toplumsal değişimin dinamikleri

Transkript

toplumsal değişimin dinamikleri
“Galip Esmer adına Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen
Avrupa Topluluğu Sürecinde, Kamuda Değişim ve Taşınmaz Mal Tasarrufları konulu
II. Mülkiyet Sempozyumunda” Ersin Arıoğlu tarafından yapılan konuşma metnidir.
3 Haziran Pazartesi İstanbul Ticaret Odası Konferans Salonu Eminönü - İstanbul
Sayın Başkan / Sayın Galip Esmer / Saygıdeğer Davetliler,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Hepinizi saygı ile selamlarım. Herşeyden önce, taşınmaz
malların hukuku konusunda literatürümüze çok değerli eserleri
ile büyük katkılar sağlayan; başarılı kamu yönetici, değerli dost
Sayın Galip ESMER adına düzenlenen II. Mülkiyet
Sempozyumun'da bana da konuşma olanağı sunan
sempozyum
düzenleme
komitesine
içten
duygularla
teşekkürlerimi ve II. Mülkiyet Sempozyumunu değerli hocaları
adına düzenleyerek komitenin göstermiş olduğu kadirşinaslığa
da takdirlerimi sunmak istiyorum. Ayrıca, bugün burada
bulunmaktan ve bazı düşüncelerimi, siz değerli konuklarla
paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Konuşmamın birinci bölümünde değişimin ana dinamikleri bilim
ve teknolojinin özet bir gelişim tarihçesini sunacağım. Daha
sonra güzel ülkem Türkiye ile ilgili bazı düşüncelerimi sizlerle
paylaşacağım.
II. Galip Esmer Mülkiyet Sempozyumu
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü
TOPLUMSAL DEĞİŞİMİN DİNAMİKLERİ
Tarihten Dersler: Bilim ve Teknoloji Özet Tarihi
” Bilgi İşleyen Yeni Bir Türkiye Anlayışı
”
Dr. Ersin ARIOĞLU
Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı
Bilim Merkezi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
3-4 Haziran 2002, İstanbul Ticaret Odası
E.Arıoğlu
1
Değerli Konuklar,
Bu incelemelerim sırasında; mülkiyet anlayışının devlet anlayışı
ile paralel geliştiğini gözlemledim. Diğer taraftan, mülkiyet
kavramı gelişiminde; insanlığın; fikri üretimlerinin de aynen
taşınmaz mal ticareti gibi devlet güvencesinde korunması
evresine yaklaşık 310 yıl önce ulaşmış olması; bu güvencenin
anayasal hak olarak verilmesi; fikri mülkiyet konusunda titizlik
gösteren toplumların olağanüstü gelişerek bilgi toplumu
yapısına ilk ulaşanlar olması; bende tarihin rehber vasfı için
duyduğum ilgiyi hayranlığa çevirmiştir.
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
MÜLKİYET
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Ben bir "mülkiyet hıfzı veya hukuku" uzmanı değilim. Ancak
tarihe meraklı bir entelektüel olarak, ilk insanların toprağa çizgi
çizerek "burası benim" dedidiği andan itibaren mülkiyet
kavramının tarih boyunca ne gibi süreçlerden geçtiğinden
haberdarım. Mülkiyet kavramının, tarihin ilk dönemlerinde
matematiksel düşünceleri nasıl geliştirdiğini de öğrendim.
Ayrıca bu kavram için insanlığın yaptığı düzenlemelerin
tarihçesini ve düzenlemelerin geçerli kılınması için dökülen göz
yaşları, akıtılan kan ve sarfedilen anlamlı anlamsız gayretleri
ana hatları ile biliyorum. Diğer taraftan inancım nedeni ile tek
tanrılı dinlerin dünya mülkleri ve özellikle insan bedeni için
öğrettiği emanet mülk kavramını içine sindirenlerdenim ve
herşeyin tek varisine inanıyorum.
:
Taşınmaz mal mülkiyeti
:
Taşınabilir mal mülkiyeti
:
Emanet “beden” mülkiyeti
:
Fikri mülkiyet
E.Arıoğlu
2
Sayın Başkan,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Konuşmamın konusu toplumsal dönüşüm ve değişimle
ilgilidir. Toplumsal ihtiyaçları sağlamak, sorunları çözmek, kalıcı
barışı yaşatmak, toplumsal refah seviyesini yükseltmek için
sürekli dinamik bir yapı içinde değişim gerekmektedir. Değişimi
gereken süreçte sağlayamayan toplumlar sorunlarını
çözememekte, toplumsal refahı yaratamamakta ve büyük
sıkıntılara sürüklenmektedir. Bu nedenle değişim dönüşüm ve
gelişim toplumlar için yaşamsal önem taşır.
“Bilgi işlemek - Teknoloji üretmek - Toplumu eğitmek”
DAHA İLERİ
TEKNO LO Jİ
DEĞİŞİM = BİLGİ İŞLEMEK’tir.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bugünkü bilgilerimizle biliyoruz ki, toplumsal değişimi tetikleyen
-sürükleyen
dinamiklerin
başlıcaları
toplumun
bilimi,
teknolojileri, eğitim sistemi, nüfusu, demografik yapısı,
çoğrafyası toplumsal ihtiyaçları, diğer toplumlarla olan iletişimi
gibi faktörlerdir. Ancak bu faktörler arasında temel nitelikte
olanları, birbirini besleyen ve diğer faktörlerini de düzenleyen ilk
üç faktördür:
DAHA ÇO K
GE LİŞME ve
ZENGİNLİK
GELİŞME
Bilgi işlemek:
Bilgileri yeniden yapılandırıp
daha değerli bilgiler ve
daha çok faydalar
üretmektir.
AR-GE
BİLGİYİ
YE NİDEN
DEĞE RLENDİRME
OLUMLU G ELİŞME
ve YENİ TOP LUM
YE Nİ
TEKNO LO Jİ
BİLGİ ÜRETME
BİLGİYİ
KULLANMA
MEVCUT
BİLGİLER
BİLGİ
BİRİKTİRME
DEĞİŞİM ZİNCİRİ
BİLGİ ve TEKNOLOJİ
E.Arıoğlu
3
Sayın Başkan,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
İnsanlığın bilim ve teknoloji tarihi, adeta toplumların değişim ve
gelişim tarihidir. Sizlere özellikle, Türkiye için bazı ipuçları
sergileyen özet bir bilim ve teknoloji tarihi sunmak istiyorum.
