Sürdürülebilir Madencilik Sektörü İçin Bulanık AHP Yöntemi İle

Transkript

Sürdürülebilir Madencilik Sektörü İçin Bulanık AHP Yöntemi İle
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHP
YÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ DEĞERLENDĠRMESĠ
Fatma Yaşlı Kuytu1, Hür Bersam Bolat2
Özet
Pek çok endüstriyel sektörün vazgeçilmez başlangıç noktası olan madencilik sektörü, ülkelere
önemli zenginlik kaynağı sunarak ekonomik olarak vazgeçilmez konumdadır. Bununla
birlikte, faaliyetleri sebebiyle çevresel zararlı aktivitelere sebebiyet verebilmesi ve özellikle
ülkemizde son yıllarda sebep olduğu ölümlü maden kazaları sebebiyle ―sürdürülebilirlik‖
açısından dikkat çekmektedir. Bu nedenle son yıllarda yapılan araştırmalar; bu sektördeki
ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik alt boyutlarına ağırlık vermektedir. Bunun
yanında, teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte pek çok sektörde olduğu gibi madencilik
sektöründe de önemli hususlar ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, madenin yer altından
çıkartılması faaliyetlerinde kullanılan süreç teknolojisi seçiminin sürdürülebilir perspektiften
değerlendirmesi yapılmıştır. Sürdürülebilir madencilik literatür incelemesi ve sektör
uzmanları ile yapılan görüşmeler sonucu teknoloji seçim problemi dahilinde değerlendirme
kriterleri belirlenmiş ve otomasyon seviyelerine göre teknolojik alternatiflerin Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) yöntemi ile değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışma sonuçları
irdelenmiş ve ilgili literatür önerileri sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, madencilik sektörü, Bulanık AHP, teknoloji
değerlendirmesi.
PROCESS TECHNOLOGY EVALUATION FOR SUSTAINABLE
MINING SECTOR USING FUZZY AHP METHOD
Abstract
Mining sector which is the indispensable starting point of many industrial sector is on the
economically vital position by providing an important source of wealth for the country. It is
remarkable in terms of the "sustainability", because of causing the harmful environmental
activities and especially in our country causing fatal mining accidents in recent years, The
mining industry is studied comprehensively in literature in terms of the economic,
environmental and social dimensions of the sustainability known as 3BL- the triple bottom
line in literature. In addition, new important issues related to technological developments are
emerging in mining sector as well as the other sectors. In this study, selection of process
technology used in mine extraction activities is evaluated in terms of the sustainability. By
using the literature review about sustainable mining and interviews with the industry experts,
1
2
Arş. Gör., Anadolu Üniversitesi, [email protected]
Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, [email protected]
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
the evaluation criteria under the technology selection problem are established and the
technologies according their automation levels are evaulated by using the fuzzy - Analytical
Hierarchy Process (AHP) method. Study results have been analyzed and recommendations
are presented.
Keywords: Sustainability, mining sector, Fuzzy AHP, evaulation of technology.
Giriş
Maden yeraltı kaynakları ülkelerin en önemli gelir kaynaklarındandır. Gelişen teknoloji
ve artan dünya nüfusu ile birlikte endüstriyel sanayinin de en önemli hammadde
kaynaklarından olan madenlerin firma ve ülke ekonomilerine olan katkısı tartışılmazdır.
Ekonomik getirilerinin yanında, dünya çapında artan çevresel ve sosyal endişelerle birlikte,
madencilik sektörü ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik boyutları altında
incelenmeye başlamıştır.
Sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının her birinin madencilik
sektöründeki yansımaları dikkat çekicidir. Değişen çevresel koşullar, teknolojik gelişmeler ve
artan sosyal farkındalıklar firmaların rekabet faktörlerini değiştirmektedir. Tedarik zinciri
tasarım aşamalarında ve sektör faaliyetlerindeki aşamalarda, sürdürülebilir amaçlar dahilinde
incelemeler yapılmasını gerektirmektedir.
Bu çalışmada, madencilik sektörünün sürdürülebilirliğin 3 boyutu altında incelemesi
yapılıp, yer kabuğundan maden çıkarma süreçlerinde kullandığı teknolojilerin
sürdürülebilirlik üzerine farklı yansımaları dikkate alınarak değerlendirmesi yapılmıştır.
Karar verme süreci içinde dikkate alınması gereken ekonomik, çevresel ve sosyal
sürdürülebilir açısından önemli kriterler, literatür araştırması ve sektör uzmanları ile yapılan
görüşmelerle belirlenmiştir. Otomasyon derecelerine göre teknoloji alternatifleri oluşturulmuş
ve belirlenen kriterler altında teknoloji çeşitlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır. Kriterlerin
önem derecelerinin ve uygun alternatifin belirlenmesinde etkin sonuçlar elde edilmesini
sağlayan, bulanık mantık ve analitik hiyerarşi yönteminden yararlanılmıştır.
Madencilik Sektöründe Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik, Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu (The World Commission on
Environment and Development) tarafından bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılarken,
gelecek jenerasyonların ihtiyaçlarını karşılamak için gereken kapasiteyi gözden çıkarmamak
olarak tanımlanmaktadır (WCED, 1987). Çevresel, sosyal ve kurumsal sorumluluklarla
birlikte değişen yasal düzenlemeler ve artan ekonomik rekabet koşulları, sektörleri
sürdürülebilir olmaya zorlamıştır.
Madencilik sektörü, Şekil 1’de görüldüğü gibi madenin keşfini, süreçlerin
planlanmasını, madenin çıkartımını, cevherin işlenmesini ve ihtiyaç duyulan endüstrilere
gönderimine kadar olan süreçler içinde faaliyet gösterir (Zuniga vd., 2013). Madencilik
sektöründe, şimdiki kuşaklara daha rahat ve iyi koşullar sunulmasının yanında gelecek
kuşaklar için de kaliteli bir hayat sunma potansiyelini göz ardı etmeden ekonomik, çevresel
ve sosyal endişelerinin dengelendiği sistemlere ihtiyaç duyulmaktadır (Azapagic, 2004).
156
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Maden Keşfi
Stratejik
Planlama
Maden
Çıkartımı
Cevherin
İşlenmesi
Endüstrilere
Gönderimi
Şekil 1: Madencilik Sektörü Operasyonel Akışı
Sürdürülebilir bir maden işletmesinin, çevresel yönetim kapsamında güvenli
uygulamalara sahip olan, toplumla ilişkili, ekonomik olarak sağlam ve kaynaklarını verimli
kullanan maden olduğu belirtilmektedir (Laurence, 2011). Sürdürülebilirliğin ekonomik,
çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik boyutları literatürde 3BL - triple bottom line terimiyle bir
araya toplanır (Gopalahrishnan vd., 2012). Bu sebeple, madencilik sektörünü,
sürdürülebilirliğin tüm boyutları altında incelemek yerinde olacaktır.
