24. yıla başlarken

Transkript

24. yıla başlarken
24. YILA
BAŞLARKEN
zaman rant peşinde
koşmadık, rant
peşinde koşanların
karşısında durduk.
Baskılara boyun
eğmedik, gerçekleri
duyurmak, yanlışlarla mücadele etmek
için yeri geldi canımızı ortaya koyduk
ama haksızlıklarla mücadeleden
vazgeçmedik.
Daha iyi, daha güzel bir Bakırköy,
daha bilinçli, daha kültürlü, daha
eğitimli Bakırköylüler hayalimizden,
hedefimizden hiç vazgeçmedik. Aynı
hedef ve hayalle yola çıkan Sivil
Toplum Kuruluşları’nı, bu hedefe
hizmet eden oluşumları
destekledik. 23 yıldır
yılmadan maddi,
manevi tüm özverilerde bulunarak
görev ve
sorumluluklarımızı
en iyi şekilde
yerine getirerek
saygınlığımızı,
güvenilirliğimizi
koruduk,
Bakırköy’de
1 Numaralı
Yerel Gazete olduk.
23. yılın sonunda
ilçe sınırlarını aşan
güvenilirliğimiz,
saygınlığımız,
tarafsızlığımız,
başarılarımızla gurur
duyduk, duymaktayız...
23 yıldır bizlerle bu zorlu mücadeleyi
yürüten, her koşulda bizlerle birlikte
bu yolda yürüyen, bizlere destek veren,
doğrunun ve haklının yanında olan,
Bakırköy’e, Bakırköylüler’e sahip çıkan
siz sağduyulu okurlarımıza teşekkürü
borç biliriz. Bundan sonra da
çizgimizden şaşmadan sizlerle, sizler
için var olmaya ve
gerçekleri
korkusuzca sizlere
duyurmaya,
yanlışlarla savaşmaya
devam edeceğiz…
1992
23 yıl hiç ara
vermeden sürekli yayınlanan tek
gazete olarak Bakırköy’de 1 Numara
olduk...
Ataköy Gazetesi olarak 1992 yılından
bu yana, her türlü baskıya karşı,
özverili bir şekilde, büyük bir başarı ile
ilkeli, dürüst, objektif, seviyeli, ciddi ve
mücadeleci çizgimizden ödün
vermeden, doğru haberlerle
kamuoyunu aydınlatarak,
toplumun gözü, sesi, kulağı
olarak, karanlıkta kalan
meseleleri gün ışığına
çıkartarak,
demokratik sistemin
korunması ve
güçlendirilebilmesi
ve de halkın haber
alma özgürlüğünü
en iyi ve
doğru şekilde
kullanabilmesi için
yayın hayatımızı
sürdürmekte ve
bölgemizin
gelişimine hür bir
şekilde katkı
sağlamaya ve
bölgemizin tüm
kesimlerini kucaklamaya
devam ediyoruz.
Yerel basının; demokrasinin
gelişmesi, halkın yerel yönetimlere
daha katılımcı olması,
sesini duyurabilmesi, yerinde hizmet
uygulamalarının denetlenebilmesi
açısından öneminin bilincindeyiz.
Bu bilinçle görevimizi en iyi şekilde
yerine getirerek 23 yıldır hem
yöneticilere hem de vatandaşa eşit
mesafede durduk,
doğruların yanında
olduk, yanlışlarla
mücadele ettik ve bu
mücadelemize devam
edeceğiz. Hiçbir
24.
Yıl
2016
Tüm dünyada tarihi eserlerin çevresindeki binalar kaldırılmaya çalışılırken Yunus Emre Kültür Merkezi’nin
hemen yanında hastane yapılması ile ilgili Kızılay Bakırköy Şubesi yetkililerinin ısrarı niye?
TARİH SİZİ AFFETMEZ
(BİNA FOTOĞRAFI TEMSİLİDİR)
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
24
Y
aþýnda
SAYI: 256
Bakýrköy’de
1
Numara
ATAKÖY
ŞUBAT 2016
FİYAT: 2
http://www.atakoygazete.com.tr
FLODER Başkanı Taner Dayı:
“FLORYA İSTASYONU’NUN YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
RANT AMACIYLA UYGULANACAK BİR PROJEDİR”
Marmaray
kapsamında
yenilenmesi yılan
hikayesine
dönen ve ne
zaman biteceği
meçhul olan
Gebze-Halkalı
banliyö tren hattı
üzerinde
bulunan Florya
İstasyonu’nun yerinin değiştirilerek Aqua Florya AVM
karşısına kaydırılmak istenmesine tepkiler çığ gibi
büyüyor.
(Yazısı 13’de)
VEEE TEKRAR HAYAT BULACAK...
Bakırköy
Özel Rum
İlkokulu’na
ait eski
eser
yapılar
restore
edilerek ek
binalarıyla
birlikte
özel okul
olarak
hizmete
açılacak.
Yunus Emre Kültür Merkezi’nin solunda bulunan imar
planlarında “düşük yoğunluklu hizmet alanı” olarak tescilli
2057 metrekarelik arsa TOKİ tarafından ihaleye çıkartılmış
Kızılay’dan başkasının alamayacağı şekilde hazırlanan
ihaleyi Kızılay kazanmıştı. Bakırköy Belediyesi “ihale
şartlarına uymuyor” gerekçesiyle ihaleye sokulmamıştı.
Sonuçta ihale 1 milyon 852 bin TL bedelle Kızılay’a
verilmişti. Bakırköy Belediyesi dava açmıştı. Dava hala
devam ederken Bakırköy Belediyesi ile Kızılay bu alana
hastane yapılmak üzere bir protokol imzalamış. Bakırköy
Belediyesi sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı bir tanıtım
toplantısı düzenledi.
Büyük tepki çeken bu proje ile ilgili detaylar 11. sayfada.
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Kılıç, Tıp Merkezi ve eski SGK Binası
arsası ile ilgili söylentilere son noktayı koydu.
“TIP MERKEZİ’NİN SATILMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Bakırköy Belediyesi’nin, Sakızağacı Mahallesi
Kennedy Caddesi Numara 200 adresinde
bulunan Tıp Merkezi’ni satacağı yönünde çıkan
iddiaları Belediyenin İmar’dan Sorumlu Başkan
Yardımcısı Erkan Kılıç net bir dille yalanladı.
Gazetemize konu ile ilgili açıklamalar yapan
Kılıç, Bakırköy Belediyesi Tıp Merkezi’nin
satılmasının söz konusu olmadığını belirterek,
“Böyle bir şey mümkün değil. Orası
zamanında bağışçıdan (Sümerbank) Bakırköy
Belediyesi’ne sağlık alanı olarak kullanmak
üzere şartlı devredildi.” dedi.
(Yazısı 18. sayfada)
AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı Aysun Çelikler gündemdeki konuları gazetemize değerlendirdi.
“RUH VE SİNİR HASTANESİ İLE İLGİLİ HİÇBİR PROJE YOK”
(Yazısı 7. sayfada)
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi
bahçesine otel, AVM, rezidans gibi yapıların
yapılarak hastane arazisinin ranta kurban
edileceği yönünde son dönemlerde çıkan iddiaları
ve yapılan eylemleri sorduğumuz AK Parti
Bakırköy İlçe Başkanı Aysun Çelikler, böyle bir
olaya kendisinin de sıcak bakamayacağını
belirterek, “Ne Ankara’da Ne TOKİ’de ne de
İBB’de böyle bir proje olduğu, başlatıldığı yönünde
hiçbir gelişme yok” dedi.
(Yazısı 25. sayfada)
5
Gazetemiz Yazarı Zülkani Sirmen
“UMUT NÖBETİ”NDE
AYIN
YAZISI
24. YIL, BUGÜN GİBİ...
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül`e destek için Silivri Cezaevi
önünde tutulan “Umut Nöbeti”nin 61. Günü’nde gazetemiz yazarı
Zülkani Sirmen de nöbet tutarak Dündar ve Gül’e destek verdi.
Avrupa ülkelerinde ilkokulda öğretim yöntemleri
ve tekniklerini incelediler
BAKIRKÖYLÜ ÖĞRETMENLER İTALYA’DA
Ataköy Muhittin Üstündağ İlkokulu
öğretmenleri, Avrupa Birliği eğitim politikaları,
Avrupa ülkelerinde ilkokulda öğretim
yöntemleri ve teknikleri hakkında eğitim
faaliyetlerine katıldılar.
Okul Müdürü Gülseren Hızarcıoğlu ve
beraberindeki öğretmenler, KA1 Erasmus
hatta bazı noktalarda onlardan daha ileri
seviyede olduklarını gördüklerini de kaydeden
Hızarcıoğlu, önümüzdeki dönemlerde de çeşitli
Avrupa ülkelerinde temaslarda ve ziyaretlerde
bulunarak, yararlı gördükleri sistemleri ve
konuları okullarında ve Bakırköy’de de
uygulamaya çalışacaklarını da söyledi.
projesi doğrultusunda İtalya’da incelemelerde
bulundular. 10 gün süren ve Milano’da
gerçekleştirilen faaliyet kapsamında çeşitli
eğitimlere katıldıklarını belirten Ataköy
Muhittin Üstündağ İlkokulu Müdürü Gülseren
Hızarcıoğlu, “Çok verimli bir eğitim faaliyetleri
gerçekleştirdik. Katıldığımız seminerlerle
İtalya’daki eğitim sistemleri hakkında bilgiler
aldık. Türkiye’deki eğitim sistemleri ile
İtalya’daki eğitim sistemlerini her açıdan
karşılaştırma şansı yakaladık” dedi. Türkiye’nin
eğitim alanında özellikle de Bakırköy’ün
Avrupa’nın çok fazla gerisinde bulunmadığını
Hızarcıoğlu kendilerine her türlü desteği sunan
Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk ve
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah
Aydın ile Ataköy Muhittin Üstündağ İlkokulu
öğretmenlerine de çok teşekkür etti.
Ataköy Muhittin Üstündağ İlkokulu Müdürü
Gülseren Hızarcıoğlu ayrıca, Finlandiya'nın
organize ettiği dünyanın 23 farklı ülkesinin
seçildiği uluslararası 'Eco-Schools Global
Scrapbook Campaign' projesine de Türkiye'den
okullarının seçildiğini ve bunun da kendileri ve
Bakırköy için büyük mutluluk verici olduğunu
belirtti.
KARMA-ŞIK SERGİSİ’NE TAM NOT
Küratörlüğünü Saim
Kaya’nın yaptığı ve birçok
ressamın eserleriyle katkıda
bulunduğu Karma-Şık Resim
Sergisi, sanatseverlerden
tam not aldı.
Ataköy Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde düzenlenen
serginin açılışına, sergide
eserleri bulunan ressamlar,
Alpdoğan Erciş, Bekir
Üstün, Fulya Ergürbüz Uzer,
Funda Tümer, Harun
Yıldırım, Kübra Bulduklu, Merzuka Akay, Nejat
Orhan, Perviz Yahyayev, Salim Özgür ve Sinan
Balta ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Açılışta konuşan serginin küratörü Saim Kaya,
“Bir sergi açılışını daha tamamlamış olmanın
huzur ve mutluluğunu yaşarken, gerek
eserleriyle bu sergimizin gerçekleşmesine
vesile olan sanatçı dostlarımıza ve gerekse bu
özel günde bizlerle birlikte olup, bizleri ve
sanatçılarımızı onurlandıran sanatsever
dostlarımıza çok teşekkür ederiz. Sanatla dolu
günler dilerim” dedi.
Bu arada Karma-Şık Resim sergisi, 7 Şubat’a
kadar Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi ve
Bakırköy Sanat Yorum da izlenebilir.
Yıl 1988 Ağustos Ayı... 4. Kısım’daki
evimizi Eylül ayında boşaltmak
zorundayız. Ataköy 9-10 Kısım’da 150 ve
59 daireli bloklar teslim edilmeye
başlandı. A/14 bloktan aldığımız daireye
Özcan Atamer
taşınmak zorundayız. Çevre düzenlemesi
henüz yapılmamış. Bloklarda ve
dairelerde eksikler var. Hepsinden önemlisi blokları teslim alacak
yönetimlerin kurulması lazım.
O dönemde Emlak Bankası Şube Müdürü Erdoğan Çakan... Gürol
Soylu da inşaatların başında.
Erdoğan Çakan dairelerini teslim alanların listesini verdi; “Yönetimi
kur, apartmanı teslim edelim.” Kısa sürede yönetimi kurduk.
Dairelerimize yerleşmeye başladık. Daire sahipleri geliyor.
Okulların açılmasına günler kalmış. En önemlisi ama önümüz kış.
150 dairenin hemen tamamına yakını boş, kaloriferler yanmaz diye
taşınma işini ağırdan alıyorlar.
Arkadaşlarımla birlikte 15 gün içinde her şeyi yoluna koyduk.
Süratle taşınmalar başladı. Eylül sonu nerede ise bloğumuzun
yarıdan fazlası dolmuştu.
Bu arada dairelerdeki ve çevre düzenlemelerindeki eksikler için
yapılan müracaatlarla, Emlak Bankası yetkilileri bunalmış
durumdaydı. 6150 bağımsız bölümün bulunduğu 9-10 Kısım’da
sorunlar bitmek bilmiyordu.
Bir gün Gürol Soylu kanalıyla bankanın üst yönetiminden “Bir
dernek kurun. Önce sorunlar size gelsin. Siz bize yönlendirin. Hem
bu karmaşa ortadan kalkar hem de oto kontrol olur. Sorun ve
eksiklerin üstesinden kısa sürede birlikte geliriz” denildi.
Öneriyi arkadaşlarımla değerlendirdik ve A/14 blok yönetim
merkezini, dernek merkezi göstererek Ataköy 9/10 Mahalleliler
Derneği, kısa adı “ADOM” kurulmuş oldu.
Yıl 1989 aylardan Şubat... O yıllarda 7-8 Kısım daha planlanmamış
bile. Tarla...
Bu arada arkadaşlarıma bir öneri götürdüm. Dedim ki: “Arkadaşlar
bu insanlarla iletişimi kurmanın en kolay yolu Dernek adına bir
aylık gazete çıkartalım. Yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatalım.
Onların faaliyetlerimize katılımını sağlayalım. Ataköy’e sahip
çıkalım.” Önerim kabul görünce müracaatlarımızı yaptık ve ilk
sayımız Şubat 1989 yılında yayınlandı. Çok büyük ilgi gördü.
Çalışmalarımız ve faaliyetlerimizden herkes haberdar oluyordu.
1992 yılında Ataköy’ün diğer kısımlarında oturanların; “Ataköy bir
bütündür. Siz neden yalnız 9-10 Kısım ile ilgileniyorsunuz. Bize ve
sorunlarımıza da sahip çıkın” talepleri çığ gibi büyüyünce bir Genel
Kurul yaparak Ataköy 9-10 Mahalleliler Derneği’nin ismini
Ataköylüler Derneği olarak değiştirdik.
Gazete de arkadaşlarımıza yük olmaya başlamıştı. Onların olurunu
alarak gazeteyi tek başıma çıkarmaya karar verdim ve 1992 yılı
Şubat ayından itibaren gazetenin ismi Ataköy Gazetesi olarak
değişti ve Bakırköy’de yerel gazete olarak çıkarmaya devam ettim.
O gün bu gündür aslında 27 ama Ataköy Gazetesi olarak 24 yıldır
bu gazetenin yayın hayatını devam ettiriyorum.
Bu gazete hiç ara vermeden siz okuyucularımızla, her ayın 3’ü,
araya Cumartesi ve Pazar günleri girdiğinde 5’inde, sizlerle
buluşuyor.
Yerel Basın’ın; demokrasinin gelişmesi, halkın yerel yönetimlere
daha katılımcı olması, sesini duyurabilmesi, yerinde hizmet
uygulamalarının denetlenebilmesi açısından öneminin bilincindeyiz.
24. yılımıza girdiğimiz bu güne kadar böyle hareket ettik, bundan
sonra da SİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE yolumuza ödün vermeden
devam edeceğız.
Ülkenin durumu ortada. Bakırköy’ün durumu da. Hiçbir şey iyiye
gitmiyor. Herkes karamsar. En kötüsü de yarınları için endişeli.
Yazacak çok şey var. Sizlerle paylaşacak çok konu var.
Gazetemizin yayın hayatında 24. yılına girdiği bugün sizleri daha
da karamsarlığa sürükleyecek konuları bir dahaki yazıma
bırakarak, ne olursa olsun karamsarlığa düşmeden inat ve ısrarla
bizi yok sayan, seçerek işbaşına getirdiğimiz kişilerle yasal
çerçevede mücadeleye devam çağrısı ile bizi bu günlere getiren siz
okuyucularımıza sevgilerimi ileterek yazıma son veriyorum.
e-mail: [email protected]
7
5
Bakırköy Özel
Rum İlkokulu’na
ait eski eser
yapılar restore
edilerek ek
binalarıyla birlikte
özel okul olarak
hizmete açılacak.
onayıyla, kendileriyle yapişlet-devret anlamında bir
sözleşme yaptık. Yetki
verdiler. Aşağı-yukarı 2 yılı
aşkın bir süre buranın projelendirilmeleri, rölövelerini
çıkarılması işlemleriyle
uğraştık. Sonra kurula gitti.
Bölge Kurulu projeyi uygun
gördü.” dedi.
Vakfın arsasının 4 ayrı
parselden meydana gelen
bir yer olduğunu da
kaydeden Çetinsaya, “Kurul
4 ayrı parselin
birleştirilmesi kararını
verdi. Burada eski eser
olarak içinde
VEEE TEKRAR
HAYAT BULACAK...
1887’de kurulan ve
Bakırköy’ün en eski
okullarından olan İstanbul
Caddesi üzerinde bulunan
ve mülkiyeti Niko
Atanasyadis, Bakırköy Aya
Yorgi Aya Analiptiz Rum
Ortodoks Kiliseleri ve Mektepleri Vakfı’na
ait olan Bakırköy Özel Rum Okulu ve
çevresindeki vakfa ait yerler Çet Yapı
Turizm A.Ş. tarafından restore edilerek
eğitim hizmetine sunulacak.
Bakırköy Özel Rum İlkokulu’nun 1887’de
kurulan ve Bakırköy’ün en eski
okullarından biri olduğunu belirten Çet
Yapı Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Çetinsaya, “Okul Rum Vakfı’na ait.
Yıllar içerisinde Rum vatandaşlarımız
burada eğitim almışlar. Eğitim alanlar
arasında ünlü Rum vatandaşlarımız da var.
1887’de kurulmuş olmasına rağmen yıllar
içerisinde Rum nüfusunun azalmasıyla
öğrencisi kalmamış. Kağıt üzerinde okul
açık fakat fiilen kapalıydı.
Bize müracaat ettiklerinde
de hiç öğrencisi yoktu. Rum
Vakfı’na gelir getirmesi ve
mevcut binanın onarılarak
tekrar eski günlerindeki
güzelliğine kavuşturulması
Rum Vakfı’nın en büyük
arzusu ve amacıydı. Bu
doğrultuda onların
bulunduğumuz ana bina var. Hemen
yanında dar gelirli Rum vatandaşlarımızın
oturduğu, yine kilisenin uygun gördüğü
kişilerin ikamet ettiği bir bina var ve ön
tarafta da bir sıra dükkanımız var. Bunların
hepsini Kurul’un denetimi altında restore
edeceğiz. Ayrıca bu mevcut binalarla fiili
olarak bugünkü okulu yürütebilmek
mümkün olmadığı için, arka bahçede
Kurul’un uygun gördüğü ek bir binamız
olacak. Bu binayı da ilk günkü haline
getirip, orijinal şekliyle restore edeceğiz.
Bir köşesine de anı köşesi yapacağız. Onu
da Rum Kilisesi, Rum Vakfı hatıraları ile
resimleri ile Rum Okulu’nun ilk açılış ve
eski resimleri ile bir takım manevi değeri
olan eşyaları da o köşede
sergileyecekler.” diye
konuştu.
Bakırköy için faydalı, hayırlı
bir iş yaptıklarına
inandığını da dile getiren
Çetinsaya, Bakırköy Özel
Rum İlkokulu’nun restore
işlemleri bittikten sonra
İstanbul’un en güzel butik
ve modern bir okulu
olacağını da söyledi.
9
5
M A H A L L E N İ Z D E NE
Bakırköy; kimilerine göre İstanbul’un en güzel ilçelerinden
birisi, kimilerine göre ise İstanbul’da diğer ilçelere göre
gelişim göstermeyen yerlerden birisi. AVM’lerin hızla arttığı,
lüks kafe ve restoranların çoğaldığı Bakırköy kimilerine göre
bir yaşam merkezi, kimilerine göre ise özellikle trafik sorunu
yüzünden yaşamın gittikçe zorlaştığı bir ilçe.
Peki ya yıllarını, hayatlarının büyük
kısmını Bakırköy’de geçiren mahalle
sakinleri Bakırköy’de yaşamaktan
mutlu mu?
Bakırköy’ün en eski
mahallelerinden birisi olan ve
yıllar geçtikçe geriye giden,
Kadın Doğum Hastanesi,
SGK Binası gibi kamu
binalarının taşınması ile
eski canlılığını kaybeden
Yenimahalle’de 35 yıldır
ikamet eden Şengün
Taşköy ve 20 yıldır Yenimahalle’de ikamet eden Handan
Cömert ile Yenimahalle
hakkında konuştuk.
ilkokul olarak açılmayacağını öğrendiklerini söyledi. Mahalledeki
insanların çocuklarının çoğunlukla Kartaltepe Mahallesi’nde
bulunan ilkokullarda okuduğunu ve bu nedenle vatandaşların da
mağdur olduğunu ifade eden Taşköy, “Taş Mektepimiz’i yeniden
ilkokul olarak açsınlar” diye konuştu.
Yenimahalle’de bir de minibüsçülerden dolayı sıkıntı yaşandığını
söyleyen mahalle sakini Şengün Taşköy, “Yenimahalle
Cami’nin yanında minibüs duraklarımız var. Bu
minibüs duraklarında normalde 4 araç beklemesi gerekirken, onlarca minibüs bu
durakta bekliyor. Ayrıca o bölgede
oturan birçok komşumuzun dile
getirdiği sıkıntılardan birisi de bu
minibüs şoförleri küfürlü
konuşuyorlar, geceleri kendi
aralarında kavga ediyorlar,
gürültü çıkarıyorlar ve bir
şekilde bu yaşananlardan dolayı
mahalle sakinlerimiz rahatsız
oluyorlar. Bu konuyu emniyete de
bildirdik. Emniyet de gerekli
önlemleri alacaklarını, gerekli uyarıları
yapacaklarını söylediler.” dedi.
VA R
YO K
?
otopark var. Ama fiyatları çok yüksek. En azından mahalle de
oturanlara veya kapalı otoparkın çevresinde oturanlara indirimli
tarife uygulanabilir.” diye konuştu.
“TARİHİ BİNALARIN DURUMU”
Yenimahalle’de tarihi binaların zaman içinde
yıkılıp, yeni binaların yapıldığını fakat halen
atıl durumda olan ve tehlike arz eden
onlarca tarihi binanın ise içler acısı
halde olduğunu da dile getiren
Handan Cömert, “Bu tarihi
binalarımızın görüntüsü çok
kötü, başımıza yıkılacak diye
korkuyoruz. Hiçbir güvenlik
tedbirleri alınmayan bu
binaların olduğu sokaklardan
geçmeye korkuyoruz. Hem
görüntü kirliliği yaratıyorlar,
hem de bazı zamanlar bu
binalara giren tinerciler
mahalle sakinlerini rahatsız
ediyorlar. Bu konuda emniyet
güçleri üzerine düşen görevi
yapıyorlar ama ilgili kurumların bu
“KENTSEL DÖNÜŞÜM
“CEM KARACA
tarihi binalarla ilgili bir düzenleme
HANDAN CÖMERT getirmesini bekliyoruz.” dedi.
ŞENGÜN TAŞKÖY
SORUNU”
KÜLTÜR MERKEZİ’NDEN
Yenimahalle’de en büyük sorunun kentsel
YARARLANIYORUZ”
Yenimahalle’de sokakların darlığı, otopark
dönüşüm sorunu olduğunu ve insanların can
sıkıntısı gibi bir çok sorunun yanında en büyük
20 yıldır Yenimahalle’de ikamet eden Handan Cömert ise, 20 yıl
korkusu ile yaşadığını kaydeden mahalle sakini Şengün Taşköy,
sorunun da sokak darlığı nedeniyle itfaiye, ambulans gibi
önce geldiği Yenimahalle ile şu anki Yenimahalle arasında hiçbir
“En büyük sorunumuz Kentsel Dönüşüm’ün uygulanmaması.
araçların bu sokaklara girmekte zorlandığını, herhangi bir acil
fark olmadığını, Yenimahalle’nin yerinde saydığını belirterek,
Binalarımız eski, sokaklarımız dar, otopark sıkıntımız var. Bunların “Yenimahallemiz’de ne bir park, ne vatandaşın yararlanabileceği
durumda müdahalenin çok zor olduğunu da söyleyen Cömert,
hepsinin çözümü kentsel dönüşüm projelerinin uygulanması. Bu
“Bana göre de en büyük sorun insan hayatının göz ardı edilmesi.
sosyal bir alan, ne bir kamu binası var. Sadece Büyükşehir
konuda halen bir adım atılamadı. Mahalle sakinleri olarak can
Kentsel Dönüşüm konusunda bir şeyler yapılmasını yıllardır
Belediyesi’nin yaptığı Cem Karaca Kültür Merkezi var. Ve gerçekkorkusuyla evlerimizde
bekliyoruz. Ama sonuç
oturuyoruz. Binalarımız
sıfır. Yöneticilerimiz her
çok eski ve depreme
seçim öncesi bizlere
dayanıksız binalar. Bu
kentsel dönüşüm vaadi
konu bence
sunuyor, fakat sonra bu
Yenimahalle ve
sözler unutuluyor.
Bakırköy’ün en önemli
Bakırköy’ün, Yenimakonusu” dedi.
halle’nin en büyük
sorunu Kentsel
“DOĞUMEVİ
Dönüşüm sorunudur.”
MAHALLENİN
diye konuştu.
CAN DAMARIYDI”
Yenimahalle’nin yıllar
içinde ileriye
gideceğine hep geriye
gittiğini kaydeden
Taşköy, “Mahallemizde
Kadın Doğum Evi, SGK
Binası, Askerlik Şubesi,
Taş Okul gibi önemli
“KENTSEL DÖNÜŞÜM
kurumlar vardı. Bunların
hepsi birer birer taşındı.
EN BÜYÜK SORUN”
Mahallemizde
tanıdığımız birçok esnaf
arkadaşlarımız kepenk kapattı. Özellikle esnaflarımız için Kadın
Doğum Hastanesi Yenimahalle’nin can damarlarından birisiydi.
Kadın Doğum Hastanemiz taşındı fakat halen ne olacağı belli
değil. Kimse çıkıp buraya ne yapılacağını söylemiyor. Burası
birilerine peşkeş mi çekilecek, ne olacak? Bilmiyoruz.” diye
konuştu.
“MARMARAY
SIKINTISI”
“DOĞUM HASTANESİ
ESNAFIN CAN DAMARIYDI”
“MAHALLEMİZ KÖYE DÖNÜŞTÜ”
“YEŞİL ALAN VE PARK OLMASINI İSTİYORUZ”
Daha önce mahallede bulunan SGK Binası’nın da taşındığını ve şu
anda oradaki arsanın atıl olarak kaldığını ve değerlendirilmediğini
de kaydeden Taşköy, “Burası Bakırköy Belediyesi’nin.
Duyduğumuza göre belediyemiz buraya öğrenci yurdu
yapacakmış. Ama bizim öğrenci yurduna ihtiyacımız yok ki, zaten
Bakırköy’de devlet üniversitesi yok, ayrıca Türkan Saylan Kız
Öğrenci Yurdu var Bakırköy’de. Biz bu nedenle burasının öğrenci
yurdu değil, yeşil alan ve park olarak düzenlenmesini istiyoruz.
Çünkü mahallemizde insanların oturabileceği yeşil alan ve park
neredeyse yok diyebiliriz. Bu konuda belediyemizin biz
vatandaşların sesine kulak vermesini, gerekirse buraya ne
yapılması konusunda mahallemizde anket yapılmasını istiyoruz.”
dedi.
“OKULUMUZU GERİ İSTİYORUZ”
Yenimahalle’de ilkokul olmadığını da belirten Taşköy, mahallenin
tek ilkokulu olan Taş Mektep’in de yıllardır kapalı olduğunu ve
Marmaray projesi
kapsamında kapanan
Yenimahalle tren istasyonunun da kendilerini
çok etkilediğini ve
Marmaray’ın bir an
“OKULUMUZU
önce bitirilmesi
gerektiğini de kaydeden
GERİ İSTİYORUZ”
Handan Cömert, ayrıca
Yenimahalle’den Zeytinburnu’nda bulunan Marmaray
İstasyonu’na direkt otobüs hatlarının konmasını istediklerini de
söyledi.
CEM KARACA KÜLTÜR MERKEZİ
ten de mahalle sakinleri olarak bu kültür merkezinden
yararlanıyoruz. Buradaki tiyatrolara, oyunlara gidiyoruz. Bu
konuda Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederiz” dedi.
“OTOPARK ÜCRETLERİ ÇOK YÜKSEK”
Cem Karaca Kültür Merkezi’nin mahalle adına, Bakırköy adına bir
kazanç olduğunu fakat kültür merkezinin bitişiğindeki kapalı
otoparkın ise çok pahalı olduğunu ve mahalle sakinlerinin bu
otoparktan yararlanamadığını kaydeden Cömert, “Zaten
Bakırköy’de otopark sorunu var. Mahallemizde böyle bir kapalı
Yenimahalle’ye Cem Karaca Kültür Merkezi dışında hiçbir
yatırımın yapılmadığını ve mevcut kamu binalarının da
mahalleden taşındığını ve Yenimahalle’nin yıllar içinde adeta bir
köye dönüştüğünü kaydeden mahalle sakini Handan Cömert,
“Bizleri kaale alsınlar. Seçimlerden önce verdikleri sözleri
tutsunlar, seçimlerden önce vatandaşı baş tacı yapıp, seçimden
sonra unutmasınlar. Bizim tek istediğimiz bu. Derdimizi anlatacak
yetkilileri bulmakta zorluk çekiyoruz. Birçok konuyu muhtarımıza
söylüyoruz. O da sağolsun bizim için çalışıyor. Ona da sizin
aracılığınızla teşekkür ediyoruz. Ama gerek Bakırköy Belediyesi
yetkilileri, gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye yetkilileri, meclis
üyelerimiz onlar da bizim sorunlarımızı dinlesinler, bizleri dikkate
alsınlar, bizim sorunlarımızı gerekli mercilere aktarsınlar. Bizim
tek istediğimiz bu. Sizlere de sorunlarımıza yer verdiğiniz, bizleri
dinlediğiniz için mahalle sakinleri adına çok teşekkür ederiz.
