir başka kaza ise 25 Mayıs 2002 tarihinde
gerçekleşmiştir. Çin Havayollarına ait Taipei -Hong Kong seferini yapan 206 yolcusu ve 19
mürettebatı bulunan Boeing 747-209B tipi uçak Pasifik Okyanusuna düşmüştür. Kazanın
olası sebepleri arasında daha önce meydana gelen kuyruk çarpması neticesinde yapılan geçici
onarımın sonrasında Boeing SRM uyarınca yapılması gereken kalıcı onarımın yapılmaması
yer almaktadır. Ayrıca arka gövdede oluşan yorulma hasarlarının da bakım ve kontroller
sırasında belirlenememiş olması da kazanın olası nedenleri arasında sıralanmaktadır. Bu
kazanın sonuç raporunun yayınlanmasından sonra 8 Nisan 2003‟de NTSB emniyet ile ilgili
dört öneri yayınlamıştır. Bu öneriler uygun olmayan olası onarımların sebep olabileceği
yorulma ve buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek yapısal hasarlar ile ilgilidir.
4.2. Motor Kaynaklı Kazalar
Motor bakımı ve kontrollerinin kusurlu yapılması neticesinde meydana gelen kazalardır. Bu
kategoride yer alan kazalardan biri 11 Kasım 1991‟de Brezilya‟da gerçekleşmiştir. Bölgesel
havayolu taşımacılığı yapan Nordeste Linhas Aéreas‟a ait Embraer 110P1 Bandeirante tipi
uçak Brezilya‟da düşmüştür. Kazada 3‟ü mürettebat olmak üzere uçakta bulunan 15 kişi ile
yerde bulunan 2 kişi hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelemede sağ motorun sıcaklık
göstergesinin gerçek sıcaklık değerinden daha düşük bir değer gösterdiği tespit edilmiştir.
Motorun bir süre bu yüksek sıcaklıkta çalıştığı belirlenmiştir. Ayrıca yapılan incelemede
bakım ve kontrol görev kartlarının sade bakım mühendisi tarafından imzalandığı bakım
kontrolünün imzasının ise olmadığı tespit edilmiştir.
Motor arızası nedeniyle meydana gelen bir başka kaza ise 4 Aralık 2004 tarihinde Amerika
Birleşik Devletleri‟nde meydana gelmiştir. Miami Air Lease„a ait Convair CV-340-70 tipi
kargo uçağı Kuzey Miami sahiline zorunlu iniş yapmıştır. Kaza şans eseri ölümle
sonuçlanmamış ancak uçak kullanılamaz duruma gelmiştir. Kazanın olası nedeni sol motora
uygun olmayan bakımın yapılması olarak belirlenmiştir. Bakım sırasında yapılan yanlış
uygulama ana biyel yatağının ve motor yakıt sisteminin tamamen hasarlanmasına sebep
olmuştur. Bunun sonucunda da uçak motorunda oluşan güç kaybı nedeniyle istenilen irtifada
uçuş sağlanamamış ve uçak zorunlu iniş yapmıştır. Bu kazada bir başka faktör de uçak
operatörünün ve uçuş ekibinin fazla yükleme yaparak uçak için belirlenen müsaade edilebilir
maksimum kakış ağırlığını aşmış olmasıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
94
4.3. SB ve Ad’lerin Takip Edilmemesi Nedeniyle Kaynaklanan Kazalar
15 kişilik mürettebatın tamamı ile 256 yolcunun 249‟u hayatını kaybetmiştir. Kaza 20 Nisan
1994 tarihinde Japonya‟da meydana gelmiştir. Taipei-Nagoya seferini yapan Çin
Havayollarına ait Airbus A300B4-622R tipi yolcu uçağı Nagoya-Komaki‟ye düşmüştür.
Kaza, uçağın iniş için piste yaklaşması sırasında yardımcı pilotun yanlışlıkla “Go” kolunu
hareket ettirmesi ve buna bağlı olarak iniş yapmak için hazırlanan uçağın bir takım
kumandalarının kalkış pozisyonu alması ve bu duruma kaptan pilotun geç müdahale etmesi
nedeniyle gerçekleşmiştir. Burada mürettebatı ikaz eden bir uyarı ve fonksiyonu tanıtan bir
sistem yoktu. Kaptan ve yardımcı pilotlar FD modunun değiştiğini anlamamışlardı. Yapılan
incelemelerde daha önce konu ile ilgili olarak uçak üreticisi firmanın uçak üzerinde birtakım
modifikasyonların yapılması gerektiğini belirten bir Servis Bülteni yayınladığı ancak Servis
Bülteninde belirtilen modifikasyonun havayolu işletmesi tarafından yapılmadığı görülmüştür.
Bunun yanında uçak üreticisi firmanın Servis Bültenini “Zorunlu” sınıfına sokmamış olması
da ilgili modifikasyonun uygulanmasında esnek davranılmasına sebep olmuştur.
