KOBİ`ler interaktif arenada

Transkript

KOBİ`ler interaktif arenada
içindekiler
4
www.
gezegenbenim.com.tr
yayında
8
10
IDE
modeliyle
verimlilik artıyor
TNT, küresel
yolculuğuna
devam ediyor
14
16
İnsanlığı, asıl
bu tasarımlar
kurtarıyor!
Poyrazoğlu’ndan
tiyatro salonlarını
doldurmanın sırrı
20
24
Açlığa karşı
savaşta
beşinci yıl
TNTKobiweb’le
KOBİ’ler, interaktif
arenada
30
Abidin Dino,
tüm yönleriyle
Sabancı Müzesi’nde
2007’ye
veda ederken...
Bir yılı daha geride bırakırken TNT’nin Türkiye’deki 20’nci yılına, 2008’e merhaba diyoruz...
20 yılda geldiğimiz noktanın referansı olan dergimizde, sizler için yine canlı bir içerik hazırladık. Her sayıda görmeye alışık olduğunuz,TNT’den haberler ve kültür-sanat dünyasındaki
etkinlikleri yine sayfalarımızda bulabileceksiniz. Bu ayki röportajımızı, hepinizin yakından tanıdığı ünlü bir isimle yaptık.Tiyatro dünyamızın duayenlerinden Ali Poyrazoğlu ile tiyatro
üzerine konuştuk. Kapak konumuzda ise TNT’nin uluslararası faaliyetlerini anlattık.
Sosyal sorumluluk, artık şirketler için bir yükümlülük haline geldi.TNT, kurulduğu ilk günden bu yükümlülüğün farkında. Diğer şirketlerin de bu yükümlülüğün farkına varmaları oldukça sevindirici...TNT olarak sosyal sorumluluk deneyimimizle bu yıl da tüm dünyaya örnek olmaya devam ettik.TNT Ekspres Grubu CEO’su Peter Bakker ve TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız’ın Kalite Kongresi’nde yaptıkları konuşmalar bunu bize bir
kez daha gösterdi. Kitap Kampanyası, Dünya Gıda Programı sponsorluğumuz ve Dünya
Basın Fotoğrafları sponsorluğumuza 2007 yılında da ara vermedik. Ayrıca Gezegenbenim,
İşte Benim Öyküm ve Kobiweb projelerimizi hayata geçirdik. Lösemili Çocuklar Vakfı’na
desteklerimiz ise tüm hızıyla sürüyor.TNT, yeni yılda ve gelecekte de bu bilincin farkında
olmaya devam edecek.
2008’in hepiniz için mutlu bir yıl olmasını diliyorum...
Saygılarımla,
Erdenay Gül
TNT Ekspres Türkiye Pazarlama Koordinatörü
[email protected]
Sayı:32 - TNT VIEW İmtiyaz Sahibi: Turgut Yıldız • Sorumlu Müdür: Müzeyyen Dilek Özgür • Yayın Kurulu: Erdenay Gül, Şule Kadak, Ferda
Çekem, Murat Uludağ, Selin Karakaş • Yapım: Medyaevi İletişim • Genel Yayın Yönetmeni: Ahmet Lütfi Yavuz • Görsel Yönetmen: Turgut Kasay
Baskı: Mega Basım Tel: 0212 551 11 19 • Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul, Aralık 2007 • İmtiyaz Sahibi, Sorumlu Müdür ve Yönetim Yeri Adresi: Ertürk Sok. Uzka İş Merkezi No:9 Kat: 3-4-5-6 Kavacık - Beykoz 34810 İstanbul/Türkiye Tel: 0216 425 17 30 Fax: 0216 425 17 12 • 3 ayda bir yayınlanır. Yayının türü: Dergi, Yerel, Süreli • The TNT name & logo are trademarks & TNT Holding B.V.
www.tnt.com.tr
3
TNT’den
Kendi öykünü yarat
Dünyayı renklendirmeye devam
Bu yıl ‘Kutlama Yemeği’ konseptiyle düzenlenen
‘Dünyayı Renklendirelim (Colour the World) yarışmasının sonuçları belli oldu. Bu yıl değerlendirmeye alınan 42 resim, 6 yaş, 6-8 yaş aralığı, 9-11
yaş aralığı, 12-14 yaş aralığı olarak dört gruba ayrıldı. Değerlendirme kriterleri olarak da çocuklar
tarafından konunun ne kadar iyi anlatıldığı, orijinallik, renklerin kullanımı ve yaşa göre uygunluk
maddeleri belirlendi.TNT’nin globalde gerçekleştireceği yarışmada TNT Ekspres Türkiye’yi, 6 yaş
altı grubundan Arda Taşkıran, 6-8 yaş grubundan
Ceren Karakaya, Aksel Ventura, 9-11 yaş grubundan Semiha Kurt, Zeynep Balcı ve 12-14 yaş grubundan Beste Boblanlı temsil edecek.
TNT Ekspres Türkiye,
sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde sekiz yıldır gerçekleştirdiği ve büyük ilgi gören
‘TNT Ekspres Bilgi ve
Kültür Taşıyor’ isimli kitap toplama kampanyasının devamında, geçen yıl başlayan ‘İşte Benim Öyküm’ yarışmasını bu yıl ikinci kez başlattı. Proje,Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı Şişli Belediyesi
Bilim Merkezi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.TNT Ekspres’in kitap taşıdığı okullardaki 7-10 ve 10-14 yaş
gruplarından ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak düzenlenecek olan yarışmaya
katılmak isteyen öğrenciler kendi öykülerini yazacaklar.Yarışmaya katılan öyküler,
oluşturulacak jüri tarafından değerlendirilecek ve her yaş grubunda ilk üçe giren
öğrencilere burs verilecek, birinci öğrencilerin okullarına da bilgisayar gönderilecek.
www.gezegenbenim.com.tr yayında
TNT’nin ağustos ayında başlattığı ‘Gezegen
Benim’ projesi, internet sitesi aracılığıyla sesini
duyuruyor. İnsanların gerçek potansiyellerinin
farkına varmalarına yardımcı olmak, içinde bulunduğumuz dünya neslinin ihtiyaçlarını karşılarken
çocuklara daha fakir bir dünya bırakmamak ve
gelecek kuşakların yeteneklerinin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelişmesini sağlamak
amacıyla yürütülen proje, gezegenbenim.com.tr
adresinde çevre duyarlılarını bir araya getiriyor.
4
TNT Ekspres Türkiye’de
iki yeni atama
Hızlı ve güvenilir hizmetten ödün vermeden faaliyetlerini sürdüren TNT Ekspres’in Denizli Şube
Müdürlüğü’ne Mustafa Çimçek, İzmir Bölge Müdürlüğü’ne ise Serkan İmamoğlu getirildi.
Denizli Şube Müdürlüğü görevine
Mustafa Çimçek atandı
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu Mustafa Çimçek, 2002 ve 2005 yılları arasında TNT Ekspres Türkiye Denizli Şubesi’nde Satış Bölge Müdürü, 2005 ve 2007 yılları
arasında ise Görenler Tekstil AŞ’de ‘Satış Pazarlama Müdürlüğü’ görevlerinde bulundu. Mustafa
Çimçek, bundan böyle Denizli Bölge Müdürlüğü
görevini yürütecek.
İzmir’in yeni Bölge Müdürü: Serkan İmamoğlu
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu ve Bilgi Üniversitesi’nde ‘Yönetici Eğitim Semineri’ne devam
eden İmamoğlu, iş hayatına Commercial Union
Sigorta’da çalışarak başladı. 1998-2002 yılları arasında İzmir Satış Bölge Müdürlüğü’nde ve 20022007 yılları arasında İstanbul Satış Müdürlüğü’nde
kariyerini sürdüren İmamoğlu, İzmir Bölge Müdürlüğü’ne atandı.
ASYA YOL AĞI, ÇİN’E KADAR GENİŞLEDİ
Malezya, Singapur, Tayland ve Hindiçin’i Vietnam’ın kuzeydoğu sınırı üzerinden birbirine bağlayan
TNT Asya Yol Ağı’na Çin de eklendi. Böylece Asya’daki yol ağı 4000 kilometreye çıktı.
Gelişmekte olan ülke pazarlarındaki yatırımlarına
devam eden TNT, 2005 yılında kurulan Asya Yol
Ağı’na Çin’i de ekledi. Böylece TNT, Singapur, Malezya, Tayland, Hindiçin ve Çin’de 120 şehri kapsayan, 4000 kilometrelik bir ulaşım ağının işletmecisi haline geldi. Singapur’u Guangxi Juang
Özerk Bölgesi’nin başkenti Nanning’e ve Guangdong Eyaleti’nin başkenti Guangju’ya bağlayan ağ,
son denemelerin tamamlanmasının ardından
2008 yılı başında işletmeye açılacak. Asya Yol Ağı,
TNT’nin Çin’deki uluslararası ekspres taşımacılık
ağına bağlanıyor. Böylece TNT Çin’deki yurtiçi ağ
bağlantısında bir adım daha atmış oluyor. Bu gelişmeler, TNT müşterilerinin bölgede kesintisiz
yol bağlantılarından yararlanabilmesini sağlayacak.
TNT’nin kamyonlarının kesintisiz ve gerçek zamanlı
olarak Küresel Konumlandırma Uydusu (GPS) yoluyla takibini sağlayan ağ,
2005 yılında işletmeye geçtiğinden beri genel hacimde iki haneli büyüme sağladı. Büyümeye en büyük
katkı, elektronik, otomotiv
ve bilgisayar parçaları gibi
değeri yüksek ürünler taşıyan müşterilerden geliyor. Yol hizmeti, deniz taşımacılığından iki ila üç
kat hızlı ve müşterilere hava taşımacılığına oranla
yüzde 30 gibi önemli bir tasarruf sağlıyor.
www.tnt.com.tr
5
TNT’den
TNT Yunanistan,
EFQM ödülünü kazandı
TNT Yunanistan, ekim ayında Atina’da
düzenlenen Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM)
Forumu 2007’de ‘EFQM İnsanların Katılımı ve
Gelişimi Ödülü’ne layık görüldü. Bu son ödül,
TNT Yunanistan’ın giderek artan ödül listesine
bir yenisini ekledi. Birim, son olarak ‘İnsana Yatırım
Ödülü’nü tekrar kazanmış ve ‘Yunanistan’ın En İyi
İşverenleri 2006’ listesinde yer almıştı.