Amacım, bilim - teknoloji - eğitim üçlüsünün toplumsal
değişimin esas dinamikleri olduğunu tarihle belgelemektir.
Bilge insan kendi kusurlarını;
küçük insan ise, başkalarındaki kusurları arar.
:
KONFÜÇYUS
İnsan herşeyin ölçüsüdür;
bilgilerimiz içimizdeki duygulardan gelir.
M.Ö. 551 - 479
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Batı kültürünün ana pınarlarından Sokrat, bilgi'nin amacının
insanın kendisini bilmesidir diyordu. O çağlarda duyular
vasıtası ile elde edilen bilgi, şüpheli bilgi olarak görülürdü.
Gerçek bilgi insan aklının ürünü olmalı idi. Doğuda Taoisler ve
Zen Rahipleri de aynı şeyleri söylediler. Sokrates'in çağdaşı
Protagoras ise, bilginin amacının sahibine neyi, nasıl ve ne
zaman söylemesi gerektiğini bildirerek, kişiyi etkin kılmakdır
diyordu. O'na göre bilgi; mantık - dilbilgisi ve konuşma
sanatı idi. Doğuda Protagoras'a paralel düşünceleri dile getiren
ise Konfuçyüs oldu. Asırlarca bu iki görüşün bileşkesi eğitimin
omurgasını oluşturdular. İnsanlık asırlarca, duyularla elde
edilen bilginin şüpheli bilgi olduğu inancını taşıdı.
:
:
PROTAGORAS
Eğitimli insan, nefsine hakim olan ve
talihsizliklerden etkilenmeyen kişidir.
M.Ö. 485 - 411
:
SOKRATES
Bilgelik düşünme ve
davranışla gerçekleşir.
M.Ö. 468 - 400
ARİSTO
M.Ö. 384 - 322
E.Arıoğlu
4
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
O çağlarda yapabilme yeteneği ve iş; bilgi sayılmıyordu. İşleri
o dönemlerde köleler, sonralarıda zenaatkarlar; biraz da
kendilerine has gizemli yollarla; yürütüyorlardı. Onların yaptığı
beceri kullanmaktı ve bunun Yunanca adı technei idi. Technei
bilgi olamazdı, çünkü genel ilkeleri yoktu. Bir yelkenlinin
yürütülmesini veya bir değirmenin çalıştırılmasını sağlayan
bilgiler başka şeylere uygulanamazdı. Bunlar yazıya da
geçirelemezdi. İnsanlar
karşılıklı konuşarak bu bilgileri
geliştiremezlerdi. Bu tür bilgiler okuldan değil, ancak bir
ustanın yanında uzun yıllar çıraklık ederek öğrenilebilirdi.
İnsanlığın, gizemli zenaat becerisi anlamına gelen technei
kelimesini; amaçlı organize bilgi anlamına gelen Lojos ile
birleştirerek teknoloji haline getirmesi için 2000 yıl geçecekti.
İnsanlık, insan aklının saf ürünü olan bilgilerin yeterli olmadığını
ve hakiki şüpheli bilginin; gözlem ve deneyle sınanmamış
bilgi olduğunu ancak iki bin yıl sonra öğrenecekti.
Deneyimden bilgi ürer...
E.Arıoğlu
5
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bilim ve teknoloji tarihi ile ilgili özet sunumu, Gutenberg ile
başlatmanın uygun olduğunu düşünüyorum. 1450'li yıllarda
Gutenberg bir kitap baskı makinası ve entegre bir baskı sistemi
geliştirdi. Bu yeni makina ve sistem, insanlık tarihinde yepyeni
bir devir başlatacak ve insanlığın biriktirdiği bilgileri hızla ve
ucuz olarak birçok insana ulaştırılabilecekti.
Johann GUTENBERG
İbrahim MÜTEFERRİKA
1400 - 1468
Gutenberg Matbaası - 1455
272 yıl sonra
1669 - 1747
Müteferrika Matbaası - 1727
E.Arıoğlu
6
Değerli Konuklar;
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Matbaanın gelişmesi, batıda yenilikçi bir hareketi hemen
ateşledi. Rönesans diye adlandırılan bu devirde; düşünürler;
çağın etkin insanı olarak bir çok beceri ve ilgi alanlarına sahip
insanı tarif ediyorlardı. Leonardo da Vinci ressamdı,
heykeltraştı, mimardı ve bilim adamı idi. Çağın insanı tarifine
tam uyuyordu. Leonardo insanlık tarihini çok derinden
etkileyemedi ama, arkasından gelenlere ilham veren yüzlerce
yaratıcı fikir ve bir ölümsüz Mona Lisa tablosu bıraktı. Jeoloji,
anatomi gibi ileride bilim olacak, bir çok disiplinde, ilk adımları
attı. Bugün yaratıcı insan tipinin, tarihsel kişiliğine, en uygun
figür Leonardo da Vinci'dir.
1452 - 1519
:
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1500 ila 1650 yılları arasında, batı dünyası dünya liderliğine
soyunmaya başladı. Oysa ki aynı yıllarda doğuda iki süper güç;
en parlak devirlerini yaşıyordu: Çin ve Osmanlı
İmparatorlukları. Bu iki dünya bilgi biriktirmekte, iki ayrı strateji
izlediler. Batıda, okullar, basılı ders kitapları ile eğitime
başladılar. Doğudaki süper güçler; ders kitaplarını; eğitim için
faydasız buldular. Bir süre sonra batıda okullar değişimin ve
yenilikçiliğin motoru oldular. Doğuda, ise reform hareketi adı
altında bazı değişim talepleri bile, okullara saldırı ile başlatıldı.
Leonardo da VINCI
Matematiksel gösterime imkan vermeyen hiçbir
inceleme bilim sayılamaz.
Mona Lisa - 1504
E.Arıoğlu
7
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
1543 yılında Kopernik, ölümünden biraz önce, dünyanın ve
gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü yazan ünlü
kitabını yayınladı. İnsanlık ilk defa üzerinde yaşadığı dünyanın,
evrenin merkezi olmadığını duyuyordu.
KOPERNİK
1473-1543
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
:
Dünya güneşin etrafında dönüyor ve dünya evrenin
merkezi değildir.
KEPLER
1571-1630
:
Gezegenler, güneş etrafında elips çizerek dönerler.