Bir başka kaza ise 3 Mart 1974 tarihinde meydana gelmiştir. Türk Hava Yollarına ait
McDonnell Douglas DC-10-10 tipi yolcu uçağı Paris-Londra seferini yaparken Fransa‟da
Bois d'Ermenonville‟ye düşmüştür. Kazada 11‟i mürettebat olmak üzere 346 kişi hayatını
kaybetmiştir. Kazanın uçuş sırasında sol taraftaki arka kargo kapısının fırlaması sonucu
meydana geldiği rapor edilmiştir. Kapının fırlaması altında yatan sebebin kalkıştan önce
kapının kilitleme mekanizmasının yanlış oturtulması olduğu belirlenmiştir. Mekanizmanın
tasarım karakteristiği gereği havalandırma kapısı kapalı görünmesine rağmen gerçekte kilitler
tam olarak kapanmamış ve kilitleme pinleri yerine oturmamıştı. Kilitleme pinlerinin yerlerine
oturup oturmadığının gözle de kontrol edilmesi gerektiği özellikle belirtilmeliydi. Bu yanlış
kapatma pek çok yanlış faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki ilgili
Servis Bülteninin uygulanmamış olmasıdır. Yanlış modifikasyonlar ve ayarlar, pinlerin dışarı
çıkmasına ve kokpitteki görsel uyarı ışığının kapı kilitlenmeden kapanmasına sebep olmuştur.
Bundan başka kapı kapatıldıktan sonra görsel kontrolün yapılmamış olması da bir etkendir.
4.4. Genel Altstandart Uygulamalarından Kaynaklanan Arızalar
Altstandart uygulamalarından kaynaklanan bir kaza 18 Mart 1997‟de gerçekleşmiştir. Kazada
Stavropolskaya Aktsionernaya Avia firmasına ait Antonov 24RV tipi uçak Rusya‟da
Cherkessk‟e düşmüş, 6‟sı mürettebat 50 kişi hayatını kaybetmiştir. İnceleme raporunda kaza
öncesi süreçte uçağın mekanik kontrolünün izleme aletleri kullanılmadan yüzeysel olarak
yapıldığı, genel bakımlar ve servis ömrü arasındaki sürenin yetkisiz bir şekilde uzatıldığı
belirtilmiştir. Ayrıca gerekliliklerin yerine getirilmediği, bakımların düzenli yapılmadığı ve
uçakta ulaşılması zor bölgelerin korozyon hasarlarının ve bunların dereceleri belirlenmediğine
yer verilmiştir.
Bir başka kaza da 30 Temmuz 1998 tarihinde Hindistan‟da meydana gelmiştir. Alliance Air'e
ait HAL/Dornier 228-201 tipi uçak 3 mürettebatı ve 3 yolcusu ile birlikte düşmüştür. Uçakta
bulunanlar ile birlikte yerde bulunan 3 kişi de hayatını kaybetmiştir. Kalkıştan hemen sonra
uçağın yukarı yunuslama hareketinde kontrol kaybı meydana gelmiştir. Bu duruma yatay
irtifa dümeninin hücum kenarının birden aşağı hareketi sebep olmuştur. Kazanın gerekli
civataların bağlanmamasından kaynaklandığı kaza raporunda ifade edilmiştir. Sonuç olarak
bu kazaya işletmenin zayıf bakım uygulamaları neden olmuştur.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
95
4.5. Parçaların YanlıĢ YerleĢtirilmesinden Kaynaklanan Kazalar
Uçak bakım onarımı nedeniyle meydana gelen kazaların bir kısmı da parçaların yanlış
yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebepten kaynaklanan kazalardan biri Amerika
Birleşik Devletleri‟nde meydana gelmiştir. Columbus-Mansfield seferini yapan Air
Tahoma‟ya ait Convair CV-580 tipi uçak düşmüş ve içinde bulunan 3 mürettebat hayatını
kaybetmiştir. Kazanın olası nedeninin elevator ayar kablosunun yanlış takılması ve kaptan
pilotun bakım sonrası-uçuş öncesi kontrollerini eksik yapması sebebiyle meydana geldiği
rapor edilmiştir.
Parçaların yanlış yerleştirilmesinden kaynaklanan bir başka kaza da Amerika birleşik
Devletleri‟nde meydana gelmiştir. Kaza uçağın test aşamasında gerçekleşmiş ve uçakta
bulunan 2 mürettebat hayatını kaybetmiştir. Kaza raporunda kazanın olası sebebinin yatış
hareketini kontrol eden ark üst tork manivelasının bakım personeli tarafından yanlış
yerleştirilmesi olduğu belirtilmiştir.
5. SONUÇ
Havacılıkta hataların bedeli çok ağır sonuçlar doğurabilmektedir. Havacılık bir sistemler
bütünü olduğundan sistemdeki her bileşenin iyi analiz edilmesi ve gerekli düzeltme ve
iyileştirme çalışmalarının yapılması önemlidir. Bakım havacılıkta en önemli ayaklardan
biridir. Bakımda insan faktörünün önemi kabul gören bir gerçektir. Bu nedenle çalışmada
uçak bakımı ve onarımında insan faktöründen kaynaklanan kazalara yer verilmiştir. İnsanın
hata yapmasını azaltacak her türlü düzenleme olası kazaların önüne geçecektir. Bu
düzenlemeler arasında başta eğitim ve bilgilendirme gelmektedir. Bakım onarım konusunda
doğrudan veya dolaylı görev alan tüm personelin yaptığı işin bilincinde davranması
önemlidir. Havacılıkta bakım onarımın uçuşun emniyetini etkileyen önemli unsurlardan biri
olduğunu kavrayan insan yaptığı iş ile ilgili bütün kurallara uyacak ve daha dikkatli ve titiz bir
çalışma sergileyecektir. Diğer önemli bir husus da birimler arasındaki koordinasyonun
işlevselliğinin sağlanmasıdır. İlgili prosedürlerin doğru uygulanması ancak bu
koordinasyonun sağlıklı bir biçimde sağlanması ve zamanında ve güvenilir bilgi akışının
gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilir. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi, teknolojik
gelişmelerden yararlanılması bakım onarımda insan hatasını azaltacak diğer faktörler arasında
sayılabilir.
