03-11-2014 - GÜL

Transkript

03-11-2014 - GÜL
KAYA
Alüminyum
Demir Doğrama
Kapı - Pencere - Panjur - Daraba Ahmet KAYA
Sineklik - Çatı - Korkuluk ve Ferforje
İşleriniz İsteğinize Göre
İtina ile Yapılır
Gsm: 0535 845 42 41
Küçük Sanayi Sitesi / GÜLNAR
Gülnar
Aydıncık
Gül-Ay
“HAFTALIK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE”
YIL: 15
SAYI: 753 03 KASIM 2014 Fiyatı: 25 Krş
Umutsuz
bekleyiş sürüyor
Ko m ş u i l ç e m i z E r m e n e k ’ i n
Güzelyurt Beldesinde Has Şekerler
Madencilik Şirketine ait kömür
ocağını su bastı. Salı günü öğle
yemeği sırasında 350 metrelik
derinliğindeki galeriye bir anda su dolmaya
başladı. 16 işçi havalandırma ve diğer
galerileri kullanarak kendi çabalarıyla
kurtuldu. 18 işçi ise mahsur kaldı. TTK'ya ait
kurtarma ekipleriyle, AFAD ekibi bölgede
çalışmalara devam ediyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin de 'Ahtapot' adlı su
tahliye cihazları çalışıyor. Ancak kömür
ocağında göçüklerin oluşması, suyun balçıklı
olması nedeniyle çalışmalar planlandığı gibi
gitmiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, ocakta 11 bin ton su olduğunu
Şu anda su seviyesi işçilerimizin
belirterek, ""Şu
bulunduğu seviyenin üstünde bulunuyor"
dedi.
Ailelerin acı bekleyişi devam ediyor.
Herkesin acı bir hikayesi var. Bunlardan biri de
maden ocağında mahsur kalan işçilerden
Hüseyin Gültek'in bir oğlu oldu... İşçiler için
umut tükense de bütün Türkiye işçilerimizin
kurtulması için dua ediyor.
Ermenek'te maden ocağını su basması
sonucu mahsur kalan işçilerin isimleri belli
oldu. Madende mahsur kalan 18 işçinin isimleri
e: ”Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali
şöyl
şöyle:
Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat,
Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil
Yaman, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin
Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha,
Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Recep Çiloğlu,
Ömer Cansu”
Kömür ocaklarında çalışan bir çok Gülnarlı
işçiler var. Göçük olan şirkette hiç bir Gülnarlı
çalışanın olmadığı kaydedildi.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
Diversity (Farklılık) Derneği Gülnar Gönüllüsü Hikmet Yıldız:
Kurbanlarınızı yerine ulaştırdık
Diversity (Farklılık) Derneği Gülnar
Gönüllüsü Hikmet Yıldız, bu yılda
kurban bayramını Afrika kıtasında
bulunan Kenya ülkesinin Bomsa
kentinde fakir Afrikalı Müslümanlarla beraber kurban bayramını kutladı.
Türkiye'den gönderilen kurbanların kesilmesi
ve dağıtılması görevini tamamlayarak Gülnar'a
geldi.
Konu ile ilgili gazetemize yaptığı
açıklamada: "Afrika hizmetlerinin hizmet
mücadelesine maddi ve
manevi destek verdiniz.
Sayenizde ihtiyaç sahibi bir
noktaya daha gittik, muhtaç
bir insana daha ulaştık. Kara
kıtanın aydınlık geleceği
inşaa edilirken sağlam bir
tuğla daha yerleştirdik.
Afrika da küçük ve emin
adımlar ile ilerlediğimiz
büyük davamız, sizlerin
destekleriyle muazzam
inkişaflara vesile olmakta.
Bu kurbanda da artarak
devam eden yardımlarınız ile
Afrika'nın geleceği olan
yüzlerce çocuk, tok
yatabilmenin huzurunu tattı.
Binlerce ev bu muhabbetin
bereketini yaşadı.
On binlerce Müslüman uzakta da olsa
kardeşleri olduğunun, yalnız olmadıkların
farkına vardı. Destekleriniz vesilesiyle bu
bayram; dualarında sizleri unutmayan, artık
bayramları bayram olan daha çok Afrikalı var.
Onlar adına Diversity (Farklılık) Derneği olarak
sizlere teşekkürü bir borç biliyorum. Bir kez
daha Kurbanlarını Afrikalı kardeşlerine
bağışlayan herkese teşekkür ediyorum"dedi.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
SATILIK EV
2 Katlı
Müstakil Tapulu
Kaloriferli,
Isı Yalıtımı
Yapılmış
İrtibat Tel: 0532 796 5539
Adres: Akdeniz Mah. Tavşan Tepe Mah. / GÜLNAR
Cumhuriyet Bayramını
hüzünlü kutladık
29 Ekim Cumhuriyet Bayramını komşu Ermenek
ilçemizdeki yaşanan kömür faciası nedeniyle
buruk kutladık.
Cumhuriyet Bayramında ilk tören 28 Ekim Salı
günü saat 13:00'de Atatürk anıtına çelenglerin konması,
saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sabah saat
09:15'te İlçe Kaymakamı İsmail Pendik'in Kaymakamlık
makamında tebrikleri kabulü ile başladı. Program Gülnar
Hatun Mesleki Anadolu Lisesi bahçesinde saygı duruşu ve
akabinde İstiklal Marşının okunmasıyla devam etti. İlçe
Kaymakamı İsmail Pendik, Garnizon Komutanı vekili Veysel
Mutlu ve Belediye Başkanı Ahmet Günel, öğrencilerin ve
halkın bayramını kutladı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı İlçe
Kaymakamı İsmail Pendik yaptı. Pendik; komşu İlçemiz
Ermenek'te yaşanan maden faciasından dolayı 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramımızda öğrencilerimizin hazırladıkları
gösterileri iptal ettik dedi.
Kaymakam Pendik
konuşmasında; "Gazi
Mustafa Kemal Atatürk
önderliğinde "Egemenlik
Kayıtsız Şartsız
Milletindir" ilkesiyle
Cumhuriyeti ilan etmiş,
milletimizin muasır
medeniyetler seviyesine
ulaşması yolunda en
önemli adımı atmıştır.
Bugün bizlere düşen
g ö re v ç a ğ d a ş l a ş m a
yolunda atılan adımları
daha da çoğaltmak ve
milletimizin refahını
artırarak, ulusumuzu dünya ulusları içerisinde hak ettiği yere
taşımaktır. Bu duygu ve düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramınızı canı gönülden kutluyor, başta vatanımızın
kurtarıcısı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa
Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi
şükran, rahmet ve saygıyla anıyorum" dedi.
Kaymakam İsmail Pendik'in konuşmasının ardından
öğrenciler günün anlamına binaen şiirler okudular. Daha
sonra günün anlamına binaen yapılan kompozisyon, şiir ve
resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri İlçe
Kaymakamı İsmail Pendik, Garnizon Komutanı Vekili Veysel
Mutlu ve Belediye Başkanı Ahmet Günel tarafından verildi.
Program geçit töreni ile son buldu.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
03 KASIM 2014
Gül-Ay - Sayfa 2
HABERLER
Suriyeli Göçmenlerin Sorunları Masada
Mersin Üniversitesi yeni kurulan Bölgesel
İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi
tarafından Suriyeli göçmenlerin
sorunlarını ele alan bir çalıştay
düzenlendi. Mersin'deki kamu kurumları,
sivil toplum kuruluşları ve mesleki kuruluşların
temsilcilerinin yanı sıra üniversitemiz öğretim
elemanları ve öğrencilerinin katılımıyla yapılan
çalıştayda, Suriyeli göçmenlerle ilgili olarak
istihdam, barınma, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik,
hukuki statü ve sosyal uyum gibi konular ele alındı,
tespitler ve çözüm önerileri yapıldı.
Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde 27 Ekim
Pazartesi günü yapılan çalıştayın açılış konukları
arasında Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Gürol
Emekdaş, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Tayyar Şen, Mezitli Kaymakamı Nazım Madenoğlu,
İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, İl Sağlık Müdürü
Doç. Dr. Kemal Başarılı yer aldı.
Açılışta söz alan Prof. Dr. Gürol Emekdaş,
Bölgesel İzleme Uygulama ve Araştırma
Merkezi'nin kuruluş süreci ve amaçlarından
bahsederek 2013 yılında kurulan merkezin ulusal
bazda olmasını amaçladıklarını ancak altyapıdaki
kaynak ve zaman sorunları nedeniyle öncelikli
olarak bölgesel merkez projesiyle yola çıktıklarını
belirtti.
Suriyeli göçmenler konusunun değerlendirmesine yönelik etkinlik fikrinin, daha önce
düzenlenen Üniversite-Kent İşbirliği Çalıştayı'nın bir
çıktısı olarak ortaya atıldığını belirten Prof. Dr.
Emekdaş, üniversitelerin eğitim-öğretim ve
araştırma-uygulama faaliyetlerinin yanı sıra içinde
bulunduğu topluma hizmet alanında da
sorumlulukları olduğunu dile getirdi. Çalıştayın bu
sorumluluk bilinciyle yapıldığını, başlangıçta küçük
ve yoğunlaştırılmış bir grupla akademik anlamda
mevcut durum analizi yapılacağını söyleyen Prof.
Dr. Emekdaş, konuyla ilgili yaşanan bilgi kirliliğine,
yaşanan sorunlara ve olaylara çözüm üretilebilmesi
ve bu yönde planlamalar yapılabilmesi için somut
verilerin olması gerektiğine işaret etti.
"Göç konusunu; hangi ülkeden olursa olsun
insanların barınma, beslenme ve yaşama haklarının
ön planda olduğunu göz ardı etmeden, objektif bir
gözle masaya yatırmak istedik. Elde edilen verileri
rapor haline getirirek devletin ilgili makamlarına
sunmayı planladık. Önemli olan, ülkemiz ve
kentimiz için var olan bir sorunu nasıl
çözebileceğimizi, sorunun bir parçası değil
çözümün bir parçası olarak ele almak ve konuya
katkı sağlamak" diyen Prof. Dr. Gürol Emekdaş,
katılımcılara ve çalıştayı düzenleyenlere teşekkür
ederek konuşmasını tamamladı.
Bölgesel İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi
Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fikret Zorlu ise, çalıştayın
amacının; ülkemizdeki Suriyeli göçmenlerin temel
problemlerini tartışmak, bu problemlere yönelik
kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarına
öneriler geliştirmek ve çözümler bulmak olduğunu
belirterek çalıştayın istihdam ve sosyal güvenlik, iş
dünyası ve ekonomik sektörler, eğitim, sağlık, sosyal
uyum ve algı, mülteci kadın sorunları, hukuki statü ve
demografi ile barınma ve konut olarak 8 ana tema
üzerinde yürütüleceği bilgisini verdi.
Söz konusu konu başlıklarının akademik
yönleriyle, uzmanların saha çalışmalarından elde
ettikleri bilgileri tartışarak ele alınacağını hatırlatan
Yrd. Doç. Dr. Zorlu, "Konuyla ilgili bilimsel, teknik ve
uzun vadeli çözümler üretmeyi planlıyoruz. Bunu
hükümete, Başbakanlığa ve ilgili kurumlara rapor
olarak sunmayı amaçlıyoruz. Bu çalıştayı
başlangıç çalışması olarak niteleyebiliriz.
Daha sonraki aşamada genel kamuoyuna
yönelik organizasyonlar sürdürmeyi
istiyoruz" şeklinde konuştu.
Bu açıdan bakıldığında Mersin Üniversitesi'nin
böylesi bir sorumluluk ve inisiyatif alması takdir
edilesi bir durum" dedi.
Türkiye'de göçmenlerin yerleştirildiği uydu
kentlerde, göçmen sayısının artması ancak üçüncü
ülkelere yerleştirmelerin az olması nedeniyle
sıkıntılar yaşandığını belirten Kılıç, Mültecilerle
Dayanışma Derneği'nin Başkanı olarak uydu
kentlerde çalışmalar yürüttüklerini ve kamu
bürokrasisi ve sivil toplum örgütlerinin konuya
yaklaşımlarının farklı olduğu yönünde gözlemler
yaptıklarını kaydetti.
Uluslararası Af Örgütü
ve Birleşmiş Milletler
Mülteci Yüksek Komserliği'nden
Uzmanlar da Çalıştayın
Konukları Arasında
Konuşmaların ardından başkanlığını
Prof. Dr. Ülkü Çömelekoğlu'nun yaptığı,
Uluslararası Af Örgütü'nden Av. Taner Kılıç
ve Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek
Komserliği'nden (BMMYK) Aslı Velieceoğlu
Yonca'nın konuşmacı olarak yer aldığı bir
oturum düzenlendi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Yönetim Kurulu Başkanı olan ve uzun yıllar
mülteciler konusunda gönüllü çalışmalar yapan Av.
Taner Kılıç "Türkiye'deki Suriyeli Mültecilerin Hukuki
Durumu, Uyum Meselesi, Adana Örneği" başlıklı bir
sunum yaptı. Mülteci olgusunun Türkiye'de Suriyeli
mültecilerle gündeme geldiğini ancak mültecilerin
Suriyelilerle sınırlı olmadığını, uzun yıllardır mülteci ve
göçmen varlığının Türkiye'de söz konusu olduğunu
belirten Av. Taner Kılıç, Türkiye'nin hem göç alan hem
göç veren hem de göç konusunda transit olarak
kullanılan bir bölge olduğuna dikkat çekti. Göçmenlik,
mültecilik, sığınmacılık kavramlarıyla ilgili
tanımlamalar yapan ve bu kavramların uluslararası
karşılıklarından söz eden Kılıç, ülkemizin de taraf
olduğu 1951 Cenevre Sözleşmesi'nden ve onun
mültecilere sağladığı hukuki statülerden bahsetti.
Göçle mücadele etmek yerine onu yönetmenin
önemli olduğuna işaret eden Kılıç, 3 milyondan fazla
Suriyelinin çevre ülkelere iltica ettiği, Türkiye'nin de
bu ülkelerden biri olduğu bilgisini aktardı. Ülkemizde
göçe yönelik yasal bir mevzuatın yakın zamana kadar
olmadığının, yasama, yürütme ve yargı organlarının
bu alanda bilgisiz ve ilgisiz olduğunun altını çizen Kılıç,
temel insan hakkı olarak nitelenen bu alanda sadece
idari tasarrufların uygun görüldüğünü ve konunun
Emniyete bağlı Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne ve dar
alandaki bürokrasiye indirgenmiş olduğuna dikkat
çekti.
Yakın zamanda Göç
İdaresi Genel Müdürlüğü
kurulduğunu ancak idari
yapılanmasının henüz
oturmadığını belirten, 5 gün
kadar kısa bir süre önce de
göçmenler için bir
yönetmeliğin Resmi Gazete'de
ya y ı m l a n a ra k y ü r ü r l ü ğ e
girdiğine değinen Kılıç,
"Suriye'deki savaş bugün bitse
bile göçmenlerin sorunları en
az 10 yıl daha devam edecek.
Bizim en kısa zamanda
stratejiler geliştirmemiz ve
planlamalar yapmamız
gerekiyor.
