alevi ibadetinde dualar/gülbanglar / gülbengler

Transkript

alevi ibadetinde dualar/gülbanglar / gülbengler
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Dua; Bütün ümütler kırıldıktan sonra Hakk’a ( Tanrı`ya ) ilticadır.
İnsanlar yaşadığı yer ve ortamlara göre varlıkta ve yoklukta dua eder.
Dua arzuladıkları ihtiyaçlarını, çaresizlik halinde, inançları gereği kutsanan varlıklardan sesli
veya sessiz bir dil ile istemektir.
Dua;Bütün inançlarda, çağırmak, yardım istemek anlamına gelmektedir. İbadet törenlerinin
başlangıç ve bitimlerinde kilit rolünde bir öneme haizdir.
Anadolu Kızılbaş Alevilerinin, bin yıllardan günümüze kadar saklı tuttukları, inanç ürünleri olan
şiir ve deyişlerinden ayrı olarak, dua ve gülbengleri de vardır. Bunlar çağların akışı içerisindeki
yaşam koşul ve şartları hesaplanarak, kuşaktan kuşağa dili yenilenerek, söz ve kelimelere
anlam yüklenerek günümüze kadar akıp gelmiştir.
Alevilerin kadim pirleri kendilerine ikrar veren taliplerin, manevi yönden doyuma ulaşabileceği ve
onun anlıyabildiği dil ile dua etmişler.
Alevilerin serden geçti dervişleri ve ulu ozanları okudukları dua, deyiş ve gülbengleri kendileri
yaratmıştır. Sözlü veya yazılı olarak yaratılan bu ürünler, yaşanılan zamanın toplumsal
olaylarına, sosyal ve siyasal yaşam koşullarına göre şekillenmiştir. Bazı gülbengler vardır ki
evrensel değer kazanmışlardır. Dinleyenlere de ruhsal doyumu oluşturan bir zenginlikte
şekillenerek günümüzde Alevilerin muhabbet toplantılarında, sakilik yapan hizmetli tarafından
şiir dili ile okunmaktadır.
Kadeh seni, bade seni
Vermeyelim yade seni
1/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Münkirin ne haddi var
Zerre kadar tade seni Gerçeğe Hü
Alevi kızılbaş pirlerinin boş bir peteğin içine bal dolduran arı gibi yarattıkları bu ürünler her
muhabbet ortamında okundukça, dinleyen talipler şevk ve coşku ile manevi haz alır.
Alevi inancının amacı insanı yüceltmek, kölelik ve kulluktan kurtararak doğada ve evrende ona
en yüce değeri vermektir. İnsan sevgi hamuruyla yoğrulmuştur. Yüz yıllarca söylenen şiir, deyiş
ve nefeslerde, okunan dua ve gülbenglerde hep insan vardır.
İnancının merkezinde kutsal olarak yalınız insanı gören ve bilen Alevi Pirleri, dualarına kutsal
sözler yükleyerek, dinsel rituellerini ve davranışlarını talibin bedenen ve ruhen rahatlayacağı bir
tarzda işlemiştir. Her türlü yozluğa, yobazlığa, yanlışa ve bilgisizlige karşı, güzele ve gerçege
varmaya engel tanımayan bir yol izliyor. Bunun tek nedeni insanı yere kapanmaktan kurtarmak
içindir. Alevilerin inanç ve ibadetlerinde Arapça yoktur. Zamansal süreç içerisinde Arapça içeren bazı
deyim ve kavramlar, yaşadıkları yer ve ortama göre kulanılmışsa da, günümüzdeki Alevi
örgütlenmesi içerisindeki ocakzade çocukları olan genç Alevi seyidleri bu deyimleri söküp
atmalıdırlar. Çağımızdaki Alevi toplumu, cem evlerinde hizmet veren pirin okuduğu duayı,
verdiği telkini ve çektiği tekbiri, yani pirin ağzından çıkan her sözü duyup anlamak istiyor.
Duvaz imam okununca,
Kulak verip dinlemeli,
2/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
İki gönül bir olunca,
Kılavuzu neylemeli. ( Teslim Abdal)
Aleviler uğradıkları tüm haksızlıklara, yerilme ve ayıplamalara aldırmadan inandığı Boz Atlı
Hızırı yanında ayırmamış ve dilinde duasında Hak deyimini asla unutmamış.
Pir dara duran talibe dua verirken, Hakk’a yürüyen bir can için kırk lokmaları dağıtılırken, kabir
başında bir mum yakarken, cem töreni yapılırken, bir lokma ve niyaz meydana getirilirken, bir
yetimin başı okşanırken, sofrada yemek yenirken, dede nerede olursa olsun, yalnız ibadetinde
ismi geçen ulu erleri ve evliyaları zikr eder, himmetlerini ister.
