Tanrı`nın Kurtuluş Tasarısı

Transkript

Tanrı`nın Kurtuluş Tasarısı
Tanrı’nın Kurtuluş Tasarısı
Carlos Madrigal
Telif Hakkı/Copyright Carlos Madrigal, 2013
E-Kitap Hristiyan Kitaplar tarafından yapıldı. Daha fazla ücretsiz
kitap indirmek için sitemize ziyaret edin.
Türkiye'de Kilise Adresleri
2
İçindekiler
Giriş
1. Günaha Düşüş
2. Eski Antlaşma’da Kurtuluş Tasarısı
3. Çarmıh ve Kefaret
4. Tövbe ve Aklanma
5. Yeniden Doğuş
6. İmanda Gelişme
7. Son Yargı ve İmanlının Yargılanması
3
Giriş
A. KURTULUŞ TASARISI NEDIR?
Kurtuluş Tasarısı, Tanrı’nın insanı cennete kavuşturmak için
tasarladığı yoldur.
Kurtuluş Tasarısı kitabın 8 - 9. sayfalarındaki çizim ile
anlatılmaktadır. Bu sayede bir bakışta böylesine kapsamlı bir
konuyu ve ilgili bölümlerin arasındaki bağlantıları kolayca
anlaya​bi​lir​siniz.
Bu çalışma 7 bölümden ibarettir:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Günaha Düşüş
Eski Antlaşma’da Kurtuluş Tasarısı
Çarmıh ve Kefaret
Tövbe ve Aklanma
Yeniden Doğuş
İmanda İlerleme
Son Yargı ve İmanlının Yargılanması
Bu kitap ders için de kullanılabilir. Bu amaçla her bölüm iki
kısımdan oluşmaktadır: (1) Öğretmen için kılavuz olan
açıklamalar; ve (2) ders anlatıldığında öğrenciler tarafından
doldurulacak formlar (her bölümün arkasında fotokopi yapıp
öğrencilere veril​mek üzere hazırlanmış olan yatay sayfalar).
Çizimde parantez içinde Kutsal Kitap referanslarını
görebilirsiniz. Bu ayetler konuların anahtar ayetleridir (kalın
yazıyla gös​terilenlerdir).
4
B. İNCIL NEDIR?
İncil; “müjde”, “iyi haber” demektir. İnsanın sonsuz
kurtuluşu ve mutluluğu ile ilgili haber... İnsan kaynaklı dinlerde
kurtuluş insan çabasına bağlanırken, Mesih aracılığıyla bütün
insanlara sunulan kurtuluş ise Tanrı’nın karşılıksız armağanıdır.
Müjde’yi yüce ve diğer yollardan farklı kılan özellik de budur!
Kutsal Kitap’ın ana konusu kurtuluş öğretisidir. “Tohum
benzetmesi”nde belirtildiği gibi Müjde’yi uygun bir yürekle kabul
eden kişi, anlayıp Rab’bin yoluna sabırla devam edendir (Matta
13:23). Yani Kurtuluş Tasarısı’nı doğru anlamak çok önemlidir!
Kurtuluş öğretisi aynı zamanda bütün Kutsal Kitap’ı da
anlamamızı sağlayan anahtardır. Kolyenin boncuklarını bir arada
tutan ip gibi, Kurtuluş mesajı Kutsal Kitap’ın sayısız konularını
birbirine bağlar ve doğru yorumlamamızı sağlar.
C. KURTULUŞ TASARISI ÇIZIMI
Bu kitap, Kurtuluş Tasarısı Çizimi üzerine tasarlanmıştır.
İncelemeye başlamadan ve konuları ayrı ayrı ele almadan önce
çizimin mesajını özetlemek ve genel bir bakış edinmek yararlı
ola​caktır.
Ana konu, iki yol konusudur: Geniş ve dar yol. İlk insan
(Adem) günaha düştükten sonra masumiyetini yitirdi, Tanrı’nın
kutsallığı ile insanın günahı arasında bir ‘duvar’ örüldü.
5
Geniş yol dünyasal yaşamı tercih etmektir; insanı doğrudan
“ateş gölüne” götürür. Dar yol Tanrı’nın kurtuluş yoludur. Tanrı
ezelden beri diri Sözü’nü dünyaya bedende göndermeye karar
verdi. Bu kararını da bütün peygamberler aracılığıyla bildirdi.
Böylece iki bin yıl önce Mesih İsa doğdu. Kendisi günaha kurban
olarak öldü ve duvarda bir geçit açtı. Dar kapıdan geçmek için,
günahtan tövbe ederek İsa’ya iman etmek lazım. Bu kapıdan
geçenler sonsuz kurtuluşa erişir ve bu dünyada yeni bir ruhsal
yaşama başlarlar. Rab’bin verdiği güçle kutsallık merdiveni
basamaklarından çıkarak ruhsal hizmetlerinde ilerlerler…
Dünyanın sonunda insanlar yargılandığında, geniş yolu seçenler
yaptıklarıyla
yargılanacak
ve
günahlarından
ötürü
cezalandırılacaklar. Dar yolu seçmiş olanlar hizmetleriyle
yargılanacak ve emeklerinin karşı​lığını alıp cen​nete kavuşacaklar.
Rab’bin Kutsal Kitap’ta açıkladığı bu Tasarı ırk, dil, din
ayrımı gözetmeksizin bütün insanlar içindir! Bu sade anlatılar
ara​cı​lığıyla herkesin yüce kurtuluşa kavuşması dileğiyle…
6
İstanbul, 2004
7
8
9
10
1. Günaha Düşüş
Neden kurtulmalıyız? Doktorlar hastayı tedavi edebilmek
için önce teşhis koyarlar. Sonsuz kurtuluşumuz için Tanrı’nın
koyduğu teşhisi anlamak ve tedaviye uymak gerek. Tedaviye
uy​maz​sak, iyileşemeyiz ve ölürüz…
Teşhis, “GÜNAHA DÜŞÜŞ” veya “ASLI GÜNAH”tır.
Konuyu en başından anlamak gerek. Çizime dikkat edecek
olursanız, solda bir patlama sembolü görülür; bununla dünyanın
yaratıl​dığı an simgelenmektedir.
11
A.
YARATILIŞ
ve AMAÇ
“Başlangıçta
Tanrı göğü ve
yeri yarattı.
Yer
boştu,
yeryüzü
şekilleri
yoktu; engin
karanlıklarla
kaplıy​dı.
Tan​rı'nın
Ruhu suların
üzerin​de
12
dalgalanıyordu. Tanrı, «Işık olsun» diye buyurdu ve
ışık oldu.”(Yaratılış 1:1)
Tanrı özündeevreni yaratmaya karar verdi, sözüile her şeyi var etti
ve ruhuile maddeye şekil ver​di.
Özü ile bir ‘Baba’ gibi her şeyin kaynağı olduğunu; özünden gelen
Sözüile bir ‘Oğul’ gibi bize seslendiğini; ve ‘Kutsal Ruh’ adını
verdiği Gü​cüylekutsallığını bizimle paylaşmak istediğini
öğreniyoruz. Böylece “Tanrı’nın Oğlu” deyimi ile fiziksel bir
anlam kastedilmez. Çünkü “Tanrı’nın Oğlu”, bedende gelen
“Tanrı’nın Sözü” demektir.
“Tanrı yarattığı her şeyin iyi olduğunu gördü” (Yaratılış 1:4,
10, 12, 18, 21, 25, 31). Yarattığı her şeyi de kutsadı (Yaratılış 1:22;
2:3; 5:2). Ama ne yazık ki bu kusursuzluk günahla bozuldu!
Çizimde boydan boya uzanan dört yatay çizgi tasarının
fark​lı seviyelerini simgeler:
MASUMIYET: Hem suçun, hem de itaatin yokluğudur. İnsan
yaratılırken masumdu.
KUTSALLIK: Tanrı’ya gönüldenbağlanmaklakazanı​lan
iyilik gücüdür.
GÜNAH: Tanrı’nın yolu yerine kendi yolumuzu seçmektir
(çizimdeki geniş yol).
ADALET: Hak edilen cezayı affa dönüştüren Tanrısal
kurtuluş yoludur.
MAHKUMIYET: Tanrısal affı ret edenlerin uğrayacağı son
yıkımdır.
Tanrı’nın amacı bizi, O’nun bütün erdemlerini ve
iyilik​leri​ni paylaşacağımız Kutsallık Seviyesi’ne yükseltmektir!
13
B. GÜNAHA DÜŞÜŞ
Yaratılış 3:1-13’te,insanın nasıl günaha düştüğü anlatılır. İlk
insana tek bir buyruk verildi: “…iyiyle kötüyü bilme ağacından
yeme. Çünkü
ondan
yediğin
gün
kesinlikle
ölürsün”(Yaratılış 2:17). Buyruk neden verildi?
1. İnsan Tanrı’yı severek mutlu olması için yaratıldı. Ama sevgi
gönülden gelen bağlılıktır. Buyruk sevgisini ifade etmek için
insana verilen bir fırsattı.
2. Aynı zamanda Tanrı, Adem ile Havva’yı kötülüğün varlığı
konusunda uyardı. Böylece Şeytan’ın yalanlarına karşı
savun​masız bırakmadı.
Şeytan’ın
yöntemi
hep
aynıdır.