“Türkiye'deki Suriyeli Mültecilerin Durumu"
başlıklı bir sunum yapan BMMYK temsilcisi Aslı
Velieceoğlu Yonca da; Suriye'nin 2010 yılında
nüfusunun 21,5 milyon, Suriye toprakları içinde
yerinden edilenlerin sayısının 6,5 milyon, Suriye
dışına kaçmak zorunda kalanlarının sayısının ise 3,5
milyon olduğu bilgisini aktardı. Türkiye'de kayıt
altına alınmış Suriyeli mültecilerin sayısının 900 bin
civarında olduğunu, bu sayının 220 binin
kamplarda, 680 bininin ise kamp dışında yaşadığını
söyleyen Yonca, sadece 19 Eylül'de Kobani'den
190 bin kişinin Türkiye'ye giriş yaptığını,
Türkiye'deki toplam mülteci sayısının 1,5 milyona
yaklaştığını ifade etti.
Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin kayıt,
eğitim, sağlık, çocukların korunması, kadınların
korunması, sosyal yardım ve hizmetlere erişim ile iş
piyasasına erişim konularında elde ettikleri verileri
ve yaşanan sıkıntıları salondakilerle paylaşan
Yonca, BMMYK'nin Türkiye'deki çalışma alanları ve
aktivitelerinden bahsetti ve krizin başlangıcından
bu yana BMMYK'nın Türkiye'ye toplam desteğinin
180 milyon dolar olduğu bilgisini verdi.
Açılış oturumunun ardından çalıştayın
öğleden sonra düzenlenen bölümünde grup
çalışmaları yapıldı. Oluşturulan gruplar, taşıdıkları
başlıklar doğrultusunda sorunların tespiti ve
çözümü yönünde görüş alışverişinde bulundular.
Mersin'deki kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları
ve mesleki kuruluşların temsilcilerinin yanı sıra
üniversitemizdeki akademisyen ve Suriyeli
öğrencilerin de bulunduğu gruplardan; 'İstihdam
ve Sosyal Güvenlik' konu başlığı Yrd. Doç. Dr. Tolga
Tören, 'İş Dünyası ve Ekonomik Sektörler' konu
başlığı Prof. Dr. İsmail Tuncer, 'Eğitim' konu başlığı
Prof. Dr. Ayşe Balcı Karaboğa, 'Sağlık' konu başlığı
Prof. Dr. Tayyar Şaşmaz, 'Sosyal Uyum ve Algı' konu
başlığı Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi ve Yrd. Doç.
Dr. Bediz Yılmaz, 'Mülteci Kadın Sorunları' konu
başlığı Prof. Dr. Ayşe Azman, 'Hukuki Statü ve
Demografi' konu başlığı Av. Taner Kılıç, 'Barınma ve
Konut' konu başlığı ise Yrd. Doç. Dr. Ali Ekber Doğan
moderatörlüğünde yapıldı.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
03 KASIM 2014
HABERLER
HABERLER
Gül-Ay - Sayfa 3
Mersin İdman Yurdu’na Sahip Çıkalım
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans
nda gerçekleşen Mersin idaman
Salonu
Salonunda
yurdu spor olağan üstü toplantı
sına,
toplantısına,
Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin
İdman Yurdu Kulüp Başkanı Ali Kahramanlı ve kulüp
yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye
başkanları ve sivil toplum örgütü
temsilcileri de katıldı.
Başkan Kocamaz genel kurulda
yaptığı sert konuşmada, toplantıya
katılımın az olmasını eleştirerek, "Mersin
İ d m a n Yu rd u , S ü p e r L i g ’ i n 2 .
sırasındayken, salondaki bu görüntüyü
hak etmiyor. Başarının yanında herkes
olabiliyor ama bu toplantıya
gelinmeyişinin ana nedeni, gelirsek
bizden para isterler diye düşünmeleridir.
Siz bu kentte yaşayacaksınız, bu kentten
para kazanacaksınız, siz para kazanırken
sizin sıkıntınızı bu kentte yaşayan
insanlar çekecek. Trafiği altüst
edeceksiniz, yeri gelecek havayı, çevreyi
kirleteceksiniz ama bu kentin ortak
paydasına sahip çıkmayacaksınız. Bu
kulübe sahip çıkmaları için yönetime
birer tane temsilci vermeleri gerektiğini
söyledik. Bugün geldiğimiz noktada, bir kentin Valisi,
Belediye Başkanı telefon açacak ama bu insanlar bu
kulübe sahip çıkmamakta direnecek. Bunu kabul
etmemiz mümkün değil. Mersin İdman Yurdu bu
kentin takımı ise hiç kimsenin bu sorumluluktan
kaçmaması gerekir. Başkan Ali Kahramanlı ve bir
grup arkadaşımız bu kentin bütün dinamiklerinin
sorumluluğunu üstleniyor, bu kente sahip çıkıyor
ama bu kentteki ekonomiyi elinde tutan zatı
muhteremler, bu kişilere dahi sahip çıkmıyor. Bu
kentte yaşıyorlarsa, bu kulübe sahip çıkmak
mecburiyetindedirler." diye konuştu.
Mersin İdman Yurdu Kulübü'nün çok önceleri
tesisleşmesi gerektiğini dile getiren Başkan
Kocamaz, "90 yıllık kulübün dikili bir ağacının
olmaması üzücü. Seçim sürecinde sözünü verdik.
2015 yılı bütçesine tesisleşme amacıyla 10 milyon
lira bir bedel koyduk.
Mersin İdman Yurdu Tesisleri'nin yapılmasına
yönelik ayrılan arazi Beden Terbiyesinde. O yer bize
tahsis edildiği zaman bu tesisi en geç 2015 yılının ilk
üç ayında temelini atarak başlatmak istiyoruz. Bu 80
dönümlük alan tahsis edildiği takdirde, biz burayı
sadece MİY ve altyapısına hizmet edecek şekilde en
kısa sürede tamamlamak istiyoruz. Burayı, prosedür
gereği cüzi bir ücretle Mersin İdman Yurdu'na tahsis
edeceğiz. Süper Lig'de oynayan bir takımın
kendisine yakışır bir tesise kavuşmasını temenni
ediyoruz." Dedi.
Sporun dili, ırkı, mezhebi, inancı olmadığını,
insanları bir araya getiren, bütünleştiren,
kaynaştıran en önemli olgu olduğunu vurgulayan
Başkan Kocamaz, "Dolayısıyla sporsuz bir kent
düşünülemez. Bu sporun da en önemli değeri
bugün Mersin için Mersin İdman
Yurdu'dur." dedi. Mersin idman Yurdu'nun
çok seri bir şekilde A.Ş. haline getirilmesi
gerektiğine de değinen Başkan Kocamaz,
"Mersin İdman Yurdu'na üye olmak,
A.Ş.'ye ortak olmak bu kentte artık
ayrıcalık olması lazım. Ben Mersinliyim
diye kuru kuruya övünmenin kimseye
faydası olmaz. İş adamlarımız 34 maçlık
bu maratonda birer maç göğüs reklamı
vererek MİY'e 50'şer bin lira katkı
sağlayarak görevlerini yapmış olabilirler.
90 yıllık kulübün kalıcı gelirlerinin olması
lazım." Dedi.
Konuşmasının sonunda taraftarlara
da çağrıda bulunan Başkan Kocamaz,
Paso Lig diye yeni bir düzenleme
""Paso
başlatıldı. Ama dün taraftarların orada,
yönetim taraftara sahip çık demesini
anlayamadım. Eğer böyle bir tepki
gösterilecekse bu Paso Ligi çıkaran
yönetime tepki göstermek lazım. Paso Lig'i Mersin
İdman Yurdu Yönetimi ortaya çıkarmadı. Paso Lig
mademki Türkiye genelinde uygulanan bir sistem,
her ne kadar tribünleri boş bırakmış olsa da bunun
gereğini yerine getirmek hepimizin görevi. Bu
kentin Valisi, Belediye Başkanı, Milletvekilleri, Kulüp
Başkanı Paso Lig olmadan maç izlemeye giremiyor.