Madencilik Sektörünün Ekonomik Sürdürülebilirliği
Maden firmaları bulundukları bölge ve ülke ekonomilerine katkıları ve toplumlara
sundukları iş imkânları sebebiyle ülkelerin en önemli zenginlik kaynaklarındandır (Que ve
Awuah, 2014). Madencilik sektörünün ekonomik sürdürülebilirliği, kar amacı güden tüm
işletmelerde olduğu gibi maliyetin minimize edilerek, organizasyonun faaliyetlerinden dolayı
elde ettiği gelirlerinin devamlılığı anlamına gelmektedir. Kar ve maliyetlere göre elde edilen
gelir konusunda, maden yönetimleri maden cevherinin yalnızca maliyet tarafını kontrol
edebilmektedirler. Çünkü, cevher satışında maden firmaları, fiyat belirleyici değillerdir
(Laurence, 2011). Maden piyasasında, cevher satış fiyatlarında dalgalanmalar söz konusudur
(Zuniga vd., 2013). Bu sebeple maden firmalarının, ekonomik sürdürülebilirliklerini yüksek
seviyelerde sağlaması ve değişken şartlara hazırlıklı olması gerekmektedir (Choi, 2014).
Madencilik sektörünün maliyet kalemlerinin en önemli kısmını enerji maliyetleri
oluşturmaktadır. Maden firmalarının çoğunlukla şehir merkezlerinden uzak noktalarda
faaliyet göstermeleri enerji ihtiyaçlarını fosil yakıtlar kullanarak sağlamalarına neden
olmaktadır.
Bu
sebeple,
yakıt
verimliliği,
maden
firmalarının
ekonomik
sürdürülebilirliklerinde oldukça önemlidir. Bunun yanında, maden çıkartım operasyonlarında
kullandıkları ekipmanlar ve teknolojiler de yüklü yatırım ve bakım maliyetleri
içerebilmektedir. Laurance’ın (2011) son 30 yılda yaşanan 1000 maden kapatma vakasının
incelendiği çalışmasında, madenlerin erken kapatılmasının yaklaşık %75’nin ekonomik ve
verimlilik faktörleri kaynaklı olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla maden işletmelerinin
ekonomik devamlılığında teknik verimlilik de anahtar faktörlerdendir (Wang ve Liu, 2009).
Madencilik Sektörünün Çevresel Sürdürülebilirliği
Madencilik sektörü faaliyetleri sebebiyle yeryüzü tahribatına ve yüksek enerji
sarfiyatına sebep olmakta ve tedarik zinciri boyunca gerçekleştirilen özellikle karayolu
taşımacılığı sebebiyle ortaya çıkan CO₂ salınımı ve pek çok negatif etki ile çevresel sağlığı
tehdit etmektedir. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanımı ile dünya yakıt
kaynaklarının tüketiminden, madencilik sektörünün tek başına %4-7’sinden sorumlu olması
dikkat çekicidir (Rabago vd., 2001). Dolayısıyla, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması için,
yenilenemeyen kaynak tüketimlerinin minimize edilmesi ve enerji kaynak kullanımlarının
etkin hale getirilmesi için uğraş verilir (Zhou vd., 2000).
157
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Madencilik sektörü, faaliyetleri sebebiyle ses, görüntü, toprak ve su kirliliği ile
yeryüzü ve doğal habitatın bozulup yıkılmasına da sebep olmaktadır. Faaliyetler sebebiyle
ortaya çıkan asitli sızıntı suları su canlılarının yok olmasına, zehirli sularla sulanmış
topraklarda yetişen bitkiler yoluyla insanların zarar görmesine ve suların sağlıksız hale
gelmesine sebep olabilmektedir. Tüm bu çevresel tehditler sebebiyle, pek çok maden firması
ISO14001 çevresel yönetim sertifikasına sahip olmayı sürdürülebilir maden yönetimi için
gerekli uygulamalardan biri olarak görmektedir (Jia vd., 2014). Fakat yeterli olmaması
düşüncesiyle, kontamine atıkların azaltımı, yeraltı ve yer yüzü sularının korunumu, atık
oluşumunun ve su tüketiminin azaltımı, çevre dostu ekipman ve ürünlerin kullanımı, enerji ve
materyal kullanımının minimize edilmesi ve verimliliğin maksimize edilmesi gibi
uygulamaların endüstri içindeki firmalarda nasıl teşvik edileceğine dair literatür
çalışmalarıyla (Hou vd., 2014) uygulama alanlarının genişletilmesi için uğraş verilmektedir.
Madencilik Sektörünün Sosyal Sürdürülebilirliği
Madencilik sektörü çalışanlar, işçi sendikaları, tedarikçiler, iş sahipleri, müşteriler,
hissedarlar, kredi sağlayan kurumlar, sigortacılar, maden bölgesi çevre halkı ve yetkililer,
hükümet ve sivil toplum kuruluşları gibi pek çok paydaşa sahiptir (Azapagic, 2004).
Madencilik faaliyetleri tüm paydaşlarını negatif ya da pozitif bir şekilde etki altında
bırakmaktadır. Maden sektörünün sosyal sürdürülebilirlik açısından en çok etki altında
bıraktığı paydaşı iş sağlığı ve güvenliği konuları ile gündeme gelen çalışanlardır. Uzun
dönemde kaza istatistikleri incelendiğinde madencilik sektörünün ortalamanın üstünde bir
risk taşıdığı görülmektedir. Yeraltı madenciliği en yüksek işçi ölümleri oranlarına sahip olup,
en yüksek ölüm rakamları altın ve kömür madenlerinde ortaya çıkmaktadır (Azapagic,
2004). Dolayısıyla, maden çalışanlarının, sektörün en büyük risk grubu içinde yer aldıklarını
söylemek mümkündür. Dolayısıyla iş güvenliği ve iş sağlığı maden endüstrisinin en önemli
sürdürülebilirlik göstergelerinden kabul edilebilir. İş güvenliği, madenlerdeki olası
patlamalar, yangınlar, göçükler, akciğer hastalıkları, göz ve solunum yolları tahrişi gibi
sağlığa zarar verici her türlü iş kazasından ve meslek hastalığından korunmak için gereken
önlemler olarak da nitelendirilebilir. Bu sebeple madencilik sektörünün sosyal
sürdürülebilirliğinde etkili bir unsur olan iş kazalarının veya iş yaralanmalarının önlenmesi
için gerekli denetimlerin, kaza önleyici sistemlerin, uygun teknolojilerin ve çalışan eğitimleri
gibi konuların üzerinde durulması gerekmektedir (Paul ve Maiti, 2007; Maiti vd., 2004).