KAYNAKLAR
Aviation Safety Network, http://aviation-safety.net/database/events/
Boeing, 2006. Statistical Summary of Commercial Jet Airplane Accidents Worldwide
Operations 1959-2005.
Campbell, R.D., Bagshaw, M., 2002, Human performance and limitations in
Blackwell Publishing, 206 p.
aviation,
Chang Y.H., Wang Y.C., Significant human risk factors in aircraft maintenance technicians,
Safety Science 48 (2010) 54–62.
Endsley, M.R., Robertson M.M., Situation awareness in aircraft maintenance teams,
International Journal of Industrial Ergonomics 26 (2000) 301-325.
FAR Part 830 NTSB (National Transport Safety Board), Accident Reporting
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
96
Gövce, M. S., Uçak Bakımında Korozyon Analizi, Yüksek Lisans Tezi,Anadolu Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivil Havacılık Anabilim Dalı, Kasım – 2005
Gramopadhye, A.K., Drury, C.G., 2000. Human factors in aviation maintenance: how we got
to where we are. International Journal of Industrial Ergonomics 26 (2), 125–131.
IATA Technical Reference Manual (ITRM) Edition 1, Revision 1 Published: February 2009
International Air Transport Association Montreal – Geneva,
http://www.iata.org/sitecollectiondocuments/documents/itrmed1rev1.pdf
Latorella, A K.., Prabhu, P. V., A review of human error in aviation maintenance and
inspection, International Journal of Industrial Ergonomics 26 (2000) 133-161.
Liang, G.-F., Lin, J. T., Hwang S. L., Wang E. M. Y, Patterson P. , Preventing human errors
in aviation maintenance using an on-line maintenance assistance platform,
International Journal of Industrial Ergonomics 40 (2010) 356–367.
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi
(MEGEP),
Uçak
Bakım
Uygulamaları,
http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/ 525MT0039.
National
Transport
Safety
Board
Aviation
http://www.ntsb.gov/investigations/reports_aviation.html
Accident
Reports,
Usanmaz, O., Training of the maintenance personnel to prevent failures in aircraft systems,
Engineering Failure Analysis 18 (2011) 1683–1688.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
97
GRĠ ĠLĠġKĠSEL ANALĠZ VE GRĠ ÇOKLU KARAR VERME
YÖNTEMLERĠ ĠLE E-HABER WEB SĠTELERĠNĠN
DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Elif Kılıç DELİCE1, Salih ZEGEREK2
1
2
Yrd. Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi Müh. Fak. Endüstri Mühendisliği Bölümü 25240
Erzurum, e-posta : [email protected]
Atatürk Üniversitesi Müh. Fak. Endüstri Mühendisliği Bölümü 25240 Erzurum, e-posta :
[email protected]
ÖZET
İnternetin günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, haber alma ihtiyacının da
ağırlıklı olarak internet üzerinden sağlanmasına yol açmış ve bu nedenle e-haber web
sitelerinin önemi gün geçtikçe artmıştır. Diğer web siteleri gibi e-haber web sitelerinin de
etkin kullanımı öğrenebilirlik, erişim kolaylığı veya memnuniyet gibi birden fazla kritere
bağlı olduğundan bu web sitelerinin ergonomik açıdan değerlendirilmesi, bir Çok Kriterli
Karar Verme (ÇKKV) problemidir. Bu çalışmada, ÇKKV yöntemlerinden Gri İlişkisel Analiz
(GİA) ve Gri Çoklu Karar Verme (GÇKV) yöntemleri ile Türkçe içerikli e-haber web siteleri
değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, e-haber web sitelerinin değerlendirilmesinde GİA ve
GÇKV yöntemlerinin etkin bir şekilde kullanılabileceği görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: e-haber web siteleri, çok kriterli karar verme, gri ilişkisel analiz, gri
çoklu karar verme
ABSTRACT
The Internet has become an integral part of our daily lives, it has led to mainly in need of
receiving information over the Internet, and therefore the importance of e-news web sites
have increased day by day. As other web sites, the effective use of e-news web sites,
learnability, ease of access or satisfaction is connected to a multi criteria evaluation of
ergonomic aspects of a Multi Criteria Decision Making (MCDM) problem. E-news web sites
in Turkish content were evaluated with Grey Relational Analysis (GRA) and Grey Multiple
Decision Making (GMDM) of MCDM methods in this study. Consequently, GRA and
GMDM methods can be used in the evaluation of e-news web sites, effectively.
Keywords:e-news websites, multi criteria decision making, grey relational analysis, grey
multiple decision making
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
98
1.GĠRĠġ
İnternet bağlantı olanaklarının yaygınlaşması, diğer tüm çalışma alışkanlıkları ve sosyal
davranışlar ile birlikte haber alma ihtiyacının da ağırlıklı olarak internet üzerinden
sağlanmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, 90‟lı yıllarından itibaren ülkemizde, medya
kuruluşları tarafından desteklenen internet gazeteciliği hızla yaygınlaşmış ve birçok e-haber
web site ortaya çıkmıştır. Günümüzde halen faaliyette olan 150 den fazla Türkçe içerikli ehaber sitelerinin bir kısmında belirli konularda uzmanlaşmış yayınlar yapılmakta iken, diğer
kısmında ise yerel haberlere ağırlık verilmektedir (Berkman,2006).