Alevi seyidleri, yaşadıkları coğrafyadaki baskıcı Sünni İslam inancının yarattığı şartlı ve alışılmış
kalıbın dışına çıkarak, ahenkli, bazen düz yazı, bazen şiir şeklinde dua ve gülbengler okuyarak,
bireysellikten uzaklaşarak, gönülden çağırdığı erenlerin sevgisinde birleşerek, insanda tecelli
eden Hakk’a dua ederler. İşte bunlardan bir örnek.
Bism-i Şah Allah Allah
Bizleri bir araya getiren duyguya aşk olsun.
Er Hak Muhammed Ali, Oniki İmam, Ondört Masumu pak, Onyedi Kemerbesttan gözcümüz ve
bekçimiz ola. Cümle canların hizmetlerini kabul eylesin. Bizi akıl katarından ayırmasın.
Yüce Haktır sevdiğimiz, Haktır taptığımız.
3/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Birliğimizi daim kılsın, dildeki dileklerimizi kabul etsin.
Dertlerimize derman, hastalarımıza şifa versin.
Dil bizden nefes Hz.Pir Hünkardan olsun.
Cümle gerçeklerin demine Hü. Anadolu’da ki Kızılbaş Aleviler yüce pirlerin telkini ile cem törenlerinde edindikleri yeni moral ve
aldıkları yeni yaşam gücü ile, kimlik savaşı vererek, hep ileriye ve aydınlığa doğru yürümüşler.
Anadolu’da binlerce yıldır varlığını koruyan bu yüce inancın gönüllü ikrar verenleri hangi ulustan
olurlarsa olsunlar, ağıtları, nefesleri, deyişleri, telkin ve dualarının tümünü konuştukları ana
dilleri ile üretip, yaşamın her alanında kullanmışlar.
Anadolu’da mayalanan bu inanca mensup her ulustan insan olmasına rağmen, büyük
çoğunluğunu Türkler ve Kürtler oluşturuyor. Kürtçe bilen ocakzade pirleri ve seyidleri yaşadıkları
dönemlerde, taliplerin konuştuğu ve bildiği dilde Arapçadan arıtılmış bir şekilde dualarını
yapmışlar. Bu dua ve gülbenklerin bir kısmı halen Kürt Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde,
yaşlı seyidler tarafından okunmaktadır.
Son yüz yılda Alevi yerleşim birimlerinin her tarafına eğitim veren Türkçe okullar inşa edilip
hakim dil Türkçe olunca, Alevilerin büyük çoğunluğunun ibadet dilide Türkçeleşti. Anadili Kürtçe
olan Kızılbaş Aleviler de, istisnalar hariç Türkçeyi anlıyorlar.
Alevi aşıkları, ozanları eserlerini Türkçe üretmeye başladılar ve günümüzde inanç boyutunda
yazılı eserlerin hemen hemen büyük çoğunluğu Türkçe yazılmaya başlandı. Türk Alevileri gibi
Kürt Alevileri de ortak dil olan Türkçe’yi hem okuyup hem de anladıkları için, günümüzdeki
ibadet törenlerinde, pirler Türkçe okumaya başlayınca herkes coşkulu bir şekilde dua ve deyişe
katılıyor, dedenin okuduğundan haz alarak dinliyor.
4/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Aşk kitabın ele aldım yazarım
Yolum Hakk’a doğru meylim nazarım
Neme gerek dağı taşı gezerim
Karşıda görünen yol neme yetmez ( Abdal )
Kızılbaş Alevi seyid ve pirleri Arapçaya asla ve asla meyil etmemişler.
Zaman zaman Sünnilerin nüfus olarak daha fazla olduğu yerleşim birimlerine ve kentlerdeki
Bektaşi dergahlarında, bazı dua ve gülbenklerin içerisine Türkçe’nin yanı sıra, deyimlerde bazı
Arapça zorlamaların olduğu görülüyor. Sünni İslam inancında tek hakim dil tartışmasız olarak yalnızca Arapça’dır. Bütün dua ve
ibadetlerinin kaynağını Kuran’a dayandırırlar ve onsuz asla olamaz. Bu asla değişmez bir
kuraldır ve bunu hiç bir yerde tartışmaya açmazlar, herkes buna uymak zorunda derler.
Hakim inancın mensupları, devletin kolluk kuvvetlerini de yanlarına alarak Alevilere bazen
baskıyla, bazen çeşitli hileli yollarla Arapçayı ibadet dili olarak kabul ettirmeye çalışmışlar.
Özellikle Cumhuriyet’in son yıllarında Türkiye’nin her tarafında yoğun bir şekilde açılan İmam
Hatip okulları ve Kur’an kursları var. Okullardaki mecburi din derslerinde tek taraflı Sünnni inanç
düsturları öğretilmektedir. Her mahallede inşa edilen birden fazla cami, bu camilerde okunan
hutbeler de hep tek yönlü anlatımlardır. Alevileri yok saymalar, halkımızda büyük bir yılgınlık
yaratarak, istemeye istemeye çocuklarının asimile edilmesine çaresiz seyirci kalıyor.