Umarım bundan sonra gerek mahallemiz, gerekse Bakırköy ve
ülkemiz için her şeyin hayırlısı olur, vatandaş odaklı çalışmaların
olduğu, insan hayatının dikkate alındığı günler görürüz.” diye
konuştu.
Yavuz ARPACIK
11
Tüm dünyada tarihi eserlerin çevresindeki binalar kaldırılmaya çalışılırken Yunus Emre Kültür Merkezi’nin
hemen yanında hastane yapılması ile ilgili Kızılay Bakırköy Şubesi yetkililerinin ısrarı niye?
Yunus Emre Kültür Merkezi’nin solunda bulunan imar planlarında
“düşük yoğunluklu hizmet alanı” olarak tescilli 2057 metrekarelik
arsa TOKİ tarafından ihaleye çıkartılmış Kızılay’dan başkasının
alamayacağı şekilde hazırlanan ihaleyi Kızılay kazanmıştı.
Bakırköy Belediyesi “ihale şartlarına uymuyor” gerekçesiyle ihaleye sokulmamıştı. Sonuçta ihale 1 milyon 852 bin TL bedelle
Kızılay’a verilmişti. Bakırköy Belediyesi dava açmıştı. Dava hala
devam ederken Bakırköy Belediyesi ile Kızılay bu alana hastane
yapılmak üzere bir protokol imzalamış. Bakırköy Belediyesi sivil
toplum kuruluşlarının da katıldığı bir tanıtım toplantısı düzenledi.
Toplantıya bazı sivil toplum kuruluşları. Birkaç Muhtar, az sayıda
halk ve Kızılaycılar nerede ise tam kadro katıldı.
Belediye Başkanı Kerimoğlu konuşmasına şöyle başladı;
“Bakırköy Belediyesi ve Bakırköy Kızılay Şube
Başkanlığı’nın Ataköy’de sağlık projesini hayata geçirmekle
ilgili olarak atacağımız adımları sizlerin bilgisine sunmak,
sizlerden görüş ve öneriler almak, bu konuyla ilgili farklı bir
bakış açısı ve eleştiriniz var ise onları da paylaşmak için bu
toplantıyı düzenledik. İstiyoruz ki, Bakırköy’de yapacağımız
kamu adına önemli hizmetleri mutlaka yurttaşlarımıza, özellikle Bakırköy’de bulunan sivil toplum örgütlerinin, meslek
odalarının, kanaat önderlerinin, muhtarlarımızın ortak aklı
ile gerçekleştirelim.’’
Kerimoğlu daha sonra planların onaylanması ile ilgili
açıklamalarda bulundu.
Kerimoğlu konuşmasını bitirdikten sonra görüş bildirmek isteyenlere söz verdi.
Kerimoğlu toplantının amacını yukarıda sizin de okuduğunuz gibi
çok açık şekilde açıklamasına rağmen ilk sözü alan bir sivil
toplum kuruluşu başkanı bakın neler söyledi:
BU NASIL SİVİL TOPLUM KURULUŞU?
Bakırkoylüler ile ilgili bu güne kadar hiçbir şey yapmadığı bilinen
bir zat-ı muhterem, bu proje hakkında görüş bildirmesi
gerekirken aldı sazı eline proje bittiğinde bütün odalarını resimlerle donatacaklarını, eğer birde çocuklarla ilgili oda yapılırsa
orayı da donatacaklarını anlattı.
BİZ NE DEDİK ?
Olayı ihale gününden beri takip eden gazetemiz burasının hektara 200 kişi olmak üzere düşük yoğunluklu hizmet alanı olarak
imar planlarına işlendiğini, bunun yanında dünyanın pek çok
ülkesinde tarihi eserlerin yanlarına inşaat yaptırılmadığını, eğer
binalar varsa bile kaldırma mücadelesi verdiklerini dolayısı ile
böyle bir yapılaşmaya sadece biz değil Ataköylüler’in tamamına
yakınının karşı olduğunu söyledik.
Ayrıca Bakırköy Belediyesi’nin ihaleye girip bu alanın aynen
mahafaza edilebilmesi için yaptığı girişim “ihale şartlarına
uymuyor” gerekçesiyle ihaleye sokulmadı. Çünkü ihale adeta
kişiye özeldi, ihaleye Kızılay’dan başkasının girmesi imkansızdı.
Bakırköy Belediyesi de ihalenin iptali için dava açtı.
TARİH SİZİ AFFETMEZ
KİM CEVAP VERECEK İSE BEKLİYORUZ
1-
TOKİ’den aldığınız arsa 2057 metrekare.
Projeye bakanlar yeşil olarak gösterdiğiniz tüm
arazinin size ait olduğunu, bu kadar büyük bir
araziye küçücük bir bina konduracağınızı
zanneder. Binanın çevresinde kalan size ait arsa
sınırlarınızı belirleseydiniz yanıltıcı değil
inandırıcı olabilirdi.
2- İmar planlarına göre Atatürk Heykeli ile
Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin maketinin,
daha önce orada olan ancak bir gece ansızın
parçalanarak atılan, arsa içinde değerlendirilme
mecburiyeti var. Her ikisi de projenizde
görülmüyor. Binanın çatısına mı
konuşlandırılacak. Eğer öyle düşünülüyor ise bu
kez inşaat yüksekliğiniz Yunus Emre’nin çatı
yüksekliğini geçmeyecek mi?
3-
Yine İmar planları gereği otoparkın arsanızın
içinde olması gerekiyor. Yapılan açıklamada
otoparkın yeraltına yapılacak katlarda olacağı
söylenmişti. Duvardaki yerleşim resmine
bakıldığında otopark girişi görülmüyor.
4-
Bu arada bina yaya kaldırımının bitişinden
başlatılmış gibi. En az 5 metre ön cephe çekme
mesafesi olması gerekmiyor mu?
ATAKÖYLÜLER EVİ
DAVAYI BAKIRKÖY BELEDİYESİ KAZANIRSA...
Belediye başkanına bir soru yönelttik; “Devam eden davayı
Belediye kazanırsa, siz de burada inşaata başlamışsanız ne
yapacaksınız. Yapılan inşaatı yıkacakmısınız? Yoksa burası da
Ataköy sahillerindeki inşaatlara mı dönecek?
BİR BİLİNMEYENİ DAHA ANLATTIK
Kızılay bu arsayı aldıktan sonra Bakırköy Belediyesi ve Bakırköy
Kaymakamlığı ile yaptığımız görüşmelerde Tarihi eserin yanında
böyle bir yapılaşmanın asla kabul edilemeyeceğini Bakırköy
Belediyesi’nin Ataköy’de şimdiki Ataköylüler Evi ile Eski Dostlar
Parkı’nın arasında bulunan Turgut Özal döneminde SESAM isimli
sanatçılar kuruluşuna, sonra da Ahmet Bahadırlı’nın Belediye
Başkanlığı döneminde de Türkiye Jokey Kulübü’ne verilen
mülkiyeti Bakırköy Belediyesi’ne ait 14 dönüm arsayı, o zaman
gazetemizin de köşe yazarı olan Celal Toprakoğlu ile birlikte dava
ederek yapılan tahsisleri iptal ettirip, bu 14 dönüm araziyi
Bakırköy Belediyesi’ne kazandırdık.
Bakırköy Belediyesi’nin böyle bir yeri var. Kızılay’a burada 2
dönümden daha büyük bir yer verin hem daha fonksiyonlu bir
hastane yaparlar, hem de tarini eserin yanında böyle lenduha bir
yapılaşma olmaz.
Daha da ileri gidip önerimize 7-8 Kısım’da villaların önünde Emlak
Bankası’nın Munzam Vakfı’na ait 3 dönüme yakın İmar
Planlarında Sağlık Ocağı olarak işlenmiş. Zamanında
ağaçlandırılmış. Bir kısım Ataköylü orasının ağaçlık alan olarak
kalmasını istiyor. Vakıf yetkilileri ile görüşülsün - ki onların
taraftar olduğu söyleniyor- onlara da Sğlık Ocağı yapılmak
kaydıyla ayni yerden yer verilsin. Arazi takası yapılsın.
AİLE HEKİMLİĞİ
Bilindiği gibi Ataköy’de Aile Hekimliği olarak kiralanacak yer yok.
BELEDİYE’YE AİT
14 DÖNÜM
ARAZİ
Ataköylüler Aile Hekimleri için Bakırköy’e gitmek zorunda.
Kızılay’ın yapacağı hastane, Munzam Vakfı’nın yapacağı Sağlık
Ocağı ve bunların yanına 400-500 metrekare büyüklüğünde bir
Aile Hekimliği binası yapılsa, bütün sağlık birimleri aynı yerde
olur. Bu Belediye mülkiyetindeki 14 dönüm arazinin en çok 9
dönümünü kullanırsınız hem tarihi eser kurtulur, hem ağaçlıklı
alan aynen kalır ve Ataköylüler de Aile Hekimleri için Bakırköy’e
gitmekten kurtulur. Herkes mutlu olur...
BİZE BÖYLE BİR TEKLİF GELMEDİ
Bu konuşmalar bitiğinde ön sırada oturan Bakırköy Kızılayı’nın
yetkilisi oturduğu yerden kısık br sesle “Bize böyle bir teklif
gelmedi” gibi bir şeyler söyledi. Belediye Başkanı Kerimoğlu
“Bu durumu değerlendirmeye almamız, dikkate almamız
gerekiyor” dedi.
ESKİ
DOSTLAR
PARKI
Belediye
kendisine ait
bu arazi de
Kızılay’ın
yapmak
istediği
hastaneyi,
7-8
Kısım’daki
sağlık ocağını
ve
ihtiyaç olan
Aile Hekimliği
binasını
yapabilir.
ŞİMDİ BU KIZILAY YETKİLİSİNE SORUYORUZ;
Size bu teklifi Ateş Ünal Erzen ve Dönemin Kaymakamı Dursun
Ali Şahin iletti. Ancak siz kabul etmediniz. Bu konuları kaç kez
haber yaptık biliyor musunuz.? Madem ki böyle bir teklif
yapılmadı siz hiç mi gazete okumuyorsunuz? Bize böyle bir teklifi
Kaymakam veya Belediye Başkanı yapmadı deseydiniz biz de
kimin yalan söylediğini kamuoyuna açıklardık.
Bu arada diyelim ki Kaymakam ve Belediye Başkanı söylemedi.
Bakırköy İşadamları Derneği Başkanı Salim YILMAZ tabiri caizse
sizin kankanız. Sürekli beraberdiniz. Biz ‘Salim Yılmaz’la bu
konuyu onlarca kez konuştuk. Hatta kendisi bize bu konuyu fazla
kurcalama bile dediğine göre sizin böyle bir konudan haberinizin
olmaması mümküm mü? Ayrıca tanıtım günü toplantıya gelmeden sayın Erzen ile bir kez daha görüştüm. Aldığım cevap Kızılay
kabul etmedi oldu...
12
-
küskünlük, dargınlık yok edilerek, insanlar
Sevgili okurlarım, dostlarım yeni yılda herkesin
yeniden partiye kazandırılmalıdır. Örneğin, Sayın
öncelikle sağlığının yerinde olmasını, işlerinizde
Murat Karayalçın, Sayın Umut Oran, Sayın
başarılı olmanızı, tekrar olarak diliyorum.
Muharrem İnce, Sayın Mustafa Balbay ve diğer
Orta Doğu’nun içinden çıkılmaz konumu ile
arkadaşlarımız mutlaka göreve davet edilmelidir.
ilgili olarak, petrol savaşı amaçlı entrikalar,
Tekrar olarak yeni parti meclisine, merkez yöneRusya ile kopan iplerin Türk turizmine ve
timine seçilen değerli genç vekillerimize, bayanekonomisine verdiği zararlar tartışılırken; yanlış
larımıza başarılar dilerim. Demokraside ve laiklik
politikalarımız da eklenerek bu bölgenin siyasi
alanında olmazsa olmaz olan Cumhuriyet ve
konumu öne çıkmıştır. Dolayısıyla siyaset içinde
Atatürk ilkelerine sahip çıkarak partiyi iktidara
menfaat grupları çevremizde odaklanmış maaletaşımalarını, mevcut kötü yönetimin, vatansef bölgemiz savaş ortamına çekilmiştir.
daşlara pes dedirten mevcut sistemi maziye gömBu arada bu bölge karmaşası içinde güneydeki
melerini sabırla bekliyoruz.
sınır güvenliği yok olmuş, özellikle Suriyeliler’in
Eski bir partili olarak genç milletvekillerimizin
denetimsiz, kayıtsız şartsız ülkemize girebilmesi
mecliste devrim yaratmalarını, devamlılığı, çalışile memleketimizin her bölgesinde ayrı ve değişik
mayı, memleketin her köşesinden, her yurtproblemleri de beraberlerinde getirmişlerdir.
taşımızdan gelecek sorun ve istekleri çok iyi takip
Yani dış siyaset de içerideki gibi çıkmaza girederek sonuç almalarını ve daha önemlisi de
miştir. Bu konuda bölgede baş rolü üstlenmiş
mutlaka ve mutlaka ayda birkaç kez de olsa
olan Amerikalılar bu fırsatı iyi kullanmakta, çıkar
seçim bölgelerinde insanlarla iletişim kurmenfaatlerini uygulamaya gayret etmektedirler.
malarını, sıcak takipler içerisinde onlara yardımcı
Bunun için de yöneticilerini bir sömürge valisi
olmalarını öneriyor, mecliste ses çıkarmalarını
havasında ülkemize göndererek çok çirkin tavırbekliyoruz.
larda beyanda bulunmaktadırlar. Bunu asla
kabul etmiyoruz.
Son ziyareti gerçekleştiren ABD Başkan YardımÇEVREMİZDEKİ ESKİ-YENİ RANTLARA DİKKAT
cısı’nın doğrudan devletin yönetim merkezi olan
Sevgili dostlar, yurdumuzun tabiat güzelliklerine
Ankara yerine İstanbul’a gelerek bizim yöneticicoğrafi konumuna hayran olan bir çevre, doğa
lerimizi de ayağına çağırmasını; ben Türkiye
sevdalısı olarak Allah’ın bizlere bahşettiği bu
Cumhuriyeti vatandaşı olarak ibretle ve üzüneşsiz varlığımızın yağmalanmasına, ona buna
tüyle seyrediyor, kınıyorum. Siz değerli
peşkeş çekilmesine, yabancılara tahsis edilmesine
okurlarımın da aynı hisler içinde ezildiğinizi,
gerçekten isyan ediyorum. Ve bu konuda sizlerle
utanç duyduğunuzu Atatürk’ün bize emanet ettiği
hep bildiğiniz sorunları paylaşmak istiyorum.
Fikret TORAMAN
devletimizin ne hale getirildiğine VAH-VAH
Bakırköylü okurlarımın çok iyi bildiklerine
dediğinizi seziyorum.
inandığım Ataköy Konakları’ndan sonra
Buradan huzurunuzda bu şımarık,
sahilleri de topraktan fışkıran otuz-kırk
saygısız davranışa sebep olan JOE BİDEN
TÜRKİYEMİZDE SON SİYASİ GELİŞMELER katlı ucube binaların yapılanmasını her
efendiye sesleniyorum; Yüzbinlerin canı
görüşümde, inanınız yüreğim acıyor, orada
DEĞERLİ KAYIPLARIMIZ
pahasına savaşlar vererek, şehitler vererek
40-50 sene önce mevcut modern plaj ve
büyük liderimiz ve silah arkadaşlarının
turistlik tesisleri hatırladıkça kahroluyorum.
bize armağan ettikleri Türkiye Cumhuriyeti
Alınan mahkeme kararlarına, belediyelerin
zorluklarına, emek ve emekli sorunları, işsizliğe,
vatandaşı olarak seni bu saygısızlık davranışlarını istihdam projelerine yer vermemesini eksiklik
mühürlemelerine rağmen utanmadan, sıkılprotesto ediyor, bir daha bu kafayla bizi ziyarete
madan inşaat faaliyetlerine ve bu işgallere, yağolarak görüyorum. Oysa bu fırsatta ve artık
gelmemeni istiyorum. Türkiyemiz’deki iç yönetimi
malara çok da mani olmak istemeyen yerel
başka çaremizin bulunmadığı ortamda delege ve
ve problemlerimiz, demokrasi ayıplarımız,
yöneticilerimizi de kınıyorum. Bu bağlamda
bütün vatandaşlara büyük umutlar vermek, yeni
ekonomik ve siyasal zaaflarımız vardır. Bunun
sizlerle yeni bir yağmalama haberini paylaşmak,
çözümler üretmek herkesin beklentisiydi. Bunu
için her gün demokratik kavgamızı veriyoruz. En
hiç olmazsa vakit varken oraya kazma vurulmada eksiklik olarak görüyorum. Kısacası Kurultay’iyi yolu bulmaya uğraşıyoruz. Yani bunlar bizim
masını önce belediyemiz, meclis üyelerimiz daha
da olması gereken coşkuyu, karnaval ortamını,
kendi iç meselelerimizdir. Senin tavır koymanı
sonra da mevcut çevre dernekleri ile Florya halkısomut umutları işitmemenin ve görmemenin
kabul etmiyoruz. Ancak, sana bu fırsatı veren aci- üzüntüsünü yaşıyorum. Başka bir eksiklik de
na, oradaki Florya Ormanını Koruma Derneği’ne
zleri, demokrasi fukaralarını aynı şiddetle kınıyKurultay’da Türkiyemiz’in en büyük problemi ola- “FLODER”e seslenerek müdahale etmelerini,
oruz. Bu Türk Milleti’ne yapılan hakareti nasıl
insanları uyandırmalarını, yasal haklarını kullanbilecek demokrasiyi ve cumhuriyet, Atatürk ve
hazmettiklerini de merak ediyorum.
malarını umuyorum. Çünkü yeni bir haberle
ilkelerini, laik yönetimi sağlam temellere oturtulbüyük Atamızın “Deniz Köşkü”nün bulunduğu
ması hakkında sayın Genel Başkanımız’dan bir
CHP KURULTAY ÇALIŞMALARI-YENİ DÖNEM ışık alamadık. Kurultay’daki konuşmalarda
yerden başlayarak Menekşe ve Florya Sosyal
Tesisleri, eski plaj alanı yeniden imara açılarak
sadece iktidarı tenkit etmek ve savunma söylemDeğerli dostlarım, her fırsatta tekrar ettiğimi bir
AVM’ler, kafeteryalar paylaştırmak projesi ortaya
lerini ortaya koymak ve 1275 delege ile Türk
kez daha müsaadenizle söylemek zorundayım.
çıkmıştır. Ruhsatsız yapılan Akvaryum ve yanınUlusunu, partilileri coşturacak, umutlandıracak
Elli yıldır içinde yer almaktan gurur duyduğum,
daki AVM ile otel ve kafeteryalar yasallaşbir önemli husus da Türkiye’nin büyük meselesi
oyumu verdiğim bir CHP’li üye olarak bu sözlermamışken yeniden Atatürkümüz’ün ruhunu
olan “KÜRT SORUNU” ile ilgili somut, inandırıcı
im yalnız ve yalnız partimizin başarısı ve mutlak
sızlatacak gelişmeyi mutlaka engellemek gereksöylemleri de duymak isterdik Sayın Genel
hedefi olan iktidara gelmesi adınadır. Biz göremektedir. Bu konuda ilgilileri önemle uyarıyor,
vimizi yapıyoruz, yaptık. Kendilerini seçtik, temsil- Başkanımızdan.
bu projeden sonra Florya’daki Atatürk Ormanı’nı
Bu arada örgüt çalışmalarıyla ilgili
cilerimizi Ankara’ya gönderdik. Şimdi onlardan
da sıranın beklediğini, çevreye yaşayan insanBakırköyümüz’e de bir göz atmak istiyorum.
başarı bekliyoruz.
larımızın, doğa tutkunlarının, sivil toplum örgütİlçemizin geçmiş ve halen yöneticiliğini yapan
Geçen ay yazdığım yazımda Kurultay’daki sorulerinin acilen eyleme davet ediyorum. İş işten
değerli partili arkadaşlarımızın şu hususu görüşnun Genel Başkanlık olmadığını, yeni bir düzenin
geçmesin, Bakırköy’ün sahillerinin tamamı yok
lerine sunmak istiyorum. Son yapılan parti
ve yeni bir çalışma programının ortaya çıkarılolmasın.
meclisi ve merkez yönetim kuruluna ilçemizin
ması olduğunu belirtmiştim. Bu arzum kısmen
eski parti emekçilerinden, yöneticilerinden
gerçekleşti diyebilirim. Genel Başkanlığa tekrar
hiçbirisini Ankara’ya gönderemediğimizin üzünseçilen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yeni ekibini
OCAK AYLARININ ÖZELLİKLERİtüsünü duymalarını ve yeni çalışmalarına bu şekgönülden tebrik ediyor, başarıları ile yeni icraatKAYBETTİĞİMİZ DEĞERLER
ilde başlayarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne yeni
larını, gerekirse meclisi ayağa kaldırmalarını
Aralık-Ocak-Şubat aylarına dikkat ettiniz ise
bekliyoruz. Değerli okuyucularım sırası gelmişken bir taban örgütü modeli üreterek CHP’de yeni bir
ölüm olaylarının arttığı bir süreç olmaktadır. Bu
gençlik ve kadın dönemi açılmasını tavsiye ediyo- bağlamda öncelikle Türk Sanayisi, Turizmi, ve
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun
rum. Böyle olmalı ki, partimiz yeniden iktidara
Kurultay konuşmasında bize verilen demokratik
Otomotiv, Enerji sektörlerinde bir numaralı
ulaşma olanağına kavuşabilsin. Hatta bu iktihakları kullanarak ve kendisinden de özür dileysaygın şirketin başkanı, yurtsever, Atatürkçü genç
darın alternatifini oluşturabilmek için MHP’de
erek tespit edebildiğim şu hususları (öz eleştiriyi)
işadamı Sayın V. Mustafa Koç ayrıca cesur parlayapılması düşünülen yeni yönetimin demokratik
sizlerle paylaşmayı zorunlu görüyorum.
menter olarak DYP ve CHP kadrosunda 30 senkatkısı ile ülkeyi yeniden istikrarlı siyasi bir
Gerek parti yönetimine gerekse parti meclisine
esini mecliste geçiren eski milletvekili Sayın
düzene sokmuş olalım. Böylece belki siyaset
seçilen yeni arkadaşlarımıza başarılar dilerken,
Kamer Genç, aynı günlerde değerli yazar,
seçimlerde açıklanan 16 maddelik projenin uygu- yeniden değer kazanabilir.
gazeteci, Tahsin Yüksel Allah’ın rahmetine kavuşAncak bütün bunlara rağmen özeleştirilerinize ve
lamak için Genel Başkan’a da yardımcı
muş, aramızdan ayrılmışlardır. Kendilerine rahdemokratik haklarımızı kullanmamızı bir yana
olmalarını arzu ediyoruz. Ancak bu arada sayın
met, yakınları ve ailesine başsağlığı diliyoruz.
bırakarak bu ülkeyi yönetebilecek tek siyasi kuru- Son olarak da yine büyük Atatürkçü, milliyetçi,
Genel Başkanımız’ın bu projenin tekrar olarak
luşun CHP olduğunu vurguluyor, bu anlayış ve
Kurultay’da çok geniş bir şekilde açıklamasını,
gazetecimiz, 23 yıl önce hunharca katledilen
yeni yönetimi yöneticilerimizin kadrolarından da
kadınlarımızın yaşadığı tacizlere, onlara tanısevgili Uğur Mumcu’yu da ölüm yıldönümünde
bekliyoruz.
nacak yeni imkanlara, gençler konusuna, 3 milysaygıyla anıyor, yakınlarına sabırlar diliyorum.
Kurultayımız’dan ben kişisel olarak başka bir
ona varan Suriye vatandaşlarının ülkeye yükBu düşüncelerle siz sevgili, değerli okuyucularım;
beklenti içindeydim. O da şu; eski ve yeni değerli
lediği ekonomik ve sosyal tahribata, doğa yağbu problemli ülkede yine de iyi şekilde mutlu ve
mensuplarımıza yönetimlerde yer açılmalı,
malarına, betonlaşmaya, ekonomiye ve yaşam
sağlıklı yaşamanızı diliyor, sevgiler sunuyorum.
YA Ş A M I N
İÇİNDEN
13
Florya ve Atatürk Ormanı, Koruma, Dayanışma ve Kültür Derneği (FLODER) Başkanı Taner Dayı:
“İSTASYONU’NUN YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ RANT AMACIYLA UYGULANACAK BİR PROJEDİR”
Marmaray kapsamında yenilenmesi yılan hikayesine dönen ve ne zaman biteceği meçhul olan
Gebze-Halkalı banliyö tren hattı üzerinde bulunan
Florya İstasyonu’nun yerinin değiştirilerek Aqua
Florya AVM karşısına
kaydırılmak istenmesine tepkiler
çığ gibi büyüyor.
Son aylarda tartışma konusu
olan ve Floryalılar’ın büyük tepkisini çeken Florya Tren İstasyonu’nun yerinin değiştirilmesi
konusunda Florya Atatürk
Ormanı’nı Koruma Derneği
Başkanı Taner Dayı, istasyonların
kamunun kullanımına, yararına
göre yerlerinin belirlenmesi
gerektiğini ve bu doğrultuda
Şenlikköy, Basınköy, Sefaköy,
Beşyol’da ikamet edenlerin
yürüme mesafesinde bile
ulaşabildiği eski Florya Tren İstasyonu’nun aynı yerinde
kalmasını istediklerini, Aqua Florya AVM karşısına kaydırılması
düşünülen istasyonu istemediklerini söyledi.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Dayı, “Florya Tren İstasyonu’nun Aqua Florya
AVM karşısına kaydırılması çok önemli bir konu.
İstasyonların Florya Sahilleri’ndeki rant bölgelerine
kaydırılarak rant edilmesi amacıyla uygulanacak
olan bir proje bu. Aqua Florya’ya bir istasyon yapmak istiyorlar. Nedeni de şu; insanların orayı kullanarak oradaki AVM, otel ve restoranlardan
faydalanmasını sağlamak. Biz buna dernek ve
Florya sakinleri olarak şiddetle karşı çıkıyoruz”
diye konuştu.
sırasında baktık ki, çalıştıkları projede Florya Tren
İstasyonu’nun yerinin Aqua Florya AVM karşısında
olduğu görünüyordu. Buna itiraz ettik. Bu yanlışı
düzeltin dedik. Daha sonra Bölge Müdürlüğü’nden
Projenin İBB Meclisi’ne gönderildiğini ve Hukuk
Komisyonu’na gittiğini, Hukuk
Komisyonu raporunun da meclisten hem AKP’li hem de CHP’li
meclis üyelerinin evet oylarıyla
oybirliğiyle geçtiğini
öğrendiklerini de aktaran Dayı,
“Hukuk Komisyonu bir rapor
hazırlamış ve bu rapor İBB
Meclisi’nden oybirliğiyle geçmiş.
Bu raporda belirtilen konuda,
Aqua Florya AVM karşısına tren
istasyonu yapılması için 952
metrekarelik bir arsanın satın
alınması ile ilgili. Ve maalesef bu
rapor oybirliğiyle geçmiş. Hem
AKP’li hem CHP’li İBB Meclis
Üyeleri buna evet oyu vermiş.
Bunun üzerine CHP İBB Meclis
Üyesi Esin Hacıalioğlu ile
görüştük. Bir toplantı düzenledik.
Kendisi bize bu konuyu
atladıklarını ve evet oyu vermelerinin yanlış olduğunu ama
konunun İmar Komisyonu’na geleceğini ve orada
reddedeceklerini söylediler. Biz de Esin
Hacıalioğlu’nun vasıtasıyla Marmaray İstasyonu’nun eski yerinde kalması ile ilgili dosyayı AKP
Grubu’na verdik. Aynı dosyayı CHP Grubu’na da
vereceğiz. Aynı zamanda İBB’ye de yazışmalarımızı,
dileklerimizi, talebimizi bildirdik. Şimdi onlardan
bir cevap bekliyoruz” dedi.
“İMZA KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ”
“BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
BİZİ HAKLI BULMUŞTU”
Geçtiğimiz yıl Haydarpaşa Marmaray Hattı Bölge
Müdürlüğü’nü ziyaret ettiklerini ve Florya Tren
İstasyonu’nun yerinde kalmasını talep ettiklerini
hatırlatan FLODER Başkanı Taner Dayı, “Geçtiğimiz
yıl Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret ettik. Ziyaretimiz
“RAPOR İBB MECLİSİ’NDEN
OYBİRLİĞİYLE GEÇMİŞ”
arkadaşlar Florya’ya gelerek yerinde inceleme
yaptılar ve haklısınız istasyonun yerinin
değişmemesi gerekir dediler. Fakat proje
Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’ndan geliyor” dedi.
Şu anda Florya İstasyonu’nun yerinde kalacağı
ikinci bir istasyonun Aqua Florya’nın karşısına
yapılacağının söylendiğini de kaydeden Dayı, “Biz
bunun da fuzuli olacağını söylüyoruz. Biz Florya
sakinleri olarak hem de FLODER Başkanı olarak
Florya İstasyonu’nun yerinde kalmasını istiyoruz.
Bunun üzerine gideceğiz. Yakın zamanda imza
kampanyası başlatacağız. Bunu da İBB Meclisi’ne
vereceğiz” diye konuştu.
Yavuz ARPACIK
CHP’Lİ İBB MECLİS ÜYELERİ KARARA TEPKİLİ
TANER KAZANOĞLU: “İBB FLORYA SAHİLLERİ’NDE KURU TEMİZLEME YAPTI”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Deniz Köşkü
koruma alanı içinde kalan Florya Plajı’nı da kapsayan kıyı şeridini turizme açtı.
İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu, bir kültür varlığı olan Köşk’ün
siluetinde olumsuz etki yaratılmaması için 10.50
metre olan yapı yüksekliğini 6.50 metreye düşürdü.
Tarihi Atatürk Köşkü’nün bulunduğu 273 bin
metrekarelik Florya sahiline şimdi otel-motel,
alışveriş üniteleri, akvaryum, rehabilitasyon merkezleri, ibadethane, kütüphane, sergi ve gösteri
alanları ve otopark yapılabilecek.
CHP Grubu’nun muhalefet ettiği, plan ile mülkiyeti
İBB’ye ait olan 273 bin metrekarelik sahil şeridi ile
park alanı olarak ayrılan 9 bin metrekarelik tescil
dışı alan “yol, park alanı, günü birlik turizm, turistik
tesis ve rekreasyon alanı” ilan edildi. Atatürk Deniz
Köşkü koruma alanı sınırları içindeki yapıların
yüksekliği 6.50 metre, diğer kısımlarda ise 10.50
metre olarak belirlendi.