St. Pauli ile
sosyal
dayanışma:
oRanger.com
TNT Almanya, ülkedeki St. Pauli futbol takımıyla olan iş birliğini, internet üzerindeki
ortak girişimleri olan www.oRanger.com
uygulamasını genişleterek güçlendiriyor.
TNT Almanya, bu internet sitesini,
TNT’nin Dünya Gıda Programı (WFP) ve
‘Planet Me’ projesi kapsamındaki çalışmalarını duyurmak için kurmuştu. St. Pauli’nin
maçlarını oynadığı Wilhelm-Koch-Stadium’a verilen ilanların yanı sıra, girişimin
simgesi olan turuncu ayakkabı bağcıklarının hem futbolcuların ayakkabılarında,
hem de stadyumun aydınlatma direklerinde görülmesi projeyi dikkat çekici kılıyor.
BİSİKLETLE STRES DEYOK,
EMİSYON DA!
TNT Bulgaristan, Sofya’daki çalışanları için, hem
kentteki trafik yoğunluğunu hem de karbondioksit
emisyonunu azaltmak için işe bisikletle gidip
gelmeyi özendirme kampanyası başlattı. Sofya’da
görevli her TNT çalışanı, kentteki trafiği azaltmak
ve doğaya katkıda bulunmak için bir kararlılık
sertifikası imzaladıktan sonra TNT markalı
bir bisiklet edinme hakkına sahip.TNT Bulgaristan
Ülke Genel Müdürü İvan Yassilev, uygulamayı şöyle
açıklıyor:“Çalışanların TNT bisikleti almadan önce
kararlılıklarını kanıtlamaları gerekiyor. Bunun için
de, işe gidip gelirken en az beş kez otomobil veya
toplu taşıma yerine kendi bisikletlerini ya da
ödünç alacakları bir bisikleti kullanmaları
gerekiyor. Çalışanlarımızın bugüne kadarki
tepkilerinden çok memnunuz. Girişime yönelik
büyük bir heyecan ve istek var.” Kampanyanın
lansmanı, eylül ayında düzenlenen Avrupa Ulaşım
Haftası’nda yapıldı. Etkinliğin tüm katılımcıları, fikri
desteklediklerini gösteren bir sertifikayı imzaladılar
ve Sofya’daki İvan Yazov Tiyatrosu’nun bahçesinde
sembolik bir bisiklet turu attılar.
6
Turgut Yıldız
TNT Ekpres Türkiye Genel Müdürü
Bakış
Merhaba,
Büyüme her şirketin
arzusudur. Bunu
yaparken sürekliliğin
sağlanması esastır.
Sürekliliği sağlamak
için de yüksek
fiyatlarla satış
yapmak tek başına
yeterli değildir. Hem
müşterilerimizi hem
çalışanlarımızı
gözetmek, strateji ve
politikalarımızı buna
göre belirleyip
sorumlu liderler
yaratmalıyız. Biz
TNT Türkiye olarak
bu konuda çok
başarılı olduğumuzu
biliyor, bu
tecrübeleri her
zaman paylaşıyoruz.
Türkiye’nin güçlü insan kaynağı, büyüyen ekonomisiyle dünyada
17’nci, Avrupa’da beşinci sırada bulunan bir ülke olması tesadüf
değildir. Bu büyüme devam edecektir. Biz TNT Ekspres olarak
ülkemize bu gelişmede en kritik noktada, yani ithalat ve ihracat
alanında destek veriyoruz. Bu nedenle hizmetlerimizi çeşitlendirerek
müşterilerimizin rakiplerinden geride kalmasını önlüyor, hatta onları
daha ileriye taşıyoruz. Bu çalışmalarımızla müşterilerimizde fark
yaratmayı amaçlıyoruz.
Büyüme her şirketin arzusudur. Bunu yaparken sürekliliğin sağlanması
esastır. Kısa süreli büyümeler sağlıklı sonuçlar getirmez. Bu nedenle
ülkemizin büyümesi, şirketlerin büyümesiyle paralel olmalı ve
sürdürülebilmelidir. Bunu sağlamak için sadece daha yüksek fiyatlarla
satış yapmak yeterli değildir. Sürdürülebilen büyümeyi sağlamak EFQM
Modeli’nde bulunan dokuz kriterin en iyi şekilde uygulanmasıyla
mümkün olabilir.Yani hem müşterilerimizi hem çalışanlarımızı
gözetmek, strateji ve politikalarımızı buna göre belirleyip sorumlu
liderler yaratmak zorundayız.Topluma olan katkılarımızı işimizin
bir parçası olarak görebilmeliyiz. İşte bütün bunları tam uygularsak
sürekli ve sağlıklı büyümeyi sağlarız. Gelirlerimiz ve kârlılığımız sürekli
artış gösterir. Biz TNT Türkiye olarak bu konuda çok başarılı
olduğumuzu biliyor, bu tecrübelerimizi her zaman paylaşıyoruz.
Unutmayalım ki, kendi değerlerimizin farkında olmak
bizi daha güçlü kılar.
www.tnt.com.tr
7
TNT’den
IDE MODELİYLEVERİMLİLİK ARTIYOR
TNT, IDE (Integrated Direct Express) isimli yeni tedarik zinciri hizmetiyle müşterilerinin rekabet
gücünü artıyor. Gönderileri hava taşımacılığı için ortak bir noktada toplayan bu yeni model,
müşteri hizmetleri standartlarını da yükseltiyor.
Teknoloji sektörünün dinamik yapısı, pazarlanan
ürünlerin kısa ömürlü olmasının dezavantajıyla
aktörleri için bir takım sıkıntılar doğuruyor. Sektördeki hızlı fiyat erozyonları, değişken talepler,
öngörülemeyen satışlar, depolama maliyetlerini
artırabiliyor. Sadece teknoloji sektöründe değil,
birçok sektörde görülen bu sorunlar, pek çok firmanın pazar payını artırmasının, farklı dağıtım kanalları gerektiren yeni pazarlara açılmasının önüne geçiyor.TNT’nin yeni hizmeti bu dertlere ilaç
gibi geliyor. IDE ismi verilen yeni model, öngörülü
bir şekilde malların dolaşımını sağlayarak müşteri
memnuniyetini artırıyor ve rekabette yeni avantajlar sağlıyor.
Nasıl çalışır?
IDE modelinin temek işlevi, gönderileri tek bir
dağıtım kanalından dağıtması… Model sayesinde
ürünler,TNT müşterilerinin fabrikalarından veya
depolarından direkt olarak gönderileceği noktaya
ulaştırılıyor. Gönderiler ilk olarak, ulaştırılacakları
yere göre etiketlendikten sonra TNT’nin ortak
bir havuzunda hava taşımacılığı için toplanıyor.
Daha sonra gümrük noktasında tek bir beyanname veriliyor ve gümrükten sonra gönderiler ayrılarak gidecekleri yerlere ulaştırılıyor.
Dinamik pazara tam uyum
Yeni model, müşterilere pek çok avantaj sağlıyor.
IDE nasıl işliyor?
Gümrükten sonra
siparişler ayrılarak
gidecekleri yerlere
gönderilir.
8
Gümrük noktasında
tek bir beyanname
verilir.
Çok sayıda sipariş,
ulaştırılacakları yere göre
etiketlendikten sonra ortak bir yerde
hava taşımacılığı için toplanır.
IDE modeliyle envanter ve depolama ortadan
kalkarken, depo kiralama ve işgücü operasyonel
maliyetler azalıyor. Ayrıca her gönderinin dağıtımı
konusunda tasarruf sağlanıyor. Gönderi yapılan
müşterinin talepleri tedarik zinciri üzerinden
anında cevaplanıyor. Böylece TNT müşterilerinin
dinamik pazar şartlarına daha iyi uyum sağlayarak
pazardaki rekabet gücü artıyor, müşteri hizmetleri konusunda standartları yükseliyor ve finansal
açıdan operasyon giderleri azalarak daha güçlü
bir konuma geliyor.
IDE, analizlerle daha verimli
TNT’nin Küresel Müşteri Yönetimi ekibi, müşterilerin TNT’nin ‘Integrated Direct Express’ (IDE)
çözümünü satın alarak ne kadar tasarrufta bulunabileceklerini hesaplayan bir model geliştirdi.
IDEA (IDE Analizleri) adı verilen bu araç,TNT İş
Çözümleri Yöneticisi tarafından uygulanacak olsa
da, olası IDE müşterileri olan tüm küresel ve büyük müşteri yöneticilerinin kullanımına açık olacak. Yeni model hakkında bilgi veren Küresel
Müşteri Yönetimi’nden Stijn Ottenheijm,“Müşterilerimize, katma değerli IDE çözümünü, hızlı ve
güvenli bir yol olduğu ve onlara sermaye maliyeti,
hizmet maliyeti, depolama ve aktarım maliyeti ve
risk maliyeti açısından tasarruf sağladığını belirterek sunuyoruz” diyor.
Deneme sürecinde tam not aldı
IDEA, deneme sürecinde tedarik zincirlerinin daha verimli ve tasarruflu çalışmasını sağlamasıyla
müşterilerden tam not aldı.Yeni geliştirilen ve
Nokia ile Philips’in deneme kullanımlarında çok
başarılı bulduğu bu araçla, müşterilerin ne kadar
tasarruf edebileceğini hesaplamanın mümkün olduğunu söyleyen Ottenheijm, küresel müşteri
yöneticileri müşterileriyle IDEA aracı hakkında fikir alışverişinde bulunduklarında müşterilerinin
gözündeki saygınlıklarının arttığını, çünkü müşterilerin çıkarlarını gözettiklerini kanıtladıklarını söylüyorlar” diyor ve ekliyor:“IDEA aracı,TNT’nin gerek yeni gerek mevcut müşterilerinden daha fazla iş almasında büyük rol oynayacak. Müşterilerden TNT’nin IDE çözümünü benimsemelerini istemek, onlardan çok şey istemek oluyor; çünkü
tüm faaliyetlerinin değiştirilmesini gerektiriyor.
Ancak IDEA aracı, bu değişikliğe değeceğini gösteriyor.”