Tanrı
Sözü’nü
yalanlamaktır: (a) Adem’e Tanrı’nın her türlü meyveyi
yasakladığını söyledi. Oysa Tanrı yalnız bir meyve yasaklamıştı.
(b) Tanrı, “ağaçtan yediğiniz gün öleceksiniz”demişti. Oysa
Şeytan, “ölmezsiniz, aksine Tanrı gibi olacaksınız”dedi.
Günahın özü, insanın kendi bencil isteklerine teslim
olmasıdır. Bu, putperestliğin en zararlı şeklidir: İnsanın kendini,
kendi tanrısı yapmasıdır! Biz kendi yolumuzu seçerken, Tanrı’dan
kop​mayı tercih ettik…
Bu isyanın sonucunda Adem ve Havva’nın “gözleri açıldı”
ve çıplak olduklarının farkına vardılar. Yani çıplaklığını kötüye
kullanılabileceğini anladılar. Kötülük bilinci, beraberinde
suçluluk ve utanç duygusunu getirdi. Tanrı kötülüğü bilir, ama ona
yakalanmaz. Çünkü kötülük O’nun özüne aykırıdır. İnsan ise
kötülüğü öğrenerek özü kötülükle kirlendi. Tanrı Kutsallık
Seviyesi’ndedir, Günah Seviyesi’nde ise Tanrı’yı göremez olduk.
İlk günahtan sonra insan suçlu oldu, iradesi de ruhsal olarak
14
lekelendi. Bundan sonra insanı kutsallığa kavuşturabilmek için iki
şey gerekliydi: (1) Suçu cezalandırmak ve (2) özgürce itaat eden
bir irade. Mesih İsa, özgür ve temiz iradesiyle günahın cezasını
yüklenmeyi kabul etti! (bkz. Romalılar 5:19; Filipililer 2:8).
C. ASLİ GÜNAH
Çizimin üst sol köşesindeki üçgen Tanrı’nın, konuşma
balonu ise Sözü’nün sembolüdür. Üçgenden düşen şimşek
Tanrı’nın yargısıdır. Kutsal Tanrı günahla bir arada bulunamaz.
günahın özü Tanrı’nın kutsal
özüne aykırıdır. Günah, insanın Tanrı’dan uzaklaşmasıdır. Günahın
yargısı, Tanrı’nın insanı kendisinden uzak tutmasıdır (Yaratılış
3:24).
İlahi uyarı neydi? “İyiyle kötüyü bilme ağacından yediğin
gün mutlaka ölürsün.”Yasak meyveyi yedikleri an Adem ve
Havva bağlarını Tanrı’dan kopardıkları için öldüler. Kutsal
Kitap’ta ölüm yok oluş değil, ayrılış anlamına gelir.
1. Ruhsal ölüm: Ruhumuzun Tanrı’dan kopmuş olmasıdır;
2. Fiziksel ölüm: Ruhumuzun bedeni terk etmesidir;
3. Cehennem: Sonsuza dek Tanrı’dan ayrı kalmaktır.
​
15
​ ​
â
D. KAYIP İNSAN
16
​
17
18
19
20
2. Eski Antlaşma’da Kurtuluş
Tasarısı
İnsan günaha düştükten sonra hem doğası (kökü) hem de
eylemleri (meyveleri) kirlendi. Kutsal olan Tanrı insanı doğal
halinde kabul edemez. Kurtuluş Tasarısı bunun için gereklidir.
1. EZELİ ANTLAŞMA, DEĞİŞMEYEN İNCİL
İbraniler 13:20’de Ezeli Antlaşma’dan söz edilir. Tanrı
insanı kurtarmak için dünya yaratılmadan önce bile plan yapmıştı!
2. Timoteos 1:9’daMesih’le gelen lütfun (İncil), zaman
başlangıcından önce verildiğini yazar.
İnsanlar “İncil değiştirildi” diyebilir. Bu ancak Tanrı kendi
ezeli kararlarının değiştirilmesine izin verseydi mümkün olurdu.
Ama Rab kendi özüne ve sözüne aykırı davranmaz!
1. Petrus 1:20’deaynı şekilde, “Dünyanın kuruluşundan
önce bilinen Mesih”ten söz edilir. İncil bu konuda ısrarcıdır...
Vahiy 13:8’e göre Mesih, “…dünya kurulalı beri
boğaz​lanmış Kuzu”dur.Mesih İsa’nın kurban ölümü, öncesizliği ve
son​suzluğu kapsar. Ölümü bütün insanlar ve zamanlar içindir...
Mika 5:2’de“Kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına
da​ya​nan”Kurtarıcı’dan söz edilir…
Çizimin üst sol köşesindeki üçgenden kuyruklu yıldıza ve
Mesih figürüne kadar inen bir ok görülüyor. Ok Tanrı Sözü’nün
doğum aracılığıyla dünyaya girdiğini anlatmaktadır. Üçgendeki
‘konuşma balonu’ (Tanrı’ya ait Söz) bu sefer Mesih İsa’da
21
görü​lüyor ve bu, Tan​rısal Söz’ün insa​na bürün​düğünü gösteri​yor.
İncil, Tanrı’nın İsa’da ziyaretimize geldiğinin haberidir.
Kur​tuluşu ger​çekleş​tirmek ve bil​dirmek için geldi!
B. ESKİ ANTLAŞMA: MESİH’İN HABERCİSİ
Yine çizimde, Mesih’in figürü solunda açık bir kitap ve
kitaptan kendisine uzanan bir ok görülür. Kitap, Mesih’in dünyaya
gelişini haber veren Eski Antlaşma’yı (Tevrat, Zebur…)
22
simgeliyor. Örneğin, yukarıda okuduğumuz Mika 5:2 ayeti, 600 yıl
ön​ceden Mesih’in Beytlehem’de doğacağını söyler.
İnsan günaha düşer düşmez Tanrı kadının soyundan gelecek
ve Şeytan’ı yenecek olan Kurtarıcı’nın vaadini verdi. Yılana,
(1)“Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman
edeceğim. Onun soyu senin başını ezecektir…”dedi (Yaratılış 3:
15). Yıllar sonra İbrahim’e de, (2) “Soyunun aracılığıyla
yer​yüzün​deki bütün uluslar kutsanacak” dedi (Yaratılış 22:18).
İncil’de Galatyalılar 4:4’te, (1) “Ama zaman dolunca Tanrı,
Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan,
Yasa altında doğan öz Oğlunu (Sözünü) gönderdi”; (2)
Galatyalılar 3:16’daise, “İşte, vaatler İbrahim'e ve onun
soyundan olana verildi. Tanrı burada Mesih'i kastediyor”diyor. (1)
Havva’ya verilen vaat ile (2) İbrahim’e verilen kutsama
bereke​tinin Mesih’te gerçekleştiğini öğreniyoruz.
Tevrat halkına kutsallık öğretmek, günahın ne olduğunu
göstermek ve gelecek Kurtarıcı’nın yolunu hazırlamak için verildi!
(Galatyalılar 3:19-24). Böylece Kutsal Yasa (Musa’nın şeriatı)
görevini tamamlayıp yerini Lütuf dönemine bıraktı (Yuhanna 1:
17). Şeriat, kurallara ve şekillere bağlı; Lütuf ise sevgi ilkesine
bağlıdır. Günahla lekeli insan kendi çabasıyla Tanrı’nın kutsallık
seviyesine ulaşamaz. Lütuf bir karşılık istemeden insanı
temizleyip kutsallık seviyesine ulaştırır!
Havası temiz görünen bir odanın, pencereden giren bir ışınla
toz tanecikleriyle dolu olduğunu görürüz. Şeriat, günahla lekeli
insan yüreği üzerine Tanrı’nın ışığını tutar. Lütfa kavuşabilmek
için önce yüreğimizin ne kadar kirli, bizlerse Tanrı’dan ne kadar
uzak, Kendisine ne kadar muhtaç olduğumuzu anlamak gerek.
Eski Antlaşma’da (Romalılar 1:2-3) Mesih’le ilgili olarak
verilen yüzlerce vaatten 4 tanesini inceleyelim:
23
C. MESİH ILE ILGILI PEYGAMBERLIKLER
Eski Antlaşma’da Mesih ile ilgili olarak İsa’nın yaşamında
gerçekleşen yaklaşık 300 peygamberlik (kehanet) vardır. Tanrı’dan
başka kim bir insanın hayatını önceden hatasız olarak yazabilir?
Yeşaya.9:6-7.
“Çünkü bize bir çocuk doğacak,
Bize bir oğul verilecek.
Yönetim onun omuzlarında olacak.
Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı,
Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.
Egemenliği… sonsuza dek sürdürecek.”
Yaklaşık İsa’dan 700 yıl önce yaşamış olan Yeşaya
Peygamber bu ayetlerde doğacak olan Mesih’in ruhsal kimliğini
açıklar: O’na ‘Tanrı’nın Oğlu’denilecek (“Bize bir oğul
verile​cek”); bedende gelen, ‘her şeye kadir’ Allah olacak (“Güçlü
Tanrı”); vb.
Yeşaya 53:3-6, 7-9, 10-12 .Bu bölümde Mesih doğmadan 700 yıl
önce ölümünün detaylarını ve amacını öğreniyoruz!
1. Ölümü kurtuluşumuzu sağlamak içindi: “Esenliğimiz için
24
2.
3.
4.
5.
gerekli olan ceza Ona verildi… Yine de RAB hepimizin
ce​zasını ona yükledi.”