Florya Sahili ile ilgili İBB Meclisi’nde alınan karara
muhalefet eden Bakırköy Belediye Meclisi ve İBB
Meclisi CHP’li üyeleri Taner Kazanoğlu, Ali Rıza
Akyüz, Muzaffer Şahin, Nebahat Yıldırım ve Süleyman Nadir Ataman’dan görüşler aldık.
Alınan kararın Florya Sahili’nde yapılan Aqua Florya AVM, Akvaryum, otel ve restoranların
yasallaştırılması olduğunu ifade eden Taner
Kazanoğlu, “İBB Meclisi AKP’li üyelerin aldığı bu
kararla daha önceden sahilde yapılan otel, AVM ve
benzeri yapılar için kuru temizleme görevi
görmüştür.” dedi.
CHP’li İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz de alınan
kararın yükseklik olarak bir değişiklik getirmediğini
fakat alınan kararla daha önceden sahilde yapılan
yapıların tescillendiğini belirterek, “CHP Grubu
olarak bu konuya hayır oyumuzu kullandık.
Gelişmeleri yakından takip edeceğiz. İnşallah Florya
Sahilleri de Ataköy Sahilleri gibi talan edilmeye
çalışılmaz” diye konuştu.
Florya Sahili’nin talan edilmesine kesinlikle karşı
olduğunu ve diğer arkadaşlarıyla birlikte meclisten
geçen plana ret oyu kullandığını kaydeden Nebahat
Yıldırım ise, “Maalesef her istediklerini yapıyorlar.
Çoğunluk ellerinde. Büyükşehir’de de istediği
kararları alabiliyorlar. Bu düzenin değişmesi için
CHP’nin iktidar olmaktan başka şansı yok” diye
konuştu.
Büyükşehir’in elini Atatürk Köşkü’ne kadar
uzattığını belirten Süleyman Nadir Ataman ise;
“Bir orası kalmıştı. Köşk’ün koruma bandı içinde
kalan Florya Plajı’nın oteller bölgesi olması
Atatürk’ün hatırasına saygısızlık.” dedi.
Ataköy Sahili’nde yapılan yapılaşmaları hep birlikte
izlediklerini ve Florya Sahili’nin de bu şekilde talana
kurban edilmemesi için ellerinden geleni
yapacaklarını ifade eden Muzaffer Şahin ‘de “AKP’li
İBB Meclis üyelerinin aldığı kararlar Florya’da ranta
açılıyor. Sahil şeridinde maalesef insanlarımız
yürüyemiyor, gezemiyor. Defalarca uyarmamıza,
muhalefet etmemize, hayır oyu kullanmamıza
rağmen çoğunluğu elinde bulundurdukları için bu
kararları alabiliyorlar. Konunun yakın takipçisi
olacağız. Florya Sahili’nin ranta kurban edilmemesi
için çalışacağız. Gerekirse eylemler yapacağız. Artık
Bakırköylüler’in bu tür olaylara tahammülü
kalmadı.” diye konuştu.
14
Yeşilköy Halkı Belediye’nin Fen İşleri Müdürlüğü’ne Ateş Püskürüyor
İstanbul
Sokakları…
YEŞİLKÖY’DE EVLERİ SU BASTI, VATANDAŞ İSYAN ETTİ
Sokakları gezmeyi çok
severim…
Her sokaktaki o eski
mahalle ruhunu hissetmeye
çalışırım…
Cadde ve sokaklara verilen
isimlere bakarım…
***
Allale Sokak, Nergis Sokak,
Filiz Sokak…
Terakki Caddesi…
Rio De Jenerio Caddesi…
Kennedy Caddesi… İstiklal
Caddesi… Bağdat Caddesi…
***
Bazı sokaklarda isimler görürüm;
Ahmet Rasim Sokak… Ömer
Naci Sokak… Adnan Kahveci
Caddesi… Uğur Mumcu
Bulvarı…
Galip Özger Caddesi…
Zal Paşa Caddesi… Şeyh Abdullah Sokak… İslam Bey Caddesi…
Ferzan ÖZER
***
Elbette bu isimlerin bazılarını tanırız, kim olduklarını, bir cadde ve sokağa
isimlerinin verilmesinin neden gerekli görüldüğü falan…
Ama insanlarımız pek çok isim hakkında çok az bilgi sahibidir…
***
Bakınız bu eski ve soluk fotoğraftaki
kişi ; Ömer Naci…
Bakırköy’de ıssız bir sokağa adı
verilmiş…
Ama kim olduğunu bilen kaç kişi
var?
Ömer Naci, Mustafa Kemal’in
Manastır Askeri İdadisi’nde iki sınıf
üstteki arkadaşı, Ona edebiyatı sevdiren bir asker…
Hayatı filmlere konu olabilecek
gerçek bir kahraman…
Herkes Ernesto Che Guevera’yı bilir…
Ama Ömer Naci’yi bilmez…
Merak edenler hakkında bilgi
bulmakta zorluk çekmezler
bu internet çağında…
Nitekim ben buldum…
***
Lafı fazla uzatmadan meramımı anlatayım:
İsimleri sokaklara ve caddelere verilen sanatçılar, devlet adamları,
kahramanlar, tarihi kişilikler var…
Bu kişilerin resimlerinin de olduğu, kısaca hayatlarını anlatan bir metin
içeren, estetik açıdan iyi tasarlanmış, dayanıklı bakır veya bronz plaketlerin bu sokakların her iki girişine de konulması çok büyük bir hizmet
olacaktır…
Böyle bir çalışma yalnızca o sokak ve caddede oturanlar için değil
buralarda gezenler için de çok faydalı bir şey olacaktır…
Hem bugün hem de gelecek kuşakların bu kişileri tanımasına vesile
olacaktır…
“Üstelik bu plakalar, bir çeşit tapu senedi gibi de görülebilir…”
Çok büyük bir maliyeti de yok…
Ayrıca mahalli idarelerin sık sık isim değiştirme gibi, aslında kötü
alışkanlıklarının da önüne geçilmesi sağlanır…
Sayın Başkan, bu yazıyı bir dilekçe olarak kabul ediniz…
Daha önceki yıllarda benim de meclis üyesi olduğum dönemde
Bakırköy’de başlayan fakat sadece birkaç sokakta yapılan bu çalışmayı
Bakırköy’ün tamamına yayın.
Böylelikle İstanbul’a ve Türkiye’ye yayılmış olacak…
Hepsinin üstünde; bu cadde ve sokaklarda isimleri yaşayan çok değerli
tarihi değerlerimizin aziz hatıralarını kalıcı olarak yad ederken,
ruhları da şad olacaktır…
İnanın…
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı Yeşilköy’de
halk, yapılan yağmur suyu kanalları ile asfalt
çalışmalarının yanlış yapılması sonucu evlerini
su bastığını belirterek belediyenin
Fen İşleri Müdürlüğü’ne ateş
püskürüyor.
Yanlış ve yarım yapılan işlerden
bıktıklarını ve yıllardır Yeşilköy’de
oturduklarını, belediyenin yağmur
suyu kanallarıyla ilgili yaptığı
çalışmalardan sonra evlerini su
bastığını belirten mahalle sakinleri, “çalışmalar sırasında işçilerin
başında kimse yoktu. Ne bir mühendis, ne bir
belediye yetkilisi kimseyi göremedik. O kadar
yanlış çalışma yapıldı ki, çok sayıda mahalle
sakini mağdur oldu. Bu dönemde Yeşilköy gibi
bir yerde bu olayların yaşanması çağ dışı bir
gelişmedir. Düşünebiliyor
musunuz, en ufak bir
yağmurda Yeşilköy’de evleri
su basıyor. Bu affedilebilir bir
şey değil” dediler.
Asfaltlama çalışmasını ve
yağmur suyu kanallarıyla ilgili
yapılan çalışmayı ilk önce
memnuniyetle karşıladıklarını
fakat yapılan çalışmaların
kendilerini rahatsız ettiğini,
yanlış bir çalışma yapıldığını
gördüklerini ve gerek
vatandaşların gerekse
Mahalle Muhtarı Bülent Yurtsever’in belediyenin ilgili
kurumlarına bu durumu belirttiklerini ve kendilerini kimsenin dikkate almadığını kaydeden mahalle sakinleri,
“Atılmış olan asfalt bordür
kutu ile bazı yerlerde eşit düzeye geldi ve dolayısıyla 1.
bodrum katlarla asfalt
arasında çok az bir mesafe
kaldı. İkincisi ise yağmur suyu
mazgalları yeni asfaltın altında
kalmasından dolayı işlevini
yitirdi. Biz daha sonra
yaptığımız müracaatlarda
bunları gün yüzüne çıkarttık.
Fakat bununla beraber en
büyük rahatsızlığımız pis su
kanalı dediğimiz kanalların bu
asfaltın altında kamış
olmasıydı. Dolayısıyla yağmur
ve kar suları gidecek yer
bulamadılar. Dolayısıyla su
basması olayında da İSKİ pis
su kanallarına müdahale edemedi. Müdahale
edemeyince buradaki sıkıntı bir kat daha artmış
oldu. Burada kısmen iki bodrumlu kısmen bir
bodrumlu konutlar bulunmaktadır. Ve bu sokaklarda yapı düzeni bitişik nizamdır. Dolayısıyla
gerek yer altı suyu gerekse yapılmış olan bu
çalışmanın amacına uygun olmaması, yetersiz
olması yaşanan sıkıntıyı kat be kat arttırmış
oldu. Bizim belediyeden en büyük talebimiz
başlatılmış olan bu pis su kanallarının açığa
çıkartılması yani kanal bacalarının yükseltilmesi
mevcut asfalt koduna getirilmesi ve ondan sonrada bordür kodundaki bu sıkıntının giderilmesi.
Ama bir diğer sıkıntı da pis su kanallarının
yenilenmesi gerekiyor. Bakırköy
Belediyesi ile İSKİ işbirliği yaparak
bu kanalların yenilenmesi gerekir.
Artı kanal çaplarının genişlemesi
gerekiyor. İş bununla çözülüyor
mu? derseniz bununla da
çözülmüyor. Bir ikinci konu kodun
düşük olduğu yerler deniz seviyesine yakın yerler. Dolayısıyla burada hem yağmur suları hem de alt
yapı suyu yani pis su sonuç itibari ile kollektörler vasıtasıyla denize veriliyor. Kollektörler de de
büyük ihtimalle bir sıkıntı var. Kollektörlerin
debisi arttırılabilir. Yani daha güçlü kollektörler
konulabilir.
“SIKINTI ÇOK BÜYÜK”
Sıkıntı çok basit bir sıkıntı
değil. Yalnızca Bakırköy
Belediyesi ile çözülebilecek
bir sıkıntı değil. Bu sıkıntı
Bakırköy Belediyesi ile
İSKİ’nin birlikte yapacağı bir
konu. Burada özellikle bahçeli
nizamda konuşlanmış olan
konutların saçak sularının
kanallara verilmemesi
gerekir. Saçak sularının
yapılmış olan yağmur suyu
kanallarına verilerek giderilmesi gerekmektedir. Burada
çalışma bu konu itibariyle
Bakırköy Belediyesi’ne
düşmektedir. Komisyon mu
kurulur, ekip mi kurulur?
Saçak sularını pis su
kanallarına veren binalar
tespit edilir, tebligat yapılır ve
bir süre verilir bu süre
içerisinde saçak sularının pis
su kanallarına vermeyecek
şekilde bunun önüne geçilir.
Nasıl yapılır? Pimaşlarla PVC
borularla gelir, sokağa verilir.
Yeni yapılmış olan yağmur
suyu kanalları da bunu tahliye
eder. Biz Bakırköy Belediyesi’nden bunu bekliyoruz.
Amaç burada pis su
kanallarının yenileninceye
kadar bu kanallarda akan su
miktarını, debisini düşürmek.
Bunu düşürmenin de en birinci yolu yağmur suyu
kanallarının pis su kanalına verilmemesi.
Bu çok önemli. Çok zor bir iş de değildir. Çünkü
bu sıkıntıyı yaşayan birçok mahalle sakini var.
Bakırköy Belediyesi’nin Yeşilyurt ve Yeşilköy’e
yapacağı en büyük hizmetlerden biri olur bu.
Buradaki teknik alt yapı sıkıntılarının en başında
bu gelir. Biz de burada oturanlar olarak böyle bir
çalışmayı Bakırköy Belediyesi’nden bekliyoruz”
dediler.
(Yavuz ARPACIK)
15
Hatboyu ile Gençler Caddesi’ne geçişi sağlayan
1900’lü yılların başında ünlü
şehircilik uzmanı Kont Alleon’un
Fransa’dan getirtmiş olduğu tuğlarla
yapılan Hatboyu ile Gençler Caddesi’ne geçişi sağlayan Taş Köprü
bakımsızlıktan dolayı çürümeye terk edilmiş
durumda.
Daha önceki dönemlerde de birçok kez gündeme
getirdiğimiz ve yetkili kurumların bir türlü
bakımını yapmadığı Taş Köprü’nün 100 metre
yukarısına yeni bir köprü yapılırken, bu
köprünün yapılması ile Taş Köprü’nün de
yıkılacağı söylenenler arasında.
Konuyla ilgili yetkililer tarafından bir açıklama
umarız Taş Köprü yıkılmaz. Yıllardır
bu köprüyü kullanıyoruz. Bu
köprünün tarihi bir değeri olduğunu
en azından yüz yıla yakın mazisinin
olduğunu biliyoruz. O nedenle bu
köprümüz yıkılmasın, bakımı, onarımı yapılsın.
Biz bunu istiyoruz.” diyorlar.
Bu arada bazı eski Bakırköylüler Taş Köprü’nün,
Osmaniye, Kartaltepe ve Zuhuratbaba’dan
gelen öğrencilerin Yenimahalle’deki Taş Okul’a
ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla Kont Alleon
tarafından yaptırıldığını ve zamanla köprünün
üzerindeki tuğlaların yerine mermerler
kullanıldığını da söylüyorlar.
TAŞ KÖPRÜ YIKILACAK MI?
ENGELLİ RAMPASI YOK
yapılmazken, yeni yapılan köprünün ise neden 2 aydır açılmadığı da merak
edilenler arasında yer alıyor. Taş Köprü’den geçmeye korktuklarını ve bu
köprünün bakımının yapılmasını, yıkılmasını istemediklerini kaydeden
vatandaşlar, “Yeni yapılan köprünün ise engelli giriş çıkışlarına uygun
olmadığı gerekçesiyle 2 aydır açılamadığını öğrendik. Yeni köprü açılınca
ENGELLİLER UNUTULDU
Yeni yapılan köprüde engelli rampasının olmadığı açıkça görülüyor Engelli
rampasının yeni yapılan köprüde olmaması tepki çekerken halk köprüyü
yapan ve yaptıranlara soruyor; “Engelliler buradan uçarak mı geçecek?”
Yavuz ARPACIK
BAKIRKÖY BELEDİYESİ HABERİMİZ ÜZERİNE PARKI IŞIKLANDIRDI
Geçtiğimiz aylarda Zuhuratbaba Mahallesi’nde bulunan ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolünde olan Çamlık Atatürk Parkı’nın mahalle
sakinlerinin isteği üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler
Müdürlüğü tarafından ışıklandırıldığını, bu parkın hemen karşısında Bakırköy
Belediyesi’ne ait Muhtarlık Parkı’nın ise ışıklandırmasının yetersiz
olduğunu ve mahalle sakinlerinin bu yönde isteklerinin olduğunu
duyurmuştuk.
Bakırköy Zuhuratbaba Mahallesi Çamlık Atatürk
Parkı’nda bulunan ve geçtiğimiz yıllarda da bir çok
kez saldırıya
uğrayan
Atatürk Büstü
kimliği belirsiz
Haberimiz üzerine Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri
Muhtarlık Parkı’nı ışıklandırarak vatandaşların akşamları da parkta gönül
rahatlığıyla, güven içinde oturabilmeleri, çocuklarını oynatabilmelerini
sağladı.
Mahalle sakinleri, Bakırköy Belediyesi’nin geç de olsa ışıklandırmayı
yapmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti. Vatandaşlar ayrıca
yapılan ışıklandırmanın biraz daha arttırılmasını da istedi.
Birileri alışkanlık haline getirdi
müracaat ettim. Maalesef onlar da ilgilenmedi.
Atatürk Büstü’nün boyasını bile ben kendi
çocuklarımla
yaptım.” dedi.
Parktaki
Atatürk
ATATÜRK BÜSTÜ’NE BU KAÇINCI SALDIRI
kişiler tarafından kırıldı.
Atatürk Büstü’nü çöpte
gören vatandaşların
büstü çöpten aldığını
ve kendisine haber
verdiğini kaydeden
Mahalle Muhtarı
Mustafa Aykut İncesaraç,
“Vatandaşlarımızın
haber vermesi üzerine
hemen parka gittim.
Atatürk Büstü’nü alıp, tekrar eski yerine yapıştırdık. Ama
bu geçici bir önlemdi. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca yazılı ve sözlü müracaat ettim. Ama gelen
olmadı. Bunun üzerine Bakırköy Belediyesi Fen İşleri’ne de
Büstü’nün defalarca bu
tür çirkin saldırılara
maruz kaldığını da
kaydeden Zuhuratbaba
Muhtarı Mustafa
Aykut İncesaraç, hem
Büyükşehir Belediyesi’nden hem de
Bakırköy Belediyesi’nden parklara gerekli
bakım ve özenin gösterilmesini de istedi.
16
Değerli
çocukların
okurlar,
evden
değerli
ayrılması,
Bakırköylüler;
emeklilik vs.
Her yeni yıl geldiğinde, takvimler
durumlarda yaşlılarımızın
değiştiğinde, belli bir Yaş’ın
topluma uyumunu etkiler.
üstünde olanlar
Hergün değişen toplumyaşlandığını düşünüp yeni
sal yaşam şartları,
yılın gelmesini pek
yaşlıların bakımlarının
istemez.
evde ve herhangi bir
Neden mi? Aşağıda
profesyonel destek
yaşlılık dönemi yani
alınmaksızın yapılması
ikinci bahar ile ilgili
bu zorlukların
konunun uzmanlarının
yaşanması ihtimalini
süreç ile ilgili
artırır. Bu zorlukları
yazdıklarını,
aşamayan yaşlının başta
komşularımızı, onların
özgüven kaybı olmak
bu süreçte çevresel faktörlerüzere çeşitli ruhsal veya fizikden dolayı yaşadıkları
sel rahasızlıklar yaşaması
sıkıntıları görünce, Allah’ım hiç
gayet normaldir. Yaşlı bireylerimyaşlanmayayım, yaşlanmak
izin yaşam kalitelerinin
istemiyorum diyesi geliyor.
artırılması, mutlu zamanlar
Mehmet Emin ERTEKİN geçirmeleri hem sosyal
Yaşlanma insan ömrünün son
evresidir. İnsan hayatının
devletin hem de bu
65 yaştan sonraki dönedevlet içindeki her
mi yaşlılık dönemi olarak
bireyin sorumluluğudur.
adlandırılır. Yani en
Bireyin yarım kalmış
güzel tabiri ile ikinci bahar. Bu evrede tıpkı
işleri ve gelecek planı onun umudu demektir.
öncekiler gibi bedensel, ruhsal, fiziksel ve sosyal
Değerli okurlar hizmet yönetimlerine talip
değişimler yaşanır. Bu değişimler beraberinde
olmuş kişilere düşen temel görev ise yaşlı bireyzorluklar getirse de son yıllarda tıbbın ilerlemelerimizin yaşam umutlarını hep taze tutmaları
si, beslenme kaynaklarının artması ile hem
için onları desteklemektir.
insan ömrü uzamış hem de yaşlılığın zorlukları
ile mücadelede kamu, kurum ve kuruluşları
Çok değerli okurlar yukarıda yazılanların bir
daha aktif rol almıştır.
kısmını uzmanların anlatımlarından alarak
Değerli okurlar, Uzmanlar Yaşlılık dönemi sağlık
sizlere özetledim. .
problemlerini üç guruba ayırmışlar,
Bu açıklamayı Psikolog veya Pedagog
bedensel zorluklar, ruhsal zorluklar ve sosyal
olmadığımı belirtip, fakat bu konuda kamu,
zorluklar.
kurum ve kuruluşlarının görevlerinin neler
Bu üç problemin alanları farklı görünse de
olduğunu ve bu konuda yapılacak çalışmalarda
aslında bireyin bir alandaki problemi tüm
kurumları nasıl harekete geçirip, yerel yönetimyaşamını etkilemektedir. Örneğin artık eskisi
lerde ciddi projeleri olan bir kardeşiniz olarak
gibi yürüyemeyen birey, bedensel zorluk yaşasa
yaşadığım ilçeme ve burada yaşayan çok değerli
da bu sebepten dolayı arkadaşları ile zaman
büyüklerimizin bu süreçten daha az etkilenip
geçirememesi onu hem ruhsal hem de sosyal
yaşam kalitelerini yükseltmek adına neler
zorluğa itecektir.
yapılması gerektiğini yazmak ve belki ilgilenir
ise yöneticilerimize hatırlatmak istedim.
Değerli okurlar yaşlılık döneminin zorluklarının
giderilmesi, yaşlılarımızın yaşam kalitesinin,
Yaşlı nufusun ülke ortalamasının üstünde olan
şehir konforunun dizaynı ve daha kaliteli bir
ilçemizde ikinci baharını yaşıyan büyüklerimize
yaşam ile ilgili yapılacak projelerde kamu,
yapılan proje var mı? Malesef yok.
kurum ve kuruluşların rol’lerini daha iyi anlataEvet artık yaşlanmadan öteye, yaşlanmış bir
bilmek adına yaşlanma sürecindeki problemleri
Bakırköy’de bir projeniz var mı? Malesef yok.
kısaca belirtmek istedim.
MUHALEFET GÖZÜYLE
“İKİNCİ BAHAR”
Bedensel Problemler:
Yaşlılıkta sağlık problemleri kişiden kişiye
değişmektedir. Ancak ortak rahatsızlıklar vardır
ki bunlar bireyin kas kuvvetinin azalması, uyku
düzenin değişmesi, kemik yapısının zayıflaması
vs. tüm yaşlı bireylerde ortak bedensel problemlerdir.
Yaşlılık döneminde bedensel problemler artık
birey için ön planda tutulmaktadır. Çünkü
yaşlılığın getirdiği diğer zorluk alanları bireyin
bedensel problemlerle başa çıkma becerisini
olumsuz etkilemekte ve tedavisini
zorlaştırmaktadır.
Peki bunu sorgulayan sivil toplum kuruluşları
var mı ? Malesef yok.
Ruhsal Zorluklar
Yaşlılık döneminin beraberinde getirdiği en
önemli sorun ruhsal sorunlardır. Çünkü birey
ruhsal açıdan güçlü olduğu zaman bedensel
problemlerin yaşa bağlı doğal problemler
olduğunu anlayacak ve bu problemlerle birlikte
yaşamayı öğrenecektir. Özellikle bu dönemde
sevilen insaların kaybının fazla olması bireyde
yaşam ilgilerinin artmasına neden olur. Eşin,
kardeşin, arkadaşın vs. ölümü yaşlı bireyleri
yaşamdan soğutabilir.
Yalnızlık da yaşlılık döneminin ayrıca ilgilenilmesi gerekilen önemli bir ruhsal zorluktur. Emekli
olan birey birden bire mesleğinin ona
kazandırdığı sosyal kimliği kaydeber fakat bu
süreçte belli hobiler ile uğraşması sağlanır ise
bu hobilerin onlara kazandırdığı sosyal kimliği
taşımaları, sosyal statü kaybını azaltır.
Siz sadece kendi kendinize PR (algı, itibar,
destek) yaparsınız.
Toplumsal Zorluklar;
Ekonomik problemler, teknolojik ilerlemeler,
Siz değerli Belediye yöneticileri neler yaptınız
neler yapmadınız, niçin burdasınız, yukarıda
bahsettiğim ikinci baharını yaşayan büyüklerimize söyleyeceğiniz bir şeyler var mı? Malesef
yok.
Kendi beceriksiz ve basiretsiz yönetim
anlayışınızı başka isim ve kisvelerin arkasına
saklanıp, bu konuda suçlanacak en son kurum
olan kamu, kurum ve kuruluşlarını suçlamaktan
öteye yaptığınız bir şeyler var mı? Malesef yok.
Siz bu vatandaşı, her şartta her koşulda size
biad eden kişiler olarak görürsünüz.
Siz zemheride doğmayan, topu taca atmayıp,
her şeye rağmen sadece proje üreten yöneticileri
bilmez ve tanımazsınız.
Değerli okurlar bir sonraki yazımda merak
etmeyin Zemheri’de doğmayan fakat seçildiği
makamın ne anlama geldiğini çok iyi bilen,
vatandaşa hizmetin nasıl yapıldığını bilerek
makama talip olan bana göre kahraman
(ülkemde taş üstüne taş koyan herkes
kahramandır) yöneticileri anlatacağım, yazı dizisine başlayacağım.
Tüm okurlara, sağlık mutluluk huzur dolu ikinci
baharlar diliyorum. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.
Yunus Emre Kültür Merkezi’nin yanına yapılacak hastaneye
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
BURAYA HASTANE
YAPILAMAZ
Gazetemiz baskı sürecinde olduğu için siyasi partilerin
ulaşabildiğimiz İlçe Başkanlarından Kızılay’ın Yunus Emre Kültür
Merkezi yanına yapmak istedikleri hastane (!) ile ilgili görüşlerini
sorduk. İşte aldığımız cevaplar:
Ahmet Altun
(Milliyetçi Hareket Partisi MHP
Bakırköy İlçe Başkanı)
Bence bu alan hastane için müsait
değil. Bir de hastaneye ihtiyaç yok
orada zaten. Ben yeşil alanların
inşaat alanına çevrilmesine bir kere
toptan karşıyım. Az bir yeşil alan
oluyor, hemen bunu hastane, okul
ve benzeri yapıların bahanesiyle
inşaata çeviriyorlar. Sonrası neticesi ne olacak belli değil. Belki
de özel birine kiralayacaklar. Ben oranın yeşil alan olarak
kalmasını istiyorum. Park alanı olarak kalmasını tercih ederim. Bir
de tarihi bina var. Tarihi binaların yanına inşaat yapılamaz.
Muhtemelen oraya tarihi binanın yanına çirkin bir bina yapacaklar. Yunus Emre Kültür Merkezi’nin görünümü de bozulacaktır.
Ben yapılmaması tarafındayım.
Necmettin
Dönmez
(Demokrat Parti Bakırköy İlçe
Başkanı)
Yıllarca belediyede çalışmış, imar
planlamasını bilen bir insan olarak
orası 2 dönüm. Yüzde 25 inşaat olsa
500 metrekare. Kat yüksekliği zaten
mevcut Yunus Emre’yi, tarihi binayı
geçemez. Orada hastane olmaz sağlık ocağı ya da sağlık merkezi
olur. Ama daha önceki dönemde belediyenin teklif ettiği yere
hem hastane yapılabilir, hem de trafik yönünden herkesin rahatça
ulaşabileceği bir yer. Metroya yakın, otobüs duraklarına yakın.
Bizim parti ve şahsi olarak fikrimiz, daha önceki dönemde
belediyenin teklif ettiği yere hastanenin yapılması, Yunus
Emre’nin yanındaki arsayı da belediyeye devretmesi. Belediyenin
de buraya imarın izin verdiği ölçüde bir kültür merkezi yapabilir.
Serkan
Karacaoğlu
(Büyük Birlik Partisi BBP Bakırköy
İlçe Başkanı)
Bu arsa hastaneyi kaldıracak bir
büyüklükte değil. Ayrıca Yunus
Emre Kültür Merkezi gibi tarihi bir
binanın yanına bu tarz inşaatların
yapılması doğru değil. Yeşil alan
olarak kalmasını biz tercih ederiz. Bu yapılmak istenen proje
sonucunda orada oluşacak trafik yoğunluğunun da dikkate
alınması gerekir. Ayrıca çevrede oturan vatandaşlarımızın bu
konudaki düşünceleri en önemlisi. Biz de parti olarak o bölgede
bulunan vatandaşlarımızla fikir alışverişinde bulunacağız. Ve
vatandaşlarımızın isteğine göre yönümüzü daha net bir şekilde
ortaya koyacağız. Sonuçta yapılacak hizmetin öncelikle o bölgede
oturan vatandaşlara yönelik olması gerekir. Onun için burada en
önemli konu çevrede yaşayan Ataköylüler’in isteğidir.
TANIMADIĞI KİŞİLERE
RÖPORTAJ VERMEZMİŞ(!)
Konuyla ilgili görüşlerini almak için önce TMMOB Mimarlar Odası
Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliğine giderek randevu talep ettik.
Çarşamba günü geleceğini söylediler. Çarşamba cevap alamayınca
telefonla aradık. İşte aldığımız cevap :
Bakırköy’de bulunan TMMOB Mimarlar Odası Trakya Büyükkent
Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Mustafa
Fazlıoğlu, Bakırköy’de 24 yıldır aralıksız yayın yapan Bakırköy’ün
en eski gazetesi Ataköy Gazetesi’ni tanımadığını söyleyerek konuyla ilgili demeç vermeyeceğini söyledi.
17
AMATÖR RUHLA PROFESYONEL MÜCADELE
Kadınlar Futbolu 3. Ligi’nde mücadele eden
Bakırköy Zara Spor Kulübü, Bakırköylüler’in
ilgi ve desteğini bekliyor.
Bakırköy’de amatör spor kulüpleri ile
yaptığımız röportajların bu ayki konukları kadınlar futbolu branşında faaliyet gösteren ve 3. Lig’de mücadele
ederek Bakırköy’ün profesyonel liglerde mücadele eden
tek kulübü olan Bakırköy Zara Spor Kulübü Başkanı
Oskihan Kıymaz ve 2. Başkanı Artin Tırtır oldu. Kıymaz
ve Tırtır ile kadınlar futbolu ve kulüp tarihi ile kulübün
yaşadığı sıkıntılar hakkında konuştuk.
görüştük. Onlar bize söz verdiler ama aradan
aylar geçti ne gelen var ne giden. Göz ardı
edilmiş durumdayız. Bu durum sadece bizim
için de geçerli değil tabiki, Bakırköy’deki hatta
tüm Türkiye’deki amatör spor kulüpleri için geçerli.
Maalesef amatör spor kulüpleri yöneticilerin cebinden
çıkan paralarla idare edilmeye çalışılıyor. Ne belediyelerden ne de federasyondan yeterli destekler verilmiyor.