Madencilik sektörünün sosyal sürdürülebilirliğine dair ikinci en önemli konu ise maden
bölgesi çevre halkıdır. Maden firması tüm paydaşları ile şeffaf ilişkiler kurma gerekliliği
içindedir (Gomes vd., 2014). Sivil toplum örgütleri ve çevreci topluluklar ile iş birliklerinin
yapılması, maden firmalarının bir tür sosyal sorumlulukları haline gelmiştir. Çünkü bölge
halkının kararları ile şekillenen maden projelerinin kabulünün firma performanslarını
etkilediği bilinmektedir (Que vd., 2015; Labuschagne vd., 2005). Maden firmaları, faaliyet
gösterdikleri bölgelerde hastane, okul, köprü ve yol yapımı gibi yapısal hizmetler sağlayarak
(Hilson ve Murc, 2000) bölge halkının yaşam standartlarını yükseltmek gibi faaliyetlerde
bulunarak, sebep olduğu negatif zararları tolere etmeye çalışmaktadır. Maden firmaları bölge
halkına iş imkanları sunarak, kültürel programlar ve eğitim programları ile sosyal hizmet
seviyelerini arttırarak sosyal lisans alma gayreti içindedir (Que vd., 2015; Lodhia ve Martin,
2014; Laurence, 2011; Hilson ve Murc, 2000). Sosyal sorumluluk anlayışına sahip maden
firmaları, ISO 26000:2010 rehberindeki gereklilikleri takip ederek, sosyal performanslarını
arttırmaya çalışırlar. Bu standart diğer ISO standartları gibi belgelendirilebilir bir standart
olmamakla birlikte yol gösterici olarak kabul edilmektedir.
158
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Literatür Araştırması
Madencilik sektöründe sürdürülebilirlik literatürü incelendiğinde, sürdürülebilir gelişim
kapsamında madenciliğin incelenmesi, operasyonlarında sürdürülebilirliğin tanımlanması ve
analizleri, önemli indikatörlerin ve etkin faktörlerin belirlenmesi ve analizi gibi çeşitli
çalışma konuları görülmektedir (Lodhia ve Martin, 2014; Gomes vd., 2014; Jia vd., 2014;
Laurence, 2011). Sürdürülebilir madencilik sektörü dahilinde yapılan çalışmaların çoğunda
anket yönteminden yararlanılarak betimleyici çalışmalar sunulmuştur (Owen ve Kemp, 2015;
Vintro vd., 2012; Lynas ve Horberry, 2011; Laurence, 2011). Sürdürülebilir madencilik
performansını arttırmak için öncelikle sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal
boyutları altındaki faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir. Literatürde de, sürdürülebilir
performansı arttırmaya yönelik faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin aralarındaki
ilişkileri ve yönetimsel amaçlarla olan ilişkilerini ortaya çıkarma amaçlı pek çok çalışma
vardır (Horsley vd., 2015; Que vd., 2015; Hou vd., 2014; Martin vd., 2014; Lynas ve
Horberry, 2011; Paul ve Maiti, 2007; Maiti vd., 2004; Azapagic, 2004).
Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi için yöneylem araştırması metodolojileri ve
analitik yaklaşımlarının literatürde çok fazla yer almaması eleştirisine karşın (Bradenburg
vd., 2014), sürdürülebilir madencilik sektörünün sağlanması için literatürdeki karar verme
yaklaşımlı çalışmalara örnek olarak, madencilikte sürdürülebilir gelişim taslağı oluşturmak
için faktörlerin incelenmesi (Shen vd., 2013), bir kömür madeninin çevresel değerlendirme
unsurlarında, amaçların önem derecelerinin belirlenmesi (Hu si vd., 2010), dış kaynak
sağlayıcı değerlendirme ve seçimi (Sivakumar vd., 2014) çalışmaları gösterilebilir.
Hızla değişen ekonomik ve yaşamsal ortam içerisinde, değişimi etkileyen en önemli
güçlerden biri ise teknolojidir. 16. yüzyıldan itibaren görülen önemli teknolojik inovasyonlar,
elektriğin kullanımı, raylı sistemlerin etkililiği ve maden sularının tarımsal alanlarda tekrar
kullanımı gibi madenciliğin sürdürülebilirliği konusundaki önemli gelişmelerde öncü
olmuştur (Suppen vd., 2006). Madencilikte yüksek teknolojinin kullanım aşamaları,
mekanizasyon, uzaktan kumanda, otomasyon ve robotlaşma şeklindedir (Kızıl vd., 1995).
Literatürde de, teknolojik gelişim perspektifinden madencilik sektörünün mevcut durumu
(Suppen vd ., 2006), teknoloji seçimi ile riske yatkın olma tutumu arasındaki ilişkiler (Choi,
2014), sürdürülebilir madenciliğin gelişimi için temiz teknoloji kullanımı (Hilson ve Murc,
2000) ve otomasyon teknolojileri ile insan faktörü arasındaki ilişki ile insanlara olan etkilerin
azaltılmasına yönelik tanımlayıcı çalışmalar (Lynas ve Horberry, 2011) yer almaktadır.
Teknoloji Değerlendirme Modeli
Endüstri uygulamalarının sürdürülebilirliği konusunda pek çok karar verme problemi
ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin operasyonel, taktiksel ve stratejik karar süreçleri için
sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları altında çok kriterli hiyerarşik
yapılardan yararlanılabilir. Madenin yeraltından çıkartılmasında kullanılan teknoloji, maden
firmasının ekonomik, çevresel ve sosyal performansında oldukça etkili bir değişkendir. İçinde
bulunduğumuz yüzyılda teknolojinin sunduğu ayrıcalıklara ya da dezavantajlara göre
firmaların sürdürülebilirlik performansları ve pazardaki konumları belirlenebilmektedir.
Günümüzde sektörlerin sürdürülebilir anlayışla yönetilmesi oldukça kritik bir öneme sahip
olduğundan (Ageron vd., 2012), bu çalışmada madencilik sektöründe üretimin en önemli
girdi unsurlarından kabul edilebilecek süreç teknolojisi seçim değerlendirmesi ele alınmıştır.
Endüstri yönetimlerinin sürdürülebilirlik kaygısı, karar verme süreçlerinin daha kritik
ve karmaşık bir yapıya dönüşmesine sebep olmaktadır. Bu sebeple karar yöntemi olarak
159
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) seçim yöntemi kullanmak yerinde olacaktır. Uygun
teknoloji alternatifinin seçilmesinde dikkate alınacak kriterlerin ve önem derecelerinin
belirlenmesi gerekmektedir. Alternatiflerin değerlendirilmesindeki karmaşık yapıya ek olarak
yönetim performanslarını etkileyen belirsizlik unsurlarının da, karar verme süreçlerine dahil
edilmesi gerekmektedir (Awudu ve Zhang, 2012). Bu sebeple belirsizlik içeren durumları ve
yorumların kolayca ifade edilmesini ve çözümlenmesini sağlayan bulanık mantık
yaklaşımından yararlanılmıştır.
Teknoloji Seçiminde Etkin Kriterlerin Belirlenmesi
Yönetimsel kararların yalnızca ekonomik ve çevresel amaçlar gözetilerek alınması, son
derece riskli çalışma şartları olan madencilik sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanmasında
yeterli olmayabilmektedir. Bu çalışmada, madencilik sektörü operasyonel akışı içindeki
maden çıkartımı aşamasında kullanılacak olan teknolojinin seçilmesi için sürdürülebilirliğin
üç boyutu ele alınmıştır. Teknoloji seçimi için değerlendirme altına alınacak kriterlerin
belirlenmesinde literatürden ve Eskişehir bölgesinde yer alan bir maden firmasının üst düzey
yönetici ve mühendislerin deneyimlerinden yararlanılmıştır.