Tanrı’nın lekesiz, kusursuz Kurban Kuzusu’ydu: “…Kesi​me
götürülen kuzu gibi,… ölüme götürüldü. Ağzından hileli söz
çıkmadığı halde…”
Bir suçlu gibi öldürüldü, ama zengin bir adamın mezarına
ya​tırıldı: “Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, Ama
öl​düğünde zenginin yanındaydı.”
Öldükten sonra dirildi! “Canını suç sunusu olarak sunarsa…
günleri uzayacak. RAB'bin istemi onun aracılığıyla
gerçekleşecek.”
O’na iman eden aklanacak (günahları bağışlanır): “RAB'​bin
doğru kulu, kendisini kabul eden birçoklarını aklayacak.
Çünkü onların suçlarını o üstlendi… Pek çoklarının günahını
o üzerine aldı…”
Mezmur 22:1, 6-8, 16-18.Yaklaşık İsa’dan 1000 yıl önce Davut
Peygamber bu ayetlerde Mesih’in ölümünü tasvir eder:
1. Mesih’in haçtaki feryadını seslendirir: “Tanrım, Tanrım,
be​ni neden terk ettin?”
2. Din adamlarının alaycı sözlerini kaydeder: “Sırtını RAB'be
dayadı, kurtarsın bakalım onu, madem onu seviyor, yardım
etsin!”
3. Mesih’in ellerinden ve ayaklarından çivileneceğini görür:
“Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.”
4. Genel
uygulamaya
karşın
Mesih’in
kemiklerinin
kırıl​ma​ya​cağını kaydeder: “Bütün kemiklerimi sayar
25
oldum…”
5. Askerleri, Mesih’in elbiseleri için kura çekerken görür:
“Giysilerimi aralarında paylaşıyor, Elbisem için kura
çe​kiyorlar.”
Daniel 9:22-26.Daniel yaklaşık İsa’dan 500 yıl önce yaşamış ve
Mesih’in kesin ölüm tarihini verir:
1. Mesih’in ne amaçla gönderileceğini açıklar: “…günaha son
vermek, suçu bağışlatmak, sonsuza dek kalıcı doğruluğu
sağlamak görüm ve peygamberliği mühürlemek, En Kutsal'ı
meshetmek için…”
2. Onun zamanında Kudüs’ün yeniden inşa edilmesi için
çıkacak olan fermandan sonra “…yedi hafta… artı altmış iki
hafta sonunda (483 yıl) meshedilmiş olan öldürülecek…”
Burada İbranice “hafta” kelimesi 7 yıl demektir (bkz. Lev.
25:8): İ.Ö. 450 (ferman tarihi) + 483 yıl = İ.S. 33 (Mesih’in ölüm
tarihi).
***
Tanrı, Amos Peygamber aracılığıyla, “Gerçek şu ki, Egemen
RAB kulu peygamberlere sırrını açmadıkça bir şey yapmaz” diye
açıkladı (Amos 3:7). Bu sözü uyarınca, Mesih’i göndermeden önce
O’nun kimlik bilgilerini ve geliş amacını kehanetler şeklinde verdi
ki, geldikten sonra İsa’nın Mesih olduğuna en ufak bir şüpheye yer
kalmadan kanaat getirelim!
26
27
28
3. Çarmıh ve Kefaret
Eski
Antlaşma
boyunca
haber
verilen
Mesih’in
geliş amacı çarmıh
üzerinde
ölmekti.
Çarmıh ve kefaret
Kutsal Kitap’ın ana
konusudur.
Çizimde görülen dar
yolun
bitiminde
çarmıh ve dar kapı
vardır. Bu kapıdan
ancak gururumuzdan
sıyrılarak,
yani
alçalarak girebiliriz.
Kapının so​nunda yaşam vardır. Oysa geniş yolun sonunda ateş gölü
vardır… Kapıyı anlamak için çarmıhta olup bitenleri anlamamız
gerekir.
A. KURBANIN GEREĞİ
“Bizler günah karşısında ölelim, doğruluk uğruna yaşayalım
diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi.
O'nun yaralarıyla şifa buldunuz.”(1. Petrus 2:24)
Biz doğru olabilelim diye, kendisi günah sunusu oldu (2Ko.
5:21). İsa kendi doğruluk ‘elbiselerini’ bizlere veriyor,
üzerimiz​deki gü​nah ‘paçavralarını’ üstüne alıyor.
29
“Nitekim Mesih de bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla
doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak
ilk ve son kez öldü. Bedence öldürüldü, ama ruhça
diriltildi.”(1. Petrus 3:18)
Yasak meyveyi yedikten sonra Adem ile Havva’nın gözleri
günaha açıldı. Utandıklarında tövbe edeceklerine kendi çabalarıyla
(incir yapraklarıyla) ayıplarını örtmeye çalıştılar ve birbirlerini
suçlamaya başladılar. İncir yaprakları, kendimizi Tanrı’ya kabul
ettirmek için dinsel çabalar dahil her türlü insani yolu simgeler
(Yaratılış 3:7).
Yaratılış 3:21’de Rab incir yapraklarının yerine deriden
elbiseler yapıyor! Tarihin ilk kurbanını kesen Tanrı’dır. İlk kurban
insanın günahını örten bir simge olarak kullanılıyor. Onun cezasını
çekmesi için temiz, masum bir kurban gerekiyordu. Kurban gereği
burada başlayıp ‘Son Kurban’a kadar devam etti.
Yaratılış 22:13’te kurban, İbrahim’in oğlu İshak ile yer
değiştirmişti. Oğul yerine koç sunuluyor. Kurbanın buradaki
anlamı “yer değiştirendir.” Günahkar ile yer değiştiren masum
kurban.
B. KEFARET GÜNÜ
Levililer 16. bölümünde “kefaret günü” geçiyor. İbranice
‘kaffar’kelimesinden gelen ‘kefaret’ “örtmek” demektir. O gün
başkahin iki kurban seçiyordu. Halkın ve kendi günahlarını itiraf
edip birinin üzerine el koyarak dua ediyordu. Bununla günahın
kurban üzerine geçtiği simgeleniyordu. Bu kurban çöle
salıveriliyordu… Bununla da Tanrı günahları bizden
uzaklaştırdığını sim​ge​le​ni​yordu.
30
İkinci kurban, Tanrı’ya ulaşan yolun bir simgesi olan
tapınağın avlusunda kesilip, kanı bir leğende tapınağın “En Kutsal
Yer” denilen iç odaya götürülüyordu. Bu odaya başkahin dışında
kimse giremezdi; girmeye çalışanlar gökten inen bir ateşle anında
ölürdü. Üstelik başkahin yalnız senede bir kere girebiliyordu:
Kefaret Günü’nde. En Kutsal Yer’de Antlaşma Sandığı
bulunuyordu. Üstünde de iki melek figürü vardı. “Keruv” adı
verilen bu melekler Tanrı’nın kutsallığını korumakla görevliydiler.
Sandığın içinde Tan​rı’​nın Musa’ya verdiği 10 Emir Levhası vardı.
İki melek sandığın içine bakar vaziyette yapılmıştı; adeta
sandığın içindeki on emre bakıp halkı suçlu buluyorlardı! Yasa aç
gözlü olmayın diyor, biz ise aç gözlülük yapıyoruz. Yalan söyleme
diyor, biz ise… Haksız yere tanıklık etme diyor; peki dedikodu
nedir? On emir karşı​sında hepimiz suç​luyuz!
Kan, sandığın üstündeki tepsiye dökülüyordu. Tanrısal
kutsallığı temsil eden keruvlar on emrin yerine artık günahın
bedeli olan kanı görüyor, halkı da suçlayamıyorlardı! Kan
Tanrı’nın kutsal buyruklarını ‘örtmüştü.’ Bu törene bu yüzden
“kefaret” deniliyordu.
Romalılar 3:24-25’teki “bağışlatan kurban” kefaret
anlamındadır. İsa Mesih kefaretimizdir! Döktüğü kendi kanının
gücüne iman edersek kan, günahımızın bedelini ödemiş olur;
kutsal olan Tanrı günahımız yerine yüreğimizi örten günah
bedelini görür.
Tarihin ilk kurbanında olduğu gibi insanın payı yoktur,
kurbanı kesen de insanı ‘örten’ de Tanrı’dır! “Bağışlatan kurban”
Grekçesi ‘gazabı yatıştıran’ demektir. ‘Geniş yol’daki insanlar
Tanrı’nın gazabı altında kalırlar (çizimde yol altındaki alevler).
Günaha karşı Tanrı’nın kutsal gazabı alevlenir, sağladığı kurban,
31
gazabın öngördüğü cezayı bitirir. Bu yüzden, “İnsanlar İsa
Mesih'te olan kurtuluşla, Tanrı'nın lütfuyla, KARŞILIKSIZolarak
ak​la​nırlar”(Romalılar 3:24).
C. SON KURBAN, SONSUZ KURBAN
İsa hem kahin hem de kurbanın kendisidir. Kurtuluş
tümüyle İsa da başlayıp bitiyor. Kurtulmak için hiç bir şey
yapamıyoruz, yapabilseydik İsa’nın kurban ölümüne gerek
kalmazdı (Gal. 2:21). İbraniler 7:26-27’de İsa hem başkahin hem
kurbandır: “O, öbür başkâhinler gibi her gün önce kendi
günahları, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak
zorunda değildir. Çünkü kendini sunmakla bunu ilk ve son kez
yaptı.”