Bakırköy ’ün, profesyonel futbol
liginde mücadele eden
tek amatör kulübü
Bakırköy Zara Spor “BAKIRKÖYLÜ KADINLARIN FURBOLA
İLGİSİ YOK DENECEK KADAR AZ”
ilgisizlikten dertli. Bakırköylü
kadınların futbola ilgisi nasıl?
Sayın Kıymaz, kaç yıldır Bakırköy Zara Spor Kulübü’nün
başkanlığını yapıyorsunuz?
1 yıldır kulüp başkanlığını yapıyorum ama daha önceki
yıllarda da çeşitli dönemlerde Bakırköy Zara Spor
Kulübü başkanlığı yaptım.
Zara Spor’un tarihi hakkında bilgi verir misiniz?
Zara Spor Kulübü 1952 yılında Kumkapı’da
kuruldu. O zamanlar Kumkapı Spor olarak
mücadele eden kulüp 1965 yılında
Zaralılar’ın da dahil olması ile Kumkapı Zara
Spor ismi ile mücadele etmeye başladı. 1976
yılında Bakırköy’e gelen kulübümüz,
belediyeler arasında sorun yaşamamak için
1983 yılında ise Bakırköy Zara Spor Kulübü
adını aldı. Ve o tarihten beri Bakırköy’de
faaliyet gösteriyor.
Hangi branşlarda faaliyet gösteriyorsunuz?
Daha önceki yıllarda 5 branşta faaliyet gösteriyorduk.
Fakat maddi imkansızlıklardan dolayı zaman içinde
faaliyet gösterdiğimiz branş erkek ve kadınlar futbolu olarak
ikiye düştü. 3 yıl önce ise erkekler futbolunu da kapatmak zorunda
kaldık ve şu anda sadece kadınlar futbolu branşında liglerde mücadele ediyoruz. Kadınlar Futbol 3. Ligi’nde mücadelemizi sürdürüyoruz.
“AMATÖR BİR KULÜBÜZ
AMA PROFESYONEL LİG’DE MÜCADELE EDİYORUZ”
3. Lig’deki durumunuz nedir?
Şu anda 3. Lig 1. Grup’ta mücadele diyoruz. 11 takımlı ligde 4. sıradayız.
Hedefimiz ilk ikiye girerek play-off oynamak
ve 2. Lig’e yükselmek. Ayrıca Bakırköy’de
3. Lig seviyesinde yani profesyonel liglerde
mücadele eden tek kulübüz. Amatör bir
kulüp olmamıza rağmen profesyonel bir
ligde mücadele ediyoruz. Tabi bu da maddi
ve manevi anlamda bizleri zorluyor. Bütün
amatör spor kulüplerinin yaşadığı özellikle
maddi sıkıntıları bizde yaşıyoruz.
“MADDİ ANLAMDA BÜYÜK
ZORLUKLAR ÇEKİYORUZ”
Belediye ve federasyondan yeteri kadar
destek alabiliyor musunuz?
Bakırköy Belediyesi’nden malzeme ve araç
desteği alıyoruz. Fakat bu destek yeterli
değil. Kadınlar Futbolu’na federasyonun da
ciddi destekler sağladığı konuşuluyor ama
biz federasyondan hiçbir destek görmüyoruz. Kendi yağımızda
kavruluyoruz. Maddi
anlamda büyük zorluklar
çekiyoruz.
Maçlarınızı nerede
oynuyorsunuz,
antrenmanlarınızı nerede
yapıyorsunuz?
Antrenmanlarımızı ve
maçlarımızı Bakırköy
Belediyesi’nin
Osmaniye’de bulunan
Atatürk Spor ve Yaşam
Köyü’ndeki sahalarda
yapıyoruz.
Kulübün maddi
sıkıntılarının olduğunu
söylediniz. Öne çıkan
diğer sorunlarınız nelerdir?
Evet maddi anlamda zorluklar çekiyoruz. Ayrıca
kulüp lokalimiz Yenimahalle’de bulunuyor. Kulüp
lokalimizin bahçesinin
çevre düzenlemesi için
Bakırköy Belediyesi’nin
bazı meclis üyeleri ile
Bakırköylü kadınların futbola ilgisi yok denecek kadar az diyebilirim. Aslında futbol erkek oyunu olarak görülür, fakat
kadınlarında futbol oynayabileceğini kanıtlıyoruz.
Amatör bir kulüp olmamıza rağmen profesyonel
ligde mücadele ediyoruz. Kadınlarımızın futbola
ilgi duymalarını, en azından spor yapmak için
bile olsa kulübümüze gelmelerini istiyoruz.
Futbol sadece bir oyun değil aslında. Takım
oyunu olduğu için takımdaşlık, arkadaşlık,
birlikte hareket etme, paylaşma duygularını
geliştiren bir spor dalı. Bunun için genç
yaştaki kızlarımızın da bu spora yönlendirilmeleri gerekir diye düşünüyorum. Biz
Bakırköy’ün kulübü olmamıza rağmen,
takımımızda oynayan Bakırköylü kadın sporcumuz yok. Bakırköylü kadınların desteğini bekliyoruz, kulübümüze gelsinler, çocuklarını futbol ile
tanıştırsınlar. Kadınlarımızın da futbolu seveceğine ve
oynadıkları zaman bırakamayacaklarına inanıyorum.
Bakırköy Zara Spor Kulübü Başkanı Oskihan Kıymaz’ın ardından Zara
Spor Kulübü Futbol Sorumlusu ve aynı zamanda 2. Başkanı olan Artin Tırtır ile
de kulübün liglerdeki durumu ve hedefleri hakkında konuştuk.
“ZORU BAŞARIYORUZ”
3 yıldır Kadınlar Futbolu 3. Ligi’nde mücadele ettiklerini ve bu yıl gösterdikleri
performansın çok iyi olduğunu ifade eden Tırtır, “Şu anda ligde 4. sıradayız.
Hedefimiz ilk 2’ye girerek play-off oynamak ve 2. Lig’e yükselmek. Bakırköy’ün
profesyonel liglerde mücadele eden tek
kulübüyüz. Bizim gibi amatör spor kulüplerinin profesyonel liglerde mücadele
etmesi çok zor bir durum. Ama biz tüm
imkanlarımızı zorlayarak bunu başarıyoruz.
Takımımızın her bir oyuncusuna, antrenörlerimize gösterdikleri üstün çaba ve
başarılardan dolayı şükran borçluyuz. Bizden kat kat yüksek bütçeli kulüplerle aynı
ligde mücadele ediyoruz ve bunun içinde
en azından takdir edilmek hakkımız diye
düşünüyorum. Biz Bakırköy’ü temsil ediyoruz. Profesyonel arenada Bakırköy’ün
adını duyuyoruz” dedi.
“BAKIRKÖYLÜLER’İN
DESTEĞİ İLE ÇOK DAHA
BAŞARILI OLACAĞIZ”
Bakırköylüler’in desteği ile çok daha
başarılı olacaklarına
inandıklarını ve bu
nedenle özellikle
Bakırköylü kadınlar başta
olmak üzere herkesin
desteğini beklediklerini
de ifade eden Tırtır,
“Bakırköylüler
maçlarımıza gelsinler.
Kızlarımızı motive etsinler.
İnanın maçlarımızı 10-15
kişiye oynuyoruz. Seyirci
desteği ile kızlarımızın
üstün performans
göstereceğine, mücadele
güçlerinin artacağına ve
bu sayede daha başarılı
oyunlar sergileyeceklerine
inanıyorum.
Bakırköylüler’in
arkamızda olduklarını
bilmek bize güç verecek.
Bu nedenle tüm
Bakırköylüler’i
maçlarımıza davet
ediyoruz” diye konuştu.
Yavuz ARPACIK
18
Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Kılıç, Tıp Merkezi ve
eski SGK Binası arsası ile ilgili söylentilere son noktayı koydu.
“TIP MERKEZİ’NİN SATILMASI MÜMKÜN DEĞİL”
PINAR
PIN AR KUMSAL BAŞDAĞ
BİR DERDİM VAR...
Geçenlerde kalabalıklar içinde, kendi içime dönüp
düşündüğümde bir derdim var bu hayatla benim
dedim. Kendi içime dönmek ise şöyle oluyor; hem
kalabalıkları es geçmediğiniz gibi muhatabınızı
da aynı anda es geçmeyip laf
yetiştirebiliyorsunuz, hem de içinizdeki benliği
düşündürüp, konuşturup, kurguluyorsunuz ve
kurgulananlar fazla zaman geçmeden nerde
olursanız olun kağıda dökülüyor. Ve boş kağıda
yazdığım ilk cümle hayat seninle bir derdim var….
Derdim olanları en güzel nasıl anlatabilirim diye
düşündüm ve buldum. Yani benim bir derdim var
evet de ben bunu anlaşılmak için nasıl anlatabilirim dedim, zıtlıkların karşılaştırılmasıyla olabilirdi.
Benim anlattıklarımın değeri olur veya olmaz,
hayat görüşümün derinliğinin anlamı olur veya
olmaz hayat senle bir derdim var konularının bir
kısmını itinayla özet şeklinde kendimce kararımca
paylaşmak
istedim.
Sorun-Çözüm
Sorunlu muyduk? Sorunsuz muyduk? Çözümlü
müydük? Çözümsüz müydük? Valla bana göre
hayata merhaba dedikten sonra hangisiydik
bilemedim. Sorunları yaratırken zorlanmadık da
sanki çözümleri bulurken savaşlar içindeydik ihtimaller dahilinde. Hal böyleyken çıkmazları sevdik.
Zaten hep böyle olmaz mı sorunları severiz de
çözümlerle aramız barışık değildir. Halbuki sorunlar yanı başımızda biterken çözümler cebimizdedir
de bir elimiz cebimize gidip çözümü çıkartmak
istemeyiz. İsteriz de uzatmalarda isteriz. Neden
uzatıyorsak? Uzatmanın ötesinde neden hep anlık
çözümleri sevip sorunları uzatıyoruz ki? Çok
karışık durumlar...
Çıkış- İniş
Hani derler ya klasiktir, her inişin bir çıkışı, her
çıkışın bir inişi vardır diye. Yooo aslında yok böyle
bir şey. İşin aslı şöyle; zaten çıkmak için
basamağın en altından başlamak gerek ya da en
alttan başlamak yerine ikişer ikişer basamakları
çıkabiliriz. Bir şekilde zorluklar da olabiliyor
çıkarken. Nasıl mı? Ayağınız burkulabilir,
ayakkabınız sıkabilir, basamakları çıkarken hiç
ummadığınız birisi çelme takabilir, hatta
umduklarınız ters köşe yapabilir gibi bir sürü
engellerle karşılaşırken basamakları çıkabiliriz.
Bu kadar çaba üstüne bir de inişe ne gerek var.
Kim bu kadar çabayla çıktıktan sonra inmek ister
ki? Hatta inmemek için elinden geleni yapma
gerekliliğini düşünecek olursak, her çıkışın inişi
olmamalı durumu ortaya çıkmakta. Yine karışık
durumlar…
Aydınlık-Karanlık
Aslında kişiye özel değişir aydınlık ve karanlık
durumları ya da karanlıktan aydınlığa geçmek
için ne kadar çaba sarf ettiğin önemlidir. Ayrıca
aydınlık ve karanlık yaşananların çeşidi dahilinde
kişiye göre değişir. Hayatınızda yaşadığınız
karanlıklar aydınlıkları asla yenmemeli.
İşte böyle haller içinde hayatla bir derdim var
arkadaş. Ya ben anlatamadım, ya anlaşılamadım,
ya eksik kaldım ya da fazla geldim. Hakikaten
çözemedim derdim sahi neydi benim hayatla?
SON SÖZ: Hazırda hayatla ilgili derdim
varken, herkese dertsiz sevgiler ve saygılar...
Bakırköy Belediyesi’nin,
Sakızağacı Mahallesi
Kennedy Caddesi Numara
200 adresinde bulunan Tıp Merkezi’ni
satacağı
yönünde çıkan
iddiaları
Belediyenin
İmar’dan
Sorumlu
Başkan
Yardımcısı
Erkan
Kılıç net bir
dille
yalanladı.
Gazetemize konu
ile ilgili
açıklamalar yapan
Kılıç, Bakırköy
Belediyesi Tıp
Merkezi’nin satılmasının
söz konusu olmadığını belirterek,
“Böyle bir şey mümkün değil.
Orası zamanında
bağışçıdan (Sümerbank) Bakırköy
Belediyesi’ne sağlık
alanı olarak kullanmak üzere şartlı
devredildi. Sümerbank tamamen
ortadan kalkmış
değil, kalksa bile
yaptığı bu şartlı
bağışlar amacı
dışında
kullanıldığında
tamamen ilgili
devlet kurumlarına
geçiyor. Böyle bir
yapılaşmaya
gidildiği takdirde
bu sefer arsanın
tamamen belediyeden geri alınması söz
konusu.” dedi.
Birilerinin bu tür söylemler yaratarak halkı
yanlış yönlendirdiğini kaydeden Başkan
Yardımcısı Erkan Kılıç, “Orası sağlık alanı
dışında kullanılamaz. Belki sağlık kompleksi
olarak çok daha efektif bir hale getirilmesi söz
konusu alabilir. Ama şu an için belediyenin
içinde bulunduğu ortam itibari ile kısa vadede
bunları söylemek de çok kolay değil” diye
konuştu.
“ESKİ SGK BİNASI İLE İLGİLİ
ŞU AN İÇİN BİR TASARRUMUZ YOK”
Yenimahalle’de bulunan ve geçtiğimiz yıllarda
yıkılan SGK Binası’nın bulunduğu
mülkiyeti belediyeye ait
arsa ile ilgili geçtiğimiz
yıllarda Kız-Erkek
Öğrenci Yurdu
yapılması
konusunda bir
takım gelişmeler
yaşandığını
fakat şu an
için bu
arsa ile
ilgili hiçbir
gelişmenin
bulunmadığını da
kaydeden
Belediye
Başkan Yardımcısı
Erkan Kılıç, “Oraya
Kız-Erkek Öğrenci
Yurdu yapılması ile ilgili
zamanında bir takım çalışmalar
yapıldı. Belli bir noktaya geldi,
fakat öyle kaldı.
Burası ile ilgili sıcak
bir gelişme
olduğunda sizleri
bilgilendiririz.
Belediye her
mülkünün olduğu
yerde bir takım
tasarruflara gitmeye çalışıyor ama
bu tasarruflar zaten
meclisin gündemine
gider. Mutlaka
meclis bilgilendirilir,
gerekirse yetki
alınır. Burada ben
yaptım oldu diye
bir şey olamaz.
Yönetim bunun
bütün alt yapısını hazırlar, çalışmalarını yapar
ama siyasi iradenin de buna ortak olması lazım”
dedi.
“BAKIRKÖY’DE BU ZAMANA KADAR
İNŞAAT MALİYETLERİ DÜŞÜNÜLMÜŞ
FAKAT İŞLETME MALİYETLERİ
DÜŞÜNÜLMEMİŞ”
Bakırköy Belediyesi İmar’dan Sorumlu Başkan
Yardımcısı Erkan Kılıç ayrıca, Bakırköy’de daha
önceki yıllarda yapılan binalarda inşaat maliyetlerinin düşünüldüğünü ama sonrasında işletme
maliyetlerinin çok düşünülmediğini de sözlerine
ekledi.
(Yavuz ARPACIK)
19
VAHŞİ BİR RANTIN ANATOMİSİ:
ATAKÖY SAHİLİNDE NE YEŞİL KALDI, NE KIYI…
Cumhuriyetin ilk toplu konut projesiydi Ataköy. Sahili de İstanbul’un en güzel, en doğal plajı. Marmara Denizi’nin düzensiz
kentleşmeye paralel kirlenmesiyle atıl kaldı önce; sonra ticari
ilişkileri müphem bir işadamına peşkeş çekilip İstanbulluyla bağı koparıldı tümden. Gözlerden uzak turizm
bölgesi ilanıyla da inşaat canavarının, İstanbul’u
betona gömen vahşi rantın o büyük çarkı dönmeye başladı.
Yolsuzlukların batırdığı Emlakbank’ın
mülkiyetindeki bölgenin, yoksula ev yapma
misyonundan, inşaat rantının motoru
olmaya terfi eden TOKİ’ye devriyle beraber
betonun önlemez yükselişi başladı. Önce
üzerindeki bir kısmı anıt niteliğinde 1000’i
aşkın ağaç gizlice kesilerek yok edildi.
Ardından kumsalın üzerinde Bakırköy’ün nefesini kesecek beton kuleler yükselmeye başladı.
Belediye ve yurttaşlar yargıya gitti, kampanyalar
düzenledi, protesto yürüyüşleri yaptı; fakat
her defasında küçük rötuşlar, hülleler ve
hilelerle inşaatlar yükselmeye devam etti.
Bugüne dek Ataköy sahiliyle, üzerindeki
inşaatlar arasındaki hukuki bağı koparan, inşaatları yasa dışı hale
getiren iki karar çıktı mahkemelerden. Bunlardan biri de geçen
aralık ayında, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun aldığı
karardı. Mahkeme kararları hükümet-belediye-müteahhit
işbirliğinde yok sayılıp fiili durum yaratılarak büyük bölümü
tamamlandı kulelerin. Hatta maket üzerinden satışları dahi bitti,
taşınmalar başladı.
binaları ve 100 bin metrekareye yakın ek inşaat imkanı’ ilanıyla
ihale etti, satamadı.
23 Eylül 2008’de TOKİ bu kez sahilin 249 bin 980 metrekarelik 2.
Kısım ve Ataköy Konakları önündeki alanı ‘Kıymetli Arsa’
ilanıyla 650 milyon TL muhammen bedelle satışa
çıkardı ve SİNPAŞ’a 850 milyon liraya sattı.
İhaleden iki hafta önce kuruldu,
tek başına katılıp kazandı
Ali DAĞLAR
Bize de İstanbul’un bu son doğal plajının gözümüzün önünde,
sadece beş yıl içinde tüm yargı kararlarına rağmen önlenemeyen
katline ağıt niyetine bu yazıyı kaleme almak kaldı.
Türkiye’nin ilk doğal plajı, ilk AVM’sine kurban edildi
Ataköy, Cumhuriyet döneminin ilk toplu konut projesi olarak
1950’lerde planlandı. Yarı bataklıktı bölge. Dünyaya örnek olacak
bir şehircilik örneği olarak inşa edildi proje. Sahili de Türkiye’nin
en modern ve en doğal plajı olarak açıldı.
Şehirleşmenin yoğunlaşmasıyla beraber tüm atıkların döküldüğü
Marmara Denizi 80’lere gelindiğinde kullanılamaz haldeydi.
Ataköy plajı da lağım kokuları ve pisliğiyle çekiciliğini yitirdi,
kapandı.
80’lerin sonunda Türkiye’nin ilk AVM’si olarak inşa edilen Galleria
ile ilk doğal plajımızın işgali de başlamış oldu. Zaten plaj ve içindeki tesisler Yasef Öztürk’e peşkeş çekildiğinden beri halk denize
ayağını sokamaz olmuş, sahil tüm İstanbullular’a kapanmıştı.
90’larda yeni bir imar nazım planıyla tüm bölge, Ataköy 1-2-3-4-5
dahil, yoğun imarlı turizm bölgesi haline getirildi. İki emsal ve 70
metre yükseklik o günlerde sağlandı. Sheraton Hotel, Capacity,
Titanic Hotel, Ramada bu imar planıyla Ataköy’ü cendereye
soktu.
Yolsuzlukların merkez üssü haline gelen Emlakbank 2000’lerde
lağvedilince, bankanın Ataköy’de sahip olduğu tüm araziler
TOKİ’ye devredildi. Böylelikle rantın önü açıldı. 2005 sonrası TOKİ
bu arazileri yeşil alana dönüştürmek yerine parsellere bölüp sattı.
Sahil şeridi için sekiz ihale düzenlendi
Ataköy sahili, Eminönü’nden Avcılar’a uzanan kıyı şeridindeki tek
doğal kıyı, tek doğal plajdı. Emlakbank ile TOKİ arasında imzalanan 14 Aralık 2001 tarihli protokolle toplam 412 bin metrekarelik Ataköy sahil şeridi TOKİ’ye devredildi.
Alan başlangıçta 124 bin 980 metrekare büyüklüğündeki 59/2
parsel ile 287 bin 716 metrekare büyüklüğündeki 564/151 olmak
üzere iki parselden oluşmaktaydı. Turizm alanı ilan edilen yer için
otel, AVM, rezidans, akaryakıt istasyonu vb. fonksiyonlar
tanımlanmış, bina yüksekliği 72 metre olarak belirlenmişti.
TOKİ sahili satmak için sekiz ihale düzenledi. Galleria, Sheraton
ve Dünya Göz’ün bulunduğu alanı ilk kez 4 Eylül 2008’de ‘mevcut
Üzerinde tarihi Baruthane yapılarının
bulunduğu Ataköy sahilindeki 160 Parsel
(Baruthane) TOKİ tarafından 12 Temmuz
2010’da ‘restore et, işlet’ modeliyle kiralama
ihalesine çıktı. 59 bin 800 metrekare turizm
ve rekreasyon alanı parsel, üzerindeki tarihi
yapıların aslına uygun restorasyonu, anıt
ağaçların korunması şartıyla yıllık 6 milyon liradan,
49 yıllığına, ihaleye tek başına katılan
Çelebican A.Ş.’ye kiralandı.
Ticaret sicil kayıtlarına göre şirket, ihale
tarihinden hemen önce, 30 Haziran 2010
tarihinde kurulmuştu.
İstanbul’un son sahili kampanyası
Ataköy sahilindeki yapılaşma Aralık 2013’te başladı. Önce alandaki yeşil ağaçlar yok edildi. Ardından hafriyat çalışmalarına
başlandı. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği,
İstanbul’un son sahilinin korunması için başbakanlığa mektup
kampanyası başlattı.
Şöyle deniliyordu mektupta: “Sn. Başbakan son beyanatında
yüksek yapılanmaya karşı olduğunu, yeşilin korunması
gerektiğini ifade etti. Bu görüşleri destekliyoruz. Tarihi
yarımadanın batı uzantısını Ataköy mahallesi oluşturur. Bu
mahalle, DP döneminin uluslararası mimari literatüre geçen
planlı, örnek projesidir. Mahallenin doğal kıyısı ise bu projenin
ruhu ve kuruluş sebebidir. Ataköy’ün yeşil alanlarını ya da
kıyısını, asıl projesine aykırı olarak betonlaştırmak, denizle kara
arasına duvar örmek sadece bu örnek mirası tahrip etmekle
kalmaz, geri dönüşü olmayan çevre zararlarına ve binlerce insanı
ilgilendiren sağlık sorunlarına neden olur. Unutulmamalıdır ki,
İstanbul’un Ataköy kıyısındaki bu eşsiz doğal mirasının, rant
uğruna tahrip edilmesinin vebali de büyüktür.”
Mahkemeden ilk iptal
TOKİ 19 Ağustos 2009’da bu kez yeni 158-161-162 parselleri,
metrekaresi 5 bin 500 liradan satmak, 160 parseli yıllık 6 milyon
liradan 49 yıllığına kiralamak için ihaleye gitti. İstanbul 5. İdare
Mahkemesi ihaleyi iptal etti. İhale 19 Kasım 2009’da yapılmak
üzere ilan edildi fakat ertelendi.
9 Aralık 2009’da yapılan ihalede 11 bin 950 metrekarelik 158
parseli, ihaleye tek başına katılan Bosphorus firması 65 milyon
750 bin liraya aldı. 28 Nisan 2010’daki ihalede ise 59 bin 799
metrekarelik alana sahip Baruthane binalarının yer aldığı 160
parseli metrekaresi 8 bin liradan 49 yıllığına kiralamak istedi,
olmadı. TOKİ aynı parseli 6 milyon liraya indirip 26 Mayıs
2010’da ihaleye gitti, kiralayamadı. 8’inci ihalede 160 parseli 6
milyon liraya kiraladı. 161 ve 162 parselleri kâr paylaşımı
usulüyle ihaleye çıkarıp Özyazıcı-Karadeniz Örme’ye verdi.
Kıyı kenar çizgisi nedir?
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği, İstanbul 9.
İdare Mahkemesi’nde İstanbul Valiliği aleyhine dava açtı. Ataköy
sahilinde inşaat projeleriyle kıyı çizgisinin yanlış çizildiğini, 76
metreye kadar yükselecek 20-25 blokla ilgili kıyı kenar çizgisinin
yeniden tespitini ve kamu yararına aykırı müdahalenin önlenmesini istedi (Kıyı kenar çizgisi; deniz, tabi ve suni göl ve akarsularda taşkın durumu dışında, suyun karaya değdiği noktalardan
oluşur. Kıyı kenar çizgisi deniz, tabi ve suni göl ve akarsularda
kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin
oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık vb.
alanların doğal sınırını oluşturur. Kıyı; kıyı çizgisi ile kıyı kenar
çizgisi arasında kalan bölümdür).
Bilirkişi: Özel yasayla rant sorunu aşılabilir
Mahkeme jeolog, mimar ve harita mühendisinden oluşan bilirkişi
atadı. Heyetin düzenlediği raporda, “İstanbul’un en değerli yerleri
haline gelen bu sahil şeridi için belki de buraya özgü, özel
yasaların çıkarılmasıyla (rant) sorunun üstesinden gelinebileceği
kanaatini taşıyoruz” deniliyordu. Raporun son bölümünde ise şu
tespit yapıldı: “Belirlenen bu çizginin yerinin, sondaj verilerine
dayalı rapora göre bilimsel verilere dayanmadığı gözlenmiş olup,
asıl kıyı kenar çizgisinin mevcuttan daha ötede ve kara içine
doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan mevcut kıyı
kenar çizgisinin ilgili Bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesi gerekmektedir. 3621 sayılı Kıyı
Kanunu’nun 4. maddesine göre kıyı kenar çizgisinin, ‘doldurma
suretiyle arazi elde edilmesi halinde de değiştirilemeyeceği’
hususu gayet açıktır. Bu maddeden yola çıkarsak kıyılar ancak
kıyı kenar çizgisinden sonraki kısmı itibariyle kullanılabilir.”
Ataköy sahilinin hayalet ağaçları
Sahil şeridindeki ağaçlar da bu inşaat sürecinde, paravanların
ardında kesilerek yok edildi. Kumsala paralel uzanan, bazıları anıt
niteliğinde ağaçların rölöve çalışmasının TOKİ tarafından Efem
Ormancılık’a verildiği mahkemeye sunulan raporla ortaya çıktı.
Bugün büyük bölümü kesilmiş 1057 ağaç arasında 100 yaşını
aşmış, anıtsal nitelikte. Sakız, ladin, dişbudak, meşe, ıhlamur,
sedir, kestane, çınar türü ağaçların kayıt altına alındığı raporda
şöyle deniliyor: “Çapı 10 cm’nin altında, 5 metreden kısa ağaçlar
dikkate alınmamıştır. Planda 1057 adet ağacın yerleri gösterildi,
türleri, boyları, tepe ve göğüs çapları, yaşları ve sağlık durumları
verildi. Alanda yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlar ve sınırlı sayıda
meyve ağaçları var. Alan uzun süredir bakım görmemiş
olduğundan, parsellerde bulunan ağaçlardan 136 adedinin
gövdelerinde çürüme ve kovuklar mevcut. Yara ve kovuk tedavisi
ile sağlık budaması yapılmalıdır. Alanda ‘Anıtsal Nitelikli’ korunmaya değer 317, 342, 356, 370, 387, 929, 1000 No’lu toplam 7
adet anıtsal ağaç bulunuyor. 1 Göknar, 37 Akçaağaç, 20
Kestane, 77 Kokarağaç, 9 Gülbişim, 10 Sedir, 46 Çitlembik, 4
Erguvan, 1 Mandalina, 1 Huş, 13 Kısmet Ağacı, 4 Leylandi, 74
Servi, 9 İğde, 19 İncir, 52 Dişbudak, 12 Ceviz, 2 Karayemiş, 9
Defne, 4 Kurtbağrı, 3 Manolya, 8 Dut, 8 Palmiye, 2 Ladin, 84
Çam, 111 Sakız, 74 Çınar, 115 Kavak, 10 Erik, 3 Armut, 2 Meşe,
179 Akasya, 37 Söğüt, 1 Mazı, 1 Ilgın 8 Ihlamur, 7 Karaağaç,.”
Erdoğan Bayraktar: Çuvalla para aldık,
önlerini kesmeyelim
Ataköy sahilindeki yapılaşma mahkemelik olup kamuoyunda
tartışılırken perde arkasında neler döndüğü, 17-25 Aralık, büyük
yolsuzluk operasyonuyla ortalığa saçılan tapelerde ortaya çıktı.
Tarih 16 Aralık 2013, telefonun bir ucunda dönemin Çevre
ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, öteki ucunda Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü
Mehmet Ali Kahraman var.
Erdoğan Bayraktar: Ben telefonda şu anda Abdullah Bey’le
görüşüyorum. Bu Ataköy’deki iş uzuyor hâlâ daha yani oradaki iş.
Mehmet Ali Kahraman: Onlar şeyi kabul etmediler, biz biliyorsunuz bu planı yaparken 10 metre de sahildeki yolun terki meselesi vardı bir de 40 metrelik … oluşturma durumu vardı. O 40
metrelik… terk olmayacak ama arazi içinde yeşil alan gibi olacak, bi çekme mesafesi gibi olacak, onlar o kısmı kabul etmediler
yani.
E.B: Yarın o zaman gelsin, sen de gel bi toplantı yapalım çözelim
onu ya. Çünkü orada sattık, çuvalla da para aldık onlardan. Şimdi
sanki önlerini biz kesiyormuş gibi sıkıntı oluyor ya.
M.A.K: Tamam bakanım tamam…
20
E.B: Ahmet Özyazıcı bize geldi, tasdikini istiyor.
Tarih 29 Kasım 2012, telefonun ucundakiler, aynı isimler.
İnşaatların sahibi Ahmet Özyazıcı’nın, işlerinin onayı için bizzat bakanlığa çıktığını öğreniyoruz.
E.B: Bu Ahmet Özyazıcı geldi de. Şimdi o …sini tasdikini istiyor.
M.A.K: … O TOKİ üzerinden gelmişti bize. Fakat incelememizi
tam yapamadık… Geçen sene, merkez komisyon kararı aldık.
Tabiat Varlıkları Merkez Komisyonu, orada yüksekliğin indirilmesi,
blokların 5’e indirilmesi falan, bu tip hususları şey yapmıştık. Yine
komisyon kararıyla onu düzeltsek belki daha iyi olur…
E.B: Yani öyle üst yazıyla bize gelmesi konu değil. Biz orada ne
söz verdiysek onu yapacağız… Biz de ona göre tabii TOKİ’nin
uygunluğu olsun…orada Haluk Bey de okey dedi, hepsi okey
dediler… Ahmet’in de işi kolaylaşır yani. İmar … uygundur
gereğini arz ederiz diye bize diyecek plan yönünden kıyı kenar
şeridi yönünden ve bir de Tabiat Varlıkları yönünden bize gönderecek onu, biz onaylayacağız bitecek gidecek iş.