Bizler de Paso Lig kartımızı okutarak ancak
girebiliyoruz. Bunun taraftarlarımıza hatırlatmak
istiyorum." şeklinde konuştu.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
İnternetinizin giriş sayfasını
www.gulaygazetesi.com yapın
Gülnar’da olanı biteni anında öğrenin!...
Üretim Tatbikatları Başladı
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü
2015 yılı üretim sezonunun
başlamış olması dolayısıyla üretim
tatbikatlarına Anamur ve Bozyazı
Orman İşletme Müdürlüklerinde yapılan
tatbikatla başlandı.
Bu doğrultuda Anamur Orman İşletme
Müdürlüğünde büro ve arazide yapılan
üretim seminerine Mersin Orman Bölge
Müdürü Abit Baca, Bölge Müdür Yardımcısı
Yalçın Akın, İşletme ve Pazarlama Şube
Müdürü Ahmet Rufai Yılmaz, Anamur ve
Bozyazı İşletme Müdürleri, Müdür
Yardımcıları, İşletme Şefleri, Depo
Memurları, üretimde görev alan tüm memur
ve işçiler katıldı.
Seminer açılışında konuşan Abit Baca
2015 yılında dikili ve rampa satışlarında
hedeflerinin çok yüksek olduğunu,
dolayısıyla bu satışlara öncelik verileceğini,
üretimde de en kaliteli ve sınıf emval
üretimine büyük önem vermemiz
gerektiğini söyledi. Bu eğitimin tüm
işletme müdürlüklerimizde yapılacağını
söyleyen Baca sözlerinin sonunda 2015
yılının Genel Müdürlüğümüz ve Bölge
Müdürlüğümüz için kazasız ve hayırlı bir yıl
olması temennisinde bulundu.
Üretim semineri İşletme ve Pazarlama
Şube Müdürü Ahmet Rufai Yılmaz'ın üretim
ve pazarlama politikası, iş güvenliği,
standardizasyon, kesim teknikleri, dikili
satış esasları ve rampa satışları ilgili
ti ve aynı gün sona
sunumuyla devam et
etti
erdi.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
03 KASIM 2014
Gül-Ay - Sayfa 4
HABERLER
HABERLER
Kamu-Sen Mersin İl Temsilcisi Mustafa Buyruk:
Memur ayvayı yedi
Türkiye Kamu-Sen Mersin İl
Te m s i l c i l i ğ i , k a m u
emekçilerinin 2014 yılında
zam almamasını protesto etti.
Konu ile ilgili açıklama yapan Türkiye
Kamu-Sen Mersin İl Temsilcisi Mustafa
Buyruk, "2014 yılında memura
enflasyon farkı ödenmedi. Maaşına zam
yapılmayan memur, ayvayı yedi"
şeklinde konuştu.
Memurdan davullu zurnalı zam
eylemi. 2014 yılında memur maaşlarına
zam yapılmamasını protesto eden
Türkiye Kamu-Sen Mersin İl Temsilciliği
üyeleri, Maliye Binası önünde bir araya
gelerek davul zurna eşliğinde halay
çekti. 'AKP şaşırma sabrımızı taşırma' sloganı atan
memurlar, 2014 yılı için memurlara zam yapılmaması
konusunda hükümetle anlaşma yapan Memur-Sen'i
de yandaş sendika diyerek protesto etti. Maliye
Binası önünde çekilen halaylar sonrası basın
açıklaması yapan Türkiye Kamu-Sen Mersin İl
Temsilcisi Mustafa Buyruk, kamu emekçilerinin
taleplerinin enflasyon farkının maaşlarına ek zam
olarak yansıtılması olduğunu hatırlattı. Bu eylemi
Türkiye genelinde gerçekleştirdiklerini açıklayan
Buyruk, memurlara yapılan 123 TL'lik zam ile
hükümetin başarı elde ettiğini sandığını savundu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından
enflasyon farkının yüzde 9.4 olarak açıklandığını
söyleyen Mustafa Buyruk, farkın çift haneli
olmamasının sebebini, hükümetin foyasının ortaya
çıkmasını istememesi olarak değerlendirdi. 2014
yılında memurların enflasyon farkı almadığını ve
bunun Memur-Sen ile hükümet ortaklığında
yapıldığını belirten Mustafa Buyruk, bu yıl içerisinde
memura zam yapılamayarak 'memur ayvayı yedi'
denilmek istendiğini aktardı.
Hakim ve savcılara yapılan bin 115 TL'lik
zamma da değinen Buyruk, zammın veriliş
tarihinin HSYK seçimleri öncesine gelmesinin
manidar olduğunu dile getirdi. Hakim ve
savcılara yapılan bu zammın işçilere ve
emeklilere de yapılması talebinde bulunan
Mustafa Buyruk, enflasyon farkının bağımsız
bir kuruluş tarafından yapılması gerektiğini
anlattı. Hükümetin eğitim politikasını da
eleştiren Buyruk, "Eğitimde rotasyon furyası
başlatıldı. Böylelikle memur yandaş yapılmak
isteniyor. Eğitime siyaset karıştıran hükümete
sesleniyoruz. Eylemlerimiz devam edecek"
dedi. Hakkari'de karakol için alışveriş yapmaya
gelen 3 askerin şehit edilmesi konusunda da
sert açıklamalarda bulunan Mustafa Buyruk,
bu yaşananlara açılım sürecinin sebep
olduğunu ve kendilerinin açılım sürecini kabul
etmediklerini bir an önce bu sürecin
kapatılması gerektiğini ifade etti.
Haber
Yalçın TAŞLIALAN
İnternetinizin giriş sayfasını
www.gulaygazetesi.com yapın
Gülnar’da olanı biteni anında öğrenin!...
MHP’li Vekiller
Vali’yi ziyaret etti
Mersin Milletvekilleri Mehmet Şandır
ile Ali Öz, Mersin Valisi Sayın Özdemir
Çakacak'ı makamında ziyaret etti.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)
Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç ve il
yönetimi de Valilik ziyaretinde Şandır ile Öz'e eşlik
ettiler.
Milletvekilleri Şandır ile Öz; ilk olarak Valilik
Şeref Defteri'ni imzaladılar. Daha sonra makama
geçen Milletvekilleri, Valimize yeni görevlerinde
başarı dilerken, Vali Sayın Özdemir Çakacak ise
ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve
Şandır ile Öz'e teşekkür etti.
Ziyaret, karşılıklı fikir alışverişinin ardından
sona erdi.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
Mezitli sabunlu su
ile yıkandı
Mezitli Belediyesi tarafından kapsamlı
temizlik çalışmaları sürdürülürken,
bölgedeki cadde ve sokaklar sabunlu su ile
yıkanıyor.
Mezitli Belediyesi'ne bağlı temizlik işleri
personelleri kentte daha temiz ve daha sağlıklı bir
ortam yaratmak adına, cadde ve sokakları parfümlü
sabunla yıkıyor. Vatandaşlara temiz ve sağlıklı bir
ortam sunmak adına seferber olan Mezitli Belediyesi,
aynı zamanda yolların basınçlı su ile temizlenmesini
sağlıyor
sağlıyor..
Temizlik işlerine bağlı ekipler, ilk etapta Mezitli
içerisindeki büyük cadde ve sokaklarda başlatılan
sabunlu su ile yıkama çalışmalarını zamanla tüm
b ö l g e n i n g e n e l i n d e y a p m a y ı p l a n l ı y o r.