Kontrol sizde
• Güvenilir
IDE, sorunsuz ve öngörülü bir şekilde malların dolaşımını sağlayarak müşteri memnuniyetini artırır ve rekabet avantajı sağlar
• Takip edilebilir
Tedarik zinciri boyunca tüm paydaşlara takip
etme olanağı sunulur. Müşteri referans
numarasıyla takip yapılabilir
www.tnt.com.tr
9
Kapak
TNT dünyası, hangi yöne?
Türkiye’ye geldiği 1988 yılından bu yana 20 yılda sayısız ödül alan, kendisine saygın bir konum
edinen TNT, globalde neler yapıyor? İşte TNT’nin dünya karnesi...
Faaliyetlerine1988 yılında başlayan TNT Ekspres
Türkiye, 20 yılda operasyon kalite ödüllerinden,
büyüme ödüllerine; performans ödüllerinden satış ödüllerine elde ettiği başarılarla TNT ailesinin
en dikkat çeken üyelerinden biri oldu. Öyle ki,
2000 yılında tüm dünya TNT’leri arasında yüzde
98 operasyon servis performans hedefine ulaşan
ilk ülke, yani dünya birincisi olmuş, 2003 yılında
da ‘TNT Masters İş Mükemmelliği’ ödülünü kazanmıştı. 2006 yılındaki Ulusal Kalite Başarı Ödülü, Sosyal Sorumluluk Ödülü ve En Başarılı Satış
Ödülü gibi ödüller ise TNT’nin Türkiye’deki faaliyetlerindeki başarılı tabloyu taçlandırmıştı.TNT
Ekspres Türkiye’den bu haberler gelirken
TNT’nin diğer aile fertleri de boş durmadı.Yatırımlarını özellikle kalkınmakta olan ülkelere yönlendiren TNT’nin ekspres bölümü, bugün nakliyelerini 200’den fazla ülkeye gönderi taşıyor.
TNT ayrıca hızla kalkınmakta olan ülkelerden Çin,
Hindistan, Brezilya’da ve Avrupa’nın doğusunda
büyüme formülünün lokal ve bölgesel güç oluşturmaktan geçtiğine inanıyor.
10
2007’den kalanlar
Ocak: TNT, Brezilya’da ekspres pazarının
lideri Mercúrio’yu bünyesine kattı.
Şubat: TNT, Müşteri odaklılık dalında
Avrupa’nın en ‘müşteri odaklı’ şirketi seçildi.
Mart: 2006 verilerine göre, TNT grubunun
2006 yılı cirosu yüzde 7.8 oranında yükseldi.
Nisan: Hindistan’ı pilot ülke seçerek nakliye
araçlarında biyoyakıt kullanmaya başladı.
Mayıs: TNT, ‘Güvenli Yönetim’ programının
akreditasyonunu alan ilk taşımacılık şirketi oldu.
Haziran: TNT, Güneydoğu Asya’nın en hızlı
ekspres dağıtım hizmetini duyurdu.
Temmuz: TNT Ekspres, ‘Lojistik Servis
Sağlayıcısı’ kategorisindeki ‘Bosch Tedarikçi Ödülü’nü arka arkaya ikinci kez kazandı.
Ağustos: TNT, kendi işlerinden kaynaklanan
CO2 emisyonunu dengeleyebilmek için
‘Gezegen Benim’ projesini duyurdu.
Eylül: TNT Ekspres ‘9:00 Express’ ve ‘12:00 Express’ servislerine, yeni ‘10:00 Express’
ve ‘12:00 Economy Express’ servislerini ekledi.
Ekim: TNT’nin sıfır gaz salınımlı iki kamyonu Rotterdam yollarına düştü.
www.tnt.com.tr
11
Kapak
Büyüyene odaklı
küresel vizyon
Gelişmekte olan pazarlardaki kalkınma
eğilimlerine en çok inanan şirketlerden biri
olan TNT’nin rotası Doğu Avrupa, Asya ve
Güney Amerika... Avrupa’daki organizasyonel
yapısını tamamlayan TNT, Çin başta olmak
üzere Hindistan, Rusya, Brezilya ve Avrupa’nın
doğusundaki gelişmekte olan ülkelerde
altyapısını hızla güçlendiriyor.
Brezilya’da pazar lideri
Brezilya merkezli taşımacılık şirketi Mercúrio, Şili, Arjantin ve Uruguay’da 300 şehre
ulaşan büyük bir ağa sahip. 2007 yılında
imzalanan sözleşmeyle Mercúrio taşımacılık şirketi,TNT bünyesine katıldı. Bu anlaşmayla TNT, Brezilya’da pazar lideri konumuna geldi.
12
Kuzey Amerika’da transatlantik uçuşlar
TNT, Kuzey Amerika’ya ve bölgedeki batı
sahillerine uluslararası ekspres taşımacılık
hizmeti gerçekleştiriyor. Bölgede güçlü bir
ağa sahip olan TNT, her gece New York’a
transatlantik uçuşlar yaparak aralarında
Washington, Chicago ve Toronto’nun da
bulunduğu 15 büyük şehre bir günde teslimat yapıyor.
Gelişmekte olan pazarlarda
bir numara olmaya aday
TNT, gayri safi hasılası hızla artan,
taşımacılık altyapıları iyileşen ve geniş
müşteri tabanına sahip gelişmekte olan
ülke pazarlarını oldukça önemsiyor.
Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya,
bu tanıma uyan ülkelerden...
Avrupa’da birinci
1946 yılında Avusturya’da kurulan TNT
Ekspres’in iç pazarı, 34 ülkede her gün
kapı kapı dolaştığı Avrupa...TNT Ekspres,
kıtada yaptığı yatırımlarla pozisyonunu
daha yukarılara taşımak için çalışıyor. 2006
yılında şirket bünyesine katılan İspanya’da
faaliyet gösteren en büyük ekspres şirketi
TG+, 2006 yılında Doğu Avrupa’da Brno
(Çek Cumhuriyeti), St. Petersburg
(Rusya), Lubljana (Slovenya), Zagreb’de
(Hırvatistan) kurulan havayolu bağlantıları
ve 2004 yılında Liege’deki merkez ağın
kapasitesinin artırımına yönelik yapılan
yatırım TNT Ekspres’in Avrupa vizyonu
hakkında fikir veriyor.
Hindistan’da yerel ağ kuruyor
TNT, Hindistan’da uluslararası havacılık
bağlantıları ve yurtiçi karayolları
bağlantılarının yollarını arıyor.
Bu araştırmalar,TNT’yi yurtiçi hava
bağlantılarına odaklanan diğer taşımacılık
şirketlerinden ayrı bir yerde
konumlandırıyor.TNT, Şubat 2006’da
yurtiçi karayolu bağlantılı Speedage
şirketini satın alarak, hedefine yönelik
ilk hamlesini gerçekleştirdi. Bu hamle,
TNT’yi pazarda iki Hintli şirketin
arkasında üçüncü sıraya taşıdı.
Rusya’da faaliyetler büyüyor
TNT’nin Rusya faaliyetleri 2006 yılında iç
pazardaki canlanmayla yüzde 35 oranında
arttı.TNT Rusya bugün, ülkede 5 bin 500
noktaya 11 farklı zaman diliminde ulaşıyor.
Bu hizmeti verebilmek için TNT, bölgeler
arasında direkt uçuşlar gerçekleştirirken
600 kişilik bir kadroyla hizmet veriyor.
Çin’de sürekli büyüme
TNT’nin 2006-2010 yılları arasındaki
hedefi, Çin’de yıllık yüzde 30’un üzerinde
bir büyüme hızını yakalamak. Bu yolda
iki strateji öne çıkıyor. Birincisi; Avrupa ve
Çin arasındaki uluslararası faaliyetlerini
genişletmek. İkinci strateji ise ülkedeki
yurtiçi bağlantılarını iyileştirerek güçlü
yurtiçi talepten daha fazla pay almak. Bölgedeki ekspres ağı, 57 uluslararası depoyla
faaliyette. Şanghay ve Liege arasında haftada dört uçuş gerçekleştiriliyor. Mart
2007’de Hoau şirketinin satın alımının tamamlanmasıyla birlikte TNT’nin yurtiçi ağı
genişledi.TNT son olarak 2005’in sonunda kurulan ve Malezya, Singapur ve Tayland’ı Vietnam’ın kuzeydoğu sınırında birbirine bağlayan Asya Yol Ağı’nın Çin’e kadar uzatıldığını duyurdu. Böylece TNT,
bölgede 120 şehri kapsayan, 4000 kilometrelik bir ulaşım ağının işletmecisi oldu.
www.tnt.com.tr
13
Alternatif tasarım
DÜNYANINYÜZDE 90’INA
ÖZELTASARIMLAR
Gazete ilanları, TV reklamları ve billboardlar, her gün yeni teknolojili ürünlerle hayatımızın nasıl
kolaylaşacağını duyuruyor. Peki gerçekte tüm bunlar ne kadar insana hitap ediyor? Çoğunluğa
seslenen, çok daha fazla muhatap bulan tasarımları arıyorsanız, ilanlarda değil, burada...
Mp3 çalarlı-entegre kameralı-dual bandlı telefonlar, hava tabanlı ayakkabılar, lüks otomobiller, akıllı
binalar, elektronik kitaplar, PDA’ler... Anjiyo, ultraviyole ışın, lazer... Su arıtma tesisatı, jeneratör...
Ekspres kargo taşımacılığı, kuryeler, GPS...Tüm
bunlar,‘modern’ insanın yaşamının birer parçası...
Hayat onlarla daha kolay, hatta kimisi için bu
aksesuarlar, hayatın ta kendisi... Bazılarının dünyasını kuran bu tasarımlar, dünyanın yüzde 90’ı için
hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü 6.5 milyar dünyalının düşük gelirli 5.8 milyarı, devasa yatırımlı buluşlarla hayatı kolaylaştırmaya kafa yoran büyük
işletmelerin hedef tahtasının dışında.
‘Design for the other 90 %’(Dünyanın geriye kalan yüzde 90’ı için tasarımlar) sergisinde toplanan
tasarımcı, mühendis, öğrenci, profesör, mimar ve
girişimcinin hazırladığı çoğunluğa özel,‘maliyeti
damla, faydası deniz’ yaratıcı tasarımlar, dünyanın
çoğunluğunun bir adım atmasına hizmet ediyor.
