Ulusal Uyum Eylem Planı

Transkript

Ulusal Uyum Eylem Planı
Ulusal Uyum Eylem Plan
Bas n için özet
Federal Hükümetin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Dair Açıklaması
Eyaletlerin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Katkısı
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği’nin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Katkısı
Federal Hükümetin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Dair Açıklaması
A.Ulusal Uyum Planı’ndan, Ulusal Uyum Eylem Planı’na
Göçmen kökenli insanların Almanya’ya uyumu, federal hükümetin kilit görevlerinden biridir.
Federal Şansölye Dr. Angela Merkel, uyumu birinci öncelikli mesele olarak açıklamış ve 2006
yılında Başbakanlıkta ilk uyum zirvesine davet etmiştir. Zirvede, gelecek yılların uyum
politikasına esas teşkil edecek Ulusal Uyum Planı’nın hazırlanmasına karar verilmiştir.
Federal hükümet, Ulusal Uyum Planı’nın somutlaştırılması ve geliştirilmesi için, bu yasama
döneminde Ulusal Uyum Eylem Planı’nın hazırlanmasına karar vermiştir. Eylem Planı’nın hedefi,
uyuma daha bağlayıcı bir şekil vermek ve uyum politikasının sonuçlarını ölçülebilir hale
getirmektir. Mümkün olduğu kadar somut ve kontrol edilebilir hedeflerin kararlaştırılması,
hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının denetlenmesi amacıyla göstergelerin tayin edilmesi ve bir
zaman diliminin tanımlanması sayesinde, somut, kontrol edilebilir ve bağlayıcı bir uyum
politikasının temeli atılmak istenmektedir.
Ulusal Uyum Eylem Planı’nda çalışılırken, Uyum Planı ile başlatılan diyalog prensibi devam
ettirilmiştir: Devlet ve sivil toplum – bilhassa çok sayıda göçmen örgütü – gerçekleştirilen onbir
diyalog forumunda Eylem Planı’nı birlikte hazırlamışlardır.
Federal hükümetin ve eyaletlerin stratejik hedeflerde büyük ölçüde fikir birliği içerisinde
oldukları özellikle vurgulanmalıdır. Bu vesileyle, federal hükümetin ve eyaletlerin uyum politikası
konusunda aynı tarafta oldukları anlaşılmaktadır. Bunun haricinde yerel idareler, göçmen örgütleri,
ekonomi ve sendikalar, hayır cemiyetleri, spor kulüpleri, kiliseler, vakıflar ve diğer sivil toplum
aktörleri de buna iştirak etmişlerdir. Bu şekilde,, uyumun tüm toplumu ilgilendiren bir husus
olduğu ve uyumun toplumsal bir görev olarak anlaşıldığı görülmektedir.
Ulusal Uyum Planı’nın Ulusal Uyum Eylem Planı’na doğru geliştirilmesinde üç bileşen
belirleyicidir: Diyalog prensibi ile farklı aktörler arasında ağ kurularak uyum politikasının esasları
birlikte geliştirilmektedir. Somut ve kontrol edilebilir prensiplerle, uyum politikasının müşterek
hedefleri oturtulmaktadır. Kararlaştırılan çalışmaların uygulanışının denetlenmesi ile, uyum
politikası Almanya’da kalıcı kılınmıştır.
B. Federal hükümetin aldığı önlemler
Göçmenlerin uyumu, zamansal olarak sınırlandırılmış projelerle çözülebilecek, geçici bir spesifik
görev değildir. Uyum daha çok, sürdürülebilir ve yapısal bir yaklaşımla ele alınması gereken
sürekli bir görevdir. Federal hükümet bu nedenle önümüzdeki Ulusal Uyum Eylem Planı’nda özel
ağırlık noktasını yapısal değişiklik getirecek önlemlere vermektedir.
-2Bunun sonucunda “Spor” ve “Kültür” diyalog forumları, spor ve kültür teşviklerinde, teşvik
yönetmeliklerinin, ödenek alanların gelecekte, şimdiye kadar yeterince ulaşılamamış olan
insanların uyum sürecini özellikle dikkate almak üzere değiştirilmesi konusunda anlaşmaya
varmışlardır. “Kamu hizmetlerinde göçmenler” isimli diyalog forumunda, göçmen kökenli
insanların kamusal yönetime katılımlarını yükseltmek ve bu sayede yönetimin kültürler arası
açılımını ilerletmek amacıyla alınacak önlemler kararlaştırılmıştır. “Okul öncesi teşvik” ve
“Temel, mesleki ve ileri eğitim” diyalog forumlarından etkin hedefler olarak, pedagojik
uzman elemanlara kültürlerarası yeterliklerinin güçlendirilmesi amacıyla kalifikasyon
sağlanmasının tutarlı bir şekilde temel alınması ve de göçmen kökenli uzman elemanların
eğitim sistemindeki paylarının yükseltilmesi formüle edilmiştir. “İşgücü piyasası ve iş hayatı”
isimli diyalog forumunda, yurtdışında edinilen mesleki yeterliklerin tespit ve kabul
edilmesinin iyileştirilmesi hakkındaki yasaya (Tanıma Yasası) eşlik etmek amacıyla yapıların
kurulması kararlaştırılmıştır.
Tüm bu önlemlerin ortak özelliği,: yapısal değişiklik yolu ile Almanya’da kalıcı ve sürdürülebilir
bir uyum sürecinin temellerini atmaktır.
Kadınların ve kızların uyum süreci, eylem planının bir ağırlık noktasıdır. Tüm diyalog forumları,
göçmen ailelere mensup kadınlara ve kızlara Almanya’da eşit haklara sahip oldukları ve kendi
kararlarını verebilecekleri bir hayatı mümkün kılabilmeleri için gerekli önlemlerle katkıda
bulunmuşlardır. Federal hükümet bunun sonucunda, MINT mesleklerinde çalışan kadınlar için
akdedilen ulusal anlaşmaya bir katkı olarak, bilimsel ve teknik alanlarda üniversite eğitimi almaya
başlayan göçmen kökenli kadın ve kızların sayısını artırmaya ağırlık verecektir. Federal hükümet
ayrıca göçmen ailelere mensup kadın ve kızların spor derneklerine katılım oranını artırmak
amacıyla, göçmen kökenli kadın ve kızlar için hazırlanacak spor programları ve de spor
birliklerine ve derneklerine katılım engellerinin kaldırılması hususunda konuyla ilgili iki öneri
yayınlayacaktır.
Aşağıda, federal hükümetin ulusal uyum eylem planına ilişkin, kendi yetkileri kapsamında
sağladığı örnek katkılardan bir kesit sunulmaktadır.
Okul öncesi teşvik
Kreşler ve gündüz çocuk yuvaları, ailenin dışında eğitim alınan ilk yerlerdir. Çocuklar ne kadar
erken bireysel ve bütünsel bir eğitim ve öğrenim alır ve bakım görürlerse, eğitim hayatlarının ve
tüm eğitim biyografilerinin üstesinden o kadar doğal ve başarılı bir şekilde gelirler. Bunun için
kuruluşların ailevi yaşam koşullarındaki çoğulcu gelişmeleri dikkate almaları ve hazırladıkları
programlarda çocukların ve ebeveynlerin değişik ihtiyaçlarını dikkate almaları şarttır. Bu, görüş
açısının değişmesini beraberinde getirir: Çeşitlilik artık bir istisna değil, bilakis normal bir
durumdur. Çeşitlilik herkese bir eğitim ve kendini geliştirme fırsatı tanır.
Ulusal uyum planında okul öncesi teşvikte ağırlık noktası, lisanın en başından itibaren teşvik
edilmesi iken, Eylem Planı’nın odak noktası genişletilmiştir. “Okul öncesi teşvik” isimli diyalog
forumunda stratejik hedeflerin ifade edilmesi ile birlikte, okul öncesi eğitim ve bakımın yer aldığı
yelpaze tamamen kapsanmaktadır. Ancak burada, çocuk yuvalarında bakım ve okul öncesi teşvik
alanı için yetkilerin öncelikle eyaletlerde ve yerel idarelerde bulunduğuna işaret edilmesi
gerekmektedir. Federal hükümet bu hususta sınırlı bir şekil verme serbestisine sahiptir.
-3-
“Okul öncesi teşvik” isimli diyalog forumunda faaliyet gösteren tüm aktörler, aşağıdaki stratejik
hedefleri birlikte kararlaştırmışlardır:
1. Tüm çocuklar için okul öncesi eğitim, öğretim ve bakım olanakları sayesinde fırsat adaleti
2. Gündüz çocuk yuvalarının tüm türlerinde okul öncesi eğitim, öğretim ve bakım kalitesinin
geliştirilmesi
3. Okul öncesi eğitimde kalite göstergesi olarak ebeveyn katılımı
Göçmen kökenli birçok çocuk ve genç iyi bir uyum sağlamış ve başarılı bir şekilde eğitim
hayatlarının üstesinden gelmektedirler. Buna rağmen halen birçoğu yüksek dereceli bir okul
diploması almakta ve eğitimini tamamlamakta zorluk çekmektedir. Bunun belirleyici bir nedeni,
Alman diline yeterli derecede hakim olmamalarında yatmaktadır. Lisan yeterliği, okulda başarılı
olmak için temel esaslardan biridir. Bu nedenle diyalog forumu gündüz çocuk yuvalarında veya
kreşlerde verilen eğitim, öğretim ve bakıma olduğu gibi, günlük yaşama dahil edilen ve nitelikli
bir iyi dil teşvikine daha erken aşamada başlanılmasına odaklanmaktadır.
Bakım olanaklarının genişletilmesi ve yapısal erişim engellerinin kaldırılması, göçmen kökenli
daha fazla çocuğa söz konusu erişimleri mümkün kılmanın koşuludur. Federal hükümet eyaletleri
ve yerel idareleri, bakımın ihtiyaca uygun olarak genişletilmesinde maddi olarak desteklemektedir.
Üç yaşın altında bulunan çocuklarda bakım oranının artırılması ve bu meyanda göçmen kökenli
olan ve olmayan çocuklar arasındaki yuvalarda bakım oranının eşitlenmesi konusu özel ağırlık
noktasını oluşturmalıdır. Bunun için iştirak eden herkesin aynı doğrultuda çalışması
gerekmektedir.
Federal hükümet bakım olanaklarının genişletilmesini, okul öncesi eğitimin, öğretimin ve bakımın
kalitesinin geliştirilmesine ilişkin, örneğin, gündüz çocuk yuvalarında dil eğitiminin
iyileştirilmesine odaklı „Erken Fırsatlar Atılımı: Dil&Uyum Ağırlıklı Çocuk Yuvaları
Programı”, girişimi gibi girişimlerle desteklemektedir. Almanya genelinde dezavantajlı sosyal
mekanlarda bulunan, ya da dil öğreniminde destek alma gereksinimi olan çocuk oranının yüksek
olduğu 4.000 kadar çocuk bakım yeri, Dil &Uyum Ağırlıklı Çocuk Yuvaları olarak
geliştirilecektir.
Federal hükümet, kalifiye elemanların yetkinliklerini okul öncesi pedagojik uzman elemanların
meslek eğitimi ve meslek içi eğitim sistemi içersinde yenilikçi yaklaşımlarla yaygın bir şekilde
güçlendirmeyi hedef alan „Okul öncesi pedagojik uzman elemanlara yönelik meslek içi eğitim
girişimi“ nin yanısıra „Dil teşhisi ve dil teşviki araştırma girişimi“ ile ampirik eğitim
araştırmalarının teşviki için mevcut olan çerçeve program yolu ile, göçmen kökenli olan ve
olmayan çocukların henüz erken bir aşamada dil ve gelişim seviyelerine göre dil yetkinliği
kazanımı ve kullanımında destek ve teşvik görebilmeleri doğrultusunda köklü bilgi sunan
projelere teşvik sağlar. Bu projeler devletin, dil seviyesi tesbitinin ve buna dayalı dil teşvikinin
etkinliğini incelemesi ve sözkonusu araçların geliştirilmesini amaçlayan yeni bir araştırma
programı tarafından tamamlanmaktadır.