E-haber web sitelerinin kullanımının artması ile birlikte bu web sitelerinin kullanıcıya
uygunluğunun değerlendirilmesi ve uygun sitelerin seçilmesi önemli bir çalışma alanı haline
gelmiştir. Diğer web siteleri gibi e-haber web sitelerinin değerlendirilmesinde de birden fazla
kriter ve amaç söz konusu olduğundan, bu web sitelerinin değerlendirilmesi bir çok kriterli
karar verme (ÇKKV) problemi olarak ele alınabilir (Chang ve Xia, 2005;Li, 2009b).
Literatürde, ÇKKV problemlerini çözmek için Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP), Analitik Ağ
Süreci (AAS), Veri Zarflama Analizi (VZA) gibi çok sayıda ÇKKV yöntemi geliştirilmiştir
(Chan ve Wu, 1998). Bu yöntemlerin yanı sıra Gri İlişkisel Analiz (GİA) ve Gri Çoklu Karar
Verme (GÇKV) yöntemleri de Gri Teori ana başlığı altında her geçen gün literatür de daha
fazla yer alan ÇKKV yöntemleridir (Deng 1989; Wu ve Wen 1999).
Gri Teori, 1982 yılında Deng tarafından geliştirilen, eksik veya tamamlanmamış bilgiler
altında belirsizlik problemlerini çözmede yaygın bir biçimde kullanılan bir teoridir (Deng
1982). Çok değişkenli istatistiklerle hiçbir dağılıma uymayan, az ya da kesikli bilgi, çok veri
ve belirsizlik içeren durumlarda modellenemeyen problemlerde bu teori ile çözüm
bulunmaktadır (Üstünışık, 2007).Gri Teori; GİA, gri modelleme, gri tahmin ve GÇKV gibi alt
baslıklar altında finansal kurumlar, reklam ajansları ve yönetim gibi birçok alanda
uygulanmaktadır (Li vd., 2009).
Bu çalışmada ise, GİA ve GÇKV yöntemleri e-haber web sitelerinin değerlendirilmesi için
kullanılmıştır. Daha önce yapılan çalışmalarda Gri Teorinin çeşitli yöntemleri ticaret ve
eğitim ile ilgili web sitelerini değerlendirmek için kullanılmıştır (Li vd., 2009; Li 2009a; Chu
ve Li, 2006; Hwang vd.,2004). Bu çalışmada ise diğer çalışmalardan farklı olarak GİA ve
GÇKV yöntemleri ile Türkçe içerikli e-haber web siteleri için bir uygulama yapılarak
literatüre katkı sağlamaya çalışılmıştır. Çalışma dört bölümde özetlenmiştir. Giriş
bölümünden sonra ikinci bölümünde, GİA ve GÇKV yöntemlerinden bahsedilirken, üçüncü
bölümde e-haber web siteleri üzerinde yapılan uygulama anlatılmıştır. Son bölümde ise, elde
edilen sonuçlara ve önerilere yer verilmiştir.
2. ARAġTIRMA YÖNTEMLERĠ
Çoğu zaman tam olmayan, eksik bilgi ve varsayımlar altında modeller kurulur ve kararlar
verilir. Gri Sistem Teorisinin ortaya çıkış felsefesi de bu fikirlere dayanmaktadır. Sistem
faktörleri (parametreleri), faktörler arasındaki ilişki, sistem işleyiş yapısının belirsiz olduğu
durumlar gri sistemlerin karakteristik özellikleridir (Akay,2006). Deng (1989) tarafından
yapılan çalışmada, gri sistemlerin karakteristik yapılarını ortaya çıkarmak için yoğun
matematiksel hesaplamalar, istatistiksel varsayımlarla uğraşmak yerine, gri modelleme
kullanılarak yetersiz/eksik bilgiye sahip sistemler basit hesaplama yöntemlerinden
faydalanarak ele alınmıştır. GİA ve GÇKV yöntemleri de söz konusu hesaplamalar ile
kolayca uygulanabilen yöntemlerdir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
99
2.1. GĠA Yöntemi
GİA yöntemi, sonuçların orijinal verilere dayanması, hesaplamaların basit ve kolay
anlaşılabilir olması nedeniyle ÇKKV problemlerin çözümünde kullanılan en iyi yöntemlerden
biridir (Hsu vd., 2000). Bu yöntemin işlem aşamalarını 6 adımda özetlenebilir (Li, 2009b;Liu
ve Lin ,2006 ;Sofyaoğlu ,2011):
1.Adım : KarĢılaĢtırma serilerinin düzenlenmesi
Orijinal serilerdeki veriler farklı birim ve türlerde olabileceğinden, aynı durumlarda verilerin
karşılaştırması için farklı serilerin benzetilmesi gerekmektedir. Bu durumda X0 k standart
(referans) seriyi (Eş.1) ve Xi k ise karşılaştırma serilerini (Eş.2) ifade etmektedir.
k=1…n
(1)
k=1…n, i=1…m
(2)
2. Adım: KarĢılaĢtırma serileri ve standart seri arasındaki farkların elde edilmesi
Gri ilişki derecesini ortaya çıkarmak için, karşılaştırma serilerindeki veriler ile standart
serideki veriler arasındaki farkın mutlak değeri Eş.3 ile belirlenir ve bu şekilde fark serileri
elde edilir.