M.A.K: Planın da şöyle bi sıkıntısı var bakanım; 5000’likte apart
ünite gibi bi ifade var ama 1000’liklere yansımamış o. Biz orada
bu şeyler yapı ruhsatı aldıktan sonra payını değiştireceğiz. O
zaman belki çözeriz. Ama şu anki durumuyla 1000’likte pek apart
ünite yapamaz gibi görülüyor.
E.B: Neyse onu bakın ayrıca adama yardımcı olalım artık.
‘Kıyıdır, satılamaz’ kararı
İstanbul 3. İdare Mahkemesi, TOKİ’nin Karadeniz Örme-Özyazıcı
ikilisine iki parselin satış ihalesini iptal etti. Davayı Bakırköy
belediyesi açmıştı, daha sonra skandal bir şekilde feragat ettiği
ortaya çıktı.
“Kamu davasından feragat edilemez” diyen mahkeme, 11 Haziran
2014’te karar verdi ve “Deniz kıyıları devletin tasarrufu altındadır,
özel mülkiyete konu edilemez, ülke güvenliği hariç kamunun
kullanımına kapatılamaz” gerekçesiyle, TOKİ’nin 12 Temmuz
2010 tarihli ihalesini iptal etti.
Kararda Kıyı Kanunu’na göre kıyıya 100 metre mesafede inşaat
yapılamayacağı vurgulanarak ‘… kamunun kullanımına açık
tutulması gereken deniz kıyısı alanların, özel şahıslara satışı
suretiyle, özel şahıslar lehine ayrıcalıklı durum oluşturularak,
kamunun kullanımına kapatılması sonucuna neden olan dava
konusu işlemde, kamu yararına ve hukuka uyarlık
görülmemiştir… işlemin iptaline…” deniliyordu.
Bakırköy belediyesi ruhsatları iptal etti
Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Prof. Dr. Mesture Ayfer Kaynar İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde, 2012 onanlı
1/5000 ile 1/1000 ölçekli Ataköy Turizm Merkezi Nâzım İmar Plan
tadilatlarına dava açtı. Yüksekliği 70 metreyi bulan binaların deniz
ve sahil ile olan irtibatını koparacağı, yeşil alanı yok edeceği,
yoğunluk artışına neden olacağı, deprem riski yüksek, bozuk
zemin üzerinde olduğu iddialarıyla planların iptalini ve yürütmeyi
durdurma istedi.
Bilirkişi planların deprem riski göz önüne alınmadan
hazırlandığına, kıyı kullanımının kamuya kapatıldığına, 70 metre
yüksekliğin sakıncalarına vurgu yaparak, planların ‘planlama ilke
ve teknikleri ile kamu yararına uygun olmadığı’ sonucuna ulaştı.
Mahkeme bu rapora uyarak 2 Mayıs 2014’te yürütmeyi durdurdu. Bakırköy Belediyesi bu karar üzerine daha önce verdiği
ruhsatları iptal etti. Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu da 5. İdare
Mahkemesi’nin kararına dayanarak, ruhsatların yürütmesini durdurdu. Bakırköy Belediyesi Temmuz 2014’te inşaatları mühürledi.
Bu kez Bölge İdare Mahkemesi Bakırköy Belediyesi’nin ruhsat
iptalinin yürütmesini durdurdu ve inşaatların devamının önünü açtı.
İlk mühür otele, ikincisi Blumar’a
Sahilde başlayan inşaatlardan en hızlı ilerleyip bitirileni Hyatt
Regency Oteli oldu. İlk mühür de bu binaya vuruldu.Ağustos
2014’te açılışı planlanan Hyatt Regency’e 26 Mayıs günü gelen
Bakırköy Belediyesi ekipleri, projeye aykırı bazı usulsüzlük/eksiklik tespit etti ve ‘yapı tatil tutanağı’ düzenleyerek inşaatı mühürledi. İnşaatta projeye aykırı olarak mekanik alan, havuz-WC-mutfak
alanı, giriş saçağı ve açık havuzda yaklaşık 430 metrekarelik
eklemeler tespit edildi. İddiaya göre bu eksiklikler
tamamlandıktan sonra otel 2014 yılı sonunda açıldı.
Ataköy Konakları’nda oturanlar Sinpaş’ın inşaat faaliyetlerine
başlamasıyla birlikte Bakırköy Belediyesi ve İBB aleyhine İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde dava açtılar.
Polifarma İlaç San. adına açılan davada ‘Ataköy 6. Kısım
Mahallesi sahil bandında bulunan 564 ada 181 parsel üzerindeki
inşaata ilişkin 29.11.2013 tarih ve 5736 sayılı onaylı mimari projeye istinaden 3.12.2013 tarihli inşaat ruhsatları ile ruhsatların
dayanağı imar planlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali’
istendi.
Ataköylü Seniha Güngör de tescilli Baruthane’nin bulunduğu
parselde iş makineleriyle çalışıldığı, tescilli ağaçların söküldüğü
şikayetiyle 1 No’lu Koruma Kurulu’na başvurdu. Kurul başvuruya,
“‘Baruthane Yapılar Topluluğu’nun tarihi eser olarak ihyası yönündeki kararlar haricinde 160 parsele ilişkin olarak herhangi bir yeni
yapı izni verilmediği gibi bu yönde bir talep de iletilmemiştir”
yanıtını verdi.
Ataköylü Kemalettin Doğan da İstanbul 8. İdare Mahkemesi’ne
TOKİ’nin düzenlediği ihalenin iptali istemiyle dava açtı. İstanbul 1
No’lu KTVKK 14 Nisan 2015’te Bakırköy Belediyesi’ne de
parselde ‘‘Baruthane Yapılar Topluluğu’nun tarihi eser olarak
ihyası yönündeki kararlar haricinde 160 parsele ilişkin olarak herhangi bir yeni yapı izni verilmediğini’ bildiren bir yazı gönderdi.
Belediye bu şikayet ve yazı üzerine Blumar projesi inşaatını
mühürledi. Blumar Otel-Çarşı Kompleksi için 2014 yılı sonunda
teslimat yapılması düşünülüyordu.
Bakırköylüler’in büyük yürüyüşü
Bakırköylüler, Ataköy sahilindeki betonlaşmaya karşı 20 Eylül
2014’te büyük bir protesto yürüyüşü düzenledi. Özgürlük
Meydanı’ndan inşaatların yükseldiği sahile yürüyen
Bakırköylüler’e, belediye başkanı ve CHP’li vekiller destek verdi.
‘Sahilde TOKİ istemiyoruz’, ‘Ataköy sahilini geri alacağız’, ‘Beton
değil yaşanabilir bir dünya’ yazılı dövizler taşıyan grup davul
zurna eşliğinde ‘Susma haykır, betona hayır’ sloganı attı.
Yürüyüş sonunda konuşma yapan Ercan Karakaş “Sahilinize,
parkınıza, yeşilinize sahip çıktığınız için sizleri kutluyorum. Maalesef AKP hükümetinin elinde 13 yıldır bu şehir yağmalanıyor.
Ormanlar bitiyor, deniz kenarlarına kadar bu ucube binalar dikiliyor, halkın talepleri dikkate alınmıyor” dedi.
Betona onay için yeni Koruma Kurulu oluşturuldu
Mimarlar Odası, Ataköy sahilindeki projelere izin verilmesi için 1
Nolu Koruma Kurulu’nu devre dışı bırakmak üzere İstanbul 7 No’lu
Koruma Kurulu’nun kurulduğunu ve projeye onay verdiğini
açıkladı. Baruthane Yapılar Topluluğu bulunan parselde hazırlanan
Blumar projesi, 2012’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013’te ise
İBB tarafından onandı. Bakırköy Belediyesi proje için 12 Mart
2013’te 7 ayrı yapı ruhsatı vererek 213 bin 303 metrekarelik
inşaata onay verdi.
İstanbul Mimarlar Odası Sekreteri Ali Hacıalioğlu belediyenin
verdiği ruhsatların iki yıllık süre 12 Mart’ta dolduğu için geçersiz
olduğunu söyledi. Belediye projeyi mühürledi. İstanbul 5. İdare
Mahkemesi Çelebican İnşaat’ın Bakırköy Belediyesi aleyhine
açtığı, mühürlemenin iptali ve yürütmenin durdurulması talebini
19 Haziran 2015’te kabul etti. Belediye bu karara rağmen mührü
‘Koruma Bölge Kurulu izni olmadığı ve kamu yararı’ gerekçeleriyle
yeniledi. Çelebican İnşaat, belediyenin mührü yenilediği 23 Haziran günü aynı mahkemeye 2. kez işlem iptali ve yürütmenin
durdurulması başvurusu yaptı. Mahkeme ertesi gün mühürleme
işlemi için yürütmeyi durdurarak müteahhit lehine karar verdi,
inşaatın yolunu açtı.
Projede halka açık 50 metrelik sahil bandı görünmüyor
Bakırköy Belediyesi 23 Haziran 2015 tarihinde bu kez Kuzu
İnşaat’a ait Sea Pearl Ataköy’ü mühürledi. Bakırköy Belediye
Başkanı Bülent Kerimoğlu düzenlediği basın toplantısında, Sea
Pearl Ataköy projesinin reklam ve pazarlamasında Anayasa
gereği kamuya açık olması şart 50 metrelik sahil bandının
görünmediğini, halka açık şeridin sanki inşaatların bahçesiymiş
algısı verildiğini belirtti.
Kuzu İnşaat, Bakırköy Belediyesi aleyhine mühür işleminin
durdurulması ve iptali istemiyle 4. İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme 48 saatte dosyayı inceleyerek, yürütmeyi durdurdu.
Kuzu İnşaat kararı gerekçe göstererek belediyenin mührünü kırdı
ve inşaata yeniden başladı. Belediye mühür fekki iddiasıyla
savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Son karar geldi; ne yeşil kaldı, ne kıyı!
Ve son karar dava açıldıktan tam beş yıl sonra geldi. Danıştay
İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin, Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin
açtığı TOKİ ihalesinin iptali davasını yetki yönünden ret kararını
bozdu. Genel Kurul kararı kesin.
4. İdare Mahkemesi şimdi ihalenin kamu yararına uygun olup
olmadığını, arazinin yeşil alan statüsünü, betonlaşma tehlikesini
görüşecek, bilirkişi tayin edecek. Oysa davalı parsele şimdi
Özyazıcı İnşaat-Karadeniz Örme ortaklığı tarafından ‘Yalı Ataköy
Evleri’ adıyla 16 katlı 5 blok dikildi, daire satışları tamamlandı.
Bilirkişi davacıların yeşil alan iddiasını arşiv fotoğrafları üzerinden
tespit edebilecek. Davacıların dikkat çektiği betonlaşma tehlikesi
de gerçek oldu. Mahkemenin ihaleyi iptali halinde büyük bir kaos
yaşanacak, satışı iptal edilecek arazinin, üzerindeki binalarla
beraber yeniden nasıl ihale edileceği idareyi çıkmaza
sürükleyecek.
Dairelerin metrekare fiyatı Boğaz’la yarışıyor; 10 bin dolar
Özyazıcı İnşaat, Yalı Ataköy Evleri projesinde 23 Nisan 2013’te
satışlara başladı. Projede yer alan 140 metrekarelik 2+1
konutların satış fiyatı 3 milyon 600 bin TL olarak açıklandı.
Ataköy Konakları’nın tam karşısında, yaklaşık 125 bin metrekare
arazide, Katar’ın TOKİ’si olarak bilinen Qatari Diar ile Kuzu Grup
ortaklığında sekiz ayrı blok ve bir otelden oluşan inşaat projesi
devam ediyor. Teslimatlar Mart 2017-Şubat 2018 olarak belirlendi. Metrekare satış fiyatı 7 bin 200 dolar ile 10 bin 550 dolar
olarak belirlendi.
Blumar Ataköy projesi ise Yorum İnşaat-Turkmall tarafından
sürdürülüyor. Projede rezidans, ofis, otel ve AVM var, rezidans
alanı 30 bin metrekare, ofis alanı 8 bin metrekare, AVM alanı 27
bin 500 metrekare olarak tasarlandı.
ALİ DAĞLAR’IN 26.01.2016 tarihli yazısı
www.diken.com.tr’den alınmıştır.
21
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın:
“ACİLEN YENİLENMESİ GEREKEN İKİ OKULUMUZ VAR.
TAŞ OKUL’UN AKİBETİ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR”
ZÜLKANÝ SÝRMEN
UMUT
Umut fakirin ekmeğidir. Umutsuz insan yaşama sıkı sıkı
sarılamaz. Umudun tükendiği
yerde yaşamdan söz edilemez.
Umutsuz da insan yaşayamaz.
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Bağımsızlık,
Özgürlük benim karakterimdir” sözünü beynimize
kazıdık. Gün ola hayrola. Gün
gelecek devran bitecek.
Bağımsız, özgür bir Türkiye
olacak. Hani derler ya Sultan
Süleyman’a bile kalmamış bu
memleket.
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün kurduğu
Cumhuriyet Halk Partisi’nin
Kurultay’ı yapıldı. Merkez
Yürütme Kurulu’nda (MYK) ve
parti meclislerinde temizlikler
oldu, çok da iyi oldu. Bir insan
başarısızsa orada durması
doğru değil. Yok genel başkan
yardımcısıymış, oymuş buymuş
önemli değil. Önemli olan partinin başarısıdır. Sayın Genel
Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu’nun bir sözü var.
“Ben halkım için çalışıyorum
ve çalışmaya devam
edeceğim”. Ülkemizin buna
ihtiyacı vardır. Cumhuriyet
Halk Partisi Türkiye’nin temel
taşıdır.
Yarının ne olacağı da belli
değil. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete haydi hayırlısı.
Ülkemizin dört bir yanı alev
alev yanıyor. Ekonomi battı
batacak. Maliye Bakanı ekonominin kadınlar tarafından
düzlüğe çıkacağını beyan
ediyor. Gel de inan bunlara.
Her şey güzel olacak, olacak!
Hükümet verdiği tüm sözlerini
tuttu mu? Benim kanaatim
tutmadı. İnsanları yıpratan
yıllar değildir, erişemediği
arzularıdır. Umudumuz devam
ediyor. Tükenmedi, tükenmeyecek de...
İktidar oluncaya kadar...
Sevgili Can Dündar ve Erdem
Gül için umut nöbetinde 31
Ocak’ta oradayız.
Her şey gönlünüzce olsun...
Geçtiğimiz ay Bakırköy İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü görevinden alınan
ve eski görevi Yahya Kemal Beyatlı
Lisesi Müdürlüğü’ne dönen fakat
aradan geçen 15 gün içinde Milli
Eğitim Bakanlığı’nın kararıyla
Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne yeniden
atanan Emrullah Aydın,
yaşanan bu atanma olayını
ve Bakırköy’ün eğitim
alanında gündemde olan
konularını gazetemize
değerlendirdi.
kanıtlamış oluyoruz. Geçtiğimiz yıl
Bakırköy TEOG tercihlerinde birinci
sıradaydı. Üniversite sınavlarında da
bu başarımızı devam ettirdik” diye
konuştu.
Yarıyıl tatilinde çocukların ders
“BAKANLIK BİZİMLE
DEVAM ETMEK İSTEDİ”
Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’nde yaşanan
atanma olayı ile ilgili
konuşan Emrullah Aydın, “İl
Müdürlüklerinden itibaren
atamalar genelde siyasi
makamlar sayılır. İlçe müdürlüklerine kadar düşmesi çok fazla
kabul edilebilir bir durum değildir.
Ancak 6528 sayılı yasa çıkarıldı. Bu
yasada İl Milli Eğitim Müdürleri,
yardımcıları ve ilçe müdürleri bu
yasayla birlikte uzmanlık kadrosu
tahsis edildi. Daha sonra bunların bir
kısmı geri müdürlüğüne iade edildi.
İade edilmeyen arkadaşlarımızda
doğal olarak yargıya başvurdular.
Anayasa Mahkemesi de 6528 sayılı
bu yasayı kısmen iptal etti. Hasan
Yıldız beyefendi de yargıya gitti. Yerel
mahkeme 8. İdare Mahkemesi de
Anayasa Mahkemesi’nin kararına istinaden Hasan Bey’i görevine iade etti.
Bu doğrultuda Hasan Bey İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne geldi. Bende
eski görev yerim Yahya Kemal Beyatlı
Lisesi Müdürlüğü’ne geri döndüm.
Daha sonra ise Bakanlık, tekrar bizimle çalışmak istediğini belirtti. Hasan
Yıldız beyefendi de Gümüşhane İl
Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı’na
atandı.
“EĞİTİMDE MARKA OLDUK”
Eğitimde yarım dönemi geride
bıraktıklarını ve başarılı bir ilk dönem
geçirdiklerini de kaydeden Aydın,
“Bakırköy eğitimde her zaman
dediğimiz gibi öncü olmaya, marka
olmaya devam ediyor. Biz eğitimi
sadece sınava dayalı bir sistem
olarak görmüyoruz. Eğitim modelini
sosyal anlamda geliştirmeye
çalışıyoruz. Çocuğun becerisi hangi
dalda ise o yöne yönlendirmeye
çalışıyoruz. Başarı kısmında da bu
yöntemin ne kadar doğru bir yöntem
olduğunu gerek TEOG sınavlarında,
gerekse üniversite sınavlarında
Bakırköy’ün elde ettiği başarılarla
çalıştırılmasına karşı olduğunu da
söyleyen Aydın, ailelerden özellikle
bu konuda dikkatli olmalarını,
çocukları ders çalışma konusunda
sıkmamalarını istedi.
“ACİLEN YENİLENMESİ GEREKEN
OKULLARIMIZ VAR”
Bakırköy’de acilen yenilenmesi
gereken, depreme dayanıklı hale
getirilmesi gereken iki okulun
olduğunu da vurgulayan Emrullah
Aydın, bu konuda çalışmalar ve
görüşmeler yaptıklarını da söyley-
erek, “Özellikle Bakırköy Anadolu
İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi ile
Mustafa Necati İlkokulu ve Ortaokulu’nda acilen yenilenme çalışması
yapılması lazım. Bu konuyla ilgili
uzun bir süredir yazışmalarımızı
yapıyoruz. Sanıyorum eylül ayında
yeni dönemde bu iki okul için de
süreç sonlanmış olacak. Ve bu
okullarımız yenilenmeye başlayacak.
Aynı şekilde sıkıntılı olan Yeşilköy
Halil Vedat Fıratlı İlk ve Ortaokulu’nu
yenilemeye başladık. Şu anda 3. kat
atılıyor. Önümüzdeki eğitim-öğretim
yılında Halil Vedat Fıratlı okulumuz
eğitime başlayacak” dedi.
“TAŞ OKUL’UN
AKİBETİ BELİRSİZ”
Bir diğer gündemden
düşmeyen ve bir ara Mesleki
Teknik Eğitim Okulu olacağı
da söylenen Tarihi Taş
Okul’un ise okul olmasının
mümkün olmadığını, bu
yönde raporlar olduğunu da
ifade eden Aydın, “Yenimahalle’de bulunan
Bakırköy’ün en eski
okullarından olan Tarihi Taş
Okul aslına uygun olarak
restore edildi. Binanın
yangın merdivenleri ve
taşıyıcı kolonları tahtadan
olduğu için mühendislerin
okul olamaz raporu ile teslim
alındı. Bu nedenle okul olamıyor. Biz
müdürlük olarak orayı Bakırköy’de
öğretmenlerin buluşacağı, sergilerin,
seminerlerin yapılacağı bir yer olsun,
bir nevi öğretmen evi olsun istedik.
Bu yönde de birkaç çalışma yaptık.
Fakat bir sonuca varamadık. Burası
Milli Emlak’tan Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne geçmiş bir yer. Daha
sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü bu
arsanın kendisinin olduğunu söyleyerek mahkemeye başvurmuş,
mahkeme de haklı bulmuş. Vakıflar
Genel Müdürlüğü de şimdi okul olamaz raporu olduğu için Milli Eğitime
devretmeyeceğini belirtiyormuş. Bu
yönde duyumlar alıyoruz. Burası ile
ilgili birkaç bakanlığın da ilgilendiğini
daha önceki dönemlerde de
duymuştuk. Bekliyoruz sürecin sonu
nereye varacak. Açıkçası bizde tam
olarak bilmiyoruz” diye konuştu.
“DÖNÜŞÜM
SORUNSUZ SÜRÜYOR”
Geçtiğimiz yıl çok konuşulan dershanelerin dönüşümü konusunda
Bakırköy’de pek sıkıntı çekmediklerini, sürecin beklediklerinden daha iyi
gittiğini de sözlerine ekleyen
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü
Emrullah Aydın, yaşanan bu sürecin
sorunsuz geçmesinden de memnuniyet duyduklarını söyledi.
İkinci dönem ile birlikte yeni projeler
de gerçekleştireceklerini kaydeden
Aydın, özellikle geçen yaz ilkini
yaptıkları Festival Bakırköy’de projesinin eğitim camiasında büyük ses
getirdiğini ve bu festivali bu yıl daha
geniş kapsamlı yapacaklarını bunun
çalışmalarına şimdiden başladıklarını
da kaydetti.
22
A T A K ÖY E M L A K AZİM EMLAK
30 YILLIK TECRÜBE İLE
SATILIK - KİRALIK
GAYRİMENKULLERİNİZDE HİZMETİNİZDEYİZ
(212) 559 80 80 - 661 20 20
0532 236 47 07
Adres: Ataköy 4. Kısım Çarşısı No:2 Ataköy 3-4-11 Mahalle
BAKIRKÖY / İSTANBUL
TÜM ATAKÖY’DE BULUNAN
EN GÜZİDE MENKULLERİ İLE
HER ZAMAN GÜVENLE VE
GÜLER YÜZLE HİZMETİNİZDEYİZ...
0212 661 19 00
0535 384 45 79 / 0532 234 15 43
Adres: Ataköy 5. Kısım Çarşısı No:15 BAKIRKÖY / İSTANBUL
Mutfağım ONUR EMLAK
Yeşilköy EMLAK VE GAYRİMENKUL
Mutfağım Yeşilköy
DANIŞMANLIK OFİSİ
evinizin mutfağında pişen yemekler kadar
doğal ve sağlıklı lezzetler sunuyor.
Ev ve işyerlerine yemek siparişi alınır.
Adres: Şevketiye Mah. Hatboyu Cad. Canik Pasajı No:8 Yeşilköy / İstanbul
0212 663 39 19
ÖRNEK
EMLAK
DAHİLİ TİCARET
Real Estate
İsmet DURMAZ
0532 272 64 47
Vahap ÜTEBAY
0532 467 10 52
Satılık, kiralık ev - işyeri, arsa
ilanları ile hizmetindeyiz.
Ataköy 4. Kısım Çarşısı
No:34 İstanbul
e-mail: [email protected]
Tel: (212) 661 00 90
(212) 559 54 97
Fax:(212) 559 36 36
RealityMax
“Güvenilir Marka”
RealityMax
Emlak, İnşaat ve İç Mimarlık
Tel: (0212) 542 35 86
Adres: Sakızağacı Mah. İstanbul Cad. No:102/A Bakırköy
(Eski Yenimahalle Doğum Hastanesi Karşısı)
(212) 559 36 37 - 559 64 26
Adres: Ataköy 4. Kısım Çarşısı No:8 Ataköy 3-4-11 Mahalle
BAKIRKÖY / İSTANBUL
Pasta Süslemede
Aradığınız Her şey
0212 561 38 22 - 0535 459 03 84
www.pastasusleme.com
[email protected]
Adres: Zeytinlik Mah. Halit Ziya Uşaklıgil Cad. Zeytinlik Halk Pazarı No:1 Bakırköy/İST
8 Şubat Dünya Epilepsi Günü’nde
Beylikdüzü Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde
Epilepsi konuşulacak
Yönetim Kurulu
Epilepsi Hastaları
EPİLEPSİ HASTALIĞI İLE İLGİLİ Üyesi Ebru Öztürk,
ve Yakınları
Derneği, 8 Şubat TÜM BİLGİLER BU ETKİNLİKTE epilepsili olan
Dünya Epilepsi
hastaları hayata
Günü’nde, düzenleyeceği etkinlikle epilepsi
bağlamayı ve onları topluma kazandırmayı
amaçladıklarını belirterek, İstanbul’da buluhastalığı ile ilgili bilgilendirmelerde
bulunacak.
nan tüm epilepsi hastaları ve yakınlarını
Beylikdüzü Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde
etkinliğe beklediklerini söyledi.
saat 14:00’de gerçekleştirilecek programÖztürk ayrıca etkinliğin yapılacağı
da, Epilepsiyle Savaş Derneği’nden Doktor
Beylikdüzü Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün
Günay Gül tarafından bilgilendirmeler
Adnan Kahveci Mahallesi Ereneler
(Osmanlı) Caddesi Numara 18 adresinde
yapılacak.
Epilepsi Hastaları ve Yakınları Derneği
bulunduğunu da belirtti.
23
KONUK YAZAR
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent
Kerimoğlu’nun, çalışanı Anıl Koç’u
dövdü iddiaları CHP grup toplantısına
bomba gibi düştü.
anlaşmasında 1.800 lira ek gelir elde eden
çalışanlar bu dönemde üç yıllık anlaşma
gereği 1.200 lira alacaklar. Kimler
bankalarla hangi şartlarda anlaşma
sağlamışsa görünen o ki çalışanları zarara
uğratmış. Bakırköy Belediyesi burada da iş
bilmezliğini mi ortaya koydu yoksa işin
içinde bir Çapanoğlu’mu var?
Bülent Kerimoğlu’nun, çalışanı Anıl Koç’u
dövmesi olayı CHP’nin TBMM Grup
toplantısına bomba gibi düştü. Kent Yaşam
Gazetesi’nden Selvi Sarıtaç’ın izlediği grup
Ak Partililer Mahkemeye Vermiş
toplantısında, Kılıçdaroğlu’nun tam da
Yazılarımda birkaç kez bahsetmiştim. Hani
hükümetin gençlere, kadınlara, çocuklara
şu kurban yerleriyle ilgili sosyal medyada
zulüm ettiği değerlendirmesini yaparken,
ve basında yer alan yolsuzluk hikayesi. Ak
bir anda salonda Anıl Koç’un annesi Ülkü
Partili Meclis Üyeleri’nin kendilerine
Koç’un sesi duyulmuş. Koç, Kılıçdaroğlu’na
mahkeme işi ne oldu diye sorduğumuzda
hitaben “Çalışanına zulüm eden CHP’li
bize ilçe başkanımız konuyla ilgili basın
Belediye Başkanı ne olacak?” şeklinde
açıklaması yapacak demişlerdi. Aradan bir
seslenmiş. Ülkü Koç’un olay
ayı geçen bir sürede açıklama olmayınca
çıkarmasından endişe eden bazı milkonuyu bir araştırayım dedim.
letvekilleri Koç’a kendisini Genel
Kerimoğlu, Meclis’ten
Adli makamlarda mahkemeye
Başkan’la görüştüreceklerini
Vermişler vermesine
söyleyerek susturmuşlar.
Borçlanma Yetkisini Aldı Gitti vermişler.
de ilçe başkanı değil meclis
Toplantı öncesi Gürsel Tekin’le
üyeleri konuyu yargıya taşımışlar. Bu işi yaparken de bence
kısa bir görüşme yapan Koç’un; “Tekin olayın tüm içeriğini biliyyanlış yol izlemişler. Bu tür konular Kaymakamlık ve Mahalli
or bana da Genel Başkan’la görüştüreceğini söyledi ancak
İdareler aracılığıyla teftiş gönderilmesi yapılan denetlemede de
toplantı sonrası ortadan kayboldu.” şeklinde ki açıklaması da
mahkeme yolu görülürse mahkemeye verilmesi gerekirdi. Buraoldukça manidar. Ülkü Koç’un bir anne olarak öylesine canı
da ya birileri meclis üyelerini yanlış yönlendirdi ya da İlçe
yanmış ki yıllardır bir nefer gibi çalışıp görev yaptığı partide bu
Başkanı Aysun Çelikler konulara vakıf değil. Sayın Çelikler,
haksızlığa dur diyecek vicdanlı bir Allah kulu yok mu şeklinde
13.500 lira aylık kirayla ilçe başkanlığı binasının yerini
serzenişte bulunmuş. İşin ilginç yanı konunun daha önce de
değiştirmendeki maharetlerini, usulsüz görünen veya hakaret
kendisine söylenmiş olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’nun, yüreği
içeren konuların mahkemeye taşınmasında da göstermelisiniz.
yanmış bir annenin çığlıklarına karşı neden sessiz kaldığı. GörüTıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a grup toplantısında
nen o ki CHP’de parti disiplini değil ahbap çavuş ilişkileri hüküm
yaptığı konuşmasında hakaret içerdiği için Kemal Kılıçdaroğlu
sürüyor gibi.
hakkında suç duyurusunda bulunan Mehmet Emin Ertekin gibi.
Yetkiyi Kaptı Oturumu Kapatmadan Gitti
(Aynı konu ile ilgili Ankara Gölbaşı Ak Parti İlçe Başkanı da
Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.)
Kandırılmaya, gaza gelmeye alışık olan Kerimoğlu’nu şimdi de
kaptı kaçtıya mı alıştırdılar? Ocak ayında yapılan Olağan Meclis
Devlet Memuru’nun Kurultay’da Ne İşi Var?
Toplantısı’nın Çarşamba günkü oturumunda meclisi Kerimoğlu
657 sayılı devlet memurları kanununa tabi çalışan bir devlet
açacak diye oturumu yaklaşık yarım saat geç açtılar. Sağ olsun
memurunun görevli olduğu süre içerisinde siyaset yapması bir
başkan geldi oturumu açtı, hatipliğini konuşturdu. 31 milyon
borçlanma yetkisini kaptı sonra da bir tek gündem maddesi dahi anlamda suç unsurudur. Bakırköy Belediyesi Başkan
Yardımcıları’ndan bazıları sanırım bunun suç olduğu bilincinde
görüşülmeden çıktı gitti. Sayın Kerimoğlu, meclisten yetkiyi alıp
değil ki geçtiğimiz günlerde yapılan CHP Kurultayı’na katılmış.
gitmendeki ivedilik nedir bilmem. Çok önemli işin de olabilir,
Hatta Kurultay’da bulunan Bakırköy Belediyesi Meclis Üyeleri ile
randevun da. Velev ki öyle olduğunu varsayalım. O zaman
oradaki insanlara saygından dolayı meclise vaktinde gelip oturu- birlikte çektirdiği fotoğrafta sosyal medyada paylaşılmış.
mu açacaksın, gündemi tamamlayıp, oturumu kapatacaksın.