Güneş elipsin odaklarından birisidir - 1609
:
Gezegeni güneşe bağlayan
aralığında, eşit alan tarar.
vektör
eşit
zaman
E.Arıoğlu
8
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Kopernik'in kitabında bir çok hatalı bilgi vardı. Bu bilgiler, Galile
ve Kepler tarafından düzeltildiler. Galile, Kopernik'in
söylediklerini düzeltmekle kalmadı. Zamanı ölçen hassas
aletler, yıldızları gözleyen, çağına göre mükemmel teleskoplar
yaptı. Yer çekimi kanunu için kusursuz deneyler ve hakikata
çok yakın ölçümler gerçekleştirdi. Jüpiteri gözledi, ve güneşin
etrafındaki dönüşünün 12 yılda tamamlandığını hesapladı.
Galile bu çalışmaları ile insanlığa, bilgiyi sınamak için deney
ve ölçü yapılmasını öğretiyordu. Bu katkı, insanlık tarihi için en
büyük armağandı. Galile çalışmaları ile Newton'u esinlendiren
devlerden biriydi.
Galile GALILEO
1564-1642
:
Teleskop yaptım, Jüpiter’i gözledim:
Jüpiter’in 3 uydusu var; hep beraber güneşin etrafında
dönüyorlar.
Bir akrabasına yazdığı mektuptan - 1610
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
:
Geleneksel teorileri çürütecek bir çok kanıt topladım.
Kopernik’in yazgısını paylaşmaktan korktuğum için bunları gün ışığına
çıkarmıyorum.
Kepler’e mektuptan - 1611
:
Dünya güneşin etrafında dönüyor… Ama hala dönüyor. - 1632
:
… Söz konusu yanlış doktirini savunmayacağım, öğretmeyeceğim.
Engizisyon Önünde Okuduğu Özür Metninden - 21 Haziran 1633
E.Arıoğlu
9
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Francis Bacon, 1605 yılında yayınladığı Bilginin Gelişimi adlı
ünlü yapıtında, bilgiyi tümevarım metodu ile sınamanın
dünyayı değiştireceğini söylüyordu. Diğer taraftan Descartes
1600'lü yılların ilk yarısında analitik düşünceyi geliştirdi, bilimsel
metodta matematik ve kuşkuculuğun önemi üzerinde durdu,
Newton'a ilham kaynağı oldu. Düşünüyorum o halde varım
dedi. 19uncu asrın sonlarında bazı düşünürler bu özdeyişi
yapıyorum, o halde varım şekline soktular.
Francis BACON
1561 - 1626
:
Bilgi güçtür.
Gerçek bilim, sebepler üzerine kuruludur.
: Normal insan öğretilere hayran olur; sanatkar reddeder;
akıllı kişi onları kullanır.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
:
Rene DESCARTES
1596 - 1650
:
Düşünüyorum, öyleyse varım...
:
Güçlükleri, çözümlenebilecek kadar küçük parçalara böl;
en basitten en karmaşık bilgilere doğru ilerle.
E.Arıoğlu
10
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
İngiltere'de 1642 ve 1688 yıllarında krala karşı devrimler
yapıldı. 1688 devriminden hemen sonra İngiliz düşünür Locke
yazdığı eserde krallığın ilahi haklarına karşı çıkıyor ve
insanların doğal ve vazgeçilmez haklarından bahsediyordu.
Locke yüzyıl sonraki, iki büyük devrime kaynaklık etti: Amerikan
Anayasası ve Fransız Devrimi.
John LOCKE
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1632 - 1704
:
Halkın, yasa koyucuların keyfi davranışları karşısında
devrettiği yetkilerini geri alma, zorlamalara karşı
koyma ve kendini koruma hakkı vardır.
:
Her insanın kişilik mülkiyeti, hiçkimseye değil, yalnız
kendisine aittir.
E.Arıoğlu
11
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
1700’lerin başında, Newton evreni inceliyor ve nasıl çalıştığını
tarifliyordu. Newton eserlerinde; dünya etrafında dönen; insan
eli ile yapılabilecek bir uydudan da bahsediyordu. Leibniz
hemen hemen aynı yıllarda tüm rakkamların dijital olarak, yani
0 ve 1 sayıları ile, ifade edilebileceğini bulmuş ve yayınlamıştı.
1700’ler başındaki sihirli dönemde, adeta birileri fırçayı eline
almış bugünleri tasvir ediyordu.
Sir Isaac NEWTON
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1642 - 1727
:
Devlerin omuzlarında durduğumdan daha ileriyi gördüm.
:
Sağlam bir tahmin olmadan hiçbir büyük keşif olamaz.
:
Her eylem, ona eşit değerde fakat ters yönde bir tepki ile
karşılaşır.
Gottfried Wilhelm LEIBNIZ
1646 - 1716
:
Zihnimizdeki fikirleri yeşertebilmek için deney bir
zorunluluktur.
E.Arıoğlu
12
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Endüstri Çağı’nın başlaması.
Buharın enerji olarak kullanımı.
James WATT
1736 - 1819
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
İlk doğru-dürüst işleyebilen buharlı makinayı 1730’larda
Thomas Newcomen İngiltere’de yaptı ve kömür ocaklarını
basan suyu boşaltmada kullandı. 1765 tarihinde, bozulan bir
Newcomen makinesini onarmak üzere ele alan James Watt’ın
yepyeni bir buharlı makina oluşturduğunu ve bu makinanın
kömür üretimini, makina çalışmaya başlar başlamaz, üç kere
arttırdığını bilim tarihinden çok iyi biliyoruz. Artık tarım yapan
toplumun, yazgısı değişmişti. İnsanlık 100 yıl içinde tarım
çiftliklerinden, fabrikaların etrafında yeni şehirlere taşındı.
Böylece bugün endüstri devrimi olarak andığımız, insanlığın
olağanüstü serüvenleri ile dolu ve olağanüstü zenginlik yaratan
bir dönem başlıyordu.
Newcomen Makinası - 1730
Watt Makinası - 1760
E.Arıoğlu
13
Sayın Başkan,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
İnsanlığın, harikulade başarılarından birisi daha 1750-1770
tarihleri arasında gerçekleştirildi. Editörlüğü Denis Diderot ve
Jean d'Alembert'in yaptığı Encyclopédie basılarak yayınlandı.