∆0ik 
 x0 k  xi k 
k=1…n, i=1…m
(3)
3.Adım: Elde edilen fark serileri içinden en küçük ve en büyük değerin elde edilmesi
Belirlenen fark serilerinde en küçük ve en büyük değerler Eş. (4) ve Eş.(5) ile bulunur.
min
min min x0 (k ) xi (k )
max
max max x0 (k ) xi (k )
Burada
i
k
i
k
min
ve
max
k=1…n, i=1…m
k=1…n, i=1…m
(4)
(5)
; her bir seri içerisindeki en küçük ve en büyük farkı temsil eder.
4. Adım: Gri iliĢki katsayısının hesaplanması
n uzunluğundaki serideki k. noktadaki gri ilişki katsayısı Eş. 6 kullanılarak hesaplanır.
Burada,
katsayısı  arasındaki belirleyici bir katsayıdır. Bu katsayının amacı oi (k ) ve
değerinin
gri ilişkisel derece sonrası
max arasındaki farkı ayarlamaktır. Çalışmalar

oluşacak sıralamayı etkilemediğini göstermektedir. Literatürde yapılan çalışmalarda
genellikle katsayı 0.5 olarak alınmaktadır (Kurt 2008; Kuo vd., 2008;Wu 2007).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
100
0i
(k )
min
x0 (k ), xi (k )
0i
(k )
max
k=1…n, i=1…m
(6)
max
5. Adım: Gri iliĢki derecesinin belirlenmesi:
Gri ilişki derecesi, karşılaştırma serileri ile standart seri arasındaki geometrik benzerliğin bir
ölçüsüdür. İlişki derecesinin büyüklüğü, karşılaştırma ve standart seri arasında kuvvetli bir
ilişki olduğunu göstermektedir. Gri ilişkisel derece aşağıdaki Eş. (7) ile hesaplanmaktadır.
( x0 , xi )
1
n
n
x0 (k ), xi (k )
k=1…n, i=1…m
(7)
k 1
6.Gri iliĢki derecelerinin sıralanması
Bir alternatif için, karşılaştırma serisi en yüksek gri ilişki derecesine sahipse bunun anlamı, bu
karşılaştırma serisinin standart seriye çok benzediğidir ve bu alternatifin en iyi seçenek
olduğudur (Özdemir ve Deste, 2009). Buna göre, gri ilişki derecesinin en büyükten en küçüğe
doğru sıralanması ile ele alınan karar problemi için en iyi alternatiften en kötü alternatife
kadar bir sıralama elde etmek mümkündür.
2.2. GÇKV Yöntemi
Karar verme; sosyal işlerde, ulusal politikalar ile ilgili projelerde ve günlük yaşantımız dahil
her alanda önemli bir faaliyettir. Genel olarak karar, karar amacı, karar verici, karar teorileri,
karar metotları, karar verme araçları, karar ortamı, karar politikaları gibi birkaç temel
unsurdan oluşmaktadır. Tüm bunların içinde karar alma sisteminin temelinde karar verici
bulunmaktadır. Doğru kararın verilmesi için karar verici kilit unsurdur (Li vd., 2009).
Bununla birlikte, ÇKKV problemlerinde karar vericinin karar almasında kolay ve hızlı bir
şekilde kullanılacağı yöntemleri seçmesi son derece önemlidir. Bu bağlamda, GÇKV yöntemi,
az bilgi veya veri kullanımıyla, basit işlemler yapılarak bilgisayar aracılığıyla ile çok kısa
sürede uygulandığından karar vericiler için önemli bir yöntemdir.
Karar verme sürecinde hareket tarzı (politika) belirlenirken, tek bir hedef dikkate alınırsa tek
hedefli karar verme, birden fazla hedef göz önüne alınırsa çoklu karar verme olarak
adlandırılmaktadır. GÇKV yönteminde çok az veriyle birden fazla hedef belirlendiğinden
çoklu karar verilmektedir. Bu yöntemde, zayıf olan bertaraf edilip güçlü olan hedef göz
önüne alınarak, sonuç derecesine göre farklı durumlar için farklı çözüm alternatifleri
sunulmaktadır (Li ,2009a).
GÇKV yönteminde, ilk aşama hedefleri belirlemektir. Daha sonra her bir kriter için
alternatifler değerlendirilir. Son olarak GÇKV kullanılarak hedef değerleri (γij) hesaplanmakta
ve böylece alternatifler için bir sıralama elde edilmektedir (Li vd.,2009; Li,2009a).
3.UYGULAMA
Bu çalışmada, GİA ve GÇKV yöntemleri kullanılarak Türkçe içerikli e-haber web siteleri
değerlendirilmiştir. Uygulama için ilk olarak, en çok takip edilen ve içerik yönünden benzer
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
101
olan beş e-haber web sitesi seçilmiştir. Daha sonra, literatürdeki araştırmalarda incelenerek
söz konusu web sitelerini değerlendirme sürecinde kullanılmak üzere on kriter belirlenmiştir
(Kılıç ve Güngör,2006; Işık vd.,2011). Son olarak, uzman görüşü alınarak, web siteleri her bir
kriter için 5‟li likert ölçeğine (1=en kötü,5=en iyi) göre değerlendirilmiş ve sonuçlar Tablo 1
de gösterilmiştir. Bu sonuçların elde edilmesinden sonra GİA ve GÇKV yöntemlerinin
uygulanması aşamasına geçilmiştir.