Teknoloji Seçimi Ekonomik Sürdürülebilirlik Değerlendirme Kriterleri
 Teknoloji Maliyeti: Teknolojik gelişmeler ortaya çıktıkça, eski teknolojinin fiyatının
düştüğü, yeni teknolojideki otomasyon derecesi arttıkça da maliyetinin artmakta olduğu kabul
edilebilir. Yüksek yatırım maliyetleri sebebiyle, üretim sektörlerinde kullanılan teknolojik
yöntemin maliyeti üst düzey stratejik kararlarda önemle gündeme getirilen bir konudur.
 Teknolojinin Bakım Maliyeti: Bakım unsuru teknolojilerin zorunlu olarak ihtiyaç
duyulan unsurlarındandır. Kullanılan sistemin otomasyon derecesi arttıkça bakım
maliyetlerinin artması beklenebilir. Bu sebeple, teknoloji seçim sürecinde dikkate alınması
gereken bir diğer unsur olarak belirlenmiştir.
 İşlem Maliyeti: Mekanizasyon ve robotlaşma teknolojilerinin madencilik sektöründe
kullanımı arttıkça işletme maliyetlerinin düşmesi beklenmektedir (Kızıl vd., 1995). Fakat
sistem arızaları sebebiyle meydana gelecek maliyetlerin de oldukça yüklü olma riski
bulunmaktadır.
 Üretim Kapasitesi – Maden Çıkartım kapasitesi: Madencilik operasyonlarında
kullanılan teknolojideki otomasyon oranı artıkça verimliliğin artması kaçınılmazdır. Emek
yoğun iş gerektiren kazma, kürek kullanılarak yapılan maden çıkartımı faaliyet verimliliği ile
mekanizasyon ve otomasyon sistemlerinden yararlanılarak yapılan üretim süreçlerinin
verimliliği karşılaştırılmaz düzeydedir.
 Cevher etkin kullanımı: Maden çıkartımında olabildiğinde yüksek değerli cevherin
çıkartılmaya çalışılırken, düşük değerli de olsa tüm cevher kütlesinin mümkün olduğunca
tamamının çıkartılması gerekliliğine literatürde vurgu yapılmaktadır (Laurence, 2011).
Dolayısıyla kullanılan süreç teknolojisinin var olan cevher kütlesini etkin bir şekilde çıkartıp
çıkarmadığı da değerlendirme altına alınmalıdır.
Teknoloji Seçiminin Çevresel Sürdürülebilirlik Değerlendirme Kriterleri
 Enerji Tüketimi: Madencilik operasyonlarında kullanılan teknolojinin otomasyon
derecesi artıkça işlem maliyetlerinin azalması beklense de, yoğun güç gerektiren faaliyetlerin
160
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
makineler tarafından yapılması yoğun enerji ihtiyacına sebebiyet verebilir. Enerji tüketiminin
kontrol altında tutulması gerektiğine dair literatürde de çalışmalar bulunmaktadır (Lodhia ve
Martin, 2014; Jia vd., 2014). Dolayısıyla çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir unsur
olan enerji tüketimi teknoloji seçiminde dikkate alınması gereken bir kriter olarak
belirlenmiştir.
 Hava Kirliliği: Kullanılan teknoloji, yakıt tüketim oranını arttırdıkça daha fazla hava
kirliliğine sebep olabilir. Günümüz teknolojik gelişmelerin tasarım aşamalarında yanabilen
her türlü yakıtın kullanımı, belli miktar
salınımına sebep olmaktadır.
salınımı
literatürde en sık ele alınan çevresel faktörlerdendir (Ramos vd., 2014; Lodhia ve Martin,
2014; Piecyk ve McKinnon, 2010).
 Tehlikeli-Tehlikesiz Atık riski: Toprak kirliliği ya da su kirliliği olarak literatürde
sıkça ele alınmış çevresel göstergelerdendir (Que vd., 2015; Lodhia ve Martin, 2014; Jia vd.,
2014; Laurence, 2011). Atık emisyonlarını azaltacak yönetimler, yöntemler ve teknoloji
arayışı ile endüstriyel çevresel sürdürülebilirlik performansı arttırılmaya çalışılmaktadır.
 Gürültü: Ses kirliliği olarak bilinen gürültü unsuru, insan yaşam refahını ve sağlığını
tehdit eden ve sürdürülebilirlik performansında ele alınan önemli kriterlerden biridir.
Sürdürülebilirliğin ele alındığı pek çok çalışmada yer edinmiştir (Que vd., 2015; Ramos vd.,
2014; Azapagic, 2004; Hilson ve Murc, 2000).
Teknoloji Seçiminin Sosyal Sürdürülebilirlik Değerlendirme Kriterleri
 İstihdam Olanakları: Otomasyon sistemlerinin madencilikte kullanım oranı arttıkça
istihdam olanaklarının azalacağı bilinmektedir (Kızıl vd., 1995). Maden firmalarının
bulundukları bölgelerin çoğunlukla hayat standartlarının düşük olduğu bölgeler olması
(Azapagic, 2004) istihdam oranını arttırarak toplum kabulü sağlamalarında etkili olmaktadır.
 Güvenlik Riski: Madencilik faaliyetleri, doğası gereği, ağır çalışma şartlarına ve kaza
risklerine sahiptir. Madencilik sektörünün sosyal sürdürülebilirliği başlığı altında da
anlatıldığı gibi, sosyal unsurlar altında dikkatle ele alınması gereken en öbemli kriter iş
güvenliğidir. Maden çıkartımında kullanılacak olan teknoloji ile operasyonlar için gereken
insan yoğunluğu azaldıkça kaza riskleri de azalacaktır. Mekanizasyon, otomasyon ve
robotlaşma teknolojilerinin kullanımı iş güvenlik seviyelerinde artış, iş kaza ve yaralanmaları
oranlarında düşüş getirecektir.
 Kurumsal Sosyal Sorumluluk: Sürdürülebilirliğe dair çalışmalarda, sosyal boyutun ele
alınmasının sağlanması için kurumsal sosyal sorumluluk faktörünün çalışmalara dahil
edildiği görülmektedir (Cruz, 2013; Hsueh ve Chang, 2008). Kurumsal sosyal sorumluluk; bir
firmanın ürün veya hizmetleri ve çalışanları, müşterileri, yatırımcıları, ilgili topluluklar ve
tedarikçileri ile olan ilişkileri yoluyla oluşturduğu toplum ve çevre üzerindeki pozitif etkisidir
(Cruz, 2008). Maden firmaları kullandıkları çevre ve iş güvenliği dostu teknolojilerle,
toplumda yarattıkları sosyal algıya pozitif katkı sağlayabilirler.