Eser zamanın bir çok zenaatlerine ait bilgileri de sistematize
ederek yayınlıyordu. O tarihe kadar, bu tür bir çok bilgi, örneğin
yelkenli bir geminin yönetilmesi gibi bilgiler yazıya
geçirilememişti. Artık çıraklık yapmadan, ustadan başka birşey,
diğer kelimelerle teknolog yetiştirmek mümkün kılınmıştı ve
mühendis okulları kurulabilirdi.
1642- 1727
:
Bilime doğru atılan ilk adım şüphe duymaktır.
Adam SMITH
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1776’da Adam Smith, Milletlerin Serveti adlı ünlü eserini
yayınlayarak, endüstri devriminin Liberal dünya görüşünü
oluşturdu ve ulus devletin’in bilimsel yapısı kuruldu. 1789’da
Fransız Devrimi oldu ve ulusal egemenlik kavramının temelleri
atıldı. İnsanlık, bir yandan yeni teknolojiler geliştiriyor, bir
yandan da sosyal yapıda önemli değişimleri yapıyordu.
Denis DIDEROT
1723 - 1790
:
Bırakınız yapsınlar… Bırakınız geçsinler…
: Pazarlık etme,
hiçbir canlıda bulunmayan, sadece
insanoğluna ait bir özelliktir.
:
Herkes kendi çıkarını gözetir. Ancak bunu yaparken,
toplumun çıkarları da düşündüğümüzden daha çok
gözetilmiş olur.
E.Arıoğlu
14
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
1787 yılında Amerika Birleşik Devletleri Anayasası ilan edildi.
İnsanlık tarihinde ilk defa yasama, yürütme ve yargı
birbirinden ayrıldı. Aynı anayasa metninde, insanlığın gelişimi
için çok özel bir madde düzenlenmişti. 8inci bölüm 1inci
George WASHINGTON
madde: “Kongre; yazar ve bilim adamlarının yazı ve
1732 - 1799
buluşlarına ilişkin özel haklarını koruyarak bilim ve yararlı
:
sanatların gelişimini sağlar”. Amerikan anayasası bir çok
ülke için ilham kaynağı oldu. Ancak bazı ülkeler 8inci bölümde
Himayemizi bilim ve edebiyatın geliştirilmesinden
daha fazla hak eden hiçbir şey yoktur. Bilgi her ülke
için halkın mutluluğunu getiren en kesin araçtır.
ki birinci madde'yi görmezden geldiler. 1790 yılında George
deyişi ile patent kanunu, “deha ateşine ilgi yakıtını vermişti”.
Amerika o tarihten beri buluş sayısında çok açık farkla dünya
birinciliğini hep sürdürdü. 1850'li yıllarda 3000 adet olan yıllık
yeni patent sayısı, 20inci yüzyılın başında 100.000'lere,
bugünlerde ise 600.000'lere ulaştı.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Washington, patent yasasını imzaladı. Abraham Lincoln'ün
Abraham LINCOLN
1809 - 1865
:
Bir neslin okul dershanelerinde bulunan felsefe,
gelecekte aynı neslin hükümetlerinin felsefesi
olacaktır.
E.Arıoğlu
15
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
1870'li yıllara gelindiğinde endüstri devrimi yepyeni bir sınıf
doğurmuştu: İşçi sınıfı. İşçi sınıfı üretimden pay istiyordu. Karl
Marx'ın Das Kapital adlı eserinin ilk cildi 1867'de, ikinci cildi ise
ölümünden üç yıl sonra 1883'de yayınlandı. Artık tarih
sahnesinde bütün isimler yerini almıştı.
Karl MARX
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1818 - 1883
:
… Düşüncenin doğruluğu ve gücü pratikte
kanıtlanmalıdır. Asıl iş, dünyayı değiştirmektir.
:
… Siyasi iktidarı ele geçirmek; bugün; artık işçi
sınıflarının büyük görevi olmuştur.
E.Arıoğlu
16
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
İnsanlık 1770-1870 arasında, diğer kelimelerle bir yüz yılda
birçok teknolojiler geliştirdi, fabrikalar kurdu. Kentleşti. Bu
gelişmenin en önemli etkeni, bilginin anlamında sağlanan
değişimdi. Bilgi'nin amacı üretime yönlendirilmişti. Böylece
mevcut bilgiler üretim aletlerine, üretim süreçlerine ve ürünlere
gözlem yaparak bir çevrim içinde uygulanıyor ve verimleri
durmadan artırılabiliyordu. İlk yüzyıllık bu döneme iktisat
tarihçeleri endüstri devrimi dediler.
Demek ki, elimizde tekrarlanmayacak 960 deney var...
:
Hiçbir icadım tesadüfen ortaya çıkmadı, herbiri yoğun bir çalışmanın
ürünüdür.
:
Dehanın %1’i ilham ise, %99’u alın teridir.
Kar bonize
pamuk flaman
Kısmi vaku mlu lamba
Thomas Alva EDISON
1847 - 1931
Kar bon flaman
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Amerika'nın en verimli buluşcusu olan, Thomas Alva Edison;
kendisinin buluş fabrikası olarak adlandırdığı meşhur
Laboratuvarını; 1876 yılında kurdu. 1878 yılında İngiliz bilim
adamı Joseph Swan karbonize pamuk flamanlı ilk elektrik
lambasını icat etti. Bir yıl sonra Edison karbonize kağıt flamanlı
ve vakumlu ampulu üretti. 1880'li yıllarda Edison önce kendi
adına daha sonra Swan ile birleşerek bir elektrik şirketi kurdu.
Edison ölünceye kadar 1083 patent aldı. En özgün icadı, 1877
yılında icat ettiği fonograftı. Aldığı patentlerin sayısı bir dünya
rekorudur. Bu nedenle bilim tarihinde Edison gelmiş geçmiş en
büyük buluşcu olarak kabul edilir.
:
Elektrik Ampulü
Swan - 1878
Elektrik Ampulü
Edison - 1879
Edison Fonografı - 1877
E.Arıoğlu
17
Sayın Başkan,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Fabrika içindeki işler bilimsel olarak incelenmelidir.
: Fabrika içindeki işlerin organize edilmesi zenginlik getirir.
:
Bu zenginlikten işçilere pay verilmelidir.