Mezitli'de yaşayan vatandaşları birçok yenilik ile
tanıştıran Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan,
vatandaşların daha temiz ve sağlıklı bir çevrede
yaşamalarını sağlamak amacıyla yoğun bir şekilde
çalışacaklarını altını çizdi. Sadece büyük cadde ve
sokaklar değil tüm mahalleleri belirli program
dâhilinde sabunlu su ile dezenfekte edeceğini belirten
Başkan Tarhan, "Cadde ve sokaklarımızda çöplerin
temizlenmesinin ardından parfümlü sabunlu su ile
yıkayacağız. Belirlediğimiz program dâhilinde bu
çalışmamızı kentimizin tüm bölgelerinde
uygulayacağız. Kentimizde yaşayan vatandaşlarımız
Mezitli'de yaşamaktan gurur duyacak.
Vatandaşlarımızı birçok yenilik ile tanıştıracağız.
Daha yaşanılır bir Mezitli için çalışmalarımıza devam
edeceğiz" dedi.
Vatandaşlar, Mezitli'de ilk kez böyle bir
uygulamayla karşılaştıklarını ifade ederek, Başkan
Tarhan'a ve emeği geçen herkese teşekkür ettiler
ettiler..
Haber Yalçın TAŞLIALAN
Zayii
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
Yaşar BAYDAR
Nüfus cüzdanımı, Tol Tepe Ltd. Şti’ne ait kaşemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
Zeki TOL
Menekşe adlı teknemin ruhsatını kaybettim.
Hükümsüzdür.
Galip AYGÜN
Gülnar
Aydıncık
siyasi gazete”
“Haftalık tarafsız
HAFTALIK TARAFSIZ SİYASÎ GAZETE
Kuruluş Tarihi: 01/06/2000
Yıl:15 Sayı:753
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
İmtiyaz Sahibi
Ramazan SARITAŞ
Yazı İşleri Müdürü
Yalçın TAŞLIALAN
((0555
0555 837 45 25)
Editör
Güldane SARITAŞ
Resmi İlan cm’si: 8.90 TL + KDV
Zayii : 20.00 TL + KDV
Teşekkür - Taziye İlanı: 60.00 TL + KDV
Kongre İlanı cm’si: 8.90 TL + KDV
Dizgi, Montaj, Ofset Hazırlık: Sarıtaş Ofset Matbaa
Baskı
Sarıtaş Ofset Matbaa
TELEFONLARIMIZ
(0324) 751 75 93 GSM: 0532 375 60 88
İdari Yönetim Adresi: Hacıpınar Mah. Atatürk Cad. No:5/A GÜLNAR
Fiyatı: 25 Krş
GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir.
Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.
03 KASIM 2014
REKLAM
Gül-Ay - Sayfa 5
Devamı sayfa 6’da...
03 KASIM 2014
HABERLER
HABERLER
Gül-Ay - Sayfa 6
Yusuf Peygamberin Kuran’daki Hikayesi -1
Kur'an-ı Kerim'de çok kıssalar anlatılır.
Geçmiş kavimlerin yaptıkları iyi veya kötü
davranışları ve hayat biçimlerim üzerinde
durulur. Niçin? Müslümanlar ondan ders
alsın diye. Kur'an-ı Kerim'de anlatılan
kıssalar, olayın çok kısa bir özet verir. Ancak Yusuf
süresi çok farklıdır. İlk üç ayet ve son dokuz ayet
hariç, geri kalan ayetler tamamen Yusuf
peygamberin hikâyesini anlatır. Böyle başka bir sure
yoktur.
Yusuf peygamberle ilgili herkes bir hikaye
okumuş veya dinlemiştir. Yusuf peygamber,
sağlığında ve vefatından sonra hep kıssaları
konuşuldu. Onun hikâyeleri kıyamete kadar
konuşulmaya devam edecektir. Bunun sebebi insanın
fıtratında olan ve onun için, canlar verilmiş ve mallar
feda edilen konulardır. Yusuf peygamber, dünyanın
gelmiş geçmiş tek yakışıklı delikanlısı ve kadınlar
onun için parmaklarını doğramış. Tarih, kadınların
güzelliği için çıkan erkek avgalarını ve ülkeler arası
savaşları yazar. İnsan için para ve makam'da ayrı bir
mücadele alanıdır. Yusuf peygamberin şahsında bu
mücadeleyi görüyoruz.
Fazla yorum yapmadan, Yusuf süresini
okumanızı ve kendi adınıza hangi dersleri
çıkaracağınıza bir bakın…
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.
2. Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an
olarak indirdik.
3. (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur'an-ı
vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana en
güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki, sen
bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden
idin.
4. Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a)
demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla
güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken
gördüm.
5. (Babası) Yavrucuğum! dedi, rüyanı sakın
kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar!
Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır.
6. İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana
(rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve
daha önce iki atan İbrahim ve İshak'a nimetini
tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da nimetini
tamamlayacaktır. Çünkü Rabbin çok iyi bilendir,
hikmet sahibidir.
7. Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, (almak)
isteyenler için ibretler vardır.
8. (Kardeşleri) dediler ki: Yusuf'la kardeşi
(Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki
biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık
bir yanlışlık içindedir.
9. (Aralarında dediler ki) Yusuf'u öldürün veya
onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız
size kalsın! Ondan sonra da (tövbe ederek) sâlih
kimseler olursunuz!
10. Onlardan biri: Yusuf'u öldürmeyin, eğer
mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da
geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
11. Dediler ki: "Ey babamız! Sana ne oluyor da
Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz
onun iyiliğini istemekteyiz.
12. Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de
bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka
koruruz."
13. (Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni
mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun
yemesinden korkarım.
14. Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir
topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o
zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.
15. Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya
ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf'a: And
olsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına
varmadan, kendilerine haber vereceksin, diye
vahyettik.
16. Akşamleyin ağlayarak babalarına
geldiler.
17. Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere
uzaklaştık; Yusuf 'u eşyamızın yanında
bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat
biz doğru söyleyenler olsak da sen bize
inanmazsın.
18. Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile
geldiler. (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size
(kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık 56(bana düşen)
hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında
(bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.
19. Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya)
gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusuf'u
görünce) "Müjde! İşte bir oğlan!" dedi. Onu bir
ticaret malı olarak sakladılar. Allah onların
yaptıklarını çok iyi bilir.
20. (Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz
bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar
zaten ona değer vermemişlerdi.
21. Mısır'da onu satın alan adam, karısına
dedi ki: "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki
bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz." İşte
böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve
kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu
öğretmemiz için Yusuf'u o yere yerleştirdik. Allah,
emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların
çoğu (bunu) bilmezler.
22. (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona
(isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik.
İşte güzel davrananları biz böyle
mükâfatlandırırız.
23. Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden
murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve
"Haydi gel!" dedi. O da" (Hâşâ), Allah'a sığınırım!
Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel
davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!"
Dedi.
24. Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer
Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına
meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu
ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik).
Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı.
25. İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun
gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun
kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene
kötülük etmek isteyenin cezası, zindana
atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka
ne olabilir!
26. Yusuf: "Asıl kendisi benim nefsimden
murat almak istedi" dedi. Kadının akrabasından
biri şöyle şahitlik etti: "Eğer gömleği önden
yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise
yalancılardandır.”
27. "Eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın
yalan söylemiştir. Bu ise doğru söyleyenlerdendir.”
28. (Kocası, Yusuf'un gömleğinin) arkadan
yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): "Şüphesiz,
dedi; bu, sizin tuzağınızdır. Sizin tuzağınız
gerçekten büyüktür."
29. "Ey Yusuf! Sen bundan (olanları
söylemekten) vazgeç! (Eykadın!) Sen de
günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan
oldun"
30. Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin
karısı, delikanlısının nefsinden murat almak
istiyormuş; Yusuf'unsevdası onun kalbine
işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde
görüyoruz.