Böylece ilk kurbanı kesen Tanrı, nihai kurbanı kesen yine
Tanrı’dır. Çünkü bu kurban artık sonsuza dek geçerlidir. Mesih’in
ölümü hem kendisinden önce yaşamış olan, hem kendisinden sonra
yaşayacak olan bütün insanlar için geçerlidir.
“Mesih günahlar için SONSUZA DEK GEÇERLI TEK BIR KURBAN
sunduktan sonra Tanrı'nın sağında oturdu… Çünkü kutsal
kılınanları TEK BIR SUNUYLA SONSUZA DEK yetkinliğe erdirmiştir…
"Onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım."
Bunların bağışlanması durumunda ARTIK GÜ​NAH IÇIN SUNUYA GEREK
YOKTUR.”( İbraniler 10:12, 14, 18)
32
Kurbanını
sunduktan
sonra
Tanrı’nın sağında oturdu. Tapınağın en
kutsal yeri küp şeklindeydi; Vahiy’deki
göksel Yeruşalim (cennet) de küp
şeklindedir. İsa asıl ‘En Kutsal Yer’e
girip kahinlik görevine orada devam
ediyor. Çizimde diz çökmüş insan figürü
İsa Mesih’in bu hizmetini simgeliyor.
Kendisi bir çapa ile iman edenlerin
üzerinde durdukları ‘merdiveni’ tutuyor
(İbr.6:19-20). Düşüşlerimize rağmen
kurtuluşun devam etmesini sağlayan şey,
İsa’nın aracı dua hizmetidir. Kendisi
yalnız günahlarımıza karşılık ilk ve son
kez
ölmekle
kalmadı, “O'​nun
aracılığıyla
Tanrı'ya
yaklaşanları
tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü
onlara aracılık etmek için hep
yaşamaktadır” (İbr.7:25).
Yuhanna 3:14-15 ayetlerinde Musa’nın çölde yılanı havaya
kaldırdığı gibi (Sayılar 21: 5-9), İsa Mesih’in çarmıha gerilmesi
gerektiği anlatılır:
Mısır’dan kurtulan İsrail halkı yolda Tanrı’ya karşı şikayet
etti. Tanrı ceza olarak zehirli yılanlar gönderdi. Bu yılanlar gibi,
günah soktuğu zaman insanın kanına işler. İsrailliler Musa’dan
Rab’be yalvarmasını istediler. Rab ona tunçtan bir yılan
yapmasını, onu bir sopaya asarak yukarı kaldırmasını söyledi.
Yılanlarca sokulan her kim tunç yılana bakarsa kurtuluyordu,
bakmayanlar ise ölüyordu. Direğe asılan tunç yılan çarmıha asılan
İsa Mesih’in bir sembolüdür. Öyle ki, O’na iman ile bakan her
insan kurtulsun! Neden İsa Mesih yılanla temsil edilsin ki! Çünkü
33
Mesih çarmıhta günahlarımızı üstlendi. Korkunç bir şey! Günah
nedir bilmeyen O, bizler için günahın iğrenç yükünü aldı! “Tanrı,
günahı bilmeyen Mesih'i bizim için günah yaptı” (2. Korintliler
5:21).
İsa’nın en büyük ıstırabı çarmıhın fiziksel acıları, çiviler,
insanların alayları, öğrencilerinin O’nu terk ettiklerini görmek
değil; ısırgan otu gibi onu saran bizim günahlarımızdı! Tarih
boyunca tüm insanların işlediği işleyeceği, irili ufaklı bütün
günahlar O’nun üstündeydi!
İşte bu yüzden çarmıhta, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk
ettin?” diye feryat etti (Matta 27:46). Çünkü İsa haçta günahla
özdeşleştiği zaman Kutsal Baba O’na bakamadı. Bizim hak
ettiğimiz Tanrı’nın sonsuz gazabı O’nun üzerine indi. Mesih’in
haç üstünde yaşadıkları sonsuz bir cehenneme eşitti. Çünkü bu
acıyı çeken Tanrı’nın sonsuz Sözü, biricik Oğlu’ydu. Bunun için
Mesih ilk ve son kurban, sonsuz kurbandır. Ölümüyle kendisinden
önceki ve sonraki bütün günahların bedelini karşıladı. Kendisi
kurbanı sunan ve kurban olandır. Bundan ötürü kurtuluşu O
sağlıyor, O bitiriyor; ve bizden bir karşılık istemiyor.
Bunu anlayıp kabul eden kişi, günah içinde yaşayamaz; aksi
takdirde korkunç bir vicdan azabı çeker. Tanrı sevgisinin sonsuz
boyutunu anlıyorsak, ömrümüzün geri kalanını bu kefaretten ötürü
O’na şükrederek, itaat ederek ve hizmet ederek yaşarız…
34
35
36
4. Tövbe ve Aklanma
Bu bölüm, çizimde görülen çarmıh altındaki kapıdan
geç​mek için yapılması gerekenlerle ilgilidir.
37
İnsan, günahı nedeniyle Tanrısal adaletin önünde suçludur. Adalete
38
göre her suçun cezası çekilmelidir. Merhamet ise suçluyu affetmek
demektir. Tanrı tövbe eden kişiyi bağışlamazsa merhamet
gösteremez. Günah işleyen kişiyi cezalandırmazsa adil olamaz.
Çözüm ne olabilir? Hem suçluyu cezalandırmak hem de tövbe
edeni bağışlamak! Ama ikisi birden nasıl olur?
Suçlunun yerine geçen bir vekil gerek. Vekil, insan cezasını
üzerine alınca adaletle hesabı görüldüğünden suçlu tövbe ettiğinde
bağışlanır! İncil’de buna ‘aklanma’ denir.
​
A. TÖVBE
Tövbe derken ne anlıyoruz? Pişmanlık mı, Tanrı’dan af
dilemek mi, yoksa aynı hatayı tekrarlamamaya yemin etmek mi?
İncil’de asıl anlamı; ‘düşünce odağını değiştirmek’tir. Tövbe, tüm
hayatımızı ve davranışlarımızı etkileyecek yeni bir dünya
görüşüne teslim olmaktır.
Mat.7:13-14’te “dar kapıdan” geçmek, kendi isteklerimize
dönük bir yaşamdan vazgeçip tamamıyla Tanrı’ya teslim olmaktır.
Bunun için eski günahlı yaşamımızdan gerçekten vazgeçmemiz
ge​rek… Rab alçalan yüreğe yardım eder!
İsa’ya teslim olmak din değiştirmekten öte bir şeydir.
Elçilerin İşleri 3:19’da, ilk İsa izleyicilerinin din değiştirmeye
değil, Tanrı’ya dönmeye çağrıldıklarını görüyoruz. İncil’de
insanlar farklı bir inanç sistemine, ibadet kurallarına ve din
alemine çağrıl​mıyordu. Günahlarından dönmeye davet ediliyordu!
Tövbe günaha sırt çevirip İsa ile ruhsal bir ilişki kurmaktır;
39
O’nun dostluğundan beslenerek iyiliğiyle kutsallığının zaferini
yaşamaktır. Kişi, dostu uğruna her şeyi göze alır. İsa bizi öyle
sevdi, şimdi bizim O’nu böyle sevmemizi ister… Tövbe eden kişi
180 dereceli bir dönüş yapıp tamamen İsa’ya odaklanmaktadır.
Çamura düşen insan kirli elleriyle kendini temizleyemez;
çamur her tarafına bulaşır… Yalnız elleri temiz olan biri onu
te​miz​leyebilir. Tanrı’ya kavuşmak için din dahil olmak üzere insan
kaynaklı bütün çabalar yetersizdir. Kapıdan sonraki ‘yol’ da
insanın nefsine ters düşer. Ama tek başına yürümesi
istenmemektedir. Tövbe, Tanrı’yla birlikte yürüme imkanını sunar.
O’nun iradesine ve sevgisine teslim olmak ve gücünü tecrübe
etmek demektir.
B. AKLANMA
Kapıdan geçen herkes aklanır!
Romalılar 3:19-20ayetine göre Tanrı’nın verdiği Kutsal
Yasa’yı uygulamak bile hiç kimseyi kurtaramaz. Yasalar ne
amaçla verilir? Suçun sınırını tespit edip cezalarla herkesi suç
işlemekten caydırmak için... Yasalar ödüllendirmek için değil,
cezalandırmak için vardır. Yakup 2:10’a göre, “Yasa’nın her
dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün
Yasa'ya karşı suçlu olur. ”Terazi sistemiyle yargılansaydık, tek bir
günah bizi cehenneme göndermeye yetecekti.
Romalılar 3:24-25’egöre Tanrı’nın lütfuyla karşılıksız bir
kurtuluş yolu sağlandı. İsa Mesih çarmıhta günahlarımızın
bedelini ödemeseydi, bizler için cehennem cezasını çekmekten
başka bir çare kalmayacaktı. ‘Sevaplarımız’ bizi asla
kurtaramazdı! Bunun yerine Mesih’in kanına iman etmek
yeterlidir. Hayatımızı O’na emanet ettiğimizde bizi kurtarması
için vekilimize yetki vermiş oluruz. Bu ne demek? Günaha devam
40
edebilir miyiz? Hayır! Çünkü iman tövbe ile birlikte işler (Yakup
2:20, 22, 26). Tövbe eden kişi günaha sır​tını çevirmiştir!