:
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Seneler 1881 yılına geldiğinde, Amerika'da F.W. Taylor
fabrikalarda bir devrim başlattı. Bilgiyi fabrika işçisinin
faaliyetlerine uyguladı. Taylor “iş; bilimsel olarak
incelenmeli” diyordu. Yaptığı analizlerle, işin basit ve
tekrarlanan hareketlerden oluştuğunu gösterdi. Getirdiği teoriye
sendikalar karşı çıktılar. Çünkü, Taylor'a göre beden işçiliğinde
sadece iş vardı. Vasıflı işçi yoktu. Taylor “iş analizleri işçi ile
veya onun danışmanlığında yapılmalı” diyordu. Ayrıca
fabrikalarda;
yetkilerin
sahiplere
değil;
işi
bilen
profosyonellere bırakılmasının verimi artıracağını söylüyordu.
Fabrika sahipleri kendisine çok kızdılar. Taylor iki kesime de
yaranamamıştı ama; İkinci Dünya Savaşı'nda Amerikan
fabrikalarının hızla askeri amaçlara çevrilmesini olanaklı
kılmıştı. Taylor'un başlattığı devrime daha sonraları üretimde
verimlilik devrimi denildi ve 70 yıl içinde dünyayı sardı.
Taylor'un fikirleri endüstriyel verimi öylesine artırdı ki, işçi
sınıfının geliri hızla yükseldi. Yoksul işçi sınıfı 50 yıl içinde,
herşeye sahip bir orta sınıfa dönüştü. Bazı düşünürler daha
sonraları, biraz abartılı olsada; demirperdeyi çökertenin Taylor
olduğunu iddia ettiler.
Fabrikaları, işi bilenler yönetirlerse, verim artar. Fabrika sahipleri
bu verimi yöneticiler ve işçilerle paylaşmalıdır.
Frederic W. TAYLOR
1856 - 1915
E.Arıoğlu
18
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
1885 yılında, üç tekerli, ahşap çerçeveli, 2 silindirli, buharla
çalışan, saatteki hızı 5 km kadar olan ilk otomobil yürümeye
başladı. 1889'da Daimler 4 kişilik bir otomobili Paris Fuarı'nda
teşhir etti. Ford, meşhur T Modeli otomobilini; bant sistemi
içinde; 1903 yılından itibaren üretmeye başladı ve 20 yılda 18
milyon otomobil sattı.
Ford üretim bandı
Ford T Modeli - 1913
:
İnsanın, inanıp ta gerçekleştiremeyeceği çok az
şey olduğuna inanıyorum.
:
İşinden zevk duyamayan, ücretinin en önemli
bölümünü almıyordur.
Henry FORD
1863 - 1947
E.Arıoğlu
19
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
1903 yılının Aralık ayında Wright kardeşler 12 beygir gücünde
bir motorla donatılmış uçağa benzer bir aleti, 12 saniye havada
tutmayı ve 40m ileriye kondurmayı başardılar. Atlantiğin
Lindbergh tarafından aşılması için 1927 yılına gelinmeliydi.
Ancak bu uçuştan sonra, dünya kamuoyunun ilgisi, geleceğin
en önemli aracı olacak uçaklara yöneltilebildi.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
:
Uçmaktan çok, konuşan bir kuş
olmak istemiyorum.
:
Ölüme meydan okuyan
pilotum.
Wilbur WRIGHT
Charles LINDBERGH
1867 - 1912
1902 - 1974
Wright Kardeşler
1903
Lindbergh
1927
E.Arıoğlu
20
Değerli Konuklar;
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Albert EINSTEIN
1879- 1955
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Yirminci asrın başlarına gelindiğinde modern fizikte çok önemli
gelişmeler oldu. Bütün asra damgasını vuracak olan Einstein
arka arkaya yayınladığı makalelerle Newton’un mekanik
evrenini bir yandan değiştiriyor ve daha doğru bir betimleme
olan görecelik kuramı ile yeniden inşa ediyordu. Ayrıca madde
ile enerji arasındaki ilişkiyi kuruyordu. Aynı zamanda, atom-altı
boyutlarda geçerliliğini yitiren görecelik kuramı yerine,
quantum mekaniğinin temellerini atıyordu. 1925’li yıllara
kadar genel görecelik kuramı ve quantum mekaniği,
zamanın fizikçilerinin olağanüstü katkıları ile, yeteri kadar
olgunlaştırılmıştı. Heisenberg 20ci yüzyılın ilk yarısında (1901 1976) kuantum mekaniği ile ilgili belirsizlik teorisini ortaya
koydu ve geliştirdi. Bu görüş sistem bazı idi ve; Descartes'in
parçalara bölerek bütünü kavrama paradigması yerine; "bütün
parçaların niteliklerinden daha fazla bir şeydir" veya başka
bir deyişle "bir sistem parçalara ayrılarak kavranamaz,
parçaların özellikleri bütünün özelliklerini içermez" olarak
ifadelendirilebilen yepyeni bir paradigmanın doğmasına yol
açtı. Artık insanlık daha büyük ve verimli değişimlere hazırdı.
:
Bir problem, oluştuğu zamanın düşünce düzeyi ile
çözülemez.
:
Güçlüklerin ortasında yeni fırsatlar yatar.
:
Özel bir yeteneğim yok, sadece meraklıyım.
:
Sosyal çevrenin ön yargılarını değiştirmek bazen
atomu parçalamaktan daha zordur.
E.Arıoğlu
21
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Endüstri toplumları enerji olarak önceleri buhar, daha sonra
fosil esaslı yakıtları kullandılar, iki dünya harbi yaptılar. 1945
yılına gelindiğinde ulaştıkları bilgi ve teknolojik seviyelerle önce
atomik fizyon ilkesi ile ve bundan bir kaç yıl sonra da, güneşin
içindeki fiziksel enerji salınımını kopya ederek bombalar
yaptılar. Atom bombasını iki kere insanlara uyguladılar.
Japonya teslim oldu. Hidrojen bombalarını ise okyanus içinde
ve yeraltlarında denediler. Çevreye çok zarar verdiler. Artık
insanlık bu konuda bundan daha çok ileri gitmemeli idi.
Endüstri toplumlarının mekanik gelişim süreci sona ermeliydi.
Atom enerjisinin ortaya çıkması yeni bir problem
doğurmadı. Sadece, mevcut bir problemin çözülmesi
gereğini daha acil hale getirdi.
Albert EINSTEIN
1879- 1955
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Amerika Birleşik
Devletleri'nde, Er Hakları yasası kabul edildi. Yasaya göre,
savaştan dönen her askere, dilerse üniversiteye devam etmesi
için hükümet tarafından burs verilmesi kararlaştırılmıştı.