Eğitim olanaklarına ve eğitimde başarıya erken erişim, ebeveynlerin bu olanakları
değerlendirmeye hazır olmalarını ve kendilerinin katılımının sağlanmasını şart koşar. Bu nedenle
diyalog forumu buraya özellikle bir ağırlık noktasını koyarak tüm aktörlerin katıldığı bir çok
önlemi kararlaştırır. Federal devlet, “Eğitim Köprüleri – göçmen ailelerde daha iyi eğitim fırsatları
edinmek amacıyla ebeveynlere nitelik kazandırılması” isimli örnek bir proje ile, kendilerine çok
zor ulaşılan ebeveynleri çocuklarının eğitim süreçlerini şekillendirirken destekleyerek bu yolda
eşlik edecek ve uygulama için aktarabileceği bilgiler edinecektir.
-4-
Eğitim, öğrenim, meslek içi eğitim
Eğitim, öğrenim ve meslek içi eğitim, mesleki başarı için belirleyici koşullardır. Eğitim alanındaki
yetki dağılımından ötürü, eyaletlerin katkısı bu konuda büyük önem taşımaktadır. Federal devlet,
eyaletlerin diyalog forumunda kararlaştırılan stratejik hedefleri paylaşmalarını ve kültür bakanları
konferansının 1 kendine has bir katkıda bulunmasını memnuniyetle karşılamaktadır.
“Eğitim, öğrenim ve meslek içi eğitim” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler
kararlaştırılmıştır:
1. Eşit haklara sahip katılım imkanları için çerçeve koşullarının ve eğitim, öğrenim ve genel
meslek içi eğitime erişimin en uygun hale getirilmesi
2. Eğitim, öğrenim ve meslek içi eğitim sisteminde geçişlerin oluşturulması ve bağlantıların
sağlanması; eğitim sisteminin geçirgenliğinin genişletilmesi
3. Bireysel teşvikin güçlendirilmesi; Göçmen kökenli çocukların, gençlerin ve (genç)
yetişkinlerin potansiyellerinin fark ve teşvik edilmesi
4. Kalite güvencesinin ve kalite gelişiminin sürdürülmesi ve eğitim araştırmalarında ayrışımlı
yaklaşımın benimsenmesi; Almanya’da eğitim sistemi üzerine haberlerin geliştirilmesi
Bilhassa işbu – uyum politikasına ilişkin merkezi – konuda, geçerli veriler siyasi kararlar ve
hedefe yönelik teşvik çalışmaları için vazgeçilmez bir esastır. Gerçi göçmenlik geçmişi henüz
genel olarak ilgili istatistiklerde kayda geçirilmemektedir, fakat verilerin durumları
iyileştirilmişlerdir veya iyileştirmeye devam edilmektedirler. Bunun sonucunda eğitim
anlaşmasının anlaşma tarafları, eğitim, öğretim ve işgücü piyasası istatistiğinde “göçmen kökenli”
özelliğinin sürekli kayda geçirilmesi için çaba göstermeyi onaylamışlardır.
Federal devlet "Yerinde Öğrenme" teşvik programı kapsamında ilçeleri ve ilçelere sahip
olmayan kentleri, örnek niteliğinde olan bütünsel ve verilere dayanan yerel eğitim yönetimini
geliştirme konusunda desteklemektedir. Teşvik edilen 40 yerel yönetimin ve 140’ın üzerinde
vakfın ortak olarak iştirak ettikleri program bu meyanda diğerlerinin yanı sıra, yerel eğitim
girişimlerini, yani örn. göçmen temsilciliklerini doğrudan belediyelerin eğitim yönetimine katma
hedefini desteklemektedir.
Federal çerçevede alınan önlemlerin önemli bir ağırlık noktası, anayasanın görev dağılımı
uyarınca, eğitimde uyum alanında ve mesleki eğitimin teşvikinde yatmaktadır.
Federal devlet „Mezuniyet ve İntibak – Mezuniyete kadar süren eğitim zinciri“ girişimi ile,
gençlerin okuldaki ve eğitimdeki durumlarının iyileştirilmesini teşvik etmektedir: Bu girişimle
eğitim zinciri çatısı altındayeni teşvik araçları federal devlet ve eyaletlerin daha önceden var olan
teşvik programları ile birleştirilmektedir. Hedef, eğitimin yarıda bırakılmasının önüne geçmek,
bekleme sürelerini önlemek, ikili eğitime verimli geçişler sağlamak ve bu sayede nihayetinde
demografik dönüşüm nedeniyle oluşan nitelikli eleman kaybı tehdidine karşı koymaktır. Girişim
bilhassa, göçmen kökenli genç oranının daha yüksek olduğu özel teşvik sağlayan ve temel eğitim
okullarına ağırlık vermektedir; bunlar bu sebeple girişimden ortalamanın üzerinde
faydalanmaktadırlar.
Bu önlemler, federal devletin tüm ülkede yaklaşık 800 yerleşim yerinde bilhassa göçmen
kökenli genç insanlara okuldan mesleğe geçiş esnasında bireysel olarak ve en uygun şekilde
eşlik ederek destek verdiği ve yerel yönetimlere yeni teşvik stratejileri için ivme kazandırdığı
GENÇLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİ girişiminin programları tarafından tamamlanmaktadır.
1
Bkz. Eyaletlerin kültür bakanları konferansında (KMK) alınan “Ulusal Eylem Planına kültür bakanları konferansının
katkısı” 10.06.2011 tarihli karar.
-5Federal devlet dikkatini bilhassa, JOBSTARTER isimli meslek eğitimi yapısal programının
KAUSA isimli program modülü ve “Eğitim için etkin olmak” girişimi ile, sahipleri yabancı
uyruklu olan kuruluşların eğitim için kazanılmasına yöneltmektedir. “Göçmen kökenli serbest
meslek sahiplerinde eğitim görmek” isimli koordinasyon merkezi KAUSA tarafından yürütülen
faaliyetler, Eğitim ve yeni yetişen kalifiye elemanlara dair Ulusal Anlaşma’da kararlaştırılan
hususlara uygun olarak genişletilmektedir; girişim bundan böyle, kendilerini bir meslek eğitimi
için kazanmak amacıyla göçmen kökenli kuruluşlara ve de gençlere hitap edecektir.
Federal devlet, göçmen kökenli gençlerin ya da girişimcilerin meslek eğitimine olan düşük oranlı
katılımına karşı mücadele vermek amacıyla da, odaların ve ekonomi alanında faaliyet gösteren
diğer örgütlerin, bilhassa göçmen kökenli gençlere ve şirketlere meslek eğitimi sözleşmelerinin
imzalanması konusunda hedefe yönelik bir şekilde destek sağlayan "eğitim vermeye hazır
kuruluşlara en uygun eğitim görenlerin yerleştirilmesi" programını teşvik etmektedir.
İşgücü piyasası ve iş hayatı
İşgücü piyasası, uyum süreci için belirleyici bir öneme sahiptir. Ücretli çalışma göçmenlere, iş
arkadaşları ile sosyal temaslar kurma, göç alan toplumun faal bir şekilde içine girme ve en
önemlisi kendi geçimini kendi gücüyle finanse etme imkanını tanımaktadır. Dolayısıyla, işgücü
piyasası ile gerçekleşen bütünleşme, toplumsal uyum sürecinin temel bir unsurudur.
“İşgücü piyasası ve iş hayatı” isimli diyalog forumunda, Ulusal Uyum Planı’nda belirlenen
hedefler geliştirilmiştir. Uyum Planı’na kıyasla önemli bir yenilik olarak, diyalog forumu
kapsamında göçmenlerin işgücü piyasasına olan uyum sürecinin iyileştirilmesi hususu, kalifiye
eleman tabanının güvence altına alınması ile bağlantılı olarak ele alınmıştır.
“İşgücü piyasası ve iş hayatı” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler
kararlaştırılmıştır:
1. İstihdam ve gelir fırsatlarının artırılması ve kalifikasyon ediniminin yükseltilmesi
2. Danışma personelinin kültürler arası ve göçmenlere özgü kalifikasyon kazanmasının
sağlanması
3. İşletmede uyum sürecinin iyileştirilmesi
4. Kalifiye eleman tabanının sağlanması
Almanca diline hakim olmak, işgücü piyasasına uyum sağlamanın önemli bir koşuludur. Federal
devlet bu nedenle "Meslek odaklı dil öğreniminin teşvik edilmesine yönelik ESF-BAMF
Programı" yolu ile mesleğe özel dil öğrenimini teşvik etmektedir. Programın hedefi, göçmen
kökenli insanların dil bilgisi ve mesleki kalifikasyon sayesinde birinci işgücü piyasasına girişlerini
kolaylaştırmak ve işsizlik tehdidine karşı korumaktır.. 2013 yılının sonuna kadar, bir iş ilişkisine,
bir mesleki eğitime veya bir genel meslek içi eğitime aracılığı yapılanların oranı, en az %20’ye
yükseltilmek istenmektedir.
-6Federal devlet Tanıma Yasası ile, yurtdışında mesleki kalifikasyon edinmiş olan insanların işgücü
piyasasına daha iyi uyum sağlayabilmeleri ve bu sayede kalifiye eleman tabanını güvence altına
almak için ciddi bir katkıda bulunmuştur. Diplomalarının resmi olarak tanınması için başvuruda
bulunanlara, tanıma işlemlerine erişimi kolaylaştırmak amacıyla, ilk bilgilere ilişkin imkanlar
(kılavuz işlevi) "Kalifikasyon yolu ile Uyum – IQ" isimli teşvik programı kapsamında hedefe
odaklı bir şekilde kurulmuş, geliştirilmiş ve iyileştirilmiştir. Mevcut danışmanlık imkanları, teşvik
programı kapsamında bölgesel ağlara dahil edilmekte ve işgücü piyasası için önem teşkil eden
aktörler tarafından yerinde gerçekleştirilen çalışmalarla bağlantılı hale getirilmektedir.
Federal İş Ajansı „Uyum Çalışmalarının 4 Aşamalı Modeli“ ile işgücü piyasasına uyum
sağlanması için tutarlı bir konsepte sahiptir. Bu vesileyle göçmen kökenli insanlar, hedefe yönelik
ve eşlik edici bireysel programlar vasıtasıyla, istihdam piyasasına uyum sağlamaları
doğrultusunda desteklenmektedirler. 4 Aşamalı Model özellikle bu amaçla, “Yabancı
diplomaların, kalifikasyonların ve sertifikaların tanınması” ve “Almanca dil bilgisinin edinilmesi
veya iyileştirilmesi” gibi eylem stratejilerini ve de yerel destek imkanlarını kullanıma sunmaktadır.
Diğer eylem alanları, lisanın desteklenmesi, kalifikasyonların sonradan denkleştirilmesi ve ek
kalifikasyon kazanılması, genel Almanca lisan testi, yetkinlik tanısı modelinin denenmesi, var
olan yapısal dönüşümün desteklenmesine dair girişim ve kısmi kalifikasyonların geliştirilmesi ve
sertifikalandırılması ile ilgili bir pilot projedir.