31. Kadın, onların dedikodusunu duyunca,
onlara dâvetçi gönderdi; onlar için dayanacak
yastıklar hazırladı. Her birine bir bıçak verdi.
(Kadınlar meyveleri soyarken Yusuf'a): "Çık
karşılarına!" dedi. Kadınlar onu görünce, onun
büyüklüğünü anladılar. (Şaşkınlıklarından)
ellerini kestiler ve dediler ki: Hâşâ Rabbimiz! Bu
bir beşer değil... Bu ancak üstün bir melektir!
32. Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız
şahıs budur. Ben onun nefsinden murat almak
istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı.
Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa
mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden
olacaktır!
33. (Yusuf) Rabbim! Bana zindan, bunların
benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların
hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve
cahillerden olurum! Dedi.
34. Rabbi onun duasını kabul etti ve onların
hilesini uzaklaştırdı. Çünkü O çok iyi işiten, pek iyi
bilendir.
35. Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri
görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek
için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana
atmaları kendilerine uygun göründü.
36. Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha
girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap
sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde
kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı
gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz
seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.
37. (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek
gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber
vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir.
Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden
uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
38. Atalarım İbrahim, İshak ve Ya'kub'un dinine
uydum. Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız bize
yaraşmaz. Bu, Allah'ın bize ve insanlara olan
lütfundandır. Fakat insanların çoğu şükretmezler.
39. Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı
daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek
Allah mı?
40. Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve
atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey
değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil
indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O size
kendisinden başkasına ibadet etmemenizi
emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların
çoğu bilmezler.
41. Ey zindan arkadaşlarım! (Rüyalarınıza
gelince), biriniz (daha önce olduğu gibi) efendisine
şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun
başından (beynini) yiyecekler.
Yorumunu sorduğunuz iş (bu şekilde)
kesinleşmiştir.
42. Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi
ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır).
Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu.
Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.
43. Kral dedi ki: Ben (rüyada) yedi arık ineğin
yediği yedi semiz inek gördüm. Ayrıca, yedi yeşil
başak ve diğerlerini de kurugördüm. Ey ileri gelenler!
Eğer rüya yorumluyorsanız, benim rüyamı da bana
yorumlayınız.
44. (Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık
düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden
değiliz.
45. (Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun
bir zaman sonra (Yusuf'u) hatırlayarak dedi ki: Ben
size onun yorumunu haber veririm, beni hemen
(zindana) gönderin.
46. (Yusuf'un yanına gelerek dedi ki) Ey Yusuf, ey
doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi arık ineğin
yediği yedi semiz inek ile yedi yeşil başak ve diğerleri
de kuru olan (başaklar) hakkında bize yorum yap.
Ümit ederim ki, insanlara (isabetli yorumunla)
dönerim de belki onlar da doğruyu öğrenirler.
47. Yusuf dedi ki: Yedi sene âdetiniz üzere ekin
ekersiniz. Sonra da yiyeceklerinizden az bir miktar
hariç, biçtiklerinizi başağında (stok edip) bırakınız.
Devamı haftaya.....
Gül-Ay - Sayfa 7
03 KASIM 2014
HABERLER
Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen:
Hukuk dışı müdahaleler artar
3.Yargı Paketi'nin yasalaşmasıyla,
devletin birey temel hak ve
özgürlüklerine hukuk dışı müdaha
müdaha-lelerinin artacağını savunan Başkan
Antmen, özellikle ceza yargılamasında ülkemizin
insan hakları karnesinin de
zayıflayacağını söyledi.
Kamuoyunda 3. Yargı
Paketi olarak da bilinen
düzenlemelerle ilgili Mersin
Barosu Başkanı Alpay
Antmen'den, sert
açıklamalar geldi. Antmen;
"Hukukun üstünlüğü, insan
hakları ve adalet ilkelerinin
bu ülkede devam etmesini
istiyor musunuz? İstemiyor
musunuz?" sorusunu
gündeme taşıdı.
14.10.2014 tarihli ve
472 Sayılı Hakimler ve
Savcılar Kanunu İle Bazı
Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi'nin yani, yine bir
torba yasa teklifinin bazı
maddelerinin, Anayasa,
Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ve uluslararası
anlaşmalarla teminat altına
alınmış temel hak ve
özgürlüklere son derece aykırı düzenlemeler
içerdiğini söyleyen Antmen, "Teklifin 21. Maddesi
ile 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun
'Arama ve Elkoyma' başlıklı dördüncü bölümünde
yer alan "Şüpheli veya Sanıkla İlgili Arama" başlıklı
116. Maddesi'ndeki 'somut delillere dayalı
kuvvetli' ibaresi 'makul' şeklinde değiştirilerek,
somut delillere dayalı kuvvetli şüphe olmaksızın,
sadece makul şüpheye dayanılarak şüphelinin
veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona
ait diğer yerler aranabilir kılınmaktadır. Halbuki 21
Şubat 2014 tarihli 6526 Sayılı 'Terörle Mücadele
Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' 6
Mart 2014 günlü ve 28933 Mükerrer sayılı Resmi
Gazete'de yayınlanarak "5271 sayılı Kanunun
116’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan
'makul' ibaresi 'somut delillere dayalı kuvvetli'
şeklinde değiştirilmiştir.' şeklindeki düzenlemeyi
getirmiştir. Maddenin şu anki hali özel yetkili ağır
ceza mahkemelerini de kaldıran daha demokratik
düzenlemelere sahipken, 7 ay sonra tekrar geriye
dönülmek istenmesi hem hukuki ve hem de
toplumsal bakımdan endişe vericidir" dedi.
Teklifin 26. Maddesi ile 5271 Sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun "Müdafiin dosyayı
inceleme yetkisi" başlıklı 153. maddesine de
kısıtlamalar getirildiğini işaret eden Alpay
Antmen, "Teklife göre müdafiin dosyayı
incelemesi veya belgelerden örnek alması
soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek
ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim
kararı ile bu yetki kısıtlanabilecektir. Böyle bir
karar sonrası müdafii yakalanan kişinin veya
şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi
raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili
oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar
hariç dosya içeriğini, muhafaza altına alınmış
delilleri, diğer tutanak ve belgeleri
inceleyemeyecektir. Halbuki 21 Şubat 2014 tarihli
6526 Sayılı 'Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza
Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' 6 Mart 2014
günlü ve 28933 Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de
yayınlanarak 19. maddesi ile 4/12/2004 tarihli ve
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 153
üncü maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarını kaldırmıştır. Böylece müdafii dosyadaki
delil, belge ve
tutanakları incelemek
suretiyle savunma
h a z ı r l aya b i l m e k t e ,
şüphelinin yargıya
erişimini, adil
yargılanma hakkını,
lehine olan delillerin
de toplanması hakkını
kullanabilmektedir. Bu
düzenleme özellikle
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi kararları
doğrultusunda
yapılmış olan yasal bir
düzenlemeyken,
şimdiki teklifle
tutuklama gibi
önlemleri de içeren
soruşturma evresinde,
özellikle şüphelinin
aleyhine tanıklık
edenlerin ifadelerinin,
şüphelinin aleyhine
toplanan belge ve
bilgilerin müdafii ve
ş ü p h e l i d e n
gizlenmesi, tartışıla
tartışıla-maması, buna uygun savunma yapılamaması
-bilecektir.
vahim sonuçlar doğura
doğura-bilecektir.
Teklifin 22. maddesi ile 5271 Sayılı Kanun'un
'Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma'
başlıklı 128. maddesinin 17 numaralı alt bendi,
'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı
Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315,
316)' şeklinde katalog suçlar eklenmek suretiyle
genişletilmiştir.