Böylece A.B.D.'de aniden üniversite mezunları sayısında çok
önemli bir sıçrama oldu. Sosyolog araştırmanlar Amerika'nın
gelişim tarihinde bu yasanın patent kanunu kadar önem
taşıdığını saptadılar ve Amerika Birleşik Devletlerinin bilgi
toplumuna hızla dönüşmesinde en büyük payın bu yasaya ait
olduğunu ifade ettiler.
:
Hiroşima 9 Ağustos 1945
E.Arıoğlu
22
Sayın Başkan,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
İkinci Dünya savaşı bittiğinde vakumlu tüp ve transistor evrim
zincirinin ilk halkaları da oluşmuştu. 1946 yılında ilk bilgisayar,
ENIAC üretildi. Böylece insanlık, sermaye ve mal üretmekten;
bilim yaparak daha hızlı bilgi üretme ve biriktirme sürecine
geçiyordu. Bu yeni süreç ise; felsefi anlamda; yaşadığımız
evrenin ekolojisi ile çatışmayı bırakarak, onunla uyumlaşmaya
geçişi simgeliyordu.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Toplumların sosyo - ekonomik gelişme nedenleri üzerinde
araştırma yapanlar, 1950'li yıllarda ilginç bulgulara ulaştılar.
Amerikalı iktisatçı Solow, 1957 yılında yayınladığı ünlü
incelemesinde şöyle söylüyordu; "Bilinen ekonomik büyüme
nedenlerine, (kapitalin ve işçi emeğinin kalitesinin artmasına)
yeni bir unsur daha eklenmiştir: Teknolojik gelişme.
Ekonominin arızasız ve eflasyonsuz büyümesi için,
teknolojik gelişme şarttır. Bugün, ekonomide teknolojik
gelişmeleri artıracak iklimlendirmeyi sağlamak; devletlerin
en önde gelen görevleri arasına girmiştir. Ayrıca, devlet
gelirlerinin en verimli değerlendirme alanı, teknolojik
gelişmelere yapılacak yatırımları desteklemektir". Solow,
Başkan Kennedy'nin danışmanı olarak, fikirleri doğrultusunda
“aya yapılan ilk insanlı uçuş projesinin” en büyük destekcisi
oldu. Ayrıca bahsi geçen çözümlemesiyle 1987 yılında Nobel
Ekonomi ödülü aldı.
ENIAC Bilgisayarı - 1946
Bilgisayar - 2000
Electronic Numerical Integrator & Computer
93 m²
5,000
18,000
160,000 Watt
alan
işlem / saniye
vakum tüp
enerji sarfiyatı
0.05 m²
10 milyar
7.5 milyon
60 Watt
alan (20x25 cm)
işlem / saniye
transistör
enerji sarfiyatı
E.Arıoğlu
23
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Amerika 1968'de aya ayak bastı. Artık dünyada yeni bir dönem
başlıyordu. Bilgi, bilim ve teknoloji hakiki zenginlik yaratan
unsur olacaktı. Böylece sıra yönetim devrimine gelmişti.
Fabrikalardaki beyaz yakalı yöneticilerin yaptığı işe, bilgi işleme
çevrimi uygulanacak ve bundan böyle beden işçisi olmayanların
verimi çok daha önemli olacaktı. Bu ise mevcut bilgilere,
bilginin tekrar tekrar uygulanması ile başarılacaktı. Bunu
başaran toplumlara da bilgi toplumu adı verilecekti.
İnsan için küçük, insanlık için dev bir adım.
Neil ARMSTORONG
1930 -
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bu güzel öykünün en muhteşem yanı, bilim ve teknoloji için
yapılan yatırımlarının insanlığa (ama en önce yatırımı
yapanlara)
olağanüstü
ve
sonu
olmayan
imkanlar
sağlamasıydı. Bu yatırımlar; değişimleri sağladı, yeni bilgiler ve
teknolojiler doğurdu, insanın kapasitesini geliştirdi, yeni işler
yarattı, insanlığı doğayı bilinçli kullanmaya sevketti ve nihayet,
insan ömrünü uzatarak yaşam kalitesini arttırdı. Peki, ayda
gezinebilen insanlığın tüm işleri yolunda mıydı?
:
Ayda ilk insan adımları - 1968
E.Arıoğlu
24
Sayın Başkan, değerli konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bugün dünyada herşey yolunda mıdır sorusuna insanlığın yüz
akı ile verebileceği bir cevap yoktur. Endüstri çağında yaratılan
refah seviyesine, ancak dünyanın küçük bir azınlığı
ulaşabilmiştir. Ancak bu refahın pahası olan derin çevre ve gelir
farkları sorunları için ödenmekte olan bedelleri yalnız mutlu
azınlık değil
bütün insanlık ödemektedir. 21ci yüzyılda
insanlığın önünde duran en çetrefil soru: Dünyada pekçok şeye
sahip gelişkin ülkeler azınlığı ile, pekçok şeyden yoksun dünya
çoğunluğu arasındaki uçurumu heran derinleştiren süreç nasıl
ve ne zaman durdurulacak ve ne zaman farkın onarılmasına
geçilecektir. Bugünden bellidir ki bu konuda sarfedilen gayretler
henüz çok çelimsiz ve yetersizdir. Tarih, bu konuda kalkınma
hamlesinde geç kalmış veya başarılı olamamış ülkelere
yükleyebileceği sorumluluktan daha fazlasını gelişmiş ülkelere
yükleyecektir. Bu nedenle insanlığın çok daha fazla bilgiye,
bilime, teknolojiye, eğitimli insanlara ve düşünce yapısında
olağanüstü değişimlere ihtiyaçı vardır. Özetle 21ci yüzyılın
başlarında insanlık bu konuyu gündemine alarak olağanüstü ter
atacaktır.
Sanatçı: Erdoğa n Başol
E.Arıoğlu
25
Sayın Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
TÜRKİYE GERÇEKLERİ
”
Milli Gelirimiz 2,700 $/kişi...çok düşük
- Tabii kaynaklarla orantılı değil; İleri ülkelerle fark çok açılıyor
”
Ülkede ağır eğitim sorunu var.
- Kaynak yetersiz (120 USD/kişi) g elişmiş ülkelerde: 1,0 00 - 3,000 USD/kişi
- Kalite yok
- Örgün yüksek öğretimde okullaşma % 12… çok yetersiz
”
Türkiye, Ar-Ge’ye önem vermiyor.