Kamu hizmetinde göçmenler
“Kamu hizmetinde göçmenler” konusu, ulusal uyum eylem planında ilk defa ele alınmaktadır. Bu
sayede, federal hükümetin göçmen kökenli çalışanların kamu hizmetlerindeki oranının
yükseltilmesine dair sorumluluğunun ardında durduğu anlaşılmaktadır.
Kamu hizmetinde göçmen kökenli çalışanların payı, Almanya’da istihdam edilenler arasındaki
oranları karşısında henüz düşüktür. Ancak kamu yönetimi görevlerini yerine getirirken mümkün
olduğunca tüm toplumsal grupları karar verme süreçlerine dahil etme ve onların bilgilerinden ve
yeteneklerinden yararlanma görevi ile karşı karşıya kalmaktadır. Kamu yönetimi, gerekli
kapsamda tüm toplum gruplarına özgü ihtiyaçları üstlenebilmelidir.
Bu esnada göçmen kökenli çalışanlar, halk ile yönetim arasında önemli bir köprü görevini
üstlenebilirler. Kamu hizmeti, göçmenleri istihdam etmek suretiyle, kültürler arası yetkinliğini
güçlendirir. Demografik dönüşüm ve çalışan potansiyelinin, beraberinde yeni teknik ve kalifiye
personel eksikliğini de getirmek suretiyle azalması nedeniyle, idareler ayrıca iş başvurusunda
bulunan uygun aday çevrelerin genişletilmesinden yararlanırlar.
“Kamu hizmetinde göçmenler” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedef
kararlaştırılmıştır: Kamu hizmetinde göçmen oranının artırılması. Kamu hizmetinde daha fazla
göçmenin istihdam edilmesi hedefine, göçmenlerin kamu hizmetlerinde çalışmaya olan ilgilerinin
artırılması, göçmen kökenli başvuru sahiplerinin seçimi ve istihdamında duyulan çekincelerin
yıkılması ve kamu hizmetinde çalışanların, kültürler arası çeşitliliğe karşı duyarlı hale
getirilmeleri ile ulaşılması amaçlanmaktadır.
Ayrıca, göçmen kökenli çalışanların oranını tesbit edebilmek için kamu hizmetlerindeki göçmen
kökenli çalışanların payına ilişkin verilerin toplanması olasılıkları değerlendirilmektedir. Bununla
ilgili kurulan çalışma grubu veri tesbiti olanakları ile ilgili bir rapor sunacaktır.
-7Federal hükümetin göçmenlerin kamu hizmetlerinde istihdam edilmesini artırmak için aldığı
tedbirler arasında, diğerlerinin yanı sıra, federal devletin eğitim ve iş ilanlarını duyurduğu merkezi
bir web sitesi, Bakanlıkların personel alımında halkla ilişkiler çalışmalarını daha iyi koordine
etmeleri, iş ilanlarında göçmenlere doğrudan hitap edilmesi, personel alımında karar sahiplerinin,
seçmelerden sorumlu komisyon üyelerinin ve de personel ve işyeri temsilciliklerinin, personel
seçiminde ve çalışma koşullarının belirlenmesinde ayırımcılık yapmamaları amacıyla eğitimden
geçirilmesi ve de genç göçmenlere kamu hizmetinde bir meslek eğitimine hazırlık
amaçlıkalifikasyon kazandırılması gelmektedir.
Sağlık, Bakım
Ulusal Uyum Eylem Planı’nda, ilk defa sağlık ve bakım konusunda bir diyalog forumu
kurulmuştur. Bu sayede konunun artan önemine – bilhassa göçmen kökenli nüfusun giderek
yaşlanması bakımından – dikkat çekilmiştir.
Bu konunun ana görevi, göçmenlerin sağlık ve bakım sektörüne erişimlerinin iyileştirilmesidir.
Göçmenler birçok alanda, koruyucu tedbirler ve bakım olanakları olsun, kurum ve hizmetlere
erişim olsun, ortalamanın altında bir oranda iştirak ettikleri gibi sağlık ve bakım sektöründe
çalışanlar arasında da kısmen çok az sayıda temsil edilmektedirler. Bunun haricinde, göçmenlerin
sağlık durumları ve aldıkları bakım hizmetleri ile ilgili toplu veri durumunun da iyileştirilmesi
gereklidir.
“Sağlık, Bakım” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler kararlaştırılmıştır:
1. Veri durumunun iyileştirilmesi
2. Sağlık ve bakım sisteminde istihdam edilmeye erişimin iyileştirilmesi
3. Koruma ve sağlık teşvikine erişimin iyileştirilmesi
4. Sağlığa ilişkin risklerin azaltılması
5. Sağlık sisteminin kurumlarına ve hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi
6. Bakım kurumlarına ve hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi
Federal hükümet bu konuda, veri durumunun araştırılması ve iyileştirilmesi, göçmen kökenli
çalışan oranının artırılması ve de bilgi edinim ile ağ kurmaya ağırlık vermektedir. Federal
hükümet bu nedenle yurtdışında edinilen mesleki yeterliklerin tespit edilmesi ve tanınmasının
iyileştirilmesi ile ilgili yasa ile (Tanıma Yasası) sağlık mesleklerinde göçmen kökenli çalışan
payının yükseltilmesini hedef almaktadır.
Federal hükümet veri durumunu iyileştirmek amacıyla, Gençlik Sağlık Anketi (KiGGS), Alman
Yetişkinlere Yönelik Sağlık Anketi (DEGS) ve Almanya’da Güncel Sağlık Bilgileri (GEDA)
şeklinde üç bileşenli bir sağlık izleme sürecini gerçekleştirmektedir. Göçmen kökenli şahıslar
hakkında verilerin, toplumdaki paylarına uygun olarak kayda geçirilmesi, göçmen kökenli çocuk
ve gençlerde sağlık risklerinin azaltılması için alınan önlemlerin ilk defa değerlendirilebilmesini
mümkün kılmaktadır.
Federal hükümet, sağlık sektörünün– bilhassa koruyucu tedbirler, önleyici muayeneler ve aşılar
ile ilgili - hizmetleri hakkındaki bilgi durumunun iyileştirilmesi amacıyla, hedef gruplara özgü,
örneğin halihazırda yapılması gereken aşıların hatırlatıldığı yabancı dilde hazırlanan aydınlatıcı
bilgiler yayınlamaktadır.
-8Sağlık işlerinde iletişim sorunlarını ve bununla birlikte meydana gelebilecek hatalı teşhis ve yanlış
tedavi tehlikesini ortadan kaldırmak için, federal bakanlıklar şu sıralar "Dil ve Uyum
Aracıları“ isimli tek tip bir mesleki görev tarifi üzerinde çalışmaktadır. Bu , ihtiyaca daha uygun
tıp ve bakım hizmetlerinin verilmesini sağlar.
Yerinde uyum
Göçmen nüfusun uyum süreci, şehirlerde ve belediyelerde belirlenir.. Bu nedenle “Yerinde uyum”
konusu, uyum politikası için büyük önem taşımaktadır. Diyalog forumunda, bir taraftan gelecek
vaat eden çok sayıda yaklaşımve programlar olmasına rağmen, diğer taraftan birçok çalışma ve
programın birbiri ile bağlantısı olmaksızın yan yana yürütüldüğü ortaya çıkmıştır. Bu nedenle
şehir genelinde ve ilçelere yönelik strateji ve programların stratejik bir şekilde birbiri ile ilintili
olması büyük önem taşımaktadır.
Şehir ve belediyelerde toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, kentsel gelişim politikalarının
gelecekteki merkezi görevlerinden biridir. Özellikle demografik gelişme nedeniyle, yerel
idarelerde kuşaklara uygun, aile dostu ve yaşa uygun bir altyapı kurulması gerekmektedir.
“Yerinde uyum” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler kararlaştırılmıştır:
1. Göçmen kökenli insanların uyum ve katılım fırsatlarının yerinde iyileştirilmesi
2. Semtlerde uyum ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi
Federal hükümet 2012 yılı için "Sosyal Kent – Semte Yatırımlar“ programı için bütçesinden
40 milyon Avro kaynak ayırmıştır. Federal hükümet kentler ve belediyelerin, özellikle de
dezavantajlı konumda ve yapısal dokusu zayıf olan ilçelerin güvenilir ortağı olmaya devam
etmektedir. Burada şehir planlaması ile ilgili konut çevresine, altyapıya ve yaşam kalitesine ilişkin
yapılan yatırımlar ön planda tutulmaktadır. Çok katmanlı sorunlar çoğu zaman sadece şehir
planlaması teşvik kaynaklarından çözülemediği için, eşgüdümlü ve bölümler üstü bir yaklaşım
özellikle önem kazanır. Federal hükümet bu nedenle sosyal kent programına daha geniş bir sosyoekonomik ortak ve aktör çevresinin daha güçlü ve bağlayıcı bir şekilde katılmasını sağlayarak
gerekli yeni vurguları yapar.Bunun haricinde ilçede toplumsal duyarlılığın ve fahri görevlerin
güçlendirilmesi düşünülmektedir. Sosyal Kent – Semte Yatırımlar programı ile, şehir planlaması
teşviki özellikle de göçmen kökenli semt sakinlerinin sayısının yüksek olduğu semtlerde etkin
olur.
Federal hükümet, deneysel konut ve şehir planlaması kapsamında 2011 ila 2014 yılları arasında,
altyapıyı geliştirerek ve projenin taşıyıcı yapılarında yenilikçi yaklaşımlar yolu ile semtte uyum
yerleri oluşturan yerel idarelerdeki pilot projeleri teşvik edecektir.
Federal hükümet ayrıca, yerel uyum politikasının stratejik konumlandırılmasını Ulusal Eylem
Planı’nın uygulaması çerçevesinde desteklemeye hazır olduğunu beyan eder. Federal hükümet
bununla ilgili seçilmiş pilot bölgelerin teşvikini kontrol edecektir. Bu bağlamda yerel çatı
örgütleri tarafından düzenli olarak tekrarlanacak olan Almanya‘da yerel uyum politikasının
durumu hakkındaki araştırmanın bilgilerine başvurulmaktadır.
Dil – Uyum kursları
Dil, uyumun anahtarıdır. Uyum yalnızca, göçmenler günlük yaşamın tüm hususlarında yardım
almadan bağımsız olarak hareket edebildiklerinde başarılı olabilir. Federal hükümet bunun
için 2005 yılında yasal olarak yürürlüğe konulan uyum kurslarını başlatmıştır.
-9O tarihten bu yana toplam 700.000’in üzerinde göçmen bir uyum kursuna devam etmiş,
yarısından fazlası ise gönüllü olarak katılmıştır. Bu şekilde kurs imkanının kabul gördüğü
anlaşılmaktadır. Uyum kursları, federal hükümetin uyum teşvikine ilişkin merkezi bir yapı
taşıdır.