Tablo 1. Web Sitelerinin Kriterlere Göre Değerlendirilme Sonuçları
Kriterler
Website
1
Website
2
Website 3
Website 4
Website
5
1.Öğrenebilirlik
5
4
5
5
4
2.Memnuniyet
4
3
5
4
4
3.Yardımedilebilirlik
5
5
4
4
5
4.Görünürlük
4
2
5
4
4
5.Erişim Kolaylığı
5
4
5
5
4
6.Güncellik
2
4
5
3
4
7.Tarafsızlık
3
4
5
4
5
8. Güvenilirlik
2
3
4
3
3
9.Bilgi Çeşitliliği
4
4
5
4
3
10.Kontroledilebilirlik
4
3
4
5
4
3.1. GĠA Uygulaması
GİA, gri sistem teorisinde kesikli veriyi analiz eden bir ölçüttür (Hu ve Yang, 2000). Bu ölçüt
bilgiyi işlemek için ne çok fazla veri gerektirir, nede çeşitli veriler arasında herhangi bir tipik
işlevsel ilişkiye ihtiyaç duyar (Li,2009a). E-haber web sitelerinin değerlendirme sürecinde de
kararın daha az ve kesikli veri ile verilme durumu söz konusu olduğundan GİA yöntemi bu
uygulama için uygun bir yaklaşımdır. Uygulama altı adımda gerçekleştirilmiştir:
1.Adım: Standart seri ve karşılaştırma serileri, Li vd. (2009) tarafından yapılan çalışma
dikkate alınarak oluşturulmuştur ve Tablo 2‟de gösterilmiştir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
102
Tablo 2.Standart ve KarĢılaĢtırma Serileri
Seriler 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
X0
1
1.25
1
1.25
1
2.5
1.67
2
1.25
1.25
X1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
X2
0.80
0.75
1
0.50
0.80
2
1.33
1.50
1
0.75
X3
1
1.25
0.80
1.25
1
2.50
1.67
2
1.25
1
X4
1
1
0.80
1
1
1.5
1.33
1.50
1
1.25
X5
0.80
1
1
1
0.80
2
1.67
1.50
0.75
1
2. ve 3.Adım: Eş. 3‟e göre standart seri ile karşılaştırma serileri arasındaki farklar bulunmuş
ve Tablo 3‟de gösterilmiştir. Daha sonra, Eş.4 ve Eş.5‟den yararlanılarak
ve
min
max değerleri sırasıyla 0 ve 1.50 olarak bulunmuştur (Tablo 3).
Tablo 3.Standart Seri ile KarĢılaĢtırma Serileri Arasındaki Fark Sonuçları
01
02
03
04
05
0
0.25
0
0.25
0
1.50
0.67
1
0.25
0.25
0.2
0.5
0
0.75
0.2
0.5
0.34
0.5
0.25
0.5
0
0
0.2
0
0
0
0
0
0
0.25
0
0.25
0.2
0.25
0
1
0.34
0.5
0.25
0
0.2
0.25
0
0.25
0.2
0.5
0
0.5
0.5
0.25
4. Adım: Eş. 6‟dan yararlanılarak her bir seri için gri ilişki katsayısı hesaplamış ve Tablo 4‟de
gösterilmiştir. Gri ilişki katsayısı hesaplanırken ζ katsayısı 0.5 olarak alınmıştır.
Tablo 4.Gri ĠliĢki Katsayıları
01
02
03
04
05
1
0.750
1
0.750
1
0.333
0.530
0.430
0.750
0.750
0.789
0.600
1
0.500
0.789
0.600
0.690
0.600
0.750
0.600
1
1
0.789
1
1
1
0.996
1
1
0.750
1
0.750
0.789
0.750
1
0.429
0.690
0.600
0.750
1
0.789
0.750
1
0.750
0.789
0.600
0.996
0.600
0.600
0.750
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
103
5.Adım: Eş. 7‟den yararlanılarak her bir karşılaştırma serisi için gri ilişki derecesi
hesaplanmıştır ve aşağıda gösterilmiştir.
,
,
,
,
6.Adım: Gri ilişki derecelerinin büyükten küçüğe sıralanması sonucunda Website 3
değerlendirme kriterleri açısından en iyi alternatif site olarak bulunurken, Website 2 en kötü
web sitesi olarak belirlenmiştir.
( xo , x3 )  ( xo , x4 )  ( xo , x5 )  ( xo , x1 )  ( xo , x2 )
Website3>Website4>Website5>Website1>Website2
2.2 GÇKV Uygulaması
Bu çalışmada, E-haber web sitelerinin değerlendirme sürecinde az ve kesikli veri ile birden
fazla hedefin dikkate alınması için GÇKV yönteminin kullanılması uygun görülmüştür.
GÇKV yönteminin uygulamasının daha özet şekilde verilmesi ve daha iyi anlaşılması için Li
(2009b) tarafından yapılan çalışmada yer alan başlangıç aşamalarına bu uygulamada yer
verilmemiştir. Buna göre uygulama üç adımda gerçekleştirilmiştir.
1.Adım: Beş web sitesi kriterlere göre değerlendirmiş ve elde edilen sonuçlar Tablo 1‟de
gösterilmiştir.