Tanrı, Mesih’e sığınmayan hiç kimseyi kurtarmaz; Mesih’e
sığınan kimseyi de cehenneme atmaz. Romalılar 4:1-8’deİbrahim
zamanında Kutsal Yasa yoktu ve yine iyi niyete dayanan işler
kurtuluş için geçersizdi. Kurtuluş insanların çabalarına karşılık
olarak verilseydi bir lütuf olmazdı. Ama kurtuluş Tanrı’nın bir
lütfudur. Kurtuluşu bir lütuf olarak kabul etmezsek, ‘sevap’
saydığımız en iyi işlerimiz dahil olmak üzere yaptıklarımızla hak
ede​ceğimiz tek şey sonsuz bir azaptır!
Romalılar 5:18-19’agöre Adem’in bütün soyu günahından
etkilendi. Günah kalıtsaldır. Adem’in günahı bizim suçumuz
değildir, ama ondan hepimiz günaha meyilli bir nefis miras aldık.
Ne var ki, şimdi Son Adem’in zaferiyle kurtulabiliyoruz. Tövbeyle
İsa Mesih’in ‘soyuna’ giren herkes O’nun kefaretine ortak olur.
Kurtuluş da kalıtsaldır! Tanrı’nın katında tek geçerli ‘sevap’
(“doğruluk eylemi”) İsa Mesih’in kurban ölümüdür. Nasıl ki,
Adem’in günahı bizi kirlettiyse, İsa’nın ‘sevabı’ bizi temizler.
Ama bunun için Mesih’in Ruhu’ndan doğmak gerekir.
Böylece Kurtuluş iki seviyede işler:
Çarmıhtaki kefaret sayesinde Tanrı’nın adaleti karşısında
suçumuz silinir (hukuksal yön), O’nun kutsallığı karşısında
yüreğimize yeni bir Ruh verilir (yaşamsal yön). Aklanmanın
sonucu olarak suçsuz ilan ediliyoruz, İsa’nın Ruhu’ndan doğmanın
sonucu olarak doğru kılınıyoruz. Aklanmak için iman etmemiz,
yeniden doğmak için teslim olmamız şart. Gerçek tövbe yoksa,
iyileşme olmaz! Aklanmanın ‘kefaletini’ İsa öder; yeniden
doğuşun ‘tohumunu’ İsa verir. Böylece O’nun doğruluk eylemiyle
kurtuluyoruz!
Doğru kılınmak, O’nun kutsallık gücüyle donatılmaktır.
41
Gü​nah Seviyesi’nden, Adalet ve Kutsallık Seviye’sine yükseldik!
Masum iken itaat edip günah işlememek mümkündü.
Günahlı için Tanrı’nın istediği doğruluk mümkün değildir.
Aklanınca cehennemle cezalandırılmak mümkün değildir.
Kutsallıkta ise artık doğrulukla yaşamak mümkündür!
Çarmıh adeta Aden bahçesindeki yaşam ağacı oldu. Adem
günaha düştüğünde yaşam ağacından yemesi yasaklandı. Şimdi ise
yüreğimize İsa’yı davet ettiğimizde meyvesini yiyebiliriz; O’nun
doğruluğu bizi besler! Günahın esiri olduğumuz bir yaşam yerine
doğruluğun hizmetkarları olduğumuz bir yaşama kavuşuyoruz…
Bir insan aynı suç için iki defa cezalandırılamaz! Mesih tüm
günahlarımızın cezasını çekti. Vekili Mesih olan kişi için artık
günahlardan ötürü cehennem cezası yoktur! “Böylece Mesih İsa'ya
ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur” (Romalılar 8:1).
Ruhu’nu yüreğe alan kişi de artık günah içinde yaşamaz! “Kutsal
Ruh'un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla
yerine getirmezsiniz” (Galatyalılar 5:16).
Dahası, dar kapıdan geçtiğimizde üzerimize dökülen kanıyla
O’nun mührünü ve Kutsal Ruh’la vaftizini alıyoruz…
Serpilmiş kan. Çizimdeki kase. Eski Antlaşma’da tapınağın
eşyaları üzerlerine kurban kanı serpilerek kutsanırdı. Aynı şekilde
üzerlerine Mesih’in kanı serpilenler kutsal kılınır: “İsa Mesih'in
sözünü dinlemeniz ve O'nun kanının üzerinize serpilmesi için, Baba
Tanrı'nın öngörüsü uyarınca Ruh tarafından kutsal kılınarak
seçildiniz” (1. Pet​rus 1:2).
Mühürlenme. Çizimdeki mühürlü tomar. Mesih’e ait
olanlara bir “mühür” verilir: “Gerçeğin bildirisini, kurtuluşunuzun
Müjdesi'ni duyup O'na iman ettiğinizde, siz de vaat edilen Kutsal
Ruh'la O'nda mühürlendiniz. Ruh, Tanrı'nın yüceliğinin övülmesi
42
için Tanrı'ya ait olanların kurtuluşuna dek mirasımızın
güven​cesidir” (Efesliler 1:13-14). Mühür sayesinde cennetteki
mirası​mızın güvence altına alındığını biliriz…
Kutsal Ruh’tan içmek. Çizimdeki güvercin. Aynı zaman,
“İster Yahudi ister Grek, ister köle ister özgür olalım, hepimiz bir
beden olmak üzere aynı Ruh'ta vaftiz edildik ve hepimizin aynı
Ruh'tan içmesi sağlandı” (1.Korintliler 12:13). Mesih’in
Ruh’unu “içtiğimiz” içindir ki, O’nun doğruluk meyvelerini
verebiliriz. Ve aynı Ruh’u içen her imanlı ile yeni bir aileye
gireriz: İman ailesi! Şekeri çaydan ayırmak nasıl imkansızsa,
Tanrı’nın Ruhu’yla bir​leşen kişi de O’nunla tek bir ruh olmuştur.
Nasıl O’nun hizmetine adanmayalım!
43
44
45
5. Yeniden Doğuş
Çizimde dar kapının arkasında, merdivenin dibinde basamakları
tırmanan bir bebek figürü vardır. İman eden kişinin kapıdan geçer
geçmez başladığı yeni hayatı simgelemektedir.
A. YENİDEN DOĞMAK NE DEMEK?
46
“…doğrulukla
yaptığımız
işlerden dolayı
değil,
kendi
merhametiyle,
YENIDEN
DOĞUŞ
yıkamasıyla ve
Kur​tarıcımız
İsa
Mesih
aracılığıyla
üzerimize BOL
BOL
DÖKTÜĞÜ
KUT​SAL
RUH'UNyenilemesiyle” kurtul​duk(Titus 3:4-6).
Anne rahmindeki bebek göbek bağı ile annesine nasıl bağlıysa, ilk
47
insan da ruhuyla Tanrı’ya öyle bağlıydı. Günahla bu ruhsal ‘göbek
bağı’ koptu. Bundan sonra dünyaya gelen her insan, Tanrı’nın
sonsuz yaşamına yabancıdır. Ruhsal olarak ölüdür. Tanrı ile bu
bağı yeniden kurabilmek için, bütün dini ameller dahil, insanın
tüm çabaları yetersiz ve geçersizdir. Tek çare, Mesih’in kefaretine
imanla Rab’be dönen kişinin yüreğine Kutsal Ruh’un
dökülmesidir. Tanrı’nın Ruhu onu tekrar Tanrı’nın sonsuz
yaşamına bağlar ve buna ‘yeniden doğuş’ denir.
“İsa ona [Nikodim’e]şu karşılığı verdi: "Sana doğrusunu
söyleyeyim, bir kimse YENIDEN DOĞMADIKÇA Tanrı'nın
Egemenliği'ni göremez." Nikodim, "Yaşlanmış bir adam nasıl
doğabilir? Annesinin rahmine ikinci kez girip doğabilir mi?"
diye sordu. İsa şöyle yanıt verdi: "Sana doğrusunu
söyleyeyim, bir kimse SUDAN VE RUH'TAN DOĞMADIKÇATan​rı'nın
Egemenliği'ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh'tan
doğan ruhtur. Sana, 'Yeniden doğmalısınız' dediğime şaşma.”
(Yuhanna 3:1-7)
Burada Mesih İsa, bir din lideri olan Nikodim’e Tanrı’nın
Egemenliği’ni görebilmek ve ona girebilmek için yeniden doğmak
gerektiğini söylemektedir. Yani insanı tekrar cennete kabul etmek
için Tanrı’nın aradığı şey, günahla lekelenmiş eski yüreğin
çaba​ları değil, aksine yeni bir yürektir; yeni bir yaratılıştır...
B. YENIDEN DOĞUŞUN GEREKLILIĞI
Fiziksel doğumla aldığımız yürek Adem’den miras alınan
yürektir. Günaha eğilim hastalığını taşır... Yeniden doğuş, kalp
yetersizliği olan hastaya takılan kalp pili gibi, Kutsal Ruh’un tövbe
eden insanın ruhuna kenetlenip sonsuz yaşam pompalamasıdır.