“Dil – Uyum kursları” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler kararlaştırılmıştır:
1. Almanya’ya göçmen olarak yerleşenlere kaliteli dil öğrenim imkanlarının sunulmasının
sağlanması ve sürdürülmesi
2. Uyum kurslarının, kurs başarısını daha da yükseltmeve hedef grubun gereksinimlerine daha
güçlü odaklanma amacıyla niteliksel olarak geliştirilmesi
“Dil – Uyum kursları” isimli diyalog forumunun hedefleri ve çalışmaları, bir yandan Almanya’da,
bilhassa okul ve meslek hayatında olmak üzere, genel olarak dil teşvikinin iyileştirilmesine katkı
sağlayan imkanların araştırılmasını ele alırken, diğer yandan ise diyalog forumu esas itibariyle,
uyum kurslarının mevcut sisteminin geliştirilmesini ele almıştır.Federal hükümet bu konu
alanındaki ağırlık noktasını dijital medyanın kullanımı, uyum kurslarındaki öğretmenlerin ek
kalifikasyon edinimlerinin içerik ve yapısal açıdan geliştirilmesi, kurs kalitesinin geliştirilip
kurslara erişimin iyileştirilmesi ile birlikte kurs imkanlarının Almanya genelinde ve gereksinime
uygun bir şekilde yaygınlaştırılması yolu ile uyum kursunda nitelikli bir gelişme sağlanması,
kurslardaki test ve sınav yöntemlerinin kalitesinin yükseltilmesi ve özel hedef gruplara
ulaşılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması olarak belirlemektedir.
Federal hükümet, asgari taleplerin ve de tamamlayıcı kalite kriterlerini belirleyen bir , proje
yürütme onayı puan sistemi uygulamasını başlatacaktır. Bunun sonucunda örneğin kurs
verenler gelecekte, uyum kurslarında dijital medyadan faydalandıklarını ve de veri aktarımı için
kurs yönetiminde çevrimiçi işlemlere katıldıklarını kanıtlamak zorundadırlar..
Federal hükümet, okuma yazma öğretilen uyum kurslarında görevli eğitmenlerin
kalifikasyonunu iyileştirme amacıyla, okuma yazma öğretimini içeren uyum kurslarında ders
verenlere yönelik, bu kurslardaki daha yüksek talepleri dikkate alan özel sertifikalandırma
kıstasları geliştirmektedir.
Mezuniyet testlerinde denetim güvenliğini daha da yükseltmeyi amaçlayan federal hükümet,
uyum kursu veren kurumların resmi olarak Göçmenler İçin Almanca Testi(DTZ) yapan Sınav
Merkezi olarak tanınmaları için özel bir uygulama başlatmaktadır.
Göçmen kökenli ebeveynlerin uyum kursuna katılmalarını sağlamak amacıyla federal hükümet,
“Almanca öğrenmek, Almancayı tanımak” isimli bir motivasyon kampanyası kapsamında etkin
olmuştur.
Federal hükümet, "Uyumu daha bağlayıcı kılmak – Uyum anlaşmalarını denemek“ isimli
pilot projenin değerlendirmesini yapmakta ve sürece bilimsel açıdan eşlik etmektedir. Projenin
hedefi, bireysel danışmanlık sürecinde zorunluluğu artırmanın yanı sıra, yerinde uyum
çalışmalarının farklı aktörlerinin iyi işbirliğinin aralarında ağ kurmaları ve teşvik görmeleri
alanında iyileştirilmesidir. Bu sayede uyum kurslarına erişimin de iyileştirilmesi amaçlanır.
- 10 Spor
Spor – bilhassa organize edilmiş spor – büyük bir uyum potansiyeline sahiptir. Spor, farklı
kökenlerden gelen insanları bir araya getirir, birbirleri ile anlaşmalarını sağlar ve müşterek
yaşamda karşılıklı önyargıları yıkar. Spor, davranış ve muhakeme kalıplarını aktarır ve bu sayede
topluma uyum sağlanmasına katkıda bulunur. Spor bu nedenle federal hükümet için uyun
politikasının önemli bir unsurudur. Uyumun sporla birlikte ve spor sayesinde başarılı olması ve
sporun yaşanan uyum süreci haline gelmesi amacıyla, sporun hedefe yönelik teşvik edilmesi
gerekmektedir.
Federal hükümetin spor konu alanında hayata geçirdiği tedbirlerin bir ağırlık noktası, örgütlü
sporun, örneğin teşvik yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerle göçmen kökenli gönüllü
çalışanların kazanılması ve vasıflandırılması ile kültürlerarası yetkinlik kazanmaları
doğrultusunda ileri eğitim görmeleri yolu ile kültürler arası açılımıdır.
Federal hükümet, göçmen ailelere mensup kadınların ve kızların uyum sürecine büyük önem
vermektedir, zira bunlar erkeklere ve oğlan çocuklarına ve hatta göçmen kökenli olmayan
kadınlara ve kızlara kıyasla, spor dernekleri tarafından sunulan imkanlara belirgin bir oranda daha
düşük bir katılım sergilemektedirler. Halbuki, göçmen kadınlar arasında spor yapmaya karşı
gösterilen ilgi, ampirik araştırma sonuçlarına göre, göçmen kökenli olmayan kadınlar ve kızların
spor yapmaya karşı gösterdikleri ilgiden daha düşük değildir.
“Spor” isimli diyalog forumunda, aşağıdaki stratejik hedefler kararlaştırılmıştır:
1. Sporda uyumun iyileştirilmesi
2. Spor vasıtasıyla uyumun iyileştirilmesi
Federal hükümet, sürdürülebilir yapısal değişiklikler ile ilgili önemli bir tedbir olarak, yüksek
performans sporları teşvik yönetmeliğini uyum ve kültürlerarası yetkinlik gibi toplumsal
konularla tamamlama yükümlülüğünü üstlendi. Bu şekilde, ödenek alanlar göçmenlerin sporda ve
spor vasıtasıyla uyum sağlamalarına özellikle dikkat etmekle yükümlü kılınmışlardır.
Federal hükümet ayrıca göçmen ailelere mensup kadınların ve kızların spor derneklerine
katılımlarını artırmak amacıyla, konuya uygun olarak 1) göçmen kökenli kadınlar ve kızlar için
hazırlanacak spor programları ve de 2) spor birliklerine ve derneklerine katılım engellerinin
kaldırılması hususunda iki rehber yayın çıkaracaktır. Federal devlet ayrıca Alman Olimpik Spor
Birliği (DOSB) tarafından Hessen Eyalet Spor Birliği ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilen „Spor
yolu ile uyum” programı üzerinden özellikle göçmen ailelerinden gelen kadın ve kızlar olmak
üzere yeni hedef gruplarının kazanılmasına büyük önem vermektedir. Bunun için eyalet spor
birlikleri ve programa destek veren dernekler arasında hedefe yönelik anlaşmalar akdedilmektedir.
Federal hükümet, örgütlü sporda göçmen kökenli gönüllü oranının artması amacıyla, Göçmen
Birlikleri Federal Çalışma Topluluğu (BAGIV)’nun „Göçmen kökenli gönüllü görevlilerin
kazanılması, vasıflandırılması ve aracılığının yapılması“ projesini teşvik etmektedir. Hessen
Eyalet Spor Birliği ile işbirliği içerisinde göçmenlere, BAGIV’e mensup birlikler ve diğer göçmen
örgütleri üzerinden hitap edilmekte, etkinlikler, yayınlar ve bir web sitesi vasıtasıyla Almanya’da
yerleşik spor derneklerinin fahri çalışma şekli hakkında bilgilendirilmekte ve seminerlerde bir
fahri görevin üstlenilmesi için nitelik kazandırılmaktadır.
Yurttaşlık angajmanı
Yurttaşlık angajmanı, uyum ve göçmenlerin katılımı için önemli bir katkı sağlamaktadır. Sivil
katılım hem göçmenlerde hem de göç alan toplumda kültürlerarası öğrenim ve açılım süreçlerini
harekete geçirmekte, artan çeşitliliğe yönelik saygılı ve hoşgörülü bir tutum sergilemeyi
değişikliklerin üstesinden gelmeyi mümkün kılmaktadır. İşbu karşılıklı olarak birbirine doğru
atılan adımlar uyumu desteklemektedir. Ayrıca yurttaş sorumluluğunun üstlenilmesi, göç alan
- 11 ülke ile daha yüksek bir özdeşleşmeye katkı sağlamaktadır. Göçmenlerin yurttaşlık angajmanı ise
uyum için hem motor hem de göstergedir.
Federal hükümet bu nedenle göçmenlerin yurttaşlık angajmanının teşvik edilmesine, göçmenlerin
toplumsal katılımını iyileştirmek amacıyla büyük bir önem vermektedir. Federal hükümet, yapının
değiştirilmesine dair alınacak tedbirlere, diğerlerinin yanı sıra, yapıların kültürlerarası açılımı,
göçmenlere özel olanakların sunulması ve de göçmen örgütlerinin desteklenmesi yolu ile yapısal
değişim sağlayan önlemlere büyük önem vermektedir. Bunun haricinde, göçmenlerin yurttaşlık
angajmanına daha fazla saygınlık kazandırılması ve kabul edilmesi için ilave tedbirler de
alınacaktır. İlk defa mülteciler tarafından ve mülteciler için yurttaşlık angajmanı konusu da ele
alınmıştır. Ayrıca göçmenlerin sivil katılımı alanında araştırma projelerinin güçlendirilmesi
amaçlanmaktadır.
“Yurttaşlık angajmanı başlıklı diyalog forumunda aşağıdaki stratejik hedefler kararlaştırılmıştır:
Toplumsal dayanışmayı artırmak: Uyumun motoru olarak angajman
Federal hükümet, göçmenlerin gönüllü hizmetlerdeki ve yeni Federal Gönüllü Hizmet
Uygulaması’ndaki oranını artıracağını taahhüt etmektedir.Göçmen örgütlerine ve gönüllü
hizmet verenler olarak diğer örgütlere, Aile ve Sivil Toplum Görevleri Federal Dairesi
(BAFzA)bünyesindeki “Gençliğe Yönelik Gönüllü Hizmetler Merkezi” tarafından danışmanlık
hizmeti verilmesi, Gönüllü Sosyal Yıl ve Gönüllü Ekolojik Yıl programlarının özel mağduriyet
sahibi gençlere yönelik teşvik primlerinin artırılması ve hedefe yönelik desteklerle federal
hükümet, özellikle sivil aktörlerin, göçmenlerin gönüllü hizmetlerdeki ve yeni Federal Gönüllü
Hizmet Uygulaması’ndaki oranını yükseltme çabalarını desteklemek istemektedir. Göçmenler için
ve göçmenler tarafından diğer hedefe yönelik yurtaşlık angajmanı imkanlarının yaratılması ve
göçmen örgütlerinin bu alanda desteklenmesi planlanmıştır.
Federal hükümet toplumsal ve sosyal uyum projeleri kapsamında, göçmen örgütleri
tarafından yürütülen (örneğin başka kurumlarla ikili veya çoklu işbirlikleri şeklindeki )
projeleri de desteklemektedir.
Federal hükümet bunun ötesinde göçmen örgütlerinin profesyonelleşmesine yönelik tavsiyelerin
geliştirilmesini bir model olarak desteklemektedir. Bu, göçmen örgütlerinde yurttaşlık angajmanı
için yapıların teşviki için de geçerlidir.
Federal hükümet bunun haricinde göçmenlerin yurttaşlık angajmanı kapsamındaki, örneğin Berlin
Sosyal Araştırmalar Bilim Merkezi (WBZ) tarafından etnik çeşitlilik ile yurttaşlık angajmanı
arasındaki bağlantılara dair daha çok bilgi sağlayan "Etnik Çeşitlilik, Sosyal Güven ve Sivil
Angajman" başlıklı araştırma projeleri gibi çalışmaları güçlendirmekte ve desteklemektedir.
Federal hükümet göçmenler için ve göçmenler tarafından gerçekleştirilen yurttaşlık angajmanının
kamu önündeki itibar ve takdirini yükseltmek üzere, Federal Hükümetin Göç, Mülteciler ve
Uyum Görevlisi tarafından her yıl bir Uyum Nişanı verilmektedir. Bu Nişan ile yurttaşlık
angajmanının başarılı bir uyum süreci için ne kadar önemli olduğu gösterilmektedir. Böylece
örnek teşkil eden bireysel girişim takdir edilmekte ve aynı zamanda diğer yurttaşlar da, göçmen
kökenli olan ve olmayan insanlar arasındaki güveni güçlendirmek üzere girişimde bulunmaya
cesaretlendirilmektedir.