Teknoloji Alternatifleri
Çalışma kapsamında, süreç teknolojisi seçimi probleminin sürdürülebilirlik kriterleri
altında değerlendirilebilmesi için detaylı literatür araştırası yapılmış ve uzman görüşlerinden
yararlanılmıştır. Teknoloji alternatifleri konusunda Lynas ve Horberry (2011)’nin
otomatikleştirilmiş maden ekipmanlarının insan faktörlerine etkisini araştırdıkları çalışmadan
161
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
esinlenilmiştir. İlgili çalışmada, otomasyon teknolojilerinin yoğunluk derecesine göre 3 çeşit
teknoloji seçeneği oluşturulmuştur.
Full Otomasyon: Genellikle yapay zeka destekli sistemlerdir. Otomasyon
teknolojilerinde kullanılan otomasyon düzeyi arttıkça, insan gücünün başarabileceğinden
daha verimli, gerçekçi ve daha tutarlı üretimin gerçekleşmesi beklenir. Buna ek olarak
operasyon maliyetlerinin de insan maliyetlerinden daha düşük olacağı düşünülür. Fakat satın
alım, kurulum ve bakım-onarım maliyetlerinin oldukça yüksek olması sebebiyle firmalarca
faaliyetlerde tercih edilemiyor olabilmektedir. Herhangi bir bakım ve arıza durumunda,
sistem tasarımcısı sistemin tüm parçalarını otomatikleştirememektedir. Full otomasyon
altında, izleme dahil olmak üzere bir fonksiyonun tüm özellikleri makine tarafından kontrol
edilebilir. Otomatik kamyon sistemi yerüstü madenciliğindeki otomasyona örnek verilebilir.
Bu sistemle insan müdahalesi olmadan yükleme, taşıma ve boşaltma işlemleri yerine
getirilmektedir. Ortaya çıkan makine arızaları sistem tarafından tespit edilmektedir (Kızıl vd.,
1995).
Yarı Otomasyon: Alt ve orta seviye otomasyonlu genellikle uyarı ya da aracı
sistemlerdir. Bu otomasyon derecesinde, operatör belli zamanlarda kontrolü devralmak
durumundadır yada belli fonksiyonlarını sistem kontrol etmesine rağmen tehlike belirleme
gibi denetlemeleri operatör yapmaktadır. Sistem tamamen otomasyon kontrolünde olmaz ve
insanla birlikte işbirliği halinde çalışır. Manuel kontrol edilen fakat fiziki faaliyetin
otomasyon yardımıyla yapıldığı bant konveyörleri, kuyu nakliyatları, yürüyen tahkimatlar
gibi faaliyetlerde kullanılan teknoloji olduğu söylenebilir.
Emek yoğun- Manuel: Belirli bir fonksiyon için tamamen manuel hakimiyet söz
konusudur. Operasyonlar, hiçbir makine kontrolü altında değildir, süreçler tamamen emek
yoğun faaliyetlerle yürütülür. Ülkemizdeki pek çok maden firmasında maden çıkartım
işlemleri emek yoğun- manuel şeklinde işlemektedir. Çalışma bölgesindeki insan çokluğu ve
güvenlik risklerinin bir arada olmasından dolayı, olası göçük, patlama, su baskını ve her türlü
kazalara karşı oldukça savunmasız bir sistem ortaya çıkmaktadır.
Hiyerarşik AHP Yapısı
Ekonomik, çevresel ve sosyal amaçlar altında belirlenen kriterlerle birlikte ortaya çıkan
teknoloji değerlendirme hiyerarşik yapısı şu şekildedir:
Şekil 2: Teknoloji, Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi Hiyerarşik Yapısı
162
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Bulanık-AHP Yöntemi ile Teknoloji Seçimi
Bulanık Küme Teori
İnsan düşüncelerindeki belirsizlikleri çözümleyebilmek için Zadeh (1965), bulanık
küme teorisini ortaya koymuştur. Bulanık küme, belli bir üyelik fonksiyonu ile ifade edilen,
her bir elemanının üyelik derecesine sahip olduğu kümedir. Yaklaşık işareti ―~‖ ile gösterilir.
r elemanı olmak üzere ̃ bulanık küme, her r elemanının ̃
üyelik fonksiyonu ile
belirtilen 0-1 arasındaki değerini tanımlar ve aşağıdaki şekilde gösterilir:
̃
{
̃
̃
|
[
̃
]}
Daha büyük ̃
üyelik fonksiyonu değeri alan elemanın, kümeye olan aidiyeti daha
yüksektir (Bojadziev ve Bojadziev, 2007). Bir değerin belirsizliğini yakalayabilmek için
üçgensel ve yamuksal bulanık sayılardan yararlanılır. Bu çalışmadaki değerlerin belirsizliği
üçgensel bulanık sayılar kullanılarak ifade edilmiştir. ―l” en küçük muhtemel değeri, ―u” en
yüksek muhtemel değeri ve ―m” ise en muhtemel değeri olmak üzere belirtilen bir üçgensel
bulanık sayısı (l,m,u) şeklinde ifade edilir. ̃
üyelik fonksiyonu ile şu şekilde tanımlanır:
̃
{
Bulanık AHP - Chang methodu (1992)
Çok kriterli karar verme problemi için hiyerarşik bir yapı içerisinde amaca yönelik
kriterlere göre yapılan değerlendirmelerle en iyi alternatifi seçiminin yapılmasını sağlayan
Chang (1992) methodu kullanılmıştır. Metodun uygulaması için gerekli bazı tanımlamalar şu
şekildedir:
{
}
kümesi seçim için değerlendirilen n alternatifi ve
{
} kümesi ise seçim için dikkate alınan m amacı belirtmektedir. En iyi
alternatifin seçilmesi için
(j=1,2,...,m) üçgensel bulanık sayısını ifade edecek ve
i=1,2,.....n olacak şekilde her n alternatifinin her m amacı altında
gelişmiş analizinin yapılması gerekmektedir. Buna göre;
Adım 1: Kriterlerin ağırlıklarının belirlenebilmesi için, kriterlerin
bulunması gerekmektedir.
∑
(∑
∑
(
∑
∑
∑
)
*∑ ∑
∑
değerlerinin
+
)
163
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
∑
*∑ ∑
+
Adım 2: Kriterlerin birbirlerine göre üstünlüklerini belirlemek için öncelikle
olasılık derecelerinin belirlenmesi gerekmektedir.
⌊
(
)⌋ yani
’dir. ―d‖, iki bulanık sayı arasındaki en yüksek kesişim noktası olup, bu noktanın
üyelik derecesi ve böylelikle de
bulanık sayısının bulanık sayısından büyüklük
derecesi aşağıdaki gibi bulunur:
{
Adım 3: Bulanık sayılarının birbirlerine göre büyüklük derecelerinin belirlenmesi.
[
]
Böylelikle örneğin ’in tüm değerleri ile incelenen olasılık büyüklüklerinden en
küçük olanı in ağırlığını verecektir.
Adım 4: Bütün S değerlerinin birbirileri ile olan ilişkisel ağırlıklarının belirlenmesi için
ilgili vektörün normalize edilmesi gerekmektedir.