Kutsal Ruh’u almadan insanın en iyi çabaları bile, günahla
lekeli bir yüreğin meyveleridir. Kutsal Tanrı bunları asla kabul
48
edemez… Yeniden doğuşa kavuşan yürek ise, Kutsal Ruh’un
gü​cüy​le Tanrı’nın istediği yaşamı sürebilir. Hatasız değildir, çünkü
eski doğasını da taşımaktadır. Ama yüreğinde taşıdığı Kutsal Ruh
kişide artık kut​sallık meyvelerini verdirir…
Bu meyveler yeni yaşamın kaynağı değil, sonucudur. Yeni
yaşam, meyvelere verilen ödül değildir. Kim kimi taşır? Dallarda
bulunan meyveler kökü mü taşır, yoksa kök ağacı ve meyvelerini
mi taşır? Kök olmadan meyve olmaz. Yeni yaşamın kökü olmadan
Tanrı’ya göre bir yaşam sürmek imkansızdır. Tanrı’nın aradığı şey
yeni köktür. Kök varsa mutlaka meyveler de olacaktır!
“Bedenden doğan bedendir.”Yani Adem’den gelen miras,
günahla lekeli eski insan doğasıdır. “Ruhtan doğan”ise
“ruhtur.”Yani tövbeyle Kutsal Ruh’tan doğan, yeni bir yüreğe
kavuşur. Dünyaya ait yaşam yok olmaya mahkumdur. Ruha ait
yeni yaşam sonsuzluğu miras alır… Doğal yürek ilk Adem’in
mirasıdır, yeni yürek Son Adem’in (Mesih İsa’nın) hediyesidir ve
sonsuz yaşamı sağlayan tek tohumdur. “Bizler topraktan olana
nasıl
benzediysek,
göksel
olana
[İsa’ya]
da
benzeyeceğiz”(1Ko.15:49).
“Eğer Mesih içinizdeyse, bedeniniz günah yüzünden ölü
olmakla birlikte, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir.
Mesih İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'nın Ruhu içinizde
yaşıyorsa, Mesih'i ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan
Ruhu'yla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.”
(Ro​malılar 8:10-11)
C. “SUDAN” DOĞMAK
İsa ayrıca, “bir kimse SUDAN VE RUH'TAN DOĞMADIKÇATan​rı'nın
Egemenliği'ne giremez”dedi (Yuhanna 3:5). Sudan doğmanın
anlamı nedir? Üç yorum mümkündür:
49
1. Yeniden doğuş vaftiz anında gerçekleşir: “Tövbe edin, her
biriniz İsa Mesih'in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız
bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız”
(Elçilerin İşleri 2:38).
2. Su, Tanrı Sözü’nün simgesidir: “Mesih kiliseyi SUYLA YI​KA​YIP,
yani TANRISAL SÖZLE temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda
etti” (Efesliler 5:26).
3. Su, yeniden doğuşu simgeler: “…kendi merhametiyle, YENI​DEN
DOĞUŞ YIKAMASIYLA ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla
üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh'un yenilemesiyle” bizi
kurtardı (Titus 3:5).
“İman edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm
giyecek” (Markos 16:16). Vaftiz olmak kurtuluşu takip eden bir
şartsa da, kurtuluşu engelleyen şey vaftiz olmamak değil, iman
etmemektir. Elçilerin İşleri’nde vaftiz olunca Kutsal Ruh’u alan
kişi örneklerinin olduğu kadar (Elç.2:38,41), önce vaftiz olup
sonradan Kutsal Ruh’u alan (Elç.8:12,15-16) ya da önce Kutsal
Ruh’u alıp sonradan vaftiz olan kişi örnekleri de mevcuttur
(Elç.10:46-48).
“Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani TANRI'​NIN
DIRI VE KALICI SÖZÜ ARACILIĞIYLAyeniden doğdunuz.” (1. Petrus
1:23)
“O,
…bizleri...
GERÇEĞIN
BILDIRISIYLE
yeniyaşama
kavuş​tur​du.”(Yakup 1:18)
Bütün ayetler değerlendirildiğinde yeniden doğuşun vaftize
değil, imana ve Kutsal Ruh’un yüreğe alınmasına bağlı olduğu
açıkça görülmektedir. Bu yüzden İsa’nın söz ettiği “su,” yeniden
doğuşta etkin olan Tanrı’nın Sözü ve Kutsal Ruh’tur.
50
D. YENIDEN DOĞUŞUN SONUÇLARI
İnsanın iyi işleri ne cenneti, ne de yeniden doğuşu sağlar.
Ama yeniden doğuş yeni doğanın meyvelerini, yani iyi işleri
meydana getirir: “iyi işlerin sonucu değil”, ama “iyi işleri
yapmak” içindir (Efesliler 2:9-10). Bu meyveler şu şekilde
özetlenebilir:
Kutsal bir yaşam için GÜÇ: “Çünkü Tanrı bize korkaklık ruhu
değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir” (2Ti. 1:7 ile
Yu.1:12-13);
Tanrı’ya, Göksel Baba olarak HAMT eden bir yaşam: “Çün​kü
sizi yeniden korkuya sürükleyecek kölelik ruhunu almadınız,
oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, "Abba, Baba!" diye
sesleniriz” (Rom.8:15 ile Gal.4:6);
Tanrı’nın SEVGISI yüreği doldurur: “Çünkü bize verilen Kutsal
Ruh
aracılığıyla
Tanrı'nın
sevgisi
yüreklerimize
dö​kül​müştür” (Rom.5:5 ile 1Yu.4:7,19);
Kutsal Yazılar’ı ANLAMA gücü: “Tanrı'nın bize lütfettiklerini
bilelim diye, bu dünyanın ruhunu değil, Tanrı'dan gelen Ruh'u
aldık” (1Ko.2:9-12; 1Yu.2:27);
Kişisel günahlara karşı DIRENIŞ: “O zaman kötü yollarınızı, kötü
işlerinizi
anımsayacaksınız.
Günahlarınız,
iğrenç
uygulamalarınız yüzünden kendinizden tiksineceksiniz” (Hez.
36:26-27, 31 ile Yu.16:8-9);
Bir kişi yeniden doğduğunda bütün bu değişiklikler
gerçek​leşir. Romalılar 8:16’ya göre bu değişiklikler iman edenin
yüreğindeki Kutsal Ruh’un tanıklığıdır:“Ruh'un kendisi, bizim
ruh​u​muzla birlikte, Tanrı'nın çocukları olduğumuza tanıklık eder.”
Bu belirtiler yoksa, yeniden doğuş ve Kutsal Ruh da yoktur
51
demek:
“İman yolunda olup olmadığınızı anlamak için kendinizi
sınayıp yoklayın. İsa Mesih'in içinizde olduğunu bilmiyor
musunuz? Yoksa sınavdan başarısız çıkarsınız” (2.
Korint​liler 13:5);
“Kendisinde Tanrı Oğlu bulunanda yaşam vardır,
kendisinde Tanrı Oğlu bulunmayanda yaşam yoktur.” (1.
Yu​han​​na 5:12)
İsa’yı Kurtarıcı olarak benimseyen kişilerde hala çeşitli günahlara
bağımlılık, dua edememezlik, Kutsal Kitap’ı okuyamamazlık,
başkalarını affedememezlik vb. gibi durumlar devam ediyorsa, bu,
Mesih’in onun yüreğini ele geçirmediğinin işaretidir. Tek çare
gerçek tövbe ve teslimiyeti arayıp bulmaktır!
52
53
54
55
6. İmanda Gelişme
Çizimde görülen duvarın öte tarafındaki
merdiven, iman yolculuğunu simgeler.
Buna “Lütuf Merdiveni” diyebiliriz.
Merdivenler genellikle yere ve yüksek bir
noktaya dayanır. Ama bu merdiven
havada duruyor. Lütuf insani dayanaklara
göre iş​le​mez!
Romalılar 5:2’ye göre kişi iman ettikten
sonra LÜTUF denilen yeni bir durum ve
konumdadır:
“İçinde
bulunduğumuz
lü​tuf,” yeni hayatın dayanağıdır. Lütuf,
günahların
bağışıyla
imanlının
Masumiyet
Seviyesi’nden
Kutsallık
Seviyesi’ne yükselmesini sağlayan bir merdiven gibidir. Artık
lütuf onu taşır…
“Ama şimdi günahtan özgür kılınıp Tanrı'nın kulları
olduğunuza göre, kazancınız kutsallaşma ve bunun sonucu
olan sonsuz yaşamdır.”(Romalılar 6:22)
A. LÜTUF NEDIR?
Merhamet hak edilen cezanın verilmemesi; Lütuf ise hak
edilmeyen iyilik görmektir.
Merhamet ile lütuf aynı paranın iki yüzü gibidir.
Birbirlerini tamamlar. Tanrı’nın merhametiyle kurtuluruz (hak
ettiğimiz cezayı almayız). O’nun lütfuyla yoluna devam ederiz
(kendimizde ol​ma​yan gücü O’ndan alırız).
56
“Ama şimdi neysem, Tanrı'nın lütfuyla öyleyim. O'nun bana
olan lütfu boşa gitmedi. Elçilerin hepsinden çok emek
verdim. Aslında ben değil, Tanrı'nın bende olan lütfu emek
verdi.” (1.Korintliler 15:20)
Lütuf, Mesih yolunu izlemek ve ruhsal hizmeti sürdürmek
için imanlılara verilen ilahi güçtür. Pavlus emek verdi… Ama
aslında kendisi değil, ondaki Tanrısal lütuf emek verdi. İnsan –en
güçlü halterci bile– kendini yakasından tutup havaya kaldıramaz.