- 12 Medya
Medya uyum sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü yaptıkları haberler ve sundukları
eğlence programları ile göç alan toplumlar ve nüfusun belli kesimleri ile ilgili imajı önemli
derecede belirledikleri gibi toplumsal iletişim ve fikir alış verişi için bir platform
oluşturmaktadırlar. Medya, haber ve program düzenlemesinde bağımsızdır. Medyanın anayasal
güvence altına alınmış olan bu bağımsızlığı nedeniyle, diyalog ilkesi ve bu alandaki sivil toplum
aktörlerinin katkısı özel bir önem taşımaktadır.
Son yıllarda, Alman göçmen toplumunun çeşitliliğini ve olağanlığını konu alıp işleyen haber ve
programlarda bir artış görülmektedir. Eğlence amaçlı filmlerde ve televizyon programlarında da
kültürler arası konular giderek yaygınlaşmakta ve başrollerde daha çok göçmen yer almaktadır.
Buna rağmen yayın formatlarında göçmen konuları ve göçmenler hakkında, özellikle medya
üzerinden yaygınlaştırılan tartışma ve sohbet ortamlarında hala sorunların öne çıktığı bir
habercilik anlayışı ağırlıklıdır. Bu bağlamda özellikle Almanya’da yaşayan Müslümanlar
hakkında olumsuz imajlar mevcuttur. Bu olumsuz görüntülerin oluşmasını engellemek için bazı
medya kuruluşlarında editörler ve program sorumlularının bu konulardaki duyarlılığını artırmak
ve yeterliğini geliştirmek için program konferansları ve ileri eğitim programları düzenlenmektedir.
Birçok büyük medya kuruluşunda son yıllarda göçmen asıllı genç elemanlar kazanmak ve şirket
yönetiminde çeşitliliği kurumsallaştırmak üzere aktif bir şirket politikası başlatılmıştır. Pek çok
medya şirketinde buna yönelik hedef ve ilkeler ve bir raporlama mevcuttur. Kişisel bilgilerin
korunması mevzuatı nedeniyle, tüm çalışanların içerisindeki göçmenlerin payını araştıran
anketlere nadiren rastlanmaktadır. Fakat bu arada birçok şirkette gazetecilik eğitimi alanında
genel nüfus içerisindeki göçmen oranına paralel bir orana ulaşılmış ve hatta bazı örneklerde tüm
çalışanlar içerisindeki göçmen oranı genel nüfus içerisindeki göçmen oranı seviyesine çıkmıştır.
Medyanın göçmenler tarafından takip edilmesini konu alan araştırmaların yetersizliği, örneğin
2007 ve 2011 yıllarında ARD ve ZDF tarafından gerçekleştirilen “Medya ve Göçmenler” isimli
incelemeler gibi Almanca ve köken lisanlı medya organlarının (yazılı basın, radyo-televizyon,
İnternet) göçmenler tarafından izlenilmesini araştıran incelemeler vasıtasıyla giderilebilmektedir.
Bu incelemelerin sonuçları özellikle Almanya’daki büyük etnik ve ulusal göçmen grupları
açısından temsili olup, bu grupların Alman medya kuruluşları tarafından genel ulaşılabilirliğini ve
medya alışkanlıkları açısından belli bir zaman içersinde bir bütünleşmenin gerçekleşeceğini
göstermektedir.
“Medya ve Uyum” Diyalog Forumunda şu stratejik hedef karara bağlanmıştır:
“Medya alanında uyumun” iyileştirilmesi.
“Medya alanında uyumun“ iyileştirilmesi hedefi, göçmen gruplarının ve etnik ve kültürel
çeşitliliğin göç alan ülkede ayrıntılı bir şekilde ve bir normalite olarak tanımlanmasını (medya
içerikleri), göçmenlerin medya ile ilgili mesleklerde uygun bir ölçüde temsil edilmesini (medya
üretimi) ve nüfusun tüm kesimlerinin Almanca ana akım medya araçlarını dikkate alınır bir
kapsamda olmak üzere birlikte kullanmasını (medya kullanımı) kapsamaktadır.
- 13 Medya kuruluşlarının bu alana ilişkin aldığı sayısız önlemlerin yanı sıra, federal hükümet
medyadaki çeşitliliğin artırılmasını ve etnik ve kültürel çeşitliliğin göçmen ülkesinde bir normalite
olarak gösterilmesini desteklemek üzere bir dizi ek proje hedeflemektedir.
Buna başkalarının yanı sıra, redaksiyon çalışmalarını desteklemek üzere tüm medya
kuruluşlarını kapsayan ve göç alan ülke Almanya‘daki koşul ve gelişmeler hakkında somut
bilgiler aktaran bir bilgi hizmet servisinin kurulması, göç alan ülke ve uyum politikası hakkında
tavsiyeler içeren, gazetecilere yönelik kılavuz ve medya el kitapları ve gazeteciliğin gereklerine
hitap eden ve farklı kültürel kökenlere sahip nitelikli muhatapları, stüdyo misafirlerini ve başrol
oyuncularını içeren bir uzman bilgi bankası da dahildir.
Ayrıca göçmen kökenli genç elemanlara yönelik bir danışma programı da desteklenmektedir.
Federal hükümet, konu ve programlara yönelik pragmatik uyarılarda bulunmak üzere 2012 yılında
Grimme Akademisi ile işbirliği halinde Sinema ve televizyonda kültürlerarası kurgusal ve
kurgusal olmayan eğlence formatları konulu atölye çalışmaları planlamaktadır.
Kültür
Başarılı bir uyum süreci her zaman aynı zamanda kültürel uyumdur. “Kültür” Diyalog Forumu,
uyumu kültür politikası açısından “insanların kendi kültürel kimliğinden vazgeçmeksizin göç alan
ülkenin toplumsal, ekonomik, manevi-kültürel ve hukuksal yapısına uyum sağlaması” olarak
algılamaktadır.
Federal hükümet bu alanda ağırlık noktasını kültür kurumları ve projelerinin kültürlerarası
diyaloga açılması, aktörler arasında ağ kurulması, araştırma sonuçlarının iletilmesi, vasıf
kazanılması ve kültürlerarası diyalogda şeffaf kalite standartlarının belirlenmesi olarak koymuştur.
Hedef, kültürel uyum sürecini güçlendirmek ve göçmenlerin kültürel katılımlarını temin etmek
üzere sürdürülebilir yapısal değişiklikleri gerçekleştirmektir. Bu bağlamda federal yönetimin
kültürel projelere destek mevzuatını değiştirme planları özellikle vurgulanmalıdır.
“Kültür” Diyalog Forumu’nda şu stratejik hedef karara bağlanmıştır:
Kültürel çoğulculuğu yaşamak – kültürlerarası yetkinliği güçlendirmek
Federal yönetim, sanat ve kültür politikalarına ilişkin yetkileri çerçevesinde göçmenlerin
kültürel uyum sürecini özellikle göz önünde bulundurarak kurumsal olarak desteklenen tüm
kuruluşlardaki kültürel eğitim faaliyetlerini yoğunlaştıracaktır. Sürekli bir şekilde destek gören
kuruluşlarda ödenek koşullarına uyum ögesinin dahil edilmesi, kurul toplantılarının
gündemine düzenli olarak bununla ilgili maddelerin eklenmesi ve kurul üyelerine yönelik
tavsiyelerde bulunulması suretiyle kültür kuruluşları ve projelerinin kültürlerarası konulara
sürdürülebilir bir açılımının güvence altına alınması amaçlanmaktadır.
Federal hükümet sivil toplumun bilgileri yaygınlaştıran temsilcileri ile federal yönetim, eyaletler
ve belediyelerden gelen aktörler arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere Genshagen Vakfı
bünyesinde bir „Kültürel Eğitim ve Uyum Ağı“ oluşturacaktır. Buradaki amaç, söz konusu
kurumlarda strateji, konsept ve çalışmalara ilişkin karşılıklı know-how aktarımını iyileştirmektir.
- 14 -
C. Öngörüler
Ulusal Uyum Eylem Planı uyum politikasında bir paradigma değişimi anlamına gelmektedir.
Federal yönetim yapılar yolu ile sürdürülebilir bir değişim oluşturmak ve başarılı bir uyum süreci
için kalıcı temeller yaratmak üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Fakat Ulusal Uyum Eylem Planı’nın uyum politikasında yeni bir kaliteye ulaşıldığını temsil
etmesinin başka bir nedeni de, bundan böyle uyum politikası hedeflerinin yerine getirilmesinin
göstergeler bazında kontrol edilebilir olmasıdır. Gelecekte bu doğrultuda kararlı bir şekilde devam
etmek gerekir. Bu bağlamda federal yönetimin uyum sürecini izleme uygulamasına önemli bir rol
düşmektedir.
Eylem planı yasama döneminin ötesine geçen bir süreç olarak hazırlanmıştır. Hedefe erişimin
düzenli aralıklarla gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. Sonuçlar bir ilerleme raporunda
yayınlanacaktır. Öngörülen hedeflerin uygulanmasına ve hedeflere ulaşımın denetimine müteakip
bir süreç içersinde tüm ortaklar tarafından, örneğin diyalog forumları çerçevesinde eşlik
edilmelidir.
Göçmen kökenli insanların, eğitim, meslek eğitimi, işgücü piyasası, sağlık hizmetleri gibi merkezi
toplumsal alanlara eşit haklara sahip bir katılımı henüz sağlanamadığı sürece, uyum politikasının
tüm aktörleri için eylem gereksinimi sürer. Önemli adımlar atılmış ve 2006 yılında yapılan ilk
uyum zirvesinden bu yana pek çok hedefe ulaşılmıştır. Örneğin bugün çocukların desteklenmesine
erken bir aşamada başlanılmaktadır. Özellikle Almanca dilinin öğrenilmesine büyük bir önem
biçilmektedir. Eğitim alanında okulda başarıyı sağlamak ve okuldan işgücü piyasasına geçişi
iyileştirmek üzere uygun önlemler sunulmaktadır. İşgücü piyasasına uyum desteklenmekte, iş
bulma ve çalışma imkanları geliştirilmektedir. Ulusal Eylem Planı Almanya’nın uyum konusunda
iyi bir yolda olduğunu göstermektedir.
Uyum politikasının geleceğe yönelik görevi, eşit haklar temelindeki bir katılımı
gerçekleştirmektir. Federal yönetim bunun için katkısını eyaletler, belediyeler, dernekler,
meslek birlikleri ve göçmen örgütleriyle birlikte sunmaktadır. Tüm taraflar bu ortak hedefe
ulaşmak üzere sorumluluklarının bilincinde olduklarını göstermişlerdir. Ulusal Uyum Eylem
Planı Almanya’nın toplumsal birlikteliğini güçlendirecektir.
Eyaletlerin Ulusal
Uyum Eylem Planı’na
Katkısı
Daha çok uyum için birlikte
Stand: Dezember 2011
Eyaletlerin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Katkısı
Daha çok uyum için birlikte
Geriye baktığımızda Almanya’ya yapılan modern göçün yarım yüzyıldan daha uzun olan
geçmişini görüyoruz. İkinci Dünya Savaşının sonucu olarak milyonlarca mülteci ve sürgünü
ülkeye kabul ettikten yalnızca on yıl sonra, insanlar bu sefer de “misafir işçi”, daha sonra aile
üyeleri, ilticacı, iç savaş mültecileri, Alman kökenli göçmenler ve nihayet AB yurttaşları olarak
Almanya’ya geldi. Politik durum ve çerçeve koşullar karşılaştırılabilir olmamasına ve kısıtlamalar
bulunmasına rağmen, o zamanların DAC’sine de (Demokratik Alman Cumhuriyeti) mülteciler ve
kontratlı yabancı işçiler geldi.