2. ve 3. Adım: : İlk olarak, karar hedefleri belirlenmiş ve daha sonra Tablo 1‟de elde edilen
değerlendirme sonuçları hedef değerlerini ölçmek için kullanılmıştır. Ayrıca, her bir hedef
için üst limitin alınması uygun görülmüş ve üst limit değeri Tablo 1‟de yer alan her bir
satırdaki en büyük değer olarak alınmıştır. Buna göre hedefler, hedef değerleri ve sonuç
matrisleri aşağıda gösterilmiştir.
Hedef 1: Öğrenebilirliğin daha kolay olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst
limit alınır.
(1)
11
(1)
12
5/5 1
Sonuç matris
4 / 5 0.8
(1)
ij
(1)
13
5/5 1
(1)
14
5/5 1
(1)
15
4 / 5 0.8
{1,0.8,1,1,0.8}
Hedef 2: Memnuniyetin yüksek olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst limit
alınır.
(2)
11
4 / 5 0.8
Sonuç matris
(2)
12
3 / 5 0.6
(2)
ij
(2)
13
5/5 1
(2)
14
4 / 5 0.8
(2)
15
4 / 5 0.8
{0.8,0.6,1,0.8,0.8}
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
104
Hedef 3: Yardımedilebilirliğin daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek
için üst limit alınır.
(3)
11
(3)
12
5/5 1
Sonuç matris
(3)
13
5/5 1
(3)
ij
4 / 5 0.8
(3)
14
4 / 5 0.8
(3)
15
5/5 1
{1,1,0.8,0.8,1}
Hedef 4: Görünürlüğün daha yüksek olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst
limit alınır.
(4)
11
4 / 5 0.8
(4)
12
Sonuç matris
2 / 5 0.4
(4)
ij
(4)
13
5/5 1
(4)
14
4 / 5 0.8
(4)
15
4 / 5 0.8
{0.8,0.4,1,0.8,0.8}
Hedef 5: Erişim kolaylığının daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için
üst limit alınır.
(5)
11
(5)
12
5/5 1
Sonuç matris
4 / 5 0.8
(5)
ij
(5)
13
5/5 1
(5)
14
5/5 1
(5)
15
4 / 5 0.8
{1,0.8,1,1,0.8}
Hedef 6: Güncelliğin daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst limit
alınır.
(6)
11
2 / 5 0.4
(6)
12
Sonuç matris
4 / 5 0.8
(6)
ij
(6)
13
5/5 1
(6)
14
3 / 5 0.6
(6)
15
4 / 5 0.8
{0.4,0.8,1,0.6,0.8}
Hedef 7: Tarafsızlığın daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst
limit alınır.
(7)
11
3 / 5 0.6
Sonuç matris
(7)
12
4 / 5 0.8
(7)
ij
(7)
13
5/5 1
(7)
14
4 / 5 0.8
(7)
15
5/5 1
{0.6,0.8,1,0.8,1}
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
105
Hedef 8: Güvenirliliği daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için üst
limit alınır.
(8)
11
(8)
12
2 / 4 0.5
(8)
13
3 / 4 0.75
Sonuç matris
(8)
ij
(8)
14
4/4 1
(8)
15
3 / 4 0.75
3 / 4 0.75
{0.5,0.75,1,0.75,0.75}
Hedef 9 : Bilgi çeşitliliğinin daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek için
üst limit alınır.
(9)
11
(9)
12
4 / 5 0.8
Sonuç matris
(9)
13
4 / 5 0.8
(9)
ij
(9)
14
5/5 1
(9)
15
4 / 5 0.8
3 / 5 0.6
{0.8,0.8,1,0.8,0.6}
Hedef 10: Kontrol edilebilirliliğin daha fazla olması daha iyidir, bu nedenle bu hedefi ölçmek
için üst limit alınır.
(10)
11
(10)
12
4 / 5 0.8
(10)
13
3 / 5 0.6
Sonuç matris
(10)
ij
4 / 5 0.8
(10)
14
(10)
15
5/5 1
4 / 5 0.8
{0.8,0.6,0.8,1,0.8}
4.Adım: Her bir hedef için sonuç değeri elde edilir.
10
10
( )
11
i
11
( )
12
10 0.770
i 1
10
i
12
10 0.735
i 1
10
( )
13
i
13
10 0.960
i 1
10
( )
14
i
14
( )
15
10 0.835
i 1
i
15
10 0.815
i 1
5.Adım: Nihai sonuç matrisi oluşturulur ve böylece web sitelerinin en iyiden en kötüye doğru
sıralaması ortaya çıkarılır.
ij
11
,
12
,
13
,
14
,
15
={0.770,0.735,0.960,0.835,0.815} nihai sonuç matrisidir ve bu
matrise göre ölçüm sonuçlarını sıralayacak olursak; 13  14 
Website3>Website4>Website5>Website1>Website2 olarak sıralanır.
15

11

12
yani
Sonuç olarak, GİA ve GÇKV yöntemleri ile yapılan her iki uygulamada websitelerinin
sıralaması aynı çıkmıştır. Bu nedenle bu sıralamanın güvenilir bir sıralama olduğu
söylenebilir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
106
4.SONUÇ VE ÖNERĠLER
Bu çalışmada, Gri Teori tabanlı GİA ve GÇKV yöntemleri ile e-haber web siteleri
değerlendirilmiş ve en uygun web sitesi seçilmiştir. Bu yöntemlerde aynı veriler kullanılarak
farklı çözüm aşamalarının uygulanmasına rağmen aynı sonuçlar elde edildiğinden, bu
sonuçların güvenilir olduğu söylenebilir. GİA ve GÇKV yöntemleri; sadece web siteleri
üzerinde değil, diğer web siteleri üzerinde de etkin bir şekilde kullanılabilecek yöntemlerdir.