- Yetersiz kaynak
- Kaynak çarpıklığı
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Güzel ülkemiz Türkiye yetişkin insan kaynaklarına,
çoğrafyasının son onlu yıllarda sunduğu tarihi olanaklara
rağmen;
hala
kalkınmasını
tamamlayamayan,
kronik
eflasyondan
kurtulamayan,
değişimlerini
zamanında
başaramayan, sorunlarını çözemeyen talihsiz ülkeler
arasındadır.
Biliyorsunuz
ekonomik
büyümemizi
gerçekleştirmek için 27 kere IMF ile anlaşma imzaladık. Türkiye
ilerlemek şöyle dursun, son krizlerle milli gelir seviyesi 1980'li 1990 senelere gerilemiştir. Son krizden önce 3000 dolarlık milli
gelir seviyesine muhtemelen ancak 5 yıl içinde geri
dönebileceğiz. Son yıllarda yaşanan derin kriz, gizli ve açık
işsizliği yaygınlaştırıyor. Hukuk sistemizde yetersizlikler var,
yeterince hızlı çalışamıyor. Eğitim sistemimiz çağdaş düzeyde
değil. Toplumumuzda sosyal gerilimler artıyor. İnanca bağlı
değerlerde aşınmalar veya radikalleşme eğilimleri gözleniyor.
Türkiye uluslararası ilişkilerini sağlıklı yönetemiyor. Manevra
alanı hergeçen gün daralıyor. Dış politikada uluslararası
gündem kurmakta yeterli etkinliğe sahip değiliz. Demokratik
yapımızın vazgeçilmez unsurları partilerimizin, toplumun
endişelerini, istemlerini zamanında sezerek çözümler
üretememesi sorunlarımızı büyütüyor. Kamu oyunun gündemi
geçici, sunni, önemi olmayan, hedef şaşırtıcı konularla dolu.
”
10 USD/kişi-Türkiye ; 1,0 00 US D/kişi-A BD
% 20 e ndüstri , %80 kamu (e ndüstri %6 0 ol mal ı)
Türkiye, Endüstri için Patent üretmiyor - üretemiyor.
2 Patent / Milyon kişi başına (Türkiye) - 2,500 Patent / Milyon kişi başına (ABD)
”
Ekonomide çalışan nüfusumuz yeterli seviyede eğitimli değil (28 Milyon İnsan).
% 20 Sadece Okur-yazar; % 53 İlkokul + Ortaokul Mezunu; % 20 Lise, Meslek Lisesi Mezunu;
% 7 Yüksek Öğrenim Mezunu
”
Sorunlarımızı çözemiyoruz.
Sorun çözme hızı yetersiz / Çözümler lojik değil ve kısa vadeli / Öncellik ve bütünsellik yok /
Kaynak israfı var
”
Bütçe Açığı her yıl -normal karşılanamayacak boyutta- devamlı büyüyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa, 2002 ilk 3 aylık dönemde faiz ödemeleri devlet gelirlerinin %141’i olmuş.
E.Arıoğlu
26
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Bugünlerde Türk insanının kafasında en çok gezinen düşünce,
yarınımız ne olacak sorusudur. Henüz sorular netleşmemiş
olabilir. Sorunların krizden ne zaman çıkarız, bizi kim
kurtaracak, IMF para verecek mi, dolar kuru ne olacak,
işimi muhaza edebilecek miyim gibi kısa vadeli sorular
etrafında dönmesi önemli değildir. Ama sorular çok kısa bir
süre içinde tüm toplum katmanlarında hakiki bir tespite
ulaşmaktadır: DEĞİŞİM.
Toplumda hakiki önderlik görevi yüklenenler, toplumun istemini
ve sorularını önceden sezer ve iyice okurlar. Cevapla ilgili
öneriler geliştirir, yaratıcı çıkış yoları bulurlar. Onlar, bundan
dolayı önderdirler. Bugün Türkiye her kesimden binlerce öndere
özlem duymaktadır.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Özetlenirse, Türkiye sürekli çağa ayak uydurmakta geç kalıyor
ve çağdaş ülkelerle arasındaki refah seviyesi farkı hızla
açılıyor.
Sanatçı: Hasan Ayçın
E.Arıoğlu
27
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Bugün parlementonun, toplum önderinin önündeki görev,
değişimi başlatmak ve uslünce yönetmektir. Çağımızda
toplumsal değişim yalnız ve yanlız toplumların bilgi
biriktirmeleri, bilgi işlemeleri, teknoloji ve bilime dayalı
düşünce geliştirerek bunları eylem ve davranışlarına
yansıtmaları ile sağlanır. Tarih ispatlamıştır ki bilgi işlemek
toplumsal değişimin kurumayan asli pınarıdır.
Bilgi işleme, bir toplumda gereğince uygulandığında; o topluma
muhteşem ödüller sunar. Bilgi üretimi sözkonusu olduğunda;
hiçbir ülkenin mevcut doğal kaynak çokluğu ve zenginlikleri;
üstünlük yaratamaz. Gerekli tek üstünlük; evrensel olarak
mevcut bilgilerden faydalanabilme ve toplumda bilimsel
düşünceyi hakim kılabilme yeteneğidir. Bu ise; toplumların
eğitimdeki başarı sorunu olup; yalnız ve yalnız ülkede
yaşayanların bilgi işlemeyi bilip, bilmemesine bağlıdır.
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Türk insanının değişimle ilgili taleplerini devletine duyduğu
saygıdan söyleme getirmemesini ve sessizliğini yanlış
değerlendirilmemelidir. Krizde sergilenen davranışlar ve Türk
insanının çehresinden taşan ifadeler, gözlerine çivilenmiş
bakışlar, sözlerin çok ötesindedir. Kısaca, yakın gelecek ile ilgili
istemler, haykırış ve çığlıklara dönüşmeden; çözümler üretmek,
şüphesiz hem toplumsal maliyet hemde elde edilecek sonuçlar
açısından çok daha akılcıdır.
Sanatçı: Tolga Ç akır
E.Arıoğlu
28
Çok Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Tarih bize öğretmiştir ki; toplumsal acılar; toplumları dinç ve
kararlı hamlelere sevk eder. Değişimin kaçınılmaz olduğu
dönemlerde, bireylerinin maddi ve manevi tüm güçlerini bir
araya getirmesi ve aynı yöne sevk etmesi zorunluluktur. Kıt
kaynaklarla hedeflere ancak bu şekilde ulaşılabilir. Türkiye
bugün böyle bir dönemden geçmektedir. Son yaşanan olaylar,
böyle bir toparlanma sürecine girilmesini bir yandan mümkün
kılarken, diğer taraftan kaçınılmaz hale getirmiştir. Artık
hedefler günü kurtarmak veya zaman kazanmak olamaz. Bütün
güçler uzun vadeli hedeflere yöneltilmelidir. Bu kararlı tutum ve
beraberlikten doğacak olağan üstü güç başarının garantisidir.