Uzun bir süre ne göç eden insanlar, ne de göç alan ülke olarak Batı veya Doğu Almanya bu süreci
göç olarak algıladı. Amerikalı göç araştırmacısı Philip Martin Almanya’yı “a reluctant land of
immigration” 1 olarak tanımlıyor, yani direnen bir göç ülkesi. Almanya’ya olan göç sayısal açıdan
birçok klasik göç ülkesine olan göçten daha büyük ve bir çok diğer Avrupa ülkesine olan göçten
çok daha büyüktü, fakat bu durumun bilinçli olarak bir göç süreci olarak algılanması ancak son
zamanlarda oldu. Bu zaman zarfı içersinde belediye ve eyaletler, kendilerinin Almanya’ya olan
göç üzerinde bir karar yetkisi bulunmamasına rağmen, göç hareketlerinin kendi yetki
alanlarındaki etkilerinin üstesinden yapıcı bir şekilde gelmek üzere büyük çabalar gösterdiler.
Alman Uyum ve Göç Vakfı Bilirkişi Kurulu’nun 2010 yılı raporunda görüldüğü gibi bu konuda
uluslararası kıyaslamada büyük bir başarı elde edildi.
Almanya değişti. Çeşitlilik kazandı ve dünyaya açıldı. Futbol milli takımı bunun için en belirgin
örnek. Eğer 2010 futbol dünya kupasında Alman takımının 23 oyuncusunun 11’i göçmen
kökenliyse ve bunlar dünya çapında Alman oyuncu olarak algılanıyorsa, çok farklı bir manzara
sunan 1990 dünya kupasına bakmak bile yeterlidir. Daha az önemsenmekle birlikte benzeri ölçüde
değişiklikler yalnızca sporda değil, tüm yaşam alanlarında meydana geldi: Uyum Almanya’da
bugün gün be gün başarıyla yaşanıyor. Günlük hayatta tüm olağanlığıyla, derneklerde, komşular
arasında, okullarda veya iş yerinde, gazete manşetlerine hiç yansımadan başarılıyor. Global bir rol
oynayan Alman ekonomisi firma çalışanları arasında ve giderek artan derecede yönetim
kadrolarında da daha fazla çeşitlilik kazandı.
Uyumu birlikte biçimlendirmek
Eyaletler, önümüzdeki senelerde , kültürel ve dini çeşitliliğe, karşılıklı takdire, saygı ve hoşgörüye
değer veren bir kültürün doğal görülmesini hedefliyor. Eyaletler Almanya’nın on yıllardan beri,
eğitime uzak ailelerden gelen insanları çağırdığını ve onlar için cazip görüldüğünün bilincindeler.
Bu nedenle hedefimiz halen, tüm göçmenlerin eğitim ve iş hayatına girişlerini iyileştirerek
kendilerinin toplumumuzda elde edebilecekleri fırsatlar olasılığını yükseltmek ve onların
potansiyelini değerlendirmektir.
1
PHILIP L. MARTIN: GERMANY:RELUCTANT LAND OF IMMIGRATION; American Institute for Contemporary German Studies, 1998
Uyum tüm toplum için bir şanstır. Başarılı olursa, herkes kazanır. Uyum, göçmen kökenli olan ve
olmayan insanların eşit haklara sahip birer üyesi olarak yeteneklerini, angajmanlarını, bilgilerini
ve kültürlerini ortaya koydukları toplumumuzda iyi bir yaşam fırsatını sunar; 2 Çok farklı
kökenlerden gelen insanların demokratik bir toplumun çeşitliliğine ve güçlü bir ekonomiye
katkıda bulunması herkesin yararınadır; mahalledeki komşu, bir işçi, bir tüketici, toplumsal ve
gönüllü angajman sahibi, ya da kendi işini kuran bir insan, serbest çalışan, ya da iş adamı olsun,
her bir insan bundan faydalanır.
Göçmenlerin yeni ve farklı bakış açıları, bilgi ve yetenekleri, başka ülkelerle olan bağlantıları
Almanya’da ekonomi ve ticaretin, toplum ve kültürün sürekli yenilenmesine ve gelişmesine
katkıda bulundu. Uyum daha fazla hoşgörü, dünyaya açılma ve karşılıklı anlayış için bir imkândır.
Başka ülkeler, kültür ve dinler hakkındaki bilgiler geliştirilirken, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı
azalır. Bu, iç ve dış barışı güçlendirir ve toplumumuzun, çatışmaları demokratik bir şekilde ve
dayanışma içerisinde çözme yeteneğini artırır. Toplumumuzun açıklığına ve hoşgörüsüne katkıda
bulunan başarılı bir uyum, aynı zamanda göçmen kökenli olsun veya olmasın kalifiye insanların
ülkeden ayrılmasının da önüne geçer. İyi eğitilmiş insanları ülkede tutmak ve başka ülkelerdeki
kalifiye elemanların ilgisini çekmek için bir hoşgeldiniz kültürü cazip yaşam koşulları gereklidir.
Göçmenlerin ve çoğu kez çocuklarının da beraberlerinde getirdiği avantajlar arasında kendi
ülkelerinin lisanını bilmeleri de vardır. Göçmenlerin büyük bir çoğunluğu eğitim, başarı ve
yükselme hedeflerini önde tutar. Yetkin oldukları arasında, sorunların çözümüne farklı bakış açısı
ve stratejilerle yaklaşabilmek bulunur. Çok uluslu ve çok kültürlü ekipler bu nedenle genelde daha
yaratıcıdır ve daha iyi çözümler bulurlar. Bu yetenekleri ne kadar iyi ve ne kadar erken ortaya
çıkarıp kullanırsak, tüm toplum bundan bir o kadar fazla yarar sağlar. Bunun için en önemli
önkoşullardan birisi Almancanın en hızlı şekilde öğrenilmesidir. Bu, uzun bir süreden beri burada
yaşayan ve uyum kurslarının sunduğu olanakları uyum açıklarını sonradan telafi amacıyla
kullanmak isteyen göçmenler için de geçerlidir. Uyum kurslarına gösterilen büyük ilgi
göçmenlerin uyum arzusunu kanıtlıyor. Eyaletler, federal yönetimin artan talebi bundan böyle de
karşılamasını bekliyor.
Göçmenlerin potansiyelini kullanabilmek ve kalifiye işgücü ihtiyacını karşılayabilmek üzere,
eğitim sistemindeki ve eğitim sisteminden meslek öğrenimi ve işgücü piyasasına geçişteki
göçmenlere yönelik engellerin kaldırılması gerekiyor. Eyaletler yetkileri dahilinde bu engellerin,
ayrımcılığın ve dışlamanın kaldırılmasına katkıda bulunmaya kararlıdır!
Göçmenler için sigortalı çalışmak veya serbest meslek sahibi olarak geçimini bağımsız olarak
sağlayabilmek, toplumsal uyum sürecinin önemli bir öğesidir. Eyaletlerin işgücü piyasası
politikasının hedefi, göçmenlerin işgücü piyasasına uyumunu sağlamaktır.
2
Bavyera, Ulusal Eylem Planı ve eklerinin uzun süreli oturma izni perspektifine sahip göçmenlere yönelik
olduğunun altını çiziyor. Kuzey Ren-Westfalya ise katılımın cinsiyet, yaş, olası engeller ve cinsel kimlikten
bağımsız olarak tüm göçmen kökenli insanları kapsadığını, dolayısıyla da e her türlü yaşam durumu ve alanını
içerdiğini vurguluyor.
Almanya’da göçmen kökenli 16 milyon 3 insanın yedi buçuk milyonunu kadınlar ve kız çocukları
oluşturuyor. Bunların göçmenlik süreci içerisindeki rollerinin görülmesi ve somut
uygulamalardaki özel konum ve sorunlarının tüm eylem alanlarında göz önünde bulundurulması
uyum açısından çok önemlidir.
Eyaletler göçmen kadınların aile, meslek, komşuluk ve toplum içerisindeki uyum çabalarını takdir
ediyor. Tek tek her göç vakasının kendi hikâyesi ve kendi arka planı vardır; bu nedenle bireysel
değerlendirmeler gerekli olur. Genelde kadınlar ve erkekler, köken ülkeden göç alan ülkeye
geçişte yaşanan değişimi farklı bir şekilde algılarlar ve birbirlerinden farklı bir göç hikâyesine
sahiptirler. Bu durum eyaletlerin uyum politikasında bütünsel bir şekilde dikkate alınıyor.
Eyaletler özellikle göçmen kız ve genç kadınların okul, eğitim ve meslek içersinde gösterdikleri
performansı takdir etmektedirler. Bunlar genelde, eğitim sistemi içersinde göçmen kökenli genç
erkeklere kıyasla daha başarılıdır. Buna rağmen meslek öğrenimi için bir yer bulmaları daha zor
olmaktadır. Ayrıca meslek yelpazelerinin , göçmen olmayan genç kadınlarınkinden de sınırlı
olduğu görülmetedir. Eyaletler bu nedenle kız ve kadınların hak ve imkânlarını, seçme özgürlüğü
ve fırsat eşitliği ilkeleri ışığında güvence altına almayı ve güçlendirmeyi özel bir yükümlülükleri
olarak görüyorlar. Bu, genç kız ve kadınların, sahip oldukları eğitim potansiyeli temelinde
geleceğin demografik nedenli uzman işgücü eksiğinin giderilmesine önemli bir katkıda bulunacak
olabilmeleri nedeniyle daha da geçerlidir.
Eyaletler kız ve kadınların kendi geleceğini tayin etme hakkını destekliyor ve onları bireysel
potansiyellerini kullanmak üzere destekliyorlar. Kız ve kadınların haklarını kullanmakta, özellikle
de özgür meslek ve eş seçiminde engellenmeleri durumunda eyaletler, amaca uygun koruma,
müdahale ve destek önlemleri almak sorumluluğunu hissediyorlar. Eyaletler aynı zamanda kadın
ve erkeklerin eşit haklara sahip bir şekilde birlikte yaşamasını sağlamak ve aksi yöndeki
eğilimlere karşı koymayı görev bilmektedirler.
Eyaletler göçmenlerin aktif katılımının önemini vurguluyor. Göçmenlerin katılımı ve yurttaşlık
angajmanı uyumun başlıca öğeleri olup, toplumumuz açısından bir zenginliktir. Eyaletler bu
angajmanın başarılı bir uyum için taşıdığı merkezi önemin altını çizerler. Göçmen örgütleri bu
bağlamda giderek daha önemli bir rol oynuyorlar. Eyaletler demografik değişimin beraberinde
getirdiği arka plandan hareketle, daha yaşlı olan göçmenlerin yurttaşlık angajmanını belirleyen
çerçeve koşulları da geliştirmeyi amaçlıyorlar. Eyaletler politik ve toplumsal katılımın demokratik
birlikteliğimiz için bir önkoşul oluşturduğu konusunda hemfikirdir. Bu katılım Alman vatandaşı
olmayan göçmenler için tam olarak mümkün değildir. Önkoşulları yerine getiren yabancıların
Alman vatandaşlığına alınması eyaletlerin çıkarına olmakla birlikte, Alman vatandaşı olmaksızın
da toplumsal katılımın mümkün olduğunu vurgulamaktadırlar.