Kâr getirisi düşük kesime hitap eden tasarımlarda
esas; yiyecek-içecek, enerji, eğitim, sağlık ve taşımacılık konu başlıklarında minimum maliyetle
maksimum fayda elde etmek... Biz de TNT’nin
faaliyet alanından hareketle ‘taşımacılık’ temasını
konuların arasından cımbızla çekerek, projedeki
hayatı kolaylaştıran buluşları taşıdık sayfalarımıza...
1993 yılında Güney Afrika’da kullanılmaya başlanan Q Drum,
75 litre suyu yuvarlayarak taşıma kolaylığı sağlıyor.
14
Muhteşem denge!
Big Boda Load-Carrying Bicycle
Kenya, 2002
İki teker arasındaki boşluk normalden fazla. Sele
ön tekere yakın. Böylece arka tekerin üzerine konulacak yükün imtiyazı artıyor! Big Boda, onlarca
kilo ağırlığında kargoyu ya da iki yolcuyu rahatlıkla
taşıyabiliyor.Ticari malları taşımak için tasarlanan
bu bisiklet, insan gücüyle çalışan diğer araçlara
göre çok daha düşük maliyetli.
Taşıma suyla değirmeni döndürüyor
Q Drum
Güney Afrika, 1993
Başta Afrika kıtasının kırsal kesiminde olmak üzere, milyonlarca dünyalı kendilerini kolera ve dizanteri gibi hastalıklardan koruyacak temiz suyu
bulabilmek için her seferinde kilometrelerce yol
kat etmek zorunda. Mesafeler bu kadar fazla
olunca, taşınan ağırlığın önemi de artıyor. Çünkü
burada yaşayan insanların ellerinin altında temiz
su olmadığı gibi, suyu uzak mesafelerden yaşam
alanlarına taşıyacak araçları da yok. Q Drum, tam
bu iş için tasarlanan oldukça basit bir mekanizma.
75 litre su, bu silindirle rahatça taşınabiliyor.
Bisikletten fazlası
Worldbike Prototype
Hindistan 2003
Tayvan, Çin ve Hindistan’da ticaretle uğraşan sıradan insanlar için nakliyat büyük sorun. Öyle herkes, bu sorundan motorlu araç alarak kurtulacak
imkâna sahip değil.Worldbike’ın tasarımı, bu bölgelerde zaman kazanmak, güçten tasarruf ederek
daha çok üretmek anlamına geliyor. Normal bisikletlerle aynı fiyata mal olan bu tasarım; daha
güvenli, daha rahat ve en önemlisi çok daha fazla
taşıma kapa-sitesine sahip.
Testi içinde testi
Pot-in-Pot Cooler
Nijerya 1995
Testi... Kulağa oldukça nostaljik geliyor. Kamerun,
Çad, Nijer, Eritre, Etiyopya ve Burkina Faso’da fakir halk, sebzelerini muhafaza edebilmek için ‘yeni
teknolojili’ testilere ihtiyaç duyuyor. Pot-in-Pot
Cooler basit bir doğa kanunundan yararlanılarak
tasarlanmış. Biri büyük biri küçük iki testi iç içe...
Aralarında bırakılan boşluk ise su ve kumla doldurulmuş. Su buharlaştığında içerdeki küçük kap
ısıyı dış tarafa itiyor. Böylece içerisi serin kalıyor.
www.tnt.com.tr
15
Röportaj
“İyi işin
seyircisi çok”
Ali Poyrazoğlu’na göre Türkiye’de başarılı tiyatronun
izleyicisi çok! Yeter ki tiyatrocu, ne yaptığını,
nasıl yaptığını, yaptıklarını seyirciyle nasıl buluşturacağını
iyi bilsin... Geriye tek bir sorun kalıyor:
Siyasi iradenin kültür-sanatın misyonunu
tam olarak algılayamaması.
16
Tiyatro oyuncusu, sahnede mimikleriyle, hareketleriyle, metinleriyle tüm oyunlarda her seferinde
yeni karakteristik özellikler yansıtır. Salt tiyatro
oyuncusunun bu özelliklerinin Türkiye’de pek az
takipçisi vardır.Televizyonun bu noktada, tiyatro
seyircilerini evlerine hapsettiğini hiç aklımıza getirmezsek, ekranların tiyatro oyuncusunun ruhuna ayna tutma gibi bir misyonu yerine getirdiği
bir gerçek. Ali Poyrazoğlu, televizyon ve tiyatro
arasındaki bu köprünün kuruluşunu aşama aşama
takip edenlerden. Ama o, hem televizyonda hem
de tiyatro sahnesinde oyununu oynarken, her ikisi aracılığıyla da büyük kitlelere ulaştı, halka kendisini anlatabildi. Onu, milyonlarca izleyiciye ulaşan
‘Aile Bağları’ dizisiyle tanıyanların yanı sıra, ismini
duyunca tiyatro sahnesinde hayal edenler de var.
Yazdığı kitaplar ise ayrı bir okur kitlesine hitap
ediyor. Radyo programları, köşe yazıları ve televizyon programları, her yaptığı işin başarılı olduğunu temin ediyor. Bugünlerde salonları tıklım tıklım dolduran ‘Tak Tak Takıntı’ isimli oyununun kulisinde Ali Poyrazoğlu’yla gerçekleştirdiğimiz söyleşide, İstanbul Şehir Tiyatrosu’yla başlayan, neredeyse yarım asırdır içinde olduğu tiyatro yolculuğunu kerteriz alarak kariyerinde yaptığı tüm işlerin yakınından geçtik.
Size göre tiyatroda ‘komedi’ ne kadar senaryolaştırılabilen bir biçim? Diğer biçimlerle karşılaştırıldığında doğaçlama ne kadar öne çıkıyor?
Sanat, öyle çok fazla kurallara bağlı bir uğraş değil... Evet, bazı kurallar öğrenilebilir. Ama her sanatçı, yapmak istediği işte kendi kurallarını, kendi
anayasasını her seferinde yeni baştan şekillendirir.
Her oyunda, her filmde, her TV dizisinde...Ya da
ne iş yapıyorsa... Oyun, onun kafasında yeniden
yazılır, yeni baştan pişirilir ve servis edilir.
Tiyatroculardan sık sık bir takım şikayetler duyuyoruz... “Seyirci yok, tiyatro kültürü yok,
desteklenmiyoruz” gibi... Ama bu şikayetler genellikle başarısız tiyatroculardan geliyor. Gerçekten bu kadar karanlık bir durum var mı?
Bizim tiyatromuz için yok. Ben sadece kendi tiyatrom için konuşabilirim. Benim ve bu tiyatroda birwww.tnt.com.tr
17
Röportaj
likte oynadığımız, oyunu birlikte yönettiğimiz arkadaşlarımın bu konuda hiçbir sıkıntısı yok. Oyunlarımız tıklım tıklım doluyor. Çünkü ne yaptığımızı,
nasıl yaptığımızı, yaptıklarımızı seyirciyle nasıl buluşturacağımızı iyi biliyoruz.
Türkiye’de tiyatronun geldiği noktayı uluslararası entelektüel bir yaklaşımla değerlendirdiğimizde daha ne kadar yol alınması gerekiyor?
Daha çok yol alınması gerekiyor, ancak yol alırken
sürekli o yollardan geri döndürülüyoruz. Onun
için sürekli bir ileri gidiş söz konusu değil. Biz kendi tiyatromuzda bu çizgiyi yakalayabiliyoruz, ama
genelde Türkiye’de kültür-sanatla nedense devletin arası pek iyi değil. Bu işler olmadan da olabileceğini sanıyorlar. Ama olmaz... Sanat toplumdaki
çalkantıları, acıları dindirecek olan en önemli olgudur. Çalkantıları tutturan bir tutkal, barışı sağlayabilecek olan en önemli öğelerden biridir. Siyasetçilerimiz de bunu anlasalar çok mutlu olacağız.
Tiyatroda hareket alanı darlığından mı bahsediyorsunuz?
Tabii, hareket alanı darlığı, sansür, direkt baskı, dolaylı baskı... Bunların hepsi söz konusu.
Peki Türkiye’deki seyirci profili hakkında ne
düşünüyorsunuz? Sizin oyunlarınıza gelen ya da
gelmeyen seyircilerin tiyatro algılarını nasıl
buluyorsunuz?
18
Muhteşem buluyorum. Heyecanlı, tiyatroyu yakından takip eden, yeni projelere ve yeni bakışlara
açık...Yeter ki siz iyi iş yapın... Seyirci her zaman
var. Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle... İyi işlerin seyircisi vardır, kötü işlerin seyircisi
yoktur.
Akademililer çekirdekten yetişenleri tanımlarken ‘emektar’ sıfatını kullanıyorlar bazen... Bu
biraz “Bu kadar emek vermiş, eleştirsek ayıp
olur” demek gibi bir şey... Eğitim almadan iyi
oyuncu olmak gerçekten mümkün mü?
Eğitimi verenin nasıl bir eğitim aldığına bağlı... Mesela ben konservatuar mezunuyum. Okulumu
çok yüksek dereceyle bitirmiş, üstelik de hocaların anlattıklarından sıkıldığı için iki sınıf atlayarak,
iki üst sınıfın imtihanlarına girerek mezun olmuş
bir oyuncuyum. Bildiğim kadarıyla konservatuar
tarihinde iki sınıf atlayarak okulu bitiren benden
başka kimse yok. Ama okulda öğrendiklerimi
unutmamak, kendimi yeniden eğitmek için de
okul yıllarımdan çok daha uzun süre okulda bulundum. Tiyatro bölümünde çok iyi eğitim verildiğini söyleyemeyiz.Yani iş, böyle bir eğitim sistemiyle bitecek kadar kolay değil. İnsanın kendini
yetiştirmesi de çok önemli.
Türkiye’de tiyatro dünyasında eleştiriler de
gündeme geliyor, ama bu eleştirilere bakıldığında seviyesiz olduğu görülüyor. Tiyatro bir sa-
TİYATRO BÖLÜMÜNDE ÇOK İYİ
EĞİTİM VERİLDİĞİNİ SÖYLEYEMEYİZ.
YANİ İŞ, EĞİTİM SİSTEMİYLE
BİTECEK KADAR KOLAY DEĞİL.