İmanlı da kendi gücüyle Mesih yolunda ilerleyemez…
“RAB'bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona
göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. «Çok
garip» diye düşündü, «Gidip bir bakayım, çalı neden
tükenmiyor!»” (Çıkış 3:2-3)
Musa’nın gördüğü çalı yanıyor ama ateş onu bitirmiyordu.
Bu nasıl mümkün? Çünkü ateşi besleyen kaynak çalının dalları
değil onda görünen RAB’bin meleğiydi (yani İsa). Galatyalılar 2:
20’ye göre her imanlı: “Mesih'le birlikte çarmıha gerildim. Artık
ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor” diyebilir. Çizime
dikkatli bakacak olursak, çarmıh arkasında asılı duran ikinci bir
insan figürünü görürüz. Kapının önünde dururken çarmıha gerilmiş
İsa’yı; geçtikten sonra kendimizi de çarmıhta asılı görüyoruz...
Mesih’in biz​de ya​şaması nasıl bir şey?
Bir gaz lambasının çalışma sistemine benzer. Alev, fitili
sarar ama onu yakmaz, çünkü alev aslında fitilin emdiği gaz
yağından beslenir. Gaz yağı tükenirse alev fitili de yakar… Gaz
yağı insan yüreğini dolduran Kutsal Ruh gibidir. Fitil ise insan
gayretini simgeler. Alev imanlıda parlayan Mesih’in yaşamı ve
gücüdür. İmanlı kendi çabasıyla değil, Kutsal Ruh’un gücünden
beslenen bir gayret ile Mesih’in yolunda ilerler. Bunun için tekrar
ve tekrar Kutsal Ruh’la dolması gerekir. Bunu nasıl yapabilir?
57
“Şarapla sarhoş olmayın, bu sizi sefahate götürür. Bunun
yerine Ruh'la dolun: Birbirinize mezmurlar, ilahiler, ruhsal
ezgiler söyleyin; yürekten Rab'be ezgiler, mezmurlar
okuyun; durmadan, her şey için Rabbimiz İsa Mesih'in adıyla
Baba Tanrı'ya şükredin; Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü
birbirinize bağımlı olun.”(Efesliler 5:18-21)
Kutsal Ruh’la tekrar ve tekrar dolmak için dört temel yol vardır:
(1) İbadetlere katılmak; (2) Kutsal Kitap’ı düzenli okumak; (3)
Rab’be her şey için şükretmek ve (4) kiliseye bağımlı yaşamak.
O zaman lütuf merdiveni, yürüyen merdivenler gibi bizi
kutsallığa doğru taşır sanki. Ve her ne kadar Rab’bin yolunda
ilerlemek için biz gayret gösterirsek de bu bizi bitiren kuru bir
çaba değil, gücümüze güç katan lütfun zaferidir! “Oğlum, Mesih
İsa'da olan lütufla güçlen” (2.Timoteos 2:1).
B. İMANLININ GÜNAH SORUNU
İmanlı kişi lütuftan uzaklaşır veya günaha düşerse neler
olur? Rab’bin gazabına uğrar mı? Mesih onun için tekrar haça
ge​ril​meli midir? Günahsız bir seviyeye ulaşabilir mi?
Rab’be gelen, artık iki kişidir: hem eski ‘biz’ devam ediyor,
hem de Kutsal Ruh bizde yaşıyor. “…benlik Ruh'a, Ruh da benliğe
aykırı olanı arzular. Bunlar birbirine karşıttır; sonuç olarak,
istediğinizi yapamıyorsunuz”(Galatyalılar 5:17).
İmanlı eski benliğine, günaha ve şeytana karşı savaş verir.
Bu çatışma ömür boyu devam eder. Zafer, kusursuz olmakta değil,
Rab’bin yolunu hiç terk etmemektedir. “Geride kalan her şeyi
unut​up ileriye… hedefe doğru koşuyorum”(Filipililer 3:13).
İmanlı, düştüğü zaman tövbe edecektir ve tekrar Tanrı’nın
affına kavuşacaktır. Böylece yüreği kötü etkilerden arınır ve
58
Kut​sal Ruh tekrar yüreğinin tahtına oturur…
“Günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı
günahlarımızı
bağışlayıp
bizi
her
kötülükten
arındıracak​tır.”(1. Yuhanna 1:9)
İmanlı günaha düştüğünde ‘yürüyen merdiven’ durur, hatta
geri gitmeye başlar... O zaman iman yolculuğu ezici bir yük halini
alabilir. Eğer tövbe edip tekrar lütfa sarılmazsa bir müddet sonra
imanda soğur, Rab’bi ve sevincini hissetmez olur, hatta hayatı bir
imansızınkinden farksız hale gelebilir…
C. MESIH’IN ARACILIK DUASI
Rab’bin vaatleri gökten sarkıtılıp ‘lütuf merdiveni’ni tutan çapa
gibidir (İbraniler 6:17-18). Bu zincir aynı zaman Rab’bin aracılık
hizmetiyle imanlıların yükünü taşımaktadır (çizimde merdiven ile
üstte diz çökmüş figürü bağlayan zincir).
“Yavrularım, bunları size günah işlemeyesiniz diye
yazıyorum. Ama içimizden biri günah işlerse, adil olan İsa
Mesih bizi Baba'nın önünde savunur.”(1Yu.2:1)
“Bu nedenle O'nun aracılığıyla Tanrı'ya yaklaşanları
sonsuza dek kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık
etmek için hep yaşamaktadır.”(İbr.7:25)
Aslında işlediğimiz her günahla cehennemi hak ederiz.
Unutmamamız gereken şudur: Günah işlemediğimizde de
cehennemi hak ederiz! Yani Tanrı bizi bir şeyler hak ettiğimiz için
veya bir şeyleri hak etmek üzere kurtarmadı. Kurtuluşu asla hak
etmediğimiz ve edemeyeceğimiz içindir ki, İsa kanını dökerek
cezamızı bitirdi. Ama günah işlediğimizde bizi “Tanrımızın
önünde gece gün​düz suçlayan”İblis (Va.12:10) haklı çıkar… Yani?
“Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan
59
Tanrı'dır. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan
Mesih İsa, Tanrı'nın sağındadır ve bizim için aracılık
etmektedir.”(Romalılar 8:33-34)
Şöyle bir sahne düşünelim: Duruşmada sanık (imanlı) %100
suçlu, savcı (şeytan) %100 haklı, hakim (Tanrı) %100 adil, avukat
(İsa) cezayı %100 üstlenir… Sonuç nedir? Sanık aklanır! İlginç,
değil mi? İşte Romalılar 8:31-34 ayetlerinde izah edilen buna
benzer bir durumdur. Suçsuz olduğumuzu söylemez, suçlayanın
haksız olduğunu da söylemez. Söylediği şudur: Mesih İsa
ölümüyle cezanın bedelini ödedi ve Tanrı, ‘sanığı’ (seçtiklerini)
aklar. Haleluya! Tek şart tekrar tövbeyle O’na yaklaşmaktır!
(İbr.7:25).
İmana geldikten sonra şeytan “o suçludur” derken haklı olsa
bile, İsa Baba’nın önünde, “doğrudur, ama ben o suçun bedelini de
ödedim” der. Unutmayalım Tanrı merhametiyle olduğu kadar
adaletiyle bizleri bağışladı ve bağışlamaya devam eder: Romalılar
3:25, 26; 1. Yuhanna 1:9; 2:1.
***
Kurtuluş yalnız bir başlangıçtır. İman yolunda ilerlemek
gerek. ‘Lütuf merdiveni’ üstünde durabilmek için neler gerek?
1. Önce kurtuluş kapısından geçmek;
2. Ruhsal besinleri (ibadet, Kutsal Kitap okuma, dua ve itaat)
ihmal etmemek;
3. Her günahtan tövbe edip Rab’be dönmek; ve
4. Mesih örneğindeki bir kutsallık ve hizmet yaşamını amaç
edinmek.
60
61
62
7. Son Yargı ve İmanlının Yargılanması
Nihayet kurtuluş tasarısının hedefine ulaştık. İnsan, Tanrı ile
sonsuz bir mutluluk paylaşması için yaratıldı. O, “insanların
yüreğine sonsuzluk koydu” (Vaiz 3:11).
Çizimin sağında dünya ile ahireti ayıran çizginin önündeyiz.
Tepede ‘göksel vaha’, sağında küp şeklindeki göksel Yeruşalim
(cennet), önünde Mesih’in Yargı Kürsüsü; ortada Büyük Beyaz
Taht; altta bir me​zarlık; en altta da ateş gölü (ce​hennem) görülür.
Peki öldükten sonra insanlara neler oluyor?
A. ESKİ ANTLAŞMA DÖNEMİNDE
ÖLENLERİN DURUMU
63
Luka 16:19-31’de
“Dilenci ile Zengin
Adam”
benzet​mesinde,
Mesih
çarmıhta
kefareti
sağlamadan önce
tüm
ölenlerin
gittikleri “Ölüler
Diyarı” anlatılıyor.
Ölü​ler diyarında iki
bölüm
vardı:
İmanda yaşamadıkları için son yargı gününü ıstırap içinde
bekleyenler, bir de imanda yaşadıklarından İbrahim Peygamberin
yanında Mesih’in kurtarışını bekleyenler. Oraya mecazen
‘bekleme salonu’ diyelim.