Bizde az sonra yok. Ne biliyorsak zamanında yazarız
Meclis konuşma kürsüsündeki cep telefonuyla yaptığın
Bakırköy’ün bir numaralı gazetecisi kim denildiğinde akla gelen
konuşma da başlı başına muamma. Meclis kürsüsünde Türk
ilk isim kim olur? Belediyeden bazı kişilerden nemalandığı, bir
kahvesi içtiğini acemiliğine verelim de telefon konuşmasına ne
meclis üyesi özellikle de Y.G tarafından finanse edildiği söylentidiyelim?
leri almış başını gidiyor. İki satır yazıyı yan yana getirip haber
yazmaktan yoksun olduğu için, ya kopyala yapıştır yapar ya da
CHP Örgütü İle Belediye Bir Birinden
birilerinin kendisine verdiği metnin nokta virgülüne dokunmadan
Kopuk mu?
yayınlar. Bunların yanında yayımladığı haberlerin altına sanki
İlçe örgütü belediyenin etkinliklerine ilçe başkanı düzeyinde
Bakırköylüler yazıyormuş intibası bırakarak feyk hesaplarla
katılırken, Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nu ilçe örgütünün
yorumlar da yazar. Yorumlarda o kadar acemice yapılmış ki
düzenlediği etkinliklerde görmek çok zor. Bunun en son örneğini
haber saatinden önce yorumlar koyulmuş. Herkesi kendisi gibi
de 24 Ocak günü yaşadık. Leyla Gencer Opera ve Sanat
cahil diplomasız sanıyor olmalı ki yorumlarda hep aynı üslup
Merkezi’nde Gazeteciler Cemiyeti ve Bakırköy Belediyesi bir
kullanılıyor. Bunun yanında da hukuk yoksunu olduğundan
etkinlik düzenliyor İlçe Başkanı Celal Sevinç orada. Aynı gün
belediye ile hatta meclis üyesiyle mahkemelik olan dolayısıyla
akşamı İlçe Başkanı (Cumhuriyet ‘Özgürlük’ Meydanı’nda) Uğur
tüm bu özelliklerde kendisinin Bakırköy’de bir numaralı gazeteci
Mumcu anma töreni düzenliyor. Belediye Başkanı yok. İster
olmasına yeterli sebep olur.
istemez insanın aklına; Kerimoğlu, ilçenin düzenlediği etkinliğe
Neden mi derseniz ilk dönemlerde Bakırköy Belediyesi ile
katılmayarak ulusal basında show yapma düşüncesinde mi?
yaptığı asılsız haberler attığı iftiralar sonucu mahkemelik olmuş.
Yoksa her konuşmasında örgüt emekçilerini savunan Kerimoğlu,
kongrede yapılan konuşmalar sonrasında ilçe örgütü ile bağlarını Sonrasında birilerinin devreye girmesiyle belediye hakkında
olumsuz haberler yapmaktan vazgeçip bir anlamda belediyenin
tamamen kopardı mı? Soruları geliyor.
borazanlığını yapmaya başlamış. Yetmezmiş gibi Bakırköy’de
Kerimoğlu’na
yerel gazetecilik yapan herkesi de aynı kefeye koyup tetikçi,
şantajcı, asılsız haber yapıp belediye başkanını karalamak
Danimarka’dan Teşekkür
itibarsızlaştırmak algısı yarattıklarını belirtmiş. İşin ilginç yanı bu
Danimarka Metropolitan Üniversitesi Dekan Yardımcısı Karin
benzetmelerin tümünü de kendisi taşıyor olması. Hatta kendi
Johansen'ın Kerimoğlu’na Bakırköy Belediyesi’ne yaptığı ziyaredeyimiyle ben gazeteci değilim kafa koparıcıyım da diyebiliyor.
tle ilgili teşekkür mektubu yollamış. Kerimoğlu mektubu sosyal
Gazeteci olmadığını Bakırköylüler çok iyi biliyor. Hani haberler
medya hesabından yayınlamış. Johansen nelere mi teşekkür
yapıp duyurularda bulunuyor kim kiminle ne yaptı az sonetmiş? Hani Ateş Ünal Erzen’in yaptığı Türkan Saylan Kız
raaaaaaaa hangi gazeteci kimlerden ne istedi az sonraaaa
Öğrenci Yurdu, çocuk bakımevleri (kreşler), Şefkat Evi, birde
belediyede yolsuzluk belgelerini açıklayacağız yakında gibi
ismi değiştirilerek yeni açılmış gibi basına lanse edilen Özgecan
haberler yapar sonrasında da bunların hiç biri hakkında ne
Kadın Danışma Evi. Johansen, tüm bu eserleri Ateş Ünal
açıklama ne bir belge ortaya koymaz. Zaman zaman da yaptığı
Erzen’in yaptığını bilse acaba Kerimoğlu’na teşekkür mektubu
asılsız haber için kendini mahkemede bulur. Sanırım en son
gönderir miydi?
meclis üyelerinden biri kendisini mahkemeye vermiş. Kurban
Çalışanlar İsyanda
yerleriyle ilgili yaptığı haberden dolayı. Eeee arkadaş hukuktan
Bakırköy Belediyesi çalışanları bankalarla yapılan anlaşmaya
yoksun araştırmacı-gazeteci ya… kendi ifadesine göre kafa da
isyan ediyor. Geçtiğimiz dönemde yapılan promosyon
koparır mahkemelik de olur.
YILMAZ BACACI
CHP BAKIRKÖY
İLÇE ÖRGÜTÜ
UĞUR MUMCU’YU
ANDI
Bakırköy Cumhuriyet (Özgürlük) Meydanı’nda
partililerin katılımıyla gerçekleşen anma etkinliği
Zülfü Livaneli’nin demokrasi şehitlerine atfedilen
“Yiğidim aslanım burada yatıyor” şarkısı
çalınarak başladı, gençlik kollarının okuduğu
şiirlerle devam etti.
‘Tüm isimsiz kahramanları ve Gezi Şehitlerini
unutmadık’ yazılı yere açılan pankartın üstüne
mumlar yakarak, kırmızı karanfiller dağıtan partililer “Kahrolsun faşizm“ sloganları attı.
Geçtiğimiz yıl 24 Ocak’ta yapılan anma töreninde
söylediklerini hatırlatarak konuşmasına başlayan
CHP Bakırköy İlçe Başkanı Celal Sevinç, “Ocak
ayı yeni yılın ilk ayı. Bu ay sevincin, umudun,
bereketin ve sağlığın temenni edildiği, dua ve
dileklerin edildiği bir ay olmasına rağmen öyle
olmadı. Muammer Aksoy’u, Metin Göktepe’yi,
Uğur Mumcu’yu, Hrant Dink’i suikastlerle fiziken
elimizden aldılar. Fiziken aldılar ama onlar fikir
ve düşünceleriyle aramızdalar. Geçtiğimiz yıl da
onların ölmediğini söylemiştim“ dedi.
Suikastlerde ölenlerin katillerinin bulunacağına
dair namus ve şeref sözü verenlerin de, bu gün
yaşamadıklarını ifade eden Sevinç, “Biz hep var
olacağız. Çünkü bize devrimci bir ruh aşıladılar.
Çünkü bize emperyalizmin nasıl kan emdiğini
anlattılar. Çünkü bize bu gidişatın sonu faşizmdir
dediler. İşte bunun için biz; her yıl dönümünde
meydanlarda, salonlarda var olacak, hiç birini
unutmayacağız” diye konuştu.
Uğur Mumcu’nun “Bilgi sahibi olunmadan, fikir
sahibi olunmuyor” sözlerini hatırlatan Sevinç,
“Bize bu sözü ile diyor ki; boş durmayın.
Mücadelemiz tam bağımsız Türkiye için” diyerek
konuşmasını bitirerek, katılımcılara teşekkür etti.
24
4 OCAK 2016 PAZARTESİ
8 OCAK 2016 CUMA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Mahir Çelik tarafından
açıldı. Selim Malgaz’ın izinli sayılmasına
oybirliğiyle karar verildi. Gündem okundu,
oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde İmar ve Şehircilik
Müdürlüğü’nün 2016 yılı ücret tarifesi
hakkındaki evrakın Tarife Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, Mali
Hizmetler Müdürlüğü 2016 yılı ücret tarifesi
hakkındaki evrakın Tarife Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, Şenlikköy
Mahallesi 727 ada 86 ve 59 parseller yanındaki
boşluğa tarafımızca yapılan parka Nazım Hikmet Ran adının verilmesi hakkındaki evrakın
Harita Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle
kabulüne, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü 2016
yılı ücret tarifesinin 3. ve 4. kalemlerinde
değişiklik yapılması hakkındaki evrakın Tarife
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne,
Zabıta Müdürlülüğü 2016 yılı aylık maktu fazla
çalışma ücretleri hakkındaki evrakın Bütçe Plan
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne,
İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün Görev ve
Çalışma Yönetmeliği hakkındaki evrakın Hukuk
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne
karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Mahir Çelik tarafından 6 Ocak 2016 Çarşamba
günü saat 15:00’de toplanmak üzere kapatıldı.
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Mahir Çelik tarafından
açıldı. Işıl İlgin Oktay’ın izinli sayılmasına
oybirliğiyle karar verildi. Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu tarafından 4734 sayılı Kamu İhale
Kanunu’nun 22. maddesine d fıkrasına binaen
gerçekleştirilen alımlar konulu yazılı soru önergesi verildi. Söz konusu ihale başkanlık
makamına havale edildi. Geçen birleşime ait
zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi.
Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde
Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Avrupa Birliği ve
diğer kuruluşların hibe programlarında her
türlü iş ve işlemlerle ilgili olarak Belediye
Başkanı Taner Öğünç ve Mehtap Zeytin’in yetkilendirilmesi hakkındaki başkanlık teklifinin
oybirliğiyle kabulüne, Ulaşım Hizmetleri
Müdürlüğü başlıklı Malatya İli Arguvan Belediye
Başkanlığı’na bedelsiz araç devri hakkındaki
başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne,
Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü başlıklı Konya İli
Tuzlukçu Belediye Başkanlığı’na bedelsiz araç
devri hakkındaki başkanlık teklifinin oybirliğiyle
kabulüne, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün
2016 yılı ücret tarifesi hakkındaki evrakın Tarife
Komisyonu ile İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, Mali
Hizmetler Müdürlüğü 2016 yılı ücret tarifesi
hakkındaki Tarife Komisyonu raporunun
oybirliğiyle kabulüne, Şenlikköy Mahallesi 727
ada 86 ve 59 parseller yanındaki boşluğa
tarafımızca yapılan parka Nazım Hikmet Ran
adının verilmesi hakkındaki Harita Komisyonu
raporunun oybirliğiyle kabulüne, Ruhsat ve
Denetim Müdürlüğü 2016 yılı ücret tarifesinin 3.
ve 4. kalemlerinde değişiklik yapılması
hakkındaki Tarife Komisyonu raporunun
oybirliğiyle kabulüne, Zabıta Müdürlülüğü 2016
yılı aylık maktu fazla çalışma ücretleri
hakkındaki Bütçe Plan Komisyonu raporunun
oybirliğiyle kabulüne, İmar ve Şehircilik
Müdürlüğü’nün Görev ve Çalışma Yönetmeliği
hakkındaki Hukuk Komisyonu raporunun
oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Mahir Çelik tarafından 1
Şubat 2016 Pazartesi günü saat 15:00’de
toplanmak üzere kapatıldı.
6 OCAK 2016 ÇARŞAMBA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim,
Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu tarafından
açıldı. Nurhan Çetinkaya ve Selim Malgaz’ın
izinli sayılmalarına oybirliğiyle karar verildi.
Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu,
oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin
görüşülmesi neticesinde Mali Hizmetler
Müdürlüğü başlıklı belediyemizin ihtiyaçları için
kredi teklifinin 5 ret oya karşın oyçokluğuyla
kabulüne karar verildi. Belediye Başkanı Bülent
Kerimoğlu Belediye Kanunu’nun 9. maddesine
istinaden yönetimi Meclis 1. Başkan Vekili Mahir
Çelik’e bırakarak toplantıdan ayrıldı. Yazı İşleri
Müdürlüğü başlıklı Denetim Komisyonu’na üye
seçimine dair başkanlık teklifi üzerine adaylar
OCAK 2016
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ?
belirlendi. Seçime 28 kişi katıldı. Yapılan gizli
oylama açık tasnif neticesinde Ziya Çıkıt 28,
Şükrü Aydın 27, İbrahim Gündüz 27, Sinan
Emre Kızıltuğ 28, İrfan Kurtulmuş 22, İbrahim
Keleş 7 oy aldı. Yapılan oylama neticesinde Ziya
Çıkıt, Şükrü Aydın, İbrahim Gündüz, İrfan
Kurtulmuş ve Sinan Emre Kızıltuğ’un Denetim
Komisyonu’na seçilmelerine karar verildi. Sosyal
Yardım İşleri Müdürlüğü başlıklı Eğitim Yardımı
ücretinin belirlenmesi ve Eğitim Yardım Komisyonu’na 4 meclis üyesinin seçilmesi hakkındaki
başkanlık teklifi doğrultusunda ilkokul
öğrencilerine 75 TL, lise ve dengi okullarda
öğrenim gören öğrencilere 100 TL eğitim
yardımı verilmesinin oybirliğiyle kabulüne,
Eğitim Yardım Komisyonu’na Taşkın Toprak,
Süleyman Nadir Ataman, Şükrü Aydın ve Ayşe
Tansel Gülmezoğlu’nun 5 ret oya karşın
oyçokluğuyla seçilmelerinin kabulüne karar verildi. Yazı İşleri Müdürlüğü başlıklı Süleyman
Nadir Ataman’a yurt dışı görevlendirmesine
dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne
karar verildi. İnsan Kaynakları ve Eğitim
Müdürlüğü başlıklı memur dolu ve boş kadro
değişiklikleri hakkındaki başkanlık teklifinin
oybirliğiyle kabulüne karar verildi. Ruhsat ve
Denetim Müdürlüğü başlıklı 2016 yılı AVM ve
işyerleri haricinde stand olarak verilen yerlerin
kirasına dair evrakın İmar ve Bayındırlık
Komisyonu ile Tarife Komisyonu’na havalesinin
oybirliğiyle kabulüne karar verildi. Ruhsat ve
Denetim Müdürlüğü başlıklı 2016 yılı kış
bahçeleri ücret tarifesine dair evrakın İmar ve
Bayındırlık Komisyonu ile Tarife Komisyonu’na
havalesine oybirliğiyle karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Mahir Çelik tarafından 8
Ocak 2016 Cuma günü saat 15:00’de toplanmak üzere kapatıldı.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.
CHP’li Mehmet Berke Merter, İBB Başkanı Kadir Topbaş’a sordu:
VELİEFENDİ BÖLGESİNDEKİ 500 BİN METREKARELİK ALANA NE YAPILACAK?
Bakırköy ve Zeytinburnu
İlçeleri sınırındaki Çırpıcı
Çayırı ve Hipodrom alanını
kapsayacak bölgede
yapılması düşünülen ve 2,5
yıldır yapılmayan Bölge Parkı
için endişelerini yazılı bir soru
önergesi ile dile getiren
CHP’li Meclis Üyesi Berke
Merter, 2,5 yıl geçmesine
rağmen Bölge Parkı için
girişimde bulunmamasının
bölgede betonlaşmaya yol
açacağı endişesine dikkat
çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi 2016
yılı ocak ayı toplantılarında Bahçelievler Belediyesi
ve İBB Meclisi CHP Üyeleri Mehmet Berke Merter
ve Hasan Tapan’ın imzaları ile İBB Meclis
Başkanlığı’na sunulan ve oy birliği ile başkanlık
makamına havale edilen önergede, “2013 yılının
Temmuz ayında yerel seçimler öncesi Belediye
Başkanı Sayın Kadir Topbaş: “Hipodrom, İstanbul’un nefes alma alanı. Büyük şans. Tescil edilme
girişimini destekliyorum. Arkada Çırpıcı Çayırı ile
ilgili özel ve kamu arazilerini birleştirmek için
çalışma başlattık. İBB’nin, İSKİ ve TOKİ arazileri ile
özel mülkiyetler var. Yaklaşık 500 bin metrekarelik
bu alanı Bölge Parkı yapmak istiyoruz. Central
Park’tan daha büyük olacak. Sayın Başbakanımıza
anlattım, bizi desteklediler ve doğru buldular.
Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız bu konuda
bize destek verdi… Maliyeti de belediye olarak biz
karşılayacağız. Kamulaştırma görüşmelerine
başladık… Birkaç ay içinde bu işi bitirmeyi hedefliyoruz. 2,5-3 milyon İstanbullu’nun nefes alacağı
bir yeşil alanı kısa sürede oluşturacağız” dedi.
Şubat 2014’te İstanbul 1 Numaralı Kültür
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından
“Kentsel Sit Alanı” ilan edilen ve koruma grubu II
olarak belirlenen, geçmişi 100 yıl önceye giden
tarihi hipodromun yeşil alan olarak düzenlenmesinin önünde herhangi bir engel kalmamıştır
denilerek aradan geçen 2,5 yıllık zamana, gerekli
kamulaştırma işlemlerinin yapılmış olmasına
rağmen “Bölge Parkı” projesinde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Bunun nedeni nedir?,
Osmanlı döneminde Şeyhülislam Veliyüddin
Efendi’ye ait olan ve kendisi tarafından mesire
alanı olarak vakfedilen söz konusu araziye
Şeyhülislam Veliyüddin Efendi tarafından bir köşk
yaptırıldığı da bilinmektedir. Tarihsel değeri olan
bu bölgede eğer söz konusu proje hayata geçirilecek olursa gerekli koruma önlemleri alınacak
mıdır?, 500 bin ila 1 milyon metrekare alana
yapılması planlanan projenin Central Park’tan
daha büyük olacağını Sayın Belediye Başkanının
açıklamalarından öğreniyoruz. 3 milyon 491 bin
metrekare alana kurulu olan Central Park nasıl
oluyor da “Bölge Parkı” olarak planlanan projeden
daha küçük oluyor? soruları soruldu.
25
İstanbul Kültür Üniversitesi
Ataköy Yerleşkesi’nde
“Seramik Atölyesi Öğrenci Sergisi - Başlangıcından Bugüne
2003- 2015” etkinliğinin
açılışına katıldık. Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semahat
Demir, Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı İnş.Yük. Müh.
Fahamettin Akıngüç, 2003 yılı
mezunlarından Yük. Mimar
Yıldız Bayer ve Mimar Elif
Çamaş ve serginin
yaratılmasına neden olan
Kültür Üniversitesi Öğretim
Üyesi, Seramik Sanatçısı Alev
Oskay’ın konuşmalarının
ardından sergi salonuna
yöneldik.
Sergide yer alan objelerin
sanatsal özgünlüğü ve teknik
açıdan çeşitliliği
öğrencilerin
duygularıyla, hayalleriyle, yaratıcı
yeteneklerinin ve tabii
ki sevgiyle çalışmalarının ürünüydü.
2003 yılından günümüze dek öğrencilerine
toprakla uğraşmanın,
toprağa dokunmanın
sevgisini aşılarken kendi
toprağının değerini
kavramalarına neden
olan (öğrencilerinin
seslendiği gibi!) Alev
Hoca’nın gözlerinden
ise öğrencileriyle
duyduğu gururun
mutluluğu okunuyordu.
Ona bakarken aklımdan
Leonardo da Vinci’nin
“Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi sanat
da hayata renk verir.”
sözü geçti.
İşin ilginç yanı bu
sergiye katılan iki yüz
on beş öğrencinin hiç
biri sanat bölümü
öğrencisi değil. Türk Dili ve Edebiyatı,
Mimarlık, İnşaat Mühendisliği,
Endüstri Mühendisliği, Bilgisayar
Mühendisliği, Moleküler Biyoloji ve
Genetik, Matematik ve Bilgisayar
Bölümü, İşletme, Psikoloji, İngiliz Dili
ve Edebiyatı gibi farklı bölümlerden
katılan iki yüz on beş öğrencinin iki
yüz yetmiş çalışması...
Annesi Yıldız Oskay ve babası Taner Oskay
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi mezunu
olan Alev Oskay’ın fizikçilerle yetişmiş olması,
Alev Hoca’nın disiplinler arası eğitim vermekte
becerisini sergilemesinin temel nedeni olsa
gerek.
2001 yılında çevirisini yapmış olduğum Alman
dilinin günümüzde en tanınmış araştırma -
Yasemin BAYER
inceleme yazarlarından Helmut
Uhlig’in “Avrupa’nın Anası
Anadolu” kitabında “Eski
Seramiğin Dili” bölümünde
yazdıklarının ne denli önemli
olduğunu anımsadım: “... Bazı
bilim adamlarına göre
yoğrulabilen materyallerden
yapılmış olan kap şekilleri eski
insanlar için uygarlıkla ilgili en
önemli gelişmedir; diğer bazı
bilim adamlarına göre ise tarım
ve hayvancılığın başlaması en
önemli olaydır. Bu gelişmeleri
geniş bir alanda incelediğimizde
birbirinden pek de
ayrılmadıklarını ve ayrıca tarihsel açıdan eş zamanlı
geliştiklerini görürüz...” (*)
“...En eski ve ünlü seramiklerin
Ön Asya’dan Batı’ya doğru etki
ederek yayıldığı ve
aslında her şeyden
önce Ege Bölgesi’ndeki
üretimi özendirdiği
noktasından hareket
Toprağa Yansıyan Duygular
edilebilir.”(**)
Ülkemizin ilk seramik sanatçıları İsmail Hakkı
Oygar, Hakkı İzer ve Vedat Ar’ın katkılarıyla
1929 yılında Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi'nde seramik atölyesi açılmış ve
seramik eğitiminde çalışmalar başlamıştır. İlk
özel seramik atölyesi 1950'lerin ortalarında
Füreyya Koral tarafından kurulmuş; Füreyya
Koral, Sadi Diren, Nasip İyem, Bingül Başarır,
Candeğer Fürtun, Atilla Galatalı, Beril
Anılanmert, Hamiye Çolakoğlu, Zehra
Çobanlı, Jale Yılmabaşar gibi birçok
sanatçının eseri 1949 yılından itibaren
uluslararası düzeyde sergilenmiştir.
Kültür Üniversitesi’ndeki sergide birbirinden
değişik ve ilginç seramik eserler yaratmış bu
gençlerin çalışmalarını sürdürerek uluslararası
düzeyde de
başarılı
olmalarını
dileriz.
Alev Oskay
Hoca’ya
öğrencilere
verdiği sevgi
dolu eğitim ve
vizyon için
teşekkür
ederken onun
daha nice
toprağı severek biçimlendiren, yaratıcı öğrenciler
yetiştireceğine inanıyoruz.
Ve Sayın Fahamettin Akıngüç’e sanata verdiği
destek için sonsuz teşekkürler...
(*)-Avrupa’nın Anası Andolu: Helmut Uhlig,
çeviren: Yasemin Bayer, Telos
Yayıncılık, İstanbul Şubat 2007, 2.baskı, s:55
(**)- a.g.e.: s:61
AK Parti Bakırköy İlçe Başkanı Aysun Çelikler
gündemdeki konuları gazetemize değerlendirdi.
“RUH VE SİNİR HASTANESİ İLE
İLGİLİ HİÇBİR PROJE YOK”
Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi
bahçesine otel,
AVM, rezidans
gibi yapıların
yapılarak
hastane
arazisinin
ranta kurban
edileceği
yönünde
son
dönemlerde çıkan
iddiaları ve
yapılan
eylemleri
sorduğumuz AK
Parti Bakırköy İlçe
Başkanı Aysun Çelikler,
böyle bir olaya kendisinin
de sıcak bakamayacağını
belirterek, “Ne Ankara’da
Ne TOKİ’de ne de İBB’de
böyle bir proje olduğu,
başlatıldığı yönünde
hiçbir gelişme yok” dedi.
AK Parti Bakırköy İlçe
Başkanı Aysun Çelikler’i
yeni ilçe binasında ziyaret
ederek, gündeme dair
konular hakkında
konuştuk.
Son dönemlerde
Bakırköy’ün en önemli
konuları arasında gösterilen ve birkaç kez de
eylemler ve paneller
yapılan Bakırköy Mazhar
Osman Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi
bahçesinde Rönesans
Şirketi tarafından otel,
AVM ve rezidans gibi
yapıların yapılacağı,
yeşilin katledileceği ve
hastane arazisinin ranta
kurban edileceği yönünde
çıkan iddialar hakkında
AK Parti Bakırköy İlçe
Başkanlığı olarak
gerekli
araştırmaları
yaptıklarını ve
böyle bir durumun
söz konusu
olmadığını belirten
İlçe Başkanı Aysun
Çelikler, “Öncelikle böyle bir olaya
sıcak bakmam
mümkün değil. Biz
bu konuyu araştırdık. İBB
ile konuştuk. İBB’de böyle
bir proje ve görüş
olmadığı noktasında bilgi
aldım. Daha sonra TOKİ’ye gittim. TOKİ Başkan
Yardımcısı ile görüştüm.
Burada alınmış bir karar,
AVM kararı veya başka
bir proje var mı diye sordum. Orada da araştırdık,
konuştuk, orada da
bir proje
olmadığını
öğrendik. En
sonunda da
bunu
Bakanlığa
sorduk.
Projelerden
Sorumlu
Genel
Müdürlüğe
yönlendirdiler
bizi. Ne
Ankara’da Ne TOKİ’de ne de İBB’de böyle
bir proje olduğu,
başlatıldığı yönünde
hiçbir gelişme yok. Bizdeki bilgi bu şekilde. Bu
zaman zaman tekrar gündeme geldiğinde hastane
bahçesinde AVM veya bu
tarz bir yapı olmadığı bilgisi bizde mevcut. Bu bilgiyi ben yetkililere
sorarak aldım” dedi.
Çelikler ayrıca, “Orada
bir sözleşme imzalandığı,
protokol
imzalandığı
söyleniyor ama
bizde bu sözleşme
ve protokolle ilgili
bir teyit alamadık.
Kendi yöneticilerimizden bize
verilmiş böyle bir
bilgi yok” diye
konuştu.
“KURBAN SATIŞ VE KESİM
YERLERİ İLE İLGİLİ
DOSYAYI SAVCILIĞA
VERDİK”
Geçtiğimiz Kurban
Bayramı’nda CHP’li bazı
meclis üyeleri hakkında
Kurban Satış ve Kesim
Yerleri’nden rant elde
ettikleri, belediyenin kurban satış yerlerinde
çadırlara makbuz
kesmediği yönünde
gazetelerde yer alan
haberler üzerine AK Parti
Bakırköy Belediye Meclis
Üyeleri’nin de bu konuyla
ilgili soru önergesi
verdiğini hatırlattığımız
Aysun Çelikler, Kurban
Satış ve Kesim Yerleri
hakkında çıkan yolsuzluk
iddiaları ile ilgili meclis
üyelerinin bir dosya
hazırlayarak savcılığa
verdiklerini belirterek,
konunun şu an yargıda
olduğunu söyledi.
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
&%*)($'&()%*%)* (&**"
973C]^]a QPTPYa ^\_W^M^Sa J_a W_Y]V\V1^a B^[S`\`[Za #_[^LV]a J_
R`\NVSSa ^MQ^[\^K^a J_a >44C]^]a ^L]^T\_a Q^[\^YW_Ia 5?8A.
W_UW^aT`DZ\`N`YFa9]N`YaQRaXR[RS`a_\_MW^[^\_[aX_aO_\S^TV[
X_K^\Fa7^[Y`HaY`Q\VaT`TZ]aM^[Y_W^aJ_aPUW_\^Ya@VVO\_aX`aQR
XR[RS`a UVKRYa Q`YZTV[Fa 5?8A.a X_]_S_\_[^]^]a $^A>^
`\`]\`[Z]X`a `MZ[Za TPY\_]S_T_a J_a E^LS_Wa T_W_[U^L\^K^]_
]_X_]a V\`N`KZ]Za XPMP]_]a @VVO\_CZ]a QRa W`J[ZIa RLS`]\`[
W`[`BZ]X`]a)RW`]HaJ_[^N^)aV\`[`YaY`[MZ\`]ZTV[Fa^[`a@VVO\_
M^SX^T_a Y`X`[a Y_]X^a W_UW\_[^]X_a E^HQ^[a 5?8A.a XV]`]ZSZ
YR\\`]S`XZKZaO^Q^IaT_[^]_aU^]T`\aHVK`\WZNZaYR\\`]S`TZaW_[A
N^Ea _X^TV[Fa #_[^LV]a J_a R`\NVSSa ^U_a 5?8a U^]T`\\_[^]^]
X^K_[a YR\\`]ZNZ\`[Z]a Y`Q\VURLa `\`]\`[Z]X`a UZYZ]WZ
HZY`[S`X`]a W_UWa _X^\_Q^\_N_K^a OG[PMP]X_\_[Fa 5?8A.