İNSANIN KENDİNİ
YETİŞTİRMESİ DE ÇOK ÖNEMLİ
nat. Ve sanatı sanat yapan öğelerden biri de
eleştiridir aslında... Ama Türkiye’de bir sanatçı
tanımadığı bir sanatçıya kamuoyu önünde sanatsal bir eleştiride bulunmuyor...
Evet, ciddi, ağırbaşlı eleştirilere pek yer verilmiyor.
Yazılanların bir kısmı ‘laf olsun torba dolsun’dan
öteye geçmiyor. Sadece tiyatro değil, sinema, resim ve edebiyat da aynı durumda.
Siz yıllardır birçok tiyatroda oynadınız. 1972 yılında kendi tiyatronuzu kurdunuz. Birçok filminiz var. Böylesine bir kariyere sahipken google’a sizin adınızı girdiğimizde ilk sayfalarda Seray
Sever’le yaşadığınız olayın videosunu yayınlayan
sitelerle karşılaşıyoruz. Bu nasıl bir tablo?
O gün ben tarih yazmışım ama farkında değilim.
İşte bu Türkiye’nin sanatla ilişiğinin, ilgisinin ne
hadde olduğunu berrak bir biçimde ortaya koyan
bir olgudur. Ben 350 bölüm TV dizisi yaptım. 300
bölümünü yazdım, yönettim ve oynadım. 35 kitap
yazdım. 15 yıldır gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum. 10 yıldır ‘Gölgede Muhabbet’ isimli radyo
programı yapıyorum. 150’den fazla ödül aldım. 25
yıldır çeşitli yerlerde ders veriyorum. İngilizce oynuyorum, Fransızca oynuyorum,Yunanca oynuyorum. Dünyanın birçok ülkesinde sahneye çıktım. 100 tane radyo oyunu yazdım. Bu kadar işle
uğraşıyorum, ama onlar göre göre bunu gördüler.
Böyle bir tabloyla karşılaştıktan sonra bu olaydan pişmanlık duydunuz mu?
Hayır. Ben zaten Türkiye’deki durumun böyle olduğunu, herkesin geyik muhabbetinin peşinde olduğunu biliyordum. Bu, çok şaşılacak bir şey değil.
Geçtiğimiz yıllarda TV’de yayınlanan ‘Türkiye’nin Yıldızları’ isimli yarışma programında
eğitmenlik yaptınız, yarışmacıları hazırladınız.
Yarışmayı tiyatro izleyicisi olmayanlar da izledi.
Bu yarışma Türkiye’ye bir şeyler bıraktı mı?
Ben o yarışmanın çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk mesleğinin kurallarını oyuncu
adaylarına öğretirken halkla da paylaşmış olduk.
Paylaştığımız kurallar oyuncu olmak isteyenlerin,
okullarında piyes sahnelemek isteyen öğretmenlerin önünü açtı, onlara kılavuzluk etti. Program
için çok çalıştık ve önemli bir vakit ayırdık. Sonuçta da Türk tiyatrosuna 6-7 oyuncu kazandırdık.
Programın başarısının sırrını her ne kadar tiyatro sahnelerine genel bir alaka olmasa da halkın
gizli bir ilgisi olduğuyla açıklayabilir miyiz? Ya da
neydi bu başarının gerçek sırrı?
Burada başarının sırrı, yarışmada verilen eğitimin,
dolayısıyla ortaya çıkan işin kalitesindeydi. Ben iyi
bir hocayım. İyi bir ekip kurarak yarışmacılara iyi
eğitim verdim. Diğer yarışmalar, böyle bir eğitim
seviyesini yakalayamadıkları için başarılı olamadı.
Tak Tak
Takıntı...
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun son oyunu ‘Tak
Tak Takıntı’, gündelik yaşamı mercek altına alıyor. Ama bu merceğin numarası epey büyük!
Yaşamın kıyısına köşesine sıkışmış sıkıntılar, ruh
hastalıkları, tüm çıplaklığıyla izleyiciyle buluşuyor. Gündelik yaşamın kendisinin sebep olduğu
bu sorunlar, dünyayı ‘üşütüklerle’ dolduruyor.
Oyunda bir araya gelen üşütükler, sıradan olayları örtüsünden sıyırarak izleyicinin önüne koyuyor. Doktorlarsa takıntılının altında yatan insanı bulmaya çalışıyor. Laurent Baffie’nin yazdığı, Ali Poyrazoğlu’nun uygulayıp yönettiği oyunda Poyrazoğlu’nun yanı sıra Bülent Kayabaş,
Şebnem Özinal, Özdemir Çiftçioğlu, Berrak
Kuş, Eser Ali ve Kerem Coro sahne alıyor.
www.tnt.com.tr
19
Sosyal Sorumluluk
Açlığa karşı
savaşta beşinci yıl
Dünya Gıda Programı’na verdiği desteğin
beşinci yılını geride bırakan TNT,
ilk günden bu yana insanlığın açlık ve
yoksullukla olan savaşını ortadan
kaldırma çabalarına devam ediyor.
1961 yılında üç yıl deneme süresiyle faaliyetlerine
başlayan ‘Dünya Gıda Programı’ (DGP), bugün
açlık içindeki insanları beslemek ve bu insanların
yoksullukla yaşadığı kısır döngüyü yok etmek için
çalışıyor. Peki, beş yıldan bu yana organizasyonun
sponsorlarından biri olan TNT, Dünya Gıda Programı için neler yaptı, neler yapıyor?
Acil Durum Ekibi
TNT, mülteci krizleri, sel, deprem, kuraklık, kıtlık
ve savaş gibi acil durum olarak nitelendirilen
olaylarda yardım elini en kısa zamanda uzatabilmek için,‘Acil Durum Ekibi’ni yönetiyor.
Bilgi aktarıyor
Bu proje, acil durumlarda özel sektörden yardım
sağlamada ve Dünya Gıda Programı’nın taşımacılık ağının geliştirilmesinde TNT çalışanlarının uzmanlıklarının devreye girmesini kapsıyor.
Bir yardım eli de çalışanlardan
TNT, DGP’ye acil durumlarda lojistik destek vererek, okul beslenme programlarına katılarak ve
özel sektörden fon sağlayarak yardım sağlıyor.
Özel sektörün katılımı sağlanıyor
Özel sektör tarafından yapılan desteğin önemini
20
bilen TNT, Dünya Gıda Programı’na uzun soluklu
destek veren ilk özel uluslararası şirket olarak diğer özel şirketlerin de destek vermesi için örnek
teşkil ediyor.
Çalışanların desteği sürüyor
TNT çalışanları, 2004 yılında 1 milyon 768 bin
356 Euro toplayarak 120 bin çocuğun bir yıllık
beslenme ihtiyacını karşıladı.
TNT’den fon ve tanıtıma destek
TNT DGP’ye halk, özel sektör ve kendi çalışanları arasındaki açlıkla ilgili bilinç ve farkındalık düzeyini artırmak için de destek veriyor.
Walk the World - Dünyayı Yürüyelim
Dünyanın en büyük fon toplama organizasyonu
olan ‘Dünyayı Yürüyelim’ etkinliği 2004 yılından
bu yana her yıl düzenleniyor. Etkinliğe TNT çalışanlarının aileleriyle birlikte halk da katılıyor.
Colour the World - Dünyayı Renklendirelim
‘Dünyayı Renklendirelim’ (Colour the World) resim yarışması 2004 yılından beri açlık çeken çocuklara yardım amacıyla,TNT çalışanlarının çocuklarının katılımıyla düzenleniyor ve yarışmada
ödül kazananların adına tüm dünyadan yoksul ço-
Kampanya
2007’DE 700 BİN KİTAP DAHA
2000 yılından bu yana yüzbinlerce çocuğu kitapla buluşturan TNT Ekspres Kitap Toplama
Kampanyası’nda toplanan kitap sayısı 2 milyon 700 bine ulaştı. Kütüphaneler Haftası’nda başlayan
kampanyanın son ayağında, 700 bin kitap daha öğrencilere ulaştı.
Türkiye’nin en başarılı kitap kampanyası olan
TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası, rekorlarına devam ediyor. Kampanyanın sekizinci yılında
700 bin kitap daha öğrencilere ulaştı.TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, bağışlanan kitap sayısından memnun...Yıldız, kampanya
hakkında,“Türkiye’nin en önemli sorunlarından
biri olan okullardaki kütüphane ve kitap eksikliğinin giderilmesi ve bu konuda bir kamuoyu oluşturulmasını sağlamak amacıyla sekiz yıldır sürdürdüğümüz kitap toplama kampanyasını bundan
sonraki yıllarda da devam ettireceğiz” diyor. İlk
kez 2000 yılında,TNT Ekspres’in kendi çalışanlarıyla müşterileri arasında başlattığı kitap toplama
kampanyası, halkın da büyük ilgisiyle Türkiye’nin
dört bir yanına ulaşan dev bir kampanya haline
geldi.TNT Ekspres’in kitap toplama kampanyasıyla sekiz yıl içinde 1439 okula yaklaşık 2 milyon
700 bin kitap bağışlandı, bu kitaplar yüz binlerce
öğrenciye umut ışığı oldu.
Rakamlarla Kitap Kampanyası
• Bağış yapan kişi ve kurum sayısı: 18 bin 115
• Toplanan kitap sayısı: 2 milyon 700 bin
• TNT Ekspres gönüllüleri: 337 Kişi
• Gönüllü çalışma günü: 215
• Kitap götürülen okul sayısı: 1439
• Okul başına kitap sayısı: 1876
Kitaplar, kalkınmada öncelikli okullara...
Her yıl olduğu gibi yine Kütüphaneler Haftası’nda
başlayan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
ile birlikte gerçekleştirilen kampanyada TNT Ekspres Türkiye, sahip olduğu güçlü ve geniş ulaştırma ağını çocukların hizmetine sunuyor.TNT Ekspres Türkiye’nin araç filosuna ait 16 TIR ile yola
çıkan kitaplar, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin belirlediği kalkınmada öncelikli illerdeki
okullara teslim ediliyor.
www.tnt.com.tr
21
Kalite
Kalite Kongresi
‘kaliteli dünyalı’yı
tanımladı
TNT Ekspres CEO’su Peter Bakker, BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan ve Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, Kalite Kongresi’nde ‘dünyalı olma’nın sorumluluğu
üzerinde durdu. 12-14 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşen toplantıda, dünyanın sınırları sorumlu
olmakla olmamak arasında yeniden çizildi.