İbraniler 9:27’yegöre “Bir kez ölmek, sonra da
yargılanmak insanların kaderi”dir. Buna göre öldükten sonra ne
bu dünyaya dönebiliriz ne de sonsuz konumumuzu değiştirebiliriz:
“… aramıza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek
isteyenler
gelebilir,
ne
de
oradan
kimse
bize
gelebilir”(Luka16:26).
Kutsal Kitap’a göre cennet ile cehennem arasında ‘Araf’
yok; bir süre cehennemde günahlarımızın cezasını çektikten sonra
cennete geçmek gibi bir durum da yoktur! Ebediyette Tanrı’yla
beraber olup olmama kararı bu dünyadayken verilir.
Mesih günahların bedelini ödemeden önce kimse direkt
cennete gidemezdi. Herkes Kurtuluş Tasarısı’nın gerçekleşmesini
bekliyordu: Tanrı, “geçmiş dönemlerin bilgisizliğini görmezlikten
geldi”(Elçilerin İşleri 17:30), “sabredip daha önce işlenmiş
gü​nahları cezasız bıraktı”(Romalılar 3:25-26).
64
“Ama şimdi her yerde herkesin tövbe etmesini buyuruyor.
Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle
yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişi'yi ölümden
diriltmekle
bunun
güvencesini
herkese
vermiştir.”(Elç.17:30-31)
Kefaret gerçekleşince ne oldu?
Mesih gidip ölüler diyarında
tutsak
bekleyen
ruhlara
müjdesini verdi (1. Petrus 3:1820; 4:6).
Efesliler
4:8-10,
Mesih’in
“dünyanın
aşağı
kı​sımlarına”inip
bekleyenleri
“yükseğe”taşıdığını
söyler.
Çizimde çarmıhın dibinden ölüler
diyarına inip oradan da ‘göksel
vaha’ya yükselen ok bunu
anlatıyor. Buna göre İbrahim
Peygamberle beraber bekleyenler
cennete kavuştular. Bundan böyle
Ölüler Diyarı’nda yalnız imanı ret edenler, Son Yargı Günü’nü
beklemektedirler.
B. YENI ANTLAŞMA DÖNEMINDE
ÖLENLERIN DURUMU
Mesihimanlısının özlemi: “Dünyadan ayrılıp Mesih'le birlikte”
olabilmektir (Filipililer 1:23). İmanda ölen, Mesih’in yanına
gider! Bu yüzden ‘lütuf merdiveni’nin sonunda direkt ‘göksel
vaha’ya giden oklar görebiliriz: “… bu bedende yaşadıkça
Rab'den uzaktayız.(…) Bedenden uzakta, Rab'bin yanında olmayı
yeğleriz”(2. Korintliler 5:6, 8). Bizi bekleyen “yücelik
65
umudu”budur (Rom.5:2). Ama bu henüz bedensel diriliş değildir.
Önce Son Yargı Günü gelmesi gerekir:
“Ve onlar mezarlarından çıkacaklar. İyilik yapmış olanlar
yaşamak, kötülük yapmış olanlar yargılanmak üzere
diri​lecekler.” (Yuhanna 5:29)
Ayete göre yalnız kötülük yapmış olanlar yargılanacaktır.
İyilik yapmış olanlarsa doğrudan sonsuz yaşama kavuşurlar. Peki
yaşama kavuşmak için Tanrı’nın şart koştuğu iyilik nedir?
“Tanrı'nın istediği işleri yapmak için ne yapmalıyız?" İsa,
"Tanrı'nın işi O'nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir" diye yanıt
verdi” (Yu.6:28-29). Duasında da: “Sonsuz yaşam, tek gerçek
Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır” dedi
(Yu.17:3).
66
C. İLAHI YARGININ ÜÇ KÜRSÜSÜ
Mutlak derecede adil Tanrı, “Suçlunun suçunu asla yanına
koymaz” (Nahum 1:3). Günahın cezası sonsuz ölümdür (Rom.6:
23a). “Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz
ya​şamdır” (:23b). Suçlu suçsuz sayılamaz; sonsuz yaşam ise bir
armağandır. Tanrı suçluyu cezalandırdıktan sonra ona sonsuz
yaşam verir! Tövbe ve imanla çarmıhın kefaretine bağlanan suçlu
Mesih’in ölümünde cezalandırılmış oldu (Romalılar 8:3), aynı
anda da Me​sih’in dirilişiyle bağışlanmıştır (o anda aklanır):
“İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi
ve
aklanmamız
için
diriltildi.”
(Rom.4:25; ve 5:10)
Buna göre “kurtuluş” davasında
tövbekar kişi çarmıhta, imanı ret eden
kişi ise “sonsuz yıkım” davası için
“Büyük Beyaz Taht” önünde yargılanır
(Va. 20:10-15; 2Se. 1: 9 ). Ama imanlı
için başka bir dava ve kürsü daha var:
“ödül” davası ve davanın görüldüğü
Mesih’in yargı kürsüsü (Rom. 14:10;
2Ko. 5:10).
Kürsü Dava konusu Yargı kıstası
1) Çarmıh . . . . . . . . . . . Kurtuluş . . . . . . . İman cevabı
2) Büyük Beyaz Taht . . Yıkım . . . . . . . . . İyi veya kötü işler
3) Mesih’in Kürsüsü . . Ödül . . . . . . . . . . Yeryüzündeki hizmet
Yuhanna 3:18 a’da ve 5:24’te bu yüzden, “O'na iman eden
yargılanmaz” ve “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni
gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri
67
yargılanmaz, ölümden
yaşama
geçmiştir”
der. Çünkü iman eden
çarmıhta
çoktan
yargılanmıştır!
Aynı doğrultuda
Yuhanna 3:18 b’de,
“iman etmeyen ise
zaten yargılanmıştır.
Çünkü
Tanrı'nın
biricik Oğlu'nun adına
iman etmemiştir”der.
Vahiy bölümü, Büyük Beyaz Taht yargısını tarif ederken, “Yaşam
kitabı denen başka bir kitap daha açıldı” ve hayattayken imanı ret
edenler, “kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre
yargılandı”der. Bunun sonucunda, “Adı yaşam kitabına
yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı”(Va.20:12, 15).
1. Korintliler 3:11-15, yüreğinde M
temeli bulunan imanlının (ayet 11) neye
göre yargılanacağını gösterir: Yaptığımız
işler “yargı günü… ateşle açığa
vurulacak”yani,
“niteliği
sına​nacak”(a.13). İmanlı, kendini ruhsal
hizmete verdiyse (“temel üzerine
…altın, gümüş ya da değerli taşlarla”
inşa ettiyse; a.12) ödüllendirileck (a.14;
çizimdeki sandık); yok eğer, her ne
sebeptense hizmete değil de kendine
dönük bir yaşam sürdüyse (“tahta, ot ya
da kamışla” inşa ettiyse; a.12), “zarar edecek. Kendisi
kurtulacak, ama ateşten geçmiş gibi olacaktır”(a.15; çizimde başı
68
yanan adam).
D. SONSUZ YAŞAM
Yuhanna 14:1-2’deMesih İsa, “Babamın evinde kalacak çok
yer var. Öyle olmasa size söylerdim. Çünkü size yer hazırlamaya
gidi​yorum” der. Cennette Göksel Baba ile paylaşacağımız sonsuz
yaşamın özellikleri İncil’in son kitabı Vahiy 21 ve 22.
bölümlerinde şu şekilde açıklanır:
GÖKSEL GELIN (21:1-8): Kurtulanlar, Yaradan’la
tüken​meyen bir ila​hi sevgi ilişkisini yaşayacaklar…
GÖKSEL KENT (21:9-27): Yeni konut (cennet), herkesi
ağır​layan muazzam bir düzen ve görkemde olacaktır…
GÖKSEL BAHÇE (22:1-5): Aden’de yitirilen her bereketin
daha iyisine, sürekli tazelenen bir yaşama kavuşacağız!
Tasarının bu son aşamasında söylenecek tek bir şey var:
“Her şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla ve
O'nun için var oldu. O'na sonsuza dek yücelik olsun! Amin.”
(Romalılar 11:36)
69
70
71
72
73
74
TEST:
1) Kutsal Kitap’a bakmadan 1.Yuhanna 5:12’yı yazınız:
2) Çocukların günahkar olarak dünyaya geldikleri ne demek?
3) Neden Tanrı’nın gazabı insanların üzerinde kalır? (Yu.3:36)
4) Eski Antlaşma’da kefaret nasıl yapılırdı?
Mesih’in kefareti bizlere ne sağladı?
5) Yaşama götüren gerçek tövbeyi tanımlayınız:
6) “Yeniden doğmak” ne demek? Konu Yuhanna’nın hangi
bölümünde geçmektedir?
7) Şimdi ölecek olsaydınız nereye giderdiniz? İmanlı insanlar
hangi kıstas ile yargılanacaktır?
_______________ _______________
75
Bu Kitap beğendiniz mi?
Daha fazla ücretsiz
indirebilirsiniz.
e-Kitaplar Hristiyan
Kitaplar.com'dan
yazar olarak beğendiniz mi? Yazarın tüm kitaplar şuradan
indirebilirsiniz.
Türkiye'de Kilise Adresleri
76

Benzer belgeler