Sürdürülebilir Amaçlar Altında Teknoloji Seçimi için Bulanık-AHP
Çok kriterli karar verme aracı olan Analitik Hiyerarşi Proses (AHP) yöntemi ile karar
vericiye Şekil 2’de belirtildiği gibi hiyerarşik bir yapıda çözüm olanağı sunulur. Karar
vericilerin yargılarının belirli bir şekilde ifade edildiği klasik AHP yaklaşımı ile insanların
düşüncelerinin tam olarak ifade edilemeyeceği düşünülür. Karar vericiler sabit değerli
matematiksel yargılar yerine eşit derecede önemli, biraz önemli, oldukça önemli gibi
ifadelerde bulunmayı daha kolay bulmaktadır ve bulanık küme teori, karşılaştırma
süreçlerinin yapılmasında bu kolaylığı sağlamaktadır (Kahraman vd., 2003). Bu sebeple,
insan düşüncelerindeki belirsizliklerin çözüm süreçlerine dâhil edilebilmesi amacıyla bu
çalışmada bulanık yaklaşımından yararlanılmıştır. Otomasyon yoğunluğuna göre
çeşitlendirilmiş teknolojilerin sürdürülebilirlik amaçları altında değerlendirilmesi için,
sektörde görev yapan 3 mühendis ve 1 yöneticinin deneyimlerinden faydalanılmıştır. Çalışma
için kullanılan sözel değerlendirme ifadeleri ve karşılık geldikleri bulanık sayıları Tablo 1’de
verilmiştir.
Ana Kriterlerin Önem Derecelerinin Belirlenmesi
Ana kriterler ekonomik sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal
sürdürülebilirliktir. Bu kriterlerin ilişkisel önem derecelerinin belirlenmesi için ikili
karşılaştırmalar yönteminden yararlanılmıştır. Elde edilen matris Tablo 2’deki gibidir.
164
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Tablo 1: Sözel değerlendirme ifadeleri ve bulanık sayılar
Kriter önemlerinin
belirlenmesinde kullanılan sözel
ifadeler
Eşit derecede önemli
Üçgensel
Bulanık sayısı
(1,1,2)
Alternatiflerin
değerlendirilmesinde
kullanılan sözel ifadeler
Başarısız
Biraz önemli
(1,2,3)
Düşük başarılı
Çok önemli
(2,3,4)
Orta Başarılı
Oldukça önemli
(3,4,5)
Çok Başarılı
Kesinlikle önemli
(4,5,5)
Kesinlikle Başarılı
Adım 1 de belirtilen hesaplamalar sonucu
ve
değerleri:
olarak bulunmuştur.
Adım 2’de belirtilen hesaplamalar sonucu
şekildedir:
(
)= 1
(
)= 0.505 ,
=1
,
,
,
değerleri de şu
=1
(
)= 0.546
(
)= 1
Tablo 2: Ana Kriterlerin ikili karşılaştırmalar matrisi ile değerlendirilmesi
Ekonomik
Sürdürülebilirlik
Kriterler
Ekonomik
Sürdürülebilirlik
Çevresel
Sürdürülebilirlik
Sosyal
Sürdürülebilirlik
Çevresel
Sürdürülebilirlik
(1, 1, 1)
(1, 2, 3)
(1, 1, 2)
(1/3, 1/2, 1)
(1, 1, 1)
(1/3, 1/2, 1)
(1/2, 1, 1)
(1 ,2, 3)
(1, 1, 1)
Adım 3’de belirtildiği gibi
sonucu ortaya çıkan en küçük değerleri alındığında,
için 1,
Sosyal
Sürdürülebilirlik
için 0.505 ve
, her S değeri için karşılaştırmalar
için 1 değerlerine ulaşılır.
Adım 4’de ifade edildiği gibi normalizasyon işlemi yapıldıktan sonra, ana kriterlerin
ilişkisel önemlerini ifade eden ağırlıkları şu şekilde bulunur:
165
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Alt Kriterlerin Önem Derecelerinin Belirlenmesi
Ana kriterlerinin olduğu gibi, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik altındaki
alt kriterlerinin de ilişkisel önem ağırlıklarının bulunması gerekmektedir. Her ana kriter
altındaki alt kriterler için uzmanlardan alınan bilgilere göre oluşturulmuş ikili karşılaştırmalar
matrisleri Tablo 3, Tablo 4 ve Tablo 5’te verilmiştir.
Tablo 3: Ekonomik sürdürülebilirlik amacı altında alt kriterlerin ikili karşılaştırmalar matrisi
Ekonomik
Sürdürülebilirlik
Teknoloji
Maliyeti
(TM)
Teknolojinin
Ġşlem
Bakım Maliyeti Maliyeti
(TBM)
(ĠM)
Üretim
Kapasitesi
(ÜM)
Cevher Etkin
Kullanımı
(CEK)
Tekn. Mal.
(1, 1, 1)
(2, 3, 4)
(3, 4, 5)
(1/5, 1/4, 1/3)
(1/5, 1/5, 1/4)
Tekn. Bakım Mal. (1/4, 1/3, 1/2) (1, 1, 1)
(1, 2, 3)
(1/5, 1/4, 1/3)
(1/5, 1/4, 1/3)
Ġşlem Maliyeti
(1/5, 1/4, 1/3) (1/3, 1/2, 1)
(1, 1, 1)
(1/5, 1/4, 1/3)
(1/5, 1/5, 1/4)
Üretim Kap.
(3, 4, 5)
(3, 4, 5)
(3, 4, 5)
(1, 1, 1)
(1/4, 1/3, 1/2)
Cevher Etkin Kull. (4, 5, 5)
(3,4, 5)
(4, 5, 5)
(2, 3, 4)
(1, 1, 1)
Tablo 4: Çevresel sürdürülebilirlik amacı altında alt kriterlerin ikili karşılaştırmalar matrisi
Çevresel
Sürdürülebilirlik
Enerji Tüketimi
(ET)
Hava Kirliliği
(HK)
Atık (A)
Gürültü
(G)
Enerji Tüketimi
(1, 1, 1)
(1/5, 1/4, 1/3)
(2 ,3, 4)
(4, 5, 5)
Hava Kirliliği
(3, 4, 5)
(1, 1, 1)
(2 ,3, 4)
(4, 5, 5)
Atık
(1/4, 1/3, 1/2)
(1/4, 1/3, 1/2)
(1, 1, 1)
(3, 4, 5)
Gürültü
(1/5, 1/5, 1/4)
(1/5, 1/5, 1/4)
(1/5, 1/4, 1/3) (1, 1, 1)
Tablo 5: Sosyal sürdürülebilirlik amacı altında alt kriterlerin ikili karşılaştırmalar matrisi
Sosyal Sürdürülebilirlik
Ġstihdam
(Ġ)
Güvenlik Riski
(GR)
Kurumsal Sosyal
Sorumluluk (KSS)
Ġstihdam
(1, 1, 1)
(1/5, 1/4, 1/3)
(2, 3, 4)
Güvenlik Riski
(3, 4, 5)
(1, 1, 1)
(3, 4, 5)
Kurumsal Sosyal
Sorumluluk
(1/4, 1/3,
1/2)
(1/5, 1/4, 1/3)
(1, 1, 1)
Benzer hesaplamalar alt kriterler için yapıldığında aşağıdaki ağırlıklara ulaşılmaktadır.