Sanayileşmenin yol açtığı çevre tahribatı, büyüme
uğruna görmezden gelinen, doğal haklarından feragat ettirilmiş insan ve sonuçta ortaya çıkan ‘küresel çorba’ 20 ve 21’inci yüzyılların en büyük sorunsallarından... Sürdürülebilir büyüme, dış ticaret
dengeleri, bütçe hesapları gibi makro yaklaşımlar
ya da arz-talep dengesi, üretici davranışı, üretim
ve fiyat analizi gibi mikro politikalar, doğaya olan
duyarlılığı bazen gölgede bırakabiliyor. Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen Kalite Kongresi, gölgede kalan, gözden kaçan
bu olgunun üzerine giderek nasıl dünyalı olunacağını formüle ediyor.‘Kalite’ kavramını insanı ve doğayı göz ardı etmeden yeniden tanımlayan Kongre, ulaşılan yaşam kalitesinin sürdürülebilirliği için
kurumsal ve bireysel sorumlulukları tanımlayarak,
22
kurum yöneticilerinin sınır tanımayan dünyada
nasıl başarılı birer bileşen olabileceklerini tartışıyor.
‘Sorumluluk’ kelimesi bu noktada kilit önem taşıyor... Zira bu sıfat, modern insanın unuttuğu ya
da ötelediği bir kavram. Kongre’ye şöyle bir bakıldığında konuşmacı listesindeki isimler, organizatörlerin niyetleri hakkında ipuçları veriyor. Dünya
barışı için Birleşmiş Milletler’in çeşitli branşlarında,
son olarak da genel sekreter olarak hizmet veren
Kofi Annan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) Başkanı Kemal Derviş ve TNT Ekspres
CEO’su Peter Bakker,‘Küresel Yönetim ve Dünya
Vatandaşlığı’ konu başlığı altında 2 bin 500’ü aşkın
yönetici, uzman, eğitmen ve danışmana dünyalı
vatandaşı olmayı anlatmak için seslendiler...
“Tüketici ürününü emisyonuna göre seçecek”
12-14 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen toplantıda önce Kofi Annan,“Neredeyiz”
başlıklı özel oturumda Ortadoğu meselelerine
değinirken Türkiye’nin geleceğini parlak gördüğünü söyledi. Kemal Derviş ise dünya insanı olmak
için küreselleşmeyi iyi anlamak ve küresel sorunları iyi tahlil etmek gerektiğini savundu.
Kongre’nin ikinci günündeyse TNT CEO’su Peter
Bakker, küresel bir şirket olarak TNT örneğinden
yola çıkarak katılımcılarla çevre kültürü ve bilincine, ekonomik ve sosyal paylaşım dengesine ve
farklı kültürlerin uyum içinde çalışmasına ilişkin
uygulamaları paylaştı. Bakker, küresel ısınma sorunu nedeniyle tüketicilerin artık bir ürünün üretimi ve ulaştırılması sürecinde ne kadar karbon
emisyonuna neden olduğunun araştırılacağı yeni
döneme girildiğine dikkat çekerek,“Bir süre sonra ürün etiketlerinde karbon emisyonu da yer
alacak. Çin, coğrafi olarak Avrupa’ya uzak olduğu
için bu dönemde üreticilik gücünü kaybedebilir.
Türkiye gibi Avrupa’ya yakın ülkeler bunu avantaja dönüştürebilir” dedi.
“Türkiye, lojistik merkezi olabilir”
Peter Bakker, kongreden sonra verdiği demeçte
yakın dönemde Türkiye’yi büyük fırsatların beklediğine dikkat çekerek,“Türkiye Doğu ve Batı arasında önemli bir bağlantı merkezi. Ancak, havaalanı ve yolları çok sıkışık. Eğer bu kadar kalabalık olmasa Doğu ve Batı arasında lojistik merkezi de
olabilir.Türkiye, lojistik merkezi olma konusunda
Dubai’ye çok yakın. Dubai olduğuna göre,Türkiye
de böyle bir pozisyon geliştirebilir diye düşünüyorum” diye konuştu.TNT’nin soysal sorumluluk
yatırımları hakkında bilgi veren Bakker, 2007’de
sosyal sorumluluk projelerine 10 milyon avro
ayırdıklarını, 2001’de 8 milyon avroya Formula 1
yarışlarına sponsor olmak yerine her 5 saniyede
bir çocuğun açlıktan öldüğünü göz önüne alarak
çocuklara yemek taşımayı tercih ettiklerini söyledi. Bakker ayrıca TNT’nin ‘Gezegen Benim’ projesi hakkında da bilgi verdi:“Biz de 2009 yılında
enerji kullanmadan enerji sağlayacak ofis binaları
yapacağız. Karbondioksit konusunda hassas davranmayan şirketler 2012 yılında belki de kapılarına kilit vuracaklar.”
Bakker’ın vatandaşlık karnesi
16’ncı Kalite Kongresi’ne konuşmacı olarak katılan
TNT Ekspres CEO’su Peter Bakker’ın Kongre’ye davet
edilmesinin özel nedenleri var. Bakker, bugüne kadar
attığı kişisel ve tüzel adımlarla
sık sık dünyanın gündemine geldi...
• Porsche marka arabasını satarak çevreye
duyarlı hibrid teknolojili araba satın aldı,
• Özel uçak kullanmıyor,
• Yeşil ve ekolojik bir ev inşa ettiriyor,
• 2007’de sosyal sorumluluğa 10 milyon avro ayıran,
emisyonu azaltmak için “Planet Me” projesine imza
atan bir şirketin CEO’luğunu yapıyor,
• Çocuğunu çevre bilinciyle yetiştiriyor,
bu konuda eğitim veriyor.
www.tnt.com.tr
23
İnternet
KOBİ’ler interaktif arenada
KOBİ’leri teknoloji çağına yaklaştıran TNTKobiweb projesi tüm hızıyla sürüyor. Projeyle her gün
yeni bir KOBİ internet sitesine kavuşuyor, müşterilerinin parmak uçlarına kadar yaklaşıyor...
Başvurular, www.tntkobiweb.com adresinden yapılabiliyor.
Teknoloji, artık küçüklü büyüklü tüm şirketlerin
olmazsa olmazı.Teknolojiye ayak uydurmak, şirketlerin rekabetçi gücünü artıyor. Artık KOBİ’ler
de internet vitrinleriyle teknoloji sahnesinde boy
göstermek zorundalar.TNT’nin KOBİ’leri düşünerek hayata geçirdiği TNTKobiweb hizmeti, küçük
ve orta büyüklükteki işletmeleri teknoloji çağına
yaklaştırıyor. Hizmetin doğuşunu, aşamalarını ve
uygulamasını TNT Ekspres Türkiye Pazarlama Koordinatörü Erdenay Gül ve Web Tasarımcısı Ayhan Özdemir’e sorduk...
TNTKobiweb fikrinin nasıl ortaya çıktığından
bahsedebilir misiniz?
TNTKobiweb,TNT’nin sosyal sorumluluk kapsamında KOBİ’lere yardımcı olmak için geliştirdiği
bir proje. Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde tüm
KOBİ’lerin bir internet sitesine sahip olması isteniyor. Teknolojiyi çok iyi kullanan bir şirket olarak
24
TNTKobiweb’in çok güzel bir amaca hizmet
edecek bir proje olacağını düşündük. Şu ana kadarki çalışmalara baktığımızda bu kararın çok yerinde olduğunu görüyoruz. Hedefimiz, internet sitesi olmayan tüm KOBİ’lere hizmet verebilmek...
Proje kapsamında site tasarımı dışında ne gibi
yardımlarda bulunuyorsunuz? Siteyi hazırladıktan sonra zaman içerisinde meydana gelen
sorunlarla da yakından ilgileniyor musunuz?
Site tasarımları dışında, internet konusunda da
yardımcı oluyoruz. Örneğin müşteriler alan adını
almakta zaman zaman zorlanabiliyorlar. Bu konu
hakkında bilgi veriyoruz, yeterli olmazsi onların
adına bu işlemleri gerçekleştiriyoruz. Site için nasıl bir içerik hazırlanabileceğini ve firmanın kendisini nasıl ifade etmesi gerektiğini anlatıyoruz. Mesela resimleri kullanırken müşterinin kendi firmasını ya da yaptığı işi anlatacak resimlere yer ver-
mesi ve logonun sayfa tasarımına uyumlu olmasına özen gösteriyoruz.
Hosting hizmeti ve güncelleme işlemleri de
TNT tarafından mı sağlanıyor?
İnternet sayfasını oluştururken hosting hizmeti
de TNT tarafından sağlanıyor. Müşterilerin internet sayfalarının ilk güncellemelerini de yine TNT
yapıyor. Bu sırada müşteriler için bir kalıp hazırlıyoruz. Bu kalıpla müşteri, güncellemelerini kendisi
yapabiliyor. Bazen müşterilerimiz güncelleme esnasında denemeler yapıyor, takıldığı ve anlamadığı
yerler olabiliyor. Bize e-posta veya telefonla ulaşıp bu konu hakkında destek istiyor. Biz de kendilerine bu güncelleştirmelerin nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgi veriyoruz.
Bir KOBİ’nin site sahibi olması için yapması
gerekenler neler?
4 aşamada TNTKobiweb
Aşama1: Müşteri ilk olarak TNT’ye telefonla veya
e-posta atarak ulaşıyor. Sonra TNT yetkilileri kendileriyle irtibata geçerek TNTKobiweb hakkında
bilgi veriyor. Müşterilerden olumlu yanıt alındığında
işlemler başlıyor.
Aşama 2: Alan adını müşteri kendisi alıyor. Eğer
alan adını almasını bilmiyorsa onun adına TNT bir
alan adı alıyor. Bazen müşterinin e-posta adresi de
Eğer bu KOBİ bir TNT müşterisi ise sadece alan
adını alması yeterli. Eğer TNT müşterisi değilse
bunun için sözleşmede de belirtildiği gibi yılda en
az üç adet uluslararası gönderi yapması gerekiyor.