Teklifin 23. maddesi ile 5271 Sayılı Kanun'un
'İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması'
başlıklı 135. maddesi 'Devletin Güvenliğine Karşı
Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307,
308)' ve 'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin
İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312,
313, 314, 315, 316)' şeklinde katalog suçlar
eklenmek suretiyle genişletilmiştir.
Teklifin 24. maddesi ile 5271 Sayılı Kanun'un
'Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi' başlıklı 139.
maddesi 'Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
(madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308)' ve
'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı
Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315,
316)' şeklinde katalog suçlar eklenmek suretiyle
genişletilmiştir.
Teklifin 25. maddesi ile 5271 Sayılı Kanun'un
'Teknik araçlarla izleme' başlıklı 140. maddesi
'Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302,
303, 304, 305, 306, 307, 308)' ve 'Anayasal
Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
(madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316)'
şeklinde katalog suçlar eklenmek suretiyle
genişletilmiştir.
Anayasa, evrensel hukuk normları, Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarına
aykırı ve ceza avukatlığını işlevsiz hale getirecek
bu kanun teklifinin yasalaşmaması, yapılmak
istenen yanlıştan dönülmesi demokrasimiz ve
insan hakları anlamında büyük önem
taşımaktadır" diye konuştu.
Haber / Ayşe AY
Polislerin hepsi serbest
Mersin'de aralarında vali, emniyet
mensupları, siyasetçi ve iş adamlarının da
bulunduğu 123 kişinin yasa dışı yollarla
dinlenmesi iddialarıyla ilgili yakalanarak
adliyeye sevk edilen 18 emniyet mensubunun tamamı
serbest kaldı.
Edinilen bilgiye göre, yasa dışı dinlemelerle ilgili
başlatılan soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı
kararı çıkarılan 27 emniyet mensubuna yönelik, 28
Ekim sabahı eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Operasyon kapsamında aralarında Mersin Emniyet
Müdürlüğü eski istihbarat şube müdürlerinden Ali
Çengelci ve Ali İhsan Kaya'nın da bulunduğu 27 kişi
gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 9'u,
emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken,
18 emniyet mensubu ise, dün Sabah geniş güvenlik
önlemleri altında adliyeye sevk edildi.
Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk
edilen şüphelilerin tamamı, adli kontrol şartıyla
serbest bırakıldı. Serbest kalanlar, adliye çıkışında
bekleyen kalabalık tarafından sloganlarla karşılandı.
Adliye çıkışı gazetecilere açıklama yapan eski
istihbarat şube müdürlerinden Ali Çengelci, birilerinin
kendilerine zulüm yapmaya çalıştığını belirterek,
başlarının dik olduğunu ve hiçbir zaman yanlış
yapmadıklarını savundu. Haklarında tutuklama kararı
çıkmış olsaydı bile başlarının dik olacağını ifade eden
Çengelci, "Hiçbir çekincemiz ve korkumuz yok. Hem
ben hem de arkadaşlarımın, yaptığımız hiçbir işte
sorunumuz, sıkıntımız, yanlışımız olmadı. Bu bir algı
çalışmasıydı, bu kadarı yapıldı. Birileri zulüm yaptı
bizim de burada bulunmamız gerekiyormuş, kader
dedik geldik" diye konuştu.
İhraç edilen eski istihbarat şube müdürlerinden Ali
İhsan Kaya ise, buruk bir sevinç yaşadıklarını
belirterek, hiçbir yanlış yapmadıklarını savundu. Kaya,
"Birçoğu ile geçmişte çalıştığımız arkadaşlarımız, bu
teşkilatın değerli, çok kaliteli, çok fedakar insanları,
vatansever insanları şu an İstanbul'da halen
cezaevinde. Onların halini düşündükçe kendi halimize
sevinemiyoruz. Teslim olurken bazı şeyleri ifade
etmeye çalıştım. Söylenecek çok şey var. Her şeyi bir
anda söylemiyoruz.
Zamanı gelince daha da söyleyeceğiz. Orada
belirttiğim gibi bu sürecin nasıl işlediğini herkes
biliyor. Ama yalan haberlerle, gerçek dışı iddialarla bir
yere kadar yapılabilir. Yani birileri zulüm yapmaya
çalışıyor ama bunu biliyoruz. Şu anda bulunduğumuz
halden memnunuz. Çünkü başımız dik, hiçbir yanlış
yapmadık.
Arkadaşlarım da öyle inanın şu an bizler için bir
tutuklama kararı da çıkmış olsa, aynı şekilde
davranacaktık. Başımız dik olacaktı. Hiçbir
çekincemiz, bir korkumuz yok. Gerçekten bunu
samimiyetle söylüyorum. Yaptığımız işlerden hiç
sorunumuz hiçbir sıkıntımız yok. Hiçbir yanlışımız yok"
şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından serbest
kalan emniyetçiler, aileleriyle birlikte adliye
binasından ayrıldı.
Haber / Ayşe AY
MANOLYA PASTANESİ
İrfan OTURMUŞ
0535 821 6493
BAYRAMOĞLU
Gülnar
Aydıncık
Osman KARA
Mustafa OTURMUŞ
0535 889 4124
Yaş Pasta
Kuru Pasta
Baklava
Tereyağlı ve Antep
Fıstıklı Kadayıf
Dondurma
rine
erle ılır
y
ş
İ
v e y ap
Ev ervsi
s
Baklava
Tereyağlı ve Antep
Fıstıklı Kadayıf
Özel
Dondurma
Günlerinizde
Yaş Pasta
Hizmetinizdeyiz
Kuru Pasta
te”
sız siyasi gaze
“Haftalık taraf
Salonumuz Klimalıdır
Tel: 0324 751 34 40 Öğretmenevi Karşısı / GÜLNAR
YIL: 15
PASTANESİ
SAYI: 753 03 KASIM 2014
Tel : 0324 751 7100 Gsm: 0553 235 89 35
Atatürk Caddesi Öğretmenevi Yanı - GÜLNAR
Ziraat Odası’ndan Dolu açıklaması Akkuyu Nükleer öğrencileri sevindirdi
Gülnar Ziraat Odası yapılan zarar
tesbitleri ile ilgili basın açıklaması
yaptı. Gülnar Ziraat Odasından
yapılan açıklamada: "İlçemizde
18-19 Ekim 2014 tarihleri arasında
meydana gelen fırtına sebebi ile zarar tespiti
yaptıran çiftçilerimizi tespit sonrasında
sonuçlarının 0 olduğunu odamıza
bildirmişlerdir.
Bunun üzerine Adana Bölge Müdür
Yardımcısı Namık Kemal Cengizoğlu’nu
arayarak konu ile ilgili çiftçilerimize bilgi
verilmesini talep ettik. Bölge Müdür
Yardımcısı Namık Kemal Cengizoğlu 24 Ekim
Cuma günü 14.30’da odamız toplantı
salonunda Akova muhtarı Süleyman Tuncer,
Taşoluk Muhtarı Mustafa Yaldız, Akova eski
Muhtarı A. Ali Sağcan, Bereket Kooperatif
Başkanı M. Ali Şahin, Akova’dan Emekli
Öğretmen Ali İhsan Taşönü, Yarmasu
Mahallesi çiftçilerinden Üzeyir Kuz ve Fatma
Şahin isimli çiftçilerimize açıklamalarda
bulundu. En önemli kriterlerinin
bahçelerdeki gözlemlerinin olduğunu fırtına
olabilmesi için dal kırıkları, ağaçlarda
sökülme, aşırı yaprak dökümü ve meyve
dökümü görülmesinin gerekli olduğunu bu
dökülmelerin hasat olgunluğuna
erişmesinden kaynaklı olduğunu belirterek
bu kriterli gördükleri zaman meteorolojik
verileri refarans alacaklarını söyledi.