Sanatçı: İsmail Gülg eç
E.Arıoğlu
29
Çok Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
ÖNCELİKLER LİSTESİ
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bugün size özetlediğim tespit ve görüşlerim bir entellektüel
tatmin için eleştiri yumakları örmek veya yaygın olarak
toplumumuzda gözlenen ümitsizlik ve bıkkınlık duygularını
körüklemek için söyleme getirilmemiştir. Aksine Türkiye'nin
geleceğine uzanan köprünün bir daha arızalanmayacak
şekilde, çok daha sağlam inşa edilebileceğini belirtmek için size
sunulmuştur. Türk tarihinde zaman zaman gözlendiği gibi, yine
az zamanda çok ve kalıcı işler başarılmasına ihtiyaç vardır.
Sıkıntılar ve acılar insanımızın değişmez kaderi değildir.
Toplumumuz, topluca ve tekrar kendine ve özenle kurduğu
parlementler sisteme inancını yenileyerek şevk ve umut içinde
yeni bir Türkiye'yi inşa etmeye yönelmelidir. Her çözümü
devletimizden beklemeye ve duraksamaya da gerek yoktur.
Özel sektörü, meslek kuruluşlarını, gönüllü kuruluşları ve
yurttaşlarımızı
yapılacak
çok
önemli
hazırlık
işleri
beklemektedir.
”
Bilimsel Davranışı İlke edinmiş Partiler - Alternatif Kalkınma Programları
”
Çalışkan ve Bilime Duyarlı Bir Parlamento
”
Bir Uçuş Ekibi Niteliğinde, Hazırlıklı Hükümet
”
Ar-Ge için Milli Gelirden Yıllık %3 Kaynak (% 40 DE VLET - %60 ÖZEL SEKTÖ R)
”
Çalışan nüfus için yaratıcı Eğitim Programı Uygulaması
”
Temel Eğitim için Bilgi İşleme Eğitim Programı - Öğretmen Eğitimi
”
Üniversitelerde, Gece Meslek-içi Eğitimleri
”
Okullarda, Gece Halk ve Veli Eğitim Programları
”
Ülke Çapında Bilim Bilinci Yaratılması Programı’nın Hazırlanması - Uygulanması
”
Teknoloji üretme seferberliği - Temel Eğitim’in 11 yıla çıkarılması.
Türkiye’nin Teknoparklar’la donatılması - Kentleşmeyi yönetmek için yerel yönetim
+ Ekonomik güçler + Üniversiteler + Medya İşbirliği.
E.Arıoğlu
30
Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Hissettiğiniz gibi, konuşmamın her bölümünde vurgulamaya
çalıştığım söylem: Toplumların yazgısı yoktur ancak tercihleri
ve seçimleri vardır.
”
”
”
”
”
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Bugün ülkemizde değişim ihtiyacı kaçınılmaz hale gelmişse;
Atatürk'ün belirlediği çağdaş uygarlığa ulaşma iddiasına sahip
çıkılacaksa; Türkiye dünyada saygın bir yer istiyorsa; Bilimden
Haberdar ve bilgi işleyen yeni bir Türkiye yapılandırma
ülküsü etrafında kilitlenmeliyiz. Böylece kısa sürede evrensel
boyutta rekabetçi, yarınına güvenle bakan, endişelerden uzak
ve mutlu yaşayan, çağdaş uygarlığın güzellikleri ile donanmış
yepyeni bir Türkiye oluşturmak hayal olmaktan çıkarak yakın
bir gerçek olacaktır.
DEVLETİN YENİ NİTELİKLERİ
Tüm yapılanmalarda
Saydamlık, Kuvvetler
Ayrımı, Fırsat
Eşitliği,
Düşünce Özgürlüğü, Vicdan Özgürlüğü, Yurttaşların doğuştan sahip oldukları
hak ve özgürlüklerin gözetimi.
”
”
”
”
”
”
”
”
”
”
Demokratik, Laik, Sosyal, Teknik ve Hukuk Devleti,
Ekonomik Hayata Giren Değil, İklimlendiren,
Açık - Şeffaf,
Özgürlükçü,
Reformcu,
Üretimi Teşvik Eden,
Birey Merkezli,
Tutumlu,
Sorumlu,
Denetime Bütün Yapılarıyla Açık, Saydam
Teknik Hizmet Sunan, Topluma Hesap Veren
Araştırma-Geliştirme’yi Destekleyen,
Bilgi Üretimine Çok Önem Veren,
Sağlık ve Eğitim Hizmetlerinde Eşit Fırsat Yaratan,
Demokratik Katılımı, Özgürlükleri Geliştiren.
E.Arıoğlu
31
Çok Değerli Konuklar,
“Toplumsal Değişimin Dinamikleri”
Bu duygu ve düşüncelerle, beni dinlemekte gösterdiğiniz sabra
teşekkür ediyor ve Değerli dost Galip Esmer Beyefendi'ye
öğrencilerinin sevgi çenberi içinde sağlıklı, uzun, başarılı
çalışmalarla dolu bir yaşam diliyorum.
BİLGİ İŞLEME
BİLİM ve TEKNOLOJİ
FİKRİ MÜLKİYET
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM ve SÜREKLİ GELİŞME
DAHA YÜKSEK DÜZEYDE BÜYÜME
Haziran 2002 / AS./ EA konferans-toplantı / ToplumsalDegisiminDinamikleriDagitim
Ersin Arıoğlu / 04 Haziran 2002,İstanbul
Sanatçı: Nizamettin Mollsalihoğlu
E.Arıoğlu
32

Benzer belgeler

Yöneticiliğin (Mühendisliğin) Toplumsal Sorumluluğu / Koç

Yöneticiliğin (Mühendisliğin) Toplumsal Sorumluluğu / Koç yıl içinde olağanüstü hızla birçok teknolojiler geliştirdi, fabrikalar kurdu. Fabrikalar etrafına kentler kurdu. Bu olağanüstü gelişmenin en önemli faktörü, bilginin anlamında sağlanan değişimdi. A...

Detaylı