Bunu yapan müşteriler bu haktan yararlanabiliyor.
Bir internet sitesi sahibi olmak işletmelere
ne gibi avantajlar sağlıyor?
Tabii ki internet sahibi olmak isteyen bir müşterinin ilk önce ne tür bir iş yaptığını, yani ticari mi
yoksa eğitici içerikli bir site mi yapacağını belirlemesi gerekiyor. Bu paralelde bir alan adı almak
durumunda. İnternet sitesine sahip olan müşteri,
hem eğitim hem de ticaret sektöründe sesini
tüm dünyaya duyurabiliyor. Eğitici, öğretici ve ticari anlamda fayda sağlıyor. Bu bilgiye insanlar hızlı,
ucuz, kolay ve güvenli bir şekilde erişebiliyor. Böylesine faal bir iletişim sektörünün bir parçası olmak, firmalar için vazgeçilmez hale geldi.
olmuyor; fakat e-posta adresi istiyor. TNT alan adını müşteri adına alırken e-posta adresi de alıyor.
Aşama3: TNT, KOBİ’ler için hazırladığı internet
sitelerinin DNS tanımlamalarını yapıyor.
Aşama4: Müşteriyle irtibat kurulup, site için veriler isteniyor. Örneğin ‘Hakkımızda’ sayfası veya iletişim sayfası için içerik verileri alınıyor. İçerik bilgilerinin yanında bir de siteye resim ve logo bilgileri isteniyor.
www.tnt.com.tr
25
Müşteri Gözüyle
“TNT,
sağlayıcımız değil,
iş ortağımız”
Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye Genel Müdürü Patrick Bauer, TNT’nin sağlayıcı değil, iyi bir iş
ortağı olduğunu söylüyor. Bauer’e göre böyle bir ilişki, son kullanıcıyı tatmin etmenin altın kuralı.
Volvo Türk bünyesinde faaliyet gösteren Volvo
Servis ve Yedek Parça Türkiye, Avrupa, Kuzey
Amerika ve uluslararası birim olmak üzere üç birimden oluşuyor.Türkiye işlerini uluslararası birim
kanalından yürüten departman, ekspres taşımacılık faaliyetlerinde TNT ile çalışıyor.Volvo Servis ve
Yedek Parça Genel Müdürü Patrick Bauer ile biraz Türkiye pazarından, biraz da Volvo Servis ve
Yedek Parça’nın ekspres taşımacılık faaliyetlerindeki TNT ortaklığından konuştuk.
Türkiye, Volvo Servis ve Yedek Parça’nın
uluslararası faaliyetlerinin neresinde?
Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye, en hızlı büyüyen birim olan uluslararası birimin mensubu.
Bugünlerde herkes Çin ve Hindistan’ın büyümesinden söz ediyor, ama biz Türkiye’deki büyümeyi
ve bu ülkenin pazarda ne kadar önemli konuma
geleceğini öngörüyoruz. Ayrıca Türkiye’nin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle de
iyi ticari ilişkileri olduğunu biliyoruz ve İstan26
bul’daki Bölge Antreposu’ndan BDT ülkelerindeki
müşterilerimizi destekleyebilme potansiyelimizi
araştırıyoruz.
Uluslararası bir şirketin yedek parçalarından
sorumlu bir üyesi olarak Türkiye’nin nasıl bir
satış ortamı oluşturduğunu düşünüyorsunuz?
Bence konuya Volvo Türk şemsiyesi altında,Volvo
Servis ve Yedek Parça Türkiye olarak üstlendiğimiz rolle başlamak gerek. Sorumluluğumuz, müşterilerimize yönelik yedek parça tedarik zincirinin
genel yönetimini üstlenmek. Bu da Volvo İş Makineleri, Volvo Kamyon ve Volvo Penta’yı kapsıyor.
Volvo Grubu müşterilerinin dışında, dışarıdan
müşterilere de lojistik hizmeti veriyoruz. Avrupa
biriminden gelen biri olarak Türkiye’nin her açıdan zorlayıcı bir pazar olduğunu, ama özellikle de
satış hacmindeki artışın kayda değer bir oranda
söyleyebilirim.Volvo Türk, genel olarak iyi durumda ve yedek parça satışları her yıl yükselerek bize
aydınlık bir gelecek vaat ediyor.
Ekspres taşımacılığın yedek parça sektörü için
önemi nedir? Zamanlama, bu sektör için
ne ifade ediyor?
Volvo Servis ve Yedek Parça olarak temel işlevimiz, en iyi hizmeti sunmak. Müşterilerimiz Volvo
Yedek Parça’dan bunu bekliyor ve biz de onların
ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız. Bu nedenle, bizim alanımızda zamanlamanın doğru olması ve
Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye’nin başarılı
olup pazarda bir fark yaratması çok önemli.
Sizin bir ekspres taşımacılık şirketinden
beklentileriniz neler?
Tüm sağlayıcılarımızın bizim iş ortağımız olmalarını bekliyoruz. Bir iş ortağı, faaliyetleri nasıl gördüğünü paylaşır, pazar koşullarını her zaman inceler
ve çalışmalarını iyileştirerek müşterisine verdiği
hizmeti nasıl geliştirebileceğini düşünür. Dolayısıyla, biz iş ortaklarımızın ihtiyaçlarımızı ve temel
değerlerimizi, iş ortamımızı anlamalarını ve bunlara odaklanmalarını, bizi dinlemelerini, isteklerimi-
ze olumu yaklaşmalarını, her şeyden önemlisi çözüm üretmelerini ve iki tarafa da kazandırmalarını
bekleriz. Kesinlikle inandığım bir şey var:Tedarik
zincirindeki herkesin başarılı olması için son kullanıcıyı tatmin etmemiz şart. Ben, bu nedenle sağlayıcılarla değil, iş ortaklarıyla çalışıyorum.
Volvo yedek parçaları, ekspres taşımacılık firması seçerken neleri göz önünde bulundurdu?
Volvo Servis ve Yedek Parça, 2001 yılında, taleplerini karşılayacak bir taşımacılık firması arıyordu. En
önemli talepler,Türkiye’deki tüm Volvo ağına, ağırlık ve boyut sınırlaması olmadan, zamanında ulaştırma sözüyle ve adil bir maliyetle hizmet verecek bir şirket bulmaktı.
TNT’yle ilişkiler göz önünde bulundurduğunda
TNT sizin için nasıl bir çözüm ortağı?
Birlikte yaşadıklarımız daha iyi bir cevap olacaktır:
Dış müşterimizin hacmini de TNT’ye verdik ve
Volvo Servis ve Yedek Parça ile TNT arasındaki
işbirliğinin 2008 yılının sonuna kadar sürdürülmesi yönündeki ilke anlaşmasını yazılı bir sözleşmeye
çevirdik.TNT, müşterilerimize ihtiyaçlarını zamanında ulaştırma yönündeki sözünü tuttu. Dolayısıyla ben TNT’yi bir iş ortağımız olarak görüyorum ve TNT’nin bize daha iyi hizmet ve gerektiğinde daha kısa ulaşım süresi sunmak için gerekli
yatırımları kısa sürede yapabileceğini umuyorum.
“
Bugünlerde herkes Çin ve Hindistan’ın
büyümesinden söz ediyor,
ama biz Türkiye’deki büyümeyi
ve bu ülkenin pazarda ne kadar
önemli konuma geleceğini de görebiliyoruz.
Ayrıca Türkiye’nin Bağımsız Devletler Topluluğu
(BDT) ülkeleriyle de iyi ticari ilişkileri
olduğunu biliyoruz
“
Şirketiniz yedek parça konusunda müşterilerine
neler vaat ediyor?
AB Volvo’nun temel değerlerinden biri kalite...
Sadece yedek parçada değil, AB Volvo’nun hangi
unsurunu ele alsanız kaliteyi görebilirsiniz. Bu yaklaşım Volvo Servis ve Yedek Parça olarak bizim
için lojistik hizmetlerde kalite anlamına geliyor.
www.tnt.com.tr
27
Dünyadan
BM uyarıyor,
kimse duymuyor
Bilimadamları, uyarılarına devam ediyor. Ancak
küresel ısınmaya karşı hâlâ etkin tedbirler hayata
geçmiyor. BM, geçtiğimiz günlerde bir kez daha
küresel ısınmanın yol açacağı sonuçları engellemek için acilen harekete geçilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Raporda, küresel ısınmanın ani,
beklenmedik ve geri dönüşü sağlanamayacak etkilerinin olabileceği dile getiriliyor. Bu etkiler, buzulların erimesi ve pek çok canlı türlerinin yok olması olarak sıralanıyor. Rapor, gelecek ay Endonezya’da düzenlenecek konferansta görüşülecek.
100 dolarlık laptop
üretimi başladı
Yaklaşık beş yıldır dilden düşmeyen projede sonunda somut sonuçlar alınmaya başlandı. Massachusetts Institute of Technology’nin (MIT) girişimiyle yoksul ülkelerdeki çocukların bilgisayar sahibi olması için başlatılan ‘Her çocuğa bir laptop’
kampanyasında Uruguay’dan gelen 100 bin siparişle seri üretime geçildi. Kampanyada bir laptop,
100 dolar ödeyen kişinin çocuğuna, diğeri de kalkınmakta olan ülkelere gönderilecek. Bağışlanan
ilk parti bilgisayarların Afganistan, Kamboçya, Ruanda ve Haiti’ye gönderilmesi planlanıyor.
28
İstanbul,
yüzde 12
tasarruf
etti
TEMA Vakfı tarafından yürütülen Suyunu
Boşa Harcama Kampanyası sonuçlarını
vermeye başladı. Kampanya kapsamında
sunulan altı basit öneri, üç ayda 18 milyon
ton su tasarruf edilmesini sağladı. Bu miktar Elmalı Barajı'nın bir yılda İstanbul’a verdiği su miktarından bile fazla... Evlerdeki
gereksiz su tüketiminin önlenmesi için bireysel çabaların yaratacağı farka dikkat
çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek
amacıyla TEMA Vakfı tarafından üç ay önce başlatılan “Suyunu Boşa Harcama”
kampanyası kapsamında aylık su tüketiminde yüzde 10-12 tasarruf sağlandı.
Çevre dostu
yeşil teknoloji
Pirinç ihraç edin!