Uyum insanların yaşadığı yerde gerçekleşir. Eyaletler belediyelerin olmazsa olmaz çalışmalarını
takdir ediyor. Bunun ötesinde eyaletler açısından, uyum politikasının göçmenlerle birlikte
biçimlendirilmesi gerekliliği doğaldır. Eyaletler kendi bölgelerine özgü uyum konseptlerinin
planlama ve uygulama safhasında göçmenleri, eyalet düzeyindeki danışma kurulları vasıtasıyla
veya başka bir şekilde dahil ederler. Belediyelerin yabancı veya giderek daha yaygınlaşan uyum
danışma kurulları, Alman vatandaşı olmayan göçmenlere politik katılım imkanı sunmakta ve
belediyelere göçmenlerin bilgi ve angajmanını yerinde kullanma olanağı sağlamaktadır.
3
Almanya İstatistik Kurumu’nun 14.07.2010 tarihli ve 248 sayılı basın bildirisi.
Eyaletler Avrupa Birliği, federal yönetim, belediyeler ve sivil toplum ile birlikte uyum
politikalarında eşgüdüm sağlayacaklar ve gerekli olduğu konularda geliştireceklerdir. Uyum
politikası federal yönetimde, eyaletlerde ve birçok belediyede asli bir konu haline gelmekle
birlikte, hala yapısal ve sürdürülebilir düzeltmeler gereklidir. Tekil ve model projelerin sonuçları,
yerleşik yapıları ve sunulan imkanlara hangi katkıda bulunabileceklerine dair gözden
geçirilmelidirler. Eyaletler kendi sorumluluk alanlarında bunu göz önünde bulundurmaya
kararlılardır; sundukları olağan imkanların kültürler arası açılımı kendileri için tüm politik
alanlarda temel bir kuraldır.
Eyaletler uyum politikasında eyaletten eyalete farklı ve çeşitli bir meydan okumayla karşı karşıya
bulunuyorlar. Doğu ve Batı eyaletleri, büyük şehirler veya kırsal kesimler, endüstriyel merkezler
veya ekonomik açıdan zayıf bölgeler ve farklı büyüklükte farklı göçmen grupları spesifik yanıtlar
talep ediyorlar. Eyaletler bu duruma, kamusal ve sivil aktörleri birbirine bağlayan ve böylece
uyum çabalarını hızlandıran bir dizi önlemle tepki veriyor. Eyaletler bazındaki uyum konseptleri
ve eylem planları bu adımları bir araya getirmekte ve eyalet hükümetleri eyalet parlamentolarına
ve kamuoyuna bunlara ilişkin hesap vermektedir. Bazı eyalet parlamentolarında uyum kurulları
çalışmakta ve uyum konulu anket komisyonları kurulmakta ve bunların oluşturduğu tavsiyeler söz
konusu eyaletin uyum politikasının geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. 4
Eyaletler kendi eyaletlerine özgü uyum konseptlerinin tamamlayıcısı olarak Ulusal Uyum Planı’nı
Ulusal Eylem Planı’yla birlikte daha da geliştirilen uyum politikasının önemli bir aracı olarak
görüyorlar. Ulusal Uyum Planı üzerine hazırlanan ilk ilerleme raporu değerlendirme ve raporlama
açısından önemli bir katkı oluşturmuştur.
Eyaletler aynı federal yönetim gibi, uyum konusundaki ilerlemeleri, aynı şekilde muhtemel
sorunlu alanların da güvenilir veri ve bulgular bazında denetlenmesi gerektiği görüşündedirler. Bu,
sorun ve korkuları ciddiye alan ve aynı zamanda imkânları açıklığa kavuşturan ayrıntılı ve nesnel
bir tartışma için önkoşuldur. Eğitim ve meslek öğreniminde, işgücü piyasasında ve sosyal
alandaki uyum konusundaki ilerlemeleri gözlemlemek ve göstermek, eyaletlerin iki yılda bir
düzenlediği uyum izleme uygulamasının görevidir.
Eyaletlerin katkısı, Ulusal Uyum Planı’na yapılan eyaletler katkısının ve bununla ilgili ilerleme
raporunun bir devamı olarak anlaşılmalıdır. Eyaletler Ulusal Eylem Planı’nın eylem alanlarına
dair ekte sunulan raporlarla eyaletler konum, hedef ve önlemlerine, federal hükümet tarafından
diyalog forumları için verilen yapıya ve orada geliştirilen stratejik hedeflere göre işaret
etmektedirler. Bunun temelini bir dizi bakanlar arası konferanslarda ve eyaletler tarafından
hazırlanan raporlar oluşturmaktadır. 5 Tek tek eyaletlerin strateji ve önlemleri eyaletlerin bu görüş
bildirimi çerçevesinde yalnızca birer örnekle anılabilmektedir. Bakanlar arası ve eyalet
konferanslarının katkıları ekte belgelenmektedir.
4
Anket Komisyonu’nun 21.12.2010 tarihli ve 15/5280 sayılı eyalet yayını “Rheinland-Pfalz Eyaletinde Uyum ve
Göç” raporuna ve yine Anket Komisyonu’nun çalışmaları halen süren “Hessen Eyaletinde Uyum ve Göç”
raporuna bakınız.
5
Kültür Bakanları Konferansı(KMK), Eşitlik ve Kadın Sorunları Bakanları Konferansı(GFMK), İnşaat
Bakanları Konferansı (BMK), Çocuk ve Gençlik Bakanları Konferansı(JFMK), Sağlık Bakanları
Konferansı(GMK), Spor Bakanları Konferansı (SMK).
Eyaletlerin çalışmaları büyük ölçüde federal politikanın kararlarına bağlıdır. Federal hukuk, kimin
Almanya’ya girip süresiz oturma hakkı alabileceğine ve kimin alamayacağına karar vermektedir.
Federal yönetim ve eyaletlerin bu konuda ortak politik hedefleri izlemesi zorunludur. Eyaletler
uyum önlemlerini ancak bu federal mevzuat çerçevesinde mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde
gerçekleştirebilirler. Bu önlemlerin başarı hızı ve kapsamı bu çerçeveye doğrudan bağlıdır.
Eyaletler bunun ötesinde, örneğin federal yönetimle-eyaletler ortak programlarında federal
yönetimin bütçe kararlarından doğrudan etkilenirler. Eyaletler kendi sorumluluklarındaki yapısal
önlemleri, yalnızca vergi dağılımından aldıkları payın izin verdiği ölçüde gerçekleştirebilirler. Bu
nedenle raporda belirtilen eyalet hedef ve önlemleri yalnızca hizmetlerine sunulan bütçe
kapsamında hayata geçirilebilir. Örneğin uluslararası alanda sıkça eleştirilen bir durum olan,
eğitimdeki başarının ailevi arka plana bağlı olması konusunda eyaletler tarafından aradaki bu
bağımlılığı azaltma amacıyla yuvalar için ebeveynlerden para alınmaması ve eyalet genelinde
tam gün okul uygulamasını başlatmak gibi uyum politikası hedeflerini de içeren diğer temel
önlemler alınmak istenirse, bunun için kendilerine, toplanan vergilerden daha yüksek bir pay
ayrılmalıdır.
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği’nin Ulusal Uyum Eylem Planı’na Katkısı
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği, göçmen kökenli insanların başarılı bir uyumu
açısından gerekli koşullar üzerine Ulusal Uyum Planı’yla başlayarak Ulusal Eylem Planı’nda
devam eden diyaloğu selamlamaktadır. Ulusal Uyum Planı ve Ulusal Uyum Eylem Planı uyum
konusuna, bu konunun doğrudan etkilenen şehir, ilçe ve belediyelerde öteden beri sahip olduğu
önemli yeri, artık federal düzeyde de vermiştir. Çerçeveyi belirleyen şartlar her ne kadar federal
devlet ve eyaletler düzeyinde belirlenseler de uyum ağırlıklı olarak yerinde gerçekleşir.
Belediyeler uyum konusunda taşıdıkları büyük sorumluluğun bilincindedir. Pek çok örnekte
görüldüğü üzere belediyeler senelerden beri yerel yönetimler kapsamında uyuma ve halkın farklı
kesimleri arasındaki barışçıl toplumsal birlikteliğe önemli katkılar sunarlar. Ancak başarılı bir
uyum tek yönlü bir süreç değildir. Sadece göç alan toplumun uyuma hazır olmasını değil, göçmen
kökenli insanların da uyum sağlamaya hazır olmalarını şart koşar.
Yerel yönetim organizasyonları Ulusal Uyum Planı kapsamında
•
•
•
•
üyelerine öneriler ve bilgiler sunarak, örneğin tecrübelerini ve en iyi uygulama
örneklerini paylaşma yolu ile
kendilerinin uyum çabalarına eşlik ederek,
üyeliklerini tavsiyeleri ile destekleyerek
sözcüleri olarak yerel değişim ihtiyaçlarını federal yönetim ve eyaletler nezdinde dile
getirerek
yerel uyum süreçlerini, uyum çabalarının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak üzere geliştirip
güçlendireceklerini taahhüt ederler. Yerel yönetim organizasyonları bu özyükümlülükleri
üstlendiklerini özellikle vurgularlar.Belediyelerin uyum gayretlerini bu özyükümlülükler
temelinde gelecekte de desteklemeye devam edeceğiz. Bu bağlamda sadece birer örnek olarak
Alman Şehirler Birliği tarafından düzenlenip Kasım 2011’de Münih’te “Ayrımcılığa Meydan
Okumak“” konulu konferansla başlayan toplantı dizisine veya Schader Vakfı’nın Alman İlçeler
Birliği ve Alman Şehir ve Belediyeler Birliği’nin desteğiyle düzenlediği “Küçük şehir ve
ilçelerdeki uyum potansiyalleri” konulu araştırma-uygulama projesine işaret etmek isteriz.
-2Federal Hükümetin Göç, Mülteciler ve Uyum Görevlisi’nin, Ulaştırma,İmar ve Kentsel Gelişim
Federal Bakanlığı ile birlikte hazırlattığı güncel bir araştırma 1 , belediyelerin büyük çoğunluğunun
yerel yönetim organizasyonları tarafından tavsiye edilen uyum önlemleri döğrultusunda önlemler
almış olduğunu göstermektedir. Özellikle belediyelerin büyük çoğunluğunun, göçmen kökenli
insanların uyumuna yerel politikalar açısından büyük, hatta çok büyük bir önem tanıdığı
gerçeğinin açıkça kanıtlanması, belediyelerin uyum çabalarını göstermektedir. Yerel uyum
politikaları bu bağlamda giderek daha fazla göçmenlerin potansiyelinden hareket etmektedir.
Göçmenler yalnızca bulundukları yerin kültürüne hayat katmakla kalmayıp, aynı zamanda
demografik değişim arka planından hareketle şehir, ilçe ve belediyelerin ekonomik refahına ve
geleceğin güvence altına alınmasına da katkıda bulunmaktadırlar.
Uyumun Almanya’da ulaştığı nokta, Ulusal Eylem Planı’nın diyalog forumlarının tartışma ve
sonuçlarına yansımaktadır. Özellikle yerel yönetim organizasyonlarının katıldığı diyalog
forumları çoğu kez uyum politikasının, bizlerin daha önceden Ulusal Uyum Planı kapsamında
tavsiyelerimizi sunduğumuz eylem alanlarıyla ilgili olmuştur. Tavsiyeler yararlılığını kanıtlamış
olup hala geçerlidir. Onları sorgulamak için herhangi bir neden bulunmamakla birlikte, elbette
daha da geliştirilip somutlaştırılabilirler.