5/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Çocuklarımız, yürekten ve içten ondan olmasa da, ondanmış gibi bir tavır sergiliyor.
İnsanlarımız, dirisi olmasa bile ölüsünü camiye götürüyor. Yeri geldiğinde kendini mahalle
baskısından kurtarmak için oruçlu görünüyor veya belli dini törenlerde imamın arkasında saf
tutuyor.
Daha bir kaç yıl önceye kadar yaşadığımız ülkede inanç kimliğimizi açıktan ifade etmemizi ve
yazılı olarak her hangi bir belgede kullanmasını yasaklayan tekçi anlayış hakimdi. Aslında halen
öyle ! Ama Aleviler artık dünkü dağ başlarında unutulan Aleviler değil!
Türkiye ve Avrupa’daki güçlü Alevi örgütlenmesi bu katı asimilasyon politikasına dur diyor.
Örgütlenmesinin ana ilkesi, kuruluş amacı, kendi inanç kimliği olan Anadolu Kızılbaş Alevi
inancını özgürce yaşamak ve gelecek nesillerin büsbütün asimile edilmesine dur demektir. İrfan sahibi Alevi pirleri ve gönüllü görevlileri, koyu karanlığı işaret eden bu hilebaz Sünni
İslamlaştırma oyununu hep bozmuşlar ve çevrelerinde örülen çemberi kırarak, gizli-açık
yapabildiği oranda özgürce dillerini, dua ve gülbenglerini kullanarak günümüze ulaştırmışlardır.
Alevilerde en makbul dua en kısa duadır. Boz Atlı Hızır yardım etsin. Hz.Pir Muradını versin. Hak cümlenizi koruyup kollasın. Mevla
kusur ve eksiklerinizi af etsin
. Üçler, beşler ve yediler aşkına
ibabetiniz kabul olsun...
gibi
alevi pirlerinin ağzından çıkan binlerce beyit, birer ayet niteliğinde olup her yerde huşu ile
söylenmektedir.
Aleviler; doğdukları gün beşikten itibaren, pirin duası ile karşılanmış, Hakk’a yürüdüğü gün kabir
başında pirin dua ve gülbengi ile uğurlanmıştır. Bunların dışında tüm anlatılanlara ve
söylenenlere hiç bir zaman yürekten amin dememiştir.
Gülbang ( Gülbeng ) kökeni farsça olup, bir ağızdan yüksek sesle okunan dualardır.
Alevi-Bektaşi ayin ve cem törenlerinde, belli muhabbet ortamlarında Alevi ulularını anmak için
okunur. Alevilerde gülbenk içsel anlamıyla ezan karşılığındadır.
6/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Gülbang (Gülbeng); güle, sevgi ve muhabbete, aşka, ceme çağrıdır, Hakk’a yalvarma ve
sığınmadır. 13. ile 14. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan gülbenkler, Alevilerde özel dua
anlamındadır. Cemler ve Alevi ayin ve törenleri gülbenklerle açılır, yine gülbenklerle kapanır.
Bunlar düz yazı şeklinde olduğu gibi şiirsel olarak yazılıp okunanlar da vardır. Cem açılış
gülbengi olarak her pir tarafından okunan kısa bir örnek:
Bism-i Şah Hallah Hallah
Akşamlar hayır ola, hayırlar feth ola, şerler def ola, münkürler mat ola, gönüller şad ola, kapıdan
girdikçe hayırlı giresiniz, hayırlı kapılar açıla, Şah-ı Merdan, Boz Atlı Hızır günahtan geçire,
yabana noksana uğratmıya, dildeki dilekleriniz kabul ola, muradınız hasıl ola. Nuri Nebi keremi,
İmam Ali gülbengi, gerçeklerin demine Hü. 14. yüzyılın son yarısından beri Anadolu ve Balkanlar’da ki bütün alevi-bektaşi cem ve semah
törenlerinde, telli kuran saz ile okunan, olmazsa olmaz bir şiirsel gülbeng;
Hak’ dan bize nida geldi Hak yoluna giden hacıdır
Pirim sana ayan olsun Evliyalar güruhu Naci’dir
Şahdan bize name geldi Cemin kilidi kapıcıdır
Rahber sana beyan olsun Kapıcıya haber olsun ( Şah
Hatayi )
7/8
ALEVİ İBADETİNDE DUALAR/GÜLBANGLAR / GÜLBENGLER
Bu gülbengin orjinali oniki kıtadır. Cemde bütün hizmetliler adlandırılarak bu gülbeng ile çağrılır.
Hakk’ı kendi özlerinde bulmuş, özlerini temizleyip arılaştırarak, ikrar ve itikatle hakkı dilinden
düşürmeyenlere aşkı niyazımız vardır.
8/8