Pirinç, dünyada yaşayan insanların yarıdan
fazlasının ana besin kaynağı... Hatta doğudaki kimi ülkelerde hakkında anlatılan efsanelerle kutsallaştırılıyor. Pirincin ehemmiyetinden ilham alınarak hazırlanan
www.freerice.com’da İngilizce kelimelerle
karşılaşıyorsunuz, yine İngilizce eşanlamlısını bulmaya çalışıyorsunuz. Bilirseniz, 20
pirinç tanesi kazandınız! BM, bu pirinçleri
dünya açlığıyla mücadelede kullanıyor. Site
aracılığıyla bugüne kadar 4 milyar 550 milyon pirinç tanesi ihtiyacı olanlara ulaştı.
Teknolojiyi kullanmak değil, çevre düşmanı teknolojiyi kullanmak ayıp! Çünkü artık bu alanda da
çevreci yaklaşımlar var.Takip edene... Asus’un gelecek yıl piyasaya süreceği Eco-Book modelinin
parçalarının yaklaşık yüzde 50’si geri dönüştürülebiliyor. Bambu ağacından yapılan dış tasarım, EcoBook’un çevreci kimliğini çok iyi yansıtıyor.
Karadeniz,
kuş mezarlığı
12 Kasım sabahı Azak Denizi ile Karadeniz arasındaki Kerç Boğazı’ndan bir Rus
tankeri saatte 108 kilometre hızla esen
rüzgara yenik düştü. Rüzgarın etkisiyle ikiye ayrılan tankerden gelen ilk haberlere
göre 13 kişilik mürettebat olaydan sağ
kurtulmuştu. Ancak Sovyetler Birliği döneminde sadece petrol taşıması için inşa
edilen tanker, taşıdığı 4 bin ton fuel oilin
yarısını denize bıraktı. Haberin acı bilançosu olayın üzerinden birkaç gün geçtikten
sonra ortaya çıktı. Petrolün denize akmasıyla Karadeniz’de en az 30 bin kuş öldü.
www.tnt.com.tr
29
Kültür - Sanat
Retrospektif değil,
hayat hikâyesi
Abidin Dino, Sakıp Sabancı Müzesi’nde hayat
hikâyesini yansıtan bir sergiyle anılıyor.
Karikatürist, illüstratör, dekoratör, tiyatrocu,
sinemacı ve yazar Dino, tüm yönleriyle
20’nci yüzyıl selamı veriyor.
Abidin bu hafta Paris’te Villejuif Hastanesi’nde
öldü. Sesini yitirdikten, konuşamayacak hale
geldikten üç gün sonra... Ona ait aklıma gelen
imgelerin hepsi ister istemez yollar, kervansaraylar, yolculuklarla ilgili. Gezginlerin tetikte olma hali vardı onda... Stüdyosundaki küçük kitaplığının ya da geceleri kaldırdığı portatif şövalesinin önünde durmadan yolculuklara çıkardı.
Gezegenlere dönüşen kadın resimleri yapardı...
Sonra çiçek resimleri yapardı, onların boyunlarını, aşka giden Boğaziçi geçitlerini... Acaba şimdi yeni bir yolculuğa mı çıktı?
John Berger
Berger, Abidin Dino’nun ölümünün ardından kaleme aldığı bu satırlarda onun ressam kimliğini
öne çıkarıyor. Oysa Dino,‘ressam’ın haricinde daha birçok unvana hakkını verdi. Karikatürist, illüstratör, tiyatrocu, sinemacı ve yazar... Bundan 14 yıl
önce hayata veda eden Abidin Dino, 80 yıllık yaşamına tüm bu işleri sığdırdı, ardında sayısız eser
bıraktı. Sakıp Sabancı Müzesi bugünlerde, Dino’nun ölümünden beri hazırlanan en kapsamlı
sergiye ev sahipliği yapıyor. Abidin Dino’nun eşi
Güzin Dino’nun sanatçının arşivini Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’ne bağışlamasıyla
hayat bulan sergi, yalnızca bir sergi değil aynı zamanda bir sanat adamının yaşamını özetliyor.
30
Sergi 27 Ocak’a kadar açık
Sergide Dino’nun 1300’ü aşkın eserinin arasından seçilen 482’si duvarda, 250’si vitrinde yüzlerce mirası ziyaretçilerle buluşuyor. Serginin genel
konseptini oluşturan ekipte yer alan Ferit Edgü
serginin, bugüne kadar bir Türk sanatçı için gerçekleştirilen en geniş kapsamlı sergi olduğunu belirtiyor. Genel konsepti Ferit Edgü, Samih Rıfat ve
Nazan Ölçer tarafından tasarlanan sergi, 27
Ocak’a kadar ziyaretçilerle buluşacak.
80 yıllık sanat turu
Doğar doğmaz hareketli bir yaşamın içinde buluverdi kendini Abidin Dino... İstanbul’da gözlerini dünyaya açtıktan sonra Cenevre’ye gitti, I.
Dünya Savaşı sırasında ise Paris’e... İlkokul yıllarında yeniden Türkiye’ye döndü. Sanat yolculuğu 16 yaşında karikatürle başladı. 20 yaşına geldiğinde beş ressam arkadaşıyla birlikte ‘D Grubu’nu kurdu, 22 yaşında Sovyetler Birliği’ne giderek, yönetmen Sergey Yutkeviç’in ekibiyle sinema çalışmaları yaptı. 1937 sonlarında Paris’e
yerleşerek, burada Pablo Picasso ve Tristan
Tzara gibi önemli sanatçılarla çalışma fırsatını
buldu. Yaşamının son yıllarında, yaz aylarını
Türkiye’de ve özellikle boğaz kıyılarında geçirdi. Abidin Dino, 1993’te Paris’te kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.
YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER
Die Hard / Zor Ölüm 4.0
Yönetmen: Len Wiseman
Yapım: 2007, ABD
Oyuncular: Bruce Willis, Timothy Olyphant
Süre: 130 dakika
Uzun zamandır ortalıkta görünmeyen, kalabalık çetelerin korkulu rüyası Johnny McCline, tekrar karşımızda. McCline’ın
özel hayatındaki düşüşü istikrarlı bir biçimde devam etmektedir: Boşanma ve alkol tedavisi. Suçlulara karşı mücadelede ise
eski formunu, geçen onca yıla rağmen hâlâ korumaktadır. Bu
sefer karşısındaki çete, zamanın ruhuna uygun bir biçimde ülkenin bilgisayar altyapısını çökertme planlarını uygulamaya
koymuştur. Ancak McCline’ı ve onun geleneksel yöntemlerini
hesaba katmamıştır.
Vahşi Hafiyeler
Roberto Bolaño
Metis Yayınları
Çeviri: Peral Bayaz
632 Sayfa
Kasım 2007
Latin Amerika edebiyatının önemli isimlerinden Şilili yazar Bolaño, eleştirmenlerce
en önemli eseri sayılan ve otobiyografik
öğeler taşıyan romanı Vahşi Hafiyeler’de,
varlığı şaibeli bir yeraltı edebiyat hareketinden artakalan iki şairin trajikomik maceralarını anlatıyor. 1953 doğumlu Bolaño
romanında bir yandan döneminin şiir ve
edebiyat tartışmalarını aktarırken bir yandan da sosyal çevrenin analizini yapıyor.
Vahşi Hafiyeler'i “Kendi kuşağıma yazdığım
bir aşk mektubu” olarak tanımlayan
Bolaño,“Kuşağım tüm gençler gibi aptal
ve cömertti, elimizdeki her şeyi veriyor,
karşılığında hiçbir şey beklemiyorduk. Şimdi bizden geriye hiçbir şey kalmadı... Latin
Amerika toprağında yatıyor cesetlerimiz,”
dese de, yapıtıyla bu kişilere yeniden
hayat kazandırıyor.
Sermet Muhtar
Alus da kim?
Meral Demiryürek
Kitap Yayınevi
547 sayfa
Kasım 2007
KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Meral Demiryürek, önsözünde
“Uzun araştırmalar sonunda çalışma konusu olarak
Sermet Muhtar Alus’u seçtiğimizde, çevremizdekilerin ilk tepkisi ‘Sermet Muhtar Alus da kim?’ şeklinde oldu” diyor. Alus bir Paşa çocuğu olarak dünyaya gelmiş, en iyi eğitimleri almış, Osmanlı'nın yıkılışına ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerine tanıklık etmiş,
romanlar, hikâyeler, piyesler, anı ve sohbet yazıları
yazmış, yazılarının odağına İstanbul’u ve İstanbul'un
gündelik hayatını eleştirel ve mizahi bir üslupla aktarmış, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte yaşanan
ikili yapıyı ayrıntılarıyla işleyen, Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi geleneğinden gelen, yoksulluk içinde
ölmüş bir yazar. 20’nci yüzyılın ilk yarısındaki sosyal
dokuyu ve gündelik hayatı merak edenler için ilgi
çekici bir çalışma “Bir İstanbul Bilgesi.” Meraklısına
not:Yazarın İletişim Yayınları tarafından yeniden yayımlanan beş kitabı daha bulunuyor: 30 Sene Evvel
İstanbul, Eski Günlerde, İstanbul Kazan Ben Kepçe,
Masal Olanlar, Onikiler...
www.tnt.com.tr
31

Benzer belgeler

İnternet iş süreçlerinizin neresinde?

İnternet iş süreçlerinizin neresinde? Hepinize mutlu bir yaz diliyorum.

Detaylı

Rekabetin lokomotifi inovasyon

Rekabetin lokomotifi inovasyon Sayı:34- TNT VIEW İmtiyaz Sahibi: Turgut Yıldız • Sorumlu Müdür: Müzeyyen Dilek Özgür • Yayın Kurulu: Erdenay Gül, Giray Karanlık, Ahmet Lütfi Yavuz, Selin Karakaş • Yapım: Medyaevi İletişim • Edit...

Detaylı

Bir Dağın masalı... Sardes, Gölcük, Birgi

Bir Dağın masalı... Sardes, Gölcük, Birgi Sosyal sorumluluk, artık şirketler için bir yükümlülük haline geldi.TNT, kurulduğu ilk günden bu yükümlülüğün farkında. Diğer şirketlerin de bu yükümlülüğün farkına varmaları oldukça sevindirici......

Detaylı