1. Yerinde uyum
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
1
•
Uyuma yerel politikalarda büyük bir önem tanınması,
•
uyumun alanlar üstü bir görev olarak yerel idareye yerleştirilmesi ve önemine uygun bir
şekilde konumlandırılması. Buna örnek olarak uyum kurmay veya koordinasyon
dairelerinin kurulması, üst yönetimin de katıldığı yürütme toplantılarının yerleşik hale
getirilmesi veya uyum konularına ilişkin danışma kurullarının kurulması düşünülebilir;
•
ihtiyaçlara uyumlu olan toplu yerel stratejilerin hazırlanması ve geliştirilmesi. Böylesi
genel kapsamlı stratejiler yerel uyum konseptleri ve/veya eylem önceliklerinin belirlendiği
açık hedefli ana ilkeler kapsamında saptanabilir;
•
Göçmen örgütleri de dahil olmak üzere toplumsal, politik ve ekonomik aktörler arasında
ağ kurulmasına verilen desteğin sürdürülmesi ve bu bağlamda imkanları çerçevesinde
farklı uyum çabalarını koordine etmek ve bunlar arasında uyum sağlamak üzere ana aktör
olarak rol alınması. Özellikle yerel gençlik çalışmaları ve resmi gençlik organizasyonları
arasında ağ kurulmasına ve eğitim alanında alınan önlemlerle işgücü piyasasına uyum
sağlanılmasına özen gösterilmelidir;
Demokratik Gelişme ve Sosyal Uyum Enstitüsü,, Almanya’da yerel uyum politikaları üzerine araştırma, 2011.
-3-
•
Göçmenlerin sosyal ve politik hayatın farklı alanlarının karar ve düzenleme süreçlerine
daha fazla dahil edilmesi. Göçmenler ve göçmen örgütleri özellikle yerel uyum
konseptlerinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesine dahil edilmelidir, örneğin yürütme
toplantılarına veya yerinde alınacak katılımı sağlamaya yönelik önlemlere katkıları
sağlanarak. Yasal açıdan bir engel bulunmadığı taktirde yerel danışma kurullarının
kurulması ve aktif bir şekilde desteklenmesi ve bunların yerel karar süreçlerinin bir
parçası olması yerel uyum politikalarını güçlendirebilir. Göçmenler, örneğin bilgileri
yaygınlaştırma veya çatışma durumlarında arabuluculuk gibi çok çeşitli yetkinliklere
sahiptirler;
•
Uyum boşluğu olan sosyal alanlarda semt yönetimi ve ağ kurulması yolu ile halkın farklı
kesimleri arasında ortak yaşamın desteklenmesi. Göçmen kökenli olan veya olmayan
yurttaşların semt gelişimine dahil edilmesinin sağlanması açısından düşük eşikli katılım
önlemleri ve uygun sosyal ve kültürel düzenlemeler gerçekleştirilebilir;
•
Dezavantajlı yerleşim alanlarının güçlendirilmesine yönelik destekleme araçları arasında,
federal yönetim ve eyaletlerin ortak programı olan “Sosyal Şehir” programının ve Avrupa
Sosyal Fonu(ESF) programlarının daha yoğun kullanılması;
•
Yerel alanda kullanıma hazır uyum programları hakkında uygun yollardan bilgi verilmesi
ve yerel uyum politikalarının ve etkin kaynak kullanımının verimliliği açısından ilgili
çabaların belgelenmesi, değerlendirilmesi ve gerekli olduğu taktirde optimize edilmesi. Bu
bağlamda ihtiyaca uygun, yorumu güçlü bir uyum izleme uygulamasının hazırlanması ve
başlatılması düşünülebilir.
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği bu tavsiyeleri, aynı aşağıda belirtilen konulardaki
tavsiyeler gibi yardımcı araçların kullanıma sunulması, tecrübe paylaşımını organize etmek ve
belediyelerin yerel uyum süreçlerini kurma bunlara süreklilik kazandırma ve bunları
güçlendirmede yardımcı olma suretiyle güçlendirecektir. Bunun ötesinde Alman İlçeler Birliği ve
Alman Şehir ve Belediyeler Birliği, federal yönetim ve eyaletlerle birlikte başlatılan “Ulusal
Kentsel Gelişim Politikaları” girişimi çerçevesinde özellikle şehir semtlerindeki uyumla ilgili
konuları ele alacak ve “Sosyal Şehir” programının yüksek maddi ödenekler ayrılarak
kalıcılaşmasını savunacaktır.
2. Göçmenlerin Kamu Hizmetine Alınması
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/ veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Yerel idarelerde göçmen kökenli insanların oranının artırılması; örneğin eğitim girişimleri
veya yerel iş duyurumlarında etkin bir şekilde bu doğrultuda çalışarak vasıflı göçmenlerin
işe alınması, okullarla işbirliği veya okul stajlarının organize edilmesi vasıtasıyla. Bu
alandaki başarıların ölçülebilir olması için yerel politik hedeflerin formüle edilmesi
gerekir. Bu sayede belediyeler işveren olarak mesleki uyuma doğrudan bir katkıda
bulunmuş olurlar;
-4-
•
Yerel ve sosyal hizmetlerin konsept ve çalışanlar açısından göçmen kökenli insanlara
açılması;
•
Çalışanların müşteri memnuniyetini ve gerek idare, gerek yerel kurumlardaki
kültürlerarası yetkinlik gereksiniminin daha etkin bir şekilde dikkate alınmasını sağlamak
üzere ileri eğitim verilmesi.
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği bu tavsiyeyi yerel idarelerin kültürlerarası açılımı
ile ilgili bir rehber ile somutlaştıracaktır.
3. İşgücü Piyasası, Çalışma Hayatı
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Sosyal Kanun II’nin yüklediği görevler temelinde göçmen kökenli insanların mesleki
uyumunun ek önlemlerle desteklenmesi;
•
İşgücü piyasası ve çalışma hayatı konularında danışmanlık hizmeti veren veya bu
konularda bilgilendiren, özellikle de sosyal yakın çevreye yönelik düşük eşikli programlar
sunan işgücü piyasası için önemli aktörlerin kurulu yerel ağlarının desteklenmesi;
•
İşveren olarak da mesleki uyuma katkıda bulunulması;
•
Serbest meslek sahibi göçmenlerin kendilerine ait işyerleri kurması ve bu kurulan
işyerlerinin sağlamlaştırılmasının en iyi şekilde desteklenmesi; örneğin, farklı kaynakların
sunduğu danışma-teşvik ve bilgilendirme imkanlarına işaret ederek (örneğin
www.existenzgruender.de internet sitesi);
•
Yerel ekonomik teşvik konseptleri kapsamında etnik ekonominin giderek artan öneminin
göz önünde bulundurulması;
•
Halkın ve yerel idarenin etnik ekonominin sahip olduğu potansiyele ilişkin
bilinçlendirilmesi ve bunun yerel ekonomik yerleşim cazibesi için kullanılması.
4. Yurttaşlık angajmanı
Yerel Yönetim Organizasyonu Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Göçmenlerin, göçmenler için ve göçmenlerle birlikte yurttaşlık angajmanının
desteklenmesi ve teşvik edilmesi, bu bağlamda göçmenlerin bilgileri yaygınlaştırma veya
çatışma durumlarında arabuluculuk yapabilme gibi yetkinliklerinden daha iyi
faydalanılması;
•
Bu grupların yurttaşlık angajmanını ve yurttaşlık angajmanında kültürler arası işbirliğini
güçlendirmek için göçmen örgütlerine doğrudan hitap edilmesi ve bunların desteklenmesi.
Bu bağlamda göçmen gençlik örgütleri özel olarak dikkate alınmayı hak etmektedirler.
Kuşaklar arası merkezler de bağlantı noktası olarak göçmenlerin yurttaşlık angajmanı
açısından önem taşımaktadırlar;
-5-
•
Gönüllü Sosyal Yıl, Gönüllü Ekolojik Yıl ve Federal Gönüllü Hizmet uygulamalarının
sunduğu hizmetlerin hedefe yönelik bir şekilde kullanılması.
5. Dil ve Uyum Kursları
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Özellikle göçmen çocuk ve gençlerin dil eğitimine “uyumun anahtarı” olarak özel bir
değer verilmesi;
•
Uyum kursu olanağının federal yönetim tarafından duyurulmuş olduğu gibi Almanya
genelinde sunulmasının bir an önce hayata geçirilmesi yönünde girişimlerde bulunulması;
•
Özellikle kırsal bölgelerde, uyum kurslarına potansiyel katılımcılar ile kursları
düzenlemekle görevli kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanarak uzun bekleme
sürelerinin önlenmesi için çalışılması.
6. Okul Öncesi Destek
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Daha henüz çocuk yuvalarında tüm çocukların dil eğitimine özel bir ilgi gösterilmesi;
•
Çocuk yuvalarında ilgili danışma hizmetlerinin göçmenlere özgü sorunlardaki
duyarlılığının güçlendirilmesi.
7. Öğrenim, Eğitim, Meslek içi Eğitim
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Göçmenlerin federal ve eyaletler düzeyinde sunulan eğitim olanaklarından
faydalanmalarına rehberlik etmek (örneğin ilgili olanaklar konusunda bilgilendirerek) ve
kendilerini bu olanaklara yönlendirmek;
•
Okul, yuva, gençlik sosyal hizmetleri ve diğer eğitim kuruluşlarının yakın bir işbirliği ile
eğitim olanaklarının tamamlanması ve bu olanaklar ile federal ve eyaletler düzeyindeki
olanaklar arasında ağ kurulması;
•
Tam gün eğitim veren okulların uyum için daha yoğun kullanılması;
•
Ebeveynlerin eğitim sürecine daha fazla dahil edilmesi;
•
Belediyelerin eğitim kurumlarında gereksinime uygun, göç olgusuna özel geliştirilmiş
olanakların sunulması.
-68. Sağlık ve Bakım
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Özellikle sağlık kurumlarının sağlık ve bakımla ilgili konulardaki bilgilendirme ve halkla
ilişkiler çalışmalarının göç olgusunu daha çok dikkate alan bir şekilde hazırlanması.
9. Spor
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Göçmen çocukların spora yakınlaşmasını sağlamak üzere okullarla spor kulüpleri arasında
işbirliği kurulması;
•
Uyumun spor vasıtasıyla iyileştirilmesinde yurttaşlık angajmanının güçlendirilmesi ve
ikili projelerin gerçekleştirilmesi;
•
Gençlik çalışmalarının sunduğu olanakların spor alanında değerlendirilmesi;
•
Göçmen örgütleriyle olan mevcut ilişkilerin kullanılması;
•
Yerel idarede ilgili çalışanların kültürlerarası eğitim ve meslek içi eğitim görmesi ve spora
özel ağların kurulması.
10. Kültür
Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği üyelik alanında ve/veya üye birliklerine şu
tavsiyelerde bulunmaktadır:
•
Mevcut kültür kurum ve projelerinin kültürlerarası alana açılması;
•
Bu alandaki aktörlerin daha güçlü bir ağ kurmalarının imkanlar dahilinde desteklenmesi.
Yaklaşık 12.000 Alman belediyesinde çok farklı koşulların bulunduğu göz önünde
bulundurulursa, Yerel Yönetim Organizasyonları Federal Birliği’nin tavsiyeleri yalnızca
özellikle ilgili belediyenin bütçe durumunu dikkate alarak yerel şartlara uyarlanması
gereken bir çerçeve oluşturabilirler.

Benzer belgeler