W_Y]V\V1^U^a 5?8a U^]T`\^a YR\\`]ZTV[a J_a .a E`[B^]^a X_a .]\^A
N_]U_XIa T`]^a \^U`]UUZLa W_[^S^]X_]a `\ZTV[Fa 7Ra W_[^S^
`\S`UZ]Z]a ]_X_]^a ^U_a 6a @ LC\^Ya $^A>^a `\`]\`[Z]Z]
\^U`]UUZLaYZUZS\`[Z]X`aQR\R]RTV[aV\S`UZFa5^U`]UZaV\`]aQ^[
Y`Q\VURLa`KaW`MZTZNZ]Z]a`\`]Z]Z]a`YU^]_Ia5?8A.aU^]T`\\_[^
X^K_[a N^E`L\`[\`a `T]Za 6a @ LC\^Ya $^A>^a Q`]XZ]X`a U^]T`\
OG]X_[S_aJ_a`\S`aYV]RUR]X`aQPTPYa[_Y`Q_Wa^H^]X_aV\`A
N`YFa7RaU^]T`\\_[_a_Ja`K\`[ZIaY`B_aJ_a^MT_[^aO^Q^aE_[Y_U_
`HZYa `K\`[a J_a X`E`a B`L\`UZa X`E^\Fa >44]^]a YVMR\\`[Za J_
X_]_W^S\_[^a `\WZ]X`a R`\NVSSIa ^Y^a #_[^LV]a `\`]Z]X`
5?8A.a U^]T`\\_[^]^a W_UWa _X_N_Ya J_a 5?8A.a YR\\`]ZSZT\`
X^K_[a `K\`[`a D`[`L^Wa V\RMWR[R\RDa V\RMWR[R\S`XZKZ
YV]RUR]X`aY_U^]aQ^[aB^Y^[a_\X_a_X^\_N_YF
%
!%%*# ')"'$)"'!) *')* (#
'::a S^\TV]X`]a B`L\`a `YW^Ba YR\\`]ZNZUZa V\S`UZ]`a [`KS_]
Q^[a WP[\Pa Y`[a _X_S_T_]a S^Y[Va Q\VOa U^W_U^a ?2^WW_[a `S^[`\
O_S^U^]X_Y^a ,a G]_S\^a ^US^]^a Y`TQ_WW^Fa a @_HW^K^S^La OP]A
\_[X_a 973a S_[Y_L\^a E`Q_[a U^W_\_[^]X_a HZY`]a YVJR\S`
^XX^`\`[Za PL_[^]_a Q^[a `HZY\`S`a T`TZ]\`T`]a ?2^WW_[CZ]
48/CURa `NYa 3V[U_TIa UGLa YV]RURa Y^M^\_[^]a ?2^WW_[CX`]
`T[Z\XZKZ]ZaXVK[R\`[Y_]Ia`T[Z\ZKZ]aQRaY^M^\_[^]aY_]X^a^UW_YA
\_[^a^\_aO_[H_Y\_MW^K^]^]a`\WZ]ZaH^LX^Fa7`UZ]X`aHZY`]aYVJR\A
S`a ^XX^`\`[Z]Za [_XX_X_]a 3V[U_TIa ?2^WW_[CX`]a `T[Z\`]
`W^_a=W`]WV]Ia_J^]a$_^\Ia9\_%a"V_WW_[aJ_a7[^`]a=NE^DA
D_[C`a M^[Y_W_a Y`WWZY\`[Za ^H^]a S^]]_WW`[a Y`\`N`KZ]Z]a `\WZ]Z
H^LX^Fa3V[U_TIaY^M^U_\a?2^WW_[aE_U`QZaPL_[^]X_]aD`T\`MWZKZ
`HZY\`S`X`Ia `T[Z\`]a Y^M^\_[^]a T_[^]_a ;a Y^M^]^]a TG]_W^S
YR[R\R]`a X`E^\a _X_N_K^a Q^\O^U^]^a X_a J_[X^Fa =GLa YV]RUR
`HZY\`S`T`a OG[_Ia ?2^WW_[CZ]a 4//CURa 9X`Sa 7`^]a J_
4?/CURa9X`Sa(_UU^]O_[aQRa`T[Z\ZY\`[Z]a`[XZ]X`]a_YUW[`
OG[_J\_[a `\`N`YFa a R\\`]ZNZa U`TZUZ]Za J_a O_\^[\_[^]^
`[WZ[S`UZ]`a [`KS_]a Q^[a WP[\Pa Y`[a _X_]a Q^[a T`DZT`
R\`M`S`T`]a S^Y[Va Q\VOa X_J^Ia ;:<6C^]a UV]a H_T[_K^]X_
<';aS^\TV]aXV\`[aL`[`[a`HZY\`SZMWZF
%#"(* *)(&")"*
(&**)(%*()#*%(& (
?P[Y^T_X_a^\YaY_LaP[_W^\_]a@_]^Ma9\`]a@G[P]WP\_S_a=^UA
W_S^IaV[W`aQPTPY\PYW_Y^aQ^[aM_E[^a0;,aE`J`X`]aW`[`T`[`Y
WPSa `[`Ha J_a ^]U`]a E`[_Y_W\^\^K^]^a ^L\_T_Q^\^TV[Fa /7+
UW`WPUP]X_a B``\^T_W\_[^]^a UP[XP[_]Ia /3?a J_a 7^\Y_]W
]^J_[U^W_\_[^]X_Y^aW_Y]VD`[Y\`[X`aT_[\_M^YaSPE_]X^U\^Y
B^[S`UZa 8=8a =^UW_Sa 8]W_O[`UTV]R]a GLOP]a V\`[`Y
O_\^MW^[X^K^a U^UW_SIa ?P[Ya 8\_YW[V]^Ya =`]`T^N^\_[a 3_[]_K^
ATAKÖY
AYLIK BÖLGE GAZETESÝ
Aylýk Süreli Yayýn
YIL: 24 Sayý: 256 ŞUBAT 2016
[email protected]
Köþe yazýlarýndaki sorumluluk, yazarlarýna aittir.
Gazetemizde yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahibine aittir.
W`[`BZ]X`]a -_]^\^YH^\^Ya J_a -`[`WZNZ\ZYa GXP\P]_a \`TZY
OG[P\XPFa -_[\^a V\`[`Ya P[_W^\_]a U^UW_SIa ?P[Y^T_CX_a `B_Wa ^\_
SPN`X_\_IaM_E^[aD\`]\`S`aJ_aOPJ_]\^Ya`\`]\`[Z]X`aB`TX`
U`K\`S`UZ]Z]a T`]Z]X`a W_[G[a D[VQ\_S\_[^]^]a HGLPSP]_
B`[Y\ZaQ^[aQ`YZMa`HZUZaO_W^[_[_YaYV\\RYaYRJJ_W\_[^aJ_aU^\`E\Z
YRJJ_W\_[_a HVYa YZTS_W\^a ^UW^EQ`[`Wa Q^\O^U^a U`K\`T`N`YF
@_]^Ma 9\`]a @GL_W\_S_a =^UW_S^Ia ;:a Y^\VS_W[_Y`[_a O^Q^
V[W`aQPTPY\PYW_aQ^[aY_]W^IaE`J`X`]aOGL\_T_[_YIa`\`]X`Y^
WPSa E`[_Y_W\^\^Y\_[_a `^Wa O_[H_Ya L`S`]\Za XR[RSU`\
B`[YZ]X`\ZYa V\RMWR[R\S`UZ]Za U`K\ZTV[Fa +]U`]\Za J_a ^]U`]UZL
E`J`a `[`H\`[Z]`a W`YZ\`Q^\_]a U^UW_S\_a O_]^Ma `\`]X`]I
G]_S\^a J_[^a WVD\`]`Q^\^TV[Fa =^UW_SX_a E`J`X`a OG[P]A
WP\_S_aU^UW_S^IaE`J`X`aJ_[^a^M\_S_aU^UW_S^IaJ_[^a\^]Y^aJ_
T_[a^UW`UTV]RaQ^\_M_]\_[^aQR\R]RTV[Fa@G[P]WP\_S_aU^UW_A
S^aW`[`BZ]X`]a`\Z]`]aOG[P]WP\_[aE`J`X`aJ_[^a^M\_S_aU^UW_A
S^a W`[`BZ]X`]a ^M\_]_[_YIa T_[a ^UW`UTV]R]`a OG]X_[^\^TV[F
-_[a^UW`UTV]R]X`a^U_Ia`\Z]`]aJ_[^\_[^aY`TX_X_N_YIaUV[ORA
\`T`N`YIaH_M^W\^a^\^MY^U_\aJ_[^W`Q`]ZaJ_aNVK[`B^aQ^\O^aU^UW_S^
`]`\^L\_[^a O_[H_Y\_MW^[_N_YIa X_K^M^Ya M_Y^\\_[X_a UV]
YR\\`]ZNZT`a UR]`N`YIa X`E`a G]N_Y^a J_[^\_[\_
Y`[MZ\`MWZ[`N`YaQ^[aT`LZ\ZSaJ_aXV]`]ZSaQR\R]S`YW`Fa=^UA
W_SIaW`Y^Da_X^\_]aQ^[a`[`NZ]a]_[_X_]aO_\X^K^IaX`E`aG]N_
E`]O^a `[`H\`[\`a QR\RMWRKRa Q^\O^U^]^]a X_a _\X_a _X^\S_U^]_
T`[XZSNZaV\RTV[Fa7RaU`T_X_aQPTPYaWVD\`]WZ\`[X`IaWVD\RSA
U`\aV\`T\`[X`IaYV]JVTaW`Y^Q^]X_IaUZ]Z[aOGL\_S_X_Ia`[`S`
YR[W`[S`Ia W[`B^Ya XPL_]\_S_Ia `B_Wa XR[RS\`[Z]X`a YVV[X^A
]`UTV]a O^Q^a H`\ZMS`\`[X`a U^UW_Sa QPTPYa B`TX`\`[
U`K\ZTV[F
&*!$)*$()(*#)&'$!
?_Y]V\V1^a X_J^a @VVO\_CZ]a T`YZ]X`a YR\\`]ZS`a UR]R\S`UZ
Q_Y\_]_]a T_]^a E^LS_W^a @VVO\_a >^Q_[a !EV]_a ^H^]a `L
U`TZX`a YR\\`]ZNZT`a X`J_W^T_a OG]X_[X^K^a UGT\_]^TV[F
^LS_WIa_JaW_\_BV]R]`aQ_]L_[aQ^[aU_[J^UaUR]`N`YFa$`UEA
^]OWV]a!VUWCW`aT_[a`\`]aE`Q_[_aOG[_a@VVO\_a>^Q_[a^]W_[A
]_W\_a`[`UZ]X`aT`YZ]aQ^[a^\^MY^aV\`N`KZa`]\`MZ\`]aE^LS_W^]
@VVO\_CZ]a MRa `]a OG[_N_a X`E`a ^T^a W`]Z]`]a @VVO\_a #V^N_
E^LS_W^]^]a T_[^]_a O_H_N_K^a W`ES^]a _X^\^TV[Fa @VVO\_
#V^N_C\`a Q^[HVYa Q_]L_[\^K_a U`E^Da V\`N`KZa UGT\_]_]a QR
T_]^aE^LS_WIaU_U\^aS`^\IaN^E`LaQ^[\_M^S^aJ_aH`K[ZaW[`]UY[^DA
U^TV]Ra O^Q^a GL_\\^Y\_[a X_a UR]`N`YFa /WVS`W^Ya Q^[a H`K[Z
OG[P]WP\_S_aV\`]`KZaX`aUR]`N`YaV\`]aE^LS_WW_IaQGT\_N_
OP]P]a Q_\^[\^a U``W\_[^]X_a Q_\^[\^a `[`S`\`[Za B^\W[_\_S_Y
SPSYP]a V\`N`YFa @VVO\_a >^Q_[a !EV]_a ^H^]a _]a `La Q^[a `T
Y`X`[a G]N_a OG]X_[^\_]a X`J_W^T_\_[^]a T`\]ZLN`a @VVO\_
>^Q_[a ?[RUW_Xa ?_UW_[a D[VO[`SZa Y`DU`SZ]X`a @VVO\_CZ]
T_]^a @VVO\_a >^Q_[a GL_\\^Y\_[^]^a L`W_]a W_UWa _X_]a Y^M^\_[_
O^WW^K^aUGT\_]^TV[F
'&*!$)(&()#*(
?_Y]V\V1^a X_J^a 9DD\_CZ]Ia T_]^a Q^[a U`]`\a O_[H_Y\^Ya N^E`LZ
^H^]a H`\ZMWZKZa Q^[a UP[_X^[a YV]RMR\RTV[Fa -_]^a ^XX^`\`[a ^U_I
O_]^Ma Q^[a RLS`]a Y`X[VUR]Ra D[V1_T_a X`E^\a _WW^K^a J_
M^SX^X_]aQ`LZaQ`M\ZYaD[VWVW^D\_[^aV\RMWR[R\XRKRaTG]P]X_F
>^]`]N^`\a ?^S_UCW`a T_[a `\`]a E`Q_[_a OG[_a QRa )O^L\^
`[`MWZ[S`a_Y^Q^)aB`[Y\ZaL`S`]\`[X`aT`DZ\`]a^M_a`\S`\`[\`
B^[S`a QP]T_U^]_a Y`WZ\`]a TPL\_[N_a H`\ZM`]X`]a S_TX`]`
O_\^TV[Fa 9DD\_CZ]a QRa D[V1_U^]_a `T[ZN`Ia (^N[VUVBWCR]
V\V5_]Ua_Y^Q^]X_]aQ`LZaH`\ZM`]\`[Z]aJ_a5TW[VaO^Q^aY`SA
_[`a B^[S`\`[Z]X`a U`]`\a O_[H_Y\^Ya W_Y]V\V1^\_[^a PL_[^]X_
H`\ZM`]aQ^[HVYaRLS`]Z]aX`aO^L\^N_aX`E^\a_X^\X^K^aQ_\^[W^\^TA
V[Fa4RD_[W^]V\RaB^[S`]Z]aH`\ZM`]\`[aE`[^N^]X_aUV]aTZ\\`[X`
>\TQTa (_X^`Ia ![^S_=_]U_Ia (_W`^Va J_a >`N_UE^BWa O^Q^
U`]`\a
J_a
`[WWZ[Z\SZMa
O_[H_Y\^Ya
Q`K\`SZ]X`
T`[`[\`]Z\`Q^\_N_YaQ`LZaB^[S`\`[ZaX`aXVK[RX`]aU`WZ]a`\XZKZ
Q^\^]^TV[F
>^[S`]Z]a QRa XVK[R\WRX`Y^a T_]^a E_X_B^]^]a ^U_a U`]`\
O_[H_Y\^YaQ`M\ZY\`[Z]X`aYR\\`]`Q^\_N_K^aVDW^YaW_Y]V\V1^\_[A
^]_a VX`Y\`]`]a B^[S`\`[Za QP]T_U^]_a Y`WS`Ya V\XRKRa G]_
UP[P\PTV[Fa-_]^a]_U^\aD[V1_\_[_aQPTPYaQ^[aG]_SaJ_[X^K^aJ_
Y`\`Q`\ZYa _Y^D\_[^a QRa D[V1_\_[X_a OG[_J\_]X^[X^K^a Q^\^]_]
9DD\_CZ]a QRa `\`]X`a _]a QPTPYa S_U`^T^a U`]`\a O_[H_Y\^K_
`TZ[XZKZa `HZYFa ^[`a >^]`]N^`\a ?^S_UIa 9DD\_CZ]a DVW`]U^T_\
Q`M\ZYa T`DZ\`]XZ[S`\`[Za ^H^]a `T\`[XZ[a H_M^W\^a D[VWVW^D\_[
O_\^MW^[S_T_a X_J`Sa _WW^K^]^a Q_\^[W^TV[Fa =`E]_a `[Y`UZ]X`
ERSS`\Za Q^[a H`\ZMS`a J_a E`LZ[\ZYa UP[_N^]^]a V\XRKR
`]\`MZ\U`a X`Ia 9DD\_CZ]a QRa Q`M\ZKZ]Z]a /NR\RUa "^BWa T`a X`
V\V5_]Ua Q_]L_[^a S^Ia TVYU`a X`E`a HVYa @VVO\_a 4`[XA
QV`[Xa J_=`SUR]Oa @_`[a #"a `T`[Z]X`a Q^[a N^E`La SZ
V\`N`KZaE`\_]aQ^[aQ^\^]S_T_]Fa?_Y]V\V1^aX_J^]^]aQ^[aU`]`\
O_[H_Y\^Ya Q`M\ZKZa E`LZ[\ZKZ]X`a V\XRKRa `[WZYa ]_[_X_TU_
Y_U^]\_MU_a X_a N^E`LZ]a ]_a L`S`]a D^T`U`T`a UP[P\_N_K^]^
W`ES^]a
_WS_Ya
V\XRYH`a
LV[F
$') #$*&'#!)'"&*(
?E_a]W_[N_DWC^]aE`Q_[^]_aOG[_a)9]`[M^UW)aYVXa`X\ZaOG[_JI
8X2`[Xa=]V2X_]C^]a_\^]X_aQR\R]`]aXVUT`\`[aU`T_U^]X_
V[W`T`a HZYWZFa "`DV[Ia =9a J_a @4 C]R]a >^\^UW^]CX_Y^
VD_[`UTV]\`[Za J_a +[`]C`a Y`[MZa E`[_Y_W\_[^a ^L\_X^K^]^
UGT\PTV[Fa =]V2X_]C^]a UZLXZ[XZKZa XVUT`\`[a `[`UZ]X`
X[V]_C\`[Z]aY`TX_WW^K^aJ^X_V\`[X`]a`\Z]SZMaYPHPYaY`[_\_[
J_a RH`KZ]a O_HW^K^a ]VYW`\`[Z]a YV]RSa J_[^\_[^a QR\R]RTV[F
L_W\_a 973a J_a +]O^\W_[_Ia +U[`^\a X[V]_C\`[Z]Z]a T`Y`\`XZKZ
YRMa Q`YZMZa OG[P]WP\_[^a H`\SZMa QR\R]RTV[\`[Fa ]W_[N_DWC^]
[`DV[RIa +U[`^\\^a X[V]_C\`[X`]a O_\_]a OG[P]WP\_[^]a ;::*a J_
;::&a TZ\\`[Z]`a `^Wa V\XRKR]Ra UGT\PTV[Fa "`DV[Ia +U[`^\C^]
^]U`]UZLa RH`Y\`[Z]Z]a BPL_a `WS`a J_a U`\XZ[Za XPL_]\_S_
Y`Q^\^T_W^]^]aQR\R]XRKRa^XX^`\`[Z]ZaX`aX_UW_Y\_[a]^W_\^YW_F
'*"$)*&(#($ *)")'#%!
3P]T`]Z]a_]aQPTPYaUVUT`\aD`T\`MZSaU^W_\_[^]X_]a>`N_A
QVVYIa _2a -V[Ya QV[U`UZ]Z]a Y`D`]S`UZ]Z]a `[XZ]X`]I
O_H_]a TZ\Z]a XG[XP]NPa H_T[_K^]_a ^\^MY^]a Q^\`]HVUR]R
`HZY\`XZFa 7R]`a OG[_Ia >`N_QVVYa '<a 9[`\ZYCW`a UV]`a _[_]
;:<6a TZ\Za XG[XP]NPa H_T[_K^]X_a 6I*,a S^\T`[a XV\`[a O_\^[_
R\`MWZFa 7^[a G]N_Y^a U_]_]^]a `T]Za XG]_S^]X_a M^[Y_Wa 'I*6
S^\T`[aXV\`[aO_\^[a_\X_a_WS^MW^Fa!^T`U`\`[Z]aQ_Y\_]W^U^a^U_
M^[Y_W^]a XG[XP]NPa H_T[_YW_Ia 6I'0a S^\T`[a XV\`[a O_\^[
`HZY\`T`N`KZa TG]P]X_TX^Fa a @_H_]a TZ\Z]a XG[XP]NP
H_T[_K^]X_a<I6aS^\T`[aXV\`[\ZYa]_WaY`[aT`Y`\`T`]a>`N_A
QVVYIaM^[Y_WaW`[^E^]X_a^\YaX_B`aQ^[aH_T[_YW_a]_WaY`[Za<aS^\A
T`[a XV\`[Z]a PL_[^]_a HZYSZMa V\XRFa ;:<,a TZ\Z]Z]a XG[XP]NP
H_T[_K^]X_aM^[Y_W^]a]_WaY`[Za0:<aS^\TV]aXV\`[XZFa7GT\_N_I
>`N_QVVYCR]aQ_Y\_]W^\_[^a`M`]aXG[XP]NPaH_T[_YaO_\^[^aJ_
]_WaY`[ZIaO_H_]aTZ\Z]a`T]ZaXG]_S^]_aOG[_IaUZ[`UZT\`aTPLX_
6;a J_a TPLX_a <;;a `[WWZFa -Z\\ZYa J_[^\_[_a X_a T_[a J_[^\_]
B^]`]U`\a [`DV[X`Ia M^[Y_W^]a ;:<6a WVD\`Sa O_\^[^]^]a <0I&'
S^\T`[aXV\`[`Ia]_WaY`[Z]Z]aX`a'I&aS^\T`[aXV\`[`aR\`MWZKZ
Y`TX_X^\X^Fa7R]`aOG[_Ia>`N_QVVYCR]a;:<6aO_\^[^aQ^[aG]N_A
Y^a TZ\`a OG[_a TPLX_a ,,Ia ]_Wa Y`[Za X`a Q^[a G]N_Y^a TZ\`a OG[_
TPLX_a;6a`[WWZFa>`N_QVVYCR]aYR[RNRURaJ_aUWa-G]_W^N^U^
48/a (`[Ya RNY_[Q_[OIa B^]`]U`\a UV]RH\`[`a ^\^MY^]
`HZY\`S`UZ]X`Ia );:<6a >`N_QVVYa ^H^]a E`[^Y`a Q^[a TZ\XZF
?VD\R\RKRSRLaJ_a^M^S^LaQPTPS_T_aX_J`Sa_WW^Fa+]U`]\`[Z
Q^[Q^[^]_a Q`K\`S`Ya ^H^]a T`WZ[ZSa T`DS`T`a X_J`S
_X_N_K^L)a ^B`X_U^]^a YR\\`]XZFa @_H_]a TZ\Z]a `[`\ZYa `TZ]X`
>`N_QVVYCR]aOP]\PYaJ_a`T\ZYa`YW^BaYR\\`]ZNZaU`TZUZ]X`aX`
`[WZMaOGL\_]X^Fa@P]\PYa`YW^BaYR\\`]ZNZaU`TZUZa9[`\ZYa;:<6CW_
V[W`\`S`a <I:,a S^\T`[a Y^M^a V\R[Y_]Ia QRa U`TZa TZ\X`]a TZ\`
TPLX_a <0C\^Ya `[WZMa OGUW_[X^Fa >`N_QVVYCRa YR\\`]`]a `T\ZY
`YW^BaYR\\`]ZNZaU`TZUZaX`a`T]ZaXG]_SX_a<I6&aS^\T`[aY^M^T_
R\`M`[`YIaQ^[aG]N_Y^aTZ\Z]a`[`\ZYa`TZ]`aOG[_aTPLX_a<,C\PY
`[WZMa Y`TX_WW^Fa >^]`]U`\a [`DV[X`Ia `T[ZN`a >`N_QVVYCR]
XG[XP]NPa H_T[_Ya SVQ^\a [_Y\`Sa O_\^[\_[^]^]Ia WVD\`S
[_Y\`SaO_\^[^]^]aTPLX_a*:C^]^aV\RMWR[XRKRaY`TX_X^\X^Fa=GL
YV]RURa V[`]Ia O_H_]a TZ\Z]a `T]Za XG]_S^]X_a TPLX_a &
U_J^T_U^]X_TX^Fa >`N_QVVYCR]a E^UU_\_[^Ia _2a -V[Y
QV[U`UZ]Z]a Y`D`]S`UZ]Z]a `[XZ]X`]a O_[H_Y\_M_]a UZ]Z[\Z
^M\_S\_[X_aTPLX_a<;CX_]aB`L\`aX_K_[aY`L`]XZFa9]`\^UW\_[I
Q_Y\_]W^\_[^]a PL_[^]X_a O_\_]a Q^\`]HVa [`Y`S\`[Z]Z]I
M^[Y_W^]a E^UU_\_[^]_a `UZ\a T`]UZS`UZ]Z]a D_[M_SQ_a OP]P
V\`N`KZ]`aX^YY`W^aH_Y^TV[F
'&')%'$!%!&''"
=`SUR]OIa W`]ZWZSa _WY^]\^K^a ^H^]a E`LZ[\`XZKZa X`J_W^T_\_[^
Q`UZ]`a X`KZWS`T`a Q`M\`XZFa 3`J_W^T_X_a E`]O^a P[P]P]
W`]ZWZ\`N`KZaUGT\_]S_U_aX_IaW`ES^]aTP[PWS_YaLV[aX_K^\F
+UD`]T`CX`aXPL_]\_]_]a($4a;:<C]Z]aE_S_]aG]N_U^]A
X_Y^a=`SUR]Oa.]D`NY_Xa_WY^]\^K^]^]aG]_aHZY`]aT_]^\^K^I
@`\`%Ta=0aV\`N`YFa;<aRQ`WCW`aT`DZ\`N`YaV\`]a_WY^]\^YW_
=`SUR]Oa @`\`%Ta =0a 8XO_a J_a E`WW`a DE`Q\_W
QVTRW\`[Z]X`Y^a =`SUR]Oa @`\`%Ta =0a 8XO_a ^\_a W`]ZMS`
V\`UZ\ZKZSZLaTPYU_YFa@`\`%Ta=0C]^]aOG[P]PSP]X_aG]_S\^
Q^[a X_K^M^Y\^Ya Q_Y\_]S^TV[a `]N`Ya N^E`LZ]a W_Y]^Ya GL_\\^YA
\_[^]X_aO_\^MW^[S_\_[a_\Q_WW_aJ`[FaS^N[V=3aY`[WaU\VWRIa!0
URa O_H^[S_L\^YIa ,@7a "9(a J_a 8%T]VUa *a /NW`a **&:a R`\NVSSa =]`DX[`OV]a *;:a ^M\_SN^Ia N^E`LZ]a Q_Y\_]_]
W_Y]^YaGL_\\^Y\_[^a`[`UZ]X`F
Yurtgün İç ve Dış Ticaret A.Ş. Adına
İmtiyaz Sahibi
Hukuk Danýþmaný: Av. Öner AYBEK
Göksenin ATAMER İLERİ
Ofset Baský : ÜNÝFORM
GENEL YÖNETMEN VE SORUMLU
YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Özcan ATAMER
Haber Koordinatörü
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat:1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Gökhan ATAMER
Tel: (0212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Haber Merkezi
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz.
Yavuz ARPACIK
Arzu GİRİT
27
5
MİNİK
YÜREKLERDEN
BÜYÜK
GÖSTERİ
Mustafa Pars Anaokulu birinci dönem kapanış
programında minik öğrencilerin sergilediği oyunlar
ve gösteriler büyük alkış aldı.
Eğitim Gönüllüsü İşadamı Selim Pars tarafından
yaptırılan Mustafa Pars Anaokulu öğretmen ve
öğrencilerinin düzenlediği birinci dönem kapanış
programı izleyenleri adeta büyülerken, minik
öğrencilerin anne ve babaları ise çocuklarının
performansları ile gurur dolu anlar yaşadı.
Basınköy MEV (Milli Eğitim Vakfı) Okulu Konferans
Salonu’nda yapılan programa Bakırköy İlçe Milli
Eğitim Müdürü Emrullah Aydın, İşadamı Selim
Pars, Mustafa Pars Anaokulu Müdürü Sevinç
Şentürk ve Şenlikköy İlkokulu Müdürü Tülay Saçlı
Eker ile öğrencilerin velileri yoğun katılım gösterdi.
Neşe Garip Balaban güzel sesi ve sunumuyla
gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını
yapan Okul Müdürü Sevinç Şentürk, çocukların çok
güzel gösteriler hazırladıklarını ve anne
babalarının bile gözlerine inanamayacaklarını
belirterek, okul bağışçısı Selim Pars ve İlçe Milli
Eğitim Müdürü Emrullah Aydın’a desteklerinden
dolayı teşekkür etti. Şentürk, birinci dönemi
başarıyla bitiren tüm çocukları da kutlayarak, iyi
bir tatil dönemi geçirmelerini diledi. Mustafa Pars
Anaokulu öğretmen kadrosuna ve çalışma
arkadaşlarına da şükran borçlu olduğunu ifade
eden Şentürk, gerek eğitim anlamında gerekse
sosyal anlamda çalışmalarının ikinci dönemle
birlikte artarak devam edeceğini de söyledi.
Şentürk’ün ardından konuşan Eğitim Gönüllüsü
İşadamı Selim Pars ise çocukları çok sevdiğini
belirterek, “Çocukların gözlerindeki sevinci,
mutluluğu görmek dünyanın en güzel duygusu.
Onların mutluluğu, gözlerinin gülmesi için
elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Mustafa Pars Anaokulu’nun açıldığı günden bu
yana çok güzel çalışmalara imza attığını ve okulun
yönetim kadrosunu kutladığını belirten Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın da
anaokulunun öneminden bahsederek, tüm
öğrencileri hazırladıkları gösterilerden dolayı
tebrik etti.
Protokol konuşmalarının ardından öğrenciler Okul
Müdürü Sevinç Şentürk, İşadamı Selim Pars ve Milli
Eğitim Müdürü Emrullah Aydın’a çiçek takdiminde
bulundular. Daha sonra ise Mustafa Pars Anaokulu’nda birinci dönem boyunca yapılan çalışmaların
yer aldığı slayt gösterisi izlendi. Slayt sunumunun
ardından ise minik öğrencilerin gösterilerine
geçildi. 3, 4, 5 yaş grubu minik öğrencilerin
düzenlediği halk oyunları, modern dans gösterileri,
tiyatro ve drama oyunları ile şiir dinletileri salonda
bulunanlar tarafından büyük alkış topladı.
HUZUREVİ SAKİNLERİ BİR ARAYA GELDİ
Mine Özer’in
organizasyonuyla
gerçekleştirilen
ve sponsorluğunu Yavuz Samancı’nın yaptığı etkinlik kapsamında Bakırköy ve
Zeytinburnu Huzurevleri’nde kalan yaşlılar Yeşilyurt Spor Kulübü’nde bir
araya gelerek yemek yediler. Yemeğin ardından ise birbirleriyle bol bol sohbet eden huzurevi sakinleri gün boyunca eğlenceli saatler yaşadılar.
Güzel bir gün geçirmelerini sağlayan Mine Özer ve Yavuz Samancı’ya
teşekkür eden huzurevi sakinleri bu tür etkinliklerin kendilerini çok mutlu
ettiğini
söylediler.
Huzurevi sakinleri ile bir
araya gelmekten dolayı mutluluk duyduklarını belirten Mine Özer ise, “Onlar
bizim büyüklerimiz, bizleri yetiştiren, bugünlere getiren insanlar. Maalesef
yaşlılarımız her zaman hatırlanmıyor, unutuluyor. Özellikle gençlerden ricam,
büyüklerimizi unutmasınlar, ziyaret etsinler, hal hatır sorsunlar. Bu bile
yaşlılarımız için büyük mutluluk verici bir şey.” diye konuştu. Mine Özer ayrıca
bu tür etkinlikleri önümüzdeki dönemlerde de gerçekleştireceğini söyledi.
29
5
Bakırköy Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü’nden bir yardım kampanyası daha
“7 BÖLGE 700 ÇOCUK” PROJESİ START ALDI
Bakırköy Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen “7
Bölge 700 Çocuk” projesi kapsamında Tunceli’nin Hozat İlçesi’nde eğitim
gören öğrencilere giysi ve kırtasiye yardımı yapıldı.
Malzemeleri dağıtmak üzere Hozat'a giden Bakırköy Belediyesi Başkan
Yardımcısı Emel Tığlı, ilçede yaşayan vatandaşlara yardım malzemeleri
topladıklarını ve bunu vatandaşların ihtiyaç duydukları bölgelere
götürdüklerini söyledi.
Hozat dönüşü ziyaret ettiğimiz Belediye Başkan Yardımcısı
Emel Tığlı ile “7 Bölge 700 Çocuk” projesi ve Hozat’taki
izlenimleri hakkında konuştuk.