Bunun üzerine söz alan Akova
çiftçilerinden A. İhsan Taşönü ise, sizin
kriterleriniz hırçın. Taşeli Platosunda
olamayacağını söyleyerek ağaçlarımız
sulama sistemi olmadan yetiştiğinden
köklerin 6m derinliğine indiğini, sökülme
olmayacağını, dal kırıklarının da
olamayacağını belirterek ağaçlarımız
elastik özelliğe sahip olduğunu belirterek
meteorolojik veri belgelerini sundu.
Toplantıda bulunan tüm katılımcıların
ortak görüşü ise; Akova ve Demirözü
mahallelerinin hasatının diğer mahallelere
göre 10-15 gün sonraya denk geldiği
buraların ona göre değerlendirilme
yapılmasının uygun olduğu kararına
varıldı.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
Tol Kuran Kursu Açıldı
Çukurasma Mahallesinde
Bayanlara Kız kuran kursu açıldı.
Tol Bayan Kız Kuran Kursu açılış
törenine; İlçe Kaymakamı İsmail
Pe n d i k , B e l e d i y e B a ş k a n
Yardımcısı Alpaslan Ünüvar, AK Parti İlçe
Başkanı Fatih Çamlık, İlçe Milli Eğitim
Müdürü Fatih Burgut, İlçe Vaizi Arslan
Karaoğlan, Aile Hekimi Dr. Mitat Bilge ve
mahalle sakinleri katıldı.
Tören, Ayvalı Mahallesi Cami İmam
Hatibi Halis Atmaca tarafından okunan
Kur'an-ı Kerimin okunmasıyla başladı.
Açılış konuşmasını yapan Kaymakam İsmail
Pendik; "Çukurasma Mahallemizde
bayanlarımıza yönelik açılışını yaptığımız
Kur'an Kursunda emeği geçen herkese
teşekkür ediyorum. İnşallah kursumuz
amacına ulaşır ve bayanlarımız kurs
sayesinde Kur'an-ı Kerim öğrenirler.
Kaymakamlık olarak kursumuza
desteklerimiz devam edecek ve emeği
geçen herkese teşekkür ederim" dedi.
Kurs Öğretmeni Ayşe Taş, yaptığı
konuşmada; "Çukurasma Mahallemizde
açılan Tol Bayan Kız Kuran Kursumuzda 18
öğrencimiz bulunmaktadır. Kurslarımızda
hafta içi her gün saat 12:00'a kadar eğitim
ve öğretim sürecek" dedi.
İlçe Vaizi Arslan Karaoğlan tarafından
dua edildi. Edilen duanın ardından İlçe
Kaymakamı İsmail Pendik açılış kurdelesini
keserek eğitim ve öğretime başlandı.
Kalifiyeli elman alınacak
Hizar, kereste, sandık ve odun
işlerinde çalışacak
10 personel alınacaktır.
Müracaatlar: İşyerine yapılacaktır.
Ayrıntıları telefonla ve işyerinden
öğrenebilirsiniz.
Şimşek Orman Ürünleri
Ahmet ŞİMŞEK 0 533 957 53 77 GÜLNAR
Eski Nohut Fabrikasının Yerinde
Akkuyu Nükleer A.Ş. Büyükeceli'de düzenlediği
Cumhuriyet Bayramı programıyla, öğrencilerin bayram
coşkusuna ortak oldu. İlk defa tiyatroyla tanışan minik
öğrenciler, büyük mutluluk yaşarken, palyaço
gösterileriyle de doyasıya eğlendi
eğlendi..
Gülnar ilçesindeki Büyükeceli İlköğretim Okulu'nda 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenen program, saygı
duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı. Öğrenciler, törende günün
anlam ve önemine ilişkin şiirler okudu
okudu..
Törenin açılış konuşmasını yapan Büyükeceli İlköğretim Okulu
Müdürü Sadık Güleryüz, öğrencilere, çok çalışmalarını ve
Cumhuriyete sahip çıkmaları gerektiğini öğütleyerek,
Cumhuriyet'in 91. yılını gururla kutladıklarını söyledi. Güleryüz,
Akkuyu Nükleer A.Ş'ye düzenlenen programa katkılarından
dolayı teşekkür etti.
Akkuyu Nükleer A.Ş Büyükeceli Bilgilendirme Merkezi Müdürü
Eyyüp Lütfi Sarıcı da konuşmasında, Cumhuriyet'in 91. yılının
gururla kutlandığını belirterek, "Geleceğe büyük bir ümit ve
gayretle yürümek kararlılığı içerisindeyiz. Halkımızın birlik ve
beraberliğine daha fazla önem vermekteyiz. Bunun için el
birliğiyle Cumhuriyeti korumak için daha fazla çalışacağız" dedi.
Akkuyu Nükleer A.Ş adına Cumhuriyet Bayramı'nı kutladığını
ifade eden Sarıcı, "Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde
Akkuyu'da hizmet verecek Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin
Türkiye Cumhuriyetine ve halkına kazandıracağı, yeni güçlü
enerji kaynağıyla dünyaya örnek olmasını temenni ediyorum"
diye konuştu.
Konuşmaların ardından çocuklara, farklı olanı, ötekileştirip
dışlamadan kabul edebilmeyi, bu farklarla beraber uyumlu bir
yaşamın sürdürülebileceğini ve enerji tasarrufunu anlatan bir
tiyatro gösterisi sunuldu. İlk defa tiyatroyla tanışan minikler,
büyük mutluluk yaşarken, zaman zaman da oyuna katılarak
eğlenceli dakikalar yaşadı. Programın devamında Aslan Simbad
ve Çizmeli Kedi eşliğinde eğlenen çocuklar, dağıtılan Türk
Bayrakları ile de Cumhuriyet Bayramı'nın 91. yılını doyasıya
kutladı. Aileler de programa katılarak çocukların coşkusuna ortak
olurken, törenin sonunda hep bir ağızdan 10. Yıl Marşı söylendi.
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
Haber / Yalçın TAŞLIALAN
Gülnar’ın Odun Soruna Son Verdik
Tutuşturmalık
çam odunu 250
Meşe 350
Çam
300
Günün her saatinde istediğiniz
odunu evinize teslim ediyoruz
Ahmet Şimşek
0533 957 53 77
eski nohut fabrikasının yeri GÜLNAR
“Ürünün parasına değil, damak tadına bakın”
IŞIK PASTANESİ
Yeni Yüzüyle Hizmetinizde
Sabahları
Kahvaltı Verilir Halil Karani ELMALI
Tereyağlı
Baklava
Kadayıf
Şöbiyet
Sarma
Özel
Tulumba
Poaça
Simiç
Açma
Pizza
Salçalı
Simit
+
Tuluk Ayranı
Tel: 0324 751 40 00 Gsm: 0531 553 93 26
Hacıpınar Mah. Ankara Cad. Lise Arkası / GÜLNAR

Benzer belgeler

SATILIK EV - GÜL

SATILIK EV - GÜL Kapı - Pencere - Panjur - Daraba Ahmet KAYA Sineklik - Çatı - Korkuluk ve Ferforje İşleriniz İsteğinize Göre İtina ile Yapılır Gsm: 0535 845 42 41 Küçük Sanayi Sitesi / GÜLNAR

Detaylı

01-02-2016 - GÜL

01-02-2016 - GÜL Kapı - Pencere - Panjur - Daraba Ahmet KAYA Sineklik - Çatı - Korkuluk ve Ferforje İşleriniz İsteğinize Göre İtina ile Yapılır Gsm: 0535 845 42 41 Küçük Sanayi Sitesi / GÜLNAR

Detaylı