166
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Alternatiflerin Değerlendirilmesi
Uygun teknoloji seçimi için ele alınan ana kriter ve alt kriterlerin ilişkisel ağırlıklarının
bulunmasının ardından, her alternatifin alt kriterler altında değerlendirilmesi gerekmektedir.
İkili karşılaştırmalar matrisleri ile alternatiflerin kriterler altındaki değerlendirmeleri uzman
görüşlerine dayanılarak belirlenmiştir. Her bir alternatifin alt kriterler altındaki vektörel
ağırlıkları Tablo 6’daki gibi elde edilmiştir:
Tablo 6: Teknoloji Alternatiflerinin Alt Kriterler Altındaki Değerleri
Ekonomik Sürdürülebilirlik
O
YO
M
TM
0.097
0
0
1
TBM
0
0.
0.116
0.884
M
0
0
0
1
ÜK
0.364
0.739
0.261
0
Çevresel Sürdürülebilirlik
CEK
0.538
0.739
0.261
0
ET
0.294
0
0
1
HK
0.535
0
0
1
A
0.171
0.739
0.261
0
G
0
0.678
0.322
0
Sosyal
Sürdürülebilirlik
İ
GR
KSS
0.156 0.844
0
0
0.961 0.563
0
0.039 0.437
1
0
0
Alt kriterler altında belirlenen değerler ardından, alternatif teknolojiler için ana kriterler
altında alınan nihai değerler Tablo 7’de verilmiştir.
Tablo 7: Teknoloji Alternatiflerinin Kriterler Altındaki Değerlendirmesi
Ekonomik
Sürdürülebilirlik
Çevresel
Sürdürülebilirlik
Sosyal
Sürdürülebilirlik
Toplam
Tam otomasyon
0.667
0.126
0.811
0.615
Yarı otomasyon
0.236
0.045
0.033
0.116
Manuel-emek
yoğun
0.097
0.829
0.156
0.268
Tam otomasyon teknoloji sistemleri her ne kadar maliyetli, yüksek enerji ihtiyacı
duyan, bakımları masraflı ve istihdam olanaklarını kısıtlayan teknolojiler olsa da, en verimli
ve cevher etkin kullanımını sağlayan yüksek güvenlikli süreçler sunması sebebiyle
madencilik sektörünün ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği için en etkili teknoloji sınıfı
olarak belirlenmiştir. Manuel süreçlerinse, özellikle enerji ihtiyacı duymaması çevresel
sürdürülebilirlik için yüksek değer almasını, verimli bir yöntem olmaması sebebiyle de
ekonomik sürdürülebilirlik için düşük değer almasına sebep olmuştur.
Sonuç ve Öneriler
Madencilik sektöründe sürdürülebilirlik, maden firma yönetici ve sahiplerinin
ekonomik endişelerinin yanı sıra, çevresel kaygıların ve özellikle maden işçileri ile maden
bölgesi halkı gibi madencilik faaliyetleri sebebiyle sosyal açıdan etki altında bulunan
paydaşların haklarının da göz önünde bulundurulmasını gerektiren bir yönetim biçimidir.
Madencilik sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması güvenli ve sağlıklı çalışma şartları
167
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
oluşturarak toplum refahı ve çevre sağlığına katkı sağlarken, maden firmalarına da dünya
pazarında rekabet avantajı sağlayarak, ülke ekonomilerine katkı sağlayacaktır. Bu sebeple bu
çalışmada, teknoloji seçiminin sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarına
olan yansımaları değerlendirilerek, sürdürülebilir madencilik sektörü için teknoloji
değerlendirilmesi yapılmıştır. Buna göre, teknoloji alternatiflerinin değerlendirilmesinde ele
alınan faktörlerin hiyerarşik bir yapı içerisinde incelenmesi için Bulanık-AHP yönteminden
yararlanılmıştır. Çalışma sonucuna göre, otomasyon yoğunlukları yüksek teknolojiler,
ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik perspektifinden avantajlı olmasına rağmen, özellikle
enerji ihtiyaçlarının yüksek olabilmeleri sebebiyle çevresel sürdürülebilirlik açısından
avantajlı bir durum içerisinde olmayabilmektedirler. Manuel-emek yoğun süreçlerde ise,
özellikle enerji ihtiyaçlarının düşük olması çevresel sürdürülebilirlik için avantaj
sağladıklarını göstermekle birlikte, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik açısından negatif
çıktılara sahip olabilmektedirler. Çalışma ile teknolojideki ilerlemelerin madencilik
sürdürülebilirliğine katkı sağlayacağı görüşüne varılmıştır.
Sürdürülebilir madencilik sektöründe ekonomik, çevresel ve sosyal amaçlar altında
sayısal modellere dahil edilecek faktörlerin belirlenmesine ve modeller içerisinde
uygulanmasına dair çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Sayısal analizlerin sürdürülebilirlik
açısından daha kapsamlı yapılabilmesi için, ekonomik açıdan maliyetin ve çevresel açıdan
CO2 salınımı optimizasyonlarından daha ileriye gidilmesi, iş güvenliği ve istihdam olanakları
gibi sosyal alt faktör incelemelerinin de yer aldığı matematiksel çalışmalara ihtiyaç
duyulmaktadır. Madencilik sektörünün etkililiği, arızalara, bakım süreçlerine ve güvenlik
riskleri yada doğal afetler sebebiyle meydana gelen iş kazalarına da sıkı bir şekilde bağlıdır.
Madencilik sektörü ile ilişkili gelecek çalışmalar için, özellikle sosyal sürdürülebilirlik
unsurlarının dikkate alınması gerekliliği ve güvenlik riski gibi parametrelerle kontrol
edilebilen iş kazalarının minimizasyonunu hedef alan çalışmalar önerilmektedir.
Kaynakça
Ageron, B., Gunasekaran. A., and Spalanzani. A. (2012). Sustainable supply management:
An empirical study, Int. J. Production Economic, Vol. 140, 168-182.
Awudu, I. ve Zhang, J. (2012). Uncertainties and sustainability concepts in biofuel supply
chain management: A review. Renewable and Sustainable Energy Reviews, Vol. 16,
1359– 1368.
Azapagic, A. (2004). Developing a framework for sustainable development indicators for the
mining and minerals industry. Journal of Cleaner Production. Vol. 12, 639–662.
Bojadziev, G. ve Bojadziev, M. (2007). Fuzzy logic for business, finance, and management,
World Scientific Publishing, 9-25.
Brandenburg, M., Govindan, K., Sarkis, J. ve Seuring, S. (2014). Quantitative models for
sustainable supply chain management: Developments and directions. European Journal
of Operational Research, Vol. 233, 299–312.