7-14 yaş arası çocuklar için Anadolu'nun birçok yerinde
kitaplık kurup, çocuklara giysi, ayakkabı, kırtasiye gibi
ihtiyaçlarını karşılamak için böyle bir projeye
başladıklarını ve bu projenin ilerleyen dönemlerde
daha yaygın hale geleceğini kaydeden Tığlı, “Tüm
Bakırköylüler’i projemize destek olmaya davet
ediyoruz. Sevgi Yumağı projemizde olduğu gibi bu projemizde de çok iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyoruz.
Çocuklar bizim için çok önemli. Türkiye’nin her yerinden
bize başvuran okullara bu yardımları yapacağız. AKP’li
CHP’li bir il, ilçe gibi ayırım yapmadan yardımlarımızı
yapıyoruz. Çocuklarımızın partisi olamaz. Bu tür sığ tartışmalar bile
çok ayıp. Projemizin ismi 7 Bölge 700 Çocuk.” Fakat bu demek değil ki,
700 sayısı ile sınırlıyız. Bu isim biraz daha dikkat çekmek amaçlı. Yoksa sayı
sınırlamamız yok” dedi.
Proje kapsamında ilk yardımı Tunceli’nin Hozat İlçesi’nde yaptıklarını da
söyleyen Belediye Başkan Yardımcısı Emel Tığlı, Hozat’taki izlenimlerini ise
şöyle aktardı: “İnsanlarımızın gözlerindeki iyi niyeti, sıcaklıklarını ve sonsuz
misafirperverlikleri çok güzeldi. Aslında vurgulamak istediğim nokta; Gittiğim
ilk dakikadan itibaren hiç kendimi misafir gibi hissetmediğimdir. O kadar
yürekten ve candan bir samimiyetti ki ben direkt ev sahibi oldum. Ne zaman
isterseniz ve kim olursanız olun Anadolu sizi her daim bağrına basacaktır.
Ülkemizin her yerinde böyle güzel insanların varlığı bana ayrı bir huzur verdi.
Daha çok gidilecek yer ve ulaşılacak çocuk var.” diye konuştu.
(Arzu GİRİT)
DERNEĞİ
BBAKIRKÖY
A K I R K Ö Y BBEŞİKTAŞLILAR
E Ş İ K TA Ş L I L A R D
E R N E Ğ İ YENİ
Y E N İ YERİNDE
YERİNDE
Bakırköy Beşiktaşlılar Derneği’nin yeni yerinin
açılışı Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı
Fikret Orman ve Bakırköy Beşiktaşlılar
Derneği Başkanı Korkut Güvenç tarafından
yapıldı.
Bakırköy İstasyon Caddesi üzerinde Cihan İş
Hanı’nın 2. katında bulunan derneğin
açılışından önce ise Beşiktaş Jimnastik Kulübü
Başkanı Fikret Orman ve beraberindeki heyet
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent
Kerimoğlu’nu makamında ziyaret etti.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ve
Bakırköy Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Korkut
Güvenç ziyaret sırasında Bakırköy Belediye
Başkanı Bülent Kerimoğlu ve Başkan
Yardımcısı Erkan Kılıç’a üzerlerinde isimleri
yazan Beşiktaş forması ve plaket takdim
ettiler.
Bakırköy Beşiktaşlılar Derneği açılışında
konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret
Orman, “Bakırköy’deki Beşiktaşlılar’ın
buluşma noktası olan derneğe hizmet eden
Dernek Başkanı Korkut Güvenç ve ekibine
teşekkür ederek, Bakırköy’deki tüm
Beşiktaşlılar’ı derneğe üye olmaya davet etti.
Bakırköy Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Korkut
Güvenç ise, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı
Fikret Orman ve yönetim kurulu üyelerine
teşekkür ederek, Bakırköy bölgesinde bir
huzurevi yapmak istediklerini bu konuda
Bakırköy Belediyesi ve ilgili kurumlarla
görüşmeler yapacaklarını da söyledi.
31
“GÖREV TAMAMLANDI” PROJESİNİN İLK EĞİTİM SEMİNERİ YAPILDI
İstanbul Kalkınma Ajansı
ve Bakırköy İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü
arasında yapılan protokolle hayata geçirilen
ve Ataköy 60. Yıl İlk ve
Ortaokulu’nda açılan
“Görev Tamamlandı”
projesinin eğitim
semineri yapıldı.
Bakırköy Kaymakamı
Adem Öztürk ve
Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürü Emrullah
Aydın’ın da katıldığı
eğitim seminerinde,
“Görev Tamamlandı”
isimli proje ile birlikte 2
bin 500 öğrenciyi
Bağımlılıkla Mücadele
konusunda bilinçlendirerek, farkındalık
yaratmanın hedeflendiği belirtildi.
Projenin geçtiğimiz aylarda başladığını ve
Bakırköy’deki tüm ortaokul ve liselerden
seçileceğini ve öncelikli olarak gönüllü öğrencilerin
Ataköy Emlak Kredi
Bankası Ortaokulu
down sendromlulara
katkıda bulunmak
amacıyla Şişli’de
bulunan Down Cafe’yi ziyaret ettiler.
Okul Müdürü Kadir Daloğlu ve Okul
Aile Birliği’nin de katılımıyla
gerçekleştirilen Down CAfe
ziyaretinde Emlak Kredi BANkası
Ortaokulu öğrencileri down
sendromu hakkında bilgiler alırken,
cafede bulunan down sendromlu
çocuklarla da hoş bir gün geçirdiler.
Ziyaretin küçük yaştaki çocuklarda
paylaşma ve yardımlaşma
duygusunun gelişmesi için çok
önemli olduğunu belirten Okul
Müdürü Kadir Daloğlu,
“Okulumuzda çocuklarımıza sosyal
hayata alıştırmaya gayret
gösteriyoruz. Eğitimin sadece ders
çalışmak, derlerde başarılı olmak
olmadığını hayatta dersten, ödevden
projeye dahil edildiğini belirten Ataköy 60. Yıl İlk
ve Ortaokulu Müdürü Hüseyin Türker, “Projemiz
yeni başladı ve çok güzel bir şekilde ilerliyor.
Bugün de projemizin ilk eğitim seminerini
yapıyoruz. Bu eğitim seminerinde gerek
öğretmenlerimize
gerekse
öğrencilerimize
projenin nasıl
işleyeceği hakkında
geniş bilgiler verdik.
Bu projeye en
başından beri destek
olan ve bugün de bizi
yalnız bırakmayan
Bakırköy
Kaymakamımız Adem
Öztürk ve İlçe Milli
Eğitim Müdürümüz
Emrullah Aydın’a
teşekkür ederiz” dedi.
Eğitim seminerinde
konuşan Bakırköy İlçe
Milli Eğitim Müdürü
Emrullah Aydın da
eğitime ve projeye
katılan tüm öğretmen
ve öğrencilere başarılar
dileyerek, proje
süresince projeye
katılan öğretmen ve
öğrencilerin her zaman
yanlarında olacaklarını
söyledi.
Göreve geldiği günden
beri eğitime çok önem
verdiğini ve
Bakırköy’deki eğitim
çıtasını en yükseğe
çıkarmak için
çalıştıklarını kaydeden
Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk de projeye
katılan tüm öğretmen ve öğrencileri kutladı.
Eğitim seminerinin sonunda ise öğrenciler Bakırköy
Kaymakamı Adem Öztürk ve İlçe Milli Eğitim
Müdürü Emrullah Aydın ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
daha önemli şeylerin
olduğunu
çocuklarımıza
öğretmek amacıyla
bu ziyaretimizi
gerçekleştirdik. Çocuklarımız burada yedikleri yemeklerin ve içtikleri
içeceklerin gelirinin down
sendromlu çocuklarımızın
tedavisinde kullanılacağını
öğrendikleri zaman çok mutlu
oldular. Onlara ziyarette aynı
zamanda down sendromunun ne
olduğunu da öğrettik. Bizi burada
çok iyi karşılayan cafe çalışanlarına
ve ziyareti düzenleyen okul aile
birliğimize çok teşekkür ederim”
dedi.
Ataköy Emlak Kredi Bankası
Ortaokulu Müdürü Kadir Daloğlu
aynı zamanda karnelerini alarak
sömestre tatiline çıkan tüm
öğrencilerine de iyi tatiller dileklerinde bulundu.
ÖĞRENCİLERDEN ANLAMLI ZİYARET
33
“ENGELSİZ TEKSTİL ATÖLYESİ” İLE HAYATA TUTUNDULAR
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin
(TOFD) "Engelsiz Tekstil Atölyesi’nde omurilik felçliler, ürettikleri ürünlerden gelir elde
ederek, hem geçimlerini
sağlıyorlar hem de
hayata tutunuyorlar.
Türkiye Omurilik
Felçliler Derneği'nin
(TOFD), "Engelsiz Tekstil
Atölyesi’nde omurilik
felçlilerin ürettiği bez çantalar,
poşet ve plastik çantaların yarattığı çevre kirliliğini
azaltmaya da katkı sunuyor.
2002'de iki firmanın, ortopedik engellilerin kullanımına
uygun dikiş makinası vermesiyle TOFD bünyesinde kurulan
"Engelsiz Tekstil Atölyesi", omurilik felçlilerine, dikiş
makinasını özel el aparatlarıyla el ve dirsekleriyle
kullanabilmesine imkan tanıyor. 10 kişinin çalıştığı atölyede, makineciden ütücüye kadar tekstil üretiminin tüm
aşamalarında engelliler istihdam ediliyor. Atölye çalışanları
omurilik felçlileri, evlerinden özel araçlarla alınıyor, mesai
sonrasında aynı araçla evlerine bırakılıyor.
TOFD’nin “Engelsiz Tekstil Atölyesini ziyaret ederek TOFD
Başkanı Ramazan Baş ile atölyenin kuruluş hikayesini,
atölye çalışanları ile de çalışma koşulları ve bir günlerinin nasıl
geçtiğini konuştuk.
“BİR MISIR TANESİNDEN TEKSTİL SEKTÖRÜNDE
YERİMİZİ ALMAMIZ GERÇEKLEŞTİ”
“Bir mısır tanesinden tekstil sektöründe yerimizi almamız
gerçekleşti” diyerek sözlerine başlayan TOFD Başkanı Ramazan
Baş, “Yaklaşık 12 yıl önce Ataköy’de 3 tane arkadaşımız popcorn
makinelerinde mısır satarak geçimlerini sağlıyorlardı. Bizim
parklarımızdan birine bir gün bir iş adamı çocuklarıyla birlikte
sonra tekrar ziyarete geldi. Bütün ustaları ile görüşmüş. Otomatik
makinelerde ayakları kullanmadan sadece elleriyle üretim
yapabilecekleri bir modifiye geliştirmişler. Aparatlar takıldı. Bizim
arkadaşlarımız da fabrikaya gitti. 1 yıl kadar bize tahsis ettikleri
ustadan, arkadaşlarımız eğitim aldıktan sonra en ağır modelleri
“ÜRETMEK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU”
bile dikebilmeye başladılar.
“BAŞBAKANLIK ONUR ÖDÜLÜ ALDIK”
2014 yılında Başbakanlık Onur Ödülü’nü aldık. Atölyedeki engelli
arkadaşlarımız tanıştılar, birbirleriyle evlenenler oldu, çocukları
olanlar oldu, ev sahibi olanlar oldu. Emekli olanlar oldu. Hepsinin
sigorta ve maaşları sağlandı. Bu proje sadece Türkiye değil
uluslararası birçok yerden gelenler için de ilham kaynağı oldu.
Atölyemiz halen devam ediyor üretim yapmaya. Arkadaşlarımız
büyük bir özveriyle üretim yapıyorlar. Ben bu konuda destek olan
herkese çok teşekkür ediyorum. Öncelikle engelini aşmış,
YEŞ İM ERUÇAR
geliyor, çocuklarını sevindirmek için satılan mısırlardan alıyor. İş
adamı, arkadaşlarımızla biraz sohbet ettikten sonra derneği
öğreniyor. Dernek çalışmaları hakkında bilgi alıyor ve kısa süre
sonra derneği ziyarete geliyor. ‘Nasıl yardımcı olabilirim ben bu
derneğe bağış yapmak’ istiyorum dediğinde bizim çok büyük bir
hayalimiz vardı. Mesleğini sordum ‘tekstil’ dedi. Bir tekstil
atölyesi kurmak istiyoruz dediğimde şaşırdı. ‘Tekerlekli sandalye
kullanan insanlar bunu yapabilir mi?’ dedi. Ben de bilmediğimi
ama bu projeyi uygulama imkanları varsa en büyük hayalimizin
olduğunu söyledim. Dernekten şaşkın bir şekilde ayrıldı. Bir ay
bağlı olarak yaşadığını fakat atölyeye girdikten sonra kendisinin
de bir şeyler başarabileceğine inandığını ve özgüveninin arttığını
ifade ederek, “TOFD’de 12 senedir görev veriyorum. Tekstil
Atölyesi’nde çalışıyorum. Tekstile başlamadan önceki hayatımla
şimdikini karşılaştırırsak yüzde yüz faydası oldu. Daha önce
yatağa bağlı olarak, anneme bağlı olarak yaşıyordum. Ama
şimdi güvenim arttı. Kendi başıma da bir çok şeyi
başardığımı gördüm. Makineci olarak çalışıyorum.
Profesyonel bir şekilde çalışıyoruz. Çok ünlü bir giyim
firmasına giyim eşyası ve çanta dikiyoruz. Bize fırsat
verildiği zaman her engelin altından kalkacağını gösteriyoruz. Önemli olan bireylerin ve olayların bizleri engellememesidir. Biz öncelik istemiyoruz, toplumda birlikte
olmayı istiyoruz. Özellikle belediye başkanları ve
yöneticilerimizin de empati yapmalarını yürekten rica ediyorum. Gelsinler bizimle 12 saat yaşasınlar ve o zaman bizi
gerçekten anlayacaklarını zannediyorum” diye konuştu.
Normal bir çalışan gibi çalıştıklarını ve sabah 09:30’da iş
aldıklarını 12:00-13:00 saatleri arasında öğle arası,
16:00’da da çay molası verdiklerini kaydeden Eruçar saat
18:00’de de paydos ettiklerini belirtti.
Üretici olmanın çok güzel bir şey olduğunu kaydeden
Eruçar, “İnsanın bir şeyler üretmesi çok güzel bir duygu.
Eve gittiğimiz zaman öyle tatlı bir yorgunluk oluyor ki. İnanın
geçtiğimiz günlerde hastalandım ve 15 gün evden çıkmadım.
Kendimi, özgüvenimi kaybetmeye başlamıştım. Bizim için TOFD
çok önemli bir yer” diye konuştu.
Aynı atölyede tanıştığı Kazım Eruçar ile de evlendiğini ve şu an
çok mutlu olduklarını da ifade eden Yeşim Eruçar, tüm engellilere
hayattan kopmamaları ve çalışmalarını, kendilerini geliştirmelerini
tavsiye etti.
Engelsiz Tekstil Atölyesi’nde ütücü olarak çalışan Kazım Eruçar
da, atölyenin kurulduğu günden bu yana çalıştığını ve böyle bir
K AZIM ERUÇAR
başkaları için rol model olan, ilham kaynağı olan engelli diye
dışarıdan görülen ama hiçbir engeli olmayan arkadaşlarıma
teşekkür ediyorum.” dedi.
Çanta, iş tulumu, iş önlüğü, masa örtüsü dahil tekstil alanında
her şeyi üretebildiklerini de kaydeden Baş, tekstil firmalarından
sipariş beklediklerini dile getirdi.
“ATÖLYE İLE ÖZGÜVENİMİZ ARTTI”
Atölyede 10 yılı aşkın süredir çalışan Yeşim Eruçar ise Engelsiz
Tekstil Atölyesi’ne girmeden önce evde yatağa bağlı ve annesine
imkanı engellilere sunan başta TOFD olmak üzere tüm hayırsever
vatandaşlara teşekkür ettiklerini söyledi.
Atölye’deki arkadaşlık ortamını mükemmel olarak tanımlayan
Eruçar, her gün atölyede çalışıyoruz ve arkadaşlarımızla sohbetler
ediyoruz, birlikte yemek yiyoruz, eğleniyoruz. Bu atölye
olmasaydı belki de çoğumuz evimizde tek başımıza oturacaktık.
Bu sosyal yönü itibariyle atölyenin işlevi çok büyük. Umarım
böyle projeler artarak devam eder. Ben sizlere de bize
gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim” diye konuştu.
Yavuz ARPACIK
34
CAPTAİN JACK’IN GEMİSİ
RADİSSON BLU
HOTEL AÇILDI A PLUS AVM ’YE DEMİR ATTI
Yönünü inovasyon ve tasarıma göre belirleyen ikonik otel
markası Radisson Blu’nun, İstanbul’daki yedinci oteli olan
Radisson Blu Hotel, İstanbul Ataköy açıldı.
Hem
İstanbul’un
cazibe merkezi
olan tarihi
yarımadaya
hem de
Atatürk
Havalimanı’na
ideal
yakınlıkta
konumlanan
Radisson Blu
Hotel, İstanbul
Ataköy;
misafirlerine
Marmara
Denizi’nin
nefes kesen
manzarasını
sunarken,
otel, Ataköy
Marina ve
Bakırköy İDO iskelesine yürüme mesafesinde yer alıyor.
Rezidor Otel Grubu Orta Doğu ve Türkiye Bölge Başkanı Mark
Willis, hotelin açılışıyla ilgili “Radisson Blu, üst segment otel
markaları arasında İstanbul’da en çok otele sahip olan otel zinciri. Türkiye’deki portföyümüze eklediğimiz en son otel olan
Radisson Blu Hotel, İstanbul Ataköy ise ülke çapındaki büyüme
hedeflerimizi taçlandıran en yeni otelimiz. Yakın gelecekte
bunların yanına sekiz yeni hotel, resort otel ve rezidans eklemeyi
planlıyoruz.” dedi.
Radisson Blu Hotel, İstanbul Ataköy’ün Genel Müdürü Eylem
Fındık ise açılış ile ilgili görüşlerini “İstanbul’daki bu muhteşem
oteli açıyor olmaktan büyük heyecan ve gurur duyuyoruz. Doğa
ile bütünleşen tasarımı sayesinde ikonik, stil sahibi ve sofistike
bir marka olan Radisson Blu’nun tarzını yansıtan otelde tüm
çalışanlar olarak hafızalarda yer eden “Yes I Can!” hizmet
felsefemizi tüm Türk ve yabancı misafirlere sunmaya hazırız.”
sözleriyle ifade etti.
Yetkililer, otelde bir adet kral dairesi, 7 adet tek yatak odalı süit,
13 adet junior süit ve 12 adet business class oda dahil olmak
Ataköy Plus AVM, sömestr dönemi için hazırladığı birbirinde
eğlenceli etkinlikler ile çocuklara karne hediyesi sunuyor.
Ataköy Plus AVM alt çarşı havuz önüne kurulan dev gemi
içerisinde yer alan Kaptan Jack ile öğretici atölyeler, oyunlar,
masal saati ve interaktif eğlence ile çocukların korsan olma
hayalini gerçeğe dönüştürüyor.
Ataköy Plus AVM Captain Jack etkinlikleri kapsamında 7
Şubat’a kadar minikler A Plus AVM’de bir araya gelecek. Dev
korsan gemisinde minikler, Kaptan Jack ve ekibi ile fotoğraf
çekimi gerçekleştirirken, masal dinletisi saatinde korsanların
gizemli hikayelerini dinleyebilecek. Torium'un küçük ziyaretçileri, çok sevilen Kaptan Jack karakteri ile birlikte Torium Atrium
alanına kurulan korsan gemisinin gizemini keşfederkenkorsan
olma hayallerini de gerçeğe dönüştürebilecek.
üzere toplamda 133 adet günümüz konaklama trendlerini
yansıtan misafir odası bulunduğunu ve otelin tüm odalarında
espresso makinesi gibi modern ek hizmetler ve Marmara
Denizi’nin ışıltılı ve nefes kesen manzarası yer aldığını söylediler.
Tüm misafirlerine, otelin tüm alanlarında yüksek hızda ücretsiz
internet bağlantısı hizmeti sunulduğunu da belirten yetkililer,
otelin özelliklerini şu şekilde anlattı:
“Hotelde bulunan Larder Restoran & Teras, Türk mutfağının
lezzetlerini taze ve yerel ürünlerle harmanlayıp yaratıcı tariflerle
menüsüne taşıyor. Misafirlerin taze ürünlerle hazırlanan yaratıcı
kokteylleri tadabilecekleri Lobby Bar ise rahat iş toplantıları ve
arkadaş buluşmaları için ideal bir alan olarak öne çıkıyor. Zamanı
kısıtlı olan misafirler içinse adres; gurme atıştırmalıklar ve elde
taşınabilen içecekler de sunan otel pastanesi. Sıcak yaz
günlerinde ise otelin Havuzbaşı Bar’ında lezzetli içecekler ve hafif
atıştırmalıklar misafirlerin tercihi olacak. Otelin en son ses ve
görüntü teknolojisine sahip ve tamamı gün ışığı alan 4 adet
toplantı salonu, tüm katılımcılara yüksek hızda ücretsiz internet
bağlantısı sunuyor. Otelin yaratıcı ve deneyimli toplantı ve
davetler ekibi ise planlama aşamasından etkinlik sonrası
sürecine kadar tüm ihtiyaçları karşılamak için misafirlerini
bekliyor. Otelin şık ve seçkin Spa’sı ve tam donanımlı fitness
merkezi, misafir deneyimini her zaman ön planda tutan Radisson
Blu markasının vaadini yerine getiriyor. Spa’da toplamda 4
masaj odası, bir özel spa odası, buhar odaları, saunalar, jakuzi
ve bay ve bayanlar için ayrı hamam ve dinlenme alanları
bulunuyor. Spa’nın en çarpıcı noktaları ise 200 m²’lik kapalı
havuz ve etrafında bulunan rahat ve konforlu dinlenme alanları
ile palmiye ağaçlarıyla çevrili bahçesinde bulunan 500 m²’lik
açık havuz olarak öne çıkıyor.”
SÖMESTR’DE YARATICI
ETKİNLİKLER VESÜRPRİZ
KARNE HEDİYELERİ
CAROUSEL ’DE
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yarıyıl
tatilinde çocukları eğitici, eğlendirici, beceri
kazandıran keyif dolu aktivitelerle buluşturuyor.
Kişisel ve sanatsal gelişimi hedefleyen etkinlikler
7 Şubat’a kadar devam edecek.
5-12 Yaş çocuklara yönelik
uygulanacak
Atölye
çalışmaları
çocukların hayal
dünyalarını
geliştirerek,
yeni beceriler
kazandıracak.
Keyifli atölyeler,
eğlenceli
maskotlar, fen
bilim atölyeleri
çocuklara keyif
dolu vakit
geçirterek, fotoğraf çekmelerine olanak
sağlayacak. Karnesini 7 Şubat tarihine kadar
hafta içi günlerde, Carousel AVM Danışma
Bankosu’na getiren her çocuk, sürpriz sömestr
hediyesini alabilecek.
Marmara denizinin
büyülü atmosferiyle
çevrelenmiş
Sheraton İstanbul
Ataköy Hotel,
sevgililer gününde
aşkını tazelemek
isteyenler için deniz
manzaralı odalarda
konaklama ve Trendy Lounge & Bar’da
enfes lezzetlerden oluşan menü ile
unutulmaz bir ‘Sevgililer Günü’ yaşatacak.
14 Şubat’ta sevgilileri, yeşil ve mavinin bir
arada
bulunduğu
Sheraton
İstanbul Ataköy
Hotel’in Trendy
Lounge &
Bar’ında
muhteşem bir
gece bekliyor.
Sheraton
İstanbul Ataköy
Hotel, ihtişamlı
deniz
manzarası, sıcak atmosferi ve eşsiz
konukseverlik anlayışı ile çiftlere muhteşem
bir Sevgililer Günü deneyimi ile
‘Seni Seviyorum’ demenin en romantik
halini yaşatmak için özel bir program
sunuyor.
Misafirlerini canlı müzik, set menü ve
sınırsız içecek ile karşılayan Sheraton
İstanbul Ataköy Hotel, Trendy Lounge &
Bar’da şefin
gününe
SHERATON İSTANBUL sevgililer
özel hazırladığı
dolu akşam
ATAKÖY HOTEL’DE sürpriz
yemeği, dünya
mutfağından
RÜYA GİBİ
unutulmaz lezzetleri
buluşturuyor.
SEVGİLİLER GÜNÜ aşkla
20.00 - 24.00
saatleri arasında kişi başı 219,00 TL’den
başlayan fiyatlar ile Trendy Lounge &
Bar’da sınırsız içecek ve birbirinden leziz
tatları deneyimleyeceği menülerde çiftler;
kazciğeri parfe,
füme ördek
göğsü, acı tatlı
soslu bıldırcın,
karamelize
elma ve truff
köpüğü ile
başlayacaklar.
Kuşkonmaz ve
ricotto peynirli
cannelloni,
közlenmiş
kapya biberli
hollandez sos, dana incik kroket, sütlü
patates ezmesi, karnabahar gratine, bezelye
çektirmesi ile devam edecek gecede misket
limonu sorbe, mango curd, mereng, sos
eşliğinde yaban mersini tatlı seçenekleri
çiftleri bekliyor. Enfes tatların sunulacağı
Sevgililer Günü menüsünde taze demlenmiş
çay ve kahve ise menünün olmazsa
olmazları arasında yer alıyor.
35
A t a k ö y İ l k o k u l u K ü t ü p h a n e A ç ı l ı ş ı Ya p ı l d ı
‘DEN
EĞİTİME KATKI
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Mermer’in katkılarıyla Ataköy İlkokulu’nda yapılan
kütüphane ve fen bilimleri laboratuvarının açılışı yapıldı.
Carousel AVM Onursal Başkanı Muzaffer Yüksel adına
yaptırılan kütüphanenin açılış törenine Bakırköy
Kaymakamı Adem Öztürk, Bakırköy İlçe Milli
Eğitim Müdürü Emrullah Aydın, Bakırköy
Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Metin
Albayrak, Bakırköy Halk Eğitim Merkezi
Müdürü Yener Yıldırım ile Carousel
Alışveriş Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksel Mermer, İcra Kurulu Üyesi Orhan
Demir ve Carousel yöneticileri, okul
müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı.
Açılış töreni Okul Müdürü Orhan Aydın’ın
selamlama konuşması ile başladı. Aydın,
okullarına verdikleri destekten dolayı Carousel
AVM Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer’e
teşekkür ederken, kendilerine her zaman destek olan İlçe
Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın ve Kaymakam Adem
Öztürk’e de şükran borçlarının olduğunu söyledi. Aydın’ın
konuşmasının ardından ise
kürsüye çıkan Bakırköy İlçe Milli
Eğitim Müdürü Emrullah Aydın,
“Eğitimde sermaye de önemlidir.
Sermayenin eğitime yaptığı
katkılar ile eğitim seviyemiz daha
da yükseğe çıkacaktır. Okullarımıza
yapılan katkılar, çocuklara,
gençlere, geleceğimize yapılan
katkılardır. Bu kütüphanenin
açılmasını sağlayan Carousel AVM
Yönetimine, Yönetim Kurulu
Başkanı Yüksel Mermer ve tüm
okul çalışanlarına teşekkür ederim”
dedi.
Yatırımların en güzelinin eğitime
yapılan yatırımlar olduğunu ifade
ederek konuşmasına başlayan
Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk
ise,
“Bugün bu küçük çocuklarımıza yatırım yapan Carousel AVM
Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Mermer ve ekibine teşekkür
ederiz. Kütüphaneler toplumun gelişmesinde önemlidir.
Umarım burada çocuklarımız bilgiyi öğrenecekler,
kitaplar okuyacaklar. Aynı zamanda kütüphanemizde satranç ve fen bilimleri odaları da var.
Gezdim, gördüm. Çok güzel bir kütüphane
olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum.
Bakırköy’deki tüm hayırseverlerimizden
eğitime katkılarının devamını bekliyoruz”
diye konuştu.
Konuşmaların sonunda İlçe Milli Eğitim
Müdürü Emrullah Aydın ve Kaymakam
Adem Öztürk’e Ataköy İlkokulu Müdürü
Orhan Aydın tarafından plaket takdim edildi.
Carousel AVM Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel
Mermer’e ise okula kütüphane yaptırdığı için Okul
Aile Birliği Başkanı Muhittin Zaimoğlu tarafından bir
plaket verildi.
Daha sonra ise Ataköy İlkokulu 4/A sınıfı öğrencileri Gaziantep
yöresine ait halk oyunları gösterisi sergilediler.
Halk oyunları gösterilerinin
ardından ise protokol heyeti hep
birlikte yeni kurulan kütüphanenin
açılış kurdelesini keserek,
kütüphaneyi gezdiler. Kütüphane’de
bulunan satranç masalarını,
bilgisayarları ve fen bilimleri
odasını çok beğenen heyet, açılışı
yapılan kütüphanenin çocukların
deney yapabilecekleri, zekalarını
geliştirebilecekleri donanımlı bir
kütüphane olduğunu vurguladılar.
Kütüphanede kitap okuyan ve
satranç oynayan çocuklarla
yakından ilgilenen Kaymakam
Adem Öztürk ve beraberindeki
heyet bu çocuklarla ayrıca fotoğraf
çektirdi.
(Yavuz ARPACIK)
ATAKÖY SAHİLİ BU HALE GETİRİLDİ
KUZU GRUP’UN DEVAM EDEN İNŞAATLARI
Otel kayboldu (!)
Yetk ililere s oruyoruz;
1 - 5 0 m e tr e l i k s ah i l ban dı k am u y a mı ai t , y o k s a bu i n şa at l ar ı n b ah ç e l er i m i ?
2 - A n l ı ş a n lı ü n i v e r s it e l e r i m i zi n Ş e h i r c i li k v e B ö l g e P l a n l a m a B ö l ü m ü ’n ü n p r o f es ö r , d o ç en t v e ö ğ re t i m
g ö r e v l i l e ri b u t ü r y a p ı l a ş ma h a kk ı n d a n e d ü ş ü n ü y o r s un u z ? Ö ğ r e n c i l e r i n i zd e n b ir i v e y a b i r k a ç ı b u
f o t o ğ r a f l a r ı si z e g ö s t e rd i ğ in d e n e l e r s ö y l e rs i n i z ?
3- S a h i l l e r i m iz i b u h a l e g e ti r e n l e r , y a p t ı k l a r ı n ı z d a n m em n u n m u su n u z ?
BİTTİĞİNDE BÖYLE OLACAK
?
ÖZYAZICI İNŞAAT - KARADENİZ ÖRME PROJE ORTAKLIĞI İNŞAATLARI

Benzer belgeler