Ayrıca, diğer ÇKKV yöntemleri ile kıyaslandıklarında söz konusu yöntemlerin, daha az bilgi
veya veri kullanımıyla, basit işlemler yapılarak bilgisayar aracılığıyla ile çok kısa sürede
uygulanmaları karar vericiler için önemli bir avantaj sağlamaktadır. Daha sonra yapılacak
çalışmalarda, bu yöntemlerin diğer ÇKKV yöntemleri ile birleştirilmesi sonucunda daha
kapsamlı sonuçlar elde edilebilir.
KAYNAKLAR
Akay D. (2006) Kullanıcı Merkezli Ürün Tasarımı için Bütünleşik Bir Zeki Model :Cep
Telofonları Üzerine Bir Uygulama, Doktora Tezi Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ankara,
Berkman M.İ. (2006) Türkçe İçerikli Haber Sitelerinde Kullanılabilirlik Değerlendirmesi ve
Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü,Ankara
Chan L. K. ve Wu M. L. (1998) Prioritizing the Technical Measures in Quality Function
Deployment,Quality Engineering 10(3) ,467–479.
Chang J. L., Xia G. P. (2005) Comprehensive Evaluation of E-Commerce Website Based on
Concordance Analysis, IEEE Int. Conf. E -Business Engineering, 102–105.
Chu F.F. ,Li Y.J.(2006) A Comprehensive Evaluation Method of E-commerce Websites
Using GA,CA and AHP,Management Science and Engineering,111 -115
Deng J. L. ( 1989) Introduction to Grey System ,Journal of Grey System, 1(1) , 1–24.
Deng J. L. (1982) Control Problems of Grey systems, Systems & Control Letters, 5(6),
288-294.
Hu W. B., C. Z. (2000) Yang, Grey Model of Direct Solar radiation Intensity on he Horizontal
Plane for Cooling Loads Calculation,Building and Environment, 35(7),587 -593.
Hwang G.J, Huang T. C. K., Tseng J.C.R. (2004) A Group-Decision Approach for Evaluating
Educational Web Sites, Computers & Education,42,65-86.
Hsu, Y.-T., Yeh, J., Chang, H., (2000) Grey Relational Analysis for Image Compression,
Journal of Grey System, 12(1), 131–138.
Işık A:H:,Karakış R.Güler (2011) Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü Web Sayfasının
Kullanılabilirlik Analizi, 2nd International Conference on New Trends in
Education and Their Implications ,27-29 April,607-614.
Kılıç E.,Güngör Z.(2006) Web Site Tasarımlarında Kullanılabilirlik Değerlendirme
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
107
Yöntemlerinin Önemi,Akademik bileşim”06 Pamukkale üniversitesi ,Denizli.
Kuo Y., Yang T. ve Huang G.W. (2008) The Use of Grey Relational Analysis in Solving
Multiple Attribute Decision- Making Problems, Computers&Industrial Engineering, 55,
80- 93.
Kurt G. (2008) Gri İlişki Çözümlemesi Kullanılarak Üniversite Öğrencilerinin Çeşitli
Kaygılarının Değerlendirilmesi, Akademik Bakış (Uluslar arası Hakemli Sosyal
Bilimler E-Dergisi), 14,1-10.
Li W.,Wang Y. ve Wei Y. (2009 ) A Comparative Study on Solution for Multiple Attribute
Decision Problems Based on Grey Theory ,IEEE International Conference on Grey
System,1046-1050
Li W. (2009a) Research on Evaluation of E-commerce Website Based on Grey Relational
Analysis, 2009 International Forum on Information Technology and Applications,
473-476
Li W.(2009b) Using Grey Multiporpose Decision System for Vendor Selection Based on
EBusiness, 2009 International Conference on Information Technology and Computer
Science,13,27-30
Liu S. ve Lin Y. (2006) Grey Information Theory and Practical Applications, Springer
Özdemir A.İ ve Deste M. (2009) Gri İlişkisel Analiz ile Çok Kriterli Tedarikçi Seçimi:
Otomotiv Sektöründe Bir Uygulama, Istanbul University Journal of the School of
Business Administration,38(2), 147-156.
Sofyalıoğlu Ç. (2011) Süreç Hata Modu Etki Analizini Gri Değerlendirme Modeli, Ege
Akademik Bakış,11(1),155-164
Üstünısık N.Z.(2007) Türkiye'deki iller ve Bölgeler Bazında Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik
Sıralaması Araştırması: Gri ilişkisel Analiz Yöntemi ve Uygulaması, Yüksek Lisans
Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara,
Wu, C. C, Wu, Y. L. ve Yang, P.C. (2007) Assessment on the Enterprise‟s Operational
Performance Using Multiple Attribute Decision Making, Proceedings of the 2007
IEEE IEEM, 242-247.
Wu J. H. , Wen K. L. ve You M. L. (1999) A Multi Decision Making Based on Modified
Grey Relational Grade, Journal of Grey System ,11(4), 381–387.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKİŞEHİR
108

Benzer belgeler