Chang, D.Y. (1992). Extent Analysis and Synthetic Decision. Optimization Techniques and
Applications, Vol. 1, 352.
Choi, T.M. (2014). Sustainable management of mining operations with accidents: A meanvariance optimization model. Resources Policy.
Cruz, J.M. (2013). Modeling the relationship of globalized supply chains and corporate social
responsibility. Journal of Cleaner Production, Vol. 56, 73-85.
Cruz, J.M. (2008). Dynamics of supply chain networks with corporate social responsibility
through integrated environmental decision-making. European Journal of Operational
Research, Vol. 184, 1005–1031.
168
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Gomes, C.M., Kneipp, J.M., Kruglianskas, I., da Rosa, L. A. B. ve Bichueti, R.S. (2014).
Management for sustainability in companies of the mining sector: an analysis of the
main factors related with the business performance. Journal of Cleaner Production,
Vol. 84, 84-93.
Gopalakrishnan, K., Yusuf, Y.Y., Musa, A., Abubakar, T. ve Ambursa H.M. (2012).
Sustainable supply chain management: A case study of British Aerospace (BAe)
Systems. International Journal Production Economics. Vol. 140, 193-203.
Hilson, G. ve Murck, B. (2000). Sustainable development in the mining industry: clarifying
the corporate perspective. Resources Policy. 26 (4), 227-238.
Horsley, J., Prout, S., Tonts, M. ve Ali, S.H. (2015). Sustainable livelihoods and indicators
for regional development in mining economies. The Extractive Industries and Society, 2
(2), 368-380.
Hou , D., Al-Tabbaa, A., Chen, H. ve Mamic, I. (2014). Factor analysis and structural
equation modelling of sustainable behaviour in contaminated land remediation. Journal
of Cleaner Production, Vol.84, 439-449.
Hsueh, C. ve Chang, M. (2008). Equilibrium analysis and corporate social responsibility for
supply chain integration. European Journal of Operational Research, Vol. 190, 116–
129.
Si, H., Bi, H., Li, X. ve Yang, C. (2010). Environmental evaluation for sustainable
development of coal mining in Qijiang, Western China. International Journal of Coal
Geology. 81(3), 163-168.
Jia, P., Diabat, A. ve Mathiyazhagan, K. (2014). Analyzing the SSCM practices in the mining
and mineral industry by ISM approach. Resources Policy
Kahraman, C., Cebeci, U. ve Ziya Ulukan. (2003). Multi-criteria supplier selection using
fuzzy AHP. Logistics Information Management. 16(6), 382-394.
Kızıl M. S., KIZIL, G., TATAR, Ç. ve Köse, H. (1995). Madencilikte İleri Teknolojinin
Kullanımı. Madencilik, 39-47.
Labuschagne, C., Brenta, A.C. ve Ercka, P.G. (2005). Assessing the sustainability
performances of industries. Journal of Cleaner Production, Vol. 13, 373-385.
Laurence, D. (2011). Establishing a sustainable mining operation: an overview. Journal of
Cleaner Production, 19(2), 278-284.
Lodhia, S. ve Martin, N. (2014). Corporate Sustainability Indicators: an Australian Mining
Case Study. Journal of Cleaner Production, Vol.84, 107-115.
Lynas, D. ve Horberry, T. (2011). Human factor issues with automated mining equipment.
Ergonomics Open Journal, Vol.4, 74-80.
Maiti, J., Chatterjee, S. ve Bangdiwala, S.I. (2004). Determinants of work injuries in mines–
an application of structural equation modelling. Injury control and safety promotion,
11(1), 29-37.
Martin, A.R., Díaz, M.R. and San Román, J.A.R. (2014). Measure of the mining image.
Resources Policy, Vol.41, 23-30.
Owen, J. R. and Kemp, D. (2015). Mining-induced displacement and resettlement: a critical
appraisal. Journal of Cleaner Production, Vol.87, 478-488.
Paul, P. S. and Maiti, J. (2007). The role of behavioral factors on safety management in
underground mines. Safety Science, 45(4), 449-471.
Piecyk, M.I. ve McKinnon, A.C. (2010). Forecasting the carbon footprint of road freight
transport in 2020. International Journal of Production Economics, 128(1), 31-42.
Que, S. ve Awuah-Offei, K. (2014). Framework for mining community consultation based on
discrete choice theory. International Journal of Mining and Mineral Engineering, 5(1),
59-74.
169
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR MADENCĠLĠK SEKTÖRÜ ĠÇĠN BULANIK AHPYÖNTEMĠ ĠLE SÜREÇ TEKNOLOJĠSĠ
DEĞERLENDĠRMESĠ
Que,S., Awuah-Offei, K. ve Samaranayake, V.A. (2015). Classifying critical factors that
influence community acceptance of mining projects for discrete choice experiments in
the United States. Journal of Cleaner Production, Vol. 87, 489-500.
Rabago, K.R., Lovins, A.B. and Feiler, T.E. (2001). Energy and sustainable development in
the mining and minerals industries. Mining, Minerals and Sustainable Development,
International Institute for Environment and Development Report, 41.
Ramos, T.R.P., Gomes, M.I. ve Barbosa-Póvoa, A.P. (2014). Planning a sustainable reverse
logistics system: Balancing costs with environmental and social concerns. Omega,
Vol.48, 60-74.
Shen, L., Muduli, K., ve Barve, A. (2013). Developing a sustainable development framework
in the context of mining industries: AHP approach. Resources Policy.
Sivakumar, R., Kannan, D. ve Murugesan, P. (2014). Green vendor evaluation and selection
using AHP and Taguchi loss functions in production outsourcing in mining industry.
Resources Policy.
Suppen, N., Carranza, M., Huerta, M. ve Hernández, M. A. (2006). Environmental
management and life cycle approaches in the Mexican mining industry. Journal of
Cleaner Production, 14(12), 1101-1115.
Vintro, C., Fortuny, J., Sanmiquel, L., Freijo, M. ve Edo, J. (2012). Is corporate social
responsibility possible in the mining sector? Evidence from Catalan companies.
Resources Policy, 37(1), 118-125.
Wang, Y. L. ve Liu, C. Z. (2009). Capital structure, equity structure, and technical
efficiency—empirical study based on China coal listed companies. Procedia Earth and
Planetary Science, 1(1), 1635-1640.
WCED. (1987). Report of the world commission on environment and development: our
common future.
Zadeh, L.A. (1965). Fuzzy sets. Information and control, 8(3), 338-353.
Zhou, Z., Cheng, S. ve Hua, B. (2000). Supply chain optimization of continuous process
industries with sustainability considerations. Computers & Chemical Engineering,
24(2), 1151-1158.
Zuniga, R., Wuest, T. ve Thoben, K.D. (2015). Comparing mining and manufacturing supply
chain processes: challenges and requirements. Production Planning & Control, 26(2),
81-96.
170
EJOIR – ARALIK 2015 IWCEA ÖZEL SAYISI CİLT 3

Benzer belgeler